Söz(cük)leri/ni ve tutumu/nu değiştir... Dünya/n değişsin!

Bu nedir? | Nasıl kullanılır? | Nasıl okumalı/anlamalı? | Sıkça Sorulan Sorular | Yenilikler | İletişim

TÜRKÇE'Sİ VARKEN...



Bugün[ 28 Nisan 2024 ]
itibariyle 10293 başlık/FaRk ile birlikte,
10560 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.

(4/9)


- DİYABET/DİABETES MELLITUS[DM][İng.] değil/yerine/= ŞEKER HASTALIĞI


- DİYABETİK/DİABETIC[İng.] değil/yerine/= ŞEKER HASTASI | ŞEKER HASTALIĞI (İLİŞKİLİ)


- DİYABETOJENİK/DİABETOGENIC[İng.] değil/yerine/= ŞEKER HASTALIĞI YAPAN


- DİYADOKINEZİ/DİADOCHOKINESIS[İng.] değil/yerine/= ARDIŞIK DEVİNIM


- DİYAGNOSTİK/DİAGNOSTIC[İng.] değil/yerine/= TANISAL


- DİYAGNOZ/DİAGNOSIS[İng.] değil/yerine/= TANI


- DİYAGONAL/DİAGONAL[İng.] değil/yerine/= KÖŞEGEN


- DİYAGRAM/DİAGRAM[İng.] değil/yerine/= ÇİZGE


- DİYALEKTİK değil/yerine/= EYTİŞİM


- DİYALİZ/DIALYSIS[İng.] değil/yerine/= ARITIM


- DİYASTAZ/DİASTASIS[İng.] değil/yerine/= YAVAŞ DOLUŞ | AYRILIM


- DİYASTOL/DİASTOLE[İng.] değil/yerine/= YÜREK KASI GEVŞEMESİ


- DİYASTOLİK[İng.] değil/yerine/= KAN BASINCI


- DİYATERMİ/DİATHERMY[İng.] değil/yerine/= ISI UYGULAMASI


- DİYATEZ/DİATHESIS[İng.] değil/yerine/= DOĞAL YATKINLIK


- DİZARTRİ/DYSARTHRIA[İng.] değil/yerine/= DEVİNIMSEL KONUS¸MA BOZUKLUGˆU


- DİZAYN/DESİGN[İng.] değil/yerine/= TASARIM


- DİZGE = SİSTEM, MANZUME, MESLEK = SYSTEM[İng., Alm.] = SYSTÈME[Fr.] = SYSTEMA[Yun.] = SISTEMA[İsp.]


- DL/DEEP LEARNING[İng.] değil/yerine/= DERİN ÖĞRENME


- DLT/DISTRİBUTED LEDGER TECHNOLOGY[İng.] değil/yerine/= DAĞITIK DEFTER TEKNOLOJİSİ


- DMS/DATABASE MANAGEMENT SYSTEM[İng.] değil/yerine/= VERİTABANI YÖNETİM SİSTEMİ


- DNA MISMATCH REPAIR[İng.] değil/yerine/= DNA YANLIŞ EŞLEŞME ONARIMI


- DNN/DEEP NEURAL NETWORK[İng.] değil/yerine/= DERİN SİNİR AĞI


- DOÇENT değil/yerine/= BİLGEN


- DOĞA = TABİAT = NATURE[İng., Fr.] = NATUR[Alm.] = NATURA[Lat.] = PHYSIS[Yun.] = NATURALEZA[İsp.]


- DOĞAÜSTÜ = FEVK-AT-TABİA = SUPERNATURAL[İng.] = SURNATUREL[Fr.] = ÜBERNATÜRLICH[Alm.]


- DOGMA[Yun.] değil/yerine/= İNAK


- DOGMA = NASS = DOGMA[İng., Alm.] = DOGME[Fr.] = DOGMA[Yun.]


- DOĞRU = TRUE[İng.] = VRAI[Fr.] = WAHR, RICHTIG[Alm.] = VERUS[Lat.] = VERDADERO[İsp.]


- DOĞRULAMA, OLUMLAMA = TAHKİK = VERIFICATION[İng.] = VÉRIFICATION[Fr.] = VERIFIKATION[Alm.] = VERIFICACION[İsp.]


- DOĞRULAMAK = VERIFY[İng.] = VÉRIFIER[Fr.] = VERIFIZIEREN[Alm.]


- DOĞRULUK = HAKİKAT = TRUTH[İng.] = VÉRITÉ[Fr.] = WAHRHEIT, RICHIGKEIT[Alm.] = VERITAS[Lat.] = ALÉTHEIA[Yun.] = VERDAD[İsp.]


- DOĞURTMA = İSTİLÂT, SANAT-I TEVLİT = MAIEUTICS[İng.] = MAIEUTIQUE[Fr.] = MAIEUTIK[Alm.] = MAIEUTIKE[Yun.]


- DOĞUŞTAN = VEHBİ, FITRİ = INNATE[İng.] = INNÉ[Fr.] = ANGEBOREN[Alm.]


- DOKTOR değil/yerine/= ÖKE


- DOKTRİN değil/yerine/= ÖĞRETİ


- DOKTRİN değil/yerine/= ÖĞRETİ


- DOKU ile ÖZEK DOKU/PARANKİMA[Yun.]

( ... İLE Selülöz çeperleri kalınlaşmamış, odunlaşmamış olan, değişik görevler yapan gözelerin oluşturduğu doku. )


- DOKÜMAN[Fr., İng. < DOCUMENT]["DÖKÜMAN" da değil!] değil/yerine/= BELGE


- dol. urg.[Lat. < DOLORE URGENTE] değil/yerine/= AĞRI SIKIŞTIRINCA


- DOLOR, PAIN[İng.] değil/yerine/= AĞRI


- DOM/DOCUMENT OBJECT MODEL[İng.] değil/yerine/= BELGE NESNESİ MODELİ


- DOM/DOME[İng.] değil/yerine/= KUBBE


- DOMESTİK[İng./Fr. < DOMESTIC/DOMESTIQUE] değil/yerine/= YEREL/İÇ, ÜLKE İÇİ


- DOMİNANS/DOMINANCE[İng.] değil/yerine/= BASKINLIK


- DOMINANT[İng.] değil/yerine/= BASKIN


- DOMİNANT değil/yerine/= BAŞAT/BASKIN


- DOMING[İng.] değil/yerine/= KUBBELEŞME


- DON/KÜLOT[Fr. < CULOTTE] ile DON ile DON

( Giysi. | Gövdenin, belden aşağısına giyilen, uzun ya da kısa iç giysisi, beli lastikli iç çamaşırı. İLE Hava sıcaklığının sıfırdan aşağı düşmesiyle, suların buz tutması. İLE At tüyünün rengi. )


- DONASYON/DONATION[İng.] değil/yerine/= BAĞIŞ | BAĞIŞLAMA


- DONE[Fr.] değil/yerine/= VERİ


- DÖNGÜSEL ile/>< APERİYODİK[Fr.]

( ... İLE/>< Kendine özgü bir salınım döngüsü olmayan. )


- DONÖR/DONOR[İng.] değil/yerine/= VERICİ, BAĞIŞLAYICI, BAĞIŞLAYAN


- DOPİNG TESTİ değil/yerine/= GÜÇKATIM YOKLAMASI


- DOPİNG değil/yerine/= GÜÇKATIM


- DÖPİYES[Fr. DEUX-PIÈCES] ile/değil TAYYÖR[Fr. TAILLEUR]

( Yalnızca ceket ve etekten oluşan iki parçalı kadın giysisi. İLE/DEĞİL Ceket, etek ve bluzdan oluşan üç parçalı kadın giysisi. )


- DORSAL[İng.] değil/yerine/= SIRT (İLİŞKİLİ)


- DORSUM[İng.] değil/yerine/= SIRT


- DORUK/ZİRVE[Ar.] ile TEPE

( Dorukta, tüm yollar, aşağı doğru götürür. )

( From the summit all roads lead downwards. )

( EVC, ŞÂHİKA ile ... )

( BERMÂL ile ... )

( SUMMIT vs. HILL/TOP )


- DOS/DENIAL OF SERVICE[İng.] değil/yerine/= SERVİS/HİZMET REDDİ


- DOS/DISK OPERATING SYSTEM[İng.] değil/yerine/= DİSK İŞLETIM DÜZENİ


- DOSYA değil/yerine/= KOVLUK


- DOUBLE CORTEX[İng.] değil/yerine/= ÇİFT BEYİN KABUĞU


- DOUBLE-BLIND[İng.] değil/yerine/= ÇİFT-KÖR


- DOWNREGULATION[İng.] değil/yerine/= AZALARAK DÜZENLENİM


- DOWNSTREAM[İng.] değil/yerine/= AŞAĞI AKIŞ


- DOZAJ/DOSAGE[İng.] değil/yerine/= DOZLAMA


- DOZAJ değil/yerine DÜZEM

( Bir bileşiğe ya da bir karışıma girecek madde miktarlarının belirtilmesi. )


- DOZİMETRE/DOSİMETER[İng.] değil/yerine/= IŞINÖLÇER, IŞINÖLÇÜMÜ


- DRAYVIR [İng. < DRİVER] değil/yerine/= SÜRÜCÜ


- DREN/DRAIN[İng.] değil/yerine/= AKITAÇ


- DREN değil/yerine/= AKAÇ

( Birikmiş suları akıtmaya yarayan boru, oluk ve benzeri araç. | Temel düzeyindeki suları toplayıp yapıların uzağına akıtan, yeraltı su borusu. )


- DRENAJ/DRAINAGE[İng.] değil/yerine/= AKAÇLAMA


- DRG/DIAGNOSTIC-RELATED GROUPS[İng.] değil/yerine/= TANI İLİŞKİLİ ÖBEKLER


- DRIVER yerine SÜRÜCÜ


- DS-DA/DOCUMENT LEVEL SENTIMENT ANALYSIS[İng.] değil/yerine/= BELGE DÜZEYİ DUYGU ÇÖZÜMLEMESİ


- DSA/DİJİTAL SUBTRAKSİYON ANJİYOGRAFİ/DONOR SPECIFIC ANTIGEN | DIGITAL SUBTRACTION ANGIOGRAPHY[İng.] değil/yerine/= VERİCİ ÖZGÜL ANTİJEN | SAYISAL ÇIKARIMLI DAMAR GÖRÜNTÜLEMESİ


- DSP/DATA SCIENCE PYRAMİD[İng.] değil/yerine/= VERİ BİLİMİ PIRAMİDİ


- DSS/DECİSION SUPPORT SYSTEM[İng.] değil/yerine/= KARAR DESTEK DÜZENİ


- DUAL[İng.] değil/yerine/= İKİLİ


- DUAL değil/yerine/= İKİL


- DUAL değil/yerine/= İKİL


- DÜALİST değil/yerine/= İKİCİ


- DUALİTE değil/yerine/= EŞLEKLİK/İKİLİK/İKİLLİK/İKİLEM


- DUALİZM değil/yerine/= İKİCİLİK


- DÜALİZM değil/yerine/= İKİCİLİK


- DUBLAJ/CI[Fr.] değil/yerine/= SESLENDİRME / SÖZLENDİRİCİ/SESLENDİRMECİ/SELENDİRMEN/SELENDİREN


- DUBLÂJ/CI değil/yerine/= SESLENDİRME / SESLENDİRİCİ


- DUBLE/DOUBLE[İng.] değil/yerine/= ÇİFT


- DUBLEKS[İng.] değil/yerine/= İKİ KATLI


- DÛÇÂR[Fars.] ile TUTULMUŞ, UĞRAMIŞ, YAKALANMIŞ

( TUTULMUŞ, UĞRAMIŞ, YAKALANMIŞ )


- DÜET değil/yerine/= İKİLİ


- DÜĞME ile KANCA/KOPÇA[Bulgarca]/AGRAF[Fr. < AGRAFE]


- DÜĞÜM/NOD değil/yerine/= DÜĞÜMCÜK/NODÜL


- DÜKKAN değil/yerine/= KEPİT


- DÜNYA[Ar.] değil/yerine/= YERYÜZÜ / ACUN / YERTİNÇ


- DÜNYA = WORLD[İng.] = MONDE[Fr.] = WELT[Alm.] = MUNDUS[Lat.] = MUNDO[İsp.]


- DUPLİKASYON/DUPLICATION[İng.] değil/yerine/= İKİLEŞME


- dur. dolor.[Lat. < DURANTE DOLORE] değil/yerine/= AĞRI SIRASINDA, AĞRI VARKEN


- DURABILITY[İng.] değil/yerine/= DAYANIKLILIK, SAĞLAMLIK


- DÜRBÜN[Fars. < DÜRBÎN] değil/yerine/= BAKAÇ

( Uzaktaki nesnelerin görüntülerini büyütmeye ya da yaklaştırmaya yarayan, objektif ve oküler adlı iki mercekten oluşan optik araç. | Gözetleme deliği. )


- DÜRTÜ = DRIVE, IMPULSE[İng.] = IMPULSION[Fr.] = TRIEB[Alm.] = IMPETUS[Lat.]


- DURUM = VAZİYET = SITUATION[İng., Fr., Alm.] = SITUS[Lat.] = SITUACION[İsp.]


- DÜRÜST değil/yerine/= DOĞRU


- DÜŞLEM = HAYAL = FANTASY[İng.] = FANTAISIE[Fr.] = EINBILDUNG, PHANTASIE[Alm.] = PHANTASIA[Lat., Yun.] = FANTASÍA[İsp.]


- DÜSTÛR[Ar.] değil/yerine/= KURAL/ÖKKURAL

( KANUN, KAİDE, KURAL )


- DÜŞÜNCE = FİKİR, MİSAL = IDEA[İng.] = IDÉE[Fr.] = IDEE[Alm.] = IDEA < IDEIN[Yun.]


- DÜŞÜNCE = FİKİR = THOUGHT[İng.] = PENSÉE[Fr.] = GEDANKE[Alm.] = PENSAMIENTO[İsp.]


- DÜŞÜNME = TEFEKKÜR = THINK[İng.] = PENSÉE[Fr.] = DENKEN[Alm.] = COGITARE, COGITATIO[Lat.] = NOEIN, DIANOIA[Yun.] = PENSAR[İsp.]


- DÜŞÜNMEK/TEFEKKÜR ile/ve ÖLÇÜNMEK/TEEMMÜLL[< EMEL]

( ... İLE/VE Gerek bir olayın sebeplerini daha çok çözümleme ve daha doğru anlamak gerekse bir hareket tarzının sonuçlarını, özellikle de yarar ile sakıncalarını irdelemek amacıyla, oluşmuş/oluşturulmuş 'yargı'nın, eleştirilmek üzere, 'askı'ya alınmasıdır. Aklın benzer addettiği duyuları, dolayısıyla da 'olaylar'ı belirli bir 'kavram şemsiyesi' altında 'düşünmek'tir. O belirli 'kavram' altında düşünülen duyulardan, böylelikle de 'olaylar'dan biriyle karşılaşıldığında 'olay'a denk düşen 'kavram'ı 'akıl'da 'uyandırmak'tır. )

( Fikir yürütme, düşünme. İLE/VE Katlanmalı, iyice, etraflıca düşünme, idrak. )

( Kişi, herşeyin tohumudur. Neyi tefekkür ederse onun tohumudur. )

( Kişiyi kurtaracak ilâçlar, aşk ve düşünmektir. )


- DUYARGA ile KÜÇÜK DUYARGA/ANTEN[Fr. < ANTENNE]

( ANTENNA vs. ANTENNULE )


- DUYARLILIK = HASSASİYET = SENSIBILITY[İng.] = SENSIBILITÉ[Fr.] = SENSIBILITÄT, SINNLICHKEIT[Alm.] = SENSIBILIDAD[İsp.]


