
Yerine bağlaçlı FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 16.892 başlık/FaRk ile birlikte,
16.892 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(45/69)
- NÜVE değil/yerine/= NENÖZ
- NYHA/NEW YORK HEART ASSOCİATION[İng.] değil/yerine/= NEW YORK KALP DERNEĞİ
- O DA HAKLI, O DA, O DA ile/değil/yerine HER BİRİNDE, HAKLILIK PAYI VAR
- O-EMRAM/OUTPATIENT ELECTRONIC MEDICAL RECORD ADOPTION MODEL[İng.] değil/yerine/= AYAKTAN HASTA ELEKTRONİK TIBBİ KAYIT BENIMSEME MODELİ
- O OLMAK ile/ve/değil/yerine KENDİN OLARAK, O OLMAK
( [not] BEING THAT LIKE vs./and/but BEING THAT BY SELF
BEING THAT BY SELF instead of BEING THAT LIKE )
- O SEBEPTEN yerine O NEDENLE
- O ZAMAN ile/ve/yerine O HALDE
- O ZAMAN ile/ve/değil/yerine O TAKDİRDE
- O.D./OCULUS DEXTER[İng.] değil/yerine/= SAĞ GÖZE
- O.S./OCULUS SİNISTER[İng.] değil/yerine/= SOL GÖZE
- O ile/değil/yerine ONDAKİ İLÂHÎ TECELLÎ
- OAA/EVENT TREE ANALYSIS[İng.] değil/yerine/= OLAY AĞACI ÇÖZÜMLEMESİ
- obduc.[Lat. < OBDUCE, OBDUCATUR] değil/yerine/= SÜRÜLSÜN
- OBELİSK[Fr.] değil/yerine/= DİKİLİTAŞ
- OBEZ/OBESE[İng.] değil/yerine/= ŞİŞMAN
- OBEZİTE/OBESITY[İng.] değil/yerine/= ŞİŞMANLIK
- OBJE[Fr./İng. < OBJECT] değil/yerine/= NESNE
- OBJECT :/yerine NESNE
- OBJECTİVE SENSUALİSM değil/yerine/= NESNEL DUYUMCULUK
- OBJECTIVE :/yerine AMAÇ, NESNEL
- OBJEKTİF["OBJEKTİV" değil!]/OBJECTIVE[İng.] değil/yerine/= NESNEL | MERCEK DÜZENEĞİ
- OBJEKTİF[Fr./İng.] değil/yerine/= MERCEK
( Fotoğraf makinesi, mikroskop, dürbün vb. optik araçlarda nesnelerden gelen ışınları alıp ekran üzerine aktaran mercek ya da mercek düzeni. | Nesnel[subjektif] karşıtı. )
- OBJEKTİF değil/yerine/= NESNEL
- OBJEKTİVİST değil/yerine/= NESNELCİ
- OBJEKTİVİZM değil/yerine/= NESNELCİLİK
- OBLIGATION :/yerine YÜKÜMLÜLÜK
- OBLITERASYON/OBLITERATION[İng.] değil/yerine/= TAM KAPANMA
- OBLITERE/OBLITERATED[İng.] değil/yerine/= KAPANMIŞ
- OBO/OPEN BIOLOGICAL AND BIOMEDICAL ONTOLOGY[İng.] değil/yerine/= AÇIK BİYOLOJİK VE BİYOMEDİKAL ONTOLOJİ
- OBSERVATION :/yerine GÖZLEM
- OBSERVE :/yerine GÖZLEMLEMEK
- OBSERVER BİAS değil/yerine/= GÖZLEMCİ YANLILIĞI
- OBSERVER :/yerine GÖZLEMCİ
- OBSESİF-KOMPÜLSİF BOZUKLUK/OBSESSIVE-COMPULSIVE DISORDER[İng.] değil/yerine/= TAKINTI-ZORLANTI BOZUKLUĞU
- OBSESİF değil/yerine/= TAKINTILI
- OBSESYON/OBSESSION[İng.] değil/yerine/= TAKINTI
- ZULMET-İ CEHL-İ İLTİZAM[Ar.]/OBSKÜRANTİZM[İng. < OBSCURANTISM] değil/yerine/= BİLMESİNLERCİLİK
- OBSKÜRANTİZM değil/yerine/= KARARTMACILIK
- OBTAIN :/yerine ELDE ETMEK
