
Yerine bağlaçlı FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 16.892 başlık/FaRk ile birlikte,
16.892 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(67/69)
- WINNER :/yerine KAZANAN
- WINTER :/yerine KIŞ
- WIPE :/yerine SİLMEK
- WIRE :/yerine TEL
- WISDOM :/yerine BİLGELİK
- WISE :/yerine AKILLI, BİLGE
- WISH :/yerine DİLEMEK, İSTEK
- WITH :/yerine İLE, BİRLİKTE
- WITHDRAW :/yerine ÇEKMEK, GERİ ÇEKİLMEK
- WITHIN :/yerine İÇİNDE
- WITHOUT :/yerine -SIZ, OLMADAN
- WITNESS :/yerine TANIK
- WLAN/WİRELESS LOCAL AREA NETWORK[İng.] değil/yerine/= KABLOSUZ YEREL ALAN AĞI
- WLLR/WEIGHTED LOG LIKELIHOOD RATIO[İng.] değil/yerine/= AĞIRLIKLI LOGARITMİK OLASILIKLI ORAN
- WOMAN :/yerine KADIN
- WONDER :/yerine MERAK ETMEK
- WONDERFUL :/yerine HARİKA
- WOOD :/yerine ODUN, AHŞAP
- WOODEN :/yerine TAHTA, AHŞAP
- WORD :/yerine KELİME
- WORD :/yerine SÖZCÜK/KELİME
- WORK :/yerine ÇALIŞMAK, İŞ
- WORKER :/yerine İŞÇİ
- WORKING :/yerine ÇALIŞAN
- WORKS :/yerine İŞLER, ÇALIŞMALAR
- WORKSHOP :/yerine ATÖLYE
- WORKSHOP[İng.] değil/yerine/= ÇALIŞTAY
- WORLD HEALTH ORGANIZATION(WHO) değil/yerine/= DÜNYA SAĞLIK ÖRGÜTÜ(DSÖ)
- WORLD :/yerine DÜNYA
- WORRIED :/yerine ENDİŞELİ
- WORRY :/yerine ENDİŞELENMEK
- WORTH :/yerine DEĞER, KIYMETLİ
- WOULD :/yerine -ERDİ, -ARDI
- WOUND :/yerine YARA
- WPAN/WIRELESS PERSONAL AREA NETWORK[İng.] değil/yerine/= KABLOSUZ KİŞİSEL ALAN AĞI
- WRAP :/yerine SARMAK, PAKETLEMEK
- WRD/WEARABLE REHABILITATION DEVICE[İng.] değil/yerine/= GİYİLEBİLİR SAĞALTIM AYGITI
- WRITE :/yerine YAZMAK
- WRITER :/yerine YAZAR
- WRITING :/yerine YAZI
- WRONG :/yerine YANLIŞ
- WSN/WIRELESS SENSOR NETWORK[İng.] değil/yerine/= KABLOSUZ ALGILAYICI AĞ
- WT/WEARABLE TECHNOLOGY[İng.] değil/yerine/= GİYİLEBİLİR TEKNOLOJİ
- X-RAY[İng.] değil/yerine/= RÖNTGEN AYGITI, DİREKT GRAFİ
- X / x yerine KS / ks
- XD/EXPIRATION DATE[İng.] değil/yerine/= SON KULLANMA TARİHİ
- XSS/CROSS SITE SCRIPTING[İng.] değil/yerine/= SİTELER ARASI KOMUT DOSYASI ÇALIŞTIRMA
- ...'YA (ÇOK) DÜŞKÜN" ile/ve/değil/yerine "...'YI (ÇOK) SEVEN"
- ...YA "DEĞER"/"DEĞMEZ" ile/değil/yerine GEREKİR/GEREKMEZ
- ...'YA GEREK YOK ile/değil/yerine ... YETERLİ
- [ya] KALMAK ile/değil/yerine/ya da İLERLEMEK
- ...'YA:
"RAST GELME" ile/ve/değil/yerine "DENK GELME"
- YA/YA DA ile/ve/değil/yerine/||/+/<>
( HEM, HEM DE ve/||/<> NE, NE DE )
( Ayrım. | İLE/VE/<> Birlik/bütünlük. )
( 0 1 ile/ve/<> [ 1 ile/ve/<> 0 ] )
( "Ne, ne de", "hem, hem de" ile birliktedir![ayrı değildir!] [sadece insana/gelişmiş zihinlere özgüdür!] )
( Doğada/fizikte/hayvanlarda, deneyde/laboratuvarda. İLE/VE/<> Sadece İNSAN'da. )
( Bir şey(ler)i bildirtir. İLE/VE/<> Kendini bildirtir. )
( EL: [Bağlamına/işlevine/yerine/gereksinime göre]
Hem kirli, hem de temiz...
Ne kirli, ne de temiz. )
( DEKOLTE:
Hem açık, hem de kapalı...
Ne açık, ne de kapalı. )
( BEYİN:
Hem ayrık, hem de bitişik...