- DUYGU = HİS = FEELING, SENTIMENT, (EMOTION)[İng.] = SENTIMENT[Fr.] = GEFÜHL[Alm.] = SENTIMIENTO[İsp.]


- DUYGUDAŞLIK = TECAZÜP = SYMPATHY[İng.] = SYMPATHIE[Fr., Alm.] = SYMPATHEIA[Yun.] = SIMPETIA[İsp.]


- DUYGULANIM = TEESSÜR = AFFECTION[İng., Fr.] = AFFEKT, AFFEKTION[Alm.] = CARIÑO[İsp.]


- DUYGUSAL = HİSSÎ = SENTIMENTAL[İng., Fr.] = SENTIMENTAL, EMPFINDSAM[Alm.]


- DUYU = HASSE = SENSE[İng.] = SENS[Fr.] = SINN/E[Alm.] = SENSUS[Lat.] = SENTIDO[İsp.]


- DUYUM/SAMA = İHSAS = SENSATION[İng., Fr.] = EMPFINDUNG[Alm.] = SENSACION[İsp.] = SENTIO[Lat.]


- DUYUSAL = HİSSÎ = SENSITIVE[İng.] = SENSITIF[Fr.] = SENSITIV, EMPFINDLICH[Alm.] = SENSITIVO[İsp.]


- DÜZ BASKI/OFSET[İng.] ile/ve/değil/yerine/||/<>/> DİJİTAL BASKI

( Kalıp izlerini, önce kauçuğa, kauçuktan da kâğıda geçirmeye dayanan, çift kopyalı baskı yöntemi. )


- DÜZEN = NİZAM = ORDER[İng.] = ORDRE[Fr.] = ORDNUNG[Alm.] = ORDEN[İsp.] = ORDO[Lat.]


- DÜZGÜ = KAİDE, NUMUNE = NORME[İng., Fr.] = NORM[Alm.] = NORMA[Lat.]


- DÜZLEME/TESVİYE[AR.]/AJÜSTAJ[Fr.] ile AJÜSTE[Fr.]

( Düzleme. İLE Pens ve büzgülerle gövdeye oturtulmuş giysi. )


- DVM/SUPPORT VECTOR MACHINES[İng.] değil/yerine/= DESTEK VEKTÖR MAKİNELERİ


- E-HEALTH ELECTRONIC HEALTH[İng.] değil/yerine/= E-SAĞLIK, ELEKTRONİK SAĞLIK


- E-MAIL yerine E-POSTA


- E-REÇETE/E-PRESCRIBING[İng.] değil/yerine/= ELEKTRONİK REÇETELEME


- E-SAĞLIK/E-HEALTH[İng.] değil/yerine/= ELEKTRONİK SAĞLIK


- E-SAYRI/E-PATIENT ELECTRONIC PATIENT[İng.] değil/yerine/= ELEKTRONİK BİLGİLENMİŞ SAYRI


- ead.[Lat. < EADEM] değil/yerine/= AYNI


- EARTH değil/yerine/= YERYUVARI


- EBEDÎ/İLÂ NİHÂYE[Ar.] değil/yerine/= SONSUZ/UÇSUZ


- EBEDİYET değil/yerine/= SONSUZLUK


- EBEDİYETE İNTİKAL ETMEK değil/yerine/= SONSUZLUĞA GÖÇ ETMEK


- EBYS/ELECTRONIC DOCUMENT MANAGEMENT SYSTEM[İng.] değil/yerine/= ELEKTRONİK BELGE YÖNETİM DÜZENİ


- EC50/EFFECTIVE CONCENTRATION OF %50[İng.] değil/yerine/= ETKİLİ YOĞUNLUĞUN %50'Sİ


- ECC/EXTRACORPOREAL CIRCULATION[İng.] değil/yerine/= GÖVDE DIŞI DOLAŞIM


- ECEL değil/yerine/= ÖLÜNÇ


- ECLIPTIC değil/yerine/= TUTULUM DÜZLEMİ


- ECOLOGİCAL LİFE TİME değil/yerine/= ÇEVRESEL YAŞAM SÜRESİ


- ECOSPECİES değil/yerine/= ÇEVREBİREYLER


- ECR-İ MİSİL değil/yerine/= DENK ÖDENÇ


- ECZACI değil/yerine/= EMCİ


- ECZANE değil/yerine/= EMKEPİT


- ED50/EFFECTIVE DOSE %50[İng.] değil/yerine/= ETKİLİ DOZUN YARISI


- EDÂ DAVÂSI değil/yerine/= EDİM ARANCI


- EDA/EXPLANATORY DATA ANALYSIS[İng.] değil/yerine/= KEŞİFSEL VERİ ÇÖZÜMLEMESİ


- EDAT/ZARF/ADPOSITION(PREPOSITION / POSTPOSITION) değil/yerine/= İLGEÇ/BELİRTEÇ(ADVERB) [dilbilgisinde]


- EDEBİYAT ile YAZIN


- EDEN BULUR (KADER[Ar. < KADAR]/KARMA[Hintçe]) ile/ve/||/<>/> NE EKERSEN, ONU BİÇERSİN


- EDEP/TERBİYE değil/yerine/= GÖRGÜ/İNCELİK/İYİ KILINÇ


- EDİLGİN = MÜNFAİL = PASSIVE[İng.] = PASSIF[Fr.] = PASSIV[Alm.] = PASSIVUS[Lat.] = PASIVO[İsp.]


- EDİLGİNLİK, TUTKU = PASSION[İng., Fr.] = LEIDENSCHAFT[Alm.] = PASSIO[Lat.]


- EDİM = FİİL, AMEL = ACT[İng.] = ACTE[Fr.] = AKT[Alm.] = ACTUS[Lat.] = ENERGEIA[Yun.] = ACTO[İsp.]


- EDİMSEL/LİK = BİLFİİL = ACTUAL/ITY[İng.] = ACTUEL/ITÉ[Fr.] = AKTUELL, WIRKLICHKEIT[Alm.] = ACTUALITAS[Lat.] = EFECTIVO[İsp.]


- EDİSYON/EDİT yerine DÜZENLEME


- EDİTÖR[Fr. EDITEUR] değil/yerine/= YAYIMCI, DÜZENLEYİCİ


- EEG/ELEKTROENSEFALOGRAM ELECTROENCEPHALOGRAM[İng.] değil/yerine/= BEYİN ELEKTRİK ÇİZGESİ

( )


- EF/EJEKSİYON FRAKSİYONU EJECTION FRACTION[İng.] değil/yerine/= FIRLATMA YÜZDESİ


- EFEKTİF/EFFECTIVE[İng.] değil/yerine/= ETKİLİ


- EFERENT/EFFERENT[İng.] değil/yerine/= GÖTÜRGEN


- eff./effervesc.[Lat. < EFFERVESCENS] değil/yerine/= KÖPÜREN


- EFİ[Ar.] değil/yerine/= ÖNALIMCI


- EFLATUN[Ar. < Yun.] değil/yerine/= BUVALDUR


- EFOR TESTİ değil/yerine/= GÜÇ SINAMASI


- EFOR[İng.] SARF ETMEK değil/yerine/= ÇABA TÜKETMEK


- EFSANE[Ar.] değil/yerine/= GÜZELLEME


- EFSANE değil/yerine/= SÖYLENCE


- EGALE ETMEK değil/yerine/= EŞİTLEMEK


- EĞİLİM/TREND[İng.] ile FURYA[İt. < FURIA]

( Eğilim. İLE Olağandan çok fazla bulunma durumu. )


- EĞİLİM = TEMAYÜL = INCLINATION[İng., Fr.] = NEIGUNG, ZUNEIGUNG[Alm.] = PROPENSIO, INCLINATIO[Lat.] = INCLINACIÓN[İsp.]


- EĞİTİM = TERBİYE = EDUCATION[İng., Fr.] = ERZIEHUNG[Alm.] = EDUCAIÓN[İsp.]


- EGO[İng.] değil/yerine/= BENLİK


- EGODİSTONİK/EGODYSTONIC[İng.] değil/yerine/= BENLİK UYUMSUZ


- EGOİST/HODKÂM/HODBİN[Fars.] değil/yerine/= BENCİL/LİK


- EGOSANTRİK/EGOCENTRIC[İng.] değil/yerine/= BENMERKEZLİ/BENMERKEZCİ


- EGOSİNTONİK/EGOSYNTONIC[İng.] değil/yerine/= BENLİK UYUMLU


- EGZAMA[Yun.] değil/yerine/= MAYASIL

( Birdenbire ortaya çıkarak gelişen kızartı, kaşınma, sulanma, kabuk bağlama gibi doku bozukluklarıyla belirginleşen bir deri sayrılığı. )


- EGZERSİZ/EXERCİSE[İng.] değil/yerine/= ALIŞTIRMA


- EGZOS[İng. EXHAUST] değil/yerine/= SUSTURUCU


- EGZOTİK[Fr.] değil/yerine/= YABANCIL

( Uzak, yabancı ülkelerle ilgili, bu ülkelerden getirilmiş. )


- EHEMMİYET VERMEK değil/yerine/= ÖNEMSEMEK/ÖNEM VERMEK


- EHEMMİYET[Ar.] değil/yerine/= ÖNEM, DEĞERLİLİK


- EHK/ELECTRONIC PATIENT RECORD[İng.] değil/yerine/= ELEKTRONİK SAYRI KAYDI


- EHLEN ile/ve/||/<>/> SEHLEN

( Beceriyle. İLE/VE/||/<>/> Kolaylıkla. [hoş geldiniz ve sefalar getirdiniz] )


- EHLİHİBRE/EHLİVUKÛF/EKSPER değil/yerine/= BİLİRKİŞİ/UZMAN


- EHR/ELECTRONIC HEALTH RECORD[İng.] değil/yerine/= ELEKTRONİK SAĞLIK KAYDI


- EHRAM/PİRAMİT değil/yerine/= ...


- EHRS/ELECTRONIC HEALTH RECORD SYSTEM[İng.] değil/yerine/= ELEKTRONİK SAĞLIK KAYDI DÜZENİ


- EHS/ELECTRONIC HEALTH SYSTEM[İng.] değil/yerine/= ELEKTRONİK SAĞLIK DÜZENİ


- EHS/ELECTRONIC PATIENT SYSTEM[İng.] değil/yerine/= ELEKTRONİK SAYRI DÜZENİ


- EHVEN-İ ŞER[Ar.] değil/yerine/= KÖTÜNÜN İYİSİ


- EKALLİYET[Ar.] değil/yerine AZINLIK


- EKARTE[Fr. < ÉCARTÉ] (ETMEK) değil/yerine/= KONU DIŞI(NDA TUTMAK)


- EKG/ELECTROCARDIOGRAM ELEKTROKARDİYOGRAM[İng.] değil/yerine/= YÜREK ELEKTRİK ÇİZGESİ


- EKİLİBRİYUM/EQUİLİBRIUM[İng.] değil/yerine/= EŞİTLENME


- EKİN, ÖZGEN, "KÜLTÜR" = HARS = CULTURE[İng., Fr.] = KULTUR[Alm.] = CULTURA < COLERE:BAKMAK, ÖZENMEK[Lat.] = CULTURA[İsp.]


- EKİNOKS/EQUINOX değil/yerine/= ILIM, GÜN TÜN EŞİTLİĞİ


- EKİP/TEAM[İng.] değil/yerine/= TAKIM


- EKİPMAN/EQUİPMENT[İng.] değil/yerine/= DONANIM


- EKİVALAN/EQUİVALENT[İng.] değil/yerine/= EŞDEĞERLİLİK


- EKLEKTİK değil/yerine/= DERLENMİŞ


- EKLEKTİZM değil/yerine/= SEÇMECİLİK


- EKLEM AĞRISI/ARTRALJİ ile EKLEM YANGISI/ARTRİT ile EKLEM SAYRILIĞI/ARTROPATİ

( Eklemlerde yangılanma, alerjik tepki, incinme, artrit gibi sayrılıklar sonucu oluşan ağrılar. İLE Eklemlerdeki ağrılı ve çoğunlukla bozucu yangılanma. İLE Eklemi etkileyen herhangi bir sayrılık ya da bozukluk. )

( ARTHRALGIA vs. ARTHRITIS vs. ARTHROPATHY )

( GELENKSCHMERZ mit GELENKENTZÜNDUNG mit GELENKERKRANKUNG )


- EKLEM ile/ve/ne yazık ki/||/<>/> ANKİLOZ[Fr. < Yun. < ANKYLOSE]

( ... İLE Oynar eklemlerde oynaklığın kalmamasıyla eklemin işlemez duruma gelmesi, eklem kaynaşması, oynaklığın yitimi. )


- EKMO/ECMO EKSTRAKORPORAL MEMBRAN OKSİJENLENME/EXTRACORPOREAL MEMBRANE OXYGENATION[İng.] değil/yerine/= GÖVDE DIŞI OKSİJENLENME


- EKO/AKS/AKSİSEDÂ/İNİKÂS[Ar. < AKS (çoğ. İN'İKÂSÂT)] değil/yerine/= YANKI/YANSI

( Işığın, parlak bir yere çarpıp geriye doğru yön değiştirerek kaynağını göstermesi. | Tepke. )


- EKO/ECHO ECHOCARDIOGRAPHY[İng.] değil/yerine/= EKOKARDİYOGRAFİ


- EKOJENİK/ECHOGENIC[İng.] değil/yerine/= YANKILAYAN


- EKOKARDİYOGRAFİ/ECHOCARDIOGRAPHY[İng.] değil/yerine/= SES ÖTESİ DALGALARLA YÜREK GÖRÜNTÜLENMESİ


- EKOLOG değil/yerine/= ÇEVREBİLİMCİ


- EKOLOJİ/ECOLOGY[İng.] değil/yerine/= ÇEVRE BİLİMİ


- EKOLOJİ değil/yerine/= ÇEVREBİLİM


- EKOLOJİK FAKTÖR değil/yerine/= ÇEVRESEL ETMEN/ETKEN


- EKOLOJİK NİŞ değil/yerine/= ÇEVRESEL ORUN


- EKOLOJİK POTENZ/POTANSİYEL değil/yerine/= ÇEVRESEL KOŞULLUK


- EKOLOJİK TOLERANS değil/yerine/= ÇEVRESEL DAYANCA


- EKOLOJİK VALANS değil/yerine/= ÇEVRESEL DEĞERLİK


- EKOLOJİK değil/yerine/= ÇEVREBİLİMSEL/ÇEVRESEL


- EKOLOJİST değil/yerine/= ÇEVREBİLİCİ


- EKOLOJİZM değil/yerine/= ÇEVREBİLİCİLİK


- EKONOMİ/İKTİSAT değil/yerine/= GEÇİMGE


- EKONOMİK/İKTİSADİ değil/yerine/= GEÇİMSEL


- EKOPRAKSİ/ECHOPRAXIA[İng.] değil/yerine/= YANSILAMA


- EKOSENTRİK değil/yerine/= ÇEVREÖZEKÇİ


- EKOSENTRİZM değil/yerine/= ÇEVREÖZEKÇİLİK


- EKOSİSTEM EKOLOJİSİ/KOMÜNİTE EKOLOJİSİ değil/yerine/= ÇEVREDİZGE ÇEVREBİLİMİ/TOPLULUK ÇEVREBİLİMİ


- EKOSİSTEM değil/yerine/= ÇEVREDİZGE


- EKOTİP/EKOLOJİK IRK değil/yerine/= ÇEVRETÜR/ÇEVRESEL SOY


- EKREM[Ar.]/CÖMERT[Fars. CEVÂN+MERD] ile (EN) ELİAÇIK

( EN KERÎM, EN CÖMERT )


- EKSANTRİK/ECCENTRIC[İng.] değil/yerine/= AYRIKSI | MERKEZ DIŞI


- EKSANTRİK değil/yerine/= DIŞÖZEKLİ


- EKSEN/MİHVER[Ar. çoğ. MAHÂVİR] ile/<> ORTAY

( Bir cismi, iki eşit parçaya bölen, gerçek ya da sanal çizgi. | Üzerinde bir pozitif yön varsayılan sonsuz doğru. | Dingil. İLE/<> [mat.] Bir düzlem şeklin aynı yöndeki koşut tüm kirişlerini eşit parçalara bölen çizgi. | Bir uzayı, bir yüzeyi, iki eşit parçaya bölen çizgi/düzlem. )

( MİHVER ile/<> ... )


- EKSERİYET değil/yerine/= ÇOĞUNLUK


- EKSHALASYON/EXHALATION[İng.] değil/yerine/= SOLUK VERME


- EKSİBE[Ar.] değil/yerine/= KUMUL


- EKSİKSİZLİK = PERFECTION[İng., Fr.] = VOLLKOMMENHEIT[Alm.] = PERFECTIO[Lat.]


