
Kişisel Gelişim'deki FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibariyle 9167 başlık/FaRk ile birlikte,
9155 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(36/38)
- YAPTIĞIN İŞİ SEVMEK ile/ve/||/<>/>/< SEVDİĞİN İŞİ YAPMAK
- YAPTIĞINI "ÖVMEK" değil/ne yazık ki/> YAPTIĞINI YIKMAK
- YAPTIKLARIMIZ/I ve/||/<> SÖYLEDİKLERİMİZ/İ
( Söylememek. VE/||/<> Yapmak. )
- YAPTIKLARINI, "SEVMEYE ÇALIŞMAK" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SEVDİKLERİNİ YAPMAYA ÇALIŞMAK
- YAPTIRIM ile/değil/yerine TEŞVİK
- YAR/UÇURUM OLMAK ile/değil/yerine/>< YÂR OLMAK
- YARALANMAK / YARALANABİLİR/LİK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> YARARLANMAK / YARARLANILABİLİR/LİK
- YARAMAK/YARAMAZ ile/değil YETMEZ/YETMEK
- YARAMAYAN ile/değil/yerine/>< YARAYAN
- YARAR/"MANTIK" EVLİLİĞİ ile AŞK EVLİLİĞİ
- YARAR ve/||/<>/> SAYGI
- YARARCI/PRAGMATİK (YAKLAŞIM) ile/ve/değil/yerine ALGI DÜZENSEL/PARADİGMATİK (YAKLAŞIM)
( [not] USEFUL/PRAGMATICAL (APPROACH) vs./and/but PARADIGMAL (APPROACH)
PARADIGMAL (APPROACH) instead of USEFUL/PRAGMATICAL (APPROACH) )
- YARARIN SAĞLANMASI ile/ve/değil/yerine/< ZARARIN UZAKLAŞTIRILMASI
( IZRAR[Ar.]: Zarar verme, zarara sokma. )
- YARARLI >< ZARARLI ile/ve/<>/> İYİ >< KÖTÜ ile/ve/<>/> DOĞRU >< YANLIŞ ile/ve/<>/> GÜZEL >< ÇİRKİN ile/ve/<>/> SEVAP >< GÜNAH
( Akl-ı temyizî. İLE/VE/<>/> Akl-ı amelî. İLE/VE/<>/> Akıl. Akl-ı Nazarî. İLE/VE/<>/> İç duyular. İLE/VE/<> Vicdan. )
( ... İLE/VE/<>/> Düşünce ve eylemin uygunluğu/uyumluluğu. İLE/VE/<>/> Kavram ve nesnenin uygunluğu/uyumluluğu. İLE/VE/<>/> Biçim ve içeriğin uygunluğu/uyumluluğu. İLE/VE/<> ... )
( Spor. İLE/VE/<>/> Felsefe/Ahlâk. İLE/VE/<>/> Bilim. İLE/VE/<>/> Sanat. İLE/VE/<> Din. )
( İyi, yarar ve hazın sürekliliği olarak yorumlanır. )
( İyilik konusunda, kişiler, dört bölümdür:
1. Herkesten önce yapanlar: Bunlar, kerîmdir;
2. Taklit yoluyla yapanlar: Bunlar, hakîmdir;
3. Engelleyenler: Bunlar, eşkiyâdır;
4. Hoşlandıklarından dolayı yapanlar: Bunlar, kötü niyetlilerdir. )
( Kendiniz için neyin iyi olduğunu bilmezken, başkaları için neyin iyi olduğunu nasıl bilebilirsiniz? )
( ... VS./AND/<>/> Appropriateness/harmony of thought and action. WITH/AND/<>/> Appropriateness/harmony of concept and object. WITH/AND/<>/> Appropriateness/harmony of shape and content. WITH/AND/<> ... )
( When you do not know, what is good for yourself; how can you know, what is good for others? )
( ... VS./AND/<>/> Ethic. VS./AND/<>/> Rational. VS./AND/<>/> Aesthetics. VS./AND/<> Religious. )
( Sport. VS./AND/<>/> Philosophy. VS./AND/<>/> Science. VS./AND/<>/> Aesthetics. VS./AND/<> Religion. )
( BEŞ AMAÇ/MAKÂSID-I HAMSE[Ar.]: (KORUNANLAR/SAĞLANANLAR)
CAN ile/ve/<>/> KUŞAK/NESİL ile/ve/<>/> AKIL ile/ve/<>/> MAL ile/ve/<>/> DİN )
( NÂFİ'[< NEFY] >< ZARAR/MAZARRAT ile/ve/<>/> HAYR >< ŞER ile/ve/<>/> SIDK >< KİZB ile/ve/<>/> HÜSN >< KABÎH ile/ve/<> SEVAB-GÜNAH )
( BENEFICIAL >< HARMFUL vs./and/<>/> GOOD >< BAD vs./and/<>/> RIGHT >< WRONG/TRUE >< FALSE vs./and/<>/> BEAUTIFUL >< UGLY vs./and/<> MERIT [IN RELIGION] )
( ... ile/ve/<>/> TO AGATHON[iyilik] ile/ve/<>/> ... ile/ve/<>/> TO KALLOS[güzellik]/KALON/TOKALON ile/ve/<>/> ... )
( ... ile/ve/<>/> SHIVAM ile/ve/<>/> SATYAM ile/ve/<>/> SUNDARAM ile/ve/<> ... )
- YARARLI ile DOĞRU ile İYİ ile GÜZEL ile SEVAP
( Akıl. İLE Ahlâk. İLE Estetik. İLE Din. )
( Kavram ve nesnenin uygunluğu. İLE Düşünce ve eylemin uygunluğu. İLE Biçim ve içeriğin uygunluğu. İLE ... )
( Kendiniz için neyin iyi olduğunu bilmezken, başkaları için neyin iyi olduğunu nasıl bilebilirsiniz? )
( İyilik konusunda, kişiler, dört bölümdür:
1. Herkesten önce yapanlar: bunlar kerimdir.
2. Taklid yoluyla yapanlar: bunlar hakîmdir.
3. Engelleyenler: bunlar eşkiyadır.
4. Hoşlandıklarından dolayı yapanlar: bunlar kötü niyetlilerdir. )
( DEMIURGE: İYİ İDEASI (TANRI VE DÜNYANIN MİMARI) )
( Rational. WITH Ethic. WITH Aesthetics. WITH Religious.