- ÖBÜR/ÖTEKİ DİLLER ile/ve/<>/değil/yerine TÜRKÇE
( [not] OTHER LANGUAGES vs./and/<>/but TURKISH )
- OBVIOUS :/yerine AÇIK, BARİZ
- OBVIOUSLY :/yerine AÇIKÇA
- OBZERVASYON/OBSERVATION[İng.] değil/yerine/= GÖZLEM
- OCAĞI SÖNDÜRMEK yerine OCAĞI DİNLENDİRMEK
- OCAĞI YAKMAK yerine OCAĞI UYANDIRMAK
- OCCASION :/yerine FIRSAT, VESİLE
- OCCASIONALLY :/yerine ARA SIRA
- OCCUPATION :/yerine MESLEK, İŞGAL
- OCCUPATIONAL DISEASE[İng.] değil/yerine/= MESLEK HASTALIĞI
- OCCUPY :/yerine İŞGAL ETMEK
- OCCUR :/yerine MEYDANA GELMEK
- OCEAN :/yerine OKYANUS
- OCT/OKT/OPTİK KOHERENS TOMOGRAFİ OPTIC COHERENCE TOMOGRAPHY[İng.] değil/yerine/= GÖRME EŞEVRELİ KESITÇEKİM
- ODAK/LANMA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ÖNCELİK/LENDİRME
- ODASINA:
"ÇEKTİ" ile/değil/yerine/>< ÇAĞIRDI
- ODD :/yerine TUHAF
- OR/ODDS RATIO[İng.] değil/yerine/= GÖRELİ ORAN
- ODDS :/yerine OLASILIK, İHTİMAL
- ÖDEM/EDEMA[İng.] değil/yerine/= ŞİŞLİK
- ÖDEV ile/değil/yerine ERDEM
( "Yükleme." İLE/DEĞİL/YERİNE "Yüklenme." )
- ODİTORYUM/AUDİTORIUM[İng.] değil/yerine/= TOPLANTI SALONU
- ODSS/ORGANIZATIONAL DECİSION SUPPORT SYSTEM[İng.] değil/yerine/= ÖRGÜTSEL KARAR DESTEK DÜZENİ
- ÖDÜN VERMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ALTTAN ALMAK
- ÖDÜN VERMEK ile/değil/yerine ÖNCELİK YÖNETİMİ
- ODYOGRAM/AUDIOGRAM[İng.] değil/yerine/= İŞİTME ÇİZGESİ
- ODYOVİZÜEL değil/yerine/= GÖRSELİŞİTSEL
- OF ŞOR[İng. < OFF SHORE] değil/yerine/= KIYI BANKACILIĞI
- OF :/yerine -İN, -IN
- OFF-PUMP CERRAHİ/OFF-PUMP SURGERY[İng.] değil/yerine/= ATAN KALPTE CERRAHİ
- OFF :/yerine KAPALI, DIŞINDA
- OFFAL/SAKATAT değil/yerine/= DÜŞÜT
- OFFENSE :/yerine SUÇ, SALDIRI
- OFFENSIVE :/yerine SALDIRGAN
- OFFER :/yerine TEKLİF ETMEK
- OFFICE :/yerine OFİS
- OFFICER :/yerine MEMUR, SUBAY
- OFFICIAL :/yerine RESMİ
- OFİS değil/yerine/= İŞLİK, İŞ YERİ, YAZIHANE
- OFİS[İNG. < OFFICE] değil/yerine/= YAZIHANE
- ÖFKE GÜCÜ" ve "İSTEK/ARZU GÜCÜ" | ile/ve/değil/yerine/<>/> DÜŞÜNME/DÜŞÜNCE/AKIL GÜCÜ
( Öfkeni, akılla yenemiyorsan, kendini, insandan sayma! )
( Öfkenin her zaman bir nedeni vardır fakat iyi bir nedeni yoktur. )
- ÖFKE:
KUDRET ile/ve/değil/yerine ŞECAAT
- ÖFKE ile/ve/değil/yerine/>< ANLAMA
( Öfkenin olduğu yerde anlama, anlamanın olduğu yerde öfke barın(a)maz. )
- ÖFKE ile/değil/yerine/>< GÜLÜMSEME :)
( Öfkenin uzaklaştırdığını, gülücükler geri getiremez. )
- ÖFKE yerine HÜZÜN
- ÖFKE ile/değil/yerine/>< ÖKE
- ÖFKE ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SAĞLIKLI ÖFKE
