Toplam 355 FaRk bulunmaktadır

Sayfa 2 / 3


- AŞAĞILAMA >< ÖVME/SIVAZLAMA


- AŞAĞILAYICI/LIK / DIŞLAYICI/LIK ile/ve/<> "HERETİK" DEMEK


- AŞAĞILAYICI/LIK ile/ve/<> DIŞLAYICI/LIK


- ATÂLET[Ar.] değil/yerine/= EYLEMSİZLİK/SÜREDURUM


- AYRIM ile/ve/<>/||/değil ÖTEKİLEŞTİRME


- [ne yazık ki]
AYRIMCILIK ile/ve/||/<> NEFRET


- AYRIŞTIRMAK ile/değil/yerine KAYNAŞTIRMAK


- [ne yazık ki]
AYRIŞ(TIR)MAK ile ÖTEKİLEŞ(TİR)MEK


- [ne yazık ki]
AYRIŞ(TIR)MAK ile/ve/<> YABANCILAŞ(TIR)MAK


- BAĞIRMAYA ZORLAYAN ACI/ISTIRAP ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SESSİZ KALMAYA ZORLAYAN ACI/ISTIRAP

( Ağırdır. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Çok daha ağırdır. )


- [ne yazık ki]
!BANKA SOYARKEN ile/ve/<> !ÜLKE SOYARKEN

( Kar maskesi takılır. İLE/VE/<> "Din maskesi" takılır. )


- [ne yazık ki]
(")VATAN("):
BARIŞTA ve/||/<> SAVAŞTA

( Varsılların. VE/||/<> Yoksulların. )


- BARIŞTA ile/ve/ne yazık ki/<>/>< "SAVAŞTA"

( Çocuklar, anne-babasını toprağa verir. İLE/VE/NE YAZIK Kİ/<>/>< Anne-babalar, çocuklarını toprağa verir. )


- KANDIRMA:
BAŞKALARINI ile/ve/değil/||/<>/< KENDİNİ


- BASKI ile/ve/değil/yerine/<> HAKİMİYET


- BASTIRILMA ile/ve/<> DIŞLANMA


- BÂTIL ile ZULÜM

( Kendi dışında haklılık kabul etmeyen. İLE Sonuçları. )


- BEN OLMAYAN ile/ve/<> ÖTEKİ(LEŞTİRME)


- BENCİLLİK ile/>< ELEŞTİRİ


- [ne yazık ki]
BENCİLLİK ile/ve/||/<>/> NEFRET VE DÜŞMANLIK


- BENZETME ile/ve/değil/||/<>/< ZORLAMA


- BENZETMELERDE:
AT ile/ne yazık ki MAYMUN

( Duygu olarak. İLE/NE YAZIK Kİ Biçim olarak. )


- BİLGELİK ve BAŞKALARINI KARALAMAMAK


- BİLGİSİZLİK/CEHALET >< BİLİMSEL TUTUM ve BAĞNAZLIK >< FELSEFİ ANLAYIŞ ve GÜÇ/ŞİDDET >< SANATSAL DUYARLILIK


- [ne yazık ki]
BİLGİSİZ/LİK / CEHÂLET ve/||/<> ACIMASIZ/LIK


- KİŞİYİ/KİŞİLERİ:
"KÜÇÜMSEMEK" ile/ve/değil/||/<>/>< "BÜYÜK GÖRMEK"

( Ahlâksızlıktır. İLE/VE/DEĞİL/>< Bilgisizliktir. )

( Akılsızlık. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/>< Korkaklık. )


- BİR ULUSUN:
DÜŞMANLARI ile/ve/<> "AYDINLARI"

( Askerî-siyasî örgütünü yener. İLE/VE/<> Tarihini yener/değersizleştirir. )


- BÖLÜCÜLÜK ile/ve/||/<> !ÖTEKİLEŞTİRME


- BÜYÜK ÇÖKÜŞ/LER ile/ve/<> !SAVAŞ


- [ne yazık ki]
BÜYÜK SORUN/YANILSAMA:
"ACI ÇEKMEMEK" ve/||/<>/>/< "KENDİMİZİ KANDIRMAK" / KANDIRDIĞIMIZI/KANDIRABİLECEĞİMİZİ ZANNETMEK


- CÂHİL ile/ve/<> ZÂLİM

( Sorgulamayan. İLE/VE/<> Sorgulatmayan. )

( Hiçbir şey, eyleme geçen cahillik kadar korkunç olamaz. )


- [ne yazık ki]
!"CAN/I ACITMAK" ile/ve/||/<> !"CAN YAKMAK" ile/ve/||/<> !"CANINA OKUMAK"


- CANINI YAKMA! ve/||/<>/>/< 'AH'INI ALMA!

