
Yerine bağlaçlı FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 16.892 başlık/FaRk ile birlikte,
16.892 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(29/69)
- | "İNANAN" ile/ve/>< "KUŞKULANAN" |
değil/yerine/>
BAKMAYI BİLEN
( | "Mutludur." ile/ve/>< (")Bilgilidir.(") | DEĞİL/YERİNE Anlayandır. )
- İNANÇ(İTİKAT) ile/ve/değil/yerine/<>/>< MÜŞÂHEDE
- İNANÇ ile/ve/değil/yerine "BAKIŞ/GÖRÜŞ"
- İNANÇ ile/değil/yerine İLKE
- İNANÇ" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< İNSANLIK
( Sadece kişiyi ilgilendiriyor. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Herkesi ilgilendiriyor. )
( )
- İNANÇ ile/ve/değil/yerine/<>/>/< İTİBAR
- İNANÇ ile/ve/değil/yerine TESPİT
( [not] BELIEF vs./and/but ESTABLISHING
ESTABLISHING instead of BELIEF )
- İNANÇLAR(IM) İÇİN (YAŞIYORUM) ile/değil/yerine İNANÇLAR(IMIN) DOĞRULTUSUNDA (YAŞIYORUM)
- İNANÇ"TA:
KATI "AKILCILIK" ile/||/<> "İMANCILIK" |
ile/değil/yerine/><
ELEŞTİRİCİ AKILCILIK
- İNANDIĞINI BİLMEK" ile/ve/değil/yerine/||/<>/></< BİLDİĞİNE İNANMAK
- İNANILACAK BİLİM değil/yerine GÜVENİLİR BİLİM
- İNANILMAZ BİR ŞEY/İŞ YAPMAMIZ ile/değil/yerine YAPTIĞIMIZ ŞEYİ/İŞİ, İNANILMAZ BİR BİÇİMDE YAPMAMIZ
- İNANMAK ile/ve/değil/yerine AKLETMEK
( [not] TO BELIEVE vs./and/but TO REALIZE
TO REALIZE instead of TO BELIEVE )
- İNANMAK" ile/değil/yerine/>< ANLAMAK
( MEANING vs./and TO BELIEVE )
- İNANMAK ile/değil/yerine/>< BİLMEK
( [not] TO BELIEVE vs./but/>< TO KNOW
TO KNOW instead of TO BELIEVE )
- İNANMAK ile/değil/yerine KABUL ETME(ME)K
- İNANMAK ile/yerine TEMEL ALMAK
( TO BELIEVE vs. TO GET BASE
TO GET BASE instead of TO BELIEVE )
- İNAT (ETMEK/EDEN) ile/ve/değil/yerine/<> DİRENÇ/İHTİYÂR[< HAYIR] (GÖSTERMEK/GÖSTEREN)
- İNAT ETMEK değil/yerine/= DİRETMEK
- İNAT ETMEK ile/ve/yerine VAZGEÇMEMEK
- İNAT değil/yerine/= DİRETİ
- İNAT değil/yerine/>< İNCELİK
( İnat gördüğümüzde, ince/lâtif olalım.
