Bugün[17 Ekim 2025]
itibarı ile 16.892 başlık/FaRk ile birlikte,
16.892 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.


Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...

(64/69)


- TREATMENT :/yerine TEDAVİ


- TREATY :/yerine ANTLAŞMA


- TREE :/yerine AĞAÇ


- TREKKİNG değil/yerine/= DAĞ YÜRÜYÜŞÜ


- TREKKING yerine YÜRÜYÜŞ/DAĞ YÜRÜYÜŞÜ


- TREMENDOUS :/yerine MUAZZAM


- TREMOR[İng.] değil/yerine/= TİTREME


- TRENÇKOT[İng. < TRENCH-COAT] değil/yerine/= YAĞMURLUK

( İçi astarlı, kemerli, su geçirmez yağmurluk. )


- TREND :/yerine EĞİLİM, AKIM


- TREND değil/yerine/= EĞİLİM


- TRENT/TREND[İng.] değil/yerine/= EĞİLIM


- TRETUVAR/TROTUAR[Fr. < TROTTOIR] değil/yerine/= YAYA KALDIRIMI


- TRİAJ[Fr.] değil/yerine/= İLK TANI/BAKI


- TRİAKSİYEL/TRIAXIAL[İng.] değil/yerine/= ÜÇ EKSENLİ


- TRIAL :/yerine DENEME, DURUŞMA


- TRİANGÜLER/TRIANGULAR[İng.] değil/yerine/= ÜÇGENIMSİ


- TRIBE :/yerine KABİLE


- TRİBÜN[Fr.] değil/yerine/= BASAMAKLAR

( Spor salonu, stadyum, hipodrom vb. yarışma ve gösteri yapılan yerlerde izleyicilerin oturduğu koltuklu ya da basamaklı bölüm, sekilik. | Burada oturan izleyiciler. )


- TRICK :/yerine HİLE, NUMARA


- TRİFAZİK/TRIPHASIC[İng.] değil/yerine/= ÜÇ EVRELİ


- TRİGER[İng. < TRIGGER] (KAYIŞI) değil/yerine/= TETİKLEYİCİ (KAYIŞ)


- TRIGON/TRIGONE[İng.] değil/yerine/= ÜÇGEN


- TRİKO[Fr. < TRICOT] değil/yerine/= ÖRME


- TRİKOSEFAL[Fr. < TRICHOCEPHALE] değil/yerine/= KIRBAÇ KURDU

( Çeşitli türleri insanın ve hayvanın kalın bağırsağında yaşayan, boyu 5 santimetre olan, eni gözle görülmeyecek incelikte bir asalak. )

( TRICHURIS TRICHIURA )


- TRİKOTAJ[Fr. < TRICOTAGE] değil/yerine/= ÖRME İŞİ/İŞLERİ


- TRİKOTAJ değil/yerine/= ÖRME İŞLER


- TRİL/THRİLL[İng.] değil/yerine/= ELLE DUYUMSANILAN TİTREŞİM, ELE GELEN TİTREŞİM


- TRİLOJİ/TRİLOGY[İng.] değil/yerine/= ÜÇLÜK


- TRİMESTER[İng.] değil/yerine/= ÜÇ AY


- TRİNKETA[İt. < TRINCHETTO] değil/yerine/= SEREN YELKENİ

( Yelkenli gemilerde pruva direğinin en altta bulunan ana sereni ve bu serene bağlanan yelken. )


- TRİO/TRİYO[İt.] değil/yerine/= ÜÇLÜ


- TRIP :/yerine GEZİ


- TRİPOD değil/yerine/= ÜÇ AYAK


- TRİPORTÖR[Fr.] değil/yerine/= ÜÇTEKER


- TRİŞİN[Fr. < TRICHINE] değil/yerine/= İPSİ SOLUCAN

( Ergin durumda olan, domuzdan başka, insanda ve çok sayıda memelinin ince bağırsağında yaşayan, ipsiler cinsinden bir solucan. )


