
Bu nedir? | Nasıl kullanılır? | Nasıl okumalı/anlamalı? | Sıkça Sorulan Sorular | Yenilikler | İletişim
ÇO/ÇÖ... ~ ÇO/ÇÖ...
İLE BAŞLAYAN SÖZCÜKLERDE
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
- 1 ile 2 ile ÇOK
( Şaşma! İLE Aşma! )
( 1 vs. 2 vs. MANY )
- 112'Yİ[1-1-2'yi] ARAMA:
YETİŞKİNDE ile/ve/||/<> ÇOCUKTA
( Kalp masajına başlamadan önce.[Solunum yolunu açtıktan sonra.] İLE/VE/||/<> Beş kere soluk verme ve kalp masajı yaptıktan sonra. )
- ACİL YARDIMDA:
BEBEK ile/ve/||/<>/> ÇOCUK ile/ve/||/<>/> YETİŞKİN
( 0 - 1 yaş arası. İLE/VE/||/<> 1- 8 yaş arası. İLE/VE/||/<> 8 yaş üstü. )
- AÇILMA ile/ve/<> ÇÖZÜLME
- ACIMA = PITY/COMMISERATION[İng.] = COMMISÉRATION[Fr.] = MITLEID[Alm.] = COMMISERATIO[Lat.]
- ADÂLETSİZLİK DURUMLARINDA, "TARAFSIZ"(SESSİZ/ÂTIL) DURUYORSAK, KÖTÜLERİN/KÖTÜLÜĞÜN TARAFINI TUTMUŞUZDUR ile/ve/||/<> ÇÖZÜMÜN BİR PARÇASI DEĞİLSEK, SORUNUN BİR PARÇASIYIZDIR
- ÂDET = CUSTOM[İng.] = COUTUME[Fr.] = BRAUCH[Alm.] = ABITUDINE[İt.] = COSTUMBRE[İsp.]
- AİLE ve/||/<> ÇOCUK ve/||/<> ARKADAŞ
( Arkadaşını [tanımada/anlamada]. VE/||/<> Akrabayı [tanımada/anlamada]. VE/||/<> Sevgiliyi/eşi [tanımada/anlamada]. [ve sana zarar/yarar verip vermeyeceğinde] [PEK/KOLAY KOLAY YANILMAZ] )
- AKREP ile ÇÖL AKREBİ
- AKSİYOM ile ÇOK ANLAMLILIK
- ALALEKSER değil/yerine/= ÇOĞUNLUKLA
- ALÇAKGÖNÜLLÜ OLURSAK ... ve/||/<> ÇALIŞKAN OLURSAK ... ve/||/<> CÖMERT OLURSAK ... ve/||/<> NAZİK OLURSAK ... ve/||/<> MERAKLI OLURSAK ... ve/||/<> GÜVENİLİR OLURSAK ... ve/||/<> AFFEDİCİ OLURSAK ... ve/||/<> KENDİMİZ OLURSAK ... ve/||/<>
( Saygınlaşırız. VE/||/<> Nasipleniriz. VE/||/<> Rızıklanırız. VE/||/<> Anımsanırız. VE/||/<> Öğreniriz. VE/||/<> Değerleniriz. VE/||/<> Hafifleriz. VE/||/<> Mutlu oluruz. )
- ÂLİM ile/ve CÖMERT
( Âlim ile cömerdin ayıbına bakılmaz! )
- ALIŞKANLIK = İTİYAT = HABIT[İng.] = HABITUDE[Fr.] = GEWOHNHEIT[Alm.] = HABITUS[Lat.] = HEKSIS[Yun.] = COSTUMBRE[İsp.]
- ALJERYEN[Fr.] değil/yerine/= ÇOK RENKLİ, ÇİZGİLİ BİR TÜR KUMAŞ | BU KUMAŞTAN YAPILAN EŞARP
- AMAÇ ve COŞKU
( AIM and EXUBERANCE | EBULLIENCE )
- ANALİST[Fr./İng.] değil/yerine/= ÇÖZÜMLEYİCİ
- ANALIT/ANALYTE[İng.] değil/yerine/= ÇÖZÜMLEME ÖRNEĞİ
- ANALİTİK/TAHLİLİ değil/yerine/= ÇÖZÜMLEMELİ/ÇÖZÜMSEL/ÇÖZGÜLÜ/ÇÖZGÜSEL
- ANALİZ ETMEK/TAHLİL ETMEK değil/yerine/= ÇÖZÜMLEMEK/ÇÖZGÜLEMEK
- ANALİZ[İng.]/TAHLİL[Ar.] yerine ÇÖZÜMLEME/ÇÖZGÜ
- ANLAMA = FEHM, İDRAK = UNDERSTANDING, COMPREHENSION[İng.] = COMPRENDRE[Fr.] = DAS VERSTEHEN, HET VERSTAAN[Alm.] = ENTENDER, COMPRENDER[İsp.] = COMPREHENSIO[Lat.] = HE DIANOIA[Yun.] = MEFHUM[Ar.] = DARK[Fars.]
- ANLATABİLDİĞİN ile/ve/değil/yerine (ÇOK) İYİ ANLATABİLDİĞİN
( [not] WHICH YOU CAN EXPLAIN vs./and/but WHICH YOU CAN EXPLAIN VERY GOOD
WHICH YOU CAN EXPLAIN VERY GOOD instead of WHICH YOU CAN EXPLAIN )
- TRAVMALAR:
ANNE KARNINDA ile/ve/||/<> BEBEKLİKTE ile/ve/||/<> ÇOCUKLUKTA ile/ve/||/<> GENÇLİKTE ile/ve/||/<> YETİŞKİNLİKTE
- ANNE ve/||/<>/+ BABA ve/||/<>/> ÇOCUK
( ... ve/||/<>/+ ... ve/||/<>/> Sonuç. )
- ANNE/BABA ile/ve/||/<>/> ÇOCUK ile/ve/||/<>/> TORUN ile/ve/||/<>/> TORLAK
( )
( ... İLE/VE/||/<>/> ... İLE/VE/||/<>/> ... İLE/VE/||/<>/> Torun çocuğu. )
( ... İLE/VE/||/<>/> Ceviz [kabuğu]. İLE/VE/||/<>/> Ceviz içi. İLE/VE/||/<>/> ... )
- ANTİDEPRESAN değil/yerine/= ÇÖKKÜNLÜK GİDERİCİ
- ANTİLOP ile ÇÖL ANTİLOBU(GEMSBOK) / ÇENGEL BOYNUZLU KEÇİ[Afrikaner dilinde]
( ORYX vs. ORYX GAZELLA )
- ANTİPROLİFERATİF değil/yerine/= ÇOĞALIM ÖNLER
- ANTUSİYAZM[FR./İNG. < ENTHUSIASM] değil/yerine/= COŞKU, COŞKUNLUK, AŞIRI HAYRANLIK
- ARAŞTIRMA ile İNCELEME ile ÇÖZÜMLEME/ANALİZ
( TA'MÎK[Ar. < UMK | çoğ. TA'MÎKÂT]: Derinleştirme, derin kazma. | Esasına varacak biçimde araştırma, inceleme. )
- ARDIÇ OTU ile AYRIK OTU ile BEŞPARMAK OTU ile BOĞAN OTU ile CANAVAR OTU ile ÇOREK OTU ile DALAK OTU ile DELİCE OTU(RYE GRASS) ile EĞRELTİ OTU[Lat. NEPHRODIUM FILIX MAS] ile ENGEREK OTU ile GEYİK OTU ile GÜZELAVRATOTU[Lat. ATROPA BELLADONNA] ile İDRİS OTU ile KANARYA OTU ile KELEBEK OTU ile KENE OTU/HİNT YAĞI AĞACI ile KÜSTÜM OTU ile MELEK OTU ile MERCAN OTU ile NEVRUZ OTU ile ÖKSE OTU ile PİSİPİSİ OTU ile TAŞKIRAN OTU ile YÜKSÜK OTU[Lat. DIGITALIS PURPUREA] ile ACI OT ile SÜTLÜ OT
- ARTH-/ARTHR-/ARTHRO-/ARTİCULO- ile/||/<> ANKYL-/ANKLYO- ile/||/<> CARP-/CARPO- ile/||/<> JUG-/JUNC- ile/||/<> JUNCT- ile/||/<> COX-/COXO- ile/||/<> ZYG-/ZYGO- ile/||/<> PEND-
( Eklem, eklem ile ilgili [artrit: Eklem yangısı]. İLE/||/<> Yapışma, dirsek, ek. İLE/||/<> Bilek. İLE/||/<> Birleştirmek, bir araya gelmek, birleşmek. İLE/||/<> Birleşmek, eklem. İLE/||/<> Kalça, kalça eklemi. İLE/||/<> Birleşik, bağlanmış, birleşme ile ilgili, ekle ilgili, eklem. İLE/||/<> Asılı olmak. )
- ARTMA ile/ve ÇOĞALMA
- ÂSÂ ile ÇÖVEN/ÇEVGEN[< Fars.]/HELVACIKÖKÜ/SABUNOTU
( ... İLE Kökü ve dalları, suyu sabun katılmış gibi köpürten, kir temizleyici bir bitki, sabunotu, helvacıkökü. | Çevgen. )
( ... cum SAPONARIA OFFICINALIS )
- AŞIRI değil/yerine/= ÇOK FAZLA
- AŞK ile/ve/değil/yerine/<> COŞKU
( FALL IN LOVE vs./and/<> EXUBERANCE )
- AŞÛRE ile/ve/||/<> ÇORBA
- AT ile/ve COB, TEVSEN
- ATEŞBALIĞI/SARDALYA/SARDALYE[İt.][Lat. CLUPEA PILCHARDUS] ile VONOZ[Yun.] ile SARDUNYA(SARDINE) ile SAZAN(CARP)[Lat. CYPRINUS CARPIO] ile KOLYOS ile HAMSİ(ANCHOVY) ile BAKALYARO[Lat. MERLANGUIS MERLANGUS] ile ÇİNGENE PALAMUDU ile MALTAPALAMUDU[Lat. NAUCRATES DUCTOR] ile TORİK(BONITO) ile ALTIPARMAK ile LÜFER/KUNBER[Ar.] ile ÇİNAKOP/TEMNODON SALTATOR[Lat.] ile ÇİPURA/AURATA AURATA[Lat.] ile HANİ/SERRANUS CARILLA[Lat.] ile HARHARYAS/CARCHARHINUSLAMIA[Lat.] ile İSTRONGİLOS[Lat. SMARIS VULGARIS] ile İŞKİNE[Lat. SCIAENA UMBRA ] ile İZMARİT[Lat. MAENA VULGARIS] ile KOFANA[Yun.] ile TEKİR[MUGIL SURMULLETUS] ile BARBUNYA/BERBUNİ[Ar.]/MULLUS BARBATUS[Lat.] ile KÂĞITBALIĞI ile KALKAN ile KILIÇ ile LAHOS/LAGOS/KAYAHANİSİ[Yun.] ile LİPSOS[Yun.][Lat. SCORPAENA PORCUS] ile MAZAK[Lat. TRIGIA LINEATA] ile MELANURYA[Lat. SPARUS MELANURYA] ile MORİNA[Lat. GADUS MORRHUA] ile MERLİN BALIĞI ile PİSİ ile PLATİKA[Lat. ACERINA CERNUA] ile RİNA/TIRPANA[Lat. RAJA BATIS] ile SARIAĞIZ[Lat. SCIAENA AQUILLA] ile SARIBALIK[Lat. IDUS JESSES] ile SARIGÖZ[Lat. SARGUS SALVIERI] ile SARIHANİ[Lat. EPINEPHELES GIGAS] ile SARPA[Yun.][Lat. BOOPS SALPA] ile SİNAGUD ile SİVRİ ile KARAGÖZ ile MARANGOZBALIĞI/TESTEREBALIĞI[Lat. PRISTIS PRISTIS] ile MERCAN ile USKUMRU(MACKEREL)[Lat. SCOMBER SCOMBRUS] ile ÇİTARİ/BOX SALPA[Lat.] ile ÇOPRABALIĞI/COBITIS[Lat.] ile ÇOPURİNA ile ÇOTİRA/BALISTES CAPRISCUS[Lat.] ile ÇURÇUR/CRENILABRUS[Lat.] ile DAĞALASI/SALMA ALPINUS[Lat.] ile YAYINBALIĞI[Lat. SILURUS GLANIS] ile YAZILIHANİ[Lat. SERRANUS SCRIBA]
- ATIK ile ÇÖP
( WASTE vs. GARBAGE )
- ATKI ile ÇÖZGÜ
( Yatay. İLE Dikey. )
- ATLAS OKYANUSUNDA:
[KUZEY AMERİKA] LABRADOR DENİZİ ile/ve/||/<> BELLE ADASI BOĞAZI ile/ve/||/<> FUNDY KÖRFEZİ ile/ve/||/<> CHESAPEAKE KOYU ile/ve/||/<> SARGASSO DENİZİ ile/ve/||/<> FLORİDA BOĞAZI ile/ve/||/<> APALACHEE KOYU ile/ve/||/<> CAMPECHE KOYU ile/ve/||/<> YUCATAN KANALI ile/ve/||/<> HONDURAS KÖRFEZİ ile/ve/||/<> PANAMA KANALI ile/ve/||/<> COLON KÖRFEZİ ile/ve/||/<> VENEZUELA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> MONA BOĞAZI ile/ve/||/<> ANEGADA BOĞAZI ile/ve/||/<> AMAZON AĞZI ile/ve/||/<> MARAJO KOYU ile/ve/||/<> MARCOS KOYU ile/ve/||/<> BLANCA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> S. MATIAS KÖRFEZİ ile/ve/||/<> S. JORGE KÖRFEZİ ile/ve/||/<> GRANDE KÖRFEZİ ile/ve/||/<> MACELLAN BOĞAZI
- AYNI ZAMANDA ve/||/<> ÇOK
- AYRI PETALLİ KOROLLA, DIALIPETAL KOROLLA, KORİPETAL KOROLLA = TÜVEYC-İ KESÎRÜ'L-EVRÂK = COROLLE POLYPÉTALE, COROLLE DIALYPÉTALE
- AYRIŞMA ile/ve/değil/||/<>/> ÇOĞALMA
- AZ ANLAYAN ile ÇOK ANLAYAN
- [ne yazık ki]
AZ BİLME ve/||/ne yazık ki/<>/> ÇOK SAVUNMA
- AZ BİLMEK ve/değil/için/||/<>/< ÇOK OKUMAK/DİNLEMEK/DÜŞÜNMEK
- AZ (")ÇALAN(") ile/>< (")ÇOK(") ÇALAN
( Hapse girer. İLE/>< "Kariyer yapar." )
- [ne yazık ki]
"AZ İLE YETİNME(ME)K" ve/||/<>/> ÇOK'U BUL(AMA)MAK
- AZ VEREN değil/yerine ÇOK VEREN
( Candan. DEĞİL/YERİNE Maldan. )
( Az veren, canından; çok veren, malından olur. )
( Aldığımız, "kâr"; verdiğimiz, yarar! )
- AZ YEMEK ile/ve/<>/değil/yerine ÇOK YEMEMEK
- AZALT ve/değil/yerine/||/<>/>/< BIRAK ve/değil/yerine/||/<>/>/< ÇOĞALT
( Yediğin yemeği...
Yemeğin tuzunu...
Yediğinin/içtiğinin şekerini...
Satın alacağın eşyaları...
Harcadığın parayı...
Boşa geçen zamanı...
Gözyaşlarını...
Kafaya taktıklarını...
Televizyon ve bilgisayar/internet başında harcadığın zamanı.
Telefonla uğraştığın süreyi...
Kişlerden beklentini...
VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/<
Hız yapmayı...
Şikâyet etmeyi...
Ertelemeyi, üşenmeyi ve "vazgeçmeyi"...
Çekingenliği...
Rezil olma "kaygısını"...
Alaycılığı...
Sabırsızlığı...
Çocuğuna taparlığı...
Mazeret üretmeyi...
Başkaları için yaşamayı...
"Yapamam" "düşüncesini"...
Bahaneleri...
Olumsuz düşünmeyi...
Olumsuz söz(cük)leri...
Surat asmayı...
Önyargıyı...
Kişileri ve kişiler üzerinden düşünmeyi/konuşmayı...
"Sen-ben" tartışmasını/davasını...
Herkesi eleştirmeyi...
Herkesi düzeltmeye çalışmayı...
VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/<
Özen göstermeyi...
Saygı göstermeyi...
Sevmeyi...
Selâm vermeyi...
Gülümsemeyi... :)
Olumlu düşünmeyi...
Vermeyi...
Sabrını...
Şükretmeyi...
Teşekkür etmeyi...
Su içme oranını/sıklığını...
Çocuklarla zaman geçirmeyi, oynamayı...
Özür dilemeyi...
Mazur görmeyi...
Alttan almayı...
İstikrarını...
Düş kurmayı...
Ayırmayı...
Yalınlaştırmayı...
Ara çözümleri...
Güzel söz söylemeyi...
Kitap ve sözlük okumayı... )
( )
( )
- AZAL(T)MA ile/ve ÇOĞAL(T)MA
( TO DECREASE vs./and TO INCREASE )
- AZMAK ile COŞMAK
- A/AN[Yun.] ile/||/<> ANTİ[Yun.] ile/||/<> Bİ/BİS[Lat.] ile/||/<> DE/DES[Fr.] ile/||/<> DİS[Yun.] ile/||/<> EX[Lat.] ile/||/<> EXO[Lat.] ile/||/<> EPİ[Yun.] ile/||/<> FOS[Yun.] ile/||/<> GEO( >JEO)[Yun.] ile/||/<> HETER/O[Yun.] ile/||/<> HYPO(HİPO)[Yun.] ile/||/<> HYPER(HİPER) ile/||/<> HYDRO(HİDRO)[Yun.] ile/||/<> HOMO[Yun.] ile/||/<> İL/İN ile/||/<> İNTER[Lat.] ile/||/<> İZO[Yun.] ile/||/<> COZMO(KOZMO)[Yun.] ile/||/<> KONTRA[İt.] ile/||/<> KO/KOL/KOM/KON[Lat.] ile/||/<> MAKRO[Yun.] ile/||/<> MİKRO[Yun.] ile/||/<> MONO[Yun.] ile/||/<> NEO[Yun.] ile/||/<> OTO[Yun.] ile/||/<> PAN[Yun.] ile/||/<> PAR/PARA[Yun.] ile/||/<> POLİ[Yun.] ile/||/<> PRE[Fr.] ile/||/<> PRO[Yun.] ile/||/<> RE[Lat.] ile/||/<> SYN/SYM/SEM[Yun.] ile/||/<> SÜR[Lat.] ile/||/<> TELE[Yun.]
( Yok/luk. [ametal | amorf | aritmik] [analjezi | anestezi | anonim]
İLE/||/<>
Karşıt. [antibiyotik | antipatik | antitez]
İLE/||/<>
Çift, tekrar. [binok | bisiklet]
İLE/||/<>
Olumsuzluk.[demode | deforme | deşifre]
İLE/||/<>
Olumsuzluk ve güçlük. [diskalifiye | dismorf | disfonksiyon]
İLE/||/<>
Dışı, dışında, ...-dan başka. [exporte | expresyonizm | expresyon]
İLE/||/<>
Dışarıdan, dıştan bakılınca. [exotermik | exotizm]
İLE/||/<>
Üzerinde. [epiderm | epigrafi]
İLE/||/<>
Işık, parıltı. [fosfat | fosfor]
İLE/||/<>
Yerle ilgili ön ek. [jeofizik | jeoloji/jeolog]
İLE/||/<>
Öteki, öbür, başka. [heterojen | heterozigot]
İLE/||/<>
Aşağı, alt, daha alt. [hipoderm | hipotenüs | hipotez]
İLE/||/<>
Üstünde, aşırı, yukarı, dışında. [hipertansiyon]
İLE/||/<>
Su, suyla ilgili. [hidrosefali | hidrografi | hidrojen]
İLE/||/<>
Eş, benzer. [homojen | homonim | homolog]
İLE/||/<>
-dan yoksun. [illegal] [indirekt | inorganik]
İLE/||/<>
Ara, arası. [internasyonal | interpol]
İLE/||/<>
Eşitlik. [izobar | izotop | izoterm]
İLE/||/<>
Evren. [kozmogami | kozmopolit | kozmoloji]
İLE/||/<>
Karşı, aksi yönde. [kontrast | kontgerilla | kontratak]
İLE/||/<>
Birlik, beraberlik. [koalisyon | koleksiyon | konferans
İLE/||/<>
Büyük, geniş. [makrosefal | makrostopi]
İLE/||/<>
Küçük. [mikrofilm | mikrometre | mikrofon]
İLE/||/<>
Bir, tek. [monarşi | monolog | monopol]
İLE/||/<>
Yeni. [neolitik]
İLE/||/<>
Kendi, kendiliğinden. [otobiyografi | otopsi | otokritik]
İLE/||/<>
Bütün, birlik. [panorama | pankreas]
İLE/||/<>
Boyunca, karşı, üstünde, yanında. [paragraf | paralel]
İLE/||/<>
Çok. [poliandri | poliklinik]
İLE/||/<>
İlk, önceki, birinci. [prefabrik | prematüre]
İLE/||/<>
İleride, önde. [prolog | prova | prototip]
İLE/||/<>
Yeniden, tekrar, geri döndürmek. [reaksiyon | redaktör]
İLE/||/<>
Birlikte. [simetri | senfoni | sempati]
İLE/||/<>
Süper, üstünlük. [sürmenaj]
İLE/||/<>
Uzak, ırak. [teleferik | telefon | telepati] )
( ANTİ-...
- Antiaging/anti-aging: Genç kalma, yaşlanmayı önleme; yaşlanmayı önleyici.
- Antialerjik: Duyarca önleyici/giderici.
- Antidepresan: Çökkünlük giderici.
- Antidiüretik: Sidik/idrar kesici.
- Antidiyabetik: Şeker düşürücü.
- Antidot(e): Panzehir.
- Antiemetik: Kusma önleyici.
- Antienfeksiyöz/antienfektif: Bulaş önleyici/giderici.
- Anti-enflamatuvar: Yangı giderici.
- Antiflojistik: Yangı giderici.
- Antifungal: Mantar giderici/karşıtı.
- Antihelmintik: Solucan kıran/giderici.
- Antihemorajik: Kanama kesici/önleyici.
- Antihipertansif: Kan basıncı düşürücü.
- Antikoagülan: Pıhtı önleyici/çözücü.
- Antikodon: Karşıt şifre.
- Antikonsepsiyonel: Gebelik önleyici.
- Antikonvülzif: Nöbet önleyici.
- Antimalarial: Sıtma ilacı.
- Antimikotik: Mantar ilacı/karşıtı.
- Antineoplastik: Kanser ilacı.
- Antinevraljik: Sinir ağrısı dindirici.
- Antiparaziter: Asalak karşıtı/ilacı.
- Antipiretik: Ateş düşürücü.
- Antiproliferatif: Çoğalım önleyici.
- Antiprüritik: Kaşıntı giderici.
- Antisekretuvar: Salgı önleyici.
- Antisepsi: Arıtım, bulaş giderici.
- Antiseptik: Arıtkan, bulaş gideren.
- Antispazmodik: Kasılım çözücü.
- Antistres: Gerilim giderici/önleyici.
- Antite: Özgün durum.
- Antite morbid: Sayrılıklı özgün durum.
- Antitermik: Isı/sıcaklık düşürücü.
- Antitussif: Öksürük kesici/önleyici.
- Antivertijinöz: Baş dönmesi önleyici. )
- BAĞIMLILIK = DEPENDENCE[İng.] = DÉPENDANCE[Fr.] = ANHÄNGIGKEIT, DEPENDENZ[Alm.] = DIPENDENZA[İt.] = DEPENDENCIA[İsp.] = CONIUNCTIO[Lat.] = TO KATANTES, SÜNDESMOS[Yun.] = TAVAKKUF[Ar.] = BASTEGÎ[Fars.] = AFHANKELIJKHEID[Felm.]
- BAĞLAÇ = CONJUNCTION[İng.] = CONJONCTION[Fr.] = KONJUNKTION[Alm.] = CONGIUNZIONE[İt.] = CONJUNCIÓN[İsp.] = COPULA[Lat.]
- BAĞLAMAK ile ÇÖZMEK
- BAĞLAMAK ile/ve ÇÖZMEK
- BAHANE BULMAK ile/değil/yerine ÇÖZÜMÜNÜ/ÇARESİNİ BULMAK(/ARAMAK)
( "İstemediği/n" herşeye. İLE/DEĞİL/YERİNE (Gerçekten) İstediği herşeyin. )
- BAHÂNE yerine ÇÖZÜM/ÇÂRE
( [bir işi] Yapmak istemeyenin "tutumu". YERİNE Yapmak isteyenin tutumu. )
( "Çareler" yazısı için burayı tıklayınız... )
- BAKIŞIM = SYMMETRY[İng.] = SYMÉTRIE[Fr.] = EBENMAß, SPIEGELGLEICHHEIT, SYMMETRIE[Alm.] = SIMMETRIA[İt.] = SIMETRIA[İsp.] = CONVENIENTIA PARTIUM[Lat.] = SÜMMETRIA, EMMETRIA, EURÜTHMIA[Yun.] = el-TENÂSUK, el-TAMÂSUL, TAVÂZİ, MAVÂZÂT[Ar.] = TEKÂRON, SÂZOVÂRÎ[Fars.] = SYMMETRIE[Felm.]
- BAKTERİYEL değil/yerine/= ÇÖPÜKSEL
- BAZEN ile/ve ÇOKÇA/ÇOĞUNLUKLA
- BAZI BÖCEK TAKIMLARI'NDA:
ANOPLURA ile COLEOPTERA ile DERMAPTERA ile DIPTERA ile HEMIPTERA ile HYMENOPTERA ile ISOPTERA ile LEPIDOPTERA ile ODONATA ile ORTHOPTERA ile SIPHONAPTERA ile TRICHOPTERA
( Kanatsız dış parazitlerdir. Ağız parçaları emici tiptedir. Küçük, yassılaşmış gövdeleri vardır. Gözler indirgenmiştir. Bacakların tarsus bölümleri, deriye tutunmak için tırnak şeklindedir. Yarı-başkalaşım geçirirler. Konağa özgü parazitlerdir. İLE İki çift kanatları vardır [bir çifti kalın ve derimsi, bir çifti zarsı]. Zırh şeklinde dış iskeletleri vardır. Ağız parçaları ısırıcı ve çiğneyicidir. Tam başkalaşım görülür. İLE İki çift kanatları vardır [bir çifti derimsi, bir çifti zarsı] ya da kanatsızlardır. Ağız parçaları ısırıcı tiptedir. Gövdenin arkasında kıskaç şeklinde uzantılar vardır. Yarı-başkalaşım görülür. İLE İki çift kanatları vardır [bir çifti kısmen derimsi, bir çifti zarsı]. Ağız parçaları delici ya da emici tiptedir. Yarı-başkalaşım görülür. İLE Zarsı iki çift kanatları vardır. Baş hareketlidir. Ağız parçaları çiğneyici ya da emicidir. Dişillerin arkasında zehir iğnesi vardır. Tam başkalaşım vardır. Birçoğu sosyal yaşam sürer. İLE İki çift zarsı kanatları vardır [bazı evreleri kanatsız]. Ağız parçaları çiğneyici tiptedir. Yarı-başkalaşım görülür. Oldukça sosyal hayvanlardır. İLE Küçük pullarla kaplı iki çift kanatları vardır. Dil şeklinde olan uzun ve kıvrık ağız parçası emici tiptedir. Tam başkalaşım görülür. İLE İki çift zarsı kanatları vardır. Ağız parçaları çiğneyici tiptedir. Yarı-başkalaşım görülür. İLE İki çift kanatları vardır [bir çifti derimsi, bir çifti zarsı]. Ağız parçaları ısırıcı ve çiğneyici tiptedir. Yarı-başkalaşım görülür. İLE Gövde yanlardan basık ve kanatsızdır. Erginleri, kuşlardan ve memelilerden kan emerler. Ağız parçaları delici ve emici tiptedir. Bacakları sıçrayıcı tiptedir. Tam başkalaşım görülür. İLE İki çift, kıllı kanatları vardır. Ağız parçaları çiğneyici ya da yalayıcı tiptedir. Tam başkalaşım görülür. Sucul larvaları ipek ağ örerler ya da ipekle kum, çakıl ve odun parçalarını birleştirerek evcik inşa ederler. )
( Bit. İLE Kıt kanatlılar. İLE Kulağa kaçanlar. İLE Sinekler, sivrisinekler. İLE Gerçek tahtakurusu, kati tahtakurusu. İLE Karıncalar, arılar, eşekarıları. İLE Beyaz karıncalar. İLE Kelebekler, güveler. İLE Kızböcekleri, Teyyare böcekleri. İLE Cırcırlar, Çekirgeler, Peygamberdeveleri. İLE Pireler. İLE Evcikli böcekler. )
( Yaklaşık Tür Sayıları: 2.400 ile 500.000 ile 1.000 ile 120.000 ile 55.000 ile 100.000 ile 2.000 ile 140.000 ile 5.000 ile 30.000 ile 2.000 ile 7.000 )
( Amazonlar'da, 200.000'in üzeri çeşit, böcek bulunmaktadır. )
( ABC Adaları Mercan kayalıklarında, 800 balık türü, 8000 kabuklu ve omurgasız türü bulunmaktadır. )
- BEBEK ile/ve/<>/> ÇOCUK
( Ortalama 1 yaşına ulaşana kadar "Bebek", daha sonra "Çocuk" tanımına geçer. )
( ÇAĞA: Çocuk, bebek. )
( BABY vs./and/<>/> CHILD )
- BEBEK ile/ve/<>/> ÇOCUK ile/ve/<>/> ERGEN ile/ve/<>/> GENÇ ile/ve/<>/> ORTA YAŞ ile/ve/<>/> YAŞLI
( [yaş arası] 0-1 İLE/VE/<>/> 1-12. İLE/VE/<>/> 12-18. İLE/VE/<>/> 18-65. İLE/VE/<>/> 66-79. İLE/VE/<>/> 79-99.[Dünya Sağlık Örgütü'nün kabulü olarak] )
- BEBEK ile/ve/<> ÇOCUK/İN[Türkçe]
( Coşturur. İLE/VE/<> Eğlendirir. )
( Ortalama 1 yaşına ulaşana kadar "Bebek", daha sonra "Çocuk" tanımına geçer. )
( ... ile EN: Büyük çocuk, yetişkin kişi. )
( Çocuktan al haberi! )
( RADÎ'[< REDÂ/REZÂ]: Süt emen bebek. ile TIFIL[çoğ. ETFÂL] )
- BEKLENTİYİ YÖNETMEYE ODAKLANMAK ile/ve/değil/yerine/||/<> ÇÖZÜM ÜRETMEYE ÇABALAMAK
- BELİRLE(N)ME, BELİRLENİM = DETERMINATION[İng.] = DÉTERMINATION[Fr.] = DAS BESTIMMEN[Alm.] = DETERMINAZIONE[İt.] = DETERMINACION[İsp.] = CONSTITUTIO, DEFINITIO, DETERMINATIO[Lat.] = HO HORISMOS, HE TAKSIS[Yun.] = VUCHA(T), MÂL[Ar.] = TAYÎN[Fars.] = BEPALING[Felm.]
- BELİRSİZLİK SAÇMA(LIK)LARI/SAFSATALARI:
GÖNDERMELİ ile/ve/||/<> VURGULAMA ile/ve/||/<> ÇOK ANLAMLILIK
( FALLACY OF: EQUIVOCATION vs./and/||/<> ACCENT vs./and/||/<> AMPHIBOLY )
- BELSUYU/ERSUYU ile/ve/<> COWPER BEZİ SIVISI
( SEMİNAL VEZİKÜL: Spermleri besleyen ve üreme kanallarını kayganlaştıran, meni içindeki sıvıyı salgılayan bez. )
( MENÎ, SÂİL-İ MENEVÎ, HUVEYNÂT-I/HÜCEYRÂT-I MENEVİYYE ile/ve MEZİ/MEZİYY )
( Belsuyu/ersuyu, erilin/penisin boşaldığı(ejakülasyon) anda fışkırarak çıkan, koyu, süt rengine yakın, içinde sperm/ata bulunan sıvı/sekresyondur[gövde sıvılarının genel adı]. İLE/VE/<> Sevişme/düzüşme esnasında, boşalma öncesi penisten akan/akmaya devam eden şeffaf sıvı, Cowper Bezi ve birçok bileşimden gelen kaydırıcılığa/ıslaklığa yarayan/sağlayan sıvıdır. )
( MAĞZ-I PÜŞT ile/ve/<> ... )
- BERÂRÎ[< Ar. BERRİYYE] ile ÇÖLLER, SAHRALAR
( Çöller, sahralar. )
- BETİMLEYİCİ ETİK ile/ve/||/<> NORMATİF ETİK ile/ve/||/<> ÇÖZÜMLEYİCİ ETİK
- BİLECEN/UKALÂ ile "ÇOK BİLMİŞ"
- BİLGİ = KNOWLEDGE, COGNITION[İng.] = CONNAISSANCE[Fr.] = die ERKENNTNIS, die KENNTNIS[Alm.] = COGNITIO[Lat.] = HË GNÕSIS[Yun.] = CONOCIMIENTO[İsp.]
- BİLGİSAYAR = COMPUTER[İng., İt.] = ORDINATEUR[Fr.] = COMPUTER/KOMPUTER[Alm.] = COMPUTADOR[İsp.]
- BİLİNÇ = ŞUUR = CONSCIOUSNESS[İng.] = CONSCIENCE[Fr.] = BEWUSSTSEIN[Alm.] = CONSCIENTIA[Lat.] = SYNEIDESIS[Yun.] = CONCIENCIA[İsp.]
- BİLMEK ile/ve/||/<>/> ANLAYABİLMEK ile/ve/||/<>/> (BİRİNE) ANLATABİLMEK ile/ve/||/<>/> (ÇOCUĞA) YALIN ANLATABİLMEK
- BİLMEK ile/ve "ÇÖZMEK"
- BİR ALAN/KONU HAKKINDA ve/+/||/<>/> ÇOĞU ŞEY HAKKINDA
( Çoğu şeyi bilmeye çalışmak. VE/+/||/<>/> Bir şey bilmeye çalışmak. )
- BİR TANE DAHA RİCA EDEYİM değil/yerine ÇOK GÜZELMİŞ[Bir tane daha alabilirsem memnun olurum tabii anlamında]
- BİR ile/ve/> ÇOK
( ONE vs./and/> MANY/MUCH )
- BİRAZ ile/ve/değil/||/<>/< ÇOK AZ
- BİRÇOK ile ÇOĞU
- BİRÇOKLARI/NIZ" değil ÇOĞU/NUZ
- BİREŞİM/SENTEZ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ÇÖZÜMLEME/ANALİZ
( Birleşik nesnelerin oluşturulması. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Nesnelerin bileşenlerine ayrılması. )
- BİREŞİM/TEVHİD ile/ve/||/<> CÖMERTLİK/SELEK
- BİRLEŞİK PETALLİ KOROLLA, GAMOPETAL KOROLLA, SİNPETAL KOROLLA = TÜVEYC-İ ÂHÂDÎYÜ'L-VARAK = COROLLE MONOPÉTALE, COROLLE GAMOPÉTALE
- BİR/LİK ile/ve ÇOK/LUK
- BİR/LİK ve/+ ÇOK/LUK | ve/||/<>/> TÜMEL/LİK
( | UNITY and/+ ABUNDANCE | and/||/<>/> UNIVERSAL )
- BİSİKLET ve/<> ÇOCUK ARABASI
- BİSİKLET ve/<> COĞRAFYA
- BİSİKLET ve/<> COŞKU
- BİSİKLET ve/<> ÇÖZÜM
- BİSSÜRÜSÜ değil ÇOĞU
- BOL BOL ile/ve ÇOK ÇOK
( Besmele. İLE/VE Fatiha Sûresi. )
- BOZULMA ile/ve/||/<>/> ÇÜRÜME ile/ve/||/<>/> ÇÖZÜLME ile/ve/||/<>/> PARÇALANMA ile/ve/||/<>/> DAĞILMA
- BUJİN = ÇÖPLEME
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Çok parçalı ve koyu yeşil yapraklı otsu bir bitki. )
- BUKALEMUN ve/||/<> ÇOBANALDATAN KUŞU
( )
( ... cum CAPRIMULGUS EUROPAEUS )
- BURTLAK/MOZAK/MERDEK ile ÇORPA
( Domuz yavrusu. İLE Dağ domuzu yavrusu. )
( PIGLET vs./and ... )
- BÜYÜK KANYON ile COPPER KANYONU
( Amerika'da. İLE Meksika'da. )
( ... İLE Büyük Kanyon'dan, 4 kat daha büyüktür. )
- BÜYÜK OKYANUSTA:
[AVUSTRALYA'DA]
TAZMANYA DENİZİ ile/ve/||/<> BASS BOĞAZI ile/ve/||/<> HALIFAX KÖRFEZİ ile/ve/||/<> PRENSEN CHARLOTTE KÖRFEZİ ile/ve/||/<> PAPUA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> CARPENTERIA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> MERCAN DENİZİ ile/ve/||/<> BISMARCK DENİZİ ile/ve/||/<> ARAFURA DENİZİ ile/ve/||/<> FLAMINGO KÖRFEZİ ile/ve/||/<> BANDA DENİZİ ile/ve/||/<> MOLUK BOĞAZI ile/ve/||/<> MAKASSAR BOĞAZI ile/ve/||/<> TİMOR DENİZİ ile/ve/||/<> JOSEPH BONAPART KÖRFEZİ ile/ve/||/<> CLARENCE BOĞAZI ile/ve/||/<> FLORES DENİZİ ile/ve/||/<> JAVA DENİZİ ile/ve/||/<> SELEBES DENİZİ ile/ve/||/<> SULU DENİZİ ile/ve/||/<> BALABAC BOĞAZI ile/ve/||/<> GÜNEY ÇİN DENİZİ ile/ve/||/<> TAYLAND KÖRFESİ ile/ve/||/<> VİETNAM KÖRFEZİ ile/ve/||/<> FİLİPİNLER DENİZİ ile/ve/||/<> LUZON BOĞAZI
ile/ve/||/<>
[G. AMERİKA'DA]
PENAS KÖRFEZİ ile/ve/||/<> CORCAVADO KÖRFEZİ ile/ve/||/<> GUAYAQUIL KÖRFEZİ ile/ve/||/<> PANAMA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> PANAMA KANALI ile/ve/||/<> TETUANTEPEC KOYU
ile/ve/||/<>
[K. AMERİKA'DA]
KALİFORNİYA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> KRALİÇE CHARLOTTE BOĞAZI ile/ve/||/<> HECATE BOĞAZI ile/ve/||/<> COOK KOYU ile/ve/||/<> SHELIKOF BOĞAZI ile/ve/||/<> BRISTOL KÖRFEZİ ile/ve/||/<> KUSKOKWIM KOYU ile/ve/||/<> NORTON KOYU ile/ve/||/<> BERING BOĞAZI
- BÜYÜK SAYIDA değil ÇOK SAYIDA
- BÜYÜME ile/ve/değil ÇOĞALMA
( [but] TO GROW vs./and/but INCREASE )
- BÜYÜME ile ÇOĞALMA
- BÜYÜMEK ile/ve/||/<>/>/< "ÇOCUKLAŞABİLMEK"
( Zamanın etkisi. İLE/VE/||/<>/>/< Kişinin becerisi. )
( İçindeki çocuğa sarıl! Sana, insanı anlatır... )
( )
- ÇABA = EDEAVOUR[İng.] = EFFORT[Fr.] = BESTREBEN[Alm.] = CONATUS[Lat.]
- ÇAĞDAŞ = CONTEMPORARY[İng.] = CONTEMPORAIN[Fr.] = ZEITGENÖSSISCH[Alm.] = CONTEMPORANEO[İt.] = CONTEMPORÁNEO[İsp.]
- CALYC-/-CALYX ile/||/<> -CELE/-COELE ile/||/<> -RRHEXİS ile/||/<> -COELEİ ile/||/<> CAV- ile/||/<> STEN-/STENO-/-STENOSİS ile/||/<> DOLİCH-/DOLİCHO-
( Kaliks, fincan biçiminde oluşum ya da yapı. İLE/||/<> Tümör, herni. bkz. fıtık. İLE/||/<> Fıtık, rüptür. İLE/||/<> Kavite, ventrikül, bölme, oyuk, gövde bölmesi. İLE/||/<> Kavite, oyuk, lezyon. İLE/||/<> Dar, daralma, bir açıklık ya da kavitenin daralması, sıkışma. İLE/||/<> Uzun, dar. )
- CAMİA[Ar., Fars.] = COMMUNITY[İng.] = COMMUNAUTÉ[Fr.] = COMMUNITAS[Lat.] = GEMEINSCHAFT[Alm.] = HË METUZIA[Yun.] = COMUNITA[İt.] = COMUNIDAD[İsp.] = GEMEENSCHAP[Fel.] = FÆLLESSKAB[Dan.] = OBŞÇESTVO[Rus.]
- ÇAN BİÇİMİNDE/ÇANSI KOROLLA = TÜVEYC-İ CERESÎ = COROLLE CAMPANULÉE
- CAN ve/<> COŞKU
( LIFE and/<> EXUBERANCE, VIGOUR, ENTHUSIASM )
- CAPİT- ile/||/<> CEPHAL-/-CEPHALİSİA/-CEPHALOUS/-CEPHALİSM/-CEPHALUS/-CEPHALY ile/||/<> ENCEPHAL-/ENCEPHALO- ile/||/<> CRAN- ile/||/<> CEREBR-/CEREBRİ-/CEREBRO- ile/||/<> CORTİCO-/CORTİC- ile/||/<> ARACHNO- ile/||/<> AMYGDAL-/AMYGDALO- ile/||/<> FRONT-
( Baş. İLE/||/<> Başla ilgili, başın biçimi, baştaki anormallik. İLE/||/<> Kafatası. İLE/||/<> Beyin. İLE/||/<> Beyinle ilgili. İLE/||/<> Korteksle ilgili, bir örgenin yüzeyel tabakası. İLE/||/<> Örümcek, ince ağ benzeri yapı [araknoid: Beyin zarlarından biri]. İLE/||/<> Badem biçiminde, tonsille ilgili. İLE/||/<> Alın, ön. )
- ÇAR ÇARMAK/ÇAR ÇARMAQ / ÇAR ÇAMRAK/ÇAR ÇAMRAQ = ÇOLUK ÇOCUK
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
- ÇARE[Fars.] değil/yerine/= ÇÖZGE
- CAT- ile/||/<> EN- ile/||/<> END-/ENDO-/ENTO-/ESO- ile/||/<> EP-/EPİ- ile/||/<> DEXTR-/DEXTRO- ile/||/<> DİST-/DİSTO- ile/||/<> DORS-/DORSİ-/DORSO- ile/||/<> HYP-/HYPO- ile/||/<> HYPER- ile/||/<> HYPS-/HYPSİ-/HYPSO- ile/||/<> E-/EC-/EX-/EXO-/OE- ile/||/<> EXTRA-/EXTRO- ile/||/<> MES-/MESO- ile/||/<> MET-/META- ile/||/<> İM- ile/||/<> İN- ile/||/<> İNTER- ile/||/<> İNTRA-/İNTRO- ile/||/<> LATER-/LATERİ-/LATERO- ile/||/<> ULTRA- ile/||/<> UN- ile/||/<> SUB- ile/||/<> SUPER- ile/||/<> SUPRA- ile/||/<> SYN- ile/||/<> TRANS- ile/||/<> PERİ- ile/||/<> PRE-/PRAE-/PRO- ile/||/<> PROT-/PROTO- ile/||/<> RETRO- ile/||/<> PAN-/PANT-/PANTO- ile/||/<> CO-/COM-/CON- ile/||/<> POST- ile/||/<> PLEİO-/PLEO- ile/||/<> MEDİ-/MED- ile/||/<> MULT-/MULTİ-
( Aşağı, alt, uzak, karşıt, cot, ile. İLE/||/<> İçine, içine koymak, içte kapatmak, çevrelemek. İLE/||/<> İçinde, iç tarafta. İLE/||/<> Yukarıda, üstte, arasında, önde, yanda, tarafında, dışta, üstte, üzerinde, ek olarak. İLE/||/<> Sağda, sağa doğru, sağ tarafta. İLE/||/<> Distal, merkezden uzakta, ayrı, arkada. İLE/||/<> Sırt, sırtla ilgili, dorsal geri, arka. İLE/||/<> Altında, aşağıda, normalden az. İLE/||/<> Üzerinde, üstünde, yukarısında, ötesinde, normalden fazla, aşırı. İLE/||/<> Yüksek, yükseklik, yukarıda, yukarı, yukarıya. İLE/||/<> Ötesinde, dış, kapalı, -den, bütünüyle, olmaksızın, dışında, dış tarafta, bütünüyle. İLE/||/<> Dışında, fazladan, ötesinde, üstüne, ek olarak. İLE/||/<> Orta, arada, birleştirici bölüm, kısmı, ikincil. İLE/||/<> Sonra, ötesinde, arasında, değişim, dönüşüm, başkalaşım. İLE/||/<> Değil, olmayan, olumsuz anlam veren ön ek. Yokluk, eksik, olmaksızın. İLE/||/<> İçine, içte, içinde, e doğru, üzerinden. İLE/||/<> Arasında, içlerinde, çevrelenmiş, sarılmış. İLE/||/<> İçinde, içine, içe doğru. İLE/||/<> Yan, yanda, yan tarafta. İLE/||/<> Ötesinde, aşırı, fazla. İLE/||/<> Değil, eksik, yoksun. İLE/||/<> Boyunca, ötesinde, bütünü ile. İLE/||/<> Altında, yakınında, hemen hemen, yakın, eksik, az çok. İLE/||/<> Yukarıda, aşırı, üzerinde. İLE/||/<> Yukarıda, üzerinde, üstünde. İLE/||/<> İle, birlikte, yapışık, kaynaşmış, bağlantı [b, m, p öncesi sym, l öncesi syl olur]. İLE/||/<> Önce, önünde. İLE/||/<> Çevresinde, yakınında, ötesinde, dolaylarında. İLE/||/<> İlk kez, ilk durum. İLE/||/<> Geri, sırt, arka, arkada. İLE/||/<> Bütün, genel, hepsi. İLE/||/<> İle, birlikte. İLE/||/<> Sonra, arkasında, daha sonra. İLE/||/<> Daha fazla. İLE/||/<> Orta, orta çizgi ve düzlemle ilgili, mediyal, ara, arada. İLE/||/<> Çok, fazla, aşırı, çok sayıda bölüm tutan. )
- CAYAMBE ile/ve SARA URCU ile/ve ANTISANA ile/ve COTUPAXI ile/ve CHIMBARAZI ile/ve TUNGURAHU ile/ve EL ATAR ile/ve SANGAY
( Yanardağlar ülkesi Ekvador'da bulunan etkin yanardağlar. )
- CBS/GEOGRAPHIC INFORMATION SYSTEM değil/yerine/= COĞRAFİ BİLGİ DÜZENİ
- CEHÂLET/BİLGİSİZLİK ve/<> ÇOK VE BOŞ (GEREKSİZ) KONUŞMAK
( IGNORANCE and/<> TO TALK TOO MUCH AND WASTE )
- ÇEKMECE KÖPRÜSÜ ve BOSTANCI KÖPRÜSÜ ve ÇOBANÇEŞME KÖPRÜSÜ
- ÇELİŞİK = MÜTENAKIZ = CONTRADICTORY[İng.] = CONTRADICTOIRE[Fr.] = KONTRADIKTORISCH, WIDERSPRECHEND[Alm.] = CONTRADICTORIUS[Lat.] = CONTRADECIR[İsp.]
- ÇELİŞME/ÇELİŞKİ = TENAKUZ = CONTRADICTION[İng., Fr.] = WIDERSPRUCH[Alm.] = CONTRADICTIO[Lat.] = CONTRADECIR[İsp.]
- ÇELİŞMEZLİK ile/ve ÇOKLUK
- ÇENEK, KOTİLEDON = FİLKA = COTYLÉDON
- CEP ve/||/<>/> ÇÖP
( Çöpleri, dışarıya/yola/sokağa atmak yerine cebimizde tutma olanağımız varken, cebimiz, bir süreliğine çöp de olabilir. )
- CESÂRET = ŞECÂ'AT, CESÂRET[Fars., Ar.] = COURAGE[İng., Fr.] = FORTITUDO[Lat.] = MUT[Alm.] = HË ANDREIA[Yun.] = CORRAGIO[İt.] = VALOR[İsp.] = MOED[Fel.] = MOD[Dan.] = MUJYESTVO[Rus.]
- CESET = CESED[Ar., Fars.] = CETHE/T, NAŞ/NAAŞ[Ar.] = CORPSE[İng., Fr.] = CADAVRE[Fr.] = CADAVER[Lat., İsp.] = LEICHE[Alm.] = HO NEKROS[Yun.] = CADAVERE[İt.] = LIJK[Fel.] = LIGET[Dan.] = TRUP[Rus.]
- ÇEŞİTLİ/LİK ile ÇOK/LUK
( Çeşitlilik içinde birlik doğaldır ve iyidir. )
( VARIATION/DIVERSITY vs. ABUNDANCE
Unity in diversity is natural and good. )
- CHATGPT ile/ve/||/<> GEMINI(GOOGLE) ile/ve/||/<> COPILOT(MICROSOFT) ile/ve/||/<> DEEPSEEK
- ÇİFT ANLAMLI/LIK ile/değil ÇOK ANLAMLI/LIK
- ÇİFT YARIK ile/ve/||/<> ÇOKLU YARIK
- ÇIKIŞ ile/>< ÇÖKÜŞ
- ÇINGIRAK BİÇİMİNDE/ÇINGIRAKSI KOROLLA = TÜVEYC-İ CÜLCÜLÎ = COROLLE URCÉOLÉE
- CLUBBING değil/yerine/= ÇOMAKLAŞMA
- COAP/CONSTRAINED APPLICATION PROTOCOL değil/yerine/= SINIRLI UYGULAMA PROTOKOLÜ
- COARSE vs. COURSE
- ÇOBAN ile ÂBİL[Ar.]
( ... İLE Çayırda otlayarak suya gereksinimi olmayan hayvan. | Koyun, at ve deve gibi hayvanlara iyi bakan kişi. )
- ÇOBAN ile GAUCHO
( ... İLE Patangonya'da yaşayan koyun çobanları. )
- ÇOBANÇANTASI ile ÇOBANDAĞARCIĞI ile ÇOBANDEĞNEĞİ ile ÇOBANDÜDÜĞÜ ile ÇOBANİĞNESİ ile ÇOBANPÜSKÜLÜ ile ÇOBANSÜZGECİ ile ÇOBANTARAĞI ile ÇOBANTUZLUĞU
( Turpgillerden, yemişleri torbayı andıran bir yaban bitkisi. İLE Turpgilllerden, yabani bir bitki, kuşekmeği. İLE Karabuğdaygillerden, beyaz ya da pembe çiçekli, yürek biçimi yapraklı, otsu bir kır bitkisi. İLE İkiçeneklilerden, sap ve yapraklarında keskin bir koku ve acı bir tat olan nemli yerlerde yetişen bir bitki, meyhaneciotu. İLE Itır çiçeği cinsinden, kokulu bir bitki. İLE Çobanpüskülügillerden, bir süs bitkisi. İLE Yoğurtotu. İLE Maydanozgillerden, tarlalarda çok rastlanılan, beyaz çiçekli bir bitki. İLE Sarıçalı. )
( CAPSELLA BURSA PASTORIS cum THIASPI cum POLYGONUM AVICULARE cum ASARUM EUROPAEUM cum GERANIUM cum ILEX AQUIFOLIUM cum ... cum SCANDIX cum ... )
- ÇOBANÇEŞME ile/ve ÇOBAN ÇEŞMESİ
( Havaalanı sapağı öncesinde bulunan çeşme ve semt. İLE/VE Alibeyköy Deresi ve Kemerburgaz yolunda. [Silâhtar Yusuf Ağa - 1595] )
- coch. mag.[Lat. < COCHLEARE MAGNUM] değil/yerine/= ÇORBA KAŞIĞI, YEMEK KAŞIĞI DOLUSU
- coch. parv.[Lat. < COCHLEARE PARVUM] değil/yerine/= ÇAY KAŞIĞI DOLUSU
- COCKROFT WALTON ELEKTROSTATİK ÜRETECİ = COCKROFT WALTON HIZLANDIRICISI
- ÇOCUĞA, "GELECEK HAZIRLAMAK" değil ÇOCUĞU, GELECEĞE HAZIRLAMAK
- ÇOCUĞA İFADEDE/HİTAPTA:
"KIRARSIN/KIRACAKSIN" / "DÖKERSİN/DÖKECEKSİN" / "DÜŞERSİN/DÜŞECEKSİN" değil/yerine SIKI TUT! / DİKKAT ET!
- ÇOCUĞA, PARMAĞINI TUTTURMAK ile/değil/yerine ÇOCUĞUN, ELİNDEN TUTMAK
( ... İLE/DEĞİL/YERİNE Güven, güç, ümit ve cesâret verir. Birlik ve bütünlük düşünce ve duygusu yaratır. )
- Çocuğu DİNLE!!!
- ÇOCUĞU "ÖVÜNCE":
KİBİRLİ ile HIRSLI ile ÇABALI ile BENCİL ile AHLÂKLI
( "Zekâ" ve "kişiliğini" "översek". İLE (")Başarısını(") "översek". İLE Çabasını översek. İLE "Tipini" "översek". İLE İyi davranışlarını översek. )
- ÇOCUĞUMUZ, BÜYÜR VE GELİŞİRKEN:
"BEKLEDİĞİMİZ" ile/değil/yerine/>< GERÇEKTE OLAN
( )
- ÇOCUĞUMUZUN SEVGİSİ:
| HASTA OLAN ve KAYIP OLAN ve KÜÇÜK OLAN | ve/değil/||/<>/>/< HEPSİ
( | İyileşene kadar. VE/||/<> Dönene kadar. VE/||/<> Büyüyene kadar. | VE/DEĞİL/||/<>/< Ölene kadar. )
- ÇOCUĞUN GEREKSİNİMLERİ/SORUNLARI İLE "İLGİLENMEK"/KENDİ YAPABİLECEKLERİNİ "GİDERMEK" ile/değil/ne yazık ki/> ÇOCUĞU KÖRELTMEK/KAYBETMEK
- [ne yazık ki]
ÇOCUĞUNA TAPMA ve ALAYCI TAVIR
( Modern kişinin, öncül ve ölümcül tutumları. )
( http://ahmetcorak.blogspot.com.tr/2010/01/ahtapor-anne.html )
- Çocuğunla KONUŞ!!!
- ÇOCUĞU/NU:
ACINDIRIRSAN ile ACIKTIRIRSAN
( Arsız olur. İLE Hırsız olur. )
- ÇOCUK:
"BİZE AİT/BİZİM" değil BİZDEN
- ÇOCUK DÜŞÜNCESİ ile/değil/yerine ŞİZOİD DÜŞÜNCE ile/değil/yerine BİRLİK DÜŞÜNCESİ
- ÇOCUK GELİŞİMİ KURAMLARINDA:
ABRAHAM MASLOW ve/||/<> ERIK ERIKSON ve/||/<> JEAN PIAGET ve/||/<> LAWRENCE KOHLBERG ve/||/<> JOHN BOWLBY
( Gereksinimler sıradüzenine işaret etmiştir. VE/||/<> Bireylerin, sorunlarını çözme olanaklarının bulunduğuna işaret etmiştir. Gelişimin, sekiz aşaması olduğunu öne sürmüştür. Benlik güçlerinin, gelişimsel sorunların başarılı biçimde çözülmesiyle kazanıldığına işaret etmiştir. VE/||/<> Bilişsel gelişimin aşamalarını ortaya koymuş ve çocukların, belirli gelişimsel aşamalara özgü, beceri ve davranışlarının olduğunu, kavramlarla açıklamıştır. VE/||/<> Piaget'in önerdiği, bilişsel gelişim kavramları ile ahlâkî kavramların kazanımı arasındaki ilişkiyi araştırmıştır. VE/||/<> Çocuğun, duygusal ve davranışsal gelişimi ile ilgisi olduğu düşünülen, anneye bağlanmaya vurgu yapmış ve bağlanma kuramını ortaya atmıştır. )
- ÇOCUK GELİŞİMİNDE:
3 ile/ve/||/<> 6 ile/ve/||/<> 9 ile/ve/||/<> 12
( Çocuklarımızın fiziksel ve zihinsel sağlığı için...
3 yaşından önce televizyon izletmiyoruz!...
İLE/VE/||/<>
6 yaşından önce bilgisayar oyunları oynatmıyoruz!...
İLE/VE/||/<>
9 yaşından önce tek başına internete girmesine izin vermiyoruz!
İLE/VE/||/<>
12 yaşından önce de sosyal medya kullanmalarına izin vermiyoruz!... )
( )
- ÇOCUK GELİŞİMİNDE:
OTİSTİK EVRE ile/ve/||/<>/> SİMBİYOTİK EVRE
( bkz. MAHLER )
- ÇOCUK HAKLARI'NDA:
FELSEFÎ ile/ve/||/<> HUKUKÎ
( * Refah hakkı
* Korumacı haklar
* Yetişkin hakları
* Ebeveyne yönelik haklar
İLE/VE/||/<>
* Olumsuz durumlarda
* Olumlu durumlarda
* Etkin durumlarda )
- ÇOCUK HAKLARINDA:
NESEB HAKLARI ile/ve/||/<> MİRAS HAKLARI ile/ve/||/<> VASIF HAKLARI ile/ve/||/<> VASİYET HAKLARI
- ÇOCUK:
(hem) (")MASUM(") ile/ve/değil/hem de/||/<> KURNAZ
- ÇOCUK:
"İSTEDİĞİN GİBİ" değil YETİŞTİRDİĞİN GİBİ
( Çocuklar, donmamış beton gibidir. Üzerlerine ne düşse/basılsa, kalıcı iz bırakır. )
- ÇOCUK:
OBEZ ile/değil/yerine GÜRBÜZ
- Çocuk şarkılarını DİNLE!!!
- ÇOCUK:
SUÇA SÜRÜKLENEN değil SUÇA SÜRÜKLENDİĞİ İDDİA EDİLEN
- ÇOCUK YETİŞTİRMEDE:
"OLDUĞU KADAR" ile/ve/değil/yerine/ ||/<>/> OLABİLDİĞİ KADAR
- ÇOCUK ile/||/<> AŞTAL/AFARA/KENCE/TEKNE KAZINTISI
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( ... İLE/||/<> Kişinin sonuncu [yaşlılık çağlarında doğan] çocuğu. )
- ÇOCUK ve/<> BİSİKLET
( İçindeki çocuğa sarıl! Sana, insanı ve bisikleti anlatır/yaşatır... )
- ÇOCUK = CHILD/KID[İng.] = ENFANT/GOSSE[Fr.] = KIND[Alm.] = BAMBINO[İt.] = NIÑO[İsp.]
- ÇOCUK ile HIRSIZ
( İkisi için de, geldiğimiz son nokta[olanaklar/koşullar], onların başlangıç noktasıdır.[Dolayısıyla, ne çocuğun, ne de hırsızın "zekâ"sının ve/ya da "başarı"larının üzerinde fazla durulmaz/durulmamalıdır!] )
- ÇOCUK ve/<>/= İNSANLIK
- ÇOCUK ile KİŞİ
- ÇOCUK ile/ve SABÎ[Ar.]
( ... İLE/VE Henüz memeden kesilmemiş erkek çocuk. | Üç yaşını tamamlamayan erkek çocuk. )
( SABÎ-İ MUABBİR: Söyleyen ve söylediğini bilen çocuk. )
- ÇOCUK ile VAHŞİ ÇOCUK
( ... İLE Hindistan'da. )
- ÇOCUK ile/ve/||/<>/> YETİŞMİŞ/SERPİLMİŞ ÇOCUK/ÜFHÛD[Ar.]
- ÇOCUKÇA/LIK ile/değil/yerine ÇOCUKSU/LUK
( Belirli bir yaşa/"bilince" kadar ve kısmen kabul edilebilir. İLE/DEĞİL/YERİNE Her yaşta kabul edilir, hoş ve uygundur. )
( Bilgisiz ve bilinçsizcedir. İLE/DEĞİL/YERİNE Bilgecedir. )
( Hamakatle/ahmaklıkla. İLE/DEĞİL/YERİNE Neşeyle, sevinçle, coşkuyla. )
( İrâdeyle. İLE/DEĞİL/YERİNE İhtiyârla. )
- Çocukça/sına KONUŞ!!!
- ÇOÇUK/ÇOÇUQ ile ÇOCUK
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Domuz yavrusu. İLE İnsan yavrusunun bebeklikten gençliğe/ergenliğe kadarki dönemi. )
- ÇOCU-KEN değil/< ÇOCUKKEN
- ÇOCUKLAR [HEM PAYLAŞILABİLİR, HEM DE PAYLAŞILMAZ; NE PAYLAŞILIR, NE DE PAYLAŞILMAZ]
- ÇOCUKLAR:
"İSTEDİĞİMİZ GİBİ" değil/yerine/< YETİŞTİRDİĞİMİZ GİBİ
- ÇOCUKLARA ABUR CUBUR ALMAK/VERMEK, GÖTÜRMEK, HEDİYE ETMEK yerine MEYVE VERMEK, GÖTÜRMEK, HEDİYE ETMEK
( Çikolata/gofret çeşitleri, özellikle çocuklar için olduğu gibi yetişkinler için de sağlığa zararlı ürünlerdir. Neredeyse hiç denilebilecek kadar az tüket(tir)menizi salık veririz. LÜTFEN! )
( Çocukları meyve ya da daha yararlı yiyecek ya da küçük/basit/ucuz hediye ve oyuncaklarla sevindirebiliriz. )
( Çocuklarımıza ve geleceğimize sahip çıkmak, yapılmaması gerekenleri bugün yerine getirerek, sürekli doğru örnek olarak sağlanabilir. )
- ÇOCUKLARA/GENÇLERE CEP TELEFONU KULLANDIRTMAMALI!
- ÇOCUKLARA, DAHA İYİ BİR DÜNYA BIRAKMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DÜNYAYA, DAHA İYİ ÇOCUKLAR BIRAKMAK
- ÇOCUKLARA:
KONUŞMAYI "ÖĞRETMEK" ile/ve/değil/yerine DİNLEMEYİ GÖSTERMEK/ÖĞRETMEK
- VÜCUB EHLİYETİ > HAK EHLİYETİ ve/||/<> EDÂ EHLİYETİ ve/||/<> CEZAİ EHLİYET ve/||/<> FİİL EHLİYETİ
- ÇOCUKLARI TERBİYE ETMEK ile/ve/değil/yerine KENDİMİZİ TERBİYE ETMEK
- ÇOCUKLARIN/BAŞKALARININ TAKİP ETTİĞİ/EDECEĞİ:
İŞARET PARMAĞIMIZ değil AYAK İZİMİZ
- ÇOCUKLARIN CEZÂLANDIRILMASINDA:
0 - 12 ile/ve/||/<> 13 - 15 ile/ve/||/<> 15 - 18
( Tam sorumsuzluk. İLE/VE/||/<> Tam sorumsuzluk ya da sınırlı sorumluluk. İLE/VE/||/<> Sınırlı sorumluluk. )
- ÇOCUKLARIN, KARANLIKTAN KORKMASI
ile/değil/ne yazık ki/>
"YETİŞKİNLERİN", AYDINLIKTAN KORKMASI
- ÇOCUKLARIN:
!YÜZÜNE TOKAT ATMAK değil/yerine !KIÇLARINA VURMAK
- ÇOCUKLARIN:
!YÜZÜNE TOKAT ATMAK değil/>< !KIÇLARINA VURMAK
( Yanlışı. >< Doğrusu. )
- Çocuklarla göz hizasında KONUŞ!!!
- Çocuklarla KONUŞ!!!
- ÇOCUKLUK VE GENÇLİK ile/ve/||/<> RÜŞT VE KEMÂL
- ÇOCUK/LUK ile GENÇ/LİK
( ... ile CİVÂN/CEVÂN/CÜVÂN )
( CHILD vs. YOUTH/TEENAGE/ADOLESCENCE )
- ÇOCUK/LUK ile/> YETİŞKİN/LİK
( [Sorumluluğu] Dışarıda/başkalarında bekleyen/"gören". İLE/> Kendinde bulan/üstlenen. )
( Sorumsuzluk. İLE/> Sorumluluk. )
( Yabancılık. İLE/> Özdeşlik. )
( Oyunlarla aldatılır. İLE/> Yeminlerle aldatılır. )
( Hiçbir şeyde, "her şeyi bulur". İLE/> "Her şeyde", hiçbir şey bulamaz. )
- YAŞ:
ÇOCUKLUKTA/GENÇLİKTE ile/ve/||/<>/> YETİŞKİNLİKTE
( Girilen/gün alınan. İLE/VE/||/<>/> Tamamlanılan/yaşanılan. )
- YEMEK YEME "YARIŞI":
ÇOCUKLUKTA ile/ve/değil/yerine YETİŞKİNLİKTE
( Oyalanmadan, "hızlıca" yemek. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Olabildiğince yavaş ve lokmaları çok çiğneyerek. )
- ÇOCUKLUKTA ve/<> HER YAŞTA
- ÇOCUK/TA, "SAYGISIZ/LIK":
[ya] YILIŞIK/LIK ya da ŞIMARIK/LIK
( Aşırı baskıdan dolayı. YA DA Aşırı "sevgi"den dolayı. )
- çoğ. ile coğ.
( "Çoğul"un kısaltması. İLE "Coğrafya"nın kısaltması. )
- ÇOG ile ÇOG ile ÇOGI/ÇAGI
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Güneşin kavuruculuğu, parlaklığı. İLE Odunun kor duruma geldikten sonra ateşten çıkan alevi. İLE Gürültü. )
- ÇOĞALMA ile/<> BÖLÜNEREK ÇOĞALMA
- ÇOĞALMA ile/||/<> ÇOĞALMA ETMENİ / ÇOĞALMA FAKTÖRÜ / ÇOĞALMA SABİTİ
( Bir yan iletkende yük taşıyıcıların artmasıyla akımdaki artış. | Bir kritik altı reaktördeki nötron akışının, nötron kaynağının akışına oranı. İLE/||/<> Bir reaktörde art arda gelen iki Nm ve Nm+1 nötron kuşağının k = Nm+1 / Nm ile verilen, kritiklik etmeni ya da kritiklik kat sayısı da denilen oranı. | Bir defada doğan etkin bölünme nötronlarının net sayısı. Reaktör ortamı için [sonlu ortam olduğundan] etkin çoğalma etmeni olarak da adlandırılır. [Simgesi: k, ket] )
( TEKÂSÜR ile TEKSİR EMSÂLİ )
( MULTIPLICATION vs. MULTIPLICATION FACTOR )
( LA MULTIPLICATION avec LE FACTEUR DE LA MULTIPLICATION )
( VERHMEHRUNG, MULTIPLIKATION mit VERHMEHRUNGSFAKTOR, MULTIPLIKATIONSFAKTOR )
- ÇOĞALMA ile/ve/değil/||/<>/< EŞLEME
- ÇOĞALTICI ile/||/<> ÇOĞALTICI TÜP / ELEKTRON ÇOĞALTICI TÜP / ÇOĞALTICI FOTOTÜP / ELEKTRON ÇOĞALTICI FOTOTÜP ile/||/<> ÇOĞALTKAN OLMAYAN ORTAM / ÇOĞALTKAN OLMAYAN REAKTÖR / REAKTİFLİK
( Gerilim aralığını artırmak için bir gerilimölçerle seri bağlı olarak kullanılan direnç. İLE/||/<> Fotokatodu ve çıkış elektrodu arasında giderek artan potansiyel farkları altında bir ya da daha fazla kademeli dinotları olan, fotokatottan gelen elektronların her dinotta yansıyarak ve her yansımada yayılan ikincil elektronların eklenmesiyle çoğalarak yükselmiş çıkış alınan bir fototüp. )
( AUGMENTER, iNCREASER VS. ELECTRON MULTiPLiER PHOTOTUBE )
( L'AUGMENTATEUR AVEC LE PHOTOTUBE DU MULTiPLiCATEUR D'éLECTRON )
( MULTiPLiKATOR MiT ELEKTRONENVERViELFACHLiSCHE PHOTORöHRE )
- ÇOĞALTMA ile/ve ZENGİNLEŞTİRME
( DIFFRACTION avec/et ... )
( TEKÂSÜR/TEKSÎR[< KESRET] ile/ve ... )
- ÇOĞALTMAK ile/ve ARTIRMAK
( TO INCREASE vs./and SAVING/ECONOMIZING )
- ÇOĞAL(T)MAK ile/ve/||/<> YAYGINLAŞ(TIR)MAK
- ÇOĞALTMAK ile/ve/<>/> YAYMAK
- ÇOĞA-ZANBİL değil DUR-UNTAŞ/DURAN-TAŞ
( ELAM, M.Ö. 1250 )
- ÇÖGEN ile DEĞNEK
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Çevgen oyununda kullanılan değnek. İLE ... )
- COGNITION vs. RECOGNITION
- COGNITION vs. TO KNOW
- COGNITIVE ATTENTIONAL SYNDROME[CAS] değil/yerine/= BİLİŞSEL DİKKAT SENDROMU[BDS]
- ANKLAV:
COĞRAFİ ile/ve/||/<> SİYASİ ile/ve/||/<> ETNİK
( Coğrafi Anklavlar:
Bir ülkenin topraklarının başka bir ülke tarafından çevrelenmiş olması.[Lesotho, Güney Afrika tarafından çevrelenen bir anklavdır.]
İLE/VE/||/<>
Siyasi Anklavlar:
Ülke içinde ülke olan, farklı devlet toprağıyla kuşatılmış siyasi yapılar.[Vatikan, İtalya sınırları içinde yer alan bir anklavdır.]
İLE/VE/||/<>
Etnik Anklavlar:
Farklı bir kültürün yaşandığı ve öteki kültürlerle sınırlandırılmış bölgeler.[Gettolar, küçük İtalyan bölgeleri ve Çin mahalleleri vb.] )
(
Anklav Türü | Tanım | Örnek |
---|---|---|
Coğrafi Anklav | Coğrafi olarak bir ülkenin içinde tamamen çevrili olan bölge. | San Marino (İtalya içinde) |
Siyasi Anklav | Politik nedenlerle başka bir ülke tarafından tamamen çevrelenmiş bölge. | Kaliningrad (Rusya'ya ait ancak diğer ülkelerle çevrili) |
Etnik Anklav | Farklı etnik bir grubun çoğunlukta olduğu ve çevre ülkenin kültürel yapısından farklılık gösteren bölge. | Nagorno-Karabağ (Azerbaycan içinde Ermeni nüfus ağırlıklı) |
- COĞRAFYA ile COĞRAFYA
( ... İLE Strabon'un yazdığı kitabın adıdır! )
- COĞRAFYA = GEOGRAPHY[İng.] = GÉOGRAPHIE[Fr.] = ERDKUNDE[Alm.] = GEOGRAFIA[İt.] = GEOGRAFÍA[İsp.]
- COĞRAFYA ile/ve İKLİM
- COĞRAFYALARDAKİ EN'LER...
- ÇOĞU ÖLÜM ve/=/||/<> ERKEN ÖLÜM
- ÇOĞU ŞEYİ BİLMEMEK/BİLMİYOR OLMAK ile/değil/yerine BAZI ŞEYLERİ BİLMEMEK/BİLMİYOR OLMAK
- ÇOĞU ...(KİŞİ), ... YAPABİLİYOR değil ÇOĞU ...(KİŞİ), ... YAPIYOR
( Hem çoğul kullanıp hem de olasılık belirtmek olanaksızdır. Tanım ya da anlatım bozukluğudur. )
- ÇOĞUL KİŞİLİK ile/ve/||/<> AYRIŞMA SORUNU
- ÇOĞUL MEME/POLİMASTİ ile/ve/||/<> ÇOK MEME BAŞLILIĞI/POLİTELİ
- ÇOĞUL TANIMLARIN ÖNÜNE/ÖNCESİNE "BİR" (SÖZCÜĞÜ) KONULMAZ/SÖYLENİLMEZ!
- ÇOĞUL ile/ve/değil BİRDEN FAZLA
- ÇOĞUL = CEMİ = PLURAL[İng., Fr., Alm., İsp.] = PLURALIS[Lat.]
- ÇOĞUL ile/ve/||/<> ÇOKLU
- ÇOĞUL ile TEKİL
( PLURAL vs. SINGULAR )
- ÇOĞUL ile TEKİL
- ÇOĞULU OLMAYAN/LAR
- ÇOĞUNLUĞUN:
İSTEDİĞİNİ İSTEMEMEK ile/ve/<> İSTEMEDİĞİNİ İSTEMEK
- ÇOĞUNLUK/AZINLIK değil/yerine HEP BİRLİKTE
- ÇOĞUNLUK TAŞIYICILARI ile/||/<> ÇOĞUNLUK YAYICISI
( Bir yan iletkende taşıyıcıların toplam sayısının yansından çoğunu oluşturan elektron ya da deşikler. İLE/||/<> Bir transistörde çoğunluk taşıyıcıları akımını elektrotlararası bölgeye gönderen kaynak elektrot. )
( MAJORiTY CARRiER VS. MAJORiTY EMiTTER )
( LES PORLEURS MAJORiTE AVEC L'éMETEUR MAJORiTé )
( MAJORiTäTSLADUNGSTRäGER, MAJORiTäTSTRäGER MiT MAJORiTäTSEMiTTER )
- ÇOĞUNLUK" ile "AĞIRLIK"
- ÇOĞUNLUK ile BÜYÜK/GENİŞ ÇOĞUNLUK
( MAJORITY vs. WIDED MAJORITY )
- ÇOĞUNLUK ile ÇOĞUL
( MAJORITY vs. PLURAL )
- ÇOĞUNLUK ile ÇOĞULLUK
( MAJORITY vs. PLURALITY )
- ÇOĞUNLUK ile NİTELİKLİ ÇOĞUNLUK
- ÇOĞUNLUK ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/> SÜRÜ
- ÇOĞUNLUK ile/değil/yerine/<> YETERSAYI
( ... ile/değil/yerine/<> NİSAP )
- ÇOĞUNLUKÇULUK ile/değil/yerine ÇOĞULCULUK
- (ÇOĞUNLUKLA) KORKMAMALI!
- ÇOĞUNLUKLA) TÜM DÜNYADA/KÜLTÜRLERDE ile/ve İSLÂM'DA ile/ve HRİSTİYANLIK'TA ile/ve YAHUDİLİK'TE
- ÇOĞUNLUKLA ile/ve/değil/yerine BAZEN
- ÇOĞUNLUKLA ... ile DAHA ÇOK ...
- ÇOĞUNLUKLA ile HER ZAMAN
( MOSTLY vs. EVERY TIME )
- ÇOĞUNLUK/LA ile/ve/||/<> YOĞUNLUK/LA
- ÇÖĞÜR ile ÇÖĞÜR
( İri gövdeli, kısa saplı, bir tür halk sazı. İLE Maydanozgillerden, bir çeşit dikenli yaban bitkisi. | Tohumdan yetişmiş, küçük fidan. )
- ÇOĞUSU" değil ÇOĞU
- ÇOK ANLAMLILIK ile/ve/değil ANLAM ÇOKLUĞU
- ÇOK ANLAMLILIK ile/ve/değil ÇOKLU ANLAMLILIK
- ÇOK ANLAMLILIK ile/ve ORTAK ANLAMLILIK
- ÇOK BAMBAŞKA değil BAMBAŞKA
- [ne yazık ki]
(ÇOK) BENCİL/LİK değil/yerine/>< (ÇOK) BİLGİ(Lİ/LİK)
( Ne kadar bilgi, o kadar az bencillik; ne kadar az bilgi, o kadar çok bencillik. )
- ÇOK BİLGİLİ OLMAK ile/ve/||/<>/> ÇOK GÜZELLİK VE ACI GÖRMEK/YAŞAMAK
- [ne yazık ki]
"ÇOK BİLMEK" ile/ve/||/<>/> ÇOK YANILMAK
- ÇOK BİLMEK/BİLEN ile/ve/değil/yerine/||/<>/>
ÇOK BİLMEK/BİLEN / ÇOK BİLGİSİ OLMAK/OLAN
( Hiç yanıltmaz. [Her bilinen, her zaman, zemin ve koşul için "yeterince" hatta tamamen bilinir, emin olunan/olunur "kabul edilir."] İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<> Çok yanıltır. [Veriyle/bilgiyle uğraşmak, varolanlar ve varolabileceklerin tüm (olası) çeşitlilikleriyle uğraşmak demek olduğundan dolayı her ilerleyişte, çok sayıda, yeni bilinmez(lik)ler/veriler açığa çıkar. Dolayısıyla da bilinemeyecek sayıda (sonsuzlukta), bilmenin/verinin ve yeninin sınırı olmadığı kadar yanılmanın da sınırı olmaz/yoktur. Bu durum ve süreçten dolayı da yeni olanların karşısında, yanılma da kaçınılmazdır. Tabii bu süreç/yol da bir o kadar tetikleyicidir. Bilme isteğinin pek sonu olmadığından ve olmayacağından dolayı da yanılmaktan da kurtulma olanağı yoktur. Süreç ve sonuç itibariyle de iyi bir durum ve süreçtir.] )
- ÇOK BİLMİŞLİK ile/ve/değil/<> HADDİNİ/AMACINI AŞAN, ANLAMSIZ(GEREKSİZ/YERSİZ) SÖZ/KONUŞMA
- ÇOK ÇEŞİTLİ/FARKLI ŞEYLERİ BİLMEK ile/ve/<> BİLDİĞİ(N) KONUDA ÇOK ÇEŞİTLİ/DERİN ŞEYLERİ BİLMEK
( Okyanusun yüzeyini görüp de alttaki derinliği ve ucsuz bucaksızlığı tümüyle unutma! )
( TO KNOW VARIOUS/DIFFERENT THINGS vs./and/<> TO KNOW VARIOUS/DEEP THINGS ON YOUR KNOWLEDGE
It is like seeing the surface of the ocean and completely forgetting the immensity beneath! )
- COK COK (EMMEK)
- ÇOK DALLANMIŞ PANİKULA, TİRSUS = ANKÛD-I HERAMÎ = THYRSE
- ÇOK DÜŞÜNME" ile/ve/değil/yerine İYİ/DOĞRU/YETERLİ/NİTELİKLİ DÜŞÜNME
( Çok düşün(ül)memeli, iyi/doğru/yeterli/nitelikli düşün(ül)meli! )
( [not] TO THINK MUCH vs./and/but TO THINK WELL/RIGHT/ENOUGH/QUALIFIED
TO THINK WELL/RIGHT/ENOUGH/QUALIFIED instead of TO THINK MUCH )
- ÇOK (FAZLA) ŞEY BİLMEK ile/ve/<>/değil/yerine İŞE YARAYACAK ÇOK (FAZLA) ŞEY BİLMEK
- ÇOK GÖRMEK/GÖRDÜĞÜMÜZ ile/değil/yerine HAK GÖRMEK/GÖRDÜĞÜMÜZ
( "Kendimize" hak gördüğümüzü, başkasına "çok" görmeyelim! )
- ÇOK GÜZELSİN! DEMENİN:
ÖNCESİ ile/ve/||/<>/> SONRASI
( )
( "Çok Güzelsin!" Demenin Etkileri... yazısı için burayı tıklayınız... )
- ÇOK İKEN ve/||/<> AZ İKEN
( Çok tüketme/yelim! VE/||/<> Çok çalış/alım! Dilenme/yelim! )
- ÇOK/GERÇEKTEN İSTEMEK ile/ve/<> TAM/DOĞRU İSTEMEK
( REQUEST SO MUCH vs./and/<> ENTIRE/RIGHT REQUEST )
- ÇOK İSTEMEK ile/yerine GERÇEKTEN İSTEMEK
( REQUEST SO MUCH vs. REALLY REQUEST/WANT
REALLY REQUEST/WANT instead of REQUEST SO MUCH )
- ÇOK KATLI PAZARLAMANIN YAPISI VE İŞLEYİŞİ ile PİRAMİT ŞEMA ORGANİZASYONLARININ YAPISI VE ÖZELLİKLERİ
- ÇOK KİŞİYLE ile/ve/||/<> AZ KİŞİYLE ile/ve/||/<> TEK BAŞINA
( Konuş. İLE/VE/||/<> Düşün. İLE/VE/||/<> Karar al. )
- ÇOK KONUŞAN ile/ve/||/<>/> BAĞIRARAK KONUŞAN ile/ve/||/<>/> BAĞIRARAK ÇOK KONUŞAN
( Dayanılmazlar. )
- Çok konuşmadan KONUŞ!!!
- ÇOK KONUŞMAK ile/ve BOŞ KONUŞMAK) ile/ve/yerine ÇOK/BOŞ KONUŞMAMAK
- ÇOK KONUŞMAK değil/yerine/>< AZ KONUŞMAK
( Sık sık pişman olunur. DEĞİL/YERİNE/>< Pek az pişman olunur. )
- Çok konuştuğun için SUS!!!
- Çok konuştuk! demeden KONUŞ!!!
- ÇOK KULLANIM ile/ve/değil/||/<> KÖTÜ KULLANIM
- ÇOK KÜLTÜRCÜLÜK ile/değil/yerine ÇOK KÜLTÜRLÜLÜK
- ÇOK MUHABBET, TEZ AYRILIK GETİRİR ile/ve/değil/yerine/||/<> VUSLATTA, GINA VARDIR ile/ve/değil/yerine/||/<> GÖZDEN IRAK/UZAK OLAN, GÖNÜLDEN DE UZAK OLUR
- ÇOK "PARA" ve/||/<> ÇOK "SÖZ"
( Dolansız/yanlışsız olmaz. VE/||/<> Yalansız olmaz. )
- ÇOK PARAYA GEREKSİNİMİM/İZ VAR ile/değil PARAYA, ÇOK GEREKSİNİMİM/İZ VAR
- ÇOK SATANLAR ile/ve/||/<> ÇOK İLGİ GÖRENLER
- ÇOK SAYIDA EKMEKLER değil ÇOK SAYIDA EKMEK (VS.)
( Türkçe'de, İngilizce'deki gibi çoğul eki nesnelere eklenmez! )
- ÇOK SAZLI ve/değil/<> ÇOK SESLİ
- ÇOK SERT OLMA! ve/<> ÇOK YUMUŞAK OLMA!
( Kırılırsın. VE/<> Ezilirsin. )
- ÇOK SESLİLİK / İFADE HAKKI ile/değil DENSİZLİK
( "Sosyal medya"da. İLE/DEĞİL Günlük yaşamda. )
( Keyfiyette. İLE/DEĞİL Gerçeklikte. )
( "Kendi çıkarlarında." İLE/DEĞİL Ortak alanda, olanaklarda ve koşullarda. )
- ÇOK SEVMEK değil/yerine SEVMEK
( Neyi çok[gereğinden fazla] seversek, canımızdan olduran odur. )
- ÇOK SEVMEK ile/değil/yerine SEVMEK
- ÇOK ŞEY BİLMEK ile/ve/değil/yerine ÇOK ÖNEMLİ(ÖNCELİKLİ) ŞEYLERİ BİLMEK
( [not] TO KNOW MANY THINGS vs./and/but TO KNOW THE MOST IMPORTANTS
TO KNOW THE MOST IMPORTANTS instead of TO KNOW MANY THINGS )
- ÇOK ŞEYDEN HABERDAR OLMAK ile/ve/değil/yerine BİRBİRİMİZİ DİNLEMEK
- ÇOK "ŞEYLER" değil ÇOK ŞEY
- ÇOK SÖZ ile/ve/<> ÇOK MAL
( Yalansız olmaz. İLE/VE/<> Haramsız olmaz. )
- ÇOK SÖZ ile/yerine TOK SÖZ
( Sözü çoğaltan, perdeyi kalınlaştırır. )
( MANY WORD vs. FULL WORD
FULL WORD instead of MANY WORD )
- ÇOK TERBİYESİZ ile ÇOK TERBİYELİ
( İkisi de çok tehlikelidir. )
- ÇOK ULUSLULUK ile/değil/yerine EVRENSELLİK
( ... İLE/DEĞİL/YERİNE Dil, hukuk ve kavramsallık. )
- ÇOK YAŞA:
KÜLTÜRDE/ÜLKELERDE ile/ve/||/<>/> İSPANYA'DA
( Sağlık ve yaşam dileği. İLE/VE/||/<>/> 1. hapşırmada: Sağlık[Salud] | 2.'de: Para[Dinero] | 3.'de: Aşk[Amor]. dileği. )
- ÇOK YAŞAMAK ile/ve/değil/yerine İYİ/NİTELİKLİ YAŞAMAK
( Nicelikli. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Nitelikli. )
( Yaşlanılan gün/saat/dakika/ÂN. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Yaşanılan gün/saat/dakika/ÂN. )
- ÇOK YEMEK/YİYEN değil/yerine/>< AZ YEMEK/YİYEN
( Hastalığın başıdır. DEĞİL/YERİNE/>< Tedavinin başıdır. )
( Az tad alır. DEĞİL/YERİNE/>< Çok tad alır. )
- ÇOK YEMEK ile/değil/yerine YEMEYİ SEVMEK
( [not] TO EAT MUCH vs. TO LOVE TO EAT
TO LOVE TO EAT instead of TO EAT MUCH )
- ÇOK YEMİŞİM/YEDİM ile/ve/değil/yerine/||/<>/< YEDİKLERİM ÇOK GELDİ
- ÇOK YORULMAK ile/ve/değil/||/<>/< ÇABUK YORULMAK
- ÇOK "YUKARI" değil ÇOK YÜKSEK
- [ne yazık ki]
ÇOK ile/değil/>< AZ
( Sözcük. İLE/VE/DEĞİL/||/>< Anlam.
"Yargı". İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Adâlet.
Geveze. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Konuşan.
Sevişen. İLE/VE/DEĞİL/||/>< Seven.
Yürüyen. İLE/VE/DEĞİL/||/>< İlerleyen. )
( "Yetmez." İLE/DEĞİL/>< Yeter. )
- ÇOK ile BOL
( ... ile VÜS'AT[: Genişlik, bolluk. | Para durumu. | Boş meydan, fırsat. | Genlik.] )
( BİSYÂR ile GÜMRÂH )
( A LOT vs. ABUNDANCE )
- ÇOK ile BOL BOL
( A LOT vs. ABUNDANTLY/AMBLY )
- ÇOK ile/ve/değil ÇOĞUL
- ÇOK ile DELİM
( ... İLE Çok, fazla, ziyade. )
- ÇOK ile FURYA[İt. < FURIA]
( ... İLE Olağandan çok fazla bulunma durumu. )
- ÇOK değil/yerine GEREKTİĞİ KADAR
- ÇOK ile HIZLI
( A LOT vs. RAPID )
- ÇOK ile PEK
- ÇOK ile SIK SIK
( A LOT vs. OFTEN )
- ÇOK ile/ve/||/<>/> ŞOK
- ÇOK ... ile SON DERECE ...
- ÇOK ile SÜREKLİ
( A LOT vs. CONTINUAL )
- ÇOK ... yerine/değil YETER(Lİ)/KÂFİ DERECE(DE) ...
- ÇOK ile/>< YOK
- [ne yazık ki]
"ÇOK BİLMİŞLİK" ile/ve/||/<> "GARANTİCİLİK"
( [ne yazık ki] Bir kişi, ne kadar bilmiyorsa, o kadar "bilir". İLE/VE/||/<> Ne kadar "korkuyor" ve "öfkeliyse", o kadar "garanticidir". )
- ÇOK/ÇOQ = ÇOTUR
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Alçak, aşağılık kişi. İLE Huysuz, öfkeli kişi. )
- ÇÖKEK ile ÇÖKELGE
( Çukur yer. | Bataklık, sazlık. İLE Bataklık, su kenarı, balçık. )
- ÇÖKELGE ile ÇÖNGÜL
( Bataklık, su kenarı, balçık. İLE Ufak bataklık, çamurlu küçük göl. )
- ÇÖKELTME/K ile/değil ÇÖKERTME/K
- ... ÇOK GELİŞİYOR ile ... HIZLI GELİŞİYOR
- ÇOKLU ANLAM ile/ve ÇOKLU YORUM
( Yorum çokluğu, farkların kabulünü sağlar. )
( Yorum çokluğu, bilgiyi artırmaz, anlayışı artırır. )
- ÇOKLU MANTIK ile/ve SAÇAKLI MANTIK
- ÇOKLUK AÇMAZI ile/ve/||/<> ÇOĞULLUK AÇMAZI
- ÇOKLUK ve ANLAYIŞ
- ÇOKLUK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BEREKET
- ÇOKLUK ile/ve/<>/= BİRLİK
- ÇOKLUK ile BÜYÜKLÜK
( "Bağımsız" parçalara bölünür ve her bir parça "süreksiz"dir. İLE "Sınırsızca" parçalara bölünebilir ancak her bir parçası "sürekli"dir. )
- ÇOK/LUK ve/||/<>/> ÇÖP/LÜK
- ÇOK/LUK ile/ve/değil İKİ/LİK
- ÇOKLUK ile SÜREKLİLİK
( ABUNDANCE vs. CONTINUITY )
- ÇOK/LUK ile/ve/<>/değil/yerine YAYGIN/LIK
- ÇÖKME ile/ve/||/<> BÜKÜLME
- ÇÖKME ile DAĞILMA
( TO COLLAPSE vs. TO DISPERSE )
- ÇÖKME ile/ve GÖÇME
- ÇÖKME" ile/ve/||/<> YAŞLANMA
- ÇÖKMEK ile/ve/değil ÇÖMELMEK
- ÇÖKMEK ile/ve/değil/||/<>/< ÇULLANMAK
- ÇÖKMEK/ÇÖMELMEK ile APIŞMAK
( ... İLE Hayvanın yorgunluktan bacaklarını birbirinden ayırarak çöküvermesi. | Ne yapacağını kestirememek, şaşırmak. | Oturmak, bacakları ayırarak çömelmek. )
- ÇOKTAN ile/ve/<> ZÂTEN
- ÇOKTANRICILIK = POLYTHEISM[İng.] = POLYTHÉISME[Fr.] = POLYTHEISMUS[Alm.]
- ÇOKUBARI/ÇOQUBARI ile KİL
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Pota[maden erilme kabı] yapılan kil. İLE ... )
- ÇÖKÜK ile GÖÇÜK
- ÇÖKÜNTÜ/DEPRESYON ile/ve/||/<> TÜKENMİŞLİK (BELİRGESİ)
- ÇÖKÜNTÜ/DEPRESYON ile BUNAMA/DEMANS
- ÇÖKÜT ile ÇÖKÜTLÜK
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Kısa boylu kişi/nesne. İLE Boyca kısalık. )
- col.[Lat. < COLA] değil/yerine/= SÜZ
- ÇÖL FARESİ ile BEYAZ ÇÖL FARESİ
( Çöl faresinin kalbi, dakikada 800 kere atar. İLE ... )
- ÇÖL ile BÂDİYET-ÜŞ-ŞÂM[Ar.]
( Fırat ile Dicle'nin birleşip denize döküldüğü noktadan itibaren Batı'ya doğru uzanan çöl. )
- ÇÖL ile BEYAZ ÇÖL
- ÇÖL[Azr.] = DIŞARI[Tr.]
- ÇÖL ile/ve/||/<> NAMİBYA[< Namib/Khoekhoegowab]
( ... İLE/VE/||/<> "Geniş yer." ya da "Hiçbir şeyin olmadığı bir alan". )
- ÇÖL ile/ve/||/<> OKYANUS
- ÇÖL ile/değil PATAGONYA ÇÖLÜ
( ... İLE/DEĞİL Kum ya da çakıldan değil, ezildiğinde hoş bir koku çıkaran, gri yapraklı, kısa, sık çalılıklardan oluşur. )
- ÇÖLE ÇIKMAK, ...:
YALNIZ KALMAK ve/||/<>/> KENDİNLE KALMAK ve/||/<>/> YALNIZLIĞI AŞMAK
- COLE-/COLEO- ile/||/<> COLP-/COLPO-/COLPOS- ile/||/<> ELYT- ile/||/<> EPİSİO- ile/||/<> ESTR- ile/||/<> HYSTER-/HYSTERO- ile/||/<> GAM-/GAMO- ile/||/<> GYN-/GYNAE-/GYNAEC-/GYNEC-/GYNECO-/GYNO- ile/||/<> İNGUİN-/İNGUİNO- ile/||/<> -TOCİA/TOCO- ile/||/<> SYRİNG-/SYRİNGO-
( Vajina ya da örtücü tabakaları ile ilgili. İLE/||/<> Dölyatağı, rahim/uterus, vajina ile ilgili, vajinal, vajinal sayrılık, oyuk. İLE/||/<> Kılıf, yaprak, vajina ile bağlantılı, vajina ile ilişkili. İLE/||/<> Vulva ile ilgili. İLE/||/<> Kadın üreme örgenlerindeki döngüsel değişiklikler. İLE/||/<> Uterusla ilgili, histeri ile ilgili. İLE/||/<> Eşeysel birleşme, bölümlerin birleşmesi ya da kaynaşması. İLE/||/<> Kadınlarla ilgili, eş. İLE/||/<> Kasık. İLE/||/<> Çocuk doğumuyla ilgili, doğumla ilgili. İLE/||/<> Tüp ya da fistülle ilgili. )
- ÇOLİTA AYMARAS
( Bolivya'nın başkenti La Paz'ın sokaklarında, rengârenk giysili, başlarında vazgeçilmez olan birer melon şapkaları ile her gün 12 saat boyunca satış yapan kadınlara verilen ad. )
- COLL- ile/||/<> GLİO-
( Tutkal. İLE/||/<> Zamk. )
- COLLABORATION vs. COLLUSION
- COLLATERAL and LIEN and LIENS IN GOODS and ENFORCEMENT OF LIEN
( Maddî teminat. VE Rehin hakkı. VE Mallar üzerinde rehin, hapis hakkı. VE Haciz konulması. )
- collut.[Lat. < COLLUTORIUM] değil/yerine/= AĞIZ VE BOĞAZ GARGARASI İÇİN ANTİSEPTİK SIVI
- COLOMB ile COULOMB
- COLORIST değil/yerine/= RENK UZMANI
- COLO(U)RS and ENJOYMENT
- ÇOLPA/TOPAL ile ÇOLAK
( Ayağında/bacağında sakatlık/aksaklık bulunanlara verilen ad. İLE Elinde/kolunda sakatlık/aksaklık bulunanlara verilen ad. )
- ÇOLPAN değil ÇULPAN
( ... DEĞİL Venüs / Zühre / Çoban Yıldızı / Akşam Yıldızı / Ak Yıldız / Kervankıran / Kervan Yıldızı )
- ÇOLUK-ÇOCUK EŞ-DOST
- ÇÖLYAK ile/||/<> BUĞDAY ALERJİSİ
( Gluten tüketimi sonucu ince bağırsaklarda hasar ile ilişkili bir bağışıklık sayrılığı. İLE/||/<> Buğday proteinlerine karşı alerjik tepkime. )
- ÇÖLYAK ile/||/<> LAKTOZ İNTOLERANSI
( Gluten tüketimi sonucu ince bağırsakta hasar oluşması ile ilişkili bir bağışıklık sayrılığı. İLE/||/<> Laktozun içeren gıdaların sindirilememesi sonucu sindirim sorunları. )
- ÇÖLYAK ile/değil TROPİKAL SPRUE
( ... İLE/DEĞİL Bu hastalık, çölyak hastalığını taklit ederek bazen doktorları yanıltsa da tropik bölgelerde yaşayan ya da geziye çıkan kişilerin kaptığı bir bulaşımdan kaynaklanır. Belirtiler arasında, şiddetli ishal, kuvvet kaybı, ateş, gece körlüğü ve besin emilimi yetersizliği görülür. Hastalığa neden olan bakteri, kesin olarak bilinmemekle beraber antibiyotik ve vitaminlerle tedavi edilebilmektedir. İyi haber şu ki, dünya çapında artan hijyen ve sağlık koşulları ile antibiyotik sağlanabilirliği sayesinde, bu hastalık giderek azalmakta. )
- colyr.[Lat. < COLLYRIUM] değil/yerine/= GÖZ BANYOSU İÇİN ANTİSEPTİK SIVI
- ÇOMAK/ÇOMAQ ile ÇOMAK/ÇOMAQ
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( İnce dal. İLE Müslüman.[Uygurlar ve müslüman olmayan öteki halklar tarafından kullanılan bir sözcük.] )
- ÇOMAR ile ŞOPAR
( İri köpek, çoban köpeği. İLE Çingene çocuğu. | Şımarık, küstah, yaramaz olan. )
- ÇÖMÇE ile/ve MABLAK/MİL'AKA
( Tahta kepçe. İLE/VE Hamur, merhem, boya gibi şeyleri ezip karıştırarak yoğurmak için kullanılan ve bir ucu ele alınacak biçimde saplı, öbür ucu yassı olan araç. | Aşure kazanlarını karıştırmada kullanılan, uzun saplı ve yayvan uclu tahta kepçe. )
- (not COME AT) COME TO
- CÖMERT ile/ve/değil/||/<>/< İYİMSER
- CÖMERT/BONKÖR/AHİ/SEMİH değil/yerine/= ELİAÇIK/AKI/ELİBOL/GÖNLÜBOL/SELEK
- CÖMERTLİK ile İSRAF
( SAHÂ', SAHÂVET ile İSRÂF[< SEREF] )
( GENEROSITY vs. EXTRAVAGANCE )
- COMFORT vs. FREEDOM
- COMFORT vs./and CLOSENESS/SYMPATHY
- COMIC vs. COMICAL
- ÇÖMLEK ile/ve ÜZLÜK
( ... İLE/VE Topraktan, kulpsuz, küçük çömlek. )
- COMMENT vs. APPROACH
- COMMENT vs. CRITIQUE
- COMMENT vs. EVALUATION
- COMMENT vs. FEEDBACK
- COMMENT vs. IDEA
- COMMENT vs. "IN ONE RESPECT"
- COMMENT vs. LOOKING
- COMMENTS
- COMMERCIAL LAW and/||/<> COMMERCIAL UNDERTAKINGS LAW and/||/<> COMMERCIAL TRANSACTIONS AND APPLICABLE RULES and/||/<> COMMERCIAL LITIGATITION and/||/<> COMMERCIAL/TRADE REGISTRY
( Ticaret hukuku. VE/||/<> Ticarî işletme hukuku. VE/||/<> Ticari işler ve tâbi oldukları kararlar. VE/||/<> Ticarî yargı. VE/||/<> Ticaret sicili. )
- COMMISION vs. BRIBE
- [not] COMMITTEE vs./and COORDINATION
( COORDINATION instead of COMMITTEE )
- COMMODORE ile AMIGA
- COMMON FIELD vs. COMMON POINT
- COMMON vs. MUTUAL
- COMMON POINT vs. COMMON SENSE
- COMMON POINT vs. TO LIKEN
- COMMONWEALTH ile COMMONWEALTH
( İngiliz Uluslar Topluluğu. İLE Ortak rızayla oluşturulmuş siyasi topluluk. )
- COMMUNITY vs. SOCIETY
- COMO GÖLÜ:
İSVİÇRE ve/||/<> İTALYA ALPLERİ(NİN BULUŞTUĞU NOKTADA)
- COMPARATIVE vs. COMPARABLE
- COMPARE TO vs. COMPARE WITH
- COMPARISON vs. SIMILE
- COMPARISON vs./and INTERPRETATION/COMMENT
- COMPLEMENTARY vs. COMPLIMENTARY
- COMPLETE vs. CONNECTED/RELATED
- COMPLETE vs. FINISH
- COMPLETE vs. IN A SINGLE PIECE
- COMPLETE vs. INTEGRITY
- COMPOSITAE = FASÎLE-İ EZHÂR-I MÜREKKEBE
- COMPOSITION vs. COMPOSITE
- COMPREHEND vs. UNDERSTAND
- COMPREHENSIBLE vs. COMPREHENSIVE
- COMPREHENSION vs. CONTAIN
- COMPREHENSION/UNDERSTANDING vs. TOLERANCE
- COMPREHENSION/UNDERSTANDING vs./and PLEASURE
- (not COMPRISE OF) COMPRISE
- COMPTON DALGA BOYU ile/||/<> COMPTON ETKİSİ / COMPTON (DEBYE) ETKİSİ ile/||/<> COMPTON OLAYI ile/||/<> COMPTON GERİ TEPME ELEKTRONU / COMPTON ELEKTRONU ile/||/<> COMPTON GERİ TEPME TANECİĞİ BK. COMPT0N FL TANECİĞİCOMPTON ELEKTRONU ile/||/<> COMPTON GERİ SAÇILMA ELEKTRONU / COMPTON ELEKTRONU ile/||/<> COMPTON GERİ SAÇILMASI ile/||/<> COMPTON GERİ SAÇILMA TANECİĞİ / COMPTON GERİ TEPMESİ ile/||/<> COMPTON İNKOHERENT SAÇILMA ile/||/<> EŞ FAZLI OLMAYAN GERİ SAÇILMA TANECİĞİ ile/||/<> COMPTON KAYMASI ile/||/<> COMPTON KENARI ile/||/<> COMPTON KURALI ile/||/<> COMPTON OLAYI ile/||/<> COMPTONÖLÇERİ / KOMPTONÖLÇERİ ile/||/<> COMPTON SAÇILMASI ile/||/<> COMPTON SOĞURMASI ile/||/<> COMPTON TESİR KESİTİ
- COMPUTATİONAL NEUROSCİENCE değil/yerine/= BERİMSEL SİNİRBİLİM
- COMPUTE ile/ve/||/<>/> PROMPT
- ÇÖMÜL ile
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Bir Türk kavmi. İLE ... )
- ÇOMUŞLUK/ÇOMUŞLUQ = ...
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Tuvalet. )
- CONCENTRATED vs. TO CONCENTRATE
- CONCENTRATION vs. TO GET FOCUS
- CONCEPT vs. TERM
- CONCEPT vs./and LIFE
- CONCEPTS vs. SUBJECT/TOPIC
- CONCEPTS vs. WORDS
- CONCERNED ABOUT vs. CONCERNED WITH
- CONCOMITANT vs. CONCURRENT vs. SIMULTANEOUS
- CONDITION vs. POWER
- CONFERENCE vs. SEMINAR
- CONFESSION vs. TO LET SLIP, TO BLURT OUT
- CONFİDENCE İNTERVAL değil/yerine/= GÜVEN ARALIĞI
- CONFIDENTLY vs. CONFIDENTIALLY
- CONGENITAL vs. INBORN vs. INBRED vs. INHERENT vs. INNATE
- CONIFÈRES = SANEVBERÎYE
- CONNECTION vs. PROPORTION
- CONNECTION vs. TRICK
- CONNECTION vs./and RELATION
- CONNECTIVE vs. INTEGRANT
- CONSCIOUS vs. CONSCIENTIOUS
- CONSCIOUSNESS and LOVE (IN SELF-EXISTENCE)
- CONSCIOUSNESS vs. INTUITION
- CONSENSUS ALGORITHMS değil/yerine/= UZLAŞMA ALGORITMALARI
- CONSENSUS değil/yerine/= UZLAŞMA, DÜŞÜNCE BİRLİĞİ
- CONSIDER vs. CONTEMPLATE vs. MEDITATE vs. PONDER vs. RUMINATE vs. THINK
- CONSIOUSNESS vs./and PARADIGM
- (not CONSIST FROM) CONSIST OF
- CONSOLIDATION vs. INTEGRITY
( BÜTÜNLEŞME ile BÜTÜNLÜK )
- CONSPICUOUS vs. EMINENT vs. DISTINGUISHED vs. NOTICEABLE vs. OUTSTANDING vs. PROMINEN vs. REMARKABLE vs. SALIENT vs. STRIKING
- CONTEMPLATION vs. CONTEMPLATION IN WHICH TURNS TO THE BASE
- CONTEMPLATION vs. TO SLEEP
- CONTENT vs. CONTEXT
- CONTENT vs./and ASSERTION
- CONTEST vs. CONTEST
( Yarışma. İLE Tartışma, iddia/laşma, çekişme. )
- CONTINUAL vs. MUCH
- CONTINUAL QUANTITY vs. DISCONTINUOUS/TRANSIENT QUANTITY
( Unit. vs. Quantity. )
- CONTINUAL vs. REPEATITION
- CONTINUAL vs./and REGULAR
- CONTINUITY vs. CONTINUUM
- CONTINUITY vs. ORDER
- CONTINUOUS vs. CONTINUAL
- CONTRARY vs. ANTI
- CONTRAST vs. OPPOSITE vs. ANTONYMOUS vs. REVERSE vs. INVERSE
- CONTROL vs. COST CONTROL
- CONTROL vs. INSPECTION
- CONTROL vs. SOVEREIGNTY/DOMINATION
- CONVERSION vs. CONVERTIBLE
- COOK vs. COOKER
- COOL vs. IMPORTANT
- COOPERATION vs./and DIVISION OF LABOUR
- [not] COORDINATION vs. SYNCHRONIZATION
- ÇÖP ile ÇÖP ile ÇÖP ile ÇÖPİK/ŞÖPİK
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Herhangi bir şeyin dibindeki çökelti. | Değersiz kişi. İLE Tutmaç parçası. İLE Herhangi bir şeyin tortusu ya da sıkıldıktan sonra geriye kalan bölümü. İLE Meyve yendikten sonra geriye kalan ve atılan bölüm. )
- ÇÖP ile/ve/değil/||/<> İŞLEVSİZ
- ÇÖP ve/<> KİLO
( Ancak/sadece kişinin/insanın oluşturdukları. )
- ÇÖP ile POSA
- [ne yazık ki]
!ÇÖP ATMAK =/||/<> !"ÇÖP BIRAKMAK"
- ÇÖPE değil/yerine GERİ DÖNÜŞÜME
- COPERNIC ile/ve/değil İBN ŞÂTIR
- ÇÖPLEME:
KARA ile YEŞİL ile SARI
( Düğünçiçeğigillerden, kökleri içi sürdürücü olarak kullanılan, türleri olan bir bitki, marulcuk. )
( HELLEBORUS )
- ÇÖP/LÜK ile/değil MİDE!
( Mide çöplük değildir! "Atılmasın/günah" diye (gereksiz/fazladan) yemek de mideyi çöplük durumuna düşürür. Yiyecekler atılması gerekiyorsa atılmalıdır/atılabilmelidir. )
- ÇOPRA ile/ve GELMİÇ
( Balık kılçığı. | Sık çalılık ya da sazlık. İLE/VE İri balık kılçığı. )
- COPR-/COPRO- ile/||/<> FEC- ile/||/<> STERCO- ile/||/<> SCAT-/SCATO-
( Dışkı. İLE/||/<> Dışkı. İLE/||/<> Dışkı. İLE/||/<> Dışkı ile ilgili. )
- ÇÖPRE ile ÇÖPÜR
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Eski, yıpranmış giysi. İLE Keçi kılı.[ÇÖPÜR ÇEPİR: Eski bir nesne.] )
- COPY vs. RECORD
- [not] COPY vs. REPETITION
- COPYING vs. CREATION
- COPYING vs. CUSTOM/HABIT
- coq.[Lat. < COQUE] değil/yerine/= KAYNATINIZ
- coq. in quant. sut. aq.[Lat. < COQUE IN QUANTITATE SUFFICIANTE AQUAE] değil/yerine/= YETERİ KADAR SU İÇİNDE KAYNAT
- ÇÖR/ÇER-ÇÖP
- ÇOR ile ÇOR URAGUT
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Yoğun, iç içe geçmiş. İLE Eşeysel örgeni dar olan kadın.[< Yoğun, iç içe geçmiş dallara ya da yapraklara sahip bitkiler.] )
- ÇORAK ile KURAK
( Verimli olmayan toprak. | Acı su. | Verimsiz, kısır. | Toprak damlara çekilen, su geçirmeyen killi toprak. | Bazı toprakların yüzünde beyaz bir katman durumunda toplanan ve eskiden barut yapmakta kullanılan potaslı, sutlu tuz. İLE Yağışsız hava, mevsim, yıl. | Nem tutmayan, çabuk kuruyuveren, çorak toprak. )
- ÇORAP:
"MUZ" değil MUS
- ÇORAP ile BENÎK
( ... İLE Çoğu zaman çorap yapılan adi ipek. )
- ÇORAP ile/ve/<> JARTİYER[Fr.]
( ... İLE/VE/<> Çorapları dizin altında ya da üstünde tutmaya yarayan lastikli bağ. )
- ÇORAP[Fars. < CURAB] ile PATİK
- ÇORAP:
SICAK TUTAR ile/ve/||/<>/< SOĞUKTAN KORUR
- ÇORBA KAPISI
( Fatih'tedir. )
- ÇORBA:
ŞİFÂ ve/||/<>/< CİLÂ
( Ten'e. İLE/VE/||/<>/< Batın'a. )
- ÇORBA:
SULU = DURU
- ÇORBA YAPMAK ile HELVA YAPMAK
- ÇÖREK ile AY ÇÖREĞİ
( ... İLE İçine tarçın, ceviz konularak ay biçiminde yapılmış çörek )
- ÇÖREK ile KETE
( ... İLE Yağlı, mayalı ya da mayasız hamurdan yapılan çörek. )
- ... değil ÇÖREKOTU
- ÇÖREKOTU değil ÇÖREOTU
( ... DEĞİL Düğünçiçeğigillerden bir bitki ve susam iriliğindeki siyah tohumu. )
- ÇÖRƏK[Azr.] = EKMEK[Tr.]
- CORİOLİS İŞLEMCİSİ ile/||/<> CORİOLİS İVMESİ ile/||/<> CORİOLİS KUVVETİ ile/||/<> CORİOLİS PARAMETRESİ ile/||/<> CORİOLİS REZONANS ETKİLEŞMELERİ ile/||/<> CORİOLİS SAPMASI ile/||/<> CORİOLİS ETKİSİ
- CORNU HARTMANN FORMÜLÜ / HARTMANN FORMÜLÜ ile/||/<> CORNU KUVARS PRİZMASI
- CORONA[Lat.] ile/ve/||/<> COROLLA[Lat.]
( Taç. İLE/VE/||/<> Küçük taç. )
- CORP- ile/||/<> -SOMA/SOMAT-/SOMATİCO-/SOMATO-/-SOMATOUS/-SOME/-SOMİC
( Gövde. İLE/||/<> Gövde, gövdeyle ilgili. )
- [not] CORRECTION vs./and TO INFORM
- ÇÖRTEN ile ÇÖRTÜ
( Dam çevresindeki yağmur sularını, oluklardan alıp duvar temelinden uzağa akıtan, saçak kenarından dışarı doğru uzatılmış oluk. İLE Değirmende, buğday teknesi oluğu. )
- CORUM ile ÇORUM
( Balık akını. | Uskumruların, büyük balıklardan korkarak, kıyıya sığınması durumu. İLE Türkiye'nin bir ili. )
- COŞKU ile DİDİŞME
- COŞKU ve ŞİMDİ/LEŞTİRME
- Coşkulu KONUŞ!!!
