Bugün[17 Ekim 2025]
itibarı ile 16.892 başlık/FaRk ile birlikte,
16.892 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.


Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...

(23/69)


- GELİP GEÇEN ile/ve/değil/yerine SÜREKLİLİK


- GELİŞİGÜZEL "ÇOK ANLAMLILIK" ile/değil/yerine ÇOK ANLAMLILIK


- GELİŞİGÜZEL ile/ve/değil/yerine/||/<>/>< KENDİNCE


- GELİŞİM ODAKLI ile/ve/değil/yerine/||/<>/< GELİŞİME YÖNELİK


- GELİŞİM/DEĞİŞİM:
YUKARIDAN, AŞAĞI ile/ve/değil/yerine/||/<> İÇTEN, DIŞA

( image

image )


- GELİŞME ile/ve/değil/yerine/||/<> OLGUNLAŞMA


- GELİŞMİŞ ÜLKE:
YOKSULLARIN BİLE ARABAYA BİNDİĞİ ÜLKE
değil/yerine/><
VARSILLARIN BİLE OTOBÜSE BİNDİĞİ ÜLKE


- GELİŞ(TİR)MEK ile/ve/değil/yerine/||/<> İYİLEŞ(TİR)MEK


- GELMEK/BULUNMAK yerine İSPAT-I VÜCUD ETMEK


- GELMEYİN! ile/değil/yerine/= (SÜREKLİ) GELENLER GELMEDİĞİ ZAMAN GEL/İRSİN


- GEMIFİKASYON/GAMİFICATION[İng.] değil/yerine/= OYUNLAŞTIRMA


- GEN EKSPRESYONU/GENE EXPRESSION[İng.] değil/yerine/= GEN İFADESİ


- GEN/GENE[İng.] değil/yerine/= KALITLIK


- GEN MUTASYONU/GENE MUTATION[İng.] değil/yerine/= GEN DEĞİŞİNIMİ


- GENÇ OLMA İSTEĞİ/GENÇLEŞMEK değil/yerine DİNÇ OLMA İSTEĞİ/DİNÇLEŞMEK


- GENÇKEN ÇABALA!:
"PARA/ÇIKAR KAZANMAK" İÇİN değil/yerine ÖĞRENMEK İÇİN

( WHEN YOU ARE YOUNG: [not] TO EARN but WORK TO LEARN
WORK TO LEARN instead of TO EARN :WHEN YOU ARE YOUNG )


- GENDER :/yerine CİNSİYET


- GENDER[İng.] değil/yerine/= TOPLUMSAL CINSİYET


- GENE :/yerine GEN


- GENE değil/yerine/= YİNE


- GENEL İDARE değil/yerine/= GENEL YÖNETİM


- GENEL <> ÖZEL ile/ve/değil/yerine BİÇİM <> ÖZ


- GENEL VEKÂLETNÂME değil/yerine/= GENEL YETKİDEŞLİK BELGESİ


- GENEL ile/ve/değil/yerine/||/<> "AĞIRLIKLI"


- GENEL ile/ve/yerine/değil ÇEŞİTLİ

( [not] GENERAL vs./and/but VARIOUS
VARIOUS instead of GENERAL )


- GENEL" ile/ve/değil/yerine/||/<> YAYGINLIK


- GENELLEME ile/ve/değil/yerine DEĞİLLEME

( [not] GENERALIZATION vs./and/but NEGATION
NEGATION instead of GENERALIZATION )


- GENELLEME ile/değil/yerine/>< EMİN OLARAK


- GENELLEME ile/değil/yerine/>< İCTİHÂD


- GENELLEME ile/ve/değil/yerine/||/<>/< YORUM


- GENELLEMEK" ile/ve/değil/yerine/||/<> ADLANDIRMAK


- GENELLEŞTİRME ile/yerine OLASILIK OLARAK (DEĞERLENDİRME)

( TA'MÎM[< UMÛM] ile/yerine ... )

( TO GENERALIZE vs. (TO VALUE) TO BE AS POSSIBILITY
(TO VALUE) TO BE AS POSSIBILITY instead of TO GENERALIZE )


- GENELLİYORSAK/GENELLEYECEKSEK
ile/değil/yerine/><
GENELLEMİYORSAK/GENELLEMEYECEKSEK

( [söyleyeceğimizi] Söylemeyelim ve daha çok düşünmeye devam edelim. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Söyleyebiliriz/konuşabiliriz, düşünebiliriz. )