[Keskin kılıç, yumuşak ipliği kesmez.] )
- İNAT değil/yerine/>< İNSAF
- İNAT yerine İRÂDE
- İNATÇI/ANUT değil/yerine/= DİRETEK/DİRETKEN
- İNATLA değil/yerine/= DİRETİYLE
- İNCELİK/KALINLIK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ARALIK
- İNCELMEK yerine SAĞLIK
- INCENTIVE :/yerine TEŞVİK
- INCIDENT :/yerine OLAY
- İNCİL ile/değil/yerine YENİ AHİT
- INCLUDE :/yerine DAHİL ETMEK
- INCLUDING :/yerine DAHİL
- INCLUSIVE[İng.] değil/yerine/= İÇLEYİCİ
- INCOME :/yerine GELİR
- INCORPORATE :/yerine BİRLEŞTİRMEK
- INCREASE :/yerine ARTIRMAK
- INCREASED :/yerine ARTMIŞ
- INCREASING :/yerine ARTAN
- INCREASINGLY :/yerine GİDEREK
- INCREDIBLE :/yerine İNANILMAZ
- INDEED :/yerine GERÇEKTEN
- İNDEKS VAKA/INDEX CASE[İng.] değil/yerine/= İLK GÖSTERGE OLGU
- İNDEKS/LEME / ENDEKS/LEME / INDEX[İng.] değil/yerine/= DİZİNLEME | LİSTE | İŞARET | GÖSTERGE
- INDEPENDENCE :/yerine BAĞIMSIZLIK
- INDEPENDENT VARIABLE[İng.] değil/yerine/= BAĞIMSIZ DEĞİŞKEN
- INDEPENDENT :/yerine BAĞIMSIZ
- INDEX :/yerine DİZİN
- INDIAN :/yerine KIZILDERİLİ, HİNTLİ
- INDICATE :/yerine BELİRTMEK
- INDICATION :/yerine BELİRTİ
- İNDİFA[Ar.] değil/yerine/= PÜSKÜRME
( Yanardağlardaki püskürme. | Kızamık, kızıl vb. sayrılıklarda, gövdede kırmızı lekeler görülmesi. )
- INDIFERANSİYE/UNDIFFERENTIATED[İng.] değil/yerine/= FARKLILAŞMAMIŞ
- INDIKATÖR/INDICATOR[İng.] değil/yerine/= ENDİKATÖR
- İNDİM yerine AYRILDIM
- İNDİRGEME ile/değil/yerine ATIF
- İNDİRGEME ile/değil/yerine AZALTMA
- İNDİRGEME ile/değil/yerine BİLME/BİLEREK
- İNDİRGEME ile/ve/değil/yerine/>< DAYANDIRMA
- [ne yazık ki]
İNDİRGEME ile/değil/yerine/>< DAYANDIRMA
- İNDİRGEME ile/değil/yerine DÖNÜŞ/KAYITIM/RÜCÛ/İRCÂ
- İNDİRGEME ile/ve/değil/yerine MODELLEME
- İNDİRGEME ile/değil/yerine/>< ÖRTÜŞTÜRME
- İNDİRGEME ile/değil/yerine YORUM/LAMA
( [not] TO REDUCE vs./but TO INTERPRET
TO INTERPRET instead of TO REDUCE )
- İNDİRGEMEK ile/değil/yerine ANLAMAYA ÇALIŞMAK
- İNDİRGEMEK ile/ve/değil/yerine/||/<> KISINGILAMAK/HAPSETMEK
- İNDİRGEMEK" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< YALINLAŞTIRMAK
- İNDİRGENMİŞ RASYONEL/LİK ile/ve/değil/yerine RASYONEL/LİK
- İNDİRİM/ISKONTO[İt.][İSKONTO değil!] ile/ve/değil/yerine "İYİLEŞTİRME"
- INDIVIDUAL :/yerine BİREY
- INDIVIDUAL[İng.] değil/yerine/= BİREY
- İNDÜKSİYON/INDUCTION[İng.] değil/yerine/= UYARTIM
- İNDÜKSİYON/INDUCTION değil/yerine/= İRGİTİM
- INDUSTRIAL :/yerine ENDÜSTRİYEL
- INDUSTRY :/yerine ENDÜSTRİ
- İNEKSİZ KALMAK ile/değil/yerine/>< İNEĞİ KAZANMAK
( Gelenekten kopmak, ilâhî feyzin kesilmesi. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Tanrılarla yeniden bağ kurmak. )
