Beslenme'deki FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 2.191 başlık/FaRk ile birlikte,
2.191 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(3/10)
- BİR ŞEY "YEME/ATIŞTIRMA" "İSTEĞİ" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ACIKMAK
- BİR ŞEYİ:
KISKANMAK ile/ve/değil "CANI ÇEKMEK"
- 1 YUMURTA = 5 SİGARA
( Bveganyasam.blogspot.com.tr/2015/03/1-yumurta-5-sigara.html )
- BIRAKMAK ile/ve/yerine/değil UZAKLAŞTIRMAK / TERCİH DEĞİŞTİRMEK [Özellikle sigara ve çeşitli bağımlılık yapıcılarda!]
( Mutlu olmak için herhangi bir şeye bağımlı olmak, çaresizliğin son aşamasıdır. )
( Herhangi bir şeye karşı artık bağımlı olmadığınızda, payınıza düşeni yapmışsınız demektir. )
( Zihnimizi, içiyle dışıyla bilmedikçe, bağımlılıklar bizi terk etmeyecektir. )
( Bağımlılıklarımızdan vazgeçelim. Vazgeçmemiz gereken başka hiçbir şey yoktur. )
( Bilincine varmadığınız bir şeyi, terk edemezsiniz. )
( Alışkanlık ve ihtiras, kör eder ve yanlışa götürür. )
( Alışkanlık! Gereklilik değil! )
( SİGARAYI: "BIRAKTIM!" değil/yerine "İÇMİYORUM" ya da "İÇMEMEYİ YEĞLİYORUM/TERCİH EDİYORUM!" )
( Mücadelemiz içenlerle değil maddeyle!
Koruyup kolladığımız, kişiler; kovduğumuz, o sinsi madde!...
Davetimiz, sağlıklı olmak; kabul etmediğimiz, sararmak...
Çözümlerimiz, herkes için; çaresi "Hayır!"da...
Herkes için hayırlı olan, hayırsızı yakmamakta... )
( Not necessary! It's habit/addiction. )
( FEEL FREE TO SAY NO! )
( Dependence on anything for happiness is utter misery.
When you are no longer attached to anything, you have done your share.
Attachments are in the mind and will not leave you until you know your mind in and out.
Give up your addictions. There is nothing else to give up.
You cannot leave if you don't aware of it.
Habit/addiction and passion makes blind and takes to the false.
"I PREFER, NOT TO SMOKE" instead of "QUIT SMOKING/CIGARETTE" )
( [not] TO LEAVE / QUIT vs./and/but TO CHANGE PREFERENCE
TO CHANGE PREFERENCE instead of TO LEAVE / QUIT )
( PROTIMO NA MIN KAPNIZU: İÇMEMEYİ TERCİH EDİYORUM! )
- BİRİG[Fars.] değil/yerine/= ÜZÜM SALKIMI
- BİRLİKTE HAREKET ETMEK ile/ve BİRLİKTE OLMAK
( Trinidad Tobago'nun ambleminde, "Birlikte Hareket Edersek Başarırız!" yazmaktadır. )
( BEHAVE TOGETHER vs./and BEING TOGETHER )
- BİTRİK ile BİTRİK[Argu]
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Bızır/klitoris. İLE Fıstık. )
- BÎ-ZÂD[Ar.] ile/ve/<> BİZÂZ[Ar.]
( Azıksız, zahiresiz. İLE/VE/<> Yetersizlik/kifâyetsizlik, perişanlık, pejmürdelik.[BEZÂZET, BÜZÛZET] )
- BÎ-ZÂD[Ar.] ile Bİ-Z-ZÂT / BİZZAT[Ar.]
( Azıksız, zahiresiz. İLE Kendi. )
- BLENDER[İng.] değil/yerine/= PARÇALAYICI VE KARIŞTIRICI
- BOCA/POCA[İt.] >< ORSA ile BOCA
( Geminin, rüzgâr almayan yanı. >< Rüzgâr altı/üstü. İLE Kaptaki/tenceredeki bir şeyi olduğu gibi dökmek. )
( BOCALAMAK: Geminin, rüzgâra karşı gidemeyerek sürüklenmesi. | Bir işte, tutulması gereken yolu kestirememek, ne yapacağını bilememek, kararsız olmak. )
- BOĞAZINA DİZİLMEK ile BOĞAZINDAN GEÇMEMESİ
- BOK/BOQ ile BOK/BOQ[Oğuz] ile BOK/BOQ
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Ekmekteki küf. İLE Dışkı. İLE Kavunun yere düştüğünde çıkarttığı ses. )
- BOL EKMEK, AZ YEMEK değil/yerine (YETERİNCE) YEMEK, AZ EKMEK
( Para/olanak olmayınca. DEĞİL/YERİNE Her koşulda. )
- BOLLUK >< KITLIK
(
)
- BÖLÜNMEK ile/değil/yerine/>< BÖLÜŞMEK
( Yok eder. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Tok eder. )
( Bölüşürsek tok oluruz, bölünürsek yok oluruz.

Hat: Serçemeli Mustafa Necateddin el-Erzurumî (1912-1991) )
- BORÇ ile BORÇ/BORŞ
( Ödenmesi gerekli para ya da başka bir şey. | Birine yönelik bir şeyi yerine getirme gerekliliği. İLE Pancar, lahana vb. konularak yapılan sebze çorbası. )
- BÖREK il/ve/||/<>/> ÇÖREK
- BÖREK ile KATMER
( ... İLE Yağda ya da sacda pişirilen bir börek türü. | Arasına yağ ve kaymak sürülerek katlanmış yufka ekmeği. | Bir şeyi oluşturan katlardan her biri. )
- BÖREK ile SUBÖREĞİ ile KOLBÖREĞİ
- BÖREK ile/ve/değil/||/<>/< YUFKA
- BÖRÜLCE/BÜRÜCE/KARNIKARA ile KURŞUNOTU
( ... İLE Deniz börülcesi. )
( VIGNA SINONSIS / DOLICHOS cum ... )
( DOLICHOS BEAN, COWPEA, BLACK-EYED PEA vs. SEA BEAN/ASPARAGUS, SAMPHIRE, GLOSSWORT )
- BÖŞGEL[HAKANÎ] ile/= İNCE EKMEK/PİDE/YUFKA
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Yufka, pide gibi ince ekmek. İLE Ekmek. )
- BÖSMEK ile BÖSÜG ile BÖSGEÇ
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Dövmek. İLE Dayak. İLE Çörek. )
- BOSTAN[Fars. < BUSTAN] değil/yerine/= KAVUNLUK
- BOY[Oğuz] ile BOY[Oğuz]
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Çemen. İLE Kavim, boy, cemaat, reht. )
- BOZUK ile ÇÜRÜK
( GONE BAD vs. ROTTEN/DECAYED )
- BOZULMA/TAGAYYÜR[Ar. < GAYR] ile/ve/değil ÇÜRÜME
- BOZULMA ile/ve/||/<>/> ÇÜRÜME ile/ve/||/<>/> ÇÖZÜLME ile/ve/||/<>/> PARÇALANMA ile/ve/||/<>/> DAĞILMA
- BROKOLİ ile ROMANESKO BROKOLİ
( BROCCOLI vs. ROMANESCO BROCCOLI )
- BUĞDAY ve/<> BİSİKLET
( Uygarlığın en temel iki göstergesi. )
( Beyaz )
( ODYSSEUS )
( İlk buğday ya da buğdayın atası olarak kabul edilen buğday, Karacadağ (Urfa)'dandır. )
- BUĞDAY ile/ve/||/<>/> BUĞDAY ÇORBASI / GENDÜME/GENDİME (AŞI)
- BUĞDAY ile GÖCE
( ... İLE Dövülmüş, kabuksuz buğday. Tarhana, bulgur yapmak için kullanılan, kabuğu soyulmuş ve kırılmış buğday. )
- BUĞDAY değil/yerine/= KAPLICA
( ... İLE Taneleri ufak bir tür buğday. )
( ... cum TRITICUM MONOCOCCUM )
- BUĞDAY ile/değil/||/<> KARABUĞDAY/GREÇKA
( Karabuğday (Greçka), adından dolayı, tahıllarla birlikte ele alınıp sınıflandırılmasına karşın, Gramineae[Buğdaygiller] ailesinin içinde değildir. Üçgen biçimindeki tohumları tüketilen, Rusya, Ukrayna, Kuzey ve Doğu Avrupa, Kuzey Amerika, Japonya ve Çin gibi ülke ve bölgelerde üretilen bir bitkidir. Polygonaceae[Kuzukulağıgiller] ailesinin içindedir. )
