
Saygı ve Sevgi'deki FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 4.558 başlık/FaRk ile birlikte,
4.558 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(17/20)
- [ne yazık ki]
SÖZDE, ÖLÇÜ BİLMEMEK/BİLMEYEN ve/||/<> EDEPSİZLİKTE SINIR TANIMAMAK/TANIMAYAN
- SÖZLERİNİ DUYURMAK İÇİN:
KİŞİLERİ TUTMAK değil/yerine ÇENEYİ TUTMAK
- SÖZLEŞMEDE:
İYİ NİYET ve/||/<>/> SADÂKAT ve/||/<>/> İÇERİK
( Adının geçmesiyle. VE/||/<> İmza atarak. VE/||/<> Uygulayarak. )
- SÖZLÜ KÜLTÜR(/GELENEK) ile/ve/<> YAZILI KÜLTÜR(/GELENEK)
( Göçerlerin. İLE/VE/<> Yerleşiklerin. )
( [daha çok] Doğu'da. İLE/VE/<> Batı'da. )
- SÖZLÜK ve YASA KULLANIMI/OKUMA GEREĞİ:
[hem] BİLMEDİĞİMİZ KAVRAMLAR/TERİMLER/YASALAR SÖZCÜKLER İÇİN
ile/ve/değil/hem de/||/<>/>/<
(")BİLDİĞİMİZ(") SÖZCÜKLER/KAVRAMLAR/TERİMLER/YASALAR İÇİN
- SÖZLÜK KULLANIMI ile/ve/||/<>/> SÖZLÜK YAZMAK
- [ne yazık ki]
"SÖZÜ/SORUYU, TARTMADAN SÖYLEMEK" ve/||/<>/> ALACAĞIN YANITTAN İNCİNMEMEK
- ŞU KADARI:
"YETER" ile/ve/değil (YETMİYORSA DA/YETMEYECEKSE DE) YETSİN!
- SU ile/ve/değil/||/<>/>/ne yazık ki "İNAT"
( Doğada. İLE/DEĞİL/||/<>/>/NE YAZIK Kİ İnsanlaşamamış olanda. )
( İkisinin de önünde hiçbir şey duramaz! )
- [ne yazık ki]
!SUÇ ve/||/<>/> CEZA
- [ne yazık ki]
SUÇLAMA ile/ve/<> DIŞLAMA
- [ne yazık ki]
!SUÇLAMA ile !KARALAMA
- [ne yazık ki]
"SUÇLAMA" ile/ve/||/<> "KÖTÜLEME"
- SUÇLAMAK ile/değil/yerine SORUMLU OLMAK
- [ne yazık ki]
SUİKAST ile/ve/||/<> GASP
- SÜKSE[Fr.]/SUCCESS[İng.] değil/yerine/= BAŞARI | GÖSTERİŞ, İLGİ ÇEKECEK DURUM
- SÜKÛN SÜKÛT
- SÜKÛN ve/<> UYUM, BÜTÜNLÜK
( UYUM: Hareketin dinginliği. )
( QUIETNESS and/<> HARMONY, INTEGRITY )
- SÜKÛN ile/ve YOKLUK
( QUIETNESS vs./and NON-BEING )
- Sükûn/et için DİNLE!!!
- Sükûn/et için SUS!!!
- SÜKÛNET ile ...
( ZİHNİN HUZURU | DURGUNLUK, DİNGİNLİK | RAHAT )
- SÜKÛNET ile/ve/||/<> HAKİMİYET
- SÜKÛNET ve/<>/= MUTLULUK
( Evrensel bir nimet olan sessizlikten zevk alabilenler dünyanın en mutlu kişileridir. )
( QUIETNESS and/<>/= HAPPINESS )
- SÜKÛN/ET[Ar.] / SAMA[Sansk.] ile/ve/> SEKÎN/E(T)/ŞEKİNAH[İbr.]
( Zihnin sessizliği, gürültüden/düşünceden arınmışlığı. İLE/VE/> Kalbin sessizliği. )
( Simge bulunmayan bilinç. İLE/VE/> İmge bile bulunmayan bilinç. )
( Sükûnet ve durağanlık, yarar sağlar. )
( Kişi, güvenle içinden gelen sese kulak vermelidir. )
( Dik arka, derin iç sükûnetin simgesidir. )
( Düşünmek için sükûnete gereksinim vardır. )
( Zevk, sükût etmeyi öğrendikten sonra başlar. )
( Sekine'nin yaşama geçirilmesi, zaman-mekân-imkân ile olanaklıdır. Bengidir(ebedi). Belirli zaman, belirli mekân ve belirli imkânların elverdiği ölçüde yaşama geçirilir. )
( QUIETNESS vs./and/> PEACE )
- SÜKÛNET ile SÜKÛT
( Durum. İLE Tutum. )
( Öteye ulaşmak için uyanık bir sükûnete ve sessiz dikkate gereksiniminiz var. )
( Sakinlik, hareketsizlik. İLE Sessizlik. )
( Sükût, Allah'ın ihsanıdır. )
( Sükût, kazanç mahâlidir; konuşma ise sarf mahâli. )
- Sükût için DİNLE!!!
- Sükût için SUS!!!
- SUKUT["ku" uzun okunur] ile SÜKÛT[Ar.]
