ve (... ve ...) bağlaçlı FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 22.177 başlık/FaRk ile birlikte,
22.177 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(12/90)
- BERGMAN ile/ve/||/<> BORGMAN
( Einstein'in, Amerika'ya giderken yanında olmasını istediği iki matematikçi. )
- BERHANE[Ar.] ile/ve/||/<> METRUK[Ar.]
- BERİD:
POSTA TEŞKİLÂTI ve/||/<> İSTİHBARAT TEŞKİLÂTI
- BERİT/MENZİL ile/ve MERHALE
( 4 Fersah. İLE/VE 2 Berit.[8 Fersah] )
- BERKİMEK ile/ve/||/<> SAĞLAMLAŞMAK, PEKİŞMEK, GÜÇ KAZANMAK
- BERRAK[Ar.] ile/ve NET[Fr.]
( Berraklık ve yardımseverlik elele gider - her biri hem öbürüne muhtaçtır, hem de öbürünü güçlendirir. )
( Ayna, güneşi çekmek için hiçbir şey yapamaz. O sadece parlaklığını koruyabilir. )
( Durumunuzu berrak bir biçimde görelim, bu berraklık, bizi serbest[sorumlu özgür] duruma getirecektir. )
( Bizi, insan yapacak olan, berraklık ve yardımseverliktir. )
( Clarity and charity go together - each needs and strengthens the other.
The mirror can do nothing to attract the sun. It can only keep bright.
See clearly your condition, your very clarity will release you.
It is 'clarity and charity' that make us human. )
( Aydınlık, açık. | Duru, temiz. İLE Tüm çizgileri belirgin olan, gözün tüm ayrıntılarıyla algılanan, iyi görünen. | İyi duyulan ses. | Kesintilerden sonra geri kalan miktarda olan, safi. | Açık seçik olan, anlaşılmaz yanı bulunmayan. | Tenis, masa tenisi gibi oyunlarda servis atışlarında topun karşı sahaya geçerken fileye değdiğini belirtmek için kullanılan bir söz. )
( LIMPID vs./and CLEAR )
- BERR-İ ATÎK ile/ve BERR-İ CEDÎD
( Eski karalar/topraklar. [Asya, Avrupa, Afrika] İLE/VE Yeni karalar/topraklar. [Amerika, Avustralya] )
- BERVECH-İ ÂDE ile/ve/||/<> BERVECH-İ ÂTÎ/ZÎR ile/ve/||/<> BERVECH-İ BÂLÂ ile/ve/||/<> BERVECH-İ MÂRUZ ile/ve/||/<> BERVECH-İ PEŞİN
( Âdet olduğu üzere. İLE/VE/||/<> Aşağıda olduğu gibi, aşağıda görüleceği üzere. İLE/VE/||/<> Yukarıda olduğu gibi, yukarıda görüldüğü üzere. İLE/VE/||/<> Bildirildiği gibi, arz olunduğu üzere. İLE/VE/||/<> Peşin olarak. )
- BERZAH ile/ve/değil EŞİK
- 5G ile/ve/||/<> WI-FI 6
- BEŞ HAZRET ile/ve ÖNCESİ/SONRASI
( * LÂHUT ÂLEMİ
* CEBERRUT ÂLEMİ
* MELEKUT ÂLEMİ
* MİSAL ÂLEMİ
* NÂSUT ÂLEMİ )
- BEŞ İNCELİK/LETÂİF-İ HAMSE[Ar.]:
KALB ile/ve/||/<>/> RUH ile/ve/||/<>/> SIR ile/ve/||/<>/> HAFÎ ile/ve/||/<>/> AHFÂ
- BEŞ VAKİT:
SABAH ve/ ÖĞLE ve/ İKİNDİ ve/ AKŞAM ve/ YATSI
- 5 ya da 4 YILDIZLI OTEL ile/ve/değil/yerine BUTİK OTEL
- BEŞER DOĞMAK ile/ve/> KİŞİ/İNSAN OLMAK
( BEŞER İKEN BÎ-ŞER OLMAKTIR İNSAN OLMAK )
( BIRTH AS HUMAN vs./and/> BEING HUMAN )
- BEŞER ile/ve/>/değil/yerine KİŞİ
( Herhangi/belirli biri. İLE/VE/>/DEĞİL/YERİNE Sanatsal biri. )
( Başkasının sözünü bile aktaramayan. İLE/VE/>/DEĞİL/YERİNE Kendi sözünü söyleyebilen/söyleyen. )
( Hayvanlıktan ayağa kalkmış olan. İLE/VE/>/DEĞİL/YERİNE Bilinçte ayağa kalkmış olan. )
- BESİNLER:
KIRMIZI ve/||/<> SARI ve/||/<> YEŞİL ve/||/<> MOR
( Sağlıklı bir kalp için. VE/||/<> Eklemler için. VE/||/<> Saflaşmak ve arınmak için. VE/||/<> Daha uzun yaşam için. )
( For healthy heart. AND/||/<> For joints. AND/||/<> To purify and detox. AND/||/<> For a longer life. )
( FOODS: RED and/||/<> YELLOW and/||/<> GREEN and/||/<> PURPLE )
- BESLEMEK ile/ve/<> BESLENMEK
( ... ile/ve/<> TAGADDÎ/TAGAZZÎ[< GIDÂ/GIZÂ][çoğ. TAGADDİYYÂT/TAGAZZİYYÂT]/TAGDİYE[< GIDA] )
( FEED vs./and/<> NUTRITION/NOURISHMENT/ALIMENT )
- BESLEMEK ile/ve/<> BESTELEMEK
- BESLEMEK ile/ve/||/<>/> BİÇİMLENDİRMEK
- BESLEMEK ve/||/<> DESTEKLEMEK
- BESLEMEK ile/ve/<> DESTEKLEMEK
- BESLENME:
BÜTÜNSEL ve/||/<> BİLİNÇLİ ve/||/<> BİTKİSEL
- BESLENME ile/ve/||/<> DEMLENME
- BESLE(N)ME ve/> SESLE(N)ME
( Ancak, hem zihinsel, hem fiziksel olanakları karşılanan kişi bir şey söylemeye, seslenmeye, hakkını aramaya olanak(güç/fırsat) bulur. )
- BESLENME ve/||/<> TRİGLİSERİT
- BESLENMEDE, ...:
YEŞİL ve/||/<> SARI ve/||/<> TURUNCU ve/||/<> KIRMIZI ve/||/<> MOR
( Zehir atıcı. VE/||/<> Güzellik. VE/||/<> Kanserden koruyucu. VE/||/<> Kemik sağlığı. VE/||/<> Uzun yaşam. )
(
)
- BESMELE:
113 SUREDE ile/ve/<> 1 SUREDE
- BESMELE ile/ve/<> HAMDELE ile/ve/<> SALVELE
- BESMELE ile/ve/değil/> ZAMAN/FIRSAT/BOŞLUK
( Herhangi bir eylem öncesinde kullanılan Besmele sadece bir söz değil, günlük hayattaki (zihinsel) koşuşturmanın içinde küçük aralar vererek kontrollü/farkındalıklı olmayı, kendine/zihnine ve olaya/olguya [birkaç salise/saniye olsa bile] fırsat/zaman/boşluk sunmayı sağlar. )
- BESTE ve/<>/> OPUS[Lat.]