( ... ile/değil/||/<> GREÇKA )
( [not] WHEAT vs./but/||/<> BUCKWHEAT )
( TRITICUM cum/||/<> FAGOPYRUM )
- BUĞDAY ile KARAKILÇIK BUĞDAYI
( ... İLE Kılçıkları siyah olan, kırmızı ya da beyaz, sert taneli buğday. )
- | BUĞDAY ile KEPEK ile ARPA/CEVDE ile ÇAVDAR | ile YULAF
( Gramineae ailesinin triticeae ve aveneae olmak üzere iki bölümü vardır. Buğday, çavdar ve arpa, triticeae; yulaf ise aveneae bölümündendir. )
( BESEK/BESDEK[Fars.]: Harman yerinde toplanılan buğday ve arpa demeti. )
( | WHEAT vs. BRAN, WHOLE-WHEAT vs. BARLEY vs. RYE | vs. OATS )
( | TRITICUM cum FURFUR/IS cum HORDEUM VULGARE cum SECALE CEREALE | cum AVENA SATIVA )
- BUĞDAY ile KIZILCA
( ... İLE Kızıla çalan bir tür buğday. | Kızıla çalan, az kızıl. | Aşırı derecede, kızıl. )
- BUĞDAY ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< "NEFES"
( "Adam olmayı" simgeler. VE/||/<> Nefsi simgeler. )
- BUKA/BUQA ile BUKAÇ/BUQAÇ ile BUKAÇ/BUQAÇ ile BUKAGU/BUQAGU ile BUKAK/BUQAQ
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Boğa. İLE Çömlek ya da güğüm.[EŞİÇ BUKAÇ/EŞİÇ BUQAÇ: Tencere-tava.] İLE Bir dağ geçidinin adı. İLE Hırsızlara vurulan pranga. İLE Kursak. )
- BÜKEN ile BÜKRİ ile BÜKTEL
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Karpuz. İLE Herhangi bir şeyin eğrilmiş, bükülmüş durumu. İLE Orta boylu. )
- BULANMAK ile/||/<>/> BULAŞMAK
- BULAŞIK YIKAMADA:
AZ DETERJAN/SABUN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< İYİ DURULAMA
- BULGAMAK/BULGAMAQ ile BULGANMAK/BULGANMAQ ile BULGAYUK/BULGAYUQ ile BULGAMA ile BULGAK/BULGAQ ile BULGAŞ
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Bulandırmak. İLE Bulanma.[Suyun bulanması] İLE Bulanık. İLE Yağsız ve tatsız bulamaç.[yulaf lapası] İLE Yaklaşmakta olan bir düşmanın etkisiyle halkı saran korku ve kaygı. İLE Yaklaşmakta olan bir düşmanın etkisiyle halkı saran itaatsizlik durumu. )
- BULGUR ile DÜĞÜ/DÜYÜ/DÜĞÜRCÜK/SİMİT
( ... İLE Elendikten sonra geriye kalan en ince bulgur. | Pirinç. )
- BULGUR ile FİRİK
- BULGUR ile HEDİK
( ... İLE Kaynatılmış buğday/bulgur. )
- BULGUR ile SİYAZ BULGURU
- BULMAK/BULMAQ ile BULDUKMAK/BULDUQMAQ / BULDUKTI/BULDUQTI ile BULDUZMAK/BULDUZMAQ ile BULDUNI[Kençek]
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Bulmak. İLE Nesne/nin bulunması/bulundu. İLE Bulmasını sağlamak. İLE İçine kuru ya da yaş üzüm konan tatlı. )
- BURÇAK/BURÇAQ ile BURÇAK/BURÇAQ
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Bezelye, fasulye, bakla gibi şeylerin tanesi, tohumu. İLE Ter damlası. )
- BURMA ile BURMA ile BURMA
( Burmak. | Burularak yapılmış altın bilezik. Burulmuş, burularak yapılmış, kıvrılmış. | Yaşken burularak kurutulan ot. | Kuru incir. | Sarığıburma. İLE Musluk. | Kapı tokmağı/kolu. İLE Myanmar/Birmanya. [ülke] )
- BÜŞİNÇEK[Kençek] = SALKIM
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Üzüm salkımı. )
- BUSTULI ile ISPANAK
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Dağ ıspanağı. İLE ... )
- BÜTÜGE = PATLICAN
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
- BUXSI/BUKSI ile
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Bir yemek adı. )
- BÜYÜME ile ÇOĞALMA
- BÜYÜME" ile/ve/değil/yerine HAREKET
- BUZ ile BUZLUK/BUZLUQ
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Buz. İLE Yazın kullanılmak üzere içine buz doldurulan yer. )
- BUZDOLABINDA SAKLANMASI GEREKEN SEBZELER ile/değil/yerine BUZDOLABINDA SAKLANMAMASI GEREKENLER
( ... İLE/DEĞİL/YERİNE Kabak, soğan, patates, sarımsak. )
- BUZDOLABINDAKİ KÖTÜ KOKULARI ALMADA:
KARBONAT ile/ve KÖMÜR
- BUZI ile YANIK
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Ekmeğin üzerinde oluşan yanık. İLE ... )
- ÇABA ile CABA
( Herhangi bir işi yapmak için ortaya konulan güç, zorlu, sürekli çalışma. İLE Bir şey ödemeden, para vermeden alınan şey. | Ek olarak. )
- ÇAGIR ile ÇAGIR
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Meyve suyu[şıra]. İLE Şarap. )
- ÇAĞIRMAK ile/ve/değil/||/<>/< GELEBİLECEĞİ BİLGİSİNİ/HABERİNİ VERMEK
- ÇAGMUR ile/= ÇAMGUR
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Şalgam. )
- ÇAĞRIŞIM ile/ve/değil/||/<>/< UYARAN
- ÇAK/ÇAQ ile ÇAK ÇOK/ÇAQ ÇOQ
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Bir şeyin kesin ve öz durumu. İLE Odun ve ceviz gibi şeylerin kırılması sırasında çıkan çatırdama sesi. )
- ÇAKIR ile ÇAKIR
( Mavi hareli elâ göz. | Çakırdoğan. İLE Şarap. )
- ÇALPUŞ = MEYVE ÖZÜ
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Meyvelerin yapışkan özü. )
- CAMBUL/CUMBUL CUMBUL ile (")CIVIK(")
( Çok sulu yemek için kullanılan söz. İLE Fazla suyla karıştığından dolayı, biçimini korumayacak kadar sulanmış olan. | Soğuk ve can sıkıcı şakalar yapan. )
- CAN ERİK ile PAPAZ ERİK
( ÂLÛ-GÜRDE ile ... )
( PLUM vs. ... )
( PRUNUS DOMESTICA cum ... )
- CAN SIKINTISINDAN (DOLAYI) YEMEK ile/değil/yerine AÇLIKTAN (DOLAYI) YEMEK
- CANÇU ile OKLAVA
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Şehriye hamuru açmakta kullanılan oklava. İLE ... )
- CANI İSTEMEK ile CANI ÇEKMEK
- CANLI ile/ve HAREKETLİ/HAREKET EDEBİLEN
( ALIVE vs./and ACTIVE )
- ÇAP ÇAP ile ÇAP ÇAP
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Şaklama. İLE Dudağın şapırdaması. )
- ÇAR ÇUR = ŞAR ŞUR
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Geriye hiçbir şey bırakmama. )
- ÇARIK-ÇÜRÜK
- CARL LINNAEUS ve/<>/> GEORGES CUVIER
( 23 Mayıs 1707 - 10 Ocak 1778 VE/<>/> 23 Ağustos 1769 - 13 Mayıs 1832 )
- CAROTENE -ile
