TÜZE'de(HUKUK'ta)

KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
( SÜREKLİ AYIRDINDA VE FARKINDA OLUNMASI GEREKENLER!!! )


 

Doğrudan, bu bölüm/sayfa içeriğinde
arama yapmak için...

( Klavyenizde "Ctrl + F" tuşlarıyla[önce "Ctrl" tuşu ve basılı tutarken "F" tuşuna basarak] ve/veya(^/v) fareyle[mouse] sol üst köşedeki "Düzenle/Edit" kısmında "Bul/Find"'ı tıklayarak aradığınız sözcüğü yazarak aramanızı yapabilirsiniz. )
* ( Windows için geçerlidir. )
* ( Linux ve Macintosh kullanıcıları nasıl arama yapacaklarını biliyorlardır. )

HUKUK[< HAK](/TÜZE)



( 1962 FaRk, 2302 katkı )



-... "ÖZGÜRLÜĞÜ" değil ... HAKKI



-... ANLAMDA ile/ve/değil/||/<>/< ... ALANDA



-... BAZLI[< İng. BASE] değil/yerine/= TEMELLİ



-... HAKKI İÇİN değil HAKKI BÂKÎ OLSUN/KALSIN



-... KORKUSU ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ... COŞKUSU



-... TARTIŞMASI" ile/değil ... AYRIMI



-..., BENİM (EN) DEMOKRATİK HAKKIM(DIR)! değil HAKKIM(DIR)!



-...'YA RÂZI OLMA ile/ve/değil/||/<>/< ...'YI SAVUNMA HAKKI



-...'YA SIĞMAYACAK ile/değil ... İLE SINIRLANDIRIL(A)MAYACAK



-( RİTÜEL ve TÖRE[ÖRF] )
ile/ve/değil/yerine/<>/>
TÜZE(HUKUK)

( Köyde. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<>/> Kentte. )


-( RİTÜEL ve TÖRE[ÖRF] )
ile/ve/değil/yerine/<>/>
TÜZE(HUKUK)

( [ Bilinçaltı. VE Bilinç dışı. ] İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<>/> Bilinç. )


-( RİTÜEL ve TÖRE[ÖRF] )
ile/ve/değil/yerine/<>/>
TÜZE(HUKUK)

( Bir kültürün, ortalama kamusal bilgisinin belleği. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<>/> ... )


-(B)İLİM ve/||/<> ZİKİR ve/||/<> AŞK

( Aklın gereği/terbiyesi/zekâtı. VE/||/<> Sözün gereği/terbiyesi/zekâtı. VE/||/<> Gönlün gereği/terbiyesi/zekâtı. )


-(OLASI) BİR OLUMSUZLUĞU/KAYIBI:
"ESAS ALMAK" değil/yerine ...'YI DA ÖNGÖRMEK/DEĞERLENDİRMEK



-(SORUN:
) "İNANMAK/İNANMAMAK" değil KAYITSIZLIK



-["DURUMU"] KABUL ETME(ME)K ile KABULLENME(ME)K

( TEK ELİNİ KALDIRMAK ile İKİ ELİNİ BİRDEN KALDIRMAK )


-[HANGİ]
(")HAKLA?(") (HİZMET)
ile/ve/değil/yerine/||/<>
AKLA? (HİZMET)



-[hem] KİŞİNİN "HATIRI" ile/ve/değil/yerine/hem de/||/<>/< HAKKIN HATIRI



-[ne yazık ki]
!"BENCİLLEŞME" ile/değil/yerine/||/<>/< BİREYLEŞME



-[ne yazık ki]
"ÇIKAR" ile/değil/yerine/>< AKIL



-[ne yazık ki]
"GÖNÜL KIRMAK/GÖNÜLDEN ÇIKMAK"
değil/yerine/><
"GÖNÜLE GİRMEK/GÖNÜL ALMAK"

( [ne yazık ki] Zihindeki (tek ya da çoğul) olumsuz ve ölümlü kayıtlarla. DEĞİL/YERİNE/>< Zihindeki (tek) olumlu ve ölümsüz kayıtla. )


-[ne yazık ki]
"GÖNÜL KIRMAK/GÖNÜLDEN ÇIKMAK"
değil/yerine/><
"GÖNÜLE GİRMEK/GÖNÜL ALMAK"

( Kişi, "nasıl" ise gireceği/çıkacağı gönül de öyledir. )


-[ne yazık ki]
"GÜÇ"/"İKTİDAR" "DÂVÂSI" ile/ve/||/<>/< MÜLKİYET KAVGASI



-[ne yazık ki]
"İŞİNE GELDİĞİNDE" ile/değil/yerine/>< YERİ GELDİĞİNDE



-[ne yazık ki]
"MUTSUZ/LUK" ile/ve/||/<>/>/< "UMUTSUZ/LUK"

( Ahlâksızlık. İLE/VE/||/<>/>/< Küfür. )


-[ne yazık ki]
"PAY KAPMAYA ÇALIŞMAK" değil/yerine HAK ETMEK



-[ne yazık ki]
"SUÇLAMA" ile/ve/||/<> "KÖTÜLEME"



-[ne yazık ki]
(")GECİKEN/GECİKMİŞ ADÂLET(") =/||/> ADÂLETSİZLİK



-[ne yazık ki]
(")KEYİF(") ile/değil "KENDİNE GÖRE OLAN"



-[ne yazık ki]
(")YARIŞMA(") ile/ve/||/<>/> YOZLAŞMA



-[ne yazık ki]
(ÇOK) BENCİL/LİK değil/yerine/>< (ÇOK) BİLGİ(Lİ/LİK)

( Ne kadar bilgi, o kadar az bencillik; ne kadar az bilgi, o kadar çok bencillik. )


-[ne yazık ki]
BİLGİ YETERSİZLİĞİ ve/||/<>/> ÖNYARGI



-[ne yazık ki]
ENGEL OLMAYA ÇALIŞANLAR ve/||/<>/>/< BAŞARACAĞIMIZA EN ÇOK İNANANLAR



-[ne yazık ki]
EZİLENLER ile/ve/||/<> BASKILANANLAR



-[ne yazık ki]
HUKUKSUZ/LUK ve/> ACIMASIZ/LIK



-[ne yazık ki]
İÇTEN PAZARLIKLI ile ÇIKARCI



-[ne yazık ki]
İKİ BÜYÜK YANLIŞ(IMIZ):
DÜŞÜNMEDEN HAREKET ETMEK ve/||/<> HİÇ HAREKET ETMEDEN, SADECE/BOŞ BOŞ "DÜŞÜNMEK"



-[ne yazık ki]
KİŞİDE:
RASTLANTISAL/LIK ile/ve/||/<> KEYFÎ/LİK



-[ne yazık ki]
KÜÇÜK HESAP ile/ve/||/<>/>/< BİLGİSİZLİK

( İkirciğe neden olur. İLE/VE/||/<>/>/< Hesapsızlığa ve fazla/yersiz "atılganlığa" neden olur. )


-[ne yazık ki]
MÜKÂLEBE[< KELB] ile/değil/yerine/>< MÜKÂLEME[< KELÂM]

( Dalaşma. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Konuşma. | Antlaşma. )


-[ne yazık ki]
ÖZENSİZ ÜRETİM ve/||/<>/> SINIRSIZ TÜKETİM



-[ne yazık ki]
SORUNU ÇÖZMEYE:
NİYETİNİN OLMAMASI ile/ve/değil/||/<> KARARLILIK GÖSTERMEMEK



-[ne yazık ki]
TÖREYE DOĞAN ve/||/<> İSVİÇRE TÜZESİYLE EVLENEN ve/||/<> ALMAN YÖNETİM ZİHNİYETİYLE YÖNET(İL)EN ve/||/<> İTALYAN TÜZESİYLE CEZALANDIR(IL)AN ve/||/<> İSLÂMÎ KURALLARA GÖRE GÖMÜLEN



-[ne yazık ki]
VATANDAŞIN "ÇIKARLARI/(HAKLARI)" ile/değil/yerine/>< KİŞİ(İNSAN) HAKLARI



-[ne yazık ki]
YORAN:
KOŞULLARIN "AĞIRLIĞI" ile/ve/değil/||/<>/< ETRAFINI ANLAMAYAN KİŞİLERİN SAĞIRLIĞI



-[ne yazık ki]
VEFÂ:
ÇIKARA ile/değil/yerine/>< KİŞİYE



-[ne] EGEMEN/LER ile/ne de/||/<> EZİLEN/LER



-[ne] İNCİNME ile/ve/||/<>/ne de GÜCENME



-[ne]
!TAHKİR ile/ya da/ne de/||/<>/>< TAKDİS



-[ne/hem] "HAKLI/LIK" ile/ve/ya da/ne de/hem de/<>/>< KIZGIN/LIK

( Ne kadar (")haklı(") olduğumuzu zannetsek de, ne kadar kızgın olsak da,
bazı/çoğu durumu, sakinlikle ve akılla[/tüzeyle] çözerek -ve de en azından çözümleyerek- ilerlemek gerekir. )


-[önce] | "GÖRMEMEZLİKTEN GELİRLER"
sonra
"ALAY EDERLER"
sonra
"SAVAŞIRLAR" |
ile/değil/yerine/||/>/><
[sonunda]
KAZANIRSIN



-[ya] KALMAK ile/değil/yerine/ya da İLERLEMEK



-%99,73 (ve üzeri):
DNA babalık tayini eşiği.



-Kaba-saba konuşacak kadar yalnız değilsin! Haddini bil de KONUŞ!!!



-| "KAS KAFA" ile/ve/||/<> "BOŞ KAFA" ile/ve/||/<> "MAN KAFA" |
ile/değil/yerine
HOŞ KAFA

( Duyduğundan bir şey al(a)mayan. İLE/DEĞİL/YERİNE Duyduğunu çabuk unutan, etki etmeyen. İLE/DEĞİL/YERİNE Duyduğunu herkese anlatan. İLE/DEĞİL/YERİNE Duyduğunu içinde tutan. )


-| "KAS KAFA" ile/ve/||/<> "BOŞ KAFA" ile/ve/||/<> "MAN KAFA" |
ile/değil/yerine
HOŞ KAFA

( Üç/dört heykel masalını okumanızı/dinlemenizi salık veririz. )


-| KAFTAN ve CÜBBE | ile/ve/değil/yerine/||/<>/< HIRKA

( | Sultan'da. VE Yargıç'ta. | İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Derviş'te. )


-| KENDİNDE ile/ve/+ KENDİ İÇİN | ile/ve/+/||/<>/> KENDİNDE VE KENDİ İÇİN



-18 ve/<>/> 40:
Hak ve söz sahibi olma eşikleri.



-18 YAŞ:
ALTI ile/ve/||/<>/> ÜSTÜ

( İstenç[irâde] sahibi. İLE/VE/||/<>/> Direnç[ihtiyâr] sahibi. )


-18 YAŞ:
ALTI ile/ve/||/<>/> ÜSTÜ

( Ne "yapacağını/yapabileceğini" "bilen". İLE/VE/||/<>/> [öncelikle] Ne yapmayacağını/yapmayabileceğini ve ne "yapacağını/yapabileceğini" bilen. )


-2./3./4.:
"MAHKEME" değil DURUŞMA



-3 MAYMUN:
MIZARU ile/ve/||/<> IWAZARU ile/ve/||/<> KIKAZARU

( )


-3 MAYMUN:
MIZARU ile/ve/||/<> IWAZARU ile/ve/||/<> KIKAZARU

( Gözlerini kapatanın adı Mizaru, ağzını kapatanın adı Iwazaru ve kulaklarını kapatanın adı da Kikazaru. Adlarından da anlaşıldığı üzere Japon kökenli bir görsel bu. XVII. yüzyılda, Nikko kentinde inşâ edilmiş ünlü Tosho-Gu Tapınağı'nın kapısına oyulmuş "görsel bir deyim" olarak ortaya çıkmış, sonra da oradan tüm dünyaya yayılmış. )


-AÇIĞA VURMA" ile/ve/||/<> ORTAYA ÇIKARMA



-AÇIKLANABİLİRLİK ile/ve/||/<> TÜRETİLEBİLİRLİK



-ACİL YARDIM/TEDAVİ ile/ve/değil/||/<>/< İLK YARDIM

( İlâçlı. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< İlâçsız. )


-ACİL YARDIM/TEDAVİ ile/ve/değil/||/<>/< İLK YARDIM

( Uzman. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Eğitimli/belgeli. )


-ACIMASIZLIK ile/ve/değil/||/<>/< GÜÇ EŞİĞİNİN YÜKSELMİŞLİĞİ



-ACTA JURE IMPERII ile/ve/||/<> ACTUA JURE GESTIONIS ile/ve/||/<> LEX FORI

( Devletin, "egemenliğine dayanarak", yapmış olduğu eylemlerden doğan sorumluluğu. İLE/VE/||/<> Yönetimin, "egemenliğine dayanarak", yapmış olduğu eylemlerden doğan sorumluluğu. İLE/VE/||/<> Yargıcın, hukuktaki, doğrudan uygulama kuralları. )


-ACTION AT A DISTANCE ile/ve/||/<>/> BUTTERFLY EFFECT



-ACZİNİ BİLMEK ile/ve/<> HADDİNİ BİLMEK

( Âlim bildiğini bilir, Ârif Kendini/Bileni Bilir, Kâmil Aczini/Haddini Bilir! )


-ADÂLET:
SUÇU/"SUÇLU"YU ARAMAK ile/ve/değil/||/<>/< (SONUNA KADAR) MÂSUMU/MASUMİYETİ ARAMAK



-ADÂLET:
VARLIĞI VE VAROLANI BİLMEK/TANIMAK ve/||/<> HAK'I BİLMEK/TANIMAK ve/||/<> KENDİNİ BİLMEK/TANIMAK



-ADÂLET ile/ve HAK/İSTİHKAK



-ADÂLET ve/||/<>/< HAKİKAT

( Toplumsal kurumların birincil erdemi. VE/||/<>/< Düşünce düzenlerinin birincil erdemi. )


-ADÂLET ile/ve/<> HAKKANİYET



-ADÂLET ile/ve/değil/||/<>/< SINIRLAR



-ADÂLET ile/ve/<>/ TÜZENİN SAĞLADIĞI GÜVEN(İLİR)LİK



-ADÂLETSİZLİK DURUMLARINDA, "TARAFSIZ"(SESSİZ/ÂTIL) DURUYORSAK, KÖTÜLERİN/KÖTÜLÜĞÜN TARAFINI TUTMUŞUZDUR ile/ve/||/<> ÇÖZÜMÜN BİR PARÇASI DEĞİLSEK, SORUNUN BİR PARÇASIYIZDIR



-ADAMDAN SAY(MA)MAK ile/değil MUHATAB ALMA(MA)K



-AFFETMENİN DEĞİŞTİRDİĞİ:
GEÇMİŞ değil GELECEK



-AĞ ile/ve BÜTÜNLÜK



-AĞIR CEZA SAVCISI değil AĞIR CEZA MAHKEMESİ NEZDİNDEKİ SAVCI



-AGYÂR[Ar. < GAYR] değil/yerine/= YABANCILAR, BAŞKALAR



-AHD-İ ATİK ile/ve/||/<>/> AHD-İ CEDÎD

( Tevrat. İLE/VE/||/<>/> İncil. )


-AHD[Ar.] ile MÎSÂK[Ar.]



-AHDETMEK değil/yerine/= SÖZ VERMEK



-AHDÎ[Ar.] değil/yerine/= ANTLAŞMA/YA GÖRE/GEREĞİ OLAN



-AHLÂK:
KORKU ile/ve/<> HAK ile/ve/<> FERÂGAT ile/ve/<> AŞK



-AHLÂK ve/||/<>/>/< AHLÂK-I İLÂHÎ



-AHLÂK ile/ve HAKİKAT



-AHLÂKÎ OLAN ile/ve/<> TÜZEL OLAN ile/ve/<> POLİTİK OLAN



-AİT OLMAK ile PARÇASI OLMAK



-AİT ile/ve/değil EMÂNET/VEDİA[Ar.]



-AKAİD USÛLÜ ile/ve/||/<>/> HADİS USÛLÜ ile/ve/||/<>/> TEFSİR USÛLÜ ile/ve/||/<>/> FIKIH USÛLÜ



-AKCİĞER
SİGARA:
(")İÇİLEN(") ile/değil/yerine/></< İÇİLMEYEN

( )


-AKD[Ar.] ile AHD[Ar.]



-AKD[Ar.] ile KASEM[Ar.]



-AKD/AKİD[Ar.] ile/ve/||/<> ÂKİD[Ar. çoğ. AKADE]

( Bağ, bağlama, düğümle(n)me, bağlanma. | Sözleşme, kararlaştırma. | Kurma, düzme. | Nikâh. | Düzyazıyı, koşuğa çevirme. İLE/VE/||/<> Sözleşmenin/nikâhın tarafları, sözleşen kişi/ler. | Çeviriyi yapan. )


-AKD ile ŞİBH AKD

( Sözleşme (yapmak.) İLE Sözleşme benzeri.[Fr. QUASI-CONTRAT] )


-AKIL ve EL ve/||/<>/> DÜŞÜNCE ve EYLEM



-AKIL VERMEK ile/ve/değil/yerine BİLDİKLERİNİ ANLATMAK



-AKIL ve/||/<>/< AMAÇ



-AKIL ile/ve/<> HAKİKAT

( Akıl çırpınıp âciz kalacak ki, hakikat, bu aczin sonunda meydana çıksın. )


-AKIL ile/ve/||/<> ZİHİN

( Bireşimsel/tevhîdî olan. İLE/VE/||/<> Ayrımsal olan. )


-AKIL ile/ve/||/<> ZİHİN

( Bütünleştirir. İLE/VE/||/<> Parçalar. )


-AKIL ile/ve/||/<> ZİHİN

( Tümel/rahman. İLE/VE/||/<> Tikel/rahim. )


-AKIL ile/ve/||/<> ZİHİN

( Bağıntıları verir. İLE/VE/||/<> Duyuları verir. )


-AKILLILIK:
"SÜREKLİ SUSKUN OLMAK"
değil
NE ZAMAN, NEREDE VE NE KADAR SUSACAĞIMIZI BİLMEK



-AKLA BÜRÜME ile/ve/değil/||/<> SORUMLULUK ALMAYI REDDETME



-AKLÎ HİKMET ile/ve HAKÎKÎ HİKMET

( Felsefe. İLE/VE Tasavvuf. )


-AKLÎ HİKMET ile/ve HAKÎKÎ HİKMET

( Rab korkusu, hikmetin başlangıcıdır. )


-AKLÎ ZORUNLULUK ile/ve/<> OLGUSAL ZORUNLULUK



-AKSİNE/BİL-AKİS[Ar.] değil/yerine/= TERSİNE



-ALABORA[İt.] (OLMAK) değil/yerine/= TEPETAKLAK (OLMAK)

( Bir deniz teknesinin devrilecek kadar yan yatması ya da batması. )


-ALÂMET[Ar.] ile DELÂLET[Ar.]



-ALÇAKGÖNÜLLÜ OLURSAK ... ve/||/<> ÇALIŞKAN OLURSAK ... ve/||/<> CÖMERT OLURSAK ... ve/||/<> NAZİK OLURSAK ... ve/||/<> MERAKLI OLURSAK ... ve/||/<> GÜVENİLİR OLURSAK ... ve/||/<> AFFEDİCİ OLURSAK ... ve/||/<> KENDİMİZ OLURSAK ... ve/||/<>

( Saygınlaşırız. VE/||/<> Nasipleniriz. VE/||/<> Rızıklanırız. VE/||/<> Anımsanırız. VE/||/<> Öğreniriz. VE/||/<> Değerleniriz. VE/||/<> Hafifleriz. VE/||/<> Mutlu oluruz. )


-ALDANMA ve/<> KAYIP



-ÂLEM ile HAKİKAT



-ALENÎ[Ar.] ile/ve/||/<> ÂŞİKÂR[Ar.]

( Açık, ortada, meydanda, herkesin içinde olan/yapılan. İLE/VE/||/<> Açık, apaçık, belirli, ortada, meydanda. )


-ALIŞILABİLİRLİK ile/ve/||/<> KALDIRILABİLİRLİK



-ALIŞMA ile/ve/||/<> KAPILMA



-ALLAH'I BİLMEK ve/<> HADDİNİ BİLMEK



-ALLAH ile HAKK

( Kimlik. İLE Varlık. )


-ALLAH ile HAKK

( Allah'a güvenenin yolu, Hakk'tır. )


-AMAÇ:
BİRLİK ve/<> BÜTÜNLÜK



-AMAÇ ile/ve/||/<> AMAÇLILIK



-AMAÇ ile/ve/||/<> İŞLEV



-AMAÇ ile/ve/||/<>/> OLGUNLAŞMA/KEMÂL



-AMBULANS SİRENİ ile POLİS SİRENİ ile İTFAİYE SİRENİ



-AN-I DAİM ile/ve HAKİKAT



-ANALİZ[İng.]/TAHLİL[Ar.] yerine ÇÖZÜMLEME/ÇÖZGÜ



-ANAYASA:
DEVLETİN SINIRLANDIRILMASI ve/||/<> TEMEL HAKLAR VE BİREY HAKLARININ GÜÇLENDİRİLMESİ



-ANIMSAMA ile/ve/||/<> HESABA KATMA



-ANLAM BÜTÜNLÜĞÜ ile/ve PARÇA PARÇA ELE ALIŞ



-ANLAM:
PARÇADA ile/ve/değil/||/<>/> BÜTÜNDE



-ANLAM ile/ve/<>/>/< BÜTÜNLÜK

( Anlam, bütünlük gerektirir. )


-ANLAM ile/ve/<>/>/< BÜTÜNLÜK

( Meaning needs integrity. )


-ANLAM ile/ve/<>/>/< BÜTÜNLÜK

( Anlamak, beğenmenin başlangıcıdır. )


-ANLAMAYI:
"UZATMAK" değil BİR AN ÖNCE/EN KISA SÜREDE



-ANLATIMDA:
...'YI "BİLİYORSUNUZ" değil/yerine ...'YI BİLDİĞİNİZİ VARSAYIYORUM



-ANLAYAMAMA ile/ve/||/<> YORUMLAYAMAMA



-ANLAYIŞ ile/ve HOŞGÖRÜ



-ANLIK/ZİHİN:
SABİT ile/değil/yerine/>< GELİŞİME AÇIK/YAKIN

( "Zeki görünme isteğinde olur." İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Öğrenme isteğine sahip olur. )


-ANLIK/ZİHİN:
SABİT ile/değil/yerine/>< GELİŞİME AÇIK/YAKIN

( Zorluklardan kaçınır. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Zorluklara kucak açar.
Engellerde, kolaylıkla vazgeçer. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Terslikler karşısında sağlam durur.
Çabayı, yararsız görür. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Çabayı, ustalığa giden yol olarak görür.
Yararlı olumsuz geribildirimleri "gereksiz görür." İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Eleştirilerden öğrenir. )


-ANNE ve/||/<>/+ BABA ve/||/<>/> ÇOCUK

( ... ve/||/<>/+ ... ve/||/<>/> Sonuç. )


-APAÇIK ile/ve GÜN GİBİ



-ARAŞTIRMA ile İNCELEME ile ÇÖZÜMLEME/ANALİZ

( TA'MÎK[Ar. < UMK | çoğ. TA'MÎKÂT]: Derinleştirme, derin kazma. | Esasına varacak biçimde araştırma, inceleme. )


-ARAYAN, BULUR!:
[ya] BELÂ ya da MEVLÂ



-ÂRİF ile/ve/> HAKÎM ile/ve/> MÜTEELLİH

( ... > Hem ârif, hem de hakîm olan. )


-ÂRİF ile/ve/> HAKÎM ile/ve/> MÜTEELLİH

( Kâmiller/ârifler, Allah'ın nazarıyla bakar. )


-ÂRİF ile/ve/> HAKÎM ile/ve/> MÜTEELLİH

( Ârif olan... İçi, dışı, dengede tutan. )


-ARSIZ ile/değil/yerine/>< HAKLI ...

( Olan yerde/için. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< "Suçlu" "olur"/"görülür". )


-ASÂLET ve/=/||/<>/>/< HAKKÂNİYET



-ASIL ile/değil ÖNCELİKLE



-AŞİRET ile/değil/yerine HUKUK



-AŞK ve HAKK

( Nefisle karışık aşk zillete, Allah'la karışık aşk da devlete götürür. )


-AŞK ve HAKK

( İrfaniyetle ilmin, ilimle ibâdetin araları, birer asır kadar uzaktır. Fakat aşk, bu mesafeyi bir adımda aşar gider. Aşksız da olur ama beşer ömrü yetmez. )


-AŞKIN OLMAMA ile/değil ZORUNLU OLMA



-AŞKINLIK:
ZİHİNDEN "KURTULMA" ve/||/<> AKILDAN "KURTULMA"



-ASLÎ UNSURLAR ile/ve/||/<> KÜLLÎ KAİDELER



-ATEŞE:
BENZİN değil/yerine/>< SU



-ÂTIFET[Ar. çoğ. AVÂTIF] değil/yerine/= KARŞILIK BEKLEMEDEN GÖSTERİLEN SEVGİ, İYİLİKSEVERLİK



-ATOM ALTI/NDA ve/<> BÜTÜNLÜK/TE

( Belirsizliğin yaşandığı alanlar. )


-AUTOCRITAS" ile "POTESTAS"

( "Tanrıya ait". İLE "İnsana ait". )


-AUTOCRITAS" ile "POTESTAS"

( Evrende. İLE Dünyada. )


-AUTOCRITAS" ile "POTESTAS"

( Tüm güç, Tanrı'dan gelir.[Omnis potestas a deo.] )


-AVANTAJ ile ÇIKAR



-AVUNMA ile/ve/değil/yerine/|| SAVUNMA



-AYAK BASMAK" ile/ve/<>/> "ADIM ATMAK"



-AYDINLANMA/HAK(K)'I BULMAK:
DERVİŞ OLMAKLA ile/ve/||/<> ÂŞIK OLMAKLA ile/ve/||/<> İNSAN OLMAKLA



-AYIKLAMA ile/ve/||/<> ÇIKARMA



-AYIP OLMAZ/ARANILMAZ!:
TIPTA ile/ve/||/<> HUKUKTA ile/ve/||/<> SÖZLÜKTE ile/ve/||/<>
FELSEFEDE ile/ve/||/<> BİLİMDE ile/ve/||/<> SANATTA ile/ve/||/<> SPORDA ile/ve/||/<>
DOĞADA ile/ve/||/<> HAYVANLARDA ile/ve/||/<> BİTKİLERDE ile/ve/||/<>
NESNELERDE ile/ve/||/<> DİRİMBİLİMDE ile/ve/||/<>
ANLIKTA(ZİHİNDE) ile/ve/||/<> USTA(AKILDA) ile/ve/||/<> TARİHTE ile/ve/||/<>
RIZÂDA ile/ve/||/<> GÜVENLİKTE ile/ve/||/<> İKİ KİŞİ ARASINDA ile/ve/||/<>
EŞEYSELLİKTE ile/ve/||/<> DÖRT DUVAR ARASINDA ile/ve/||/<> BATTANİYENİN ALTINDA



-AYN/ILIK ile/ve/||/<>/>< FARK/LILIK

( Yakınlaştırır. İLE/VE/||/<>/>< Geliştirir. )


-AYNI DİLİ KONUŞMAK ve/||/<> AYNI DURUMU/HÂLİ PAYLAŞMAK



-AYNI ile AYNÎ

( Benzer. | Başkası değil, yine o. | Aralarında ayrım olmayan. | Eski durumunda kalmış, değişmemiş. İLE Para olarak değil nesne/eşya olarak verilen/bağışlanan. )


-AYNÎ ile İNFÂKÎ ile EKLİ



-AYRIK DÜZENLER/SİSTEMLER ile/ve/||/<>/> SÜREKLİ DÜZENLER/SİSTEMLER



-AYRILMA ile AYRIŞMA



-AYRILMA ile/ve KOPUŞ/KOPMA

( [bir şeyi/kavramı/durumu/olayı] Süreç ve sonucun(un) birlik ve bütünlüğüyle görerek tanımlama ve/ya da değerlendirme. İLE/VE Süreç merkezli/odaklı (aşırı) "yorum"/"okuma". )


-AYRILMA ile/ve KOPUŞ/KOPMA

( Davranış ve tutum, yeğleme/tercih. İLE/VE Durum. )


-AYRILMA ile/ve KOPUŞ/KOPMA

( Kişide. İLE/VE Nesnelerde.[Benzetme olarak, tırnak içinde] )


-AYRILMA ile/ve KOPUŞ/KOPMA

( Tekrar biraraya gelebilme, buluşabilme olanağıyla. İLE/VE Bir daha birleşmemek üzere. )


-AYRILMA ile/ve KOPUŞ/KOPMA

( "AYRIŞMA"yı da karşılıklılık/işteşlik durumu olduğundan dolayı AYRILMA ile birlikte ya da ayrı ayrı kullanmak olanaklı olduğu gibi bunlarla da karıştırmamak gerekiyor. )


-AYRIMLAR İÇİNDEKİ BÜTÜNLÜK



-AYRIMSAMA ile/ve/||/<> YENİDEN ÜRETME ile/ve/||/<> TANIMA



-AYRIŞTIKLARIMIZ ile/değil/yerine BULUŞTUKLARIMIZ(BULUŞABİLECEKLERİMİZ)



-BA'L[Ar.] ile/ve/||/<> ZEVC[Ar.]

( Koca. İLE/VE/||/<> Karı/kadın/eş. )


-BAĞ ile/ve/||/<>/> BÜTÜNLÜK



-BAĞIMSIZ/LIK ile/ve/||/<> TAM/LIK ile/ve/||/<> TUTARLI/LIK



-BAĞIMSIZLAŞMA ile/ve/||/<> WILLIAM/WILHELM TELL



-BAĞIŞ/HİBE ile/ve/değil/yerine HEDİYE



-BAĞIŞIKLIK:
MUTLAK ile/değil/yerine/<>/>< SINIRLI



-BAĞLAMAK ile ÇÖZMEK



-BAĞLAMAK ile/ve ÇÖZMEK



-BAKIM ve/<> BÜTÜNLÜK



-BAKMAK ile/ve/<> SAHİP ÇIKMAK



-BANA GÖRE ... ile/değil/yerine GÖREBİLDİĞİM KADARIYLA ...



-BÂRİKA-İ HAKİKAT[Ar.] ve/||/<>/< MÜSÂDEME-İ EFKÂR[Ar.]

( Gerçeğin kıvılcımı. VE/||/<>/< Düşüncelerin çatışması. )


-BÂRİKA-İ HAKİKAT[Ar.] ve/||/<>/< MÜSÂDEME-İ EFKÂR[Ar.]

( Gerçeğin kıvılcımı, düşüncelerin çatışmasından çıkar.
Bârika-i hakikat, müsâdeme-i efkârdan doğar. )


-BARIŞ ve TUTKU =/||/<>/> SAADET



-BARIŞ = SULH = PEACE[İng.] = LA PAIX[Fr.] = DER FRIEDEN[Alm.] = LA PACE[İt.] = LA PAZ[İsp.] = PAX[Lat.] = HE EIRENE[Yun.] = SELÂM, SULH[Ar.] = ÂŞTÎ[Fars.] = VREDE[Felm.]



-BAŞARI:
ZEKÂ ve/değil/||/<>/< SORUNLARLA UĞRAŞMAKTAN VAZGEÇMEYEREK



-BAŞARI:
KAZANILABİLEN ile/ve/||/<>/> KAYBEDİLEBİLEN



-BAŞARI ile/ve/||/<>/< ÖTEKİLERİN BAŞARISI

( Başarıya ulaşmanın en hızlı yolu, ötekilerin başarısına (da) yardımcı olmaktır. )


-BAŞARI ile/ve/||/<>/< ÖTEKİLERİN BAŞARISI

( The fastest way to succeed is to help others succeed. )


-BAŞIMIZA GELEN ile/ve/değil/||/<>/>/< NASIL TEPKİ VERDİĞİMİZ



-BAŞKA (BİR ÇÖZÜM) ile/ve/değil YENİ (BİR ÇÖZÜM)



-BAŞKA ile/ve/||/<>/> ÖZGÜRLEŞME



-BAŞKALARINI DÜŞÜNMEK ile/değil/yerine BAŞKALARINI DA DÜŞÜNMEK



-BAZI BİLGİLERİN SUNUMUNDA:
TAÇLANMAK ile/ve/değil/<>/></< TAŞLANMAK

( Taşlanılmadan, taçlanılmaz! )


-BEĞENMEME:
HER KOŞULDA ile HİÇBİR KOŞULDA



-BEKLENTİ ile/ve ÇIKAR



-BEKLENTİDE OLMA(MA)K ile/ve/değil/yerine/>< "RAHATLIK"



-BELÂ'DA:
ŞERİAT ile TARİKAT ile HAKİKAT ile MÂRİFET

( Sabreder. İLE Rızâ gösterir, şükr eder. İLE Nedenini araştırır, ilmini yapar. İLE Hizmet eder. )


-BELİRGİNLEŞTİRME ile/ve/||/<> AÇIĞA ÇIKARMA



-BELİRLE(N)ME ile/ve/||/<> ETKİLE(N)ME



-BELİRLEME ile/ve SINIRLAMA



-BELİRLİ NEDENLER ile/ve/||/<>/> BELİRLİ KOŞULLAR ile/ve/||/<>/> BELİRLİ SONUÇLAR

( Geçmiş. İLE/VE/||/<>/> Şimdi. İLE/VE/||/<>/> Gelecek. )


-BELİRSİZ SÖZ/MUĞLAK İFADE ile/değil/yerine KAVRAM



-BELİRSİZ/LİK ile/ve/=/||/<> DEĞERSİZ/LİK



-BELİRSİZ/LİK ile/ve/||/<> OLUMSUZ/LUK

( Zihnin, işleyebildiği tek durum/koşul belirginlik; rahat edemediği tek durum ise belirsizliktir. )


-BELİRSİZLİK <>/>< BÜTÜNLÜK

( INDEFINITENESS <>/>< INTEGRITY )


-BENİMSEMEK ile/ve/<> SAVUNMAK



-BENLİK TUTUMUNDA:
KİM OLMADIĞIMIZ ile/ve KARŞIT OLDUKLARIMIZ



-BENLİKTE ÖLMEK ve/||/<>/> HAKİKATTE DİRİLMEK



-BENMERKEZCİ/LİK ile/ve/değil/||/<> BENMERKEZLİ/LİK



-BENZERLİKLERİN BİRARAYA GETİRİLMESİ ile/ve/<> FARKLILIKLARIN/AYRIMLARIN ÖNE ÇIKARILMASI



-BERÂET ile/ve/<> BERÂET-İ ZİMMET

( Bir dâvâ sonucunda, temiz ve ilişkisiz çıkma, aklık, arılık, aklanma. İLE/VE/<> Zimmetinde bir şey olmayış, aklık. )


-BEREKET ve/<>/< PAYLAŞIM



-BEREKETLİ[Ar.] değil/yerine/= ARTAĞAN

( Mutluluk, meymenet, saadet. | Nimette bolluk ve iyilik. )


-BİLGİ SAHİBİ OLMA ile/ve/||/<>/> GEÇERLİ YARGILAMA/YORUMLAMA(MEŞRÛ MUHAKEME)



-BİLGİ TEKNOLOJİLERİ ile/ve/+/||/<> BİYO TEKNOLOJİ



-BİLGİ ile BİLGİ OLMAYAN

( Bilgi ile bilgi olmayanı ayıramamak, ne yazık ki, bilgi üretmemekten kaynaklanmaktadır. )


-BİLGİ ile/ve/=/||/<>/< DÖNÜŞ(TÜR)EBİLMEK



-BİLGİ ve/||/<> SEVGİ ve/||/<> ŞEFKÂT ve/||/<> MERHAMET



-BİLGİDE/BİLİMDE/BİLİMSELLİKTE,
DÜŞÜNCEDE/UYGULAMADA/YAŞAMDA:
DOĞRULANABİLİRLİK ile/ve/değil/||/<>/< YANLIŞLANABİLİRLİK

( Karl Popper )


-BİLGİN (OLMAK) ile/ve/değil/||/<>/> AKILLI (OLMAK)

( Başkalarının bilgisiyle (de) olabiliriz. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> Ancak, kendi aklımızla olabiliriz. )


-BİLGİNİN/VERİNİN:
ÖZDEŞLİĞİ ile/ve/||/<> TEMSİLİ ile/ve/||/<> TASVİRİ ile/ve/||/<> İNŞÂSI



-BİLGİSİZLİK ile/ve/||/<>/> BELİRSİZLİK



-BİLİM:
BİLİNMEYENDEN, BİLİNEBİLECEK OLANA YAPILAN YOLCULUK değil BİLİNENDEN, BİLİNMEYENE YAPILAN YOLCULUK



-BİLİM/SEL ile/ve KAVRAM/SAL



-BİLİMDE YERALAN ile/ve/değil BİLİMDE DE YERALAN



-BİLİNÇ ile/<> HUKUKUN YAYGINLAŞTIRILMASI



-BİLİNİR/LİK ile/ve/||/<>/>/< BELİRGİN/LİK



-BİLİNMEZ/LİK ile/ve/<>/>/< BELİRSİZ/LİK



-BİLME/İLİM YÖNTEMİNDE:
TARÎK-UL-HAVAS ile/ve/||/<>/> TARÎK-UN-NAZAR

( Doğrudan/zorunlu/doğal ve duyu/lar(ımız) ile. İLE Bilimsel yolla/araçlarla. )


-BİLME ile/ve/||/<>/> ÖRTÜK BİLME/SEZGİ



-BİLMEK ile/ve "ÇÖZMEK"



-BİLMEK ile/ve/||/<> DÜŞÜNMEK

( BİLMEK:
GÖRÜ ile/ve/||/<> KAVRAM )


-BİR DÜŞÜNCEYİ:
"BESLEMEK" ile/ve/değil/yerine SADECE BİLMEK



-BİR KONUYU/OLGUYU:
KENDİNE("BANA") GÖRE DÜŞÜNMEK/ÇÖZÜMLEMEK/YORUMLAMAK ile/ve/değil/yerine O KAVRAMI (/N İÇİNDE) KONUŞMAK



-BİR PARÇA ile/ve/= BİN PARÇA



-BİR ŞEY Kİ...
YAPMASAK DA OLUR ve/||/<> SÖYLEMESEK DE OLUR

( Yapmayalım! VE/||/<> Söylemeyelim! )


-BİR ŞEYİN/DURUMUN:
(")OLMASI(") ile/ve/değil/||/<>/< OLMA/GERÇEKLEŞME OLASILIĞI



-BİR ile/ve/||/<> BİRLİK ile/ve/||/<> BÜTÜNLÜK

( Allah. İLE/VE/||/<> Evren. İLE/VE/||/<> İnsan. )


-BİR ile/ve/||/<> BİRLİK ile/ve/||/<> BÜTÜNLÜK

( The god. VS./AND/||/<> The universe. VS./AND/||/<> The human. )


-BİR ile BİRLİK ile BÜTÜNLÜK



-BİREŞİM/TEVHİD:
KAİNATTA ile/ve/<> HAKK'TA

( Ruhun vahdetine, HAKK denilir. )


-BİREY/KİŞİ < TÜZE/HUKUK



-BİREYSEL BAŞVURUDA:
İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ(AİHM)
ile/ve/değil/önce/||/<>/<
ANAYASA MAHKEMESİ(AYM)

( )


-BİRLEŞ(TİR)ME ile/ve/değil/||/<> KAVUŞ(TUR)MA



-BİRLEŞME ve/||/<> ORTAKLAŞMA



-BİRLİK ile/ve BÜTÜNLÜK

( Harekete bakıp dinginliği, dinginlikte hareketi anlamak, birliktir. )


-BİRLİK ile/ve BÜTÜNLÜK

( En küçük bir şey için tüm evren katkıda bulunur. )


-BİRLİK ile/ve BÜTÜNLÜK

( Birlik, özgürleştirir; özgürlük, birleştirir. )


-BİRLİK ile/ve BÜTÜNLÜK

( "Ben gövdeyim" düşüncesini yok edersek iç ve dış, bir olacaktır. )


-BİRLİK ile/ve BÜTÜNLÜK

( Duvarın ve onun iki tarafının da "burası" ya da "orası" gibi tanımlanamayacak tek bir alan olduğu idrak edilmeli. )


-BİRLİK ile/ve BÜTÜNLÜK

( Bir durum tanınıp anlaşıldığı anda, olaylar uygun karşılığı vermek üzere harekete geçecektir. )


-BİRLİK ile/ve BÜTÜNLÜK

( Ayrılık ve görünümlerin bir ve bütün olduğunu kavramak için aklın sakinleştirilmesi ve dinginlik kazanması gereklidir. )


-BİRLİK ile/ve BÜTÜNLÜK

( "Anlaşılmış olanlar"ın bütünlüğü (toplamı), bizim "nesne" dediğimizdir. Anlayanların bütünlüğü ise "evrensel zihin" dediğimizdir. )


-BİRLİK ile/ve BÜTÜNLÜK

( Kişisel gövdeniz bir parçadır ki onun içinde bütün harikülâde bir biçimde yansımaktadır. )


-BİRLİK ile/ve BÜTÜNLÜK

( Hareket eden'in içinde devinimsiz olan'ı, değişenin içinde değişmez olanı ayırt edebilmeyi öğrenelim, ta ki tüm farkların sadece görünüşte olduğunu ve birliğin gerçek olduğunu idrak edinceye kadar. )


-BİRLİK ile/ve BÜTÜNLÜK

( Mutlak bütünlüğün değişmezliği! )


-BİRLİK ile/ve BÜTÜNLÜK

( Doğruluk ve eylemin birliği! )


-BİRLİK ile/ve BÜTÜNLÜK

( HOLOGRAFİ[Yun. < HOLON]: Evren, üç boyutlu olan, bütünlük. )


-BİRLİK ile/ve BÜTÜNLÜK

( Toprağın üstündeki su, birliği simgeler. )


-BİRLİK ile/ve BÜTÜNLÜK

( Balıkların Stratejisi )


-BİRLİK ile/ve BÜTÜNLÜK

( Unity liberates. Freedom unites. )


-BİRLİK ile/ve BÜTÜNLÜK

( BÜTÜNLÜK: Kişinin kurtuluşu. )


-BİRLİK ile/ve BÜTÜNLÜK

( The entire universe contributes to the least thing.
Realise that the wall and both sides of it are one single space, to which no idea like 'here' or 'there' applies.
A situation has been cognised, events will move in adequate response.
The totality of the perceived is what you call "matter". The totality of all perceivers is what you call the "universal mind".
Your personal body is a part in which the whole is wonderfully reflected.
The immutability of absolute! )


-BİRLİK ile/ve BÜTÜNLÜK

( Bir'likten söz etmeyi ertele! Sen, henüz, hiç yerle bir olmamışsın. )


-BİRLİK ile/ve ÇIKAR BİRLİĞİ



-BİRLİK ile/ve KAVRAMSALLIK



-BİSİKLET ve/<> (DAHA) AZ TRAFİK SORUNU

( TRAFİĞİ TIKAMIYORUZ! TRAFİK, BİZİZ! )


-BİSİKLET ve/<> BÜTÜNLÜK



-BİSİKLET ve/<> ÇEVRE BİLİNCİ



-BİSİKLET ve/<> TRAFİK EĞİTİMİ/BİLİNCİ



-BİZE KATILAN ile/ve/||/<> BİZİM KATILDIĞIMIZ



-BOŞLAMA/İHMAL ile VURDUMDUYMAZLIK



-BOZUK ile SORUNLU



-BOZUKLUK ile/ve/ya da/||/<> İŞLEVSİZLİK



-BULAŞMA ile/ve/değil/yerine/||/<> YANKILA(N)MA



-BÜLÛĞ ile REŞİT

( En erken başlangıcı erilde 12, dişilde 9 yaşındadır. Sonu, ikisinde de 15-16'dır. [İklime ve kişiye göre değişebilir.] İLE Reşit olma yaşı, [yasalarca] 18 yaşını tamamlayıncadır. )


-BULUNÇ/VİCDAN[Ar.]:
DIŞARIDA ile/değil/yerine/>< İÇERİDE

( İlâh. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Ölçü. )


-BULUNÇ/VİCDAN ve/=/||/<> ÖLÇÜ/MİZAN



-BULUŞMAK:
NESNE(SİN)DE ile NESİNDE/NEDENİNDE



-BURHÂN[Ar.] ile DELÂLET[Ar.]



-BÜTÜN:
PARÇALARIN BİRARADALIĞI ile/ve/||/<> BAŞLANGICI, ORTASI VE SONU OLAN



-BÜTÜN/LÜK ile/ve/||/<> DİZGESEL/LİK



-BÜTÜN ile/ve/değil/<> PARÇA

( Bir kavramın, bireylerinin toplamı, bütünü vermez. )


-BÜTÜN ile/ve/değil/<> PARÇA

( Bütün, parçaların toplamından daha fazla birşeydir. )


-BÜTÜN ile/ve/değil/<> PARÇA

( ZIRNIK[Fars. < ZIRNÎH]: Sıçanotu, arsenik madeni ile kükürt karışığı bir madde. | Herhangi bir şeyin en küçük, önemsiz ve işe yaramaz parçası. )


-BÜTÜNLENME ile/ve/||/<> TAMAMLANMA



-Bütünlük için DİNLE!!!



-Bütünlük için SUS!!!



-BÜTÜNLÜK ile/ve/||/<> BİREŞİM/TEVHİD



-BÜTÜNLÜK ile/ve/<> BÜTÜNCÜLLÜK



-BÜTÜNLÜK ile/ve DOKUNULMAZLIK



-BÜTÜNLÜK ile ESRİME

( ... İLE Esrime, duyulur olanlardan, bir başka deyişle tikel şeylerden başlayıp derece derece iç algıya ve iç algıdan da geçip bir an için bile olsa yokluğa dalmak, aslına kavuşmak demektir. )


-BÜTÜNLÜK ile/ve/||/<> HAKİKAT



-BÜTÜNLÜK ile/ve/<> İÇİÇELİK



-BÜTÜNLÜK ve/<> IŞILTI



-BÜTÜNLÜK ve/<> IŞIMA



-BÜTÜNLÜK ile/ve/<> SÜREKLİLİK



-BÜTÜNLÜK ile/değil TÜMEL



-BÜTÜNLÜK ile YOĞUNLAŞMA/KONSANTRASYON



-Bütünlüklü KONUŞ!!!



-BÜTÜNSEL ile BÜTÜNLÜKLÜ



-BUYURGANLIK ile/değil TOPLUMSALLIK



-CAHİLİN AĞLAYIŞI ile/değil/yerine ÂLİMİN AĞLAYIŞI



-CAMİ ile DEFTERDAR CAMİİ[1541]
(NAZLI MAHMUT EFENDİ)

( )


-CAN'IN:
"AZI" ile/ve/||/<> "ÇOĞU"

( Can'ın, "azı", "çoğu" olmaz! )


-CAN ve/<> HAKK

( CANDIR, HAKK'IN BEDELİ )


-CANIMIZI, TEN EYLEMEK/SANMAK/VARSAYMAK ile/değil/yerine/>< TENİMİZİ, CAN EYLEMEK



-CANINI YAKMA! ve/||/<>/>/< 'AH'INI ALMA!

( Zayıf olanın! VE/||/<>/>/< Hiçkimsenin! )


-CEB(İ)R[Ar.] değil/yerine/= ZOR, ZORLAMA | DÜZELTME, TAMİR ETME



-CELB-İ MENÂFİ değil/yerine/>< DEF-İ MEFÂSID

( Yanlışları önlemek ve işlememek; çıkarları, iyilikleri getirmek ve işlemekten öncelik kazanır. )


-CELB-İ MENÂFİ değil/yerine/>< DEF-İ MEFÂSID

( Def-i mefâsıd, celb-i menâfiden evlâdır. )


-CEMÎ[Ar.] ile/ve/||/<> KÜLLÎ[Ar.]



-ÇEŞİT/LEME / ÇEŞİT/Lİ/LİK ve/<> EŞİT/LEME / EŞİT/LİK



-ÇEVİRİ ile/değil ÇEVİRME



-CEZA TÜZESİ(HUKUKU) ile/ve/değil ÖZGÜRLÜKLERİN TÜZESİ(HUKUKU)



-CEZÂ TÜZESİNDE/HUKUKUNDA ile/ve İCRÂ TÜZESİNDE/HUKUKUNDA ile/ve CEZÂ USÛLÜNDE ile/ve DÜŞMAN CEZÂ TÜZESİNDE/HUKUKUNDA

( Güneşin batmasından bir saat sonra başlar ve güneşin doğmasından bir saat öncesine kadar devam eder. [TCK 502] İLE/VE Güneşin batmasından doğmasına kadar süren zaman. [İc. İf. K. 51] İLE/VE Nisan ayı başından 30 Eylül'e kadar saat 21.00'den sabahın 04.00'üne; 01 Ekim'den 31 Mart'a kadar saat 21.00'den sabahın 06.00'sına kadar devam eden süre. [CMUK 96] )


-CEZÂDA AŞIRIYA DÜŞMEK değil/yerine/>< HATAYLA BERAAT



-CİDDİ ANLAMDA ile/ve/değil/||/<> CİDDİ ORANDA



-CİDDİYET:
SURATSIZLIKLA ile/değil İLKELERLE



-ÇİFT ile/ve/||/<> BAĞDAŞIK



-ÇIKAR "AHLÂKI" ile/değil/yerine FERÂGAT AHLÂKI



-ÇIKAR(LAR)INI "DÜŞÜNMEK/İSTEMEK/BEKLEMEK" değil/yerine/>< HAK ETTİKLERİNE VE/VEYA ETTİĞİN KADARINA RIZÂ GÖSTERMEK



-ÇIKAR(LAR)INI DÜŞÜNME/K ile/değil/yerine ONU(N)/ÖTEKİ(Nİ)/SENİ(N) (İYİLİĞİN/ÇIKARIN) (İÇİN) DÜŞÜNME/K



-ÇIKAR(MENFAAT) ÇATIŞMASI ile/değil/yerine ÇIKAR İLİŞKİSİ



-ÇIKAR/MENFAAT ile/<> EĞİLMEK

( Nokta kadar çıkar/menfaat için virgül kadar eğilmeye değmez. )


-ÇIKAR/NEF'[Ar.] ile/yerine YARAR ile/yerine KÂR

( Ancak ayrılıkçılık ve çıkarcılık, dünyada gerçek ıstırabın ortaya çıkmasına neden olur. )


-ÇIKAR ile/ve/değil/yerine ALIŞVERİŞ



-ÇIKAR ile/değil/yerine DEĞER



-ÇIKAR >< GÜZEL/LİK



-ÇIKAR ile/değil/yerine/>< HAK

( Bir şey, çıkar ise hak değildir.
Hak ise çıkar değildir.

Hukukun abecesi budur. )


-ÇIKAR ile/değil/yerine HİZMET



-ÇIKAR ile/değil/yerine İLKE



-ÇIKAR ile/ve/||/<> KÂR



-ÇIKAR ile/değil/yerine KATKI



-ÇIKAR ile/değil/yerine OLASI ZARARLARI AZALTMA



-ÇIKAR ile/ve ÖNCELİK



-ÇIKAR ile/değil/yerine TAD/ZEVK



-ÇIKAR ile/değil/yerine/>< VİCDAN

( Çıkar konuşunca, vicdan susar fakat sus(turul)mamalıdır! )


-ÇIKARIM ile/değil/yerine (SADECE) DÜŞÜNME



-ÇIKARIM ile/değil SOYUTLA(N)MA



-ÇIKARIMIZI GÖZETMEK ile/ve/değil/yerine/<> ZARAR GÖRMEMEK



-ÇIKARLARIMIZI, BİRİLERİNDEN/ÖTEKİLERDEN ...:
!ÖNDE/ÜSTTE TUTMA(MA)K ile/değil/yerine AYRI TUTMA(MA)K



-ÇIKARSAMA ile KANI



-ÇIKARSAMA ile/ve/<> USLAMLAMA



-ÇIKARSIZ ve/||/<> RİYÂSIZ



-ÇOCUK DÜŞÜNCESİ ile/değil/yerine ŞİZOİD DÜŞÜNCE ile/değil/yerine BİRLİK DÜŞÜNCESİ



-ÇOCUK HAKLARI'NDA:
FELSEFÎ ile/ve/||/<> HUKUKÎ

( * Refah hakkı
* Korumacı haklar
* Yetişkin hakları
* Ebeveyne yönelik haklar
İLE/VE/||/<>
* Olumsuz durumlarda
* Olumlu durumlarda
* Etkin durumlarda )


-ÇOCUK HAKLARINDA:
NESEB HAKLARI ile/ve/||/<> MİRAS HAKLARI ile/ve/||/<> VASIF HAKLARI ile/ve/||/<> VASİYET HAKLARI



-ÇOCUKLARIN CEZÂLANDIRILMASINDA:
0 - 12 ile/ve/||/<> 13 - 15 ile/ve/||/<> 15 - 18

( Tam sorumsuzluk. İLE/VE/||/<> Tam sorumsuzluk ya da sınırlı sorumluluk. İLE/VE/||/<> Sınırlı sorumluluk. )


-ÇOĞAL(T)MA ile/ve/||/<> YAYGINLAŞ(TIR)MA



-ÇOK GÖRMEK/GÖRDÜĞÜMÜZ ile/değil/yerine HAK GÖRMEK/GÖRDÜĞÜMÜZ

( "Kendimize" hak gördüğümüzü, başkasına "çok" görmeyelim! )


-ÇÖZME ile ÇÖZÜNME ile ÇÖZÜNÜRLÜK ile ÇÖZÜNME ENTALPİSİ ile ÇÖZÜNMEYEN NESNE

( Bir katının, çözeltiye geçirilmesi. İLE Katı, sıvı ya da gaz durumundaki maddelerin, molekül ya da atomlarını birarada tutan güçleri yenerek bir başka madde içinde tek faz oluşturacak biçimde dağılmaları olayı. İLE Bir maddenin çözünmesine eşlik eden entalpi değişimi. İLE Bir maddenin, belirli bir sıcaklıktaki doygun çözeltisindeki derişimi. İLE Belirli bir çözücüde çözünmeyen madde. [Aksi belirtilmemişse çözücünün su olduğu anlaşılır.] )


-ÇÖZMEK ile/ve AŞMAK



-ÇÖZMEK ile/değil GİDERMEK



-ÇÖZMEK ile/ve/değil/yerine SÜZMEK



-ÇÖZÜLME ile/değil ÇÖZÜM/LEME



-ÇÖZÜM "BULMAK" ile ÇÖZÜM "YARATMAK"



-Çözüm için DİNLE!!!



-ÇÖZÜM ORTAKLIĞI ile YATIRIM ORTAKLIĞI



-ÇÖZÜM ÜRETMEK ile/ve ÇÖZÜM OTURTMAK



-ÇÖZÜM ile/ve AÇIKLAMA



-ÇÖZÜM ile ÇARE

( Genel ya da kavramsal bir olguya işaret eder. İLE Belirli bir olgu ya da soruna işaret eder. )


-ÇÖZÜM ile ÇARE

( Çare/ler...
Bbiledegil.blogspot.com.tr/2015/02/careler.html )


-ÇÖZÜM ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ÇÖZÜMLEME

( Çözümleme/sorgulama(analiz), her durum/konu/ayrıntı için söz konusuyken; ("kökten/toptan") "çözüm", her durum için olanaklı değildir.

Sorumluluğumuz ve önceliğimiz de çözmek değil çözümlemektir.

Çözümleme varsa çözüm ya da ara çözüm de yakınında bir yerde bulunacaktır. )


-ÇÖZÜM ile/ve/||/<> DÜZENLEME



-ÇÖZÜM ile İDEAL



-ÇÖZÜM ile/ve OYUN



-ÇÖZÜM ile/ve SONUÇ



-ÇÖZÜM ile/ve/değil/yerine/> SÜREKLİ/ESASLI/KALICI/KÖKLÜ/GERÇEK ÇÖZÜM

( Bir olay ya da kişinin bir durumu/sorunu ile sınırlı/özel kalabilen. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/> Sürekli ve her koşulda, herhangi bir özel durumla sınırlı kalmayacak sürekli/kalıcı olan. )


-ÇÖZÜM ile/ve/değil/yerine/> SÜREKLİ/ESASLI/KALICI/KÖKLÜ/GERÇEK ÇÖZÜM

( Seninle. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/> Senden sonra da! )


-ÇÖZÜM ile/ve/değil/yerine/> SÜREKLİ/ESASLI/KALICI/KÖKLÜ/GERÇEK ÇÖZÜM

( Ne olduğu. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/> Ne/nasıl[ne/yin asıl] olması gerektiği. )


-ÇÖZÜM ile/ve TEDBİR



-ÇÖZÜM ile YANIT

( Geciken yanıt yanlış yanıttır. )


-ÇÖZÜM ile YANIT

( Bir sorunun doğru çözümü, onun ancak evrensel, tarafsız bir araştırma ve sorgulama içinde çözümlenmesiyle bulunabilir. )


-ÇÖZÜM ile YANIT

( Her sorunun kökeni geçmişte, çözümü gelecektedir. )


-ÇÖZÜMLEME/ANALİZ ile/ve ELEŞTİRİ



-ÇÖZÜMLEME ile ETKİLE(N)ME



-ÇÖZÜMLEME ve/> GELİŞTİRME



-ÇÖZÜMLEME ile/ve ÖZGÜRLEŞTİRME



-ÇÖZÜMLEME ile/ve RAHATLATMA



-ÇÖZÜMLEME ile/ve SERİMLEME



-ÇÖZÜMLEMELER('İ)



-ÇÖZÜMSÜZLÜK ile/ve/> ÇARESİZLİK

( Çözümsüzlük hiçbir zaman çözüm değildir/olamaz! [kabul edilemez/edilmemeli, gözardı edilemez/edilmemeli, boş verilemez/verilmemeli, ertelenemez/ertelenmemeli!] )


-Çözümü KONUŞ!!!



-ÇÖZÜMÜN BİR PARÇASI DEĞİLSEK, SORUNUN BİR PARÇASIYIZDIR ile/ve/||/<> YAŞAMAKLA MEŞGUL OLMAZSAK, ÖLMEKLE MEŞGUL OLURUZ



-ÇÖZÜMÜNÜN BASİT/KOLAY OLMASI/OLMAMASI ile/ve/değil/yerine BİR ÇÖZÜMÜNÜN (VAR) OLMASI



-CUMHURİYET ile/ve DEMOKRASİ

( Belirli (bir) ideolojide. İLE/VE İdeolojiler arasında. )


-CUMHURİYET ile/ve DEMOKRASİ

( ONAFHANKELIJKHEIDPLEIN
[Paramaribo'daki, Cumhuriyet Meydanı'nın yerel adı.] )


-CÜRÜM ile/değil CİRİM(ECRÂM)

( Suç. İLE/DEĞİL Kütle/oylum[hacim]. )


-DA'VÂ[Ar.] ile DÂV[Ar.]

( Şikâyetçi olarak mahkemeye başvurma. | Sorun, mesele. | Bir konu/sorun üzerinde özel bir düşünce sahibi olma, iddia. İLE Satranç, dama, tavla gibi oyunlarda tutulan sıra, nöbet. | Oyunda sürülen para. | Sövme. | Dâvâ. | Duvar sırası. )


-DAĞITIM ile/ve/<> BÖLÜŞÜM



-DAHA ÇOK OLANI ARAMAK değil/yerine DAHA AZ OLANIN TADINI ÇIKARMAK



-DÂVÂ "GÜTMEK" ile/ve/değil/yerine/||/<>/> "DÂVÂ GÖRMEK"



-DÂVÂ ile/ve/||/<>/< DÂVET



-DÂVÂ ile/ve DELİL ile/ve İSPAT

( BEYYİNE: Bir olayın doğruluğunu ortaya koyabilen yöntem. | Duruşma sırasında bir savı gerçekleştirmek için başvurulan belge, tanıt, tutamak, delil. )


-DAVÂ ile/ve/||/<>/> DURUŞMA



-DAVÂ ile/ve/değil/yerine HİZMET



-DAVÂ ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< MÂNÂ

( Bilmezler mânâsını, ederler dâvâsını. )


-DAVÂ ile ŞEKVÂ

( ... İLE Şikâyetin, mahkemelik olmadan, dava haline getirilmesi. )


-DAVÂ değil/yerine/>< TERK-İ DAVÂ



-DAVACI ile/>< DAVALI



-DAYATMA/CI "ÇÖZÜMLER" ile/değil/yerine/>< GERÇEK/SAĞLAM ÇÖZÜMLER



-DAYATMA ile/ve/değil/yerine SINIRLAMA



-DEĞER ile KRİTER



-DEĞERLENDİRME YAPMAK ve/için/< HAKİKATLERİ BİLMEK



-DEĞERLENDİRME ile/ve/> ANLAMLANDIRMA



-DEĞERLENDİRME ile DEĞER-LENDİRME



-DEĞERLENDİRME ile HESAPLAMA



-DEĞERLENDİRME ile NİTELENDİRME



-DEĞERLENDİRMELİ!



-DEĞERLERİMİZİ, ÇÖP DURUMUNA DÜŞÜRMEK değil/yerine ÇÖPLERİMİZİ, DEĞER DURUMUNA ÇIKARMAK



-DEĞİM/LİYÂKAT ile HAK EDİŞ



-DEĞİŞEREK DEVAM ETMEK ile/ve/||/<>/> DEVAM EDEREK DEĞİŞMEK



-DEĞİŞİM ile/ve/||/<> SÜREKLİLİĞİ



-DEĞİŞİM ile/ve/||/<> ZORUNLULUK



-DELÂLÂT[Ar.] ile DELÂLET[Ar.]

( Yol göstermeler, kılavuzluklar. İLE Gösterme, yol gösterme, kılavuzluk. | İz, işâret. )


-DEMOKRASİ ile SANDIK

( Her demokrasi olan yerde/ülkede sandık vardır fakat her sandık olan yerde/ülkede "demokrasi vardır" diyemeyiz. )


-DENENEBİLİR/LİK ile/ve/||/<>/> DENETLENEBİLİR/LİK



-DENEYİM ile/ve/||/<>/> DÜZENLEYİCİ DENEYİM



-DENGE ile/ve/<> DİNGİNLİK



-DENGE ve/<> HUZUR



-DENGELEYİCİLİK ile/ve BÜTÜNLÜK



-DENGELİ ile/ve/||/<> BÜTÜNLÜKLÜ



-DENKLİK ile/ve/<> BÜTÜNLÜK



-DER-UHDE[Fars.] değil/yerine/= ÜSTÜNE ALMA, YÜKLENME



-DERİN BİR SOLUK ve/||/<> DERİN BİR ŞÜKÜR



-DERİNLEŞTİRME ile/ve/||/<> DUYARLILAŞTIRMA



-DERT ile SORUN



-DESTEKLEME ile/ve/||/<>/> BÜTÜNLEŞTİRME



-DESTEKLEME ile/ve/||/<> DENGELEME



-DETAY[İng./Fr. < DETAIL]/TEFERRUAT[Ar.] değil/yerine/= AYRINTI/LAR



-DEVLET DÜZENİ ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<> HÜKÜMET DÜZENİ



-DEVLET:
TÜZE/HUKUK ile/ve/||/<> İKTİSAT ile/ve/||/<> SİYASET



-DİKOSTERİA

( Eski Yunan'da halk mahkemesi. )


-DİLİ(ZİHNİ) (DOĞRU/YETKİN) KULLANMAK ile/ve/<> TÜRKÇE'Yİ (DOĞRU/YETKİN) KULLANMAK



-DİN DERSİ ile/ve/||/<> DÜN DERSİ



-DİN-İ İSLÂM ile/ve/<> DİN-İ FITRAT ile/ve/<> HAKK DİN

( Hz. Muhammed. İLE/VE/<> Hz. İbrahim. İLE/VE/<> Hz. Musa. )


-DİNLEMEK ve/+/||/<>/>/< YAZMAK(NOT ALMAK)



-DİRENG[Fars.] ve/||/<> ÂRÂM[Fars.]