( "İnek, Ateş ve Kahraman" (İzzet Erş) kitabını da okumanızı salık veririz... )
( )
- INERT[İng.] değil/yerine/= ASAL
- INERVASYON/INNERVATION[İng.] değil/yerine/= SİNİR DONATISI
- İNFAK değil/yerine/= GEÇİNDİRİ
- INFANT[İng.] değil/yerine/= BEBEK
- INFANT :/yerine BEBEK, YENİ DOĞAN
- INFANTILİZM/INFANTILISM[İng.] değil/yerine/= BEBEKSİLİK
- İNFAZ[Ar.] ETMEK değil/yerine/= YÜRÜTÜMLEMEK
- İNFAZ MASASI değil/yerine/= YÜRÜTÜM BİRİMİ
- İNFAZ MEMURU değil/yerine/= YÜRÜTÜM İŞYARI
- İNFÂZ[Ar. < NÜFÛZ | çoğ. İNFÂZÂT]/EXECUTION[İng.] değil/yerine/= YÜRÜTÜM, YERİNE GETİRME, UYGULAMA
- INFECTION :/yerine ENFEKSİYON
- INFERANS/INFERENCE[İng.] değil/yerine/= ÇIKARSAMA
- INFERIOR[İng.] değil/yerine/= AŞAĞI
- INFERTILITE/INFERTILITY[İng.] değil/yerine/= KISIRLIK
- İNFİAL değil/yerine/= EDİLGİ
- İNFİAL değil/yerine/= ETKİLENME
- İNFİAL değil/yerine/= KIZGINLIK/ÖFKE
- İNFİLÂK[Ar.] (ETMEK) değil/yerine/= PATLAMA
- INFİLTRASYON/INFILTRATION[İng.] değil/yerine/= İÇE SIZMA
- INFIX değil/yerine/= İÇEK
- INFIXATION değil/yerine/= İÇEKLEME
- INFLAKS/INFLUX[İng.] değil/yerine/= İÇ AKIM
- INFLATION :/yerine ENFLASYON
- INFLOW[İng.] değil/yerine/= İÇE AKIŞ | GİRİŞ
- INFLUENCE :/yerine ETKİ, ETKİLEMEK
- INFO yerine BİLGİ
- INFORM :/yerine BİLGİLENDİRMEK
- INFORMATION :/yerine BİLGİ
- INFRARED/INFRARUJ INFRARED[İng.] değil/yerine/= KIZILÖTESİ
- INFRARED RADYASYON/INFRARED RADIATION[İng.] değil/yerine/= KIZILÖTESİ IŞINIM
- INFÜZYON/INFUSION[İng.] değil/yerine/= DAMARDAN SIVI AKTARIMI
- İNGİLİZCE'Yİ:
İng.-TÜRKÇE SÖZLÜKTEN ÇALIŞMAK ile/ve/<>/||/değil/yerine TÜRKÇE-İng. SÖZLÜKTEN ÇALIŞMAK
- INGREDIENT :/yerine İÇERİK, MALZEME
- inhal.[Lat. < INHALETUR] değil/yerine/= SOLUKLA İÇERİ ÇEK
- İNHALAN/INHALANT[İng.] değil/yerine/= UÇUCU MADDE
- İNHALASYON/INHALATION[İng.] değil/yerine/= SOLUKLA ALMA
- İNHALER[İng.] değil/yerine/= SOLUMLATICI
- İNHİBE/INHIBITED[İng.] değil/yerine/= ENGELLENMİŞ
- İNHİBİSYON/INHIBITION[İng.] değil/yerine/= ENGELLE(N)ME
- İNHİBİTÖR[İng.] değil/yerine/= ENGELLEYİCİ
- İNHİDAM[Ar.] değil/yerine/= ÇÖKME/YIKILMA
- İNHİMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> BAĞIMLILIK
( Bir şeye, aşırı düşkünlük gösterme, kapılma. İLE/VE/||/<>/> ... )
- İNHİSÂR[Ar. < HASR]/MONOPOL[Fr.] değil/yerine/= TEKEL
( Bir malın yapımının yalnızca bir kuruluşun elinde bulunduğu durum. | Devletin herhangi bir üretim alanını elinde tutması, satışı tek elden yönetmesi ve fiyata hâkim olması durumu. | Bir kişi ya da kuruluşun herhangi bir alanda kazandığı büyük güç. )
- İN'İSÂB[Ar.]/INNERVATION[İng./Fr.] değil/yerine/= SİNİRLERİ GÜÇLENDİRME | SİNİRLERİN GÖVDEDEKİ DAĞILIŞI
- İN'İSÂM[Ar.] ile/değil/yerine/>< İN'İSÂR[Ar.]
