Bugün[19 Kasım 2025]
itibarı ile 2.873 başlık/FaRk ile birlikte,
2.873 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.


Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...

(10/13)


- OTORİTE SANSÜRÜ ile/değil/yerine/< OTO SANSÜR


- OVADA ve/ya da YAYLADA
ile/ve/değil/yerine/||/<>/<
DAĞDA/YOLDA


- ÖYLE ANLAŞILDI ile/değil/||/<>/< ANLAŞILAN OYDU Kİ ...


- OYNAMAK ile/ve/değil/||/<>/< KURCALAMAK


- OYUN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< YANILSAMA


- ÖZ ve/=/||/<>/>/< GÖZ ve/=/||/<>/>/< SÖZ

( Özü ağlamayanın, gözü ağlamaz. )

( Benzi sarı, gözleri yaş; hali bilen, dertli kar(ın)daş/arkadaş. )


- OZ ile/ve/||/<>/< ONS

(

OZ ve ONS

Köken, Tarihsel Gelişim ve Modern Kullanım

Etimolojik Köken ve Dilsel Evrim

ONS (Ounce) Sözcüğünün Yolculuğu:

UNCIA (Latince) > UNCE (Eski Fransızca) > OUNCE (Orta İngilizce) > OUNCE (Modern İngilizce)

OZ Kısaltmasının Kökeni:

UNCIA (Latince) > ONZA (İtalyanca) > OZ (Kısaltma)

Dil/Dönem Terim Anlamı Tarihsel Bağlam
Klasik Latince uncia "On ikide bir" (1/12) Roma pound'u (libra) 12 uncia'ya bölünürdü
Orta Çağ Latincesi untia/onza Ağırlık birimi Ticaret dilinde standardizasyon
Eski Fransızca (12. yy) unce 1/12 pound Norman İstilası ile İngiltere'ye geçiş
İtalyanca (13. yy) onza/oncia Ağırlık ve oylum birimi Venedik ve Ceneviz ticaret ağları
Orta İngilizce (14. yy) ounce/unce Ağırlık birimi Ticaret ve zanaat gildelerinde kullanım
Modern Kullanım ounce (oz) 28.35 gram (avoirdupois) Uluslararası ticaret standardı

Neden "OZ" Kısaltması Kullanılır?

Neden Açıklama Örnek/Ayrıntı
Ticari Köken İtalyan ticaret cumhuriyetlerinin etkisi 13 - 15. yy Venedik, Cenova, Floransa ticaret ağları "onza" terimini yaydı
Karışıklık Önleme "on" kısaltması sayı ile karışabilirdi "10 on" yazımı → "10" mu "10 ons" mu belirsizliği
Standardizasyon Uluslararası kabul görmüş kısaltma ISO standartlarında "oz" kabul edilmiştir
Çoğul Kullanım Tekil ve çoğul için aynı biçim 1 oz, 16 oz (ozs ya da ozes denmez)

Farklı Ons Düzenleri ve Kullanım Alanları

Düzen Simge Gram Mililitre Pound İlişkisi Kullanım Alanı
Avoirdupois Ons oz / oz av 28.349523125 g - 1 lb = 16 oz Genel ağırlık (ABD/İngiltere)
Troy Ons oz t / ozt 31.1034768 g - 1 lb t = 12 oz t Altın, gümüş, platin fiyatlaması
Sıvı Ons (ABD) fl oz (US) - 29.5735295625 ml 1 US gal = 128 fl oz ABD sıvı ölçümleri
Sıvı Ons (İmparatorluk) fl oz (Imp) - 28.4130625 ml 1 Imp gal = 160 fl oz İngiltere sıvı ölçümleri
Apothecary Ons ℥ / oz ap 31.1034768 g 1 lb ap = 12 ℥ Tarihi eczacılık (artık kullanılmıyor)
Maria Theresa Ons oz MT 28.0668 g - - Etiyopya, Eritre (tarihi)

Değerli Metal Ticaretinde Troy Ons

Metal Piyasa Simgesi Standart Bar Ağırlığı Fiyatlama Saflık Standardı
Altın XAU/USD 400 oz t (12.4 kg) $/oz t 999.9 (24 karat)
Gümüş XAG/USD 1000 oz t (31.1 kg) $/oz t 999.0
Platin XPT/USD 50 oz t (1.55 kg) $/oz t 999.5
Paladyum XPD/USD 100 oz t (3.11 kg) $/oz t 999.5

Uygulama Dönüşüm Tablosu

1 oz (avoirdupois)
28.35 g
Genel kullanım
1 oz t (troy)
31.10 g
Değerli metaller
1 pound
16 oz
453.59 gram
1 kilogram
35.274 oz
2.2046 pound

Dünya Genelinde Kullanım

Ülke/Bölge Resmi Düzen Ons Kullanımı Özel Durumlar
ABD Imperial/US Customary Yaygın kullanım Gıda etiketlerinde hem oz, hem de gram
İngiltere Metrik (resmi) Halk arasında hâlâ kullanımda Bira imperial pint (20 fl oz) ile satılır
Kanada Metrik ABD ürünlerinde Çift etiketleme zorunlu
Avrupa Birliği Metrik Sadece değerli metaller Troy ons altın ticaretinde
Türkiye Metrik Altın piyasasında "Ons altın" tabiri yaygın
Çin Metrik Uluslararası ticarette Geleneksel "liang" (两) hâlâ kullanımda

Tarihsel Gelişim Kronolojisi

MÖ 753 - Roma'nın kuruluşu: Libra (pound) ve uncia sistemi başlar
MS 800 - Charlemagne pound standardı: 1 pound = 240 denarius
1266 - İngiltere'de Tower pound: 12 Tower ons = 1 Tower pound
1303 - Avoirdupois sistemi Fransa'dan İngiltere'ye gelir
1527 - Troy ons İngiltere'de resmi değerli metal standardı olur
1824 - Imperial sistem standardizasyonu
1959 - Uluslararası pound anlaşması: 1 lb = 453.59237 g
1975 - Metrik sistem yaygınlaşması, ons kullanımı azalır
Günümüz - Ons hâlâ ABD, değerli metal ve havacılık alanında etkin

Hassas Matematiksel Dönüşümler

Temel Dönüşüm Formülleri:

Avoirdupois: 1 oz = 28.349523125 gram (tam değer)