Ne ayrık, ne de bitişik. )
- [ya] YALAN BEYAN ile/değil/yerine/ya da SUSMA HAKKI
( Sanık, yalan söylese bile sözlerinde çelişkiye düşer ve onlardan ipuçları elde edilebilir. İLE/DEĞİL/YERİNE/YA DA Sanığı, doğru söylemeye zorlamak, insanın varoluşuna, onuruna ve kişi haklarına aykırı olur. [Kişinin, kendini, ceza tehdidi altına sokması olanaklı değildir.] )
- [ya] YENİLECEĞİZ değil/yerine/ya da/>< YENİLENECEĞİZ
- YABAN DOMUZU ile/değil/yerine/>< TURNA
( İlkel toplumlar. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Gelişmiş toplum ve kültür. )
- YABANCI DİLDE EĞİTİM ile/değil/yerine YABANCI DİL EĞİTİMİ
- YABANCI SÖZCÜKLER ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ALINTI SÖZCÜKLER
- YABANCI ile/ve/değil/yerine BAŞKALARI
( [not] FOREIGN vs./and/but OTHERS
OTHERS instead of FOREIGN )
- YABANCI ile/ve/değil/yerine/||/<> BİLİNMEYEN/TANINMAYAN
- YADIRGAMA ile/değil/yerine/<> BENİMSE(YE)MEME
- YADSIMA ile/ve/değil/yerine SORGULAMA
( [not] TO DENY | REJECT vs./and/but TO INTERROGATE
TO INTERROGATE instead of TO DENY | REJECT )
- YAHNÎ[Fars.] değil/yerine/= KATIK
( Katık, zâhire. | Pişmiş şey. )
- YAHUDİ ile/değil/yerine/= MUSEVÎ
- YÂHUT değil/yerine/= YA DA
- KÖPRÜ:
YAKACAĞIN ile/ve/değil/yerine/>< GEÇECEĞİN
- YAKINDIĞIMIZ" ile/ve/değil/yerine/ne yazık ki/||/<>/< (")YAKINIMIZ(")
- YAKINLIK[< KURBİYET / KURBAN] BAYRAMIMIZ:
HAYVAN KESEREK / CAN ALARAK değil/yerine
SEVDİKLERİMİZİ, BİRBİRİMİZİ ANLAMAK VE
YAKINLAŞMAK[< KURBİYET / KURBAN] İÇİN BİR ŞEYLER(İN)DEN VAZGEÇEREK/VEREREK...
- YAKINMA ile/değil/yerine "DİLE GETİRME"
- YAKINMA/ŞİKÂYET" değil/yerine/>< CESARET
- YAKLAŞIK/LIK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< (YÜKSEK/DÜŞÜK) OLASILIK (İLE)
( [not] APPROXIMATE/LY vs./and/but/||/<>/< PROBABILITY
PROBABILITY instead of APPROXIMATE/LY )
- YAKMAK ile KAVURMAK ile/değil/yerine/>< ISITMAK
- YALAKA/LIK ile/değil/yerine/>< SAYGI/LI
- YALAN SÖYLEME! ile/değil/yerine DOĞRUYU SÖYLE!
( Suçlamak. İLE/DEĞİL/YERİNE Yol göstermek. )
- YALAN SÖYLEMEK ile/değil/yerine/>< GERÇEĞİ SÖYLEMEK
( Geleceğinizin önemli/belirleyici bir parçası olur. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Geçmişinizdeki (herhangi) bir parçadır. )
( If you tell the truth, it becomes a part of your past. If you lie, it becomes a part of your future. )
( [not] TO LIE vs./but/>< TO SAY THE TRUTH
TO SAY THE TRUTH instead of TO LIE )
- [ne yazık ki]
YALAN SÖYLEYEN ile/değil/yerine/>< DOĞRU SÖYLEYEN
( İkna etmeye çalışır. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Sadece anlatır. )
( Yalan söyleyen/ler, doğru söyleyen(ler)e inanmaz. )
- YALAN SÖYLEYİP UTANMAK değil/yerine/>< DOĞRUYU SÖYLEYİP/DÜRÜST OLUP "KAYBETMEK"(/KAZANMAK)
- YALAN SÖYLÜYORSUN! ile/değil/yerine HATA EDİYORSUN
- YALAN ile/değil/yerine/>< DOĞRU
( [ne yazık ki] Yalan, öyle işlemiş ki bireylerin diline, "doğruyu söylemek gerekirse" diye bir kalıp "var". )
( Ocağını batırır. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Onurunu artırır. )
( Doğruları biliyorsak, yalanları dinlemek, eğlencelidir. )
- YALAN ile/ve/değil/yerine FELSEFE
( [not] LIE vs./and/but PHILOSOPHY
PHILOSOPHY instead of LIE )
- YALAN ile/değil/yerine/>< GERÇEK
( Yüksek sesle çıkar, gürültülüdür ve çok söz söyletir. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Sessizdir ve az söz söyletir. )
- YALAN ile/ve/değil/yerine/||/<> KISMEN "DOĞRU"
- YALAN ile/değil/yerine MASAL
( Portakalı soydum
Başucuma koydum
Ben bir yalan uydurdum. İLE/DEĞİL/YERİNE Ben bir masal uydurdum. )
- YALAN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ÖZVERİ
( )
- YALANCI yerine SAHTE
- YALANCI/LIK ile/değil/yerine/>< DOĞRULUK / DÜRÜST/LÜK[Fars.]
( Haksız da olsa hiç susmaz. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< İncitilirse, bir daha hiç konuşmaz. )
- YALANLAMAK ile/değil/yerine YANLIŞLAMAK
- [ne yazık ki]
YALANLARLA OYALANMAK ile/değil/yerine/>< GERÇEKLERLE "YARALANMAK"
- YALITILMIŞLIK ile/ve/yerine YALNIZLIK
( INSULATEDNESS vs./and LONELINESS
LONELINESS instead of INSULATEDNESS )
- YALNIZLIK:
FARKINDA OLUNMAYAN ile/değil/yerine FARKINDA OLUNAN
( Hakkında, "konuşabildiğin". İLE/DEĞİL/YERİNE Susmaktan başka çarenin olmadığı. )
- YALNIZLIK ile/değil/yerine/||/<>/> ÜRETKEN YALNIZLIK
- YALPALAV -değil/yerine/=
- YALVARMAK ile/değil/yerine KİBARLIK(TAN)
( "Uygun bir yerde indirir misin!" diyen bir yolcuya, minibüs şöförünün yanıtı: "Ne yalvarıyorsun! 'İndir!' de, indirelim!" )
- YAMUK ile/değil/yerine/>< DÜZGÜN OLMAYAN
- YAMYAM("İNSAN YİYEN İNSAN") ile/değil/yerine/>< İNSAN
( )
- YAN DAL ile/ve/değil/yerine/||/<>/> ÇAP
- YAN YANA ile/ve/değil/yerine/||/<>/> CAN CANA
- ...'YA/NA:
DAYANARAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< GÜVENEREK
- YANAĞI DEĞDİRİP, ÖPÜCÜK SESİ ÇIKARMAK ile/yerine YANAĞI ÖPMEK
- YANAK değil/yerine/= BUKKAL
( .... İLE Yanak içi [ile ilgili]. )
- YANAŞMA / FOSİLLEŞME değil/yerine/>< BİLMEK / ÇÖZÜMLEMEK / YÜZLEŞMEK
- YANCI (OLMAK) ile/ve/değil/yerine/||/<>/>< OYUNCU (OLMAK)
- YANDIM yerine SU ARATILDIM
- YANİ[Ar.] değil/yerine/= DEMESİ
- YANİ ile/ve/değil/yerine/||/<> YA DA
- YANIK" ile/değil/yerine/>< UYANIK (OLMAK)
- YANILMAZ/LIK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< YETERLİ/LİK
- YANIŞ değil/yerine UYANIŞ
- YANIT ile/ve/değil/yerine AÇIKLAMA
- YANITI OLAN ile/ve/değil/yerine SORUSU OLAN
( Yetişkin/ler. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Çocuk ve çocuksu yanını/zihnini sürdürebilen/ler. )
( [not] WHO HAS GOT ANSWER vs./and/but WHO HAS GOT QUESTION
WHO HAS GOT QUESTION instead of WHO HAS GOT ANSWER
[not] Adults. WITH/AND/BUT Children and who can continue to think childish.
