Bugün[17 Ekim 2025]
itibarı ile 16.892 başlık/FaRk ile birlikte,
16.892 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.


Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...

(63/69)


- THREATEN :/yerine TEHDİT ETMEK


- THREE :/yerine ÜÇ


- THRESHOLD[İng.] değil/yerine/= EŞİK DEĞER


- THROAT :/yerine BOĞAZ


- THROUGH :/yerine İÇİNDEN, BOYUNCA


- THROUGHOUT :/yerine BOYUNCA


- THROW :/yerine ATMAK, FIRLATMAK


- THUS :/yerine BÖYLECE


- TIA/TRANSIENT İSCHEMIC ATTACK TRANSIENT[İng.] değil/yerine/= İSKEMIK ATAK, GEÇİCİ YETERSİZ KANLANMA ATAĞI


- TIBBEN/TIBBÎ değil/yerine/= SAĞCA/SAGCIL


- TIBBİ İLÜSTRASYON/MEDICAL ILLUSTRATION[İng.] değil/yerine/= TIBBİ GÖRSELLEME


- TIBBİ/MEDICAL[İng.] değil/yerine/= TIP İLİŞKİLİ


- TIC/MEDICAL MONİTORING DEVICE[İng.] değil/yerine/= TIBBİ İZLEME AYGITLARI


- TİCARETGÂH/TİCARETHANE değil/yerine/= TECİMEVİ


- TİCARETTE:
PARA ARTIRMAK değil/yerine ÜRÜN ARTIRMAK


- TICKET :/yerine BİLET


- t.i.d.[Lat. < TER IN DIE] değil/yerine/= GÜNDE 3 KEZ


- TİDAL VOLÜM/TIDAL VOLUME[İng.] değil/yerine/= SOLUK OYLUMU/HACMİ


- TIDAL[İng.] değil/yerine/= GEL-GİTSEL


- TIE :/yerine BAĞLAMAK, KRAVAT


- TIFIL[Ar. < TIFL | çoğ. ETFÂL] değil/yerine/= KÜÇÜK ÇOCUK


- TİFO[Fr. < Yun.] değil/yerine/= KARAHUMMA

( Kirli sularda, bu sularla sulanmış sebzelerde bulunan, mikroplarla oluşan, ortalama üç hafta süren, ateşli ve tehlikeli bir bağırsak hastalığı. )


- TİFÜS[Fr.] değil/yerine/= LEKELİHUMMA

( Bitle geçen, ortalama 15 gün süren, gövdede pembe lekelerle beliren, ateşli ve tehlikeli bir sayrılık. )


- TİG/DİAGNOSTIC-RELATED GROUPS[İng.] değil/yerine/= TANI İLİŞKİLİ ÖBEKLER


- TIGHT :/yerine SIKI


- TİK/TIC[İng./Fr.] değil/yerine/= SEĞİRCE/SEĞİRTİ


- TIKINMA/K ile/değil/yerine YEME/K

( Eline geçen yiyeceği oburca yemek. İLE/DEĞİL/YERİNE Yemek yemek. )


- TİLMÎZ[Ar.]["TIRMİZ" değil!] ile/ve/değil/yerine/||/<>/< TÂLİP[Ar. < TÂLİB]


- TILT TABLE TEST[İng.] değil/yerine/= EĞİMLİ MASA TESTİ


- TILT[İng.] değil/yerine/= EĞİM


- TİM[İng. < TEAM] değil/yerine/= BİRLİK, TAKIM

( Güvenlik güçlerinde belirli bir iş ya da hizmeti başarabilecek güçteki en küçük birlik, takım. )


- TİMBRE değil/yerine/= TINI, SOLUK


- TIME :/yerine ZAMAN


- TIMESTAMP[İng.] değil/yerine/= ZAMAN DAMGASI


- TİMSAH GÖZYAŞI ile/değil/yerine/>< GÖZYAŞI


- TİMSAL[Ar.] değil/yerine/= SİMGE


- TİMÜS[Fr. < Yun.] değil/yerine/= ÖZDEN/UYKULUK

( Göğüs kemiği arkasında bulunan iç salgıbezi. )