- ÖFKE ile/değil/yerine/>< ŞECÂAT
( ... İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Haksızlığa karşı olan öfke. | Yiğitlik, yüreklilik. )
( Öfkeyi, şecaate çeviren, merhamettir. )
( Merd-i kıptî, şecaat arz ederken sirkatin söylermiş. )
- ÖFKE ile/değil/yerine/>< ŞEFKÂT
( Uzaklaştırır. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Yakınlaştırır. )
- ÖFKE ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< "TEPKİ"
- ÖFORİ/EUPHORIA[İng.] değil/yerine/= COŞU
- OFTALMİK/OPHTHALMIC[İng.] değil/yerine/= GÖZ (İLİŞKİLİ)
- OFTALMOLOG değil/yerine/= GÖZBİLİMCİ
- OFTALMOLOJİ/K değil/yerine/= GÖZBİLİM/SEL
- OFTALMOSKOP/OPHTALMOSCOPE[İng.] değil/yerine/= GÖZ İÇİ GÖRECİ
- OFTEN :/yerine SIK SIK
- ÖĞRENİLECEK OLAN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< TERK EDİLECEK OLAN
- ÖĞRENİLEN ÖZGÜRLÜK ile/değil/yerine ÖZGÜRLÜK
( [not] LEARNED FREEDOM vs./but FREEDOM
FREEDOM instead of LEARNED FREEDOM )
- ÖĞRENİM/ÖĞRETİM ÜNİVERSİTESİ ile/ve/değil/yerine ARAŞTIRMA ÜNİVERSİTESİ
- ÖĞRENME ile/ve/<>/yerine ANLAMA
( Yapmak, onu bildiğini göstermektir. )
( Bir şeyi iyi anlayın, ulaşmışsınız demektir. )
( Öğrenmek, bildiğini fark etmektir. )
( Tekrarın etkili olabilmesi için anlamlı bir biçimde ve istekle yapılması gerekir. )
( Okuyarak ve/ya da gözlemleyerek ve/ya da deneyimleyerek. İLE/VE/<>/YERİNE Severek. )
( Understand one thing well, and you have arrived. )
( TO LEARN vs./and/<> MEANING
MEANING instead of TO LEARN )
- ÖĞRENME ile/ve/değil/yerine KOŞULLANMA
( DISCIPULUS: ÖĞRENME/LEARNING | DISCIPULA: DÜZEN TAKİBİ/MAINTAINANCE OF ORDER
[not] LEARNING vs./and/but CONDITIONING
CONDITIONING instead of LEARNING )
- ÖĞRENMEK/ANIMSAMAK ile/ve/değil/yerine YARATMAK
( [not] TO LEARN/REMIND vs./and/but TO CREATE
TO CREATE instead of TO LEARN/REMIND )
- ÖĞRENMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> ALIŞMAK
- ÖĞRENMEK ile/değil/yerine/||/<>/< KAVRAMAK
- ÖĞRENMEK ile/ve/<>/değil/yerine KEŞFETMEK
( [not] TO LEARN vs./and/<>/but TO DISCOVER
TO DISCOVER instead of TO LEARN )
( ... ile/ve/<>/değil/yerine FAXIAN )
- ÖĞRETİLEN ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< DAHA FAZLASI
- ÖĞRETMEK ile/ve/değil/yerine AKTARMAK
- ÖĞRETMEK ile/ve/<>/değil/yerine ANLA(T)MAK
( En iyi öğrettiğin şey en çok öğrenmen gereken şeydir. )
( Bir kişiye bilgimin bir bölümünü öğrettiğimde, o kişi, bunun öteki üç bölümünü öğrenemezse, dersimi bir kez daha yinelemem. )
( Hocanın derdi öğretmektir, küstürmek değil! )
( [not] TO TEACH vs./and/<>/but TO EXPLAIN