( Dayanç/sabır. | Bekleme, gecikme, tutma, dinlenme. VE/||/<> Rahat/yerinde durma. | Eğlenme, dinlenme. | Yerleşme, karar kılma. )


-DİRENG[Fars.] ve/||/<> ÂRÂM[Fars.]

( BÎ-ÂRÂM: Rahat durmayan. | Sürekli dönen gezegenler. )


-DİRENİŞ ile/ve/||/<> BAŞKALDIRI



-DIŞA BAKIŞ ile/ve/||/<>/> İÇE BAKIŞ

( Düş kurdurur. İLE/VE/||/<>/> Uyanış yaşatır. )


-DİSİPLİN

( Ana ilke altındaki ayrımlar. )


-DIŞLAŞIM ile DIŞAVURUM



-DİZGE ile/ve/<> BÜTÜNLÜK

( Aslında her biri öbürüdür. )


-DİZGE ile/ve/<> BÜTÜNLÜKLÜ DİZGE



-DİZGEYE SIĞMAMA ile/ve/||/<> DENKLEME GELMEME



-DOĞA (DÜZENİ) ile/ve TOPLUM (DÜZENİ)

( Madenler, bitkiler ve hayvanlar.[MEVÂLİD-İ SELÂSE] İLE/VE İnsan. )


-DOĞA (DÜZENİ) ile/ve TOPLUM (DÜZENİ)

( Olan. İLE/VE Oldurulan/olmayan. )


-DOĞA ARAŞTIRMALARI ile/ve DOĞA FELSEFESİ ile/ve DOĞA BİLİMİ ile/ve DOĞAL TÜZE(HUKUK)

( Doğadaki olguları toplama. İLE/VE Bu olguların nedensel bağlarını tespit etme. İLE/VE Bu olguların "nasıl"lıklarını tespit etme. )


-DOĞA ARAŞTIRMALARI ile/ve DOĞA FELSEFESİ ile/ve DOĞA BİLİMİ ile/ve DOĞAL TÜZE(HUKUK)

( Tekilleri araştırmak. İLE/VE/||/<> Hareket ve sükûn nedenlerini araştırmak. İLE/VE/||/<> Deneysel verileri, matematikselleştirerek araştırma. )


-DOĞA ile/ve/||/<>/> EYLEM

( Koşullu. İLE/VE/||/<>/> Koşulsuz. )


-DOĞA ile/ve ZORUNLULUK



-DOĞAL SEMERE ile MEDENÎ SEMERE

( Doğal. İLE Antlaşma ya da yasalar ile belirlenmiş. )


-DOĞAL SEMERE ile MEDENÎ SEMERE

( SEMERE: Meyve. | Yarar, verim. | Sonuç. | Bir şeyden elde edilen gelir. )


-DOĞAL ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DOĞAYA UYUMLU



-DOĞRU/YANLIŞ ile/ve/değil/yerine EN AZ YANLIŞ

( Bazen/bazı durum/konu/olaylarda, doğru ya da yanlış üzerinden değil, en az yanlışı düşünerek[hesaplayarak, göze alarak] hareket etmek, karar almak durumunda/zorunda kalabilir/olabilirsiniz. )


-DOĞRU/YANLIŞ ile İYİ/KÖTÜ ile GÜZEL/ÇİRKİN/YÜCE



-DOĞRUDAN KAYIP ile DOLAYLI KAYIP

( Herşeyi kaybetmekle, gerçekten herşeyi kazanmış olursunuz. )


-DOĞRUDAN KAYIP ile DOLAYLI KAYIP

( Asla kaybedilmemiş olan asla bulunamaz. )


-DOĞRULAMAK ile/ve/<> DOLDURMAK



-DOĞRULAMAK ile/ve/değil KANITLAMAK



-DOĞRULUK:
TUTARLILIK ile/ve/değil/||/<>/< UYGUNLUK



-DOĞRULUK = HAKİKAT = TRUTH[İng.] = VÉRITÉ[Fr.] = WAHRHEIT, RICHIGKEIT[Alm.] = VERITAS[Lat.] = ALÉTHEIA[Yun.] = VERDAD[İsp.]



-DOĞUŞTAN/LIK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KENDİLİĞİNDEN/LİK



-DOLMAK ile/ve/||/<> ŞİŞMEK



-DÖNEMEÇ NOKTASI değil DÖNÜM NOKTASI



-DOYUM ve/||/<>/< BÜTÜNLÜK



-DÜĞÜM değil/yerine/>< ÇÖZÜM



-DÜNYA TARİHİ ile/ve/||/<>/>/< DÜŞÜNCE TARİHİ ile/ve/||/<>/>/< FELSEFE-BİLİM TARİHİ

(
Felsefe - Bilim Tarihi Zihin Haritası




---



BİLİM/BİLİMDE/BİLİMSELLİKTE:
(ÖNCELİKLE) VAR OLANIN[MEVCUD/ONTOS] ve/||/<>/> DOĞANIN ve/||/<>/> DOĞAL)
NESNE ve/||/<>/> OLAY ve/||/<>/> OLGU ve/||/<>/> DURUM ve/||/<>/> İLİŞKİLERİN
(VE ANCAK DAHA SONRA) ÜRETİLMİŞ NESNELERİN
(VE EN SON OLARAK) KİŞİLERİN ve/||/<>/> TOPLULUKLARIN ve/||/<>/> TOPLUMUN/TOPLUMLARDA YAŞANMIŞ/YAŞANAN/YAŞANABİLEN
OLAY ve/||/<>/> OLGU ve/||/<>/> DURUM ve/||/<>/> İLİŞKİLERİN
(ÖNCEDEN TANIMLANMIŞ ve/||/<>/> BELİRLENMİŞ BİR YÖNTEM ve/||/<>/> ARACA BAĞLI OLARAK)
(İSTİDLÂLÎ/RASYONEL [AKIL İLE])
ÖLÇÜLÜ ve/||/<>/> ÖLÇÜLEBİLİR/ÖLÇÜMLENEBİLİR
NEDENSEL ve/||/<>/> KAVRAMSAL ve/||/<>/> ELEŞTİREL (OLANAK ve/||/<>/> SINIRLARI İÇİNDE)
KANITLI ve/||/<>/> DÜZENLİ ve/||/<>/> TUTARLI (BİR BİÇİMDE)
KAMUSAL/LIK ve/||/<>/> TEKRARLANABİLİR/LİK ve/||/<>/> DENETLENEBİLİR/LİK ve/||/<>/> PAYLAŞILABİLİR/LİK (KOŞULLARINDA)
TANIM ve/||/<>/> İŞLEV ve/||/<>/> YARARA (KONU OLABİLEN/OLABİLECEK)
VERİ ve/||/<>/> BİLİ ve/||/<>/> BİLGİ/Sİ



---



[2. | 3. | 4. | 5. | 6. | 7. | 8. dersler...] )


-DÜNYA TARİHİ ile/ve/||/<>/>/< DÜŞÜNCE TARİHİ ile/ve/||/<>/>/< FELSEFE-BİLİM TARİHİ

( [2. | 3. | 4. | 5. | 6. | 7. | 8. dersler...] )


-DÜNYA TARİHİ ile/ve/||/<>/>/< DÜŞÜNCE TARİHİ ile/ve/||/<>/>/< FELSEFE-BİLİM TARİHİ

( )


-DÜNYA TARİHİ ile/ve/||/<>/>/< DÜŞÜNCE TARİHİ ile/ve/||/<>/>/< FELSEFE-BİLİM TARİHİ

( )


-DÜNYA TARİHİ ile/ve/||/<>/>/< DÜŞÜNCE TARİHİ ile/ve/||/<>/>/< FELSEFE-BİLİM TARİHİ

( [2. | 3. | 4. | 5. | 6. | 7. | 8. dersler...]


1. ders [Klasik Mekanik] - Baha Zafer - İst. Medeniyet Üniversitesi [10 Ekim 2019]

2. ders [Uzay-Zaman] - Baha Zafer - İst. Medeniyet Üniversitesi [24 Ekim 2019]

3. ders [Dik Yamaçlar - Dünü Olmayan Gün"] - Baha Zafer - İst. Medeniyet Üniversitesi [07 Kasım 2019]

4. ders [Yeni Mekaniğe Giden Yollar] - Baha Zafer - İst. Medeniyet Üniversitesi [14 Kasım 2019]

5. ders [Belirsiz Sular] - Baha Zafer - İst. Medeniyet Üniversitesi [21 Kasım 2019]

6. ders [Dalganın Sırtında] - Baha Zafer - İst. Medeniyet Üniversitesi [05 Aralık 2019]

7. ders [Kuark Denizi] - Baha Zafer - İst. Medeniyet Üniversitesi [19 Aralık 2019]

8. ders [EPR ve Zaman] - Baha Zafer - İst. Medeniyet Üniversitesi [26 Aralık 2019]
-------------

II. Dönem - Ayhan Çitil

1. ders [XIX. ve XX. yy.'da Felsefenin Gözünden, Fizikte Neler Oldu?] - Ayhan Çitil - İst. Medeniyet Üniversitesi [27 Şubat 2020]

2. ders [Geometrilerin Çokluğundan Yeni Dil ve Mantık Anlayışına] - Ayhan Çitil - İst. Medeniyet Üniversitesi [12 Mart 2020] )


-DÜNYA TARİHİ ile/ve/||/<>/>/< DÜŞÜNCE TARİHİ ile/ve/||/<>/>/< FELSEFE-BİLİM TARİHİ

( Bilim Tarihi Ders Notları ve Kavramları... )


-DÜNYA TARİHİ ile/ve/||/<>/>/< DÜŞÜNCE TARİHİ ile/ve/||/<>/>/< FELSEFE-BİLİM TARİHİ

( )


-DÜNYA TARİHİ ile/ve/||/<>/>/< DÜŞÜNCE TARİHİ ile/ve/||/<>/>/< FELSEFE-BİLİM TARİHİ

( )


-DÜNYA TARİHİ ile/ve/||/<>/>/< DÜŞÜNCE TARİHİ ile/ve/||/<>/>/< FELSEFE-BİLİM TARİHİ

( "Biruni ve Çalışmaları" başlıklı sunumunu da Sayın Atilla Bir'den, burayı tıklayarak dinleyebilirsiniz... )


-DÜNYA TARİHİ ile/ve/||/<>/>/< DÜŞÜNCE TARİHİ ile/ve/||/<>/>/< FELSEFE-BİLİM TARİHİ

( )


-DÜNYA TARİHİ ile/ve/||/<>/>/< DÜŞÜNCE TARİHİ ile/ve/||/<>/>/< FELSEFE-BİLİM TARİHİ

( )


-DÜNYA TARİHİ ile/ve/||/<>/>/< DÜŞÜNCE TARİHİ ile/ve/||/<>/>/< FELSEFE-BİLİM TARİHİ

( "Bilim Tarihi Durakları"[Şeniz Yıldırımer - İlke Yay.] kitabını da okumanızı salık veririz. )


-DÜNYA TARİHİ ile/ve/||/<>/>/< DÜŞÜNCE TARİHİ ile/ve/||/<>/>/< FELSEFE-BİLİM TARİHİ

( )


-DÜNYA TARİHİ ile/ve/||/<>/>/< DÜŞÜNCE TARİHİ ile/ve/||/<>/>/< FELSEFE-BİLİM TARİHİ

( )


-DÜNYA TARİHİ ile/ve/||/<>/>/< DÜŞÜNCE TARİHİ ile/ve/||/<>/>/< FELSEFE-BİLİM TARİHİ

( )


-DÜNYA TARİHİ ile/ve/||/<>/>/< DÜŞÜNCE TARİHİ ile/ve/||/<>/>/< FELSEFE-BİLİM TARİHİ

(
"3 Blue 1 Brown" Youtube hesabındaki videoları da izlemenizi salık veririz... )


-DÜNYA TARİHİ ile/ve/||/<>/>/< DÜŞÜNCE TARİHİ ile/ve/||/<>/>/< FELSEFE-BİLİM TARİHİ

( )


-DÜNYA TARİHİ ile/ve/||/<>/>/< DÜŞÜNCE TARİHİ ile/ve/||/<>/>/< FELSEFE-BİLİM TARİHİ

( Nesin Matematik Köyü Youtube Kanalı )


-DÜNYA TARİHİ ile/ve/||/<>/>/< DÜŞÜNCE TARİHİ ile/ve/||/<>/>/< FELSEFE-BİLİM TARİHİ

( )


-DÜNYA TARİHİ ile/ve/||/<>/>/< DÜŞÜNCE TARİHİ ile/ve/||/<>/>/< FELSEFE-BİLİM TARİHİ

( )


-DÜNYA TARİHİ ile/ve/||/<>/>/< DÜŞÜNCE TARİHİ ile/ve/||/<>/>/< FELSEFE-BİLİM TARİHİ

( | 2. | 3. | 4. | 5. dersler...] )


-DÜNYA TARİHİ ile/ve/||/<>/>/< DÜŞÜNCE TARİHİ ile/ve/||/<>/>/< FELSEFE-BİLİM TARİHİ

( )


-DÜNYA TARİHİ ile/ve/||/<>/>/< DÜŞÜNCE TARİHİ ile/ve/||/<>/>/< FELSEFE-BİLİM TARİHİ

(

https://twitter.com/floodmania/status/1294365941791424513 )


-DÜNYA TARİHİ ile/ve/||/<>/>/< DÜŞÜNCE TARİHİ ile/ve/||/<>/>/< FELSEFE-BİLİM TARİHİ

( )


-DÜNYA TARİHİ ile/ve/||/<>/>/< DÜŞÜNCE TARİHİ ile/ve/||/<>/>/< FELSEFE-BİLİM TARİHİ

( [2. | 3. | 4. dersler... )


-DÜNYA TARİHİ ile/ve/||/<>/>/< DÜŞÜNCE TARİHİ ile/ve/||/<>/>/< FELSEFE-BİLİM TARİHİ

( )


-DÜNYA TARİHİ ile/ve/||/<>/>/< DÜŞÜNCE TARİHİ ile/ve/||/<>/>/< FELSEFE-BİLİM TARİHİ

( [Bilim Tarihi Sohbetleri 2/3/4/5/6/7/8/9/10. dersler...] )


-DÜNYA TARİHİ ile/ve/||/<>/>/< DÜŞÜNCE TARİHİ ile/ve/||/<>/>/< FELSEFE-BİLİM TARİHİ

( Bilim Tarihi Buluşmaları - Dr. Derya Gürses Tarbuck )


-DÜNYA TARİHİ ile/ve/||/<>/>/< DÜŞÜNCE TARİHİ ile/ve/||/<>/>/< FELSEFE-BİLİM TARİHİ

( )


-DÜNYA TARİHİ ile/ve/||/<>/>/< DÜŞÜNCE TARİHİ ile/ve/||/<>/>/< FELSEFE-BİLİM TARİHİ

( )


-DÜNYA TARİHİ ile/ve/||/<>/>/< DÜŞÜNCE TARİHİ ile/ve/||/<>/>/< FELSEFE-BİLİM TARİHİ

( Dünyadaki Bilimsel Eğitimler - researchseminars.org )


-DÜNYA TARİHİ ile/ve/||/<>/>/< DÜŞÜNCE TARİHİ ile/ve/||/<>/>/< FELSEFE-BİLİM TARİHİ

( Tarihteki En Etkili 10 Matematikçi )


-DÜNYA TARİHİ ile/ve/||/<>/>/< DÜŞÜNCE TARİHİ ile/ve/||/<>/>/< FELSEFE-BİLİM TARİHİ

(
Felsefe - Bilim Tarihi Zihin Haritası
)


-DÜNYA TARİHİ ile/ve/||/<>/>/< DÜŞÜNCE TARİHİ ile/ve/||/<>/>/< FELSEFE-BİLİM TARİHİ

( Türk Tarih Kurumu
Felsefe ve Bilim Tarihi Söyleşileri - 1

)


-DÜNYA TARİHİ ile/ve/||/<>/>/< DÜŞÜNCE TARİHİ ile/ve/||/<>/>/< FELSEFE-BİLİM TARİHİ

( "Bilim Tarihinin Tarihi - İhsan Fazlıoğlu" yazısını okumak için burayı tıklayınız...

ya da

"Bilim Tarihinin Tarihi - İhsan Fazlıoğlu" söyleşisini dinlemek için burayı tıklayınız... )


-DÜNYA TARİHİ ile/ve/||/<>/>/< DÜŞÜNCE TARİHİ ile/ve/||/<>/>/< FELSEFE-BİLİM TARİHİ

( )


-DÜNYA TARİHİ ile/ve/||/<>/>/< DÜŞÜNCE TARİHİ ile/ve/||/<>/>/< FELSEFE-BİLİM TARİHİ

( )


-DÜNYA TARİHİ ile/ve/||/<>/>/< DÜŞÜNCE TARİHİ ile/ve/||/<>/>/< FELSEFE-BİLİM TARİHİ

(

)


-DÜNYA TARİHİ ile/ve/||/<>/>/< DÜŞÜNCE TARİHİ ile/ve/||/<>/>/< FELSEFE-BİLİM TARİHİ

( )


-DÜNYA:
ŞEYLERİN TOPLAMI ile/ve/değil/||/<>/>/< OLGULARIN TOPLAMI



-DÜNYA ile/ve/||/<> NESNELERİN ÖYKÜSÜ

( )


-DÜNYAYI "ALGILAMA/YORUMLAMADA":
"OLDUĞUMUZ GİBİ" ile/değil/yerine/>< OLDUĞU GİBİ



-DURDURMA ile/ve/||/<> SINIRLANDIRMA



-DURDURMAK ve/||/<>/< DURMAK

( Yaşamımızdaki ve çevremizdeki tüm yakın ya da uzak sorunları, öncelikle sorunların ve sorunları yaratanların karşılarında durarak, yapmayarak, yaptırmayarak, "Hayır!" deme olanağımızla[ihtiyârımızla/muhtariyetimizle] durdurabiliriz. )


-DURDURMAK ile/ve/<> ENGELLEMEK



-DÜRTEN ile/ve/||/<>/> DÜŞÜNDÜRTEN



-DURUM ile/ve/<> DURUŞ



-DURUŞ ile/ve TUTUM

( Sen doğru dur, kötüler ecelini bulur! )


-DÜRÜST OLMAK/OLMAM "GEREKİRSE" değil DÜRÜST OLMAK/OLMAM GEREKİR Kİ



-DÜRÜŞT[Fars.] ile/değil/yerine/>< DÜRÜST[Fars.]

( Sert; gücendirici, kırıcı. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Sözünde ve davranışlarında, doğruluktan ayrılmayan, doğru, onurlu. | Doğru, yanlışsız. )


-DÜRÜST/LÜK >< BİLGİSİZ/LİK(CEHÂLET)



-DÜŞÜN(E)MEMEK değil/ne yazık ki/< "DÜŞÜNMEYİ İSTEMEMEK"



-DÜŞÜNCE ve/||/<>/< MANTIK
ve/||/<>
EYLEM ve/||/<>/< EDEB

( Düşüncenin edebi, mantıktır. VE/||/<> Eylemin mantığı, edebdir. )


-DÜŞÜNCE/İLKE:
KURUCU ile/ve/||/<>/> DÜZENLEYİCİ



-DÜŞÜNCE ve/||/<> BİLGİ ve/||/<> BELLEK



-DÜŞÜNCE ile/ve/||/<>/> İZLENİM

( David Hume )


-DÜŞÜNCEMİZİ DEĞİŞTİREBİLMEK:
"ZAAFİYET" değil MEZİYET



-DÜŞÜNCEYLE BAKMAK ile DÜŞÜNCE OLMADAN BAKMAK



-DÜŞÜNMEK => VAR OLMAK
ve/||/<>/>
VAR OLMAK =< ALGILANMIŞ OLMAK

( René Descartes VE/||/<>/> George Berkeley )


-DÜŞÜNMEK ile/ve/||/<>/> "HESAP ETMEK"



-DÜŞÜNMEK ile DEĞERLENDİRMEK



-DÜŞÜNMEK ile DEĞERLENDİRMEK



-DÜŞÜNMEK ile/ve/değil/yerine DÜŞÜNMEYİ DEĞERLENDİREREK DÜŞÜNMEK



-DÜŞÜNMEK ile/ve/<>/= ETKİNLİK

( TEFEKKÜR ile/ve/<>/= FAALİYET )


-DÜŞÜNÜLEBİLİR/LİK ile/ve/||/<> BİLİNEBİLİR/LİK



-DUYARLI/LIK ve/||/<> ÖZEN / TİTİZ/LİK



-DUYARLILIK ile/ve/<> İÇSELLEŞTİRME



-DUYUMSAMAK ile/ve/<> KABUL ETMEK



-DÜZELTME ile (YENİDEN) DÜZENLEME



-DÜZELTME ile/ve/değil BİLGİLENDİRME



-DÜZEN KURMAK ile STANDARTLARI OTURTMAK



-DÜZEN ve SIRADÜZEN/HİYERARŞİ ile/ve/||/<>/> DEĞİŞİM ve EŞİTLİK

( Modern öncesindeki öncelikler. İLE/VE/||/<>/> Modern dönemdeki öncelikler. )


-DÜZEN'İN:
İÇTE ARANMASI ile DIŞTA ARANMASI

( İçinize yönelin ve ne olmadığınızı keşfedin. )


-DÜZEN ile/ve/||/<> BAĞLAM



-DÜZENLİ/LİK ile/ve/<> BÜTÜNLÜK/LÜ/LÜK



-EDEBÎ (OLAN) ile/ve/||/<>/>/< EBEDÎ (OLAN)



-EDEP ve/||/<>/< AKIL

( Kişinin, aklı kadar edebi; edebi kadar da ederi vardır. )


-EDEPLİ:
FELSEFECİ ve/||/<> MATEMATİKÇİ ve/||/<> HUKUKÇU

( Ancak, felsefeci, matematikçi ve hukukçular edeplidir.[Ancak, dile hâkim olabildikleri ve sorgulayabildikleri oranda.] [Ne hareketi/sporu temel/öncelikli alan, ne bilimsel tutarlılığı olan, ne de sanatsal duyarlılığı ile sınırları/nı aşan.] )


-EDİNİM ile ÇIKARIM



-EFRÂDINI CÂMÎ ve/<> ÂĞYÂRINI MÂNÎ

( Bir kavramın tüm bireylerini kuşatıp ötekileri dışarıda bıraktığında kullanılan bir deyim. )


-EFRÂDINI CÂMÎ ve/<> ÂĞYÂRINI MÂNÎ

( "İnsan düşünen bir canlıdır" tanımı verildiğinde bu tanımın içine tüm insan bireylerini içerir. Girmeyen hayvan(behaim) vs. dışarıda bırakır. )


-EGEMEN GÜÇ ile/değil "HÜKÜMET"



-EGEMENLİK:
İÇ ile/ve/||/<> DIŞ ile/ve/||/<> EVRENSEL



-EĞİLMEDE:
"ÇIKAR" / "ÜSTÜNLÜK" ile/değil/yerine SAYGI

( Nokta kadar "çıkar/ın" için, virgül kadar eğilme! / Kimse, kimseden "üstün" ya da yukarıda değildir/olamaz. İLE/DEĞİL/YERİNE Bir kişinin, hizmetine, emeğine, çabasına saygı duyuyorsak... )


-EĞİTİM:
SÜS ile/ve/||/<> SIĞINAK

( İyi/bahtiyâr zamanlarda/koşullarda. İLE/VE/||/<> Kötü/bedbaht zamanlarda/koşullarda. )


-EĞİTİM ile/ve/> DUYARLILIK



-EK OLMAK değil/yerine HAK OLMAK



-EL = KİŞİ



-ELEŞTİRİ ile/ve/değil/yerine DEĞERLENDİRME

( Eleştiri, bulunduğun durumu tespit ile başlamalıdır. )


-EMPATİ:
"ONUN YERİNE DÜŞÜNMEK"
değil
ONUN/ONLAR GİBİ DÜŞÜNMEK/ONUN DÜŞÜNCESİNİ/DUYGUSUNU ANLAMAYA ÇABALAMAK



-EMPATİ:
SANA ve/<> ONA

( Yapılmasını istemediğin şeyi, başkasına yapmamak. VE/<> Sana davranılmasını/yapılmasını istediğin şeyi/biçimde, ona yapmak. )


-EN BAŞLANGIÇTA ile/değil (EN) BAŞINDA



-EN DAYANILMAZ/LAR

( * EDEPSİZLİK )


-EN DAYANILMAZ/LAR

( * DENSİZLİK )


-EN DAYANILMAZ/LAR

( * PATAVATSIZLIK )


-EN DAYANILMAZ/LAR

( * İŞGÜZARLIK )


-ENGEL/SORUN ile/değil/yerine ARA/DİNLENME NOKTASI/VESİLESİ



-ENGELLİ (mi?) ile/değil ENGELLENEN (mi?) ile/değil ENGELLENMİŞ (mi?)

( BOLLUK-KITLIK )


-ENGELLİYE:
ACIMAK ile/değil/yerine SAYGI GÖSTERMEK



-ENİNE BOYUNA (DÜŞÜNMEK, DEĞERLENDİRMEK)



-ERDEM ve/||/<> TÜZE(HUKUK)

( Erdemin ölçüsü, tüze'dir. )


-ERİNÇ/HUZUR ve/||/<> BARIŞ

( İç/içte. VE/||/<> Dış/dışta. )


-EROS ve/||/<> LİBİDO
ile/ve/||/<>/<
TANATOS ve/||/<> DESTRUDO

( Eşeysel ve varoluş yönünde dürtü ve güdü. İLE/VE/||/<>/< Varoluşsal dürtü ve güdü. )


-EROS ve/||/<> LİBİDO
ile/ve/||/<>/<
TANATOS ve/||/<> DESTRUDO

( SIGMUND FREUD ile/ve/||/<>/< EDOARDO WEISS )


-ESÂRET[Ar.]/YÛG[Fars.] değil/yerine/= TUTSAKLIK/BOYUNDURUK(/YÜK)



-EŞDEĞERLİLİK ile/ve/||/<> BÜTÜNLÜK



-ESEME/MANTIK ile/ve/> ÇIKARIM



-EŞİT (DEVLET), EŞİTİ YARGILAYAMAZ

( [Lat.] PAR IN PAREM NON HABET IMPERIUM )


-EŞİT HAK ile/ve/||/<>/>/< EŞİT PAYLAŞIM



-EŞİT OLAMAMA ile/ve/||/<> TAYİN EDİLEMEME



-EŞİT OLMA ile/ve/||/<> EŞİT OLMAMA

( Yaşamda. İLE/VE/||/<> Doğa(l)da. )


-EŞİT/LİK ile/ve/<> UYUMLU/LUK



-EŞİTLİK ile HAKKANİYET



-ETKİ ile/ve/||/<> YAPI



-ETKİLENMEK = AFFECT[İng.] = AFFECTER[Fr.] = AFFIZIEREN[Alm.] = AFFICERE[Lat.]



-ETKİNİN:
BULAŞMAMASI ile/ve/||/<> BOZULMAMASI



-EV ile/ve/değil/||/<>/< KOMŞU

( Alma. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Al. )


-EVALUATE vs. ASSESS vs. APPRAISE

( Değerlendirmek, takdir etmek. İLE Değerlendirmek, takdir etmek. İLE Değerlendirmek, değer biçmek. )


-EVLİLİK:
SONUÇ değil BAŞLANGIÇ VE SÜREÇ



-EVLİLİKLERİN SONLANMASI:
"AŞKIN BİTMESİ" değil/ne yazık ki/< ARKADAŞLIĞIN OLMAMASI



-EVRENSEL AKIL ile/ve/<> BİREYSEL AKIL



-EVRENSEL ile KÜRESEL/KÜREVİ



-EVRENSEL ile/ve/değil/yerine PAYLAŞILAN



-EVRİM:
DOĞAL SEÇİLİM KURAMI/ÖRNEĞİ ile/ve/değil/yerin/<>/>< DAYANIŞMA(SYMBIOSIS) KURAMI/ÖRNEĞİ

( Ekvator bölgesinde. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<>/>< Sibirya'da. )


-EVRİM:
DOĞAL SEÇİLİM KURAMI/ÖRNEĞİ ile/ve/değil/yerin/<>/>< DAYANIŞMA(SYMBIOSIS) KURAMI/ÖRNEĞİ

( CHARLES DARWIN ile/ve/değil/yerine/<>/>< PYOTR KROPOTKIN[09 Aralık 1842 - 08 Şubat 1921] )


-EYLEM:
KARINCA[< KARIŞTIRARAK] ve/||/<> KARARINCA/KARARINDA



-EYLEM ile/ve/değil/yerine BÜTÜNLÜK İÇİNDE EYLEM



-EZİCİ "GÖRÜŞ/KANAAT" ile/ve/değil/yerine/||/<>/> ORANTILI/ORANTISIZ "GÜÇ"



-FARK ET! ve/||/<> HAK ET!



-FARKINDALIK ve/<> ÜMİT

( Paylaş! VE/<> Aşıla! )


-FARKINDALIK ve/<> ÜMİT

( Yeni yılda da, sağlıklı ve mutlu AN'lar yaşamak üzere, Farkındalık'larımızı paylaşıyor ve birbirimize, -en azından gülümseyerek :)- Ümit aşılamaya devam ediyoruz... :) )


-FAZÎLET ile/ve/||/<> MENFAAT ile/ve/||/<> MASLAHAT

( Bireyde. İLE/VE/||/<> Toplulukta. İLE/VE/||/<> Toplumda. )


-FAZLA ile/ve SORUN



-FEDÂKÂRLIK değil/yerine HAK/LAR



-FELSEFE ve/||/<>/> İDEOLOJİ ve/||/<>/> TÜZE

( Başlar. VE/||/<>/> Deneyimlenir. VE/||/<>/> Düzenlenir. )


-FELSEFE ve TÜZE(HUKUK)

( Yunan ökesi/dehası. VE Roma ökesi/dehası. )


-FELSEFÎ SORU/SORGULAMA ile/ve/= DEĞERLENDİRME



-FEODALİZM ile/ve/||/<>/> FEDERALİZM



-FERAHLATMA ve/<> KOLAY(LIK)(ÂSÂN[Fars.])



-FIKIH ve/> TASAVVUF

( "Tasnif'ul Ulûum" kitabında Tasavvuf: "İmanın meyvesi ve İslâm'ın neticesi."/"Hüve semeretül iman ve neticetü'l-İslâm" )


-FIKIH ve/> TASAVVUF

( İman ve itikadı anlatan geniş ve derin ilim.[Bu ilmi anlatan kitaplara AKÂİD de denilir.] VE Gövde ile yapılacak ahkâm-ı islâmiye'yi bildiren ilim ve kitapları. VE Halk için, tahsili olmayanlar için yazılmış olan ve herkesin bilmesi, inanması ve yapması gereken kelâm, ahlâk ve fıkıh bilgilerini kısaca ve açıkça anlatan ilim ve kitapları. )


-GAYR'A BENZEMEK değil/yerine HAKK'A BENZEMEK



-GAYR değil/yerine AKIL



-GEÇERLİ ile/ve/||/<> İŞLEYEN



-GELECEĞİ "TAHMİN ETMEK" değil/yerine GELECEĞİ YARATMAK



-GELECEĞİ MERAK ETME!(K) ile/değil/yerine GEÇECEK OLANI İYİ DÜŞÜN!(MEK)

( Nasıl olsa gelecek. İLE/DEĞİL/YERİNE Zihninden hiç silinmeyecek. )


-GELİŞİM ile/ve/||/<>/> UYGARLIK



-GELİŞİM ve/||/<>/>/< UYGULAMA



-GENELLEME ile/ve/değil SINIRLAMA



-GENELLEŞTİRME ile/yerine OLASILIK OLARAK (DEĞERLENDİRME)



-GENİŞ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KAPSAMLI



-GERÇEK KİŞİ/LİK ile TÜZEL KİŞİ/LİK



-GERÇEK/LİK ile/ve HAKİKAT[Ar.]

( Çok. İLE/VE Tek. )


-GERÇEK/LİK ile/ve HAKİKAT[Ar.]

( Varoluş. İLE/VE Varlık. | İlke. )


-GERÇEK/LİK ile/ve HAKİKAT[Ar.]

( Bilimde. İLE/VE Felsefede. )


-GERÇEK/LİK ile/ve HAKİKAT[Ar.]

( ... İLE/VE Var'ı var, yok'u yok olarak bilmektir. )


-GERÇEK/LİK ile/ve HAKİKAT[Ar.]

( ... İLE/VE Varoluşu kişinin iradesine bağlı olmayan. )


-GERÇEK/LİK ile/ve HAKİKAT[Ar.]

( Sürekli değişen, değişmeye mahkum olan. / Olup da bitmeye yönelmiş olan. İLE/VE Ebedî olan. Üstündeki örtü [peçe/lethia(Yun. > alethia)] kaldırılıp altındaki biçimin ortaya çıkması. )


-GERÇEK/LİK ile/ve HAKİKAT[Ar.]

( Beklenmeyen ve tahmin edilemez olan gerçektir. )


-GERÇEK/LİK ile/ve HAKİKAT[Ar.]

( Saf, karışımsız ve bağımsız olan gerçektir. )


-GERÇEK/LİK ile/ve HAKİKAT[Ar.]

( Gerçek, en yüce mutluluktur. )


-GERÇEK/LİK ile/ve HAKİKAT[Ar.]

( Gerçekten söz etmek bile mutluluktur. )


-GERÇEK/LİK ile/ve HAKİKAT[Ar.]

( Gerçek, kavranamaz olandır. )


-GERÇEK/LİK ile/ve HAKİKAT[Ar.]

( Gerçek olan, sürekli sözsüzdür. )


-GERÇEK/LİK ile/ve HAKİKAT[Ar.]

( Gerçek, gerçek-olmayanda gerçeği görür. )


-GERÇEK/LİK ile/ve HAKİKAT[Ar.]

( Sahte olanlar gittiğinde, geride kalan, gerçek olandır. )


-GERÇEK/LİK ile/ve HAKİKAT[Ar.]

( Geçicilik, gerçekdışılığın en iyi kanıtıdır. )


-GERÇEK/LİK ile/ve HAKİKAT[Ar.]

( Gerçek, herhangi bir amaca hizmet edemez. )


-GERÇEK/LİK ile/ve HAKİKAT[Ar.]

( Gerçek, herkes için her zaman geçerlidir. )


-GERÇEK/LİK ile/ve HAKİKAT[Ar.]

( Gerçek, bilen ve bilinen ikileminin ötesindedir. )


-GERÇEK/LİK ile/ve HAKİKAT[Ar.]

( Gerçek, ŞU AN'da ve BURADA olandır. )


-GERÇEK/LİK ile/ve HAKİKAT[Ar.]

( Gerçeği bilmek, onunla uyum içinde olmak demektir. )


-GERÇEK/LİK ile/ve HAKİKAT[Ar.]

( Gerçeği bilmeye uğraşmayın, çünkü zihin yoluyla edinilen bilgi gerçek bilgi değildir. )


-GERÇEK/LİK ile/ve HAKİKAT[Ar.]

( Gerçeğe varış, sizin bir kişi olmadığınız olgusunun fark edilmesidir. )


-GERÇEK/LİK ile/ve HAKİKAT[Ar.]

( Gerçeğe varmış olan kişiler, çok sessizlerdir. )


-GERÇEK/LİK ile/ve HAKİKAT[Ar.]

( Gerçeği bir formüle bağlama arzumuz onu inkâr demek oluyor, çünkü o sözcüklere sığdırılamaz. )


-GERÇEK/LİK ile/ve HAKİKAT[Ar.]

( Gerçek, bir şeyi ister gibi istenemez. )


-GERÇEK/LİK ile/ve HAKİKAT[Ar.]

( Gerçek, herkes için birdir, ancak sahte olan kişiseldir. )


-GERÇEK/LİK ile/ve HAKİKAT[Ar.]

( Gerçeğin deneyimi diye bir şey yoktur. Gerçek, deneyim ötesidir. )


-GERÇEK/LİK ile/ve HAKİKAT[Ar.]

( Gerçeğin zihinde yansıması için zihnin berraklığı ve sessizliği gereklidir. )


-GERÇEK/LİK ile/ve HAKİKAT[Ar.]

( Ancak, hayrette olduğunuz zaman, gerçeği bilebilirsiniz. )


-GERÇEK/LİK ile/ve HAKİKAT[Ar.]

( Ancak, gerçeğin kendi olduğunuzda, gerçeği bilebilirsiniz. )


-GERÇEK/LİK ile/ve HAKİKAT[Ar.]

( Gerçek, keşiftedir, keşfedilmişte değil. )


-GERÇEK/LİK ile/ve HAKİKAT[Ar.]

( Eğer anlatabilirseniz, o gerçek olan değildir. )


-GERÇEK/LİK ile/ve HAKİKAT[Ar.]

( Sözler, sözleri yaratır; gerçek ise sessizdir. )


-GERÇEK/LİK ile/ve HAKİKAT[Ar.]

( Gerçek olmayanı yaratan, zihindir ve sahtenin, sahte olduğunu gören de zihindir. )


-GERÇEK/LİK ile/ve HAKİKAT[Ar.]

( Zaman ve uzay ile sınırlı ve bir tek kişi için geçerli olan, gerçek değildir. )


-GERÇEK/LİK ile/ve HAKİKAT[Ar.]

( Gerçek, sahtenin reddi ve inkârı ile ifade edilebilir -eylemle. )


-GERÇEK/LİK ile/ve HAKİKAT[Ar.]

( Neyin gerçek olmadığını bilebilirsiniz -ki bu da sizin sahte olandan kurtulmanıza yeter. )


-GERÇEK/LİK ile/ve HAKİKAT[Ar.]

( Gerçeğe varmış kişi, egosuzdur. )


-GERÇEK/LİK ile/ve HAKİKAT[Ar.]

( Neyle aşırı meşgulseniz, onun gerçekliğine inanırsınız. )


-GERÇEK/LİK ile/ve HAKİKAT[Ar.]

( Gereksiniminiz olan tek şey, gerçeğe duyulan samimi özlemdir. )


-GERÇEK/LİK ile/ve HAKİKAT[Ar.]

( Gerçeğin bilinmesi için "ben" ve "benimki" fikirleri gitmelidir. )


-GERÇEK/LİK ile/ve HAKİKAT[Ar.]

( Gerçeğin, zihinde yansıması için zihnin berraklığı ve sessizliği gereklidir. )


-GERÇEK/LİK ile/ve HAKİKAT[Ar.]

( Gerçeği keşfettiğimi ne zaman anlarım? "Bu doğru", "Bu doğru değil" fikri ortaya çıkmadığı zaman. )


-GERÇEK/LİK ile/ve HAKİKAT[Ar.]

( Gerçeği bulmak için günlük yaşamımızın en küçük eylemlerinde gerçek olmalıyız. )


-GERÇEK/LİK ile/ve HAKİKAT[Ar.]

( Gerçeği aramak, üstlenilen tüm işler arasında en tehlikeli olandır, çünkü o sizin içinde yaşadığınız dünyayı yıkar. )


-GERÇEK/LİK ile/ve HAKİKAT[Ar.]

( Gerçeğin aranışında, yalan ve hile olamaz. )


-GERÇEK/LİK ile/ve HAKİKAT[Ar.]

( Eğer amacımız gerçek sevgisi ve yaşam sevgisi ise, korkmamıza gerek yoktur. )


-GERÇEK/LİK ile/ve HAKİKAT[Ar.]

( Kendinizi yeterli ve emin hissettiğiniz sürece, gerçek, sizin ulaşamayacağınız yerdedir. )


-GERÇEK/LİK ile/ve HAKİKAT[Ar.]

( Söyleyecek yalan bulamayanların başvurduğu son çare gerçektir. )


-GERÇEK/LİK ile/ve HAKİKAT[Ar.]

( Hakiki olmayanın hakiki olmadığını fark eder ve onu atarsınız. )


-GERÇEK/LİK ile/ve HAKİKAT[Ar.]

( Hakiki olan, zarın hem içinde, hem dışındadır. )


-GERÇEK/LİK ile/ve HAKİKAT[Ar.]

( Hakikat, gerçekliğin ardında duran dayanakçadır. )


-GERÇEK/LİK ile/ve HAKİKAT[Ar.]

( Hakikat, olguları birliğe getiren ilkedir. )


-GERÇEK/LİK ile/ve HAKİKAT[Ar.]

( Hakikat, "betimlenemez" olduğu ölçüde kendini ortaya koyar; karmaşıktır, anlamı belirsizdir, varlığını karşıtların buluşmasına dayalı olarak sürdürür ve ancak erginleme vahiyleri yoluyla dile getirilebilir. )


-GERÇEK/LİK ile/ve HAKİKAT[Ar.]

( Hakikatin üzerindeki perdelerden biri, dildir. )


-GERÇEK/LİK ile/ve HAKİKAT[Ar.]

( Adâlet, ancak hakikatten, saadet, ancak adâletten doğabilir. )


-GERÇEK/LİK ile/ve HAKİKAT[Ar.]

( HODOS TES ALETHEIA: Hakîkate götüren yol. )


-GERÇEK/LİK ile/ve HAKİKAT[Ar.]

( Hem, hem de. İLE/VE Ne, ne de. )


-GERÇEK/LİK ile/ve HAKİKAT[Ar.]

( The unexpected and unpredictable is real.
What is pure, unalloyed, unattached is real.
The real is bliss supreme.
Even to talk of real is happiness.
The real is inconceivable.
The fact is always non-verbal.
The real sees the real in the unreal.
What remains when the false is no more, is real.
Transiency is the best proof of unreality.
Reality is beyond the duality of the knower and the known.
The real is for all and forever.
Reality is beyond the duality of the knower and the known.
The real is, what is RIGHT NOW and RIGHT HERE.
To know reality is to be in harmony with it.
Do not try to know the truth, for knowledge by the mind is not true knowledge.
Realisation is of the fact that you are not a person.
Realised people are very quiet.
Your very desire to formulate truth denies it, because it cannot be contained in words.
The real cannot be wanted, as a thing is wanted.
Reality is common to all. Only the false is personal.
There is no such thing as the experience of the real. The real is beyond experience.
Clarity and silence of the mind are necessary for the reflection of reality to appear in the mind.
You can know reality only when you are astonished.
You know the real by being real.
Truth is in the discovery not in the discovered.
If you can convey, it is not the real thing.
Words create words, reality is silent.
It is the mind that creates the unreal and it is the mind that sees the false as false.
What is limited in time and space, and applicable to one person only, is not real.
Truth can be expressed only by the denial of the false -in action.
You can know what is not true - which is enough to liberate you from the false.
The realised man is egoless.
Whatever you are engrossed in you take to be real.
All you need is a sincere longing for reality.
For reality to be, the ideas of 'me' and 'mine' must go.
Clarity and silence of the mind are necessary for the reflection of reality to appear in the mind.
When do I know that I have discovered truth? When the idea 'this is true', 'that is true' does not arise.
To find reality you must be real in the smallest daily action.
The search for reality is the most dangerous of all undertakings for it will destroy the world in which you live.
There can be no deceit in the search for truth.
If your motive is love of truth and life, you need not be afraid.
As long as you feel competent and confident, reality is beyond your reach.
You can see the unreal as unreal and discard it.
The real is both within and without the skin. )


-GERÇEK/LİK ile/ve HAKİKAT[Ar.]

( Olduğu biçimde. İLE/VE Etkisi itibariyle. )


-GERÇEK/LİK ile/ve HAKİKAT[Ar.]

( 1- Gözlemleyebilsek de, gözlemleyemesek de varolanların, varoluşu.
2- Tutarlı gözlemlerden ya da deneylerden, genel sonuçlar çıkarmanın meşrû olduğu.
3- Hiçbir etkinin, ışık hızından daha hızlı yayılamayacağı.[YERELLİK/LOCALITY]

[Bernard D'Espagnat] )


-GERÇEK/LİK ile/ve HAKİKAT[Ar.]

( Kendinde olan. | Evrensel. | Yalansızlık. )


-GERÇEK/LİK ile/ve HAKİKAT[Ar.]

( Gerçekliğin ötesine ulaşmaya cesaret edemeyen, hakikati fethedemez. )


-GERÇEK/LİK ile/ve/||/<> USSAL/LIK



-GERÇEK = HAKİKİ, VAKİ = REAL[İng., İsp.] = RÉEL[Fr.] = REAL, WIRKLICH[Alm.] = REALIS, VERUS[Lat.]



-GERÇEKLERİ DÜŞÜNMEK ile/ve/değil/||/<>/>/< GERÇEKLERİ ORTAYA ÇIKARABİLECEKLERİ DÜŞÜNMEK



-GERÇEKLERİN GERÇEKLİĞİ ile/ve HAKİKATİN HAKİKATİ

( Töz. İLE/VE İlke. )


-GEREK KOŞUL/NEDEN ile/ve/||/<> YETER KOŞUL/NEDEN



-GEREKLERİNİ YAP(A)MADIYSAN:
HESAP SORMA! ve SIZLANMA!



-GEREKSİNİM/LER:
DİRİMSEL ile/ve/||/<>/> ZİHİNSEL

( Sınırlı. İLE/VE/||/<>/> Sınırsız. )


-GERİ ADIM ATMAK ile/değil/yerine GEREKEN ADIM(LAR)I ATMAK



-GERİ KALMAK ile/ve/değil/yerine/||/<> UZAK KALMAK



-GERİLİM ile/ve/değil/||/<> İKİLEM



-GİDERİLEMEZ/LİK ile/ve/<> VAROLUŞU REDDEDİLEMEZ/LİK



-GİDERME ile/ve/değil/||/<>/< HAFİFLETME



-GİRİŞ ile/ve/||/<> ALTYAPI



-GİRİZGÂH değil/yerine/= GİRİŞ



-GÖNÜL ve/=/<> HAKİKAT



-GÖRECE/Lİ/LİK" ile/ve/değil GÖRELİ/LİK



-GÖRELİ/LİK ile/>< AHLÂK



-GÖREV/İMİZ:
"SİYASET" değil TESİS-İ ADÂLET



-GÖZETİM:
DENETLEMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< YAKINDAN TAKİP ETMEK



-GÖZETİM ile/ve/<> DENETİM



-GÖZÖNÜNDE BULUNDURMAK ile/ve/ya da ÇÖZMEK



-GREV ile/<>/>< LOKAVT[İng.]

( ... İLE/<>/>< İşverenin, işçileri, topluca işten uzaklaştırma ya da işten çıkarma kararı. )


-GÜÇ:
SIÇRAYIŞ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SARSILMAZ DURUŞ



-GÜÇ/KUDRET ve/||/<> MERHAMET



-GÜÇLÜ OLAN ile/değil/yerine ()HAKLI() OLAN

( Güçlü olan, haklı değildir! Haklı olan ise güçlü olandır! )


-GÜÇLÜ OLAN ile/ve/||/<>/< DAHA GÜÇLÜ OLAN

( Zayıf yönünü bilen. İLE/VE/||/<>/< Zayıf yönünü yönetebilen. )


-GÜDÜLENMEDE/HAREKETE GEÇMEDE:
[bazen/biraz] HEYECAN/COŞKU/ÜMİT ile/ve/bazen/biraz da/||/<> OLANAK



-GÜNCEL = FİİLİ = ACTUAL[İng.] = ACTUEL[Fr.] = AKTUELL[Alm.] = REAL[İsp.]



-GÜNDELİK DENEYİM/YAŞAYIŞ ile/değil/yerine ÖZGÜN DENEYİM/YAŞAYIŞ



-GÜNEŞ ile/ve/<>/> AY

( Arı bilinç. İLE/VE/||/<>/> Süreçteki bilinç. )


-GÜNEŞ ile/ve/<>/> AY

( Özbilinç. İLE/VE/||/<>/> Nefs/ego. )


-GÜNEŞ ile/ve/<>/> AY

( Tümel, kavramsal. İLE/VE/||/<>/> Kavramsal. )


-GÜNEŞ ile/ve/<>/> AY

( Ziyâ saçar. İLE/VE/||/<>/> Nur saçar. )


-GÜNEŞ ile/ve/<>/> AY

( [görselde/çizimde] "Okları"[ışınım gösterimi] olan. İLE/VE/||/<>/> "Okları" olmayan. )


-GÜNEŞ ile/ve/<>/> AY

( Kaynak ışığı. İLE/VE/||/<>/> Yansıma ışığı. )


-GÜNEŞ ile/ve/||/<> AY



-GÜNLÜK DİL ile HUKUK DİLİ



-GÜNLÜK KONUŞMALARIN SIRADANLIĞINDA/YALINLIĞIYLA:
AMAÇLI ile/ve/||/<> BİLEREK ile/ve/||/<> BİLMEDEN ile/ve/||/<> BÜTÜNLÜKLÜ

( Reklam. İLE/VE/||/<> Evlilik. İLE/VE/||/<> Dostluk. İLE/VE/||/<> Sanat. )


-GÜNLÜK KONUŞMALARIN SIRADANLIĞINDA/YALINLIĞIYLA:
AMAÇLI ile/ve/||/<> BİLEREK ile/ve/||/<> BİLMEDEN ile/ve/||/<> BÜTÜNLÜKLÜ

( Kitlelere "oynanıyorsa". İLE/VE/||/<> Saygıyla bütünleşilecekse. İLE/VE/||/<> Sevgiyle yaklaşılıyorsa. İLE/VE/||/<> Susulabiliyorsa. )


-GÜNLÜK KONUŞMALARIN SIRADANLIĞINDA/YALINLIĞIYLA:
AMAÇLI ile/ve/||/<> BİLEREK ile/ve/||/<> BİLMEDEN ile/ve/||/<> BÜTÜNLÜKLÜ

( )


-GÜRÜLTÜSÜZLÜK ile/ve/||/<>/> SESSİZLİK/SAKİNLİK

( ŞÛR[Fars.]: Gürültü, şamata. )


-GÜRÜLTÜSÜZLÜK ile/ve/||/<>/> SESSİZLİK/SAKİNLİK

( Gereksiz dış etmenlerin (sesin) bulunmamasıyla. İLE/VE/||/<>/> Kendiliğinden, doğal olarak. )


-GÜVEN/MEK ile/ve/fakat/||/<>/> DOĞRULA/MAK



-GÜVENLİK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ÖZEL YAŞAMIN GİZLİLİĞİ



-GÜZELLİK:
İZLENİLEN ile/ve/değil/yerine/||/<>/> YAŞANILAN



-HAD ile/ve HARAM

( Akılda. İLE/VE Dinde. )


-HAD ile/ve/<>/< MATLA'[< TULÛ | çoğ. MATÂLİ']



-HAD ile/ve/<> ÖLÇÜ

( Bilgelik, aklın;
Cesaret, kalbin;
Ölçülülük, duyguların denetimidir. )


-HAD ile/ve/<> ÖLÇÜ

( Wisdom is reason's;
Courage is heart's;
Moderation is control of feelings. )


-HÂDD ile HADD[çoğ. HUDÛD] ile HADD ile HADD ile HADD ile HÂD[Fars.]

( Keskin. | Sivri. | Dar. | Sert, etkili, tesirli. | Ekşi. | Azgın ve iltihaplı çıban/yara/hastalık. | Gergin. İLE Sınır, iki devlet toprağının birleştiği yer, kenar. | Derece. | Gerçek değer. | Şeriatçe verilen ceza. | Bir önermede konu ile yüklemden her biri, terim. | Cebirde oran/tenasüp ya da denklem/muadeleyi oluşturan bölümlerden her biri. | Bir şeyin sonu. İLE Tümel/küllî var oluşun tanıklığına/müşâhedesine erdiren bir yol. İLE Denizden gelen gürültülü ses. | Gürültü ile yıkılan. | Gürültülü bir sesle çağıran. İLE Yanak. | Yeri yarma, yeri kazma. İLE Çaylak. )


-Haddini bildirmek için KONUŞ!!!



-Haddini bilmek için KONUŞ!!!



-HADDİNİ BİLMEK ile/ve HAKKINI BİLMEK

( Olgunlaşmayan meyveye, el uzanmaz. )


-HADDİNİ BİLMEK ve HESABINI BİLMEK



-HADDİNİ BİLMEK ve/||/<> VAROLMA/VAROLABİLME



-HAK EDİŞ ile/ve/değil/> HAKKINDAN VAZGEÇEBİLMEK



-HAK EDİŞ ile/ve UYGUNLUK



-HAK GÖZETME ile VİCDAN



-HAK SİLLESİNİN:
SADÂSI ve/||/<> DEVÂSI ve/||/<> DAVÂSI

( Olmaz! )


-HAK-HUKUK (SAHİBİ OLMAK, PEŞİNDE KOŞMAK)



-HAK-HUKUK ile GAK-GUGUK

( Her zaman için. İLE Bazen/bugün. )


-HAK-SIZ ile HAKK-SIZ



-HAK'LA İSTEMEK ve/<> HAKK'LA İSTEMEK



-HAK(K)'A TESLİM OLMAK ve/||/<>/>/< KENDİNLE BARIŞIK OLMAK



-HÂK[Ar.] ile HÂK[Ar.] ile HAKK[Ar. çoğ. HUKUK] ile HAKK[Ar.]

( Orta, vasat. | İnsaniyetli, mert ve yiğit adam. İLE Toprak. İLE Allah, tanrı. | Doğruluk ve insaf. | Bir kişiye ait olan şey. | Dava ve iddiada hakikate uygunluk, doğruluk. | Geçmiş/harcanmış emek. | Pay, hisse. | Doğru, gerçek. | Lâyık, münâsip. İLE Kazıma, kazınma, bir şeyin üstünü çelik kalemle yazı ya da resim olarak oyma. | Yazıyı, yanlışı kazıma. )


-HAK/LAR [PAYLAŞILIR/PAYLAŞILABİLİR]



-HAK ile/ve/değil/||/<>/>/< AŞK



-HAK ile/ve/<>/< AYRICALIK/İMTİYAZ(/MÜMTAZ)[Ar. < MEYZ]



-HAK ile/değil BAĞIMLILIK



-HAK ile/ve/||/<>/> DİRENME HAKKI



-HAK ve/||/<>/> GÜÇ



-HAK ile/ve/<> GÜVENCE



-HAK ile/ve HAD



-HAK ile/ve HAKİKAT



-HAK ile/ve/||/<> HAKK

( Adâlet. İLE/VE/||/<> Allâh. )


-HAK ile/ve/||/<> HAKK

( Her disiplinin kendi ve belirleyicileri. İLE/VE/||/<> Disiplinleri aşkın. )


-HAK ile/ve/||/<> HAKK

( Aklın birliği. İLE/VE/||/<> Doğa ve tarihin birliği. )


-HAK ile/ve/||/<> HAKK

( Tikel/cüzzî. İLE/VE/||/<> Tümel/küllî. )


-HAK ile/ve/||/<>/< HAKLARA SAHİP OLMA HAKKI



-HAK ile/değil HAZ

( Birçok şeyin, hakkınız olduğuna inanabilirsiniz fakat bir düşünün bakalım! Sadece hazzınız [için] olmasın? )


-HAK ve/<> HİKMET



-HAK ile/ve/<> HİZMET



-HAK ile/ve/||/<> NASİP



-HAK ile/ve/değil/yerine OLANAK



-HAK = RIGHT[İng.] = DROIT[Fr.] = RECHT[Alm.] = JUS[Lat.]



-HAK ile/ve RIZÂ



-HAK ile/ve YERİNDE HAK



-HAK ile/ve/||/<>/>/< ZORUNLULUK



-HAKİKAT [PAYLAŞILIR/PAYLAŞILABİLİR]



-HAKİKAT GERÇEKLİK



-HAKİKAT BİLGİSİ ile/ve/||/=/<>/>/< KENDİNİN BİLGİSİ



-HAKİKAT-İ KÂBE ve HAKİKAT-İ KIBLE



-HAKİKAT:
"DUYULUR OLAN" değil DÜŞÜNÜLÜR OLAN



-HAKİKAT:
ÖĞRENİLEBİLİR fakat ÖĞRETİLEMEZ

( Belki. FAKAT Asla! )


-HAKİKAT'İ ZİKR ETMEK ile/ve HAKİKAT'İN ŞÜKRÜ



-HAKİKAT'TEN ÖĞRENMEK ile/ve/<> HAKİKATEN ÖĞRENMEK



-HAKİKAT ve DİZGE



-HAKİKAT ile/ve/||/<> EVRENSEL/LİK



-Hakikat ile hakikat



-Hakikat ile hakikat



-Hakikat ile/ve hakikat



-HAKİKAT ile HAKİKAT

( Temel. İLE Ayrım. )


-HAKİKAT ile HAKİKAT

( HAKİKAT: İlkesel tutum/bakış. )


-HAKİKAT ile HAKİKAT-ÜL-HAKAİK

( Doğa. İLE Tin. )


-HAKİKAT ve/<> HAYR/HAYIR



-HAKİKAT ile/ve/||/<>/< İTİBAR



-HAKİKAT ile/ve KEMÂLÂT

( İzi yoktur ki izinden biline, Dahi tozmaz ki tozundan biline, Sen anı sanma sözünden biline, Hakikat ehlinin olmaz nişanı. )


-HAKİKAT ile/ve KEMÂLÂT

( GÜZELLİK/KEMÂL: * TENASÜB-Ü ÂZÂ(ÖRGENLERİN UYUMU) * AKIL * AHLÂK * ÇÖZÜM ÜRETEBİLMEK )


-HAKİKAT ile/ve KEMÂLÂT

( Kemâlâtın en büyüğü, kişinin kendini herkesten küçük görmesidir. )


-HAKİKAT ile/ve KEMÂLÂT

( Hakikat, tüm âleme değil ancak ehline gösterilir. )


-HAKİKAT ile/ve KEMÂLÂT

( Hakikat karşılığında ne para alınır, ne de bir şey. )


-HAKİKAT ile/ve KEMÂLÂT

( Hakikati biliyorsan ölümü iste! )


-HAKİKAT ile/ve KEMÂLÂT

( Kelâmı, hakikati zamanından önce kulağımıza çalsalar, zeytinyağıyla şişirilen ve çürüyen incire benzeriz. )


-HAKİKAT ile/ve/değil MUTÂBAKAT

( HAKİKAT: Düşünce dünyası ile dış dünya arasındaki uyuşma/mutâbakat. )


-HAKİKAT ve/||/<>/> ÖZGÜRLÜK ve/||/<>/> DOYUM



-HAKİKAT ile/ve/değil SIDKİYET



-HAKİKAT ile/ve/değil SIDKİYET



-HAKİKAT ile/<> UPUYGUNLUK



-HAKİKAT ile/ve/değil VAK'A



-HAKİKATA OLAN BAĞLILIK ile/ve/<> KİŞİYE/İNSANLIĞA YAPILAN HİZMET

( Bir'e hizmet, bin'e hizmet; bin'e hizmet, bir'e hizmet. )


-HAKİKATE YAKLAŞMAK ile/ve HAKİKATTEN UZAKLAŞMAK

( İki uc da çıldırmaya/delirmeye neden olur. )


-HAKİKATE YAKLAŞMAK ile/ve HAKİKATTEN UZAKLAŞMAK

( İki uc da çıldırmaya/delirmeye neden olur. )


-HAKİKATE YOL ile/ve/<> HAKİKATTE YOL

( Vardır. İLE/VE/<> Yoktur. )


-HAKİKATİ İFADE EDEN ile HERŞEYİ/HERKESİ BAĞLAYICI



-HAKİKATİ:
[ya] ARAMA! ve/ya da/<> HERKESE VE HER YERDE/ZAMAN AÇIKLAMA!

( [Kişiyi] Yalnız kılar. VE/YA DA/<> Maskara eder. )


-HAKİKÂTİNİ DAĞITMAK ile/ve HAKİKÂTİNDEN VAZGEÇMEK



-HAKİKATLERİN SANATI ile SANATIN HAKİKATLERİ



-HAKİKATTE:
[ne] ŞAH ne de PADİŞAH



-HAKİKÎ:
AYNÎ/HARİCÎ ile/ve/<> ZİHNÎ

( NEFS EL-EMR )


-HAKÎM ile HÂKİM ile HAKEM ile HEKİM

( Bilge, hikmet sahibi. İLE Hüküm veren, yargıç. İLE Karar veren. İLE Tabip, tıp doktoru. )


-HAKK BİLMEK ile/ve HAKK'TAN BİLMEK

( Vahdet-i Hakk'ı bilenin, dili lâldir, aklı mat. )


-HAKK BİLMEK ile/ve HAKK'TAN BİLMEK

( Allah, Hakk'ın küllî mertebesidir. )


-HAKK BİLMEK ile/ve HAKK'TAN BİLMEK

( Allah bilence olsun. )


-HAKK BİLMEK ile/ve HAKK'TAN BİLMEK

( HAKK: Kendiyle kaim olan varolan. )


-HAKK BİLMEK ile/ve HAKK'TAN BİLMEK

( İNSAN HAKK'TA, HAKK İNSAN'DA; HAK EDENE! )


-HAKK'A KAVUŞMAK ile/ve/<> HAK ETTİĞİNE KAVUŞMAK



-HAKK'A RAZI OLMAK ile/ve HAKKINA RAZI OLMAK

( İltifatına aldanma, hakaretine yerinme! )


-HAKK'A RAZI OLMAK ile/ve HAKKINA RAZI OLMAK

( Allah'a en yakın olduğun an, en küçük göründüğün andır. )


-HAKK'A RAZI OLMAK ile/ve HAKKINA RAZI OLMAK

( HAK: Rabbin sana tahsis ettiği. )


-HAKK ile/ve/<> HÂK

( ... İLE/VE/<> Kendine varlık vermeyen. )


-HAKK ile/ve/<> HÂK

( Bizzâtihî varlık. İLE/VE/<> Toprak. )


-HÂKKA[Ar.] ile HAKKA["ka" uzun okunur]

( Sürekli musîbet, âfet, keder. | Kıyâmet günü. İLE Doğrusu.[el-HAKK, HAKKAN, HAKİKATEN] )


-HAKKAK["ka" uzun okunur] ile HAKKÂK[Ar. < HAKK]

( Kutucu, hokkacı. İLE Hak eden. | Mühür vs. kazıyan kişi. )


-HAKKIN, SENİN YANINDA OLDUĞUNA İNANMAK ile/ve/değil/yerine/<> KENDİNİN, HAKKIN YANINDA OLDUĞUNA İNANMAK



-HAKKINI İADE ETMEK ve/<> HAKKINI TESLİM ETMEK



-HAKKINI VERMEK değil HAKKINI TESLİM ETMEK



-HAKLAR ve/||/<>/< HAKLARIN HAKLARI



-HAKLARI:
TESİS ETMEK ve/||/<>/>/< TESLİM ETMEK



-HAKLI BULMAK ile/ve/değil/yerine SAVUNMAK



-HAKLI ÇIK(AR)MA ÇABASI ile/ve KÂRLI ÇIK(AR)MA ÇABASI



-HAKLI ÇIKMAK ile/değil/yerine/>< HAKLI OLMAK



-HAKLI OLAN ile/değil/yerine AKLI OLAN



-HAKLI OLAN ile/ve/değil/yerine/||/<> HAKÇA OLAN



-HAKLI OLANI, GÜÇLÜ KILAMAMAK ve/ne yazık ki/> GÜÇLÜ OLANI, "HAKLI KILMAK"



-HAKLI/HAKSIZ ÇIKARMAYA ÇALIŞMAK ile/değil/yerine ANLAMAYA ÇALIŞMAK



-HAKLI/LIK ve/değil/||/+/<>/< AKILLI/LIK



-HAKLI/LIK ile/ve VERİCİ/LİK



-HAKLI ile HAKİKİ



-HAKLILIK/HAKSIZLIK ile/ve/değil/||/<> İSABETLİLİK/İSABETSİZLİK



-HAKLISIN!/YANLIŞSIN! değil DOĞRU!/YANLIŞ!