- TRISMUS[İng.] değil/yerine/= ÇENE KİLITLENMESİ


- TRİYAJ/TRIAGE[İng.] değil/yerine/= ÖNCELİKLEME


- TRİYAJ değil/yerine/= AYIRMA/ÜÇLÜ ALAN


- TRİYAT/TRIAD[İng.] değil/yerine/= ÜÇLÜ


- TRİZOMİ/TRISOMY[İng.] değil/yerine/= ÜÇLÜ KROMOZOM


- TROKAR/TROCAR[İng.] değil/yerine/= DELEÇ


- TROKOİT/TROCHOID[İng.] değil/yerine/= SİLINDIRİK


- TROMBEKTOMİ/THROMBECTOMY[İng.] değil/yerine/= KAN PIHTISI ÇIKARIMI


- TROMBOEMBOLİZM/THROMBOEMBOLISM[İng.] değil/yerine/= PIHTI TIKANIMI


- TROMBOJENİK/THROMBOGENIC[İng.] değil/yerine/= PIHTI OLUŞTURUR


- TROMBOJENİTE/THROMBOGENICITY[İng.] değil/yerine/= PIHTILAŞTIRICILIK


- TROMBOLITİK/THROMBOLYTIC[İng.] değil/yerine/= PIHTI ERITİR


- TROMBOLİZ/THROMBOLYSIS[İng.] değil/yerine/= PIHTI ERİMESİ


- TROMBOPLASTİK/THROMBOPLASTIC[İng.] değil/yerine/= PIHTILAŞTIRICI


- TROMBOSİT/THROMBOCYTE, PLATELET[İng.] değil/yerine/= PULYUVAR


- TROMBOSİT değil/yerine/= KAN PULCUKLARI


- TROMBOZ/THROMBOSE[İng.] değil/yerine/= PIHTI TIKAÇ OLUŞUMU


- TROMBÜS/THROMBUS[İng.] değil/yerine/= PIHTI TOPAĞI


- TROMP[Fr. < TROMPE] değil/yerine/= KÖŞE KUBBESİ

( Binanın bir bölümünü tutmaya yarayan köşe kubbesi. )


- TROOP :/yerine ASKER, BİRLİK


- TROPİKA[İt. < TROPICO] değil/yerine/= DÖNENCE | TROPİKAL KUŞAK


- TROPİZM değil/yerine/= DOĞRULUM/YÖNELİM


- TROTUVAR değil/yerine/= KALDIRIM


- TROUBLE :/yerine SORUN, PROBLEM


- TRUCK :/yerine KAMYON


- TRULY :/yerine GERÇEKTEN


- TRUNCATE ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DROP


- TRUNKAL/TRUNCAL[İng.] değil/yerine/= GÖVDESEL


- TRUNKUS/TRUNCUS[İng.] değil/yerine/= GÖVDE


- TRUST :/yerine GÜVENMEK, GÜVEN


- TRUTH :/yerine GERÇEK, HAKİKAT


- TRY :/yerine DENEMEK


- TSİS/POST-TREATMENT MONİTORING SYSTEM[İng.] değil/yerine/= SAĞALTIM SONRASI İZLEM DÜZENİ


- TSL/TRANSPORT LAYER SECURITY[İng.] değil/yerine/= AKTARIM KATMANI GÜVENLİĞİ


- TTE/TRANSTORASİK EKOKARDİYOGRAFİ TRANSTHORACİC ECHOCARDIOGRAPHY[İng.] değil/yerine/= GÖĞÜS DUVARINDAN EKOKARDİYOGRAFİ


- TTS/TEXT TO SPEECH[İng.] değil/yerine/= KONUŞMA METNİ


- TUBA[İng.] değil/yerine/= TÜP


- TUBE :/yerine TÜP


- TÜBÜL/TUBULE[İng.] değil/yerine/= BORUCUK


- TÜBÜL değil/yerine/= BORUL


- TÜBÜLER/TUBULAR[İng.] değil/yerine/= BORUCUKSU


- TÜCCAR[Ar.] değil/yerine/= TECİMEN


- TUHAFİYE[Ar.] değil/yerine/= GİYİMSÜS


- TÜKETENLER ile/ve/değil/yerine/||/<>/</>< ÜRETENLER

( Eşek arısı. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/< Bal arısı. )