( Düşme, aşağı inme. | Sarkma. | Büyük bir görevden ayrılma. | Çocuğun eksik ya da ölü olarak doğması. İLE Susma, söz söylememe. )
- SÜKÛT[Ar.] değil/yerine/= SUSKU
- SÜKÛT ile UZLET
- SULH[Ar.] değil/yerine/= BARIŞ
( Barış, barışma, barışıklık. | Rahatlık. | Uyuşma, uzlaşma. )
- SULH ve/||/<> SÜKÛN
- SÜNEPE/LİK ile/değil/yerine ALÇAKGÖNÜLLÜ/LÜK
- SÜRDÜRMEK ile/ve/değil/||/<> YÜRÜTMEK
- SÜREÇ/YOL:
SABIR İLE ve/||/<>/> NİYAZ İLE
- SÜREÇ ile/ve/<> AŞAMALI BİRLİK
- SÜREÇ ile/ve/||/<>/< DAYANÇ/ÇIDAM/SABIR
( Ancak, anlayış, aydınlatır. )
( PROCESS vs./and PATIENCE )
- SÜREÇTE (OLMAK) ve/||/<> AKIŞTA (OLMAK)
- SÜREKLİ EMEK ve/||/<>/= İNSANLIK
- SÜREKLİ İLİŞKİ ile/ve/değil/en azından DÜZENLİ İLİŞKİ
( Kur(a)mayabilirsin. İLE Kurabilirsin. )
( Düzen/siz. İLE Düzen-siz. )
- SÜREKLİ:
"TOPLARSAK" ile/değil/yerine/>< PAYLAŞIRSAK
( Hiçkimseye yetmez. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Herkese yeter. )
- SÛRETLERİ KAVRAMADA:
ZİHİN/AKIL değil HAYAL
- SÜRPRİZ[Fr./İng.] değil/yerine/= ŞAŞIRTI
- SÜRTÜŞME ile/ve/değil ÇEKİŞME
- SÜRÜNÜN PARÇASI OLMAK ile/değil/yerine/>< BÜTÜNÜN PARÇASI OLMAK
- SUSABİLMEK/SÜKÛT ve/||/<> PERHİZ/REJİM ve/||/<> NEŞE ve/||/<> COŞKU
- SUSABİLMEK ve/||/<> GÜLÜMSEYEBİLMEK :)
( Tüm sorulara, en iyi yanıt. VE/||/<> Tüm durumlara, en iyi karşılık. )
- SUSMA HAKKI ve/||/<> ÂDİL YARGILANMA HAKKI ve/||/<> KENDİNE YÜKLENİLEN SUÇU ÖĞRENME HAKKI ve/||/<> SAVUNMA HAKKI ve/||/<> İFADE SERBESTLİĞİ ve/||/<> MASUMİYET GÖSTERGESİ ve/||/<> SİLAHLARIN EŞİTLİĞİ ve/||/<> AVUKAT YARDIMI ve/||/<> AYDINLATMA YÜKÜMLÜLÜĞÜ ve/||/<> HUKUK DEVLETİ İLKESİ
- SUSMA HAKKI ile/ve/||/<> SAVUNMA HAKKI
- SUSMAK ile/ve/<>/değil/yerine DÜŞÜNMEKTE OLDUĞUNU BELİRTMEK
- SUSMAK ile/ve/değil/yerine SUSABİLMEK
( Kişi, susuyorsa; ya çok az şey biliyordur ya da çok fazla. )
( [not] TO BE SILENT vs./and ABLE TO BE SILENT
ABLE TO BE SILENT instead of TO BE SILENT )
- SUSMAK ile/ve TEFEKKÜR
( ... İLE/VE Gördüğü şey üzerinden fikrini derinleştirmek. )
- SUSMAYALIM! ve/||/<> BEKLEMEYELİM!
( Konuşabilme olanağımız varken. VE/||/<> Değiştirme olanağımız varken. )
- ŞUUR ve/||/<>/< ŞİİR ve/||/<>/< EŞAR
( Sızıntı. )
- TAABBÜD ile/ve TEFEKKÜR ile/ve TEVEKKÜL
- TAAHHÜT ile/ve/||/<>/> TEMÎNÂT
- TAANNÜT[Ar.] değil/yerine/= DİRENME, DİRENİM
- TAASSUB ile AKIL TUTULMASI
- TAASSUB ile/ve/değil BİLGİ/DENEYİM EKSİKLİĞİ
- TAASSUB[Ar.] ile/değil/yerine ÖNCELİK
- TAB-I MÜSTAKÎM ve/||/<> AKL-I SELÎM
- TABİÎ Kİ ... ile/ve/<> (...) HALİYLE (...)
- TA'DÂD[Ar. < ADET] (ETMEK)[Ar.] ile/ve/||/<> İHYÂ'[Ar. < HAYÂT] (ETMEK)[Ar.]