( ... VE/<>/> Besteleniş sırasına göre numaralanmış müzik yapıtı. )
- BESTE ile/ve/değil/||/<>/< SÖZ
- BESTELEYEN ile/ve/<>/değil/yerine DÜZENLEYEN/TERTİPLEYEN
- [Ar.] BEŞÛŞ/BEŞÎR ile/ve/< BÂSİM/BESÎM[< BESM]
( Güleryüzlü, şen. )
( BESÂMET/BEŞÂŞET: Güleryüzlülük. )
- BEŞÛŞ/BEŞÎR[Ar.] ile/ve HECCÂM
( Güleryüzlü, şen. İLE/VE Taşlama/hiciv yapan/sanatçısı. )
- BETİK:
"SATILSIN DİYE" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< OKUNSUN DİYE
- BETİK ve/||/<>/< TAMAMLANDIĞI YERDE BAŞLAYAN
- BETİMLEME ile/ve BEKLENTİ
( DESCRIPTION vs./and EXPECTATION )
- BETİMLEME ile/ve/||/<> DEĞER VERME/YÜKLEME
- BETİMLEME ile/ve/değil/yerine/||/<>/< TANIMLAMA
- BETİMLEMEK ile/ve PLANLAMAK
( TO DESCRIBE vs./and TO PLAN )
- BETİMLEYİCİ ETİK ile/ve/||/<> NORMATİF ETİK ile/ve/||/<> ÇÖZÜMLEYİCİ ETİK
- BEY ile/ve/||/<>/> BOY
( Bey'in kararı/tutumu/dini vb. İLE/VE/||/<>/> Boy'un kararı/tutumu/dini. )
- BEYÂN ETMEK ile/ve/değil AKTARMAK/NAKLETMEK
- BEYÂN:
TAKRİR ve/||/<> TEFSİR ve/||/<> TAĞYİR ve/||/<> ZARURET ve/||/<> TEBDİL
( Doğrudan doğruya beyân. VE/||/<> Tefsir yoluyla beyân. VE/||/<> Tağyir yoluyla beyân. VE/||/<> Mantık sonucu beyân. VE/||/<> Başka bir sözü yerine koyarak beyân. )
- BEYAN ile/ve/<> İYAN
- BEYÂN ile/ve/<> ŞEHÂDET
- BEYÂNİ AKIL ile/ve BURHANİ AKIL ile/ve İRFÂNİ AKIL
- BEYÂN(/Î) ile/ve/değil/||/<> Â'YÂN/İYÂN/IYÂN(/Î)
- BEYAZ AT ile/ve/değil/yerine/ya da DORU/YAĞIZ
( Sadece barış ve törenlerde. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Çeşitli tonları bulunan kızıl kahve at rengi. )
- BEYAZ BASTON/LU ile/ve/||/<> KIRMIZI - BEYAZ BASTON/LU
( ... İLE Görme engelli bir kişi, kırmızı - beyaz renkli baston kullanıyorsa bu, aynı zamanda kişinin işitme sorunu olduğu anlamına gelmektedir. )
(
)
- BEYAZ BOYUNLU YALIÇAPKINI ile/ve BEYAZ GÖĞÜSLÜ YALIÇAPKINI
( Hindistan'da yaşarlar. )
- BEYAZ NİL ile/ve/<> MAVİ NİL
( Uganda'da bulunan, bölgesindeki ırmaklar, yeraltı suları, kaynaklar ve yağmurlarından beslenen Victoria Gölü, Beyaz Nil adını alan bölümün başlangıcıdır. İLE/VE/<> Etiyopya'nın Tana Gölü'nden doğan Mavi Nil[Abey], Sudan'ın başkenti Hartum'da Beyaz Nil ile buluşup, Mısır'a hayat verdikten sonra Akdeniz'e dökülmektedir.[Dünyada, güneyden, kuzeye doğru akan tek ırmaktır.] )
- BEYAZ NİL ile/ve/<> MAVİ NİL
- BEYAZ NİLÜFER ile/ve SARI NİLÜFER
- BEYAZ ORDU:
ÇEK LEJYONU ve/<> KOLÇAK KUVVETLERİ
( LEJYON[Fr. < Lat.]: Eski Romalılar'da, piyade ve süvarinin oluşturduğu askeri birlik. | Birkaç takımdan oluşan asker birliği. )
- BEYAZ TENLİ/LER(İN) ve RENKLİ GÖZLÜ/LER(İN)
( Ciltleri, güneş ışınlarına, çok daha duyarlı olduğundan dolayı daha fazla dikkatli olmaları gerekmektedir. )
- BEYAZ (TÜYLÜ) KUĞU ile/ve SİYAH (TÜYLÜ) KUĞU
( ... İLE Bilim Tarihi'ni altüst eden ve Karl Raimund Popper'ın tespitiyle, bilimselliğin "Doğrulanabilirlik İlkesi" ile değil "Yanlışlanabilirlik İlkesi" ile sağlam zemine oturmasına vesile olan ve örnek olarak kullanılan siyah kuğu. )
(
|
)
- BEYAZ TÜYLÜ LEMUR ile/ve KOYU/SİYAH TÜYLÜ LEMUR
( Madagaskar'da yaşarlar. )
( Gebelik süresi: 140 gün. İLE/VE 130 gün. )
( Yılda bir doğum yaparlar. )
( Beyaz tüylü lemurlar su içmez. )
(
ile ... )
( MAKİ )
( Otuzdan fazla lemur türü bulunmaktadır. )
- YAĞ DOKUSU:
BEYAZ ile/ve/||/<> KAHVERENGİ ile/ve/||/<> KEMİK İLİĞİ
( Deri altında, karın içinde, iç örgenlerin çevresinde birikir. Çoğunlukla kalça ve göbek olarak görürüz. İç örgen yağlanmasını ise göremeyiz. Araçlarla ölçmek gerekir. Beslenme yanlışları, metabolizmadaki sorunlar, bu yağ dokusunu artırır, şişmanlama nedeni ve sonucudur. İLE/VE/||/<> Sırtta, kürek kemiklerinin arasında ve omuzda bulunur. Yattığımız yerden kalori yakmamızı sağlar. Gövde ısısının dengesinde çok önemlidir. İLE/VE/||/<> Uzun kemiklerin iki ucunda, kan yapımında görevli kırmızı kemik iliği, kemiğin ortasında ise sarı kemik iliği bulunur. Bu yağlı ilik salgıladığı büyüme etmenleriyle kemiğin yenilenmesinde çok önemlidir. )
- BEYAZ YAKALI ile/ve/||/<> MAVİ YAKALI
- BEYHÛDE[Fars. < BİHÛDE] ile/ve/||/<> NÂFİLE ile/ve/||/<> FUZÛLÎ
( Yararsız. | Boşuna. İLE/VE/||/<> Gerekli değilken yapılan iş. | Farzların dışında kılınan namaz. | Boşuna, gereksiz. İLE/VE/||/<> Erdemli/faziletli. | Gerekli, yersiz, boşuna. )
- BEYİN ATLASI[İng.] ile/ve/||/<> BEYİN HARİTASI [İng.] ile/ve/||/<> BEYİN MÜZESİ[İng.]