( Fare(mouse) kullanıcısı. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/< Klavye kullanıcısı. )


- TÜKETİCİ ile/ve/değil/yerine/<> TÜRETİCİ


- TÜKETİCİ ile/ve/<>/değil/yerine UYGULAYICI


- TÜKETİM ile/değil/yerine KULLANIM


- TÜKETİM ile/ve/değil/yerine/||/<> PAYLAŞIM


- TÜKETME ÇABASI yerine ANLAMA ÇABASI


- TULÂNÎ[Ar.] değil/yerine/= UZUNLAMASINA


- TÛLÂNÎ değil/yerine/= UZUNLUĞUNA


- TÜLBENT[Fars. < TER + BEND] değil/yerine/= YAZMA

( İnce ve seyrek dokunmuş, hafif ve yumuşak pamuklu bez. | Bu bezden yapılmış başörtüsü. )


- TULUAT[Ar.] değil/yerine/= DOĞAÇLAMA


- TÜM ile/değil/yerine AĞIRLIKLI


- NOKTA KOYMAK:
TÜMCENİN SONUNDA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< İKİRCİKTE


- TÜMÖR["TİMÖR" değil!]/TUMOR[İng.]/TUMEUR[Fr.] değil/yerine/= UR/ŞİŞLİK


- TÜMÖRAL/TUMORAL[İng.] değil/yerine/= URA BENZER


- TUMTURAK/LI[Fars.] ile/ve/değil/yerine (BİRAZCIK) UZUN / GÖSTERİŞ/Lİ

( Gösteriş, debdebe. | Gerekli olmadığı hâlde kulağa hoş gelen, gösterişli sözcükler kullanma. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE ... )


- TÜMÜYLE/BÜTÜNÜYLE ile/değil/yerine BÜYÜK ÖLÇÜDE


- TUN[Fars.] değil/yerine/= GİZLİ YER, KÖŞE BUCAK


- TÜNEL[İng./Fr. < TUNNEL] değil/yerine/= İÇGEÇİT/İÇYOL


- TUNİKA/LAYER[İng.] değil/yerine/= KATMAN


- TÜNİNK[İng. < TUNNING] değil/yerine/= EŞ TİTREME / İNCE AYAR


- TUNNEL :/yerine TÜNEL


- TÜP BEBEK ile/değil/yerine/> AŞILAMA

( )


- TUR değil/yerine/= DOLAŞI


- TÜRBAN[Fr.] değil/yerine/= BAŞÖRTÜSÜ


- TÜRBÜLAN/TURBULANT[İng.] değil/yerine/= BURGAÇLI


- TÜRBÜLANS[İng./Fr. TURBULENCE] değil/yerine/= HAVA BURGACI/GİRDAP


- TUR/DEVİR değil/yerine/= DÖNÜ


- TURGOR[İng.] değil/yerine/= GERGİ, DOLGUNLUK


- TURİSTİK değil/yerine/= GEZİNSEL


- TURİZM değil/yerine/= GEZİNÇ


- TÜRK BAYRAĞI'NDA:
8 KÖŞELİ YILDIZ ile/değil/yerine/<>/> 5 KÖŞELİ YILDIZ


- TÜRK ile/ve/değil/yerine TÜRKİYE CUMHURİYETİ VATANDAŞI


- TÜRKİYE'NİN EN TEHLİKELİ YOLLARI ile/değil/yerine/>< DÜNYANIN EN GÜZEL YOLLARI

( Görmek için burayı tıklayınız... İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Görmek için burayı tıklayınız... )