( Sayma, sayı. | Birer birer söyleme, sayıp dökme, sayım. İLE/VE/||/<> Diriltme, diriltilme, canlandırma. | Can verircesine iyilik etme, lütfetme. | Yeniden güçlendirme. | Uyandırma, canlandırma, tazelik verme. )
- TAFZİH[Ar.] değil/yerine/= REZİL ETME
( Birinin kötü yanlarını ortaya çıkarma. )
- [ne yazık ki]
TAGALLÜP[Ar.] değil/yerine/= ZORBALIK
- TAHÂDU'[Ar. < HUD'A] ile TAHADDU'/TAHAZZU'[Ar. < HUDÛ'/HUZÛ'] ile TAHADDUR[Ar. < HIDR/HIZR] ile TAHAZZUR[Ar. < HÂZIR] ile TAHADDÜR[Ar. < HADER] ile TAHADDÜR[Ar. < HADR] ile TAHAZZÜR[Ar. < HAZER] ile TAHATTUR[Ar. çoğ. TAHATTURÂT]
( Aldanmış gibi görünme. İLE Alçakgönüllülük gösterme. İLE Yeşilleşme, yeşil renk bağlama. İLE Hazır olma/bulunma. İLE Örtünmek, tesettür. | Uyuşma, uyuşturulma. İLE Yokuş aşağı inme. | Yukarıdan aşağı akıp gitme. İLE Sakınma, korunma, çekinme. İLE Anımsama, hatıra getirme/getirilme, unutulduktan sonra anımsanan şey. )
- TAHAMMÜL ETMEK ile/ve/değil MÜSAMAHA GÖSTERMEK
- TAHAMMÜL/SÜZLÜK ile/değil/yerine/>< HOŞGÖRÜ
- TAHÂRET[Ar.]/TAHİR ile/ve/||/<>/>/< NEZÂFET[Ar.]/NAZİF
( Fiziksel/gövdesel temizlik. İLE/VE/||/<>/>/< Davranış ve tutumlardaki temizlik, ahlâkî temizlik. )
- TAHASSUN[Ar.] değil/yerine/= SIĞINMA
( Korunmak için bir yere çekilme. )
- TAHFİF değil/yerine/>< TÂZİM
- TAHKİK ile/ve/||/<>/> TAHRİK
- TAHKİYE[Ar. < HİKÂYE] değil/yerine/= ÖYKÜLEME, ANLATI, HİKÂYE ETME, ANLATMA
- TAHMİN ile/ve/değil TEMENNİ/DİLEK
- TAHT değil BAHT
- TAKARRÜP[Ar.] değil/yerine/= YAKINLAŞMA/YAKLAŞMA/YANAŞMA
- TAKDİM[Ar.] değil/yerine/= TANITMA
( Bir şeyi, karşılıksız olarak birine verme, sunma. | Tanıtma, tanıştırma. | Öne alma, önceye alma. )
- [önce] TAKDİR[Ar.] ve/sonra/||/<>/> TAKDİM[Ar.]
- TAKDİR ile/ve/<> TALTİF
- TAKDİR ile/ve TAYİN
- TAKDİR ile/ve/||/<> TEBRİK ile/ve/||/<> TALTİF
- TAKDİRE ŞÂYÂN değil/yerine/= ÖVGÜYE DEĞER
- TAKINTI ile/ve/<> BEKLENTİ
- TAKINTI ile/değil RAHATLIK
- TAKİP değil/yerine/= İZLEM
- TAKLİT ETMEK ile/yerine DİKKATE ALMAK
( COPYING vs. TO TAKE INTO CONSIDERATION
TO TAKE INTO CONSIDERATION instead of COPYING )
- TAKSÎM ile/ve/||/<>/> TAKSİT
- TAKSİM ile/ve/||/<>/> TASNİF ile/ve/||/<>/> TERTİP
( Tüm tasnifler, aklîdir. Çünkü, doğada, tasnif[sınıflandırma] diye bir şey yoktur/olmaz. )
- TAKSİRAT[Ar.] değil/yerine/= HATALAR
- TAKT[Fr. < TACT] değil/yerine/= YERİNDE KONUŞMA/DAVRANMA
- TAKTİK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< YAKLAŞIM
- TAKTİR ile TAKDİR
- TÂLİB[< TULLÂB, TULLEB, TALEBE] ile ...
( İSTEYEN, İSTEKLİ | ÖĞRENCİ )
- TALİMAT ile/ve/değil/yerine/||/<>/< TALEP
- TALİP[< TALEP] ile/ve/||/<>/> TALİM
- TÂLİP değil/yerine/= İSTEYEN
- TALTİF[Ar. < LÛTF çoğ. TALTÎFÂT] değil/yerine/= ÖDÜLLENDİRME
( LÛTUFLAR, İHSANLAR)] ile ABCDEF ( GÖNÜL OKŞAMA, GÖNLÜ HOŞ ETME ] YUMUŞATMA,YUMUŞATACAK BİR İLÂÇ KULLANMA ] RÜTBE, NİŞAN, MAAŞ ARTIRIMI GİBİ ŞEYLERLE SEVİNDİRME )
- TAMAM" değil/yerine/>< ÇABA/GAYRET
- TAMAMLA(N)MAK ile/ve/<> BÜTÜNLE(N)MEK
- TAMAMLAYAMADI değil TAM ANLAYAMADI
- TAMAMLAYICI ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DESTEKLEYİCİ
- TANI! ve/<> UYUMLU OL! ve/<> MUTLU YAŞA!