( Zayıf olanın! VE/||/<>/>/< Hiçkimsenin! )


- [ne yazık ki]
CEBR ve/||/<> HİLE


- CEHÂLET ve/<> BAĞNAZLIK ve/<> ÖFKE ve/<> YEGİNLİK/ŞİDDET


- CEHÂLET/CÂHİL ile/ve ZULÜM/ZÂLİM

( Cahil kişi, kendinin bile düşmanı iken, başkasına dost olması nasıl beklenir? )

( Zulümle âbâd olanın, sonu, berbâd olur. )

( IGNORANCE vs./and OPPRESSION/CRUELTY )

( ... ile/ve ADHARMA )


- CEZÂ TÜZESİNDE/HUKUKUNDA ile/ve İCRÂ TÜZESİNDE/HUKUKUNDA ile/ve CEZÂ USÛLÜNDE ile/ve DÜŞMAN CEZÂ TÜZESİNDE/HUKUKUNDA

( Güneşin batmasından bir saat sonra başlar ve güneşin doğmasından bir saat öncesine kadar devam eder. [TCK 502] İLE/VE Güneşin batmasından doğmasına kadar süren zaman. [İc. İf. K. 51] İLE/VE Nisan ayı başından 30 Eylül'e kadar saat 21.00'den sabahın 04.00'üne; 01 Ekim'den 31 Mart'a kadar saat 21.00'den sabahın 06.00'sına kadar devam eden süre. [CMUK 96] )


- ÇİRKİN/LİK ile/ve/<> ÇİĞ/LİK


- DAHA FAZLA ile DAHA ŞİDDETLİ


- DALINI KIRMAMAK ve/||/<> GÜVENİNİ KIRMAMAK

( Ağaçtan, meyve almak istiyorsak... VE/||/<> Kişilerden, sevgi bekliyorsak... )


- DAYAMA ile DAYATMA

( Nesnelerde. İLE "Davranış ve tutumlarda". )


- DAYATMA değil/yerine/>< DAYANIŞMA


- [ne yazık ki]
DAYATMA ve/||/+/<>/> ZORBALIK


- DAYATMA ile/değil/yerine ZORUNLULUK


- [ne yazık ki]
!DEDİKODU ile/değil/yerine/>< BİLGİ

( "Dilde". İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Akılda. )


- [ne yazık ki]
DEDİKODU ile/ve/değil/||/<>/>/< İFTİRA


- DEDİKODUCU ile/ve/= YAĞI/DÜŞMAN/HASIM

( Biz ancak kendimizin düşmanıyızdır. )

( Kişi, bilmediğine düşman olur. )

( ... ile HASIM )


- [ne yazık ki]
DESPOT[Fr. < DESPOTE | Yun. < DESPOTES(: Efendi.)] ile/ve/<> DESPOT[Yun.] ile/ve/<> DİKTATÖR[Lat. < DICTATOR] ile/ve/<> FAŞİST[İt. < FASCIO(: Demet, birlik.)] ile/ve/<> TİRAN[Yun. < TYRANNOS]

( Hiçbir koşul ya da yasaya bağlı olmadığı/olamayacağı, sınırlandırılamayacağı zannı ve/ya da iddiasıyla davranır.[Güçlerini keyfi kullanır, yasalara uymaz, topluma karşı acımasızdır.] İLE/VE/<> ... İLE/VE/<> "Yasaya" "bağlı" görünümünde, ölçüsüz, kişisel ve keyfî davranır. | Dizgeli/sistematik bir baskıcı "yönetim biçimi" uygular.[Genellikle acil durum ya da kriz dönemlerinde ortaya çıkar, siyasi muhalefeti bastırır, kişisel çıkarları için gücü kullanır.] İLE/VE/<> Faşizme bağlı olarak yönetir. Güçlü bir merkezi hükümete, şiddete ve milliyetçiliğe inanır, genellikle sivil özgürlükleri sınırlar. İLE/VE/<> Daha zalim ve baskıcı bir yöneticidir. Mutlak güce ve sınırsız yetkiye sahip olduğunu varsayar, topluma kıygı/zulüm uygular. )

( Bir ülkeyi, zora ve baskıya dayanarak "mutlakiyetçilikle" "yöneten" kişi. İLE/VE/<> Ortadoks Rumlar'ın, din başkanlarına verilen ad. İLE/VE/<> Her dediğini ve dilediğini yaptırmak isteyen kişi. İLE/VE/<> Tüm siyasal yetkileri kendinde toplamış kişi. | Zorba. İLE/VE/<> Eski Yunan'da, siyasal erki, tek başına elinde tutan kişi. | Siyasal erki, zorla ele geçiren, onu kötüye kullanan kişi. | Acımasız, gaddar. )

( İdi Amin[Uganda], Caligula[Roma İmparatorluğu] İLE/VE/<> ... İLE/VE/<> Adolf Hitler[Nazi Almanyası], Joseph Stalin[Sovyetler Birliği] İLE/VE/<> Benito Mussolini[İtalya] ve Francisco Franco[İspanya] İLE/VE/<> Antik Yunan'daki bazı "önderler" ve modern çağda Saddam Hüseyin[Irak], Pol Pot [Kamboçya], Robert Mugabe[Zimbabwe] tiran olarak tanımlanabilir. )

