
Yerine bağlaçlı FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 16.892 başlık/FaRk ile birlikte,
16.892 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(31/69)
- İSYAN/KÂR/LIK ile/ve/değil/yerine/<> TEPKİ/SEL/LİK
- İŞYERİNE, ÖZELLİKLE EVE YENİ GELMİŞ EŞİNİZE/BİRİNE GİRER GİRMEZ BİRŞEY SÖYLEMEK ile/yerine 5-10 DAKİKA SONRA SÖYLEMEK
- IT/INFORMATION TECHNOLOGIES[İng.] değil/yerine/= BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ
- IT :/yerine O, ONU (CANSIZ/ HAYVAN)
- İTÂ ÂMİRİ değil/yerine/= ÖDEME YETKİLİSİ
- İTAAT ile/değil/yerine/>< İTTİHAT
- İTAAT ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KABUL
- İTAAT ile/ve/değil/yerine/||/<>/< RIZÂ
- İTAAT ile/ve/değil/yerine/<> "TAPMAK" ile/ve/değil/yerine/<> TESLİMİYET
( [not] OBEY vs./and "WORSHIP" vs./and/but/<> SUBMISSION
SUBMISSION instead of OBEY and "WORSHIP" )
- İTAATKÂR/MUTÎ[Ar. < TÂAT] değil/yerine ESLEK
( Başkasının buyruk ya da dileklerini yerine getiren, yumuşak başlı. )
- ITALIAN :/yerine İTALYAN
- ITEM :/yerine MADDE, EŞYA
- İTFA[Ar.] ile/değil/yerine BORÇ ÖDEME
( ... İLE Söndürme. | Sönüm. | Bir borcu, azar azar ödeyerek kapatma, sönüm. )
- İTFA değil/yerine/= SÖNÜM
- İTFAİYE değil/yerine/= SÖNDÜRE
- İTGES/CONTENT-BASED İMAGE RETRİEVAL SYSTEM[İng.] değil/yerine/= İÇERİK TABANLI GÖRÜNTÜ ERİŞİM DÜZENİ
- İTHAF[Ar.] değil/yerine/= SUNMA/SUNGULAMA/ADAMA
- İTHAL ETMEK değil/yerine/= DIŞTAN ALMAK
- İTHAL ETMEK değil/yerine İHDAS ETMEK
- İTHAL/İTHALAT değil/yerine/= DIŞALIM
- İTHAM ile/değil/yerine/||/>< ELEŞTİRİ
- İTHAM/NÂME["İTAM" değil!] değil/yerine/= SUÇLAMA/LIK
- İTİ, AN; ÇOMAĞI HAZIRLA!" ile/değil/yerine "İYİ KİŞİ, SÖZÜNÜN ÜZERİNE GELİR"
- İTİBAR ETMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SAYGI GÖSTERMEK
- İTİBAR/HAYSİYET[Ar.] değil/yerine/= SAYGINLIK/ÖZSAYGI
- İTİBAR/PRESTİJ değil/yerine/= SAYGINLIK
- İTİBAREN değil/yerine/= SONRA
- İTİBARÎ[Ar.] değil/yerine/= SAYMACA
- İTİBÂRÎ ile/ve/değil/yerine UZLAŞIMSAL
- İTİBARIYLA değil/yerine/= İLE BİRLİKTE
- İTİBÂR/LI değil/yerine/= SAYGIN/LIK
- İTİDAL[Ar.] değil/yerine/= ILIMLIK
- İTİMAT EMNİYET ETMEK değil/yerine/= GÜVENMEK/GÜVEN DUYMAK
- İTİMAT MEKTUBU değil/yerine/= GÜVEN İLETESİ
- İTİMAT TELKİN ETMEK değil/yerine/= GÜVEN AŞILAMAK
- İTİMAT[Ar.] değil/yerine/= GÜVEN/GÜVENÇ
- İTİMAT değil/yerine/= GÜVEN/GÜVENÇ
- İTİMATLI değil/yerine/= GÜVENİLİR
- İTİMATSIZ/EMNİYETSİZLİK değil/yerine/= GÜVENSİZLİK / GÜVENMEZ/LİK
- İTİMATSIZ/EMNİYETSİZ değil/yerine/= GÜVENİLMEZ
- İTİNA[Ar.] ETMEK değil/yerine/= ÖZENMEK
- İTİNÂ[Ar.] değil/yerine/= ÖZEN
- İTİRAF[Ar.] (ETMEK) değil/yerine/= EYDİVERME/K
- İTİRAF ile/ve/değil/yerine/||/<>/< AÇIKLAMA