- EKSİNTİ/FİRE[Yun.] ile/ve/<> PAÇAVRA


- EKSITASYON/EXCITATION[İng.] değil/yerine/= UYARMA | TAŞKINLIK


- EKSITUS/EXITUS[İng.] değil/yerine/= ÖLÜM | ÇIKIŞ


- EKSİZYON/EXCİSION[İng.] değil/yerine/= KESİP ÇIKARMA


- EKSKAVATÖR[Fr.] değil/yerine KAZARATAR/KAZMAÇ


- EKSKRESYON/EXCRETION[İng.] değil/yerine/= DIŞ ATIM


- EKSOJEN/EXOGENOUS[İng.] değil/yerine/= DIŞ KAYNAKLI


- EKSOTERİK değil/yerine/= DIŞRAK


- EKSPANSİYON/EXPANSION[İng.] değil/yerine/= GENİŞLEME


- EKSPERİMENT/EXPERİMENT[İng.] değil/yerine/= DENEY


- EKSPERİMENTAL/EXPERİMENTAL[İng.] değil/yerine/= DENEYSEL


- EKSPERİMENTALİZM/EXPERİMENTALISM[İng.] değil/yerine/= DENEYİMCİLİK


- EKSPERTİZ değil/yerine/= UZMAN İNCELEMESİ


- EKSPIRASYON/EXPIRATION[İng.] değil/yerine/= SOLUKVERİM


- EKSPIRATUVAR/EXPIRATORY[İng.] değil/yerine/= SOLUKVERİM (İLİŞKİLİ)


- EKSPIRİYUM/EXPIRIUM[İng.] değil/yerine/= SOLUKVERİM


- EKSPLANTASYON/EXPLANTATION[İng.] değil/yerine/= DIŞ EKİM, GÖVDE DIŞI EKİM


- EKSPLİSIT BİLGİ/EXPLICIT KNOWLEDGE[İng.] değil/yerine/= AÇIK BİLGİ


- EKSPLİSIT/EXPLICİT[İng.] değil/yerine/= AÇIK


- EKSPLORATUVAR/EXPLORATORY[İng.] değil/yerine/= INCELEYİCİ | GÖZDEN GEÇİRICİ


- EKSPOJUR/EXPOSURE[İng.] değil/yerine/= AÇIĞA ÇIKARMA (CERRAHİ) | MARUZ BIRAKMA


- EKSPOZİSYON/EXPOSITION[İng.] değil/yerine/= SERGILEME


- EKSPÜLSİYON/EXPULSION[İng.] değil/yerine/= DIŞA ATIM


- EKSTAKORPORAL SİRKÜLASYON/EXTRACORPOREAL CIRCULATION[İng.] değil/yerine/= GÖVDE DIŞI DOLAŞIM


- EKSTANSİYON/EXTENSION[İng.] değil/yerine/= GERİLME | UZAMA | DOĞRULMA | GENİŞLEME


- EKSTANSÖR/EXTENSOR[İng.] değil/yerine/= GEREN | UZATAN | DOĞRULTAN


- EKSTAZİ/ECSTASY[İng.] değil/yerine/= ESRİME


- EKSTERİYOR/EXTERIOR[İng.] değil/yerine/= DIŞ BÖLÜM


- EKSTERNAL/EXTERNAL[İng.] değil/yerine/= DIŞ | DIŞARLI


- EKSTERNALİZASYON/EXTERNALİZING[İng.] değil/yerine/= DIŞSALLAŞTIRMA


- EKSTİRPASYON/EXTİRPATION[İng.] değil/yerine/= TÜMÜYLE ÇIKARIM


- EKSTRA/DAN ile FAZLA/DAN


- EKSTRAHEPATİK/EXTRAHEPATIC[İng.] değil/yerine/= KARACİĞER DIŞI


- EKSTRAKORPORAL/EXTRACORPOREAL[İng.] değil/yerine/= GÖVDE DIŞI


- EKSTRAKRANİYAL/EXTRACRANIAL[İng.] değil/yerine/= KAFATASI DIŞI


- EKSTRAKSİYON/EXTRACTION[İng.] değil/yerine/= ÇEKÇIKAR | ÖZÜTLEME


- EKSTRAKTÖR/EXTRACTOR[İng.] değil/yerine/= ÇEKÇIKARIR


- EKSTRAMEDÜLER/EXTRAMEDULLARY[İng.] değil/yerine/= KEMIK İLİĞİ DIŞI


- EKSTRAMÜRAL/EXTRAMURAL[İng.] değil/yerine/= DUVAR DIŞI


- EKSTRANODAL/EXTRANODAL[İng.] değil/yerine/= DÜĞÜM DIŞI


- EKSTRANSPLANTASYON/EXPLANTATION[İng.] değil/yerine/= DIŞ ORTAMDAN AKTARIM


- EKSTRASELÜLER/EXTRACELLULAR[İng.] değil/yerine/= GÖZE DIŞI


- EKSTRASISTOL/EXTRASYSTOLE[İng.] değil/yerine/= ERKEN VURU


- EKSTRAVASKÜLER/EXTRAVASCULAR[İng.] değil/yerine/= DAMAR DIŞI


- EKSTRAVAZASYON/EXTRAVASATION[İng.] değil/yerine/= DIŞA SIZIM (DAMAR, İDRAR YOLU)


- EKSTRAVERSİYON/EXTRAVERSION[İng.] değil/yerine/= DIŞA DÖNÜKLÜK


- EKSTRAVERT/EXTRAVERT[İng.] değil/yerine/= DIŞA DÖNÜK | DIŞA AÇIK (KİŞİLİK)


- EKSTRE/EXTRACT[İng.] değil/yerine/= ÖZÜT


- EKSTRE değil/yerine/= HESAP ÖZETİ


- EKSTRE değil/yerine/= ÖZÜT


- EKSTREM[İng., Fr. < EXTREME] değil/yerine/= UC/AŞIRI/SIRADIŞI


- EKSTREM/EXTREME[İng.] değil/yerine/= UÇ | AŞIRI


- EKSTRENSEK/EXTRINSİC[İng.] değil/yerine/= DIŞSAL


- EKSTÜBASYON/EXTUBATION[İng.] değil/yerine/= BORU ÇIKARTIMI


- EKSÜDA/EXUDATE[İng.] değil/yerine/= YANGI SIVISI


- EKSÜDASYON/EXUDATION[İng.] değil/yerine/= YANGISAL SIZINTI


- EKT/ELECTROCONVULSIVE THERAPY[İng.] değil/yerine/= ELEKTROKONVÜLZİF TEDAVİ, ELEKTROŞOK TEDAVİSİ


- EKTAZİ/ECTASIA[İng.] değil/yerine/= GENİŞLEME


- EKTOPİ/ECTOPY[İng.] değil/yerine/= KONUM DIŞI


- EKTOPİK VURU/EXTRASYSTOLE, ECTOPIC BEAT, PREMATURE BEAT[İng.] değil/yerine/= ERKEN VURU


- EKVATOR değil/yerine/= EŞLEK


- EKZİSTANSİYALİZM değil/yerine/= VAROLUŞÇULUK


- el-AN[Ar.] ile/ve/||/<>/> el-AN KEMÂKÂN

( Şu anda bile. İLE/VE/||/<>/> Eskiden olduğu gibi. )


- EL-MÛZEC / UMMÛZEC[Ar.] ile ÖRNEK

( Örnek. )


- ELASTİK/ELASTIC[İng.] değil/yerine/= ESNEK


- ELASTİK ile ESNEK


- ELASTISITE/ELASTICITY[İng.] değil/yerine/= ESNEKLİK


- ELASYON/ELATION[İng.] değil/yerine/= DUYGU YÜKSELIMİ


- ELBETTE/TABİİ değil/yerine/= KUŞKUSUZ/DOĞALCA


- ELBİSE/ESVAP/KIYAFET/LİBAS değil/yerine/= GİYSİ/GİYİM/GİYECEK/OTRAN


- ELBİSE/URBA[İt.] değil/yerine/= GİYECEK/GİYSİ


- ELÇİ/HABERCİ değil/yerine/= ULAK


- ELECTROMAGNETICS değil/yerine/= KIVILKAPAR


- ELEKTİF/ELECTIVE[İng.] değil/yerine/= SEÇMELİ


- ELEKTRİFİKASYON/ELEKTRİKLENME değil/yerine/= ÇINGILANMA


- ELEKTRİK[: TUTMAK] değil/yerine/= ÇINGI/ÇAKILGAN/YALDIRIK/SEYYÂRE-İ KEHRİBÂRİYE


- ELEKTRİKSEL ALTERNANS/ELECTRICAL ALTERNANS[İng.] değil/yerine/= ELEKTRİKSEL DEĞİŞİMLİ


- ELEKTROENSEFALOGRAM/ELECTROENCEPHALOGRAM[İng.] değil/yerine/= BEYİN ELEKTRİK ÇİZGESİ


- ELEKTROFOREZ/ELECTROPHORESIS[İng.] değil/yerine/= ELEKTRİKLE AYRIŞTIRMA


- ELEKTROKARDİYOGRAM/ELECTROCARDIOGRAM[İng.] değil/yerine/= YÜREK ELEKTRİK ÇİZGESİ


- ELEKTROKONVÜLZİF TERAPİ/ELECTROCONVULSIVE THERAPY[İng.] değil/yerine/= ELEKTROŞOK SAĞALTIMI


- ELEKTROKOTER/ELECTROCAUTERY[İng.] değil/yerine/= ELEKTRİKLE DAĞLAYICI


- ELEKTROKOTERİZASYON/ELECTROCAUTERIZATION[İng.] değil/yerine/= ELEKTRİKLE DAĞLAMA


- ELEKTROMANYETİK değil/yerine/= ÇINGIKAPGILI


- ELEKTROMANYETİZMA değil/yerine/= ÇINGIKAPGILIK


- ELEKTROMİYOGRAM/ELECTROMYOGRAM[İng.] değil/yerine/= KAS ELEKTRİK ÇİZGESİ


- ELEKTROMOTOR değil/yerine/= ÇINGIDEVİTKEN


- ELEKTRONİK değil/yerine/= ÇINCALIK


- ELEKTROOKÜLOGRAM/ELECTROOCULOGRAM[İng.] değil/yerine/= GÖZ ELEKTRİK ÇİZGESİ


- ELEKTROT LEAD[İng.] değil/yerine/= AKIMTAŞIR


- ELEKTROTERAPİ/ELECTROTHERAPY[İng.] değil/yerine/= ELEKTRİKLE SAĞALTIM


- ELEKTROVERSİYON/ELECTROVERSION[İng.] değil/yerine/= ELEKTRİKLE DÜZELTME


- ELEMAN değil/yerine/= ÇALIŞAN


- ELEMENT değil/yerine/= ÖGEDEK


- ELEŞTİRİ = TENKİT = CRITICAL[İng.] = CRITIQUE[Fr.] = KRITIK[Alm.] = KRITIKE[Yun.] = CRÍTICO[İsp.]


- ELEVASYON/ELEVATION[İng.] değil/yerine/= KALDIRMA | YÜKSELME


- ELEVATÖR/ELEVATOR[İng.] değil/yerine/= KALDIRAÇ


- ELİM[Ar.] değil/yerine ACINACAK/ACIKLI


- ELIMINASYON/ELIMINATION[İng.] değil/yerine/= ELEME | ÇIKARTIM


- ELİMİNE[Fr.] (ETMEK) değil/yerine/= ELEMEK/AYIKLAMAK


- ELİPS değil/yerine/= SÖBÜ


- ELİPSOİT/ELLİPSOID[İng.] değil/yerine/= YUMURTAMSI


- ELISA TESTİ/ENZYME-LINKED IMMUNOSORBENT ASSAY TEST[İng.] değil/yerine/= ENZİM BAĞLANTILI IMMÜNOSORBENT TAHLİLİ


- elix.[Lat. < ELIXIR] değil/yerine/= ÖZ, İKSİR


- ELKOYLU ALIM değil/yerine/= ALACAĞIN HACZİ


- ELLIPSOID değil/yerine/= SÖBÜR, SÖBÜK


- ELLIPTICAL değil/yerine/= SÖBÜCÜL


- ELONGASYON/ELONGATION[İng.] değil/yerine/= UZATMA


- ELYAF değil/yerine/= İPSİ


- ELZEM[Ar.] değil/yerine VAZGEÇİLMEZ


- EM/ELECTRON MICROSCOPE[İng.] değil/yerine/= ELEKTRON MİKROSKOBU


- EMA/EUROPEAN MEDICINES AGENCY[İng.] değil/yerine/= AVRUPA İLAÇ AJANSI


- EMANET[Ar.] değil/yerine/= KORUNMALIK


- EMÂRE[Ar.] ile/ve/||/<> ESAM/E[< ESÂM/İ][Ar.]