Appropriateness of concept and object. WITH Appropriateness of thought and action. WITH Appropriateness of shape and content. WITH ... )
( RIGHT vs. GOOD vs. BEAUTIFUL vs. MERIT [IN RELIGION] )
( SATYAM ile SHIVAM ile SUNDARAM ile ... )
- YARARLILIK ile/ve/<>/< HESAPLANABİLİRLİK
- YARAR/LI/LIK ile/ve/||/<>/> ONUR/LU/LUK
- YARASI OLAN, GOCUNUR ile/değil KİŞİ, KENDİNDEN BİLİR
- YARATICI İMGELEM ve/<> YENİ YAŞAMLAR/KOŞULLAR
- YARATICILIK ile/ve CANLANDIRMAK ile/ve HAREKET KATMAK
( Kuralları önce bilmek, sonra [yeri geldiğinde ve gerektiğince] unutmak/unutabilmek gerek! )
- YARATICI/LIK ile/ve/||/<> ÇÖZÜMCÜ/LÜK
- YARATILAN değil/yerine VAROLAN
- YARATIM ile/ve DÖNÜŞÜM
( CREATION vs./and TRANSFORMATION )
- YARATMA/YAPMA/ÜRETME ile/>< YAŞAMA
( Yaşayanlar, [pek] yaratamaz/yapamaz/üretemez; yaratanlar/yapanlar/üretenler, [pek] yaşayamaz. )
- YARATMAK ile/ve/değil/||/<>/>/< BESLEMEK
- YARATMAK ile NEDEN/VESİLE OLMAK
- YARATMAK değil/yerine (OLANI) DEĞİŞTİRMEK
- YARATTIĞIN ETKİ ile/ve/<> BIRAKTIĞIN ETKİ/İZ
- YARAYI DEŞMEK ile/ve/||/<> SIKINTIYI PERÇİNLEMEK
- YARAYI(/NIN ÜSTÜNÜ) KAŞIMAK değil/yerine YARANIN ETRAFINI KAŞIMAK
( [not] ITCHING THE WOUND but/instead of ITCHING ARROUND THE WOUND )
- YARDIM EDİLMİŞ YOKSULLAR ile/değil/yerine ORTADAN KALDIRILMIŞ YOKSULLUK
( Kabul edilemeyecek olmasına karşın ne yazık ki, "istenilen", desteklenen, beklenilen, göz yumulan, gözardı edilen. İLE/DEĞİL/YERİNE İstediğimiz, her birimizin ayrı ayrı ve/ya da hep birlikte taşın altına elini koyarak gerçekleştirmesi gereken. )
- YARDIM... YÜKÜN, ...:
"YERE BIRAKILMASINDA"
ile/ve/değil/yerine/||/<>/<
"KALDIRILMASINDA"
( Kendi sorumluluğundan kaçmaya çalışanlara yardım edilmemesi gerektiği ve tembelliği/hazcılığı teşvik etmenin, büyük yanlış olduğu anımsatılmaktadır. )
- YARDIM ile/ve/||/<> DESTEK
- YARDIM ile/ve/<> İÇ YARDIM
( Hizmet. İLE/VE/<> Himmet. )
( Başkasından/dışarıdan. İLE/VE/<> Kendinden. )
- YARDIMCI OLMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/>< FIRSAT VERMEK
( Tekrarlanması gereken yardım, yardım değildir. )
( Yapılmaya değer tek yardım, yardıma gereksinim duymaktan kurtuluşu sağlamaktır. )
( Bizi, insan yapacak olan, berraklık ve yardımseverliktir. )
( En önemli yardımcı, gerçeğin, içimizde bulunuşudur. )
( The main thing that helps is to have reality within. )
(
Bunu mu istiyorsunuz?
• Çocuğunuz...
– Varsın, bir çivi bile çakamasın... Ama dersleri iyi olsun.
– Varsın, omuzlarda cenaze taşıyanlara bön bön baksın... Ama matematiği düzgün olsun.
– Varsın, evin çalan telefonuna cevap veremesin... Ama notları yüksek olsun.
– Varsın, eve gelen misafirlerinizle üç kelime konuşamasın... Ama fen lisesine gitmiş olsun.
– Varsın, ağlayan bir çocuk görünce ona gülsün... Ama sınıfın birincisi olsun.
– Varsın, kendinin fazladan harçlığı olduğu halde; kantinden simit alamayan çocuklarla alay etsin... Ama öğretmenlerinin gözdesi olsun.
– Varsın, başını okşayıp hatırını soran bir yetişkine dönüp; “Ya siz nasılsınız?” diyemesin... Ama yabancı dili mükemmel olsun.
– Varsın, oyun arkadaşları olmasın... Ama sınavlarda “on” çeksin.
– Varsın;
– Taziye nedir, bilmesin,
– "Başın sağ olsun" ne demek, anlamasın,
– "Geçmiş olsun" kime denir, niçin denir, haberi olmasın,
– "Uğurlar olsun", ne anlama gelir farkında olmasın,
– Ama... Karneleri süper olsun.
– Evet… Varsın, tek dostu olmasın... Ama iyi gelir getiren bir mesleği olsun...
Üstün Dökmen )
( [not] TO HELP vs./and/but/||/<>/>< TO GIVE AN OPPORTUNITY
TO GIVE AN OPPORTUNITY instead of TO HELP )
- YARDIMCI OLMAK ile/ve/<> KOLAYLIK SAĞLAMAK/SUNMAK
- YARGI ile/ve/<> ÇÖZÜM
- İZLENİLESİ:
YARGI ve/||/<>/< DAVÂ/DURUŞMA/İDDİA/SUÇLAMA/SAVUNMA/AVUKATLIK/MASUMİYET
( ŞEYTANIN AVUKATI (DEVIL'S ADVOCATE) (1997)
BÜLBÜLÜ ÖLDÜRMEK (1962)
KARDEŞ GİBİYDİLER (SLEEPERS) (1996)
İLK CANİLİK (1995)
CİNAYET GECESİ (FRACTURE) (2007)
HÜKÜM (1982)
SLEEPERS (1996)
JÜRİ (2003)
SANIK (1988)
YAĞMURCU (1997)
KUZENİM VINNY (1992)
BİR CİNAYETİN ANATOMİSİ (1959)
BİR DÜŞÜŞÜN ANATOMİSİ (ANATOMY OF A FALL) (2023)
DARK WATERS (2019)
YARGIÇ (THE JUDGE) (2014)
THE PEOPLE VS. LARRY FLYNT
12 ANGRY MEN (1957)
AVUKAT (2007)
TATLI BELÂ (2000)
SKANDALIN ADI (1996)
ÖLDÜRME ZAMANI (1994)
KARAR (1982)
ADÂLET PEŞİNDE (2009)
SULLY (2016)
HAK ARAYIŞI
YATAĞIMDAKİ DÜŞMAN (SLEEPING WITH THE ENEMY) (1991)
YETER (ENOUGH) (2002)
KARDEŞ GİBİYDİLER (SLEEPERS) (1996)
BİRKAÇ İYİ ADAM (A FEW GOOD MEN) (1992)
PHILADELPHIA (1993)
DENİZDE İSYAN (CRIMSON TIDE) (1995)
CASUSLAR KÖPRÜSÜ (BRIDGE OF SPIES) (2015)
KAÇAK (FUGITIVE) (1993)
ŞARLO DİKTATÖR (1940)
BALİNANIN SIRTINDA (WHALE RIDER) (2002)
JOKER (2019)
YAŞAMAK İÇİN(FOR LIFE) (2020) (dizi) )
- YARGI/HÜKÜM[Ar.] ile ÖNYARGI
( VERDICT vs. PREJUDICE )
- YARGILAMA" ile/değil/yerine/||/></< SORGULAMA
( [Daha ...]
Az [olsun/olmalı!]. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Çok [olsun/olmalı!].
