Bugün[31 Aralık 2025]
itibarı ile 881 başlık/FaRk ile birlikte,
881 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.


Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...

(5/5)


- ŞÖVALE[Fr. CHEVALET] ile ŞÖVALYE[Fr. CHEVALIER]

( Tabloların üzerine konulup resim yapıldığı sehpa. İLE Eski Roma'da, üç sınıftan ikincisinin üyesi olan yurttaş. | Orta Çağ Avrupası'nda, özel eğitimle yetişmiş, belirli ülküler taşıyan, soylu, atlı savaşçı. | Derebeylik düzeninde, soyluluk unvanlarının en alt basamağı. | Günümüzde, Fransız hükûmetinin verdiği onur belgesi ve nişanı. )


- AKRONİM[İng. < ACRONYM] ile SÖZCÜKLEŞTİRİLMİŞ KISALTMA/KISALTILMIŞ BAŞLIK/KISMA AD

( ACRONYM )


- SÖZÜN:
ÇEŞİTLERİ ile/ve/<> DERECELERİ/DEREKELERİ

( ŞİİR

   ^


ATASÖZÜ, DEYİM [KELÂM-I KİBAR, VECİZE]

   ^

[dereceleri]


--- SÖZ ---[(bilgili ve bilinçli) kişinin ağzından çıkan]

[derekeleri]

   v

LÂF / KÜNGE / JÂJ[Fars.] [Evin içinden çıkan çer-çöp.]

   v

KÜFÜR [Ar. < KFR: Örtme, gizleme.]

   v

TARİZ [Birini eleştirme, küçük düşürme ya da alay etmek amacıyla söylenilmek istenileni tam tersi bir anlamda bir sözle, incelikle ve lâtîfeyle[espriyle] anlatma sanatı.]

   v

HİCV [Ar. < HECV: Yergi, yermek.]

   v

HERZ[Ar.: Anlamsız, boş, saçma. | Hakaret. ], YÂVE, TÜRREHÂT / HERZE/BESBÂS[Fars.] )


- SPESİFİK[İng. < SPECIFIC] değil/yerine/= ÖZGÜL


- STAJ[Fr./İng. STAGE] değil/yerine/= ÇIRAKLIK

( Herhangi bir meslek edinecek olan kimsenin geçirdiği uygulamalı öğrenme dönemi. | Birinin, meslek bilgisini artırmak için bir kurumun bir ya da birçok bölümünde çalışarak geçirdiği dönem. )


- STATİK/STATIC[İng.] değil/yerine/= DURAĞAN


- STETOSKOP/STETHOSCOPE[İng./Fr. < Yun.]["STETESKOP" değil!] DİNLEME ARACI

( Kalbin ve iç organların hareketleri ile oluşan sesleri dinlemeye yarayan araç. )


- STİLİZE ile/||/<> STUCCO/STUK ile/||/<> SİLME

( Üslûplaştırılmış. Doğadaki biçimlerin belirli bir üslûbun ya da tekniğin denetiminde sadeleştirilmiş biçimi. Stilize çiçek motifi... İLE/||/<> Alçı yoğunluklu süsleme tekniği. İLE/||/<> Duvar yüzeylerinde süsleme amacıyla yapılmış şerit biçimindeki çıkıntılara verilen ad. )


- ŞUBE = ŞU'BE = BRANCHE

( Bir kurumun, bir kuruluşun alt mevkilerindeki iş yerlerinden her biri. | Okullarda aynı düzeydeki sınıflardan her biri. | [dirimb.] Dal. )


- SUÇLULUK ile/değil/yerine SUSLULUK


- SUJE[Fr.]/KOBAY[Fr. < COBAYE] değil/yerine/= KONU | ÖZNE | DENEK

( Kobaygillerden, bilimsel araştırmalarda kullanılan bir deney hayvanı. Hint domuzu[Lat. CAVIA PORCELLUS] | Deney konusu. )


