Psikoloji'deki FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 7.987 başlık/FaRk ile birlikte,
7.987 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(12/33)
- EPİLEPSİ ile/||/<> MİGREN
( Beyinde olağandışı elektriksel etkinlik ile nöbetlerle ilişkili bir sayrılık. | Yineleyen nöbetlerle ilişkili bir nörolojik sayrılık. İLE/||/<> Şiddetli baş ağrıları, bulantı, ışığa duyarlılık ve öteki belirtilerle ilişkili bir nörolojik sayrılık. )
- EPİLEPSİ ile/||/<> NARKOLEPSİ
( Beyinde olağandışı elektriksel etkinlik ile nöbetler. İLE/||/<> Aşırı gündüz uykululuğu ve ani uyku atakları ile ilişkili bir uyku bozukluğu. )
- ERDEM ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DEĞER
( [not] VIRTUE vs./and/but/||/<>/< VALUE
VALUE instead of VIRTUE )
- EREK ile/ve TAVIR
( AIM vs./and MANNER )
- ERGEN(İN) ELEŞTİRİSİ ile/ve/değil/yerine/||/<> ERGİNİN(/YETKİN) ELEŞTİRİSİ
- ERİL YALANCI EŞEYSEL BOZUKLUK[Ar.] ile DİŞİL YALANCI EŞEYSEL BOZUKLUK[Ar.] ile ANORMAL EŞEYSEL GELİŞİM[Ar.]
( Erillik göstergesi/örgeni baskın gelen hünsâ. İLE Dişillik göstergesi/örgeni baskın gelen hünsâ. İLE [hukukta] Erillik ya da dişillik örgenlerinden her biri kendinde bulunan fakat bu örgenlerden birinin etkinliği, hareketi ve oluşumu ötekine baskın gelmediği ya da önde olmadığı gözönünde bulundurularak durumu belirgin olmayan hünsâ. )
( HÜNSÂ-Yİ RECÛLÎ ile HÜNSÂ-Yİ NİSÂÎ ile HÜNSÂ-İ MÜŞKÎL )
- ERİNÇ/HUZUR ve/||/<> BARIŞ
( İç/içte. VE/||/<> Dış/dışta. )
- ERİNÇ ile ERİNÇ
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Belki de. İLE Huzur, rahatlık, mutluluk. )
- ERINNERUNG[Alm.] ile/ve/+/||/<>/> ER-INNERUNG[Alm.]
( Anımsama. İLE/VE/+/||/<>/> İçselleştirme. )
- ERKEN ...:
(")BOŞANMA(")K ile/ve/değil/||/<>/< BOŞALMAK
- ERKEN DAVRANMAK yerine DÜŞÜNMEK/FELSEFE YAPMAK
- EROR[İng. < ERROR] değil/yerine/= HATA
- EROS ve/||/<> LİBİDO
ile/ve/||/<>/<
TANATOS ve/||/<> DESTRUDO
( Eşeysel ve varoluş yönünde dürtü ve güdü. İLE/VE/||/<>/< Varoluşsal dürtü ve güdü. )
( SIGMUND FREUD ile/ve/||/<>/< EDOARDO WEISS )
- EROS ile TANATOS
- EROZYON ile KISIRLAŞMA
- EŞ ÖZDEŞİM ile TAMAMLAYICI ÖZDEŞİM
- ESÂRET[Ar.]/YÛG[Fars.] değil/yerine/= TUTSAKLIK/BOYUNDURUK(/YÜK)
- ESARETİN BEDELİ(SHAWSHANK REDEMPTION) ile/ve/||/<>/< RASHOMON
(
)
( )
- ESAS ile/ve/||/<> İRÂDE ile/ve/||/<> SONUÇ"
( Usûl/yöntem, esastan önce gelir/gelmelidir. İLE/VE/||/<> İhtiyâr[< Hayır!][yapmama bilgisi/isteği], irâdeden[yapma bilgisi/isteği] önce gelir/gelmelidir. İLE/VE/||/<> Süreç, sonuçtan önce gelir/gelmelidir. )
- EŞDEĞERLİ ile EŞDEĞERLİLİK ile EŞDEĞERLİLİK İLKESİ
( ... İLE ... İLE Sabit ivmelenen bir düzen(sistem) ile sabit genel çekim alanı, birbirinden ayırt edilemez. )
- EŞDEĞERLİ = MUADİL = EQUIVALENT[İng.] = ÉQUIVALENT[Fr.] = ÄQUÏVALENT[Alm.] = AEQUIVALENS[Lat.] = EQUIVALENTE[İsp.]
- EŞDEĞERLİLİK ile/ve/||/<> BÜTÜNLÜK
- EŞDEĞERLİLİK = MUADELET = EQUIVALENCY[İng.] = ÉQUIVALENCE[Fr.] = AEQUIVALENZ[Alm.]