- GENERAL :/yerine GENEL


- GENERAL değil/yerine/= ORDUHAN


- GENERALLY :/yerine GENELLİKLE


- GENERATE :/yerine ÜRETMEK


- GENERATION :/yerine NESİL


- GENESIS BLOCK[İng.] değil/yerine/= AKILLI BLOK


- GENETIC :/yerine GENETİK


- GENETİK/GENETICS[İng.] değil/yerine/= GEN BİLİMİ


- GENETİK SEKANS/GENETIC SEQUENCE[İng.] değil/yerine/= GENETİK DİZİ/DİZİLIM


- GENETİK[Alm./İng.] değil/yerine/= KALITIMBİLİM

( Kalıtım bilimi.| Genlerle ilgili, genlerin belirlediği, genlerle geçen. | Genlerle ilgili, kalıtımla ilgili. )


- GENİŞ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KAPSAMLI


- GENİŞLETİLEBİLİR İŞARET DİLİ/EXTENSIBLE MARKUP LANGUAGE/XML[İng.] ile/ve/değil/yerine/||/<>/> (YAPILANDIRILMIŞ VERİ DEĞİŞİMINDE) JAVASCRIPT NESNE GÖSTERİMİ/JAVASCRIPT OBJECT NOTATION/JSON[İng.]

( Bir biçimlendirme dilidir ve verileri tanımlamak için etiketleri kullanır. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Verileri nesneler biçiminde tanımlamak için anahtar/değer çiftlerini, diziyi vb. kullanır. )

( Karmaşık veriler için etiketleri tekrarlamamız gerekebilir. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Veriler, nesneler olarak temsil edilebilir. [Bu nedenle, JSON hafiftir ve XML'den daha hızlıdır.] )


- GENOM/GENOME[İng.] değil/yerine/= SOY KALITI


- GENOM SEQUENCING[İng.] değil/yerine/= GENOM DİZİLEME


- [ne yazık ki]
!GENOSİT[İng./Fr. < GENOCIDE] değil/yerine/= SOYKIRIM


- GENOTİP/GENOTYPE[İng.] değil/yerine/= SOY YAPI


- GENOTOKSİSİTE/GENOTOXICITY[İng.] değil/yerine/= SOY YAPI AĞULANDIRICILIK


- GENTLEMAN :/yerine CENTİLMEN


- GENTLY :/yerine NAZİKÇE


- GEOİD değil/yerine/= YERGİN, YERİMSİ


- GEOMETRİ değil/yerine/= UZAMBİLİM


- GERÇEK ile/ve/değil/yerine KESİN/LİK

( [not] REAL vs./and/but DEFINITE/NESS
DEFINITE/NESS instead of REAL )


- GERÇEK ile/ve/değil/yerine ORGANİK

( [not] REAL vs./and/but ORGANIC
ORGANIC instead of REAL )


- GERÇEK" ile/ve/değil/yerine "SAĞLAM"


- GERÇEKLEŞTİREBİLECEKLERİMİZ/ÖĞÜTLEYEBİLECEKLERİMİZ:
BAŞARILI "OLUP/OLMAMAK" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< MUTLU OLMAK


- GERÇEKLİK ile/ve/değil/yerine DURUMUN CİDDİYETİ

( [not] REALITY vs./and/but SERIOUSNESS OF THE SITUATION
SERIOUSNESS OF THE SITUATION instead of REALITY )


- GERÇEKLİK ile/ve/<>/değil/yerine GÖRÜNÜŞ

( Düzen vardır. İLE/VE/<>/DEĞİL/YERİNE Düzen yoktur. )

( Kişinin durduğu yere göre değişir. )

( Suda dans eden ay suda görünür, ama onun nedeni su değil, gökteki aydır. )

( Dünya size, karşı konulmaz biçimde gerçek görünür, çünkü her an onu düşünmektesiniz; onu düşünmeyi bırakın, o sis içinde eriyip gidecektir. )

( Berrak görebilmeniz için zihniniz saf ve bağımlılıktan yoksun olmalıdır. )

( Sadece söze dayanan kanı yeterli değildir. Ancak katı gerçekler, kişinin, kendi hakkında kurduğu imajın hiçbir şey ifade etmediğini gösterebilir. )

( Kendiniz olduğuna inandığınız varolana bakın ve anımsayın - siz, gördüğünüz değilsiniz. )

( Kendi gerçeğinizi kendi bulduğunuzca, içtenlikle yaşayın. )

( Hareket eden'in içinde devinimsiz olan'ı, değişenin içinde değişmez olanı ayırt edebilmeyi öğrenelim, ta ki tüm farkların sadece görünüşte olduğunu ve birliğin gerçek olduğunu idrak edinceye kadar. )

( Gerçeklik, dönüştürülmesi olanaklı olandır. )

( )

