ne yazık ki ... bağlaçlı FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 245 başlık/FaRk ile birlikte,
245 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(2/2)
- BAŞARISIZLIK:
YÜKSEK HEDEFLER KOYUP ULAŞAMAMAKTAN DOLAYI değil/ne yazık ki DÜŞÜK HEDEFLER KOYUP ULAŞMAKTAN DOLAYI
- BAŞLAMAK İÇİN ile/ve/ne yazık ki/||/<>/> BAŞLAMAMAK/YAPMAMAK İÇİN
( "En" doğru zamanı beklemek. İLE/VE/||/<>/> [bazen/çoğunlukla] Olumsal/keyfî "bahane" (olabilir). )
- [BAZI/ÇOĞU DURUM/SORUN/HATA/ZORLUKTA]
"(BEN) İNSANIM" ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/< "İNSANIM" DÜŞÜNCESİNE/SÖZCÜĞÜNE SIĞINMIŞSIN/KAÇMIŞSIN/SAKLANMIŞSIN
- BELİRSİZ/LİK ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/< BÖLÜNMÜŞ/LÜK
- BEN, SENİ ...-BEN DE SENİ ...
ile/ve/ne yazık ki/||/<>/>
BEN, SENİN ...-BEN DE SENİN ...
( [İlişkilerin] Başlangıcında. İLE/VE/NE YAZIK Kİ/||/<>/> Sürecinde ve/ya da sonunda. )
- BENLİKTEN/EGODAN VAZGEÇMEMEK ve/ne yazık ki/> KENDİNDEN VAZGEÇMEK
- BENZETMELERDE:
AT ile/ne yazık ki MAYMUN
( Duygu olarak. İLE/NE YAZIK Kİ Biçim olarak. )
- BİLGİSİZLİK:
BİLMEMEK ile/ve/değil/ne yazık ki/+/||/<>/< ANLAMAYA DİRENMEK
- BİLMEMEK ile/ve/ne yazık ki/<>/> BİLMEYE/DÜŞÜNMEYE YANAŞMAMAK
- BİR İŞİN:
"KOLAY GELMESİ" ile/değil/ne yazık ki "KOLAYINA GELMESİ"
- BİR ŞEYİ ELDE ETMEK İÇİN:
ÇABALAMAK ile/ve/sonra/ne yazık ki/||/<>/> KENARA ATMAK ile/ve/sonra/ne yazık ki/||/<>/> ANLAMAK
- BİR YANLIŞIN YAPILMASINDA VE YORUMLANMASINDA:
KAZÂ ile/ve/ne yazık ki/<>/> HATA ile/ve/ne yazık ki/<>/> YEĞLEME/TERCİH
( İlk kez olmuşsa. İLE/VE/<>/> İkincei kez olmuşsa. İLE/VE/<>/> Üçüncü kez oluyorsa. )
- BİRİNE ÇARPMAK ile/ne yazık ki BİRİNİ "ÇARPMAK"
( ... İLE/NE YAZIK Kİ Yankesicilik, üçkâğıtçılık, hırsızlık. )
( İstemeden, kazayla. İLE/NE YAZIK Kİ Amaçlı, planlı. )
- BİRİNE, YENİDEN GÜVENİP FIRSAT VERDİĞİMİZDE:
"KALDIĞIMIZ YER" ile/ve/değil/ne yazık ki KANDIĞIMIZ YER
- BORÇ ALMAK/ALAN ile/ve/ne yazık ki/||/<>/> EMİR ALMAK/ALAN
- BU GECE GEL ya da/ne yazık ki/||/<>/> GELİR ECEL
- BÜROKRASİ ile/ve/ne yazık ki/<>/>< YOLSUZLUK
- CAHİL:
BİLMEYEN değil/ne yazık ki BİLMEK İSTEMEYEN, BİLMEMEKTEN "MUTLU OLAN"
- CÂHİL ile/ve/ne yazık ki/||/<>/< GÂFİL
( Sen'i bilmeyen. İLE/VE/NE YAZIK Kİ/||/<>/< Ben'i bilmeyen. )
( Bilmediğini bilir. Bilmediğini kabul eder. Bu kabul, öğrenmeye yatkın kılabilir, en azından bilene saygı göstermeyi sağlayabilir. İLE/VE/NE YAZIK Kİ/||/<>/< Bilmediğini asla kabul etmez. Asla öğrenmeye yatkın değildir ve bilene saygı göstermez. )
( Şaşırabilme becerisini henüz yitirmeyen. Merak edebilir, soru sorabilir, eğitilebilme olanağı taşıyabilir. İLE/VE/NE YAZIK Kİ/||/<>/< Şaşırmaz, düşüncelerini sorgulamaz, hatalı olabileceğini kabul etmez, eğitime gereksinim duymaz. )
( Bilenlerin yanında eziktir, bilenin konumunu/yetkisini kabul eder ve genellikle bu konuma/yetkiliye pek de sorgulamadan bakar. İLE/VE/NE YAZIK Kİ/||/<>/< Kendi, tek başına yetkidir. Başkalarının yetkisinden, özellikle de bilenlerin yetki ve konumundan nefret eder. )
( Henüz gerçeklikten kopuk değildir. Gerçeği bilmese de sezgisel olarak gerçeğe yakındır. Gerçekle arasında köprü kurabilme becerisini yitirmemiştir. İLE/VE/NE YAZIK Kİ/||/<>/< Gerçeklikten tamamen kopmuştur. Kendi hayal dünyasında, safsata ile örülmüş yüksek duvarların ardında yaşar. Gerçeğe ulaşmak için gerekli tüm bağları reddeder. )
( Uyanabilir, uyandırılabilir. İLE/VE/NE YAZIK Kİ/||/<>/< Uyandırılamaz. )
- ÇATLAMIŞ OLAN, ...:
AORT DAMARI ile/değil/ne yazık ki/>< AR DAMARI
- CESÂRET ile/değil/ne yazık ki SAYGISIZLIK
- ÇIKARIM" ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/< ÇAĞRIŞIM
- ÇİLEK ile/değil/ne yazık ki FRENKÇİLEĞİ
( ... İLE/DEĞİL/NE YAZIK Kİ Kokusuz, kırmızı ve iri meyve veren çilek türü. )
- ÇOCUĞUN GEREKSİNİMLERİ/SORUNLARI İLE "İLGİLENMEK"/KENDİ YAPABİLECEKLERİNİ "GİDERMEK" ile/değil/ne yazık ki/> ÇOCUĞU KÖRELTMEK/KAYBETMEK
- ÇOCUKLARIN, KARANLIKTAN KORKMASI
ile/değil/ne yazık ki/>
"YETİŞKİNLERİN", AYDINLIKTAN KORKMASI
- ÇOĞUNLUK ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/> SÜRÜ
- DAHA ... ile/ve (fakat)/ne yazık ki/||/<>/>< DAHA ...