- SULKUS/SULCUS[İng.] değil/yerine/= OLUK


- SULTAN ile/ve/||/<>/> MAJESTE[Fr. < Lat.] ile/ve/||/<>/> EKSELANS[Fr./İng. < EXCELLENCE]

( "Yönetici, güç/iktidar sahibi". [Tarihte pek çok farklı anlamda kullanılmış olan, genelde bağımsızlığını duyuran İslâm hükümdarları tarafından kullanılmıştır. İslâm devletlerinde, hükümdara verilen unvan. “Padişah, hakan, han, hükümdar” anlamlarındadır. Sultan sözcüğü, müslüman hükümdarlarının özellikle sünnî inancına ait bir unvandır. Daha sonraları, hakimiyet, delil ve burhan anlamına da geçmiştir.][Sultan unvanını ilk kez II. yüzyılın ilk yıllarında, Gazne'de hükümdar bulunan Mahmud İbn-il Emir Sebük tekin kullanmıştır.] İLE/VE/||/<>/> Hükümdarlara ya da devlet başkanlarına verilen unvan. İLE/VE/||/<>/> Bakan ve elçiden başlayarak cumhurbaşkanlığına kadar yükselen, yüksek makam sahibi yabancılara verilen şeref ünvanı. )


- SÜREÇ ile SÜREGİDEN

( PROCESS vs. DURABLE )


- SÜRECE ile/ve/||/<>/> SÜRECE

( Sonuca değil "Süreç"e. İLE/ve/||/<>/> Belirli bir süre boyunca. )


- SÜRESİ ile/ve SÜRECİ


- DAYANÇ/SABIR:
SÜREYE ile/ve/değil SÜRECE


- SÜTUN[Fars.] ile/değil PARAÇOL/PARAŞOL[İt. < Yun.]

( ... İLE/DEĞİL Gemi çatmasında, eğri parça. | Cumba vb. altına destek olarak konulan eğri ağaç. )


- T ile Tb ile Tc ile TC

( Trityum'un simgesi. İLE Terbiyum'un simgesi. İLE Teknetyum'un simgesi. İLE Türkiye Cumhuriyeti'nin kısaltması. )


- TABELA[İt. < TABELLA] ile URANLIK/PANKART[Fr. < PANCARTE]

( Üzerinde tanıtıcı, belirtici bir yazı, açıklama, işaret ya da resim bulunan, tahta ya da sac parçası, levha. | Hastahane, yatılı okul, askerî birlik gibi toplu yemek verilen yerlerde, günlük yemek için çıkarılan erzakın türünü, miktarını gösteren çizelge. | Hastahanelerde, her hastanın, gündelik yemek ve ilâcının yazıldığı kâğıt. İLE Toplantı ve gösterilerde taşınan, üzerinde benimsenen amacın birkaç sözle gösterildiği karton ya da bezden levha. )

( ... ile LAFİTE )


- TAÇ[Ar. < TÂC] ile TAÇ[İng. TOUCH]

( Soyluluk, iktidar, güç ya da hükümdarlık simgesi olarak başa giyilen, değerli taşlarla süslü başlık. | Gelinlerin başlarına takılan süs. | Genellikle göz düzeyinden yüksek mobilyaların üstlerindeki kabartmalı, oymalı, süslü bölüm. | Çiçeğin dıştan ikinci halkasında bulunan yaprakların hepsi. | Bazı tarikatlarda, şeyhlerin giydikleri başlık. İLE [futbol] Yan, dokunma. )


- TAÇ[Ar. < TÂC]/EFSER[Fars.] ile TIKSÂR[Ar.]