- EŞDUYUM/DUYGUDAŞLIK/EMPATİ[İng. < EMPATHY < Yun.] ile/ve ÖZGECİLİK BEN DÜŞMANLIĞI DİĞERGÂMLIK[Fars.]["DİĞERKÂMLIK" değil!]/ALTURİZM/ALTRUİZM/ALTRUISM[İng.] ile/ve İNSAN SEVGİSİ/FİLANTROPİ[İng.;Fr. < Yun. PHILO-ANTHROPOS]
- EŞELEMEK ile DEŞMEK
( TO SCRATCH vs. TO DIG UP )
- ESEME/ESTEM/MANTIK ile/ve/<> ALGI DÜZENEĞİ(/"DÜŞÜNCE KALIBI")(/PARADİGMA)
- ESER ile/ve/<>/=/|| ÖĞRENCİ
- EŞEŞEYSEL/LİK ile/değil HEMEŞEYSEL/LİK
( Eşeysel işlevler, beyin ve eşeşeysellik - Sinan Canan )
( [not] HOMOSEXUALITY vs./but BISEXUALITY )
- EŞEYSEL BOŞALMA ile/ve HEYECANSAL BOŞALMA
( En doğal haliyle, gövdenin ve eşeysel örgenlerin fiziksel devinim ile gerçekleştiği yakınlık ve paylaşımın, titreme, sarsılma, penisten/vajinadan özel sıvının(belsuyu) dışarı çıkması gibi çeşitli dışavurumlar ve yoğunluklar yaşanması. İLE Bir düşüncenin/hayalin/projenin/işin gerçekleşmesi yönündeki enerjinin içinde bulunulan ana yaklaşması, geç kalma, bir aracı kaçırmada yaşanan heyecan gibi çok çeşitli özel durumlar ile yaşanabilen heyecanlar ve kendinden geçiş derecesindeki mutlulukların yaşanması durumu ve eşeysel uyarılma/yoğunluk ve boşalım deneyimi. )
( ŞEKKÂZ: İlişki sırasında girişten/duhûlden önce boşalan kişi. )
( SEXUAL EJACULATION vs./and EXCITABLE EJACULATION )
- EŞEYSELLİK SORUNU / EŞEYSELLİK UYUMU
- EŞGÜDÜM(KOORDİNASYON) ile/değil EŞZAMANLI/LIK(SENKRON/İZASYON)
( [not] COORDINATION vs./but SYNCHRONIZATION )
- EŞİKALTI ALGI ile/ve KOLAYLAŞTIRMA(PRIMING)
- EŞİT ile EŞDEĞER
- EŞİTLEME ile EŞDEĞERLİLİK
- EŞİT/LİK ile/ve/değil EŞDEĞER/LİK
- EŞİT/LİK ile/ve/değil/<>/< EŞDEĞERLİ/LİK
- EŞİTLİK ve KONFOR
( Ancak mezarda olur. )
- EŞİTLİK ve/=/||/<>/>/< SAVAŞÇILARI
( Özellikle hukuk mantığı ve tarihi açısından, "Eşitlik Savaşçısı[On The Basis of Sex]"'nı izlemenizi öneririz... )
(
)
- EŞİTSİZLİK ile/ve/||/<>/> BAŞKALDIRI
- ESKİ DÖNEM DÜŞÜNCEYE(AKADEMİSYENLERE) GÖRE:
ÖLÇÜLEBİLİRSE ile ÖLÇÜLEMEZSE
( "Bilim." İLE "Şiir." )
- ESKİ EŞYA ve/||/< ESKİ DÜŞÜNCE
( At! VE/||/<> At! )
- ESKİCİ ile/değil/yerine/>< KUYUMCU
( [İş/alıcı/satıcı (bulmak) için...] Bağırır. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Bağırmaz. )
- ESKİYLE "SAVAŞMAK" ile/değil/yerine YENİSİNİ YARATMAK
- EŞLEME ile/ve/||/<>/> ROL DEĞİŞTİRME ile/ve/||/<>/> AYNA ile/ve/||/<>/> YARDIMCI TEKNİKLER
- ESNEKLİK ve/||/<>/> SAĞLAMLIK/GÜÇ ve/||/<>/> BİLGELİK/İRFAN/HİKMET
( Çocuk gibi. VE/||/<>/> Demir gibi. VE/||/<>/> Bilge gibi. )
- ESRİME (TUTKU)
- ESRİME = VECİT[Ar.] = ECSTASY[İng.] = EXTASE[Fr.] = EKSTASE[Alm.] = EKSTASIS[Yun.] = ÉXTASIS[İsp.]
- EŞSÖZ = İADE-İ MÂNÅ = TAUTOLOGY[İng.] = TAUTOLOGIE[Fr., Alm.] = TAUTOLOGIA[Yun.] = COSA FINALIS
- ESTETİK ALGI ile ESTETİK DEĞER
- ESTETİK ALGI ile ESTETİK YARGI
( Felsefe. İLE Bilim. )
( Bakışma. İLE Konuşma. )
( Öznel. İLE Toplumsal. )
- ESTETİK DEĞER ile/ve SANATSAL DEĞER
( Doğal. İLE/VE Yapay. )
- ESTETİK ÖZNE ile/ve/> ESTETİK NESNE ile/ve/> ESTETİK TAVIR ile/ve/> ESTETİK HAZ ile/ve/> ESTETİK YARGI ile/ve/> DEĞER
- ESTETİK değil/yerine/= GÜZELDUYU
- EŞYA UNUTMAK ile BEBEK/ÇOCUK UNUTMAK
- ET "UYGARLIĞI" ile/değil/yerine ANLAM/MÂNÂ UYGARLIĞI
- ETİ SENİN, KEMİĞİ BENİM! değil ONU, ETİNDEN VE KEMİĞİNDEN (SAPLANTISINDAN) AYIR!