- tinct./tr.[Lat. < TINCTURA] değil/yerine/= TENTÜR


- TİNDALİZASYON/TYNDALLIZATION[İng.] değil/yerine/= AŞAMALI MİKROPSUZLAŞTIRMA


- TİNER[İng. < THINNER] değil/yerine/= İNCELTİCİ


- TINI değil/yerine/= SOLUK


- TINNITUS[İng.] değil/yerine/= KULAK ÇINLAMASI


- TINY :/yerine UFACIK


- TYPE I BIAS[İng.] değil/yerine/= BİRINCİ TÜR YANLILIK


- TYPE II BIAS[İng.] değil/yerine/= İKINCİ TÜR YANLILIK


- TIP/TABABET değil/yerine/= SAĞ/SAĞBİLGİ


- TIP TARİHİNDEKİ DÖNEMLER:
GİZEMCİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/> AKILCI ile/ve/değil/yerine/||/<>/> YENİLİKÇİ


- TIP :/yerine UÇ, İPUCU


- TIPA/TAPA[İt. < TAPPO] değil/yerine/= TIKAÇ

( Şişe gibi dar delikleri tıkamaya yarayan mantar, cam, tahta ya da plastikten tıkaç. | Top mermisinin ucuna takılan ve mermi atıldıktan sonra patlamasını sağlayan ayarlı başlık. İLE Herhangi bir şeyin delik ya da ağzını tıkamaya yarayan nesne. )


- TİPİK/TYPICAL[İng.] değil/yerine/= ÖZGÜN, OLAĞAN


- TİPİK[Fr./İng.] ile/değil/yerine ALIŞILAGELMİŞ

( Birini ya da nesneyi niteleyen. | Çok özgün olan. İLE ... )

( "TYPICAL" vs./and TO BE HABBITED
TO BE HABBITED instead of "TYPICAL" )


- TİPOGRAFYA/TİPOGRAFİ[Fr.] değil/yerine/= BASKI YÖNTEMİ | BASIM

( Kabartma biçimlerle ilgili baskı yöntemi. | Basım. )


- TİPOLOJİ değil/yerine/= KİŞİTÜRLEM


- TİPOLOJİK TASNİF değil/yerine/= KİŞİTÜRLEMSEL ÖBEKLEME


- TİPOLOJİK değil/yerine/= KİŞİTÜRLEMSEL


- TİRAT[Fr. < TİRADE] değil/yerine/= UZUN KONUŞMA

( Bir tiyatro oyununda, oyunculardan birinin uzun uzun konuşması, bir defada söylediği parça. | Yazı ya da konuşmada bir düşüncenin kesintisiz gelişimi. | Uzun ve tumturaklı konuşma. )


- TİRBUŞON[Fr. < TIRE-BOUCHON] değil/yerine/= BURGU

( Delik açmaya yarayan delgiye takılı sarma, yivli, keskin, çelik alet. | Tıpa çekmeye yarayan, ucu sivri ve helis biçiminde demir araç. | Yerin orta ve derin katmanlarına inebilmeyi sağlayan delici araç. | Telli sazlarda, telleri germeye yarayan mandal. )


- TIRE :/yerine LASTİK, YORMAK


- TIRED :/yerine YORGUN


- TİRENDAZ[Fars.] değil/yerine/= OK ATAN | BECERİKLİ | ÖZENLİ


- TİROİT[Fr./İng. < THRYOIDE] değil/yerine/= KALKAN BEZİ

( Gırtlağın ön ve alt bölümünde bulunan, çok damarlı, salgısını kana veren bir bez. )


- TİRYÂK[Ar., Fars. < Yun.] değil/yerine/= MACUN/PANZEHİR

( Bitkisel ve madensel nesnelerin karışımından yapılan macun. )