Children and who can continue to think childish. INSTEAD OF Adults. )
- YANITLARI DİKKATE ALMAK ile/ve/değil/yerine SORULARI DİKKATE ALMAK
- YANIYORUM değil/yerine/>< UYANIYORUM
- YANKI ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SELEN/SES
( AKSİSEDÂ, BİNT-ÜL-CEBEL[ )
( Yankı değil ses ol! )
( [not] ECHO vs./and/but/||/<>/< VOICE
VOICE instead of ECHO )
- YANLAMAK ile/değil/yerine/>< ANLAMAK
- YANLIŞ YAPMAK ile/ve/değil/yerine/||/<> YALNIZ KALMAK
- YANLIŞ YERDE/ZAMANDA/KOŞULLARDA:
KALMAK değil/yerine KALKMAK
- YANLIŞ ile/değil/yerine BEYHÛDE
( [not] WRONG vs./but VAIN/FUTILE
VAIN/FUTILE instead of WRONG )
- YANLIŞ ile/değil/yerine/>< DOĞRUSU
( SUYU:
YEMEKTE İÇMEK
YEMEKTEN 1 SAAT ÖNCE YA DA 1 SAAT SONRA İÇMEK
DUŞU: YEMEKTEN/KAHVALTIDAN SONRA, DOLU MİDEYLE YAPMAK
YEMEKTEN/KAHVALTIDAN ÖNCE, BOŞ MİDEYLE YAPMAK
NAYLON POŞETLER(İ KULLANMAK)
FİLE/SEPET (KULLANMAK)
YERE ÇÖP ATMAK
CEPTE/ÇANTADA TUTMAK
TAŞA-BAŞA-YAŞA OTURMAK
SAĞLIĞA UYGUN ZEMİNLERDE OTURMAK
YARAYI(/NIN ÜSTÜNÜ) KAŞIMAK
YARANIN ETRAFINI KAŞIMAK
TANSİYON ÖLÇÜMÜ'NDE:
SOL KOL
SAĞ KOL
( Sol Kol'dan alınan değerler Sağ Kol'a göre[doğru olan] 1'er derece daha yüksektir[sol kolun kalbe yakın olması nedeniyle]. )
EŞYALARI/ÇANTAYI:
BIRAKMAK, ORTAMA GÜVENMEK
YANINDA TUTMAK, SAHİP ÇIKMAK
( Eşyanın/çantanın yanınızda tutulmasının gerekliliği, çalınmaması için değil/yanısıra, bir hasar/kayıp ya da hırsızlık durumunda orada bulunan herkesi zan altında bırakmaması içindir. )
EŞYALARI VİTRİNDE/SANDIKTA/... TUTMAK/SAKLAMAK
EŞYALARI KULLANMAK
ASANSÖRDE: DOĞRUCA ADIM ATMAK
ADIM ATMADAN ÖNCE AYNAYI (KENDİNİ AYNADA) GÖRMEK
İLİŞKİYİ BİTİRMEK
İLİŞKİYİ DONDURMAK
KORNA
IŞIK/SELEKTÖR
TRAMVAY'DA, METRO'DA:
BİNMEYE ÇALIŞMAK
İNENLERE ÖNCELİK TANIYIP DAHA SONRA RAHATÇA BİNMEK
ÖNCELİK'İ TELEFONA/MESAJA VERMEK
ÖNCELİK'İ ORTAMA/ÇEVREYE/TOPLANTIYA/KİŞİLERE VERMEK
CEP TELEFONUNU:
KULAKLIKSIZ KULLANMAK
KULAKLIĞIYLA KULLANMAK
SUSMAK
SUSABİLMEK
ÇOCUKLARIN:
!YÜZÜNE TOKAT ATMAK
!KIÇLARINA VURMAK
KAPIYI VURMADAN/ÇALMADAN AÇMAK/GİRMEK
KAPIYI VURARAK/ÇALARAK AÇMAK/GİRMEK
AYAK SÜRÜYEREK YÜRÜMEK
AYAK SÜRÜMEDEN YÜRÜMEK
EĞİLMEK
ÇÖMELMEK
SORUNLARI (SADECE) KONUŞMAK
SORUNLAR İÇİN ÇÖZÜM ARAMAK/BULMAK
ADANMAK
(GEREKTİĞİ/YETERİ KADAR) ÖNCELİK/ÖNEM VERMEK
"ALACAKLININ, ALACAĞINI ALMAYA GİTMESİ"
BORÇLUNUN, VERECEĞİNİ/BORCUNU, ALACAKLIYA GÖTÜRMESİ
SÖZCÜKTEN ANLAMA GİTMEK
ANLAMDAN SÖZCÜĞE GİTMEK
BİRİNE: 2 KEZ (VE ÜZERİ) BAKMAK
1 KEZ BAKMAK
TARİH AŞKI/TARİH NEFRETİ
TARİH BİLGİSİ
KIYAS
KARŞILAŞTIRMA
BELLEKTE TAŞIMAK
BİLMEK
ELEKTRİKLİ ÜRÜNLERİN KABLOLARINI:
PRİZE TAKTIKTAN SONRA CİHAZA BAĞLAMAK