- İTİRAZ (ETMEK) değil/yerine/= KARŞIÇIKI / KARŞI ÇIKMAK
- İTİRAZ (ETMEK) ile/ve/<>/değil/yerine SORU (SORMAK)
- İTİRAZ ile/ve/değil/yerine İLÂVE/EK, KATKI
( Li-kâilin en-yekûl: Güçlü bir itirazı imler; yanıtın da bu itiraza orantılı olması amaçlanır. İn kulte: Orta seviyeli bir itiraza işaret eder. Fe-in kîle: Zayıf bir itiraz olduğu anlamına gelir. La-yukâl: Çok zayıf bir karşı düşüncenin dile getirilmesinde kullanılır. )
( [not] OBJECTION vs./and/but CONTRIBUTION
CONTRIBUTION instead of OBJECTION )
- İTLE DALAŞMAK ile/değil/yerine/>< YAMACI DOLANMAK
- İTMİNAN değil/yerine/= İNANMA, GÜVENME
- İTMÎNÂN değil/yerine/= KESİN OLARAK BİLME | EMİN OLMA | BİRİNE İNANMA, GÜVENME )
- İTS/PHARMACEUTICAL TRACKING SYSTEM[İng.] değil/yerine/= İLAÇ TAKİP DÜZENİ
- ITS :/yerine ONUN (CANSIZ/HAYVAN)
- ITSELF :/yerine KENDİSİ (CANSIZ/HAYVAN)
- İTTİBÂ[Ar.] değil/yerine/= UYMA, ARDISIRA GİTME, TÂBÎ OLMA
- İTTİHÂD[< VAHDET] değil/yerine/= BİR OLMA, BİRLEŞME, BİRLİK | AYNI OLMA, AYNI ANLAMI TAŞIMA | ALLAH VARLIĞINDA YOK OLMAK
- İTTİHÂZ[< AHZ] değil/yerine/= EDİNME, EDİNİLME | KABUL ETME | SAYMA, SAYGI DUYMA
- İTTİKA[< Ar. VİKAYE] değil/yerine/= SAKINMA, ÇEKİNME | ALLAH'TAN KORKMA
- İTTİKAN değil/yerine/= İYİ VE SAĞLAM BİLME
- İTTİZAL[Ar.] değil/yerine/= BİTİŞME, DOKUNMA/DEĞME
- IU/INTERNATIONAL UNIT[İng.] değil/yerine/= ULUSLARARASI BİRİM
- İV/İNTRAVENÖZ/İNTRAVENOUS[İng.] değil/yerine/= TOPLARDAMAR İÇİ
- İVAZ/AVAZ değil/yerine/= KARŞILIK, BEDEL
- İVAZLI AKİT değil/yerine/= KARŞILIKLI BAĞIT
- İVEDİ/MÜSTACEL değil/yerine EVGİN
( Öncelikle yapılması gereken. )
- IVUS/İNTRAVASKÜLER ULTRASONOGRAFİ INTRAVASCULAR ULTRASONOGRAPHY[İng.] değil/yerine/= DAMAR İÇİ ULTRASONOGRAFİ
- İVYS/RELATIONAL DATABASE SYSTEM[İng.] değil/yerine/= İLİŞKİSEL VERITABANI YÖNETİM DÜZENİ
- İYİ BİR YÖNETİCİ OLMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< İYİ BİR KİŞİ OLMAK
( AKIL ve/<> ADÂLET ve/<> SİYASET ve/<> DOĞRULUK ve/<> AHLAK BİLGİ
İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/<
ADÂLET DAİRESİ
)
- İYİ NİYET(Lİ YAKLAŞIM) ile/ve/<>/değil/yerine ÇÖZÜMCÜ (VE YAPICI) YAKLAŞIM
( İyi niyet, bir şeyleri çözmekte/aşmakta yeterli değildir/olmayabilir. )
- İYİ OYNAYAN/LAR ile/değil/yerine/>< İYİ OLAN/LAR
- İYİ YAŞAMAK değil/yerine UYGUN OLMAK
- İYİ ile/ve/değil/yerine/<> İYİLİK İÇEREN
- İYİ ile/ve/değil/yerine OLUMLU
- İYİ HİSSETMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< İYİCE HİSSETMEK
- İYİ-KÖTÜ AYRIMI YAPMAK/TELKİN ETMEK değil/yerine (SADECE) NE OLMADIĞINI BELİRTME (ÇABASI)
- İYİLİK (YAPMAK):
"HERKESE ANLATILAN/ANLATIRSAK" ile/değil/yerine/||/<>/< HİÇKİMSEYE SÖYLEMESEK DE KENDİMİZ ANIMSIYORSAK ile/değil/yerine/||/<>/< KENDİMİZ BİLE UNUTMUŞSAK