( Belirti. İLE/VE/||/<> Adlar. )


- EMBOLİ/EMBOLUS[İng.] değil/yerine/= TIKAÇ


- EMBOLİZASYON/EMBOLIZATION[İng.] değil/yerine/= TIKAÇLA(N)MA


- EMBRİYO/EMBRYO[İng.] değil/yerine/= ÖNDÖLÜT


- EMEL/GAYE değil/yerine/= İSTEK/ÜMİT/UMUT/ÜLKÜ


- EMERJENSİ/EMERCENSİ[İng. < EMERGENCY] değil/yerine/= ACİL


- EMEZİS/EMESIS, VOMITING[İng.] değil/yerine/= KUSMA


- EMG/ELECTROMYOGRAM[İng.] değil/yerine/= ELEKTROMİYOGRAM, KAS ELEKTRİK ÇİZGESİ


- EMİN değil/yerine/= GÜVENİK/GÜVENLİ


- EMİN değil/yerine/= GÜVENLİ


- EMİR[Ar.] değil/yerine/= BUYRUK/KOMUT

( Askerlere, izcilere, öğrencilere, gövde eğitimi çalışmalarında ya da bir tören sırasında, bir durumdan başka bir duruma geçmeleri için bildirilen/söylenilen söz. )


- EMİR değil/yerine/= BUYRUK/BUYURU


- EMISYON/EMISSION[İng.] değil/yerine/= DIŞA YAYIM | DIŞA ATIM


- EMNİYET ÂMİR değil/yerine/= GÜVENLİK BUYRANI


- EMNİYET KEMERİ/KEMER değil/yerine/= GÜVENLİK BAĞI/ÖNBAĞ


- EMNİYET KİLİDİ değil/yerine/= GÜVENLİK BEKİ


- EMNİYET ŞARTI değil/yerine/= GÜVENLİK KOŞULU


- EMNİYET STOKU değil/yerine/= GÜVENLİK YIĞIMI


- EMNİYET SÜBABI değil/yerine/= GÜVENLİK KAPACI


- EMNİYET değil/yerine/= GÜVENLİK


- EMNİYETİ SUİSTİMAL SİGORTASI değil/yerine/= GÜVENİ KÖTÜYE KULLANMA KORUNCU


- EMOJİ/SMILEY[İng.] değil/yerine/= DUYGUCUK


- EMOSYON/EMOTION[İng.] değil/yerine/= DUYGU


- EMPATİ[İng. < Yun. EM-PATHY] yerine EŞDUYUM/DUYGUDAŞLIK


- EMPOZE (ETMEK) değil/yerine/= DAYATMAK


- EMPRESYONİST/EMPRESYONİZM değil/yerine/= İZLENİMCİ/LİK


- EMPROVİZASYON değil/yerine/= DOĞAÇLAMA


- EMR-İ VÂKİ değil/yerine/= OLDU BİTTİ


- EMR/ELECTRONIC MEDICAL RECORDING[İng.] değil/yerine/= ELEKTRONİK TIBBİ KAYIT


- EMRAM/ELECTRONIC MEDICAL RECORD ADOPTION MODEL[İng.] değil/yerine/= ELEKTRONİK TIBBİ KAYIT BENIMSEME MODELİ


- EMRE MUHARRER SENET değil/yerine/= YÖNERGELİ BELGİT


- EMS/ELECTRONIC MEDICAL SYSTEMS[İng.] değil/yerine/= ELEKTRONİK TIBBİ DÜZEN(EK)LER


- EMSAL değil/yerine/= KATSAYI


- EMÜLSİYON/EMULSION[İng.] değil/yerine/= SIVI ASILTI


- EN YÜKSEK İYİ = HAYR-İ ÂLÂ = SUMMUM BONUM[İng., Lat.] = LE SOUVERAIN BIEN[Fr.] = DAS HÖCHSTE GUT[Alm.]


- ENÂNİYET/EGO ile BENLİK

( BENLİK, EGO )


- ENDEMI/ENDEMIA[İng.] değil/yerine/= YÖRESEL SAYRILIK


- ENDEMİK/ENDEMIC[İng.] değil/yerine/= YÖRESEL

( Belirli bir bölgeye özgü, belirli bir bölgede yetişen. )


- ENDİKASYON/INDICATION[İng.] değil/yerine/= KULLANIM ALANI | GEREKLİLİK


- ENDİKATÖR/İNDİKATÖR/INDICATOR[İng.] değil/yerine/= GÖSTERGE, BELİRTEÇ,


- ENDİREKT/İNDİREKT/INDIRECT[İng.]/BİLVÂSITA[Ar.] değil/yerine/= DOLAYLI


- ENDOCENTRIC COMPOUND[İng.] değil/yerine/= İÇMERKEZLİ BİLEŞİK


- ENDOJEN/ENDOGENOUS[İng.] değil/yerine/= İÇ KAYNAKLI


- ENDOKRİN değil/yerine/= İÇSALGI

( Gövdedeki salgıbezlerinin, doğrudan doğruya kana karışacak yolda çıkardıkları salgı. )


- ENDOKRİNOLOG değil/yerine/= İÇSALGIBİLİMCİ


- ENDOKRİNOLOJİ/K değil/yerine/= İÇSALGIBİLİM/SEL


- ENDOPLAZMİK RETİKULUM değil/yerine/= İÇ KANSIVISI AĞI/TOPAĞI


- ENDOSITOZ/ENDOCYTOSIS[İng.] değil/yerine/= GÖZEİÇİ ALIM


- ENDOSKOP/ENDOSCOPE[İng.] değil/yerine/= İÇ GÖREÇ


- ENDOSKOPİ/ENDOSCOPY[İng.] değil/yerine/= İÇ GÖREÇLEME


- ENDOSKOPİK ULTRASONOGRAFİ/ENDOSCOPIC ULTRASONOGRAPHY[İng.] değil/yerine/= İÇ GÖREÇLEMEYLE ULTRASONOGRAFİ


- ENDPOİNT[İng.] değil/yerine/= SON NOKTA


- ENDÛH[Fars.] değil/yerine/= TASA, KAYGI, SIKINTI


- ENDÜKSİYON İNDUCTION[İng.] değil/yerine/= BAŞLATMA


- ENDÜRANS/ENDURANCE[İng.] değil/yerine/= DAYANIKLILIK


- ENDÜRASYON/İNDURATION[İng.] değil/yerine/= SERTLİK


- ENDÜSTRİYEL/SINAİ değil/yerine/= URANSAL/İŞLEYİMSEL


- enem.[Lat. < ENEMA] değil/yerine/= LAVMAN


- ENERJİ VE TABİÎ KAYNAKLAR değil/yerine/= GÜRE VE DOĞAL KAYNAKLAR


- ENERJİ/K değil/yerine/= ERKE/ERKİN, GÜRE/CİL / GÜREL/İ


- ENERJİ/K değil/yerine/= GÜRE/CİL / GÜREL/İ


- ENERJİ = ENERGY[İng.] = ÉNERGIE[Fr.] = ENERGIE[Alm.] = ENERGIA[İt.] = ENERGÍA[İsp.]


- ENFARKT/ÜS INFARCTION[İng.] değil/yerine/= İSKEMIK DOKU ÖLÜMÜ


- ENFARKTÜS değil/yerine/= TIKANCA


- ENFEKSİYON/INFECTION[İng.] değil/yerine/= BULAŞ


- ENFEKSİYON değil/yerine/= İÇBULAŞIM


- ENFEKSİYÖZ/INFECTIOUS[İng.] değil/yerine/= BULAŞKAN


- ENFEKTE ETMEK değil/yerine/= İÇBULAŞIMLAMAK


- ENFEKTE OLMAK değil/yerine/= İÇBULAŞIMLANMAK


- ENFEKTE/INFECTED[İng.] değil/yerine/= BULAŞMIŞ


- ENFEKTİF/INFECTIVE[İng.] değil/yerine/= BULAŞICI


- ENFESTASYON/INFESTATION[İng.] değil/yerine/= ASALAK BULAŞI


- ENFLAMASYON/INFLAMMATION[İng.] değil/yerine/= YANGI, YANGILANMA


- ENFLAMATUVAR/INFLAMMATORY[İng.] değil/yerine/= YANGILI


- ENFORMASYON SİSTEMİ/INFORMATION SYSTEM[İng.] değil/yerine/= BİLİ DÜZENİ


- ENFORMASYON[İng. < INFORMATION] değil/yerine/= BİLGİLENDİRME


- ENFORMATİK/INFORMATICS[İng.] değil/yerine/= BİLİŞİM


- ENFRARUJ[Fr. < INFRAROUGE] değil/yerine/= KIZILÖTESİ

( Işık tayfında kırmızı alanın ötesindeki alanda yayılmış ısı ışınlarından oluşan, gözle görülmeyen ışınım. )


- ENFRARUJ/INFRARED[İng.] değil/yerine/= KIZILÖTESİ


- ENFÜSÎ/SÜBJEKTİF değil/yerine/= ÖZNEL


- ENGEL/SAKINCA/MAHZUR[Ar.] ile ENGEL/SAKINCA/BEİS[Ar.]


- ENGELLEM/AMBARGO[Fr.]:
SÜEL/ASKERÎ değil/yerine/= GEÇİMSEL/EKONOMİK değil/yerine/= YÖNETKİL/SİYASİ


- ENGRAFTMAN/ENGRAFTMENT[İng.] değil/yerine/= YAMA TUTMA | YAMALA(N)MA


- ENJEKSİYON/İNJECTION[İng.] değil/yerine/= İĞNE YAPMA


- ENJEKTE/ZERK ETMEK değil/yerine/= İÇİTMEK


- ENJEKTÖR/SYRINGE[İng.] değil/yerine/= ŞIRINGA


- ENKAZ[Ar.] değil/yerine/= YIKINTI/ÇÖKÜNTÜ/KALINTI


- ENS A SE


- ENSTALASYON[Fr., İng. < INSTALLATION] değil/yerine/= YERLEŞTİRME


- ENSTANTANE değil/yerine/= KIPILIK


- ENSTİTÜ[Fr. INSTITUT / İng. INSTITUTE] değil/yerine/= EĞİTEY/ARAŞTIRAY


- ENSTRÜMAN[Fr.] değil/yerine/= ÇALGI/MÜZİK ARACI


- ENSTRÜMAN değil/yerine/= ÇALGI


- ENSTRÜMANTAL değil/yerine/= ÇALGISAL


- ENSTRÜMANTASYON/INSTRUMENTATION[İng.] değil/yerine/= ÂLETLİ ÇALIŞMA


- ENT/EAR-NOSE-THROAT[İng.] değil/yerine/= KULAK-BURUN-BOĞAZ


- ENTEGRASYON[Fr./İng.] değil/yerine/= BÜTÜNLEŞME


- ENTEGRASYON/İNTEGRATION[İng.] değil/yerine/= BÜTÜNLEŞME


- ENTEGRE DEVRE değil/yerine/= YONGA


- ENTEGRE OLMAK/ETMEK değil/yerine/= BÜTÜNLEŞ(TİR)MEK / KAYNAŞ(TIR)MAK


- ENTELEKHEIA = KEMÂL-İ EVVEL = ENTELECHY[İng.] = ENTÉLÉCHIE[Fr.] = ENTELECHIE[Alm.] = ENTELEKHEIA[Yun.]


- ENTELEKTÜEL ile/ve/değil/yerine AYDIN

( [Bilgiyi/düşünceyi] Tüketen. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Üreten. )


- ENTELLEKTÜALİZASYON/İNTELLECTUALIZATION[İng.] değil/yerine/= DÜŞÜNSELLEŞTİRME


- ENTELLEKTÜALİZM/İNTELLECTUALISM[İng.] değil/yerine/= DÜŞÜNSELCİLİK


- ENTERESAN[Fr. INTÉRESSANT / İng. < INTERESTING] değil/yerine/= İLGİNÇ


- ENTERNASYONAL ÜNİTE/INTERNATIONAL UNİT[İng.] değil/yerine/= ULUSLARARASI BİRİM


- ENTERNASYONAL değil/yerine/= ULUSLARARASI


- ENTOKSİKASYON/İNTOXICATION[İng.] değil/yerine/= ZEHİRLENME


- ENTOLERANS/İNTOLERANCE[İng.] değil/yerine/= DAYANAMAMAZLIK, TAHAMÜLSÜZLÜK


- ENTRENSEK/İNTRENSEK/İNTRINSİC[İng.] değil/yerine/= İÇSEL


- ENTÜBASYON/İNTUBATION[İng.] değil/yerine/= BORU YERLEŞTİRME


- ENVİRONMENTAL[İng.] değil/yerine/= ÇEVRESEL


- ENZİM/ENZYME[İng.] değil/yerine/= BİYOLOJİK TEPKİLEYİCİ


- ENZİM değil/yerine/= ÖZGEN


- EOG/ELECTROOCULOGRAM[İng.] değil/yerine/= ELEKTROOKÜLOGRAM, GÖZ ELEKTRİK ÇİZGESİ


- EPDS/ELECTRONIC PERFORMANCE SUPPORT SYSTEM[İng.] değil/yerine/= ELEKTRONİK PERFORMANS DESTEK DÜZENİ


- EPIDEMIYOLOJİ/EPIDEMIOLOGY[İng.] değil/yerine/= SAĞLIK ARAŞTIRMA BİLİMİ


- EPİGRAF değil/yerine/= TANIMLIK


- EPİKRİZ/EPICRISIS[İng.] değil/yerine/= ÇIKIŞ ÖZETİ


- EPİKRİZ değil/yerine/= ÇIKIŞ ÖZETİ


- EPİLOG/HATİME değil/yerine/= SONDEYİŞ/SONSÖZ


- EPİLOG değil/yerine/= SONDEYİŞ


- EPİSTEMOLOJİ = MEBHAS-I MARİFET = EPISTEMOLOGY[İng.] = ÉPISTÉMOLOGIE[Fr.] = EPISTEMOLOGIE[Alm.] = EPISTEMELOGOS[Yun.]