ÖNCE CİHAZA KABLOSUNU TAKIP SONRA PRİZE TAKMAK
KONSERVE KAPAĞININ AÇILMASINDA KAPAĞINI:
KENDİNE DOĞRU ÇEKMEK
İLERİYE DOĞRU İTMEK
( Çok dikkat etmek gerek. Hiç farkında olmadan elinizi kesebilirsiniz! )
ASANSÖRDE:
DOĞRUCA ADIM ATMAK
ADIM ATMADAN ÖNCE AYNAYI (KENDİNİ AYNADA) GÖRMEK
KORNA
IŞIK/SELEKTÖR
TRAMVAY'DA, METRO'DA:
BİNMEYE ÇALIŞMAK
İNENENLERE ÖNCELİK TANIYIP DAHA SONRA RAHATÇA BİNMEK
TOPRAĞI:
GÜNEŞTE SULAMAK
GÖLGEDE/AKŞAMÜSTÜ SULAMAK
ÖNCELİK'İ:
TELEFONA/MESAJA VERMEK
ORTAMA/ÇEVREYE/TOPLANTIYA/KİŞİLERE VERMEK
GELEN TELEFONU/MESAJI/ÇAĞRIYI/MEKTUBU:
HER ŞEYİ BİR YANA ATARAK, KONTROLDIŞI/BİLİNÇDIŞI YANITLAMAK
ORTAMI/ÇEVREYİ/KİŞİYİ/KİŞİLERİ GÖZÖNÜNDE BULUNDURARAK UYGUN ZAMANDA, UYGUN TUTUM İLE YANITLAMAK
"BAK! BEN NE YAPTIM!" İÇİN YAPMAK
HİZMET OLARAK YAPMAK
KONUŞMAK
İSPATLAMAK
ÇOCUKLARIN:
YÜZÜNE TOKAT ATMAK
KIÇLARINA VURMAK
KAPIYI VURMADAN/ÇALMADAN AÇMAK/GİRMEK
KAPIYI VURARAK/ÇALARAK AÇMAK/GİRMEK
AYAK SÜRÜYEREK YÜRÜMEK
AYAK SÜRÜMEDEN YÜRÜMEK
EĞİLMEK
ÇÖMELMEK
( Yerden bir şeyi alacağamız zaman belden eğilerek değil dizleri kırıp çömelerek yükü dizlere vermek gerekir! )
ADANMAK
(GEREKTİĞİ/YETERİ KADAR) ÖNCELİK/ÖNEM VERMEK
ALACAKLININ ALACAĞINI ALMAYA GİTMESİ
BORÇLUNUN VERECEĞİNİ ALACAKLIYA GÖTÜRMESİ
SÖZCÜKTEN ANLAMA GİTMEK
ANLAMDAN SÖZCÜĞE GİTMEK
( Sözlerin ötesine geçmeye çalışın. )
BİRİNE:
2 KEZ (VE ÜZERİ) BAKMAK
1 KEZ BAKMAK
TARİH AŞKI/TARİH NEFRETİ
TARİH BİLGİSİ
OSMANLI İMPARATORLUĞU
OSMANLI DEVLETİ
( Avrupa'lıların sonradan yüklediği bir tanımdır. Osmanlı hiçbir zaman imparatorluk olmamıştır! [insanı, hak ve hukuku hiçe saymak gibi bir tutumu yoktur] )
DUBLÖR
DUBLÜR
( Çıkrık. DEĞİL Büyük perdelerin astarı. )
( [Fr.] DOUBLEUR değil DOUBLURE )
KIYMAK
KILMAK
KIYAS
KARŞILAŞTIRMA
"( Tanım/Örnek: Bir sayfanın ikiye bölünerek, iki ayrı olgunun/kavramın kendi özlerinin iki ayrı sütunda sadece veri olarak dizilişi ve öylece yorum eklemeden bırakılması. İLE
Yapılan tablonun/karşılaştırmanın altına ekleme/yorum biçiminde göreceliliği, sınırlılığı ve kısıtlılığı potansiyelinin gözardı edilerek bir değerlendirme yapılması.(sınırı aşmak/bilmemek).
Sonuç: Kıyasın değil, karşılaştırmanın daha yerinde, arı, saf, doğru olacağı ve kıyas yapmama gerekliliği. )"
BELLEKTE TUTMAK/TAŞIMAK
BİLMEK
( Bilgi 2'dir.
1. Hakkında veri sahibi olmak.
2. Nerede bulacağını/bulabileceğini bilmek.
[Bu çağda olması gereken ve öncelikli olan nerede bulabileceğini bilmektir.] )
BİR ŞEY Kİ...
YAPMASAN DA OLUR! YAPMA!!!
BİR ŞEY Kİ...
SÖYLEMESEN DE OLUR! SÖYLEME!!!
BİR ŞEY Kİ...
YEMESEN DE OLUR! YEME!!!
BİR ŞEY Kİ...
İÇMESEN DE OLUR! İÇME!!!