-HAKLISIN yerine DOĞRU



-HAKLISIN ile/değil O KONUDA HAKLISIN



-HAL ile/ve HAKK

( Peygamber ve büyük kişilerin halleri, ardından gelenlere yardımda bulunabilmelidir. )


-HALK ŞAİRİ ile HAKK ŞAİRİ



-HALKERKİ = HÜKÜMET-İ AMME = DEMOCRACY[İng.] = DÉMOCRATIE[Fr.] = DEMOKRATIE[Alm.] = DEMOKRATIA, DEMOS:HALK, KRATOS:ERK, EGEMENLİK[Yun.] = DEMOCRACIA[İsp.]



-HAMD İLE AMD

( Yüceltme. İLE Niyet, kast, karar. )


-HASSASİYET ve/<>/>/< HAYSİYET



-HAT ile HAD



-HATIR ile DEĞER



-HAYAL KIRIKLIĞI ile/ve/||/<> MUTSUZLUK



-HAYATINI YAŞAMAK ile/ve/<>/değil/yerine HAYATI YAŞAMAK



-HAYVAN/LIK ile/değil/yerine/>< HAYRAN/LIK



-HAYVANLAR:
YEMEK ve/||/<> BİNEK ve/||/<> DENEK
DEĞİLDİR!



-HAZAR[Ar.] ile Hazar[Ar.]

( Sabit meskeni olanların oturdukları memleket. | Barış ve güven. İLE Deniz. | Hazar Denizi çevresinde yaşamış eski bir Türk boyu ya da bu boydan olan kişi. )


-HAZM[Ar.] ile HAZM[Ar.]

( Kesin karar, sebat, direnme. | Doğru ve sağlam oy ve karar. İLE Midedeki yiyecekleri eritme, sindirme. )


-HERŞEYİN ANLAMINI ÇÖZMEK ve/=/||/<>/> HİÇBİR ŞEYİN ANLAMININ, (PEK DE FAZLA) OLMADIĞINI ANLAMAK



-HESABINI GÜDMEK/YAPMAK ile/<> DAVASINI GÜDMEK/YAPMAK



-HESAP ile/ve GEREKÇE



-HESAPLAŞMA ile/ve/değil/yerine YÜZLEŞME



-HEYBE/ÇANTA ile/ve/||/<> CEP

( Bilgiyi, heybene/çantana at / cebinde bulunsun! [Ne zaman, nerede, nasıl işe yarayabileceği bilinmez!] )


-HİÇLİK ile/ve/=/<>/değil/yerine/hem de/ya da/belki BÜTÜNLÜK



-HİKMET ile/ve/<> HAKK



-HİSSE SENEDİ ile PAY BELGİTİ



-HİSSÎ ile/ve HAKÎKÎ

( ... İLE/VE İlletini aramak/bulmak. )


-HİSSİYAT ile/ve HADSİYAT



-HİZMET:
REHBETEN[Ar.] ile/değil/yerine/>< RAĞBETEN[Ar.]

( Korkarak. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< İsteyerek. )


-HİZMET ve HAKK

( HİZMET İLE BULANLAR BULDU HAKK'I
HİZMETSİZ KİMİN VAR, KİMDE HAKKI )


-HUDÛD[Ar. < HADD] ile HUDÛD[Ar. < HADD]

( Sınırlar, uclar, bucaklar. İLE Yanaklar. | Yer kazmalar, yeri yarmalar. )


-HÜKM-İ İLÂHİ

( İNSAN ELİYLE AŞILANAN | SUN-U İLÂHİ )


-HUKUK DÜZENİ ile/ve/||/<>/< DÜNYA GÖRÜŞÜ



-HUKUK:
ZORUNLULUK ile/ve/değil/||/<>/< GEREKLİLİK



-HUKUK'UN YAYGINLAŞTIRILMASI ve/||/<>/> ÖZGÜRLÜĞÜN GÜVENCESİ



-HUKUK'UN:
KÖRELTİLMESİ değil/yerine/>< YAYGINLAŞTIRILMASI



-HUKUKSUZ/LUK ve/> KAYITSIZ/LIK



-HUKUKTA, KARDEŞLİK değil KARDEŞLİK HUKUKU



-HUKUKU:
DELMEK ile/değil/yerine DEĞİŞTİRMEK



-HÜKÜMDAR["KRAL/PAPA"]:
"YASALARLA BAĞLANMIŞ/SINIRLANDIRILMIŞ DEĞİLDİR" ve/||/<> AKILLA BAĞLANMIŞ/SINIRLANDIRILMIŞ DEĞİLDİR



-HÜKÜMDAR[Ar. + Fars.] ile HAKAN[< KAĞAN]

( Sultan, kral, hakan gibi taht sahibi devlet başkanı. İLE Türk, Moğol ve Tatar hanları için "hükümdarlar hükümdarı" anlamında kullanılan bir san. | Osmanlı sultanlarına verilen san. )


-HÜKÜMDAR ile/değil/yerine/=/<> İLHAN

( ... İLE/DEĞİL/YERİNE/=/<> Bir ilhanlığın başında bulunan hükümdar/imparator. | İran Moğollarında hükümdarın sanı. )


-HÜKÜMDARLIK değil HÜKÜMRANLIK



-HÜKÜMRANLIK ile/ve/değil/yerine/||/<>/<
DİSİPLİN ile/ve/> YÖNETİMSELLİK



-HÜNER:
BİLMEK ile/ve/değil/<> İÇİNDE YAŞAMAK



-HUZUR/BARIŞ/BİRLİK/DİRLİK SAĞLA(T)MAK:
SÖZLERLE ile/ve/<>/> YAPILANLARLA ile/ve/<>/> VAROLUŞLA

( Ne söylemeyeceğini bilerek. İLE/VE/<>/> Ne yapmayacağını bilerek. İLE/VE/<>/> (hiçbir şey söylemesen ve yapmasan bile) Varoluşun, yeterlidir![ve de bunu sürekli anımsayarak!] )


-HUZUR ve/<> SEVİNÇ



-HZ. İBRAHİM ile/ve HZ. İSHAK ile/ve HZ. YAKUP ile/ve HZ. MUSA ile/ve İSRAİLOĞULLARI

( Ahid. İLE/VE And. İLE/VE Yasa/Akıl. İLE/VE Yollar. İLE/VE İşler. )


-İADE[Ar. < AVD] >< MÜSÂDERE[Ar. < SUDÛR | çoğ. MÜSÂDERÂT]

( Geri gönderme/çevirme. | Eski/önceki durumuna getirme. | Karşılık yapma. | Birinci dizenin son sözcüğünü, ikinci dizenin başında tekrarlayarak yazılan şiir. >< Tanzimat'tan önce, herhangi suçlu birinin malının, hükümetçe, sultan adına alıkonulması. | Yasak bir şeyin, yasaya uygun olarak alıkonulması/zabtı, zoralım. )


-İADE ile/değil SINIRDIŞI ETME

( GERİ GÖNDERMEME İLKESİ[NON REFAULEMENT] )


-İBÂRÂTLAR ile/ve İŞÂRÂTLAR ile/ve LETÂİF/LER ile/ve HAKÂİK/LER ile/ve MESEL/LER



-İBKA'[Ar.] ile/ve/||/<>/> LAĞV[Ar.]



-İBRÂ/TEBRİYE[Ar.] değil/yerine/= AKLAMA, TEMİZE ÇIKARMA



-İÇ BÜTÜNLÜK ile/ve TUTARLILIK



-İÇ TUTARLILIK ile/ve/<> İÇ BÜTÜNLÜK

( Mantık. İLE/VE/<> Şiir. )


-İÇ ile/ve/<> DIŞ

( İçinize, derine dalın ve sizde neyin gerçek olduğunu bulun. )


-İÇ ile/ve/<> DIŞ

( İç ile dış arasındaki uyum, mutluluktur. )


-İÇ ile/ve/<> DIŞ

( Dışa yöneltmekte olduğunuz aynı dikkati içe çevirin. )


-İÇ ile/ve/<> DIŞ

( İç ve dış arasındaki ayrımın yalnızca zihinde olduğunu idrak ettiğiniz zaman, artık korkunuz kalmaz. )


-İÇ ile/ve/<> DIŞ

( Dive deep within and find what is real in you.
Harmony between the inner and the outer is happiness.
The same attention that you give to the outer, you turn to the inner.
When you realise that the distinction between inner and outer is in the mind only, you are no longer afraid. )


-İÇ ile/ve/<> DIŞ

( Bilincin içerikleri. İLE/VE/<> Bilince dışsal olan her şey. )


-İÇ ile/ve/<> DIŞ

( Kişinin içi[zihni] ne kadar boşsa, "dışa" o kadar önem verir. )


-İÇ ile/ve/<> DIŞ

( Mahrem. İLE/VE/<> Namahmrem. )


-İÇERİK ile/ve/||/<> DEĞER



-İÇİNDE OLMAK ile/ve PARÇASI OLMAK



-İÇİNİ DOLDURMAK ve/||/<>/> ARDINI GETİRMEK



-İCMÂ ile/ve/II TEVÂTÜR

( Fıkıh'ta. İLE/VE/II Hadis'te. )


-İCRÂ ve/> İHYÂ



-İCRÂ ile/ve/||/<> İNFAZ



-İÇSELLEŞTİRME ile/ve/||/<> "İYİ-KÖTÜ" BİRLEŞTİRMESİ



-İÇSELLEŞTİRME ile ÖZÜMSEME



-İÇTİHAT, İÇTİHÂD değil/yerine/= GÖRÜŞ; ANLAYIŞ/KAVRAYIŞ

( Görüş, özel görüş, anlayış, kavrayış. | Yasada ya da örf ve âdet tüzesinde uygulanacak kuralın açıkça ve ikirciksiz olarak bulunmadığı konularda, yargıcın ya da tüzecinin düşüncelerinden doğan sonuç. )


-İDARE ETMEK ile/değil/yerine ÇÖZÜM BULMAK



-İDÂRÎ ile İRÂDÎ

( Yönetimsel. İLE Yapma bilgisi/isteği. )


-İDDİA (ETMEK) ile TAAHHÜT (ETMEK)



-İDDİA ile/değil/yerine HAKİKAT



-İDDİA ile/değil OLGU



-İDDİA ile/ve/değil/yerine ÖNESÜRÜM



-İFADE HAKKI ve/||/<>/>/< ÖTEKİ HAKLAR



-İFÂDE ile/ve/||/<>/> İSTİFÂDE



-İFŞÂ ile DEŞİFRE[Fr. < DÉCHIFFRÉ]

( Gizli bir şeyi açığa çıkarma, yayma. İLE Çözülmüş, açıklanmış. )


-İFTİDA'[Ar. < FİDYE] ile/ve/||/<> TALAK[Ar.]

( [evliliğin sona ermesi] Kadının, kocasını boşaması. İLE/VE/||/<> Evliliğin sona ermesi. Erkeğin, karısını boşaması. )


-İHKAK-I HAK[Ar.] ile/ve/||/<>/> YARGILAMA

( Bir hakkı, usûlü dairesinde yerine getirme, mürâfaa ve muhâkeme sonucunda, ispat ve izhâr etme. )


-İHLÂS:
YANLIŞIN KARŞITI değil YALANIN KARŞITI



-İHLÂS ve/<> EYLEM

( İhlâs, bir eylemi, o eylemin özüne özgü kılmaktır. )


-İHLÂS ve/||/<>/> İSLÂM[< SLM] ve/||/<>/> İMÂN[< EMN] ve/||/<>/> İKÂN[< YAKÎN] ve/||/<>/> İHSÂN[< HÜSN]

( Elimizde ve dilimizde. VE/||/<>/> Zihnimizde.[İSLÂM: Bilinçli ihlâs.] VE/||/<>/> Kalbimizde. VE/||/<>/> Kalbimizde. VE/||/<>/> Kalbimizde. )


-İHLÂS ve/||/<>/> İSLÂM[< SLM] ve/||/<>/> İMÂN[< EMN] ve/||/<>/> İKÂN[< YAKÎN] ve/||/<>/> İHSÂN[< HÜSN]

(

)


-İHTİLÂF ile TEFRİKA



-İHTİTÂB[Ar. < HUTBE] ile İHTİTÂB[Ar. < HATAB]

( Nikâhla isteme. İLE Odun toplama, odun kesme. )


-İHTİYAÇ ve/=/<> İHTİYÂR

( İhtiyârımız[Hayır! deme bilgisi/gücü], bizi biz yapan, en öncelikli işleyiş, gereksinim ve bilgimizdir[mârifet]. )


-İHTİYÂR SAHİBİ (OLMAK/OLAN) ile/ve/<>/|| TASARRUF SAHİBİ (OLMAK/OLAN)



-İHTİYÂR[Ar.] ile/ve/||/<> İSTİMSÂK[Ar.]

( "Hayır!" deme bilgisi/becerisi, isteği. İLE/VE/||/<> Kendini/nefsini tutma. )


-İHTİYÂRÎ/TAHYİRÎ HÜKÜMLER:
CEVAZ ile/ve/||/<> İBÂHE/MUBAH ile/ve/||/<> NEDB ile/ve/||/<> İSTİHSAN ile/ve/||/<> TABİÎYET ile/ve/||/<> HELÂL



-İHTİYÂRLAR HEYETİ değil İHTİYÂR HEYETİ

( İhtiyâr, "yaşlı" demek değil "ne yapmayabileceğini bilen" demektir. )


-İHTİYÂT ile/ve/||/<>/< İHTİYÂR



-İKİ SORUN:
ADÂLETSİZLİK ile/ve/||/<> ANLAMSIZLIK

( Tüze(hukuk) ile sağlanmaya/çözülmeye çalışılmaktadır fakat hukuka ulaşılamamıştır. İLE/VE/||/<> Sanat ile giderilmeye çalışılmaktadır fakat ne yazık ki, sanat, kişilere ulaşamamıştır. )


-İKİLEMLİ ile/değil İKİLİ



-İKİNCİL KAYNAKLARLA:
ÇÖZÜMLEME değil/yerine BETİMLEME

( İkincil kaynaklarla, belki betimleyici(tasvirî) çalışmalar yapılabilir fakat çözümleyici(tahlilî) çalışmalar yapılamaz! )


-İKTİDAR:
"EYLEMSEL" değil/yerine/>



-İKTİZÂ ile/ve/||/<> TAHYİR ile/ve/||/<> VAZI



-İLAÇ ile/ve/||/<>/> KODEKS

( ... İLE/VE/||/<>/> Tedavi edici etkisi kesin olarak kabul edilen ilaçların formüllerini, fiziksel ve kimyasal özelliklerini, tanınma etkileşimlerini, saflık kontrollerini, ölçü belirlemelerini ve saklama koşullarını içeren resmî kuruluş tarafından onaylı başvuru kaynağı. )


-İLGİLİ ile/ve İLİŞKİLİ



-İLİM:
HAKİKAT ve/+/||/<> İTİBAR



-İLİM ve/<> HAKİKAT

( "Cahil" dediğimizde, mektepte okumamış olanları kastetmiyoruz. Kastettiğimiz ilim, hakikati bilmektir.

Yoksa, okumuş olanlardan, en büyük cahiller çıktığı gibi, hiç okuma bilmeyenlerden de hakikati gören, gerçek âlimler çıkabilir. )


-İLİMLER(ULÛM) ile/ve/||/<> FENN(FÜNÛN) ile/ve/||/<> MEBHAS[MEBÂHİS]

( * İLM-EL-YAKÎN: KESİN BİLGİ
* İLM-İ AHCÂR: TAŞBİLİMİ, JEOLOJİ
* İLM-İ AHLÂK: AHLÂK BİLGİSİ
* İLM-İ AHVÂL-İ CEVV: METEOROLOJİ
* İLM-İ AKVÂM: MİLLETLERİN, KAVİMLERİN, KÜLTÜR, GÖRENEK GİBİ HALLERİNİ ARAŞTIRAN, İNCELEYEN İLİM, ETNOLOJİ, IRKIYYÂT
* İLM-İ ARÛZ: [ed.] VEZİN, NAZIM ÖLÇÜLERİYLE İLGİLİ BULUNAN BİLİM
* İLM-İ ARZ, İLM-ÜL-ARZ: JEOLOJİ
* İLM-İ ÂSÂR-I ATÎKA: ARKEOLOJİ
* İLM-İ BEDÂYİ': ESTETİK
* İLM-İ BEDEN, İLM-ÜL-EBDÂN: HEKİMLİK BİLGİSİ
* İLM-İ BEDÎ': [ed.] GÜZEL SÖZ SÖYLEME VE YAZMA BİLİMİ, ESTETİK
* İLM-İ BEDÎHÎ: GERÇEĞİ SEZEREK ANLAMA BİLİMİ
* İLM-İ BELÂGAT: İYİ, GÜZEL, PÜRÜZSÜZ SÖZ SÖYLEME, UZDİLLİLİK; SÖZÜN DÜZGÜN, KUSURSUZ, YERİNDE VE ADAMINA GÖRE SÖYLENMESİNİ ÖĞRETEN BİLİM
* İLM-İ BEYÂN: İFADE BİLİMİ
* İLM-İ CEBR: CEBİR BİLGİSİ (CEBİR(GABER) [SÜMERCE'DEN](HAREZMİ)): Kırılan kemiği yerine koymak.

* İLM-İ CEDEL: BİLİMSEL TARTIŞMA
* İLM-İ CERR-İ ESKAL: MAKİNE VE KUVVETLER İLE BU KUVVETLERDEN DOĞAN HAREKETLER ARASINDAKİ İLİŞKİLERİ ARAŞTIRAN BİLİM
* İLM-İ EDEB: ARAP DİLBİLGİSİ
* İLM-İ EDVÂR: MÜZİK BİLGİSİ
* İLM-İ EHÂDİS, İLM-İ AHBÂR, İLM-İ ÂSÂR: HZ. MUHAMMED VE YAKINLARININ SÖZLERİYLE, HAREKETLERİYLE İLGİLİ BULUNAN GELENEKLERİ KONU EDİNEN BİLİM
* İLM-İ EKTÂF: KÜREKKEMİĞİNE YA DA BU KEMİĞİN PARÇALARINA GEÇMİŞİ BİLME VE GELECEKTEN HABER VERME BİLİMİ
* İLM-İ ELSİNE: DİLBİLİM, LİNGUİSTİK
* İLM-İ EMRÂZ, İLM-ÜL EMRÂZ: PATOLOJİ
* İLM-İ ENSÂB, İLM-ÜL ENSÂB: JENEOLOJİ
* İLM-İ ENSÂC, İLM-ÜL ENSÂC: DOKUBİLİM, HİSTOLOJİ
* İLM-İ ENVÂ: AY'IN ZAMANLARINI ARAŞTIRAN BİLİM
* İLM-İ ESMÂ': ALLAH ADLARININ VE NİTELİKLERİNİN ANLAM VE AÇIKLAMALARIYLA İLGİLİ OLAN BİLİM
* İLM-İ EZELÎ: ALLAH'IN EZELÎ BİLGİSİ, ÖNCEBİLİM
* İLM-İ FERÂİZ: (huk.) ŞER'İ MİRAS İLMİ
* İLM-İ FETVÂ: (huk.) İSLÂM DİNİ YASALARINI İNCELEYEREK BAZI İDARÎ VE ADLÎ KONULARDA BİR KARARA VARMA BİLGİSİ
* İLM-İ FIKH: (huk.) ŞERÎAT İLMİ, ŞERÎATIN USUL VE HÜKÜMLERİ, AMELÎ VE ŞER'Î MESELELER BİLGİSİ, BİR ŞEYİ GEREĞİ GİBİ ANLAYIP BİLME
* İLM-İ HABER, İLM-İ HADÎS: HZ. MUHAMMED'İN SÖZLERİNİ İNCELEYEREK BUNLARDAN ÇIKAN ANLAMLARI AÇIKLAYAN BİLİM
* İLM-İ HÂL: DİN KAİDELERİNİ ÖĞRETMEK ÜZERE YAZILMIŞ KİTAP; TEKKEDE ÖĞRENİLEN BİLGİLER
* İLM-İ HAYVÂNÂT: ZOOLOJİ
* İLM-İ HENDESE/MESÂHA/MİSÂHA: GEOMETRİ BİLİMİ
* İLM-İ HESÂB: ARİTMETİK
* İLM-İ HEY'ET: ASTRONOMİ
* İLM-İ HİKMET: FELSEFE İLE İLGİLİ KONULARI İNCELEYEN BİLİM
* İLM-İ HİLÂF Ü CEDEL: TARTIŞMA/MÜNÂKAŞA YOLLARINI ÖĞRETEN BİLİM
* İLM-İ HİSÂB: ARİTMETİK
* İLM-İ HİYEL, İLM-ÜL HİYEL: MEKANİK BİLGİSİ
* İLM-İ HUKUK: HUKUK BİLGİSİ
* İLM-İ İCTİMÂ': TOPLUMBİLİM, SOSYOLOJİ
* İLM-İ İDÂRE: İDARE BİLGİSİ
* İLM-İ İKTİSÂD: EKONOMİ POLİTİK
* İLM-İ İLÂHÎ: TEODİSE
* İLM-İ İMLÂ: DİLBİLGİSİ KURALLARINA UYGUN YAZI BİLGİSİ; PERSPEKTİF RESİMDE KURALA UYGUN RESİM ÇİZME İLMİ
* İLM-İ İSNÂD: İLK NAZARİYE SAHİBİNİ İNCELEYEN VE BU NAZARİYENİN ONA BAĞLANMASI GEREKTİĞİNİ SAVUNAN İLİM
* İLM-İ İŞTİKAK: SÖZCÜK TÜRETME YOLLARINI ARAŞTIRAN İLİM, ETİMOLOJİ
* İLM-İ KABL-ET-TÂRİH: TARİHÖNCESİ DEVİRLERE AİT VARLIKLARI VE OLAYLARI KONU EDİNEN İLİM, PREHİSTORYA
* İLM-İ KAFİYE: ŞİİRDE RİTİM SAĞLAMA İLMİ
* İLM-İ KAL: MEDRESEDE ÖĞRENİLEN İLİM
* İLM-İ KEFF: AVUÇ ÇİZGİLERİNE BAKARAK GEÇMİŞİ VE GELECEĞİ BİLME İLMİ
* İLM-İ KELÂM: KUR'AN'IN HÜKÜMLERİNİ AÇIKLAYAN VE YORUMLAYAN İLİM
* İLM-İ KELÂM VE AKAİD: METAFİZİK
* İLM-İ KIHIF: KAFATASI KEMİĞİNİN ŞEKİL BAKIMINDAN AKLÎ MELEKE/YETİLERİN BELİRTİSİ OLDUĞUNU İLERİ SÜREN GÖRÜŞ, FRENOLOJİ
* İLM-İ KIRÂAT: KUR'AN'IN İLK YEDİ KİŞİ TARAFINDAN YEDİ TÜRLÜ OKUNUŞ TARZINI SAVUNAN VE BU YOLDAKİ ÇALIŞMALARI KAPSAYAN İLİM
* İLM-İ KIYÂFET: İNSANIN YÜZÜNDEN VE DIŞ GÖRÜNÜŞÜNDEN, İÇ VASIFLARINA, İÇ YAŞAMINA DAİR AHKAM ÇIKARMA BİLGİSİ
* İLM-İ KİMYÂ: KİMYA BİLGİSİ; SUN'Î OLARAK ALTIN VE GÜMÜŞ YAPMA İLMİ
* İLM-İ KİTÂB: KUR'AN'IN AÇIKLANMA VE YORUMUNA ÖZGÜ İLİM
* İLM-İ KİTÂBET: YAZI YAZMA, BİR MADDEYİ KURALLARINA UYGUN OLARAK EN GÜZEL BİR ŞEKİLDE KALEME ALMA İLMİ
* İLM-İ LEDÜN: ALLAH'IN SIRLARINA AİT MANEVİ BİLGİ
* İLM-İ LÛGAT: SÖZLÜKBİLİM, LEKSİKOLOJİ
* İLM-İ MAÂD: YAŞAM SONU BİLGİSİ, ESKATOLOJİ
* İLM-İ MAÂNÎ: SÖZCÜĞÜN GEREKEN DURUMA, YANİ AÇIKLAMANIN ÖZÜNE YAKIŞMASI YOLLARINI GÖSTEREN İLİM, ANLAMBİLİM, SEMANTİK
* İLM-İ MAÂŞ: MAİŞET, GEÇİM, YAŞAM BİLGİSİ
* İLM-İ MÂ-BA'D-ÜD-TABÎA: METAFİZİK
* İLM-İ MA'DENİYYÂT: MADEN ARAŞTIRMA VE İNCELEME İLMİ
* İLM-İ MAHÂSİN: ESTETİK
* İLM-İ MA'NÂ: GÜZEL SÖZ SÖYLEME İLMİ
* İLM-İ MA'NEVÎ: RÛHÎ VE ZİHNÎ OLGULARI VE OLAYLARI KONU EDİNEN İLİM
* İLM-İ MENÂHİC: YÖNETME İŞLERİ İÇİN GEREKLİ BİLGİYİ VEREN İLİM, METODOLOJİ
* İLM-İ MENAKİT: KRONOLOJİK VE ASTRONOMİK ZAMANLARI İNCELEYEN İLİM
* İLM-İ MENŞE'-İ AKVÂM: KAVİMLERİN, MİLLETLERİN MENŞEİ İLE, DOĞUŞU İLE İLGİLİ OLAN İNCELEME VE ARAŞTIRMALAR YAPAN İLİM
* İLM-İ MERÂYÂ: BİR İŞİN EN İNCE AYRINTILARINA KADAR İNMEYİ ÖĞRETEN İLİM
* İLM-İ MERÂYÂ-Yİ MUHRİKA: MERCEKLERİN, YAPIM, KULLANILMA VE YAKICI OLAN TÜRLERİNİ ARAŞTIRARAK KURALLARA BAĞLAYAN İLİM
* İLM-İ MESÂHA: YÜZÖLÇÜMÜ BİLGİSİ
* İLM-İ MEVCÛDÂT: DOĞANIN TÜM VARLIKLARINI İNCELEYEN İLİM
* İLM-İ MUÂMELE: MÜMİNLERİN, ALLAH VE KULLARINA KARŞI OLAN VAZİFE İLE İLGİLİ BİLGİLERDEN BAHSEDEN İLİM
* İLM-İ MÛSIKÎ: MÜZİĞİN TÜM KONULARINI İÇİNE ALNA İLİM, MÜZİK BİLGİSİ, MÜZİKOLOJİ
* İLM-İ MÜSTEHÂSÂT: ESKİ VARLIK-BİLİM, PALEONTOLOJİ
* İLM-İ NEBÂTÂT: BOTANİK
* İLM-İ NEFS, İLM-ÜN-NEFS: PSİKOLOJİ
* İLM-İ NÜCÛM: ASTROLOJİ
* İLM-İ PÎŞÂNÎ: ALINA BAKARAK, KARAKTERİ, ALINYAZISINI OKUMA İLE İLGİLİ İLİM
* İLM-İ REML: GEREKLİ OLAN ARAÇLAR KULLANILARAK FALA BAKMA
* İLM-İ RİVÂYET: GELENEKLERİN DOĞRULUK DERECESİNİ ARAŞTIRAN İLİM
* İLM-İ RİYÂZET: TASAVVUFU KONU EDİNEN İLİM
* İLM-İ RÛH, İLM-ÜR-RÛH: PSİKOLOJİ
* İLM-İ RÜSÛM: VERGİ MEVZUATI VE GÜMRÜĞE AİT KONULARLA İLGİLİ OLAN İLİM
* İLM-İ RÜŞEYN: DÖLLENMİŞ YUMURTACIĞIN CENİN DURUMUNA KADAR GEÇİRDİĞİ SAFHALARI İNCELEYEN İLİM, EMBRİYOLOJİ
* İLM-İ SAÂDET: MUTLULUĞU EN BÜYÜK GAYE EDİNEN BU GÖRÜŞLE İLE İLGİLİ BULUNAN BİLGİLERİ ELE ALAN İLİM
* İLM-İ SARF: SÖZCÜKLERİ, ONLARIN KONULUŞLARINI, TÜREYİŞ VE ÇEKİMLERİNİ KONU EDİNEN DİL VE EDEBİYAT BÖLÜMÜ
* İLM-İ SARF VE NAHV: GRAMER-SENTAKS İLMİ
* İLM-İ SAVT: AKUSTİK
* İLM-İ SECÂYÂ: IRABİLİM, ETOLOJİ
* İLM-İ SERVET: SİYASÎ İKTİSAT İLMİ
* İLM-İ SİHR: İNSAN RUHUNU ETKİLEYEN VE BAZI OLAYLARIN SEYRİNİ DURDURACAĞINA İNANILAN BÜYÜ İLE İLGİLİ OLAN İLİM
* İLM-İ SİMYÂ: HARFLERLE, SAYILARLA, İLÂHÎ SÖZLER VE ALLAH'IN ADLARINI KULLANMAKLA KÂİNATIN SIRLARINI ÇÖZME İLMİ
* İLM-İ SÛRÎ: ÜRETİM BİLGİSİ, ÜRETİMİ GELİŞTİRME BİLGİSİ
* İLM-İ SÜLÛK: ALLAH VE DİN UĞRUNA ÇİLE DOLDURMA YOLUNU ÖĞRETEN İLİM
* İLM-İ ŞERÎF: MÛSIKÎ
* İLM-İ ŞUHÛD: GÖZLEME, DENEYE DAYANAN BİLİM
* İLM-İ TABAKAT-ÜL-ARZ: YERBİLİMİ, JEOLOJİ
* İLM-İ TABÎÎ: DOĞABİLİM
* İLM-İ TASAVVUF: TASAVVUF İLMİ, TASAVVUFÎ DÜŞÜNCE VE MEVZU TARZINI YORUMLAYIP İNCELEYEN BİLİM
* İLM-İ TASVÎR-İ MİYÂH: [coğr.] SU BİLGİSİ, HİDROGRAFİ
* İLM-İ TAVSÎF-İT-TABÎA: FİZYOGRAFYA
* İLM-İ TEDBÎR-İ MENZİL: EV EKONOMİSİ İLMİ
* İLM-İ TEDKÎK-İ HUTÛT: ESKİ YAZILARI OKUYUP, ÇÖZME İLMİ
* İLM-İ TEFSÎR: KUR'AN'I İZAH ETMENİN YOLLARINI, USULLERİNİ BİLDİREN İLİM
* İLM-İ TEKVÎN: KÂİNATIN YARATILIŞINI İNCELEYEN BİLİM, KOZMOGONİ
* İLM-İ TE'LİF: MÜZİK KOMPOZİSYONU İLMİ
* İLM-İ TENCÎM: YILDIZLARA BAKARAK GEÇMİŞTEN VE GELECEKTEN HÜKÜM ÇIKARMA İLMİ
* İLM-İ TERBİYE-İ ETFÂL: EĞİTBİLİM, PEDAGOJİ
* İLM-İ TEŞRİH: KUTSAL KİTAPLARIN AÇIKLANMA VE YORUMLANMASIYLA İLGİLİ BULUNAN İLİM
* İLM-İ TEVHÎD: ALLAH'IN BİRLİĞİNE AİT BİLGİ, YORUM GİBİ ŞEYLERİ TOPLAYIP İNCELEYEN İLİM
* İLM-İ TE'VÎL: KUR'AN İLE İLGİLİ OLAN BİLGİLERLE UĞRAŞAN İLİM
* İLM-İ TEVLÎD: BAHÇIVANLIK İLMİ
* İLM-İ TIBB: TIP İLMİ, HEKİMLİK BİLİMİ
* İLM-İ TILSIMÂT: TILSIM, BÜYÜ İLMİ
* İLM-İ VEZÂİF: ÖDEV BİLGİSİ, DEONTOLOJİ
* İLM-İ VÜCÛH: KUR'AN'IN TÜRLÜ TÜRLÜ OKUNUŞLARINI ÖĞRETEN İLİM
* İLM-İ YAKÎN: İLÂHÎ ÂLEMLERE İLİŞİK BİLGİLERİ TOPLAYAN VE DOĞRULUĞUNDAN ŞÜPHE EDİLMEYEN İLİM

ile/ve/<>

- FENN(FÜNÛN)
* FENN-İ
:
* FENN-İ DERYÂ: DENİZCİLİK
* FENN-İ İNŞÂ: YAZI YAZMA SANATI
* FENN-İ KİMYÂ: KİMYÂ İLMİ
* FENN-İ MA'DENİYYÂT: MİNERALOJİ
* FENN-İ MENÂFİ'-ÜL-A'ZÂ: FİZYOLOJİ
* FENN-İ MESÂHA-İ ARÂZÎ: YER ÖLÇME BİLGİSİ[fr. GÉODÉSIE]
* FENN-İ SAYDELÂNÎ: ECZACILIK
* FENN-İ TABAKAT-ÜL-ARZ: JEOLOJİ
* FENN-İ TERBİYE-İ ETFÂL: PEDAGOJİ
* FENN-İ TEŞRÎH: ANATOMİ BİLGİSİ
* FENN-İ ZİRÂAT: ZİRÂAT, EKİNCİLİK BİLGİSİ

ile/ve/<>

- MEBHAS[Ar. çoğ. MEBÂHİS]: Bir şeyin arandığı yer. | Arama, araştırma yeri. | Bâb, fasıl. | Logic[İng.]/Logie[Fr.] sözünün karşılığı.
* MEBHAS-I ADALÂT: KAS BİLİMİ
* MEBHAS-İ AHCÂR: TAŞBİLİM, LİTOLOJİ
* MEBHAS-İ A'SÂB: SİNİRBİLİM, NEVROLOJİ
* MEBHAS-İ CÜMÛDİYYE: BUZUL BİLİMİ, GLASİYOLOJİ
* MEBHAS-İ ENHÂR: AKARSU BİLİMİ, POTAMOLOJİ
* MEBHAS-İ ESBÂB: NEDENBİLİM, ETYOLOJİ
* MEBHAS-İ ESVÂT: SES BİLGİSİ, FONETİK
* MEBHAS-İ GAYÂT: EREKBİLİM, TELEOLOJİ
* MEBHAS-İ HAYVÂNÂT-I NÂİME: YUMUŞAKÇALAR BİLİMİ
* MEBHAS-İ KUVVET-İ HAVÂ: HAVA DEVİNİMİ BİLGİSİ, AERODİNAMİK
* MEBHAS-İ MA'RİFET: BİLGİ KURAMI, EPİSTEMOLOJİ
* MEBHAS-İ MÜSTEHÂSÂT: ESKİVAROLAN BİLİMİ, PALEONTOLOJİ
* MEBHAS-İ RÜŞEYM: EMBRİYOLOJİ
* MEBHAS-İ TASVÎR-İ CİBÂL: DAĞ BİLGİSİ
* MEBHAS-İ TAVSÎF-İ MAÂDİN: METALOGRAFİ[kimya]
* MEBHAS-İ TUFEYLÂT: ASALAKBİLİMİ
* MEBHAS-İ ZIYÂ: IŞIK BİLGİSİ
* MEBHAS-İ VUCUD: VAROLAN BİLİMİ, ONTOLOJİ
* MEBHAS-ÜL-BEŞER: İNSANBİLİM, ANTROPOLOJİ
* MEBHAS-ÜL-EŞKÂL: BİÇİMBİLİM, MORFOLOJİ
* MEBHAS-ÜL-EV'İYE: DAMARBİLİMİ
* MEBHAS-ÜL-EZHÂR: ÇİÇEKLER BİLİMİ/BİLGİSİ
* MEBHAS-ÜL-HAREKÂT: DEVİNBİLİMİ, DİNAMİK
* MEBHAS-ÜL-İZÂM: KEMİK BİLİMİ
* MEBHAS-ÜL-MİYÂH: SU BİLİMİ, HİDROLOJİ )


-İLİMLER(ULÛM) ile/ve/||/<> FENN(FÜNÛN) ile/ve/||/<> MEBHAS[MEBÂHİS]

( ... İLE/VE/||/<> ... İLE/VE/||/<> Bir şeyin arandığı yer. | Arama, araştırma yeri. | Bâb, fasıl. | Logic[İng.]/Logie[Fr.] sözünün karşılığı. )


-İLİŞKİLİ ile/ve/<> BÜTÜNLÜKTE



-İLK KORKU[PRIMAL FEAR] ile/ve/||/<>/> UNBREAKABLE ile/ve/||/<>/> SPLIT ile/ve/||/<>/> GLASS

( Dört filmi de sırasıyla izlemenizi salık veririz... )


-İLK KORKU[PRIMAL FEAR] ile/ve/||/<>/> UNBREAKABLE ile/ve/||/<>/> SPLIT ile/ve/||/<>/> GLASS

( | )


-İLKE ve/=/<>/> HAKİKAT



-İLKEL/LİK değil/yerine/>< İLKELİ/LİK

( Kişiyi ayakta tutan, iskelet ve kas sistemi değil ilkeliliğidir. )


-İLKEL/LİK değil/yerine/>< İLKELİ/LİK

( )


-İLKEL/LİK değil/yerine/>< İLKELİ/LİK

( İlkel olmak istemiyorsak ilkeli olmak durumundayız. )


-İLKELERİN:
VAROLMA SORUNSALI ile/ve İŞLEVSELLİĞİ ile/ve DEĞİŞİMİ ile/ve OLMAMASI ile/ve BİRLİĞİ ile/ve İNKÂRI



-İLM el-YAKÎN ile AYN el-YAKÎN ile HAKK el-YAKÎN

( Okuyarak/duyarak eminlik. İLE Görerek eminlik. İLE Hakk'la, bizzat yaşayarak eminlik. )


-İLM-İ KELÂM ve İLM-İ FIKIH ve İLM-İ HÂL

( İman ve itikadı anlatan geniş ve derin ilim.[Bu ilmi anlatan kitaplara AKÂİD de denilir.] VE Gövde ile yapılacak ahkâm-ı islâmiye'yi bildiren ilim ve kitapları. VE Halk için, tahsili olmayanlar için yazılmış olan ve herkesin bilmesi, inanması ve yapması gereken kelâm, ahlâk ve fıkıh bilgilerini kısaca ve açıkça anlatan ilim ve kitapları. )


-İLM'EL YAKÎN ile/ve AYN'EL YAKÎN ile/ve HAKK'EL YAKÎN

( AVAM ile/ve EBRAR ile/ve MUKARREBÎN )


-İLM'EL YAKÎN ile AYN'EL YAKÎN ile HAKK'EL YAKÎN

( Okuyarak/duyarak eminlik. İLE Görerek eminlik. İLE Hakk'la, bizzat yaşayarak eminlik. )


-İLTİSÂK[Ar. < LÜSÛK] ile İRTİBÂT[Ar. < RABT]

( BİTİŞME, KAVUŞMA, YAPIŞMA, BİRLEŞME | İKİ ORGANIN BİRBİRİNE YAPIŞMASI )


-İMAN ETTİM ve/||/<>/> TESLİM OLDUM



-İMAN ile/ve/<> SALİH AMEL ile/ve/<> HAKKI TAVSİYE ile/ve/<> SABRI TAVSİYE



-İMAN ve/||/<> ÜMİT ve/||/<> ŞEFKÂT



-İMGESEL ile/ve/||/<>/> SEZGİSEL ile/ve/||/<>/> KAVRAMSAL



-İMTİYÂZ değil/yerine/= AYRICALIK | FARKLI OLMA



-İMZA[Ar.] ile/ve/||/<> İMCE/PARAF[Fr. < PARAPHE]

( ... İLE/VE/||/<> Sadece baş harflerle yazılan, kısa imza. )


-İNANÇ ile/ve/<>/değil AKLINA/ÇIKARLARINA UYGUNLUK



-İNANILMAZ BİR ŞEY/İŞ YAPMAMIZ ile/değil/yerine YAPTIĞIMIZ ŞEYİ/İŞİ, İNANILMAZ BİR BİÇİMDE YAPMAMIZ



-İNANMAK ile/ve/||/<> "YEMEK"/"YUTMAK"



-İNSAF ile/ve HAKKÂNİYET



-İNSAN:
"ET/KEMİK" ile/ve/değil/||/<>/< ALGI



-İNSAN:
SOĞUKTA ile/ve/değil/>< (")KARANLIKTA(")

( Yaşayamaz. İLE/DEĞİL/>< [Ancak/sadece, biyolojik (yığın) olarak] "Yaşar". )


-İNSANÎ KONULAR/DURUMLAR/OLAYLAR:
AŞILMASI GEREKEN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ANLAŞILMASI GEREKEN



-İNSANIN "DOĞASI" değil (BİR/ÇOK) NİTELİĞİ, DOĞASI KILMAK

( Kişi, belirli bir doğa ile doğmaz. Bir niteliği, doğası durumuna getirebilir.[TETABBU] )


-İRDELEME ile/ve/<> ÇÖZÜMLEME



-IRS[Ar.] ile IRZ[Ar.]

( Karı-kocadan her biri. İLE Şan ve şeref, namus, iffet. | Perde. )


-İŞ GÖREMEMEZLİK ile/ve/değil/yerine ENGELLİLİK ORANI



-İSABETSİZ "HAKLILIK" ile/değil/yerine İSABETLİ "HAKLILIK"



-İŞE ALINMA ile/ve İŞTEN ÇIKARILMA

( Bilgi, beceri gibi özelliklerle. İLE/VE Davranış ve tutumlarla. )


-İŞLERİ(MİZİ)/GEREKSİNİMLERİ(MİZİ)(EŞİMİZE/YAKINLARIMIZA/ÇALIŞANLARA/BİRİLERİNE/TOPLUMA/ÖTEKİNE):
"YIKMAK(/YIKILMAK)" ile/değil/yerine/>< (HER KOŞULDA) KONUŞMAK/KONUŞABİLMEK



-İSMET:
İMAN ve/||/<> EMAN



-İSMET ve/||/<>/< ÂDEMİYET



-ISRAR ETME! ile/ve/||/<>/> (FAZLA) DİRENÇ GÖSTERME!



-İSTATİSTİK:
MATEMATİK ile/ve/||/<>/> YÖNETİM/DEVLET BİLGİSİ



-İSTEDİĞİNİ:
ALMAK ile/ve/değil/<> ALDIKTAN SONRA HÂLÂ İSTİYOR OLMAK



-İSTEMEK ile/ve/değil/yerine/||/<> YEĞLEMEK



-İSTENÇ/İRÂDE ve/||/<>/> SİYÂSET

( Bireydeki yapma isteği. VE/||/<>/> Toplumdaki yapma isteği. )


-İSTİHKAK[Ar. < HAKK]["ka" uzun okunur] ile İSTİKÂK[Ar.] ile İŞTİKAK[Ar. < ŞAKK]

( Hakkı olma, hak kazanma. | Hak kazanılan şey. İLE Bitkilerin çokluktan dolayı birbirine dolaşık/sarmaşık olması. İLE Yarılmış bir şeyin bir bölümünü alma. | Aynı kökten çıkma, türeme. | Aynı kökten türemiş sözcükleri aynı mısra ya da beyitin içinde kullanma sanatı. [teslîm, selâmet, selâm] )


-İSTİMÂL[Ar. < AMEL] ile İSTİMÂR[Ar. < TAMİR]

( Kullanma. İLE İmâr ettirme. | Bir yerin imarını isteme. | İstimlâk etme, sömürgeleştirme. )


-İSTİRDAT[Ar.] değil/yerine/= KURTARMA, GERİ ALMA



-İSTİZAH[Ar.] değil/yerine/= GENSORU

( Herhangi bir konuda, açıklayıcı bilgi isteme, bir sorunun açıklanmasını isteme. )


-İSTİZAN[Ar.] değil/yerine/= YETKİ/İZİN İSTEME



-İSYAN (MECLİSİ) değil/yerine İSTİŞARE (MECLİSİ)



-İTFA[Ar.] ile/değil/yerine BORÇ ÖDEME

( ... İLE Söndürme. | Sönüm. | Bir borcu, azar azar ödeyerek kapatma, sönüm. )


-İTİBAR ETMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SAYGI GÖSTERMEK



-İTİBARÎ ile "HAKİKÎ"



-İTİRAZ ETMEK ile/ve/||/<> KARŞI ÇIKMAK



-İTİRAZ ile/ve/<> İTİZAL



-İYİ NİYET(Lİ YAKLAŞIM) ile/ve/<>/değil/yerine ÇÖZÜMCÜ (VE YAPICI) YAKLAŞIM

( İyi niyet, bir şeyleri çözmekte/aşmakta yeterli değildir/olmayabilir. )


-İYİ OLMAK ile/ve/değil/||/<>/< ÂDİL OLMAK



-İYİ/LİK ve/||/<>/< AŞKIN/LIK



-İYİLEŞTİRMEK ile/ve/||/<>/> GELİŞTİRMEK



-İYİLİĞİN KOŞULLARI:
HIZLI(EN KISA SÜREDE) OLMALI ile/ve/||/<>/> GİZLİ OLMALI ile/ve/||/<>/> GÖZDE BÜYÜTÜLMEMELİ ile/ve/||/<>/> SÜREKLİ OLMALI ile/ve/||/<>/> YERİNİ BULMALI



-İYİLİK ile/ve/değil İŞİNİN HAKKINI TESLİM ETMEK

( İyiliğe iyiliği her kişi yapar, Kötülüğe iyiliği er kişi yapar. )


-İYİLİK ile/ve/değil İŞİNİN HAKKINI TESLİM ETMEK

( "(BİR) GÜZELLİK YAPMAK": İYİLİK )


-İZÂFETEN[Ar.] ile İZÂFÎ[Ar.]

( Bir şeye ilişik/ait olarak. İLE Görelilikle/izâfetle ilgili. | Bağlı bulunduğu şey ile değişen. )


-İZAH ve/<> HİZA



-İZLEK ile/ve/||/<> SÜREK



-JUS COGENS ile/ve/||/<> OBLIGATIO ERGA OMNES ile/ve/||/<> OPINIO JURIS

( Hukukta en üst kurallar. İLE/VE/||/<> Uluslararası hukuk açısından, devletlerin uymakla ve gözetmekle yükümlü olduğu kurallar. | "Herkese karşı hak". İLE/VE/||/<> Davranışın, bir hukukî zorunluluk oluşturduğunun kanaati. | Devletlerin, bir uygulamasının, örf ve âdet hukuku kuralı durumuna "ge(tiri)lmesi". | Devletlerin, işlem ve eylemlerinin, hukukî olması zorunluluğu. )


-KABA/LIK ile/ve/ya da ÇIKARCI/LIK



-KAÇAK-GÖÇEK (YAŞAMAK)



-KAĞIT PARANIN BASIMI ile/ve MADENÎ PARANIN BASIMI

( Merkez Bankası tarafından. İLE/VE Maliye Bakanlığı tarafından. )


-KALABALIKLARDAN YANA OLMAK ile/değil/yerine HAKTAN YANA OLMAK

( image )


-KALBİN YOLU ile/ve/||/<> ZİHNİN YOLU

( Hoştur fakat tehlikelidir. VE/||/<> Sıradandır fakat güvenlidir. )


-KALDIRMA:
KORUMA ile/ve/||/<> YOK ETME



-KALICI/LIK ile/ve/||/<>/> SÜRDÜRÜLEBİLİR/LİK



-KALICI/LIK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< UZUN SÜRELİ/LİK



-KALITIM ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< KATILIM



-KALMA!:
KÖR ve/||/<> SAĞIR ve/||/<> DİLSİZ

( Geçmiş(in)e. VE/||/<> Şimdi'(n/y)e. VE/||/<> Geleceğ(in)e. )


-KALP KIRMAK değil/yerine/>< ÖZÜR DİLEMEK

( Zulm eder. DEĞİL/YERİNE/>< Feth eder. )


-KAMU

( Tüm, hep, hepsi. )


-KAMU TÜZESİ/HUKUKU ile/ve/||/<>/> DEVLETLER TÜZESİ/HUKUKU ile/ve/||/<>/> DÜNYA VATANDAŞLIĞI TÜZESİ/HUKUKU



-KAMUOYU ile KAMU VİCDANI



-KANIT ile/ve/||/<> SAĞLAMA



-KANON = KANUN, KAİDE = CANON[İng., Fr., İsp.] = KANON[Alm., Yun.]

( Herhangi bir konuda yetkelerin belirlediği seçimler bütünü. | Eşit aralıklarla ilerleyen ancak birlikte değil, art arda duyulan iki ya da daha çok sesin birbirini sürekli taklit etmesiyle oluşan bütün. )


-KAP ile/değil DAĞAR

( ... İLE/DEĞİL Ağzı yayvan, toprak kap. | Dağarcık. )


-KAPİTALİZM:
ÜRÜN ÜRETME değil/ne yazık ki/>< MÜŞTERİ ÜRETME



-KAPSAM ile/ve/= BÜTÜNLÜK



-KARANLIK ile/ve/||/<> BULANIK



-KARIŞIK ile/ve/değil KARMAŞIK



-KARIŞMAK:
NE YAPMAYACAĞI/NA / SÖYLEMEYECEĞİ/NE ile/değil
NE YAPTIĞINA/SÖYLEDİĞİNE

( Birine, ne yapmayacağını söylemek/anlatmak/göstermek karışmak değildir! ["Karışmak", yapılacak yanlış ya da doğru olan eylem/söz için kullanılabilir ancak.] )


-KARIŞMAK:
NE YAPMAYACAĞI/NA / SÖYLEMEYECEĞİ/NE ile/değil
NE YAPTIĞINA/SÖYLEDİĞİNE

( Kişilerin ne söyleyeceğini ya da yapacağını söylemeye, "müdahale" ya da "karışmak" denilebilir (belki ve çoğu şey için). Fakat ortak olan kavram, ifade, durum, davranış ve tutumlarda, toplumsal birlik, düzenlilik ve sürekliliğin sağlanması için gerektiğinde, hepimizin, birbirimize neyi yapamayacağını/yapmayabileceğini söylemesi kabalık ya da karışmak değildir! )


-KARIŞTIR(MA)MAK ile/ve KARŞILAŞTIR(MA)MAK



-KARMAŞIK YAPININ DEĞERİNİ DÜŞÜRMEK ile/değil/yerine KARMAŞIK YAPIYI, BASİT/KOLAY ÇÖZÜMLE ÇÖZMEK



-KARŞI ÇIKMA ile/ve/||/<> BAŞKALDIRI



-KARŞICIL/MUHÂLİF[Ar.] ile/ve/değil/||/<> ÇEKİNGEN



-KARŞIT/LAR ile/ve ÇÖZÜMSÜZ KARŞIT/LAR



-KARŞIT/LIK ile/ve/||/<> TUTARSIZ/LIK



-KASEM/YEMİN[Ar.] değil/yerine/= ANT



-KASKO[İt. < CASCO] değil/yerine/= GÜVENCELİK



-KAT'Î/YET[Ar.] değil/yerine/= KESİN/LİK



-KÂTİB-İ ÂDİL/NOTER[Fr. < NOTAIRE] ile/ve/||/<> HAKEM



-KATILIM ve/||/<> ÜSTLENME



-KATMAN/LI ile KAT/LI

( Yatay. İLE Dikey. )


-KAVRAM ve/||/<>/= SAF DÜŞÜNCE/DÜŞÜNME



-KAVRAMSAL BİRLİK ile/ve/<> ZAMANSAL AYRIM



-KAYBETMEK:
()YENİLİNCE() değil VAZGEÇİNCE



-KAYGI ile/ve/||/<>/< GERÇEK YÜZ

( Kişilerin gerçek yüzü, kaygıların/ın arttığı yerde açığa çıkar. )


-KAYGI değil/yerine/>< SAYGI

( "Kaygı..." yazısı için burayı tıklayınız... )


-KAYIP SANILAN KAZANÇ ile/ve/||/<> KAZANÇ SAYILAN KAYIP



-KAYIP:
GERİ GEL(E)MEYECEK OLAN ile/ve/||/<> YERİ DOLDURULAMAYACAK OLAN



-KAYITSIZLIK ile/ve/||/<> KARŞILIK VERMEME



-KAZA ile KAZA ile KAZA

( İstem dışı ya da umulmayan bir olay dolayısıyla birinin, bir nesnenin ya da bir aracın zarara uğraması. | Zamanında kılınmayan namazı ya da tutulmayan orucu sonradan yerine getirme. İLE Yargı. | Kadılık görevi. İLE İlçe, kaymakamlık. )


-KAZANÇ/KÂR ile/değil/yerine YARAR(FAYDA)

( Ne denli güzel ve kârlı olsa da, hiçbir şey sonsuza kadar sürmez. )


-KAZANÇ/KÂR ile/değil/yerine YARAR(FAYDA)

( Yaptığımız/söylediğimiz/yediğimiz. İLE/DEĞİL/YERİNE Yapmadığımız/söylemediğimiz/yemediğimiz. )


-KAZANMA ile "HAKLILIK"

( Kazanmak, haklılık gibi bir beklentili, yanlı sonuç çıkarmaz! )


-KELÂM'IN:
İHMÂLİ değil/yerine/>< İMÂLİ

( Kelâmın imâli, ihmâlinden evlâdır. )


-KELÂM'IN:
İHMÂLİ değil/yerine/>< İMÂLİ

( Kelâmın imâli, mümkün olmaz ise ihmâl olunur. / Kelâm, imâl olunmazsa, ihmâl olunur. )


-KENDİ HAKKIN ile/ve/değil/yerine/||/<> KİŞİ(İNSAN) HAKLARI



-KENDİ/LİK ile/ve/= BÜTÜN/LÜK



-KENDİLİĞİNDENLİK ile/ve/||/<>/= RASTGELELİK

( 1983 - Anton Zeilinger[20 Mayıs 1945] )


-KENDİNDE/LİK ile/ve/||/<> KENDİLİĞİNDEN/LİK



-KENDİNDE ile/ve/||/<> İÇİNDE



-KENDİNE "HAK GÖRMEK" ile/>< ÖTEKİNE "ÇOK GÖRMEK"



-KENDİNE ODAKLANMAK ile/ve/<> HAKK'A YÖNELMEK



-KENDİNİ BİLME BİLGİSİ ile/ve/değil/yerine HAKİKAT BİLGİSİ



-KENDİNİ HAKLI ÇIKARAN >< DÜRÜST

( Kendini haklı çıkaran, dürüst değildir. )


-KEŞİF ile/ve/= HAKİKAT

( Ancak hakikat/i olanlar keşfedilir. )


-KESİNLİK ile/ve/||/<> ELE AVUCA SIĞMAMA



-KESKİN/LİK ile/ve/<> CİDDİ/YET



-KEYFÎ DAYATMA ile ZORUNLU "DAYATMA"



-KEYFİNE/ÇIKARINA GÖRE DAVRANMAK ile/değil/yerine/>< KENDİN/KİŞİ/ADAM/İNSAN OLMAK

( Kendin olmak, "keyfine/çıkarına göre davranmak/davranabilmek" değildir. )


-KEYFİNİ SÜRMEK ile/ve/||/<> ZEVKİNİ ÇIKARMAK



-KİBİR:
HALKTAN "UZAK DURMAK" değil HAK VE HAKİKATTEN UZAK DURMAK



-KIÇINDAN ANLAMAK/ANLAYAN/UYDURAN değil/< KIŞRINDAN(KABUĞUNDAN) "ANLAMAK/ANLAYAN/UYDURAN"



-KİM OLDUĞUNU BELİRTMEMEK ile/ve/||/<>/> KİM OLDUĞUNU ANLATMA GEREKLİLİĞİ/ZORUNLULUĞU

( Bazen ve bazı durumlarda/koşullarda/ortamlarda, gereklilik ya da yeğleme/olumsallık[keyfiyet]. İLE/VE/||/<>/> Zorunluluk. )


-KİMİN, "HAKLI/HAKSIZ" OLDUĞU değil/yerine NEYİN, DOĞRU OLDUĞU

( Bir şeyin, haklı olduğunu bildiğin halde, o şeyden yana çıkmazsan, korkaksın demektir. )


-KİMLİK ile/ve/||/<> KİŞİLİK ÖRGÜTLENMESİ



-KİMSESİZ/LİK (KALMAK) ile/değil/yerine YALNIZ/LIK (OLMAK)



-KİPLİK:
SORUN BELİRTEN ÖNERME ve/||/<> İDDİA EDİLEN ve/||/<> İTİRAZ GÖTÜRMEZ OLAN/APAÇIK



-KİRALAYAN ile/ve KİRAYA VEREN



-KIRMAMAK" ve/||/<> "KIRILMAMAK"

( "Dil ile". VE/||/<> (B)ilim/bilgi ile. )


-KIRMAMAK" ve/||/<> "KIRILMAMAK"

( İlk ders. VE/||/<> Son ders. )


-KİŞİ ODAKLILIK ile/değil/yerine/>< OLGU(/DURUM/KAVRAM/BAĞLAM) ODAKLILIK

( [GELECEK:] "Kim gelecek? O gelecek." şeklinde algılar/yorumlar. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Geçmiş ya da şimdi değil Şimdi'den sonrası olan zamansal durumu/kavramı düşünmek olarak algılar/yorumlar. )


-KİŞİ:
KONUŞTUĞU ile/ve/değil/fakat/||/<>/< SUSTUĞU



-KİŞİ(İNSAN) HAKLARI:
VAZGEÇİLEMEZ ve/||/<> DEVREDİLEMEZ



-KİŞİ(İNSAN) HAKLARINDA:
BAŞKALARININ HAKKI ve/||/<>/> TOPLUMUN DÜZENİ



-KİŞİ/İNSAN ve/||/<>/< ZAAF

( Kişi, "zaafları"nın toplamı kadardır. )


-KİŞİ ile/ve/<>/değil EVRENSEL İLKE



-KİŞİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SÖZLÜK



-KİŞİLER ARASINDA:
"DUVAR ÖRMEK" değil/yerine/>< "KÖPRÜ KURMAK"



-KİŞİLERİ, ZİHNİMİZDEN/YAŞAMIMIZDAN ÇIKARMA:
HATA YAPTIKLARINDAN DOLAYI değil ÜMİDİMİZ KESİLİRSE



-KİŞİLERLE "AYNI OLMAK" ile/değil/yerine/>< KİŞİLERE AYNA OLMAK



-KİŞİLERLE MÜCADELE ile/değil/yerine/< KEYFİYETLE MÜCADELE



-KİŞİLEŞTİRME ile KİŞİSELLEŞTİRME



-KISINTI ile KISITLAMA

( Her türlü gereksinimi karşılamada tutumlu davranma, kısma, azaltma. İLE Önceden verilmiş olan hak ve özgürlüklerin sınırlarını daraltmak, tahdit etmek. | Sınırlamak, daraltmak. | Birini, yasal yoldan mallarını kullanmaktan yoksun bırakmak, kısıt altına almak, hacir altına almak. )


-KİŞİSEL VERİLERİN:
KORUNMASI HUKUKU ile/ve/||/<>/< İŞLENMESİNDEKİ İLKELER



-KİŞİSEL/ÖZEL KÖTÜLÜKLER ile/ve/||/<>/> KAMUSAL YARAR/KAZANÇ



-KİŞİSEL ile/ve/||/<> KİTLESEL



-KİŞİYE ÖZGÜ ile/ve/değil/||/<>/< KİŞİYE ÖZEL



-KİŞİYİ YIKAN:
DÜŞMAN(LAR)IN SÖZLERİ ile/değil/||/<>/< DOSTLARIN SESSİZLİĞİ



-KITLIKTA:
AÇLIK değil TOKLUK

( Kıtlık zamanlarında, kişileri, açlık değil alışmış oldukları tokluk öldürür. )


-KLİŞE[Fr. < CLICHÉ] değil/yerine/= BASMAKALIP SÖZ / TANIKLIK



-KOLAYLAŞTIRICI ARABULUCU ile/ve/<> DEĞERLENDİRİCİ ARABULUCU



-KOMİK ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<> VAHİM



-KONU/DURUM/BAŞLIK DEĞERLENDİRMEDE:
KOŞULLAR ve/||/<>/> OLANAKLAR ve OLANAKSIZLIKLAR ve/||/<>/> OLASILIKLAR ve/||/<>/> (ARA) ÇÖZÜMLER



-KONU/KAVRAM/DURUM:
TARTIŞILABİLİR ile/ve/değil/yerine/< TARTIŞILMAYA DEĞER



-KONU ile DAVÂ



-KONULMUŞ ile/ve/değil/yerine ÇIKARIMSAL



-KONUŞMA:
"BİRBİRİMİZE" ile/değil BİRBİRİMİZLE



-KONUSU OLMAK ile PARÇASI OLMAK



-KONVANSİYON[Fr./İng. < CONVENTION] değil/yerine/= ANTLAŞMA

( Antlaşma. | Bir anayasa yapmak ya da bir anayasayı değiştirmek için toplanan olağanüstü geçici meclis. )


-KÖRLÜK:
ZİHİNSEL ile/ve/||/<> İŞLETME ile/ve/||/<> BENCİL

( Kendi eksiklerini "görememe". İLE/VE/||/<> Şirketinde tekrarlayan yanlışlara karşı oluşan "görememe". İLE/VE/||/<> Dost eleştirisine, "niyet okuyarak", inanmamak. )


-KOVUŞTURMA değil KOĞUŞTURMA



-KÜLTÜRLERARASI/LIK ile/ve/<> UYGARLIKLARARASI/LIK



-KURAL/LAR ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KOŞUL/LAR



-KURAM" ile/değil TEMENNİ



-KURAM ile KURAN ile KURAL



-KURMAK ile/ve/> GELİŞTİRMEK



-KURUCU İKTİDAR ile "KURULMUŞ İKTİDAR"



-KUŞATAN ile/ve/||/<> KAPSAYAN



-KUŞKU ile/değil/yerine ÇÖZÜMLEME



-KUŞKU ile/ve/değil/yerine/||/<>/>< EMİN OLMA[İMAN]



-KÜSMEK ile/değil/yerine KONUŞMAMAK

( "Görüşmemek, birarada olmamak üzere". İLE/DEĞİL/YERİNE Görüşme, birarada olma durumu söz konusudur. )


-KUSÛR[Ar. < KASÎR < KASR] ile KUSÛR[Ar. < KASR]

( Kısa, boysuz. Kısa kesme, kısaltma, kısma. | Azaltma, kesme, eksiklik. | İbarenin çok kısaltılması. | Aruzda tef'ile'nin son harfinin düşürülmesi. İLE Köşk, kâşâne, saray. )


-KUSURLU ile/değil/yerine/>< HUZURLU

( [kişi/kul hakkına] Dikkat etmeyenin "yaşamı". İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Dikkat edenin yaşamı. )


-KUT ve/||/<> KUTSAL/KUTSÎ[Ar.]

( Yaşamak için yenilen şey. | Yiyecek. | Devlet idaresinde güç, yaratıcılık ve yetki bakımından sahip olunan üstün güç. | Mutluluk. | İlâhî bir kaynaktan gelen rahmet, bereket. )


-KUTSAL/LIK ile/ve/değil/=/< BÜTÜNSEL/LİK / BÜTÜNLÜKLÜ



-KUTSALLIK ile ...