( ... İLE Halka biçiminde taç. )


- TAHRİK[Ar.]/PROVOKASYON[Fr.] / PROVOCATION/PROVOKE[İng.]["PROVAKE" değil!] değil/yerine/= KIŞKIRTMA/KIŞKIRTI

( INCITEMENT / PROVOKE )


- TAKILI ile ÇAKILI


- TAKNÎ[Ar.]/KODİFİKASYON[İng. < CODIFICATION] değil/yerine/= YASALAŞTIRMA


- TAKT[Fr. < TACT] değil/yerine/= YERİNDE KONUŞMA/DAVRANMA


- TAPINCAK/SANEM[Ar.]/PUT[Fars. < BUT]/FETİŞ[İng. FETISH | Fr. < FETICHE] ile/ve/değil/||/<>/> KÜLT[İng. CULT | Fr. CULTE]

( Bazı ilkel toplumlarda doğaüstü güç ve etkisi olduğuna inanılan canlı ya da cansız nesne. | Haç. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> Din. | Yerel özellikler taşıyan dinî törenler. | Belirli bir dönemde yoğun ilgi gören. [yapıt/kitap/film vb.] )


- TAPU ile/ve/||/<>/< KADASTRO[Fr. < CADASTRE]

( Bir taşınmazın üstündeki mülkiyet hakkını gösteren belge. | Tapu işlerinin yürütüldüğü kuruluş. İLE/VE/||/<>/< Bir ülkedeki her çeşit arazi ve mülk yerinin, alanının, sınırlarının ve değerlerinin devlet eliyle belirlenip plana bağlanması. )


- TAŞ ile TAŞIL/FOSİL[Fr.] ile TAŞÇIL

( ... İLE ... İLE Taşı andıran, taş gibi. | Taşlar ve kayalar üzerinde ya da taşlı topraklarda yetişen. )


- TAŞAK/HAYA/BİLLUR[Ar.]/TESTİS[İng. < TESTICLE] ile/ve/||/<> ANTER

( Hayvan ve insanda. İLE/VE/||/<> Bitkide.[Çiceklerin tohum taşıyan torbaları] )


- TAŞKENT ile/= ÇAÇ/ÇAÇKENT/ŞAŞKENT/BİNKENT

( Kuruluşu, M.Ö. II. yüzyıla kadar uzanır. Taşkent adına, ilk kez XI. yüzyılda rastlanıyor. )


- TATLI MADDE, BALÖZÜ, NEKTAR[Fr. < NECTAR] = MADDE-İ HULVÎYE = NECTAR


- TAYF[Ar.]/SPEKTRUM[İng. < SPECTRUM] ile ÇEŞİTLİLİK | YELPAZE

( Birleşik bir ışık demetinin bir biçmeden geçtikten sonra ayrıldığı basit renklerden oluşmuş görüntü. )


- TEBESSÜM :) ve/<> TEFEKKÜR ve/<> TEŞEKKÜR ve/<> TEZEKKÜR

( GÜLÜMSEME ve/<> DÜŞÜNME ve/<> KIVANÇ ve/<> ANMA/ANIMSAMA/TEKRAR )


- TEFE ile TEFELİ ile TEFECİ

( Dokuma tezgâhında tarağı tutan ahşap ya da metal parça. İLE Sık dokunmuş bez. İLE El altından yüksek faizle ödünç para veren kişi, faizci, murabahacı. )


- TEFEKKÜR ile/ve/<> TEŞEKKÜR


- TEFEKKÜR ile TEZEKKÜR ile TEFAKKUH ile İTTİKA ile İSTİMA' ile YAKÎN


- TEKNE[Yun.] ile KANO[Fr. < CANOT]

( ... İLE Kürekle yürütülen dar, uzun, hafif tekne. )


- TEKTORİYA/TECTORIA[İng.] değil/yerine/= ÇADIR


- TEMAS[Ar.]/KONTAK[Fr./İng. < CONTACT] değil/yerine/= DEĞME/DOKUNMA, BAĞLANTI

( Karşıt elektrik taşıyan iki maddenin birbirine dokunması. | Motorlu araçları çalıştırmaya yarayan düzenek. | Bağlantı, ilgi. | Akıl sağlığı yerinde olmayan, dengesiz. )