- TÜRKOLOJİ değil/yerine/= TÜRKBİLİM


- TÜRKÜ değil/yerine/= TÜRK'Ü


- TURN :/yerine DÖNMEK, SIRA


- TURNE değil/yerine/= GEZMECE


- TURNİKE/TOURNİQUE[İng.] değil/yerine/= BOĞMAÇ


- TURNUVA değil/yerine/= YARIŞTAY


- TUŞE/TOUCH[İng.] değil/yerine/= DOKUNUM


- TUTKAL["TUT KAL"] ile/değil/yerine/||/<>/< TUTKU


- TUTKU:
ISTIRAP değil/yerine/> DEĞİŞİM

( Tutku, kişiyi, ıstıraptan, gelişim ve değişime taşıyan köprüdür. )


- TUTKU ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< AŞK


- TUTKU ile/ve/değil/yerine/>< FERÂGAT


- TUTKU ile/ve/değil/yerine TUTUM

( [not] PASSION vs./and/but ATTITUDE
ATTITUDE instead of PASSION )


- TUTMAK/SAKLAMAK ile/yerine HEYBEYE ATMAK


- TUTUM:
ORTADAN KALDIRICI değil/yerine DÖNÜŞTÜRÜCÜ


- TUTYA[Ar. < TUTİYA] değil/yerine/= SÜRME

( Sürme. Göz ağrılarına iyi gelen, sürme gibi göze çekilen bir em. | Çinko. | Mor renkli, kokulu bir kır çiçeği. )


- TUVALET:
OTURARAK değil/yerine ÇÖMELEREK

( http://www.squattypotty.com )

( ALAFRANGA değil/yerine ALATURKA )


- TUVALETE GİDİP, GELEYİM yerine "TELEFON EDİP, GELEYİM" (gibi)


- TÜVÂNÂ[Fars. < TEVÂNÂ] değil/yerine/= GÜÇLÜ, DİNÇ, CANLI


- TUZAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> TUZAKLI


- TÜZE/HUKUK:
BORU GİBİ değil/yerine HUNİ GİBİ


- TÜZE/HUKUK:
VAR OLAN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< OLMASI GEREKEN


- TV :/yerine TELEVİZYON


- TWELVE :/yerine ON İKİ


- TWENTY :/yerine YİRMİ


- TWICE :/yerine İKİ KERE


- TWIN :/yerine İKİZ


- TWO :/yerine İKİ


- TX/ORGAN NAKLİ/TRANSPLANTATION[İng.] değil/yerine/= ÖRGEN AKTARIMI


- TXT/TEXT[İng.] değil/yerine/= METİN DOSYASI


- TYPE :/yerine TİP, TÜR


- TYPICAL :/yerine TİPİK, KENDİNE ÖZGÜ


- TYPICALLY :/yerine TİPİK OLARAK


- UBS/SPATIAL INFORMATION SYSTEM[İng.] değil/yerine/= UZAMSAL BİLGİ DÜZENİ


- 3 KİŞİ/ARKADAŞ ile/yerine/ve 2, 4, 5, 6 [< üzeri] KİŞİ/ARKADAŞ

( Üç kişi, olanaksız bir üçgen oluşturduğundan, biri, öbeği[grubu] terk etmelidir. )

( Üç kişi, birlikte yürürken, birini yitirir. )


- ÜÇKÂĞIT ile/ve/değil/yerine/||/<>/< HİLE


- Üçkâğıt yerine DİNLE!!! -yerine


- UCLAR ile/ve/değil/yerine FARKLAR

( [not] TIPS vs./and/but CONFLICT
CONFLICT instead of TIPS )


- UCLARDA OLMAK(DURMAK/BULUNMAK)
ile/değil/yerine
ORTAK NOKTALARDA/ALANLARDA BULUN(/Ş)MAK


- ÜCRET ÖDEMEK değil/yerine/= ÖDEME YAPMAK


- ÜCRET değil/yerine/= ÖDENÇ


- ÜCRETİ ile/ve/değil/yerine KATILIM PAYI


- UCU AÇIK ile/değil/yerine/||/<> ÖNÜ AÇIK


- UCB/UCUB/KİBİR[Ar.] değil/yerine/= "KENDİNİ BEĞENME VE GÜVENME"


- UÇUK ile/ve/değil/yerine/||/<> FARKLI


- UCUZ BİSİKLET ile/ve/değil/yerine "PAHALI" BİSİKLET


- UCUZ İŞ ile/değil/yerine/>< İYİ İŞ

( İyi değildir. İLE/>< Ucuz değildir. )