- EPİTOP/EPITOPE[İng.] değil/yerine/= ANTİJEN BELİRTECİ


- EPİZOT/EPISODE[İng.] değil/yerine/= DÖNEM


- EPR/ELECTRONIC PATIENT RECORD[İng.] değil/yerine/= ELEKTRONİK SAYRI KAYDI


- EPS/ELECTRONIC PATIENT SYSTEM | ELECTROPHYSIOLOGY STUDY[İng.] değil/yerine/= ELEKTRONİK HASTA DÜZENİ | ELEKTROFİZYOLOJİK ÇALIŞMA


- EQUIPOTENTIAL değil/yerine/= EŞGİZİLGÜÇ


- ERADİKASYON/ERADICATION[İng.] değil/yerine/= KÖKÜNÜ KAZIMA


- ERDEM/FAZİLET ile/ve ARTAM/MEZİYET

( Erdem, toplum çıkarını kişisel çıkarın üstünde tutmaktır. )

( Bilgi erdem, erdem de mutluluk üretir. )

( Erdeminiz ayakta kalmanızı sağlayan şeydir. )

( Erdem, kişinin kendini inşâ edeceği tuğlalardır. )

( Erdemler kendileri içindir. Başka şeyler için değildir. )

( Erdemler ve güçler kendini-idrakle birlikte gelir, daha önce değil. )

( Erdemli olanlar, kaygıdan; akıllı olanlar, korkudan uzaktır. )

( Güçlükleri yenmeyi birinci ödevi olarak kabul eden ve ödülü sonraya bırakan bir kişiye 'erdemli' denilir. )

( Erdemli kişinin önem verdiği üç şey vardır: Davranışlarında dikkatsiz ve düşüncesiz olmaktan sakınmak; yüz anlatımında içtenlik; sözlerinin kabalık ve bayağılıktan uzak olması. )

( Gerçekte olduğunuz şey, özünüz, sizin erdeminizdir, erdeminiz kendinizsiniz. )

( Özünüzü, gerçek benliğinizi anımsamak erdemdir. )

( Hiçbir çiçeğin kokusu rüzgâra karşı yayılamaz, fakat erdemlerin kokusu hiçbir engel tanımadan her yere yayılır. )

( Kişi, yaşamını meziyetlerinin yönettiğinden ve bu meziyetlerin en beklenmedik ve en sıkıcı koşullara bile direneceğinden emin olmalıdır. )

( Kişinin sınırlarını bilmesinden doğan alçakgönüllülük bir meziyettir ama vicdanla birleşmediği sürece bir zayıflık olarak görülebilir. )

( Olgun kişi, meziyetlerini parıldar hale getirir. )

( Olgun kişi, meziyetleri parıldarken ışıltıyı gizleyerek çevresiyle uyum içinde kalmayı başarır. )

( Kaynak ve meziyetlerin açığa vurulması yerine sadelikle alçakgönüllülük salık verilir. )

( Kişinin ışığı yararlı bir parlaklık sağlıyorsa, onu tartının altına gizlemelidir. Eğer sağlamıyorsa, meziyetleri geliştirmek amacıyla durmadan çalışılmalıdır. )

( Meziyet yalnız kalmaz, sürekli komşu bulur. )

( 4 Büyük Erdem:
* MAITRI/METTA[Palice] (Dostluk, iyi dilek, iyilik, sevgi ve merhamet göstermek. )

( Merhamet ve herkesin acılarına üzülmek. )

( Herkesin iyiliğine sevinmek. )

( Herkesin hatasını affetme ve görmemezlikten gelmek. )

( Erdemin ölçüsü, tüze'dir. )

( Bir şeyin, işlevini, yerine getirmesi. İLE/VE ... )

( What you are really is your virtue.
Remembering your self is virtue. )

( Aklını, en yüksek düzeyde kullanmak, tefekkür yaşamı, kuramsal temâşâ. İLE/VE ... )

( Ötekinin haklarını sağlamak, korumak ve savunmak. İLE/VE ... )

( VIRTUE vs./and MERIT )


- ERDEM = FAZİLET = VIRTUE[İng.] = VERTU[Fr.] = TUGEND[Alm.] = VIRTUS[Lat.] = ARETE[Yun.] = VIRTUD[İsp.]


- EREK = GAYE = PURPOSE, END[İng.] = FIN[Fr.] = ZWECK[Alm.] = FINIS[Lat.] = TELOS[Yun. < TELEUTE]


- EREKBİLİM = MEBHAS-I GAYAT = TELEOLOGY[İng.] = TÉLÉOLOGIE[Fr.] = TELEOLOGIE[Alm.]


- EREKSİYON[İng. ERECTION] değil/yerine/= SERTLEŞME


- ERGOMANİ/ERGOMANIA[İng.] değil/yerine/= İŞKOLİKLİK


- ERGOMETRE/ERGOMETER[İng.] değil/yerine/= İŞÖLÇER


- ERGOMETRİ/ERGOMETRY[İng.] değil/yerine/= İŞ ÖLÇÜMÜ


- ERGON/OMİK değil/yerine/= İŞLEV/SEL


- ERGONOMİ değil/yerine/= İŞBİLİMİ

( Kişinin, işine uymasını, amaca göre çalışmasını düzenleyen, inceleme ve araştırmaların tümü. )


- ERGONOMİ değil/yerine/= İŞBİLİMİ


- ERGONOMİK değil/yerine/= KULLANIŞLI, ELVERİŞLİ


- ERİNÇ, DİNGİNLİK = PEACE, REPOSE[İng.] = TRAQUILLITÉ[Fr.] = BERUHIGUNG[Alm.] = QUIETUS[Lat.]


- ERİNÇ/HUZUR ve/||/<> BARIŞ

( İç/içte. VE/||/<> Dış/dışta. )


- ERITROSIT SEDİMANTASYON HIZI/ERYTHROCYTE SEDİMENTATION RATE[İng.] değil/yerine/= ALYUVAR ÇÖKME HIZI


- ERK = İKTİDAR, KUDRET = POWER[İng.] = POUVOIR, PUISSANCE[Fr.] = MACHT[Alm.] = PODER[İsp.]


- ERKE = KUDRET = ENERGY[İng.] = ÉNERGIE[Fr.] = ENERGIE[Alm.] = ACTUS[Lat.] = ENERGEIA[Yun.] = ENERGÍA[İsp.]


- ERKEN BAHAR/EVVEL BAHAR/İLKBAHAR değil/yerine/= DOĞ/İLKYAZ/KÖKLEM


- ERKİNCİLİK = SERBESTİYE = LIBERALISM[İng.] = LIBÉRALISME[Fr.] = LIBERALISMUS[Alm.] = LIBERALIS[Lat.] = LIBERACIÓN[İsp.]


- EROR[İng. < ERROR] değil/yerine/= HATA


- EROZİV/EROSIVE[İng.] değil/yerine/= AŞINDIRICI


- EROZYON/EROSION[İng.] değil/yerine/= AŞINMA


- EROZYON/İTİKAL[Ar.] değil/yerine/= AŞINMA


- ERRATUM[İng.] değil/yerine/= DÜZELTİ (YAZI)


- EŞADLI = HOMONYM[İng., Alm.] = HOMONYMIE[Fr.] = HOMONYMIA[Yun.]


- ESANSİYEL/ESSENTIAL[İng.] değil/yerine/= TEMEL | NEDENİ BİLİNMEYEN


- EŞANTİYON/PROMOTIONAL MATERIAL[İng.] değil/yerine/= TANITMALIK


- EŞANTİYON değil/yerine/= ÖRNEKLİK


- ESÂRET[Ar.]/YÛG[Fars.] değil/yerine/= TUTSAKLIK/BOYUNDURUK(/YÜK)


- ESAS değil/yerine/= DOĞRU/GERÇEK


- ESAS değil/yerine/= ÖZÜL


- ESASEN değil/yerine/= GERÇEKTE


- EŞDEĞERLİ = MUADİL = EQUIVALENT[İng.] = ÉQUIVALENT[Fr.] = ÄQUÏVALENT[Alm.] = AEQUIVALENS[Lat.] = EQUIVALENTE[İsp.]


- EŞDEĞERLİLİK = MUADELET = EQUIVALENCY[İng.] = ÉQUIVALENCE[Fr.] = AEQUIVALENZ[Alm.]


- EŞDUYUM/DUYGUDAŞLIK/EMPATİ[İng. < EMPATHY < Yun.] ile/ve ÖZGECİLİK BEN DÜŞMANLIĞI DİĞERGÂMLIK[Fars.]["DİĞERKÂMLIK" değil!]/ALTURİZM/ALTRUİZM/ALTRUISM[İng.] ile/ve İNSAN SEVGİSİ/FİLANTROPİ[İng.;Fr. < Yun. PHILO-ANTHROPOS]


- EŞEKKULAĞI değil/yerine KARAKAFES


- EŞEKOTU değil/yerine EVLİYAOTU


- ESEME = MANTIK = LOGIC[İng.] = LOGIQUE[Fr.] = LOGIK[Alm.] = LOGIKE[Yun.] = LÓGICA[İsp.]


- ESER değil/yerine/= YAPIT; İZ


- EŞEYSELLİK = SEXOLOGY[İng.]


- EŞGEÇERLİ = MUADİL = EQUIPOLLENT[İng.] = ÉQUIPOLLENT[Fr.] = ÄQUIPOLLENT[Alm.] = AEQUIPOLLENS[Lat.]


- EŞGÜDÜM(KOORDİNASYON) ile/değil EŞZAMANLI/LIK(SENKRON/İZASYON)

( [not] COORDINATION vs./but SYNCHRONIZATION )


- ESÎR[Ar.] değil/yerine/= TUTSAK


- EŞİTLİK = MÜSÂVÂT = EQUALITY[İng.] = ÉGALITÉ[Fr.] = GLEICHHEIT[Alm.] = AEQUALITAS[Lat.] = IGUALDAD[İsp.]


- ESK/ELECTRONIC HEALTH RECORD[İng.] değil/yerine/= ELEKTRONİK SAĞLIK KAYDI


- EŞKAL/SURET/FİZİK değil/yerine/= GÖRÜNÜŞ/BİÇİM


- ESKALASYON değil/yerine/= ARTIŞ/TIRMANIŞ

( İhalelerde sözleşme fiyatının maliyetlerdeki artışa göre güncellenmesi. )


- EŞKALİNİ TARİF ETMEK değil/yerine/= GÖRÜNÜŞÜNÜ TANIMLAMAK


- ESKİ ile/değil/yerine ESKİL/BAYRI/KADÎM


- ESKİZ değil/yerine/= TASLAK


- ESKİZ değil/yerine/= TASLAK


- ESKS/ELECTRONIC HEALTH RECORD SYSTEM[İng.] değil/yerine/= ELEKTRONİK SAĞLIK KAYIT DÜZENİ


- ESL/EXTRACORPOREAL SHOCKWAVE LITHOTRIPSY[İng.] değil/yerine/= GÖVDE DIŞI ŞOK DALGASIYLA TAŞ KIRIMI


- ESNAF[Ar.] değil/yerine/= İŞMEN


- ESPİYONAJ değil/yerine/= CASUSLUK


- ESR/ERYTHROCYTE SEDİMENTATION RATE[İng.] değil/yerine/= ERİTROSIT SEDİMANTASYON HIZI, ALYUVAR ÇÖKME HIZI


- ESRARENGİZ değil/yerine/= GİZEMLİ


- ESRİME = VECİT[Ar.] = ECSTASY[İng.] = EXTASE[Fr.] = EKSTASE[Alm.] = EKSTASIS[Yun.] = ÉXTASIS[İsp.]


- ESSAY[İng.] değil/yerine/= DENEME


- EŞSESLİ = EQUIVOCAL[İng.] = ÉQUIVOQUE[Fr.] = ÄQUIVOK[Alm.] = AEQUIVOCUS < AEQUUS[Lat.]


- EŞSÖZ = İADE-İ MÂNÅ = TAUTOLOGY[İng.] = TAUTOLOGIE[Fr., Alm.] = TAUTOLOGIA[Yun.] = COSA FINALIS


- ESTETİK = BEDİİYAT = AESTHETICS[İng.] = ESTHÉTIQUE[Fr.] = AESTHETIK[Alm.] = AISTHETIKÉ[Yun.] = ESTÉTICO[İsp.]


- ESTETİK değil/yerine/= GÖRKEYSEL


- ESTETİK değil/yerine/= GÜZELDUYU


- ESWL/EXTRACORPOREAL SHOCK WAVE LITHOTRIPSY[İng.] değil/yerine/= GÖVDE DIŞI ŞOK DALGASIYLA TAŞ KIRIMI


- EŞYA değil/yerine/= BUYUM, TÜYEK, ARIBERİ)


- EŞYANIN TABİATI değil/yerine/= NESNELERİN DOĞASI


- EŞZAMAN/SENKRON[Fr. < SYNCHRONE] >< YADINKURUN/ASENKRON[Fr. < ASYNCHRONE]

( Aynı zaman içinde hareket eden. >< Başlama ve bitme anları başka olan (olaylar). )


- et al.[Lat. < ET ALII] değil/yerine/= VE ÖTEKİLERİ


- ET(H)İK = İLM-İ AHLÂK = ETHICS[İng.] = ÉTHIQUE[Fr.] = ETHIK[Alm.] = ETHICA[Lat.] = ETHIKE[Yun.] = ÉTICA[İsp.]


- et[Lat.] değil/yerine/= VE


- ETA/EVENT TREE ANALYSIS[İng.] değil/yerine/= OLAY AĞACI ÇÖZÜMLEMESİ/ANALİZİ


- ETAMİN[Fr. < ÉTAMINE] ile KANAVİÇE[İt. < CANOVACCIO]

( Pamuk ya da ketenden, seyrek dokunmuş, delikli bir tür kumaş. İLE El işleri için kullanılan seyrek dokunmuş keten bezi. | Bu bezin üzerine yapılan işleme. | Çuval olarak kullanılan kendirden ya da kenevirden yapılmış seyrek bez. )


- ETİKET değil/yerine/= EDERCE


- ETİKET değil/yerine/= YARLIK


- ETİYOLOJİ/ETIOLOGY[İng.] değil/yerine/= NEDEN | NEDEN BİLGİSİ


- ETİYOLOJİK/ETIOLOGICAL[İng.] değil/yerine/= NEDENSEL


- ETK/ELECTRONIC MEDICAL RECORDING[İng.] değil/yerine/= ELEKTRONİK TIBBİ KAYIT


- ETKEN/ETMEN = ÂMİL = FACTOR[İng., İsp.] = FACTEUR[Fr.] = FAKTOR[Alm.]


- ETKER NEDEN = EFFICIENT CAUSE[İng.] = CAUSE EFFICIENTE[Fr.] = WIRKENDE URSACHE[Alm.] = CAUSA EFFICIENS[Lat.]


- ETKİ = ESER, TESİR = EFFECT[İng.] = EFFET[Fr.] = WIRKUNG, EFFEKT[Alm.] = EFFECTUS[Lat.] = EFECTO[İsp.]


- ETKİLENMEK = AFFECT[İng.] = AFFECTER[Fr.] = AFFIZIEREN[Alm.] = AFFICERE[Lat.]


- ETKİN = FAAL = ACTIVE[İng.] = ACTIF[Fr.] = AKTIV[Alm.] = ACTIVO[İsp.]


- ETKİNLİK = FAALİYET, FAİLİYET = ACTIVITY[İng.] = ACTIVITÉ[Fr.] = AKTIVITÄT, TÄTIGKEIT[Alm.] = ACTIVIDAD[İsp.]


- ETMEN = ÅMİL = AGENT[İng., Fr.] = AGENS, DAS WIRKENDE[Alm.] = AGENS[Lat.] = AGENTE[İsp.]


- ETNİK/ETHNIC[İng.] değil/yerine/= BUDUNSAL


- ETS/EARLY DIAGNOSIS SYSTEM[İng.] değil/yerine/= ERKEN TANILAMA DÜZENİ


- ETÜT/ETÜD[Fr. < ETUDE] değil/yerine/= ÇALIŞMA

( Herhangi bir konuda yapılan inceleme, araştırma. | Ön çalışma. | Belirli bir konuyu inceleyen, araştıran yapıt ya da yazı. | Öğrencilerin, bir belletmenin gözetimi, denetimi altında ders çalışması, mütalaa, müzakere. )


- EUS/ENDOSCOPIC ULTRASOUND[İng.] değil/yerine/= ENDOSKOPİK ULTRASON, İÇ GÖREÇLEMEYLE ULTRASON


- EV HALKI değil/yerine/= EV TUYU


- EVAKÜASYON/EVACUATION[İng.] değil/yerine/= BOŞALTMA


- EVALÜASYON/EVALUATION[İng.] değil/yerine/= DEĞERLEME


- EVANTRASYON/EVENTRATION[İng.] değil/yerine/= KARIN DIŞINA ÇIKMA, EVİSERASYON


- EVAPORASYON/EVAPORATION[İng.] değil/yerine/= BUHARLAŞ(TIR)MA


- EVAR/ENDOVASCULAR AORTIC ANEURYSM REPAIR[İng.] değil/yerine/= ENDOVASKÜLER AORT ANEVRİZMA TAMİRİ, DAMAR İÇİ ANA ATARDAMAR BALONCUĞU ONARIMI


- EVENT/RECORDER EVENT RECORDER[İng.] değil/yerine/= OLAY KAYDEDER


- EVERSİYON/EVERSION[İng.] değil/yerine/= DIŞA DÖNDÜRME


- EVET = YES[İng.] = OUI[Fr.] = JA[Alm.] = SI[İt.] = SÍ[İsp.]