( RECOGNIZE! and/<> BE HARMONIOUS! and/<> LIVE HAPPY! )
- TANIDIK/LAR ile/değil/yerine DANIŞMAN/LAR
- TANIMA ile/ve/<> ANIMSAMA
( Tanıma, size verilen bir uyarıcıyla daha önce karşılaşıp karşılaşmadığınıza karar vermenizi gerektirir. )
( Tanıma durumunda daha fazla sayıda "ara-bul-geri getir" ipucu bulunduğundan, belleğimiz ipuclarının hepsini ya da çoğunu kullanır ve bizi anımsama durumuna taşır. )
( Ne kadar çok ara-bul-geriye getir ipucu varsa, anımsama da o derece iyi olur. )
( Anımsamayla ilgili araştırmalarda, ara-bul-geriye getir ipucları kaybolmasının, anımsayamama olayının en belirli başlı nedenlerinden biri olduğunu gösterir. )
( Kodlama sırasında kullanılan örgütleme düzeni, ara-bul-geriye getir anında ipucu olarak kullanılır. )
( Örgütleme düzenini, büyüdüğünüz ve iyi bildiğiniz bir mahalleye benzetebiliriz. Kodlama sırasında bu mahallenin belirli sokaklarını ve bu sokaklarda daha önceden bildiğiniz evleri ziyaret eder ve size verilen, yeni bilgileri bu evlere bırakırsınız. Sizden bilgiler yeniden geri istendiğinde, başka bir deyişle anımsama sırasında, yerlerini çok iyi bildiğiniz evleri yeniden sırayla ziyaret eder ve bırakmış olduğunuz bilgilere ulaşırsınız. )
( Her olay bir bağlam içinde oluşur. Öğrenme anındaki bağlam, anımsama anındaki bağlama ne kadar benzerse, anımsama o kadar kolay olur. -örnek ise- Sınav ortamına benzer bir ortamda bilgi öğrenilirse, sınavda anımsanması daha kolay olur. Neşeliyken öğrendiğiniz bir şiiri, üzüntülü bir hal içindeyken anımsamanız zorlaşır. Hüzünlü bir ortamda öğrenilen bilgiler hüzünlü bir ortamda; sevinçli ve mutlu bir haldeyken öğrenilen bilgiler ya da meydana gelen olaylar sevinçli ve mutlu durumlarda daha kolay anımsanır. )
( Anımsanması istenen şeyleri örgütleyerek ara-bul-geriye getir ipucunun verimliliği artırılabilir. )
( CODING vs./and/<> STORAGE vs./and/<> RETRIEVAL )
- [ne yazık ki]
SAVAŞ:
TANIMADIKLARIMIZLA ile/ve/||/<>/< TANIDIKLARIMIZLA ile/ve/||/<>/< KENDİNLE
- TANIMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< TANIYANI(ZİHNİ) TANIMAK
- TANIMLAMA ile/ve/> TAMAMLAMA
( TO DEFINE vs./and/> TO COMPLETE )
- TANIMLAYICI ile/ve/||/<>/> TAMAMLAYICI
- TANIŞIKLIK ve/<> GÜVEN
- TANRI:
NOUS ve/||/<>/> LOGOS'UN, AŞKINSAL BİRLİĞİ
- TANRI ile/ve/değil TANRI ANLAYIŞI
- TANRI'NIN VARLIĞI ile/değil TANRI'NIN BİRLİĞİ
- TANRI'NIN VARLIĞI ile/değil TANRI'NIN BİRLİĞİ
- TARAFSIZ OLMAK ile/ve/||/<>/>/< DÜRÜST OLMAK
( Dürüstlük, bizi gerçeğe götürecektir. )
( Tek yükümlülüğümüz, kendimize karşı dürüst olmaktır. )
( Dürüstlük ve arınmışlık, engelleri kaldırır. )
( Kişi, kendi tarihiyle uğraşırken, kendi mânevî dünyasıyla, anlam dünyasıyla uğraştığından dolayı tarafsız kalamaz; bu, kişinin doğasına aykırıdır fakat dürüst olabilir. )
( Integrity will take you to reality.
Integrity and purity remove the obstacles. )
( Dürüst olup olmadığınızı, size, sizden başka kim söyleyebilir? )
( Bazı konularda ve ayrıntılarında tarafsız olamayabiliriz fakat (daha) dürüst olabiliriz. )
( TO BE HONEST vs./and/||/<>/>/< TO BE NEUTRAL )
- TARİH OLMAK ile/ve TARİHE MAL OLMAK
- TARİKA(T) ve/<> AŞK
( Çeperden merkeze. VE/<> Merkezden çepere. )
- TARTIŞMAK GEREKİR ile/değil TARTIŞMA GEREKTİRİR
- TARTIŞMAYI:
AÇMAK/AÇAN ile/ve/değil/yerine/||/<>/> BİTİRMEK/BİTİREN
- TAŞ ile/değil/yerine/||/<>/>< AŞ
( Sana taş atana, aş at! )
- TAŞ ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< TOPRAK
( Taş gibiydin. Çok gönül kırdın. Yeter!
Toprak ol! Üstünde hoş güller biter...