- MERKEZCİLİK:
TEO ile/ve/<>/> HOMO ile/ve/<>/> ETNO ile/ve/<>/> GEO ile/ve/<>/> EGO ile/ve/<>/> ECO


- TERCÎ'[Ar. < RÜCÛ | çoğ. TERCÎÂT] ile TERCİH[Ar. < RÜCHÂN | çoğ. TERCÎHÂT]

( Geri çevirme, döndürme. | Tekrarlama. İLE Üstün tutma, daha çok beğenme. )


- TERCİH ile/ve TERCİH-BİLÂ-MÜRACCAH


- TERSİNEMEZLİKTE/ENTROPİDE:
NİCELİK ile/ve/değil/||/<> "NİTELİK"


- TEŞEKKÜL[Ar. < ŞEKL | çoğ. TEŞEKKÜLÂT] ile TEŞEKKÜR[Ar. < ŞÜKR | çoğ. TEŞEKKÜRÂT]

( Şekillenme. | Kurulma, kuruluş, meydana geliş. | Oluşum. | Yoğrum. | Oluş. | Örgüt, topluluk. İLE Şükr etme, yapılan bir iyilikten memnun kalma ve memnun kaldığını ifade etme sözleri. )


- TESELLÎ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< TECELLİ

( Hakikati keşf edebilmek için teselli değil tecelli gerekir. )


- TEVELLU'[Ar.] ile TEVELLÜH[Ar. < VELEH | çoğ. TEVELLÜHÂT]

( Sevme, aşk ve ilginin oluşması. İLE Şaşakalma. )


- TEYZEZÂDE[Tr. + Fars.]/KUZEN[İng. < COUSIN] değil/yerine/= TEYZENİN OĞLU


- TİK/TIC[İng./Fr.] değil/yerine/= SEĞİRCE/SEĞİRTİ


- TİRAJ[Fr. < TIRAGE] ile RATING[İng.]

( Kitap, gazete, kitap gibi şeylerin baskı sayısı. İLE Televizyon programlarının izlenme/izleyici oranı. )


- TIRAK ile -TIRAK/TRAK[Fr. < TRAC] ile TRAKA[İt.] ile TRAKE[TRACHÉE < Lat. < Yun.] ile TRAKİT[Fr. TRACHYTE < Yun.] ile TRAKTÖR[Fr. TRACTEUR < Lat.] ile TRAKUNYA[Yun. DRANKONTION]

( Çarpan ya da kırılan bir şeyin çıkardığı tok ses. İLE Benzer/yaklaşık.[mavimsi / kırmızımsı vb.] | Oyuncunun sahneye çıkacağı sırada ya da oyun sırasında, kaygıya ve/ya da korkuya kapılması, rolünü unutması. İLE Yelkenli teknelerde bir mandar aracılığıyla çekilerek direğe çıkıp bakım ve onarım yapılan oturaklı sepet. İLE Soluk borusu. | Eklem bacaklılarda bulunan solunum kanalı. İLE Fazla miktarda feldispat, çok az kuvarz içeren, kırılınca pürüzlü bir yüzeye sâhip olan açık renkli volkan taşı. İLE Tekerlekleri arâzi ve sürülmüş tarla gibi yumuşak zeminde dönebilen/devinebilen, genellikle çift sürmede kullanılan, arkasına römork takılarak kamyon görevi gören motorlu taşıt. İLE Çarpan balık. )


- TIRNAK ile CIRNAK/PENÇE

( ... İLE Yırtıcı hayvan tırnağı. )


- TITANIC ve/||/<>/> HALOMONAS TITANICAE

( Titanic, Atlas Okyanusu'nun 3657 m. derinliğine kadar battıktan sonra pasla beslenen Halomonas Titanicae adı verilen bir tür bakterinin, geminin yapımında kullanılan 50 bin ton demiri yavaş yavaş tükettiği ortaya çıkmıştır. )