( Karotin, A vitaminin ana maddesi. )
- CATERING[İng.] değil/yerine/= TOPLU YEMEK SUNUMU
- ÇAXŞAK/ÇAXŞAQ ile ÇAXŞAK/ÇAXŞAQ[QARLUQ]
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Dağın doruğundaki taşlık yer. İLE Kurutulmuş kayısı ya da üzüm. )
- ÇAY ile ADA /ÇAYI/DAĞ ÇAYI
( ... İLE Ballıbabagillerden, yurdumuzda çok yetişen tüylü ve beyazımtırak yaprakları olan güzel kokulu bir bitki. )
( ... cum SALVIA OFFICINALIS )
- ÇAY ile ÇAY
( Çaygillerden bir ağaççık. | Bu ağaççığın özel işlemlerle kurutulan yaprağı. | Bu yaprakların haşlanması ile elde edilen, sarımtrak kırmızı renkli içecek. | Konukların, çay, börek, çörek gibi yiyeceklerle ağırlandığı toplantı. | Müzikli toplantı. İLE Dereden büyük, ırmaktan küçük akarsu. )
- ÇAY değil/yerine IHLAMUR
( ... cum TILIA )
- ÇAY ile/ve/değil/yerine/<> YEŞİL/KÖK ÇAY
( THEA CHINENSIS cum ... )
- ÇEKİ-DÜZEN (VERMEK)
- ÇEKİRDEK ile/ve/=/||/<> GİLİK
( ... İLE/VE/=/||/<> Antalya bölgesinde meyve çekirdeklerine verilen ad. )
- ÇEKİRDEK ile SIMIŞKA
- ÇELTİK ile/ve/> PİRİNÇ ile/ve/> PİLAV
( Kabuğu ayıklanmamış pirinç. İLE/VE/> Kabuğu ayıklanmış çeltik. İLE/VE/> Bu pirinçlerden yapılan yemek. [Ayıklanmış/kabuksuz, "beyaz pirinç", besin değerlerinden yoksun, neredeyse posa olarak mideyi şişiren özelliğinden öte pek bir etkisi/katkısı olmayan bir gıdadır. Çeltiği yeğlemekte yarar vardır!] )
- ÇENEYİ KULLANMADA:
(FAZLA) KONUŞMAK İÇİN ile/ve/değil/yerine ÇİĞNEMEK İÇİN
- ÇENGELKÖY'DE:
AYVA ve/||/<> ŞEFTALİ ve/||/<> SALATALIK)
- ÇENİLEMEK ile ÇENTMEK
( Canı yanan köpeğin, ağlama gibi ses çıkarması. İLE Bir şeyin kenarında kertik açmak. | Soğan, salatalık, kabak gibi sebzeleri ya da nesneleri, küçük ve ince parçalar biçiminde doğramak. )
- ÇENİŞTÜRÜK ile FINDIK
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Yazın başında olgunlaşan, beyaz-kırmızı renkte, fındığa benzeyen ve yenilebilen bir meyve. İLE ... )
- ÇERT ile ÇERT ÇÜRT
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Parça. İLE Herhangi bir şeyin parçaları ya da kırıntıları. )
- (ÇEŞİTLİ) BİTKİSEL/HAYVANSAL YAĞLAR yerine ZEYTİNYAĞI!
( )
- ÇEŞİTLİ/LİK ile/değil/||/<> ÇEŞNİ
- ÇEŞİTLİLİK ile/ve/<>/> TÜKETİM
- CEVİZ/BADEM ve/<> ÇİĞE
( ... VE/<> Ceviz ya da badem içi. )
- CEVİZ (REÇELİ) ile/ve/değil/<> GÖVEK (REÇELİ)
( ... İLE/VE/DEĞİL/<> Cevizin yeşil kabuğu. )
- CEVİZ ile AKBABA CEVİZİ
- CEVİZ ile BETEL-NUT
( Asya'da ve Papua Yeni Gine'de, ilâç olarak da kullanılan bir ağaç meyvesi. )
- CEVİZ ile CHANDLER CEVİZİ
- CEVİZ ile/ve HİNDİSTAN CEVİZİ/NARCIL[Ar.]
( GÖVEK/TETİR/BEZBÂZ[Fars.]: Cevizin yeşil kabuğu. )
( CEVİZ ile/ve NÂRCÎL, BEVVÂ )
( GİRDGÂN ile/ve NÂRÇÎL, BÂDİNC )
( JUGLANS REGIA cum COCOS NUCIFERA )
- CEVİZ ile/ve PEKAN CEVİZİ
( KOZ ile/ve ... )
( GİRDGÂN ile/ve ... )
- CEVİZ ile TETİR
( ... İLE Cevizin yeşil kabuğu ve yaprağı. | Yeşil ceviz kabuğu, nar gibi bitkilerin bıraktığı leke. )
- ÇEVRİŞ[Fars.] = ÇERVİŞ[Fars.]
( Yemeğin sulu bölümü. )
- ÇIBAN ile/ve/||/<> İRİ ÇIBAN/KAN ÇIBANI
( ... ile/ve/||/<> BENÂVER )
- ÇİĞ SARIMSAK ile/ve/değil/yerine PİŞMİŞ SARIMSAK
( Yedikten sonra ağız kokusu olur. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE [pek] Kokusu olmaz. )
( Keskindir. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Keskinliği gider. )
- ÇİĞDE/HÜNNAP ile ÇILAN
( Ayrı çanakyapraklı, ikiçeneklilerden bir ağaç. | Bu ağacın, kırmızı kabuklu, sert çekirdekli, iri zeytin biçiminde ve büyüklüğünde, güzün olgunlaşan meyvesi. İLE İri bir çeşit çiğde. )
( ZIZYPHUS SATIVA cum ... )
- ÇİĞNEMEK ile/ve/<> EZMEK
- ÇİĞNEMEK ile (")GEVİŞ GETİRMEK(")
( İnsanda. İLE Hayvanda ve beşerde. )
( Lokmalarını sıralamayıp gerektiği kadar [20-40 kez] çiğneyerek yutan. İLE Lokmalarını çiğnemeden yutanların yaşadığı. )
( MAZG/MADG ile ...
MÂZIG: Çiğneyen, çiğneyici. )
( CHEW, MASTICATION vs. CHEW THE CUD )
- ÇİĞNEMEK ile/ve/||/<>/> SİNDİRMEK
- ÇİKOLATA ile "BEYAZ ÇİKOLATA"
( ... İLE Kakao çekirdeklerinin farklı bölümlerinden elde edilen kakao yağıdır. Bu nedenle, çikolata olarak kabul edilmemektedir. )
( Çikolatanın erime sıcaklığı 34 derecedir. )
- CİLBAN ile ÇALI FASULYESİ ile MÂŞ FASULYESİ[Fars., Sans.] ile MEKSİKA FASULYESİ ile SIRIK FASULYESİ ile SOYA[Mançuca] FASULYESİ
( Küçük taneli fasulye. İLE ... İLE Börülceye benzeyen fasulyenin iki türü. İLE ... İLE ... )
( ... cum ... cum PHASEOLUS OUREUS cum ... cum SOLA HISPIDA )
- ÇİLE ile ÇİLE
( Dervişlerin, kırk gün süre ile kendilerine uyguladıkları perhizli dönem. | Zahmet, sıkıntı. İLE Pamuk gibi her türlü iplik kangalı. | Yay kirişi. )
- ÇİLEK ile BÖĞÜRTLEN/DİKENDUTU/İT ÜZÜMÜ ile DUT ile AHUDUDU(AĞAÇÇİLEĞİ)/FRAMBUAZ[Fr. < FRAMBOISE]
( BÜK, DİKENDUTU: Böğürtlen. )
( AGREGAT MEYVELER: Birkaç karpeli olan, tek bir çiçekten gelişen meyve. )
( Gülgillerden, sapları sürüngen, çiçekleri beyaz bir bitki. | Bu bitkinin güzel kokulu, pembe, kırmızı renkli meyvesi. İLE Gülgillerden, bahçe çitlerinde, yol kenarlarında kendiliğinden yetişen dikenli ve çok yıllık bir çalı, diken dutu. | Bu bitkinin önce kırmızı, olgunlaştığında kararan mayhoş yemişi. İLE Gülgillerden, böğürtleni andıran, çalı görünümünde, dikenli bir bitki. | Bu bitkinin duta benzeyen, kırmızı renkli, sulu ve kokulu yemişi. )
( FERAVLE ile HİM ile ... ile ... )
( STRAWBERRY vs. BLACKBERRY/DEWBERRY vs. MULBERRY vs. RASPBERRY )
( FRAGARIA VESCA cum RUBUS cum MORUS ALBA cum RUBUS IDAEUS )
( ... ile TÛT-İ ŞEVKÎ ile TÛT ile ... )
- ÇİLEK ile DAĞ ÇİLEĞİ/YABANİ ÇİLEK/KOCAYEMİŞ/PİĞRETİN
- ÇİLEK ile/değil/ne yazık ki FRENKÇİLEĞİ
( ... İLE/DEĞİL/NE YAZIK Kİ Kokusuz, kırmızı ve iri meyve veren çilek türü. )
- ÇİLEYİ (SEÇMEYİN!) ile/ve/değil/||/<>/< ÇİLEĞİ (SEÇMEYİN!)