- TİRYÂKİ değil/yerine/= DÜŞKÜN


- TISS/THERAPEUTIC INTERVENTION SCORING SYSTEM[İng.] değil/yerine/= TERAPÖTİK GİRİŞİMSEL PUANLAMA DÜZENİ | GİRİŞİM PUANLAMA DÜZENİ


- TISSUE :/yerine DOKU, KÂĞIT MENDİL


- TİT/URINALYSIS[İng.] değil/yerine/= TAM İDRAR TAHLİLİ


- TİTİZLİK" ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< ÖZEN


- TITLE :/yerine BAŞLIK, UNVAN


- TİTRASYON/TİTRATION[İng.] değil/yerine/= EŞ DEĞERLEME


- TİTRE/TITER[İng.] değil/yerine/= EŞ DERİŞİM


- TİTÜBASYON/TITUBATION[İng.] değil/yerine/= TİTREK BAŞ


- TİVİ değil/yerine TE-VE TV


- TİZ[Fars.] değil/yerine/= İNCE, KESKİN (SES)


- TLD/TERMOLÜMINESAN DOZİMETRE THERMOLUMINESCENT DOSİMETER[İng.] değil/yerine/= TERMOLÜMINESAN IŞINÖLÇER


- TMS/TRANSKRANİYAL MANYETİK STIMÜLASYON TRANSCRANIAL MAGNETIC STIMULATION[İng.] değil/yerine/= KAFATASINDAN MANYETİK UYARIM


- TMU/TRANSKRANİYAL MANYETİK UYARIM TRANSCRANIAL MAGNETIC STIMULATION[İng.] değil/yerine/= KAFATASINDAN MANYETİK UYARIM


- TO :/yerine -E, -A


- TOBACCO :/yerine TÜTÜN


- TODAY :/yerine BUGÜN


- TOE :/yerine AYAK PARMAĞI


- TOFÜS/TOPHUS[İng.] değil/yerine/= YUMRU


- TOGETHER :/yerine BİRLİKTE


- TÖHMET[Ar. < TUHMET] değil/yerine/= SUÇLAMA

( Birine yüklenen, işlenildiği sanılan fakat henüz aydınlanmamış olan suç, suçlama. )


- TOHUMUN:
YİTMESİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/&gt;&lt;/< BİTMESİ/YEŞERMESİ


- TOKEN EKONOMİ SİSTEMİ/TOKEN ECONOMY SYSTEM[İng.] değil/yerine/= ÖDÜL BİRİKTİRME YÖNTEMİ


- TOK/LUK/YEMEK (YEMEK) ile/ve/değil/yerine/||/&gt;&lt;/< AÇ/LIK

( Öldürür. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/>

( Açlığını gidermiş, doymuş, aç karşıtı. | Sık ve kalın dokunmuş (kumaş). | Kalın ve gür selen/sedâ. | Sevgi, sevecenlik, başarı, para, mal vb. şeyleri elde etmiş ve bunlara kavuşmuş olan.
İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/> Yemek yemesi gereken, tok karşıtı. | Yiyecek bulamayan. | Gözü doymaz, haris. | Çok istekli, hevesli. | Karnı doymamış olarak. )


- TOKSİK[İng./Fr. TOXIC]["TOK SİK" değil!] değil/yerine/= ZEHİRLİ


- TOLERANS[Fr./İng. < TOLERANCE] değil/yerine/= HOŞGÖRÜ | YANITSIZLIK | KATLANIM | DAYANABİLİRLİK | ALIŞMA

( Hoşgörü. | İşlenmiş bir parçanın yapım ölçüsünde olabilecek özür payı. | Yüksek dozda verilen herhangi bir ilâca karşı gövdenin gösterdiği dayanma gücü. | Sürekli aynı dozun kullanılması sonucu bir ilâcın etkilerinin giderek azalması durumu. )