( PHENOMENON instead of REALITY
Changes indepence of the position of the person.
The moon dancing on the water is seen in the water, but it is caused by the moon in the sky and not by the water.
The world appears to you so overwhelmingly real, because you think of it all the time; cease thinking of it and it will dissolve into thin mist.
To see clearly, your mind must be pure and unattached.
Mere verbal conviction is not enough. Hard facts alone can show the absolute nothingness of the self-image.
Look at the being you believe you are and remember - you are not what you see.
Earnestly live your truth as you have found it.
Learn to distinguish the immovable in the movable, the unchanging in the changing, till you realise that all differences are in appearance only and oneness is a fact.
The moon dancing on the water is seen in the water, but it is caused by the moon in the sky and not by the water. )

( ŞE'NİYYET[< ŞE'NÎ: Gerçek] ile/ve/<>/değil/yerine KİSVET[çoğ. KÜSÂ][KİSVE değil!]: Elbise. | Özel kıyafet. | Kisbet, yağlı güreş yapan pehlivanların giydikleri paçalı meşin pantolon. | Bir kimsenin/şeyin dış görünüşü. )

( [not] REALITY vs./and/<>/but PHENOMENON )

( RÉALITÉ avec/et/<> ASPECT )


- GERÇEKTEN ... ile/ve/değil/yerine AYNEN ...


- GERDEL[Yun.] ile/değil/yerine KOVA

( Gemilerde, temizlik işlerinde kullanılan, saç ya da pirinç çemberli tahta kova. İLE/DEĞİL/YERİNE ... )


- GEREKEN TEPKİYE "TEPKİ" ile/değil/yerine/>< OLUMSUZ ETKİYE GEREKEN TEPKİ


- GEREKEN ile/ve/değil/yerine GEREKMEYEN

( İSTİLZAM: Gerektirme, gerekme. )

( NECESSARY vs./and NOT NECESSARY )

( DEBERE cum/et INDIGERE )


- GEREKİRSE yerine YERİ/ZAMANI GELDİĞİNDE


- GEREKLİ DURUMDA LÜZUMU HALİNDE/ACİL LÜZUM HALİNDE değil/yerine/= GEREKLİ DURUMDA/İVEDİ


- ... GEREKLİDİR ile/yerine ... GEREKİR


- GEREKLİLİK/ZORUNLULUK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< GÖNÜLLÜLÜK


- GEREKSİZ (YERE) HARCAMA/MASRAF ile/ve/<>/değil/yerine FAZLA HARCAMA/MASRAF


- GEREKSİZ/LİK ile/değil/yerine YETERSİZ/LİK

( [not] UNNECESSARY/LACK vs./but INCAPACITY
INCAPACITY instead of UNNECESSARY/LACK )


- GEREKSİZ/YERSİZ/ANLAMSIZ "TEPKİ VERMEK" ile/ve/değil/yerine HAREKETE GEÇMEK

( Sadece aptallar, gereksiz/yersiz/anlamsız "tepki verir". )


- GERİ ADIM ATMAK ile/değil/yerine GEREKEN ADIM(LAR)I ATMAK


- GERİ DÖNÜŞ ile/değil/yerine GERİDEN BESLENME


- GERİ GİDİŞ ile/değil/yerine AŞKINLIK


- GERİ KALMAK ile/ve/değil/yerine/||/<> UZAK KALMAK


- GERİ ZEKÂLI değil/yerine ZEKÂ GERİLİĞİ

( Hakaret. DEĞİL/YERİNE Durum. )


- GERİCİLİK ile/değil/yerine GELENEKÇİLİK


- GERİLİM ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< DENGE

( [not] TENSION/STRESS vs./and/but/||/<>/>/< BALANCE/EQUILIBRIUM
BALANCE/EQUILIBRIUM instead of TENSION/STRESS )


- GERİLİM ile/ve/değil/yerine/||/<>/> DENGE

( [not] TENSION/STRESS vs./and/but/||/<>/> BALANCE/EQUILIBRIUM
BALANCE/EQUILIBRIUM instead of TENSION/STRESS )


- GERİLİM ile/ve/değil/yerine SALINIM


- GERİLİMDE:
GERİLEME ile/değil/yerine İLERLEME


- GERİYATRİ/GERIATRICS[İng.] değil/yerine/= YAŞLILIK BİLİMİ


- GERİYATRİK/GERIATRIC[İng.] değil/yerine/= YAŞLI | YAŞLILIKLA İLGILİ/İLİŞKİLİ


- GERİYE DÖNMEK ile/ve/değil/yerine GERİ DÖNMEK


- GERİZEKÂLI değil/yerine/>< GEZİ ZEKÂLI


- GERMAN :/yerine ALMAN


- GERMİSİT/GERMICIDE[İng.] değil/yerine/= MİKROPKIRAR, BULAŞSAVAR


- GERONTOLOJİ/GERONTOLOGY[İng.] değil/yerine/= YAŞLANMA BİLİMİ


- GERUNDIUM[Lat.] değil/yerine ULAÇ

( Belirteç olarak kullanılan, eylem kökenli sözcükler. [Koşa koşa / güle güle vb...] )