- ETKİ ETMEK ile/ve/||/<>/> DÖNÜŞTÜRMEK
- ETKİ > TEPKİ ile/değil/yerine/> ETKİ > ANLAM > TEPKİ
- ETKİ ile/ve/<> DENETİM
( EFFECT vs./and/<> CONTROL )
- ETKİ ile/ve/||/<> İTKİ
( Dışarıda/n. İLE/VE/||/<> Dışarıda/n ve/ya da içeride/n. )
( Nesnelerde/n. İLE/VE/||/<> Hayvan ve insanda/n. )
- ETKİ ile/ve/değil/||/<>/< KARŞILIK
- ETKİ ile MANDELA ETKİSİ
( ... İLE Geniş bir kitlenin, gerçekleşmemesine karşın bir olayın yaşandığına inanması durumu. )
- ETKİ/LEME ile ENGEL/LEME
( Engeller bir ölçüde kalktığında, O, bir anda içinize doğar. )
( Sana engel olmaya çalışanlar, başaracağına, en çok inananlardır. )
( It will dawn on you suddenly, when the obstacles are removed to some extent. )
( IMPRESS vs. HINDRANCE/OBSTRUCTION )
- ETKİN = FAAL = ACTIVE[İng.] = ACTIF[Fr.] = AKTIV[Alm.] = ACTIVO[İsp.]
- ETKİNLİK/PERFORMANS =/ve İLETİŞİM =/ve GÜDÜLENME =/ve YETKİNLİK/LER
( NE? ve NEDEN? ve NASIL? )
- ETKİNLİK ile/ve/||/<> NESNELERİN BÜTÜNLÜĞÜ
- ETKİNLİK/FİİL ile/ve DAVRANIŞ ile/ve EYLEM
( İş üretir. Durumu değiştirmektir. İLE/VE Psişik durumların dışavurumu. İLE/VE Bilinçli, amaçlı etkinlik. )
- ETKİSİ ALTINA ALMAK ile/ve/||/<> YÖNLENDİRMEK
- ETKİSİNDE KALMAK ile/ve/||/<>/> YÜCELTMEK
- ETMEK ile ETREK
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Ekmek. İLE Görünüşü sağlıklı, al yanaklı kişi. )
- EVCİL ile EVCİMEN
- EVHAM ile VESVESE
- EVİNİ ve/||/<>/< ZİHNİNİ/KALBİNİ
( Konuk gelecekmiş gibi temiz tut! VE/||/<>/< Ölüm gelecekmiş gibi temiz tut! )
- EVLENMEK ile/ve/değil/||/<>/< KATLANMAK
(
)
- EVLİLİK ile/ve/değil KUTSAL EVLİLİK
( Bir başkasıyla. İLE/VE/DEĞİL Kendinle. )
( Gövdeyle. İLE/VE/DEĞİL Zihninde. )
( MÜTEEHHİL[< EHL]: Evlenmiş, evli, teehhül etmiş. )
- EVREN ve/<> BEYİN
( Makro beyin. VE/<> Mikro evren. )
( UNIVERSE and/<> BRAIN )
- EVREN = KÂİNAT = COSMOS[İng., Fr.] = KOSMOS[Alm.] = KOSMOS[Yun.]
( VAROLANLARIN HEPSİ | OLANLAR | AYALTI DÜNYA [olarak kabul edilirdi] )
- EVRENBİLİM = KEVNİYAT = COSMOLOGY[İng.] = COSMOLOGIE[Fr.] = KOSMOLOGIE[Alm.] = COSMOLOGIA[Lat.] = KOSMOLOGIA[Yun.]
- EVRENBİLİM(KOZMOLOJİ) ve PSİKOLOJİ ve GEOMETRİ/MANTIK
- EVRENDOĞUM = KİYANİYAT, TEŞEKKÜL-İ ÂLEM = COSMOGONY[İng.] = COSMOGONIE[Fr.] = KOSMOGONIE[Alm.] = KOSMO-GONIA[Yun.]
- EVRENSEL AKIL ile/ve/<> BİREYSEL AKIL
- ... GERÇEKLİK:
EVRENSEL/BÜTÜNCÜL ... ile/ve/||/<> FİZİKSEL ... ile/ve/||/<> ZİHİNSEL ... ile/ve/||/<> ÖZNEL ... ile/ve/||/<> İLİŞKİSEL ...
