
Yerine bağlaçlı FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 16.892 başlık/FaRk ile birlikte,
16.892 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(3/69)
- AGAMİ değil/yerine/= BORAZANKUŞU
( Güney Amerika'da yaşarlar. )
- AGANTA[İt.] değil/yerine/= İNDİRİLEN/ÇEKİLEN GEMİ HALATI YA DA ZİNCİRİN BİR SÜRE TUTULU KALMASI BUYRUĞU
- AGARAGAR[Yun.] değil/yerine/= YOSUNDAN ÇIKARILAN KOLLOİDAL NESNE, JELATİN.
- AGAT[Fr.] değil/yerine/= AKİK [DEĞERLİ TAŞ]
- AGE :/yerine YAŞ
- AGENCY :/yerine AJANS
- AGENDA :/yerine GÜNDEM
- AGENEZİ/AGENESIS[İng.] değil/yerine/= DOĞUŞTAN YOKLUK
- AGENEZİ[Fr.] değil/yerine/= EMBRİYON GELİŞİMİ SIRASINDA BİR ÖRGENİN OLUŞMAMASI
- AGENT :/yerine AJAN
- AGEVSİ[Yun.] değil/yerine/= ALYUVARLARIN AZALMASI
- AGGLOMERATİF/AGGLOMERATIVE[İng.] değil/yerine/= YIĞINSAL
- AGGLOMERATİF CLUSTERING/AGGLOMERATIVE CLUSTERING[İng.] değil/yerine/= YIĞINSAL KÜMELEME
- AGGRESSIVE :/yerine AGRESİF
- AGI/ARTIFICIAL GENERAL INTELLIGENCE[İng.] değil/yerine/= YAPAY GENEL ZEKÂ
- AĞIRSIKLET değil/yerine/= BAŞAĞIRLIK
- agit.[Lat. < AGITA] değil/yerine/= SALLAYINIZ, ÇALKALAYINIZ
- AGİTATO[İt.] değil/yerine/= BİR MÜZİK PARÇASININ CANLI, COŞKULU ÇALINACAĞI BİLGİSİ/UYARISI
- AĞIZ AÇIKLIĞI ile/değil/yerine/>< ZİHİN AÇIKLIĞI
( Kişinin, zihni, ne kadar kapalıysa; ağzı, o kadar açık olur. )
- AĞIZ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KULAK
( Daha az konuşmak üzere/için. İLE/VE/||/<>/< Daha çok dinlemek üzere/için. )
( Bir. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< İki. )
( [not] MOUTH vs./and/but/||/<>/< EAR
EAR instead of MOUTH )
- (AĞIZDA) 30 SN. ile/yerine (MİDEDE) 2,5 SAAT'E ÖNEM/DEĞER/ÖNCELİK VERMEK
- AĞIZDAN SOLUK ALMAK ile/yerine BURUNDAN SOLUK ALMAK
- AĞLAMA DUVARI ile/değil/yerine BATI DUVARI
- AĞLAMAK değil/yerine/>< ÇAĞLAMAK
- AĞLAMAK ve/değil/yerine/<>/>< GÜLMEK :)
( Yalnız. VE/DEĞİL/YERİNE/<>/>< Herkesle birlikte. :) )
( Çocuklar, annesini/babasını yıkarken. İLE Anneler/babalar, çocuğunu yıkarken. )
(
ve/değil/yerine/<>/><
)
( Heraklitos. VE/DEĞİL/YERİNE/<>/>< Demokritos. )
- AĞLAMAMAK değil/yerine AĞLATMAMAK
- AĞLANACAK DURUMUNA ...:
AĞLAMAK ile/değil/yerine GÜLMEK
- AĞNAM[Ar.] değil/yerine/= SAYIM VERGİSİ
- AGNOSİ[Fr. < AGNOSIE] değil/yerine/= TANISIZLIK
- AGNOSTİSİZM ile/ve/değil/yerine GNOSTİK AGNOSTİSİZM
( BİLİNEMEZCİLİK ile/ve/değil/yerine BİLGELİKLE BİLİNEMEZCİLİK )
( IGNORAMUS ET IGNORABIMUS: Bilmiyoruz ve bilemeyeceğiz. )
- AGNOZİ/AGNOSIA[İng.] değil/yerine/= TANIMAZLIK, TANIMA YİTİMİ
- AGNOZİ değil/yerine/= TANISIZLIK, VAROLANLARI TANIYAMAMA, ALGI YİTİMİ
- AGO :/yerine ÖNCE
- AGONİ[Yun.]/AGONY[İng.] değil/yerine/= CAN ÇEKİŞME
- AGONİST/AGONIST[İng.] değil/yerine/= ETKİDEŞ
- AGÖZİ[Fr.] değil/yerine/= TATMA DUYUSUNUN BELİRGİN ÖLÇÜDE AZALMASI
- AGRAFAJ[Fr.] değil/yerine/= AGRAF YARDIMIYLA HIZLI DİKİŞ YÖNTEMİ[CERRAHİ]
- AGRAFİ[Yun.] değil/yerine/= AGRAMATİZM[Fr.]
