Yönelim'li FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 3.871 başlık/FaRk ile birlikte,
3.871 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(6/17)
- DÜŞÜNCE ile/ve/> İNANÇ
( İnandığınızı yapın ve yaptığınıza inanın. Başka her şey enerji ve zaman savurganlığıdır. )
( İNANÇ: Değişimi engelleme. )
( THOUGHT vs./and/> BELIEF/FAITH )
( ... ile/ve/> SRADDHA )
- DÜŞÜNCE ile/ve/+/<>/> İNANÇ ile/ve/+/<>/> İMAN
( Bilgi ve/+ yorum. [D] İLE/VE/+/<>/> Düşüncenin karesi. [D²] İLE/VE/+/<>/> Düşüncenin küpü. [D³] )
( [Kanıt gereksinimi] Vardır. İLE/VE/+/<>/> Daha çoktur. İLE/VE/+/<>/> Hem vardır, hem yoktur; ne vardır, ne de yoktur. )
- DÜŞÜNCE ile/ve/||/<>/> İZLENİM
( David Hume )
- DÜŞÜNCE ve/||/<>/> KİP
- DÜŞÜNCEDE ile/ve/||/<>/>/< EĞİTİMDE ile/ve/||/<>/>/< BİLİMDE
( Özgürlüğü. İLE/VE||/<>/>/< Çağdaşlığı. İLE/VE||/<>/>/< Evrenselliği. [yeğleyelim!] )
- DÜŞÜNCELERİN, ...:
DENETLENEMEYECEĞİ KUŞKUSU/ZANNI ile/ve/||/<>/> ZARAR VEREBİLECEĞİ KUŞKUSU/ZANNI
- DÜŞÜNCENİN, GELİŞİGÜZEL "KULLANILIŞI" ile/değil/yerine/>/>< FELSEFE
- ... DÜŞÜNDÜRTÜR ile/ve/||/<>/> DÜŞÜN DÜRTER
- DÜŞÜNEBİLDİĞİN KADAR (BİLE)BİLMEK ve/||/<>/> BİLEBİLDİĞİN KADAR DÜŞÜN(EBİL)MEK
- [ne yazık ki]
DÜŞÜNEMEMEK ile/ve/ne yazık ki/||/<>/> ADLANDIRAMAMAK/ANLAMLANDIRAMAMAK
- DÜŞÜNEMEMEK ile/ve/değil/||/<>/>/< DÜŞÜNMEMEK (> DÜŞÜNEMEMEK)
- DÜŞÜNME ile/ve/||/<>/> DÜŞÜNCE
( Yaşam. İLE/VE/||/<>/> Yaşam(/a/k). )
( Düşünce damlacıklarıyla doldurulan havuzda yüzmek. İLE/VE/||/<>/> Kişinin[düşünenin/düşünmesi gerekenin], suyun üstünde (yaşamda) kalmasını sağlayan kaldırma gücünü sağlayan yasa/zorunluluk/gereklilik. )
( Bilinenleri, bilinmeyenlere götürebilecek biçimde düzenlemek. )
( Sonsuz olanaklılıklar. )
( Her şey düşünce ile başlar. )
( Düşün-ce: Yukarıdan düşünce/inince sende ortaya çıkan. )
( Bir yerini/dizini incitmeyen düşünmeye başlamaz kolay kolay. )
( Düşünme ifade edilerek düşünce haline getirilmiş olur. )
( Aklın bilinen ile bilinmeyen arasındaki hareketidir. )
( Düşünme süreci tamamlandığında, yani anlamlı bir bütünlük oluşturulduğunda, soruya yanıt verilir. )
( Düşünmeyi kesmek zorunda değilsiniz, sadece ilgilenmeyi kesin. )
( Düşüncelerinizi gözleyin, düşüncelerinizi gözlemekte olan kendinizi gözleyin. )
( Düşüncelerinizi sokak trafiğini seyreder gibi seyredin. )
( Rüyanızda bir çölde susuzluktan ölmekte olduğunuzu görürken, başucunuzda duran bir bardak suyun size yararı olmadığı gibi. )
( Düşüncelere sarılmayın yeter. )
( Zihin fukara olunca, fikir ukala olur! )
( Tefekkür, müşâhede ile olur. )
( Kendi düşünce berraklığınıza, amaçtaki safiyetinize ve eylemdeki dürüstlüğünüze güvenin. )
( Düşünmenin hakkını verirsen, düşünme de senin hakkını sana teslim eder. )
( Düşünmek için sükûnete gereksinim vardır. )
( el-NAZAR: Düşünmek, aklın, bilinmeyenden bilinmeyene doğru yaptığı harekettir. )
( Düşüncenin nesnesi, düşüncenin içindedir. )
( Watch your thoughts and watch yourself watching the thoughts.
You need not stop thinking. Just cease being interested.
Watch your thoughts as you watch the street traffic.
Just like the glass of water near your bed if of no use to you, when you dream that you are dying of thirst in a desert.
Don't hold on, that is all.
Rely entirely on your clarity of thought, purity of motive and integrity of action. )
( DÜŞÜNCE ÜZERİNE BAZI SÖZLER
Her şey düşünce ile başlar.
O, gelecek kuşakların faydalanabilmesi için ağaç diker.
Düşünce, okumuş bireylerin çalışmasıdır. Hayal görmek ise onların zevki.
Düşünce karanlığına ışık tutanlara ne mutlu.
Düşünce yel, bilgi yelken, insanlık da kayığın kendisidir.
Düşünce ve pratik, yavaş yavaş her sanatı ilerletir.
Düşüncelerine hakim olamayanlar kısa zaman sonra davranışlarına da hakim olamazlar.
Düşüncelerini iyi kolla, onlar ağaçtaki kuşlar gibi sen farkında olmadan gelir ve sen her gün işinle meşgul olmaya devam ederken, geldikleri gibi sana haber vermeden gene kaybolurlar.
Düşüncelerinizi, kendi tercih ve kararınızla, hareket haline sokunuz.
Düşüncelerinizi yalnız siz seçiyorsunuz ve bu düşünceler hayatınızı biçimlendiriyor.
Düşüncenin kuvveti, zekanın sırrıdır.
Düşüncenin ortaya konulması, bireyi kölelikten kurtarıp özgürlüğe ulaştırır.
Düşünceye dalmış olan birini tembel biri sayma, çünkü bireylerin yaptığı bir görünen iş vardır, bir de görünmeyen.
Düşündüğünüz, inandığınız ve güvenle beklediğiniz her şey mutlaka gerçekleşir.
Düşünmeden konuşmanın cezası, sonradan düşünmeye mahkum olmaktır.
Düşünmeden okumak körletir, okumadan düşünmek yanıltır.
Düşünür, yeniden düşünen ve şimdiye kadar üzerinde düşünülmüş şeylerin asla yeterince düşünülmemiş olduğu kanısına varan kimsedir.
Ebedi olan şey yalnızca düşüncedir.
Işık gökgürültüsünden, düşünce de eylemden önce gelir.
Kendi düşünce biçiminden başka hiçbir şey sınırlayamaz seni !
Alçak gönüllü yüreklerde yaşayan düşünceler, en yüksek düşüncelerdir.
Çoğu kişi, belleği çok güçlü olduğundan, orijinal bir düşünücü olamaz.
Yaptığımız hataların çoğu, düşünmek gereken yerden duygularımızla, duyumsamamız gerektiği yerde düşüncelerimizle karar verdiğimizden ileri gelmiştir.
İyimser, yaranın üstünde kabuk; kötümser, kabuğun altında yara görür.
Her bakış bir gözlem, her gözlem bir düşünce, her düşünce bir bağlantı ve ilişki doğurur.
Düşünmekten utanmıyorsan, söylemekten de utanma.
Mantık eleştiri aracı, matematik ise buluş aracıdır.
Her problemin bir çözümü var ve bu çözüm her zaman içimde yatmakta.
Dünya ve içerdiği her şey düşüncenin ürünüdür.
Bağnazlıktan barbarlığa yalnız bir adım vardır.
Camdan evde oturanlar, başkalarına taş atmamalıdırlar.
Bir kere centilmen, her zaman centilmen.
Felsefe koşulsuz sorgulamadır.
Kişi, hangi konuda meyl ederse felsefeye girmiş olur.
Akıllı kişi, hem kitaplardan, hem de doğadan yararlanır.