- GESTALT[İng.] değil/yerine/= BİÇİM


- GESTASYON/GESTATION[İng.] değil/yerine/= GEBELİK


- GESTURE :/yerine JEST


- GET :/yerine ALMAK, EDİNMEK


- GETR[Fr.] değil/yerine/= TOZLUK

( Bacağın alt bölümünü ve ayakkabının üstünü örten kumaş vs.'den yapılmış nesne. )


- GEVEZE/YANŞAK, "ÇENESİ DÜŞÜK" ile/değil/yerine KONUŞKAN


- GEVEZELİK ile/değil/yerine/>< KENDİNİ GELİŞTİRMEK


- GEZEGENLERDE ÖZEL GİYSİSİZ YAŞAM SÜRESİ:
| GÜNEŞ ve VENÜS, JÜPİTER, SATÜRN, URANÜS, NEPTÜN ve MERKÜR, MARS |
ile/değil/yerine/><
DÜNYA

( | 1 saniye. VE 1 saniye. VE 2 dakika. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< 80 - 160 yıl. )

( )


- TURİST[İng.]/GEZEN ile/değil/yerine GEZGİN

( Gezen tilki, yatan aslandan evlâdır. )

( Evliyâ Çelebi, [o zamanın koşullarında] 257 şehir, 7600 kale gezmiştir. )

(









)

( [not] TOURIST vs./and/but TRAVELLER
TRAVELLER instead of TOURIST )


- GHOST :/yerine HAYALET


- GIA/TRANSIENT ISCHEMIC ATTACK[İng.] değil/yerine/= GEÇİCİ YETERSİZ KANLANMA ATAĞI, GEÇİCİ İSKEMIK ATAK


- GIANT :/yerine DEV


- GİB/GRAPHICS PROCESSING UNIT[İng.] değil/yerine/= ÇİZGE İŞLEME BİRİMİ, GRAFİK İŞLEME BİRİMİ


- GİBİ GİBİ ile/değil/yerine GİBİ


- GİBİ ile/ve/değil/yerine AYNI TÜR


- GİBOZİTE/GIBBOSITY[İng.] değil/yerine/= HÖRGÜÇLENME


- GIDA GÜVENCESİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< GIDA EGEMENLİĞİ


- GIDA[Ar.] değil/yerine/= BESİN

( ZÂD[Ar.]: Erzak, azık, yiyinti. )

( )


- GİDİŞAT ile/ve/değil/yerine/<> SÜREÇ


- GIFT :/yerine HEDİYE


- GIFTED :/yerine YETENEKLİ


- GINÂ değil/yerine/= USANÇ

( GINA: Zenginlik, bolluk. | Usanç, bıkkınlık. | Şarkı, türkü, nağme, ezgi, ırlama. )


- GINÂÎ[Ar.]/LİRİK[Fr.] değil/yerine/= KOŞUK

( LİRİK: Coşkun, esinle dolu. | Eski Yunan yazısında, lir eşliğinde söylenilen. Koşuk. | Çok etkili, coşkun, genellikle kişisel duyguları dile getiren yazın. )


- GINGIVA[İng.] değil/yerine/= DİŞ ETİ


- GIPTA[Ar. < GIBTA] (ETMEK) değil/yerine/= İMRENMEK/İMRENİ/ÖZENÇ


- GİRD değil/yerine/= TOPLANMAK, TOPARLANMAK, BİRİKMEK


- GİRİFT[Fars.] değil/yerine/= GİRİŞİK/ÇAPRAŞIK


- GİRİŞ-GELİŞME-SONUÇ ile/ve/değil/yerine/||/<> SÜREÇ-SONUÇ / USÛL-ESAS

( ... İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<> Süreç olmadan(düşünülmeden/konuşulmadan), sonuca; yöntem(usûl) olmadan, asıl(esas) konuya geçilemez/değinilemez! )

( ... İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<> Konuşuruz[konuşmalıyız!], etkin susmak üzere; susarız[susabilmeliyiz!], yetkin konuşmak üzere! ["Söyleyerek" değil söyleşerek/konuşarak!] )

( ... İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<> Tümdengelim yapabilmek için tümevarımsal düşünmüş olmak gerekir! )

( ... İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<> Anlamak için konuşmak; konuşmak için dinlemek; dinlemek için de susabilmek gerekir! [Anlamanın iki temel koşulu: 1. Nötr olmak/olabilmek. | 2. (Nitelikli) Soru sormak.] )

( ... İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<> Algı düzenimizi (paradigmamızı) düzeltmek/değiştirmek/geliştirmek üzere, zaman zaman/sık sık "fabrika ayarlarımıza" dönmek gerekir. [Yaşamın ve özellikle de gündelik yaşamın/konuların hızına/yoğunluğuna (fazla) kapılmamak için!] )

( ... İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<> Çıkarlarımıza yönelik/uygun olarak, "kazanın" "doğurduğuna" inanma eğilimi gösterirken; sonuç odaklı/merkezli olmamak üzere, "kazanın" "öldüğünü" kabul edebilme ve düşünme gücünü kullanmaya cesâret etmemiz gerekir. )


- GİRİZGÂH değil/yerine/= GİRİŞ


- GİRİZGÂH değil/yerine/= GİRİŞLİK


- GIRL :/yerine KIZ


- GIRLFRIEND :/yerine KIZ ARKADAŞ


- GİRUS/GYRUS[İng.] değil/yerine/= BEYİN KIVRIMI


- GİRYÂN[Fars.] ile/değil/yerine/= AĞLAYAN


- GIS/GASTROINTESTINAL SYSTEM[İng.] değil/yerine/= SİNDİRİM DÜZENİ, SİNDİRİM SİSTEMİ, GASTROİNTESTİNAL SİSTEM


- GIS/GEOGRAPHIC INFORMATION SYSTEM[İng.] değil/yerine/= COĞRAFİ BİLGİ SİSTEMİ


- GİTMEK ile/ve/değil/yerine HAREKET (ETMEK)

( ZİHAP ile/ve/değil/yerine ... )

( [not] TO GO vs./and/but TO MOVE
TO MOVE instead of TO GO )


- GİTMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< UNUTMAK

( Eylem. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Devrim. )


- GİTME/Sİ ile/değil/yerine UZAKLAŞMA/SI


- GİTMİŞ/GİDEN/GİDECEK PARA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< GELEBİLECEK/KAZANILABİLECEK PARA


- GİTMİYOR ile/yerine YAKIŞMIYOR


- GİTTİKÇE ... ile/değil/yerine YOK YERE


- GIVE :/yerine VERMEK


- GIVEN :/yerine VERİLMİŞ, BELİRLİ


- GIYABÎ HÜKÜM[Ar.] değil/yerine/= IRAKÇIL YARGI


- GIYABÎ değil/yerine/= IRAKÇIL


- GIYABINDA değil/yerine/= KENDİ YOKKEN


- GİZEM ile/ve/değil/yerine GENELE/HERKESE AÇIK OLMAYAN

( [not] MYSTERIOUS vs./and/but NOT OPEN TO ALL/PEOPLE/GENERAL
NOT OPEN TO ALL/PEOPLE/GENERAL instead of MYSTERIOUS )


- GİZEMLİ ile/ve/değil/yerine BELİRSİZ

( [not] MYSTERIOUS vs./and/but UNKNOWN/INDEFINITE
UNKNOWN/INDEFINITE instead of MYSTERIOUS )


- GİZLEMEK ile/ve/değil/yerine/||/<> TERSİYLE GÖSTERMEK


- GİZLİ ile/ve/değil/yerine/||/<> BELİRSİZ


- GİZLİ ile/ve/değil/yerine KİŞİYE ÖZEL


- GKM/GAUSSIAN MIXTURE MODEL[İng.] değil/yerine/= GAUSS KARIŞIM MODELİ


- GLAD :/yerine MEMNUN


- GLANCE :/yerine GÖZ ATMAK


- GLAND[İng.] değil/yerine/= BEZ


- GLANDULA[İng.] değil/yerine/= BEZCİK


- GLASS :/yerine CAM, BARDAK


- GLAYÖL[Fr. < GLAIEUL] değil/yerine/= KUZGUNKILICI

( Süsengillerden, uzun, ensiz ve sivri yapraklı bir süs bitkisi. )

( GLADIOLUS ILLYRICUS )


- GLİYA/GLIA[İng.] değil/yerine/= SİNİR DESTEK GÖZESİ


- GLİYOZİS/GLIOSIS[İng.] değil/yerine/= GLİYALAŞMA


- GLOBAL :/yerine KÜRESEL


- GLOBAL/LEŞ(TİR)MEK değil/yerine/= KÜRESEL/LEŞ(TİR)MEK


- GLOBE değil/yerine/= YUVAR


- GLOBÜLER/GLOBULAR[İng.] değil/yerine/= YUVARIMSI


- GLOKOM[Fr.] değil/yerine KARASU

( Ağır akan su. | Çoğunlukla gözün iç basıncının çoğalmasıyla kendini gösteren, körlüğe neden olabilen bir göz sayrılığı. )