( Ne vazgeçmek, ne de vazgeçmekten vazgeçmek. İLE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Vazgeçmek. İLE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Vazgeçmekten, vazgeçmek. )
( Kibir, kabalık. İLE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Alçakgönüllülük, tevâzu. İLE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Yokluk bilinci, mahviyet. )
- İYİLİK YAPMAK ÜZERE/İÇİN ile/ve/değil/yerine/||/<> GEREĞİNİ YAPMAK/YAPARAK
- İYİLİK YAPMAK ile/ve/değil/yerine/||/<> İYİ OLMAK
- İYİLİK ile/ve/değil/yerine/||/<> HİZMET
- İYİLİKTE:
SAYMAK ile/değil/yerine SAÇMAK
- İYİMSERLİK/KÖTÜMSERLİK ile/değil/yerine/>< GERÇEKÇİLİK
- İYİMSER/LİK VE/VEYA ANLAYIŞLI/LIK değil/yerine GERÇEKÇİLİK VE/VEYA (İSABETLİ) ÖNGÖRÜ
- İYON/ION[İng.] değil/yerine/= YÜKÜN
- İYON[İng. < Yun.] değil/yerine/= YÜKÜN
( Bir ya da daha çok elektron kazanmış ya da yitirmiş bir atom ya da atom grubundan oluşmuş, elektrik yüklü parçacık. )
- İYON değil/yerine/= YÜKÜN
- İYONİZASYON/IONIZATION[İng.] değil/yerine/= YÜKÜNLEŞME
- İYONTOFOREZ/IONTOPHORESIS[İng.] değil/yerine/= YÜKÜN SAĞALTIMI
- İYS/CONTENT MANAGEMENT SYSTEM[İng.] değil/yerine/= İÇERİK YÖNETİN DÜZENİ
- İZABE[Ar.] değil/yerine/= ERGİTME
( Madenleri ergitme, sıvı duruma getirme. )
- İZABE değil/yerine/= ERİTME
- İZAÇ[Ar.] değil/yerine/= BUNALTMA
( Bunaltma, tedirgin etme. )
- İZÂFÎ[Ar.] yerine GÖRELİ
- İZÂH değil/yerine/= AÇIKLAMA
- İZALE [< ZEVAL] değil/yerine/= GİDERME, GİDERİLME; YOK ETME
- İZALE-İ ŞÜYUU değil/yerine/= ORTAKLIĞIN GİDERİLMESİ
- İZ'ÂN değil/yerine/= ANLAYIŞ, KAVRAYIŞ, AKIL | SÖZ DİNLEME | TERBİYE, EDEP
- İZDİHAM[Ar.] değil/yerine/= İNSAN YIĞILMASI/YIĞILIŞMA
- IZDIRAP[Ar.] değil/yerine/= İÇVURAN
- İZDİVAÇ[Ar.] değil/yerine/= EVLENME
- İZDİVAÇ değil/yerine/= EVLİLİK
- İZİN İSTEMEK ile/ve/değil/yerine OLUR ALMA, BİLGİ VERME (GEREKLİLİĞİ)
- İZİN VERMEK(/"VERİRSENİZ) ile/değil/yerine UYGUN GÖRMEK(/"GÖRÜRSENİZ)
( [not] TO ALLOW vs./but TO SEE FIT
TO SEE FIT instead of TO ALLOW )
- İZİN (VERMEK) ile/ve/değil/yerine FIRSAT (VERMEK)
( Kendine kapı açıldığı halde içeri girmeyen, kovulmayı (da) hak eder. )
( TO GIVE PERMISSION vs. TO GIVE AN OPPORTUNITY
TO GIVE AN OPPORTUNITY instead of TO GIVE PERMISSION )
- İZİN ile/ve/değil/yerine OLUR VERMEK
- İZİN ile/ve/değil/yerine ONAY
( [not] PERMISSION vs./and/but TO APPROVE
TO APPROVE instead of PERMISSION )
- İZİN ile/ve/değil/yerine/< RIZÂ
- İZİNSİZ GÖSTERİ/YÜRÜYÜŞ değil/yerine GÜVENLİK İÇİN HABER VERME GEREKLİLİĞİ
- İZLEMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< EYLEMEK
- İZMARİT" değil/yerine/= MENEKŞE
- İZNİN(İZ)LE ... ile/değil/yerine BİLGİNİZLE ...