( Sıkılma. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Koruma. )
- İNİSİYATİF[Fr./İng. < INITIATIVE] değil/yerine/= ÖNCE(Cİ)LİK, ÖNCÜLÜK
- INITIAL :/yerine İLK
- INITIALLY :/yerine BAŞLANGIÇTA
- INITIATIVE :/yerine GİRİŞİM
- inj./inject.[Lat. < INJECTIO, INJICIATUR] değil/yerine/= ENJEKSİYON, ENJEKTE EDİNİZ
- INJURY :/yerine YARALANMA
- İNKÂR ile/ve/değil/yerine/||/<>/< İNSAN
- İNKÂR ile/ve/değil/yerine OLUMSUZLAMA
( İnkârın inkârı yapılarak ikrâra varılır. )
( [not] TO DENY vs./and/but NEGATORY
NEGATORY instead of TO DENY )
- İNKILÂP değil/yerine/=/= DEVRİM
- İNKİŞÂF[< KEŞF] değil/yerine/= AÇILMA, AÇINIM | MEYDANA ÇIKMA | MANEVİ SIRLARIN GÖRÜNMESİ
( AÇILMA | MEYDANA ÇIKMA | MANEVİ SIRLARIN GÖRÜNMESİ )
- İNKİŞAF/TEKÂMÜL[Ar.] değil/yerine/= GELİŞİM/GELİŞME
- İNKLINASYON/INCLINATION[İng.] değil/yerine/= EĞİM
- İNKOMPATIBIL/INCOMPATIBLE[İng.] değil/yerine/= UYUŞMAZ, | GEÇİMSİZ
- İNKOMPLET/INCOMPLETE[İng.] değil/yerine/= TAM OLMAYAN | TAMAMLANMAMIŞ
- İNKORPORASYON/INCORPORATION[İng.] değil/yerine/= İÇE KATIM
- İNLEME ile/değil/yerine/>< DİNLEME
( Bilgisizlikten, geç kalmış olmaktan dolayı inlemek istemiyorsan, (daha çok) dinlemelisin! )
- INLET[İng.] değil/yerine/= GİRİM
- INNER :/yerine İÇ
- INNOCENT :/yerine MASUM
- İNOKÜLASYON/INOCULATION[İng.] değil/yerine/= AŞILAMA
- İNOMINA/T / INNOMINATE[İng.] değil/yerine/= ADSIZ
- İNOP./INOPERABIL/INOPERABLE[İng.] değil/yerine/= AMELİYAT EDİLEMEZ
- İNOTROPİ/INOTROPY[İng.] değil/yerine/= KASILMA GÜCÜ
- İNOTROPİK/INOTROPIC[İng.] değil/yerine/= KASILIM ETKİLER
- İNOVASYON/INNOVATION[İng.] değil/yerine/= YENİLEŞİM
- İNOVATİF/INNOVATIVE[İng.] değil/yerine/= YENİLİKÇİ
- INPUT[İng.] değil/yerine/= GİRDİ
- INQUIRY :/yerine SORUŞTURMA, SORGU
- INR/INTERNATIONAL NORMALIZED RATIO[İng.] değil/yerine/= ULUSLARARASI NORMALLEŞTİRİLMİŞ ORAN
- İNSAF/LI değil/yerine/= DUYUŞ/LU
- İNSAN YAPITI ile/değil/yerine/< DOĞA VAROLANI
- İNSAN YAŞAMI değil/yerine YAŞAM
( Hayvanların yaşamı değil yaşam süresi olur. )
( Nesnelerin, varoluş süresi olur. )
- İNSANÎ KONULAR/DURUMLAR/OLAYLAR:
AŞILMASI GEREKEN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ANLAŞILMASI GEREKEN
- İNSANÎ değil/yerine/= KİŞİCİL
- İNSANIN ÇÖPÜ ile/değil/yerine DOĞANIN DÜZENİ
- İNSAN(KİŞİ/KENDİN):
OKYANUSUN İÇİNDE BİR DAMLA ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< BİR DAMLANIN İÇİNDEKİ OKYANUS
