Bugün[16 Aralık 2025]
itibarı ile 7.987 başlık/FaRk ile birlikte,
7.987 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.


Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...

(30/33)


- TÖRE ile/||/<> TÖRENE

( Görenek, âdet. İLE/||/<> Alışkanlık, âdet. )


- TORELE değil TOLERE[İng. < TOLERENCE]


- TÖREN ile YUĞ

( ... İLE Eskiden, Türkler'de, ölüler için yapılan tören, yas. )


- TÖRPÜLE(N)ME ile/ve/||/<> ÖRSELE(N)ME


- TÖRPÜLE(N)MEK ile/ve/değil/yerine/||/>< DENGELE(N)MEK


- [ya] TÖVBE ile/ve/ya da/||/<>/> AFFETMEK


- TÖVBE ve/=/||/<>/> ASLINA DÖNME


- TÖVBE = GÖZYAŞI

( Yangın, gözyaşı ile söndürülmez. )


- TRAFİK KURALLARI ve/<> PSİKİYATRİ


- TRAFİKTE:
HIZ DÜŞÜRMEK ve/||/<>/< SEVDİKLERİMİZİ DÜŞÜNMEK


- TRAFİKTE ÖNCELİKLİLER[sırasıyla]:
ENGELLİ/LER ile/ve/< HASTA/LAR ile/ve/< YAŞLI/LAR ile/ve/<
ÇOCUK/LAR, ÖĞRENCİ/LER ile/ve/< HANIM/LAR ile/ve/<
YAYA/LAR ile/ve/<
BİSİKLETLİ/LER ile/ve/< MOTOSİKLETLİ/LER ile/ve/< ACİL DURUM ARAÇLARI[hasta taşıma, itfaiye, polis] ile/ve/<
TOPLU TAŞIMA ARAÇLARI[raylı düzenler öncelikli olmak üzere!] ile/ve/<
ARABA/LAR ile/ve/< AYRICALIKLI/LAR
[her seviyedeki/konumdaki resmî makam araçları (her ne kadar güvenlikleri "önemli/öncelikli" sayılsa da!)]

( Kişiye ait arabaların sayılarının ülkemizde çok olması [ya da artmasının teşvik ediliyor olması], yolların eski olanaksızlıklara göre düzenlenmiş olması, önceliği arabalara vermek için geçerli bir neden değildir/olamaz! Tam tersine, konumları/sıraları en sondadır! [Bu zihniyeti geliştirmeyi ve yaygınlaştırmayı, her birimiz haklarımıza sahip çıkarak daha da hızlandıracağız! Lütfen!!! Sizin de farkındalığınız, desteğiniz ve katılımınızla!...] )


- TRAJEDİ ve KÖTÜMSERLİK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> GÜLDÜRÜ ve İYİMSERLİK


- TRAJEDİ ile/değil/yerine/>< KOMEDİ

( Yaşama, yakından baktığımızda. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Yaşama, uzaktan baktığımızda. )

( "Hissedenler" için. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Düşünenler için. )


- TRAJEDİ ile/ve/||/<>/> TRAVMA


- TRAMVA/YA değil TRAVMA/YA


- TRANSPERSONAL değil/yerine BEN-ÖTESİ


- TRAVMA:
DOĞA KAYNAKLI ile/ve/ne yazık ki/||/<> İNSAN KAYNAKLI


- TRAVMA/BLOKAJ ile/ve AYDINLANMA


- TRAVMA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DENEYİM

( [örüntüsü/bağlamı/öyküsü/anlamı] Yoktur. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Vardır. )


- TREATY vs. PREARRANGED-FEEDBACKED


- TRİAJ[Fr.] değil/yerine/= İLK TANI/BAKI


- TROUBLE vs. PROBLEM


- TRUST vs./and PLAUSIBILITY


- TSİS/POST-TREATMENT MONİTORING SYSTEM[İng.] değil/yerine/= SAĞALTIM SONRASI İZLEM DÜZENİ


- TUHAF ile TUHAF

( Acayip. | Şaşılacak, garip. | Güldürücü. | Gülünç. | Anlaşılmaz. | Şaşılan bir şey karşısında söylenilen söz. İLE Ağaçkakan türünden iri gagalı bir kuş. )


- TÜKEL ile/||/<> TÜKELE

( Kâmil. İLE/||/<> Kâmile. )


- TÜKENME:
"YENİLİNCE" değil "PES EDİNCE"


- TÜKENMİŞLİK BELİRGESİ/SENDROMU ile/ve/||/<>/< HERBERT FREUDENBERGER

( 1974 )


- TÛLE EMEL ile HIRS-I PÎR


- TÜM DÜŞÜNCELERİN, ...:
BAŞLADIĞI/KAYNAĞI ve/||/<> DURDUĞU/SONLANDIĞI

( Akıl. VE/||/<> Akıl. )


- TÜM NESNE/ŞEY VE/YA DA KAVRAMLARIN/DEĞERLERİN ADI ile/ve/> İNSAN/KİŞİ ADI/ADLARI

( ALL MATTER AND/OR CONCEPTS/VALUES NAME vs./and/> HUMAN NAME/S )


- TUMBA[İt. < TOMBO] ile TUMBA ile TUMBA ile TUMBA ile TUMBA

( Altüst etme, altüst olma. | Çocuk dilinde, yatağa atlama. İLE Toprak atmaya yarayan araba, el arabası. İLE Pancar. İLE Kabarık yatak vb. şeyler. İLE Dağ üstlerindeki tepecikler. )


- BİLİNÇ:
TÜMEL ile/ve/<> TİKEL


- TÜMÖR["TİMÖR" değil!]/TUMOR[İng.]/TUMEUR[Fr.] değil/yerine/= UR/ŞİŞLİK


- TUPAMAROS ve/<> SOL DÜŞÜNCE

( 60'lı yıllarda, güç koşullarda yaşayan Uruguay'lı köylülerin, sendikalaşma hareketi olarak başlayıp, kentlerdeki sol düşünce ile birleşen örgüt. VE/<> ... )


- TÜRK DÜŞÜNCESİ ve DİVÂN EDEBİYATI


- DÜŞÜNEN ADAM HEYKELİ:
TÜRKİYE'DE ile/>< DÜNYADA

( [ne yazık ki]
"Bakırköy akıl hastahanesinde". İLE/>< Üniversitelerde. )


- TUT! ve/||/<> YUT!