)
- YARGILAMAK ile/değil/yerine YAPMAYABİLECEĞİNİ/İHTİYÂRINI ANIMSATMAK
- KİŞİ:
"YARGILAYAN" ile/değil/yerine/>< KATILAN
- YARILMA > FARKINDALIK
- [ne yazık ki]
"YARIM AKILLI/LIK" ile/ve/değil/||/<>/>/< YARDIM "AKILLI/LIK"
- YARIM/AZ/EKSİK "ANLAŞILAN" ve/||/<> YARIM/AZ/EKSİK YAŞANILAN
( Ekinin düşmanıdır. VE/||/<> Yaşamın düşmanıdır. )
- YARININI İYİLEŞTİRMENİN YOLU/YÖNTEMİ ve/||/<>/</: BUGÜN, NEYİ YANLIŞ YAPTIĞINI BİLMEK
- YARISINI ve/||/<> İKİ KATI ve/||/<> ÜÇ KATI ve/||/<> SINIRSIZ
( Ye! VE/||/<> Yürü! VE/||/<> Gül! VE/||/<> Sev! )
- YAR'LA BİR OL(A)MAMAK ||/=/<> YERLE BİR OLMAK
- YAŞA ve/||/<> SEV ve/||/<> DİNLE ve/||/<> KONUŞ
( Mış gibi yapmadan. VE/||/<> Dayanmadan. VE/||/<> Savunmadan. VE/||/<> İncitmeden. )
( [Without] Pretending. AND/||/<> Depending. AND/||/<> Defending. AND/||/<> Offending. )
( LIVE and/||/<> LOVE and/||/<> LISTEN and/||/<> SPEAK )
- YAŞADIĞIN GİBİ "DÜŞÜNMEK" ile/değil/yerine/>< DÜŞÜNDÜĞÜN GİBİ YAŞAMAK
( )
- YAŞADIKLARIMIZI:
CİDDİYE ALMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> Tİ'YE ALMAK
- YASAK GETİRMEK/KOYMAK ile/değil/yerine KATKI/DESTEK
( Sizi seven/düşünen yakınlarınızın yapmamanızı istedikleri/söyledikleri şeyler, size engel/yasak koymak değil yaşamınızı hızlıca nitelikli kılma niyetiyle/amacıyladır daha çok. [Size o anda uygun "görünmemesi" ile çatışmaya gitmek yerine biraz/bir kez daha düşünmeyi gerektirir sadece.] )
- YASAK ile/değil BAŞKASINA KAPALI
- YASAK ile/ve/değil/||/<>/< TEHLİKELİ
( "Yasak" sözcüğünün kullanımı, çoğunlukla bir şeyin engellenmiş olmasından dolayı değil bilgi ve deneyime dayalı olarak tehlike olasılığından dolayıdır. )
- YASAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< YAPTIRIMA TÂBİ
- YASA/KANUN ve/<> KORUMA
( Değişir. VE/<> Değişmez. )
- YASAL EHLİYETTE:
<0 ile/ve/||/<>/> 0-15 ile/ve/||/<>/> 15-22 ile/ve/||/<>/> 22-70 ile/ve/||/<>/> 70>
( 9 AY ile/ve/||/<> SİNN-İ SEBÂVET ile/ve/||/<> SİNN-İ BÜLÛĞ ile/ve/||/<> SİNN-İ RÜŞT ile/ve/||/<> SİNN-İ ATEH(BUNAMA) )
- YAŞAM ALANI ile/ve/değil HAREKET ALANI
( Bazı düşünürlerin/sanatçıların, [turistlerin ya da turist gibi yaşayanların vb.] her hareket alanlarının, yaşam alanı olmadığı gibi. )
( [not] LIFE FIELD vs./and/but MOTION/ACTIVITY FIELD )
- YAŞAM:
ANLAM değil TUTKU
- YAŞAM BİÇİMİ ile/ve/<> PAYLAŞIM BİÇİMİ
- YAŞAM/BİLİNÇ ile/ve/değil/=/< BELLEK
( Bellekte, bir boşluğun olması, bilinçte (de), bir boşluğun olmasını gerektirmez. )
( [not] CONSCIOUSNESS vs./and/but/=/< MEMORY )
- YAŞAM:
BİR NEFES ile KAFES ile HEVES
( Aldığımız kadar. İLE Kaldığımız kadar. İLE Daldığımız kadar. )
- YAŞAM BOYU:
DERS ile/değil/yerine/ya da/>< DOST
( Bir kişiye tamamen güvendiğinizde, kesin olarak deneyimleyeceğiniz, ikisinden biridir. )
- YAŞAM:
DALGINLIKLA değil/yerine/>< AYIK
- YAŞAM = FARKINDALIK || İNSAN = FARKINDALIK
- YAŞAM:
GÜN/HAFTA/AY/YIL[UZUN ARALIKLARDA]
ile/ve/değil/yerine/||/<>/<
TUVALET[EN KISA İKİ ZORUNLULUK ARASI/NDA]
( 24 saatin uyuma süresi olan 7-8 saatlik dışında 16 saat içinde yaptıklarımız/yapabileceklerimiz. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< İki zorunlu boşaltım[işeme] arasındaki 2-3 saatlik sürede yaptıklarımız/yapabileceklerimiz.[Ne kadar bölünse/kesilse de ve buna engel olamayacağımız gibi] )
- YAŞAM HAKKI ile/ve/||/<> MAHREMİYET HAKKI
- YAŞAM HAKKI ile/ve/=/||/<>/< SAVUNMA HAKKI
- YAŞAM/HAYAT ve/> ETKİNLİK/FAALİYET ve/> BİLİNÇ/ŞUUR
( LIFE and/> ACTIVITY and/> CONSCIOUSNESS )
- YAŞAM/HAYAT ve/=/<> HAYIR!
( Yaşam/ın, "Hayır!"lar(ın) ile/üzerinden, "Ne yapmayacağını bilerek" oluşur/oluşturulur. )
- YAŞAM/HAYAT ile/ve TUTARLILIK
( LIFE vs./and CONSISTENCY )
- YAŞAM:
İNANÇ ve/<> DAYANÇ/SABIR
- YAŞAM KOŞULLARINI DEĞİŞTİRMEDE ETKİSİ/İŞLEVİ OLABİLECEK "ÇÖZÜM":
"KİMSENİN, BENİ TANIMADIĞI" BİR YERDE/ÇEVREDE OLMA/YAŞAMA ZANNI/"İSTEĞİ" ile/değil BENİ TANIYANLARIN OLMADIĞI YERDE/ÇEVREDE BULUNMA DÜŞÜNCESİ/"İSTEĞİ"
- YAŞAM:
MASAL ile/ve/||/<>/> ROMAN ile/ve/||/<>/> FIKRA
( Başlangıçta. İLE/VE/||/<>/> Yaşandıkça. İLE/VE/||/<>/> Anlattıkça. )
- YAŞAM MATEMATİĞİNDE:
| (+) . (-) = (-) VE/YA DA (+) / (-) = (-) |
ile/değil/yerine/><
(+) - (-) = (+)
( | Olumsuz "kişilerle" tartışmayın! Sonuç, olumsuz olur.
VE/YA DA
Olumsuz "kişiler" için kendinizi paralamayın! Sonuç, olumsuz olur. |
İLE/DEĞİL/YERİNE/><
Olumsuz "kişileri" yaşamınızdan çıkarın! Sonuç, olumlu olur. )
- YAŞAM:
(NE) "AŞK", (NE DE) "EKMEK" ile/ve/değil/||/< İNSAN OLABİLMEK/KALABİLMEK
- YAŞAM:
"OLMASI GEREKTİĞİ GİBİ" değil OLDUĞU GİBİ
- YAŞAM ÖYKÜNÜ:
İYİ YAZ ve/||/<> SIKLIKLA DÜZENLE
- YAŞAM:
OYUN ve/||/<>/ya da KEÇİBOYNUZU ve/||/<>/ya da PAMUK - DEMİR
- YAŞAM:
OYUN ile/ve/ne yazık ki/||/<> "KÖŞE KAPMACA" OYUNU
( Yaşam oyunu, sadece "köşe kapmaca" oyununa düşürüldüğünden ve bu oyunu da, bir köşeyi tutanın, eline geçirdiği köşeyi hiç bırakmamasından dolayı tıkanmasıyla ne oyun, ne barış, ne de huzur kalmıştır. Oyun, tekrar eşit koşullardan başlatılana kadar bir şeylerin düzelmesi de pek olası görünmüyor. )
- YAŞAM:
SINANDIĞIMIZ YERDE ve/||/<> HESAP VERECEĞİMİZ YERDE
( Başlar. VE/||/<> Biter. )
- YAŞAM:
SOLUK ALDIĞIMIZ ANLAR ile/ve/değil SOLUĞUMUZU KESEN ANLAR
- YAŞAM:
"TASARRUF"
değil
ya İSRAF ya da/değil/yerine SARF
- YAŞAM/TASAVVUF:
ARINMA/SÂFİYET ve/||/<> ANLAMA/İRFÂNİYET ve/||/<> AŞK
( PURITY and WISDOM and LOVE )
- YAŞAM VE ÇOĞU ŞEY:
DOYUMLUK ile/ve/değil/yerine TADIMLIK
- YAŞAM:
"YANLIŞ(LAR)A KATLANMAK İÇİN" ile/değil/yerine/>< YANLIŞ(LAR)I DÜZELTMEK ÜZERE
- YAŞAM:
YAŞIMIZ ile/ve/değil/yerine/||/<> YAŞADIKLARIMIZ
- YAŞAM:
"YAŞIN İÇİNDE" değil YAŞANILANLARIN İÇİNDE
- YAŞAM/YAZIN/ŞİİR/MÜZİK/DANS:
KURT, ... ve/||/<> KUŞ, ... ve/||/<> AT, ...
