Bugün[15 Kasım 2025]
itibarı ile 22.177 başlık/FaRk ile birlikte,
22.177 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.


Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...

(81/90)


- ÜÇ NESİL ile/ve/||/<> ÜÇ HAYAT

( Refik Halit Karay )


- ÜÇ NESNE SORUNU: -ile/ve/||/<>

( 1- Nesneyi oluşturan, bölünemeyen en küçük yapı, temel parçacıklar nelerdir?

İLE/VE/||/<>

2- Temel parçacıkları birarada tutan, nesneleri oluşturan güç nedir?

İLE/VE/||/<>

3- Temel parçacıklara kütle kazandıran, yani nesnel evreni oluşturan fiziksel mekanizma nasıl bir şeydir? )


- 3 SÜTUN ile/ve/+ 1 SÜTUN

( Kâbe'de/ki. İLE/VE/+ Kişi/sen! )

( HANNÂN ve MENNÂN ve DEYYÂN ve/+ SÜBHÂN )


- 3 SÜTUN ve 4. SÜTUNUN YERİ

( Hikmet, Güç, Estetik. VE Kişi. )

( KÂBE'DE: HANNÂN, MENNÂN, DEYYÂN ve SÜBHÂN )


- ÜÇ TEHLİKE:
AKILLILARDA ile/ve/||/<> DUYGUSALLARDA ile/ve/||/<>
"ETKİLİLERDE"

( [ne yazık ki] Duygusuzluk. İLE/VE/||/<> Etkisizlik. İLE/VE/||/<> Akılsızlık. )


- UC ile/ve/değil EŞİK


- UC ile/ve GÜÇ

( TIP vs./and POWER )


- UÇANIN/UÇAĞIN:
İNMESİ ile/ve/değil/||/<>/< ALÇALMASI


- UÇANLAR ile/ve UÇAMAYANLAR


- ÜÇGEN:
180° ile/ve/||/<>/> 360° ile/ve/||/<>/> 540°


- ÜÇGEN ile/ve/=/||/<> DELTA


- ÜÇGENİN İÇ AÇILARI ile/ve/değil/||/<>/< İNSANIN İÇ ACILARI

( Bilinir/bilinebilir. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< [çoğunlukla/pek/yeterince] Bilinmez/bilinemez. )


- ÜÇGENLER ile/ve/<> ÖZEL ÜÇGENLER

( ... İLE/VE/<> )

( ... İLE/VE/<> )


- ÜÇKÂĞIT ile/ve/değil/yerine/||/<>/< HİLE


- ÜÇKAĞITÇI ile/ve/||/<>/> HAİN


- ÜÇKÂĞITÇI/LIK ile/ve/değil/||/<>/< TUTARSIZ/LIK


- UÇKUR ve/||/<>/> ÇUKUR


- UCLAR ile/ve/değil/yerine FARKLAR

( [not] TIPS vs./and/but CONFLICT
CONFLICT instead of TIPS )


- UCLARDA OLMAK ile/ve/değil BİR UCDAN, ÖTEKİ UCA GEÇMEK

( Süreç/te. İLE/VE/DEĞİL Sonuç/ta (kalmak). )


- ÜÇLÜ ile/ve DÖRTLÜ ile/ve BEŞLİ ile/ve ALTILI

( SÜLÂSÎ ile/ve RUBÂÎ ile/ve HUMÂSÎ ile/ve SÜDÂSÎ )


- ÜÇLÜLÜK:
ANA BÖLÜMLERDE ile/ve/||/<> ARA BÖLÜMLERDE


- ÜÇLÜ/LÜK ile/ve/||/<>/> BÜTÜN/LÜK/BÜTÜNSEL/LİK | TÜMEL/LİK


- UÇMAK için/ve/||/<>/>/< AŞAĞI ÇEKENLERİ/SIRTINDAKİLERİ BIRAKMAK


- UÇMAK ile/ve/<> UÇMAĞA VARMAK

( Cennet. İLE/VE/<> Cennete gitmek. )


- ÜCRETİ ile/ve/değil/yerine KATILIM PAYI


- ÜCRETLİ İZİN ile/ve/||/<> ÜCRETSİZ İZİN


- ÜCRETLİ İZİNDE:
1-5 YIL ARASI ile/ve/||/<>/> 5 - 15 YIL ARASI ile/ve/||/<>/> 15 YIL ÜSTÜ

( [en az] 14 gün. İLE/VE/||/<>/> 20 gün. İLE/VE/||/<>/> 26 gün. )


- ÜCRETLİ İZİNDE:
18 YAŞ ALTI ile/ve/||/<> 50 YAŞ ÜSTÜ

( En az 20 gündür. )


- UCU AÇIKLIK ile/ve/||/<> ÖNGÖRÜLEMEZLİK


- UCÛBE[Ar. | çoğ. EÂCÎB] ile/ve/||/<> ÜFKÛHE[Ar.]

( Pek acayip şey, garip, şaşılacak şey. İLE/VE/||/<> Şaşılacak, şaşıp kalınacak şey. )


- UÇUCU NESNELER ile/ve/||/>< YANMAZ NESNELER

( Görece düşük sıcaklıklar altında buharlaşanlar. İLE/VE/||/>< Görece yüksek sıcaklıklarda buharlaşan bileşikler. )

( Yerin atmosferini oluşturan gazlar, bunlara örnektir.[Karbondioksit, 195 K'da, oksijen 90 K'da ve azot 77 K'da buharlaşır.][Azot, hem oksijen, hem de karbondioksitten daha uçucu bir gazdır.] İLE/VE/||/>< Fırınları kaplamak için kullanılan seramik nesneler, bunlara örnektir.[Metalik demir(Fe) ve korindon(alüminyum oksit), perovskit(kalsiyum titanat) ve gehlenit(kalsiyum alüminyum silikat) mineralleri, katı durumda kalmış olmaları, çok olanaklı bileşiklerdir.][Enerjiyi elektromanyetik ışınım biçiminde yayar. Elektrik ampulü, buna örnektir.] )

( İç gezegenler, yanmaz ve uçucu nesneleri oluşturduğu katı nesne karışımının, gezegenlere göre değişen oranlarda eklenerek gelişmesiyle oluşmuştur. )


- UÇUCU ile/ve/<> KAPATICI ile/ve/<> AKICI ile/ve/<> YAKICI

( Hava. İLE/VE/<> Toprak. İLE/VE/<> Su. İLE/VE/<> Ateş. )