(
)
(
)
(
)
(
)
(
)
- BEYİN:
AUSTRALOPİTEK ile/ve/||/<>/> HOMO ERGASTER ile/ve/||/<>/> HOMO SAPİENS SAPİENS
( 400 cm³ İLE/VE/||/<>/> 800 cm³ İLE/VE/||/<>/> 1200 cm³ )
- BEYİN GİRİNTİLERİ ve/<> BAĞIRSAK GİRİNTİLERİ
- BEYİN ve/<> DİL ile/ve/||/<>/< FOXP2
(
FOXP2: Beyin-Dil İlişkisinin Moleküler Anahtarı
Konuşma ve Dil Yeteneğinin Genetik Temelleri
FOXP2 (Forkhead Box P2)
Yeri: Kromozom 7q31
Tanım: Konuşma ve dil yeteneğinin gelişiminde kritik rol oynayan transkripsiyon etmen geni
Protein: 715 amino asit, Forkhead DNA bağlama domaini
Keşif: 2001 yılında KE ailesinde tanımlandı
| Beyin Bölgesi | Ekspresyon Düzeyi | Dil İşlevi | Klinik Önemi |
|---|---|---|---|
| Broca Alanı | Yüksek | Konuşma üretimi | Verbal apraksi riski |
| Wernicke Alanı | Orta | Dil anlama | Anlama bozuklukları |
| Bazal Ganglionlar | Çok Yüksek | Motor denetim, prosedürel öğrenme | Devim bozuklukları |
| Serebellum | Yüksek | Motor koordinasyon | Ataksi, dizartri |
| Striatum | Çok Yüksek | Prosedürel öğrenme | Otomatikleşme sorunları |
| Korteks (Layer 6) | Yüksek | Kortikokortikal bağlantılar | İletişim bozuklukları |
| Talamus | Orta | Sensorimotor entegrasyon | Koordinasyon sorunları |
| Hipokampus | Düşük | Bellek formasyonu | Öğrenme güçlükleri |
| İşlev Kategorisi | Spesifik Roller | Moleküler Mekanizmalar |
|---|---|---|
| TRANSKRİPSİYON DÜZENLEMESİ | ||
| Hedef Gen Sayısı | 300+ gen düzenlemesi | DNA bağlanma, kromatin değişkesi(modifikasyonu) |
| Gen Kategorileri | Nöral gelişim, sinaptik plastisite | Promotor bağlanma, enhancer etkileşim |
| NÖRAL GELİŞİM | ||
| Nörogenez | Nöron farklılaşması denetimi | Progenitor göze kader tayini |
| Migrasyon | Nöron göçü yönlendirme | Adezyon molekül ekspresyonu |
| Akson Büyümesi | Yönlendirme ve dallanma | Growth cone devinimleri |
| Sinaptogenez | Sinaps oluşumu ve olgunlaşması | Sinaptik protein ekspresyonu |
| SİNAPTİK PLASTİSİTE | ||
| LTP/LTD | Uzun dönemli plastisite | NMDA algılayıcı modülasyonu |
| Sinaptik Pruning | Gereksiz sinaps elenmesi | Mikroglial etkileşim |
| Değişinim(Mutasyon) | Fenotipik Etkiler | Nöral Değişiklikler | Şiddet |
|---|---|---|---|
| R553H | Verbal dispraxia, dil bozukluğu | Bazal ganglion atrofisi | Şiddetli |
| R328X | Ciddi konuşma apraksisi | Serebellum anomalileri | Şiddetli |
| Delesyon | Global dil gecikmesi | Korteks incelmesi | Şiddetli |
| Duplikasyon | Hafif dil sorunları | Bağlantı değişiklikleri | Hafif |
| Q17L | Artikülasyon zorluğu | Motor korteks etkilenmesi | Orta |
| Tür | FOXP2 Varyantı | İletişim Yeteneği | Evrimsel Zaman |
|---|---|---|---|
| İnsan | Modern FOXP2 | Kompleks dil, dil bilgisi, sözdizimi | 200.000 yıl önce sabitlendi |
| Neandertal | İnsan benzeri | Belirsiz dil yeteneği | 300.000 - 40.000 yıl önce |
| Şempanze | 2 amino asit farkı | Sınırlı vokal öğrenme | 6 - 7 milyon yıl ayrım |
| Fare | Homolog gen | Ultrasonik vokalizasyon | 75 milyon yıl ayrım |
| Zebra İspinozu | FoxP2 | Şarkı öğrenme | 300 milyon yıl ayrım |
| Yarasa | Özel varyant | Ekolokasyon | 50 milyon yıl ayrım |
| Hedef Gen | İşlev | İlişkili Bozukluk | Etkileşim Tipi |
|---|---|---|---|
| CNTNAP2 | Nöral bağlantı | Otizm spektrum | Doğrudan aktivasyon |
| SRPX2 | Sinaps formasyonu | Dil gecikmesi | Doğrudan etkileşim |
| MET | Nöron göçü | Otizm riski | İndirekt modülasyon |
| DISC1 | Nöral gelişim | Şizofreni | Ko-regülasyon |
| ROBO1 | Akson yönlendirme | Disleksi | Doğrudan baskılama |
| DLX5/6 | GABAerjik gelişim | Epilepsi riski | Doğrudan etkileşim |
FOXP2 ──┬──→ CNTNAP2 → Nöral Bağlantılar
│
├──→ SRPX2 → Sinaptik Organizasyon
│
├──→ DLX5/6 → GABAerjik Nöron Gelişimi
│
└──→ CACNA1C → Kalsiyum Sinyalizasyonu
| Bozukluk | Semptomlar | FOXP2 İlişkisi | Prevalans |
|---|---|---|---|
| Gelişimsel Sözel Dispraksi | Konuşma ses üretim zorluğu, tutarsız hatalar | Doğrudan değişinim | 1-2/1000 |
| Özel Dil Bozukluğu | Dil bilgisi edinimi zorluğu, sözcük öğrenme güçlüğü | Risk faktörü | 7/100 |
| Otizm Spektrum | Sosyal iletişim bozukluğu, tekrarlayıcı davranışlar | Hedef gen etkilenmesi | 1/100 |
| Disleksi | Okuma güçlüğü, fonolojik işleme sorunu | İndirekt ilişki | 5-10/100 |
| ADHD | Dikkat eksikliği, hiperaktivite | Olası ilişki | 5/100 |
| Teknik | Normal FOXP2 | FOXP2 Değişinimi |
|---|---|---|
| Yapısal MRI | Normal bazal ganglion oylumu | Bazal ganglion oylum azalması, korteks incelmesi |
| fMRI | Normal Broca aktivasyonu | Broca hipoaktivitesi, kompansatuar etkileşim |
| DTI | Normal white matter bütünlüğü | Arcuate fasciculus anomalileri, azalmış FA |
| PET | Normal dopamin reseptör dağılımı | Striatal dopamin algılayıcı değişiklikleri |
| MEG | Normal temporal devingenler | Bozulmuş temporal eşzamanlılık |
| Model Tipi | Özellikler | Bulgular |
|---|---|---|
| KE Ailesi | 15 etkilenen birey, R553H değişinimi | Verbal dispraksi, gramer bozukluğu tanımlandı |
| Knockout Fare | FOXP2 gen silinmesi | Vokalizasyon kaybı, motor bozukluk |
| Humanized Fare | İnsan FOXP2 knock-in | Gelişmiş öğrenme, değişmiş vokalizasyon |
| iPSC Modeli | Sayrı kaynaklı kök gözeler | Nöron farklılaşma defektleri |
| Zebra İspinozu | FoxP2 knockdown | Şarkı öğrenme bozukluğu |
Dil İşleme Rolleri
- Motor denetimi ve söyleyiş
- Fonolojik işleme
- Dil bilgisi ve sözdizimi
- Anlamsal işleme
- Prosodi ve ritim
- Toplumsal dil kullanımı
Gelecek Araştırma Alanları
- Gen terapisi yaklaşımları
- Epigenetik modifikasyonlar
- Tek göze genomiks
- Organoid modeller
- Optogenetik devre çözümlemesi
- Terapötik hedef geliştirme
- BEYİN ZARLARINDA(MENİNSKLERDE):
SERT/DURA[Yun.] ile/ve/||/<> ÖRÜMCEKSİ/ARAKNOID[Yun.] ile/ve/||/<> İNCE/ANNE/PIA[Yun.]