- COŞKUNLUK ile CEZBE
- COŞMAK ile/ve AKMAK
- COŞMAK ile/ve/<> KOŞMAK
- COSMOLOGY vs. TEOLOGY vs. HUMAN
- COSMOS ile/ve TOPOS
( Küreyi/küreleri kapsayan. İLE/VE Kürenin içindekileri kapsayan. )
- COST-EFFECTIVE değil/yerine/= MALİYET-ETKIN
- COST-/COSTİ-/COSTO- ile/||/<> PLEUR-/PLEURO-/-PLEUROUS
( Kaburga. İLE/||/<> Plevra ile ilgili, yanla ilgili, kaburgayla ilgili. )
- COŞUNTU/HEYECAN ve/||/<>/< OLASILIK/İHTİMAL
- ÇOTİRA ile ÇOTRA
( Çotiragillerden, dikenli, sert pullu, kısa ve geniş, siyaha yakın esmer bir balık. BALISTES CAPRISCUS[Lat.] İLE Ağaçtan yapılmış küçük su kabı. )
- COTTON MOUTON ÇİFT KIRILMASI / COTTON MOUTON OLAYI ile/||/<> COTTON MOUTON ETKİSİ ile/||/<> COTTON MOUTON SABİTİ
- COUDÉ NEWTON CASSEGRAİN TELESKOBU ile COUDÉ TELESKOBU ile COUDÉ ODAK NOKTASI ile COUDÉ SİSTEMİ ile COUDÉ SPEKTOGRAFI ile COUETTE AKIŞI
- COUGALAPATHY
( Kanın pıhtılaşamaması durumu/sorunu. )
- COULOMB / KULOMB ile/||/<> COULOMB ALANI ile/||/<> COULOMB ÇEKİMİ ile/||/<> COULOMB ENGELİ ile/||/<> COULOMB ETKİLEŞMESİ ile/||/<> COULOMB İTMESİ ile/||/<> COULOMB KURAMI ile/||/<> COULOMB KUVVETİ ile/||/<> COULOMBMETRE ile/||/<> KULOMBMETRE ile/||/<> COULOMB POTANSİYELİ ile/||/<> COULOMB SAÇILMASI ile/||/<> COULOMB SÜRTÜNMESİ ile/||/<> COULOMB UYARILMASI ile/||/<> COULOMB YASASI
- COUNCIL vs. COUNSEL
- COUNTERVAILING CHARGES IN RESPECT OF IMPORTS and COUNTERVAILING IMPORT DUTIES
( İthalata konulan telâfi edici vergiler. VE İthalatta telâfi edici vergiler. )
- COUPLING değil/yerine/= EŞLEŞME
- COURAGE vs./and DECISIVENESS/STABILITY
- COVER vs. ESSENCE
- ÇOVI ile ÇOVLI[Kençek]
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Hoten yönetim töresince hakandan iki seviye aşağıda bulunan kişilere verilen bir unvan. İLE Tutmaç süzgeci.[Bir kepçe biçiminde örülen, çok ince yaş dallardan yapılır.] )
- ÇÖYÜR
( Yaylı bir çalgı. )
- ÇÖZELTİ ile ÇÖZÜNEN
( Çözünme işlemi sonucu oluşan, homojen karışım. İLE Çözücü içinde, bileşimi bozulmadan, dağılmış ve genellikle çözeltide, miktarca az olan madde. Katı-sıvı homojen karışımlarında, katı, sürekli olarak çözünendir. [%80'lik şeker çözeltisinde; çözünen, şeker; çözücü, sudur.] )
( SOLUTION vs. SOLUTE )
( LÖSUNG mit GELÖSTE )
- ÇÖZELTİ ile ERİYİK
- ÇÖZELTİ ile/>< SÜSPANSİYON
( Homojen karışımlar. İLE/>< Heterojen karışımlar. )
- ÇÖZELTİNİN DERİŞİMİ ile/>< ÇÖZELTİNİN SEYRELTİMİ
( Yüksek nesne oranı içerir. İLE~>< Düşük nesne oranı içerir. )
- ÇÖZME GÜCÜ = AYIRMA GÜCÜ
- ÇÖZME ile ÇÖZÜNME ile ÇÖZÜNÜRLÜK ile ÇÖZÜNME ENTALPİSİ ile ÇÖZÜNMEYEN NESNE
( Bir katının, çözeltiye geçirilmesi. İLE Katı, sıvı ya da gaz durumundaki maddelerin, molekül ya da atomlarını birarada tutan güçleri yenerek bir başka madde içinde tek faz oluşturacak biçimde dağılmaları olayı. İLE Bir maddenin çözünmesine eşlik eden entalpi değişimi. İLE Bir maddenin, belirli bir sıcaklıktaki doygun çözeltisindeki derişimi. İLE Belirli bir çözücüde çözünmeyen madde. [Aksi belirtilmemişse çözücünün su olduğu anlaşılır.] )
- ÇÖZMEK ile/ve AŞMAK
- ÇÖZMEK ile/değil GİDERMEK
- ÇÖZMEK ile/ve/değil/yerine SÜZMEK
- ÇÖZÜCÜ ile ÇÖZÜNEN
( Çözeltiyi oluşturan nesne. İLE Çözelti içinde çözülen nesne. )
- ÇÖZÜLME ile/ve/||/<> DAĞILMA/DAĞILIM ile/ve/||/<> ERİME
( İki ya da daha fazla nesnenin bağdaşık moleküler karışımı. İLE/VE/||/<> ... İLE/VE/||/<> Bir gaz, sıvı ya da katının, başka bir gaz, sıvı ya da katı içinde kimyasal bir değişikliğe uğramadan bağdaşık olarak dağılması. | İki ya da daha fazla nesnenin bağdaşık moleküler karışımı. )
( ... vs. DISTRIBUTION, DISPERSION, DISSIPATION vs. SOLUTION )
( ... vs. İNTİŞAR vs. İNHİLÂL )
- ÇÖZ(ÜL)ME/Sİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ÇÖZÜM/LE(N)ME/Sİ
( Tüm durum, sorun, koşul ve ayrıntıları, çözemeyebiliriz fakat çözebiliriz. )
- ÇÖZÜLMÜŞ/LÜK ile/ve/||/<> AŞILMIŞ/LIK
- ÇÖZÜM "BULMAK" ile ÇÖZÜM "YARATMAK"
- Çözüm için DİNLE!!!
- ÇÖZÜM ORTAKLIĞI ile YATIRIM ORTAKLIĞI
- ÇÖZÜM ÜRETMEK ile/ve ÇÖZÜM OTURTMAK
( FINDING SOLUTION vs. FIX THE SOLUTION )
- ÇÖZÜM ile/ve AÇIKLAMA
( SOLUTION vs./and EXPLANATION )
- ÇÖZÜM ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ARA ÇÖZÜM
( ... İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Yukarı çekersek, ayak açıkta kalır. Aşağı çekersek, omuz. Neşeli kişiler, çözüm üreterek[dizlerini karnına çekerek] rahat uyur. )
- ÇÖZÜM ile ÇARE
( Genel ya da kavramsal bir olguya işaret eder. İLE Belirli bir olgu ya da soruna işaret eder. )
( Çare/ler...
Bbiledegil.blogspot.com.tr/2015/02/careler.html )
( ... ile BEYÂRİŞ )
( SOLUTION vs. WAY/HELP )
- ÇÖZÜM ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ÇÖZÜMLEME
( Çözümleme/sorgulama(analiz), her durum/konu/ayrıntı için söz konusuyken; ("kökten/toptan") "çözüm", her durum için olanaklı değildir.
Sorumluluğumuz ve önceliğimiz de
çözmek değil çözümlemektir.
Çözümleme varsa çözüm ya da ara çözüm de yakınında bir yerde bulunacaktır. )
- ÇÖZÜM ile/ve/||/<> DÜZENLEME
- ÇÖZÜM ile İDEAL
( SOLUTION vs. IDEAL )
- ÇÖZÜM ile/ve OYUN
( SOLUTION vs./and GAME )
- ÇÖZÜM = SOLUTION[İng.] = SOLUTION[Fr.] = LÖSUNG[Alm.] = SOLUZIONE[İt.] = SOLUCIÓN[İsp.]
- ÇÖZÜM ile/ve SONUÇ
( SOLUTION vs./and CONSEQUENCE/RESULT )
- ÇÖZÜM ile/ve/değil/yerine/> SÜREKLİ/ESASLI/KALICI/KÖKLÜ/GERÇEK ÇÖZÜM
( Bir olay ya da kişinin bir durumu/sorunu ile sınırlı/özel kalabilen. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/> Sürekli ve her koşulda, herhangi bir özel durumla sınırlı kalmayacak sürekli/kalıcı olan. )
( Seninle. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/> Senden sonra da! )
( Ne olduğu. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/> Ne/nasıl[ne/yin asıl] olması gerektiği. )
( [not] SOLUTION vs./and/>/but CONTINUAL/REAL SOLUTION
CONTINUAL/REAL SOLUTION instead of SOLUTION )
- ÇÖZÜM ile/ve TEDBİR
( SOLUTION vs./and PRECAUTION )
- ÇÖZÜM ile YANIT
( Geciken yanıt yanlış yanıttır. )
( Bir sorunun doğru çözümü, onun ancak evrensel, tarafsız bir araştırma ve sorgulama içinde çözümlenmesiyle bulunabilir. )
( Her sorunun kökeni geçmişte, çözümü gelecektedir. )
( SOLUTION vs. ANSWER/RESPONSE
Delayed response is wrong response.
Only in the dissolution of the problem in the universal solvents of enquiry and dispassion, can its right solution be found. )
- ÇÖZÜM ile YÖNEYLEM
( ... İLE Karmaşık sorunların çözümünde ve incelenmesinde, bilimsel ve özellikle matematiksel yöntemlerin uygulanışı. )
- ÇÖZÜMLEME ile/ve/||/<> AÇIKLAMA
- ÇÖZÜMLEME/ANALİZ ile/ve ELEŞTİRİ
( ANALYSIS vs./and CRITIQUE )
- ÇÖZÜMLEME ile ETKİLE(N)ME
( ANALYSIS vs. TO (GET) EFFECT )
- ÇÖZÜMLEME ve/> GELİŞTİRME
- ÇÖZÜMLEME ile/ve ÖZGÜRLEŞTİRME
( TO ANALYSE vs./and TO FREE )
- ÇÖZÜMLEME ile/ve RAHATLATMA
( TO ANALYSE vs./and TO RELIEVE/RELAX )
- ÇÖZÜMLEME ile/ve SERİMLEME
- ÇÖZÜMLEME = TAHLİL[Ar.] = ANALYSIS[İng.] = ANALYSE[Fr.] = ANALYSE[Alm.] = ANALYSIS < ANALYEIN[Yun.] = ANALIZAR[İsp.]
- ÇÖZÜMLEME ile/ve/||/<>/> TRANSAKSİYONEL ÇÖZÜMLEME
- ÇÖZÜMLEMELER('İ)
- ÇÖZÜMLER ÜZERİNE KONUŞMAK ve/||/<>/> ÇÖZÜM ÜRETİR
- ÇÖZÜMSEL ile/ve/değil/||/<> ÇÖZÜMLEYİCİ
- ÇÖZÜMSÜZ ÇATIŞKI = TESAVİ-İ NAKİZEYN = ANTINOMY[İng.] = ANTINOMIE[Fr.] = ANTINOMIE[Alm.] = ANTI-NOMIA[Yun.]
- ÇÖZÜMSÜZLÜK ile/ve/> ÇARESİZLİK
( Çözümsüzlük hiçbir zaman çözüm değildir/olamaz! [kabul edilemez/edilmemeli, gözardı edilemez/edilmemeli, boş verilemez/verilmemeli, ertelenemez/ertelenmemeli!] )
- Çözümü KONUŞ!!!
- ÇÖZÜMÜN BİR PARÇASI DEĞİLSEK, SORUNUN BİR PARÇASIYIZDIR ile/ve/||/<> YAŞAMAKLA MEŞGUL OLMAZSAK, ÖLMEKLE MEŞGUL OLURUZ
- ÇÖZÜMÜNÜN BASİT/KOLAY OLMASI/OLMAMASI ile/ve/değil/yerine BİR ÇÖZÜMÜNÜN (VAR) OLMASI
- ÇÖZÜNME ile/>< ÇÖKELME
( Bir nesnenin başka bir nesne [çözelti] içinde çözünmesi. İLE/>< Bir nesnenin çözelti içinde katı duruma geçmesi. Çözeltiden katı nesne oluşumu. )
- ÇÖZÜNÜRLÜK ÇARPIMI ile ÇÖZÜNÜRLÜK ÇARPIMI SABİTİ[Kçç] ile ÇÖZÜNÜRLÜK EĞRİSİ
( 25 °C'ta suda az çözünen tuzların, doygun çözeltilerindeki denge sabiti.[CaF2]<>Ca²+(aq) + 2F(aq) dengesinde, çözünürlük çarpımı sabiti Kçç = [Ca²+][F¯]²'dir.] İLE Çok az çözünen bir tuzun, doygun bir çözeltisinde, denge durumunu tanımlayan, sayısal bir sabit. İLE Doymuş çözeltide, çözünmüş madde miktarının, sıcaklığa karşı çizilen grafiği. )
- ÇÖZÜNÜRLÜK ile ÇÖZÜNME HIZI
( Bir nesnenin belirli bir çözücüde çözünme miktarı. İLE Bir nesnenin belirli bir çözücüde çözünme hızı. )
- CURA ile/> ÇÖĞÜR ile/> TAMBURA ile/> DİVAN
- DAHA ile ÇOK
( MORE vs. MUCH/MANY )
- DAL/FINDIK ile/ve/||/<>/> ÇOTANAK
( ... İLE/VE/||/<>/> Üzerinde çok sayıda fındık bulunan dal. )
- DANIŞAN ve/||/<>/> CO-TERAPİST ve/||/<>/> OTOTERAPİST
- DAVRANIŞ = BEHAVIOUR[İng.] = COMPORTEMENT[Fr.] = VERHALTEN[Alm.] = COMPORTARSE[İsp.]
- DAYATMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ÇÖZÜMSÜZ/ÇARESİZ OLMAK/KALMAK
- DEĞERLERİMİZİ, ÇÖP DURUMUNA DÜŞÜRMEK değil/yerine ÇÖPLERİMİZİ, DEĞER DURUMUNA ÇIKARMAK
- DEĞİŞİM:
KIRILINCA ile/ve/||/<> KANDIRILINCA ile/ve/||/<> ÇOK FAZLA ŞEY ÖĞRENİNCE ile/ve/||/<> ÂŞIK OLUNCA ile/ve/||/<> ZORDA/ZORUNDA KALINCA
- DEĞNEK ile ÇÖTELE
( Tehlikeyi belirtmek için dikilen değnek. )
- DEKADANS[Fr., İng. < DECADENCE] değil/yerine/= ÇÖKÜŞ, GERİLEME
- DEKODER[İng. < DECODER] değil/yerine/= ÇÖZÜCÜ
- DELİCE ile/ve/değil/||/<>/< ÇOCUKÇA
- DEMOGRAFİ değil/yerine/= ÇOĞABİLİM
- DEMOGRAFİ/K / DEMOGRAPHY/DEMOGRAPHIC[İng.] değil/yerine/= ÇOĞA BİLİMİ
- DEMOGRAFİK değil/yerine/= ÇOĞABİLİMSEL/ÇOĞASAL
- DENGE ve/||/<>/> KONFOR[=> ÇÜRÜME] ve/||/<>/> SORUN ve/||/<>/> KARMAŞA ve/||/<>/> ÇÖZÜMLER/ÇARELER
( En "dengeli" ya da eşit durum, ölümdür. VE/||/<>/> En konforlu durum, çürümedir ve mezarlıktadır. VE/||/<>/> En büyük/ciddi "sorunlar" ile harekete geçilir. VE/||/<>/> En hareketli ortamlarda karmaşa ve kargaşa oluşur. VE/||/<>/> Daha iyi/nitelikli/isabetli çözümler oluş(tur)maya başlarız. )
- DENKLEM ile/ve ÇOK BİLİNMEYENLİ DENKLEM/LER
( EQUATION vs./and POLYNOMIAL EQUATION/S )
- DERİNLİK ile/ve/||/<> ÇOK ANLAMLILIK
- DİLSİ KOROLLA, DİL BİÇİMİNDE KOROLLA = TÜVEYC-İ LİSÂNÎ = COROLLE RUBANÉE, COROLLE LIGULÉE
- DİVÂN ile CÖNK
- DOBITO ile/ve COGITO
- DOĞRU SÖYLEYEN ile/değil/yerine/ya da/>< "ÇOK İYİ YALAN SÖYLEYEBİLEN"
- DÖRT SÜTUN:
GOTLAR ve/||/<> MISIR OBELİSKİ ve/||/<> CONSTANTINUS ve/||/<> IUSTINIANUS
( Hangi dönemde inşâ edildiği kesin olarak bilinmeyen bu anıt sütun, bazı araştırmacılar tarafından üzerindeki yazı biçimleri nedeniyle İmparator I. Constantinus dönemine tarihlenir. Mavi damarlı Prokennesos mermerinden yapılan sütunun üzerinde korint üslûbunda bir sütun başlığı taşımaktadır ve kaidesinde ise şu sözler yer alır. "Gotları yenmemizle dönen tâlihe..." VE/||/<> İmparator I. Theodosios döneminde, hipodromun spinası üzerine dikilen bu anıtın üst bölümü, Mısır uygarlığına ait bir anıt sütundur. Ancak bu bizi şaşırtmaz. Nitekim, Roma'nın köklerinde yatan tanrıları arasında Mısır tanrıları sıklıkla görülür. Hatta bunlar adına Roma topraklarında tapınaklar bile yapılmıştır. Bu obeliskin en önemli bölümü ise kaidesindeki rölyeflerdir. Kaidenin bir tarafında eski Yunanca bir kitâbe varken, öbür tarafında ise Latince bir kitâbe bulunur. VE/||/<> İmparator I. Constantinus tarafından İstanbul'un M.S. 330 tarihindeki başkent oluşunun bir nişânesi olarak dikilen bu anıt sütun, Roma çağında İstanbul'un simgesi durumuna gelmiştir. O dönemde yapılan haritalarda İstanbul bu sütunla simgelenmiştir. VE/||/<> Bugün yerinde yeller esen bu sütun, Roma çağında, Ayasofya'nın güneyinde bulunuyordu. Osmanlı devrinde yıkılan bu sütunun üzerinde, at üstünde I. Iustinianus'un heykeli vardı. Heykelin üzerindeki imparator, bir eliyle dünya hakimiyetini simgeleyen bir küre tutarken öteki eli ile doğuyu işaret eden bir mızrak tutardı. )
( )
- DUDAKLI KOROLLA = TÜVEYC-İ ŞEFEVÎ = COROLLE LABIÉE
- DÜĞÜM değil/yerine/>< ÇÖZÜM
- DÜŞÜNME = TEFEKKÜR = THINK[İng.] = PENSÉE[Fr.] = DENKEN[Alm.] = COGITARE, COGITATIO[Lat.] = NOEIN, DIANOIA[Yun.] = PENSAR[İsp.]
- DUYGU ile/ve/<> COŞKU
( Kaynağı ve uyaranları, dışarıdan olanlara verilen geribildirim. İLE/VE/<> Kaynağı, içte/sende bulunanlarla verilen geribildirim. )
( İkincildir. İLE/VE/<> Birincildir. )
( FEELING vs./and EMOTION
EMOTION vs./and EXUBERANCE | EBULLIENCE )
- DÜZEN "BU/(B)ÖYLE" ile/ve/değil/yerine/<> ÇOĞUNLUK "(B)ÖYLE" OLDUĞUNDAN DOLAYI
( Çoğunluğun sürdürdüğü/uyduğu olgu/durum/tutum, düzenin öyle olduğu ya da olması gerektiği anlamına gelmez/getirilmemelidir! )
- EDEPSİZLİK" ile/değil/yerine COŞKU
- EĞİLMEK ile/ve/değil/yerine ÇÖMELMEK
( Yerden bir şeyi alacağamız zaman belden eğilerek değil dizleri kırıp çömelerek yükü dizlere vermek gerekir! )
- EĞİLMEK değil/></değil ÇÖMELMEK( Yerden bir şeyi alacağamız zaman belden eğilerek ve dizleri kırıp çömelerek yükü dizlere vermek gerekir! )
- EĞİTİM ve/||/<> ÇOK SESLİLİK
- EKİN/KÜLTÜR ve/=/||/<>/>/< ÇOCUKLARARASILIK/ÇOCUKLAR ÜZERİNDEN/ARACILIĞIYLA
- EKMEK BULAMAYANLAR PASTA YESİN:
PASTA değil ÇÖREK
( Sözde geçen, pasta değil "brioche" adı verilen ve ekmeğe çok benzeyen bir çörekti. Bu sözü söyleyen de Marie Antoinette değildi. Bu söz, 1760'tan beri "Aristokratik" çürümenin betimlemesi olarak yazılı bir biçimde kullanılıyordu. Jean-Jacques Rousseau, bu sözü 1740'ta duyduğunu ileri sürüyordu. )
- EKMEK PARASI ile ÇORBA PARASI
( Kim kazanmasın, bir ekmek parası
Dostunun yüzkarası, düşmanının maskarası...
M. Âkif Ersoy )
- EKMEK UNU ile/<> KEK UNU ile/<> PASTA UNU ile/<> ÇOK AMAÇLI UN
- EKSERİYET değil/yerine/= ÇOĞUNLUK
- ELEŞTİRİ ile/ve/<>/> ÇOĞALMA
( Eleştiril(e)meyen şey, çoğal(a)maz. )
- ENTER-/ENTERO- ile/||/<> COL-/COLİ-/COLO- ile/||/<> İLE-/İLEO-
( Bağırsak. İLE/||/<> Kalın bağırsak/kolon (ile ilgili), kolonik. İLE/||/<> İnce bağırsağın son bölümü ile ilgili. )
- ERİME ile ÇÖZÜNME ile YAYILMA
- EŞ ANLAMLI/LIK ile/ve ÇOK ANLAMLI/LIK
- EŞEK ARISI ile ÇÖMLEKÇİ ARISI
( WASP vs. POTTER WASP )
- EŞSÖZ = İADE-İ MÂNÅ = TAUTOLOGY[İng.] = TAUTOLOGIE[Fr., Alm.] = TAUTOLOGIA[Yun.] = COSA FINALIS
- EU- ile/||/<> COSM-
( İyi, güzel. İLE/||/<> Kozmetik, güzellik, düzenli. )
- EVİRME/EVİRTİM/YANSIMA = AKİS/İNİKÂS/İFRAĞ = CONVERSION[İng., Fr.] = KONVERSION[Alm.] = CONVERSIO[Lat.]
- EVLÂT[Ar.] değil/yerine/= ÇOCUKLAR
- EVREN = KÂİNAT = COSMOS[İng., Fr.] = KOSMOS[Alm.] = KOSMOS[Yun.]
( VAROLANLARIN HEPSİ | OLANLAR | AYALTI DÜNYA [olarak kabul edilirdi] )
- EVRENBİLİM = KEVNİYAT = COSMOLOGY[İng.] = COSMOLOGIE[Fr.] = KOSMOLOGIE[Alm.] = COSMOLOGIA[Lat.] = KOSMOLOGIA[Yun.]
- EVRENDOĞUM = KİYANİYAT, TEŞEKKÜL-İ ÂLEM = COSMOGONY[İng.] = COSMOGONIE[Fr.] = KOSMOGONIE[Alm.] = KOSMO-GONIA[Yun.]
- EYALET ile/ve/değil COMMONWEALTH
( ... İLE/VE/DEĞİL Ortak rızayla oluşturulmuş siyasi topluluk. ["İngiliz Uluslar Topluluğu" değil!] )
( Amerika'da 46 eyalet vardır. İLE/VE/DEĞİL Virginia, Kentucky, Pennsylvania ve Massachusetts birer Commonwealth'tir.
Virginia [(Virgin: Bakire) Kraliçe I. Elizabeth'ten] Amerika'nın kuruluşundaki 13 eyaletten [Amerikan bayrağındaki 13 çizgi] biriydi. Kendisini Commonwealth olarak ilân eden ilk bölgeydi. )
- EYTİŞİM/DİYALEKTİK ile/ve/||/<>/> ÇOKLU EYTİŞİM
- EYTİŞİM/DİYALEKTİK ile/ve/değil/yerine ile/ve/değil/yerine ÇOKLU EYTİŞİM / POLİ-DİYALEKTİK
- FARKLI BAKIŞ/BAKMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ÇOK YÖNLÜ BAKIŞ/BAKMAK
- FAZLA SAMİMİYET ile/ve/||/<> ÇOK SEVGİ ile/ve/||/<> ÇOK İYİLİK
( Saygıyı azaltır. İLE/VE/||/<> Nankörlük getirir ve sevileni uzaklaştırır. İLE/VE/||/<> Suistimal edilir. )
- FAZLA ile ÇOK
( EXCESS vs. MANY )
- FEDÂKÂR/LIK ile CÖMERT/LİK
( Yapayalnızken ya da birşeylerle, birileriyle çatışırken başkalarına karşı daha cömert olmalı ama birey olarak da kendine saygı duymalıdır. )
( Cömert cömert derler maldan ederler, yiğit yiğit derler candan ederler. )
( AKI / BÂSİK[Ar.]: Cömert. )
- FEVKALÂDE/HARİKA değil/yerine/= ÇOK GÜZEL/OLAĞANÜSTÜ
- FUNCTION vs. CONFLUENT HYPERGEOMETRIC FUNCTION
- GECE ve/||/<> ÇÖL
( İç. VE Dış. )
- GELECEĞE (BİR/KAÇ) ÇOCUK BIRAKMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ÇOCUK(LAR)A GELECEK BIRAKMAK
- GELENEK ile/ve/değil/<> ÇOĞUNLUK
- GELİŞİGÜZEL "ÇOK ANLAMLILIK" ile/değil/yerine ÇOK ANLAMLILIK
- GEMİ ile CÖNK[< Cava dili]
( ... İLE Büyük, yelkenli gemi. | Saz ozanlarının, kendilerinin ya da başkalarının koşuklarını derledikleri, uzunlamasına açılan defter. )
- GENELLİKLE ile ÇOĞUNLUKLA
( USUALLY vs. BY A MAJORITY )
- GIR/LA ile/ve/=/||/<> ÇOK
- GIS/GEOGRAPHIC INFORMATION SYSTEM[İng.] değil/yerine/= COĞRAFİ BİLGİ SİSTEMİ
- GÖRELİLİK ile ÇOĞULCULUK
- GÖRMEK (BAKMAK) = REGARD[İng.] = CONSIDÉRER[Fr.] = BETRACHTEN[Alm.] = CONTEMPLOR[Lat.]
- GÖVDE = BEDEN = BODY[İng.] = CORPS[Fr.] = DAS LEIB, DER KÖRPER[Alm.] = IL CORPO[İt.] = EL CUERPO[İsp.] = CORPUS[Lat.] = TO SOMA, HO KHROS[Yun.] = CİSM, CESED, CURM[Ar.] = BEDEN[Fars.] = HET LICHAAM[Felm.] = DEHA[Sansk.]
- GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURMAK ile/ve/ya da ÇÖZMEK
- GRAMOFONLARDA:
BORULU ile SALON ile ÇANTA ile ÇOCUK ile UFAK
- GÜLSÜ KOROLLA, GÜL ÇİÇEĞİNDEKİ GİBİ BİR KOROLLA = TÜVEYC-İ VERDÎ = COROLLE ROSACÉE
- GÜR ile ÇOK
- GÜVEN ile ÇOKLUĞA GÜVEN
( TRUST vs. TRUST TO THE ABUNDANCE )
- GÜVEN = CONFIDENCE[İng.] = SÉCURITÉ[Fr.] = ZUVERSICHT[Alm.] = SECURITAS[Lat.]
- HEKIR/HACKER[İng.] değil/yerine/= ÇÖKERTEN
- HEKİNG/HEKİNK/HACKING[İng.] değil/yerine/= ÇÖKERTME
- HAÇSI KOROLLA, HAÇ BİÇİMİNDE KOROLLA = TÜVEYC-İ SALÎBÎ = COROLLE CRUCIFORME
- HAFİF UNLU ile/ve ORTA DERECE UNLU ile/ve ÇOK UNLU
( HAFİF UNLULAR
* Kuşkonmaz - Alkali
* Patlıcan - Alkali
* Mantar - Alkali
* Lahana - Alkali
* Karnabahar - Alkali
* Balkabağı - Alkali
* Salatalık - Alkali
* Kabak - Alkali
* Tere - Alkali
* Ispanak - Alkali
* Hindiba - Alkali
* Yeşil Fasulye - Alkali
* Marul - Alkali
* Mısır/Frenk Salatası - Alkali
* Pırasa - Alkali
* Tatlı Biber - Alkali
* Turp - Alkali
* Semizotu - Alkali
* Kuzukulağı - Asit
İLE/VE
ORTA DERECE UNLULAR
* Enginar - Alkali
* Pancar - Alkali
* Havuç - Alkali
* Kereviz - Alkali
* Brüksel Lahanası - Alkali
* Şalgam - Alkali
* Maydanoz - Alkali
* Radika - "Alkali
* Taze Bezelye - Alkali
* Roka - Alkali
* Bamya - Alkali
* Soğan - Asit
* Sarımsak - Asit
İLE/VE
- ÇOK UNLULAR
* Kestane - Alkali
* Patates - Alkali
* Yer elması - Alkali )
- KURU SEBZELER
* Bakla - Asit
* Kuru fasulye - Asit
* Kuru bezelye - Asit
* Mercimek - Asit
* Soya - Asit
YAĞLI MADDELER
* Avokado - Alkali
* Zeytin - Alkali
YAĞLI KURUYEMİŞLER
* Ceviz - Asit
* Fındık - Asit
* Şamfıstığı - Asit
* Amerikan fıstığı - Asit
* Badem - Alkali
TAHIL VE MAMULLERİ
* Yulaf - Asit
* Buğday - Asit
* Beyaz un - Asit
* Mısır - Asit
* Arpa - Asit
* Kepekli ve beyaz pirinç - Asit
* Çavdar - Asit
* Kepekli ekmek - Asit
* Hamur işleri - Asit
* İrmik - Asit
* Mısır unu - Asit
* Yulaf unu - Asit
* Patates nişastası - Asit
ZARARLI OLANLAR
* Kakao - Asit
* Çay ve kahve - Asit
* Baharat - Asit
* Konserveler - Asit
* Şeker ve şekerli maddeler - Asit
* Her tür pasta ve benzerleri - Asit
* Alkol - Asit
)
- HAL ÇARESİ değil/yerine/= ÇÖZÜM YOLU
- HALLETMEK değil/yerine/= ÇÖZMEK/ÇÖZÜME KAVUŞTURMAK/YOLUNA KOYMAK
- HARARET[Ar.] değil/yerine/= COŞKUNLUK
- HARARETLİ değil/yerine/= COŞKUN/COŞKULU
- HER ŞEYİ BİLİYOR OLMAK değil ÇOĞUNLUĞUN, PEK FAZLA ŞEY BİLMİYOR OLMASI
- HERAKLEITOS AÇMAZI ile/ve/||/<> ÇOKLUK AÇMAZI ile/ve/||/<> THESEUS AÇMAZI
- HERKES ile/değil/yerine ÇOĞUNLUK
- HERŞEY ile/ve/değil/yerine ÇOK ŞEY
- HESAP SORMAK ile/değil/yerine ÇÖZÜM/KATKI SUNMAK
- HEYECAN[Ar.] değil/yerine/= COŞUNTU
- HEZEYAN/SABUKLANMA ile/değil/yerine/>< COŞKU
- HUNİ BİÇİMİNDE/HUNİMSİ KOROLLA = TÜVEYC-İ KAM'Î = COROLLE INFUNDIBULÉE, COROLLE INFUNDIBULIFORME
- HURÛŞ[Ar.] değil/yerine/= COŞMA, TAŞMA, ŞAMATA, TELÂŞ, GÜRÜLTÜ
- HZ. YÛŞÂ'NIN:
"UZUNLUĞU" değil ÇOK SEVİLMİŞLİĞİ(NDEN)
- İBÂDET ve CÖMERTLİK
( İBÂDETLE, BULANLAR BULDU HAKK'I İBÂDETSİZ, KİMİN VAR HAKK'TA HAK'I )
- İÇERİK = CONTENT[İng.] = CONTENU[Fr.] = INHALT[Alm.] = CONTENUTO[İt.] = CONTENIDO[İsp.]
- İÇİNDEKİLER = MAZRÛFLAR = CONTENU
- İÇLEM = TAZAMMUN = COMPREHENSION[İng.] = COMPRÉHENSION[Fr.] = INHALT[Alm.] = COMPREHENSIO[Lat.]
- İÇSELLEŞTİRME ve/||/<> COŞKU
- İDARE ETMEK ile/değil/yerine ÇÖZÜM BULMAK
- İKİ TARAFLILIK ile/ve ÇOK TARAFLILIK
- İKİ ile/ve ÇOĞUL
( TWO vs./and PLURAL )
- İKİLİ ile ÇOKLU
- İKİ/LİK ile/ve/||/<>/> ÇOK/LUK
- İLERLEME ile ÇOĞALMA
- İLETİŞİM = COMMUNICATION[İng., Fr.] = KOMMUNIKATION[Alm.] = COMUNICAZIONE[İt.] = COMUNICACIÓN[İsp.]
- İLK YARDIMDA ÖNCELİKLİLER:
YETİŞKİNDE ile ÇOCUKTA/BEBEKTE
( Kalbin çalışmasını sağlamak.[Yetişkinde: Çift el ile. | Çocukta: Tek el ile.] İLE Solunumunu sağlamak. )
- ILLIMANI ve/<> CORDILLERA REAL
( Bolivya'nın başkenti La Paz'ın 6462 m. yüksekliğinde bulunan bu iki karlı tepe, kentin en görülmeye değer yerlerindendir. )
- IMPULSE and/||/<>/> AFFECT and/||/<>/> COGNITIVE
- İNFLAMATUAR BAĞIRSAK SAYRILIĞI ile/||/<> ÇÖLYAK
( Bağırsakların süreğen yangısı. İLE/||/<> Gluten tüketimi sonucu ince bağırsaklarda hasar ile ilişkili bir bağışıklık sayrılığı. )
- İNHİDAM[Ar.] değil/yerine/= ÇÖKME/YIKILMA
- İNTÂ[Ar.] değil/yerine/= ÇOK TERLEMEK | KUSMAK
- INTERIM AWARD and INTERIM MEASURES and PROVISIONAL MEASURES and CONSERVATORY MEASURES and REMEDIES
( Ara karar. VE Geçici tedbirler. VE İhtiyâtî tedbirler. VE Koruma tedbirleri. VE Hukukî çözümler/çareler. )
- İP ile/ve/değil/<> ÇÖZGÜ/ARIŞ
( ... İLE/VE/DEĞİL/<> Dokumacılıkta, atkıların geçirildiği, uzunlamasına ipler. )
- İPOTEKLİ ve/<> ÇOCUK
- İRDELEME ile/ve/<> ÇÖZÜMLEME
- [ne yazık ki]
İŞGAL ile/ve/||/<>/> ÇÖLLEŞTİRME
- ISRAR ile/değil/yerine ÇÖZÜMCÜLÜK
- İSTATİKSEL YASA ile/ve/||/<> ÇOK BÜYÜK SAYILAR YASASI
- İYİ NİYET(Lİ YAKLAŞIM) ile/ve/<>/değil/yerine ÇÖZÜMCÜ (VE YAPICI) YAKLAŞIM
( İyi niyet, bir şeyleri çözmekte/aşmakta yeterli değildir/olmayabilir. )
- KANT'IN):
GÖRÜŞLER/İ ile/ve/||/<> ÇÖZÜMLER/İ
( 1. Canlı kuvvetlerin, doğru tahmini üzerine düşünceler[1746]
2. Metafiziksel bilişin ilk ilkeleri üzerine yeni bir açıklama[1755]
3. Evrensel doğa tarihi ve gökler kuramı[1755]
4. Fiziksel monodoloji[1756] )
- KARACAOT = ÇÖREK OTU
( Bir tür çöpleme. | Çörek otu. )
( HELLOBORUS NIGER )
- KARANFİLSİ KOROLLA, KARANFİL ÇİÇEĞİNDEKİ GİBİ BİR KOROLLA = TÜVEYC-İ KARANFİLÎ = COROLLE CARYOPHYLLÉE
- KARIŞIK ile/ve/değil/||/<>/< ÇOK
- KARIŞIK = CONFUSED[İng.] = CONFUS[Fr.] = UNKLAR[Alm.] = CONFUSUS[Lat.]
- KARIŞIKLIK = CONFUSION, DISORDER[İng.] = CONFUSION[Fr.] = WERWIRRUNG[Alm.] = CONFUSIO[Lat.]
- KARŞIT = ZIT = CONTRARY[İng.] = CONTRAIRE[Fr.] = KONTRÄR[Alm.] = CONTRARIUS[Lat.] = CONTRARIO/RIA, OPUESTO/TA[İsp.]
- KARŞIT/LAR ile/ve ÇÖZÜMSÜZ KARŞIT/LAR
- KARŞITLIK = TEZAT, ZIDDİYET = CONTRARIÉTÉ[Fr.] = GEGENSATZ[Alm.] = CONTRARIETAS[Lat.]
- KATILIM ve/+/||/<>/> COŞKU
- KAVRAM ile/ve/<> ÇÖZÜM
( CONCEPT vs./and/<> SOLUTION )
- KAVRAM = MEFHUM[Ar. < FEHM] = CONCEPTION, NOTION[İng.] = CONCEPT, NOTION[Fr.] = NOTIO, BEGRIFF[Alm.] = CONCEPTUS, NOTIO[Lat.] = LOGOS, ÉNNOIA, HOROS, NOEMA[Yun.] = CONCEPCÍON[İsp.]
- KAYNAK ile ÇOKRAĞAN
( ... İLE Gür kaynak. )
- KELEBEK BİÇİMİNDE/KELEBEKSİ KOROLLA = TÜVEYC-İ FERÂŞÎ = COROLLE PAPILIONACÉE
- KENDİLİĞİN BÖLÜNMESİ(ŞİZOFRENİ) ile ÇOKLU KİŞİLİK BOZUKLUĞU
( Gerçeklerle olan ilişkilerin büyük ölçüde azalması, düşünce, duygu ve davranış alanlarında önemli bozulmaların ortaya çıkması vb. belirtiler gösteren bir akıl hastalığı. İLE ... )
( el-İNKİSÂM el-NEFSÎ ile ... )
( SCHIZOPHRENIE avec ... )
- KEPMEK = ÇÖKMEK/YIKILMAK
- KERTENKELE/ELÖPEN/ZİZİRO[Kıbrıs'ta] ile ÇÖLVARANI/KEÇİEMEN/GÜMGÜM[Kürtçe]
( ... cum VARANUS GRINISUS )
- KEYFÎ ile/değil ÇOKLU
- KEYFÎ/LİK ile/ve/<> ÇOCUK/LUK
- KIRILMA(") ile/<> (")ÇÖKME(")
- KİŞİDE:
EBEVEYN BULAŞMASI ile/ve/||/<> ÇOCUK BULAŞMASI
( Düşüncelerde. İLE/VE/||/<> Duygularda. )
- KIZIM/OĞLUM yerine ÇOCUĞUM
- KÖK ile ÇOTUK
( ... İLE Dışarıda kalmış ağaç kökü. | Kesilen ağacın, topraktan yukarıda kalan bölümü. )
- KOLLOİD KİMYA ile/||/<> ÇÖZELTİ KİMYASI
( Kolloid sistemlerin kimyasını inceleyen bilim dalı. İLE/||/<> Çözeltilerin kimyasını inceleyen bilim dalı. )
- KOLLOİD ile ÇÖZELTİ
( Bir nesnenin öteki nesne içinde dağılmasıyla oluşan ve ara evrede bulunan karışım. İLE Bir nesnenin öteki nesne içinde homojen olarak çözünmesiyle oluşan karışım. )
- .KOM değil/yerine .COM
- KOMÜNİZM = COMMUNISM[İng.] = COMMUNISME[Fr.] = KOMMUNISMUS[Alm.] = COMMUNIS:ORTAK[Lat.] = COMUNISMO[İsp.]
- KONMAK ile ÇÖKMEK
- [ne yazık ki]
KONU(ŞULAN)LARI:
"SULANDIRMA" ile/ve/||/<>/< "ÇOK BİLMİŞLİK"
- KÖPEK ile ÇOMAR
( ... İLE İri köpek, çoban köpeği. )
- ... KORKUSU ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ... COŞKUSU
- KOŞ ve/||/<> COŞ
- KOŞUL = BAYLAV = ŞART = CONDITION[İng., Fr.] = BEDINGUNG[Alm.] = CONDITIO[Lat.] = CONDICIONAR[İsp.]
- KOŞULSUZ = HAMLİ = CATEGORICAL[İng.] = COTÉGORIQUE[Fr.] = KATEGORISCH[Alm.] = KATEGORIKOS[Yun.]
- [ne yazık ki]
KÖTÜMSERLİK:
ÇÖZÜM ARAMAMAK ve/||/<>/< ÇÖZÜMÜN BİR PARÇASI OLMAMAK
- KOYU ile ÇOK KOYU/KUZGUNÎ
- KOZALAK = MAHRÛTÎYÜ'L-ESMÂR = CÔNE
- KÜÇÜK KEDİLERDE:
SİNGAPUR ile MUNCHKIN ile CORNISH REX ile DEVON REX ile AMERİKAN KIVIRCIĞI/AMERICAN CURL
- KUMAR BAĞIMLILIĞI DÖNEMLERİ/NDE:
BALAYI ve/||/<>/> DURAKLAMA ve/||/<>/> ÇÖKÜŞ ve/||/<>/> YIKILIŞ
( Genellikle kısa sürer ve "kazançlı" geçen bir dönemdir. Daha sonraki süreçte, sürekli bu dönem anımsanarak oynanmaya devam edilir. VE/||/<>/> Kazanma ve kaybetme dönemleri, ardışık bir biçimde birbirini takip eder. VE/||/<>/> Kayıplar artmaya başladığından dolayı bahis miktarları çoğalır ve borçlanmalar başlar. İş ve aile, boşlanmaya başlanır. Alkol ve madde tüketimi artar/başlar. VE/||/<>/> Ekonomik kaynaklar tamamen tükenmiştir. Yalan, yasadışı maddî kaynak kullanma, yasal sorunlar, aile parçalanması, depresyon ve intihar görülür. )
- KURABİYE[Ar. < QUREYBİYYE] değil/yerine/= ÇÖREK
( Şekerli ya da tuzlu küçük çörek. )
- KURBAĞA ile ÇOÇUİ(KUKU)
( ... İLE Ufak bir ağaç kurbağası.[Porto Riko'nun simgesidir.] )
- KURBAĞA ile ÇÖL KURBAĞASI
- KURBAĞA ile ÇÖL YAĞMURU KURBAĞASI
( ... İLE )
- KUŞEKMEĞİ = ÇOBANDAĞARCIĞI
( Turpgillerden, çorak yerlerde yetişen, beyaz ya mor çiçekli, eskiden hekimlikte kullanılmış olan otçul bir bitki. )
( THLASPI )
- KUŞKU ile/değil/yerine ÇÖZÜMLEME
( DOUBT vs. ANALYSIS )
- KUTUPLAŞMA ile/ve/||/<>/> ÇOKLU BÖLÜNME
- KUZEY DENİZİNDE:
KOTZEBUE KOYU ile/ve/||/<> ÇUKÇİ DENİZİ ile/ve/||/<> DE LONG BOĞAZI ile/ve/||/<> DOĞU SİBİRYA DENİZİ ile/ve/||/<> LAPTEV BOĞAZI ile/ve/||/<> BOURHAYA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> LAPTEV DENİZİ ile/ve/||/<> OLENEKSKİY KÖFREZİ ile/ve/||/<> KATANSKİY KÖRFEZİ ile/ve/||/<> VİLKİTSİ BOĞAZI ile/ve/||/<> YENİSEY KÖRFEZİ ile/ve/||/<> KARA DENİZİ ile/ve/||/<> BAYDARATSKAYA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> KARA BOĞAZI ile/ve/||/<> ÇEYŞSKAYA KOYU ile/ve/||/<> BEYAZ DENİZİ ile/ve/||/<> ONEGA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> KANDELAŞKA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> DİVİNA KOYU ile/ve/||/<> BARENTS DENİZİ ile/ve/||/<> GRÖNLAND DENİZİ ile/ve/||/<> NORVEÇ DENİZİ ile/ve/||/<> KUZEY DENİZİ ile/ve/||/<> DANZİNG KÖRFEZİ ile/ve/||/<> RİGA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> FİNLANDİYA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> BOTNİ KÖRFEZİ ile/ve/||/<> DANİMARKA BOĞAZI ile/ve/||/<> DAVIS BOĞAZI ile/ve/||/<> BALTIK DENİZİ ile/ve/||/<> LABRADOR DENİZİ ile/ve/||/<> BAFFIN DENİZİ ile/ve/||/<> BAFFIN KÖRFEZİ ile/ve/||/<> SMITH KÖRFEZİ ile/ve/||/<> NARES BOĞAZI ile/ve/||/<> LANCASTER BOĞAZI ile/ve/||/<> ARKTİK KOYU ile/ve/||/<> PR. REGENT BOĞAZI ile/ve/||/<> BOOTHIA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> FOXE ÇANAĞI ile/ve/||/<> FOXE KANALI ile/ve/||/<> REPULSE KOYU ile/ve/||/<> CORAL LİMANI ile/ve/||/<> JAMES KOYU ile/ve/||/<> HUDSON BOĞAZI ile/ve/||/<> UNGAVA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> FROBISHER KOYU ile/ve/||/<> CUMBERLAND KÖRFEZİ ile/ve/||/<> HOME KÖRFEZİ ile/ve/||/<> JONES BOĞAZI ile/ve/||/<> PEARY KANALI ile/ve/||/<> BARROW BOĞAZI ile/ve/||/<> FRANKLIN BOĞAZI ile/ve/||/<> VISCOUT MELVILLE BOĞAZI ile/ve/||/<> Mc CLURE BOĞAZI ile/ve/||/<> McCLINTOK KANALI ile/ve/||/<> KRALİÇE MAUD KÖRFEZİ ile/ve/||/<> CORONATION KÖRFEZİ ile/ve/||/<> PR. ALBERT KOYU ile/ve/||/<> AMUNDSEN BOĞAZI ile/ve/||/<> GALLER PRENSİ BOĞAZI ile/ve/||/<> BEAUFORT DENİZİ ile/ve/||/<> PRODHOE KOYU ile/ve/||/<> KOTZEBUE KOYU ile/ve/||/<> NORTON KOYU
- LEGAL PRESUMPTION ile PRESUMPTION OF FACT ile SIMPLE PRESUMPTION ile CONCLUSIVE PRESUMPTION
( Yasal karine. İLE Fiilî karine. İLE Adi karine. İLE Kesin karine. )
- MAHLUL[Ar.] değil/yerine/= ÇÖZÜLMÜŞ/DAĞILMIŞ
- MARCOS:
MARGARITAS ve/||/<> ALTAMIRANO ve/||/<> RANCHONUEVO ve/||/<> COMITAN ve/||/<> OCOSINGO ve/||/<> SAN CRISTOBAL
( Zapatist Ulusal Kurtuluş Örgütü'nün, altı kentin başharflerinden oluşan Meksika yerlilerinin önderi. )
- MAYALANDIRMA(") ile/ve/<> (")ÇOĞALTMA(")
- MAYMUN İŞTAHLI/LIK ile/değil/yerine ÇOK YÖNLÜ/LÜK
- MECAZ ile ÇOK ANLAMLILIK
( Mecaz, hakikatin üstünü güzelleştirir. )
- MEDJACKING/MEDJACKING[İng.] değil/yerine/= ÇÖKERTME GİRİŞİMİ
- MERCEK ile CODDINGTON MERCEĞİ
- MERT ile/ve/||/<> CÖMERT
( [derler ...] Canını alırlar. İLE/VE/||/<> Malını alırlar. )
- MF/MULTIORGAN FAILURE değil/yerine/= ÇOKLU ORGAN YETMEZLİĞİ(ÇOY)
- MODS/MULTIORGAN DISFONKSİYON SENDROMU MULTIORGAN DYSFUNCTION SYNDROME[İng.] değil/yerine/= ÇOKLU ORGAN İŞLEV BOZUKLUK BELİRGESİ
- MOF/MULTIORGAN YETMEZLİĞİ MULTIORGAN FAILURE[İng.] değil/yerine/= ÇOKLU ORGAN YETMEZLİĞİ
- MON-/MONO- ile/||/<> UNİ- ile/||/<> HAPL-/HAPLO- ile/||/<> COAG-
( Tek, yalnız, tek başına, eşi olmayan, bir. İLE/||/<> Bir, tek. İLE/||/<> Tek, yalnız, tek başına, eşi olmayan. İLE/||/<> Bir araya gelme, toplanma. )
- MP MEGAPİKSEL/MEGAPIXELS[İng.] değil/yerine/= ÇÖZÜNÜRLÜK BİRİMİ
- MÜHEYYİÇ[Ar.] değil/yerine/= COŞTURUCU
- MULTİ FONKSİYONEL değil/yerine/= ÇOK İŞLEVLİ
- MULTİDISİPLINER/MULTİDISCIPLINARY[İng.] değil/yerine/= ÇOK ALANLI
- MULTİFAKTÖRİYEL/MULTİFACTORIAL[İng.] değil/yerine/= ÇOK ETKENLİ
- MULTİFOKAL/MULTİFOCAL[İng.] değil/yerine/= ÇOK ODAKLI
- MULTİMEDYA[İng. < MULTIMEDIA] değil/yerine/= ÇOKLUORTAM
- MULTİPL/MULTIPLE[İng.] değil/yerine/= ÇOK, ÇOKLU
- MULTİPLAN/MULTİPLANE[İng.] değil/yerine/= ÇOK DÜZLEMLİ
- MULTİPOLAR[İng.] değil/yerine/= ÇOK UÇLU
- MULTISENTRİK/MULTICENTRIC[İng.] değil/yerine/= ÇOK MERKEZLİ
- MULTISLICE/MULTISLICE[İng.] değil/yerine/= ÇOK KESITLİ
- MULTIVALAN/MULTIVALENT[İng.] değil/yerine/= ÇOK DEĞERLİKLİ
- MULTIVARYANT/MULTIVARIANT[İng.] değil/yerine/= ÇOK DEĞİŞKENLİ
- MÜSTENSİH[Ar. < NESH] değil/yerine/= ÇOĞALTAN
- MÜSVEDDE ile/ve SEVAD ile/ve RİSÂLE ile/ve FEVAİD ile/ve ŞUKKA ile/ve TAİRE ile/ve KÜLLİYET ile/ve MECMUA ile/ve SEFİNE ile/ve KEŞKÜL ile/ve CÖNK ile/ve DİVÂN ile/ve MURAKKA
- MÜTEADDİT[Ar.] değil/yerine/= ÇOK, BİRÇOK
- MUTSUZLUK ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/< ÇOCUKLUĞUNU KAYBETMİŞ OLMAK
- NE KADAR:
("ÇOK"/"AZ") YEDİĞİN ile/değil/yerine/||/<>/< ÇOK ÇİĞNEDİĞİN
( Yediğini, iç; içtiğini, ye!
[ O kadar çok ve uzun süre çiğne ki, lokmanı, katı değil sıvı duruma gelene gelsin ve yediğin şeyi yutma ve ancak içmiş ol! İçtiklerini de, yavaş yavaş, çiğniyormuş gibi yut! ]
)
- NE YAZIK Kİ/MAALESEF ... ile/değil/yerine/>< ÇOK ŞÜKÜR (Kİ) ...
- NEŞE ve/||/<> COŞKU
- NEWTON ve/||/<>/> COULOMB
( 04 Ocak 1643 - 31 Mart 1727 VE/||/<>/> 14 Haziran 1736 - 23 Ağustos 1806 )
( )
- NÜFUS[Ar.]/POPÜLASYON[İng./Fr. < POPULATION] değil/yerine/= ÇOĞA | TOPLULUK
- ODUN ÖZÜ, SERT ODUN, GÖVDE ODUNUNUN MERKESİ KISMI = HAŞEB-İ SÂDIK = COEUR DU BOIS
- ÖFKE = ANGER[İng.] = COLËRE[Fr.] = ZORN[Alm.] = ira[Lat.]
- ÖFORİ/EUPHORIA[İng.] değil/yerine/= COŞU
- ÖGE/ÖĞE ile/ve/||/<>/> BİLEŞİK ile/ve/||/<>/> TEK GÖZELİ/HÜCRELİ ile/ve/||/<>/> CANLI ile/ve/||/<>/> ÇOK GÖZELİ/HÜCRELİ ile/ve/||/<>/> İNSAN
( Kimyasal olarak ayrıştırılamayan saf nesneler. İLE/VE/||/<>/> Bir ya da daha fazla ögenin kimyasal olarak birleşmesiyle oluşur. İLE/VE/||/<>/> Bir gözeden oluşan organizmalar. İLE/VE/||/<>/> ... İLE/VE/||/<>/> Birden fazla gözeden oluşan organizmalar. İLE/VE/||/<>/> ... )
- OLANAK ile/ve/değil/<>/> ÇÖZÜLME
- OLUK ile/değil ÇÖRTEN
( ... İLE/DEĞİL Dam çevresindeki yağmur sularını, oluklardan alıp duvar temelinden uzağa akıtan, saçak kenarından dışarı doğru uzatılmış oluk. )
- ÖLÜM ile/değil COTARD SENDROMU
( ... İLE/DEĞİL Yaşayan biri tarafından, kendinin ölü olduğu "iddia"sıdır. Cotard'ı olanlar, sıklıkla kendinin ve dünyanın varoluşundan "kuşku duyar". Bu sanrılara, sıklıkla intihar girişimleri ve düşünceleri de eşlik etmektedir. Cotard sanrısında, genellikle gerçek dışılık düşüncesi, görsel tanıma zorluğu ve kişinin gövdesinin çürüdüğü ve kötü koktuğu inancı vardır. Cotard sanrısının nedeniyle ilgili olarak araştırmacılar arasında uyuşmazlık vardır. Bazı araştırmacılar, bunu bir muhakeme bozukluğu olarak görmektedir. )
- OLUMSAL = MÜMKÜN = CONTINGENT[İng., Fr.] = KONTINGENT, ZUFÄLLIG[Alm.] = CONTINGENS[Lat.] = CONTINGENTE[İsp.]
- OLUMSALLIK = MÜMKÜNÂT = CONTINGENCY(ing.,) = CONTINGENCE[Fr.] = ZUFÄLLIGKEIT[Alm.] = CONTINGENTIA[Lat.]
- (ÖNCELİKLİ/ÖNEMLİ/[ÖNCEKİ] OLMAZSA OLMAZ)
KAVRAM ÇİFTLERİ:
ÖNCELİK ve/||/<>/> SONRALIK
ve/||/<>
VAR OLAN ve/||/<>/> BİLGİ
ve/||/<>
SÜREÇ ve/||/<>/> SONUÇ
ve/||/<>
YÖNTEM/USÛL ve/||/<>/> İÇERİK/ESAS
ve/||/<>
BAĞLAM ve/||/<>/> ANLAM
ve/||/<>
ÇÖZÜMLEME ve/||/<>/> ÇÖZÜM
ve/||/<>
ÖNCÜL ve/||/<>/> ÖNERME
ve/||/<>
SAYGI ve/||/<>/> SEVGİ
[en az %99 ve/||/<>/> en az %1]
ve/||/<>
US/AKIL ve/||/<>/> ANLIK/ZEKÂ
ve/||/<>
EMİK/BEYİN ve/||/<>/> ANLIK/ZİHİN
ve/||/<>
DİRENÇ/İHTİYÂR ve/||/<>/> İSTENÇ/İRÂDE
ve/||/<>
DEVİM/HAREKET ve/||/<>/> ZAMAN
ve/||/<>
AN ve/||/<>/> ZAMAN
( Düşünme, konuşmak ve yaşamak üzere bilinmesi ve uygulanması gereken öncelikli ve olmazsa olmaz kavram çiftleri... [önceki olmadan sonraki olmaz!] )
- ÖNERİ ile/ve/<>/yerine ÇÖZÜM
( Burada/şurada/orada değil! Sende! )
( SUGGESTION vs./and/<> CONSEQUENCE
CONSEQUENCE instead of SUGGESTION )
- OP-/OPTO- ile/||/<> -OPSİS/OPHTHALM-/OPHTHALMO- ile/||/<> -OPİA ile/||/<> -OPSİA/-OPSİS/-OPSY ile/||/<> -OPY ile/||/<> CERAT-/CERATO-/KERA-/KERAT-/KERATO- ile/||/<> OCUL-/OCULİ-/OCULO- ile/||/<> CORE-/CORO-/-CORİA ile/||/<> PHAC-/PHACO- ile/||/<> ANİSOKORİ ile/||/<> DACRY-/DACRYO- ile/||/<> LACRİMO-/LACHRYMO- ile/||/<> CYCL-/CYCLO- ile/||/<> TARS-/TARSO- ile/||/<> İRİD-/İRİDO- ile/||/<> CANTH-/CANTHO- ile/||/<> BLEPHAR-/BLEPHARO-/-BLEPHARON ile/||/<> -SCOPE/-SCOPİC/-SCOPY ile/||/<> PHOR-/-PHORE/-PHORİA/PHORO-/-PHOROUS ile/||/<> ASTHENO-
( Görme, optik. İLE/||/<> Göz. İLE/||/<> Göz, göz kusuru ile ilgili. İLE/||/<> Özel görme ya da görünüm tipi ile ilgili. İLE/||/<> Boynuzsu doku | Kornea. İLE/||/<> Göz, gözle ilgili, göze ait. İLE/||/<> Lens ya da göz merceği ile ilgili. İLE/||/<> Göz bebekleri/Pupiller ile ilgili. İLE/||/<> Göz bebeklerinin farklı büyüklükte olması. İLE/||/<> Göz yaşları ile ilgili. İLE/||/<> Gözyaşı ve ilgili yapılarla ilgili. İLE/||/<> Devir, halka, daire, dairesel, gözün silier nesnesi ile ilgili. İLE/||/<> Göz kapaklarının kenarları ile ilgili, ayağın tarsal bölümü ile ilgili. İLE/||/<> İris. İLE/||/<> Gözün köşeleri ile ilgili, kontusla ilgili. İLE/||/<> Göz kapakları, kirpiklerle ilgili. | Göz kapağı hastalıkları ile ilgili. İLE/||/<> İnceleme için kullanılan araç, görmeyi sağlayan araç, görme, inceleme. İLE/||/<> Taşıyan, yüklenen, görme ekseninin dönmesi. İLE/||/<> Güçsüzlük, zayıflık [astenopi: Göz yorgunluğu]. )
- ORTAK DUYU = HİSS-İ MÜŞTEREK = COMMON SENSE[İng.] = SENS COMMUN[Fr.] = GEMEINSINN[Alm.] = SENSUS COMMUNIS[Lat.] = KOINE AISTHESIS[Yun.] = COMÚN SENTIDO[İsp.]
- ORTAK, GENEL = COMMON[İng.] = COMMUN[Fr.] = COMMUNISGEWÖHNLICH[Alm.]
- ORTAK KAVRAMLAR = COMMON NOTIONS[İng.] = NOTIONS COMMUNES[Fr.] = GEMEINBEGRIFFE[Alm.] = NOTIONES COMMUNES[Lat.]
- ORTAKLAŞALIK = CEMAAT = COMMUNITY[İng.] = COMMUNAUTÉ[Fr.] = GEMEINSCHAFT[Alm.] = COMUNIDAD[İsp.]
- ORTAKLIK ile/ve/değil/yerine/||/<> ÇÖZÜM ORTAKLIĞI
- ÖRTÜŞME = TETABUK = COINCIDENCE[İng.] = COÏNCIDENCE[Fr.] = KOINZIDENZ[Alm.] = COINCIDENTIA[Lat.] = COINCIDIR[İsp.]
- ÖRÜMCEK AĞI =/=/= TENE, KERÎ[Fars.] =/=/= BEYT-ÜL-ANKEBUT[Ar.] =/=/= COBWEB[İng.] )
- OT YİYEN MEMELİLER ile ET YİYEN MEMELİLER ile ÇOKLU (HEM OT, HEM ET İLE) BESLENENLER (HEPÇİL)
( )
( HERBIVOROUS MAMMALS vs. CARNIVOROUS MAMMALS vs. OMNIVOROUS )
- OTURMAK ile ÇÖMELMEK
( ... ile IHMA )
- [ne yazık ki]
"ÖZGÜVENLİ" CAHİL ile/ve/||/<> GÖRGÜSÜZ VARSIL ile/ve/||/<> SIMARTILMIŞ APTAL ile/ve/||/<> ÇOCUK DAVRANIŞLI "YETİŞKİN"
- ÖZLEDİM ile/ve/değil/yerine/||/<>/> ÇOK GÖRESİM GELDİ
( Ahmet Hamdi Tanpınar'ın, eşine yazdığı mektubu sonlandırırken, "özledim" demekten utanıp "çok göresim geldi" diye yazmış olması... )
- PARALEL EVREN değil ÇOKLU EVREN
( HUGH EVERETT )
- PARAMETER ile/ve/||/<> COMPONENT
- PARÇALANMA ile/ve/> ÇOĞALMA
( TO BREAK INTO PIECES vs./and/> INCREASE )
- PARLAMA ile ÇÖKME
- PASTORAL[Fr.] değil/yerine/= ÇOBANLAMA/KIRSAL
- PEDİYATRİ/PEDİATRICS[İng.] değil/yerine/= ÇOCUK SAĞLIĞI VE SAYRILIKLARI BİLİMİ
- PEDİYATRİK/PEDİATRIC[İng.] değil/yerine/= ÇOCUKLA İLGILİ
- PEZEVENK/LİK ile/değil ÇÖPÇATAN/LIK
- | PİRİNÇ EKMEK ile AĞAÇ DİKMEK |
ile/ve/değil/||/<>/<
ÇOCUK YETİŞTİRMEK
( [öngörümüz/"beklentimiz"] Bir yıllıksa. İLE On yıllıksa. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Yüz yıllık olursa. )
- PİRİNÇ:
PİLAV ile/ve/değil/||/<>/> ÇORBA
( Suyunu çekerse. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> Çekmezse. )
- PLEOMORFİK/PLEOMORPHİC[İng.] değil/yerine/= ÇOK BİÇİMLİ
- PLEOMORFİZM/PLEOMORPHISM[İng.] değil/yerine/= ÇOK BİÇİMLİLİK
- PLÜRALİST değil/yerine/= ÇOĞULCU
- PLÜRALİST değil/yerine/= ÇOKÇU
- PLÜRALİZM değil/yerine/= ÇOĞULCULUK
- PLÜRALİZM değil/yerine/= ÇOKÇULUK
- POLİFONİ değil/yerine/= ÇOKSESLİLİK
- POLİFONİK değil/yerine/= ÇOKSESLİ
- POLIFORM/POLYFORM[İng.] değil/yerine/= ÇOK BİÇİMLİ
- POLİGENİK/POLYGENIC[İng.] değil/yerine/= ÇOK GENLİ
- POLİGON değil/yerine/= ÇOKGEN
- POLIMER/POLYMER[İng.] değil/yerine/= ÇOĞUZ
- POLIMERİZASYON/POLYMERIZATION[İng.] değil/yerine/= ÇOĞUZLAMA
- POLIMORF/POLYMORPH[İng.] değil/yerine/= ÇOK BİÇİMLİ | PARÇALI
- POLIMORFİK/POLYMORPHİC[İng.] değil/yerine/= ÇOK BİÇİMLİ
- POLIMORFİZM/POLYMORPHISM[İng.] değil/yerine/= ÇOK BİÇİMLİLİK
- POLINOM[İng.] değil/yerine/= ÇOK TERİMLİ
- POLINÜKLEER/POLYNUCLEAR[İng.] değil/yerine/= ÇOK ÇEKİRDEKLİ GÖZE
- POLİVALAN/POLYVALENT[İng.] değil/yerine/= ÇOK DEĞERLİKLİ
- PRESİPITASYON/PRECIPITATION[İng.] değil/yerine/= ÇÖKELME | HIZLANDIRMA
- PROFESYONEL ile ÇOK ANLAYAN
- PROLIFERASYON/PROLIFERATION[İng.] değil/yerine/= ÇOĞALMA
- PROLIFERATİF/PROLIFERATIVE[İng.] değil/yerine/= ÇOĞALAN
- PTEROZOR ile/ve/||/<> ARCHAEOPTERYX ile/ve/||/<> COMPSOGNATHUS
( İlgili konuşmayı izlemek için burayı tıklayınız... )
- RAHAT ile ÇOLPA/MELEME
( Rahatına düşkün. )
- RAUF ile ÇOK ACIYAN, ESİRGEYEN, MERHAMET SAHİBİ
- REDDÂDE ile/ve/||/<> ÇOBAN ile/ve/||/<> MÜŞHİR
( VI. yy.'dan itibaren kullanılmaya başlanmıştır. )
- REPRODÜKSİYON/REPRODUCTION[İng.] değil/yerine/= ÇOĞALMA, ÇOĞALTIM, ÜREME
- REZOLÜSYON[İng.] değil/yerine/= ÇÖZÜLME | DÜZELME | ÇÖZÜNÜRLÜK
- ROBOT ile/değil ÇOCUK
- RÖPRODÜKSİYON[Fr.] değil/yerine/= ÇOĞALTMA
( Aslını bozmadan yapılan taklit. | Bir sanat yapıtının kopyası ya da taklidi. )
- GEÇMİŞ ODAKLILIK[RUMİNASYON]:
TAKINTILI ile BUNALIMLI/ÇÖKÜNTÜLÜ
( RUMINATION: OBSSESIVE vs. DEPRESSIVE )
- RÜSUP değil/yerine/= ÇÖKEL/ÇÖKELTİ/TOPUT/TORTU
- SABÎ[Ar.] değil/yerine/= ÇOCUK
( HENÜZ MEMEDEN KESİLMEMİŞ ERKEK ÇOCUK | ÜÇ YAŞINI TAMAMLAMAYAN ERKEK ÇOCUK )
- SAÇILMA ile/||/<> ÇOKLU SAÇILMA
( Elektromanyetik ışınlar ya da yüklü tanecik demetlerinin katı, sıvı ve gaz atom ya da molekülleriyle etkileşerek geliş doğrultusundan sapması. | Bir taneciğin bir başka tanecik ya da tanecik düzeniyle çarpışması sonucu yön ve enerjisinin değiştiği süreç. İLE/||/<> Çok sayıda çarpışmaya uğrayan bir taneciğin toplam momentumunun, tek tek çarpışmalar sırasında kazandığı momentumlann toplamına eşit olduğu saçılma. )
( SCATTERiNG VS. MULTiSCATTERiNG )
( LA DiFFUSiON, LA DiSPERSON AVEC MULTiDiFFUSiON )
( STREUUNG MiT MEHRiGE STREUUNG )
( TENâSüR iLE ... )
- SAF SU ile ÇOK SAF SU/İLETKENLİK SUYU
( ... İLE Öz iletkenliği 18°C'de ve vakumda 4x10¯7; OHM¹ cm¹ olan çok saf su. )
- ŞAHANE değil/yerine/= ÇOK GÜZEL, EŞSİZ, GÖRKEMLİ
- SAHRA ÇÖLÜ ile ÇÖL
( Yılda sadece 25 mm. yağış alır. İLE Yılda 254 mm.'den az yağış alan yer. )
( Dünya yüzeyinin 3'te 1'i, çöllerden oluşmaktadır. )
( Sahra Çölü, en büyük çöldür. [Amerika Birleşik Devletleri'nin yüzölçümü kadardır.] İLE ... )
( ... ile KAFR, BÂDİYE, BEDÂVET, BEVBÂT, FEYFÂ', MERVAHA[çoğ. MERÂVÎH: Ova, çöl. | Her tarafından rüzgâr esen yer.], TÎH[Çöl. | Mısır ile Şam arasında, Sînâ Dağı'nın bulunduğu yarımadada bir çölün adı.]
KAFR[çoğ. KUFÂR]: Susuz, otsuz, ıssız çöl. )
( ... ile DEŞT, BEYÂBÂN )
- SAHRA[Ar.] değil/yerine/= ÇÖL
- SAKAT[Ar.] değil/yerine/= ÇOLAK/SÖKEL
- SAKATLANMAK[Ar.] değil/yerine/= ÇOLMAK
- SARIÇALI = ÇOBANTUZLUĞU/KADINTUZLUĞU/AMBERBARİS
( Ayrı taçyapraklı ikiçeneklilerden, çiçekleri sarı, meyvesi ekşi ve kırmızı renkte, kabuğu ve kökü, solucan düşürücü ilaç olarak kullanılan bir bitki. )
( BERBERIS VULGARIS )
- ŞAŞIRTMA SAÇMA(LIK)LARI/SAFSATALARI:
DEVEDE KULAK ile/ve/||/<> YA SİYAH, YA BEYAZ ile/ve/||/<> KANITLAMA ZORUNLULUĞU ile/ve/||/<> FELÂKET ÇIĞIRTKANLIĞI ile/ve/||/<> İMÂLI SORU ile/ve/||/<> ÇOK SORULU ile/ve/||/<> SINIRLI SEÇENEK
( FALLACY OF THE BEARD vs./and/||/<> BLACK OR WHITE FALLACY vs./and/||/<> ARGUMENT FROM IGNORANCE vs./and/||/<> FALLACY OF SLIPPERY SLOPE vs./and/||/<> COMPLEX QUESTION vs./and/||/<> FALLACY OF MANY QUESTIONS vs./and/||/<> FALLACY OF LIMITED CHOICES )
- ŞAŞKINLIK = CONSTERNATION[İng., Fr.] = BESTÜRZUNG[Alm.] = CONSTERNATIO[Lat.]
- SAXSI[Azr.] = ÇÖMLEK[Tr.]
- SAYAÇ = KONTÖR = COUNTER[İng.]
- SEDİMANTASYON/SEDİMENTATION[İng.] değil/yerine/= ÇÖKME | TORTULAŞMA
- SEDİMANT/ASYON değil/yerine/= ÇÖKELÖLÇÜM/ÇÖKELME/TORTULLANMA/TORTULAŞMA
- SEDİMENT[İng.] değil/yerine/= ÇÖKELTİ, | TORTU
- ŞEHİR ile/ve/<> ÇÖL
( Hz. İshak. İLE/VE/<> Hz. İsmail. )
- SEMPATİKO ile/ve/||/<> SEMPATİ ile/ve/||/<> EMPATİ ile/ve/||/<> CONPATİ
- ŞERİFE HANİFE HANIM ile/ve/||/<> ÇOCUĞU
( Osmanlı devrindeki nadir mezar taşlarından biri,
Şerife Hanife Hanım ile çocuğuna aittir.
1735'te, doğum sırasında bu hanımefendi ile birlikte karnındaki oğlu da vefât etmiş ve ikisi için bu manidar mezar taşı işlenmiştir. )
( )
- SEVECENLİK = ŞEFKÂT = COMPASSION[İng.] = MISÉRICORDE[Fr.] = BARMHERZIGKEIT, MITGEFÜHL[Alm.] = MISERICORDIA[Lat.]
- SEVGİ ile/ve/||/<> SEZGİ ile/ve/||/<> COŞKU
( LOVE vs./and/<> INTUITION vs./and/<> EXUBERANCE | EBULLIENCE )
- SFENKS ile PETERBALD ile CORNISH REX
- SIKINTI ile/ve/> ÇÖZÜMLER / ÇARE/LER
( DERMAN ARAR İDİM, DERDİME
DERDİM, BANA DERMAN İMİŞ
BURHAN ARARDIM, ASLIMA
ASLIM, BANA BURHAN İMİŞ )
( "Çare/ler" yazısı için burayı tıklayınız... )
( I was seeking the recipe to my trouble...
I saw that, my trouble was the recipe...
I was seeking the evidence to my essense...
I saw that, my essense was the evidence... )
( DISTRESS/BOREDOM vs./and/> REMEDY )
- SİMGESEL (ANLATIM) ile/ve/<> ÇOKLU (ANLATIM)
( Akıllı kişiler, canlı bir varolanın, dil ve sözle çizilerek anlatılmasını, boya ya da herhangi bir sanat yapıtıyla gösterilmesine yeğ tutar; akılla izleyemeyen kişilere ise sanat yapıtı daha uygun gelir. )
( SYMBOLIC (EXPOSITION) vs./and MULTIPLE (EXPOSITION) )
- SİMGESEL (ANLATIM) ile/ve ÇOKLU (ANLATIM)
- SİNN-İ İNHİTÂT değil/yerine/= ÇÖKKÜNLÜK DÖNEMİ
- SİZ KULLANIMINDA:
SAYGI ile MESAFE ile ÇOĞUL
- SOĞAN ile ÇÖL SOĞANI
( ... İLE İki yaprağı vardır ve yaprakların 2 m. boyları vardır. )
- SOHBET = CONVERSATIN/CHAT[İng.] = CAUSETTE[Fr.] = GESCHWÄTZ[Alm.] = CONVERSAZIONE[İt.] = CHARLA[İsp.]
- SOHBET ve COŞKU
- SOLOMON ADALARI'NDA:
ORKİDE ve/<> ÇOK ÇEŞİTLİ BİTKİLER
( 230 çeşit. VE/<> 4500 çeşit. )
- SOLÜBILITE/SOLUBILITY[İng.] değil/yerine/= ÇÖZÜLEBİLİRLİK
- SOLÜSYON[Fr., İng. SOLUTION] değil/yerine/= ÇÖZELTİ
- SOLÜSYON/SOLUTION[İng.] değil/yerine/= ÇÖZELTİ
- solv.[Lat. < SOLVE] değil/yerine/= ÇÖZ, ERİT
- SOMUT = MÜŞAHHAS = CONCRETE[İng.] = CONCRET[Fr.] = KONKRET[Alm.] = CONCRETUS[Lat.] = CONCRETO[İsp.]
- SONUÇ = NETİCE = CONCLUSION[İng., Fr.] = SCHLUSS, SCHLUSSATZ, KONKLUSION[Alm.] = CONCLUSIO[Lat.] = CONCLUSIÓN[İsp.]
- SONURGU = COROLLARY[İng.] = COROLLAIRE[Fr.] = ZUSATZ[Alm.] = COROLLARIUM[Lat.]
- SORGULAMA ile/ve/> ÇÖZÜMLEME
- SORUN ile/ve ÇÖZÜLMESİ GEREKEN
( Hiçbir sorun, o sorunu yaratan "bilinç düzeyi" ile çözülemez. )
- SORUNLARI/SIKINTILARI:
ÖTELEMEK ile/değil/yerine ÇÖZMEK
- SÖZ ile/ve/<> ÇÖZÜM
( RIGHT WORD vs./and/<> CONSEQUENCE )
- SÖZLEŞME = MUKÂVELE[Ar.] = CONTRACT[İng.] = CONTRAT[Fr.] = VERTRAG[Alm.] = CONTRAER[İsp.]
- STRATEJİK "ORTAKLIK" ile/ve/||/<>/< SİYASAL ORTAKLIK" ile/ve/||/<>/< ÇÖZÜM ORTAKLIĞI"
- SÜBYAN[Ar.] değil/yerine/= ÇOCUKLAR
- SUFFOLK ile COOPWORTH ile PORSET HORN ile HAMPSHIRE
- SÜREKLİ ile/ve ÇOK
( Daha yukarıda olan daha aşağıda olana sürekli bir gibi görünür; daha aşağıdaki de daha yukarıdakine birçok gibi görünür. )
( CONTINUAL vs./and MUCH
The higher always appears as one to the lower and the lower as many to the higher. )
- SÜREKLİ = MÜTEMADİ = CONTINUOUS[İng.] = CONTINU[Fr.] = KONTINUIERLICH[Alm.] = CONTINUUM[Lat.]
- SÜREKLİLİK = TEMADİ = CONTINUITY[İng.] = CONTINUITÉ[Fr.] = KONTINUITÄT[Alm.] = CONTINUITAS[Lat.]
- SUSABİLMEK/SÜKÛT ve/||/<> PERHİZ/REJİM ve/||/<> NEŞE ve/||/<> COŞKU
- TAADDÜT[Ar.] değil/yerine/= ÇOĞALMA, SAYININ ARTMASI
- TAÇ, KOROLLA = TÜVEYC = COROLLE
- TAC- ile/||/<> -TAXİS/-TAXY ile/||/<> COSM-
( Düzenleme, sıra. İLE/||/<> Sıra, düzenlenme, etki. İLE/||/<> Kozmetik, güzellik, düzenli. )
- TANIMA:
ERKEK ve/||/<> KADIN ve/||/<> ÇOCUK ve/||/<> KARDEŞ ve/||/<> ARKADAŞ ve/||/<> DOST
( Toklukta. VE/||/<> Yoklukta. VE/||/<> Yaşlılıkta. VE/||/<> Mirasta. VE/||/<> Yolculukta. VE/||/<> Zor durumda. [GÖRÜLÜR / BELİRLİ/BELİRGİN OLUR] )
- TARİH ve/<> COĞRAFYA
( HISTORY and/<> GEOGRAPHY )
- TARİH ile/ve/||/<> YAZIN/EDEBİYAT ile/ve/||/<> COĞRAFYA ile/ve/||/<> MİMARİ ile/ve/||/<> BİLİMSEL KAYNAKLAR ile/ve/||/<> YAZILI OLMAYAN KAYNAKLAR
- TAŞKINLIK/...MANİ ile/ve ÇÖKÜNTÜ/DEPRESYON
- TEHALÜK[Ar.] değil/yerine/= ÇOK İSTEME, CAN ATMA
- TEHLİKE ve/|| ÇÖZÜM
- TEK YÖN ile/ve/||/<> KARŞIT/TERS YÖN ile/ve/||/<> ÇOKLU YÖN
- TEK ile/ve/<>/>< ÇOK
( Aşkın. İLE/VE/<>/>< [Doğaya] İçkin. )
- TEK(İL) ÇOK(ÇOĞUL)
- TEKKE ve ÇORBA
( Tekkeyi bekleyen çorbayı (da) içer! )
- TEKLİ KONUŞMA / SALT DİYALOG ile/değil/yerine ÇOKLU KONUŞMA/DİYALOG
( İdeolojiye gider. İLE/DEĞİL/YERİNE Felsefeye gider. )
- TEK/LİK ile/ve/<> ÇOK/LUK
( İçte. İLE/VE/<> Dışta. )
- TEKLİK ile/ve/değil/yerine ÇOKLUKTAKİ BİRLİK
- TEKRAR ile/ve ÇOĞUNLUK
( REPETITION vs./and MAJORITY )
- TEKRAR ile/ve ÇOKLUK
( REPETITION vs./and ABUNDANCE )
- TEKSİR ETMEK değil/yerine/= ÇOĞALTMAK
- TEKSİR[Ar.] değil/yerine/= ÇOĞALTI
- TEMEL ve ÇÖZÜM/LEME
( BASE and ANALYSE )
- TER-Ü-TAZE[Fars.] değil/yerine/= ÇOK TAZE, KÖRPE | DİNÇ BİR BİÇİMDE
- TESVİYE[< SEVÎ]:
TEK ŞEY ÜZERİNDE ile İKİ ŞEY ARASINDA ile ÇOK ŞEY ÜZERİNDE
( Doğrultma, kusursuz yapma, düzleme. İLE Hilâfa çözüm, iki ortağın rızâlaşması, dengeleme. İLE Düzenleme, dengeleme. )
- TEZAYÜT[Ar.] değil/yerine/= ÇOĞALMA, ARTMA
- TİLKİ ile ÇÖL (FENNEC) TİLKİSİ
( ... İLE Genellikle 1 kg. civarında ağırlığa ve 24-42 santimetre uzunluğa, 20 santimetre kadar yüksekliğe sahiptir. [Kuyruklarının ucu siyahtır ve toplamda 18-31 santimetre uzunluğundadır.] )
( ... İLE 10-15 santimetreye ulaşabilecek kadar büyük ve sivri kulakları vardır. [Temel işlevi vücut sıcaklığını sabit tutmaktır.] )
( Tüm tilkiler, 35-39 arası kromozoma sahiptir. İLE Sadece 32 kromozom bulunur. )
( ... İLE Öteki tilkilerin aksine, misk bezleri bulunmaz. )
( Çoğu, tekil yaşar. İLE Öbekler durumunda yaşarlar. )
( ... İLE Koruma altında, 14 yıl kadar yaşayabilirler ve en başta gelen avcısı şahin baykuşudur. Avcılarından ve sıcaktan korunmak için çöl içinde inler kazarlar ve bazılarının inleri 120 m² alana yayılabilir. )
( ... ile )
( VULPES cum VULPES ZERDA )
( FOX vs. FENNEC FOX )
- TIPTA:
GENEL CERRAHİ ile/ve/||/<> İÇ(DAHİLİYE) ile/ve/||/<> KADIN-DOĞUM ile/ve/||/<> ÇOCUK HASTALIKLARI
- [ne yazık ki]
PARA BATIRMA YANILIMINDA:
TITANIC ile/ve/||/<>/> CONCORDE
( İlgili yazıyı okumak için burayı tıklayınız... )
( ON SUNK COST FALLACY: TITANIC and/||/<>/> CONCORDE )
- TOPAK TOPAK ile YUMAK YUMAK ile ÇOMAK ÇOMAK
- TÖZ:
AZALMAYAN ve/||/<> ÇOĞALMAYAN
( Yüklenen herşeyin kendinde birleştiği. )
- TÖZ ile/<> MODUS ile/<> CONATUS
( Kendinde varolan ve yine kendi aracılığıyla kavranan. İLE/<> Varoluşu, bir başkasına dayanan ve yine o başkası aracılığıyla kavranan. İLE/<> Bir şeyin, gücü yettiğince varoluşunu sürdürme çabası, yaşamda kalma isteği/arzusu. )
- TRAFİKTE ÖNCELİKLİLER[sırasıyla]:
ENGELLİ/LER ile/ve/< HASTA/LAR ile/ve/< YAŞLI/LAR ile/ve/<
ÇOCUK/LAR, ÖĞRENCİ/LER ile/ve/< HANIM/LAR ile/ve/<
YAYA/LAR ile/ve/<
BİSİKLETLİ/LER ile/ve/< MOTOSİKLETLİ/LER ile/ve/< ACİL DURUM ARAÇLARI[hasta taşıma, itfaiye, polis] ile/ve/<
TOPLU TAŞIMA ARAÇLARI[raylı düzenler öncelikli olmak üzere!] ile/ve/<
ARABA/LAR ile/ve/< AYRICALIKLI/LAR
[her seviyedeki/konumdaki resmî makam araçları (her ne kadar güvenlikleri "önemli/öncelikli" sayılsa da!)]
( Kişiye ait arabaların sayılarının ülkemizde çok olması [ya da artmasının teşvik ediliyor olması], yolların eski olanaksızlıklara göre düzenlenmiş olması, önceliği arabalara vermek için geçerli bir neden değildir/olamaz! Tam tersine, konumları/sıraları en sondadır! [Bu zihniyeti geliştirmeyi ve yaygınlaştırmayı, her birimiz haklarımıza sahip çıkarak daha da hızlandıracağız! Lütfen!!! Sizin de farkındalığınız, desteğiniz ve katılımınızla!...] )
- TREATY =/<> CONTRACT =/<> AGREEMENT =/<> CONVENTION =/<> COVENANT
( Antlaşma. )
- TÜKENME ile/ve/<>/> ÇÖZÜNME
- TÜKETİCİ = CONSUMER[İng.] = CONSOMMATEUR[Fr.] = KONSUMENT[Alm.] = CONSUMATORE[İt.] = CONSUMIDOR[İsp.]
- TÜMEL ile ÇOĞUL
( UNIVERSAL vs. PLURAL )
- TÜP BİÇİMİNDE/TÜPSÜ KOROLLA = TÜVEYC-İ ÜNBÛBÎ = COROLLE TUBULÉE, COROLLE TUBULEUSE
- TUTARLI = İNSİCAMLI = CONSEQUENT[İng.] = CONSÉQUENT[Fr.] = KONSEQUENT[Alm.] = CONSEQUENS[Lat.] = CONSECUTIVO/VA[İsp.]
- TUVALET:
OTURARAK değil/yerine ÇÖMELEREK
( http://www.squattypotty.com )
( ALAFRANGA değil/yerine ALATURKA )
- TÜZE(HUKUK) ile/ve/||/<> ÇOKLU TÜZE
- [not] UNFAIR COMPETITION vs./but COMPETITION
( Haksız rekâbet. İLE/DEĞİL/YERİNE Rekâbet. )
- ÜREME ile ÇOĞALMA
( REPRODUCTION vs. INCREASE )
- UŞAQ[Azr.] = ÇOCUK[Tr.]
- UYKU:
TEK FAZLI(MONOFAZİK) ile/ve/||/<> ÇOK FAZLI(POLİFAZİK)
( Tek sefer yatağa gidip gün içinde tek bir uyku alma davranışıdır.["Saf monofazik uyku", "kuasi monofazik uyku" ve "yarı monofazik uyku" biçiminde alt başlıkları da bulunmaktadır.] İLE/VE/||/<> Gün içinde birden fazla kez, daha kısa süreler boyunca uyuma davranışıdır.["Saf", "kuasi" ve "yarı" biçimde üç alt başlığı bulunmaktadır.] [Saf polifazik uykuda, her dört saatte bir uyunurken, kuasi polifazik uykuda, 24 saatlik gün içinde eşit aralıklarla dağılmamış biçimde uyunur.][Polifazik uykunun genellikle çocuklarda görülen en yaygın örneği ise, günde iki ayrı kez uyuma düzeni olan bifazik uykudur.] )
- UYUM ile/ve/||/<>/> ÇATIŞMA ile/ve/||/<>/> ÇÖZÜLME
- UZLAŞIM/SAL = İTİBAR/Î = CONVENTION/AL[İng.] = CONVENTION/NEL[Fr.] = KONVENTION/EL[Alm.] = CONVENTIO[Lat.] = CONVENCIÓN[İsp.]
- UZUN SÜRE ile/ve "ÇOĞUNLUKLA"
- VARGI = NETİCE = CONSEQUENCE[İng.] = CONSÉQUENCE[Fr.] = KONSEQUENZ, FOLGERUNG[Alm.] = COMSEQUENTIA[Lat.] = CONSECUENCIA[İsp.]
- VAROLAN/VAROLUŞ GÜDÜSÜ:
AZ ENERJİ HARCAMA ile/ve ÇOK ENERJİ DEPOLAMA
( Kişi, ikisinin de dengesini kuran/sağlayandır. )
- VEBA ile ÇOR
( Hasta sıçanlardan, insana geçen bir mikrobun oluşturduğu, bulaşıcı ve öldürücü bir sayrılık. | Bazı hayvan hastalıklarına da veba denir. İLE Hastalık, dert. | Sığır vebası. )
- VEHHÂB[< VEHB] değil/yerine/= ÇOK HÎBE EDEN, FAZLA BAĞIŞLAYAN, KARŞILIKSIZ VEREN
- VİP değil/yerine/= ÇÖK (ÇOK ÖNEMLİ KONUKLAR)
- YALAN ile/ve/=/||/<> ÇÖP
- YALANCI ŞEMSİYE, KORİMBUS = EZHÂR-I HUZMÎYE = CORYMBE
- YALAN/YANLIŞ ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<> "ÇOK AKILLICA OLAN"/KANDIRMA
( Yapılmaması gereken [yapılmamalı!]. İLE/VE/DEĞİL/NE YAZIK Kİ/||/<> Yapılan, yapılmaya çalışılan. )
- YANMAK ile ÇOK İSTEMEK
- YARATICI/LIK ile/ve/||/<> ÇÖZÜMCÜ/LÜK
- YARGI ile/ve/<> ÇÖZÜM
- YAŞAMAK ve/||/<>/>/< ÇÖZÜM ÜRETMEK
( Yaşamakla meşgul olmazsan, ölmekle meşgul olursun. VE/||/<>/>/< Çözümün bir parçası değilsen, sorunun bir parçasısındır. )
- YAŞAM(DA):
"ÇOK (ŞEY/İ) BİLMEK" ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< ÇOK (DURUMU) ANLAMAK
- YAŞLI ile ÇOK YAŞLI/MÜSİNN[Ar. < SİNN], A'MER
- YENİDEN TANIMLAMA ile ÇOĞALTMA
- YENİDEN ÜRETMEK ile/ve/<> ÇOĞALTMAK
- YENİLENEBİLİR ile/ve ÇOĞALTILABİLİR
( RENEWAL vs./and ABLE TO INCREASE )
- YİYECEK = FOOD[İng.] = NOURRITURE[Fr.] = NAHRUNG[Alm.] = CIBO[İt.] = COMIDA[İsp.]
- YOKSUL:
AZA SAHİP OLAN değil "ÇOK"U İSTEYEN
- YORUM ile/ve/değil/yerine ÇOK ANLAMLILIK
( [not] INTERPRETATION/COMMENT vs./and/but MULTI MEANING
MULTI MEANING instead of INTERPRETATION/COMMENT )
- YORUMBİLİM/HERMENEUTİK ve ÇOKLU YAKLAŞIM
- YÜKSEK FREKANS ile/||/<>/> ÇOK AŞIRI YÜKSEK FREKANS
( Frekansı 3 MHz - 30 MHz, dalga boyu da 100 m. - 10 m. aralığındaki radyo-TV dalgaları bandı. İLE/||/<>/> Frekansı 30 GHz - 300 GHz ve dalga boyu da 1 mm. - 1 cm. aralığındaki radyo-TV dalgaları bandı. )
( TEVALî-i âLi İLE TEVALî-i âLi-i âLâ )
( HiGH FREQUENCY VS. EXTREMELY HiGH FREQUENCY )
( LA FRéQUENCE HAUTE AVEC LA FRéQUENCE HAUTE EXTREMENT )
( HOCHFREQUENZ MiT ULTRAHOCHFREQUENZ )
- ZAYIFLAMA ile/ve/<> "ÇÖKME"
- ZENGİNLİK:
[ya] ÇOK PARA ile/değil/yerine/ya da/>< ÇOK DOST
( Belki ikisinden biri olur fakat ikisi birden olmaz! )
( Dostlarım! Dünyada, dost yoktur! )
- ZİFİRİ[Ar.] değil/yerine/= ÇOK KOYU
- ZIRH ile ÇOKAL
( ... İLE Savaşlarda giyilen zırh. )
- ZİYÂDE[Ar.] değil/yerine/= ÇOK/DAHA ÇOK
- ZOR(UN)DA KALMAMIŞ/LIK ile/ve/ne yazık ki/||/<>/> ÇOCUK KALMIŞ/LIK
- ZORUNLU KOŞUL(OLMAZSA OLMAZ) = CONDITIO SINE QUA NON
- ÇOBANÇANTASI ile ÇOBANDAĞARCIĞI ile ÇOBANDEĞNEĞİ ile ÇOBANDÜDÜĞÜ ile ÇOBANİĞNESİ ile ÇOBANPÜSKÜLÜ ile ÇOBANSÜZGECİ ile ÇOBANTARAĞI ile ÇOBANTUZLUĞU
( Turpgillerden, yemişleri torbayı andıran bir yaban bitkisi. İLE Turpgilllerden, yabani bir bitki, kuşekmeği. İLE Karabuğdaygillerden, beyaz ya da pembe çiçekli, yürek biçimi yapraklı, otsu bir kır bitkisi. İLE İkiçeneklilerden, sap ve yapraklarında keskin bir koku ve acı bir tat olan nemli yerlerde yetişen bir bitki, meyhaneciotu. İLE Itır çiçeği cinsinden, kokulu bir bitki. İLE Çobanpüskülügillerden, bir süs bitkisi. İLE Yoğurtotu. İLE Maydanozgillerden, tarlalarda çok rastlanılan, beyaz çiçekli bir bitki. İLE Sarıçalı. )
( CAPSELLA BURSA PASTORIS cum THIASPI cum POLYGONUM AVICULARE cum ASARUM EUROPAEUM cum GERANIUM cum ILEX AQUIFOLIUM cum ... cum SCANDIX cum ... )
- ÇOBANÇEŞME ile/ve ÇOBAN ÇEŞMESİ
( Havaalanı sapağı öncesinde bulunan çeşme ve semt. İLE/VE Alibeyköy Deresi ve Kemerburgaz yolunda. [Silâhtar Yusuf Ağa - 1595] )
- coch. mag.[Lat. < COCHLEARE MAGNUM] değil/yerine/= ÇORBA KAŞIĞI, YEMEK KAŞIĞI DOLUSU
- COCKROFT WALTON ELEKTROSTATİK ÜRETECİ = COCKROFT WALTON HIZLANDIRICISI
- ÇOCUĞA, "GELECEK HAZIRLAMAK" değil ÇOCUĞU, GELECEĞE HAZIRLAMAK
- ÇOCUĞA, PARMAĞINI TUTTURMAK ile/değil/yerine ÇOCUĞUN, ELİNDEN TUTMAK
( ... İLE/DEĞİL/YERİNE Güven, güç, ümit ve cesâret verir. Birlik ve bütünlük düşünce ve duygusu yaratır. )
- ÇOCUĞUN GEREKSİNİMLERİ/SORUNLARI İLE "İLGİLENMEK"/KENDİ YAPABİLECEKLERİNİ "GİDERMEK" ile/değil/ne yazık ki/> ÇOCUĞU KÖRELTMEK/KAYBETMEK
- ÇOCUKÇA/LIK ile/değil/yerine ÇOCUKSU/LUK
( Belirli bir yaşa/"bilince" kadar ve kısmen kabul edilebilir. İLE/DEĞİL/YERİNE Her yaşta kabul edilir, hoş ve uygundur. )
( Bilgisiz ve bilinçsizcedir. İLE/DEĞİL/YERİNE Bilgecedir. )
( Hamakatle/ahmaklıkla. İLE/DEĞİL/YERİNE Neşeyle, sevinçle, coşkuyla. )
( İrâdeyle. İLE/DEĞİL/YERİNE İhtiyârla. )
- ÇOÇUK/ÇOÇUQ ile ÇOCUK
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Domuz yavrusu. İLE İnsan yavrusunun bebeklikten gençliğe/ergenliğe kadarki dönemi. )
- ÇOCU-KEN değil/< ÇOCUKKEN
- ÇOCUKLARA:
KONUŞMAYI "ÖĞRETMEK" ile/ve/değil/yerine DİNLEMEYİ GÖSTERMEK/ÖĞRETMEK
- çoğ. ile coğ.
( "Çoğul"un kısaltması. İLE "Coğrafya"nın kısaltması. )
- ÇOG ile ÇOG ile ÇOGI/ÇAGI
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Güneşin kavuruculuğu, parlaklığı. İLE Odunun kor duruma geldikten sonra ateşten çıkan alevi. İLE Gürültü. )
- ÇOĞALMA ile/||/<> ÇOĞALMA ETMENİ / ÇOĞALMA FAKTÖRÜ / ÇOĞALMA SABİTİ
( Bir yan iletkende yük taşıyıcıların artmasıyla akımdaki artış. | Bir kritik altı reaktördeki nötron akışının, nötron kaynağının akışına oranı. İLE/||/<> Bir reaktörde art arda gelen iki Nm ve Nm+1 nötron kuşağının k = Nm+1 / Nm ile verilen, kritiklik etmeni ya da kritiklik kat sayısı da denilen oranı. | Bir defada doğan etkin bölünme nötronlarının net sayısı. Reaktör ortamı için [sonlu ortam olduğundan] etkin çoğalma etmeni olarak da adlandırılır. [Simgesi: k, ket] )
( TEKÂSÜR ile TEKSİR EMSÂLİ )
( MULTIPLICATION vs. MULTIPLICATION FACTOR )
( LA MULTIPLICATION avec LE FACTEUR DE LA MULTIPLICATION )
( VERHMEHRUNG, MULTIPLIKATION mit VERHMEHRUNGSFAKTOR, MULTIPLIKATIONSFAKTOR )
- ÇOĞALTICI ile/||/<> ÇOĞALTICI TÜP / ELEKTRON ÇOĞALTICI TÜP / ÇOĞALTICI FOTOTÜP / ELEKTRON ÇOĞALTICI FOTOTÜP ile/||/<> ÇOĞALTKAN OLMAYAN ORTAM / ÇOĞALTKAN OLMAYAN REAKTÖR / REAKTİFLİK
( Gerilim aralığını artırmak için bir gerilimölçerle seri bağlı olarak kullanılan direnç. İLE/||/<> Fotokatodu ve çıkış elektrodu arasında giderek artan potansiyel farkları altında bir ya da daha fazla kademeli dinotları olan, fotokatottan gelen elektronların her dinotta yansıyarak ve her yansımada yayılan ikincil elektronların eklenmesiyle çoğalarak yükselmiş çıkış alınan bir fototüp. )
( AUGMENTER, iNCREASER VS. ELECTRON MULTiPLiER PHOTOTUBE )
( L'AUGMENTATEUR AVEC LE PHOTOTUBE DU MULTiPLiCATEUR D'éLECTRON )
( MULTiPLiKATOR MiT ELEKTRONENVERViELFACHLiSCHE PHOTORöHRE )
- COĞRAFYA ile COĞRAFYA
( ... İLE Strabon'un yazdığı kitabın adıdır! )
- ÇOĞU ...(KİŞİ), ... YAPABİLİYOR değil ÇOĞU ...(KİŞİ), ... YAPIYOR
( Hem çoğul kullanıp hem de olasılık belirtmek olanaksızdır. Tanım ya da anlatım bozukluğudur. )
- ÇOĞUL MEME/POLİMASTİ ile/ve/||/<> ÇOK MEME BAŞLILIĞI/POLİTELİ
- ÇOĞUL ile/ve/||/<> ÇOKLU
- ÇOĞUNLUK TAŞIYICILARI ile/||/<> ÇOĞUNLUK YAYICISI
( Bir yan iletkende taşıyıcıların toplam sayısının yansından çoğunu oluşturan elektron ya da deşikler. İLE/||/<> Bir transistörde çoğunluk taşıyıcıları akımını elektrotlararası bölgeye gönderen kaynak elektrot. )
( MAJORiTY CARRiER VS. MAJORiTY EMiTTER )
( LES PORLEURS MAJORiTE AVEC L'éMETEUR MAJORiTé )
( MAJORiTäTSLADUNGSTRäGER, MAJORiTäTSTRäGER MiT MAJORiTäTSEMiTTER )
- ÇOĞUNLUK ile ÇOĞUL
( MAJORITY vs. PLURAL )
- ÇOĞUNLUK ile ÇOĞULLUK
( MAJORITY vs. PLURALITY )
- ÇOĞUNLUKÇULUK ile/değil/yerine ÇOĞULCULUK
- ÇÖĞÜR ile ÇÖĞÜR
( İri gövdeli, kısa saplı, bir tür halk sazı. İLE Maydanozgillerden, bir çeşit dikenli yaban bitkisi. | Tohumdan yetişmiş, küçük fidan. )
- ÇOĞUSU" değil ÇOĞU
- ÇOK ANLAMLILIK ile/ve/değil ÇOKLU ANLAMLILIK
- [ne yazık ki]
(ÇOK) BENCİL/LİK değil/yerine/>< (ÇOK) BİLGİ(Lİ/LİK)
( Ne kadar bilgi, o kadar az bencillik; ne kadar az bilgi, o kadar çok bencillik. )
- ÇOK BİLGİLİ OLMAK ile/ve/||/<>/> ÇOK GÜZELLİK VE ACI GÖRMEK/YAŞAMAK
- [ne yazık ki]
"ÇOK BİLMEK" ile/ve/||/<>/> ÇOK YANILMAK
- ÇOK BİLMEK/BİLEN ile/ve/değil/yerine/||/<>/>
ÇOK BİLMEK/BİLEN / ÇOK BİLGİSİ OLMAK/OLAN
( Hiç yanıltmaz. [Her bilinen, her zaman, zemin ve koşul için "yeterince" hatta tamamen bilinir, emin olunan/olunur "kabul edilir."] İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<> Çok yanıltır. [Veriyle/bilgiyle uğraşmak, varolanlar ve varolabileceklerin tüm (olası) çeşitlilikleriyle uğraşmak demek olduğundan dolayı her ilerleyişte, çok sayıda, yeni bilinmez(lik)ler/veriler açığa çıkar. Dolayısıyla da bilinemeyecek sayıda (sonsuzlukta), bilmenin/verinin ve yeninin sınırı olmadığı kadar yanılmanın da sınırı olmaz/yoktur. Bu durum ve süreçten dolayı da yeni olanların karşısında, yanılma da kaçınılmazdır. Tabii bu süreç/yol da bir o kadar tetikleyicidir. Bilme isteğinin pek sonu olmadığından ve olmayacağından dolayı da yanılmaktan da kurtulma olanağı yoktur. Süreç ve sonuç itibariyle de iyi bir durum ve süreçtir.] )
- ÇOK KONUŞMAK ile/ve BOŞ KONUŞMAK) ile/ve/yerine ÇOK/BOŞ KONUŞMAMAK
- ÇOK KÜLTÜRCÜLÜK ile/değil/yerine ÇOK KÜLTÜRLÜLÜK
- ÇOK "PARA" ve/||/<> ÇOK "SÖZ"
( Dolansız/yanlışsız olmaz. VE/||/<> Yalansız olmaz. )
- ÇOK SATANLAR ile/ve/||/<> ÇOK İLGİ GÖRENLER
- ÇOK SAYIDA EKMEKLER değil ÇOK SAYIDA EKMEK (VS.)
( Türkçe'de, İngilizce'deki gibi çoğul eki nesnelere eklenmez! )
- ÇOK SAZLI ve/değil/<> ÇOK SESLİ
- ÇOK SERT OLMA! ve/<> ÇOK YUMUŞAK OLMA!
( Kırılırsın. VE/<> Ezilirsin. )
- ÇOK ŞEY BİLMEK ile/ve/değil/yerine ÇOK ÖNEMLİ(ÖNCELİKLİ) ŞEYLERİ BİLMEK
( [not] TO KNOW MANY THINGS vs./and/but TO KNOW THE MOST IMPORTANTS
TO KNOW THE MOST IMPORTANTS instead of TO KNOW MANY THINGS )
- ÇOK "ŞEYLER" değil ÇOK ŞEY
- ÇOK SÖZ ile/ve/<> ÇOK MAL
( Yalansız olmaz. İLE/VE/<> Haramsız olmaz. )
- ÇOK TERBİYESİZ ile ÇOK TERBİYELİ
( İkisi de çok tehlikelidir. )
- ÇOK "YUKARI" değil ÇOK YÜKSEK
- ÇOK ile/ve/değil ÇOĞUL
- ÇOK/ÇOQ = ÇOTUR
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Alçak, aşağılık kişi. İLE Huysuz, öfkeli kişi. )
- ÇÖKEK ile ÇÖKELGE
( Çukur yer. | Bataklık, sazlık. İLE Bataklık, su kenarı, balçık. )
- ÇÖKELGE ile ÇÖNGÜL
( Bataklık, su kenarı, balçık. İLE Ufak bataklık, çamurlu küçük göl. )
- ÇÖKELTME/K ile/değil ÇÖKERTME/K
- ÇOKLU ANLAM ile/ve ÇOKLU YORUM
( Yorum çokluğu, farkların kabulünü sağlar. )
( Yorum çokluğu, bilgiyi artırmaz, anlayışı artırır. )
- ÇOKLUK AÇMAZI ile/ve/||/<> ÇOĞULLUK AÇMAZI
- ÇOK/LUK ve/||/<>/> ÇÖP/LÜK
- ÇÖKMEK ile/ve/değil ÇÖMELMEK
- ÇÖKÜT ile ÇÖKÜTLÜK
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Kısa boylu kişi/nesne. İLE Boyca kısalık. )
- COLE-/COLEO- ile/||/<> COLP-/COLPO-/COLPOS- ile/||/<> ELYT- ile/||/<> EPİSİO- ile/||/<> ESTR- ile/||/<> HYSTER-/HYSTERO- ile/||/<> GAM-/GAMO- ile/||/<> GYN-/GYNAE-/GYNAEC-/GYNEC-/GYNECO-/GYNO- ile/||/<> İNGUİN-/İNGUİNO- ile/||/<> -TOCİA/TOCO- ile/||/<> SYRİNG-/SYRİNGO-
( Vajina ya da örtücü tabakaları ile ilgili. İLE/||/<> Dölyatağı, rahim/uterus, vajina ile ilgili, vajinal, vajinal sayrılık, oyuk. İLE/||/<> Kılıf, yaprak, vajina ile bağlantılı, vajina ile ilişkili. İLE/||/<> Vulva ile ilgili. İLE/||/<> Kadın üreme örgenlerindeki döngüsel değişiklikler. İLE/||/<> Uterusla ilgili, histeri ile ilgili. İLE/||/<> Eşeysel birleşme, bölümlerin birleşmesi ya da kaynaşması. İLE/||/<> Kadınlarla ilgili, eş. İLE/||/<> Kasık. İLE/||/<> Çocuk doğumuyla ilgili, doğumla ilgili. İLE/||/<> Tüp ya da fistülle ilgili. )
- COLOMB ile COULOMB
- ÇOLPA/TOPAL ile ÇOLAK
( Ayağında/bacağında sakatlık/aksaklık bulunanlara verilen ad. İLE Elinde/kolunda sakatlık/aksaklık bulunanlara verilen ad. )
- ÇOMAK/ÇOMAQ ile ÇOMAK/ÇOMAQ
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( İnce dal. İLE Müslüman.[Uygurlar ve müslüman olmayan öteki halklar tarafından kullanılan bir sözcük.] )
- COMMERCIAL LAW and/||/<> COMMERCIAL UNDERTAKINGS LAW and/||/<> COMMERCIAL TRANSACTIONS AND APPLICABLE RULES and/||/<> COMMERCIAL LITIGATITION and/||/<> COMMERCIAL/TRADE REGISTRY
( Ticaret hukuku. VE/||/<> Ticarî işletme hukuku. VE/||/<> Ticari işler ve tâbi oldukları kararlar. VE/||/<> Ticarî yargı. VE/||/<> Ticaret sicili. )
- COMMONWEALTH ile COMMONWEALTH
( İngiliz Uluslar Topluluğu. İLE Ortak rızayla oluşturulmuş siyasi topluluk. )
- COMPTON DALGA BOYU ile/||/<> COMPTON ETKİSİ / COMPTON (DEBYE) ETKİSİ ile/||/<> COMPTON OLAYI ile/||/<> COMPTON GERİ TEPME ELEKTRONU / COMPTON ELEKTRONU ile/||/<> COMPTON GERİ TEPME TANECİĞİ BK. COMPT0N FL TANECİĞİCOMPTON ELEKTRONU ile/||/<> COMPTON GERİ SAÇILMA ELEKTRONU / COMPTON ELEKTRONU ile/||/<> COMPTON GERİ SAÇILMASI ile/||/<> COMPTON GERİ SAÇILMA TANECİĞİ / COMPTON GERİ TEPMESİ ile/||/<> COMPTON İNKOHERENT SAÇILMA ile/||/<> EŞ FAZLI OLMAYAN GERİ SAÇILMA TANECİĞİ ile/||/<> COMPTON KAYMASI ile/||/<> COMPTON KENARI ile/||/<> COMPTON KURALI ile/||/<> COMPTON OLAYI ile/||/<> COMPTONÖLÇERİ / KOMPTONÖLÇERİ ile/||/<> COMPTON SAÇILMASI ile/||/<> COMPTON SOĞURMASI ile/||/<> COMPTON TESİR KESİTİ
- CONTEST vs. CONTEST
( Yarışma. İLE Tartışma, iddia/laşma, çekişme. )
- COOK vs. COOKER
- ÇÖP ile ÇÖP ile ÇÖP ile ÇÖPİK/ŞÖPİK
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Herhangi bir şeyin dibindeki çökelti. | Değersiz kişi. İLE Tutmaç parçası. İLE Herhangi bir şeyin tortusu ya da sıkıldıktan sonra geriye kalan bölümü. İLE Meyve yendikten sonra geriye kalan ve atılan bölüm. )
- [ne yazık ki]
!ÇÖP ATMAK =/||/<> !"ÇÖP BIRAKMAK"
- ÇÖPRE ile ÇÖPÜR
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Eski, yıpranmış giysi. İLE Keçi kılı.[ÇÖPÜR ÇEPİR: Eski bir nesne.] )
- ÇOR ile ÇOR URAGUT
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Yoğun, iç içe geçmiş. İLE Eşeysel örgeni dar olan kadın.[< Yoğun, iç içe geçmiş dallara ya da yapraklara sahip bitkiler.] )
- ÇÖREKOTU değil ÇÖREOTU
( ... DEĞİL Düğünçiçeğigillerden bir bitki ve susam iriliğindeki siyah tohumu. )
- CORİOLİS İŞLEMCİSİ ile/||/<> CORİOLİS İVMESİ ile/||/<> CORİOLİS KUVVETİ ile/||/<> CORİOLİS PARAMETRESİ ile/||/<> CORİOLİS REZONANS ETKİLEŞMELERİ ile/||/<> CORİOLİS SAPMASI ile/||/<> CORİOLİS ETKİSİ
- CORNU HARTMANN FORMÜLÜ / HARTMANN FORMÜLÜ ile/||/<> CORNU KUVARS PRİZMASI
- CORONA[Lat.] ile/ve/||/<> COROLLA[Lat.]
( Taç. İLE/VE/||/<> Küçük taç. )
- ÇÖRTEN ile ÇÖRTÜ
( Dam çevresindeki yağmur sularını, oluklardan alıp duvar temelinden uzağa akıtan, saçak kenarından dışarı doğru uzatılmış oluk. İLE Değirmende, buğday teknesi oluğu. )
- CORUM ile ÇORUM
( Balık akını. | Uskumruların, büyük balıklardan korkarak, kıyıya sığınması durumu. İLE Türkiye'nin bir ili. )
- ÇOTİRA ile ÇOTRA
( Çotiragillerden, dikenli, sert pullu, kısa ve geniş, siyaha yakın esmer bir balık. BALISTES CAPRISCUS[Lat.] İLE Ağaçtan yapılmış küçük su kabı. )
- COTTON MOUTON ÇİFT KIRILMASI / COTTON MOUTON OLAYI ile/||/<> COTTON MOUTON ETKİSİ ile/||/<> COTTON MOUTON SABİTİ
- COUDÉ NEWTON CASSEGRAİN TELESKOBU ile COUDÉ TELESKOBU ile COUDÉ ODAK NOKTASI ile COUDÉ SİSTEMİ ile COUDÉ SPEKTOGRAFI ile COUETTE AKIŞI
- COULOMB / KULOMB ile/||/<> COULOMB ALANI ile/||/<> COULOMB ÇEKİMİ ile/||/<> COULOMB ENGELİ ile/||/<> COULOMB ETKİLEŞMESİ ile/||/<> COULOMB İTMESİ ile/||/<> COULOMB KURAMI ile/||/<> COULOMB KUVVETİ ile/||/<> COULOMBMETRE ile/||/<> KULOMBMETRE ile/||/<> COULOMB POTANSİYELİ ile/||/<> COULOMB SAÇILMASI ile/||/<> COULOMB SÜRTÜNMESİ ile/||/<> COULOMB UYARILMASI ile/||/<> COULOMB YASASI
- COUNTERVAILING CHARGES IN RESPECT OF IMPORTS and COUNTERVAILING IMPORT DUTIES
( İthalata konulan telâfi edici vergiler. VE İthalatta telâfi edici vergiler. )
- ÇOVI ile ÇOVLI[Kençek]
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Hoten yönetim töresince hakandan iki seviye aşağıda bulunan kişilere verilen bir unvan. İLE Tutmaç süzgeci.[Bir kepçe biçiminde örülen, çok ince yaş dallardan yapılır.] )
- ÇÖZELTİ ile ÇÖZÜNEN
( Çözünme işlemi sonucu oluşan, homojen karışım. İLE Çözücü içinde, bileşimi bozulmadan, dağılmış ve genellikle çözeltide, miktarca az olan madde. Katı-sıvı homojen karışımlarında, katı, sürekli olarak çözünendir. [%80'lik şeker çözeltisinde; çözünen, şeker; çözücü, sudur.] )
( SOLUTION vs. SOLUTE )
( LÖSUNG mit GELÖSTE )
- ÇÖZELTİNİN DERİŞİMİ ile/>< ÇÖZELTİNİN SEYRELTİMİ
( Yüksek nesne oranı içerir. İLE~>< Düşük nesne oranı içerir. )
- ÇÖZME ile ÇÖZÜNME ile ÇÖZÜNÜRLÜK ile ÇÖZÜNME ENTALPİSİ ile ÇÖZÜNMEYEN NESNE
( Bir katının, çözeltiye geçirilmesi. İLE Katı, sıvı ya da gaz durumundaki maddelerin, molekül ya da atomlarını birarada tutan güçleri yenerek bir başka madde içinde tek faz oluşturacak biçimde dağılmaları olayı. İLE Bir maddenin çözünmesine eşlik eden entalpi değişimi. İLE Bir maddenin, belirli bir sıcaklıktaki doygun çözeltisindeki derişimi. İLE Belirli bir çözücüde çözünmeyen madde. [Aksi belirtilmemişse çözücünün su olduğu anlaşılır.] )
- ÇÖZÜCÜ ile ÇÖZÜNEN
( Çözeltiyi oluşturan nesne. İLE Çözelti içinde çözülen nesne. )
- ÇÖZ(ÜL)ME/Sİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ÇÖZÜM/LE(N)ME/Sİ
( Tüm durum, sorun, koşul ve ayrıntıları, çözemeyebiliriz fakat çözebiliriz. )
- ÇÖZÜM "BULMAK" ile ÇÖZÜM "YARATMAK"
- ÇÖZÜM ÜRETMEK ile/ve ÇÖZÜM OTURTMAK
( FINDING SOLUTION vs. FIX THE SOLUTION )
- ÇÖZÜM ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ÇÖZÜMLEME
( Çözümleme/sorgulama(analiz), her durum/konu/ayrıntı için söz konusuyken; ("kökten/toptan") "çözüm", her durum için olanaklı değildir.
Sorumluluğumuz ve önceliğimiz de
çözmek değil çözümlemektir.
Çözümleme varsa çözüm ya da ara çözüm de yakınında bir yerde bulunacaktır. )
- ÇÖZÜMLER ÜZERİNE KONUŞMAK ve/||/<>/> ÇÖZÜM ÜRETİR
- ÇÖZÜMSEL ile/ve/değil/||/<> ÇÖZÜMLEYİCİ
- ÇÖZÜNME ile/>< ÇÖKELME
( Bir nesnenin başka bir nesne [çözelti] içinde çözünmesi. İLE/>< Bir nesnenin çözelti içinde katı duruma geçmesi. Çözeltiden katı nesne oluşumu. )
- ÇÖZÜNÜRLÜK ÇARPIMI ile ÇÖZÜNÜRLÜK ÇARPIMI SABİTİ[Kçç] ile ÇÖZÜNÜRLÜK EĞRİSİ
( 25 °C'ta suda az çözünen tuzların, doygun çözeltilerindeki denge sabiti.[CaF2]<>Ca²+(aq) + 2F(aq) dengesinde, çözünürlük çarpımı sabiti Kçç = [Ca²+][F¯]²'dir.] İLE Çok az çözünen bir tuzun, doygun bir çözeltisinde, denge durumunu tanımlayan, sayısal bir sabit. İLE Doymuş çözeltide, çözünmüş madde miktarının, sıcaklığa karşı çizilen grafiği. )
- ÇÖZÜNÜRLÜK ile ÇÖZÜNME HIZI
( Bir nesnenin belirli bir çözücüde çözünme miktarı. İLE Bir nesnenin belirli bir çözücüde çözünme hızı. )
- COAP/CONSTRAINED APPLICATION PROTOCOL değil/yerine/= SINIRLI UYGULAMA PROTOKOLÜ
- COARSE vs. COURSE
- ÇOBAN ile ÂBİL[Ar.]