( "Daha yüksek binalarımız var." İLE/VE (FAKAT)/NE YAZIK Kİ/||/<>/>< Daha kısa sabrımız var.
"Daha geniş otoyollarımız var." İLE/VE (FAKAT)/NE YAZIK Kİ/||/<>/>< Daha dar bakış açılarımız var.
"Daha büyük evlerimiz var." İLE/VE (FAKAT)/NE YAZIK Kİ/||/<>/>< Daha küçük ailelerimiz var.
"Daha çok ev gereçlerimiz var." İLE/VE (FAKAT)/NE YAZIK Kİ/||/<>/>< Daha az zamanımız var.
"Daha çok eğitimimiz var." İLE/VE (FAKAT)/NE YAZIK Kİ/||/<>/>< Daha az sağduyumuz var.
"Daha fazla bilgimiz var." İLE/VE (FAKAT)/NE YAZIK Kİ/||/<>/>< Daha az bilgeliğimiz var.
"Daha çok uzmanımız var." İLE/VE (FAKAT)/NE YAZIK Kİ/||/<>/>< Daha çok sorunumuz var.
"Daha çok ilacımız var." İLE/VE (FAKAT)/NE YAZIK Kİ/||/<>/>< Daha az sağlığımız var.
"Daha çok mal varlığımız var." İLE/VE (FAKAT)/NE YAZIK Kİ/||/<>/>< Daha az değerlerimiz var.
"Daha rahat geçinmeyi öğrendik." İLE/VE (FAKAT)/NE YAZIK Kİ/||/<>/>< Yaşam kurmayı öğrenemedik.
"Daha büyük işler yaptık." İLE/VE (FAKAT)/NE YAZIK Kİ/||/<>/>< Daha iyi işler yapamadık.
"Daha çok harcıyoruz." İLE/VE (FAKAT)/NE YAZIK Kİ/||/<>/>< Daha az şeye sahibiz.
"Daha fazla satın alıyoruz." İLE/VE (FAKAT)/NE YAZIK Kİ/||/<>/>< Daha az hoşnut kalıyoruz.
"Daha fazla söylüyoruz." İLE/VE (FAKAT)/NE YAZIK Kİ/||/<>/>< Daha az konuşuyoruz.
Daha çok nefret ediyoruz. İLE/VE (FAKAT)/NE YAZIK Kİ/||/<>/>< Daha az seviyoruz.
Daha az gülüyoruz. İLE/VE (FAKAT)/NE YAZIK Kİ/||/<>/>< Daha çok somurtuyoruz.
Daha çok sigara, alkol, şeker tüketiyoruz. İLE/VE/NE YAZIK Kİ/||/<>/>< Daha savurganca para harcıyoruz.
Daha hızlı araba kullanıyoruz. İLE/VE (FAKAT)/NE YAZIK Kİ/||/<>/>< Daha çabuk kızıyoruz.
Daha geç saatlere kadar oturuyoruz. İLE/VE (FAKAT)/NE YAZIK Kİ/||/<>/>< Daha yorgun kalkıyoruz.
Daha az okuyor, daha çok televizyon izliyoruz. İLE/VE (FAKAT)/NE YAZIK Kİ/||/<>/>< Daha az şükrediyoruz.
Yaşamımıza, yıllar kattık. İLE/VE (FAKAT)/NE YAZIK Kİ/||/<>/>< Yıllarımıza, yaşam katamadık.
Uzayı fethettik. İLE/VE (FAKAT)/NE YAZIK Kİ/||/<>/>< İç dünyamızı fethedemedik.
Havayı temizledik. İLE/VE (FAKAT)/NE YAZIK Kİ/||/<>/>< Ruhumuzu kirlettik.
Atoma hükmettik. İLE/VE (FAKAT)/NE YAZIK Kİ/||/<>/>< Önyargılarımıza hükmedemedik.