( İnsan emeğinin katıldığı (her) şey. )


-KUTUPLAŞMA değil/yerine KUCAKLAŞMA



-KUVVET/LER ve/<> BÜTÜN/LÜK



-KUVVETLER AYRILIĞI değil/yerine KUVVETLER AYRILIĞI VE BİRLİĞİ



-KUVVETLER AYRILIĞI ile/ve/<>/|| KUVVETLER BİRLİĞİ



-KVKK ile/ve/||/<> GDPR



-LÂİNLEŞMİŞ[Ar.] değil/yerine/= KOVULMUŞ, NEFRET KAZANMIŞ, İSTENİLMEYEN



-LİNÇ ile/ve/||/<> İDAM



-LİYÂKAT ile HAK

( Lâyık oluş. İLE ... )


-LİYÂKAT ile HAK

( İktidar, beceri, erdem. İLE ... )


-LOKMANI ve/||/<> YERİNİ

( Hak et! VE/||/<> Pak et! )


-LOKMANIN TADI ile/ve/||/<>/> YEMEĞİN TADI

( Ne kadar çok çiğnersek. İLE/VE/||/<>/> Ne kadar az yersek. )


-LOKMANIN TADI ile/ve/||/<>/> YEMEĞİN TADI

( Yediğini, iç; içtiğini, ye! İLE/VE/||/<>/> Çok yiyen, az tad alır; az yiyen, çok tad alır. )


-MAĞDUR HAKLARI ile/ve/<> SANIK HAKLARI



-MAHALLE BASKISI ile/değil ÖRGÜTLÜLÜK



-MAHDUT[Ar.] değil/yerine/= SINIRLANMIŞ



-MAHİYET ve HAKİKAT ve HÜVİYET(KİMLİK)

( Nedir? VE Mahiyetin dış dünyadaki karşılıkları. VE Kişisel özelliklerle birlikte olan hakikat. )


-MAHİYET ve HAKİKAT ve HÜVİYET(KİMLİK)

( Bir kavramın efrâd-ı zihniyesinde olan. VE Bir kavramın efrâd-ı hariciyesinde olan. VE Hakikat mea't-teşahhus. )


-MAHİYET ve HAKİKAT ve HÜVİYET(KİMLİK)

( "Anka Kuşu" gibi kavramlarda/örneklerde sadece mahiyet vardır. )


-MAHİYET ve HAKİKAT ve HÜVİYET(KİMLİK)

( İnsan/Birey için geçerlidir. )


-MAHİYET ve HAKİKAT ve HÜVİYET(KİMLİK)

( Mâhiyet, taksim edilmez. )


-MAHİYET ve HAKİKAT ve HÜVİYET(KİMLİK)

( Mâhiyetten istisna yapılmaz. )


-MAHKEME ile/ve/<> İSTİNAF (MAHKEMESİ)

( ... İLE/VE/<> Mahkemenin verdiği kararı kabul etmeyerek, bir kararı, istinaf mahkemesine götürme. | [eskiden] [MAHKEMESİ]: İlk derecedeki mahkemelerle Yargıtay arasında yer alan mahkeme. )


-MAHKEME ile/ve/||/<>/> UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ



-MAHKÛMİYET ile/ve/> MAHRÛMİYET

( İki ucta da olmayacak/kalmayacak biçimde hareket etmek gerek. )


-MAKSAT ile/ve/||/<>/> HÜKÜM



-MÂKUL ile/ve MEŞRÛ

( Usa/akla uygun olan. | Akıllıca iş gören, mantıklı. | Aşırı olmayan, uygun, elverişli. İLE/VE/+/||/<> Yasanın, kamu vicdanının ve dinin doğru bulduğu. )


-MAL/META ile/değil/yerine CAN



-MANTIK ile/ve/değil/||/<>/< MANTIKSAL ZORUNLULUK



-MASAL ile/ve/<> MESEL ile/ve/<> MİSAL ile/ve/<> HAKİKAT

( Tevrat'ta/Mesnevî'de. İLE/VE/<> İncil'de. İLE/VE/<> Kur'an'da. İLE/VE/<> Hikmet'te. )


-MASLAHAT[< SULH] >< MEFSEDET[< FESÂD]

( İş, emir, husus, madde, keyfiyet. | Önemli iş. | Barış, dirlik, düzen. >< Bozgunculuk, fesatlık, münâfıklık. )


-MASUMİYET ile/ve/||/<>/>/< SESSİZLİK/SUSKUNLUK



-MATEMATİK ile/ve/||/<> SİMGESELLİK ile/ve/||/<> DİL

( MATEMATİK: Simgeselliğe dayalı, evrensel dil. )


-MATRAH[Ar.] değil/yerine/= TEMEL ALINAN DEĞER

( Bir verginin miktarını belirtmek için temel olarak alınan değer. )


-MECÂZÎ AŞK ile/ve/> HAKİKÎ AŞK



-MECBÛREN[Ar.] ile MECBÛRÎ[Ar.]

( Kendi isteğinin dışında, zorla. İLE Kaçınılmaz, zorunlu. )


-MEKÂN SÜREKLİLİĞİ ve KÜLTÜREL BÜTÜNLÜK



-MEKANİZMA ile/ve/||/<> İLKE



-MEMNUN OLMA ile/ve/değil UYGUN OLMASI



-MERCİ'[< RÜCÛ]:
DÖNÜLECEK YER | BAŞVURULACAK YER, KİŞİ



-MESELE" ile "DAVÂ"



-MESELE değil/yerine/= SORUN



-MEŞRÛİYET:
HUKÛKÎ ile/ve/||/<> KANUNÎ



-MEVCUD:
HAKİKÎ ile/ve FARAZÎ/İHTİRAÎ

( Kişiyi/zihni gerektirmez. İLE/VE Kişiyi/zihni gerektirir. )


-MEVCUD:
HAKİKÎ ile/ve FARAZÎ/İHTİRAÎ

( Muhalif değil ve fakat mutabık da değildir. İLE/VE ... )


-MEVSİM[Ar.] ile/ve/||/<> FASL[Ar.]

( Yılın dört bölümünden her biri. | Bir şeyin belirli zamanı. İLE/VE/||/<> Ayrıntı, ayırma, ayrılma. | Kesme, kesinti, bölüm. | Sonuçlandırma, halletme. | Aleyhte bulunma, birini çekiştirme. | Bir kitabın ya da tiyatro oyununun başlıca bölümlerinden her biri. | Sözcükler, düzenlemeler, tümceler arasında bağlantı edatı bulunmadan yazı yazma yöntemi. | Bir defada çalınan peşrev, şarkı vb. | Dört mevsimden biri. | Bir bestekârın, aynı makamdan bestelediği iki beste ile iki semai. | Türk müziğinde klasik bir konser programı. | İki yüzeyin birleşmesinden oluşan çizgi. | Eklem, gövdenin oynak yerleri. )


-MİNNET/TARLIK = GRATITUDE, GRATEFULNESS[İng.] = RECONNAISSANCE, OUGRATITUDE[Fr.] = DANK ODER DANKBARKEIT[Alm.] = GRATIA SEU GRATITUDO[Lat.]



-MİRAS ile/ve/||/<> İZ



-MODIFY vs. AMEND vs. REVAMP

( Değiştirmek, düzeltmek. İLE Değiştirmek, düzeltmek. İLE Kuralları, yeniden düzenlemek. )


-MONARŞİ ile/değil/yerine/||/> BAŞKANLIK ile/değil/yerine/||/> PARLAMENTARİZM



-MUÂKADE[Ar. < AKD] ile/ve/||/<>/> MÜKÂTEB/E[Ar. < KETB]

( Sözleşme yapmak, antlaşma, akid. İLE/ve/||/<>/> Tamamlandığı zaman özgürleştirilmek üzere bedele bağlanan köle/lik. )


-MUALLİMHANE-İ NÜVVÂB ile/=/<>/> MEKTEB-İ NÜVVÂB ile/=/<>/> MEKTEB-İ KUZÂT

( Kadı yetiştirmek amacıyla açılan okullardı. )


-MUALLİMHANE-İ NÜVVÂB ile/=/<>/> MEKTEB-İ NÜVVÂB ile/=/<>/> MEKTEB-İ KUZÂT

( 1853 ile/=/<>/> 1884 ile/=/<>/> 1911 )


-MÜDAHALE ile/ve/<> SINIRLAMA



-MUHABBET ve/||/<>/< HAKİKAT

( Sözlerde. VE/<> Gözlerde. )


-MUHADDAB[Ar. < HAD] ile MUHÂTAB[Ar. < HUTBE]

( Boyanmış, tahdîb olunmuş. İLE Kendine söz söylenilen. | İkinci kişi. | Eskiden, Şeyhülislâm tarafından, medresede yetişmiş kişiler arasından seçilen ve huzur derslerine katılan, en çok dört kişiden biri. )


-MUHAFAZAKÂRLIK ile/ve/||/<> TEPKİSELLİK



-MUHÂKEMÂT'I:
VAROLUŞ/A değil/yerine UYGULAMA/LARA



-MUHAKEME/MAHKEME değil/yerine/= YARGILAMA



-MUHÂLAA[Ar.] ile MUHÂLÂT[Ar.]

( Kadının, kocasına, biraz mal vererek, birbirinden resmen ayrılmaları. | Karşılıklı boşanma isteği, kararı ve rızâsı. İLE Olanaksız, olmaz, olmayacak şeyler. )


-MUHATAP[Ar.]["MUHATTAP" değil!] değil/yerine/= KONUŞULAN/KONUŞUK



-MUHTASAR[Ar. < HASR] ve/> MÜFÎD[Ar. < FEYD]

( Kısaltılmış, ihtisâr edilmiş. VE/> İfade eden, anlatan. | Anlamlı. | Yararlı. )


-MÜHÜRDAR[Ar., Fars.] DAMGACI

( Devlet büyüklerinin mühürlerini taşımak ve gereken kâğıtları mühürlemekle yükümlü görevli. )


-MÜKÂFÂT[Ar. < KİFÂYET] ile MÜSÂVÂT[Ar. < SEVİYY]

( Beraberlik. | Bir hizmet ya da iyiliğe yönelik edilen iyilik. | Çalışkan öğrenciye öğretmeninin verdiği beğenme kâğıdı, takdir. İLE Eşitlik, aynı halde ve derecede olma. )


-MÜKÂTEBE[Ar. < KETB] ile/>< MÜKÂTEME[Ar. < KETM]

( Tamamlandığı zaman özgürleştirilmek üzere bedele bağlanan köle/lik. İLE/>< Gizleme. )


-MUKÂVELE ile/ve MUKÂBELE



-MÜKELLEF[< KÜLFET] ile/ve/<>/< MUHÂTAB[< HUTBE]



-MÜKELLEF/İYET ile/ve/< MES'UL/İYET



-MÜLK DEVLETİ ya da POLİS DEVLETİ ile/değil/yerine HUKUK DEVLETİ



-MÜMKÜN OLAMAZ değil/yerine/= OLANAKSIZ



-MÜNÂVEBE[Ar. < NEVBET] değil/yerine/= NÖBETLEŞME/KEŞİKLEME/ALMAŞ | NÖBETLE İŞ GÖRME



-MÜPHEMİYET[Ar.] değil/yerine/= BELİRSİZLİK



-MÜRACAAT[Ar.][MÜRACAT değil!] değil/yerine/= DANIŞMA/BAŞVURU



-MÜSÂLAHA[Ar. < SULH | çoğ. MÜSÂLAHÂT] ile MÜSÂLEME(T)[Ar. < SİLM]

( Barışma, uzlaşma. | Barış, güvenlik. İLE Barış içinde olma, barışlık, barışıklık. )


-MÜSTAHAKK[Ar. < HAKK]["MÜSTEHAK" değil!]/MÜSTAHİKK[aslı!] değil/yerine/= KARŞILIĞINI BULMUŞ (HAK ETMİŞ)



-MÜSTAHKEM[Ar. < HÜKM] ile MÜSTAHKİM[Ar. < HÜKM]

( Sağlamlaştırılmış, sağlam, istihkâm edilmiş, istihkâmlı. İLE Sağlamlaştıran, istihkâm eden. )


-MUT ile MUT

( Tüm özlemlerin, eksiksiz ve sürekli olarak yerine gelmesinden duyulan kıvanç, kut. İLE Elli şilinlik tahıl ölçeği. )


-MÜTEMMİM CÜZ[Arç] değil/yerine/= TAMAMLAYICI PARÇA



-MÜTESÂLİH[Ar. < SULH] ile MÜTESALİH[Ar.]

( Barışan, sulh yapan, tesâlüh eden. İLE Sağır gibi görünen, sağırlık gösteren. )


-MÜTESÂLİK[Ar. < SULH] ile MÜTESALLİK[Ar.]

( Tırmanıcı, tırmanan. | Uçucu, uçan. İLE [bitkibilim] Etrafındaki şeylere dolanarak yukarı doğru çıkan, tırmanan. )


-MUTLAKA ile MUHAKKAK



-MUTLULUK:
DAHA ÇOK OLANI ARAMAK değil/yerine/>< DAHA AZ OLANIN, TADINI ÇIKARMAK



-MUTLULUK ile ISTIRAP

( Herkesle paylaşılabilir. İLE Özel ve az kişiyle paylaşılabilir. )


-MUTLULUK ile/ve/||/<>/>/< SÜKÛN



-MUTSUZLUK ya da KAYGILILIK ile/değil/yerine/>< HUZURLULUK

( Geçmişte. YA DA Gelecekte. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Şu anda ve burada/kilerle. )


-MUVAKKAT[Ar. < VAKT] ile BELİRLİ BİR ZAMANA ÖZEL, SÜREKSİZ, GEÇİCİ | EĞRETİ

( BELİRLİ BİR ZAMANA ÖZEL, SÜREKSİZ, GEÇİCİ | EĞRETİ )


-NÂİL OLMAK ile/ve/<> LÂYIK OLMAK/OLABİLMEK



-NASFET/NISFET[Ar.] değil/yerine/= HAK VE ADÂLETE UYGUNLUK



-NE ARAYACAĞIMIZI BİLMEDEN ile/ve/||/<>/> NE BULACAĞIMIZI BİLMEMEK



-NE YAPARSAK/YAZARSAK YAPALIM/YAZALIM,
HİÇBİR KONUDA:
ACELE ETME(YELİM)! ve/||/<>/> ÖZEN GÖSTER(ELİM)!

( )


-NE YAPMAYABİLECEĞİNİ BİLMELİ!

( Kendini gerçekleştirmiş, saygın ve önemli birine sormuşlar:
Nasıl bu noktaya geldiniz?
Yakınlarında bulunan bir kişiyi göstererek, herşeyi ondan öğrendiğini söylemiş.

Çevresindekiler hayret içinde ve inanamayarak demişler ki:
Nasıl olur? O işaret ettiğiniz kişi, her türlü, düzenbazlığı, yalanı, rezilliği yapan biridir.

Yanıt: Heh işte!
O ne yaptıysa ben yapmadım! )


-NEDEN ile/ve/||/<>/> NEDEN ÖBEĞİ/GRUBU



-NEDENSELLİK = İLLİYET = CAUSALITY[İng.] = CAUSALITÉ[Fr.] = KAUSALITÄT[Alm.] = CAUSALITAS[Lat.]



-NEFSİ:
"TEMİZE ÇIKARMA KAYGISI" ile/değil/yerine/>< TEZKİYE ETME ÇABASI



-NİHAÎ ile/ve/değil/yerine CÂMİ



-NİŞÂN[Fars.] ile -NİŞÂN[Fars.]

( İz, belirti. | İşaret, fabrika işareti. | Yara izi. | Amaç, hedef, vurulması istenilen nokta. | Vurulacak noktaya silahı çevirme. | Sevgililik işareti. | Bu işareti takmak üzere yapılan tören. | Hatıra için dikilen taş. | Tuğra. | Taltif için verilen madalya. | Ferman. İLE "duran, dikilen, kalan" gibi anlamları gelerek bileşik sıfatlar yapar.[HATIR-NİŞAN: Unutulmayan, akılda kalan.] )


-NİYET ile/ve/||/<> İZLENİM



-NİZÂ'[< NEZ] ile/değil/yerine/>< NİZÂM[NAZAME]

( Çekişme, kavga. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< İncileri, ipe dizmek. )


-NİZÂ'[< NEZ] ile/değil/yerine/>< NİZÂM[NAZAME]

( Bilgi, güce tâbi olursa/tutulursa. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Güç, bilgiye tâbi olursa/tutulursa. )


-O DA HAKLI, O DA, O DA ile/değil/yerine HER BİRİNDE, HAKLILIK PAYI VAR



-ÖFKE ile/değil/yerine/>< ŞEFKÂT

( Uzaklaştırır. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Yakınlaştırır. )


-ÖĞE ile PARÇA



-ÖĞÜT ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ÖRNEK

( Yolu/süreci uzundur. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Yolu/süreci kısa ve etkilidir. )


-OL!:
İÇİNDE ve/||/<> KIÇINDA ve/||/<> BAŞINDA ve/||/<> YANINDA

( Tarlan varsa. VE/||/<> Teknen varsa. VE/||/<> İşin varsa. VE/||/<> Eşin varsa. )


-OLAN/HÂDİS ile/>< SONRADAN OLAN



-OLANAKLAR ve/||/<>/>/< GELİŞME HAKKI



-OLANI/ELDEKİNİ:
BEĞENMEMEK ile/ve/<>/değil/yerine DAHA İYİSİNİ İSTEMEK



-ÖLÇÜ ile/ve/||/<> KARAKUŞÎ

( ... İLE Yasa, kural, mantık ölçülerine dayanmayan. )


-OLGUSAL GERÇEKLİK ile/ve AKILSAL GERÇEKLİK



-OLGUSAL/LIK ile/ve/||/<> EDİMSEL/LİK



-OLGUSAL/LIK ile/ve/||/<> EVRENSEL/LİK



-OLMAMIŞ OLAN ile OLACAK OLAN

( Olmuş, olmamış olamaz! )


-OLMAYANA ERGİME ile/ve/||/<> SAÇMA OLANA İNDİRGEME



-ÖLMEK yerine HAKK'A YÜRÜMEK



-OLSUN ile/ve/||/<> OLUR ÖYLE



-ÖLÜM-KALIM (MESELESİ)



-OLUMLAMA ile/ve/<> ONAYLAMA



-OLUMSUZLAMA ile/ve/değil/yerine/||/<>/> ÜRETKEN OLUMSUZLAMA



-OLUMSUZLUK ile GÜVENSİZLİK



-OLURSA, SORUN OLMAYAN/OLMAYACAK ile OLMASA/YAŞANMASA, DAHA İYİ OLACAK OLAN



-OLUŞTURMAK ile/ve/değil KURMAK



-OMURGALI ile/ve BİR DURUŞU OLAN/OLABİLEN



-ONA BAKMAK ile/değil/yerine ONUNLA BAKMAK



-ÖNCELİK/Lİ ile/ve/değil/yerine AYRICALIK/LI



-ÖNCELİK ile/ve/||/<>/< ZORUNLULUK



-ÖNCÜLLER ile/ve/||/<> ÖNCELİK



-ÖNERİ ile/ve/<>/yerine ÇÖZÜM

( Burada/şurada/orada değil! Sende! )


-ÖNGÖRÜLEBİLİR BİLİNMEYEN ile/ve/<> BİLİNEMEYECEK BİLİNMEYEN



-ÖNGÖRÜLEBİLİR/LİK ile/ve/||/<> BİLİNEBİLİR/LİK



-ÖRFÎ ile HAKİKÎ ile NAZARÎ



-ÖRGÜTLENME ve/||/<> YAPILANMA



-ORTAK AKLIN, ...:
SÖYLEME ÇIKIŞI ve/||/<>/> GÖRÜNÜŞE ÇIKIŞI

( Tüze[hukuk]. VE/||/<>/> Tüzel kurumlar. )


-ORTAK ALAN ile/ve ORTAK NOKTA



-ORTAK GEÇMİŞ ve/değil/yerine/||/<>/>/< ORTAK GELECEK



-ORTAK NOKTA ile/ve/değil/yerine ALT KATILIM(ASGARİ MÜŞTEREK)



-ORTAKLIK ile/ve/değil/yerine/||/<> ÇÖZÜM ORTAKLIĞI



-ORTALAMA ile/ve/||/<>/> RASTGELELİK

( Basınç ve ısı. İLE/VE/||/<>/> Tersinemezlik. )


-ORTAYA ÇIKARMA ile ÖNE ÇIKARMA



-ÖRTBAS ETMEK ile KORUMAK ile BASTIRMAK ile GÖZARDI ETMEK



-ÖRTÜK BİLME ile/ve/||/<> EKİNSEL/KÜLTÜREL BİLME



-ÖRÜNTÜ ile/ve/||/<> DÖNGÜ



-ÖTEKİLEŞTİRME ile/değil/yerine/>< HAK/LAR



-ÖYLE YARATILMIŞLIK ile/değil HAK ETMİŞLİK



-ÖZ ile/ve/||/<> EVRENSEL/LİK



-ÖZDEŞ/LİK ile/ve BÜTÜN/LÜK



-ÖZDEŞLİK ile/ve İÇ BÜTÜNLÜK



-ÖZEL HUKUK ile/ve/||/<> KAMU HUKUKU



-ÖZGÜN ZEMİN ile/ve/> YETKİN HEDEF



-ÖZGÜRLÜK ve/||/<>/= DÜŞÜNCEYİ DÜŞÜNEBİLME BİLGİSİ/OLANAĞI

( Sonsuz. VE/||/<>/= Tekil[ler üzerin(d)e.] )


-ÖZGÜRLÜK ile/ve/||/<>/< HAK

( Özgürlük, hak ile sınırlanır. | Hak ile sınırlanabilmek. İLE/VE/||/<>/< ... )


-ÖZGÜRLÜK ile/ve/||/<>/< HAK

( Haklılığı/karşılığı olmayan tüm düşünce tutumları dışarıda bırakmak. İLE/VE/||/<>/< ... )


-ÖZGÜRLÜK ile/ve/||/<>/< HAK

( Özgürlük, salt amaç olamaz. )


-ÖZGÜRLÜKTE:
RAHATSIZLIK ile/ve/||/<> İTİRAZ

( Râzı olmadığımız bir davranış karşısında dile getirmemiz gereken. İLE/VE/||/<> Onaylamadığımız bir düşünceyle karşılaştığımızda dile getirmemiz gereken. )


-ÖZGÜVEN ile/ve/||/<>/> TOPLUMSAL GÜVEN



-ÖZNE ile/ve/||/<> ANLAK/ZEKÂ



-ÖZÜMSEME ile/ve/değil ÖZÜMLEME



-PALYATİF[Fr.]/MUVAKKAT[Ar.] değil/yerine/= GEÇİCİ



-PARA" ile/değil/yerine İNSANLIK

( Ne önemi var? İLE/DEĞİL/YERİNE Önemli/mühim olan. )


-PARAVAN[Fr.] ile/ve/değil/||/<> KALKAN



-PARÇA(NIN) SAPTA(N)MASI/KABULÜ ile BÜTÜN(ÜN) SAPTA(N)MASI/KABULÜ



-PARÇA ile/ve/değil UZANTI



-PARÇALANMA ile/ve/değil/yerine DAĞILMA



-PARÇALANMIŞ/LIK ile BÖLÜNMÜŞ/LÜK



-PARÇALARDA, PARÇAYI/LARI GÖRMEK ile/değil/yerine PARÇALARDA, BÜTÜNÜ GÖRMEK



-PARÇALI/LIK ile/değil AYRI/LIK



-PARÇASI OLMAK ile/yerine/değil UZANTISI OLMAK



-PARİS KOMÜNÜ ile/ve/||/<>/> GEZİ PARKI

( 83 gün sürmüştür. İLE/VE/||/<>/> 22 gün sürmüştür. )


-PATEN ile PATENT

( Buz üstünde kaymak için kullanılan, çoğunlukla, tabanına, dar ve uzun bir çelik takılı ayakkabı. | Bu ayakkabının düz yerlerde kaymakta kullanılan tekerlekli türü. İLE Bir buluşun ya da o buluşu uygulama alanında kullanma hakkının bir kimseye ait olduğunu gösteren belge. | Uyrukluk belgesi. | Gemilere, ayrıldıkları limanın sağlık durumu için verilen belge. | Bir durum ya da bir işi yalnızca kendi yetkisi altında görme. )


-PATENT[İt.] ile MARKA[İt. < Alm.]

( Bir buluşun ya da o buluşu uygulama alanında kullanma hakkının bir kimseye ait olduğunu gösteren belge. | Uyrukluk belgesi. | Gemilere, ayrıldıkları limanın sağlık durumu için verilen belge. | Bir durum ya da bir işi yalnızca kendi yetkisi altında görme. İLE Resim ya da harfle yapılan işaret. | Bilet, para yerine kullanılan metal ya da başka şeyden parça. )


-PATRİYARKALİZM ile PATRİMONYALİZM



-PAY ile/ve/değil/yerine/||/<>/< HAK



-PAYLAŞIM ile/ve/<> SAYGINLIK



-PERDENİN KALKMASI ve/< HAKK'I ZİKRETMEK



-PES Ü DÎVÂR[Fars.] ile/ve/değil/||/<>/< PES Ü PERDE[Fars.]

( Duvarın arkası. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Perdenin arkası. )


-POLİÇE[< İt. < Yun.] değil/yerine/= SİGORTA BELGİTİ



-POLİÇE[İt. < BOLIZZA] ile BOLİÇE[İbr.]

( Belirli bir sürenin sonunda belirli bir parayı kendi adına ya da bir başkasının emrine ödemesi için alacaklının borçluya yazdığı bildiri. | Sigorta senedi. İLE Yahudi kadını. )


-PROBLEM/Lİ yerine SORUN/LU



-PSİKOLOJİDE/TÜZEDE KORUMA:
KENDİ İÇİN ve/||/<>/> YAKIN ÇEVRE İÇİN ve/||/<>/> TOPLUM İÇİN



-PSİKOLOJİK VE TOPLUMSAL SORUNLARIN KÖKENİNDE:
[ya] COŞKUNUN ile/ve/ya da/||/<> ÖFKENİN ile/ve/ya da/||/<> KORKUNUN DÜZENLENEMEMESİ



-PUT ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KUT



-RÂST[Fars.] ile RÂST[Fars.]

( Doğru. | Tesadüf. | Hedefi vurma. İLE Türk müziğinde bir makam adı. )


-RASTLANTI değil/yerine TÜZE



-REDÂ'[Ar. < RED] ile REDÂ'[Ar.]

( Önleme, yasak etme. İLE Süt emme. )


-REDDETMEK ile AŞAĞILAMAK



-REFÎ'[Ar. < RİF'AT] ile REFÎH[Ar. < REFAH]

( Yüksek, yüce. İLE Refah ve rahat içinde yaşayan. )


-REJECT vs. REFUSE/TURN DOWN vs. REVERSE vs. REVOKE vs. RESCIND vs. REPEAL vs. ANNUL vs. VOID vs. RECONSIDER

( Reddetmek.[konuşma dilinde] İLE Reddetmek. İLE Kararı feshetmek, iptal etmek. İLE Geri almak.[özel hukukta kullanılır][REVOCABLE >< IRREVOCABLE] İLE Yürürlükten kaldırma, iptal etmek, feshetmek. İLE Yürürlükten kaldırma.[Anayasa ve İdare Hukuku'nda] İLE Bozmak, iptal etmek, feshetmek. İLE Geçersiz. İLE Tekrar gözden geçirme, tekrar düşünme. )


-REKLÂM VE GÖRÜNTÜ KİRLİLİĞİ ve GÜRÜLTÜ KİRLİLİĞİ ve SİGARA SORUNU

( )


-RİCÂ[Ar.] ile/ve/||/<> İSTİRHÂM[Ar. < RUHM]

( Ümit, umma. | Yalvarma. | İstek, dilek. İLE/VE/||/<> Merhamet dileme, yalvarma, yalvarış. )


-RIZÂ ile/ve HAKK

( Evrensel/ortak yasa. İLE/VE ... )


-RIZÂ ile/ve HAKK

( Candır Hakk'ın bedeli. )


-RIZÂ ile/ve HAKK

( Amaç bir rızâ! Allah'ı râzı edeceksin. Ondan sonra bak ki, o rızanın altında ne ilimler var. )


-RIZÂ ile/ve HAKK

( Ek olma, Hakk ol! )


-RIZÂ ile/ve HAKK

( Kul, Allah'tan razı olmadıkça, Allah, Kul'dan razı olmaz. )


-RIZÂ ile/ve HAKK

( Hakk, bir yetimin gözündedir. )


-RÜÇHAN HAKKI ile YASAL ÖNCELİK HAKKI



-RÜKÛN ile/ve/||/<> ŞART ile/ve/||/<> HÜKÜM ile/ve/||/<> SENET



-SABIR ile/ve/değil/<>/ne yazık ki ÇIKAR



-SABİT/LİK ile/ve/||/<>/> SAĞLAM/LIK / BERK/LİK



-SABRI OLMAYAN ile/ve/değil/yerine/>/<>/>< RÂZI OLAN

( İntizar eden. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/>/<>/>< Zevk eden. )


-SADAKA DAĞITMAK ile/ve/||/değil/yerine/< HAKSIZLIKLARI ORTADAN KALDIRMAK



-SADÂKAT ile/ve/<> BAĞLILIK



-SAFİYET ve/||/<> SAMİMİYET



-SAĞDUYU ve/<> DENGE



-SAĞLAMA ile/ve/||/<> UYGULAMA



-SAĞLIK:
"HİZMET" ile/ve/değil/||/<>/< HAK



-SAĞLIKLI/SAĞLIKSIZ ... değil/yerine ORANTILI/ORANTISIZ ...



-ŞAH değil/yerine/></< AH

( Mazlumun "AH"ı; indirir, "ŞAH"ı. )


-SAHİH[Ar.] değil/yerine/= DOĞRU



-SAHİP OLMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< LÂYIK OLMAK



-SAHNE ile/değil/yerine ESAS



-ŞAHS/ŞAHIS/FERT/FERD/INDIVIDU değil/yerine/= BİREY



-SAKİN OLMAK ile/ve/||/<> SESSİZ OLMAK ile/ve/||/<> KENDİN OLMAK

( Huzur arıyorsak. İLE/VE/||/<> Bilgelik arıyorsak. İLE/VE/||/<> Aşk arıyorsak. )


-SAKİN/LİK ile/değil KAYITSIZ/LIK

( Her sakin/lik görüntüsü sakinlik olmayabilir hatta kayıtsızlıktan/ilgisizlikten/içekapanıklıktan kaynaklanıyor olabilir! )


-SANAT ile/ve/||/<>/>/< HAKİKAT



-SANI/ZAN/ZEHAB[Ar.] ile/ve/değil/yerine/||/<> KANI/KANAAT

( Sahibi olunan düşüncenin/yorumun üzerine yargıda bulunum ve bu sürecin ilk durumu/sonucu. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<> Bir durum/olgu üzerine düşünce/yorum sahibi olmak. )


-SANI/ZAN/ZEHAB[Ar.] ile/ve/değil/yerine/||/<> KANI/KANAAT

( Gerçeği bulmak istiyorsak, kanılarımıza asılmamalıyız. )


-SANI/ZAN/ZEHAB[Ar.] ile/ve/değil/yerine/||/<> KANI/KANAAT

( To find truth, we must not cling to our convictions. )


-SANIRIM ile/ve/||/<> ANLADIĞIM KADARIYLA



-SAP, DÖNER; KESER, DÖNER ve/||/<>/> GÜN GELİR, HESAP DÖNER



-SARAN ile/ve/ne yazık ki/||/<>/> SAĞAN



-ŞART-I A'ZAM ile/ve ŞART-I BÂTIL ile/ve ŞART-I CÂİZ ile/ve ŞART-I LAĞV ile/ve ŞART-I MÜFSİD ile/ve ŞART-I MÜTEAHHİR ile/ve ŞART-I MÜTEÂRIZ ile/ve ŞART-I MÜTEKADDİM/EVVEL ile/ve ŞART-I NÂSİH ile/ve ŞART-I SÂNİ ile/ve ŞART-I SARÎH ile/ve ŞART-I TAKYÎDÎ ile/ve ŞART-I VÂKIF



-SAVCININ/POLİSİN İŞİ(/GÖREVİ/SORUMLULUĞU):
"ALEYHTE KANIT TOPLAMAK" değil HEM LEHTE, HEM DE ALEYHTE; NE LEHTE, NE DE ALEYHTE KANIT TOPLAMAK



-SAVUNMA HAKKI ile/ve/||/<> KENDİNİ İFADE ETME HAKKI



-SÂYE[Fars.] ile SÂYEBÂN[Fars.]

( Gölge. | Koruma, sahip çıkma. | Yardım. İLE Gölgelik. )


-SAYGI ile/ve/<> BAĞ



-ŞEFKÂT ve NEZAKET :
SAĞIRIN DA DUYABİLDİĞİ ve/||/<> KÖRÜN DE GÖREBİLDİĞİ



-ŞEK/ŞEKK ile/ve/||/<> ŞIK/ŞIKK

( İkircik. %50-50. İLE/VE/||/<> İkiye bölünmüş şeyin bir parçası. | Bir işin, iki yönünden her biri. | Seçenek. )


-ŞEKK/SİZ-ŞÜPHE/SİZ



-ŞEMSİYE ile/ve/||/<> YELPAZE



-SENED-İ HÂKANÎ ile ...

( Tapu senedi. )


-SENİ, SENDEN EDEN ile/değil/yerine SENİ, SEN EDEN



-ŞER:
METAFİZİK ile/ve/||/<> TABİÎ ile/ve/||/<> AHLÂKÎ

( Olgunluğun[kemâlin] bulunmaması. İLE/VE/||/<> Elem. İLE/VE/||/<> Günah. )


-ŞER'Î HÜKÜMLERDE:
HÜSN >< KUBUH



-SERAP ile GERÇEK



-ŞERÎ ile ŞER'AN

( İslâm hukukuyla ilgili. İLE İslâm hukuku açısından. )


-ŞERİA(T):
ANA IRMAK ve TÜZE(HUKUK)



-ŞERİAT EHLİ ile/ve TARİKAT EHLİ ile/ve/değil/yerine HAKİKAT EHLİ

( Sürekli, varlıktan bahseder. İLE/VE Sürekli, benlikten bahseder. İLE/DEĞİL/YERİNE Hiçliktedir. )


-ŞERİAT ile/ve/||/<> HAKİKAT

( Gündüz. İLE/VE/||/<> Gece. )


-ŞERİAT ile/ve/<>/> TARİKAT ile/ve/<>/> HAKİKAT ile/ve/<>/> MÂRİFET

( Mal/mülk. İLE/VE/<>/> Ben/Benim. İLE/VE/<>/> Ahlâk. İLE/VE/<>/> Gönüllülük. )


-ŞERİAT ile/ve/<>/> TARİKAT ile/ve/<>/> HAKİKAT ile/ve/<>/> MÂRİFET

( Fedâ. İLE/VE/<>/> Ferâgat. İLE/VE/<>/> Aşk. İLE/VE/<>/> Hizmet. )


-ŞERİAT ile/ve/<>/> TARİKAT ile/ve/<>/> HAKİKAT ile/ve/<>/> MÂRİFET

( Kişinin elindedir. İLE/VE/<>/> Kişinin elindedir. İLE/VE/<>/> Kişinin elinde değildir. Ancak kişiye iner/nüzûl eder. İLE/VE/<>/> Kişinin gönlünde ve gönüllülüktedir. )


-ŞERİAT ile/ve/<>/> TARİKAT ile/ve/<>/> HAKİKAT ile/ve/<>/> MÂRİFET

( Hz. Mûsa. İLE/VE/<>/> Hz. Davud. İLE/VE/<>/> Hz. Îsâ. İLE/VE/<>/> Hz. Muhammed. )


-ŞERİAT ile/ve/<>/> TARİKAT ile/ve/<>/> HAKİKAT ile/ve/<>/> MÂRİFET

( Varoluş/varolanlar. İLE/VE/<>/> Benlik. İLE/VE/<>/> Varlık. İLE/VE/<>/> Oluş. )


-ŞERİAT ile/ve/<>/> TARİKAT ile/ve/<>/> HAKİKAT ile/ve/<>/> MÂRİFET

( Sabır. İLE/VE/<>/> Rızâ. İLE/VE/<>/> Aşk. İLE/VE/<>/> Hizmet. )


-ŞERİAT ile/ve/<>/> TARİKAT ile/ve/<>/> HAKİKAT ile/ve/<>/> MÂRİFET

( Şeriatı tut, hakikati yut! )


-ŞERİAT ile/ve/<>/> TARİKAT ile/ve/<>/> HAKİKAT ile/ve/<>/> MÂRİFET

( Korur. İLE/VE/<>/> Yürütür, ulaştırır. İLE/VE/<>/> Öldürür. İLE/VE/<>/> Diriltir. )


-ŞERİAT ve/değil/=/<> TÜZE(HUKUK)/HAK/ADÂLET



-SERVET ile/ve/değil/yerine/||/<>/< NİMET



-SESİMİZİ YÜKSELTMEK ile/değil/yerine/>< SÖZÜMÜZÜ YÜKSELTMEK



-SEVGİ ile/ve/||/<> KAYRA/LÜTÛF/İHSAN

( ... İLE/VE/||/<> Tanrısal. )


-SEVME/SEVGİ ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/< İŞİNE YARAMA

( Çoğunlukla, kişilerin ne kadar işine yarıyor/yaramıyorsak, bizi o kadar çok/az "severler". )


-SEYYİD BEY ve/||/<> ADÂLET

( Osmanlı Meclis-i Mebusanı'nın 1., 2., 3. Dönem İzmir ve 22 Ekim 1916'da Ayan Âzâsı, II. Dönem İzmir Milletvekili ve V. İcra Vekilleri Heyeti ile I. TC Hükûmeti'nde Adâlet Bakanı.[1873 - 08 Mart 1925] )


-ŞİÂ'[Ar. < ŞUÂ] ile ŞÎA/ŞİYA/EŞYÂ[Ar.]

( Işın, güneşten ya da başka bir ışık kaynağından uzanan tel ışıklar. | Vektör. İLE Taraflılar, yardımcılar (topluluğu). | Hz. Ali taraflısı. | Şiîlik. )


-SIDK ile/ve HAK

( Önermenin gerçekliğe uygunluğu. İLE/VE Gerçekliğin önermeye uygunluğu. )


-ŞIK[Ar. < ŞIKK] ile ŞIK[Fr. < CHIC]

( İkiye bölünmüş şeyin bir parçası. | Bir işin, iki yönünden her biri. | Seçenek. İLE Güzel, zarif, modaya uygun. | Güzel, modaya uygun giyinmiş olan. | Yerinde, uygun. )


-ŞİKÂYET[Ar.] ile/değil YAKINMA

( You create disharmony and then complain! )


-ŞİKÂYET[Ar.] ile/değil YAKINMA

( Uyumsuzluk yaratıyor, sonra da yakınıyorsunuz. )


-SIKINTI ile/ve/> ÇÖZÜMLER / ÇARE/LER

( DERMAN ARAR İDİM, DERDİME
DERDİM, BANA DERMAN İMİŞ

BURHAN ARARDIM, ASLIMA
ASLIM, BANA BURHAN İMİŞ )


-SIKINTI ile/ve/> ÇÖZÜMLER / ÇARE/LER

( "Çare/ler" yazısı için burayı tıklayınız... )


-SIKINTI ile/ve/> ÇÖZÜMLER / ÇARE/LER

( I was seeking the recipe to my trouble...
I saw that, my trouble was the recipe...

I was seeking the evidence to my essense...
I saw that, my essense was the evidence... )


-SİLA ile SILA[Ar. < VASL]

( Safiyet, ahlâklılık, erdem. Normlar. İLE Bir süre ayrı kaldığı bir yere ya da yakınlarına kavuşma. Memleketine gitme, yakınlarına ulaşma. | Gurbetteki bir kimse için doğup büyüdüğü ve özlediği yer. | Bahşiş, hediye. | Rabıt sigâsı.[ulaç, bağ-fiil][Fr. GERONDIF] )


-SINIF/LAMA ile/ve/= SINIR/LAMA



-SİNİR ile/ve/||/<> GÜÇ ile/ve/||/<> VAJİNA/PENİS/PARA

( "Düşünüyorum, dinliyorum, okuyorum, anlıyorum ve gelişmek istiyorum" düşünce ve çabası içinde olan [dişil ya da eril] her bireyin, zorunlu olan paylaşım ve dayanışmayla bazı şeylerden yararlanmak[/istifade etmek] ve birbirine zarar vermemek üzere nitelikli bir yaşam sürmek için uzaklaşması, terk/istifâ etmesi gerekenlerdir. )


-SINIRLAMA/KISITLAMA ile/<> GİZLİLİK



-SINIRLAMA ile/ve/<> ÇERÇEVELEME



-SINIRLAMA ile/ve/< İNDİRGEME



-SINIRLAMAK ile/ve/<> "BAĞLAMAK"



-SINIRLAMAK ile/ve/<> BELİRLEMEK



-SINIRLAMAK ile/ve/<> DIŞTALAMAK



-SINIRLANDIRMA ile/ve (ÖZEL) YÖNLENDİRME



-SINIRLANDIRMA ile/ve/değil/||/<>/< ÇERÇEVELENDİRME



-SINIRLANDIRMA ile/ve/değil KAPSAMA



-SINIRLANDIRMA ile/ve/değil/yerine KONUMLANDIRMA



-SINIRLARI BİLMEK ile/ve/değil/yerine EŞİKLERİ BİLMEK



-SINIRLARI BİLMEK ile/ve/değil/yerine öncelikle EŞİKLERİ BİLMEK



-SINIRLARI GENİŞLETMEK ile EŞİĞİ YÜKSELTMEK



-SINIRLI ile/ve KISITLI



-SINIRLI ile/ve/||/<> SINIRLAYICI



-SINIRSIZ ile SINIRLANAMAYAN



-SIRADANLAŞMA ile/ve/||/<> NORMALLEŞME



-SIRADÜZENSİZLİK ile/ve/||/<> KARMAŞA



-SIRF ile/ve HAKİKAT



-SİVİL TOPLUM < SİVİL İTAATSİZLİK

( Sivil itaatsizlik olmadan, sivil toplum ol(uş)maz. )


-SİVİL VE SİYASİ HAKLAR ile/ve/||/<> İKTİSADİ/EKONOMİK VE TOPLUMSAL/SOSYAL HAKLAR

( * Düşünce/düşünme hakkı/olanağı
* İfade hakkı/olanağı
* Seyahat hakkı/olanağı

İLE/VE/||/<>

* Eğitim hakkı/olanağı
* Sağlık hakkı/olanağı
* Sanattan yararlanma hakkı/olanağı
* Ücretli tatil )


-SİZİ SEVEN BİRİNİN UYARISI/İKAZI ile/>< SİZİ SEVMEYEN BİRİNİN İLTİFATI



-SOHBET ve HUKUK



-SOKRATES'İN "YARGILANMASINDAKİ" 500 "YARGIÇ":
ÖLÜM KARARI VERENLER ile/değil/yerine/>< KARŞI OLANLAR

( [ne yazık ki]
[İlk "karar"da] "280" >< 220
[İkinci "karar"da] "360" >< 140 )


-SOKRATES'İN "YARGILANMASINDAKİ" 500 "YARGIÇ":
ÖLÜM KARARI VERENLER ile/değil/yerine/>< KARŞI OLANLAR

( Sokrates'in Savunması )


-SOLİDARİST/SOLİDARİZM/SOLİDARİTE[Fr.] değil/yerine/= DAYANIŞMACI/LIK



-SONLANDIRMA ile/değil BÜTÜNE ERME



-SONSUZLUK ile/ve/<> BÜTÜNLÜK



-SORGULA!:
ELİNİ ve/||/<> DİLİNİ ve/||/<> YOLUNU ve/||/<>
GÜNÜNÜ ve/||/<> GÖNLÜNÜ ve/||/<> SONUNU

( Kazandıkça, bölüşemiyorsan. VE/||/<> Konuştukça, kırıcı oluyorsan. VE/||/<> Yürüdükçe, hedeften çıkıyorsan. VE/||/<> Günler/yıllar geçtikçe, yerinde sayıyorsan. VE/||/<> Sevildikçe, vefâsızlaşıyorsan. VE/||/<> Hangi durumda olursan ol! )


-SORGULAMA ile/ve/> ÇÖZÜMLEME



-SORU SORMAK ve/=/||/<>/< SORUMLULUĞU İSTEMEK



-SORU ile/ve/> SORUN ile/ve/> SORUNSAL

( Sorun olmadan/yoksa soru da olmaz/oluşmaz. )


-SORUN YAŞAMAK ile ÇİLE ÇEKMEK



-SORUN:
(")SORUN(") değil SORUNA BAKIŞ AÇIMIZ



-SORUN" ile/ve/değil/<> "YÜK"



-SORUN/LAR ile/ve/<> İLETİŞİM KOPUKLUĞU



-SORUN/LU ile RİSK/Lİ



-SORUN/SIKINTI:
FARKLI OLMAK/TA ile/ve/||/<>/ne yazık ki FARKINDA OLMAMAK/TA

( )


-SORUN ile/ve/=/||/<>/< "SONUÇ"



-SORUN ile/ve/değil (KURAMSAL) DİL SORUN/LARI



-SORUN ile/ve ÇÖZÜLMESİ GEREKEN

( Hiçbir sorun, o sorunu yaratan "bilinç düzeyi" ile çözülemez. )


-SORUN ile/ve/değil DEĞERLENDİRME



-SORUN ile/ve EKSİKLİK



-SORUN ile/değil/yerine FARK



-SORUN ve/||/<>/> HEDEF ve/||/<>/> ENGEL ve/||/<>/> GÜÇ KAYNAĞI



-SORUN ile/ve/değil/<> KAÇMA



-SORUN ile/ve/değil/yerine KONU

( Sorunumuzdan tümüyle haberdar olalım, ona her yönünden bakalım, onun, yaşamımızı nasıl etkilediğini gözlemleyelim. Sonra onu kendi haline bırakalım. )


-SORUN ile/ve/değil/yerine KONU

( Hiçbir sorun tümüyle çözülemez, fakat siz onun geçerli olmadığı bir düzeye kendinizi çekebilirsiniz. )


-SORUN ile/ve/değil/yerine KONU

( Sana bir yararı olmayacak sorun diye bir şey yoktur. )


-SORUN ile/ve/değil/yerine KONU

( Yararlarına gereksinimin olduğu için sorunları ararsın. )


-SORUN = MESELE = PROBLEM[İng., Alm.] = PROBLEME[Fr.] = PROBLEMA < PRO:ÖNE. BALLEIN:ATMAK[Yun.] = PROBLEMA[İsp.]



-SORUN ile/ve/değil ÖNCELİK



-SORUN ile SIKINTI

( Doğal olmayan yollarla sorun çözmek yerine onlara ayak uydurmak daha doğrudur. )


-SORUN ile/ve/ne yazık ki/||/<>/< SORUNUN OLMAMASI SORUNU



-SORUN ile SORUNUN SONUCU



-SORUNDA:
ÇOKLUĞU ile/değil/yerine HİKMETİ



-SORUNLAR SORUNLAR İÇİN ÇÖZÜM ARAMAK/BULMAK



-SORUNLAR:
"DARBE" ile/değil/yerine PÜRÜZ



-SORUNLAR:
UZAKLAŞTIRAN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< YAKINLAŞTIRAN



-SORUNLAR ile/ve/değil/yerine/||/<>/> SORUNLARI TERK ETMEK



-SORUNLARDAN/KİŞİLERDEN "KAÇMAK/UZAKLAŞMAK" ile/değil/yerine SORUN(LU)LARI UZAKLAŞTIRMAK



-SORUNLARI (SADECE) KONUŞMAK ile/ve/yerine/değil SORUNLAR İÇİN ÇÖZÜM ARAMAK/BULMAK

( Hiçbir sorun, onu yaratan 'bilinç seviyesi'yle çözülemez. )


-SORUNLARI (SADECE) KONUŞMAK ile/ve/yerine/değil SORUNLAR İÇİN ÇÖZÜM ARAMAK/BULMAK

( Problems cannot be solved at the same level of awareness that created them. )


-SORUNLARI ERTELEMEK/DAHA SONRAYA TAŞIMAK yerine SORUNLARI TERK ETMEK



-SORUNLARI:
BAŞKALARIYLA OLAN/LAR ile/değil/yerine (OLABİLDİĞİNCE) KENDİYLE OLAN/LAR

( Sorunun, kendi(nde) olduğunu anla(ya)mayan kişiler, ne yazık ki, çözümü, başkalarının huzurunu bozmakta "arar/bulur". )


-SORUNLARI:
BAŞKALARIYLA OLAN/LAR ile/değil/yerine (OLABİLDİĞİNCE) KENDİYLE OLAN/LAR

( [çoğunlukla] Kendiyle, (ciddi) sorunları olan(lar)dır. İLE/DEĞİL/YERİNE Başkalarıyla, "sorunlu" "görünseler/düşünülseler" de sorunsuzdur(lar). )


-SORUNLARI:
SORUN OLARAK KONUŞMAK ile/yerine/değil İLERLEME/GELİŞİM ARACI OLARAK KONUŞMAK/DEĞERLENDİRMEK



-SORUNLARI(N):
ÖNEMSEMEMEK ile/ve/değil/yerine ÜSTÜNDE DURMAMAK



-SORUNLARI/SIKINTILARI:
ÖTELEMEK ile/değil/yerine ÇÖZMEK



-Sorunların çözülmesi için SUS!!!



-SORUNLARLA/SIKINTILARLA:
BOĞUŞMAK değil/yerine YOĞRULMAK



-SORUNLU "YASALARI":
REDDEDELİM değil/yerine DEĞİŞTİRELİM



-SORUNLU ile/değil/yerine/>< SORUMLU



-SORUNSAL = İHTİMALİ = PROBLEMATIC[İng.] = PRBOLÉMATIQUE[Fr.] = PROBLEMATISCH[Alm.] = PROBLEMATIKOS[Yun.]



-SORUNSAL ile/ve/değil KURAMSAL SORUNSAL



-Sorunu KONUŞ!!!



-SORUNU YOK ETMEK değil/yerine SORUNU YÖNETMEK



-SORUNU:
GÖRMEMEK ile/ve/||/<> ÇARPITMAK



-SÖZ VERME! ve/||/<> SÖZÜNDEN DÖNME!

( Ölsen de! VE/||/<> Ölsen de! )


-SÖZ VERMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< GÜVEN VERMEK

( Güven veriyorsan, ayrıca söz vermen gerekmez. )


-SÖZ ile/ve/<> ÇÖZÜM



-SÖZCÜĞÜN:
"NEREDEN GELDİĞİ" ile/ve/değil/||/<>/< NEREYE DAYANDIĞI



-SÖZLÜK ve YASA KULLANIMI:
[hem] BİLMEDİĞİMİZ KAVRAMLAR/TERİMLER/YASALAR SÖZCÜKLER İÇİN
ile/ve/değil/hem de/||/<>/>/<
(")BİLDİĞİMİZ(") SÖZCÜKLER/KAVRAMLAR/TERİMLER/YASALAR İÇİN



-SUÇ "ATFETMEK" değil SUÇ İSNÂD ETMEK



-SUÇLAMAK ile/değil/yerine DEĞERLENDİRMEK



-SUÇLU ATFETMEK değil SUÇLU ADDETMEK



-SUÇLULUK ile/değil/yerine SUSLULUK



-SUÇUN KİŞİSELLİĞİ/ŞAHSİLİĞİ ve/||/<> MASUMİYET KARİNESİ



-SÜKÛN ve/<> UYUM, BÜTÜNLÜK

( UYUM: Hareketin dinginliği. )


-SÜKÛNET ile/ve/||/<> HAKİMİYET



-SULH ile/ve/<> İSLÂM

( Barış. [Ötekindeki kaynakla buluşma.] İLE/VE/<> Barış. [Kendinde/ki, kaynakla buluşma.] )


-SULH ve/<> SALÂH

( Barış. VE/<> Kurtarıcı eylem. )


-SULH +/= SALÂH +/= SÂLİH



-SULH ve/||/<> SÜKÛN



-SULHPERVER/SULHÇU[Ar., Fars.] değil/yerine/= BARIŞSEVER/BARIŞÇIL



-SUNUM ile/ve DEĞER



-SÜREKLİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SIK SIK



-ŞURTA ile SAHİBÜ'Ş-ŞURTA

( Önde gidip düşmanla savaşan asker. | Yelkene uygun rüzgâr. İLE Başkent ve öteki büyük merkezlerde, asayiş, şurta teşkilâtı tarafından sağlanırdı. Başlangıçta kadılık makamına bağlı olarak çalışan ve kadıların verdiği cezaları uygulayan bu teşkilât, bir süre sonra müstakil hale getirilmiştir. Görevi, suçluları takip ederek yakalamak olan şurta teşkilâtının başında, merkezde, genellikle nüfûzlu ailelerden seçilen bir görevli bulunurdu. Kentlerde, valilerin emrinde çalışan şurtanın görevi de asayişi korumak ve suçluların yakalanmasını sağlamaktı. )


-SUSMA HAKKI ve/||/<> ÂDİL YARGILANMA HAKKI ve/||/<> KENDİNE YÜKLENİLEN SUÇU ÖĞRENME HAKKI ve/||/<> SAVUNMA HAKKI ve/||/<> İFADE SERBESTLİĞİ ve/||/<> MASUMİYET GÖSTERGESİ ve/||/<> SİLAHLARIN EŞİTLİĞİ ve/||/<> AVUKAT YARDIMI ve/||/<> AYDINLATMA YÜKÜMLÜLÜĞÜ ve/||/<> HUKUK DEVLETİ İLKESİ



-SUSMAK:
"STRATEJİ" ile/ve/değil/||/<>/< HAK



-SUSMAYALIM! ve/||/<> BEKLEMEYELİM!

( Konuşabilme olanağımız varken. VE/||/<> Değiştirme olanağımız varken. )


-ŞÜYÛ'[Ar.] ile ŞÜYÛH[Ar. < ŞEYH]

( Herkesçe duyulma, bilinme, yayılma, dağılma. | Ortaklardan birinin, aralarındaki ortak malların her bir parçasının üzerine hisselerinin yayılmış olması. İLE Şeyhler. | Yaşlılar. )


-TAAHHÜT ile/ve/||/<>/> TEMÎNÂT



-TAASSUB[Ar.] ile/değil/yerine ÖNCELİK



-TAHAKKUK ile/ve İLKE



-TAHDÎD[Ar. < HADD | çoğ. TAHDÎDÂT] ile TAHTÎT[Ar. < HATT]

( Sınırlama, sınır çizme. İLE Çizme, çizilme, çizgi ile belirli kılma. | Çizgi. )


-TAHDİDAT[Ar.] değil/yerine/= SINIRLAMALAR



-TAHDİT[Ar.] değil/yerine/= SINIRLAMA, ÇEVRELEME



-TAHKİK[< HAKK] ile ...

( DOĞRU OLUP OLMADIĞINI ARAŞTIRMA | DOĞRU OLUP OLMADIĞINI MEYDANA ÇIKARMA | DOĞRU, GERÇEK )


-TAHKİK[< HAKK] ile/ve/<>/> TAHRİR ile/ve/<>/> TAKRİR ile/ve/<>/> TAKRİB ile/ve/<>/> TÂLİM ile/ve/<>/> TEDKİK

( Doğru olup olmadığını araştırma. | Kanıt ile bilmek. [Mantıksal ve felsefi alan.] İLE/VE/<>/> İlgisi olmayanları bilmek. İLE/VE/<>/> Kanıtların iç tutarlılığı araştırma. İLE/VE/<>/> Kanıt ile sonuç arasındaki tutarlılığı araştırma. İLE/VE/<>/> Öğrenme. İLE/VE/<>/> Kanıtlamayı bilmek. )


-TAHLİYE[Ar. < HALY] ile TAHLİYE[Ar. < HALÂ, HALVET, HALV]

( Süsleme, donatma, bezeme. | Bir madde içine, özelliğini ya da kokusunu değiştirmek üzere şeker, baharat vb. gibi şeyler katma. İLE Boşaltma, boş bırakma. | Serbest bırakma, salıverme. )


-TAKDİR ile/ve DEĞERLENDİRME



-TAKDİR ile/ve TAYİN



-TAKINTI ile/değil RAHATLIK



-TAKİP ETMEK ile/yerine/değil İÇİNDE (PARÇASI) OLMAK



-TAKLİT ile/ve/||/<> AKTARIM ile/ve/||/<> KALIT/MİRAS



-TALAK:
1 ile/ve/||/<>/> 2 ile/ve/||/<>/> 3



-TANIDIK/LAR ile/değil/yerine DANIŞMAN/LAR



-TANIMLAMA ile DEĞERLENDİRME



-TANIMLAMA ile/ve/<> SINIRLAMA

( Sınırlama doğal olmalıdır. Durumun ve kişinin kendinin koyduğu kısıtlamalar fazla sıkı ya da fazla gevşek olduğu takdirde söz edilen doğallık duygusu hissedilemez. )


-TANITLAMA ile/ve/||/<> ÇIKARSAMA

( Matematikte. İLE/VE/||/<> Doğada. )


-TANRININ EMRİ ile/ve/değil/= HAKİKATİN CÂZİBESİ



-TARİHSEL/LİK ile/ve/||/<> KUŞKULU/LUK



-TARTMAK ile/ve/<> DEĞERLENDİRMEK



-TASARI ile/ve/||/<>/> TASARIM

( Olması ya da yapılması istenilen bir şeyin, zihinde aldığı biçim. | Tüzel bir işlemin, o işlemi yapmakla yetkili kurul ya da organ önüne getirildiği andaki durumu, üstünde görüşme ve oylama yapılabilir durumdaki metin, layiha. İLE Zihinde canlandırılan biçim, tasavvur. | Bir sanat yapıtının, yapının ya da teknik ürünün ilk taslağı, tasar çizim, dizayn. | Bir araştırma sürecinin çeşitli dönemlerinde izlenecek yol ve işlemleri tasarlayan çerçeve, tasar çizim, dizayn. | Daha önce algılanmış olan bir nesne ya da olayın bilinçte sonradan ortaya çıkan kopyası. )


-TASAVVUF ile/ve HAKİKAT

( Hakikatlerin deneyimlenmiş bilgisi. İLE/VE ... )


-TATİL ile ADLÎ TATİL

( ... İLE Yasada belirlenen durumların dışında, hiçbir adlî işlemin yapılmadığı süre. )


-TATMİN OL(MA)MA ile/ve/||/<>/< ANLA(MA)MA



-TAVASSUT[Ar.] değil/yerine/= ARACILIK, ARA BULMA, ARACILIK ETME



-TAVIR ALMAK ile/ve/<> HAKSIZLIK ETMEMEK/ETMEDEN!



-TAVSİYE ve/||/<> VASİYET



-TAVZİF[Ar.] değil/yerine/= GÖREVLENDİRME



-TAY ile TAY[Fars.]

( Üç yaşına kadar olan at yavrusu. İLE Denk, eşit, eş. | Hayvanın bir yanındaki yük. )


-TAYİP[Ar.] değil/yerine/= KINAMA



-TAZALLÜM[Ar.] değil/yerine/= SIZLANMA, YAKINMA



-TAZMİN[Ar.] değil/yerine/= ZARARI ÖDEME



-TAZMİNAT[Ar.] değil/yerine/= ÖDENCE



-TAZMİNAT ile TANZİMAT



-TEBAİYET[Ar.] değil/yerine/= YASAYA/BUYRUĞA UYMA | DEVLETE/GÜÇLÜ KİŞİYE BAĞLANMA



-TEBEDDÜL[Ar.] değil/yerine/= BİR DURUMDAN, BAŞKA BİR DURUMA GEÇME, DEĞİŞME



-TEBELLÜĞ[Ar.] değil/yerine/= BİLDİRİMİ ALMAK



-TECELLİ[Ar.] ile/ve/||/<> TAHAKKUK[Ar.]



-TECENNÜN[Ar.] değil/yerine/= ÇILDIRMA, DELİRME, AKLINI OYNATMA



-TECİM/SEL / TİCARET/TİCARİ ile/ve ÜRETİM/SEL

( Üretim Geliştirme Aşamaları: Araştırma Gözlem Çözümleme Geliştirme Deneme Tecimleştirme/Ticarileştirme )


-TECRİT ile/ve/||/<> İNZİVÂ



-TECRİT ile/ve/değil/yerine TEHCİR



-TECVİZ[Ar.] değil/yerine/= İZİN VERME

( Yapılmasını uygun bulma. )


-TEDİRGİNLİK ile/ve/<> KORKU



-TEDVÎN[Ar. < DÎVÂN] değil/yerine/= DERLEME

( Dîvân şekline sokma. | Kitaplaştırma. | Yasalaştırma. [yazılı ve bütünlüklü duruma getirilen kurallar][İng. CODIFICATION] )


-TEDVİR[Ar.] değil/yerine/= ÇEVİRME | YÖNETME, ÇEKİP ÇEVİRME



-TEEHHÜL[Ar. < EHL] ile TEEHHÜR[Ar. < TE'HÎR | çoğ. TEEHHÜRÂT]

( Ehlileşme. | Evlenme. İLE Sonraya, geriye kalma. | Gecikme. )


-TEESSÜS[Ar.] değil/yerine/= KURULMA, ORTAYA ÇIKMA | YERLEŞME, TEMELLEŞME, KÖKLEŞME



-TEFÂVÜD ile YARARLAŞMA, BİRBİRİNDEN YARARLANMA

( YARARLAŞMA, BİRBİRİNDEN YARARLANMA )


-TEFEKKUH[Ar. < FIKH] ile TEFAKKÜH[Ar.]

( Fıkıh öğrenme. | Fıkıhta çok bilgili olma. | Taakkul, tefehhüm. İLE Hoşlanma, şaşırma. | Pişman olma. | Yemiş toplama, yemiş yeme. )


-TEFRİKA[Ar.] değil/yerine/= SÜRMECE | İKİLİK

( Gazete ya da dergilerde çıkan, birbirini tamamlayan yazılardan oluşan dizi. | Bu biçimde yayımlanan. | İkilik. )


-TEFTİŞ[Ar.] değil/yerine/= DENETLEME



-TEFVÎZ[Ar.]/İHÂLE değil/yerine/= UYGUN KOŞULLARLA VERME

( Sipariş etme. | Allah'tan bekleme. | Dağıtım. | Bir Taşınmaz malı, bilinen değeri karşılığı birine verme. )


-TEGAFÜL[Ar.] değil/yerine/= ANLAMAMAZLIKTAN GELME



-TEHÂLÜF[Ar. < HALF] ile TEHÂLÜF[Ar. < HULF | çoğ. TEHÂLÜFÂT]

( Yargıcın iki tarafa da yemin verdirmesi. İLE Birbirine karşıt olma, birbirine uymama. | Aykırılık. )


-TEHLİKE ve/|| ÇÖZÜM



-TEHLİKE ile/değil VAROLUŞ SORUNSALI



-TEK BAŞINA YÜRÜMEK ile/ve/değil/yerine/||/<> KARANLIKTA YÜRÜMEK



-TEKLİFSİZ BİRLİKTELİK ile/ve NEDENSİZ BİRLİKTELİK



-TEMEL SORUN ile/ve YAYGIN TEMEL SORUN



-TEMEL ve ÇÖZÜM/LEME



-TEMELLUK[Ar. < MELK] ile TEMELLÜK[Ar. < MELK/MÜLK]

( Yaltaklanma, dalkavukluk. İLE Mülk edinme, kendine mâl etme, sahip olma. )


-TEMİN/TEDARİK[Ar.] değil/yerine/= SAĞLAMA/ELDE ETME

( Araştırıp bulma, sağlama, elde etme. | Hazırlık. )


-TEMSİL/İYET ile TESLİM/İYET



-TENÂKUZ ile ZIT

( 3. şıkkın olanaksızlığı vardır. İLE 3. şıkkın olanaksızlığı yoktur. )


-TENFÎS[Ar. < NEFES | çoğ. TENFÎSÂT] ile TENFÎŞ[Ar. çoğ. TENFÎŞÂT] ile TENFÎZ[Ar. < NÜFUZ | çoğ. TENFÎZÂT]

( Soluklandırma/nefeslendirme, soluklandırılma. İLE Pamuk atma, yün ditme. İLE Hükmünü yürütme, nâfiz kılma. )


-TENVİR[Ar.] değil/yerine/= AYDINLATMA | BİLGİ VERME



-TENZİH ile/ve TAKYİD/TAKYİT

( Arılama, kusur kondurmama. | Allah'ın tüm kusurlardan uzak olduğuna inanma. İLE Bağlı kılma, kısıtlama, kayıtlama. )


-TEPKİ ile/ve/değil DEĞERLENDİRME



-TERBİYE ile TERBİYE

( Besleyip büyütme. | Beslenip büyütülme. | Eğitim. | Görgü. | Alıştırma. | Hafif cezalandırma. | Tavsiye. | Kayırma, koruma. İLE Bazı yiyecekleri pişirmeden önce limon, salça gibi soslarda bekletme. )


-TERETTÜB[< RÜTÛB] değil/yerine/= SIRALANMA, SIRASINDA OLMA, SIRASI GELME | ÂİT OLMA, GEREKME | (BİR İŞİN ÜZERİNE) DÜŞME



-TERHİS[Ar. < RUHSAT] değil/yerine/= OLUR VERME (RUHSAT/İZİN VERME)

( İzin verme. | Askerliği tamamlayanları ordudan bırakma. )


-TERÖRİZE ETMEK ile/değil/yerine/>< TEORİZE ETMEK



-TERTİB ve/||/<>/>/< MÜRETTEBÂT



-TESCİL/LEMEK ile/ve/değil TASDİK/LEMEK

( Herhangi bir şeyi resmî olarak kaydetme, kütüğe geçirme. | Bir taşınmazın üzerinde bir aynî hakkın kurulması için tapu kütüğüne yapılması gerekli kayıt. İLE/VE/DEĞİL Doğrulama. | Onay, onaylama. )


-TEŞDİT[Ar.] değil/yerine/= GÜÇ VERME | SAĞLAMLAŞTIRMA



-TESETTÜR[Ar. < SETR] değil/yerine/= ÖRTÜNME, KAPANMA



-TESEYYÜP[Ar.] değil/yerine/= KAYITSIZLIK, TEMBELLİK, İHMALCİLİK



-TESİR ile HÜKÜM



-TESKERE[Fars. DESKERE] ile/değil TEZKERE[Ar.]