- TOMATO :/yerine DOMATES


- TOMOGRAFİ/TOMOGRAPHY[İng.] değil/yerine/= KESIT ÇEKİM


- TOMORROW :/yerine YARIN


- TOMOTERAPİ/TOMOTHERAPY[İng.] değil/yerine/= KESIT SAĞALTIM


- TON/TONE[İng.] değil/yerine/= TINI, TİTREM


- TON[Fr. < TONNE] ile TON[Fr.] değil/yerine/= TİTREM

( Bir metreküp hacminde ve + 4 °C'deki arı suyun ağırlığı. | Bin kilogramlık ağırlık birimi. İLE İnsan ya da çalgı sesinin yükseklik, alçaklık derecesi. | Konuşmada sesin duyguları belirtecek biçimde çıkması. | Bir rengin koyuluk ya da açıklık derecesi. | Ses titreşimlerinin yükselip alçalması, titrem. )


- TON[Fr. < TONNE] değil/yerine/= BENİZ | RENK | SES AĞIRLIĞI


- TONAL[İng.] değil/yerine/= TINIMSAL


- TONE :/yerine TON


- TONGA[argo] değil/yerine/= HİLE, DÜZEN, TUZAK


- TONGUE :/yerine DİL


- TONIGHT :/yerine BU GECE


- TONİK/TONIC[İng.] değil/yerine/= GERGILİ | GÜÇLENDİRICİ


- TONİSITE/TONICITY[İng.] değil/yerine/= GERGİ


- TONMAYSTER değil/yerine/= SES UZMANI


- TONÜS/TONUS[İng.] değil/yerine/= KAS GERİNIMİ


- TOO :/yerine ÇOK, -DE, -DA


- TOOL :/yerine ARAÇ, ALET


- TOOTH :/yerine DİŞ


- TOP :/yerine ÜST, TEPE


- TOPARLA(N)MAK ile/ve/değil/yerine/||/<> SİLKELE(N)MEK


- TOPAZ[Fr. < Yun.] değil/yerine/= SARIYAKUT

( Alüminyum silikatı ve flüorinden oluşan, kahverengi ya da soluk sarı renkte değerli bir taş. )


- TOPIC :/yerine KONU, BAŞLIK


- TOPİKAL/TOPICAL[İng.] değil/yerine/= YÜZEYSEL


- TOPLAMA BİSİKLET ile/ve/<>/değil/yerine MARKALI BİSİKLET


- TOPLAMA ile/ve/değil/yerine TEVHİD

( Maneviyatta bulunduğumuz yeri beğenmek ölümdür. Tevhid ise ölümsüzdür, ebedidir. )


- TOPLANTI ile/değil/yerine GÖRÜŞME


- TOPLUM BİLİMLERİ yerine TARİH / TİN / EKİN(KÜLTÜR) BİLİMLERİ


- TOPLUMU DEĞİŞTİRME OLANAĞI/"GÜCÜ" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KENDİNİ DEĞİŞTİRME OLANAĞI


- TOPLUMU:
"DÜZENLEME" ile/ve/değil/yerine DAVET


- TOPOGRAFİ/TOPOGRAPHY[İng.] değil/yerine/= BÖLGESEL ANATOMİ ÇİZGELEMESİ


- TOPRAĞI:
GÜNEŞTE SULAMAK ile/yerine GÖLGEDE/AKŞAMÜSTÜ SULAMAK


- TOPRAĞIN ALTINDA ile/değil/yerine/olacağına/>< DAĞIN ARDINDA (OLSUN)


- TORAKS/THORAX[İng.] değil/yerine/= GÖĞÜS BOŞLUĞU, GÖĞÜS KAFESİ/KÜSRİ(KABURGA KEMİKLERİ)[dvnlgttrk]


- TORBA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KESE KÂĞIDI

( ... İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< İçine bazı nesneler konulmak için kâğıttan yapılmış kese biçiminde torba. )


