ve (... ve ...) bağlaçlı FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 22.177 başlık/FaRk ile birlikte,
22.177 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(60/90)
- NEZÂKET:
PARASIZLIKTAN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< AYRINTILARI ANLAMIŞLIKTAN
- NEZÂRET[Ar. < NAZAR] ile/ve/<> VEKÂLET/VEKİLLİK[Ar.]
( Bakma, bakış, etrafı görme, seyir. | Gözetme, gözden geçirme, denetim. | İdâre, reislik. | Nâzırlık, vekillik. İLE/VE/<> Başkasının işini görmeye görevli ve/ya da yetkili olma. | Birini, kendi yerine geçirme. | Birinin yerini tutma. | Vekillik, nezâret. | Vekilin, görev yaptığı yer/bina. )
- NEZÂRET ile/ve/||/<> BASÎRET
- NEZDİNDE ile/ve/||/<>/< ADDETMEK
( Yanında, huzurunda, gözetiminde. İLE/VE/||/<>/< Saymak. )
- NEZÎR ile/ve/değil/yerine BEŞÎR
( Korkulacak şey, henüz ortada yokken, musibet başa gelmeden önce uyaran kişi. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Nimetleri, ikramları henüz kendine ulaşmadan önce o nimetlerin güzelliğini gösteren, bildiren kişi. )
( Korkutucu değil, uyarıcı. )
( Kur'an-ı Kerim'in adlarındandır. )
( Allah'ın 1001 esmasındandır. )
( "Şuradan giderseniz düşersiniz" gibi. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE "Şöyle yaparsanız, şu ödülü kazanırsınız" gibi. )
( Kişinin, başına gelebilecek kötülüğü yaşamaması için kişiye anlatan. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Kişinin, henüz yaşamadan önce deneyimleyebileceği şeyleri müjdeleyen. )
- CUSANUS ve/||/<>/> KOPERNİK ve/||/<>/> PARASELSUS
( 1401 - 11 Ağustos 1464 VE/||/<>/> 19 Şubat 1473 - 24 Mayıs 1543 VE/||/<>/> 1493 - 24 Eylül 1541 )
- NİCEL ÇOKLUK ile/ve GENEL KABUL/LER
( QUANTITATIVE MAJORITY vs./and GENERAL ACCEPTANCE/S )
- [ne yazık ki]
NİCELİK EGEMENLİĞİ ile/ve/<> DEĞERSİZLİK ile/ve/<> GÖRELİLİK
- NİCELİK ile/ve/||/<>/> BİLİNMEYEN NİCELİK
- NİCELİK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< NİTELİK
( Bölünebilir olan. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Bölünemez olan. )
( Altın, altınlık niceliğinde, altınlık niteliklerini barındırır. )
( ARITHMOS ile/ve/değil/yerine/||/<>/< EIDOS )
( [not] QUANTITY vs./and QUALITY
QUALITY instead of QUANTITY )
- NİCELİKSEL VAROLAN ile/ve/değil/||/<> NİTELİKSEL VAROLAN
( Cansızlar, bitkiler ve hayvanlar. İLE/VE/DEĞİL/||/<> İnsan. )
- NİÇİN? ile/ve/değil/yerine/önce/||/<>/>/< NASIL?
( Ne için? İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/ÖNCE/||/<>/>/< Ne asıl? )
( Niçin'i olan, nasıl'a [biraz/bazen] "katlanabilir". )
( Sokrates öncesi > Sokrates > Platon > Aristoteles. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/ÖNCE/||/<>/>/< Aristoteles > Descartes > Newton > Kant > Hegel ve sonrası. )
- NICOLAUS CUSANUS ile/ve/||/<> ANAXAGORAS
- NIELS BOHR ve/||/<> ALBERT EINSTEIN
(
)
- NIELS HENRIK ABEL ve/||/<> EVARISTE GALOIS ve/||/<> ŞÂNİZÂDE ATÂULLAH EFENDİ
( 05 Ağustos 1802 - 06 Nisan 1829 VE/||/<> 25 Ekim 1811 - 31 Mayıs 1832 VE/||/<> 1771 - ? )
( GALOIS KURAMI: Gauss'un kullandığı bazı teknikleri genelleştirerek, derecesi dörtten büyük olan her polinom için çalışacak bir kök bulma yöntemi oluşturmanın neden olanaksız olduğunu açıklar. İçinde kökleri aradağımız sayı dizgeleri "nesneler" ile kökleri kendi arasında döndüren permütasyon "öbekleri" arasında daha önce gözlemlenmemiş ilişkiler bulur. Bu ilişkiler yumağına, bugün genel olarak verilen addır. )
- NIELS HENRIK DAVID BOHR ve/||/<> MAX BORN
( 07 Ekim 1885 - 18 Kasım 1962 ve/||/<> 11 Aralık 1882 - 05 Ocak 1970 )
- NİFÂK ve/>< TEDBİRÂT
- NİHAÎ ile/ve/değil/yerine CÂMİ
- NİKÂH ile/ve DÜĞÜN
- NİKÂH ile/ve DÜĞÜN/KÜDEN[dvnlgttrk]
- NİKÂH ve SİFAH
- NİKAHTA:
TANIKLIK/ŞEHÂDET ve/||/<>/> İHİTİYÂR/RIZÂ ve/||/<>/> SÜRESİZLİK
- NİL ve/<> VICTORIA
( Dünyanın en uzun ırmağı.[6400 km.] VE/<> Dünyanın en büyük ikinci gölüdür.[Marmara Denizi'nden 5 kat daha büyüktür.] )
- NİLÜFER ile/ve/< LOTUS[Lat. < Yun.]
( Yaprakları yuvarlak ve geniş, durgun sularda ya da havuzlarda yetişen bir su bitkisi. İLE/VE/< Nilüfer cinsinden birçok bitkiye verilen genel ad. )
( NYMPHEA cum/et/< ... )
( ÂBRÛD, ÂBÛ ile/ve/< ... )
- NİMET ve/<> MEZİYET
- NİMET ve MUHABBET
( Kalıba. VE Ruha. )
- NİMET[Ar.] ve/<> RAHMET[Ar.]