- CİMCİK ile ÇİMDİK
- CIMON ve/||/<> PERO
(
)
( Barok tarzının önde gelen adlarından Paul Rubens'in,
1635'te yaptığı bu tablo, Rusya'nın St. Petersburg kentinde bulunan Hermitage Müzesi'nde sergileniyor.
Elleri bağlanmış yaşlı adam Cimon, dönemin iktidarı tarafından itirafa zorlanmak için açlığa mahkum edilmiş. Yeni doğum yapan kızı Pero, büyük zorluklarla gardiyanlara rüşvet vererek babasını ziyaret eder ve kendi sütüyle babasını açlıktan ve ölümden korumak için emzirir.
Kızın yüzündeki kaygı, kapıya baktığı açıkça görülen duruşu, babasının omzunu şefkatle kavrayışı, güçlü duruşu ve cesareti yansıtmış. Babanın, kızının memesini emerken yüzünde oluşan o çaresizliğini, ellerini koyuş biçimi ve gövde dili ile kabullenişini harika yansıtmış ressam.
Nasıl bakarsak o'yuz, o kadarız.
Ne okursak o'yuz, o kadarız.
Ne anlarsak o'yuz, o kadarız.
Ne yersek o'yuz, o kadarız.
Bakış açımız, bizi anlatır; baktığımız şey değil.
Sanatın gücü, işte budur. )
- ÇİN('Lİ) ile JAPONYA('LI)
( Çin-Tibet dil ailesindedir. İLE Ural-Altay dil ailesindedir.
[İkisinde de Kanji abece kullanılır.] )
( [saçları ve kaşları] Daha seyrek. İLE Daha yoğun. )
( [boy] Daha uzun. İLE Daha kısa. )
( [ten] Daha koyu, buğday. İLE Daha beyaz. )
- TARÇIN:
ÇİN ile/değil/yerine SEYLAN
(
)
- ÇİNKO ile ...
( Atom numarası 30, atom ağırlığı 65.37, özgül ağırlığı 7.33g/cm3 , ergime sıcaklığı 419°C, kaynama sıcaklığı 907°C olan, toz durumunda patlayıcı, suda çözülmez ancak asit ve alkaliler içinde çözülebilir, kuvvetli elektroartı, safken haddeden çekilebilir, kuru pillerin katodu olarak alaşımlarda, metal kaplamalarda ve elektrik sigortalarında kullanılan, gövdede kırmızı kan hücreleri ve insülin yapısında bulunan, 250 gün yanlanma süreli beta aktif olan 65 kütle numaralı izotopu [Zn65], sanayide alaşım kaplama izleme çalışmalannda ve tıpta metabolizma incelemelerinde kullanılan, parlak mavimsi-beyaz renkte bir metal. [Simgesi: Zn] )
( ZiNC VS. ... )
( LE ZiNC AVEC ... )
( ZiNK MiT ... )
- CIRILMAK ile/değil/yerine/>< (AZ/KARARINDA/ORANTILI) YEMEK
( Çatlayıncaya kadar yemek. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Az, ölçülü ve sağlıklı yemeği yeğleyelim! )
- CIRLAK ile CIRTLAK
( Hoşa gitmeyen, tiz ses. | Cırcır böceği. İLE Cırlak. | Olgunluktan, ezilebilecek duruma gelmiş meyve/sebze. )
- ÇIRPICI ile/ve/||/<> PARÇALAYICI
- ÇITIR ile/ve/||/<> KITIR
- ÇİTLEMBİK ile/değil ÇITLIK
- CIVA ile METİL CIVA
- CIVIK (CIVIK) VICIK (VICIK)
( Hareket etmek. | Konuşmak. )
- CIVIK ile/= MIÇÇIK
- YEŞİL ZEYTİN'DE:
ÇİZİK ile/yerine KIRIK/KIRMA(ÇEKİÇTE/ÇEKİŞTE)
- ÇOCUK:
OBEZ ile/değil/yerine GÜRBÜZ
- ÇOCUKLARA ABUR CUBUR ALMAK/VERMEK, GÖTÜRMEK, HEDİYE ETMEK yerine MEYVE VERMEK, GÖTÜRMEK, HEDİYE ETMEK
( Çikolata/gofret çeşitleri, özellikle çocuklar için olduğu gibi yetişkinler için de sağlığa zararlı ürünlerdir. Neredeyse hiç denilebilecek kadar az tüket(tir)menizi salık veririz. LÜTFEN! )
( Çocukları meyve ya da daha yararlı yiyecek ya da küçük/basit/ucuz hediye ve oyuncaklarla sevindirebiliriz. )
( Çocuklarımıza ve geleceğimize sahip çıkmak, yapılmaması gerekenleri bugün yerine getirerek, sürekli doğru örnek olarak sağlanabilir. )
- YEMEK YEME "YARIŞI":
ÇOCUKLUKTA ile/ve/değil/yerine YETİŞKİNLİKTE
( Oyalanmadan, "hızlıca" yemek. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Olabildiğince yavaş ve lokmaları çok çiğneyerek. )
- ÇOK YEMEK/YİYEN değil/yerine/>< AZ YEMEK/YİYEN
( Hastalığın başıdır. DEĞİL/YERİNE/>< Tedavinin başıdır. )
( Az tad alır. DEĞİL/YERİNE/>< Çok tad alır. )
- ÇOK YEMEK ile/değil/yerine YEMEYİ SEVMEK
( [not] TO EAT MUCH vs. TO LOVE TO EAT
TO LOVE TO EAT instead of TO EAT MUCH )
- ÇOK YEMİŞİM/YEDİM ile/ve/değil/yerine/||/<>/< YEDİKLERİM ÇOK GELDİ
- ÇOK ile DELİM
( ... İLE Çok, fazla, ziyade. )
- ÇOK değil/yerine GEREKTİĞİ KADAR
- ÇÖMÇE ile/ve MABLAK/MİL'AKA
( Tahta kepçe. İLE/VE Hamur, merhem, boya gibi şeyleri ezip karıştırarak yoğurmak için kullanılan ve bir ucu ele alınacak biçimde saplı, öbür ucu yassı olan araç. | Aşure kazanlarını karıştırmada kullanılan, uzun saplı ve yayvan uclu tahta kepçe. )
- COOK vs. COOKER
- ÇÖP ile ÇÖP ile ÇÖP ile ÇÖPİK/ŞÖPİK
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Herhangi bir şeyin dibindeki çökelti. | Değersiz kişi. İLE Tutmaç parçası. İLE Herhangi bir şeyin tortusu ya da sıkıldıktan sonra geriye kalan bölümü. İLE Meyve yendikten sonra geriye kalan ve atılan bölüm. )
- ÇÖP ve/<> KİLO
( Ancak/sadece kişinin/insanın oluşturdukları. )
- ÇÖP ile POSA
- ÇÖPE değil/yerine GERİ DÖNÜŞÜME
- ÇÖP/LÜK ile/değil MİDE!