Mevlânâ )
( )
( Olsaydık, erirdik. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/< Olduk, dayandık. )
- TASALLÜB[Ar.] değil/yerine/= KATILAŞMA
- TASANNU değil/yerine/= ABARTI, YAPMACIK
( Bir şeyi olduğundan daha değerli gösterme. )
- TASARRUF[< SARF] değil/yerine/= ARTIRIM | KULLANIM
( SAHİP OLMA | İDÂRE İLE KULLANMA, TUTUM, EKONOMİ | ARTIRMA, ARTIRILMA )
- TASARRUF ile/ve İHTİYÂR
- TASAVVUR(KAVRAM) ile/ve/||/<> TASDİK(YARGI) ile/ve/||/<>/< İHTİYÂR ve İRÂDE
( Yargısız kavram. İLE/VE/||/<> Yargı ile birlikte bulunan kavram. Yargı/hüküm içermesi gereken kavram/tasavvur. İLE/VE/||/<>/< ... )
( Kavram. İLE/VE/||/<> Önerme + Çıkarım. İLE/VE/||/<>/< ... )
( NEDİR? - HANGİ? ile/ve/||/<> HEL - LİME ile/ve/||/<>/< ... )
( MA - EYYU ile/ve/||/<> -MIDIR? - NİÇİN? ile/ve/||/<>/< ... )
( - Felsefecilere(hukemaya) göre Tasavvur:
* Çıplak/salt/yargısız tasavvur[Tasavvur-ı sazic]
* Yargıyla birlikte bulunan tasavvur[Tasavvur mea hükm(in)]
- Kelâmcılara(mütekellime) göre Tasavvur:
Tasavvurat-ı Selâse + Hüküm = Kaziye = Tasdik )
- TASAVVURLU DÜŞÜNME ile TASAVVURSUZ DÜŞÜNME
- TASDİKNÂME ile/>< TAKDİRNÂME
( Verilen onayı gösteren belge. | Okulunu bitirmeden ayrılan öğrenciye okul yönetimi tarafından verilen, son öğrenim düzeyini gösteren belge. | Başka bir öğrenim kurumuna geçen öğrenciye okul yönetimi tarafından verilen, son öğrenim düzeyini gösteren belge. İLE/>< Yapılan bir işin beğenildiğini belirtmek amacıyla verilen yazılı belge, takdir. | Okullarda belirli bir başarı düzeyinin üzerine çıkan öğrenciye karnesiyle birlikte verilen belge, takdir. )
- TASNİF ile/ve/||/<>/> TASHİH
- TAŞRADA ve/||/<> EVDE
( Adâlet. VE/||/<> Muhabbet. )
- TATMİN ile/ve MEMNUNİYET
- TAVASSUT[Ar.] değil/yerine/= ARACILIK, ARA BULMA, ARACILIK ETME
- TAVIR ile YAKLAŞIM
- TAVSİYE ve/> İSTİŞÂRE
- TAVSİYE değil/yerine/= SALIK VERME
- TAVSİYE ile/ve/||/<>/> TEŞVİK
- TAYİN ile TAKDİR
- TA'ZİYE[Ar. < AZV] değil/yerine/= YARA(BAŞ) SAĞILIĞI/İYİLEŞMESİ DİLEME
( Caferî mezhebinde olanların Muharrem ayında yaptığı matem töreni. )
- TEAMÜL ÇARKI ile/ve TEKÂMÜL ÇARKI
( [İnsandaki] Uzun Devran. İLE Kısa Devran. )
( Kişinin zuhur âlemine gelişine kadarki süre[ç]. İLE Kişinin mânâya dönüşüne kadarki süre[ç]. )
- TEÂVÜN[Ar. < AVN çoğ. TEÂVÜNÂT] değil/yerine/= YARDIMLAŞMA
- TEBESSÜM :) ve/<> TEFEKKÜR ve/<> TEŞEKKÜR ve/<> TEZEKKÜR
( GÜLÜMSEME ve/<> DÜŞÜNME ve/<> KIVANÇ ve/<> ANMA/ANIMSAMA/TEKRAR )
- TECAVÜZ değil/yerine/>< ANLAMA (ÇABASI)
( Tecavüz eden, anlayamaz ve anla(/ya)mamıştır. )
- TECÂVÜZ[Ar.] değil/yerine/= SALDIRI
( Saldırı. | Namusuna saldırma, sarkıntılık. | Başkasının hakkına el uzatma. | Aşma, ötesine geçme. )
- TECİM/TİCARET:
KAZANMAK ya da GEREKSİNİMİNİ KARŞILAMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KAZANDIRMAK ya da GEREKSİNİMİ KARŞILAMAK
- TECRÜBE SAHİBİ[Ar.] değil/yerine/= DENEYİM İYESİ
- TECRÜBE[Ar.] değil/yerine/= DENEYİM
- TECVİZ[Ar.] değil/yerine/= İZİN VERME
( Yapılmasını uygun bulma. )
- TEDÂVİ ile/ve/||/<>/> TELÂFİ
- TEDBİR ile/ve/||/<>/> YÖNLENDİRME
- TEDENNÎ[AR. < DENÂVET | ÇOĞ. DUNUVV] ETMEDEN ve/||/<>/> TEVELLÎ OLMAZ
( Yaklaşmak, aşağıya yakın olmak. VE/||/<>/> Dostluk, birini Allah rızâsı için sevme, dost edinme. )
- Tefekkür için DİNLE!!!