- EVRENSEL/LİK ile/ve/||/<> KUŞATICI/LIK
- EVRİM/SEL ile/ve/değil/yerine/||/<>/< GELİŞİM/SEL
( )
( [not] EVOLUTION vs./and/but/||/<> PROGRESS/DEVELOPMENT
PROGRESS/DEVELOPMENT instead of EVOLUTION )
- EVRİM/LEŞME ile/ve/değil/||/<>/< OLGUNLAŞMA
- EVRİM/SEL/LİK ve/<> EVREN/SEL/LİK
- EXCESS vs./and PROBLEM
- EXCITEMENT vs./and ENERGY
- EXCITEMENT vs./and ENTHUSIASM
- EXISTENCE vs. PRESENCE
- EYLEM/HAREKET ve/||/<>/>/< SAĞALTIM/TEDAVİ/ŞİFÂ
- EYLEM:
US/AKIL ve/+/||/<> İSTENÇ/İRÂDE
- EYLEM ve/||/<>/> ANDA OLMAK ve/||/<>/> KENDİLİĞİNDENLİK ve/||/<>/> YARATICILIK
- EYLEM ve/<>/>< DÜŞÜNME
- EYLEM ile/ve/değil/||/<>/< EYLEMİN DEĞERİ
( Bilim. | Sanat. | Fizik/doğa. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Felsefe. )
- EYLEMSİZ DÜŞÜNME/DÜŞÜNCE ile/değil/yerine EYLEMLİ DÜŞÜNME/DÜŞÜNCE
( El duası olmadan, dil duası olmaz. )
( Yaparak başarırsınız, tartışıp çekişerek değil. )
( Kalbi değiştiren eylemdir. )
( Herşey yapıldığında zihin sessiz kalır. )
( Sağlam bir anlayışa sahip bir kişi, eylemden sakınmaz. )
( İnandığınızı yapın ve yaptığınıza inanın. Başka her şey enerji ve zaman savurganlığıdır. )
( Evinizin eşiğini temizlemeden, komşunuzun damındaki kardan şikâyet etmeyiniz. )
( [not] THOUGHT/TO THINK WITHOUT ACTION vs./but THOUGHT/TO THINK IN ACTION
THOUGHT/TO THINK IN ACTION instead of THOUGHT/TO THINK WITHOUT ACTION
By doing you succeed, not by arguing.
A change of heart is action.
When all is done, the mind remains quiet. )
- [ne yazık ki]
EZÂ[Ar.] ve/||/<> CEFÂ (ÇEK(TİR)MEK)[Ar.]
( İncinme, incitme, can yakma. İLE/VE/||/<> Büyük sıkıntı, eziyet. )
- EZBER ile/ve/değil ALIŞKANLIK
( EZBER hem de ALIŞKANLIK )
- EZBER değil/yerine/= BELLEME
- EZ-BER[Fars.] ile EZ-DİL[Fars.]
( Zihinde tutma, unutmamaya çalışma. [EZ: -den. | BER: Göğüs. EZ-BER: Göğüsten.(Kalpten/kalbe anlamına!)]["ezberden" değildir/yanlıştır!] İLE Gönülden. )
- EZBER[Ar.] ile/ve/||/<>/< HIFZ/HAFIZA[Ar.]
- [ne yazık ki]
EZBERE YAŞAMAK ve/||/<>/> KÖTÜLÜK
- EZEJERE" değil EKZAJERE
- EZHEL[Ar.] ile EZHER[Ar.]
( Pek dalgın ve unutkan. Gaflette çok bulunan. İLE Pek beyaz, güzel ve parlak. )
- EZİK ile/değil ALÇAKGÖNÜLLÜ
- EZİLE BÜZÜLE (İSTEMEK, SÖYLEMEK, SORMAK)
- EZİNÇ ile EZİNTİ
( Korku ya da heyecan nedeniyle duyulan, şiddetli acı ya da sıkıntı. İLE Açlık etkisiyle midede duyulan tedirginlik, acıkma duyusu. )
- [ne yazık ki]
!EZİYET ile/<> !İŞKENCE[Fars. < ŞİKENCE]
- EZKÂR[< ZİK[İ]R]:
ZİKİRLER | ANMALAR, ANIMSAMALAR, SÖYLEMELER -<
- EZMEK ile/ve/<> KÜÇÜK DÜŞÜRMEK
- F. NIETZSCHE ve/||/<> S. FREUD ve/||/<> K. MARX
- FÂCİR ile FÂCİRE
( Kadınlara düşkün eril kişi. İLE Baylara düşkün, çapkın dişil kişi. )
- FÂCİRE ile NEMFOMANİK
( HÜYÂM-İ RAHM[Ar.], NYMPHOMANIA[İng.], NYMPHOMANIE[Fr.] )
- FAHİŞ[Ar.] değil/>< NARH[Fars.]
