
TASAVVUF
Tatmayan bilmez.(Men lem yezuk, lem ya'rif)
Hem o, Hem o'dur.
Ne o, Ne o'dur.
Girme!-Girme!(Yola girmeden önce); Çıkma!-Çıkma!(Girdikten sonra) ilkesince yaklaşmak gerekir.
ZEN'dir.
Dalgıçlıktır.
TASAVVUF:
TASFİYE-İ NEFS
TEZKİYE-İ KALP
TAHLİYE-İ RUH
Gönüle girmektir.
Kalbin tasfiyesidir.
Unutma ilmidir. Unutabilmeyi bilmektir.
Korku halini aşk ahlâkına dönüştürme uğraşıdır.
Kalbe aslî sâfiyetini temin etmektir.
Kimsenin gönlünü kırmamak/yıkmamaktır.
Aşka âşık olmak, temel konusudur.
Hakikat ilmine yapışmaktır.
Hakîkate ermektir.
İlm'i ledünnî bilmektir.
Mârifete ermektir.
Nur ile nur olmaktır.
Davaları terk, mânâları setr etmektir.
Fenâ ile anı hak eylemektir.
Hak rızâsını aramaktır.
Hak rızâsını bulmaktır.
Hak yolunda ölmektir.
Hak Cemâl'ini görmektir.
Hak'tan ayrılmamaktır.
Hak'tan râzı olmaktır.
Hak ile dirilmektir.
Allahü Teâlâ'nın seni senden öldürmesi ve seni kendisiyle diriltmesidir.
O'nun eseridir. Yeryüzünde kâh gizli olur, kâh âşikâr.
Kulun nefsini yok edip, Hak ile hak olarak Hakk'ın iradesiyle hareket etmesidir.
@ Peygamberin hayatını yaşama çabasıdır.
Nefsi pâk eylemektir.
Kendi nefsini bilmektir.
Nefsânî, yersiz iddialardan berî durmaktır.
Beşerî sıfatları söküp atmaktır.
Kötü ve düşük huylardan berî olmaktır.
Ahde vefadır.
Mahlûkata hizmettir.
Haram ve nehiy olana bakmamaktır.
Yapılan amelin özüdür.
İlm-i şeriatın bir kaynağıdır.
Tüm ümmete nasihattir.
Abd-i hâss olmaktır.
Şeriatte durmaktır.
Yâr olup, bâr olmamaktır.
Tarikate girmektir.
Hatayı setr eylemektir.
Zikre devam etmektir.
Esrârı gizlemektir.
Vecd halini bulmaktır.
Kutbiyete varmaktır.
Gavs-ı a'zam olmaktır.
Kurbiyet ubudiyettir.
İbadeti sevmektir.
Birliktir.(ikilik değildir.)
Gerçek tevhid yoluyla kişinin bireysel kurtuluşa ulaşma çabasıdır.
Tasavvuf'ta hükme varma çabası olmaz!
Teori anlatmaz, pratik ipuçları verir.
Aşkın bilgelik halidir.
Herhangi bir dünya görüşü yoktur.
Varoluş için bir açıklaması.
Hiçbir şeyi açıklamaz, gizleri gösterir.
Öyküler, mecazlar, deyişler ve şiirler kullanır.
Öyküleri felsefî değildir, ipuçları ve fısıltı niteliğindedir.
Öyküler kullanılır fakat öyküleri şok etkisi yaratır, ikna edici ve baştan çıkarıcıdır, şiirselliği ve ritmi vardır. Bu öyküler üzerine düşünülmez, özümsenir. İpuçları verir fakat çok yoğun ve etkilidir. Rahat bir şekilde, samimi ve açık kalple dinlenmelidir.
Doğal olarak ve içtenlikle dinleyenler ne olduğunu anlayabilirler.
Ucları reddeder, ortadakini seçer.
Zihne karşı değildir, zihne tamamen kayıtsızdır.
Aydınlanma ve gönül uyanıklığıdır.
Yolu, aşığın, gönül vermişin yoludur.
Dinin nasıl olması gerektiği hakkında bir ipucudur.
Teknikler ve yöntemler hakkında; ne'ler hakkında değil, nasıl'lar hakkında konuşulur.
Özgürlüktür. Çevrenizde bir sistem oluşturmaz. Belli bir sisteme inanmanızı söylemez. İnançtan değil, güvenden bahseder.
Terk-i devâîdir.
Terk-i kıyl ü kaaldir.
Bezl-i bâb-ı atâdır.
( Cömertlik kapısını iyice açıp Allah için harcamaktır. )
Hidâyet-i Hüdâ'dır.