- UÇUK ile/ve/değil/yerine/||/<> FARKLI


- UÇUK/LUK ile/ve/değil/||/<>/< İLGİNÇ/LİK


- UÇURTMALARIN UÇMASI:
YEL GÜCÜ ile/ve/değil/||/<>/>/< YELE KARŞI KOYARAK


- UÇURUM ile/ve/değil EŞİK


- UÇURUM ile/ve YALI YAR/FALEZ[Fr. < FALAISE]


- UCUZ BİSİKLET ile/ve/değil/yerine "PAHALI" BİSİKLET


- UCUZ ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/< UCUZLAŞTIRILMIŞ


- UDE ile/ve SELENGA

( Buryat ülkesine ve başkenti Ulan-Ude'ye akan iki önemli ırmak. Selenga, Baykal Gölü'ne dökülür.[200 km2'lik geniş bir delta oluşturur.][Aynı zamanda, önemli bir kuş cennetidir.] )


- UFAK UFAK ile/ve YAVAŞ YAVAŞ


- UFUK ve/<> AN


- UFUK ile/ve/||/<> EŞİK


- UGANDA BAYRAĞINDA:
SİYAH ile/ve SARI ile/ve KIRMIZI

( Siyah olan halkı simgeler. İLE/VE Ekvator güneşini simgeler. İLE/VE Tüm dünya ile olan "kan kardeşliği"ni simgeler. )


- UGARİT/LER ve/> FENİKE/LİLER ve/> YUNAN/LAR


- UĞRAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< DURAK


- UĞRAK ile/ve/değil/||/<>/< SÜREÇ


- UĞRAŞ ile/ve/||/<>/> ETKİ


- UĞRAŞI ve/<> DİL


- UĞRAŞILMASI GEREKEN ile/ve/değil/yerine/<>/< UĞRAŞILMAMASI GEREKEN

( Gerekeni yapmak, ciddiyetin ve içtenliğin kanıtıdır. )

( The doing is the proof of earnestness. )

( [not] DEAL WITH vs./and/but/<>/< NOT TO DEAL
NOT TO DEAL instead of DEAL WITH )


- UĞURBÖCEĞİ'NDE:
(KIN) KANAT ile/ve/||/<>/> ALT KANAT[ELYTRA]


- UĞURLAMAK ile/ve YOLCU ETMEK


- UKALÂLIK ile/ve/ne yazık ki/||/<>/> HAKARET


- UKALÂ/LIK ile/ve SAYGISIZ/LIK


- UKE/UKULELEDE:
SOPRANO ile/ve/||/<>/> KONÇERTO ile/ve/||/<>/> TENOR ile/ve/||/<>/> BARİTON


- ULAMA ile/ve/||/<> YUMUŞATMA


- ULAŞIL(A)MAMIŞ OLAN ile/ve ULAŞILACAK OLAN


- ULAŞIM ARAÇLARINDA:
KORİDORU YEĞLEYEN ile/ve
PENCERE KENARINDA OTURAN


- ULAŞIM ve/= BİSİKLET


- ULAŞ/IM ile/ve/değil/<>/ne yazık ki BULAŞ/IM


- ULAŞMA ile/ve/değil ERİŞME


- ULAŞMAK ile/ve BULUŞMAK


- ULAŞMAK ile/ve KAVUŞMAK/VUSLAT


- ULAŞMAK ile/ve/değil NEDEN OLMAK


- ULAŞMAK ve/||/=/<>/< ÜLEŞMEK


- ULEMÂ ile/ve VÜKELÂ ile/ve VÜZERÂ ile/ve FUKARÂ

( Bilimkişileri. İLE/VE Bakanlar, vekiller. İLE/VE Vezirler. İLE/VE Dervişler. )


- ÜLFET[Ar.] ile/ve/||/<> MUKARENET[Ar. < KARN]

( Alışma, kaynaşma. | Görüşme, konuşma. | Dostluk, ahbaplık. | Huy etme. İLE/VE/||/<> Bitişiklik, yaklaşma, kavuşma, bitişme. | Uygunluk. )


- ÜLGER/HÂV[Ar.] ile/ve/||/<>/> HÂVI DÖKÜLME/TİRFİLLENME


- ÜLKE ile/ve/||/<> DEVLET


- ... ÜLKE/Sİ ile/ve/değil/||/<>/< ÜLKÜ/SÜ


- ÜLKE ile/ve/||/<>/> UZAY ÜLKESİ(ASGARDIA)

( ... İLE/VE/||/<>/> Önümüzdeki 25 yıl içinde kurulması planlanan ilk uzay ülkesidir. 200.000 nüfuslu olacak bu uzay ülkesi, Dünya'nın yörüngesinde bulunacaktır. Bağımsız bir ülke olacak olan Asgardia'nın temel amacı, Uzay'da barış ve Dünya'nın çatışmalarının uzaya aktarılmasını engellemek. Asgardia'nın ana hedefinin başında Dünya'yı, uzay tehditlerinden korumak ve Dünya yörüngesinde yaşanılabilir ortamlar yaratmaya çalışmaktır. Asgardia'nın ideal hedefi ise vatandaşların, doğduğu ülkenin kişisel refahı ne olursa olsun, tüm insanlığa hizmet etmeyi amaçlaması. )


- ÜLKELER ile/ve/<> DİKDÖRTGENLİKLERİ

( Ülkeleri görmek için burayı tıklayınız... | Click here to see... )

( COUNTRIES vs./and/<> THE RECTANGULARNESS OF COUNTRIES )


- ULÛFECİYÂN-I YEMÎN[Ar.] ile/ve/<> ULÛFECİYÂN-I YESÂR[Ar.]

