ve (... ve ...) bağlaçlı FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 22.177 başlık/FaRk ile birlikte,
22.177 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(71/90)
- SHIVA ile/ve BRAHMA ile/ve VISHNU
( SHIVA: Varlığın biçimlerinin yok edicisi. İLE/VE BRAHMA: Varlığın Yaratıcısı.İLE/VE VISHNU: Varlığın Koruyucusu. )
- ŞİATSU ile/ve AKÜPRESÜR
- SİBER SAMİMİYET ile/ve/||/<> STERİL TEMAS
- SİBİRYA'DA:
ÖZEL ARAÇ ile/ve/değil/<> TAKSİ
- SİBİRYA'DAKİ TÜRK BOYLARI ile/ve SİBİRYA DIŞINDAKİ TÜRK HALKLARI
( Çok uzakta kalmalarından dolayı, atalarının dini olan Şamanlığı devam ettirmişler. İLE/VE İslâm'ı kabul ederek, eski Şaman din anlayış ve uygulamalarından uzaklaşmışlardır. )
- HARFLER:
"SICAK" ile/ve/+/||/<> "SOĞUK"
( Sağ. İLE/VE/+/||/<> Sol. )
( 14 harf. İLE/VE/+/||/<> 14 harf. )
- SICAK HAVA ve SOĞUK HAVA
( Gevşeklik yapar ve yayılma gösterir. Bu nedenle sıcaklık, yüzeye doğru havanın çekilmesiyle kırmızı bir yüz meydana getirir. Eğer hava, çok sıcaksa, yüz rengi sarıya döner ve kan tüm yüzeye dağılır. Bu hava çok terleme meydana getirir, sidik miktarını azaltır ve sindirimi zayıflatır ve de çok fazla susuzluğa neden olur. VE Gövdeyi sertleştirir, sindirimi güçlendirir, gövde içine hapsolmuş hıltlar ve terlemeyi azaltarak, sidiği artırır. Soğuk, rektumda, anal sfinkterde, spazm meydana getirir ve böylece dışarı atılmayı engeller ve ataleti artırır. Suyu ayırır ve böbreklere doğru sevkeder. )
- SICAK ve/||/<>/< KARBONDİOKSİT
- SICAK >< SOĞUK["SOUK" değil!] | ile/ve/||/<>/> ILIK
( ... ve/||/<>/+ ... ve/||/<>/> Hem ortak, hem de sonuç. )
( | HOT >< COLD | vs./and/||/<>/> WARM )
- SICAK/LIK ile/ve/değil/yerine/||/<> TAZE/LİK
- SIÇANYILANI ile/ve ÇİN SIÇANYILANI
( ... İLE Boyu, 5 m.'yi bulabilir. )
( ... ile
)
( RAT SNAKE / AESCULAPIAN SNAKE vs. CHINESE RAT SNAKE )
( AMENIS LONGISSIMUS cum PTYAS KORROS )
- SİCİM KURAMI ile/ve/||/<> KUVANTUM RENK DİNAMİĞİ
- SİCİM KURAMI ile/ve/||/<> TÜM FİZİK KURAMLARI
- SİCİM KURAMI ile/ve/||/<> ZAR KURAMI
( 


)
( STRING THEORY and/||/<> MEMBRANE THEORY )
- SIÇRAMA ile/ve OLASILIK
- ŞİDDET ve/||/<> KÜFÜR
( [ne yazık ki] Kalbinde, muhabbet olmayanın (b)elinde. VE/||/<> Aklında, düşünce olmayanın dilinde. )
- [ne yazık ki]
ŞİDDET ve/||/<> TERBİYESİZLİK
- [ne yazık ki]
ŞİDDETİN MEŞRÛLAŞTIRILMASI ile/ve/<> ÖTEKİLEŞTİRME
- ŞİDDETLİ UYARI ile/ve GERÇEK/LİK
( "STRONG" WARNING vs./and REAL/ITY )
- ŞİDDETTE, KİŞİ:
[önce] MAĞDUR ile/ve/değil/sonra/||/<>/> MAZLUM ile/ve/değil/sonra/||/<>/> ZALİM
- [ne yazık ki]
ŞİDDETTEN DOLAYI ... ile/ve/değil/ne yazık ki/<> "BİZİM/SEN"İN "SESSİZLİĞİNDEN/TEPKİSİZLİĞİNDEN DOLAYI ..."
- SIDDIK ile/ve/<>/= VELÎ
- SİDİK ile/ve/||/<>/> ÜREMİ
( ... İLE/VE/||/<>/> Ürenin dışarı atılmaması nedeniyle kanda birikmesi. )
- SIDK ve/ EMÂNET ve/ FETÂNET ve/ TEBLİĞ ve/ İSMET
( Peygamberin olmazsa olmaz sıfatları. [ve ümmetinin de!] )
- SIDK ile/ve HAK
( Önermenin gerçekliğe uygunluğu. İLE/VE Gerçekliğin önermeye uygunluğu. )
- SIDKIN SIYRILMASI ile/ve/<> GÖZÜNDEN DÜŞMEK
- SIDNEY HUNİAĞI ÖRÜMCEĞİ ile/ve/||/<> KIZILSIRTLI ÖRÜMCEK
( Avustralya'nın en zehirli örümcekleridir. )
- SİDRET-ÜL MÜNTEHÂ ile/ve/||/<> AŞK-I MÜNTEHA/MÜNEZZEH
( Yaratılmışlığın sınırı. | Son sedir ağacı. | Kâmilin kaşı, kirpiği. İLE Sınırsız/sonsuz/bitimsiz aşk. | Yalnızlar cenneti/çölü. | Yedi cennet/beyza ve/artı sekizinci cennet. )
- SİESTA ile/ve/||/<> FİESTA
( Öğle arası. İLE/VE/||/<> Şenlik. )
- ŞİFÂ ile/ve ÂFİYET
- ŞİFÂ ile/ve/||/<>/> SADRA ŞİFÂ
- ŞİFÂ ile/ve/<> TEDAVİ
( İçeriden. İLE/VE/<> Dışarıdan. )
- ŞİFÂHEN ile/ve/||/<> ŞİFÂHÎ[>< TAHRİRÎ]
( Ağızdan, sözle söyleyerek. İLE Sözlü. )
- ŞİFAİ ile/ve/||/<> PRAKRİT
( [Aktarım biçimi] Ağızdan ağıza, sözlü gelenek. İLE/VE/||/<> Halk arasında, konuşmada.
[Yazılılık durumu] Yazıya sonradan geçirilir. İLE/VE/||/<> Yazılı Hintçe’nin karşısında sözlü kökenlidir.
[Toplumsal düzey] Halk, ozan, meddah, halk bilgesi. İLE/VE/||/<> Halk, köylü, sıradan konuşur.
[Üst düzey dil karşılığı] Yazılı - edebî - medrese dili [Arapça/Osmanlıca]. İLE/VE/||/<> Hintçe [kutsal ve yazılı dil].