( GOOD WORK vs./and/<> CHEAP WORK
Is not cheap. VS./AND/<> Is not good. )


- UCUZ "MUTLULUK" değil/yerine YÜCELTEN "ISTIRAP"


- UCUZLAŞMA ile/değil/yerine/>< BASİTLEŞME

( Yıkım vardır. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Yaşam vardır. )


- UFUK[Ar.] değil/yerine/= ÇEVREN/GÖZERİMİ


- ÜFÛL değil/yerine/= BATMA, KAYBOLMA, GÖRÜNMEZ OLMA | YOK OLUŞ


- UGLY :/yerine ÇİRKİN


- UĞRAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< DURAK


- UĞRAŞ:
KİŞİYLE ile/değil/yerine İŞİYLE

( Boş kişinin uğraşı. İLE/DEĞİL/YERİNE Hoş (nitelikli) kişinin uğraşı.
[ Hoş (nitelikli) kişi, işiyle uğraşır; boş kişi, kişiyle uğraşır. ] )

( Ayinesi iştir kişinin, lâfına bakılmaz! )


- UĞRAŞILMASI GEREKEN ile/ve/değil/yerine/<>/< UĞRAŞILMAMASI GEREKEN

( Gerekeni yapmak, ciddiyetin ve içtenliğin kanıtıdır. )

( The doing is the proof of earnestness. )

( [not] DEAL WITH vs./and/but/<>/< NOT TO DEAL
NOT TO DEAL instead of DEAL WITH )


- ... UĞRUNA" değil/yerine ... AMACIYLA


- UHY/REMOTE PATIENT MONİTORING[İng.] değil/yerine/= UZAKTAN SAYRI YÖNETİMİ


- ÜLKE ADI KULLANMAK ile/yerine ŞEHİR/EYALET/BÖLGE ADI KULLANMAK


- ULKUS/ULCUS[İng.] değil/yerine/= YARA


- ÜLSER/ULCER[İng.] değil/yerine/= YARA


- ULTIMATE :/yerine NİHAİ, SON


- ULTIMATELY :/yerine NİHAYETİNDE


- ULTRA değil/yerine/= AŞIRI


- ULTRAFİLTRASYON/ULTRAFILTRATION[İng.] değil/yerine/= INCE SÜZME


- ULTRAFILTRATE[İng.] değil/yerine/= INCE SÜZÜNTÜ


- ULTRASON/ULTRASOUND[İng.] değil/yerine/= SES ÖTESİ | SES ÖTESİ GÖREÇLEME


- ULTRASONİK/ULTRASONIC[İng.] değil/yerine/= SES ÖTESİYLE İLGILİ


- ULTRASONOGRAFİ/ULTRASONOGRAPHY[İng.] değil/yerine/= SES ÖTESİ GÖREÇLEME


- ULTRASTRÜKTÜR/ULTRASTRUCTURE[İng.] değil/yerine/= INCE YAPI


- ULTRAVİYOLE[Fr.]/MÂVERÂ-İ BENEFŞEVÎ[Ar.] değil/yerine/= MORÖTESİ

( Dalga boyu, mor renkli ışığınkinden daha kısa olan, gözle görülemeyen, mor ışının ötesinde yer alan, yapay olarak da elde edilip tıpta kullanılan bir ışınım.[4000 - 200 A° arasında] )


- ULUSÇULUK ile/değil/yerine/>/< VATANSEVERLİK


- ULVÎ değil/yerine/= YÜCE


- ULVÎ değil/yerine/= YÜCE/ULU


- ULVİYET/İZZET değil/yerine/= YÜCELİK/ULULUK


- ULVİYET[Ar.] değil/yerine/= YÜCELİK


- ÜMİTSİZ/LİK ile/değil/yerine "ÇARESİZ/LİK"

( Ne zaman ki, ümitsizsiniz, ne zaman ki, çaresizsiniz,
ÜMİT SİZSİNİZ, ÇARE SİZSİNİZ! )

( "Ümitsiz durumlar yoktur, ümitsiz kişiler vardır.
Ben, hiçbir zaman, ümidimi yitirmedim."