( Kapıkulu süvârîsini oluşturan atlı bölüğün, ilkinin adı. İLE/VE/<> Kapıkulu süvârîsini oluşturan atlı bölüğün, ikincisinin adı. )


- ULÛM-U HUKUKİYE:
USÛL-Ü FIKIH/NAZARİYAT-I HUKUKİYE ile/ve/||/<> FÜRU-U FIKIH/TATBİKAT-I HUKUKİYE


- ULÛM-U MÜSTENBATA:
ULÛM-U HUKUKİYE ve/||/<> ULÛM-U İTİKADİYE


- ULÛM-U ŞER'İYE:
ULÛM-U MÜSTENBATA ve/||/<> ULÛM-U ASLİYE


- ULURU ile/ve NAZCA ile/ve TRAXIEN ile/ve VALCOMANICA ile/ve GOZO

( Avustralya'da. İLE/VE Peru'da. İLE/VE Malta'da. İLE/VE İtalya'da. İLE/VE Malta'da. )


- ULUS DEVLET ile/ve/değil/||/<>/> ULUS


- ULUSAL BİRLİK ile/ve/<> KABİLE BİRLİĞİ

( Toplumların/ulusların birliğini sağlayan, en önemli ve öncelikli olgu, dilidir. İLE/VE/<> "Tek ağız" anlamına gelen Vantok Kültürü, Papua Yeni Gine'de bulunan bir kabilenin, üyelerinin aynı dili kullanmalarıyla, birbirini her yönden korudukları bir kültür de, buna en iyi örneklerdendir. )


- TÜZE/HUKUK:
ULUSAL ile/ve/||/<> ULUS ÜSTÜ ile/ve/||/<> ULUSLARARASI


- ULUSAL STANDARTLAR ile/ve ULUSLARARASI STANDARTLAR ile/ve AVRUPA STANDARTLARI

( British Standards | Published Documents İLE/VE ISO Standartları | IEC Standartları | Kamuya Açık Özellikler - Publicly Available Specification (ISO/PAS, IEC/PAS) Teknik Spesifikasyonlar - Technical Specification (ISO/TS, IEC/TS) Teknik Raporlar - Technical Report (ISO/TR, IEC/TR) İLE/VE CEN | CENELEC | ETSI | ECISS | AECMA )


- ULUS/ULUSAL ile/ve/<> TOPLUM/TOPLUMSAL


- ULUSLARARASI ANTLAŞMA ve/||/<> MARPOL

( ... VE/||/<> Gemilerden kaynaklanan kirliliğin önlenmesine yönelik uluslararası antlaşma. )


- ULUSLARARASI ANTLAŞMALAR ve/||/<>/> ANAYASA


- ULUSLARARASI HUKUK ile/ve/değil/ne yazık ki KARŞILIKLI "KABUL"


- UMERÂ ile/ve/||/<> ULEMÂ ile/ve/||/<> SUFERÂ

( Askerler/memurlar. İLE/VE/||/<> Bilginler/âlimler. İLE/VE/||/<> Elçiler/sefirler. )


- ÜMİT/UMUT BURNU ile/ve/değil ANGULUS

( Afrika'nın en uc noktası, Ümit Burnu değil Angulus'tur. Angulus'a ulaşım kolay olmadığından Ümit Burnu ün kazanmıştır. )


- ÜMİT ETMEMEK ile/ve ALAY ETMEK

( Ümidi olmayanın ve alay edenin nasibi kesiktir. )


- ÜMİT/UMUT ile/ve/değil EŞİK


- ÜMİT YİTİMİ ile/ve/||/<>/>/< UTANÇ

( Ormana/adaya düşen ya da ağır doğa koşullarına maruz kalanların ölümü, koşulların zorluğundan değil o duruma nasıl düştüğünün utancından["düşüncesinden"] ve o zorlu koşullardan çıkabilmek için daha yeterli/yetkin düşünebilmek yerine gittikçe ümidini yitirmesinden kaynaklanırmış. )

( "Esaretin Bedeli"[Shawshank Redemption - 1993], "Yaşamak İçin[Alive - 1993]", "İhanet[The Edge - 1997]" [Anthony Hopkins - Alec Baldwin], "Yeni Yaşam[Cast Away - Tom Hanks], "127 Saat" filmlerini de özellikle izlemenizi salık veririz. )

( "Ümit Yitimi" değil/yerine Ümit... - B )

( )


- ÜMİT ile/ve/<> CESÂRET

( Ümitsizliğe kapılmadan gerçeklerle yüzleşmek ve sahip olduklarımızda mutlu olmak gereklidir. )

( Cesaret, tehlike karşısında akıl ve zekânın kullanılmasıdır. )

( Doğru olanı gördüğü halde yapmamak, cesâretsizliktir. )

( Ümidimizi kesmeyiz, kesemeyiz! )

( Kişinin ümitsizlik hakkı yoktur. )

( Ümitsizlik, bir üçgende, dördüncü köşeden bahsetmek gibidir. )

( HOPE vs./and/<> COURAGE )

( SPES cum/et/<> ANIMOSITAS )


- ÜMİT ile/ve DUA

( Ümidimizi kesmeyiz, kesemeyiz! )


- ÜMİT ile/ve/||/<> DÜŞÜLKÜ/ÜTOPYA


- ÜMİT ile/ve/<> EMEK

( Ümit kalacağına emek kalsın. )

( HOPE vs./and/<> LABOUR )


- ÜMİT ve/<> GÖNÜL

( HOPE and/<> HEART )


- ÜMİT ile/ve/<>/|| MUTLULUK


- ÜMİT ile/ve OLASILIK

( Her koşulda ve sürekli olarak beslenmeli, vazgeçilmemelidir! İLE/VE Olabildiğince öngörülebilmelidir. )

( Must feed in all conditions and all the time. WITH/AND Must forsighted as much as possible. )

( HOPE vs./and PROBABILITY )


- ÜMİT ve/||/<>/>/< ONUR


- ÜMİTLİ/UMUTLU OLMAK ile/ve/<> MUTLU OLMAK

( UMUTLU/LUK ile/ve/<> MUTLU/LUK )

( TO BE IN HOPE vs./and/<> TO BE HAPPY )


- ÜMİTSİZ AŞK ile/ve KARŞILIKSIZ AŞK

( "HOPELESS LOVE" vs./and "WORTHLESS LOVE" )


- ÜMİTSİZ AŞK ile/ve OLANAKSIZ AŞK ile/ve ÖLÜMSÜZ AŞK

( Ümit etme ki, yüzünü görebil. )

( "HOPELESS LOVE" vs./and "IMPOSSIBLE LOVE" vs./and "DEATHLESS LOVE" )


- ÜMİTSİZ/LİK ile/ve/> HASTA/LIK


- OLANAK/SIZ/LIK ile/ve/değil/||/<>/< ÜMİT/SİZ/LİK


- ÜMİTSİZLİK =/ve/||/<>/> | YENİLGİ ve ÖLÜM |


- ÜMMET-İ DÂVET ile/ve ÜMMET-İ İCÂBET ile/ve ÜMMET-İ HÂS

( Çağrılan. İLE/VE Çağrıya uyan. İLE/VE Ehl-i beyt. )