( Kendi sözünü. VE/||/<> Başkasının/yabancının/bilgisizin sözünü. )

( Sırları. VE/||/<> "Öfkeyi." )


- TUTARLI OLMAK ile/ve/değil/<> TUTARLI DAVRANMAK

( Zorunlu değildir. İLE/VE/DEĞİL/<> Zorunludur. )

( Sorunlu olabilir. İLE/VE/DEĞİL/<> Sorunsuzdur. )

( Her zaman için geçerli olamayabilir. İLE/VE/DEĞİL/<> Çoğunlukla geçerli olmalıdır. )

( "İddia"sında/zannında olabilirsin. İLE/VE/DEĞİL/<> İspat edersin. )

( Söz ile. İLE/VE/DEĞİL/<> Tutum/tavır ile. )


- TUTARLI/LIK ile/ve/||/<> BAĞDAŞIK/LIK


- TUTARLI/LIK ile/ve/> DENGELİ/LİK

( CONSISTENCY vs./and/> BALANCED/NESS )


- TUTARLI/LIK ile/ve/<> GEÇERLİ/LİK

( CONSISTENCY vs./and/<> VALID/ITY )


- TUTARLILIK ile/ve/değil/||/<> KENDİNE YAKIŞTIRAMAMAK


- TUTARLI/LIK ile/ve/<>/değil TAMAMLANMIŞ/LIK / TAMAMLAYICI/LIK


- TUTARLI/LIK ile/ve/<> UYUMLU/LUK

( CONSISTENCY vs./and/<> HARMONY )


- TUTARSIZLIĞINDAN UTANMAMAK ile/ve/||/<>/< ÖLÇÜYÜ SEVMEMEK


- TUTKAL["TUT KAL"] ile/değil/yerine/||/<>/< TUTKU


- TUTKU:
ISTIRAP değil/yerine/> DEĞİŞİM

( Tutku, kişiyi, ıstıraptan, gelişim ve değişime taşıyan köprüdür. )


- TUTKU (ŞEREH)


- TUTKU ve/||/<>/= AKILSIZ (")BAĞLANMA(")


- TUTKU ile/ve/<> AŞK

( Zamanın unutturduğu. İLE/VE/<> Zamanın unutturmadığı. )


- TUTKU ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< AŞK


- TUTKU ile/ve ÇİLE

( PASSION vs./and PASSION[SUFFERING] )


- TUTKU ile/ve/değil/yerine/>< FERÂGAT


- TUTKU ile FETİŞ


- TUTKU = İHTİRAS = PASSION[İng., Fr.] = LEIDENSCHAFT[Alm.] = PASSIO[Lat.] = PATHOS[Yun.] = PASION[İsp.]

( Tutuklu kalmak. )


- TUTKU ile/ve/||/<> KORKU

( PASSION vs./and/||/<> FEAR )


- TUTKU ile KÖSNÜ/ŞEHVET

( ŞEHVET: Maddeye olan bağımlılık. )

( ŞEHVET: Anımsamak - imgelemek - ummak/beklentide olmak. )

( Kişiyi yenik düşüren her istek, kösnüdür/şehvettir. )

( LUST: Bondage to matter. )

( LUST: Remembering - imagining - anticipating. )

( GULMET: Şehvet fazlalığı. )

( PASSION vs. LUST/LECHERY/CONCUPISCENCE )


- TUTKU ile/ve/değil/yerine TUTUM

( [not] PASSION vs./and/but ATTITUDE
ATTITUDE instead of PASSION )


- TUTKU ile/ve/||/<> US

( PASSION vs./and/||/<> REASON/MIND )


- TUTKU ile/ve ZAAF


- TUTKUN/LUK ile/değil DÜŞKÜN/LÜK


- TUTMA ile/ve/değil/||/<>/< TIKANMA


- TUTTURMADA:
ÜZÜNTÜ ile/ve/||/<>/> ÖFKE


- TUTTURMAK ile DİRETMEK/DAYATMAK


- TUTTURMAK ile TUTTURMAK ile TUTTURMAK

( İnat etmek. İLE İsabet, ettirmek, yakalamak, başarmak. İLE İliştirmek. )


- TUTUCU ile TUTUCU ile TUTUCU/İTİCİ[Fr. TENEUR] ile TUTUCU

( Süregiden toplumsal düzeni, düşünceleri ve kurumları değiştirmeden olduğu gibi korumak isteyen kişi. İLE Tutumlu. İLE Durmalı çıkışlarda, çiftekerciye yardım eden kişi. [Eskiden "itici" denilirdi. Çıkışta, koşucuyu itmek yasak olduğundan, bugün, bu yardımcılara "tutucu" denilmektedir.] İLE Ateş maşası. )


- TUTUK ile TUTUCU


- TUTULMA ile TUTULMA[Ar. HUSÛF/ECLIPSE] ile TUTULMA ile TUTULMA

( Toplum tarafından sevilme, ünlü olma, iyi tanınma, popülarite. | Tutuk duruma gelmek. | Kapatılmak, sarılmak. | Bir örgen ya da bir nesnenin hareket edemez olması. | Yakalanmak. | Takım oyunlarında karşı takımdaki bir oyuncu yakından izlenmek, tutulmak, markaja alınmak. İLE Bir gök cisminin, araya başka bir cismin girmesiyle bütününün ya da bir bölümünün görünmez duruma gelmesi. | Gözlemciye göre, iki gökcisminden birinin, öbürünü örtmesi. Ay'ın, Güneş'i örtmesi[gün tutulması]; Yer'in, Ay'ı örtmesi[Ay tutulması]. İLE Birine tutkun olma, sevme, âşık olma. İLE Oyuncunun söyleyeceklerini unutması. )


- TUTUM:
GELİŞMİŞ ile/ve/||/<> "ÖĞRENİLMİŞ" ile/ve/||/<> SİNMİŞ


- TUTUM:
ORTADAN KALDIRICI değil/yerine DÖNÜŞTÜRÜCÜ


- TUTUM = ATTITUDE[İng., Fr.] = EINSTELLUNG/HALTUNG[Alm.] = ATTITUDINE[İt.] = ACTIDUD[İsp.]