( Sedye. | Eskimiş yapılarda malzeme taşımak için kullanılan, dört kollu ve iki kişinin taşıdığı tahta araç. İLE/DEĞİL Pusula. | Bir iş için izin verildiğini bildiren resmî kâğıt. | Askerlik görevinin bittiğini bildiren belge. )


-TESPİT ile/ve/değil/||/<>/>/< (HAKKI/NI) TESLİM



-TEVÂLÎ[Ar. < VELY] ile TEVÂRÎ

( Birbiri ardından gelme, arası kesilmeksizin devam etme, sürme. İLE Bir şeyin arkasına saklanıp görünmez olma, gizlenme. )


-TEVÂRÜS[< VERÂSET] ile/ve/> TEMELLÜK[< MELK/MÜLK] ile/ve/> TEMESSÜL[< MİSL] ile/ve/> TERCÜME

( Birinden miras kalması, mirasa konma. | Kalıtım yoluyla birinden ötekine geçme. İLE/VE/> Kendine mâl etme. İLE/VE/> Benzeşme. | Özümleme. İLE/VE/> Çeviri. )


-TEVDÎ[Ar. < VED] değil/yerine/= BIRAKMA, EMÂNET ETME | VEDÂLAŞMA[Ar.]



-TEVELLÜT[Ar. < VİLÂDET] değil/yerine/= DOĞMA | DOĞUM (ZAMANI)



-TEVLİT[Ar.] değil/yerine/= DOĞURMA, DOĞURTMA | NEDEN OLMA, OLUŞTURMA



-TOHUM:
YUMURTA ile/ve/değil/||/<>/< DÜŞÜNCE



-TOPLULUK ile/ve AZINLIK



-TOPLULUK ile/ve BİRLİK



-TOPLUM ile/<> ÜLKE ile/<> EGEMENLİK



-TOPLUMU DEĞİŞTİRME OLANAĞI/"GÜCÜ" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KENDİNİ DEĞİŞTİRME OLANAĞI



-TÖRE ile/ve/<>/değil/yerine TÜZE/YASA



-TORPİL ile/ve/değil/yerine HAKKINI TESLİM ETMEK



-TRAVMA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DENEYİM

( [örüntüsü/bağlamı/öyküsü/anlamı] Yoktur. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Vardır. )


-TRÖST[Fr. < TRUST] ile KONGLOMERA[Fr. < CONGLOMERAT]

( Aynı alanda iş yapan çeşitli ortaklıkların hisse senetlerinin, bir denetim kuruluna teslim edilmesi ve yönetimin bir kurulu yöneten gruba aktarılmasıyla oluşan, tekelci sermayedarlığa dayanan ortaklıklar birliği. İLE Yığışım. | Molozların çimento durumuna dönüşmesiyle oluşan kütle. )


-TÜMEL/LİK ile/ve/||/<> HEDEF/Lİ/LİK



-TUTARLI OLMAK ile/ve/değil/<> TUTARLI DAVRANMAK

( Zorunlu değildir. İLE/VE/DEĞİL/<> Zorunludur. )


-TUTARLI OLMAK ile/ve/değil/<> TUTARLI DAVRANMAK

( Sorunlu olabilir. İLE/VE/DEĞİL/<> Sorunsuzdur. )


-TUTARLI OLMAK ile/ve/değil/<> TUTARLI DAVRANMAK

( Her zaman için geçerli olamayabilir. İLE/VE/DEĞİL/<> Çoğunlukla geçerli olmalıdır. )


-TUTARLI OLMAK ile/ve/değil/<> TUTARLI DAVRANMAK

( "İddia"sında/zannında olabilirsin. İLE/VE/DEĞİL/<> İspat edersin. )


-TUTARLI OLMAK ile/ve/değil/<> TUTARLI DAVRANMAK

( Söz ile. İLE/VE/DEĞİL/<> Tutum/tavır ile. )


-TUTARLI/LIK ile/ve/||/<> BAĞDAŞIK/LIK



-TUTKU ile/ve/||/<> KORKU



-TUTUM/U BENİMSEMEK ile/ve/> ALIŞKANLIK OLUŞTURMAK



-TUTUM ile/ve/||/<>/> SİYASET

( İnsanda. İLE/VE/||/<>/> Toplumda. )


-TUTUMLARI BELİRLEMEK ile/ve TUTUMLARDA TUTARLI OLMAK



-TÜZE [PAYLAŞILIR/PAYLAŞILABİLİR]



-TÜZE'NİN TEMEL İLKELERİ - ULPIAN[M.S. 170 - 223]:
ONURLU YAŞAMAK ve/||/<> BAŞKASINI İNCİTMEMEK ve/||/<> HERKESE, HAKKINI TESLİM ETMEK



-TÜZE(HUKUK) (DAİRESİ) ile/ve/||/<> TÜRE(ADÂLET) (DAİRESİ)
HUKUK ve/||/<> ADÂLET ve/||/<> ÖZGÜRLÜK ve/||/<> MEŞRÛİYET(GEÇERLİLİK)

( ... İLE/VE/||/<> Lâyık olana, lâyık olunanı vermek/verebilmektir. )


-TÜZE(HUKUK) (DAİRESİ) ile/ve/||/<> TÜRE(ADÂLET) (DAİRESİ)
HUKUK ve/||/<> ADÂLET ve/||/<> ÖZGÜRLÜK ve/||/<> MEŞRÛİYET(GEÇERLİLİK)

( Adâlet ancak hakikatten, saadet ancak adâletten doğabilir. )


-TÜZE(HUKUK) (DAİRESİ) ile/ve/||/<> TÜRE(ADÂLET) (DAİRESİ)
HUKUK ve/||/<> ADÂLET ve/||/<> ÖZGÜRLÜK ve/||/<> MEŞRÛİYET(GEÇERLİLİK)

( Attika mahkemelerinde, suçlu, suçu tespit edildikten sonra, bazı hallerde, kendine uygun gördüğü cezayı kendi isteyebilirdi. )


-TÜZE(HUKUK) (DAİRESİ) ile/ve/||/<> TÜRE(ADÂLET) (DAİRESİ)
HUKUK ve/||/<> ADÂLET ve/||/<> ÖZGÜRLÜK ve/||/<> MEŞRÛİYET(GEÇERLİLİK)

( Adâlette gecikme olmaz! | Adâletin gecikmesi olmaz/olmamalı! | Adâletin gecikmişi olmaz! )


-TÜZE(HUKUK) (DAİRESİ) ile/ve/||/<> TÜRE(ADÂLET) (DAİRESİ)
HUKUK ve/||/<> ADÂLET ve/||/<> ÖZGÜRLÜK ve/||/<> MEŞRÛİYET(GEÇERLİLİK)

( "BURNU SÜRTMEK": Yavuz Sultan Selim, hükümdarlığında, hırsızlık yapanları bir direğe bağlar, tanınması için günlerce çarşının içinde dolaştırtırmış. Bugünkü deyimle yüz kızartıcı suçlar dediğimiz çeşitli ahlâki suçlarda ise suçluyu burnu yere sürtecek biçimde bir arabaya yatırtır, burnunu yere sürttürürmüş. "Bırak, burnu sürtsün biraz!" gibi deyimler buradan gelmektedir. Yavuz Sultan Selim'in ilk sekiz yılında yaptığı bu uygulamalarla toplum büyük bir huzura ulaşmış ve hem devletin gücünü, hem de bütçesini üç kat büyütmüştür. )


-TÜZE(HUKUK) (DAİRESİ) ile/ve/||/<> TÜRE(ADÂLET) (DAİRESİ)
HUKUK ve/||/<> ADÂLET ve/||/<> ÖZGÜRLÜK ve/||/<> MEŞRÛİYET(GEÇERLİLİK)

( ZEMBİLLİ ALİ EFENDİ(CEMÂLÎ)'nin adâlet anlayışını ve uygulamalarını yani kendine neden "Zembilli" denildiğini de araştırmanızı salık veririz. )


-TÜZE(HUKUK) (DAİRESİ) ile/ve/||/<> TÜRE(ADÂLET) (DAİRESİ)
HUKUK ve/||/<> ADÂLET ve/||/<> ÖZGÜRLÜK ve/||/<> MEŞRÛİYET(GEÇERLİLİK)

( |

ADÂLET DAİRESİ

Adâlet, dünya barışının temelidir.
Dünya bağının sınırlarını devlet belirler.
İşte bu devlet duvarını inşâ edecek, devlete düzen sağlayacak olan hukuktur.
Siyasi güç olmaksızın hukuk, yaptırımlarını yerine getiremez.
Siyasi gücü, askeriye korur.
Askeri gücün yaşamasını ekonomi sağlar.
Ekonomik gücü halk sunar.
Halkın birliğini sağlayacak olan ise adâlettir.

Adl'dir mucib-i salâh-ı cihan
Cihan bir bağdır, divan devlet
Devletin nâzımı şeriattır
Şeriata olamaz hiç hâris illâ mülk
Mülk zabteylemez illâ leşker
Leşkeri cem edemez illâ mal
Malı cem eyleyen raiyettir
Raiyeti kul eder padişah-ı âleme adl. )


-TÜZE(HUKUK) (DAİRESİ) ile/ve/||/<> TÜRE(ADÂLET) (DAİRESİ)
HUKUK ve/||/<> ADÂLET ve/||/<> ÖZGÜRLÜK ve/||/<> MEŞRÛİYET(GEÇERLİLİK)

( Sayın Muharrem Balcı'nın yayınlarını paylaştığı adresi... www.MuharremBALCI.com )


-TÜZE(HUKUK) (DAİRESİ) ile/ve/||/<> TÜRE(ADÂLET) (DAİRESİ)
HUKUK ve/||/<> ADÂLET ve/||/<> ÖZGÜRLÜK ve/||/<> MEŞRÛİYET(GEÇERLİLİK)

( Türk Hukuk Lügâtı'na, burayı tıklayarak ulaşabilirsiniz... )


-TÜZE(HUKUK) (DAİRESİ) ile/ve/||/<> TÜRE(ADÂLET) (DAİRESİ)
HUKUK ve/||/<> ADÂLET ve/||/<> ÖZGÜRLÜK ve/||/<> MEŞRÛİYET(GEÇERLİLİK)

( Elimizde kudret olmadığı sürece, özgürlük isteriz.
Kudreti ele geçirince üstün olmak isteriz.
Ama başaramazsak, adâlet isteriz. )


-TÜZE(HUKUK) (DAİRESİ) ile/ve/||/<> TÜRE(ADÂLET) (DAİRESİ)
HUKUK ve/||/<> ADÂLET ve/||/<> ÖZGÜRLÜK ve/||/<> MEŞRÛİYET(GEÇERLİLİK)

( "Kurallara uymak", adâlet değildir. )


-TÜZE(HUKUK) (DAİRESİ) ile/ve/||/<> TÜRE(ADÂLET) (DAİRESİ)
HUKUK ve/||/<> ADÂLET ve/||/<> ÖZGÜRLÜK ve/||/<> MEŞRÛİYET(GEÇERLİLİK)

( Rızâ yazısı için burayı tıklayınız... )


-TÜZE(HUKUK) (DAİRESİ) ile/ve/||/<> TÜRE(ADÂLET) (DAİRESİ)
HUKUK ve/||/<> ADÂLET ve/||/<> ÖZGÜRLÜK ve/||/<> MEŞRÛİYET(GEÇERLİLİK)

( |
  | )


-TÜZE(HUKUK) (DAİRESİ) ile/ve/||/<> TÜRE(ADÂLET) (DAİRESİ)
HUKUK ve/||/<> ADÂLET ve/||/<> ÖZGÜRLÜK ve/||/<> MEŞRÛİYET(GEÇERLİLİK)

( ... İLE/VE/||/<> Güçler arasındaki denge. )


-TÜZE(HUKUK) GÜVENLİĞİ / TÜZE(HUKUK) GÜVENCESİ



-TÜZE(HUKUK) ile/ve/||/<> ADLÎ TIP



-TÜZE(HUKUK) ile/ve/||/<> ÇOKLU TÜZE



-TÜZE(HUKUK) ve/<>/|| FİZİK



-TÜZE(HUKUK) ile/<> YAZIN(EDEBİYAT)

( Toplumbilim. İLE/<> Sanat. )


-TÜZE(HUKUK) ile/<> YAZIN(EDEBİYAT)

( [Amaç] Adâlet. İLE/<> Dilde ve düşüncede, incelik. )


-TÜZE(HUKUK) ile/<> YAZIN(EDEBİYAT)

( Yorum, yasa koyucunun amacına göredir ve gerekçelere bakılır. İLE/<> Çağrışım ve yorumlar, okurdan okura değişir. )


-TÜZE(HUKUK) ile/<> YAZIN(EDEBİYAT)

( İkisi de bir "söz" söyler fakat hukuk açısından "kuralın" ya da "yargının" sözü esastır. [Kuralın sözünü, yasa koyucu; yargının sözünü, yargıç söyler. Yargıcın sözü, kuralın sözüne uygun olmak zorundadır.] İLE/<> Önemli[öncelikli] olan, öykünün sözüdür. )


-TÜZE(HUKUK) ile/<> YAZIN(EDEBİYAT)

( [sözü] Yasa koyucu ya da yargıç söyler. İLE/<> Önce, yazar; sonra, okur söyler. )


-TÜZE(HUKUK) ile/<> YAZIN(EDEBİYAT)

( Akla, mantığa ve toplumsal gerçekliğe dayanır, sınır koyar. İLE/<> Hayal gücü ve yaratıcılık, öne çıkar ve sınırsızdır. )


-TÜZE(HUKUK) ile/<> YAZIN(EDEBİYAT)

( [sözü] Zorla söyler, zorla dinletir. İLE/<> Zorla söylemez, ["Heves" sözüdür, muhatapları gönüllüdür.] ["Zorla güzellik olmaz!" ama hukuk olur! Hukuk'un, zorlayıcı/yaptırım gücü vardır.] )


-TÜZE(HUKUK) ile/<> YAZIN(EDEBİYAT)

( Tekil öyküler hakkında yargıya varabilmek için olası öykülerin tamamını kuşatacak, "genel kurallar" koymayı amaçlar.[Tekil bir öykünün peşinden giden edebiyat, hukukun sabitlemek, her zaman ve her yerde aynı anlama getirmek istediği sözü açmak, genişletmek, çoğaltmak, yeni anlamlar katmak içindir.] İLE/<> Kişinin, insan öykülerinin peşindedir. )


-TÜZE(HUKUK) ile/<> YAZIN(EDEBİYAT)

( Çelişki sevmez, gördüğü yerde çelişkileri bertaraf etmek ister. İLE/<> Çelişkileri kışkırtıp bu çelişkilerden yeni anlamlar doğmasına ebelik yapmayı, en azından böylesi olasılıklar bulunduğunu unutturmamayı arzular. )


-TÜZE(HUKUK) ile/<> YAZIN(EDEBİYAT)

( Tekil kişiyi, genel ve soyut koşullar içinde değerlendirir. Yasalar, genel işlemlerdir, belirli bir durum içindeki herkes için düzenlenmişlerdir[tedvîn]. İLE/<> Kişinin, bir başkasından ayrıldığı noktaların peşindedir. )


-TÜZE(HUKUK) ile/<> YAZIN(EDEBİYAT)

( Yönlendirmelerle ilgilenmez, eylemle ilgilenir. Hukukun odaklandığı, öncelikle eylemdir, istisnalar dışında, eyleme giden yol önem taşımaz. İLE/<> Bu yoldaki uğrakları, kişinin durumunu, yönlendirmelerini, onu etkileyen etmenleri didikler. )


-TÜZE(HUKUK) ile/<> YAZIN(EDEBİYAT)

( Kişinin, neyi, neden yaptığının değil, ne yaptığının ve bu yaptığının ne gibi sonuçlar doğurduğunun yanıtını arar. İLE/<> Kişinin derinliğinin ve yapıp ettiklerindeki değişkenlerin peşindedir. Bunun doğal sonucu olarak, edebiyatçı, insanı, "yargılamak" yerine anlamaya çalışır. )


-TÜZE(HUKUK) ile/<> YAZIN(EDEBİYAT)

( Süreç ve sonuç birliği, bütünlüğü vardır/aranır. İLE/<> Süreç odaklıdır. )


-TÜZE(HUKUK) ile/<> YAZIN(EDEBİYAT)

( Açık, net, sözü uzatmayan ve tartışmaya kapalı bir ifade biçiminin peşindedir. İLE/<> Sayısız çağrışımlar, uzun soluklu ifadeler kullanır. )


-TÜZE(HUKUK) ile/<> YAZIN(EDEBİYAT)

( Hukuk ve Edebiyat Dersleri’nin, Türkiye’deki Serüveni:

Özyeğin Ünv., Bilgi Ünv. [2014 - ...]

Akdeniz Ünv., Kemerburgaz Ünv., Ulus. Antalya Ünv. [2013 - ...]

Turgut Özal Ünv., Yaşar Ün, [2012 - ...]

Kocaeli Ünv., Atılım Ün. [2011 - ...]

Kadir Has Ünv. [2009 - ...]

Ankara Ünv. [2006 - ...]

Galatasaray Ünv. [2005 - 2010]

Bilgi Ünv. [2004 - 2007]

Bahçeşehir Ünv. [2001 - 2010]



Dünyada, edebiyat ve hukuk ilişkisinin, akademide konuşulmaya başlandığı tarihler...

ABD’de, 1800'lerin sonu...

Almanya ve İtalya'da 1920'li yıllar...

Fransa ve İspanya2da 1950'li yıllar... )


-TÜZE(HUKUK) ile/<> YAZIN(EDEBİYAT)

( Düz kalıplardan oluşan, tek renkli, sınırlı ifade olanakları ile iş görür. İLE/<> Sözcükleri, sınırsızca kullanır, benzetmeler, ironiler, çift anlamlar, imâlar ile son derece geniş dil olanaklarına sahiptir. )


-TÜZE(HUKUK) ile/<> YAZIN(EDEBİYAT)

( "h" ve "k" ["sert"] İLE/<> "d" ve "b" [yumuşak] )


-TÜZE(HUKUK) ile/<> YAZIN(EDEBİYAT)

( Düzenler, emreder, tanımlar ya da bilgilendirir. İLE/<> Belirtir. Duygu ve düşünceleri, estetik kaygılarla dile getirir. )


-TÜZE(HUKUK) ile/<> YAZIN(EDEBİYAT)

( Hukuk metni, "yazar" merkezlidir. İLE/<> Edebî metin, okur merkezlidir. )


-TÜZE(HUKUK) ile/<> YAZIN(EDEBİYAT)

( Alıcı, satıcı, sanık, mağdur gibi sonsal sınıflandırmalar içinde biriciklikleri pek de düşünülmeden değerlendirilirler.[Katalog suçlar vardır fakat katalog kahramanlar yoktur.] İLE/<> Kişi[kahraman], kendine özgüdür. Biricik olduğu göz ardı edilmez. )


-TÜZE(HUKUK) ile/<> YAZIN(EDEBİYAT)

( "Olmayacak" bir öykü üstüne söz söylemez. İLE/<> Gerçeğe aykırı olanla da olanaksız olanla da ilgilenir.

Yasa, olası öykülerde...

Ya kahramana ne yapması gerektiğini söyler: Kural

Ya ne yapmaması gerektiğini: Yasak

Ya yapacağı şeyi nasıl yapacağını: Yöntem/Usûl

Ya kahramanın yaptığı şeyi yapmış sayıp saymayacağını: Tespit

Ya da kahramanın yaptığı ya da yapmadığı şeyin yaptırımını: Ceza, Tazminat vb. )


-TÜZE(HUKUK) ile/<> YAZIN(EDEBİYAT)

( Hukuk Fakültesi Mezunu Yazarlar...

Fuat Köprülü, Necati Cumalı, Oktay Rıfat, Ziya Osman Saba, Mithat Cemal Kuntay, Burhan Felek, Samet Ağaoğlu, Metin Önal Mengüşoğlu, Rasim Özdenören, Mevlana İdris, Sibel Eraslan, Nuri Pakdil, Orhan Seyfi Orhon, Şevket Rado, Gülten Akın, Demir Özlü, Vüs'at O. Bener, Orhan Hançerlioğlu, Asaf Halet Çelebi, Çetin Altan, İlhan Selçuk, Uğur Mumcu, Zeyyat Selimoğlu, Şemsi Belli, Kemal Burkay, Erdal Öz, Yiğit Okur, Ebubekir Eroğlu, Tahir Abacı, Turgay Fişekçi, Akif Kurtuluş, Behçet Çelik, Faruk Erem...

Hukuk Fakültesi Mezunu Müzisyen...

Şerif Muhiddin Targan



Hukuk Fakültesini yarıda bırakanlar:

Attilâ İlhan, Yakup Kadri, Ahmet Haşim, Hilmi Yavuz, Ahmet Muhip Dıranas, Melih Cevdet Anday... )


-TÜZE(HUKUK) ile/<> YAZIN(EDEBİYAT)

( Hukuk ve Edebiyat Dersleri’nin, Türkiye’deki Serüveni:

Özyeğin Ünv., Bilgi Ünv. [2014 - ...]

Akdeniz Ünv., Kemerburgaz Ünv., Ulus. Antalya Ünv. [2013 - ...]

Turgut Özal Ünv., Yaşar Ün, [2012 - ...]

Kocaeli Ünv., Atılım Ün. [2011 - ...]

Kadir Has Ünv. [2009 - ...]

Ankara Ünv. [2006 - ...]

Galatasaray Ünv. [2005 - 2010]

Bilgi Ünv. [2004 - 2007]

Bahçeşehir Ünv. [2001 - 2010]



Dünyada, edebiyat ve hukuk ilişkisinin, akademide konuşulmaya başlandığı tarihler...

ABD’de, 1800'lerin sonu...

Almanya ve İtalya'da 1920'li yıllar...

Fransa ve İspanya2da 1950'li yıllar... )


-TÜZE(HUKUK) ile/<> YAZIN(EDEBİYAT)

( Hukuk ve Edebiyat arasında, buraya kadarki FaRkLaR, Sayın Mehmet Ali Başaran'ın (avukat ve edebiyatçı) tespitleridir. Katkıları için çok teşekkür ediyor, çalışmalarının ve başarılarının sürekliliğini diliyoruz... )


-TÜZE/HUKUK:
BAŞLANGIÇTA ile/ve/değil/||/<>/> GÜNÜMÜZDE



-TÜZE/HUKUK:
BORU GİBİ değil/yerine HUNİ GİBİ



-TÜZE/HUKUK:
ULUSAL ile/ve/||/<> ULUS ÜSTÜ ile/ve/||/<> ULUSLARARASI



-TÜZE/HUKUK:
VAR OLAN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< OLMASI GEREKEN



-TÜZE/HUKUK ile/ve/||/<> AKTÖRE/AHLÂK

( [Hesap] Eylemden sonra. İLE/VE/||/<> Eylemden önce. )


-TÜZE/HUKUK ile/ve/||/<> AKTÖRE/AHLÂK

( İlgili yazıyı okumak için burayı tıklayınız... )


-TÜZE/HUKUK ile/ve/||/<> AKTÖRE/AHLÂK

( Görünen ahlâk. İLE/VE/||/<> Görünmeyen hukuk.
Visible moral. VS./AND/||/<> Invisible law. )


-TÜZE/HUKUK ve/||/<> SABIR

( Hukuku bilen(/ler), sabreder. )


-TÜZE ve/||/<>/= AKIL



-TÜZE ve/||/<> DEVLET



-TÜZE = JUSTICE[İng.] = DROIT[Fr.] = RECHT[Alm.] = DIRITTO[İt.] = DERECHO[İsp.]



-TÜZE ile/ve MATEMATİK



-TÜZE ile/ve TOPLUMBİLİM

( "Toplumbilim Sözlükleri" tarihçesini okumak için burayı tıklayınız... )


-TÜZE ve/||/<>/>/< USSALLIK



-TÜZEL İŞLEYİŞTE:
İNGİLİZ ile/ve/||/<> AMERİKAN ile/ve/||/<> ALMAN ile/ve/||/<> TÜRK



-TÜZEL/HUKUKÎ ERDEMLER'DE:
GENELLİK ve/||/<> İLÂN ETME ve/||/<> GERİYE YÜRÜ(TÜLE)MEME ve/||/<> AÇIKLIK ve/||/<> ÇELİŞKİSİZLİK ve/||/<> UYMA OLANAĞI ve/||/<> KALICILIK ve/||/<> İLÂN EDİLEN KURAL İLE RESMÎ EYLEM ARASINDAKİ UYGUNLUK



-TÜZEL/HUKUKÎ SORUMLULUK ile/ve/değil/=/||/<>/>/< İNSANÎ/BİREYSEL SORUMLULUK



-TÜZEL/HUKUKÎ ile/ve/||/<>/< TÜREL/ÂDİL



-TÜZEL ile TÖZEL

( Hukukla ilgili, hukuksal, hukukî. | Hükümle ilgili, hükmî. İLE Tözle ilgili. )


-TÜZENİN(HUKUKUN):
ÜSTÜNLÜĞÜ ve/||/<> KORUYUCULUĞU

( Kuşkunun bulunduğu durumlarda, haktan yararlanma durum ve yeteneğini genişletmeyle gerçekleşir. )


-ÜCRETLİ İZİN ile/ve/||/<> ÜCRETSİZ İZİN



-ÜCRETLİ İZİNDE:
1-5 YIL ARASI ile/ve/||/<>/> 5 - 15 YIL ARASI ile/ve/||/<>/> 15 YIL ÜSTÜ

( [en az] 14 gün. İLE/VE/||/<>/> 20 gün. İLE/VE/||/<>/> 26 gün. )


-ÜCRETLİ İZİNDE:
18 YAŞ ALTI ile/ve/||/<> 50 YAŞ ÜSTÜ

( En az 20 gündür. )


-ULÛM-U HUKUKİYE:
USÛL-Ü FIKIH/NAZARİYAT-I HUKUKİYE ile/ve/||/<> FÜRU-U FIKIH/TATBİKAT-I HUKUKİYE



-ULÛM-U MÜSTENBATA:
ULÛM-U HUKUKİYE ve/||/<> ULÛM-U İTİKADİYE



-ULÛM-U ŞER'İYE:
ULÛM-U MÜSTENBATA ve/||/<> ULÛM-U ASLİYE



-ULUSLARARASI HUKUK ile/ve/değil/ne yazık ki KARŞILIKLI "KABUL"



-ULUSLARARASI ŞİRKET/LER ile/değil/ne yazık ki "ULUS AŞIRI" ŞİRKET/LER

( ... İLE/DEĞİL/NE YAZIK Kİ Hedef ülkeleri/kitleleri ve dünyayı, çıkarları doğrultusunda yönetme/yönlendirme çabası/"başarısı" peşinde koşan şirketler. )


-ULUSLARARASI TÜZEDE:
BENTHAM ile KELSEN ile AUSTIN



-UMUR ve/||/<>/> UMUT ve/||/<>/> ONUR



-UNUTMA HAKKI ve/||/<> UNUTULMA HAKKI

( "Unutulma Hakkı" nedir? için burayı tıklayınız... )


-ÜSTÜNLÜĞÜN, TÜZESİ değil/>< TÜZENİN, ÜSTÜNLÜĞÜ

( Sakın Ha! - Sami Selçuk )


-USÛL-Ü FIKIH'TA:
KİTAP ile/ve/||/<> SÜNNET ile/ve/||/<> İCMÂ ile/ve/||/<> KIYAS



-USÛLSÜZ/LÜK ile HAKSIZ/LIK/GADR[Ar.]



-UYANIKLIK:
"ÖTEKİNİN AÇIĞINI GÖRMEK/ARAMAK" değil/yerine/>< KENDİNİ DENETİMDE TUTMAK



-UYARICI ile/ve/<>/> UYANDIRICI



-UYGARLIK ve/<> BİREYSEL FEDÂKÂRLIK



-UYGARLIK ve/<> KAVRAMSALLIK



-UYGULANMALI!:
[ne] YER ne de GEÇİT VERMELİ

( Adâletsizliğe ve hukuksuzluğa...
Görüntü ve reklâm kirliliğine, "yerel yönetimlerin", "yöneticilerin" keyfiyetine ve adâletsizliğine...
Gürültü/uğultu kirliliğine ve korna/zil çalanlara...
Işık kirliliğine...
Sigara ve tüm ürünleriyle çevreyi ve toplumu rahatsız eden nesnelere ve içen davranış/tutum ve kişilere...
Dilde, yazım hatalarına ve yazım kurallarına uymayanlara...
Beslenmede, abur-cubura, "et" ve "hayvansal ürünlere"...
Her türlü saygısızlık ve keyfiyete...


Ne yer, ne de geçit vermemek üzere, haklarımızı sürekli bilmeli ve anımsamalı, hakkı/mızın biz almadıkça verilmeyeceğinin bilinciyle gereken her türlü eylem, tavır, tutum, duruş ve davranış içinde olmamız gerektiğini uygulayarak göstermek, paylaşmak, aktarmak, eğitmek, dayanışmak, işbölümü ve işbirliği içinde olmak durumunda ve zorundayızdır. )


-UYGUN OLMAK" ile/ve/değil/||/<>/< AİT OLMAK

( Bir yere "uygun olmak", oraya ait olduğumuz anlamına gelmez. )


-UYGUN OLMAK" ile/ve/değil/||/<>/< AİT OLMAK

( )


-UYGUNLUK ile/ve/||/<> ÖRTÜŞME



-UYUM DAVALARI/SAVUNMALARI ile/>< KOPUŞ DAVALARI/SAVUNMALARI

( Savunma Saldırıyor - Jacques Verges - Metis Yay. )


-UZAK DURULMASI GEREKEN KİŞİLER:
"HEP HAKLILAR" ve/||/<> "HERŞEYE, SÜREKLİ İTİRAZ EDENLER" ve/||/<> "SADECE BEN" DİYENLER ve/||/<> BAŞKALARINI DEĞERSİZ GÖRENLER ve/||/<> ÇIKARCILAR ve/||/<> İSTEDİĞİ OLMADIĞINDA TUTUM DEĞİŞTİRENLER ve/||/<> ARAMADIĞIN SÜRECE ARAMAYANLAR ve/||/<> İŞİ DÜŞMEDİKÇE TANIMAYANLAR ve/||/<> İŞİ BİTTİĞİNDE, YANINDA DURMAYANLAR



-UZAKLAŞMAK ile/değil/yerine/>< UZLAŞMAK



-ÜZGÜN/LÜK ve/||/<>/> DÜZGÜN/LÜK



-UZMANLIK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BİREŞİM/TEVHİD



-UZÛBET[Ar.] ile UZÛBET/UZBET[Ar.]

( Tatlılık, şirinlik, lâtiflik. İLE Bekârlık, ergenlik. )


-ÜZÜLMEK ile/ve HESAP SORMAK



-UZUN YAŞAMAK ile/ve/<>/değil/yerine DERİN/DÜRÜST/DOĞRU YAŞAMAK



-VAHŞİ ile/ve/değil/||/<> İLKEL



-VAR ETMEK ile/ve/<> SAHİP ÇIKMAK



-VAR KOŞULLARINDA
ile/ve/değil/||/<>/<
DAR KOŞULLARINDA



-VÂRESTE[Fars.] değil/yerine/= KURTULMUŞ | SERBEST, RAHAT | İLİŞİKSİZ



-VARLIK/VAROLUŞ ve/||/<> HAK ve/||/<> HAREKET



-VARLIK ve/=/<> BÜTÜNLÜK



-VARLIKBİLİM ve HAKİKAT



-VAROLUŞ ve/||/<> KARAR ALABİLME



-VATANSIZ/LAR ile/ve/||/<> KÂĞITSIZ/LAR



-VEGAN/LIK ve/||/<> CAYNACI/LIK(JAİNİZM)

( Hiçbir hayvanın etini ve/ya da ürünlerini yememenin yanısıra, hayvanları, mal/kaynak ya da köle olarak kullanmamayı esas alarak yaşam sürdürme tutumu. VE/||/<> Doğaya, düzene(sisteme) yük ya da olumsuz etki yaratmayacak biçimde, temel gereksinim/zorunlulukların ötesine geçmeyecek biçimde, doğayla uyumlu ve bütünlüklü bir yaşam sürdürme tutumu. )


-VEHHÂB[< VEHB] değil/yerine/= ÇOK HÎBE EDEN, FAZLA BAĞIŞLAYAN, KARŞILIKSIZ VEREN



-VEHİM/VEHM ile/değil/yerine/>< FEHİM/FEHM

( Kuruntu. İLE Anlama, düşünme. )


-VEJETARYEN ile VEGAN

( [hiçbir hayvanın canına kıymamak üzere]
Etini yememeyi yeğleyen. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<>/> Etini ve tüm hayvansal ürünleri tüketmemeyi ve kullanmamayı yeğleyen. Hayvanları, mal, kaynak ve köle olarak görmemek ve kullanmayan. )


-VEJETARYEN ile VEGAN

( Bitkisel beslenme bilgisi ve bilincinde olmak. )


-VELÂYET ile/ve VESÂYET

( Korunma. İLE/VE Sakınma. )


-VERİLİ (ORTAK) AKIL ile/ve/> KURULU (ORTAK) AKIL

( Kültür. İLE/VE/> Uygarlık. )


-VERİLİ (ORTAK) AKIL ile/ve/> KURULU (ORTAK) AKIL

( Nedenbilimsel. İLE/VE/> Erekbilimsel. )


-VERİLİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KAZANILMIŞ



-VİCDAN ve/=/||/<> MÂBED



-VİCDANSIZ/LIK değil/yerine/>< YÜREKLİ/LİK



-VÜCUB EHLİYETİ > HAK EHLİYETİ ve/||/<> EDÂ EHLİYETİ ve/||/<> CEZAİ EHLİYET ve/||/<> FİİL EHLİYETİ



-VUKÛFİYET ile/ve/||/<>/> HAKİMİYET



-VUKÛFİYET ile/ve/||/<> İHÂTA



-VURDUMDUYMAZ/LIK ile/değil/yerine NEŞELİ/LİK



-YABANCI ile/ve/değil/yerine/||/<> BİLİNMEYEN/TANINMAYAN



-YAKARIŞ ve/||/<>/> TÖVBE



-YAKINSAMA ile/ve/||/<> YAKLAŞMA



-YAKLAŞMAK ile/ve/değil/<>/> YAKINLAŞMAK



-YALAN ile/değil/yerine/>< DOĞRU

( [ne yazık ki] Yalan, öyle işlemiş ki bireylerin diline, "doğruyu söylemek gerekirse" diye bir kalıp "var". )


-YALAN ile/değil/yerine/>< DOĞRU

( Ocağını batırır. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Onurunu artırır. )


-YALAN ile/değil/yerine/>< DOĞRU

( Doğruları biliyorsak, yalanları dinlemek, eğlencelidir. )


-YANLIŞ ile/değil BAĞLAMINDAN KOPUK OLAN



-YANLIŞA GİTMEMEK ve DOĞRUYA YÖNELMEK



-YAPABİLECEKLERİMİZ ile/ve/||/<> YAPAMADIKLARIMIZ

( Heyecan verir. İLE/VE/||/<> Rahatsızlık verir. )


-YAPILAN ile/ve DOLUNAN



-YAPILMASI İSTENİLEN ile/ve/< YAPILMAMASI İSTENİLEN



-YAPMAK ile/ve OLUŞTURMAK



-YARALANMA/TRAVMA ÇEŞİTLERİNDE:
DOĞA KAYNAKLI ile/ve/ne yazık ki/||/<> "İNSAN KAYNAKLI"



-YARALANMADA/TRAVMA'DA:
MAĞDUR ile/ve/||/<> ZÂLİM
ile/ve/||/<>
GÖZLEMCİ



-YARAR/ÇIKAR ile HAZ



-YARAR ve/||/<>/> SAYGI



-YARARLI/LIK ile/ve/<> ANLAMLI/LIK



-YARARLI/LIK ile/ve/||/<> İŞ GÖRME/GÖREN



-YARATTIĞIN ETKİ ile/ve/<> BIRAKTIĞIN ETKİ/İZ



-YARGI:
TRANSANDANTAL ile/ve/||/<> GEREKİRCİLİK ve YANSIMALI ile/ve/||/<> ALGI ve DENEYİM



-YARGILAMA" ile/ve/<> DAYATMA



-YARGILAMAK ile/değil/yerine YAPMAYABİLECEĞİNİ/İHTİYÂRINI ANIMSATMAK



-YASA/HUKUK:
KARMAŞIKSIZ ile/ve/||/<> UYULABİLEN ile/ve/||/<> ETKİLİ



-YASAK GETİRMEK/KOYMAK ile/değil/yerine KATKI/DESTEK

( Sizi seven/düşünen yakınlarınızın yapmamanızı istedikleri/söyledikleri şeyler, size engel/yasak koymak değil yaşamınızı hızlıca nitelikli kılma niyetiyle/amacıyladır daha çok. [Size o anda uygun "görünmemesi" ile çatışmaya gitmek yerine biraz/bir kez daha düşünmeyi gerektirir sadece.] )


-YASAK ile/ve/değil/yerine SINIRLAMA/KISITLAMA

( Yürürlüğe giren yasa, bir "YASAK" koyma değildir! Toplum yaşamında ve kişiler arasında düzenin sağlanması, hakların korunması için ortak kullanım alanı kuralları uygulanmak zorundadır. Sigarayla ilgili düzenleme, bireylerin bulunmak zorunda/durumunda olduğu -kapalı ya da açık- ortamlarda sigara kullanıcılarının keyfî uygulamalarına izin vermemek üzerinedir. Bu durumdan rahatsız olan/olabilecek kişilerin haklarının korunması üzerine de bu tür kısıtlamalar getirilmesi gerekmiştir. "YASAK" olarak ifade edilen durum, "sigara içme yasağı" değil belirli ortak kullanım alanlarında keyfî tutumda bulunulmasına engel olabilmek üzere ve çevrenin rahatsız edilmemesine yöneliktir. Doğrudan, genel bir "içmeme yasağı" getirilmemiştir.

"YASAK"[< YASA][yasaya/kanuna bağlı olan] sözcüğü ve kullanımının da, kişiler [içen-içmeyen, rahatsız olan/lar] arasında anlaşamamazlık/ihtilâf [ya da olası çatışma durumunda] toplum ve devlet tarafından kabul ve onay görmüş, uyumlu bir düzen sağlanabilmesi üzerine, gereken koşulların, yazılı ve tüzel(hukukî) bir karşılığının bulunması üzerinedir. Birlik ve bütünlüğü, sürdürülebilirliği sağlayabilmenin göstergesi ve dayanakçası olarak, "YASA" ve yasal gereklilik, işlevini yerine getirmek üzere uygulanmaktadır.

Kişi, kendi evinde istediği gibi [çırılçıplak] dolaşabileceği halde dışarıda/sokakta, ortak alanlarda dolaşamayacağı gibi. Bu durumu anlayan ve kabul edebilen tütün kullanıcıları, tütün ürünleri kısıtlamasının da bir uzlaşım ve çözüm gerektirdiğini rahatlıkla anlayacak ve kabul ediyor olacaklardır. )


-YASAK ile/ve/değil/||/<>/< TEHLİKELİ

( "Yasak" sözcüğünün kullanımı, çoğunlukla bir şeyin engellenmiş olmasından dolayı değil bilgi ve deneyime dayalı olarak tehlike olasılığından dolayıdır. )


-YASAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< YAPTIRIMA TÂBİ



-YASAL/KANUNÎ EHLİYETTE:
EHLİYET-İ HUKUK ve/||/<> MALİKİYET ve/||/<> HÜRRİYET ve/||/<> İSMET



-YASALLIK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< HUKUKÎLİK



-YAŞAM ARAÇLARI ile/ve/||/<> YAŞAM BİÇİMLERİ



-YAŞAM HAKKI ile/ve/=/||/<>/< SAVUNMA HAKKI



-YAŞAM:
SINANDIĞIMIZ YERDE ve/||/<> HESAP VERECEĞİMİZ YERDE

( Başlar. VE/||/<> Biter. )


-YAŞAM/TASAVVUF:
ARINMA/SÂFİYET ve/||/<> ANLAMA/İRFÂNİYET ve/||/<> AŞK



-YASAMA ve/||/<>/> YÜRÜTME ve/||/<>/> YARGI



-YAŞAMAK ile/ve YAŞATMAK



-YAŞAMDA:
[ya] "TOZU, DUMANI YUTMAK" ile/değil/yerine/ya da/>< TOZU DUMANA KATMAK



-YAŞAMIN:
ANLAŞILMASI ile/ve/||/<>/> YAŞANMASI

( Geriye doğru. İLE/VE/||/<>/> İleri doğru. )


-YASAYA UYGUNLUK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< EVRENSEL ADÂLET



-YAYGIN ile/ve/||/<> BİLİNEN



-YAZMAK ile/ve/||/<>/>< YAŞAMAK



-YEDİĞİN/İÇTİĞİN ile/ve/değil EŞİK



-YEĞLEME ile/ve/||/<> KİMLİK

( Ergenin, kimliği mi var ki, yeğlediği olsun. )


-YEMEDİĞİN/İÇMEDİĞİN ile/ve/değil EŞİK



-YEMİN/KASEM[Ar.] değil/yerine/= ANT



-YENİ OLAN ile YENİ OL(A)MAYAN



-YERİNDE/LİK ile/ve GEÇERLİ/LİK



-YERİNDEN ETME ile/ve/<> RAYINDAN ÇIKARMA



-YERLERDEYİZ ile/değil/yerine/>< AYAKTAYIZ

( Ayrıysak/ayrıyken. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Birlikteysek/birlikteyken. )


-YERLERDEYİZ ile/değil/yerine/>< AYAKTAYIZ

( )


-YERLEŞMEK ve/||/<>/> KÖK SALMA



-YETİ ile/ve/<> YETKİ



-YETKİNLEŞ(TİR)MEK ile/ve/<> TAMAMLA(N)MAK

( KEMÂL/TEKÂMÜL )


-YOK/LUK değil/yerine SINIRLANAMAZ/LIK



-YOK/LUK ile/değil/yerine YETERSİZ/LİK



-YOK yerine HAK VERE



-YOKSUNLUK ile/ve/||/<> (OPTIMAL/OMNIPOTANT) KIRILMA



-YOLA:
AKILLA ÇIKMAK ile/ve/||/<>/> AKILDAN ÇIKMAK



-YÖNETİM İŞLEMLERİNDE:
YETKİ ile/ve/||/<> BİÇİM ile/ve/||/<> NEDEN ile/ve/||/<> KONU ile/ve/||/<> AMAÇ



-YÖNETİM/İDÂRE TÜZESİ/HUKUKU ile/ve/||/<> KAMU TÜZESİ/HUKUKU



-YÖNETİMSEL:
İŞLEM ile/ve/||/<> EYLEM



-YORUM ile ÇIKARSAMA



-YORUM ile/ve DEĞERLENDİRME



-YÜKLEME ile YÜKLENME



-YÜKSELİP/İLERLEYİP BİRLEŞMEK ile/değil/yerine BİRLEŞİP YÜKSELMEK/İLERLEMEK

( 23 + 43 = 72 İLE/DEĞİL/YERİNE (2 + 4)3 = 216 )


-YÜKSELİP/İLERLEYİP BİRLEŞMEK ile/değil/yerine BİRLEŞİP YÜKSELMEK/İLERLEMEK

( image )


-YÜRÜTME ile/ve/||/<>/> SÜRDÜRME



-YÜZ GİYDİRMEDE[Adli Tıp'ta]:
AMERİKAN MODELİ ile RUS MODELİ ile İNGİLİZ MODELİ ile İSTANBUL MODELİ



-YÜZSÜZLEŞMEK değil/yerine/>< YÜZLEŞMEK

( Ya hatalarımızla yüzleşiriz ya da hatalarımızla yüzsüzleşiriz. )


-ZAMAN VE ENERJİ TÜKETİMİMİZ:
"NASIL GÖRÜNDÜĞÜMÜZ" ile/değil/yerine NASIL GÖRDÜĞÜMÜZ



-ZAN(N) ile/değil/yerine/>< İLM/İLİM



-ZÂYİ/ZİYAN[Ar., Fars.] değil/yerine/= YİTİK/KAYIP/ZARAR



-ZEKÂ ile/ve/<> KUVVET ile/ve/<> MADDE



-ZEKÂ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< NAMUS



-ZEKÂT ve/||/<>/>/< ZEKÂ



-ZEMM[Ar.] ile LEVM[Ar.]

( Kötüleme. İLE Yerme, kınama. | Ayıplama. )


-ZERÎ' ile ZER'Î ile ZERİ'

( Araya giren, şefaat edici. İLE Arşınla ölçülen şey. İLE Çabuk, kolay olan. )


-ZIMAR ile ZIMÂR



-ZIRVA/LAMAK ile SAÇMA/LAMAK



-ZITLIK ile/değil SORUNSALLIK



-ZOR ile/ve/değil/yerine SORUNLU



-ZORLAMA(") ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ÖNERİDE/TEKLİFTE CİDDİYETİ VURGULAMA/PEKİŞTİRME



-ZORLAMA ile/ve/değil/yerine/<> ZORUNLULUK

( Kişilerde/insanda. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<> Doğada. )


-ZORLANMAK ve/fakat/||/<>/>/< KAÇMAMAK



-ZORUNLU NEDEN ile/ve/||/<> YETERLİ NEDEN

( Yetinilenler. İLE/VE/||/<> ... )


-ZORUNLU/ŞER'Î İLİMLER ile/ve/<> ZORUNLU/ŞER'Î OLMAYAN İLİMLER

( USÛL | FÜRÛ | MUKADDİMÂT | MÜTEMMİMÂT ile/ve MAHMUD | MEZMÛM | MÜBAH )


-ZORUNLU ile/ve/<> SORUNLU



-ZORUNLULUK ile/ve/||/<> MANTIKSAL ZORUNLULUK



-ZÜLL[Ar.] değil/yerine/= ALÇALMA, HORLUK, HAKİRLİK, ZİLLET



-ZULM[Ar.] ile BAĞY[Ar.]

( Bir şeyi, kendi yerinden başka bir yere koyma. | Haksızlık, eziyet. İLE Hakkı olunmayan bir şeyi zor kullanarak ve ihtirasla istemek. )

 

 

ADÂLET



( 392 FaRk, 625 katkı )



-[hem] KİŞİNİN "HATIRI" ile/ve/değil/yerine/hem de/||/<>/< HAKKIN HATIRI



-[ne yazık ki]
"KENDİNDE":
!AYRICALIK/ÖNCELİK ("ARAMAK"/"BULMAK") ile !"ÖLÜMSÜZLÜK" ZANNETMEK ile !EGEMENLİK "KURMAK"

( Adâletten en uzakta olanların, en bilgisiz olanların ve kendinin en yüksekte olduğunu zannedenlerin, "kabul" ya da dayatmaları... )


-[ne yazık ki]
"GÖNÜL KIRMAK/GÖNÜLDEN ÇIKMAK"
değil/yerine/><
"GÖNÜLE GİRMEK/GÖNÜL ALMAK"

( [ne yazık ki] Zihindeki (tek ya da çoğul) olumsuz ve ölümlü kayıtlarla. DEĞİL/YERİNE/>< Zihindeki (tek) olumlu ve ölümsüz kayıtla. )


-[ne yazık ki]
"GÖNÜL KIRMAK/GÖNÜLDEN ÇIKMAK"
değil/yerine/><
"GÖNÜLE GİRMEK/GÖNÜL ALMAK"

( Kişi, "nasıl" ise gireceği/çıkacağı gönül de öyledir. )


-[ne yazık ki]
(")GECİKEN/GECİKMİŞ ADÂLET(") =/||/> ADÂLETSİZLİK



-[ne yazık ki]
ÇOK ile/değil/>< AZ

( Sözcük. İLE/VE/DEĞİL/||/>< Anlam.
"Yargı". İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Adâlet.
Geveze. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Konuşan.
Sevişen. İLE/VE/DEĞİL/||/>< Seven.
Yürüyen. İLE/VE/DEĞİL/||/>< İlerleyen. )


-[ne yazık ki]
ÇOK ile/değil/>< AZ

( "Yetmez." İLE/DEĞİL/>< Yeter. )


-[ne yazık ki]
HERHANGİ BİR YERDEKİ ADÂLETSİZLİK ile/değil/yerine/> HER YERDEKİ ADÂLET

( Tehdit. İLE/DEĞİL/YERİNE/> Düzen. )


-[ne yazık ki]
HERHANGİ BİR YERDEKİ ADÂLETSİZLİK ile/değil/yerine/> HER YERDEKİ ADÂLET

( Herhangi bir yerdeki adâletsizlik, adâleti tehdit eder her yerde. )


-[ne yazık ki]
HERHANGİ BİR YERDEKİ ADÂLETSİZLİK ile/değil/yerine/> HER YERDEKİ ADÂLET

( Injustice anywhere is a threat to justice everywhere. )


-[ne yazık ki]
İHLÂL ile/ve/||/<> JUS COGENS İHLÂLLERİ



-[ne yazık ki]
KORNA:
"SELÂMLAMA/VEDÂLAŞMA" ile/ve/||/<> "TEPKİ GÖSTERME" ile/ve/||/<> "ADÂLET ARAMA/SAĞLAMA"



-[ne yazık ki]
ÖNYARGI ile/ve/||/<> KUŞKU



-[ne yazık ki]
ŞİKÂYET ile İSRAF ile SIRADÜZENSİZLİK[ANARŞİ] ile BASKI/İSTİBDÂD ile İFRÂD-TEFRÎT
değil/yerine/><
KANAAT ile İNFAK ile HUZUR/SELÂMET ile ADÂLET ile İSTİKÂMET

( [ne yazık ki]
Bilgisizlik + Yoksulluk >= Şikâyet İLE
Bilgisizlik + Varsıllık >= İsraf İLE
Bilgisizlik + Özgürlük >= Anarşi İLE
Bilgisizlik + Güç >= Baskı/İstibdâd İLE
Bilgisizlik + Din >= İfrâd - Tefrit İLE

DEĞİL/YERİNE/><

Bilgi/(b)ilim + Yoksulluk >= Kanaat İLE
Bilgi/(b)ilim + Varsıllık >= İnfâk İLE
Bilgi/(b)ilim + Özgürlük >= Huzur, Barış/Selâmet İLE
Bilgi/(b)ilim + Güç >= Adâlet İLE
Bilgi/(b)ilim + Din >= Yön/İstikâmet )


-[yargı/hüküm bulunsa da, bulunmasa da] İLİM:
TASAVVUR MERHU HÜKM (TASDİK) ile/ve TASAVVUR FEKAT/SÂZEC/LÂ HÜKME MA'HÛ

( Yargı içermesi gereken. İLE/VE Yargı içermemesi gereken. )


-[yargı/hüküm bulunsa da, bulunmasa da] İLİM:
TASAVVUR MERHU HÜKM (TASDİK) ile/ve TASAVVUR FEKAT/SÂZEC/LÂ HÜKME MA'HÛ

( Bi şart. İLE/VE Bilâ şart. )


-ABAD ile/ve/<> AİHM

( Avrupa Birliği Adâlet Divânı İLE/VE/<> Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi )


-ADÂLET [PAYLAŞILIR/PAYLAŞILABİLİR]



-ADÂLET HEYKELİNİN GÖZLERİNİN KAPALILIĞI:
"NAMUSSUZLARA GÖZ YUMMAK İÇİN" değil ÂDİL OLMAK İÇİN



-Adâlet için DİNLE!!!



-ADÂLET VE EŞİTLİK ve/||/<>/> UYUM VE DOSTLUK



-ADÂLET YOK ile/ve/değil/yerine/<> ADÂLET'İ, KENDİN/SEN (YAKIN ÇEVRENDE, OLANAKLARINDA) GERÇEKLEŞTİR (YAŞAT/İHYÂ ET)!



-ADÂLET-İ MAHZA ile/ve/||/<> ADÂLET-İ İZÂFİYE



-ADÂLET:
"EN YÜKSEK İYİ" ile/ve/değil/yerine/<> EN YÜKSEK KAMUSAL İYİ



-ADÂLET:
"EŞİTLİK" ile/ve/değil/||/<> RIZÂ



-ADÂLET:
"GÖRELİ" değil DAYANIŞMALI



-ADÂLET:
"KİŞİ/ŞAHIS/ŞAHSÎ" KONU(SU) değil KİŞİLİK/ŞAHSİYET KONUSU



-ADÂLET:
[BİR ŞEYİ ...] "YERLİ YERİNE KOYMAK" değil KENDİNE AİT YERE KOYMAK/BIRAKMAK



-ADÂLET:
BİLGİNİN KONUSU ile/ve/değil/||/<> DÜŞÜNCENİN KONUSU



-ADÂLET:
BİRLİK ile/ve/<> DİRLİK



-ADÂLET:
DAĞITICI ile/ve/||/<> DÜZELTİCİ/DÜZENLEYİCİ



-ADÂLET:
DENKLEŞTİRİCİ ile/ve/||/<> DAĞITICI



-ADÂLET:
DIŞARIDA/UZAKTA ve/değil/yerine/||/<>/>/< KENDİNDE

( Adâleti, dışarıda/uzakta aramak. VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/< Kendinde başlatmak ve oluşturmaktır, asıl ve öncelikli olan. )


-ADÂLET:
KİŞİ/KUL ve/||/<> İLÂH'IN BİRLİĞİ



-ADÂLET:
ORTAYA ÇIKAN değil ÜRETİLEN



-ADÂLET:
ÖZNEL değil/>< NESNEL



-ADÂLET:
SEVGİ ve/||/<> DÜŞÜNCE



-ADÂLET:
SUÇU/"SUÇLU"YU ARAMAK ile/ve/değil/||/<>/< (SONUNA KADAR) MÂSUMU/MASUMİYETİ ARAMAK



-ADÂLET:
VARLIĞI VE VAROLANI BİLMEK/TANIMAK ve/||/<> HAK'I BİLMEK/TANIMAK ve/||/<> KENDİNİ BİLMEK/TANIMAK



-ADÂLET:
VELÂYET değil RİSÂLET

( İç. DEĞİL Dış. )


-ADÂLET'İN KURALI ile/ve/||/<> AKIL'IN KURALI



-ADÂLET=KUTUP YILDIZI:
GÖĞE ve/||/<>/> GÖNÜLE

( Doğar. VE/||/<>/> Işığını saçar/yayar. )


-ADALET değil ADÂLET



-ADÂLET ile/ve AHKÂM



-ADÂLET ile/ve/<>/< BARIŞ[< VARIŞ]/SULH

( Eğer dünyada barış ve uyum istiyorsanız, aklınızda ve gönlünüzde barış ve uyum olmalıdır. )


-ADÂLET ile/ve/<>/< BARIŞ[< VARIŞ]/SULH

( Kendinizde düzen olmadıkça, dünyada düzen olmayacaktır. )


-ADÂLET ile/ve/<>/< BARIŞ[< VARIŞ]/SULH

( AN SÜKÛT'İN SULH: Davalının susması üzerine gerçekleşen barış. )


-ADÂLET ile/ve/<>/< BARIŞ[< VARIŞ]/SULH

( YURTTA SULH, CİHANDA SULH! PAZ EN EL PAIS, PAZ EN EL MUNDO! )


-ADÂLET ile/ve/değil/||/<>/< BEKLENTİ



-ADÂLET ile/ve/<> BİLİM ile/ve/<> AŞK



-ADÂLET ve/||/<>/>/< DAYANIŞMA



-ADÂLET ile/ve/||/=/<>/< DENGE, ÖLÇÜLÜLÜK/İTİDÂL[< ADL]

( Toplumla olan ilişkide. İLE/VE/||/=/<>/< Kişide. )


-ADÂLET ile/ve/||/=/<>/< DENGE, ÖLÇÜLÜLÜK/İTİDÂL[< ADL]

( İçte. İLE/VE/||/=/<>/< Dışta. )


-ADÂLET ile/ve/||/=/<>/< DENGE, ÖLÇÜLÜLÜK/İTİDÂL[< ADL]

( Güçler arasındaki denge. İLE/VE/||/=/<>/< ... )


-ADÂLET ile/ve/<> DÜŞMANIN "ADÂLETİ"

( Adâletin gerekliliği ve önceliği, düşmanının "adâletine" maruz kalmamak ve mağdur olmamak içindir. )


-ADÂLET ve/<> EHLİYET



-ADÂLET ve/||/<>/> EMÂNET ve/||/<>/> EHLİYET/LİYÂKAT ve/||/<>/> MEŞVERET ve/||/<>/> MASLAHAT



-ADÂLET ile/ve/<> ERDEM/FAZİLET

( Sevginin ürünleri. İLE/VE/<> Aklın ürünleri. )


-ADÂLET ile/ve/<> ERDEM/FAZİLET

( "Adâlet, erdemin bir parçası değil bütünüyle erdemdir. Adâletin tersi olan haksızlık da, kötülüğün bir parçası değil bütünüyle kötülüktür." )


-ADÂLET ile/ve/<> ERDEM/FAZİLET

( Products of love. VS./AND/<> Products of intelligence. )


-ADÂLET ile/ve/değil EŞİK



-ADÂLET ve/<> GÜÇ

( Güce dayanmayan adâlet âciz, adâlete dayanmayan güç zâlimdir. )


-ADÂLET ile/ve HAK/İSTİHKAK



-ADÂLET ve/||/<>/< HAKİKAT

( Toplumsal kurumların birincil erdemi. VE/||/<>/< Düşünce düzenlerinin birincil erdemi. )


-ADÂLET ile/ve/<> HAKKANİYET



-ADÂLET ve/<>/>/< HİDÂYET



-ADÂLET ve/<> HİKMET ve/<> DİN

( Üçü de, mülkün[egemenlik, yönetim ve siyaset] temelidir. )


-ADÂLET ve/> HİLÂFET



-ADÂLET ve/||/<>/> HUZUR

( Gücün, "haklı olduğu" yerde bekleme! VE/||/<>/> Güce tapan bireylerin olduğu yerde bekleme! )


-ADÂLET ve/||/<> İHSAN



-ADÂLET = JUSTICE[İng., Fr.] = IUSTITIA[Lat.] = GERECHTIGKEIT[Alm.] = DIKAIOSYNE[Yun.] = JUSTICIA[İsp.]



-ADÂLET ve/||/<> KARE

( 2+2=4 VE/||/<> İki üçgen alanın biraradalığı. )


-ADÂLET yoksa/> KARGAŞA



-ADÂLET ile/ve/<> KARMA

( Karma ve Kader kavramlarını, kapsamlı bir biçimde anlamak ve görmek üzere "My name is Earl" dizisini baştan sona izlemenizi öneririz... )


-ADÂLET ve/<>/< KAYGISIZLIK



-ADÂLET ve/<> KEMÂLÂT



-ADÂLET ile/ve/+/<> KUDRET ile/ve/+/<> HİKMET ile/ve/+/<> SEVGİ

( [Simgeleri/Sûretleri] Aslan. İLE/VE/+/<> Boğa. İLE/VE/+/<> Kartal. İLE/VE/+/<> İnsan. )


-ADÂLET ile KURTARICILIK



-ADÂLET ile/ve/<> MANTIK



-ADÂLET ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< MERHAMET



-ADÂLET ile/ve/||/<> MERHAMET ile/ve/||/<> TİCARET



-ADÂLET ile/ve/<> MEŞRÛ EŞİTSİZLİKLER



-ADÂLET ile/ve/||/<> MÜRÜVVET



-ADÂLET ve/<> NİYET ve/<> SÜREKLİLİK



-ADÂLET ve/=/<> ÖLÇÜ/LÜLÜK

( Her konuda/hususta, itidâli ihtiyâr et! )


-ADÂLET ve RAHMET



-ADÂLET ve/||/<>/< RIZÂ ve/||/<>/< BİLGİ/HABER

( Adâletin kaynağı da, hedefi de, durumdaki/olaydaki ilgili kişilerden birinin rızâsıdır. Adâlet, insanı ve rızâsını esas almaktır! [Tabii, rızâ da, en başta, (durumdan/olaydan/tespitten/(ön) "hüküm"den) haberdar olmakla/etmekle başlar.] )


-ADÂLET ve/||/<>/< RIZÂ ve/||/<>/< BİLGİ/HABER

( Bilgi/haber vermek, rızânın;
rızâ, adâletin;
adâlet de yaşamın temeli(nde)dir/merkezi(nde)dir. )


-ADÂLET ve/||/<>/< RIZÂ ve/||/<>/< BİLGİ/HABER

( Rızâ yazısı için burayı tıklayınız... )


-ADÂLET ve/||/<>/< RIZÂ ve/||/<>/< BİLGİ/HABER

( |
  | )


-ADÂLET ile/ve/<> SAADET



-ADÂLET ve/<> SEVGİ

( Toplumda. VE/<> Bireyde. )


-ADÂLET ile/ve/değil/||/<>/< SINIRLAR



-ADÂLET ve/||/<>/>/< SÜKÛN/SÜKÛT



-ADÂLET ile/ve/<>/ TÜZENİN SAĞLADIĞI GÜVEN(İLİR)LİK



-ADÂLET ve/||/<> VİCDAN

( ... VE/||/<> Adâlet evi. )


-ADÂLET ve/||/<> VİCDAN

( Her yerde, zamanda ve koşulda. VE/||/<> Zirvesinde.[İnsanda!] )


-ADÂLET ve/||/<> YAŞAM



-ADÂLETSİZLİK DURUMLARINDA, "TARAFSIZ"(SESSİZ/ÂTIL) DURUYORSAK, KÖTÜLERİN/KÖTÜLÜĞÜN TARAFINI TUTMUŞUZDUR ile/ve/||/<> ÇÖZÜMÜN BİR PARÇASI DEĞİLSEK, SORUNUN BİR PARÇASIYIZDIR



-ADÂLETSİZLİK ve/||/<> ANLAMSIZLIK

( [Çözüm olarak ...] Tüzeyi[hukuku] bulduk fakat tüzeye ulaşamadık. VE/||/<> Sanatı bulduk fakat sanat bize ulaşamadı. )


-ADÂLETSİZLİK ve/||/<> ANLAMSIZLIK

( Adâletsizliklerin en büyüğü, âdil olmayıp âdil gibi görünmektir. )


-ADÂLETSİZLİK ile/değil/yerine/>< KARŞILIKLI HİZMET (İÇİN)



-ADÂVET değil/yerine/>< ADÂLET



-ÂDİL[Ar.] ile/ve/||/<> ÂDİLÂNE[Ar. ÂDİL + Fars. < ÂNE]

( Adâletle iş gören, adâletten, doğruluktan ayrılmayan, hakkı yerine getiren, adâletli. İLE/VE/||/<> Hakça. )


-ÂDİL ile/ve/<> ÂCİL

( Ancak, korkusuzluğa gelenler âdil olur. )


-ÂDİL ile/ve/||/<>/> AYDIN

( Dışımız. İLE/VE/||/<>/> İçimiz. )


-ADL Ü İHSAN

( ADÂLET VE İYİLİK )


-ADL[Ar.] ile FEDÂ'[Ar.]