- İNSANOĞLU" yerine KİŞİ / İNSANLIK
- INSEKTISIT/INSECTICIDE[İng.] değil/yerine/= BÖCEKKIRAN
- INSEMINASYON/INSEMINATION[İng.] değil/yerine/= TOHUMLAMA
- INSIDANS/INCIDENCE[İng.] değil/yerine/= GÖRÜLME SIKLIĞI
- INSIDE :/yerine İÇERİDE
- INSIGHT :/yerine İÇGÖRÜ, SEZGİ
- İNŞİKÂK[< ŞAKK] değil/yerine/= YARILMA, ÇATLAMA | İKİYE AYRILMA
- İNŞİKAK-I/ŞAKK-I KAMER değil/yerine/= AYIN YARILMASI
- INSIST :/yerine ISRAR ETMEK
- İNSİYÂK[Ar.] değil/yerine/= İÇGÜDÜ | ARDI SIRA GİTME | BİR GÜCÜN ETKİSİYLE ÇEKİLİP GİTME
- INSİZYON/INCISION[İng.] değil/yerine/= KESİ
- İNSOMNİ/INSOMNIA[İng.] değil/yerine/= UYKUSUZLUK, UYUYAMA, UYKU YİTİMİ, UYKU ZORU
- INSPEKSİYON/INSPECTION[İng.] değil/yerine/= GÖZLE İZLEME
- INSPIRASYON/INSPIRATION[İng.] değil/yerine/= SOLUKALIM
- İNSPİRATIONAL değil/yerine/= ESİN VERİCİ
- INSPIRATUVAR/INSPIRATORY[İng.] değil/yerine/= SOLUKALIM İLİŞKİLİ
- INSPIRE :/yerine İLHAM VERMEK
- INSPIRYUM/INSPIRIUM[İng.] değil/yerine/= SOLUKALIM
- INSTABIL/INSTABLE[İng.] değil/yerine/= DENGESİZ
- INSTABILITE/INSTABILITY[İng.] değil/yerine/= DENGESİZLİK
- INSTALL :/yerine KURMAK, YÜKLEMEK
- INSTANCE :/yerine ÖRNEK
- INSTEAD :/yerine YERİNE
- instill.[Lat. < INSTILLANDUS] değil/yerine/= DAMLA DAMLA AKITILSIN
- INSTITUTION :/yerine KURUM
- INSTITUTIONAL :/yerine KURUMSAL
- INSTRUCTION :/yerine TALİMAT
- INSTRUCTOR :/yerine EĞİTMEN
- INSTRUMENT :/yerine ENSTRÜMAN
- INSÜFLATÖR/INSUFFLATOR[İng.] değil/yerine/= GAZ ÜFLEYİCİ
- INSULA[İng.] değil/yerine/= ADACIK
- INSURANCE :/yerine SİGORTA
- int.[Lat. < INTERNUS] değil/yerine/= DAHİLÎ, İÇİLİR
- İNTÂ[Ar.] değil/yerine/= ÇOK TERLEMEK | KUSMAK
- İNTAKT/İNTACT[İng.] değil/yerine/= ETKİLENMEMIŞ
- INTELLECTUAL :/yerine ENTELEKTÜEL
- INTELLIGENCE :/yerine ZEKA
- INTEND :/yerine NİYET ETMEK
- INTENSE :/yerine YOĞUN
- İNTENSİF/İNTENSIVE[İng.] değil/yerine/= YOĞUN
- INTENSITY :/yerine YOĞUNLUK
- INTENTION :/yerine NİYET
- INTERACTION :/yerine ETKİLEŞİM
- INTERAKSİYON/INTERACTION[İng.] değil/yerine/= ETKİLEŞİM
- İNTERAKSİYON değil/yerine/= ETKİLEŞİM
- INTERAKTİF/INTERACTIVE[İng.] değil/yerine/= ETKİLEŞİMLİ
- İNTERAKTİF değil/yerine/= ETKİLEŞİMLİ
- İNTERAKTİF yerine ETKİLEŞİMLİ
- İNTERAKTİVİTE değil/yerine/= ETKİLEŞİMLİLİK
- INTEREST :/yerine İLGİ, FAİZ
- INTERESTED :/yerine İLGİLİ
- INTERESTING :/yerine İLGİNÇ