Tüm bilimler, hergünkü düşüncenin mükemmel biçimde ıslah edilmesinden başka bir şey değildir.
Dişlerinin tümünü fırçalamana gerek yok. Sadece, ağzında kalmasını istediğin dişleri fırçala.
Bir düşünce eken bir eylem biçer
Bir eylem eken bir alışkanlık biçer
Bir alışkanlık eken bir karakter biçer
Bir karakter eken kaderini biçer.
Üzerinde yoğunlaşılması gereken düşünce, ŞU ANDA ve BURADA'dır.
İki tip birey var.
1. Etkin/pasif (a. Düşünmeyen, b. Düşünmüş)
2. Edilgen/aktif (Düşünen)
Düşüncenin Doğası
Düşünce, bilinçlilik alanındaki sakinliğin gerisinde akan şeydir. Düşünce bizim duygu ya da his diye adlandırdığımız şekle bürünebilir, fikir veya kavram formunu alabilir, yazı biçiminde veya sembolik olabilir. Düşüncenin geçmiş ve gelecek yaratma yeteneği vardır.
Düşünce nesne ve özne olmadan biçimlenemez. Düşünce zaman olmadan biçimlenemez. Düşünce hiçbir şeyi doğrudan deneyimleyemez. Düşünce kendisinin farkında olamaz.
Düşünce gerçekliktir. Düşünce olmadan gerçeklik yoktur. Bu düşün-gerçeklik, gerçek değildir ve doğasında şeylik veya madde yoktur.
Bölünmemiş olan yalnız düşünce ile bölünmüş görünür. Düşünce, şuna ya da buna ayırır.
Düşünce birlik taşıyamaz çünkü her zaman düşüncenin dışında olan vardır. Birlik düşünceyi kapsar çünkü birlik her şeyi kapsar.
Düşünce, bir düşüneni imler. Bir düşünenin düşüncesi olur. Düşünceler gözlemlenebilir. Düşünen ancak düşünce olarak gözlemlenebilir.
Düşünce, daraltır ve sınırlar. Bilinçlilik sınırsızdır. Düşüncenin bilinçliliğe gereksinimi vardır. Bilinçlilik düşünceye ihtiyaç duymaz.
Bu sözleri söyleyenlerin önemsiz olduğunu düşünmüyoruz. Esas olanın ve yoğunlaşılması gerekenin, sözü kimin söylediği değil, söylenen sözün kendisi olduğuna inandığımızdan dolayı kimin söylediğine yer vermedik. Farklı kitap ve kaynaklardan kimin söylediğini bulabilirsiniz. (Yukarıdaki sözlerin tümü, tanınmış kişilerin söylemiş oldukları değildir.)
"Gerçek ve mantık tüm bireylere açıktır ve onları ilk söyleyen kişiye, onları yineleyene ait olduğundan daha fazla ait değildir."
"Sizi güldüren ya da ağlatan bir mektup alırsınız, bunun nedeni olan postacı değildir." )
( TO THINK vs./and/||/<>/> IDEA )
( COGITO cum/et/||/<>/> COGITATIO )
- DÜŞÜNME ile/ve/||/<>/>/< DUYUMSAMA
- DÜŞÜNME ile/ve/||/<>/> EYLEM
- DÜŞÜNME ile/ve/||/<>/> İLERLEME
- DÜŞÜNMEDEN KONUŞMAK ve/ne yazık ki/||/<>/> SONRADAN DÜŞÜNMEK ZORUNDA KALMAK
- DÜŞÜNMEK => VAR OLMAK
ve/||/<>/>
VAR OLMAK =< ALGILANMIŞ OLMAK
( René Descartes VE/||/<>/> George Berkeley )
( COGITO ERGO SUM and/||/<>/> ESSE EST PERCIPI )
- DÜŞÜNMEK ve/<>/>/< BOŞ KONUŞMAMAYI BECERMEK
( Düşünmeden konuşmanın cezası, sonradan düşünmeye mahkûm olmaktır. )
( Bir şey ki, yapmasan da olur. YAPMA! Bir şey ki, söylemesen de olur. SÖYLEME! )
( Konuşulacak bir kişi olduğunda, onunla konuşamamak, onu yitirmek demektir. Konuşulamayacak bir kişiyle konuşmaksa sözlerin boşuna harcanması demektir. )
( Bazı şeyleri konuşmuyoruz diye aklımız/sözümüz yok zannedilmesin! )
( TO THINK and/<> MANAGE TO NOT VAIN/WASTE TALKING )
- DÜŞÜNMEK ile/ve/||/<>/> "HESAP ETMEK"
- DÜŞÜNMEK ile/ve/||/<>/> KONUŞMAK ile/ve/||/<>/> YAPMAK
( Konuşmadan önce "konuşmak". İLE/VE/||/<>/> Yapmadan önce "yapmak". İLE/VE/||/<>/> [olumlu/olumsuz] Kesinleşmeden önce "görmek/denemek". )
- | "DÜŞÜNMEK" ve "İNANMAK" ve "SEVMEK" |
ile/ve/ne yazık ki/||/<>/>
EYLEMEK
( Çok fazla. İLE/VE/NE YAZIK Kİ/||/<>/> Çok az. )
- DÜŞÜNME/KONUŞMA HAKKI ile/ve/||/<>/> BİLGİLENME HAKKI
( ISEGORIA vs./and/||/<>/> ISONOMIA )
- DÜŞÜNMEYİ BECEREMEMEK ve/||/<>/>/< DÜŞÜNMEYİ SEV(E)MEMEK
- DÜŞÜNÜLEBİLEN ile/ve/||/<>/>/< YAŞANILABİLEN
- DÜŞÜNÜLEBİLİR/DÜŞÜNÜLÜR (OLAN) ile/ve/||/<>/> KABUL EDİLEBİLİR/EDİLİR (OLAN)
- DÜŞÜNÜLEN/DÜŞÜNÜLEBİLİR ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< DÜŞÜNÜLENE/DÜŞÜNÜLEBİLİRE YAKLAŞMAK
- DÜŞÜNÜLMEMİŞ BİLİNEN ile/ve/değil/yerine/||/<>/> BİLİNEN
- DÜŞÜNÜR ile/ve/ne yazık ki/> DÜŞÜNÜLENLERİ "DÜŞÜNÜR"
( Her uzun dönemde, ancak birkaç kişi. İLE/VE/NE YAZIK Kİ/> Geri kalanlar. )
- DUVAR ile/ve/değil/yerine/||/<>/> KAPI
- DUYARLILIK ve/> ÖZ | OLUŞ
( Duyarlılık, özünüze yeni bir başlangıcın açılımıdır. )
( SENSITIVITY and/> ESSENCE | BEING
Sensitivity is the beginning of the new openning in your being. )
- DUYARSIZLAŞMADA:
SOĞUK AŞAMA ile/ve/||/<>/> SICAK AŞAMA
( Kortizon. İLE/VE/||/<>/> Çarpıntı + korku. )
- DUYGU:
İÇSEL ile/ve/||/<>/> YOL GÖSTERİCİ
- DUYGU ile/ve/||/<>/>/< EYLEM EĞİLİMİ
- DUYGULARI:
ANLAMA BÜRÜME ile/ve/||/<>/> ANLAMLANDIRMA ile/ve/||/<>/> HUZUR
- DUYGUSAL ile/ve/||/<>/> SEZGİSEL
- DUYGUSALLIK ve/> DENETİMSİZLİK/KONTROLSÜZLÜK
- DUYGUSALLIK ve/> MUTSUZLUK
- DUYGUYA SAHİP OLMA ile/ve/||/<>/> DUYGULAR ÜZERİNE DERİNLEMESİNE DÜŞÜNME (YETENEĞİ)
- DUYGUYU DÜZENLEME ile/ve/||/<>/> KİŞİYİ/DANIŞANI, DUYGUYA GETİRME
- DUYMA(MA)K ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/> DİNLEME(ME)K
( Her dinlemiyor gibi görünen, dinlemiyor değildir! )