( ...'un, sürüsüyle gittiği gibi. VE/||/<> ...'un, havada uçtuğu gibi. VE/||/<> ..'ın, ovada koştuğu gibi. )
- YAŞAM:
YÖNETİLEN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KARŞILAŞILAN
- YAŞAM:
YORUM ve/||/<> KELÂM
( Değişir. VE/||/<> Değişmez. )
- YAŞAM:
| ADÂLET ve/||/<>/< RIZÂ
ve/||/<>/<
BİLGİ/HABER |
( Bilgi/haber vermek, rızânın;
rızâ, adâletin;
adâlet de yaşamın temeli(nde)dir/merkezi(nde)dir. )
( Rızâ yazısı için burayı tıklayınız... )
( |
|
)
- YAŞAM ve/||/=/<> BİLİNÇ/FARKINDALIK/ŞUUR
( KENDİNİN SORUMLULUĞU )
- YAŞAM ile/ve DOĞA
( LIFE vs./and NATURE )
- YAŞAM ile/ve HAREKET
( LIFE vs./and MOVEMENT )
- YAŞAM ile/||/<> KISA BATTANİYE
( Yukarı çekersek, ayak açıkta kalır. Aşağı çekersek, omuz. Neşeli kişiler, çözüm üreterek[dizlerini karnına çekerek] rahat uyur. )
( "Çözüm." İLE/DEĞİL/YERİNE/||/<> Ara çözüm. )
( LIFE vs./||/<> SHORT BLANKET )
- YAŞAM ile/ve KOŞUL/LAR
( LIFE vs./and CONDITION/S )
- YAŞAM ile/ve PAYLAŞIM
( LIFE vs./and SHARING )
- YAŞAM ve/=/||/<>/>/< PAYLAŞIM
- YAŞAM ve/||/<>/>/< YAŞ
- YAŞAMA ANLAMI/AMACI/NEDENİ[IKIGAI]:
SEVDİĞİN ve/+/||/∩/<>/>/<
(DÜNYANIN/TOPLUMUN) GEREKSİNİM/İ ve/+/||/∩/<>/>/<
KARŞILIĞI/MALİYETİ, İYİ OLDUĞUN/YAPTIĞIN ŞEY DOLAYI ÖDENEN/ÖDENEBİLECEK ve/+/||/∩/<>/>/<
İYİ OLDUĞUN/YAPTIĞIN
( [2'liler]
[∩: Kesişim]
[1: SEVDİĞİN | 2: GEREKSİNİM | 3: KARŞILIĞI/MALİYETİ, İYİ OLDUĞUNDAN DOLAYI ÖDENEN | 4: İYİ OLDUĞUN/YAPTIĞIN]
1 ve/∩/+/||/<> 2 = GÖREV/HEDEF(MISSION)
2 ve/∩/+/||/<> 3 = MESLEK(VOCATION)
3 ve/∩/+/||/<> 4 = UZMANLIK(PROFESSION)
4 ve/∩/+/||/<> 1 = COŞKU/TUTKU(PASSION)
ve/+/||/∩/<>/>
[3'lüler]
1 ve/∩/+/||/<> 2 ve/∩/+/||/<> 3 = Coşku/heyecan ve gönül rahatlığı fakat "kesinliğin" bulunmaması
2 ve/∩/+/||/<> 3 ve/∩/+/||/<> 4 = Rahatlık fakat boşluk duyumu
3 ve/∩/+/||/<> 4 ve/∩/+/||/<> 1 = Tatmin fakat işe yaramazlık "düşüncesi/zannı"
4 ve/∩/+/||/<> 1 ve/∩/+/||/<> 2 = Neşe, dolgunluk/doluluk fakat "servetleştirilemeyen"
ve/+/||/∩/<>/>
1 ve/∩/+/||/<> 2 ve/∩/+/||/<> 3 ve/∩/+/||/<> 4 = YAŞAMA ANLAMI/AMACI/NEDENİ[IKIGAI] )
( [2's]
[∩: Intersection]
[1: WHAT YOU LOVE | 2: WHAT THE WORLD NEEDS | 3: WHAT YOU CAN BE PAID FOR | 4: WHAT YOU ARE GOOD AT]
1 &/∩/+/||/<> 2 = MISSION
2 &/∩/+/||/<> 3 = VOCATION
3 &/∩/+/||/<> 4 = PROFESSION)
4 &/∩/+/||/<> 1 = PASSION
&/+/||/∩/<>/>
[3's]
1 &/∩/+/||/<> 2 &/∩/+/||/<> 3 = Excitement and complacency, but sense of uncertainty
2 &/∩/+/||/<> 3 &/∩/+/||/<> 4 = Comfortable but thought/"feeling" of emptiness
3 &/∩/+/||/<> 4 &/∩/+/||/<> 1 = Satisfaction but thought/"feeling" of uselesness
4 &/∩/+/||/<> 1 &/∩/+/||/<> 2 = Delight and fullness but no "wealth"
&/+/||/∩/<>/>
1 &/∩/+/||/<> 2 &/∩/+/||/<> 3 &/∩/+/||/<> 4 = REASON TO LIVE/HAVING A PURPOSE IN LIFE[IKIGAI] )
( )
( REASON TO LIVE/HAVING A PURPOSE IN LIFE[IKIGAI]:
WHAT YOU LOVE and/∩/+/||/<> WHAT THE WORLD NEEDS and/∩/+/||/<> WHAT YOU CAN BE PAID FOR and/∩/+/||/<> WHAT YOU ARE GOOD AT )
- SARILMAK:
YAŞAMA ve/||/<> ÇALIŞMAYA
( Dört elle! VE/||/<> Bin elle! )
- YAŞAM(AK):
GERİYE DOĞRU ile/ve/değil/||/<>/> İLERİ DOĞRU
( Anlaşılır. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> Yaşanır. )
- YAŞAMAK ve/||/<>/>/< ÇÖZÜM ÜRETMEK
( Yaşamakla meşgul olmazsan, ölmekle meşgul olursun. VE/||/<>/>/< Çözümün bir parçası değilsen, sorunun bir parçasısındır. )
- YAŞAMAK ile/ve DUYUMSAMAK
( TO LIVE vs./and TO SENSE )
- YAŞAMAK ile/ve EYLEMİNDE BULUNMAK
( TO LIVE vs./and TO ACT )
- YAŞAMAK ile/ve/||/<>/> NİTELİKLİ YAŞAMAK
( Duyu, "duygu" ve hayal ile. İLE/VE/||/<> Us/akıl ile. )
- YAŞAMAK ve/||/<> SEVMEK
( Direnmektir. VE/||/<> Güvenmektir. )
- YAŞAMAK ve/||/<>/>/< YAŞARKEN YAŞATMAK
( )
- YAŞAMAK ile/ve YAŞATMAK
- YAŞAMAKTA/YAŞIYOR OLMAK ile/ve/değil ÖLMEKTE/ÖLÜYOR OLMAK
- YAŞAM(AY)I ÖĞRENMEK ile/ve/değil/=/||/<>/< SAÇMALAMAMAYI ÖĞRENMEK
- YAŞAMAYIP YAŞLANMAK ile/değil/yerine/>< YAŞAYIP YAŞLANMAK
- YAŞAM'DA:
ANLATIM ile/ve ANLAM
( Yaşam, anlatım ile anlamın birbirinden ayrılmasıyla aydınlanır. )