-ADL[Ar.] ile HASEN[Ar.]



-ADL[Ar.] ile IDL[Ar.]



-ADL[Ar.] ile İNSAF[Ar.]



-ADL[Ar.] ile KIST[Ar.]



-AĞ ile/ve BÜTÜNLÜK



-AHLÂK ile/ve/<> ADÂLET



-AİT OLMAK ile PARÇASI OLMAK



-AKIL ve/||/<> AHLÂK ve/||/<> ADÂLET ve/||/<> ÂDÂB ve/||/<> AŞK



-AKIL ile/ve/||/<> ZİHİN

( Bireşimsel/tevhîdî olan. İLE/VE/||/<> Ayrımsal olan. )


-AKIL ile/ve/||/<> ZİHİN

( Bütünleştirir. İLE/VE/||/<> Parçalar. )


-AKIL ile/ve/||/<> ZİHİN

( Tümel/rahman. İLE/VE/||/<> Tikel/rahim. )


-AKIL ile/ve/||/<> ZİHİN

( Bağıntıları verir. İLE/VE/||/<> Duyuları verir. )


-AKLIN NİTELİKLERİ:
HİKMET ve KUDRET ve SEVGİ/ŞEFKÂT ve ADÂLET

( Bunları içermeyen hiçbir söz, davranış/tutum, akılsal değildir/olamaz. )


-AKLIN ile/ve/||/<>/> AKIL VE AHLÂKIN ile/ve/||/<>/> YARGICIN ile/ve/||/<>/> ADÂLETİN ...:
BULUNMAMASI

( Ahlâkı ortadan kaldırır. İLE/VE/||/<>/> Toplum bölünür. İLE/VE/||/<>/> Adâleti ortadan kaldırır. İLE/VE/||/<>/> Devleti ortadan kaldırır. )


-AL ile/ve/değil/yerine /||/<>/< AS

( )


-AL ile/ve/değil/yerine /||/<>/< AS

( [gereksinimin] Varsa. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Yoksa. )


-ALEL ITLAK[Ar.] değil/yerine/= GENEL OLARAK / HİÇBİR KAYITLA KAYITLANMAMAK



-ALGI ile/ve/> DEĞER ile/ve/> YARGI



-ALGILAMA ile YARGILAMA

( Kültüre dayanır. İLE Uygarlığa dayanır. )


-ÂLİM ile/ve ÂRİF

( Âlim; Evvel ile Ahir, Batın ile Zahir'i bilen, tüm bildiklerini en iyi/üst derecede bağlantırabilme/birleştirebilme seviyesine ulaşmış kişi. İLE/VE Ârif; alimin niteliklerinin üzerine ek olarak, hikmetine sahip olup, zaman ve zeminine/mekânına göre değerlendirme yapabilen kişidir. )


-ÂLİM ile/ve ÂRİF

( Fikir üretir. İLE/VE Akıl üretir. )


-ÂLİM ile/ve ÂRİF

( Faal akıldaki bilgi ile ittisâl eder. İLE/VE Işk ile ittisâl eder. )


-ÂLİM ile/ve ÂRİF

( Faal akıldaki bilgiyle belirli bir tecrîd-tehzîb süresince ve hads yoluyla ittisâl eder. İLE/VE Belirli bir riyâzet-tezkiye süresince, ilâhî ışığa doğrudan değer. )


-ÂLİM ile/ve ÂRİF

( Doğru hisse sahip olandır. İLE/VE Doğru sonuca sahip olandır. )


-ÂLİM ile/ve ÂRİF

( Sorunları/engelleri çözer/çözebilmelidir. İLE/VE Kişileri çözer. )


-ÂLİM ile/ve ÂRİF

( İlmini ölümlüden tahsil eden. İLE/VE İlmini ölümsüzden alan. )


-ÂLİM ile/ve ÂRİF

( Eşyanın (kesret) hakikatini inceler. İLE/VE Tek'in (letâfet) hakikatini inceler. )


-ÂLİM ile/ve ÂRİF

( ... İLE/VE İlâhî inâyetin tecellî sürecini mistik riyâzetle deneyimleyen. )


-ÂLİM ile/ve ÂRİF

( Ârifler, ilimsiz, gözsüz, habersiz, müşahedesiz, sıfatsız ve perdesiz görürler. )


-ÂLİM ile/ve ÂRİF

( Ârifler meclisine git de, istersen uyu. )


-ÂLİM ile/ve ÂRİF

( Âlim, bir konuyu ilm-el yakîn; Ârif, ayn-el yakîn olarak bilir. )


-ÂLİM ile/ve ÂRİF

( Âlim fikir/hüküm icâd eder; Ârif, akıl icâd eder. )


-ÂLİM ile/ve ÂRİF

( Ölümlüden ilmi alan. İLE/VE Allah'tan ilim sahibi olan. )


-ÂLİM ile/ve ÂRİF

( Meselerle, konuşmakla, hükümleri icrâ etmekle adâleti teskin eden zât. İLE Gördüğü şey üzerine insana hali vermekle sekinete ulaştıran zât. )


-ÂLİM ile/ve ÂRİF

( Yarım âlim, dinden; yarım doktor, candan eder. )


-ÂLİM ile/ve ÂRİF

( Âlimlerin en faziletli ilmi sükûttur. )


-ÂLİM ile/ve ÂRİF

( Asıl güneş, âşıkların, âriflerin kalplerinden, gözlerinden doğan güneştir. )


-ÂLİM ile/ve ÂRİF

( Vazgeçer. İLE/VE Sığdırır. )


-ÂLİM ile/ve ÂRİF

( Bilirler. İLE/VE Yaşadıklarını da bilirler. )


-ÂLİM ile/ve ÂRİF

( Malumu bilirler. İLE/VE Mazeretleri bilirler. )


-ÂLİM ile/ve ÂRİF

( Baba. İLE/VE Anne. )


-AMAÇ:
BİRLİK ve/<> BÜTÜNLÜK



-AMAÇ ile/ve/||/<>/> OLGUNLAŞMA/KEMÂL



-ANLAM ile/ve/<>/>/< BÜTÜNLÜK

( Anlam, bütünlük gerektirir. )


-ANLAM ile/ve/<>/>/< BÜTÜNLÜK

( Meaning needs integrity. )


-ANLAM ile/ve/<>/>/< BÜTÜNLÜK

( Anlamak, beğenmenin başlangıcıdır. )


-ANLAMAK ile "YARGI/LAMAK"

( Nezâketle dinlemek, akıllıca yanıt vermek, dengeli inceleme ve tarafsız karar vermek yargıcın özelliklerindendir. )


-ARSIZ ile/değil/yerine/>< ÂDİL

( Bilgisizler güçlendiğinde. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Bilgeler güçlendiğinde. )


-ARSLAN ve KARTAL ve BOĞA ve İNSAN

( Adâlet. VE Hikmet. VE Kudret. VE Muhabbet. )


-ASABİYET ile/değil/yerine/>< ADÂLET



-AŞIRI/ABARTILI KEYFİYET ve/||/<>/> GECİKEN/GECİKMİŞ ADÂLET



-AŞIRI/LIK ile/ve/değil AYKIRI/LIK



-AŞKIN OLMAMA ile/değil ZORUNLU OLMA



-AŞKIN/LIK ile/ve/||/<>/>/>< İÇKİN/LİK

( Evrenseller. İLE/VE/||/<>/>/>< İçerikleri. )


-AŞKIN/LIK ile/ve/||/<>/>/>< İÇKİN/LİK

( Değişmez. İLE/VE/||/<>/>/>< Değişken. )


-AŞKIN/LIK ile/ve/||/<>/>/>< İÇKİN/LİK

( Yaşam. İLE/VE/||/<>/>/>< Yaşama kattıkların. )


-AŞKIN/LIK ile/ve/||/<>/>/>< İÇKİN/LİK

( Adâlet. İLE/VE/||/<>/>/>< Yasa. )


-AŞKIN/LIK ile/ve/||/<>/>/>< İÇKİN/LİK

( Tek bir nesneye ait olan. İLE/VE/||/<>/>/>< Tek bir nesneye ait olmayan. | Âleme bulaşan. )


-ATÂLET ile/değil/yerine/>< ADÂLET

( Eylemsizliğin(atâletin) olduğu yerde, adâlet olmaz. )


-ÂTIL (KALMAK) değil/yerine/>< ÂDİL (OLMAK)



-ATOM ALTI/NDA ve/<> BÜTÜNLÜK/TE

( Belirsizliğin yaşandığı alanlar. )


-AYRIMLAR İÇİNDEKİ BÜTÜNLÜK



-BAĞ ile/ve/||/<>/> BÜTÜNLÜK



-BAĞY/İSYAN[Ar.] değil/yerine/= BAŞKALDIRI

( Azgınlık, zulüm, isyan. | İstemek, talep etmek. | Yaranın şişmesi. | Yağmurun şiddetle yağması. )


-BAKIM ve/<> BÜTÜNLÜK



-BARIŞ ve TUTKU =/||/<>/> SAADET



-BAŞKALARINI DÜŞÜNMEK ile/değil/yerine BAŞKALARINI DA DÜŞÜNMEK



-BEKLENİLEN ile/ve/değil/yerine SONUÇ



-BELİRSİZ/LİK ile/ve/||/<> OLUMSUZ/LUK

( Zihnin, işleyebildiği tek durum/koşul belirginlik; rahat edemediği tek durum ise belirsizliktir. )


-BELİRSİZLİK <>/>< BÜTÜNLÜK

( INDEFINITENESS <>/>< INTEGRITY )


-BİLİMDE ve ADÂLETTE

( Doğrulanabilirlik değil yanlışlanabilirlik esastır. VE Şüpheden, sanık yararlanır. )


-BİLİNÇ ve/<> ADÂLET

( Kişide. VE/<> Toplumda. )


-BİR ile/ve/||/<> BİRLİK ile/ve/||/<> BÜTÜNLÜK

( Allah. İLE/VE/||/<> Evren. İLE/VE/||/<> İnsan. )


-BİR ile/ve/||/<> BİRLİK ile/ve/||/<> BÜTÜNLÜK

( The god. VS./AND/||/<> The universe. VS./AND/||/<> The human. )


-BİR ile BİRLİK ile BÜTÜNLÜK



-BIRAKMAK ile YERİNE KOYMAK



-BİREŞİM/TEVHÎD İLKESİ:
TOPLUM İÇİN ve/||/<> BİREY İÇİN

( Adâlet. VE/||/<> İtidal. )


-BİRLİK ile/ve BÜTÜNLÜK

( Harekete bakıp dinginliği, dinginlikte hareketi anlamak, birliktir. )


-BİRLİK ile/ve BÜTÜNLÜK

( En küçük bir şey için tüm evren katkıda bulunur. )


-BİRLİK ile/ve BÜTÜNLÜK

( Birlik, özgürleştirir; özgürlük, birleştirir. )


-BİRLİK ile/ve BÜTÜNLÜK

( "Ben gövdeyim" düşüncesini yok edersek iç ve dış, bir olacaktır. )


-BİRLİK ile/ve BÜTÜNLÜK

( Duvarın ve onun iki tarafının da "burası" ya da "orası" gibi tanımlanamayacak tek bir alan olduğu idrak edilmeli. )


-BİRLİK ile/ve BÜTÜNLÜK

( Bir durum tanınıp anlaşıldığı anda, olaylar uygun karşılığı vermek üzere harekete geçecektir. )


-BİRLİK ile/ve BÜTÜNLÜK

( Ayrılık ve görünümlerin bir ve bütün olduğunu kavramak için aklın sakinleştirilmesi ve dinginlik kazanması gereklidir. )


-BİRLİK ile/ve BÜTÜNLÜK

( "Anlaşılmış olanlar"ın bütünlüğü (toplamı), bizim "nesne" dediğimizdir. Anlayanların bütünlüğü ise "evrensel zihin" dediğimizdir. )


-BİRLİK ile/ve BÜTÜNLÜK

( Kişisel gövdeniz bir parçadır ki onun içinde bütün harikülâde bir biçimde yansımaktadır. )


-BİRLİK ile/ve BÜTÜNLÜK

( Hareket eden'in içinde devinimsiz olan'ı, değişenin içinde değişmez olanı ayırt edebilmeyi öğrenelim, ta ki tüm farkların sadece görünüşte olduğunu ve birliğin gerçek olduğunu idrak edinceye kadar. )


-BİRLİK ile/ve BÜTÜNLÜK

( Mutlak bütünlüğün değişmezliği! )


-BİRLİK ile/ve BÜTÜNLÜK

( Doğruluk ve eylemin birliği! )


-BİRLİK ile/ve BÜTÜNLÜK

( HOLOGRAFİ[Yun. < HOLON]: Evren, üç boyutlu olan, bütünlük. )


-BİRLİK ile/ve BÜTÜNLÜK

( Toprağın üstündeki su, birliği simgeler. )


-BİRLİK ile/ve BÜTÜNLÜK

( Balıkların Stratejisi )


-BİRLİK ile/ve BÜTÜNLÜK

( Unity liberates. Freedom unites. )


-BİRLİK ile/ve BÜTÜNLÜK

( BÜTÜNLÜK: Kişinin kurtuluşu. )


-BİRLİK ile/ve BÜTÜNLÜK

( The entire universe contributes to the least thing.
Realise that the wall and both sides of it are one single space, to which no idea like 'here' or 'there' applies.
A situation has been cognised, events will move in adequate response.
The totality of the perceived is what you call "matter". The totality of all perceivers is what you call the "universal mind".
Your personal body is a part in which the whole is wonderfully reflected.
The immutability of absolute! )


-BİRLİK ile/ve BÜTÜNLÜK

( Bir'likten söz etmeyi ertele! Sen, henüz, hiç yerle bir olmamışsın. )


-BİSİKLET ve/<> BÜTÜNLÜK



-BÖLÜNMEZLİK ve/<> NOKTA



-Bütünlük için DİNLE!!!



-Bütünlük için SUS!!!



-BÜTÜNLÜK ile/ve/||/<> BİREŞİM/TEVHİD



-BÜTÜNLÜK ile/ve/<> BÜTÜNCÜLLÜK



-BÜTÜNLÜK ile/ve DOKUNULMAZLIK



-BÜTÜNLÜK ile ESRİME

( ... İLE Esrime, duyulur olanlardan, bir başka deyişle tikel şeylerden başlayıp derece derece iç algıya ve iç algıdan da geçip bir an için bile olsa yokluğa dalmak, aslına kavuşmak demektir. )


-BÜTÜNLÜK ile/ve/<> İÇİÇELİK



-BÜTÜNLÜK ve/<> IŞILTI



-BÜTÜNLÜK ve/<> IŞIMA



-BÜTÜNLÜK ile/ve/<> SÜREKLİLİK



-BÜTÜNLÜK ile/değil TÜMEL



-Bütünlüklü KONUŞ!!!



-BÜTÜNSEL ile BÜTÜNLÜKLÜ



-CELB-İ MENÂFİ değil/yerine/>< DEF-İ MEFÂSID

( Yanlışları önlemek ve işlememek; çıkarları, iyilikleri getirmek ve işlemekten öncelik kazanır. )


-CELB-İ MENÂFİ değil/yerine/>< DEF-İ MEFÂSID

( Def-i mefâsıd, celb-i menâfiden evlâdır. )


-CESÂRET:
"SEÇTİKLERİMİZ" değil VAZGEÇTİKLERİMİZ



-CEZA:
AMAÇ değil/yerine/>< ARAÇ

( [bkz.] CESARE BECCARIA[15 Mart 1738 - 28 Kasım 1794] )


-CEZALARDA:
YANLIŞ YAPILANA ile YAPILMAYANA/KARŞILANMAYANA [zorunlu olduğu halde]

( Geliştirir. İLE [belki] Dönüştürür. )


-CEZALARDA:
YANLIŞ YAPILANA ile YAPILMAYANA/KARŞILANMAYANA [zorunlu olduğu halde]

( Verilebilir de, verilmeyebilir de. İLE Çoğunlukla verilmesi gerekir. )


-CEZALARDA:
YANLIŞ YAPILANA ile YAPILMAYANA/KARŞILANMAYANA [zorunlu olduğu halde]

( Niyete göre hafifletilebilir. İLE Ne niyet, ne özel koşullar pek değerlendirilmez. )


-CEZALARDA:
YANLIŞ YAPILANA ile YAPILMAYANA/KARŞILANMAYANA [zorunlu olduğu halde]

( Haklılık/haksızlık, yerindelik-yersizlik, adâlet aranabilir. İLE Ne haklılık, ne de herhangi bir şey aranmaz. )


-CEZALARDA:
YANLIŞ YAPILANA ile YAPILMAYANA/KARŞILANMAYANA [zorunlu olduğu halde]

( Nush ile uslanmayanı, etmeli tekdîr
Tekdîr ile uslanmayanın hakkı kötektir! )


-ÇIKAR ile/değil/yerine/>< ADÂLET

( Düşüncesiz ya da alçak düşünceleri olanlar için. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Yüksek düşünceleri olanlar için. )


-DAD[Ar.] ile DÂD[Ar.]

( Osmanlı abecesinin onyedinci harfidir.[ebced değeri 800'dür.] İLE Adâlet, doğruluk. | İhsan, vergi. | Veriş, satış. | Sızlanma, yanıp yakılma. | Feryâd, figan. | Kısmet, nasip. | Tuzlu balgam denilen bir cilt hastalığı. )


-DENGE ile EŞİTLİK



-DENGELEYİCİLİK ile/ve BÜTÜNLÜK



-DENGELİ ile/ve/||/<> BÜTÜNLÜKLÜ



-DENKLİK ile/ve/<> BÜTÜNLÜK



-DESTEKLEME ile/ve/||/<> DENGELEME



-DEVLETİN (ÖNCELİKLİ/ZORUNLU) SORUMLULUKLARI:
EĞİTİM ve/||/<> SAĞLIK ve/||/<> GÜVENLİK ve/||/<> YARGI GÜVENCESİ



-DEVRİM ile BAŞKALDIRI

( Sürekli devrim, sürekliliği ortadan kaldırır. )


-DEVRİM ile BAŞKALDIRI

( Baskıya/dayatmalara başkaldırmayan kişi, en başta, kendine karşı adâletsizdir. )


-DHARMA[Sansk.] = DHAMMMA[Palice] = FA[Çince]

( 1) Evrensel Kanun.(Hakikat, öğreti, doğruluk, bir şeyin doğası.)
2) Yöntem ve yol.
3) Herhangi bir şey, fikir, nesne, kavram.
4) Buda'nın öğretisi.
5) Evreni yöneten ilke.
6) Zen yaşantısının özü.
7) Sözcüklerle iletilmesi olanaksız olan iç öğreti.
8) Sezgisel, doğrudan doğruya kavranan ve kişisel olarak deneyimlenen aydınlanmanın özü. | Adâlet, dürüstlük. )


-DİL, DOĞRU KULLANILMAZSA...

( Öğrenciler, bir gün, hocasına sorar...

- Eğer elinizde, ülkenin işlerini düzeltecek bir güç ve olanak bulunsaydı, işe nereden başlardınız?

Hoca, düşünmeden, şu yanıtı verir:

- Dilin, doğru kullanılmasına çalışırdım.

Öğrenciler, hocalarının yüzüne şaşkın şaşkın bakar:

- Fakat bu küçük bir şey. Niçin çok önemli olduğunu söylüyorsunuz?

Bilge hoca, başını sallar ve şöyle devam eder:

- Eğer dil doğru kullanılmazsa, ağızdan çıkan sözcükler, ifade edilmek istenilenleri vermez. Söylenilen sözler ve kullanılan sözcükler, ifade edilmek istenilen amacı anlatamayınca da, yapılması gereken işler yapılamaz. Yapılması gereken işler yapılamayınca da ahlâk ve sanat, soysuzlaşır. Ahlâk ve sanat soysuzlaşınca da adâletsizlik başlar. Bu durumda, halk ne yapacağını bilemez ve çaresizlik içinde bocalar, durur... )


-DİL ile/ve TARİH

( Herşeye yayılmış olan en genel temsil. İLE/VE ... )


-DİL ile/ve TARİH

( Dil, zihin tarafından, zihin için meydana getirilmiştir. )


-DİL ile/ve TARİH

( Dil, varlığın evidir. )


-DİL ile/ve TARİH

( Zihin, dili şekillendirir ve dil de zihne şekil verir. )


-DİL ile/ve TARİH

( Konfüçyüs: "Eğer konuşulan dil doğru değilse o zaman söylenilen söz, söylenilmek istenen şey olmaz. O zaman, yapılması gereken yapılmaz ve eğer işler yapılmadan kalırsa, maneviyat ve sanat bozulur. O zaman, adâlet, sahtekârlıkla yürür. Eğer bu olursa, kişiler, kendilerini umutsuz bir karmaşanın içinde bulur. Bu nedenle, söylenilen şey her şeyden önemlidir ve bu konuda dikkatsizlik yapılmamalıdır." )


-DİL ile/ve TARİH

( Language is an instrument of the mind. It is made by the mind, for the mind. )


-DİN:
SAMİMİYET ve/||/<> YALANSIZLIK



-DİN ile/ve/<> İNSAF

( İnsaf, dinin yarısıdır. )


-DİN ile/ve/<> İNSAF

( To be fair is the half of religion. )


-DİN ile/ve/<> İNSAF

( DİN: Kalpsiz dünyanın kalbi. )


-DIŞLAMA! ve/||/<> YARGILAMA!



-DİZGE ile/ve/<> BÜTÜNLÜK

( Aslında her biri öbürüdür. )


-DİZGE ile/ve/<> BÜTÜNLÜKLÜ DİZGE



-DOĞA (DÜZENİ) ile/ve TOPLUM (DÜZENİ)

( Madenler, bitkiler ve hayvanlar.[MEVÂLİD-İ SELÂSE] İLE/VE İnsan. )


-DOĞA (DÜZENİ) ile/ve TOPLUM (DÜZENİ)

( Olan. İLE/VE Oldurulan/olmayan. )


-DOGMA ile YARGI



-DOĞRULUK ile/ve/||/<>/>/< YARDIM



-DOYUM ve/||/<>/< BÜTÜNLÜK



-DURDURMAK ve/||/<>/< DURMAK

( Yaşamımızdaki ve çevremizdeki tüm yakın ya da uzak sorunları, öncelikle sorunların ve sorunları yaratanların karşılarında durarak, yapmayarak, yaptırmayarak, "Hayır!" deme olanağımızla[ihtiyârımızla/muhtariyetimizle] durdurabiliriz. )


-DÜRÜST OLMAK/OLMAM "GEREKİRSE" değil DÜRÜST OLMAK/OLMAM GEREKİR Kİ



-DÜZENLİ/LİK ile/ve/<> BÜTÜNLÜK/LÜ/LÜK



-EDEB ve ADÂLET

( Yerli-yerince hareket etmek. VE Yerli-yerinde olmak. )


-EFRÂDINI CÂMÎ ve/<> ÂĞYÂRINI MÂNÎ

( Bir kavramın tüm bireylerini kuşatıp ötekileri dışarıda bıraktığında kullanılan bir deyim. )


-EFRÂDINI CÂMÎ ve/<> ÂĞYÂRINI MÂNÎ

( "İnsan düşünen bir canlıdır" tanımı verildiğinde bu tanımın içine tüm insan bireylerini içerir. Girmeyen hayvan(behaim) vs. dışarıda bırakır. )


-EĞRİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/></>/< DOĞRU

( Doğrulabilir. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/< Eğrilebilir. )


-EĞRİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/></>/< DOĞRU

( Ne "eğriler", doğrula; ne "doğrular", eğrile. )


-EĞRİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/></>/< DOĞRU

( Oturalım. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/< Konuşalım. )


-EMPATİ KURMAK ile/ve/değil/=/||/<>/< ÂDİL OLMAK



-EŞDEĞERLİLİK ile/ve/||/<> BÜTÜNLÜK



-EŞİT/LİK ile/ve/<> UYUMLU/LUK



-EŞİTLİK



-EŞİTLİK ADÂLETİ ve/||/<> ONUR ADÂLETİ



-EŞİTLİK ADÂLETİ ile/ve/<> ORAN ADÂLETİ



-EŞİTLİK/MÜSÂVAT ile/ve/değil/yerine/< TÜRE/ADÂLET

( ... İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/< Güçsüzün hakkının/haklarının savunulması/korunması. )


-EŞİTLİK/MÜSÂVAT ile/ve/değil/yerine/< TÜRE/ADÂLET

( Kişilerin eşitliği, sadece adâletin [en kısa sürede] sağlanması için [tüze/hukuk önünde] geçerlidir. [ille de bir farkı olacaksa/oldurulacaksa, sadece bilgileri/bildikleri/marifetleri iledir/kadardır.] )


-EŞİTLİK/MÜSÂVAT ile/ve/değil/yerine/< TÜRE/ADÂLET

( )


-EŞİTLİK/MÜSÂVAT ile/ve/değil/yerine/< TÜRE/ADÂLET

( [CHAT GPT >]

Eşitlik, ırklarına, cinsiyetlerine, dinlerine ya da öteki özelliklerine bakılmaksızın tüm bireylere aynı biçimde davranılması gerektiği düşüncesini belirtir. Bu, herkesin aynı fırsatlara ve haklara sahip olması ve kimliğinden dolayı dezavantajlı ya da ayrımcılığa uğramaması gerektiği anlamına gelir.

Öte yandan, adâlet, yasaların âdil ve uygun biçimde yönetilmesini ve de âdil bir toplumun sürdürülmesini ifade eder. Bireylerin hukuka ve ahlâkî ilkelere göre haklarını almasını ve yanlış davranışın cezalandırılmasını içerir.

Eşitlik ve adâlet, genellikle birbiriyle ilişkili olsa ve örtüşebilse de aynı şey değildir. Eşitlik, herkese aynı biçimde davranmakla ilgiliyken, adâlet, bireylerin hak ettiklerini almasını ve yanlışların ele alınmasını sağlamakla ilgilidir. Bir toplumun eşit olup da âdil olmaması ya da tam eşitlik olmadan adâletin olması olanaklıdır.



[English]

Equality refers to the idea that all people should be treated the same, regardless of their race, gender, religion, or other characteristics. It means that everyone should have the same opportunities and rights, and should not be disadvantaged or discriminated against based on their identity.

Justice, on the other hand, refers to the fair and proper administration of laws and the maintenance of a just society. It involves ensuring that individuals receive what they are due, according to the law and moral principles, and that wrongdoing is punished.

While equality and justice are often related and can overlap, they are not the same thing. Equality is about treating everyone the same, while justice is about ensuring that people receive what they are entitled to and that wrongdoing is addressed. It is possible for a society to be equal but not just, or for there to be justice without complete equality. )


-EŞİTLİK/MÜSÂVAT ile/ve/değil/yerine/< TÜRE/ADÂLET

( )


-EŞİTLİK/TESÂVÎ ile TESÂVUK



-EŞİTLİK ile/ve/değil BERABERLİK



-EŞİTLİK ile/ve/||/<>/> FIRSAT EŞİTLİĞİ



-EŞİTLİK ile/ve/değil/||/<> FIRSAT/OLANAK/KOŞULLAR EŞİTLİĞİ



-EŞİTLİK ile HAKKANİYET



-EŞİTLİK = MÜSÂVÂT = EQUALITY[İng.] = ÉGALITÉ[Fr.] = GLEICHHEIT[Alm.] = AEQUALITAS[Lat.] = IGUALDAD[İsp.]



-EŞİTLİK ile/ve PAYLAŞIM



-EYLEM ile/ve/değil/yerine BÜTÜNLÜK İÇİNDE EYLEM



-FAZÎLET ile/ve/||/<> MENFAAT ile/ve/||/<> MASLAHAT

( Bireyde. İLE/VE/||/<> Toplulukta. İLE/VE/||/<> Toplumda. )


-FELSEFE:
"YAPTIRIMLARI OLAN" değil/yerine YARGILARI OLAN



-FERAHLATMA ve/<> KOLAY(LIK)(ÂSÂN[Fars.])



-FETVÂ ile YARGI



-FİTRE ile/ve SADAKA

( Ramazan ayı boyunca. [Bayram namazına kadar] İLE/VE Ramazan ayı dışında. )


-FİTRE ile/ve SADAKA

( ... İLE/VE Tüm nesne/bitki/hayvan ve hizmetler. )


-GELECEĞİ "TAHMİN ETMEK" değil/yerine GELECEĞİ YARATMAK



-GELİŞMİŞ ÜLKE:
FAKİRLERİN BİLE ARABAYA BİNDİĞİ ÜLKE
değil/yerine/><
ZENGİNLERİN BİLE OTOBÜSE BİNDİĞİ ÜLKE



-GEOMETRİK ADÂLET ile/ve/||/<>/> ARİTMETİK ADÂLET



-GERÇEK/LİK ile/ve HAKİKAT[Ar.]

( Çok. İLE/VE Tek. )


-GERÇEK/LİK ile/ve HAKİKAT[Ar.]

( Varoluş. İLE/VE Varlık. | İlke. )


-GERÇEK/LİK ile/ve HAKİKAT[Ar.]

( Bilimde. İLE/VE Felsefede. )


-GERÇEK/LİK ile/ve HAKİKAT[Ar.]

( ... İLE/VE Var'ı var, yok'u yok olarak bilmektir. )


-GERÇEK/LİK ile/ve HAKİKAT[Ar.]

( ... İLE/VE Varoluşu kişinin iradesine bağlı olmayan. )


-GERÇEK/LİK ile/ve HAKİKAT[Ar.]

( Sürekli değişen, değişmeye mahkum olan. / Olup da bitmeye yönelmiş olan. İLE/VE Ebedî olan. Üstündeki örtü [peçe/lethia(Yun. > alethia)] kaldırılıp altındaki biçimin ortaya çıkması. )


-GERÇEK/LİK ile/ve HAKİKAT[Ar.]

( Beklenmeyen ve tahmin edilemez olan gerçektir. )


-GERÇEK/LİK ile/ve HAKİKAT[Ar.]

( Saf, karışımsız ve bağımsız olan gerçektir. )


-GERÇEK/LİK ile/ve HAKİKAT[Ar.]

( Gerçek, en yüce mutluluktur. )


-GERÇEK/LİK ile/ve HAKİKAT[Ar.]

( Gerçekten söz etmek bile mutluluktur. )


-GERÇEK/LİK ile/ve HAKİKAT[Ar.]

( Gerçek, kavranamaz olandır. )


-GERÇEK/LİK ile/ve HAKİKAT[Ar.]

( Gerçek olan, sürekli sözsüzdür. )


-GERÇEK/LİK ile/ve HAKİKAT[Ar.]

( Gerçek, gerçek-olmayanda gerçeği görür. )


-GERÇEK/LİK ile/ve HAKİKAT[Ar.]

( Sahte olanlar gittiğinde, geride kalan, gerçek olandır. )


-GERÇEK/LİK ile/ve HAKİKAT[Ar.]

( Geçicilik, gerçekdışılığın en iyi kanıtıdır. )


-GERÇEK/LİK ile/ve HAKİKAT[Ar.]

( Gerçek, herhangi bir amaca hizmet edemez. )


-GERÇEK/LİK ile/ve HAKİKAT[Ar.]

( Gerçek, herkes için her zaman geçerlidir. )


-GERÇEK/LİK ile/ve HAKİKAT[Ar.]

( Gerçek, bilen ve bilinen ikileminin ötesindedir. )


-GERÇEK/LİK ile/ve HAKİKAT[Ar.]

( Gerçek, ŞU AN'da ve BURADA olandır. )


-GERÇEK/LİK ile/ve HAKİKAT[Ar.]

( Gerçeği bilmek, onunla uyum içinde olmak demektir. )


-GERÇEK/LİK ile/ve HAKİKAT[Ar.]

( Gerçeği bilmeye uğraşmayın, çünkü zihin yoluyla edinilen bilgi gerçek bilgi değildir. )


-GERÇEK/LİK ile/ve HAKİKAT[Ar.]

( Gerçeğe varış, sizin bir kişi olmadığınız olgusunun fark edilmesidir. )


-GERÇEK/LİK ile/ve HAKİKAT[Ar.]

( Gerçeğe varmış olan kişiler, çok sessizlerdir. )


-GERÇEK/LİK ile/ve HAKİKAT[Ar.]

( Gerçeği bir formüle bağlama arzumuz onu inkâr demek oluyor, çünkü o sözcüklere sığdırılamaz. )


-GERÇEK/LİK ile/ve HAKİKAT[Ar.]

( Gerçek, bir şeyi ister gibi istenemez. )


-GERÇEK/LİK ile/ve HAKİKAT[Ar.]

( Gerçek, herkes için birdir, ancak sahte olan kişiseldir. )


-GERÇEK/LİK ile/ve HAKİKAT[Ar.]

( Gerçeğin deneyimi diye bir şey yoktur. Gerçek, deneyim ötesidir. )


-GERÇEK/LİK ile/ve HAKİKAT[Ar.]

( Gerçeğin zihinde yansıması için zihnin berraklığı ve sessizliği gereklidir. )


-GERÇEK/LİK ile/ve HAKİKAT[Ar.]

( Ancak, hayrette olduğunuz zaman, gerçeği bilebilirsiniz. )


-GERÇEK/LİK ile/ve HAKİKAT[Ar.]

( Ancak, gerçeğin kendi olduğunuzda, gerçeği bilebilirsiniz. )


-GERÇEK/LİK ile/ve HAKİKAT[Ar.]

( Gerçek, keşiftedir, keşfedilmişte değil. )


-GERÇEK/LİK ile/ve HAKİKAT[Ar.]

( Eğer anlatabilirseniz, o gerçek olan değildir. )


-GERÇEK/LİK ile/ve HAKİKAT[Ar.]

( Sözler, sözleri yaratır; gerçek ise sessizdir. )


-GERÇEK/LİK ile/ve HAKİKAT[Ar.]

( Gerçek olmayanı yaratan, zihindir ve sahtenin, sahte olduğunu gören de zihindir. )


-GERÇEK/LİK ile/ve HAKİKAT[Ar.]

( Zaman ve uzay ile sınırlı ve bir tek kişi için geçerli olan, gerçek değildir. )


-GERÇEK/LİK ile/ve HAKİKAT[Ar.]

( Gerçek, sahtenin reddi ve inkârı ile ifade edilebilir -eylemle. )


-GERÇEK/LİK ile/ve HAKİKAT[Ar.]

( Neyin gerçek olmadığını bilebilirsiniz -ki bu da sizin sahte olandan kurtulmanıza yeter. )


-GERÇEK/LİK ile/ve HAKİKAT[Ar.]

( Gerçeğe varmış kişi, egosuzdur. )


-GERÇEK/LİK ile/ve HAKİKAT[Ar.]

( Neyle aşırı meşgulseniz, onun gerçekliğine inanırsınız. )


-GERÇEK/LİK ile/ve HAKİKAT[Ar.]

( Gereksiniminiz olan tek şey, gerçeğe duyulan samimi özlemdir. )


-GERÇEK/LİK ile/ve HAKİKAT[Ar.]

( Gerçeğin bilinmesi için "ben" ve "benimki" fikirleri gitmelidir. )


-GERÇEK/LİK ile/ve HAKİKAT[Ar.]

( Gerçeğin, zihinde yansıması için zihnin berraklığı ve sessizliği gereklidir. )


-GERÇEK/LİK ile/ve HAKİKAT[Ar.]

( Gerçeği keşfettiğimi ne zaman anlarım? "Bu doğru", "Bu doğru değil" fikri ortaya çıkmadığı zaman. )


-GERÇEK/LİK ile/ve HAKİKAT[Ar.]

( Gerçeği bulmak için günlük yaşamımızın en küçük eylemlerinde gerçek olmalıyız. )


-GERÇEK/LİK ile/ve HAKİKAT[Ar.]

( Gerçeği aramak, üstlenilen tüm işler arasında en tehlikeli olandır, çünkü o sizin içinde yaşadığınız dünyayı yıkar. )


-GERÇEK/LİK ile/ve HAKİKAT[Ar.]

( Gerçeğin aranışında, yalan ve hile olamaz. )


-GERÇEK/LİK ile/ve HAKİKAT[Ar.]

( Eğer amacımız gerçek sevgisi ve yaşam sevgisi ise, korkmamıza gerek yoktur. )


-GERÇEK/LİK ile/ve HAKİKAT[Ar.]

( Kendinizi yeterli ve emin hissettiğiniz sürece, gerçek, sizin ulaşamayacağınız yerdedir. )


-GERÇEK/LİK ile/ve HAKİKAT[Ar.]

( Söyleyecek yalan bulamayanların başvurduğu son çare gerçektir. )


-GERÇEK/LİK ile/ve HAKİKAT[Ar.]

( Hakiki olmayanın hakiki olmadığını fark eder ve onu atarsınız. )


-GERÇEK/LİK ile/ve HAKİKAT[Ar.]

( Hakiki olan, zarın hem içinde, hem dışındadır. )


-GERÇEK/LİK ile/ve HAKİKAT[Ar.]

( Hakikat, gerçekliğin ardında duran dayanakçadır. )


-GERÇEK/LİK ile/ve HAKİKAT[Ar.]

( Hakikat, olguları birliğe getiren ilkedir. )


-GERÇEK/LİK ile/ve HAKİKAT[Ar.]

( Hakikat, "betimlenemez" olduğu ölçüde kendini ortaya koyar; karmaşıktır, anlamı belirsizdir, varlığını karşıtların buluşmasına dayalı olarak sürdürür ve ancak erginleme vahiyleri yoluyla dile getirilebilir. )


-GERÇEK/LİK ile/ve HAKİKAT[Ar.]

( Hakikatin üzerindeki perdelerden biri, dildir. )


-GERÇEK/LİK ile/ve HAKİKAT[Ar.]

( Adâlet, ancak hakikatten, saadet, ancak adâletten doğabilir. )


-GERÇEK/LİK ile/ve HAKİKAT[Ar.]

( HODOS TES ALETHEIA: Hakîkate götüren yol. )


-GERÇEK/LİK ile/ve HAKİKAT[Ar.]

( Hem, hem de. İLE/VE Ne, ne de. )


-GERÇEK/LİK ile/ve HAKİKAT[Ar.]

( The unexpected and unpredictable is real.
What is pure, unalloyed, unattached is real.
The real is bliss supreme.
Even to talk of real is happiness.
The real is inconceivable.
The fact is always non-verbal.
The real sees the real in the unreal.
What remains when the false is no more, is real.
Transiency is the best proof of unreality.
Reality is beyond the duality of the knower and the known.
The real is for all and forever.
Reality is beyond the duality of the knower and the known.
The real is, what is RIGHT NOW and RIGHT HERE.
To know reality is to be in harmony with it.
Do not try to know the truth, for knowledge by the mind is not true knowledge.
Realisation is of the fact that you are not a person.
Realised people are very quiet.
Your very desire to formulate truth denies it, because it cannot be contained in words.
The real cannot be wanted, as a thing is wanted.
Reality is common to all. Only the false is personal.
There is no such thing as the experience of the real. The real is beyond experience.
Clarity and silence of the mind are necessary for the reflection of reality to appear in the mind.
You can know reality only when you are astonished.
You know the real by being real.
Truth is in the discovery not in the discovered.
If you can convey, it is not the real thing.
Words create words, reality is silent.
It is the mind that creates the unreal and it is the mind that sees the false as false.
What is limited in time and space, and applicable to one person only, is not real.
Truth can be expressed only by the denial of the false -in action.
You can know what is not true - which is enough to liberate you from the false.
The realised man is egoless.
Whatever you are engrossed in you take to be real.
All you need is a sincere longing for reality.
For reality to be, the ideas of 'me' and 'mine' must go.
Clarity and silence of the mind are necessary for the reflection of reality to appear in the mind.
When do I know that I have discovered truth? When the idea 'this is true', 'that is true' does not arise.
To find reality you must be real in the smallest daily action.
The search for reality is the most dangerous of all undertakings for it will destroy the world in which you live.
There can be no deceit in the search for truth.
If your motive is love of truth and life, you need not be afraid.
As long as you feel competent and confident, reality is beyond your reach.
You can see the unreal as unreal and discard it.
The real is both within and without the skin. )


-GERÇEK/LİK ile/ve HAKİKAT[Ar.]

( Olduğu biçimde. İLE/VE Etkisi itibariyle. )


-GERÇEK/LİK ile/ve HAKİKAT[Ar.]

( 1- Gözlemleyebilsek de, gözlemleyemesek de varolanların, varoluşu.
2- Tutarlı gözlemlerden ya da deneylerden, genel sonuçlar çıkarmanın meşrû olduğu.
3- Hiçbir etkinin, ışık hızından daha hızlı yayılamayacağı.[YERELLİK/LOCALITY]

[Bernard D'Espagnat] )


-GERÇEK/LİK ile/ve HAKİKAT[Ar.]

( Kendinde olan. | Evrensel. | Yalansızlık. )


-GERÇEK/LİK ile/ve HAKİKAT[Ar.]

( Gerçekliğin ötesine ulaşmaya cesaret edemeyen, hakikati fethedemez. )


-GINÂ değil/yerine/= USANÇ

( GINA: Zenginlik, bolluk. | Usanç, bıkkınlık. | Şarkı, türkü, nağme, ezgi, ırlama. )


-GÖREV/İMİZ:
"SİYASET" değil TESİS-İ ADÂLET



-GÖRÜNEN UYUM ile/ve/değil/yerine/||/<>/< GÖRÜNMEYEN UYUM



-GÜÇLÜ OLAN ile/ve/||/<>/< DAHA GÜÇLÜ OLAN

( Zayıf yönünü bilen. İLE/VE/||/<>/< Zayıf yönünü yönetebilen. )


-GÜCÜN ADÂLETİ ile/değil/>< ADÂLETİN GÜCÜ



-GÜNLÜK KONUŞMALARIN SIRADANLIĞINDA/YALINLIĞIYLA:
AMAÇLI ile/ve/||/<> BİLEREK ile/ve/||/<> BİLMEDEN ile/ve/||/<> BÜTÜNLÜKLÜ

( Reklam. İLE/VE/||/<> Evlilik. İLE/VE/||/<> Dostluk. İLE/VE/||/<> Sanat. )


-GÜNLÜK KONUŞMALARIN SIRADANLIĞINDA/YALINLIĞIYLA:
AMAÇLI ile/ve/||/<> BİLEREK ile/ve/||/<> BİLMEDEN ile/ve/||/<> BÜTÜNLÜKLÜ

( Kitlelere "oynanıyorsa". İLE/VE/||/<> Saygıyla bütünleşilecekse. İLE/VE/||/<> Sevgiyle yaklaşılıyorsa. İLE/VE/||/<> Susulabiliyorsa. )


-GÜNLÜK KONUŞMALARIN SIRADANLIĞINDA/YALINLIĞIYLA:
AMAÇLI ile/ve/||/<> BİLEREK ile/ve/||/<> BİLMEDEN ile/ve/||/<> BÜTÜNLÜKLÜ

( )


-HADÂLET[Ar.] ile HADÂRET[Ar.] ile HADÂRET[Ar.]

( Kol ve baldırı etli olma. İLE Alçakgönüllülük. İLE Yeşillik. )


-HADÂLET ile/değil ADÂLET



-HAK ile/ve HAD



-HAK ile/ve/||/<> HAKK

( Adâlet. İLE/VE/||/<> Allâh. )


-HAK ile/ve/||/<> HAKK

( Her disiplinin kendi ve belirleyicileri. İLE/VE/||/<> Disiplinleri aşkın. )


-HAK ile/ve/||/<> HAKK

( Aklın birliği. İLE/VE/||/<> Doğa ve tarihin birliği. )


-HAK ile/ve/||/<> HAKK

( Tikel/cüzzî. İLE/VE/||/<> Tümel/küllî. )


-HAK ile/ve YERİNDE HAK



-HAKİKATTE:
[ne] ŞAH ne de PADİŞAH



-HÂKİM değil/yerine/= YARGIÇ



-HASENÂT[< HASENE] ile İNFÂK

( İYİLİKLER, HAYIRLI İŞLER, GÜZELLİKLER )


-HASSASİYET ve/<>/>/< HAYSİYET



-HAYIR İŞ(LER)İ ile/ve/değil/||/<> ADÂLET



-HAYIRSEVER/HAYIRPERVER = HAYIRHAH[Ar., Fars.]

( Yoksullara, düşkünlere, yardıma gereksinimi olanlara, iyilik ve yardım etmeyi seven, iyiliksever, yardımsever. | İyilik dileyen/isteyen, iyicil. )


-HER ŞER'DE/ŞEYDE, BİR HAYIR VARDIR ile/değil HER ŞER'DE/ŞEYDE, BİR OLABİLİR/ARAMAK GEREK



-HER ŞERDE, BİR HAYIR VARDIR değil HER ZAHMETTE, BİR RAHMET VARDIR



-HESAP SORMAK ile/değil/yerine ÖRNEK OLMAK



-HESAPLAŞMAYI:
KENDİNLE YAPMAK ile/ve KENDİNE YAPMAK



-HİÇLİK ile/ve/=/<>/değil/yerine/hem de/ya da/belki BÜTÜNLÜK



-HİKMET ile/ve/> İFFET ile/ve/> CESÂRET ile/ve/> ADÂLET

( Aklın dengeliliği/îtidali. İLE/VE/> Şehvetin dengeliliği/îtidali. İLE/VE/> Öfkenin dengeliliği/îtidali. =/> HİLÂFET, HİDÂYET ve KEMÂLÂT'a eriştirir. )


-HİKMET ile/ve/> İFFET ile/ve/> CESÂRET ile/ve/> ADÂLET

( Hikmetin dili, simge ve sükûttur. )


-HİKMET ile/ve/> İFFET ile/ve/> CESÂRET ile/ve/> ADÂLET

( [ucları(tefrit-ifrat)] BİLGİSİZLİK/CEHÂLET >< BİLGİÇLİK/MALÛMATFURUŞLUK ile/ve/> İLGİSİZLİK/İSTEKSİZLİK >< AZGINLIK ile/ve/> KORKAKLIK/KABALIK >< KAHRAMANLIK )


-HUZUR ve/<> SEVİNÇ



-İÇ BÜTÜNLÜK ile/ve TUTARLILIK



-İÇ TUTARLILIK ile/ve/<> İÇ BÜTÜNLÜK

( Mantık. İLE/VE/<> Şiir. )


-İDAM değil/yerine ADÂLET



-İHKAK-I HAK[Ar.] ile/ve/||/<>/> YARGILAMA

( Bir hakkı, usûlü dairesinde yerine getirme, mürâfaa ve muhâkeme sonucunda, ispat ve izhâr etme. )


-İKİ SORUN:
ADÂLETSİZLİK ile/ve/||/<> ANLAMSIZLIK

( Tüze(hukuk) ile sağlanmaya/çözülmeye çalışılmaktadır fakat hukuka ulaşılamamıştır. İLE/VE/||/<> Sanat ile giderilmeye çalışılmaktadır fakat ne yazık ki, sanat, kişilere ulaşamamıştır. )


-İLÂM[Ar.] değil/yerine/= YARGI BELGESİ



-İLİM:
YARGI/HÜKÜM ile/ve/değil/ya da YARGI/HÜKÜM OLMASA DA



-İLİŞKİ ile/ve EŞİTLİK



-İLİŞKİLİ ile/ve/<> BÜTÜNLÜKTE



-İLİŞKİNİN/TOPLUMUN:
KAYNAŞMASI ile/ve/||/<>/> YAŞAMASI ile/ve/||/<>/> SÜRDÜRÜLMESİ

( Sevgiyle. İLE/VE/||/<>/> Adâletle. İLE/VE/||/<>/> Dürüst çalışmayla. )


-İMÂN ile/ve DİN

( Din mülkle, mülk orduyla, ordu malla, mal ülkenin imarıyla, ülkenin imarı, yönetilenlere adâletle sağlanır. )


-İMÂN ile/ve DİN

( Din: Fıtratını bozmamak üzere konulmuş düzen. )


-İMÂN ile/ve DİN

( İman, düşünce ve inancın pekişmişliği anlamına gelir. Her kavram, olgu için geçerli olabilir ve kullanılabilir. Din ve/ya da dine bağlı bir kavram değildir. )


-İMÂN ile/ve DİN

( Güvenilir olmak. İLE/VE İhlâs. )


-İNANMADAN AİT OLMAK" ile/değil AİT OLMADAN İNANMAK



-İNSÂF

( MERHAMETE, VİCDÂNA YA DA MANTIĞA DAYANAN ADÂLET )


-İNSÂF[Ar.] ile İNSÂF[Ar.]

( Yaprak yaprak, lîme lîme olma, dağılma. İLE Merhamete, vicdana ya da mantığa dayanan adâlet. | Ortalama davranış. )


-İNTİKAM ile/değil/yerine ADÂLET

( "Öfke", "kıskançlık" ve "nefret" "kaynaklıdır". İLE/DEĞİL/YERİNE Gücünü, sevgiden alır. )


-İRÂDÎ ARABULUCU/LUK ile/ve/<> YARGISAL ARABULUCU/LUK



-İŞ YAPMAK ve/||/<>/> YAPTIĞIMIZI, İYİ YAPMAK



-İSTEK/TALEP değil/yerine ADÂLET



-İSYAN (MECLİSİ) değil/yerine İSTİŞARE (MECLİSİ)



-İTİRAF ve/> PİŞMANLIK ve/> HESAPLAŞMA ve/> TÖVBE



-İYİ BİR YÖNETİCİ OLMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< İYİ BİR KİŞİ OLMAK

( AKIL ve/<> ADÂLET ve/<> SİYASET ve/<> DOĞRULUK ve/<> AHLAK BİLGİ

İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/<

ADÂLET DAİRESİ
)


-İYİ NİYET ile/ve/değil/||/<>/>/< ADÂLET



-İYİ OLMAK ile/ve/değil/||/<>/< ÂDİL OLMAK



-İYİ/LİK ve/||/<>/< AŞKIN/LIK



-İZLENİLESİ:
SUÇ ile/ve/değil/||/<>/< YANILGI

( MALICE (1993)

BÜYÜK HESAPLAŞMA (HEAT) (1995)

YEDİ (SEVEN) (1995)

YATAĞIMDAKİ DÜŞMAN (SLEEPING WITH THE ENEMY) (1991)

YETER (ENOUGH) (2002)

CASINO (1995)

ÖZGÜN KIYIMLAR (RIGHTEOUS KILL) (2008)

KIRILMA NOKTASI (POINT BREAK) (1991)

SIKI DOSTLAR (GOOD FELLAS) (1990)

RUANDA OTELİ (HOTEL RWANDA) (2004)

KUZULARIN SESSİZLİĞİ (THE SILENCE OF THE LAMBS) (1991)

CEHENNEM SİLAHI (LETHAL WEAPON) II, III, IV (1989, 1992, 1998)

AĞILI SARMAŞIK (POISON IVY) (1992)

OCEAN'S ELEVEN | TWELVE | THIRTEEN (2001, 2004, 2007)

HIZ TUZAĞI (SPEED) (1994)

AZINLIK RAPORU (MINORITY REPORT) (2002)

OLAĞAN ŞÜPHELİLER (USUAL SUSPECTS) (1995)

KÖPEKLERİN GÜNÜ (DOG DAY AFTERNOON) (1975)

KÖSTEBEK (THE DEPARTED) (2006)

SIKIYSA YAKALA (CATCH ME IF YOU CAN) (2002)

YANILTICI (THE ILLUSIONIST) (2006)

SİHİRBAZLAR ÇETESİ (NOW YOU SEE ME) I, II (2013, 2016)

AVUNTU (SOLACE) (2016)

ZOR ÖLÜM (DIE HARD) I, II, III (1988, 1990, 1995)

96 SAAT (TAKEN) (2009)

KURDA TUZAK (ENTRAPMENT) (1999)

KAYA (THE ROCK) (1996)

DEVLET DÜŞMANI (ENEMY OF THE STATE) (1998)

PERSON OF INTEREST (dizi) (2011)





YANILGI (bireysel/toplumsal)

FARELER VE İNSANLAR (OF MICE AND MEN) (1992)

YEDİ (SEVEN) (1995)

İHANET (THE EDGE) (1996)

ŞEYTANIN AVUKATI (DEVIL'S ADVOCATE) (1997)

KARDEŞ GİBİYDİLER (SLEEPERS) (1996)

YEŞİL YOL (GREEN MILE) (1999)

KÖRLÜK (BLINDNESS) (2008)

JOKER (2019)

CAN DOSTUM (THE INTOUCHABLES)(2011)

BALİNANIN SIRTINDA (WHALE RIDER) (2002)

BABAM VE OĞLUM (2005)

GÖNÜL YARASI (2005)

BÜLBÜLÜ ÖLDÜRMEK (1962)

RUANDA OTELİ (HOTEL RWANDA) (2004)

ŞARLO DİKTATÖR (1940)

KAÇAK (FUGITIVE) (1993) )


-İZLENİLESİ:
YARGI ve/||/<>/< DAVÂ/DURUŞMA/İDDİA/SUÇLAMA/SAVUNMA/AVUKATLIK/MASUMİYET

( ŞEYTANIN AVUKATI (DEVIL'S ADVOCATE) (1997)

BÜLBÜLÜ ÖLDÜRMEK (1962)

KARDEŞ GİBİYDİLER (SLEEPERS) (1996)

İLK CANİLİK (1995)

CİNAYET GECESİ (FRACTURE) (2007)

HÜKÜM (1982)

SLEEPERS (1996)

JÜRİ (2003)

SANIK (1988)

YAĞMURCU (1997)

KUZENİM VINNY (1992)

BİR CİNAYETİN ANATOMİSİ (1959)

BİR DÜŞÜŞÜN ANATOMİSİ (ANATOMY OF A FALL) (2023)

DARK WATERS (2019)

YARGIÇ (THE JUDGE) (2014)

THE PEOPLE VS. LARRY FLYNT

12 ANGRY MEN (1957)

AVUKAT (2007)

TATLI BELÂ (2000)

SKANDALIN ADI (1996)

ÖLDÜRME ZAMANI (1994)

KARAR (1982)

ADÂLET PEŞİNDE (2009)

SULLY (2016)





HAK ARAYIŞI

YATAĞIMDAKİ DÜŞMAN (SLEEPING WITH THE ENEMY) (1991)

YETER (ENOUGH) (2002)

KARDEŞ GİBİYDİLER (SLEEPERS) (1996)

BİRKAÇ İYİ ADAM (A FEW GOOD MEN) (1992)

PHILADELPHIA (1993)

DENİZDE İSYAN (CRIMSON TIDE) (1995)

CASUSLAR KÖPRÜSÜ (BRIDGE OF SPIES) (2015)

KAÇAK (FUGITIVE) (1993)

ŞARLO DİKTATÖR (1940)

BALİNANIN SIRTINDA (WHALE RIDER) (2002)

JOKER (2019)

YAŞAMAK İÇİN(FOR LIFE) (2020) (dizi) )


-KALMA!:
KÖR ve/||/<> SAĞIR ve/||/<> DİLSİZ

( Geçmiş(in)e. VE/||/<> Şimdi'(n/y)e. VE/||/<> Geleceğ(in)e. )


-KAMU

( Tüm, hep, hepsi. )


-KAPSAM ile/ve/= BÜTÜNLÜK



-KATILIM ve/+/||/<>/> COŞKU



-KEFİL ile/ve/değil ARACI

( ... ile/ve/değil VESÂTET[Ar.]: Aracılık. )


-KINAMAK ile YARGILAMAK

( Birilerini, sadece, sizden daha farklı yanlış/hata yapıyor diye kınamayınız. )


-KİŞİ:
"YARGILAYAN" ile/değil/yerine/>< KATILAN



-KİŞİ:
İYİLİK ile/ve/||/<> MERHAMET ile/ve/||/<> KİŞİLİK

( [kadar ...] "Taşlanır." İLE/VE/||/<> "Dışlanır." İLE/VE/||/<> Sınanır. )


-KİŞİ:
CAN ve/||/<>/> GÜÇ ve/||/<>/> /< İKRAR ve/||/<>/> /< ADÂLET ve/||/<>/> KEMÂL

( Kişi, doğar ve can kazanır. VE/||/<> />/< Canında güç kazanır/bulur. VE/||/<> />/< Gücünü, kararlarında/ikrarında bulur. VE/||/<> /< Kararında adâletli ise, erdemli olur. VE/||/<> />Adâletinde olgunluğu/kemâli bulursa, olgun/kâmil olur. )


-KİŞİ(İNSAN) HAKLARINDA:
BAŞKALARININ HAKKI ve/||/<>/> TOPLUMUN DÜZENİ



-KİŞİ ile/ve/||/<> TOPLUM

( [Kendini/zihnini/davranışını/adâletini] Kızdığında gösterir. İLE/VE/||/<> Savaşta gösterir. )


-KİŞİDE/İNSANDA ve/||/<>/>/< TOPLUM('DA)

( Akıl. VE/||/<>/>/< Üniversite. )


-KİŞİDE/İNSANDA ve/||/<>/>/< TOPLUM('DA)

( Direnç[ihtiyâr] ve istenç[irâde]. VE/||/<>/>/< Siyâset. )


-KİŞİDE/İNSANDA ve/||/<>/>/< TOPLUM('DA)

( Bulunç/vicdan. VE/||/<>/>/< Türe/adâlet. )


-KİŞİDE/İNSANDA ve/||/<>/>/< TOPLUM('DA)

( Değişen. VE/||/<>/>/< Dönüşen. )


-KİŞİDE/İNSANDA ve/||/<>/>/< TOPLUM('DA)

( Direnç[ihtiyâr: yapmama bilgisi/isteği] ve istenç[irâde: yapma "gücü/bilgisi/isteği"]. VE/||/<>/>/< Direnç[İhtiyâr]. )


-KİŞİDE/İNSANDA ve/||/<>/>/< TOPLUM('DA)

( (Koşulsuz) Saygı ve sevgi. VE/||/<>/>/< Türe/adâlet. )


-KONUŞMAK ile ANLATMAK

( Herhangi bir şey üzerine. İLE Konuya ya da kişilere bağlı olarak. )


-KORT[İng. < COURT]/SAHA[Ar.] değil/yerine/= ALAN

( Tenis oynanılan alan. | Adliye Sarayı. )


-KÖY ile KİBUTZ

( ... İLE Eşitlik, ortak mülkiyet, tüketim ve eğitim işbirliğini esas alan ve toplumsal adâleti ilke edinmiş kişilerin oluşturduğu İsrail'e özgü bir köy. )


-KÜÇÜK GÜNAH ile BÜYÜK GÜNAH

( Allah'ın, adâletiyle muamele edeceği zaman küçük günah yoktur. İLE Allah'ın, faziletiyle muamele edeceği zaman büyük günah yoktur. )


-KUDRET yoksa ÖZGÜRLÜK

( Elimizde kudret olmadığı sürece, özgürlük isteriz.
Kudreti ele geçirince üstün olmak isteriz.
Ama başaramazsak, adâlet isteriz. )


-KÜLTÜREL(DÖNEMSEL) "DEĞER YARGILARI"NI "ÖĞRETMEK" değil/yerine/>< EĞİTİLENİ, DEĞER(LER)İN DÜŞÜNSEL BİLGİSİYLE DONATMAK



-KUR'AN-I KERÎM:
TEVHİD ile/ve/<> HAŞR/ÂHİRET ile/ve/<> NÜBÜVVET ile/ve/<> İBÂDET ve ADÂLET



-KUTSAL/LIK ile/ve/değil/=/< BÜTÜNSEL/LİK / BÜTÜNLÜKLÜ



-LAİKLİK ve/<> ADÂLET



-MADDÎ ZEKÂT ile/ve MÂNEVÎ ZEKÂT

( Malı temizler. İLE/VE Nefsi temizler. İlim ve sevgiyle verilir. )


-MADDÎ ZEKÂT ile/ve MÂNEVÎ ZEKÂT

( Olgun bir meyve koparılmaz da sapının ya da çöpünün üstünde kalırsa, tevek onu sömürür, meyvenin içindeki gıda, geldiği yere geri gider. )


-MAHFİL-İ KAZÂ değil/yerine/= ADÂLET MEYDANI



-MEHDÎ ile/ve/<> MESİH

( [Toplumu] Adâletle düzene/barışa getiren. İLE/VE/<> Erdemle düzene/barışa getiren. )


-MEHDÎ ile/ve/<> MESİH

( [beklenti] Adâlet üzerineyse. İLE/VE/<> Ahlâk ve erdem üzerineyse. )


-MEHDÎ ile/ve/<> MESİH

( Dışarıdan ve kılıçla. İLE/VE/<> İçeriden ve düşünceyle. )


-MEHDÎ ile/ve/<> MESİH

( Adl'im durur. İLE/VE/<> Fazl'ım durur. )


-MEKÂN SÜREKLİLİĞİ ve KÜLTÜREL BÜTÜNLÜK



-MİRİ KÂTİBİ değil/yerine/= YARGIÇ

( Osmanlı Devleti'nde, maliye ile halk arasındaki davalara bakan yargıç. )


-MİZAN[< VEZN] ile/ve NİZAM

( Farkta cem, cemde fark. | Terazi, ölçü aleti, tartı, ölçek. | Adâlet ve eşitlik. | Akıl, idrak. | Şeriat. | Hesap özeti. İLE/VE Düzen. )


-MUHABBET ile/ve/<> MERHAMET ile/ve/<> ADÂLET



-MUHAKEME/MAHKEME değil/yerine/= YARGILAMA



-MÜŞÂHEDÂT ile/ve VİCDAN

( Duyuların dışa yönelik olması. İLE/VE Duyuların içe yönelik olması. İç duyuların kendini gözlemlemesi. )


-MÜSTANTİK[Ar.] değil/yerine/= SORGU YARGICI/HAKİMİ



-MUTLAK ÖZGÜRLÜK >< EŞİTLİK ile/<> MUTLAK EŞİTLİK >< ÖZGÜRLÜK

( Özgürlük ve Eşitlik, genişlediği oranda, birbirini yok eder.
[ "Mutlak Özgürlük" diye bir şeyden söz ettiğimiz oranda "Eşitlik"ten,
"Mutlak Eşitlik" diye bir şeyden bahsettiğimiz oranda da, "Özgürlük"ten söz edemeyiz. ] )


-MUTLAK ile/ve ADÂLET



-MUTLULUK ile ISTIRAP

( Herkesle paylaşılabilir. İLE Özel ve az kişiyle paylaşılabilir. )


-NAMUS-U EKBER ile/ve NAMUS-U ESGAR

( Tanrı. İLE/VE Para. | Sessiz adâlet. )


-NASFET/NISFET[Ar.] değil/yerine/= HAK VE ADÂLETE UYGUNLUK



-NE YAPARSAK/YAZARSAK YAPALIM/YAZALIM,
HİÇBİR KONUDA:
ACELE ETME(YELİM)! ve/||/<>/> ÖZEN GÖSTER(ELİM)!