( Yazma yitimi. İLE Sözcük ve tümcelerin, dilbilgisine uygun olarak kurulamaması. | Sözcüklerde bazı harflerin atlanması biçiminde beliren söyleyiş/telâffuz bozukluğu. )
- AGRAFİ/AGRAPHIA[İng.]/AGRAPHIE[Fr.] değil/yerine/= YAZAMAMAZLIK, YAZMA YİTİMİ
- AGRAJE[Fr.] değil/yerine/= ÖĞRETİM ÜYELİĞİNE ATANMIŞ KİŞİ
- AGREE :/yerine KATILMAK
- AGREEMENT :/yerine ANLAŞMA
- AGREGAN/AGGREGANT[İng.] değil/yerine/= YIĞIŞTIRICI
- AGREGASYON/AGGREGATION[İng.] değil/yerine/= YIĞIŞMA, TOPLANMA, BİR ARAYA GELMEK
- AGREMAN[Fr.] değil/yerine/= UYGUNLUK, ANTLAŞMA
- AGRESİF[İng. AGRESSIVE] değil/yerine/= SALDIRGAN
- AGRESİF değil/yerine/= SALDIRGAN
- AGRESYON/AGGRESSION[İng.] değil/yerine/= SALDIRI
- AGRICULTURAL :/yerine TARIMSAL
- AGROMEGALİ/AKROMEGALİ[Fr.] değil/yerine/= GÖVDE ÖRGENLERİNİN DÜZENSİZ OLARAK BÜYÜMESİ/UZAMASI | ELLERDE, AYAKLARDA VE BAŞTA GÖRÜLEN AŞIRI BÜYÜME
- AGROMETRE/AGGREGOMETER[İng.] değil/yerine/= YIĞIŞIMÖLÇER
- AGSM/ANTI-G STRAINING MANEUVER[İng.] değil/yerine/= YER ÇEKİMiNE KARŞI KOYMA MANEVRASI
- AGUZİ/AGUESIA[İng.] değil/yerine/= TAT ALMAMAZLIK
- AGYÂR[Ar. < GAYR] değil/yerine/= YABANCILAR, BAŞKALAR
- AĞYÂR ile/ve/değil/yerine/>< YÂR
( Ne bilir? İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/>< Bilir. )
- ÂĞYÂRINI CÂMÎ, EFRÂDINI MÂNÎ" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< önce ÂĞYÂRINI MÂNÎ sonra EFRÂDINI CÂMÎ
( Benzetme. [Ölçünün ve tanımın bulunmadığı yerde, ne yazık ki kişisel "görüş/yorum", "dolaylı ilişki" ve "çağrışımların" öne çıktığı/çıkarıldığı [boş] sözler.] İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Tanım[ın tanımıdır]. [Bir kavramın tüm bireylerini kuşatıp ötekileri dışarıda bıraktığını tanımlar.] )
( "İnsan, düşünen bir canlıdır" tanımı kullanıldığında bu tanımın içinde tüm insan bireylerini içerir. Girmeyen hayvan[behaim], bitki ve nesneyi dışarıda bırakır. )
- AH :/yerine AH
- AHBAP değil/yerine/= TANIDIK/TANIŞ
- AHBS/FAMILY PHYSICIAN INFORMATION SYSTEM[İng.] değil/yerine/= AİLE HEKİMLİĞİ BİLGİ SİSTEMİ
- AHDE VEFÂ değil/yerine/= SÖZEBAĞ
- AHDETMEK değil/yerine/= SÖZ VERMEK
- AHDÎ[Ar.] değil/yerine/= ANTLAŞMA/YA GÖRE/GEREĞİ OLAN
- AHEAD :/yerine İLERİDE
- AHENK(ARMONİ) değil/yerine/= UYUŞUM
- ÂHİRET ile/ve/değil/yerine ÂKIBET
( Az yaşa, çok yaşa,
Âkıbet gelecek başa! )
- ÂHİRET[Ar.] değil/yerine/= SONRALIK
- ÂHİYÂNE[Fars.] değil/yerine/= BOĞAZ
- AHKÂM (KESMEK) ile/değil/yerine ÖZGÜVEN