- TEFEKKÜR ile ASLINA DÖNDÜREN TEFEKKÜR
( CONTEMPLATION vs. CONTEMPLATION IN WHICH GET TURNS TO THE BASE )
- TEFEKKÜR ile/ve ASLINA DÖNDÜREN TEFEKKÜR
- TEFEKKÜR ve/> İSTİ'DÂD
- TEFEKKÜR ile/ve/> TAAKKUL
( Her kişinin becerisidir. [kendince ve kabı kadar] İLE/VE/> Er kişinin becerisidir. )
- TEFEKKÜR ve TEAMÜL
( Nazarî hikmet. VE Amelî hikmet. )
- TEFEKKÜR[Ar.] ile TEFAKKUR[Ar. < FAKR]
( Düşünme. İLE Fukaralaşma. )
- TEFEKKÜR ile/ve/<>/> TEMÂŞÂ[Fars.]
( MEDİTASYON ile/ve/<>/> KONTEMPLASYON )
( Düşünme. İLE/VE/<>/> Bakıp izleme, hoşlanarak bakma. | Bakan ve bakılanın, eş zamanlı hareketi. | Gezme. | İzlenilecek görüntü, görülmeye değer şey. | Oyun, temsil, piyes, tiyatro. )
( MEDITATION vs./and/<>/> CONTEMPLATION )
- TEFEKKÜR ile/ve/<> TEŞEKKÜR
- TEFEKKÜR ile/ve TEZEKKÜR
( FRONESİS ile/ve NOESİS )
- TEFEKKÜR ile TEZEKKÜR ile TEFAKKUH ile İTTİKA ile İSTİMA' ile YAKÎN
- TEFVÎZ[Ar.]/İHÂLE değil/yerine/= UYGUN KOŞULLARLA VERME
( Sipariş etme. | Allah'tan bekleme. | Dağıtım. | Bir Taşınmaz malı, bilinen değeri karşılığı birine verme. )
- TEHDİT değil/yerine/>< İKNA
- TEHDİT değil/yerine TEKLİF
- TEK BİR KİŞİNİN:
ÜZÜNTÜSÜ ve/||/<> MUTLULUĞU
( Tüm bireyleri mutsuz edebilir. VE/||/<> Herkesin yüzünü güldürebilir. :) )
- TEK EL ve/değil/yerine/||/<>/> İKİ EL
( 'in, nesi var? VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> 'in sesi var! )
- TEK TİPLEŞTİRME" ile/değil ASGARİ KOŞULLAR
- TEK ile/ve/değil/||/<>/< TEPEDE
- TEKÂMÜL[Ar. < KEMÂL] ile/ve/değil/||/<>/< TEKÂBÜL[Ar. < KABL]
- TEKÂMÜL[Ar. < KEMÂL] değil/yerine/= OLGUNLAŞMA
- TEKLEŞTİRME ile/değil/yerine/>< BİREŞTİRME/TEVHİD
- TEKLİF ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ÖLÇÜT
- TEKLİFSİZ BİRLİKTELİK ile/ve NEDENSİZ BİRLİKTELİK
- TEKLİK ile/ve/değil/yerine ÇOKLUKTAKİ BİRLİK
- TEKNİK (/KONU) ile DERİN (/KONU)
( TECHNICAL (/TOPIC, THEME) vs. DEEP (/TOPIC, THEME) )
- TEKRAR ile/ve PEKİŞTİRME
( REPETITION vs./and TO CONSOLIDATE )
- TELÂŞ ile/değil/yerine/>< GAİLE/UĞRAŞ
- TELEFONUN KAYBI ile CÜZDANIN KAYBI ile KENDİNİ KAYBETME
( 15 dakikada fark ediliyor. İLE 4 saatte fark ediliyor. İLE Farkında bile olunmuyor. )
- TELEVİZYON (İZLEMEK)
ile/ve/değil/yerine/><
KİTAP (OKUMAK)
( )
- TEL'ÎN[Ar.] değil/yerine ANLAYIŞ/HOŞGÖRÜ
- TELKİN ile/ve/<> TEMKİN
- TELKİN ile/ve/değil/||/<>/> TERCİH
- [ne yazık ki]
TEMBEL/LİK ile/ve/değil/||/<> ELİNDEKİNİN DEĞERİNİ BİLMEZ/LİK
- TEMBELLİK ile/ve/değil/<> "KENDİNE"(KEYFİNE/RAHATINA) GÖRE DÜŞÜNME
- TEMBEL/LİK ve/<>/|| SEVGİSİZ/LİK
- TEMEL İLKE/LER ile/ve/değil/yerine ANAHTAR KAVRAM/LAR
( [not] "BASIC PRINCIPLE/S" vs./and/but "SWITCH/KEY CONCEPT/S"
"SWITCH/KEY CONCEPT/S" instead of "BASIC PRINCIPLE/S" )
- TEMEL ile NİYET
- TEMEL ile/ve/||/<>/> TAMAMLAYICI
- TEMİZLEMEK ile/ve/değil/||/<>/< YALITMAK
- TENEZZÜL ETME(ME)K ile/ve/değil/yerine/||/<>/< İTİBAR ETME(ME)K
- TENEZZÜL ile/ve/değil/<> TEŞEBBÜS
- TEN[Fars.]/SEL ile/ve/<> TİN/SEL ile/ve/<> TİN
( Ten, tinin zemini olamaz. )
( Giysi tenden, ten de candan habersiz! )
( Nedeni dışarıda olan. İLE Nedeni ve ereği/amacı kendinde olan. )
( Gövdenin dış yüzü, deri, cilt. | Gövde, vucut, beden. İLE/VE/<> İnsanın ve insanlığın toplam değeri, birikimi. )
- TEPEDEN İNME ile/ve/||/<> SONRADAN GÖRME