- GLOMERÜL/GLOMERULUS[İng.] değil/yerine/= YUMAKÇIK


- GLOVE :/yerine ELDİVEN


- GMM/GAUSSIAN MIXTURE MODEL[İng.] değil/yerine/= GAUSS KARIŞIM MODELİ


- GNOZİ/GNOSIA[İng.] değil/yerine/= TANIMA


- GO :/yerine GİTMEK


- GOAL :/yerine HEDEF, GOL


- GOD :/yerine TANRI


- GÖĞÜS KASI "GELİŞTİRMEK" ile/ve/değil/yerine/||/<> GÖZ KASI GELİŞTİRMEK


- GÖĞÜS ile/ve/yerine İMÂN TAHTASI


- GOLD :/yerine ALTIN


- GOLDEN :/yerine ALTIN GİBİ


- GOLF :/yerine GOLF


- GÖLGE ile/ve/değil/yerine/=/||/<>/< GÖVDE

( Gölgeyi takip edersen güneşi de bulursun! )

( Gölgeni göremiyorsan, gölgeye kaç! )

( "Bilgi/episteme(loji)". İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/=/||/<>/< Varolan/onto(loji). )

( [not] SHADOW vs./and/=/||/<>/ BODY instead of SHADOW )


- GÖLGENDE DİNLENEN değil/yerine GÖNLÜNDE DİNLENEN


- GOLGİ CİSİMCİĞİ değil/yerine/= SALGI AYGITI


- GÖMMEK değil/yerine/>< GÖRMEK


- GÖNDERME" ile/ve/değil/yerine BAŞVURU


- GÖNDERME ile/ve/değil/yerine/<> KATKI


- GÖNDERME ile/yerine UĞURLAMA


- GÖNDERMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< YÖNLENDİRMEK


- GÖNENCE/KONFOR değil/yerine/>< EYTİŞİM/DİYALEKTİK


- GONOZOM/SEX CHROMOSOMES[İng.] değil/yerine/= EŞEYSELLİK KROMOZOMLARI


- GÖNÜL KOYMAK ile/değil/yerine/||/<>/< MESAFE KOYMAK


- [ne yazık ki]
"GÖNÜL KIRMAK/GÖNÜLDEN ÇIKMAK"
değil/yerine/><
"GÖNÜLE GİRMEK/GÖNÜL ALMAK"

( [ne yazık ki] Zihindeki (tek ya da çoğul) olumsuz ve ölümlü kayıtlarla. DEĞİL/YERİNE/>< Zihindeki (tek) olumlu ve ölümsüz kayıtla. )

( Kişi, "nasıl" ise gireceği/çıkacağı gönül de öyledir. )


- GÖNÜLLÜLÜK ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< SORUMLULUK ALMAK


- GOOD :/yerine İYİ


- GOOGLE HARİTASININ:
ÖNCESİ ile/değil/yerine/> SONRASI

( Google Maps, çevremizi daha iyi anlamamız için masaüstü, Android ve iOS’ta kullanıma hazır birkaç görsel değişiklik ve ek özellik ile yenilendi. Yeni Google Maps, daha temiz ve sade bir görünüm, ilgi alanları ve daha dengeli bir renk şeması ile öne çıkıyor. )

( )


- GOOGLE ile/ve/<>/yerine 6D


- KİŞİ:
"GÖRDÜĞÜMÜZ" ile/ve/değil/yerine TANIDIĞIMIZ


- GÖRDÜĞÜNÜ "SEVMEK" ile/değil/yerine/>< SEVDİĞİNİ GÖRMEK


- GÖREMİYORUZ ile/değil/yerine PEK (FAZLA) GÖREMİYORUZ


- GÖREVİNİ YAPMAK ile/ve/değil/yerine/||/<> GEREĞİNİ YAPMAK


- GÖRGÜSÜZ/LÜK ile/değil/yerine BİLGİSİZ/LİK

( Bilgisizlik, görgüsüzlükten daha ağırdır ve görgüsüzlüğe yeğdir. )

( Görgü, sürekliliğin, kalıcılığa dönüşmesiyle gerçekleşir. )


- GÖRKEME BAŞVURMAK değil/yerine/>< YALINLAŞMAK

( Zayıf "kişilikler"de. DEĞİL/YERİNE/>< Güçlü kişiliklerde. )


- GÖRMESİN! ile/ve/değil/yerine/<> GÖSTERME!