- NİMET ve/<> ŞÜKÜR
( Nimetin şükrü, nimetten daha değerlidir. )
( Bir nimetin çok olması, onun nimet olmadığını göstermez. )
- ...'NIN ...:
"BİTECEĞİ" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SÜRMEYEBİLECEĞİ
- ...'NIN DEDİĞİ ile/ve/değil/||/<>/> ...'NIN BİLDİRDİĞİ
- ...NIN "DOKUNMA/SI" ile/ve/yerine ...NIN ETKİ ETME/Sİ
- [...'NIN ...]
... DUYUMSANDIĞI/HİSSEDİLDİĞİ ile/ve/değil/||/<>/< ... YANSIDIĞI
- -NIN EKİ ve -DIR EKİ
( 'S to IS )
- ...'NIN:
"MUTFAĞI" ile/ve/||/<> "ARKA SOKAKLAR"
- ...NIN:
NE ANLAMA GELDİĞİ ile/ve/||/<> TANIMI/BELİRTİLİŞİ/İFADESİ
- ...NIN NEDENİ ile/ve/değil/yerine ...NIN İLİŞKİSİ
- ...'NIN:
"ONURU" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< OLURU
- ...NIN SÜRECİ ile/ve ...NIN SÜRECİ
( PROCESS OF ... vs./and PROCESS OF ... )
- ...'NIN:
TANIMI ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BAĞLI OLDUĞU/OLABİLECEĞİ YER
- NÎRÂN ile/ve/<> ZÎFÂN ile/ve/<> KURBÂN
( Canını, ateşe. İLE/VE/<> Malını, misafire. İLE/VE/<> Yakınını, Allah'a. )
- NİRENGİ ile/ve/||/<> EKSEN ile/ve/||/<> HİZA
- NİSAN YAĞMURU ile/ve MAYIS YAĞMURU
( Nisan yağar sap olur, Mayıs yağar çeç olur. [çeç: Tahıl yığını] )
( Nisan yağmuru, sadef'in karnına düşünce inci, yılanın ağzına düşünce zehir olur. )
( Nisan yağmuru ekinlerin sapını geliştirir. Mayıs yağmuru başakların dolgunlaşmasına yarar. )
- NİŞASTA ile/ve/||/<>/> GLİKOJEN
( Bitkilerde enerji depolayan polisakkarit. İLE/VE/||/<>/> Hayvanlarda enerji depolayan polisakkarit. )
- NİŞASTA ile/ve/<>/> HELME
( ... İLE/VE/<>/> Fasulye, pirinç, buğday gibi taneler, kaynatıldığında, nişastanın çökelmesiyle oluşan koyu sıvı. | Bazı bitkilerin, kök, çiçek ve tohumlarında bulunan koyu kıvamlı madde. )
- NISF[Ar.]/NİM[Fars.] ile/ve/||/<>/> ADL/ADÂLET
( Bir şeyin yarısı. İLE/VE/||/<>/> Hakkın/payın doğru dağıtılması, ait olduğu yere/kişiye teslim edilmesi. )
- NISF ile/ve/||/<> CERH
( Yarım. İLE/VE/||/<> Yarmak. )
- NİSPET ile/ve İZÂFE
- NİSPET ile/ve ŞART
- NİTELEME ile/ve KAYITLANDIRMA
- NİTELİK:
OLUMLU ve/||/<> OLUMSUZ ve/||/<> SONSUZ
- NİTELİK ile/ve ANLAM
( vs./and/||/<> MEANING )
- NİTELİK ile/ve DENGE
( QUALITY vs./and BALANCE )
- NİTELİK ile/ve DERİNLİK
( QUALITY vs./and DEPTH )
- NİTELİK ile/ve DOZ
( QUALITY vs./ve DOSE )
- NİTELİK ve/<>/> FELSEFE
( QUALITY/ATTRIBUTE and/<>/> PHILOSOPHY )
- NİTELİK ile/ve GEÇERLİLİK
( QUALITY vs./and VALIDITY )
- NİTELİK ile/ve İKİLİ NİTELİK
( QUALITY vs. COUPLE/DOUBLE QUALITY )
- NİTELİK ile/ve/değil/||/<>/< KAPSAM
- NİTELİK ile/ve/değil KENDİLİK
( Sıfat. İLE/VE/DEĞİL Ad. )
( Siz, sadece kendinizsinizdir. )
( Adjective. VS./AND Name. )
( [not] QUALITY vs./and/but SELF )
- NİTELİK ile/ve KUDRET
( QUALITY vs./and CAPABLE )
- NİCELİK ile/ve/||/<>/> NİTELİK ile/ve/||/<>/> ÖLÇÜ
( Bölünebilir olan. İLE/VE/||/<>/> Bölünemez olan. İLE/VE/||/<>/> ... )
( "Kaç?" sorusunun yanıtıdır. İLE/VE/||/<>/> "Nasıl?"[Ne asıl? < KEYFE] sorusunun yanıtıdır. İLE/VE/||/<>/> ... )
( Nicelik olmadan, nitelik olmaz! Nitelik olmadan da nicelik! )
( Altın, altınlık niceliğinde, altınlık niteliklerini barındırır. )
( QUANTITY vs./and/||/<>/> QUALITY vs./and/||/<>/> MODERATION )
( ... ile/ve/||/<>/> GUNA ile/ve/||/<>/> ... )
( KEMMİYET ile/ve/||/<>/> KEYFİYET ile/ve/||/<>/> MİYAR )
- NİTELİK ile/ve/||/<>/> OLANAK
- NİTELİK/LER ile/ve BOYUT
( QUALITY vs./and DIMENSION )
- NİTELİKLİ/KAPSAMLI YANIT ve/||/<>/>/< NİTELİKLİ SORU
- NİTELİKLİ YAŞAM İÇİN ...:
YARISI ile/ve/||/<> 2 KATI ile/ve/||/<> 3 KATI :) :) :) ile/ve/||/<> SINIRSIZ ve KOŞULSUZ
( Yemeğin. İLE/VE/||/<> Yürüyüş. İLE/VE/||/<> Gülüş. :) İLE/VE/||/<> Saygı ve Sevgi. )
- NİTELİKLİ ile/ve/<>/değil SEÇKİN
( [not] QUALIFIED vs./and/<>/but DISTINGUISHED )
- DENEYİMLER:
NİTELİKSEL ile/ve/||/<> YÖNELİMSEL
- NİTRİK ASİT ile/ve/<>/> PİKRİK ASİT[Fr. < Yun.]