- EVETLEME, OLUMLAMA = İCAP, TASDİK = AFFIRMATION[İng., Fr.] = BEJAHUNG[Alm.] = AFFIRMATIO[Lat.] = AFIRMACIÓN[İsp.]


- EVİRME = AKİS = CONVERSION[İng., Fr.] = KONVERSION[Alm.] = CONVERSIO[Lat.]


- EVİSERASYON/EVISCERATION[İng.] değil/yerine/= KARIN DIŞINA ÇIKIM


- EVLÂT[Ar.] değil/yerine/= ÇOCUKLAR


- EVOK POTANSİYEL/EVOKED POTENTIAL[İng.] değil/yerine/= UYARILMIŞ GİZİL GÜÇ


- EVOLÜSYON/EVOLUTION[İng.] değil/yerine/= EVRİM


- EVRAK[Ar. < VARAK] değil/yerine/= DEĞERLİ BELGE / İŞBELGE


- EVREN = KÂİNAT = COSMOS[İng., Fr.] = KOSMOS[Alm.] = KOSMOS[Yun.]

( VAROLANLARIN HEPSİ | OLANLAR | AYALTI DÜNYA [olarak kabul edilirdi] )


- EVRENBİLİM = KEVNİYAT = COSMOLOGY[İng.] = COSMOLOGIE[Fr.] = KOSMOLOGIE[Alm.] = COSMOLOGIA[Lat.] = KOSMOLOGIA[Yun.]


- EVRENDOĞUM = KİYANİYAT, TEŞEKKÜL-İ ÂLEM = COSMOGONY[İng.] = COSMOGONIE[Fr.] = KOSMOGONIE[Alm.] = KOSMO-GONIA[Yun.]


- EVRENSEL = UNIVERSAL[İng., Alm.] = GÉNÉRALE[Fr.] = UNIVERSALIS[Lat.]


- EVRİM/EVOLASYON[İng. < EVOLUTION] ile DEĞİŞİNİM/MUTASYON

( Canlının tür olarak gelişmesi, bir canlıyı ötekilerden ayırt eden morfolojik ve fizyolojik karakterlerin gelişmesi yolunda geçirilen bir seri değişim. İLE Genetik yapıda, kendiliğinden ya da bir dış etken aracılığı ile ortaya çıkan değişiklik. | Doğada ve toplumda, niteliksel değişmelerin, yavaş yavaş değil birdenbire olması, bir şeyin, ortam ve koşullarını bulduğunda, birdenbire nitelik değiştirmesi. )

( 1500 milyon yıl ilâ 2 milyar yıl gerekir. )

( )

( )

( )

( EVOLUTION vs. MUTATION )


- EVRİM = TEKÂMÜL = EVOLUTION[İng.] = ÉVOLUTION[Fr.] = ENTWICKLUNG, EVOLUTION[Alm.] = EVOLUTIO[Lat.] = EVOLUCIÓN[İsp.]


- EVVELA değil/yerine/= ÖNCE/İLKİN/ÖNCELİKLE/İLK ÖNCE


- EVVELDEN değil/yerine/= ÖNCEDEN/ÖNCELERİ/ESKİDEN


- EVVELİ değil/yerine/= ESKİDEN/ÖNCEKİ


- EVVELİYAT değil/yerine/= ÖNCESİ


- EX ANTE PREVIOUSLY[İng.] değil/yerine/= ÖNCEDEN


- EX POST FROM BEHİND[İng.] değil/yerine/= GERÇEKLEŞEN


- EX VIVO[İng.] değil/yerine/= CANLI DIŞI


- EXCITABILITY[İng.] değil/yerine/= UYARILGANLIK


- EXCURSION[İng.] değil/yerine/= AÇILMA | GEZİNIM


- EXIT[Tr.] değil/yerine/= ÇIKIŞ


- EXPANDER[İng.] değil/yerine/= GENİŞLETICİ (DOKU, YAPI VB.)


- exsic.[Lat. < EXSICCATUS] değil/yerine/= KURU, KURUTULMUŞ


- ext. sup. alut.[Lat. < EXTENDE SUPER ALUTEM] değil/yerine/= DERİ ÜZERİNE YAYINIZ


- ext.[Lat. < EXTERNUS] değil/yerine/= DIŞTAN KULLANILIR


- ext./EKSTRE[Lat. < EXTRACTUM] değil/yerine/= ÖZ, HULÂSA,


- EYELINER[İng.] değil/yerine/= GÖZ KALEMİ


- EYLEM = FİİL = ACTION, ACTIVITY[İng.] = ACTION[Fr.] = AKTION, HANDLUNG[Alm.] = ACTION[Lat.] = ACCIÓN[İsp.]


- EYLEME = ACT, OPERATE[İng.] = AGIR[Fr.] = HANDELN[Alm.] = AGERE[Lat.] = OBRAR[İsp.]


- EYR KONDİŞIN/AIR CONDITION değil/yerine/= ISI DENGELER


- EYTİŞİM(DİYALEKTİK) ile/ve/||/<> ÇEKİŞENLERİN EYTİŞİMİ(AMPHETESIS[Yun.])


- EYTİŞİM = FENN-İ MÜNAZARA, İLMİ- CEDEL, İLM-İ HİLAF Ü CEDEL = DIALECTIC[İng.] = DIALECTIQUE[Fr.] = DIALEKTIK[Alm.] = DIALEKTIKE[Yun.] = DIALECTO[İsp.]


- EYTİŞİMSEL/DİYALEKTİK ile/değil KURGUL


- EZAN değil/yerine/= ÇAĞRAN


- EZBER değil/yerine/= BELLEME


- EZCÜMLE/HÜLÂSA değil/yerine/= ÖZETLE/KISACA


- EZEL değil/yerine/= ÖNCESİZLİK


- EZELİ REKABET[Ar.] değil/yerine/= ESKİLİ ÇEKİŞKİ


- EZELİ değil/yerine/= BİTİMSİZ


- EZELİ değil/yerine/= ESKİLİ/ÖNCESİZ


- EZİYET değil/yerine/= İNCİTİM


- f./ft.[Lat. < FIAT] değil/yerine/= YAP, YAPINIZ


- f.l.a.[Lat. < FIAT LEGE ARTIS] değil/yerine/= ALANIN YÖNTEMİNE GÖRE YAPINIZ


- FAAL/AKTİF değil/yerine/= ETKİN


- FAALİYET[Ar.]/AKTİVİTE[Fr. < ACTIVITE | İng. < ACTIVITY] değil/yerine/= ETKİNLİK | EYLEM


- FAALİYET yerine ETKİNLİK


- FABL değil/yerine/= ÖYKÜNCE


- FABRİKA değil/yerine/= ÜRETİMLİK


- FAGOSİT değil/yerine/= YUTARGÖZE

( Organik ya da inorganik cisimcikleri içine alıp sindirebilen kan gözesi. )


- FAGOSITOZ/PHAGOCYTOSIS[İng.] değil/yerine/= GÖZE YUTUMU


- FAGOSİTOZ değil/yerine/= YUTMA


- FAHİŞ değil/yerine/= ÖLÇÜYÜ AŞAN/AŞIRI


- FAHRÎ[Ar.] değil/yerine/= SAYGIL


- FAHRî değil/yerine/= ONURSAL


- FAİL değil/yerine/= EDİMCİ


- FAİLİ MEÇHUL değil/yerine/= EDİMCİSİ BELİRSİZ/EDİMCİSİ BİLİNMEYEN


- FAIR-PLAY değil/yerine/= DÜRÜST OYUN


- FAİZ/NEMA değil/yerine/= GETİRİ/ÜREM


- FAİZ değil/yerine/= ÜREM


- FAİZ değil/yerine/= ÜREM


- FAKİR[Ar.] değil/yerine/= YOKSUL


- FAKİRHANE değil/yerine/= YOKSULEVİ


- FAKS değil/yerine/= BELGEÇ, BELGEGEÇER


- FAKSİYON değil/yerine/= KURUMLAR

( KURUMLAR )


- FAKTÖR[İng.] değil/yerine/= ETKEN/ETMEN


- FALANKS/PHALANX[İng.] değil/yerine/= PARMAK KEMIĞİ


- FAMILYAL/FAMILIAL[İng.] değil/yerine/= AILEVİ


- FANATİZM değil/yerine/= BAĞNAZLIK


- FÂNİ[Ar.] değil/yerine/= ÖLÜMLÜ/GELİP GEÇİCİ/KALIMSIZ


- FANTEZİ değil/yerine/= DÜŞLEM


- FANTOM/PHANTOM[İng.] değil/yerine/= HAYALET


- FARBA/FARBALA[Fr.] değil/yerine FIRFIR


- FARMAKOLOG değil/yerine/= EMBİLİMCİ


- FARMAKOLOJİ/PHARMACOLOGY[İng.] değil/yerine/= İLAÇ BİLİMİ


- FARMAKOLOJİ değil/yerine/= EMBİLİM


- FARMAKOLOJİK değil/yerine/= EMBİLİMSEL/EMSEL


- FARMAKOPE/PHARMACOPEIA[İng.] değil/yerine/= RESMİ İLAÇ BİLGİSİ


- FARMAKOVİJİLANS/PHARMACOVİGILANCE[İng.] değil/yerine/= İLAÇ TAKİP DÜZENİ


- FÂŞ değil/yerine/= MEYDANA ÇIKMA, DUYULMA, AÇIĞA VURMA


- FASET/FACET(TE)[İng.] değil/yerine/= DÜZ, PÜRÜZSÜZ YÜZEY


- FASİKÜL/CÜZ ile BÖLÜM


- FASİKÜL/FASCICLE[İng.] değil/yerine/= DEMETÇİK


- FASİKÜLASYON/FASCICULATION[İng.] değil/yerine/= SEYİRME


- FASILA[Ar.]/ANTRAKT[Fr. < ENTRACTE] değil/yerine/= ARA


- FASİLITASYON/FACİLITATION[İng.] değil/yerine/= KOLAYLAŞTIRMA


- FASİT DAİRE[Ar.] değil/yerine/= KISIR DÖNGÜ


- FASİT DAİRE[Ar.] değil/yerine/= KISIR DÖNGÜ


- FASİYAL/FACIAL[İng.] değil/yerine/= YÜZ (İLİŞKİLİ)


- FATAL değil/yerine/= ÖLDÜRÜCÜ


- FATALITE ORANI/FATALITY RATE[İng.] değil/yerine/= OLGU-ÖLÜM ORANI


- FATALITE/FATALITY[İng.] değil/yerine/= ÖLDÜRÜCÜLÜK


- FATURA[İt. < FATTURA] değil/yerine/= SAYIŞÇA


- FATURA değil/yerine/= YASAL ÖDENDİ BELGESİ


- FAUNA değil/yerine/= DİREY


- FAVORİ[Fr.] ile FAVORİ[Fr.]/DULUK[Tr.]

( Gözde. İLE Sakal. )


- FAY değil/yerine/= KIRIK/YERKIRIĞI


- FAYDA(LI) değil/yerine/= YARAR(LI)


- FAZ/İK/PHAS/IC[İng.] değil/yerine/= EVRE/Lİ


- FAZ değil/yerine/= EVRE


- FÂZIL[Ar.] değil/yerine/= ERDEMLİ KİŞİ


- FAZÎLET[Ar.] değil/yerine/= ERDEM


- FDA/FOOD AND DRUG ADMINISTRATION[İng.] değil/yerine/= ABD GIDA VE İLAÇ DAİRESİ


- FEATURE OF EARTH değil/yerine/= TOPAN


- feb. dur.[Lat. < FEBRE DURANTE] değil/yerine/= ATEŞ SIRASINDA, ATEŞ VARKEN


- FEBRİL/FEBRİLE[İng.] değil/yerine/= ATEŞLİ


- FECİR değil/yerine/= TAN


- FEDÂ ETMEK değil/yerine/= YOLUĞLAMAK/GÖZDEN ÇIKARMAK


- FEDÂ değil/yerine/= YOLUĞ


- FEDAİ değil/yerine/= YOLUĞAN


- FEDERASYON[Fr./İng. < FEDERATION] değil/yerine/= ÜSTBİRLİK


- FELÂKET değil/yerine/= YIKIM/YIKINÇ


- FELÇ/C[Ar.] değil/yerine/= İNME


- FELSEFE = PHILOSOPHY[İng.] = PHILOSOPHIE[Fr., Alm.] = PHILOSOPHIA(PHILIA:SEVGİ, SOPHIA:BİLGELİK)[Yun.] = FILOSOFIA[İsp.]