- TÖRE ile/ve/<>/değil/yerine TÜZE/YASA


- TÖREN ile/ve/yerine EYLEM


- TORK/TORQUE[İng.] değil/yerine/= DÖNDÜRME MOMENTİ


- TORNA değil/yerine/= YONTAR


- TORPİL ile/değil/yerine ARACILIK


- TORPİL ile/ve/değil/yerine HAKKINI TESLİM ETMEK

( [not] "PULL/INFLUENCE" vs./and/but TO GIVE (HIS/HER/ITS) DUE
TO GIVE (HIS/HER/ITS) DUE instead of "PULL/INFLUENCE" )


- TÖRPÜLE(N)MEK ile/ve/değil/yerine/||/>< DENGELE(N)MEK


- TORSİYON/TORSION[İng.] değil/yerine/= BURULUM


- TORTİKOLİS/TORTICOLLİS[İng.] değil/yerine/= EĞRİ BOYUN


- TORTİYOZ/TORTUOUS[İng.] değil/yerine/= KIVRIMLI


- TORTİYOZİTE/TORTUOSITY[İng.] değil/yerine/= KIVRIMLILIK


- TOSS :/yerine FIRLATMAK


- TOTAL SITUS INVERSUS, SITUS INVERSUS TOTALIS[İng.] değil/yerine/= TAM TERS KONUM


- TOTAL :/yerine TOPLAM


- TOTALLY :/yerine TAMAMEN


- TOTOLOJİ ile/değil/yerine/>< BÜTÜNSEL


- TOUCH :/yerine DOKUNMAK


- TOUGH :/yerine ZORLU, SERT


- TOUR :/yerine TUR


- TOURIST :/yerine TURİST


- TOURNAMENT :/yerine TURNUVA


- TÖVBE ile/ve/değil/yerine/||/<> FARKINDALIK


- TÖVBE ile/ve/değil/yerine TÖVBEDEN, TÖVBE


- TOWARD :/yerine -E DOĞRU


- TOWARDS :/yerine -E DOĞRU


- TOWER :/yerine KULE


- TOWN :/yerine KASABA, ŞEHİR


- TOY :/yerine OYUNCAK


- TÖZ FELSEFESİ ile/ve/yerine ÖZNE FELSEFESİ


- TPM/TEMPORARY PACEMAKER[İng.] değil/yerine/= GEÇİCİ KALP PİLİ


- TPN/TOTAL PARENTERAL NÜTRİSYON TOTAL PARENTERAL NUTRITION[İng.] değil/yerine/= TÜMÜYLE DAMARDAN BESLENME


- TRABEKÜLASYON/TRABECULATION[İng.] değil/yerine/= BÖLMELENİM


- TIRABZAN[Fars. < DARBEZİN] değil/yerine/= MERDİVEN KORKULUĞU


- TRACE :/yerine İZ, İZLEMEK


- TRACEABILITY[İng.] değil/yerine/= İZLENEBİLİRLİK


- TRACK :/yerine İZ, TAKİP ETMEK


- TRADE :/yerine TİCARET, TAKAS ETMEK


- ANANE/TRADİSYON değil/yerine/= GELENEK


- TRADITION :/yerine GELENEK


- TRADITIONAL :/yerine GELENEKSEL


- TRAFFIC :/yerine TRAFİK


- TRAFİK değil/yerine/= YOLAKIŞ


- TRAFİKTE:
"SİNİRLİ OLMAK" değil/yerine SORUMLU OLMAK

( www.plakanialdim.com )

( Facebook, KENDİNE GEL!!! sayfasına katılın, uyarın!

Kişi, kurum ve kuruluşların, "yaptığı" fakat yapmayabilecekleri yanlış(lık)ları göstererek anlatmak üzere kurulmuş bir uyarı sayfasıdır!