- İZOBAR[Yun. ISOS: Eşit. | BAROS: Basınç.] değil/yerine/= EŞBASINÇ
- İZOBAR değil/yerine EŞBASINÇ
- İZOBAR değil/yerine/= EŞBASINÇ
- İZOHİPS[Yun. ISOS: Eşit. | HYPSOS: Yükseklik.] değil/yerine/= EŞYÜKSELTİ
- İZOIMMÜNİZASYON/ISOIMMUNIZATION[İng.] değil/yerine/= EŞ BAĞIŞIKLAMA
- İZOKINETİK/ISOKINETIC[İng.] değil/yerine/= EŞ DEVİNIMLİ
- İZOLASYON/ISOLATION[İng./Fr.]/TECRİT[Ar.] değil/yerine/= YALITIM | AYIRMA | YALNIZLAŞTIRMA
( Elektrik akımının olumsuz etkilerini önlemek için, iletkeni kauçuk, lastik, porselen vb. ile kaplama, yalıtma. )
- İZOLE/ISOLATED[İng.] değil/yerine/= YALITIK | AYRI
- İZOMER/İSOMER[İng.] değil/yerine/= EŞİZ
- İZOMETRİK/ISOMETRIC değil/yerine/= EŞ ÖLÇÜLÜ
- İZOMORF değil/yerine/= EŞBİÇİM
( Başka bir şeyin biçim ya da yapı bakımından aynısı olan şey. )
- İZOMORFİK/ISOMORPHİC[İng.] değil/yerine/= EŞ YAPILI
- İZOMORFİK değil/yerine/= EŞBİÇİMLİ
- İZOMORFİZM değil/yerine/= EŞBİÇİMLİLİK
- İZOTERM[Yun. ISOS: Eşit. | THERMOS: Sıcak.] değil/yerine/= EŞSICAK
- İZOTERM değil/yerine/= EŞSICAK
- İZOTONİK/ISOTONIC[İng.] değil/yerine/= EŞ GEÇİŞİMLİ
- İZOTOP[Fr. < Yun. ISOS: Eşit. | TOPOS: Yer.] değil/yerine/= EŞYER/YERDEŞ
( Yalnız atomlarının kitleleri yönünden birbirinden farklı olan, aynı kimyasal öğe. )
- İZOVELOSITE/ISOVELOCITY[İng.] değil/yerine/= EŞ HIZ
- İZOVOLÜMETRİK/ISOVOLUMETRIC[İng.] değil/yerine/= EŞ OYLUMLU
- JACKET :/yerine CEKET
- JAIL :/yerine HAPİSHANE
- JAMAIS VU[Fr./İng.] değil/yerine/= ASLA GÖRMEDİM SANISI
- JANDARMA değil/yerine/= SÜERKOL
- JANT[Lat.]/İSPİT[Yun.] değil/yerine/= KURÇ
- JAPANESE :/yerine JAPON
- JENERALİZE/GENERALIZED[İng.] değil/yerine/= YAYGIN
- JENERASYON/GENERATION[İng.] değil/yerine/= KUŞAK
- JENERATÖR/GENERATOR[İng.] değil/yerine/= ÜRETEÇ
- JENERATÖR[Fr.] değil/yerine/= ÜRETEÇ
- JENERİK[İng. GENERIC | Fr. GÉNÉRIQUE < Lat. GENUS] değil/yerine/= TANITIMLIK
( Genel/kapsayıcı:
Belirli bir markaya ya da özel niteliğe bağlı olmayan, geniş kapsamlı.