( İSTİBDAT: Uyruklarına hiçbir hak ve özgürlük tanımayan sınırsız tek erklik/monarşi, despotluk. )

( MÜSTEBİT ile/ve/<> ... )


- | DESPOT ile/<>/> SÜRÜ |
değil/yerine
YURTTAŞ

( | Yönetmeyi bilen, yönetilmeyi bilmeyen. İLE Yönetilmeyi bilen, yönetmeyi bilmeyen. | DEĞİL/YERİNE Yönetmeyi ve yönetilmeyi bilen. )


- DEVRİM ve/ne yazık ki/||/<>/> !KIYIM


- DIŞLAMA! ve/||/<> YARGILAMA!


- DIŞLAMAK ile ARKADA BIRAKMAK


- DIŞLA(N)MAK ile AŞAĞILA(N)MAK

( TO EXCLUDE vs./and TO DESPISE )


- DIŞLAMAK ile/ve/değil/yerine DIŞARIDA BIRAKMAK

( [not] TO EXCLUDE vs./and/but TO LEAVE OUT
TO LEAVE OUT instead of TO EXCLUDE )


- DIŞLAMAK ile GÖRMEMEZLİKTEN GELMEK

( TO EXCLUDE vs. TO PRETEND NOT TO SEE/TO TURN A BLIND EYE )


- DIŞLAMAK ile ÖTEKİLEŞTİRME


- DIŞLAMAK ile REDDETMEK

( TO EXCLUDE vs./and TO REJECT/DECLINE )


- DIŞLAMA(MA)K ile/ve/<> HOR GÖRME(ME)K


- DIŞLAMA(MA)K ile/ve/||/<> KÜÇÜMSE(ME)MEK


- DIŞLAYICI

( EXCLUSIVE )


- [ne yazık ki]
DOĞRU OLDUĞUNU BİLDİĞİN HALDE, YAPMAMAK ile/ve/<> YANLIŞ/HATALI/EKSİK OLANI, BİLMENE KARŞIN, YAPMAK


- [ne yazık ki]
"DÜNYANIN DAR GELMESİ" ile/ve/değil/<> "KÖŞELERİN KAPILMASI/TUTULMASI OYUNU/ÇABASI/YANILSAMASI"


- DÜŞMAN OLMAK değil/yerine/>< BİRBİRİNE HAYRAN OLMAK


- DÜŞMAN OLMAK ile/ve "GICIK" OLMAK


- DÜŞMAN(") ile/ve/değil KARŞI GÜÇ


- DÜŞMAN(") ile/değil/yerine RAKİP


- Düşmanın olsa bile DİNLE!!!


- DÜŞMANLIK değil/yerine/>< BİREŞİM/TEVHİD


- DÜŞMAN/LIK ile/değil/yerine/>< DOST/LUK

( Dostluğunun bedelini ödemekten kaçınanın, "düşmanlığı"nı önemsemeyebilirsin. Fakat düşmanlığının bedelini ödemeye hazır olanın, "dostluğu"nu ciddiye al! )

( Düşmanın en büyük hilesi, "dostluğudur". )

( Dedikodu/nu eder. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Uyarır/ikaz eder. )

( )

( [ölümü] Unutturan. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Anımsatan. )

( "Ne yapmamız gerektiğini" gösterir. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Ne yapabileceğimizi gösterir. )

( Her canımızı sıkanla. VE Her elimizi sıkanla. [Olmayalım!] )

( Her başımızı ağrıtanı düşman bilmeyelim/saymayalım. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Her başımızı okşayanı dost bilmeyelim/saymayalım. )

( Düşmana sus. İLE/VE/>< Dost ile konuş. )

( ADÂVET ile/değil/yerine/>< SÂDIK[< SIDK] )


- DÜŞMAN/LIK ile/değil/yerine FARKLI/LIK


- [ne yazık ki]
DÜŞMAN/LIK ile/ve/değil/yerine/||/<> KARŞIT/LIK


- DÜŞMAN/LIK ve KİN


- DÜŞÜRMEK değil/yerine DÜŞÜNMEK


- EN BÜYÜK DÜŞMAN

( ARZU VE İHTİRASLAR )

( En büyük düşman, bakacağın son yerde saklanır. )


- [ne yazık ki]
ENGEL OLMAYA ÇALIŞANLAR ve/||/<>/>/< BAŞARACAĞIMIZA EN ÇOK İNANANLAR


- EŞEYSEL USANDIRI/TÂCİZ ile BEZDİRİ/YILDIRMA/MOBBING


- [ne yazık ki]
!SAVAŞLAR:
ESKİ ile/ve/<>/> YENİ

( XVII. yy. İLE/VE/<>/> XX. yy. ve sonrası. )


- ETİKET[Fr. < Alm.] ile/= YAFTA[Fars. < YAFTE]

( Bir malın, tür, miktar vb. niteliklerini ya da kitap, defter vb. şeylerin, kime ait olduğunu belirtmek, belirli kılmak için üzerlerine konulan küçük kâğıt. | Toplum içindeki davranışlarda izlenecek yol.TEŞRİFAT İLE/= Üzerine asıldığı ya da yapıştırıldığı şeylerle ilgili herhangi bir bilgi veren, yazılı kâğıt parçası. )


- [ne yazık ki]
EZÂ[Ar.] ve/||/<> CEFÂ (ÇEK(TİR)MEK)[Ar.]