( Mide çöplük değildir! "Atılmasın/günah" diye (gereksiz/fazladan) yemek de mideyi çöplük durumuna düşürür. Yiyecekler atılması gerekiyorsa atılmalıdır/atılabilmelidir. )
- ÇORAP:
"MUZ" değil MUS
- ÇORBA:
ŞİFÂ ve/||/<>/< CİLÂ
( Ten'e. İLE/VE/||/<>/< Batın'a. )
- ÇORBA:
SULU = DURU
- ÇORBA YAPMAK ile HELVA YAPMAK
- ÇORBA ile/değil/yerine TORBA
- ÇÖREK ile AY ÇÖREĞİ
( ... İLE İçine tarçın, ceviz konularak ay biçiminde yapılmış çörek )
- ÇÖREK ile KETE
( ... İLE Yağlı, mayalı ya da mayasız hamurdan yapılan çörek. )
- ... değil ÇÖREKOTU
- ÇÖREKOTU değil ÇÖREOTU
( ... DEĞİL Düğünçiçeğigillerden bir bitki ve susam iriliğindeki siyah tohumu. )
- ÇÖRƏK[Azr.] = EKMEK[Tr.]
- ÇUBULMAQ[UTLUK] ile ELMA
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Kurutulmuş elma. İLE ... )
- CÜCE BUĞDAY ile/değil/yerine BUĞDAY
- CÜCÜK ile CÜCÜK
( Filiz, tomurcuk. | Soğanın ortası. İLE Kümes hayvanlarının yavrusu, civciv. | Kuş yavrusu. )
- ÇÜÇUNEK/XUÇUNEK ile KAVUN
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Üzeri çizgili bir kavun.[tatlı ve hoş kokulu] İLE ... )
- ÇUKMİN/ÇUQMİN ile EKMEK
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Çömleğin içinde buharla pişirilen, küçük yuvarlak ekmek. İLE ... )
- ÇUKULOTA/ÇUKULATA/ÇUKOLATA değil ÇİKOLATA
- ÇÜRÜME ile/ve/değil/||/<> PÖRSÜME
- D:
"VİTAMİNİ" değil HORMONU
- VİTAMİN:
D2(ERGOKALSİFEROL) ile/ve/||/<> D3(KOLEKALSİFEROL)
( D vitamini, metabolizma için gerekli olan kalorisiz bir organik nesnedir. Yağlarda çözünür ve yağ dokusunda depolanır. İkisi de D vitamininin etkin biçimine dönüştürülür. D vitamini, sağlık için gerekli olan birçok süreçte yer alır. Kas gücünü artırır, bağışıklık düzenini güçlendirir, yangıyı önlemeye yardımcı olur, ince bağırsakta kalsiyum emilimini artırır, kemik oluşumu, bileşimi, büyümesi ve onarımı için gerekli olan yeterli kalsiyum ve fosfat seviyelerinin korunmasına yardımcı olur. İkisi de karaciğerde kalsifediol'e metabolize edilir. Bu nesne, böbreklere geçer ve D vitamininin etkin biçimi olan kalsitriolün salınmasını sağlar. Gıdalardan D vitamini alımı düşük olduğundan, birçok uzman takviye almayı önermektedir. Yeterli dozlar konusunda düşünce birliği yoktur. Ayrıca güneş koruyucu olmadan her gün 10-15 dakika güneşlenmek D vitamini seviyesini artıracaktır. D3 vitamininden daha az kararlı olan D2 vitamini, nem ve ısıya daha duyarlıdır. D3 vitamini gövdedeki kalsitriol seviyesini D2 vitamininden daha fazla artırmaktadır. Uzmanlar, gövde tarafından daha iyi emildiğinden, D3 vitamini desteği önermektedir. )
( Bitki kökenlidir. İLE/VE/||/<> Ultraviyole ışığın kolesterol üzerindeki etkisi ile ciltte üretilir. )
( Tahıllar gibi çoğu gıdada az oranda bulunur. İLE/VE/||/<> Yağda çözünen bir vitamindir. Gıda yoluyla alınabildiği gibi güneşlenme yoluyla da deride üretilir. )
- DAĞ NANESİ ile TAŞ NANESİ
- DAHA ÇOK OLANI ARAMAK değil/yerine DAHA AZ OLANIN TADINI ÇIKARMAK
- DAL/FINDIK ile/ve/||/<>/> ÇOTANAK
( ... İLE/VE/||/<>/> Üzerinde çok sayıda fındık bulunan dal. )
- DAL ile DAL ile DAL ile DAL ile DAL ile DAL ile DAL ile DAL
( Ağacın gövdesinden ayrılan kollardan her biri. | Kol, bölüm. | Canlıların bölümlenmesinde, sınıfların biraraya gelmesiyle oluşan birlik, şube. İLE Arka, sırt. | Kol. | Boyun, ense. İLE Çıplak, yalın. İLE Zaman belirten sözcüklerin karşısına getirildiğinde sözcüğün anlamını güçlendirir. İLE Arap abecesindeki yazaç/harf. İLE Suda derinlere doğru ilerlemek. İLE Düşlemek, düşünmek, dalmak. İLE Bir tür Hint yemeği. )
- DAMINMAK: DAMLA DAMLA DAMLAMAK
- ...DAN KALKARAK ile ...DAN HAREKET EDEREK
- DANDRUFF vs. BRAN
- DARI ile HİNTDARISI
( ... İLE Buğdaygillerden, doğu ülkelerinde ekilen, taneleri yenilen, darıya benzeyen bir bitki. )
( ... cum SORGHUM VULGARE )
- DARI ile KATALAN DARISI
- DAVA ile DAVA
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Ilgın ağacının meyvesi.[Bitkisel boya yapımında kullanılır.] İLE Bükülerek halka biçimine sokulup el ile dirsek arasına geçirilen ve buradan eğrilen yumak. )
- DAVLUMBAZ/TAVLUMBAZ/DAVLUNBAZ[Ar. TABL + Fars. -BÂZ]/KÜLÂH[Fars. < KULAH: Şapka.] değil/yerine/= TÜMSEK/ÇIKINTI
( Mutfak duvarlarında ocak, fırın vb.nin dumanını toplayıp bacaya vermeye yarayan emici ile donatılmış, piramidimsi biçimde çıkıntı. | Ocağın üzerinde, eşya koymaya yarayan raf. | Üzeri oymalı, işlemeli, birkaç gözü olan bir çeşit dolap. | Yandan çarklı vapurların çarklarını örten yarım daire biçimindeki kapak. | Otomobillerin tekerleklerini örten yarım daire biçimindeki kapak. | Kaptan köşkü, gemilerdeki yönetim yeri. | Aralık, antre. | Gözenek. | Yüksek. )
- DAYANMA:
AÇLIĞA ile/ve/||/<>/> SUSUZLUĞA ile/ve/||/<>/> HAVASIZLIĞA
( 60 gün. İLE/VE/||/<>/> 6 gün. İLE/VE/||/<>/> 6 dk. )
- DEĞİŞİM ile HAREKET
( vs./and/||/<> MOVEMENT )
- DEMET ile SALKIM
( BUNCH vs. WISTERIA/WISTARIA )
( BÂKA ile UNKUD[çoğ. ANÂKID] )
- DEMİRHİNDİ ile ARUBAT
( Baklagillerden, sıcak iklimlerde yetişen bir ağaç. | Bu ağacın meyvesi. | Bu meyveden yapılan şerbet. | Pinti, hasis. )
- DENEYEREK DENEYİMLEDİKLERİMİZ ile/ve/||/<> DENEYİMLEYEREK DENEDİKLERİMİZ
- DENGELİ ile/ve/||/<> İYİLEŞTİRİCİ
- DENİZ BÖRÜLCESİ PİŞİRMEK/KAYNATMAK:
SOĞUK SUDA değil KAYNAR SUDA
( Fokurdayan kaynar suda, ateşi ve haşlama süresini iyi ayarlamak, yumuşamasını sürekli takip etmek gerekir. Saplarından da titizlikle sıyırmayı gerektirir. Üzerine de (sızma) zeytinyağı ve limon sıkarak yemeye hazırdır. [Bitkinin kendi tuzlu olduğundan dolayı da, tuz atmamak gerekir.] )
- DERE ile/ve/<> ÇATAK
( Genellikle, yazın kuruyan küçük akarsu ve bunların yatağı. | İki dağ arasındaki uzun çukur. | Damlarda, yağmur sularını toplayarak oluğa veren çinko ya da kiremit yol. İLE/VE/<> İki dağ yamacının kesişmesi ile oluşmuş dere yatağı. | Yapışık, ikiz meyve. | Kavgacı. )
- DERECE ile GRADO[İt.]