( ... İLE Çayırda otlayarak suya gereksinimi olmayan hayvan. | Koyun, at ve deve gibi hayvanlara iyi bakan kişi. )
- ÇOBAN ile GAUCHO
( ... İLE Patangonya'da yaşayan koyun çobanları. )
- ÇOBANÇANTASI ile ÇOBANDAĞARCIĞI ile ÇOBANDEĞNEĞİ ile ÇOBANDÜDÜĞÜ ile ÇOBANİĞNESİ ile ÇOBANPÜSKÜLÜ ile ÇOBANSÜZGECİ ile ÇOBANTARAĞI ile ÇOBANTUZLUĞU
( Turpgillerden, yemişleri torbayı andıran bir yaban bitkisi. İLE Turpgilllerden, yabani bir bitki, kuşekmeği. İLE Karabuğdaygillerden, beyaz ya da pembe çiçekli, yürek biçimi yapraklı, otsu bir kır bitkisi. İLE İkiçeneklilerden, sap ve yapraklarında keskin bir koku ve acı bir tat olan nemli yerlerde yetişen bir bitki, meyhaneciotu. İLE Itır çiçeği cinsinden, kokulu bir bitki. İLE Çobanpüskülügillerden, bir süs bitkisi. İLE Yoğurtotu. İLE Maydanozgillerden, tarlalarda çok rastlanılan, beyaz çiçekli bir bitki. İLE Sarıçalı. )
( CAPSELLA BURSA PASTORIS cum THIASPI cum POLYGONUM AVICULARE cum ASARUM EUROPAEUM cum GERANIUM cum ILEX AQUIFOLIUM cum ... cum SCANDIX cum ... )
- ÇOBANÇEŞME ile/ve ÇOBAN ÇEŞMESİ
( Havaalanı sapağı öncesinde bulunan çeşme ve semt. İLE/VE Alibeyköy Deresi ve Kemerburgaz yolunda. [Silâhtar Yusuf Ağa - 1595] )
- coch. mag.[Lat. < COCHLEARE MAGNUM] değil/yerine/= ÇORBA KAŞIĞI, YEMEK KAŞIĞI DOLUSU
- coch. parv.[Lat. < COCHLEARE PARVUM] değil/yerine/= ÇAY KAŞIĞI DOLUSU
- COCKROFT WALTON ELEKTROSTATİK ÜRETECİ = COCKROFT WALTON HIZLANDIRICISI
- ÇOCUĞA, "GELECEK HAZIRLAMAK" değil ÇOCUĞU, GELECEĞE HAZIRLAMAK
- ÇOCUĞA İFADEDE/HİTAPTA:
"KIRARSIN/KIRACAKSIN" / "DÖKERSİN/DÖKECEKSİN" / "DÜŞERSİN/DÜŞECEKSİN" değil/yerine SIKI TUT! / DİKKAT ET!
- ÇOCUĞA, PARMAĞINI TUTTURMAK ile/değil/yerine ÇOCUĞUN, ELİNDEN TUTMAK
( ... İLE/DEĞİL/YERİNE Güven, güç, ümit ve cesâret verir. Birlik ve bütünlük düşünce ve duygusu yaratır. )
- Çocuğu DİNLE!!!
- ÇOCUĞU "ÖVÜNCE":
KİBİRLİ ile HIRSLI ile ÇABALI ile BENCİL ile AHLÂKLI
( "Zekâ" ve "kişiliğini" "översek". İLE (")Başarısını(") "översek". İLE Çabasını översek. İLE "Tipini" "översek". İLE İyi davranışlarını översek. )
- ÇOCUĞUMUZ, BÜYÜR VE GELİŞİRKEN:
"BEKLEDİĞİMİZ" ile/değil/yerine/>< GERÇEKTE OLAN
( )
- ÇOCUĞUMUZUN SEVGİSİ:
| HASTA OLAN ve KAYIP OLAN ve KÜÇÜK OLAN | ve/değil/||/<>/>/< HEPSİ
( | İyileşene kadar. VE/||/<> Dönene kadar. VE/||/<> Büyüyene kadar. | VE/DEĞİL/||/<>/< Ölene kadar. )
- ÇOCUĞUN GEREKSİNİMLERİ/SORUNLARI İLE "İLGİLENMEK"/KENDİ YAPABİLECEKLERİNİ "GİDERMEK" ile/değil/ne yazık ki/> ÇOCUĞU KÖRELTMEK/KAYBETMEK
- [ne yazık ki]
ÇOCUĞUNA TAPMA ve ALAYCI TAVIR
( Modern kişinin, öncül ve ölümcül tutumları. )
( http://ahmetcorak.blogspot.com.tr/2010/01/ahtapor-anne.html )
- Çocuğunla KONUŞ!!!
- ÇOCUĞU/NU:
ACINDIRIRSAN ile ACIKTIRIRSAN
( Arsız olur. İLE Hırsız olur. )
- ÇOCUK:
"BİZE AİT/BİZİM" değil BİZDEN
- ÇOCUK DÜŞÜNCESİ ile/değil/yerine ŞİZOİD DÜŞÜNCE ile/değil/yerine BİRLİK DÜŞÜNCESİ
- ÇOCUK GELİŞİMİ KURAMLARINDA:
ABRAHAM MASLOW ve/||/<> ERIK ERIKSON ve/||/<> JEAN PIAGET ve/||/<> LAWRENCE KOHLBERG ve/||/<> JOHN BOWLBY
( Gereksinimler sıradüzenine işaret etmiştir. VE/||/<> Bireylerin, sorunlarını çözme olanaklarının bulunduğuna işaret etmiştir. Gelişimin, sekiz aşaması olduğunu öne sürmüştür. Benlik güçlerinin, gelişimsel sorunların başarılı biçimde çözülmesiyle kazanıldığına işaret etmiştir. VE/||/<> Bilişsel gelişimin aşamalarını ortaya koymuş ve çocukların, belirli gelişimsel aşamalara özgü, beceri ve davranışlarının olduğunu, kavramlarla açıklamıştır. VE/||/<> Piaget'in önerdiği, bilişsel gelişim kavramları ile ahlâkî kavramların kazanımı arasındaki ilişkiyi araştırmıştır. VE/||/<> Çocuğun, duygusal ve davranışsal gelişimi ile ilgisi olduğu düşünülen, anneye bağlanmaya vurgu yapmış ve bağlanma kuramını ortaya atmıştır. )
- ÇOCUK GELİŞİMİNDE:
3 ile/ve/||/<> 6 ile/ve/||/<> 9 ile/ve/||/<> 12
( Çocuklarımızın fiziksel ve zihinsel sağlığı için...
3 yaşından önce televizyon izletmiyoruz!...
İLE/VE/||/<>
6 yaşından önce bilgisayar oyunları oynatmıyoruz!...
İLE/VE/||/<>
9 yaşından önce tek başına internete girmesine izin vermiyoruz!
İLE/VE/||/<>
12 yaşından önce de sosyal medya kullanmalarına izin vermiyoruz!... )
( )
- ÇOCUK GELİŞİMİNDE:
OTİSTİK EVRE ile/ve/||/<>/> SİMBİYOTİK EVRE
( bkz. MAHLER )
- ÇOCUK HAKLARI'NDA:
FELSEFÎ ile/ve/||/<> HUKUKÎ
( * Refah hakkı
* Korumacı haklar
* Yetişkin hakları
* Ebeveyne yönelik haklar
İLE/VE/||/<>
* Olumsuz durumlarda
* Olumlu durumlarda
* Etkin durumlarda )
- ÇOCUK HAKLARINDA:
NESEB HAKLARI ile/ve/||/<> MİRAS HAKLARI ile/ve/||/<> VASIF HAKLARI ile/ve/||/<> VASİYET HAKLARI
- ÇOCUK:
(hem) (")MASUM(") ile/ve/değil/hem de/||/<> KURNAZ
- ÇOCUK:
"İSTEDİĞİN GİBİ" değil YETİŞTİRDİĞİN GİBİ
( Çocuklar, donmamış beton gibidir. Üzerlerine ne düşse/basılsa, kalıcı iz bırakır. )
- ÇOCUK:
OBEZ ile/değil/yerine GÜRBÜZ
- Çocuk şarkılarını DİNLE!!!
- ÇOCUK:
SUÇA SÜRÜKLENEN değil SUÇA SÜRÜKLENDİĞİ İDDİA EDİLEN
- ÇOCUK YETİŞTİRMEDE:
"OLDUĞU KADAR" ile/ve/değil/yerine/ ||/<>/> OLABİLDİĞİ KADAR
- ÇOCUK ile/||/<> AŞTAL/AFARA/KENCE/TEKNE KAZINTISI
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( ... İLE/||/<> Kişinin sonuncu [yaşlılık çağlarında doğan] çocuğu. )
- ÇOCUK ve/<> BİSİKLET
( İçindeki çocuğa sarıl! Sana, insanı ve bisikleti anlatır/yaşatır... )
- ÇOCUK = CHILD/KID[İng.] = ENFANT/GOSSE[Fr.] = KIND[Alm.] = BAMBINO[İt.] = NIÑO[İsp.]
- ÇOCUK ile HIRSIZ
( İkisi için de, geldiğimiz son nokta[olanaklar/koşullar], onların başlangıç noktasıdır.[Dolayısıyla, ne çocuğun, ne de hırsızın "zekâ"sının ve/ya da "başarı"larının üzerinde fazla durulmaz/durulmamalıdır!] )
- ÇOCUK ve/<>/= İNSANLIK
- ÇOCUK ile KİŞİ
- ÇOCUK ile/ve SABÎ[Ar.]
( ... İLE/VE Henüz memeden kesilmemiş erkek çocuk. | Üç yaşını tamamlamayan erkek çocuk. )
( SABÎ-İ MUABBİR: Söyleyen ve söylediğini bilen çocuk. )
- ÇOCUK ile VAHŞİ ÇOCUK
( ... İLE Hindistan'da. )
- ÇOCUK ile/ve/||/<>/> YETİŞMİŞ/SERPİLMİŞ ÇOCUK/ÜFHÛD[Ar.]
- ÇOCUKÇA/LIK ile/değil/yerine ÇOCUKSU/LUK
( Belirli bir yaşa/"bilince" kadar ve kısmen kabul edilebilir. İLE/DEĞİL/YERİNE Her yaşta kabul edilir, hoş ve uygundur. )
( Bilgisiz ve bilinçsizcedir. İLE/DEĞİL/YERİNE Bilgecedir. )
( Hamakatle/ahmaklıkla. İLE/DEĞİL/YERİNE Neşeyle, sevinçle, coşkuyla. )
( İrâdeyle. İLE/DEĞİL/YERİNE İhtiyârla. )
- Çocukça/sına KONUŞ!!!
- ÇOÇUK/ÇOÇUQ ile ÇOCUK
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Domuz yavrusu. İLE İnsan yavrusunun bebeklikten gençliğe/ergenliğe kadarki dönemi. )
- ÇOCU-KEN değil/< ÇOCUKKEN
- ÇOCUKLAR [HEM PAYLAŞILABİLİR, HEM DE PAYLAŞILMAZ; NE PAYLAŞILIR, NE DE PAYLAŞILMAZ]
- ÇOCUKLAR:
"İSTEDİĞİMİZ GİBİ" değil/yerine/< YETİŞTİRDİĞİMİZ GİBİ
- ÇOCUKLARA ABUR CUBUR ALMAK/VERMEK, GÖTÜRMEK, HEDİYE ETMEK yerine MEYVE VERMEK, GÖTÜRMEK, HEDİYE ETMEK
( Çikolata/gofret çeşitleri, özellikle çocuklar için olduğu gibi yetişkinler için de sağlığa zararlı ürünlerdir. Neredeyse hiç denilebilecek kadar az tüket(tir)menizi salık veririz. LÜTFEN! )
( Çocukları meyve ya da daha yararlı yiyecek ya da küçük/basit/ucuz hediye ve oyuncaklarla sevindirebiliriz. )
( Çocuklarımıza ve geleceğimize sahip çıkmak, yapılmaması gerekenleri bugün yerine getirerek, sürekli doğru örnek olarak sağlanabilir. )
- ÇOCUKLARA/GENÇLERE CEP TELEFONU KULLANDIRTMAMALI!
- ÇOCUKLARA, DAHA İYİ BİR DÜNYA BIRAKMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DÜNYAYA, DAHA İYİ ÇOCUKLAR BIRAKMAK
- ÇOCUKLARA:
KONUŞMAYI "ÖĞRETMEK" ile/ve/değil/yerine DİNLEMEYİ GÖSTERMEK/ÖĞRETMEK
- VÜCUB EHLİYETİ > HAK EHLİYETİ ve/||/<> EDÂ EHLİYETİ ve/||/<> CEZAİ EHLİYET ve/||/<> FİİL EHLİYETİ
- ÇOCUKLARI TERBİYE ETMEK ile/ve/değil/yerine KENDİMİZİ TERBİYE ETMEK
- ÇOCUKLARIN/BAŞKALARININ TAKİP ETTİĞİ/EDECEĞİ:
İŞARET PARMAĞIMIZ değil AYAK İZİMİZ
- ÇOCUKLARIN CEZÂLANDIRILMASINDA:
0 - 12 ile/ve/||/<> 13 - 15 ile/ve/||/<> 15 - 18
( Tam sorumsuzluk. İLE/VE/||/<> Tam sorumsuzluk ya da sınırlı sorumluluk. İLE/VE/||/<> Sınırlı sorumluluk. )
- ÇOCUKLARIN, KARANLIKTAN KORKMASI
ile/değil/ne yazık ki/>
"YETİŞKİNLERİN", AYDINLIKTAN KORKMASI
- ÇOCUKLARIN:
!YÜZÜNE TOKAT ATMAK değil/yerine !KIÇLARINA VURMAK
- ÇOCUKLARIN:
!YÜZÜNE TOKAT ATMAK değil/>< !KIÇLARINA VURMAK
( Yanlışı. >< Doğrusu. )
- Çocuklarla göz hizasında KONUŞ!!!
- Çocuklarla KONUŞ!!!
- ÇOCUKLUK VE GENÇLİK ile/ve/||/<> RÜŞT VE KEMÂL
- ÇOCUK/LUK ile GENÇ/LİK
( ... ile CİVÂN/CEVÂN/CÜVÂN )
( CHILD vs. YOUTH/TEENAGE/ADOLESCENCE )
- ÇOCUK/LUK ile/> YETİŞKİN/LİK
( [Sorumluluğu] Dışarıda/başkalarında bekleyen/"gören". İLE/> Kendinde bulan/üstlenen. )
( Sorumsuzluk. İLE/> Sorumluluk. )
( Yabancılık. İLE/> Özdeşlik. )
( Oyunlarla aldatılır. İLE/> Yeminlerle aldatılır. )
( Hiçbir şeyde, "her şeyi bulur". İLE/> "Her şeyde", hiçbir şey bulamaz. )
- YAŞ:
ÇOCUKLUKTA/GENÇLİKTE ile/ve/||/<>/> YETİŞKİNLİKTE
( Girilen/gün alınan. İLE/VE/||/<>/> Tamamlanılan/yaşanılan. )
- YEMEK YEME "YARIŞI":
ÇOCUKLUKTA ile/ve/değil/yerine YETİŞKİNLİKTE
( Oyalanmadan, "hızlıca" yemek. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Olabildiğince yavaş ve lokmaları çok çiğneyerek. )
- ÇOCUKLUKTA ve/<> HER YAŞTA
- ÇOCUK/TA, "SAYGISIZ/LIK":
[ya] YILIŞIK/LIK ya da ŞIMARIK/LIK
( Aşırı baskıdan dolayı. YA DA Aşırı "sevgi"den dolayı. )
- çoğ. ile coğ.
( "Çoğul"un kısaltması. İLE "Coğrafya"nın kısaltması. )
- ÇOG ile ÇOG ile ÇOGI/ÇAGI
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Güneşin kavuruculuğu, parlaklığı. İLE Odunun kor duruma geldikten sonra ateşten çıkan alevi. İLE Gürültü. )
- ÇOĞALMA ile/<> BÖLÜNEREK ÇOĞALMA
- ÇOĞALMA ile/||/<> ÇOĞALMA ETMENİ / ÇOĞALMA FAKTÖRÜ / ÇOĞALMA SABİTİ
( Bir yan iletkende yük taşıyıcıların artmasıyla akımdaki artış. | Bir kritik altı reaktördeki nötron akışının, nötron kaynağının akışına oranı. İLE/||/<> Bir reaktörde art arda gelen iki Nm ve Nm+1 nötron kuşağının k = Nm+1 / Nm ile verilen, kritiklik etmeni ya da kritiklik kat sayısı da denilen oranı. | Bir defada doğan etkin bölünme nötronlarının net sayısı. Reaktör ortamı için [sonlu ortam olduğundan] etkin çoğalma etmeni olarak da adlandırılır. [Simgesi: k, ket] )
( TEKÂSÜR ile TEKSİR EMSÂLİ )
( MULTIPLICATION vs. MULTIPLICATION FACTOR )
( LA MULTIPLICATION avec LE FACTEUR DE LA MULTIPLICATION )
( VERHMEHRUNG, MULTIPLIKATION mit VERHMEHRUNGSFAKTOR, MULTIPLIKATIONSFAKTOR )
- ÇOĞALMA ile/ve/değil/||/<>/< EŞLEME
- ÇOĞALTICI ile/||/<> ÇOĞALTICI TÜP / ELEKTRON ÇOĞALTICI TÜP / ÇOĞALTICI FOTOTÜP / ELEKTRON ÇOĞALTICI FOTOTÜP ile/||/<> ÇOĞALTKAN OLMAYAN ORTAM / ÇOĞALTKAN OLMAYAN REAKTÖR / REAKTİFLİK
( Gerilim aralığını artırmak için bir gerilimölçerle seri bağlı olarak kullanılan direnç. İLE/||/<> Fotokatodu ve çıkış elektrodu arasında giderek artan potansiyel farkları altında bir ya da daha fazla kademeli dinotları olan, fotokatottan gelen elektronların her dinotta yansıyarak ve her yansımada yayılan ikincil elektronların eklenmesiyle çoğalarak yükselmiş çıkış alınan bir fototüp. )
( AUGMENTER, iNCREASER VS. ELECTRON MULTiPLiER PHOTOTUBE )
( L'AUGMENTATEUR AVEC LE PHOTOTUBE DU MULTiPLiCATEUR D'éLECTRON )
( MULTiPLiKATOR MiT ELEKTRONENVERViELFACHLiSCHE PHOTORöHRE )
- ÇOĞALTMA ile/ve ZENGİNLEŞTİRME
( DIFFRACTION avec/et ... )
( TEKÂSÜR/TEKSÎR[< KESRET] ile/ve ... )
- ÇOĞALTMAK ile/ve ARTIRMAK
( TO INCREASE vs./and SAVING/ECONOMIZING )
- ÇOĞAL(T)MAK ile/ve/||/<> YAYGINLAŞ(TIR)MAK
- ÇOĞALTMAK ile/ve/<>/> YAYMAK
- ÇOĞA-ZANBİL değil DUR-UNTAŞ/DURAN-TAŞ
( ELAM, M.Ö. 1250 )
- ÇÖGEN ile DEĞNEK
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Çevgen oyununda kullanılan değnek. İLE ... )
- COGNITION vs. RECOGNITION
- COGNITION vs. TO KNOW
- COGNITIVE ATTENTIONAL SYNDROME[CAS] değil/yerine/= BİLİŞSEL DİKKAT SENDROMU[BDS]
- ANKLAV:
COĞRAFİ ile/ve/||/<> SİYASİ ile/ve/||/<> ETNİK
( Coğrafi Anklavlar:
Bir ülkenin topraklarının başka bir ülke tarafından çevrelenmiş olması.[Lesotho, Güney Afrika tarafından çevrelenen bir anklavdır.]
İLE/VE/||/<>
Siyasi Anklavlar:
Ülke içinde ülke olan, farklı devlet toprağıyla kuşatılmış siyasi yapılar.[Vatikan, İtalya sınırları içinde yer alan bir anklavdır.]
İLE/VE/||/<>
Etnik Anklavlar:
Farklı bir kültürün yaşandığı ve öteki kültürlerle sınırlandırılmış bölgeler.[Gettolar, küçük İtalyan bölgeleri ve Çin mahalleleri vb.] )
(
Anklav Türü | Tanım | Örnek |
---|---|---|
Coğrafi Anklav | Coğrafi olarak bir ülkenin içinde tamamen çevrili olan bölge. | San Marino (İtalya içinde) |
Siyasi Anklav | Politik nedenlerle başka bir ülke tarafından tamamen çevrelenmiş bölge. | Kaliningrad (Rusya'ya ait ancak diğer ülkelerle çevrili) |
Etnik Anklav | Farklı etnik bir grubun çoğunlukta olduğu ve çevre ülkenin kültürel yapısından farklılık gösteren bölge. | Nagorno-Karabağ (Azerbaycan içinde Ermeni nüfus ağırlıklı) |
- COĞRAFYA ile COĞRAFYA
( ... İLE Strabon'un yazdığı kitabın adıdır! )
- COĞRAFYA = GEOGRAPHY[İng.] = GÉOGRAPHIE[Fr.] = ERDKUNDE[Alm.] = GEOGRAFIA[İt.] = GEOGRAFÍA[İsp.]
- COĞRAFYA ile/ve İKLİM
- COĞRAFYALARDAKİ EN'LER...
- ÇOĞU ÖLÜM ve/=/||/<> ERKEN ÖLÜM
- ÇOĞU ŞEYİ BİLMEMEK/BİLMİYOR OLMAK ile/değil/yerine BAZI ŞEYLERİ BİLMEMEK/BİLMİYOR OLMAK
- ÇOĞU ...(KİŞİ), ... YAPABİLİYOR değil ÇOĞU ...(KİŞİ), ... YAPIYOR
( Hem çoğul kullanıp hem de olasılık belirtmek olanaksızdır. Tanım ya da anlatım bozukluğudur. )
- ÇOĞUL KİŞİLİK ile/ve/||/<> AYRIŞMA SORUNU
- ÇOĞUL MEME/POLİMASTİ ile/ve/||/<> ÇOK MEME BAŞLILIĞI/POLİTELİ
- ÇOĞUL TANIMLARIN ÖNÜNE/ÖNCESİNE "BİR" (SÖZCÜĞÜ) KONULMAZ/SÖYLENİLMEZ!
- ÇOĞUL ile/ve/değil BİRDEN FAZLA
- ÇOĞUL = CEMİ = PLURAL[İng., Fr., Alm., İsp.] = PLURALIS[Lat.]
- ÇOĞUL ile/ve/||/<> ÇOKLU
- ÇOĞUL ile TEKİL
( PLURAL vs. SINGULAR )
- ÇOĞUL ile TEKİL
- ÇOĞULU OLMAYAN/LAR
- ÇOĞUNLUĞUN:
İSTEDİĞİNİ İSTEMEMEK ile/ve/<> İSTEMEDİĞİNİ İSTEMEK
- ÇOĞUNLUK/AZINLIK değil/yerine HEP BİRLİKTE
- ÇOĞUNLUK TAŞIYICILARI ile/||/<> ÇOĞUNLUK YAYICISI
( Bir yan iletkende taşıyıcıların toplam sayısının yansından çoğunu oluşturan elektron ya da deşikler. İLE/||/<> Bir transistörde çoğunluk taşıyıcıları akımını elektrotlararası bölgeye gönderen kaynak elektrot. )
( MAJORiTY CARRiER VS. MAJORiTY EMiTTER )
( LES PORLEURS MAJORiTE AVEC L'éMETEUR MAJORiTé )
( MAJORiTäTSLADUNGSTRäGER, MAJORiTäTSTRäGER MiT MAJORiTäTSEMiTTER )
- ÇOĞUNLUK" ile "AĞIRLIK"
- ÇOĞUNLUK ile BÜYÜK/GENİŞ ÇOĞUNLUK
( MAJORITY vs. WIDED MAJORITY )
- ÇOĞUNLUK ile ÇOĞUL
( MAJORITY vs. PLURAL )
- ÇOĞUNLUK ile ÇOĞULLUK
( MAJORITY vs. PLURALITY )
- ÇOĞUNLUK ile NİTELİKLİ ÇOĞUNLUK
- ÇOĞUNLUK ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/> SÜRÜ
- ÇOĞUNLUK ile/değil/yerine/<> YETERSAYI
( ... ile/değil/yerine/<> NİSAP )
- ÇOĞUNLUKÇULUK ile/değil/yerine ÇOĞULCULUK
- (ÇOĞUNLUKLA) KORKMAMALI!
- ÇOĞUNLUKLA) TÜM DÜNYADA/KÜLTÜRLERDE ile/ve İSLÂM'DA ile/ve HRİSTİYANLIK'TA ile/ve YAHUDİLİK'TE
- ÇOĞUNLUKLA ile/ve/değil/yerine BAZEN
- ÇOĞUNLUKLA ... ile DAHA ÇOK ...
- ÇOĞUNLUKLA ile HER ZAMAN
( MOSTLY vs. EVERY TIME )
- ÇOĞUNLUK/LA ile/ve/||/<> YOĞUNLUK/LA
- ÇÖĞÜR ile ÇÖĞÜR
( İri gövdeli, kısa saplı, bir tür halk sazı. İLE Maydanozgillerden, bir çeşit dikenli yaban bitkisi. | Tohumdan yetişmiş, küçük fidan. )
- ÇOĞUSU" değil ÇOĞU
- ÇOK ANLAMLILIK ile/ve/değil ANLAM ÇOKLUĞU
- ÇOK ANLAMLILIK ile/ve/değil ÇOKLU ANLAMLILIK
- ÇOK ANLAMLILIK ile/ve ORTAK ANLAMLILIK
- ÇOK BAMBAŞKA değil BAMBAŞKA
- [ne yazık ki]
(ÇOK) BENCİL/LİK değil/yerine/>< (ÇOK) BİLGİ(Lİ/LİK)
( Ne kadar bilgi, o kadar az bencillik; ne kadar az bilgi, o kadar çok bencillik. )
- ÇOK BİLGİLİ OLMAK ile/ve/||/<>/> ÇOK GÜZELLİK VE ACI GÖRMEK/YAŞAMAK
- [ne yazık ki]
"ÇOK BİLMEK" ile/ve/||/<>/> ÇOK YANILMAK
- ÇOK BİLMEK/BİLEN ile/ve/değil/yerine/||/<>/>
ÇOK BİLMEK/BİLEN / ÇOK BİLGİSİ OLMAK/OLAN
( Hiç yanıltmaz. [Her bilinen, her zaman, zemin ve koşul için "yeterince" hatta tamamen bilinir, emin olunan/olunur "kabul edilir."] İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<> Çok yanıltır. [Veriyle/bilgiyle uğraşmak, varolanlar ve varolabileceklerin tüm (olası) çeşitlilikleriyle uğraşmak demek olduğundan dolayı her ilerleyişte, çok sayıda, yeni bilinmez(lik)ler/veriler açığa çıkar. Dolayısıyla da bilinemeyecek sayıda (sonsuzlukta), bilmenin/verinin ve yeninin sınırı olmadığı kadar yanılmanın da sınırı olmaz/yoktur. Bu durum ve süreçten dolayı da yeni olanların karşısında, yanılma da kaçınılmazdır. Tabii bu süreç/yol da bir o kadar tetikleyicidir. Bilme isteğinin pek sonu olmadığından ve olmayacağından dolayı da yanılmaktan da kurtulma olanağı yoktur. Süreç ve sonuç itibariyle de iyi bir durum ve süreçtir.] )
- ÇOK BİLMİŞLİK ile/ve/değil/<> HADDİNİ/AMACINI AŞAN, ANLAMSIZ(GEREKSİZ/YERSİZ) SÖZ/KONUŞMA
- ÇOK ÇEŞİTLİ/FARKLI ŞEYLERİ BİLMEK ile/ve/<> BİLDİĞİ(N) KONUDA ÇOK ÇEŞİTLİ/DERİN ŞEYLERİ BİLMEK
( Okyanusun yüzeyini görüp de alttaki derinliği ve ucsuz bucaksızlığı tümüyle unutma! )
( TO KNOW VARIOUS/DIFFERENT THINGS vs./and/<> TO KNOW VARIOUS/DEEP THINGS ON YOUR KNOWLEDGE
It is like seeing the surface of the ocean and completely forgetting the immensity beneath! )
- COK COK (EMMEK)
- ÇOK DALLANMIŞ PANİKULA, TİRSUS = ANKÛD-I HERAMÎ = THYRSE
- ÇOK DÜŞÜNME" ile/ve/değil/yerine İYİ/DOĞRU/YETERLİ/NİTELİKLİ DÜŞÜNME
( Çok düşün(ül)memeli, iyi/doğru/yeterli/nitelikli düşün(ül)meli! )
( [not] TO THINK MUCH vs./and/but TO THINK WELL/RIGHT/ENOUGH/QUALIFIED
TO THINK WELL/RIGHT/ENOUGH/QUALIFIED instead of TO THINK MUCH )
- ÇOK (FAZLA) ŞEY BİLMEK ile/ve/<>/değil/yerine İŞE YARAYACAK ÇOK (FAZLA) ŞEY BİLMEK
- ÇOK GÖRMEK/GÖRDÜĞÜMÜZ ile/değil/yerine HAK GÖRMEK/GÖRDÜĞÜMÜZ
( "Kendimize" hak gördüğümüzü, başkasına "çok" görmeyelim! )
- ÇOK GÜZELSİN! DEMENİN:
ÖNCESİ ile/ve/||/<>/> SONRASI
( )
( "Çok Güzelsin!" Demenin Etkileri... yazısı için burayı tıklayınız... )
- ÇOK İKEN ve/||/<> AZ İKEN
( Çok tüketme/yelim! VE/||/<> Çok çalış/alım! Dilenme/yelim! )
- ÇOK/GERÇEKTEN İSTEMEK ile/ve/<> TAM/DOĞRU İSTEMEK
( REQUEST SO MUCH vs./and/<> ENTIRE/RIGHT REQUEST )
- ÇOK İSTEMEK ile/yerine GERÇEKTEN İSTEMEK
( REQUEST SO MUCH vs. REALLY REQUEST/WANT
REALLY REQUEST/WANT instead of REQUEST SO MUCH )
- ÇOK KATLI PAZARLAMANIN YAPISI VE İŞLEYİŞİ ile PİRAMİT ŞEMA ORGANİZASYONLARININ YAPISI VE ÖZELLİKLERİ
- ÇOK KİŞİYLE ile/ve/||/<> AZ KİŞİYLE ile/ve/||/<> TEK BAŞINA
( Konuş. İLE/VE/||/<> Düşün. İLE/VE/||/<> Karar al. )
- ÇOK KONUŞAN ile/ve/||/<>/> BAĞIRARAK KONUŞAN ile/ve/||/<>/> BAĞIRARAK ÇOK KONUŞAN
( Dayanılmazlar. )
- Çok konuşmadan KONUŞ!!!
- ÇOK KONUŞMAK ile/ve BOŞ KONUŞMAK) ile/ve/yerine ÇOK/BOŞ KONUŞMAMAK
- ÇOK KONUŞMAK değil/yerine/>< AZ KONUŞMAK
( Sık sık pişman olunur. DEĞİL/YERİNE/>< Pek az pişman olunur. )
- Çok konuştuğun için SUS!!!
- Çok konuştuk! demeden KONUŞ!!!
- ÇOK KULLANIM ile/ve/değil/||/<> KÖTÜ KULLANIM
- ÇOK KÜLTÜRCÜLÜK ile/değil/yerine ÇOK KÜLTÜRLÜLÜK
- ÇOK MUHABBET, TEZ AYRILIK GETİRİR ile/ve/değil/yerine/||/<> VUSLATTA, GINA VARDIR ile/ve/değil/yerine/||/<> GÖZDEN IRAK/UZAK OLAN, GÖNÜLDEN DE UZAK OLUR
- ÇOK "PARA" ve/||/<> ÇOK "SÖZ"
( Dolansız/yanlışsız olmaz. VE/||/<> Yalansız olmaz. )
- ÇOK PARAYA GEREKSİNİMİM/İZ VAR ile/değil PARAYA, ÇOK GEREKSİNİMİM/İZ VAR
- ÇOK SATANLAR ile/ve/||/<> ÇOK İLGİ GÖRENLER
- ÇOK SAYIDA EKMEKLER değil ÇOK SAYIDA EKMEK (VS.)
( Türkçe'de, İngilizce'deki gibi çoğul eki nesnelere eklenmez! )
- ÇOK SAZLI ve/değil/<> ÇOK SESLİ
- ÇOK SERT OLMA! ve/<> ÇOK YUMUŞAK OLMA!
( Kırılırsın. VE/<> Ezilirsin. )
- ÇOK SESLİLİK / İFADE HAKKI ile/değil DENSİZLİK
( "Sosyal medya"da. İLE/DEĞİL Günlük yaşamda. )
( Keyfiyette. İLE/DEĞİL Gerçeklikte. )
( "Kendi çıkarlarında." İLE/DEĞİL Ortak alanda, olanaklarda ve koşullarda. )
- ÇOK SEVMEK değil/yerine SEVMEK
( Neyi çok[gereğinden fazla] seversek, canımızdan olduran odur. )
- ÇOK SEVMEK ile/değil/yerine SEVMEK
- ÇOK ŞEY BİLMEK ile/ve/değil/yerine ÇOK ÖNEMLİ(ÖNCELİKLİ) ŞEYLERİ BİLMEK
( [not] TO KNOW MANY THINGS vs./and/but TO KNOW THE MOST IMPORTANTS
TO KNOW THE MOST IMPORTANTS instead of TO KNOW MANY THINGS )
- ÇOK ŞEYDEN HABERDAR OLMAK ile/ve/değil/yerine BİRBİRİMİZİ DİNLEMEK
- ÇOK "ŞEYLER" değil ÇOK ŞEY
- ÇOK SÖZ ile/ve/<> ÇOK MAL
( Yalansız olmaz. İLE/VE/<> Haramsız olmaz. )
- ÇOK SÖZ ile/yerine TOK SÖZ
( Sözü çoğaltan, perdeyi kalınlaştırır. )
( MANY WORD vs. FULL WORD
FULL WORD instead of MANY WORD )
- ÇOK TERBİYESİZ ile ÇOK TERBİYELİ
( İkisi de çok tehlikelidir. )
- ÇOK ULUSLULUK ile/değil/yerine EVRENSELLİK
( ... İLE/DEĞİL/YERİNE Dil, hukuk ve kavramsallık. )
- ÇOK YAŞA:
KÜLTÜRDE/ÜLKELERDE ile/ve/||/<>/> İSPANYA'DA
( Sağlık ve yaşam dileği. İLE/VE/||/<>/> 1. hapşırmada: Sağlık[Salud] | 2.'de: Para[Dinero] | 3.'de: Aşk[Amor]. dileği. )
- ÇOK YAŞAMAK ile/ve/değil/yerine İYİ/NİTELİKLİ YAŞAMAK
( Nicelikli. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Nitelikli. )
( Yaşlanılan gün/saat/dakika/ÂN. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Yaşanılan gün/saat/dakika/ÂN. )
- ÇOK YEMEK/YİYEN değil/yerine/>< AZ YEMEK/YİYEN
( Hastalığın başıdır. DEĞİL/YERİNE/>< Tedavinin başıdır. )
( Az tad alır. DEĞİL/YERİNE/>< Çok tad alır. )
- ÇOK YEMEK ile/değil/yerine YEMEYİ SEVMEK
( [not] TO EAT MUCH vs. TO LOVE TO EAT
TO LOVE TO EAT instead of TO EAT MUCH )
- ÇOK YEMİŞİM/YEDİM ile/ve/değil/yerine/||/<>/< YEDİKLERİM ÇOK GELDİ
- ÇOK YORULMAK ile/ve/değil/||/<>/< ÇABUK YORULMAK
- ÇOK "YUKARI" değil ÇOK YÜKSEK
- [ne yazık ki]
ÇOK ile/değil/>< AZ
( Sözcük. İLE/VE/DEĞİL/||/>< Anlam.
"Yargı". İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Adâlet.
Geveze. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Konuşan.
Sevişen. İLE/VE/DEĞİL/||/>< Seven.
Yürüyen. İLE/VE/DEĞİL/||/>< İlerleyen. )
( "Yetmez." İLE/DEĞİL/>< Yeter. )
- ÇOK ile BOL
( ... ile VÜS'AT[: Genişlik, bolluk. | Para durumu. | Boş meydan, fırsat. | Genlik.] )
( BİSYÂR ile GÜMRÂH )
( A LOT vs. ABUNDANCE )
- ÇOK ile BOL BOL
( A LOT vs. ABUNDANTLY/AMBLY )
- ÇOK ile/ve/değil ÇOĞUL
- ÇOK ile DELİM
( ... İLE Çok, fazla, ziyade. )
- ÇOK ile FURYA[İt. < FURIA]
( ... İLE Olağandan çok fazla bulunma durumu. )
- ÇOK değil/yerine GEREKTİĞİ KADAR
- ÇOK ile HIZLI
( A LOT vs. RAPID )
- ÇOK ile PEK
- ÇOK ile SIK SIK
( A LOT vs. OFTEN )
- ÇOK ile/ve/||/<>/> ŞOK
- ÇOK ... ile SON DERECE ...
- ÇOK ile SÜREKLİ
( A LOT vs. CONTINUAL )
- ÇOK ... yerine/değil YETER(Lİ)/KÂFİ DERECE(DE) ...
- ÇOK ile/>< YOK
- [ne yazık ki]
"ÇOK BİLMİŞLİK" ile/ve/||/<> "GARANTİCİLİK"
( [ne yazık ki] Bir kişi, ne kadar bilmiyorsa, o kadar "bilir". İLE/VE/||/<> Ne kadar "korkuyor" ve "öfkeliyse", o kadar "garanticidir". )
- ÇOK/ÇOQ = ÇOTUR
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Alçak, aşağılık kişi. İLE Huysuz, öfkeli kişi. )
- ÇÖKEK ile ÇÖKELGE
( Çukur yer. | Bataklık, sazlık. İLE Bataklık, su kenarı, balçık. )
- ÇÖKELGE ile ÇÖNGÜL
( Bataklık, su kenarı, balçık. İLE Ufak bataklık, çamurlu küçük göl. )
- ÇÖKELTME/K ile/değil ÇÖKERTME/K
- ... ÇOK GELİŞİYOR ile ... HIZLI GELİŞİYOR
- ÇOKLU ANLAM ile/ve ÇOKLU YORUM
( Yorum çokluğu, farkların kabulünü sağlar. )
( Yorum çokluğu, bilgiyi artırmaz, anlayışı artırır. )
- ÇOKLU MANTIK ile/ve SAÇAKLI MANTIK
- ÇOKLUK AÇMAZI ile/ve/||/<> ÇOĞULLUK AÇMAZI
- ÇOKLUK ve ANLAYIŞ
- ÇOKLUK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BEREKET
- ÇOKLUK ile/ve/<>/= BİRLİK
- ÇOKLUK ile BÜYÜKLÜK
( "Bağımsız" parçalara bölünür ve her bir parça "süreksiz"dir. İLE "Sınırsızca" parçalara bölünebilir ancak her bir parçası "sürekli"dir. )
- ÇOK/LUK ve/||/<>/> ÇÖP/LÜK
- ÇOK/LUK ile/ve/değil İKİ/LİK
- ÇOKLUK ile SÜREKLİLİK
( ABUNDANCE vs. CONTINUITY )
- ÇOK/LUK ile/ve/<>/değil/yerine YAYGIN/LIK
- ÇÖKME ile/ve/||/<> BÜKÜLME
- ÇÖKME ile DAĞILMA
( TO COLLAPSE vs. TO DISPERSE )
- ÇÖKME ile/ve GÖÇME
- ÇÖKME" ile/ve/||/<> YAŞLANMA
- ÇÖKMEK ile/ve/değil ÇÖMELMEK
- ÇÖKMEK ile/ve/değil/||/<>/< ÇULLANMAK
- ÇÖKMEK/ÇÖMELMEK ile APIŞMAK
( ... İLE Hayvanın yorgunluktan bacaklarını birbirinden ayırarak çöküvermesi. | Ne yapacağını kestirememek, şaşırmak. | Oturmak, bacakları ayırarak çömelmek. )
- ÇOKTAN ile/ve/<> ZÂTEN
- ÇOKTANRICILIK = POLYTHEISM[İng.] = POLYTHÉISME[Fr.] = POLYTHEISMUS[Alm.]
- ÇOKUBARI/ÇOQUBARI ile KİL
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Pota[maden erilme kabı] yapılan kil. İLE ... )
- ÇÖKÜK ile GÖÇÜK
- ÇÖKÜNTÜ/DEPRESYON ile/ve/||/<> TÜKENMİŞLİK (BELİRGESİ)
- ÇÖKÜNTÜ/DEPRESYON ile BUNAMA/DEMANS
- ÇÖKÜT ile ÇÖKÜTLÜK
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Kısa boylu kişi/nesne. İLE Boyca kısalık. )
- col.[Lat. < COLA] değil/yerine/= SÜZ
- ÇÖL FARESİ ile BEYAZ ÇÖL FARESİ
( Çöl faresinin kalbi, dakikada 800 kere atar. İLE ... )
- ÇÖL ile BÂDİYET-ÜŞ-ŞÂM[Ar.]
( Fırat ile Dicle'nin birleşip denize döküldüğü noktadan itibaren Batı'ya doğru uzanan çöl. )
- ÇÖL ile BEYAZ ÇÖL
- ÇÖL[Azr.] = DIŞARI[Tr.]
- ÇÖL ile/ve/||/<> NAMİBYA[< Namib/Khoekhoegowab]
( ... İLE/VE/||/<> "Geniş yer." ya da "Hiçbir şeyin olmadığı bir alan". )
- ÇÖL ile/ve/||/<> OKYANUS
- ÇÖL ile/değil PATAGONYA ÇÖLÜ
( ... İLE/DEĞİL Kum ya da çakıldan değil, ezildiğinde hoş bir koku çıkaran, gri yapraklı, kısa, sık çalılıklardan oluşur. )
- ÇÖLE ÇIKMAK, ...:
YALNIZ KALMAK ve/||/<>/> KENDİNLE KALMAK ve/||/<>/> YALNIZLIĞI AŞMAK
- COLE-/COLEO- ile/||/<> COLP-/COLPO-/COLPOS- ile/||/<> ELYT- ile/||/<> EPİSİO- ile/||/<> ESTR- ile/||/<> HYSTER-/HYSTERO- ile/||/<> GAM-/GAMO- ile/||/<> GYN-/GYNAE-/GYNAEC-/GYNEC-/GYNECO-/GYNO- ile/||/<> İNGUİN-/İNGUİNO- ile/||/<> -TOCİA/TOCO- ile/||/<> SYRİNG-/SYRİNGO-
( Vajina ya da örtücü tabakaları ile ilgili. İLE/||/<> Dölyatağı, rahim/uterus, vajina ile ilgili, vajinal, vajinal sayrılık, oyuk. İLE/||/<> Kılıf, yaprak, vajina ile bağlantılı, vajina ile ilişkili. İLE/||/<> Vulva ile ilgili. İLE/||/<> Kadın üreme örgenlerindeki döngüsel değişiklikler. İLE/||/<> Uterusla ilgili, histeri ile ilgili. İLE/||/<> Eşeysel birleşme, bölümlerin birleşmesi ya da kaynaşması. İLE/||/<> Kadınlarla ilgili, eş. İLE/||/<> Kasık. İLE/||/<> Çocuk doğumuyla ilgili, doğumla ilgili. İLE/||/<> Tüp ya da fistülle ilgili. )
- ÇOLİTA AYMARAS
( Bolivya'nın başkenti La Paz'ın sokaklarında, rengârenk giysili, başlarında vazgeçilmez olan birer melon şapkaları ile her gün 12 saat boyunca satış yapan kadınlara verilen ad. )
- COLL- ile/||/<> GLİO-
( Tutkal. İLE/||/<> Zamk. )
- COLLABORATION vs. COLLUSION
- COLLATERAL and LIEN and LIENS IN GOODS and ENFORCEMENT OF LIEN
( Maddî teminat. VE Rehin hakkı. VE Mallar üzerinde rehin, hapis hakkı. VE Haciz konulması. )
- collut.[Lat. < COLLUTORIUM] değil/yerine/= AĞIZ VE BOĞAZ GARGARASI İÇİN ANTİSEPTİK SIVI
- COLOMB ile COULOMB
- COLORIST değil/yerine/= RENK UZMANI
- COLO(U)RS and ENJOYMENT
- ÇOLPA/TOPAL ile ÇOLAK
( Ayağında/bacağında sakatlık/aksaklık bulunanlara verilen ad. İLE Elinde/kolunda sakatlık/aksaklık bulunanlara verilen ad. )
- ÇOLPAN değil ÇULPAN
( ... DEĞİL Venüs / Zühre / Çoban Yıldızı / Akşam Yıldızı / Ak Yıldız / Kervankıran / Kervan Yıldızı )
- ÇOLUK-ÇOCUK EŞ-DOST
- ÇÖLYAK ile/||/<> BUĞDAY ALERJİSİ
( Gluten tüketimi sonucu ince bağırsaklarda hasar ile ilişkili bir bağışıklık sayrılığı. İLE/||/<> Buğday proteinlerine karşı alerjik tepkime. )
- ÇÖLYAK ile/||/<> LAKTOZ İNTOLERANSI
( Gluten tüketimi sonucu ince bağırsakta hasar oluşması ile ilişkili bir bağışıklık sayrılığı. İLE/||/<> Laktozun içeren gıdaların sindirilememesi sonucu sindirim sorunları. )
- ÇÖLYAK ile/değil TROPİKAL SPRUE
( ... İLE/DEĞİL Bu hastalık, çölyak hastalığını taklit ederek bazen doktorları yanıltsa da tropik bölgelerde yaşayan ya da geziye çıkan kişilerin kaptığı bir bulaşımdan kaynaklanır. Belirtiler arasında, şiddetli ishal, kuvvet kaybı, ateş, gece körlüğü ve besin emilimi yetersizliği görülür. Hastalığa neden olan bakteri, kesin olarak bilinmemekle beraber antibiyotik ve vitaminlerle tedavi edilebilmektedir. İyi haber şu ki, dünya çapında artan hijyen ve sağlık koşulları ile antibiyotik sağlanabilirliği sayesinde, bu hastalık giderek azalmakta. )
- colyr.[Lat. < COLLYRIUM] değil/yerine/= GÖZ BANYOSU İÇİN ANTİSEPTİK SIVI
- ÇOMAK/ÇOMAQ ile ÇOMAK/ÇOMAQ
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( İnce dal. İLE Müslüman.[Uygurlar ve müslüman olmayan öteki halklar tarafından kullanılan bir sözcük.] )
- ÇOMAR ile ŞOPAR
( İri köpek, çoban köpeği. İLE Çingene çocuğu. | Şımarık, küstah, yaramaz olan. )
- ÇÖMÇE ile/ve MABLAK/MİL'AKA
( Tahta kepçe. İLE/VE Hamur, merhem, boya gibi şeyleri ezip karıştırarak yoğurmak için kullanılan ve bir ucu ele alınacak biçimde saplı, öbür ucu yassı olan araç. | Aşure kazanlarını karıştırmada kullanılan, uzun saplı ve yayvan uclu tahta kepçe. )
- (not COME AT) COME TO
- CÖMERT ile/ve/değil/||/<>/< İYİMSER
- CÖMERT/BONKÖR/AHİ/SEMİH değil/yerine/= ELİAÇIK/AKI/ELİBOL/GÖNLÜBOL/SELEK
- CÖMERTLİK ile İSRAF
( SAHÂ', SAHÂVET ile İSRÂF[< SEREF] )
( GENEROSITY vs. EXTRAVAGANCE )
- COMFORT vs. FREEDOM
- COMFORT vs./and CLOSENESS/SYMPATHY
- COMIC vs. COMICAL
- ÇÖMLEK ile/ve ÜZLÜK
( ... İLE/VE Topraktan, kulpsuz, küçük çömlek. )
- COMMENT vs. APPROACH
- COMMENT vs. CRITIQUE
- COMMENT vs. EVALUATION
- COMMENT vs. FEEDBACK
- COMMENT vs. IDEA
- COMMENT vs. "IN ONE RESPECT"
- COMMENT vs. LOOKING
- COMMENTS
- COMMERCIAL LAW and/||/<> COMMERCIAL UNDERTAKINGS LAW and/||/<> COMMERCIAL TRANSACTIONS AND APPLICABLE RULES and/||/<> COMMERCIAL LITIGATITION and/||/<> COMMERCIAL/TRADE REGISTRY
( Ticaret hukuku. VE/||/<> Ticarî işletme hukuku. VE/||/<> Ticari işler ve tâbi oldukları kararlar. VE/||/<> Ticarî yargı. VE/||/<> Ticaret sicili. )
- COMMISION vs. BRIBE
- [not] COMMITTEE vs./and COORDINATION
( COORDINATION instead of COMMITTEE )
- COMMODORE ile AMIGA
- COMMON FIELD vs. COMMON POINT
- COMMON vs. MUTUAL
- COMMON POINT vs. COMMON SENSE
- COMMON POINT vs. TO LIKEN
- COMMONWEALTH ile COMMONWEALTH
( İngiliz Uluslar Topluluğu. İLE Ortak rızayla oluşturulmuş siyasi topluluk. )
- COMMUNITY vs. SOCIETY
- COMO GÖLÜ:
İSVİÇRE ve/||/<> İTALYA ALPLERİ(NİN BULUŞTUĞU NOKTADA)
- COMPARATIVE vs. COMPARABLE
- COMPARE TO vs. COMPARE WITH
- COMPARISON vs. SIMILE
- COMPARISON vs./and INTERPRETATION/COMMENT
- COMPLEMENTARY vs. COMPLIMENTARY
- COMPLETE vs. CONNECTED/RELATED
- COMPLETE vs. FINISH
- COMPLETE vs. IN A SINGLE PIECE
- COMPLETE vs. INTEGRITY
- COMPOSITAE = FASÎLE-İ EZHÂR-I MÜREKKEBE
- COMPOSITION vs. COMPOSITE
- COMPREHEND vs. UNDERSTAND
- COMPREHENSIBLE vs. COMPREHENSIVE
- COMPREHENSION vs. CONTAIN
- COMPREHENSION/UNDERSTANDING vs. TOLERANCE
- COMPREHENSION/UNDERSTANDING vs./and PLEASURE
- (not COMPRISE OF) COMPRISE
- COMPTON DALGA BOYU ile/||/<> COMPTON ETKİSİ / COMPTON (DEBYE) ETKİSİ ile/||/<> COMPTON OLAYI ile/||/<> COMPTON GERİ TEPME ELEKTRONU / COMPTON ELEKTRONU ile/||/<> COMPTON GERİ TEPME TANECİĞİ BK. COMPT0N FL TANECİĞİCOMPTON ELEKTRONU ile/||/<> COMPTON GERİ SAÇILMA ELEKTRONU / COMPTON ELEKTRONU ile/||/<> COMPTON GERİ SAÇILMASI ile/||/<> COMPTON GERİ SAÇILMA TANECİĞİ / COMPTON GERİ TEPMESİ ile/||/<> COMPTON İNKOHERENT SAÇILMA ile/||/<> EŞ FAZLI OLMAYAN GERİ SAÇILMA TANECİĞİ ile/||/<> COMPTON KAYMASI ile/||/<> COMPTON KENARI ile/||/<> COMPTON KURALI ile/||/<> COMPTON OLAYI ile/||/<> COMPTONÖLÇERİ / KOMPTONÖLÇERİ ile/||/<> COMPTON SAÇILMASI ile/||/<> COMPTON SOĞURMASI ile/||/<> COMPTON TESİR KESİTİ
- COMPUTATİONAL NEUROSCİENCE değil/yerine/= BERİMSEL SİNİRBİLİM
- COMPUTE ile/ve/||/<>/> PROMPT
- ÇÖMÜL ile
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Bir Türk kavmi. İLE ... )
- ÇOMUŞLUK/ÇOMUŞLUQ = ...
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Tuvalet. )
- CONCENTRATED vs. TO CONCENTRATE
- CONCENTRATION vs. TO GET FOCUS
- CONCEPT vs. TERM
- CONCEPT vs./and LIFE
- CONCEPTS vs. SUBJECT/TOPIC
- CONCEPTS vs. WORDS
- CONCERNED ABOUT vs. CONCERNED WITH
- CONCOMITANT vs. CONCURRENT vs. SIMULTANEOUS
- CONDITION vs. POWER
- CONFERENCE vs. SEMINAR
- CONFESSION vs. TO LET SLIP, TO BLURT OUT
- CONFİDENCE İNTERVAL değil/yerine/= GÜVEN ARALIĞI
- CONFIDENTLY vs. CONFIDENTIALLY
- CONGENITAL vs. INBORN vs. INBRED vs. INHERENT vs. INNATE
- CONIFÈRES = SANEVBERÎYE
- CONNECTION vs. PROPORTION
- CONNECTION vs. TRICK
- CONNECTION vs./and RELATION
- CONNECTIVE vs. INTEGRANT
- CONSCIOUS vs. CONSCIENTIOUS
- CONSCIOUSNESS and LOVE (IN SELF-EXISTENCE)
- CONSCIOUSNESS vs. INTUITION
- CONSENSUS ALGORITHMS değil/yerine/= UZLAŞMA ALGORITMALARI
- CONSENSUS değil/yerine/= UZLAŞMA, DÜŞÜNCE BİRLİĞİ
- CONSIDER vs. CONTEMPLATE vs. MEDITATE vs. PONDER vs. RUMINATE vs. THINK
- CONSIOUSNESS vs./and PARADIGM
- (not CONSIST FROM) CONSIST OF
- CONSOLIDATION vs. INTEGRITY
( BÜTÜNLEŞME ile BÜTÜNLÜK )
- CONSPICUOUS vs. EMINENT vs. DISTINGUISHED vs. NOTICEABLE vs. OUTSTANDING vs. PROMINEN vs. REMARKABLE vs. SALIENT vs. STRIKING
- CONTEMPLATION vs. CONTEMPLATION IN WHICH TURNS TO THE BASE
- CONTEMPLATION vs. TO SLEEP
- CONTENT vs. CONTEXT
- CONTENT vs./and ASSERTION
- CONTEST vs. CONTEST
( Yarışma. İLE Tartışma, iddia/laşma, çekişme. )
- CONTINUAL vs. MUCH
- CONTINUAL QUANTITY vs. DISCONTINUOUS/TRANSIENT QUANTITY
( Unit. vs. Quantity. )
- CONTINUAL vs. REPEATITION
- CONTINUAL vs./and REGULAR
- CONTINUITY vs. CONTINUUM
- CONTINUITY vs. ORDER
- CONTINUOUS vs. CONTINUAL
- CONTRARY vs. ANTI
- CONTRAST vs. OPPOSITE vs. ANTONYMOUS vs. REVERSE vs. INVERSE
- CONTROL vs. COST CONTROL
- CONTROL vs. INSPECTION
- CONTROL vs. SOVEREIGNTY/DOMINATION
- CONVERSION vs. CONVERTIBLE
- COOK vs. COOKER
- COOL vs. IMPORTANT
- COOPERATION vs./and DIVISION OF LABOUR
- [not] COORDINATION vs. SYNCHRONIZATION
- ÇÖP ile ÇÖP ile ÇÖP ile ÇÖPİK/ŞÖPİK
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Herhangi bir şeyin dibindeki çökelti. | Değersiz kişi. İLE Tutmaç parçası. İLE Herhangi bir şeyin tortusu ya da sıkıldıktan sonra geriye kalan bölümü. İLE Meyve yendikten sonra geriye kalan ve atılan bölüm. )
- ÇÖP ile/ve/değil/||/<> İŞLEVSİZ
- ÇÖP ve/<> KİLO
( Ancak/sadece kişinin/insanın oluşturdukları. )
- ÇÖP ile POSA
- [ne yazık ki]
!ÇÖP ATMAK =/||/<> !"ÇÖP BIRAKMAK"
- ÇÖPE değil/yerine GERİ DÖNÜŞÜME
- COPERNIC ile/ve/değil İBN ŞÂTIR
- ÇÖPLEME:
KARA ile YEŞİL ile SARI
( Düğünçiçeğigillerden, kökleri içi sürdürücü olarak kullanılan, türleri olan bir bitki, marulcuk. )
( HELLEBORUS )
- ÇÖP/LÜK ile/değil MİDE!
( Mide çöplük değildir! "Atılmasın/günah" diye (gereksiz/fazladan) yemek de mideyi çöplük durumuna düşürür. Yiyecekler atılması gerekiyorsa atılmalıdır/atılabilmelidir. )
- ÇOPRA ile/ve GELMİÇ
( Balık kılçığı. | Sık çalılık ya da sazlık. İLE/VE İri balık kılçığı. )
- COPR-/COPRO- ile/||/<> FEC- ile/||/<> STERCO- ile/||/<> SCAT-/SCATO-
( Dışkı. İLE/||/<> Dışkı. İLE/||/<> Dışkı. İLE/||/<> Dışkı ile ilgili. )
- ÇÖPRE ile ÇÖPÜR
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Eski, yıpranmış giysi. İLE Keçi kılı.[ÇÖPÜR ÇEPİR: Eski bir nesne.] )
- COPY vs. RECORD
- [not] COPY vs. REPETITION
- COPYING vs. CREATION
- COPYING vs. CUSTOM/HABIT
- coq.[Lat. < COQUE] değil/yerine/= KAYNATINIZ
- coq. in quant. sut. aq.[Lat. < COQUE IN QUANTITATE SUFFICIANTE AQUAE] değil/yerine/= YETERİ KADAR SU İÇİNDE KAYNAT
- ÇÖR/ÇER-ÇÖP
- ÇOR ile ÇOR URAGUT
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Yoğun, iç içe geçmiş. İLE Eşeysel örgeni dar olan kadın.[< Yoğun, iç içe geçmiş dallara ya da yapraklara sahip bitkiler.] )
- ÇORAK ile KURAK
( Verimli olmayan toprak. | Acı su. | Verimsiz, kısır. | Toprak damlara çekilen, su geçirmeyen killi toprak. | Bazı toprakların yüzünde beyaz bir katman durumunda toplanan ve eskiden barut yapmakta kullanılan potaslı, sutlu tuz. İLE Yağışsız hava, mevsim, yıl. | Nem tutmayan, çabuk kuruyuveren, çorak toprak. )
- ÇORAP:
"MUZ" değil MUS
- ÇORAP ile BENÎK
( ... İLE Çoğu zaman çorap yapılan adi ipek. )
- ÇORAP ile/ve/<> JARTİYER[Fr.]
( ... İLE/VE/<> Çorapları dizin altında ya da üstünde tutmaya yarayan lastikli bağ. )
- ÇORAP[Fars. < CURAB] ile PATİK
- ÇORAP:
SICAK TUTAR ile/ve/||/<>/< SOĞUKTAN KORUR
- ÇORBA KAPISI
( Fatih'tedir. )
- ÇORBA:
ŞİFÂ ve/||/<>/< CİLÂ
( Ten'e. İLE/VE/||/<>/< Batın'a. )
- ÇORBA:
SULU = DURU
- ÇORBA YAPMAK ile HELVA YAPMAK
- ÇÖREK ile AY ÇÖREĞİ
( ... İLE İçine tarçın, ceviz konularak ay biçiminde yapılmış çörek )
- ÇÖREK ile KETE
( ... İLE Yağlı, mayalı ya da mayasız hamurdan yapılan çörek. )
- ... değil ÇÖREKOTU
- ÇÖREKOTU değil ÇÖREOTU
( ... DEĞİL Düğünçiçeğigillerden bir bitki ve susam iriliğindeki siyah tohumu. )
- ÇÖRƏK[Azr.] = EKMEK[Tr.]
- CORİOLİS İŞLEMCİSİ ile/||/<> CORİOLİS İVMESİ ile/||/<> CORİOLİS KUVVETİ ile/||/<> CORİOLİS PARAMETRESİ ile/||/<> CORİOLİS REZONANS ETKİLEŞMELERİ ile/||/<> CORİOLİS SAPMASI ile/||/<> CORİOLİS ETKİSİ
- CORNU HARTMANN FORMÜLÜ / HARTMANN FORMÜLÜ ile/||/<> CORNU KUVARS PRİZMASI
- CORONA[Lat.] ile/ve/||/<> COROLLA[Lat.]
( Taç. İLE/VE/||/<> Küçük taç. )
- CORP- ile/||/<> -SOMA/SOMAT-/SOMATİCO-/SOMATO-/-SOMATOUS/-SOME/-SOMİC
( Gövde. İLE/||/<> Gövde, gövdeyle ilgili. )
- [not] CORRECTION vs./and TO INFORM
- ÇÖRTEN ile ÇÖRTÜ
( Dam çevresindeki yağmur sularını, oluklardan alıp duvar temelinden uzağa akıtan, saçak kenarından dışarı doğru uzatılmış oluk. İLE Değirmende, buğday teknesi oluğu. )
- CORUM ile ÇORUM
( Balık akını. | Uskumruların, büyük balıklardan korkarak, kıyıya sığınması durumu. İLE Türkiye'nin bir ili. )
- COŞKU ile DİDİŞME
- COŞKU ve ŞİMDİ/LEŞTİRME
- Coşkulu KONUŞ!!!
- COŞKUNLUK ile CEZBE
- COŞMAK ile/ve AKMAK
- COŞMAK ile/ve/<> KOŞMAK
- COSMOLOGY vs. TEOLOGY vs. HUMAN
- COSMOS ile/ve TOPOS
( Küreyi/küreleri kapsayan. İLE/VE Kürenin içindekileri kapsayan. )
- COST-EFFECTIVE değil/yerine/= MALİYET-ETKIN
- COST-/COSTİ-/COSTO- ile/||/<> PLEUR-/PLEURO-/-PLEUROUS
( Kaburga. İLE/||/<> Plevra ile ilgili, yanla ilgili, kaburgayla ilgili. )
- COŞUNTU/HEYECAN ve/||/<>/< OLASILIK/İHTİMAL
- ÇOTİRA ile ÇOTRA
( Çotiragillerden, dikenli, sert pullu, kısa ve geniş, siyaha yakın esmer bir balık. BALISTES CAPRISCUS[Lat.] İLE Ağaçtan yapılmış küçük su kabı. )
- COTTON MOUTON ÇİFT KIRILMASI / COTTON MOUTON OLAYI ile/||/<> COTTON MOUTON ETKİSİ ile/||/<> COTTON MOUTON SABİTİ
- COUDÉ NEWTON CASSEGRAİN TELESKOBU ile COUDÉ TELESKOBU ile COUDÉ ODAK NOKTASI ile COUDÉ SİSTEMİ ile COUDÉ SPEKTOGRAFI ile COUETTE AKIŞI
- COUGALAPATHY
( Kanın pıhtılaşamaması durumu/sorunu. )
- COULOMB / KULOMB ile/||/<> COULOMB ALANI ile/||/<> COULOMB ÇEKİMİ ile/||/<> COULOMB ENGELİ ile/||/<> COULOMB ETKİLEŞMESİ ile/||/<> COULOMB İTMESİ ile/||/<> COULOMB KURAMI ile/||/<> COULOMB KUVVETİ ile/||/<> COULOMBMETRE ile/||/<> KULOMBMETRE ile/||/<> COULOMB POTANSİYELİ ile/||/<> COULOMB SAÇILMASI ile/||/<> COULOMB SÜRTÜNMESİ ile/||/<> COULOMB UYARILMASI ile/||/<> COULOMB YASASI
- COUNCIL vs. COUNSEL
- COUNTERVAILING CHARGES IN RESPECT OF IMPORTS and COUNTERVAILING IMPORT DUTIES
( İthalata konulan telâfi edici vergiler. VE İthalatta telâfi edici vergiler. )
- COUPLING değil/yerine/= EŞLEŞME
- COURAGE vs./and DECISIVENESS/STABILITY
- COVER vs. ESSENCE
- ÇOVI ile ÇOVLI[Kençek]
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Hoten yönetim töresince hakandan iki seviye aşağıda bulunan kişilere verilen bir unvan. İLE Tutmaç süzgeci.[Bir kepçe biçiminde örülen, çok ince yaş dallardan yapılır.] )
- ÇÖYÜR
( Yaylı bir çalgı. )
- ÇÖZELTİ ile ÇÖZÜNEN
( Çözünme işlemi sonucu oluşan, homojen karışım. İLE Çözücü içinde, bileşimi bozulmadan, dağılmış ve genellikle çözeltide, miktarca az olan madde. Katı-sıvı homojen karışımlarında, katı, sürekli olarak çözünendir. [%80'lik şeker çözeltisinde; çözünen, şeker; çözücü, sudur.] )
( SOLUTION vs. SOLUTE )
( LÖSUNG mit GELÖSTE )
- ÇÖZELTİ ile ERİYİK
- ÇÖZELTİ ile/>< SÜSPANSİYON
( Homojen karışımlar. İLE/>< Heterojen karışımlar. )
- ÇÖZELTİNİN DERİŞİMİ ile/>< ÇÖZELTİNİN SEYRELTİMİ
( Yüksek nesne oranı içerir. İLE~>< Düşük nesne oranı içerir. )
- ÇÖZME GÜCÜ = AYIRMA GÜCÜ
- ÇÖZME ile ÇÖZÜNME ile ÇÖZÜNÜRLÜK ile ÇÖZÜNME ENTALPİSİ ile ÇÖZÜNMEYEN NESNE
( Bir katının, çözeltiye geçirilmesi. İLE Katı, sıvı ya da gaz durumundaki maddelerin, molekül ya da atomlarını birarada tutan güçleri yenerek bir başka madde içinde tek faz oluşturacak biçimde dağılmaları olayı. İLE Bir maddenin çözünmesine eşlik eden entalpi değişimi. İLE Bir maddenin, belirli bir sıcaklıktaki doygun çözeltisindeki derişimi. İLE Belirli bir çözücüde çözünmeyen madde. [Aksi belirtilmemişse çözücünün su olduğu anlaşılır.] )
- ÇÖZMEK ile/ve AŞMAK
- ÇÖZMEK ile/değil GİDERMEK
- ÇÖZMEK ile/ve/değil/yerine SÜZMEK
- ÇÖZÜCÜ ile ÇÖZÜNEN
( Çözeltiyi oluşturan nesne. İLE Çözelti içinde çözülen nesne. )
- ÇÖZÜLME ile/ve/||/<> DAĞILMA/DAĞILIM ile/ve/||/<> ERİME
( İki ya da daha fazla nesnenin bağdaşık moleküler karışımı. İLE/VE/||/<> ... İLE/VE/||/<> Bir gaz, sıvı ya da katının, başka bir gaz, sıvı ya da katı içinde kimyasal bir değişikliğe uğramadan bağdaşık olarak dağılması. | İki ya da daha fazla nesnenin bağdaşık moleküler karışımı. )
( ... vs. DISTRIBUTION, DISPERSION, DISSIPATION vs. SOLUTION )
( ... vs. İNTİŞAR vs. İNHİLÂL )
- ÇÖZ(ÜL)ME/Sİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ÇÖZÜM/LE(N)ME/Sİ
( Tüm durum, sorun, koşul ve ayrıntıları, çözemeyebiliriz fakat çözebiliriz. )
- ÇÖZÜLMÜŞ/LÜK ile/ve/||/<> AŞILMIŞ/LIK
- ÇÖZÜM "BULMAK" ile ÇÖZÜM "YARATMAK"
- Çözüm için DİNLE!!!
- ÇÖZÜM ORTAKLIĞI ile YATIRIM ORTAKLIĞI
- ÇÖZÜM ÜRETMEK ile/ve ÇÖZÜM OTURTMAK
( FINDING SOLUTION vs. FIX THE SOLUTION )
- ÇÖZÜM ile/ve AÇIKLAMA
( SOLUTION vs./and EXPLANATION )
- ÇÖZÜM ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ARA ÇÖZÜM
( ... İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Yukarı çekersek, ayak açıkta kalır. Aşağı çekersek, omuz. Neşeli kişiler, çözüm üreterek[dizlerini karnına çekerek] rahat uyur. )
- ÇÖZÜM ile ÇARE
( Genel ya da kavramsal bir olguya işaret eder. İLE Belirli bir olgu ya da soruna işaret eder. )
( Çare/ler...
Bbiledegil.blogspot.com.tr/2015/02/careler.html )
( ... ile BEYÂRİŞ )
( SOLUTION vs. WAY/HELP )
- ÇÖZÜM ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ÇÖZÜMLEME
( Çözümleme/sorgulama(analiz), her durum/konu/ayrıntı için söz konusuyken; ("kökten/toptan") "çözüm", her durum için olanaklı değildir.
Sorumluluğumuz ve önceliğimiz de
çözmek değil çözümlemektir.
Çözümleme varsa çözüm ya da ara çözüm de yakınında bir yerde bulunacaktır. )
- ÇÖZÜM ile/ve/||/<> DÜZENLEME
- ÇÖZÜM ile İDEAL
( SOLUTION vs. IDEAL )
- ÇÖZÜM ile/ve OYUN
( SOLUTION vs./and GAME )
- ÇÖZÜM = SOLUTION[İng.] = SOLUTION[Fr.] = LÖSUNG[Alm.] = SOLUZIONE[İt.] = SOLUCIÓN[İsp.]
- ÇÖZÜM ile/ve SONUÇ
( SOLUTION vs./and CONSEQUENCE/RESULT )
- ÇÖZÜM ile/ve/değil/yerine/> SÜREKLİ/ESASLI/KALICI/KÖKLÜ/GERÇEK ÇÖZÜM
( Bir olay ya da kişinin bir durumu/sorunu ile sınırlı/özel kalabilen. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/> Sürekli ve her koşulda, herhangi bir özel durumla sınırlı kalmayacak sürekli/kalıcı olan. )
( Seninle. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/> Senden sonra da! )
( Ne olduğu. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/> Ne/nasıl[ne/yin asıl] olması gerektiği. )
( [not] SOLUTION vs./and/>/but CONTINUAL/REAL SOLUTION
CONTINUAL/REAL SOLUTION instead of SOLUTION )
- ÇÖZÜM ile/ve TEDBİR
( SOLUTION vs./and PRECAUTION )
- ÇÖZÜM ile YANIT
( Geciken yanıt yanlış yanıttır. )
( Bir sorunun doğru çözümü, onun ancak evrensel, tarafsız bir araştırma ve sorgulama içinde çözümlenmesiyle bulunabilir. )
( Her sorunun kökeni geçmişte, çözümü gelecektedir. )
( SOLUTION vs. ANSWER/RESPONSE
Delayed response is wrong response.
Only in the dissolution of the problem in the universal solvents of enquiry and dispassion, can its right solution be found. )
- ÇÖZÜM ile YÖNEYLEM
( ... İLE Karmaşık sorunların çözümünde ve incelenmesinde, bilimsel ve özellikle matematiksel yöntemlerin uygulanışı. )
- ÇÖZÜMLEME ile/ve/||/<> AÇIKLAMA
- ÇÖZÜMLEME/ANALİZ ile/ve ELEŞTİRİ
( ANALYSIS vs./and CRITIQUE )
- ÇÖZÜMLEME ile ETKİLE(N)ME
( ANALYSIS vs. TO (GET) EFFECT )
- ÇÖZÜMLEME ve/> GELİŞTİRME
- ÇÖZÜMLEME ile/ve ÖZGÜRLEŞTİRME
( TO ANALYSE vs./and TO FREE )
- ÇÖZÜMLEME ile/ve RAHATLATMA
( TO ANALYSE vs./and TO RELIEVE/RELAX )
- ÇÖZÜMLEME ile/ve SERİMLEME
- ÇÖZÜMLEME = TAHLİL[Ar.] = ANALYSIS[İng.] = ANALYSE[Fr.] = ANALYSE[Alm.] = ANALYSIS < ANALYEIN[Yun.] = ANALIZAR[İsp.]
- ÇÖZÜMLEME ile/ve/||/<>/> TRANSAKSİYONEL ÇÖZÜMLEME
- ÇÖZÜMLEMELER('İ)
- ÇÖZÜMLER ÜZERİNE KONUŞMAK ve/||/<>/> ÇÖZÜM ÜRETİR
- ÇÖZÜMSEL ile/ve/değil/||/<> ÇÖZÜMLEYİCİ
- ÇÖZÜMSÜZ ÇATIŞKI = TESAVİ-İ NAKİZEYN = ANTINOMY[İng.] = ANTINOMIE[Fr.] = ANTINOMIE[Alm.] = ANTI-NOMIA[Yun.]
- ÇÖZÜMSÜZLÜK ile/ve/> ÇARESİZLİK
( Çözümsüzlük hiçbir zaman çözüm değildir/olamaz! [kabul edilemez/edilmemeli, gözardı edilemez/edilmemeli, boş verilemez/verilmemeli, ertelenemez/ertelenmemeli!] )
- Çözümü KONUŞ!!!
- ÇÖZÜMÜN BİR PARÇASI DEĞİLSEK, SORUNUN BİR PARÇASIYIZDIR ile/ve/||/<> YAŞAMAKLA MEŞGUL OLMAZSAK, ÖLMEKLE MEŞGUL OLURUZ
- ÇÖZÜMÜNÜN BASİT/KOLAY OLMASI/OLMAMASI ile/ve/değil/yerine BİR ÇÖZÜMÜNÜN (VAR) OLMASI
- ÇÖZÜNME ile/>< ÇÖKELME
( Bir nesnenin başka bir nesne [çözelti] içinde çözünmesi. İLE/>< Bir nesnenin çözelti içinde katı duruma geçmesi. Çözeltiden katı nesne oluşumu. )
- ÇÖZÜNÜRLÜK ÇARPIMI ile ÇÖZÜNÜRLÜK ÇARPIMI SABİTİ[Kçç] ile ÇÖZÜNÜRLÜK EĞRİSİ
( 25 °C'ta suda az çözünen tuzların, doygun çözeltilerindeki denge sabiti.[CaF2]<>Ca²+(aq) + 2F(aq) dengesinde, çözünürlük çarpımı sabiti Kçç = [Ca²+][F¯]²'dir.] İLE Çok az çözünen bir tuzun, doygun bir çözeltisinde, denge durumunu tanımlayan, sayısal bir sabit. İLE Doymuş çözeltide, çözünmüş madde miktarının, sıcaklığa karşı çizilen grafiği. )
- ÇÖZÜNÜRLÜK ile ÇÖZÜNME HIZI
( Bir nesnenin belirli bir çözücüde çözünme miktarı. İLE Bir nesnenin belirli bir çözücüde çözünme hızı. )
- 1 ile 2 ile ÇOK
( Şaşma! İLE Aşma! )
( 1 vs. 2 vs. MANY )
- 112'Yİ[1-1-2'yi] ARAMA:
YETİŞKİNDE ile/ve/||/<> ÇOCUKTA
( Kalp masajına başlamadan önce.[Solunum yolunu açtıktan sonra.] İLE/VE/||/<> Beş kere soluk verme ve kalp masajı yaptıktan sonra. )
- ACİL YARDIMDA:
BEBEK ile/ve/||/<>/> ÇOCUK ile/ve/||/<>/> YETİŞKİN
( 0 - 1 yaş arası. İLE/VE/||/<> 1- 8 yaş arası. İLE/VE/||/<> 8 yaş üstü. )
- AÇILMA ile/ve/<> ÇÖZÜLME
- ACIMA = PITY/COMMISERATION[İng.] = COMMISÉRATION[Fr.] = MITLEID[Alm.] = COMMISERATIO[Lat.]
- ADÂLETSİZLİK DURUMLARINDA, "TARAFSIZ"(SESSİZ/ÂTIL) DURUYORSAK, KÖTÜLERİN/KÖTÜLÜĞÜN TARAFINI TUTMUŞUZDUR ile/ve/||/<> ÇÖZÜMÜN BİR PARÇASI DEĞİLSEK, SORUNUN BİR PARÇASIYIZDIR
- ÂDET = CUSTOM[İng.] = COUTUME[Fr.] = BRAUCH[Alm.] = ABITUDINE[İt.] = COSTUMBRE[İsp.]
- AİLE ve/||/<> ÇOCUK ve/||/<> ARKADAŞ
( Arkadaşını [tanımada/anlamada]. VE/||/<> Akrabayı [tanımada/anlamada]. VE/||/<> Sevgiliyi/eşi [tanımada/anlamada]. [ve sana zarar/yarar verip vermeyeceğinde] [PEK/KOLAY KOLAY YANILMAZ] )
- AKREP ile ÇÖL AKREBİ
- AKSİYOM ile ÇOK ANLAMLILIK
- ALALEKSER değil/yerine/= ÇOĞUNLUKLA
- ALÇAKGÖNÜLLÜ OLURSAK ... ve/||/<> ÇALIŞKAN OLURSAK ... ve/||/<> CÖMERT OLURSAK ... ve/||/<> NAZİK OLURSAK ... ve/||/<> MERAKLI OLURSAK ... ve/||/<> GÜVENİLİR OLURSAK ... ve/||/<> AFFEDİCİ OLURSAK ... ve/||/<> KENDİMİZ OLURSAK ... ve/||/<>
( Saygınlaşırız. VE/||/<> Nasipleniriz. VE/||/<> Rızıklanırız. VE/||/<> Anımsanırız. VE/||/<> Öğreniriz. VE/||/<> Değerleniriz. VE/||/<> Hafifleriz. VE/||/<> Mutlu oluruz. )
- ÂLİM ile/ve CÖMERT
( Âlim ile cömerdin ayıbına bakılmaz! )
- ALIŞKANLIK = İTİYAT = HABIT[İng.] = HABITUDE[Fr.] = GEWOHNHEIT[Alm.] = HABITUS[Lat.] = HEKSIS[Yun.] = COSTUMBRE[İsp.]
- ALJERYEN[Fr.] değil/yerine/= ÇOK RENKLİ, ÇİZGİLİ BİR TÜR KUMAŞ | BU KUMAŞTAN YAPILAN EŞARP
- AMAÇ ve COŞKU
( AIM and EXUBERANCE | EBULLIENCE )
- ANALİST[Fr./İng.] değil/yerine/= ÇÖZÜMLEYİCİ
- ANALIT/ANALYTE[İng.] değil/yerine/= ÇÖZÜMLEME ÖRNEĞİ
- ANALİTİK/TAHLİLİ değil/yerine/= ÇÖZÜMLEMELİ/ÇÖZÜMSEL/ÇÖZGÜLÜ/ÇÖZGÜSEL
- ANALİZ ETMEK/TAHLİL ETMEK değil/yerine/= ÇÖZÜMLEMEK/ÇÖZGÜLEMEK
- ANALİZ[İng.]/TAHLİL[Ar.] yerine ÇÖZÜMLEME/ÇÖZGÜ
- ANLAMA = FEHM, İDRAK = UNDERSTANDING, COMPREHENSION[İng.] = COMPRENDRE[Fr.] = DAS VERSTEHEN, HET VERSTAAN[Alm.] = ENTENDER, COMPRENDER[İsp.] = COMPREHENSIO[Lat.] = HE DIANOIA[Yun.] = MEFHUM[Ar.] = DARK[Fars.]
- ANLATABİLDİĞİN ile/ve/değil/yerine (ÇOK) İYİ ANLATABİLDİĞİN
( [not] WHICH YOU CAN EXPLAIN vs./and/but WHICH YOU CAN EXPLAIN VERY GOOD
WHICH YOU CAN EXPLAIN VERY GOOD instead of WHICH YOU CAN EXPLAIN )
- TRAVMALAR:
ANNE KARNINDA ile/ve/||/<> BEBEKLİKTE ile/ve/||/<> ÇOCUKLUKTA ile/ve/||/<> GENÇLİKTE ile/ve/||/<> YETİŞKİNLİKTE
- ANNE ve/||/<>/+ BABA ve/||/<>/> ÇOCUK
( ... ve/||/<>/+ ... ve/||/<>/> Sonuç. )
- ANNE/BABA ile/ve/||/<>/> ÇOCUK ile/ve/||/<>/> TORUN ile/ve/||/<>/> TORLAK
( )
( ... İLE/VE/||/<>/> ... İLE/VE/||/<>/> ... İLE/VE/||/<>/> Torun çocuğu. )
( ... İLE/VE/||/<>/> Ceviz [kabuğu]. İLE/VE/||/<>/> Ceviz içi. İLE/VE/||/<>/> ... )
- ANTİDEPRESAN değil/yerine/= ÇÖKKÜNLÜK GİDERİCİ
- ANTİLOP ile ÇÖL ANTİLOBU(GEMSBOK) / ÇENGEL BOYNUZLU KEÇİ[Afrikaner dilinde]
( ORYX vs. ORYX GAZELLA )
- ANTİPROLİFERATİF değil/yerine/= ÇOĞALIM ÖNLER
- ANTUSİYAZM[FR./İNG. < ENTHUSIASM] değil/yerine/= COŞKU, COŞKUNLUK, AŞIRI HAYRANLIK
- ARAŞTIRMA ile İNCELEME ile ÇÖZÜMLEME/ANALİZ
( TA'MÎK[Ar. < UMK | çoğ. TA'MÎKÂT]: Derinleştirme, derin kazma. | Esasına varacak biçimde araştırma, inceleme. )
- ARDIÇ OTU ile AYRIK OTU ile BEŞPARMAK OTU ile BOĞAN OTU ile CANAVAR OTU ile ÇOREK OTU ile DALAK OTU ile DELİCE OTU(RYE GRASS) ile EĞRELTİ OTU[Lat. NEPHRODIUM FILIX MAS] ile ENGEREK OTU ile GEYİK OTU ile GÜZELAVRATOTU[Lat. ATROPA BELLADONNA] ile İDRİS OTU ile KANARYA OTU ile KELEBEK OTU ile KENE OTU/HİNT YAĞI AĞACI ile KÜSTÜM OTU ile MELEK OTU ile MERCAN OTU ile NEVRUZ OTU ile ÖKSE OTU ile PİSİPİSİ OTU ile TAŞKIRAN OTU ile YÜKSÜK OTU[Lat. DIGITALIS PURPUREA] ile ACI OT ile SÜTLÜ OT
- ARTH-/ARTHR-/ARTHRO-/ARTİCULO- ile/||/<> ANKYL-/ANKLYO- ile/||/<> CARP-/CARPO- ile/||/<> JUG-/JUNC- ile/||/<> JUNCT- ile/||/<> COX-/COXO- ile/||/<> ZYG-/ZYGO- ile/||/<> PEND-
( Eklem, eklem ile ilgili [artrit: Eklem yangısı]. İLE/||/<> Yapışma, dirsek, ek. İLE/||/<> Bilek. İLE/||/<> Birleştirmek, bir araya gelmek, birleşmek. İLE/||/<> Birleşmek, eklem. İLE/||/<> Kalça, kalça eklemi. İLE/||/<> Birleşik, bağlanmış, birleşme ile ilgili, ekle ilgili, eklem. İLE/||/<> Asılı olmak. )
- ARTMA ile/ve ÇOĞALMA
- ÂSÂ ile ÇÖVEN/ÇEVGEN[< Fars.]/HELVACIKÖKÜ/SABUNOTU
( ... İLE Kökü ve dalları, suyu sabun katılmış gibi köpürten, kir temizleyici bir bitki, sabunotu, helvacıkökü. | Çevgen. )
( ... cum SAPONARIA OFFICINALIS )
- AŞIRI değil/yerine/= ÇOK FAZLA
- AŞK ile/ve/değil/yerine/<> COŞKU
( FALL IN LOVE vs./and/<> EXUBERANCE )
- AŞÛRE ile/ve/||/<> ÇORBA
- AT ile/ve COB, TEVSEN
- ATEŞBALIĞI/SARDALYA/SARDALYE[İt.][Lat. CLUPEA PILCHARDUS] ile VONOZ[Yun.] ile SARDUNYA(SARDINE) ile SAZAN(CARP)[Lat. CYPRINUS CARPIO] ile KOLYOS ile HAMSİ(ANCHOVY) ile BAKALYARO[Lat. MERLANGUIS MERLANGUS] ile ÇİNGENE PALAMUDU ile MALTAPALAMUDU[Lat. NAUCRATES DUCTOR] ile TORİK(BONITO) ile ALTIPARMAK ile LÜFER/KUNBER[Ar.] ile ÇİNAKOP/TEMNODON SALTATOR[Lat.] ile ÇİPURA/AURATA AURATA[Lat.] ile HANİ/SERRANUS CARILLA[Lat.] ile HARHARYAS/CARCHARHINUSLAMIA[Lat.] ile İSTRONGİLOS[Lat. SMARIS VULGARIS] ile İŞKİNE[Lat. SCIAENA UMBRA ] ile İZMARİT[Lat. MAENA VULGARIS] ile KOFANA[Yun.] ile TEKİR[MUGIL SURMULLETUS] ile BARBUNYA/BERBUNİ[Ar.]/MULLUS BARBATUS[Lat.] ile KÂĞITBALIĞI ile KALKAN ile KILIÇ ile LAHOS/LAGOS/KAYAHANİSİ[Yun.] ile LİPSOS[Yun.][Lat. SCORPAENA PORCUS] ile MAZAK[Lat. TRIGIA LINEATA] ile MELANURYA[Lat. SPARUS MELANURYA] ile MORİNA[Lat. GADUS MORRHUA] ile MERLİN BALIĞI ile PİSİ ile PLATİKA[Lat. ACERINA CERNUA] ile RİNA/TIRPANA[Lat. RAJA BATIS] ile SARIAĞIZ[Lat. SCIAENA AQUILLA] ile SARIBALIK[Lat. IDUS JESSES] ile SARIGÖZ[Lat. SARGUS SALVIERI] ile SARIHANİ[Lat. EPINEPHELES GIGAS] ile SARPA[Yun.][Lat. BOOPS SALPA] ile SİNAGUD ile SİVRİ ile KARAGÖZ ile MARANGOZBALIĞI/TESTEREBALIĞI[Lat. PRISTIS PRISTIS] ile MERCAN ile USKUMRU(MACKEREL)[Lat. SCOMBER SCOMBRUS] ile ÇİTARİ/BOX SALPA[Lat.] ile ÇOPRABALIĞI/COBITIS[Lat.] ile ÇOPURİNA ile ÇOTİRA/BALISTES CAPRISCUS[Lat.] ile ÇURÇUR/CRENILABRUS[Lat.] ile DAĞALASI/SALMA ALPINUS[Lat.] ile YAYINBALIĞI[Lat. SILURUS GLANIS] ile YAZILIHANİ[Lat. SERRANUS SCRIBA]
- ATIK ile ÇÖP
( WASTE vs. GARBAGE )
- ATKI ile ÇÖZGÜ
( Yatay. İLE Dikey. )
- ATLAS OKYANUSUNDA:
[KUZEY AMERİKA] LABRADOR DENİZİ ile/ve/||/<> BELLE ADASI BOĞAZI ile/ve/||/<> FUNDY KÖRFEZİ ile/ve/||/<> CHESAPEAKE KOYU ile/ve/||/<> SARGASSO DENİZİ ile/ve/||/<> FLORİDA BOĞAZI ile/ve/||/<> APALACHEE KOYU ile/ve/||/<> CAMPECHE KOYU ile/ve/||/<> YUCATAN KANALI ile/ve/||/<> HONDURAS KÖRFEZİ ile/ve/||/<> PANAMA KANALI ile/ve/||/<> COLON KÖRFEZİ ile/ve/||/<> VENEZUELA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> MONA BOĞAZI ile/ve/||/<> ANEGADA BOĞAZI ile/ve/||/<> AMAZON AĞZI ile/ve/||/<> MARAJO KOYU ile/ve/||/<> MARCOS KOYU ile/ve/||/<> BLANCA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> S. MATIAS KÖRFEZİ ile/ve/||/<> S. JORGE KÖRFEZİ ile/ve/||/<> GRANDE KÖRFEZİ ile/ve/||/<> MACELLAN BOĞAZI
- AYNI ZAMANDA ve/||/<> ÇOK
- AYRI PETALLİ KOROLLA, DIALIPETAL KOROLLA, KORİPETAL KOROLLA = TÜVEYC-İ KESÎRÜ'L-EVRÂK = COROLLE POLYPÉTALE, COROLLE DIALYPÉTALE
- AYRIŞMA ile/ve/değil/||/<>/> ÇOĞALMA
- AZ ANLAYAN ile ÇOK ANLAYAN
- [ne yazık ki]
AZ BİLME ve/||/ne yazık ki/<>/> ÇOK SAVUNMA
- AZ BİLMEK ve/değil/için/||/<>/< ÇOK OKUMAK/DİNLEMEK/DÜŞÜNMEK
- AZ (")ÇALAN(") ile/>< (")ÇOK(") ÇALAN
( Hapse girer. İLE/>< "Kariyer yapar." )
- [ne yazık ki]
"AZ İLE YETİNME(ME)K" ve/||/<>/> ÇOK'U BUL(AMA)MAK
- AZ VEREN değil/yerine ÇOK VEREN
( Candan. DEĞİL/YERİNE Maldan. )
( Az veren, canından; çok veren, malından olur. )
( Aldığımız, "kâr"; verdiğimiz, yarar! )
- AZ YEMEK ile/ve/<>/değil/yerine ÇOK YEMEMEK
- AZALT ve/değil/yerine/||/<>/>/< BIRAK ve/değil/yerine/||/<>/>/< ÇOĞALT
( Yediğin yemeği...
Yemeğin tuzunu...
Yediğinin/içtiğinin şekerini...
Satın alacağın eşyaları...
Harcadığın parayı...
Boşa geçen zamanı...
Gözyaşlarını...
Kafaya taktıklarını...
Televizyon ve bilgisayar/internet başında harcadığın zamanı.
Telefonla uğraştığın süreyi...
Kişlerden beklentini...
VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/<
Hız yapmayı...
Şikâyet etmeyi...
Ertelemeyi, üşenmeyi ve "vazgeçmeyi"...
Çekingenliği...
Rezil olma "kaygısını"...
Alaycılığı...
Sabırsızlığı...
Çocuğuna taparlığı...
Mazeret üretmeyi...
Başkaları için yaşamayı...
"Yapamam" "düşüncesini"...
Bahaneleri...
Olumsuz düşünmeyi...
Olumsuz söz(cük)leri...
Surat asmayı...
Önyargıyı...
Kişileri ve kişiler üzerinden düşünmeyi/konuşmayı...
"Sen-ben" tartışmasını/davasını...
Herkesi eleştirmeyi...
Herkesi düzeltmeye çalışmayı...
VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/<
Özen göstermeyi...
Saygı göstermeyi...
Sevmeyi...
Selâm vermeyi...
Gülümsemeyi... :)
Olumlu düşünmeyi...
Vermeyi...
Sabrını...
Şükretmeyi...
Teşekkür etmeyi...
Su içme oranını/sıklığını...
Çocuklarla zaman geçirmeyi, oynamayı...
Özür dilemeyi...
Mazur görmeyi...
Alttan almayı...
İstikrarını...
Düş kurmayı...
Ayırmayı...
Yalınlaştırmayı...
Ara çözümleri...
Güzel söz söylemeyi...
Kitap ve sözlük okumayı... )
( )
( )
- AZAL(T)MA ile/ve ÇOĞAL(T)MA
( TO DECREASE vs./and TO INCREASE )
- AZMAK ile COŞMAK
- A/AN[Yun.] ile/||/<> ANTİ[Yun.] ile/||/<> Bİ/BİS[Lat.] ile/||/<> DE/DES[Fr.] ile/||/<> DİS[Yun.] ile/||/<> EX[Lat.] ile/||/<> EXO[Lat.] ile/||/<> EPİ[Yun.] ile/||/<> FOS[Yun.] ile/||/<> GEO( >JEO)[Yun.] ile/||/<> HETER/O[Yun.] ile/||/<> HYPO(HİPO)[Yun.] ile/||/<> HYPER(HİPER) ile/||/<> HYDRO(HİDRO)[Yun.] ile/||/<> HOMO[Yun.] ile/||/<> İL/İN ile/||/<> İNTER[Lat.] ile/||/<> İZO[Yun.] ile/||/<> COZMO(KOZMO)[Yun.] ile/||/<> KONTRA[İt.] ile/||/<> KO/KOL/KOM/KON[Lat.] ile/||/<> MAKRO[Yun.] ile/||/<> MİKRO[Yun.] ile/||/<> MONO[Yun.] ile/||/<> NEO[Yun.] ile/||/<> OTO[Yun.] ile/||/<> PAN[Yun.] ile/||/<> PAR/PARA[Yun.] ile/||/<> POLİ[Yun.] ile/||/<> PRE[Fr.] ile/||/<> PRO[Yun.] ile/||/<> RE[Lat.] ile/||/<> SYN/SYM/SEM[Yun.] ile/||/<> SÜR[Lat.] ile/||/<> TELE[Yun.]
( Yok/luk. [ametal | amorf | aritmik] [analjezi | anestezi | anonim]
İLE/||/<>
Karşıt. [antibiyotik | antipatik | antitez]
İLE/||/<>
Çift, tekrar. [binok | bisiklet]
İLE/||/<>
Olumsuzluk.[demode | deforme | deşifre]
İLE/||/<>
Olumsuzluk ve güçlük. [diskalifiye | dismorf | disfonksiyon]
İLE/||/<>
Dışı, dışında, ...-dan başka. [exporte | expresyonizm | expresyon]
İLE/||/<>
Dışarıdan, dıştan bakılınca. [exotermik | exotizm]
İLE/||/<>
Üzerinde. [epiderm | epigrafi]
İLE/||/<>
Işık, parıltı. [fosfat | fosfor]
İLE/||/<>
Yerle ilgili ön ek. [jeofizik | jeoloji/jeolog]
İLE/||/<>
Öteki, öbür, başka. [heterojen | heterozigot]
İLE/||/<>
Aşağı, alt, daha alt. [hipoderm | hipotenüs | hipotez]
İLE/||/<>
Üstünde, aşırı, yukarı, dışında. [hipertansiyon]
İLE/||/<>
Su, suyla ilgili. [hidrosefali | hidrografi | hidrojen]
İLE/||/<>
Eş, benzer. [homojen | homonim | homolog]
İLE/||/<>
-dan yoksun. [illegal] [indirekt | inorganik]
İLE/||/<>
Ara, arası. [internasyonal | interpol]
İLE/||/<>
Eşitlik. [izobar | izotop | izoterm]
İLE/||/<>
Evren. [kozmogami | kozmopolit | kozmoloji]
İLE/||/<>
Karşı, aksi yönde. [kontrast | kontgerilla | kontratak]
İLE/||/<>
Birlik, beraberlik. [koalisyon | koleksiyon | konferans
İLE/||/<>
Büyük, geniş. [makrosefal | makrostopi]
İLE/||/<>
Küçük. [mikrofilm | mikrometre | mikrofon]
İLE/||/<>
Bir, tek. [monarşi | monolog | monopol]
İLE/||/<>
Yeni. [neolitik]
İLE/||/<>
Kendi, kendiliğinden. [otobiyografi | otopsi | otokritik]
İLE/||/<>
Bütün, birlik. [panorama | pankreas]
İLE/||/<>
Boyunca, karşı, üstünde, yanında. [paragraf | paralel]
İLE/||/<>
Çok. [poliandri | poliklinik]
İLE/||/<>
İlk, önceki, birinci. [prefabrik | prematüre]
İLE/||/<>
İleride, önde. [prolog | prova | prototip]
İLE/||/<>
Yeniden, tekrar, geri döndürmek. [reaksiyon | redaktör]
İLE/||/<>
Birlikte. [simetri | senfoni | sempati]
İLE/||/<>
Süper, üstünlük. [sürmenaj]
İLE/||/<>
Uzak, ırak. [teleferik | telefon | telepati] )
( ANTİ-...
- Antiaging/anti-aging: Genç kalma, yaşlanmayı önleme; yaşlanmayı önleyici.
- Antialerjik: Duyarca önleyici/giderici.
- Antidepresan: Çökkünlük giderici.
- Antidiüretik: Sidik/idrar kesici.
- Antidiyabetik: Şeker düşürücü.
- Antidot(e): Panzehir.
- Antiemetik: Kusma önleyici.
- Antienfeksiyöz/antienfektif: Bulaş önleyici/giderici.
- Anti-enflamatuvar: Yangı giderici.
- Antiflojistik: Yangı giderici.
- Antifungal: Mantar giderici/karşıtı.
- Antihelmintik: Solucan kıran/giderici.
- Antihemorajik: Kanama kesici/önleyici.
- Antihipertansif: Kan basıncı düşürücü.
- Antikoagülan: Pıhtı önleyici/çözücü.
- Antikodon: Karşıt şifre.
- Antikonsepsiyonel: Gebelik önleyici.
- Antikonvülzif: Nöbet önleyici.
- Antimalarial: Sıtma ilacı.
- Antimikotik: Mantar ilacı/karşıtı.
- Antineoplastik: Kanser ilacı.
- Antinevraljik: Sinir ağrısı dindirici.
- Antiparaziter: Asalak karşıtı/ilacı.
- Antipiretik: Ateş düşürücü.
- Antiproliferatif: Çoğalım önleyici.
- Antiprüritik: Kaşıntı giderici.
- Antisekretuvar: Salgı önleyici.
- Antisepsi: Arıtım, bulaş giderici.
- Antiseptik: Arıtkan, bulaş gideren.
- Antispazmodik: Kasılım çözücü.
- Antistres: Gerilim giderici/önleyici.
- Antite: Özgün durum.
- Antite morbid: Sayrılıklı özgün durum.
- Antitermik: Isı/sıcaklık düşürücü.
- Antitussif: Öksürük kesici/önleyici.
- Antivertijinöz: Baş dönmesi önleyici. )
- BAĞIMLILIK = DEPENDENCE[İng.] = DÉPENDANCE[Fr.] = ANHÄNGIGKEIT, DEPENDENZ[Alm.] = DIPENDENZA[İt.] = DEPENDENCIA[İsp.] = CONIUNCTIO[Lat.] = TO KATANTES, SÜNDESMOS[Yun.] = TAVAKKUF[Ar.] = BASTEGÎ[Fars.] = AFHANKELIJKHEID[Felm.]
- BAĞLAÇ = CONJUNCTION[İng.] = CONJONCTION[Fr.] = KONJUNKTION[Alm.] = CONGIUNZIONE[İt.] = CONJUNCIÓN[İsp.] = COPULA[Lat.]
- BAĞLAMAK ile ÇÖZMEK
- BAĞLAMAK ile/ve ÇÖZMEK
- BAHANE BULMAK ile/değil/yerine ÇÖZÜMÜNÜ/ÇARESİNİ BULMAK(/ARAMAK)
( "İstemediği/n" herşeye. İLE/DEĞİL/YERİNE (Gerçekten) İstediği herşeyin. )
- BAHÂNE yerine ÇÖZÜM/ÇÂRE
( [bir işi] Yapmak istemeyenin "tutumu". YERİNE Yapmak isteyenin tutumu. )
( "Çareler" yazısı için burayı tıklayınız... )
- BAKIŞIM = SYMMETRY[İng.] = SYMÉTRIE[Fr.] = EBENMAß, SPIEGELGLEICHHEIT, SYMMETRIE[Alm.] = SIMMETRIA[İt.] = SIMETRIA[İsp.] = CONVENIENTIA PARTIUM[Lat.] = SÜMMETRIA, EMMETRIA, EURÜTHMIA[Yun.] = el-TENÂSUK, el-TAMÂSUL, TAVÂZİ, MAVÂZÂT[Ar.] = TEKÂRON, SÂZOVÂRÎ[Fars.] = SYMMETRIE[Felm.]
- BAKTERİYEL değil/yerine/= ÇÖPÜKSEL
- BAZEN ile/ve ÇOKÇA/ÇOĞUNLUKLA
- BAZI BÖCEK TAKIMLARI'NDA:
ANOPLURA ile COLEOPTERA ile DERMAPTERA ile DIPTERA ile HEMIPTERA ile HYMENOPTERA ile ISOPTERA ile LEPIDOPTERA ile ODONATA ile ORTHOPTERA ile SIPHONAPTERA ile TRICHOPTERA
( Kanatsız dış parazitlerdir. Ağız parçaları emici tiptedir. Küçük, yassılaşmış gövdeleri vardır. Gözler indirgenmiştir. Bacakların tarsus bölümleri, deriye tutunmak için tırnak şeklindedir. Yarı-başkalaşım geçirirler. Konağa özgü parazitlerdir. İLE İki çift kanatları vardır [bir çifti kalın ve derimsi, bir çifti zarsı]. Zırh şeklinde dış iskeletleri vardır. Ağız parçaları ısırıcı ve çiğneyicidir. Tam başkalaşım görülür. İLE İki çift kanatları vardır [bir çifti derimsi, bir çifti zarsı] ya da kanatsızlardır. Ağız parçaları ısırıcı tiptedir. Gövdenin arkasında kıskaç şeklinde uzantılar vardır. Yarı-başkalaşım görülür. İLE İki çift kanatları vardır [bir çifti kısmen derimsi, bir çifti zarsı]. Ağız parçaları delici ya da emici tiptedir. Yarı-başkalaşım görülür. İLE Zarsı iki çift kanatları vardır. Baş hareketlidir. Ağız parçaları çiğneyici ya da emicidir. Dişillerin arkasında zehir iğnesi vardır. Tam başkalaşım vardır. Birçoğu sosyal yaşam sürer. İLE İki çift zarsı kanatları vardır [bazı evreleri kanatsız]. Ağız parçaları çiğneyici tiptedir. Yarı-başkalaşım görülür. Oldukça sosyal hayvanlardır. İLE Küçük pullarla kaplı iki çift kanatları vardır. Dil şeklinde olan uzun ve kıvrık ağız parçası emici tiptedir. Tam başkalaşım görülür. İLE İki çift zarsı kanatları vardır. Ağız parçaları çiğneyici tiptedir. Yarı-başkalaşım görülür. İLE İki çift kanatları vardır [bir çifti derimsi, bir çifti zarsı]. Ağız parçaları ısırıcı ve çiğneyici tiptedir. Yarı-başkalaşım görülür. İLE Gövde yanlardan basık ve kanatsızdır. Erginleri, kuşlardan ve memelilerden kan emerler. Ağız parçaları delici ve emici tiptedir. Bacakları sıçrayıcı tiptedir. Tam başkalaşım görülür. İLE İki çift, kıllı kanatları vardır. Ağız parçaları çiğneyici ya da yalayıcı tiptedir. Tam başkalaşım görülür. Sucul larvaları ipek ağ örerler ya da ipekle kum, çakıl ve odun parçalarını birleştirerek evcik inşa ederler. )
( Bit. İLE Kıt kanatlılar. İLE Kulağa kaçanlar. İLE Sinekler, sivrisinekler. İLE Gerçek tahtakurusu, kati tahtakurusu. İLE Karıncalar, arılar, eşekarıları. İLE Beyaz karıncalar. İLE Kelebekler, güveler. İLE Kızböcekleri, Teyyare böcekleri. İLE Cırcırlar, Çekirgeler, Peygamberdeveleri. İLE Pireler. İLE Evcikli böcekler. )
( Yaklaşık Tür Sayıları: 2.400 ile 500.000 ile 1.000 ile 120.000 ile 55.000 ile 100.000 ile 2.000 ile 140.000 ile 5.000 ile 30.000 ile 2.000 ile 7.000 )
( Amazonlar'da, 200.000'in üzeri çeşit, böcek bulunmaktadır. )
( ABC Adaları Mercan kayalıklarında, 800 balık türü, 8000 kabuklu ve omurgasız türü bulunmaktadır. )
- BEBEK ile/ve/<>/> ÇOCUK
( Ortalama 1 yaşına ulaşana kadar "Bebek", daha sonra "Çocuk" tanımına geçer. )
( ÇAĞA: Çocuk, bebek. )
( BABY vs./and/<>/> CHILD )
- BEBEK ile/ve/<>/> ÇOCUK ile/ve/<>/> ERGEN ile/ve/<>/> GENÇ ile/ve/<>/> ORTA YAŞ ile/ve/<>/> YAŞLI
( [yaş arası] 0-1 İLE/VE/<>/> 1-12. İLE/VE/<>/> 12-18. İLE/VE/<>/> 18-65. İLE/VE/<>/> 66-79. İLE/VE/<>/> 79-99.[Dünya Sağlık Örgütü'nün kabulü olarak] )
- BEBEK ile/ve/<> ÇOCUK/İN[Türkçe]
( Coşturur. İLE/VE/<> Eğlendirir. )
( Ortalama 1 yaşına ulaşana kadar "Bebek", daha sonra "Çocuk" tanımına geçer. )
( ... ile EN: Büyük çocuk, yetişkin kişi. )
( Çocuktan al haberi! )
( RADÎ'[< REDÂ/REZÂ]: Süt emen bebek. ile TIFIL[çoğ. ETFÂL] )
- BEKLENTİYİ YÖNETMEYE ODAKLANMAK ile/ve/değil/yerine/||/<> ÇÖZÜM ÜRETMEYE ÇABALAMAK
- BELİRLE(N)ME, BELİRLENİM = DETERMINATION[İng.] = DÉTERMINATION[Fr.] = DAS BESTIMMEN[Alm.] = DETERMINAZIONE[İt.] = DETERMINACION[İsp.] = CONSTITUTIO, DEFINITIO, DETERMINATIO[Lat.] = HO HORISMOS, HE TAKSIS[Yun.] = VUCHA(T), MÂL[Ar.] = TAYÎN[Fars.] = BEPALING[Felm.]
- BELİRSİZLİK SAÇMA(LIK)LARI/SAFSATALARI:
GÖNDERMELİ ile/ve/||/<> VURGULAMA ile/ve/||/<> ÇOK ANLAMLILIK
( FALLACY OF: EQUIVOCATION vs./and/||/<> ACCENT vs./and/||/<> AMPHIBOLY )
- BELSUYU/ERSUYU ile/ve/<> COWPER BEZİ SIVISI
( SEMİNAL VEZİKÜL: Spermleri besleyen ve üreme kanallarını kayganlaştıran, meni içindeki sıvıyı salgılayan bez. )
( MENÎ, SÂİL-İ MENEVÎ, HUVEYNÂT-I/HÜCEYRÂT-I MENEVİYYE ile/ve MEZİ/MEZİYY )
( Belsuyu/ersuyu, erilin/penisin boşaldığı(ejakülasyon) anda fışkırarak çıkan, koyu, süt rengine yakın, içinde sperm/ata bulunan sıvı/sekresyondur[gövde sıvılarının genel adı]. İLE/VE/<> Sevişme/düzüşme esnasında, boşalma öncesi penisten akan/akmaya devam eden şeffaf sıvı, Cowper Bezi ve birçok bileşimden gelen kaydırıcılığa/ıslaklığa yarayan/sağlayan sıvıdır. )
( MAĞZ-I PÜŞT ile/ve/<> ... )
- BERÂRÎ[< Ar. BERRİYYE] ile ÇÖLLER, SAHRALAR
( Çöller, sahralar. )
- BETİMLEYİCİ ETİK ile/ve/||/<> NORMATİF ETİK ile/ve/||/<> ÇÖZÜMLEYİCİ ETİK
- BİLECEN/UKALÂ ile "ÇOK BİLMİŞ"
- BİLGİ = KNOWLEDGE, COGNITION[İng.] = CONNAISSANCE[Fr.] = die ERKENNTNIS, die KENNTNIS[Alm.] = COGNITIO[Lat.] = HË GNÕSIS[Yun.] = CONOCIMIENTO[İsp.]
- BİLGİSAYAR = COMPUTER[İng., İt.] = ORDINATEUR[Fr.] = COMPUTER/KOMPUTER[Alm.] = COMPUTADOR[İsp.]
- BİLİNÇ = ŞUUR = CONSCIOUSNESS[İng.] = CONSCIENCE[Fr.] = BEWUSSTSEIN[Alm.] = CONSCIENTIA[Lat.] = SYNEIDESIS[Yun.] = CONCIENCIA[İsp.]
- BİLMEK ile/ve/||/<>/> ANLAYABİLMEK ile/ve/||/<>/> (BİRİNE) ANLATABİLMEK ile/ve/||/<>/> (ÇOCUĞA) YALIN ANLATABİLMEK
- BİLMEK ile/ve "ÇÖZMEK"
- BİR ALAN/KONU HAKKINDA ve/+/||/<>/> ÇOĞU ŞEY HAKKINDA
( Çoğu şeyi bilmeye çalışmak. VE/+/||/<>/> Bir şey bilmeye çalışmak. )
- BİR TANE DAHA RİCA EDEYİM değil/yerine ÇOK GÜZELMİŞ[Bir tane daha alabilirsem memnun olurum tabii anlamında]
- BİR ile/ve/> ÇOK
( ONE vs./and/> MANY/MUCH )
- BİRAZ ile/ve/değil/||/<>/< ÇOK AZ
- BİRÇOK ile ÇOĞU
- BİRÇOKLARI/NIZ" değil ÇOĞU/NUZ
- BİREŞİM/SENTEZ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ÇÖZÜMLEME/ANALİZ
( Birleşik nesnelerin oluşturulması. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Nesnelerin bileşenlerine ayrılması. )
- BİREŞİM/TEVHİD ile/ve/||/<> CÖMERTLİK/SELEK
- BİRLEŞİK PETALLİ KOROLLA, GAMOPETAL KOROLLA, SİNPETAL KOROLLA = TÜVEYC-İ ÂHÂDÎYÜ'L-VARAK = COROLLE MONOPÉTALE, COROLLE GAMOPÉTALE
- BİR/LİK ile/ve ÇOK/LUK
- BİR/LİK ve/+ ÇOK/LUK | ve/||/<>/> TÜMEL/LİK
( | UNITY and/+ ABUNDANCE | and/||/<>/> UNIVERSAL )
- BİSİKLET ve/<> ÇOCUK ARABASI
- BİSİKLET ve/<> COĞRAFYA
- BİSİKLET ve/<> COŞKU
- BİSİKLET ve/<> ÇÖZÜM
- BİSSÜRÜSÜ değil ÇOĞU
- BOL BOL ile/ve ÇOK ÇOK
( Besmele. İLE/VE Fatiha Sûresi. )
- BOZULMA ile/ve/||/<>/> ÇÜRÜME ile/ve/||/<>/> ÇÖZÜLME ile/ve/||/<>/> PARÇALANMA ile/ve/||/<>/> DAĞILMA
- BUJİN = ÇÖPLEME
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Çok parçalı ve koyu yeşil yapraklı otsu bir bitki. )
- BUKALEMUN ve/||/<> ÇOBANALDATAN KUŞU
( )
( ... cum CAPRIMULGUS EUROPAEUS )
- BURTLAK/MOZAK/MERDEK ile ÇORPA
( Domuz yavrusu. İLE Dağ domuzu yavrusu. )
( PIGLET vs./and ... )
- BÜYÜK KANYON ile COPPER KANYONU
( Amerika'da. İLE Meksika'da. )
( ... İLE Büyük Kanyon'dan, 4 kat daha büyüktür. )
- BÜYÜK OKYANUSTA:
[AVUSTRALYA'DA]
TAZMANYA DENİZİ ile/ve/||/<> BASS BOĞAZI ile/ve/||/<> HALIFAX KÖRFEZİ ile/ve/||/<> PRENSEN CHARLOTTE KÖRFEZİ ile/ve/||/<> PAPUA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> CARPENTERIA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> MERCAN DENİZİ ile/ve/||/<> BISMARCK DENİZİ ile/ve/||/<> ARAFURA DENİZİ ile/ve/||/<> FLAMINGO KÖRFEZİ ile/ve/||/<> BANDA DENİZİ ile/ve/||/<> MOLUK BOĞAZI ile/ve/||/<> MAKASSAR BOĞAZI ile/ve/||/<> TİMOR DENİZİ ile/ve/||/<> JOSEPH BONAPART KÖRFEZİ ile/ve/||/<> CLARENCE BOĞAZI ile/ve/||/<> FLORES DENİZİ ile/ve/||/<> JAVA DENİZİ ile/ve/||/<> SELEBES DENİZİ ile/ve/||/<> SULU DENİZİ ile/ve/||/<> BALABAC BOĞAZI ile/ve/||/<> GÜNEY ÇİN DENİZİ ile/ve/||/<> TAYLAND KÖRFESİ ile/ve/||/<> VİETNAM KÖRFEZİ ile/ve/||/<> FİLİPİNLER DENİZİ ile/ve/||/<> LUZON BOĞAZI
ile/ve/||/<>
[G. AMERİKA'DA]
PENAS KÖRFEZİ ile/ve/||/<> CORCAVADO KÖRFEZİ ile/ve/||/<> GUAYAQUIL KÖRFEZİ ile/ve/||/<> PANAMA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> PANAMA KANALI ile/ve/||/<> TETUANTEPEC KOYU
ile/ve/||/<>
[K. AMERİKA'DA]
KALİFORNİYA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> KRALİÇE CHARLOTTE BOĞAZI ile/ve/||/<> HECATE BOĞAZI ile/ve/||/<> COOK KOYU ile/ve/||/<> SHELIKOF BOĞAZI ile/ve/||/<> BRISTOL KÖRFEZİ ile/ve/||/<> KUSKOKWIM KOYU ile/ve/||/<> NORTON KOYU ile/ve/||/<> BERING BOĞAZI
- BÜYÜK SAYIDA değil ÇOK SAYIDA
- BÜYÜME ile/ve/değil ÇOĞALMA
( [but] TO GROW vs./and/but INCREASE )
- BÜYÜME ile ÇOĞALMA
- BÜYÜMEK ile/ve/||/<>/>/< "ÇOCUKLAŞABİLMEK"
( Zamanın etkisi. İLE/VE/||/<>/>/< Kişinin becerisi. )
( İçindeki çocuğa sarıl! Sana, insanı anlatır... )
( )
- ÇABA = EDEAVOUR[İng.] = EFFORT[Fr.] = BESTREBEN[Alm.] = CONATUS[Lat.]