- TUTUM ile/ve/değil EŞİK


- TUTUM ile/ve KARAKTER

( ATTITUDE vs./and CHARACTER )


- TUTUM ile/ve/< NİYET

( ... İLE/VE Neden değil Niçin[Ne İçin]. )

( İlke'li düşünmek, niyettir. )

( Niyet, davranışları birleştiriyorsa ilkedir. )

( Onun, bizim için ne olduğunu, zihinsel tutumumuz belirler. )

( Özbilincim'in, "vicdânım" doğrultusunda eylemek isteğini beslemesi de, 'niyet'tir. )

( ATTITUDE vs./and/< INTENTION )


- TUTUM ile/ve NİYET

( ... İLE/VE Neden değil Niçin(Ne İçin). )

( Niyet davranışları birleştiriyorsa ilkedir. )

( Onun sizin için ne olduğunu zihinsel tutumunuz belirler. )

( ATTITUDE vs./and INTENTION )


- TUTUM NİYET


- TUTUM ile/ve/||/<>/> SİYASET

( İnsanda. İLE/VE/||/<>/> Toplumda. )


- TUTUM ile/ve TAVIR

( Koşullarınızı (belki) değiştiremezsiniz, fakat tavır ve tutumunuzu değiştirebilirsiniz. )

( Kibar, asil ve hassas bir tavır içinde olun. )

( İşlerinizde sessiz ve alçakgönüllü bir tavır edinin. )

( Alışkanlık haline gelmiş olan yumuşak tavır, problemler karşısında etkisiz kalmaya neden olur. )

( Kişinin hayatını belirleyen şey, tavır ve hareketleridir. )

( Uyumlu tavrınızdan vazgeçmeyin ve güncel, yararsız çözümlere kapılmayın. )

( Konumunuzu ancak bilinçli tavırlar sağlama alabilir. )

( Yolcunun zenginliği, kişinin iç varlığıyla barışık olma yeteneğinin simgesidir ve bu durum uyumlu ve çekici bir tavrı yaratır. )

( Bilge kişinin tavrı önemlidir. )

( ATTITUDE vs./and MANNER )


- TUTUM TAVIR


- TUTUMLARI BELİRLEMEK ile/ve TUTUMLARDA TUTARLI OLMAK


- TUTUMLULUK ile/ve/değil PARA HARCAYAMAMAK


- TUTUM/U BENİMSEMEK ile/ve/> ALIŞKANLIK OLUŞTURMAK


- TUTUNMA ile/ve/||/<>/> TUTKUN/LUK


- TUTUNMA(MA)K ile DEMİR ATMA(MA)K


- TÜVÂNÂ[Fars. < TEVÂNÂ] değil/yerine/= GÜÇLÜ, DİNÇ, CANLI


- [ne yazık ki]
!TUZAK ile/ve/||/<> !KUNDAK


- TÜZE(HUKUK) ile/<> YAZIN(EDEBİYAT)

( Toplumbilim. İLE/<> Sanat. )

( [Amaç] Adâlet. İLE/<> Dilde ve düşüncede, incelik. )

( Yorum, yasa koyucunun amacına göredir ve gerekçelere bakılır. İLE/<> Çağrışım ve yorumlar, okurdan okura değişir. )

( İkisi de bir "söz" söyler fakat hukuk açısından "kuralın" ya da "yargının" sözü esastır. [Kuralın sözünü, yasa koyucu; yargının sözünü, yargıç söyler. Yargıcın sözü, kuralın sözüne uygun olmak zorundadır.] İLE/<> Önemli[öncelikli] olan, öykünün sözüdür. )

( [sözü] Yasa koyucu ya da yargıç söyler. İLE/<> Önce, yazar; sonra, okur söyler. )

( Akla, mantığa ve toplumsal gerçekliğe dayanır, sınır koyar. İLE/<> Hayal gücü ve yaratıcılık, öne çıkar ve sınırsızdır. )

( [sözü] Zorla söyler, zorla dinletir. İLE/<> Zorla söylemez, ["Heves" sözüdür, muhatapları gönüllüdür.] ["Zorla güzellik olmaz!" ama hukuk olur! Hukuk'un, zorlayıcı/yaptırım gücü vardır.] )

( Tekil öyküler hakkında yargıya varabilmek için olası öykülerin tamamını kuşatacak, "genel kurallar" koymayı amaçlar.[Tekil bir öykünün peşinden giden edebiyat, hukukun sabitlemek, her zaman ve her yerde aynı anlama getirmek istediği sözü açmak, genişletmek, çoğaltmak, yeni anlamlar katmak içindir.] İLE/<> Kişinin, insan öykülerinin peşindedir. )

( Çelişki sevmez, gördüğü yerde çelişkileri bertaraf etmek ister. İLE/<> Çelişkileri kışkırtıp bu çelişkilerden yeni anlamlar doğmasına ebelik yapmayı, en azından böylesi olasılıklar bulunduğunu unutturmamayı arzular. )

( Tekil kişiyi, genel ve soyut koşullar içinde değerlendirir. Yasalar, genel işlemlerdir, belirli bir durum içindeki herkes için düzenlenmişlerdir[tedvîn]. İLE/<> Kişinin, bir başkasından ayrıldığı noktaların peşindedir. )

( Yönlendirmelerle ilgilenmez, eylemle ilgilenir. Hukukun odaklandığı, öncelikle eylemdir, istisnalar dışında, eyleme giden yol önem taşımaz. İLE/<> Bu yoldaki uğrakları, kişinin durumunu, yönlendirmelerini, onu etkileyen etmenleri didikler. )

( Kişinin, neyi, neden yaptığının değil, ne yaptığının ve bu yaptığının ne gibi sonuçlar doğurduğunun yanıtını arar. İLE/<> Kişinin derinliğinin ve yapıp ettiklerindeki değişkenlerin peşindedir. Bunun doğal sonucu olarak, edebiyatçı, insanı, "yargılamak" yerine anlamaya çalışır. )

( Süreç ve sonuç birliği, bütünlüğü vardır/aranır. İLE/<> Süreç odaklıdır. )

( Açık, net, sözü uzatmayan ve tartışmaya kapalı bir ifade biçiminin peşindedir. İLE/<> Sayısız çağrışımlar, uzun soluklu ifadeler kullanır. )

( Hukuk ve Edebiyat Dersleri’nin, Türkiye’deki Serüveni:

Özyeğin Ünv., Bilgi Ünv. [2014 - ...]

