Bugün[17 Ekim 2025]
itibarı ile 16.892 başlık/FaRk ile birlikte,
16.892 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.


Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...

(20/69)


- ETNİK/ETHNIC[İng.] değil/yerine/= BUDUNSAL


- ETRAFINDA:
"ÇOK KİŞİ" değil/yerine (SADECE) KİŞİ/ADAM


- ETS/EARLY DIAGNOSIS SYSTEM[İng.] değil/yerine/= ERKEN TANILAMA DÜZENİ


- ETÜT/ETÜD[Fr. < ETUDE] değil/yerine/= ÇALIŞMA

( Herhangi bir konuda yapılan inceleme, araştırma. | Ön çalışma. | Belirli bir konuyu inceleyen, araştıran yapıt ya da yazı. | Öğrencilerin, bir belletmenin gözetimi, denetimi altında ders çalışması, mütalaa, müzakere. )


- EUROPEAN :/yerine AVRUPALI


- EUS/ENDOSCOPIC ULTRASOUND[İng.] değil/yerine/= ENDOSKOPİK ULTRASON, İÇ GÖREÇLEMEYLE ULTRASON


- EV HALKI değil/yerine/= EV TUYU


- EVAKÜASYON/EVACUATION[İng.] değil/yerine/= BOŞALTMA


- EVALÜASYON/EVALUATION[İng.] değil/yerine/= DEĞERLEME


- EVALUATE :/yerine DEĞERLENDİRMEK


- EVALUATION :/yerine DEĞERLENDİRME


- EVANTRASYON/EVENTRATION[İng.] değil/yerine/= KARIN DIŞINA ÇIKMA, EVİSERASYON


- EVAPORASYON/EVAPORATION[İng.] değil/yerine/= BUHARLAŞ(TIR)MA


- EVAR/ENDOVASCULAR AORTIC ANEURYSM REPAIR[İng.] değil/yerine/= ENDOVASKÜLER AORT ANEVRİZMA TAMİRİ, DAMAR İÇİ ANA ATARDAMAR BALONCUĞU ONARIMI


- EVEN :/yerine HATTA, BİLE


- EVENING :/yerine AKŞAM


- EVENT/RECORDER EVENT RECORDER[İng.] değil/yerine/= OLAY KAYDEDER


- EVENT :/yerine ETKİNLİK, OLAY


- EVENTUALLY :/yerine EN SONUNDA


- EVER :/yerine HİÇ, DAİMA


- EVERSİYON/EVERSION[İng.] değil/yerine/= DIŞA DÖNDÜRME


- EVERY :/yerine HER


- EVERYBODY :/yerine HERKES


- EVERYDAY :/yerine HER GÜN


- EVERYONE :/yerine HERKES


- EVERYTHING :/yerine HER ŞEY


- EVERYWHERE :/yerine HER YERDE


- EVET DERİM/DEMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< HAYIR DİYEMEM(EK)

( Özellikle de sevdiğin birinden alabileceğin "evlilik teklifi"ne... )


- EVIDENCE :/yerine KANIT


- EVİNİ/MUTFAĞINI/BUZDOLABINI, MARKETE ÇEVİRMEK değil/yerine EVİNİ/ZİHNİNİ, MARKETTE TUTMAK

( İstediğimiz zaman/gerektiğinde, gerektiği kadarını marketten almak varken "her an ve hemen istediğim yerine gelsin" diye onlarca gereksiz/gerekli ürünü evimizde bulundurmamız şart değil! )


- EVİSERASYON/EVISCERATION[İng.] değil/yerine/= KARIN DIŞINA ÇIKIM


- EVLÂT[Ar.] değil/yerine/= ÇOCUKLAR


- EVLENECEĞİN KİŞİYİ:
AKŞAM/GECE GÖRMEK ile/ve/yerine SABAH/UYANINCA GÖRMEK


- EVOK POTANSİYEL/EVOKED POTENTIAL[İng.] değil/yerine/= UYARILMIŞ GİZİL GÜÇ


- EVOLÜSYON/EVOLUTION[İng.] değil/yerine/= EVRİM


- EVOLUTION :/yerine EVRİM


- EVOLVE :/yerine EVRİM GEÇİRMEK


- EVRAK[Ar. < VARAK] değil/yerine/= DEĞERLİ BELGE / İŞBELGE


- EVRENDE:
İKİLEM değil/yerine BÜTÜNLÜK


- EVRENSEL ile/ve/değil/yerine PAYLAŞILAN

( [not] UNIVERSAL vs./and SHARED
SHARED instead of UNIVERSAL )