( Ölçüyü aşan, aşırı, çok fazla. | Ahlâka ve törelere uygun olmayan. DEĞİL/>< Tüketiciyi korumak amacıyla, özellikle zorunlu gereksinme maddeleri için devletçe saptanan fiyat. )
- [ne yazık ki]
!FAHİŞ/FUHUŞ ile/ve/||/<> !MURABAHA/TEFECİLİK
( Ölçüyü aşan, aşırı, çok fazla. | Ahlâka ve törelere uygun olmayan. İLE/VE/||/<> Bir malı, çok fazla kârla satma. | Yasanın izin verdiği sınırdan aşkın faiz alma. )
- FAKİRİN CANI değil/yerine "ZENGİNİN" MALI
- FANATİK değil/yerine/= BAĞNAZ/TUTKUN
- FANATİZM[İng. FANATICISM | Fr. < FANATISME] değil/yerine/= BAĞNAZLIK
- FANTASY vs. IMAGINATION
- FANTEZİ YAPMAK ile/değil/yerine FANTEZİ/LER ÜRETMEK/YARATMAK
- FAR ile/ve/||/<>/> FARK
( HEADLIGHT/DIFFERENCE vs./and/||/<>/> DIFFERENCE )
- FARAZÎ ile/ve/değil/||/<>/< NAZARÎ
- FARK ile/ve DEĞER
( DIFFERENCE vs./and VALUE )
- FARK ile/ve/=/||/<> DİKKAT
( DIFFERENCE vs./and/=/||/<> ATTENTION )
- FARKINDA OLMAMAK ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/< UMURUNDA OLMAMAK
- FARKINDALIK BİLİNÇ
( AWARENESS
CONSIOUSNESS )
- FARKINDALIK ve/||/<>/>/< DENEYİMLEME
- FARKINDALIK ve/||/<> DUYGULARIN TANIMLANMASI
- FARKINDALIK ile/ve/||/<> MESAFELİ FARKINDALIK
( AWARENESS vs. DETACHED MINDFULNESS )
- FARKINDALIK ile/ve/||/<>/> PLANLANMIŞ FARKINDALIK
- FARKINDALIK ve/||/<> TUTUM ve/||/<> ÖZGÜNLÜK
( AWARENESS and/||/<> ATTITUDE and/||/<> AUTHENTICITY )
- [ne yazık ki]
FARKINDA OLMAMA ile/ve/<> KABUL ETMEME
- FARKLI AÇILARDAN ve/||/<> BÜTÜNCÜL BAKMAK
- FARKLI BİR BAKIŞ AÇISI ile/ve/değil/||/<> FARKLI BİR TANIM
- FARKLI DÜŞÜNMEK" ile/ve "GENİŞ DÜŞÜNMEK"
- FARKLILAŞMA ve/||/<> ANLAMIN OLUŞMASI
- [ne yazık ki]
!"FAŞİST/LİK" ile/değil/yerine !ZORBA/LIK
- FASİYAL PARALİZİ ile/||/<> TRİGEMİNAL NEVRALJİ
( Yüz kaslarının zayıflığı ya da kötürümlüğü. İLE/||/<> Yüzde ani ve şiddetli ağrı atakları. )
- FATİH KARATAŞ ve/||/<> BAHATTİN HEKİMOĞLU
( )
- Fatih'in dil ordusunu bil de KONUŞ!!!
- FAYTON SEFÂSI değil ATLARIN CEFÂSI
- [ne yazık ki]
(FAZLA) BASKI ve/||/<>/>/< İHMAL
- FAZLA/GEREKSİZ/YERSİZ/BOŞ ...)
KONUŞMA! ile/ve/||/<>/< DÜŞÜNME!
( YAP! ile/ve/||/<>/< YAP! )
- FAZLA SAFLIK ile/ve/> İHÂNET
( Bazen fazla saflık da ihanetin nedeni/kaynağı olabilir. )
- FAZLA SAMİMİYET ile/ve/||/<> ÇOK SEVGİ ile/ve/||/<> ÇOK İYİLİK
( Saygıyı azaltır. İLE/VE/||/<> Nankörlük getirir ve sevileni uzaklaştırır. İLE/VE/||/<> Suistimal edilir. )
- [ne yazık ki]
(FAZLA) ŞIMARTILAN ÇOCUK ve/||/<>/> KENDİNDEN NEFRET EDEN ÇOCUK
- | FAZLALIK ve GEREKSİZ | ile/değil/yerine CANIMIZ
( Kenara çekilen. VE Ardımızda olan/kalan. İLE/DEĞİL/YERİNE Yanımızda olan, yanında olduğumuz. )
- FEAR vs. PRECAUTION
- FEAR vs./and PROTECTION
- FEDÂKÂR/LIK ile/ve/||/<>/> KAHRAMAN/LIK
- FEHM ile/ve/||/<> AKIL ile/ve/||/<> İLLET ile/ve/||/<> HİKMET
( Kavram. İLE/VE/||/<> Bağlam. İLE/VE/||/<> Neden/içsel. İLE/VE/||/<> Dışsal. )
- FEHM ile/ve FİKİR
( Tekrar vardır. İLE/VE Hareket vardır. )
- FELÂKET ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< SELÂMET
- FELSEFE:
DÜŞÜNME BAĞLAMI ile/ve/<> BİLGİ TÜRÜ
- FELSEFE ÖĞRENMEK değil/yerine FELSEFE YAPMAK
- FELSEFE ÖĞRENMEK ile/yerine/değil FELSEFE YAPMAYI ÖĞRENMEK
- FELSEFE/PSİKOLOJİ ile/ve/||/<> AKADEMİK FELSEFE/PSİKOLOJİ
- FELSEFE:
"ŞAPŞALLIK" ile/ve/değil/||/<>/< ŞAŞIRMAK