)
- DAYATMA ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/< BASKI
- DELİ/LİK ile/ve/değil/||/></ne yazık ki BİLGİSİZ/LİK / CAHİL/LİK
( Akıl, kişiyi terk etmişse. İLE/VE/DEĞİL/||/>
- DELİSİ OLMAK ile/ve/ne yazık ki/||/<>/> NANKÖRÜ OLMAK
( Ulaşamadıklarının. İLE/VE/NE YAZIK Kİ/||/<>/> Ulaştıklarının. )
- DENEME-YANILMA ile/ve/bazen/ne yazık ki DENEME-"YAMULMA"
- DEVLET DÜZENİ ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<> HÜKÜMET DÜZENİ
- DEVRİM ve/ne yazık ki/||/<>/> !KIYIM
- DİNLEMEMEK ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/>/< NANKÖRLÜK
( Bir tek, nankörler dinlemez! )
- DİRETME ile/ne yazık ki DAYATMA
- DÜN İLE BUGÜNÜN "KAVGASI/TARTIŞMASI" ve/ne yazık ki/||/<>/> YARININ KAYBI
- DÜRTÜ ile/değil/ne yazık ki/||/<>/> ZORLAMA
( [not] DRIVE vs./||/<>/>/but ENFORCE )
- [ne yazık ki]
DÜŞÜNEMEMEK ile/ve/ne yazık ki/||/<>/> ADLANDIRAMAMAK/ANLAMLANDIRAMAMAK
- DÜŞÜN(E)MEMEK değil/ne yazık ki/< "DÜŞÜNMEYİ İSTEMEMEK"
- DÜŞÜNMEDEN KONUŞMAK ve/ne yazık ki/||/<>/> SONRADAN DÜŞÜNMEK ZORUNDA KALMAK
- | "DÜŞÜNMEK" ve "İNANMAK" ve "SEVMEK" |
ile/ve/ne yazık ki/||/<>/>
EYLEMEK
( Çok fazla. İLE/VE/NE YAZIK Kİ/||/<>/> Çok az. )
- DÜŞÜNÜR ile/ve/ne yazık ki/> DÜŞÜNÜLENLERİ "DÜŞÜNÜR"
( Her uzun dönemde, ancak birkaç kişi. İLE/VE/NE YAZIK Kİ/> Geri kalanlar. )
- DUYMA(MA)K ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/> DİNLEME(ME)K
( Her dinlemiyor gibi görünen, dinlemiyor değildir! )
( Beyin ve kulak ile. İLE/VE/DEĞİL/NE YAZIK Kİ/||/<>/> Zihin, veri/bilgi, düşünce ve tutum ile. )
- EKLEM ile/ve/ne yazık ki/||/<>/> ANKİLOZ[Fr. < Yun. < ANKYLOSE]
( ... İLE Oynar eklemlerde oynaklığın kalmamasıyla eklemin işlemez duruma gelmesi, eklem kaynaşması, oynaklığın yitimi. )
- ELEŞTİRİ ile/ve/değil/ne yazık ki/< DIŞLAMA
- EVLİLİKLERİN SONLANMASI:
"AŞKIN BİTMESİ" değil/ne yazık ki/< ARKADAŞLIĞIN OLMAMASI
- FARKINDA OLMAMAK ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/< UMURUNDA OLMAMAK
- FAZLA FEDÂKÂR/LIK
ve/||/<>/>/ne yazık ki
(FAZLA) VEFÂSIZ/LIK
( Fedâkârlığın fazlası, vefâsızlığa neden olur. )
- GEÇ!:
EMİR VERMEK ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/< DÜŞÜNCESİNİ/İSTEĞİNİ DÜMDÜZ SÖYLEMEK
( Bazı/çoğu (bilgisiz/görgüsüz) kişi/ler, bazen/çoğunlukla kendini, herkesin/herşeyin merkezinde "görenler"/zannedenler, başkalarına söylediklerini, emir olarak değil zihninde ne varsa, hiçbir dilbilgisine sahip olmadan ya da uymadan, kabalıkla söyler. Bunu görür görmez, anladığımız anda, üstlerine fazla gitmemek ve bunları karıştırmamak gerekir. [Bazen de hadlerini bildirmek gerekiyorsa bildirilebilir tabii.] )
- GEÇİMSİZ/LİK ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/< SEVGİSİZ/LİK
- GEÇMİŞ ile/ve/fakat/ne yazık ki SENDE/ONDA GEÇMEMİŞ
- GEREKSİNİMİMİZ OLMAYAN ŞEYLERİ ALMAK ile/ve/ne yazık ki/||/<>/> GEREKSİNİM DUYDUĞUMUZ ŞEYLERİ SATMAK
( Gereksinim duymadığımız şeyleri almak, gereksinim duyduğumuz şeyleri satmaya neden olur. )
- GÖRÜNMEZ KAZA" ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/< GÖRÜNÜR(ÖNGÖRÜLEBİLİR) "GÖRÜNMEZ KAZA"
- GÖVDEMİZİ ...:
(YETERİNCE) KULLANMAMAK ile/ve/değil/ne yazık ki/=/||/<>/> KÖTÜYE KULLANMAK
- ENGELLİLER:
GÖVDESEL ile/ve/ne yazık ki/||/<> DUYUSAL ile/ve/ne yazık ki/||/<> İŞİTME ile/ve/ne yazık ki/||/<> KONUŞMA ile/ve/ne yazık ki/||/<>
ZİHİNSEL ile/ve/ne yazık ki/||/<> GEÇİCİ ile/ve/ne yazık ki/||/<> YAŞLILAR
- GRUPLAŞ(TIR)MA ile/ve/değil/ne yazık ki/<> KUTUPLAŞ(TIR)MA
- GÜÇ ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/> ACIMASIZ/LIK
- GÜÇ ile/ve/ne yazık ki/||/<>/> TEKELLEŞME
- GÜÇ ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/> VİCDANSIZ/LIK
- GÜZEL/LİK (ARAYIŞI) ile/ve/değil/yerine/ne yazık ki/||/<>/< "YENİ/LİK" ("İSTEĞİ/BEKLENTİSİ")
- HABERİNİN OLMAMASI ile/ve/||/<>/ne yazık ki HABERİNİN OLMAMASINDAN, HABERİNİN OLMAMASI