( Özellikle abur-cuburlar, meşrubatlar, kahve ve sigara/tütün ürünleri, et ve hayvansal ürünler gibi... ) )
- YANLIŞ ile/ve/değil/yerine EKSİK
( [not] WRONG/FALSE vs./and/but INCOMPLETE/LESS/LACK/DEFICIENCY/DEFECT
INCOMPLETE/LESS/LACK/DEFICIENCY/DEFECT instead of WRONG/FALSE )
- YANLIŞ ile/değil/yerine/||/<>/< GEREKSİZ
- YANLIŞ :/yerine YANLIŞ
- YANLIŞIN/HATANIN/SUÇUN:
SAHİBİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< NEDENİ
- YANLIŞLANABİLİRLİK ile/ve/>/değil/yerine DAHA DA İYİ BİR ARAŞTIRMA/ÇALIŞMA
- YANLIŞLARA AĞIT YAKMAK ile/değil/yerine/>< DOĞRULARI İNŞÂ ETMEK
- YANLIŞ/LIK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< YETERSİZ/LİK
- YANMAK ile/değil/yerine BRONZLAŞMAK
- YANMAK ile/ve/||/değil/yerine/>< UYANMAK
- YANSITMAK ile/ve/değil/yerine TAŞIMAK
- YAP!:
(")KİŞİLERİN(") "YAPTIĞINI"
değil/yerine
KİŞİNİN(/KENDİ) YAPABİLECEĞİNİ
- YAP! | YAPSANA ile/değil/yerine YAPAR MISIN / YAPIYORUZ
- YAPAMAM değil/yerine/>< YAPABİLİRİM
( )
( [not] I CAN'T DO IT but/>< I CAN DO IT
I CAN DO IT instead of I CAN'T DO IT )
- YAPAMAYACAĞINI ZANNEDEN değil/yerine/>< YAPABİLECEĞİNE İNANAN
- YAPAMAZSIN ile/değil/yerine YAPMAMALISIN
- YAPARIM ile/ve/değil/yerine/||/<>/< YAPAYIM
- YAPAY ZEKÂ" değil/yerine YARDIMCI ZEKÂ
- YAPAY ZEKANIN "SONUÇLARI" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KİŞİNİN BİLMESİ
- YAPILABİLECEKLERİ:
ÖTELEMEK ile/değil/yerine/>< İTELEMEK
- YAPILANDIRMA ile/ve/<>/değil/yerine İLİŞKİLENDİRME
- YAPIŞIK ile/değil/yerine BAĞLI
- ... YAPIYORLAR ile/değil/yerine/< ... YAPILIYOR
( Kişi ve sonuç odaklı/lık, merkezli/lik. İLE/DEĞİL/YERİNE/< Kavram, olay, olgu ve süreç odaklı/lık. Süreç ve sonuç birlik ve bütünlüğünde. )
( Hiçbir yere ulaştırmaz. Güdük/düşük bir zihniyettir. Sorunlu ve sorun odaklıdır. İLE/DEĞİL/YERİNE/< Herşeyi anlamaya yarayacak ilk ve temel adımdır. İleri bir zihniyettir. Çözümcü ve çözüm odaklıdır. )
( "Haklısın." / "Doğru söylüyorsun" İLE/DEĞİL/YERİNE/< Doğru. )
( Belirleyici (olabilir) fakat bağlayıcı değildir. İLE/DEĞİL/YERİNE/< Hem belirleyici, hem de bağlayıcıdır. )
( Kişiler, ancak çeperdedir. İLE/DEĞİL/YERİNE/< Ancak, kavramlar merkezdedir ve merkezde olabilir. )
( Kavramları, olayları ve olguları bilir, içerir/barındırır. İLE/DEĞİL/YERİNE/< Kişileri kapsar. )
- YAPMACIK OLUP "SEVİLMEK" ile/değil/yerine/>< KENDİN OLUP BEĞENİLMEMEK
- YAPMAK değil/yerine/=
- YAPMAK ile/ve/değil/yerine/<> GERÇEKLEŞTİRMEK
- YAPMAK ile/ve/değil/yerine/=/||/<> OLMAK
( Yapmak, olmaktır; olmak, yapmaktır. )
( TO DO is TO BE, TO BE is TO DO )
( [not] TO DO vs./and/but/=/||/<> TO BE
TO BE instead of TO DO )
- YAPMAK ile/ve/değil/yerine YAPILANDIRMAK
- YAPMAK ile/ve/yerine YAŞAMAK
( TO DO vs./and TO LIVE
TO LIVE instead of TO DO )
- YAPMAYACAĞIM ŞEY/İŞ YOK ile/değil/yerine YAPAMAYACAĞIM ŞEY/İŞ YOK
- ... YAPMAYA ÇALIŞMAK ile/ve/değil/yerine ÇABA
- [ya] "PSİKOLOĞA GÖRÜNMEK" ile/değil/yerine/ya da/>< OLDUĞUMUZ GİBİ GÖRÜNMEK
- YAPTIKLARINI, "SEVMEYE ÇALIŞMAK" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SEVDİKLERİNİ YAPMAYA ÇALIŞMAK
- YAPTIRIM ile/ve/değil/yerine/<> DEĞER
- YAPTIRIM ile/değil/yerine TEŞVİK
- YAR/UÇURUM OLMAK ile/değil/yerine/>< YÂR OLMAK
- YAR ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< YAREN
- YARA OLMAK ile/değil/yerine/>< YAR OLMAK
- YARALANMAK / YARALANABİLİR/LİK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> YARARLANMAK / YARARLANILABİLİR/LİK
- YARAMAYAN ile/değil/yerine/>< YARAYAN
- YARAR ile/yerine/değil KARŞILIKLI YARAR
( [not] BENEFIT vs./but RECIPROCAL BENEFIT
RECIPROCAL BENEFIT instead of BENEFIT )
- YARARCI/PRAGMATİK (YAKLAŞIM) ile/ve/değil/yerine ALGI DÜZENSEL/PARADİGMATİK (YAKLAŞIM)
( [not] USEFUL/PRAGMATICAL (APPROACH) vs./and/but PARADIGMAL (APPROACH)
PARADIGMAL (APPROACH) instead of USEFUL/PRAGMATICAL (APPROACH) )
- YARARIN SAĞLANMASI ile/ve/değil/yerine/< ZARARIN UZAKLAŞTIRILMASI
( IZRAR[Ar.]: Zarar verme, zarara sokma. )
- YARARLI/ZARARLI yerine UYUMLU/UYUMSUZ
- YARARSIZ DOĞRU ile/ve/değil/yerine DOĞRU
- YARATICILIK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< FARKLILIK
- YARATILAN değil/yerine VAROLAN
- YARATMAK değil/yerine (OLANI) DEĞİŞTİRMEK
- YARAYI(/NIN ÜSTÜNÜ) KAŞIMAK değil/yerine YARANIN ETRAFINI KAŞIMAK
( [not] ITCHING THE WOUND but/instead of ITCHING ARROUND THE WOUND )
- YARD :/yerine BAHÇE, AVLU
- YARDIM EDİLMİŞ YOKSULLAR ile/değil/yerine ORTADAN KALDIRILMIŞ YOKSULLUK
( Kabul edilemeyecek olmasına karşın ne yazık ki, "istenilen", desteklenen, beklenilen, göz yumulan, gözardı edilen. İLE/DEĞİL/YERİNE İstediğimiz, her birimizin ayrı ayrı ve/ya da hep birlikte taşın altına elini koyarak gerçekleştirmesi gereken. )