Troy: 1 oz t = 31.1034768 gram (tam değer)

Troy/Avoirdupois oranı: 1 oz t = 1.09714286 oz av

1 pound (av) = 16 oz = 453.59237 gram

1 pound (troy) = 12 oz t = 373.2417216 gram

1 kilogram = 35.27396195 oz (avoirdupois)

1 kilogram = 32.15074657 oz t (troy)

Mutfak ve Gıda Alanında Kullanım

Ürün Sınıfı Tipik Ölçüler (oz) Metrik Karşılık Örnek Ürünler
İçecekler (Kutu) 12 fl oz 355 ml Meyve suyu
Bebek Maması 4 oz, 8 oz, 32 oz 113 g, 227 g, 907 g Hazır mama, biberon ölçüleri

Önemli Veri ve İpuçları:

  • Altın Alımında: Daima troy ons (31.1 gram) kullanılır, avoirdupois ons (28.35 gram) değil!
  • İlaç Dozajında: Modern tıpta gram/miligram kullanılır, eski apothecary ons artık kullanılmaz.
  • Havacılıkta: Yakıt ağırlığı hâlâ pound/ons ile ölçülür (özellikle ABD yapımı uçaklarda).
  • E-ticaret: Uluslararası kargo ağırlıkları genelde iki düzende de belirtilir.
  • Spor Ekipmanları: Boks eldivenleri, bowling topları hâlâ oz ile ölçülür (10 oz, 12 oz, 16 oz eldiven gibi).
  • Parfüm Endüstrisi: Sıvı ons (fl oz) yaygın kullanımdadır (1.7 fl oz, 3.4 fl oz şişeler).

Bilimsel ve Teknik Alanlarda Kullanım

Alan Kullanım Biçimi Standart Bilgi
Kimya Nadiren SI (gram/mol) Sadece eski Amerikan literatüründe
Farmasötik Tarihi referans Metrik FDA etiketlerinde gram zorunlu
Havacılık Yaygın Pound/Ons Fuel weight, payload calculations
Metalurji Değerli metaller Troy ons LBMA, COMEX standartları
Gıda Bilimi ABD/İngiltere Çift düzen Beslenme etiketlerinde ikisi de
)


- ÖZ ile/ve/||/<>/>/< TÖZ

( Özgürlük. İLE/VE/||/<>/>/< Zorunluluk. )

( Mâhiyet. İLE/VE/||/<>/>/< Cevher. )

( Güneş nasıl karanlığı bilmezse, Öz de Öz Olmayan'ı bilmez. )

( Mutluluk, özünüzden (gerçek varlığınızdan) gelir ve ancak onda bulunabilir. )

( Benlik sevgisinin yerine Öz'ün sevgisini koyun, o zaman manzara değişir. )

( Var olan herşeyin özü ve cevherisiniz. )

( Töz, kendinde olan ve kavranandır. )

( Töz, bir çokluk olamaz. )

( ÖZ: CEVHER[filozoflarda] | MÂHİYET[mantıkçılarda] | ZÂT[kelâmcılarda] | LÜBB[sufilerde] | EGO/SELF/NOMEN[psikolojide] )

( As the sun knows not darkness, so does the self know not the non-self.
Happiness comes from the self and can be found in the self only.
Replace self-love by love of the Self and the picture changes.
Understand that you are both, the essence and the substance of all there is. )

( Tözün gerçekleşmesi. )

( ESSENCE vs./and/||/<>/>/< SUBSTANCE )

( SUBSTRATUM cum/et/||/<>/>/< SUBSTANTIA )

( OUSIA ile/ve/||/<>/>/< ... )

( XING ile/ve/||/<>/>/< ... )


- ÖZDEŞLEŞTİRMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< EŞLEŞTİRMEK


- ÖZEL EĞİTİM ile/ve/+/||/<>/>/< KENDİNİ GELİŞTİRMEK


- ÖZEL ile/ve/değil/||/<>/< DUYARLI/LIK


- ÖZE-LİKLE değil/< ÖZELLİKLE

( Vurgu ve harfi tam/doğru seslendirerek! [Dudak ve bilgi tembelliği yapmadan!] [Harfleri biraraya getirerek değil kulak dolgunluğuyla, doğrusu nasıl söyleniyorsa o biçimde söyleyerek!] )


- ÖZELLİK:
AYRIŞTIRAN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BİRLEŞTİREN


- ÖZELLİK ile/ve/değil/||/<>/< OLANAK


- ÖZEN ve/||/<>/>/< ŞİDDETSİZLİK


- ÖZEN ile/ve/||/<>/>/< TUTARLILIK


- ÖZGÜN/LÜK ile/ve/||/<>/< ÖZGÜR/LÜK

( Başkalarının özgünlüğünü kabul etmeyenin kendi de özgün ve özgür değildir, olamaz. )

( Özgürlük, özgün olmak içindir. )

( Amaç. İLE/VE/||/<>/< Araç. )

( Son. İLE/VE/||/<>/< Başlangıç. )

( ORIGINAL/AUTHENTIC vs./and/||/<>/< FREE/NESS )


- ÖZGÜRLEŞME ile/ve/||/<>/< YALNIZLAŞMA


- ÖZGÜRLÜĞÜNÜN" ELİNDEN ALINMASI ile/ve/değil/||/<>/< DAYATMALARIN (ÇOK) OLMASI


- ÖZGÜRLÜK:
BAĞIMSIZ OLMAK ile/ve/değil/< ÖZGÜRCE YARATABİLMEK

( Özgürlük bilinci, var oluşu ya da yaşamı duyumsama, özünü, hem özdek, hem de tin olarak algılamadır. )

( Özgürlüğün en yüksek tadı, onun tümüyle yitiminin sınırındadır. )


- ÖZGÜRLÜK ve EŞİTLİK ve KARDEŞLİK
ile/ve/değil/yerine/tersine/önce/||/<>/&gt;&lt;/<
KARDEŞLİK > EŞİTLİK > ÖZGÜRLÜK


- ÖZGÜRLÜK ve/||/<>/< BİRİCİKLİK


- ÖZGÜRLÜK ile/ve/hem de/||/<>/< DÜZEN


- ÖZGÜRLÜK ile/ve/||/<>/< GÜVENLİK

( FREEDOM vs./and SECURITY )