[İşlevi] Halk kültürünü, duyguyu, doğrudan anlatımı taşır. İLE/VE/||/<> Doğal konuşma, halk edebiyatı, sade tanım. )
- SIFAT ile/ve KAYIT
( CAPACITY vs./and ENTRY/RECORD )
- SIFFEYN/SIFFİN SAVAŞI:
KARDEŞ KAVGASI ile/ve/değil/||/<>/>/< DEVRİM KARŞITLARIYLA DEVRİM ÇATIŞMASI ve/sonra tekrar/||/<>/> KARŞI DEVRİM
- 0[SIFIR]:
"YUTAN" ile/ve/değil/||/<>/< DURAN/DURDURAN / ARA
- SIFIR ile/ve/değil SALT BOŞÇA/MUTLAK SIFIR
( ... İLE/VE/DEĞİL -273 Kelvin )
( Mutlak Sıfır yazısı için burayı tıklayınız... )
- SIFIR ile/ve/değil/yerine/||/<> SINIR
- SIFIR[0] ile/ve SONSUZ
( Yutan sayılar. )
- ŞİFRE ÇÖZÜCÜ / DECODER ile/ve/||/<> FİZİKSEL ÇÖZÜCÜ / ENCODER
- ŞİFRE OLARAK KALMASI GEREKEN ile/ve DEŞİFRE EDİLMESİ GEREKEN
( HAS TO BE CIPHER/CODE vs./and HAS TO BE DECIPHERED )
- ŞİFRE ile/ve/değil EŞİK
- ŞİFRE ile/ve/değil KAPI
- ŞİFRE ile/ve/değil KAPI
- [hem] ŞİFRELEME ile/ve/değil/yerine/hem de/<>/>/< VERİYİ/BİLGİYİ GİZLEME
( [not] CODING vs./and/but/also/<>/>/< STEGANOGRAPHY
STEGANOGRAPHY instead of CODING )
- SIĞ ile/ve/<> ÇİĞ
- SIĞ ile/ve/||/<> KOF ile/ve/||/<> GÜDÜK
- SİGARA İÇEN ile/ve/değil/<> İÇİREN/İÇTİREN/İÇTİRTEN
( ... İLE/VE/DEĞİL/<> Etkin/Edilgin/Ettirgen. )
( [ne yazık ki] İçmeyenler. İLE/VE/DEĞİL/<> İçenler ve içmeyenler. )
- SİGARADA:
YANGI ile/ve/||/<> DAMAR DARLIĞI ile/ve/||/<> KANSER
- SIĞINMACI ile/ve/||/<> GÖÇMEN ile/ve/||/<> MÜLTECİ
( ASYLUM SEEKER vs./and/||/<> MIGRANT vs./and/||/<> REFUGEE )
- SIĞINTI ve/||/<>/> SIKINTI
- SIGMUND FREUD (1895 ve 1896 ve 1897)
- SIGMUND FREUD ile/ve/||/<>/> ANNA FREUD
( ... İLE/VE/||/<>/> S. Freud'un kızı. )
- SIGMUND FREUD ile/ve/||/<>/> CARL GUSTAV JUNG ile/ve/||/<>/> ALFRED ADLER
- SIGMUND FREUD ile/ve/||/<> DONALD WINNICOTT
- SIGMUND FREUD ile/ve/||/<> HEINZ KOHUT
( Birbirine sadece selâm verecek kadar görüşmüşler. )
- SIGMUND FREUD ve/||/<> LUDWIG BINSWANGER
- SIGMUND FREUD ile/ve/||/<>/> SANDOR FERENCZI
- SIGMUND FREUD ve/||/<> WILHELM FLIESS
- SİGORTA ile/ve/değil EŞİK
- SİGORTA ile/ve/<> TEDBİR
- ŞIHBIZINCI ile/ve/ne yazık ki/||/<>/< KANI ALMAZ
( Açıkgöz, uyanık. İLE/VE/NE YAZIK Kİ/||/<>/< Kıskanç, çekemeyen. )
- SİHİR" ile/ve/değil/=/||/<> YETERİNCE GELİŞMİŞ TEKNOLOJİ
- ŞİİR:
"BELA" ile/ve/değil/<> "DEVA"
( Başa. İLE/VE/DEĞİL/<> Kalbe. )
- ŞİİR:
"GENİŞ" ve/<> "KIRMIZI"
- ŞİİR OKUMAK ile/ve/değil/yerine ŞİİR YAZMAK
- ŞİİR:
ŞAİRİN ile/ve/değil/||/<>/< HAKİKATİN
- ŞİİR:
YAZMAK ile/ve/değil/||/<> İNŞÂ ETMEK
( ... İLE/VE/DEĞİL/||/<> Akrostiş. )
- ŞİİR ile/ve/||/<> BALAD[Fr. < BALLADE]/BALAT
( ... İLE/VE/||/<> Orta Çağ'da, üç bentten oluşan bir Batı şiiri türü. | Batı'da, belirli danslara eşlik eden bir şarkı türü. | Serbest biçimli, romantik, müzik araçlarıyla çalınan ya da şarkı olarak okunan yapıt. )
- ŞİİR ile/ve/||/<>/> BESTE
( ... İLE/VE/||/<>/> Bir şarkının, makam ile uyumu. | Kapalı, bağlı, bitiştirilmiş, bağlanmış. | Donmuş. )
- ŞİİR ile/ve DEME
( ... İLE/VE Halk edebiyatında şiir. )
- ŞİİR ile/ve/değil DUYGU BOŞALIMI
- ŞİİR ile/ve/||/<> GARAMİ[Ar.]
( ... İLE/VE/||/<> Düşünceden çok, canlı duygulara ve aşka dayanan sanat yapıtı. )
- ŞİİR ile/ve/<> GELİŞ(TİRİL)MİŞ DİL
- ŞİİR ile/ve İCAZ
( ... İLE/VE Az sözle çok şey anlatma. )
- ŞİİR ile/ve KOŞMA
( ... İLE/VE Sazla beraber okunan halk şiiri. )
- ŞİİR ile/ve/değil MÂNİ
( ... İLE/VE/DEĞİL Eğin'deki Mâni Yolu'nda yürümenizi salık veririz. )
- ŞİİR ile/ve/<> MÜZİK
( Şiir, ifade edilemez olanı sözlere dökme sanatıdır. )
( Tanrı Toth'un konuşmasının taklidi. )
( Şiir şişmanlatmaz fakat (egoyu) şişirir. )
( el-ARÛZ ile/ve/<> ... )
( POEM vs./and/<> MUSIC
Poetry is the art of putting into words the inexpressible. )
( CI: Lirik şiir. )
- ŞİİR ile/ve/= NEFES
- ŞİİR ile/ve/değil/<> NEŞÎD/E
( ... İLE/VE/DEĞİL/<> Bir toplulukta, okunmaya değer şiir. | Atasözü derecesinde kullanılan ünlü beyit ya da mısra. | [müzik] Eski Arap müziğinde usullü olmak koşuluyla, kendiliğinden ya da hazırlanarak söylenilen güfteli müzik yapıtı. )
- ŞİİR ile/ve OD
( ... İLE/VE Bir tür lirik şiir. )
- ŞİİR ve/<> SES
- ŞİİR ile/ve SONE[Fr.]