( Tüm bireyler. İLE/VE İman edenler. İLE/VE Ehl-i beyt. )


- ÜMMÎ ile/ve/değil ÜMMÎ

( Cahil. İLE/VE/DEĞİL Anne. )


- ÜMMÎYÛN ile/ve SAFÎYÛN ile/ve ZÂTÎYÛN


- UMÛMÎ ile/ve/||/<> ALENÎ

( Genel. İLE/VE/||/<> Açık, ortada, meydanda, herkesin içinde olan/yapılan. )


- UMUR ve/||/<>/> UMUT ve/||/<>/> ONUR


- UMURSAMAMA ile/ve/||/<> KAYITSIZLIK


- UMURUMDA DEĞİLSİNİZ ve/değil/< EMRİMDE DEĞİLSİNİZ


- UMUT ile/ve/<> İMAN ile/ve/<> SEVGİ

( HOPE vs./and/<> FAITH vs./and/<> LOVE )


- UMUT ile/ve/=/||/<> YAŞAMI UMURSAMAK


- UMUT ve/=/||/<>/>/< YOKSULUN/FAKİRİN EKMEĞİ


- UN TANESİ/PARÇASI ile/ve/||/<>/> PİRİNÇ TANESİ/PARÇASI

( Düşünce. İLE/VE/||/<>/> Sözcük/terim. )


- UN ile/ve/||/<>/> NİŞASTA

( ... İLE/VE/||/<>/> Bitkilerde, granür durumunda bulunan beyaz nesne, önce öğütülüp un durumuna getirilir. Elde edilen bu un, suyla karıştırılır ve dinlenmeye bırakılır. Belirli bir süre sonunda dibe çöken çözelti, fırınlanarak kurutulur ve böylece nişasta elde edilir. Yapısı ve kullanım biçimleriyle undan farklıdır. )


- ÜN ile/ve/değil/||/<>/< ONAY(LANMA) İSTEĞİ/BEKLENTİSİ


- UN ile/ve/<> PAÇAL

( ... İLE/VE/<> Ekmek yapmak için çeşitli tahılların, yasaca gerekli karışım oranı. | Türlü şeylerin karışımı. )


- UN ile/ve/||/<>/> UĞRA

( ... İLE/VE/||/<>/> Hamur açılırken, yapışmaması için serpilen un. )


- ÜNDEŞ ile/ve/<> YALIN ÜNDEŞ

( ... ile/ve/<> B - D - G - L )


- UNESCO ile/ve/<> MINOM ile/ve/<> IMTAL

( www.UNESCO.org.tr İLE/VE/<> www.MINOM-icom.net İLE/VE/<> www.IMTAL.org )


- UNIVERSALIS ANTE REM ile/ve UNIVERSALIS INREBUS ile/ve UNIVERSALIS POST REM

( Platon. İLE/VE/||/<> Aristoteles. İLE/VE/||/<> St. Thomas. | Hegel. )

( Şeyden önce. İLE/VE/||/<> Şeyde. İLE/VE/||/<> Şeyden sonra. )


- ÜNİVERSİTE ile/ve/değil/||/<>/>/< UÇAN ÜNİVERSİTE

( "Uçan Üniversite" kitabının özetini okumak için burayı tıklayınız... )


- ÜNİVERSİTEDE:
BURS ile/ve/<> KREDİ

( * Burs, başbakanlık tarafından verilir ve geri ödemesi yoktur fakat kredinin geri ödemesi vardır.

* Bursunuzun devamı için çeşitli koşulları sağlamanız gerekmektedir. [Disiplin ve not şartı.]

* Kredi alırsanız, geri ödemesi vardır ve beyaz eşyaya bağlı faiz oranlarına göre anaparaya faiz eklenerek sizden tahsil edilir.

* Kredi ödemesi ilk sigorta başlangıcında ya da öğrencilikten 2 yıl sonra başlar. Bu süreyi uzattırabilir, taksitlendirme yapabilir ve çeşitli yollar deneyebilirsiniz.

* Bursunuz, başarısızlık nedeniyle düşerse artık burs değil kredi almış olursunuz. Bursunuz, krediye dönüşür. )


- ÜNİVERSİTEDE ÖĞRETİM:
BİRİNCİ ile/ve/<>/> İKİNCİ

( ... İLE/VE/<>/> Örgün eğitim dışında verilen eğitim.[17:00 - 23:00 arası] )

( ... İLE/VE/<>/> Harç ücreti daha yüksektir ve giriş puanları daha düşüktür. )

( Diploma ya da eşitlik farkları yoktur. Diplomada da "ikincil öğretim" ile ilgili bir belirteç yoktur. )

( İkinci öğretim öğrencileri de burs ve kredi alabilmektedir. )


- ÜNİVERSİTENİN:
EVRENSELLİĞİ ile/ve/değil EVRENSELLEŞTİRİCİLİĞİ


- ÜNLÜ OLMAK İÇİN SOYUNMAK ile/ve/<> SANAT İÇİN SOYUNMAK


- ÜNLÜ/ANGIN/MEŞHUR/ŞÖHRET ile/ve/değil/yerine TANINMIŞ/LIK

( Ün/şöhret, âfettir. )

( [not] FAMOUS vs./and/but KNOWN
KNOWN instead of FAMOUS )


- | ÜN/ŞÖHRET ile/ve İTİBAR | ile/ve/<>/değil/yerine HAYSİYET

( | Toplumun, kişiye/tutuma/duruma verdiği değer/önem. İLE/VE Toplulukların/bilirkişilerin, kişiye/tutuma/duruma verdiği değer/önem. | İLE/VE/<>/DEĞİL/YERİNE Kişinin, kendine verdiği değer/önem. )

( | Halk tarafından verilen. İLE/VE Ehline verilen. | İLE/VE/<>/DEĞİL/YERİNE Kendi/nde/n. )


- ÜN/ŞÖHRET ile/ve/değil/yerine TANINMA

( Tanımadıklarının seni tanıması. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Tanıdığın ya da tanıyabileceğin sayıda kişinin seni tanıması. )

( [yaklaşık olarak] 100.000 - 500.000 üzeri kişi tarafından tanınmak. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE 100.000 - 500.000 altında kişi tarafından tanınmak. )

( [not] FAME vs./and/but TO BE WELL-KNOWN
TO BE WELL-KNOWN instead of FAME )


- UNSURLARIN TRANSANDANTAL DOKTRİNİ ile/ve/||/<> YÖNTEMİN TRANSANDANTAL DOKTRİNİ


- ÇALIŞMAK GEREK:
UNUTABİLMEK İÇİN ve/||/<> BOŞ BOŞ DÜŞÜNMEMEK İÇİN ve/||/<> DALIP DALIP GİTMEMEK İÇİN


- UNUTABİLMEK ve/=/||/<>/> İYİLEŞMEK


- UNUTACAĞIZ ve/||/<> UNUTULACAĞIZ

( Biraz zaman geçince. VE/||/<> Biraz zaman geçince. )


- UNUTALIM! ile/ve/||/<>/> UNUTMAYALIM!