- ÖZGÜRLÜK ile/ve/||/<>/< HAK

( Özgürlük, hak ile sınırlanır. | Hak ile sınırlanabilmek. İLE/VE/||/<>/< ... )

( Haklılığı/karşılığı olmayan tüm düşünce tutumları dışarıda bırakmak. İLE/VE/||/<>/< ... )

( Özgürlük, salt amaç olamaz. )

( FREEDOM vs./and RIGHT )


- ÖZGÜRLÜK ve/||/<>/>/< ÖZELEŞTİRİ


- ÖZGÜR/LÜK ile/ve/değil/||/<>/< ÖZERK/LİK


- ÖZGÜR/LÜK ve/||/<>/< USTA/LIK


- ÖZLEM ve/<>/< AYRILIK


- ÖZNEL ÖZGÜRLÜK ve/||/<>/< NESNEL DÜZEN

( Nesnel düzen olmadan, öznel özgürlük, yalnızca bir kapristir, anarşidir, karmaşadır. Öznel özgürlük, devlet olmadan gerçekleştirilemez. )


- ÖZNEL ile/ve/değil/||/<>/< ÖZGÜN


- ÖZÜ" "GEREĞİ" ile/ve/değil/||/<>/< YAPISI GEREĞİ


- PAK EDELİM! ve/||/<>/< HAK EDELİM!

( Bulunduğumuz/vardığımız yeri. VE/||/<>/< Yediğimiz lokmayı. )


- PAMUK:
NESNE ile/ve/değil/||/<>/< BİTKİ


- PANAMA KANALI:
ATLANTİK GEÇİDİ ve/||/<>/>/< GATUN GÖLÜ ve/||/<>/>/< GAILLARD GEÇİDİ


- PANDOMİMA[İt. < Yun.] ile/ve/< PANTOMİM[Fr. < Yun.]

( Tanzimat ve Meşrutiyet dönemlerindeki tiyatroların çoğunda izlenen oyunlar arasına sıkıştırılan sözsüz oyun. | Pantomim. İLE/VE/< Düşünce ve duyguları müzik ya da türlü eşyalar eşliğinde kimi kez dansla, kimi kez de gövde ve yüz devinimleriyle yansıtmayı amaçlayan oyun, sözsüz oyun. )


- PANİK ATAK ile/ve/değil/||/<>/< KAYGI


- PAPAZ ile/ve/<>/< DİYAKOZ[Yun.]

( ... İLE/VE/<>/< Papazın yardımcısı. )


- PARA ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< VERİ > BİLGİ

( Bilgi peşinde koşmak, altın peşinde koşmaktan daha iyidir.
[Ar. Talebu'l-ilm hayrun min taleb'z-zeheb] )

( [not] MONEY vs./and/but/||/<>/>/< KNOWLEDGE
KNOWLEDGE instead of MONEY )


- PARA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ZAMAN

( Parayı, paranın satın alabileceği şeyler için tüketmek. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Para ile satın alınamayacak şeyler için tüketmek. )


- PARANIN "ÖNEMİ" değil/yerine/< İNSANLIK


- PARASEMPATİK ile/ve/||/<>/< SEMPATİK SİNİR SİSTEMİ

( )

( ALÂKAVÎ )


- PARÇA ile/ve/değil/||/<>/< BAĞLAM


- PARÇA ile/ve/değil/||/<>/< BİLEŞEN


- PARÇA ve/||/<>/>/< TAMAMLAYICI/LIK


- PARMAK/AYAK İZİ < DİL İZİ < RETİNA < DNA


- PASAKLILIK ile/ve/değil/||/<>/< KENDİNE GÖRELİK


- PAY (AL[DIR]MAK) ile/ve/değil/||/<>/< İLİŞKİ/LEN[DİR]MEK


- PAY ile/ve/değil/yerine/||/<>/< HAK


- PAYE[Fars.] ile/ve/değil/||/<>/< PAY/ÜLEŞ/HAK/HİSSE/SEHİM

( Aşama, rütbe. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Birden fazla kişi arasında bölüşülmüş bir bütünden, bu kişilerin her birine düşen bölüm. | Eşit bölüm. | Ticari bir işlemde zarar tehlikesine karşı ayrılan para, marj. | Bayağı kesirlerden birinin eşit parçalardan kaç tane aldığını gösteren sayı. | Katkı. )


- [ne yazık ki]
PAYLAŞIMSIZ/LIK ile/değil/< "DOYUMSUZ/LUK"


- PBH ile/ve/ne yazık ki/||/<>/< PBH

( Polikistik Böbrek Hastalığı. İLE/VE/NE YAZIK Kİ/||/<>/< Pek Bilinmeyen Hastalık. )


- PEK KONUŞMAMAK ile/değil/yerine/>/< (DAHA) AZ KONUŞMAK


- PERDENİN KALKMASI ve/< HAKK'I ZİKRETMEK


- PES Ü DÎVÂR[Fars.] ile/ve/değil/||/<>/< PES Ü PERDE[Fars.]

( Duvarın arkası. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Perdenin arkası. )


- PİÇ" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< YETİM/ÖKSÜZ


- | PİRİNÇ EKMEK ile AĞAÇ DİKMEK |
ile/ve/değil/||/<>/<
ÇOCUK YETİŞTİRMEK

( [öngörümüz/"beklentimiz"] Bir yıllıksa. İLE On yıllıksa. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Yüz yıllık olursa. )


- PIRLANTA[İt. BİRİYYAN < Fr. BRILLANT: Parlayıcı.] ile/ve/< ELMAS

( Birçok façetası olacak biçimde yontulmuş, foyasız, işlenmiş elmas. | Üzerinde pırlanta olan. İLE/VE/< Saf karbondan meydana gelir. Yerin 160 - 480 km. altında oluşur. [Tüm elmaslar yerin altında yüksek ısı ve basınç altında oluşur ve yer yüzeyine volkanik patlamalar sonucu gelir.] )

( Kaşıkçı Elmas'ı 86 Kırat'tır ve etrafında 49 küçük elmas bulunur. )

( Hollanda'da Elmas Müzesi'ni ziyaret edebilirsiniz. )

( Kudüs, elmasın merkezidir. )

( ... İLE/VE/< Işık elmasın içinden saniyede ancak 130.000 km. hızla geçer. )

( Kavram. İLE/VE/< Töz. )

( Çok çalışmak. İLE/VE/< Çalışmak. )

( BRILLIANT vs./and/< DIAMOND )


- PİSUVAR[Fr. PISSOIR] ile/ve/||/<>/< BİSİKLET ile/ve/||/<>/< MERDİVENDEN İNEN KADIN

( 1917 ile/ve/||/<>/< 1913 ile/ve/||/<>/< 1912 )

( ile/ve/||/<>/< ile/ve/||/<>/< )


- PİYES[Fr. < PIÈCE] ile/değil/< SKEÇ["SİKEÇ" değil SIKEÇ][İng. SKETCH < Yun.]