Sen de uyar! )

( Sivil Yaya Girişimi )

( Emniyet Şeridi İhlâli, Makas Atanlar, Yaya Geçidine park edenlere sinirlenip söyleneceğinize, fotoğraflayıp internetten İHBAR edin! Cezası, ilgiliye gitsin... )


- TRAFO[Alm.] değil/yerine/= DÖNÜŞTÜRÜCÜ

( Dönüştürücü. | Yüksek gerilim hattından aldığı elektriği kentin ağında kullanılabilecek seviyeye düşüren dönüştürücünün bulunduğu yer. )


- TRAGEDY :/yerine TRAJEDİ


- TRAIL :/yerine İZ, PATİKA


- TRAIN :/yerine TREN, EĞİTMEK


- TRAINING :/yerine EĞİTİM


- TRAIT[İng.] değil/yerine/= ÖZNEL YAPI


- TRAJEDİ ve KÖTÜMSERLİK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> GÜLDÜRÜ ve İYİMSERLİK


- TRAJEDİ ile/değil/yerine/>< KOMEDİ

( Yaşama, yakından baktığımızda. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Yaşama, uzaktan baktığımızda. )

( "Hissedenler" için. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Düşünenler için. )


- TRAKE[Fr. < TRACHEE] değil/yerine/= SOLUK BORUSU

( Soluk borusu. | Eklembacaklılarda bulunan özel solunum kanalları. )


- TRAKEİT/ŞEZEN[Ar.] değil/yerine/= SOLUK BORUSU YANGISI/İLTİHABI

( TRAKEİT )


- TRAKSİYON/TRACTION[İng.] değil/yerine/= ÇEKME, ÇEKİLME, ÇEKME GÜCÜ


- TRAKSİYON değil/yerine/= KALDIRGAÇ


- TRAKT/TRACT[İng.] değil/yerine/= YOL


- TRAKTÖR[Fr. < TRACTEUR] değil/yerine/= ÇEKERSÜRER

( Arkasına römork takılabilen, çift sürmek, yük taşımak vb. işlerde kullanılan motorlu iş makinesi. )


- TRAKTÖR değil/yerine/= SÜRÇEKER


- TRAKUNYA[Yun.] değil/yerine/= ÇARPAN BALIĞI


- TRAMPLEN[Fr. < TRAMPLIN] değil/yerine/= SIÇRAMA TAHTASI

( Yüzme sporunda, suya yüksekten atlamada kullanılan bir ucu sabit, öteki ucu esneyen sıçrama tahtası. | Kayakta, atlamayı yapan sporcuya gerekli hızı sağlayan, özel olarak düzenlenmiş eğik alan. )