( [not] TO MAKE JUDGMENTS WITHOUT RESTRAINT vs./but SELF CONFIDENCE
SELF CONFIDENCE instead of TO MAKE JUDGMENTS WITHOUT RESTRAINT )
- AHKÂM-I HUZURİYE değil/yerine/= ORUNLUK YARGILARI
- AHKÂM-I/MEVDÂD-I MAHSUSA[Ar.] değil/yerine/= ÖZEL YARGILAR
- AHKÂM-I UMUMÎYE değil/yerine/= GENEL YARGILAR
- AHLÂK BİLİMİ değil/yerine/= TÖRE BİLİMİ
- AHLÂK/Î değil/yerine/= KILINÇ/KILINCIL
- AHLÂM[Ar. < HULM(< AKIL)] değil/yerine/= RÜYÂLAR, HULYÂLAR, UYKUDA GÖRÜLEN ŞEYLER | AÇIK SAÇIK RÜYÂLAR | DÜŞÜ AZMALAR
- AHMAK KİŞİNİN ARADIĞI değil/yerine/>< AKILLI KİŞİNİN ARADIĞI
( Başkalarında. DEĞİL/YERİNE/>< Kendinde. )
- AHMAK ile/ve APTAL | ile/değil/yerine/>< ABDAL
( | Tehlike gelse de görmeyenler. İLE/VE Tehlike geldiğinde görenler. | İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Tehlike gelmeden görenler. )
( Yapabilecekken yap(a)mayan. İLE/VE Yapmayabilecekken yapan.[dallama/dalyarak] İLE/DEĞİL/YERİNE/>< ... )
- AHMAK ile/değil/yerine/>< FİLOZOF
( Felsefeyi zorlaştırır. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Felsefeyi kolaylaştırır. )
- ÂHŞÜME[Fars.] değil/yerine/= BOZA
- AHVÂL değil/yerine/= DURUMLAR
- AHVÂL-İ ŞAHSİYE[Ar.] değil/yerine/= KİŞİSEL DURUMLAR
- AI/ARTIFICIAL INTELLIGENCE[İng.] değil/yerine/= YAPAY ZEKÂ/YZ
- AID :/yerine YARDIM
- AİDAT[Ar.] değil/yerine/= ÖDENTİ
- AİDAT[Ar.] değil/yerine/= ÖDENTİ
- AIDE :/yerine YARDIMCI
- AİDİYET değil/yerine/= DEĞİŞLİK
- AİDİYET değil/yerine EHLİYET
- AIDS/ACQUIRED IMMUNODEFICIENCY SYNDROME[İng.] değil/yerine/= EDİNİLMİŞ BAĞIŞIKLIK YETERSİZLİĞİ BELİRGESİ
- AIDS :/yerine AIDS
- AİLE HUKUKU değil/yerine/= OĞUŞLUK TÜZESİ
- AİLE SAHİBİ OLMAK değil/yerine/= OĞUŞLANMAK
- AİLE ŞİRKETİ değil/yerine/= OĞUŞLUK ORTAKLIĞI
- AİLE değil/yerine/= OĞUŞLUK
- AİLEVİ[Ar.] değil/yerine/= OĞUŞSAL
- AIM :/yerine AMAÇ
- AIR :/yerine HAVA
- AIRCRAFT :/yerine UÇAK
- AIRLINE :/yerine HAVAYOLU
- AIRPORT :/yerine HAVAALANI
- AIRWAY/AIRWAY[İng.] değil/yerine/= HAVAYOLU | SOLUK YOLU AÇARI
- AIRWAY değil/yerine/= HAVA YOLU AYGITI
- AİT değil/yerine/= DEĞİŞLİ
- AİT ile/yerine İLGİLİ/İLİŞKİN
( Neye, nereye ait olduğumuz, kendi duygularımız ve kanı-mızla ilgilidir. )
( Akıllı kişi, hiçbir şeyi kendine ait saymaz. )
( Hiçkimseye ait olmadan, herkesindir! )
( Kim anlıyor ve/ya da zevk ediyorsa, onundur! )
( BELONG TO vs./and RELATING TO
RELATING TO instead of BELONG TO
Your belonging is a matter of your own feeling and conviction.