- ÇAĞDAŞ = CONTEMPORARY[İng.] = CONTEMPORAIN[Fr.] = ZEITGENÖSSISCH[Alm.] = CONTEMPORANEO[İt.] = CONTEMPORÁNEO[İsp.]
- CALYC-/-CALYX ile/||/<> -CELE/-COELE ile/||/<> -RRHEXİS ile/||/<> -COELEİ ile/||/<> CAV- ile/||/<> STEN-/STENO-/-STENOSİS ile/||/<> DOLİCH-/DOLİCHO-
( Kaliks, fincan biçiminde oluşum ya da yapı. İLE/||/<> Tümör, herni. bkz. fıtık. İLE/||/<> Fıtık, rüptür. İLE/||/<> Kavite, ventrikül, bölme, oyuk, gövde bölmesi. İLE/||/<> Kavite, oyuk, lezyon. İLE/||/<> Dar, daralma, bir açıklık ya da kavitenin daralması, sıkışma. İLE/||/<> Uzun, dar. )
- CAMİA[Ar., Fars.] = COMMUNITY[İng.] = COMMUNAUTÉ[Fr.] = COMMUNITAS[Lat.] = GEMEINSCHAFT[Alm.] = HË METUZIA[Yun.] = COMUNITA[İt.] = COMUNIDAD[İsp.] = GEMEENSCHAP[Fel.] = FÆLLESSKAB[Dan.] = OBŞÇESTVO[Rus.]
- ÇAN BİÇİMİNDE/ÇANSI KOROLLA = TÜVEYC-İ CERESÎ = COROLLE CAMPANULÉE
- CAN ve/<> COŞKU
( LIFE and/<> EXUBERANCE, VIGOUR, ENTHUSIASM )
- CAPİT- ile/||/<> CEPHAL-/-CEPHALİSİA/-CEPHALOUS/-CEPHALİSM/-CEPHALUS/-CEPHALY ile/||/<> ENCEPHAL-/ENCEPHALO- ile/||/<> CRAN- ile/||/<> CEREBR-/CEREBRİ-/CEREBRO- ile/||/<> CORTİCO-/CORTİC- ile/||/<> ARACHNO- ile/||/<> AMYGDAL-/AMYGDALO- ile/||/<> FRONT-
( Baş. İLE/||/<> Başla ilgili, başın biçimi, baştaki anormallik. İLE/||/<> Kafatası. İLE/||/<> Beyin. İLE/||/<> Beyinle ilgili. İLE/||/<> Korteksle ilgili, bir örgenin yüzeyel tabakası. İLE/||/<> Örümcek, ince ağ benzeri yapı [araknoid: Beyin zarlarından biri]. İLE/||/<> Badem biçiminde, tonsille ilgili. İLE/||/<> Alın, ön. )
- ÇAR ÇARMAK/ÇAR ÇARMAQ / ÇAR ÇAMRAK/ÇAR ÇAMRAQ = ÇOLUK ÇOCUK
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
- ÇARE[Fars.] değil/yerine/= ÇÖZGE
- CAT- ile/||/<> EN- ile/||/<> END-/ENDO-/ENTO-/ESO- ile/||/<> EP-/EPİ- ile/||/<> DEXTR-/DEXTRO- ile/||/<> DİST-/DİSTO- ile/||/<> DORS-/DORSİ-/DORSO- ile/||/<> HYP-/HYPO- ile/||/<> HYPER- ile/||/<> HYPS-/HYPSİ-/HYPSO- ile/||/<> E-/EC-/EX-/EXO-/OE- ile/||/<> EXTRA-/EXTRO- ile/||/<> MES-/MESO- ile/||/<> MET-/META- ile/||/<> İM- ile/||/<> İN- ile/||/<> İNTER- ile/||/<> İNTRA-/İNTRO- ile/||/<> LATER-/LATERİ-/LATERO- ile/||/<> ULTRA- ile/||/<> UN- ile/||/<> SUB- ile/||/<> SUPER- ile/||/<> SUPRA- ile/||/<> SYN- ile/||/<> TRANS- ile/||/<> PERİ- ile/||/<> PRE-/PRAE-/PRO- ile/||/<> PROT-/PROTO- ile/||/<> RETRO- ile/||/<> PAN-/PANT-/PANTO- ile/||/<> CO-/COM-/CON- ile/||/<> POST- ile/||/<> PLEİO-/PLEO- ile/||/<> MEDİ-/MED- ile/||/<> MULT-/MULTİ-
( Aşağı, alt, uzak, karşıt, cot, ile. İLE/||/<> İçine, içine koymak, içte kapatmak, çevrelemek. İLE/||/<> İçinde, iç tarafta. İLE/||/<> Yukarıda, üstte, arasında, önde, yanda, tarafında, dışta, üstte, üzerinde, ek olarak. İLE/||/<> Sağda, sağa doğru, sağ tarafta. İLE/||/<> Distal, merkezden uzakta, ayrı, arkada. İLE/||/<> Sırt, sırtla ilgili, dorsal geri, arka. İLE/||/<> Altında, aşağıda, normalden az. İLE/||/<> Üzerinde, üstünde, yukarısında, ötesinde, normalden fazla, aşırı. İLE/||/<> Yüksek, yükseklik, yukarıda, yukarı, yukarıya. İLE/||/<> Ötesinde, dış, kapalı, -den, bütünüyle, olmaksızın, dışında, dış tarafta, bütünüyle. İLE/||/<> Dışında, fazladan, ötesinde, üstüne, ek olarak. İLE/||/<> Orta, arada, birleştirici bölüm, kısmı, ikincil. İLE/||/<> Sonra, ötesinde, arasında, değişim, dönüşüm, başkalaşım. İLE/||/<> Değil, olmayan, olumsuz anlam veren ön ek. Yokluk, eksik, olmaksızın. İLE/||/<> İçine, içte, içinde, e doğru, üzerinden. İLE/||/<> Arasında, içlerinde, çevrelenmiş, sarılmış. İLE/||/<> İçinde, içine, içe doğru. İLE/||/<> Yan, yanda, yan tarafta. İLE/||/<> Ötesinde, aşırı, fazla. İLE/||/<> Değil, eksik, yoksun. İLE/||/<> Boyunca, ötesinde, bütünü ile. İLE/||/<> Altında, yakınında, hemen hemen, yakın, eksik, az çok. İLE/||/<> Yukarıda, aşırı, üzerinde. İLE/||/<> Yukarıda, üzerinde, üstünde. İLE/||/<> İle, birlikte, yapışık, kaynaşmış, bağlantı [b, m, p öncesi sym, l öncesi syl olur]. İLE/||/<> Önce, önünde. İLE/||/<> Çevresinde, yakınında, ötesinde, dolaylarında. İLE/||/<> İlk kez, ilk durum. İLE/||/<> Geri, sırt, arka, arkada. İLE/||/<> Bütün, genel, hepsi. İLE/||/<> İle, birlikte. İLE/||/<> Sonra, arkasında, daha sonra. İLE/||/<> Daha fazla. İLE/||/<> Orta, orta çizgi ve düzlemle ilgili, mediyal, ara, arada. İLE/||/<> Çok, fazla, aşırı, çok sayıda bölüm tutan. )
- CAYAMBE ile/ve SARA URCU ile/ve ANTISANA ile/ve COTUPAXI ile/ve CHIMBARAZI ile/ve TUNGURAHU ile/ve EL ATAR ile/ve SANGAY
( Yanardağlar ülkesi Ekvador'da bulunan etkin yanardağlar. )
- CBS/GEOGRAPHIC INFORMATION SYSTEM değil/yerine/= COĞRAFİ BİLGİ DÜZENİ
- CEHÂLET/BİLGİSİZLİK ve/<> ÇOK VE BOŞ (GEREKSİZ) KONUŞMAK
( IGNORANCE and/<> TO TALK TOO MUCH AND WASTE )
- ÇEKMECE KÖPRÜSÜ ve BOSTANCI KÖPRÜSÜ ve ÇOBANÇEŞME KÖPRÜSÜ
- ÇELİŞİK = MÜTENAKIZ = CONTRADICTORY[İng.] = CONTRADICTOIRE[Fr.] = KONTRADIKTORISCH, WIDERSPRECHEND[Alm.] = CONTRADICTORIUS[Lat.] = CONTRADECIR[İsp.]
- ÇELİŞME/ÇELİŞKİ = TENAKUZ = CONTRADICTION[İng., Fr.] = WIDERSPRUCH[Alm.] = CONTRADICTIO[Lat.] = CONTRADECIR[İsp.]
- ÇELİŞMEZLİK ile/ve ÇOKLUK
- ÇENEK, KOTİLEDON = FİLKA = COTYLÉDON
- CEP ve/||/<>/> ÇÖP
( Çöpleri, dışarıya/yola/sokağa atmak yerine cebimizde tutma olanağımız varken, cebimiz, bir süreliğine çöp de olabilir. )
- CESÂRET = ŞECÂ'AT, CESÂRET[Fars., Ar.] = COURAGE[İng., Fr.] = FORTITUDO[Lat.] = MUT[Alm.] = HË ANDREIA[Yun.] = CORRAGIO[İt.] = VALOR[İsp.] = MOED[Fel.] = MOD[Dan.] = MUJYESTVO[Rus.]
- CESET = CESED[Ar., Fars.] = CETHE/T, NAŞ/NAAŞ[Ar.] = CORPSE[İng., Fr.] = CADAVRE[Fr.] = CADAVER[Lat., İsp.] = LEICHE[Alm.] = HO NEKROS[Yun.] = CADAVERE[İt.] = LIJK[Fel.] = LIGET[Dan.] = TRUP[Rus.]
- ÇEŞİTLİ/LİK ile ÇOK/LUK
( Çeşitlilik içinde birlik doğaldır ve iyidir. )
( VARIATION/DIVERSITY vs. ABUNDANCE
Unity in diversity is natural and good. )
- CHATGPT ile/ve/||/<> GEMINI(GOOGLE) ile/ve/||/<> COPILOT(MICROSOFT) ile/ve/||/<> DEEPSEEK
- ÇİFT ANLAMLI/LIK ile/değil ÇOK ANLAMLI/LIK
- ÇİFT YARIK ile/ve/||/<> ÇOKLU YARIK
- ÇIKIŞ ile/>< ÇÖKÜŞ
- ÇINGIRAK BİÇİMİNDE/ÇINGIRAKSI KOROLLA = TÜVEYC-İ CÜLCÜLÎ = COROLLE URCÉOLÉE
- CLUBBING değil/yerine/= ÇOMAKLAŞMA
- ÇOBANÇANTASI ile ÇOBANDAĞARCIĞI ile ÇOBANDEĞNEĞİ ile ÇOBANDÜDÜĞÜ ile ÇOBANİĞNESİ ile ÇOBANPÜSKÜLÜ ile ÇOBANSÜZGECİ ile ÇOBANTARAĞI ile ÇOBANTUZLUĞU
( Turpgillerden, yemişleri torbayı andıran bir yaban bitkisi. İLE Turpgilllerden, yabani bir bitki, kuşekmeği. İLE Karabuğdaygillerden, beyaz ya da pembe çiçekli, yürek biçimi yapraklı, otsu bir kır bitkisi. İLE İkiçeneklilerden, sap ve yapraklarında keskin bir koku ve acı bir tat olan nemli yerlerde yetişen bir bitki, meyhaneciotu. İLE Itır çiçeği cinsinden, kokulu bir bitki. İLE Çobanpüskülügillerden, bir süs bitkisi. İLE Yoğurtotu. İLE Maydanozgillerden, tarlalarda çok rastlanılan, beyaz çiçekli bir bitki. İLE Sarıçalı. )
( CAPSELLA BURSA PASTORIS cum THIASPI cum POLYGONUM AVICULARE cum ASARUM EUROPAEUM cum GERANIUM cum ILEX AQUIFOLIUM cum ... cum SCANDIX cum ... )
- ÇOBANÇEŞME ile/ve ÇOBAN ÇEŞMESİ
( Havaalanı sapağı öncesinde bulunan çeşme ve semt. İLE/VE Alibeyköy Deresi ve Kemerburgaz yolunda. [Silâhtar Yusuf Ağa - 1595] )
- coch. mag.[Lat. < COCHLEARE MAGNUM] değil/yerine/= ÇORBA KAŞIĞI, YEMEK KAŞIĞI DOLUSU
- COCKROFT WALTON ELEKTROSTATİK ÜRETECİ = COCKROFT WALTON HIZLANDIRICISI
- ÇOCUĞA, "GELECEK HAZIRLAMAK" değil ÇOCUĞU, GELECEĞE HAZIRLAMAK
- ÇOCUĞA, PARMAĞINI TUTTURMAK ile/değil/yerine ÇOCUĞUN, ELİNDEN TUTMAK
( ... İLE/DEĞİL/YERİNE Güven, güç, ümit ve cesâret verir. Birlik ve bütünlük düşünce ve duygusu yaratır. )
- ÇOCUĞUN GEREKSİNİMLERİ/SORUNLARI İLE "İLGİLENMEK"/KENDİ YAPABİLECEKLERİNİ "GİDERMEK" ile/değil/ne yazık ki/> ÇOCUĞU KÖRELTMEK/KAYBETMEK
- ÇOCUKÇA/LIK ile/değil/yerine ÇOCUKSU/LUK
( Belirli bir yaşa/"bilince" kadar ve kısmen kabul edilebilir. İLE/DEĞİL/YERİNE Her yaşta kabul edilir, hoş ve uygundur. )
( Bilgisiz ve bilinçsizcedir. İLE/DEĞİL/YERİNE Bilgecedir. )
( Hamakatle/ahmaklıkla. İLE/DEĞİL/YERİNE Neşeyle, sevinçle, coşkuyla. )
( İrâdeyle. İLE/DEĞİL/YERİNE İhtiyârla. )
- ÇOÇUK/ÇOÇUQ ile ÇOCUK
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Domuz yavrusu. İLE İnsan yavrusunun bebeklikten gençliğe/ergenliğe kadarki dönemi. )
- ÇOCU-KEN değil/< ÇOCUKKEN
- ÇOCUKLARA:
KONUŞMAYI "ÖĞRETMEK" ile/ve/değil/yerine DİNLEMEYİ GÖSTERMEK/ÖĞRETMEK
- çoğ. ile coğ.
( "Çoğul"un kısaltması. İLE "Coğrafya"nın kısaltması. )
- ÇOG ile ÇOG ile ÇOGI/ÇAGI
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Güneşin kavuruculuğu, parlaklığı. İLE Odunun kor duruma geldikten sonra ateşten çıkan alevi. İLE Gürültü. )
- ÇOĞALMA ile/||/<> ÇOĞALMA ETMENİ / ÇOĞALMA FAKTÖRÜ / ÇOĞALMA SABİTİ
( Bir yan iletkende yük taşıyıcıların artmasıyla akımdaki artış. | Bir kritik altı reaktördeki nötron akışının, nötron kaynağının akışına oranı. İLE/||/<> Bir reaktörde art arda gelen iki Nm ve Nm+1 nötron kuşağının k = Nm+1 / Nm ile verilen, kritiklik etmeni ya da kritiklik kat sayısı da denilen oranı. | Bir defada doğan etkin bölünme nötronlarının net sayısı. Reaktör ortamı için [sonlu ortam olduğundan] etkin çoğalma etmeni olarak da adlandırılır. [Simgesi: k, ket] )
( TEKÂSÜR ile TEKSİR EMSÂLİ )
( MULTIPLICATION vs. MULTIPLICATION FACTOR )
( LA MULTIPLICATION avec LE FACTEUR DE LA MULTIPLICATION )
( VERHMEHRUNG, MULTIPLIKATION mit VERHMEHRUNGSFAKTOR, MULTIPLIKATIONSFAKTOR )
- ÇOĞALTICI ile/||/<> ÇOĞALTICI TÜP / ELEKTRON ÇOĞALTICI TÜP / ÇOĞALTICI FOTOTÜP / ELEKTRON ÇOĞALTICI FOTOTÜP ile/||/<> ÇOĞALTKAN OLMAYAN ORTAM / ÇOĞALTKAN OLMAYAN REAKTÖR / REAKTİFLİK
( Gerilim aralığını artırmak için bir gerilimölçerle seri bağlı olarak kullanılan direnç. İLE/||/<> Fotokatodu ve çıkış elektrodu arasında giderek artan potansiyel farkları altında bir ya da daha fazla kademeli dinotları olan, fotokatottan gelen elektronların her dinotta yansıyarak ve her yansımada yayılan ikincil elektronların eklenmesiyle çoğalarak yükselmiş çıkış alınan bir fototüp. )
( AUGMENTER, iNCREASER VS. ELECTRON MULTiPLiER PHOTOTUBE )
( L'AUGMENTATEUR AVEC LE PHOTOTUBE DU MULTiPLiCATEUR D'éLECTRON )
( MULTiPLiKATOR MiT ELEKTRONENVERViELFACHLiSCHE PHOTORöHRE )
- COĞRAFYA ile COĞRAFYA
( ... İLE Strabon'un yazdığı kitabın adıdır! )
- ÇOĞU ...(KİŞİ), ... YAPABİLİYOR değil ÇOĞU ...(KİŞİ), ... YAPIYOR
( Hem çoğul kullanıp hem de olasılık belirtmek olanaksızdır. Tanım ya da anlatım bozukluğudur. )
- ÇOĞUL MEME/POLİMASTİ ile/ve/||/<> ÇOK MEME BAŞLILIĞI/POLİTELİ
- ÇOĞUL ile/ve/||/<> ÇOKLU
- ÇOĞUNLUK TAŞIYICILARI ile/||/<> ÇOĞUNLUK YAYICISI
( Bir yan iletkende taşıyıcıların toplam sayısının yansından çoğunu oluşturan elektron ya da deşikler. İLE/||/<> Bir transistörde çoğunluk taşıyıcıları akımını elektrotlararası bölgeye gönderen kaynak elektrot. )
( MAJORiTY CARRiER VS. MAJORiTY EMiTTER )
( LES PORLEURS MAJORiTE AVEC L'éMETEUR MAJORiTé )
( MAJORiTäTSLADUNGSTRäGER, MAJORiTäTSTRäGER MiT MAJORiTäTSEMiTTER )
- ÇOĞUNLUK ile ÇOĞUL
( MAJORITY vs. PLURAL )
- ÇOĞUNLUK ile ÇOĞULLUK
( MAJORITY vs. PLURALITY )
- ÇOĞUNLUKÇULUK ile/değil/yerine ÇOĞULCULUK
- ÇÖĞÜR ile ÇÖĞÜR
( İri gövdeli, kısa saplı, bir tür halk sazı. İLE Maydanozgillerden, bir çeşit dikenli yaban bitkisi. | Tohumdan yetişmiş, küçük fidan. )
- ÇOĞUSU" değil ÇOĞU
- ÇOK ANLAMLILIK ile/ve/değil ÇOKLU ANLAMLILIK
- [ne yazık ki]
(ÇOK) BENCİL/LİK değil/yerine/>< (ÇOK) BİLGİ(Lİ/LİK)
( Ne kadar bilgi, o kadar az bencillik; ne kadar az bilgi, o kadar çok bencillik. )
- ÇOK BİLGİLİ OLMAK ile/ve/||/<>/> ÇOK GÜZELLİK VE ACI GÖRMEK/YAŞAMAK
- [ne yazık ki]
"ÇOK BİLMEK" ile/ve/||/<>/> ÇOK YANILMAK
- ÇOK BİLMEK/BİLEN ile/ve/değil/yerine/||/<>/>
ÇOK BİLMEK/BİLEN / ÇOK BİLGİSİ OLMAK/OLAN
( Hiç yanıltmaz. [Her bilinen, her zaman, zemin ve koşul için "yeterince" hatta tamamen bilinir, emin olunan/olunur "kabul edilir."] İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<> Çok yanıltır. [Veriyle/bilgiyle uğraşmak, varolanlar ve varolabileceklerin tüm (olası) çeşitlilikleriyle uğraşmak demek olduğundan dolayı her ilerleyişte, çok sayıda, yeni bilinmez(lik)ler/veriler açığa çıkar. Dolayısıyla da bilinemeyecek sayıda (sonsuzlukta), bilmenin/verinin ve yeninin sınırı olmadığı kadar yanılmanın da sınırı olmaz/yoktur. Bu durum ve süreçten dolayı da yeni olanların karşısında, yanılma da kaçınılmazdır. Tabii bu süreç/yol da bir o kadar tetikleyicidir. Bilme isteğinin pek sonu olmadığından ve olmayacağından dolayı da yanılmaktan da kurtulma olanağı yoktur. Süreç ve sonuç itibariyle de iyi bir durum ve süreçtir.] )
- ÇOK KONUŞMAK ile/ve BOŞ KONUŞMAK) ile/ve/yerine ÇOK/BOŞ KONUŞMAMAK
- ÇOK KÜLTÜRCÜLÜK ile/değil/yerine ÇOK KÜLTÜRLÜLÜK
- ÇOK "PARA" ve/||/<> ÇOK "SÖZ"
( Dolansız/yanlışsız olmaz. VE/||/<> Yalansız olmaz. )
- ÇOK SATANLAR ile/ve/||/<> ÇOK İLGİ GÖRENLER
- ÇOK SAYIDA EKMEKLER değil ÇOK SAYIDA EKMEK (VS.)
( Türkçe'de, İngilizce'deki gibi çoğul eki nesnelere eklenmez! )
- ÇOK SAZLI ve/değil/<> ÇOK SESLİ
- ÇOK SERT OLMA! ve/<> ÇOK YUMUŞAK OLMA!
( Kırılırsın. VE/<> Ezilirsin. )
- ÇOK ŞEY BİLMEK ile/ve/değil/yerine ÇOK ÖNEMLİ(ÖNCELİKLİ) ŞEYLERİ BİLMEK
( [not] TO KNOW MANY THINGS vs./and/but TO KNOW THE MOST IMPORTANTS
TO KNOW THE MOST IMPORTANTS instead of TO KNOW MANY THINGS )
- ÇOK "ŞEYLER" değil ÇOK ŞEY
- ÇOK SÖZ ile/ve/<> ÇOK MAL
( Yalansız olmaz. İLE/VE/<> Haramsız olmaz. )
- ÇOK TERBİYESİZ ile ÇOK TERBİYELİ
( İkisi de çok tehlikelidir. )
- ÇOK "YUKARI" değil ÇOK YÜKSEK
- ÇOK ile/ve/değil ÇOĞUL
- ÇOK/ÇOQ = ÇOTUR
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Alçak, aşağılık kişi. İLE Huysuz, öfkeli kişi. )
- ÇÖKEK ile ÇÖKELGE
( Çukur yer. | Bataklık, sazlık. İLE Bataklık, su kenarı, balçık. )
- ÇÖKELGE ile ÇÖNGÜL
( Bataklık, su kenarı, balçık. İLE Ufak bataklık, çamurlu küçük göl. )
- ÇÖKELTME/K ile/değil ÇÖKERTME/K
- ÇOKLU ANLAM ile/ve ÇOKLU YORUM
( Yorum çokluğu, farkların kabulünü sağlar. )
( Yorum çokluğu, bilgiyi artırmaz, anlayışı artırır. )
- ÇOKLUK AÇMAZI ile/ve/||/<> ÇOĞULLUK AÇMAZI
- ÇOK/LUK ve/||/<>/> ÇÖP/LÜK
- ÇÖKMEK ile/ve/değil ÇÖMELMEK
- ÇÖKÜT ile ÇÖKÜTLÜK
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Kısa boylu kişi/nesne. İLE Boyca kısalık. )
- COLE-/COLEO- ile/||/<> COLP-/COLPO-/COLPOS- ile/||/<> ELYT- ile/||/<> EPİSİO- ile/||/<> ESTR- ile/||/<> HYSTER-/HYSTERO- ile/||/<> GAM-/GAMO- ile/||/<> GYN-/GYNAE-/GYNAEC-/GYNEC-/GYNECO-/GYNO- ile/||/<> İNGUİN-/İNGUİNO- ile/||/<> -TOCİA/TOCO- ile/||/<> SYRİNG-/SYRİNGO-
( Vajina ya da örtücü tabakaları ile ilgili. İLE/||/<> Dölyatağı, rahim/uterus, vajina ile ilgili, vajinal, vajinal sayrılık, oyuk. İLE/||/<> Kılıf, yaprak, vajina ile bağlantılı, vajina ile ilişkili. İLE/||/<> Vulva ile ilgili. İLE/||/<> Kadın üreme örgenlerindeki döngüsel değişiklikler. İLE/||/<> Uterusla ilgili, histeri ile ilgili. İLE/||/<> Eşeysel birleşme, bölümlerin birleşmesi ya da kaynaşması. İLE/||/<> Kadınlarla ilgili, eş. İLE/||/<> Kasık. İLE/||/<> Çocuk doğumuyla ilgili, doğumla ilgili. İLE/||/<> Tüp ya da fistülle ilgili. )
- COLOMB ile COULOMB
- ÇOLPA/TOPAL ile ÇOLAK
( Ayağında/bacağında sakatlık/aksaklık bulunanlara verilen ad. İLE Elinde/kolunda sakatlık/aksaklık bulunanlara verilen ad. )
- ÇOMAK/ÇOMAQ ile ÇOMAK/ÇOMAQ
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( İnce dal. İLE Müslüman.[Uygurlar ve müslüman olmayan öteki halklar tarafından kullanılan bir sözcük.] )
- COMMERCIAL LAW and/||/<> COMMERCIAL UNDERTAKINGS LAW and/||/<> COMMERCIAL TRANSACTIONS AND APPLICABLE RULES and/||/<> COMMERCIAL LITIGATITION and/||/<> COMMERCIAL/TRADE REGISTRY
( Ticaret hukuku. VE/||/<> Ticarî işletme hukuku. VE/||/<> Ticari işler ve tâbi oldukları kararlar. VE/||/<> Ticarî yargı. VE/||/<> Ticaret sicili. )
- COMMONWEALTH ile COMMONWEALTH
( İngiliz Uluslar Topluluğu. İLE Ortak rızayla oluşturulmuş siyasi topluluk. )
- COMPTON DALGA BOYU ile/||/<> COMPTON ETKİSİ / COMPTON (DEBYE) ETKİSİ ile/||/<> COMPTON OLAYI ile/||/<> COMPTON GERİ TEPME ELEKTRONU / COMPTON ELEKTRONU ile/||/<> COMPTON GERİ TEPME TANECİĞİ BK. COMPT0N FL TANECİĞİCOMPTON ELEKTRONU ile/||/<> COMPTON GERİ SAÇILMA ELEKTRONU / COMPTON ELEKTRONU ile/||/<> COMPTON GERİ SAÇILMASI ile/||/<> COMPTON GERİ SAÇILMA TANECİĞİ / COMPTON GERİ TEPMESİ ile/||/<> COMPTON İNKOHERENT SAÇILMA ile/||/<> EŞ FAZLI OLMAYAN GERİ SAÇILMA TANECİĞİ ile/||/<> COMPTON KAYMASI ile/||/<> COMPTON KENARI ile/||/<> COMPTON KURALI ile/||/<> COMPTON OLAYI ile/||/<> COMPTONÖLÇERİ / KOMPTONÖLÇERİ ile/||/<> COMPTON SAÇILMASI ile/||/<> COMPTON SOĞURMASI ile/||/<> COMPTON TESİR KESİTİ
- CONTEST vs. CONTEST
( Yarışma. İLE Tartışma, iddia/laşma, çekişme. )
- COOK vs. COOKER
- ÇÖP ile ÇÖP ile ÇÖP ile ÇÖPİK/ŞÖPİK
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Herhangi bir şeyin dibindeki çökelti. | Değersiz kişi. İLE Tutmaç parçası. İLE Herhangi bir şeyin tortusu ya da sıkıldıktan sonra geriye kalan bölümü. İLE Meyve yendikten sonra geriye kalan ve atılan bölüm. )
- [ne yazık ki]
!ÇÖP ATMAK =/||/<> !"ÇÖP BIRAKMAK"
- ÇÖPRE ile ÇÖPÜR
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Eski, yıpranmış giysi. İLE Keçi kılı.[ÇÖPÜR ÇEPİR: Eski bir nesne.] )
- ÇOR ile ÇOR URAGUT
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Yoğun, iç içe geçmiş. İLE Eşeysel örgeni dar olan kadın.[< Yoğun, iç içe geçmiş dallara ya da yapraklara sahip bitkiler.] )
- ÇÖREKOTU değil ÇÖREOTU
( ... DEĞİL Düğünçiçeğigillerden bir bitki ve susam iriliğindeki siyah tohumu. )
- CORİOLİS İŞLEMCİSİ ile/||/<> CORİOLİS İVMESİ ile/||/<> CORİOLİS KUVVETİ ile/||/<> CORİOLİS PARAMETRESİ ile/||/<> CORİOLİS REZONANS ETKİLEŞMELERİ ile/||/<> CORİOLİS SAPMASI ile/||/<> CORİOLİS ETKİSİ
- CORNU HARTMANN FORMÜLÜ / HARTMANN FORMÜLÜ ile/||/<> CORNU KUVARS PRİZMASI
- CORONA[Lat.] ile/ve/||/<> COROLLA[Lat.]
( Taç. İLE/VE/||/<> Küçük taç. )
- ÇÖRTEN ile ÇÖRTÜ
( Dam çevresindeki yağmur sularını, oluklardan alıp duvar temelinden uzağa akıtan, saçak kenarından dışarı doğru uzatılmış oluk. İLE Değirmende, buğday teknesi oluğu. )
- CORUM ile ÇORUM
( Balık akını. | Uskumruların, büyük balıklardan korkarak, kıyıya sığınması durumu. İLE Türkiye'nin bir ili. )
- ÇOTİRA ile ÇOTRA
( Çotiragillerden, dikenli, sert pullu, kısa ve geniş, siyaha yakın esmer bir balık. BALISTES CAPRISCUS[Lat.] İLE Ağaçtan yapılmış küçük su kabı. )
- COTTON MOUTON ÇİFT KIRILMASI / COTTON MOUTON OLAYI ile/||/<> COTTON MOUTON ETKİSİ ile/||/<> COTTON MOUTON SABİTİ
- COUDÉ NEWTON CASSEGRAİN TELESKOBU ile COUDÉ TELESKOBU ile COUDÉ ODAK NOKTASI ile COUDÉ SİSTEMİ ile COUDÉ SPEKTOGRAFI ile COUETTE AKIŞI
- COULOMB / KULOMB ile/||/<> COULOMB ALANI ile/||/<> COULOMB ÇEKİMİ ile/||/<> COULOMB ENGELİ ile/||/<> COULOMB ETKİLEŞMESİ ile/||/<> COULOMB İTMESİ ile/||/<> COULOMB KURAMI ile/||/<> COULOMB KUVVETİ ile/||/<> COULOMBMETRE ile/||/<> KULOMBMETRE ile/||/<> COULOMB POTANSİYELİ ile/||/<> COULOMB SAÇILMASI ile/||/<> COULOMB SÜRTÜNMESİ ile/||/<> COULOMB UYARILMASI ile/||/<> COULOMB YASASI
- COUNTERVAILING CHARGES IN RESPECT OF IMPORTS and COUNTERVAILING IMPORT DUTIES
( İthalata konulan telâfi edici vergiler. VE İthalatta telâfi edici vergiler. )
- ÇOVI ile ÇOVLI[Kençek]
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Hoten yönetim töresince hakandan iki seviye aşağıda bulunan kişilere verilen bir unvan. İLE Tutmaç süzgeci.[Bir kepçe biçiminde örülen, çok ince yaş dallardan yapılır.] )
- ÇÖZELTİ ile ÇÖZÜNEN
( Çözünme işlemi sonucu oluşan, homojen karışım. İLE Çözücü içinde, bileşimi bozulmadan, dağılmış ve genellikle çözeltide, miktarca az olan madde. Katı-sıvı homojen karışımlarında, katı, sürekli olarak çözünendir. [%80'lik şeker çözeltisinde; çözünen, şeker; çözücü, sudur.] )
( SOLUTION vs. SOLUTE )
( LÖSUNG mit GELÖSTE )
- ÇÖZELTİNİN DERİŞİMİ ile/>< ÇÖZELTİNİN SEYRELTİMİ
( Yüksek nesne oranı içerir. İLE~>< Düşük nesne oranı içerir. )
- ÇÖZME ile ÇÖZÜNME ile ÇÖZÜNÜRLÜK ile ÇÖZÜNME ENTALPİSİ ile ÇÖZÜNMEYEN NESNE
( Bir katının, çözeltiye geçirilmesi. İLE Katı, sıvı ya da gaz durumundaki maddelerin, molekül ya da atomlarını birarada tutan güçleri yenerek bir başka madde içinde tek faz oluşturacak biçimde dağılmaları olayı. İLE Bir maddenin çözünmesine eşlik eden entalpi değişimi. İLE Bir maddenin, belirli bir sıcaklıktaki doygun çözeltisindeki derişimi. İLE Belirli bir çözücüde çözünmeyen madde. [Aksi belirtilmemişse çözücünün su olduğu anlaşılır.] )
- ÇÖZÜCÜ ile ÇÖZÜNEN
( Çözeltiyi oluşturan nesne. İLE Çözelti içinde çözülen nesne. )
- ÇÖZ(ÜL)ME/Sİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ÇÖZÜM/LE(N)ME/Sİ
( Tüm durum, sorun, koşul ve ayrıntıları, çözemeyebiliriz fakat çözebiliriz. )
- ÇÖZÜM "BULMAK" ile ÇÖZÜM "YARATMAK"
- ÇÖZÜM ÜRETMEK ile/ve ÇÖZÜM OTURTMAK
( FINDING SOLUTION vs. FIX THE SOLUTION )
- ÇÖZÜM ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ÇÖZÜMLEME
( Çözümleme/sorgulama(analiz), her durum/konu/ayrıntı için söz konusuyken; ("kökten/toptan") "çözüm", her durum için olanaklı değildir.
Sorumluluğumuz ve önceliğimiz de
çözmek değil çözümlemektir.
Çözümleme varsa çözüm ya da ara çözüm de yakınında bir yerde bulunacaktır. )
- ÇÖZÜMLER ÜZERİNE KONUŞMAK ve/||/<>/> ÇÖZÜM ÜRETİR
- ÇÖZÜMSEL ile/ve/değil/||/<> ÇÖZÜMLEYİCİ
- ÇÖZÜNME ile/>< ÇÖKELME
( Bir nesnenin başka bir nesne [çözelti] içinde çözünmesi. İLE/>< Bir nesnenin çözelti içinde katı duruma geçmesi. Çözeltiden katı nesne oluşumu. )
- ÇÖZÜNÜRLÜK ÇARPIMI ile ÇÖZÜNÜRLÜK ÇARPIMI SABİTİ[Kçç] ile ÇÖZÜNÜRLÜK EĞRİSİ
( 25 °C'ta suda az çözünen tuzların, doygun çözeltilerindeki denge sabiti.[CaF2]<>Ca²+(aq) + 2F(aq) dengesinde, çözünürlük çarpımı sabiti Kçç = [Ca²+][F¯]²'dir.] İLE Çok az çözünen bir tuzun, doygun bir çözeltisinde, denge durumunu tanımlayan, sayısal bir sabit. İLE Doymuş çözeltide, çözünmüş madde miktarının, sıcaklığa karşı çizilen grafiği. )
- ÇÖZÜNÜRLÜK ile ÇÖZÜNME HIZI
( Bir nesnenin belirli bir çözücüde çözünme miktarı. İLE Bir nesnenin belirli bir çözücüde çözünme hızı. )
- CURA ile/> ÇÖĞÜR ile/> TAMBURA ile/> DİVAN
- DAHA ile ÇOK
( MORE vs. MUCH/MANY )
- DAL/FINDIK ile/ve/||/<>/> ÇOTANAK
( ... İLE/VE/||/<>/> Üzerinde çok sayıda fındık bulunan dal. )
- DANIŞAN ve/||/<>/> CO-TERAPİST ve/||/<>/> OTOTERAPİST
- DAVRANIŞ = BEHAVIOUR[İng.] = COMPORTEMENT[Fr.] = VERHALTEN[Alm.] = COMPORTARSE[İsp.]
- DAYATMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ÇÖZÜMSÜZ/ÇARESİZ OLMAK/KALMAK
- DEĞERLERİMİZİ, ÇÖP DURUMUNA DÜŞÜRMEK değil/yerine ÇÖPLERİMİZİ, DEĞER DURUMUNA ÇIKARMAK
- DEĞİŞİM:
KIRILINCA ile/ve/||/<> KANDIRILINCA ile/ve/||/<> ÇOK FAZLA ŞEY ÖĞRENİNCE ile/ve/||/<> ÂŞIK OLUNCA ile/ve/||/<> ZORDA/ZORUNDA KALINCA
- DEĞNEK ile ÇÖTELE
( Tehlikeyi belirtmek için dikilen değnek. )
- DEKADANS[Fr., İng. < DECADENCE] değil/yerine/= ÇÖKÜŞ, GERİLEME
- DEKODER[İng. < DECODER] değil/yerine/= ÇÖZÜCÜ
- DELİCE ile/ve/değil/||/<>/< ÇOCUKÇA
- DEMOGRAFİ değil/yerine/= ÇOĞABİLİM
- DEMOGRAFİ/K / DEMOGRAPHY/DEMOGRAPHIC[İng.] değil/yerine/= ÇOĞA BİLİMİ
- DEMOGRAFİK değil/yerine/= ÇOĞABİLİMSEL/ÇOĞASAL
- DENGE ve/||/<>/> KONFOR[=> ÇÜRÜME] ve/||/<>/> SORUN ve/||/<>/> KARMAŞA ve/||/<>/> ÇÖZÜMLER/ÇARELER
( En "dengeli" ya da eşit durum, ölümdür. VE/||/<>/> En konforlu durum, çürümedir ve mezarlıktadır. VE/||/<>/> En büyük/ciddi "sorunlar" ile harekete geçilir. VE/||/<>/> En hareketli ortamlarda karmaşa ve kargaşa oluşur. VE/||/<>/> Daha iyi/nitelikli/isabetli çözümler oluş(tur)maya başlarız. )
- DENKLEM ile/ve ÇOK BİLİNMEYENLİ DENKLEM/LER
( EQUATION vs./and POLYNOMIAL EQUATION/S )
- DERİNLİK ile/ve/||/<> ÇOK ANLAMLILIK
- DİLSİ KOROLLA, DİL BİÇİMİNDE KOROLLA = TÜVEYC-İ LİSÂNÎ = COROLLE RUBANÉE, COROLLE LIGULÉE
- DİVÂN ile CÖNK
- DOBITO ile/ve COGITO
- DOĞRU SÖYLEYEN ile/değil/yerine/ya da/>< "ÇOK İYİ YALAN SÖYLEYEBİLEN"
- DÖRT SÜTUN:
GOTLAR ve/||/<> MISIR OBELİSKİ ve/||/<> CONSTANTINUS ve/||/<> IUSTINIANUS
( Hangi dönemde inşâ edildiği kesin olarak bilinmeyen bu anıt sütun, bazı araştırmacılar tarafından üzerindeki yazı biçimleri nedeniyle İmparator I. Constantinus dönemine tarihlenir. Mavi damarlı Prokennesos mermerinden yapılan sütunun üzerinde korint üslûbunda bir sütun başlığı taşımaktadır ve kaidesinde ise şu sözler yer alır. "Gotları yenmemizle dönen tâlihe..." VE/||/<> İmparator I. Theodosios döneminde, hipodromun spinası üzerine dikilen bu anıtın üst bölümü, Mısır uygarlığına ait bir anıt sütundur. Ancak bu bizi şaşırtmaz. Nitekim, Roma'nın köklerinde yatan tanrıları arasında Mısır tanrıları sıklıkla görülür. Hatta bunlar adına Roma topraklarında tapınaklar bile yapılmıştır. Bu obeliskin en önemli bölümü ise kaidesindeki rölyeflerdir. Kaidenin bir tarafında eski Yunanca bir kitâbe varken, öbür tarafında ise Latince bir kitâbe bulunur. VE/||/<> İmparator I. Constantinus tarafından İstanbul'un M.S. 330 tarihindeki başkent oluşunun bir nişânesi olarak dikilen bu anıt sütun, Roma çağında İstanbul'un simgesi durumuna gelmiştir. O dönemde yapılan haritalarda İstanbul bu sütunla simgelenmiştir. VE/||/<> Bugün yerinde yeller esen bu sütun, Roma çağında, Ayasofya'nın güneyinde bulunuyordu. Osmanlı devrinde yıkılan bu sütunun üzerinde, at üstünde I. Iustinianus'un heykeli vardı. Heykelin üzerindeki imparator, bir eliyle dünya hakimiyetini simgeleyen bir küre tutarken öteki eli ile doğuyu işaret eden bir mızrak tutardı. )
( )
- DUDAKLI KOROLLA = TÜVEYC-İ ŞEFEVÎ = COROLLE LABIÉE
- DÜĞÜM değil/yerine/>< ÇÖZÜM
- DÜŞÜNME = TEFEKKÜR = THINK[İng.] = PENSÉE[Fr.] = DENKEN[Alm.] = COGITARE, COGITATIO[Lat.] = NOEIN, DIANOIA[Yun.] = PENSAR[İsp.]
- DUYGU ile/ve/<> COŞKU
( Kaynağı ve uyaranları, dışarıdan olanlara verilen geribildirim. İLE/VE/<> Kaynağı, içte/sende bulunanlarla verilen geribildirim. )
( İkincildir. İLE/VE/<> Birincildir. )
( FEELING vs./and EMOTION
EMOTION vs./and EXUBERANCE | EBULLIENCE )
- DÜZEN "BU/(B)ÖYLE" ile/ve/değil/yerine/<> ÇOĞUNLUK "(B)ÖYLE" OLDUĞUNDAN DOLAYI
( Çoğunluğun sürdürdüğü/uyduğu olgu/durum/tutum, düzenin öyle olduğu ya da olması gerektiği anlamına gelmez/getirilmemelidir! )
- EDEPSİZLİK" ile/değil/yerine COŞKU
- EĞİLMEK ile/ve/değil/yerine ÇÖMELMEK
( Yerden bir şeyi alacağamız zaman belden eğilerek değil dizleri kırıp çömelerek yükü dizlere vermek gerekir! )
- EĞİLMEK değil/></değil ÇÖMELMEK( Yerden bir şeyi alacağamız zaman belden eğilerek ve dizleri kırıp çömelerek yükü dizlere vermek gerekir! )
- EĞİTİM ve/||/<> ÇOK SESLİLİK
- EKİN/KÜLTÜR ve/=/||/<>/>/< ÇOCUKLARARASILIK/ÇOCUKLAR ÜZERİNDEN/ARACILIĞIYLA
- EKMEK BULAMAYANLAR PASTA YESİN:
PASTA değil ÇÖREK
( Sözde geçen, pasta değil "brioche" adı verilen ve ekmeğe çok benzeyen bir çörekti. Bu sözü söyleyen de Marie Antoinette değildi. Bu söz, 1760'tan beri "Aristokratik" çürümenin betimlemesi olarak yazılı bir biçimde kullanılıyordu. Jean-Jacques Rousseau, bu sözü 1740'ta duyduğunu ileri sürüyordu. )
- EKMEK PARASI ile ÇORBA PARASI
( Kim kazanmasın, bir ekmek parası
Dostunun yüzkarası, düşmanının maskarası...
M. Âkif Ersoy )
- EKMEK UNU ile/<> KEK UNU ile/<> PASTA UNU ile/<> ÇOK AMAÇLI UN
- EKSERİYET değil/yerine/= ÇOĞUNLUK
- ELEŞTİRİ ile/ve/<>/> ÇOĞALMA
( Eleştiril(e)meyen şey, çoğal(a)maz. )
- ENTER-/ENTERO- ile/||/<> COL-/COLİ-/COLO- ile/||/<> İLE-/İLEO-
( Bağırsak. İLE/||/<> Kalın bağırsak/kolon (ile ilgili), kolonik. İLE/||/<> İnce bağırsağın son bölümü ile ilgili. )
- ERİME ile ÇÖZÜNME ile YAYILMA
- EŞ ANLAMLI/LIK ile/ve ÇOK ANLAMLI/LIK
- EŞEK ARISI ile ÇÖMLEKÇİ ARISI
( WASP vs. POTTER WASP )
- EŞSÖZ = İADE-İ MÂNÅ = TAUTOLOGY[İng.] = TAUTOLOGIE[Fr., Alm.] = TAUTOLOGIA[Yun.] = COSA FINALIS
- EU- ile/||/<> COSM-
( İyi, güzel. İLE/||/<> Kozmetik, güzellik, düzenli. )
- EVİRME/EVİRTİM/YANSIMA = AKİS/İNİKÂS/İFRAĞ = CONVERSION[İng., Fr.] = KONVERSION[Alm.] = CONVERSIO[Lat.]
- EVLÂT[Ar.] değil/yerine/= ÇOCUKLAR
- EVREN = KÂİNAT = COSMOS[İng., Fr.] = KOSMOS[Alm.] = KOSMOS[Yun.]
( VAROLANLARIN HEPSİ | OLANLAR | AYALTI DÜNYA [olarak kabul edilirdi] )
- EVRENBİLİM = KEVNİYAT = COSMOLOGY[İng.] = COSMOLOGIE[Fr.] = KOSMOLOGIE[Alm.] = COSMOLOGIA[Lat.] = KOSMOLOGIA[Yun.]
- EVRENDOĞUM = KİYANİYAT, TEŞEKKÜL-İ ÂLEM = COSMOGONY[İng.] = COSMOGONIE[Fr.] = KOSMOGONIE[Alm.] = KOSMO-GONIA[Yun.]
- EYALET ile/ve/değil COMMONWEALTH
( ... İLE/VE/DEĞİL Ortak rızayla oluşturulmuş siyasi topluluk. ["İngiliz Uluslar Topluluğu" değil!] )
( Amerika'da 46 eyalet vardır. İLE/VE/DEĞİL Virginia, Kentucky, Pennsylvania ve Massachusetts birer Commonwealth'tir.
Virginia [(Virgin: Bakire) Kraliçe I. Elizabeth'ten] Amerika'nın kuruluşundaki 13 eyaletten [Amerikan bayrağındaki 13 çizgi] biriydi. Kendisini Commonwealth olarak ilân eden ilk bölgeydi. )
- EYTİŞİM/DİYALEKTİK ile/ve/||/<>/> ÇOKLU EYTİŞİM
- EYTİŞİM/DİYALEKTİK ile/ve/değil/yerine ile/ve/değil/yerine ÇOKLU EYTİŞİM / POLİ-DİYALEKTİK
- FARKLI BAKIŞ/BAKMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ÇOK YÖNLÜ BAKIŞ/BAKMAK
- FAZLA SAMİMİYET ile/ve/||/<> ÇOK SEVGİ ile/ve/||/<> ÇOK İYİLİK
( Saygıyı azaltır. İLE/VE/||/<> Nankörlük getirir ve sevileni uzaklaştırır. İLE/VE/||/<> Suistimal edilir. )
- FAZLA ile ÇOK
( EXCESS vs. MANY )
- FEDÂKÂR/LIK ile CÖMERT/LİK
( Yapayalnızken ya da birşeylerle, birileriyle çatışırken başkalarına karşı daha cömert olmalı ama birey olarak da kendine saygı duymalıdır. )
( Cömert cömert derler maldan ederler, yiğit yiğit derler candan ederler. )
( AKI / BÂSİK[Ar.]: Cömert. )
- FEVKALÂDE/HARİKA değil/yerine/= ÇOK GÜZEL/OLAĞANÜSTÜ
- FUNCTION vs. CONFLUENT HYPERGEOMETRIC FUNCTION
- GECE ve/||/<> ÇÖL
( İç. VE Dış. )
- GELECEĞE (BİR/KAÇ) ÇOCUK BIRAKMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ÇOCUK(LAR)A GELECEK BIRAKMAK
- GELENEK ile/ve/değil/<> ÇOĞUNLUK
- GELİŞİGÜZEL "ÇOK ANLAMLILIK" ile/değil/yerine ÇOK ANLAMLILIK
- GEMİ ile CÖNK[< Cava dili]
( ... İLE Büyük, yelkenli gemi. | Saz ozanlarının, kendilerinin ya da başkalarının koşuklarını derledikleri, uzunlamasına açılan defter. )
- GENELLİKLE ile ÇOĞUNLUKLA
( USUALLY vs. BY A MAJORITY )
- GIR/LA ile/ve/=/||/<> ÇOK
- GIS/GEOGRAPHIC INFORMATION SYSTEM[İng.] değil/yerine/= COĞRAFİ BİLGİ SİSTEMİ
- GÖRELİLİK ile ÇOĞULCULUK
- GÖRMEK (BAKMAK) = REGARD[İng.] = CONSIDÉRER[Fr.] = BETRACHTEN[Alm.] = CONTEMPLOR[Lat.]
- GÖVDE = BEDEN = BODY[İng.] = CORPS[Fr.] = DAS LEIB, DER KÖRPER[Alm.] = IL CORPO[İt.] = EL CUERPO[İsp.] = CORPUS[Lat.] = TO SOMA, HO KHROS[Yun.] = CİSM, CESED, CURM[Ar.] = BEDEN[Fars.] = HET LICHAAM[Felm.] = DEHA[Sansk.]
- GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURMAK ile/ve/ya da ÇÖZMEK
- GRAMOFONLARDA:
BORULU ile SALON ile ÇANTA ile ÇOCUK ile UFAK
- GÜLSÜ KOROLLA, GÜL ÇİÇEĞİNDEKİ GİBİ BİR KOROLLA = TÜVEYC-İ VERDÎ = COROLLE ROSACÉE
- GÜR ile ÇOK
- GÜVEN ile ÇOKLUĞA GÜVEN
( TRUST vs. TRUST TO THE ABUNDANCE )
- GÜVEN = CONFIDENCE[İng.] = SÉCURITÉ[Fr.] = ZUVERSICHT[Alm.] = SECURITAS[Lat.]
- HEKIR/HACKER[İng.] değil/yerine/= ÇÖKERTEN
- HEKİNG/HEKİNK/HACKING[İng.] değil/yerine/= ÇÖKERTME
- HAÇSI KOROLLA, HAÇ BİÇİMİNDE KOROLLA = TÜVEYC-İ SALÎBÎ = COROLLE CRUCIFORME
- HAFİF UNLU ile/ve ORTA DERECE UNLU ile/ve ÇOK UNLU
( HAFİF UNLULAR
* Kuşkonmaz - Alkali
* Patlıcan - Alkali
* Mantar - Alkali
* Lahana - Alkali
* Karnabahar - Alkali
* Balkabağı - Alkali
* Salatalık - Alkali
* Kabak - Alkali
* Tere - Alkali
* Ispanak - Alkali
* Hindiba - Alkali
* Yeşil Fasulye - Alkali
* Marul - Alkali
* Mısır/Frenk Salatası - Alkali
* Pırasa - Alkali
* Tatlı Biber - Alkali
* Turp - Alkali
* Semizotu - Alkali
* Kuzukulağı - Asit
İLE/VE
ORTA DERECE UNLULAR
* Enginar - Alkali
* Pancar - Alkali
* Havuç - Alkali
* Kereviz - Alkali
* Brüksel Lahanası - Alkali
* Şalgam - Alkali
* Maydanoz - Alkali
* Radika - "Alkali
* Taze Bezelye - Alkali
* Roka - Alkali
* Bamya - Alkali
* Soğan - Asit
* Sarımsak - Asit
İLE/VE
- ÇOK UNLULAR
* Kestane - Alkali
* Patates - Alkali
* Yer elması - Alkali )
- KURU SEBZELER
* Bakla - Asit
* Kuru fasulye - Asit
* Kuru bezelye - Asit
* Mercimek - Asit
* Soya - Asit
YAĞLI MADDELER
* Avokado - Alkali
* Zeytin - Alkali
YAĞLI KURUYEMİŞLER
* Ceviz - Asit
* Fındık - Asit
* Şamfıstığı - Asit
* Amerikan fıstığı - Asit
* Badem - Alkali
TAHIL VE MAMULLERİ
* Yulaf - Asit
* Buğday - Asit
* Beyaz un - Asit
* Mısır - Asit
* Arpa - Asit
* Kepekli ve beyaz pirinç - Asit
* Çavdar - Asit
* Kepekli ekmek - Asit
* Hamur işleri - Asit
* İrmik - Asit
* Mısır unu - Asit
* Yulaf unu - Asit
* Patates nişastası - Asit
ZARARLI OLANLAR
* Kakao - Asit
* Çay ve kahve - Asit
* Baharat - Asit
* Konserveler - Asit
* Şeker ve şekerli maddeler - Asit
* Her tür pasta ve benzerleri - Asit
* Alkol - Asit
)
- HAL ÇARESİ değil/yerine/= ÇÖZÜM YOLU
- HALLETMEK değil/yerine/= ÇÖZMEK/ÇÖZÜME KAVUŞTURMAK/YOLUNA KOYMAK
- HARARET[Ar.] değil/yerine/= COŞKUNLUK
- HARARETLİ değil/yerine/= COŞKUN/COŞKULU
- HER ŞEYİ BİLİYOR OLMAK değil ÇOĞUNLUĞUN, PEK FAZLA ŞEY BİLMİYOR OLMASI
- HERAKLEITOS AÇMAZI ile/ve/||/<> ÇOKLUK AÇMAZI ile/ve/||/<> THESEUS AÇMAZI
- HERKES ile/değil/yerine ÇOĞUNLUK
- HERŞEY ile/ve/değil/yerine ÇOK ŞEY
- HESAP SORMAK ile/değil/yerine ÇÖZÜM/KATKI SUNMAK
- HEYECAN[Ar.] değil/yerine/= COŞUNTU
- HEZEYAN/SABUKLANMA ile/değil/yerine/>< COŞKU
- HUNİ BİÇİMİNDE/HUNİMSİ KOROLLA = TÜVEYC-İ KAM'Î = COROLLE INFUNDIBULÉE, COROLLE INFUNDIBULIFORME
- HURÛŞ[Ar.] değil/yerine/= COŞMA, TAŞMA, ŞAMATA, TELÂŞ, GÜRÜLTÜ
- HZ. YÛŞÂ'NIN:
"UZUNLUĞU" değil ÇOK SEVİLMİŞLİĞİ(NDEN)
- İBÂDET ve CÖMERTLİK
( İBÂDETLE, BULANLAR BULDU HAKK'I İBÂDETSİZ, KİMİN VAR HAKK'TA HAK'I )
- İÇERİK = CONTENT[İng.] = CONTENU[Fr.] = INHALT[Alm.] = CONTENUTO[İt.] = CONTENIDO[İsp.]
- İÇİNDEKİLER = MAZRÛFLAR = CONTENU
- İÇLEM = TAZAMMUN = COMPREHENSION[İng.] = COMPRÉHENSION[Fr.] = INHALT[Alm.] = COMPREHENSIO[Lat.]
- İÇSELLEŞTİRME ve/||/<> COŞKU
- İDARE ETMEK ile/değil/yerine ÇÖZÜM BULMAK
- İKİ TARAFLILIK ile/ve ÇOK TARAFLILIK
- İKİ ile/ve ÇOĞUL
( TWO vs./and PLURAL )
- İKİLİ ile ÇOKLU
- İKİ/LİK ile/ve/||/<>/> ÇOK/LUK
- İLERLEME ile ÇOĞALMA
- İLETİŞİM = COMMUNICATION[İng., Fr.] = KOMMUNIKATION[Alm.] = COMUNICAZIONE[İt.] = COMUNICACIÓN[İsp.]
- İLK YARDIMDA ÖNCELİKLİLER:
YETİŞKİNDE ile ÇOCUKTA/BEBEKTE
( Kalbin çalışmasını sağlamak.[Yetişkinde: Çift el ile. | Çocukta: Tek el ile.] İLE Solunumunu sağlamak. )
- ILLIMANI ve/<> CORDILLERA REAL
( Bolivya'nın başkenti La Paz'ın 6462 m. yüksekliğinde bulunan bu iki karlı tepe, kentin en görülmeye değer yerlerindendir. )
- IMPULSE and/||/<>/> AFFECT and/||/<>/> COGNITIVE
- İNFLAMATUAR BAĞIRSAK SAYRILIĞI ile/||/<> ÇÖLYAK
( Bağırsakların süreğen yangısı. İLE/||/<> Gluten tüketimi sonucu ince bağırsaklarda hasar ile ilişkili bir bağışıklık sayrılığı. )
- İNHİDAM[Ar.] değil/yerine/= ÇÖKME/YIKILMA
- İNTÂ[Ar.] değil/yerine/= ÇOK TERLEMEK | KUSMAK
- INTERIM AWARD and INTERIM MEASURES and PROVISIONAL MEASURES and CONSERVATORY MEASURES and REMEDIES
( Ara karar. VE Geçici tedbirler. VE İhtiyâtî tedbirler. VE Koruma tedbirleri. VE Hukukî çözümler/çareler. )
- İP ile/ve/değil/<> ÇÖZGÜ/ARIŞ
( ... İLE/VE/DEĞİL/<> Dokumacılıkta, atkıların geçirildiği, uzunlamasına ipler. )
- İPOTEKLİ ve/<> ÇOCUK
- İRDELEME ile/ve/<> ÇÖZÜMLEME
- [ne yazık ki]
İŞGAL ile/ve/||/<>/> ÇÖLLEŞTİRME
- ISRAR ile/değil/yerine ÇÖZÜMCÜLÜK
- İSTATİKSEL YASA ile/ve/||/<> ÇOK BÜYÜK SAYILAR YASASI
- İYİ NİYET(Lİ YAKLAŞIM) ile/ve/<>/değil/yerine ÇÖZÜMCÜ (VE YAPICI) YAKLAŞIM
( İyi niyet, bir şeyleri çözmekte/aşmakta yeterli değildir/olmayabilir. )
- KANT'IN):
GÖRÜŞLER/İ ile/ve/||/<> ÇÖZÜMLER/İ
( 1. Canlı kuvvetlerin, doğru tahmini üzerine düşünceler[1746]
2. Metafiziksel bilişin ilk ilkeleri üzerine yeni bir açıklama[1755]
3. Evrensel doğa tarihi ve gökler kuramı[1755]
4. Fiziksel monodoloji[1756] )
- KARACAOT = ÇÖREK OTU
( Bir tür çöpleme. | Çörek otu. )
( HELLOBORUS NIGER )
- KARANFİLSİ KOROLLA, KARANFİL ÇİÇEĞİNDEKİ GİBİ BİR KOROLLA = TÜVEYC-İ KARANFİLÎ = COROLLE CARYOPHYLLÉE
- KARIŞIK ile/ve/değil/||/<>/< ÇOK
- KARIŞIK = CONFUSED[İng.] = CONFUS[Fr.] = UNKLAR[Alm.] = CONFUSUS[Lat.]
- KARIŞIKLIK = CONFUSION, DISORDER[İng.] = CONFUSION[Fr.] = WERWIRRUNG[Alm.] = CONFUSIO[Lat.]
- KARŞIT = ZIT = CONTRARY[İng.] = CONTRAIRE[Fr.] = KONTRÄR[Alm.] = CONTRARIUS[Lat.] = CONTRARIO/RIA, OPUESTO/TA[İsp.]
- KARŞIT/LAR ile/ve ÇÖZÜMSÜZ KARŞIT/LAR
- KARŞITLIK = TEZAT, ZIDDİYET = CONTRARIÉTÉ[Fr.] = GEGENSATZ[Alm.] = CONTRARIETAS[Lat.]
- KATILIM ve/+/||/<>/> COŞKU
- KAVRAM ile/ve/<> ÇÖZÜM
( CONCEPT vs./and/<> SOLUTION )
- KAVRAM = MEFHUM[Ar. < FEHM] = CONCEPTION, NOTION[İng.] = CONCEPT, NOTION[Fr.] = NOTIO, BEGRIFF[Alm.] = CONCEPTUS, NOTIO[Lat.] = LOGOS, ÉNNOIA, HOROS, NOEMA[Yun.] = CONCEPCÍON[İsp.]
- KAYNAK ile ÇOKRAĞAN
( ... İLE Gür kaynak. )
- KELEBEK BİÇİMİNDE/KELEBEKSİ KOROLLA = TÜVEYC-İ FERÂŞÎ = COROLLE PAPILIONACÉE
- KENDİLİĞİN BÖLÜNMESİ(ŞİZOFRENİ) ile ÇOKLU KİŞİLİK BOZUKLUĞU
( Gerçeklerle olan ilişkilerin büyük ölçüde azalması, düşünce, duygu ve davranış alanlarında önemli bozulmaların ortaya çıkması vb. belirtiler gösteren bir akıl hastalığı. İLE ... )
( el-İNKİSÂM el-NEFSÎ ile ... )
( SCHIZOPHRENIE avec ... )
- KEPMEK = ÇÖKMEK/YIKILMAK
- KERTENKELE/ELÖPEN/ZİZİRO[Kıbrıs'ta] ile ÇÖLVARANI/KEÇİEMEN/GÜMGÜM[Kürtçe]
( ... cum VARANUS GRINISUS )
- KEYFÎ ile/değil ÇOKLU
- KEYFÎ/LİK ile/ve/<> ÇOCUK/LUK
- KIRILMA(") ile/<> (")ÇÖKME(")
- KİŞİDE:
EBEVEYN BULAŞMASI ile/ve/||/<> ÇOCUK BULAŞMASI
( Düşüncelerde. İLE/VE/||/<> Duygularda. )
- KIZIM/OĞLUM yerine ÇOCUĞUM
- KÖK ile ÇOTUK
( ... İLE Dışarıda kalmış ağaç kökü. | Kesilen ağacın, topraktan yukarıda kalan bölümü. )
- KOLLOİD KİMYA ile/||/<> ÇÖZELTİ KİMYASI
( Kolloid sistemlerin kimyasını inceleyen bilim dalı. İLE/||/<> Çözeltilerin kimyasını inceleyen bilim dalı. )
- KOLLOİD ile ÇÖZELTİ
( Bir nesnenin öteki nesne içinde dağılmasıyla oluşan ve ara evrede bulunan karışım. İLE Bir nesnenin öteki nesne içinde homojen olarak çözünmesiyle oluşan karışım. )
- .KOM değil/yerine .COM
- KOMÜNİZM = COMMUNISM[İng.] = COMMUNISME[Fr.] = KOMMUNISMUS[Alm.] = COMMUNIS:ORTAK[Lat.] = COMUNISMO[İsp.]
- KONMAK ile ÇÖKMEK
- [ne yazık ki]
KONU(ŞULAN)LARI:
"SULANDIRMA" ile/ve/||/<>/< "ÇOK BİLMİŞLİK"
- KÖPEK ile ÇOMAR
( ... İLE İri köpek, çoban köpeği. )
- ... KORKUSU ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ... COŞKUSU
- KOŞ ve/||/<> COŞ
- KOŞUL = BAYLAV = ŞART = CONDITION[İng., Fr.] = BEDINGUNG[Alm.] = CONDITIO[Lat.] = CONDICIONAR[İsp.]
- KOŞULSUZ = HAMLİ = CATEGORICAL[İng.] = COTÉGORIQUE[Fr.] = KATEGORISCH[Alm.] = KATEGORIKOS[Yun.]
- [ne yazık ki]
KÖTÜMSERLİK:
ÇÖZÜM ARAMAMAK ve/||/<>/< ÇÖZÜMÜN BİR PARÇASI OLMAMAK
- KOYU ile ÇOK KOYU/KUZGUNÎ
- KOZALAK = MAHRÛTÎYÜ'L-ESMÂR = CÔNE
- KÜÇÜK KEDİLERDE:
SİNGAPUR ile MUNCHKIN ile CORNISH REX ile DEVON REX ile AMERİKAN KIVIRCIĞI/AMERICAN CURL
- KUMAR BAĞIMLILIĞI DÖNEMLERİ/NDE:
BALAYI ve/||/<>/> DURAKLAMA ve/||/<>/> ÇÖKÜŞ ve/||/<>/> YIKILIŞ
( Genellikle kısa sürer ve "kazançlı" geçen bir dönemdir. Daha sonraki süreçte, sürekli bu dönem anımsanarak oynanmaya devam edilir. VE/||/<>/> Kazanma ve kaybetme dönemleri, ardışık bir biçimde birbirini takip eder. VE/||/<>/> Kayıplar artmaya başladığından dolayı bahis miktarları çoğalır ve borçlanmalar başlar. İş ve aile, boşlanmaya başlanır. Alkol ve madde tüketimi artar/başlar. VE/||/<>/> Ekonomik kaynaklar tamamen tükenmiştir. Yalan, yasadışı maddî kaynak kullanma, yasal sorunlar, aile parçalanması, depresyon ve intihar görülür. )
- KURABİYE[Ar. < QUREYBİYYE] değil/yerine/= ÇÖREK
( Şekerli ya da tuzlu küçük çörek. )
- KURBAĞA ile ÇOÇUİ(KUKU)
( ... İLE Ufak bir ağaç kurbağası.[Porto Riko'nun simgesidir.] )
- KURBAĞA ile ÇÖL KURBAĞASI
- KURBAĞA ile ÇÖL YAĞMURU KURBAĞASI
( ... İLE )
- KUŞEKMEĞİ = ÇOBANDAĞARCIĞI
( Turpgillerden, çorak yerlerde yetişen, beyaz ya mor çiçekli, eskiden hekimlikte kullanılmış olan otçul bir bitki. )
( THLASPI )
- KUŞKU ile/değil/yerine ÇÖZÜMLEME
( DOUBT vs. ANALYSIS )
- KUTUPLAŞMA ile/ve/||/<>/> ÇOKLU BÖLÜNME
- KUZEY DENİZİNDE:
KOTZEBUE KOYU ile/ve/||/<> ÇUKÇİ DENİZİ ile/ve/||/<> DE LONG BOĞAZI ile/ve/||/<> DOĞU SİBİRYA DENİZİ ile/ve/||/<> LAPTEV BOĞAZI ile/ve/||/<> BOURHAYA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> LAPTEV DENİZİ ile/ve/||/<> OLENEKSKİY KÖFREZİ ile/ve/||/<> KATANSKİY KÖRFEZİ ile/ve/||/<> VİLKİTSİ BOĞAZI ile/ve/||/<> YENİSEY KÖRFEZİ ile/ve/||/<> KARA DENİZİ ile/ve/||/<> BAYDARATSKAYA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> KARA BOĞAZI ile/ve/||/<> ÇEYŞSKAYA KOYU ile/ve/||/<> BEYAZ DENİZİ ile/ve/||/<> ONEGA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> KANDELAŞKA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> DİVİNA KOYU ile/ve/||/<> BARENTS DENİZİ ile/ve/||/<> GRÖNLAND DENİZİ ile/ve/||/<> NORVEÇ DENİZİ ile/ve/||/<> KUZEY DENİZİ ile/ve/||/<> DANZİNG KÖRFEZİ ile/ve/||/<> RİGA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> FİNLANDİYA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> BOTNİ KÖRFEZİ ile/ve/||/<> DANİMARKA BOĞAZI ile/ve/||/<> DAVIS BOĞAZI ile/ve/||/<> BALTIK DENİZİ ile/ve/||/<> LABRADOR DENİZİ ile/ve/||/<> BAFFIN DENİZİ ile/ve/||/<> BAFFIN KÖRFEZİ ile/ve/||/<> SMITH KÖRFEZİ ile/ve/||/<> NARES BOĞAZI ile/ve/||/<> LANCASTER BOĞAZI ile/ve/||/<> ARKTİK KOYU ile/ve/||/<> PR. REGENT BOĞAZI ile/ve/||/<> BOOTHIA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> FOXE ÇANAĞI ile/ve/||/<> FOXE KANALI ile/ve/||/<> REPULSE KOYU ile/ve/||/<> CORAL LİMANI ile/ve/||/<> JAMES KOYU ile/ve/||/<> HUDSON BOĞAZI ile/ve/||/<> UNGAVA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> FROBISHER KOYU ile/ve/||/<> CUMBERLAND KÖRFEZİ ile/ve/||/<> HOME KÖRFEZİ ile/ve/||/<> JONES BOĞAZI ile/ve/||/<> PEARY KANALI ile/ve/||/<> BARROW BOĞAZI ile/ve/||/<> FRANKLIN BOĞAZI ile/ve/||/<> VISCOUT MELVILLE BOĞAZI ile/ve/||/<> Mc CLURE BOĞAZI ile/ve/||/<> McCLINTOK KANALI ile/ve/||/<> KRALİÇE MAUD KÖRFEZİ ile/ve/||/<> CORONATION KÖRFEZİ ile/ve/||/<> PR. ALBERT KOYU ile/ve/||/<> AMUNDSEN BOĞAZI ile/ve/||/<> GALLER PRENSİ BOĞAZI ile/ve/||/<> BEAUFORT DENİZİ ile/ve/||/<> PRODHOE KOYU ile/ve/||/<> KOTZEBUE KOYU ile/ve/||/<> NORTON KOYU
- LEGAL PRESUMPTION ile PRESUMPTION OF FACT ile SIMPLE PRESUMPTION ile CONCLUSIVE PRESUMPTION
( Yasal karine. İLE Fiilî karine. İLE Adi karine. İLE Kesin karine. )
- MAHLUL[Ar.] değil/yerine/= ÇÖZÜLMÜŞ/DAĞILMIŞ
- MARCOS:
MARGARITAS ve/||/<> ALTAMIRANO ve/||/<> RANCHONUEVO ve/||/<> COMITAN ve/||/<> OCOSINGO ve/||/<> SAN CRISTOBAL
( Zapatist Ulusal Kurtuluş Örgütü'nün, altı kentin başharflerinden oluşan Meksika yerlilerinin önderi. )
- MAYALANDIRMA(") ile/ve/<> (")ÇOĞALTMA(")
- MAYMUN İŞTAHLI/LIK ile/değil/yerine ÇOK YÖNLÜ/LÜK
- MECAZ ile ÇOK ANLAMLILIK
( Mecaz, hakikatin üstünü güzelleştirir. )
- MEDJACKING/MEDJACKING[İng.] değil/yerine/= ÇÖKERTME GİRİŞİMİ
- MERCEK ile CODDINGTON MERCEĞİ
- MERT ile/ve/||/<> CÖMERT
( [derler ...] Canını alırlar. İLE/VE/||/<> Malını alırlar. )
- MF/MULTIORGAN FAILURE değil/yerine/= ÇOKLU ORGAN YETMEZLİĞİ(ÇOY)
- MODS/MULTIORGAN DISFONKSİYON SENDROMU MULTIORGAN DYSFUNCTION SYNDROME[İng.] değil/yerine/= ÇOKLU ORGAN İŞLEV BOZUKLUK BELİRGESİ
- MOF/MULTIORGAN YETMEZLİĞİ MULTIORGAN FAILURE[İng.] değil/yerine/= ÇOKLU ORGAN YETMEZLİĞİ
- MON-/MONO- ile/||/<> UNİ- ile/||/<> HAPL-/HAPLO- ile/||/<> COAG-
( Tek, yalnız, tek başına, eşi olmayan, bir. İLE/||/<> Bir, tek. İLE/||/<> Tek, yalnız, tek başına, eşi olmayan. İLE/||/<> Bir araya gelme, toplanma. )
- MP MEGAPİKSEL/MEGAPIXELS[İng.] değil/yerine/= ÇÖZÜNÜRLÜK BİRİMİ
- MÜHEYYİÇ[Ar.] değil/yerine/= COŞTURUCU
- MULTİ FONKSİYONEL değil/yerine/= ÇOK İŞLEVLİ
- MULTİDISİPLINER/MULTİDISCIPLINARY[İng.] değil/yerine/= ÇOK ALANLI
- MULTİFAKTÖRİYEL/MULTİFACTORIAL[İng.] değil/yerine/= ÇOK ETKENLİ
- MULTİFOKAL/MULTİFOCAL[İng.] değil/yerine/= ÇOK ODAKLI
- MULTİMEDYA[İng. < MULTIMEDIA] değil/yerine/= ÇOKLUORTAM
- MULTİPL/MULTIPLE[İng.] değil/yerine/= ÇOK, ÇOKLU
- MULTİPLAN/MULTİPLANE[İng.] değil/yerine/= ÇOK DÜZLEMLİ
- MULTİPOLAR[İng.] değil/yerine/= ÇOK UÇLU
- MULTISENTRİK/MULTICENTRIC[İng.] değil/yerine/= ÇOK MERKEZLİ
- MULTISLICE/MULTISLICE[İng.] değil/yerine/= ÇOK KESITLİ
- MULTIVALAN/MULTIVALENT[İng.] değil/yerine/= ÇOK DEĞERLİKLİ
- MULTIVARYANT/MULTIVARIANT[İng.] değil/yerine/= ÇOK DEĞİŞKENLİ
- MÜSTENSİH[Ar. < NESH] değil/yerine/= ÇOĞALTAN
- MÜSVEDDE ile/ve SEVAD ile/ve RİSÂLE ile/ve FEVAİD ile/ve ŞUKKA ile/ve TAİRE ile/ve KÜLLİYET ile/ve MECMUA ile/ve SEFİNE ile/ve KEŞKÜL ile/ve CÖNK ile/ve DİVÂN ile/ve MURAKKA
- MÜTEADDİT[Ar.] değil/yerine/= ÇOK, BİRÇOK
- MUTSUZLUK ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/< ÇOCUKLUĞUNU KAYBETMİŞ OLMAK
- NE KADAR:
("ÇOK"/"AZ") YEDİĞİN ile/değil/yerine/||/<>/< ÇOK ÇİĞNEDİĞİN
( Yediğini, iç; içtiğini, ye!
[ O kadar çok ve uzun süre çiğne ki, lokmanı, katı değil sıvı duruma gelene gelsin ve yediğin şeyi yutma ve ancak içmiş ol! İçtiklerini de, yavaş yavaş, çiğniyormuş gibi yut! ]
)
- NE YAZIK Kİ/MAALESEF ... ile/değil/yerine/>< ÇOK ŞÜKÜR (Kİ) ...
- NEŞE ve/||/<> COŞKU
- NEWTON ve/||/<>/> COULOMB
( 04 Ocak 1643 - 31 Mart 1727 VE/||/<>/> 14 Haziran 1736 - 23 Ağustos 1806 )
( )
- NÜFUS[Ar.]/POPÜLASYON[İng./Fr. < POPULATION] değil/yerine/= ÇOĞA | TOPLULUK
- ODUN ÖZÜ, SERT ODUN, GÖVDE ODUNUNUN MERKESİ KISMI = HAŞEB-İ SÂDIK = COEUR DU BOIS
- ÖFKE = ANGER[İng.] = COLËRE[Fr.] = ZORN[Alm.] = ira[Lat.]
- ÖFORİ/EUPHORIA[İng.] değil/yerine/= COŞU
- ÖGE/ÖĞE ile/ve/||/<>/> BİLEŞİK ile/ve/||/<>/> TEK GÖZELİ/HÜCRELİ ile/ve/||/<>/> CANLI ile/ve/||/<>/> ÇOK GÖZELİ/HÜCRELİ ile/ve/||/<>/> İNSAN
( Kimyasal olarak ayrıştırılamayan saf nesneler. İLE/VE/||/<>/> Bir ya da daha fazla ögenin kimyasal olarak birleşmesiyle oluşur. İLE/VE/||/<>/> Bir gözeden oluşan organizmalar. İLE/VE/||/<>/> ... İLE/VE/||/<>/> Birden fazla gözeden oluşan organizmalar. İLE/VE/||/<>/> ... )
- OLANAK ile/ve/değil/<>/> ÇÖZÜLME
- OLUK ile/değil ÇÖRTEN
( ... İLE/DEĞİL Dam çevresindeki yağmur sularını, oluklardan alıp duvar temelinden uzağa akıtan, saçak kenarından dışarı doğru uzatılmış oluk. )
- ÖLÜM ile/değil COTARD SENDROMU
( ... İLE/DEĞİL Yaşayan biri tarafından, kendinin ölü olduğu "iddia"sıdır. Cotard'ı olanlar, sıklıkla kendinin ve dünyanın varoluşundan "kuşku duyar". Bu sanrılara, sıklıkla intihar girişimleri ve düşünceleri de eşlik etmektedir. Cotard sanrısında, genellikle gerçek dışılık düşüncesi, görsel tanıma zorluğu ve kişinin gövdesinin çürüdüğü ve kötü koktuğu inancı vardır. Cotard sanrısının nedeniyle ilgili olarak araştırmacılar arasında uyuşmazlık vardır. Bazı araştırmacılar, bunu bir muhakeme bozukluğu olarak görmektedir. )
- OLUMSAL = MÜMKÜN = CONTINGENT[İng., Fr.] = KONTINGENT, ZUFÄLLIG[Alm.] = CONTINGENS[Lat.] = CONTINGENTE[İsp.]
- OLUMSALLIK = MÜMKÜNÂT = CONTINGENCY(ing.,) = CONTINGENCE[Fr.] = ZUFÄLLIGKEIT[Alm.] = CONTINGENTIA[Lat.]
- (ÖNCELİKLİ/ÖNEMLİ/[ÖNCEKİ] OLMAZSA OLMAZ)
KAVRAM ÇİFTLERİ:
ÖNCELİK ve/||/<>/> SONRALIK
ve/||/<>
VAR OLAN ve/||/<>/> BİLGİ
ve/||/<>
SÜREÇ ve/||/<>/> SONUÇ
ve/||/<>
YÖNTEM/USÛL ve/||/<>/> İÇERİK/ESAS
ve/||/<>
BAĞLAM ve/||/<>/> ANLAM
ve/||/<>
ÇÖZÜMLEME ve/||/<>/> ÇÖZÜM
ve/||/<>
ÖNCÜL ve/||/<>/> ÖNERME
ve/||/<>
SAYGI ve/||/<>/> SEVGİ
[en az %99 ve/||/<>/> en az %1]
ve/||/<>
US/AKIL ve/||/<>/> ANLIK/ZEKÂ
ve/||/<>
EMİK/BEYİN ve/||/<>/> ANLIK/ZİHİN
ve/||/<>
DİRENÇ/İHTİYÂR ve/||/<>/> İSTENÇ/İRÂDE
ve/||/<>
DEVİM/HAREKET ve/||/<>/> ZAMAN
ve/||/<>
AN ve/||/<>/> ZAMAN
( Düşünme, konuşmak ve yaşamak üzere bilinmesi ve uygulanması gereken öncelikli ve olmazsa olmaz kavram çiftleri... [önceki olmadan sonraki olmaz!] )
- ÖNERİ ile/ve/<>/yerine ÇÖZÜM
( Burada/şurada/orada değil! Sende! )
( SUGGESTION vs./and/<> CONSEQUENCE
CONSEQUENCE instead of SUGGESTION )
- OP-/OPTO- ile/||/<> -OPSİS/OPHTHALM-/OPHTHALMO- ile/||/<> -OPİA ile/||/<> -OPSİA/-OPSİS/-OPSY ile/||/<> -OPY ile/||/<> CERAT-/CERATO-/KERA-/KERAT-/KERATO- ile/||/<> OCUL-/OCULİ-/OCULO- ile/||/<> CORE-/CORO-/-CORİA ile/||/<> PHAC-/PHACO- ile/||/<> ANİSOKORİ ile/||/<> DACRY-/DACRYO- ile/||/<> LACRİMO-/LACHRYMO- ile/||/<> CYCL-/CYCLO- ile/||/<> TARS-/TARSO- ile/||/<> İRİD-/İRİDO- ile/||/<> CANTH-/CANTHO- ile/||/<> BLEPHAR-/BLEPHARO-/-BLEPHARON ile/||/<> -SCOPE/-SCOPİC/-SCOPY ile/||/<> PHOR-/-PHORE/-PHORİA/PHORO-/-PHOROUS ile/||/<> ASTHENO-
( Görme, optik. İLE/||/<> Göz. İLE/||/<> Göz, göz kusuru ile ilgili. İLE/||/<> Özel görme ya da görünüm tipi ile ilgili. İLE/||/<> Boynuzsu doku | Kornea. İLE/||/<> Göz, gözle ilgili, göze ait. İLE/||/<> Lens ya da göz merceği ile ilgili. İLE/||/<> Göz bebekleri/Pupiller ile ilgili. İLE/||/<> Göz bebeklerinin farklı büyüklükte olması. İLE/||/<> Göz yaşları ile ilgili. İLE/||/<> Gözyaşı ve ilgili yapılarla ilgili. İLE/||/<> Devir, halka, daire, dairesel, gözün silier nesnesi ile ilgili. İLE/||/<> Göz kapaklarının kenarları ile ilgili, ayağın tarsal bölümü ile ilgili. İLE/||/<> İris. İLE/||/<> Gözün köşeleri ile ilgili, kontusla ilgili. İLE/||/<> Göz kapakları, kirpiklerle ilgili. | Göz kapağı hastalıkları ile ilgili. İLE/||/<> İnceleme için kullanılan araç, görmeyi sağlayan araç, görme, inceleme. İLE/||/<> Taşıyan, yüklenen, görme ekseninin dönmesi. İLE/||/<> Güçsüzlük, zayıflık [astenopi: Göz yorgunluğu]. )
- ORTAK DUYU = HİSS-İ MÜŞTEREK = COMMON SENSE[İng.] = SENS COMMUN[Fr.] = GEMEINSINN[Alm.] = SENSUS COMMUNIS[Lat.] = KOINE AISTHESIS[Yun.] = COMÚN SENTIDO[İsp.]
- ORTAK, GENEL = COMMON[İng.] = COMMUN[Fr.] = COMMUNISGEWÖHNLICH[Alm.]
- ORTAK KAVRAMLAR = COMMON NOTIONS[İng.] = NOTIONS COMMUNES[Fr.] = GEMEINBEGRIFFE[Alm.] = NOTIONES COMMUNES[Lat.]
- ORTAKLAŞALIK = CEMAAT = COMMUNITY[İng.] = COMMUNAUTÉ[Fr.] = GEMEINSCHAFT[Alm.] = COMUNIDAD[İsp.]
- ORTAKLIK ile/ve/değil/yerine/||/<> ÇÖZÜM ORTAKLIĞI
- ÖRTÜŞME = TETABUK = COINCIDENCE[İng.] = COÏNCIDENCE[Fr.] = KOINZIDENZ[Alm.] = COINCIDENTIA[Lat.] = COINCIDIR[İsp.]
- ÖRÜMCEK AĞI =/=/= TENE, KERÎ[Fars.] =/=/= BEYT-ÜL-ANKEBUT[Ar.] =/=/= COBWEB[İng.] )
- OT YİYEN MEMELİLER ile ET YİYEN MEMELİLER ile ÇOKLU (HEM OT, HEM ET İLE) BESLENENLER (HEPÇİL)
( )
( HERBIVOROUS MAMMALS vs. CARNIVOROUS MAMMALS vs. OMNIVOROUS )
- OTURMAK ile ÇÖMELMEK
( ... ile IHMA )
- [ne yazık ki]
"ÖZGÜVENLİ" CAHİL ile/ve/||/<> GÖRGÜSÜZ VARSIL ile/ve/||/<> SIMARTILMIŞ APTAL ile/ve/||/<> ÇOCUK DAVRANIŞLI "YETİŞKİN"
- ÖZLEDİM ile/ve/değil/yerine/||/<>/> ÇOK GÖRESİM GELDİ
( Ahmet Hamdi Tanpınar'ın, eşine yazdığı mektubu sonlandırırken, "özledim" demekten utanıp "çok göresim geldi" diye yazmış olması... )
- PARALEL EVREN değil ÇOKLU EVREN
( HUGH EVERETT )
- PARAMETER ile/ve/||/<> COMPONENT
- PARÇALANMA ile/ve/> ÇOĞALMA
( TO BREAK INTO PIECES vs./and/> INCREASE )
- PARLAMA ile ÇÖKME
- PASTORAL[Fr.] değil/yerine/= ÇOBANLAMA/KIRSAL
- PEDİYATRİ/PEDİATRICS[İng.] değil/yerine/= ÇOCUK SAĞLIĞI VE SAYRILIKLARI BİLİMİ
- PEDİYATRİK/PEDİATRIC[İng.] değil/yerine/= ÇOCUKLA İLGILİ
- PEZEVENK/LİK ile/değil ÇÖPÇATAN/LIK
- | PİRİNÇ EKMEK ile AĞAÇ DİKMEK |
ile/ve/değil/||/<>/<
ÇOCUK YETİŞTİRMEK
( [öngörümüz/"beklentimiz"] Bir yıllıksa. İLE On yıllıksa. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Yüz yıllık olursa. )
- PİRİNÇ:
PİLAV ile/ve/değil/||/<>/> ÇORBA
( Suyunu çekerse. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> Çekmezse. )
- PLEOMORFİK/PLEOMORPHİC[İng.] değil/yerine/= ÇOK BİÇİMLİ
- PLEOMORFİZM/PLEOMORPHISM[İng.] değil/yerine/= ÇOK BİÇİMLİLİK
- PLÜRALİST değil/yerine/= ÇOĞULCU
- PLÜRALİST değil/yerine/= ÇOKÇU
- PLÜRALİZM değil/yerine/= ÇOĞULCULUK
- PLÜRALİZM değil/yerine/= ÇOKÇULUK
- POLİFONİ değil/yerine/= ÇOKSESLİLİK
- POLİFONİK değil/yerine/= ÇOKSESLİ
- POLIFORM/POLYFORM[İng.] değil/yerine/= ÇOK BİÇİMLİ
- POLİGENİK/POLYGENIC[İng.] değil/yerine/= ÇOK GENLİ
- POLİGON değil/yerine/= ÇOKGEN
- POLIMER/POLYMER[İng.] değil/yerine/= ÇOĞUZ
- POLIMERİZASYON/POLYMERIZATION[İng.] değil/yerine/= ÇOĞUZLAMA
- POLIMORF/POLYMORPH[İng.] değil/yerine/= ÇOK BİÇİMLİ | PARÇALI
- POLIMORFİK/POLYMORPHİC[İng.] değil/yerine/= ÇOK BİÇİMLİ
- POLIMORFİZM/POLYMORPHISM[İng.] değil/yerine/= ÇOK BİÇİMLİLİK
- POLINOM[İng.] değil/yerine/= ÇOK TERİMLİ
- POLINÜKLEER/POLYNUCLEAR[İng.] değil/yerine/= ÇOK ÇEKİRDEKLİ GÖZE
- POLİVALAN/POLYVALENT[İng.] değil/yerine/= ÇOK DEĞERLİKLİ
- PRESİPITASYON/PRECIPITATION[İng.] değil/yerine/= ÇÖKELME | HIZLANDIRMA
- PROFESYONEL ile ÇOK ANLAYAN
- PROLIFERASYON/PROLIFERATION[İng.] değil/yerine/= ÇOĞALMA
- PROLIFERATİF/PROLIFERATIVE[İng.] değil/yerine/= ÇOĞALAN
- PTEROZOR ile/ve/||/<> ARCHAEOPTERYX ile/ve/||/<> COMPSOGNATHUS
( İlgili konuşmayı izlemek için burayı tıklayınız... )
- RAHAT ile ÇOLPA/MELEME
( Rahatına düşkün. )
- RAUF ile ÇOK ACIYAN, ESİRGEYEN, MERHAMET SAHİBİ
- REDDÂDE ile/ve/||/<> ÇOBAN ile/ve/||/<> MÜŞHİR
( VI. yy.'dan itibaren kullanılmaya başlanmıştır. )
- REPRODÜKSİYON/REPRODUCTION[İng.] değil/yerine/= ÇOĞALMA, ÇOĞALTIM, ÜREME
- REZOLÜSYON[İng.] değil/yerine/= ÇÖZÜLME | DÜZELME | ÇÖZÜNÜRLÜK
- ROBOT ile/değil ÇOCUK
- RÖPRODÜKSİYON[Fr.] değil/yerine/= ÇOĞALTMA
( Aslını bozmadan yapılan taklit. | Bir sanat yapıtının kopyası ya da taklidi. )
- GEÇMİŞ ODAKLILIK[RUMİNASYON]:
TAKINTILI ile BUNALIMLI/ÇÖKÜNTÜLÜ
( RUMINATION: OBSSESIVE vs. DEPRESSIVE )
- RÜSUP değil/yerine/= ÇÖKEL/ÇÖKELTİ/TOPUT/TORTU
- SABÎ[Ar.] değil/yerine/= ÇOCUK
( HENÜZ MEMEDEN KESİLMEMİŞ ERKEK ÇOCUK | ÜÇ YAŞINI TAMAMLAMAYAN ERKEK ÇOCUK )
- SAÇILMA ile/||/<> ÇOKLU SAÇILMA
( Elektromanyetik ışınlar ya da yüklü tanecik demetlerinin katı, sıvı ve gaz atom ya da molekülleriyle etkileşerek geliş doğrultusundan sapması. | Bir taneciğin bir başka tanecik ya da tanecik düzeniyle çarpışması sonucu yön ve enerjisinin değiştiği süreç. İLE/||/<> Çok sayıda çarpışmaya uğrayan bir taneciğin toplam momentumunun, tek tek çarpışmalar sırasında kazandığı momentumlann toplamına eşit olduğu saçılma. )
( SCATTERiNG VS. MULTiSCATTERiNG )
( LA DiFFUSiON, LA DiSPERSON AVEC MULTiDiFFUSiON )
( STREUUNG MiT MEHRiGE STREUUNG )
( TENâSüR iLE ... )
- SAF SU ile ÇOK SAF SU/İLETKENLİK SUYU
( ... İLE Öz iletkenliği 18°C'de ve vakumda 4x10¯7; OHM¹ cm¹ olan çok saf su. )
- ŞAHANE değil/yerine/= ÇOK GÜZEL, EŞSİZ, GÖRKEMLİ
- SAHRA ÇÖLÜ ile ÇÖL
( Yılda sadece 25 mm. yağış alır. İLE Yılda 254 mm.'den az yağış alan yer. )
( Dünya yüzeyinin 3'te 1'i, çöllerden oluşmaktadır. )
( Sahra Çölü, en büyük çöldür. [Amerika Birleşik Devletleri'nin yüzölçümü kadardır.] İLE ... )
( ... ile KAFR, BÂDİYE, BEDÂVET, BEVBÂT, FEYFÂ', MERVAHA[çoğ. MERÂVÎH: Ova, çöl. | Her tarafından rüzgâr esen yer.], TÎH[Çöl. | Mısır ile Şam arasında, Sînâ Dağı'nın bulunduğu yarımadada bir çölün adı.]
KAFR[çoğ. KUFÂR]: Susuz, otsuz, ıssız çöl. )
( ... ile DEŞT, BEYÂBÂN )
- SAHRA[Ar.] değil/yerine/= ÇÖL
- SAKAT[Ar.] değil/yerine/= ÇOLAK/SÖKEL
- SAKATLANMAK[Ar.] değil/yerine/= ÇOLMAK
- SARIÇALI = ÇOBANTUZLUĞU/KADINTUZLUĞU/AMBERBARİS
( Ayrı taçyapraklı ikiçeneklilerden, çiçekleri sarı, meyvesi ekşi ve kırmızı renkte, kabuğu ve kökü, solucan düşürücü ilaç olarak kullanılan bir bitki. )
( BERBERIS VULGARIS )
- ŞAŞIRTMA SAÇMA(LIK)LARI/SAFSATALARI:
DEVEDE KULAK ile/ve/||/<> YA SİYAH, YA BEYAZ ile/ve/||/<> KANITLAMA ZORUNLULUĞU ile/ve/||/<> FELÂKET ÇIĞIRTKANLIĞI ile/ve/||/<> İMÂLI SORU ile/ve/||/<> ÇOK SORULU ile/ve/||/<> SINIRLI SEÇENEK
( FALLACY OF THE BEARD vs./and/||/<> BLACK OR WHITE FALLACY vs./and/||/<> ARGUMENT FROM IGNORANCE vs./and/||/<> FALLACY OF SLIPPERY SLOPE vs./and/||/<> COMPLEX QUESTION vs./and/||/<> FALLACY OF MANY QUESTIONS vs./and/||/<> FALLACY OF LIMITED CHOICES )
- ŞAŞKINLIK = CONSTERNATION[İng., Fr.] = BESTÜRZUNG[Alm.] = CONSTERNATIO[Lat.]
- SAXSI[Azr.] = ÇÖMLEK[Tr.]
- SAYAÇ = KONTÖR = COUNTER[İng.]
- SEDİMANTASYON/SEDİMENTATION[İng.] değil/yerine/= ÇÖKME | TORTULAŞMA
- SEDİMANT/ASYON değil/yerine/= ÇÖKELÖLÇÜM/ÇÖKELME/TORTULLANMA/TORTULAŞMA
- SEDİMENT[İng.] değil/yerine/= ÇÖKELTİ, | TORTU
- ŞEHİR ile/ve/<> ÇÖL
( Hz. İshak. İLE/VE/<> Hz. İsmail. )
- SEMPATİKO ile/ve/||/<> SEMPATİ ile/ve/||/<> EMPATİ ile/ve/||/<> CONPATİ
- ŞERİFE HANİFE HANIM ile/ve/||/<> ÇOCUĞU
( Osmanlı devrindeki nadir mezar taşlarından biri,
Şerife Hanife Hanım ile çocuğuna aittir.
1735'te, doğum sırasında bu hanımefendi ile birlikte karnındaki oğlu da vefât etmiş ve ikisi için bu manidar mezar taşı işlenmiştir. )
( )
- SEVECENLİK = ŞEFKÂT = COMPASSION[İng.] = MISÉRICORDE[Fr.] = BARMHERZIGKEIT, MITGEFÜHL[Alm.] = MISERICORDIA[Lat.]
- SEVGİ ile/ve/||/<> SEZGİ ile/ve/||/<> COŞKU
( LOVE vs./and/<> INTUITION vs./and/<> EXUBERANCE | EBULLIENCE )
- SFENKS ile PETERBALD ile CORNISH REX
- SIKINTI ile/ve/> ÇÖZÜMLER / ÇARE/LER
( DERMAN ARAR İDİM, DERDİME
DERDİM, BANA DERMAN İMİŞ
BURHAN ARARDIM, ASLIMA
ASLIM, BANA BURHAN İMİŞ )
( "Çare/ler" yazısı için burayı tıklayınız... )
( I was seeking the recipe to my trouble...
I saw that, my trouble was the recipe...
I was seeking the evidence to my essense...
I saw that, my essense was the evidence... )
( DISTRESS/BOREDOM vs./and/> REMEDY )
- SİMGESEL (ANLATIM) ile/ve/<> ÇOKLU (ANLATIM)
( Akıllı kişiler, canlı bir varolanın, dil ve sözle çizilerek anlatılmasını, boya ya da herhangi bir sanat yapıtıyla gösterilmesine yeğ tutar; akılla izleyemeyen kişilere ise sanat yapıtı daha uygun gelir. )
( SYMBOLIC (EXPOSITION) vs./and MULTIPLE (EXPOSITION) )
- SİMGESEL (ANLATIM) ile/ve ÇOKLU (ANLATIM)
- SİNN-İ İNHİTÂT değil/yerine/= ÇÖKKÜNLÜK DÖNEMİ
- SİZ KULLANIMINDA:
SAYGI ile MESAFE ile ÇOĞUL
- SOĞAN ile ÇÖL SOĞANI
( ... İLE İki yaprağı vardır ve yaprakların 2 m. boyları vardır. )
- SOHBET = CONVERSATIN/CHAT[İng.] = CAUSETTE[Fr.] = GESCHWÄTZ[Alm.] = CONVERSAZIONE[İt.] = CHARLA[İsp.]
- SOHBET ve COŞKU
- SOLOMON ADALARI'NDA:
ORKİDE ve/<> ÇOK ÇEŞİTLİ BİTKİLER
( 230 çeşit. VE/<> 4500 çeşit. )
- SOLÜBILITE/SOLUBILITY[İng.] değil/yerine/= ÇÖZÜLEBİLİRLİK
- SOLÜSYON[Fr., İng. SOLUTION] değil/yerine/= ÇÖZELTİ
- SOLÜSYON/SOLUTION[İng.] değil/yerine/= ÇÖZELTİ
- solv.[Lat. < SOLVE] değil/yerine/= ÇÖZ, ERİT
- SOMUT = MÜŞAHHAS = CONCRETE[İng.] = CONCRET[Fr.] = KONKRET[Alm.] = CONCRETUS[Lat.] = CONCRETO[İsp.]
- SONUÇ = NETİCE = CONCLUSION[İng., Fr.] = SCHLUSS, SCHLUSSATZ, KONKLUSION[Alm.] = CONCLUSIO[Lat.] = CONCLUSIÓN[İsp.]
- SONURGU = COROLLARY[İng.] = COROLLAIRE[Fr.] = ZUSATZ[Alm.] = COROLLARIUM[Lat.]
- SORGULAMA ile/ve/> ÇÖZÜMLEME
- SORUN ile/ve ÇÖZÜLMESİ GEREKEN
( Hiçbir sorun, o sorunu yaratan "bilinç düzeyi" ile çözülemez. )
- SORUNLARI/SIKINTILARI:
ÖTELEMEK ile/değil/yerine ÇÖZMEK
- SÖZ ile/ve/<> ÇÖZÜM
( RIGHT WORD vs./and/<> CONSEQUENCE )
- SÖZLEŞME = MUKÂVELE[Ar.] = CONTRACT[İng.] = CONTRAT[Fr.] = VERTRAG[Alm.] = CONTRAER[İsp.]
- STRATEJİK "ORTAKLIK" ile/ve/||/<>/< SİYASAL ORTAKLIK" ile/ve/||/<>/< ÇÖZÜM ORTAKLIĞI"
- SÜBYAN[Ar.] değil/yerine/= ÇOCUKLAR
- SUFFOLK ile COOPWORTH ile PORSET HORN ile HAMPSHIRE
- SÜREKLİ ile/ve ÇOK
( Daha yukarıda olan daha aşağıda olana sürekli bir gibi görünür; daha aşağıdaki de daha yukarıdakine birçok gibi görünür. )
( CONTINUAL vs./and MUCH
The higher always appears as one to the lower and the lower as many to the higher. )
- SÜREKLİ = MÜTEMADİ = CONTINUOUS[İng.] = CONTINU[Fr.] = KONTINUIERLICH[Alm.] = CONTINUUM[Lat.]
- SÜREKLİLİK = TEMADİ = CONTINUITY[İng.] = CONTINUITÉ[Fr.] = KONTINUITÄT[Alm.] = CONTINUITAS[Lat.]
- SUSABİLMEK/SÜKÛT ve/||/<> PERHİZ/REJİM ve/||/<> NEŞE ve/||/<> COŞKU
- TAADDÜT[Ar.] değil/yerine/= ÇOĞALMA, SAYININ ARTMASI
- TAÇ, KOROLLA = TÜVEYC = COROLLE
- TAC- ile/||/<> -TAXİS/-TAXY ile/||/<> COSM-
( Düzenleme, sıra. İLE/||/<> Sıra, düzenlenme, etki. İLE/||/<> Kozmetik, güzellik, düzenli. )
- TANIMA:
ERKEK ve/||/<> KADIN ve/||/<> ÇOCUK ve/||/<> KARDEŞ ve/||/<> ARKADAŞ ve/||/<> DOST
( Toklukta. VE/||/<> Yoklukta. VE/||/<> Yaşlılıkta. VE/||/<> Mirasta. VE/||/<> Yolculukta. VE/||/<> Zor durumda. [GÖRÜLÜR / BELİRLİ/BELİRGİN OLUR] )
- TARİH ve/<> COĞRAFYA
( HISTORY and/<> GEOGRAPHY )
- TARİH ile/ve/||/<> YAZIN/EDEBİYAT ile/ve/||/<> COĞRAFYA ile/ve/||/<> MİMARİ ile/ve/||/<> BİLİMSEL KAYNAKLAR ile/ve/||/<> YAZILI OLMAYAN KAYNAKLAR
- TAŞKINLIK/...MANİ ile/ve ÇÖKÜNTÜ/DEPRESYON
- TEHALÜK[Ar.] değil/yerine/= ÇOK İSTEME, CAN ATMA
- TEHLİKE ve/|| ÇÖZÜM
- TEK YÖN ile/ve/||/<> KARŞIT/TERS YÖN ile/ve/||/<> ÇOKLU YÖN
- TEK ile/ve/<>/>< ÇOK
( Aşkın. İLE/VE/<>/>< [Doğaya] İçkin. )
- TEK(İL) ÇOK(ÇOĞUL)
- TEKKE ve ÇORBA
( Tekkeyi bekleyen çorbayı (da) içer! )
- TEKLİ KONUŞMA / SALT DİYALOG ile/değil/yerine ÇOKLU KONUŞMA/DİYALOG
( İdeolojiye gider. İLE/DEĞİL/YERİNE Felsefeye gider. )
- TEK/LİK ile/ve/<> ÇOK/LUK
( İçte. İLE/VE/<> Dışta. )
- TEKLİK ile/ve/değil/yerine ÇOKLUKTAKİ BİRLİK
- TEKRAR ile/ve ÇOĞUNLUK
( REPETITION vs./and MAJORITY )
- TEKRAR ile/ve ÇOKLUK
( REPETITION vs./and ABUNDANCE )
- TEKSİR ETMEK değil/yerine/= ÇOĞALTMAK
- TEKSİR[Ar.] değil/yerine/= ÇOĞALTI
- TEMEL ve ÇÖZÜM/LEME
( BASE and ANALYSE )
- TER-Ü-TAZE[Fars.] değil/yerine/= ÇOK TAZE, KÖRPE | DİNÇ BİR BİÇİMDE
- TESVİYE[< SEVÎ]:
TEK ŞEY ÜZERİNDE ile İKİ ŞEY ARASINDA ile ÇOK ŞEY ÜZERİNDE
( Doğrultma, kusursuz yapma, düzleme. İLE Hilâfa çözüm, iki ortağın rızâlaşması, dengeleme. İLE Düzenleme, dengeleme. )
- TEZAYÜT[Ar.] değil/yerine/= ÇOĞALMA, ARTMA
- TİLKİ ile ÇÖL (FENNEC) TİLKİSİ
( ... İLE Genellikle 1 kg. civarında ağırlığa ve 24-42 santimetre uzunluğa, 20 santimetre kadar yüksekliğe sahiptir. [Kuyruklarının ucu siyahtır ve toplamda 18-31 santimetre uzunluğundadır.] )
( ... İLE 10-15 santimetreye ulaşabilecek kadar büyük ve sivri kulakları vardır. [Temel işlevi vücut sıcaklığını sabit tutmaktır.] )
( Tüm tilkiler, 35-39 arası kromozoma sahiptir. İLE Sadece 32 kromozom bulunur. )
( ... İLE Öteki tilkilerin aksine, misk bezleri bulunmaz. )
( Çoğu, tekil yaşar. İLE Öbekler durumunda yaşarlar. )
( ... İLE Koruma altında, 14 yıl kadar yaşayabilirler ve en başta gelen avcısı şahin baykuşudur. Avcılarından ve sıcaktan korunmak için çöl içinde inler kazarlar ve bazılarının inleri 120 m² alana yayılabilir. )
( ... ile )
( VULPES cum VULPES ZERDA )
( FOX vs. FENNEC FOX )
- TIPTA:
GENEL CERRAHİ ile/ve/||/<> İÇ(DAHİLİYE) ile/ve/||/<> KADIN-DOĞUM ile/ve/||/<> ÇOCUK HASTALIKLARI
- [ne yazık ki]
PARA BATIRMA YANILIMINDA:
TITANIC ile/ve/||/<>/> CONCORDE
( İlgili yazıyı okumak için burayı tıklayınız... )
( ON SUNK COST FALLACY: TITANIC and/||/<>/> CONCORDE )
- TOPAK TOPAK ile YUMAK YUMAK ile ÇOMAK ÇOMAK
- TÖZ:
AZALMAYAN ve/||/<> ÇOĞALMAYAN
( Yüklenen herşeyin kendinde birleştiği. )
- TÖZ ile/<> MODUS ile/<> CONATUS
( Kendinde varolan ve yine kendi aracılığıyla kavranan. İLE/<> Varoluşu, bir başkasına dayanan ve yine o başkası aracılığıyla kavranan. İLE/<> Bir şeyin, gücü yettiğince varoluşunu sürdürme çabası, yaşamda kalma isteği/arzusu. )
- TRAFİKTE ÖNCELİKLİLER[sırasıyla]:
ENGELLİ/LER ile/ve/< HASTA/LAR ile/ve/< YAŞLI/LAR ile/ve/<
ÇOCUK/LAR, ÖĞRENCİ/LER ile/ve/< HANIM/LAR ile/ve/<
YAYA/LAR ile/ve/<
BİSİKLETLİ/LER ile/ve/< MOTOSİKLETLİ/LER ile/ve/< ACİL DURUM ARAÇLARI[hasta taşıma, itfaiye, polis] ile/ve/<
TOPLU TAŞIMA ARAÇLARI[raylı düzenler öncelikli olmak üzere!] ile/ve/<
ARABA/LAR ile/ve/< AYRICALIKLI/LAR
[her seviyedeki/konumdaki resmî makam araçları (her ne kadar güvenlikleri "önemli/öncelikli" sayılsa da!)]
( Kişiye ait arabaların sayılarının ülkemizde çok olması [ya da artmasının teşvik ediliyor olması], yolların eski olanaksızlıklara göre düzenlenmiş olması, önceliği arabalara vermek için geçerli bir neden değildir/olamaz! Tam tersine, konumları/sıraları en sondadır! [Bu zihniyeti geliştirmeyi ve yaygınlaştırmayı, her birimiz haklarımıza sahip çıkarak daha da hızlandıracağız! Lütfen!!! Sizin de farkındalığınız, desteğiniz ve katılımınızla!...] )
- TREATY =/<> CONTRACT =/<> AGREEMENT =/<> CONVENTION =/<> COVENANT
( Antlaşma. )
- TÜKENME ile/ve/<>/> ÇÖZÜNME
- TÜKETİCİ = CONSUMER[İng.] = CONSOMMATEUR[Fr.] = KONSUMENT[Alm.] = CONSUMATORE[İt.] = CONSUMIDOR[İsp.]
- TÜMEL ile ÇOĞUL
( UNIVERSAL vs. PLURAL )
- TÜP BİÇİMİNDE/TÜPSÜ KOROLLA = TÜVEYC-İ ÜNBÛBÎ = COROLLE TUBULÉE, COROLLE TUBULEUSE
- TUTARLI = İNSİCAMLI = CONSEQUENT[İng.] = CONSÉQUENT[Fr.] = KONSEQUENT[Alm.] = CONSEQUENS[Lat.] = CONSECUTIVO/VA[İsp.]
- TUVALET:
OTURARAK değil/yerine ÇÖMELEREK
( http://www.squattypotty.com )
( ALAFRANGA değil/yerine ALATURKA )
- TÜZE(HUKUK) ile/ve/||/<> ÇOKLU TÜZE
- [not] UNFAIR COMPETITION vs./but COMPETITION
( Haksız rekâbet. İLE/DEĞİL/YERİNE Rekâbet. )
- ÜREME ile ÇOĞALMA
( REPRODUCTION vs. INCREASE )
- UŞAQ[Azr.] = ÇOCUK[Tr.]
- UYKU:
TEK FAZLI(MONOFAZİK) ile/ve/||/<> ÇOK FAZLI(POLİFAZİK)
( Tek sefer yatağa gidip gün içinde tek bir uyku alma davranışıdır.["Saf monofazik uyku", "kuasi monofazik uyku" ve "yarı monofazik uyku" biçiminde alt başlıkları da bulunmaktadır.] İLE/VE/||/<> Gün içinde birden fazla kez, daha kısa süreler boyunca uyuma davranışıdır.["Saf", "kuasi" ve "yarı" biçimde üç alt başlığı bulunmaktadır.] [Saf polifazik uykuda, her dört saatte bir uyunurken, kuasi polifazik uykuda, 24 saatlik gün içinde eşit aralıklarla dağılmamış biçimde uyunur.][Polifazik uykunun genellikle çocuklarda görülen en yaygın örneği ise, günde iki ayrı kez uyuma düzeni olan bifazik uykudur.] )
- UYUM ile/ve/||/<>/> ÇATIŞMA ile/ve/||/<>/> ÇÖZÜLME
- UZLAŞIM/SAL = İTİBAR/Î = CONVENTION/AL[İng.] = CONVENTION/NEL[Fr.] = KONVENTION/EL[Alm.] = CONVENTIO[Lat.] = CONVENCIÓN[İsp.]
- UZUN SÜRE ile/ve "ÇOĞUNLUKLA"
- VARGI = NETİCE = CONSEQUENCE[İng.] = CONSÉQUENCE[Fr.] = KONSEQUENZ, FOLGERUNG[Alm.] = COMSEQUENTIA[Lat.] = CONSECUENCIA[İsp.]
- VAROLAN/VAROLUŞ GÜDÜSÜ:
AZ ENERJİ HARCAMA ile/ve ÇOK ENERJİ DEPOLAMA
( Kişi, ikisinin de dengesini kuran/sağlayandır. )
- VEBA ile ÇOR
( Hasta sıçanlardan, insana geçen bir mikrobun oluşturduğu, bulaşıcı ve öldürücü bir sayrılık. | Bazı hayvan hastalıklarına da veba denir. İLE Hastalık, dert. | Sığır vebası. )
- VEHHÂB[< VEHB] değil/yerine/= ÇOK HÎBE EDEN, FAZLA BAĞIŞLAYAN, KARŞILIKSIZ VEREN
- VİP değil/yerine/= ÇÖK (ÇOK ÖNEMLİ KONUKLAR)
- YALAN ile/ve/=/||/<> ÇÖP
- YALANCI ŞEMSİYE, KORİMBUS = EZHÂR-I HUZMÎYE = CORYMBE
- YALAN/YANLIŞ ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<> "ÇOK AKILLICA OLAN"/KANDIRMA
( Yapılmaması gereken [yapılmamalı!]. İLE/VE/DEĞİL/NE YAZIK Kİ/||/<> Yapılan, yapılmaya çalışılan. )
- YANMAK ile ÇOK İSTEMEK
- YARATICI/LIK ile/ve/||/<> ÇÖZÜMCÜ/LÜK
- YARGI ile/ve/<> ÇÖZÜM
- YAŞAMAK ve/||/<>/>/< ÇÖZÜM ÜRETMEK
( Yaşamakla meşgul olmazsan, ölmekle meşgul olursun. VE/||/<>/>/< Çözümün bir parçası değilsen, sorunun bir parçasısındır. )
- YAŞAM(DA):
"ÇOK (ŞEY/İ) BİLMEK" ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< ÇOK (DURUMU) ANLAMAK
- YAŞLI ile ÇOK YAŞLI/MÜSİNN[Ar. < SİNN], A'MER
- YENİDEN TANIMLAMA ile ÇOĞALTMA
- YENİDEN ÜRETMEK ile/ve/<> ÇOĞALTMAK
- YENİLENEBİLİR ile/ve ÇOĞALTILABİLİR
( RENEWAL vs./and ABLE TO INCREASE )
- YİYECEK = FOOD[İng.] = NOURRITURE[Fr.] = NAHRUNG[Alm.] = CIBO[İt.] = COMIDA[İsp.]
- YOKSUL:
AZA SAHİP OLAN değil "ÇOK"U İSTEYEN
- YORUM ile/ve/değil/yerine ÇOK ANLAMLILIK
( [not] INTERPRETATION/COMMENT vs./and/but MULTI MEANING
MULTI MEANING instead of INTERPRETATION/COMMENT )
- YORUMBİLİM/HERMENEUTİK ve ÇOKLU YAKLAŞIM
- YÜKSEK FREKANS ile/||/<>/> ÇOK AŞIRI YÜKSEK FREKANS
( Frekansı 3 MHz - 30 MHz, dalga boyu da 100 m. - 10 m. aralığındaki radyo-TV dalgaları bandı. İLE/||/<>/> Frekansı 30 GHz - 300 GHz ve dalga boyu da 1 mm. - 1 cm. aralığındaki radyo-TV dalgaları bandı. )
( TEVALî-i âLi İLE TEVALî-i âLi-i âLâ )
( HiGH FREQUENCY VS. EXTREMELY HiGH FREQUENCY )
( LA FRéQUENCE HAUTE AVEC LA FRéQUENCE HAUTE EXTREMENT )
( HOCHFREQUENZ MiT ULTRAHOCHFREQUENZ )
- ZAYIFLAMA ile/ve/<> "ÇÖKME"
- ZENGİNLİK:
[ya] ÇOK PARA ile/değil/yerine/ya da/>< ÇOK DOST
( Belki ikisinden biri olur fakat ikisi birden olmaz! )
( Dostlarım! Dünyada, dost yoktur! )
- ZİFİRİ[Ar.] değil/yerine/= ÇOK KOYU
- ZIRH ile ÇOKAL
( ... İLE Savaşlarda giyilen zırh. )
- ZİYÂDE[Ar.] değil/yerine/= ÇOK/DAHA ÇOK
- ZOR(UN)DA KALMAMIŞ/LIK ile/ve/ne yazık ki/||/<>/> ÇOCUK KALMIŞ/LIK
- ZORUNLU KOŞUL(OLMAZSA OLMAZ) = CONDITIO SINE QUA NON
- 1 ile 2 ile ÇOK
( Şaşma! İLE Aşma! )
( 1 vs. 2 vs. MANY )
- 112'Yİ[1-1-2'yi] ARAMA:
YETİŞKİNDE ile/ve/||/<> ÇOCUKTA
( Kalp masajına başlamadan önce.[Solunum yolunu açtıktan sonra.] İLE/VE/||/<> Beş kere soluk verme ve kalp masajı yaptıktan sonra. )
- ACİL YARDIMDA:
BEBEK ile/ve/||/<>/> ÇOCUK ile/ve/||/<>/> YETİŞKİN
( 0 - 1 yaş arası. İLE/VE/||/<> 1- 8 yaş arası. İLE/VE/||/<> 8 yaş üstü. )
- AÇILMA ile/ve/<> ÇÖZÜLME
- ACIMA = PITY/COMMISERATION[İng.] = COMMISÉRATION[Fr.] = MITLEID[Alm.] = COMMISERATIO[Lat.]