( ... İLE/VE İki dörtlü ve iki üçlüden oluşan, ondört dizeli bir batı koşuk türü. )
- ŞİİR ve/<> ŞUUR
- ŞİİR/LER ve/||/<>/>/< ŞAİR/LER
( Az bilinen ["]çoklar["]. )
- ŞİİRSEL/LİK ile/ve/değil/yerine SİMGESEL/LİK
- ŞİİR/YAZI ile/ve/||/<>/> MÜKÂLEMELİ/KONUŞTURMALI ŞİİR/YAZI
- ŞİKÂYET ve/||/<>/> EŞKIYÂ
( Şikâyet eden, eşkıyâdır. )
- ŞİKÂYET ile/ve/<>/değil GEREKSİNİM/İHTİYAÇ
- ŞİKÂYET ile/ve HAYIFLANMAK
( ... İLE Acınmak, üzülmek, yerinmek, esef etmek. )
( HAYIF: Haksızlık, insafsızlık. | Acınma, üzülme. | Yazık! Vah vah! Heyhat! )
- ŞİKÂYET ile/ve/değil/yerine HAYRET
( COMPLAINT vs./and ASTONISHMENT/AMAZEMENT
ASTONISHMENT/AMAZEMENT instead of COMPLAINT )
- ŞİKÂYET ile/ve/değil/yerine/||/=/<>/></>/< HİKÂYET
( Yaşanılmış bir sorun üzerine konuşulduğunda, o konuya değinmenin gereği, sorunun kendini değil daha sonraki durum ve/ya da süreçlerde, kişinin, davranış-tutumlarını ve dilini düzeltmesine, gelişerek değişmesine katkıda bulunulacak biçimde düşünülmeye/konuşulmaya çalışılmasıdır. Biri, bir sorundan konu açıyorsa, bunu, o sorundan "şikâyet ediyor" olarak değil daha sonrası için bir çözüm arıyor ve/ya da sunuyor olarak düşünmek/konuşmak ve algılamaya çabalamak gerekir. Bir serzeniş ya da isyan olarak algılanmamalıdır.
Bu tür durumlarda, ötekine bilgi vererek, değinilecek konu/sorun için, "Benimki/bizimki*, bir şikâyât değil hikâyât![olan-bitenin öyküsü/hikâyesi]" biçiminde, öncelikle, kişinin kendinde ve daha sonra çevresinde, adâleti ve dengeyi sağlamasına destek vermek üzere, çevresiyle olan iletişimini ve ilişkisini sürekli kılmak üzere, bir bilgi verilir ve/ya da açıklama/anımsatma/uyarı yapılır.
[ * "Bizimki" sözü/sözcüğü, "bu konuda/alanda, bu ayrıntılarda, ben ve benim gibi düşünenler" olarak/anlamında ve bencilliğe/tekbenciliğe düşülmemesi için kullanılır. ] )
- ŞİKÂYET ile/ve/<> İHBAR
- ŞİKÂYET ile/ve/değil/yerine RİCÂ
( [not] COMPLAINT vs./and/but REQUEST
REQUEST instead of COMPLAINT )
- ŞİKÂYET ile/ve/değil/yerine/||/<> TESPİT
- SIKÇA KONUŞMAK ile/ve/değil/yerine ANIMSATMAK
- SİKE SİKE ile/ve/değil/||/<> SİKKE SİKKE (ÖDEMEK)
- SIKI ile/ve/||/<> DAR
- SIKICI ile/ve/değil ZORLAYICI
- SIKI-FIKI (OLMAK) ile/ve İÇLİ-DIŞLI (OLMAK) ile/ve YÜZ-GÖZ (OLMAK)
- SIKILIK ile/ve/değil AÇI
- SIKILMAK ile/ve SALLANMAK
( Sallanmak, o ortamdan/mekândan sıkıldığınız anlamına gelir. )
( Ne kadar sıkılsanız da, bir toplantı ya da derste, dinleme/bekleme gibi durumunda sallanmamak/bacakları sallamamak gerekir. )
- S.KİLMİŞ GÖTÜN DAVASI OLMAZ ile/ve GEÇTİ BOLUN PAZARI, SÜR EŞEĞİNİ NİĞDE'YE
- SIKINTI ile/ve ARAYIŞ
( SIKINTI: Varoluşun sesi. )
( DISTRESS vs./and SEARCHING | SEEKING )
- SIKINTI ile/ve/> ÇÖZÜMLER / ÇARE/LER
( DERMAN ARAR İDİM, DERDİME
DERDİM, BANA DERMAN İMİŞ
BURHAN ARARDIM, ASLIMA
ASLIM, BANA BURHAN İMİŞ )
( "Çare/ler" yazısı için burayı tıklayınız... )
( I was seeking the recipe to my trouble...
I saw that, my trouble was the recipe...
I was seeking the evidence to my essense...
I saw that, my essense was the evidence... )
( DISTRESS/BOREDOM vs./and/> REMEDY )
- SIKINTI ile/ve/değil HOŞNUTSUZLUK
- SIKINTI ile/ve/değil/yerine/<> KARANLIK
( Duygu durumu. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<> Algı durumu. )
( Zorlamalı, değişken, keyfî. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<> Zorunlu, doğal. )
- SIKINTI ile/ve/değil/<> SAKINCA
- SIKINTI ile/ve/> SIRADANLAŞTIRMA
- SIKIŞMA ile/ve BÜZÜŞME
- SIKIŞMIŞLIK ile/ve/||/<>/> SIKILMIŞLIK
- [ne yazık ki]
SIKIYA ile/ve/||/<> SIKILMAYA GELEMEMEK
- ŞIKK-I:
EVVEL ile/ve/||/<>/> SÂNÎ ile/ve/||/<>/> SÂLİS
( [Mâliye teşkilâtının ayrıldığı, ...] birinci mâlî bölge. İLE/VE/||/<> İkinci mâlî bölge. İLE/VE/||/<> Üçüncü mâlî bölge. )
- SIKLIK/FREKANS ile/ve DALGA BOYU
( Birim zamanda oluşan dalga sayısı. İLE Bir dalganın iki ardışık tepe noktası arasındaki mesafe. )
- SIK/LIK ile/ve/||/<> SIKI/LIK ile/ve/||/<> YOĞUN/LUK
- SIKMAK ile/ve EZMEK
- SİKMEK ile/ve/||/<> SİLMEK
- SİLAHSIZLANMA ile/ve/||/<> YANITSIZ BIRAKMA
- SİLDİRME HAKKI ile/ve/||/<> ÇEVRİMİÇİ UNUTULMA HAKKI
- ŞİLİ ve/<> SANTİAGO
( ... VE/<> Şili'nin başkenti. [543 m. yükseklikte, çevresi dağlar ve tepelerle çevrili, büyük bir çanak biçimindeki düzlükte kurulmuş. Bu yüzden, ufuk çizgisi hiçbir zaman görülemiyor.][Kentin kurulduğu düzlüğün ortasında, 400 m. yüksekliğinde bulunan San Cristobal tepesi, kentin en yüksek noktasıdır.][Tepenin üstünde, Meryem Ana'nın ayakta duran, beyaz bir heykeli vardır. 36 m. yüksekliği olan bu heykelin dikiliş tarihi 1908'dir. Tepeye teleferikle çıkılıyor fakat burada yaşayanlar, tepeye bisikletiyle çıkıyor.] )
( ... İLE/VE/<> Pedro de Valdivia adlı bir İspanyol tarafından, 12 Şubat 1541'de kurulmuştur. )
( - Şili, Kuzey'den Güney'e, 38 enlem derecesi ve 4.620 km.lik uzunluğuyla dünyanın en uzun ülkesidir.