( Oyunca. İLE/DEĞİL Daha çok radyodan yayınlanmak üzere hazırlanmış kısa oyun. )


- PLATON ve/<>/< ARISTOKRES


- PLATON ve/<>/< PINDAROS


- PLUTONYUM[Fr.] ve/<>/< NEPTUNYUM

( Atom numarası 94 olan, neptunyumdan elde edilen, radyoaktif bir öğe. [Simgesi: Pu] VE/<>/< ... )


- POLİTİKA ile/ve/||/<>/>/< JEOPOLİTİKA ile/ve/||/<>/>/< EKONOMİ

( ... İLE/VE/||/<>/>/< Coğrafya, ekonomi, nüfus vb.nin devletin ve yönetimi üzerindeki ülkeler arasındaki koşulları, değişkenleri ve etkisi. İLE/VE/||/<>/>/< ... )

( POLITICS vs./and/||/<>/>/< GEOPOLITICS vs./and/||/<>/>/< ECONOMICS )


- POLYANNA'CI/LIK ile/değil/yerine/<>/< İYİMSER/LİK


- PRAG < PRAHA[:
Eşik][Çek dili]

( "Altın Şehir", "Yüz Kuleli Kent", "Şehirlerin Anası", "Kuzeyin Roma'sı" adlarıyla da anılır. )


- PRİZ[Fr. < PRISE] ile/ve/||/<>/< FİŞ[Fr. < FICHE]

( Elektrik akımı almak için fişin sokulduğu yuva. İLE/VE/||/<>/< Prizden akım almaya yarayan araç. | Bir yapıtın hazırlanmasında kolaylık sağlamak ya da bir işe kılavuzluk etmek için yazılıp sınıflandırılan küçük kâğıt yapraklardan her biri. | Bir işi yaptırmak ya da gereken kaydın alındığını belirtmek için bir koçandan koparılmış kâğıtlardan her biri, makbuz. )

( )


- PSİKANALİZİN BÜYÜK ADLARI:
GÖZLEMCİ ile/ve/değil/<>/< KURGUCU


- PSİKOPAT ile/ve/değil/< CAHİL


- PÜR TEMKÎN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< EHL-İ TEMKÎN

( Çok ağırbaşlı. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Ağırbaşlı. | Televvünden kurtulup huzur ve sükûna mazhar olmuş kişi. | Kendini sadece Tanrı yoluna adamış kişi. )


- PUT ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KUT

( [not] IDOL vs./and/but/||/<>/< BLESSING/FORTUNE
BLESSING/FORTUNE instead of IDOL )


- RAB ile/ve/<>/< RÂBITA


- RAHATLAMA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ARINMA


- RAHATLIK" ile/ve/değil/yerine/||/<>/&gt;&lt;/< BİLEN KİŞİNİN RAHATLIĞI


- RAHAT/LIK(") ile/ve/değil/||/<>/&gt;&lt;/< (")EMİN/LİK(")/KENDİNDEN EMİN


- [ne yazık ki]
!"RAHAT"/LIK ve/||/<>/>/< !KAYITSIZ/LIK


- RAHVÂN[Fars.] ile/=/< REHVÂR[Fars.]


- RAKAM/NUMARA ÖNEKLERİ -</><

( Yotta(Y) = 1,000,000,000,000,000,000,000,000

Zetta(Z) = 1,000,000,000,000,000,000,000

Exa(E) = 1,000,000,000,000,000,000

Peta(P) = 1,000,000,000,000,000

Tera(T) = 1,000,000,000,000

Giga(G) = 1,000,000,000

Mega(M) = 1,000,000

Kilo(k) = 1,000

Hecto(h) = 100

Deca(da) = 10

Unit = 1

Deci(d) = 0.1

Centi(c) = 0.01

Milli(m) = 0.001

Micro(µ) = 0.000 001

Nano(n) = 0.000 000 001

Pico(p) = 0.000 000 000 001

Femto(f) = 0.000 000 000 000 001

Atto(a) = 0.000 000 000 000 000 001

Zepto(z) = 0.000 000 000 000 000 000 001

Yocto(y) = 0.000 000 000 000 000 000 000 001

)


- RAKİP ile/ve/< KURBAN

( (gerektiğinde) Rakip olabilmek/olmak için kurban da olabilmelisindir. )


- RANDEVU ile/ve/değil/||/<>/< REZERVASYON


- RASTGELELİK ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< OLASILIKLILIK


- RASTLANTI/SALLIK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BAĞLANTI/SALLIK


- REDDETMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DIŞARIDA BIRAKMAK


- REDDİYE ile/ve/değil/||/<>/< GÖNDERME


- RENK/LER ile/ve/değil/< RENK/LER ile/ve/değil/< TON/LARI

( MAVİ: İffeti ve ilmi simgeler. )

( [not] COLO(U)RS vs./and COLO(U)RS vs./and/but/< TONES )


- RESİM ve/||/<>/< BİLİM

( "Resim bir bilimdir ve tüm bilimler, matematiğe dayanır. İnsanın ortaya koyduğu hiçbir şey, matema­tikte yerini bulmaksızın bilim olamaz." )


- RİCA[Ar. < REC'] ile/ve/< RİCA[Ar. < RECÂ']

( Geri döndürme. İLE/VE Ümit, umma. | Yalvarma. | İstek, dilek.] )


- RİK'AT[< RÜK'AT]:
REK'AT -<


- RİNOPLASTİ ile/değil/yerine/||/<>/< SEPTOPLASTİ

( Estetik bir görünüm kazanmak için yapılan burun ameliyatı. İLE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Burun yapısında oluşan yapısal bozukluklardan dolayı oluşan sorunları ortadan kaldırmak için yapılan ameliyat. )