- ADÂLETSİZLİK DURUMLARINDA, "TARAFSIZ"(SESSİZ/ÂTIL) DURUYORSAK, KÖTÜLERİN/KÖTÜLÜĞÜN TARAFINI TUTMUŞUZDUR ile/ve/||/<> ÇÖZÜMÜN BİR PARÇASI DEĞİLSEK, SORUNUN BİR PARÇASIYIZDIR
- ÂDET = CUSTOM[İng.] = COUTUME[Fr.] = BRAUCH[Alm.] = ABITUDINE[İt.] = COSTUMBRE[İsp.]
- AİLE ve/||/<> ÇOCUK ve/||/<> ARKADAŞ
( Arkadaşını [tanımada/anlamada]. VE/||/<> Akrabayı [tanımada/anlamada]. VE/||/<> Sevgiliyi/eşi [tanımada/anlamada]. [ve sana zarar/yarar verip vermeyeceğinde] [PEK/KOLAY KOLAY YANILMAZ] )
- AKREP ile ÇÖL AKREBİ
- AKSİYOM ile ÇOK ANLAMLILIK
- ALALEKSER değil/yerine/= ÇOĞUNLUKLA
- ALÇAKGÖNÜLLÜ OLURSAK ... ve/||/<> ÇALIŞKAN OLURSAK ... ve/||/<> CÖMERT OLURSAK ... ve/||/<> NAZİK OLURSAK ... ve/||/<> MERAKLI OLURSAK ... ve/||/<> GÜVENİLİR OLURSAK ... ve/||/<> AFFEDİCİ OLURSAK ... ve/||/<> KENDİMİZ OLURSAK ... ve/||/<>
( Saygınlaşırız. VE/||/<> Nasipleniriz. VE/||/<> Rızıklanırız. VE/||/<> Anımsanırız. VE/||/<> Öğreniriz. VE/||/<> Değerleniriz. VE/||/<> Hafifleriz. VE/||/<> Mutlu oluruz. )
- ÂLİM ile/ve CÖMERT
( Âlim ile cömerdin ayıbına bakılmaz! )
- ALIŞKANLIK = İTİYAT = HABIT[İng.] = HABITUDE[Fr.] = GEWOHNHEIT[Alm.] = HABITUS[Lat.] = HEKSIS[Yun.] = COSTUMBRE[İsp.]
- ALJERYEN[Fr.] değil/yerine/= ÇOK RENKLİ, ÇİZGİLİ BİR TÜR KUMAŞ | BU KUMAŞTAN YAPILAN EŞARP
- AMAÇ ve COŞKU
( AIM and EXUBERANCE | EBULLIENCE )
- ANALİST[Fr./İng.] değil/yerine/= ÇÖZÜMLEYİCİ
- ANALIT/ANALYTE[İng.] değil/yerine/= ÇÖZÜMLEME ÖRNEĞİ
- ANALİTİK/TAHLİLİ değil/yerine/= ÇÖZÜMLEMELİ/ÇÖZÜMSEL/ÇÖZGÜLÜ/ÇÖZGÜSEL
- ANALİZ ETMEK/TAHLİL ETMEK değil/yerine/= ÇÖZÜMLEMEK/ÇÖZGÜLEMEK
- ANALİZ[İng.]/TAHLİL[Ar.] yerine ÇÖZÜMLEME/ÇÖZGÜ
- ANLAMA = FEHM, İDRAK = UNDERSTANDING, COMPREHENSION[İng.] = COMPRENDRE[Fr.] = DAS VERSTEHEN, HET VERSTAAN[Alm.] = ENTENDER, COMPRENDER[İsp.] = COMPREHENSIO[Lat.] = HE DIANOIA[Yun.] = MEFHUM[Ar.] = DARK[Fars.]
- ANLATABİLDİĞİN ile/ve/değil/yerine (ÇOK) İYİ ANLATABİLDİĞİN
( [not] WHICH YOU CAN EXPLAIN vs./and/but WHICH YOU CAN EXPLAIN VERY GOOD
WHICH YOU CAN EXPLAIN VERY GOOD instead of WHICH YOU CAN EXPLAIN )
- TRAVMALAR:
ANNE KARNINDA ile/ve/||/<> BEBEKLİKTE ile/ve/||/<> ÇOCUKLUKTA ile/ve/||/<> GENÇLİKTE ile/ve/||/<> YETİŞKİNLİKTE
- ANNE ve/||/<>/+ BABA ve/||/<>/> ÇOCUK
( ... ve/||/<>/+ ... ve/||/<>/> Sonuç. )
- ANNE/BABA ile/ve/||/<>/> ÇOCUK ile/ve/||/<>/> TORUN ile/ve/||/<>/> TORLAK
( )
( ... İLE/VE/||/<>/> ... İLE/VE/||/<>/> ... İLE/VE/||/<>/> Torun çocuğu. )
( ... İLE/VE/||/<>/> Ceviz [kabuğu]. İLE/VE/||/<>/> Ceviz içi. İLE/VE/||/<>/> ... )
- ANTİDEPRESAN değil/yerine/= ÇÖKKÜNLÜK GİDERİCİ
- ANTİLOP ile ÇÖL ANTİLOBU(GEMSBOK) / ÇENGEL BOYNUZLU KEÇİ[Afrikaner dilinde]
( ORYX vs. ORYX GAZELLA )
- ANTİPROLİFERATİF değil/yerine/= ÇOĞALIM ÖNLER
- ANTUSİYAZM[FR./İNG. < ENTHUSIASM] değil/yerine/= COŞKU, COŞKUNLUK, AŞIRI HAYRANLIK
- ARAŞTIRMA ile İNCELEME ile ÇÖZÜMLEME/ANALİZ
( TA'MÎK[Ar. < UMK | çoğ. TA'MÎKÂT]: Derinleştirme, derin kazma. | Esasına varacak biçimde araştırma, inceleme. )
- ARDIÇ OTU ile AYRIK OTU ile BEŞPARMAK OTU ile BOĞAN OTU ile CANAVAR OTU ile ÇOREK OTU ile DALAK OTU ile DELİCE OTU(RYE GRASS) ile EĞRELTİ OTU[Lat. NEPHRODIUM FILIX MAS] ile ENGEREK OTU ile GEYİK OTU ile GÜZELAVRATOTU[Lat. ATROPA BELLADONNA] ile İDRİS OTU ile KANARYA OTU ile KELEBEK OTU ile KENE OTU/HİNT YAĞI AĞACI ile KÜSTÜM OTU ile MELEK OTU ile MERCAN OTU ile NEVRUZ OTU ile ÖKSE OTU ile PİSİPİSİ OTU ile TAŞKIRAN OTU ile YÜKSÜK OTU[Lat. DIGITALIS PURPUREA] ile ACI OT ile SÜTLÜ OT
- ARTH-/ARTHR-/ARTHRO-/ARTİCULO- ile/||/<> ANKYL-/ANKLYO- ile/||/<> CARP-/CARPO- ile/||/<> JUG-/JUNC- ile/||/<> JUNCT- ile/||/<> COX-/COXO- ile/||/<> ZYG-/ZYGO- ile/||/<> PEND-
( Eklem, eklem ile ilgili [artrit: Eklem yangısı]. İLE/||/<> Yapışma, dirsek, ek. İLE/||/<> Bilek. İLE/||/<> Birleştirmek, bir araya gelmek, birleşmek. İLE/||/<> Birleşmek, eklem. İLE/||/<> Kalça, kalça eklemi. İLE/||/<> Birleşik, bağlanmış, birleşme ile ilgili, ekle ilgili, eklem. İLE/||/<> Asılı olmak. )
- ARTMA ile/ve ÇOĞALMA
- ÂSÂ ile ÇÖVEN/ÇEVGEN[< Fars.]/HELVACIKÖKÜ/SABUNOTU
( ... İLE Kökü ve dalları, suyu sabun katılmış gibi köpürten, kir temizleyici bir bitki, sabunotu, helvacıkökü. | Çevgen. )
( ... cum SAPONARIA OFFICINALIS )
- AŞIRI değil/yerine/= ÇOK FAZLA
- AŞK ile/ve/değil/yerine/<> COŞKU
( FALL IN LOVE vs./and/<> EXUBERANCE )
- AŞÛRE ile/ve/||/<> ÇORBA
- AT ile/ve COB, TEVSEN
- ATEŞBALIĞI/SARDALYA/SARDALYE[İt.][Lat. CLUPEA PILCHARDUS] ile VONOZ[Yun.] ile SARDUNYA(SARDINE) ile SAZAN(CARP)[Lat. CYPRINUS CARPIO] ile KOLYOS ile HAMSİ(ANCHOVY) ile BAKALYARO[Lat. MERLANGUIS MERLANGUS] ile ÇİNGENE PALAMUDU ile MALTAPALAMUDU[Lat. NAUCRATES DUCTOR] ile TORİK(BONITO) ile ALTIPARMAK ile LÜFER/KUNBER[Ar.] ile ÇİNAKOP/TEMNODON SALTATOR[Lat.] ile ÇİPURA/AURATA AURATA[Lat.] ile HANİ/SERRANUS CARILLA[Lat.] ile HARHARYAS/CARCHARHINUSLAMIA[Lat.] ile İSTRONGİLOS[Lat. SMARIS VULGARIS] ile İŞKİNE[Lat. SCIAENA UMBRA ] ile İZMARİT[Lat. MAENA VULGARIS] ile KOFANA[Yun.] ile TEKİR[MUGIL SURMULLETUS] ile BARBUNYA/BERBUNİ[Ar.]/MULLUS BARBATUS[Lat.] ile KÂĞITBALIĞI ile KALKAN ile KILIÇ ile LAHOS/LAGOS/KAYAHANİSİ[Yun.] ile LİPSOS[Yun.][Lat. SCORPAENA PORCUS] ile MAZAK[Lat. TRIGIA LINEATA] ile MELANURYA[Lat. SPARUS MELANURYA] ile MORİNA[Lat. GADUS MORRHUA] ile MERLİN BALIĞI ile PİSİ ile PLATİKA[Lat. ACERINA CERNUA] ile RİNA/TIRPANA[Lat. RAJA BATIS] ile SARIAĞIZ[Lat. SCIAENA AQUILLA] ile SARIBALIK[Lat. IDUS JESSES] ile SARIGÖZ[Lat. SARGUS SALVIERI] ile SARIHANİ[Lat. EPINEPHELES GIGAS] ile SARPA[Yun.][Lat. BOOPS SALPA] ile SİNAGUD ile SİVRİ ile KARAGÖZ ile MARANGOZBALIĞI/TESTEREBALIĞI[Lat. PRISTIS PRISTIS] ile MERCAN ile USKUMRU(MACKEREL)[Lat. SCOMBER SCOMBRUS] ile ÇİTARİ/BOX SALPA[Lat.] ile ÇOPRABALIĞI/COBITIS[Lat.] ile ÇOPURİNA ile ÇOTİRA/BALISTES CAPRISCUS[Lat.] ile ÇURÇUR/CRENILABRUS[Lat.] ile DAĞALASI/SALMA ALPINUS[Lat.] ile YAYINBALIĞI[Lat. SILURUS GLANIS] ile YAZILIHANİ[Lat. SERRANUS SCRIBA]
- ATIK ile ÇÖP
( WASTE vs. GARBAGE )
- ATKI ile ÇÖZGÜ
( Yatay. İLE Dikey. )
- ATLAS OKYANUSUNDA:
[KUZEY AMERİKA] LABRADOR DENİZİ ile/ve/||/<> BELLE ADASI BOĞAZI ile/ve/||/<> FUNDY KÖRFEZİ ile/ve/||/<> CHESAPEAKE KOYU ile/ve/||/<> SARGASSO DENİZİ ile/ve/||/<> FLORİDA BOĞAZI ile/ve/||/<> APALACHEE KOYU ile/ve/||/<> CAMPECHE KOYU ile/ve/||/<> YUCATAN KANALI ile/ve/||/<> HONDURAS KÖRFEZİ ile/ve/||/<> PANAMA KANALI ile/ve/||/<> COLON KÖRFEZİ ile/ve/||/<> VENEZUELA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> MONA BOĞAZI ile/ve/||/<> ANEGADA BOĞAZI ile/ve/||/<> AMAZON AĞZI ile/ve/||/<> MARAJO KOYU ile/ve/||/<> MARCOS KOYU ile/ve/||/<> BLANCA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> S. MATIAS KÖRFEZİ ile/ve/||/<> S. JORGE KÖRFEZİ ile/ve/||/<> GRANDE KÖRFEZİ ile/ve/||/<> MACELLAN BOĞAZI
- AYNI ZAMANDA ve/||/<> ÇOK
- AYRI PETALLİ KOROLLA, DIALIPETAL KOROLLA, KORİPETAL KOROLLA = TÜVEYC-İ KESÎRÜ'L-EVRÂK = COROLLE POLYPÉTALE, COROLLE DIALYPÉTALE
- AYRIŞMA ile/ve/değil/||/<>/> ÇOĞALMA
- AZ ANLAYAN ile ÇOK ANLAYAN
- [ne yazık ki]
AZ BİLME ve/||/ne yazık ki/<>/> ÇOK SAVUNMA
- AZ BİLMEK ve/değil/için/||/<>/< ÇOK OKUMAK/DİNLEMEK/DÜŞÜNMEK
- AZ (")ÇALAN(") ile/>< (")ÇOK(") ÇALAN
( Hapse girer. İLE/>< "Kariyer yapar." )
- [ne yazık ki]
"AZ İLE YETİNME(ME)K" ve/||/<>/> ÇOK'U BUL(AMA)MAK
- AZ VEREN değil/yerine ÇOK VEREN
( Candan. DEĞİL/YERİNE Maldan. )
( Az veren, canından; çok veren, malından olur. )
( Aldığımız, "kâr"; verdiğimiz, yarar! )
- AZ YEMEK ile/ve/<>/değil/yerine ÇOK YEMEMEK
- AZALT ve/değil/yerine/||/<>/>/< BIRAK ve/değil/yerine/||/<>/>/< ÇOĞALT
( Yediğin yemeği...
Yemeğin tuzunu...
Yediğinin/içtiğinin şekerini...
Satın alacağın eşyaları...
Harcadığın parayı...
Boşa geçen zamanı...
Gözyaşlarını...
Kafaya taktıklarını...
Televizyon ve bilgisayar/internet başında harcadığın zamanı.
Telefonla uğraştığın süreyi...
Kişlerden beklentini...
VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/<
Hız yapmayı...
Şikâyet etmeyi...
Ertelemeyi, üşenmeyi ve "vazgeçmeyi"...
Çekingenliği...
Rezil olma "kaygısını"...
Alaycılığı...
Sabırsızlığı...
Çocuğuna taparlığı...
Mazeret üretmeyi...
Başkaları için yaşamayı...
"Yapamam" "düşüncesini"...
Bahaneleri...
Olumsuz düşünmeyi...
Olumsuz söz(cük)leri...
Surat asmayı...
Önyargıyı...
Kişileri ve kişiler üzerinden düşünmeyi/konuşmayı...
"Sen-ben" tartışmasını/davasını...
Herkesi eleştirmeyi...
Herkesi düzeltmeye çalışmayı...
VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/<
Özen göstermeyi...
Saygı göstermeyi...
Sevmeyi...
Selâm vermeyi...
Gülümsemeyi... :)
Olumlu düşünmeyi...
Vermeyi...
Sabrını...
Şükretmeyi...
Teşekkür etmeyi...
Su içme oranını/sıklığını...
Çocuklarla zaman geçirmeyi, oynamayı...
Özür dilemeyi...
Mazur görmeyi...
Alttan almayı...
İstikrarını...
Düş kurmayı...
Ayırmayı...
Yalınlaştırmayı...
Ara çözümleri...
Güzel söz söylemeyi...
Kitap ve sözlük okumayı... )
( )
( )
- AZAL(T)MA ile/ve ÇOĞAL(T)MA
( TO DECREASE vs./and TO INCREASE )
- AZMAK ile COŞMAK
- A/AN[Yun.] ile/||/<> ANTİ[Yun.] ile/||/<> Bİ/BİS[Lat.] ile/||/<> DE/DES[Fr.] ile/||/<> DİS[Yun.] ile/||/<> EX[Lat.] ile/||/<> EXO[Lat.] ile/||/<> EPİ[Yun.] ile/||/<> FOS[Yun.] ile/||/<> GEO( >JEO)[Yun.] ile/||/<> HETER/O[Yun.] ile/||/<> HYPO(HİPO)[Yun.] ile/||/<> HYPER(HİPER) ile/||/<> HYDRO(HİDRO)[Yun.] ile/||/<> HOMO[Yun.] ile/||/<> İL/İN ile/||/<> İNTER[Lat.] ile/||/<> İZO[Yun.] ile/||/<> COZMO(KOZMO)[Yun.] ile/||/<> KONTRA[İt.] ile/||/<> KO/KOL/KOM/KON[Lat.] ile/||/<> MAKRO[Yun.] ile/||/<> MİKRO[Yun.] ile/||/<> MONO[Yun.] ile/||/<> NEO[Yun.] ile/||/<> OTO[Yun.] ile/||/<> PAN[Yun.] ile/||/<> PAR/PARA[Yun.] ile/||/<> POLİ[Yun.] ile/||/<> PRE[Fr.] ile/||/<> PRO[Yun.] ile/||/<> RE[Lat.] ile/||/<> SYN/SYM/SEM[Yun.] ile/||/<> SÜR[Lat.] ile/||/<> TELE[Yun.]
( Yok/luk. [ametal | amorf | aritmik] [analjezi | anestezi | anonim]
İLE/||/<>
Karşıt. [antibiyotik | antipatik | antitez]
İLE/||/<>
Çift, tekrar. [binok | bisiklet]
İLE/||/<>
Olumsuzluk.[demode | deforme | deşifre]
İLE/||/<>
Olumsuzluk ve güçlük. [diskalifiye | dismorf | disfonksiyon]
İLE/||/<>
Dışı, dışında, ...-dan başka. [exporte | expresyonizm | expresyon]
İLE/||/<>
Dışarıdan, dıştan bakılınca. [exotermik | exotizm]
İLE/||/<>
Üzerinde. [epiderm | epigrafi]
İLE/||/<>
Işık, parıltı. [fosfat | fosfor]
İLE/||/<>
Yerle ilgili ön ek. [jeofizik | jeoloji/jeolog]
İLE/||/<>
Öteki, öbür, başka. [heterojen | heterozigot]
İLE/||/<>
Aşağı, alt, daha alt. [hipoderm | hipotenüs | hipotez]
İLE/||/<>
Üstünde, aşırı, yukarı, dışında. [hipertansiyon]
İLE/||/<>
Su, suyla ilgili. [hidrosefali | hidrografi | hidrojen]
İLE/||/<>
Eş, benzer. [homojen | homonim | homolog]
İLE/||/<>
-dan yoksun. [illegal] [indirekt | inorganik]
İLE/||/<>
Ara, arası. [internasyonal | interpol]
İLE/||/<>
Eşitlik. [izobar | izotop | izoterm]
İLE/||/<>
Evren. [kozmogami | kozmopolit | kozmoloji]
İLE/||/<>
Karşı, aksi yönde. [kontrast | kontgerilla | kontratak]
İLE/||/<>
Birlik, beraberlik. [koalisyon | koleksiyon | konferans
İLE/||/<>
Büyük, geniş. [makrosefal | makrostopi]
İLE/||/<>
Küçük. [mikrofilm | mikrometre | mikrofon]
İLE/||/<>
Bir, tek. [monarşi | monolog | monopol]
İLE/||/<>
Yeni. [neolitik]
İLE/||/<>
Kendi, kendiliğinden. [otobiyografi | otopsi | otokritik]
İLE/||/<>
Bütün, birlik. [panorama | pankreas]
İLE/||/<>
Boyunca, karşı, üstünde, yanında. [paragraf | paralel]
İLE/||/<>
Çok. [poliandri | poliklinik]
İLE/||/<>
İlk, önceki, birinci. [prefabrik | prematüre]
İLE/||/<>
İleride, önde. [prolog | prova | prototip]
İLE/||/<>
Yeniden, tekrar, geri döndürmek. [reaksiyon | redaktör]
İLE/||/<>
Birlikte. [simetri | senfoni | sempati]
İLE/||/<>
Süper, üstünlük. [sürmenaj]
İLE/||/<>
Uzak, ırak. [teleferik | telefon | telepati] )
( ANTİ-...
- Antiaging/anti-aging: Genç kalma, yaşlanmayı önleme; yaşlanmayı önleyici.
- Antialerjik: Duyarca önleyici/giderici.
- Antidepresan: Çökkünlük giderici.
- Antidiüretik: Sidik/idrar kesici.
- Antidiyabetik: Şeker düşürücü.
- Antidot(e): Panzehir.
- Antiemetik: Kusma önleyici.
- Antienfeksiyöz/antienfektif: Bulaş önleyici/giderici.
- Anti-enflamatuvar: Yangı giderici.
- Antiflojistik: Yangı giderici.
- Antifungal: Mantar giderici/karşıtı.
- Antihelmintik: Solucan kıran/giderici.
- Antihemorajik: Kanama kesici/önleyici.
- Antihipertansif: Kan basıncı düşürücü.
- Antikoagülan: Pıhtı önleyici/çözücü.
- Antikodon: Karşıt şifre.
- Antikonsepsiyonel: Gebelik önleyici.
- Antikonvülzif: Nöbet önleyici.
- Antimalarial: Sıtma ilacı.
- Antimikotik: Mantar ilacı/karşıtı.
- Antineoplastik: Kanser ilacı.
- Antinevraljik: Sinir ağrısı dindirici.
- Antiparaziter: Asalak karşıtı/ilacı.
- Antipiretik: Ateş düşürücü.
- Antiproliferatif: Çoğalım önleyici.
- Antiprüritik: Kaşıntı giderici.
- Antisekretuvar: Salgı önleyici.
- Antisepsi: Arıtım, bulaş giderici.
- Antiseptik: Arıtkan, bulaş gideren.
- Antispazmodik: Kasılım çözücü.
- Antistres: Gerilim giderici/önleyici.
- Antite: Özgün durum.
- Antite morbid: Sayrılıklı özgün durum.
- Antitermik: Isı/sıcaklık düşürücü.
- Antitussif: Öksürük kesici/önleyici.
- Antivertijinöz: Baş dönmesi önleyici. )
- BAĞIMLILIK = DEPENDENCE[İng.] = DÉPENDANCE[Fr.] = ANHÄNGIGKEIT, DEPENDENZ[Alm.] = DIPENDENZA[İt.] = DEPENDENCIA[İsp.] = CONIUNCTIO[Lat.] = TO KATANTES, SÜNDESMOS[Yun.] = TAVAKKUF[Ar.] = BASTEGÎ[Fars.] = AFHANKELIJKHEID[Felm.]
- BAĞLAÇ = CONJUNCTION[İng.] = CONJONCTION[Fr.] = KONJUNKTION[Alm.] = CONGIUNZIONE[İt.] = CONJUNCIÓN[İsp.] = COPULA[Lat.]
- BAĞLAMAK ile ÇÖZMEK
- BAĞLAMAK ile/ve ÇÖZMEK
- BAHANE BULMAK ile/değil/yerine ÇÖZÜMÜNÜ/ÇARESİNİ BULMAK(/ARAMAK)
( "İstemediği/n" herşeye. İLE/DEĞİL/YERİNE (Gerçekten) İstediği herşeyin. )
- BAHÂNE yerine ÇÖZÜM/ÇÂRE
( [bir işi] Yapmak istemeyenin "tutumu". YERİNE Yapmak isteyenin tutumu. )
( "Çareler" yazısı için burayı tıklayınız... )
- BAKIŞIM = SYMMETRY[İng.] = SYMÉTRIE[Fr.] = EBENMAß, SPIEGELGLEICHHEIT, SYMMETRIE[Alm.] = SIMMETRIA[İt.] = SIMETRIA[İsp.] = CONVENIENTIA PARTIUM[Lat.] = SÜMMETRIA, EMMETRIA, EURÜTHMIA[Yun.] = el-TENÂSUK, el-TAMÂSUL, TAVÂZİ, MAVÂZÂT[Ar.] = TEKÂRON, SÂZOVÂRÎ[Fars.] = SYMMETRIE[Felm.]
- BAKTERİYEL değil/yerine/= ÇÖPÜKSEL
- BAZEN ile/ve ÇOKÇA/ÇOĞUNLUKLA
- BAZI BÖCEK TAKIMLARI'NDA:
ANOPLURA ile COLEOPTERA ile DERMAPTERA ile DIPTERA ile HEMIPTERA ile HYMENOPTERA ile ISOPTERA ile LEPIDOPTERA ile ODONATA ile ORTHOPTERA ile SIPHONAPTERA ile TRICHOPTERA
( Kanatsız dış parazitlerdir. Ağız parçaları emici tiptedir. Küçük, yassılaşmış gövdeleri vardır. Gözler indirgenmiştir. Bacakların tarsus bölümleri, deriye tutunmak için tırnak şeklindedir. Yarı-başkalaşım geçirirler. Konağa özgü parazitlerdir. İLE İki çift kanatları vardır [bir çifti kalın ve derimsi, bir çifti zarsı]. Zırh şeklinde dış iskeletleri vardır. Ağız parçaları ısırıcı ve çiğneyicidir. Tam başkalaşım görülür. İLE İki çift kanatları vardır [bir çifti derimsi, bir çifti zarsı] ya da kanatsızlardır. Ağız parçaları ısırıcı tiptedir. Gövdenin arkasında kıskaç şeklinde uzantılar vardır. Yarı-başkalaşım görülür. İLE İki çift kanatları vardır [bir çifti kısmen derimsi, bir çifti zarsı]. Ağız parçaları delici ya da emici tiptedir. Yarı-başkalaşım görülür. İLE Zarsı iki çift kanatları vardır. Baş hareketlidir. Ağız parçaları çiğneyici ya da emicidir. Dişillerin arkasında zehir iğnesi vardır. Tam başkalaşım vardır. Birçoğu sosyal yaşam sürer. İLE İki çift zarsı kanatları vardır [bazı evreleri kanatsız]. Ağız parçaları çiğneyici tiptedir. Yarı-başkalaşım görülür. Oldukça sosyal hayvanlardır. İLE Küçük pullarla kaplı iki çift kanatları vardır. Dil şeklinde olan uzun ve kıvrık ağız parçası emici tiptedir. Tam başkalaşım görülür. İLE İki çift zarsı kanatları vardır. Ağız parçaları çiğneyici tiptedir. Yarı-başkalaşım görülür. İLE İki çift kanatları vardır [bir çifti derimsi, bir çifti zarsı]. Ağız parçaları ısırıcı ve çiğneyici tiptedir. Yarı-başkalaşım görülür. İLE Gövde yanlardan basık ve kanatsızdır. Erginleri, kuşlardan ve memelilerden kan emerler. Ağız parçaları delici ve emici tiptedir. Bacakları sıçrayıcı tiptedir. Tam başkalaşım görülür. İLE İki çift, kıllı kanatları vardır. Ağız parçaları çiğneyici ya da yalayıcı tiptedir. Tam başkalaşım görülür. Sucul larvaları ipek ağ örerler ya da ipekle kum, çakıl ve odun parçalarını birleştirerek evcik inşa ederler. )
( Bit. İLE Kıt kanatlılar. İLE Kulağa kaçanlar. İLE Sinekler, sivrisinekler. İLE Gerçek tahtakurusu, kati tahtakurusu. İLE Karıncalar, arılar, eşekarıları. İLE Beyaz karıncalar. İLE Kelebekler, güveler. İLE Kızböcekleri, Teyyare böcekleri. İLE Cırcırlar, Çekirgeler, Peygamberdeveleri. İLE Pireler. İLE Evcikli böcekler. )
( Yaklaşık Tür Sayıları: 2.400 ile 500.000 ile 1.000 ile 120.000 ile 55.000 ile 100.000 ile 2.000 ile 140.000 ile 5.000 ile 30.000 ile 2.000 ile 7.000 )
( Amazonlar'da, 200.000'in üzeri çeşit, böcek bulunmaktadır. )
( ABC Adaları Mercan kayalıklarında, 800 balık türü, 8000 kabuklu ve omurgasız türü bulunmaktadır. )
- BEBEK ile/ve/<>/> ÇOCUK
( Ortalama 1 yaşına ulaşana kadar "Bebek", daha sonra "Çocuk" tanımına geçer. )
( ÇAĞA: Çocuk, bebek. )
( BABY vs./and/<>/> CHILD )
- BEBEK ile/ve/<>/> ÇOCUK ile/ve/<>/> ERGEN ile/ve/<>/> GENÇ ile/ve/<>/> ORTA YAŞ ile/ve/<>/> YAŞLI
( [yaş arası] 0-1 İLE/VE/<>/> 1-12. İLE/VE/<>/> 12-18. İLE/VE/<>/> 18-65. İLE/VE/<>/> 66-79. İLE/VE/<>/> 79-99.[Dünya Sağlık Örgütü'nün kabulü olarak] )
- BEBEK ile/ve/<> ÇOCUK/İN[Türkçe]
( Coşturur. İLE/VE/<> Eğlendirir. )
( Ortalama 1 yaşına ulaşana kadar "Bebek", daha sonra "Çocuk" tanımına geçer. )
( ... ile EN: Büyük çocuk, yetişkin kişi. )
( Çocuktan al haberi! )
( RADÎ'[< REDÂ/REZÂ]: Süt emen bebek. ile TIFIL[çoğ. ETFÂL] )
- BEKLENTİYİ YÖNETMEYE ODAKLANMAK ile/ve/değil/yerine/||/<> ÇÖZÜM ÜRETMEYE ÇABALAMAK
- BELİRLE(N)ME, BELİRLENİM = DETERMINATION[İng.] = DÉTERMINATION[Fr.] = DAS BESTIMMEN[Alm.] = DETERMINAZIONE[İt.] = DETERMINACION[İsp.] = CONSTITUTIO, DEFINITIO, DETERMINATIO[Lat.] = HO HORISMOS, HE TAKSIS[Yun.] = VUCHA(T), MÂL[Ar.] = TAYÎN[Fars.] = BEPALING[Felm.]
- BELİRSİZLİK SAÇMA(LIK)LARI/SAFSATALARI:
GÖNDERMELİ ile/ve/||/<> VURGULAMA ile/ve/||/<> ÇOK ANLAMLILIK
( FALLACY OF: EQUIVOCATION vs./and/||/<> ACCENT vs./and/||/<> AMPHIBOLY )
- BELSUYU/ERSUYU ile/ve/<> COWPER BEZİ SIVISI
( SEMİNAL VEZİKÜL: Spermleri besleyen ve üreme kanallarını kayganlaştıran, meni içindeki sıvıyı salgılayan bez. )
( MENÎ, SÂİL-İ MENEVÎ, HUVEYNÂT-I/HÜCEYRÂT-I MENEVİYYE ile/ve MEZİ/MEZİYY )
( Belsuyu/ersuyu, erilin/penisin boşaldığı(ejakülasyon) anda fışkırarak çıkan, koyu, süt rengine yakın, içinde sperm/ata bulunan sıvı/sekresyondur[gövde sıvılarının genel adı]. İLE/VE/<> Sevişme/düzüşme esnasında, boşalma öncesi penisten akan/akmaya devam eden şeffaf sıvı, Cowper Bezi ve birçok bileşimden gelen kaydırıcılığa/ıslaklığa yarayan/sağlayan sıvıdır. )
( MAĞZ-I PÜŞT ile/ve/<> ... )
- BERÂRÎ[< Ar. BERRİYYE] ile ÇÖLLER, SAHRALAR
( Çöller, sahralar. )
- BETİMLEYİCİ ETİK ile/ve/||/<> NORMATİF ETİK ile/ve/||/<> ÇÖZÜMLEYİCİ ETİK
- BİLECEN/UKALÂ ile "ÇOK BİLMİŞ"
- BİLGİ = KNOWLEDGE, COGNITION[İng.] = CONNAISSANCE[Fr.] = die ERKENNTNIS, die KENNTNIS[Alm.] = COGNITIO[Lat.] = HË GNÕSIS[Yun.] = CONOCIMIENTO[İsp.]
- BİLGİSAYAR = COMPUTER[İng., İt.] = ORDINATEUR[Fr.] = COMPUTER/KOMPUTER[Alm.] = COMPUTADOR[İsp.]
- BİLİNÇ = ŞUUR = CONSCIOUSNESS[İng.] = CONSCIENCE[Fr.] = BEWUSSTSEIN[Alm.] = CONSCIENTIA[Lat.] = SYNEIDESIS[Yun.] = CONCIENCIA[İsp.]
- BİLMEK ile/ve/||/<>/> ANLAYABİLMEK ile/ve/||/<>/> (BİRİNE) ANLATABİLMEK ile/ve/||/<>/> (ÇOCUĞA) YALIN ANLATABİLMEK
- BİLMEK ile/ve "ÇÖZMEK"
- BİR ALAN/KONU HAKKINDA ve/+/||/<>/> ÇOĞU ŞEY HAKKINDA
( Çoğu şeyi bilmeye çalışmak. VE/+/||/<>/> Bir şey bilmeye çalışmak. )
- BİR TANE DAHA RİCA EDEYİM değil/yerine ÇOK GÜZELMİŞ[Bir tane daha alabilirsem memnun olurum tabii anlamında]
- BİR ile/ve/> ÇOK
( ONE vs./and/> MANY/MUCH )
- BİRAZ ile/ve/değil/||/<>/< ÇOK AZ
- BİRÇOK ile ÇOĞU
- BİRÇOKLARI/NIZ" değil ÇOĞU/NUZ
- BİREŞİM/SENTEZ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ÇÖZÜMLEME/ANALİZ
( Birleşik nesnelerin oluşturulması. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Nesnelerin bileşenlerine ayrılması. )
- BİREŞİM/TEVHİD ile/ve/||/<> CÖMERTLİK/SELEK
- BİRLEŞİK PETALLİ KOROLLA, GAMOPETAL KOROLLA, SİNPETAL KOROLLA = TÜVEYC-İ ÂHÂDÎYÜ'L-VARAK = COROLLE MONOPÉTALE, COROLLE GAMOPÉTALE
- BİR/LİK ile/ve ÇOK/LUK
- BİR/LİK ve/+ ÇOK/LUK | ve/||/<>/> TÜMEL/LİK
( | UNITY and/+ ABUNDANCE | and/||/<>/> UNIVERSAL )
- BİSİKLET ve/<> ÇOCUK ARABASI
- BİSİKLET ve/<> COĞRAFYA
- BİSİKLET ve/<> COŞKU
- BİSİKLET ve/<> ÇÖZÜM
- BİSSÜRÜSÜ değil ÇOĞU
- BOL BOL ile/ve ÇOK ÇOK
( Besmele. İLE/VE Fatiha Sûresi. )
- BOZULMA ile/ve/||/<>/> ÇÜRÜME ile/ve/||/<>/> ÇÖZÜLME ile/ve/||/<>/> PARÇALANMA ile/ve/||/<>/> DAĞILMA
- BUJİN = ÇÖPLEME
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Çok parçalı ve koyu yeşil yapraklı otsu bir bitki. )
- BUKALEMUN ve/||/<> ÇOBANALDATAN KUŞU
( )
( ... cum CAPRIMULGUS EUROPAEUS )
- BURTLAK/MOZAK/MERDEK ile ÇORPA
( Domuz yavrusu. İLE Dağ domuzu yavrusu. )
( PIGLET vs./and ... )
- BÜYÜK KANYON ile COPPER KANYONU
( Amerika'da. İLE Meksika'da. )
( ... İLE Büyük Kanyon'dan, 4 kat daha büyüktür. )
- BÜYÜK OKYANUSTA:
[AVUSTRALYA'DA]
TAZMANYA DENİZİ ile/ve/||/<> BASS BOĞAZI ile/ve/||/<> HALIFAX KÖRFEZİ ile/ve/||/<> PRENSEN CHARLOTTE KÖRFEZİ ile/ve/||/<> PAPUA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> CARPENTERIA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> MERCAN DENİZİ ile/ve/||/<> BISMARCK DENİZİ ile/ve/||/<> ARAFURA DENİZİ ile/ve/||/<> FLAMINGO KÖRFEZİ ile/ve/||/<> BANDA DENİZİ ile/ve/||/<> MOLUK BOĞAZI ile/ve/||/<> MAKASSAR BOĞAZI ile/ve/||/<> TİMOR DENİZİ ile/ve/||/<> JOSEPH BONAPART KÖRFEZİ ile/ve/||/<> CLARENCE BOĞAZI ile/ve/||/<> FLORES DENİZİ ile/ve/||/<> JAVA DENİZİ ile/ve/||/<> SELEBES DENİZİ ile/ve/||/<> SULU DENİZİ ile/ve/||/<> BALABAC BOĞAZI ile/ve/||/<> GÜNEY ÇİN DENİZİ ile/ve/||/<> TAYLAND KÖRFESİ ile/ve/||/<> VİETNAM KÖRFEZİ ile/ve/||/<> FİLİPİNLER DENİZİ ile/ve/||/<> LUZON BOĞAZI
ile/ve/||/<>
[G. AMERİKA'DA]
PENAS KÖRFEZİ ile/ve/||/<> CORCAVADO KÖRFEZİ ile/ve/||/<> GUAYAQUIL KÖRFEZİ ile/ve/||/<> PANAMA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> PANAMA KANALI ile/ve/||/<> TETUANTEPEC KOYU
ile/ve/||/<>
[K. AMERİKA'DA]
KALİFORNİYA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> KRALİÇE CHARLOTTE BOĞAZI ile/ve/||/<> HECATE BOĞAZI ile/ve/||/<> COOK KOYU ile/ve/||/<> SHELIKOF BOĞAZI ile/ve/||/<> BRISTOL KÖRFEZİ ile/ve/||/<> KUSKOKWIM KOYU ile/ve/||/<> NORTON KOYU ile/ve/||/<> BERING BOĞAZI
- BÜYÜK SAYIDA değil ÇOK SAYIDA
- BÜYÜME ile/ve/değil ÇOĞALMA
( [but] TO GROW vs./and/but INCREASE )
- BÜYÜME ile ÇOĞALMA
- BÜYÜMEK ile/ve/||/<>/>/< "ÇOCUKLAŞABİLMEK"
( Zamanın etkisi. İLE/VE/||/<>/>/< Kişinin becerisi. )
( İçindeki çocuğa sarıl! Sana, insanı anlatır... )
( )
- ÇABA = EDEAVOUR[İng.] = EFFORT[Fr.] = BESTREBEN[Alm.] = CONATUS[Lat.]
- ÇAĞDAŞ = CONTEMPORARY[İng.] = CONTEMPORAIN[Fr.] = ZEITGENÖSSISCH[Alm.] = CONTEMPORANEO[İt.] = CONTEMPORÁNEO[İsp.]
- CALYC-/-CALYX ile/||/<> -CELE/-COELE ile/||/<> -RRHEXİS ile/||/<> -COELEİ ile/||/<> CAV- ile/||/<> STEN-/STENO-/-STENOSİS ile/||/<> DOLİCH-/DOLİCHO-
( Kaliks, fincan biçiminde oluşum ya da yapı. İLE/||/<> Tümör, herni. bkz. fıtık. İLE/||/<> Fıtık, rüptür. İLE/||/<> Kavite, ventrikül, bölme, oyuk, gövde bölmesi. İLE/||/<> Kavite, oyuk, lezyon. İLE/||/<> Dar, daralma, bir açıklık ya da kavitenin daralması, sıkışma. İLE/||/<> Uzun, dar. )
- CAMİA[Ar., Fars.] = COMMUNITY[İng.] = COMMUNAUTÉ[Fr.] = COMMUNITAS[Lat.] = GEMEINSCHAFT[Alm.] = HË METUZIA[Yun.] = COMUNITA[İt.] = COMUNIDAD[İsp.] = GEMEENSCHAP[Fel.] = FÆLLESSKAB[Dan.] = OBŞÇESTVO[Rus.]
- ÇAN BİÇİMİNDE/ÇANSI KOROLLA = TÜVEYC-İ CERESÎ = COROLLE CAMPANULÉE
- CAN ve/<> COŞKU
( LIFE and/<> EXUBERANCE, VIGOUR, ENTHUSIASM )
- CAPİT- ile/||/<> CEPHAL-/-CEPHALİSİA/-CEPHALOUS/-CEPHALİSM/-CEPHALUS/-CEPHALY ile/||/<> ENCEPHAL-/ENCEPHALO- ile/||/<> CRAN- ile/||/<> CEREBR-/CEREBRİ-/CEREBRO- ile/||/<> CORTİCO-/CORTİC- ile/||/<> ARACHNO- ile/||/<> AMYGDAL-/AMYGDALO- ile/||/<> FRONT-
( Baş. İLE/||/<> Başla ilgili, başın biçimi, baştaki anormallik. İLE/||/<> Kafatası. İLE/||/<> Beyin. İLE/||/<> Beyinle ilgili. İLE/||/<> Korteksle ilgili, bir örgenin yüzeyel tabakası. İLE/||/<> Örümcek, ince ağ benzeri yapı [araknoid: Beyin zarlarından biri]. İLE/||/<> Badem biçiminde, tonsille ilgili. İLE/||/<> Alın, ön. )
- ÇAR ÇARMAK/ÇAR ÇARMAQ / ÇAR ÇAMRAK/ÇAR ÇAMRAQ = ÇOLUK ÇOCUK
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
- ÇARE[Fars.] değil/yerine/= ÇÖZGE
- CAT- ile/||/<> EN- ile/||/<> END-/ENDO-/ENTO-/ESO- ile/||/<> EP-/EPİ- ile/||/<> DEXTR-/DEXTRO- ile/||/<> DİST-/DİSTO- ile/||/<> DORS-/DORSİ-/DORSO- ile/||/<> HYP-/HYPO- ile/||/<> HYPER- ile/||/<> HYPS-/HYPSİ-/HYPSO- ile/||/<> E-/EC-/EX-/EXO-/OE- ile/||/<> EXTRA-/EXTRO- ile/||/<> MES-/MESO- ile/||/<> MET-/META- ile/||/<> İM- ile/||/<> İN- ile/||/<> İNTER- ile/||/<> İNTRA-/İNTRO- ile/||/<> LATER-/LATERİ-/LATERO- ile/||/<> ULTRA- ile/||/<> UN- ile/||/<> SUB- ile/||/<> SUPER- ile/||/<> SUPRA- ile/||/<> SYN- ile/||/<> TRANS- ile/||/<> PERİ- ile/||/<> PRE-/PRAE-/PRO- ile/||/<> PROT-/PROTO- ile/||/<> RETRO- ile/||/<> PAN-/PANT-/PANTO- ile/||/<> CO-/COM-/CON- ile/||/<> POST- ile/||/<> PLEİO-/PLEO- ile/||/<> MEDİ-/MED- ile/||/<> MULT-/MULTİ-
( Aşağı, alt, uzak, karşıt, cot, ile. İLE/||/<> İçine, içine koymak, içte kapatmak, çevrelemek. İLE/||/<> İçinde, iç tarafta. İLE/||/<> Yukarıda, üstte, arasında, önde, yanda, tarafında, dışta, üstte, üzerinde, ek olarak. İLE/||/<> Sağda, sağa doğru, sağ tarafta. İLE/||/<> Distal, merkezden uzakta, ayrı, arkada. İLE/||/<> Sırt, sırtla ilgili, dorsal geri, arka. İLE/||/<> Altında, aşağıda, normalden az. İLE/||/<> Üzerinde, üstünde, yukarısında, ötesinde, normalden fazla, aşırı. İLE/||/<> Yüksek, yükseklik, yukarıda, yukarı, yukarıya. İLE/||/<> Ötesinde, dış, kapalı, -den, bütünüyle, olmaksızın, dışında, dış tarafta, bütünüyle. İLE/||/<> Dışında, fazladan, ötesinde, üstüne, ek olarak. İLE/||/<> Orta, arada, birleştirici bölüm, kısmı, ikincil. İLE/||/<> Sonra, ötesinde, arasında, değişim, dönüşüm, başkalaşım. İLE/||/<> Değil, olmayan, olumsuz anlam veren ön ek. Yokluk, eksik, olmaksızın. İLE/||/<> İçine, içte, içinde, e doğru, üzerinden. İLE/||/<> Arasında, içlerinde, çevrelenmiş, sarılmış. İLE/||/<> İçinde, içine, içe doğru. İLE/||/<> Yan, yanda, yan tarafta. İLE/||/<> Ötesinde, aşırı, fazla. İLE/||/<> Değil, eksik, yoksun. İLE/||/<> Boyunca, ötesinde, bütünü ile. İLE/||/<> Altında, yakınında, hemen hemen, yakın, eksik, az çok. İLE/||/<> Yukarıda, aşırı, üzerinde. İLE/||/<> Yukarıda, üzerinde, üstünde. İLE/||/<> İle, birlikte, yapışık, kaynaşmış, bağlantı [b, m, p öncesi sym, l öncesi syl olur]. İLE/||/<> Önce, önünde. İLE/||/<> Çevresinde, yakınında, ötesinde, dolaylarında. İLE/||/<> İlk kez, ilk durum. İLE/||/<> Geri, sırt, arka, arkada. İLE/||/<> Bütün, genel, hepsi. İLE/||/<> İle, birlikte. İLE/||/<> Sonra, arkasında, daha sonra. İLE/||/<> Daha fazla. İLE/||/<> Orta, orta çizgi ve düzlemle ilgili, mediyal, ara, arada. İLE/||/<> Çok, fazla, aşırı, çok sayıda bölüm tutan. )
- CAYAMBE ile/ve SARA URCU ile/ve ANTISANA ile/ve COTUPAXI ile/ve CHIMBARAZI ile/ve TUNGURAHU ile/ve EL ATAR ile/ve SANGAY
( Yanardağlar ülkesi Ekvador'da bulunan etkin yanardağlar. )
- CBS/GEOGRAPHIC INFORMATION SYSTEM değil/yerine/= COĞRAFİ BİLGİ DÜZENİ
- CEHÂLET/BİLGİSİZLİK ve/<> ÇOK VE BOŞ (GEREKSİZ) KONUŞMAK
( IGNORANCE and/<> TO TALK TOO MUCH AND WASTE )
- ÇEKMECE KÖPRÜSÜ ve BOSTANCI KÖPRÜSÜ ve ÇOBANÇEŞME KÖPRÜSÜ
- ÇELİŞİK = MÜTENAKIZ = CONTRADICTORY[İng.] = CONTRADICTOIRE[Fr.] = KONTRADIKTORISCH, WIDERSPRECHEND[Alm.] = CONTRADICTORIUS[Lat.] = CONTRADECIR[İsp.]
- ÇELİŞME/ÇELİŞKİ = TENAKUZ = CONTRADICTION[İng., Fr.] = WIDERSPRUCH[Alm.] = CONTRADICTIO[Lat.] = CONTRADECIR[İsp.]
- ÇELİŞMEZLİK ile/ve ÇOKLUK
- ÇENEK, KOTİLEDON = FİLKA = COTYLÉDON
- CEP ve/||/<>/> ÇÖP
( Çöpleri, dışarıya/yola/sokağa atmak yerine cebimizde tutma olanağımız varken, cebimiz, bir süreliğine çöp de olabilir. )
- CESÂRET = ŞECÂ'AT, CESÂRET[Fars., Ar.] = COURAGE[İng., Fr.] = FORTITUDO[Lat.] = MUT[Alm.] = HË ANDREIA[Yun.] = CORRAGIO[İt.] = VALOR[İsp.] = MOED[Fel.] = MOD[Dan.] = MUJYESTVO[Rus.]
- CESET = CESED[Ar., Fars.] = CETHE/T, NAŞ/NAAŞ[Ar.] = CORPSE[İng., Fr.] = CADAVRE[Fr.] = CADAVER[Lat., İsp.] = LEICHE[Alm.] = HO NEKROS[Yun.] = CADAVERE[İt.] = LIJK[Fel.] = LIGET[Dan.] = TRUP[Rus.]
- ÇEŞİTLİ/LİK ile ÇOK/LUK
( Çeşitlilik içinde birlik doğaldır ve iyidir. )
( VARIATION/DIVERSITY vs. ABUNDANCE
Unity in diversity is natural and good. )
- CHATGPT ile/ve/||/<> GEMINI(GOOGLE) ile/ve/||/<> COPILOT(MICROSOFT) ile/ve/||/<> DEEPSEEK
- ÇİFT ANLAMLI/LIK ile/değil ÇOK ANLAMLI/LIK
- ÇİFT YARIK ile/ve/||/<> ÇOKLU YARIK
- ÇIKIŞ ile/>< ÇÖKÜŞ
- ÇINGIRAK BİÇİMİNDE/ÇINGIRAKSI KOROLLA = TÜVEYC-İ CÜLCÜLÎ = COROLLE URCÉOLÉE
- CLUBBING değil/yerine/= ÇOMAKLAŞMA
- COAP/CONSTRAINED APPLICATION PROTOCOL değil/yerine/= SINIRLI UYGULAMA PROTOKOLÜ
- COARSE vs. COURSE
- ÇOBAN ile ÂBİL[Ar.]
( ... İLE Çayırda otlayarak suya gereksinimi olmayan hayvan. | Koyun, at ve deve gibi hayvanlara iyi bakan kişi. )
- ÇOBAN ile GAUCHO
( ... İLE Patangonya'da yaşayan koyun çobanları. )
- ÇOBANÇANTASI ile ÇOBANDAĞARCIĞI ile ÇOBANDEĞNEĞİ ile ÇOBANDÜDÜĞÜ ile ÇOBANİĞNESİ ile ÇOBANPÜSKÜLÜ ile ÇOBANSÜZGECİ ile ÇOBANTARAĞI ile ÇOBANTUZLUĞU
( Turpgillerden, yemişleri torbayı andıran bir yaban bitkisi. İLE Turpgilllerden, yabani bir bitki, kuşekmeği. İLE Karabuğdaygillerden, beyaz ya da pembe çiçekli, yürek biçimi yapraklı, otsu bir kır bitkisi. İLE İkiçeneklilerden, sap ve yapraklarında keskin bir koku ve acı bir tat olan nemli yerlerde yetişen bir bitki, meyhaneciotu. İLE Itır çiçeği cinsinden, kokulu bir bitki. İLE Çobanpüskülügillerden, bir süs bitkisi. İLE Yoğurtotu. İLE Maydanozgillerden, tarlalarda çok rastlanılan, beyaz çiçekli bir bitki. İLE Sarıçalı. )
( CAPSELLA BURSA PASTORIS cum THIASPI cum POLYGONUM AVICULARE cum ASARUM EUROPAEUM cum GERANIUM cum ILEX AQUIFOLIUM cum ... cum SCANDIX cum ... )
- ÇOBANÇEŞME ile/ve ÇOBAN ÇEŞMESİ
( Havaalanı sapağı öncesinde bulunan çeşme ve semt. İLE/VE Alibeyköy Deresi ve Kemerburgaz yolunda. [Silâhtar Yusuf Ağa - 1595] )
- coch. mag.[Lat. < COCHLEARE MAGNUM] değil/yerine/= ÇORBA KAŞIĞI, YEMEK KAŞIĞI DOLUSU
- coch. parv.[Lat. < COCHLEARE PARVUM] değil/yerine/= ÇAY KAŞIĞI DOLUSU
- COCKROFT WALTON ELEKTROSTATİK ÜRETECİ = COCKROFT WALTON HIZLANDIRICISI
- ÇOCUĞA, "GELECEK HAZIRLAMAK" değil ÇOCUĞU, GELECEĞE HAZIRLAMAK
- ÇOCUĞA İFADEDE/HİTAPTA:
"KIRARSIN/KIRACAKSIN" / "DÖKERSİN/DÖKECEKSİN" / "DÜŞERSİN/DÜŞECEKSİN" değil/yerine SIKI TUT! / DİKKAT ET!
- ÇOCUĞA, PARMAĞINI TUTTURMAK ile/değil/yerine ÇOCUĞUN, ELİNDEN TUTMAK
( ... İLE/DEĞİL/YERİNE Güven, güç, ümit ve cesâret verir. Birlik ve bütünlük düşünce ve duygusu yaratır. )
- Çocuğu DİNLE!!!
- ÇOCUĞU "ÖVÜNCE":
KİBİRLİ ile HIRSLI ile ÇABALI ile BENCİL ile AHLÂKLI
( "Zekâ" ve "kişiliğini" "översek". İLE (")Başarısını(") "översek". İLE Çabasını översek. İLE "Tipini" "översek". İLE İyi davranışlarını översek. )
- ÇOCUĞUMUZ, BÜYÜR VE GELİŞİRKEN:
"BEKLEDİĞİMİZ" ile/değil/yerine/>< GERÇEKTE OLAN
( )
- ÇOCUĞUMUZUN SEVGİSİ:
| HASTA OLAN ve KAYIP OLAN ve KÜÇÜK OLAN | ve/değil/||/<>/>/< HEPSİ
( | İyileşene kadar. VE/||/<> Dönene kadar. VE/||/<> Büyüyene kadar. | VE/DEĞİL/||/<>/< Ölene kadar. )
- ÇOCUĞUN GEREKSİNİMLERİ/SORUNLARI İLE "İLGİLENMEK"/KENDİ YAPABİLECEKLERİNİ "GİDERMEK" ile/değil/ne yazık ki/> ÇOCUĞU KÖRELTMEK/KAYBETMEK
- [ne yazık ki]
ÇOCUĞUNA TAPMA ve ALAYCI TAVIR
( Modern kişinin, öncül ve ölümcül tutumları. )
( http://ahmetcorak.blogspot.com.tr/2010/01/ahtapor-anne.html )
- Çocuğunla KONUŞ!!!
- ÇOCUĞU/NU:
ACINDIRIRSAN ile ACIKTIRIRSAN
( Arsız olur. İLE Hırsız olur. )
- ÇOCUK:
"BİZE AİT/BİZİM" değil BİZDEN
- ÇOCUK DÜŞÜNCESİ ile/değil/yerine ŞİZOİD DÜŞÜNCE ile/değil/yerine BİRLİK DÜŞÜNCESİ
- ÇOCUK GELİŞİMİ KURAMLARINDA:
ABRAHAM MASLOW ve/||/<> ERIK ERIKSON ve/||/<> JEAN PIAGET ve/||/<> LAWRENCE KOHLBERG ve/||/<> JOHN BOWLBY
( Gereksinimler sıradüzenine işaret etmiştir. VE/||/<> Bireylerin, sorunlarını çözme olanaklarının bulunduğuna işaret etmiştir. Gelişimin, sekiz aşaması olduğunu öne sürmüştür. Benlik güçlerinin, gelişimsel sorunların başarılı biçimde çözülmesiyle kazanıldığına işaret etmiştir. VE/||/<> Bilişsel gelişimin aşamalarını ortaya koymuş ve çocukların, belirli gelişimsel aşamalara özgü, beceri ve davranışlarının olduğunu, kavramlarla açıklamıştır. VE/||/<> Piaget'in önerdiği, bilişsel gelişim kavramları ile ahlâkî kavramların kazanımı arasındaki ilişkiyi araştırmıştır. VE/||/<> Çocuğun, duygusal ve davranışsal gelişimi ile ilgisi olduğu düşünülen, anneye bağlanmaya vurgu yapmış ve bağlanma kuramını ortaya atmıştır. )
- ÇOCUK GELİŞİMİNDE:
3 ile/ve/||/<> 6 ile/ve/||/<> 9 ile/ve/||/<> 12
( Çocuklarımızın fiziksel ve zihinsel sağlığı için...
3 yaşından önce televizyon izletmiyoruz!...
İLE/VE/||/<>
6 yaşından önce bilgisayar oyunları oynatmıyoruz!...
İLE/VE/||/<>
9 yaşından önce tek başına internete girmesine izin vermiyoruz!
İLE/VE/||/<>
12 yaşından önce de sosyal medya kullanmalarına izin vermiyoruz!... )
( )
- ÇOCUK GELİŞİMİNDE:
OTİSTİK EVRE ile/ve/||/<>/> SİMBİYOTİK EVRE
( bkz. MAHLER )
- ÇOCUK HAKLARI'NDA:
FELSEFÎ ile/ve/||/<> HUKUKÎ
( * Refah hakkı
* Korumacı haklar
* Yetişkin hakları
* Ebeveyne yönelik haklar
İLE/VE/||/<>
* Olumsuz durumlarda
* Olumlu durumlarda
* Etkin durumlarda )
- ÇOCUK HAKLARINDA:
NESEB HAKLARI ile/ve/||/<> MİRAS HAKLARI ile/ve/||/<> VASIF HAKLARI ile/ve/||/<> VASİYET HAKLARI
- ÇOCUK:
(hem) (")MASUM(") ile/ve/değil/hem de/||/<> KURNAZ
- ÇOCUK:
"İSTEDİĞİN GİBİ" değil YETİŞTİRDİĞİN GİBİ
( Çocuklar, donmamış beton gibidir. Üzerlerine ne düşse/basılsa, kalıcı iz bırakır. )
- ÇOCUK:
OBEZ ile/değil/yerine GÜRBÜZ
- Çocuk şarkılarını DİNLE!!!
- ÇOCUK:
SUÇA SÜRÜKLENEN değil SUÇA SÜRÜKLENDİĞİ İDDİA EDİLEN
- ÇOCUK YETİŞTİRMEDE:
"OLDUĞU KADAR" ile/ve/değil/yerine/ ||/<>/> OLABİLDİĞİ KADAR
- ÇOCUK ile/||/<> AŞTAL/AFARA/KENCE/TEKNE KAZINTISI
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( ... İLE/||/<> Kişinin sonuncu [yaşlılık çağlarında doğan] çocuğu. )
- ÇOCUK ve/<> BİSİKLET
( İçindeki çocuğa sarıl! Sana, insanı ve bisikleti anlatır/yaşatır... )
- ÇOCUK = CHILD/KID[İng.] = ENFANT/GOSSE[Fr.] = KIND[Alm.] = BAMBINO[İt.] = NIÑO[İsp.]
- ÇOCUK ile HIRSIZ
( İkisi için de, geldiğimiz son nokta[olanaklar/koşullar], onların başlangıç noktasıdır.[Dolayısıyla, ne çocuğun, ne de hırsızın "zekâ"sının ve/ya da "başarı"larının üzerinde fazla durulmaz/durulmamalıdır!] )
- ÇOCUK ve/<>/= İNSANLIK
- ÇOCUK ile KİŞİ
- ÇOCUK ile/ve SABÎ[Ar.]
( ... İLE/VE Henüz memeden kesilmemiş erkek çocuk. | Üç yaşını tamamlamayan erkek çocuk. )
( SABÎ-İ MUABBİR: Söyleyen ve söylediğini bilen çocuk. )
- ÇOCUK ile VAHŞİ ÇOCUK
( ... İLE Hindistan'da. )
- ÇOCUK ile/ve/||/<>/> YETİŞMİŞ/SERPİLMİŞ ÇOCUK/ÜFHÛD[Ar.]
- ÇOCUKÇA/LIK ile/değil/yerine ÇOCUKSU/LUK
( Belirli bir yaşa/"bilince" kadar ve kısmen kabul edilebilir. İLE/DEĞİL/YERİNE Her yaşta kabul edilir, hoş ve uygundur. )
( Bilgisiz ve bilinçsizcedir. İLE/DEĞİL/YERİNE Bilgecedir. )
( Hamakatle/ahmaklıkla. İLE/DEĞİL/YERİNE Neşeyle, sevinçle, coşkuyla. )
( İrâdeyle. İLE/DEĞİL/YERİNE İhtiyârla. )
- Çocukça/sına KONUŞ!!!
- ÇOÇUK/ÇOÇUQ ile ÇOCUK
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Domuz yavrusu. İLE İnsan yavrusunun bebeklikten gençliğe/ergenliğe kadarki dönemi. )
- ÇOCU-KEN değil/< ÇOCUKKEN
- ÇOCUKLAR [HEM PAYLAŞILABİLİR, HEM DE PAYLAŞILMAZ; NE PAYLAŞILIR, NE DE PAYLAŞILMAZ]
- ÇOCUKLAR:
"İSTEDİĞİMİZ GİBİ" değil/yerine/< YETİŞTİRDİĞİMİZ GİBİ
- ÇOCUKLARA ABUR CUBUR ALMAK/VERMEK, GÖTÜRMEK, HEDİYE ETMEK yerine MEYVE VERMEK, GÖTÜRMEK, HEDİYE ETMEK
( Çikolata/gofret çeşitleri, özellikle çocuklar için olduğu gibi yetişkinler için de sağlığa zararlı ürünlerdir. Neredeyse hiç denilebilecek kadar az tüket(tir)menizi salık veririz. LÜTFEN! )
( Çocukları meyve ya da daha yararlı yiyecek ya da küçük/basit/ucuz hediye ve oyuncaklarla sevindirebiliriz. )
( Çocuklarımıza ve geleceğimize sahip çıkmak, yapılmaması gerekenleri bugün yerine getirerek, sürekli doğru örnek olarak sağlanabilir. )
- ÇOCUKLARA/GENÇLERE CEP TELEFONU KULLANDIRTMAMALI!
- ÇOCUKLARA, DAHA İYİ BİR DÜNYA BIRAKMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DÜNYAYA, DAHA İYİ ÇOCUKLAR BIRAKMAK
- ÇOCUKLARA:
KONUŞMAYI "ÖĞRETMEK" ile/ve/değil/yerine DİNLEMEYİ GÖSTERMEK/ÖĞRETMEK
- VÜCUB EHLİYETİ > HAK EHLİYETİ ve/||/<> EDÂ EHLİYETİ ve/||/<> CEZAİ EHLİYET ve/||/<> FİİL EHLİYETİ
- ÇOCUKLARI TERBİYE ETMEK ile/ve/değil/yerine KENDİMİZİ TERBİYE ETMEK
- ÇOCUKLARIN/BAŞKALARININ TAKİP ETTİĞİ/EDECEĞİ:
İŞARET PARMAĞIMIZ değil AYAK İZİMİZ
- ÇOCUKLARIN CEZÂLANDIRILMASINDA:
0 - 12 ile/ve/||/<> 13 - 15 ile/ve/||/<> 15 - 18
( Tam sorumsuzluk. İLE/VE/||/<> Tam sorumsuzluk ya da sınırlı sorumluluk. İLE/VE/||/<> Sınırlı sorumluluk. )
- ÇOCUKLARIN, KARANLIKTAN KORKMASI
ile/değil/ne yazık ki/>
"YETİŞKİNLERİN", AYDINLIKTAN KORKMASI
- ÇOCUKLARIN:
!YÜZÜNE TOKAT ATMAK değil/yerine !KIÇLARINA VURMAK
- ÇOCUKLARIN:
!YÜZÜNE TOKAT ATMAK değil/>< !KIÇLARINA VURMAK
( Yanlışı. >< Doğrusu. )
- Çocuklarla göz hizasında KONUŞ!!!
- Çocuklarla KONUŞ!!!
- ÇOCUKLUK VE GENÇLİK ile/ve/||/<> RÜŞT VE KEMÂL
- ÇOCUK/LUK ile GENÇ/LİK
( ... ile CİVÂN/CEVÂN/CÜVÂN )
( CHILD vs. YOUTH/TEENAGE/ADOLESCENCE )
- ÇOCUK/LUK ile/> YETİŞKİN/LİK
( [Sorumluluğu] Dışarıda/başkalarında bekleyen/"gören". İLE/> Kendinde bulan/üstlenen. )
( Sorumsuzluk. İLE/> Sorumluluk. )
( Yabancılık. İLE/> Özdeşlik. )
( Oyunlarla aldatılır. İLE/> Yeminlerle aldatılır. )
( Hiçbir şeyde, "her şeyi bulur". İLE/> "Her şeyde", hiçbir şey bulamaz. )
- YAŞ:
ÇOCUKLUKTA/GENÇLİKTE ile/ve/||/<>/> YETİŞKİNLİKTE
( Girilen/gün alınan. İLE/VE/||/<>/> Tamamlanılan/yaşanılan. )
- YEMEK YEME "YARIŞI":
ÇOCUKLUKTA ile/ve/değil/yerine YETİŞKİNLİKTE
( Oyalanmadan, "hızlıca" yemek. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Olabildiğince yavaş ve lokmaları çok çiğneyerek. )
- ÇOCUKLUKTA ve/<> HER YAŞTA
- ÇOCUK/TA, "SAYGISIZ/LIK":
[ya] YILIŞIK/LIK ya da ŞIMARIK/LIK
( Aşırı baskıdan dolayı. YA DA Aşırı "sevgi"den dolayı. )
- çoğ. ile coğ.
( "Çoğul"un kısaltması. İLE "Coğrafya"nın kısaltması. )
- ÇOG ile ÇOG ile ÇOGI/ÇAGI
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Güneşin kavuruculuğu, parlaklığı. İLE Odunun kor duruma geldikten sonra ateşten çıkan alevi. İLE Gürültü. )
- ÇOĞALMA ile/<> BÖLÜNEREK ÇOĞALMA
- ÇOĞALMA ile/||/<> ÇOĞALMA ETMENİ / ÇOĞALMA FAKTÖRÜ / ÇOĞALMA SABİTİ
( Bir yan iletkende yük taşıyıcıların artmasıyla akımdaki artış. | Bir kritik altı reaktördeki nötron akışının, nötron kaynağının akışına oranı. İLE/||/<> Bir reaktörde art arda gelen iki Nm ve Nm+1 nötron kuşağının k = Nm+1 / Nm ile verilen, kritiklik etmeni ya da kritiklik kat sayısı da denilen oranı. | Bir defada doğan etkin bölünme nötronlarının net sayısı. Reaktör ortamı için [sonlu ortam olduğundan] etkin çoğalma etmeni olarak da adlandırılır. [Simgesi: k, ket] )
( TEKÂSÜR ile TEKSİR EMSÂLİ )
( MULTIPLICATION vs. MULTIPLICATION FACTOR )
( LA MULTIPLICATION avec LE FACTEUR DE LA MULTIPLICATION )
( VERHMEHRUNG, MULTIPLIKATION mit VERHMEHRUNGSFAKTOR, MULTIPLIKATIONSFAKTOR )
- ÇOĞALMA ile/ve/değil/||/<>/< EŞLEME
- ÇOĞALTICI ile/||/<> ÇOĞALTICI TÜP / ELEKTRON ÇOĞALTICI TÜP / ÇOĞALTICI FOTOTÜP / ELEKTRON ÇOĞALTICI FOTOTÜP ile/||/<> ÇOĞALTKAN OLMAYAN ORTAM / ÇOĞALTKAN OLMAYAN REAKTÖR / REAKTİFLİK
( Gerilim aralığını artırmak için bir gerilimölçerle seri bağlı olarak kullanılan direnç. İLE/||/<> Fotokatodu ve çıkış elektrodu arasında giderek artan potansiyel farkları altında bir ya da daha fazla kademeli dinotları olan, fotokatottan gelen elektronların her dinotta yansıyarak ve her yansımada yayılan ikincil elektronların eklenmesiyle çoğalarak yükselmiş çıkış alınan bir fototüp. )
( AUGMENTER, iNCREASER VS. ELECTRON MULTiPLiER PHOTOTUBE )
( L'AUGMENTATEUR AVEC LE PHOTOTUBE DU MULTiPLiCATEUR D'éLECTRON )
( MULTiPLiKATOR MiT ELEKTRONENVERViELFACHLiSCHE PHOTORöHRE )
- ÇOĞALTMA ile/ve ZENGİNLEŞTİRME
( DIFFRACTION avec/et ... )
( TEKÂSÜR/TEKSÎR[< KESRET] ile/ve ... )
- ÇOĞALTMAK ile/ve ARTIRMAK
( TO INCREASE vs./and SAVING/ECONOMIZING )
- ÇOĞAL(T)MAK ile/ve/||/<> YAYGINLAŞ(TIR)MAK
- ÇOĞALTMAK ile/ve/<>/> YAYMAK
- ÇOĞA-ZANBİL değil DUR-UNTAŞ/DURAN-TAŞ
( ELAM, M.Ö. 1250 )
- ÇÖGEN ile DEĞNEK
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Çevgen oyununda kullanılan değnek. İLE ... )
- COGNITION vs. RECOGNITION
- COGNITION vs. TO KNOW
- COGNITIVE ATTENTIONAL SYNDROME[CAS] değil/yerine/= BİLİŞSEL DİKKAT SENDROMU[BDS]
- ANKLAV:
COĞRAFİ ile/ve/||/<> SİYASİ ile/ve/||/<> ETNİK
( Coğrafi Anklavlar:
Bir ülkenin topraklarının başka bir ülke tarafından çevrelenmiş olması.[Lesotho, Güney Afrika tarafından çevrelenen bir anklavdır.]
İLE/VE/||/<>
Siyasi Anklavlar:
Ülke içinde ülke olan, farklı devlet toprağıyla kuşatılmış siyasi yapılar.[Vatikan, İtalya sınırları içinde yer alan bir anklavdır.]
İLE/VE/||/<>
Etnik Anklavlar:
Farklı bir kültürün yaşandığı ve öteki kültürlerle sınırlandırılmış bölgeler.[Gettolar, küçük İtalyan bölgeleri ve Çin mahalleleri vb.] )
(
Anklav Türü | Tanım | Örnek |
---|---|---|
Coğrafi Anklav | Coğrafi olarak bir ülkenin içinde tamamen çevrili olan bölge. | San Marino (İtalya içinde) |
Siyasi Anklav | Politik nedenlerle başka bir ülke tarafından tamamen çevrelenmiş bölge. | Kaliningrad (Rusya'ya ait ancak diğer ülkelerle çevrili) |
Etnik Anklav | Farklı etnik bir grubun çoğunlukta olduğu ve çevre ülkenin kültürel yapısından farklılık gösteren bölge. | Nagorno-Karabağ (Azerbaycan içinde Ermeni nüfus ağırlıklı) |
- COĞRAFYA ile COĞRAFYA
( ... İLE Strabon'un yazdığı kitabın adıdır! )
- COĞRAFYA = GEOGRAPHY[İng.] = GÉOGRAPHIE[Fr.] = ERDKUNDE[Alm.] = GEOGRAFIA[İt.] = GEOGRAFÍA[İsp.]
- COĞRAFYA ile/ve İKLİM
- COĞRAFYALARDAKİ EN'LER...
- ÇOĞU ÖLÜM ve/=/||/<> ERKEN ÖLÜM
- ÇOĞU ŞEYİ BİLMEMEK/BİLMİYOR OLMAK ile/değil/yerine BAZI ŞEYLERİ BİLMEMEK/BİLMİYOR OLMAK
- ÇOĞU ...(KİŞİ), ... YAPABİLİYOR değil ÇOĞU ...(KİŞİ), ... YAPIYOR
( Hem çoğul kullanıp hem de olasılık belirtmek olanaksızdır. Tanım ya da anlatım bozukluğudur. )
- ÇOĞUL KİŞİLİK ile/ve/||/<> AYRIŞMA SORUNU
- ÇOĞUL MEME/POLİMASTİ ile/ve/||/<> ÇOK MEME BAŞLILIĞI/POLİTELİ
- ÇOĞUL TANIMLARIN ÖNÜNE/ÖNCESİNE "BİR" (SÖZCÜĞÜ) KONULMAZ/SÖYLENİLMEZ!
- ÇOĞUL ile/ve/değil BİRDEN FAZLA
- ÇOĞUL = CEMİ = PLURAL[İng., Fr., Alm., İsp.] = PLURALIS[Lat.]
- ÇOĞUL ile/ve/||/<> ÇOKLU
- ÇOĞUL ile TEKİL
( PLURAL vs. SINGULAR )
- ÇOĞUL ile TEKİL
- ÇOĞULU OLMAYAN/LAR
- ÇOĞUNLUĞUN:
İSTEDİĞİNİ İSTEMEMEK ile/ve/<> İSTEMEDİĞİNİ İSTEMEK
- ÇOĞUNLUK/AZINLIK değil/yerine HEP BİRLİKTE
- ÇOĞUNLUK TAŞIYICILARI ile/||/<> ÇOĞUNLUK YAYICISI
( Bir yan iletkende taşıyıcıların toplam sayısının yansından çoğunu oluşturan elektron ya da deşikler. İLE/||/<> Bir transistörde çoğunluk taşıyıcıları akımını elektrotlararası bölgeye gönderen kaynak elektrot. )
( MAJORiTY CARRiER VS. MAJORiTY EMiTTER )
( LES PORLEURS MAJORiTE AVEC L'éMETEUR MAJORiTé )
( MAJORiTäTSLADUNGSTRäGER, MAJORiTäTSTRäGER MiT MAJORiTäTSEMiTTER )
- ÇOĞUNLUK" ile "AĞIRLIK"
- ÇOĞUNLUK ile BÜYÜK/GENİŞ ÇOĞUNLUK
( MAJORITY vs. WIDED MAJORITY )
- ÇOĞUNLUK ile ÇOĞUL
( MAJORITY vs. PLURAL )
- ÇOĞUNLUK ile ÇOĞULLUK
( MAJORITY vs. PLURALITY )
- ÇOĞUNLUK ile NİTELİKLİ ÇOĞUNLUK
- ÇOĞUNLUK ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/> SÜRÜ
- ÇOĞUNLUK ile/değil/yerine/<> YETERSAYI
( ... ile/değil/yerine/<> NİSAP )
- ÇOĞUNLUKÇULUK ile/değil/yerine ÇOĞULCULUK
- (ÇOĞUNLUKLA) KORKMAMALI!
- ÇOĞUNLUKLA) TÜM DÜNYADA/KÜLTÜRLERDE ile/ve İSLÂM'DA ile/ve HRİSTİYANLIK'TA ile/ve YAHUDİLİK'TE
- ÇOĞUNLUKLA ile/ve/değil/yerine BAZEN
- ÇOĞUNLUKLA ... ile DAHA ÇOK ...
- ÇOĞUNLUKLA ile HER ZAMAN
( MOSTLY vs. EVERY TIME )
- ÇOĞUNLUK/LA ile/ve/||/<> YOĞUNLUK/LA
- ÇÖĞÜR ile ÇÖĞÜR
( İri gövdeli, kısa saplı, bir tür halk sazı. İLE Maydanozgillerden, bir çeşit dikenli yaban bitkisi. | Tohumdan yetişmiş, küçük fidan. )
- ÇOĞUSU" değil ÇOĞU
- ÇOK ANLAMLILIK ile/ve/değil ANLAM ÇOKLUĞU
- ÇOK ANLAMLILIK ile/ve/değil ÇOKLU ANLAMLILIK
- ÇOK ANLAMLILIK ile/ve ORTAK ANLAMLILIK
- ÇOK BAMBAŞKA değil BAMBAŞKA
- [ne yazık ki]
(ÇOK) BENCİL/LİK değil/yerine/>< (ÇOK) BİLGİ(Lİ/LİK)
( Ne kadar bilgi, o kadar az bencillik; ne kadar az bilgi, o kadar çok bencillik. )
- ÇOK BİLGİLİ OLMAK ile/ve/||/<>/> ÇOK GÜZELLİK VE ACI GÖRMEK/YAŞAMAK
- [ne yazık ki]
"ÇOK BİLMEK" ile/ve/||/<>/> ÇOK YANILMAK
- ÇOK BİLMEK/BİLEN ile/ve/değil/yerine/||/<>/>
ÇOK BİLMEK/BİLEN / ÇOK BİLGİSİ OLMAK/OLAN
( Hiç yanıltmaz. [Her bilinen, her zaman, zemin ve koşul için "yeterince" hatta tamamen bilinir, emin olunan/olunur "kabul edilir."] İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<> Çok yanıltır. [Veriyle/bilgiyle uğraşmak, varolanlar ve varolabileceklerin tüm (olası) çeşitlilikleriyle uğraşmak demek olduğundan dolayı her ilerleyişte, çok sayıda, yeni bilinmez(lik)ler/veriler açığa çıkar. Dolayısıyla da bilinemeyecek sayıda (sonsuzlukta), bilmenin/verinin ve yeninin sınırı olmadığı kadar yanılmanın da sınırı olmaz/yoktur. Bu durum ve süreçten dolayı da yeni olanların karşısında, yanılma da kaçınılmazdır. Tabii bu süreç/yol da bir o kadar tetikleyicidir. Bilme isteğinin pek sonu olmadığından ve olmayacağından dolayı da yanılmaktan da kurtulma olanağı yoktur. Süreç ve sonuç itibariyle de iyi bir durum ve süreçtir.] )
- ÇOK BİLMİŞLİK ile/ve/değil/<> HADDİNİ/AMACINI AŞAN, ANLAMSIZ(GEREKSİZ/YERSİZ) SÖZ/KONUŞMA
- ÇOK ÇEŞİTLİ/FARKLI ŞEYLERİ BİLMEK ile/ve/<> BİLDİĞİ(N) KONUDA ÇOK ÇEŞİTLİ/DERİN ŞEYLERİ BİLMEK
( Okyanusun yüzeyini görüp de alttaki derinliği ve ucsuz bucaksızlığı tümüyle unutma! )
( TO KNOW VARIOUS/DIFFERENT THINGS vs./and/<> TO KNOW VARIOUS/DEEP THINGS ON YOUR KNOWLEDGE
It is like seeing the surface of the ocean and completely forgetting the immensity beneath! )
- COK COK (EMMEK)
- ÇOK DALLANMIŞ PANİKULA, TİRSUS = ANKÛD-I HERAMÎ = THYRSE
- ÇOK DÜŞÜNME" ile/ve/değil/yerine İYİ/DOĞRU/YETERLİ/NİTELİKLİ DÜŞÜNME
( Çok düşün(ül)memeli, iyi/doğru/yeterli/nitelikli düşün(ül)meli! )
( [not] TO THINK MUCH vs./and/but TO THINK WELL/RIGHT/ENOUGH/QUALIFIED
TO THINK WELL/RIGHT/ENOUGH/QUALIFIED instead of TO THINK MUCH )
- ÇOK (FAZLA) ŞEY BİLMEK ile/ve/<>/değil/yerine İŞE YARAYACAK ÇOK (FAZLA) ŞEY BİLMEK
- ÇOK GÖRMEK/GÖRDÜĞÜMÜZ ile/değil/yerine HAK GÖRMEK/GÖRDÜĞÜMÜZ
( "Kendimize" hak gördüğümüzü, başkasına "çok" görmeyelim! )
- ÇOK GÜZELSİN! DEMENİN:
ÖNCESİ ile/ve/||/<>/> SONRASI
( )
( "Çok Güzelsin!" Demenin Etkileri... yazısı için burayı tıklayınız... )
- ÇOK İKEN ve/||/<> AZ İKEN
( Çok tüketme/yelim! VE/||/<> Çok çalış/alım! Dilenme/yelim! )
- ÇOK/GERÇEKTEN İSTEMEK ile/ve/<> TAM/DOĞRU İSTEMEK
( REQUEST SO MUCH vs./and/<> ENTIRE/RIGHT REQUEST )
- ÇOK İSTEMEK ile/yerine GERÇEKTEN İSTEMEK
( REQUEST SO MUCH vs. REALLY REQUEST/WANT
REALLY REQUEST/WANT instead of REQUEST SO MUCH )
- ÇOK KATLI PAZARLAMANIN YAPISI VE İŞLEYİŞİ ile PİRAMİT ŞEMA ORGANİZASYONLARININ YAPISI VE ÖZELLİKLERİ
- ÇOK KİŞİYLE ile/ve/||/<> AZ KİŞİYLE ile/ve/||/<> TEK BAŞINA
( Konuş. İLE/VE/||/<> Düşün. İLE/VE/||/<> Karar al. )
- ÇOK KONUŞAN ile/ve/||/<>/> BAĞIRARAK KONUŞAN ile/ve/||/<>/> BAĞIRARAK ÇOK KONUŞAN
( Dayanılmazlar. )
- Çok konuşmadan KONUŞ!!!
- ÇOK KONUŞMAK ile/ve BOŞ KONUŞMAK) ile/ve/yerine ÇOK/BOŞ KONUŞMAMAK
- ÇOK KONUŞMAK değil/yerine/>< AZ KONUŞMAK
( Sık sık pişman olunur. DEĞİL/YERİNE/>< Pek az pişman olunur. )
- Çok konuştuğun için SUS!!!
- Çok konuştuk! demeden KONUŞ!!!
- ÇOK KULLANIM ile/ve/değil/||/<> KÖTÜ KULLANIM
- ÇOK KÜLTÜRCÜLÜK ile/değil/yerine ÇOK KÜLTÜRLÜLÜK
- ÇOK MUHABBET, TEZ AYRILIK GETİRİR ile/ve/değil/yerine/||/<> VUSLATTA, GINA VARDIR ile/ve/değil/yerine/||/<> GÖZDEN IRAK/UZAK OLAN, GÖNÜLDEN DE UZAK OLUR
- ÇOK "PARA" ve/||/<> ÇOK "SÖZ"
( Dolansız/yanlışsız olmaz. VE/||/<> Yalansız olmaz. )
- ÇOK PARAYA GEREKSİNİMİM/İZ VAR ile/değil PARAYA, ÇOK GEREKSİNİMİM/İZ VAR
- ÇOK SATANLAR ile/ve/||/<> ÇOK İLGİ GÖRENLER
- ÇOK SAYIDA EKMEKLER değil ÇOK SAYIDA EKMEK (VS.)
( Türkçe'de, İngilizce'deki gibi çoğul eki nesnelere eklenmez! )
- ÇOK SAZLI ve/değil/<> ÇOK SESLİ
- ÇOK SERT OLMA! ve/<> ÇOK YUMUŞAK OLMA!
( Kırılırsın. VE/<> Ezilirsin. )
- ÇOK SESLİLİK / İFADE HAKKI ile/değil DENSİZLİK
( "Sosyal medya"da. İLE/DEĞİL Günlük yaşamda. )
( Keyfiyette. İLE/DEĞİL Gerçeklikte. )
( "Kendi çıkarlarında." İLE/DEĞİL Ortak alanda, olanaklarda ve koşullarda. )
- ÇOK SEVMEK değil/yerine SEVMEK
( Neyi çok[gereğinden fazla] seversek, canımızdan olduran odur. )
- ÇOK SEVMEK ile/değil/yerine SEVMEK
- ÇOK ŞEY BİLMEK ile/ve/değil/yerine ÇOK ÖNEMLİ(ÖNCELİKLİ) ŞEYLERİ BİLMEK
( [not] TO KNOW MANY THINGS vs./and/but TO KNOW THE MOST IMPORTANTS
TO KNOW THE MOST IMPORTANTS instead of TO KNOW MANY THINGS )
- ÇOK ŞEYDEN HABERDAR OLMAK ile/ve/değil/yerine BİRBİRİMİZİ DİNLEMEK
- ÇOK "ŞEYLER" değil ÇOK ŞEY
- ÇOK SÖZ ile/ve/<> ÇOK MAL
( Yalansız olmaz. İLE/VE/<> Haramsız olmaz. )
- ÇOK SÖZ ile/yerine TOK SÖZ
( Sözü çoğaltan, perdeyi kalınlaştırır. )
( MANY WORD vs. FULL WORD
FULL WORD instead of MANY WORD )
- ÇOK TERBİYESİZ ile ÇOK TERBİYELİ
( İkisi de çok tehlikelidir. )
- ÇOK ULUSLULUK ile/değil/yerine EVRENSELLİK
( ... İLE/DEĞİL/YERİNE Dil, hukuk ve kavramsallık. )
- ÇOK YAŞA:
KÜLTÜRDE/ÜLKELERDE ile/ve/||/<>/> İSPANYA'DA
( Sağlık ve yaşam dileği. İLE/VE/||/<>/> 1. hapşırmada: Sağlık[Salud] | 2.'de: Para[Dinero] | 3.'de: Aşk[Amor]. dileği. )
- ÇOK YAŞAMAK ile/ve/değil/yerine İYİ/NİTELİKLİ YAŞAMAK
( Nicelikli. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Nitelikli. )
( Yaşlanılan gün/saat/dakika/ÂN. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Yaşanılan gün/saat/dakika/ÂN. )
- ÇOK YEMEK/YİYEN değil/yerine/>< AZ YEMEK/YİYEN
( Hastalığın başıdır. DEĞİL/YERİNE/>< Tedavinin başıdır. )
( Az tad alır. DEĞİL/YERİNE/>< Çok tad alır. )
- ÇOK YEMEK ile/değil/yerine YEMEYİ SEVMEK
( [not] TO EAT MUCH vs. TO LOVE TO EAT
TO LOVE TO EAT instead of TO EAT MUCH )
- ÇOK YEMİŞİM/YEDİM ile/ve/değil/yerine/||/<>/< YEDİKLERİM ÇOK GELDİ
- ÇOK YORULMAK ile/ve/değil/||/<>/< ÇABUK YORULMAK
- ÇOK "YUKARI" değil ÇOK YÜKSEK
- [ne yazık ki]
ÇOK ile/değil/>< AZ
( Sözcük. İLE/VE/DEĞİL/||/>< Anlam.
"Yargı". İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Adâlet.
Geveze. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Konuşan.
Sevişen. İLE/VE/DEĞİL/||/>< Seven.
Yürüyen. İLE/VE/DEĞİL/||/>< İlerleyen. )
( "Yetmez." İLE/DEĞİL/>< Yeter. )
- ÇOK ile BOL
( ... ile VÜS'AT[: Genişlik, bolluk. | Para durumu. | Boş meydan, fırsat. | Genlik.] )
( BİSYÂR ile GÜMRÂH )
( A LOT vs. ABUNDANCE )
- ÇOK ile BOL BOL
( A LOT vs. ABUNDANTLY/AMBLY )
- ÇOK ile/ve/değil ÇOĞUL
- ÇOK ile DELİM
( ... İLE Çok, fazla, ziyade. )
- ÇOK ile FURYA[İt. < FURIA]
( ... İLE Olağandan çok fazla bulunma durumu. )
- ÇOK değil/yerine GEREKTİĞİ KADAR
- ÇOK ile HIZLI
( A LOT vs. RAPID )
- ÇOK ile PEK
- ÇOK ile SIK SIK
( A LOT vs. OFTEN )
- ÇOK ile/ve/||/<>/> ŞOK
- ÇOK ... ile SON DERECE ...
- ÇOK ile SÜREKLİ
( A LOT vs. CONTINUAL )
- ÇOK ... yerine/değil YETER(Lİ)/KÂFİ DERECE(DE) ...
- ÇOK ile/>< YOK
- [ne yazık ki]
"ÇOK BİLMİŞLİK" ile/ve/||/<> "GARANTİCİLİK"
( [ne yazık ki] Bir kişi, ne kadar bilmiyorsa, o kadar "bilir". İLE/VE/||/<> Ne kadar "korkuyor" ve "öfkeliyse", o kadar "garanticidir". )
- ÇOK/ÇOQ = ÇOTUR
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Alçak, aşağılık kişi. İLE Huysuz, öfkeli kişi. )
- ÇÖKEK ile ÇÖKELGE
( Çukur yer. | Bataklık, sazlık. İLE Bataklık, su kenarı, balçık. )
- ÇÖKELGE ile ÇÖNGÜL
( Bataklık, su kenarı, balçık. İLE Ufak bataklık, çamurlu küçük göl. )
- ÇÖKELTME/K ile/değil ÇÖKERTME/K
- ... ÇOK GELİŞİYOR ile ... HIZLI GELİŞİYOR
- ÇOKLU ANLAM ile/ve ÇOKLU YORUM
( Yorum çokluğu, farkların kabulünü sağlar. )
( Yorum çokluğu, bilgiyi artırmaz, anlayışı artırır. )
- ÇOKLU MANTIK ile/ve SAÇAKLI MANTIK
- ÇOKLUK AÇMAZI ile/ve/||/<> ÇOĞULLUK AÇMAZI
- ÇOKLUK ve ANLAYIŞ
- ÇOKLUK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BEREKET
- ÇOKLUK ile/ve/<>/= BİRLİK
- ÇOKLUK ile BÜYÜKLÜK
( "Bağımsız" parçalara bölünür ve her bir parça "süreksiz"dir. İLE "Sınırsızca" parçalara bölünebilir ancak her bir parçası "sürekli"dir. )
- ÇOK/LUK ve/||/<>/> ÇÖP/LÜK
- ÇOK/LUK ile/ve/değil İKİ/LİK
- ÇOKLUK ile SÜREKLİLİK
( ABUNDANCE vs. CONTINUITY )
- ÇOK/LUK ile/ve/<>/değil/yerine YAYGIN/LIK
- ÇÖKME ile/ve/||/<> BÜKÜLME
- ÇÖKME ile DAĞILMA
( TO COLLAPSE vs. TO DISPERSE )
- ÇÖKME ile/ve GÖÇME
- ÇÖKME" ile/ve/||/<> YAŞLANMA
- ÇÖKMEK ile/ve/değil ÇÖMELMEK
- ÇÖKMEK ile/ve/değil/||/<>/< ÇULLANMAK
- ÇÖKMEK/ÇÖMELMEK ile APIŞMAK
( ... İLE Hayvanın yorgunluktan bacaklarını birbirinden ayırarak çöküvermesi. | Ne yapacağını kestirememek, şaşırmak. | Oturmak, bacakları ayırarak çömelmek. )
- ÇOKTAN ile/ve/<> ZÂTEN
- ÇOKTANRICILIK = POLYTHEISM[İng.] = POLYTHÉISME[Fr.] = POLYTHEISMUS[Alm.]
- ÇOKUBARI/ÇOQUBARI ile KİL
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Pota[maden erilme kabı] yapılan kil. İLE ... )
- ÇÖKÜK ile GÖÇÜK
- ÇÖKÜNTÜ/DEPRESYON ile/ve/||/<> TÜKENMİŞLİK (BELİRGESİ)
- ÇÖKÜNTÜ/DEPRESYON ile BUNAMA/DEMANS
- ÇÖKÜT ile ÇÖKÜTLÜK
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Kısa boylu kişi/nesne. İLE Boyca kısalık. )
- col.[Lat. < COLA] değil/yerine/= SÜZ
- ÇÖL FARESİ ile BEYAZ ÇÖL FARESİ
( Çöl faresinin kalbi, dakikada 800 kere atar. İLE ... )
- ÇÖL ile BÂDİYET-ÜŞ-ŞÂM[Ar.]
( Fırat ile Dicle'nin birleşip denize döküldüğü noktadan itibaren Batı'ya doğru uzanan çöl. )
- ÇÖL ile BEYAZ ÇÖL
- ÇÖL[Azr.] = DIŞARI[Tr.]
- ÇÖL ile/ve/||/<> NAMİBYA[< Namib/Khoekhoegowab]
( ... İLE/VE/||/<> "Geniş yer." ya da "Hiçbir şeyin olmadığı bir alan". )
- ÇÖL ile/ve/||/<> OKYANUS
- ÇÖL ile/değil PATAGONYA ÇÖLÜ
( ... İLE/DEĞİL Kum ya da çakıldan değil, ezildiğinde hoş bir koku çıkaran, gri yapraklı, kısa, sık çalılıklardan oluşur. )
- ÇÖLE ÇIKMAK, ...:
YALNIZ KALMAK ve/||/<>/> KENDİNLE KALMAK ve/||/<>/> YALNIZLIĞI AŞMAK
- COLE-/COLEO- ile/||/<> COLP-/COLPO-/COLPOS- ile/||/<> ELYT- ile/||/<> EPİSİO- ile/||/<> ESTR- ile/||/<> HYSTER-/HYSTERO- ile/||/<> GAM-/GAMO- ile/||/<> GYN-/GYNAE-/GYNAEC-/GYNEC-/GYNECO-/GYNO- ile/||/<> İNGUİN-/İNGUİNO- ile/||/<> -TOCİA/TOCO- ile/||/<> SYRİNG-/SYRİNGO-
( Vajina ya da örtücü tabakaları ile ilgili. İLE/||/<> Dölyatağı, rahim/uterus, vajina ile ilgili, vajinal, vajinal sayrılık, oyuk. İLE/||/<> Kılıf, yaprak, vajina ile bağlantılı, vajina ile ilişkili. İLE/||/<> Vulva ile ilgili. İLE/||/<> Kadın üreme örgenlerindeki döngüsel değişiklikler. İLE/||/<> Uterusla ilgili, histeri ile ilgili. İLE/||/<> Eşeysel birleşme, bölümlerin birleşmesi ya da kaynaşması. İLE/||/<> Kadınlarla ilgili, eş. İLE/||/<> Kasık. İLE/||/<> Çocuk doğumuyla ilgili, doğumla ilgili. İLE/||/<> Tüp ya da fistülle ilgili. )
- ÇOLİTA AYMARAS
( Bolivya'nın başkenti La Paz'ın sokaklarında, rengârenk giysili, başlarında vazgeçilmez olan birer melon şapkaları ile her gün 12 saat boyunca satış yapan kadınlara verilen ad. )
- COLL- ile/||/<> GLİO-
( Tutkal. İLE/||/<> Zamk. )
- COLLABORATION vs. COLLUSION
- COLLATERAL and LIEN and LIENS IN GOODS and ENFORCEMENT OF LIEN
( Maddî teminat. VE Rehin hakkı. VE Mallar üzerinde rehin, hapis hakkı. VE Haciz konulması. )
- collut.[Lat. < COLLUTORIUM] değil/yerine/= AĞIZ VE BOĞAZ GARGARASI İÇİN ANTİSEPTİK SIVI
- COLOMB ile COULOMB
- COLORIST değil/yerine/= RENK UZMANI
- COLO(U)RS and ENJOYMENT
- ÇOLPA/TOPAL ile ÇOLAK
( Ayağında/bacağında sakatlık/aksaklık bulunanlara verilen ad. İLE Elinde/kolunda sakatlık/aksaklık bulunanlara verilen ad. )
- ÇOLPAN değil ÇULPAN
( ... DEĞİL Venüs / Zühre / Çoban Yıldızı / Akşam Yıldızı / Ak Yıldız / Kervankıran / Kervan Yıldızı )
- ÇOLUK-ÇOCUK EŞ-DOST
- ÇÖLYAK ile/||/<> BUĞDAY ALERJİSİ
( Gluten tüketimi sonucu ince bağırsaklarda hasar ile ilişkili bir bağışıklık sayrılığı. İLE/||/<> Buğday proteinlerine karşı alerjik tepkime. )
- ÇÖLYAK ile/||/<> LAKTOZ İNTOLERANSI
( Gluten tüketimi sonucu ince bağırsakta hasar oluşması ile ilişkili bir bağışıklık sayrılığı. İLE/||/<> Laktozun içeren gıdaların sindirilememesi sonucu sindirim sorunları. )
- ÇÖLYAK ile/değil TROPİKAL SPRUE
( ... İLE/DEĞİL Bu hastalık, çölyak hastalığını taklit ederek bazen doktorları yanıltsa da tropik bölgelerde yaşayan ya da geziye çıkan kişilerin kaptığı bir bulaşımdan kaynaklanır. Belirtiler arasında, şiddetli ishal, kuvvet kaybı, ateş, gece körlüğü ve besin emilimi yetersizliği görülür. Hastalığa neden olan bakteri, kesin olarak bilinmemekle beraber antibiyotik ve vitaminlerle tedavi edilebilmektedir. İyi haber şu ki, dünya çapında artan hijyen ve sağlık koşulları ile antibiyotik sağlanabilirliği sayesinde, bu hastalık giderek azalmakta. )
- colyr.[Lat. < COLLYRIUM] değil/yerine/= GÖZ BANYOSU İÇİN ANTİSEPTİK SIVI
- ÇOMAK/ÇOMAQ ile ÇOMAK/ÇOMAQ
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( İnce dal. İLE Müslüman.[Uygurlar ve müslüman olmayan öteki halklar tarafından kullanılan bir sözcük.] )
- ÇOMAR ile ŞOPAR
( İri köpek, çoban köpeği. İLE Çingene çocuğu. | Şımarık, küstah, yaramaz olan. )
- ÇÖMÇE ile/ve MABLAK/MİL'AKA
( Tahta kepçe. İLE/VE Hamur, merhem, boya gibi şeyleri ezip karıştırarak yoğurmak için kullanılan ve bir ucu ele alınacak biçimde saplı, öbür ucu yassı olan araç. | Aşure kazanlarını karıştırmada kullanılan, uzun saplı ve yayvan uclu tahta kepçe. )
- (not COME AT) COME TO
- CÖMERT ile/ve/değil/||/<>/< İYİMSER
- CÖMERT/BONKÖR/AHİ/SEMİH değil/yerine/= ELİAÇIK/AKI/ELİBOL/GÖNLÜBOL/SELEK
- CÖMERTLİK ile İSRAF
( SAHÂ', SAHÂVET ile İSRÂF[< SEREF] )
( GENEROSITY vs. EXTRAVAGANCE )
- COMFORT vs. FREEDOM
- COMFORT vs./and CLOSENESS/SYMPATHY
- COMIC vs. COMICAL
- ÇÖMLEK ile/ve ÜZLÜK
( ... İLE/VE Topraktan, kulpsuz, küçük çömlek. )
- COMMENT vs. APPROACH
- COMMENT vs. CRITIQUE
- COMMENT vs. EVALUATION
- COMMENT vs. FEEDBACK
- COMMENT vs. IDEA
- COMMENT vs. "IN ONE RESPECT"
- COMMENT vs. LOOKING
- COMMENTS
- COMMERCIAL LAW and/||/<> COMMERCIAL UNDERTAKINGS LAW and/||/<> COMMERCIAL TRANSACTIONS AND APPLICABLE RULES and/||/<> COMMERCIAL LITIGATITION and/||/<> COMMERCIAL/TRADE REGISTRY
( Ticaret hukuku. VE/||/<> Ticarî işletme hukuku. VE/||/<> Ticari işler ve tâbi oldukları kararlar. VE/||/<> Ticarî yargı. VE/||/<> Ticaret sicili. )
- COMMISION vs. BRIBE
- [not] COMMITTEE vs./and COORDINATION
( COORDINATION instead of COMMITTEE )
- COMMODORE ile AMIGA
- COMMON FIELD vs. COMMON POINT
- COMMON vs. MUTUAL
- COMMON POINT vs. COMMON SENSE
- COMMON POINT vs. TO LIKEN
- COMMONWEALTH ile COMMONWEALTH
( İngiliz Uluslar Topluluğu. İLE Ortak rızayla oluşturulmuş siyasi topluluk. )
- COMMUNITY vs. SOCIETY
- COMO GÖLÜ:
İSVİÇRE ve/||/<> İTALYA ALPLERİ(NİN BULUŞTUĞU NOKTADA)
- COMPARATIVE vs. COMPARABLE
- COMPARE TO vs. COMPARE WITH
- COMPARISON vs. SIMILE
- COMPARISON vs./and INTERPRETATION/COMMENT
- COMPLEMENTARY vs. COMPLIMENTARY
- COMPLETE vs. CONNECTED/RELATED
- COMPLETE vs. FINISH
- COMPLETE vs. IN A SINGLE PIECE
- COMPLETE vs. INTEGRITY
- COMPOSITAE = FASÎLE-İ EZHÂR-I MÜREKKEBE
- COMPOSITION vs. COMPOSITE
- COMPREHEND vs. UNDERSTAND
- COMPREHENSIBLE vs. COMPREHENSIVE
- COMPREHENSION vs. CONTAIN
- COMPREHENSION/UNDERSTANDING vs. TOLERANCE
- COMPREHENSION/UNDERSTANDING vs./and PLEASURE
- (not COMPRISE OF) COMPRISE
- COMPTON DALGA BOYU ile/||/<> COMPTON ETKİSİ / COMPTON (DEBYE) ETKİSİ ile/||/<> COMPTON OLAYI ile/||/<> COMPTON GERİ TEPME ELEKTRONU / COMPTON ELEKTRONU ile/||/<> COMPTON GERİ TEPME TANECİĞİ BK. COMPT0N FL TANECİĞİCOMPTON ELEKTRONU ile/||/<> COMPTON GERİ SAÇILMA ELEKTRONU / COMPTON ELEKTRONU ile/||/<> COMPTON GERİ SAÇILMASI ile/||/<> COMPTON GERİ SAÇILMA TANECİĞİ / COMPTON GERİ TEPMESİ ile/||/<> COMPTON İNKOHERENT SAÇILMA ile/||/<> EŞ FAZLI OLMAYAN GERİ SAÇILMA TANECİĞİ ile/||/<> COMPTON KAYMASI ile/||/<> COMPTON KENARI ile/||/<> COMPTON KURALI ile/||/<> COMPTON OLAYI ile/||/<> COMPTONÖLÇERİ / KOMPTONÖLÇERİ ile/||/<> COMPTON SAÇILMASI ile/||/<> COMPTON SOĞURMASI ile/||/<> COMPTON TESİR KESİTİ
- COMPUTATİONAL NEUROSCİENCE değil/yerine/= BERİMSEL SİNİRBİLİM
- COMPUTE ile/ve/||/<>/> PROMPT
- ÇÖMÜL ile
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Bir Türk kavmi. İLE ... )
- ÇOMUŞLUK/ÇOMUŞLUQ = ...
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Tuvalet. )
- CONCENTRATED vs. TO CONCENTRATE
- CONCENTRATION vs. TO GET FOCUS
- CONCEPT vs. TERM
- CONCEPT vs./and LIFE
- CONCEPTS vs. SUBJECT/TOPIC
- CONCEPTS vs. WORDS
- CONCERNED ABOUT vs. CONCERNED WITH
- CONCOMITANT vs. CONCURRENT vs. SIMULTANEOUS
- CONDITION vs. POWER
- CONFERENCE vs. SEMINAR
- CONFESSION vs. TO LET SLIP, TO BLURT OUT
- CONFİDENCE İNTERVAL değil/yerine/= GÜVEN ARALIĞI
- CONFIDENTLY vs. CONFIDENTIALLY
- CONGENITAL vs. INBORN vs. INBRED vs. INHERENT vs. INNATE
- CONIFÈRES = SANEVBERÎYE
- CONNECTION vs. PROPORTION
- CONNECTION vs. TRICK
- CONNECTION vs./and RELATION
- CONNECTIVE vs. INTEGRANT
- CONSCIOUS vs. CONSCIENTIOUS
- CONSCIOUSNESS and LOVE (IN SELF-EXISTENCE)
- CONSCIOUSNESS vs. INTUITION
- CONSENSUS ALGORITHMS değil/yerine/= UZLAŞMA ALGORITMALARI
- CONSENSUS değil/yerine/= UZLAŞMA, DÜŞÜNCE BİRLİĞİ
- CONSIDER vs. CONTEMPLATE vs. MEDITATE vs. PONDER vs. RUMINATE vs. THINK
- CONSIOUSNESS vs./and PARADIGM
- (not CONSIST FROM) CONSIST OF
- CONSOLIDATION vs. INTEGRITY
( BÜTÜNLEŞME ile BÜTÜNLÜK )
- CONSPICUOUS vs. EMINENT vs. DISTINGUISHED vs. NOTICEABLE vs. OUTSTANDING vs. PROMINEN vs. REMARKABLE vs. SALIENT vs. STRIKING
- CONTEMPLATION vs. CONTEMPLATION IN WHICH TURNS TO THE BASE
- CONTEMPLATION vs. TO SLEEP
- CONTENT vs. CONTEXT
- CONTENT vs./and ASSERTION
- CONTEST vs. CONTEST
( Yarışma. İLE Tartışma, iddia/laşma, çekişme. )
- CONTINUAL vs. MUCH
- CONTINUAL QUANTITY vs. DISCONTINUOUS/TRANSIENT QUANTITY
( Unit. vs. Quantity. )
- CONTINUAL vs. REPEATITION
- CONTINUAL vs./and REGULAR
- CONTINUITY vs. CONTINUUM
- CONTINUITY vs. ORDER
- CONTINUOUS vs. CONTINUAL
- CONTRARY vs. ANTI
- CONTRAST vs. OPPOSITE vs. ANTONYMOUS vs. REVERSE vs. INVERSE
- CONTROL vs. COST CONTROL
- CONTROL vs. INSPECTION
- CONTROL vs. SOVEREIGNTY/DOMINATION
- CONVERSION vs. CONVERTIBLE
- COOK vs. COOKER
- COOL vs. IMPORTANT
- COOPERATION vs./and DIVISION OF LABOUR
- [not] COORDINATION vs. SYNCHRONIZATION
- ÇÖP ile ÇÖP ile ÇÖP ile ÇÖPİK/ŞÖPİK
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Herhangi bir şeyin dibindeki çökelti. | Değersiz kişi. İLE Tutmaç parçası. İLE Herhangi bir şeyin tortusu ya da sıkıldıktan sonra geriye kalan bölümü. İLE Meyve yendikten sonra geriye kalan ve atılan bölüm. )
- ÇÖP ile/ve/değil/||/<> İŞLEVSİZ
- ÇÖP ve/<> KİLO
( Ancak/sadece kişinin/insanın oluşturdukları. )
- ÇÖP ile POSA
- [ne yazık ki]
!ÇÖP ATMAK =/||/<> !"ÇÖP BIRAKMAK"
- ÇÖPE değil/yerine GERİ DÖNÜŞÜME
- COPERNIC ile/ve/değil İBN ŞÂTIR
- ÇÖPLEME:
KARA ile YEŞİL ile SARI
( Düğünçiçeğigillerden, kökleri içi sürdürücü olarak kullanılan, türleri olan bir bitki, marulcuk. )
( HELLEBORUS )
- ÇÖP/LÜK ile/değil MİDE!
( Mide çöplük değildir! "Atılmasın/günah" diye (gereksiz/fazladan) yemek de mideyi çöplük durumuna düşürür. Yiyecekler atılması gerekiyorsa atılmalıdır/atılabilmelidir. )
- ÇOPRA ile/ve GELMİÇ
( Balık kılçığı. | Sık çalılık ya da sazlık. İLE/VE İri balık kılçığı. )
- COPR-/COPRO- ile/||/<> FEC- ile/||/<> STERCO- ile/||/<> SCAT-/SCATO-
( Dışkı. İLE/||/<> Dışkı. İLE/||/<> Dışkı. İLE/||/<> Dışkı ile ilgili. )
- ÇÖPRE ile ÇÖPÜR
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Eski, yıpranmış giysi. İLE Keçi kılı.[ÇÖPÜR ÇEPİR: Eski bir nesne.] )
- COPY vs. RECORD
- [not] COPY vs. REPETITION
- COPYING vs. CREATION
- COPYING vs. CUSTOM/HABIT
- coq.[Lat. < COQUE] değil/yerine/= KAYNATINIZ
- coq. in quant. sut. aq.[Lat. < COQUE IN QUANTITATE SUFFICIANTE AQUAE] değil/yerine/= YETERİ KADAR SU İÇİNDE KAYNAT
- ÇÖR/ÇER-ÇÖP
- ÇOR ile ÇOR URAGUT
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Yoğun, iç içe geçmiş. İLE Eşeysel örgeni dar olan kadın.[< Yoğun, iç içe geçmiş dallara ya da yapraklara sahip bitkiler.] )
- ÇORAK ile KURAK
( Verimli olmayan toprak. | Acı su. | Verimsiz, kısır. | Toprak damlara çekilen, su geçirmeyen killi toprak. | Bazı toprakların yüzünde beyaz bir katman durumunda toplanan ve eskiden barut yapmakta kullanılan potaslı, sutlu tuz. İLE Yağışsız hava, mevsim, yıl. | Nem tutmayan, çabuk kuruyuveren, çorak toprak. )
- ÇORAP:
"MUZ" değil MUS
- ÇORAP ile BENÎK
( ... İLE Çoğu zaman çorap yapılan adi ipek. )
- ÇORAP ile/ve/<> JARTİYER[Fr.]
( ... İLE/VE/<> Çorapları dizin altında ya da üstünde tutmaya yarayan lastikli bağ. )
- ÇORAP[Fars. < CURAB] ile PATİK
- ÇORAP:
SICAK TUTAR ile/ve/||/<>/< SOĞUKTAN KORUR
- ÇORBA KAPISI
( Fatih'tedir. )
- ÇORBA:
ŞİFÂ ve/||/<>/< CİLÂ
( Ten'e. İLE/VE/||/<>/< Batın'a. )
- ÇORBA:
SULU = DURU
- ÇORBA YAPMAK ile HELVA YAPMAK
- ÇÖREK ile AY ÇÖREĞİ
( ... İLE İçine tarçın, ceviz konularak ay biçiminde yapılmış çörek )
- ÇÖREK ile KETE
( ... İLE Yağlı, mayalı ya da mayasız hamurdan yapılan çörek. )
- ... değil ÇÖREKOTU
- ÇÖREKOTU değil ÇÖREOTU
( ... DEĞİL Düğünçiçeğigillerden bir bitki ve susam iriliğindeki siyah tohumu. )
- ÇÖRƏK[Azr.] = EKMEK[Tr.]
- CORİOLİS İŞLEMCİSİ ile/||/<> CORİOLİS İVMESİ ile/||/<> CORİOLİS KUVVETİ ile/||/<> CORİOLİS PARAMETRESİ ile/||/<> CORİOLİS REZONANS ETKİLEŞMELERİ ile/||/<> CORİOLİS SAPMASI ile/||/<> CORİOLİS ETKİSİ
- CORNU HARTMANN FORMÜLÜ / HARTMANN FORMÜLÜ ile/||/<> CORNU KUVARS PRİZMASI
- CORONA[Lat.] ile/ve/||/<> COROLLA[Lat.]
( Taç. İLE/VE/||/<> Küçük taç. )
- CORP- ile/||/<> -SOMA/SOMAT-/SOMATİCO-/SOMATO-/-SOMATOUS/-SOME/-SOMİC
( Gövde. İLE/||/<> Gövde, gövdeyle ilgili. )
- [not] CORRECTION vs./and TO INFORM
- ÇÖRTEN ile ÇÖRTÜ
( Dam çevresindeki yağmur sularını, oluklardan alıp duvar temelinden uzağa akıtan, saçak kenarından dışarı doğru uzatılmış oluk. İLE Değirmende, buğday teknesi oluğu. )
- CORUM ile ÇORUM
( Balık akını. | Uskumruların, büyük balıklardan korkarak, kıyıya sığınması durumu. İLE Türkiye'nin bir ili. )
- COŞKU ile DİDİŞME
- COŞKU ve ŞİMDİ/LEŞTİRME
- Coşkulu KONUŞ!!!