- Şili ve Arjantin'de bulunan Patagonya bölgesi, dünyanın en temiz yerlerinden biridir.
- Ülkede bulunan Atacama Çölü, dünyanın en çorak çölüdür ve arşivlere geçmiş bir damla dahi yağmur suyu yoktur.
- Dünyanın en büyük volkanı olan Neveda Ojos Salado da Şili'dedir. [Ülkede 2000'den fazla volkan vardır.]
- 1960'da, Güney Şili'de oluşan 9.5 büyüklüğündeki depremde, 1500 kişi ölmüş 2000 kişi evsiz kalmıştır. [Bu deprem, 1900'dan bugüne kadar kaydedilmiş dünyanın en büyük depremi olmuştur.]
- Dünyanın en büyük bakır rezervlerine sahip ülke ve dışsatımcısıdır.
- Güney Şili'de bulunan bazı Alerce ağaçlarının 4000 yaşında olduğu söylenilmektedir.
- Museo Arqueológico San Miguel de Azapa, M.Ö. 7200'lik tarihiyle dünyanın en eski mumyalarına ev sahipliği yapmaktadır.
- Ülkenin başkenti olan Santiago'da 14 milyonluk nüfusu, ülkenin üçte birlik bölümünü oluşturur.
- Eşlerin farklı soyadı vardır. Aynı soyada sahip kişiler, kardeş olarak kabul edilir. [2005 yılında, dünyada en az boşanma oranı Şili'de olmuştur.]
- Patagonya'ya adını veren Ferdinand Magellan'dır ve Koca Ayak anlamına gelir.
- İskoç denizci Alexander Selkirk, Şili'de bulunan Juan Fernandez Adaları'nda dört yıl boyunca yalnız yaşamıştır.[Daniel Defoe'nin romanı Robinson Crusoe'ye ilham olduğu söylenilir.]
)
- SİLİKAT[Fr. < SILICATE] ile/ve/||/<> TREMOLİT[Fr. < TREMOLITE]
( ... İLE/VE/||/<> İçinde magnezyum, kalsiyum, demir ve alüminyum bulunan, amfibol öbeğinden doğal silikat. )
- SİLİKON ile/ve/değil/yerine GRAFEN
( ... İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Saf karbonun saydam biçimi. )
( Ayrıntıları için burayı tıklayınız... )
- SİLİNDİR:
YARIM KÜRE ve/+/||/<> KONİ
( Silindir )
- SİLİNDİR ile/ve YUNGU TAŞI
- SİLSİLE ile/ve SÜREKLİLİK
- SİM ile/ve/değil/||/<> PUL
- SİMÂ(İŞİTME) KAYDI ile/ve KIRAAT(OKUMA) KAYDI
( Ders sırasında, müelliften dinleyerek okuma. Nüshanın tashih edildiğini ve tarihlerini gösterir. İLE/VE
Müellifin huzurunda ders esnasında okunduğunu gösterir. | Talebenin, önceden istinsah edilen bir nüshayı, hocaya giderek kendi nüshasıyla karşılaştırarak okunması.[Hoca ya da talebe okurdu.] )
- [ne yazık ki]
ŞIMARIK ile/ve/<> KÜSTAH
- ŞIMARIK ile/ve/değil/yerine SAMİMİ
( ŞOPAR ile/ve/değil/yerine ... )
- ŞIMARIKLIK ile/ve KİBİR
( Şımardıysan, artık başka bir düşmana gerek kalmamış demektir. )
( ... vs./and ARROGANCE )
- ŞIMARIK/LIK ile/ve/değil YILIŞIK/LIK, YIVIŞIK
( Herşey yolunda gittiğinde, şımarmamak ve öteki kişileri küçük görmemek son derece önemlidir. )
( ... İLE/VE/DEĞİL Yapmacık bir gülüşle hoşa gitmeye çalışan. )
- ŞIMARMAK ve/<> SÖMÜRMEK
- ŞİMDİ ile/ve "ŞİMDİLİK"
- ŞİMDİKİ ZAMAN ile/ve/||/<> ŞİMDİNİN ZAMANI
- SİMGE:
AÇAN ile/ve/||/<> ÖRTEN/KAPATAN ile/ve/||/<> ÖRTEREK GÖSTEREN/GÖSTERİLEN
- SİMGE:
ANAHTAR ile/ve/||/<> MÜHÜR
- SİMGE:
BULUŞMA ve/+/||/<> BİRLEŞME
- SİMGE:
CANLI ve/||/<>/> CANLANDIRICI
- SİMGE:
[ÇOK FARKLI/ÇEŞİTLİ ANLAMI/DEĞERİ]
GÖSTEREN/TAŞIYAN ile/ve/değil/||/<>/< BİRARAYA GETİREN
- SİMGE ile/ve DUYU
( Tini gösterir. İLE/VE Nesnenin görünüşünü gösterir. )
( SYMBOL vs./and SENSE )
- SİMGE ile/ve/değil EŞİK
- SİMGE ile/ve/<> İŞARET
( SYMBOL vs./and/<> SIGN )
- SİMGE ile/ve/<> KAVRAM
( SYMBOL vs./and/<> CONCEPT )
- SİMGE ile/ve/||/<>/> MAZMUN
- SİMGE ile/ve/||/<> SEZGİ
- SİMGE ile/ve SİMGE
( SYMBOL vs./and SYMBOL )
- SİMGE ile/ve/||/<>/> SİMGENİN SİMGESİ (ARACI VE KAYNAĞI)
( ... İLE/VE/||/<>/> Ayna ve birey[insan]. )
- SİMGELEMEK ile/ve TEMSİL ETMEK
( TO SYMBOLIZE vs./and TO REPRESENT )
- SİMGELEŞTİRME ile/ve BENZETME
( TO SYMBOLIZE vs./and TO LIKEN )
- SİMGELEŞTİRME ile/ve/<> DIŞLAŞTIRMA
( SYMBOLIC/NESS vs./and/<> TO EXTERNALIZE )