- RIZÂ ve/< İKNÂ


- RNA ile/ve/||/<>/< DNA ile/ve/||/<>/< aDNA[antikDNA] ile/ve/||/<>/< sDNA[sedaDNA/sedimenterDNA]

( Ribonükleik Asit İLE/VE/||/<>/< Deoksiribonükleik Asit İLE/VE/||/<>/< Antik Deoksiribonükleik Asit )

( )

( )

( DNA üretemez. İLE/VE/||/<>/< RNA üretebilir. )

( )

( Protein sentezinde görev alan molekül. İLE/VE/||/<>/< Genetik veriyi taşıyan molekül. )

(

)


- ROL ALMAK/ALAN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< GÖREV ALMAK/ALAN


- RUH:
"BİLİNEMEYEN" ile/ve/değil/||/<>/< GÖRÜNEMEYEN


- RUHSALLIK ve/< HALVET


- SAADET ile/ve/||/<>/< BEREKET


- SABİT ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SADIK


- SÂCİD[< SECDE]:
SECDE EDEN, ALNINI YERE KOYAN -<


- SAÇMAK ile/ve/değil/||/<>/< SAVURMAK


- SAÇMALAMAK ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/< SAYGISIZLAŞMAK


- SADAKA DAĞITMAK ile/ve/||/değil/yerine/< HAKSIZLIKLARI ORTADAN KALDIRMAK


- SADAKAYI:
SAKAT DİLENCİYE VERMEK ile/ve/değil/||/<>/< YOKSUL FİLOZOFA VER(E)MEMEK

( Bir gün, kötürüm ya da kör olmaktan korktuklarından, "gözünden/gördüklerinden akıllı" olmalarından dolayı. İLE Gün gelip de, felsefenin içinde olacaklarını düşünememekten dolayı. )


- SAF ile/ve/< SADE[Fars. < SÂZEC]

( Bir maddenin, kavramın ve/ya da ...'nın kendi özünden/doğasından uzaklaşmadığı kadar ve dışarıdan etkilenmediği derecede bulunduğu hal. İLE/VE Bir maddenin ve/ya da kavramın etkilendiği dış faktörlerin olabildiğince alt seviyede/kıvamda tutulup, fazlalılığa/aşırılığa/lükse gitmeme/kaçmama hali. )

( Sadelikten şaşmamak doğrudur. )

( Saflaşın, dikkatli ve uyanık olun, hazır bulunun. )

( Be pure, be alert, keep ready. )

( PURE vs./and SIMPLE )


- SAFAHAT[< SAFHA]:
EVRELER, SAFHALAR -<


- SAFLAŞMA ile/ve/< ARINMA

( Durum. İLE/VE/< Yöntem. )

( Saflaşın, dikkatli ve uyanık olun, hazır bulunun. )


- SAĞALTIM ile/ve/değil/||/<>/< DAYANIŞMA


- SAĞDAN, SOLA DOĞRU ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< SAĞDAN, KALBE DOĞRU


- SAĞLAM ZİHİN ve/||/<>/>/< SAĞLAM GÖVDE

( Sağlam anlık[zihin], sağlam gövdede bulunur. VE/||/<>/>/< Sağlam gövde, sağlam anlıkta[zihinde] bulunur. )


- SAĞLIK:
"HİZMET" ile/ve/değil/||/<>/< HAK


- SAĞLIK ve/||/<>/< SÜREKLİLİK


- ŞAH değil/yerine/&gt;&lt;/< AH

( Mazlumun "AH"ı; indirir, "ŞAH"ı. )


- SAHAF < SAHHAF


- SAHAFLAR ÇARŞISI < FESÇİLER ÇARŞISI


- SAHİCİ ile/ve/||/<>/< SAHİH[Ar. < SIHHAT]

( Sahte olmayan, gerçek, yapma karşıtı. İLE/VE/||/<>/< Sağlıklı olmak, gerçek olmak. )


- SAHİP OLMAK ile AİT OLMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BİRLİKTE VE BÜTÜN OLMAK


- SAHİP OLMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< LÂYIK OLMAK


- SAHİP OLMAK ile/ve/fakat/||/<>/< SAHİP OLDUĞUMUZLA VE/YA DA SAHİP OLMAKLA PERDELENMEMEK


- SAHİP OLMAK ile/ve/değil/||/<>/< SATIN ALMAK


- SAHİP OLMAK ve/||/>/< TERK EDEBİLMEK

( Ancak, sahip olunabilen, terk edilebilir. )

( Önemli[öncelikli] olan, en çok şeye sahip olmak değil en az şeye gereksinim duymaktır. )

( Bir şeye sahip olmak istiyorsan, onu, zihninden, dilinden ve gönlünden çıkarmalısın! )

( İstediğiniz bazı şeylere sahip olamamak, mutluluğun bir parçasıdır. )

( OWNERSHIP and/> ABLE TO LEAVE )


- SAHİPLENME ile/değil/yerine/< AİDİYET

( Kentte. İLE/DEĞİL/YERİNE/< Köyde, doğada. )


- SAHNE ve/||/<>/>/< KULİS[fFr. < COULISSE]

( İzleyicilerin kolayca görebilmeleri için genellikle yerden belirli bir ölçüde yüksek yapılan, oyun, müzik vb. gösteri yapmaya uygun yer, oyunluk. | Görüntü. | Tanık olunan, gözlenen olay. | Bir konu ya da çalışma çevresi, çalışma dalı. | Bir oyun ya da filmin başlıca bölümlerinden her biri. VE/||/<>/>/< Sahnenin gerisinde ve yanlarında bulunan bölüm. | Borsa dışında alışveriş yeri. | Bir amaca ulaşabilmek için ilgili kişiler arasında özel çalışma yapılan yer. | Bir işin, bir hareketin gizli hazırlık konuşması. )


- ŞAİR-İ KESBÎ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ŞAİR-İ VEHBÎ


- SAİT FAİK ABASIYANIK MÜZESİ =/< SPANUDİS KÖŞKÜ

( Burgazada'dadır. [Lütfen müzelerimizi ziyaret edelim!] )