( İncinme, incitme, can yakma. İLE/VE/||/<> Büyük sıkıntı, eziyet. )


- [ne yazık ki]
EZBERE YAŞAMAK ve/||/<>/> KÖTÜLÜK


- [ne yazık ki]
!EZİYET ile/<> !İŞKENCE[Fars. < ŞİKENCE]


- EZİYET(CEVR) ile/ve/değil/||/<>/>/< ISTIRAP

( Fiziksel. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/>/< Zihinsel/düşünsel. )


- EZİYET değil RAHMET


- EZİYET ile/değil/yerine ZAHMET


- EZMEK ile/ve/<> KÜÇÜK DÜŞÜRMEK


- FAHİŞ[Ar.] değil/>< NARH[Fars.]

( Ölçüyü aşan, aşırı, çok fazla. | Ahlâka ve törelere uygun olmayan. DEĞİL/>< Tüketiciyi korumak amacıyla, özellikle zorunlu gereksinme maddeleri için devletçe saptanan fiyat. )


- [ne yazık ki]
!FAHİŞ/FUHUŞ ile/ve/||/<> !MURABAHA/TEFECİLİK

( Ölçüyü aşan, aşırı, çok fazla. | Ahlâka ve törelere uygun olmayan. İLE/VE/||/<> Bir malı, çok fazla kârla satma. | Yasanın izin verdiği sınırdan aşkın faiz alma. )


- FAKİRİN CANI değil/yerine "ZENGİNİN" MALI


- [ne yazık ki]
!"FAŞİST/LİK" ile/değil/yerine !ZORBA/LIK


- FAŞİZM ile/ve SOYKIRIM


- FAYTON SEFÂSI değil ATLARIN CEFÂSI


- [ne yazık ki]
(FAZLA) BASKI ve/||/<>/>/< İHMAL


- FELSEFE ile/ve SAVAŞ TARİHİ

( Aristoteles. İLE/VE Büyük İskender. )


- FUHUŞ ile/ve/||/<> GABİN

( ... İLE/VE/||/<> Alışverişte, satın alınan mala ödenilen karşılığın, malın değerinden çok fazla olması, alışverişte hile yapma. | Edimler arasında açık oransızlık. )


- GADDAR ile CANİ


- GENELLEME:
"GENİŞ DÜŞÜNMEK" değil GEVİŞ GETİRMEK


- GENELLEME ile/ve/> AYRIMCILIK


- GENELLEME ile/değil/yerine/>< İCTİHÂD


- GENELLEME ile/ve/<> ÖTEKİLEŞTİRME


- GİRİŞİMCİ ile/ve/değil/||/< "SUÇLU"


- GÖMMEK değil/yerine/>< GÖRMEK


- GRUPLAŞ(TIR)MA ile/ve/değil/ne yazık ki/<> KUTUPLAŞ(TIR)MA


- GÜVENEN/E ve/||/<> YALAN SÖYLEYEN/E

( Yalan söyleme! VE/||/<> Güvenme! )


- HAİNLEŞTİRME ile/ve/<> ÖTEKİLEŞTİRME


- [ne yazık ki]
!HAKARET ETMEK ve/=/||/<>/> !YOK ETMEK


- [ne yazık ki]
HAKSIZLIK ve/||/<>/>/< ÖFKE

( Haksızlık etme. öfkenle hareket etme! )


- HİÇÇİ/LİK ile/ve/||/<>/> ALAYCI/LIK/MÜSTEHZİ


- HİDDET ile/ve ŞİDDET


- HIRABE[Ar. harbe/savaşa giderken] değil/yerine/= YOL KESME


- HOR GÖRME ve/<> KISKANMA

( Fakirsen. VE/<> Zenginsen. )


- [ne yazık ki]
HUKUKSUZ/LUK ve/> ACIMASIZ/LIK


- HUKUKSUZ/LUK ve/> KAYITSIZ/LIK


- [ne yazık ki]
İDAM ile/ve/değil/<> İTHAM


- [ne yazık ki]
İDDİA ile/ve/||/<>/< ÖFKE


- [ne yazık ki]
!İFTİRA ile !İFK

( Birine, aslı olmayan bir suç yükleme. İLE Bir suçu, birine yükleme. )


- İFTİRA ile/ve KARALAMA/KARAMA/KARA ÇALMAK/KARA SÜRMEK

( !TAKVÎL[çoğ. TAKVÎLÂT], İSNÂD[çoğ. İSNÂDÂT] ile/ve ... )