- YARDIM... YÜKÜN, ...:
"YERE BIRAKILMASINDA"
ile/ve/değil/yerine/||/<>/<
"KALDIRILMASINDA"
( Kendi sorumluluğundan kaçmaya çalışanlara yardım edilmemesi gerektiği ve tembelliği/hazcılığı teşvik etmenin, büyük yanlış olduğu anımsatılmaktadır. )
- YARDIM ile/ve/değil/yerine İŞ
( [not] HELP vs./and/but BUSINESS
BUSINESS instead of HELP )
- YARDIMCI DOÇENT değil/yerine/= BİLGER
- YARDIMCI OLMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/>< FIRSAT VERMEK
( Tekrarlanması gereken yardım, yardım değildir. )
( Yapılmaya değer tek yardım, yardıma gereksinim duymaktan kurtuluşu sağlamaktır. )
( Bizi, insan yapacak olan, berraklık ve yardımseverliktir. )
( En önemli yardımcı, gerçeğin, içimizde bulunuşudur. )
( The main thing that helps is to have reality within. )
(
Bunu mu istiyorsunuz?
• Çocuğunuz...
– Varsın, bir çivi bile çakamasın... Ama dersleri iyi olsun.
– Varsın, omuzlarda cenaze taşıyanlara bön bön baksın... Ama matematiği düzgün olsun.
– Varsın, evin çalan telefonuna cevap veremesin... Ama notları yüksek olsun.
– Varsın, eve gelen misafirlerinizle üç kelime konuşamasın... Ama fen lisesine gitmiş olsun.
– Varsın, ağlayan bir çocuk görünce ona gülsün... Ama sınıfın birincisi olsun.
– Varsın, kendinin fazladan harçlığı olduğu halde; kantinden simit alamayan çocuklarla alay etsin... Ama öğretmenlerinin gözdesi olsun.
– Varsın, başını okşayıp hatırını soran bir yetişkine dönüp; “Ya siz nasılsınız?” diyemesin... Ama yabancı dili mükemmel olsun.
– Varsın, oyun arkadaşları olmasın... Ama sınavlarda “on” çeksin.
– Varsın;
– Taziye nedir, bilmesin,
– "Başın sağ olsun" ne demek, anlamasın,
– "Geçmiş olsun" kime denir, niçin denir, haberi olmasın,
– "Uğurlar olsun", ne anlama gelir farkında olmasın,
– Ama... Karneleri süper olsun.
– Evet… Varsın, tek dostu olmasın... Ama iyi gelir getiren bir mesleği olsun...
Üstün Dökmen )
( [not] TO HELP vs./and/but/||/<>/>< TO GIVE AN OPPORTUNITY
TO GIVE AN OPPORTUNITY instead of TO HELP )
- YARDIMCILARIN:
ÇOKLUĞU ile/yerine/değil YARARLILIĞI
( Bazı koşullarda, kimse, bize yardımcı olamaz. )
- YARGI ile/değil/yerine/>< BİLME
- YARGILAMA ile/değil/yerine/>< GERİBİLDİRİM
- YARGILAMA" ile/değil/yerine/||/></< SORGULAMA
( [Daha ...]
Az [olsun/olmalı!]. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Çok [olsun/olmalı!].
)
- YARGILAMAK ile/değil/yerine KEŞFETMEK
( [not] TO JUDGE vs./but TO DISCOVER
TO DISCOVER instead of TO JUDGE )
- YARGILAMAK ile/değil/yerine YAPMAYABİLECEĞİNİ/İHTİYÂRINI ANIMSATMAK
- YARGILAMAK ile/ve/değil/yerine/> YARLIGAMAK
( Bir karara varmak üzere davalı ile davacıyı dinlemek. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/> Birinin suçunu bağışlamak, mağfiret etmek. )
( HÜKÜM ile/ve/değil/yerine/> MAĞFİRET/GUFRAN )
- KİŞİ:
"YARGILAYAN" ile/değil/yerine/>< KATILAN
- YARGI/SI" ile/ve/değil/yerine/>< ALGI/SI
- YARIM ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/>< TAM/AM
( Gülmezsen/gülmezsek. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/>< Gülersen/gülersek. )
( Soran beni, yarım bulur. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/>< Sen bir tek gül, ey yar! Tamam olur. (ALDANIRIM - Yaşar)
)
- YARIŞMALARDA:
"(YARIŞ) KOŞULUYOR" değil/yerine "(YARIŞ) SÜRÜYOR/SÜRDÜRÜLÜYOR"
- YARIŞMAYI:
"KAYBETTİM" değil/yerine KAZANAMADIM
- YARIŞ(TIR)MAK ile/değil/yerine KARŞILAŞ(TIR)MAK
- YAŞ ...:
"SINIFLANDIRMASI" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SINIRLANDIRMASI
- YAŞ ile/yerine GÖRÜNÜM
- YAŞADIĞIN GİBİ "DÜŞÜNMEK" ile/değil/yerine/>< DÜŞÜNDÜĞÜN GİBİ YAŞAMAK
( )
- YAŞADIKLARIMIZI:
CİDDİYE ALMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> Tİ'YE ALMAK
- YASAK GETİRMEK/KOYMAK ile/değil/yerine KATKI/DESTEK
( Sizi seven/düşünen yakınlarınızın yapmamanızı istedikleri/söyledikleri şeyler, size engel/yasak koymak değil yaşamınızı hızlıca nitelikli kılma niyetiyle/amacıyladır daha çok. [Size o anda uygun "görünmemesi" ile çatışmaya gitmek yerine biraz/bir kez daha düşünmeyi gerektirir sadece.] )
- YASAK ile/ve/değil/yerine/<> OLANAKSIZLIK
( [not] PROHIBITION vs./and/but/<> IMPOSSIBILITY
IMPOSSIBILITY instead of PROHIBITION )
- YASAK ile/ve/değil/yerine SINIRLAMA/KISITLAMA
( Yürürlüğe giren yasa, bir "YASAK" koyma değildir! Toplum yaşamında ve kişiler arasında düzenin sağlanması, hakların korunması için ortak kullanım alanı kuralları uygulanmak zorundadır. Sigarayla ilgili düzenleme, bireylerin bulunmak zorunda/durumunda olduğu -kapalı ya da açık- ortamlarda sigara kullanıcılarının keyfî uygulamalarına izin vermemek üzerinedir. Bu durumdan rahatsız olan/olabilecek kişilerin haklarının korunması üzerine de bu tür kısıtlamalar getirilmesi gerekmiştir.