( En üstte bulunan, kafatası ve omurgaya en yakın tabakadır. İLE/VE/||/<> İnce ve saydam bir tabakadır.[Merkezi sinir sistemi için hava yastığı görevi görür.] İLE/VE/||/<> Merkezi sinir sistemine en yakın tabakadır. [Oldukça duyarlı ve damarlı yapısıyla beynin tüm kıvrımlarını sarmakla görevlidir.] )
( Beyin omurilik sıvısı, araknoid mater ile pia mater arasındaki subaraknoid boşlukta bulunur. )
( Bu zarların temel işlevi, merkezi sinir sistemini korumaktır. )
- BEYİN/ZİHİN:
ÜRETİCİ/ÜRETEÇ ile/ve/||/<> YANSITICI
- BEYİN ile/ve/||/<> AKIL
( Donanım/ekran. İLE/VE/||/<> Yazılım[işletim sistemi, program]. )
- BEYİN ile/ve/||/<> ARAKNOİD
( ... İLE/VE/||/<> Beynin üzerini örten ince zar. )
- BEYİN ile/ve/<> BEYİNCİK
( ... ile/ve/<> MUHEYH )
- BEYİN ile/ve/<> BOZMADDE
( ... İLE/VE/<> Sinir gözelerinden oluşan, beyinde dış, omurilikte iç tabaka. )
- BEYİN ile/ve/<> EVREN
- BEYİN ile/ve/<> GÖZ ile/ve/<> GÖĞÜS ile/ve/<> KALP
( En iyi/güzel kıvam. [AHSEN-İ TAKVİM] )
- BEYİN ile/ve/||/<> KALP
( Kan dolaşımını sağlayan örgen. İLE/VE/||/<> Merkezi sinir düzeninin denetleme merkezi. )
( BRAIN vs./and/||/<> HEART )
- BEYİN ve/<> KARACİĞER
( Duyu ve hareket merkezi. VE/<> Fiziksel işlev ve beslenme merkezi. )
( Yaşam süresince, oksijenli taze kan ile pembe renktedir. [Öldükten sonra ya da çıkarıldığında, griye döner.] VE/<> ... )
( 1 litre su, 150 gram yağ, 15 gram şeker, 110 gram protein ve 10 gram tuzdan oluşur. VE/<> ... )
( ... ve/<> ŞÜŞ )
- BEYİN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< MİDE
( [boş olunca sahibini ...]
Uyarmaz. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Uyarır. )
( [not] BRAIN vs./and/but/||/<>/< STOMACH
STOMACH instead of BRAIN )
- BEYİNDE:
YAPI ile/ve/değil/yerine/||/<> İŞLEV
- BEYİNDEKİ BOŞLUKLAR ile/ve KALPTEKİ BOŞLUKLAR[ikisi sağda, ikisi solda]
( TECÂVÎF-İ DİMÂĞ ile/ve TECÂVÎF-İ KALB )
- BEYİNDE/ZİHİNDE:
BİLİŞSEL ve/||/<>/< DUYGUSAL ve/||/<>/< DUYUSAL ve/||/<>/< MOTOR
- BEYİN ORAĞI ve BEYİN ÜÇGENİ
( Beynin iki yarımküresi arasındaki zar. VE Beynin alt tarafındaki üç kıvrımlı yuvarlak çıkıntı. )
- BEYİT ile/ve ŞAH BEYİT/BEYTÜ'L GAZEL
( ... İLE/VE Gazelin, en güzel beyiti. )
- BEYKOZ[İNCİRKÖY] ve BEYLERBEYİ ve BEYOĞLU
- BEYLİK SÖZLER ve/||/<>/< EZBER SÖZLER
- BEYNİN:
DOĞALLIĞI ile/ve/değil/yerine TARİHSELLİĞİ
- BEYNİN/ZİHNİN GELİŞİMİNDE:
SAĞ YARIMKÜRE ve/||/<>/> SOL YARIMKÜRE (ÖZELLİKLERİ)
( İlk iki yılda. VE/||/<>/> İkinci iki yılda. )
- BEYNİN/ZİHNİN İŞLEYİŞİNDE:
TEKRAR ile/ve/||/<> PARALELLİK ile/ve/||/<> MOZAİK
- BEYNİN RENGİNDE:
PEMBE ile/ve/||/<> GRİ
( Yaşam süresince, oksijenli taze kan ile pembe renktedir. İLE/VE/||/<> Öldükten sonra ya da çıkarıldığında, griye döner. )
- BEYNİN:
SAĞ YARIMYUVARI ile/ve SOL YARIMYUVARI
( Sanatsal. İLE/VE Bilimsel, felsefî. )
( Bütüncül. İLE/VE Çözümleyici. )
( Görüntü. İLE/VE İşlev. )
- BEZDİRİ/YILDIRMA ile/ve/değil/||/<> GAZA GETİRME/TAHRİK ETME
( Yönelimli, stratejik ve kasıtlı davranış/lar. İLE/VE/DEĞİL/||/<> Kandırıcı ve sömürücü tutum. )
( MOBBING vs. GASLIGHTING )
- [ne yazık ki]
BEZDİRİDE/YILDIRMADA/MOBBING'DE:
AMAÇLILILIK ile/ve/||/<> SÜREKLİLİK ile/ve/||/<> DÜZENLİLİK
- BEZGİN/LİK ile/ve DELİ/LİK
- BEZGİN/LİK ile/ve/||/<>/>/< ÜMİTSİZ/LİK
( MEFTÛR[< FÜTÛR] ile/ve/||/<>/>/< ME'YÛS[< YE'S] )
- BEZLERDE:
EKRİN ile/ve/||/<> HOLOKRİN ile/ve/||/<> APOKRİN ile/ve/||/<> SERÖMÜKÖZ ile/ve/||/<> MÜKÖZ ile/ve/||/<> SERÖZ
- BEZLİ MİDE ile/ve TAŞLI MİDE
( TAŞLIK, KONSA, KATI: Kuşların sindirim kesesi. )
- BEZM ile/ve REZM
- BÎ ile/ve BİLÂ
- BİAT ile/ve/değil/yerine/||/<>/< İTİMAT
- BIÇ ile/ve/||/<> BİÇ
( Kabadan kesmek. İLE/VE/||/<> Belirli bir biçim vererek kesmek. )
- BIÇAK, KEMİĞE DAYANINCA ile/ve DOĞUM SANCISI BAŞLAYINCA
- BIÇAK SIRTI ile/ve/değil EŞİK
- BIÇAK ile/ve/||/<> BİTKİ ile/ve/||/<> SÖZ
( Hem olumlu, hem de olumsuz yönde kullanılabilir. )
- BIÇAK ile/ve/||/<> MASAT[Ar. MİŞHAZ]
( ... İLE/VE/||/<> Bıçak bilemeye yarayan, çelikten, çubuk biçiminde araç. )
- BIÇAK ile/ve/<> PIRAZVANA[Fars.]