- HAİNLİK ile/değil/ne yazık ki BİLMEMEZLİK
- HAKİM BAKIŞ ile/ve/değil/yerine/ne yazık ki/||/<>/< YAYGIN BAKIŞ
- HAKLI OLANI, GÜÇLÜ KILAMAMAK ve/ne yazık ki/> GÜÇLÜ OLANI, "HAKLI KILMAK"
- HARÇ[Ar. < HARC] ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/< HARAÇ[Ar. < HARÂC]/BAÇ[Fars. < BÂC]
( Harcanan para. | Yükseköğrenim öğrencilerinin ödemek zorunda olduğu katkı payı. İLE Bir yerden, birinden zorbalıkla alınan para. )
- HAZCI/LIK ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/< BİLGİSİZ/LİK VE BİLİNÇSİZ/LİK
- HERKESE YETİŞMEYE ÇALIŞMAK ve/değil/ne yazık ki/||/<>/> KENDİNE GEÇ KALMAK
- HIRSIZ ile/ve/ne yazık ki/||/<>/> POLİTİK HIRSIZ
( Paramızı, şemsiyemizi, cüzdanımızı, bisikletimizi çalar. İLE/VE/NE YAZIK Kİ/||/<>/> Geleceğimizi, rüyalarımızı, yaşamımızı, emeğimizi, eğitimimizi, gülüşümüzü çalar. )
( Kişiyi seçer. İLE/VE/NE YAZIK Kİ/||/<>/> Kendimiz seçeriz. )
( Çoğunlukla polis tarafından yakalanıp cezalandırılır. İLE/VE/NE YAZIK Kİ/||/<>/> Polis tarafından korunur. )
- HİS (ETMEK) ile/değil/ne yazık ki ZANNETMEK
- HIZLI YAZMA/YAZIM ("GEREKSİNİMİ") ve/değil/ne yazık ki/||/<>/< "HIZLI GÖNDERME GEREKLİLİĞİ" YANILGISI
( Hızlı yazabiliriz. [gereksinim değildir!] Fakat her zaman hataları denetleyebilir ve düzeltebiliriz. Sorun, hızlı yazmakta değil hızlı gönderme yanılsamasında ve ne yazık ki davranış sorumsuzluğu, okuyuculara kayıtsızlık, "kendi rahatını tüm olası okuyuculara dayatma" vb. olarak açıklanabilir. )
- HUYUNU "BİLMEK" ile/ve/ne yazık ki/||/<>/> "SUYUNA GİTMEK"
- İDDİA ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/> İNANÇ
- İFRAT/TEFRİT ve/> TENKİT" değil/ne yazık ki/||/<>/< İFRAT ve/>< TEFRİT
- İKTİZÂZ[Ar.] ile/ne yazık ki !İKTİZÂZ[Ar.]
( Cildin bozulması. İLE/NE YAZIK Kİ Irza geçme. )
- YAPI/İMAR:
"BARIŞI" ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/> "AFFI"
- İNSAN KAYNAKLI YARALANMA/TRAVMALARDA:
KAZAYLA OLANLAR ile/ve/ne yazık ki/||/<> KASITLI/AMAÇLI OLANLAR
( )
- İNSANI/KİŞİLERİ MAKİNELEŞTİRMEK ile/ve/ne yazık ki/||/<>/> MAKİNELERİ İNSANLAŞTIRMAK
- İNSANLIĞI "KURTARMA" "İSTEĞİ" ile/değil/ne yazık ki/>< "İNSANLIĞA HÜKMETME İSTEĞİ"
- İNSANLIK DURUMU(") ile/değil/ne yazık ki/>< ÖNYARGI
- İŞİNE GEL(ME)ME/GELEN ile/değil/ne yazık ki/||/<>/< KOLAYINA GEL(ME)ME/GELEN
- İSTATİSTİKSEL/LİK ile/ve/ne yazık ki/||/<>/> GENELLEYİCİ/LİK
- İTİRAF ile/ve/değil/ne yazık ki TEHDİT
- İYİLER:
KAYBETMEZ <>/>/ne yazık ki KAYBEDİLİR
- KABAHAT, ...:
SENDE ile/ve/değil/yerine/ne yazık ki/||/<>/< SENİ SEVENDE
- KABIZLIK ve/ne yazık ki/||/<>/> ANAL ÇATLAK/YIRTIK
( CONSTIPATION and/unfortunately/||/<>/> ANAL FISSURE )
- KAÇMAK ile/ve/değil/ne yazık ki KOLAYINA KAÇMAK
- KADINLAR ve/ne yazık ki/||/<>/> ÖLDÜRÜLEN KADINLAR :( ((((((
( Anıt Sayaç :( (((((( )
- KÂĞIT PARA:
HÜKÜMDARIN BORCU ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/< HALKIN BORCU
- KALABALIKLAŞTIKÇA:
"AKILLANAN/LAR" ne yazık ki APTALLAŞAN/LAR
( Hayvanlar. İLE/NE YAZIK Kİ Kişiler. )
- KALINKAFALI/LIK ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/< HAYAL GÜCÜNÜN OLMAMASI
- KAPATMAK ile/ve/değil/yerine/ne yazık ki/||/>< ÜSTÜNÜ ÖRTMEK
- KAPİTALİZM:
ÜRÜN ÜRETME değil/ne yazık ki/>< MÜŞTERİ ÜRETME
- KAPİTALİZMDE:
KÂR ile/değil/ne yazık ki (")ARTI DEĞER(") (SÖMÜRÜSÜ)
- KAPLAN ile/ne yazık ki GÜNEY ÇİN KAPLANI
( ... İLE/NE YAZIK Kİ Soyu tükenmiştir. :( (((((( )
- KARBONDİOKSİT[Fr. < CARBONDIOXYDE] ile/ve/ne yazık ki/||/<>/> NİTRÖZ OKSİT
( Renksiz, kokusuz, yoğunluğu 152,0 °C'de ve 36 atmosfer basıncında kolayca sıvılaşan ekşimsi tatta bir gaz.[CO2] İLE/VE/NE YAZIK Kİ/||/<>/> Karbondioksitten, 300 kat daha zararlı sera gazı. )
- KARIŞMAK ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/< ZORLAMAK
- KARIŞTIRMAK ile/ve/değil/yerine/ne yazık ki/||/<>/< ANLAYAMAMAK