( ... İLE/VE/<>/> Nitrik asidin, anilin, ipek vb. maddelere etkimesiyle elde edilen asit.[OH-C6H2 (NO2)3 [Boyacılıkta, patlayıcı maddeler yapımında ve tıpta kullanılır.] )
- NİTROZAMİT ile/ve/||/<> NİTROZAMİN
- NİYALA ile/ve ORİBİ
( Afrika'ya özgü antilop. İLE/VE Afrika'ya özgü antilop. )
- NİYAZİ MISRÎ ve/<> ÜMMÎ SİNAN
- NİYE? ile/ve/||/<>/> ... DİYE
- NİYET AÇMAZI ile/ve/||/<> CAYDIRICILIK AÇMAZI ile/ve/||/<> INDY AÇMAZI
- NİYET DİLLERİ ile/ve/<> GERÇEK DİLLER
( Amaca bağlandıkları zaman anlam oluşur. İLE/VE/<> Anlam, doğrudan üzerinde/içinde aranır/bulunur. )
( Arâmî, Âsır, Keldânî, Süryânî, İbrânî ve giderek Arâbî dillerin yapısı "niyet dili"dir. Bu kavram "niyete bağlı", "anlam/mânâ dili" niteliğini taşımaktadır. Niyet dillerinde yazı dili yalnızca ünsüzlerle kurulur ve okunurken ünlendirilir. Yunanca Hermes olarak kodlandırılmış olan sözcük aslen "HRM" olarak kodlanmakta ve "Hiram" diye ünlendirildiğinde "Nurlanmış" anlamına gelmektedir. )
( INTENTIONAL LANGUAGES vs./and/<> CORRECT LANGUAGES )
- [ne yazık ki]
"NİYET OKUMA" ile/ve/||/<> "AKIL OKUMA"
( İkisi de yanlıştır ve olanaksızdır. Hiçbir zaman, zemin ve koşulda yapılmamalıdır! )
- NİYET "OKUMAK" ile/ve/||/<> "KİŞİLİK ÇÖZÜMLEMESİ"
- NİYET:
YOKSA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< VARSA
( "Bahane/mazeret", çoktur. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Hiçbir bahane/mazeret, yoktur. )
- NİYET ve/<>/= ABDEST
- NİYET ve/> ÂKIBET
- NİYET ile/ve AKLINDA TUTMAK
( INTENTION vs./and TO KEEP IN MIND )
- NİYET ile/ve AMEL
( Niyet, kalbin ubudiyeti. İLE Amel, azaların/uzuvların ubudiyeti. )
( Önce Niyet, sonra Amel. )
( Niyet hayır, akıbet hayır. )
( Niyet bâtın, amel zâhirdir. )
( Müminin niyeti amelinden üstündür. )
( NİYET: Âdet ile ibâdeti ayıran şey. )
- NİYET ile/ve/<> BAŞARI/MUVAFFAKİYET
( Kendinden/senden. İLE/VE/<> Oradan. )
( INTENTION vs./and/<> SUCCESS )
- NİYET ile/ve CİDDİYET
( INTENTION vs./and SERIOUSNESS )
- NİYET ile/ve/||/<>/> DİYET
- NİYET ile/ve EĞİLİM
( INTENTION vs./and TENDENCY )
- NİYET ile/ve/<>/>/< EYLEM
( Niyet, eylemden önceliklidir. )
( Eylem, içtenliğin kanıtıdır. )
( Eylem, gerçeğin mihenk taşıdır. )
( Berraklık ve sevecenlik eylemdir. )
( Eylem konusunda tasa çekmeyin, aklınıza ve gönlünüze özen gösterin. )
( Gerçeği bulmak için günlük hayatınızın en küçük eylemlerinde gerçek olmalısınız. )
( Gerçek, samimi eylemin meyvesidir. )
( Kalbi değiştiren eylemdir. )
( Sağlam bir anlayışa sahip bir kişi, eylemden sakınmaz. )
( İmgenin ardında ve ötesinde olan idrak ve eylem gücüsünüz. )
( Eylem, gizli, bilinmeyen, bilinemez olandır. Sadece onun meyvesini bilebilirsiniz. )
( Hiç kimse, bir başkası adına eylemde bulunamaz. )
( Vazgeçme! Üşenme! Erteleme! )
( Nobody can act for another. )
( Do not give up! Do not dilatory! Do not delay! )
( Action is a proof of earnestness.
Action is the touchstone of reality.
Clarity and charity is action.
You need not worry about action, look after your mind and heart.
Action is hidden, unknown, unknowable. You can only know the fruit.