The wise man counts nothing as his own. )
- AJAN/AGENT[İng.] değil/yerine/= ETKEN
- AJAN PROVOKATÖR değil/yerine/= KIŞKIRTICI ÇAŞIT
- AJAN değil/yerine/= ETKEN | İLAÇ | ARAÇ
- AJANDA[Fr. < AGENDA] değil/yerine/= ANDAÇ
( Gerekli notların unutulmaması için yazıldığı takvimli defter. )
- AJİTASYON[Fr./İng. < AGITATION]["ACITASYON" değil!] değil/yerine/= KIŞKIRTMA/KIŞKIRTI/KÖRÜKLEME ÇALKALAMA | ÇIRPINTI | DUYGU SÖMÜRÜSÜ | HUZURSUZLUK | ÇALKALAMA
- AJİTATÖR/PROVOKATÖR/MUHARRİK[Ar.] değil/yerine/= KIŞKIRTICI
- AJUR[Fr.] değil/yerine/= GÖZENEKLİ MOTİF
- AKADEMİSYEN değil/yerine/= BİLİMCİ
- AKAJU[Por. < Fr. < ACAJOU] değil/yerine/= MAUN[Amerika yerlilerinin dilinden]
( Maun. | Maundan yapılmış. | Maun renginde olan. )
- AKALAZİ[Fr.] değil/yerine/= SİNDİRİM BORUSUNDAKİ BİR BÖLÜMÜN, ÖTEKİ BÖLÜMLERLE UYUŞAMAMASI
- AKÂMET[Ar.] değil/yerine/= BAŞARISIZLIK
( Kısırlık, verimsizlik. | Başarısızlık, sonuçsuzluk. )
- AKARDİ değil/yerine/= YÜREK GELİŞMEZLİĞİ/YOKLUĞU
- AKATAFAZİ[Fr.] değil/yerine/= PARAFAZİ/PARAPHASIA[İng.] değil/yerine/= SİNTAKTİK AFAZİ/SYNTACTIC APHASIA[İng.]
( Sözsel anlatım bozukluğu. İLE Sözcük bulma güçlüğü. İLE Sözdizimsel dil yitimi. )
- AKATİZİ[Yun.] değil/yerine/= OTURUR DURUMDA KALAMAMA
- AKCİĞER
SİGARA:
(")İÇİLEN(") ile/değil/yerine/></< İÇİLMEYEN
( )
- AKD-İ MEBHUSÜNANH/AKD-İ MEZBUR değil/yerine/= SÖZÜ EDİLEN ANTLAŞMA/SÖZÜ EDİLEN BAĞIT
- AKDİ MUVAZAA değil/yerine/= DANIŞIK BAĞIT
- AKDİ SAHİH değil/yerine/= DOĞRU BAĞIT
- AKELALİ[Fr.] değil/yerine/= BEBEĞİN BAŞSIZ DOĞMASI
- AKEN[Yun.] değil/yerine/= OLGUNLAŞINCA KENDİLİĞİNDEN ÇATLAYIP AÇILMAYAN TEK TOHUMLU KURU MEYVE
- AKİD YAPMA VAADİ değil/yerine/= ÖN SÖZLEŞME
- AKİFER[Fr.] değil/yerine/= POMPALI KUYULARI BESLEYECEK JEOLOJİK YAPI
- AKIL "ALMAYI İSTEMEMEK" değil/yerine/> "AKLINI BAŞINA TOPLAMAK"
( Kimseden "akıl almak" istemiyorsan, aklını başına topla! )
- AKİL BALİĞ/BALİĞ değil/yerine/= ERGEN/ERİN/YENİYETME
- AKIL TATMİNİ ile/ve/değil/yerine KALP TATMİNİ
( AKLIM BENİ YANILTMADI KALBİM DE AKLIMI TEKZİP ETMEDİ )
- AKIL VERMEK ile/ve/değil/yerine BİLDİKLERİNİ ANLATMAK
- AKIL ile/ve/değil/yerine KULLANILAN/UYGULANAN AKIL
- AKILDA TUTMAK ile/ve/değil/yerine ANLAMAYA ÇALIŞMAK
( [not] TO KEEP IN MIND vs./and/but TO TRY TO LEARN
TO TRY TO LEARN instead of TO KEEP IN MIND )
- AKİLEN[Fr.] değil/yerine/= KARTAL BURUN