- ŞAKA GİBİ ile/ve/=/||/<>/< GİBİ GİBİ


- SALAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SAF


- SALÂT ve/||/<>/>/< ZEKÂT


- [ne yazık ki]
!SALDIRI ile/ve/||/<>/>/< !ŞİDDET

( Şiddet, saldırganlığın da ötesinde onun, nefret, düşmanlık gibi duygu ve etkinlik kazandığı biçimi ya da çeşit ve derecesidir. )


- SALDIRMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SATAŞMAK


- SALLAMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SARSMAK


- SALTIK/LIK ile/ve/||/<>/< ETKİLENMEYİŞ


- ŞÂMİL[< ŞEML ve/< ŞÜMÛL]:
İÇİNE ALAN, KAPLAYAN, ÇEVRELEYEN


- SAMİMİYET ve/||/<>/< ADANMIŞLIK


- SANAT:
BİÇİM ile/ve/değil/||/<>/< BİÇİMİN İLKESİ/YASASI


- SANAT:
İÇTEN DIŞA ile/ve/değil/||/<>/< DIŞTAN İÇE


- SANAT ve/||/<>/>/< BİREY OLMAK


- SANAT ile/ve/||/<>/>/< HAKİKAT


- SANAT ve/||/<>/< OYUN


- SANAT ve/< TARİH

( Görünür olanlar. VE/< Okunur/bilinir olanlar. )


- SANATÇI ile/ve/||/<>/>/< SANATSEVER


- SANATIN:
DİLİ ile/ve/değil/<>/< ARACI


- SANRILARDAN "KURTULMAK" ile/ve/değil/||/<>/< SANRILARI TEKRAR EDEREK KURTULMAK


- ŞANS (VERMEK) ile/ve/değil/||/<>/< KOZ (VERMEK)


- SAPIK/LIK" ile SAPKIN/LIK | ile/değil/yerine/||/<>/< SAPMA

( "Yükleme". İLE Tespit. İLE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Durum. )


- SAPITMA ile/değil/||/< SAPTIRMA ile/değil/||/< SAPMA


- ŞAPKA:
ÜSTTE/(BAŞTA) ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ÖNDE


- SARIGÜZEL CADDESİ değil/< SARIGÖREZ CADDESİ


- ŞARKIYI ...:
BİLMEMEK ile/ve/değil/||/<>/< DUYMAMIŞ OLMAK


- ŞAŞAR ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< AŞAR

( Torun. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/< Dede. )

( İstenç[irâde]. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/< Direnç[ihtiyâr]. )

( Aynı dönemde ve birlikte yaşarlar. )


- ŞAŞIRTMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< EZBER BOZMAK


- SATIR ARASI ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BAĞLAM


- SATRANÇ TAŞLARININ DEĞERLERİNDE:
1 ile/ve/||/<>/< 3 ile/ve/||/<>/< 5 ile/ve/||/<>/< 9 ile/ve/||/<>/< SONSUZ

( Piyon. İLE/VE/||/<>/< Filler. İLE/VE/||/<>/< Atlar ve kaleler. İLE/VE/||/<>/< Vezir. İLE/VE/||/<>/< Şah. )


- SATRANÇ ve/||/<>/< ANA KURALLARI

( - Taşları geliştirmek.
- Ortadaki dört merkezi ele geçirmeye çalışmak.[d4,d5,e4,e5]
- En zayıf kareye saldırmak.[f2[beyazda] ve f7[siyahta][şah'ın çaprazındaki piyon]]
- Açılışta, aynı taşı, üst üste oynamamak.
- Hiçbir taşı, boş yere kaybetmemek. )


- SATTVA <

( Aydınlatan. )


- SAVAŞ ile/ve/değil/yerine/< SALDIRI/Ş


- SAVAŞ ile/ve/değil/||/<>/< TUZAK


- [ne yazık ki]
!SAVAŞ ve/||/<>/>/< !YILDIRMA/TERÖR[Fr.]


- SAVT[Ar.] ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< SAMT[Ar.]

( Ses, sadâ[insan sesi], selen. | Bağırma, haykırma, çığlık. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/< Susmak. )


- SAVUNMA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SAVUŞTURMA


- SAYFA[Ar. < SAHİFE] ile/ve/değil/||/<>/< YAPRAK

( PAGE vs. PAPER )


- SAYGI ile/ve/<>/< ASÂLET

( Saygı, asâletin, süreklilik kazanmış durumudur. )

( RESPECT vs./and/<>/< NOBILITY )


- SAYGI ve/||/<>/< CİDDİYET


- SAYGI ile/ve/< ÖZSAYGI

( HÜRMET ile/ve/< EDEB )

( HÜRMET ile/ve/< İZZET-İ NEFS )


- SAYGI/LI ve/||/=/<>/>/< ÖLÇÜ/LÜ/LÜK


- SAYGINLIK/İTİBAR ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/< BEKLENTİ


- SAYGINLIK/İTİBAR ve/||/<>/>/< KÖPRÜ KURMAK


- SAYGISIZ/LIK:
ÇEKİNMEMEK(TEN) ile/ve/değil/||/<>/< YETERİNCE ÇEKİNMEMEK(TEN)


- SAYI ile/ve/değil/yerine/||/<>/< RAKAM

( image )

( [not] NUMBER vs./and/but/||/<>/< DIGIT
DIGIT instead of NUMBER )


- SAYISIZ ile/ve/değil/||/<>/< ÇOK


- SEBZE[Fars. < SEBZ] -<

( SEBZ: Yeşil, yeşil renkli. | Çimen. )


- SEBZELER:
TOPRAK ALTINDAKİLER ile/ve/değil/yerine/||/<>/< TOPRAK ÜSTÜNDEKİLER

( [beslenmemizin] %25'inde. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< %75'inde. )


- SEÇİM ile/ve/değil/yerine/||/<>/< STRATEJİ


- SEFÂ ile/ve/||/<>/&gt;&lt;/< CEFÂ/ÜZGÜ

( Vefâ yoktur. İLE/VE/||/<>/< Bekâ yoktur. )

( Gönül rahatlığı, rahatlık, kaygısız ve sakin olma. | Eğlence, zevk, neşe. İLE/VE/||/<>/< Büyük sıkıntı, eziyet. )