- [önce] | "GÖRMEMEZLİKTEN GELİRLER"
sonra
"ALAY EDERLER"
sonra
"SAVAŞIRLAR" |
ile/değil/yerine/||/>/><
[sonunda]
KAZANIRSIN


- GÖRÜNEN/BİLİNEN/DUYULAN ile/ve/yerine GÖRÜNENİN/BİLİNENİN/DUYULANIN ÖTESİ


- GÖRÜNEN UYUM ile/ve/değil/yerine/||/<>/< GÖRÜNMEYEN UYUM


- GÖRÜNTÜ/FOTOĞRAF:
ÇEKMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< TASARLAMAK


- GÖRÜNTÜ ile/yerine RAHATLIK (+ GÖRÜNTÜ)

( Ayna, görüntüyü yansıtır ama görüntü, aynayı düzeltmez. )


- GÖRÜNTÜNÜN/MANZARANIN:
EN ÇİRKİNİ/KORKUNCU ile/değil/yerine/>< EN GÜZELİ

( Somurtan bir "yüz". İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Gülen bir yüz. :) )

( Gülen İnsan Yüzünün Görsel FaRkLaR'ı için burayı tıklayınız... )

( Kara delik. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Güneş. )

(

ile/değil/yerine/><

)


- GÖRÜNTÜSÜ ile/ve/değil/yerine İŞLEVSELLİĞİ

( [Beynin] Sağ yarımküresi. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Sol yarımküresi. )


- GÖRÜNÜŞ/LER ile/ve/değil/yerine/||/<>/< HAREKET/LER


- GÖRÜŞ ile/ve/değil/yerine KAVRAM

( [not] OPINION vs./and/but CONCEPT
CONCEPT instead of OPINION )


- GÖRÜŞME/EYLEME:
"UYGUN OLDUĞUN(UZ)DA ..."
ile/ve/değil/yerine/<>/>
"UYGUN OLURSAN(IZ) ..."


- GÖSTERME ile/ve/değil/yerine İMLEMEK/İŞARET (ETME)

( [not] TO SHOW vs./and/but TO INDICATE
TO INDICATE instead of TO SHOW )


- GÖSTERMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ÖRTEREK GÖSTERMEK

( ... İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>< Sanat. )


- GÖSTERMEK ile/ve/değil/yerine/<> SİMGELERLE/ÖYKÜLERLE/MASALLARLA ANLATMAK


- GÖSTERMEK ile/ve/değil/yerine SUNMAK

( [not] TO SHOW vs./and/but TO PRESENT
TO PRESENT instead of TO SHOW )


- GÖSTERMEK ile/ve/değil/yerine YAŞAMAK

( [not] TO SHOW vs./and/but TO LIVE/VALUE
TO LIVE/VALUE instead of TO SHOW )


- GÖT KOKUSU değil/yerine/||/<>/< TER ya da BOK KOKUSU


- GÖTÜ KALKMAK ile/ve/değil/yerine KANI BİTLENMEK


- GÖTÜRÜLMEK ile/ve/değil/yerine GİTMEK


- GÖVDE GELİŞTİRME ile/değil/yerine FITNESS

( )


- GÖVDE ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BEN

( Gövde ve gövdeyle özdeşlik duygusu var oldukça, düş kırıklıkları kaçınılmazdır. )

( Gövde olmadığında siz gövdeden ayrılmış değilsiniz - sadece Siz'siniz. )

( Gövde, üzerinde aşırı konsantrasyon kendi amacına ters düşer ve aksi sonuç verir. )

( Kendinin, gövde ve zihin olmadığını bilen bir kişi, bencil olamaz. Çünkü, bencillik nedeni olabilecek bir şeye sahip değildir. )

( Benlik, öylesine kendinden emindir ki, cesâreti tümüyle kırılmadıkça vazgeçmez. )

( Bir gövdede odaklanmış sonsuz olansınız. )

( "Ben Gövde'yim" düşüncesini yok edin, o zaman iç ve dış bir olacak. )

( "Ben Gövde'yim" düşüncesinin ötesine geçin. )

( Gövde ve zihin sınırlılardır, onun için de incinmeye açıklardır, onların, korunmaya gereksinimleri vardır ve bu da korkuya yol açar. )

( Gövde ve zihin içinde olmadığınızı, fakat her birinin de farkında olduğunuzu bilmek, kendini-biliştir. )

( Sükûnet ve sessizlik içinde "Ben" kabuğu erir ve iç ile dış bir olur. )

( Her kim, varoluşu hakkında bir yanıt arayarak düşünürse ve kendi kaynağını bulmayı içtenlikle isterse, her zaman mevcut olan "Ben-im" duygusunu kavrayabilir ve zihni karartan bulutlar dağılıp, varlığın özü tüm ihtişamıyla görününceye dek onun üzerinde büyük dikkatle ve sabırla durabilir. )

( As long as there is the body and the sense of identity vs. the body, frustration is inevitable.
Without the body you are not disembodied - you Just are.
The self is so self confident, that unless it is totally discouraged, it will not give up.
Go beyond the I-am-the-body idea.
The body and the mind are limited and therefore vulnerable; they need protection which gives rise to fear.
Whoever is puzzled by his very existence as a conscious being and earnestly wants to find his own source, can grasp the ever-present sense of I am and dwell on it assiduously and patiently, till the clouds obscuring the mind dissolve and the heart of being is seen in all its glory. )