TO EXPLAIN instead of TO TEACH )
( JIAO ile/değil/yerine ... )
- ÖĞRETMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< DÜŞÜNMELERİNİ SAĞLAMAK
- ÖĞRETMEK ile/ve/<>/değil/yerine GÖSTERMEK
( [not] TO TEACH vs./and/<>/but TO SHOW
TO SHOW instead of TO TEACH )
- ÖĞRETMEK ile/ve/değil/yerine KEŞF ETTİRMEK
( [not] TO TEACH vs./and/but TO GET DISCOVER
TO GET DISCOVER instead of TO TEACH )
- ÖĞRETMEK ile/ve/değil/yerine/||/=/<>/< ÖĞRENMEK
( Öğretirken, kendini araya sokmamalı; öğrenirken, "ben varım" dememeli. )
( Öğretirken alçakgönüllülük, öğrenirken o bile değil [tam teslimiyet!(bilgiye tabii! kişiye değil!)]. )
( [öğrenmek] İki kere. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/=/<>/< Bir kere. )
( Ne yazık ki bildiğini kullanmayanların/uygulamayanların, aklını kullanmayanların/kullanmayacakların kapıldığı. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/=/<>/< Aklını kullananların/kullanacakların önceliği. )
( TO TEACH and/||/=/<>/< TO LEARN )
- OGTT/ORAL GLİKOZ TOLERANS TESTİ ORAL GLUCOSE TOLERANCE TEST[İng.] değil/yerine/= ŞEKER YÜKLEME TESTİ
- ÖĞÜT VERMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< İYİ/DOĞRU ÖRNEK OLMAK/GÖSTERMEK
( Yolu uzun. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Yolu kısa. )
( Kolay. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< "Kolay değil". )
- ÖĞÜT ile/ve/değil/yerine/||/<> (İYİ/YETERLİ/NİTELİKLİ) ÖRNEK
( Yolu, uzundur. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<> Yolu, kısa ve etkilidir. )
- ÖĞÜT ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ÖRNEK
( Yolu/süreci uzundur. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Yolu/süreci kısa ve etkilidir. )
- ÖĞÜTMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/>< ÜRETMEK
- OH OLSUN ile/değil/yerine/>< O OLSUN
- OH :/yerine OH
- OHCA/OUT OF HOSPITAL CARDİAC ARREST[İng.] değil/yerine/= HASTAHANE DIŞI KALP DURMASI
- OIL :/yerine YAĞ, PETROL
- OJE[Fr. < ONGLÉ] değil/yerine/= TIRNAK PARLATICISI
- OK :/yerine TAMAM
- ÖK ile/yerine US
( Akıl. İLE/YERİNE İtaat eden. )
- ÖKARYOT/EUKARYOTE[İng.] değil/yerine/= ÇEKİRDEKLİ
- ÖKARYOT değil/yerine/= GERÇEK ÇEKİRDEKLİ
- OKAY :/yerine TAMAM
- OKDS/ORGANIZATIONAL DECİSION SUPPORT SYSTEM[İng.] değil/yerine/= ÖRGÜTSEL KARAR DESTEK DÜZENİ
- OKLÜDER/OCCLUDER[İng.] değil/yerine/= YAPAY TIKAÇ
- OKLÜZİV/OCCLUSIVE[İng.] değil/yerine/= TIKAYICI
- OKLÜZYON/OCCLUSION[İng.] değil/yerine/= TIKANMA
- OKSALİK[Fr.] değil/yerine/= KUZUKULAĞI ASİDİ