( "Yaptığımız" "iyiliği" ve "gördüğümüz" "kötülüğü". İLE/VE/||/<>/> Ölümü. )


- UNUTKAN/LIK/TAN ile/ve/değil BEZMİŞ/LİK/TEN


- UNUTMA HAKKI ve/||/<> UNUTULMA HAKKI

( "Unutulma Hakkı" nedir? için burayı tıklayınız... )


- UNUTMA ile/ve AKLINA GELMEME(Sİ)

( TO BE SURE vs./and LACK OF REMIND )


- UNUTMA ile/ve/||/<> BUNAMA/ATEH[Ar.]/DEMANS[Fr., İng. < DEMENTIA] ile/ve/||/<> ALZHEIMER

( Alzheimer tanısı için aşağıdakilerden en az ikisi tanılanmış ve "önemli ölçüde dikkate alınmalıdır".

- Zayıf bellek
- İletişim ve dil zorluğu
- Odaklanmada ve dikkatini vermede güçlük
- Hatalı muhakeme ve yargı
- Bozulmuş görsel algı )

( Alzheimer, genel olarak üç evreye ayrılır:

1. Unutkanlık, bildiği yerleri tanıyamama, bazı sözcükleri bulamama, işine ve hobilerine karşı ilgisini yitirme gibi erken belirtiler verir ve genellikle hasta olduğunu kabul etmek istemez.

2. Bellek kaybı belirginleşir. Yakınlarının adını unutabilir. Yolunu kaybedebilir. Konuşma bozukluğu artar. Yıkanma, giyinme gibi gündelik işlerinde yardıma gereksinim duyabilir ve bazı hayaller görebilir.

3. Artık aile üyelerini tanımayabilir, yemek yemede ve yürümede güçlükler başlar, sidik ve dışkısını tutamayabilir ve ciddi davranış bozuklukları görülebilir.

Alzheimer hastalığı, yaklaşık 5-8 yıllık bir ilerleme süreci içinde hastayı yatağa bağlı ve tamamen bakıma muhtaç duruma getirir. )

(

Unutma eğrisi ve aralık etkisinin keşfi ile tanınan, deneysel bellek çalışmalarına öncülük eden psikolog Hermann Ebbinghaus (1850–1909), öğrenme eğrisini tanımlayan ilk kişidir. Unutma eğrisinin grafiği, kişilerin "öğrenileni" tekrar etmezse yeni öğrendiği bilgilerin, günler içinde nasıl azaldığını gösterir. )

( ... İLE/VE/||/<> Bellek, düşünme ve toplumsal yeteneklerde bozulma. İLE/VE/||/<> Beyinde plak ve düğüm oluşumu ile bellek kaybı ve bilişsel gerileme. | Demansın en yaygın nedeni olan ve ilerleyici bellek kaybı ile ilişkili bir sayrılık. )


- UNUTMADAN ile/ve/<>/değil/yerine DAHA ÇOK ANIMSAMAYA ÇALIŞARAK


- UNUTMAK/UNUTABİLMEK ile/ve/<> BIRAKMAK/BIRAKABİLMEK

( Unutmamak, bir anlamda putperestliktir. )

( LETE: Unutma yudumu. )

( Ledün ilmi, bilineni unutma ilmidir. )

( Olursak olacağız. Evvelinin evveli, ahirinin ahiri yok. Bu kadar yaş yaşadık, ne anladık? İstikbal dersen, bir saniye ilerisinden haberimiz yok, hepsi rüya. İyisi mi, hepsini unut! )

( Huzur, rahatlıktadır. Rahatlık ise unutmakla olur. )


- UNUTMAK ile/ve/değil/yerine/<> AFFETMEK

( Bir hatayı, hem unutmak, hem affetmek aptallıktır. Ne unutmak, ne affetmek, hainliktir. Hatayı unutmayıp sahibini affetmek, işte bu erdemdir. )

( Söylenilmeyebilecek, yanlış/yersiz/zamansız bir söz, ancak affedilir fakat unutulmaz! )

( Aldığın dersi kaybettirir. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<> Bakış açını değiştirir. )

( Mutlu eder. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<> Güçlü kılar. )

( [not] TO FORGET vs./and/but/<> TO FORGIVE
TO FORGIVE instead of TO FORGET )


- UNUTMAK ile/ve/değil/yerine ANIMSAMAMAK

( Unutmak, belki olanaklı değildir fakat anımsamamak, olanaklıdır/olasılıklıdır. )


- UNUTMAK ile/ve/değil/yerine HIZLI GEÇMEK

( [not] TO FORGET vs./and/but TO PASS OVER QUICKLY/FAST
TO PASS OVER QUICKLY/FAST instead of TO FORGET )


- UNUTMAK ile/ve/değil/||/<>/< KANIKSAMAK


- UNUTMAK ile/ve/değil/||/<>/< UMURSAMAMAK/ÖZENMEMEK/ÖNEMSEMEMEK


- UNUTMAK ile/ve/değil/yerine ÜZERİNE KONUŞMAMAK

( [not] "TO FORGET" vs./and TO TALK ON
TO TALK ON instead of "TO FORGET" )


- UNUTMAK ile/ve/değil/yerine ÜZERİNE KONUŞMAMAK


- UNUTMAK ile/ve YENİLEMEK

( TO FORGET vs./and TO REFRESH )