Tıpta: Marka adıyla satılmayan ama aynı etken nesneye sahip olan ilaçlar için kullanılır. ["jenerik ilaç"]
Sinema ve televizyon: Bir filmin/dizinin başında ya da sonunda yer alan, yapımda emeği geçenlerin adlarının yazıldığı bölüm. ["filmin jeneriği"] )
- JEODEZİ[Fr.] değil/yerine/= YERÖLÇÜM
- JET LAG[İng.] değil/yerine/= BOYLAM AŞMA SERSEMLİĞİ
- JET :/yerine JET
- JEW :/yerine YAHUDİ
- JEWISH :/yerine YAHUDİ (SIFAT)
- JİMNASTİK değil/yerine/= ÇEYNİK
- JIT/JUST-IN-TIME[İng.] değil/yerine/= TAM ZAMANINDA
- JOB :/yerine İŞ
- JOIN :/yerine KATILMAK
- JOINT :/yerine EKLEM, ORTAK
- JOKE :/yerine ŞAKA
- JOURNAL :/yerine DERGİ, GÜNLÜK
- JOURNALIST :/yerine GAZETECİ
- JOURNEY :/yerine YOLCULUK
- JOY :/yerine NEŞE
- JOYSTICK[İng.] değil/yerine/= YÖNETME KOLU
- JPG/JPEG/JOINT PHOTOGRAPHİC EXPERTS GROUP[İng.] değil/yerine/= BİRLEŞMİŞ FOTOĞRAF UZMANLARI GRUBU (SAYISAL GÖRÜNTÜ KODLAMASI)
- JUDGE :/yerine YARGIÇ, YARGILAMAK
- JUDGEMENT ABILITY[İng.] değil/yerine/= YARGILAMA YETISİ/MUHAKEME BECERİSİ
- JUDGMENT :/yerine YARGI
- JUICE :/yerine MEYVE SUYU
- JUMP :/yerine ZIPLAMAK
- JUNIOR :/yerine GENÇ, KIDEMSİZ
- JÜRİ[Fr. < İng.] değil/yerine/= KURUL/SEÇİCİ KURUL
( Seçiciler kurulu, seçici kurul. | Yargıcılar kurulu. )
- JURY :/yerine JÜRİ
- JUST :/yerine SADECE, ADİL
- JUSTICE :/yerine ADALET
- JUSTIFY :/yerine HAKLI ÇIKARMAK
- JÜVENİL/JUVENILE[İng.] değil/yerine/= GENÇ
- KABA OLMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KİTABIN ORTASINDAN KONUŞMAK
- KABA ile/değil/yerine ENGİN
- KABACA ... değil/yerine ANA AKIŞI İÇİNDE ...
- KABACA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ANA HATLARIYLA
- KABACA ile/değil/yerine KISACA
- KABACA ile/değil/yerine ÖZETLE
- KABAHAT, ...:
SENDE ile/ve/değil/yerine/ne yazık ki/||/<>/< SENİ SEVENDE
- KABÂHAT ile/değil/yerine/= SUÇ
( Uygunsuz hareket, çirkin, yakışıksız davranış, suç, kusur, töhmet. | Hafif hapis, para cezası ya da meslek ve sanattan alıkonulma ile cezalandırılan suç. İLE Törelere, ahlâk kurallarına aykırı davranış. | Yasalara aykırı davranış. )
- KÂBİL-İ DEVİR değil/yerine/= GEÇİRİLEBİLİR
- KABİLİ RÜCÛ değil/yerine/= DÖNÜLEBİLİR
- KABİLİYET[Ar.] değil/yerine/= YETENEK/BECERİ