- EVRENSEL ile/ve/değil/yerine PAYLAŞILAN

( [not] UNIVERSAL vs./and/but SHARED
SHARED instead of UNIVERSAL )


- EVRENSEL/LİK ile/ve/değil/yerine/||/<> KALICI/LIK


- EVRİM ile/ve/değil/yerine DEĞİŞİKLİK

( [not] EVOLUTION vs./and/but ALTERATION
ALTERATION instead of EVOLUTION )


- EVRİM ile/ve/değil/yerine DEĞİŞİM

( [not] EVOLUTION vs./but ALTERATION
ALTERATION instead of EVOLUTION )


- EVRİM/SEL ile/ve/değil/yerine/||/<>/< GELİŞİM/SEL

( )

( [not] EVOLUTION vs./and/but/||/<> PROGRESS/DEVELOPMENT
PROGRESS/DEVELOPMENT instead of EVOLUTION )


- EVRİM ile/ve/değil/yerine/||/<>/< İLERLEME

( [not] EVOLUTION vs./and/but/||/<>/< PROGRESS
PROGRESS instead of EVOLUTION )


- EVVELA[Ar.] değil/yerine/= ÖNCE/İLKİN/ÖNCELİKLE/İLK ÖNCE


- EVVELDEN[Ar.] değil/yerine/= ÖNCEDEN/ÖNCELERİ/ESKİDEN


- EVVELİ değil/yerine/= ESKİDEN/ÖNCEKİ


- EVVELİYAT[Ar.] değil/yerine/= ÖNCESİ


- EX ANTE PREVIOUSLY[İng.] değil/yerine/= ÖNCEDEN


- EX POST FROM BEHİND[İng.] değil/yerine/= GERÇEKLEŞEN


- EX VIVO[İng.] değil/yerine/= CANLI DIŞI


- EXACT :/yerine TAM, KESİN


- EXACTLY :/yerine TAM OLARAK


- EXAMINATION :/yerine MUAYENE, SINAV


- EXAMINE :/yerine İNCELEMEK


- EXAMPLE :/yerine ÖRNEK


- EXCEED :/yerine AŞMAK


- EXCELLENT :/yerine MÜKEMMEL


- EXCEPT :/yerine HARİÇ


- EXCEPTION :/yerine İSTİSNA


- EXCHANGE :/yerine DEĞİŞTİRMEK, TAKAS


- EXCITABILITY[İng.] değil/yerine/= UYARILGANLIK


- EXCITING :/yerine HEYECAN VERİCİ


- EXCURSION[İng.] değil/yerine/= AÇILMA | GEZİNIM


- EXECUTIVE :/yerine YÖNETİCİ


- EXERCISE :/yerine EGZERSİZ


- EXHIBIT :/yerine SERGİLEMEK


- EXHIBITION :/yerine SERGİ


- EXIST :/yerine VAR OLMAK


- EXISTENCE :/yerine VARLIK


- EXISTING :/yerine MEVCUT


- EXIT[Tr.] değil/yerine/= ÇIKIŞ


- EXPAND :/yerine GENİŞLETMEK


- EXPANDER[İng.] değil/yerine/= GENİŞLETICİ (DOKU, YAPI VB.)