A man of steady understanding will not refrain from action. )
( INTENTION vs./and/<>/>/< ACTION )
- NİYET ile/ve EYLEM
( Eylem, içtenliğin kanıtıdır. )
( INTENTION vs./and ACTION )
- NİYET ve/||/<> GAYRET ve/||/<> DİRÂYET[YETENEK]
- NİYET ile/ve/<> GEREKSİNİM
( INTENTION vs./and/<> NEED )
- NİYET ve/> GİRİŞİM
- NİYET ile/ve/||/<> GİZEM
- NİYET ile/ve/değil/yerine/||/<>/< HEDEF
- NİYET ve/>/< İDRAK ve/>/< İMAN
- NİYET ve/< İDRAK ve/< İMAN
- NİYET ile/ve İRÂDE
( Kişi, Ahsen-i Takvim'dir, iradesi elindedir. İsterse yakasını bu âlemden kurtarır, isterse içine düşer. )
- NİYET ile/ve İRÂDE
( INTENTION vs./and WILLPOWER )
- NİYET ve İSTEK/TALEP
- NİYET ile/ve/||/<> İZLENİM
- NİYET ve/||/<>/> KARAR ve/||/<>/> UYGULAMA
( INTENTION and/||/<>/> DECISION and/||/<>/> APPLICATION )
- NİYET ile/ve KIBLE
- NİYET ile/ve KIBLE
- NİYET ve/||/<>/< MECÂL
- NİYET ve/||/<> NAZAR ve/||/<> MÂNÂ-İ HARF ve/||/<> MÂNÂ-İ İSİM
- NİYET ve/<> NAZAR(BAKIŞ AÇISI)
( INTENTION and/<> PARADIGM )
- NİYET ve/<> TERCİH
- NİYET ile/ve ÜSLÛB
- NİYET ile/ve/değil YAKLAŞIM
( [not] INTENTION vs./and/but APPROACH )
- NİYET ile/ve YÖN
( INTENTION vs./and DIRECTION )
- NİYET ile/ve YÖNELİM
( INTENTION vs./and TO TEND )
- NİYET ile/ve/<> YÖNELİM/EĞİLİM/MEYL
- NİYET ve/||/<> YÖNELİM ve/||/<> BAĞLILIKLAR ve/||/<> YATKINLIKLAR
- NİYET ile/ve YÖNELİŞ
- NİYET ile/ve/<> YÖNTEM
- NİYET/Lİ/LİK ile/ve EREK/Lİ/LİK / AMAÇ/LI/LIK
( Akıllı kişi, amacı niyette görür. )
( Niyet, amacı gösterir. )
( Niyet hayır, âkıbet hayır. )
( INTENTION vs./and AIM/PURPOSE/GOAL )
( MEYELÂN ile/ve GÂYE )
- NİYETSİZ/LİK ile/ve TERBİYESİZ/LİK
- KUŞKU:
NİYETTE ile/ve/||/<> AMAÇTA
( Yola çıkarmaz. İLE/VE/||/<> Yol aldırtmaz. )
- NİYET'TE:
SAMİMİYET, İÇTENLİK, YAKINLIK
ve
TUTUM'DA:
RESMİYET, MESAFE, CİDDİYET
( SINCERELY, SINCERITY, NEARNESS :ON INTENTION and SOLEMNITY, DISTANCE, SERIOUSNESS :ON ATTITUDE )
- NİZÂM ile/ve/||/<> İNTİZÂM
( Düzen. İLE/VE/||/<> Düzenli olma, düzenlilik. )
- NÖBET ile/ve/değil/yerine MESAİ
- NOEIN ESTIN EINAI!:
( DÜŞÜNCE ve/||/<>/= OLMAK )
- NOEL (SANTA CRUZ) ile/ve/değil YILBAŞI (ST. SYLVESTER)
( 25 Aralık'ta. İLE/VE/DEĞİL 31 Aralık'ta. )
( Hristiyanlık'ta dinî bayram. İLE/VE/DEĞİL Yeni yıl kutlaması. )
- NOESIS ile/ve NOUS
( ... ile/ve CEBRAİL )
- NOKTA ve/||/<>/>/< BİR(LİK)
- NOKTA ve/> ÇİZGİ
- NOKTA ile/ve/||/<>/> ÇİZGİ ile/ve/||/<>/> ÜÇGEN ile/ve/||/<>/> PİRAMİT
( Tek nokta. İLE/VE/||/<>/> İki nokta. İLE/VE/||/<>/> Üç nokta. İLE/VE/||/<>/> Dört nokta. )
- NOKTA ve/||/<>/> DÜZLEM ve/||/<>/> ALAN ve/||/<>/> BİÇİM/ŞEKİL
- NOKTA ve/||/<> DÜZLEM ve/||/<> NESNE/ŞEY
( Biraradalığı vermezler. )
- NOKTA ile/ve/değil EŞİK
- NOKTA ile/ve/||/<> KÜRE
( Uzaktan bakarsak. İLE/VE/||/<> Yakından bakarsak. )
( POINT vs./and/||/<> SPHERE )
- NOKTA ile/ve/<> SONSUZ/LUK
( NOKTANIN SONSUZLUĞU )
( POINT vs./and ETERNITY )
- NOKTA ile/ve SONSUZ/LUK
( NOKTANIN SONSUZLUĞU )
( POINT vs./and ETERNITY )
- NOKTA ile/ve SÖZ
- NOKTA ile/ve SÜREKLİ NOKTA
( COMMON FIELD vs./and CONTINUAL POINT )
- NOKTA ile/ve/değil YOĞUN TİTREŞİM
- NOKTALAMA ile/ve/||/<> HAREKE
( Latin abecesinde. İLE/VE/||/<> Arap abecesinde. )
( İnsanlık, bir gün...
(,) Virgülü kaybetti:
Söyledikleri, birbirine karıştı.
(.) Noktayı kaybetti:
Düşünceleri, uzayıp gitti. Ayıramadı onları.
(!) Ünlem işaretini kaybetti bir gün de:
Sevincini, öfkesini, tüm duygularını kaybetti.
(?) Soru işaretini kaybetti bir başka gün:
Soru sormayı unuttu.
Her şeyi olduğu gibi kabul eder oldu.
(:) İki noktayı kaybetti başka bir gün:
Hiçbir açıklama yapamadı.
Yaşamının sonuna geldiğinde...
Elinde sadece (") tırnak işareti kalmıştı...
“İçinde de başkalarının düşünceleri vardı yalnızca."