- UNUT(TUR)MAK ile/ve/değil/yerine/<>/>< GÜVEN


- UNUTULANI ANIMSAMAK ile/ve/değil/||/<> UNUTTUĞUNU ANIMSAMAK


- UNUTULMA HAKKI ile/ve/||/<> AF


- UNUTULMA HAKKI'NDA:
ANALOG ile/ve/<> ÇEVRİMİÇİ ile/ve/<> SİLDİRME ile/ve/<> DİZİNDEN ÇIKARMA(DELISTING)

( Basılı. İLE/VE/<> Dijital. İLE/VE/<> Kişisel veriler. İLE/VE/<> ... )


- UNUTULMA HAKKI'NDA:
BİLGİ ile/ve/||/<> ZAMAN

( DOĞRU BİLGİ ile/ve/||/<> HUKUKA UYGUN, YAYILMIŞ BİLGİ

ile~ve~||~<>

BİLGİNİN: TOPLUMSAL ÖNEMİMİ YİTİRMESİ ile/ve/||/<> GÜNCELLİĞİNİ YİTİRMESİ )


- UNUTULMA HAKKI'NDA:
LEBACH KARARI ve/||/<> MELVIN V. REID KARARI


- UNUTULMA HAKKI'NDA:
RIGHT TO OBLIVION ile/ve/||/<> RIGHT TO BE FORGOTTEN


- UNUTULMUŞ ile/ve/değil/yerine UNUTULMAYA YÜZ TUTAN


- SAN/UNVAN ve/||/<> ALTES[Fr. < ALTESSE]

( ... VE/||/<> Prens ve prenseslere verilen onur unvanı. | Bu unvanı taşıyan kişi. )


- UPANİŞAD ile/ve BHAGAVAD GITA ile/ve DHAMMAPADA

( Aydınlanma yolu. İLE/VE Sevgi yolu. İLE/VE Gerçeğe giden yol, aydınlanma yolu, yaşam yolu. )


- UPANİŞADLAR ile/ve BRAHMANİZM(VAYSYA)

( Upanişadlar'ın Brahmanizm'den farkı, inanç ve mistik pratikler yerine, Düşünce'yi önermesidir. )

( Upanişadlar(M.Ö. VII. yy.)(Kutsal Vahiy) kurumlaşmış Brahmanizm'e yeni yaklaşımlar getiren yorumları içermektedir. Brahmanlar bir inanç değil, bir akıl ilkesi olarak ele alınmıştır. )


- UR ile/ve/||/<> BALONLAŞMA/ANEVRİZMA[Fr. < Yun. < ANEVRISME]

( ... İLE Bir atardamarın, bir bölgesinde oluşan gevşemeye bağlı ur biçimindeki genişleme. )


- URAL ile/ve/||/<> TÜRK

(

Ural ve Türk Dillerin Sınıflandırması

  • Ural Dilleri
    • Fin-Ugor
      • Fince
      • Estonca
      • Macarca
    • Samoyedik
      • Neenetsçe
      • Enetsçe
      • Ngansanca
  • Altay Dilleri
    (Kuramsal bir aile olup Türkçe, Moğolca, Tunguzca, Korece ve Japonca’yı içerdiği iddia edilmiştir ancak bu bağlantılar kanıtlanamamıştır.)
    (Sümerce, Elamca, Etrüskçe gibi dillerin Altay ya da Ural dilleriyle ilişkilendirilmesi sadece spekülatif kuramlarla desteklenmiş, genel kabul görmemiştir.)
    • Türk Dilleri
      (Türk dilleri, ayrı bir aile olarak kabul edilir.)
      • Oğuz
        • Türkçe
        • Azerice
        • Türkmence
      • Kıpçak
        • Kazakça
        • Kırgızca
        • Tatarca
      • Karluk
        • Özbekçe
        • Uygurca
      • Öteki
        • Çuvaşça
        • Yakutça
    • Moğol Dilleri
      • Moğolca
      • Buryatça
      • Kalmakça
    • Tunguz Dilleri
      • Mançuca
      • Evenkice
    • Tartışmalı
      • Korece
      • Japonca
)


- URANOS ve/<>/> KRONOS ve/<>/> ZEUS


- URANOS ile/ve PONTOS

( Gök. İLE/VE Deniz, Su. )


- URANYUM 238 ile/ve/||/<> URANYUM 235 ile/ve/||/<> URANYUM 234

(

İzotop Doğal Bolluk Yarılanma Ömrü Kullanım Alanları Nükleer Reaksiyonlardaki Rolü
Uranyum 238 %99,3 4,468 milyar yıl - Plütonyum-239 üretimi
- Zenginleştirme yan ürünü
- Radyasyon kaynakları
Nötron yakalama, plütonyum üretimi
Uranyum 235 %0,7 703,8 milyon yıl - Nükleer reaktör yakıtı
- Nükleer silah yapımı
Fisyon tepkimelerinde kullanılır
Uranyum 234 %0,0055 245.500 yıl Sınırlı doğrudan kullanım Ara ürün olarak yer alır
)


- ÜRDÜN ile/ve/<> AMMAN

( ... İLE/VE/<> Ürdün'ün başkenti. )

( ... İLE/VE/<> Tarihi, 5500 yıl önceye uzanan Amman [eski adıyla Rabbat Ammon], Filistin'de uzun süre yarı göçebe yaşayan bir Sami halkı olan Amman Oğulları'nın, M.Ö. XII. yy.'da, Maab'ın kuzeyinde, yedi tepe üstünde kurdukları krallığın da başkentiydi. Sonraları, Asur, Bâbil ve Pers egemenliği altına girmiştir. Ardından da İskender ve Roma devirlerini yaşamıştır. 2000 yıl önce, Philedelphia olarak da adlandırılmıştır. )


- ÜREME ve/||/<>/> KORUMA

( and PROTECTION )


- ÜREME ile/ve/||/<>/> TEKRARLAMA


- ÜREME ile/ve/değil/||/<>/>/< VAR OLUŞ/OLMA (DÜZENEĞİ)


- ÜREMEK ile/ve DOĞURMAK

( REPRODUCTION vs./and TO GIVE BIRTH )


- ÜRETİCİ GÜÇLER ile/ve/||/<> ÜRETİCİ ARAÇLAR ile/ve/||/<> ÜRETME BİÇİMİ


- ÜRETİCİLER ile/ve TÜKETİCİLER ile/ve AYRIŞTIRICILAR

( Otoburlar. İLE/VE Etoburlar. İLE/VE Küçük omurgasızlar/böcekler. )