( )


- TOKSİK[İng./Fr. TOXIC]["TOK SİK" değil!] değil/yerine/= ZEHİRLİ


- TOLERANS[Fr./İng. < TOLERANCE] değil/yerine/= HOŞGÖRÜ | YANITSIZLIK | KATLANIM | DAYANABİLİRLİK | ALIŞMA

( Hoşgörü. | İşlenmiş bir parçanın yapım ölçüsünde olabilecek özür payı. | Yüksek dozda verilen herhangi bir ilâca karşı gövdenin gösterdiği dayanma gücü. | Sürekli aynı dozun kullanılması sonucu bir ilâcın etkilerinin giderek azalması durumu. )


- TOMURCUK ile GONCA[Fars. < GONÇE]/KONCA

( ... İLE Açılmamış çiçek. )

( Divan edebiyatında sevgilinin ağzı yerine kullanılır ve açılmamışlık özelliğiyle kendini gösterir. )


- TONAJ[Fr. < TONAGE] ile TONALİTE[Fr.]

( Bir taşıtın alabildiği ton miktarı. | Bir ticaret gemisinin iç hacminin hesaplanmasıyla bulunan taşıma kapasitesi. İLE Belirli bir tonda yazılmış müzik parçasının niteliği. | İnsan sesinin rengi. )


- TONİK/TONIC[İng.] değil/yerine/= GERGILİ | GÜÇLENDİRICİ


- TOPLUM = CEMİYET = SOCIETY[İng.] = SOCIÉTÉ[Fr.] = GESELLSCHAFT[Alm.] = SOCIETAS[Lat.] = SOCIEDAD[İsp.]


- TÖREN/MERASİM[Ar.]/SEREMONİ[Fr. CEREMONIE] ile/ve ŞÖLEN[Moğolca]

( TOY, BÂR-İ ÂM: Genel ziyâfet. )

( LİTURYA: Din töreni. )

( Bir toplulukta, üyelerin, belirli bir olayı, kişiyi ya da değeri ayırt edip simgeleştirmesi, bunların anlam ve öneminin güçlendirilmesi amaçlarıyla düzenlenen hareket dizisi. | Anma, kutlama, nişan, evlenme, ölüm gibi nedenlerle yapılan toplantı. İLE Ziyafet. | Belirli bir amaçla düzenlenen eğlence. | Sanat gösterisi. | Din töreni niteliğinde yemek toplantısı. )


- TRANS/TRANCE[İng.] değil/yerine/= KENDİNDEN GEÇME


- TRANSEKSİYON/TRANSECTION[İng.] değil/yerine/= ENİNE KESİ


- TRANSKRİPSİYON[Fr./İng. < TRANSCRIPTION] değil/yerine/= ÇEVİRİYAZI/KOPYALAMA

( آ) ا) > Ā, ā

أ) ا) > A,a / E,e / I,ı/ İ,i / U,u/ Ü,ü

ب > B,b

پ > P,p

ت > T,t

ث > Ŝ,ŝ

ج > C,c

چ > Ç,ç

ح > Ĥ,ĥ

خ > Ħ,ħ

د > D,d

ذ > Ź,ź

ر > R,r

ز > Z,z

ژ > J,j

س > S,s

ش > Ş,ş

ص > Ś,ś

ض > Ż,ż / Đ,đ

ط > Ş,ş

ظ > Ž,ž

ع > Ǿ

غ > Ġ,ġ

ف > F,f

ق > Ķ,ķ

ك > K,k

ل > L,l

م > M,m

ن > N,n

و > V,v / Ū,ū / Ü,ü / O,o / Ö,ö

ه > H,h / a / e

لا > La / lā

ى > Y,y / I, ı / Ī,Ī

' > ǿ )