- İFTİRA ile/ve/değil/||/<> YANLIŞ ANLAŞILMA


- İFTİRÂS[Ar.] ile İFTİRÂZ[Ar. < FARZ]

( Yırtıp paralama, zorla yere yıkma. İLE Gerekli sayma, farz kılma. )


- İHÂNET ile/değil MUHÂLEFET


- İHÂNET değil/yerine/>< SADÂKAT

( Sözler verilir, sözler unutulur; gün gelir, ihânet eden, sadâkat ister. )


- [ne yazık ki]
İHLÂL ile/ve/||/<> JUS COGENS İHLÂLLERİ


- İKİ (EN BÜYÜK) "ENGEL"/TEHDİT ile/ve/||/<> İKİ (EN BÜYÜK) "ENGEL"/TEHDİT

( Önce, Kadın; Sonra, Ölüm. İLE/VE/||/<> Önce, Kadın; Sonra, Ölüm. )

( Erkek için. İLE/VE/||/<> Kadın için. )


- İLTİMAS ile ŞEFAAT ile İSAR ile TAFDİL[< FADL]

( Haksız yere, yasa ve kurallara uymaksızın kayırma, arka çıkma. | Birine herhangi bir konuda öncelik ve ayrıcalık tanıma. İLE Birinin suçunun bağışlanması ya da dileğinin yerine getirilmesi için o kişiyle Tanrı arasında, peygamberin yaptığı aracılık. İLE İkram; bahşiş. | Cömertlikle verme. | Dökme, saçma, serpme. | Kişinin, kendi, gereksinim duymasına karşın bahşiş vermesi. | Seçme. İLE Birini, ötekilerden üstün tutma. | En üstünlük. )


- [ne yazık ki]
İNDİRGEME ile/ve/değil/||/<> YOK SAYMA


- [ne yazık ki]
İNSANLIK SUÇLARI:
SOYKIRIM ile/ve/||/<> İŞKENCE/ŞİDDET ile/ve/||/<> TERÖR ile/ve/||/<> NEFRET/DÜŞMANLIK ile/ve/||/<> IRKÇILIK ile/ve/||/<> KÖLELEŞTİRME ile/ve/||/<> İNSAN KAÇAKÇILIĞI ile/ve/||/<> ORGAN TİCARETİ ile/ve/||/<> BAĞIMLILAŞTIRMA

( Bağımlılaştırma - İnsanlık Suçu İlişkisi - Muharrem Balcı )

( * Kasten öldürme
* Kasten yaralama
* İşkence, eziyet ya da köleleştirme
* Kişiyi, özgürlüğünden yoksun kılma
* Bilimsel deneylere tâbi kılma
* Eşeysel saldırıda bulunma, çocukların eşeysel istismarı
* Zorla gebe bırakma
* Zorla fuhşa sevketme )

( [unfortunately] HUMAN CRIMES: GENOCIDE and/||/<> TORTURE and/||/<> DISCRIMINATION and/||/<> HATRED and/||/<> TO PUSH ADDICTION (and/||/<> TO DISSAPOINT) )


- IRK ADI ile MİLLET ADI

( RACE NAME vs. NATION NAME )


- IRK değil/yerine/= SOY


- IRK ile/değil/yerine ULUS/MİLLET

( [not] RACE vs./but NATION
NATION instead of RACE )

( ... ile/değil/yerine GUO/GUOJIA )


- IRKÇI ULUSÇULUK ile ETNİK ULUSÇULUK ile KÜLTÜREL ULUSÇULUK ile VATAN ULUSÇULUK


- [ne yazık ki]
!IRKÇILIK ile/ve/<> !EŞEYSELCİLİK


- [ne yazık ki]
!"IRKÇI/LIK" ile MİLLİYETÇİ/LİK


- "IRKÇI/LIK" ile/ve/değil/<> OYMAKÇI/LIK / KABİLECİ/LİK


- IRKÇI/LIK ile/değil YABANCI DÜŞMAN(LIĞ)I


- IRKÎ ŞUUBİYE ile/değil LİSÂNÎ ŞUUBİYE


- İRONİ > ALAY ALIŞKANLIĞI


- İŞ:
[ne yazık ki]
ÖYLESİNE ve/||/<> ŞİŞİRME


- İŞİMİZ/UĞRAŞIMIZ/HİZMETİMİZ:
| "YIKMAK" ve/ya da "YAKMAK" İLE | değil YAPMAK İLE


- İŞKENCE ile/değil/yerine CEZA


- [ne yazık ki]
!İŞKENCE ile/ve/<> !İNSANLIK DIŞI "UYGULAMA"


- [ne yazık ki]
İSRAF ile/ve/||/<> ŞİDDET


- İSRAF ile SUİSTİMAL


- İSTEMEDEN ile RASTLANTI ile DÜŞMANCA

( 1 KEZ ile 2. KEZ ile 3. KEZ )