- TEPELEMEK yerine ANLAŞMAK VE/> ANTLAŞMAK
- TEPKİ (OLARAK) ile/değil/yerine KATKI (OLARAK)
- TEPKİ (VERMEK) ile/ve/değil/yerine GERİBİLDİRİM
( AKS-ÜL-AMEL ile/ve/değil/yerine ... )
( [not] REACTION vs./and/but FEEDBACK
FEEDBACK instead of REACTION )
- TEPKİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DIŞAVURUM
- TEPKİ ile/değil/yerine/>< DÜŞÜNMEK
( vs./and/||/<>/but/< TO THINK
TO THINK instead of REACTION )
- TEPKİ ile/ve/değil TEDİRGİNLİK
- [ne yazık ki]
"TEPKİ" ile/değil/></< YANIT VEREMEMEK
( Yanıt veremeyen, tepki verir. )
- TEPKİSELLİK ile/değil/yerine İKNÂ
- TEPKİSİZLİK ile/ve/<> HAZIR-YANITLI OLAMAMA KAYGISI
- TERBİYE ETMEK:
ÇOCUKLARIMIZI ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KENDİMİZİ
- TERBİYE ile TERBİYE
( Besleyip büyütme. | Beslenip büyütülme. | Eğitim. | Görgü. | Alıştırma. | Hafif cezalandırma. | Tavsiye. | Kayırma, koruma. İLE Bazı yiyecekleri pişirmeden önce limon, salça gibi soslarda bekletme. )
- [ne yazık ki]
TERBİYESİZLİK ile/ve/||/<>/< KEYFİYET
- TERHÎM[Ar. < RAHM, RAHUM, RAHÂMET] ile TERHÎM[Ar. < RAHMET, MERHAMET, RUHM/RUHUM | çoğ. TERHÎMÂT] ile TERHÎN[Ar. < REHN]
( Bir adı kısaltma. İLE "Allah, rahmet eylesin." sözünü söylemek. İLE Rehin olarak verme, emânet bırakma. )
- TERK-İ DÜNYA ve/<>/> TERK-İ UKBÂ ve/<>/> TERK-İ HESTÎ/TERK
( * TERK-İ DÜNYA (Budizm'deki Yansıması: NİRMANAKAYA)
* TERK-İ UKBÂ(Dünyayı terk etmenin vereceği mutluluğu terk)(Cenneti ve nimetlerini terk) "(B.Y.: DHARMAKAYA)"
* TERK-İ TERK(/HESTÎ)(Kendi varlığını terk edip Hakk'ta fâni olmak) "(B.Y: SAMBOGAKAYA)" )
- TERS ile/değil/yerine/>< DERS
( [Almaya/anlamaya ...] Kapalıysa/k "gelir", ters. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Açıksa/k alır/ız her bir durumdan ders. )
- [ne yazık ki]
TERZİL[Ar.] değil/yerine/= KÜÇÜK DÜŞÜRME
- TESAHUP[Ar.] değil/yerine/= BENİMSEME, SAHİP ÇIKMA | ARKADAŞLIK ETME
- TESÂNÜT/TESÂNÜD[Ar. < SENED] değil/yerine/= DAYANIŞMA | OMUZDAŞLIK
- TEŞEKKÜL[Ar. < ŞEKL | çoğ. TEŞEKKÜLÂT] ile TEŞEKKÜR[Ar. < ŞÜKR | çoğ. TEŞEKKÜRÂT]
( Şekillenme. | Kurulma, kuruluş, meydana geliş. | Oluşum. | Yoğrum. | Oluş. | Örgüt, topluluk. İLE Şükr etme, yapılan bir iyilikten memnun kalma ve memnun kaldığını ifade etme sözleri. )
- TEŞEKKÜR[Ar.] (ETMEK) değil/yerine/= ÖVGE (SUNMAK)
- TEŞEKKÜR ETMEK ve/||/<> ÖZÜR DİLEMEK
( Bunları bilmeyenlere, kapıları/nı kapatmak gerekir. )
- TEŞEKKÜR ETMEK ile/ve TAKDİR ETMEK
( TO THANK vs./and TO APPRECIATE )
- TEŞEKKÜR ile/ve ALLAH'A ŞÜKÜR
- TEŞEKKÜR[Ar.]["TEŞEKKÜRLER" değil!]/MERSİ[Fr.] değil/yerine/= SAĞ OL! / ALKIŞ
- TEŞEKKÜR ile/ve ŞÜKÜR
( Kişilere ve topluma teşekkür etmeyi bilmeyen, şükür etmeyi bilemez. )
- TEŞEKKÜRDE:
ESTAĞFİRULLÂH ile/ve/değil/||/<> RİCA EDERİM
- TESLİMİYET:
BOYUN EĞMEK değil ANLAMAK
- TESLİMİYET ile/ve/> AŞK
( SUBMISSION vs./and/> FALL IN LOVE )
- TESLİMİYET ile/ve/||/<> TEVEKKÜL
( Ne kadar âlim olsak da iki dakika sonra başımıza ne geleceğini bilemeyiz. )
( İnsan da, varlık da, kudret de küçülmedikçe büyümez. [muhitleşmek] )
( Kendinden haberin olmayacak ki, vuslata çıkasın. )
( Herşeyin modeli vardır fakat hakikatin yok. Hem kafes içinde duracaksın, hem de aradan çıkacaksın. )
( Azrail'e can vermeyen,
Hakk'a, Hakikat'e varamaz. )
( KENAR GEZME!