( â > Uzun a

é > Kapalı e

ē > Uzun e

π > Patlayıcı, tonlu, art damak ünsüzü

« > Sızıcı, tonsuz, art damak ünsüzü

h > Hırıltılı, sızıcı, sedasız ön damak ünsüzü

ȋ > Uzun i

ḳ > Patlayıcı, tonsuz, art damak ünsüzü

ñ > Nazal n

ō > Uzun o

û > Uzun u )


- TRANSLİTERASYON[Fr./İng. < TRANSLITERATION] değil/yerine/= HARF ÇEVİRİSİ

( Yabancı yazıların, okunuşları dikkate alınmadan harf harf aktarılması. )


- AŞKIN/SAL = MÜTEALİ = TRANSCENDENTAL[İng., Fr.] = TRANSZENDENTAL[Alm.] = TRANSCENDERE[Lat.]


- TRAVMATİK/TRAUMATIC[İng.] değil/yerine/= ÖRSELEYİCİ, YARALAYICI, SARSICI


- TÜMDENGELİM = TÂLİL = DEDUCTION[İng.] = DÉDUCTION[Fr.] = DEDUKTION[Alm.] = DEDUCTIO[Lat.]


- TÜMEVARIM = İSTİKRÂ = INDUCTION[İng., Fr.] = INDUKTION[Alm.] = INDUCTIO[Lat.] = EPAGOGE[Yun.]


- TURUNÇ[Fars. < TURUNC] ile BERGAMOT

( ... İLE Turunçgillerden bir ağaç. | Bu ağacın, kabuklarından reçel yapılan ve esans çıkarılan meyvesi. )

( ... cum CITRUS BERGAMIS )


- TUTACAK ile TUTAÇ ile TUTAK ile TUTAM ile TUTAMAÇ/TUTAMAK

( Sıcak mutfak araçlarını tutmakta kullanılan, birbirine şeritle bağlı bez çifti, tutaç, tutak. İLE Laboratuvar maşası. | Tutacak. İLE Bir şeyin tutulacak yeri. | Tutacak. | Kabza. | Maşa, kerpeten vb. araçların tutmaya yarayan kanatlarından her biri. | Rehine. İLE Avuç içi ya da parmak uçlarıyla tutulabilen miktarda olan. İLE Tutamaç. | Tutunulacak, dayanılacak, güvenilecek nesne. )


- UC ile UÇ

( Kutup. İLE Emir kipinde "Uçmak". )

( TIP vs. FLY )


- UÇ değil UC!!!


- ÜÇGENİN İÇ AÇILARI ile/ve/değil/||/<>/< KİŞİNİN İÇ ACILARI

( Bilinir/bilinebilir. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< [çoğunlukla/pek/yeterince] Bilinmez/bilinemez. )


- ULKUS/ULCUS[İng.] değil/yerine/= YARA


- UYGULAYIM = TEKNİK = TECHNICS[İng.] = TECHNIQUE[Fr.] = TECHNIK[Alm.] = TEKHNE[Yun.] = TECNICA[İsp.]


- UZLAŞIM/SAL = İTİBAR/Î = CONVENTION/AL[İng.] = CONVENTION/NEL[Fr.] = KONVENTION/EL[Alm.] = CONVENTIO[Lat.] = CONVENCIÓN[İsp.]


- UZUN SÜREÇ değil UZUN SÜRE


- VAC/VAK/VACUUM ASSISTED CLOSURE[İng.] değil/yerine/= VAKUM YARDIMLI YARA KAPATMA, NEGATİF BASINÇLI YARA KAPATMA


- VÂDİ[Ar.]/KANYON[Fr. < CANYON]/KLÜZ[Fr. < CLUSE] değil/yerine/= KOYAK/KAPUZ/DAR BOĞAZ

( Bir akarsuyun kalkerli bir alanda oyarak oluşturduğu, bir kıvrımı keserek iki yandaki çukurlukları birleştiren, dar ve boğaz biçimindeki geniş aralık. )