- EXPANSION :/yerine GENİŞLEME


- EXPECT :/yerine BEKLEMEK


- EXPECTATION :/yerine BEKLENTİ


- EXPENSE :/yerine MASRAF


- EXPENSIVE :/yerine PAHALI


- EXPERIENCE :/yerine DENEYİM


- EXPERIMENT :/yerine DENEY


- EXPERT :/yerine UZMAN


- EXPLAIN :/yerine AÇIKLAMAK


- EXPLANATION :/yerine AÇIKLAMA


- EXPLODE :/yerine PATLAMAK


- EXPLORE :/yerine KEŞFETMEK


- EXPLOSION :/yerine PATLAMA


- EXPOSE :/yerine ORTAYA ÇIKARMAK


- EXPOSURE :/yerine MARUZ KALMA


- EXPRESS :/yerine İFADE ETMEK


- EXPRESSION :/yerine İFADE


- exsic.[Lat. < EXSICCATUS] değil/yerine/= KURU, KURUTULMUŞ


- ext.[Lat. < EXTERNUS] değil/yerine/= DIŞTAN KULLANILIR


- ext. sup. alut.[Lat. < EXTENDE SUPER ALUTEM] değil/yerine/= DERİ ÜZERİNE YAYINIZ


- ext./EKSTRE[Lat. < EXTRACTUM] değil/yerine/= ÖZ, HULÂSA,


- EXTEND :/yerine UZATMAK, GENİŞLETMEK


- EXTENSION :/yerine UZATMA, EKLENTİ


- EXTENSIVE :/yerine KAPSAMLI


- EXTENT :/yerine BOYUT, KAPSAM


- EXTERNAL :/yerine DIŞ


- EXTRA :/yerine EKSTRA


- EXTRAORDINARY :/yerine OLAĞANÜSTÜ


- EXTREME :/yerine AŞIRI


- EXTREMELY :/yerine SON DERECE


- EYE :/yerine GÖZ


- EYELINER[İng.] değil/yerine/= GÖZ KALEMİ


- EYLEM ile/ve/değil/yerine BÜTÜNLÜK İÇİNDE EYLEM

( [not] ACTION vs./and/but ACTION IN THE INTEGRITY
ACTION IN THE INTEGRITY instead of ACTION )


- İKTİDAR:
"EYLEMSEL" değil/yerine/></< HUKUKÎ


- EYLEMSİZ DÜŞÜNME/DÜŞÜNCE ile/değil/yerine EYLEMLİ DÜŞÜNME/DÜŞÜNCE

( El duası olmadan, dil duası olmaz. )

( Yaparak başarırsınız, tartışıp çekişerek değil. )

( Kalbi değiştiren eylemdir. )

( Herşey yapıldığında zihin sessiz kalır. )

( Sağlam bir anlayışa sahip bir kişi, eylemden sakınmaz. )

( İnandığınızı yapın ve yaptığınıza inanın. Başka her şey enerji ve zaman savurganlığıdır. )

( Evinizin eşiğini temizlemeden, komşunuzun damındaki kardan şikâyet etmeyiniz. )

( [not] THOUGHT/TO THINK WITHOUT ACTION vs./but THOUGHT/TO THINK IN ACTION
THOUGHT/TO THINK IN ACTION instead of THOUGHT/TO THINK WITHOUT ACTION
By doing you succeed, not by arguing.
A change of heart is action.
When all is done, the mind remains quiet. )


- EYR KONDİŞIN/AIR CONDITION değil/yerine/= ISI DENGELER


- EYTİŞİM/DİYALEKTİK ile/ve/değil/yerine ile/ve/değil/yerine ÇOKLU EYTİŞİM / POLİ-DİYALEKTİK


- EYVAH" ile/değil/yerine EYVALLAH

( Temel, yerde bir muz kabuğu görmüş...

- "Eyvah! Yine düşeceğim." demiş. )


- EZAN değil/yerine/= ÇAĞRAN


- EZBER değil/yerine/= BELLEME


- EZBER ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< BİLGİ


- EZBERCİ/LİK ile/değil/yerine HAZIRCI/LIK


- EZEL değil/yerine/= ÖNCESİZLİK


- EZELİ REKABET[Ar.] değil/yerine/= ESKİLİ ÇEKİŞKİ


- EZELİ değil/yerine/= BİTİMSİZ


- EZELİ değil/yerine/= ESKİLİ/ÖNCESİZ


- EZİCİ "GÖRÜŞ/KANAAT" ile/ve/değil/yerine/||/<>/> ORANTILI/ORANTISIZ "GÜÇ"