( Allah'ın insanı doğruya eriştirmesidir. )
Hâli murakabe, istikbâli muhasebedir.
Cenâb-ı Hakk'a rabt-ı kalbdir.
( Gönlü Allah'a bağlamaktır. )
Hüsn-i hulk ve edebtir.
( Güzel ahlâk ve iyi terbiyedir. )
Yâr olup bâr olmamaktır.
( Dost ve yakın olup yük olmamaktır. )
İrâdedir.
Bezl-i nefs ve ruhtur.
( Nefsi ve ruhu yolunda ve ölçüsünde yeteri kadar kullanmak ve sarfetmektir. )
Vakti, ganimet bilmektir.
Kabul-i şer' ve terk-i tekellüftür.
( Şeriati kabul etmek, güçlüğe ve gösterişe kapılmayıp terk etmektir. )
Tearrüftür.
( Ma'rifet havasına girip ârifleşmektir. )
Tevbe ve telkindir.
Kalbi sâf etmektir.
Buğz-i dünyadır.
( Dünyayı sevmemektir. )
Ulûm-i enbiyâdır.
( Peygamberler ilmidir. )
Kâffe-i ulûmün zübdesidir.
( Tüm ilimlerin özü ve en seçkin bölümüdür. )
İctihadın esasıdır.
Kitmân-i maânidir.
( Mânâları gizlemektir. )
Vecd, semâ', hâldir.
Terk-i tâmmâttır.
( Büyük belâları terketmektir. )
Beyt-i mihr u vefâdır.
( Sevgi, dostluk ve vefâ evidir. )
Terk-i evtan, hicr-i ihvândır.
( Nefis yurdunu terketmek kardeşlerden ayrılmaktır. )
Terk-i tesallüftür.
( Kibirden dolayı kendini olduğundan fazla övmeyi terketmektir. )
Rızâ-yı Hakk'ı celbdir.
( Hakk'ın hoşnutluğunu kendine doğru çekmektir. )
Etvar-ı kalbi bilmektir.
( Kalbin tavırlarını bilmektir. )
Hakk'ın bir şem-i şu'ledârıdır.
( Cenâb-ı Hakk'ın gönüllerde füyuzat mumunu alev alev yakandır. )
İnâbettir.
( Günahlardan tevbe edip Hakk'a sıdk ile dönmektir. )
Kerâmetfürûşluk etmemektir.
( Kerâmet satıcılığı yapmamaktır. )
Geçen ömür için teessftür.
Tahalluk ve telâttuftur.
( Güzel huy edinmek ve şefkatle, kolaylık ve tatlılıkla muamele etmektir. )
Mâsebaktan sükûn-i kalbdir.
( Geçen şeylerden sıyrılıp kalbi sükûnete kavuşturmaktır. )
Zühd ve takvânın özüdür.
Tarikata muhkem bağlanmaktır.
Havf ve heybeti ref' ile üns ve kurbdür.
( Korku ve heybeti kaldırıp alışkanlık ve yakınlık sağlamaktır. )
Mâye-i evliyâdır.
Fünûn-i kâmilinin umdesidir.
( Kâmil insanların ilim ve fenlerinin dayanağıdır. )
İtikadın kutudür.
( İtikadın günlük azığıdır. )
Rehnümâ-yi râh-i vahdettir.
( Vahdet yolunun göstericisidir. )
Bâtın-i ilm-i şerîattir.
( Şerîat ilminin içyüzüdür. )
Cenâb-ı Hakk'a tevekküldür.
Tarik-ı ehl-i vahdettir.
( Vahdet ehlinin yoludur. )
Terk-i hubb-i mâsivâdır.
( Allah'tan başka herşeye karşı olan sevgiyi terketmektir. )
Temennâ-yi lika-i Kibriyâ'dır.
( Cenâb-ı Kibriyâ'ya kavuşmayı temenni etmektir. )
Terk-i âdettir.
( Beşeri zaaflarla vücud bulan birtakım âdetleri terketmektir. )
Daima Hakk'a zikir, her şeyde Hakk'ı fikirdir.
Her halde ehlullah'a tebettüldür.
( Dünyadan el-etek çekip Allah dostlarına bağlanmaktır. )
Tenvir-i kalbdir.
( Kalbi aydınlatmaktır. )
Mâsivâyı görmemektir.
( Allah'tan başka şeyleri görmemektir. )
Nefis ve şeytana esir olmamaktır.
Varlıktan mürde, Hakk'ın varlığına zinde olmaktır.
( Varlıktan kopup ölmek, Hakk'ın varlığında diri olmaktır. )
Tüm bilgileri, kudretleri, kerametleri unutmaktır.