- FEMİNİST EKOLOJİ/EKOFEMİNİZM değil/yerine/= DİŞİCİ ÇEVREBİLİM/ÇEVREDİŞİCİLİK


- FEMİNİST değil/yerine/= DİŞİCİ


- FEMİNİZM değil/yerine/= DİŞİCİLİK


- FENÂLAŞMAK değil/yerine/= KENDİNDEN GEÇMEK


- FENESTRASYON/FENESTRATION[İng.] değil/yerine/= PENCERELEME


- FENOMEN değil/yerine/= GÖRÜNGÜ


- FENOTİP/İK/PHENOTYP/IC[İng.] değil/yerine/= DIŞ GÖRÜNÜM/SEL


- FENOTİP değil/yerine/= DIŞYAPI


- FEODAL/İZM değil/yerine/= DEREBEYCİ/LİK


- FEODALİTE değil/yerine/= DEREBEYLİK


- FER-İ TÂLÎ değil/yerine/= SÜRGÜN

( Bitkinin dibinden süren filiz. )


- FERÂGAT değil/yerine/= ELÇEKİ


- FERAH/LIK değil/yerine/= İNÇ/LİK


- FERAHLAMAK değil/yerine/= İNÇLEMEK


- FERAHLATMAK değil/yerine/= İNÇLETMEK


- FERÂSET[Ar. < FERES(Çok hızlı giden at)] değil/yerine/= SEZGİ/SEZİ/SEZİŞ/ANLAYIŞ

( ZEKÂNIN İNCELMİŞ VE HIZLANMIŞI | EDEB'İN KALBE İNİŞİ | ANLAYIŞTA ÖNE GEÇME | ZEKÂNIN GÖVDEYİ KONTROL ALTINA ALMIŞ ŞEKLİ. (AKIL-ZEKÂ-FERASET) [AYNI ŞEYİN DEĞİŞİK MERTEBELERDE ALDIĞI ADLAR] )


- FERDÎ HİKMET[Ar.] değil/yerine/= BİREYSEL BİLGELİK/AYDINLANMA/UYANIŞ/ARINMA


- FERDÎ değil/yerine/= BİREYSEL/KİŞİSEL


- FERFORJE[Fr. < FER FORGÉ] değil/yerine/= DÖKME DEMIR

( Kapılara, pencerelere ya da evlerin iç bölümlerine süsleme amacıyla yapılıp takılan dövme demir. )


- FERİŞTAH[Fars. < FİRİŞTE] değil/yerine/= UZMAN / EN YETKİLİ


- FERMAN[Fars.] değil/yerine/= YARLIK/BUYRUK


- FERMANTASYON[Fr.]/TAHAMMÜR[Ar.] değil/yerine/= MAYALANMA

( Organik maddelerin bazı mikroorganizmalarca salgılanan enzimlerin etkisiyle uğradığı değişiklik. | Sıvı ya da hamur durumunda bulunan organik maddelerin, kendiliğinden kabarıp köpürerek gaz çıkarması durumu. )


- FERMANTASYON/FERMENTATION[İng.] değil/yerine/= MAYALANMA


- FERMENT[İng.] değil/yerine/= MAYA


- FERRUM[İng.] değil/yerine/= DEMIR


- FERSAH FERSAH değil/yerine/= KAT KAT


- FERSUDE[Fars.] değil/yerine/= ESKİMİŞ, YIPRANMIŞ, AŞINMIŞ


- FERYAT[Fars.]/SAYHA[Ar.]/VAVEYLA[Ar.] değil/yerine/= ÇIĞLIK/HAYKIRMA


- FERYAT/FERYÂD ETMEK değil/yerine/= HAYKIRMAK


- FERYAT/FERYÂD değil/yerine/= HAYKIRIŞ


- FESAT KARIŞTIRMAK değil/yerine/= DOLAN KATMAK


- FESİH[Ar.] değil/yerine/= DAĞIL


- FESTİVAL[İng.] değil/değil/yerine/= ŞENLİK/ŞÖLEN


- FEV/FORCED EXPIRATORY VOLUME[İng.] değil/yerine/= ZORLU SOLUK VERME OYLUMU


- FEVERÂN[Fars.] ile KAYNAMA | FIŞKIRMA

( KAYNAMA, GALEYAN ETME | FIŞKIRMA )


- FEVERAN değil/yerine/= KÖPÜRME/PARLAMA


- FEVK[Ar.] değil/yerine/= ÜST / YUKARI


- FEVKALÂDE/HARİKA değil/yerine/= ÇOK GÜZEL/OLAĞANÜSTÜ


- FEVRÎ[Ar.] değil/yerine/= PARLAGAN


- FEYEZAN/SEYLAP değil/yerine/= TAŞKIN


- FEZLEKE değil/yerine/= ÖZETÇE


- FFP/FRESH FROZEN PLASMA | FİLTERING FACE PİECE[İng.] değil/yerine/= TAZE DONMUŞ PLAZMA | YÜZE SÜZGEÇLENEN PARÇA


- FFP2 MASKE/FFP2 MASK[İng.] değil/yerine/= N95 MASKE


- FFR/FRACTIONAL FLOW RESERVE[İng.] değil/yerine/= ORANSAL AKIM YEDEĞİ


- FHIR/FAST HEALTHCARE INTEROPERABILITY RESOURCES[İng.] değil/yerine/= HIZLI SAĞLIK HİZMETİ BİRLİKTE ÇALIŞABİLİRLİK KAYNAKLARI


- FİBER[İng.] değil/yerine/= LIF


- FİBRİL[İng.] değil/yerine/= LIFÇİK


- FİBRİL değil/yerine/= İPLİKÇİK


- FİBRİLASYON/FİBRİLLATION[İng.] değil/yerine/= ÇIRPINTI


- FİBRİN değil/yerine/= PIHTI LIFİ


- FİDANLIK ile AĞAÇ PARKI/ARBORETUM[Lat.]

( Ağaç yetiştirilen alan. İLE Çeşitli ağaçların, sergilenme, eğitim ya da bilimsel inceleme amacıyla yetiştirildikleri ya da korundukları geniş bahçe. )

( NURSERY vs. ARBORETUM )


- FİDBEK[İng. < FEEDBACK] değil/yerine/= GERİBİLDİRİM


- FİDYE[Ar.] değil/yerine/= KURTULMALIK


- FIFO/FIRST IN FIRST OUT[İng.] değil/yerine/= İLK GİREN, İLK ÇIKAR


- FİGAN[Fars.] değil/yerine/= ÇIĞLIK/HAYKIRIŞ; İNLEME


- FİGÜR = FIGURE[İng., Fr.] = FIGURA[Lat., İsp.]


- FİGÜRATİF[Fr..] değil/yerine/= BETİLİ

( İçinde insan, hayvan ve doğa öğeleri bulunan resim ya da heykel. )


- FİHRİST/KATALOG değil/yerine/= DİZİNLİK


- Fİİ CARİ değil/yerine/= GEÇER DEĞER


- FİİL EHLİYETİ/CAPACITY TO ACT[İng.] değil/yerine/= AYIRT ETME GÜCÜ/EDİM UZLUĞU


- FİİL değil/yerine/= EDİM


- FİİL değil/yerine/= EYLEM/EDİM; YÜKLEM


- FİİLEN/BİLFİİL değil/yerine/= EYLEMLİ OLARAK/EDİMLİCE


- FİİLÎ/AKTÜEL değil/yerine/= EDİMSEL


- FİİLÎ değil/yerine/= EYLEMLİ/EDİMLİ


- FİİLİMSİ değil/yerine/= EYLEMSİ


- FİKİR/İDE/İDEA/MÜTALAA değil/yerine/= DÜŞÜNCE


- FİKİR değil/yerine/= DÜŞÜNCE


- FIKRA HÜKMÜ değil/yerine/= ÇİZEY YARGI


- FIKRA değil/yerine/= BÖLÜMCE


- FIKRA değil/yerine/= ÇİZEY


- FIKRA değil/yerine/= GÜLDÜRMECE


- FİKRÎ değil/yerine/= DÜŞÜNSEL


- FİKRÎ değil/yerine/= DÜŞÜNSEL


- FİKRİYAT değil/yerine/= DÜŞÜNLER/DÜŞÜNCELER


- FİKS[İng. < FIX] değil/yerine/= DURAĞAN/DEĞİŞMEZ, SABİT


- FİKS/FIXED[İng.] değil/yerine/= SABİT


- FİKSASYON/FIXATION[İng.] değil/yerine/= SABİTLEME | SAPLANMA


- FİKSATÖR/FIXER[İng.] değil/yerine/= SABİTLEYİCİ


- FILAGELLA değil/yerine/= KAMÇI


- FİLAMENT/FİLAMENT[İng.] değil/yerine/= İĞCİK


- FİLAMENT değil/yerine/= İPLİK, İP


- FİLARMONİ/K değil/yerine/= EZGİSEVİ/EZGİSEVER


- FİLIFORM[İng.] değil/yerine/= İPLİKSİ | ZAYIF


- FİLM/FİLİM değil/yerine/= ÇEL, YARGAK,(ZAR GİBİ İNCE) | ÇELKİ (ÜZERİNE GÖRÜNTÜ ÇEKİLMİŞ ÇEL)


- FİLOLOJİ değil/yerine/= ÖRÜBİLİM


- FİLOLOJİK değil/yerine/= DİLBİLİMSEL


- filt.[Lat. < FILTRA] değil/yerine/= SÜZÜNÜZ


- FİLTRASYON/FİLTRATION[İng.] değil/yerine/= SÜZME | SÜZÜLME


- FİLTRAT/FİLTRATE[İng.] değil/yerine/= SÜZÜNTÜ


- FİLTRE[Fr. < Lat.] değil/yerine/= ELEK/SÜZGEÇ/SÜZEK


- FİLTRE/FİLTER[İng.] değil/yerine/= SÜZGEÇ


- FİLVÂKİ/VÂKIA değil/yerine/= GERÇİ/GERÇEKTEN


- FİLYASYON/FİLIATION[İng.] değil/yerine/= ALAN INCELEMESİ


- FİMBRİYA/FİMBRIA[İng.] değil/yerine/= SAÇAK


- FİNAL[İng.] değil/yerine/= SON/LAMA, BİTİM


- FİNANSMAN/FİNANSÖR değil/yerine/= PARA DESTEĞİ/DESTEKÇİSİ


- FİNİŞ[İng. < FİNİSH] değil/yerine/= BİTİŞ, VARIŞ


- FİRAR (ETMEK) değil/yerine/= KAÇIŞ / KAÇMAK


- FİRARİ[Ar.] değil/yerine/= KAÇAK


- FİRE değil/yerine/= EKSİNTİ


- FISH/FLUORESCEİN İN SITU HYBRİDIZATION[İng.] değil/yerine/= FLORESAN İN SITU HİBRİDİZASYON, FLORESANLA YERİNDE MELEZLEME


- FİSSÜR/FİSSURE[İng.] değil/yerine/= ÇATLAK | AYRIK


- FISTÜL/FISTULA[İng.] değil/yerine/= AKARCA | OLAĞAN DIŞI KANAL


- FİT[İng.] değil/yerine/= ATAK, NÖBET | UYMA


- FİTNE[Ar.] değil/yerine/= KARGAŞA


- FİTOTERAPİ/PHYTOTHERAPY[İng.] değil/yerine/= BİTKİSEL SAĞALTIM


- FITRÎ değil/yerine/= DOĞUŞTAN


- FITRİYE/NATİVİZM değil/yerine/= DOĞUŞTANCILIK


- FİYAT değil/yerine/= EDER


- FİZİBİLİTE değil/yerine/= UYGULANIRLIK


- FİZİBİLİTE değil/yerine/= YAPILABİLİRLİK/UYGULANABİLİRLİK


- FİZİK MUAYENE/PHYSICAL EXAMINATION[İng.] değil/yerine/= FİZİK BAKI


- FİZİKÖTESİ = MABAD-ET-TABİİYE = METAPHYSICS[İng.] = MÉTAPHYSIQUE[Fr.] = METAPHYSIK[Alm.] = META TA PHYSIKA[Yun.]


- FİZYOLOG değil/yerine/= İŞLEVBİLİMCİ


- FİZYOLOJİ/PHYSIOLOGY[İng.] değil/yerine/= ORGANİZMA İŞLEV BİLİMİ


- FİZYOLOJİ değil/yerine/= İŞLEVBİLİM


- FİZYOLOJİK PSİKOLOJİ değil/yerine/= İŞLEVBİLİMSEL USBİLİM


- FİZYOLOJİK değil/yerine/= İŞLEVSEL/YİNİŞLEVSEL


- FİZYON/FİSSION[İng.] değil/yerine/= BÖLÜNME


- FİZYOPATOLOJİ/PHYSIOPATHOLOGY[İng.] değil/yerine/= SAYRILIK OLUŞUM BİLİMİ


- FİZYOTERAPİ değil/yerine/= İŞLEVONUM


- FİZYOTERAPİST değil/yerine/= İŞLEVONUMCU


- FLAMA[İt.] değil/yerine/= BAYRAK


- FLAMBAJ/FLAMBAGE[İng.] değil/yerine/= YALAZLAMA


- FLAMİNGO değil/yerine/= ALLI TURNA


- FLANK[İng.] değil/yerine/= BÖĞÜR


- FLAPPING TREMOR ASTERIXIS, FLAPPING TREMOR[İng.] değil/yerine/= KANAT ÇIRPINTISI


- FLASHBULB HAFIZA/FLASHBULB MEMORY[İng.] değil/yerine/= AYRINTILI OLAY BELLEĞİ


- FLASİDİTE/FLACCIDITY[İng.] değil/yerine/= GEVŞEKLİK


- FLASTER ADHESIVE TAPE[İng.] değil/yerine/= YAPIŞKAN ŞERIT


- fldxt.[Lat. < FLUIDEXTRACTUM] değil/yerine/= BİTKİSEL İLÂCIN SIVI HALDEKİ ÖZÜ


- FLEKSİBIL/FLEXIBLE[İng.] değil/yerine/= ESNEK


- FLEKSIBILITE/FLEXIBILITY[İng.] değil/yerine/= ESNEKLİK


- FLEKSİYON/FLEXION[İng.] değil/yerine/= ESNEME


- FLEKSÖR/FLEXOR[İng.] değil/yerine/= BÜKÜCÜ, EĞİCİ


- FLEKSURA/FLEXURA[İng.] değil/yerine/= BÜKÜNTÜ


- FLEP/FLAP[İng.] değil/yerine/= SAPLI DOKU


- FLOKÜLASYON/FLOCCULATION[İng.] değil/yerine/= BULUTSU ÇÖKÜŞÜM


- FLORESAN/FLUORESCENT[İng.] değil/yerine/= IŞIKTA PARLAYAN, IŞIK YAYAN


- FLOROSKOPİ/FLUOROSCOPY[İng.] değil/yerine/= X-IŞINIYLA BAKI


- FLOW CYTOMETER[İng.] değil/yerine/= AKAN GÖZEÖLÇER


- FLOW CYTOMETRY[İng.] değil/yerine/= AKAN GÖZE ÖLÇÜMÜ


- FLOWMETER[İng.] değil/yerine/= AKIŞÖLÇER


- FLOWMETRY[İng.] değil/yerine/= AKIŞÖLÇÜMÜ


- FLU[Fr. < FLOU]/BLURRED[İng.] değil/yerine/= BULANIK


- FLÜKTÜAN/FLUCTUANT[İng.] değil/yerine/= ÇALKANTILI


- FLÜKTÜASYON/FLUCTUATION[İng.] değil/yerine/= ÇALKALANIM


- FMA/COST BENEFIT ANALYSIS[İng.] değil/yerine/= YARAR BEDEL ÇÖZÜMLEMESİ


- FMA/FOUNDATIONAL MODEL OF ANATOMY[İng.] değil/yerine/= ANATOMİ TEMEL MODELİ


- FMF/FAMILIAL MEDITERRANEAN FEVER[İng.] değil/yerine/= (AILEDEN GELEN) AKDENİZ ATEŞİ


- FMRI/FUNCTIONAL MAGNETIC RESONANCE IMAGING[İng.] değil/yerine/= İŞLEVSEL MANYETİK REZONANS GÖRÜNTÜLEME


- FOBİ/PHOBIA[İng.] değil/yerine/= KORKU


- FOBİ değil/yerine/= KORKAV


- FOKAL/FOCAL[İng.] değil/yerine/= ODAKSAL


- FOKUS[İng. < FOCUS]/LANMA değil/yerine/= ODAK/LANMA


- FOLDIR/FOLDER değil/yerine/= DİZEÇ, KOVLUK, ÖZDÜK


- FOLIE A DEUX[İng.] değil/yerine/= PAYLAŞILMIŞ GERÇEKLİK YİTİMİ


- FOLİKÜL/FOLLICLE[İng.] değil/yerine/= KESECİK


- FOLKLOR[Fr. < FOLKLORE] değil/yerine/= HALKBİLİM


- FOLKLOR/HALKİYAT değil/yerine/= TUYBİLİM


- FOLKLORİK değil/yerine/= TUYBİLİMSEL


- FOLKSONOMİ/FOLKSONOMY[İng.] değil/yerine/= TOPLUMSAL SINIFLANDIRMA


- FOLLOWER[İng.] değil/yerine/= ARTÇI DALGI


- FONEM ile MORFEM

( Sesbirim, harf. İLE Biçimbirim, hece. )