( The life gets the enlightenment by seperation of expression from meaning. )
( EXPOSITION/EXPRESSION vs./and MEANING (:IN LIFE) )
- YAŞAM(DA):
"ÇOK (ŞEY/İ) BİLMEK" ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< ÇOK (DURUMU) ANLAMAK
- YAŞAMDA KALMAK ile/ve/değil/||/<>/> YAŞAMAK
( Canlılarda. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> İnsanda. )
( [not] TO SURVIVE vs./and/but/||/<>/> TO LIVE )
- YAŞAMDA:
[ya] "TOZU, DUMANI YUTMAK" ile/değil/yerine/ya da/>< TOZU DUMANA KATMAK
- YAŞAMDA/BİSİKLETTE:
KİŞİLERE ÇARPMAMA ve/||/<> ARAÇLARA VE KİŞİLERE ÇARPILMAMA
- YAŞAMDAN KAÇMAK değil/yerine/>< YAŞAMI KAÇIRMAMAK
- YAŞAM/DÜNYA/İNSANLIK:
CENNETTEN > KÖTÜLEŞMEYE ile/değil/yerine/></< KARANLIKTAN > AYDINLANMAYA
( 1800'lere kadarki genel kabul, inanış ve yaşayış. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< 1800'lerden sonra genel kabul, yaklaşım, anlayış, gelişim. )
- YAŞAM/HAYAT ve/= SÜRPRİZ
( LIFE and/= SURPRISE )
- YAŞAMI:
GELDİĞİ GİBİ KARŞILAMAK ile/ve/değil OLDUĞU GİBİ KARŞILAMAK
- KAYBETME(ME)K:
YAŞAMI ile/değil/yerine YAŞAMIN ANLAMINI
( ... İLE/DEĞİL/YERİNE Daha üzücüdür. )
- YAŞAMI KOVALAMAK ile YAŞAMI YAKALAMAK
- YAŞAMI ÖĞRETEN:
YAŞIMIZ değil YAŞADIKLARIMIZ
- YAŞAMI ÖĞÜTMEK değil/yerine YAŞAM ÜRETMEK
- YAŞAM/İLİŞKİ:
"NE KADAR UZUN SÜRDÜĞÜ" ile/değil/yerine/||/<> NE KADAR NİTELİKLİ/DOLU OLDUĞU
- YAŞAM/IM ÇOK SIKICI değil (YETERİNCE) PARA(N) YOKTUR
- YAŞAMIMIZA GİRENLERİ BELİRLEMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< YAŞAMIMIZDAN ÇIKARILACAKLARI BELİRLEMEK
- YAŞAMIN ANLAMI ile/ve YAŞAMIN DENEYİMİ
- YAŞAMIN:
ANLAŞILMASI ile/ve/||/<>/> YAŞANMASI
( Geriye doğru. İLE/VE/||/<>/> İleri doğru. )
- YAŞAMIN DEĞİŞTİRDİĞİ ile/ve/<>/değil/yerine YAŞAM(LAR)I/NI DEĞİŞTİREN
- YAŞAMIN ...:
"GENİŞLEMESİ" ile/ve/||/<> "DARALMASI"
( Kişinin cesareti oranındadır. )
- YAŞAMIN, GİDEREK KOLAYLAŞMASI değil BİZİM, GİDEREK GÜÇLENMEMİZ
- YAŞAMIN MATEMATİĞİNDE:
ÇARPMA ve/||/<> BÖLME ve/||/<> ÇIKARMA ve/||/<> TOPLAMA
( Gerçeklerle. VE/||/<> Ayrılıklara. VE/||/<> İnsanlık ölçeğinden. VE/||/<> Kendini ve/ya da kendinle. )
- YAŞAMIN, NEYİ, (NE KADAR VE NE ZAMAN):
(")GETİRİP(") ile/ve/ya da/hem de/ne yazık ki/||/<> (")GÖTÜRECEĞİ(")
- YAŞAMIN:
"UZUNLUĞU" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< GENİŞLİĞİ
- YAŞAMIN:
"ZORLUĞU" ile/değil/yerine/||/<>/< SIRADANLIĞI
- YAŞAMIN "ZORLUKLARINI" KOLAYLAŞTIRMADA:
AŞK ve/||/<> (KOŞULSUZ) SAYGI VE SEVGİ ve/||/<> SANAT
- YAŞAMINA, GÜN EKLEMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< GÜNÜNE, YAŞAM EKLEMEK
- YAŞAMIN(IN):
İZLEYİCİSİ OLMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< OYUNCUSU OLMAK
- YAŞANILAN ile/ve/||/<>/>< YAŞANIL(MA)MASI GEREKEN
- YAŞANMIŞLIK/YAŞANMAMIŞLIK ile/ve ANLAMLILIK/ANLAMSIZLIK
- YAŞANTI ve İMGE ve/||/<>/> TASARIM ve SİMGE
- YAŞARKEN ve/||/<> ÖLÜRKEN
( Yaşamdan/yaşamaktan başka hiçbir şey yoktur/olmamalıdır. VE/||/<> Ölmekten başka hiçbir şey yoktur/olmamalıdır. )
- YAŞAYAMAMAK ile/ve/değil YAŞADIĞINI, GÖNLÜNCE YAŞAYAMAMAK
( Hayallerini/istediklerini gerçekleştirememek. İLE/VE/DEĞİL Gerçekten istediklerini ve gerekenlerini yaptığın halde hayallerini gerçekleştirememek. )
- YAŞAYAN/YAŞAMAK/"YAŞAMASI" ile/ve/<>/değil VAROLAN/LAR
( İnsan için geçerlidir. İLE/VE/<>/DEĞİL İnsan ve insan/lar dışındaki herşey için geçerlidir. )
( Herkes. İLE/VE/<>/DEĞİL Herşey. )
- YAŞAYANLAR ile/fakat/ne yazık ki ÖLENLER
( Ölenlerin gözlerini kapatıyor. İLE/FAKAT/NE YAZIK Kİ Yaşayanların gözlerini açamıyor. )
- YAŞIMDAYIM" değil YAŞINDAYIM
- YAŞLA "İLGİLENENLER/UĞRAŞANLAR" ile/ve/değil "YAŞ İŞLERLE" UĞRAŞANLAR
- YAŞLANDIĞIMIZDAN DOLAYI OYUN OYNAMAKTAN VAZGEÇMEK
değil/ne yazık ki
VAZGEÇTİĞİMİZDEN DOLAYI OYUN OYNAMAMAK
- YAŞLANDIĞINDA/N DOLAYI OYNAMAYI/GÜLMEYİ BIRAKMAK DEĞİL ile/ve/değil/||/<> OYNAMAYI/GÜLMEYİ BIRAKTIĞINDA/N DOLAYI YAŞLANMAK
- YAŞLANDIRAN BESİNLER değil/yerine/>< YAŞLANMAYI YAVAŞLATAN BESİNLER
- YAŞLANILAN HAYAT değil/yerine YAŞANILAN HAYAT
- YASLANMA! ile/ve AYAKTA DURMA!