( ... İLE Bir sıvının içindeki alkol derecesi. )
- DERTSİZ KİŞİ ile/ve/<> AŞSIZ KİŞİ
( İnsan değil. [Bunu anlayın!] İLE/VE/<> Hayvan cinsi. [Bunu dinleyin!] )
- DESERT vs. DESSERT
- DEVECİ ARMUDU ile AHLAT ARMUDU ile ANKARA ARMUDU ile ST. MARIA ARMUDU
- DEVİNİM = HAREKET = MOVE, MOTION, MOVEMENT[İng.] = MOUVEMENT[Fr.] = BEWEGUNG[Alm.] = MOTUS[Lat.] = KINESIS[Yun.] = MOVIMIENTO[İsp.]
- DEVŞİRMEK ile/ve DENŞİRMEK
( Biraraya getirmek, derlemek, toparlamak. | Katlamak, düzgün duruma getirmek. | Asker olarak yetiştirilmek üzere Yeniçeri Ocağı'na alınacak çocukları seçip, toplama. İLE/VE Bir şeyin doğasını ya da niteliğini bozmak. )
- DİABETES MELLİTUS ile/||/<> DİABETES İNSİPİDUS
( İnsülin eksikliği ya da direnci nedeniyle kan şekeri seviyesinin yüksek olduğu bir sayrılık. İLE/||/<> Böbreklerin suyu yeterince tutamaması nedeniyle aşırı sidik üretimi ile ilişkili bir sayrılık. )
- DİBEK ile DİNK
( Taştan ya da ağaçtan yapılmış, büyük havan. | Dibekte dövülmüş olan. İLE Pirinci, kabuğundan ayırmak ya da bulgur dövmek için kullanılan dibek. )
- DİKKAT ile/ve/||/<>/>/< ÖNEMSEME
- DİLİ-DAMAĞI (KURUMAK)
- DİLİM/PARÇA ile LOKMA/TİKE
( ŞERHA ile AZÂZ, ÜKLE[çoğ. ÜKEL] )
( SLICE/PIECE vs. BOLUS )
- DİLİM ile DİLİM ile DİLİM
( Ağzımdaki dil. İLE Kullandığım/konuştuğum dil. İLE Bir bütünden kesilmiş ya da ayrılmış ince, yassı parça. | Radyatör parçalarından her biri. | Belirli ölçülere göre oluşmuş bölüm. | Değişik anlatı türü, masal, efsane, bilmece vb. bir metnin, bir yapıtın, aslından az çok ayrılan değişik biçimli olanı, epizot. )
- DİMYAT ile Dimyat
( Seyrek ve yuvarlak taneli bir tür üzüm. İLE Mısır'da bir Akdeniz limanı ve Dimyat ili'nin başkenti. [Nil deltasında, Kahire'nin 300 km. kuzeyindedir.] )
( Dimyat'a, pirince giderken, eldeki bulgurdan olmak. )
- DİNÇ/LİK ile/ve/<>/ya da DİNGİN/LİK
( TENDÜRÜST/TÜVANA/ZİNDE ile/ve/<>/ya da ... )
( ... ile/ve/<>/ya da SAKİN )
- DİNGİNLİK ile HAREKETSİZLİK
( Hareketsiz kalma, eylemde bulun; çünkü etkinlik hareketsizliğe üstündür; hareketsizlik manevi yaşamı köreltir. )
( Ayrılık ve görünümlerin bir ve bütün olduğunu kavramak için aklın sakinleştirilmesi ve dinginlik kazanması gereklidir. )
( INERTIA vs. MOTIONLESS )
- DİNGİNLİK ve/<> HAREKETTE DİNGİNLİK
- DİŞ İPİ ve/||/<>/> DİŞ FIRÇASI (/KULLANMAK)
- DİSFAJİ ile/||/<> DİSFONİ
( Yutma güçlüğü. İLE/||/<> Ses kısıklığı ya da ses bozukluğu. )
- DİSFAJİ ile/||/<> DİSFONİ
( Yutma güçlüğü. İLE/||/<> Ses kısıklığı ya da sesin bozulması. )
- DİSFAJİ ile/||/<> DİSPEPSİ
( Yutma güçlüğü. İLE/||/<> Sindirim güçlüğü, hazımsızlık. )
- DİŞLEMEK ile KEMİRMEK
- DİŞLERİ:
YEMEKTEN HEMEN SONRA/YER-YEMEZ FIRÇALAMAK yerine 10-15 DAKİKA SONRA FIRÇALAMAK
- DİYABET ile/ve/||/<> ALZHEIMER
( Washington Üniversitesi’nde yürütülen bir çalışma, kan şekerindeki yükselmenin, Alzheimer hastalarında rastlanılan amyloid beta kaynaklı plak oluşumunu da tetiklediğini ortaya çıkardı. Böylece, diyabet ile Alzheimer arasında doğrudan bir bağ olduğu kesinleşti.
Ayrıntıları için burayı tıklayınız... )
- DİYABET ile/||/<> DİYABETİK
( Şeker hastalığı. İLE/||/<> Şeker hastalığıyla ilgili. )
- DİYET ÜRÜN ile DİYABETİK ÜRÜN
- DİYET yerine BESİDÜZEN
- Dİ(Y)ET ile Dİ(Y)ETETİK ile Dİ(Y)ETİSYEN
( Besidüzeni, beslenme. İLE Besinbilim, besinbilim [ile ilgili]. İLE Beslenme uzmanı. )
- DİYET ile/ve/değil REJİM[Fr.]/PERHİZ[Fars.]