( Felsefe, yaşam, durum, konu ve süreçteki [olası] her ayrıntıya, sürekli bir bebek ve çocuk şaşkınlığında[sevimli "şapşallığı" gibi] fakat sorumlulukla, iddiasızca, duygusal değil ölçüyle ve yetişkince bakabilme çabası, özeni, saygısı, emeği ve sürecidir. )
- FELSEFE SİSTEMİ ile FELSEFİ DÜŞÜNCE TARZI
- FELSEFE TARİHİ ile/ve/değil DÜŞÜNCE TARİHİ
- FELSEFE:
UYURGEZER/LİK değil/yerine/>< GELİŞMİŞ BİLİNÇ/LİLİK
- FELSEFE ile/ve ANLAMBİLİM(SEMANTİK)
- FELSEFE ve/||/<> AŞK ve/||/<> SANAT
( "Evet!" diyememektir. VE/||/<> "Hayır!" diyememektir. VE/||/<> Soruyu anımsayamamaktır. )
- FELSEFE ve/||/<> DEVLET
( Aklın/düşüncenin, gelişmişlikteki son seviyesi. VE/||/<> Kurumların/toplumun, gelişmişlikteki son seviyesi. )
- FELSEFE ile/ve DÜŞÜNCE
( Düşünce, düşünce başlar. [yere/aşağı düşünce!] )
( Bir yerini/dizini incitmeyen, düşünmeye başlamaz kolay kolay. )
( Dilin dilbilgisi. İLE/VE/<> Aklın dilbilgisi. )
( Yunan ökesi/dehası. VE Roma ökesi/dehası. )
( Aristoteles. İLE/VE Büyük İskender. )
( Tekillerden, tümeli görmeye çalışmak. İLE/VE Tekilde, tümeli görmek esastır. )
( Felsefe, matematiğin çalışma odasını, röntgen ışığıyla yansıtmaya çalışır. )
( Birleştirmek/birlikte tutmak gerekiyor. )
( Hayranlık. VE Hayret. )
( Zanaat. VE Teknokrasi, işçilik. VE İdeoloji. )
( İdeoloji. İLE/DEĞİL/YERİNE Felsefe. )
( Hayret. VE/<> Hayranlık. VE/<> Aşk. )
( Hikmet, teolojik; illet, metafizik; sebep, fizik nedenleri aramaktır. )
( Hikmet: Nasıl ise onu o biçimde bilmek. )
( Hikmet: Varolanları, nasılsa o biçimde ve tâkatı kadar bilmek. )
( Hikmet: Olgunlaşmayı istemek. )
( Hikmet: Doğada ve zamanda illetlendirmek. )
( Hikmet: Gizil durumda, tüm erdemleri içerir. )
( Hikmet Tanrısı: ENKİ )
( Hikmet: İstikmal el-Nefs. )
( Hikmet: "En Yüksek Hikmet". Onu kazanmış olmaya(onun iktinâ'ına) "'İlm", o ilme meleke kazanmış olmaya "Felsefe". )
( FELSEFE: KAVLÎ HİKMET )
( PHIL0-SOPHOS ile/ve SOPHOS )
( el-Hikmet: ilmun bi-a'yan'il-mevcudât alâ ma hiye fi'nefs'il emr bi-kaderi takat'il-beşeriyye )
( Fikir üretir. İLE/VE Tedbir üretir. )
( Nazarî hikmet. VE Amelî hikmet. )
( ... İLE HİKMET-İ HÂLİDA, CÂVİDÂN-I HIRED, PHILOSOPHIA PERENNIS )
( Genel felsefe eserlerinin adı olarak bu ad kullanılır. İLE/VE İlm-i mantık'ın başka bir adıdır. Pek çok mantık kitabı bu adı taşır. İLE/VE Abdurrahman Hazinî'nin eserinin adıdır. Eser, çekim ve cisimlerin özgül ağırlıklarından bahseder. Modern döneme kadar konuyla ilgili en önemli çalışmadır. İngilizce çevirisi de vardır. )
( Kişinin [ve evrenin] sorularına aklın sınırları içinde kalarak yanıt vermeye çalışmak. VE Anlama ilişkin soruların akıl ile değil kurguyla yapılacağına yönelik yaklaşımı felsefenin soruları içinde kalarak yanıtlamaya çalışmak. )
( GAZALİ ve KANT )
( Kişinin, kendine soru sormaya başlamasıyla devreye girer. )
( PHILOSOPHY vs./and THOUGHT )
- FELSEFE ve/||/<>/> ÖZBİLİNÇ
- FELSEFE ve PSİKOLOJİ
- FELSEFE ve/<> TUTKU
( Kişi, felsefeyi, ancak tutkuyla yaşama katar. )
( PHILOSOPHY and/<> PASSION )
- FELSEFÎ ANLAYIŞ VE BİLİMSEL TUTUM/DURUŞ VE SANATSAL DUYARLILIK ve/< BEREKET
- FELSEFÎ SORU/SORGULAMA ile/ve/= DEĞERLENDİRME
- FENÂLAŞMAK değil/yerine/= KENDİNDEN GEÇMEK
- FERÂMÛŞ[Fars.] ile FERÂMÜŞ[Fars.]