( Uyursun. İLE/VE Yorulursun. )
- YAŞLANMA ve/<> DAĞA TIRMANMA
( [çıktıkça] Soluğunuz daralır, yorgunluğunuz artar. VE/FAKAT/<> Görüş/bakış açınız genişler. )
- YAŞLANMAK ve/değil/yerine/||/<> DAĞA TIRMANMAK
( Yaşlanmak, büyük bir dağa tırmanmak gibidir. Tırmandıkça bazı fiziksel gücünüz azalır ama bakışlarınız daha özgür, görüşünüz daha geniş ve dingin olur. )
- YAŞLANMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< OLGUNLAŞMAK
- YAŞLARDA:
0-1 ve/||/<>/> 1-3 ve/||/<>/> 3-6 ve/||/<>/> 6-12 ve/||/<>/> 12/20 ve/||/<>/> 20-40 ve/||/<>/> 40-65 ve/||/<>/> 65 >
( "Temel güven"e karşı, güvensizlik. VE/||/<>/> Özerkliğe karşı, kuşku ve utanç. VE/||/<>/> Girişimciliğe karşı, suçluluk. VE/||/<>/> Başarıya karşı, aşağılık/yetersizlik "düşüncesi". VE/||/<>/> Kimliğe karşı, kimlik/rol karmaşası. VE/||/<>/> Yakınlığa karşı, uzaklık-yalnızlık-yalıtılmışlık. VE/||/<>/> Üretkenliğe karşı, durgunluk. VE/||/<>/> Benlik bütünlüğüne karşı, ümitsizlik. )
- YAŞLILARDA GÖRMEMİZ GEREKEN:
GEÇMİŞ ile/ve/değil/yerine/<> GELECEK
- YAŞLI/LIK ile/yerine OLGUN/LUK
( Yaşlıları ziyaret etmek, yararlıdır! )
- YAŞLILIK ve/||/<> SAYRILIK ve/||/<> KITLIK ve/||/<> ÖLÜM
( "Mahşerin dört atlısı." )
- YATAK ODASI değil/yerine UYKU/UYUMA ODASI
- YATAN ASLAN" ile/değil/yerine/>< GEZEN TİLKİ
( Gezen tilki, yatan aslana yeğdir. )
- YATKIN/LIK ile/ve/||/<> YETKİN/LİK
- YAVAŞLA(T)MAK ile/ve/değil/||/<>/>/< AZAL(T)MAK
- YAYAYA: ZİL ÇALMAK değil YAVAŞLAMAK/DURAKLAMAK
( Yayalara, hiçbir koşulda, ne korna, ne de zil çalınır! Araç sahibi sensin, sen durup bekleyeceksin! Senin rahatın yerinde, o ise yaya olarak bir yerlere ulaşmaya çalışıyor. Öncelik, her zaman ve koşulda yayalarındır! )
- YAYGINLAŞMA ile/ve/değil/||/<>/< İTİBAR GÖRME
- YAYILMADA:
[ya] TİCÂRET ve [ya] DİYÂNET ve [ya] SİYÂSET
- YAZ GÜNÜ ile/ve/||/<>/> GEZ GÜNÜ
- YAZAR ile/ve/değil/yerine/||/<> BİLGE
( Bir şeylerin üzerine yazar. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<> İnsana yazar. )
- YAZDIĞINI YAP!(MAK) ve/<> YAPTIĞINI YAZ!(MAK)
( Yapacağını yaz, yazdığını yap! )
( Yaşamak için ayağa kalkmıyorsan, yazmak için masaya oturma! )
( TO DO WHAT YOU WROTE and/<> TO WRITE WHAT YOU DO/DONE )
- YAZGI" ile/değil/yerine SALT, ÖZGÜR İSTENÇ/İRÂDE
- YAZI VE NOKTALAMA ÖZELLİKLERİ ile/ve/||/<>/< SÖZCÜK VE BAĞLAM ÖZELLİKLERİ
( Yazanın bilgi, bilinç ve sorumluluğunda. İLE/VE/||/<>/< Söyleyenin/konuşanın bilgi, bilinç ve sorumluluğunda. )
- YAZI ve/||/<>/> KÂĞIT ve/||/<>/> MATBAA ve/||/<>/> BİLGİSAYAR ve/||/<>/> İNTERNET ve/||/<>/> BLOK ZİNCİR
- YAZI ile/ve/|| YAŞAM ile/ve/|| KUL ile/ve/|| RAB
( Bâkî. İLE/VE/|| Fânî. İLE/VE/|| Âsi. İLE/VE/|| Âfi/bağışlayıcı. )
- YAZICILARIN:
BULUNDUĞUNUZ ORTAMDA değil/yerine AYRI BİR (HAVALANDIRMALI) ODADA BULUNDURULMASI
- YAZILANLARIN ANLAŞILMASI:
OKUNDUĞU KADAR ile/ve/değil/||/<>/> DOKUNDUĞU KADAR
- YAZILI OL(A)MAYAN KURALLAR ile/ve/değil KONUŞUL(A)MAYAN KURALLAR
( Gelenek-görenek, töre gibi sözel/şifâhî[Ar.] kurallar. İLE/VE/DEĞİL Bazı/birçok özel/ayrıntı konu ve kuralları. )
- YAZILI (OLAN/OLABİLİR/OLMALI) ile/ve/||/<> KAZILI (OLAN/OLABİLİR/OLMALI)
( Us'a/akıl'a. İLE/VE/||/<> Bulunç'a/vicdan'a. )
- YAZIN/EDEBİYAT (TARİHİ) ve/<>/|| MANEVİYAT (TARİHİ)
- YAZIN(EDEBİYAT) ve POLİTİKA |
ile/ve/değil/yerine/||/<>/<
FELSEFE ve SU
( İnandırma "gücü". VE Kandırma "gücü".
İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/<
Uyandırma gücü/olanağı. VE Kaldırma gücü/olanağı. )
- YAPITI(KİTABI/YAZIYI), BİRİ(LERİ)NE:
"ARMAĞAN ETMEK" değil SUNMAK/İTHAF ETMEK
( Dünyaya verebileceğimiz en büyük armağan, kendi dönüşümümüzdür. )
- YAZMAK ve/=/||/<> BİRLİĞE GETİRMEK
- YAZMAK ile/ve/||/<>/>< YAŞAMAK
- 7 KEZ ve/||/<>/> 8 KEZ
( Düşersen. VE/||/<>/> Ayağa kalk. )
- 7 NEFS MERTEBESİ ve/+ 5 HAZRET
( * NEFS-İ SAFİYE/NACİYE//BÂKİYE
^
* NEFS-İ MARZİYE(/MERDİYYE)
^
* NEFS-İ RÂZİYE(/RÂDİYYE)
^
* NEFS-İ MUTMAİNNE
^
* NEFS-İ MÜLHİME
^
* NEFS-İ LEVVÂME
^
* NEFS-İ EMMÂRE
VE/+
* LÂHUT ÂLEMİ
* CEBERRUT ÂLEMİ
* MELEKUT ÂLEMİ
* MİSAL ÂLEMİ
* NÂSUT ÂLEMİ )
- 7 SAAT ile/ve/||/<>/>/< 17 SAAT
( Uyu. İLE/VE/||/<>/>/< Ayakta ve yaşamda ol. )
( Düş (gör). İLE/VE/||/<>/>/< Düşün. )
( Yat. İLE/VE/||/<>/>/< Ayakta ol. )
( Arın. İLE/VE/||/<>/>/< Yalın. )
- YEDİĞİMİZİ ile/ve/||/<> İÇTİĞİMİZİ
( İçelim! İLE/VE/||/<> Yiyelim!
[O kadar çok ve uzun süre çiğneyelim ki, lokmamız, katı değil sıvı duruma gelene gelsin ve yediğimiz şeyi yutma ve ancak içmiş olalım! İçtiklerimizi de, yavaş yavaş, çiğniyormuş gibi yutalım!] )
- YEDİĞİN/DEN | İÇTİĞİN/DEN ile/ve/değil/yerine YEMEDİĞİN/DEN | İÇMEDİĞİN/DEN
( Kâr. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Yarar. )
- YEDİĞİN/İÇTİĞİN ile/ve/değil EŞİK
- YEĞLEME/TERCİH ile/ve/<> AYIRDINDALIK, FARKINDALIK
( ... ile/ve/<> BÂZGÜŞÂ )
( PREFER vs./and/<> DISTINGUISHNESS, AWARENESS )
- YEĞLEME ile/ve/||/<> ARDINDA OLMAK
- YEĞLEME ile/ve/||/<> KİMLİK
( Ergenin, kimliği mi var ki, yeğlediği olsun. )
- YEĞLEMEK/TERCİH ETMEK ve/<> LÜTFEN ve/<>/+/||/> BÖYLE ve/<> BU DA VAR
( "Sihirli" sözcükler. VE/+/||/<>/> "Sigorta" sözcükler. )
( Dışsal ve ilksel. VE/+/||/<>/> İçsel ve sonsal. )
( Varoluşumuzda, tüm canlı/cansız nesne, bitki, hayvan ve insanla, gövdelerimizin aracılığıyla etkileşim, zihnimizin aracılığıyla da hem etkileşim, hem de daha ileri ve nitelikli bir etkileşim olan iletişim ilişkilerinde bulunuyoruz. Bu ilişkilerimizin başlangıç ve ortaklığı ise yetkin bir benzetmeyle, hiçbir ayrımın bulun(a)madığı bir . [NOKTA]'dan oluşmasıdır.