- KARIŞTIRMAK ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/> KAKTIRMAK ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/> KAKALAMAK
- KARTOPU ve/ne yazık ki/||/<>/> ÇIĞ
- KAYGI ile/değil/ne yazık ki/||/<>/> KAYGININ "YORUMU"
- KENDİ ile/ve/ne yazık ki KENDİNE YABANCI/UZAK OLAN KENDİ
( THE SELF vs./and THE SELF WHICH THE SELF STRANGE/FARAWAY )
- 43 YAŞINA KADAR ALKOL:
İÇMEYENİN BEYNİ ile/ne yazık ki/>< "İÇENİN" "BEYNİ"
(
)
( Alkol, yüzeye yakın kan damarları genişleyerek "sıcaklık duyusu" verir fakat gerçek bir durum değildir. Gövde iç sıcaklığını düşürür. )
- KIRMIZI IŞIK:
HERKESE YANMALI ve/fakat/ne yazık ki/>/< BANA YANMASIN
- KISACA ile/ve/değil/yerine/ne yazık ki/||/<>/< KABACA
- KİŞİLERİ, YARI YOLDA BIRAKMAK değil/ne yazık ki KİŞİLERİN, ÇIKARLARININ BİTTİĞİ YERDE UZAKLAŞMASI
- KIYAS ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<> HAKARET
( Kimseye ve de özellikle çocuklara, ne kıyas, ne de hakaret edilir! )
- KOMİK ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<> VAHİM
- KONFOR ALANI ile/değil/ne yazık ki "KAYGI/KORKU" ALANI
- KOPMA:
(")İNCELDİĞİ(") YERDEN ile/değil/ne yazık ki "İNCİNDİĞİ/MİZ / İNCİTTİĞİ/MİZ" YERDEN
- KOŞULLARIN "AĞIRLIĞI" değil/ne yazık ki ("BAZI") "KİŞİLERİN" DUYARSIZLIĞI/KAYITSIZLIĞI
- KÖTÜ TEMEL ve/ne yazık ki/> KÖTÜ İSTEK
- KOYUN ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/< OYUN
( ...'ın koyunu, sonra çıkar oyunu. )
- KRİZ YOK değil/ne yazık ki KERİZ ÇOK
- [ne yazık ki]
"KÜÇÜK ŞEYLERİ KONUŞMAMAK" ve/||/<>/>/ne yazık ki BÜYÜK ŞEYLERİ KONUŞAMAMAK
- KUŞ ile/ne yazık ki HUBARA KUŞU
( ... İLE/NE YAZIK Kİ Soyu tükenmiştir. :( (((((( )
- MADEN İŞÇİSİ İÇİN:
YERÜSTÜ değil/ne yazık ki/<>/>< YERALTI
( Açlık var ve kesin. DEĞİL/NE YAZIK Kİ/<>/>< Ölüm var ve olasılık. )
- MAĞDUR ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/>< ZÂLİM
- MAHKÛM[AR.] ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/< MUHTAÇ[AR.]
- MAL ile/ne yazık ki/>< KAPAROZ
( ... İLE/NE YAZIK Kİ/>< Yolsuzca ya da zorla elde edilen mal. )
- MASAL[Ar. < MESEL] ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/> MAVAL[Ar. < MEVVÂL]
( Genellikle toplumun oluşturduğu, düşe dayanan, sözlü gelenekte yaşayan, çoğunlukla insan, hayvan ile "cadı, cin, dev, peri" vb. başından geçen olağanüstü olayları anlatan edebî tür. | Boşuna söylenmiş söz. İLE/VE/DEĞİL/NE YAZIK Kİ/||/<>/> Yalan, uydurma söz. )
- MİSİLLEME ile/ve/ne yazık ki/> SAVAŞ
- MIZMIZ/LIK ile/ve/ne yazık ki/||/<>/> BASKIN/LIK / BASKICI/LIK
- MODERNLİK ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/> ÇARPIK KENTLEŞME
- MUTSUZLUK ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/< ÇOCUKLUĞUNU KAYBETMİŞ OLMAK
- [ne yazık ki]
SAYGISIZ/LIK ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/< KAYITSIZ/LIK ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/<
- ÖFKE ile/ve/ne yazık ki/> SALDIRI
- OHAL'DE, (")ÖNLEMLER("):
ANAYASAL ve YASAL ve/ne yazık ki YASADIŞI
- OKYANUSU AŞMAK ve/ne yazık ki/||/<>/> DEREDE BOĞULMAK
- OLASILIK ile/ve/değil/ne yazık ki "NİYET OKUMASI"
- OLİMPİYAT SONUÇLARI[2016]:
ÜLKELER ve/ne yazık ki/>< TÜRKİYE
(
)
( Türkiye, 1 altın, 3 gümüş, 4 bronz olmak üzere toplam 8 madalyanın sahibi oldu. )
- ÖLÜM:
KALP/BEYİN DURDUĞUNDA ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/> UNUTULDUĞUMUZDA
- OLUMSALLIK ile/ve/ne yazık ki/||/<> KEYFÎLİK
- OLUMSUZ ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/< KABA
- ÖNKABUL ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/< ÖNYARGI
( Çoğu kişi, zihinindeki önyargıları başka bir biçimde düzenlerken düşündüğünü zannetmektedir. )
( Önyargıları yok etmek, atom çekirdeğini parçalamaktan daha zordur. )
( PRE ACCEPTANCE vs. PREJUDICE )
- ÖZGÜRLÜK ile/değil/ne yazık ki/>< KEYFÎLİK