- COŞKUNLUK ile CEZBE
- COŞMAK ile/ve AKMAK
- COŞMAK ile/ve/<> KOŞMAK
- COSMOLOGY vs. TEOLOGY vs. HUMAN
- COSMOS ile/ve TOPOS
( Küreyi/küreleri kapsayan. İLE/VE Kürenin içindekileri kapsayan. )
- COST-EFFECTIVE değil/yerine/= MALİYET-ETKIN
- COST-/COSTİ-/COSTO- ile/||/<> PLEUR-/PLEURO-/-PLEUROUS
( Kaburga. İLE/||/<> Plevra ile ilgili, yanla ilgili, kaburgayla ilgili. )
- COŞUNTU/HEYECAN ve/||/<>/< OLASILIK/İHTİMAL
- ÇOTİRA ile ÇOTRA
( Çotiragillerden, dikenli, sert pullu, kısa ve geniş, siyaha yakın esmer bir balık. BALISTES CAPRISCUS[Lat.] İLE Ağaçtan yapılmış küçük su kabı. )
- COTTON MOUTON ÇİFT KIRILMASI / COTTON MOUTON OLAYI ile/||/<> COTTON MOUTON ETKİSİ ile/||/<> COTTON MOUTON SABİTİ
- COUDÉ NEWTON CASSEGRAİN TELESKOBU ile COUDÉ TELESKOBU ile COUDÉ ODAK NOKTASI ile COUDÉ SİSTEMİ ile COUDÉ SPEKTOGRAFI ile COUETTE AKIŞI
- COUGALAPATHY
( Kanın pıhtılaşamaması durumu/sorunu. )
- COULOMB / KULOMB ile/||/<> COULOMB ALANI ile/||/<> COULOMB ÇEKİMİ ile/||/<> COULOMB ENGELİ ile/||/<> COULOMB ETKİLEŞMESİ ile/||/<> COULOMB İTMESİ ile/||/<> COULOMB KURAMI ile/||/<> COULOMB KUVVETİ ile/||/<> COULOMBMETRE ile/||/<> KULOMBMETRE ile/||/<> COULOMB POTANSİYELİ ile/||/<> COULOMB SAÇILMASI ile/||/<> COULOMB SÜRTÜNMESİ ile/||/<> COULOMB UYARILMASI ile/||/<> COULOMB YASASI
- COUNCIL vs. COUNSEL
- COUNTERVAILING CHARGES IN RESPECT OF IMPORTS and COUNTERVAILING IMPORT DUTIES
( İthalata konulan telâfi edici vergiler. VE İthalatta telâfi edici vergiler. )
- COUPLING değil/yerine/= EŞLEŞME
- COURAGE vs./and DECISIVENESS/STABILITY
- COVER vs. ESSENCE
- ÇOVI ile ÇOVLI[Kençek]
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Hoten yönetim töresince hakandan iki seviye aşağıda bulunan kişilere verilen bir unvan. İLE Tutmaç süzgeci.[Bir kepçe biçiminde örülen, çok ince yaş dallardan yapılır.] )
- ÇÖYÜR
( Yaylı bir çalgı. )
- ÇÖZELTİ ile ÇÖZÜNEN
( Çözünme işlemi sonucu oluşan, homojen karışım. İLE Çözücü içinde, bileşimi bozulmadan, dağılmış ve genellikle çözeltide, miktarca az olan madde. Katı-sıvı homojen karışımlarında, katı, sürekli olarak çözünendir. [%80'lik şeker çözeltisinde; çözünen, şeker; çözücü, sudur.] )
( SOLUTION vs. SOLUTE )
( LÖSUNG mit GELÖSTE )
- ÇÖZELTİ ile ERİYİK
- ÇÖZELTİ ile/>< SÜSPANSİYON
( Homojen karışımlar. İLE/>< Heterojen karışımlar. )
- ÇÖZELTİNİN DERİŞİMİ ile/>< ÇÖZELTİNİN SEYRELTİMİ
( Yüksek nesne oranı içerir. İLE~>< Düşük nesne oranı içerir. )
- ÇÖZME GÜCÜ = AYIRMA GÜCÜ
- ÇÖZME ile ÇÖZÜNME ile ÇÖZÜNÜRLÜK ile ÇÖZÜNME ENTALPİSİ ile ÇÖZÜNMEYEN NESNE
( Bir katının, çözeltiye geçirilmesi. İLE Katı, sıvı ya da gaz durumundaki maddelerin, molekül ya da atomlarını birarada tutan güçleri yenerek bir başka madde içinde tek faz oluşturacak biçimde dağılmaları olayı. İLE Bir maddenin çözünmesine eşlik eden entalpi değişimi. İLE Bir maddenin, belirli bir sıcaklıktaki doygun çözeltisindeki derişimi. İLE Belirli bir çözücüde çözünmeyen madde. [Aksi belirtilmemişse çözücünün su olduğu anlaşılır.] )
- ÇÖZMEK ile/ve AŞMAK
- ÇÖZMEK ile/değil GİDERMEK
- ÇÖZMEK ile/ve/değil/yerine SÜZMEK
- ÇÖZÜCÜ ile ÇÖZÜNEN
( Çözeltiyi oluşturan nesne. İLE Çözelti içinde çözülen nesne. )
- ÇÖZÜLME ile/ve/||/<> DAĞILMA/DAĞILIM ile/ve/||/<> ERİME
( İki ya da daha fazla nesnenin bağdaşık moleküler karışımı. İLE/VE/||/<> ... İLE/VE/||/<> Bir gaz, sıvı ya da katının, başka bir gaz, sıvı ya da katı içinde kimyasal bir değişikliğe uğramadan bağdaşık olarak dağılması. | İki ya da daha fazla nesnenin bağdaşık moleküler karışımı. )
( ... vs. DISTRIBUTION, DISPERSION, DISSIPATION vs. SOLUTION )
( ... vs. İNTİŞAR vs. İNHİLÂL )
- ÇÖZ(ÜL)ME/Sİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ÇÖZÜM/LE(N)ME/Sİ
( Tüm durum, sorun, koşul ve ayrıntıları, çözemeyebiliriz fakat çözebiliriz. )
- ÇÖZÜLMÜŞ/LÜK ile/ve/||/<> AŞILMIŞ/LIK
- ÇÖZÜM "BULMAK" ile ÇÖZÜM "YARATMAK"
- Çözüm için DİNLE!!!
- ÇÖZÜM ORTAKLIĞI ile YATIRIM ORTAKLIĞI
- ÇÖZÜM ÜRETMEK ile/ve ÇÖZÜM OTURTMAK
( FINDING SOLUTION vs. FIX THE SOLUTION )
- ÇÖZÜM ile/ve AÇIKLAMA
( SOLUTION vs./and EXPLANATION )
- ÇÖZÜM ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ARA ÇÖZÜM
( ... İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Yukarı çekersek, ayak açıkta kalır. Aşağı çekersek, omuz. Neşeli kişiler, çözüm üreterek[dizlerini karnına çekerek] rahat uyur. )
- ÇÖZÜM ile ÇARE
( Genel ya da kavramsal bir olguya işaret eder. İLE Belirli bir olgu ya da soruna işaret eder. )
( Çare/ler...
Bbiledegil.blogspot.com.tr/2015/02/careler.html )
( ... ile BEYÂRİŞ )
( SOLUTION vs. WAY/HELP )
- ÇÖZÜM ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ÇÖZÜMLEME
( Çözümleme/sorgulama(analiz), her durum/konu/ayrıntı için söz konusuyken; ("kökten/toptan") "çözüm", her durum için olanaklı değildir.
Sorumluluğumuz ve önceliğimiz de
çözmek değil çözümlemektir.
Çözümleme varsa çözüm ya da ara çözüm de yakınında bir yerde bulunacaktır. )
- ÇÖZÜM ile/ve/||/<> DÜZENLEME
- ÇÖZÜM ile İDEAL
( SOLUTION vs. IDEAL )
- ÇÖZÜM ile/ve OYUN
( SOLUTION vs./and GAME )
- ÇÖZÜM = SOLUTION[İng.] = SOLUTION[Fr.] = LÖSUNG[Alm.] = SOLUZIONE[İt.] = SOLUCIÓN[İsp.]
- ÇÖZÜM ile/ve SONUÇ
( SOLUTION vs./and CONSEQUENCE/RESULT )
- ÇÖZÜM ile/ve/değil/yerine/> SÜREKLİ/ESASLI/KALICI/KÖKLÜ/GERÇEK ÇÖZÜM
( Bir olay ya da kişinin bir durumu/sorunu ile sınırlı/özel kalabilen. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/> Sürekli ve her koşulda, herhangi bir özel durumla sınırlı kalmayacak sürekli/kalıcı olan. )
( Seninle. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/> Senden sonra da! )
( Ne olduğu. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/> Ne/nasıl[ne/yin asıl] olması gerektiği. )
( [not] SOLUTION vs./and/>/but CONTINUAL/REAL SOLUTION
CONTINUAL/REAL SOLUTION instead of SOLUTION )
- ÇÖZÜM ile/ve TEDBİR
( SOLUTION vs./and PRECAUTION )
- ÇÖZÜM ile YANIT
( Geciken yanıt yanlış yanıttır. )
( Bir sorunun doğru çözümü, onun ancak evrensel, tarafsız bir araştırma ve sorgulama içinde çözümlenmesiyle bulunabilir. )
( Her sorunun kökeni geçmişte, çözümü gelecektedir. )
( SOLUTION vs. ANSWER/RESPONSE
Delayed response is wrong response.
Only in the dissolution of the problem in the universal solvents of enquiry and dispassion, can its right solution be found. )
- ÇÖZÜM ile YÖNEYLEM
( ... İLE Karmaşık sorunların çözümünde ve incelenmesinde, bilimsel ve özellikle matematiksel yöntemlerin uygulanışı. )
- ÇÖZÜMLEME ile/ve/||/<> AÇIKLAMA
- ÇÖZÜMLEME/ANALİZ ile/ve ELEŞTİRİ
( ANALYSIS vs./and CRITIQUE )
- ÇÖZÜMLEME ile ETKİLE(N)ME
( ANALYSIS vs. TO (GET) EFFECT )
- ÇÖZÜMLEME ve/> GELİŞTİRME
- ÇÖZÜMLEME ile/ve ÖZGÜRLEŞTİRME
( TO ANALYSE vs./and TO FREE )
- ÇÖZÜMLEME ile/ve RAHATLATMA
( TO ANALYSE vs./and TO RELIEVE/RELAX )
- ÇÖZÜMLEME ile/ve SERİMLEME
- ÇÖZÜMLEME = TAHLİL[Ar.] = ANALYSIS[İng.] = ANALYSE[Fr.] = ANALYSE[Alm.] = ANALYSIS < ANALYEIN[Yun.] = ANALIZAR[İsp.]
- ÇÖZÜMLEME ile/ve/||/<>/> TRANSAKSİYONEL ÇÖZÜMLEME
- ÇÖZÜMLEMELER('İ)
- ÇÖZÜMLER ÜZERİNE KONUŞMAK ve/||/<>/> ÇÖZÜM ÜRETİR
- ÇÖZÜMSEL ile/ve/değil/||/<> ÇÖZÜMLEYİCİ
- ÇÖZÜMSÜZ ÇATIŞKI = TESAVİ-İ NAKİZEYN = ANTINOMY[İng.] = ANTINOMIE[Fr.] = ANTINOMIE[Alm.] = ANTI-NOMIA[Yun.]
- ÇÖZÜMSÜZLÜK ile/ve/> ÇARESİZLİK
( Çözümsüzlük hiçbir zaman çözüm değildir/olamaz! [kabul edilemez/edilmemeli, gözardı edilemez/edilmemeli, boş verilemez/verilmemeli, ertelenemez/ertelenmemeli!] )
- Çözümü KONUŞ!!!
- ÇÖZÜMÜN BİR PARÇASI DEĞİLSEK, SORUNUN BİR PARÇASIYIZDIR ile/ve/||/<> YAŞAMAKLA MEŞGUL OLMAZSAK, ÖLMEKLE MEŞGUL OLURUZ
- ÇÖZÜMÜNÜN BASİT/KOLAY OLMASI/OLMAMASI ile/ve/değil/yerine BİR ÇÖZÜMÜNÜN (VAR) OLMASI
- ÇÖZÜNME ile/>< ÇÖKELME
( Bir nesnenin başka bir nesne [çözelti] içinde çözünmesi. İLE/>< Bir nesnenin çözelti içinde katı duruma geçmesi. Çözeltiden katı nesne oluşumu. )
- ÇÖZÜNÜRLÜK ÇARPIMI ile ÇÖZÜNÜRLÜK ÇARPIMI SABİTİ[Kçç] ile ÇÖZÜNÜRLÜK EĞRİSİ
( 25 °C'ta suda az çözünen tuzların, doygun çözeltilerindeki denge sabiti.[CaF2]<>Ca²+(aq) + 2F(aq) dengesinde, çözünürlük çarpımı sabiti Kçç = [Ca²+][F¯]²'dir.] İLE Çok az çözünen bir tuzun, doygun bir çözeltisinde, denge durumunu tanımlayan, sayısal bir sabit. İLE Doymuş çözeltide, çözünmüş madde miktarının, sıcaklığa karşı çizilen grafiği. )
- ÇÖZÜNÜRLÜK ile ÇÖZÜNME HIZI
( Bir nesnenin belirli bir çözücüde çözünme miktarı. İLE Bir nesnenin belirli bir çözücüde çözünme hızı. )
- CURA ile/> ÇÖĞÜR ile/> TAMBURA ile/> DİVAN
- DAHA ile ÇOK
( MORE vs. MUCH/MANY )
- DAL/FINDIK ile/ve/||/<>/> ÇOTANAK
( ... İLE/VE/||/<>/> Üzerinde çok sayıda fındık bulunan dal. )
- DANIŞAN ve/||/<>/> CO-TERAPİST ve/||/<>/> OTOTERAPİST
- DAVRANIŞ = BEHAVIOUR[İng.] = COMPORTEMENT[Fr.] = VERHALTEN[Alm.] = COMPORTARSE[İsp.]
- DAYATMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ÇÖZÜMSÜZ/ÇARESİZ OLMAK/KALMAK
- DEĞERLERİMİZİ, ÇÖP DURUMUNA DÜŞÜRMEK değil/yerine ÇÖPLERİMİZİ, DEĞER DURUMUNA ÇIKARMAK
- DEĞİŞİM:
KIRILINCA ile/ve/||/<> KANDIRILINCA ile/ve/||/<> ÇOK FAZLA ŞEY ÖĞRENİNCE ile/ve/||/<> ÂŞIK OLUNCA ile/ve/||/<> ZORDA/ZORUNDA KALINCA
- DEĞNEK ile ÇÖTELE
( Tehlikeyi belirtmek için dikilen değnek. )
- DEKADANS[Fr., İng. < DECADENCE] değil/yerine/= ÇÖKÜŞ, GERİLEME
- DEKODER[İng. < DECODER] değil/yerine/= ÇÖZÜCÜ
- DELİCE ile/ve/değil/||/<>/< ÇOCUKÇA
- DEMOGRAFİ değil/yerine/= ÇOĞABİLİM
- DEMOGRAFİ/K / DEMOGRAPHY/DEMOGRAPHIC[İng.] değil/yerine/= ÇOĞA BİLİMİ
- DEMOGRAFİK değil/yerine/= ÇOĞABİLİMSEL/ÇOĞASAL
- DENGE ve/||/<>/> KONFOR[=> ÇÜRÜME] ve/||/<>/> SORUN ve/||/<>/> KARMAŞA ve/||/<>/> ÇÖZÜMLER/ÇARELER
( En "dengeli" ya da eşit durum, ölümdür. VE/||/<>/> En konforlu durum, çürümedir ve mezarlıktadır. VE/||/<>/> En büyük/ciddi "sorunlar" ile harekete geçilir. VE/||/<>/> En hareketli ortamlarda karmaşa ve kargaşa oluşur. VE/||/<>/> Daha iyi/nitelikli/isabetli çözümler oluş(tur)maya başlarız. )
- DENKLEM ile/ve ÇOK BİLİNMEYENLİ DENKLEM/LER
( EQUATION vs./and POLYNOMIAL EQUATION/S )
- DERİNLİK ile/ve/||/<> ÇOK ANLAMLILIK
- DİLSİ KOROLLA, DİL BİÇİMİNDE KOROLLA = TÜVEYC-İ LİSÂNÎ = COROLLE RUBANÉE, COROLLE LIGULÉE
- DİVÂN ile CÖNK
- DOBITO ile/ve COGITO
- DOĞRU SÖYLEYEN ile/değil/yerine/ya da/>< "ÇOK İYİ YALAN SÖYLEYEBİLEN"
- DÖRT SÜTUN:
GOTLAR ve/||/<> MISIR OBELİSKİ ve/||/<> CONSTANTINUS ve/||/<> IUSTINIANUS
( Hangi dönemde inşâ edildiği kesin olarak bilinmeyen bu anıt sütun, bazı araştırmacılar tarafından üzerindeki yazı biçimleri nedeniyle İmparator I. Constantinus dönemine tarihlenir. Mavi damarlı Prokennesos mermerinden yapılan sütunun üzerinde korint üslûbunda bir sütun başlığı taşımaktadır ve kaidesinde ise şu sözler yer alır. "Gotları yenmemizle dönen tâlihe..." VE/||/<> İmparator I. Theodosios döneminde, hipodromun spinası üzerine dikilen bu anıtın üst bölümü, Mısır uygarlığına ait bir anıt sütundur. Ancak bu bizi şaşırtmaz. Nitekim, Roma'nın köklerinde yatan tanrıları arasında Mısır tanrıları sıklıkla görülür. Hatta bunlar adına Roma topraklarında tapınaklar bile yapılmıştır. Bu obeliskin en önemli bölümü ise kaidesindeki rölyeflerdir. Kaidenin bir tarafında eski Yunanca bir kitâbe varken, öbür tarafında ise Latince bir kitâbe bulunur. VE/||/<> İmparator I. Constantinus tarafından İstanbul'un M.S. 330 tarihindeki başkent oluşunun bir nişânesi olarak dikilen bu anıt sütun, Roma çağında İstanbul'un simgesi durumuna gelmiştir. O dönemde yapılan haritalarda İstanbul bu sütunla simgelenmiştir. VE/||/<> Bugün yerinde yeller esen bu sütun, Roma çağında, Ayasofya'nın güneyinde bulunuyordu. Osmanlı devrinde yıkılan bu sütunun üzerinde, at üstünde I. Iustinianus'un heykeli vardı. Heykelin üzerindeki imparator, bir eliyle dünya hakimiyetini simgeleyen bir küre tutarken öteki eli ile doğuyu işaret eden bir mızrak tutardı. )
( )
- DUDAKLI KOROLLA = TÜVEYC-İ ŞEFEVÎ = COROLLE LABIÉE
- DÜĞÜM değil/yerine/>< ÇÖZÜM
- DÜŞÜNME = TEFEKKÜR = THINK[İng.] = PENSÉE[Fr.] = DENKEN[Alm.] = COGITARE, COGITATIO[Lat.] = NOEIN, DIANOIA[Yun.] = PENSAR[İsp.]
- DUYGU ile/ve/<> COŞKU
( Kaynağı ve uyaranları, dışarıdan olanlara verilen geribildirim. İLE/VE/<> Kaynağı, içte/sende bulunanlarla verilen geribildirim. )
( İkincildir. İLE/VE/<> Birincildir. )
( FEELING vs./and EMOTION
EMOTION vs./and EXUBERANCE | EBULLIENCE )
- DÜZEN "BU/(B)ÖYLE" ile/ve/değil/yerine/<> ÇOĞUNLUK "(B)ÖYLE" OLDUĞUNDAN DOLAYI
( Çoğunluğun sürdürdüğü/uyduğu olgu/durum/tutum, düzenin öyle olduğu ya da olması gerektiği anlamına gelmez/getirilmemelidir! )
- EDEPSİZLİK" ile/değil/yerine COŞKU
- EĞİLMEK ile/ve/değil/yerine ÇÖMELMEK
( Yerden bir şeyi alacağamız zaman belden eğilerek değil dizleri kırıp çömelerek yükü dizlere vermek gerekir! )
- EĞİLMEK değil/></değil ÇÖMELMEK( Yerden bir şeyi alacağamız zaman belden eğilerek ve dizleri kırıp çömelerek yükü dizlere vermek gerekir! )
- EĞİTİM ve/||/<> ÇOK SESLİLİK
- EKİN/KÜLTÜR ve/=/||/<>/>/< ÇOCUKLARARASILIK/ÇOCUKLAR ÜZERİNDEN/ARACILIĞIYLA
- EKMEK BULAMAYANLAR PASTA YESİN:
PASTA değil ÇÖREK
( Sözde geçen, pasta değil "brioche" adı verilen ve ekmeğe çok benzeyen bir çörekti. Bu sözü söyleyen de Marie Antoinette değildi. Bu söz, 1760'tan beri "Aristokratik" çürümenin betimlemesi olarak yazılı bir biçimde kullanılıyordu. Jean-Jacques Rousseau, bu sözü 1740'ta duyduğunu ileri sürüyordu. )
- EKMEK PARASI ile ÇORBA PARASI
( Kim kazanmasın, bir ekmek parası
Dostunun yüzkarası, düşmanının maskarası...
M. Âkif Ersoy )
- EKMEK UNU ile/<> KEK UNU ile/<> PASTA UNU ile/<> ÇOK AMAÇLI UN
- EKSERİYET değil/yerine/= ÇOĞUNLUK
- ELEŞTİRİ ile/ve/<>/> ÇOĞALMA
( Eleştiril(e)meyen şey, çoğal(a)maz. )
- ENTER-/ENTERO- ile/||/<> COL-/COLİ-/COLO- ile/||/<> İLE-/İLEO-
( Bağırsak. İLE/||/<> Kalın bağırsak/kolon (ile ilgili), kolonik. İLE/||/<> İnce bağırsağın son bölümü ile ilgili. )
- ERİME ile ÇÖZÜNME ile YAYILMA
- EŞ ANLAMLI/LIK ile/ve ÇOK ANLAMLI/LIK
- EŞEK ARISI ile ÇÖMLEKÇİ ARISI
( WASP vs. POTTER WASP )
- EŞSÖZ = İADE-İ MÂNÅ = TAUTOLOGY[İng.] = TAUTOLOGIE[Fr., Alm.] = TAUTOLOGIA[Yun.] = COSA FINALIS
- EU- ile/||/<> COSM-
( İyi, güzel. İLE/||/<> Kozmetik, güzellik, düzenli. )
- EVİRME/EVİRTİM/YANSIMA = AKİS/İNİKÂS/İFRAĞ = CONVERSION[İng., Fr.] = KONVERSION[Alm.] = CONVERSIO[Lat.]
- EVLÂT[Ar.] değil/yerine/= ÇOCUKLAR
- EVREN = KÂİNAT = COSMOS[İng., Fr.] = KOSMOS[Alm.] = KOSMOS[Yun.]
( VAROLANLARIN HEPSİ | OLANLAR | AYALTI DÜNYA [olarak kabul edilirdi] )
- EVRENBİLİM = KEVNİYAT = COSMOLOGY[İng.] = COSMOLOGIE[Fr.] = KOSMOLOGIE[Alm.] = COSMOLOGIA[Lat.] = KOSMOLOGIA[Yun.]
- EVRENDOĞUM = KİYANİYAT, TEŞEKKÜL-İ ÂLEM = COSMOGONY[İng.] = COSMOGONIE[Fr.] = KOSMOGONIE[Alm.] = KOSMO-GONIA[Yun.]
- EYALET ile/ve/değil COMMONWEALTH
( ... İLE/VE/DEĞİL Ortak rızayla oluşturulmuş siyasi topluluk. ["İngiliz Uluslar Topluluğu" değil!] )
( Amerika'da 46 eyalet vardır. İLE/VE/DEĞİL Virginia, Kentucky, Pennsylvania ve Massachusetts birer Commonwealth'tir.
Virginia [(Virgin: Bakire) Kraliçe I. Elizabeth'ten] Amerika'nın kuruluşundaki 13 eyaletten [Amerikan bayrağındaki 13 çizgi] biriydi. Kendisini Commonwealth olarak ilân eden ilk bölgeydi. )
- EYTİŞİM/DİYALEKTİK ile/ve/||/<>/> ÇOKLU EYTİŞİM
- EYTİŞİM/DİYALEKTİK ile/ve/değil/yerine ile/ve/değil/yerine ÇOKLU EYTİŞİM / POLİ-DİYALEKTİK
- FARKLI BAKIŞ/BAKMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ÇOK YÖNLÜ BAKIŞ/BAKMAK
- FAZLA SAMİMİYET ile/ve/||/<> ÇOK SEVGİ ile/ve/||/<> ÇOK İYİLİK
( Saygıyı azaltır. İLE/VE/||/<> Nankörlük getirir ve sevileni uzaklaştırır. İLE/VE/||/<> Suistimal edilir. )
- FAZLA ile ÇOK
( EXCESS vs. MANY )
- FEDÂKÂR/LIK ile CÖMERT/LİK
( Yapayalnızken ya da birşeylerle, birileriyle çatışırken başkalarına karşı daha cömert olmalı ama birey olarak da kendine saygı duymalıdır. )
( Cömert cömert derler maldan ederler, yiğit yiğit derler candan ederler. )
( AKI / BÂSİK[Ar.]: Cömert. )
- FEVKALÂDE/HARİKA değil/yerine/= ÇOK GÜZEL/OLAĞANÜSTÜ
- FUNCTION vs. CONFLUENT HYPERGEOMETRIC FUNCTION
- GECE ve/||/<> ÇÖL
( İç. VE Dış. )
- GELECEĞE (BİR/KAÇ) ÇOCUK BIRAKMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ÇOCUK(LAR)A GELECEK BIRAKMAK
- GELENEK ile/ve/değil/<> ÇOĞUNLUK
- GELİŞİGÜZEL "ÇOK ANLAMLILIK" ile/değil/yerine ÇOK ANLAMLILIK
- GEMİ ile CÖNK[< Cava dili]
( ... İLE Büyük, yelkenli gemi. | Saz ozanlarının, kendilerinin ya da başkalarının koşuklarını derledikleri, uzunlamasına açılan defter. )
- GENELLİKLE ile ÇOĞUNLUKLA
( USUALLY vs. BY A MAJORITY )
- GIR/LA ile/ve/=/||/<> ÇOK
- GIS/GEOGRAPHIC INFORMATION SYSTEM[İng.] değil/yerine/= COĞRAFİ BİLGİ SİSTEMİ
- GÖRELİLİK ile ÇOĞULCULUK
- GÖRMEK (BAKMAK) = REGARD[İng.] = CONSIDÉRER[Fr.] = BETRACHTEN[Alm.] = CONTEMPLOR[Lat.]
- GÖVDE = BEDEN = BODY[İng.] = CORPS[Fr.] = DAS LEIB, DER KÖRPER[Alm.] = IL CORPO[İt.] = EL CUERPO[İsp.] = CORPUS[Lat.] = TO SOMA, HO KHROS[Yun.] = CİSM, CESED, CURM[Ar.] = BEDEN[Fars.] = HET LICHAAM[Felm.] = DEHA[Sansk.]
- GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURMAK ile/ve/ya da ÇÖZMEK
- GRAMOFONLARDA:
BORULU ile SALON ile ÇANTA ile ÇOCUK ile UFAK
- GÜLSÜ KOROLLA, GÜL ÇİÇEĞİNDEKİ GİBİ BİR KOROLLA = TÜVEYC-İ VERDÎ = COROLLE ROSACÉE
- GÜR ile ÇOK
- GÜVEN ile ÇOKLUĞA GÜVEN
( TRUST vs. TRUST TO THE ABUNDANCE )
- GÜVEN = CONFIDENCE[İng.] = SÉCURITÉ[Fr.] = ZUVERSICHT[Alm.] = SECURITAS[Lat.]
- HEKIR/HACKER[İng.] değil/yerine/= ÇÖKERTEN
- HEKİNG/HEKİNK/HACKING[İng.] değil/yerine/= ÇÖKERTME
- HAÇSI KOROLLA, HAÇ BİÇİMİNDE KOROLLA = TÜVEYC-İ SALÎBÎ = COROLLE CRUCIFORME
- HAFİF UNLU ile/ve ORTA DERECE UNLU ile/ve ÇOK UNLU
( HAFİF UNLULAR
* Kuşkonmaz - Alkali
* Patlıcan - Alkali
* Mantar - Alkali
* Lahana - Alkali
* Karnabahar - Alkali
* Balkabağı - Alkali
* Salatalık - Alkali
* Kabak - Alkali
* Tere - Alkali
* Ispanak - Alkali
* Hindiba - Alkali
* Yeşil Fasulye - Alkali
* Marul - Alkali
* Mısır/Frenk Salatası - Alkali
* Pırasa - Alkali
* Tatlı Biber - Alkali
* Turp - Alkali
* Semizotu - Alkali
* Kuzukulağı - Asit
İLE/VE
ORTA DERECE UNLULAR
* Enginar - Alkali
* Pancar - Alkali
* Havuç - Alkali
* Kereviz - Alkali
* Brüksel Lahanası - Alkali
* Şalgam - Alkali
* Maydanoz - Alkali
* Radika - "Alkali
* Taze Bezelye - Alkali
* Roka - Alkali
* Bamya - Alkali
* Soğan - Asit
* Sarımsak - Asit
İLE/VE
- ÇOK UNLULAR
* Kestane - Alkali
* Patates - Alkali
* Yer elması - Alkali )
- KURU SEBZELER
* Bakla - Asit
* Kuru fasulye - Asit
* Kuru bezelye - Asit
* Mercimek - Asit
* Soya - Asit
YAĞLI MADDELER
* Avokado - Alkali
* Zeytin - Alkali
YAĞLI KURUYEMİŞLER
* Ceviz - Asit
* Fındık - Asit
* Şamfıstığı - Asit
* Amerikan fıstığı - Asit
* Badem - Alkali
TAHIL VE MAMULLERİ
* Yulaf - Asit
* Buğday - Asit
* Beyaz un - Asit
* Mısır - Asit
* Arpa - Asit
* Kepekli ve beyaz pirinç - Asit
* Çavdar - Asit
* Kepekli ekmek - Asit
* Hamur işleri - Asit
* İrmik - Asit
* Mısır unu - Asit
* Yulaf unu - Asit
* Patates nişastası - Asit
ZARARLI OLANLAR
* Kakao - Asit
* Çay ve kahve - Asit
* Baharat - Asit
* Konserveler - Asit
* Şeker ve şekerli maddeler - Asit
* Her tür pasta ve benzerleri - Asit
* Alkol - Asit
)
- HAL ÇARESİ değil/yerine/= ÇÖZÜM YOLU
- HALLETMEK değil/yerine/= ÇÖZMEK/ÇÖZÜME KAVUŞTURMAK/YOLUNA KOYMAK
- HARARET[Ar.] değil/yerine/= COŞKUNLUK
- HARARETLİ değil/yerine/= COŞKUN/COŞKULU
- HER ŞEYİ BİLİYOR OLMAK değil ÇOĞUNLUĞUN, PEK FAZLA ŞEY BİLMİYOR OLMASI
- HERAKLEITOS AÇMAZI ile/ve/||/<> ÇOKLUK AÇMAZI ile/ve/||/<> THESEUS AÇMAZI
- HERKES ile/değil/yerine ÇOĞUNLUK
- HERŞEY ile/ve/değil/yerine ÇOK ŞEY
- HESAP SORMAK ile/değil/yerine ÇÖZÜM/KATKI SUNMAK
- HEYECAN[Ar.] değil/yerine/= COŞUNTU
- HEZEYAN/SABUKLANMA ile/değil/yerine/>< COŞKU
- HUNİ BİÇİMİNDE/HUNİMSİ KOROLLA = TÜVEYC-İ KAM'Î = COROLLE INFUNDIBULÉE, COROLLE INFUNDIBULIFORME
- HURÛŞ[Ar.] değil/yerine/= COŞMA, TAŞMA, ŞAMATA, TELÂŞ, GÜRÜLTÜ
- HZ. YÛŞÂ'NIN:
"UZUNLUĞU" değil ÇOK SEVİLMİŞLİĞİ(NDEN)
- İBÂDET ve CÖMERTLİK
( İBÂDETLE, BULANLAR BULDU HAKK'I İBÂDETSİZ, KİMİN VAR HAKK'TA HAK'I )
- İÇERİK = CONTENT[İng.] = CONTENU[Fr.] = INHALT[Alm.] = CONTENUTO[İt.] = CONTENIDO[İsp.]
- İÇİNDEKİLER = MAZRÛFLAR = CONTENU
- İÇLEM = TAZAMMUN = COMPREHENSION[İng.] = COMPRÉHENSION[Fr.] = INHALT[Alm.] = COMPREHENSIO[Lat.]
- İÇSELLEŞTİRME ve/||/<> COŞKU
- İDARE ETMEK ile/değil/yerine ÇÖZÜM BULMAK
- İKİ TARAFLILIK ile/ve ÇOK TARAFLILIK
- İKİ ile/ve ÇOĞUL
( TWO vs./and PLURAL )
- İKİLİ ile ÇOKLU
- İKİ/LİK ile/ve/||/<>/> ÇOK/LUK
- İLERLEME ile ÇOĞALMA
- İLETİŞİM = COMMUNICATION[İng., Fr.] = KOMMUNIKATION[Alm.] = COMUNICAZIONE[İt.] = COMUNICACIÓN[İsp.]
- İLK YARDIMDA ÖNCELİKLİLER:
YETİŞKİNDE ile ÇOCUKTA/BEBEKTE
( Kalbin çalışmasını sağlamak.[Yetişkinde: Çift el ile. | Çocukta: Tek el ile.] İLE Solunumunu sağlamak. )
- ILLIMANI ve/<> CORDILLERA REAL
( Bolivya'nın başkenti La Paz'ın 6462 m. yüksekliğinde bulunan bu iki karlı tepe, kentin en görülmeye değer yerlerindendir. )
- IMPULSE and/||/<>/> AFFECT and/||/<>/> COGNITIVE
- İNFLAMATUAR BAĞIRSAK SAYRILIĞI ile/||/<> ÇÖLYAK
( Bağırsakların süreğen yangısı. İLE/||/<> Gluten tüketimi sonucu ince bağırsaklarda hasar ile ilişkili bir bağışıklık sayrılığı. )
- İNHİDAM[Ar.] değil/yerine/= ÇÖKME/YIKILMA
- İNTÂ[Ar.] değil/yerine/= ÇOK TERLEMEK | KUSMAK
- INTERIM AWARD and INTERIM MEASURES and PROVISIONAL MEASURES and CONSERVATORY MEASURES and REMEDIES
( Ara karar. VE Geçici tedbirler. VE İhtiyâtî tedbirler. VE Koruma tedbirleri. VE Hukukî çözümler/çareler. )
- İP ile/ve/değil/<> ÇÖZGÜ/ARIŞ
( ... İLE/VE/DEĞİL/<> Dokumacılıkta, atkıların geçirildiği, uzunlamasına ipler. )
- İPOTEKLİ ve/<> ÇOCUK
- İRDELEME ile/ve/<> ÇÖZÜMLEME
- [ne yazık ki]
İŞGAL ile/ve/||/<>/> ÇÖLLEŞTİRME
- ISRAR ile/değil/yerine ÇÖZÜMCÜLÜK
- İSTATİKSEL YASA ile/ve/||/<> ÇOK BÜYÜK SAYILAR YASASI
- İYİ NİYET(Lİ YAKLAŞIM) ile/ve/<>/değil/yerine ÇÖZÜMCÜ (VE YAPICI) YAKLAŞIM
( İyi niyet, bir şeyleri çözmekte/aşmakta yeterli değildir/olmayabilir. )
- KANT'IN):
GÖRÜŞLER/İ ile/ve/||/<> ÇÖZÜMLER/İ
( 1. Canlı kuvvetlerin, doğru tahmini üzerine düşünceler[1746]
2. Metafiziksel bilişin ilk ilkeleri üzerine yeni bir açıklama[1755]
3. Evrensel doğa tarihi ve gökler kuramı[1755]
4. Fiziksel monodoloji[1756] )
- KARACAOT = ÇÖREK OTU
( Bir tür çöpleme. | Çörek otu. )
( HELLOBORUS NIGER )
- KARANFİLSİ KOROLLA, KARANFİL ÇİÇEĞİNDEKİ GİBİ BİR KOROLLA = TÜVEYC-İ KARANFİLÎ = COROLLE CARYOPHYLLÉE
- KARIŞIK ile/ve/değil/||/<>/< ÇOK
- KARIŞIK = CONFUSED[İng.] = CONFUS[Fr.] = UNKLAR[Alm.] = CONFUSUS[Lat.]
- KARIŞIKLIK = CONFUSION, DISORDER[İng.] = CONFUSION[Fr.] = WERWIRRUNG[Alm.] = CONFUSIO[Lat.]
- KARŞIT = ZIT = CONTRARY[İng.] = CONTRAIRE[Fr.] = KONTRÄR[Alm.] = CONTRARIUS[Lat.] = CONTRARIO/RIA, OPUESTO/TA[İsp.]
- KARŞIT/LAR ile/ve ÇÖZÜMSÜZ KARŞIT/LAR
- KARŞITLIK = TEZAT, ZIDDİYET = CONTRARIÉTÉ[Fr.] = GEGENSATZ[Alm.] = CONTRARIETAS[Lat.]
- KATILIM ve/+/||/<>/> COŞKU
- KAVRAM ile/ve/<> ÇÖZÜM
( CONCEPT vs./and/<> SOLUTION )
- KAVRAM = MEFHUM[Ar. < FEHM] = CONCEPTION, NOTION[İng.] = CONCEPT, NOTION[Fr.] = NOTIO, BEGRIFF[Alm.] = CONCEPTUS, NOTIO[Lat.] = LOGOS, ÉNNOIA, HOROS, NOEMA[Yun.] = CONCEPCÍON[İsp.]
- KAYNAK ile ÇOKRAĞAN
( ... İLE Gür kaynak. )
- KELEBEK BİÇİMİNDE/KELEBEKSİ KOROLLA = TÜVEYC-İ FERÂŞÎ = COROLLE PAPILIONACÉE
- KENDİLİĞİN BÖLÜNMESİ(ŞİZOFRENİ) ile ÇOKLU KİŞİLİK BOZUKLUĞU
( Gerçeklerle olan ilişkilerin büyük ölçüde azalması, düşünce, duygu ve davranış alanlarında önemli bozulmaların ortaya çıkması vb. belirtiler gösteren bir akıl hastalığı. İLE ... )
( el-İNKİSÂM el-NEFSÎ ile ... )
( SCHIZOPHRENIE avec ... )
- KEPMEK = ÇÖKMEK/YIKILMAK
- KERTENKELE/ELÖPEN/ZİZİRO[Kıbrıs'ta] ile ÇÖLVARANI/KEÇİEMEN/GÜMGÜM[Kürtçe]
( ... cum VARANUS GRINISUS )
- KEYFÎ ile/değil ÇOKLU
- KEYFÎ/LİK ile/ve/<> ÇOCUK/LUK
- KIRILMA(") ile/<> (")ÇÖKME(")
- KİŞİDE:
EBEVEYN BULAŞMASI ile/ve/||/<> ÇOCUK BULAŞMASI
( Düşüncelerde. İLE/VE/||/<> Duygularda. )
- KIZIM/OĞLUM yerine ÇOCUĞUM
- KÖK ile ÇOTUK
( ... İLE Dışarıda kalmış ağaç kökü. | Kesilen ağacın, topraktan yukarıda kalan bölümü. )
- KOLLOİD KİMYA ile/||/<> ÇÖZELTİ KİMYASI
( Kolloid sistemlerin kimyasını inceleyen bilim dalı. İLE/||/<> Çözeltilerin kimyasını inceleyen bilim dalı. )
- KOLLOİD ile ÇÖZELTİ
( Bir nesnenin öteki nesne içinde dağılmasıyla oluşan ve ara evrede bulunan karışım. İLE Bir nesnenin öteki nesne içinde homojen olarak çözünmesiyle oluşan karışım. )
- .KOM değil/yerine .COM
- KOMÜNİZM = COMMUNISM[İng.] = COMMUNISME[Fr.] = KOMMUNISMUS[Alm.] = COMMUNIS:ORTAK[Lat.] = COMUNISMO[İsp.]
- KONMAK ile ÇÖKMEK
- [ne yazık ki]
KONU(ŞULAN)LARI:
"SULANDIRMA" ile/ve/||/<>/< "ÇOK BİLMİŞLİK"
- KÖPEK ile ÇOMAR
( ... İLE İri köpek, çoban köpeği. )
- ... KORKUSU ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ... COŞKUSU
- KOŞ ve/||/<> COŞ
- KOŞUL = BAYLAV = ŞART = CONDITION[İng., Fr.] = BEDINGUNG[Alm.] = CONDITIO[Lat.] = CONDICIONAR[İsp.]
- KOŞULSUZ = HAMLİ = CATEGORICAL[İng.] = COTÉGORIQUE[Fr.] = KATEGORISCH[Alm.] = KATEGORIKOS[Yun.]
- [ne yazık ki]
KÖTÜMSERLİK:
ÇÖZÜM ARAMAMAK ve/||/<>/< ÇÖZÜMÜN BİR PARÇASI OLMAMAK
- KOYU ile ÇOK KOYU/KUZGUNÎ
- KOZALAK = MAHRÛTÎYÜ'L-ESMÂR = CÔNE
- KÜÇÜK KEDİLERDE:
SİNGAPUR ile MUNCHKIN ile CORNISH REX ile DEVON REX ile AMERİKAN KIVIRCIĞI/AMERICAN CURL
- KUMAR BAĞIMLILIĞI DÖNEMLERİ/NDE:
BALAYI ve/||/<>/> DURAKLAMA ve/||/<>/> ÇÖKÜŞ ve/||/<>/> YIKILIŞ
( Genellikle kısa sürer ve "kazançlı" geçen bir dönemdir. Daha sonraki süreçte, sürekli bu dönem anımsanarak oynanmaya devam edilir. VE/||/<>/> Kazanma ve kaybetme dönemleri, ardışık bir biçimde birbirini takip eder. VE/||/<>/> Kayıplar artmaya başladığından dolayı bahis miktarları çoğalır ve borçlanmalar başlar. İş ve aile, boşlanmaya başlanır. Alkol ve madde tüketimi artar/başlar. VE/||/<>/> Ekonomik kaynaklar tamamen tükenmiştir. Yalan, yasadışı maddî kaynak kullanma, yasal sorunlar, aile parçalanması, depresyon ve intihar görülür. )
- KURABİYE[Ar. < QUREYBİYYE] değil/yerine/= ÇÖREK
( Şekerli ya da tuzlu küçük çörek. )
- KURBAĞA ile ÇOÇUİ(KUKU)
( ... İLE Ufak bir ağaç kurbağası.[Porto Riko'nun simgesidir.] )
- KURBAĞA ile ÇÖL KURBAĞASI
- KURBAĞA ile ÇÖL YAĞMURU KURBAĞASI
( ... İLE )
- KUŞEKMEĞİ = ÇOBANDAĞARCIĞI
( Turpgillerden, çorak yerlerde yetişen, beyaz ya mor çiçekli, eskiden hekimlikte kullanılmış olan otçul bir bitki. )
( THLASPI )
- KUŞKU ile/değil/yerine ÇÖZÜMLEME
( DOUBT vs. ANALYSIS )
- KUTUPLAŞMA ile/ve/||/<>/> ÇOKLU BÖLÜNME
- KUZEY DENİZİNDE:
KOTZEBUE KOYU ile/ve/||/<> ÇUKÇİ DENİZİ ile/ve/||/<> DE LONG BOĞAZI ile/ve/||/<> DOĞU SİBİRYA DENİZİ ile/ve/||/<> LAPTEV BOĞAZI ile/ve/||/<> BOURHAYA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> LAPTEV DENİZİ ile/ve/||/<> OLENEKSKİY KÖFREZİ ile/ve/||/<> KATANSKİY KÖRFEZİ ile/ve/||/<> VİLKİTSİ BOĞAZI ile/ve/||/<> YENİSEY KÖRFEZİ ile/ve/||/<> KARA DENİZİ ile/ve/||/<> BAYDARATSKAYA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> KARA BOĞAZI ile/ve/||/<> ÇEYŞSKAYA KOYU ile/ve/||/<> BEYAZ DENİZİ ile/ve/||/<> ONEGA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> KANDELAŞKA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> DİVİNA KOYU ile/ve/||/<> BARENTS DENİZİ ile/ve/||/<> GRÖNLAND DENİZİ ile/ve/||/<> NORVEÇ DENİZİ ile/ve/||/<> KUZEY DENİZİ ile/ve/||/<> DANZİNG KÖRFEZİ ile/ve/||/<> RİGA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> FİNLANDİYA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> BOTNİ KÖRFEZİ ile/ve/||/<> DANİMARKA BOĞAZI ile/ve/||/<> DAVIS BOĞAZI ile/ve/||/<> BALTIK DENİZİ ile/ve/||/<> LABRADOR DENİZİ ile/ve/||/<> BAFFIN DENİZİ ile/ve/||/<> BAFFIN KÖRFEZİ ile/ve/||/<> SMITH KÖRFEZİ ile/ve/||/<> NARES BOĞAZI ile/ve/||/<> LANCASTER BOĞAZI ile/ve/||/<> ARKTİK KOYU ile/ve/||/<> PR. REGENT BOĞAZI ile/ve/||/<> BOOTHIA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> FOXE ÇANAĞI ile/ve/||/<> FOXE KANALI ile/ve/||/<> REPULSE KOYU ile/ve/||/<> CORAL LİMANI ile/ve/||/<> JAMES KOYU ile/ve/||/<> HUDSON BOĞAZI ile/ve/||/<> UNGAVA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> FROBISHER KOYU ile/ve/||/<> CUMBERLAND KÖRFEZİ ile/ve/||/<> HOME KÖRFEZİ ile/ve/||/<> JONES BOĞAZI ile/ve/||/<> PEARY KANALI ile/ve/||/<> BARROW BOĞAZI ile/ve/||/<> FRANKLIN BOĞAZI ile/ve/||/<> VISCOUT MELVILLE BOĞAZI ile/ve/||/<> Mc CLURE BOĞAZI ile/ve/||/<> McCLINTOK KANALI ile/ve/||/<> KRALİÇE MAUD KÖRFEZİ ile/ve/||/<> CORONATION KÖRFEZİ ile/ve/||/<> PR. ALBERT KOYU ile/ve/||/<> AMUNDSEN BOĞAZI ile/ve/||/<> GALLER PRENSİ BOĞAZI ile/ve/||/<> BEAUFORT DENİZİ ile/ve/||/<> PRODHOE KOYU ile/ve/||/<> KOTZEBUE KOYU ile/ve/||/<> NORTON KOYU
- LEGAL PRESUMPTION ile PRESUMPTION OF FACT ile SIMPLE PRESUMPTION ile CONCLUSIVE PRESUMPTION
( Yasal karine. İLE Fiilî karine. İLE Adi karine. İLE Kesin karine. )
- MAHLUL[Ar.] değil/yerine/= ÇÖZÜLMÜŞ/DAĞILMIŞ
- MARCOS:
MARGARITAS ve/||/<> ALTAMIRANO ve/||/<> RANCHONUEVO ve/||/<> COMITAN ve/||/<> OCOSINGO ve/||/<> SAN CRISTOBAL
( Zapatist Ulusal Kurtuluş Örgütü'nün, altı kentin başharflerinden oluşan Meksika yerlilerinin önderi. )
- MAYALANDIRMA(") ile/ve/<> (")ÇOĞALTMA(")
- MAYMUN İŞTAHLI/LIK ile/değil/yerine ÇOK YÖNLÜ/LÜK
- MECAZ ile ÇOK ANLAMLILIK
( Mecaz, hakikatin üstünü güzelleştirir. )
- MEDJACKING/MEDJACKING[İng.] değil/yerine/= ÇÖKERTME GİRİŞİMİ
- MERCEK ile CODDINGTON MERCEĞİ
- MERT ile/ve/||/<> CÖMERT
( [derler ...] Canını alırlar. İLE/VE/||/<> Malını alırlar. )
- MF/MULTIORGAN FAILURE değil/yerine/= ÇOKLU ORGAN YETMEZLİĞİ(ÇOY)
- MODS/MULTIORGAN DISFONKSİYON SENDROMU MULTIORGAN DYSFUNCTION SYNDROME[İng.] değil/yerine/= ÇOKLU ORGAN İŞLEV BOZUKLUK BELİRGESİ
- MOF/MULTIORGAN YETMEZLİĞİ MULTIORGAN FAILURE[İng.] değil/yerine/= ÇOKLU ORGAN YETMEZLİĞİ
- MON-/MONO- ile/||/<> UNİ- ile/||/<> HAPL-/HAPLO- ile/||/<> COAG-
( Tek, yalnız, tek başına, eşi olmayan, bir. İLE/||/<> Bir, tek. İLE/||/<> Tek, yalnız, tek başına, eşi olmayan. İLE/||/<> Bir araya gelme, toplanma. )
- MP MEGAPİKSEL/MEGAPIXELS[İng.] değil/yerine/= ÇÖZÜNÜRLÜK BİRİMİ
- MÜHEYYİÇ[Ar.] değil/yerine/= COŞTURUCU
- MULTİ FONKSİYONEL değil/yerine/= ÇOK İŞLEVLİ
- MULTİDISİPLINER/MULTİDISCIPLINARY[İng.] değil/yerine/= ÇOK ALANLI
- MULTİFAKTÖRİYEL/MULTİFACTORIAL[İng.] değil/yerine/= ÇOK ETKENLİ
- MULTİFOKAL/MULTİFOCAL[İng.] değil/yerine/= ÇOK ODAKLI
- MULTİMEDYA[İng. < MULTIMEDIA] değil/yerine/= ÇOKLUORTAM
- MULTİPL/MULTIPLE[İng.] değil/yerine/= ÇOK, ÇOKLU
- MULTİPLAN/MULTİPLANE[İng.] değil/yerine/= ÇOK DÜZLEMLİ
- MULTİPOLAR[İng.] değil/yerine/= ÇOK UÇLU
- MULTISENTRİK/MULTICENTRIC[İng.] değil/yerine/= ÇOK MERKEZLİ
- MULTISLICE/MULTISLICE[İng.] değil/yerine/= ÇOK KESITLİ
- MULTIVALAN/MULTIVALENT[İng.] değil/yerine/= ÇOK DEĞERLİKLİ
- MULTIVARYANT/MULTIVARIANT[İng.] değil/yerine/= ÇOK DEĞİŞKENLİ
- MÜSTENSİH[Ar. < NESH] değil/yerine/= ÇOĞALTAN
- MÜSVEDDE ile/ve SEVAD ile/ve RİSÂLE ile/ve FEVAİD ile/ve ŞUKKA ile/ve TAİRE ile/ve KÜLLİYET ile/ve MECMUA ile/ve SEFİNE ile/ve KEŞKÜL ile/ve CÖNK ile/ve DİVÂN ile/ve MURAKKA
- MÜTEADDİT[Ar.] değil/yerine/= ÇOK, BİRÇOK
- MUTSUZLUK ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/< ÇOCUKLUĞUNU KAYBETMİŞ OLMAK
- NE KADAR:
("ÇOK"/"AZ") YEDİĞİN ile/değil/yerine/||/<>/< ÇOK ÇİĞNEDİĞİN
( Yediğini, iç; içtiğini, ye!
[ O kadar çok ve uzun süre çiğne ki, lokmanı, katı değil sıvı duruma gelene gelsin ve yediğin şeyi yutma ve ancak içmiş ol! İçtiklerini de, yavaş yavaş, çiğniyormuş gibi yut! ]
)
- NE YAZIK Kİ/MAALESEF ... ile/değil/yerine/>< ÇOK ŞÜKÜR (Kİ) ...
- NEŞE ve/||/<> COŞKU
- NEWTON ve/||/<>/> COULOMB
( 04 Ocak 1643 - 31 Mart 1727 VE/||/<>/> 14 Haziran 1736 - 23 Ağustos 1806 )
( )
- NÜFUS[Ar.]/POPÜLASYON[İng./Fr. < POPULATION] değil/yerine/= ÇOĞA | TOPLULUK
- ODUN ÖZÜ, SERT ODUN, GÖVDE ODUNUNUN MERKESİ KISMI = HAŞEB-İ SÂDIK = COEUR DU BOIS
- ÖFKE = ANGER[İng.] = COLËRE[Fr.] = ZORN[Alm.] = ira[Lat.]
- ÖFORİ/EUPHORIA[İng.] değil/yerine/= COŞU
- ÖGE/ÖĞE ile/ve/||/<>/> BİLEŞİK ile/ve/||/<>/> TEK GÖZELİ/HÜCRELİ ile/ve/||/<>/> CANLI ile/ve/||/<>/> ÇOK GÖZELİ/HÜCRELİ ile/ve/||/<>/> İNSAN
( Kimyasal olarak ayrıştırılamayan saf nesneler. İLE/VE/||/<>/> Bir ya da daha fazla ögenin kimyasal olarak birleşmesiyle oluşur. İLE/VE/||/<>/> Bir gözeden oluşan organizmalar. İLE/VE/||/<>/> ... İLE/VE/||/<>/> Birden fazla gözeden oluşan organizmalar. İLE/VE/||/<>/> ... )
- OLANAK ile/ve/değil/<>/> ÇÖZÜLME
- OLUK ile/değil ÇÖRTEN
( ... İLE/DEĞİL Dam çevresindeki yağmur sularını, oluklardan alıp duvar temelinden uzağa akıtan, saçak kenarından dışarı doğru uzatılmış oluk. )
- ÖLÜM ile/değil COTARD SENDROMU
( ... İLE/DEĞİL Yaşayan biri tarafından, kendinin ölü olduğu "iddia"sıdır. Cotard'ı olanlar, sıklıkla kendinin ve dünyanın varoluşundan "kuşku duyar". Bu sanrılara, sıklıkla intihar girişimleri ve düşünceleri de eşlik etmektedir. Cotard sanrısında, genellikle gerçek dışılık düşüncesi, görsel tanıma zorluğu ve kişinin gövdesinin çürüdüğü ve kötü koktuğu inancı vardır. Cotard sanrısının nedeniyle ilgili olarak araştırmacılar arasında uyuşmazlık vardır. Bazı araştırmacılar, bunu bir muhakeme bozukluğu olarak görmektedir. )
- OLUMSAL = MÜMKÜN = CONTINGENT[İng., Fr.] = KONTINGENT, ZUFÄLLIG[Alm.] = CONTINGENS[Lat.] = CONTINGENTE[İsp.]
- OLUMSALLIK = MÜMKÜNÂT = CONTINGENCY(ing.,) = CONTINGENCE[Fr.] = ZUFÄLLIGKEIT[Alm.] = CONTINGENTIA[Lat.]
- (ÖNCELİKLİ/ÖNEMLİ/[ÖNCEKİ] OLMAZSA OLMAZ)
KAVRAM ÇİFTLERİ:
ÖNCELİK ve/||/<>/> SONRALIK
ve/||/<>
VAR OLAN ve/||/<>/> BİLGİ
ve/||/<>
SÜREÇ ve/||/<>/> SONUÇ
ve/||/<>
YÖNTEM/USÛL ve/||/<>/> İÇERİK/ESAS
ve/||/<>
BAĞLAM ve/||/<>/> ANLAM
ve/||/<>
ÇÖZÜMLEME ve/||/<>/> ÇÖZÜM
ve/||/<>
ÖNCÜL ve/||/<>/> ÖNERME
ve/||/<>
SAYGI ve/||/<>/> SEVGİ
[en az %99 ve/||/<>/> en az %1]
ve/||/<>
US/AKIL ve/||/<>/> ANLIK/ZEKÂ
ve/||/<>
EMİK/BEYİN ve/||/<>/> ANLIK/ZİHİN
ve/||/<>
DİRENÇ/İHTİYÂR ve/||/<>/> İSTENÇ/İRÂDE
ve/||/<>
DEVİM/HAREKET ve/||/<>/> ZAMAN
ve/||/<>
AN ve/||/<>/> ZAMAN
( Düşünme, konuşmak ve yaşamak üzere bilinmesi ve uygulanması gereken öncelikli ve olmazsa olmaz kavram çiftleri... [önceki olmadan sonraki olmaz!] )
- ÖNERİ ile/ve/<>/yerine ÇÖZÜM
( Burada/şurada/orada değil! Sende! )
( SUGGESTION vs./and/<> CONSEQUENCE
CONSEQUENCE instead of SUGGESTION )
- OP-/OPTO- ile/||/<> -OPSİS/OPHTHALM-/OPHTHALMO- ile/||/<> -OPİA ile/||/<> -OPSİA/-OPSİS/-OPSY ile/||/<> -OPY ile/||/<> CERAT-/CERATO-/KERA-/KERAT-/KERATO- ile/||/<> OCUL-/OCULİ-/OCULO- ile/||/<> CORE-/CORO-/-CORİA ile/||/<> PHAC-/PHACO- ile/||/<> ANİSOKORİ ile/||/<> DACRY-/DACRYO- ile/||/<> LACRİMO-/LACHRYMO- ile/||/<> CYCL-/CYCLO- ile/||/<> TARS-/TARSO- ile/||/<> İRİD-/İRİDO- ile/||/<> CANTH-/CANTHO- ile/||/<> BLEPHAR-/BLEPHARO-/-BLEPHARON ile/||/<> -SCOPE/-SCOPİC/-SCOPY ile/||/<> PHOR-/-PHORE/-PHORİA/PHORO-/-PHOROUS ile/||/<> ASTHENO-
( Görme, optik. İLE/||/<> Göz. İLE/||/<> Göz, göz kusuru ile ilgili. İLE/||/<> Özel görme ya da görünüm tipi ile ilgili. İLE/||/<> Boynuzsu doku | Kornea. İLE/||/<> Göz, gözle ilgili, göze ait. İLE/||/<> Lens ya da göz merceği ile ilgili. İLE/||/<> Göz bebekleri/Pupiller ile ilgili. İLE/||/<> Göz bebeklerinin farklı büyüklükte olması. İLE/||/<> Göz yaşları ile ilgili. İLE/||/<> Gözyaşı ve ilgili yapılarla ilgili. İLE/||/<> Devir, halka, daire, dairesel, gözün silier nesnesi ile ilgili. İLE/||/<> Göz kapaklarının kenarları ile ilgili, ayağın tarsal bölümü ile ilgili. İLE/||/<> İris. İLE/||/<> Gözün köşeleri ile ilgili, kontusla ilgili. İLE/||/<> Göz kapakları, kirpiklerle ilgili. | Göz kapağı hastalıkları ile ilgili. İLE/||/<> İnceleme için kullanılan araç, görmeyi sağlayan araç, görme, inceleme. İLE/||/<> Taşıyan, yüklenen, görme ekseninin dönmesi. İLE/||/<> Güçsüzlük, zayıflık [astenopi: Göz yorgunluğu]. )
- ORTAK DUYU = HİSS-İ MÜŞTEREK = COMMON SENSE[İng.] = SENS COMMUN[Fr.] = GEMEINSINN[Alm.] = SENSUS COMMUNIS[Lat.] = KOINE AISTHESIS[Yun.] = COMÚN SENTIDO[İsp.]
- ORTAK, GENEL = COMMON[İng.] = COMMUN[Fr.] = COMMUNISGEWÖHNLICH[Alm.]
- ORTAK KAVRAMLAR = COMMON NOTIONS[İng.] = NOTIONS COMMUNES[Fr.] = GEMEINBEGRIFFE[Alm.] = NOTIONES COMMUNES[Lat.]
- ORTAKLAŞALIK = CEMAAT = COMMUNITY[İng.] = COMMUNAUTÉ[Fr.] = GEMEINSCHAFT[Alm.] = COMUNIDAD[İsp.]
- ORTAKLIK ile/ve/değil/yerine/||/<> ÇÖZÜM ORTAKLIĞI
- ÖRTÜŞME = TETABUK = COINCIDENCE[İng.] = COÏNCIDENCE[Fr.] = KOINZIDENZ[Alm.] = COINCIDENTIA[Lat.] = COINCIDIR[İsp.]
- ÖRÜMCEK AĞI =/=/= TENE, KERÎ[Fars.] =/=/= BEYT-ÜL-ANKEBUT[Ar.] =/=/= COBWEB[İng.] )
- OT YİYEN MEMELİLER ile ET YİYEN MEMELİLER ile ÇOKLU (HEM OT, HEM ET İLE) BESLENENLER (HEPÇİL)
( )
( HERBIVOROUS MAMMALS vs. CARNIVOROUS MAMMALS vs. OMNIVOROUS )
- OTURMAK ile ÇÖMELMEK
( ... ile IHMA )
- [ne yazık ki]
"ÖZGÜVENLİ" CAHİL ile/ve/||/<> GÖRGÜSÜZ VARSIL ile/ve/||/<> SIMARTILMIŞ APTAL ile/ve/||/<> ÇOCUK DAVRANIŞLI "YETİŞKİN"
- ÖZLEDİM ile/ve/değil/yerine/||/<>/> ÇOK GÖRESİM GELDİ
( Ahmet Hamdi Tanpınar'ın, eşine yazdığı mektubu sonlandırırken, "özledim" demekten utanıp "çok göresim geldi" diye yazmış olması... )
- PARALEL EVREN değil ÇOKLU EVREN
( HUGH EVERETT )
- PARAMETER ile/ve/||/<> COMPONENT
- PARÇALANMA ile/ve/> ÇOĞALMA
( TO BREAK INTO PIECES vs./and/> INCREASE )
- PARLAMA ile ÇÖKME
- PASTORAL[Fr.] değil/yerine/= ÇOBANLAMA/KIRSAL
- PEDİYATRİ/PEDİATRICS[İng.] değil/yerine/= ÇOCUK SAĞLIĞI VE SAYRILIKLARI BİLİMİ
- PEDİYATRİK/PEDİATRIC[İng.] değil/yerine/= ÇOCUKLA İLGILİ
- PEZEVENK/LİK ile/değil ÇÖPÇATAN/LIK
- | PİRİNÇ EKMEK ile AĞAÇ DİKMEK |
ile/ve/değil/||/<>/<
ÇOCUK YETİŞTİRMEK
( [öngörümüz/"beklentimiz"] Bir yıllıksa. İLE On yıllıksa. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Yüz yıllık olursa. )
- PİRİNÇ:
PİLAV ile/ve/değil/||/<>/> ÇORBA
( Suyunu çekerse. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> Çekmezse. )
- PLEOMORFİK/PLEOMORPHİC[İng.] değil/yerine/= ÇOK BİÇİMLİ
- PLEOMORFİZM/PLEOMORPHISM[İng.] değil/yerine/= ÇOK BİÇİMLİLİK
- PLÜRALİST değil/yerine/= ÇOĞULCU
- PLÜRALİST değil/yerine/= ÇOKÇU
- PLÜRALİZM değil/yerine/= ÇOĞULCULUK
- PLÜRALİZM değil/yerine/= ÇOKÇULUK
- POLİFONİ değil/yerine/= ÇOKSESLİLİK
- POLİFONİK değil/yerine/= ÇOKSESLİ
- POLIFORM/POLYFORM[İng.] değil/yerine/= ÇOK BİÇİMLİ
- POLİGENİK/POLYGENIC[İng.] değil/yerine/= ÇOK GENLİ
- POLİGON değil/yerine/= ÇOKGEN
- POLIMER/POLYMER[İng.] değil/yerine/= ÇOĞUZ
- POLIMERİZASYON/POLYMERIZATION[İng.] değil/yerine/= ÇOĞUZLAMA
- POLIMORF/POLYMORPH[İng.] değil/yerine/= ÇOK BİÇİMLİ | PARÇALI
- POLIMORFİK/POLYMORPHİC[İng.] değil/yerine/= ÇOK BİÇİMLİ
- POLIMORFİZM/POLYMORPHISM[İng.] değil/yerine/= ÇOK BİÇİMLİLİK
- POLINOM[İng.] değil/yerine/= ÇOK TERİMLİ
- POLINÜKLEER/POLYNUCLEAR[İng.] değil/yerine/= ÇOK ÇEKİRDEKLİ GÖZE
- POLİVALAN/POLYVALENT[İng.] değil/yerine/= ÇOK DEĞERLİKLİ
- PRESİPITASYON/PRECIPITATION[İng.] değil/yerine/= ÇÖKELME | HIZLANDIRMA
- PROFESYONEL ile ÇOK ANLAYAN
- PROLIFERASYON/PROLIFERATION[İng.] değil/yerine/= ÇOĞALMA
- PROLIFERATİF/PROLIFERATIVE[İng.] değil/yerine/= ÇOĞALAN
- PTEROZOR ile/ve/||/<> ARCHAEOPTERYX ile/ve/||/<> COMPSOGNATHUS
( İlgili konuşmayı izlemek için burayı tıklayınız... )
- RAHAT ile ÇOLPA/MELEME
( Rahatına düşkün. )
- RAUF ile ÇOK ACIYAN, ESİRGEYEN, MERHAMET SAHİBİ
- REDDÂDE ile/ve/||/<> ÇOBAN ile/ve/||/<> MÜŞHİR
( VI. yy.'dan itibaren kullanılmaya başlanmıştır. )
- REPRODÜKSİYON/REPRODUCTION[İng.] değil/yerine/= ÇOĞALMA, ÇOĞALTIM, ÜREME
- REZOLÜSYON[İng.] değil/yerine/= ÇÖZÜLME | DÜZELME | ÇÖZÜNÜRLÜK
- ROBOT ile/değil ÇOCUK
- RÖPRODÜKSİYON[Fr.] değil/yerine/= ÇOĞALTMA
( Aslını bozmadan yapılan taklit. | Bir sanat yapıtının kopyası ya da taklidi. )
- GEÇMİŞ ODAKLILIK[RUMİNASYON]:
TAKINTILI ile BUNALIMLI/ÇÖKÜNTÜLÜ
( RUMINATION: OBSSESIVE vs. DEPRESSIVE )
- RÜSUP değil/yerine/= ÇÖKEL/ÇÖKELTİ/TOPUT/TORTU
- SABÎ[Ar.] değil/yerine/= ÇOCUK
( HENÜZ MEMEDEN KESİLMEMİŞ ERKEK ÇOCUK | ÜÇ YAŞINI TAMAMLAMAYAN ERKEK ÇOCUK )
- SAÇILMA ile/||/<> ÇOKLU SAÇILMA
( Elektromanyetik ışınlar ya da yüklü tanecik demetlerinin katı, sıvı ve gaz atom ya da molekülleriyle etkileşerek geliş doğrultusundan sapması. | Bir taneciğin bir başka tanecik ya da tanecik düzeniyle çarpışması sonucu yön ve enerjisinin değiştiği süreç. İLE/||/<> Çok sayıda çarpışmaya uğrayan bir taneciğin toplam momentumunun, tek tek çarpışmalar sırasında kazandığı momentumlann toplamına eşit olduğu saçılma. )
( SCATTERiNG VS. MULTiSCATTERiNG )
( LA DiFFUSiON, LA DiSPERSON AVEC MULTiDiFFUSiON )
( STREUUNG MiT MEHRiGE STREUUNG )
( TENâSüR iLE ... )
- SAF SU ile ÇOK SAF SU/İLETKENLİK SUYU
( ... İLE Öz iletkenliği 18°C'de ve vakumda 4x10¯7; OHM¹ cm¹ olan çok saf su. )
- ŞAHANE değil/yerine/= ÇOK GÜZEL, EŞSİZ, GÖRKEMLİ
- SAHRA ÇÖLÜ ile ÇÖL
( Yılda sadece 25 mm. yağış alır. İLE Yılda 254 mm.'den az yağış alan yer. )
( Dünya yüzeyinin 3'te 1'i, çöllerden oluşmaktadır. )
( Sahra Çölü, en büyük çöldür. [Amerika Birleşik Devletleri'nin yüzölçümü kadardır.] İLE ... )
( ... ile KAFR, BÂDİYE, BEDÂVET, BEVBÂT, FEYFÂ', MERVAHA[çoğ. MERÂVÎH: Ova, çöl. | Her tarafından rüzgâr esen yer.], TÎH[Çöl. | Mısır ile Şam arasında, Sînâ Dağı'nın bulunduğu yarımadada bir çölün adı.]
KAFR[çoğ. KUFÂR]: Susuz, otsuz, ıssız çöl. )
( ... ile DEŞT, BEYÂBÂN )
- SAHRA[Ar.] değil/yerine/= ÇÖL
- SAKAT[Ar.] değil/yerine/= ÇOLAK/SÖKEL
- SAKATLANMAK[Ar.] değil/yerine/= ÇOLMAK
- SARIÇALI = ÇOBANTUZLUĞU/KADINTUZLUĞU/AMBERBARİS
( Ayrı taçyapraklı ikiçeneklilerden, çiçekleri sarı, meyvesi ekşi ve kırmızı renkte, kabuğu ve kökü, solucan düşürücü ilaç olarak kullanılan bir bitki. )
( BERBERIS VULGARIS )
- ŞAŞIRTMA SAÇMA(LIK)LARI/SAFSATALARI:
DEVEDE KULAK ile/ve/||/<> YA SİYAH, YA BEYAZ ile/ve/||/<> KANITLAMA ZORUNLULUĞU ile/ve/||/<> FELÂKET ÇIĞIRTKANLIĞI ile/ve/||/<> İMÂLI SORU ile/ve/||/<> ÇOK SORULU ile/ve/||/<> SINIRLI SEÇENEK
( FALLACY OF THE BEARD vs./and/||/<> BLACK OR WHITE FALLACY vs./and/||/<> ARGUMENT FROM IGNORANCE vs./and/||/<> FALLACY OF SLIPPERY SLOPE vs./and/||/<> COMPLEX QUESTION vs./and/||/<> FALLACY OF MANY QUESTIONS vs./and/||/<> FALLACY OF LIMITED CHOICES )
- ŞAŞKINLIK = CONSTERNATION[İng., Fr.] = BESTÜRZUNG[Alm.] = CONSTERNATIO[Lat.]
- SAXSI[Azr.] = ÇÖMLEK[Tr.]
- SAYAÇ = KONTÖR = COUNTER[İng.]
- SEDİMANTASYON/SEDİMENTATION[İng.] değil/yerine/= ÇÖKME | TORTULAŞMA
- SEDİMANT/ASYON değil/yerine/= ÇÖKELÖLÇÜM/ÇÖKELME/TORTULLANMA/TORTULAŞMA
- SEDİMENT[İng.] değil/yerine/= ÇÖKELTİ, | TORTU
- ŞEHİR ile/ve/<> ÇÖL
( Hz. İshak. İLE/VE/<> Hz. İsmail. )
- SEMPATİKO ile/ve/||/<> SEMPATİ ile/ve/||/<> EMPATİ ile/ve/||/<> CONPATİ
- ŞERİFE HANİFE HANIM ile/ve/||/<> ÇOCUĞU
( Osmanlı devrindeki nadir mezar taşlarından biri,
Şerife Hanife Hanım ile çocuğuna aittir.
1735'te, doğum sırasında bu hanımefendi ile birlikte karnındaki oğlu da vefât etmiş ve ikisi için bu manidar mezar taşı işlenmiştir. )
( )
- SEVECENLİK = ŞEFKÂT = COMPASSION[İng.] = MISÉRICORDE[Fr.] = BARMHERZIGKEIT, MITGEFÜHL[Alm.] = MISERICORDIA[Lat.]
- SEVGİ ile/ve/||/<> SEZGİ ile/ve/||/<> COŞKU
( LOVE vs./and/<> INTUITION vs./and/<> EXUBERANCE | EBULLIENCE )
- SFENKS ile PETERBALD ile CORNISH REX
- SIKINTI ile/ve/> ÇÖZÜMLER / ÇARE/LER
( DERMAN ARAR İDİM, DERDİME
DERDİM, BANA DERMAN İMİŞ
BURHAN ARARDIM, ASLIMA
ASLIM, BANA BURHAN İMİŞ )
( "Çare/ler" yazısı için burayı tıklayınız... )
( I was seeking the recipe to my trouble...
I saw that, my trouble was the recipe...
I was seeking the evidence to my essense...
I saw that, my essense was the evidence... )
( DISTRESS/BOREDOM vs./and/> REMEDY )
- SİMGESEL (ANLATIM) ile/ve/<> ÇOKLU (ANLATIM)
( Akıllı kişiler, canlı bir varolanın, dil ve sözle çizilerek anlatılmasını, boya ya da herhangi bir sanat yapıtıyla gösterilmesine yeğ tutar; akılla izleyemeyen kişilere ise sanat yapıtı daha uygun gelir. )
( SYMBOLIC (EXPOSITION) vs./and MULTIPLE (EXPOSITION) )
- SİMGESEL (ANLATIM) ile/ve ÇOKLU (ANLATIM)
- SİNN-İ İNHİTÂT değil/yerine/= ÇÖKKÜNLÜK DÖNEMİ
- SİZ KULLANIMINDA:
SAYGI ile MESAFE ile ÇOĞUL
- SOĞAN ile ÇÖL SOĞANI
( ... İLE İki yaprağı vardır ve yaprakların 2 m. boyları vardır. )
- SOHBET = CONVERSATIN/CHAT[İng.] = CAUSETTE[Fr.] = GESCHWÄTZ[Alm.] = CONVERSAZIONE[İt.] = CHARLA[İsp.]
- SOHBET ve COŞKU
- SOLOMON ADALARI'NDA:
ORKİDE ve/<> ÇOK ÇEŞİTLİ BİTKİLER
( 230 çeşit. VE/<> 4500 çeşit. )
- SOLÜBILITE/SOLUBILITY[İng.] değil/yerine/= ÇÖZÜLEBİLİRLİK
- SOLÜSYON[Fr., İng. SOLUTION] değil/yerine/= ÇÖZELTİ
- SOLÜSYON/SOLUTION[İng.] değil/yerine/= ÇÖZELTİ
- solv.[Lat. < SOLVE] değil/yerine/= ÇÖZ, ERİT
- SOMUT = MÜŞAHHAS = CONCRETE[İng.] = CONCRET[Fr.] = KONKRET[Alm.] = CONCRETUS[Lat.] = CONCRETO[İsp.]
- SONUÇ = NETİCE = CONCLUSION[İng., Fr.] = SCHLUSS, SCHLUSSATZ, KONKLUSION[Alm.] = CONCLUSIO[Lat.] = CONCLUSIÓN[İsp.]
- SONURGU = COROLLARY[İng.] = COROLLAIRE[Fr.] = ZUSATZ[Alm.] = COROLLARIUM[Lat.]
- SORGULAMA ile/ve/> ÇÖZÜMLEME
- SORUN ile/ve ÇÖZÜLMESİ GEREKEN
( Hiçbir sorun, o sorunu yaratan "bilinç düzeyi" ile çözülemez. )
- SORUNLARI/SIKINTILARI:
ÖTELEMEK ile/değil/yerine ÇÖZMEK
- SÖZ ile/ve/<> ÇÖZÜM
( RIGHT WORD vs./and/<> CONSEQUENCE )
- SÖZLEŞME = MUKÂVELE[Ar.] = CONTRACT[İng.] = CONTRAT[Fr.] = VERTRAG[Alm.] = CONTRAER[İsp.]
- STRATEJİK "ORTAKLIK" ile/ve/||/<>/< SİYASAL ORTAKLIK" ile/ve/||/<>/< ÇÖZÜM ORTAKLIĞI"
- SÜBYAN[Ar.] değil/yerine/= ÇOCUKLAR
- SUFFOLK ile COOPWORTH ile PORSET HORN ile HAMPSHIRE
- SÜREKLİ ile/ve ÇOK
( Daha yukarıda olan daha aşağıda olana sürekli bir gibi görünür; daha aşağıdaki de daha yukarıdakine birçok gibi görünür. )
( CONTINUAL vs./and MUCH
The higher always appears as one to the lower and the lower as many to the higher. )
- SÜREKLİ = MÜTEMADİ = CONTINUOUS[İng.] = CONTINU[Fr.] = KONTINUIERLICH[Alm.] = CONTINUUM[Lat.]
- SÜREKLİLİK = TEMADİ = CONTINUITY[İng.] = CONTINUITÉ[Fr.] = KONTINUITÄT[Alm.] = CONTINUITAS[Lat.]
- SUSABİLMEK/SÜKÛT ve/||/<> PERHİZ/REJİM ve/||/<> NEŞE ve/||/<> COŞKU
- TAADDÜT[Ar.] değil/yerine/= ÇOĞALMA, SAYININ ARTMASI
- TAÇ, KOROLLA = TÜVEYC = COROLLE
- TAC- ile/||/<> -TAXİS/-TAXY ile/||/<> COSM-
( Düzenleme, sıra. İLE/||/<> Sıra, düzenlenme, etki. İLE/||/<> Kozmetik, güzellik, düzenli. )
- TANIMA:
ERKEK ve/||/<> KADIN ve/||/<> ÇOCUK ve/||/<> KARDEŞ ve/||/<> ARKADAŞ ve/||/<> DOST
( Toklukta. VE/||/<> Yoklukta. VE/||/<> Yaşlılıkta. VE/||/<> Mirasta. VE/||/<> Yolculukta. VE/||/<> Zor durumda. [GÖRÜLÜR / BELİRLİ/BELİRGİN OLUR] )
- TARİH ve/<> COĞRAFYA
( HISTORY and/<> GEOGRAPHY )
- TARİH ile/ve/||/<> YAZIN/EDEBİYAT ile/ve/||/<> COĞRAFYA ile/ve/||/<> MİMARİ ile/ve/||/<> BİLİMSEL KAYNAKLAR ile/ve/||/<> YAZILI OLMAYAN KAYNAKLAR
- TAŞKINLIK/...MANİ ile/ve ÇÖKÜNTÜ/DEPRESYON
- TEHALÜK[Ar.] değil/yerine/= ÇOK İSTEME, CAN ATMA
- TEHLİKE ve/|| ÇÖZÜM
- TEK YÖN ile/ve/||/<> KARŞIT/TERS YÖN ile/ve/||/<> ÇOKLU YÖN
- TEK ile/ve/<>/>< ÇOK
( Aşkın. İLE/VE/<>/>< [Doğaya] İçkin. )
- TEK(İL) ÇOK(ÇOĞUL)
- TEKKE ve ÇORBA
( Tekkeyi bekleyen çorbayı (da) içer! )
- TEKLİ KONUŞMA / SALT DİYALOG ile/değil/yerine ÇOKLU KONUŞMA/DİYALOG
( İdeolojiye gider. İLE/DEĞİL/YERİNE Felsefeye gider. )
- TEK/LİK ile/ve/<> ÇOK/LUK
( İçte. İLE/VE/<> Dışta. )
- TEKLİK ile/ve/değil/yerine ÇOKLUKTAKİ BİRLİK
- TEKRAR ile/ve ÇOĞUNLUK
( REPETITION vs./and MAJORITY )
- TEKRAR ile/ve ÇOKLUK
( REPETITION vs./and ABUNDANCE )
- TEKSİR ETMEK değil/yerine/= ÇOĞALTMAK
- TEKSİR[Ar.] değil/yerine/= ÇOĞALTI
- TEMEL ve ÇÖZÜM/LEME
( BASE and ANALYSE )
- TER-Ü-TAZE[Fars.] değil/yerine/= ÇOK TAZE, KÖRPE | DİNÇ BİR BİÇİMDE
- TESVİYE[< SEVÎ]:
TEK ŞEY ÜZERİNDE ile İKİ ŞEY ARASINDA ile ÇOK ŞEY ÜZERİNDE
( Doğrultma, kusursuz yapma, düzleme. İLE Hilâfa çözüm, iki ortağın rızâlaşması, dengeleme. İLE Düzenleme, dengeleme. )
- TEZAYÜT[Ar.] değil/yerine/= ÇOĞALMA, ARTMA
- TİLKİ ile ÇÖL (FENNEC) TİLKİSİ
( ... İLE Genellikle 1 kg. civarında ağırlığa ve 24-42 santimetre uzunluğa, 20 santimetre kadar yüksekliğe sahiptir. [Kuyruklarının ucu siyahtır ve toplamda 18-31 santimetre uzunluğundadır.] )
( ... İLE 10-15 santimetreye ulaşabilecek kadar büyük ve sivri kulakları vardır. [Temel işlevi vücut sıcaklığını sabit tutmaktır.] )
( Tüm tilkiler, 35-39 arası kromozoma sahiptir. İLE Sadece 32 kromozom bulunur. )
( ... İLE Öteki tilkilerin aksine, misk bezleri bulunmaz. )
( Çoğu, tekil yaşar. İLE Öbekler durumunda yaşarlar. )
( ... İLE Koruma altında, 14 yıl kadar yaşayabilirler ve en başta gelen avcısı şahin baykuşudur. Avcılarından ve sıcaktan korunmak için çöl içinde inler kazarlar ve bazılarının inleri 120 m² alana yayılabilir. )
( ... ile )
( VULPES cum VULPES ZERDA )
( FOX vs. FENNEC FOX )
- TIPTA:
GENEL CERRAHİ ile/ve/||/<> İÇ(DAHİLİYE) ile/ve/||/<> KADIN-DOĞUM ile/ve/||/<> ÇOCUK HASTALIKLARI
- [ne yazık ki]
PARA BATIRMA YANILIMINDA:
TITANIC ile/ve/||/<>/> CONCORDE
( İlgili yazıyı okumak için burayı tıklayınız... )
( ON SUNK COST FALLACY: TITANIC and/||/<>/> CONCORDE )
- TOPAK TOPAK ile YUMAK YUMAK ile ÇOMAK ÇOMAK
- TÖZ:
AZALMAYAN ve/||/<> ÇOĞALMAYAN
( Yüklenen herşeyin kendinde birleştiği. )
- TÖZ ile/<> MODUS ile/<> CONATUS
( Kendinde varolan ve yine kendi aracılığıyla kavranan. İLE/<> Varoluşu, bir başkasına dayanan ve yine o başkası aracılığıyla kavranan. İLE/<> Bir şeyin, gücü yettiğince varoluşunu sürdürme çabası, yaşamda kalma isteği/arzusu. )
- TRAFİKTE ÖNCELİKLİLER[sırasıyla]:
ENGELLİ/LER ile/ve/< HASTA/LAR ile/ve/< YAŞLI/LAR ile/ve/<
ÇOCUK/LAR, ÖĞRENCİ/LER ile/ve/< HANIM/LAR ile/ve/<
YAYA/LAR ile/ve/<
BİSİKLETLİ/LER ile/ve/< MOTOSİKLETLİ/LER ile/ve/< ACİL DURUM ARAÇLARI[hasta taşıma, itfaiye, polis] ile/ve/<
TOPLU TAŞIMA ARAÇLARI[raylı düzenler öncelikli olmak üzere!] ile/ve/<
ARABA/LAR ile/ve/< AYRICALIKLI/LAR
[her seviyedeki/konumdaki resmî makam araçları (her ne kadar güvenlikleri "önemli/öncelikli" sayılsa da!)]
( Kişiye ait arabaların sayılarının ülkemizde çok olması [ya da artmasının teşvik ediliyor olması], yolların eski olanaksızlıklara göre düzenlenmiş olması, önceliği arabalara vermek için geçerli bir neden değildir/olamaz! Tam tersine, konumları/sıraları en sondadır! [Bu zihniyeti geliştirmeyi ve yaygınlaştırmayı, her birimiz haklarımıza sahip çıkarak daha da hızlandıracağız! Lütfen!!! Sizin de farkındalığınız, desteğiniz ve katılımınızla!...] )
- TREATY =/<> CONTRACT =/<> AGREEMENT =/<> CONVENTION =/<> COVENANT
( Antlaşma. )
- TÜKENME ile/ve/<>/> ÇÖZÜNME
- TÜKETİCİ = CONSUMER[İng.] = CONSOMMATEUR[Fr.] = KONSUMENT[Alm.] = CONSUMATORE[İt.] = CONSUMIDOR[İsp.]
- TÜMEL ile ÇOĞUL
( UNIVERSAL vs. PLURAL )
- TÜP BİÇİMİNDE/TÜPSÜ KOROLLA = TÜVEYC-İ ÜNBÛBÎ = COROLLE TUBULÉE, COROLLE TUBULEUSE
- TUTARLI = İNSİCAMLI = CONSEQUENT[İng.] = CONSÉQUENT[Fr.] = KONSEQUENT[Alm.] = CONSEQUENS[Lat.] = CONSECUTIVO/VA[İsp.]
- TUVALET:
OTURARAK değil/yerine ÇÖMELEREK
( http://www.squattypotty.com )
( ALAFRANGA değil/yerine ALATURKA )
- TÜZE(HUKUK) ile/ve/||/<> ÇOKLU TÜZE
- [not] UNFAIR COMPETITION vs./but COMPETITION
( Haksız rekâbet. İLE/DEĞİL/YERİNE Rekâbet. )
- ÜREME ile ÇOĞALMA
( REPRODUCTION vs. INCREASE )
- UŞAQ[Azr.] = ÇOCUK[Tr.]
- UYKU:
TEK FAZLI(MONOFAZİK) ile/ve/||/<> ÇOK FAZLI(POLİFAZİK)
( Tek sefer yatağa gidip gün içinde tek bir uyku alma davranışıdır.["Saf monofazik uyku", "kuasi monofazik uyku" ve "yarı monofazik uyku" biçiminde alt başlıkları da bulunmaktadır.] İLE/VE/||/<> Gün içinde birden fazla kez, daha kısa süreler boyunca uyuma davranışıdır.["Saf", "kuasi" ve "yarı" biçimde üç alt başlığı bulunmaktadır.] [Saf polifazik uykuda, her dört saatte bir uyunurken, kuasi polifazik uykuda, 24 saatlik gün içinde eşit aralıklarla dağılmamış biçimde uyunur.][Polifazik uykunun genellikle çocuklarda görülen en yaygın örneği ise, günde iki ayrı kez uyuma düzeni olan bifazik uykudur.] )
- UYUM ile/ve/||/<>/> ÇATIŞMA ile/ve/||/<>/> ÇÖZÜLME
- UZLAŞIM/SAL = İTİBAR/Î = CONVENTION/AL[İng.] = CONVENTION/NEL[Fr.] = KONVENTION/EL[Alm.] = CONVENTIO[Lat.] = CONVENCIÓN[İsp.]
- UZUN SÜRE ile/ve "ÇOĞUNLUKLA"
- VARGI = NETİCE = CONSEQUENCE[İng.] = CONSÉQUENCE[Fr.] = KONSEQUENZ, FOLGERUNG[Alm.] = COMSEQUENTIA[Lat.] = CONSECUENCIA[İsp.]
- VAROLAN/VAROLUŞ GÜDÜSÜ:
AZ ENERJİ HARCAMA ile/ve ÇOK ENERJİ DEPOLAMA
( Kişi, ikisinin de dengesini kuran/sağlayandır. )
- VEBA ile ÇOR
( Hasta sıçanlardan, insana geçen bir mikrobun oluşturduğu, bulaşıcı ve öldürücü bir sayrılık. | Bazı hayvan hastalıklarına da veba denir. İLE Hastalık, dert. | Sığır vebası. )
- VEHHÂB[< VEHB] değil/yerine/= ÇOK HÎBE EDEN, FAZLA BAĞIŞLAYAN, KARŞILIKSIZ VEREN
- VİP değil/yerine/= ÇÖK (ÇOK ÖNEMLİ KONUKLAR)
- YALAN ile/ve/=/||/<> ÇÖP
- YALANCI ŞEMSİYE, KORİMBUS = EZHÂR-I HUZMÎYE = CORYMBE
- YALAN/YANLIŞ ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<> "ÇOK AKILLICA OLAN"/KANDIRMA
( Yapılmaması gereken [yapılmamalı!]. İLE/VE/DEĞİL/NE YAZIK Kİ/||/<> Yapılan, yapılmaya çalışılan. )
- YANMAK ile ÇOK İSTEMEK
- YARATICI/LIK ile/ve/||/<> ÇÖZÜMCÜ/LÜK
- YARGI ile/ve/<> ÇÖZÜM
- YAŞAMAK ve/||/<>/>/< ÇÖZÜM ÜRETMEK
( Yaşamakla meşgul olmazsan, ölmekle meşgul olursun. VE/||/<>/>/< Çözümün bir parçası değilsen, sorunun bir parçasısındır. )
- YAŞAM(DA):
"ÇOK (ŞEY/İ) BİLMEK" ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< ÇOK (DURUMU) ANLAMAK
- YAŞLI ile ÇOK YAŞLI/MÜSİNN[Ar. < SİNN], A'MER
- YENİDEN TANIMLAMA ile ÇOĞALTMA
- YENİDEN ÜRETMEK ile/ve/<> ÇOĞALTMAK
- YENİLENEBİLİR ile/ve ÇOĞALTILABİLİR
( RENEWAL vs./and ABLE TO INCREASE )
- YİYECEK = FOOD[İng.] = NOURRITURE[Fr.] = NAHRUNG[Alm.] = CIBO[İt.] = COMIDA[İsp.]
- YOKSUL:
AZA SAHİP OLAN değil "ÇOK"U İSTEYEN
- YORUM ile/ve/değil/yerine ÇOK ANLAMLILIK
( [not] INTERPRETATION/COMMENT vs./and/but MULTI MEANING
MULTI MEANING instead of INTERPRETATION/COMMENT )
- YORUMBİLİM/HERMENEUTİK ve ÇOKLU YAKLAŞIM
- YÜKSEK FREKANS ile/||/<>/> ÇOK AŞIRI YÜKSEK FREKANS
( Frekansı 3 MHz - 30 MHz, dalga boyu da 100 m. - 10 m. aralığındaki radyo-TV dalgaları bandı. İLE/||/<>/> Frekansı 30 GHz - 300 GHz ve dalga boyu da 1 mm. - 1 cm. aralığındaki radyo-TV dalgaları bandı. )
( TEVALî-i âLi İLE TEVALî-i âLi-i âLâ )
( HiGH FREQUENCY VS. EXTREMELY HiGH FREQUENCY )
( LA FRéQUENCE HAUTE AVEC LA FRéQUENCE HAUTE EXTREMENT )
( HOCHFREQUENZ MiT ULTRAHOCHFREQUENZ )
- ZAYIFLAMA ile/ve/<> "ÇÖKME"
- ZENGİNLİK:
[ya] ÇOK PARA ile/değil/yerine/ya da/>< ÇOK DOST
( Belki ikisinden biri olur fakat ikisi birden olmaz! )
( Dostlarım! Dünyada, dost yoktur! )
- ZİFİRİ[Ar.] değil/yerine/= ÇOK KOYU
- ZIRH ile ÇOKAL
( ... İLE Savaşlarda giyilen zırh. )
- ZİYÂDE[Ar.] değil/yerine/= ÇOK/DAHA ÇOK
- ZOR(UN)DA KALMAMIŞ/LIK ile/ve/ne yazık ki/||/<>/> ÇOCUK KALMIŞ/LIK
- ZORUNLU KOŞUL(OLMAZSA OLMAZ) = CONDITIO SINE QUA NON
- ÇOBANÇANTASI ile ÇOBANDAĞARCIĞI ile ÇOBANDEĞNEĞİ ile ÇOBANDÜDÜĞÜ ile ÇOBANİĞNESİ ile ÇOBANPÜSKÜLÜ ile ÇOBANSÜZGECİ ile ÇOBANTARAĞI ile ÇOBANTUZLUĞU
( Turpgillerden, yemişleri torbayı andıran bir yaban bitkisi. İLE Turpgilllerden, yabani bir bitki, kuşekmeği. İLE Karabuğdaygillerden, beyaz ya da pembe çiçekli, yürek biçimi yapraklı, otsu bir kır bitkisi. İLE İkiçeneklilerden, sap ve yapraklarında keskin bir koku ve acı bir tat olan nemli yerlerde yetişen bir bitki, meyhaneciotu. İLE Itır çiçeği cinsinden, kokulu bir bitki. İLE Çobanpüskülügillerden, bir süs bitkisi. İLE Yoğurtotu. İLE Maydanozgillerden, tarlalarda çok rastlanılan, beyaz çiçekli bir bitki. İLE Sarıçalı. )
( CAPSELLA BURSA PASTORIS cum THIASPI cum POLYGONUM AVICULARE cum ASARUM EUROPAEUM cum GERANIUM cum ILEX AQUIFOLIUM cum ... cum SCANDIX cum ... )
- ÇOBANÇEŞME ile/ve ÇOBAN ÇEŞMESİ
( Havaalanı sapağı öncesinde bulunan çeşme ve semt. İLE/VE Alibeyköy Deresi ve Kemerburgaz yolunda. [Silâhtar Yusuf Ağa - 1595] )
- coch. mag.[Lat. < COCHLEARE MAGNUM] değil/yerine/= ÇORBA KAŞIĞI, YEMEK KAŞIĞI DOLUSU
- COCKROFT WALTON ELEKTROSTATİK ÜRETECİ = COCKROFT WALTON HIZLANDIRICISI
- ÇOCUĞA, "GELECEK HAZIRLAMAK" değil ÇOCUĞU, GELECEĞE HAZIRLAMAK
- ÇOCUĞA, PARMAĞINI TUTTURMAK ile/değil/yerine ÇOCUĞUN, ELİNDEN TUTMAK
( ... İLE/DEĞİL/YERİNE Güven, güç, ümit ve cesâret verir. Birlik ve bütünlük düşünce ve duygusu yaratır. )
- ÇOCUĞUN GEREKSİNİMLERİ/SORUNLARI İLE "İLGİLENMEK"/KENDİ YAPABİLECEKLERİNİ "GİDERMEK" ile/değil/ne yazık ki/> ÇOCUĞU KÖRELTMEK/KAYBETMEK
- ÇOCUKÇA/LIK ile/değil/yerine ÇOCUKSU/LUK
( Belirli bir yaşa/"bilince" kadar ve kısmen kabul edilebilir. İLE/DEĞİL/YERİNE Her yaşta kabul edilir, hoş ve uygundur. )
( Bilgisiz ve bilinçsizcedir. İLE/DEĞİL/YERİNE Bilgecedir. )
( Hamakatle/ahmaklıkla. İLE/DEĞİL/YERİNE Neşeyle, sevinçle, coşkuyla. )
( İrâdeyle. İLE/DEĞİL/YERİNE İhtiyârla. )
- ÇOÇUK/ÇOÇUQ ile ÇOCUK
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Domuz yavrusu. İLE İnsan yavrusunun bebeklikten gençliğe/ergenliğe kadarki dönemi. )
- ÇOCU-KEN değil/< ÇOCUKKEN
- ÇOCUKLARA:
KONUŞMAYI "ÖĞRETMEK" ile/ve/değil/yerine DİNLEMEYİ GÖSTERMEK/ÖĞRETMEK
- çoğ. ile coğ.
( "Çoğul"un kısaltması. İLE "Coğrafya"nın kısaltması. )
- ÇOG ile ÇOG ile ÇOGI/ÇAGI
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Güneşin kavuruculuğu, parlaklığı. İLE Odunun kor duruma geldikten sonra ateşten çıkan alevi. İLE Gürültü. )
- ÇOĞALMA ile/||/<> ÇOĞALMA ETMENİ / ÇOĞALMA FAKTÖRÜ / ÇOĞALMA SABİTİ
( Bir yan iletkende yük taşıyıcıların artmasıyla akımdaki artış. | Bir kritik altı reaktördeki nötron akışının, nötron kaynağının akışına oranı. İLE/||/<> Bir reaktörde art arda gelen iki Nm ve Nm+1 nötron kuşağının k = Nm+1 / Nm ile verilen, kritiklik etmeni ya da kritiklik kat sayısı da denilen oranı. | Bir defada doğan etkin bölünme nötronlarının net sayısı. Reaktör ortamı için [sonlu ortam olduğundan] etkin çoğalma etmeni olarak da adlandırılır. [Simgesi: k, ket] )
( TEKÂSÜR ile TEKSİR EMSÂLİ )
( MULTIPLICATION vs. MULTIPLICATION FACTOR )
( LA MULTIPLICATION avec LE FACTEUR DE LA MULTIPLICATION )
( VERHMEHRUNG, MULTIPLIKATION mit VERHMEHRUNGSFAKTOR, MULTIPLIKATIONSFAKTOR )
- ÇOĞALTICI ile/||/<> ÇOĞALTICI TÜP / ELEKTRON ÇOĞALTICI TÜP / ÇOĞALTICI FOTOTÜP / ELEKTRON ÇOĞALTICI FOTOTÜP ile/||/<> ÇOĞALTKAN OLMAYAN ORTAM / ÇOĞALTKAN OLMAYAN REAKTÖR / REAKTİFLİK
( Gerilim aralığını artırmak için bir gerilimölçerle seri bağlı olarak kullanılan direnç. İLE/||/<> Fotokatodu ve çıkış elektrodu arasında giderek artan potansiyel farkları altında bir ya da daha fazla kademeli dinotları olan, fotokatottan gelen elektronların her dinotta yansıyarak ve her yansımada yayılan ikincil elektronların eklenmesiyle çoğalarak yükselmiş çıkış alınan bir fototüp. )
( AUGMENTER, iNCREASER VS. ELECTRON MULTiPLiER PHOTOTUBE )
( L'AUGMENTATEUR AVEC LE PHOTOTUBE DU MULTiPLiCATEUR D'éLECTRON )
( MULTiPLiKATOR MiT ELEKTRONENVERViELFACHLiSCHE PHOTORöHRE )
- COĞRAFYA ile COĞRAFYA
( ... İLE Strabon'un yazdığı kitabın adıdır! )
- ÇOĞU ...(KİŞİ), ... YAPABİLİYOR değil ÇOĞU ...(KİŞİ), ... YAPIYOR
( Hem çoğul kullanıp hem de olasılık belirtmek olanaksızdır. Tanım ya da anlatım bozukluğudur. )
- ÇOĞUL MEME/POLİMASTİ ile/ve/||/<> ÇOK MEME BAŞLILIĞI/POLİTELİ
- ÇOĞUL ile/ve/||/<> ÇOKLU
- ÇOĞUNLUK TAŞIYICILARI ile/||/<> ÇOĞUNLUK YAYICISI
( Bir yan iletkende taşıyıcıların toplam sayısının yansından çoğunu oluşturan elektron ya da deşikler. İLE/||/<> Bir transistörde çoğunluk taşıyıcıları akımını elektrotlararası bölgeye gönderen kaynak elektrot. )
( MAJORiTY CARRiER VS. MAJORiTY EMiTTER )
( LES PORLEURS MAJORiTE AVEC L'éMETEUR MAJORiTé )
( MAJORiTäTSLADUNGSTRäGER, MAJORiTäTSTRäGER MiT MAJORiTäTSEMiTTER )
- ÇOĞUNLUK ile ÇOĞUL
( MAJORITY vs. PLURAL )
- ÇOĞUNLUK ile ÇOĞULLUK
( MAJORITY vs. PLURALITY )
- ÇOĞUNLUKÇULUK ile/değil/yerine ÇOĞULCULUK
- ÇÖĞÜR ile ÇÖĞÜR
( İri gövdeli, kısa saplı, bir tür halk sazı. İLE Maydanozgillerden, bir çeşit dikenli yaban bitkisi. | Tohumdan yetişmiş, küçük fidan. )
- ÇOĞUSU" değil ÇOĞU
- ÇOK ANLAMLILIK ile/ve/değil ÇOKLU ANLAMLILIK
- [ne yazık ki]
(ÇOK) BENCİL/LİK değil/yerine/>< (ÇOK) BİLGİ(Lİ/LİK)
( Ne kadar bilgi, o kadar az bencillik; ne kadar az bilgi, o kadar çok bencillik. )
- ÇOK BİLGİLİ OLMAK ile/ve/||/<>/> ÇOK GÜZELLİK VE ACI GÖRMEK/YAŞAMAK
- [ne yazık ki]
"ÇOK BİLMEK" ile/ve/||/<>/> ÇOK YANILMAK
- ÇOK BİLMEK/BİLEN ile/ve/değil/yerine/||/<>/>
ÇOK BİLMEK/BİLEN / ÇOK BİLGİSİ OLMAK/OLAN
( Hiç yanıltmaz. [Her bilinen, her zaman, zemin ve koşul için "yeterince" hatta tamamen bilinir, emin olunan/olunur "kabul edilir."] İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<> Çok yanıltır. [Veriyle/bilgiyle uğraşmak, varolanlar ve varolabileceklerin tüm (olası) çeşitlilikleriyle uğraşmak demek olduğundan dolayı her ilerleyişte, çok sayıda, yeni bilinmez(lik)ler/veriler açığa çıkar. Dolayısıyla da bilinemeyecek sayıda (sonsuzlukta), bilmenin/verinin ve yeninin sınırı olmadığı kadar yanılmanın da sınırı olmaz/yoktur. Bu durum ve süreçten dolayı da yeni olanların karşısında, yanılma da kaçınılmazdır. Tabii bu süreç/yol da bir o kadar tetikleyicidir. Bilme isteğinin pek sonu olmadığından ve olmayacağından dolayı da yanılmaktan da kurtulma olanağı yoktur. Süreç ve sonuç itibariyle de iyi bir durum ve süreçtir.] )
- ÇOK KONUŞMAK ile/ve BOŞ KONUŞMAK) ile/ve/yerine ÇOK/BOŞ KONUŞMAMAK
- ÇOK KÜLTÜRCÜLÜK ile/değil/yerine ÇOK KÜLTÜRLÜLÜK
- ÇOK "PARA" ve/||/<> ÇOK "SÖZ"
( Dolansız/yanlışsız olmaz. VE/||/<> Yalansız olmaz. )
- ÇOK SATANLAR ile/ve/||/<> ÇOK İLGİ GÖRENLER
- ÇOK SAYIDA EKMEKLER değil ÇOK SAYIDA EKMEK (VS.)
( Türkçe'de, İngilizce'deki gibi çoğul eki nesnelere eklenmez! )
- ÇOK SAZLI ve/değil/<> ÇOK SESLİ
- ÇOK SERT OLMA! ve/<> ÇOK YUMUŞAK OLMA!
( Kırılırsın. VE/<> Ezilirsin. )
- ÇOK ŞEY BİLMEK ile/ve/değil/yerine ÇOK ÖNEMLİ(ÖNCELİKLİ) ŞEYLERİ BİLMEK
( [not] TO KNOW MANY THINGS vs./and/but TO KNOW THE MOST IMPORTANTS
TO KNOW THE MOST IMPORTANTS instead of TO KNOW MANY THINGS )
- ÇOK "ŞEYLER" değil ÇOK ŞEY
- ÇOK SÖZ ile/ve/<> ÇOK MAL
( Yalansız olmaz. İLE/VE/<> Haramsız olmaz. )
- ÇOK TERBİYESİZ ile ÇOK TERBİYELİ
( İkisi de çok tehlikelidir. )
- ÇOK "YUKARI" değil ÇOK YÜKSEK
- ÇOK ile/ve/değil ÇOĞUL
- ÇOK/ÇOQ = ÇOTUR
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Alçak, aşağılık kişi. İLE Huysuz, öfkeli kişi. )
- ÇÖKEK ile ÇÖKELGE
( Çukur yer. | Bataklık, sazlık. İLE Bataklık, su kenarı, balçık. )
- ÇÖKELGE ile ÇÖNGÜL
( Bataklık, su kenarı, balçık. İLE Ufak bataklık, çamurlu küçük göl. )
- ÇÖKELTME/K ile/değil ÇÖKERTME/K
- ÇOKLU ANLAM ile/ve ÇOKLU YORUM
( Yorum çokluğu, farkların kabulünü sağlar. )
( Yorum çokluğu, bilgiyi artırmaz, anlayışı artırır. )
- ÇOKLUK AÇMAZI ile/ve/||/<> ÇOĞULLUK AÇMAZI
- ÇOK/LUK ve/||/<>/> ÇÖP/LÜK
- ÇÖKMEK ile/ve/değil ÇÖMELMEK
- ÇÖKÜT ile ÇÖKÜTLÜK
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Kısa boylu kişi/nesne. İLE Boyca kısalık. )
- COLE-/COLEO- ile/||/<> COLP-/COLPO-/COLPOS- ile/||/<> ELYT- ile/||/<> EPİSİO- ile/||/<> ESTR- ile/||/<> HYSTER-/HYSTERO- ile/||/<> GAM-/GAMO- ile/||/<> GYN-/GYNAE-/GYNAEC-/GYNEC-/GYNECO-/GYNO- ile/||/<> İNGUİN-/İNGUİNO- ile/||/<> -TOCİA/TOCO- ile/||/<> SYRİNG-/SYRİNGO-
( Vajina ya da örtücü tabakaları ile ilgili. İLE/||/<> Dölyatağı, rahim/uterus, vajina ile ilgili, vajinal, vajinal sayrılık, oyuk. İLE/||/<> Kılıf, yaprak, vajina ile bağlantılı, vajina ile ilişkili. İLE/||/<> Vulva ile ilgili. İLE/||/<> Kadın üreme örgenlerindeki döngüsel değişiklikler. İLE/||/<> Uterusla ilgili, histeri ile ilgili. İLE/||/<> Eşeysel birleşme, bölümlerin birleşmesi ya da kaynaşması. İLE/||/<> Kadınlarla ilgili, eş. İLE/||/<> Kasık. İLE/||/<> Çocuk doğumuyla ilgili, doğumla ilgili. İLE/||/<> Tüp ya da fistülle ilgili. )
- COLOMB ile COULOMB
- ÇOLPA/TOPAL ile ÇOLAK
( Ayağında/bacağında sakatlık/aksaklık bulunanlara verilen ad. İLE Elinde/kolunda sakatlık/aksaklık bulunanlara verilen ad. )
- ÇOMAK/ÇOMAQ ile ÇOMAK/ÇOMAQ
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( İnce dal. İLE Müslüman.[Uygurlar ve müslüman olmayan öteki halklar tarafından kullanılan bir sözcük.] )
- COMMERCIAL LAW and/||/<> COMMERCIAL UNDERTAKINGS LAW and/||/<> COMMERCIAL TRANSACTIONS AND APPLICABLE RULES and/||/<> COMMERCIAL LITIGATITION and/||/<> COMMERCIAL/TRADE REGISTRY
( Ticaret hukuku. VE/||/<> Ticarî işletme hukuku. VE/||/<> Ticari işler ve tâbi oldukları kararlar. VE/||/<> Ticarî yargı. VE/||/<> Ticaret sicili. )
- COMMONWEALTH ile COMMONWEALTH
( İngiliz Uluslar Topluluğu. İLE Ortak rızayla oluşturulmuş siyasi topluluk. )
- COMPTON DALGA BOYU ile/||/<> COMPTON ETKİSİ / COMPTON (DEBYE) ETKİSİ ile/||/<> COMPTON OLAYI ile/||/<> COMPTON GERİ TEPME ELEKTRONU / COMPTON ELEKTRONU ile/||/<> COMPTON GERİ TEPME TANECİĞİ BK. COMPT0N FL TANECİĞİCOMPTON ELEKTRONU ile/||/<> COMPTON GERİ SAÇILMA ELEKTRONU / COMPTON ELEKTRONU ile/||/<> COMPTON GERİ SAÇILMASI ile/||/<> COMPTON GERİ SAÇILMA TANECİĞİ / COMPTON GERİ TEPMESİ ile/||/<> COMPTON İNKOHERENT SAÇILMA ile/||/<> EŞ FAZLI OLMAYAN GERİ SAÇILMA TANECİĞİ ile/||/<> COMPTON KAYMASI ile/||/<> COMPTON KENARI ile/||/<> COMPTON KURALI ile/||/<> COMPTON OLAYI ile/||/<> COMPTONÖLÇERİ / KOMPTONÖLÇERİ ile/||/<> COMPTON SAÇILMASI ile/||/<> COMPTON SOĞURMASI ile/||/<> COMPTON TESİR KESİTİ
- CONTEST vs. CONTEST
( Yarışma. İLE Tartışma, iddia/laşma, çekişme. )
- COOK vs. COOKER
- ÇÖP ile ÇÖP ile ÇÖP ile ÇÖPİK/ŞÖPİK
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Herhangi bir şeyin dibindeki çökelti. | Değersiz kişi. İLE Tutmaç parçası. İLE Herhangi bir şeyin tortusu ya da sıkıldıktan sonra geriye kalan bölümü. İLE Meyve yendikten sonra geriye kalan ve atılan bölüm. )
- [ne yazık ki]
!ÇÖP ATMAK =/||/<> !"ÇÖP BIRAKMAK"
- ÇÖPRE ile ÇÖPÜR
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Eski, yıpranmış giysi. İLE Keçi kılı.[ÇÖPÜR ÇEPİR: Eski bir nesne.] )
- ÇOR ile ÇOR URAGUT
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Yoğun, iç içe geçmiş. İLE Eşeysel örgeni dar olan kadın.[< Yoğun, iç içe geçmiş dallara ya da yapraklara sahip bitkiler.] )
- ÇÖREKOTU değil ÇÖREOTU
( ... DEĞİL Düğünçiçeğigillerden bir bitki ve susam iriliğindeki siyah tohumu. )
- CORİOLİS İŞLEMCİSİ ile/||/<> CORİOLİS İVMESİ ile/||/<> CORİOLİS KUVVETİ ile/||/<> CORİOLİS PARAMETRESİ ile/||/<> CORİOLİS REZONANS ETKİLEŞMELERİ ile/||/<> CORİOLİS SAPMASI ile/||/<> CORİOLİS ETKİSİ
- CORNU HARTMANN FORMÜLÜ / HARTMANN FORMÜLÜ ile/||/<> CORNU KUVARS PRİZMASI
- CORONA[Lat.] ile/ve/||/<> COROLLA[Lat.]
( Taç. İLE/VE/||/<> Küçük taç. )
- ÇÖRTEN ile ÇÖRTÜ
( Dam çevresindeki yağmur sularını, oluklardan alıp duvar temelinden uzağa akıtan, saçak kenarından dışarı doğru uzatılmış oluk. İLE Değirmende, buğday teknesi oluğu. )
- CORUM ile ÇORUM
( Balık akını. | Uskumruların, büyük balıklardan korkarak, kıyıya sığınması durumu. İLE Türkiye'nin bir ili. )
- ÇOTİRA ile ÇOTRA
( Çotiragillerden, dikenli, sert pullu, kısa ve geniş, siyaha yakın esmer bir balık. BALISTES CAPRISCUS[Lat.] İLE Ağaçtan yapılmış küçük su kabı. )
- COTTON MOUTON ÇİFT KIRILMASI / COTTON MOUTON OLAYI ile/||/<> COTTON MOUTON ETKİSİ ile/||/<> COTTON MOUTON SABİTİ
- COUDÉ NEWTON CASSEGRAİN TELESKOBU ile COUDÉ TELESKOBU ile COUDÉ ODAK NOKTASI ile COUDÉ SİSTEMİ ile COUDÉ SPEKTOGRAFI ile COUETTE AKIŞI
- COULOMB / KULOMB ile/||/<> COULOMB ALANI ile/||/<> COULOMB ÇEKİMİ ile/||/<> COULOMB ENGELİ ile/||/<> COULOMB ETKİLEŞMESİ ile/||/<> COULOMB İTMESİ ile/||/<> COULOMB KURAMI ile/||/<> COULOMB KUVVETİ ile/||/<> COULOMBMETRE ile/||/<> KULOMBMETRE ile/||/<> COULOMB POTANSİYELİ ile/||/<> COULOMB SAÇILMASI ile/||/<> COULOMB SÜRTÜNMESİ ile/||/<> COULOMB UYARILMASI ile/||/<> COULOMB YASASI
- COUNTERVAILING CHARGES IN RESPECT OF IMPORTS and COUNTERVAILING IMPORT DUTIES
( İthalata konulan telâfi edici vergiler. VE İthalatta telâfi edici vergiler. )
- ÇOVI ile ÇOVLI[Kençek]
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Hoten yönetim töresince hakandan iki seviye aşağıda bulunan kişilere verilen bir unvan. İLE Tutmaç süzgeci.[Bir kepçe biçiminde örülen, çok ince yaş dallardan yapılır.] )
- ÇÖZELTİ ile ÇÖZÜNEN
( Çözünme işlemi sonucu oluşan, homojen karışım. İLE Çözücü içinde, bileşimi bozulmadan, dağılmış ve genellikle çözeltide, miktarca az olan madde. Katı-sıvı homojen karışımlarında, katı, sürekli olarak çözünendir. [%80'lik şeker çözeltisinde; çözünen, şeker; çözücü, sudur.] )
( SOLUTION vs. SOLUTE )
( LÖSUNG mit GELÖSTE )
- ÇÖZELTİNİN DERİŞİMİ ile/>< ÇÖZELTİNİN SEYRELTİMİ
( Yüksek nesne oranı içerir. İLE~>< Düşük nesne oranı içerir. )
- ÇÖZME ile ÇÖZÜNME ile ÇÖZÜNÜRLÜK ile ÇÖZÜNME ENTALPİSİ ile ÇÖZÜNMEYEN NESNE
( Bir katının, çözeltiye geçirilmesi. İLE Katı, sıvı ya da gaz durumundaki maddelerin, molekül ya da atomlarını birarada tutan güçleri yenerek bir başka madde içinde tek faz oluşturacak biçimde dağılmaları olayı. İLE Bir maddenin çözünmesine eşlik eden entalpi değişimi. İLE Bir maddenin, belirli bir sıcaklıktaki doygun çözeltisindeki derişimi. İLE Belirli bir çözücüde çözünmeyen madde. [Aksi belirtilmemişse çözücünün su olduğu anlaşılır.] )
- ÇÖZÜCÜ ile ÇÖZÜNEN
( Çözeltiyi oluşturan nesne. İLE Çözelti içinde çözülen nesne. )
- ÇÖZ(ÜL)ME/Sİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ÇÖZÜM/LE(N)ME/Sİ
( Tüm durum, sorun, koşul ve ayrıntıları, çözemeyebiliriz fakat çözebiliriz. )
- ÇÖZÜM "BULMAK" ile ÇÖZÜM "YARATMAK"
- ÇÖZÜM ÜRETMEK ile/ve ÇÖZÜM OTURTMAK
( FINDING SOLUTION vs. FIX THE SOLUTION )
- ÇÖZÜM ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ÇÖZÜMLEME
( Çözümleme/sorgulama(analiz), her durum/konu/ayrıntı için söz konusuyken; ("kökten/toptan") "çözüm", her durum için olanaklı değildir.
Sorumluluğumuz ve önceliğimiz de
çözmek değil çözümlemektir.
Çözümleme varsa çözüm ya da ara çözüm de yakınında bir yerde bulunacaktır. )
- ÇÖZÜMLER ÜZERİNE KONUŞMAK ve/||/<>/> ÇÖZÜM ÜRETİR
- ÇÖZÜMSEL ile/ve/değil/||/<> ÇÖZÜMLEYİCİ
- ÇÖZÜNME ile/>< ÇÖKELME
( Bir nesnenin başka bir nesne [çözelti] içinde çözünmesi. İLE/>< Bir nesnenin çözelti içinde katı duruma geçmesi. Çözeltiden katı nesne oluşumu. )
- ÇÖZÜNÜRLÜK ÇARPIMI ile ÇÖZÜNÜRLÜK ÇARPIMI SABİTİ[Kçç] ile ÇÖZÜNÜRLÜK EĞRİSİ
( 25 °C'ta suda az çözünen tuzların, doygun çözeltilerindeki denge sabiti.[CaF2]<>Ca²+(aq) + 2F(aq) dengesinde, çözünürlük çarpımı sabiti Kçç = [Ca²+][F¯]²'dir.] İLE Çok az çözünen bir tuzun, doygun bir çözeltisinde, denge durumunu tanımlayan, sayısal bir sabit. İLE Doymuş çözeltide, çözünmüş madde miktarının, sıcaklığa karşı çizilen grafiği. )
- ÇÖZÜNÜRLÜK ile ÇÖZÜNME HIZI
( Bir nesnenin belirli bir çözücüde çözünme miktarı. İLE Bir nesnenin belirli bir çözücüde çözünme hızı. )
- COAP/CONSTRAINED APPLICATION PROTOCOL değil/yerine/= SINIRLI UYGULAMA PROTOKOLÜ
- COARSE vs. COURSE
- ÇOBAN ile ÂBİL[Ar.]