- KÂBİLİYET-İ TAKSİM değil/yerine/= BÖLÜNEBİLME
- KÂBİLİY(Y)ET değil/yerine/= YETENEK
- KABİN[Fr. < CABINE] değil/yerine/= BÖLÜM
( Küçük, özel bölme. | Gemilerde, uçaklarda, uzay gemilerinde, küçük bölme. | Uçakta, yolcuların oturduğu bölüm. | Plajda, soyunma yeri. )
- KABLELMİLAT değil/yerine/= MİLÂTTAN ÖNCE
- KABOTAJ[Fr. < CABOTAGE] değil/yerine/= GEMİ İŞLETME
( Bir ülkenin iskele ya da limanları arasında gemi işletme işi. )
- KABUĞUNA ÇEKİLMEK ile/değil/yerine/>< KABUĞUNU KIRMAK
- KABUL EDERSE/NİZ ile/ve/değil/yerine UYGUNSA/NIZ, UYGUN GÖRÜRSENİZ
- KABUL EDİLEMEZLİK ile/ve/<>/değil/yerine SİNDİRİLEMEZLİK
- KABUL ETMEK ile/ve/değil/yerine "GÖZE ALMAK"
- KABUL ETMEK ile/ve/değil/yerine TANIMAK
- KABUL ETMEMEK ile/değil/yerine/< FARKINDA OLMAK
- KABUL İLİŞKİSİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< YADSIMA İLİŞKİSİ
- KABUL ile/değil/yerine TEMELLENDİRME
- KABULLENMEK değil/yerine DÜŞÜNMEK
- KÂBUS[Ar.] değil/yerine/= KARADÜŞ/KARABASAN
( Sıkıntılı ve korkulu düş. | Birinin, içinde bulunduğu karmakarışık, sıkıntılı durum. | Acı, sıkıntı, korku veren olay. )
- KABZ değil/yerine/>< FERÂGAT
- KABZ/KONSTİPASYON değil/yerine/= PEKLİK
- KABZA değil/yerine/= TUTAK/SAP
- KAÇ YAŞINDASIN? yerine BÖYLE BİR SORU SORMA! (DAHA İYİ)
( Kişilerin yaşı, sorulmaması gereken sorulardan biridir.(Bay/Bayan farketmez). Kişi kendi paylaşmak istediğinde öğrenilecek bir konudur. Kişiler, sorulduğu için yanıtlamak zorunluluğunda bırakılmamalıdır. )
- KAÇAN ile/değil/yerine/>< KAZANAN
( Kazanamaz. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Kaçmaz. )
- KAÇAN/LAR ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KALAN/LAR
- KAÇAN/LAR ile/ve/değil/yerine/>< KALAN/LAR
- KAÇIŞ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ARAYIŞ
- KAÇIŞ ile/değil/yerine/>< TANIM
- KAÇMAK ile/ve/değil/yerine (GERİ) ÇEKİLMEK
- KAÇMAK ile/ve/değil/yerine/<> GİTMEK
( Sevdiklerinle arana mesafe girdiği oranda, varış yerinin de hiçbir anlamı kalmaz. )
- KAÇMAK ile/değil/yerine KAÇINMAK
( Tüm canlılarda. İLE/DEĞİL/YERİNE Hayvanlarda[kısmen] ve insanda. )
- KAÇMAK ile/değil/yerine/>< KALMAK
- KAÇMAK ile/ve/değil/yerine ÜSTLENMEMEK
- KAÇMAK ile/ve/değil/yerine UZAK DURMAK
( UZAK DUR!