( Bir hata, ikinci kez yapılmaz. İkinci kez yapıyorsanız, üçüncü kez de yapacaksınız demektir. )


- [ne yazık ki]
İSTÎLÂ ile/ve/||/<>/> SÖMÜRÜ


- İSTİMLÂK ile DAYATMA


- [ne yazık ki]
!İSTİSHÂR değil/yerine/= !ALAY ETME, EĞLENME


- İSTİSMÂR ile/ve/değil FEDÂ


- İSTİSMAR ile/ve RİYÂ


- İSTİSMÂR[Ar. < SEMERE] ile/ve/<>/değil SÛ-İ İSTİ'MÂL[Ar. < AMEL | çoğ. İSTİ'MÂLÂT]

( )

( İşletme, yararlanma. | Sömürme. İLE/VE/<>/DEĞİL Kötü/yersiz/yolsuz kullanma. )


- [ne yazık ki]
İTHAM ile İMÂ


- İTİRAF ile/ve/değil/ne yazık ki TEHDİT


- KABA/LIK ile/ve/değil/<> SAF/LIK


- KABZIMAL[Ar.] ile MADRABAZ[Fars.]

( Meyve sebze üreticileri ile satıcılar arasında, aracılık eden kişi. İLE Sebze, meyve gibi yiyecekleri, yerinden getirterek, toptan satan kişi. | Hile yapan, hileci. )


- KADIN, ...:
..., SEVMEDİĞİ KİŞİYE[ERKEK/KADIN] ...
ile/><
..., SEVDİĞİ KİŞİ[ERKEK/KADIN] İÇİN ...

( ... hiç acımaz. İLE/>< ... kendine hiç acımaz. )


- KAHRAMAN >< KURBAN


- KANDIRMA ile/ve/<>/> "YUTTURMA"


- [ne yazık ki]
KANDIRMADA:
"APTAL/LIĞIMIZ" ile/ve/değil/||/<>/< "ONUN/ONLARIN" KARAKTERSİZ/LİĞİ

( Olmuyor. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Oluyor. )


- KANDIRMAK ile/<> "ATLATMAK"


- KANDIRMAK ile/değil OYALAMAK


- KAPİTALİZM ile/ve SAVAŞ


- KARALAMA ile/ve/||/<>/>/< DIŞLAMA


- KARALAMA ile/değil/yerine ELEŞTİREL


- [ne yazık ki]
!"KARALAMAK" ile/değil/yerine REDDETMEK


- KARANLIK:
ZULÜM ile SIKINTI

( Algısı. İLE Duygusu. )


- KARPUZ ile EBU CEHİL KARPUZU

( ... İLE Zehirlidir. )


- DÜŞMAN:
KARŞINDAKİ ile/ve/değil/||/<> "YANINDAKİ" ile/ve/değil/||/<> "İÇİNDEKİ"

( Elindeki kılıçla. İLE/VE/DEĞİL/||/<> Arkasına sakladığı hançerle. )


- KAVGA[Fars. < GAVGA: Gürültü.] ile !SAVAŞ


- KAVGA ile ZULÜM


- KAZANA/NA YANAŞIRSAK ve/||/<> KÖTÜYE YANAŞIRSAK

( Karası bulaşır. VE/||/<> Belâsı bulaşır. )


- KENDİ GİBİ OLMAYANDAN UZAKLAŞMA ile/ve KENDİ GİBİ OLMAYANI DIŞLAMA


- KENDİMİZİ:
"YÜCELTMEK" değil/yerine DÜZELTMEK


- KENDİNİ BİLMEYİŞ/BULMAYIŞ:
> DÜŞMAN BULMAK ve/ya da/yoksa da DÜŞMAN YARATMAK


- [ne yazık ki]
"KEYFİNİ SÜRMEK" ile/ve/||/<>/> EZBERİNİ YAŞAMAK/DAYATMAK


- [ne yazık ki]
"KEYFİ/Nİ YAŞAMAK" ile/ve/değil/||/<>/>/< KEYFİ/Nİ (VE KENDİNİ) DAYATMAK


- KİMSEYİ:
(ÇOK/FAZLA) ÖVMEMELİ ve/||/<> KÜSMEMELİ ve/||/<> YAKINMAMALI ve/||/<> SUÇLAMAMALI


- [ne yazık ki]
!KİN ile/<> !GILLÜGİŞ/GILLIGIŞ

( ... İLE/<> Gizli kin, gizli ve kötü erek/amaç. )


- KİŞİ:
"TAŞLANIR" ve/||/<> "DIŞLANIR" ve/||/<> "SINANIR"

( İyiliği kadar. VE/||/<> Merhameti kadar. VE/||/<> Teslimiyeti kadar. )