- EZİYET değil/yerine/= İNCİTİM


- EZİYET ile/değil/yerine ZAHMET


- EZMEK ile/ve/değil/yerine YOĞURMAK


- EZOTERİK ile/değil/yerine BÂTINÎ


- f./ft.[Lat. < FIAT] değil/yerine/= YAP, YAPINIZ


- FAAL/AKTİF değil/yerine/= ETKİN


- FABL değil/yerine/= ÖYKÜNCE


- FABRIC :/yerine KUMAŞ


- FABRİKA değil/yerine/= ÜRETİMLİK


- FACE :/yerine YÜZ


- FACILITY :/yerine TESİS, OLANAK


- FACT :/yerine GERÇEK, OLGU


- FACTOR :/yerine FAKTÖR


- FACTORY :/yerine FABRİKA


- FACULTY :/yerine FAKÜLTE


- FADE :/yerine SOLMAK, RENGİ ATMAK


- FAGOSİT değil/yerine/= YUTARGÖZE

( Organik ya da inorganik cisimcikleri içine alıp sindirebilen kan gözesi. )


- FAGOSITOZ/PHAGOCYTOSIS[İng.] değil/yerine/= GÖZE YUTUMU


- FAGOSİTOZ değil/yerine/= YUTMA


- FAHİŞ[Ar.] değil/yerine/= ÖLÇÜYÜ AŞAN/AŞIRI


- FAHRî değil/yerine/= ONURSAL


- FAHRÎ[Ar.] değil/yerine/= SAYGIL


- FAIL :/yerine BAŞARISIZ OLMAK


- FAİL değil/yerine/= EDİMCİ


- FAİLİ MEÇHUL değil/yerine/= EDİMCİSİ BELİRSİZ/EDİMCİSİ BİLİNMEYEN


- FAILURE :/yerine BAŞARISIZLIK


- FAIR :/yerine ADİL


- FAIRLY :/yerine OLDUKÇA, ADİL BİR ŞEKİLDE


- FAIR-PLAY değil/yerine/= DOĞRU/DÜRÜST[Fars.] OYUN


- FAITH :/yerine İNANÇ


- FAİZ/NEMA[Ar.] değil/yerine/= GETİRİ/ÜREM


- [ne yazık ki]:
FAİZ ile/değil/yerine/>< ÜRETİM(EKİN/KÜLTÜR)


- FAKAT ile/yerine/değil AYNI ZAMANDA


- FAKİR ile/ve/değil/yerine KANAATKÂR


- FAKİR[Ar.]/ÇIGAY[dvnlgttrk] değil/yerine/= YOKSUL


- FAKİRHANE değil/yerine/= YOKSULEVİ


- FAKİRİN CANI değil/yerine "ZENGİNİN" MALI


- FAKS değil/yerine/= BELGEÇ, BELGEGEÇER


- FAKSİYON değil/yerine/= KURUMLAR

( KURUMLAR )


- FAKTÖR[İng.] değil/yerine/= ETKEN/ETMEN


- [gökbilim] FAKÜL[Fr.] değil/yerine/= BENEK


- FALANKS/PHALANX[İng.] değil/yerine/= PARMAK KEMİĞİ


- FALL :/yerine DÜŞMEK, SONBAHAR


- FAMILIAR :/yerine TANIDIK


- FAMILY :/yerine AİLE


- FAMILYAL/FAMILIAL[İng.] değil/yerine/= AİLEVİ


- FAMOUS :/yerine ÜNLÜ


- FAN :/yerine HAYRAN, VANTİLATÖR


- FANATİK değil/yerine/= BAĞNAZ/TUTKUN


- FANATİZM[İng. FANATICISM | Fr. < FANATISME] değil/yerine/= BAĞNAZLIK


- FÂNİ[Ar.] değil/yerine/= ÖLÜMLÜ/GELİP GEÇİCİ/KALIMSIZ


- FANTASY :/yerine FANTEZİ


- FANTEZİ YAPMAK ile/değil/yerine FANTEZİ/LER ÜRETMEK/YARATMAK


- FANTEZİ değil/yerine/= DÜŞLEM


- FANTOM/PHANTOM[İng.] değil/yerine/= HAYALET


- FAR :/yerine UZAK


- FARBA/FARBALA[Fr.] değil/yerine FIRFIR


- FARK:
CEM ÖNCESİ ile/ve/değil/yerine CEM ile/ve/değil/yerine CEM SONRASI

( Şirk. İLE/VE Zındıklık. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Tevhid. )