( (")Saçın uzamasına.(") İLE/VE/||/<>/>


- ŞEHİR ile/ve/<>/< TANRI


- ŞEHİT ile/ve/||/<>/< GAZİ

( Nurlu. İLE/VE/||/<>/< Onurlu. )

( Toplum ve hizmet için canından vazgeçen. İLE/VE/||/<>/< Toplum ve hizmet için yola çıkan. )


- SEKENÂT[< SEKNE]:
DURMA/LAR, DURUŞ/LAR -<


- ŞEKER ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SABUN (OYUNU)


- ŞEKER ile/ve/||/<>/< ŞÜKÜR


- ŞEKİL ve/< SEVGİ


- ŞEKK ile/||/<>/< ZANN ile/||/<>/< ZAN-I GALİP ile/||/<>/< VEHİM ile/||/<>/< ŞÜPHE[< TEŞBİH]

( Birbirine muhalif iki şeyden birini, ötekine yeğleme sırasında kişide ortaya çıkan ikircik. Bir yargıda herhangi birini yeğlemeksizin "...dır" ile "...değildir" arasında yaşanan ikircik(tereddüt).
İLE/||/<>/<
Birinin yeğlenip ötekinin terk edilememesi.
İLE/||/<>/<
Birinin yeğlenip ötekinin terk edilebilmesi. [Yakîn(kesinlik) derecesindedir.]
İLE/||/<>/<
Yargının yeğlenen tarafı.
İLE/||/<>/<
Kavramın/olgunun gizliliği, karmaşıklığı ve kapalılığı. )


- SEKS (YAPMAK) ile/ve/değil/||/<>/< HEYECAN (YAPMAK)


- SEKS ile/ve/||/<>/< SES

( SEX vs./and/||/<>/< SOUND )


- SEKSÎ ile/ve/değil/yerine/=/||/<>/< KIŞKIRTICI


- SEKÜLERLİK:
DİNDIŞILIK ile/ve/değil/||/<>/< TOPLUMSAL TÜZE(HUKUK)


- SELEN/SES TELLERİ ile/ve/değil/||/<>/< SELEN/SES KIVRIMLARI


- SEMİRMEK ile/ve/<>/< SÖMÜRMEK


- BEN/SEN ile/ve/değil/yerine/||/=/<>/< ZEN

( [bir şey] Yaptığımızda. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/=/<>/< Yapmadığımızda/yapmayabildiğimizde[yapmamayı yeğleyebilmemizde)]. )


- SENET-SEBET[< Sabit, Delil] -<


- (SENİN) DEDİĞİN (GİBİ) OLSUN (DİYE) ile/ve/değil/yerine/||/<>/< GÖNLÜN OLSUN (DİYE)


- ŞERBET ile/ve/değil/||/<>/< "ŞERBET"

( Boğazdan akan. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Dilden dökülen. )


- SİYASET:
ŞER'Î ile/ve/değil/yerine/||/<>/< AKLÎ


- SERTLİK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< REDDETMEK


- SERVER BEDİ =/||/<>/< PEYAMİ SAFA

( Takma adı/mahlası. İLE )


- SERVET ile/ve/değil/yerine/||/<>/< NİMET


- SERVET ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SERMAYE

( Hangi amaç ve/ya da bağlamda kullanılmasına bağlıdır. )


- SES ile/ve/değil/||/<>/>/< "ES"[< S][ARA (VERMEK)]


- YÜKSELTMEK:
SESİNİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SÖZÜNÜ


- SEVDİĞİMİZ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SEVEBİLECEĞİMİZ


- SEVDİKLERİMİZ VE VEFÂT EDENLER İÇİN:
AĞLAMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ANLAMAK


- SEVEBİLMEK ve/||/<>/< YALNIZ KALABİLMEK


- SEVGİ > İTİDAL ve/||/<>/< ADÂLET

( Kişide/Kişiye. VE/||/<>/< Toplumda. )


- SEVGİ-SAYGI ile/ve/değil/||/<>/< SAYGI-SEVGİ

( LOVE-RESPECT vs./and RESPECT-LOVE )


- SEVGİ:
SIRADIŞI/ABARTILI ŞEYLER YAPMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SIRADAN ŞEYLERİ, ÖZENLE/DİKKAT İLE VE İNCELİKLE/RİKKAT İLE YAPMAK


- SEVGİ:
TESELLİ ile/ve/değil/||/<>/>/< TECELLİ

( Sevilince. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/>/< Sevince. )


- SEVGİ VE SADELİK ve/||/<>/< GÜLÜMSEME :) VE SAMİMİYET


- SEVGİ ile/ve/||/=/<>/>/< FEDÂKÂRLIK

( Hoş gör sen, boş ver sen! Sevgin kazanır! )


- SEVGİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< İLGİ


- SEVGİ ve/||/<>/>/< ÖZÜNE YOLCULUK


- SEVGİ ve/||/<>/< RIZÂ


- SEVGİ ile/ve/değil/||/<>/< SAYGI

( Zaman. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Mekân. )

( Sevgi, saygıyla devam eder. )

( Mum. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Mumun etrafındaki cam/fanus. )

( Hz. Mûsâ. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> Hz. Îsâ. >
[İkisini de birliğe getiren, Hz. Muhammed.] )

( Koşullu[Hak edene, lâyık olan(lar)a]. İLE/VE/<>/< Koşulsuz[Herkese]. )

( Alev. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Fener. )

( Ferâgat ile. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Fedâkârlık ile. )

( [Bağlamına/koşullarına göre ...] Yetebilir/yetmeyebilir. | Yetersiz. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Yeter/yeterli. )

( [en az] %1 olmalı [ve geri kalan her şey] İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< %99 olmalı! )

( [not] LOVE vs./and/but/||/<>/< RESPECT, REVERENCE )

( ... cum/et/||/<>/< VENERATIO )

( ... ile/ve/||/<>/< JING )


- SEVGİ:
PLATON'U ile/ve/daha çok/||/<>/< HAKİKATİ

( "Platon'u severim fakat hakikati daha çok severim." - Aristoteles )