( Kuzukulağı gibi çoğu bitkide rastlanılan, özellikle temizleme maddesi olarak kullanılan, keskin, zehirli asit anlamında kullanılır. [HOCO-COOH] )
- OKSİDAN/OXIDANT[İng.] değil/yerine/= OKSİTLEYİCİ
- OKSİDASYON/OKSİTLE(N)ME/OXIDATION[İng.] değil/yerine/= YÜKSELTGE(N)ME
- OKSİDATİF/OXIDATIVE[İng.] değil/yerine/= OKSITLEYEN
- OKSİJENATÖR/OXYGENATOR[İng.] değil/yerine/= OKSİJENLENDİRICİ
- OKSİJENİZASYON/OXYGENATION[İng.] değil/yerine/= OKSİJENLENME
- OKSİMETRİ/OXIMETRY[İng.] değil/yerine/= OKSİJEN ÖLÇÜMÜ
- OKSİT değil/yerine/= YÜKSELTİK
- OKSİYÜR değil/yerine/= SİVRİKUYRUK
( 3-12 mm. uzunluğunda, insanın, özellikle çocukların bağırsaklarında yaşayan, küçük bir solucan. )
- ÖKSÜZ değil/yerine/= ANNESİZ
- OKÜLER değil/yerine/= GÖZLEÇ
- OKUMA:
EKRANDAN ile/değil/yerine KÂĞITTA
( Ekrandan okuma, kâğıt üzerinden okumaya göre %25 daha yavaştır. )
- OKUMA YAPMAK" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< YORUM YAPMAK
- OKUYAN/YAZAN ile/ve/değil/yerine OKUR-YAZAR
- OKYANUS/UMMAN[Ar.] değil/yerine/= ANADENİZ
- OKYANUS/FELEK/MUHÎT[< HAVT] değil/yerine/= ÇEVRE
( Herşeyi kuşatan. )
- OLABİLECEKLERİN OLMASI İÇİN UĞRAŞMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< OLMAYABİLECEKLERİN OLABİLMESİ İÇİN SABRETMEK
- OLABİLİR yerine ZAMAN GÖSTERECEK
- OL(A)MADIĞIMIZ GİBİ OLMAK/OLMAYA ÇALIŞMAK ile/değil/yerine OLDUĞUMUZ GİBİ OLMAK
- OLAN ile/ve/<>/değil/yerine OLABİLEN
( Evren/dekiler. İLE/VE/<>/DEĞİL/YERİNE İnsan... )
- OLANAK/İMKÂN ile/değil/yerine KİŞİ/İNSAN
- OLANAKLAR ile/ve/değil/yerine/||/<> OLANAKLILIKLAR
( Parça. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<> Bütün. )
( Hedef. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<> Durum. )
- OLANAKLARIN/KAZANIMLARIN/SORUNLARIN:
İÇİNDE ile/ve/değil/yerine/||/<>/< EŞİĞİNDE
(OLMAK/OLMAMAK)
- OLANAKSIZ ile/değil/yerine/>< OLANAKLI
( Olasılıksız. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Olasılıklı. )
( Farkı, kararlılıktadır. )
( MUHAL ile/değil/yerine/>< MÜMKÜN )
- OLANAKSIZ(İMKÂNSIZ) ile/değil/yerine OLANAKSIZ(İMKÂNSIZ) GİBİ BİR ŞEY
( Olanaksızı isterseniz, size kim yardım edebilir? )
( ÖZDEŞLİK İLKESİ | ÇELİŞMEZLİK İLKESİ | ÜÇÜNCÜ OLASININ/ŞIKKIN OLANAKSIZLIĞI )
( If you ask for the impossible, who can help you? )
- OLANAKSIZ/LIK ile/değil/yerine OLANAKLI/LIK
( Aralarındaki tek fark, kararlılık derecesindedir. )
- OLANI/ELDEKİNİ:
BEĞENMEMEK ile/ve/<>/değil/yerine DAHA İYİSİNİ İSTEMEK
- OLANIN, ZARARI değil/yerine/>< OLMASI GEREKENİN, YARARI
- OLANLA(RLA) / OLDUĞU KADARIYLA:
TATMİN/MUTMAİN OLMA(MA)K ile/ve/değil/yerine/||/<> YETİNME(ME)K
- OLAP/ON-LINE ANALYTICAL PROCESSING[İng.] değil/yerine/= ÇEVRİMİÇİ ÇÖZÜMLEYİCİ İŞLEME
- ... OLARAK ile/değil/yerine ... OLARAK DA
- ... OLARAK ile/yerine/değil ... SIFATIYLA
- OLASI (BİR DURUM/SÜREÇ/YANLIŞLIK/KAZA/SONUÇ) ile/ve/değil/yerine OLASI(LIKLI) (BİR DURUM/SÜREÇ/YANLIŞLIK/KAZA/SONUÇ)
- OLASI) BİR OLUMSUZLUĞU/KAYIBI:
"ESAS ALMAK" değil/yerine ...'YI DA ÖNGÖRMEK/DEĞERLENDİRMEK
- OLASI DEĞİL yerine KOLAY DEĞİL
- OLASI ile/ve/değil/yerine OLASILIKLI
- OLASILIK ile/ve/değil/yerine/||/<>/>< DENEYİM
- OLASILIKLARA "GÜVENMEK" ile/ve/değil/yerine KENDİMİZE GÜVENMEK
( Anımsa ki, her zaman şanslı olmayabilirsin! )
( [not] TO TRUST THE CHANCE vs./and/but TO TRUST THE SELF
TO TRUST THE SELF instead of TO TRUST THE CHANCE
Remind that, you might not lucky every time! )
- OLAY YERİNDE PARK ETME:
"ARACIN ARKASI" değil/yerine/>< ARACIN ÖNÜ
- ÖLÇMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< TARTMAK
- OLD :/yerine YAŞLI, ESKİ
- ÖLDÜ değil/yerine YORULDU GİTTİ
- ... OLDUĞU HALDE ile/ve/değil/yerine ... OLMASINA KARŞIN
- ... OLDUĞU İÇİN ile/ve/değil/yerine ...(DAN) (OLDUĞUNDAN) DOLAYI
( [adın/ismin] -e hali. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE -den hali. )
( DOYMAK İÇİN ile/ve/değil/yerine ACIKTIĞIMDAN DOLAYI )
- ÖLDÜĞÜNDE değil/yerine NEFSİN ÖLÜMÜ TADDIĞINDA
- OLGUNLAŞMAK/TEKÂMÜL (ETMEK) ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ÇEKİRDEĞİNİ KÜÇÜLTMEK
- OLİGARŞİ[Fr. < Yun. OLIGOS: Az. | ARKHEIN: Buyurmak.] değil/yerine/= TAKIMERKİ
( Siyasal erkin, birkaç kişilik bir kümenin elinde bulunduğu yönetim. Aristokrasinin, daralmış biçimi. )
- OLMALI/OLMAMALI ile/değil/yerine OLABİLİR
( POSSIBLE vs. SHOULD/SHOULDN'T BE )
- OLMALI ile/ve/değil/yerine/<> OLABİLİR
- ... OLMALI ile/değil/yerine ... OLMASA DAHA İYİ
- OLMAYANLARI ARAMAK ile/değil/yerine OLANLARI BULMAK/GÖRMEK
( [not] TO SEEK FOR NON-BEINGS vs./but TO SEE(K)/FIND BEINGS
TO SEE(K)/FIND BEINGS instead of TO SEEK FOR NON-BEINGS )
- OLMAZ ÖYLE ŞEY değil/yerine BENİM İÇİN UYGUN DEĞİL / BEN YAPAMAM
- ÖLMEK yerine HAKK'A YÜRÜMEK
- ÖLMEK yerine KALIBI DİNLENDİRMEK
- ÖLMEK ile/ve/değil/yerine OLMAK
- ÖLMEK ile/değil/yerine/>< YAŞAMAK
( Yaşamakla meşgul olmazsan, ölmekle meşgul olursun. )
- ÖLMEK ile/değil/yerine YAŞAM(AY)I TAMAMLAMAK/HAY(I)R'LAMAK
- ÖLMEYE DEĞER ile ÖLDÜRMEYE DEĞER ile/değil/yerine YAŞAMAYA DEĞER
( Birkaç şey var. İLE Hiçbir şey yok. İLE/DEĞİL/YERİNE Çok şey var. )
- OLMUŞ MU? ile/yerine ... MI OLMUŞ?