Akdeniz Ünv., Kemerburgaz Ünv., Ulus. Antalya Ünv. [2013 - ...]

Turgut Özal Ünv., Yaşar Ün, [2012 - ...]

Kocaeli Ünv., Atılım Ün. [2011 - ...]

Kadir Has Ünv. [2009 - ...]

Ankara Ünv. [2006 - ...]

Galatasaray Ünv. [2005 - 2010]

Bilgi Ünv. [2004 - 2007]

Bahçeşehir Ünv. [2001 - 2010]



Dünyada, edebiyat ve hukuk ilişkisinin, akademide konuşulmaya başlandığı tarihler...

ABD’de, 1800'lerin sonu...

Almanya ve İtalya'da 1920'li yıllar...

Fransa ve İspanya2da 1950'li yıllar... )

( Düz kalıplardan oluşan, tek renkli, sınırlı ifade olanakları ile iş görür. İLE/<> Sözcükleri, sınırsızca kullanır, benzetmeler, ironiler, çift anlamlar, imâlar ile son derece geniş dil olanaklarına sahiptir. )

( "h" ve "k" ["sert"] İLE/<> "d" ve "b" [yumuşak] )

( Düzenler, emreder, tanımlar ya da bilgilendirir. İLE/<> Belirtir. Duygu ve düşünceleri, estetik kaygılarla dile getirir. )

( Hukuk metni, "yazar" merkezlidir. İLE/<> Edebî metin, okur merkezlidir. )

( Alıcı, satıcı, sanık, mağdur gibi sonsal sınıflandırmalar içinde biriciklikleri pek de düşünülmeden değerlendirilirler.[Katalog suçlar vardır fakat katalog kahramanlar yoktur.] İLE/<> Kişi[kahraman], kendine özgüdür. Biricik olduğu göz ardı edilmez. )

( "Olmayacak" bir öykü üstüne söz söylemez. İLE/<> Gerçeğe aykırı olanla da olanaksız olanla da ilgilenir.

Yasa, olası öykülerde...

Ya kahramana ne yapması gerektiğini söyler: Kural

Ya ne yapmaması gerektiğini: Yasak

Ya yapacağı şeyi nasıl yapacağını: Yöntem/Usûl

Ya kahramanın yaptığı şeyi yapmış sayıp saymayacağını: Tespit

Ya da kahramanın yaptığı ya da yapmadığı şeyin yaptırımını: Ceza, Tazminat vb. )

( Hukuk Fakültesi Mezunu Yazarlar...

Fuat Köprülü, Necati Cumalı, Oktay Rıfat, Ziya Osman Saba, Mithat Cemal Kuntay, Burhan Felek, Samet Ağaoğlu, Metin Önal Mengüşoğlu, Rasim Özdenören, Mevlana İdris, Sibel Eraslan, Nuri Pakdil, Orhan Seyfi Orhon, Şevket Rado, Gülten Akın, Demir Özlü, Vüs'at O. Bener, Orhan Hançerlioğlu, Asaf Halet Çelebi, Çetin Altan, İlhan Selçuk, Uğur Mumcu, Zeyyat Selimoğlu, Şemsi Belli, Kemal Burkay, Erdal Öz, Yiğit Okur, Ebubekir Eroğlu, Tahir Abacı, Turgay Fişekçi, Akif Kurtuluş, Behçet Çelik, Faruk Erem...

Hukuk Fakültesi Mezunu Müzisyen...

Şerif Muhiddin Targan



Hukuk Fakültesini yarıda bırakanlar:

Attilâ İlhan, Yakup Kadri, Ahmet Haşim, Hilmi Yavuz, Ahmet Muhip Dıranas, Melih Cevdet Anday... )

( Hukuk ve Edebiyat Dersleri’nin, Türkiye’deki Serüveni:

Özyeğin Ünv., Bilgi Ünv. [2014 - ...]

Akdeniz Ünv., Kemerburgaz Ünv., Ulus. Antalya Ünv. [2013 - ...]

Turgut Özal Ünv., Yaşar Ün, [2012 - ...]

Kocaeli Ünv., Atılım Ün. [2011 - ...]

Kadir Has Ünv. [2009 - ...]

Ankara Ünv. [2006 - ...]

Galatasaray Ünv. [2005 - 2010]

Bilgi Ünv. [2004 - 2007]

Bahçeşehir Ünv. [2001 - 2010]



Dünyada, edebiyat ve hukuk ilişkisinin, akademide konuşulmaya başlandığı tarihler...

ABD’de, 1800'lerin sonu...

Almanya ve İtalya'da 1920'li yıllar...