Hem o, Hem o'dur.
Ne o, Ne o'dur.
Girme!-Girme!(Yola girmeden önce); Çıkma!-Çıkma!(Girdikten sonra) ilkesince yaklaşmak gerekir.
ZEN'dir.
Dalgıçlıktır.
TASAVVUF:
TASFİYE-İ NEFS
TEZKİYE-İ KALP
TAHLİYE-İ RUH
Gönüle girmektir.
Kalbin tasfiyesidir.
Unutma ilmidir. Unutabilmeyi bilmektir.
Korku halini aşk ahlâkına dönüştürme uğraşıdır.
Kalbe aslî sâfiyetini temin etmektir.
Kimsenin gönlünü kırmamak/yıkmamaktır.
Aşka âşık olmak, temel konusudur.
Hakikat ilmine yapışmaktır.
Hakîkate ermektir.
İlm'i ledünnî bilmektir.
Mârifete ermektir.
Nur ile nur olmaktır.
Davaları terk, mânâları setr etmektir.
Fenâ ile anı hak eylemektir.
Hak rızâsını aramaktır.
Hak rızâsını bulmaktır.
Hak yolunda ölmektir.
Hak Cemâl'ini görmektir.
Hak'tan ayrılmamaktır.
Hak'tan râzı olmaktır.
Hak ile dirilmektir.
Allahü Teâlâ'nın seni senden öldürmesi ve seni kendisiyle diriltmesidir.
O'nun eseridir. Yeryüzünde kâh gizli olur, kâh âşikâr.
Kulun nefsini yok edip, Hak ile hak olarak Hakk'ın iradesiyle hareket etmesidir.
@ Peygamberin hayatını yaşama çabasıdır.
Nefsi pâk eylemektir.
Kendi nefsini bilmektir.
Nefsânî, yersiz iddialardan berî durmaktır.
Beşerî sıfatları söküp atmaktır.
Kötü ve düşük huylardan berî olmaktır.
Ahde vefadır.
Mahlûkata hizmettir.
Haram ve nehiy olana bakmamaktır.
Yapılan amelin özüdür.
İlm-i şeriatın bir kaynağıdır.
Tüm ümmete nasihattir.
Abd-i hâss olmaktır.
Şeriatte durmaktır.
Yâr olup, bâr olmamaktır.
Tarikate girmektir.
Hatayı setr eylemektir.
Zikre devam etmektir.
Esrârı gizlemektir.
Vecd halini bulmaktır.
Kutbiyete varmaktır.
Gavs-ı a'zam olmaktır.
Kurbiyet ubudiyettir.
İbadeti sevmektir.
Birliktir.(ikilik değildir.)
Gerçek tevhid yoluyla kişinin bireysel kurtuluşa ulaşma çabasıdır.
Tasavvuf'ta hükme varma çabası olmaz!
Teori anlatmaz, pratik ipuçları verir.
Aşkın bilgelik halidir.
Herhangi bir dünya görüşü yoktur.
Varoluş için bir açıklaması.
Hiçbir şeyi açıklamaz, gizleri gösterir.
Öyküler, mecazlar, deyişler ve şiirler kullanır.
Öyküleri felsefî değildir, ipuçları ve fısıltı niteliğindedir.
Öyküler kullanılır fakat öyküleri şok etkisi yaratır, ikna edici ve baştan çıkarıcıdır, şiirselliği ve ritmi vardır. Bu öyküler üzerine düşünülmez, özümsenir. İpuçları verir fakat çok yoğun ve etkilidir. Rahat bir şekilde, samimi ve açık kalple dinlenmelidir.
Doğal olarak ve içtenlikle dinleyenler ne olduğunu anlayabilirler.
Ucları reddeder, ortadakini seçer.
Zihne karşı değildir, zihne tamamen kayıtsızdır.
Aydınlanma ve gönül uyanıklığıdır.
Yolu, aşığın, gönül vermişin yoludur.
Dinin nasıl olması gerektiği hakkında bir ipucudur.
Teknikler ve yöntemler hakkında; ne'ler hakkında değil, nasıl'lar hakkında konuşulur.
Özgürlüktür. Çevrenizde bir sistem oluşturmaz. Belli bir sisteme inanmanızı söylemez. İnançtan değil, güvenden bahseder.
Terk-i devâîdir.
Terk-i kıyl ü kaaldir.
Bezl-i bâb-ı atâdır.
( Cömertlik kapısını iyice açıp Allah için harcamaktır. )
Hidâyet-i Hüdâ'dır.
