BU AĞIR DURUMDAN KURTUL!

Adamın biri, odun taşıdığı eşeğini kaybetmiş. Günlerce aramış, bulamamış. Günlük rızkını elde edemez olmuş.

Bir gün, bir caminin önünden geçerken, arkadaşları alay olsun diye:
"Bak diyorlar, Nasreddin Hoca vaaz ediyor, derdini ona anlat, o senin eşeğini bulur."

Adamcağız gider, Nasreddin Hoca'nın karşısına dikilir. Hoca, va'zın bitmesini beklemeden sorar:
"Ne istiyorsun?" "Merkebim kayboldu, Hoca bulur dediler, sana geldim!" "Peki, git bir yular getir!"

Adam gider bir yular getirir.

Hoca va'zı bitirdikten sonra ayağa kalkar:
"Ey cemaat, içinizde Kaz'a, Kız'a, Koz'a, herhangi bir şeye âşık olmayan var mı?" der.

Biri, parmağını kaldırır, Hoca sorar:
"Sen hiçbir şeye âşık olmadın mı bunca yıllık ömründe?"
"Hayır, hiçbir şeye âşık olmadım!"

Nasreddin Hoca oduncuya döner:
"İşte senin merkebin bu adamdır, hadi yuları tak, al götür!"

Adam tereddüt eder:
"Olur mu böyle şey Hoca Efendi?" der.

Hoca:
"Al götür, neyine gerek!" der.

Adam, hocanın her sözünde bir hikmet olduğunu bildiğinden, aşkı bilmeyen adama doğru yürümeye başlar.

Olup bitenleri ibretle seyredenlerden bazıları, bu aşksız adama:
"Şu oduncuya bir eşek parası ver de bu ağır durumdan kurtul!" derler.

Adam da oduncuya bir eşek parası vererek, aşkı tanımayışının kefaretini öder.