- ÜRETİM ARAÇLARI ile/ve/||/<> ÜRETİM İLİŞKİLERİ


- ÜRETİM ARTIŞI ile/ve NİTELİK ARAYIŞI

( Rüzgâr ve gökgürültüsünün birbirini tamamlaması artışı simgeler. )

( INCREMENT OF PRODUCTION vs./and SEARCH/LOOK FOR QUALITY )


- ÜRETİM:
EKLEMELİ ile/ve/||/<> EKSİLTMELİ


- ÜRETİM/İMALÂT[Ar.] ve/> DÖNÜŞÜM

( PRODUCTION and/> TRANSFORMATION )


- ÜRETMEK/ÜRETİM ve/||/<> ÜLEŞMEK/ÜLEŞİM

( Namaz. VE/||/<> Zekât. )


- ÜRETMEK ile/ve OLUŞTURMAK

( TO PRODUCE vs./and TO FORM )


- ÜRETMEK/ÜRETİM ile/ve YARATMAK/YARATIM

( Üretenler karanlıktan kurtulabilir. )

( Ancak zeki ve bilgili olanlar üretim yapabilirler. )

( Zaferin sırrı, Arınma ve Bilgi'ye ulaştıktan sonra çalışmaktır. Çalışmanın en iyisi ve yararlısı üretim yapanıdır. )

( TO PRODUCE vs./and TO CREATE )


- ÜRETTİĞİNİ TÜKETEN ile/ve/yerine/<> TÜKETTİĞİNDEN ÜRETEN


- URGAN ile/ve HALAT ile/ve PALAMAR/YUNA

( Keten, kenevir, pamuk, jüt gibi türlü dokuma nesnelerinden yapılan, ince halat. [Sicimlerin üç-beşinin biraraya getirilmesiyle.] İLE/VE Urganların biraraya getirilmesiyle. İLE/VE Halatların biraraya getirilmesiyle. )

( Matta, Markos ve Luka İncil'lerinin, "Zengin birinin cennete gitmesi, bir devenin iğne deliğinden geçmesinden daha zordur" biçimindeki ünlü sözleri büyük olasılıkla yanlış bir çeviridir. "Kalın halat" anlamına gelen Aramca "gamta" sözcüğü, "deve" anlamına gelen "gamla" sözcüğüyle karıştırılmıştır. )

( RESEN[Fars.]: İp, urgan, halat. )


- ÜRKÜ/PANİK ile/ve/değil/||/<>/> TEPKİ


- ÜRPERTİ ile/ve/> TUTKU

( SHUDDER vs./and/> PASSION )


- URUGUAY ve/<> MONTEVIDEO

( URUGUAY: Kuşları barındıran ırmak. VE/<> "Bir dağ gördüm[Macellan'ın gemisindeki denizcilerden birinin, sahile yaklaşırken bağırarak söylediği söz.][Uruguay'ın başkenti.] )


- URUK ile/ve KİŞ

( İlk şehir. İlk kez sur inşa edilen şehir. İLE/VE İlk Sümer şehirlerinden biri. )


- ÜRÜN ile/ve/> DİZGESELLİK


- ÜRÜN ile/ve/||/<> PARÇA


- ÜRÜN ile/ve/<> YAPIT ile/ve/<> MEYVE


- US/AKIL/LOGOS:
KİŞİDE ve AİLEDE ve TOPLUMDA

( KINALIZÂDE - AHLÂK-I ALÂİ kitabını okumanızı salık veririz. )


- US/AKIL ile/ve/değil/||/<>/< BAĞLAM

( [not] RATIO vs./and/but/||/<>/< CONTEXT )


- US/AKIL ile/ve/||/<>/> BİLİM/İLİM


- US ile/ve DENEYİM/TECRÜBE

( REASON vs./and EXPERIENCE )


- US ve/||/<> SU

( REASON/MIND and/||/<> WATER )


- US ile/ve/değil/||/<> USUN YAPILANDIRILMASI/İNŞÂSI


- UŞAK ile/ve/<> ODABAŞI

( ... İLE/VE/<> Hanlarda çalışan uşakların başı. | Yeniçeri örgütünde, görevi, alaylarda selam törenlerini düzenlemek ve yönetmek olan subay. )


- US/AKIL:
HERKESİ AŞKIN ile/ve/||/<> HERKESTE İÇKİN


- US/AKIL[Ar.]/LOGOS[Yun.] ile/ve/||/<> YER/TOPOS[Yun.]


- USANÇ/GINA ile/ve/||/<>/< KANIKSAMA

( İlişki(ler)de, "sahip olmakta", [kendinden ve/ya da ötekinden] "eminlikte", en önemli eşik, kanıksama noktasıdır. [Kavuşmakta/vuslatta, gına/kanıksama vardır.]

Bu eşik, ancak, bunun bilgi ve bilinciyle, sürekli anımsanarak, ilişkiyi besleyecek/destekleyecek davranış ve tutumla, iletişim ve paylaşımla aşılabilir. )


- ÜŞENGEÇ/LİK ile/ve/değil/yerine/||/<> İHMALKÂR/LIK

( TEKÂSÜL ile/ve/değil/yerine/||/<> ... )


- ÜŞENGEÇ/LİK ile/ve/değil/||/<>/>/< MUTSUZ/LUK

( Mutsuz kişiler, yorgun olur ve hiçbir şey yapmak istemezler. )


- ÜŞENME ile/ve/||/<> "GÖZÜNDE BÜYÜLTME"


- ÜSLÛB/ÜSLÛP ile/ve EKOL


- ÜSLUB ile/ve USLÛB


- ÜSLÛP ile/ve/||/<> USTURUP/LU[İt. < STROPA]

( Tarz. İLE/VE/||/<> Biçimine getirmek, uygun zamanı bulmak, denk düşürmek. )


- ÜSLÛP'TA:
BİREYSELLİĞİN YÜCELİĞİ ve GÜZELLİK SEVGİSİ


- USSAL BİLGİ ile/ve/<> SEZGİSEL BİLGİ

( İkinci türden bilgi. )

( Gerçeği yanlıştan ayırdeden bilgi. )

( Zorunlu olarak gerçektir. )

( RATIONAL KNOWLEDGE vs./and/<> INTUITIONAL KNOWLEDGE )

( COGNITIONEM SECUNDI GENERIS cum/et/<> SCIENTIA INTUITIVA )


- USSAL ile/ve/||/<> KAVRAMSAL


- USSAL/LIK ile/ve/<> EVRENSEL/LİK


- US/SAL/LIK ile/ve/=/<> OLGU/SAL/LIK


- ÜSSÜ:
KARE/Sİ(2) ile/ve KÜP/Ü(3)

( ... İLE/VE Çoğaltmak kopyalamak. KÖP ETMEK[Eski Türkçe] )

( Ayrıca "Copy"[İng.] sözcüğünün de köp ile bağlantılı olduğu düşünülmektedir. )


- ÜST METİN İŞARETLEME DİLİ/HYPERTEXT MARKUP LANGUAGE/HTML[İng.] ile/ve/||/<> GENİŞLETİLEBİLİR İŞARET DİLİ/EXTENSIBLE MARKUP LANGUAGE/XML[İng.]