( Beyin ve kulak ile. İLE/VE/DEĞİL/NE YAZIK Kİ/||/<>/> Zihin, veri/bilgi, düşünce ve tutum ile. )
- DUYMUŞ ile/ve/||/<>/> DOYMUŞ
- DUYU ve/||/<>/> ALGI ve/||/<>/> BETİMLEME/TASVİR ve/||/<>/> TASARIM ve/||/<>/> TANIM ve/||/<>/> AD/SÖZCÜK ve/||/<>/> KAVRAM/SOYUTLAMA
- DUYU ile/ve/||/<>/> GEREKSİNİM
- DUYU ile/ve/||/<>/> ZİHİN ile/ve/||/<>/> AKIL
( "Çırak". İLE/VE/||/<>/> "Kalfa". İLE/VE/||/<>/> "Usta". )
- DUYULAR:
DİRENÇSİZ/DİRENÇDIŞI/"İSTEMEDEN"(GAYR-I İHTİYÂRÎ) ile/ve/||/<>/> HEM DİRENÇLİ(İHTİYÂRÎ), HEM DE DİRENÇSİZ; NE DİRENÇLİ, NE DE DİRENÇSİZ ile/ve/||/<>/> DİRENÇLİ(İHTİYÂRÎ)
( Duyma(kulak) ve koklama(burun). İLE/VE/||/<>/> Dokunma/fiziksel duyumsama(deri). İLE/VE/||/<>/> Bakma(göz) ve tad(ağız/dil). )
- DUYUMSATABİLMEK/DUYUMSAYABİLEN ile/ve/||/<>/> DUYUMSAYABİLDİĞİNİ, DUYUMSATABİLMEK/DUYUMSATABİLEN
- DUYUSAL-NESNE DÜRTÜSÜ ve BİÇİM DÜRTÜSÜ | ile/ve/||/<>/> OYUN DÜRTÜSÜ
( Doğal yanımız/yaşamımız. VE Akıl yanımız. İLE/VE/||/<>/> Canlı biçim.[Güzellik ve özgürlük.][İkisi arasında kurulmak istenilen uyumdur. Sanatta ortaya çıkar.][Kişi, oynayabildiği yerde tamlık kazanır.] )
- DUYUSAL SOYUT ile/ve/değil/||/<>/>/< SOYUT
( Doğa. İLE/VE/||/<>/>/< Akıl. )
- DÜZ BASKI/OFSET[İng.] ile/ve/değil/yerine/||/<>/> DİJİTAL BASKI
( Kalıp izlerini, önce kauçuğa, kauçuktan da kâğıda geçirmeye dayanan, çift kopyalı baskı yöntemi. )
- DÜZ </=/> TERS
( ANAKİKLİK )
( PALINDROME )
- DÜZELTME ile/ve/değil/<>/> GELİŞTİRME
- DÜZEN ve SIRADÜZEN/HİYERARŞİ ile/ve/||/<>/> DEĞİŞİM ve EŞİTLİK
( Modern öncesindeki öncelikler. İLE/VE/||/<>/> Modern dönemdeki öncelikler. )
- DÜZEN ile/ve/||/<>/> BUNALIM ile/ve/||/<>/> DÜZELTME
( NİZAM ile/ve/||/<>/> BUHRAN ile/ve/||/<>/> ISLAHAT )
( SYSTEM vs./and/||/<>/> CRISIS vs./and/||/<>/> REFORM )
- DÜZEN ile/ve/||/<>/> DÜZEY
- DÜZEN ve/||/<>/>/< SÜKÛNET
- DÜZENİ:
KURMAK ile/ve/||/<>/> KORUMAK
- DÜZENLEME ve/+/||/<>/> ANLAMA ve/+/||/<>/> DÖNÜŞTÜRME
- DÜZEN/Lİ/LİK ile/ve/||/<>/> KURUM/SAL/LIK
- DÜZENSİZ/LİK ile/ve/||/<>/>/< BELİRSİZ/LİK
- ECEL ile/ve/||/<>/> AMEL ile/ve/||/<>/> EMEL
- EDB ve/||/<>/> İAE
( Elinde, diline ve beline sahip olmak. VE/||/<>/> İşine, aşına ve eşine sahip çıkmak. )
- EDEB ve/> İLİM
( Edep, ilimden önce gelir. )
- EDEB ve/<>/> İMAN ve/<>/> İLİM ve/<>/> AMEL ve/<>/> İHLÂS
- EDEB-İ HAKİKAT ile/ve/||/<>/> EDEB-İ CEMÂL
- EDEBÎ (OLAN) ile/ve/||/<>/>/< EBEDÎ (OLAN)
- EDEBÎ ve/> EBEDÎ
- EDEN BULUR (KADER[Ar. < KADAR]/KARMA[Hintçe]) ile/ve/||/<>/> NE EKERSEN, ONU BİÇERSİN
- EDEN > BULUR
- EDİMSELLİK:
DOĞADA ve/||/<>/> TİNDE
( İkisinde de kuvvettir. )
- EDİMSELLİK ve/||/<>/> OLUMSUZLAMA
- ED'İYE[< DUÂ] ile/ve/<>/> HEDİYE
( Yalvarmalar, yakarmalar. İLE/VE/<>/> Armağan. )
- EĞİLİM ile/ve/||/<>/> EYLEM
- EĞİLME:
BARDAK ile/ve/değil/||/<>/>/< SÜRAHİ
( Çırak. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/>/< Usta. )
( Derin olan, dolu olan, usta olan, boyun büker/bükmelidir! Çırak değil! )
- EĞİTİM > ÖZGÜVEN ve/||/<>/> ÖZGÜVEN > ÜMİT ve/||/<>/> ÜMİT > BARIŞ
- EĞİTİM ve/> ÇİLE
( Şekillenmesi üzerine. VE/> Kalıcılığı/pişmesi üzerine. )
( Topraktan/kilden yapılan ürünlerin oluşumu gibi. )
- EĞİTİM ile/ve/||/<>/> DENETİM
- EĞİTİM ile/ve/> DUYARLILIK
( EDUCATION vs./and/> SENSITIVENESS )
- EĞİTİMİN:
KÖKLERİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/> MEYVESİ
( Acı. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Tatlı. )
- EĞİTİM/LER ile/ve/||/<>/> AKLA EĞİTİM/KATILIM
- EGO ile/<>/> LEGO
( "Adamın egosunu lego yaparız." )
- EĞRİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/></>/< DOĞRU
( Doğrulabilir. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>>/< Eğrilebilir. )
( Ne "eğriler", doğrula; ne "doğrular", eğrile. )
( Oturalım. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>>/< Konuşalım. )
- EHLEN ile/ve/||/<>/> SEHLEN
( Beceriyle. İLE/VE/||/<>/> Kolaylıkla. [hoş geldiniz ve sefalar getirdiniz] )
- EHL-İ DİL ile/ve/>/değil/yerine GÖNÜL EHLİ
- EKİM ile/ve/||/<>/> KIRLANGIÇ DÖNÜMÜ
( Yılın onuncu ayı. İLE/VE/||/<>/> Ekim ayının ilk günleri. )
- EKİN/KÜLTÜR ve/=/||/<>/>/< ÇOCUKLARARASILIK/ÇOCUKLAR ÜZERİNDEN/ARACILIĞIYLA
- EKİN/KÜLTÜR ve/||/<>/> TAT
- EKİN/KÜLTÜR ve/> TÖRE
( Temeli/altyapıyı sunar. VE/> Sürekliliği sunar/sağlar. )
- EKİP ve/||/<>/> BİÇMEK
- EKİZDE(FOTOĞRAFTA):
70'LER ile/ve/||/<>/> 80'LER ile/ve/||/<>/> 90'LAR ile/ve/||/<>/> 2000'LER ile/ve/||/<>/> 2010'LAR
( Sayın Özcan Yurdalan'ın sunumunu, burayı tıklayarak dinleyebilirsiniz... )
- EKİZDE(FOTOĞRAFTA):
ANALOG ile/ve/||/<>/> DİJİTAL
- EKİZDE(FOTOĞRAFTA):
TAFK ile/ve/||/<>/> İFSAK ile/ve/||/<>/> TAFK ile/ve/||/<>/> AFSAD ile/ve/||/<>/> AFAD
( [kuruluş yılı] 1950 ile/ve/||/<>/> 1959 ile/ve/||/<>/> 1959 ile/ve/||/<>/> 1977 ile/ve/||/<>/> 1979 )
- EKLEM ile/ve/ne yazık ki/||/<>/> ANKİLOZ[Fr. < Yun. < ANKYLOSE]
( ... İLE Oynar eklemlerde oynaklığın kalmamasıyla eklemin işlemez duruma gelmesi, eklem kaynaşması, oynaklığın yitimi. )
- EKOLALİ:
ANINDA ile/ve/||/<>/> GECİKMELİ
- EKONOMİDE:
DOĞRUSAL ile/değil/yerine/> GERİDÖNÜŞÜMLÜ ile/değil/yerine/> DÖNGÜSEL
(
)
( Al > Yap > Kullan > Çöpe at
İLE/DEĞİL/YERİNE/>
Al > Yap > Kullan > Geri dönüştür > Çöpe at
İLE/DEĞİL/YERİNE/>
Al > Yap > Kullan > Tamir et / Tekrar kullan > Geri dönüştür/döndür > Yap > Kullan > Tamir et / Tekrar kullan )
( [not] LINEAR ECONOMY vs./but/> RECYCLING ECONOMY vs./but/> CIRCULAR ECONOMY )
- EKSİK/LİK ile/ve/||/<>/>/< EZİK/LİK
- EL DELİSİ ile/ve/||/<>/> EL AĞZI
- EL DELİSİ ile/ve/||/<>/> EV DELİSİ
- EL ELE ile/ve/||/<>/> GÖZ GÖZE ile/ve/||/<>/> YÜZ YÜZE ile/ve/||/<>/> DİZ DİZE
- el-AN[Ar.] ile/ve/||/<>/> el-AN KEMÂKÂN
( Şu anda bile. İLE/VE/||/<>/> Eskiden olduğu gibi. )
- ELE GEÇİRMEK ile/ve/değil/||/<>/>/< YÖNETEBİLMEK
(
)
- ELE KARIŞMAK ve/||/<>/> YELE KARIŞMAK
- ELEKTRİK (ALANI) ve/||/<>/> MANYETİK (ALAN)
( 1831 - FARADAY )
( Elektrik yüklerinin çevresinde oluşan güç alanı. VE/||/<>/> Mıknatısların çevresinde oluşan güç alanı. )
- ELEKTRİK ile/ve/||/<>/> AMPUL[Fr./Lat. < AMPOULE]
( Maddenin elektron, pozitron, proton vb. parçacıklarının hareketleriyle ortaya çıkan enerji türü. | Bu enerjinin gündelik yaşamda kullanılan biçimi. | Bu enerjiden elde edilen aydınlanma. | Fiziğin, bu enerji ile oluşan olaylarını inceleyen kolu. | Çarpıcılık, cazibe, canlılık. İLE/VE/||/<>/> İçinde, elektrik akımı ile akkor durumuna gelerek ışık verebilen bir iletkeni bulunan, havası boşaltılmış cam şişe. | İçinde sıvı durumda ilaç bulunan, kapalı cam tüp. )
- ELEKTRODİNAMİK ile/ve/=/||/<>/> ELEKTROMANYETİK
- ELEŞTİRİ ile/ve/<>/> ÇOĞALMA
( Eleştiril(e)meyen şey, çoğal(a)maz. )
- ELEŞTİRİ ile/ve/değil/yerine/<>/> DAYANIŞMA
- ELEŞTİRİ ile/ve/> DİKKAT ÇEKMEK ile/ve/> ABARTMAK
- ELEŞTİRİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/> TARTIŞMA
( vs./and/||/<>/and/but/< DISCUSSION
DISCUSSION instead of CRITICISM )
- ELEŞTİRMEK ile/ve/||/<>/> DEĞİŞ(TİR)MEK
- ELİF ile/ve/||/<>/> HEMZE (ELİF)
( ... İLE/VE/||/<>/> Arapça'da, Elif'in adı. | "Elif, Vav, Ye, He" harfleri üzerine konulan " işareti. | Parmakla sıkma, bir yere sıkıştırma ya da dürtme. | Gırtlakta, ses tellerinin birbirine yapışması sonucu havanın akışını birdenbire engellemesiyle oluşan ve bir kesinti izlenimi veren ünsüz. )
( Gövde. İLE/VE/||/<>/> Anlık. )
( Okunan. İLE/VE/||/<>/> Okutan. )
- ELİF ve/<>/> LÂM ve/<>/> MİM
( Hz. Allah. VE/<>/> Hz. Cebrail. VE/<>/> Hz. Muhammed. )
- ELİMİZDEN GELDİĞİ KADAR ile/ve/değil/yerine/||/<>/> DİLİMİZİN DÖNDÜĞÜ KADAR
- [önce] ELİMİZDEN GELEN ile/ve/sonra/||/<>/> ELİMİZDEN GİDEN
( Yap(alım)! İLE/VE/SONRA/||/<>/> (Fazla) Düşünmeyelim hatta umursamayalım. )
- ELİN KİRİ ile/ve/||/<>/>/< KALBİN KİRİ
( Sabun ile su temizler. İLE/VE/||/<>/>/< Dost ile sohbet temizler. )
- ELİNLE ve/> DİLİNLE ile/ve/||/<>/> SENİNLE
( Ne yaparsan elinle, o gelir seninle... )
- ELLEŞMEK ile/ve/||/<>/> YİYİŞMEK ile/ve/||/<>/> SEVİŞMEK ile/ve/||/<>/> DÜZÜŞMEK/KOÇMAK (SİKİŞMEK)[AGANİGİ NAGANİGİ/FAN FİNİ FİN FON]/İŞ PİŞİRMEK/MERCİMEĞİ FIRINA VERMEK
( Gövdenin her ayrı noktasını elle hissetmek/keşfetmek/yaşamak. İLE/VE/||/<>/> Omuz üstündeki bölgede yaşanan bakışma, öpüşme, yalama, emme, dudakların arasında sıkıştırma, üfleme/soluk verme/soluk alma, dişleme, ısırma. İLE/VE/||/<>/> Tüm gövde üzerinde gözlerin, ağzın(dudakların, dişlerin), yanakların, ellerin, parmakların birlikte işlemesi. İLE/VE/||/<>/> Farklı, çeşitli pozisyonlarda penis-vajina giriş-çıkış döngüsü[siklon/siklus]. )
( Çevrenin ilgisini çekmeyecek yakınlaşma hareketleri. İLE/VE/||/<>/> Çevrede birilerinin olma ve/ya da bulunma ya da gözlenme olasılığının zihinde bulunmasında yaşanan. İLE/VE/||/<>/> Çevresel etmenlerin bulunmamasına karşın zihinsel/kişisel sınırların devrede bulunmasında yaşanan. İLE/VE/||/<>/> Ne çevresel, ne kişisel/zihinsel hiçbir sınırın bulunmadığında yaşanan. )
- ELMAS ve/||/<>/>/< KÖMÜR ve/||/<>/>/< "ŞEKER"
( Karbon atomlarının ilişkilerinin, dik açılı olması. VE/||/<>/>/< Farklı açılarda olması. VE/||/<>/>/< Farklı açılarda olması. )
- EMANETİ, EHLİNE VERMEK ile/ve/||/<>/> İŞİ, O İŞE UYGUN/YETKİN KİŞİYE VERMEK
- EMDİRMEK ile/ve/değil/||/<>/> EMZİRMEK
- EMEK ve/||/<>/> MAKİNE GÜCÜ
- EMEK ile/ve/||/<>/> YEMEK( ile/ve/||/<>/> EMEK)
( Emek olmadan, hiçbir şey olmaz.
[Lat.] Nil sine labore. )
- EMEKÇİ ile/ve/||/<>/> EMEKLİ
- EMEKLEME ve/||/<>/>/< MEMEYE EMEKLEME
( İlgili yazı için burayı tıklayınız... )
( )
- EMİN ve/||/<>/> YEMİN
( Eminsek, yemine gerek kalmaz fakat yine de bazen ve bazı koşullarda yemin edilebilir/beklenebilir. [Doğru söz, yeminden ileridir.] )
- BENLİK:
EMİR ALTINDA ile/ve/> SORGULAYAN ile/ve/> SEZGİSEL ile/ve/> BEKLENTİSİZ ile/ve/>
RIZÂ SAHİBİ ile/ve/> RÂZI OLUNAN ile/ve/> SAFLAŞMIŞ
- EMİR VERMEK ile/ve/değil/yerine/>/< DOĞRUDAN SÖYLEMEK
- EMPATİDE:
THEODOR REIK ile/ve/||/<>/> WILHELM FLIESS ile/ve/||/<>/> DONALD WINNICOTT ile/ve/||/<>/> HEINZ KOHUT ile/ve/||/<>/> CARL ROGERS
- [önce] (NEHY-İ ANİ'L) MÜNKER[Ar.] ile/ve/sonra/||/<>/>/>< (EMR-İ) BİL MÂRUF[Ar.]