- OLTP/ON-LINE TRANSACTION PROCESSING[İng.] değil/yerine/= ÇEVRİMİÇİ KAYIT İŞLEME
- ÖLÜ/CESED[Ar. çoğ. ECSÂD], MEYYİT[Ar. < MEVT çoğ. EMVÂT][İt. MORTO] ile/değil/yerine NA'Ş/NAAŞ
- KİŞİ:
ÖLÜ ve ÖLÜMLÜ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DOLU ve OLUMLU
- ÖLÜM KORKUSU yerine NEFSİNE TÂBİ OLMA KORKUSU
- ÖLÜM:
ZORUNLU/IZDIRARÎ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< İHTİYÂRÎ
( Ölmeden önce ölünüz... )
- ÖLÜM ile/ve/değil/yerine DAĞILMA/YAYILMA/AYRIŞMA
( MEVT ile/ve/değil/yerine NEŞR )
- ÖLÜM ile/ve/değil/yerine EMR-İ HAKK
( [not] DEATH vs./and/but DIVINE COMMAND
DIVINE COMMAND instead of DEATH )
- ÖLÜM ile/ve/yerine RABITA-I MEVT
- ÖLÜM yerine/değil VEFÂT
- ÖLÜMDEN KAÇMAK değil/yerine KÖTÜLÜKTEN KAÇINMAK
- ÖLÜMDEN SONRA, YAŞAMIN OLUP OLMADIĞI değil/yerine ÖLÜMDEN ÖNCE, SENİN, YAŞAMDA OLUP OLMADIĞIN
- OLUMLU/OLUMSUZ) HAVA/SI ile/ve/değil/yerine/||/<>/< HÂL/İ
- OLUMSUZ BAKIŞ/BAKAN ile/değil/yerine/>< OLUMLU BAKIŞ/BAKAN
( Her çözüm için mutlaka bir "sorun" bulmak/bulanlar. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Her "sorun" için en az bir çözüm bulmak/bulanlar. )
- OLUMSUZ KOŞULLAR:
GEÇİRİCİ ile/ve/değil/yerine/<> GEÇİCİ
- OLUMSUZ MANEVİYAT ile/değil/yerine OLUMLU MANEVİYAT
( Varlığının deneyimi. İLE/DEĞİL/YERİNE Hizmet. )
- OLUMSUZ ile/ve/değil/yerine/>< OLUMLU
( !Üretici/yaratıcı. [!:değil] İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/>< Üretici/yaratıcı. )
( [not] NEGATIVE vs./and/but/>< POSITIVE
POSITIVE instead of NEGATIVE )
- OLUMSUZDAN "BESLENME" ile/değil/yerine OLUMLUDAN "BESLENME"
( [not] FEEDING BY NEGATIVE vs./but FEEDING BY POSITIVE
FEEDING BY POSITIVE instead of FEEDING BY NEGATIVE )
- OLUMSUZLAMA ile/değil/yerine/<> ELEŞTİRİ
- OLUMSUZLAMA ile/ve/değil/yerine/||/<>/> ÜRETKEN OLUMSUZLAMA
- OLUMSUZLUK BELİRTİMİ ile/değil/yerine DURUM BELİRTİMİ
( Sevmiyorum. İLE/DEĞİL/YERİNE Seviyor Değilim. )
( [not] TO STATE THE NEGATIVENESS vs./but TO STATE THE SITUATION
TO STATE THE SITUATION instead of TO STATE THE NEGATIVENESS
I don't like. WITH I feel no love. )
- OLUMSUZLUK değil/yerine/>< "ÖLÜMSÜZLÜK"
( Olumsuzlukları yönetebildiğimiz ve/ya da zihnimizden uzak tutabildiğimiz oranda, farkındalıkla dolu bir "ölümsüzlük" alanına çıkılır. )
- OLUMSUZLUKTA/HASTALIKTA:
"İLERLEME" ile/değil/yerine İYİLEŞME
- OLUŞMA ile/ve/<>/değil/yerine ORTAYA ÇIKMA
- OLUYORMUŞ GİBİ OLMASI ile/ve/değil/yerine/||/<>/> OLMAMASI
- OLYMPIC :/yerine OLİMPİYAT
- o.m.[Lat. < OMNI MANE] değil/yerine/= HER SABAH
- omn. hor.[Lat. < OMNI HORA] değil/yerine/= HER SAAT
- OMNİPOTANS/OMNİPOTENCY[İng.] değil/yerine/= TÜMGÜÇLÜLÜK