( )


-NISF[Ar.]/NİM[Fars.] ile/ve/||/<>/> ADL/ADÂLET

( Bir şeyin yarısı. İLE/VE/||/<>/> Hakkın/payın doğru dağıtılması, ait olduğu yere/kişiye teslim edilmesi. )


-NUR ve/<> HİDÂYET(KILAVUZLAMA)

( Sevgi. VE/<> Adâlet. )


-NUR ve/<> HİDÂYET(KILAVUZLAMA)

( Dışarıda adâlet, içeride sevgi. )


-O DÖNEMDE, ... ile/değil O DÖNEM DE, ...

( Dahi anlamındaki "de" ayrı yazılır! Lütfen! Sadece biraz (daha) özen! )


-O DÖNEMDE, ... ile/değil O DÖNEM DE, ...

( Konfüçyüs: "Eğer konuşulan dil doğru değilse, o zaman söylenilen şey, söylenilmek istenen şey olmaz. O zaman, yapılması gereken yapılmaz ve eğer işler yapılmadan kalırsa, maneviyat ve sanat bozulur. O zaman, adâlet, sahtekârlıkla yürür. Eğer bu olursa, kişiler, kendini umutsuz bir karmaşanın içinde bulur. Bu nedenle, söylenilen şey, her şeyden önemlidir ve bu konuda dikkatsizlik yapılmamalıdır." )


-ÖLÇÜT = MISDAK, MİYAR, KISTAS = CRITERION[İng.] = CRITÉRIUM, CRITÈRE[Fr.] = KRITERIUM[Alm.] = KRITERION < KRINEIN:AYIRMA, YARGILAMA[Yun.] = CRITERIO[İsp.]



-ÖLÜM-KALIM (MESELESİ)



-ÖNGÖRÜSÜZLÜK ile/ve/< CEHALET

( CEHALET: Dönüp dolaşmak, sabitesi olmamak. )


-ÖNGÖRÜSÜZLÜK ile/ve/< CEHALET

( Cehalet diye bir şey yoktur, yalnızca dikkatsizlik ve ilgisizlik vardır. )


-ÖNGÖRÜSÜZLÜK ile/ve/< CEHALET

( Cehalet neden acı verici olsun? Acı verici durumlar ve sonu gelmez yanılgıların kaynağı olan arzu ve korkunun kökeninde o vardır. )


-ÖNGÖRÜSÜZLÜK ile/ve/< CEHALET

( Kederin nedeni, cehalettir. Mutluluk anlayışı izler. )


-ÖNGÖRÜSÜZLÜK ile/ve/< CEHALET

( Bilgisizliğin belirtisi, adâletsizlik ve trajediye olan inancın derinliğidir. )


-ÖNGÖRÜSÜZLÜK ile/ve/< CEHALET

( Üzüntü, zihinsel bir acıdır (ıstırap) ve acı, mutlaka dikkat ister. Ona dikkatinizi verdiğinizde, çağrı durur ve cehalet sorunu da kaybolur. )


-ÖNGÖRÜSÜZLÜK ile/ve/< CEHALET

( Bilmeyene yaraşan ceza, bilen birinden öğrenmektir. )


-ÖNGÖRÜSÜZLÜK ile/ve/< CEHALET

( Bilgisizlik, öğrenim ile de öğrenilir. )


-ÖNGÖRÜSÜZLÜK ile/ve/< CEHALET

( Meğer, cehalet, esaretten betermiş. )


-ÖNGÖRÜSÜZLÜK ile/ve/< CEHALET

( Cehalet, tahsil ile tahsil olunur. )


-ÖNYARGI = PEŞİN HÜKÜM, FİKR-İ BATIL, İTİKAT-I BATIL = PREJUDICE[İng.] = PRÉJUGÉ[Fr.] = VORURTEIL[Alm.] = PRAEJUDICIUM[Lat.] = PERJUICIO[İsp.]



-ÖNYARGI ile/ve/değil/||/<>/> SONUÇ ODAKLILIK



-ÖNYARGILARINI DÜZENLEMEK ile/değil/yerine/>< DÜŞÜNMEK



-ÖNYARGILARINI YENİDEN DÜZENLEMEK ile/değil/yerine DÜŞÜNMEK



-Önyargısız DİNLE!!!



-Önyargısız KONUŞ!!!



-ORTAK AKLIN, ...:
SÖYLEME ÇIKIŞI ve/||/<>/> GÖRÜNÜŞE ÇIKIŞI

( Tüze[hukuk]. VE/||/<>/> Tüzel kurumlar. )


-ORTAK NOKTA ile/ve/değil/yerine ALT KATILIM(ASGARİ MÜŞTEREK)



-ORTAKLIK ile/ve/değil/yerine TOPLUMSAL ADÂLET



-ÖZDEŞ/LİK ile/ve BÜTÜN/LÜK



-ÖZDEŞLİK ile/ve EŞİTLİK



-ÖZDEŞLİK ile/ve İÇ BÜTÜNLÜK



-ÖZGÜRLÜK ve/||/<> EŞİTLİK ve/||/<> DAYANIŞMA/KARDEŞLİK

( Aydınlanmanın doğurduğu ilkelerdir. Bunların, topluma yansıması, toplumda karşılık bulması, bir devrim niteliğinde olmakla birlikte, tarihî bir birikimi de gösterir. )


-PARÇALAMAK ile/değil/yerine YARGILAMAK



-PENÂH[Fars.] ile -PENÂH[Fars.]

( Sığınma, sığınılacak yer. İLE Bir şeyin sığınağı, koruyucusu, dayanağı anlamlarıyla bileşik sözcükler yapar.[ADÂLET-PENÂH: Adâletin sığındığı yer.] )


-PİŞMANLIK ile/ve/yerine (İÇ) HESAPLAŞMA



-POLİTİK ERDEMLER ile/ve/||/<> BİLGELİK[DİANOETİK] ERDEMLERİ

( Tedbir, itidal ve cesâret. İLE/VE/||/<> Adâlet, bilim ve aşk. )


-SABRI OLMAYAN ile/ve/değil/yerine/>/<>/>< RÂZI OLAN

( İntizar eden. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/>/<>/>< Zevk eden. )


-SADÂKAT VE BAĞLILIK ve/||/<> FARKINDALIK VE ADÂLET ve/||/<> EDEB VE HAYÂ ve/||/<> FETA VE GÖNÜL

( HZ. EBÛ-BEKİR SIDDÎK ve/||/<> HZ. ÖMER el-FÂRUK/HATTÂB ve/||/<> HZ. OSMAN ZİNNUREYN ve/||/<> HZ. İMÂM-I ALİ )


-SADÂKAT VE BAĞLILIK ve/||/<> FARKINDALIK VE ADÂLET ve/||/<> EDEB VE HAYÂ ve/||/<> FETA VE GÖNÜL

( Çocukluk. VE/||/<> Gençlik. VE/||/<> Yetişkinlik. VE/||/<> Olgunluk. )


-SALTIK GÖRÜNÜŞLER ile/değil GÖRÜNÜŞLERİN SALTIK İLKESİ



-SAP, DÖNER; KESER, DÖNER ve/||/<>/> GÜN GELİR, HESAP DÖNER



-SAVURGAN/LIK >< CİMRİ/LİK



-ŞERİAT ve/değil/=/<> TÜZE(HUKUK)/HAK/ADÂLET



-SESSİZ ADÂLET ile/ve SESLİ ADÂLET

( Para. İLE/VE Yöneticiler. )


-SEVGİ > İTİDAL ve/||/<>/< ADÂLET

( Kişide/Kişiye. VE/||/<>/< Toplumda. )


-ŞİKÂYET ile/ve/değil/yerine/||/=/<>/></>/< HİKÂYET

( Yaşanılmış bir sorun üzerine konuşulduğunda, o konuya değinmenin gereği, sorunun kendini değil daha sonraki durum ve/ya da süreçlerde, kişinin, davranış-tutumlarını ve dilini düzeltmesine, gelişerek değişmesine katkıda bulunulacak biçimde düşünülmeye/konuşulmaya çalışılmasıdır. Biri, bir sorundan konu açıyorsa, bunu, o sorundan "şikâyet ediyor" olarak değil daha sonrası için bir çözüm arıyor ve/ya da sunuyor olarak düşünmek/konuşmak ve algılamaya çabalamak gerekir. Bir serzeniş ya da isyan olarak algılanmamalıdır.

Bu tür durumlarda, ötekine bilgi vererek, değinilecek konu/sorun için, "Benimki/bizimki*, bir şikâyât değil hikâyât![olan-bitenin öyküsü/hikâyesi]" şeklinde, öncelikle, kişinin kendinde ve daha sonra çevresinde, adâleti ve dengeyi sağlamasına destek vermek üzere, çevresiyle olan iletişimini ve ilişkisini sürekli kılmak üzere, bir bilgi verilir ve/ya da açıklama/anımsatma/uyarı yapılır.

[ * "Bizimki" sözü/sözcüğü, "bu konuda/alanda, bu ayrıntılarda, ben ve benim gibi düşünenler" olarak/anlamında ve bencilliğe/tekbenciliğe düşülmemesi için kullanılır. ] )


-SİYÂSET ve/< ADÂLET



-SONLU/LUK / SONSUZ/LUK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SALTIK/LIK / MUTLAK/LIK



-SONSUZLUK ile/ve/<> BÜTÜNLÜK



-SORGULAMA ile YARGILAMA



-SÖZ SÖYLEMENİN KURALLARINDA:
ÖNÜNÜ ARDINI GÖZETMEK[Ar.] ve/||/<> SÖYLEMEDEN ÖNCE TEKRAR TEKRAR DÜŞÜNMEK[Ar.] ve/||/<> ON KERE DÜŞÜNÜP BİRİNİ SÖYLEMEK[Ar.] ve/||/<> "HER AĞZIMIZA GELENİ" SÖYLEMEMEK[Ar.]

( Önün ardın gözet fikr-i dakîk et onda bir söyle
Öğütme ağzına her ne gelirse âsiyâb-âsâ

Osman Nevres[ö. 1762] )


-SÖZ SÖYLEMENİN KURALLARINDA:
ÖNÜNÜ ARDINI GÖZETMEK[Ar.] ve/||/<> SÖYLEMEDEN ÖNCE TEKRAR TEKRAR DÜŞÜNMEK[Ar.] ve/||/<> ON KERE DÜŞÜNÜP BİRİNİ SÖYLEMEK[Ar.] ve/||/<> "HER AĞZIMIZA GELENİ" SÖYLEMEMEK[Ar.]

( )


-SÜKÛN ve/<> UYUM, BÜTÜNLÜK

( UYUM: Hareketin dinginliği. )


-SULTANLARIN/PADİŞAHLARIN SIFATLARI ile ...

( * Yönetilenlerin hakkını gözetir, onlardan hak talep etmez; bu fazilettir(fadl) ve en yüksek(ulyâ) derecedir.
( * Ya da haklarını gözetir ve karşılığında hak talep eder, bu adâlettir(adl) ve orta(vustâ) derecedir.
( * Ya da hak talep eder haklarını gözetmez; bu da aşağı(süflî) derecedir. )


-SUSMA HAKKI ve/||/<> ÂDİL YARGILANMA HAKKI ve/||/<> KENDİNE YÜKLENİLEN SUÇU ÖĞRENME HAKKI ve/||/<> SAVUNMA HAKKI ve/||/<> İFADE SERBESTLİĞİ ve/||/<> MASUMİYET GÖSTERGESİ ve/||/<> SİLAHLARIN EŞİTLİĞİ ve/||/<> AVUKAT YARDIMI ve/||/<> AYDINLATMA YÜKÜMLÜLÜĞÜ ve/||/<> HUKUK DEVLETİ İLKESİ



-SUSMAYALIM! ve/||/<> BEKLEMEYELİM!

( Konuşabilme olanağımız varken. VE/||/<> Değiştirme olanağımız varken. )


-TANIMADAN/ANLAMADAN YARGILAMAMALI



-TANRIÇA MAET ile ...

( ADALET VE DOĞRULUK TANRISI/KORUYUCUSU (MAET YASALARI/KURALLARI) )


-TAŞRADA ve/||/<> EVDE

( Adâlet. VE/||/<> Muhabbet. )


-TEHDİT ile/değil/yerine/> DÜZEN

( Herhangi bir yerdeki adâletsizlik. İLE/DEĞİL/YERİNE/> Her yer, zaman ve koşulda adâlet. )


-TEVHÎD ve/< ADÂLET ve/< MUHABBET



-TOPLULUK ile/ve/<> TOPLUM

( Tarihi olan. İLE/VE/<> Sosyete. )


-TOPLULUK ile/ve/<> TOPLUM

( Gerçek bağlam. İLE/VE/<> Tüzel bağlam. )


-TOPLULUK ile/ve/<> TOPLUM

( Çeşitli arçalar/durumlar ve sevgi bağı ile sürdürülür. İLE/VE/<> Adâlet/yasa ile ayakta tutulur. )


-TOPLULUK ile/ve/<> TOPLUM

( Bilgisi ve/ya da bilgisizliği[cehaleti] çok olabilen. İLE/VE/<> İlmi ve irfanı yüksek olan/olması gereken. )


-TOPLULUK ile/ve/<> TOPLUM

( Doğrudan ilişkiler ile. İLE/VE/<> Dolay(ım)lı ilişkiler ile. )


-TOPLULUK ile/ve/<> TOPLUM

( Sevgi. İLE/VE/<> Akıl )


-TOPLUMSAL ADÂLET'İN TANIMLARINDA:
GENEL ile/ve TOPLUMSAL ile/ve SİYASAL

( Toplum içinde ekonomik, sosyal, kültürel ve siyasal yönden yoksul, mahrum ve zayıfların doğrudan doğruya toplum tarafından korunmaları. İLE/VE Kişinin, insan onuruna uygun bir düzeye, sadece emeğinin karşılığı ile çıkabilmesinin sağlanması. İLE/VE Kişilerde, kültürel ve siyasal zayıflığı doğuran olumsuz etmenlerin toplum gücüyle kaldırılması. )


-TORPİL ile/değil/yerine ARACILIK



-TUTUMLARI BELİRLEMEK ile/ve TUTUMLARDA TUTARLI OLMAK



-TÜZE(HUKUK) (DAİRESİ) ile/ve/||/<> TÜRE(ADÂLET) (DAİRESİ)
HUKUK ve/||/<> ADÂLET ve/||/<> ÖZGÜRLÜK ve/||/<> MEŞRÛİYET(GEÇERLİLİK)

( ... İLE/VE/||/<> Lâyık olana, lâyık olunanı vermek/verebilmektir. )


-TÜZE(HUKUK) (DAİRESİ) ile/ve/||/<> TÜRE(ADÂLET) (DAİRESİ)
HUKUK ve/||/<> ADÂLET ve/||/<> ÖZGÜRLÜK ve/||/<> MEŞRÛİYET(GEÇERLİLİK)

( Adâlet ancak hakikatten, saadet ancak adâletten doğabilir. )


-TÜZE(HUKUK) (DAİRESİ) ile/ve/||/<> TÜRE(ADÂLET) (DAİRESİ)
HUKUK ve/||/<> ADÂLET ve/||/<> ÖZGÜRLÜK ve/||/<> MEŞRÛİYET(GEÇERLİLİK)

( Attika mahkemelerinde, suçlu, suçu tespit edildikten sonra, bazı hallerde, kendine uygun gördüğü cezayı kendi isteyebilirdi. )


-TÜZE(HUKUK) (DAİRESİ) ile/ve/||/<> TÜRE(ADÂLET) (DAİRESİ)
HUKUK ve/||/<> ADÂLET ve/||/<> ÖZGÜRLÜK ve/||/<> MEŞRÛİYET(GEÇERLİLİK)

( Adâlette gecikme olmaz! | Adâletin gecikmesi olmaz/olmamalı! | Adâletin gecikmişi olmaz! )


-TÜZE(HUKUK) (DAİRESİ) ile/ve/||/<> TÜRE(ADÂLET) (DAİRESİ)
HUKUK ve/||/<> ADÂLET ve/||/<> ÖZGÜRLÜK ve/||/<> MEŞRÛİYET(GEÇERLİLİK)

( "BURNU SÜRTMEK": Yavuz Sultan Selim, hükümdarlığında, hırsızlık yapanları bir direğe bağlar, tanınması için günlerce çarşının içinde dolaştırtırmış. Bugünkü deyimle yüz kızartıcı suçlar dediğimiz çeşitli ahlâki suçlarda ise suçluyu burnu yere sürtecek biçimde bir arabaya yatırtır, burnunu yere sürttürürmüş. "Bırak, burnu sürtsün biraz!" gibi deyimler buradan gelmektedir. Yavuz Sultan Selim'in ilk sekiz yılında yaptığı bu uygulamalarla toplum büyük bir huzura ulaşmış ve hem devletin gücünü, hem de bütçesini üç kat büyütmüştür. )


-TÜZE(HUKUK) (DAİRESİ) ile/ve/||/<> TÜRE(ADÂLET) (DAİRESİ)
HUKUK ve/||/<> ADÂLET ve/||/<> ÖZGÜRLÜK ve/||/<> MEŞRÛİYET(GEÇERLİLİK)

( ZEMBİLLİ ALİ EFENDİ(CEMÂLÎ)'nin adâlet anlayışını ve uygulamalarını yani kendine neden "Zembilli" denildiğini de araştırmanızı salık veririz. )


-TÜZE(HUKUK) (DAİRESİ) ile/ve/||/<> TÜRE(ADÂLET) (DAİRESİ)
HUKUK ve/||/<> ADÂLET ve/||/<> ÖZGÜRLÜK ve/||/<> MEŞRÛİYET(GEÇERLİLİK)

( |

ADÂLET DAİRESİ

Adâlet, dünya barışının temelidir.
Dünya bağının sınırlarını devlet belirler.
İşte bu devlet duvarını inşâ edecek, devlete düzen sağlayacak olan hukuktur.
Siyasi güç olmaksızın hukuk, yaptırımlarını yerine getiremez.
Siyasi gücü, askeriye korur.
Askeri gücün yaşamasını ekonomi sağlar.
Ekonomik gücü halk sunar.
Halkın birliğini sağlayacak olan ise adâlettir.

Adl'dir mucib-i salâh-ı cihan
Cihan bir bağdır, divan devlet
Devletin nâzımı şeriattır
Şeriata olamaz hiç hâris illâ mülk
Mülk zabteylemez illâ leşker
Leşkeri cem edemez illâ mal
Malı cem eyleyen raiyettir
Raiyeti kul eder padişah-ı âleme adl. )


-TÜZE(HUKUK) (DAİRESİ) ile/ve/||/<> TÜRE(ADÂLET) (DAİRESİ)
HUKUK ve/||/<> ADÂLET ve/||/<> ÖZGÜRLÜK ve/||/<> MEŞRÛİYET(GEÇERLİLİK)

( Sayın Muharrem Balcı'nın yayınlarını paylaştığı adresi... www.MuharremBALCI.com )


-TÜZE(HUKUK) (DAİRESİ) ile/ve/||/<> TÜRE(ADÂLET) (DAİRESİ)
HUKUK ve/||/<> ADÂLET ve/||/<> ÖZGÜRLÜK ve/||/<> MEŞRÛİYET(GEÇERLİLİK)

( Türk Hukuk Lügâtı'na, burayı tıklayarak ulaşabilirsiniz... )


-TÜZE(HUKUK) (DAİRESİ) ile/ve/||/<> TÜRE(ADÂLET) (DAİRESİ)
HUKUK ve/||/<> ADÂLET ve/||/<> ÖZGÜRLÜK ve/||/<> MEŞRÛİYET(GEÇERLİLİK)

( Elimizde kudret olmadığı sürece, özgürlük isteriz.
Kudreti ele geçirince üstün olmak isteriz.
Ama başaramazsak, adâlet isteriz. )


-TÜZE(HUKUK) (DAİRESİ) ile/ve/||/<> TÜRE(ADÂLET) (DAİRESİ)
HUKUK ve/||/<> ADÂLET ve/||/<> ÖZGÜRLÜK ve/||/<> MEŞRÛİYET(GEÇERLİLİK)

( "Kurallara uymak", adâlet değildir. )


-TÜZE(HUKUK) (DAİRESİ) ile/ve/||/<> TÜRE(ADÂLET) (DAİRESİ)
HUKUK ve/||/<> ADÂLET ve/||/<> ÖZGÜRLÜK ve/||/<> MEŞRÛİYET(GEÇERLİLİK)

( Rızâ yazısı için burayı tıklayınız... )


-TÜZE(HUKUK) (DAİRESİ) ile/ve/||/<> TÜRE(ADÂLET) (DAİRESİ)
HUKUK ve/||/<> ADÂLET ve/||/<> ÖZGÜRLÜK ve/||/<> MEŞRÛİYET(GEÇERLİLİK)

( |
  | )


-TÜZE(HUKUK) (DAİRESİ) ile/ve/||/<> TÜRE(ADÂLET) (DAİRESİ)
HUKUK ve/||/<> ADÂLET ve/||/<> ÖZGÜRLÜK ve/||/<> MEŞRÛİYET(GEÇERLİLİK)

( ... İLE/VE/||/<> Güçler arasındaki denge. )


-TÜZE(HUKUK) ile/<> YAZIN(EDEBİYAT)

( Toplumbilim. İLE/<> Sanat. )


-TÜZE(HUKUK) ile/<> YAZIN(EDEBİYAT)

( [Amaç] Adâlet. İLE/<> Dilde ve düşüncede, incelik. )


-TÜZE(HUKUK) ile/<> YAZIN(EDEBİYAT)

( Yorum, yasa koyucunun amacına göredir ve gerekçelere bakılır. İLE/<> Çağrışım ve yorumlar, okurdan okura değişir. )


-TÜZE(HUKUK) ile/<> YAZIN(EDEBİYAT)

( İkisi de bir "söz" söyler fakat hukuk açısından "kuralın" ya da "yargının" sözü esastır. [Kuralın sözünü, yasa koyucu; yargının sözünü, yargıç söyler. Yargıcın sözü, kuralın sözüne uygun olmak zorundadır.] İLE/<> Önemli[öncelikli] olan, öykünün sözüdür. )


-TÜZE(HUKUK) ile/<> YAZIN(EDEBİYAT)

( [sözü] Yasa koyucu ya da yargıç söyler. İLE/<> Önce, yazar; sonra, okur söyler. )


-TÜZE(HUKUK) ile/<> YAZIN(EDEBİYAT)

( Akla, mantığa ve toplumsal gerçekliğe dayanır, sınır koyar. İLE/<> Hayal gücü ve yaratıcılık, öne çıkar ve sınırsızdır. )


-TÜZE(HUKUK) ile/<> YAZIN(EDEBİYAT)

( [sözü] Zorla söyler, zorla dinletir. İLE/<> Zorla söylemez, ["Heves" sözüdür, muhatapları gönüllüdür.] ["Zorla güzellik olmaz!" ama hukuk olur! Hukuk'un, zorlayıcı/yaptırım gücü vardır.] )


-TÜZE(HUKUK) ile/<> YAZIN(EDEBİYAT)

( Tekil öyküler hakkında yargıya varabilmek için olası öykülerin tamamını kuşatacak, "genel kurallar" koymayı amaçlar.[Tekil bir öykünün peşinden giden edebiyat, hukukun sabitlemek, her zaman ve her yerde aynı anlama getirmek istediği sözü açmak, genişletmek, çoğaltmak, yeni anlamlar katmak içindir.] İLE/<> Kişinin, insan öykülerinin peşindedir. )


-TÜZE(HUKUK) ile/<> YAZIN(EDEBİYAT)

( Çelişki sevmez, gördüğü yerde çelişkileri bertaraf etmek ister. İLE/<> Çelişkileri kışkırtıp bu çelişkilerden yeni anlamlar doğmasına ebelik yapmayı, en azından böylesi olasılıklar bulunduğunu unutturmamayı arzular. )


-TÜZE(HUKUK) ile/<> YAZIN(EDEBİYAT)

( Tekil kişiyi, genel ve soyut koşullar içinde değerlendirir. Yasalar, genel işlemlerdir, belirli bir durum içindeki herkes için düzenlenmişlerdir[tedvîn]. İLE/<> Kişinin, bir başkasından ayrıldığı noktaların peşindedir. )


-TÜZE(HUKUK) ile/<> YAZIN(EDEBİYAT)

( Yönlendirmelerle ilgilenmez, eylemle ilgilenir. Hukukun odaklandığı, öncelikle eylemdir, istisnalar dışında, eyleme giden yol önem taşımaz. İLE/<> Bu yoldaki uğrakları, kişinin durumunu, yönlendirmelerini, onu etkileyen etmenleri didikler. )


-TÜZE(HUKUK) ile/<> YAZIN(EDEBİYAT)

( Kişinin, neyi, neden yaptığının değil, ne yaptığının ve bu yaptığının ne gibi sonuçlar doğurduğunun yanıtını arar. İLE/<> Kişinin derinliğinin ve yapıp ettiklerindeki değişkenlerin peşindedir. Bunun doğal sonucu olarak, edebiyatçı, insanı, "yargılamak" yerine anlamaya çalışır. )


-TÜZE(HUKUK) ile/<> YAZIN(EDEBİYAT)

( Süreç ve sonuç birliği, bütünlüğü vardır/aranır. İLE/<> Süreç odaklıdır. )


-TÜZE(HUKUK) ile/<> YAZIN(EDEBİYAT)

( Açık, net, sözü uzatmayan ve tartışmaya kapalı bir ifade biçiminin peşindedir. İLE/<> Sayısız çağrışımlar, uzun soluklu ifadeler kullanır. )


-TÜZE(HUKUK) ile/<> YAZIN(EDEBİYAT)

( Hukuk ve Edebiyat Dersleri’nin, Türkiye’deki Serüveni:

Özyeğin Ünv., Bilgi Ünv. [2014 - ...]

Akdeniz Ünv., Kemerburgaz Ünv., Ulus. Antalya Ünv. [2013 - ...]

Turgut Özal Ünv., Yaşar Ün, [2012 - ...]

Kocaeli Ünv., Atılım Ün. [2011 - ...]

Kadir Has Ünv. [2009 - ...]

Ankara Ünv. [2006 - ...]

Galatasaray Ünv. [2005 - 2010]

Bilgi Ünv. [2004 - 2007]

Bahçeşehir Ünv. [2001 - 2010]



Dünyada, edebiyat ve hukuk ilişkisinin, akademide konuşulmaya başlandığı tarihler...

ABD’de, 1800'lerin sonu...

Almanya ve İtalya'da 1920'li yıllar...

Fransa ve İspanya2da 1950'li yıllar... )


-TÜZE(HUKUK) ile/<> YAZIN(EDEBİYAT)

( Düz kalıplardan oluşan, tek renkli, sınırlı ifade olanakları ile iş görür. İLE/<> Sözcükleri, sınırsızca kullanır, benzetmeler, ironiler, çift anlamlar, imâlar ile son derece geniş dil olanaklarına sahiptir. )


-TÜZE(HUKUK) ile/<> YAZIN(EDEBİYAT)

( "h" ve "k" ["sert"] İLE/<> "d" ve "b" [yumuşak] )


-TÜZE(HUKUK) ile/<> YAZIN(EDEBİYAT)

( Düzenler, emreder, tanımlar ya da bilgilendirir. İLE/<> Belirtir. Duygu ve düşünceleri, estetik kaygılarla dile getirir. )


-TÜZE(HUKUK) ile/<> YAZIN(EDEBİYAT)

( Hukuk metni, "yazar" merkezlidir. İLE/<> Edebî metin, okur merkezlidir. )


-TÜZE(HUKUK) ile/<> YAZIN(EDEBİYAT)

( Alıcı, satıcı, sanık, mağdur gibi sonsal sınıflandırmalar içinde biriciklikleri pek de düşünülmeden değerlendirilirler.[Katalog suçlar vardır fakat katalog kahramanlar yoktur.] İLE/<> Kişi[kahraman], kendine özgüdür. Biricik olduğu göz ardı edilmez. )


-TÜZE(HUKUK) ile/<> YAZIN(EDEBİYAT)

( "Olmayacak" bir öykü üstüne söz söylemez. İLE/<> Gerçeğe aykırı olanla da olanaksız olanla da ilgilenir.

Yasa, olası öykülerde...

Ya kahramana ne yapması gerektiğini söyler: Kural

Ya ne yapmaması gerektiğini: Yasak

Ya yapacağı şeyi nasıl yapacağını: Yöntem/Usûl

Ya kahramanın yaptığı şeyi yapmış sayıp saymayacağını: Tespit

Ya da kahramanın yaptığı ya da yapmadığı şeyin yaptırımını: Ceza, Tazminat vb. )


-TÜZE(HUKUK) ile/<> YAZIN(EDEBİYAT)

( Hukuk Fakültesi Mezunu Yazarlar...

Fuat Köprülü, Necati Cumalı, Oktay Rıfat, Ziya Osman Saba, Mithat Cemal Kuntay, Burhan Felek, Samet Ağaoğlu, Metin Önal Mengüşoğlu, Rasim Özdenören, Mevlana İdris, Sibel Eraslan, Nuri Pakdil, Orhan Seyfi Orhon, Şevket Rado, Gülten Akın, Demir Özlü, Vüs'at O. Bener, Orhan Hançerlioğlu, Asaf Halet Çelebi, Çetin Altan, İlhan Selçuk, Uğur Mumcu, Zeyyat Selimoğlu, Şemsi Belli, Kemal Burkay, Erdal Öz, Yiğit Okur, Ebubekir Eroğlu, Tahir Abacı, Turgay Fişekçi, Akif Kurtuluş, Behçet Çelik, Faruk Erem...

Hukuk Fakültesi Mezunu Müzisyen...

Şerif Muhiddin Targan



Hukuk Fakültesini yarıda bırakanlar:

Attilâ İlhan, Yakup Kadri, Ahmet Haşim, Hilmi Yavuz, Ahmet Muhip Dıranas, Melih Cevdet Anday... )


-TÜZE(HUKUK) ile/<> YAZIN(EDEBİYAT)

( Hukuk ve Edebiyat Dersleri’nin, Türkiye’deki Serüveni:

Özyeğin Ünv., Bilgi Ünv. [2014 - ...]

Akdeniz Ünv., Kemerburgaz Ünv., Ulus. Antalya Ünv. [2013 - ...]

Turgut Özal Ünv., Yaşar Ün, [2012 - ...]

Kocaeli Ünv., Atılım Ün. [2011 - ...]

Kadir Has Ünv. [2009 - ...]

Ankara Ünv. [2006 - ...]

Galatasaray Ünv. [2005 - 2010]

Bilgi Ünv. [2004 - 2007]

Bahçeşehir Ünv. [2001 - 2010]



Dünyada, edebiyat ve hukuk ilişkisinin, akademide konuşulmaya başlandığı tarihler...

ABD’de, 1800'lerin sonu...

Almanya ve İtalya'da 1920'li yıllar...

Fransa ve İspanya2da 1950'li yıllar... )


-TÜZE(HUKUK) ile/<> YAZIN(EDEBİYAT)

( Hukuk ve Edebiyat arasında, buraya kadarki FaRkLaR, Sayın Mehmet Ali Başaran'ın (avukat ve edebiyatçı) tespitleridir. Katkıları için çok teşekkür ediyor, çalışmalarının ve başarılarının sürekliliğini diliyoruz... )


-TÜZEL/HUKUKÎ ile/ve/||/<>/< TÜREL/ÂDİL



-UHUVVET ile ADÂLET

( KARDEŞLİK | DOSTLUK, BAĞLILIK )


-UYGARLIK/MEDENİYET:
TOPRAK ve/+/||/<> DİL ve/+/||/<> DİN



-UYGARLIK ve/||/<>/< ADÂLET

( Ayakta durabilmek için. VE/||/<>/< Sürdürülebilirlik için. )


-UZUN YAŞAMAK ile/ve/<>/değil/yerine DERİN/DÜRÜST/DOĞRU YAŞAMAK



-VARGI ile YARGI

( Verilen bir önermeden, çıkarsama yoluyla varılan sonuç. İLE Kavrama, karşılaştırma, değerlendirme gibi yollara başvurularak, kişi, durum ya da nesnelerin eleştirici bir biçimde değerlendirilmesi.[HÜKÜM] | Yasalara göre mahkemece bir olay ya da olgunun doğuşuna etken olan nedenlerin de göz önünde bulundurularak değerlendirilmesi sonucu verilen karar.[KAZA] )


-VARLIK ve/=/<> BÜTÜNLÜK



-VAROLUŞ ve/||/<> EŞİTLİK



-VEGAN/LIK ve/||/<> CAYNACI/LIK(JAİNİZM)

( Hiçbir hayvanın etini ve/ya da ürünlerini yememenin yanısıra, hayvanları, mal/kaynak ya da köle olarak kullanmamayı esas alarak yaşam sürdürme tutumu. VE/||/<> Doğaya, düzene(sisteme) yük ya da olumsuz etki yaratmayacak biçimde, temel gereksinim/zorunlulukların ötesine geçmeyecek biçimde, doğayla uyumlu ve bütünlüklü bir yaşam sürdürme tutumu. )


-VİCDAN ile/||/<> GAM



-YALAN ile/değil/yerine/>< DOĞRU

( [ne yazık ki] Yalan, öyle işlemiş ki bireylerin diline, "doğruyu söylemek gerekirse" diye bir kalıp "var". )


-YALAN ile/değil/yerine/>< DOĞRU

( Ocağını batırır. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Onurunu artırır. )


-YALAN ile/değil/yerine/>< DOĞRU

( Doğruları biliyorsak, yalanları dinlemek, eğlencelidir. )


-YANLIŞ(HATÂ) ile AYIP

( DEH ÂK: ON AYIP
* ÇİRKİNLİK
* BODURLUK
* ZULÜM VE ADÂLETSİZLİK
* OBURLUK
* KÖTÜ DİLLİLİK
* YALANCILIK
* ACEMİLİK
* AKILSIZLIK
* KORKAKLIK
* UTANMAZLIK )


-YANLIŞ(HATÂ) ile AYIP

( Ayıplara keşif bâtıldır. )


-YARGI SONUCU/HÜKÜM[Ar.] ile/ve/||/<> KARAR



-YARGI/HÜKÜM[Ar.] ile ÖNYARGI



-YARGI ile/değil/yerine/>< BİLME



-YARGI ile/ve/<> ÇIKARIM



-YARGI ile/ve/<> ÇÖZÜM



-YARGI = HÜKÜM = JUDGEMENT[İng.] = JUGEMENT[Fr.] = URTEIL[Alm.] = IUDICIUM[Lat.] = APOPHASIS[Yun.] = JUICIO[İsp.]



-YARGI ile İKİRCİK(TEREDDÜT)



-YARGI ile KANAAT



-YARGI ile/ve/||/<>/< SAVUNMA

( Savunma olmadan, yargı olmaz. )


-YARGI ile/ve/||/<>/> YÜRÜTÜM(İNFAZ)

( Süreç. İLE/VE/||/<>/> Sonuç. )


-YARGIÇ:
AVRUPA'DA ile AMERİKA'DA

( Konusunda, çok bilgilidir. İLE Uzlaştırıcı ve halkın sağduyusuna göre karar verirler. )


-YARGIÇ ile YARGICI

( Ulus adına, yargı yetkisini kullanarak yasaya aykırı davranışlarda ya da uyuşulmayan işlerde, yasayı yerine getirmekle, tüzeyi gerçekleştirmekle görevli kişi. İLE Bir anlaşmazlığı çözmek için iki tarafın başvurduğu kişi ya da kendine seçme yetkisi verilen bilirkişi, hakem. )


-YARGILAMA SIRASINDA, SUSMANIN ...:
YORUMLANMASININ GENİŞLİĞİ ve/||/<> KULLANILDIĞI AŞAMA ve/||/<> AVUKATININ, ORADA/YANINDA BULUNMASI ve/||/<> ZANLININ BİLGİLENDİRİLMESİ

( ... VE/||/<> Duruşmada susma polis tarafından gerçekleştirilecek ifade alma sırasındaki susmaya nazaran daha geniş yorumlanır. Zira bu görüşe göre duruşma aşamasında sanık panik içinde ya da hazırlıksız olduğunu ileri süremez VE/||/<> Burada, kişinin bir hukukçunun yardımından yararlandığı, haklarından haberdar olduğu önkabulünden hareket edilmektedir. VE/||/<> Polisin, sorgusundan önce bilgilendirme yapması durumunda, susma, daha dikkatli irdelenmektedir. )


-YARGILAMA SÜRECİNDE:
İTHAM ile/ve/||/<> TAHKİK ile/ve/||/<> İŞBİRLİĞİ



-YARGILAMA" ile/ve/<> DAYATMA



-YARGILAMA ile/değil/yerine/></< SORGULAMA



-YARGILAMA ile/ve/> YARGILANMA



-YARGILAMAK ile/değil/yerine KEŞFETMEK



-YARGILAMAK ile/ve/değil/yerine/> YARLIGAMAK

( Bir karara varmak üzere davalı ile davacıyı dinlemek. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/> Birinin suçunu bağışlamak, mağfiret etmek. )


-YARGISIZ "İNFAZ" ile/ve/değil/ne yazık ki/<>/> "YARGILI" İNFAZ



-YARGITAY/TEMYİZ SÜRESİ BAŞLANGICI:
TEFHİM İLE değil TEBLİĞ İLE

( Haberi okumak için burayı tıklayınız... )


-YASALARA UYMAK ile/ve/değil/yerine/||/<> ADÂLET



-YAŞAM:
| ADÂLET ve/||/<>/< RIZÂ
ve/||/<>/<
BİLGİ/HABER |

( Bilgi/haber vermek, rızânın;
rızâ, adâletin;
adâlet de yaşamın temeli(nde)dir/merkezi(nde)dir. )


-YAŞAM:
| ADÂLET ve/||/<>/< RIZÂ
ve/||/<>/<
BİLGİ/HABER |

( Rızâ yazısı için burayı tıklayınız... )


-YAŞAM:
| ADÂLET ve/||/<>/< RIZÂ
ve/||/<>/<
BİLGİ/HABER |

( |
  | )


-YASAYA UYGUNLUK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< EVRENSEL ADÂLET



-YOKSULLUĞU SONLANDIRMAK:
HAYIR İŞİ ile/ve/değil/||/<> ADÂLET



-YOLUN BAŞI ile/ve/||/=/<> YOLUN SONU



-YÖNETİM ile/ve/<> ADÂLET



-YONUGİ ile/ve/<> KARENBİ ile/ve/<> GİNDO ile/ve/<> SEBU ile/ve/<> DEGOGO

( [görevleri] Şef ailesi. İLE/VE/<> Halkla ilişkiler. İLE/VE/<> Sağlık ve tıp. İLE/VE/<> Tüze ve adâlet. İLE/VE/<> Ticaret ve dış ilişkiler. )


-YONUGİ ile/ve/<> KARENBİ ile/ve/<> GİNDO ile/ve/<> SEBU ile/ve/<> DEGOGO

( Mali'nin, Dogon bölgesindeki, Songo köyünde yaşayan kabileler. )


-ZÂHİR ile/ve BÂTIN

( Sonra/Âhir. İLE/VE Önce/Evvel. )


-ZÂHİR ile/ve BÂTIN

( Sırt. İLE/VE Karın. )


-ZÂHİR ile/ve BÂTIN

( Adâlet ile dengelenir. İLE Aşk ile dengelenir. )


-ZÂHİR ile/ve BÂTIN

( Güneş bâtı(n)dan [içinizden] doğar. )


-ZAMAN VE KOŞULLARIN DEĞİŞİMİ ve/<> YASALARIN DEĞİŞİMİ

( Zamanın ve koşulların değişmesiyle birlikte yasaların da değişikliğe uğraması kaçınılmazdır.
Ezmanın tagayyürü ile ahkâmın tagayyürü inkâr olunamaz! )


-ZANNETMEDEN ÖNCE ve/<> YARGILAMADAN ÖNCE ve/<> YARALAMADAN ÖNCE ve/<> KONUŞMADAN ÖNCE

( Öğren! VE/<> Anla! VE/<> Hisset! VE/<> Düşün! )


-ZEKÂ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< NAMUS



-ZEKÂT ve/||/<>/>/< ZEKÂ



-ZULÜM/ZÂLİM ile ADÂLETTEN UZAKLAŞMAK/UZAKLAŞAN | BİR ŞEYİN YERİNDE OLMAMASI

( ADALETTEN UZAKLAŞMAK/UZAKLAŞAN | BİR ŞEYİN YERİNDE OLMAMASI )

 

 

ÖZGÜRLÜK



( 160 FaRk, 235 katkı )



-... "ÖZGÜRLÜĞÜ" değil ... HAKKI



-...'NIN:
"SUÇLUSU" ile/ve/değil/yerine/<>/< SORUMLUSU



-...('YI/YA) YAPMAMA/UYGULAMAMA/UYMAMA:
"ÖZGÜRLÜĞÜ" ile/ve/değil/yerine OLANAĞI/OLANAKLILIĞI/İHTİYÂRI



-[ne yazık ki]
NE KADAR, KENDİMİZİ "DÜŞÜNÜYORSAK" ile/ve/||/<>/> O KADAR, İŞTEN/SORUMLULUKTAN KAÇMAK/ÇALMAK



-[ne yazık ki]
SORUMLULUKTAN KAÇMAK ile/ve/||/<>/< ÖZGÜRLÜĞÜ YADSIMAK



-| SİSTEME AİDİYET ile SİSTEMSİZLİK | ile/yerine/değil SİSTEMLİ ÖZGÜRLÜK



-ADÂLET:
SUÇU/"SUÇLU"YU ARAMAK ile/ve/değil/||/<>/< (SONUNA KADAR) MÂSUMU/MASUMİYETİ ARAMAK



-AİT OLMA ve/||/<>/>/< SORUMLULUK



-ALDANMA ile/ve SORUMLULUK

( Dünyayı bileceksin, aldanmamak için! Sonrayı/ahireti bileceksin, aldatmamak için! )


-ANLAM ile/ve/<> SORUMLULUK



-ARZU/İSTEK ile SEÇME OLANAĞI

( Arzu ve korkuyla hareket etmek bağımlılıktır, sevgiyle hareket etmek ise özgürlüktür. )


-ARZU/İSTEK ile SEÇME OLANAĞI

( Sevgi seçici değildir, arzu seçicidir. )


-ARZU/İSTEK ile SEÇME OLANAĞI

( Arzu geçmişe, korku geleceğe yöneliktir. )


-ARZU/İSTEK ile SEÇME OLANAĞI

( Arzulardan ve korkulardan kurtulun, görüşünüz birdenbire berraklaşacak ve herşeyi olduğu gibi göreceksiniz. )


-ARZU/İSTEK ile SEÇME OLANAĞI

( Arzunun sahte olarak tanınması ile arzudan kurtulmuşluk kendiliğinden gelir. )


-ARZU/İSTEK ile SEÇME OLANAĞI

( Unutmak zorunda değiliz; arzu ve korku son bulunca, tutsaklık da biter. )


-ARZU/İSTEK ile SEÇME OLANAĞI

( İç değerinizi bilmelisiniz, ona güvenmelisiniz ve günlük yaşantınızda arzu ve korkularınızı feda ederek bunu belirgin kılmalısınız. )


-ARZU/İSTEK ile SEÇME OLANAĞI

( Arzuladığınız şeyde mutluluk yoktur. [Mutluluk sizdedir!] )


-ARZU/İSTEK ile SEÇME OLANAĞI

( Gerçek olmayanı yaratan imgelemedir, onu devam ettiren ise arzudur. )


-ARZU/İSTEK ile SEÇME OLANAĞI

( İmgeleme ve arzunun son bulmasıyla birlikte varlık da sona erer ve şu ya da bu oluş saf varoluşla kaynaşıp birleşir, ki onu tarif olanaklı değildir, o ancak yaşanabilir. )


-ARZU/İSTEK ile SEÇME OLANAĞI

( Kişisel arzularınızı terk edin ve böylece tasarruf edilen gücü dünyanın değişmesi yolunda kullanın! )


-ARZU/İSTEK ile SEÇME OLANAĞI

( Eğer isteklerimiz güçlü ve gerçeklerse, gerçekleşmek üzere yaşamımızı yoğurup şekillendireceklerdir. )


-ARZU/İSTEK ile SEÇME OLANAĞI

( Kendini-bilmek için, herşeyin, arzudan doğmuş imgeleme olduğunu fark etmek gereklidir. )


-ARZU/İSTEK ile SEÇME OLANAĞI

( Zihin arzudan azade ve rahat olmalıdır. )


-ARZU/İSTEK ile SEÇME OLANAĞI

( Anlayan bir zihin, arzulardan ve korkulardan azâdedir. )


-ARZU/İSTEK ile SEÇME OLANAĞI

( Arzudan ve korkudan kurtulmak sizi öyle korkutmasın. Bu hepinizin bildiğinden öylesine farklı, çok daha yoğun ve ilginç bir hayat yaşayabilmenizi sağlayacaktır; öyle ki siz her şeyi kaybetmekle, gerçekten her şeyi kazanmış olursunuz. )


-ARZU/İSTEK ile SEÇME OLANAĞI

( To act from desire and fear is bondage, to act from love is freedom.
Love is not selective, desire is selective.
Desire is of the past, fear is of the future.
Be free of desires and fears and at once your vision will clear and you shall see all things as they are.
Desirelessness comes on its own when desire is recognised as false.
You need not forget; when desire and fear end, bondage also ends.
You must know your inner worth and trust it and express it in the daily sacrifice of desire and fear.
No happiness in what you desire. [It is you!]
The innards created by imagination and perpetuated by desire.
With the cessation of imagination and desire, becoming ceases and the being this or that merges into pure being, which is not describable, only experienceable.
If your desires are strong and true, they will mould your life for their fulfilment.
To see everything as imagination, born of desire, is necessary for self-realisation.
Mind must be free of desires and relaxed.
An understanding mind is free of desires and fears.
Do not be afraid of freedom from desire and fear. It enables you to live a life so different from all you know, so much more intense and interesting, that, truly, by losing all you gain all. )


-ÂZÂDE ile HÜRRİYET



-BAĞIMSIZLIK ile/ve ÖZGÜRLÜK

( Bağımsızlığınızı idrak edin ve mutlu kalın. )


-BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ" ile/ve/değil GAZETECİLERİN SERBESTLİĞİ



-BENZERSİZLEŞTİRME ile/ve/değil/yerine "FARKLILIK"/"ÖZGÜNLÜK" ATFETMEK



-BİLGİLENME ve ÖZGÜRLÜK



-BİREYİN ÖZGÜRLÜĞÜ ile/ve TOPLUMUN ÖZGÜRLÜĞÜ



-BİRLİK ile/ve/<> ÖZGÜRLÜK

( Birlik özgürleştirir, özgürlük birleştirir. )


-BİRLİK ile/ve/<> ÖZGÜRLÜK

( Unity liberates. Freedom unites. )


-BİSİKLET ve/<> ÖZGÜRLÜK



-BORÇLU/LUK ile/ve SORUMLU/LUK



-CEZA TÜZESİ(HUKUKU) ile/ve/değil ÖZGÜRLÜKLERİN TÜZESİ(HUKUKU)



-ÇOK SESLİLİK / İFADE HAKKI ile/değil DENSİZLİK

( "Sosyal medya"da. İLE/DEĞİL Günlük yaşamda. )


-ÇOK SESLİLİK / İFADE HAKKI ile/değil DENSİZLİK

( Keyfiyette. İLE/DEĞİL Gerçeklikte. )


-ÇOK SESLİLİK / İFADE HAKKI ile/değil DENSİZLİK

( "Kendi çıkarlarında." İLE/DEĞİL Ortak alanda, olanaklarda ve koşullarda. )


-DEVLET:
ÖZGÜRLÜK ve/||/<> TUTKU ve/||/<> GENEL ve/||/<> ÖZEL ve/||/<> NESNEL ve/||/<> ÖZNEL

( Devlet, özgürlükle tutkunun, genelle özelin, nesnelle öznelin bireşimini[/tevhîdini] sağlar. [Devlet, sadece, bürokratik ve politik bir örgüt değildir!] )


-DEVLETİN (ÖNCELİKLİ/ZORUNLU) SORUMLULUKLARI:
EĞİTİM ve/||/<> SAĞLIK ve/||/<> GÜVENLİK ve/||/<> YARGI GÜVENCESİ



-DİKKAT ÇEKME ile/ve/||/<> SORUMLULUK



-DİNDE:
ZORUNLULUK ile/ve/<> SORUMLULUK

( [var ise] Sorumluluk yoktur. İLE/VE/<> Zorunluluk yoktur. )


-DİSİPLİN ile KONTROL



-DİSİPLİN ile/ve SORUMLULUK



-DİSİPLİN ile TİTİZLİK



-DOĞRU ile/ve ÖZGÜN

( Her zaman geçerli. İLE/VE Modern çağda geçerli. )


-EGEMENLİK ile/ve ÖZGÜRLÜK



-EMİN OLMAK ve/<> ÖZGÜR OLMAK



-GALİBİYET ve/> BOZGUN

( Yenilen kişi mutsuz olduğundan, galibiyet nefreti doğurur. Bu nedenle, galibiyeti ve bozgunu terkeden kişi, sevinci bulur. )


-GİRİŞİM/KALKIŞMA ve/<>/> BOZGUN



-GÖNÜLLÜLÜK ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< SORUMLULUK ALMAK



-GÖREV ile/ve/<>/değil SORUMLULUK



-GÜÇ ile/ve/||/<> SORUMLULUK



-GÜDÜLENMEDE:
İLİŞKİLİLİK ve/||/<>/> GÜVEN ve/||/<>/> ŞEFKÂT ve/||/<>/> ÖZGÜNLÜK



-GÜZELLİK ve/||/<>/> ÖZGÜRLÜK

( Güzellik, özgür kılar. )


-HAKİKAT AHLÂKI ve ÖZGÜRLÜK AHLÂKI



-HAKİKAT ve/||/<>/> ÖZGÜRLÜK ve/||/<>/> DOYUM



-HÜRRİYET ile HÜVİYET



-İMAN ve/||/<>/> ÖZGÜRLÜK

( Etkileşim durumunda olduğumuz ne varsa/oluyorsa, onlardan emin olduğumuz/olabildiğimiz oranda özgürüzdür/özgürleşiriz.[İman, dinsel ya da dinin sınırları/tekeli altında bir kavram değil emin olmaktır.] )


-KAVUŞMA/VUSLAT ve/değil ÖZGÜRLÜK



-KENDİNE GÖRE ile ÖZGÜN



-KENDİNE ÖZGÜN değil KENDİNE ÖZGÜ ya da ÖZGÜN



-KONSENSUS ile DİSİPLİN



-KUDRET yoksa ÖZGÜRLÜK

( Elimizde kudret olmadığı sürece, özgürlük isteriz.
Kudreti ele geçirince üstün olmak isteriz.
Ama başaramazsak, adâlet isteriz. )


-KUSURLU SORUMLULUK(/HİZMET ve GÖREV) ile/ve/||/<> KUSURSUZ SORUMLULUK ile/ve/||/<> TOPLUMSAL OLASILIK



-MESÛL(İYET)[Ar.] yerine SORUMLU/LUK



-MESÛL ve/||/<>/> MESÛD



-MİSYON[İng. < MISSION] değil/yerine/= EREK, BEKLENTİ, GENİŞ SORUMLULUK, ÖZ NİYET, ÖZ GÖREV



-MÜKELLEF/İYET ile/ve/< MES'UL/İYET



-MUTLAK ÖZGÜRLÜK >< EŞİTLİK ile/<> MUTLAK EŞİTLİK >< ÖZGÜRLÜK

( Özgürlük ve Eşitlik, genişlediği oranda, birbirini yok eder.
[ "Mutlak Özgürlük" diye bir şeyden söz ettiğimiz oranda "Eşitlik"ten,
"Mutlak Eşitlik" diye bir şeyden bahsettiğimiz oranda da, "Özgürlük"ten söz edemeyiz. ] )


-NESNENİN MERKEZİ ve/||/<> BİLİNCİN MERKEZİ ve/||/<> ÖZGÜRLÜĞÜN MERKEZİ

( Kendi dışındadır. VE/||/<> Kendini bilmedir. VE/||/<> Kendine yeten varolmadır. )


-ÖĞRENİLEN ÖZGÜRLÜK ile/değil/yerine ÖZGÜRLÜK



-OLUMLU ÖZGÜRLÜK ile/ve OLUMSUZ ÖZGÜRLÜK

( Olumsuz özgürlük de bir olanaktır/olanaklılıktır. )


-OLUMLU ÖZGÜRLÜK ile/ve OLUMSUZ ÖZGÜRLÜK

( Kişi, köleliği ya da engelliliği de yeğleyerek özgür olduğunu "düşünebilir/varsayabilir". )


-OLUMSUZ ÖZGÜRLÜK ve/= GEREKSİNİM



-ORİJİNAL değil/yerine/= ÖZGÜN



-ÖZBİLİNÇ ile/ve/=/<> ÖZGÜRLÜK ile/ve/=/<> ÖZGÜNLÜK

( Özgürlük, özgünlüktür. )


-ÖZBİLİNÇ ile/ve/=/<> ÖZGÜRLÜK ile/ve/=/<> ÖZGÜNLÜK

( ESERLERDE: Kayıtsız, bireysel. İLE/VE/=/<> Öncekilere(kaynakçalara) bağlılık üzerine/üzerinden. )


-ÖZEL ile/ve/değil ÖZGÜN



-ÖZGÜ ile ÖZGÜN



-ÖZGÜN TANIM ile BİRİNİN/...'NIN TANIMI



-ÖZGÜN ZEMİN ile/ve/> YETKİN HEDEF



-ÖZGÜN/LÜK ile ÖZERK/LİK



-ÖZGÜN/LÜK ile/ve/değil ÖZGÜL/LÜK

( Yalnız kendine özgü bir nitelik taşıyan. | Bir buluş sonucu olan, nitelikleri bakımından benzerlerinden ayrı ve üstün olan. | Çeviri olmayan, asıl olan. İLE/VE/DEĞİL Bir türle ilgili, bir türe ait. )


-ÖZGÜN/LÜK ile/ve/değil ÖZGÜL/LÜK

( ÖZGÜL AĞIRLIK: Bir nesnenin, 1 cm³ oylumundaki parçasını ağırlığı. [Sadece suyun özgül ağırlığı, 1'dir.] )


-ÖZGÜN/LÜK ile/ve/||/<>/< ÖZGÜR/LÜK

( Başkalarının özgünlüğünü kabul etmeyenin kendi de özgün ve özgür değildir, olamaz. )


-ÖZGÜN/LÜK ile/ve/||/<>/< ÖZGÜR/LÜK

( Özgürlük, özgün olmak içindir. )


-ÖZGÜN/LÜK ile/ve/||/<>/< ÖZGÜR/LÜK

( Amaç. İLE/VE/||/<>/< Araç. )


-ÖZGÜN/LÜK ile/ve/||/<>/< ÖZGÜR/LÜK

( Son. İLE/VE/||/<>/< Başlangıç. )


-ÖZGÜN/LÜK ile/ve SANAT/SAL/LIK



-ÖZGÜN ile/ve/<>/|| FARKLI



-ÖZGÜN ile/değil KAFASI KARIŞIK



-ÖZGÜN ile/ve/<> ÖZEL



-ÖZGÜN ile/ve YENİ



-ÖZGÜNLÜK ile/ve/<> BENZERSİZLİK



-ÖZGÜR/LÜK ile/ve "MANYAK/LIK"



-ÖZGÜRLÜĞE ULAŞMAK/SAHİP ÇIKMAK değil ÖZGÜRLÜĞÜN ZORUNLULUĞU (VE DOLAYISIYLA SORUMLULUĞUNU ALMAK)



-Özgürlüğün için DİNLE!!!



-Özgürlüğün için SUS!!!



-ÖZGÜRLÜĞÜNE YÖNELİM/EĞİLİM ile/ve/değil/yerine ÖZGÜRLÜĞE YÖNELİM/EĞİLİM



-ÖZGÜRLÜK



-ÖZGÜRLÜK [PAYLAŞILIR/PAYLAŞILABİLİR]



-Özgürlük için DİNLE!!!



-Özgürlük için SUS!!!



-ÖZGÜRLÜK:
KİŞİNİN, ...
"CANININ İSTEDİĞİ GİBİ DAVRANMASI" ile/değil İSTEMEDİĞİ HİÇBİR ŞEYİ YAPMAK ZORUNDA OLMAMASI

( Özgürlük, hiçbir zaman canının istediği gibi davranmak anlamına gelmemiştir ve öyle bir hak vermemiştir/veremez. )


-ÖZGÜRLÜK:
KİŞİNİN, ...
"CANININ İSTEDİĞİ GİBİ DAVRANMASI" ile/değil İSTEMEDİĞİ HİÇBİR ŞEYİ YAPMAK ZORUNDA OLMAMASI

( İkinci görüşün olmadığı yerde özgürlük olmaz. )


-ÖZGÜRLÜK:
KİŞİNİN, ...
"CANININ İSTEDİĞİ GİBİ DAVRANMASI" ile/değil İSTEMEDİĞİ HİÇBİR ŞEYİ YAPMAK ZORUNDA OLMAMASI

( ÖZGÜRLÜK: Belirlenimden, belirlenime geçmek. )


-ÖZGÜRLÜK:
"(HER) İSTEDİĞİNİ YAPMAK" değil İSTEMEDİĞİNİ YAPMAMAK

( Özgürlük, hiçbir zaman her istediğini yapmak anlamına gelmemiştir ve öyle bir hak vermemiştir/veremez. )


-ÖZGÜRLÜK:
EREK/AMAÇ değil BAŞLANGIÇ



-ÖZGÜRLÜK/BELEDİYE MEYDANI ile/ve/<> SAN FRANSISCO MEYDANI

( Ekvador'un başkenti Quito'nun, iki önemli meydanı. )


-ÖZGÜRLÜK ve/||/<>/> AŞK (AHLÂKI) ve/||/<>/> BİLGELİK/İRFAN

( Külün, bir daha ateşte yanmadığı gibi, kişi de aşkta yok(fânî) olmuşsa, ne kendi aklına, ne de başkasının aklına aldanır. )


-ÖZGÜRLÜK ve/||/<>/> AŞK (AHLÂKI) ve/||/<>/> BİLGELİK/İRFAN

( HİLMİ ZİYA ÜLKEN'in, "AŞK AHLÂKI" adlı kitabını da okumanızı salık veririz. )


-ÖZGÜRLÜK ve/||/<>/> AŞK (AHLÂKI) ve/||/<>/> BİLGELİK/İRFAN

( )


-ÖZGÜRLÜK ve/||/<>/> AŞK (AHLÂKI) ve/||/<>/> BİLGELİK/İRFAN

( Üzerinde en çok (")düşündüğümüz, konuştuğumuz, beklediğimiz, aradığımız(") ve (")ağladıklarımız(")... )


-ÖZGÜRLÜK ile BAŞIBOŞLUK



-ÖZGÜRLÜK ile/ve BELİRLENİM

( Dış varlık yasası. İLE/VE Tin'in yasası. )


-ÖZGÜRLÜK ve/||/<>/< BİRİCİKLİK



-ÖZGÜRLÜK ile/ve CESÂRET



-ÖZGÜRLÜK ve/||/<> EŞİTLİK ve/||/<> DAYANIŞMA/KARDEŞLİK

( Aydınlanmanın doğurduğu ilkelerdir. Bunların, topluma yansıması, toplumda karşılık bulması, bir devrim niteliğinde olmakla birlikte, tarihî bir birikimi de gösterir. )


-ÖZGÜRLÜK ile/ve/değil/||/<>/> ESNEKLİK



-ÖZGÜRLÜK ve/<>/= ETKİNLİK



-ÖZGÜRLÜK ile/ve GÜVENLİK



-ÖZGÜRLÜK ile/ve/||/<>/< HAK

( Özgürlük, hak ile sınırlanır. | Hak ile sınırlanabilmek. İLE/VE/||/<>/< ... )


-ÖZGÜRLÜK ile/ve/||/<>/< HAK

( Haklılığı/karşılığı olmayan tüm düşünce tutumları dışarıda bırakmak. İLE/VE/||/<>/< ... )


-ÖZGÜRLÜK ile/ve/||/<>/< HAK

( Özgürlük, salt amaç olamaz. )


-ÖZGÜRLÜK = HÜRRİYET = LIBERTY, FREEDOM[İng.] = LIBERTÉ[Fr.] = FREITHEIT[Alm.] = LIBERTAS[Lat.] = LIBERTAD[İsp.]