Alex Kanevsky )
- NOKTASIZ ile/ve/<> NOKSANSIZ
- NOMOTETİK BİLİMLER ile/ve İDEOGRAFİK BİLİMLER
( Doğa bilimleri. İLE/VE Tin bilimleri. )
- NORMAL GÜÇ ile/ve/||/<> SÜRTÜNME GÜCÜ
( Bir yüzeyin, nesneye uyguladığı dik güç. İLE/VE/||/<> İki yüzey arasında harekete karşı oluşan güç. )
- NORMAL ile/ve/değil OLAĞAN
( [not] NORMAL vs./and/but USUAL/POSSIBLE )
- NÖRON/LAR ile/ve AYNA NÖRON/LAR
( GIACOMO RIZZOLATTI )
( )
- NÖRON/LAR ile/ve/<> GÖKADA/LAR
- NOTA ile/ve/< (ARAP) HARF NOTASI
- NOTA ile/ve EBCED NOTASI
( ... İLE/VE SOFIUDDIN URMEVÎ[XIII. yy.] [Ebced notasını düzenleyen.] )
- NOTA ile/ve GADUFU
( ... İLE/VE Japon müzik yazısı. )
- NOTA ile/ve HAMPARSUM NOTASI
- NOTA'DAN, SENFONİ'YE ile/ve/||/<> ZERRE'DEN, OKYANUS'A
- KÂTİB-İ ÂDİL/NOTER[Fr. < NOTAIRE] ile/ve/||/<> HAKEM
- NÖTRON[Fr.] ile/ve PROTON[Yun.]
( Yaklaşık olarak proton ağırlığında ve elektrik yüklü olmayan bir atom parçacığı[yüksüz parçacık]. İLE Atom çekirdeğinde, her biri +1 pozitif elektrik yükü taşıyan atom parçacığı. | Hidrojen atomunun çekirdeği. )
( Kütleleri hemen hemen aynı olup, her biri yaklaşık 1.7 x 10¯²4 gramdır. )
- NOUVELLE ile/ve NOVELETTE ile/ve NOVELLA
- NÜBÜVVET ve/> İLİM
- NÜBÜVVET ile/ve RİSÂLET
( Kendine. İLE/VE Ümmetine. )
- NÜFÛZ EDİLEBİLİRLİK ile/ve/||/<> NÜFÛZ EDİLEMEZLİK
- NÜFÛZ ile/ve/||/<> DUHUL
- NUH'UN ÇOCUKLARI:
SÂM/SHEM[İng./İbr. ŞEM] ile/ve/||/<>/> HÂM ile/ve/||/<>/> YÂFES / JAPHETH[İng.] / YEFET/YAFET[İbr.]
( Ad/isim, ün/şöhret. [Semitik < Shem] İLE/VE/||/<>/> Sıcak/karanlık/yanık tenli.[Ham'ın "soyunun", "siyah ırk"ı temsil ettiği "iddiası", bazı Batı'lı sömürgeci yaklaşımlarda çarpıtılarak kullanılmıştır.] İLE/VE/||/<>/> Genişlemek/yayılmak. )
- NÛK[Fars.] ile/ve TOMŞUK
( Kuş gagası. İLE/VE Kuşların kıvrık gagası. )
- NUMUNE BAĞLARI ile/ve KAZIKLI BAĞLARI ile/ve CEVİZLİBAĞ
- NUN HARFİNİN:
GÖRÜNEN ANLAMLARI ile/ve/||/<> GÖRÜNMEYEN ANLAMLARI
- NUR BAĞI ile/ve/<> RUH BAĞI
- NÛR ve/<> HİDÂYET
( İman. VE/<> İslâm. )
- NUR ve/||/<> HİDÂYET(KILAVUZLAMA)
( Tevrat'ta. / İncil'de. / Kur'ân-ı Kerîm'de. / Kişide. )
( PHILO ve/||/<> SOPHOS )
- NUR ve/<> HİDÂYET(KILAVUZLAMA)
( Sevgi. VE/<> Adâlet. )
( Dışarıda adâlet, içeride sevgi. )
- NUR ve/||/<> İMAN
( Olsun! VE/||/<> Olsun! )
- NUR ile/ve KUDRET
- NÛR ve OLMAK
- NÛR ile/ve RUH
- NUR ile/ve/<> ŞEFKÂT
( İlâhî sevgi. İLE/VE/<> ... )
- NURLANMIŞ ve/||/<> ONURLANMIŞ
( Şehit. VE/||/<> Gazi. )
- NÜSHA TESPİTİNDE:
TEK OLMASI ile/ve/||/<> NADİR OLMASI ile/ve/||/<> MÜELLİF HATTI OLMASI ile/ve/||/<> EN ESKİ TARİHLİ OLANI ile/ve/||/<> MÜELLİF NÜSHASINDAN İSTİNSAH EDİLMİŞ OLMASI ile/ve/||/<> MÜELLİFİN YAŞAMINDA, EN YAKIN DÖNEMDE MUKÂBELE EDİLMİŞ OLMASI ile/ve/||/<> İLK 2/3 FERÂ KAYDININ OLMASI
- NUSRAT["NUSRET" değil!] ve/||/<>/>/< ERTUĞRUL
( Çanakkale'deki mayın gemimizin adı. VE/||/<>/>/< Japonya'ya gidip de dönemeyen gemimizin adı. | Tayyareci İsmail Efendi'nin, Kahire'ye gitmek üzere havalanan fakat Kaz Dağı'na düşen uçağının, Çanakkale Zaferi sırasında onarılarak mayınların gözlenmesini sağlayan Yüzbaşı Cemal'in uçtuğu uçağa verilen ad. )
( ve/||/<>/>/< )
- NUTFE ile/ve/<>/> ALAKA ile/ve/<>/> MUDĞA
- NUTUK:
İÇ KONUŞMA ve/||/<> DIŞ KONUŞMA
( Düşünme/düşünce. VE/||/<> Dil/söz. )
- NUTUK ile/ve/değil/yerine/<>/=/||/hem de ÖĞÜT
- NÜZÛL ile/ve URÛC
( Hazretler ile. İLE/VE/<> Melekler ile. )
( Fiziksel/dışsal. İLE/VE/<> İçsel. )
( Kabalaşmış. İLE/VE/<> İncelmiş/incelerek. )
( Anneyle. İLE/VE/<> Aşkla. )
( Tamamı: ULÛHİYET )
( LÂHUT > NÂSUT ile/ve/<> NÂSUT > LÂHUT )
( KAVS-I NÜZÛL ile/ve/<> KAVS-İ URÛC )
( APAKSEPANA ile/ve UTKSEPANA )
- O AÇIDAN ile/ve DOLAYISIYLA
- O ANLAMDA ile/ve O AÇIDAN
- O DİLİ ve BİZ DİLİ ve BEN DİLİ
- O OLMAK ile/ve/değil/yerine KENDİN OLARAK, O OLMAK
( [not] BEING THAT LIKE vs./and/but BEING THAT BY SELF
BEING THAT BY SELF instead of BEING THAT LIKE )
- O ortamda uyuyacak olsan da git ve DİNLE!!! -ve
- O PARAYI:
"BAYILMAK" ile/ve/||/<>/> "DOMALMAK"
- O TARİHTE ile/ve/||/<> O DÖNEMDE
- O ZAMAN ile/ve BU SEFER
- O ZAMAN ile/ve/yerine O HALDE
- O ZAMAN ile/ve/değil/yerine O TAKDİRDE
- O ile/ve/<> BEN/BİZ
- O ... ile/ve BİR ...