- AKILLA TARTMAK ile/değil/yerine KALPLE DİNLEMEK
- AKILLI (OLAN/OLMAK) ile/ve/değil/yerine "AKLI BAŞINDA" (OLAN/OLMAK)
- AKILLI OLMAK ile/ve/değil/yerine YETERİNCE AKILLI OLMAK/DAVRANMAK
- AKILTAPARLIK ile/yerine AYDINLANMA
( ADORING TO INTELLIGENCE vs. ENLIGHTENMENT
ENLIGHTENMENT instead of ADORING TO INTELLIGENCE )
- AKIM ile/ve/değil/yerine (")AKIL(")
- AKIM ile/ve/değil/yerine/||/<> UYANIŞ
- AKINEZİ/AKINESIA[İng.] değil/yerine/= DEVİNIMSİZLİK
- AKINTIYA KAPILMAK değil/yerine AKIŞA KATILMAK/BIRAKMAK
- AKİVADES[Yun.] değil/yerine/= MİDYE TÜRÜ
( Kumun 5-6 cm. altında yaşar.[İzmir/Ayvalık] )
- AKİZ değil/yerine/= EDİNİLMİŞ
- AKKUPPRESSÖR[Lat.] değil/yerine/= PARMAK MASAJI İLE SAĞALTIM
- AKLI BOŞ ile/değil/yerine AKLI BAŞINDA
( [(")anllatıklarından(")] "öykü" dinleriz. İLE/DEĞİL/YERİNE Yaşam(ay)ı öğreniriz. )
- AKL-I SELÎM değil/yerine/= SAĞDUYU
- AKL-I SELİM değil/yerine/= SAĞDUYU / SAĞDUYULU/SAĞLAM USLU
- AKLIMA GELDİ yerine AKLIMA GETİRİLDİ
- AKLIN AŞINMASI ile/ve/değil/yerine AKLIN AŞILMASI
( Akıl, taş kadar maddî; taş da, akıl kadar manevîdir. )
( REF Ü REF )
- AKL(IN)A" GÖRE "AKIL" ile/değil/yerine AKIL
- AKLİNİK[Yun.] değil/yerine/= YER MANYETİK ALANININ, EĞİM VE AÇISI SIFIR OLAN YERİ
- AKLININ BAŞINA GELMESİ ile/değil/yerine/>< AKLI BAŞINDA DAVRANMAK
- AKOLİK değil/yerine/= SAFRASIZ
- AKOMODASYON/ACCOMMODATION[İng.] değil/yerine/= UYUMSAMA
- AKOMODASYON[Fr.] değil/yerine/= UYUM
- AKOMODASYON değil/yerine/= UYUM
- AKONT[Fr. < ACOMPTE] değil/yerine/= KISMÎ ÖDEME
( Bir borca karşılık, hesabı daha sonra görülmek üzere yapılan kısmî ödeme. )
- AKONT[Fr.] değil/yerine/= BİR BÖLÜM ÖDEME
- AKORDE[Fr.] değil/yerine/= ÖNERİLEN KREDİ
( Bir banka şubesinin, bir müşterisi için önerdiği, genel müdürlükçe de kabul edilen kredi. )
- AKORİ[Fr.] değil/yerine/= GÖZ BEBEĞİNİN DOĞUŞTAN BULUNMAMASI
- AKORT ÜCRET değil/yerine/= GÖRELİ ÖDENÇ
- AKOSMİZM[Fr.] değil/yerine/= DÜNYAYI REDDETME
- AKÖZ değil/yerine/= SULU, SUDAKİ
- AKR[Fr.] değil/yerine/= EKİLİ TOPRAK YÜZEY ÖLÇÜSÜ BİRİMİ
- AKRABA[Ar.] değil/yerine/= OĞUŞGİL
- AKRAN[Ar.] değil/yerine/= YAŞIT/ÖĞÜR/BÖĞÜR/BOYDAŞ/TAYDAŞ[halkta]
( Yaşça yakın, yaşıt, boydaş, taydaş. | Öğrenmiş, alışmış. | Alışılmış, yadırganmaz olmuş, menus. | Takım, fırka, zümre. )
- AKREDİTASYON/ACCREDITATION[İng.] değil/yerine/= DENKLİK
- AKRİNİ[Fr.] değil/yerine/= BEZ SALGISININ YOKLUĞU