( Günah ve kötü şeyler[in yapılmaması]. İLE/VE/||/<>/>/>< Herkesçe bilinen, tanınan, belirli, sanlı. | Şeriatın uygun gördüğü, beğendiği ve buyurduğu[nun yapılması]. )
- [ne yazık ki]
EN BÜYÜK BİLGİSİZLİK/CEHÂLET:
YAKINLARIMIZIN VE SEVDİKLERİMİZİN DEĞERİNİ BİLMEME/ANIMSAMAMA/"AZIMSAMA" ile/ve/||/<>/> BİZİ SEVENLERİN DEĞERİNİ BİLMEME/ANIMSAMAMA/"AZIMSAMA"
- [ne yazık ki]
EN BÜYÜK YANILGILARDAN BİRİ(/İKİSİ):
DİZİLERİ, GERÇEK SANMAK ile/ve/||/<>/> GERÇEK YAŞAMI, DİZİ SANMAK
( 44 yaşında...
Komedyen...
Ülkenin en çok seyredilen dizisinin başrol karakteriydi.
Dizinin adı “Halkın Hizmetkarı”
Başkan rolünde o vardı.
Dizi ekrana geldiği gece tüm Ukrayna nefesini tutuyor televizyona yapışıyordu.
Ahali kahkahadan yerlere seriliyordu.
Genç komedyen çok sevildi.
Dizi çok tuttu.
Adı Volodomir Zelenski'ydi.
***
Dizi o kadar çok tuttu ki...
Sonra siyasi partiye dönüştü.
Evet... Gülmeyin... Vallahi öyle oldu.
“Halkın Hizmetkarı Partisi” kuruldu.
Komedyen abimiz Volodomir Zelenski partinin kurucusu oldu.
Her şey bir komedi dizisi tadında ilerliyordu.
Seçimler geldi çattı.
Komedyen Zelenski, girdiği ilk seçimde oyları silip süpürdü.
450 sandalyelik Ukrayna Parlamentosu'nun yarıdan fazlasını kazandı.
Başkanlık seçiminde ise 2. Turda oyların yüzde 73.22'sini aldı.
***
Ukrayna'nın artık genç bir komedyen başkanı vardı.
Geldik bugüne...
***
Bir komedyenle bir istihbaratçı karşı karşıya gelirse...
Sizce savaşı kim kazanır?
Gülümsediğinizi görüyorum... Cevaba gerek yok.
Ukrayna Rusya geriliminin giriş sahnesini hep beraber yaşadık.
Bir yanda bir dizinin pop rüzgarıyla kendini başkanlık koltuğunda bulmuş tecrübesiz bir genç adam...
Karşısında KGB disiplini ve kurmay zekasıyla yetişmiş duygusuz tavizsiz bir istihbaratçı kurt...
Çok fazla düşünmeye gerek yok sanırım.
***
Artık güvenlik ülkelerin vazgeçilmez şartıdır.
Dünya'da bu işe uyanan devletler işi şansa bırakmıyor.
İstihbarat kökenli liderlere yönetimi veriyorlar.
***
Putin'i anlatan 4 bölümlük belgesel var.
İzleyin derim...
Adı “Putin İnterviews”
O belgeselde yönetmen Oliver Stone, Putin'in korumalarını merak ediyor...
Diyor ki “Sizin kişisel güvenliğinizi kim sağlıyor?”
Putin “Castro'dan bana kalan nasihat şuydu. Sakın kendi güvenliğini başkasının kontrolüne bırakma. Ben de o yüzden tüm koruma ve güvenliğimle bizzat ilgilenirim. Bu sayede halen ayaktayım. Ne dersin?”
Putin bir devlet başkanı ama halen bir istihbaratçı gibi yaşıyor.
Tıpkı KGB yıllarındaki gibi az konuşan, duygusallığa asla prim vermeyen ve hedefine doğrudan odaklı.
Tabi biraz da acımasız.
Yeni kuramlar geliştiriyor... Artık adıyla anılan bir doktrin var.
Güvenlik ve savunma konusunda eşi benzeri görülmemiş bir konsept geliştirdi.
Kendinden kat be kat güçlü düşmanını onun gücünü kullanarak yenme...
Judodan esinlendim diyor.
Judoda karşındaki rakibin sıkletini avantaja çevirebilirsin...
Önce imkansız gibi gözüken bu doktrinin nasıl çalıştığını gördük.
Koca NATO çaresiz kaldı.
***
Şimdi... Almanya çılgın bir deneye hazırlanıyor.
Merkel sonrası kurulan yeni hükümette Dışişleri bakanlığı görevine Annalena Baerbock geldi.
Yeşiller partisinden... Aktivist...
Düşünün... Karşısında Lavrov... Arkasına almış Gerasimov'u, Şoyguyu... Bermuda şeytan üçgeni gibi bir üçlü...
Onlarla mücadele edecek, oyun kuracak kişi Baerbock...
İyidir... Hoştur... Nitelikli bir siyasetçi olabilir.
Kabul ederim.
Ama onun yeri burası değil. Yani Dışişleri Bakanlığı değil....
Kurtlar sofrası kurulmuş.
Ülke için ölüm kalım mücadelesi başlıyor.
Hümanist kimlikli bir siyasetçiden, şeytani bir kurmay akıl bekleyebilir miyiz?
Umarım ben yanılırım...
Ama hayat öncelikleri... Hayata bakış tarzı bambaşka olan Annalena Hanım Ukrayna benzeri bir tablo yaşatabilir Almanya'ya...
***
Uzun sözün kısası...
Günümüzde bir halkın düşeceği en büyük yanılgı... Tv dizilerini gerçek, gerçek hayatı ise dizi sanmasıdır.
“Halkın Hizmetkarı” komedisine yıllarca Ukrayna Halkı güldü.
Şimdi sıra Ruslarda... )
- EN HIZLI OLAN:
| SES HIZI ve IŞIK HIZI | ile/ve/değil/||/<>/>/< DÜŞÜNCE HIZI
( | [ a0 = 340 m/s ] VE [ c0 = 300.000 km/s ] | İLE/VE/DEĞİL/||/<>/>/< Sınırsız ve en hızlı. )
( | [ a0 = 1/√K0 g0 ] [ a0 = √ m . Y ] VE [ c = 1/√e0 μ0 ] | İLE/VE/DEĞİL/||/<>/>/< ... )
- EN İYİ BİLDİĞİM ŞEY, HİÇBİR ŞEY BİLMEDİĞİMDİR ile/ve/<>/> EROS'TAN BAŞKA HİÇBİR ŞEY BİLMİYORUM
- EN UZUN YAŞAYAN/LAR:
->
( * BİTLİS'Lİ ZARO AĞA [1774 - 1934] [160 yıl]
( Mezarı, Eyüp Sultan mezarlığındadır.[Ziyaret edebiliriz/edebilirsek...] )
( 10 Osmanlı Sultanı, 28 Sadrazam, 3 Cumhurbaşkanı, 5 Başbakan görüp 6 savaşa katılmıştır. )
* JEANNE CALMENT [1875 - 1997] [122 yıl]
* CHRISTIAN MORTENSE [1882 - 1998] [116 yıl] )
- ENCÂM[Ar.] ile/ve/<>/> SERENCÂM[Fars.]