Fransa ve İspanya2da 1950'li yıllar... )

( Hukuk ve Edebiyat arasında, buraya kadarki FaRkLaR, Sayın Mehmet Ali Başaran'ın (avukat ve edebiyatçı) tespitleridir. Katkıları için çok teşekkür ediyor, çalışmalarının ve başarılarının sürekliliğini diliyoruz... )


- TÜZE ve/||/<>/= AKIL

( LAW and/||/<>/= REASON/MIND )


- TUZU KURU OLMAK ile/değil GÖTÜNDE PİRELER UÇUŞMAK


- ÜÇ AKIL:
MUTLU ve/||/<> YARDIMSEVER ve/||/<> EVRENSEL


- ÜÇ BÜYÜK TEHLİKE:
DUYGUSUZLUK ile/ve/<> ETKİSİZLİK ile/ve/<> AKILSIZLIK

( "Akıllı" kişilerde. İLE/VE/<> "Duygulu" kişilerde. İLE/VE/<> Etkili kişilerde. )


- ÜÇ TEHLİKE:
AKILLILARDA ile/ve/||/<> DUYGUSALLARDA ile/ve/||/<>
"ETKİLİLERDE"

( [ne yazık ki] Duygusuzluk. İLE/VE/||/<> Etkisizlik. İLE/VE/||/<> Akılsızlık. )


- ÜÇGENİN İÇ AÇILARI ile/ve/değil/||/<>/< KİŞİNİN İÇ ACILARI

( Bilinir/bilinebilir. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< [çoğunlukla/pek/yeterince] Bilinmez/bilinemez. )


- ÜÇKÂĞITÇI/LIK ile/ve/değil/||/<>/< TUTARSIZ/LIK


- UÇKUR ve/||/<>/> ÇUKUR


- UCLARDA OLMAK ile/ve/değil BİR UCDAN, ÖTEKİ UCA GEÇMEK

( Süreç/te. İLE/VE/DEĞİL Sonuç/ta (kalmak). )


- UCB/UCUB/KİBİR[Ar.] değil/yerine/= "KENDİNİ BEĞENME VE GÜVENME"


- UÇUK-KAÇIK


- UÇUK ile/ve/değil/yerine/||/<> FARKLI


- UÇUK/LUK ile/ve/değil/||/<>/< İLGİNÇ/LİK


- UÇUŞMAK ile ÜŞÜŞMEK


- UCUZ İŞ ile/değil/yerine/>< İYİ İŞ

( İyi değildir. İLE/>< Ucuz değildir. )

( GOOD WORK vs./and/<> CHEAP WORK
Is not cheap. VS./AND/<> Is not good. )


- UCUZLAŞMA ile/değil/yerine/>< BASİTLEŞME

( Yıkım vardır. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Yaşam vardır. )


- UĞRAŞMAK ile TAKILMAK


- UHDE[< AHD] ile/değil UKDE

( Söz verme, bir işi üzerine alma. | Görev, birinin üzerinde bulunan iş. | Yapma, becerme. | Sorumluluk. İLE/DEĞİL Düğüm. | Zor, karışık iş. | İstenip de ulaşılamadığından dolayı içe dert olan şey. )


- UKALÂ/LIK ile MEGALOMAN/LIK


- UKŞAMAK/UXŞAMAQ ile UKŞAG/OXŞAG ile UKŞAGU/OXŞAGU
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Teskin etmek ve okşamak. İLE Bir şeyin benzeri ya da aynı türden olanı. İLE Oyuncak. | Kadınlar için kullanılan bir takma ad. )


- ULAŞIM ARAÇLARINDA:
KORİDORU YEĞLEYEN ile/ve
PENCERE KENARINDA OTURAN


- ÜLFET[Ar.] ile/ve/||/<> MUKARENET[Ar. < KARN]

( Alışma, kaynaşma. | Görüşme, konuşma. | Dostluk, ahbaplık. | Huy etme. İLE/VE/||/<> Bitişiklik, yaklaşma, kavuşma, bitişme. | Uygunluk. )


- ULTRA değil/yerine/= AŞIRI


- ULUSÇULUK ile/değil/yerine/>/< VATANSEVERLİK


- UMARSIZ/LIK ile UMURSAMAZ/LIK

( Çözümsüz, çaresiz. İLE Kayıtsız. )


- ÜMİT YİTİMİ ile/ve/||/<>/>/< UTANÇ

( Ormana/adaya düşen ya da ağır doğa koşullarına maruz kalanların ölümü, koşulların zorluğundan değil o duruma nasıl düştüğünün utancından["düşüncesinden"] ve o zorlu koşullardan çıkabilmek için daha yeterli/yetkin düşünebilmek yerine gittikçe ümidini yitirmesinden kaynaklanırmış. )

( "Esaretin Bedeli"[Shawshank Redemption - 1993], "Yaşamak İçin[Alive - 1993]", "İhanet[The Edge - 1997]" [Anthony Hopkins - Alec Baldwin], "Yeni Yaşam[Cast Away - Tom Hanks], "127 Saat" filmlerini de özellikle izlemenizi salık veririz. )

( "Ümit Yitimi" değil/yerine Ümit... - B )

( )


- ÜMİT ile/ve/ne yazık ki/||/<>/> ALDANMA


- ÜMİT ile/değil ÇIKARCILIK


- ÜMİT ile/ve/||/<> DÜŞÜLKÜ/ÜTOPYA


- ÜMİT ile/ve OLASILIK

( Her koşulda ve sürekli olarak beslenmeli, vazgeçilmemelidir! İLE/VE Olabildiğince öngörülebilmelidir. )

( Must feed in all conditions and all the time. WITH/AND Must forsighted as much as possible. )

( HOPE vs./and PROBABILITY )


- ÜMİT ile/değil SALAKLIK


- UMUTSUZLUK = ÜMİTSİZLİK[Fars.] = DEPAIR[İng.] = DÉSESPOIR[Fr.] = VERZWEIFLUNG[Alm.] = DESPERATIO[Lat.]


- ÜMİTSİZ/LİK ile/değil/yerine "ÇARESİZ/LİK"

( Ne zaman ki, ümitsizsiniz, ne zaman ki, çaresizsiniz,
ÜMİT SİZSİNİZ, ÇARE SİZSİNİZ! )

( "Ümitsiz durumlar yoktur, ümitsiz kişiler vardır.
Ben, hiçbir zaman, ümidimi yitirmedim."

M. K. ATATÜRK )

( KUNÛT, YEİS ile/değil/yerine ... )

( NEVMİDÎ ile/değil/yerine ... )

( DESPERATIO cum ... )


- ÜMİTSİZ/LİK ile/ve/> HASTA/LIK


- OLANAK/SIZ/LIK ile/ve/değil/||/<>/< ÜMİT/SİZ/LİK


- ÜMİTSİZLİK =/ve/||/<>/> | YENİLGİ ve ÖLÜM |


- ÜMİTSİZ/LİK ile YILGIN/LIK


- UMMAMAK ve/||/<>/> KÜSMEMEK

( Ummazsan, küsmezsin. )


- UMURSAMAMA ile/ve/||/<> KAYITSIZLIK


- UMUT[Türkçe]/ÜMİT[Fars. < UMİD] = RECÂ[Ar.] = HOPE[İng.] = ESPOIR[Fr.] = HOFFNUNG[Alm.] = SPES[Lat.]