- AKRODİNİ[Fr.] değil/yerine/= NEDENİ BELİRSİZ ÇOCUK SAYRILIĞI
- AKROFOBİ[Fr.] değil/yerine/= YÜKSEKLİK KAYGISI
- AKROFONİ[Yun.] değil/yerine/= BİR SÖZCÜĞÜN İLK HECESİNİ VURGULU OLARAK SÖYLEMEK
- AKROLİT[Fr.] değil/yerine/= UCLARI TAŞ YA DA MERMER, TAHTA HEYKEL
- AKROMATİK[Fr.] değil/yerine/= EŞYANIN GÖRÜNTÜLERİNİ YANAR DÖNER PARÇALAR OLMADAN GÖSTEREN OPTİK DÜZEN/EK
- AKROMEGALİ[Fr.] değil/yerine/= ELLERDE, AYAKLARDA VE BAŞTA GÖRÜLEN AŞIRI BÜYÜME
- AKROMİ[Fr.] değil/yerine/= DERİNİN RENKSİZLEŞMESİ SAYRILIĞI
- AKROPATİ[Fr.] değil/yerine/= EL VE AYAK UCLARINDAKİ SAYRILIKLAR
- AKROPOL[Yun.] değil/yerine/= ESKİ YUNAN KENTLERİNDE, SARAY VE TAPINAKLARIN YER ALDIĞI İÇ KALE
- AKROSEFALİ[Fr.] değil/yerine/= KAFATASI BİÇİM BOZUKLUĞU
- AKROSTİŞ/MUVAŞŞAH/TEŞVİH değil/yerine/= DİKDİZE/İLKLEME
- AKROTER[Fr.] değil/yerine/= TABAN | TRABZANDA AYAKLIK BİÇİMİNDE SAĞLAMLAŞTIRMA ÖĞESİ | TABANDAKİ ÇIKINTILI BEZEME [MİMARLIK]
- AKS/ACUTE CORONARY SYNDROME[İng.] değil/yerine/= AKUT KORONER SENDROM
- AKS/AXIS[İng.] değil/yerine/= EKSEN
- AKŞ/FASTING BLOOD GLUCOSE[İng.] değil/yerine/= AÇLIK KAN ŞEKERİ
- AKS-ÜL-AMEL/TEAMÜL[Ar.]/REAKSİYON[Fr./İng. < REACTION] değil/yerine/= TEPKİ/TEPKİME
( Birbirini etkileyen nesneler arasında ortaya çıkan durum. )
- AKS[Fr. < AXE] değil/yerine/= DİNGİL
- AKŞAM YEMEĞİ ile/değil/yerine SABAH YEMEĞİ/TANGİ AS/AŞ[Kazakça]
( Yoksul gibi ye. İLE/DEĞİL/YERİNE Zengin gibi yap. )
( )
- AKŞAMIN "HAYR"I ile/değil/yerine SABAHIN "ŞER'İ"
- AKSATA[Ar. < AHZ+İ'TÂ] değil/yerine/= ALIŞVERİŞ
- AKSE[Fr.] değil/yerine/= SAYRILIK NÖBETİ
- AKSELERASYON/ACCELERATION[İng.] değil/yerine/= İVMELENME
- AKSELERATÖR/ACCELERATOR[İng.] değil/yerine/= İVMELENDİRICİ
- AKSELERE/ACCELERATED[İng.] değil/yerine/= İVMELENMİŞ
- AKSELEROMETRE[Fr.] değil/yerine/= İVMEÖLÇER
- AKSEPTANS/ACCEPTANCE[İng.] değil/yerine/= KABUL YAZISI
- AKSEPTANS[Fr./İng. < ACCEPTANCE] değil/yerine/= ONAMA/KABUL (BELGESİ)
( Yabancı ülkelerde okuyacak öğrenciler için gönderilen kabul belgesi. | Poliçelerin üzerine "kabulümdür" biçiminde yazılarak altı imzalanan açıklama. )
- AKSEPTÖR/ACCEPTOR[İng.] değil/yerine/= ALICI
- AKSES KONTROL/ACCESS CONTROL[İng.] değil/yerine/= ERİŞİM DENETİMİ
- AKSESUAR/ACCESSOIRE[Fr.]/ACCESSORY[İng.] değil/yerine/= EK/DONATIMLIK/TAMAMLAYICI ÖĞE
- AKSİLİK değil/yerine/= TERSLİK