- KİŞİLERİ:
[ne yazık ki]
!"DENEMEK/SINAMAK" değil/yerine/>< KONUŞMAK

( "Denenilen" şeyin sonucunu "elde ettirir" belki fakat o kişiyi mutlaka ve sonsuza kadar kaybettirir. DEĞİL/YERİNE/>< Kişiyi kaybetmemek/kazanmak için özellikle de yakın olduğumuz kişileri denememek/sınamamak gerekir. Çeşitli oyunlar yaparak, tuzaklar kurarak elde edilen "bilgi/sonuç" geçersizdir. Aslolan ise her koşulda, en olumsuzu söylemek bile olsa konuşmayı yeğlemektir. )


- KİŞİLERİ KULLANARAK/SÖMÜREREK ile/değil/yerine/>< KİŞİLER ARACILIĞIYLA


- KİŞİYİ YIKAN:
DÜŞMAN(LAR)IN SÖZLERİ ile/değil/||/<>/< DOSTLARIN SESSİZLİĞİ


- KÖLE ile/değil/yerine GÖNÜLLÜ "KÖLE"


- KÖLE ile/değil/<>/< İŞÇİ

( [not] SLAVE vs./but/<>/< WORKER )


- KÖLE ile SERF[Lat.]

( ... İLE Derebeylik toplum düzeninde, toprakla birlikte alınıp satılan köle. )


- KÖLELEŞTİRENLER:
"SEVİLME İSTEĞİ/BEKLENTİSİ" ve/||/<>/> "BEĞENİLME İSTEĞİ/BEKLENTİSİ" ve/||/<>/> "TAKDİR EDİLME İSTEĞİ/BEKLENTİSİ"


- KORKU + BİLGİSİZLİK = NEFRET


- KÖTÜ TEMEL ve/ne yazık ki/> KÖTÜ İSTEK


- [ne yazık ki]
KÖTÜ KULLANIM ile/ve/||/<>/> KÖTÜYE KULLANIM

( "Bir alışveriş, bir fiş." şeklinde, fazladan/gereksiz açıklama yapmak, uyarıda bulunmak. İLE/VE/||/<>/> "Ama bunu söylemenize gerek yok ki! Ben yapınca alışverişi, ZÂTEN/SONUÇTA alıyorum satış fişi." şeklinde [soluksuz/beklemeksizin/düşünmeksizin] "yanıt vermek." )

( Bir kişinin, neyi bilip bilmediğini ve/ya da o an/dönem için anımsayıp anımsamadığını "belirlemek", beklentisi içinde olmak, dilin/ifadenin kötü kullanılmasıdır. [Hiçkimsenin, neyi bilip bilmediği, isteyip istemediği ya da yapıp yapamayacağı, hiçbir zaman, zemin ve koşulda bilinemez!] İLE/VE/||/<>/> Sözcüklerin yetersiz ve kötü kullanımıyla birlikte "niyet okumak" ya da genelleyici/indirgeyici/özdeştleştirici/köktenci/toptancı/sonuç odaklı bir yargı ifadesi ise sürecin ve ilişkinin tükenmesine neden olacak/olmuş bir kötüye kullanımdır. [Güç ve baskı uygulama isteği ve/ya da nedeniyle olduğu/olabileceği gibi sorumluluktan kaçmak gibi çok çeşitli anlamsız/gereksiz nedenlerden de kaynaklanmaktadır.] )

( [... olduğunu/olacağını] "biliyorsun/biliyordun." İLE/VE/||/<>/> "ZÂTEN"/"SONUÇTA"/"ASLINDA" biliyorsun/biliyordun." )

( Dünyadaki Yaşamın Tehlikede Olduğunun 21 Kareyle Kanıtı )


- KÖTÜLEME ile/ve/değil/yerine TESPİT ETME


- [ne yazık ki]
!KÖTÜLEME ile/ve/değil/||/<> !"YAKIŞTIRMA"


- [ne yazık ki]
KÖTÜLERİN, "BASKISI" ile/değil/||/<> İYİLERİN, KAYITSIZLIĞI


- KÖTÜLÜK ETME! ve/<> KUYU KAZMA!

( Kötü düşersin. VE/<> Kendin düşersin. )


- KÖTÜLÜK ETMEK ile/ve/||/<>/< ZARAR VERMEK

( İnsanda. İLE/VE/||/<>/< Kişilerde ve hayvanlarda. )

( ÖNCE, ZARAR VERME!

DO NOT HARM!