* Karnı tokken sızlanandan
* Zevk sürerken sıkılandan
* El içinde ağlayandan
* Dost sözünden gocunandan
* Kuşkusuyla buz tutandan
* Düşmanına dost durandan
* Suretiyle kandırandan
* Aynalardan kovulandan
* Şeytanıyla yarışandan
* Sevabını anlatandan
* Günahına kulp takandan
Mete Özgencil )
- KAÇMAK ile/değil/yerine UZAK DURMAK
- KAÇMAK ile/değil/yerine VAZGEÇMEYİ BİLMEK/BECERMEK
- KAÇMAK/KAÇIŞ ile/değil/yerine/>< ÖZGÜRLÜK
- KADAR değil/yerine/= ... DEK/... DEĞİN
- KADAR değil/yerine/= DENLİ
- ... KADAR ile/ve/değil/yerine ... DOĞRULTUSUNDA
- KADAVERİK/CADAVERIC[İng.] değil/yerine/= KADAVRA KAYNAKLI
- KADAVRA/CADAVER[İng.] değil/yerine/= ÖLÜ GÖVDE
- KADAVRA DONÖR/CADAVERIC DONOR[İng.] değil/yerine/= ÖLÜ GÖVDESİNİ BAĞIŞLAYAN
- KADEH ile/ve/değil/yerine PİSAGOR'UN KADEHİ
( ... İLE Ölçüyü kaybedersen, herşeyi/ni kaybedersin. )
( ... İLE İçine konulan şarabın, kadehin ortasındaki çıkıntının seviyesini geçmesiyle, fazla olanı değil kadehin içindeki tüm sıvıyı, altındaki deliklerden akıtır. [Nerede duracağını ve ne kadar içmesi gerektiğini bilmeyenler için ve sınırlarını öğrenmeleri için yapılmıştır.] )
( |
)
( )
- KADER ve/değil/yerine/||/<>/>/< EYLEM
- KADÎM değil/yerine/= ESKİL
- KADIN/ERKEK GÖVDESİ/BEDENİ" değil/yerine/< DİŞİL/ERİL GÖVDE/BEDEN
- KADIN OLMAK değil/yerine ÖNCE ADAM/İNSAN OLMAK SONRA KADIN OLMAK
( Ayrımlar yerine bütünlük üzerine düşünülerek yapılanmak gerek! )
- KADIN değil/yerine DİŞİ/L
( Erkek, dişi sorulmaz, muhabbetin dilinde,
Hakkın yarattığı her şey yerli yerinde.
Nazarımızda kadın, erkek farkı yok.
Noksanlıkla senin görüşlerinde. )
- KADINLARIN:
KORUNMASI ile/yerine/değil ANLAŞILMASI/EĞİTİLMESİ
- KADİRŞİNAS[Ar. + Fars.] değil/yerine/= DEĞERBİLİR
- KADİRŞİNAS/LIK değil/yerine/= DEĞERBİLİR(LİK)/İYİLİKBİLİR(LİK)
- KADRAJ[Fr. CADRAGE] değil/yerine/= ÇERÇEVEYE ALMAK
( Sinema ve fotoğrafçılıkta, görüntüyü, çerçeve içine alma. )
- KADRAJ değil/yerine/= DÖRDEN
- KADRAN/QUADRANT[İng.] değil/yerine/= DÖRTTE BİR
- KADRAN değil/yerine/= ÖLÇEK
- KADÜK[Fr. < CADUC] değil/yerine/= DEĞERİNİ/ÖNEMİNİ YİTİRMİŞ, GEÇERLİLİĞİ KALMAMIŞ, ESKİMİŞ
- KAF/CUFF[İng.] değil/yerine/= SARGAN
- KAFA/KELLE[Fars.] değil/yerine/= BAŞ
- KAFADÂR[Ar. + Fars.] değil/yerine/= İYİ/YAKIN ARKADAŞ
( Görüş ve anlayışları birbirine uyan kişilerden her biri, kafadaş, kafa dengi. )
- KAFAM KARIŞTI ile/ve/değil/yerine BİLMİYORUM
- KAFES değil/yerine/= KISLAK
- KÂFFE/Sİ[Ar.] değil/yerine/= TÜMÜ, HEPSİ, TAMAMI
- KÂFİ değil/yerine/= YETERLİ
- KÂFİ değil/yerine/= YETERLİ
- KÂFİLE[Ar.] değil/yerine/= TOPLULUK
- KAFİLE değil/yerine/= YOLCUBİRLİK
- KÂFİYE değil/yerine/= UYAK
- | KAFTAN ve CÜBBE | ile/ve/değil/yerine/||/<>/< HIRKA
( | Sultan'da. VE Yargıç'ta. | İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Derviş'te. )
- KÂGİR/KÂRGİR[Fars.] değil/yerine/= TAŞ YA DA TUĞLADAN YAPILAN YAPI
- KAHİR EKSERİYET[Ar.] değil/yerine/= EZİCİ ÇOĞUNLUK
- KAHIR değil/yerine/= EZER
- KAHVE değil/yerine ELMA
( Elma, kahveden daha fazla uyku açıcıdır. )
- KAHVERENGİ[Ar.] değil/yerine/= KULA
itibarı ile 16.892 başlık/FaRk ile birlikte,
16.892 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(31/69)