
KAMÇI
İbrahim Edhem'in yatağını her sabah bir başka câriye düzeltirmiş.
Bir gün câriyenin biri, yatağı düzeltirken imreniyor ve şu yatakta ben de yatayım biraz diyerek, yatağa uzanır, uyuyakalır.
O sırada Edhem gelir, câriyeyi kendi yatağında uyur görünce kızar, kırbaçlamaya başlar.
Câriye neye uğradığını bilmez, birden fırlar yataktan.
Edhem durmadan vururken, câriye gülermiş. Edhem buna hayret etmiş. Câriyeye sormuş:
"Seni dövdüğüm halde neden gülüyorsun?"
Câriye: "Ben şu yatakta ancak yarım saat yattım, bu kadar kamçı yedim. Burada yıllardır yatan sen, acaba ne kadar kamçı yiyeceksin?" deyince,
Edhem'i derin bir düşünce alır.
Bir gün câriyenin biri, yatağı düzeltirken imreniyor ve şu yatakta ben de yatayım biraz diyerek, yatağa uzanır, uyuyakalır.
O sırada Edhem gelir, câriyeyi kendi yatağında uyur görünce kızar, kırbaçlamaya başlar.
Câriye neye uğradığını bilmez, birden fırlar yataktan.
Edhem durmadan vururken, câriye gülermiş. Edhem buna hayret etmiş. Câriyeye sormuş:
"Seni dövdüğüm halde neden gülüyorsun?"
Câriye: "Ben şu yatakta ancak yarım saat yattım, bu kadar kamçı yedim. Burada yıllardır yatan sen, acaba ne kadar kamçı yiyeceksin?" deyince,
Edhem'i derin bir düşünce alır.