- SİMGESEL (ANLATIM) ile/ve ÇOKLU (ANLATIM)
- SİMGESEL (ANLATIM) ile/ve/<> ÇOKLU (ANLATIM)
( Akıllı kişiler, canlı bir varolanın, dil ve sözle çizilerek anlatılmasını, boya ya da herhangi bir sanat yapıtıyla gösterilmesine yeğ tutar; akılla izleyemeyen kişilere ise sanat yapıtı daha uygun gelir. )
( SYMBOLIC (EXPOSITION) vs./and MULTIPLE (EXPOSITION) )
- SİMGESEL DİL ile/ve/<> BİÇİMSEL DİL
- SİMGESEL DÜŞÜNME ile/ve/> DÜŞÜNCENİN, KENDİNİ ÖRMESİ
- SİMGESEL YAPI(/BİLİNÇ) ile/ve/<> KAVRAMSAL YAPI(/BİLİNÇ)
( Mahal. İLE/VE/<> Mekân. )
( Yaşanır. İLE/VE/<> Kuşatır. )
( Açıklanamaz.[Anlamlandırılır.] İLE/VE/<> Açıklanabilir. )
- SİMGESEL ile/ve/<> BİÇİMSEL
- SİMGESEL ile/ve/<> SOYUT
- SİMGESEL/LİK ile/ve/<> AŞKIN/LIK
( Aşkınlığın imgesi. İLE/VE/<> Aşkınlığın gerçekleşmesi. )
( Simgelerin hem örtücü, hem de açıcı özellikleri vardır. )
( SYMBOLIC/NESS vs./and/<> TRANSCENDENTAL/NESS )
- SİMGESEL/LİK ile/ve/değil/yerine/<>/hem de İŞLEVSEL/LİK
( [not] SYMBOLIC/NESS vs./and/but/<>/also FUNCTIONAL/NESS
FUNCTIONAL/NESS instead of SYMBOLIC/NESS )
- SIMPLICIO ile/ve/||/<> SALVIATI ile/ve/||/<> SAGREDO
- SIMPSON AÇMAZI ile/ve/||/<> YABANCI DÜŞMANLIĞI AÇMAZI
- TAHTA KAŞIK'TA:
ŞİMŞİR ile/ve/değil/yerine SANDAL AĞACINDAN
- SINAAT/ZANAAT ile/ve/değil/yerine/||/<>/> SANAT
( Tasarım. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Yaratıcı imgelem. )
( İşlevi/nde olan. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> İşlevinden/görünüşünden arındırılmış olan. )
( Aktarılabilir, tekrarlanabilir, devredilebilir. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Aktarılamaz, tekrarlanamaz, devredilemez. )
( [not] CRAFT vs./and/||/<>/>/but ART
ART instead of CRAFT )
- SINAÎ EMEK ile/ve/||/<> TİCARÎ EMEK
- SINAMA ile/ve/||/<>/> SAĞLAMA
- SINAMAK ile/ve/ne yazık ki/||/<> İNDİRGEMEK
- ŞİNÂSİ ile/ve/||/<>/< BURSA'LI ŞEYH ZAİK EFENDİ
- SINAV ile/ve/||/<>/> BAKALORYA[Fr. < BACCALAURÉAT]
( ... İLE/VE/||/<>/> Üniversitelere girebilmek için lise öğreniminden sonra verilen olgunluk sınavı. )
- SINAVLARDA:
DMS ile/ve/||/<> KPSS ile/ve/||/<> ÖMSS ile/ve/||/<> EKPSS
( Devlet Memurları Sınavı. İLE/VE/||/<> Kamu Personeli Seçme Sınavı. İLE/VE/||/<> Özürlü Memur Seçme Sınavı. İLE/VE/||/<> Engelli Kamu Personeli Seçme Sınavı. )
- SİNDİREMEMEK/HAZMEDEMEMEK ile/ve/<> TESLİM OLAMAMAK
- SİNDİRİM ÖRGENLERİ (VE DÜZENİ) ile/ve/||/<>/> BOŞALTIM ÖRGENLERİ (VE DÜZENİ)
- SİNDİRİM ile/ve/<>/> ÖZÜMSEME
- SİNDİRİM ile/ve/||/<> SIĞAMSAL
( ... İLE/VE/||/<> Besin maddelerinin, sindirim kanalı içinde ilerlemesini sağlayan devinim. )
- SİNDİRİM'DE:
TÜKÜRÜK BEZİ ile/ve/<> İNCEBAĞIRSAK BEZİ ile/ve/<> PANKREAS ile/ve/<> KARACİĞER
- SİNDİRMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BEZDİRMEK
- SİNEK ile/ve İVEZ/ÜVEZ
- SİNEK ile/ve SAPSİNEĞİ/EKİNSİNEĞİ
- SİNEK/CİBİN ile/ve SİVRİSİNEK
( ... İLE/VE Bilinen 2500 sivrisinek türü vardır. [400'ü Anopheles ailesin aittir ve bunlardan 40'ı sıtma bulaştırabilir.] )
( İspanyolca ve Portekizce'de "küçük sinek" anlamına gelir. )
( Divân şiirinde sevgilinin beni, bir kara sinek olarak ele alınır. )
( 
Sivrisineğin elektronik mikroskop ve öteki modern araçlar altında incelenmesi sonucu keşfedilenler...
O ufacık kafasında tam 100 adet göz var. Mikroskopla bile zor görülebilen ağzında 48 adet diş bulunuyor.
Göğsünde biri merkezî, ikisi de kanatlar için olmak üzere 3 adet kâlp bulunmakta ve her bir kalpte 2 adet kulakçık, 2 adet de karıncık yer alıyor. Bu ufacık sivrisinek, son teknoloji uçaklar olmak üzere en gelişmiş cihazlarda bile bulunmayan bir termâl alıcıya sahip. Ve canlıları ısı ile buluyor. Bu aracın ısı duyarlılığı, santigrat derecenin binde biri.