( Sorumluluk alıyorsak. İLE/DEĞİL/NE YAZIK Kİ/>< Sorumluluk almıyorsak. )
( Hak ile sınırlanmış olanda. İLE/DEĞİL/NE YAZIK Kİ/>< Hak ile sınırlanmamış olanda. )
( [not] FREEDOM vs./but/unfortunately/>< DISCRETIONARINESS )
- ÖZGÜRLÜK ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<> YALNIZLIK
( Yalnızlığı sevmeyen, özgürlüğü de sevmez. )
( Kişi, ancak yalnız olduğunda özgürdür. )
( FREEDOM vs./and LONELINESS )
- ÖZLEM ve/ne yazık ki/||/<> SIKILMA ve/ne yazık ki/||/<> TUTULMA
( Geride bıraktıklarımızı. VE/NE YAZIK Kİ/||/<> Elimizin altındakinden. VE/NE YAZIK Kİ/||/<> Ulaşamadıklarımıza. )
- PARAN:
VARSA ile/ne yazık ki YOKSA
( Sayarlar. İLE/NE YAZIK Kİ "Satarlar." )
- PATATES ve/ne yazık ki/> SOLANİN
( Kimyasal Tehlike: Solanin:
Patateslerin filizlenmesiyle birlikte, özellikle filizlerin ve yeşil renkli bölümlerin oluştuğu bölgelerde "solanin" adlı toksik bir alkaloid üretimi artar. Solanin, sinir sistemi üzerinde olumsuz etkiler yapabilir ve mide bulantısı, kusma, ishal gibi belirtilere yol açabilir. Bu nedenle, filizlenmiş ve yeşillenmiş patateslerin tüketimi önerilmez.
Patatesin Filizlenme Nedenleri:
Patatesler, doğal bir depolama sürecinin parçası olarak filizlenir. Filizlenme, patatesin sıcaklık, ışık ve nem gibi çevresel koşullara maruz kaldığında oluşur. Bu koşullar, patateslerin büyüme hormonlarını[giberellinler] etkinleştirerek filizlenme sürecini başlatır.
Patatesi Saklama Koşulları
Patatesler, 4 - 10°C arasında, serin ama donma noktasının üzerinde saklanmalıdır.
Orta derecede nemli bir ortam tercih edilmelidir. Aşırı nem, çürümeye neden olabilir.
Patatesler karanlık bir ortamda saklanmalıdır. Işık, klorofil üretimini artırarak patateslerin yeşillenmesine ve solanin üretimine yol açar.
Patateslerin saklandığı alan iyi hava almalı, plastik torbalar yerine delikli kutular ya da bez torbalar yeğlenmelidir. )
- PBH ile/ve/ne yazık ki/||/<>/< PBH
( Polikistik Böbrek Hastalığı. İLE/VE/NE YAZIK Kİ/||/<>/< Pek Bilinmeyen Hastalık. )
- PİŞMANLIK:
YAPTIKLARIMIZDAN ile/ve/değil/yerine/ne yazık ki/||/<>/> YAPMADIKLARIMIZDAN
( Zamanla geçer. İLE Çözümü yoktur. )
- PUL ile/ve/ne yazık ki/||/<>/> KUL
( Varsa pulun, cümle âlemdir kulun. )
- RANT ve/ne yazık ki/> "RAHAT"/LIK
- REDDETMEK ile/ve/değil/ne yazık ki/+/||/<>/> ÜZERİNDE/HAKKINDA DÜŞÜN(E)MEMEK
- SABIR ile/ve/değil/<>/ne yazık ki ÇIKAR
- SABRI SINAMAK ile/ve/ne yazık ki/||/<> SABRI ZORLAMAK
- SAÇMALAMAK ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/< SAYGISIZLAŞMAK
- SAÇMA/LIK:
KİŞİNİN ÇIĞLIĞI ile/ve/ne yazık ki/||/<> DÜNYANIN SESSİZLİĞİ/SUSKUNLUĞU
- SAĞLIK ></ne yazık ki YARIMLIK
( ... >< Sakat ve sağlıksız olma durumu. | Kasık fıtığı. | Paranın yarısı. )
- SAMİMİYET ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/> ÇIKAR
- SANA YAPILAN "KÖTÜLÜK" ile/değil/yerine/ne yazık ki/>< SENİN YAPTIĞIN KÖTÜLÜK/YANLIŞ/HATA
( Unut/abil! İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Unutma! )
- SARAN ile/ve/ne yazık ki/||/<>/> SAĞAN
- SAYGINLIK/İTİBAR ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/< BEKLENTİ
- ŞEHZÂDE[Fars.] ile/ne yazık ki/||/<> ŞEYHZÂDE
( Sultan çocuğu. [eril] İLE Şeyh çocuğu. )
- SEN ÇOK DEĞİŞTİN ile/değil/ne yazık ki SENİ ESKİSİ GİBİ KULLANAMIYORUM
( (Hint Denizi'ndeki bir adanın adından) Bir cins kokulu sandal ağacı, yalancı öd ağacı. | Bir cins mısır. )
- SESLİ DÜŞÜNME ile/<>/ne yazık ki SÖYLENME
- SESSİZLEŞME/SUSKUNLAŞMA:
DİNLEYENİMİZ OLMADIĞINDA ile/ve/ne yazık ki/||/<>/> ANLAYANIMIZ OLMADIĞINDA
- SEVME/SEVGİ ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/< İŞİNE YARAMA
( Çoğunlukla, kişilerin ne kadar işine yarıyor/yaramıyorsak, bizi o kadar çok/az "severler". )
- [ne yazık ki]
ŞİDDETTEN DOLAYI ... ile/ve/değil/ne yazık ki/<> "BİZİM/SEN"İN "SESSİZLİĞİNDEN/TEPKİSİZLİĞİNDEN DOLAYI ..."