- SEVGİSİZLİK ile/ve/değil/||/<>/< İHMAL EDİLMEK/YOK SAYILMAK/GÖRÜLMEMEK


- SEVMEK:
ÖZLEMEK ve/||/<>/>/< GÖRÜNCE SEVİNMEK


- SEVMEK:
"SAHİP OLMAK" ile/değil/yerine/< DEĞER VERMEK


- SEVMEK ile/ve/+/||/<>/>/< (DAHA ÇOK) SEVMEYİ İSTEMEK/YEĞLEMEK


- SEVMEK ile/ve/=/||/<>/>/< DEĞERLENDİRMEK


- SEVMEK ve/=/||/<>/< GÜVENMEK

( Sevmek, güvenmektir. )


- SEVMEK ve/||/<>/>/< SEVİLMEK

( Bir şey. VE/||/<>/>/< Çok şey. )

( Cesaret verir. VE/||/<>/>/< Güç verir. )

( Kimseye, kendinizi sevdirmeye kalkmayın! Yapılması gereken tek şey, kendinizi sevilmeye bırakmaktır. )

( TO LOVE and/||/<>/>/< TO BE LOVED )


- SEVME/SEVGİ ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/< İŞİNE YARAMA

( Çoğunlukla, kişilerin ne kadar işine yarıyor/yaramıyorsak, bizi o kadar çok/az "severler". )


- SEZGİ ile/ve/değil/||/<>/< ALIŞKANLIK


- SEZGİ ile/ve/değil/||/<>/< USTALIK


- SEZGİSEL ile/değil/yerine/||/<>/< ÇAĞRIŞIMSAL


- SEZGİSEL ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DÜŞÜNSEL

( NOESİS ile NOEMA )


- SICAK ve/||/<>/< KARBONDİOKSİT


- ŞİDDET" &gt;&lt;/< "İKTİDAR"

( "iktidarın bitmeye başladığı yerde, şiddet başlar." )


- ŞİDDET =/||/<>/>/< ÖZENSİZLİK


- SIFFEYN/SIFFİN SAVAŞI:
KARDEŞ KAVGASI ile/ve/değil/||/<>/>/< DEVRİM KARŞITLARIYLA DEVRİM ÇATIŞMASI ve/sonra tekrar/||/<>/> KARŞI DEVRİM


- 0[SIFIR]:
"YUTAN" ile/ve/değil/||/<>/< DURAN/DURDURAN / ARA


- [hem] ŞİFRELEME ile/ve/değil/yerine/hem de/<>/>/< VERİYİ/BİLGİYİ GİZLEME

( [not] CODING vs./and/but/also/<>/>/< STEGANOGRAPHY
STEGANOGRAPHY instead of CODING )


- SİHÂM[< SEHM]:
OKLAR -<


- ŞIHBIZINCI ile/ve/ne yazık ki/||/<>/< KANI ALMAZ

( Açıkgöz, uyanık. İLE/VE/NE YAZIK Kİ/||/<>/< Kıskanç, çekemeyen. )


- ŞİİR:
ŞAİRİN ile/ve/değil/||/<>/< HAKİKATİN


- ŞİİR/LER ve/||/<>/>/< ŞAİR/LER

( Az bilinen ["]çoklar["]. )


- ŞİKÂYET ile/ve/değil/yerine/||/=/<>/&gt;&lt;/>/< HİKÂYET

( Yaşanılmış bir sorun üzerine konuşulduğunda, o konuya değinmenin gereği, sorunun kendini değil daha sonraki durum ve/ya da süreçlerde, kişinin, davranış-tutumlarını ve dilini düzeltmesine, gelişerek değişmesine katkıda bulunulacak biçimde düşünülmeye/konuşulmaya çalışılmasıdır. Biri, bir sorundan konu açıyorsa, bunu, o sorundan "şikâyet ediyor" olarak değil daha sonrası için bir çözüm arıyor ve/ya da sunuyor olarak düşünmek/konuşmak ve algılamaya çabalamak gerekir. Bir serzeniş ya da isyan olarak algılanmamalıdır.

Bu tür durumlarda, ötekine bilgi vererek, değinilecek konu/sorun için, "Benimki/bizimki*, bir şikâyât değil hikâyât![olan-bitenin öyküsü/hikâyesi]" biçiminde, öncelikle, kişinin kendinde ve daha sonra çevresinde, adâleti ve dengeyi sağlamasına destek vermek üzere, çevresiyle olan iletişimini ve ilişkisini sürekli kılmak üzere, bir bilgi verilir ve/ya da açıklama/anımsatma/uyarı yapılır.

[ * "Bizimki" sözü/sözcüğü, "bu konuda/alanda, bu ayrıntılarda, ben ve benim gibi düşünenler" olarak/anlamında ve bencilliğe/tekbenciliğe düşülmemesi için kullanılır. ] )


- SİMGE:
[ÇOK FARKLI/ÇEŞİTLİ ANLAMI/DEĞERİ]
GÖSTEREN/TAŞIYAN ile/ve/değil/||/<>/< BİRARAYA GETİREN


- ŞİNÂSİ ile/ve/||/<>/< BURSA'LI ŞEYH ZAİK EFENDİ


- SİNDİRMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BEZDİRMEK


- SİNEKLİ BAKKAL < SOYTARININ KIZI


- SINIFLANDIRMA ile/ve/değil/< ADLANDIRMA/KODLAMA


- SİNİR ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SINIR


- SINIRLAMA ile/ve/< İNDİRGEME

( INTERFERENCE vs./and/< REDUCTION )


- SINIRLANDIRMA ile/ve/değil/||/<>/< ÇERÇEVELENDİRME


- SINIRLANDIRMA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ELEŞTİRİ


- SINIRLI TUTMAK ile/ve/değil/||/<>/< YETİNMEK


- SIRADAN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< YALIN


- ÖLÜM:
"SIRALI" ile/ve/değil/||/<>/< SIRASIZ


- ŞİRİN/LİK / SEVİMLİ/LİK ile/ve/değil/||/<>/< SAF/LIK


- ŞİRİN/LİK / SEVİMLİ/LİK ile/ve/değil/||/<>/< ŞAPŞAL/LIK


- SİRKECİ ile/ve/||/<>/< SİRKE-Cİ


- SIRTTA TAŞINAN GİYSİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< YÜZDE TAŞINAN İFADE


- SİTEM ile/ve/< SEVGİ


- SIVI ile/ve/değil/||/<>/< AKIŞKAN/LIK

Bugün[19 Kasım 2025]
itibarı ile 2.873 başlık/FaRk ile birlikte,
2.873 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(10/13)