( ... İLE Çayırda otlayarak suya gereksinimi olmayan hayvan. | Koyun, at ve deve gibi hayvanlara iyi bakan kişi. )
- ÇOBAN ile GAUCHO
( ... İLE Patangonya'da yaşayan koyun çobanları. )
- ÇOBANÇANTASI ile ÇOBANDAĞARCIĞI ile ÇOBANDEĞNEĞİ ile ÇOBANDÜDÜĞÜ ile ÇOBANİĞNESİ ile ÇOBANPÜSKÜLÜ ile ÇOBANSÜZGECİ ile ÇOBANTARAĞI ile ÇOBANTUZLUĞU
( Turpgillerden, yemişleri torbayı andıran bir yaban bitkisi. İLE Turpgilllerden, yabani bir bitki, kuşekmeği. İLE Karabuğdaygillerden, beyaz ya da pembe çiçekli, yürek biçimi yapraklı, otsu bir kır bitkisi. İLE İkiçeneklilerden, sap ve yapraklarında keskin bir koku ve acı bir tat olan nemli yerlerde yetişen bir bitki, meyhaneciotu. İLE Itır çiçeği cinsinden, kokulu bir bitki. İLE Çobanpüskülügillerden, bir süs bitkisi. İLE Yoğurtotu. İLE Maydanozgillerden, tarlalarda çok rastlanılan, beyaz çiçekli bir bitki. İLE Sarıçalı. )
( CAPSELLA BURSA PASTORIS cum THIASPI cum POLYGONUM AVICULARE cum ASARUM EUROPAEUM cum GERANIUM cum ILEX AQUIFOLIUM cum ... cum SCANDIX cum ... )
- ÇOBANÇEŞME ile/ve ÇOBAN ÇEŞMESİ
( Havaalanı sapağı öncesinde bulunan çeşme ve semt. İLE/VE Alibeyköy Deresi ve Kemerburgaz yolunda. [Silâhtar Yusuf Ağa - 1595] )
- coch. mag.[Lat. < COCHLEARE MAGNUM] değil/yerine/= ÇORBA KAŞIĞI, YEMEK KAŞIĞI DOLUSU
- coch. parv.[Lat. < COCHLEARE PARVUM] değil/yerine/= ÇAY KAŞIĞI DOLUSU
- COCKROFT WALTON ELEKTROSTATİK ÜRETECİ = COCKROFT WALTON HIZLANDIRICISI
- ÇOCUĞA, "GELECEK HAZIRLAMAK" değil ÇOCUĞU, GELECEĞE HAZIRLAMAK
- ÇOCUĞA İFADEDE/HİTAPTA:
"KIRARSIN/KIRACAKSIN" / "DÖKERSİN/DÖKECEKSİN" / "DÜŞERSİN/DÜŞECEKSİN" değil/yerine SIKI TUT! / DİKKAT ET!
- ÇOCUĞA, PARMAĞINI TUTTURMAK ile/değil/yerine ÇOCUĞUN, ELİNDEN TUTMAK
( ... İLE/DEĞİL/YERİNE Güven, güç, ümit ve cesâret verir. Birlik ve bütünlük düşünce ve duygusu yaratır. )
- Çocuğu DİNLE!!!
- ÇOCUĞU "ÖVÜNCE":
KİBİRLİ ile HIRSLI ile ÇABALI ile BENCİL ile AHLÂKLI
( "Zekâ" ve "kişiliğini" "översek". İLE (")Başarısını(") "översek". İLE Çabasını översek. İLE "Tipini" "översek". İLE İyi davranışlarını översek. )
- ÇOCUĞUMUZ, BÜYÜR VE GELİŞİRKEN:
"BEKLEDİĞİMİZ" ile/değil/yerine/>< GERÇEKTE OLAN
( )
- ÇOCUĞUMUZUN SEVGİSİ:
| HASTA OLAN ve KAYIP OLAN ve KÜÇÜK OLAN | ve/değil/||/<>/>/< HEPSİ
( | İyileşene kadar. VE/||/<> Dönene kadar. VE/||/<> Büyüyene kadar. | VE/DEĞİL/||/<>/< Ölene kadar. )
- ÇOCUĞUN GEREKSİNİMLERİ/SORUNLARI İLE "İLGİLENMEK"/KENDİ YAPABİLECEKLERİNİ "GİDERMEK" ile/değil/ne yazık ki/> ÇOCUĞU KÖRELTMEK/KAYBETMEK
- [ne yazık ki]
ÇOCUĞUNA TAPMA ve ALAYCI TAVIR
( Modern kişinin, öncül ve ölümcül tutumları. )
( http://ahmetcorak.blogspot.com.tr/2010/01/ahtapor-anne.html )
- Çocuğunla KONUŞ!!!
- ÇOCUĞU/NU:
ACINDIRIRSAN ile ACIKTIRIRSAN
( Arsız olur. İLE Hırsız olur. )
- ÇOCUK:
"BİZE AİT/BİZİM" değil BİZDEN
- ÇOCUK DÜŞÜNCESİ ile/değil/yerine ŞİZOİD DÜŞÜNCE ile/değil/yerine BİRLİK DÜŞÜNCESİ
- ÇOCUK GELİŞİMİ KURAMLARINDA:
ABRAHAM MASLOW ve/||/<> ERIK ERIKSON ve/||/<> JEAN PIAGET ve/||/<> LAWRENCE KOHLBERG ve/||/<> JOHN BOWLBY
( Gereksinimler sıradüzenine işaret etmiştir. VE/||/<> Bireylerin, sorunlarını çözme olanaklarının bulunduğuna işaret etmiştir. Gelişimin, sekiz aşaması olduğunu öne sürmüştür. Benlik güçlerinin, gelişimsel sorunların başarılı biçimde çözülmesiyle kazanıldığına işaret etmiştir. VE/||/<> Bilişsel gelişimin aşamalarını ortaya koymuş ve çocukların, belirli gelişimsel aşamalara özgü, beceri ve davranışlarının olduğunu, kavramlarla açıklamıştır. VE/||/<> Piaget'in önerdiği, bilişsel gelişim kavramları ile ahlâkî kavramların kazanımı arasındaki ilişkiyi araştırmıştır. VE/||/<> Çocuğun, duygusal ve davranışsal gelişimi ile ilgisi olduğu düşünülen, anneye bağlanmaya vurgu yapmış ve bağlanma kuramını ortaya atmıştır. )
- ÇOCUK GELİŞİMİNDE:
3 ile/ve/||/<> 6 ile/ve/||/<> 9 ile/ve/||/<> 12
( Çocuklarımızın fiziksel ve zihinsel sağlığı için...
3 yaşından önce televizyon izletmiyoruz!...
İLE/VE/||/<>
6 yaşından önce bilgisayar oyunları oynatmıyoruz!...
İLE/VE/||/<>
9 yaşından önce tek başına internete girmesine izin vermiyoruz!
İLE/VE/||/<>
12 yaşından önce de sosyal medya kullanmalarına izin vermiyoruz!... )
( )
- ÇOCUK GELİŞİMİNDE:
OTİSTİK EVRE ile/ve/||/<>/> SİMBİYOTİK EVRE
( bkz. MAHLER )
- ÇOCUK HAKLARI'NDA:
FELSEFÎ ile/ve/||/<> HUKUKÎ
( * Refah hakkı
* Korumacı haklar
* Yetişkin hakları
* Ebeveyne yönelik haklar
İLE/VE/||/<>
* Olumsuz durumlarda
* Olumlu durumlarda
* Etkin durumlarda )
- ÇOCUK HAKLARINDA:
NESEB HAKLARI ile/ve/||/<> MİRAS HAKLARI ile/ve/||/<> VASIF HAKLARI ile/ve/||/<> VASİYET HAKLARI
- ÇOCUK:
(hem) (")MASUM(") ile/ve/değil/hem de/||/<> KURNAZ
- ÇOCUK:
"İSTEDİĞİN GİBİ" değil YETİŞTİRDİĞİN GİBİ
( Çocuklar, donmamış beton gibidir. Üzerlerine ne düşse/basılsa, kalıcı iz bırakır. )
- ÇOCUK:
OBEZ ile/değil/yerine GÜRBÜZ
- Çocuk şarkılarını DİNLE!!!
- ÇOCUK:
SUÇA SÜRÜKLENEN değil SUÇA SÜRÜKLENDİĞİ İDDİA EDİLEN
- ÇOCUK YETİŞTİRMEDE:
"OLDUĞU KADAR" ile/ve/değil/yerine/ ||/<>/> OLABİLDİĞİ KADAR
- ÇOCUK ile/||/<> AŞTAL/AFARA/KENCE/TEKNE KAZINTISI
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( ... İLE/||/<> Kişinin sonuncu [yaşlılık çağlarında doğan] çocuğu. )
- ÇOCUK ve/<> BİSİKLET
( İçindeki çocuğa sarıl! Sana, insanı ve bisikleti anlatır/yaşatır... )
- ÇOCUK = CHILD/KID[İng.] = ENFANT/GOSSE[Fr.] = KIND[Alm.] = BAMBINO[İt.] = NIÑO[İsp.]
- ÇOCUK ile HIRSIZ
( İkisi için de, geldiğimiz son nokta[olanaklar/koşullar], onların başlangıç noktasıdır.[Dolayısıyla, ne çocuğun, ne de hırsızın "zekâ"sının ve/ya da "başarı"larının üzerinde fazla durulmaz/durulmamalıdır!] )
- ÇOCUK ve/<>/= İNSANLIK
- ÇOCUK ile KİŞİ
- ÇOCUK ile/ve SABÎ[Ar.]
( ... İLE/VE Henüz memeden kesilmemiş erkek çocuk. | Üç yaşını tamamlamayan erkek çocuk. )
( SABÎ-İ MUABBİR: Söyleyen ve söylediğini bilen çocuk. )
- ÇOCUK ile VAHŞİ ÇOCUK
( ... İLE Hindistan'da. )
- ÇOCUK ile/ve/||/<>/> YETİŞMİŞ/SERPİLMİŞ ÇOCUK/ÜFHÛD[Ar.]
- ÇOCUKÇA/LIK ile/değil/yerine ÇOCUKSU/LUK
( Belirli bir yaşa/"bilince" kadar ve kısmen kabul edilebilir. İLE/DEĞİL/YERİNE Her yaşta kabul edilir, hoş ve uygundur. )
( Bilgisiz ve bilinçsizcedir. İLE/DEĞİL/YERİNE Bilgecedir. )
( Hamakatle/ahmaklıkla. İLE/DEĞİL/YERİNE Neşeyle, sevinçle, coşkuyla. )
( İrâdeyle. İLE/DEĞİL/YERİNE İhtiyârla. )
- Çocukça/sına KONUŞ!!!
- ÇOÇUK/ÇOÇUQ ile ÇOCUK
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Domuz yavrusu. İLE İnsan yavrusunun bebeklikten gençliğe/ergenliğe kadarki dönemi. )
- ÇOCU-KEN değil/< ÇOCUKKEN
- ÇOCUKLAR [HEM PAYLAŞILABİLİR, HEM DE PAYLAŞILMAZ; NE PAYLAŞILIR, NE DE PAYLAŞILMAZ]
- ÇOCUKLAR:
"İSTEDİĞİMİZ GİBİ" değil/yerine/< YETİŞTİRDİĞİMİZ GİBİ
- ÇOCUKLARA ABUR CUBUR ALMAK/VERMEK, GÖTÜRMEK, HEDİYE ETMEK yerine MEYVE VERMEK, GÖTÜRMEK, HEDİYE ETMEK
( Çikolata/gofret çeşitleri, özellikle çocuklar için olduğu gibi yetişkinler için de sağlığa zararlı ürünlerdir. Neredeyse hiç denilebilecek kadar az tüket(tir)menizi salık veririz. LÜTFEN! )
( Çocukları meyve ya da daha yararlı yiyecek ya da küçük/basit/ucuz hediye ve oyuncaklarla sevindirebiliriz. )
( Çocuklarımıza ve geleceğimize sahip çıkmak, yapılmaması gerekenleri bugün yerine getirerek, sürekli doğru örnek olarak sağlanabilir. )
- ÇOCUKLARA/GENÇLERE CEP TELEFONU KULLANDIRTMAMALI!
- ÇOCUKLARA, DAHA İYİ BİR DÜNYA BIRAKMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DÜNYAYA, DAHA İYİ ÇOCUKLAR BIRAKMAK
- ÇOCUKLARA:
KONUŞMAYI "ÖĞRETMEK" ile/ve/değil/yerine DİNLEMEYİ GÖSTERMEK/ÖĞRETMEK
- VÜCUB EHLİYETİ > HAK EHLİYETİ ve/||/<> EDÂ EHLİYETİ ve/||/<> CEZAİ EHLİYET ve/||/<> FİİL EHLİYETİ
- ÇOCUKLARI TERBİYE ETMEK ile/ve/değil/yerine KENDİMİZİ TERBİYE ETMEK
- ÇOCUKLARIN/BAŞKALARININ TAKİP ETTİĞİ/EDECEĞİ:
İŞARET PARMAĞIMIZ değil AYAK İZİMİZ
- ÇOCUKLARIN CEZÂLANDIRILMASINDA:
0 - 12 ile/ve/||/<> 13 - 15 ile/ve/||/<> 15 - 18
( Tam sorumsuzluk. İLE/VE/||/<> Tam sorumsuzluk ya da sınırlı sorumluluk. İLE/VE/||/<> Sınırlı sorumluluk. )
- ÇOCUKLARIN, KARANLIKTAN KORKMASI
ile/değil/ne yazık ki/>
"YETİŞKİNLERİN", AYDINLIKTAN KORKMASI
- ÇOCUKLARIN:
!YÜZÜNE TOKAT ATMAK değil/yerine !KIÇLARINA VURMAK
- ÇOCUKLARIN:
!YÜZÜNE TOKAT ATMAK değil/>< !KIÇLARINA VURMAK
( Yanlışı. >< Doğrusu. )
- Çocuklarla göz hizasında KONUŞ!!!
- Çocuklarla KONUŞ!!!
- ÇOCUKLUK VE GENÇLİK ile/ve/||/<> RÜŞT VE KEMÂL
- ÇOCUK/LUK ile GENÇ/LİK
( ... ile CİVÂN/CEVÂN/CÜVÂN )
( CHILD vs. YOUTH/TEENAGE/ADOLESCENCE )
- ÇOCUK/LUK ile/> YETİŞKİN/LİK
( [Sorumluluğu] Dışarıda/başkalarında bekleyen/"gören". İLE/> Kendinde bulan/üstlenen. )
( Sorumsuzluk. İLE/> Sorumluluk. )
( Yabancılık. İLE/> Özdeşlik. )
( Oyunlarla aldatılır. İLE/> Yeminlerle aldatılır. )
( Hiçbir şeyde, "her şeyi bulur". İLE/> "Her şeyde", hiçbir şey bulamaz. )
- YAŞ:
ÇOCUKLUKTA/GENÇLİKTE ile/ve/||/<>/> YETİŞKİNLİKTE
( Girilen/gün alınan. İLE/VE/||/<>/> Tamamlanılan/yaşanılan. )
- YEMEK YEME "YARIŞI":
ÇOCUKLUKTA ile/ve/değil/yerine YETİŞKİNLİKTE
( Oyalanmadan, "hızlıca" yemek. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Olabildiğince yavaş ve lokmaları çok çiğneyerek. )
- ÇOCUKLUKTA ve/<> HER YAŞTA
- ÇOCUK/TA, "SAYGISIZ/LIK":
[ya] YILIŞIK/LIK ya da ŞIMARIK/LIK
( Aşırı baskıdan dolayı. YA DA Aşırı "sevgi"den dolayı. )
- çoğ. ile coğ.
( "Çoğul"un kısaltması. İLE "Coğrafya"nın kısaltması. )
- ÇOG ile ÇOG ile ÇOGI/ÇAGI
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Güneşin kavuruculuğu, parlaklığı. İLE Odunun kor duruma geldikten sonra ateşten çıkan alevi. İLE Gürültü. )
- ÇOĞALMA ile/<> BÖLÜNEREK ÇOĞALMA
- ÇOĞALMA ile/||/<> ÇOĞALMA ETMENİ / ÇOĞALMA FAKTÖRÜ / ÇOĞALMA SABİTİ
( Bir yan iletkende yük taşıyıcıların artmasıyla akımdaki artış. | Bir kritik altı reaktördeki nötron akışının, nötron kaynağının akışına oranı. İLE/||/<> Bir reaktörde art arda gelen iki Nm ve Nm+1 nötron kuşağının k = Nm+1 / Nm ile verilen, kritiklik etmeni ya da kritiklik kat sayısı da denilen oranı. | Bir defada doğan etkin bölünme nötronlarının net sayısı. Reaktör ortamı için [sonlu ortam olduğundan] etkin çoğalma etmeni olarak da adlandırılır. [Simgesi: k, ket] )
( TEKÂSÜR ile TEKSİR EMSÂLİ )
( MULTIPLICATION vs. MULTIPLICATION FACTOR )
( LA MULTIPLICATION avec LE FACTEUR DE LA MULTIPLICATION )
( VERHMEHRUNG, MULTIPLIKATION mit VERHMEHRUNGSFAKTOR, MULTIPLIKATIONSFAKTOR )
- ÇOĞALMA ile/ve/değil/||/<>/< EŞLEME
- ÇOĞALTICI ile/||/<> ÇOĞALTICI TÜP / ELEKTRON ÇOĞALTICI TÜP / ÇOĞALTICI FOTOTÜP / ELEKTRON ÇOĞALTICI FOTOTÜP ile/||/<> ÇOĞALTKAN OLMAYAN ORTAM / ÇOĞALTKAN OLMAYAN REAKTÖR / REAKTİFLİK
( Gerilim aralığını artırmak için bir gerilimölçerle seri bağlı olarak kullanılan direnç. İLE/||/<> Fotokatodu ve çıkış elektrodu arasında giderek artan potansiyel farkları altında bir ya da daha fazla kademeli dinotları olan, fotokatottan gelen elektronların her dinotta yansıyarak ve her yansımada yayılan ikincil elektronların eklenmesiyle çoğalarak yükselmiş çıkış alınan bir fototüp. )
( AUGMENTER, iNCREASER VS. ELECTRON MULTiPLiER PHOTOTUBE )
( L'AUGMENTATEUR AVEC LE PHOTOTUBE DU MULTiPLiCATEUR D'éLECTRON )
( MULTiPLiKATOR MiT ELEKTRONENVERViELFACHLiSCHE PHOTORöHRE )
- ÇOĞALTMA ile/ve ZENGİNLEŞTİRME
( DIFFRACTION avec/et ... )
( TEKÂSÜR/TEKSÎR[< KESRET] ile/ve ... )
- ÇOĞALTMAK ile/ve ARTIRMAK
( TO INCREASE vs./and SAVING/ECONOMIZING )
- ÇOĞAL(T)MAK ile/ve/||/<> YAYGINLAŞ(TIR)MAK
- ÇOĞALTMAK ile/ve/<>/> YAYMAK
- ÇOĞA-ZANBİL değil DUR-UNTAŞ/DURAN-TAŞ
( ELAM, M.Ö. 1250 )
- ÇÖGEN ile DEĞNEK
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Çevgen oyununda kullanılan değnek. İLE ... )
- COGNITION vs. RECOGNITION
- COGNITION vs. TO KNOW
- COGNITIVE ATTENTIONAL SYNDROME[CAS] değil/yerine/= BİLİŞSEL DİKKAT SENDROMU[BDS]
- ANKLAV:
COĞRAFİ ile/ve/||/<> SİYASİ ile/ve/||/<> ETNİK
( Coğrafi Anklavlar:
Bir ülkenin topraklarının başka bir ülke tarafından çevrelenmiş olması.[Lesotho, Güney Afrika tarafından çevrelenen bir anklavdır.]
İLE/VE/||/<>
Siyasi Anklavlar:
Ülke içinde ülke olan, farklı devlet toprağıyla kuşatılmış siyasi yapılar.[Vatikan, İtalya sınırları içinde yer alan bir anklavdır.]
İLE/VE/||/<>
Etnik Anklavlar:
Farklı bir kültürün yaşandığı ve öteki kültürlerle sınırlandırılmış bölgeler.[Gettolar, küçük İtalyan bölgeleri ve Çin mahalleleri vb.] )
(
Anklav Türü | Tanım | Örnek |
---|---|---|
Coğrafi Anklav | Coğrafi olarak bir ülkenin içinde tamamen çevrili olan bölge. | San Marino (İtalya içinde) |
Siyasi Anklav | Politik nedenlerle başka bir ülke tarafından tamamen çevrelenmiş bölge. | Kaliningrad (Rusya'ya ait ancak diğer ülkelerle çevrili) |
Etnik Anklav | Farklı etnik bir grubun çoğunlukta olduğu ve çevre ülkenin kültürel yapısından farklılık gösteren bölge. | Nagorno-Karabağ (Azerbaycan içinde Ermeni nüfus ağırlıklı) |
- COĞRAFYA ile COĞRAFYA
( ... İLE Strabon'un yazdığı kitabın adıdır! )
- COĞRAFYA = GEOGRAPHY[İng.] = GÉOGRAPHIE[Fr.] = ERDKUNDE[Alm.] = GEOGRAFIA[İt.] = GEOGRAFÍA[İsp.]
- COĞRAFYA ile/ve İKLİM
- COĞRAFYALARDAKİ EN'LER...
- ÇOĞU ÖLÜM ve/=/||/<> ERKEN ÖLÜM
- ÇOĞU ŞEYİ BİLMEMEK/BİLMİYOR OLMAK ile/değil/yerine BAZI ŞEYLERİ BİLMEMEK/BİLMİYOR OLMAK
- ÇOĞU ...(KİŞİ), ... YAPABİLİYOR değil ÇOĞU ...(KİŞİ), ... YAPIYOR
( Hem çoğul kullanıp hem de olasılık belirtmek olanaksızdır. Tanım ya da anlatım bozukluğudur. )
- ÇOĞUL KİŞİLİK ile/ve/||/<> AYRIŞMA SORUNU
- ÇOĞUL MEME/POLİMASTİ ile/ve/||/<> ÇOK MEME BAŞLILIĞI/POLİTELİ
- ÇOĞUL TANIMLARIN ÖNÜNE/ÖNCESİNE "BİR" (SÖZCÜĞÜ) KONULMAZ/SÖYLENİLMEZ!
- ÇOĞUL ile/ve/değil BİRDEN FAZLA
- ÇOĞUL = CEMİ = PLURAL[İng., Fr., Alm., İsp.] = PLURALIS[Lat.]
- ÇOĞUL ile/ve/||/<> ÇOKLU
- ÇOĞUL ile TEKİL
( PLURAL vs. SINGULAR )
- ÇOĞUL ile TEKİL
- ÇOĞULU OLMAYAN/LAR
- ÇOĞUNLUĞUN:
İSTEDİĞİNİ İSTEMEMEK ile/ve/<> İSTEMEDİĞİNİ İSTEMEK
- ÇOĞUNLUK/AZINLIK değil/yerine HEP BİRLİKTE
- ÇOĞUNLUK TAŞIYICILARI ile/||/<> ÇOĞUNLUK YAYICISI
( Bir yan iletkende taşıyıcıların toplam sayısının yansından çoğunu oluşturan elektron ya da deşikler. İLE/||/<> Bir transistörde çoğunluk taşıyıcıları akımını elektrotlararası bölgeye gönderen kaynak elektrot. )
( MAJORiTY CARRiER VS. MAJORiTY EMiTTER )
( LES PORLEURS MAJORiTE AVEC L'éMETEUR MAJORiTé )
( MAJORiTäTSLADUNGSTRäGER, MAJORiTäTSTRäGER MiT MAJORiTäTSEMiTTER )
- ÇOĞUNLUK" ile "AĞIRLIK"
- ÇOĞUNLUK ile BÜYÜK/GENİŞ ÇOĞUNLUK
( MAJORITY vs. WIDED MAJORITY )
- ÇOĞUNLUK ile ÇOĞUL
( MAJORITY vs. PLURAL )
- ÇOĞUNLUK ile ÇOĞULLUK
( MAJORITY vs. PLURALITY )
- ÇOĞUNLUK ile NİTELİKLİ ÇOĞUNLUK
- ÇOĞUNLUK ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/> SÜRÜ
- ÇOĞUNLUK ile/değil/yerine/<> YETERSAYI
( ... ile/değil/yerine/<> NİSAP )
- ÇOĞUNLUKÇULUK ile/değil/yerine ÇOĞULCULUK
- (ÇOĞUNLUKLA) KORKMAMALI!
- ÇOĞUNLUKLA) TÜM DÜNYADA/KÜLTÜRLERDE ile/ve İSLÂM'DA ile/ve HRİSTİYANLIK'TA ile/ve YAHUDİLİK'TE
- ÇOĞUNLUKLA ile/ve/değil/yerine BAZEN
- ÇOĞUNLUKLA ... ile DAHA ÇOK ...
- ÇOĞUNLUKLA ile HER ZAMAN
( MOSTLY vs. EVERY TIME )
- ÇOĞUNLUK/LA ile/ve/||/<> YOĞUNLUK/LA
- ÇÖĞÜR ile ÇÖĞÜR
( İri gövdeli, kısa saplı, bir tür halk sazı. İLE Maydanozgillerden, bir çeşit dikenli yaban bitkisi. | Tohumdan yetişmiş, küçük fidan. )
- ÇOĞUSU" değil ÇOĞU
- ÇOK ANLAMLILIK ile/ve/değil ANLAM ÇOKLUĞU
- ÇOK ANLAMLILIK ile/ve/değil ÇOKLU ANLAMLILIK
- ÇOK ANLAMLILIK ile/ve ORTAK ANLAMLILIK
- ÇOK BAMBAŞKA değil BAMBAŞKA
- [ne yazık ki]
(ÇOK) BENCİL/LİK değil/yerine/>< (ÇOK) BİLGİ(Lİ/LİK)
( Ne kadar bilgi, o kadar az bencillik; ne kadar az bilgi, o kadar çok bencillik. )
- ÇOK BİLGİLİ OLMAK ile/ve/||/<>/> ÇOK GÜZELLİK VE ACI GÖRMEK/YAŞAMAK
- [ne yazık ki]
"ÇOK BİLMEK" ile/ve/||/<>/> ÇOK YANILMAK
- ÇOK BİLMEK/BİLEN ile/ve/değil/yerine/||/<>/>
ÇOK BİLMEK/BİLEN / ÇOK BİLGİSİ OLMAK/OLAN
( Hiç yanıltmaz. [Her bilinen, her zaman, zemin ve koşul için "yeterince" hatta tamamen bilinir, emin olunan/olunur "kabul edilir."] İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<> Çok yanıltır. [Veriyle/bilgiyle uğraşmak, varolanlar ve varolabileceklerin tüm (olası) çeşitlilikleriyle uğraşmak demek olduğundan dolayı her ilerleyişte, çok sayıda, yeni bilinmez(lik)ler/veriler açığa çıkar. Dolayısıyla da bilinemeyecek sayıda (sonsuzlukta), bilmenin/verinin ve yeninin sınırı olmadığı kadar yanılmanın da sınırı olmaz/yoktur. Bu durum ve süreçten dolayı da yeni olanların karşısında, yanılma da kaçınılmazdır. Tabii bu süreç/yol da bir o kadar tetikleyicidir. Bilme isteğinin pek sonu olmadığından ve olmayacağından dolayı da yanılmaktan da kurtulma olanağı yoktur. Süreç ve sonuç itibariyle de iyi bir durum ve süreçtir.] )
- ÇOK BİLMİŞLİK ile/ve/değil/<> HADDİNİ/AMACINI AŞAN, ANLAMSIZ(GEREKSİZ/YERSİZ) SÖZ/KONUŞMA
- ÇOK ÇEŞİTLİ/FARKLI ŞEYLERİ BİLMEK ile/ve/<> BİLDİĞİ(N) KONUDA ÇOK ÇEŞİTLİ/DERİN ŞEYLERİ BİLMEK
( Okyanusun yüzeyini görüp de alttaki derinliği ve ucsuz bucaksızlığı tümüyle unutma! )
( TO KNOW VARIOUS/DIFFERENT THINGS vs./and/<> TO KNOW VARIOUS/DEEP THINGS ON YOUR KNOWLEDGE
It is like seeing the surface of the ocean and completely forgetting the immensity beneath! )
- COK COK (EMMEK)
- ÇOK DALLANMIŞ PANİKULA, TİRSUS = ANKÛD-I HERAMÎ = THYRSE
- ÇOK DÜŞÜNME" ile/ve/değil/yerine İYİ/DOĞRU/YETERLİ/NİTELİKLİ DÜŞÜNME
( Çok düşün(ül)memeli, iyi/doğru/yeterli/nitelikli düşün(ül)meli! )
( [not] TO THINK MUCH vs./and/but TO THINK WELL/RIGHT/ENOUGH/QUALIFIED
TO THINK WELL/RIGHT/ENOUGH/QUALIFIED instead of TO THINK MUCH )
- ÇOK (FAZLA) ŞEY BİLMEK ile/ve/<>/değil/yerine İŞE YARAYACAK ÇOK (FAZLA) ŞEY BİLMEK
- ÇOK GÖRMEK/GÖRDÜĞÜMÜZ ile/değil/yerine HAK GÖRMEK/GÖRDÜĞÜMÜZ
( "Kendimize" hak gördüğümüzü, başkasına "çok" görmeyelim! )
- ÇOK GÜZELSİN! DEMENİN:
ÖNCESİ ile/ve/||/<>/> SONRASI
( )
( "Çok Güzelsin!" Demenin Etkileri... yazısı için burayı tıklayınız... )
- ÇOK İKEN ve/||/<> AZ İKEN
( Çok tüketme/yelim! VE/||/<> Çok çalış/alım! Dilenme/yelim! )
- ÇOK/GERÇEKTEN İSTEMEK ile/ve/<> TAM/DOĞRU İSTEMEK
( REQUEST SO MUCH vs./and/<> ENTIRE/RIGHT REQUEST )
- ÇOK İSTEMEK ile/yerine GERÇEKTEN İSTEMEK
( REQUEST SO MUCH vs. REALLY REQUEST/WANT
REALLY REQUEST/WANT instead of REQUEST SO MUCH )
- ÇOK KATLI PAZARLAMANIN YAPISI VE İŞLEYİŞİ ile PİRAMİT ŞEMA ORGANİZASYONLARININ YAPISI VE ÖZELLİKLERİ
- ÇOK KİŞİYLE ile/ve/||/<> AZ KİŞİYLE ile/ve/||/<> TEK BAŞINA
( Konuş. İLE/VE/||/<> Düşün. İLE/VE/||/<> Karar al. )
- ÇOK KONUŞAN ile/ve/||/<>/> BAĞIRARAK KONUŞAN ile/ve/||/<>/> BAĞIRARAK ÇOK KONUŞAN
( Dayanılmazlar. )
- Çok konuşmadan KONUŞ!!!
- ÇOK KONUŞMAK ile/ve BOŞ KONUŞMAK) ile/ve/yerine ÇOK/BOŞ KONUŞMAMAK
- ÇOK KONUŞMAK değil/yerine/>< AZ KONUŞMAK
( Sık sık pişman olunur. DEĞİL/YERİNE/>< Pek az pişman olunur. )
- Çok konuştuğun için SUS!!!
- Çok konuştuk! demeden KONUŞ!!!
- ÇOK KULLANIM ile/ve/değil/||/<> KÖTÜ KULLANIM
- ÇOK KÜLTÜRCÜLÜK ile/değil/yerine ÇOK KÜLTÜRLÜLÜK
- ÇOK MUHABBET, TEZ AYRILIK GETİRİR ile/ve/değil/yerine/||/<> VUSLATTA, GINA VARDIR ile/ve/değil/yerine/||/<> GÖZDEN IRAK/UZAK OLAN, GÖNÜLDEN DE UZAK OLUR
- ÇOK "PARA" ve/||/<> ÇOK "SÖZ"
( Dolansız/yanlışsız olmaz. VE/||/<> Yalansız olmaz. )
- ÇOK PARAYA GEREKSİNİMİM/İZ VAR ile/değil PARAYA, ÇOK GEREKSİNİMİM/İZ VAR
- ÇOK SATANLAR ile/ve/||/<> ÇOK İLGİ GÖRENLER
- ÇOK SAYIDA EKMEKLER değil ÇOK SAYIDA EKMEK (VS.)
( Türkçe'de, İngilizce'deki gibi çoğul eki nesnelere eklenmez! )
- ÇOK SAZLI ve/değil/<> ÇOK SESLİ
- ÇOK SERT OLMA! ve/<> ÇOK YUMUŞAK OLMA!
( Kırılırsın. VE/<> Ezilirsin. )
- ÇOK SESLİLİK / İFADE HAKKI ile/değil DENSİZLİK
( "Sosyal medya"da. İLE/DEĞİL Günlük yaşamda. )
( Keyfiyette. İLE/DEĞİL Gerçeklikte. )
( "Kendi çıkarlarında." İLE/DEĞİL Ortak alanda, olanaklarda ve koşullarda. )
- ÇOK SEVMEK değil/yerine SEVMEK
( Neyi çok[gereğinden fazla] seversek, canımızdan olduran odur. )
- ÇOK SEVMEK ile/değil/yerine SEVMEK
- ÇOK ŞEY BİLMEK ile/ve/değil/yerine ÇOK ÖNEMLİ(ÖNCELİKLİ) ŞEYLERİ BİLMEK
( [not] TO KNOW MANY THINGS vs./and/but TO KNOW THE MOST IMPORTANTS
TO KNOW THE MOST IMPORTANTS instead of TO KNOW MANY THINGS )
- ÇOK ŞEYDEN HABERDAR OLMAK ile/ve/değil/yerine BİRBİRİMİZİ DİNLEMEK
- ÇOK "ŞEYLER" değil ÇOK ŞEY
- ÇOK SÖZ ile/ve/<> ÇOK MAL
( Yalansız olmaz. İLE/VE/<> Haramsız olmaz. )
- ÇOK SÖZ ile/yerine TOK SÖZ
( Sözü çoğaltan, perdeyi kalınlaştırır. )
( MANY WORD vs. FULL WORD
FULL WORD instead of MANY WORD )
- ÇOK TERBİYESİZ ile ÇOK TERBİYELİ
( İkisi de çok tehlikelidir. )
- ÇOK ULUSLULUK ile/değil/yerine EVRENSELLİK
( ... İLE/DEĞİL/YERİNE Dil, hukuk ve kavramsallık. )
- ÇOK YAŞA:
KÜLTÜRDE/ÜLKELERDE ile/ve/||/<>/> İSPANYA'DA
( Sağlık ve yaşam dileği. İLE/VE/||/<>/> 1. hapşırmada: Sağlık[Salud] | 2.'de: Para[Dinero] | 3.'de: Aşk[Amor]. dileği. )
- ÇOK YAŞAMAK ile/ve/değil/yerine İYİ/NİTELİKLİ YAŞAMAK
( Nicelikli. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Nitelikli. )
( Yaşlanılan gün/saat/dakika/ÂN. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Yaşanılan gün/saat/dakika/ÂN. )
- ÇOK YEMEK/YİYEN değil/yerine/>< AZ YEMEK/YİYEN
( Hastalığın başıdır. DEĞİL/YERİNE/>< Tedavinin başıdır. )
( Az tad alır. DEĞİL/YERİNE/>< Çok tad alır. )
- ÇOK YEMEK ile/değil/yerine YEMEYİ SEVMEK
( [not] TO EAT MUCH vs. TO LOVE TO EAT
TO LOVE TO EAT instead of TO EAT MUCH )
- ÇOK YEMİŞİM/YEDİM ile/ve/değil/yerine/||/<>/< YEDİKLERİM ÇOK GELDİ
- ÇOK YORULMAK ile/ve/değil/||/<>/< ÇABUK YORULMAK
- ÇOK "YUKARI" değil ÇOK YÜKSEK
- [ne yazık ki]
ÇOK ile/değil/>< AZ
( Sözcük. İLE/VE/DEĞİL/||/>< Anlam.
"Yargı". İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Adâlet.
Geveze. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Konuşan.
Sevişen. İLE/VE/DEĞİL/||/>< Seven.
Yürüyen. İLE/VE/DEĞİL/||/>< İlerleyen. )
( "Yetmez." İLE/DEĞİL/>< Yeter. )
- ÇOK ile BOL
( ... ile VÜS'AT[: Genişlik, bolluk. | Para durumu. | Boş meydan, fırsat. | Genlik.] )
( BİSYÂR ile GÜMRÂH )
( A LOT vs. ABUNDANCE )
- ÇOK ile BOL BOL
( A LOT vs. ABUNDANTLY/AMBLY )
- ÇOK ile/ve/değil ÇOĞUL
- ÇOK ile DELİM
( ... İLE Çok, fazla, ziyade. )
- ÇOK ile FURYA[İt. < FURIA]
( ... İLE Olağandan çok fazla bulunma durumu. )
- ÇOK değil/yerine GEREKTİĞİ KADAR
- ÇOK ile HIZLI
( A LOT vs. RAPID )
- ÇOK ile PEK
- ÇOK ile SIK SIK
( A LOT vs. OFTEN )
- ÇOK ile/ve/||/<>/> ŞOK
- ÇOK ... ile SON DERECE ...
- ÇOK ile SÜREKLİ
( A LOT vs. CONTINUAL )
- ÇOK ... yerine/değil YETER(Lİ)/KÂFİ DERECE(DE) ...
- ÇOK ile/>< YOK
- [ne yazık ki]
"ÇOK BİLMİŞLİK" ile/ve/||/<> "GARANTİCİLİK"
( [ne yazık ki] Bir kişi, ne kadar bilmiyorsa, o kadar "bilir". İLE/VE/||/<> Ne kadar "korkuyor" ve "öfkeliyse", o kadar "garanticidir". )
- ÇOK/ÇOQ = ÇOTUR
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Alçak, aşağılık kişi. İLE Huysuz, öfkeli kişi. )
- ÇÖKEK ile ÇÖKELGE
( Çukur yer. | Bataklık, sazlık. İLE Bataklık, su kenarı, balçık. )
- ÇÖKELGE ile ÇÖNGÜL
( Bataklık, su kenarı, balçık. İLE Ufak bataklık, çamurlu küçük göl. )
- ÇÖKELTME/K ile/değil ÇÖKERTME/K
- ... ÇOK GELİŞİYOR ile ... HIZLI GELİŞİYOR
- ÇOKLU ANLAM ile/ve ÇOKLU YORUM
( Yorum çokluğu, farkların kabulünü sağlar. )
( Yorum çokluğu, bilgiyi artırmaz, anlayışı artırır. )
- ÇOKLU MANTIK ile/ve SAÇAKLI MANTIK
- ÇOKLUK AÇMAZI ile/ve/||/<> ÇOĞULLUK AÇMAZI
- ÇOKLUK ve ANLAYIŞ
- ÇOKLUK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BEREKET
- ÇOKLUK ile/ve/<>/= BİRLİK
- ÇOKLUK ile BÜYÜKLÜK
( "Bağımsız" parçalara bölünür ve her bir parça "süreksiz"dir. İLE "Sınırsızca" parçalara bölünebilir ancak her bir parçası "sürekli"dir. )
- ÇOK/LUK ve/||/<>/> ÇÖP/LÜK
- ÇOK/LUK ile/ve/değil İKİ/LİK
- ÇOKLUK ile SÜREKLİLİK
( ABUNDANCE vs. CONTINUITY )
- ÇOK/LUK ile/ve/<>/değil/yerine YAYGIN/LIK
- ÇÖKME ile/ve/||/<> BÜKÜLME
- ÇÖKME ile DAĞILMA
( TO COLLAPSE vs. TO DISPERSE )
- ÇÖKME ile/ve GÖÇME
- ÇÖKME" ile/ve/||/<> YAŞLANMA
- ÇÖKMEK ile/ve/değil ÇÖMELMEK
- ÇÖKMEK ile/ve/değil/||/<>/< ÇULLANMAK
- ÇÖKMEK/ÇÖMELMEK ile APIŞMAK
( ... İLE Hayvanın yorgunluktan bacaklarını birbirinden ayırarak çöküvermesi. | Ne yapacağını kestirememek, şaşırmak. | Oturmak, bacakları ayırarak çömelmek. )
- ÇOKTAN ile/ve/<> ZÂTEN
- ÇOKTANRICILIK = POLYTHEISM[İng.] = POLYTHÉISME[Fr.] = POLYTHEISMUS[Alm.]
- ÇOKUBARI/ÇOQUBARI ile KİL
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Pota[maden erilme kabı] yapılan kil. İLE ... )
- ÇÖKÜK ile GÖÇÜK
- ÇÖKÜNTÜ/DEPRESYON ile/ve/||/<> TÜKENMİŞLİK (BELİRGESİ)
- ÇÖKÜNTÜ/DEPRESYON ile BUNAMA/DEMANS
- ÇÖKÜT ile ÇÖKÜTLÜK
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Kısa boylu kişi/nesne. İLE Boyca kısalık. )
- col.[Lat. < COLA] değil/yerine/= SÜZ
- ÇÖL FARESİ ile BEYAZ ÇÖL FARESİ
( Çöl faresinin kalbi, dakikada 800 kere atar. İLE ... )
- ÇÖL ile BÂDİYET-ÜŞ-ŞÂM[Ar.]
( Fırat ile Dicle'nin birleşip denize döküldüğü noktadan itibaren Batı'ya doğru uzanan çöl. )
- ÇÖL ile BEYAZ ÇÖL
- ÇÖL[Azr.] = DIŞARI[Tr.]
- ÇÖL ile/ve/||/<> NAMİBYA[< Namib/Khoekhoegowab]
( ... İLE/VE/||/<> "Geniş yer." ya da "Hiçbir şeyin olmadığı bir alan". )
- ÇÖL ile/ve/||/<> OKYANUS
- ÇÖL ile/değil PATAGONYA ÇÖLÜ
( ... İLE/DEĞİL Kum ya da çakıldan değil, ezildiğinde hoş bir koku çıkaran, gri yapraklı, kısa, sık çalılıklardan oluşur. )
- ÇÖLE ÇIKMAK, ...:
YALNIZ KALMAK ve/||/<>/> KENDİNLE KALMAK ve/||/<>/> YALNIZLIĞI AŞMAK
- COLE-/COLEO- ile/||/<> COLP-/COLPO-/COLPOS- ile/||/<> ELYT- ile/||/<> EPİSİO- ile/||/<> ESTR- ile/||/<> HYSTER-/HYSTERO- ile/||/<> GAM-/GAMO- ile/||/<> GYN-/GYNAE-/GYNAEC-/GYNEC-/GYNECO-/GYNO- ile/||/<> İNGUİN-/İNGUİNO- ile/||/<> -TOCİA/TOCO- ile/||/<> SYRİNG-/SYRİNGO-
( Vajina ya da örtücü tabakaları ile ilgili. İLE/||/<> Dölyatağı, rahim/uterus, vajina ile ilgili, vajinal, vajinal sayrılık, oyuk. İLE/||/<> Kılıf, yaprak, vajina ile bağlantılı, vajina ile ilişkili. İLE/||/<> Vulva ile ilgili. İLE/||/<> Kadın üreme örgenlerindeki döngüsel değişiklikler. İLE/||/<> Uterusla ilgili, histeri ile ilgili. İLE/||/<> Eşeysel birleşme, bölümlerin birleşmesi ya da kaynaşması. İLE/||/<> Kadınlarla ilgili, eş. İLE/||/<> Kasık. İLE/||/<> Çocuk doğumuyla ilgili, doğumla ilgili. İLE/||/<> Tüp ya da fistülle ilgili. )
- ÇOLİTA AYMARAS
( Bolivya'nın başkenti La Paz'ın sokaklarında, rengârenk giysili, başlarında vazgeçilmez olan birer melon şapkaları ile her gün 12 saat boyunca satış yapan kadınlara verilen ad. )
- COLL- ile/||/<> GLİO-
( Tutkal. İLE/||/<> Zamk. )
- COLLABORATION vs. COLLUSION
- COLLATERAL and LIEN and LIENS IN GOODS and ENFORCEMENT OF LIEN
( Maddî teminat. VE Rehin hakkı. VE Mallar üzerinde rehin, hapis hakkı. VE Haciz konulması. )
- collut.[Lat. < COLLUTORIUM] değil/yerine/= AĞIZ VE BOĞAZ GARGARASI İÇİN ANTİSEPTİK SIVI
- COLOMB ile COULOMB
- COLORIST değil/yerine/= RENK UZMANI
- COLO(U)RS and ENJOYMENT
- ÇOLPA/TOPAL ile ÇOLAK
( Ayağında/bacağında sakatlık/aksaklık bulunanlara verilen ad. İLE Elinde/kolunda sakatlık/aksaklık bulunanlara verilen ad. )
- ÇOLPAN değil ÇULPAN
( ... DEĞİL Venüs / Zühre / Çoban Yıldızı / Akşam Yıldızı / Ak Yıldız / Kervankıran / Kervan Yıldızı )
- ÇOLUK-ÇOCUK EŞ-DOST
- ÇÖLYAK ile/||/<> BUĞDAY ALERJİSİ
( Gluten tüketimi sonucu ince bağırsaklarda hasar ile ilişkili bir bağışıklık sayrılığı. İLE/||/<> Buğday proteinlerine karşı alerjik tepkime. )
- ÇÖLYAK ile/||/<> LAKTOZ İNTOLERANSI
( Gluten tüketimi sonucu ince bağırsakta hasar oluşması ile ilişkili bir bağışıklık sayrılığı. İLE/||/<> Laktozun içeren gıdaların sindirilememesi sonucu sindirim sorunları. )
- ÇÖLYAK ile/değil TROPİKAL SPRUE
( ... İLE/DEĞİL Bu hastalık, çölyak hastalığını taklit ederek bazen doktorları yanıltsa da tropik bölgelerde yaşayan ya da geziye çıkan kişilerin kaptığı bir bulaşımdan kaynaklanır. Belirtiler arasında, şiddetli ishal, kuvvet kaybı, ateş, gece körlüğü ve besin emilimi yetersizliği görülür. Hastalığa neden olan bakteri, kesin olarak bilinmemekle beraber antibiyotik ve vitaminlerle tedavi edilebilmektedir. İyi haber şu ki, dünya çapında artan hijyen ve sağlık koşulları ile antibiyotik sağlanabilirliği sayesinde, bu hastalık giderek azalmakta. )
- colyr.[Lat. < COLLYRIUM] değil/yerine/= GÖZ BANYOSU İÇİN ANTİSEPTİK SIVI
- ÇOMAK/ÇOMAQ ile ÇOMAK/ÇOMAQ
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( İnce dal. İLE Müslüman.[Uygurlar ve müslüman olmayan öteki halklar tarafından kullanılan bir sözcük.] )
- ÇOMAR ile ŞOPAR
( İri köpek, çoban köpeği. İLE Çingene çocuğu. | Şımarık, küstah, yaramaz olan. )
- ÇÖMÇE ile/ve MABLAK/MİL'AKA
( Tahta kepçe. İLE/VE Hamur, merhem, boya gibi şeyleri ezip karıştırarak yoğurmak için kullanılan ve bir ucu ele alınacak biçimde saplı, öbür ucu yassı olan araç. | Aşure kazanlarını karıştırmada kullanılan, uzun saplı ve yayvan uclu tahta kepçe. )
- (not COME AT) COME TO
- CÖMERT ile/ve/değil/||/<>/< İYİMSER
- CÖMERT/BONKÖR/AHİ/SEMİH değil/yerine/= ELİAÇIK/AKI/ELİBOL/GÖNLÜBOL/SELEK
- CÖMERTLİK ile İSRAF
( SAHÂ', SAHÂVET ile İSRÂF[< SEREF] )
( GENEROSITY vs. EXTRAVAGANCE )
- COMFORT vs. FREEDOM
- COMFORT vs./and CLOSENESS/SYMPATHY
- COMIC vs. COMICAL
- ÇÖMLEK ile/ve ÜZLÜK
( ... İLE/VE Topraktan, kulpsuz, küçük çömlek. )
- COMMENT vs. APPROACH
- COMMENT vs. CRITIQUE
- COMMENT vs. EVALUATION
- COMMENT vs. FEEDBACK
- COMMENT vs. IDEA
- COMMENT vs. "IN ONE RESPECT"
- COMMENT vs. LOOKING
- COMMENTS
- COMMERCIAL LAW and/||/<> COMMERCIAL UNDERTAKINGS LAW and/||/<> COMMERCIAL TRANSACTIONS AND APPLICABLE RULES and/||/<> COMMERCIAL LITIGATITION and/||/<> COMMERCIAL/TRADE REGISTRY
( Ticaret hukuku. VE/||/<> Ticarî işletme hukuku. VE/||/<> Ticari işler ve tâbi oldukları kararlar. VE/||/<> Ticarî yargı. VE/||/<> Ticaret sicili. )
- COMMISION vs. BRIBE
- [not] COMMITTEE vs./and COORDINATION
( COORDINATION instead of COMMITTEE )
- COMMODORE ile AMIGA
- COMMON FIELD vs. COMMON POINT
- COMMON vs. MUTUAL
- COMMON POINT vs. COMMON SENSE
- COMMON POINT vs. TO LIKEN
- COMMONWEALTH ile COMMONWEALTH
( İngiliz Uluslar Topluluğu. İLE Ortak rızayla oluşturulmuş siyasi topluluk. )
- COMMUNITY vs. SOCIETY
- COMO GÖLÜ:
İSVİÇRE ve/||/<> İTALYA ALPLERİ(NİN BULUŞTUĞU NOKTADA)
- COMPARATIVE vs. COMPARABLE
- COMPARE TO vs. COMPARE WITH
- COMPARISON vs. SIMILE
- COMPARISON vs./and INTERPRETATION/COMMENT
- COMPLEMENTARY vs. COMPLIMENTARY
- COMPLETE vs. CONNECTED/RELATED
- COMPLETE vs. FINISH
- COMPLETE vs. IN A SINGLE PIECE
- COMPLETE vs. INTEGRITY
- COMPOSITAE = FASÎLE-İ EZHÂR-I MÜREKKEBE
- COMPOSITION vs. COMPOSITE
- COMPREHEND vs. UNDERSTAND
- COMPREHENSIBLE vs. COMPREHENSIVE
- COMPREHENSION vs. CONTAIN
- COMPREHENSION/UNDERSTANDING vs. TOLERANCE
- COMPREHENSION/UNDERSTANDING vs./and PLEASURE
- (not COMPRISE OF) COMPRISE
- COMPTON DALGA BOYU ile/||/<> COMPTON ETKİSİ / COMPTON (DEBYE) ETKİSİ ile/||/<> COMPTON OLAYI ile/||/<> COMPTON GERİ TEPME ELEKTRONU / COMPTON ELEKTRONU ile/||/<> COMPTON GERİ TEPME TANECİĞİ BK. COMPT0N FL TANECİĞİCOMPTON ELEKTRONU ile/||/<> COMPTON GERİ SAÇILMA ELEKTRONU / COMPTON ELEKTRONU ile/||/<> COMPTON GERİ SAÇILMASI ile/||/<> COMPTON GERİ SAÇILMA TANECİĞİ / COMPTON GERİ TEPMESİ ile/||/<> COMPTON İNKOHERENT SAÇILMA ile/||/<> EŞ FAZLI OLMAYAN GERİ SAÇILMA TANECİĞİ ile/||/<> COMPTON KAYMASI ile/||/<> COMPTON KENARI ile/||/<> COMPTON KURALI ile/||/<> COMPTON OLAYI ile/||/<> COMPTONÖLÇERİ / KOMPTONÖLÇERİ ile/||/<> COMPTON SAÇILMASI ile/||/<> COMPTON SOĞURMASI ile/||/<> COMPTON TESİR KESİTİ
- COMPUTATİONAL NEUROSCİENCE değil/yerine/= BERİMSEL SİNİRBİLİM
- COMPUTE ile/ve/||/<>/> PROMPT
- ÇÖMÜL ile
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Bir Türk kavmi. İLE ... )
- ÇOMUŞLUK/ÇOMUŞLUQ = ...
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Tuvalet. )
- CONCENTRATED vs. TO CONCENTRATE
- CONCENTRATION vs. TO GET FOCUS
- CONCEPT vs. TERM
- CONCEPT vs./and LIFE
- CONCEPTS vs. SUBJECT/TOPIC
- CONCEPTS vs. WORDS
- CONCERNED ABOUT vs. CONCERNED WITH
- CONCOMITANT vs. CONCURRENT vs. SIMULTANEOUS
- CONDITION vs. POWER
- CONFERENCE vs. SEMINAR
- CONFESSION vs. TO LET SLIP, TO BLURT OUT
- CONFİDENCE İNTERVAL değil/yerine/= GÜVEN ARALIĞI
- CONFIDENTLY vs. CONFIDENTIALLY
- CONGENITAL vs. INBORN vs. INBRED vs. INHERENT vs. INNATE
- CONIFÈRES = SANEVBERÎYE
- CONNECTION vs. PROPORTION
- CONNECTION vs. TRICK
- CONNECTION vs./and RELATION
- CONNECTIVE vs. INTEGRANT
- CONSCIOUS vs. CONSCIENTIOUS
- CONSCIOUSNESS and LOVE (IN SELF-EXISTENCE)
- CONSCIOUSNESS vs. INTUITION
- CONSENSUS ALGORITHMS değil/yerine/= UZLAŞMA ALGORITMALARI
- CONSENSUS değil/yerine/= UZLAŞMA, DÜŞÜNCE BİRLİĞİ
- CONSIDER vs. CONTEMPLATE vs. MEDITATE vs. PONDER vs. RUMINATE vs. THINK
- CONSIOUSNESS vs./and PARADIGM
- (not CONSIST FROM) CONSIST OF
- CONSOLIDATION vs. INTEGRITY
( BÜTÜNLEŞME ile BÜTÜNLÜK )
- CONSPICUOUS vs. EMINENT vs. DISTINGUISHED vs. NOTICEABLE vs. OUTSTANDING vs. PROMINEN vs. REMARKABLE vs. SALIENT vs. STRIKING
- CONTEMPLATION vs. CONTEMPLATION IN WHICH TURNS TO THE BASE
- CONTEMPLATION vs. TO SLEEP
- CONTENT vs. CONTEXT
- CONTENT vs./and ASSERTION
- CONTEST vs. CONTEST
( Yarışma. İLE Tartışma, iddia/laşma, çekişme. )
- CONTINUAL vs. MUCH
- CONTINUAL QUANTITY vs. DISCONTINUOUS/TRANSIENT QUANTITY
( Unit. vs. Quantity. )
- CONTINUAL vs. REPEATITION
- CONTINUAL vs./and REGULAR
- CONTINUITY vs. CONTINUUM
- CONTINUITY vs. ORDER
- CONTINUOUS vs. CONTINUAL
- CONTRARY vs. ANTI
- CONTRAST vs. OPPOSITE vs. ANTONYMOUS vs. REVERSE vs. INVERSE
- CONTROL vs. COST CONTROL
- CONTROL vs. INSPECTION
- CONTROL vs. SOVEREIGNTY/DOMINATION
- CONVERSION vs. CONVERTIBLE
- COOK vs. COOKER
- COOL vs. IMPORTANT
- COOPERATION vs./and DIVISION OF LABOUR
- [not] COORDINATION vs. SYNCHRONIZATION
- ÇÖP ile ÇÖP ile ÇÖP ile ÇÖPİK/ŞÖPİK
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Herhangi bir şeyin dibindeki çökelti. | Değersiz kişi. İLE Tutmaç parçası. İLE Herhangi bir şeyin tortusu ya da sıkıldıktan sonra geriye kalan bölümü. İLE Meyve yendikten sonra geriye kalan ve atılan bölüm. )
- ÇÖP ile/ve/değil/||/<> İŞLEVSİZ
- ÇÖP ve/<> KİLO
( Ancak/sadece kişinin/insanın oluşturdukları. )
- ÇÖP ile POSA
- [ne yazık ki]
!ÇÖP ATMAK =/||/<> !"ÇÖP BIRAKMAK"
- ÇÖPE değil/yerine GERİ DÖNÜŞÜME
- COPERNIC ile/ve/değil İBN ŞÂTIR
- ÇÖPLEME:
KARA ile YEŞİL ile SARI
( Düğünçiçeğigillerden, kökleri içi sürdürücü olarak kullanılan, türleri olan bir bitki, marulcuk. )
( HELLEBORUS )
- ÇÖP/LÜK ile/değil MİDE!
( Mide çöplük değildir! "Atılmasın/günah" diye (gereksiz/fazladan) yemek de mideyi çöplük durumuna düşürür. Yiyecekler atılması gerekiyorsa atılmalıdır/atılabilmelidir. )
- ÇOPRA ile/ve GELMİÇ
( Balık kılçığı. | Sık çalılık ya da sazlık. İLE/VE İri balık kılçığı. )
- COPR-/COPRO- ile/||/<> FEC- ile/||/<> STERCO- ile/||/<> SCAT-/SCATO-
( Dışkı. İLE/||/<> Dışkı. İLE/||/<> Dışkı. İLE/||/<> Dışkı ile ilgili. )
- ÇÖPRE ile ÇÖPÜR
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Eski, yıpranmış giysi. İLE Keçi kılı.[ÇÖPÜR ÇEPİR: Eski bir nesne.] )
- COPY vs. RECORD
- [not] COPY vs. REPETITION
- COPYING vs. CREATION
- COPYING vs. CUSTOM/HABIT
- coq.[Lat. < COQUE] değil/yerine/= KAYNATINIZ
- coq. in quant. sut. aq.[Lat. < COQUE IN QUANTITATE SUFFICIANTE AQUAE] değil/yerine/= YETERİ KADAR SU İÇİNDE KAYNAT
- ÇÖR/ÇER-ÇÖP
- ÇOR ile ÇOR URAGUT
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Yoğun, iç içe geçmiş. İLE Eşeysel örgeni dar olan kadın.[< Yoğun, iç içe geçmiş dallara ya da yapraklara sahip bitkiler.] )
- ÇORAK ile KURAK
( Verimli olmayan toprak. | Acı su. | Verimsiz, kısır. | Toprak damlara çekilen, su geçirmeyen killi toprak. | Bazı toprakların yüzünde beyaz bir katman durumunda toplanan ve eskiden barut yapmakta kullanılan potaslı, sutlu tuz. İLE Yağışsız hava, mevsim, yıl. | Nem tutmayan, çabuk kuruyuveren, çorak toprak. )
- ÇORAP:
"MUZ" değil MUS
- ÇORAP ile BENÎK
( ... İLE Çoğu zaman çorap yapılan adi ipek. )
- ÇORAP ile/ve/<> JARTİYER[Fr.]
( ... İLE/VE/<> Çorapları dizin altında ya da üstünde tutmaya yarayan lastikli bağ. )
- ÇORAP[Fars. < CURAB] ile PATİK
- ÇORAP:
SICAK TUTAR ile/ve/||/<>/< SOĞUKTAN KORUR
- ÇORBA KAPISI
( Fatih'tedir. )
- ÇORBA:
ŞİFÂ ve/||/<>/< CİLÂ
( Ten'e. İLE/VE/||/<>/< Batın'a. )
- ÇORBA:
SULU = DURU
- ÇORBA YAPMAK ile HELVA YAPMAK
- ÇÖREK ile AY ÇÖREĞİ
( ... İLE İçine tarçın, ceviz konularak ay biçiminde yapılmış çörek )
- ÇÖREK ile KETE
( ... İLE Yağlı, mayalı ya da mayasız hamurdan yapılan çörek. )
- ... değil ÇÖREKOTU
- ÇÖREKOTU değil ÇÖREOTU
( ... DEĞİL Düğünçiçeğigillerden bir bitki ve susam iriliğindeki siyah tohumu. )
- ÇÖRƏK[Azr.] = EKMEK[Tr.]
- CORİOLİS İŞLEMCİSİ ile/||/<> CORİOLİS İVMESİ ile/||/<> CORİOLİS KUVVETİ ile/||/<> CORİOLİS PARAMETRESİ ile/||/<> CORİOLİS REZONANS ETKİLEŞMELERİ ile/||/<> CORİOLİS SAPMASI ile/||/<> CORİOLİS ETKİSİ
- CORNU HARTMANN FORMÜLÜ / HARTMANN FORMÜLÜ ile/||/<> CORNU KUVARS PRİZMASI
- CORONA[Lat.] ile/ve/||/<> COROLLA[Lat.]
( Taç. İLE/VE/||/<> Küçük taç. )
- CORP- ile/||/<> -SOMA/SOMAT-/SOMATİCO-/SOMATO-/-SOMATOUS/-SOME/-SOMİC
( Gövde. İLE/||/<> Gövde, gövdeyle ilgili. )
- [not] CORRECTION vs./and TO INFORM
- ÇÖRTEN ile ÇÖRTÜ
( Dam çevresindeki yağmur sularını, oluklardan alıp duvar temelinden uzağa akıtan, saçak kenarından dışarı doğru uzatılmış oluk. İLE Değirmende, buğday teknesi oluğu. )
- CORUM ile ÇORUM
( Balık akını. | Uskumruların, büyük balıklardan korkarak, kıyıya sığınması durumu. İLE Türkiye'nin bir ili. )
- COŞKU ile DİDİŞME
- COŞKU ve ŞİMDİ/LEŞTİRME
- Coşkulu KONUŞ!!!
- COŞKUNLUK ile CEZBE
- COŞMAK ile/ve AKMAK
- COŞMAK ile/ve/<> KOŞMAK
- COSMOLOGY vs. TEOLOGY vs. HUMAN
- COSMOS ile/ve TOPOS
( Küreyi/küreleri kapsayan. İLE/VE Kürenin içindekileri kapsayan. )
- COST-EFFECTIVE değil/yerine/= MALİYET-ETKIN
- COST-/COSTİ-/COSTO- ile/||/<> PLEUR-/PLEURO-/-PLEUROUS
( Kaburga. İLE/||/<> Plevra ile ilgili, yanla ilgili, kaburgayla ilgili. )
- COŞUNTU/HEYECAN ve/||/<>/< OLASILIK/İHTİMAL
- ÇOTİRA ile ÇOTRA
( Çotiragillerden, dikenli, sert pullu, kısa ve geniş, siyaha yakın esmer bir balık. BALISTES CAPRISCUS[Lat.] İLE Ağaçtan yapılmış küçük su kabı. )
- COTTON MOUTON ÇİFT KIRILMASI / COTTON MOUTON OLAYI ile/||/<> COTTON MOUTON ETKİSİ ile/||/<> COTTON MOUTON SABİTİ
- COUDÉ NEWTON CASSEGRAİN TELESKOBU ile COUDÉ TELESKOBU ile COUDÉ ODAK NOKTASI ile COUDÉ SİSTEMİ ile COUDÉ SPEKTOGRAFI ile COUETTE AKIŞI
- COUGALAPATHY
( Kanın pıhtılaşamaması durumu/sorunu. )
- COULOMB / KULOMB ile/||/<> COULOMB ALANI ile/||/<> COULOMB ÇEKİMİ ile/||/<> COULOMB ENGELİ ile/||/<> COULOMB ETKİLEŞMESİ ile/||/<> COULOMB İTMESİ ile/||/<> COULOMB KURAMI ile/||/<> COULOMB KUVVETİ ile/||/<> COULOMBMETRE ile/||/<> KULOMBMETRE ile/||/<> COULOMB POTANSİYELİ ile/||/<> COULOMB SAÇILMASI ile/||/<> COULOMB SÜRTÜNMESİ ile/||/<> COULOMB UYARILMASI ile/||/<> COULOMB YASASI
- COUNCIL vs. COUNSEL
- COUNTERVAILING CHARGES IN RESPECT OF IMPORTS and COUNTERVAILING IMPORT DUTIES
( İthalata konulan telâfi edici vergiler. VE İthalatta telâfi edici vergiler. )
- COUPLING değil/yerine/= EŞLEŞME
- COURAGE vs./and DECISIVENESS/STABILITY
- COVER vs. ESSENCE
- ÇOVI ile ÇOVLI[Kençek]
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Hoten yönetim töresince hakandan iki seviye aşağıda bulunan kişilere verilen bir unvan. İLE Tutmaç süzgeci.[Bir kepçe biçiminde örülen, çok ince yaş dallardan yapılır.] )
- ÇÖYÜR
( Yaylı bir çalgı. )
- ÇÖZELTİ ile ÇÖZÜNEN
( Çözünme işlemi sonucu oluşan, homojen karışım. İLE Çözücü içinde, bileşimi bozulmadan, dağılmış ve genellikle çözeltide, miktarca az olan madde. Katı-sıvı homojen karışımlarında, katı, sürekli olarak çözünendir. [%80'lik şeker çözeltisinde; çözünen, şeker; çözücü, sudur.] )
( SOLUTION vs. SOLUTE )
( LÖSUNG mit GELÖSTE )
- ÇÖZELTİ ile ERİYİK
- ÇÖZELTİ ile/>< SÜSPANSİYON
( Homojen karışımlar. İLE/>< Heterojen karışımlar. )
- ÇÖZELTİNİN DERİŞİMİ ile/>< ÇÖZELTİNİN SEYRELTİMİ
( Yüksek nesne oranı içerir. İLE~>< Düşük nesne oranı içerir. )
- ÇÖZME GÜCÜ = AYIRMA GÜCÜ
- ÇÖZME ile ÇÖZÜNME ile ÇÖZÜNÜRLÜK ile ÇÖZÜNME ENTALPİSİ ile ÇÖZÜNMEYEN NESNE
( Bir katının, çözeltiye geçirilmesi. İLE Katı, sıvı ya da gaz durumundaki maddelerin, molekül ya da atomlarını birarada tutan güçleri yenerek bir başka madde içinde tek faz oluşturacak biçimde dağılmaları olayı. İLE Bir maddenin çözünmesine eşlik eden entalpi değişimi. İLE Bir maddenin, belirli bir sıcaklıktaki doygun çözeltisindeki derişimi. İLE Belirli bir çözücüde çözünmeyen madde. [Aksi belirtilmemişse çözücünün su olduğu anlaşılır.] )
- ÇÖZMEK ile/ve AŞMAK
- ÇÖZMEK ile/değil GİDERMEK
- ÇÖZMEK ile/ve/değil/yerine SÜZMEK
- ÇÖZÜCÜ ile ÇÖZÜNEN
( Çözeltiyi oluşturan nesne. İLE Çözelti içinde çözülen nesne. )
- ÇÖZÜLME ile/ve/||/<> DAĞILMA/DAĞILIM ile/ve/||/<> ERİME
( İki ya da daha fazla nesnenin bağdaşık moleküler karışımı. İLE/VE/||/<> ... İLE/VE/||/<> Bir gaz, sıvı ya da katının, başka bir gaz, sıvı ya da katı içinde kimyasal bir değişikliğe uğramadan bağdaşık olarak dağılması. | İki ya da daha fazla nesnenin bağdaşık moleküler karışımı. )
( ... vs. DISTRIBUTION, DISPERSION, DISSIPATION vs. SOLUTION )
( ... vs. İNTİŞAR vs. İNHİLÂL )
- ÇÖZ(ÜL)ME/Sİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ÇÖZÜM/LE(N)ME/Sİ
( Tüm durum, sorun, koşul ve ayrıntıları, çözemeyebiliriz fakat çözebiliriz. )
- ÇÖZÜLMÜŞ/LÜK ile/ve/||/<> AŞILMIŞ/LIK
- ÇÖZÜM "BULMAK" ile ÇÖZÜM "YARATMAK"
- Çözüm için DİNLE!!!
- ÇÖZÜM ORTAKLIĞI ile YATIRIM ORTAKLIĞI
- ÇÖZÜM ÜRETMEK ile/ve ÇÖZÜM OTURTMAK
( FINDING SOLUTION vs. FIX THE SOLUTION )
- ÇÖZÜM ile/ve AÇIKLAMA
( SOLUTION vs./and EXPLANATION )
- ÇÖZÜM ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ARA ÇÖZÜM
( ... İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Yukarı çekersek, ayak açıkta kalır. Aşağı çekersek, omuz. Neşeli kişiler, çözüm üreterek[dizlerini karnına çekerek] rahat uyur. )
- ÇÖZÜM ile ÇARE
( Genel ya da kavramsal bir olguya işaret eder. İLE Belirli bir olgu ya da soruna işaret eder. )
( Çare/ler...
Bbiledegil.blogspot.com.tr/2015/02/careler.html )
( ... ile BEYÂRİŞ )
( SOLUTION vs. WAY/HELP )
- ÇÖZÜM ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ÇÖZÜMLEME
( Çözümleme/sorgulama(analiz), her durum/konu/ayrıntı için söz konusuyken; ("kökten/toptan") "çözüm", her durum için olanaklı değildir.
Sorumluluğumuz ve önceliğimiz de
çözmek değil çözümlemektir.
Çözümleme varsa çözüm ya da ara çözüm de yakınında bir yerde bulunacaktır. )
- ÇÖZÜM ile/ve/||/<> DÜZENLEME
- ÇÖZÜM ile İDEAL
( SOLUTION vs. IDEAL )
- ÇÖZÜM ile/ve OYUN
( SOLUTION vs./and GAME )
- ÇÖZÜM = SOLUTION[İng.] = SOLUTION[Fr.] = LÖSUNG[Alm.] = SOLUZIONE[İt.] = SOLUCIÓN[İsp.]
- ÇÖZÜM ile/ve SONUÇ
( SOLUTION vs./and CONSEQUENCE/RESULT )
- ÇÖZÜM ile/ve/değil/yerine/> SÜREKLİ/ESASLI/KALICI/KÖKLÜ/GERÇEK ÇÖZÜM
( Bir olay ya da kişinin bir durumu/sorunu ile sınırlı/özel kalabilen. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/> Sürekli ve her koşulda, herhangi bir özel durumla sınırlı kalmayacak sürekli/kalıcı olan. )
( Seninle. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/> Senden sonra da! )
( Ne olduğu. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/> Ne/nasıl[ne/yin asıl] olması gerektiği. )
( [not] SOLUTION vs./and/>/but CONTINUAL/REAL SOLUTION
CONTINUAL/REAL SOLUTION instead of SOLUTION )
- ÇÖZÜM ile/ve TEDBİR
( SOLUTION vs./and PRECAUTION )
- ÇÖZÜM ile YANIT
( Geciken yanıt yanlış yanıttır. )
( Bir sorunun doğru çözümü, onun ancak evrensel, tarafsız bir araştırma ve sorgulama içinde çözümlenmesiyle bulunabilir. )
( Her sorunun kökeni geçmişte, çözümü gelecektedir. )
( SOLUTION vs. ANSWER/RESPONSE
Delayed response is wrong response.
Only in the dissolution of the problem in the universal solvents of enquiry and dispassion, can its right solution be found. )
- ÇÖZÜM ile YÖNEYLEM
( ... İLE Karmaşık sorunların çözümünde ve incelenmesinde, bilimsel ve özellikle matematiksel yöntemlerin uygulanışı. )
- ÇÖZÜMLEME ile/ve/||/<> AÇIKLAMA
- ÇÖZÜMLEME/ANALİZ ile/ve ELEŞTİRİ
( ANALYSIS vs./and CRITIQUE )
- ÇÖZÜMLEME ile ETKİLE(N)ME
( ANALYSIS vs. TO (GET) EFFECT )
- ÇÖZÜMLEME ve/> GELİŞTİRME
- ÇÖZÜMLEME ile/ve ÖZGÜRLEŞTİRME
( TO ANALYSE vs./and TO FREE )
- ÇÖZÜMLEME ile/ve RAHATLATMA
( TO ANALYSE vs./and TO RELIEVE/RELAX )
- ÇÖZÜMLEME ile/ve SERİMLEME
- ÇÖZÜMLEME = TAHLİL[Ar.] = ANALYSIS[İng.] = ANALYSE[Fr.] = ANALYSE[Alm.] = ANALYSIS < ANALYEIN[Yun.] = ANALIZAR[İsp.]
- ÇÖZÜMLEME ile/ve/||/<>/> TRANSAKSİYONEL ÇÖZÜMLEME
- ÇÖZÜMLEMELER('İ)
- ÇÖZÜMLER ÜZERİNE KONUŞMAK ve/||/<>/> ÇÖZÜM ÜRETİR
- ÇÖZÜMSEL ile/ve/değil/||/<> ÇÖZÜMLEYİCİ
- ÇÖZÜMSÜZ ÇATIŞKI = TESAVİ-İ NAKİZEYN = ANTINOMY[İng.] = ANTINOMIE[Fr.] = ANTINOMIE[Alm.] = ANTI-NOMIA[Yun.]
- ÇÖZÜMSÜZLÜK ile/ve/> ÇARESİZLİK
( Çözümsüzlük hiçbir zaman çözüm değildir/olamaz! [kabul edilemez/edilmemeli, gözardı edilemez/edilmemeli, boş verilemez/verilmemeli, ertelenemez/ertelenmemeli!] )
- Çözümü KONUŞ!!!
- ÇÖZÜMÜN BİR PARÇASI DEĞİLSEK, SORUNUN BİR PARÇASIYIZDIR ile/ve/||/<> YAŞAMAKLA MEŞGUL OLMAZSAK, ÖLMEKLE MEŞGUL OLURUZ
- ÇÖZÜMÜNÜN BASİT/KOLAY OLMASI/OLMAMASI ile/ve/değil/yerine BİR ÇÖZÜMÜNÜN (VAR) OLMASI
- ÇÖZÜNME ile/>< ÇÖKELME
( Bir nesnenin başka bir nesne [çözelti] içinde çözünmesi. İLE/>< Bir nesnenin çözelti içinde katı duruma geçmesi. Çözeltiden katı nesne oluşumu. )
- ÇÖZÜNÜRLÜK ÇARPIMI ile ÇÖZÜNÜRLÜK ÇARPIMI SABİTİ[Kçç] ile ÇÖZÜNÜRLÜK EĞRİSİ
( 25 °C'ta suda az çözünen tuzların, doygun çözeltilerindeki denge sabiti.[CaF2]<>Ca²+(aq) + 2F(aq) dengesinde, çözünürlük çarpımı sabiti Kçç = [Ca²+][F¯]²'dir.] İLE Çok az çözünen bir tuzun, doygun bir çözeltisinde, denge durumunu tanımlayan, sayısal bir sabit. İLE Doymuş çözeltide, çözünmüş madde miktarının, sıcaklığa karşı çizilen grafiği. )
- ÇÖZÜNÜRLÜK ile ÇÖZÜNME HIZI
( Bir nesnenin belirli bir çözücüde çözünme miktarı. İLE Bir nesnenin belirli bir çözücüde çözünme hızı. )
- 1 ile 2 ile ÇOK
( Şaşma! İLE Aşma! )
( 1 vs. 2 vs. MANY )
- 112'Yİ[1-1-2'yi] ARAMA:
YETİŞKİNDE ile/ve/||/<> ÇOCUKTA
( Kalp masajına başlamadan önce.[Solunum yolunu açtıktan sonra.] İLE/VE/||/<> Beş kere soluk verme ve kalp masajı yaptıktan sonra. )
- ACİL YARDIMDA:
BEBEK ile/ve/||/<>/> ÇOCUK ile/ve/||/<>/> YETİŞKİN
( 0 - 1 yaş arası. İLE/VE/||/<> 1- 8 yaş arası. İLE/VE/||/<> 8 yaş üstü. )
- AÇILMA ile/ve/<> ÇÖZÜLME
- ACIMA = PITY/COMMISERATION[İng.] = COMMISÉRATION[Fr.] = MITLEID[Alm.] = COMMISERATIO[Lat.]
- ADÂLETSİZLİK DURUMLARINDA, "TARAFSIZ"(SESSİZ/ÂTIL) DURUYORSAK, KÖTÜLERİN/KÖTÜLÜĞÜN TARAFINI TUTMUŞUZDUR ile/ve/||/<> ÇÖZÜMÜN BİR PARÇASI DEĞİLSEK, SORUNUN BİR PARÇASIYIZDIR
- ÂDET = CUSTOM[İng.] = COUTUME[Fr.] = BRAUCH[Alm.] = ABITUDINE[İt.] = COSTUMBRE[İsp.]
- AİLE ve/||/<> ÇOCUK ve/||/<> ARKADAŞ
( Arkadaşını [tanımada/anlamada]. VE/||/<> Akrabayı [tanımada/anlamada]. VE/||/<> Sevgiliyi/eşi [tanımada/anlamada]. [ve sana zarar/yarar verip vermeyeceğinde] [PEK/KOLAY KOLAY YANILMAZ] )
- AKREP ile ÇÖL AKREBİ
- AKSİYOM ile ÇOK ANLAMLILIK
- ALALEKSER değil/yerine/= ÇOĞUNLUKLA
- ALÇAKGÖNÜLLÜ OLURSAK ... ve/||/<> ÇALIŞKAN OLURSAK ... ve/||/<> CÖMERT OLURSAK ... ve/||/<> NAZİK OLURSAK ... ve/||/<> MERAKLI OLURSAK ... ve/||/<> GÜVENİLİR OLURSAK ... ve/||/<> AFFEDİCİ OLURSAK ... ve/||/<> KENDİMİZ OLURSAK ... ve/||/<>
( Saygınlaşırız. VE/||/<> Nasipleniriz. VE/||/<> Rızıklanırız. VE/||/<> Anımsanırız. VE/||/<> Öğreniriz. VE/||/<> Değerleniriz. VE/||/<> Hafifleriz. VE/||/<> Mutlu oluruz. )
- ÂLİM ile/ve CÖMERT
( Âlim ile cömerdin ayıbına bakılmaz! )
- ALIŞKANLIK = İTİYAT = HABIT[İng.] = HABITUDE[Fr.] = GEWOHNHEIT[Alm.] = HABITUS[Lat.] = HEKSIS[Yun.] = COSTUMBRE[İsp.]
- ALJERYEN[Fr.] değil/yerine/= ÇOK RENKLİ, ÇİZGİLİ BİR TÜR KUMAŞ | BU KUMAŞTAN YAPILAN EŞARP
- AMAÇ ve COŞKU
( AIM and EXUBERANCE | EBULLIENCE )
- ANALİST[Fr./İng.] değil/yerine/= ÇÖZÜMLEYİCİ
- ANALIT/ANALYTE[İng.] değil/yerine/= ÇÖZÜMLEME ÖRNEĞİ
- ANALİTİK/TAHLİLİ değil/yerine/= ÇÖZÜMLEMELİ/ÇÖZÜMSEL/ÇÖZGÜLÜ/ÇÖZGÜSEL
- ANALİZ ETMEK/TAHLİL ETMEK değil/yerine/= ÇÖZÜMLEMEK/ÇÖZGÜLEMEK
- ANALİZ[İng.]/TAHLİL[Ar.] yerine ÇÖZÜMLEME/ÇÖZGÜ
- ANLAMA = FEHM, İDRAK = UNDERSTANDING, COMPREHENSION[İng.] = COMPRENDRE[Fr.] = DAS VERSTEHEN, HET VERSTAAN[Alm.] = ENTENDER, COMPRENDER[İsp.] = COMPREHENSIO[Lat.] = HE DIANOIA[Yun.] = MEFHUM[Ar.] = DARK[Fars.]
- ANLATABİLDİĞİN ile/ve/değil/yerine (ÇOK) İYİ ANLATABİLDİĞİN
( [not] WHICH YOU CAN EXPLAIN vs./and/but WHICH YOU CAN EXPLAIN VERY GOOD
WHICH YOU CAN EXPLAIN VERY GOOD instead of WHICH YOU CAN EXPLAIN )
- TRAVMALAR:
ANNE KARNINDA ile/ve/||/<> BEBEKLİKTE ile/ve/||/<> ÇOCUKLUKTA ile/ve/||/<> GENÇLİKTE ile/ve/||/<> YETİŞKİNLİKTE
- ANNE ve/||/<>/+ BABA ve/||/<>/> ÇOCUK
( ... ve/||/<>/+ ... ve/||/<>/> Sonuç. )
- ANNE/BABA ile/ve/||/<>/> ÇOCUK ile/ve/||/<>/> TORUN ile/ve/||/<>/> TORLAK
( )
( ... İLE/VE/||/<>/> ... İLE/VE/||/<>/> ... İLE/VE/||/<>/> Torun çocuğu. )
( ... İLE/VE/||/<>/> Ceviz [kabuğu]. İLE/VE/||/<>/> Ceviz içi. İLE/VE/||/<>/> ... )
- ANTİDEPRESAN değil/yerine/= ÇÖKKÜNLÜK GİDERİCİ
- ANTİLOP ile ÇÖL ANTİLOBU(GEMSBOK) / ÇENGEL BOYNUZLU KEÇİ[Afrikaner dilinde]
( ORYX vs. ORYX GAZELLA )
- ANTİPROLİFERATİF değil/yerine/= ÇOĞALIM ÖNLER
- ANTUSİYAZM[FR./İNG. < ENTHUSIASM] değil/yerine/= COŞKU, COŞKUNLUK, AŞIRI HAYRANLIK
- ARAŞTIRMA ile İNCELEME ile ÇÖZÜMLEME/ANALİZ
( TA'MÎK[Ar. < UMK | çoğ. TA'MÎKÂT]: Derinleştirme, derin kazma. | Esasına varacak biçimde araştırma, inceleme. )
- ARDIÇ OTU ile AYRIK OTU ile BEŞPARMAK OTU ile BOĞAN OTU ile CANAVAR OTU ile ÇOREK OTU ile DALAK OTU ile DELİCE OTU(RYE GRASS) ile EĞRELTİ OTU[Lat. NEPHRODIUM FILIX MAS] ile ENGEREK OTU ile GEYİK OTU ile GÜZELAVRATOTU[Lat. ATROPA BELLADONNA] ile İDRİS OTU ile KANARYA OTU ile KELEBEK OTU ile KENE OTU/HİNT YAĞI AĞACI ile KÜSTÜM OTU ile MELEK OTU ile MERCAN OTU ile NEVRUZ OTU ile ÖKSE OTU ile PİSİPİSİ OTU ile TAŞKIRAN OTU ile YÜKSÜK OTU[Lat. DIGITALIS PURPUREA] ile ACI OT ile SÜTLÜ OT
- ARTH-/ARTHR-/ARTHRO-/ARTİCULO- ile/||/<> ANKYL-/ANKLYO- ile/||/<> CARP-/CARPO- ile/||/<> JUG-/JUNC- ile/||/<> JUNCT- ile/||/<> COX-/COXO- ile/||/<> ZYG-/ZYGO- ile/||/<> PEND-
( Eklem, eklem ile ilgili [artrit: Eklem yangısı]. İLE/||/<> Yapışma, dirsek, ek. İLE/||/<> Bilek. İLE/||/<> Birleştirmek, bir araya gelmek, birleşmek. İLE/||/<> Birleşmek, eklem. İLE/||/<> Kalça, kalça eklemi. İLE/||/<> Birleşik, bağlanmış, birleşme ile ilgili, ekle ilgili, eklem. İLE/||/<> Asılı olmak. )
- ARTMA ile/ve ÇOĞALMA
- ÂSÂ ile ÇÖVEN/ÇEVGEN[< Fars.]/HELVACIKÖKÜ/SABUNOTU
( ... İLE Kökü ve dalları, suyu sabun katılmış gibi köpürten, kir temizleyici bir bitki, sabunotu, helvacıkökü. | Çevgen. )
( ... cum SAPONARIA OFFICINALIS )
- AŞIRI değil/yerine/= ÇOK FAZLA
- AŞK ile/ve/değil/yerine/<> COŞKU
( FALL IN LOVE vs./and/<> EXUBERANCE )
- AŞÛRE ile/ve/||/<> ÇORBA
- AT ile/ve COB, TEVSEN
- ATEŞBALIĞI/SARDALYA/SARDALYE[İt.][Lat. CLUPEA PILCHARDUS] ile VONOZ[Yun.] ile SARDUNYA(SARDINE) ile SAZAN(CARP)[Lat. CYPRINUS CARPIO] ile KOLYOS ile HAMSİ(ANCHOVY) ile BAKALYARO[Lat. MERLANGUIS MERLANGUS] ile ÇİNGENE PALAMUDU ile MALTAPALAMUDU[Lat. NAUCRATES DUCTOR] ile TORİK(BONITO) ile ALTIPARMAK ile LÜFER/KUNBER[Ar.] ile ÇİNAKOP/TEMNODON SALTATOR[Lat.] ile ÇİPURA/AURATA AURATA[Lat.] ile HANİ/SERRANUS CARILLA[Lat.] ile HARHARYAS/CARCHARHINUSLAMIA[Lat.] ile İSTRONGİLOS[Lat. SMARIS VULGARIS] ile İŞKİNE[Lat. SCIAENA UMBRA ] ile İZMARİT[Lat. MAENA VULGARIS] ile KOFANA[Yun.] ile TEKİR[MUGIL SURMULLETUS] ile BARBUNYA/BERBUNİ[Ar.]/MULLUS BARBATUS[Lat.] ile KÂĞITBALIĞI ile KALKAN ile KILIÇ ile LAHOS/LAGOS/KAYAHANİSİ[Yun.] ile LİPSOS[Yun.][Lat. SCORPAENA PORCUS] ile MAZAK[Lat. TRIGIA LINEATA] ile MELANURYA[Lat. SPARUS MELANURYA] ile MORİNA[Lat. GADUS MORRHUA] ile MERLİN BALIĞI ile PİSİ ile PLATİKA[Lat. ACERINA CERNUA] ile RİNA/TIRPANA[Lat. RAJA BATIS] ile SARIAĞIZ[Lat. SCIAENA AQUILLA] ile SARIBALIK[Lat. IDUS JESSES] ile SARIGÖZ[Lat. SARGUS SALVIERI] ile SARIHANİ[Lat. EPINEPHELES GIGAS] ile SARPA[Yun.][Lat. BOOPS SALPA] ile SİNAGUD ile SİVRİ ile KARAGÖZ ile MARANGOZBALIĞI/TESTEREBALIĞI[Lat. PRISTIS PRISTIS] ile MERCAN ile USKUMRU(MACKEREL)[Lat. SCOMBER SCOMBRUS] ile ÇİTARİ/BOX SALPA[Lat.] ile ÇOPRABALIĞI/COBITIS[Lat.] ile ÇOPURİNA ile ÇOTİRA/BALISTES CAPRISCUS[Lat.] ile ÇURÇUR/CRENILABRUS[Lat.] ile DAĞALASI/SALMA ALPINUS[Lat.] ile YAYINBALIĞI[Lat. SILURUS GLANIS] ile YAZILIHANİ[Lat. SERRANUS SCRIBA]
- ATIK ile ÇÖP
( WASTE vs. GARBAGE )
- ATKI ile ÇÖZGÜ
( Yatay. İLE Dikey. )
- ATLAS OKYANUSUNDA:
[KUZEY AMERİKA] LABRADOR DENİZİ ile/ve/||/<> BELLE ADASI BOĞAZI ile/ve/||/<> FUNDY KÖRFEZİ ile/ve/||/<> CHESAPEAKE KOYU ile/ve/||/<> SARGASSO DENİZİ ile/ve/||/<> FLORİDA BOĞAZI ile/ve/||/<> APALACHEE KOYU ile/ve/||/<> CAMPECHE KOYU ile/ve/||/<> YUCATAN KANALI ile/ve/||/<> HONDURAS KÖRFEZİ ile/ve/||/<> PANAMA KANALI ile/ve/||/<> COLON KÖRFEZİ ile/ve/||/<> VENEZUELA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> MONA BOĞAZI ile/ve/||/<> ANEGADA BOĞAZI ile/ve/||/<> AMAZON AĞZI ile/ve/||/<> MARAJO KOYU ile/ve/||/<> MARCOS KOYU ile/ve/||/<> BLANCA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> S. MATIAS KÖRFEZİ ile/ve/||/<> S. JORGE KÖRFEZİ ile/ve/||/<> GRANDE KÖRFEZİ ile/ve/||/<> MACELLAN BOĞAZI
- AYNI ZAMANDA ve/||/<> ÇOK
- AYRI PETALLİ KOROLLA, DIALIPETAL KOROLLA, KORİPETAL KOROLLA = TÜVEYC-İ KESÎRÜ'L-EVRÂK = COROLLE POLYPÉTALE, COROLLE DIALYPÉTALE
- AYRIŞMA ile/ve/değil/||/<>/> ÇOĞALMA
- AZ ANLAYAN ile ÇOK ANLAYAN
- [ne yazık ki]
AZ BİLME ve/||/ne yazık ki/<>/> ÇOK SAVUNMA
- AZ BİLMEK ve/değil/için/||/<>/< ÇOK OKUMAK/DİNLEMEK/DÜŞÜNMEK
- AZ (")ÇALAN(") ile/>< (")ÇOK(") ÇALAN
( Hapse girer. İLE/>< "Kariyer yapar." )
- [ne yazık ki]
"AZ İLE YETİNME(ME)K" ve/||/<>/> ÇOK'U BUL(AMA)MAK
- AZ VEREN değil/yerine ÇOK VEREN
( Candan. DEĞİL/YERİNE Maldan. )
( Az veren, canından; çok veren, malından olur. )
( Aldığımız, "kâr"; verdiğimiz, yarar! )
- AZ YEMEK ile/ve/<>/değil/yerine ÇOK YEMEMEK
- AZALT ve/değil/yerine/||/<>/>/< BIRAK ve/değil/yerine/||/<>/>/< ÇOĞALT
( Yediğin yemeği...
Yemeğin tuzunu...
Yediğinin/içtiğinin şekerini...
Satın alacağın eşyaları...
Harcadığın parayı...
Boşa geçen zamanı...
Gözyaşlarını...
Kafaya taktıklarını...
Televizyon ve bilgisayar/internet başında harcadığın zamanı.
Telefonla uğraştığın süreyi...
Kişlerden beklentini...
VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/<
Hız yapmayı...
Şikâyet etmeyi...
Ertelemeyi, üşenmeyi ve "vazgeçmeyi"...
Çekingenliği...
Rezil olma "kaygısını"...
Alaycılığı...
Sabırsızlığı...
Çocuğuna taparlığı...
Mazeret üretmeyi...
Başkaları için yaşamayı...
"Yapamam" "düşüncesini"...
Bahaneleri...
Olumsuz düşünmeyi...
Olumsuz söz(cük)leri...
Surat asmayı...
Önyargıyı...
Kişileri ve kişiler üzerinden düşünmeyi/konuşmayı...
"Sen-ben" tartışmasını/davasını...
Herkesi eleştirmeyi...
Herkesi düzeltmeye çalışmayı...
VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/<
Özen göstermeyi...
Saygı göstermeyi...
Sevmeyi...
Selâm vermeyi...
Gülümsemeyi... :)
Olumlu düşünmeyi...
Vermeyi...
Sabrını...
Şükretmeyi...
Teşekkür etmeyi...
Su içme oranını/sıklığını...
Çocuklarla zaman geçirmeyi, oynamayı...
Özür dilemeyi...
Mazur görmeyi...
Alttan almayı...
İstikrarını...
Düş kurmayı...
Ayırmayı...
Yalınlaştırmayı...
Ara çözümleri...
Güzel söz söylemeyi...
Kitap ve sözlük okumayı... )
( )
( )
- AZAL(T)MA ile/ve ÇOĞAL(T)MA
( TO DECREASE vs./and TO INCREASE )
- AZMAK ile COŞMAK
- A/AN[Yun.] ile/||/<> ANTİ[Yun.] ile/||/<> Bİ/BİS[Lat.] ile/||/<> DE/DES[Fr.] ile/||/<> DİS[Yun.] ile/||/<> EX[Lat.] ile/||/<> EXO[Lat.] ile/||/<> EPİ[Yun.] ile/||/<> FOS[Yun.] ile/||/<> GEO( >JEO)[Yun.] ile/||/<> HETER/O[Yun.] ile/||/<> HYPO(HİPO)[Yun.] ile/||/<> HYPER(HİPER) ile/||/<> HYDRO(HİDRO)[Yun.] ile/||/<> HOMO[Yun.] ile/||/<> İL/İN ile/||/<> İNTER[Lat.] ile/||/<> İZO[Yun.] ile/||/<> COZMO(KOZMO)[Yun.] ile/||/<> KONTRA[İt.] ile/||/<> KO/KOL/KOM/KON[Lat.] ile/||/<> MAKRO[Yun.] ile/||/<> MİKRO[Yun.] ile/||/<> MONO[Yun.] ile/||/<> NEO[Yun.] ile/||/<> OTO[Yun.] ile/||/<> PAN[Yun.] ile/||/<> PAR/PARA[Yun.] ile/||/<> POLİ[Yun.] ile/||/<> PRE[Fr.] ile/||/<> PRO[Yun.] ile/||/<> RE[Lat.] ile/||/<> SYN/SYM/SEM[Yun.] ile/||/<> SÜR[Lat.] ile/||/<> TELE[Yun.]
( Yok/luk. [ametal | amorf | aritmik] [analjezi | anestezi | anonim]
İLE/||/<>
Karşıt. [antibiyotik | antipatik | antitez]
İLE/||/<>
Çift, tekrar. [binok | bisiklet]
İLE/||/<>
Olumsuzluk.[demode | deforme | deşifre]
İLE/||/<>
Olumsuzluk ve güçlük. [diskalifiye | dismorf | disfonksiyon]
İLE/||/<>
Dışı, dışında, ...-dan başka. [exporte | expresyonizm | expresyon]
İLE/||/<>
Dışarıdan, dıştan bakılınca. [exotermik | exotizm]
İLE/||/<>
Üzerinde. [epiderm | epigrafi]
İLE/||/<>
Işık, parıltı. [fosfat | fosfor]
İLE/||/<>
Yerle ilgili ön ek. [jeofizik | jeoloji/jeolog]
İLE/||/<>
Öteki, öbür, başka. [heterojen | heterozigot]
İLE/||/<>
Aşağı, alt, daha alt. [hipoderm | hipotenüs | hipotez]
İLE/||/<>
Üstünde, aşırı, yukarı, dışında. [hipertansiyon]
İLE/||/<>
Su, suyla ilgili. [hidrosefali | hidrografi | hidrojen]
İLE/||/<>
Eş, benzer. [homojen | homonim | homolog]
İLE/||/<>
-dan yoksun. [illegal] [indirekt | inorganik]
İLE/||/<>
Ara, arası. [internasyonal | interpol]
İLE/||/<>
Eşitlik. [izobar | izotop | izoterm]
İLE/||/<>
Evren. [kozmogami | kozmopolit | kozmoloji]
İLE/||/<>
Karşı, aksi yönde. [kontrast | kontgerilla | kontratak]
İLE/||/<>
Birlik, beraberlik. [koalisyon | koleksiyon | konferans
İLE/||/<>
Büyük, geniş. [makrosefal | makrostopi]
İLE/||/<>
Küçük. [mikrofilm | mikrometre | mikrofon]
İLE/||/<>
Bir, tek. [monarşi | monolog | monopol]
İLE/||/<>
Yeni. [neolitik]
İLE/||/<>
Kendi, kendiliğinden. [otobiyografi | otopsi | otokritik]
İLE/||/<>
Bütün, birlik. [panorama | pankreas]
İLE/||/<>
Boyunca, karşı, üstünde, yanında. [paragraf | paralel]
İLE/||/<>
Çok. [poliandri | poliklinik]
İLE/||/<>
İlk, önceki, birinci. [prefabrik | prematüre]
İLE/||/<>
İleride, önde. [prolog | prova | prototip]
İLE/||/<>
Yeniden, tekrar, geri döndürmek. [reaksiyon | redaktör]
İLE/||/<>
Birlikte. [simetri | senfoni | sempati]
İLE/||/<>
Süper, üstünlük. [sürmenaj]
İLE/||/<>
Uzak, ırak. [teleferik | telefon | telepati] )
( ANTİ-...
- Antiaging/anti-aging: Genç kalma, yaşlanmayı önleme; yaşlanmayı önleyici.
- Antialerjik: Duyarca önleyici/giderici.
- Antidepresan: Çökkünlük giderici.
- Antidiüretik: Sidik/idrar kesici.
- Antidiyabetik: Şeker düşürücü.
- Antidot(e): Panzehir.
- Antiemetik: Kusma önleyici.
- Antienfeksiyöz/antienfektif: Bulaş önleyici/giderici.
- Anti-enflamatuvar: Yangı giderici.
- Antiflojistik: Yangı giderici.
- Antifungal: Mantar giderici/karşıtı.
- Antihelmintik: Solucan kıran/giderici.
- Antihemorajik: Kanama kesici/önleyici.
- Antihipertansif: Kan basıncı düşürücü.
- Antikoagülan: Pıhtı önleyici/çözücü.
- Antikodon: Karşıt şifre.
- Antikonsepsiyonel: Gebelik önleyici.
- Antikonvülzif: Nöbet önleyici.
- Antimalarial: Sıtma ilacı.
- Antimikotik: Mantar ilacı/karşıtı.
- Antineoplastik: Kanser ilacı.
- Antinevraljik: Sinir ağrısı dindirici.
- Antiparaziter: Asalak karşıtı/ilacı.
- Antipiretik: Ateş düşürücü.
- Antiproliferatif: Çoğalım önleyici.
- Antiprüritik: Kaşıntı giderici.
- Antisekretuvar: Salgı önleyici.
- Antisepsi: Arıtım, bulaş giderici.
- Antiseptik: Arıtkan, bulaş gideren.
- Antispazmodik: Kasılım çözücü.
- Antistres: Gerilim giderici/önleyici.
- Antite: Özgün durum.
- Antite morbid: Sayrılıklı özgün durum.
- Antitermik: Isı/sıcaklık düşürücü.
- Antitussif: Öksürük kesici/önleyici.
- Antivertijinöz: Baş dönmesi önleyici. )
- BAĞIMLILIK = DEPENDENCE[İng.] = DÉPENDANCE[Fr.] = ANHÄNGIGKEIT, DEPENDENZ[Alm.] = DIPENDENZA[İt.] = DEPENDENCIA[İsp.] = CONIUNCTIO[Lat.] = TO KATANTES, SÜNDESMOS[Yun.] = TAVAKKUF[Ar.] = BASTEGÎ[Fars.] = AFHANKELIJKHEID[Felm.]
- BAĞLAÇ = CONJUNCTION[İng.] = CONJONCTION[Fr.] = KONJUNKTION[Alm.] = CONGIUNZIONE[İt.] = CONJUNCIÓN[İsp.] = COPULA[Lat.]
- BAĞLAMAK ile ÇÖZMEK
- BAĞLAMAK ile/ve ÇÖZMEK
- BAHANE BULMAK ile/değil/yerine ÇÖZÜMÜNÜ/ÇARESİNİ BULMAK(/ARAMAK)
( "İstemediği/n" herşeye. İLE/DEĞİL/YERİNE (Gerçekten) İstediği herşeyin. )
- BAHÂNE yerine ÇÖZÜM/ÇÂRE
( [bir işi] Yapmak istemeyenin "tutumu". YERİNE Yapmak isteyenin tutumu. )
( "Çareler" yazısı için burayı tıklayınız... )
- BAKIŞIM = SYMMETRY[İng.] = SYMÉTRIE[Fr.] = EBENMAß, SPIEGELGLEICHHEIT, SYMMETRIE[Alm.] = SIMMETRIA[İt.] = SIMETRIA[İsp.] = CONVENIENTIA PARTIUM[Lat.] = SÜMMETRIA, EMMETRIA, EURÜTHMIA[Yun.] = el-TENÂSUK, el-TAMÂSUL, TAVÂZİ, MAVÂZÂT[Ar.] = TEKÂRON, SÂZOVÂRÎ[Fars.] = SYMMETRIE[Felm.]
- BAKTERİYEL değil/yerine/= ÇÖPÜKSEL
- BAZEN ile/ve ÇOKÇA/ÇOĞUNLUKLA
- BAZI BÖCEK TAKIMLARI'NDA:
ANOPLURA ile COLEOPTERA ile DERMAPTERA ile DIPTERA ile HEMIPTERA ile HYMENOPTERA ile ISOPTERA ile LEPIDOPTERA ile ODONATA ile ORTHOPTERA ile SIPHONAPTERA ile TRICHOPTERA
( Kanatsız dış parazitlerdir. Ağız parçaları emici tiptedir. Küçük, yassılaşmış gövdeleri vardır. Gözler indirgenmiştir. Bacakların tarsus bölümleri, deriye tutunmak için tırnak şeklindedir. Yarı-başkalaşım geçirirler. Konağa özgü parazitlerdir. İLE İki çift kanatları vardır [bir çifti kalın ve derimsi, bir çifti zarsı]. Zırh şeklinde dış iskeletleri vardır. Ağız parçaları ısırıcı ve çiğneyicidir. Tam başkalaşım görülür. İLE İki çift kanatları vardır [bir çifti derimsi, bir çifti zarsı] ya da kanatsızlardır. Ağız parçaları ısırıcı tiptedir. Gövdenin arkasında kıskaç şeklinde uzantılar vardır. Yarı-başkalaşım görülür. İLE İki çift kanatları vardır [bir çifti kısmen derimsi, bir çifti zarsı]. Ağız parçaları delici ya da emici tiptedir. Yarı-başkalaşım görülür. İLE Zarsı iki çift kanatları vardır. Baş hareketlidir. Ağız parçaları çiğneyici ya da emicidir. Dişillerin arkasında zehir iğnesi vardır. Tam başkalaşım vardır. Birçoğu sosyal yaşam sürer. İLE İki çift zarsı kanatları vardır [bazı evreleri kanatsız]. Ağız parçaları çiğneyici tiptedir. Yarı-başkalaşım görülür. Oldukça sosyal hayvanlardır. İLE Küçük pullarla kaplı iki çift kanatları vardır. Dil şeklinde olan uzun ve kıvrık ağız parçası emici tiptedir. Tam başkalaşım görülür. İLE İki çift zarsı kanatları vardır. Ağız parçaları çiğneyici tiptedir. Yarı-başkalaşım görülür. İLE İki çift kanatları vardır [bir çifti derimsi, bir çifti zarsı]. Ağız parçaları ısırıcı ve çiğneyici tiptedir. Yarı-başkalaşım görülür. İLE Gövde yanlardan basık ve kanatsızdır. Erginleri, kuşlardan ve memelilerden kan emerler. Ağız parçaları delici ve emici tiptedir. Bacakları sıçrayıcı tiptedir. Tam başkalaşım görülür. İLE İki çift, kıllı kanatları vardır. Ağız parçaları çiğneyici ya da yalayıcı tiptedir. Tam başkalaşım görülür. Sucul larvaları ipek ağ örerler ya da ipekle kum, çakıl ve odun parçalarını birleştirerek evcik inşa ederler. )
( Bit. İLE Kıt kanatlılar. İLE Kulağa kaçanlar. İLE Sinekler, sivrisinekler. İLE Gerçek tahtakurusu, kati tahtakurusu. İLE Karıncalar, arılar, eşekarıları. İLE Beyaz karıncalar. İLE Kelebekler, güveler. İLE Kızböcekleri, Teyyare böcekleri. İLE Cırcırlar, Çekirgeler, Peygamberdeveleri. İLE Pireler. İLE Evcikli böcekler. )
( Yaklaşık Tür Sayıları: 2.400 ile 500.000 ile 1.000 ile 120.000 ile 55.000 ile 100.000 ile 2.000 ile 140.000 ile 5.000 ile 30.000 ile 2.000 ile 7.000 )
( Amazonlar'da, 200.000'in üzeri çeşit, böcek bulunmaktadır. )
( ABC Adaları Mercan kayalıklarında, 800 balık türü, 8000 kabuklu ve omurgasız türü bulunmaktadır. )
- BEBEK ile/ve/<>/> ÇOCUK
( Ortalama 1 yaşına ulaşana kadar "Bebek", daha sonra "Çocuk" tanımına geçer. )
( ÇAĞA: Çocuk, bebek. )
( BABY vs./and/<>/> CHILD )
- BEBEK ile/ve/<>/> ÇOCUK ile/ve/<>/> ERGEN ile/ve/<>/> GENÇ ile/ve/<>/> ORTA YAŞ ile/ve/<>/> YAŞLI
( [yaş arası] 0-1 İLE/VE/<>/> 1-12. İLE/VE/<>/> 12-18. İLE/VE/<>/> 18-65. İLE/VE/<>/> 66-79. İLE/VE/<>/> 79-99.[Dünya Sağlık Örgütü'nün kabulü olarak] )
- BEBEK ile/ve/<> ÇOCUK/İN[Türkçe]
( Coşturur. İLE/VE/<> Eğlendirir. )
( Ortalama 1 yaşına ulaşana kadar "Bebek", daha sonra "Çocuk" tanımına geçer. )
( ... ile EN: Büyük çocuk, yetişkin kişi. )
( Çocuktan al haberi! )
( RADÎ'[< REDÂ/REZÂ]: Süt emen bebek. ile TIFIL[çoğ. ETFÂL] )
- BEKLENTİYİ YÖNETMEYE ODAKLANMAK ile/ve/değil/yerine/||/<> ÇÖZÜM ÜRETMEYE ÇABALAMAK
- BELİRLE(N)ME, BELİRLENİM = DETERMINATION[İng.] = DÉTERMINATION[Fr.] = DAS BESTIMMEN[Alm.] = DETERMINAZIONE[İt.] = DETERMINACION[İsp.] = CONSTITUTIO, DEFINITIO, DETERMINATIO[Lat.] = HO HORISMOS, HE TAKSIS[Yun.] = VUCHA(T), MÂL[Ar.] = TAYÎN[Fars.] = BEPALING[Felm.]
- BELİRSİZLİK SAÇMA(LIK)LARI/SAFSATALARI:
GÖNDERMELİ ile/ve/||/<> VURGULAMA ile/ve/||/<> ÇOK ANLAMLILIK
( FALLACY OF: EQUIVOCATION vs./and/||/<> ACCENT vs./and/||/<> AMPHIBOLY )
- BELSUYU/ERSUYU ile/ve/<> COWPER BEZİ SIVISI
( SEMİNAL VEZİKÜL: Spermleri besleyen ve üreme kanallarını kayganlaştıran, meni içindeki sıvıyı salgılayan bez. )
( MENÎ, SÂİL-İ MENEVÎ, HUVEYNÂT-I/HÜCEYRÂT-I MENEVİYYE ile/ve MEZİ/MEZİYY )
( Belsuyu/ersuyu, erilin/penisin boşaldığı(ejakülasyon) anda fışkırarak çıkan, koyu, süt rengine yakın, içinde sperm/ata bulunan sıvı/sekresyondur[gövde sıvılarının genel adı]. İLE/VE/<> Sevişme/düzüşme esnasında, boşalma öncesi penisten akan/akmaya devam eden şeffaf sıvı, Cowper Bezi ve birçok bileşimden gelen kaydırıcılığa/ıslaklığa yarayan/sağlayan sıvıdır. )
( MAĞZ-I PÜŞT ile/ve/<> ... )
- BERÂRÎ[< Ar. BERRİYYE] ile ÇÖLLER, SAHRALAR
( Çöller, sahralar. )
- BETİMLEYİCİ ETİK ile/ve/||/<> NORMATİF ETİK ile/ve/||/<> ÇÖZÜMLEYİCİ ETİK
- BİLECEN/UKALÂ ile "ÇOK BİLMİŞ"
- BİLGİ = KNOWLEDGE, COGNITION[İng.] = CONNAISSANCE[Fr.] = die ERKENNTNIS, die KENNTNIS[Alm.] = COGNITIO[Lat.] = HË GNÕSIS[Yun.] = CONOCIMIENTO[İsp.]
- BİLGİSAYAR = COMPUTER[İng., İt.] = ORDINATEUR[Fr.] = COMPUTER/KOMPUTER[Alm.] = COMPUTADOR[İsp.]
- BİLİNÇ = ŞUUR = CONSCIOUSNESS[İng.] = CONSCIENCE[Fr.] = BEWUSSTSEIN[Alm.] = CONSCIENTIA[Lat.] = SYNEIDESIS[Yun.] = CONCIENCIA[İsp.]
- BİLMEK ile/ve/||/<>/> ANLAYABİLMEK ile/ve/||/<>/> (BİRİNE) ANLATABİLMEK ile/ve/||/<>/> (ÇOCUĞA) YALIN ANLATABİLMEK
- BİLMEK ile/ve "ÇÖZMEK"
- BİR ALAN/KONU HAKKINDA ve/+/||/<>/> ÇOĞU ŞEY HAKKINDA
( Çoğu şeyi bilmeye çalışmak. VE/+/||/<>/> Bir şey bilmeye çalışmak. )
- BİR TANE DAHA RİCA EDEYİM değil/yerine ÇOK GÜZELMİŞ[Bir tane daha alabilirsem memnun olurum tabii anlamında]
- BİR ile/ve/> ÇOK
( ONE vs./and/> MANY/MUCH )
- BİRAZ ile/ve/değil/||/<>/< ÇOK AZ
- BİRÇOK ile ÇOĞU
- BİRÇOKLARI/NIZ" değil ÇOĞU/NUZ
- BİREŞİM/SENTEZ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ÇÖZÜMLEME/ANALİZ
( Birleşik nesnelerin oluşturulması. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Nesnelerin bileşenlerine ayrılması. )
- BİREŞİM/TEVHİD ile/ve/||/<> CÖMERTLİK/SELEK
- BİRLEŞİK PETALLİ KOROLLA, GAMOPETAL KOROLLA, SİNPETAL KOROLLA = TÜVEYC-İ ÂHÂDÎYÜ'L-VARAK = COROLLE MONOPÉTALE, COROLLE GAMOPÉTALE
- BİR/LİK ile/ve ÇOK/LUK
- BİR/LİK ve/+ ÇOK/LUK | ve/||/<>/> TÜMEL/LİK
( | UNITY and/+ ABUNDANCE | and/||/<>/> UNIVERSAL )
- BİSİKLET ve/<> ÇOCUK ARABASI
- BİSİKLET ve/<> COĞRAFYA
- BİSİKLET ve/<> COŞKU
- BİSİKLET ve/<> ÇÖZÜM
- BİSSÜRÜSÜ değil ÇOĞU
- BOL BOL ile/ve ÇOK ÇOK
( Besmele. İLE/VE Fatiha Sûresi. )
- BOZULMA ile/ve/||/<>/> ÇÜRÜME ile/ve/||/<>/> ÇÖZÜLME ile/ve/||/<>/> PARÇALANMA ile/ve/||/<>/> DAĞILMA
- BUJİN = ÇÖPLEME
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Çok parçalı ve koyu yeşil yapraklı otsu bir bitki. )
- BUKALEMUN ve/||/<> ÇOBANALDATAN KUŞU
( )
( ... cum CAPRIMULGUS EUROPAEUS )
- BURTLAK/MOZAK/MERDEK ile ÇORPA
( Domuz yavrusu. İLE Dağ domuzu yavrusu. )
( PIGLET vs./and ... )
- BÜYÜK KANYON ile COPPER KANYONU
( Amerika'da. İLE Meksika'da. )
( ... İLE Büyük Kanyon'dan, 4 kat daha büyüktür. )
- BÜYÜK OKYANUSTA:
[AVUSTRALYA'DA]
TAZMANYA DENİZİ ile/ve/||/<> BASS BOĞAZI ile/ve/||/<> HALIFAX KÖRFEZİ ile/ve/||/<> PRENSEN CHARLOTTE KÖRFEZİ ile/ve/||/<> PAPUA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> CARPENTERIA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> MERCAN DENİZİ ile/ve/||/<> BISMARCK DENİZİ ile/ve/||/<> ARAFURA DENİZİ ile/ve/||/<> FLAMINGO KÖRFEZİ ile/ve/||/<> BANDA DENİZİ ile/ve/||/<> MOLUK BOĞAZI ile/ve/||/<> MAKASSAR BOĞAZI ile/ve/||/<> TİMOR DENİZİ ile/ve/||/<> JOSEPH BONAPART KÖRFEZİ ile/ve/||/<> CLARENCE BOĞAZI ile/ve/||/<> FLORES DENİZİ ile/ve/||/<> JAVA DENİZİ ile/ve/||/<> SELEBES DENİZİ ile/ve/||/<> SULU DENİZİ ile/ve/||/<> BALABAC BOĞAZI ile/ve/||/<> GÜNEY ÇİN DENİZİ ile/ve/||/<> TAYLAND KÖRFESİ ile/ve/||/<> VİETNAM KÖRFEZİ ile/ve/||/<> FİLİPİNLER DENİZİ ile/ve/||/<> LUZON BOĞAZI
ile/ve/||/<>
[G. AMERİKA'DA]
PENAS KÖRFEZİ ile/ve/||/<> CORCAVADO KÖRFEZİ ile/ve/||/<> GUAYAQUIL KÖRFEZİ ile/ve/||/<> PANAMA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> PANAMA KANALI ile/ve/||/<> TETUANTEPEC KOYU
ile/ve/||/<>
[K. AMERİKA'DA]
KALİFORNİYA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> KRALİÇE CHARLOTTE BOĞAZI ile/ve/||/<> HECATE BOĞAZI ile/ve/||/<> COOK KOYU ile/ve/||/<> SHELIKOF BOĞAZI ile/ve/||/<> BRISTOL KÖRFEZİ ile/ve/||/<> KUSKOKWIM KOYU ile/ve/||/<> NORTON KOYU ile/ve/||/<> BERING BOĞAZI
- BÜYÜK SAYIDA değil ÇOK SAYIDA
- BÜYÜME ile/ve/değil ÇOĞALMA
( [but] TO GROW vs./and/but INCREASE )
- BÜYÜME ile ÇOĞALMA
- BÜYÜMEK ile/ve/||/<>/>/< "ÇOCUKLAŞABİLMEK"
( Zamanın etkisi. İLE/VE/||/<>/>/< Kişinin becerisi. )
( İçindeki çocuğa sarıl! Sana, insanı anlatır... )
( )
- ÇABA = EDEAVOUR[İng.] = EFFORT[Fr.] = BESTREBEN[Alm.] = CONATUS[Lat.]