( ... İLE/VE/DEĞİL Yönetme, düzenleme biçimi, düzen. | Perhiz. | Bir devletin yönetim biçimi. | Akarsu debisinin, yıl boyunca gösterdiği değişikliklerin tümü. )
( [not] DIET vs./and/but REGIMEN )
- DOĞA ve/=/<> HAREKET VE SÜKÛNUN İLKESİ
(
HAREKET ve İLKESİ | TEK YÖNLÜ | ÇOK YÖNLÜ
İrâdesiz | Unsur(Doğa) | Bitki(Bitkisel Nefs)
İrâdeli | Felek[Felekî Nefs] | Canlı[Hayvanî Nefs] )
- DOĞACILIK/"DOĞASEVERLİK":
[ne yazık ki]
BAHÇE/DE İSE ile/ve/değil/yerine/||/>< ORMAN/DA İSE
( Çoğunlukta. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/>< Azınlıkta. )
( Bilgisizlik ve bilinçsizlikte. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/>< Bilgi ve bilinçlilikte. )
- DOĞAL BESLENMEDE:
MESAFE ile/ve/||/<> ZAMANLAMA ile/ve/||/<> TOHUM ile/ve/||/<> KAYNAK ile/ve/||/<> İŞLEME ile/ve/||/<> SAĞLIK ile/ve/||/<> CANLILAR
( Yakın. İLE/VE/||/<> Döngüsel. İLE/VE/||/<> Yerli. İLE/VE/||/<> Aracısız. İLE/VE/||/<> Organik/zehirsiz. İLE/VE/||/<> Dirimsel çeşitlilik. )
- DOĞAL OLANLARIN:
REDDİ, YOK SAYILMASI değil/yerine DENETİM ALTINDA TUTULMASI
- DOĞAL VE ZORUNLU ile DOĞAL AMA ZORUNLU DEĞİL ile NE DOĞAL, NE DE ZORUNLU
( Doğal Hal'de, "Ben şuyum, ben oyum" yoktur. )
( There is no 'I am this', 'I am that', in the natural state. )
( NATURAL AND COMPULSORY vs. NATURAL BUT NOT COMPULSORY vs. NEITHER NATURAL, NOR COMPULSORY )
- DOĞAMIZA UYGUN OLAN/OLMAYAN ile/ve/<> "YARAYAN"/"YARAMAYAN"
- DÖĞME ile/değil DÖVME
( Döğülüp kabuğu çıkartılmış buğday, yarma. | Kepeği alınan buğdaydan yapılan pilav. | Ahlat, armut gibi yemişlerin tokmakla ezilerek kurutulmuşu. | Ceviz, dut kurusu, fındık, pestil, şekeri birlikte döğerek yapılan yiyecek. | Kadınların yüzünün iki yanına takılan altın süs. | Buğdayın ıslatılarak taş altında kabuklarından ayırt edilen biçimi. | Dayanıklı odun, kaim odun. | Bakır ya da sarı levhaları çekiçle biçimlendirme işi. [Alm. getriebene Arbeit] İLE [ne yazık ki] Dövme durumu, vurma, "pataklama, sopalama". | Isıtılarak dövülerek biçim verilmiş metal nesne. | Dövülerek yapılan. | Yarma. )
- DOĞRU SEÇİM ile/ve/<> DENGELİ TÜKETİM
- DOĞRUSAL HAREKET ile/ve DAİRESEL/DÖNGÜSEL HAREKET
( HAREKET-İ MÜSTAKİME ile/ve HAREKET-İ MÜSTEDİRE )
- DOKANIR değil DOKUNUR
- DOKANMAK" değil DOKUNMAK
- DOLANA KADAR ile/ve/değil/yerine/||/<>/> OLANA KADAR
( Nicelik. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/> Nitelik. )
- DÖLLENME ile MAYALANMA
( ZYGOSIS vs. ZYMOSIS )
- DOLMA
- DOLMA ile SARMA
- DOLMA ile/<> YALANCI DOLMA
( ... İLE/<> Üzüm yoksa. )
- DOLMAK ile/ve/||/<> ŞİŞMEK
- DOLMALIK BİBERİN ALTINDAKİ ÇIKINTI:
3 ile/ve/||/<> 4
( Pişirilmeye uygundur.[eril] İLE/VE/||/<> Çiğ yemeye uygundur.[dişil] )
- DOMATES/BİBER ile/<> SALÇA[İt.]
( ... İLE/<> Yemeklere konulmak için yapılan, domates ya da biber ezmesi. | Bazı yemeklerde tat vermek üzere kullanılan sos. )
- DONDURMA/BİSKÜVİ[Fr./İng. BISCUIT] ile KEDİDİLİ
( Un, şeker ya da tuzla yapılan ince, gevrek bir tür kuru pasta. İLE Genellikle dondurmanın yanında yenilen bir tür tatlı bisküvi. )
- DÖNGEL/BEŞBIYIK/MUŞMULA[Yun.] ile ÜVEZ
( Gülgillerden, küçük bir ağaç. | Bu ağacın, olgunlaşıp çürüdükten sonra yenilebilen, yuvarlak, mayhoş, buruk ve beş çekirdekli meyvesi. İLE Gülgillerden bir ağaç. | Bu ağacın, muşmulaya benzeyen yemişi/meyvesi. )
( MESPILUS GERMANICA cum PIRUS SORBUS )
- DÖRT PARMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SERÇE PARMAK
( Bazı yiyecekleri tadarken ya da nesneyi temizlerken baş, işaret, orta ve yüzük parmağı yerine serçe parmağın kullanılması, daha az mikrop bulaştırma olanağı ve sağlık koşulları nedeniyle yeğlenebilir/yeğlenmeli. )
- DOYA DOYA (YEMEK/İÇMEK, SEVMEK/ÖPMEK) ile/ve/||/<> KANA KANA (İÇMEK)
- DOYGUNLUK ile/ve/değil/yerine TADINA VARMAK
- DOYMAK(SINIRA GELMEK) ile/yerine GEREKSİNİM DUYDUĞUN KADARINI ALMAK
- DOYMAK ile "KESİLMEK"
- DOYMAK ile/ve/değil ŞİŞMEK
( Beyin, doyma bilgisini, 20 dak. sonra oluşturur. )
- DOYMUŞ YAĞ ASİDİ(SATURE) ile/yerine DOYMAMIŞ YAĞ ASİDİ(UNSATURE)
( Karbon atomları, birbirine tek bağ ile bağlanmış ve hidrojenle doyurulmuş olan yağ asitleri. Hayvansal olan sert yağlarda oranı yüksektir. İLE/YERİNE Karbon atomlarının bazılarında çift bağ bulunan ve hidrojenle doyurulmamış yağ asitleri. Bitkisel sıvı yağlarda oranı yüksektir. )
- DOYUM ve/||/<>/< BÜTÜNLÜK
- DOYURMAK ÜZERE ile/ve/değil/yerine HAREKETE GEÇİRMEK
- DOYURUCU ile/ve/değil/||/<> TOK TUTUCU
- DRINKABLE vs. POTABLE
- DUA ile İSTİSKA'[< SAKY]
( ... İLE Yoğun bir biçimde su gereksinimi duyma. | Yağmur duası. | Gövdenin bir yerinde ya da karında su birikmesi. )
- DUDAK/MİDE ORUCU ile/ve/değil/||/< DİL ORUCU
- DUDAKTAN/AĞIZA GİREN ile/ve/<> DUDAKTAN/AĞIZDAN ÇIKAN
( İnsan/kişi, iki dudağı arasındadır.
1. İçeri ne gireceğini [yiyeceğini/içeceğini] bilen.
2. Dışarı ne [söz] çıka(ra)cağını bilen. )
( Dudak ise beşer'i, İnsan yapan/yapabilendir! [Dudağın altı doğadır.[doğanın/düzenin parçasıdır, doğayla ve doğada varolanlarla ortaktır.] )
( İnsan/kişi, yediğini bilen/tanıyan, doğasına uygun olanları dudağından geçirendir/geçirebilendir. )
( BİR ŞEY Kİ...
YAPMASAN DA OLUR! YAPMA!!!
BİR ŞEY Kİ...
SÖYLEMESEN DE OLUR! SÖYLEME!!!
BİR ŞEY Kİ...
YEMESEN DE OLUR! YEME!!!
BİR ŞEY Kİ...
İÇMESEN DE OLUR! İÇME!!!