( Son, nihayet. İLE/VE/<>/> Bir işin sonu. | Başına gelen. | Olay/vak'a. )
- ENDÜSTRİ 1 - 4:
BUHAR ve/||/<>/> ELEKTRİK ve/||/<>/> OTOMASYON ve/||/<>/> NESNELERİN İNTERNETİ
- ENE ile/ve/değil/yerine/||/<>/> İNNÂ
- ENERJİ(") ile/ve/değil/||/<>/>/< (")ELEKTRİK(")
- ENERJİNİN/BESİNİN:
KAYNAĞI ve/||/<>/> ARACI ve/||/<>/> TAŞIYICISI ve/||/<>/> TÜKETİCİSİ
( Güneş. VE/||/<>/> Toprak. VE/||/<>/> Bitkiler. VE/||/<>/> Hayvan/İnsan. )
- [hem, ne] ENGEL ile/ve/değil/yerine/hem de/ne de/||/<>/> KAYNAK
( [hem, ne] Kendimizden başka yoktur. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/HEM DE/NE DE/||/<>/> Kendimizden başka yoktur. )
- [ne yazık ki]
ENGEL OLMAYA ÇALIŞANLAR ve/||/<>/>/< BAŞARACAĞIMIZA EN ÇOK İNANANLAR
- ER ile/ve/||/<>/> ONBAŞI ile/ve/||/<>/> ÇAVUŞ ile/ve/||/<>/> YÜZBAŞI ile/ve/||/<>/> BİNBAŞI ile/ve/||/<>/> AĞA ile/ve/||/<>/> BAŞ AĞA[> PAŞA]
- ERATOSTHENES ve/||/<>/> STRABON
( M.Ö. 276 - 194 ve/||/<>/> M.Ö. 63 - M.S. 23 )
( Ἐρατοσθένης VE/||/<>/> Στράβων )
- ERBAİN ve/+/<>/> HAMSİN
( 40 gün.[22 Aralık - 31 Ocak arası] VE/+/<>/> 50 gün.[01 Şubat - 21 Mart arası] )
- ERDEM ve/> ONUR
( Kişi, onuru için erdemli olur. )
- EREK ile/ve/||/<>/> GEREK
- ERGEN/YENİYETME ile/ve/<>/> YETİŞKİN ile/ve/<>/> BİLGE
( Yetişkinlerin, mükemmel olmadığını anladığımız gün. İLE/VE/<>/> Yetişkinleri affettiğimiz gün. İLE/VE/<>/> Kendini affettiğimiz gün. )
- ERİK ile/ve/||/<>/> ÜZÜM ile/ve/||/<>/> CEVİZ/KOZ
( [Yenilebilen] Dışı. İLE/VE/||/<>/> Hem dışı, hem de içi. İLE/VE/||/<>/> İçi. )
( Ekşi/tatlı. İLE/VE/||/<>/> Tatlı. İLE/VE/||/<>/> [ince zarı/kabuğu soyulmazsa] hem acı, hem de tatlı | Ne acı[ince zarı/kabuğu soyulursa], ne de tatlı. )
( Şeriat. İLE/VE/||/<>/> Tarikat. İLE/VE/||/<>/> Hakikat. )
( Çıktım erik dalına
Anda yedim üzümü
Bostan ıssı kakıyıp
Der ne yersin kozumu
Yunus Emre )
( Niyâzî Mısrî'nin şerhini (de) okumanızı salık veririz. )
- ERİLLİK ile/ve/> İSTİKRAR
- ERİME ile/ve/||/<>/> BUHARLAŞMA
( Katıdan sıvıya geçiş. İLE/VE/||/<>/> Sıvıdan gaz haline geçiş. )
- ERİN ve ERİŞKİN ile/ve/||/<>/> ERGİN
( 13-15 yaş civarına gelmiş, bülûğa ermişler. VE 18-21 yaşlarını doldurmuşlar. İLE/VE/||/<>/> İhtiyârını devrede tutanlar, nelere, ne kadar HAYIR! diyeceğini ve istencini/irâdesini neye, ne kadar yönelteceklerini bilenler/uygulayanlar. )
- ERINNERUNG[Alm.] ile/ve/+/||/<>/> ER-INNERUNG[Alm.]
( Anımsama. İLE/VE/+/||/<>/> İçselleştirme. )
- ERKENDEN ile/ve/değil/yerine/||/<>/> GENÇ YAŞTA
- ERKİN KORAY ve/||/<>/> ZÜLFÜ LİVANELİ ve/||/<>/> HALUK LEVENT |
ve/||/<>/>
YAŞAR
( www.FaRkLaR.net/YASAR | www.yasaronline.net )
( )
( )
( )
( )
- SEVGİDE:
[Yun.] EROS ile/ve/||/<>/> PHILOS ile/ve/||/<>/> STORGE ile/ve/||/<>/> LUGUS ile/ve/||/<>/> MANIA ile/ve/||/<>/> PRAGMA ile/ve/||/<>/> PHILAUTIA ile/ve/||/<>/> AGAPE
( Eşeysellikteki sevgi. İLE/VE/||/<>/> Etkileyici sevgi, dostluk sevgisi. İLE/VE/||/<>/> Aile/akraba sevgisi. İLE/VE/||/<>/> Oyun sevgisi. İLE/VE/||/<>/> Takıntılı sevgi. İLE/VE/||/<>/> Kalıcı sevgi. İLE/VE/||/<>/> ["]Benlik["] sevgisi. İLE/VE/||/<>/> Tanrısal/Aşkın sevgi. )
- EŞ ile/ve/>/değil KARDEŞ
( Bazı çiftlerin uzun süreli ilişkileri, zamanla daha da yakınlaşarak ve birbiriyle benzeşerek, eş durumundan kardeş durumuna doğru yönelebilmektedir. )
- KELEBEK(PAPILLON)[1973] ve/<>/> ESARETİN BEDELİ(SHAWSHANK REDEMPTION) ve/<>/> OZ ve/<>/> PRISON BREAK ve/<>/> KELEBEK(PAPILLON)[2018]
- ESARETİN BEDELİ(SHAWSHANK REDEMPTION) ile/ve/||/<>/> LA CASA DE PAPEL
(
ile/ve/||/<>/>
)
( TUTUKEVİ(HAPİSHANE)
ESARETİN BEDELİ (SHAWSHANK REDEMPTION) (1994)
THE OZ (dizi)
PRISON BREAK (dizi)
PAPILLON (1973)
ESCAPE FROM PRETORIA (2020)
TUTUKLULAR (PRISONERS) (2013)
SON KALE (THE LAST CASTLE) (2001)
ALCATRAZ
İLK KIYIM (MURDER IN THE FIRST) (1995)
YARGIÇ (THE JUDGE) (2014)
ZİNDAN ADASI (SHUTTER ISLAND) (2010)
SUÇ ÇIKMAZI (FELON) (2008)
UN PROPHÈTE (2009)
CELDA 211 (2009)
HUNGER (2008)
PRZESLUCHANIE (1989)
BIRDMAN OF ALCATRAZ (1962)
IN THE NAME OF THE FATHER (1993)
LE TROU (1960)
LA CASA DE PAPALLE (dizi) (2017-2020)
BİR TÜR/BÖLÜM TUTUKLULUK/TUTSAKLIK
YEŞİL YOL (GREEN MILE) (1999)
YEDİ (SEVEN) (1995)
12 YILLIK TUTSAKLIK (12 YEARS A SLAVE) (2013)
TİBET'TE YEDİ YIL (SEVEN YEARS IN TIBET) (1997)
YENİ YAŞAM (CAST AWAY) (2000)
TRUMAN SHOW (1998)
HÜCRE NO:7 MUCİZESİ (MIRACLE IN CELL NO:7) (2013)
KÜP (CUBE) I, II, III (1997, 2002, 2004)
DENEY (THE EXPERIMENT) (2010)
OYUN (THE GAME) (1997)
BUGÜN, DÜNDÜ (GROUNDHOG DAY) (1993) :)
SOFİ'NİN SEÇİMİ (SOPHIE'S CHOICE) (1982)
ÇİZGİLİ PİJAMALI ÇOCUK (THE BOY IN THE STRIPED PAJAMAS) (2008)
SCHINDLER'İN DİZİNİ (SCHINDLER'S LIST)(1993)
PİYANİST (2002)
THELMA VE LOUISE (1991)
GİZLİ SAYILAR (HIDDEN FIGURES) (2016)
BİRKAÇ İYİ ADAM (A FEW GOOD MEN) (1992)
TERMINAL (2004)
BİZ MELEK DEĞİLİZ (WE ARE NOT ANGELS) (1989)
ÇAŞIT OYUNU (SPY GAME) (2001)
SÜREKLİ GENÇ (FOREVER YOUNG) (1992)
KIRILMA NOKTASI (POINT BREAK) (1991)
TANGO VE CASH (1989)
DÖVÜŞ KULÜBÜ (FIGHT CLUB) (1999)
127 SAAT (127 HOURS) (2010)
GELECEĞE DÖNÜŞ (BACK TO THE FUTURE) I, II, III (1985)
YAŞLI DELİKANLI (OLDBOY) (2003)
JUMANJİ (1995) )