( ... İLE/VE/<> Kılıç, bıçak gibi saplı şeylerin, sap içinde kalan bölümü. )
- BİÇİM ESTETİĞİ ile/ve/||/<> İÇERİK ESTETİĞİ
( Kant'ta. İLE/VE/||/<> Hegel'de. )
- BİÇİM ile/ve DÜZEN
( Çoklukta, birlik olan/olduran. )
( SHAPE/MORPH vs./and ORDER/REGULARITY )
- BİÇİM ile/ve/||/<> İÇERİK
( Bir şey bir şeyin içeriğiyse, içeriği olduğu şey onun biçimidir. )
( FORM/MORPH vs./and/<> CONTENT )
- BİÇİM ile/ve/||/<> İDOLA/PUT/SANEM
( EIDOS ile/ve/||/<> EIDOLON )
- BİÇİM ile/ve ÖZ
( SHAPE/MORPH vs./and ESSENCE )
- BİÇİMDE/YAMUKTA:
ALT ALAN ile/ve/<> ÜST ALAN
- [... BİÇİMİNDE ...]
... DÜŞÜNMEK/DÜŞÜNÜYORUM" ile/ve/değil/||/<>/< ... VARSAYMAK/VARSAYIYORUM
- BİÇİMİNİ KORUMAK ve ÜREMEK
( HIFZ-I TERKİB )
- BİÇİMLENDİRİLMİŞ ile/ve/değil YARATILMIŞ
( Doğa. İLE/VE/DEĞİL İnsan. )
- BİÇİMLENDİRME (GİRİŞİMİ/ÇABASI) ile/ve/<>/değil/yerine YÖNLENDİRME (GİRİŞİMİ/ÇABASI)
- BİÇİMLENDİRME ile/ve/<> İLİŞKİLENDİRME
( TO GIVE SHAPE vs./and/<> TO GET RELATION )
- BİÇİMLENME ile/ve/<> BELİRLENME
- BİÇİMSİZ SAÇMA(LIK)LAR/SAFSATALAR ile/ve/||/<> SAÇMA(LIK)LAR/SAFSATALAR
( INFORMAL FALLACIES vs./and/||/<> FALLACIES )
- BİÇTİĞİN ve/||/<>/>/< EKTİĞİN
( "Biçtiğimizi" beğenmiyorsak, "ektiğimize" bakmalıyız! )
- BİDAT ile/ve/||/<> DALÂLET
- BİD'AT-I SEİYYE ile/ve/değil/yerine BİD'AT-I HASENE
- BİDÂYET ile/ve/||/<>/> NİHÂYET
- BİDÂYET ve SONRASI
( Kelime-i Tevhid ile. VE Fatiha-i Şerîfe ile. )
- BİDAYUH ile/ve/<> İBAN ile/ve/<> ORANG-ULU ile/ve/<> RUMAH TİNGGİ ile/ve/<> MALAY
( Kara Dayak uzun evi. İLE/VE/<> Irmak Dayak uzun evi. İLE/VE/<> Melanav evi. İLE/VE/<> Malay evi. )
( Malezya'nın Borneo Adası'nda bulunan Sarawak eyaletindeki, Sarawak Kültür Köyü'nde hepsi birarada görülebilmektedir. )
- BIKKIN/LIK ile/ve SIKKIN/LIK
- BIKMAK ile/ve/değil/||/<>/< BEZMEK
- BIKMA(MA)K ile/ve/||/<> DOYMA(MA)K
- BIKMAK/USANMAK ile/ve SIKILMAK
( GINA ile/ve ... )
( TO BE FED UP vs./and TO BE/GET BORED )
- BİL BAKALIM ...:
BEN KİMİM? ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SEN KİMSİN?
- BİL ile/ve/değil/||/<>/> BEN/O OL DA BİL
- BİLARDO MASASININ:
BOYU ile/ve/<> ENİ
( 284 cm. İLE/VE/<> 142 cm. )
- BİLDİĞİMİZİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BİLMEDİĞİMİZİ
( Bilmeyelim! İLE/VE/||/<>/< Bilelim! )
- BİLDİĞİN GİBİ ile/ve BİLDİĞİN KADAR
( Hiçbir şey bildiğin/gördüğün gibi/kadar değildir/olmayabilir. )
- BİLDİĞİN GİBİ ve/||/<> SEVDİĞİN GİBİ ve/||/<>
DİLEDİĞİN GİBİ
... OLSUN!:
( AS ...:
YOU WISH and/||/<> YOU LIKE and/||/<> YOU WISH )
- BİLDİĞİNE GİDEN ile/ve/değil/yerine/<> BİLMEDİĞİNE GİDEN
- BİLDİKLERİMİZ ve/||/<>/> BİLMEDİKLERİMİZ
( Bildiğinizle amel/hizmet edin; bilmedikleriniz, size sunulacaktır. )
( Damla. VE/||/<>/> Okyanus. )
- BİLDİKLERİNİ YAPMAK ve/<> BİLMEDİKLERİNİ ÖĞRENMEK
( Bildiğinizle amel/hizmet edin; bilmedikleriniz, size sunulacaktır. )
( TO DO WHICH YOU KNOW and/<> TO LEARN WHICH YOU DON'T KNOW )
- BILDIRCININ "BEYLİĞİ" ile/ve/||/<>/> ARPA BİÇİMİ
( Bıldırcının beyliği, arpa biçimine kadardır. )
- BİLDİREN ile/ve/değil/yerine BULDURAN
- BİLDİRGE ile/ve/değil PAYLAŞIM
( [not] DECLARATION vs./and/but TO SHARE )
- BİLDİRİLENİ BİLMEK ile/ve/değil/||/<>/< BİLMEK
- DİN:
BİLDİRİLMİŞ ile/ve/||/<> İNDİRİLMİŞ
( İnsan. İLE/VE/||/<> Doğa. )
- BİLDİRME ile/ve/değil/yerine/<> ÖNERME
- BİLDİRMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< PAYLAŞMAK
- BİLDİRMEK ile/ve/değil/yerine/<> UYANDIRMAK
- BİLE BİLİRİZ ile/ve/değil/||/<> BİLEBİLİRİZ
- BİL(E)MEMEK ile/ve DOĞRU/TAM TANIMLA(YA)MAMAK
( NOT (ABLE) TO KNOW vs./and LACK OF RIGHT/EXACT DEFINITION )
- BİL(E)MEMEK ile/ve EMİN OLMADIĞINDAN (DOLAYI) BİL(E)MEMEK
( NOT (ABLE) TO KNOW vs./and NOT (ABLE) TO KNOW BECAUSE OF TO BE NOT SURE )
- BİLEN AÇMAZI ile/ve/||/<> HERŞEYİ BİLME AÇMAZI ile/ve/||/<> YALANCI AÇMAZI ile/ve/||/<> ÖNCEDEN BİLME AÇMAZI
- BİLEN/DÜŞÜNEN İNSAN[Lat. HOMO SAPİENS] ile/ve/değil/||/<>/> AKILLI/BİLGE İNSAN[Lat. HOMO SAPİENS SAPİENS]
( "Homo sapiens sapiens" terimi, modern insan türünü belirtmek için kullanılan bir alt tür adıdır. "Homo sapiens", insanın tür adıdır ancak bilim dünyası tarafından modern insan alt türü olarak "Homo sapiens sapiens" olarak sınıflandırılmıştır.