- TRAMVAY'DA, METRO'DA:
BİNMEYE ÇALIŞMAK değil/yerine İNENENLERE ÖNCELİK TANIYIP DAHA SONRA RAHATÇA BİNMEK


- TRANKİLİZAN/TRANQUİLİZER[İng.] değil/yerine/= YATIŞTIRICI


- TRANS/TRANCE[İng.] değil/yerine/= KENDİNDEN GEÇME


- TRANSACTION[İng.] değil/yerine/= İŞLEM


- TRANSANDANTAL/İST değil/yerine/= DENEYÜSTÜ/CÜ / AŞKIN/CI


- TRANSDÜKSİYON/TRANSDUCTION[İng.] değil/yerine/= İLETİ


- TRANSDÜSER/TRANSDUCER[İng.] değil/yerine/= ÇEVİRGEÇ


- TRANSEKSİYON/TRANSECTION[İng.] değil/yerine/= ENİNE KESİ


- TRANSFER[İng., Fr.] değil/yerine/= AKTARIM, AKTARMA


- TRANSFER[İng.] değil/yerine/= AKTARMA


- TRANSFER :/yerine AKTARMAK, TRANSFER


- TRANSFERANS/TRANSFERENCE[İng.] değil/yerine/= AKTARIM


- TRANSFORM :/yerine DÖNÜŞTÜRMEK


- TRANSFORMASYON/TRANSFORMATION[İng.] değil/yerine/= YAPISAL DEĞİŞİM | DÖNÜŞÜM


- TRANSFORMASYON[Fr./İng.] değil/yerine/= DÖNÜŞÜM


- TRANSFORMASYON değil/yerine/= DÖNÜŞÜM


- TRANSFORMATION :/yerine DÖNÜŞÜM


- TRANSFORMATÖR[Fr./İng.] değil/yerine/= DÖNÜŞTÜRÜCÜ


- TRANSFORMATÖR değil/yerine/= DÖNÜŞTÜRÜCÜ


- TRANSFORMİZM[Fr./İng.] değil/yerine/= DÖNÜŞÜMCÜLÜK


- TRANSFORMİZM değil/yerine/= DÖNÜŞÜMCÜLÜK


- TRANSFÜZYON/TRANSFUSION[İng.] değil/yerine/= KAN AKTARIMI


- TRANSFÜZYON değil/yerine/= KAN AKTARIMI


- TRANSGENİK/TRANSGENIC[İng.] değil/yerine/= GEN AKTARIMLI


- TRANSİSTÖR[Fr./İng.] değil/yerine/= İLETEÇ/GEÇİRGEÇ

( Germanyum ya da silisyum öğelerinin yarı iletkenlik özelliklerinden yararlanılarak üretilen, elektronik tüplerin elektrik titreşimlerini genişletmekte kullanılan, sağlam yapılı ve uzun ömürlü araç. )


- TRANSIT[İng.] değil/yerine/= DOĞRUDAN GEÇİŞ


- TRANSİT[Fr./İng.] değil/yerine/= DURMADAN GEÇMEK | GEÇİCİ

( Bir yerden dinlenmeden, beklemeden, durmadan geçmek. | Geçici. | Malların bir ülkenin topraklarından gümrüksüz geçmesi. )


- TRANSİT değil/yerine/= DURMAZLI


- TRANSITION :/yerine GEÇİŞ


- TRANSİZYON/TRANSITION[İng.] değil/yerine/= GEÇİŞ, DEĞİŞME


- TRANSİZYONEL/TRANSITIONAL[İng.] değil/yerine/= DEĞİŞİCİ | GEÇİCİ


- TRANSKRIPSİYON/TRANSCRIPTION[İng.] değil/yerine/= KOPYALAMA


- TRANSKRİPSİYON[Fr./İng. < TRANSCRIPTION] değil/yerine/= ÇEVİRİYAZI/KOPYALAMA

( آ) ا) > Ā, ā

أ) ا) > A,a / E,e / I,ı/ İ,i / U,u/ Ü,ü

ب > B,b

پ > P,p

ت > T,t

ث > Ŝ,ŝ

ج > C,c

چ > Ç,ç

ح > Ĥ,ĥ

خ > Ħ,ħ

د > D,d

ذ > Ź,ź

ر > R,r

ز > Z,z

ژ > J,j

س > S,s

ش > Ş,ş

ص > Ś,ś

ض > Ż,ż / Đ,đ

ط > Ş,ş

ظ > Ž,ž

ع > Ǿ

غ > Ġ,ġ

ف > F,f

ق > Ķ,ķ

ك > K,k

ل > L,l

م > M,m

ن > N,n

و > V,v / Ū,ū / Ü,ü / O,o / Ö,ö

ه > H,h / a / e

لا > La / lā

ى > Y,y / I, ı / Ī,Ī

' > ǿ )

( â > Uzun a

é > Kapalı e

ē > Uzun e

π > Patlayıcı, tonlu, art damak ünsüzü

« > Sızıcı, tonsuz, art damak ünsüzü

h > Hırıltılı, sızıcı, sedasız ön damak ünsüzü

ȋ > Uzun i

ḳ > Patlayıcı, tonsuz, art damak ünsüzü

ñ > Nazal n

ō > Uzun o

û > Uzun u )