- UMUT ve/=/||/<>/>/< YOKSULUN/FAKİRİN EKMEĞİ


- ÜN ile/ve/değil/||/<>/< ONAY(LANMA) İSTEĞİ/BEKLENTİSİ


- UNITY vs. UNITY FOR PROFIT


- ÜNLÜ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ÖNDE


- UNUT! değil/yerine UMUT/ÜMİT


- ÇALIŞMAK GEREK:
UNUTABİLMEK İÇİN ve/||/<> BOŞ BOŞ DÜŞÜNMEMEK İÇİN ve/||/<> DALIP DALIP GİTMEMEK İÇİN


- UNUTABİLMEK ile/değil BİLGELEŞME


- UNUTABİLMEK ve/=/||/<>/> İYİLEŞMEK


- UNUTACAĞIZ ve/||/<> UNUTULACAĞIZ

( Biraz zaman geçince. VE/||/<> Biraz zaman geçince. )


- UNUTALIM! ile/ve/||/<>/> UNUTMAYALIM!

( "Yaptığımız" "iyiliği" ve "gördüğümüz" "kötülüğü". İLE/VE/||/<>/> Ölümü. )


- UNUTAMAMAK ile "UMURSAMAMAK"

( Akıl sayrılığında. İLE "Akıllı/bilgili/donanımlı" olanlarda. )


- Unutarak DİNLE!!!


- UNUTKAN/LIK/TAN ile/ve/değil BEZMİŞ/LİK/TEN


- UNUTMA HAKKI ve/||/<> UNUTULMA HAKKI

( "Unutulma Hakkı" nedir? için burayı tıklayınız... )


- UNUTMA ile/ve AKLINA GELMEME(Sİ)

( TO BE SURE vs./and LACK OF REMIND )


- UNUTMA ile/ve/||/<> BUNAMA/ATEH[Ar.]/DEMANS[Fr., İng. < DEMENTIA] ile/ve/||/<> ALZHEIMER

( Alzheimer tanısı için aşağıdakilerden en az ikisi tanılanmış ve "önemli ölçüde dikkate alınmalıdır".

- Zayıf bellek
- İletişim ve dil zorluğu
- Odaklanmada ve dikkatini vermede güçlük
- Hatalı muhakeme ve yargı
- Bozulmuş görsel algı )

( Alzheimer, genel olarak üç evreye ayrılır:

1. Unutkanlık, bildiği yerleri tanıyamama, bazı sözcükleri bulamama, işine ve hobilerine karşı ilgisini yitirme gibi erken belirtiler verir ve genellikle hasta olduğunu kabul etmek istemez.

2. Bellek kaybı belirginleşir. Yakınlarının adını unutabilir. Yolunu kaybedebilir. Konuşma bozukluğu artar. Yıkanma, giyinme gibi gündelik işlerinde yardıma gereksinim duyabilir ve bazı hayaller görebilir.

3. Artık aile üyelerini tanımayabilir, yemek yemede ve yürümede güçlükler başlar, sidik ve dışkısını tutamayabilir ve ciddi davranış bozuklukları görülebilir.

Alzheimer hastalığı, yaklaşık 5-8 yıllık bir ilerleme süreci içinde hastayı yatağa bağlı ve tamamen bakıma muhtaç duruma getirir. )

(

Unutma eğrisi ve aralık etkisinin keşfi ile tanınan, deneysel bellek çalışmalarına öncülük eden psikolog Hermann Ebbinghaus (1850–1909), öğrenme eğrisini tanımlayan ilk kişidir. Unutma eğrisinin grafiği, kişilerin "öğrenileni" tekrar etmezse yeni öğrendiği bilgilerin, günler içinde nasıl azaldığını gösterir. )

( ... İLE/VE/||/<> Bellek, düşünme ve toplumsal yeteneklerde bozulma. İLE/VE/||/<> Beyinde plak ve düğüm oluşumu ile bellek kaybı ve bilişsel gerileme. | Demansın en yaygın nedeni olan ve ilerleyici bellek kaybı ile ilişkili bir sayrılık. )


- UNUTMABENİ

( İkiçeneklilerden, küçük mavi çiçekler açan bir bitki. )

( MYOSOTIS PALUSTRIS )


- Unutmadan DİNLE!!!


- UNUTMADAN ile/ve/<>/değil/yerine DAHA ÇOK ANIMSAMAYA ÇALIŞARAK


- Unutmak için DİNLE!!!


- Unutmak için SUS!!!


- UNUTMAK/UNUTABİLMEK ile/ve/<> BIRAKMAK/BIRAKABİLMEK

( Unutmamak, bir anlamda putperestliktir. )

( LETE: Unutma yudumu. )

( Ledün ilmi, bilineni unutma ilmidir. )

( Olursak olacağız. Evvelinin evveli, ahirinin ahiri yok. Bu kadar yaş yaşadık, ne anladık? İstikbal dersen, bir saniye ilerisinden haberimiz yok, hepsi rüya. İyisi mi, hepsini unut! )

( Huzur, rahatlıktadır. Rahatlık ise unutmakla olur. )


- UNUTMAK(UNUTKANLIK) ile/değil ZİHNİN(AKLIN/"KAFANIN") YOĞUN/BİR YER(LER)DE OLMASI


- UNUTMAK ile/ve/değil/yerine/<> AFFETMEK

( Bir hatayı, hem unutmak, hem affetmek aptallıktır. Ne unutmak, ne affetmek, hainliktir. Hatayı unutmayıp sahibini affetmek, işte bu erdemdir. )

( Söylenilmeyebilecek, yanlış/yersiz/zamansız bir söz, ancak affedilir fakat unutulmaz! )