- INTERFERANS/INTERFERENCE[İng.] değil/yerine/= PARAZİT | KARIŞMA
- INTERİKTAL/INTERICTAL[İng.] değil/yerine/= NÖBETLER ARASI
- INTERİYOR/INTERIOR[İng.] değil/yerine/= İÇ BÖLÜM
- INTERMEDİYER/INTERMEDIATE[İng.] değil/yerine/= ORTA, ARA
- INTERMITAN/INTERMİTTENT[İng.] değil/yerine/= ARALIKLARLA GELEN, ARALIKLI
- INTERNAL STRUCTURE değil/yerine/= İÇYAPI
- INTERNAL :/yerine DAHİLİ
- INTERNAL[İng.] değil/yerine/= İÇ | İÇERLİ
- INTERNALİZASYON/INTERNALIZATION[İng.] değil/yerine/= İÇSELLES¸TİRME
- INTERNATIONAL :/yerine ULUSLARARASI
- INTERNET :/yerine İNTERNET
- INTEROPERABILITE/INTEROPERABILITY[İng.] değil/yerine/= BİRLİKTE ÇALIŞABİLİRLİK
- INTERPOZİSYON/INTERPOSITION[İng.] değil/yerine/= ARAYA KONUMLAMA
- INTERPRET :/yerine YORUMLAMAK
- INTERPRETASYON/INTERPRETATION[İng.] değil/yerine/= YORUM
- INTERPRETATION :/yerine YORUM
- INTERSELÜLER/INTERCELLULAR[İng.] değil/yerine/= GÖZELERARASI
- INTERSTISYEL/INTERSTITIAL[İng.] değil/yerine/= DOKULAR ARASI
- INTERSTISYUM/INTERSTITIAL[İng.] değil/yerine/= TISSUE ARA DOKU
- INTERVAL[İng.] değil/yerine/= ZAMAN ARALIĞI
- INTERVENTION :/yerine MÜDAHALE
- INTERVIEW :/yerine RÖPORTAJ
- İNTIBÂ[Ar.] değil/yerine/= İZLENİM
- İNTİBAK[Ar.]/ENTEGRASYON[İng. < INTEGRATION] değil/yerine/= ÖLÇÜDEŞLİK/ÖLÇÜ UYUM, UYUM
- İNTİHAL/PLAJİRİZM değil/yerine/= ALINTI
- İNTİHAR TEŞEBBÜSÜ değil/yerine/= ÖZKIYIM GİRİŞİMİ
- İNTİHAR[Ar.]["İNTAHAR" değil!]/SUİSİT[İng. < SUICIDE] değil/yerine/= ÖZKIYIM
- İNTİHARÎ[Ar.]/SUİSİDAL değil/yerine/= ÖZKIYIMSAL
- İNTİKAL[Ar.] değil/yerine/= GEÇİNÇ | GEÇİŞ | GEÇİŞSİZ
- İNTİKAM ALMAK" ile/değil/yerine/>< GÖNÜL ALMAK
- İNTİKAM ile/değil/yerine ADÂLET
- İNTİKAM ile/değil/yerine ADÂLET
( "Öfke", "kıskançlık" ve "nefret" "kaynaklıdır". İLE/DEĞİL/YERİNE Gücünü, sevgiden alır. )
- İNTİKAM değil/yerine/>< AFFETMEK
( En etkili/büyük intikam, affetmektir. )
- İNTİKAM ile/ve/değil/yerine/<> DENGE
- İNTİKAM değil/yerine/= ÖÇ
- İNTİSÂF değil/yerine/= ZAMAN, YARIYI BULMA
- İNTİŞÂR[Ar. < NEŞR] değil/yerine/= YAYILMA, DAĞILMA | ÜREME
- İNTİZAM[Ar.] değil/yerine/= DÜZEN/ÇEKİDÜZEN
- INTO :/yerine İÇİNE
- İNTRAAORTİK/INTRAAORTIC[İng.] değil/yerine/= ANA ATARDAMAR İÇİ, AORT İÇİ
- İNTRAARTERİYEL/İNTRAARTERIAL[İng.] değil/yerine/= ATARDAMAR İÇİ
itibarı ile 16.892 başlık/FaRk ile birlikte,
16.892 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(29/69)