( Belirli. İLE/VE Belirsiz/herhangi. )
- O ve O
( THAT and THAT )
- O³ ve/<> O²
( Küp ve/<> Kare )
- OBA ile/ve/||/<>/> ORDU
( Kız çocuklarıyla kurulmak ve sürdürülmek istenen. İLE/VE/||/<>/> Erkek çocuklarıyla kurulmak ve sürdürülmek istenen. )
- ÖBEK ile/ve/||/<> ZİNCİR
- OBJEKTİF ile/ve/||/<>/> TELEOBJEKTİF
( Fotoğraf makinesi, mikroskop, dürbün vb. optik araçlarda nesnelerden gelen ışınları alıp ekran üzerine aktaran mercek ya da mercek düzeni. İLE/VE/||/<>/> Çok uzağı gösteren mercek. )
- OBJEKTİFTE:
STANDART ile/ve DSLR
- ÖBÜR/ÖTEKİ DİLLER ile/ve/<>/değil/yerine TÜRKÇE
( [not] OTHER LANGUAGES vs./and/<>/but TURKISH )
- OC DİLİ ile/ve OIL DİLİ ile/ve Sİ DİLİ
- ÖÇ ile/ve/||/<> ÖD
( Acı, öfke. İLE/VE/||/<> Öd, safra. )
- OCAK ile/ve/||/<>/> SOFRA
- OÇAK/OÇAQ ile/ve/||/<>/> OÇAKLIK/OÇAQLIK
- PİŞİRME:
OCAKTA ile/ve FIRINDA ile/ve GÜNEŞİN ISITTIĞI TAŞTA
- ÖD ve/||/<> KOLEDOK[Fr. < CHOLEDOQUE]
( Safra. VE/||/<> Safra kanalı, öd kanalı. )
- OD ile/ve/=/||/<>/< OT
( Ateş. İLE/VE/||/<> Toprak üstündeki bölümleri odunlaşmayıp yumuşak kalan, ilkbaharda bitip bir iki mevsim sonra kuruyan küçük bitkiler. | Ateş. )
( FIRE vs./and/=/||/<>/< GRASS/HERB )
- ODA ile/ve/||/<> AYVAN
( ... İLE/VE/||/<> Balkon, salon. | Bir tarafı dşarı açık olan oda. )
- ODA ile/ve MAKAM
( Koltuğun üstüne çıkarsan yükselirsin, başının üstüne alırsan altında ezilirsin! )
( ROOM vs./and POSITION )
- ODA ile/ve/||/<> OTAĞ/ÇERGE
( Evin ya da herhangi bir yapının oturma, çalışma, yatma gibi işlere yarayan, banyo, salon, giriş vb. dışında kalan, bir ya da birden fazla çıkışı olan bölmesi; göz. | Serbest meslek adamlarını içinde toplayan resmî birlik. | Yeniçeri kışlası. | Köy odası. | Daire. İLE Büyük ve süslü çadır. )
- ODAK NOKTASI/NESNE ile/ve/değil/||/<>/< ZİHİNDEKİ(BELLEKTEKİ) ULAŞILMAZLIĞI
- ODAKLANMA ile/ve ADANMA
( FOCUSING vs./and TO BE DEVOTED )
- ODAKLANMA ile/ve/||/<> BASTIRMA
- ODAKLANMA ile/ve/<> KÜMELEME
- ODAK/LANMA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ÖNCELİK/LENDİRME
- ODAKLANMA ile/ve/<> "YATIRIM"
- ODAK(LANMAK İÇİN):
OKU ile/ve/||/<>/> DÜŞÜN ile/ve/||/<>/> ANLA ile/ve/||/<>/> KONUŞ
- ODAKLANMAK ile/ve KOŞULLANMAK
( FOCUSING vs./and CONDITIONING )
- ODALARDA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ORALARDA
( Işıksız olmak... )
( )
- ÖDEME ve/||/<>/> AVİSTO[İt. < A VISTA]
( ... VE/||/<>/> Ödenmesi gereken poliçelere yazılan ve "görüldüğünde" anlamına gelen bir terim. )
- ÖDEŞMEK ile/ve/<> BOY ÖLÇÜŞMEK
- ÖDEV AHLÂKI ile/ve FERÂGAT AHLÂKI ile/ve USTA AHLÂKI
( MORALS OF DUTY vs./and MORALS OF ABNEGATION vs./and MORALS OF MASTER )
- ÖDEV ile/ve/||/<> GÖREV
- ÖDE(YE)MEMEK ile/ve ZORUNLU BORÇ ALMAK
- ÖDİPAL ile/ve/||/<>/< PRE-ÖDİPAL
( 3 - 5 yaş arasında. İLE/VE/||/<>/< 0 - 2 yaş arasında. )
- ÖDÜL ile/ve/değil/||/<>/< UYARAN
- ÖDÜN VERMEK ile/ve/||/<> AĞIR BEDELLER ÖDEMEK
- ÖDÜN VERMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ALTTAN ALMAK
- OEDIPUS KARMAŞIKLIĞI/KOMPLEKSİ ve/||/<> ELEKTRA KARMAŞIKLIĞI/KOMPLEKSİ
( Eril çocuklarda. VE/||/<> Dişil çocuklarda. )
- OEDIPUS:
ŞİŞ AYAK ile/ve/||/<> BİLEN AYAK(KİŞİ)
( )
- ÖFKE(> ADRENALİN >) ve/> KALP KRİZİ
( Keskin sirke, küpüne zarar. )
- ÖFKE GÜCÜ" ve "İSTEK/ARZU GÜCÜ" | ile/ve/değil/yerine/<>/> DÜŞÜNME/DÜŞÜNCE/AKIL GÜCÜ
( Öfkeni, akılla yenemiyorsan, kendini, insandan sayma! )
( Öfkenin her zaman bir nedeni vardır fakat iyi bir nedeni yoktur. )
- ÖFKE:
KUDRET ile/ve/değil/yerine ŞECAAT
- ÖFKE ile/ve/değil/yerine/>< ANLAMA
( Öfkenin olduğu yerde anlama, anlamanın olduğu yerde öfke barın(a)maz. )
- ÖFKE ile/ve/değil/||/<>/< "BEKLENTİ"
- ÖFKE ile/ve/=/||/<> BİR ATIMLIK BARUT/OK
- ÖFKE ile/ve/değil/||/<>/< ÇARESİZLİK
- ÖFKE ile/ve/değil/||/<>/< ENGELLENME
- ÖFKE ile/ve/||/<>/> GERGİNLİK
- [hem] "ÖFKE" ile/ve/hem de/||/<>/>< "HAYRANLIK"
- ÖFKE ile/ve/||/<> HIRS
( [gelirse/yönetilemezse ...]