( Aldığın dersi kaybettirir. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<> Bakış açını değiştirir. )

( Mutlu eder. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<> Güçlü kılar. )

( [not] TO FORGET vs./and/but/<> TO FORGIVE
TO FORGIVE instead of TO FORGET )


- UNUTMAK ile/ve/değil/yerine ANIMSAMAMAK

( Unutmak, belki olanaklı değildir fakat anımsamamak, olanaklıdır/olasılıklıdır. )


- UNUTMAK ile/değil/yerine ASKIYA ALMAK


- UNUTMAK ile "ATLAMAK"

( TO BE SURE vs./and TO SKIP )


- UNUTMAK ile/değil "BASTIRMAK" ile/değil GÖZ ARDI ETMEK


- UNUTMAK ile "BİLİYORUM" SANMAK

( TO FORGET vs. TO SUPPOSE "KNOW" )


- UNUTMAK ile BİLMEMEK

( TO FORGET vs. NOT TO KNOW )


- UNUTMAK ile BOŞLAMAK/İHMAL[Ar.]

( TO FORGET vs. NEGLIGENCE )


- UNUTMAK ile DEŞMEMEK


- UNUTMAK ile/ve/değil/yerine HIZLI GEÇMEK

( [not] TO FORGET vs./and/but TO PASS OVER QUICKLY/FAST
TO PASS OVER QUICKLY/FAST instead of TO FORGET )


- UNUTMAK ile/ve/değil/||/<>/< KANIKSAMAK


- UNUTMAK ile KUTLAMAK

( [durum/haber] Kötüyse. İLE İyiyse. )


- UNUTMAK ile/ve/değil/||/<>/< UMURSAMAMAK/ÖZENMEMEK/ÖNEMSEMEMEK


- UNUTMAK değil UNUTABİLMEK

( Kavram. DEĞİL Kişinin/kişinin olanağı, becerisi, bilgisi, bilgeliği(irfanı), istenci(irâdesi) ve direnci(ihtiyârı). )


- UNUTMAK ile/ve/değil/yerine ÜZERİNE KONUŞMAMAK


- UNUTMAK ile/ve/değil/yerine ÜZERİNE KONUŞMAMAK

( [not] "TO FORGET" vs./and TO TALK ON
TO TALK ON instead of "TO FORGET" )


- UNUTMAK ile/ve YENİLEMEK

( TO FORGET vs./and TO REFRESH )


- Unutmamak için DİNLE!!!


- Unutmamak için SUS!!!


- UNUTMAMALI!


- UNUTMUŞTUM değil UNUTMUŞUM


- UNUTMUŞUM değil/yerine YETERİNCE (HIZLI) ANIMSAYAMAMIŞIM


- UNUTTUM yerine ANIMSAYAMADIM(/HATIRLAYAMADIM)


- UNUTTUM yerine UNUTTURULDU


- UNUTTURMA! değil/yerine ANIMSATIR MISIN!


- UNUT(TUR)MAK ile/ve/değil/yerine/<>/>< GÜVEN


- UNUTULANI ANIMSAMAK ile/ve/değil/||/<> UNUTTUĞUNU ANIMSAMAK


- UNUTULMA HAKKI ile/ve/||/<> AF


- UNUTULMA HAKKI'NDA:
ANALOG ile/ve/<> ÇEVRİMİÇİ ile/ve/<> SİLDİRME ile/ve/<> DİZİNDEN ÇIKARMA(DELISTING)

( Basılı. İLE/VE/<> Dijital. İLE/VE/<> Kişisel veriler. İLE/VE/<> ... )


- UNUTULMA HAKKI'NDA:
BİLGİ ile/ve/||/<> ZAMAN

( DOĞRU BİLGİ ile/ve/||/<> HUKUKA UYGUN, YAYILMIŞ BİLGİ

ile~ve~||~<>

BİLGİNİN: TOPLUMSAL ÖNEMİMİ YİTİRMESİ ile/ve/||/<> GÜNCELLİĞİNİ YİTİRMESİ )


- UNUTULMA HAKKI'NDA:
LEBACH KARARI ve/||/<> MELVIN V. REID KARARI


- UNUTULMA HAKKI'NDA:
RIGHT TO OBLIVION ile/ve/||/<> RIGHT TO BE FORGOTTEN


- UNUTULMUŞ ile/ve/değil/yerine UNUTULMAYA YÜZ TUTAN


- UNUTUL/UR / UNUTURUZ / UNUTURUM / UNUTURSUN değil/yerine/&gt;&lt;/<
YAZMAZSAK/YAZMAZSAM/YAZMAZSAN UNUTULUR/UNUTURUZ/UNUTURUM/UNUTURSUN


- UNUTUR(UZ) ile ANIMSAR(IZ) ile ÖĞRENİR(İZ)

( Anlatılırsa/k. İLE Eğitilirse/k. İLE Deneyimletilirse/k. )


- UNUTUYORUM değil/yerine BAZEN ANIMSAYAMIYORUM


- (UP)RIGHT(NESS) vs./and APPROPRIATE(NESS)


- ÜREME ÖRGENLERİ = ÂLÂT-I TENASÜLÎYE = ORGANES DE LA REPRODUCTION


- ÜREME ÖRGENLERİ = TENÂSÜL ÂLETLERİ/ÂLÂT-I TENASÜLÎYE = ORGANES DE REPRODUCTION


- ÜREME = TENASÜL, TENÂSÜL = REPRODUCTION


- ÜRKEK ile ÖDLEK

( TIMIDUS cum PUSILLANIMIS )


- ÜRKME ile TIRSMA


- ÜRKÜ/PANİK ile/ve/değil/||/<>/> TEPKİ


- ÜRPERME ile KORKU

( Şecaat'ten gelir. İLE Öfke'den gelir. )

( TAHAŞŞÎ[< HAŞYET]/KAŞ'ARÎRE ile HAVF )


- ÜRPERME ile TİTREME


- ÜRPERTİ ile/ve/> TUTKU

( SHUDDER vs./and/> PASSION )


- US = AKIL = REASON[İng.] = RAISON[Fr.] = VERNUNFT[Alm.] = RATIO[Lat.] = RAZON[İsp.]