Bu terim, insan türünün daha özel bir alt öbeğini vurgulamak için kullanılır. İlk "Homo sapiens" türü, yaklaşık 200.000 yıl önce ortaya çıktı. Ancak "Homo sapiens sapiens", yaklaşık 50.000 ila 70.000 yıl önce ortaya çıkan ve günümüzdeki insan türünü tanımlayan daha özel bir alt türdür. Bu terim, Homo sapiens'in en yaygın ve günümüzde yaşayan alt türünü belirtmek için kullanılır. )
- BİLEN ile/ve/||/<> NÂKİL
- BİLEN ile/ve/||/<> ÖĞRENEN ile/ve/||/<> DİNLEYEN
( ÂLİM ile/ve/||/<> MÜTEALLİM ile/ve/||/<> MÜSTEMİ' )
- BİLENİN/BİLGENİN/USTANIN/HOCANIN, HER:
[hem] YAPTIĞI/NI ile/ve/<>/||/değil/yerine/hem de DEDİĞİ/Nİ
( Yapma. İLE/VE/<>/||/DEĞİL/YERİNE Yap. )
- BİLEREK / BİLMEYEREK ile/ve/||/<> İSTEYEREK / İSTEMEYEREK ile/ve/||/<> DOĞRUDAN / DOLAYLI
- BİLEREK DENEYİMLEDİKLERİMİZ ile/ve/||/<> DENEYİMLEYEREK BİLDİKLERİNMİZ
- BİLEŞKE ile/ve/||/<> TOPLAM
- BİLGE KRAL ile/ve/||/<>/> TİMOKRASİ ile/ve/||/<>/> OLİGARŞİ ile/ve/||/<>/> DEMOKRASİ ile/ve/||/<>/> TİRAN
- BİLGE ve/||/<> ALÇAKGÖNÜLLÜ
( Herkesten farklı olduğumuzu kavrayabilecek kadar. VE/||/<> Kimseden daha iyi olmadığımızı sürekli anımsayabilecek kadar. )
( ÂRİF ve/||/<> MÜTEVÂZI )
( WISE and/||/<> MODESTY )
- BİLGE ile/ve İLERİ GELEN
( el-HUKEMÂ ile/ve er-RUESÂ )
- BİLGE/LER ile/ve/<> PEYGAMBER/LER ile/ve/<> FİLOZOF/LAR
( Uzakdoğu(da). İLE/VE/<> Doğu(da). İLE/VE/<> Batı(da). )
( MAGİ: Bilge/bilgin.[Peri] )
- BİLGELİK:
(DERİNLİKLİ/KAPSAMLI) KONUŞMAK ile/ve/<>/değil YAPMAK
( (Derinlikli/kapsamlı) Konuşmak, bilgelik değildir. Bilgelik, yapmaktır! )
- BİLGE/LİK:
NE İSTEDİĞİNİ BİLEN/BİLMEK ile/ve/değil/||/<>/< NE İSTEMEDİĞİNİ BİLEN/BİLMEK
- BİLGELİK/HİKMET TAŞIMAYAN SÖZ ile/ve/||/<> DÜŞÜNME BARINDIRMAYAN SESSİZLİK/SÜKÛT
( Gevezeliktir. VE/||/<> Dalgıdır/gaflettir. )
- BİLGELİK ve ANLAMA, ANLAMLANDIRMA
( Bilgeliğin dudakları, anlamayanların kulaklarına kapalıdır. )
- BİLGELİK ile/ve/||/<> AYDINLANMA
( Başkalarının bilgisi. İLE/VE/||/<> Kendini tanıma. )
- BİLGELİK ve BAŞKALARINI KARALAMAMAK
- BİLGE/LİK / İRFAN ile/ve BİLGİLİ/LİK
( Devirsel kalıpları anlamak. İLE/VE Bilgi sahibi olmak. )
( Gerçek olmayanın, gerçek olmadığını görmek bilgeliktir. )
( Mutlu olmak için kendimizi (özümüzü) bilmek dışında hiçbir şeye gereksinimimiz olmadığını bilmek, bilgeliktir. )
( Bilgeliğin önemli koşulu, düzen kurmaktır. )
( O, asla vazgeçmez. )
( Bilgelik, kişinin doğuştan gelen yetilerinin üstüne kurulur ve bunların kazanılmış yetilerle beslenerek geliştirilmesi amaçlanır. )
( Bilgelik/Aydınlanma yolunda Arınma'da amaç: 1. İçgüdüler'i de içine alan duygular'ın uyumlandırılması, coşku ile yaşam sevinci'ne kavuşmak. 2. Duyarlılık Yetisi'nin eğitilmesiyle, algı yolları'nın yetkinleştirilmesi. 3. Sezgi ve buluş yollarının açılması. )
( Bilgelik, "altın orta yol"u izlemek. Aşırılığı, tutumsuzluğu ve tutkunluğu yok edebilmektir. [TAO] )
( Tüm ezoterik okullarda Arınma, Aydınlanma ve Sevgi, Bilgeliğin Yöntemi, ortak bir tutum olarak benimsenmiştir. )
( Kişi, ağzından çıkan sözlerini ve zihnini kontrol etmeli ve kendi gövdesine hiçbir zarar vermemelidir. Ancak bu davranışları saf olursa bilgelik yolunda ilerleyebilir. )
( To see the unreal is wisdom.
To know that you need nothing to be happy, except self-knowledge, is wisdom.
