HİZMET

Bâyezîd-i Bestâmî bir davete katılmış.

Yemek verilmiş. Yatsı namazı için orada bulunanlar abdest vs. işlerini görmekle meşgulmüş.

Bu sırada bir yaşlı bir adamın kendi başına bir köşede elindeki ibrikle abdest almaya çalıştığını görmüş.

Etrafta bu kadar, o yaşlı adama hizmet edecek kişi varken hiç kimsenin kalkıp da yardım etmemesi dikkatini çekmiş.

Fevkalâde ferâset sahibi olan Bâyezîd-i Bestâmî, yaşlı adamın yanına gitmiş.

Usulcacık ibriği tutarak, ibriği almak için izin istemiş. O zât da, pek memnun olmuş.

Ayaklarına da suyu döküp yaşlı adamın potinlerini giydirdiği sırada, yavaşça kulağına eğilen Bestâmî:

"Amcacığım sen gençliğinde hiç hizmet etmedin mi ki, şu insanların hiçbiri sana hizmet etmiyor? Bu nasıl bir iş merak ettim."

Yaşlı adam uzun uzun tebessüm etmiş, o da Bestâmî'nin kulağına eğilerek:
"Ah güzel evlâdım, elbette hizmet ettim. Hizmet ettim, hem de senelerce mürşidime, ihvânıma hizmet ettim. Elimden geldiği kadar mahlûkata hizmet ettim.

Hiç etmeseydim, senin gibi bir kutb-ı âlem benim ayaklarıma su döker miydi?"