- US <>/||/> İMGELEM <>/||/> DUYUM


- US ile ZİHİN

( REASON vs. MIND )


- US/AKIL:
HERKESİ AŞKIN ile/ve/||/<> HERKESTE İÇKİN


- US/AKIL[Ar.]/LOGOS[Yun.] ile/ve/||/<> YER/TOPOS[Yun.]


- USANÇ/GINA ile/ve/||/<>/< KANIKSAMA

( İlişki(ler)de, "sahip olmakta", [kendinden ve/ya da ötekinden] "eminlikte", en önemli eşik, kanıksama noktasıdır. [Kavuşmakta/vuslatta, gına/kanıksama vardır.]

Bu eşik, ancak, bunun bilgi ve bilinciyle, sürekli anımsanarak, ilişkiyi besleyecek/destekleyecek davranış ve tutumla, iletişim ve paylaşımla aşılabilir. )


- ÜŞENGEÇ/LİK ile/ve/değil/||/<>/>/< MUTSUZ/LUK

( Mutsuz kişiler, yorgun olur ve hiçbir şey yapmak istemezler. )


- ÜŞENME ile/ve/||/<> "GÖZÜNDE BÜYÜLTME"


- USING vs. MANIPULATION


- ÜSLÛP ile TAVIR

( [ne yazık ki] Doğruyu dile getirmenin üslûbundan dem vuranlar, yanlışı en kaba biçimde ifade etmekten kaçınmıyorlar... )


- ÜSLÛP ile TUTUM


- ÜSLÛP ile/ve/||/<> USTURUP/LU[İt. < STROPA]

( Tarz. İLE/VE/||/<> Biçimine getirmek, uygun zamanı bulmak, denk düşürmek. )


- ÜST SINIF ile ORTA SINIF ile ALT SINIF

( Yaşar. İLE Yakınır. İLE Şükreder. )

( Paraya tapar. İLE Öndere tapar. İLE Tanrı'ya tapar. )


- ÜSTENCİL ile/ve/değil/||/<>/< DOĞRUDAN


- ÜSTÜNDE DURMAK ile ALTINI ÇİZMEK ile PEŞİNDEN KOŞMAK


- ÜSTÜNDE DURMAMA ile GEÇİŞTİRME


- ÜSTÜNE ALINMA değil ÜSTÜNE ALMA ya da ALINMA


- ÜSTÜNE GİDERLER ile/değil ÜSTÜNE GELİRLER


- ÜSTÜNE TUZ BİBER EKMEK ile/ve YANGINA KÖRÜKLE GİTMEK


- ÜSTÜNLÜK:
BAŞKALARINDAN değil/yerine/>< ÖNCEKİ DURUMUNDAN


- ÜSTÜNLÜK ile AYRICALIK


- ÜSTÜN/LÜK ile/değil/yerine ÖZGÜVEN/Lİ


- ÜSTÜN/LÜK / ALÇAK/LIK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ÖNCE/LİK / SONRA/LIK


- ÜŞÜMEK ile/ve/değil/<> ÜŞÜTMEK


- UT ile UD[Ar.]

( Utanma. İLE Türk müziği araçlarından, iri karınlı, kirişli, çalgıçla çalınan bir çalgı. )


- UTANÇ VERİCİ ile/ve/||/<> KÜÇÜK DÜŞÜRÜCÜ


- UTANÇ ile/ve/||/<> ÖZERKLİĞE KARŞI UTANÇ


- UTANÇ = SHAME[İng.] = HONTE[Fr.] = SHAM[Alm.] = PUDOR[Lat.]


- UTANIYORUM ile/değil/yerine/>< TANIYORUM!


- UTANMA ile/ve/değil/||/<>/< AĞRINA GİTMESİ


- UTANMAK/UTANGAÇ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ALÇAKGÖNÜLLÜ/LÜK


- UTANMAK ile ÇEKİNMEK

( SHAME vs. ABSTAIN )


- UTANMAK ve/||/<>/> DOĞRULUK


- UTANMAK ile/ve/değil/||/<>/< GARİPSEMEK


- UTANMAK ile GOCUNMA

( SHAME vs. TO TAKE OFFENCE (AT) )


- UTANMAK ile/ve/değil KAÇMAK

( Utanmak, başkalarından olabilir fakat en çok da kendinden kaçmaktır. )


- UTANMAK ile/ve/||/<> KENDİNE YAKIŞTIR(A)MAMAK


- UTANMAK ile/ve/||/<>/> UTANDIRILMAK

( Erdem. İLE/VE/||/<>/> Karabasan/kâbus. )


- UTANMAK ve/> UYANMAK


- UTAN(DIRIL)MAK ile/ve/||/<>/> UYAN(DIRIL)MAK


- UTANMAZ-ARLANMAZ


- UTANMAZ ile/değil/yerine ...'DAN UTANMAZ O


- UTANMAZ ile NARSİSİST

( Her utanmaz, narsisist değildir/olmayabilir fakat her narsisist, utanmazdır. )


- ÜTOPİK[İng. < Yun.] değil/yerine/= DÜŞÜLKÜSEL


- ÜTOPYA[Yun.] değil/yerine/= DÜŞÜLKÜ


- ÜVEYE EDERSEK ve/||/<> GELİNE EDERSEK

( [kendi] Çocuğumuzda buluruz! VE/||/<> Kızımızda buluruz. )


- UYANDIRMA" ile TETİKLEME


- UYANIK/UYKUSUZ ile "UYANIK"

( BÎDÂR ile ZEYREK )


- UYANIK/LIK ile GERGİN/LİK


- UYARAN ile UYARILAN

( STIMULUS/IMPULSE vs. IMPULSED )


- [ne yazık ki]
(")UYARI("):
(")AŞIRI(") ile/ve/||/<> (")YETERSİZ(") ile/ve/||/<> (")YERSİZ(") ile/ve/||/<> (")YANLIŞ(")


- UYARICI ile/ve/değil/yerine/||/<>/< UYARAN


- UYDURMA ile/değil/yerine/>< HAYAL