Will never give up. )
( WISDOM/GNOSIS/MOKSHA vs./and KNOWLEDGE )
- BİLGE/LİK ile/ve BİLİNÇLİ "BENCİL/LİK"
- BİLGELİK ve/||/<> CESÂRET ve/||/<> ÖLÇÜLÜLÜK
( Bilgelik, aklın; Cesaret, kalbin; Ölçülülük, duyguların kontrolüdür. )
- BİLGE/LİK ve/||/<> GÖNÜLLÜ/LÜK
- BİLGELİK ile/ve/||/<>/>/< KALITIMSAL BİLGELİK
( WISDOM vs./and/||/<>/>/< ANCESTRAL WISDOM )
- BİLGELİK ve/=/||/<> KARŞILIKSIZ HİZMET
- BİLGELİK ve/=/||/<> KENDİNİ TANIMAK
- BİLGE/LİK ile/ve/<> ÖZGÜR/LÜK
( Bilge, köle de olsa özgürdür. )
( WISDOM vs./and/<> FREEDOM )
- BİLGELİK ve/<> SANAT
( Sıradan insanı, "etik insan"a dönüştürür. VE/<> Sıradan insanı, "estetik insan"a dönüştürür. )
- BİLGELİK ve/||/<> SEVGİ
( Hiçbir şey(liğ)i gördüğümüzde deneyimlenilen. VE/||/<> Herşey olduğumuzu gördüğümüzde deneyimlenilen. )
( Yaşam(ımımız), bu ikisi arasında akar/akmalı! )
- BİLGELİK ve/> TEMKİN
- BİLGELİK ve/||/<>/< UTANABILMEK
- BİLGE/LİK ile/ve/||/<>/>/< YALIN/LIK
- BİLGİ AHLÂKI ile/ve/<> TEFEKKÜR AHLÂKI
( MORALS OF KNOWLEDGE vs./and/<> MORALS OF THINKING )
- BİLGİ:
BETİMLEYEREK ile/ve/||/<>/< AŞİNALIKLA
- BİLGİ/(B)İLİM/GÖRGÜ:
NAKLETMEK İÇİN ile/ve/değil/||/<>/< NAKŞETMEK İÇİN
- BİLGİ ÇOKLUĞU ile/ve/değil/yerine ANLAYIŞI GELİŞTİR(EBİL)MEK
- BİLGİ = (")DÜŞÜNCEDİR(") ile/ve/||/<> (")ERDEMDİR(") ile/ve/||/<> (")DÜZENDİR(") ile/ve/||/<> (")BAĞLAMDIR(")
( [ise | durumu/düşüncesi] Felsefeyi verir. İLE/VE/||/<> Ahlâk'ı verir. İLE/VE/||/<> Toplumu verir. İLE/VE/||/<> Bilgeliği verir. )
- BİLGİ DÜZENEĞİ ile/ve/||/<> DUYGU DÜZENEĞİ
- BİLGİ EDİNME HAKKI ile/ve/||/<> DİLEKÇE HAKKI
- BİLGİ/İLİM SAHİBİ OLMAK ile/ve/<> KENDİNİ BİLMEK(TANIMAK)
( Bilgi, kendine kayıtsız kalana acımaz. )
- OLGUN/LUK:
BİLGİ İTİBARİYLE
ve/||/<>
BİLGELİK İTİBARİYLE
ve/||/<>
DURUM/KOŞULLAR İTİBARİYLE
ve/||/<>
AYDINLATMA İTİBARİYLE
( KEMÂL-İ İLİM ve/||/<> KEMÂL-İ İRFÂN ve/||/<> KEMÂL-İ HÂL ve/||/<> KEMÂL-İ İRŞÂD )
- BİLGİ:
MEŞHÛD ile/ve/||/<> MERSÛD
( Görünebilir. İLE/VE/||/<> Gözlemlenebilir. )
- BİLGİ SAHİBİ OLMA ile/ve/||/<>/> GEÇERLİ YARGILAMA/YORUMLAMA(MEŞRÛ MUHAKEME)
- BİLGİ SORUNU ile/ve/<>/değil/yerine AYDINLANMA SORUNU
- BİLGİ:
TAALLÜMÎ ile/ve/<> NAZARÎ ile/ve/<> HADSÎ
( Dinleyerek, öğrenilerek. İLE/VE/<> Öğrendiğini, zihninde, öğrenilmiş bir dil içinde, yeniden üreterek, inşâ ederek. İLE/VE/<> Öğrenilmiş bir dil olmaksızın, soyut akılla kavranarak. )
- BİLGİ TEKNOLOJİLERİ ile/ve/+/||/<> BİYO TEKNOLOJİ
- BİLGİ:
TÜMEL/LİK ile/ve/||/<> ÖZSEL/LİK ile/ve/||/<> NEDENSEL/LİK ile/ve/||/<> KESİN/LİK
- BİLGİ ÜRETMEK ile/ve/değil/||/<>/< BİLGİ DOĞURMAK
- BİLGİ (VAROLANI) ile/ve/değil/yerine ANLAM (VAROLANI)
( Taşınan. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Özümsenen. )
- BİLGİ/VERİ/HABER:
[ne yazık ki]
YOKSA ile/ve/değil/yerine/||/<>/>< VARSA
( "Asıp kesme." İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>< Saygı, sevgi, şefkat, merhamet, anlayış. )
- BİLGİ ile/ve ANIMSAMA
- BİLGİ ile/ve/<> ANIMSAMA
( Anımsamayı bilgi sanıyorsunuz. Gerçek bilgi her zaman taze, yeni ve beklenmediktir. )
( KNOWLEDGE vs./and/<> TO REMEMBER/RECALL
You take remembering to be knowledge. True knowledge is ever fresh, new, unexpected. )
- BİLGİ ile/ve/||/<> BAĞDAT
( )
- BİLGİ ile/ve BAĞLANTI
( KNOWLEDGE vs./and CONNECTION )
- BİLGİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/> BİLGELİK/HİKMET
( Geçmiş/mazi. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Gelecek/istikbal. )
( [not] Past. VS./AND/but/||/<>/> Future.
Future. INSTEAD OF Past. )
( Ekleyerek. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Uzaklaşarak. )
( [not] By adding. VS./AND/but/||/<>/> By retreating.
By retreating. INSTEAD OF By adding. )
(
)
( "Bürünerek/giyinerek". İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Soyunarak. )
( Knowledge is knowing what to say. AND/||/<>/> Wisdom is knowing whether or not to say it. )
( [not] KNOWLEDGE vs./and/but/||/<>/> WISDOM
WISDOM instead of KNOWLEDGE )
- BİLGİ ile/ve/<> BİLGİ
( INFORMATION vs./and/<> INFORMATION )
- BİLGİ ile/ve/<> BİLİM
( İşlenen/kullanılan/uygulanan veri/deneyim. İLE/VE/<> Yöntemli bilgi. )
( BÜCDET )
( KNOWLEDGE vs./and/<> SCIENCE )
- BİLGİ ve/||/<>/> BİLİM ve/||/<>/> DAYANÇ(SABIR) ve/||/<>/> YETİNME
( Anamal/sermaye. VE/||/<>/> Silah. VE/||/<>/> Giysi. VE/||/<>/> Kazanç. )
- BİLGİ ile/ve/||/<> BİLİMLER
( İLM ile/ve/||/<> ULÛM )
( KNOWLEDGE vs./and/||/<> SCIENCES )
- BİLGİ ile/ve/<> BİLME
( Dışarıdan. İLE/VE/<> İçeriden. )
( Hem desteklenebilen hem çürütülebilen iki yaklaşım vardır. [İkisinden birini tercih etmek değil ikisinin de aynı anda ve ayrı ayrı etkin olabileceği ve değerlendirilmesi gerektiği üzerinden yaklaşılmalıdır.] 1. Bilginin dışarıdan alınarak edinildiği. [TABULARASA] 2. Dışarıdan almaya gerek olmadan tüm bilgilerin kişide/özde [çekirdek/tohum gibi] bulunduğu. )
( INFORMATION vs./and TO KNOW )
- BİLGİ ile/ve/||/<>/>/< BİRGİ/BİREŞİM
- BİLGİ ile/ve BİRİKİM
( Kişiler, başağa benzer. İçi boşken havadadır, doldukça eğrilir. )
( Bilgi tohumdur. Bire yüz verir. Verdigi yüzün her biri bir tohumdur ki, sana bilgelik, torunlarına da ilham verir. )
( Deneyimi olmayan kavram yetersiz, kavramı olmayan deneyim boştur. )
( Zihinsel bilgi sürecinde 5 aşama:
1. Genel deneyim.
2. Özel deneyim.