Son derece gelişmiş bir kan tahlil aracı, bir anestezi aracı ve kanı kolayca emebilmek için bir kan sulandırıcı araca sahip. Hortumunda altı adet bıçak bulunuyor. Bunlardan dördü ile kare biçimli bir kesi oluşturuyor, öteki ikisiyle de kanı emmek için bir tüp biçimini oluşturuyor. Ayaklarında da pençeler ve kancalar bulunmakta. )
( İlgili başka bir yazıyı daha okumak için burayı tıklayınız... )
( ZEBÂB/ZÜBÂB[çoğ. ZİBBÂN] ile/ve BAÛZA/BAUZ, BİÛZA, BAKKA )
( MEGES/MEKES ile/ve PEŞŞE/PEŞE )
( FLY/HOUSEFLY vs./and MOSQUITO )
( MUSCA DOMESTICA cum CULEX OR ANOPHELES )
- SİNEMA:
SANAT ile/ve/değil/||/<>/> SANAYİ/ENDÜSTRİ
- SİNEMA TARİHÇİSİ ile/ve/değil/||/<> SİNEMA ELEŞTİRMENİ
- SİNEMA TARİHİ ile/ve/||/<> FİLM TARİHİ
( Bağlam içinde kalarak. İLE/VE/||/<> Tekil ve/ya da birbiriyle ilişkilendirilerek. )
- SİNEMA ile/ve FİLM
( CINEMA vs./and FILM, MOVIE )
- SİNEMA ile/ve/||/<> SANAT
( )
( 1- Jean Jacques Annaud / Gülün Adı(The Name of the Rose [1986])
2- Kim Ki-Duck / İlkbahar, Yaz, Sonbahar, Kış ve İlkbahar(Bom Yeoareum Gaeul Gyeoul Geurigo Bom)
3- Peter Weir / Ölü Ozanlar Derneği(Dead Poets Society)
4- Tony Kaye / Kopma(Detachment) [2011]
5- Andrzej Jakimowski / Hayallerin Ötesinde(Imagine) [2012]
6- Scott Hicks / Shine [1996]
7- Milos Forman / Guguk Kuşu(One Flew Over the Cuckoo's Nest)
8- Sidney Lamet / Equus
9- Michelangelo Antonioni / Cinayeti Gördüm(Blowup) [1966]
10- Alain Corneau / Dünyanın Tüm Sabahları(Tous les matins du monde) )
- SİNEMA ile/ve TİYATRO
( 2015 yılı Tiyatro ve Sinema İstatistikleri için burayı tıklayınız... )
( CINEMA vs./and THEATER )
- SİNEMA'DA:
OSMANLI( XX. YY.) ile/ve/değil/||/<>/> AYASTEFANOS
- SİNGAPUR ile/ve/<> PULAV UBİN ADASI
( ... İLE/VE/<> Singapur'un Changi Havaalanı'nın bulunduğu ada.[Ağaçları, çiçekleri, çağlayanları ile dünyanın en güzel havaalanı unvanını almaktadır.] )
- SİNGAPUR ile/ve/<> SİNGAPUR ile/ve/<> SİNGAPUR
( Ülke. İLE/VE/<> Singapur'un, -aynı adlı- başkenti. İLE/VE/<> Minik kedi. )
( Nüfusun neredeyse tamamına yakını, başkent Singapur'da yaşamaktadır. )
( Ana ada ve etrafındaki 54 adacıktan oluşmaktadır. İLE/VE/<> ... )
( Bağımsızılığına, 1959 yılında kavuşmuştur. )
( ... İLE/VE/<> Ekvatora en yakın konumdaki en büyük Asya kenti. )
( Havası çok nemlidir.[%88] )
- SİNGAPUR'DA RESMÎ DİL:
ÇİNCE ile/ve/<> MALAYCA ile/ve/<> TAMİLCE
- SINIF ile/ve/değil/yerine KESİM
- SINIF ile/ve ŞUBE
( CLASS vs./and DEPARTMENT/SECTION )
- SINIF/LAMA ile/ve/||/=/<> SINIR/LAMA
( CLASSIFICATION vs./and/||/=/<> LIMITING )
- SINIFLANDIRMA HATALARI:
BÜTÜNLEME ile/ve/||/<> İNDİRGEME
( FALLACY OF COMPOSITION vs./and/||/<> FALLACY OF DIVISION )
- SINIFLANDIRMA ile/ve/değil/< ADLANDIRMA/KODLAMA
- SINIFLANDIRMA ile/ve/> SIRALAMA
( vs./and/||/<> RANKING )
- SINIFLAR ile/ve [ŞUBELER('İ)] ve (ÖZELLİKLERİ)
( * KINGDOM ANIMALIA
Parazoa [Porifera (Süngerler)] - ( Koanositler [yakalı hücreler-özgün kamçılı hücreler, bakterileri ve küçük besin parçacıklarını sindirir]; hücreler çok olanaklı[totipotent] olma eğilimindedir[zigotta görülen tüm hayvanı meydana getirebilme olanağına sahiplerdir] )
* EUMETAZOA
Radiata
- [Cnidaria (Hidralar, denizanaları, deniz şakayıkları, mercanlar)] - ( Özgün iğneleyici yapıların [Cnidae] her biri özelleşmiş bir hücre [knidosit] içinde yer alır. Tek[gastrovasküler] açıklık vardır [sindirim kanalı tam olmayıp ağız var fakat anüs yoktur] )
- [Ctenophora (Taraklı hayvanlar)] - ( Avı yakalamada kullanılan yapışıcı yapılar [kolloblastlar] vardır. Sekiz sıra halinde dizilmiş, silli plakaların oluşturduğu taraklar mevcuttur. Tek[gastrovasküler] açıklık vardır. )
* BILATERIA
Protostomia:
Lophotrochozoa
- [Platyhelminthes (Yassı solucanlar)] - ( Gövdeleri dorsoventral olarak yassılmış, segmentsiz ve asölomatlardır. Tek[gastrovasküler] açıklık vardır ya da sindirim kanalı yoktur. )
- [Rotifera (Rotiferler)] - ( Sindirim kanalı tam olan pseudosölomat hayvanlardır. Yutakta trofi denilen çeneler vardır. Baş, silli taç [corona] taşır. Dolaşım sistemi yoktur. [İlk, tam sindirim kanalı görülen!] )
- [Lotoforlu Şubeler (Bryozoa, Brachiopoda, Phoronida)] - ( Lotofor [silli tentaküller taşıyan beslenme ile ilgili yapı] taşıyan sölomat hayvanlardır. )
- [Nemertea (Hortumlu solucanlar)] - ( Önde yer alan özgün hortum, içi sıvı dolu bir boşluk [rhynchocoel] ile çevrilidir. Sindirim sistemi tamdır [ağız ve anüs vardır]. Kapalı dolaşım sistemi vardır. [İlk kapalı dolaşım!] )
- [Mollusca (Midye, salyangoz, mürekkepbalığı)] - ( Üç gövde bölgesi [kaslı ayak, iç kitle, manto] içeren sölomlu hayvanlardır. Sölom indirgenmiştir. Temel gövde boşluğu hemosöldür. )
- [Annelida (Halkalı solucanlar)] - ( Gövde duvarı ve iç organları [sindirim kanalı dışında] segmentli, sölomat hayvanlardır. )
Protostomia:
Ecdysozoa
- [Nematoda (Yuvarlak solucanlar)] - ( Silindirik gövdeleri ilk uçta incelmiş, segmentsiz, pseudosölomat hayvanlardır. Dolaşım sistemi yoktur. )