- FARK ÖNCESİNDEKİ CEM ile/değil/yerine FARK SONRASINDAKİ CEM

( Zevktelerdir. İLE/DEĞİL/YERİNE Ancak, zahmette olanlar/olabilenler içindir. )


- FARK YARATMA ÇABASI yerine BÜTÜNÜ GÖRMEYE ÇALIŞMAK

( TRYING TO SEE ENTIRE instead of TO STRIVE "TO CREATE DIFFERENCE" )


- FARK ile/ve/değil/yerine/en azından ORTAK NOKTA

( [not] DIFFERENCE vs./and/but COMMON POINT
COMMON POINT instead of DIFFERENCE )


- FARKLAR ile/ve/<>/değil/yerine TEMEL/BELİRLEYİCİ FARKLAR


- FARKLI BAKIŞ/BAKMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ÇOK YÖNLÜ BAKIŞ/BAKMAK


- FARKLI OLMAK(/OLMAYA ÇALIŞMAK) ile/ve/değil/yerine ADAM OLMAK(/OLMAYA ÇALIŞMAK)


- FARKLI OLMAK(/OLMAYA ÇALIŞMAK) ile/ve/değil/yerine FARK YARATMAK(/YARATMAYA ÇALIŞMAK)


- FARKLILIK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BİRLİK

( Dilde, anlatımda/aktarımda, parçalarda. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Gerçeklikte/hakikatte. )


- FARKLILIKLAR VE ÇİRKİNLİKLER ile/yerine FARKLILIKLAR VE GÜZELLİKLER


- FARM :/yerine ÇİFTLİK


- FARMAKOLOG değil/yerine/= EMBİLİMCİ


- FARMAKOLOJİ/PHARMACOLOGY[İng.] değil/yerine/= İLAÇ BİLİMİ


- FARMAKOLOJİ değil/yerine/= EMBİLİM


- FARMAKOLOJİK değil/yerine/= EMBİLİMSEL/EMSEL


- FARMAKOPE/PHARMACOPEIA[İng.] değil/yerine/= RESMİ İLAÇ BİLGİSİ


- FARMAKOVİJİLANS/PHARMACOVİGILANCE[İng.] değil/yerine/= İLAÇ TAKİP DÜZENİ


- FARMER :/yerine ÇİFTÇİ


- ... "FARZ" OLDU ile/değil/yerine ... ŞART OLDU


- FÂŞ değil/yerine/= MEYDANA ÇIKMA, DUYULMA, AÇIĞA VURMA


- FASET/FACET(TE)[İng.] değil/yerine/= DÜZ, PÜRÜZSÜZ YÜZEY


- FASHION :/yerine MODA


- FASİKÜL/FASCICLE[İng.] değil/yerine/= DEMETÇİK


- FASİKÜLASYON/FASCICULATION[İng.] değil/yerine/= SEYİRME


- FASİLITASYON/FACİLITATION[İng.] değil/yerine/= KOLAYLAŞTIRMA


- [ne yazık ki]
!"FAŞİST/LİK" ile/değil/yerine !ZORBA/LIK


- FASİT DAİRE[Ar.] değil/yerine/= KISIR DÖNGÜ


- FASİT DAİRE[Ar.] değil/yerine/= KISIR DÖNGÜ


- FASİYAL/FACIAL[İng.] değil/yerine/= YÜZ (İLİŞKİLİ)