- OMT/OBJECT MODELING TECHNİQUE[İng.] değil/yerine/= NESNE MODELLEME TEKNİĞİ
- ÖMÜR[< ÖMR < UMÜR]/HAYAT[Ar.] değil/yerine/= YAŞAM
- ÖN LİSANS değil/yerine/= ÖN YETKİNLİK
- o.n/omn. noct.[Lat. < OMNI NOCTE] değil/yerine/= HER GECE
- ON-PUMP CERRAHİ/ON-PUMP SURGERY[İng.] değil/yerine/= POMPA BAĞLANTILI KALP CERRAHİSİ
- ON :/yerine ÜZERİNDE, -DE
- ONA AİT ile/ve/değil/yerine ONUN ÜZERİNE
- ONA BAKMAK ile/değil/yerine ONUNLA BAKMAK
( [not] TO LOOK ON IT vs./but TO LOOK BY IT
TO LOOK BY IT instead of TO LOOK ON IT )
- ONAY (ALMAK)/ONAYLAMAK ile/ve/değil/yerine OLUR (ALMAK)/OLURLAMAK
- ONAY/LAMA(MA)K ile/ve/değil/yerine/<> DESTEK/LEME(ME)K
- [ÖNCE] NE OLDUĞU ÜZERİNDEN BİLMEK ile/ve/değil/yerine/sonra/||/<>/< NE OLMADIĞI ÜZERİNDEN BİLMEK
- ONCE :/yerine BİR KERE
- ÖNCELİK'İ:
TELEFONA/MESAJA VERMEK değil/yerine ORTAMA/ÇEVREYE/TOPLANTIYA/KİŞİLERE VERMEK
- ÖNCELİK/SONRALIK ile/ve/değil/yerine İÇ İÇELİK
- ÖNCELİK/Lİ ile/ve/değil/yerine AYRICALIK/LI
( [not] PRIORITY vs./and/but PRIVILEGED
PRIVILEGED instead of PRIORITY )
- ÖNCESİ-SONRASILI ile/değil/yerine KARŞILIKLILIK/EYTİŞİM(DİYALEKTİK)
- ONDA "VAR OLMAK" ile/ve/değil/yerine/||/<> ONUNLA "VAR OLMAK"
- ÖNDE OLAN/OLMASI GEREKEN:
EŞEYSELLİK(ERİLLİK/DİŞİLLİK) ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SEVGİ
- ONDÜLAN ATEŞ/UNDULANT FEVER[İng.] değil/yerine/= DALGALI ATEŞ
- ONDÜLAN/UNDULANT[İng.] değil/yerine/= DÜZENLİ DALGALI
- ONDÜLASYON/UNDULATION[İng.] değil/yerine/= DÜZENLİ DALGALANIM
- ONDÜLE[Fr.] değil/yerine/= DALGALI / KIVRIMLI / KIVRILMIŞ
- ONE :/yerine BİR
- ÖNEMLİ BULMAK" ile/ve/değil/yerine/<> ÖNEMSEMEK
- ÖNEMLİ DEĞİL ile/ve/değil/yerine ÖNEMSİZ
- ÖNEMLİ OLAN" ile/ve/değil/yerine ÖNEMİ OLAN
( Herşeyin bir (az/orta/çok) önemi(değeri) vardır fakat önemli olup olmamayı, öncelik belirler. )
- ÖNEMLİ(ÖNCELİKLİ) ile/ve/değil/yerine/<>/>< DEĞERLİ
( Siyaset ve ticaretin itibar ettiği. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<>/>< İlim ve irfanın itibar ettiği. )
( [not] IMPORTANT(PRIOR) vs./and/but/<>/>< PRECIOUS/VALUABLE
PRECIOUS/VALUABLE instead of IMPORTANT(PRIOR) )
- ÖNEM/Lİ ile/ve/değil/yerine BELİRLEYİCİ/LİK
( [not] IMPORTANT vs./and/but DETERMINATION
DETERMINATION instead of IMPORTANT )
- ÖNERİ ile/ve/<>/yerine ÇÖZÜM
( Burada/şurada/orada değil! Sende! )
( SUGGESTION vs./and/<> CONSEQUENCE
CONSEQUENCE instead of SUGGESTION )
- ONGOING :/yerine DEVAM EDEN
- ÖNGÖRÜ ile/değil/yerine AÇIKLAMA (OLARAK)
- ÖNGÖRÜ ile/ve/değil/yerine/<> VERİ
( vs./and/||/<>/and/but/< DATA
DATA instead of FORECAST )
- ONİKOFAJİ değil/yerine/= TIRNAK KEMİRME
itibarı ile 16.892 başlık/FaRk ile birlikte,
16.892 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(45/69)