[Özellikle abur-cuburlar, et ve tüm hayvansal ürünler,
kahve ve de özellikle sigara gibi...] )
itibarı ile 2.191 başlık/FaRk ile birlikte,
2.191 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(3/10)
A (RETİNOL)
Kayısı
Kuşkonmaz
Maydanoz
Ispanak
Marul
Havuç
Radika
Çimlendirilmiş buğday
Kereviz
Kavun
Şeftali
Portakal
Domates
Su teresi
B1 (THIAMINE)
Kepekli pirinç
Çimlendirilmiş buğday
Kuru sebze
Portakal
Fındık
Badem
Buğday
Taze fasulye
Maydanoz
Şalgam
Lahana
B2 (RIBOFLAVINE)
Soya fasülyesi
Buğday
Fındık
Yerfıstığı
Elma
Lahana
Şeftali
Erik
Kepekli pirinç
Çimlendirilmiş buğday
Kepeği alınmamış tahıl
B3 (NIACINE)
Çimlendirilmiş buğday
Buğday kepeği
Pirinç kepeği
Amerikan fıstığı
Patates
Domates
Havuç
Fındık
Kepekli ekmek
Mercimek
Ceviz
B5 (ACIDE PANTHOTHÉNIQUE)
Kepeği alınmamış tahıl
Patates
Lahana
Bezelye
B6 (PYRIDOXINE)
Çimlendirilmiş buğday
Kepeği alınmamış tahıl
Yeşil fasulye
Pırasa
Kuru sebze
Patates
B8 (BIOTINE ya da H vitamini)
Domates
Enginar
Greyfurt
Portakal
Mandalina
Muz
Mercimek
Salatalık
Pırasa
Havuç
Salatalar
Pirinç
B9 (ACIDE FOLIQUE)
Çimlendirilmiş buğday
Lahana
Ispanak
Meyveler
Sebzeler
Kuşkonmaz
Muz
Patates
SODYUM VE KLOR
Kereviz
Deniz yosunu
Maydanoz
Ispanak
MAGNEZYUM
Kuruyemiş
Kuru sebze zarı
Tohumu alınmamış tahıl
Yeşil sebzeler
ESER ELEMENTLER (OLIGO ELEMENT)
İYOD
Kuşkonmaz
Lahana
Havuç
Böğürtlen
Turp
Ispanak
Domates
ALÜMİNYUM
Elma
Kavun
Kuşkonmaz
Enginar
DEMİR
Kuruyemiş zarı
Tohumu alınmamış tahıl
BAKIR (CUIVRE)
Pancar
Kuru üzüm
Yeşil sebzeler
Badem
Fındık
Çavdar
ÇİNKO (ZINC)
Tahıl (zarı, tohumu alınmamış)
Pancar
Lahana
Kepekli ekmek
Soğan
Sarımsak
Kuruyemiş
Sebze
Meyve
KOBALT
Kuru fasülye
Mercimek
Zarı, tohumu alınmamış buğday
Turp
Pancar
Lahana
İncir
MANGANEZ
Karanfil (baharat)
Zencefil
Pirinç kepeği
Ispanak
Buğday kepeği
Zarı, tohumu alınmamış tahıl
Ceviz, fındık vb.
Yapraklı sebze
Kuru sebze
NİKEL
Ispanak
Soya Fasülyesi
Karabiber
Zarı, tohumu alınmamış yulaf ve çavdar
Kuru fasülye
Mercimek
Kepekli pirinç
Maydanoz
SELENYUM
Susam
Kepeği, tohumu alınmamış buğday
Mısır
Arpa (Zarı, tohumu alınmamış)
Yulaf (Zarı, tohumu alınmamış)
Kuru sebzeler
Kuşkonmaz
Hindistancevizi
VANADYUM
Soğuk tazyikle elde edilen zeytinyağı, yerfıstığı yağı
Siyah ve yeşil zeytin
Mercimek
Taze bezelye
Ispanak
Yulaf
Patates
Lahana
Portakal
Üzüm
KİRAZ: B1, B2, A, C VE MALİK ASİT
KESTANE: A, B, C
LAHANA: A, B1, B2, B6, C, E, K, P
BAKLA: A, B1, B2, C, E, K
İNCİR: A, B
ÇİLEK: A, B1, B2, C
MISIR: A, B1, B2, E, K
AĞAÇ ÇİLEĞİ: A, B, C
LİMON: B1, C, P
MANDALİNA: A, B, C
KAYISI: C
ANANAS: A, B1, B2
BADEM: B1, B2
ELMA: A, B1, B2, C
BADEM: B1, B2
NAR: B1, C
KAVUN: A, B1, B2, C
ARPA: B1
PATATES: A, B1, C
ŞEFTALİ: A
DOMATES: A, B1, B2, C
MAYDANOZ: A, C, K
ERİK: A, B1, B2, C
MISIRÜZÜMÜ: C VE MALİK ASİT
KEREVİZ: A, B1, B2, C, K
ISPANAK: B1, B2, C, P, K
ÜZÜM: A, C
ENGİNAR: C
SU TERESİ: A, C, D
HAVUÇ: B, C, D, E
SEMİZOTU: C
ROKA: C
GİNSENK KÖKÜ: D GRUBU, A, E
AYVA: C
MERCİMEK: TÜM B VİTAMİNLERİ
AYIÜZÜMÜ: A, C
AVOKADO: A, D, E
PAZI: A, C
BİBER: C, B1, B2, E
MUZ: A, B1, B2
MİNERAL İÇERENLER
KEREVİZ: KÜKÜRT
ELMA: SODYUM, POTASYUM, KALSİYUM, MAGNEZYUM, DEMİR, FOSFOR
KAYISI: POTASYUM, FOSFOR, KALSİYUM, MAGNEZYUM, DEMİR
KAVUN: KALSİYUM, FOSFOR, DEMİR
ANANAS: SODYUM, POTASYUM, MAGNEZYUM, KALSİYUM, FOSFOR, DEMİR
MUZ: SODYUM, KÜKÜRT, POTASYUM, KALSİYUM, FOSFOR
ARPA: KALSİYUM, DEMİR, FOSFOR
MISIRÜZÜMÜ: SODYUM, POTASYUM, KALSİYUM, MAGNEZYUM, DEMİR, FOSFOR
ISPANAK: DEMİR
ISIRGANOTU: DEMİR
SEMİZOTU: DEMİR
ARMUT: SODYUM, MAGNEZYUM, FOSFOR, KALSİYUM, DEMİR
İNCİR: SODYUM, POTASYUM, KALSİYUM, MAGNEZYUM
MISIR: FOSFOR, MİNERAL TUZLAR
MANDALİNA: SODYUM, POTASYUM, KALSİYUM, MAGNEZYUM, DEMİR
KESTANE: SODYUM, POTASYUM, KALSİYUM, DEMİR, FOSFOR
LİMON: SODYUM, POTASYUM, KALSİYUM, MAGNEZYUM, DEMİR, FOSFOR
LAHANA: ÇİNKO, MAGNEZYUM, DEMİR, KALSİYUM, FOSFOR
HİNDİSTAN CEVİZİ: SODYUM, POTASYUM, SODYUM, FOSFOR
KİRAZ: DEMİR, MAGNEZYUM, POTASYUM, SODYUM, FOSFOR
AĞAÇ ÇİLEĞİ: KALSİYUM, MAGNEZYUM, DEMİR, SODYUM, POTASYUM, FOSFOR
ÇİLEK: SODYUM, POTASYUM, KALSİYUM, MAGNEZYUM, DEMİR
DOMATES: KALSİYUM, MAGNEZYUM, DEMİR, FOSFOR, POTASYUM )
Sadece Doğal Besin mi?
Sağlıklı olmak için sadece doğal besinle beslenmek yeterli midir? Elbette ki, Hayır!
İnsan gövdesi, bir müzik aracı gibidir. Müzik aracından uyumlu bir sesin çıkması için çalanın usta olması yetmez, aracın doğru dürüst akord edilmiş olması da gerekir.
Tıpkı bunun gibi, gövdenin sağlıklı olması için de alınan doğal besinin yanıbaşında gövdenin öbür gereksinimlerinin de karşılanması zorunludur.
Bu gereksinimler açık ve temiz havada derin derin soluma [oksijen], arı su [en iyi yağmur suyudur], güneş, gövde hareketleri, dinlenme, uyku temizlik [iç ve dış], olumlu duygu ve düşüncelerdir.
Bunlar biraraya getirilmedikçe, doğal besinin etkisi zayıftır ve tek başına gövdemize sağlıklı kanı, siniri, kemiği ya da hücreleri sağlamaya yetmez!
Gövdenin doğal besini sindirmesi ve kullanabilmesi için yukarıda sayılanlara gereksinimi vardır. Çünkü bu gereksinimler karşılandığı oranda gövde doğal besinden yararlanır ve insana sağlıklı, sürekli bir yaşama gücü verebilir.
(1996'dan beri)