- TRANSKÜTAN/TRANSCUTANEOUS[İng.] değil/yerine/= DERİDEN


- TRANSKÜTANÖZ/TRANSCUTANEOUS[İng.] değil/yerine/= DERİ GEÇİŞLİ


- TRANSLATE :/yerine ÇEVİRMEK


- TRANSLİTERASYON[Fr./İng. < TRANSLITERATION] değil/yerine/= HARF ÇEVİRİSİ

( Yabancı yazıların, okunuşları dikkate alınmadan harf harf aktarılması. )


- TRANSLOKASYON/TRANSLOCATION[İng.] değil/yerine/= YER DEĞİŞİM


- TRANSLÜMINAL/TRANSLUMINAL[İng.] değil/yerine/= İÇ BOŞLUKTAN


- TRANSLÜMINASYON/TRANSİLLUMINATION[İng.] değil/yerine/= IŞIK GEÇİRİM


- TRANSLÜSEN/TRANSLUCENT[İng.] değil/yerine/= YARI SAYDAM


- TRANSMEMBRAN/TRANSMEMBRANE[İng.] değil/yerine/= ZARDAN


- TRANSMİSYON/TRANSMISSION[İng.] değil/yerine/= AŞIRTIM | GENETİK AKTARIM | İLETIM


- TRANSMİTER/TRANSMİTTER[İng.] değil/yerine/= UYARI AKTARICI


- TRANSMÜRAL/TRANSMURAL[İng.] değil/yerine/= DUVAR TUTAN | DUVARDAN


- TRANSÖZOFAGEAL/TRANSESOPHAGEAL[İng.] değil/yerine/= YEMEK BORUSUNDAN


- TRANSPARAN[İng. < TRANSPARENT] değil/yerine/= İÇ GÖSTERİR


- TRANSPARAN/TRANSPARENT[İng.] değil/yerine/= SAYDAM


- TRANSPARENCY/TRANSPARENCY[İng.] değil/yerine/= SAYDAMLIK


- TRANSPERSONAL değil/yerine BEN-ÖTESİ


- TRANSPLANTASYON/NAKİL/TRANSPLANTATION[İng.] değil/yerine/= AKTARIM


- TRANSPLANTASYON[İng. < TRANSPLANTATION] değil/yerine/= DOKU/ÖRGEN AKTARIMI


- TRANSPLANTASYON[Fr./İng. < TRANSPLANTATION] değil/yerine/= ÖRGEN/BİTKİ AKTARIMI


- TRANSPORT[İng.] değil/yerine/= TAŞINIM, TAŞIMA


- TRANSPORTATION :/yerine ULAŞIM


- TRANSPOZİSYON/TRANSPOSITION[İng.] değil/yerine/= YER DEĞİŞİMİ


- TRANSVERSE[İng.] değil/yerine/= ENINE


- TRAPEZ[Fr.] değil/yerine/= SALINCAK

( Alt uclarına bir çubuk bağlanmış bulunan iki düşey ipten yapılmış salıncağa benzer bir jimnastik aracı. | Trapezci. )


- TRASE/TRACING[İng.] değil/yerine/= YOL, İZ


- TRAVAY LABOUR[İng.] değil/yerine/= DOĞUM EYLEMİ


- TRAVEL :/yerine SEYAHAT


- TRAVMA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DENEYİM

( [örüntüsü/bağlamı/öyküsü/anlamı] Yoktur. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Vardır. )


- TRAVMA["TROVMA" değil!]/TRAUMA[İng.]/DARBE[Ar.] değil/yerine/= ÖRSELENME


- TRAVMATİK/TRAUMATIC[İng.] değil/yerine/= ÖRSELEYİCİ, YARALAYICI, SARSICI


- TRAVMATİZASYON/TRAUMATIZATION[İng.] değil/yerine/= ÖRSELENME, YARALANMA, SARSILMA


- TREADMILL[İng.] değil/yerine/= KOŞU BANDI


- TREAT :/yerine DAVRANMAK, TEDAVİ ETMEK

Bugün[17 Ekim 2025]
itibarı ile 16.892 başlık/FaRk ile birlikte,
16.892 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(63/69)