"Nokta"dan aşağı doğru açılan, büyüyerek ve genişleyerek dalgalanan bir çizgide, zihin ve enerjilerimizle, aşağı [yoğunluğa/kesâfete] doğru inen; yukarı [inceliğe/letâfete] doğru da yükselen bir aralıkta bulunuyor ve sürekli olarak çeşitli bilgi, bilinç seviyelerimizle, davranış-tutumlarımızdaki incelik ve kabalıklarla da aşağı ve yukarı bir salınımla, tekrar noktaya doğru geri dönmek [rücû] üzere yaşam yolculuğumuza devam ediyoruz.
Bu süreçte, az/çok ya da öteki varolanlara oranla daha "gelişmiş ya da geliş(e)memiş" varolanlar["insan"] olarak, kişiler arasındaki ilişkilerimizde de çeşitli bilgi ve bilinç farklarımızın ve tutumlarımız üzerinden sürdürdüğümüz yaşamamızda, bazı sözcüklerin önceliğini ve olumlu etkilerini görüyoruz. Bunları, etkileri ile "sihirli" ve hizmetleri itibariyle de "sigorta" sözcükler olarak kullanıyoruz. Bu sözcükler, bir piramit olarak düşündüğümüzde, sözcüklerin doruğunda yer alıyor.
Etkileri itibariyle neredeyse bir "sihir" olarak tanımladığımız bu sözcükler, kulağın duyacağı oranda seslendirilerek dışsal ve her düşünce ya da sözün, başında ya da sonunda, ilksel/öncelikli olarak kullanılmalarıyla gerçekleşiyor.
Yaşamı, (nitelikli) yaşam; bireyi, (nitelikli) insan yapan ve öteki var olanlardan ayıran en önemli(öncelikli) durum ve kavram, sadece insana özgü bulunan, yeğleme olanağıdır. "Yeğleme/tercih etme" farkındalığıyla sürdürdüğümüz tüm düşünme ve konuşma süreçleri, bize, olgular arasındaki ayrımda durabilme ve isabetsiz olabilecek ile isabetli olan arasındaki tutumu ya da kararı verme olanağını sağlatıyor. Yani, "Bu gece/sabah, uyumayayım ve şu işleri tamamlayayım." düşüncesi ve ayrımında, "Bu gece/sabah, uyumamayı ve işleri tamamlamayı yeğliyorum." sözü ile olası zorluklar karşısında olanakların artmasını, kontrol altında tutulması gereken gücün/olanakların, bizim elimizde olmasını sağlatıyor. Gün içinde, binlerce kez içinde bulunduğumuz bu ve bunun gibi ayrımlarda, farkındalığımızı devrede tutmamızı sağlayan yeğleme olanağımız, ilgili kararımızı, uygulamamızı, günümüzü ve yaşamımızı nitelikli seviyelere çıkarmakla birlikte, kaygılanmaya neden olabilecek "düşüncelerden" de alabildiğine uzaklaşabilmemizi sağlıyor.
İkinci "sihirli" sözcüğümüz olan "Lütfen" sözü/sözcüğünün kullanımı da, aramızdaki farkların, ayrımların yok olduğu noktadan düşünerek ve seslenerek söylememizi, aktarmamızı ya da paylaşmamızı sağlıyor. Bir emiri bile ricâya dönüştürebilen bir olanak sunuyor. Yani, bir yakınımıza, "Bana bir bardak su getir!" şeklindeki, "yakınlıktan ya da rahatlıktan" dolayı emir kipinde söyleyebileceğimiz sözü bile kendimiz düşünmek varken, yakınımızın, "sihirli sözcüğü söylersen getiririm" uyarısıyla, "Peki. Lütfen, bana bir bardak su getir." sözüyle bambaşka bir alana taşımış oluruz. Bu ve buna benzer/benzemez tüm örnek ya da durumlarda, Lüt(û)fen, dikkat ve incelikle(rikkatle) söyleyebileceğimiz sözlerin yeğlenmesindeki ve gereksiz yere kaygıların oluşmasına engel olabileceğini de her ânımızda ve kararımızda, her sözümüzde göstermenin niteliği ve verimliliğinden de uzak duramayız herhalde.
Yaşamda, çok çeşitli durumlar söz konusu ve olasılık içindeyken, pek kolay kaldıramayacağımız ve taşıyamayacağımız durum ve olaylarla da karşı karşıya geliriz. Bu durumlarda kullandığımız sözcükler ise "sigorta" sözcüklerdir.
Başımıza gelebilecek her türlü maddi/manevi kayıp, ölüm, önceki koşulların yitirilmesi gibi en zorlayıcı olanlarında ise gereken tüm eylemler gerçekleştirildikten ve sözler söylenildikten, ıstıraplar paylaşıldıktan, sözün yetmeyeceği ve aklın tükeneceği noktadan sonra eğer bir yerlerde sonlandırılmazsa büyük zarar göreceğimiz kesin durumlar için çözüm aracı olan "sigorta" sözcükler(imiz)den ilki "Böyle" sözü/sözcüğüdür.
Yaşamın belirli aralığında bulunan zorlu durumların ötesinde de çok sıradışı, rekor ya da istisnai olumlu/olumsuz olay ve olgularla da karşılaşabilir, görebilir ya da duyabiliriz. "Böyle" sözünün yetmeyeceği (çok) aşırı ya da aykırı durumlar için de imdada yetişen, elektrik tesisatındaki düzenek gibi, büyük zararlara neden olmaması için kurulan önlem ve sigorta aracı olarak, "Bu da var" sözü/sözcüğü kullanılmaktadır. Bu sözcüklerin özelliği ise bunları, ancak kendimize söyleyebilmek üzere içsel ve sonsal olmalarıdır.
Kaygının pek fazla oluşmamasını, bu sözcüklerin kullanımı ile de büyük oranda sağlamış oluruz. )
( LIKE THIS vs./and/+/<>/> THIS EXIST TOO )
( SAN AFTO ile/ve/+/<>/> AYTO YPARXEI EPISIS, AFTO İPARHİ EPİSİS )
- YEĞLEMEK/TERCİH ETMEK ile/değil "GEREKLİ GÖRMEK"
- YEĞLEMEK/TERCİH ETMEK ile/ve/||/<> ÖNE ÇIKARMAK
- YEĞLEME/TERCİH ile/ve/<>/>< TERK
- YEĞLEME/TERCİH ile/ve/> TUTUM
( PREFER vs./and/> ATTITUDE )
- YEME-İÇME ve/||/<> SOLUK ve/||/<> YÜRÜME ve/||/<> HAREKET ve/||/<> UYKU ve/||/<> DÜŞÜNCE ve/||/<> CESÂRET ve/||/<> GÜNEŞLENME
( Hayvanlar gibi olsun... VE/||/<> Kaplumbağalar gibi olsun... VE/||/<> Güvercinler gibi olsun... VE/||/<> Maymunlar gibi olsun... VE/||/<> Köpekler gibi olsun... VE/||/<> Fil gibi olsun... VE/||/<> Dişi Aslan gibi olsun... VE/||/<> Ayı gibi olsun... )
- YEMEDİĞİN/İÇMEDİĞİN ile/ve/değil EŞİK
- YEMEK:
40 YAŞINA KADAR ile/> 40 YAŞINDAN SONRA
( Kişi, yer. İLE/> Kişiyi yer. )
- YEMEK:
ACIKINCA ile/ne yazık ki ÜZÜLÜNCE ile/ne yazık ki KIZINCA
( Sofradakileri. İLE/NE YAZIK Kİ Kendimizi. İLE/NE YAZIK Kİ Birbirimizi. )
- YEMEK DÜZENİ ve ÇATAL-BIÇAK KULLANIMI!
( Yemek yenilebilmesi için hazırlanan, masanın üzerinde bulunan tüm araç ve gereçlere "Kuver" denir.
"Ala Carte Kuver, Tabldot Kuver, Fiks Menü Kuveri, Kahvaltı Kuveri, Çay Kuveri" olarak düzenlenir. )
( - Önce yenilecek yemeğin takımı, kuverin en dışına, en son yenilecek yemeğin takımı, en içe konulur.
- En dıştaki takımdan başlanılır, içe doğru devam edilir.
- Çatal ve bıçaklar, boyları itibariyle masanın kenarına, takımların saplarına göre hizalandırılır.[Büyüklüklerine göre sıralandırılmaz/hizalandırılmaz!]