M. K. ATATÜRK )

( KUNÛT, YEİS ile/değil/yerine ... )

( NEVMİDÎ ile/değil/yerine ... )

( DESPERATIO cum ... )


- ÜMİTSİZLİK değil/yerine/>< SEVGİ


- UML/UNİFİED MODELING LANGUAGE[İng.] değil/yerine/= BİRLEŞİK MODELLEME DİLİ


- UMLS/UNIFIED MEDICAL LANGUAGE SYSTEM[İng.] değil/yerine/= BİRLEŞİK TIP DİLİ DÜZENİ


- ÜMRAN[Ar.] değil/yerine/= BAYINDIRLIK


- UMUMİ MAĞAZA değil/yerine/= GENEL SAKLAK


- UMUM(Î) değil/yerine/= GENEL


- UMUMİYETLE değil/yerine/= GENELLİKLE


- UN:
GLÜTENLİ ile/değil/yerine/>< GLÜTENSİZ


- UNABLE :/yerine YAPAMAYAN


- UNCLE :/yerine AMCA, DAYI


- UNCONSCIOUS[İng.] değil/yerine/= BİLİNÇ DIŞI


- UNDER :/yerine ALTINDA


- UNDERGO :/yerine GEÇİRMEK (SÜREÇ VB)


- UNDERSTAND :/yerine ANLAMAK


- UNDERSTANDING :/yerine ANLAYIŞ


- UNFORTUNATELY :/yerine NE YAZIK Kİ


- ung.[Lat. < UNGUENTUM] değil/yerine/= MERHEM


- ÜNİAKSİYEL/UNIAXIAL[İng.] değil/yerine/= TEK EKSENLİ


- ÜNİDİREKSİYONEL/UNIDIRECTIONAL[İng.] değil/yerine/= TEK YÖNLÜ


- ÜNİFOKAL/UNIFOCAL[İng.] değil/yerine/= TEK ODAKLI


- UNIFORM[İng.] değil/yerine/= TEK BİÇİMLİ


- UNIFORM :/yerine ÜNİFORMA


- ÜNİK değil/yerine/= EŞSİZ


- UNILATERAL[İng.] değil/yerine/= TEK TARAFLI


- UNION :/yerine BİRLİK, SENDİKA


- UNIPOLAR[İng.] değil/yerine/= TEK KUTUPLU


- UNIQUE :/yerine BENZERSİZ


- UNIT :/yerine BİRİM


- ÜNİTE/UNIT[İng.] değil/yerine/= BİRİM


- ÜNİTE[İng. < UNIT] değil/yerine/= BÖLÜM | BİRİM, ÖLÇÜ, VAHİT

( Birim, vahit, ölçü. )


- UNITED :/yerine BİRLEŞİK


- ÜNİVALAN/UNIVALENT[İng.] değil/yerine/= TEK DEĞERLİKLİ


- ÜNİVARYANT/UNIVARIANT[İng.] değil/yerine/= TEK DEĞİŞKENLİ


- ÜNİVERSAL/UNIVERSAL[İng.] değil/yerine/= EVRENSEL


- UNIVERSAL :/yerine EVRENSEL


- UNIVERSE :/yerine EVREN


- ÜNİVERSİTE["ÜNİVERSTE" değil!] değil/yerine/= BİLİMTEY/EVRENKENT


- UNIVERSITY :/yerine ÜNİVERSİTE


- UNKNOWN :/yerine BİLİNMEYEN


- UNLESS :/yerine OLMADIKÇA


- UNLIKE :/yerine FARKLI, BENZEMEYEN


- UNLIKELY :/yerine OLASI OLMAYAN


- ÜNLÜ/ANGIN/MEŞHUR/ŞÖHRET ile/ve/değil/yerine TANINMIŞ/LIK

( Ün/şöhret, âfettir. )

( [not] FAMOUS vs./and/but KNOWN
KNOWN instead of FAMOUS )