- ÇAĞDAŞ = CONTEMPORARY[İng.] = CONTEMPORAIN[Fr.] = ZEITGENÖSSISCH[Alm.] = CONTEMPORANEO[İt.] = CONTEMPORÁNEO[İsp.]
- CALYC-/-CALYX ile/||/<> -CELE/-COELE ile/||/<> -RRHEXİS ile/||/<> -COELEİ ile/||/<> CAV- ile/||/<> STEN-/STENO-/-STENOSİS ile/||/<> DOLİCH-/DOLİCHO-
( Kaliks, fincan biçiminde oluşum ya da yapı. İLE/||/<> Tümör, herni. bkz. fıtık. İLE/||/<> Fıtık, rüptür. İLE/||/<> Kavite, ventrikül, bölme, oyuk, gövde bölmesi. İLE/||/<> Kavite, oyuk, lezyon. İLE/||/<> Dar, daralma, bir açıklık ya da kavitenin daralması, sıkışma. İLE/||/<> Uzun, dar. )
- CAMİA[Ar., Fars.] = COMMUNITY[İng.] = COMMUNAUTÉ[Fr.] = COMMUNITAS[Lat.] = GEMEINSCHAFT[Alm.] = HË METUZIA[Yun.] = COMUNITA[İt.] = COMUNIDAD[İsp.] = GEMEENSCHAP[Fel.] = FÆLLESSKAB[Dan.] = OBŞÇESTVO[Rus.]
- ÇAN BİÇİMİNDE/ÇANSI KOROLLA = TÜVEYC-İ CERESÎ = COROLLE CAMPANULÉE
- CAN ve/<> COŞKU
( LIFE and/<> EXUBERANCE, VIGOUR, ENTHUSIASM )
- CAPİT- ile/||/<> CEPHAL-/-CEPHALİSİA/-CEPHALOUS/-CEPHALİSM/-CEPHALUS/-CEPHALY ile/||/<> ENCEPHAL-/ENCEPHALO- ile/||/<> CRAN- ile/||/<> CEREBR-/CEREBRİ-/CEREBRO- ile/||/<> CORTİCO-/CORTİC- ile/||/<> ARACHNO- ile/||/<> AMYGDAL-/AMYGDALO- ile/||/<> FRONT-
( Baş. İLE/||/<> Başla ilgili, başın biçimi, baştaki anormallik. İLE/||/<> Kafatası. İLE/||/<> Beyin. İLE/||/<> Beyinle ilgili. İLE/||/<> Korteksle ilgili, bir örgenin yüzeyel tabakası. İLE/||/<> Örümcek, ince ağ benzeri yapı [araknoid: Beyin zarlarından biri]. İLE/||/<> Badem biçiminde, tonsille ilgili. İLE/||/<> Alın, ön. )
- ÇAR ÇARMAK/ÇAR ÇARMAQ / ÇAR ÇAMRAK/ÇAR ÇAMRAQ = ÇOLUK ÇOCUK
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
- ÇARE[Fars.] değil/yerine/= ÇÖZGE
- CAT- ile/||/<> EN- ile/||/<> END-/ENDO-/ENTO-/ESO- ile/||/<> EP-/EPİ- ile/||/<> DEXTR-/DEXTRO- ile/||/<> DİST-/DİSTO- ile/||/<> DORS-/DORSİ-/DORSO- ile/||/<> HYP-/HYPO- ile/||/<> HYPER- ile/||/<> HYPS-/HYPSİ-/HYPSO- ile/||/<> E-/EC-/EX-/EXO-/OE- ile/||/<> EXTRA-/EXTRO- ile/||/<> MES-/MESO- ile/||/<> MET-/META- ile/||/<> İM- ile/||/<> İN- ile/||/<> İNTER- ile/||/<> İNTRA-/İNTRO- ile/||/<> LATER-/LATERİ-/LATERO- ile/||/<> ULTRA- ile/||/<> UN- ile/||/<> SUB- ile/||/<> SUPER- ile/||/<> SUPRA- ile/||/<> SYN- ile/||/<> TRANS- ile/||/<> PERİ- ile/||/<> PRE-/PRAE-/PRO- ile/||/<> PROT-/PROTO- ile/||/<> RETRO- ile/||/<> PAN-/PANT-/PANTO- ile/||/<> CO-/COM-/CON- ile/||/<> POST- ile/||/<> PLEİO-/PLEO- ile/||/<> MEDİ-/MED- ile/||/<> MULT-/MULTİ-
( Aşağı, alt, uzak, karşıt, cot, ile. İLE/||/<> İçine, içine koymak, içte kapatmak, çevrelemek. İLE/||/<> İçinde, iç tarafta. İLE/||/<> Yukarıda, üstte, arasında, önde, yanda, tarafında, dışta, üstte, üzerinde, ek olarak. İLE/||/<> Sağda, sağa doğru, sağ tarafta. İLE/||/<> Distal, merkezden uzakta, ayrı, arkada. İLE/||/<> Sırt, sırtla ilgili, dorsal geri, arka. İLE/||/<> Altında, aşağıda, normalden az. İLE/||/<> Üzerinde, üstünde, yukarısında, ötesinde, normalden fazla, aşırı. İLE/||/<> Yüksek, yükseklik, yukarıda, yukarı, yukarıya. İLE/||/<> Ötesinde, dış, kapalı, -den, bütünüyle, olmaksızın, dışında, dış tarafta, bütünüyle. İLE/||/<> Dışında, fazladan, ötesinde, üstüne, ek olarak. İLE/||/<> Orta, arada, birleştirici bölüm, kısmı, ikincil. İLE/||/<> Sonra, ötesinde, arasında, değişim, dönüşüm, başkalaşım. İLE/||/<> Değil, olmayan, olumsuz anlam veren ön ek. Yokluk, eksik, olmaksızın. İLE/||/<> İçine, içte, içinde, e doğru, üzerinden. İLE/||/<> Arasında, içlerinde, çevrelenmiş, sarılmış. İLE/||/<> İçinde, içine, içe doğru. İLE/||/<> Yan, yanda, yan tarafta. İLE/||/<> Ötesinde, aşırı, fazla. İLE/||/<> Değil, eksik, yoksun. İLE/||/<> Boyunca, ötesinde, bütünü ile. İLE/||/<> Altında, yakınında, hemen hemen, yakın, eksik, az çok. İLE/||/<> Yukarıda, aşırı, üzerinde. İLE/||/<> Yukarıda, üzerinde, üstünde. İLE/||/<> İle, birlikte, yapışık, kaynaşmış, bağlantı [b, m, p öncesi sym, l öncesi syl olur]. İLE/||/<> Önce, önünde. İLE/||/<> Çevresinde, yakınında, ötesinde, dolaylarında. İLE/||/<> İlk kez, ilk durum. İLE/||/<> Geri, sırt, arka, arkada. İLE/||/<> Bütün, genel, hepsi. İLE/||/<> İle, birlikte. İLE/||/<> Sonra, arkasında, daha sonra. İLE/||/<> Daha fazla. İLE/||/<> Orta, orta çizgi ve düzlemle ilgili, mediyal, ara, arada. İLE/||/<> Çok, fazla, aşırı, çok sayıda bölüm tutan. )
- CAYAMBE ile/ve SARA URCU ile/ve ANTISANA ile/ve COTUPAXI ile/ve CHIMBARAZI ile/ve TUNGURAHU ile/ve EL ATAR ile/ve SANGAY
( Yanardağlar ülkesi Ekvador'da bulunan etkin yanardağlar. )
- CBS/GEOGRAPHIC INFORMATION SYSTEM değil/yerine/= COĞRAFİ BİLGİ DÜZENİ
- CEHÂLET/BİLGİSİZLİK ve/<> ÇOK VE BOŞ (GEREKSİZ) KONUŞMAK
( IGNORANCE and/<> TO TALK TOO MUCH AND WASTE )
- ÇEKMECE KÖPRÜSÜ ve BOSTANCI KÖPRÜSÜ ve ÇOBANÇEŞME KÖPRÜSÜ
- ÇELİŞİK = MÜTENAKIZ = CONTRADICTORY[İng.] = CONTRADICTOIRE[Fr.] = KONTRADIKTORISCH, WIDERSPRECHEND[Alm.] = CONTRADICTORIUS[Lat.] = CONTRADECIR[İsp.]
- ÇELİŞME/ÇELİŞKİ = TENAKUZ = CONTRADICTION[İng., Fr.] = WIDERSPRUCH[Alm.] = CONTRADICTIO[Lat.] = CONTRADECIR[İsp.]
- ÇELİŞMEZLİK ile/ve ÇOKLUK
- ÇENEK, KOTİLEDON = FİLKA = COTYLÉDON
- CEP ve/||/<>/> ÇÖP
( Çöpleri, dışarıya/yola/sokağa atmak yerine cebimizde tutma olanağımız varken, cebimiz, bir süreliğine çöp de olabilir. )
- CESÂRET = ŞECÂ'AT, CESÂRET[Fars., Ar.] = COURAGE[İng., Fr.] = FORTITUDO[Lat.] = MUT[Alm.] = HË ANDREIA[Yun.] = CORRAGIO[İt.] = VALOR[İsp.] = MOED[Fel.] = MOD[Dan.] = MUJYESTVO[Rus.]
- CESET = CESED[Ar., Fars.] = CETHE/T, NAŞ/NAAŞ[Ar.] = CORPSE[İng., Fr.] = CADAVRE[Fr.] = CADAVER[Lat., İsp.] = LEICHE[Alm.] = HO NEKROS[Yun.] = CADAVERE[İt.] = LIJK[Fel.] = LIGET[Dan.] = TRUP[Rus.]
- ÇEŞİTLİ/LİK ile ÇOK/LUK
( Çeşitlilik içinde birlik doğaldır ve iyidir. )
( VARIATION/DIVERSITY vs. ABUNDANCE
Unity in diversity is natural and good. )
- CHATGPT ile/ve/||/<> GEMINI(GOOGLE) ile/ve/||/<> COPILOT(MICROSOFT) ile/ve/||/<> DEEPSEEK
- ÇİFT ANLAMLI/LIK ile/değil ÇOK ANLAMLI/LIK
- ÇİFT YARIK ile/ve/||/<> ÇOKLU YARIK
- ÇIKIŞ ile/>< ÇÖKÜŞ
- ÇINGIRAK BİÇİMİNDE/ÇINGIRAKSI KOROLLA = TÜVEYC-İ CÜLCÜLÎ = COROLLE URCÉOLÉE
- CLUBBING değil/yerine/= ÇOMAKLAŞMA
- ÇOBANÇANTASI ile ÇOBANDAĞARCIĞI ile ÇOBANDEĞNEĞİ ile ÇOBANDÜDÜĞÜ ile ÇOBANİĞNESİ ile ÇOBANPÜSKÜLÜ ile ÇOBANSÜZGECİ ile ÇOBANTARAĞI ile ÇOBANTUZLUĞU
( Turpgillerden, yemişleri torbayı andıran bir yaban bitkisi. İLE Turpgilllerden, yabani bir bitki, kuşekmeği. İLE Karabuğdaygillerden, beyaz ya da pembe çiçekli, yürek biçimi yapraklı, otsu bir kır bitkisi. İLE İkiçeneklilerden, sap ve yapraklarında keskin bir koku ve acı bir tat olan nemli yerlerde yetişen bir bitki, meyhaneciotu. İLE Itır çiçeği cinsinden, kokulu bir bitki. İLE Çobanpüskülügillerden, bir süs bitkisi. İLE Yoğurtotu. İLE Maydanozgillerden, tarlalarda çok rastlanılan, beyaz çiçekli bir bitki. İLE Sarıçalı. )
( CAPSELLA BURSA PASTORIS cum THIASPI cum POLYGONUM AVICULARE cum ASARUM EUROPAEUM cum GERANIUM cum ILEX AQUIFOLIUM cum ... cum SCANDIX cum ... )
- ÇOBANÇEŞME ile/ve ÇOBAN ÇEŞMESİ
( Havaalanı sapağı öncesinde bulunan çeşme ve semt. İLE/VE Alibeyköy Deresi ve Kemerburgaz yolunda. [Silâhtar Yusuf Ağa - 1595] )
- coch. mag.[Lat. < COCHLEARE MAGNUM] değil/yerine/= ÇORBA KAŞIĞI, YEMEK KAŞIĞI DOLUSU
- COCKROFT WALTON ELEKTROSTATİK ÜRETECİ = COCKROFT WALTON HIZLANDIRICISI
- ÇOCUĞA, "GELECEK HAZIRLAMAK" değil ÇOCUĞU, GELECEĞE HAZIRLAMAK
- ÇOCUĞA, PARMAĞINI TUTTURMAK ile/değil/yerine ÇOCUĞUN, ELİNDEN TUTMAK
( ... İLE/DEĞİL/YERİNE Güven, güç, ümit ve cesâret verir. Birlik ve bütünlük düşünce ve duygusu yaratır. )
- ÇOCUĞUN GEREKSİNİMLERİ/SORUNLARI İLE "İLGİLENMEK"/KENDİ YAPABİLECEKLERİNİ "GİDERMEK" ile/değil/ne yazık ki/> ÇOCUĞU KÖRELTMEK/KAYBETMEK
- ÇOCUKÇA/LIK ile/değil/yerine ÇOCUKSU/LUK
( Belirli bir yaşa/"bilince" kadar ve kısmen kabul edilebilir. İLE/DEĞİL/YERİNE Her yaşta kabul edilir, hoş ve uygundur. )
( Bilgisiz ve bilinçsizcedir. İLE/DEĞİL/YERİNE Bilgecedir. )
( Hamakatle/ahmaklıkla. İLE/DEĞİL/YERİNE Neşeyle, sevinçle, coşkuyla. )
( İrâdeyle. İLE/DEĞİL/YERİNE İhtiyârla. )
- ÇOÇUK/ÇOÇUQ ile ÇOCUK
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Domuz yavrusu. İLE İnsan yavrusunun bebeklikten gençliğe/ergenliğe kadarki dönemi. )
- ÇOCU-KEN değil/< ÇOCUKKEN
- ÇOCUKLARA:
KONUŞMAYI "ÖĞRETMEK" ile/ve/değil/yerine DİNLEMEYİ GÖSTERMEK/ÖĞRETMEK
- çoğ. ile coğ.
( "Çoğul"un kısaltması. İLE "Coğrafya"nın kısaltması. )
- ÇOG ile ÇOG ile ÇOGI/ÇAGI
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Güneşin kavuruculuğu, parlaklığı. İLE Odunun kor duruma geldikten sonra ateşten çıkan alevi. İLE Gürültü. )
- ÇOĞALMA ile/||/<> ÇOĞALMA ETMENİ / ÇOĞALMA FAKTÖRÜ / ÇOĞALMA SABİTİ
( Bir yan iletkende yük taşıyıcıların artmasıyla akımdaki artış. | Bir kritik altı reaktördeki nötron akışının, nötron kaynağının akışına oranı. İLE/||/<> Bir reaktörde art arda gelen iki Nm ve Nm+1 nötron kuşağının k = Nm+1 / Nm ile verilen, kritiklik etmeni ya da kritiklik kat sayısı da denilen oranı. | Bir defada doğan etkin bölünme nötronlarının net sayısı. Reaktör ortamı için [sonlu ortam olduğundan] etkin çoğalma etmeni olarak da adlandırılır. [Simgesi: k, ket] )
( TEKÂSÜR ile TEKSİR EMSÂLİ )
( MULTIPLICATION vs. MULTIPLICATION FACTOR )
( LA MULTIPLICATION avec LE FACTEUR DE LA MULTIPLICATION )
( VERHMEHRUNG, MULTIPLIKATION mit VERHMEHRUNGSFAKTOR, MULTIPLIKATIONSFAKTOR )
- ÇOĞALTICI ile/||/<> ÇOĞALTICI TÜP / ELEKTRON ÇOĞALTICI TÜP / ÇOĞALTICI FOTOTÜP / ELEKTRON ÇOĞALTICI FOTOTÜP ile/||/<> ÇOĞALTKAN OLMAYAN ORTAM / ÇOĞALTKAN OLMAYAN REAKTÖR / REAKTİFLİK
( Gerilim aralığını artırmak için bir gerilimölçerle seri bağlı olarak kullanılan direnç. İLE/||/<> Fotokatodu ve çıkış elektrodu arasında giderek artan potansiyel farkları altında bir ya da daha fazla kademeli dinotları olan, fotokatottan gelen elektronların her dinotta yansıyarak ve her yansımada yayılan ikincil elektronların eklenmesiyle çoğalarak yükselmiş çıkış alınan bir fototüp. )
( AUGMENTER, iNCREASER VS. ELECTRON MULTiPLiER PHOTOTUBE )
( L'AUGMENTATEUR AVEC LE PHOTOTUBE DU MULTiPLiCATEUR D'éLECTRON )
( MULTiPLiKATOR MiT ELEKTRONENVERViELFACHLiSCHE PHOTORöHRE )
- COĞRAFYA ile COĞRAFYA
( ... İLE Strabon'un yazdığı kitabın adıdır! )
- ÇOĞU ...(KİŞİ), ... YAPABİLİYOR değil ÇOĞU ...(KİŞİ), ... YAPIYOR
( Hem çoğul kullanıp hem de olasılık belirtmek olanaksızdır. Tanım ya da anlatım bozukluğudur. )
- ÇOĞUL MEME/POLİMASTİ ile/ve/||/<> ÇOK MEME BAŞLILIĞI/POLİTELİ
- ÇOĞUL ile/ve/||/<> ÇOKLU
- ÇOĞUNLUK TAŞIYICILARI ile/||/<> ÇOĞUNLUK YAYICISI
( Bir yan iletkende taşıyıcıların toplam sayısının yansından çoğunu oluşturan elektron ya da deşikler. İLE/||/<> Bir transistörde çoğunluk taşıyıcıları akımını elektrotlararası bölgeye gönderen kaynak elektrot. )
( MAJORiTY CARRiER VS. MAJORiTY EMiTTER )
( LES PORLEURS MAJORiTE AVEC L'éMETEUR MAJORiTé )
( MAJORiTäTSLADUNGSTRäGER, MAJORiTäTSTRäGER MiT MAJORiTäTSEMiTTER )
- ÇOĞUNLUK ile ÇOĞUL
( MAJORITY vs. PLURAL )
- ÇOĞUNLUK ile ÇOĞULLUK
( MAJORITY vs. PLURALITY )
- ÇOĞUNLUKÇULUK ile/değil/yerine ÇOĞULCULUK
- ÇÖĞÜR ile ÇÖĞÜR
( İri gövdeli, kısa saplı, bir tür halk sazı. İLE Maydanozgillerden, bir çeşit dikenli yaban bitkisi. | Tohumdan yetişmiş, küçük fidan. )
- ÇOĞUSU" değil ÇOĞU
- ÇOK ANLAMLILIK ile/ve/değil ÇOKLU ANLAMLILIK
- [ne yazık ki]
(ÇOK) BENCİL/LİK değil/yerine/>< (ÇOK) BİLGİ(Lİ/LİK)
( Ne kadar bilgi, o kadar az bencillik; ne kadar az bilgi, o kadar çok bencillik. )
- ÇOK BİLGİLİ OLMAK ile/ve/||/<>/> ÇOK GÜZELLİK VE ACI GÖRMEK/YAŞAMAK
- [ne yazık ki]
"ÇOK BİLMEK" ile/ve/||/<>/> ÇOK YANILMAK
- ÇOK BİLMEK/BİLEN ile/ve/değil/yerine/||/<>/>
ÇOK BİLMEK/BİLEN / ÇOK BİLGİSİ OLMAK/OLAN
( Hiç yanıltmaz. [Her bilinen, her zaman, zemin ve koşul için "yeterince" hatta tamamen bilinir, emin olunan/olunur "kabul edilir."] İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<> Çok yanıltır. [Veriyle/bilgiyle uğraşmak, varolanlar ve varolabileceklerin tüm (olası) çeşitlilikleriyle uğraşmak demek olduğundan dolayı her ilerleyişte, çok sayıda, yeni bilinmez(lik)ler/veriler açığa çıkar. Dolayısıyla da bilinemeyecek sayıda (sonsuzlukta), bilmenin/verinin ve yeninin sınırı olmadığı kadar yanılmanın da sınırı olmaz/yoktur. Bu durum ve süreçten dolayı da yeni olanların karşısında, yanılma da kaçınılmazdır. Tabii bu süreç/yol da bir o kadar tetikleyicidir. Bilme isteğinin pek sonu olmadığından ve olmayacağından dolayı da yanılmaktan da kurtulma olanağı yoktur. Süreç ve sonuç itibariyle de iyi bir durum ve süreçtir.] )
- ÇOK KONUŞMAK ile/ve BOŞ KONUŞMAK) ile/ve/yerine ÇOK/BOŞ KONUŞMAMAK
- ÇOK KÜLTÜRCÜLÜK ile/değil/yerine ÇOK KÜLTÜRLÜLÜK
- ÇOK "PARA" ve/||/<> ÇOK "SÖZ"
( Dolansız/yanlışsız olmaz. VE/||/<> Yalansız olmaz. )
- ÇOK SATANLAR ile/ve/||/<> ÇOK İLGİ GÖRENLER
- ÇOK SAYIDA EKMEKLER değil ÇOK SAYIDA EKMEK (VS.)
( Türkçe'de, İngilizce'deki gibi çoğul eki nesnelere eklenmez! )
- ÇOK SAZLI ve/değil/<> ÇOK SESLİ
- ÇOK SERT OLMA! ve/<> ÇOK YUMUŞAK OLMA!
( Kırılırsın. VE/<> Ezilirsin. )
- ÇOK ŞEY BİLMEK ile/ve/değil/yerine ÇOK ÖNEMLİ(ÖNCELİKLİ) ŞEYLERİ BİLMEK
( [not] TO KNOW MANY THINGS vs./and/but TO KNOW THE MOST IMPORTANTS
TO KNOW THE MOST IMPORTANTS instead of TO KNOW MANY THINGS )
- ÇOK "ŞEYLER" değil ÇOK ŞEY
- ÇOK SÖZ ile/ve/<> ÇOK MAL
( Yalansız olmaz. İLE/VE/<> Haramsız olmaz. )
- ÇOK TERBİYESİZ ile ÇOK TERBİYELİ
( İkisi de çok tehlikelidir. )
- ÇOK "YUKARI" değil ÇOK YÜKSEK
- ÇOK ile/ve/değil ÇOĞUL
- ÇOK/ÇOQ = ÇOTUR
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Alçak, aşağılık kişi. İLE Huysuz, öfkeli kişi. )
- ÇÖKEK ile ÇÖKELGE
( Çukur yer. | Bataklık, sazlık. İLE Bataklık, su kenarı, balçık. )
- ÇÖKELGE ile ÇÖNGÜL
( Bataklık, su kenarı, balçık. İLE Ufak bataklık, çamurlu küçük göl. )
- ÇÖKELTME/K ile/değil ÇÖKERTME/K
- ÇOKLU ANLAM ile/ve ÇOKLU YORUM
( Yorum çokluğu, farkların kabulünü sağlar. )
( Yorum çokluğu, bilgiyi artırmaz, anlayışı artırır. )
- ÇOKLUK AÇMAZI ile/ve/||/<> ÇOĞULLUK AÇMAZI
- ÇOK/LUK ve/||/<>/> ÇÖP/LÜK
- ÇÖKMEK ile/ve/değil ÇÖMELMEK
- ÇÖKÜT ile ÇÖKÜTLÜK
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Kısa boylu kişi/nesne. İLE Boyca kısalık. )
- COLE-/COLEO- ile/||/<> COLP-/COLPO-/COLPOS- ile/||/<> ELYT- ile/||/<> EPİSİO- ile/||/<> ESTR- ile/||/<> HYSTER-/HYSTERO- ile/||/<> GAM-/GAMO- ile/||/<> GYN-/GYNAE-/GYNAEC-/GYNEC-/GYNECO-/GYNO- ile/||/<> İNGUİN-/İNGUİNO- ile/||/<> -TOCİA/TOCO- ile/||/<> SYRİNG-/SYRİNGO-
( Vajina ya da örtücü tabakaları ile ilgili. İLE/||/<> Dölyatağı, rahim/uterus, vajina ile ilgili, vajinal, vajinal sayrılık, oyuk. İLE/||/<> Kılıf, yaprak, vajina ile bağlantılı, vajina ile ilişkili. İLE/||/<> Vulva ile ilgili. İLE/||/<> Kadın üreme örgenlerindeki döngüsel değişiklikler. İLE/||/<> Uterusla ilgili, histeri ile ilgili. İLE/||/<> Eşeysel birleşme, bölümlerin birleşmesi ya da kaynaşması. İLE/||/<> Kadınlarla ilgili, eş. İLE/||/<> Kasık. İLE/||/<> Çocuk doğumuyla ilgili, doğumla ilgili. İLE/||/<> Tüp ya da fistülle ilgili. )
- COLOMB ile COULOMB
- ÇOLPA/TOPAL ile ÇOLAK
( Ayağında/bacağında sakatlık/aksaklık bulunanlara verilen ad. İLE Elinde/kolunda sakatlık/aksaklık bulunanlara verilen ad. )
- ÇOMAK/ÇOMAQ ile ÇOMAK/ÇOMAQ
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( İnce dal. İLE Müslüman.[Uygurlar ve müslüman olmayan öteki halklar tarafından kullanılan bir sözcük.] )
- COMMERCIAL LAW and/||/<> COMMERCIAL UNDERTAKINGS LAW and/||/<> COMMERCIAL TRANSACTIONS AND APPLICABLE RULES and/||/<> COMMERCIAL LITIGATITION and/||/<> COMMERCIAL/TRADE REGISTRY
( Ticaret hukuku. VE/||/<> Ticarî işletme hukuku. VE/||/<> Ticari işler ve tâbi oldukları kararlar. VE/||/<> Ticarî yargı. VE/||/<> Ticaret sicili. )
- COMMONWEALTH ile COMMONWEALTH
( İngiliz Uluslar Topluluğu. İLE Ortak rızayla oluşturulmuş siyasi topluluk. )
- COMPTON DALGA BOYU ile/||/<> COMPTON ETKİSİ / COMPTON (DEBYE) ETKİSİ ile/||/<> COMPTON OLAYI ile/||/<> COMPTON GERİ TEPME ELEKTRONU / COMPTON ELEKTRONU ile/||/<> COMPTON GERİ TEPME TANECİĞİ BK. COMPT0N FL TANECİĞİCOMPTON ELEKTRONU ile/||/<> COMPTON GERİ SAÇILMA ELEKTRONU / COMPTON ELEKTRONU ile/||/<> COMPTON GERİ SAÇILMASI ile/||/<> COMPTON GERİ SAÇILMA TANECİĞİ / COMPTON GERİ TEPMESİ ile/||/<> COMPTON İNKOHERENT SAÇILMA ile/||/<> EŞ FAZLI OLMAYAN GERİ SAÇILMA TANECİĞİ ile/||/<> COMPTON KAYMASI ile/||/<> COMPTON KENARI ile/||/<> COMPTON KURALI ile/||/<> COMPTON OLAYI ile/||/<> COMPTONÖLÇERİ / KOMPTONÖLÇERİ ile/||/<> COMPTON SAÇILMASI ile/||/<> COMPTON SOĞURMASI ile/||/<> COMPTON TESİR KESİTİ
- CONTEST vs. CONTEST
( Yarışma. İLE Tartışma, iddia/laşma, çekişme. )
- COOK vs. COOKER
- ÇÖP ile ÇÖP ile ÇÖP ile ÇÖPİK/ŞÖPİK
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Herhangi bir şeyin dibindeki çökelti. | Değersiz kişi. İLE Tutmaç parçası. İLE Herhangi bir şeyin tortusu ya da sıkıldıktan sonra geriye kalan bölümü. İLE Meyve yendikten sonra geriye kalan ve atılan bölüm. )
- [ne yazık ki]
!ÇÖP ATMAK =/||/<> !"ÇÖP BIRAKMAK"
- ÇÖPRE ile ÇÖPÜR
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Eski, yıpranmış giysi. İLE Keçi kılı.[ÇÖPÜR ÇEPİR: Eski bir nesne.] )
- ÇOR ile ÇOR URAGUT
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Yoğun, iç içe geçmiş. İLE Eşeysel örgeni dar olan kadın.[< Yoğun, iç içe geçmiş dallara ya da yapraklara sahip bitkiler.] )
- ÇÖREKOTU değil ÇÖREOTU
( ... DEĞİL Düğünçiçeğigillerden bir bitki ve susam iriliğindeki siyah tohumu. )
- CORİOLİS İŞLEMCİSİ ile/||/<> CORİOLİS İVMESİ ile/||/<> CORİOLİS KUVVETİ ile/||/<> CORİOLİS PARAMETRESİ ile/||/<> CORİOLİS REZONANS ETKİLEŞMELERİ ile/||/<> CORİOLİS SAPMASI ile/||/<> CORİOLİS ETKİSİ
- CORNU HARTMANN FORMÜLÜ / HARTMANN FORMÜLÜ ile/||/<> CORNU KUVARS PRİZMASI
- CORONA[Lat.] ile/ve/||/<> COROLLA[Lat.]
( Taç. İLE/VE/||/<> Küçük taç. )
- ÇÖRTEN ile ÇÖRTÜ
( Dam çevresindeki yağmur sularını, oluklardan alıp duvar temelinden uzağa akıtan, saçak kenarından dışarı doğru uzatılmış oluk. İLE Değirmende, buğday teknesi oluğu. )
- CORUM ile ÇORUM
( Balık akını. | Uskumruların, büyük balıklardan korkarak, kıyıya sığınması durumu. İLE Türkiye'nin bir ili. )
- ÇOTİRA ile ÇOTRA
( Çotiragillerden, dikenli, sert pullu, kısa ve geniş, siyaha yakın esmer bir balık. BALISTES CAPRISCUS[Lat.] İLE Ağaçtan yapılmış küçük su kabı. )
- COTTON MOUTON ÇİFT KIRILMASI / COTTON MOUTON OLAYI ile/||/<> COTTON MOUTON ETKİSİ ile/||/<> COTTON MOUTON SABİTİ
- COUDÉ NEWTON CASSEGRAİN TELESKOBU ile COUDÉ TELESKOBU ile COUDÉ ODAK NOKTASI ile COUDÉ SİSTEMİ ile COUDÉ SPEKTOGRAFI ile COUETTE AKIŞI
- COULOMB / KULOMB ile/||/<> COULOMB ALANI ile/||/<> COULOMB ÇEKİMİ ile/||/<> COULOMB ENGELİ ile/||/<> COULOMB ETKİLEŞMESİ ile/||/<> COULOMB İTMESİ ile/||/<> COULOMB KURAMI ile/||/<> COULOMB KUVVETİ ile/||/<> COULOMBMETRE ile/||/<> KULOMBMETRE ile/||/<> COULOMB POTANSİYELİ ile/||/<> COULOMB SAÇILMASI ile/||/<> COULOMB SÜRTÜNMESİ ile/||/<> COULOMB UYARILMASI ile/||/<> COULOMB YASASI
- COUNTERVAILING CHARGES IN RESPECT OF IMPORTS and COUNTERVAILING IMPORT DUTIES
( İthalata konulan telâfi edici vergiler. VE İthalatta telâfi edici vergiler. )
- ÇOVI ile ÇOVLI[Kençek]
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Hoten yönetim töresince hakandan iki seviye aşağıda bulunan kişilere verilen bir unvan. İLE Tutmaç süzgeci.[Bir kepçe biçiminde örülen, çok ince yaş dallardan yapılır.] )
- ÇÖZELTİ ile ÇÖZÜNEN
( Çözünme işlemi sonucu oluşan, homojen karışım. İLE Çözücü içinde, bileşimi bozulmadan, dağılmış ve genellikle çözeltide, miktarca az olan madde. Katı-sıvı homojen karışımlarında, katı, sürekli olarak çözünendir. [%80'lik şeker çözeltisinde; çözünen, şeker; çözücü, sudur.] )
( SOLUTION vs. SOLUTE )
( LÖSUNG mit GELÖSTE )
- ÇÖZELTİNİN DERİŞİMİ ile/>< ÇÖZELTİNİN SEYRELTİMİ
( Yüksek nesne oranı içerir. İLE~>< Düşük nesne oranı içerir. )
- ÇÖZME ile ÇÖZÜNME ile ÇÖZÜNÜRLÜK ile ÇÖZÜNME ENTALPİSİ ile ÇÖZÜNMEYEN NESNE
( Bir katının, çözeltiye geçirilmesi. İLE Katı, sıvı ya da gaz durumundaki maddelerin, molekül ya da atomlarını birarada tutan güçleri yenerek bir başka madde içinde tek faz oluşturacak biçimde dağılmaları olayı. İLE Bir maddenin çözünmesine eşlik eden entalpi değişimi. İLE Bir maddenin, belirli bir sıcaklıktaki doygun çözeltisindeki derişimi. İLE Belirli bir çözücüde çözünmeyen madde. [Aksi belirtilmemişse çözücünün su olduğu anlaşılır.] )
- ÇÖZÜCÜ ile ÇÖZÜNEN
( Çözeltiyi oluşturan nesne. İLE Çözelti içinde çözülen nesne. )
- ÇÖZ(ÜL)ME/Sİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ÇÖZÜM/LE(N)ME/Sİ
( Tüm durum, sorun, koşul ve ayrıntıları, çözemeyebiliriz fakat çözebiliriz. )
- ÇÖZÜM "BULMAK" ile ÇÖZÜM "YARATMAK"
- ÇÖZÜM ÜRETMEK ile/ve ÇÖZÜM OTURTMAK
( FINDING SOLUTION vs. FIX THE SOLUTION )
- ÇÖZÜM ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ÇÖZÜMLEME
( Çözümleme/sorgulama(analiz), her durum/konu/ayrıntı için söz konusuyken; ("kökten/toptan") "çözüm", her durum için olanaklı değildir.
Sorumluluğumuz ve önceliğimiz de
çözmek değil çözümlemektir.
Çözümleme varsa çözüm ya da ara çözüm de yakınında bir yerde bulunacaktır. )
- ÇÖZÜMLER ÜZERİNE KONUŞMAK ve/||/<>/> ÇÖZÜM ÜRETİR
- ÇÖZÜMSEL ile/ve/değil/||/<> ÇÖZÜMLEYİCİ
- ÇÖZÜNME ile/>< ÇÖKELME
( Bir nesnenin başka bir nesne [çözelti] içinde çözünmesi. İLE/>< Bir nesnenin çözelti içinde katı duruma geçmesi. Çözeltiden katı nesne oluşumu. )
- ÇÖZÜNÜRLÜK ÇARPIMI ile ÇÖZÜNÜRLÜK ÇARPIMI SABİTİ[Kçç] ile ÇÖZÜNÜRLÜK EĞRİSİ
( 25 °C'ta suda az çözünen tuzların, doygun çözeltilerindeki denge sabiti.[CaF2]<>Ca²+(aq) + 2F(aq) dengesinde, çözünürlük çarpımı sabiti Kçç = [Ca²+][F¯]²'dir.] İLE Çok az çözünen bir tuzun, doygun bir çözeltisinde, denge durumunu tanımlayan, sayısal bir sabit. İLE Doymuş çözeltide, çözünmüş madde miktarının, sıcaklığa karşı çizilen grafiği. )
- ÇÖZÜNÜRLÜK ile ÇÖZÜNME HIZI
( Bir nesnenin belirli bir çözücüde çözünme miktarı. İLE Bir nesnenin belirli bir çözücüde çözünme hızı. )
- CURA ile/> ÇÖĞÜR ile/> TAMBURA ile/> DİVAN
- DAHA ile ÇOK
( MORE vs. MUCH/MANY )
- DAL/FINDIK ile/ve/||/<>/> ÇOTANAK
( ... İLE/VE/||/<>/> Üzerinde çok sayıda fındık bulunan dal. )
- DANIŞAN ve/||/<>/> CO-TERAPİST ve/||/<>/> OTOTERAPİST
- DAVRANIŞ = BEHAVIOUR[İng.] = COMPORTEMENT[Fr.] = VERHALTEN[Alm.] = COMPORTARSE[İsp.]
- DAYATMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ÇÖZÜMSÜZ/ÇARESİZ OLMAK/KALMAK
- DEĞERLERİMİZİ, ÇÖP DURUMUNA DÜŞÜRMEK değil/yerine ÇÖPLERİMİZİ, DEĞER DURUMUNA ÇIKARMAK
- DEĞİŞİM:
KIRILINCA ile/ve/||/<> KANDIRILINCA ile/ve/||/<> ÇOK FAZLA ŞEY ÖĞRENİNCE ile/ve/||/<> ÂŞIK OLUNCA ile/ve/||/<> ZORDA/ZORUNDA KALINCA
- DEĞNEK ile ÇÖTELE
( Tehlikeyi belirtmek için dikilen değnek. )
- DEKADANS[Fr., İng. < DECADENCE] değil/yerine/= ÇÖKÜŞ, GERİLEME
- DEKODER[İng. < DECODER] değil/yerine/= ÇÖZÜCÜ
- DELİCE ile/ve/değil/||/<>/< ÇOCUKÇA
- DEMOGRAFİ değil/yerine/= ÇOĞABİLİM
- DEMOGRAFİ/K / DEMOGRAPHY/DEMOGRAPHIC[İng.] değil/yerine/= ÇOĞA BİLİMİ
- DEMOGRAFİK değil/yerine/= ÇOĞABİLİMSEL/ÇOĞASAL
- DENGE ve/||/<>/> KONFOR[=> ÇÜRÜME] ve/||/<>/> SORUN ve/||/<>/> KARMAŞA ve/||/<>/> ÇÖZÜMLER/ÇARELER
( En "dengeli" ya da eşit durum, ölümdür. VE/||/<>/> En konforlu durum, çürümedir ve mezarlıktadır. VE/||/<>/> En büyük/ciddi "sorunlar" ile harekete geçilir. VE/||/<>/> En hareketli ortamlarda karmaşa ve kargaşa oluşur. VE/||/<>/> Daha iyi/nitelikli/isabetli çözümler oluş(tur)maya başlarız. )
- DENKLEM ile/ve ÇOK BİLİNMEYENLİ DENKLEM/LER
( EQUATION vs./and POLYNOMIAL EQUATION/S )
- DERİNLİK ile/ve/||/<> ÇOK ANLAMLILIK
- DİLSİ KOROLLA, DİL BİÇİMİNDE KOROLLA = TÜVEYC-İ LİSÂNÎ = COROLLE RUBANÉE, COROLLE LIGULÉE
- DİVÂN ile CÖNK
- DOBITO ile/ve COGITO
- DOĞRU SÖYLEYEN ile/değil/yerine/ya da/>< "ÇOK İYİ YALAN SÖYLEYEBİLEN"
- DÖRT SÜTUN:
GOTLAR ve/||/<> MISIR OBELİSKİ ve/||/<> CONSTANTINUS ve/||/<> IUSTINIANUS
( Hangi dönemde inşâ edildiği kesin olarak bilinmeyen bu anıt sütun, bazı araştırmacılar tarafından üzerindeki yazı biçimleri nedeniyle İmparator I. Constantinus dönemine tarihlenir. Mavi damarlı Prokennesos mermerinden yapılan sütunun üzerinde korint üslûbunda bir sütun başlığı taşımaktadır ve kaidesinde ise şu sözler yer alır. "Gotları yenmemizle dönen tâlihe..." VE/||/<> İmparator I. Theodosios döneminde, hipodromun spinası üzerine dikilen bu anıtın üst bölümü, Mısır uygarlığına ait bir anıt sütundur. Ancak bu bizi şaşırtmaz. Nitekim, Roma'nın köklerinde yatan tanrıları arasında Mısır tanrıları sıklıkla görülür. Hatta bunlar adına Roma topraklarında tapınaklar bile yapılmıştır. Bu obeliskin en önemli bölümü ise kaidesindeki rölyeflerdir. Kaidenin bir tarafında eski Yunanca bir kitâbe varken, öbür tarafında ise Latince bir kitâbe bulunur. VE/||/<> İmparator I. Constantinus tarafından İstanbul'un M.S. 330 tarihindeki başkent oluşunun bir nişânesi olarak dikilen bu anıt sütun, Roma çağında İstanbul'un simgesi durumuna gelmiştir. O dönemde yapılan haritalarda İstanbul bu sütunla simgelenmiştir. VE/||/<> Bugün yerinde yeller esen bu sütun, Roma çağında, Ayasofya'nın güneyinde bulunuyordu. Osmanlı devrinde yıkılan bu sütunun üzerinde, at üstünde I. Iustinianus'un heykeli vardı. Heykelin üzerindeki imparator, bir eliyle dünya hakimiyetini simgeleyen bir küre tutarken öteki eli ile doğuyu işaret eden bir mızrak tutardı. )
( )
- DUDAKLI KOROLLA = TÜVEYC-İ ŞEFEVÎ = COROLLE LABIÉE
- DÜĞÜM değil/yerine/>< ÇÖZÜM
- DÜŞÜNME = TEFEKKÜR = THINK[İng.] = PENSÉE[Fr.] = DENKEN[Alm.] = COGITARE, COGITATIO[Lat.] = NOEIN, DIANOIA[Yun.] = PENSAR[İsp.]
- DUYGU ile/ve/<> COŞKU
( Kaynağı ve uyaranları, dışarıdan olanlara verilen geribildirim. İLE/VE/<> Kaynağı, içte/sende bulunanlarla verilen geribildirim. )
( İkincildir. İLE/VE/<> Birincildir. )
( FEELING vs./and EMOTION
EMOTION vs./and EXUBERANCE | EBULLIENCE )
- DÜZEN "BU/(B)ÖYLE" ile/ve/değil/yerine/<> ÇOĞUNLUK "(B)ÖYLE" OLDUĞUNDAN DOLAYI
( Çoğunluğun sürdürdüğü/uyduğu olgu/durum/tutum, düzenin öyle olduğu ya da olması gerektiği anlamına gelmez/getirilmemelidir! )
- EDEPSİZLİK" ile/değil/yerine COŞKU
- EĞİLMEK ile/ve/değil/yerine ÇÖMELMEK
( Yerden bir şeyi alacağamız zaman belden eğilerek değil dizleri kırıp çömelerek yükü dizlere vermek gerekir! )
- EĞİLMEK değil/></değil ÇÖMELMEK( Yerden bir şeyi alacağamız zaman belden eğilerek ve dizleri kırıp çömelerek yükü dizlere vermek gerekir! )
- EĞİTİM ve/||/<> ÇOK SESLİLİK
- EKİN/KÜLTÜR ve/=/||/<>/>/< ÇOCUKLARARASILIK/ÇOCUKLAR ÜZERİNDEN/ARACILIĞIYLA
- EKMEK BULAMAYANLAR PASTA YESİN:
PASTA değil ÇÖREK
( Sözde geçen, pasta değil "brioche" adı verilen ve ekmeğe çok benzeyen bir çörekti. Bu sözü söyleyen de Marie Antoinette değildi. Bu söz, 1760'tan beri "Aristokratik" çürümenin betimlemesi olarak yazılı bir biçimde kullanılıyordu. Jean-Jacques Rousseau, bu sözü 1740'ta duyduğunu ileri sürüyordu. )
- EKMEK PARASI ile ÇORBA PARASI
( Kim kazanmasın, bir ekmek parası
Dostunun yüzkarası, düşmanının maskarası...
M. Âkif Ersoy )
- EKMEK UNU ile/<> KEK UNU ile/<> PASTA UNU ile/<> ÇOK AMAÇLI UN
- EKSERİYET değil/yerine/= ÇOĞUNLUK
- ELEŞTİRİ ile/ve/<>/> ÇOĞALMA
( Eleştiril(e)meyen şey, çoğal(a)maz. )
- ENTER-/ENTERO- ile/||/<> COL-/COLİ-/COLO- ile/||/<> İLE-/İLEO-
( Bağırsak. İLE/||/<> Kalın bağırsak/kolon (ile ilgili), kolonik. İLE/||/<> İnce bağırsağın son bölümü ile ilgili. )
- ERİME ile ÇÖZÜNME ile YAYILMA
- EŞ ANLAMLI/LIK ile/ve ÇOK ANLAMLI/LIK
- EŞEK ARISI ile ÇÖMLEKÇİ ARISI
( WASP vs. POTTER WASP )
- EŞSÖZ = İADE-İ MÂNÅ = TAUTOLOGY[İng.] = TAUTOLOGIE[Fr., Alm.] = TAUTOLOGIA[Yun.] = COSA FINALIS
- EU- ile/||/<> COSM-
( İyi, güzel. İLE/||/<> Kozmetik, güzellik, düzenli. )
- EVİRME/EVİRTİM/YANSIMA = AKİS/İNİKÂS/İFRAĞ = CONVERSION[İng., Fr.] = KONVERSION[Alm.] = CONVERSIO[Lat.]
- EVLÂT[Ar.] değil/yerine/= ÇOCUKLAR
- EVREN = KÂİNAT = COSMOS[İng., Fr.] = KOSMOS[Alm.] = KOSMOS[Yun.]
( VAROLANLARIN HEPSİ | OLANLAR | AYALTI DÜNYA [olarak kabul edilirdi] )
- EVRENBİLİM = KEVNİYAT = COSMOLOGY[İng.] = COSMOLOGIE[Fr.] = KOSMOLOGIE[Alm.] = COSMOLOGIA[Lat.] = KOSMOLOGIA[Yun.]
- EVRENDOĞUM = KİYANİYAT, TEŞEKKÜL-İ ÂLEM = COSMOGONY[İng.] = COSMOGONIE[Fr.] = KOSMOGONIE[Alm.] = KOSMO-GONIA[Yun.]
- EYALET ile/ve/değil COMMONWEALTH
( ... İLE/VE/DEĞİL Ortak rızayla oluşturulmuş siyasi topluluk. ["İngiliz Uluslar Topluluğu" değil!] )
( Amerika'da 46 eyalet vardır. İLE/VE/DEĞİL Virginia, Kentucky, Pennsylvania ve Massachusetts birer Commonwealth'tir.
Virginia [(Virgin: Bakire) Kraliçe I. Elizabeth'ten] Amerika'nın kuruluşundaki 13 eyaletten [Amerikan bayrağındaki 13 çizgi] biriydi. Kendisini Commonwealth olarak ilân eden ilk bölgeydi. )
- EYTİŞİM/DİYALEKTİK ile/ve/||/<>/> ÇOKLU EYTİŞİM
- EYTİŞİM/DİYALEKTİK ile/ve/değil/yerine ile/ve/değil/yerine ÇOKLU EYTİŞİM / POLİ-DİYALEKTİK
- FARKLI BAKIŞ/BAKMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ÇOK YÖNLÜ BAKIŞ/BAKMAK
- FAZLA SAMİMİYET ile/ve/||/<> ÇOK SEVGİ ile/ve/||/<> ÇOK İYİLİK
( Saygıyı azaltır. İLE/VE/||/<> Nankörlük getirir ve sevileni uzaklaştırır. İLE/VE/||/<> Suistimal edilir. )
- FAZLA ile ÇOK
( EXCESS vs. MANY )
- FEDÂKÂR/LIK ile CÖMERT/LİK
( Yapayalnızken ya da birşeylerle, birileriyle çatışırken başkalarına karşı daha cömert olmalı ama birey olarak da kendine saygı duymalıdır. )
( Cömert cömert derler maldan ederler, yiğit yiğit derler candan ederler. )
( AKI / BÂSİK[Ar.]: Cömert. )
- FEVKALÂDE/HARİKA değil/yerine/= ÇOK GÜZEL/OLAĞANÜSTÜ
- FUNCTION vs. CONFLUENT HYPERGEOMETRIC FUNCTION
- GECE ve/||/<> ÇÖL
( İç. VE Dış. )
- GELECEĞE (BİR/KAÇ) ÇOCUK BIRAKMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ÇOCUK(LAR)A GELECEK BIRAKMAK
- GELENEK ile/ve/değil/<> ÇOĞUNLUK
- GELİŞİGÜZEL "ÇOK ANLAMLILIK" ile/değil/yerine ÇOK ANLAMLILIK
- GEMİ ile CÖNK[< Cava dili]
( ... İLE Büyük, yelkenli gemi. | Saz ozanlarının, kendilerinin ya da başkalarının koşuklarını derledikleri, uzunlamasına açılan defter. )
- GENELLİKLE ile ÇOĞUNLUKLA
( USUALLY vs. BY A MAJORITY )
- GIR/LA ile/ve/=/||/<> ÇOK
- GIS/GEOGRAPHIC INFORMATION SYSTEM[İng.] değil/yerine/= COĞRAFİ BİLGİ SİSTEMİ
- GÖRELİLİK ile ÇOĞULCULUK
- GÖRMEK (BAKMAK) = REGARD[İng.] = CONSIDÉRER[Fr.] = BETRACHTEN[Alm.] = CONTEMPLOR[Lat.]
- GÖVDE = BEDEN = BODY[İng.] = CORPS[Fr.] = DAS LEIB, DER KÖRPER[Alm.] = IL CORPO[İt.] = EL CUERPO[İsp.] = CORPUS[Lat.] = TO SOMA, HO KHROS[Yun.] = CİSM, CESED, CURM[Ar.] = BEDEN[Fars.] = HET LICHAAM[Felm.] = DEHA[Sansk.]
- GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURMAK ile/ve/ya da ÇÖZMEK
- GRAMOFONLARDA:
BORULU ile SALON ile ÇANTA ile ÇOCUK ile UFAK
- GÜLSÜ KOROLLA, GÜL ÇİÇEĞİNDEKİ GİBİ BİR KOROLLA = TÜVEYC-İ VERDÎ = COROLLE ROSACÉE
- GÜR ile ÇOK
- GÜVEN ile ÇOKLUĞA GÜVEN
( TRUST vs. TRUST TO THE ABUNDANCE )
- GÜVEN = CONFIDENCE[İng.] = SÉCURITÉ[Fr.] = ZUVERSICHT[Alm.] = SECURITAS[Lat.]
- HEKIR/HACKER[İng.] değil/yerine/= ÇÖKERTEN
- HEKİNG/HEKİNK/HACKING[İng.] değil/yerine/= ÇÖKERTME
- HAÇSI KOROLLA, HAÇ BİÇİMİNDE KOROLLA = TÜVEYC-İ SALÎBÎ = COROLLE CRUCIFORME
- HAFİF UNLU ile/ve ORTA DERECE UNLU ile/ve ÇOK UNLU
( HAFİF UNLULAR
* Kuşkonmaz - Alkali
* Patlıcan - Alkali
* Mantar - Alkali
* Lahana - Alkali
* Karnabahar - Alkali
* Balkabağı - Alkali
* Salatalık - Alkali
* Kabak - Alkali
* Tere - Alkali
* Ispanak - Alkali
* Hindiba - Alkali
* Yeşil Fasulye - Alkali
* Marul - Alkali
* Mısır/Frenk Salatası - Alkali
* Pırasa - Alkali
* Tatlı Biber - Alkali
* Turp - Alkali
* Semizotu - Alkali
* Kuzukulağı - Asit
İLE/VE
ORTA DERECE UNLULAR
* Enginar - Alkali
* Pancar - Alkali
* Havuç - Alkali
* Kereviz - Alkali
* Brüksel Lahanası - Alkali
* Şalgam - Alkali
* Maydanoz - Alkali
* Radika - "Alkali
* Taze Bezelye - Alkali
* Roka - Alkali
* Bamya - Alkali
* Soğan - Asit
* Sarımsak - Asit
İLE/VE
- ÇOK UNLULAR
* Kestane - Alkali
* Patates - Alkali
* Yer elması - Alkali )
- KURU SEBZELER
* Bakla - Asit
* Kuru fasulye - Asit
* Kuru bezelye - Asit
* Mercimek - Asit
* Soya - Asit
YAĞLI MADDELER
* Avokado - Alkali
* Zeytin - Alkali
YAĞLI KURUYEMİŞLER
* Ceviz - Asit
* Fındık - Asit
* Şamfıstığı - Asit
* Amerikan fıstığı - Asit
* Badem - Alkali
TAHIL VE MAMULLERİ
* Yulaf - Asit
* Buğday - Asit
* Beyaz un - Asit
* Mısır - Asit
* Arpa - Asit
* Kepekli ve beyaz pirinç - Asit
* Çavdar - Asit
* Kepekli ekmek - Asit
* Hamur işleri - Asit
* İrmik - Asit
* Mısır unu - Asit
* Yulaf unu - Asit
* Patates nişastası - Asit
ZARARLI OLANLAR
* Kakao - Asit
* Çay ve kahve - Asit
* Baharat - Asit
* Konserveler - Asit
* Şeker ve şekerli maddeler - Asit
* Her tür pasta ve benzerleri - Asit
* Alkol - Asit
)
- HAL ÇARESİ değil/yerine/= ÇÖZÜM YOLU
- HALLETMEK değil/yerine/= ÇÖZMEK/ÇÖZÜME KAVUŞTURMAK/YOLUNA KOYMAK
- HARARET[Ar.] değil/yerine/= COŞKUNLUK
- HARARETLİ değil/yerine/= COŞKUN/COŞKULU
- HER ŞEYİ BİLİYOR OLMAK değil ÇOĞUNLUĞUN, PEK FAZLA ŞEY BİLMİYOR OLMASI
- HERAKLEITOS AÇMAZI ile/ve/||/<> ÇOKLUK AÇMAZI ile/ve/||/<> THESEUS AÇMAZI
- HERKES ile/değil/yerine ÇOĞUNLUK
- HERŞEY ile/ve/değil/yerine ÇOK ŞEY
- HESAP SORMAK ile/değil/yerine ÇÖZÜM/KATKI SUNMAK
- HEYECAN[Ar.] değil/yerine/= COŞUNTU
- HEZEYAN/SABUKLANMA ile/değil/yerine/>< COŞKU
- HUNİ BİÇİMİNDE/HUNİMSİ KOROLLA = TÜVEYC-İ KAM'Î = COROLLE INFUNDIBULÉE, COROLLE INFUNDIBULIFORME
- HURÛŞ[Ar.] değil/yerine/= COŞMA, TAŞMA, ŞAMATA, TELÂŞ, GÜRÜLTÜ
- HZ. YÛŞÂ'NIN:
"UZUNLUĞU" değil ÇOK SEVİLMİŞLİĞİ(NDEN)
- İBÂDET ve CÖMERTLİK
( İBÂDETLE, BULANLAR BULDU HAKK'I İBÂDETSİZ, KİMİN VAR HAKK'TA HAK'I )
- İÇERİK = CONTENT[İng.] = CONTENU[Fr.] = INHALT[Alm.] = CONTENUTO[İt.] = CONTENIDO[İsp.]
- İÇİNDEKİLER = MAZRÛFLAR = CONTENU
- İÇLEM = TAZAMMUN = COMPREHENSION[İng.] = COMPRÉHENSION[Fr.] = INHALT[Alm.] = COMPREHENSIO[Lat.]
- İÇSELLEŞTİRME ve/||/<> COŞKU
- İDARE ETMEK ile/değil/yerine ÇÖZÜM BULMAK
- İKİ TARAFLILIK ile/ve ÇOK TARAFLILIK
- İKİ ile/ve ÇOĞUL
( TWO vs./and PLURAL )
- İKİLİ ile ÇOKLU
- İKİ/LİK ile/ve/||/<>/> ÇOK/LUK
- İLERLEME ile ÇOĞALMA
- İLETİŞİM = COMMUNICATION[İng., Fr.] = KOMMUNIKATION[Alm.] = COMUNICAZIONE[İt.] = COMUNICACIÓN[İsp.]
- İLK YARDIMDA ÖNCELİKLİLER:
YETİŞKİNDE ile ÇOCUKTA/BEBEKTE
( Kalbin çalışmasını sağlamak.[Yetişkinde: Çift el ile. | Çocukta: Tek el ile.] İLE Solunumunu sağlamak. )
- ILLIMANI ve/<> CORDILLERA REAL
( Bolivya'nın başkenti La Paz'ın 6462 m. yüksekliğinde bulunan bu iki karlı tepe, kentin en görülmeye değer yerlerindendir. )
- IMPULSE and/||/<>/> AFFECT and/||/<>/> COGNITIVE
- İNFLAMATUAR BAĞIRSAK SAYRILIĞI ile/||/<> ÇÖLYAK
( Bağırsakların süreğen yangısı. İLE/||/<> Gluten tüketimi sonucu ince bağırsaklarda hasar ile ilişkili bir bağışıklık sayrılığı. )
- İNHİDAM[Ar.] değil/yerine/= ÇÖKME/YIKILMA
- İNTÂ[Ar.] değil/yerine/= ÇOK TERLEMEK | KUSMAK
- INTERIM AWARD and INTERIM MEASURES and PROVISIONAL MEASURES and CONSERVATORY MEASURES and REMEDIES
( Ara karar. VE Geçici tedbirler. VE İhtiyâtî tedbirler. VE Koruma tedbirleri. VE Hukukî çözümler/çareler. )
- İP ile/ve/değil/<> ÇÖZGÜ/ARIŞ
( ... İLE/VE/DEĞİL/<> Dokumacılıkta, atkıların geçirildiği, uzunlamasına ipler. )
- İPOTEKLİ ve/<> ÇOCUK
- İRDELEME ile/ve/<> ÇÖZÜMLEME
- [ne yazık ki]
İŞGAL ile/ve/||/<>/> ÇÖLLEŞTİRME
- ISRAR ile/değil/yerine ÇÖZÜMCÜLÜK
- İSTATİKSEL YASA ile/ve/||/<> ÇOK BÜYÜK SAYILAR YASASI
- İYİ NİYET(Lİ YAKLAŞIM) ile/ve/<>/değil/yerine ÇÖZÜMCÜ (VE YAPICI) YAKLAŞIM
( İyi niyet, bir şeyleri çözmekte/aşmakta yeterli değildir/olmayabilir. )
- KANT'IN):
GÖRÜŞLER/İ ile/ve/||/<> ÇÖZÜMLER/İ
( 1. Canlı kuvvetlerin, doğru tahmini üzerine düşünceler[1746]
2. Metafiziksel bilişin ilk ilkeleri üzerine yeni bir açıklama[1755]
3. Evrensel doğa tarihi ve gökler kuramı[1755]
4. Fiziksel monodoloji[1756] )
- KARACAOT = ÇÖREK OTU
( Bir tür çöpleme. | Çörek otu. )
( HELLOBORUS NIGER )
- KARANFİLSİ KOROLLA, KARANFİL ÇİÇEĞİNDEKİ GİBİ BİR KOROLLA = TÜVEYC-İ KARANFİLÎ = COROLLE CARYOPHYLLÉE
- KARIŞIK ile/ve/değil/||/<>/< ÇOK
- KARIŞIK = CONFUSED[İng.] = CONFUS[Fr.] = UNKLAR[Alm.] = CONFUSUS[Lat.]
- KARIŞIKLIK = CONFUSION, DISORDER[İng.] = CONFUSION[Fr.] = WERWIRRUNG[Alm.] = CONFUSIO[Lat.]
- KARŞIT = ZIT = CONTRARY[İng.] = CONTRAIRE[Fr.] = KONTRÄR[Alm.] = CONTRARIUS[Lat.] = CONTRARIO/RIA, OPUESTO/TA[İsp.]
- KARŞIT/LAR ile/ve ÇÖZÜMSÜZ KARŞIT/LAR
- KARŞITLIK = TEZAT, ZIDDİYET = CONTRARIÉTÉ[Fr.] = GEGENSATZ[Alm.] = CONTRARIETAS[Lat.]
- KATILIM ve/+/||/<>/> COŞKU
- KAVRAM ile/ve/<> ÇÖZÜM
( CONCEPT vs./and/<> SOLUTION )
- KAVRAM = MEFHUM[Ar. < FEHM] = CONCEPTION, NOTION[İng.] = CONCEPT, NOTION[Fr.] = NOTIO, BEGRIFF[Alm.] = CONCEPTUS, NOTIO[Lat.] = LOGOS, ÉNNOIA, HOROS, NOEMA[Yun.] = CONCEPCÍON[İsp.]
- KAYNAK ile ÇOKRAĞAN
( ... İLE Gür kaynak. )
- KELEBEK BİÇİMİNDE/KELEBEKSİ KOROLLA = TÜVEYC-İ FERÂŞÎ = COROLLE PAPILIONACÉE
- KENDİLİĞİN BÖLÜNMESİ(ŞİZOFRENİ) ile ÇOKLU KİŞİLİK BOZUKLUĞU
( Gerçeklerle olan ilişkilerin büyük ölçüde azalması, düşünce, duygu ve davranış alanlarında önemli bozulmaların ortaya çıkması vb. belirtiler gösteren bir akıl hastalığı. İLE ... )
( el-İNKİSÂM el-NEFSÎ ile ... )
( SCHIZOPHRENIE avec ... )
- KEPMEK = ÇÖKMEK/YIKILMAK
- KERTENKELE/ELÖPEN/ZİZİRO[Kıbrıs'ta] ile ÇÖLVARANI/KEÇİEMEN/GÜMGÜM[Kürtçe]
( ... cum VARANUS GRINISUS )
- KEYFÎ ile/değil ÇOKLU
- KEYFÎ/LİK ile/ve/<> ÇOCUK/LUK
- KIRILMA(") ile/<> (")ÇÖKME(")
- KİŞİDE:
EBEVEYN BULAŞMASI ile/ve/||/<> ÇOCUK BULAŞMASI
( Düşüncelerde. İLE/VE/||/<> Duygularda. )
- KIZIM/OĞLUM yerine ÇOCUĞUM
- KÖK ile ÇOTUK
( ... İLE Dışarıda kalmış ağaç kökü. | Kesilen ağacın, topraktan yukarıda kalan bölümü. )
- KOLLOİD KİMYA ile/||/<> ÇÖZELTİ KİMYASI
( Kolloid sistemlerin kimyasını inceleyen bilim dalı. İLE/||/<> Çözeltilerin kimyasını inceleyen bilim dalı. )
- KOLLOİD ile ÇÖZELTİ
( Bir nesnenin öteki nesne içinde dağılmasıyla oluşan ve ara evrede bulunan karışım. İLE Bir nesnenin öteki nesne içinde homojen olarak çözünmesiyle oluşan karışım. )
- .KOM değil/yerine .COM
- KOMÜNİZM = COMMUNISM[İng.] = COMMUNISME[Fr.] = KOMMUNISMUS[Alm.] = COMMUNIS:ORTAK[Lat.] = COMUNISMO[İsp.]
- KONMAK ile ÇÖKMEK
- [ne yazık ki]
KONU(ŞULAN)LARI:
"SULANDIRMA" ile/ve/||/<>/< "ÇOK BİLMİŞLİK"
- KÖPEK ile ÇOMAR
( ... İLE İri köpek, çoban köpeği. )
- ... KORKUSU ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ... COŞKUSU
- KOŞ ve/||/<> COŞ
- KOŞUL = BAYLAV = ŞART = CONDITION[İng., Fr.] = BEDINGUNG[Alm.] = CONDITIO[Lat.] = CONDICIONAR[İsp.]
- KOŞULSUZ = HAMLİ = CATEGORICAL[İng.] = COTÉGORIQUE[Fr.] = KATEGORISCH[Alm.] = KATEGORIKOS[Yun.]
- [ne yazık ki]
KÖTÜMSERLİK:
ÇÖZÜM ARAMAMAK ve/||/<>/< ÇÖZÜMÜN BİR PARÇASI OLMAMAK
- KOYU ile ÇOK KOYU/KUZGUNÎ
- KOZALAK = MAHRÛTÎYÜ'L-ESMÂR = CÔNE
- KÜÇÜK KEDİLERDE:
SİNGAPUR ile MUNCHKIN ile CORNISH REX ile DEVON REX ile AMERİKAN KIVIRCIĞI/AMERICAN CURL
- KUMAR BAĞIMLILIĞI DÖNEMLERİ/NDE:
BALAYI ve/||/<>/> DURAKLAMA ve/||/<>/> ÇÖKÜŞ ve/||/<>/> YIKILIŞ
( Genellikle kısa sürer ve "kazançlı" geçen bir dönemdir. Daha sonraki süreçte, sürekli bu dönem anımsanarak oynanmaya devam edilir. VE/||/<>/> Kazanma ve kaybetme dönemleri, ardışık bir biçimde birbirini takip eder. VE/||/<>/> Kayıplar artmaya başladığından dolayı bahis miktarları çoğalır ve borçlanmalar başlar. İş ve aile, boşlanmaya başlanır. Alkol ve madde tüketimi artar/başlar. VE/||/<>/> Ekonomik kaynaklar tamamen tükenmiştir. Yalan, yasadışı maddî kaynak kullanma, yasal sorunlar, aile parçalanması, depresyon ve intihar görülür. )
- KURABİYE[Ar. < QUREYBİYYE] değil/yerine/= ÇÖREK
( Şekerli ya da tuzlu küçük çörek. )
- KURBAĞA ile ÇOÇUİ(KUKU)
( ... İLE Ufak bir ağaç kurbağası.[Porto Riko'nun simgesidir.] )
- KURBAĞA ile ÇÖL KURBAĞASI
- KURBAĞA ile ÇÖL YAĞMURU KURBAĞASI
( ... İLE )
- KUŞEKMEĞİ = ÇOBANDAĞARCIĞI
( Turpgillerden, çorak yerlerde yetişen, beyaz ya mor çiçekli, eskiden hekimlikte kullanılmış olan otçul bir bitki. )
( THLASPI )
- KUŞKU ile/değil/yerine ÇÖZÜMLEME
( DOUBT vs. ANALYSIS )
- KUTUPLAŞMA ile/ve/||/<>/> ÇOKLU BÖLÜNME
- KUZEY DENİZİNDE:
KOTZEBUE KOYU ile/ve/||/<> ÇUKÇİ DENİZİ ile/ve/||/<> DE LONG BOĞAZI ile/ve/||/<> DOĞU SİBİRYA DENİZİ ile/ve/||/<> LAPTEV BOĞAZI ile/ve/||/<> BOURHAYA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> LAPTEV DENİZİ ile/ve/||/<> OLENEKSKİY KÖFREZİ ile/ve/||/<> KATANSKİY KÖRFEZİ ile/ve/||/<> VİLKİTSİ BOĞAZI ile/ve/||/<> YENİSEY KÖRFEZİ ile/ve/||/<> KARA DENİZİ ile/ve/||/<> BAYDARATSKAYA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> KARA BOĞAZI ile/ve/||/<> ÇEYŞSKAYA KOYU ile/ve/||/<> BEYAZ DENİZİ ile/ve/||/<> ONEGA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> KANDELAŞKA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> DİVİNA KOYU ile/ve/||/<> BARENTS DENİZİ ile/ve/||/<> GRÖNLAND DENİZİ ile/ve/||/<> NORVEÇ DENİZİ ile/ve/||/<> KUZEY DENİZİ ile/ve/||/<> DANZİNG KÖRFEZİ ile/ve/||/<> RİGA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> FİNLANDİYA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> BOTNİ KÖRFEZİ ile/ve/||/<> DANİMARKA BOĞAZI ile/ve/||/<> DAVIS BOĞAZI ile/ve/||/<> BALTIK DENİZİ ile/ve/||/<> LABRADOR DENİZİ ile/ve/||/<> BAFFIN DENİZİ ile/ve/||/<> BAFFIN KÖRFEZİ ile/ve/||/<> SMITH KÖRFEZİ ile/ve/||/<> NARES BOĞAZI ile/ve/||/<> LANCASTER BOĞAZI ile/ve/||/<> ARKTİK KOYU ile/ve/||/<> PR. REGENT BOĞAZI ile/ve/||/<> BOOTHIA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> FOXE ÇANAĞI ile/ve/||/<> FOXE KANALI ile/ve/||/<> REPULSE KOYU ile/ve/||/<> CORAL LİMANI ile/ve/||/<> JAMES KOYU ile/ve/||/<> HUDSON BOĞAZI ile/ve/||/<> UNGAVA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> FROBISHER KOYU ile/ve/||/<> CUMBERLAND KÖRFEZİ ile/ve/||/<> HOME KÖRFEZİ ile/ve/||/<> JONES BOĞAZI ile/ve/||/<> PEARY KANALI ile/ve/||/<> BARROW BOĞAZI ile/ve/||/<> FRANKLIN BOĞAZI ile/ve/||/<> VISCOUT MELVILLE BOĞAZI ile/ve/||/<> Mc CLURE BOĞAZI ile/ve/||/<> McCLINTOK KANALI ile/ve/||/<> KRALİÇE MAUD KÖRFEZİ ile/ve/||/<> CORONATION KÖRFEZİ ile/ve/||/<> PR. ALBERT KOYU ile/ve/||/<> AMUNDSEN BOĞAZI ile/ve/||/<> GALLER PRENSİ BOĞAZI ile/ve/||/<> BEAUFORT DENİZİ ile/ve/||/<> PRODHOE KOYU ile/ve/||/<> KOTZEBUE KOYU ile/ve/||/<> NORTON KOYU
- LEGAL PRESUMPTION ile PRESUMPTION OF FACT ile SIMPLE PRESUMPTION ile CONCLUSIVE PRESUMPTION
( Yasal karine. İLE Fiilî karine. İLE Adi karine. İLE Kesin karine. )
- MAHLUL[Ar.] değil/yerine/= ÇÖZÜLMÜŞ/DAĞILMIŞ
- MARCOS:
MARGARITAS ve/||/<> ALTAMIRANO ve/||/<> RANCHONUEVO ve/||/<> COMITAN ve/||/<> OCOSINGO ve/||/<> SAN CRISTOBAL
( Zapatist Ulusal Kurtuluş Örgütü'nün, altı kentin başharflerinden oluşan Meksika yerlilerinin önderi. )
- MAYALANDIRMA(") ile/ve/<> (")ÇOĞALTMA(")
- MAYMUN İŞTAHLI/LIK ile/değil/yerine ÇOK YÖNLÜ/LÜK
- MECAZ ile ÇOK ANLAMLILIK
( Mecaz, hakikatin üstünü güzelleştirir. )
- MEDJACKING/MEDJACKING[İng.] değil/yerine/= ÇÖKERTME GİRİŞİMİ
- MERCEK ile CODDINGTON MERCEĞİ
- MERT ile/ve/||/<> CÖMERT
( [derler ...] Canını alırlar. İLE/VE/||/<> Malını alırlar. )
- MF/MULTIORGAN FAILURE değil/yerine/= ÇOKLU ORGAN YETMEZLİĞİ(ÇOY)
- MODS/MULTIORGAN DISFONKSİYON SENDROMU MULTIORGAN DYSFUNCTION SYNDROME[İng.] değil/yerine/= ÇOKLU ORGAN İŞLEV BOZUKLUK BELİRGESİ
- MOF/MULTIORGAN YETMEZLİĞİ MULTIORGAN FAILURE[İng.] değil/yerine/= ÇOKLU ORGAN YETMEZLİĞİ
- MON-/MONO- ile/||/<> UNİ- ile/||/<> HAPL-/HAPLO- ile/||/<> COAG-
( Tek, yalnız, tek başına, eşi olmayan, bir. İLE/||/<> Bir, tek. İLE/||/<> Tek, yalnız, tek başına, eşi olmayan. İLE/||/<> Bir araya gelme, toplanma. )
- MP MEGAPİKSEL/MEGAPIXELS[İng.] değil/yerine/= ÇÖZÜNÜRLÜK BİRİMİ
- MÜHEYYİÇ[Ar.] değil/yerine/= COŞTURUCU
- MULTİ FONKSİYONEL değil/yerine/= ÇOK İŞLEVLİ
- MULTİDISİPLINER/MULTİDISCIPLINARY[İng.] değil/yerine/= ÇOK ALANLI
- MULTİFAKTÖRİYEL/MULTİFACTORIAL[İng.] değil/yerine/= ÇOK ETKENLİ
- MULTİFOKAL/MULTİFOCAL[İng.] değil/yerine/= ÇOK ODAKLI
- MULTİMEDYA[İng. < MULTIMEDIA] değil/yerine/= ÇOKLUORTAM
- MULTİPL/MULTIPLE[İng.] değil/yerine/= ÇOK, ÇOKLU
- MULTİPLAN/MULTİPLANE[İng.] değil/yerine/= ÇOK DÜZLEMLİ
- MULTİPOLAR[İng.] değil/yerine/= ÇOK UÇLU
- MULTISENTRİK/MULTICENTRIC[İng.] değil/yerine/= ÇOK MERKEZLİ
- MULTISLICE/MULTISLICE[İng.] değil/yerine/= ÇOK KESITLİ
- MULTIVALAN/MULTIVALENT[İng.] değil/yerine/= ÇOK DEĞERLİKLİ
- MULTIVARYANT/MULTIVARIANT[İng.] değil/yerine/= ÇOK DEĞİŞKENLİ
- MÜSTENSİH[Ar. < NESH] değil/yerine/= ÇOĞALTAN
- MÜSVEDDE ile/ve SEVAD ile/ve RİSÂLE ile/ve FEVAİD ile/ve ŞUKKA ile/ve TAİRE ile/ve KÜLLİYET ile/ve MECMUA ile/ve SEFİNE ile/ve KEŞKÜL ile/ve CÖNK ile/ve DİVÂN ile/ve MURAKKA
- MÜTEADDİT[Ar.] değil/yerine/= ÇOK, BİRÇOK
- MUTSUZLUK ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/< ÇOCUKLUĞUNU KAYBETMİŞ OLMAK
- NE KADAR:
("ÇOK"/"AZ") YEDİĞİN ile/değil/yerine/||/<>/< ÇOK ÇİĞNEDİĞİN
( Yediğini, iç; içtiğini, ye!
[ O kadar çok ve uzun süre çiğne ki, lokmanı, katı değil sıvı duruma gelene gelsin ve yediğin şeyi yutma ve ancak içmiş ol! İçtiklerini de, yavaş yavaş, çiğniyormuş gibi yut! ]
)
- NE YAZIK Kİ/MAALESEF ... ile/değil/yerine/>< ÇOK ŞÜKÜR (Kİ) ...
- NEŞE ve/||/<> COŞKU
- NEWTON ve/||/<>/> COULOMB
( 04 Ocak 1643 - 31 Mart 1727 VE/||/<>/> 14 Haziran 1736 - 23 Ağustos 1806 )
( )
- NÜFUS[Ar.]/POPÜLASYON[İng./Fr. < POPULATION] değil/yerine/= ÇOĞA | TOPLULUK
- ODUN ÖZÜ, SERT ODUN, GÖVDE ODUNUNUN MERKESİ KISMI = HAŞEB-İ SÂDIK = COEUR DU BOIS
- ÖFKE = ANGER[İng.] = COLËRE[Fr.] = ZORN[Alm.] = ira[Lat.]
- ÖFORİ/EUPHORIA[İng.] değil/yerine/= COŞU
- ÖGE/ÖĞE ile/ve/||/<>/> BİLEŞİK ile/ve/||/<>/> TEK GÖZELİ/HÜCRELİ ile/ve/||/<>/> CANLI ile/ve/||/<>/> ÇOK GÖZELİ/HÜCRELİ ile/ve/||/<>/> İNSAN
( Kimyasal olarak ayrıştırılamayan saf nesneler. İLE/VE/||/<>/> Bir ya da daha fazla ögenin kimyasal olarak birleşmesiyle oluşur. İLE/VE/||/<>/> Bir gözeden oluşan organizmalar. İLE/VE/||/<>/> ... İLE/VE/||/<>/> Birden fazla gözeden oluşan organizmalar. İLE/VE/||/<>/> ... )
- OLANAK ile/ve/değil/<>/> ÇÖZÜLME
- OLUK ile/değil ÇÖRTEN
( ... İLE/DEĞİL Dam çevresindeki yağmur sularını, oluklardan alıp duvar temelinden uzağa akıtan, saçak kenarından dışarı doğru uzatılmış oluk. )
- ÖLÜM ile/değil COTARD SENDROMU
( ... İLE/DEĞİL Yaşayan biri tarafından, kendinin ölü olduğu "iddia"sıdır. Cotard'ı olanlar, sıklıkla kendinin ve dünyanın varoluşundan "kuşku duyar". Bu sanrılara, sıklıkla intihar girişimleri ve düşünceleri de eşlik etmektedir. Cotard sanrısında, genellikle gerçek dışılık düşüncesi, görsel tanıma zorluğu ve kişinin gövdesinin çürüdüğü ve kötü koktuğu inancı vardır. Cotard sanrısının nedeniyle ilgili olarak araştırmacılar arasında uyuşmazlık vardır. Bazı araştırmacılar, bunu bir muhakeme bozukluğu olarak görmektedir. )
- OLUMSAL = MÜMKÜN = CONTINGENT[İng., Fr.] = KONTINGENT, ZUFÄLLIG[Alm.] = CONTINGENS[Lat.] = CONTINGENTE[İsp.]
- OLUMSALLIK = MÜMKÜNÂT = CONTINGENCY(ing.,) = CONTINGENCE[Fr.] = ZUFÄLLIGKEIT[Alm.] = CONTINGENTIA[Lat.]
- (ÖNCELİKLİ/ÖNEMLİ/[ÖNCEKİ] OLMAZSA OLMAZ)
KAVRAM ÇİFTLERİ:
ÖNCELİK ve/||/<>/> SONRALIK
ve/||/<>
VAR OLAN ve/||/<>/> BİLGİ
ve/||/<>
SÜREÇ ve/||/<>/> SONUÇ
ve/||/<>
YÖNTEM/USÛL ve/||/<>/> İÇERİK/ESAS
ve/||/<>
BAĞLAM ve/||/<>/> ANLAM
ve/||/<>
ÇÖZÜMLEME ve/||/<>/> ÇÖZÜM
ve/||/<>
ÖNCÜL ve/||/<>/> ÖNERME
ve/||/<>
SAYGI ve/||/<>/> SEVGİ
[en az %99 ve/||/<>/> en az %1]
ve/||/<>
US/AKIL ve/||/<>/> ANLIK/ZEKÂ
ve/||/<>
EMİK/BEYİN ve/||/<>/> ANLIK/ZİHİN
ve/||/<>
DİRENÇ/İHTİYÂR ve/||/<>/> İSTENÇ/İRÂDE
ve/||/<>
DEVİM/HAREKET ve/||/<>/> ZAMAN
ve/||/<>
AN ve/||/<>/> ZAMAN
( Düşünme, konuşmak ve yaşamak üzere bilinmesi ve uygulanması gereken öncelikli ve olmazsa olmaz kavram çiftleri... [önceki olmadan sonraki olmaz!] )
- ÖNERİ ile/ve/<>/yerine ÇÖZÜM
( Burada/şurada/orada değil! Sende! )
( SUGGESTION vs./and/<> CONSEQUENCE
CONSEQUENCE instead of SUGGESTION )
- OP-/OPTO- ile/||/<> -OPSİS/OPHTHALM-/OPHTHALMO- ile/||/<> -OPİA ile/||/<> -OPSİA/-OPSİS/-OPSY ile/||/<> -OPY ile/||/<> CERAT-/CERATO-/KERA-/KERAT-/KERATO- ile/||/<> OCUL-/OCULİ-/OCULO- ile/||/<> CORE-/CORO-/-CORİA ile/||/<> PHAC-/PHACO- ile/||/<> ANİSOKORİ ile/||/<> DACRY-/DACRYO- ile/||/<> LACRİMO-/LACHRYMO- ile/||/<> CYCL-/CYCLO- ile/||/<> TARS-/TARSO- ile/||/<> İRİD-/İRİDO- ile/||/<> CANTH-/CANTHO- ile/||/<> BLEPHAR-/BLEPHARO-/-BLEPHARON ile/||/<> -SCOPE/-SCOPİC/-SCOPY ile/||/<> PHOR-/-PHORE/-PHORİA/PHORO-/-PHOROUS ile/||/<> ASTHENO-
( Görme, optik. İLE/||/<> Göz. İLE/||/<> Göz, göz kusuru ile ilgili. İLE/||/<> Özel görme ya da görünüm tipi ile ilgili. İLE/||/<> Boynuzsu doku | Kornea. İLE/||/<> Göz, gözle ilgili, göze ait. İLE/||/<> Lens ya da göz merceği ile ilgili. İLE/||/<> Göz bebekleri/Pupiller ile ilgili. İLE/||/<> Göz bebeklerinin farklı büyüklükte olması. İLE/||/<> Göz yaşları ile ilgili. İLE/||/<> Gözyaşı ve ilgili yapılarla ilgili. İLE/||/<> Devir, halka, daire, dairesel, gözün silier nesnesi ile ilgili. İLE/||/<> Göz kapaklarının kenarları ile ilgili, ayağın tarsal bölümü ile ilgili. İLE/||/<> İris. İLE/||/<> Gözün köşeleri ile ilgili, kontusla ilgili. İLE/||/<> Göz kapakları, kirpiklerle ilgili. | Göz kapağı hastalıkları ile ilgili. İLE/||/<> İnceleme için kullanılan araç, görmeyi sağlayan araç, görme, inceleme. İLE/||/<> Taşıyan, yüklenen, görme ekseninin dönmesi. İLE/||/<> Güçsüzlük, zayıflık [astenopi: Göz yorgunluğu]. )
- ORTAK DUYU = HİSS-İ MÜŞTEREK = COMMON SENSE[İng.] = SENS COMMUN[Fr.] = GEMEINSINN[Alm.] = SENSUS COMMUNIS[Lat.] = KOINE AISTHESIS[Yun.] = COMÚN SENTIDO[İsp.]
- ORTAK, GENEL = COMMON[İng.] = COMMUN[Fr.] = COMMUNISGEWÖHNLICH[Alm.]
- ORTAK KAVRAMLAR = COMMON NOTIONS[İng.] = NOTIONS COMMUNES[Fr.] = GEMEINBEGRIFFE[Alm.] = NOTIONES COMMUNES[Lat.]
- ORTAKLAŞALIK = CEMAAT = COMMUNITY[İng.] = COMMUNAUTÉ[Fr.] = GEMEINSCHAFT[Alm.] = COMUNIDAD[İsp.]
- ORTAKLIK ile/ve/değil/yerine/||/<> ÇÖZÜM ORTAKLIĞI
- ÖRTÜŞME = TETABUK = COINCIDENCE[İng.] = COÏNCIDENCE[Fr.] = KOINZIDENZ[Alm.] = COINCIDENTIA[Lat.] = COINCIDIR[İsp.]
- ÖRÜMCEK AĞI =/=/= TENE, KERÎ[Fars.] =/=/= BEYT-ÜL-ANKEBUT[Ar.] =/=/= COBWEB[İng.] )
- OT YİYEN MEMELİLER ile ET YİYEN MEMELİLER ile ÇOKLU (HEM OT, HEM ET İLE) BESLENENLER (HEPÇİL)
( )
( HERBIVOROUS MAMMALS vs. CARNIVOROUS MAMMALS vs. OMNIVOROUS )
- OTURMAK ile ÇÖMELMEK
( ... ile IHMA )
- [ne yazık ki]
"ÖZGÜVENLİ" CAHİL ile/ve/||/<> GÖRGÜSÜZ VARSIL ile/ve/||/<> SIMARTILMIŞ APTAL ile/ve/||/<> ÇOCUK DAVRANIŞLI "YETİŞKİN"
- ÖZLEDİM ile/ve/değil/yerine/||/<>/> ÇOK GÖRESİM GELDİ
( Ahmet Hamdi Tanpınar'ın, eşine yazdığı mektubu sonlandırırken, "özledim" demekten utanıp "çok göresim geldi" diye yazmış olması... )
- PARALEL EVREN değil ÇOKLU EVREN
( HUGH EVERETT )
- PARAMETER ile/ve/||/<> COMPONENT
- PARÇALANMA ile/ve/> ÇOĞALMA
( TO BREAK INTO PIECES vs./and/> INCREASE )
- PARLAMA ile ÇÖKME
- PASTORAL[Fr.] değil/yerine/= ÇOBANLAMA/KIRSAL
- PEDİYATRİ/PEDİATRICS[İng.] değil/yerine/= ÇOCUK SAĞLIĞI VE SAYRILIKLARI BİLİMİ
- PEDİYATRİK/PEDİATRIC[İng.] değil/yerine/= ÇOCUKLA İLGILİ
- PEZEVENK/LİK ile/değil ÇÖPÇATAN/LIK
- | PİRİNÇ EKMEK ile AĞAÇ DİKMEK |
ile/ve/değil/||/<>/<
ÇOCUK YETİŞTİRMEK
( [öngörümüz/"beklentimiz"] Bir yıllıksa. İLE On yıllıksa. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Yüz yıllık olursa. )
- PİRİNÇ:
PİLAV ile/ve/değil/||/<>/> ÇORBA
( Suyunu çekerse. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> Çekmezse. )
- PLEOMORFİK/PLEOMORPHİC[İng.] değil/yerine/= ÇOK BİÇİMLİ
- PLEOMORFİZM/PLEOMORPHISM[İng.] değil/yerine/= ÇOK BİÇİMLİLİK
- PLÜRALİST değil/yerine/= ÇOĞULCU
- PLÜRALİST değil/yerine/= ÇOKÇU
- PLÜRALİZM değil/yerine/= ÇOĞULCULUK
- PLÜRALİZM değil/yerine/= ÇOKÇULUK
- POLİFONİ değil/yerine/= ÇOKSESLİLİK
- POLİFONİK değil/yerine/= ÇOKSESLİ
- POLIFORM/POLYFORM[İng.] değil/yerine/= ÇOK BİÇİMLİ
- POLİGENİK/POLYGENIC[İng.] değil/yerine/= ÇOK GENLİ
- POLİGON değil/yerine/= ÇOKGEN
- POLIMER/POLYMER[İng.] değil/yerine/= ÇOĞUZ
- POLIMERİZASYON/POLYMERIZATION[İng.] değil/yerine/= ÇOĞUZLAMA
- POLIMORF/POLYMORPH[İng.] değil/yerine/= ÇOK BİÇİMLİ | PARÇALI
- POLIMORFİK/POLYMORPHİC[İng.] değil/yerine/= ÇOK BİÇİMLİ
- POLIMORFİZM/POLYMORPHISM[İng.] değil/yerine/= ÇOK BİÇİMLİLİK
- POLINOM[İng.] değil/yerine/= ÇOK TERİMLİ
- POLINÜKLEER/POLYNUCLEAR[İng.] değil/yerine/= ÇOK ÇEKİRDEKLİ GÖZE
- POLİVALAN/POLYVALENT[İng.] değil/yerine/= ÇOK DEĞERLİKLİ
- PRESİPITASYON/PRECIPITATION[İng.] değil/yerine/= ÇÖKELME | HIZLANDIRMA
- PROFESYONEL ile ÇOK ANLAYAN
- PROLIFERASYON/PROLIFERATION[İng.] değil/yerine/= ÇOĞALMA
- PROLIFERATİF/PROLIFERATIVE[İng.] değil/yerine/= ÇOĞALAN
- PTEROZOR ile/ve/||/<> ARCHAEOPTERYX ile/ve/||/<> COMPSOGNATHUS
( İlgili konuşmayı izlemek için burayı tıklayınız... )
- RAHAT ile ÇOLPA/MELEME
( Rahatına düşkün. )
- RAUF ile ÇOK ACIYAN, ESİRGEYEN, MERHAMET SAHİBİ
- REDDÂDE ile/ve/||/<> ÇOBAN ile/ve/||/<> MÜŞHİR
( VI. yy.'dan itibaren kullanılmaya başlanmıştır. )
- REPRODÜKSİYON/REPRODUCTION[İng.] değil/yerine/= ÇOĞALMA, ÇOĞALTIM, ÜREME
- REZOLÜSYON[İng.] değil/yerine/= ÇÖZÜLME | DÜZELME | ÇÖZÜNÜRLÜK
- ROBOT ile/değil ÇOCUK
- RÖPRODÜKSİYON[Fr.] değil/yerine/= ÇOĞALTMA
( Aslını bozmadan yapılan taklit. | Bir sanat yapıtının kopyası ya da taklidi. )
- GEÇMİŞ ODAKLILIK[RUMİNASYON]:
TAKINTILI ile BUNALIMLI/ÇÖKÜNTÜLÜ
( RUMINATION: OBSSESIVE vs. DEPRESSIVE )
- RÜSUP değil/yerine/= ÇÖKEL/ÇÖKELTİ/TOPUT/TORTU
- SABÎ[Ar.] değil/yerine/= ÇOCUK
( HENÜZ MEMEDEN KESİLMEMİŞ ERKEK ÇOCUK | ÜÇ YAŞINI TAMAMLAMAYAN ERKEK ÇOCUK )
- SAÇILMA ile/||/<> ÇOKLU SAÇILMA
( Elektromanyetik ışınlar ya da yüklü tanecik demetlerinin katı, sıvı ve gaz atom ya da molekülleriyle etkileşerek geliş doğrultusundan sapması. | Bir taneciğin bir başka tanecik ya da tanecik düzeniyle çarpışması sonucu yön ve enerjisinin değiştiği süreç. İLE/||/<> Çok sayıda çarpışmaya uğrayan bir taneciğin toplam momentumunun, tek tek çarpışmalar sırasında kazandığı momentumlann toplamına eşit olduğu saçılma. )
( SCATTERiNG VS. MULTiSCATTERiNG )
( LA DiFFUSiON, LA DiSPERSON AVEC MULTiDiFFUSiON )
( STREUUNG MiT MEHRiGE STREUUNG )
( TENâSüR iLE ... )
- SAF SU ile ÇOK SAF SU/İLETKENLİK SUYU
( ... İLE Öz iletkenliği 18°C'de ve vakumda 4x10¯7; OHM¹ cm¹ olan çok saf su. )
- ŞAHANE değil/yerine/= ÇOK GÜZEL, EŞSİZ, GÖRKEMLİ
- SAHRA ÇÖLÜ ile ÇÖL
( Yılda sadece 25 mm. yağış alır. İLE Yılda 254 mm.'den az yağış alan yer. )
( Dünya yüzeyinin 3'te 1'i, çöllerden oluşmaktadır. )
( Sahra Çölü, en büyük çöldür. [Amerika Birleşik Devletleri'nin yüzölçümü kadardır.] İLE ... )
( ... ile KAFR, BÂDİYE, BEDÂVET, BEVBÂT, FEYFÂ', MERVAHA[çoğ. MERÂVÎH: Ova, çöl. | Her tarafından rüzgâr esen yer.], TÎH[Çöl. | Mısır ile Şam arasında, Sînâ Dağı'nın bulunduğu yarımadada bir çölün adı.]
KAFR[çoğ. KUFÂR]: Susuz, otsuz, ıssız çöl. )
( ... ile DEŞT, BEYÂBÂN )
- SAHRA[Ar.] değil/yerine/= ÇÖL
- SAKAT[Ar.] değil/yerine/= ÇOLAK/SÖKEL
- SAKATLANMAK[Ar.] değil/yerine/= ÇOLMAK
- SARIÇALI = ÇOBANTUZLUĞU/KADINTUZLUĞU/AMBERBARİS
( Ayrı taçyapraklı ikiçeneklilerden, çiçekleri sarı, meyvesi ekşi ve kırmızı renkte, kabuğu ve kökü, solucan düşürücü ilaç olarak kullanılan bir bitki. )
( BERBERIS VULGARIS )
- ŞAŞIRTMA SAÇMA(LIK)LARI/SAFSATALARI:
DEVEDE KULAK ile/ve/||/<> YA SİYAH, YA BEYAZ ile/ve/||/<> KANITLAMA ZORUNLULUĞU ile/ve/||/<> FELÂKET ÇIĞIRTKANLIĞI ile/ve/||/<> İMÂLI SORU ile/ve/||/<> ÇOK SORULU ile/ve/||/<> SINIRLI SEÇENEK
( FALLACY OF THE BEARD vs./and/||/<> BLACK OR WHITE FALLACY vs./and/||/<> ARGUMENT FROM IGNORANCE vs./and/||/<> FALLACY OF SLIPPERY SLOPE vs./and/||/<> COMPLEX QUESTION vs./and/||/<> FALLACY OF MANY QUESTIONS vs./and/||/<> FALLACY OF LIMITED CHOICES )
- ŞAŞKINLIK = CONSTERNATION[İng., Fr.] = BESTÜRZUNG[Alm.] = CONSTERNATIO[Lat.]
- SAXSI[Azr.] = ÇÖMLEK[Tr.]
- SAYAÇ = KONTÖR = COUNTER[İng.]
- SEDİMANTASYON/SEDİMENTATION[İng.] değil/yerine/= ÇÖKME | TORTULAŞMA
- SEDİMANT/ASYON değil/yerine/= ÇÖKELÖLÇÜM/ÇÖKELME/TORTULLANMA/TORTULAŞMA
- SEDİMENT[İng.] değil/yerine/= ÇÖKELTİ, | TORTU
- ŞEHİR ile/ve/<> ÇÖL
( Hz. İshak. İLE/VE/<> Hz. İsmail. )
- SEMPATİKO ile/ve/||/<> SEMPATİ ile/ve/||/<> EMPATİ ile/ve/||/<> CONPATİ
- ŞERİFE HANİFE HANIM ile/ve/||/<> ÇOCUĞU
( Osmanlı devrindeki nadir mezar taşlarından biri,
Şerife Hanife Hanım ile çocuğuna aittir.
1735'te, doğum sırasında bu hanımefendi ile birlikte karnındaki oğlu da vefât etmiş ve ikisi için bu manidar mezar taşı işlenmiştir. )
( )
- SEVECENLİK = ŞEFKÂT = COMPASSION[İng.] = MISÉRICORDE[Fr.] = BARMHERZIGKEIT, MITGEFÜHL[Alm.] = MISERICORDIA[Lat.]
- SEVGİ ile/ve/||/<> SEZGİ ile/ve/||/<> COŞKU
( LOVE vs./and/<> INTUITION vs./and/<> EXUBERANCE | EBULLIENCE )
- SFENKS ile PETERBALD ile CORNISH REX
- SIKINTI ile/ve/> ÇÖZÜMLER / ÇARE/LER
( DERMAN ARAR İDİM, DERDİME
DERDİM, BANA DERMAN İMİŞ
BURHAN ARARDIM, ASLIMA
ASLIM, BANA BURHAN İMİŞ )
( "Çare/ler" yazısı için burayı tıklayınız... )
( I was seeking the recipe to my trouble...
I saw that, my trouble was the recipe...
I was seeking the evidence to my essense...
I saw that, my essense was the evidence... )
( DISTRESS/BOREDOM vs./and/> REMEDY )
- SİMGESEL (ANLATIM) ile/ve/<> ÇOKLU (ANLATIM)
( Akıllı kişiler, canlı bir varolanın, dil ve sözle çizilerek anlatılmasını, boya ya da herhangi bir sanat yapıtıyla gösterilmesine yeğ tutar; akılla izleyemeyen kişilere ise sanat yapıtı daha uygun gelir. )
( SYMBOLIC (EXPOSITION) vs./and MULTIPLE (EXPOSITION) )
- SİMGESEL (ANLATIM) ile/ve ÇOKLU (ANLATIM)
- SİNN-İ İNHİTÂT değil/yerine/= ÇÖKKÜNLÜK DÖNEMİ
- SİZ KULLANIMINDA:
SAYGI ile MESAFE ile ÇOĞUL
- SOĞAN ile ÇÖL SOĞANI
( ... İLE İki yaprağı vardır ve yaprakların 2 m. boyları vardır. )
- SOHBET = CONVERSATIN/CHAT[İng.] = CAUSETTE[Fr.] = GESCHWÄTZ[Alm.] = CONVERSAZIONE[İt.] = CHARLA[İsp.]
- SOHBET ve COŞKU
- SOLOMON ADALARI'NDA:
ORKİDE ve/<> ÇOK ÇEŞİTLİ BİTKİLER
( 230 çeşit. VE/<> 4500 çeşit. )
- SOLÜBILITE/SOLUBILITY[İng.] değil/yerine/= ÇÖZÜLEBİLİRLİK
- SOLÜSYON[Fr., İng. SOLUTION] değil/yerine/= ÇÖZELTİ
- SOLÜSYON/SOLUTION[İng.] değil/yerine/= ÇÖZELTİ
- solv.[Lat. < SOLVE] değil/yerine/= ÇÖZ, ERİT
- SOMUT = MÜŞAHHAS = CONCRETE[İng.] = CONCRET[Fr.] = KONKRET[Alm.] = CONCRETUS[Lat.] = CONCRETO[İsp.]
- SONUÇ = NETİCE = CONCLUSION[İng., Fr.] = SCHLUSS, SCHLUSSATZ, KONKLUSION[Alm.] = CONCLUSIO[Lat.] = CONCLUSIÓN[İsp.]
- SONURGU = COROLLARY[İng.] = COROLLAIRE[Fr.] = ZUSATZ[Alm.] = COROLLARIUM[Lat.]
- SORGULAMA ile/ve/> ÇÖZÜMLEME
- SORUN ile/ve ÇÖZÜLMESİ GEREKEN
( Hiçbir sorun, o sorunu yaratan "bilinç düzeyi" ile çözülemez. )
- SORUNLARI/SIKINTILARI:
ÖTELEMEK ile/değil/yerine ÇÖZMEK
- SÖZ ile/ve/<> ÇÖZÜM
( RIGHT WORD vs./and/<> CONSEQUENCE )
- SÖZLEŞME = MUKÂVELE[Ar.] = CONTRACT[İng.] = CONTRAT[Fr.] = VERTRAG[Alm.] = CONTRAER[İsp.]
- STRATEJİK "ORTAKLIK" ile/ve/||/<>/< SİYASAL ORTAKLIK" ile/ve/||/<>/< ÇÖZÜM ORTAKLIĞI"
- SÜBYAN[Ar.] değil/yerine/= ÇOCUKLAR
- SUFFOLK ile COOPWORTH ile PORSET HORN ile HAMPSHIRE
- SÜREKLİ ile/ve ÇOK
( Daha yukarıda olan daha aşağıda olana sürekli bir gibi görünür; daha aşağıdaki de daha yukarıdakine birçok gibi görünür. )
( CONTINUAL vs./and MUCH
The higher always appears as one to the lower and the lower as many to the higher. )
- SÜREKLİ = MÜTEMADİ = CONTINUOUS[İng.] = CONTINU[Fr.] = KONTINUIERLICH[Alm.] = CONTINUUM[Lat.]
- SÜREKLİLİK = TEMADİ = CONTINUITY[İng.] = CONTINUITÉ[Fr.] = KONTINUITÄT[Alm.] = CONTINUITAS[Lat.]
- SUSABİLMEK/SÜKÛT ve/||/<> PERHİZ/REJİM ve/||/<> NEŞE ve/||/<> COŞKU
- TAADDÜT[Ar.] değil/yerine/= ÇOĞALMA, SAYININ ARTMASI
- TAÇ, KOROLLA = TÜVEYC = COROLLE
- TAC- ile/||/<> -TAXİS/-TAXY ile/||/<> COSM-
( Düzenleme, sıra. İLE/||/<> Sıra, düzenlenme, etki. İLE/||/<> Kozmetik, güzellik, düzenli. )
- TANIMA:
ERKEK ve/||/<> KADIN ve/||/<> ÇOCUK ve/||/<> KARDEŞ ve/||/<> ARKADAŞ ve/||/<> DOST
( Toklukta. VE/||/<> Yoklukta. VE/||/<> Yaşlılıkta. VE/||/<> Mirasta. VE/||/<> Yolculukta. VE/||/<> Zor durumda. [GÖRÜLÜR / BELİRLİ/BELİRGİN OLUR] )
- TARİH ve/<> COĞRAFYA
( HISTORY and/<> GEOGRAPHY )
- TARİH ile/ve/||/<> YAZIN/EDEBİYAT ile/ve/||/<> COĞRAFYA ile/ve/||/<> MİMARİ ile/ve/||/<> BİLİMSEL KAYNAKLAR ile/ve/||/<> YAZILI OLMAYAN KAYNAKLAR
- TAŞKINLIK/...MANİ ile/ve ÇÖKÜNTÜ/DEPRESYON
- TEHALÜK[Ar.] değil/yerine/= ÇOK İSTEME, CAN ATMA
- TEHLİKE ve/|| ÇÖZÜM
- TEK YÖN ile/ve/||/<> KARŞIT/TERS YÖN ile/ve/||/<> ÇOKLU YÖN
- TEK ile/ve/<>/>< ÇOK
( Aşkın. İLE/VE/<>/>< [Doğaya] İçkin. )
- TEK(İL) ÇOK(ÇOĞUL)
- TEKKE ve ÇORBA
( Tekkeyi bekleyen çorbayı (da) içer! )
- TEKLİ KONUŞMA / SALT DİYALOG ile/değil/yerine ÇOKLU KONUŞMA/DİYALOG
( İdeolojiye gider. İLE/DEĞİL/YERİNE Felsefeye gider. )
- TEK/LİK ile/ve/<> ÇOK/LUK
( İçte. İLE/VE/<> Dışta. )
- TEKLİK ile/ve/değil/yerine ÇOKLUKTAKİ BİRLİK
- TEKRAR ile/ve ÇOĞUNLUK
( REPETITION vs./and MAJORITY )
- TEKRAR ile/ve ÇOKLUK
( REPETITION vs./and ABUNDANCE )
- TEKSİR ETMEK değil/yerine/= ÇOĞALTMAK
- TEKSİR[Ar.] değil/yerine/= ÇOĞALTI
- TEMEL ve ÇÖZÜM/LEME
( BASE and ANALYSE )
- TER-Ü-TAZE[Fars.] değil/yerine/= ÇOK TAZE, KÖRPE | DİNÇ BİR BİÇİMDE
- TESVİYE[< SEVÎ]:
TEK ŞEY ÜZERİNDE ile İKİ ŞEY ARASINDA ile ÇOK ŞEY ÜZERİNDE
( Doğrultma, kusursuz yapma, düzleme. İLE Hilâfa çözüm, iki ortağın rızâlaşması, dengeleme. İLE Düzenleme, dengeleme. )
- TEZAYÜT[Ar.] değil/yerine/= ÇOĞALMA, ARTMA
- TİLKİ ile ÇÖL (FENNEC) TİLKİSİ
( ... İLE Genellikle 1 kg. civarında ağırlığa ve 24-42 santimetre uzunluğa, 20 santimetre kadar yüksekliğe sahiptir. [Kuyruklarının ucu siyahtır ve toplamda 18-31 santimetre uzunluğundadır.] )
( ... İLE 10-15 santimetreye ulaşabilecek kadar büyük ve sivri kulakları vardır. [Temel işlevi vücut sıcaklığını sabit tutmaktır.] )
( Tüm tilkiler, 35-39 arası kromozoma sahiptir. İLE Sadece 32 kromozom bulunur. )
( ... İLE Öteki tilkilerin aksine, misk bezleri bulunmaz. )
( Çoğu, tekil yaşar. İLE Öbekler durumunda yaşarlar. )
( ... İLE Koruma altında, 14 yıl kadar yaşayabilirler ve en başta gelen avcısı şahin baykuşudur. Avcılarından ve sıcaktan korunmak için çöl içinde inler kazarlar ve bazılarının inleri 120 m² alana yayılabilir. )
( ... ile )
( VULPES cum VULPES ZERDA )
( FOX vs. FENNEC FOX )
- TIPTA:
GENEL CERRAHİ ile/ve/||/<> İÇ(DAHİLİYE) ile/ve/||/<> KADIN-DOĞUM ile/ve/||/<> ÇOCUK HASTALIKLARI
- [ne yazık ki]
PARA BATIRMA YANILIMINDA:
TITANIC ile/ve/||/<>/> CONCORDE
( İlgili yazıyı okumak için burayı tıklayınız... )
( ON SUNK COST FALLACY: TITANIC and/||/<>/> CONCORDE )
- TOPAK TOPAK ile YUMAK YUMAK ile ÇOMAK ÇOMAK
- TÖZ:
AZALMAYAN ve/||/<> ÇOĞALMAYAN
( Yüklenen herşeyin kendinde birleştiği. )
- TÖZ ile/<> MODUS ile/<> CONATUS
( Kendinde varolan ve yine kendi aracılığıyla kavranan. İLE/<> Varoluşu, bir başkasına dayanan ve yine o başkası aracılığıyla kavranan. İLE/<> Bir şeyin, gücü yettiğince varoluşunu sürdürme çabası, yaşamda kalma isteği/arzusu. )
- TRAFİKTE ÖNCELİKLİLER[sırasıyla]:
ENGELLİ/LER ile/ve/< HASTA/LAR ile/ve/< YAŞLI/LAR ile/ve/<
ÇOCUK/LAR, ÖĞRENCİ/LER ile/ve/< HANIM/LAR ile/ve/<
YAYA/LAR ile/ve/<
BİSİKLETLİ/LER ile/ve/< MOTOSİKLETLİ/LER ile/ve/< ACİL DURUM ARAÇLARI[hasta taşıma, itfaiye, polis] ile/ve/<
TOPLU TAŞIMA ARAÇLARI[raylı düzenler öncelikli olmak üzere!] ile/ve/<
ARABA/LAR ile/ve/< AYRICALIKLI/LAR
[her seviyedeki/konumdaki resmî makam araçları (her ne kadar güvenlikleri "önemli/öncelikli" sayılsa da!)]
( Kişiye ait arabaların sayılarının ülkemizde çok olması [ya da artmasının teşvik ediliyor olması], yolların eski olanaksızlıklara göre düzenlenmiş olması, önceliği arabalara vermek için geçerli bir neden değildir/olamaz! Tam tersine, konumları/sıraları en sondadır! [Bu zihniyeti geliştirmeyi ve yaygınlaştırmayı, her birimiz haklarımıza sahip çıkarak daha da hızlandıracağız! Lütfen!!! Sizin de farkındalığınız, desteğiniz ve katılımınızla!...] )
- TREATY =/<> CONTRACT =/<> AGREEMENT =/<> CONVENTION =/<> COVENANT
( Antlaşma. )
- TÜKENME ile/ve/<>/> ÇÖZÜNME
- TÜKETİCİ = CONSUMER[İng.] = CONSOMMATEUR[Fr.] = KONSUMENT[Alm.] = CONSUMATORE[İt.] = CONSUMIDOR[İsp.]
- TÜMEL ile ÇOĞUL
( UNIVERSAL vs. PLURAL )
- TÜP BİÇİMİNDE/TÜPSÜ KOROLLA = TÜVEYC-İ ÜNBÛBÎ = COROLLE TUBULÉE, COROLLE TUBULEUSE
- TUTARLI = İNSİCAMLI = CONSEQUENT[İng.] = CONSÉQUENT[Fr.] = KONSEQUENT[Alm.] = CONSEQUENS[Lat.] = CONSECUTIVO/VA[İsp.]
- TUVALET:
OTURARAK değil/yerine ÇÖMELEREK
( http://www.squattypotty.com )
( ALAFRANGA değil/yerine ALATURKA )
- TÜZE(HUKUK) ile/ve/||/<> ÇOKLU TÜZE
- [not] UNFAIR COMPETITION vs./but COMPETITION
( Haksız rekâbet. İLE/DEĞİL/YERİNE Rekâbet. )
- ÜREME ile ÇOĞALMA
( REPRODUCTION vs. INCREASE )
- UŞAQ[Azr.] = ÇOCUK[Tr.]
- UYKU:
TEK FAZLI(MONOFAZİK) ile/ve/||/<> ÇOK FAZLI(POLİFAZİK)
( Tek sefer yatağa gidip gün içinde tek bir uyku alma davranışıdır.["Saf monofazik uyku", "kuasi monofazik uyku" ve "yarı monofazik uyku" biçiminde alt başlıkları da bulunmaktadır.] İLE/VE/||/<> Gün içinde birden fazla kez, daha kısa süreler boyunca uyuma davranışıdır.["Saf", "kuasi" ve "yarı" biçimde üç alt başlığı bulunmaktadır.] [Saf polifazik uykuda, her dört saatte bir uyunurken, kuasi polifazik uykuda, 24 saatlik gün içinde eşit aralıklarla dağılmamış biçimde uyunur.][Polifazik uykunun genellikle çocuklarda görülen en yaygın örneği ise, günde iki ayrı kez uyuma düzeni olan bifazik uykudur.] )
- UYUM ile/ve/||/<>/> ÇATIŞMA ile/ve/||/<>/> ÇÖZÜLME
- UZLAŞIM/SAL = İTİBAR/Î = CONVENTION/AL[İng.] = CONVENTION/NEL[Fr.] = KONVENTION/EL[Alm.] = CONVENTIO[Lat.] = CONVENCIÓN[İsp.]
- UZUN SÜRE ile/ve "ÇOĞUNLUKLA"
- VARGI = NETİCE = CONSEQUENCE[İng.] = CONSÉQUENCE[Fr.] = KONSEQUENZ, FOLGERUNG[Alm.] = COMSEQUENTIA[Lat.] = CONSECUENCIA[İsp.]
- VAROLAN/VAROLUŞ GÜDÜSÜ:
AZ ENERJİ HARCAMA ile/ve ÇOK ENERJİ DEPOLAMA
( Kişi, ikisinin de dengesini kuran/sağlayandır. )
- VEBA ile ÇOR
( Hasta sıçanlardan, insana geçen bir mikrobun oluşturduğu, bulaşıcı ve öldürücü bir sayrılık. | Bazı hayvan hastalıklarına da veba denir. İLE Hastalık, dert. | Sığır vebası. )
- VEHHÂB[< VEHB] değil/yerine/= ÇOK HÎBE EDEN, FAZLA BAĞIŞLAYAN, KARŞILIKSIZ VEREN
- VİP değil/yerine/= ÇÖK (ÇOK ÖNEMLİ KONUKLAR)
- YALAN ile/ve/=/||/<> ÇÖP
- YALANCI ŞEMSİYE, KORİMBUS = EZHÂR-I HUZMÎYE = CORYMBE
- YALAN/YANLIŞ ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<> "ÇOK AKILLICA OLAN"/KANDIRMA
( Yapılmaması gereken [yapılmamalı!]. İLE/VE/DEĞİL/NE YAZIK Kİ/||/<> Yapılan, yapılmaya çalışılan. )
- YANMAK ile ÇOK İSTEMEK
- YARATICI/LIK ile/ve/||/<> ÇÖZÜMCÜ/LÜK
- YARGI ile/ve/<> ÇÖZÜM
- YAŞAMAK ve/||/<>/>/< ÇÖZÜM ÜRETMEK
( Yaşamakla meşgul olmazsan, ölmekle meşgul olursun. VE/||/<>/>/< Çözümün bir parçası değilsen, sorunun bir parçasısındır. )
- YAŞAM(DA):
"ÇOK (ŞEY/İ) BİLMEK" ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< ÇOK (DURUMU) ANLAMAK
- YAŞLI ile ÇOK YAŞLI/MÜSİNN[Ar. < SİNN], A'MER
- YENİDEN TANIMLAMA ile ÇOĞALTMA
- YENİDEN ÜRETMEK ile/ve/<> ÇOĞALTMAK
- YENİLENEBİLİR ile/ve ÇOĞALTILABİLİR
( RENEWAL vs./and ABLE TO INCREASE )
- YİYECEK = FOOD[İng.] = NOURRITURE[Fr.] = NAHRUNG[Alm.] = CIBO[İt.] = COMIDA[İsp.]
- YOKSUL:
AZA SAHİP OLAN değil "ÇOK"U İSTEYEN
- YORUM ile/ve/değil/yerine ÇOK ANLAMLILIK
( [not] INTERPRETATION/COMMENT vs./and/but MULTI MEANING
MULTI MEANING instead of INTERPRETATION/COMMENT )
- YORUMBİLİM/HERMENEUTİK ve ÇOKLU YAKLAŞIM
- YÜKSEK FREKANS ile/||/<>/> ÇOK AŞIRI YÜKSEK FREKANS
( Frekansı 3 MHz - 30 MHz, dalga boyu da 100 m. - 10 m. aralığındaki radyo-TV dalgaları bandı. İLE/||/<>/> Frekansı 30 GHz - 300 GHz ve dalga boyu da 1 mm. - 1 cm. aralığındaki radyo-TV dalgaları bandı. )
( TEVALî-i âLi İLE TEVALî-i âLi-i âLâ )
( HiGH FREQUENCY VS. EXTREMELY HiGH FREQUENCY )
( LA FRéQUENCE HAUTE AVEC LA FRéQUENCE HAUTE EXTREMENT )
( HOCHFREQUENZ MiT ULTRAHOCHFREQUENZ )
- ZAYIFLAMA ile/ve/<> "ÇÖKME"
- ZENGİNLİK:
[ya] ÇOK PARA ile/değil/yerine/ya da/>< ÇOK DOST
( Belki ikisinden biri olur fakat ikisi birden olmaz! )
( Dostlarım! Dünyada, dost yoktur! )
- ZİFİRİ[Ar.] değil/yerine/= ÇOK KOYU
- ZIRH ile ÇOKAL
( ... İLE Savaşlarda giyilen zırh. )