( Verileri ve içerikleri görüntülemek için kullanılır. İLE/VE/||/<> Verileri depolamak ve paylaşmak için kullanılır. )

( Etiketleri önceden tanımlanmıştır. İLE/VE/||/<> Etiketleri önceden tanımlanmamıştır. Kullanıcı kendi etiketlerini oluşturmaktadır. )


- ÜST ile/ve AYRI

( TOP vs./and DIFFERENT )


- ÜST ile/ve NİTELİKLİ

( TOP vs./and QUALIFIED )


- USTA ile/ve/<>/|| USTALIK


- USTALAŞMA ve/||/<>/> YALINLAŞMA

( Ustalaşanlar, yalınlaşır. Yalınlaşma da çekim yaratır. )


- USTALIK:
USTANI GEÇMEK ve/||/<> SENİ GEÇECEK USTA YETİŞTİRMEK


- USTALIK ile/ve ANLAYIŞ

( PROFICIENCY vs./and PARADIGM )


- USTALIK ile/ve BECERİ

( PROFICIENCY vs./and SKILL )


- USTA/LIK ile/ve BİLGE/LİK


- USTALIK ile/ve İRFAN


- USTALIKLA ile/ve/<> USÛLÜNCE


- USTALIKTA/VİRTÜÖZLÜKTE:
NICCOLO PAGANINI ve/||/<> FRANZ LIST


- ÜSTE ÇIKMAYA ÇALIŞMAK ile/ve/değil/yerine SAVUNMA


- ÜSTENCİL ile/ve/değil/||/<>/< DOĞRUDAN


- ÜSTENCİLİK ile/ve/||/<> KUYRUĞU DİK TUTMAK


- ÜSTLENME ile/ve/||/<> KABULLENME


- ÜSTÜBEÇ/KİRŞEN[dvnlgttrk]/İSFÎDÂC[Fars.] ile/ve/<> ÜSTÜBEÇ MACUNU

( Boyacılıkta kullanılan, zehirli, bazik kurşun karbonat. İLE/VE/<> Üstübeç ya da tutkaldan, dövülmüş tebeşir tozu ile hazırlanan onarma macunu. )


- ÜSTÜN ve/||/=/<> İNSANI/KİŞİLERİ SEVEN

( En "üstün" kişi/ler, kişileri/insanı seven(ler)dir. )


- ÜSTÜN ile/ve/değil ÖTE

( [not] SUPERIOR vs./and/but BEYOND )


- ÜSTÜN ile/ve/değil ÜNLÜ

( Sakınan ve ümit edenlerin dışında kimsenin kimseye üstünlüğü yoktur. )


- ÜSTÜNE TUZ BİBER EKMEK ile/ve YANGINA KÖRÜKLE GİTMEK


- ÜSTÜNKÖRÜ ile/ve SORGULAMADAN


- ÜSTÜN/LÜK / GERİ/LİK ile/ve/değil/yerine FARK/LI/LIK


- ÜSTÜN/LÜK ile/ve/değil/yerine/||/<> FARKLI/LIK

( [not] SUPERIOR/ITY vs./and/but/||/<> DIFFERENT/DIFFERENCE, DIVERSITY
DIFFERENT/DIFFERENCE, DIVERSITY instead of SUPERIOR/ITY )


- ÜSTÜN/LÜK ile/ve/değil/yerine KAPSAYICI/LIK


- ÜSTÜN/LÜK(GALİBİYET) ile/ve/değil/yerine YÜCE/LİK


- ÜSTÜN/LÜK / ALÇAK/LIK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ÖNCE/LİK / SONRA/LIK


- ÜSTÜNÜZE ALMAYIN ile/ve/değil/||/<>/< SİZE YÖNELİK DEĞİL


- USÛL - ESAS ile/ve/||/<> KEM ÂLET - KEMALÂT

( Yöntem, içerikten önce gelir. İLE/VE/||/<> Yanlış ya da kötü araç/âlet ile iş çıkarılmaz, olgunluk sağlan(a)maz. )


- USÛL:
İLKE ve/||/<> YÖNTEM


- USÛL ile/ve ARUZ ile/ve MAKAM ile/ve EDEB


- USÛL ile/ve ERKÂN

( Yöntemler. İLE/VE Esaslar, destekler. | Reisler. )


- USÛL ile/ve/<> FÜRÛG[Fars.]

( Yöntem. İLE/VE/<> Işık/ziyâ/nur, parlaklık, parıldayış. )


- USÛL ile/ve/||/<>/> HUSÛL


- USÛL ile/ve/değil/yerine MENHEC

( İlkelere teallük eder, eylemsel bir şey sunmaz. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Herhangi bir bilim dalına ait konunun/nesnenin bilgisini elde etme yolu. )


- USÛL ile/ve/||/<> TEAMÜL


- USÛLEYN:
USÛL-İ FIKIH ile/ve/||/<> USÛL-İ DİN

( USULEYN: USUL-I ISLAMIC JURISPRUDENCE vs./and/||/<> USUL-I RELIGION )


- USÛL-Ü FIKIH'TA:
KİTAP ile/ve/||/<> SÜNNET ile/ve/||/<> İCMÂ ile/ve/||/<> KIYAS


- ÜŞÜMEK ile/ve/> TİTREMEK

( ÂCÎŞ ile/ve/> ... )


- ÜŞÜMEK ile/ve/değil/<> ÜŞÜTMEK

Bugün[15 Kasım 2025]
itibarı ile 22.177 başlık/FaRk ile birlikte,
22.177 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(81/90)