- ŞIHBIZINCI ile/ve/ne yazık ki/||/<>/< KANI ALMAZ
( Açıkgöz, uyanık. İLE/VE/NE YAZIK Kİ/||/<>/< Kıskanç, çekemeyen. )
- SINAMAK ile/ve/ne yazık ki/||/<> İNDİRGEMEK
- SOĞURMA ile/ve/ne yazık ki/||/<>/> SÖMÜRME
- SONRA ile/ve/ne yazık ki/||/=/<>/> HİÇBİR ZAMAN
- SORULMAMIŞ/İSTENİLMEMİŞ ÖNERİ/TAVSİYE ile/ve/ne yazık ki/||/<>/< MASKELİ AŞAĞILAMA
- SORUN/SIKINTI:
FARKLI OLMAK/TA ile/ve/||/<>/ne yazık ki FARKINDA OLMAMAK/TA
(
)
- SORUN ile/ve/ne yazık ki/||/<>/< SORUNUN OLMAMASI SORUNU
- SÖYLEM ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/> SÖYLENTİ
- SÖYLENTİ ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/> DEDİKODU
- SU ile/ve/değil/||/<>/>/ne yazık ki "İNAT"
( Doğada. İLE/DEĞİL/||/<>/>/NE YAZIK Kİ İnsanlaşamamış olanda. )
( İkisinin de önünde hiçbir şey duramaz! )
- SUÇ VE CEZÂ ile/ne yazık ki/>< "GÜÇ VE CEZÂ"
- SUSKUN/LUK ile/fakat/ne yazık ki "GEVEZE/LİK"
( [Her zaman] Bilgeliğin belirtisi değildir. İLE/FAKAT/NE YAZIK Kİ Aptallığın belirtisidir. )
- TAHRİK ile/ve/ne yazık ki/||/<>/> TAHRİP
- TAKDİR-İ İLÂHÎ ile/değil/ne yazık ki TAKDİR-İ "İDÂRÎ/SİYÂSÎ"
- TANIYORUM ile/ve/ne yazık ki UTANIYORUM
- TARİH:
OLDUĞU GİBİ ile/değil/ne yazık ki "OKUNDUĞU" GİBİ
- TARİHTE/TOPLULUKLARDA/KİŞİLERDE:
ÇÖKÜŞ ile/ve/değil/yerine/ne yazık ki/||/<>/>< SIÇRAYIŞ
( Çoktur. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/NE YAZIK Kİ/||/<>/>< Azdır. )
- TEĞET:
| FAKİR ve ORTA İÇİN | ile/değil/ne yazık ki ZENGİN İÇİN
(
)
- TOPLUMLARI:
BİLGİNLER/AYDINLAR AYDINLAT("A")MAZSA ne yazık ki/> ŞARLATANLAR ALDATIR
- TRAVMA:
DOĞA KAYNAKLI ile/ve/ne yazık ki/||/<> İNSAN KAYNAKLI
- TÜMEVARIM ile/değil/ne yazık ki GENELLEME
- TÜRKÇE, LASTİK GİBİDİR/BİR DİLDİR değil/ne yazık ki (CAHİL/AHMAK) KİŞİ, HERŞEYİ, HER YERE (OLMADIK YERLERE) ÇEKER/ÇEKEBİLİR
- UCUZ ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/< UCUZLAŞTIRILMIŞ
- UKALÂLIK ile/ve/ne yazık ki/||/<>/> HAKARET
- ULAŞ/IM ile/ve/değil/<>/ne yazık ki BULAŞ/IM
- ULUSLARARASI HUKUK ile/ve/değil/ne yazık ki KARŞILIKLI "KABUL"
- ULUSLARARASI ŞİRKET/LER ile/değil/ne yazık ki "ULUS AŞIRI" ŞİRKET/LER
( ... İLE/DEĞİL/NE YAZIK Kİ Hedef ülkeleri/kitleleri ve dünyayı, çıkarları doğrultusunda yönetme/yönlendirme çabası/"başarısı" peşinde koşan şirketler. )
- UTANÇ:
BENCİL OLMAK ile/değil/ne yazık ki BENCİL GÖRÜNMEK
( [ne yazık ki] Kişiler, bencil olmaktan değil "bencil görünmek"ten utanır. )
- VİCDAN/LI ile/değil/ne yazık ki/>< KORKU/KORKAK
- YADIRGAMAK ile/ve/ne yazık ki/||/<>/> "YARGILAMAK"
- YAKINDIĞIMIZ" ile/ve/değil/yerine/ne yazık ki/||/<>/< (")YAKINIMIZ(")
- YALAN/YANLIŞ ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<> "ÇOK AKILLICA OLAN"/KANDIRMA
( Yapılmaması gereken [yapılmamalı!]. İLE/VE/DEĞİL/NE YAZIK Kİ/||/<> Yapılan, yapılmaya çalışılan. )
- YALNIZ OLMAK/KALMAK/BIRAKILMAK ile/ve/ne yazık ki/||/<>/> SENİ, YALNIZ HİSSETTİREN KİŞİLERLE BİRLİKTE OLMAK
( Daha kötü. İLE/VE/NE YAZIK Kİ/||/<>/> En kötüsü. )
- YANGIN ile/ne yazık ki/||/<> PATLICAN YANGINI
- YANLIŞ ile/değil/ne yazık ki KARAR
( Bir yanlışı tekrar ediyorsan, artık o bir yanlış değil karardır. )
- YANLIŞLIKLA ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/< TANIMADAN