- AKSİLLA değil/yerine/= KOLTUK ALTI
- AKSİNE/BİL-AKİS[Ar.] değil/yerine/= TERSİNE
- AKSİNE yerine FARKLI OLARAK
( Aksine kelimesindeki gibi karşı düşünceyi reddetmek yerine karşı düşüncenin varlığını kabul ederek onun farklılığını belirtmek. )
- AKSİS/AXIS[İng.] değil/yerine/= EKSEN | İKINCİ BOYUN OMURU
- AKSİS[Lat.] değil/yerine/= BİR CİNS GEYİK
- AKSİYEL/AXIAL[İng.] değil/yerine/= EKSENSEL
- AKSİYEL/DÜZLEM/AXIAL PLANE[İng.] değil/yerine/= YATAY DÜZLEM
- AKSİYON[Fr./İng. < ACTION] değil/yerine/= EYLEM | HİSSE SENEDİ
( Bir kuvvetin, nesnel bir etkenin, bir düşüncenin ortaya çıkması. | İnsan etkinliğinin ya da iradesinin açığa çıkması. | Hareket, iş. | Sermayenin belirli bir bölümü. | Hisse senedi. [AKSİYONER: Hissedar.] | Bir oyuncunun, sahne üzerindeki hareketi. | Oyunun temasını geliştiren başlıca olay, öykü, gelişim. )
- AKSİYON POTANSİYELİ/ACTION POTENTIAL[İng.] değil/yerine/= EYLEM GİZİL GÜCÜ
- AKSİYON POTANSİYELİ değil/yerine/= EYLEM GİZİL GÜCÜ
- AKSONOMETRİ[Yun.] değil/yerine/= MİMARLIKTA BİR YAPIYI ÜÇ BOYUTUYLA GÖSTERMEYE YARAYAN GEOMETRİK ÇİZİM
- AKS-ÜL-AMEL değil/yerine/= TEPKİ
- AKSUNA[Lat.] değil/yerine/= VURGUN YİYEN DALGICIN, TEKRAR İNDİRİLMESİ GEREKEN SU DERİNLİĞİ
- AKT[Fr.] değil/yerine/= PERDE [TİYATRO] | EDİM [FELSEFE]
- AKTAR[Ar. < ATTÂR] değil/yerine/= BAHARATÇI
( Baharat ya da güzel kokular satan kişi ya da dükkân. | İğne, iplik, baharat, zarf, kâğıt vb. satılan dükkân. )
- AKTİVASYON/ACTIVATION[İng.] değil/yerine/= ETKİNLEŞME
- AKTIVATÖR/ACTIVATOR[İng.] değil/yerine/= ETKINLEŞTİRICİ
- AKTİVE ETMEK değil/yerine/= ETKİNLEŞTİRMEK
- AKTİVİST değil/yerine/= ETKİNCİ
- FAALİYET[Ar.]/AKTİVİTE[Fr. < ACTIVITE | İng. < ACTIVITY] değil/yerine/= ETKİNLİK | EYLEM
- AKTİVİZM değil/yerine/= ETKİNCİLİK
- AKTOGRAF[Fr.] değil/yerine/= BİREYİN DAVRANIŞ ETKİNLİĞİNİN ZAMAN İÇİNDEKİ DAĞILIMINI ÖLÇMEYE YARAYAN DÜZENEK
- AKTÖR/LER ile/ve/değil/yerine/<>/>< FAKTÖR/LER
( [değerlendirmede/yorumlamada/konuşmada] Kişi/ler. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<>/>< Konu/kavram/olay/olgular. )
- AKTÜALİST değil/yerine/= EDİMSELCİ
- AKTÜALİZM değil/yerine/= EDİMSELCİLİK
- AKTÜALİZM değil/yerine/= EYLEMLEŞME
- AKTUALİZM[Fr.] değil/yerine/= GEÇMİŞ DEVİRLER JEOLOJİSİNİ, ZAMANIMIZDAKİ OLAYLARIN İNCELENMESİNE DAYANARAK AÇIKLAYAN JEOLOJİ KOLU
- AKTÜER[Fr.] değil/yerine/= AKTÜARYA[Fr.]