"YASAK" olarak ifade edilen durum, "sigara içme yasağı" değil belirli ortak kullanım alanlarında keyfî tutumda bulunulmasına engel olabilmek üzere ve çevrenin rahatsız edilmemesine yöneliktir. Doğrudan, genel bir "içmeme yasağı" getirilmemiştir.
"YASAK"[< YASA][yasaya/kanuna bağlı olan] sözcüğü ve kullanımının da, kişiler [içen-içmeyen, rahatsız olan/lar] arasında anlaşamamazlık/ihtilâf [ya da olası çatışma durumunda] toplum ve devlet tarafından kabul ve onay görmüş, uyumlu bir düzen sağlanabilmesi üzerine, gereken koşulların, yazılı ve tüzel(hukukî) bir karşılığının bulunması üzerinedir. Birlik ve bütünlüğü, sürdürülebilirliği sağlayabilmenin göstergesi ve dayanakçası olarak, "YASA" ve yasal gereklilik, işlevini yerine getirmek üzere uygulanmaktadır.
Kişi, kendi evinde istediği gibi [çırılçıplak] dolaşabileceği halde dışarıda/sokakta, ortak alanlarda dolaşamayacağı gibi. Bu durumu anlayan ve kabul edebilen tütün kullanıcıları, tütün ürünleri kısıtlamasının da bir uzlaşım ve çözüm gerektirdiğini rahatlıkla anlayacak ve kabul ediyor olacaklardır. )
( [not] PROHIBITION vs./and/but LIMITING
LIMITING instead of PROHIBITION )
- YASAK ile/ve/değil/yerine/||/<> SINIRLILIK/KISITLILIK
( Kişi, özellikle başkalarını yönettiği koşullarda, amacına ulaşmak için kendinin kabullenemeyeceği kısıtlamaları başkalarına uygulamamalıdır. Eğer duruma uyan, ama özgürlüğü de sınırlamayan sınırlar konulabilirse büyük başarılar elde etmek olanaklıdır. )
( PROHIBITION vs. RESTRICTIVENESS )
- YASAK ile/ve/değil/yerine/||/<> VİCDAN
- YASAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< YAPTIRIMA TÂBİ
- YASALARA UYMAK ile/ve/değil/yerine/||/<> ADÂLET
- YASALLIK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< HUKUKÎLİK
- YAŞAM BOYU:
DERS ile/değil/yerine/ya da/>< DOST
( Bir kişiye tamamen güvendiğinizde, kesin olarak deneyimleyeceğiniz, ikisinden biridir. )
- YAŞAM BOYU TEK EŞLİLİK ile/değil/yerine İLİŞKİ SÜRESİNCE TEK EŞLİLİK
- YAŞAM:
DALGINLIKLA değil/yerine/>< AYIK
- YAŞAM:
GÜN/HAFTA/AY/YIL[UZUN ARALIKLARDA]
ile/ve/değil/yerine/||/<>/<
TUVALET[EN KISA İKİ ZORUNLULUK ARASI/NDA]
( 24 saatin uyuma süresi olan 7-8 saatlik dışında 16 saat içinde yaptıklarımız/yapabileceklerimiz. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< İki zorunlu boşaltım[işeme] arasındaki 2-3 saatlik sürede yaptıklarımız/yapabileceklerimiz.[Ne kadar bölünse/kesilse de ve buna engel olamayacağımız gibi] )
- YAŞAM MATEMATİĞİNDE:
| (+) . (-) = (-) VE/YA DA (+) / (-) = (-) |
ile/değil/yerine/><
(+) - (-) = (+)
( | Olumsuz "kişilerle" tartışmayın! Sonuç, olumsuz olur.