3. Olgusal Bilim.
a. Deney ve Gözlem,
b. Kuram oluşturma,
4. Günlük Bilim.
5. Aşkın Bilimler. )
( KNOWLEDGE vs./and ACCUMULATION )
- BİLGİ ve/<> BİTGİ/BİTKİ
( Organiklerdir. )
- BİLGİ ile/ve/<> DAVET
- BİLGİ ve DEĞİŞİM
( KNOWLEDGE and ALTERATION )
- BİLGİ ve/<>/= DENEYİM
( Birine, gökyüzünde 300 trilyon yıldız olduğunu söylerseniz inanır/kabul eder ama "Şu masa, boyalı!" derseniz gidip önce bir eller. )
( ... VE/<>/= Farklı durumları görmek. )
( KNOWLEDGE and/<>/= EXPERIENCE )
- BİLGİ ile/ve/||/<>/> DENEYİM ile/ve/||/<>/> YARATICILIK
(
)
( KNOWLEDGE vs./and/||/<>/> EXPERIENCE vs./and/||/<>/> CREATIVITY )
- BİLGİ ve/= "DİL"
( KNOWLEDGE and/= "LANGUAGE" )
- BİLGİ ile/ve/=/||/<>/< DÖNÜŞ(TÜR)EBİLMEK
- BİLGİ ile/ve DÜŞÜNCE
- BİLGİ/VERİ ile/ve/<> DÜŞÜNCE/FİKİR
- BİLGİ ile/ve/<> DUYURU
( INFORMATION vs./and/<> ANNOUNCEMENT )
- BİLGİ ve EDİM
( Mahsusun, makul duruma getirilmesi. VE Amaca bağlı davranışlar. )
- BİLGİ ve/<> EMEK/EYLEM
( İşe taşınmayan bir bilgi, kişinin sahip olduğu bir bilgi değildir. )
- BİLGİ ile/ve/= ERDEM
( KNOWLEDGE vs./and/= VIRTUE )
- BİLGİ ve/||/<>/> ERDEM ve/||/<>/> MUTLULUK ve/||/<>/> BİLGELİK
- BİLGİ ile/ve/<> GEREKÇELENDİRİLMİŞ BİLGİ(EPİSTEMOLOJİ)
( Bilgi, erdem; erdem de mutluluk üretir. )
( Türkçe Çağdaş Epistemoloji Sözlüğü yazısı için burayı tıklayınız... )
( KNOWLEDGE vs./and/<> EPISTEMOLOGY )
- BİLGİ ile/ve/||/<> GÜÇ/İKTİDAR ile/ve/||/<> ÖZNE
- BİLGİ ile/ve HAL
( Paraya ve bilgiye mahkum olma! )
- BİLGİ ve İLGİ ve EYLEM/TEPKİ
( Bildiklerinizi eyleme geçirin, bilmedikleriniz size gelir. )
( KNOWLEDGE and INTEREST and ACTION )
- BİLGİ ile/ve/||/<> İLİM[Ar.]
- BİLGİ ile/ve/<>/= İLİŞKİ
( KNOWLEDGE vs./and/<>/= RELATION )
- BİLGİ ile/ve/||/<>/> İSTİDLÂL
( Bilginin ne olduğunun bilinememesi/nde. İLE/VE/||/<>/> Bilinenin/bilinebilecek olanın, ne olduğunun bilinebilmesinde. )
- BİLGİ ile/ve ISTIRAP
( Bilgi, kişinin korkusunun fethidir. )
( INFORMATION vs./and SUFFER )
- BİLGİ ve/||/<>/> İYİLİK ve/||/<>/> KARARLILIK
( Kuşkudan kurtarır. VE/||/<>/> Istırap çekmekten kurtarır. VE/||/<>/> Kaygıdan kurtarır. )
- BİLGİ ve/||/<> KİŞİ
( Bilgi, kendine kayıtsız kalana acımaz. )
- BİLGİ ile/ve MENSUBİYET
- BİLGİ ve/||/<>/>/< NEDEN
( INFORMATION and/||/<>/>/< CAUSE/REASON )
- BİLGİ ile/ve/<> OLGU
( KNOWLEDGE vs./and/<> FACT )
- BİLGİ ve/= ORTADAN KALKMIŞ/LIK
- BİLGİ ile/ve/||/<>/> PROMPTOKRASİ
- BİLGİ ile/ve SEÇENEK
( KNOWLEDGE vs./and ALTERNATIVE )
- BİLGİ ile/ve/> SEÇİM
( INFORMATION vs./and/> CHOICE )
- BİLGİ ve/||/<> SEVGİ ve/||/<> ŞEFKÂT ve/||/<> MERHAMET
- BİLGİ ve/> SEVGİ ve/> VERGİ
( Bilmeyen sevemez. )
( KNOWLEDGE and/> LOVE and/> DUTY
Whom cannot love if does not know. )
- BİLGİ ile/ve/değil/||/<>/>< SÖYLENTİ
- BİLGİ ve/<> TAMLIK
( KNOWLEDGE and/<> COMPLETENESS )
- BİLGİ ile/ve/||/<>/> TAVTİA
( ... İLE/VE/||/<>/> Anlatılacak amacı destekleyecek biçimde, önceden bazı sözler söylemek. )
- BİLGİ ile/ve/=/||/<>/< VARLIK
( KNOWLEDGE vs./and/=/||/<>/< EXISTENCE )
- BİLGİ/VERİ ile/ve/değil/yerine YAKLAŞIK BİLGİ
( Ulaştıklarımız, bilgi değil ancak yaklaşık bilgidir. )
- BİLGİ ile/ve/yerine YÖNTEM
( INFORMATION vs./and METHOD
METHOD instead of INFORMATION )
- BİLGİ ile/ve/||/<> ZORUNLULUK BİLİNCİ
- BİLGİÇ ile/ve/değil/yerine/||/<>/> BİLGİN ile/ve/değil/yerine/||/<>/> BİLGE
( Bildiğini zannetme, gereksiz/yararsız/yersiz bilgi sahibi olma, zamansız/bağlantısız paylaşma çabası. Bilgi obezi.[Malûmat-füruş/luk] İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Âlim. Derin ve geniş bilgilere sahip olan. )
( [Söz(cük)lerin...] Gerçek anlamlarını kullanarak anlaşırlar. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Mecaz anlamlarıyla anlaşırlar. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Kinâye yoluyla anlaşırlar. )
( Bilge olmaya cesaret et![Sapere aude!] / Aklını kullanma cesaretini göster! )
( PEDANT vs. SCHOLAR )
- BİLGİDE/BİLİMDE/BİLİMSELLİKTE,
DÜŞÜNCEDE/UYGULAMADA/YAŞAMDA:
DOĞRULANABİLİRLİK ile/ve/değil/||/<>/< YANLIŞLANABİLİRLİK
( Karl Popper )
itibarı ile 22.177 başlık/FaRk ile birlikte,
22.177 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(12/90)
(1996'dan beri)