( Allah'ın insanı doğruya eriştirmesidir. )
Hâli murakabe, istikbâli muhasebedir.
Cenâb-ı Hakk'a rabt-ı kalbdir.
( Gönlü Allah'a bağlamaktır. )
Hüsn-i hulk ve edebtir.
( Güzel ahlâk ve iyi terbiyedir. )
Yâr olup bâr olmamaktır.
( Dost ve yakın olup yük olmamaktır. )
İrâdedir.
Bezl-i nefs ve ruhtur.
( Nefsi ve ruhu yolunda ve ölçüsünde yeteri kadar kullanmak ve sarfetmektir. )
Vakti, ganimet bilmektir.
Kabul-i şer' ve terk-i tekellüftür.
( Şeriati kabul etmek, güçlüğe ve gösterişe kapılmayıp terk etmektir. )
Tearrüftür.
( Ma'rifet havasına girip ârifleşmektir. )
Tevbe ve telkindir.
Kalbi sâf etmektir.
Buğz-i dünyadır.
( Dünyayı sevmemektir. )
Ulûm-i enbiyâdır.
( Peygamberler ilmidir. )
Kâffe-i ulûmün zübdesidir.
( Tüm ilimlerin özü ve en seçkin bölümüdür. )
İctihadın esasıdır.
Kitmân-i maânidir.
( Mânâları gizlemektir. )
Vecd, semâ', hâldir.
Terk-i tâmmâttır.
( Büyük belâları terketmektir. )
Beyt-i mihr u vefâdır.
( Sevgi, dostluk ve vefâ evidir. )
Terk-i evtan, hicr-i ihvândır.
( Nefis yurdunu terketmek kardeşlerden ayrılmaktır. )
Terk-i tesallüftür.
( Kibirden dolayı kendini olduğundan fazla övmeyi terketmektir. )
Rızâ-yı Hakk'ı celbdir.
( Hakk'ın hoşnutluğunu kendine doğru çekmektir. )
Etvar-ı kalbi bilmektir.
( Kalbin tavırlarını bilmektir. )
Hakk'ın bir şem-i şu'ledârıdır.
( Cenâb-ı Hakk'ın gönüllerde füyuzat mumunu alev alev yakandır. )
İnâbettir.
( Günahlardan tevbe edip Hakk'a sıdk ile dönmektir. )
Kerâmetfürûşluk etmemektir.
( Kerâmet satıcılığı yapmamaktır. )
Geçen ömür için teessftür.
Tahalluk ve telâttuftur.
( Güzel huy edinmek ve şefkatle, kolaylık ve tatlılıkla muamele etmektir. )
Mâsebaktan sükûn-i kalbdir.
( Geçen şeylerden sıyrılıp kalbi sükûnete kavuşturmaktır. )
Zühd ve takvânın özüdür.
Tarikata muhkem bağlanmaktır.
Havf ve heybeti ref' ile üns ve kurbdür.
( Korku ve heybeti kaldırıp alışkanlık ve yakınlık sağlamaktır. )
Mâye-i evliyâdır.
Fünûn-i kâmilinin umdesidir.
( Kâmil insanların ilim ve fenlerinin dayanağıdır. )
İtikadın kutudür.
( İtikadın günlük azığıdır. )
Rehnümâ-yi râh-i vahdettir.
( Vahdet yolunun göstericisidir. )
Bâtın-i ilm-i şerîattir.
( Şerîat ilminin içyüzüdür. )
Cenâb-ı Hakk'a tevekküldür.
Tarik-ı ehl-i vahdettir.
( Vahdet ehlinin yoludur. )
Terk-i hubb-i mâsivâdır.
( Allah'tan başka herşeye karşı olan sevgiyi terketmektir. )
Temennâ-yi lika-i Kibriyâ'dır.
( Cenâb-ı Kibriyâ'ya kavuşmayı temenni etmektir. )
Terk-i âdettir.
( Beşeri zaaflarla vücud bulan birtakım âdetleri terketmektir. )
Daima Hakk'a zikir, her şeyde Hakk'ı fikirdir.
Her halde ehlullah'a tebettüldür.
( Dünyadan el-etek çekip Allah dostlarına bağlanmaktır. )
Tenvir-i kalbdir.
( Kalbi aydınlatmaktır. )
Mâsivâyı görmemektir.
( Allah'tan başka şeyleri görmemektir. )
Nefis ve şeytana esir olmamaktır.
Varlıktan mürde, Hakk'ın varlığına zinde olmaktır.
( Varlıktan kopup ölmek, Hakk'ın varlığında diri olmaktır. )
Tüm bilgileri, kudretleri, kerametleri unutmaktır.