Akıl gider. İLE/VE/||/<> Edep gider. )
- [ne yazık ki]
ÖFKE ile/ve/||/<> İFRİT[Ar.]
( ... İLE/VE/||/<> Doğu masal ve efsanelerinde kötü, korkunç yaratık. | Öfkeli, ortalığı birbirine katan kişi. | İçini kemiren, meşgul eden şey. )
- ÖFKE ile/ve/||/<>/> KAYGI
( ANGER vs./and/||/<>/> ANXIETY )
- ÖFKE ile/ve/||/<> KEDER ile/ve/||/<> ÜZÜNTÜ ile/ve/||/<> STRES ile/ve/||/<> KORKU
( Karaciğeri yorar ve hasta eder. İLE/VE/||/<> Akciğeri yorar ve hasta eder. İLE/VE/||/<> Mideyi yorar ve hasta eder. İLE/VE/||/<> Kalbi ve beyni yorar ve hasta eder. İLE/VE/||/<> Böbrekleri yorar ve hasta eder. )
- ÖFKE ile/ve/değil/||/<>/< REFLEKS
- ÖFKE ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SAĞLIKLI ÖFKE
- ÖFKE ile/ve/ne yazık ki/> SALDIRI
- ÖFKE ile/ve/||/<>/> SIKINTI
- ÖFKE ile/ve/||/<>/> SUÇLULUK DÜŞÜNCESİ/DUYGUSU
- ÖFKE ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< "TEPKİ"
- ÖFKE ile/ve/||/<> TİKSİNME
- ÖFKE ile/ve/> UTANMAK
( Öfke gelir, göz kararır; öfke gider, yüz kızarır. )
( SCHALTER mit SCHALTER mit SCHALTER )
- ÖFKE ile/ve/değil/||/<>/< YOK SAYILMA
- [ne yazık ki]
ÖFKE ile/ve/||/>/<>/>< ZARAR
( Öfkeyle kalkan, zararla oturur. )
- ÖGE/ÖĞE ile/ve/||/<>/> BİLEŞİK ile/ve/||/<>/> TEK GÖZELİ/HÜCRELİ ile/ve/||/<>/> CANLI ile/ve/||/<>/> ÇOK GÖZELİ/HÜCRELİ ile/ve/||/<>/> İNSAN
( Kimyasal olarak ayrıştırılamayan saf nesneler. İLE/VE/||/<>/> Bir ya da daha fazla ögenin kimyasal olarak birleşmesiyle oluşur. İLE/VE/||/<>/> Bir gözeden oluşan organizmalar. İLE/VE/||/<>/> ... İLE/VE/||/<>/> Birden fazla gözeden oluşan organizmalar. İLE/VE/||/<>/> ... )
- ÖĞELER ile/ve/||/<>/> KİMYASAL EVRİM ile/ve/||/<>/> DİRİMSEL(BİYOLOJİK) EVRİM
(
)
( Kimyasal evrimin, hidrojen siyanür[HCN] ve formaldehid[H2CO] gibi basit organik moleküllerin, abiyotik sentezleriyle başladığı sanılmaktadır. Bu moleküllerin oluşumuyla ilgili olası mekanizmalar bilinmektedir fakat oluşum oranları hakkında belirsizlikler bulunmaktadır. Gereken şey, reaktif olmayan atmosfer moleküllerinin, yeni moleküller oluşturmak üzere birbiriyle birleşmleri için reaktif bileşenlere ayrılmalarını sağlayacak bir enerji kaynağıdır. Şimşekler ve güneşten gelen mor ötesi ışınlar, yerin ilk zamanlarında, uygun enerji kaynağı yaratmış olabilir.
Polimerlerin, bileşenleri olan monomerlerden oluşmaları için enerji girişi gerekir. Polimerler ve öteki organik bileşikler, daha basit bileşikler olarak yalınlaştıklarında, enerji açığa çıkar.
Tüm organizmalarda, metabolik ve genetik aygıttan başka, protein ve başka polimerlerden oluşan zarlar bulunur. Bazı zarlar, hücreyi kuşatarak canlı protoplazmayı çevresindeki ortamdan ayırır; ötekiler ise iç zarlardır. Son araştırmalar, zarların sadece basit bir koruma olmadıklarını, hücrenin biyokimyasal işlemlerinin çoğunun zarlarda oluştuğunu göstermiştir. Örneğin, hücre çeperinin etkin işlevlerinden biri, çevredeki bileşenler ortamından hücre için gereken özütleme işleminin yapılması ve artık ürünlerin çevreye atılmasıyla ilgilidir. Kimyasal evrim, yaşam başlamadan önce yüksek olasılıkla ham biyolojik zarlar üretmek zorunda kalmıştır.