( Unutma, hatırdan çıkma. İLE Ferâmûş'un hafifletilmişi. )
- FESAT ile PARANOYAK
( İçi fesat olanın işi kesat olur. )
- FETAL ALKOL BELİRGESİ/SENDROMU ile/||/<> DOWN BELİRGESİ/SENDROMU
( Gebelik sırasında alkol tüketimi sonucu bebekte gelişimsel bozukluklar. İLE/||/<> Genetik bir kromozom bozukluğu ve zihinsel gerilik. )
- FETİŞ ile TAPMA/TAPINMA, TAPINCAK
( FETISH vs. TO ADORE/WORSHIP )
( ... cum DEVOTIO )
- FEVKALADE SIKINTILI değil FAZLASIYLA SIKINTILI
- FEVRÎ[Ar.] değil/yerine/= PARLAGAN
- FEVT ile/||/<> MEMÂT ile/||/<> MATÛH/E
( Ölüm. İLE/||/<> Ölüm. İLE/||/<> Bunamış, bunak. | Sakat, kötürüm, amelmânde. )
- FICTION vs. APPREHENSION
- FİİL ile/ve DAVRANIŞ ile/ve EYLEM
( İş üretir. Durumu değiştirmektir. İLE/VE Psişik durumların dışavurumu. İLE/VE Bilinçli, amaçlı etkinlik. )
- BİLGİ:
FİİLÎ ve İNFİALÎ[YENİLENEN, TECEDDÜD EDEN]
( Bilinenden önce meydana gelen varolan bilgidir. VE Bilinenden sonra meydana gelen bilgidir. )
( Bilgi, bilinenden öncedir. VE Bilgi, bilinenden sonradır. )
( Bilgi, bilineni yaratıyor. VE ... )
- FİKİR YÜRÜTMEK ile/ve ÇERÇEVE OLUŞTURMAK
- FİKİR değil/yerine/= DÜŞÜNCE
- FİKİR ile TEZÂHÜR
( IDEA vs. TO APPEAR )
- FİKİR ile/ve/yerine VİCDAN
( IDEA vs./and CONSCIENCE
CONSCIENCE instead of IDEA )
- FİKİR ile/ve ZİKİR
( Felsefe. İLE Tasavvuf. )
- FİKİR ve/> ZİKİR ve/> ŞÜKÜR
- FÎKRÎ ile LAFZÎ(MANTIK/NUTK(Düşünme-Konuşma)'da)
( Lafzî nutk, insan gövdesinin bir örgeni olan dilden kaynaklanarak, gövdenin öteki bir örgeni olan kulağa ulaşan ses ve yazaçlardan(hecelerden) oluşur; dolayısıyla cisim ve duyularla ilgilidir. Bu yüzden kelâmın ne olduğu, nasıl oluştuğu, anlamı nasıl gösterdiği(delâlet) vb. konuların mantık çerçevesinde incelenmesine Dil Mantığı(İlmu'l-Mantıki'l-luğavî) adı verilir. İLE Fikrî nutk ise, insan zihninin(nefs) var olanların anlamını özleri itibariyle tasavvurundan başka bir şey olmayıp ruh ve akılla ilgilidir. Bu bağlamda zihnin varlıkların anlamlarını özleri itibariyle idrâki, ilham ve vahyin keyfiyeti gibi konuların mantık çerçevesinde ele alınıp incelenmesine de Felsefî Mantık (İlmu'l-Mantıki'l-felsefî) denilir. )
- FİKS[İng. < FIX] değil/yerine/= DURAĞAN/DEĞİŞMEZ, SABİT
- FİL ile ZÜCCACİYE DÜKKANI
- FİLOZOF:
ANLAŞABİLEN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< UZLAŞABİLEN
- FİRÂK <>/> VİSÂL
ve/||/<>
BELÂ <>/> ÂHİR
ve/||/<>
CEFÂ <>/> VEFÂ
ve/||/<>
GAM <>/> PÂYÂN
- FIRSAT ile/ve/||/<> BAHANE
- FIRSATÇI/ÇIKARCI ile/değil KÂMİL
- [ne yazık ki]
!FIRSATÇILAR ile/ve !KONFORCULAR
- FIRTINA[İt. < FORTUNALE] ile AYANDON[Yun.]
( Rüzgâr çizelgesinde hızı 34-40 deniz mili olan ve kuvveti 8 ile gösterilen, yağmur ve kasırga getiren çok güçlü rüzgâr. | Bu rüzgârın denizde ya da kum çöllerinde yarattığı dalgalanma. | Güç atlatılan kötü durum. | Karşıt düşünce ya da durumların yarattığı karışıklık, sıkıntı. İLE 28 Ocak'ta başlayan bir fırtına. )
- FISILTI ile KONUŞMA ile TRAFİK ile AĞRI DUYUSU
( 1 - 40 dB İLE 40 - 80 dB İLE 80 - 120 dB İLE 120 dB üstü )
( MUHÂCEZE: Fısıldamak. )
- FISILTI ile KONUŞMA ile TRAFİK ile AĞRI DUYUSU:
1 - 40 dB İLE 40 - 80 dB İLE 80 - 120 dB İLE 120 dB üstü.