- VAKUM/VACUUM[İng.] değil/yerine/= HAVASIZ BOŞLUK


- VARİS[Fr. VARICE] ile VÂRİS[Ar. < VERÂSET]

( Toplardamar genişlemesi. [Daha çok bacaklarda görülür] İLE Kalıt/miras sahibi. )


- VARSIL/LIK(ZENGİN[Fars. < SENGİN]/LİK) ile/ve/değil/yerine/=/||/<>/></< YOKSUL/LUK(FAKİR/LİK)

( Malı. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/=/||/<>/>

( Rezilliğin yardımcısı. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/=/||/<>/>

( ... İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/=/||/<>/>

( )

( Paranın satın alamayacağı bir şeye sahip olana kadar varsıl değilizdir. )

( "Beş parasızmış" gibi yaşadıklarından dolayı. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/=/||/<>/>

( Yoksulluğu över. İLE/VE/NE YAZIK Kİ/DEĞİL/YERİNE/=/||/<>/>

( )


- VEKTÖR[İng. < VECTOR ][Fr. < VECTEUR] değil/yerine/= BİLEŞKE | YÖNEY | TAŞIYICI

( Doğrultusu, yönü, uzunluğu belirli olan ve bir ok imiyle gösterilen doğru çizgi. | Büyüklüğü ile yönü olan nicelik. | Enfeksiyon etkenini bir konaktan diğerine aktaran genellikle eklem bacaklı, omurgalı ya da omurgasız taşıyıcı dirimli. )


- VİBRASYON[Fr./İng. < VIBRATION] ile REZONANS[Fr./İng. < RESONANCE]

( Titreşim. İLE Düzgün itmelerin etkisiyle bir salınım genliğinin artışı. )


- VİCDAN[Ar. < VCD]["VİJDAN" değil!] değil/yerine/= BULUNÇ/DUYUNÇ


- VİYADÜK[Fr. < VIADUC] değil/yerine/= KÖPRÜYOL/AŞIT

( ... İLE Bir vadi, bir ırmak üzerinden, bir demiryolu ya da karayolunun geçişini sağlayan, ayaklar üzerine oturtulmuş yüksek ve uzun köprü. )


- VOKAL KORT/VOCAL CORD[İng.] değil/yerine/= SES TELİ


- ÖZDEŞ KÜME/YABANCI TOPLULUĞU/SÖMÜRGE/GÖÇMEN/KOLONİ/COLONY ile TOPLULUK/NÜFUS/POPÜLASYON

( Aynı türden organizmaların bir arada yaşadığı topluluk. İLE Aynı türden organizmaların belirli bir alanda yaşadığı ve ürediği topluluk. )


- YAĞMUR ile/değil ÇIVGIN/ŞIVGIN

( ... İLE/DEĞİL Rüzgâr ve karla karışık yağan yağmur. | Ağaç sürgünü, filiz. )


- YALIN ile YALINÇ

( ... İLE Birleşik olmayan, yalnız bir maddeden oluşan. | Karışık olmayan, basit. )


- YAN YANA ile/ve/değil/yerine/||/<>/> CAN CANA


- YANILTMACA ile YANILTMAÇ

( Yanıltmak için, yanıltacak yolda söz söyleme. | Başkasını yanıltmak için, doğru olmadığı bilinerek yapılan uslamlama ve çıkarsama. İLE Ötekini yanıltıp başka şey söylemesine yol açacak biçimde düzenlenmiş söz. )


- YANKI(LANMA) ile YANSI(MA)

( TÛF ile ... )


- YAPINTI = TASNİ = FICTION[İng., Fr.] = FIKTION[Alm.] = FICTIO[Lat.] = FICCIÓN[İsp.]