- ESEME/MANTIK ile/ve/> ÇIKARIM
( LOGIC vs./and/> INFERENCE )
- EŞEYSELLİK/SEKS ve/> (İLK) TÖREN/ŞÖLEN
- EŞİĞE YATMAK ve/||/<>/>/< YOKLUĞA TALİP OLMAK
- ESİN ve/||/<>/> BESİN
- EŞİT HAK ile/ve/||/<>/>/< EŞİT PAYLAŞIM
- EŞİT ile/ve/||/<>/> REŞİT
- EŞİT/DENK ile/ve/değil/||/<>/> AKRAN
- EŞİT/LEME ile/değil/||/<>/> EŞ/LEME
- EŞİTLİK ile/ve/||/<>/> FIRSAT EŞİTLİĞİ
- EŞİTLİK ve/=/||/<>/>/< SAVAŞÇILARI
( Özellikle hukuk mantığı ve tarihi açısından, "Eşitlik Savaşçısı[On The Basis of Sex]"'nı izlemenizi öneririz... )
(
)
- EŞİTSİZLİK ile/ve/||/<>/> BAŞKALDIRI
- ESKATOLOJİK ile/ve/||/<>/> ONTOLOJİK
- ESKİ ÇAĞ ile/ve/||/<>/> ANTİK ÇAĞ ile/ve/||/<>/> ORTA ÇAĞ ile/ve/||/<>/> YENİ ÇAĞ
( Eski zamanlarda başlayıp yazının bulunuşuna kadar geçen süre. İLE/VE/||/<>/> Eski Yunan ve Roma uygarlıklarının gelişip yayıldığı çağ. İLE/VE/||/<>/> Batı Roma İmparatorluğu'nun çöküşünden [476] 1453'e ya da 1492'ye kadar süren çağ. İLE/VE/||/<>/> Orta Çağın bitiminden [1453 ya da 1492'den] Fransız İhtilali'ne [1789] kadar süren çağ. )
- [ne yazık ki]
!SAVAŞLAR:
ESKİ ile/ve/<>/> YENİ
( XVII. yy. İLE/VE/<>/> XX. yy. ve sonrası. )
- EŞLEME ile/ve/||/<>/> ROL DEĞİŞTİRME ile/ve/||/<>/> AYNA ile/ve/||/<>/> YARDIMCI TEKNİKLER
- ESNEKLİK ve/||/<>/> SAĞLAMLIK/GÜÇ ve/||/<>/> BİLGELİK/İRFAN/HİKMET
( Çocuk gibi. VE/||/<>/> Demir gibi. VE/||/<>/> Bilge gibi. )
- ESTETİK ÖZNE ile/ve/> ESTETİK NESNE ile/ve/> ESTETİK TAVIR ile/ve/> ESTETİK HAZ ile/ve/> ESTETİK YARGI ile/ve/> DEĞER
- ESTETİK ve/||/<>/> ESNEKLİK
- EŞYA[çoğ. < ŞEY] ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< KİŞİLER
( Kullanılması için. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/< Sevilmesi için.
[fakat ne yazık ki...] "Dünyadaki kargaşanın nedeni, eşyaların sevilmesi, insanın kullanılmasıdır." )
- ETİM (NE?) ile/ve/||/<>/> BUDUM (NE?)
- ETKİ ETMEK ile/ve/||/<>/> DÖNÜŞTÜRMEK
- ETKİ > TEPKİ ile/değil/yerine/> ETKİ > ANLAM > TEPKİ
- ETKİ ile/ve/||/<>/> İZ
- ETKİ ile/ve/> NEDEN
( EFFECT vs./and/> REASON )
- ETKİ ile/ve/<>/> YANSIMA
- ETKİLENMEK ile/ve/> ESİNLENMEK
( TO GET EFFECTION vs./and/> TO BE INSPIRED )
- ETKİLEŞİM ile/ve/||/<>/> EYTİŞİM
- ETKİNLİK ile/ve/değil/yerine/> ÜRETİM
( [not] ACTIVITY vs./and/but TO PRODUCE
TO PRODUCE instead of ACTIVITY )
- ETKİSİNDE KALMAK ile/ve/||/<>/> YÜCELTMEK
- EUDOS ile/ve/||/<>/> SCHEMA/FORM ile/ve/||/<>/> MORPHE[/FİGÜR/ŞEKİL/BİÇİM]
- EV ve/||/<>/> EVRE
( HOME/HOUSE and/||/<>/> PHASE/STAGE )
- EVET ile/ve/||/<>/> DEVAM ET
- EVLİLİKTE/İLİŞKİDE:
(")KÜSME(") ve/<>/>/< (")BAĞIRMA(")
- EVREN:
DÜNYA ile/ve/<>/> MUHÎD(OKYANUS/OCEAN)/ATLAS
( Hareket ve ağırlık merkezi. İLE/VE/<>/> En son felek. )
- EVREN:
YAYILIM ve/||/<>/> BÖLÜNEBİLİRLİK
- EVRENİN:GENİŞLEMESİ ile/ve/||/<>/> KARANLIK ENERJİ
( 1965 ile/ve/||/<>/> 1967 )
- EVRENİN:
KÖKENİ ile/ve/||/<>/> OLUŞU ile/ve/||/<>/> İŞLEYİŞİ
- EVRENİN OLUŞUMUNDA/GELİŞİMİNDE:
İLK PARÇACIKLAR ile/ve/>/> İLK YILDIZLAR [< BUGÜN]
( 400.000'nci yılında. İLE/VE/> 400 milyon yıl sonra. [> 14.7 milyar yıl.] )
- EVRENSEL DİL ARAYIŞI ile/ve/||/<>/> YETER NEDEN İLKESİ
( LEIBNIZ )
- EVRİM ile/ve/değil/||/<>/> ÇEŞİTLENDİRICİ/LIK
- EYLEM/HAREKET ve/||/<>/>/< SAĞALTIM/TEDAVİ/ŞİFÂ
- EYLEM ve/||/<>/> ANDA OLMAK ve/||/<>/> KENDİLİĞİNDENLİK ve/||/<>/> YARATICILIK
- EYLEM ile/ve/||/<>/> ETKİ
( ACT vs./and/||/<> EFFECT )
- EYLEM ve/||/<>/> YOL GÖSTERİCİ/LİK
- EYLEM/FİİL ve/> KEMÂL
- EYTİŞİM/DİYALEKTİK ile/ve/||/<>/> ÇOKLU EYTİŞİM
- EYTİŞİM/DİYALEKTİK ile/ve/||/<>/> ÇATIŞKI[ANTİNOMİ] (VE GELİŞTİRİLMESİ)
- EZBER BOZMAK ile/ve/||/<>/>/< FARKLI/YENİ BİR BAKIŞ AÇISI
- EZBER ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< BİLGİ
- [ne yazık ki]
EZBERE YAŞAMAK ve/||/<>/> KÖTÜLÜK
- EZELDE ve/||/<>/> GÜZELDE
( Nokta. VE/||/<>/> Saklı. )
- EZİCİ "GÖRÜŞ/KANAAT" ile/ve/değil/yerine/||/<>/> ORANTILI/ORANTISIZ "GÜÇ"
- EZİYET(CEVR) ile/ve/değil/||/<>/>/< ISTIRAP
( Fiziksel. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/>/< Zihinsel/düşünsel. )
- [ne yazık ki]:
FAİZ ve/||/<>/>/< BİLGİSİZLİK
- FÂİZ ve/||/<>/> FÂHİŞ[çoğ. FUHUŞ]
- FAKÜLTE ile/ve/||/<>/> ÜNİVERSİTE
( Bilim dalları. ile/ve/||/<>/> Felsefe. )
- FANEROZOİK ZAMANDA:
PALEOZOİK ile/ve/||/<>/> MEZOZOİK ile/ve/||/<>/> SENOZOİK
( [dönemler][milyon yıl önce] Kambriyen[570 - 505] | Ordovisiyen[505 - 438] | Siluryen[438 - 408] | Devonyen[408 - 360] | Karbonifer[360 - 286] | Permiyen[286 - 245] İLE/VE/||/<>/> Trias[245 - 208] | Jura[208 - 144] | Kretase[144 - 66] İLE/VE/||/<>/> Üçüncü Zaman[66 - 2] | Dördüncü Zaman[2 - ...] )
- FAR ile/ve/||/<>/> FARK
( HEADLIGHT/DIFFERENCE vs./and/||/<>/> DIFFERENCE )
- FARK ETMEK ile/ve/||/<>/> FARK GETİRMEK
- FARK ile/ve/<>/>/< UZAKLAŞMA
- FARKINDALIK ve/||/<>/>/< DENEYİMLEME
- FARKINDALIK ile/ve/||/<>/> OLGUNLAŞMA
- FARKINDALIK ile/ve/||/<>/> PLANLANMIŞ FARKINDALIK
- FaRkLaR KILAVUZU'NDA ÖNCELİKLER:
YARARLI ve/> ÖNCELİKLİ ve/> İNCELİKLİ
- FARKLAR ile/ve/değil/> FARKLILIK
( Farkın olumlu ya da olumsuz bir yönde olması/değerlendirilmesi gerekmeden sadece fark olarak! )
( TEFÂVÜT[< FEVT]: İki şeyin birbirinden farklı olması. | İki şey arasındaki fark.