- FİTNE ile/değil/yerine/>< FİTRE
- FİTNE ile/ve/=/||/<> ZAAF
- FİYAT/I ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DEĞER/İ
( Nesnelere verilen. İLE/VE İnsana/kişiye verilen. )
( [... olmayana]
"Çöp" denilir. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< "Çıkarken kapıyı kapat" denilir. )
( Her şeyin olur. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Bazı şeylerin ve kişilerin olur. )
( ... ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SEMEN )
( [not] PRICE vs./and/but/||/<>/< VALUE
VALUE instead of PRICE )
- FİZİK - > ANLAM <- METAFİZİK
( PHYSICS -> MEANING <- METAPHYSICS )
- BÖLÜNME:
FİZİKSEL ile/ve/||/<> ZİHİNSEL
- GÜÇ (FİZİKSEL) ile/ve/değil/yerine/||/<>/< AKIL
- FİZİKSEL) NEDENSELLİK ile/ve/değil/||/<>/>/< ZİHİNSEL NEDENSELLİK
- YAKINLIK:
FİZİKSEL ile/ve/||/<> UYGULAYIMSAL ile/ve/||/<> DUYGUSAL ile/ve/||/<> EŞEYSEL
- FİZYOLOJİ ile/ve/||/<> NÖROFİZYOLOJİ
( bkz. Jean Martin Charcot )
- FİZYOLOJİK GEREKSİNİMLER ile/ve/<> PSİKOLOJİK GEREKSİNİMLER
( Yerleşim dışında. İLE/VE/<> Yerleşim merkezlerinde. )
( PHYSIOLOGICAL NEEDS vs./and/<> PSYCHOLOGICAL NEEDS )
- FLASİDİTE/FLACCIDITY[İng.] değil/yerine/= GEVŞEKLİK
- fMRI ile/ve/||/<> PET
- FOBİ ile -FOBİ
( Ürkü. İLE ... ürküsü. )
- FOBİ ile/değil/yerine/>< HOBİ
- FOBİ/PHOBIA[İng.] değil/yerine/= KORKU
- FOKUS[İng. < FOCUS]/LANMA değil/yerine/= ODAK/LANMA
- FOREBODE vs. FORECAST vs. FORESEE vs. FORESHADOW W FORETELL vs. PREDICT
- FOREWORD vs. PREFACE
- FORGET vs. LEAVE
- FRAJİL[İng./Fr. FRAGILE] değil/yerine/= KIRILGAN
- FRANZ ANTON MESMER ve/||/<> JOSEF BREUER ve/||/<> PHILIP PINEL ve/||/<> JEAN MARTIN CHARCOT
- FREEDOM OF PRESS vs./and FREEDOM OF JOURNALIST
- FREUD ile/ve/||/<> İZZETTİN ŞADAN
- FREUD ile/ve NIETSZCHE ile/ve MARX
( Bilinçdışı. İLE/VE İçgüdü. İLE/VE Yabancılaşma. )
- FÜG/FUGUE[İng.] değil/yerine/= ZİHINSEL KAÇIŞ
- FURNITURE vs. PROPERTY
- FÜTURSUZCA ile/ve/||/<> HUNHARCA
- GAZAP/GADAB[Ar.] değil/yerine/= ÖFKE, HİDDET, KIZGINLIK
- GADAP/GADAB ile/ve/||/<> GİRDAP/GİRDAB
- GADDAR ile CANİ
- GADİR["ga" uzun okunur] ile GADÎR[Ar. çoğ. GUDERÂ', GUDÜRÂN]
( Gadreden, ihanet eden, fenalık eden. İLE Sel ile oluşan birikinti su, durgun su, göl. | Küçük ırmak. )
- GAF ile "POT KIRMAK"
- GÂFİL ile/değil/yerine/>< AGÂH
- GAFLET ile/ve KİBİR
- GALEYANA GE(TİRİ)LMEK ile/ve/||/<> OYUNA GE(TİRİ)LMEK
- GAM-KEDER (İÇİNDE)
- GAM[Ar.] ile GAM[Yun.] ile KÂM[Ar.]
( Tasa, kaygı, üzüntü. İLE Notaların baştan sona [kalından inceye] ve/ya da sondan başa [inceden kalına], tek solukta okunması. [ DO-RE-Mİ-FA-SOL-LA-Sİ--D0--Sİ-LA-SOL-FA-Mİ-RE-DO ] İLE Ağzın üstü, damak. | Meram, arzu, emel, istek. | Lezzet, zevk. )
- GAM ile/değil/yerine KAYGI
( Uyku getirir. İLE Uyutmaz. )
( Kalbe zarar verenler. )
- GAMGÎN değil/yerine/= GAMLANAN
- GAMSIZ/LIK ile/ve/değil/||/<> "GEMSİZ/LİK"
- GARANTİCİ/LİK ile/ve/değil/||/< KORKAK/LIK
( Doğru yolu görüp de gitmemek, korkaklıktır. )
- GARAZ değil GAREZ
- GARAZ değil/yerine/= HEDEF, GAYE, MEYİL, İSTEK
- GARİP ile/ve/||/<> ESİR ile/ve/||/<> ÂŞIK
( Kolay kolay sağaltılamayacak olanlar... )
- GARİPÇE ile/değil/yerine GEREKÇE
- GARİPSEMEK ile YADIRGAMAK
( TO FIND STRANGE vs. TO REGARD AS A STRANGER )
- GAYRET ile GERİLİM
- GAZ VERMEK" ile/değil/yerine/||/<>/>< "GAZ ALMAK"
- GAZAP ile GADAP
( Gadap kibirden beslenir, kibirin kökü şirktir. )
( İkisi de aynıdır. Z'nin D olarak okunmasından dolayı fark varmış gibi algılanır. )
(1996'dan beri)