- YAPTI, YAPACAĞINI" "(YİNE)" ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<> BEN YAPMADIM/YAPMAMIŞIM, YAPABİLECEĞİMİ
- YAPTIĞIMIZ ile/ve/ne yazık ki/||/<>/> YAPMAYABİLECEKKEN YAPTIĞIMIZ
( Her birinin sorumluluğu ve olumlu ya da olumsuz bir karşılığı vardır/oluşur. İLE/VE/NE YAZIK Kİ/||/<>/> Karşılığı, seviyeli olarak çok daha ağırlaşır. )
( İstenç/irâde ile yaparız. İLE/VE/NE YAZIK Kİ/||/<>/> Direncimizi/ihtiyârımızı etkin tutmayı yeğleyerek yapmayabiliriz. )
- YAPTIĞINI "ÖVMEK" değil/ne yazık ki/> YAPTIĞINI YIKMAK
- YARALANMA/TRAVMA ÇEŞİTLERİNDE:
DOĞA KAYNAKLI ile/ve/ne yazık ki/||/<> "İNSAN KAYNAKLI"
- YARDIM/CI/LIK ile/ne yazık ki !YARDAK/ÇI/LIK
( ... İLE Özellikle kötü işlerde birine yardım eden kişi. )
- YARGILAMAK ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/> ZORLAMAK
- YARGISIZ "İNFAZ" ile/ve/değil/ne yazık ki/<>/> "YARGILI" İNFAZ
- YAŞ ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/< KİLO
- YAŞAM:
OYUN ile/ve/ne yazık ki/||/<> "KÖŞE KAPMACA" OYUNU
( Yaşam oyunu, sadece "köşe kapmaca" oyununa düşürüldüğünden ve bu oyunu da, bir köşeyi tutanın, eline geçirdiği köşeyi hiç bırakmamasından dolayı tıkanmasıyla ne oyun, ne barış, ne de huzur kalmıştır. Oyun, tekrar eşit koşullardan başlatılana kadar bir şeylerin düzelmesi de pek olası görünmüyor. )
- YAŞAMIN, NEYİ, (NE KADAR VE NE ZAMAN):
(")GETİRİP(") ile/ve/ya da/hem de/ne yazık ki/||/<> (")GÖTÜRECEĞİ(")
- YAŞAYANLAR ile/fakat/ne yazık ki ÖLENLER
( Ölenlerin gözlerini kapatıyor. İLE/FAKAT/NE YAZIK Kİ Yaşayanların gözlerini açamıyor. )
- YAŞLANDIĞIMIZDAN DOLAYI OYUN OYNAMAKTAN VAZGEÇMEK
değil/ne yazık ki
VAZGEÇTİĞİMİZDEN DOLAYI OYUN OYNAMAMAK
- YAZ TATİLİ ve/ne yazık ki/||/<>/> PARANIN KATİLİ
- YEMEK:
ACIKINCA ile/ne yazık ki ÜZÜLÜNCE ile/ne yazık ki KIZINCA
( Sofradakileri. İLE/NE YAZIK Kİ Kendimizi. İLE/NE YAZIK Kİ Birbirimizi. )
- YİRMİ YIL ÇALIŞAN ÖĞRETMEN:
[ya] BİR YILLIK "DENEYİMİNİ", YİRMİ YIL BOYUNCA TEKRAR EDEN
ile/değil/yerine/ne yazık ki/ya da/><
YİRMİ YILLIK DENEYİMİ OLAN
- YOKSULLUK ile/ve/ne yazık ki/> MUTLAK YOKSULLUK
- YORULMAK" ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/< SÖZCÜK DAĞARCIĞI/N YETERSİZ
- YÜKSEK UYARANLARIN (KEYİF VERİCİLERİN) ÇOĞU ...:
"KAZANIM" değil/ne yazık ki/></< KANDIRMACA/ALDATMACA
- YÜRÜTME ile/ne yazık ki "YÜRÜTME"
( Sürdürme. İLE/NE YAZIK Kİ Çalma. )
- [ne yazık ki]
ZAN ile/ve/ne yazık ki/||/<>/> İFTİRA
- [ne yazık ki]
ZARARLILARIN TÜKETİMİNDE:
(")İLGİLİ(/LİK)(") ile/ne yazık ki/<>/> ALICI(/LIK) / MÜŞTERİ(Sİ OLMA) ile/ne yazık ki/<>/> BAĞIMLI(/LIK)
( Başlangıçta. İLE/NE YAZIK Kİ/<>/> Ortada. İLE/NE YAZIK Kİ/<>/> İleride. )
- ZEKÂ değil/ne yazık ki BOŞLAMA(İHMAL)
( Çocukların, telefonda/tablette oyun bulup oynaması, zeki olduğunu değil ne yazık ki, boşlandığını gösterir. )
- ZEKÎ ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/< SİNSİ
- ZENGİN ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/< HESAPSIZ
- ZENGİNİN YÜRÜDÜĞÜ ile/ne yazık ki FAKİRİN YÜRÜDÜĞÜ
( Sindirebilmek için. İLE/NE YAZIK Kİ Bulmak için. )
- ZOR(UN)DA KALMAMIŞ/LIK ile/ve/ne yazık ki/||/<>/> ÇOCUK KALMIŞ/LIK
itibarı ile 245 başlık/FaRk ile birlikte,
245 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(2/2)
(1996'dan beri)