( [not] BODY vs./and/<>/but I
I instead of BODY )

( ZÂT ile/ve/<>/değil VÜCÛD/SIFAT )


- ÖLMEK:
GÖVDEDE ile/ve/değil/yerine/<>/< KENDİNDE


- GOVERNMENT :/yerine HÜKÜMET


- GOVERNOR :/yerine VALİ


- GÖZ İÇİNE DOĞRUDAN BAKMAK yerine İKİ KAŞIN ARASINA BAKMAK


- GÖZ KARARI ile/değil/yerine ÖLÇÜ


- GÖZDEN ÇIKARMAK ile/değil/yerine GÖZDEN KAÇIRMAK


- GÖZDEN IRAK OLAN, GÖNÜLDEN IRAK OLUR
ile/ve/değil/yerine
GÖNÜLE GİREN, GÖZDEN UZAK OLSA NE OLUR


- GÖZE BATMA ile/değil/yerine GÖZE ÇARPMA


- GÖZETİM:
DENETLEMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< YAKINDAN TAKİP ETMEK


- GÖZLEM MANZARASI ve/<>/değil/yerine ALGI MANZARASI


- GÖZLEM ile/ve/yerine KATILIM

( Düşüncelerinizi, duygularınızı, sözlerinizi ve eylemlerinizi gözlemleyin. )

( OBSERVATION vs./and PARTICIPATION
PARTICIPATION instead of OBSERVATION )


- GÖZÜ KARA/LIK ile/değil/yerine CESÂRET


- GÖZYAŞI:
[ACI ile/ve TUZLU] ile/ve/değil/yerine/>< TATLI (ise)

( [ağlama] [ İstekler/in(nefs) içindir. İLE/VE Mal/mülk/çıkar içindir. ] İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/>< Hak/k ile... )


- GPRL/GAUSSIAN PROCESS REGRESSION LEARNING[İng.] değil/yerine/= GAUSS SÜREÇ GERİ ÇIKARIM ÖĞRENIMİ, GAUSS SÜREÇ REGRESYON ÖĞRENIMİ


- GPRS/GENERAL PACKET RADIO SERVICE[İng.] değil/yerine/= GENEL PAKET RADYO SERVİSİ


- GPS/GLOBAL POSITIONING SYSTEM[İng.] değil/yerine/= KÜRESEL KONUMLAMA DÜZENİ


- GPU/GRAPHİCS PROCESSING UNİT GRAFİK[İng.] değil/yerine/= (ÇİZGE) İŞLEME BİRİMİ


- GRAB :/yerine KAPMAK


- GRADE[İng.] değil/yerine/= DERECE


- GRADE :/yerine NOT, DERECE


- GRADUALLY :/yerine YAVAŞ YAVAŞ


- GRADUATE :/yerine MEZUN OLMAK


- GRADYAN/GRADIENT[İng.] değil/yerine/= FARK


- GRAFİK DİZAYN/IR / DESİGNER değil/yerine/= ÇİZGE TASARIM/CI


- GRAFİK/GRAPHICS[İng.] değil/yerine/= ÇİZGE


- GRAFİK değil/yerine/= ÇİZGE


- GRAFOLOJİ değil/yerine/= YAZIBİLGİSİ

( El yazısından, yazanın karakter ve duygularını anlamayı amaç edinen inceleme yöntemi. )


- GRAFOMANİ/GRAPHOMANIA[İng.] değil/yerine/= YAZMA-ÇİZME SAPLANTISI


- GRAIN :/yerine TAHIL


- SARF[Ar.]/GRAMER[İng.] değil/yerine/= DİL BİLGİSİ


- GRAND :/yerine BÜYÜK, GÖRKEMLİ


- GRANDFATHER :/yerine BÜYÜKBABA


- GRANDİYÖZİTE/GRANDIOSITY[İng.] değil/yerine/= BÜYÜKLENMECİLİK


- GRANDMOTHER :/yerine BÜYÜKANNE


- GRANİT ile/değil/yerine/||/<>/> BİYO GRANİT

( ... İLE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Destekli ve çok daha dayanaklıdır.[Isıya ve darbeye yedi kat daha fazla] Yanmaz, yapışmaz ve daha kolay temizlenir özelliği vardır. )


- GRANT :/yerine BURS, BAĞIŞ, VERMEK


- GRANÜL/GRANULE[İng.] değil/yerine/= TANECİK


- GRANÜLASYON/GRANULATION[İng.] değil/yerine/= TANECİKLENME


- GRANÜLER/GRANULAR[İng.] değil/yerine/= TANECİKLİ


- GRASS :/yerine ÇİM

Bugün[17 Ekim 2025]
itibarı ile 16.892 başlık/FaRk ile birlikte,
16.892 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(23/69)