- [Arthropoda (kabuklular, böcekler, örümcekler)] - ( Gövdeleri segmentli, üyeleri eklemli olan, dış iskeletleri ektodermden gelişen sölomat hayvanlardır. )
Deuterostomia
- [Echinodermata (Deniz yıldızları, deniz kestaneleri)] - ( İkincil olarak radiyal anatomi [larvalar bilateral; erginler radiyal] gösteren, özgün su-damar sistemine sahip, iç iskeleti olan sölomat hayvanlardır. )
- [Chordata (amfiöksüsler, tunikatlar, omurgalılar)] - ( Notokordu olan, dorsalde içi boş sinir şeridi bulunan, farenjiyal yarıkları ve kaslı postanal kuyruğu olan sölomat hayvanlardır. ) )
- SINIFTA KALMAK ile/ve/||/<> SINIFTA KALMAK
( Öğretimde aynı yılı tekrar okumak. İLE Okulun binasındaki sınıfların zorunlu ya da turizm amaçlı, konaklama/geceyi geçirme ortamı olarak kullanılması. )
- SİNİR GÖZESİ(NÖRON) ile/ve GLİA GÖZESİ
( Sinir uyaranlarını ileten gözeler. İLE/VE Sinir gözelerini destekleyen ve koruyan gözeler.[İşlevleri tam anlamıyla açıklığa kavuşmamıştır.][Sinir gözelerinin çalışmasını destekleyici ve onları besleyici işlevleri vardır.][Bellekte önemli rol oynar.] )
( ... İLE/VE Nöronların 50 katı kadardır. )
( ... İLE/VE Beynin yapısal çerçevesini oluşturur, nöronları idare ederek temizlik işlevi görür ve nöronlar öldükten sonra kalıntıları temizler. )
( ASAB ile/ve ... )
- SINIR/HADD ile/ve/değil/yerine EŞİK
- SINIR KAVRAMLAR ile/ve İLİŞKİSEL KAVRAMLAR
- SİNİR KILIFI/MİYELİN/MYELIN[İng.] ile/ve/||/<> SİNİR GÖZESİ/NÖRON
( Sinir gözelerinin aksonlarını saran yalıtıcı tabaka. İLE/VE/||/<> Sinir gözesi. )
- SINIR KOYMAK ile/ve HAKİMİYET ALTINDA TUTMAK
- SİNİR SİSTEMİ ile/ve/||/<> ENTERİK SİNİR SİSTEMİ
( Gövdenin her yerine yayılmış olan ve her birimi birbiriyle ilişki halinde bulunan bir elektriksel ve kimyasal iletişim ağı. İLE/VE/||/<> Bağırsakların, merkezî sinir sistemiyle bağlantısını sağlayan sinir sistemi. [Yaklaşık, 500 milyon sinir gözesi bulunmaktadır.] Aynı beyin gibi, davranışlarımız ve zihinsel dengemiz üzerinde etkisi bulunan, ikinci beyin olarak kabul edilen bir sistemdir. Enterik sinir sistemi ve beyin, işbirliği içinde çalışır. )
(
ile/ve/||/<> ... )
- SINIR ile/ve/||/<> ARA
- SINIR ile/ve/değil/yerine/<> ÇARE
( Çare/ler... [için burayı tıklayınız] )
- SINIR ile/ve/<>/değil/yerine ÇERÇEVE
- SİNİR ile/ve/||/<> DAMAR ile/ve/||/<> AKKAN/LENF[Fr. < LYMPHE]
( Duyu ve hareket uyarılarını, beyinden örgenlere, örgenlerden beyne ileten beyazımsı teller ve bu tellerin oluşturduğu demet. İLE/VE/||/<> Canlı varolanlarda kanın ya da besleyici sıvıların dolaştığı kanal. İLE/VE/||/<> Damarlarda dolaşan kanla, doku öğeleri arasında aracı görevi yapan, kan plazması ve lenfositten oluşan saydam, sarı renkte bir sıvı. )
- SINIR ile/ve/<> DİP
- SİNİR ile/ve/||/<> GÜÇ ile/ve/||/<> VAJİNA/PENİS/PARA
( "Düşünüyorum, dinliyorum, okuyorum, anlıyorum ve gelişmek istiyorum" düşünce ve çabası içinde olan [dişil ya da eril] her bireyin, zorunlu olan paylaşım ve dayanışmayla bazı şeylerden yararlanmak[/istifade etmek] ve birbirine zarar vermemek üzere nitelikli bir yaşam sürmek için uzaklaşması, terk/istifâ etmesi gerekenlerdir. )
- SINIR ile/ve GÜNEŞ SİSTEMİNİN SINIRLARININ ÖTESİ
( BORDER vs./and ULTRAMUNDANE )
- SINIR ve/||/<>/> HAYIR
- SINIR ile/ve/||/<>/> İHLÂL ile/ve/||/<>/> İZ
- SINIR ile/ve/||/<> KIYI ile/ve/||/<> UFUK ile/ve/||/<> YERYÜZÜ ile/ve/||/<> GÖKYÜZÜ ile/ve/||/<> KÜRE ile/ve/||/<> ARAF ile/ve/||/<> EŞİK ile/ve/||/<> BAĞLAÇ ile/ve/||/<> KURGU
( Önemli eşikler ve sınırlar. )
- SİNİR ile/ve/||/<>/> KRANİYAL SİNİRLER
( ... İLE/VE/||/<>/>
0 - Terminal
I – Olfaktör
II – Optik
III – Okülomotor
IV – Troklear
V – Trigeminal
VI – Abdusens
VII – Fasiyal
VIII – Vestibülokoklear
IX – Glossofaringeal
X – Vagus
XI – Aksesuar
XII – Hipoglossal )
(
)
( NERVE vs. CRANIAL NERVES )
- SINIR ile/ve KUŞATMA
( LIMIT vs./and SURROUNDING )
- SINIR ve/<> MERKEZ/ÇEKİRDEK
( LIMIT and/<> CENTER/NUCLEUS )
- SINIR ile/ve/||/<> NESNENİN SINIRLILIĞI
- SINIR ile/ve ÖTEKİ
( BOUNDARY vs./and OTHER )
- SINIR ile/ve/<> SINAMA
- SİNİR ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SINIR
- SINIR ile/ve SONUÇ
( LIMIT vs./and CONSEQUENCE/RESULT )
- SİNİR ile/ve STRES
- SINIR ve/> SÜREKLİLİK ve/> TÜREV ve/> TÜMLEV(İNTEGRAL)
( ... VE/> ... VE/> Türev ve integral, birbirin ters işlemi olarak tanımlanabilir.[Toplama - çıkarma ya da çarpma - bölme gibi] [Sınır ve başlangıç koşulları işin içine girince ilişki biçimi de değişir.] )
( "Türev ve İntegral" açıklamaları için burayı tıklayınız... )
(
Türev ve İntegral
Türev Nedir?
Türev, bir şeyin değişim hızını ölçer.
Örnek:
- Arabayla giderken hız göstergesine bakıyoruz. O anki hızın, türevin bir örneğidir.
- Gittiğimiz yolun uzunluğu zamanla değişiyorsa türev, bu değişimin "ne kadar hızlı" olduğunu gösterir.
Daha yalın bir anlatımla...
Bir eğri[grafik] üzerinde bir noktaya bakıyoruz. Bu noktadaki eğimin ne olduğunu türevle buluruz.
Matematiksel olarak...