( Olasılık ve istatistik hesapları toplumsal öngörülere, parasal konulara ve sigorta işlerine uygulayan sigorta uzmanı. İLE/VE/||/<>/> Aktüerin işlevi. )
- AKUALAND[İng. < AQUALAND] değil/yerine/= SU BAHÇESİ
- AKUAMANİL[Lat.] değil/yerine/= İBRİK
( Kilisede kutsanmış su ve şarap dökmeye yarayan kulplu ibrik. )
( İBRİK: Su ve sulu şeyler koymaya yarayan, kulplu, emzikli kap. )
- AKUATİNTA[İt.] değil/yerine/= BASKI RESİMLE GRAVÜR YAPMA YÖNTEMİ
- AKÜMÜLASYON[Fr.] değil/yerine/= AKÜMÜLASYON[Fr.]
( Birikim, yığılma. İLE Akım toplar. )
- AKÜMÜLASYON değil/yerine/= BİRİKİM
- AKUPLE[Fr.] değil/yerine/= İKİ MAKİNA YA DA BİRKAÇ ELEKTRİK ARACININ BİRBİRİNE BAĞLANMASI
- AKUPUNKTUR değil/yerine/= İĞNELİEM
- AKUSMİ[Fr.] değil/yerine/= AKUSMATİK[Yun.]
( Seslerin doğru olarak algılanmasını engelleyen işitme sanrısı. İLE Dinleyicinin ses kaynağını göremeyeceği biçimde düzenlenmiş olan. )
- AKUŞÖR[Fr.] değil/yerine/= DOĞUM UZMANI, ERKEK EBE
- AKUSTAT[Fr.] değil/yerine/= SU ISI DENETİRİ
- AKUSTİK EMPEDANS/ACOUSTIC IMPEDANCE[İng.] değil/yerine/= SES GEÇİRİMSİZLİĞİ
- AKUSTİK değil/yerine/= SESSEL | EMPEDANS SES GEÇİRİMSİZLİĞİ
- AKUSTİK[Fr./İng. < ACOUSTIC] değil/yerine/= YANKILANIM | YANKIBİLİM | İŞİTSEL, İŞİTME (YLE İLGİLİ) | SESBİLİM | SESSEL
( Sesin üretimini, denetimini, aktarımını ve etkilerini konu alan fizik kolu. | Kapalı bir yerde seslerin dağılımı. )
- AKUZATİ[Lat.] değil/yerine/= ADIN -İ DURUMU, BELİRTME/YÜKLEME DURUMU.
- AKVAREL[Fr.] değil/yerine/= SULUBOYA RESİM
- AL ile/ve/değil/yerine /||/<>/< AS
( )
( [gereksinimin] Varsa. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Yoksa. )
- ALA-[İt.] değil/yerine/= "YÖNTEMİNCE, BİÇİMİNDE" ANLAMI KATAN ÖN EK
- ALABASTRİT[Fr.] değil/yerine/= ALÇITAŞLI KAYMAKTAŞI
- ALABASTRON[Yun.] değil/yerine/= KULPSUZ, DAR BOYUNLU PARFÜM VAZOSU
- ALABORA[İt.] (OLMAK) değil/yerine/= TEPETAKLAK (OLMAK)
( Bir deniz teknesinin devrilecek kadar yan yatması ya da batması. )
- ALABRİGAN[Yun.] değil/yerine/= HAYDUT YÖNTEMİNCE/TARZI
- ALACAKLININ, ALACAĞINI, ALMAYA GİTMESİ değil/yerine BORÇLUNUN, VERECEĞİNİ, ALACAKLIYA GÖTÜRMESİ
- ALÂKA değil/yerine/= İLGİ
- ALÂKA[Ar.] değil/yerine/= İLGİ
itibarı ile 16.892 başlık/FaRk ile birlikte,
16.892 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(3/69)