- FONETİK[Fr. < Yun.] değil/yerine/= SESBİLGİSİ | SESÇİL


- FONETİK/PHONETIC[İng.] değil/yerine/= SES (İLİŞKİLİ)


- FONETİK değil/yerine/= SESÇİL


- FONKSİYON[İng. FUNCTION] değil/yerine/= İŞLEV


- FONKSİYONEL/FUNCTIONAL[İng.] değil/yerine/= İŞLEVSEL


- FONOGRAF/GRAMOFON değil/yerine/= SESYAZAR


- FONOGRAM değil/yerine/= SESYAZI


- FONOKARDİYOGRAM/PHONOCARDIOGRAM[İng.] değil/yerine/= KALP SES ÇİZGESİ


- FONOLİT değil/yerine/= SESLİTAŞ

( Vurulduğunda, çınlama sesi veren, gri ya da yeşil renkli, ortoklazlı yanardağ kayası. )


- FONOLOG değil/yerine/= SESBİLİMCİ


- FONOLOJİ[Fr., İng. < Yun.] değil/yerine/= SESBİLİM


- FONTANEL/FONTİKÜL/FONTANELLE/FONTICULUS[İng.] değil/yerine/= BINGILDAK


- FORAMEN[İng.] değil/yerine/= DELİK


- FORM değil/yerine/= BİÇİM


- FORMA değil/yerine/= KALIP, | ÜLGÜ


- FORMASYON[Fr., İng.] değil/yerine/= YETİŞİM


- FORMASYON/FORMATION[İng.] değil/yerine/= BİÇİMLENME | OLUŞUM


- FORMASYON değil/yerine/= YETİŞİM


- FORMEL değil/yerine/= BİÇİMSEL


- FORMÜL[Fr.] değil/yerine/= KALIPÇA


- FORMÜLASYON/FORMULATION[İng.] değil/yerine/= BİÇİMLENDİRME | BİLEŞİMLEME


- FORMÜLE ETMEK değil/yerine/= KALIPÇALAMAK


- FORNİKS/FORNIX[İng.] değil/yerine/= KEMERSİ YAPI | ÇIKMAZ | KATLANTI


- FORSEPS/FORCEPS[İng.] değil/yerine/= TUT ÇEK


- FÖRST KLAS/FIRST CLASS değil/yerine/= BİRİNCİ SINIF, SEÇKİN YER, BAŞTAPKI


- FÖRST LEYDİ/FIRST LADY değil/yerine/= BAŞBAYAN


- FORTRAN/FORMULA TRANSLATOR[İng.] değil/yerine/= FORMÜL DÖNÜŞTÜRÜCÜ (PROGRAMLAMA DİLİ)


- FORUM[Lat.] değil/yerine/= TOPLU TARTIŞI/TARTIŞMA


- FORWARD GRUPLAMA/FORWARD TYPING[İng.] değil/yerine/= DOĞRUDAN ÖBEKLENDİRME


- FOSİLBİLİM değil/yerine/= TAŞILBİLİM


- FOSİLLEŞME değil/yerine/= TAŞILLAŞMA


- FOSSA[İng.] değil/yerine/= ÇUKUR


- FOTOĞRAF değil/yerine/= EKİZ


- FOTOKOPİ (ÇEKMEK) değil/yerine/= TIPKIÇEKİM EŞLEMLEMEK, GÖÇÜRTMEK


- FOTOTERAPİ/PHOTOTHERAPY[İng.] değil/yerine/= IŞIK SAĞALTIMI


- FOVEA[İng.] değil/yerine/= ÇUKURCUK


- FPGA/FİELD-PROGRAMMABLE GATE ARRAY[İng.] değil/yerine/= PROGRAMLANABİLİR KAPI DİZİSİ


- FRAGMAN/TAL yerine PARÇA GÖRÜNTÜ/LER


- FRAGMANTASYON/FRAGMENTATION[İng.] değil/yerine/= PARÇALAMA


- FRAJİL[İng./Fr. FRAGILE] değil/yerine/= KIRILGAN


- FRAJİLITE/FRAGILITY[İng.] değil/yerine/= KIRILGANLIK


- FRAKSİYON/FRACTION[İng.] değil/yerine/= PARÇA | BÖLÜM | KESİM


- FRAKSİYONASYON/FRACTIONATION[İng.] değil/yerine/= AYRIŞMA


- FRAKTÜR/FRACTURE[İng.] değil/yerine/= KIRIK


- FRAME[İng.] değil/yerine/= ÇERÇEVE, KARE KARE


- FRC/FRK/FUNCTIONAL RESIDUAL CAPACITY[İng.] değil/yerine/= FONKSİYONEL İŞLEVSEL ARTAKALAN SIĞA, REZİDÜEL KAPASITE


- FREKANS[Fr. FRÉQUENCE/İng. FREQUENCY] değil/yerine/= SIKLIK

( Birim zamandaki titreşim sayısı. )


- FREMITUS[İng.] değil/yerine/= ELE GELEN TİTREŞİM


- FRİ ŞOP[İng. < FREE SHOP] değil/yerine/= GÜMRÜKSÜZ MAĞAZA


- FRİGORİFİK değil/yerine/= SOĞUTMALI


- FRİKSİYON/FRICTION[İng.] değil/yerine/= SÜRTÜNME


- FRONTAL DÜZLEM/FRONTAL PLANE[İng.] değil/yerine/= KORONAL DÜZLEM


- FRONTAL[İng.] değil/yerine/= ALNA İLİŞKIN | ÖNDEN


- FROSTBİTE/FROZEN[İng.] değil/yerine/= DONUK


- FROTMAN/FRICTION RUB[İng.] değil/yerine/= SÜRTÜNME SESİ


- FROZEN SECTION[İng.] değil/yerine/= DONUKKESIT INCELEME


- FRUSTRASYON/FRUSTRATION[İng.] değil/yerine/= ENGELLENME


- FT-IR/FOURIER TRANSFORM INFRARED SPECTROSCOPY[İng.] değil/yerine/= FOURİER DÖNÜŞÜMÜ KIZILÖTESİ SPEKTROSKOPİSİ


- ft. pulv.[Lat. < FIAT PULVIS] değil/yerine/= TOZ DURUMUNA GETİRİNİZ


- FTA/FAULT TREE ANALYSIS[İng.] değil/yerine/= HATA AĞACI ÇÖZÜMLEMESİ/ANALİZİ


- FTP/FILE TRANSFER PROTOCOL[İng.] değil/yerine/= DOSYA AKTARIM PROTOKOLÜ


- FTR/PHYSICAL THERAPY AND REHABILITATION[İng.] değil/yerine/= FİZİK TEDAVİ VE REHABILITASYON


- FUAYE[Fr. < FOYER] değil/yerine/= DİNLENMELİK


- FUAYE değil/yerine/= DİNLENMELİK


- FUEL-OIL[İng.] değil/yerine/= YAĞYAKIT


- FÜG/FUGUE[İng.] değil/yerine/= ZİHINSEL KAÇIŞ


- FULGURASYON/FULGURATION[İng.] değil/yerine/= ŞİMŞEKLEME


- FULL-TIME[İng.] değil/yerine/= TAM GÜN


- FULL-TİME değil/yerine/= İŞGÜN


- FULL değil/yerine/= DOLU


- FULMINAN/FULMINANT[İng.] değil/yerine/= TEZ KÖTÜLEŞEN


- FULTAYM değil/yerine/= TÜM GÜN/TÜM SÜRE


- FUNDAMENTALİST değil/yerine/= KÖKTENKÖNECİ


- FUNDAMENTALİZM değil/yerine/= KÖKTENKÖNECİLİK


- FUNDUS[İng.] değil/yerine/= DİP | ÇANAK


- FUNGUS[İng.] değil/yerine/= MANTAR


- FUNNEL EFFECT[İng.] değil/yerine/= HUNİ ETKİSİ


- FURŞET/FOURCHETTE[İng.] değil/yerine/= ÇATAL


- FUTBOL[İng. < FOOT BALL] değil/yerine/= AYAK TOPU


- FÜTÜRİST değil/yerine/= GELECEKÇİ


- FÜTÜRİZM değil/yerine/= GELECEKÇİLİK


- FÜZİFORM/FUSIFORM[İng.] değil/yerine/= İĞSİ


- FUZÛLÎ:
BOŞUNA değil/değil/= ERDEMLİ/FAZİLETLİ


- FUZÛLÎ[Ar.] değil/yerine/= ERDEMLİ | GEREKSİZ/YERSİZ/BOŞUNA


- FÜZYON/FUSION[İng./Fr.] değil/yerine/= KAYNAŞMA


- FUZZY LOGIC[İng.] değil/yerine/= BULANIK MANTIK


- FUZZY[İng.] değil/yerine/= BULANIK


- FVK/FORCED VITAL CAPACITY[İng.] değil/yerine/= ZORLU YAŞAMSAL SIĞA, ZORLU VİTAL KAPASİTE


- G-LOC/G-INDUCED LOSS OF CONSCIOUSNESS GRAVITE[İng.] değil/yerine/= (YER ÇEKİMİ) UYARIMLI BİLİNÇ KAYBI


- GABİN/GABN[Ar.] değil/yerine/= SÖMÜRGÜ

( Alışverişte satın alınan mala ödenen karşılığın, malın değerinden çok fazla olması, alışverişte hile yapma. | Edimler arasında açık oransızlık. )


- GADDAR değil/yerine/= KIYGICI


- GAG[Fr.] değil/yerine/= GÜLÜT


- GAG değil/yerine/= GÜLÜT


- GAİB[< GAYB,GIYÂB] ile/değil/yerine/= KAYIP

( Göze konu ol(a)mayan. | Hazır olmayan, yok olan, kayıp. | Görünmeyen [hakikat ile bilinir]. | Belirsiz, bilinmeyen, gayb-ı izâfî, gayb-ı mutlak. | Üçüncü kişi, O. )


- GAİLE[Ar.] değil/yerine/= UĞRAŞ

( DERT, SIKINTI, KEDER | FELÂKET, MUSÎBET | UĞRAŞTIRICI VE SIKINTILI İŞ | SAVAŞ, MUHÂREBE )


- GAİP/GAİB değil/yerine/= GÖRÜNMEZ


- GAİPLİK değil/yerine/= YİTİKLİK


- GALAKSİ değil/yerine GÖKADA


- GALETA[İt. < GALLETTA] değil/yerine/= KIRIKKIRAK

( Çubuk biçiminde gevrek peksimet. )


- GALİBA[Ar.] ile SANIRIM/ANLAŞILAN/GÖRÜNÜŞE GÖRE/BAKILIRSA


- GALİBA değil/yerine/= SANIRIM/ANLAŞILAN/GÖRÜNÜŞE BAKILIRSA/GÖRÜNÜŞE GÖRE


- GALİBA ile SANKİ


- GALİBİYET[Ar.] değil/yerine/= YENGİ

( Yenmek, utku, zafer. )


- GALİP[Ar.] değil/yerine/= BASKIN/YENEN/KAZANAN/UTKAN


- GALO RİTMİ/GALLOP RHYTHM[İng.] değil/yerine/= DÖRTNAL DİZEMI


- GALSAME[Ar.] değil/yerine/= SOLUNGAÇ


- GALVANOMETRE değil/yerine AKIMÖLÇER


- GAMBOT[İng. < GUN-BOAT] değil/yerine/= TOPÇEKER / SAVAŞ GEMİSİ

( Ağır top taşıyan küçük savaş gemisi. | Top çeken araç. )


- GAMET/GAMETE[İng.] değil/yerine/= EŞEY GÖZESİ


- GAMGÎN değil/yerine/= GAMLANAN


- GANGLİYON/GANGLION[İng.] değil/yerine/= DÜĞÜM | SİNİRÇEKİRDEK


- GANİMET değil/yerine/= ELDELİK


- GAP[İng.] değil/yerine/= ARALIK, AÇIKLIK, BOŞLUK


- GARAJ[Fr. < GARAGE] değil/yerine/= ARABALIK

( Otomobil vb. taşıtların konulduğu üstü örtülü yer, arabalık. | Otomobillerin bakım ve onarımının yapıldığı yer. | Toplu taşıma ve aktarım araçlarına hareket ve varış noktası olarak belediyelerce ayrılan yer. )


- GARANTÖR değil/yerine/= GÜVENCECİ


- GARAZ değil/yerine/= HEDEF, GAYE, MEYİL, İSTEK


- GARDIROP değil/yerine/= GİYSİLİK


- GARDROP/GARDIROP[Fr. < GARDE-ROBE] değil/yerine/= GİYSİLİK, GİYSİ DOLABI


- garg.[Lat. < GARGARISMA] değil/yerine/= GARGARA


- GARİP[Ar.] değil/yerine/= ELGİN


- GARİP/GARİBAN değil/yerine/= KİMSESİZ


- GARNİTÜR değil/yerine/= YANLIK


- GARNİZON[Fr. < GARNISON] değil/yerine/= ASKERÎ BİRLİKLERİN BULUNDUĞU YER/KENT/BÖLGE/ALAN

( Bir kenti savunan ya da yalnız orada bulunan askerî birlikler. )


- GASBETMEK değil/yerine/= KAPALLAMAK


- GASP değil/yerine/= KAPAL


- GASTROENTEROLOG değil/yerine/= SİNDİRİMBİLİMCİ


- GASTROENTEROLOJİ/GASTROENTEROLOGY[İng.] değil/yerine/= SINDIRİM BİLİMİ


- GASTROENTEROLOJİ/K değil/yerine/= SİNDİRİMBİLİM/SEL


- GATE[İng.] değil/yerine/= KAPI


- GAVAJ/GAVAGE[İng.] değil/yerine/= BORUCUKLA BESLEME


- GÂYE/LİMİT değil/yerine/= SINIR


- GAYE değil/yerine/= AMAÇ/EREK


- GAYET değil/yerine/= PEK


- GAYR-I MÜMKÜN değil/yerine/= OLANAKSIZ


- GAYRET[Ar.]/EFOR[Fr./İng. < EFFORT] (ETMEK) değil/yerine/= ÇABA/LAMAK


- GAYRETKÂR değil/yerine/= ÇABACIL


- GAYRİ AHLÂKÎ değil/yerine/= KILINÇ DIŞI


- GAYRİ İHTİYARİ ile DİRENÇ/İSTEM/İSTENÇ DIŞI/KENDİLİĞİNDEN


- GAYRİMENKUL değil/yerine/= TAŞINMAZ


- GAYRİSAFİ MİLLİ HÂSILA değil/yerine/= KESİNTİSİZ ULUSAL GELİR


- GAYTA[Ar.] ile/değil/yerine GAYDA[Bulgarca]/TULUM

( İnsan dışkısı. İLE/DEĞİL Müzik aleti.[Trakya'lı, Bulgar, Makedon ve İskoçlar'ın ulusal çalgısı.] )

( ... ile/değil TSIMPONA )

( [Lazca] ... ile/değil GUDA )

( ... ile/değil DANKİYO )


- GAYÛR[< GAYRET] değil/yerine/= GAYRETLİ, ÇOK ÇALIŞKAN | DAYANIKLI [GAYYÛR değil!]



(4/9)

FaRkLaR'ın devamı için burayı tıklayınız...
( Click here to see further differences!... )




Bu sayfa 01 Ocak 2024 itibariyle 1003 kez incelenmiş/okunmuştur.