- | ÜN/ŞÖHRET ile/ve İTİBAR | ile/ve/<>/değil/yerine HAYSİYET

( | Toplumun, kişiye/tutuma/duruma verdiği değer/önem. İLE/VE Toplulukların/bilirkişilerin, kişiye/tutuma/duruma verdiği değer/önem. | İLE/VE/<>/DEĞİL/YERİNE Kişinin, kendine verdiği değer/önem. )

( | Halk tarafından verilen. İLE/VE Ehline verilen. | İLE/VE/<>/DEĞİL/YERİNE Kendi/nde/n. )


- ÜN/ŞÖHRET ile/ve/değil/yerine TANINMA

( Tanımadıklarının seni tanıması. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Tanıdığın ya da tanıyabileceğin sayıda kişinin seni tanıması. )

( [yaklaşık olarak] 100.000 - 500.000 üzeri kişi tarafından tanınmak. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE 100.000 - 500.000 altında kişi tarafından tanınmak. )

( [not] FAME vs./and/but TO BE WELL-KNOWN
TO BE WELL-KNOWN instead of FAME )


- UNSUR[Ar.] değil/yerine/= ÖĞE


- UNTIL :/yerine -E KADAR


- UNUSUAL :/yerine ALIŞILMADIK


- UNUT! değil/yerine UMUT/ÜMİT


- UNUTMADAN ile/ve/<>/değil/yerine DAHA ÇOK ANIMSAMAYA ÇALIŞARAK


- UNUTMAK ile/ve/değil/yerine/<> AFFETMEK

( Bir hatayı, hem unutmak, hem affetmek aptallıktır. Ne unutmak, ne affetmek, hainliktir. Hatayı unutmayıp sahibini affetmek, işte bu erdemdir. )

( Söylenilmeyebilecek, yanlış/yersiz/zamansız bir söz, ancak affedilir fakat unutulmaz! )

( Aldığın dersi kaybettirir. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<> Bakış açını değiştirir. )

( Mutlu eder. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<> Güçlü kılar. )

( [not] TO FORGET vs./and/but/<> TO FORGIVE
TO FORGIVE instead of TO FORGET )


- UNUTMAK ile/ve/değil/yerine ANIMSAMAMAK

( Unutmak, belki olanaklı değildir fakat anımsamamak, olanaklıdır/olasılıklıdır. )


- UNUTMAK ile/değil/yerine ASKIYA ALMAK


- UNUTMAK ile/ve/değil/yerine HIZLI GEÇMEK

( [not] TO FORGET vs./and/but TO PASS OVER QUICKLY/FAST
TO PASS OVER QUICKLY/FAST instead of TO FORGET )


- UNUTMAK ile/ve/değil/yerine ÜZERİNE KONUŞMAMAK

( [not] "TO FORGET" vs./and TO TALK ON
TO TALK ON instead of "TO FORGET" )


- UNUTMAK ile/ve/değil/yerine ÜZERİNE KONUŞMAMAK


- UNUTMUŞUM değil/yerine YETERİNCE (HIZLI) ANIMSAYAMAMIŞIM


- UNUTTUM yerine ANIMSAYAMADIM(/HATIRLAYAMADIM)


- UNUTTUM yerine UNUTTURULDU


- UNUTTURMA! değil/yerine ANIMSATIR MISIN!


- UNUT(TUR)MAK ile/ve/değil/yerine/<>/>< GÜVEN


- UNUTULMUŞ ile/ve/değil/yerine UNUTULMAYA YÜZ TUTAN


- UNUTUL/UR / UNUTURUZ / UNUTURUM / UNUTURSUN değil/yerine/&gt;&lt;/<
YAZMAZSAK/YAZMAZSAM/YAZMAZSAN UNUTULUR/UNUTURUZ/UNUTURUM/UNUTURSUN


- UNUTUYORUM değil/yerine BAZEN ANIMSAYAMIYORUM

Bugün[17 Ekim 2025]
itibarı ile 16.892 başlık/FaRk ile birlikte,
16.892 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(64/69)