BÎ-TEFÂVÜT/BİLÂ-TEFÂVÜT: Farksız. )
( [not] DIFFERENCES vs./and/but/> DIFFERENCE )
- FARKLAR ile/ve/||/<>/> HAKLAR
- FARZ ile/ve/||/<>/> VÂCİB ( ile/ve/||/<>/> SÜNNET)
( ... İLE/VE/||/<>/> Farza yakın sünnet./Sünnete yakın farz. İLE/VE/||/<>/> ... )
- [ne yazık ki]
(FAZLA) BASKI ve/||/<>/>/< İHMAL
- FAZLA FEDÂKÂR/LIK
ve/||/<>/>/ne yazık ki
(FAZLA) VEFÂSIZ/LIK
( Fedâkârlığın fazlası, vefâsızlığa neden olur. )
- FAZLA SAFLIK ile/ve/> İHÂNET
( Bazen fazla saflık da ihanetin nedeni/kaynağı olabilir. )
- [ne yazık ki]
(FAZLA) ŞIMARTILAN ÇOCUK ve/||/<>/> KENDİNDEN NEFRET EDEN ÇOCUK
- FECR-İ ÂTÎ ile/ve/<>/> MİLLÎ EDEBİYAT
( )
( )
- FEDÂKÂRLIK > FERÂGAT > AŞK
- FEDÂKÂR/LIK ile/ve/||/<>/> KAHRAMAN/LIK
- FELÂKET ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< SELÂMET
- FELSEFE:
AKLIN SORUNLARINA YANIT ARAMAK ve/<>/>
SORU(N)LARINA YANIT ARAMAK ve/<>/>
ETKİNLİK
( FELSEFE: Aklı kullanma sanatı. )
- FELSEFE:
BETİMLEME > KAVRAM
( Felsefe, betimlemeden, kavrama geçiştir. )
- FELSEFE:
DÜŞÜNCE BİÇİMİ OLARAK ile/ve/değil/||/<>/>/< YAŞAM BİÇİMİ OLARAK
- FELSEFE:
DÜŞÜNMEK ve/||/<>/> BİLMEK ve/||/<>/> YAŞAMAK
- FELSEFE:
EĞİTİM ile/ve/değil/||/<>/> YETKİNLEŞTİRME
- FELSEFE TARİHİ ile/ve/=/||/<>/>/< TARİH FELSEFESİ
- FELSEFE:
ZEKÂYI ve/||/<>/> AKLI
( Keskinleştirmek amacıyla. VE/||/<>/> Yetkinleştirmek amacıyla. )
- FELSEFE:
ZORUNLULUK ve/||/<>/> GÜVENİLİRLİK
- FELSEFE ile/ve/||/<>/> BİLİM
( Tanımlama ve tanıtlaması kendi içinde olan. İLE/VE Tanımlama ve tanıtlaması kendi dışında olan. )
( Kendi üzerine düşünebilme. İLE/VE Nesnesi üzerine yöntem uygulamaları. )
( Bilmediklerimiz. İLE/VE Bildiklerimiz. )
( Nesnesi, içindedir. İLE/VE Nesnesi, dışarıdadır. )
( Bilinç-bilinç ilişkisi. İLE/VE Bilinç-nesne ilişkisi. )
( Bilim, felsefenin başarılarından, felsefe de bilimin başarısızlıklarından örülmüştür. )
( FELSEFE: VARLIK ile/ve METAFİZİK ile/ve AHLÂK )
( FELSEFE: Yasaların örgünlüğünün bütünlüğü. )
( FELSEFE: BİLGİ OLARAK ile/ve/yerine YAŞAM TARZI OLARAK )
( FELSEFE: Nesillerarası mektuplaşma. Hem öldüren, hem de dirimli tutan bir özellik ve/ya da durumdur. )
( Felsefe, İyonya'da doğmuştur. Felsefeye ilk biçimini kazandıran üç filozof Thales, Anaksimander ve Anaksimenes'tir. )
( Düşünmenin yetkin biçimleridir. )
( Öngörme/öngörebilme gereksinimidir. )
( Nitelikli kavramlarını, daha nitelikli hale getirmektir. )
( Dili, daha nettir. )
( Betimlemeden kavrama, yasalılığa geçişin ilkeli olmasıdır. )
( BENZER YÖNLERİ:
İkisi de akla ve düşünme yasalarına dayanarak kendilerini haklı kılmaya çalışır.
İkisi de evreni, insanı ve yaşamı, bilinçli, yöntemli ve düzenlilik içinde araştırır.
İkisinde de eleştiri süzgecinden geçirilmeyen bilgi güvenli bulunmaz.
İkisi de eleştiri sonrası kavramlar ve soyutlamalarla bazı ilke ve yasalara ulaşarak genellemeler yapar.
FARKLI YÖNLERİ:
Felsefe; evreni, insanı ve yaşamı sorgularken; bilim, kendini olgular ile sınırlar. Evreni, kendi inceleme alanına göre parçalara ayırır.
Felsefe, olgu ve olayların ardındaki gerçekliği açıklamaya çalışır. Bilim, doğa olayları arasında nedensellik bağları kurarak doğa ile ilgili yasalara ulaşmayı hedefler.
Felsefe, kurgusal(spekülatif) ve rasyonel düşünüş gibi yöntemler kullanır. Bilimler ise tümevarım ve tümdengelim yöntemlerini kullanır. )
( Tümel. İLE/VE/||/<>/> Tikel. )
- FELSEFE ve/=/||/<>/>/< BÜTÜN/LÜK
- FELSEFE ve/||/<>/> İDEOLOJİ ve/||/<>/> TÜZE
( Başlar. VE/||/<>/> Deneyimlenir. VE/||/<>/> Düzenlenir. )
- FELSEFE ve/||/<>/> ÖZBİLİNÇ
- FELSEFE ile/ve/||/<>/>/< YAKLAŞIM
- FEMİNİZMDE:
BİRİNCİ DÖNEM ile/ve/||/<>/> İKİNCİ DÖNEM ile/ve/||/<>/> ÜÇÜNCÜ DÖNEM
( "Aynılık." İLE/VE/||/<>/> "Farklılık." İLE/VE/||/<>/> "Kapsayıcılık." )
- FEMİNİZMDE:
BİRİNCİ DÖNEM ile/ve/||/<>/> İKİNCİ DÖNEM ile/ve/||/<>/> ÜÇÜNCÜ DÖNEM
( Aynılık. İLE/VE/||/<>/> Farklılık. İLE/VE/||/<>/> Kapsayıcılık. )
- FENER ile/ve/||/<>/> AYAKLI FENER/FANUS[Ar.]
( ... İLE/VE/||/<>/> Süslü, ayaklı fener. | Saat, mikroskop vb. araçları tozdan korumak için üzerine kapatılan, yarım küre biçiminde cam kap. | Genellikle silindir biçiminde olan mum, gaz lambası vb. aydınlatma araçlarının çevresini kapatarak rüzgârdan koruyan cam. | Hamam kubbelerinde içeri aydınlık girmesi için bırakılan deliklerin üzerine konan şişkin cam. )
- FEODALİZM ile/ve/||/<>/> FEDERALİZM
- FER[Ar.] ile/ve/||/<>/> FER'İ[Ar.] ile/ve/||/<>/> FERİH[Ar. < FERAH]
( Dal, budak. İLE/VE/||/<>/> Asıla değil fer'e ait olan, ayrıntılarla ilgili, ayrıntı niteliğinde olan. | İkinci dereceden. İLE/VE/||/<>/> Neşeli, sevinçli[< sevinmek]. )
itibarı ile 3.871 başlık/FaRk ile birlikte,
3.871 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(6/17)
(1996'dan beri)