PRIMUM NON NOCERE PRIMA NON NOCERE )


- KÖTÜLÜKLERLE "YÜKSELMEK" değil/yerine/><
İYİLİKLERLE "KAYBETMEK"


- KRAL[Sırpça]/DESPOT ile/değil/yerine/>< DEVLET ADAMI

( Yöneten fakat yönetil(e)meyen "kişi". İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Yöneten ve yönetilen kişi. )


- KÜÇÜK GÖRMEK ile/ve/<> KÜÇÜK DÜŞÜRMEK


- KÜÇÜMSEMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< ÖTEKİLEŞTİRMEK


- KÜFÜR değil/yerine/>< FİKİR

( Gerçeğin üstünü örtmek. DEĞİL/YERİNE/>< Gerçeğin örtüsünü açmak. )


- KÜFÜR ile ZULÜM


- "LÂNETLEME" ile "KARALAMA"

( Dinlerde. İLE İdeolojilerde. )


- [ne yazık ki]
MANTIK DIŞI/LIK ile/değil "DUYGUSAL/LIK"


- MAZOŞİST/MAZOŞİZM[Fr., İng.] değil/yerine/= ÖZEZER/LİK


- [ne yazık ki]
LÂNET ETMEK, LÂNET OKUMAK ["NALET" değil!]/MELÂNET[Ar. < LA'N] değil/yerine/= BÜYÜK KÖTÜLÜK/İLENÇLİK/KARGIŞLIK, KARGIMAK/UZAKLAŞTIRMA


- MENFÛR[Ar. < NEFRET] değil/yerine/= İĞRENÇ


- MERHAMET:
ACIMAK değil/yerine/< ACITMAMAK


- MİSİLLEME ile/ve/ne yazık ki/> SAVAŞ


- MONARŞİ[Fr. < Lat. < Yun.] değil/yerine/= TEKERKLİK

( Siyasal yetkenin, genellikle miras yolu ile bir kişinin üzerinde toplandığı devlet yönetimi. )


- MÜCBİR[< CEBR] değil/yerine/= ZORLAYICI/ZORLAYAN


- MUGALATA[Ar.] değil/yerine/= YANILTMACA

( Yanıltmak için, yanıltacak yolda söz söyleme. | Başkasını yanıltmak için, doğru olmadığı bilinerek yapılan uslamlama ve çıkarsama. )


- [ne yazık ki]
!MÜSTEMLEKE[Ar.] değil/yerine/= SÖMÜRGE


- [ne yazık ki]
!MÜTECÂVİZ[Ar.] değil/yerine/= SALDIRGAN/SALDIRICI/SATAŞKAN


- [ne yazık ki]
NAGASAKİ ve/||/<> HİROŞİMA

( Atom bombası, İkinci Dünya Savaşı sırasında sırasıyla 06 ve 09 Ağustos 1945 tarihlerinde atıldı. )


- NARSİSİZM ile/ve/||/<> KÖTÜCÜL(MALIGNANT) NARSİSİZM


- [ne] İSTEMEK ne de DAYATMAK


- [ne] YAP! "EMRİ" ile/ve/||/<>/ne de YAPMA! "ENGELİ"


- NEFRET ile/ve/||/<>/> KİN/BUĞZ

( Gereksiz/fazla/aşırı düşünce yönelimi. İLE/VE/||/<>/> Gereksiz/fazla/aşırı olan düşünceyi, süresiz ya da çok uzun süre sürdürme ve eyleme geçme düşüncesi ya da girişimi. )

( Nefret, çok gereksiz/fazla/anlamsız, isabetsiz ve olumsuz bir düşünceyi sürdürmek gerektirdiğinden dolayı, kimseye nefret gerektirecek kadar zaman/enerji/bellek ayırmanın gereği/anlamı/değeri ya da etkisi yoktur/olmaz/olmayacaktır! İLE/VE/||/<>/> Kimseye fakat özellikle de birinci derece yakınlara ve üzerimizde (çok/az) emeği geçenlere kin tut(a)mayacağımızı anımsamamızda, kabul etmemizde yarar vardır. )


- NEPOTİZM ile PATRONAJ ile KAYIRMA


- [ne yazık ki]
NEYİ
BÖLÜŞEMİYORUZ? ve/||/<> NİYE DÖVÜŞÜYORUZ?

( Hiçbir mal, bizim değil! VE/||/<> Hiçbir can, bizim değil! )


- ...'NIN:
"KARŞITI" ile/değil DIŞINDA KALAN/BIRAKILAN


- [ne yazık ki]
"NİYET OKUMA" ile/ve/||/<> "AKIL OKUMA"

( İkisi de yanlıştır ve olanaksızdır. Hiçbir zaman, zemin ve koşulda yapılmamalıdır! )


- ÖFKE ile/ve/||/<>/> KAYGI


- [ne yazık ki]
ÖĞRENMEME ve/||/<>/> ÖĞRENİLEN YANLIŞLARDAN VAZGEÇMEME ve/||/<>/> YENİDEN ÖĞRENMEME


- OLMA!:
[ne] PİŞMAN ne DÜŞMAN ne [de] KAHRAMAN


- OLUMSUZ OLASILIK ile/ve TEHDİT

( NEGATIVE PROBABILITY vs./and THREAT )


- SAVAŞI KAYBETMEK:
ÖLÜNCE değil DÜŞMANA BENZEYİNCE


- ÖNYARGI ile/ve SAPLANTI

( PREJUDICE vs./and OBSESSION )

( ... ile/ve ZHI )


- [ne yazık ki]
ORANTISIZ GÜÇ ve/||/<>/< KÖR ŞİDDET