-ÖZGÜRLÜK ile/ve İÇ ÖZGÜRLÜK

( Nedeni, kendinde olmak, kendi dışında olmamak. İLE/VE ... )


-ÖZGÜRLÜK ile/ve İÇ ÖZGÜRLÜK

( Özgürlük, hiçbir karşılık beklemeksizin yapılan iş/hizmettir. )


-ÖZGÜRLÜK ile/ve İÇ ÖZGÜRLÜK

( Özgürlük, üzüntüden kurtulmuşluk demektir. )


-ÖZGÜRLÜK ile/ve İÇ ÖZGÜRLÜK

( Özgürlük, kendini sınırlayabilme gücüdür. )


-ÖZGÜRLÜK ile/ve İÇ ÖZGÜRLÜK

( Özgürlük, zorunluluğun bilincidir. )


-ÖZGÜRLÜK ile/ve İÇ ÖZGÜRLÜK

( Özgürlük, ancak ve sadece, tarih ve kültürde olanaklıdır. )


-ÖZGÜRLÜK ile/ve İÇ ÖZGÜRLÜK

( Özgürlük isteği ve iradesi olmadıkça özgürlük kazanılamaz ve korunamaz da. )


-ÖZGÜRLÜK ile/ve İÇ ÖZGÜRLÜK

( Özgürlük, bazı yöntemlerin ya da koşulların ustaca uygulanması ya da kullanılması sonucu kazanılmaz. O, nedensel sürecin ötesindedir. Onu hiçbir şey zorlayamaz ya da engelleyemez. )


-ÖZGÜRLÜK ile/ve İÇ ÖZGÜRLÜK

( Eğer özgür olmak istiyorsanız, özgürlüğe en yakın olan adımı atmayı ihmal etmeyin. )


-ÖZGÜRLÜK ile/ve İÇ ÖZGÜRLÜK

( Özgürlüğe ulaşmak için çaba göstermelisiniz. )


-ÖZGÜRLÜK ile/ve İÇ ÖZGÜRLÜK

( Bir şey ile özdeşleşmemek, doğal ve kendiliğinden olursa, o, özgürleşmedir. )


-ÖZGÜRLÜK ile/ve İÇ ÖZGÜRLÜK

( İhtiras, emel kişiseldir, özgürleşme ise kişisel olandan kurtuluştur. )


-ÖZGÜRLÜK ile/ve İÇ ÖZGÜRLÜK

( Özgürleşme, keşfetme özgürlüğü demektir. )


-ÖZGÜRLÜK ile/ve İÇ ÖZGÜRLÜK

( Özgürleşme, bir elde ediş, bir kazanma meselesi değil, bir cesâret meselesidir. )


-ÖZGÜRLÜK ile/ve İÇ ÖZGÜRLÜK

( Özgürleşme, özgür olduğunuza inanma ve ona göre davranma cesâretidir. )


-ÖZGÜRLÜK ile/ve İÇ ÖZGÜRLÜK

( Özgürleşme, doğal bir süreçtir ve sonuçta, kaçınılmazdır. Fakat onu şimdi'ye getirmek sizin gücünüz dahilindedir. )


-ÖZGÜRLÜK ile/ve İÇ ÖZGÜRLÜK

( Özgürleşmede, emelin hem öznesi, hem nesnesi artık yoktur. )


-ÖZGÜRLÜK ile/ve İÇ ÖZGÜRLÜK

( "Anlayış yoluyla özgürleşme", kadîm ve basit bir yoldur. )


-ÖZGÜRLÜK ile/ve İÇ ÖZGÜRLÜK

( Özgürlük, terk edişten geçer. )


-ÖZGÜRLÜK ile/ve İÇ ÖZGÜRLÜK

( Özgürleştirecek olan, açık ve berrak görüştür. )


-ÖZGÜRLÜK ile/ve İÇ ÖZGÜRLÜK

( Birlik, özgürleştirir; özgürlük, birleştirir. )


-ÖZGÜRLÜK ile/ve İÇ ÖZGÜRLÜK

( Sükûnet içinde ve bağımlılıklardan kurtulmuş olmak, her türlü kişisel çıkar endişelerinin, her türlü bencilce hesapların erişemeyeceği bir yerde durmak, özgürlüğe ulaşmanın kaçınılmaz şartıdır. )


-ÖZGÜRLÜK ile/ve İÇ ÖZGÜRLÜK

( Bir kalemin minicik ucu nasıl sayısız resim çizebilirse, öylece, farkındalığın boyutsuz noktası da koskoca evrenin içeriğini çizer. Siz işte o noktayı bulun ve özgür olun. )


-ÖZGÜRLÜK ile/ve İÇ ÖZGÜRLÜK

( Kişinin, canının istediğini yapma keyfiyeti, bağımlılıktır. Halbuki, kişinin yapması gerekeni, doğru olanı yapma olanağı, gerçek özgürlüktür. )


-ÖZGÜRLÜK ile/ve İÇ ÖZGÜRLÜK

( Sizi hiçbir şey özgür kılamaz, çünkü siz özgürsünüz. )


-ÖZGÜRLÜK ile/ve İÇ ÖZGÜRLÜK

( Fincanın içindeki boşluk özgürdür. O ancak fincana ilişkin olarak görüldüğünde, fincanın içinde sayılabilir. )


-ÖZGÜRLÜK ile/ve İÇ ÖZGÜRLÜK

( Huzuru olan kişi özgür olur ve özgür olan kişi de başkalarını özgürlüğe ulaştırır. )


-ÖZGÜRLÜK ile/ve İÇ ÖZGÜRLÜK

( Yağmurun izlediği gökgürültüsü, özgürlüğe kavuşmayı simgeler. )


-ÖZGÜRLÜK ile/ve İÇ ÖZGÜRLÜK

( Unutmak zorunda değiliz; arzu ve korku son bulunca, tutsaklık da biter. )


-ÖZGÜRLÜK ile/ve İÇ ÖZGÜRLÜK

( Tutsaklığı yaratan, karakter ve mizaç dediğimiz, duygusal bağlılıklar, sempati ve antipatilerin oluşturduğu davranış kalıplarıdır. )


-ÖZGÜRLÜK ile/ve İÇ ÖZGÜRLÜK

( Unity, liberates; freedom, unites. )


-ÖZGÜRLÜK ile/ve İÇ ÖZGÜRLÜK

( image

ÖZGÜRLÜK[Sümerce] )


-ÖZGÜRLÜK ile/ve İÇ ÖZGÜRLÜK

( Freedom is freedom from worry.
You must strive for liberation.
Freedom comes through renunciation.
Non-identification, when natural and spontaneous, is liberation.
If you desire to be free, neglect not the nearest step to freedom.
Ambition is personal, liberation is from the personal.
Liberation is not the result of some means skilfully applied, nor of circumstances. It is beyond the causal process. Nothing can compel it, nothing can prevent it.
In liberation both the subject and the object of ambition are no longer.
Liberation is not an acquisition but a matter of courage.
Liberation is to believe that you are free already and to act on it.
Liberation is a natural process and in the long run, inevitable. But it is within your power to bring it into the now.
The ancient and simple way of liberation through understanding.
It is clarity that is liberating.
As the tiny point of a pencil can draw innumerable pictures, so does the dimensionless point of awareness draw the contents of the vast universe.
To be quite detached, beyond the reach of all self-concern, all selfish consideration, is an inescapable condition of liberation.
Nothing can set you free, because you are free.
Freedom cannot be gained nor kept without will-to-freedom.
Freedom to do what one likes is really bondage, while being free to do what one must, what is right, is real freedom.
The space within the cup is free. It happens to be in the cup only when viewed in connection vs. the cup.
You need not forget; when desire and fear end, bondage also ends.
It is the emotional involvement, the pattern of likes and dislikes which we call character and temperament, that create the bondage. )


-ÖZGÜRLÜK ile/ve/<>/ancak KENDİNİ GERÇEKLEŞTİRMEK

( Dışarıdan sınırlanmak kölelik, içeriden sınırlanmak özgürlük, sınırlanmamak keyfîliktir, o da kendini kaybettirir. )


-ÖZGÜRLÜK ile/değil/ne yazık ki/>< KEYFÎLİK

( Hak ile sınırlanmış olanda. İLE/DEĞİL/NE YAZIK Kİ/>< Hak ile sınırlanmamış olanda. )


-ÖZGÜRLÜK ile/değil/ne yazık ki/>< KEYFÎLİK

( Sorumluluk alıyorsak. İLE/DEĞİL/NE YAZIK Kİ/>< Sorumluluk almıyorsak. )


-ÖZGÜRLÜK ile KRİTERSİZLİK



-ÖZGÜRLÜK ile/ve MUTLULUK

( Özgür ve mutlu yaşamak için can sıkıntısını feda etmelisindir. )


-ÖZGÜRLÜK ile/ve NAMUS



-ÖZGÜRLÜK ve/||/<>/>/< ÖZELEŞTİRİ



-ÖZGÜRLÜK ile/ve/değil/||/<>/< ÖZERKLİK



-ÖZGÜRLÜK ile/ve/<> ÖZGÜRLEŞTİRİCİ EYLEM

( Özgürleşme, doğal bir süreçtir. Ve sonucunda, kaçınılmazdır. Şimdi'ye getirmek ise bizim gücümüz(tercihimiz/önceliklerimiz) dahilindedir. )


-ÖZGÜRLÜK ile/ve ÖZGÜRLÜĞE TUTSAKLIK/MAHKUMİYET



-ÖZGÜRLÜK ile/ve/değil/yerine ÖZGÜRLÜĞÜN KULLANILIŞI



-ÖZGÜRLÜK ile/ve ÖZGÜRLÜKTEN KAÇIŞ



-ÖZGÜRLÜK ve/||/<> ÖZGÜVEN

( Eminlik sunar/sağlar. )


-ÖZGÜRLÜK ile/ve/||/<> SÖZGÜRLÜK



-ÖZGÜRLÜK ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<> YALNIZLIK

( Yalnızlığı sevmeyen, özgürlüğü de sevmez. )


-ÖZGÜRLÜK ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<> YALNIZLIK

( Kişi, ancak yalnız olduğunda özgürdür. )


-ÖZGÜRLÜK ve YANSIMA



-ÖZGÜRLÜK ile/ve/<> YAPABİLME/EDEBİLME



-ÖZGÜRLÜK ile/ve/<>/= ZENGİNLİK



-ÖZNEL ÖZGÜRLÜK ve/||/<>/< NESNEL DÜZEN

( Nesnel düzen olmadan, öznel özgürlük, yalnızca bir kapristir, anarşidir, karmaşadır. Öznel özgürlük, devlet olmadan gerçekleştirilemez. )


-RAHAT/LIK ile/ve ÖZGÜR/LÜK

( ÖZGÜR: Varoluş ve etkinliği öz belirlenimli. )


-RESÛL ve MESÛL

( Resul ile mesul birdir. Resul olan mesuldür. Mesul olan resuldür. )


-SAV/İDDİAYA KARŞI, KANIT ORTAYA KOYMA SORUMLULUĞU:
GÜMRÜKTE ve/||/<> KİŞİ(İNSAN) HAKLARINDA ve/||/<> KİŞİSEL VERİ İŞLEMEDE

( Kişiye aittir.[Bunların dışındakilerde, "sav/iddia" sahibinindir.] )


-SERBEST/LİK ile BAŞIBOŞ/LUK



-SERBEST/LİK ile DAĞINIK/LIK



-SERBEST/LİK ile/ve ÖZGÜR/LÜK, HÜR/LÜK

( Fizik. İLE/VE Metafizik. )


-SERBEST/LİK ile/ve ÖZGÜR/LÜK, HÜR/LÜK

( Her zaman bulunamayabilir. Kişinin hareketlerinin sınırlanması. İLE/VE Kendinin bilincinde olmak. )


-SERBEST/LİK ile/ve ÖZGÜR/LÜK, HÜR/LÜK

( Kişi, farkındalıkta olduğu/kaldığı sürece özgürdür. )


-SERBEST/LİK ile/ve ÖZGÜR/LÜK, HÜR/LÜK

( Kişinin özgür olduğunu bilmesi, kendini bilmesidir. )


-SIZLANMA/YAKINMA değil/yerine/>< SORUMLULUK ALMAK



-SORGULANMAK ile/ve/değil/yerine SORUMLULUK/U/NU ALMAK



-Sorumlu KONUŞ!!!



-SORUMLU TUT(UL)MAK ile/ve/değil/yerine SORUMLU OLMAK



-SORUMLU/LUK ile/ve SUÇLU/LUK

( Sorumlu olmak, suçlulukla bağdaştırılmamalıdır. )


-SORUMLULUK ...:
BİRİ/LERİ İÇİN değil HERKES İÇİN



-SORUMLULUK [PAYLAŞILIR/PAYLAŞILABİLİR]



-SORUMLULUK DUYMAK ile/ve/||/<>/> SORUMLU OLMAK



-SORUMLULUK VERME ile/değil/yerine SORUMLULUK ALMA(YI SAĞLAMA)

( Sorumluluk verilmez, sorumluluk alınır. Sorumluluk alınması için koşullar, uygun yapıya büründürülür. )


-SORUMLULUK VERME ile/değil/yerine SORUMLULUK ALMA(YI SAĞLAMA)

( It's not right to "giving responsibility". Better to arrange conditions "to taking responsibility". )


-SORUMLULUK:
TEK ile/ve/||/<> TOPLU



-SORUMLULUK ile/ve AVANTAJ



-SORUMLULUK ve/<> BAKIM



-SORUMLULUK ile/ve KARAR

( Kararlılık için duyarlılık ve tedbirlilik gerekir. )


-SORUMLULUK ile/ve KARAR

( Olgun kişi, özellikle hareket içeren sorumluluklara olumlu bakar. )


-SORUMLULUK ile KEYFÎLİK

( [ne yazık ki] Yüklenilen. İLE Üstlenilen. )


-SORUMLULUK ile/ve MEKANİZMA

( Sorumluluklardan kaçmanın yolu, "Benim sorumluluklarım var" demektir. )


-SORUMLULUK = MESÛLİYET = RESPONSIBILITY[İng.] = RESPONSABILITÉ[Fr.] = VERANTWORTUNG[Alm.]



-SORUMLULUK ile/ve OLGUNLUK



-SORUMLULUK ile SEVAP OLARAK (YAPMAK)



-SORUMLULUK ile/ve SORGULAMA



-SORUMLULUK ile/ve ÜSTLENME

( Sorumluluklarımızdan kaçınırsak, sorumluluklardan kaçınmamızın olumsuz/ağır sonuçlarından kaçınamayız. )


-SORUNLU ile/değil/yerine/>< SORUMLU



-SÖYLEMEKTEN/YAPMAKTAN (")KURTULMAK(") ile/ve/<>/değil SORUMLULUKTAN (")KURTULMAK(")



-SUÇLAMAK ile/değil/yerine SORUMLU OLMAK



-TARİH BİLİNCİ ve/<> SORUMLULUK



-TARİH ve/||/<>/< ÖZGÜRLÜK İSTEĞİ



-TRAFİKTE:
"SİNİRLİ OLMAK" değil/yerine SORUMLU OLMAK

( www.plakanialdim.com )


-TRAFİKTE:
"SİNİRLİ OLMAK" değil/yerine SORUMLU OLMAK

( Facebook, KENDİNE GEL!!! sayfasına katılın, uyarın!

Kişi, kurum ve kuruluşların, "yaptıkları" fakat yapmayabilecekleri yanlış(lık)ları göstererek anlatmak üzere kurulmuş bir uyarı sayfasıdır!

Sen de uyar! )


-TRAFİKTE:
"SİNİRLİ OLMAK" değil/yerine SORUMLU OLMAK

( Sivil Yaya Girişimi )


-TRAFİKTE:
"SİNİRLİ OLMAK" değil/yerine SORUMLU OLMAK

( Emniyet Şeridi İhlâli, Makas Atanlar, Yaya Geçidine park edenlere sinirlenip söyleneceğinize, fotoğraflayıp internetten İHBAR edin! Cezası, ilgiliye gitsin... )


-TÜRK ile/ve/değil/yerine TÜRKİYE CUMHURİYETİ VATANDAŞI



-TÜZEL/HUKUKÎ SORUMLULUK ile/ve/değil/=/||/<>/>/< İNSANÎ/BİREYSEL SORUMLULUK



-VELÂYET:
ÖZGÜRLÜK ve/<> ÖZGÜNLÜK



-VUSLAT ve/değil ÖZGÜNLÜK



-YARATICI ile/ve/değil ÖZGÜN



-YETKİ ve/||/<> ÖZGÜRLÜK ve/||/<> SORUMLULUK



-YETKİ ile/ve SORUMLULUK

( YVHS: YETKİ VER, HESAP SOR! )


-YETKİ ile/ve SORUMLULUK

( YETKİ VER, HESAP SORMA! değil/yerine YETKİ VER, HESAP SOR! )


-YETKİN/LİK ve/<>/= ÖZGÜR/LÜK



-YÖNETİM ile/ve/||/<>/> YÖNETİMİN SORUMLULUĞUNUN, TARİHSEL GELİŞİMİ

( ... İLE/VE/||/<>/> Blanco Kararı ile. [1873] )


-YÖNETİMİN, KUSURSUZ SORUMLULUĞU:
"İLKE" değil/>< İSTİSNA OLMALI



-ZORUNLULUK ile/ve/||/<>/>< ÖZGÜRLÜK



-ZORUNLULUK ile/ve/değil/||/<> SORUMLULUK

( Her kişi, herkes karşısında, her şeyden sorumludur. )

 

 

MEŞRÛİYET



( 114 FaRk, 129 katkı )



-(NET/KESİN/EMİN) BİLGİ SUNMAK ile (")MÜDAHALE (ETMEK)(")



-[ne yazık ki]
ŞİDDETİN MEŞRÛLAŞTIRILMASI ile/ve/<> ÖTEKİLEŞTİRME



-ADÂLET:
SUÇU/"SUÇLU"YU ARAMAK ile/ve/değil/||/<>/< (SONUNA KADAR) MÂSUMU/MASUMİYETİ ARAMAK



-ADÂLET ile/ve/<> MEŞRÛ EŞİTSİZLİKLER



-AKILDA KESİNLİK ile/> DUYULARDA KESİNLİK



-AKLIN İLKELERİ ve/+/<> 4.[DÖRDÜNCÜ] DURUM[: KESİNLİKLE (HİÇBİR BİÇİMDE/ZAMAN) BİLİNEMEZ/LİK/LER]



-APAÇIK ile NET/LİK, KESİN/LİK

( "Mantıklı" ya da "mantıksız", apaçık olanı yadsıyamazsınız. )


-APAÇIK ile NET/LİK, KESİN/LİK

( Bilim, bilimde kesinliğin olmamasıdır. )


-APAÇIK ile NET/LİK, KESİN/LİK

( BEDÂHET: Apaçık olma durumu. | Bir konuda hazırlıksız konuşabilme yeteneği. )


-APAÇIK ile NET/LİK, KESİN/LİK

( "Logic" or "no logic", you cannot deny the obvious. )


-ARINDIRMA ile/ve KESİNLEŞTİRME



-ASLÎ UNSURLAR ile/ve/||/<> KÜLLÎ KAİDELER



-AYNEN ile/ve/||/=/<> KESİNLİKLE



-BAZI DURUMLARDAKİ YENİLGİNİN KESİNLİĞİNDE:
ÖYLE "YENİL(MEK)" Kİ ile/ve/değil/||/<>/> DÜŞMANIN KAZAN(A)MAMASI



-BELÂ'DA:
ŞERİAT ile TARİKAT ile HAKİKAT ile MÂRİFET

( Sabreder. İLE Rızâ gösterir, şükr eder. İLE Nedenini araştırır, ilmini yapar. İLE Hizmet eder. )


-BELİRGİN/LİK ile KESİN/LİK



-BİLGİ:
TÜMEL/LİK ile/ve/||/<> ÖZSEL/LİK ile/ve/||/<> NEDENSEL/LİK ile/ve/||/<> KESİN/LİK



-BİLGİDE:
TÜMELLİK ile/ve/||/<> KESİNLİK ile/ve/||/<> ZORUNLULUK



-BULMAK ile/ve TESPİT ETMEK



-DEĞER ile/ve/değil TESPİT



-DEMOKRATİK MEŞRÛİYET / KARİZMATİK MEŞRÛİYET

( Kedigillerden, enine siyah çizgili, koyu sarı postu olan, Asya'da yaşayan çevik ve yırtıcı hayvan (Felis tigris). )


-DİN ile/ve ŞERİAT



-DOĞAL ile MEŞRÛ



-DOĞRU/LUK ile/ve KESİN/LİK



-DÖLLEYİCİ KELÂM yoksa ŞERİAT



-ETİMOLOJİK MEŞRÛLAŞTIRMA ile MİMOLOJİK MEŞRÛLAŞTIRMA



-GERÇEK KESİNTİLİ(HAKÎKİYYE) ile SADECE İKİ ŞIKKI UZLAŞTIRMAYI ENGELLEYEN ile SADECE İKİ ŞIKKI DA BOŞA ÇIKARMAYI ENGELLEYEN

( İki şıkkı uzlaştırmayı ve boşa çıkarmayı birlikte engelleyen.(Sayı ya çifttir ya tektir.) Bu şey ya ağaçtır ya taştır. Zeyd ya denizdedir ya da boğulmaz. )


-GERÇEK ile/ve/değil/yerine KESİN/LİK



-GEREKÇE ile/ve MEŞRÛİYET ZEMİNİ



-GEREKLİLİK ve/> SÜREKLİLİK ve/> KESİNLİK



-GÜLMEK ile/ve/değil/<> GÜLÜŞÜNE MEŞRÛ KAYNAK BULMAK/BULABİLMEK

( Umberto Eco'nun, Gülün Adı adlı kitabını okumanızı salık veririz. )


-HAK:
KESİNLİK ve/||/<> DOĞRULUK ve/||/<> GENELLİK



-HAKARET ile/değil TESPİT



-İDDİA ile KESİNLİK



-İNANÇ ile/ve/değil/yerine TESPİT



-İTMÎNÂN değil/yerine/= KESİN OLARAK BİLME | EMİN OLMA | BİRİNE İNANMA, GÜVENME )



-İYİ ile/ve KESİN



-İZLENİM ile TESPİT



-KESİN BİLGİ ile/ve/değil/yerine YETKİN BİLGİ



-KESİN DÜŞÜNCE ile/değil/yerine TEMEL DÜŞÜNCE



-KESİN OLAN ÜZERİNE ile/ve/değil/yerine OLASILIK ÜZERİNE



-KESİN/LİK ile "KATI/LIK"



-KESİN/LİK ile KATI/LIK



-KESİN/LİK ile SABİT/LİK



-KESİN/LİK ile/ve/değil/yerine YETKİN/LİK



-KESİN ile KESKİN



-KESİN ile MÜKEMMEL

( Siz, zâten mükemmelsiniz. )


-KESİN ile MÜKEMMEL

( Mükemmelsiniz, yalnızca bunu bilmiyorsunuz. )


-KESİN ile MÜKEMMEL

( Mükemmel olan, tüm mükemmelliklerin kaynağına geri döner. )


-KESİN ile MÜKEMMEL

( Şeyler, kendi mükemmelliklerinden ötürü yıkılır. )


-KESİN ile MÜKEMMEL

( Mutlak mükemmellik, Şimdi ve Burada'dır. )


-KESİNLEŞTİRME ile/değil/yerine/>< BULANIKLAŞTIRMA



-KESİNLİK(YAKÎN) ve/<> HUZUR



-KESİNLİK ile/ve/değil BİLGİ



-KESİNLİK ile/ve DAKİKLİK



-KESİNLİK ile/ve/değil KESİNLİĞİN OLANAKSIZLIĞI



-KESİNLİK ile/ve/değil/yerine MATEMATİKSELLİK



-KESİNLİK ile/ve/değil/yerine/|| OLASILIKLI KESİNLİK



-KESİNLİK değil/yerine/>< YAKLAŞIM / YAKINLIK



-KESİNLİKLE" ile/ve/değil "TAMAMEN"



-KONU ile/ve YÜKLEM ile/ve KESİNLİK/BURHAN



-MÂKUL ile/ve MEŞRÛ

( Usa/akla uygun olan. | Akıllıca iş gören, mantıklı. | Aşırı olmayan, uygun, elverişli. İLE/VE/+/||/<> Yasanın, kamu vicdanının ve dinin doğru bulduğu. )


-MEŞHUR" ile/değil MEŞRÛ



-MESRÛ'[Ar.] ile MEŞRÛ'/MEŞRÛA[Ar. < ŞER] ile MEŞRÛH/A[Ar. < ŞERH]

( Sar'a hastalığına tutulmuş, sar'alı. kişi. İLE Şeriatın izin verdiği, şer'an caiz olan, şeriata, hukuka/yasaya uygun. İLE Açıklanmış, şerh olunmuş. | Uzun uzadıya anlatılan. )


-MEŞRÛ/İYET(GEÇERLİ/LİK) ile/ve/||/<> TUTARLI/LIK



-MEŞRÛ ve/||/+/<>/> MAKUL ve/||/+/<>/> MASUM

( Tütün[sigara vb.], çevremizdeki en çok maruz kaldığımız ve en sorunlu dayatmalardandır ne yazık ki. Tabii, bizim izin/fırsat vermememiz dışında! )


-MESRÛD[Ar. < SERD] ile MESRÛD[Fars.]

( Söylenilmiş, bildirilmiş, serd olunmuş. İLE Büyü, sihir, efsun. )


-MEŞRÛİYET:
HUKÛKÎ ile/ve/||/<> KANUNÎ



-MEŞRÛİYET ile MEŞRÛTİYET

( Yasanın, kamu vicdanının ve dinin doğru bulduğu. İLE Hükümdarla yönetilen bir ülkede, hükümdarın başkanlığı altında parlamento yönetimine dayanan hükümet biçimi. | Osmanlı döneminde, 1876 anayasasıyla başlayan ve 1918 Mondros Antlaşması'na kadar süren ve I. ve II. Meşrutiyet dönemi adlarıyla anılan süre. )


-MEŞRÛLAŞTIRMA ile KILIFLANDIRMA



-MESRÛR[< SÜRÛR] ile NEŞELİ

( SEVİNMİŞ, NEŞELİ, MEMNUN, ARZUSUNA KAVUŞMUŞ )


-MÜŞTEMELÂT/MÜŞTEMİLAT ile/ve/değil MEŞRÛTA

( Herhangi bir yapıya göre ayrı bir işlevi bulunan bölüm ya da yapı, eklentiler. İLE Belirli koşullarla vakfedilmiş ayrıcalıklar. İlk sahibi tarafından satılmama koşuluyla bırakılmış olan ev, tarla gibi gayrımenkul. | Hocaların, şeyhlerin, cami görevlilerinin yaşadığı/bulunduğu ev/yer. | İmâret, hastahane gibi kurumlarda çalışanların oturmaları için ayrılan lojman, odalar. )


-MUTLAK/LIK ile/ve KESİN/LİK



-NET/LİK ile KESİN/LİK



-ÖLÇÜ ile/ve YASALLIK/MEŞRUİYET



-ONAY ile/ve/değil TESPİT



-ÖNYARGI ile TESPİT



-PARADİGMA ile KESİNLİK



-PERCEPTION OF SERIAL TIME vs. PERCEPTION OF CONTINUAL TIME



-RESMEN ile KESİN



-SALDIRI ile/değil SAPTAMA/TESPİT/BEYAN



-SAPLAMA ile/değil SAPTAMA

( Hızla batırmak. İLE/DEĞİL Bir şeyi belirgin kılma, tespit. | Yıkanmış gümüş bromürlü tabakanın, gümüş bromür kalıntılarını eritmek için filmin kimyasal bir eriyikten geçirilmesi. )


-SAPTAMA ile/ve YAKALAMA



-SAPTIRMA ile/değil/yerine SAPTAMA



-ŞERAİT ile/ve/<> ŞERİAT

( Koşullar. İLE/VE/<> Yasalar. )


-ŞERAİT ile/ve/<> ŞERİAT

( Koşullar, yasaları harekete geçirir. )


-ŞERAT[Ar. çoğ. EŞRÂT] ile ŞERÂİT[Ar. < ŞART/ŞARÎTA] ile ŞERÎAT[Ar. < ŞER | çoğ. ŞERÂİ]

( Nişan, iz, alâmet. | Bir şeyin bayağısı, en aşağısı. İLE Şartlar, koşullar. İLE Doğru yol. | Allah'ın emri. | Âyet, hadîs ve icmâ-i ümmet esaslarına dayanan din kaideleri. )


-ŞERİA(T):
ANA IRMAK ve TÜZE(HUKUK)



-ŞERİAT EHLİ ile/ve TARİKAT EHLİ ile/ve/değil/yerine HAKİKAT EHLİ

( Sürekli, varlıktan bahseder. İLE/VE Sürekli, benlikten bahseder. İLE/DEĞİL/YERİNE Hiçliktedir. )


-ŞERİAT ile/değil "KÖKTEN DİNCİLİK"



-ŞERİAT ile/ve DEMİR



-ŞERİAT ile/ve HİKMET-İ TEŞRÎ

( Şeriat şeraite[koşullara] göredir. )


-ŞERİAT ve/<> İTAAT



-ŞERİAT ile/ve/değil ŞERİAT-I/ŞER-İ ŞERÎF



-ŞERİAT ile/ve/<>/> TARİKAT ile/ve/<>/> HAKİKAT ile/ve/<>/> MÂRİFET

( Mal/mülk. İLE/VE/<>/> Ben/Benim. İLE/VE/<>/> Ahlâk. İLE/VE/<>/> Gönüllülük. )


-ŞERİAT ile/ve/<>/> TARİKAT ile/ve/<>/> HAKİKAT ile/ve/<>/> MÂRİFET

( Fedâ. İLE/VE/<>/> Ferâgat. İLE/VE/<>/> Aşk. İLE/VE/<>/> Hizmet. )


-ŞERİAT ile/ve/<>/> TARİKAT ile/ve/<>/> HAKİKAT ile/ve/<>/> MÂRİFET

( Kişinin elindedir. İLE/VE/<>/> Kişinin elindedir. İLE/VE/<>/> Kişinin elinde değildir. Ancak kişiye iner/nüzûl eder. İLE/VE/<>/> Kişinin gönlünde ve gönüllülüktedir. )


-ŞERİAT ile/ve/<>/> TARİKAT ile/ve/<>/> HAKİKAT ile/ve/<>/> MÂRİFET

( Hz. Mûsa. İLE/VE/<>/> Hz. Davud. İLE/VE/<>/> Hz. Îsâ. İLE/VE/<>/> Hz. Muhammed. )


-ŞERİAT ile/ve/<>/> TARİKAT ile/ve/<>/> HAKİKAT ile/ve/<>/> MÂRİFET

( Varoluş/varolanlar. İLE/VE/<>/> Benlik. İLE/VE/<>/> Varlık. İLE/VE/<>/> Oluş. )


-ŞERİAT ile/ve/<>/> TARİKAT ile/ve/<>/> HAKİKAT ile/ve/<>/> MÂRİFET

( Sabır. İLE/VE/<>/> Rızâ. İLE/VE/<>/> Aşk. İLE/VE/<>/> Hizmet. )


-ŞERİAT ile/ve/<>/> TARİKAT ile/ve/<>/> HAKİKAT ile/ve/<>/> MÂRİFET

( Şeriatı tut, hakikati yut! )


-ŞERİAT ile/ve/<>/> TARİKAT ile/ve/<>/> HAKİKAT ile/ve/<>/> MÂRİFET

( Korur. İLE/VE/<>/> Yürütür, ulaştırır. İLE/VE/<>/> Öldürür. İLE/VE/<>/> Diriltir. )


-ŞERİAT ve/değil/=/<> TÜZE(HUKUK)/HAK/ADÂLET



-ŞERİATI TAMAMLAMAK/TAMAMLAYAN ile/ve AHLÂKI TAMAMLAMAK/TAMAMLAYAN



-ŞİKÂYET ile/ve/değil/yerine/||/<> TESPİT



-SINIRLANDIRMADA:
YASALILIK ve/||/<> GEÇERLİLİK(MEŞRÛİYET) ve/||/<> TOPLUMSAL GEREKLİLİK



-SÖYLEMEK ile SAPTAMAK



-SÖZLÜK ÇALIŞMASI/OKUMASI:
HERKESİN HARCI ile/ve/değil/||/<>/< HERKESİN İHTİYACI



-SUÇLAMA ile/değil/yerine TESPİT



-SÜREKLİLİK ile/ve ZORUNLULUK ile/ve KESİNLİK



-TABİÎ Kİ ile/ve/<> KESİNLİKLE



-TAHLİL ile TESPİT



-TANIM ile TESPİT



-TAYİN ile/ve/değil TESPİT



-TEHDİT ile/değil/yerine TESPİT



-TEPKİ ile/ve/değil/yerine TESPİT



-TESPİT ETMEK ile/ve ELDE ETMEK



-TESPİT ile/ve/değil/||/<>/>/< (HAKKI/NI) TESLİM



-TESPİT ile ÇIKARIM



-TESPİT ile GENELLEME



-TESPİT ile İLERİ SÜRME



-TESPİT değil/yerine/= SAPTAMA



-TESPİT ile/ve TEKLİF



-TESPİT ile/ve TEŞHİS



-YAKÎN:
KESİN/LİK ile/ve/değil YAKLAŞIK/LIK



-YASALARA UYGUNLUK(MEŞRÛİYET) ile/ve/<> YAYGINLIK



-YETKİN BİLGİ ile/değil/yerine KESİN(YAKÎN) BİLGİ



-YETKİN ile KESİN



-ZİKR:
ŞERİAT'TA ile/ve RUHULLAH'TA

( Etmezsen olmaz. İLE/VE "Edersen olmaz." )

 

 

RIZÂ[< BİLGİ/HABER]



( 140 FaRk, 165 katkı )



-ADÂLET:
"EŞİTLİK" ile/ve/değil/||/<> RIZÂ



-ADÂLET ve/||/<>/< RIZÂ ve/||/<>/< BİLGİ/HABER

( Adâletin kaynağı da, hedefi de, durumdaki/olaydaki ilgili kişilerden birinin rızâsıdır. Adâlet, insanı ve rızâsını esas almaktır! [Tabii, rızâ da, en başta, (durumdan/olaydan/tespitten/(ön) "hüküm"den) haberdar olmakla/etmekle başlar.] )


-ADÂLET ve/||/<>/< RIZÂ ve/||/<>/< BİLGİ/HABER

( Bilgi/haber vermek, rızânın;
rızâ, adâletin;
adâlet de yaşamın temeli(nde)dir/merkezi(nde)dir. )


-ADÂLET ve/||/<>/< RIZÂ ve/||/<>/< BİLGİ/HABER

( Rızâ yazısı için burayı tıklayınız... )


-ADÂLET ve/||/<>/< RIZÂ ve/||/<>/< BİLGİ/HABER

( |
  | )


-AKIL ile/ve RIZÂ



-AKİTTE:
TASAVVUN SURETİYLE BEYİ ile/ve/||/<> TEVLİYET ile/ve/||/<> TERÂBUH ile/ve/||/<> TEHASSÜR ile/ve/||/<> ŞİRKET ile/ve/||/<> İKÂLE ile/ve/||/<> MÜBÂDELE ile/ve/||/<> SARF ile/ve/||/<> TEVEHHÜP ile/ve/||/<> SULH ile/ve/||/<> BORÇ ile/ve/||/<> TEATİ ile/ve/||/<> HIYAR ile/ve/||/<> SELEM ile/ve/||/<> MEŞRÛİYET KEYFİYETİ ile/ve/||/<> RIZÂ VE MUVAFAKAT >< FUZÛLÎ



-ALLÂH İÇİN değil ALLÂH RIZÂSI İÇİN



-BAĞ:
ÖZERKLİK ve/<> HAZIR OLMA ve/<> GÖNÜLLÜLÜK/RIZÂ ve/<> HAREKETE GEÇME/GEÇEBİLME ve/<> KURABİLME(SÜRDÜREBİLME/SÜREKLİLİK) ve/<> PAYLAŞIM ve/<> GÜÇ



-BAĞLANMA ile/ve KARŞILIKLI RIZÂ



-BENLİK:
EMİR ALTINDA ile/ve/> SORGULAYAN ile/ve/> SEZGİSEL ile/ve/> BEKLENTİSİZ ile/ve/>
RIZÂ SAHİBİ ile/ve/> RÂZI OLUNAN ile/ve/> SAFLAŞMIŞ



-BİLDİRME ile/ve/değil/yerine/<> ÖNERME



-CEMÂL GÖRMEK ve/||/<> KEMÂL BULMAK ve/||/<> RIZÂ DEVŞİRMEK



-ÇIKAR(LAR)INI "DÜŞÜNMEK/İSTEMEK/BEKLEMEK" değil/yerine/>< HAK ETTİKLERİNE VE/VEYA ETTİĞİN KADARINA RIZÂ GÖSTERMEK



-DAYANÇ/SABIR ile/ve/<> RIZÂ



-DIŞINDA/GAYRI ile/değil/yerine RIZÂ



-DOSTLUKTA/YOLCULUKTA:
İKNÂ ve/||/<> RIZÂ

( [ne yazık ki] Dostlukta ya da bir yol alışta, iknâ ve rızâ değil de zorlama var ise, yoldaşlar, önce birbirini yargılamaya sonra da birbirini yok etmeye başlarlar. )


-DOSTLUKTA/YOLCULUKTA:
İKNÂ ve/||/<> RIZÂ

( Amaçları farklı iki kişinin, aynı yolda yürümesi, onları yoldaş kılmaz, bir süreliğine yol arkadaşı kılar. Birbirini taşımaz, yük olurlar. )


-GÖNÜL YAPMAK ve/||/<> RIZÂ DEVŞİRMEK



-HABERLEŞMEK ile/ve/değil HABERDAR ETMEK



-HAK ile/ve RIZÂ



-HELÂL ve/= RIZÂ



-HOŞNUT/LUK ile/ve/<> RIZÂ/RÂZI



-İBÂDET ile/ve RIZÂ



-İRTİDÂ'[< RIDÂ]/İRTİZÂ'[< RIZÂ] ile İRTİZÂH

( Bir şey kesilme, bir şeyden ziyân görme. | Beğenme, seçme. | Uygun olma, uygun bulma, râzı olma. İLE Özür dileme. | Biraz bahşiş alma. )


-İRTİDÂ'[Ar. < RİDÂ] ile İRTİDÂ'[Ar. < RIDÂ]/İRTİZÂ'[Ar. < RIZÂ] ile İRTİDÂ'[Ar.] ile İRTİDÂD[Ar. < REDD]

( Örtünme, çarşaf gibi şeye bürünme. Beğenme, seçme. | Uygun bulma, râzı olma. İLE Süt emme. İLE Yasak olan şeyden geri durma, çekinme. İLE İslâm dinini bırakarak başka bir dini kabul etme. )


-İRTİZÂ'[< RIZÂ]:
SÜT EMME



-İRTİZÂ[Ar.] ile İRTİZÂ'[Ar. < RIZÂ] ile İRTİZÂ'[Ar. < RIZÂ] ile İRTİZÂH[Ar.]

( Bir şeyin eksilmesi, bir şeyden zarar/ziyan görme. İLE Beğenme, seçme. | Uygun bulma, râzı olma. İLE Süt emme. İLE Özür dileme. | Biraz bahşiş alma. )


-İZİN ile/ve/değil/yerine/< RIZÂ



-KERÂMET değil/yerine RIZÂ



-LOKMA ile/ve/<> RIZÂ



-MUHABBET ve KARŞILIKLI RIZÂ

( Her türlü muhabbet menfaatsiz olmalıdır. )


-MURTAZÂ[< RIZÂ]:
BEĞENİLMİŞ, SEÇİLMİŞ | HZ. ALİ'NİN LÂKABI



-MURTAZI'[Ar. < RIZÂ] ile MURZI'[Ar. < RIZÂ]

( Süt emen, irtizâ' eden. İLE Bebek emziren, ırza' eden. )


-POLARİZASYON/POLARISATION değil/yerine/= UCLAŞMA/KUTUPLAŞMA



-RÂDÎ/RÂDÎYYE[Ar.] ile RÂDİYE[Ar. < RIZÂ] ile RA'DİYYE[Ar.]

( Rıza gösteren, kabul eden, boyun eğen. İLE Râzı olsun! İLE Torpil. )


-RÂZÎ/RAZİYYE[Ar. < RIZÂ] ile RAZÎ/RADÎ[Ar. çoğ. RUZAÂ] ile Râzî[Ar.]

( Kabul eden, boyun eğen, rıza gösteren. İLE Süt kardeş. | Süt emen çocuk. İLE Rey şehrine bağlı/mensup, bu şehirle ilgili olan. | İran'ın "Rey" şehrinden olan. | Sırra/râza bağlı/mensup. )


-REZÂ'/RIZÂ'[Ar.] ile RIZÂ'[Ar.]

( Süt emme. İLE Hoşnutluk, memnun olma. | "Peki" deme. | İstek, kişinin kendi isteği. )


-RIZÂ:
SATILAMAZ ve/||/<> SATIN ALINAMAZ



-RIZÂ ile AÇIK RIZÂ



-RIZÂ ve/<> BÜTÜNCÜL(KÜLLÎ) BENLİK



-RIZÂ ile/ve/değil EŞİK



-RIZÂ ile/ve HAKK

( Evrensel/ortak yasa. İLE/VE ... )


-RIZÂ ile/ve HAKK

( Candır Hakk'ın bedeli. )


-RIZÂ ile/ve HAKK

( Amaç bir rızâ! Allah'ı râzı edeceksin. Ondan sonra bak ki, o rızanın altında ne ilimler var. )


-RIZÂ ile/ve HAKK

( Ek olma, Hakk ol! )


-RIZÂ ile/ve HAKK

( Kul, Allah'tan razı olmadıkça, Allah, Kul'dan razı olmaz. )


-RIZÂ ile/ve HAKK

( Hakk, bir yetimin gözündedir. )


-RIZÂ ve/< İKNÂ



-RIZÂ >< MÜLKİYET

( [her yer] Cennet. >< Cehennem. )


-RIZÂ >< MÜLKİYET

( Nesnesini tüketmek ister. >< Mülkiyet ister. )


-RIZÂ ile/ve TESLİMİYET

( Teslim ol(a)mayan, teslim edemez. )


-RIZÂ ve ZİYÂDELİK



-SEVGİ ve/||/<>/< RIZÂ



-TAHRÎS[Ar.] ile TAHRÎS[Ar. < HIRS | çoğ. TAHRÎSÂT] ile TAHRÎZ[Ar. < HIRZ | çoğ. TAHRÎZÂT] ile TAHRÎŞ[Ar. çoğ. TAHRÎŞÂT]

( İçinde bir şey saklanılan nesne. Ambar. İLE Hırslandırma/hırslandırılma. İLE Kışkırtma, kışkırtılma. İLE Tırmalama, tırmalanma. | Yakış kaşındırma, azdırma. )


-TATMİN ve/||/<> İKNÂ ve/||/<> RIZÂ



-TEVEKKÜL ve/||/<>/> RIZÂ ve/||/<>/> SABIR

( Ulaşamadığına gösterdiğin. VE/||/<>/> Ulaştığına gösterdiğin. VE/||/<>/> Kaybettiğine gösterdiğin. )


-UZAK DURMAMAK/DURMAK ile/ve/=/||/<> RIZÂ GÖSTERMEK/GÖSTERMEMEK



-VARLIK ile/ve RIZÂ'



-YAŞAM:
| ADÂLET ve/||/<>/< RIZÂ
ve/||/<>/<
BİLGİ/HABER |

( Bilgi/haber vermek, rızânın;
rızâ, adâletin;
adâlet de yaşamın temeli(nde)dir/merkezi(nde)dir. )


-YAŞAM:
| ADÂLET ve/||/<>/< RIZÂ
ve/||/<>/<
BİLGİ/HABER |

( Rızâ yazısı için burayı tıklayınız... )


-YAŞAM:
| ADÂLET ve/||/<>/< RIZÂ
ve/||/<>/<
BİLGİ/HABER |

( |
  | )

 

 



RIZÂNIN İLK AYAĞI/DAYANAĞI, KAYNAĞI
(BİLGİ/HABER ALMA/VERME)



-[hem] ŞİFRELEME ile/ve/değil/yerine/hem de/<>/>/< VERİYİ/BİLGİYİ GİZLEME



-| VERİ ve/> BİLİ(ENFORMASYON) ve/> BİLGİ | ile/ve/+/<>/>/<
FARKINDALIK | BİLGELİK(İRFAN/HİKMET) ile/ve/+/<>/>/< ZARİFLİK/ZARÂFET

( BİLGİ: İnsan aklı sınırıları içerisinde evreni ve doğayı anlama çabası. )


-| VERİ ve/> BİLİ(ENFORMASYON) ve/> BİLGİ | ile/ve/+/<>/>/<
FARKINDALIK | BİLGELİK(İRFAN/HİKMET) ile/ve/+/<>/>/< ZARİFLİK/ZARÂFET

( Bilgi, göklere uçabileceğimiz kanatlardır. )


-| VERİ ve/> BİLİ(ENFORMASYON) ve/> BİLGİ | ile/ve/+/<>/>/<
FARKINDALIK | BİLGELİK(İRFAN/HİKMET) ile/ve/+/<>/>/< ZARİFLİK/ZARÂFET

( Yapmanız gereken şey farkında olmanın farkında olmaktır. )


-| VERİ ve/> BİLİ(ENFORMASYON) ve/> BİLGİ | ile/ve/+/<>/>/<
FARKINDALIK | BİLGELİK(İRFAN/HİKMET) ile/ve/+/<>/>/< ZARİFLİK/ZARÂFET

( Tüm sonuçlarına katlanabilmektir. )


-| VERİ ve/> BİLİ(ENFORMASYON) ve/> BİLGİ | ile/ve/+/<>/>/<
FARKINDALIK | BİLGELİK(İRFAN/HİKMET) ile/ve/+/<>/>/< ZARİFLİK/ZARÂFET

( Hiçbir uygarlık, varolan bilgiyle çatışmadan, bilgi üretemez. )


-| VERİ ve/> BİLİ(ENFORMASYON) ve/> BİLGİ | ile/ve/+/<>/>/<
FARKINDALIK | BİLGELİK(İRFAN/HİKMET) ile/ve/+/<>/>/< ZARİFLİK/ZARÂFET

( KUTADGUBİLİG: Mutluluk/saadet veren bilgi, kutlu bilgi. Çinliler, ona Edebü'l-Mülûk der; Maçinliler, onu Enîsü'l-memâlik diye adlandırır. Bu meşrık ilinin büyükleri, buna doğruca Zînetü'l-ümerâ der.
İranlılar buna Şehnâme der, Turanlılar ise Kutadgu bilig diye anar. )


-| VERİ ve/> BİLİ(ENFORMASYON) ve/> BİLGİ | ile/ve/+/<>/>/<
FARKINDALIK | BİLGELİK(İRFAN/HİKMET) ile/ve/+/<>/>/< ZARİFLİK/ZARÂFET

( | Yazaç/harf. VE/> Hece. VE/> Sözcük. |

İLE/VE/+/<>/>/<

Tümce. )


-| VERİ ve/> BİLİ(ENFORMASYON) ve/> BİLGİ | ile/ve/+/<>/>/<
FARKINDALIK | BİLGELİK(İRFAN/HİKMET) ile/ve/+/<>/>/< ZARİFLİK/ZARÂFET

( | ... VE/> "Ne, ne zaman, nerede, kim?" soruları ve yanıtlarıyla/karşılıklarıyla. VE/> "Nasıl?" sorusuyla ve yanıtlarıyla/karşılıklarıyla. |

İLE/VE/+/<>/>/<

"Neden?" sorusuyla ve yanıtlarıyla/karşılıklarıyla. )


-| VERİ ve/> BİLİ(ENFORMASYON) ve/> BİLGİ | ile/ve/+/<>/>/<
FARKINDALIK | BİLGELİK(İRFAN/HİKMET) ile/ve/+/<>/>/< ZARİFLİK/ZARÂFET

( [bilginin/kavramın/nesnenin/olgunun] | Öncesi VE/> Sonrası VE/> İçi ve dışı |

İLE/VE/+/<>/>/<

Zamanı ve Zemini )


-| VERİ ve/> BİLİ(ENFORMASYON) ve/> BİLGİ | ile/ve/+/<>/>/<
FARKINDALIK | BİLGELİK(İRFAN/HİKMET) ile/ve/+/<>/>/< ZARİFLİK/ZARÂFET

( | Letter, phoneme. AND/> Morpheme. AND/> Word. |

vs./AND/+/<>/>/<

Sentence. )


-| VERİ ve/> BİLİ(ENFORMASYON) ve/> BİLGİ | ile/ve/+/<>/>/<
FARKINDALIK | BİLGELİK(İRFAN/HİKMET) ile/ve/+/<>/>/< ZARİFLİK/ZARÂFET

( | [by] ... AND/> "What, where, when, who?" questions and answers. AND/> "How?" question and answers. |

vs./AND/+/<>/>

"Why?" question and answers. )


-| VERİ ve/> BİLİ(ENFORMASYON) ve/> BİLGİ | ile/ve/+/<>/>/<
FARKINDALIK | BİLGELİK(İRFAN/HİKMET) ile/ve/+/<>/>/< ZARİFLİK/ZARÂFET

( | Before AND/> After. AND/> Inside AND/> Outside |

vs./AND/+/<>/>/<

Time and place. )


-| VERİ ve/> BİLİ(ENFORMASYON) ve/> BİLGİ | ile/ve/+/<>/>/<
FARKINDALIK | BİLGELİK(İRFAN/HİKMET) ile/ve/+/<>/>/< ZARİFLİK/ZARÂFET

( )


-ADÂLET ve/||/<>/< RIZÂ ve/||/<>/< BİLGİ/HABER

( Adâletin kaynağı da, hedefi de, durumdaki/olaydaki ilgili kişilerden birinin rızâsıdır. Adâlet, insanı ve rızâsını esas almaktır! [Tabii, rızâ da, en başta, (durumdan/olaydan/tespitten/(ön) "hüküm"den) haberdar olmakla/etmekle başlar.] )


-ADÂLET ve/||/<>/< RIZÂ ve/||/<>/< BİLGİ/HABER

( Bilgi/haber vermek, rızânın;
rızâ, adâletin;
adâlet de yaşamın temeli(nde)dir/merkezi(nde)dir. )


-ADÂLET ve/||/<>/< RIZÂ ve/||/<>/< BİLGİ/HABER

( Rızâ yazısı için burayı tıklayınız... )


-ADÂLET ve/||/<>/< RIZÂ ve/||/<>/< BİLGİ/HABER

( |
  | )


-ANLAMAK/ANLAMAMAK ile/ve/değil/yerine (EN AZINDAN) BİRAZ BİLGİ SAHİBİ OLMAK



-ANLAŞARAK, ANTLAŞMAK ile/ve/||/<> ANTLAŞARAK, ANLAŞMAK



-ANLAŞMA ile/ve/değil/<> ANTLAŞMA

( Anlama durumunun, kişilerin birbirinin dediklerini, konusu geçen noktayı ve içeriğini/kapsamını/ayrıntılarını duymuş, bilmiş, anlamış ve belirli bir yönde düşünce, duygu ve amaç bakımından birleşmiş olmayı belirtmektedir. İLE/VE/DEĞİL/<> Ahidleşme[toplulukta/toplumda] ve/ya da muahede[iki kişinin], karşılıklı olarak bağlayıcılık özelliğiyle/koşullarıyla sözleşmesi, yeminleşmesi. )


-ANTANT[Fr.]["ANTAT" değil!] (KALMAK) değil/yerine/= ANTLAŞMAK



-ANTLAŞAMAMAK ile/ve/en azından/||/<>/< ANTLAŞAMADIĞIMIZDA ANTLAŞMAK



-Antlaşarak KONUŞ!!!



-ANTLAŞMA/AHİT/MİSAK ve UYUŞMA/AHENK



-ANTLAŞMA ile/ve/<> İŞBİRLİĞİ

( Kişinin çok fazla işbirliği içinde olabildiği çeşitli düzeyler vardır. )


-ANTLAŞMA ile/ve UZLAŞMA



-ANTLAŞMALI!



-ANTLAŞMALI ile DANIŞIKLI-DÖNÜŞÜKLÜ

( [Por. ve İsp.] KOMPRADOR: İşbirlikçi. )


-Antlaşmazlıkları unut ve SUS!!!



-BAŞLANGIÇ ile/ve/değil KAYIT TARİHİ, RESMİYET KAZAN(DIR)MA



-BELGİT/SENET ÇEŞİTLERİ'NDE:
ADİ ile RESMİ ile RE'SEN DÜZENLENMİŞ/TANZİM EDİLMİŞ ile TASDİKLİ ile HATIR ile KIYMETLİ ile TİCÂRÎ ile EMTİA



-BİLGİ/VERİ/HABER:
[ne yazık ki]
YOKSA ile/ve/değil/yerine/||/<>/>< VARSA

( "Asıp kesme." İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>< Saygı, sevgi, şefkat, merhamet, anlayış. )


-BİLGİ/VERİ ile/ve/<> DÜŞÜNCE/FİKİR



-BİLGİ/VERİ ile/ve/değil/yerine YAKLAŞIK BİLGİ

( Ulaştıklarımız, bilgi değil ancak yaklaşık bilgidir. )


-BİLME/K ile/ve/değil BİLGİSİNE SAHİP OLMA



-BİSİKLET ve/<> HABERLEŞME



-BÜŞRÂ, MÜJDE değil/yerine/= SEVİNÇLİ HABER



-ÇOK ŞEYDEN HABERDAR OLMAK ile/ve/değil/yerine BİRBİRİMİZİ DİNLEMEK



-DATA[İng.] değil/yerine/= VERİ



-DİREKTİF/TÂLİMAT değil/yerine/= YÖNERGE/BUYURU



-DOĞRULAMA, OLUMLAMA = TAHKİK = VERIFICATION[İng.] = VÉRIFICATION[Fr.] = VERIFIKATION[Alm.] = VERIFICACION[İsp.]



-DONE[Fr.] değil/yerine/= VERİ



-DÜŞÜNME (")YOĞUNLUĞU(") ile/değil/>< VERİ PAYLAŞIMI



-ELÇİ/HABERCİ değil/yerine/= ULAK



-GAYR-I HABERİYE(İNŞAÎ) ile HABERİYE(MEŞKÛKE)

( Emir, nehy, soru. İLE Şekk, şüphe. )


-GAZETE ile/ve/||/<> RESMÎ GAZETE



-GECİKME HABER VERMEK



-GENELGE ile/ve/||/<>/> YÖNERGE

( Bağlayıcılığı vardır. İLE/VE/||/<>/> Bağlayıcılığı yoktur. )


-HABER ALMA GEREKSİNİMİ ile/ve/değil/<> HABER ALMA HAKKI



-Haber DİNLE!!!



-HABER VERMEK:
GEÇMİŞTEN ile GELECEKTEN

( Herkes. İLE Peygambere özgü. )


-HABER/İHBAR ile İNŞÂ



-HABER ile/ve/<>/hem de/değil/yerine BİLGİ



-HABER ile İŞÂA/T[< ŞÜYÛ]

( Bir haberi herkese duyurma. )


-HABER ile/ve/değil/yerine İSTİHBARAT

( ... İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Sorup tahkik ederek haber alma. )


-HABER ve/||/<>/< PİŞMANLIK



-HABER ile/ve/= VERİ



-HABERCİ ile CAŞIT/ÇAŞIT

( Haber ulaştırıcı, haber veren. İLE Bir devletin ya da biri(leri)nin sırlarını, başkalarının hesabına öğrenmeyi üstüne alan kişi. | Yasadışı olan bir durumu, yetkililere bildiren kişi. | Ara bozmak amacıyla söz taşıyan kişi. )


-HABERCİ ile ELÇİ

( ULAK ile ... )


-HABERCİ ile ELÇİ

( AVATAR ile ... )


-HABERDAR OLMAK ile/ve/<> FARKINDALIK



-HABERDÂR[Ar. + Fars.] ile ALEMDÂR[Ar. + Fars.] ile FEHİMDÂR[Ar. + Fars.]

( Haberli, bilgili. İLE Bayrağı ya da sancağı taşıyan kişi. | Önder. İLE Anlayan, kavrayan. )


-HABERÎ ile/ve/değil/yerine NAKLÎ



-HABERİM OLMADI ile/değil/yerine HABERİM BİLE OLMADI

( Kendini merkeze koyarak. İLE/DEĞİL/YERİNE Kavramı, olguyu, süreci, ortak alanı/durumları göz önünde bulundurarak. )


-HABERİNİN OLMAMASI ile/ve/||/<>/ne yazık ki HABERİNİN OLMAMASINDAN, HABERİNİN OLMAMASI



-HABERLER KÖTÜ GELSE DE ile/değil KÖTÜ HABERLER GELSE DE

( Haberlerin, "kişinin algısına/yorumuna göre değişebilir" anlamına gelmesi/getirilebilmesi. İLE/DEĞİL Haberlerin, kötü/olumsuz haberler olduğunu bildirmesi. )


-HABERLEŞMEK ile/ve/değil HABERDAR ETMEK



-HABERSİZ AYRILMADA/UZAKLAŞMADA:
VAROLUP OLMAMANI UMURSAMAMAK ile/ve/<>/< VAROLUŞUNUN, ÖNEMİ/ANLAMI/DEĞERİ/FARKI YOK



-HUBÛR[Ar.] ile HUBÛR[Ar. < HABER]

( Sevinç, neşe/sürûr. | Bilginler, âlimler, fakihler, zekiler, anlayışlıklar.[< HİBR: Öğretmen. | Mürekkep. | Yahudi/İsrailoğulları bilgini.] İLE Haberler, havâdisler. )


-İBRA ile İBDÂ'/İBZA

( Alacaklının, hakkından kısmen ya da tamamen vazgeçmesi. | Borçtan kurtarma, aklama. İLE Kârı tamamen kendine ait olmak üzere bir kimseye sermaye vermek. [VİDAA: Verilen sermaye. | MÜBDÎ: Sermaye veren. | MÜSTEBZÎ: Sermaye alan.] | Sorulan soruya güzel yanıt verme. | Kandırma. )


-İLÂN ile İLÂM

( Duyuru. | Açıkça bildirme/duyurma. İLE Bildirme, anlatma. | Bir davanın, mahkemece nasıl bir hükme bağlandığını gösteren resmi belge. )


-İLK ANTLAŞMA



-İNHA[Ar.] ile YÖNERGE

( Resmi bir göreve atama ya da bir üst aşama için yazılan yazı. İLE ... )


-İSTATİSTİK ile/ve/değil VERİTABANI



-İZİN VERMEK(/"VERİRSENİZ) ile/değil/yerine UYGUN GÖRMEK(/"GÖRÜRSENİZ)



-İZİNSİZ GÖSTERİ/YÜRÜYÜŞ değil/yerine GÜVENLİK İÇİN HABER VERME GEREKLİLİĞİ



-KAYITLI(RESMî) ile KAYITSIZ(GAYRIRESMî)



-KÖTÜ HABER ile/ve/değil/yerine/||/<>/> İYİ HABER

( Hiçbir şey, sonsuza kadar sürmez. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Hiçbir şey, sonsuza kadar sürmez. )


-MAĞDUR/İYET[Ar.] değil/yerine/= KIYGIN/LIK

( Haksızlığa uğramış kişi. )


-MALZEME ile/ve VERİ



-MARİFET VERİ



-MUHTIRA[Ar.]/MEMORANDUM[İng.] değil/yerine/= YÖNERGE/ANDAÇ/GÜNLÜK

( Herhangi bir şeyi anımsatma, uyarma amacıyla yazılan yazı. | Bir devletin, başka bir develete, siyasal sorunlarla ilgili olarak yolladığı uyarı yazısı, diplomatik nota. | Andaç. | Günlük. )


-MÜSTAHBER[Ar. < HABER | çoğ. MÜSTAHBERÂT] ile MÜSTAHBİR[Ar. < HABER]

( Haber alınmış, duyulmuş, işitilmiş, istihbâr olunmuş. İLE Haber alan, duyan, işiten, istihbâr eden. )


-NESNE ile/ve VERİ/MA'LÛMÂT



-ÖNGÖRÜ ile/ve/değil/yerine/<> VERİ



-PAKT[Fr.] değil/yerine/= ANTLAŞMA



-PROTOKOL değil/yerine/= SÖZLEŞME/ANTLAŞMA, SÖZ BELGE/TUTANAK | SEÇKİN, SEÇKİNLER

( Bir toplantı sonunda imzalanan belge. | Diplomaside uyulması gereken kurallar. )


-REGÜLASYON değil/yerine/= YÖNERGE | AYARLAMA, DÜZENLEME



-RESMÎ GEÇİT değil RESM-İ GEÇİT



-SAVA/HABER ile MÜJDE



-SEVGİ:/=/<
"ANTLAŞMAK" değil/yerine NEDENSİZ DE

( Sevgi, antlaşmak değildir,
Nedensiz de sevilir.
Bazen küçük bir an için
Ömür bile verilir. )


-SİYASETNAME ile/ve/değil/||/<> GENELGE



-SÖZLEŞME/BAĞIT ile/ve/değil ANTLAŞMA



-TA'LÎM[Ar. < İLM | çoğ. TA'LÎMÂT] ile TA'LÎN[Ar.]

( Öğrenme, öğretme, öğretim, öğretilme. | Okutma, ders verme/verilme. | Meşk ile yetiştirme. | Askerlik idmanı. | İdman, egzersiz. İLE Açığa vurma/vurulma. )


-TAMİM[Ar.]/SİRKÜLER[Fr.] değil/yerine/= GENELGE | GENELEME/GENELLEŞTİRME



-TANIMAK ile/ve/değil DUYMUŞ/HABERDAR OLMAK



-TARİH ile/ve/<> VERİ



-TEVÂTÜR:
UYDURMA SÖZ değil GÜVENİLİR KİŞİLERDEN GELEN BİLGİ/HABER



-TRAFİKTE ÖNCELİKLİLER[sırasıyla]:
ENGELLİ/LER ile/ve/< HASTA/LAR ile/ve/< YAŞLI/LAR ile/ve/<
ÇOCUK/LAR, ÖĞRENCİ/LER ile/ve/< HANIM/LAR ile/ve/<
YAYA/LAR ile/ve/<
BİSİKLETLİ/LER ile/ve/< MOTOSİKLETLİ/LER ile/ve/< ACİL DURUM ARAÇLARI[hasta taşıma, itfaiye, polis] ile/ve/<
TOPLU TAŞIMA ARAÇLARI[raylı düzenler öncelikli olmak üzere!] ile/ve/<
ARABA/LAR ile/ve/< AYRICALIKLI/LAR
[her seviyedeki/konumdaki resmî makam araçları (her ne kadar güvenlikleri "önemli/öncelikli" sayılsa da!)]

( Kişiye ait arabaların sayılarının ülkemizde çok olması [ya da artmasının teşvik ediliyor olması], yolların eski olanaksızlıklara göre düzenlenmiş olması, önceliği arabalara vermek için geçerli bir neden değildir/olamaz! Tam tersine, konumları/sıraları en sondadır! [Bu zihniyeti geliştirmeyi ve yaygınlaştırmayı, her birimiz haklarımıza sahip çıkarak daha da hızlandıracağız! Lütfen!!! Sizin de farkındalığınız, desteğiniz ve katılımınızla!...] )


-TÜZÜK ile/ve/||/<>/> YÖNETMELİK



-VERİ/BİLGİ/HABER:
"HEVESİMİZİ KAÇIRMAK İÇİN" değil SÜRECİMİZİ KOLAYLAŞTIRSIN VE YOĞUNLAŞALIM DİYE



-VERİ ile/ve/> BİLİ ile/ve/> BİLGİ ile/ve/> FARKINDALIK



-VERİ ile/ve/=/<> HABER



-VERİVERMEK ile VERİ VERMEK



-YAPMAK İSTENİLEN ile/ve YAPILMASINA İZİN VERİLENLER ile/ve YAPILABİLENLER

( Güdülenme. İLE/VE Görev tanımı. İLE/VE Yetkinlikler. )


-YASA ile YÖNERGE



-YORUMLU HABER ile/değil/yerine HABER

 

 

KİŞİ(İNSAN) HAKLARI



( 169 FaRk, 213 katkı )



-(Sadece) kişi/kul hakkı için SUSMA!



-[ne yazık ki]
KİŞİNİN, ...:
KİŞİLERLE DİDİŞMESİ
ile/değil/yerine/><
DOĞAYLA UĞRAŞMASI



-[ne yazık ki]
ORTAK ALANDA:
"KİŞİSEL DAVRANIŞ" ve/||/<>/< "KEYFÎ TUTUM"

( İkisi de yapılmamalı! )


-[ne yazık ki]
VATANDAŞIN "ÇIKARLARI/(HAKLARI)" ile/değil/yerine/>< KİŞİ(İNSAN) HAKLARI



-[ne yazık ki]
VEFÂ:
ÇIKARA ile/değil/yerine/>< KİŞİYE



-[ne] KUSURSUZ KİŞİ ne de KİŞİDE/İNSANDA KUSUR

( Seveceksen, öylece sev! Ne kusursuz insan ara, ne de insanda kusur. )


-[ne] KUSURSUZ KİŞİ ne de KİŞİDE/İNSANDA KUSUR

( Kusursuz olsaydık, başkalarının kusurlarını bulup çıkarmaya o kadar meraklı olmazdık. )


-2 KİŞİ OLARAK KONUŞMAK/KONUŞULAN ile 3 VE ÜZERİ KİŞİNİN BULUNDUĞU ORTAMDA KONUŞMAK/KONUŞULAN



-3 KİŞİ/ARKADAŞ ile/yerine/ve 2, 4, 5, 6 [< üzeri] KİŞİ/ARKADAŞ

( Üç kişi, olanaksız bir üçgen oluşturduğundan, biri, öbeği[grubu] terk etmelidir. )


-3 KİŞİ/ARKADAŞ ile/yerine/ve 2, 4, 5, 6 [< üzeri] KİŞİ/ARKADAŞ

( Üç kişi, birlikte yürürken, birini yitirir. )


-ADÂLET:
"KİŞİ/ŞAHIS/ŞAHSÎ" KONU(SU) değil KİŞİLİK/ŞAHSİYET KONUSU



-ADÂLET:
KİŞİ/KUL ve/||/<> İLÂH'IN BİRLİĞİ



-ANAYASA:
DEVLETİN SINIRLANDIRILMASI ve/||/<> TEMEL HAKLAR VE BİREY HAKLARININ GÜÇLENDİRİLMESİ



-BEŞER ile/ve/>/değil/yerine KİŞİ

( Herhangi/belirli biri. İLE/VE/>/DEĞİL/YERİNE Sanatsal biri. )


-BEŞER ile/ve/>/değil/yerine KİŞİ

( Başkasının sözünü bile aktaramayan. İLE/VE/>/DEĞİL/YERİNE Kendi sözünü söyleyebilen/söyleyen. )


-