DOLAN, GEL!
GİR İÇERİ! )
- TESLİMİYET/KABUL EDİLME/AFFEDİLME:
TÖVBE ve/||/<> DOĞRU/DÜZGÜN İŞ YAPMAK / SÂLİH AMEL
- TEŞRİK[Ar.] ile/ve/||/<> MÜŞTEREK[Ar.]
( Yaptığı bir işe birini ortak etmek. İLE Ortak. | Ortaklaşa, el birliğiyle yapılan/hazırlanan. | Ortaklaşa kullanılan. | Ortaklaşa, birlikte. )
- TEŞVİK ETMEK ile/değil ÇANAK TUTMAK
- TETİKTE" OLMAK/KALMAK ile/ve/||/<> TEYAKKUZ
- TEVÂZÛ ("ETME[ME]K") ile/değil TENEZZÜL (ETME[ME]K)
( Küçük gibi görülen tenezzül makamı, saltanat makamından daha yüksektir. )
- TEVÂZÛ GÖSTERMEK ile TEVÂZU GÖSTERİSİNDE BULUNMAK
- TEVÂZU'[< VAZ (çoğ. TEVÂZUÂT)] değil/yerine/= ALÇAKGÖNÜLLÜLÜK (GÖSTERME)
( ALÇAKGÖNÜLLÜLÜK (GÖSTERME) )
- TEVÂZÛ ile DAAT
- TEVÂZÛ ile/ve HİKMET
- TEVÂZÛ ile SAFÂ'[Ar.]
( ... İLE Saflık, berraklık. | Kişinin kendine ve başkasına iltifat etmediği hali. )
( ... İLE Bazı kabullerde, ilim ve iltifat tecellinin tertemiz olmasına engeldir. Telvin[< LEVN Ar.(: renk verme, boyama)] bu ilim ve iltifattır. )
- TEVÂZÛ ile/değil/< TEFÂHÜR[< FAHR)
- TEVÂZU'[Ar. < VAZ | çoğ. TEVÂZUÂT] ile TEVAZZU'[Ar.] ile TEVAZZUH/TAVAZZUH[Ar. < VUZÛH | çoğ. TETEBBUÂT]
( Alçakgönüllülük (gösterme). İLE Konulma, konuluş. İLE Açıklanma, açıklığa kavuşma, aydınlanma. )
- TEVBE ile İ'TİZÂR
( Tövbe, işlenmiş bir günah ya da suçun bir daha işlenmeyeceğine dair verilen söz. | Kulun, sahf bir kalple Hakk'a yönelmesi, tekrar günah işlememeye ahd etmesi. İLE Özür dileme, bir şeyin, kendinden uzaklaştırılması. )
- TEVEKKÜL ve/||/<> AŞK
- TEVEKKÜL ve/||/<>/< TEVHİD
- TEVELLU'[Ar.] ile TEVELLÜH[Ar. < VELEH | çoğ. TEVELLÜHÂT]
( Sevme, aşk ve ilginin oluşması. İLE Şaşakalma. )
- TEVHİD:
FARK ve/<> HİZMET
- TEVHÎD ve/< ADÂLET ve/< MUHABBET
- TEVHİD ve SÜKÛNET
( Tevhîd, sükûnettir. )
- TEZAHÜR ile/ve/||/<>/> TESİR
- TEZEKKÜR ile/ve/||/<>/> TEDEBBÜR
( Geçmişe yönelik. İLE/VE/||/<>/> Geleceğe yönelik. )
( İlgili yazıyı okumak için burayı tıklayınız... )
- TEZELLÜL ile/değil/yerine/< TEVÂZÛ
( Aşağılanma. İLE/DEĞİL/YERİNE/< Alçakgönüllülük. )
( "Alçakgönüllüğün" aşırısı ve sonu. İLE/DEĞİL/YERİNE/< ... )
- [ne yazık ki]
TEZYÎF[Ar. < ZEYF] değil/yerine/= DEĞERSİZ GÖSTERME | ALAY ETME
- TİLMÎZ[Ar.]["TIRMİZ" değil!] ile/ve/değil/yerine/||/<>/< TÂLİP[Ar. < TÂLİB]
- TİN:
DUYARLILIK ile/ve/||/<> HAYAL GÜCÜ ile/ve/||/<> İRÂDE
- TİN'İN DOYUMU:
SEVİLEREK değil SEVEREK
- TOK ile/ve/||/<> PEK
( Karnın. VE/||/<> Sırtın. )
- TOKAT ile FİSKE[Yun.]
itibarı ile 4.558 başlık/FaRk ile birlikte,
4.558 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(17/20)