- FAST :/yerine HIZLI


- FAT :/yerine ŞİŞMAN, YAĞ


- FATAL değil/yerine/= ÖLDÜRÜCÜ


- FATALITE/FATALITY[İng.] değil/yerine/= ÖLDÜRÜCÜLÜK


- FATALITE ORANI/FATALITY RATE[İng.] değil/yerine/= OLGU-ÖLÜM ORANI


- FATE :/yerine KADER


- FATHER :/yerine BABA


- FATURA ile/ve/değil/yerine İRSALİYELİ FATURA


- FATURA[İt. < FATTURA] değil/yerine/= SAYIŞÇA


- FATURA değil/yerine/= YASAL ÖDENDİ BELGESİ


- FAULT :/yerine HATA, KUSUR


- FAUNA değil/yerine/= DİREY


- FAVOR :/yerine İYİLİK, DESTEK


- FAVORITE :/yerine FAVORİ


- FAY[Fr. < FAILLE] değil/yerine/= KIRIK/YERKIRIĞI


- FAYDA/LI[Ar.] değil/yerine/= YARAR/LI


- FAZ/İK/PHAS/IC[İng.] değil/yerine/= EVRE/Lİ


- FAZ[Fr./İng. < PHASE] değil/yerine/= EVRE


- FÂZIL[Ar.] değil/yerine/= ERDEMLİ KİŞİ


- FAZÎLET[Ar.] değil/yerine/= ERDEM


- FAZLA KONUŞMAK ile/değil/yerine GEREĞİNDEN FAZLA KONUŞMAK

( Kişinin, "Fazla konuşmak" diye bir durumu ol(a)maz fakat belirli/belirsiz bir konuda/alanda/olguda, gereğinden fazla konuşması söz konusu olabilir. [Kişinin, doğadaki fiziksel donanımlarının yetersizliğini giderecek olanın, beyni ve zihni olmasından dolayı ve bunu da, geri dönülmez bir duruma girmeden önce gidermek, çözüm üretmek üzere dili ve konuşma becerisi karşılar. Modern dönemlerde gelinmiş kopukluklar, hızlı ve kısa/kesik sözler kullanma "çabası/beklentisi" nedeniyle de "konuşmanın fazlası" diye bir olgu, durum geliştirilemez ve/ya da bu kişisel/düşük "beklentinin" karşılanması, çevremizdeki kişilerden beklenilemez!] )


- FAZLA ile/ve/yerine/değil YETERİNCE

( [not] EXCESS vs./and/but ADEQUATELY/SUFFICIENTLY
ADEQUATELY/SUFFICIENTLY instead of EXCESS )


- FAZLA/BOŞ/BOŞUNA ile/ve/değil/yerine GEREKLİ/LİK


- | FAZLALIK ve GEREKSİZ | ile/değil/yerine CANIMIZ

( Kenara çekilen. VE Ardımızda olan/kalan. İLE/DEĞİL/YERİNE Yanımızda olan, yanında olduğumuz. )


- FDA/FOOD AND DRUG ADMINISTRATION[İng.] değil/yerine/= ABD GIDA VE İLAÇ DAİRESİ


- FEAR :/yerine KORKU


- FEATURE OF EARTH değil/yerine/= TOPAN


- FEATURE :/yerine ÖZELLİK


- feb. dur.[Lat. < FEBRE DURANTE] değil/yerine/= ATEŞ SIRASINDA, ATEŞ VARKEN


- FEBRİL/FEBRİLE[İng.] değil/yerine/= ATEŞLİ


- FECİR değil/yerine/= TAN


- FEDÂ ETMEK değil/yerine/= YOLUĞLAMAK/GÖZDEN ÇIKARMAK


- FEDÂ ile/değil/yerine/>< ELVEDÂ

( Sevene can fedâ; sevmeyene elvedâ. )


- FEDÂ değil/yerine/= YOLUĞ


- FEDAİ değil/yerine/= YOLUĞAN


- FEDÂKÂRLIK değil/yerine HAK/LAR


- VAZGEÇME/FEDÂKÂRLIK[Ar.] değil/yerine/= ÖZVERİ, EL ÇEKME

( Temiz ve özverili bir hayat yaşayın, bu yeter. )

( Live a clean, selfless life, that is all. )

( EXTREME DEVOTION vs. SELF-SACRIFICE )


- FEDERAL :/yerine FEDERAL


- FEDERASYON[Fr./İng. < FEDERATION] değil/yerine/= ÜSTBİRLİK


- FEE :/yerine ÜCRET


- FEED :/yerine BESLEMEK

Bugün[17 Ekim 2025]
itibarı ile 16.892 başlık/FaRk ile birlikte,
16.892 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(20/69)