Hücrenin ortaya çıkmasıyla birlikte yeryüzü tarihinin kimyasal çağı sona ermiştir. Ne yazık ki, kimyasal evrim, jeolojik kayıtlarda kesin bir iz bırakmamış. Yaşamın kökenini kavrayışımız, kurama, laboratuvarda yapılan benzetim çalışmalarına ve karşılaştırmalara dayanmaktadır. )
- ÖĞELERİN/ELEMENTLERİN YAPILARI:
FİZİKİ ile/ve/||/<> KİMYEVİ
(
| AKTİNYUM | ||||||||||
| ALTIN | ||||||||||
| ALÜMİNYUM | ||||||||||
| AMERİKYUM | ||||||||||
| ANTİMON | ||||||||||
| ARGON | ||||||||||
| ARSENİK | ||||||||||
| ASATATİN | ||||||||||
| AZOT | ||||||||||
| BAKIR | ||||||||||
| BARYUM | ||||||||||
| BERKELYUM | ||||||||||
| BERİLYUM | ||||||||||
| BİZMUT | ||||||||||
| BOR | ||||||||||
| BROM | ||||||||||
| ÇiNKO | ||||||||||
| CiVA | ||||||||||
| CURiYUM | ||||||||||
| DEMİR | ||||||||||
| DİSPROSYUM | ||||||||||
| EINSTEINYUM | ||||||||||
| ERBİYUM | ||||||||||
| EUROPYUM | ||||||||||
| FRANSİYUM | ||||||||||
| FERMİYUM | ||||||||||
| FLOUR | ||||||||||
| FOSFOR | ||||||||||
| GADOLİNYUM | ||||||||||
| GALYUM | ||||||||||
| GERMANYUM | ||||||||||
| GÜMÜŞ | ||||||||||
| HAFNİYUM | ||||||||||
| HAHNYUM | ||||||||||
| HELYUM | ||||||||||
| HİDROJEN | ||||||||||
| HOLMİYUM | ||||||||||
| İNDİYUM | ||||||||||
| İRİDYUM | ||||||||||
| İTTERBİYUM | ||||||||||
| İTRİYUM | ||||||||||
| İYOD | ||||||||||
| KADMİNYUM | ||||||||||
| KALAY | ||||||||||
| KALSİYUM | ||||||||||
| KALİFORNİYUM | ||||||||||
| KARBON | ||||||||||
| KLOR | ||||||||||
| KRİPTON | ||||||||||
| KURCHATOVVUM | ||||||||||
| KROM | ||||||||||
| KOBALT | ||||||||||
| KSENON | ||||||||||
| KURŞUN | ||||||||||
| KÜKÜRT | ||||||||||
| LANTAN | ||||||||||
| LAWRENCİYUM | ||||||||||
| LİTYUM | ||||||||||
| LUTESYUM | ||||||||||
| MANGAN | ||||||||||
| MAGNEZYUM | ||||||||||
| MENDELEVYUM | ||||||||||
| MOBİLBEN | ||||||||||
| NEODİM | ||||||||||
| NEON | ||||||||||
| NEPTUNYUM | ||||||||||
| NİKEL | ||||||||||
| NİOBYUM | ||||||||||
| NOBELYUM | ||||||||||
| OKSİJEN | ||||||||||
| OSMİYUM | ||||||||||
| PALLADYUM | ||||||||||
| PLATİN | ||||||||||
| PLUTONYUM | ||||||||||
| PRASEODİM | ||||||||||
| PROMETYUM | ||||||||||
| PROTAKTİNYUM | ||||||||||
| POLONYUM | ||||||||||
| POTASYUM | ||||||||||
| SAMARYUM | ||||||||||
| SELENYUM | ||||||||||
| SERYUM | ||||||||||
| SEZYUM | ||||||||||
| SİLİSYUM | ||||||||||
| SKANDİYUM | ||||||||||
| SODYUM | ||||||||||
| STRONSİYUM | ||||||||||
| RADON | ||||||||||
| RADYUM | ||||||||||
| RENYUM | ||||||||||
| RODYUM | ||||||||||
| RUBİDYUM | ||||||||||
| RUTENYUM | ||||||||||
| TALYUM | ||||||||||
| TANTAL | ||||||||||
| TEKNESYUM | ||||||||||
| TERBİYUM | ||||||||||
| TELLUR | ||||||||||
| TİTAN | ||||||||||
| TULYUM | ||||||||||
| TORYUM | ||||||||||
| URANYUM | ||||||||||
| VANDANYUM | ||||||||||
| VOLFRAM | ||||||||||
| ZİRKONYUM |
- OĞLAK DÖNENCESİ ile/ve/>< YENGEÇ DÖNENCESİ
( Güney yarımkürede. İLE/VE/>< Kuzey yarımkürede. )
( Ekvator'un, 23° 26' güneyinden geçtiği varsayılan enlemdir. İLE/VE/>< Ekvator'un, 23° 26' kuzeyinden geçtiği varsayılan enlemdir. )
( 21 Aralık'ta.[Güneş, tam zenitte] İLE/VE/>< 21 Haziran'da.[Güneş, tam zenitte] )
( Güney Yarımküre'de yaz gündönümü.[Güney Yarımküre'de yaz gündönümü. | En uzun gün ve en kısa gece] İLE/VE/>< Kuzey Yarımküre'de yaz gündönümü[Kuzey Yarımküre'de yaz gündönümü. | En uzun gün ve en kısa gece] )
( Güney tropikal kuşağının kuzey sınırı. İLE/VE/>< Kuzey tropikal kuşağının güney sınırı. )
itibarı ile 22.177 başlık/FaRk ile birlikte,
22.177 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(60/90)
(1996'dan beri)