Eğer y = f(x) gibi bir işlev varsa türev f'(x) ya da \( \frac{dy}{dx} \) ile gösterilir ve işlevin "x'e göre değişim hızını" tanımlar.
Günlük yaşam örnekleri...
| Örnek | Açıklama |
|---|---|
| Hız | Türev, konumun zamana göre türevi olarak hızı verir. (Örneğin: v = \frac{dx}{dt}) |
| Fiyat Değişimi | Bir malın fiyatının zamana göre değişim hızını türevle buluruz. |
İntegral Nedir?
İntegral, bir şeyin toplamını ya da birikimini ölçer.
Örnek:
- Bir arabayla gidiyoruz ve hızını biliyoruz. Bu hızla ne kadar yol kat ettiğini bulmak istersek, integral kullanırız.
- Eğer bir grafik varsa o grafiğin altında kalan alanı hesaplamak için integral kullanılır.
Daha yalın bir anlatımla...
İntegral, parçaları birleştirerek bir bütünü bulur. Türev, bir şeyin "parçalarına" odaklanırken; integral; "parçaları toplayarak" aslına ulaşır.
Matematiksel olarak...
Eğer f(x) bir işlevse integrali \( \int f(x) dx \) ile gösterilir ve işlevin altında kalan alanı tanımlar.
Günlük yaşam örnekleri...
| Örnek | Açıklama |
|---|---|
| Toplam yol | Eğer hızını biliyorsak, bu hızla ne kadar yol kat ettiğini integral ile hesaplayabiliriz. |
| Toplam kazanç | Eğer saatlik gelirini biliyorsak, bir gün içinde toplam ne kadar kazandığını bulmak için integral kullanırız. |
Türev ve İntegralin ilişkisi
Türev ve integral, birbirinin tersidir:
- Türev: Bir şeyi parçalarına ayırır ve değişim hızını bulur.
- İntegral: O parçaları birleştirerek ilk durumunu bulur.
Örnek:
- Eğer bir arabanın hızını (türev) biliyorsak, bu hızdan toplam yolunu [integral] hesaplayabiliriz.
- Eğer toplam yolun nasıl değiştiğini biliyorsak, bu değişimden, hızını bulabiliriz.
Gündelik benzetmeler:
| Kavram | Benzetme |
|---|---|
| Türev | Bir filmin her saniyesini çözümlüyoruz. Hangi saniyede, ne oldu? Hızlı mı, yavaş mı değişti? |
| İntegral | Filmin tamamını izliyoruz ve genel olarak ne anlatıldığını öğreniyoruz. |
- SINIR ve TAŞIYICI
- İSTENÇ/İRÂDE VE SİNİRBİLİM DENEYLERİNDE:
LIBET ile/ve/||/<> HAGGARD VE EIMER ile/ve/||/<> HAYNES ile/ve/||/<> FRIED
- SINIRLAMA ile/ve/<> BÖLÜMLEME
- SINIRLAMA ile/ve/<> ÇERÇEVELEME
( LIMITING vs./and/<> TO FRAME )
- SINIRLAMA ile/ve/< İNDİRGEME
( INTERFERENCE vs./and/< REDUCTION )
- SINIR/LAMAK ile/ve/<> "BAĞLAM/AK"
( LIMITING vs./and/<> "TO CONNECT" )
- SINIRLAMAK ile/ve/<> BELİRLEMEK
( LIMITING vs./and TO DETERMINE )
- SINIRLAMAK ile/ve/<> DIŞTALAMAK
( LIMITING vs./and/<> TO EXTERNALIZE )
- SINIRLANDIR(IL)MA ile/ve/||/<>/> YÖNLENDİR(İL)ME
- SINIRLANDIRMA ile/ve/değil/||/<>/< ÇERÇEVELENDİRME
- SINIRLANDIRMA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ELEŞTİRİ
- SINIRLANDIRMA ile/ve/değil KAPSAMA
- SINIRLANDIRMA ile/ve/değil/yerine KONUMLANDIRMA
- SINIRLANDIRMA ile/ve (ÖZEL) YÖNLENDİRME
- SINIRLANDIRMA ile/ve/||/<>/> SİNİRLEN(DİR)MEME
- SINIRLANDIRMADA:
YASALILIK ve/||/<> GEÇERLİLİK(MEŞRÛİYET) ve/||/<> TOPLUMSAL GEREKLİLİK
- SINIRLAR:
GÖVDEDE ile/ve/||/<>/> DUYUDA ile/ve/||/<>/> BEYİNDE
( - İnsan gövdesinde 100 trilyon göze(hücre) vardır. [Bu gözelerden 50 milyonu her saniye yenilenir. Her gözede ise 15 milyar atom vardır.]
- Kalp, kanı 30 metre yüksekliğe fışkırtabilecek kadar güçlüdür.
- Kalp, bir dakikada gövdemizdeki kanın tamamını dolaştırır.
- Kan, bir günde gövdemizde tam 96 bin 540 km. yol alır.
- Kalp, yaşam boyunca iki buçuk milyar kereden daha fazla atar. 200 milyon litreye yakın kan pompalar.
- Toplam alyuvar sayısı [eritrosit] 25 trilyondur.
- Toplam akyuvar sayısı [lökosit] 25-100 milyar arasıdır.
- Çenemiz, bir şey çiğnerken 100 kiloya kadar basınç uygular.
- Gövdemizde 650 kas vardır, en güçlü kasımız da dilimizdir.
- Beynimizde 100 milyar sinir gözesi vardır ve bu gözelerin gönderdiği iletiler, saatte 274 km hızla yayılır.
- Bağırsaklarımızın toplam uzunluğu 200 metredir.
- Gövdemiz, Yaşam boyunca 20 kilo deri atar.
- Derideki sinirlerin uzunluğu 72 km.'yi bulur.
- Kişi, bir günde yirmidört bin kez soluk alıp verir.
- İnsan gövdesindeki damarlar, uc uca getirilse oluşan uzunluk, dünyayı iki kez dolaşır. [40.000 km. x 2 = 80.000 km.] )
- SINIRLARI BİLMEK ile/ve/değil/yerine EŞİKLERİ BİLMEK
- SINIRLARI BİLMEK ile/ve/değil/yerine öncelikle EŞİKLERİ BİLMEK
- SINIRLI TUTMAK ile/ve/değil/||/<>/< YETİNMEK
- SINIRLI YORUM ile/ve/||/<> DAR YORUM
- SINIRLI ile/ve KAYNAĞI SINIRSIZDA OLAN SINIRLI
- SINIRLI ile/ve KISITLI
( LIMITED vs./and RESTRICTIVE )
- SINIRLI ile/ve/||/<> SINIRLAYICI
- SİNİR/Lİ ile/ve/değil TELAŞ/LI
- SİNİRLİLİK ile/ve/<>/değil İSYAN
- SINIRLILIK ile/ve TEKRAR
( RESTRICTEDNESS vs./and REPETITION )
itibarı ile 22.177 başlık/FaRk ile birlikte,
22.177 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(71/90)
(1996'dan beri)