- YAPRAK ile YAPRACIK

( ... İLE Küçük yaprak. )


- YARGIÇ ile YARGICI

( Ulus adına, yargı yetkisini kullanarak yasaya aykırı davranışlarda ya da uyuşulmayan işlerde, yasayı yerine getirmekle, tüzeyi gerçekleştirmekle görevli kişi. İLE Bir anlaşmazlığı çözmek için iki tarafın başvurduğu kişi ya da kendine seçme yetkisi verilen bilirkişi, hakem. )


- YATAK ile AĞ YATAK/HAMAK[Fr. HAMAC < Karaib dilinden]

( ... İLE İki ağaç/direk/duvar arasına asılarak içine yatılan ve sallanılabilen, ağdan ya da bezden yapılmış yatak, ağ yatak. )


- YATAK/MECRÂ ile EKENEK/MEZRÂ

( [coğrafya] Yatak. | Bir işin gidişi, bir olayın doğrultusu. İLE Ekilen yer. Ekime elverişli, ekilecek tarla ya da yer. | Kırsalda, birkaç evden oluşan, en küçük yerleşim birimi. )


- YEL/RÜZGÂR YÖNLERİNDE:
POYRAZ ile AKYEL/AKÇAYEL/KEŞİŞLEME ile KABAYEL/BOZYEL/KUMKARASI/LODOS ile KARAYEL

( Kuzeydoğu. İLE Güneydoğu. | 135°'lik yön. İLE Güneybatı. İLE Kuzeybatı. )

( Kışın, kar ve soğuk getirir. İLE Uludağ'ın eski adı olan Keşiş Dağı'nın yönüne göre adlandırılmıştır. İLE Güneybatı yönlerden esen sıcak rüzgar. İLE 2-3 gün boyunca devamlı olarak kuzeybatıdan esen rüzgar. )

( |

)


- YELEK/DELME ile JİLE[Fr. < GILET]

( Kolsuz, önü açık ya da düğmeli üst giysisi. İLE Daha çok, kadınların, bluz üzerine giydiği yelek. )


- YEMENİ[Ar.]/EŞARP[Fr. < ÉCHARPE] ile/değil/yerine/=/||/<> BAŞÖRTÜSÜ/ÖRTME/BÜRGÜ/LEÇEK ile YAZMA

( Kalıpla basılıp elle boyanan, kadınların başlarına bağladıkları tülbent. | Bir tür hafif ve kaba ayakkabı. / Başörtüsü. İLE/DEĞİL/YERİNE/=/||/<> Kadınların saçlarını örtmek için kullandığı örtü. İLE Bohça, yemeni, başörtü, yorgan vb. şeyler yapmakta kullanılan, üstüne boya ve fırça ile ya da tahta kalıplarla desen yapılmış bez. | Bu bezden yapılmış olan. )


- YERÇEKİMİ ile YEREDOĞRULUM/YEREYÖNELİM/JEOTROPİZMA/GEOTROPİZMA

( Yer kütlesinin çekimi etkisiyle bir cismin, türlü bölümlerine uygulanan güçlerin bileşkesi. İLE Bitkilerde, kök ve sapların, yerçekimi etkisi ile belirli bir doğrultu almaları özelliği. )


- YONCA ile YONGA/KAMGA/ÇİP[İng. CHIP]

( Baklagillerden, başak durumundaki çiçekleri kırmızı ya da mor renkli, çayır bitkilerinin genel adı. İLE Kesilen, yontulan ya da rendelenen bir şeyden çıkan parça. | Çip. )


- ZAMANINI:
"ÇALMAK" ile/değil ALMAK


- ZEHİR ile/ve/||/<> ZEHİRLEYİCİ/ZEHİRLİ ile/ve/||/<> ZEHİRCİ

( image )

( Ayrıntılarını okumak için burayı tıklayınız... )

( )

( "Arasındaki FaRkLaR neler?" yazısını okumak için burayı tıklayınız... )


- ZEVK ile/ve/||/<>/>/< ŞEVK


- ZİMOJEN/ZYMOGEN[İng.] değil/yerine/= ÖN ENZİM