VE/YA DA
Olumsuz "kişiler" için kendinizi paralamayın! Sonuç, olumsuz olur. |
İLE/DEĞİL/YERİNE/><
Olumsuz "kişileri" yaşamınızdan çıkarın! Sonuç, olumlu olur. )
- YAŞAM VE ÇOĞU ŞEY:
DOYUMLUK ile/ve/değil/yerine TADIMLIK
- YAŞAM:
"YANLIŞ(LAR)A KATLANMAK İÇİN" ile/değil/yerine/>< YANLIŞ(LAR)I DÜZELTMEK ÜZERE
- YAŞAM:
YAŞIMIZ ile/ve/değil/yerine/||/<> YAŞADIKLARIMIZ
- YAŞAM:
YÖNETİLEN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KARŞILAŞILAN
- YAŞAM ile/ve/değil/yerine YAŞAM DEĞERLERİNİN BİLİNCE TAŞINMASI
- YAŞAMAYIP YAŞLANMAK ile/değil/yerine/>< YAŞAYIP YAŞLANMAK
- YAŞAM(DA):
"ÇOK (ŞEY/İ) BİLMEK" ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< ÇOK (DURUMU) ANLAMAK
- YAŞAMDA:
[ya] "TOZU, DUMANI YUTMAK" ile/değil/yerine/ya da/>< TOZU DUMANA KATMAK
- YAŞAMDAN KAÇMAK değil/yerine/>< YAŞAMI KAÇIRMAMAK
- YAŞAM/DÜNYA/İNSANLIK:
CENNETTEN > KÖTÜLEŞMEYE ile/değil/yerine/></< KARANLIKTAN > AYDINLANMAYA
( 1800'lere kadarki genel kabul, inanış ve yaşayış. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< 1800'lerden sonra genel kabul, yaklaşım, anlayış, gelişim. )
- KAYBETME(ME)K:
YAŞAMI ile/değil/yerine YAŞAMIN ANLAMINI
( ... İLE/DEĞİL/YERİNE Daha üzücüdür. )
- YAŞAMI ÖĞÜTMEK değil/yerine YAŞAM ÜRETMEK
- YAŞAM/İLİŞKİ:
"NE KADAR UZUN SÜRDÜĞÜ" ile/değil/yerine/||/<> NE KADAR NİTELİKLİ/DOLU OLDUĞU
- YAŞAMIMIZA GİRENLERİ BELİRLEMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< YAŞAMIMIZDAN ÇIKARILACAKLARI BELİRLEMEK
- YAŞAMIN:
"DAYATTIKLARI" ile/ve/değil/yerine/<> GETİRDİKLERİ
- YAŞAMIN DEĞİŞTİRDİĞİ ile/ve/<>/değil/yerine YAŞAM(LAR)I/NI DEĞİŞTİREN
- YAŞAMIN:
"UZUNLUĞU" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< GENİŞLİĞİ
- YAŞAMIN:
"ZORLUĞU" ile/değil/yerine/||/<>/< SIRADANLIĞI
- YAŞAMINA, GÜN EKLEMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< GÜNÜNE, YAŞAM EKLEMEK
- YAŞAMIN(IN):
İZLEYİCİSİ OLMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< OYUNCUSU OLMAK
- YAŞANMIŞLIK ile/değil/yerine DENEYİM
- YAŞANTI ile/ve/değil/yerine HAL
- YASAYA UYGUNLUK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< EVRENSEL ADÂLET
- YAŞLANDIRAN BESİNLER değil/yerine/>< YAŞLANMAYI YAVAŞLATAN BESİNLER
- YAŞLANILAN HAYAT değil/yerine YAŞANILAN HAYAT
- YAŞLANMA ile/ve/değil/yerine/||/<> YIPRANMA
( FERSUDE[Fars.]: Eskimiş, yıpranmış, aşınmış. )
- YAŞLANMADAN YAŞ ALMAK ile/değil/yerine/>< YAŞLANMAK
- YAŞLANMAK ve/değil/yerine/||/<> DAĞA TIRMANMAK
( Yaşlanmak, büyük bir dağa tırmanmak gibidir. Tırmandıkça bazı fiziksel gücünüz azalır ama bakışlarınız daha özgür, görüşünüz daha geniş ve dingin olur. )
- YAŞLANMAK ile/ve/değil/yerine KOCAMAK/KARIMAK/KARTALMAK/KARTLAŞMAK
( COTTURUK: Kocamış, çirkinleşmiş kişi. )
- YAŞLANMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< OLGUNLAŞMAK
- YAŞLILARDA GÖRMEMİZ GEREKEN:
GEÇMİŞ ile/ve/değil/yerine/<> GELECEK
- YAŞLI/LIK ile/yerine OLGUN/LUK
( Yaşlıları ziyaret etmek, yararlıdır! )
- YASTIK/OYUNCAK AYI VS. ile/ve/yerine ARKADAŞ
- [ya] (")TÂBİ(") ile/ve/değil/yerine/||/<>/></>/ya da ÂRİF
- YATAK ODASI değil/yerine UYKU/UYUMA ODASI
- YATALAK ile/değil/yerine İNME/FELÇ
- YATAN ASLAN" ile/değil/yerine/>< GEZEN TİLKİ
( Gezen tilki, yatan aslana yeğdir. )
- YATROJENİK/İATROGENIC[İng.] değil/yerine/= SAĞLIKÇI KAYNAKLI
- YAVE[Fars.]/TÜRREHÂT[Ar. < TÜRREHE]/PESTENKİRÂNÎ[Fars.] değil/yerine/= SAÇMA-SAPAN SÖZ
( Saçma, saçma sapan söz. | Sahipsiz hayvan. )
- YAVER[Fars.] değil/yerine/= YARDIMCI
( Yardımcı. | Devlet ve hükümet başkanlarıyla komutanların yanında bulunan ve onların komutlarını yazmakla, gereğinde yerine ulaştırmakla görevli subay, emir subayı. )
- YAYGIN ile/değil/yerine SAYGIN
- YAZAR ile/ve/değil/yerine/||/<> BİLGE
( Bir şeylerin üzerine yazar. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<> İnsana yazar. )
- YAZAR ile/ve/değil/yerine YAZAN
- YAZGI" ile/değil/yerine SALT, ÖZGÜR İSTENÇ/İRÂDE
- YAZI BİÇİMİ'NDE/FONT'TA:
TIMES NEW ROMAN yerine ARIAL/VERDANA
- YAZICILARIN:
BULUNDUĞUNUZ ORTAMDA değil/yerine AYRI BİR (HAVALANDIRMALI) ODADA BULUNDURULMASI
- YAZI/YORUM/MİZAH/TA:
"ÇARPITMA" ile/değil/yerine/>< ABARTMA
- YAZIN(EDEBİYAT) ve POLİTİKA |
ile/ve/değil/yerine/||/<>/<
FELSEFE ve SU
( İnandırma "gücü". VE Kandırma "gücü".
İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/<
Uyandırma gücü/olanağı. VE Kaldırma gücü/olanağı. )
itibarı ile 16.892 başlık/FaRk ile birlikte,
16.892 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(67/69)