- Bıçaklar, kesici tarafı tabağa bakacak biçimde, sağ tarafa konulur.
- Ekmek tabağı, sol tarafımızda bulunur ve bıçağı da üzerinde, kesici tarafı sola/dışa bakacak biçimde bulundurulur.
- Bardaklar, sağ tarafta ve bıçaklarımızın önünde bulundurulur.
- Tatlı takımında ise çatal, hemen tabağın üzerinde, sağ tarafa dönük[sapı solda!], bıçak(keskin tarafı içe/aşağıya dönük) ve kaşık ise çatalın üstüne, sol tarafa dönük(sapı sağda!) konulmalıdır. Sadece dondurma kaşığı[ucu düz kaşık], çatalın alt tarafına[tabağın hemen üstüne], sola bakacak biçimde[sapı sağda!] konulur. Tabağın önündeki tatlı takımı, tatlı gelene kadar kullanılmaz.[Yedi yaşın altındaki çocuklara verilebilir.]
- Çorba kaşığı, sağda ve en dışta bulunur.[Sol taraftaki kaşık, solumuzda oturan kişiye aittir!]
- Üzüm, kiraz gibi meyveler için takım bulunmaz.
- Hardal ve ketçap türevleri, önceden masaya konulmaz.
- Sürahi ve şişeler için altlık kullanılmalıdır.
- Ekmek Tabağı 15 cm., Salata ve Tatlı Tabağı 17 cm., Zeytinyağlı Tabağı 19 cm., Çukur Çorba Tabağı 19 cm., Ordövr Tabağı 21 cm., Ana Yemek Tabağı ise 24 cm.dir.
- Yemek peçetesi [35 cm. X 50 cm.]dir.
[Çeşitli biçimlerde katlanmış bez peçeteler, bir köşesi tabağın altına sıkıştırılarak kucağa doğru sarkıtılır. Gerektiğinde kullanılmalıdır! Kâğıt peçete aranılmamalıdır! Çok gereksinim duyulduğunda garsondan istenilebilir ya da yanımızda bulundurulmalıdır!]
- Çatal ve bıçak, kalem tutar gibi tutulmaz! Sapları hiçbir zaman baş parmak ve işaret parmağının arasında kalmamalıdır.
- Sapı avuç içinde kalacak biçimde, işaret parmağıyla desteklenecek biçimde tutulur.
- İkide bir, el değiştirilerek kullanılmaya çalışılmaz!
- Bazı yiyecekler[pizza gibi], gerektiğinde ve/ya da çevreye/çoğunluğa/ülkeye göre elle de yenilebilir.
- Salata için ana yemek çatal ve bıçağı kullanılır.
- Çatal-bıçağı doğru tutmak için bazı şeyler kesmeye alışmak için önceden, kendi başımıza çalışma yapmamız yararlı olacaktır!
- Bıçağın üzerine herhangi bir şey konulmaz, bıçakla bir şey alınmaz, bıçakla bir şey yenilmez! Hiçbir zaman, hiçbir biçimde, bıçak ağza götürülmez! Bıçak, sadece yardımcı bir araçtır! Bıçağın işlevi, ekmekle ya da başka bir şeyle karşılanmaya çalışılmaz![Bazen, "çatalın kenarıyla bölünebilir" düşüncesinde bile, [olabildiğince] çatal yerine bıçak kullanmak gerekir.]
- Çatalı sağ elde tutmak için [sağ elle yemek için], yemek önceden lokmalara ayrılmaz, parça parça duruma getirilmez!
- Tabaktan alınan parçaları, çatalın alacağı kadar küçük/az tutmak gerekir. Çatalın ucu saplanarak alınan parçaları, çatalın içbükey tarafının aşağıya bakacak biçimde[sapının avuç içinde kalacak biçimde] ağza götürülmesi gerekir.
- Yere düşen çatal ve/ya da bıçak, eğilip alınmaya çalışılmaz ya da herhangi bir telâfiye ya da çabaya girişilmez, utangaçlık duyulmaz, hata olarak yorumlanmamalı/algılanmamalıdır ve üstünde durmamak gerekir![Garsondan yenisi istenir ve sağ tarafımızdan verilmesi üzerine beklememiz gerekir.]
- Yemeğinizi bitirdiğinizde/doyduğunuzda çatal ve bıçak birleştirilerek, saat 4 ya da 5 yönünde, sapı dışta kalacak biçimde yan yana tabağın üzerine bırakılır(tamamen tabağın içine konulmaz![Garsonun tabakları üstüste koyması gerektiğinde ona yardımcı olmak açısından da.]). Eğer yemeğe devam ediliyorsa çatal ve bıçağın ucu, tabağa, sapları masaya dayanacak biçimde ya da çapraz olarak tabağın ve yemeğin üzerinde bırakılır.(Bu durumdayken tabağınızda yemek kalmasa bile garsonların tabağınızı alma girişiminde bulunmaması gerekir. [Gerekirse bunu garsona tekrar anımsatmamızda hiçbir sakınca yoktur.])
- Metaller üzerinde kesim yapılmaz!
- Servis tabağına/fayansına el değdirilmez!
- Tabaklar aşırı doldurulmamalıdır!
- Tek bir parça servis ediliyorsa tabağın tam ortasına gelecek biçimde konulur.
- Lokmalar, küçük tutulmalıdır. Çataldan düşürmemek ve dökmemek açısından da gereklidir. Ayrıca, dökmemek için tabağın üzerine fazla eğilmemek gerekir.
- Dirsekler ve kollar etrafımızdakileri rahatsız etmeyecek biçimde denetim altında tutulmalıdır. Tabağımız ve masanın üzerinde büyük açılar oluşturacak biçimde açılmamalıdır.
- "Etrafımızdakilerin bizi gözlemliyormuş düşüncesi ve duygusu"ndan uzak kalmak gerekir.
- Gerekirse bazı ayrıntıları öğrenmek üzere bilgisinden emin olduğunuz kişilerin eylem ve tutumları gizlice gözlenebilir. Gördüklerinizi taklit etmek yerine neyin, nasıl olacağı üzerine emin olmak gerekir.
- 7 - 8 yaşından itibaren çatal-bıçak kullanımının olanağı, fırsatı ve eğitimi verilmiş/alınmış olmalıdır! Bilgi ve kurallar yaşam boyunca her yerde, her koşulda tam olarak uygulanmalıdır!
- Afiyet olsun! :) )
( )
- YEMEK İÇİN YAŞAMAK ile/yerine/değil YAŞAMAK İÇİN YEMEK
( Olgun kişi, sözlerinde dikkatli, yiyip içtiklerindeyse ölçülüdür. )
( Gıdanın ahlâkı bizde kalır, posası dışarı çıkar. )
( Kötüler, yemek için yaşar; iyiler ise yaşamak için yer. )
( EŞHÂ[Ar. < ŞEHÎ]: En çok sevilen, sevilerek/istekle yenilen şey. )
( NEHEM[Ar.]: Yemeğe, şiddetli arzu duyma. )
( TELEBBÜK[Ar.]: Mide dolgunluğuna uğrama. | İMTİLÂ'[MELÂ] )
( Hayvan. DEĞİL İnsan. )
( TÛŞE | KUT-İ LÂ YEMÛT: Ölmeyecek kadar yenilecek şey, azık. )
( TÛŞE-İ RÂH: Yol yiyeceği/azığı. )
- YEMEK ISINIRKEN TELEFON ETMEMEK/DALMAMAK
- YEMEK PİŞİRMEK ve/<> SEVGİ
( TABH: Pişirme, pişirilme. | İlâç kaynatma. )
( TABHİYYE: Pişirmek/pişirilmek üzere birine verilen ücret, pişirmelik. )
( TANZÎH: Gereği gibi pişirme/pişirilme. )
( Gönülsüz yapılan aş, ya karın ağrıtır, ya da baş. )
- YEMİNİNE BAKIP KİŞİYE İNANMAK ile/değil/><
KİŞİYE BAKIP YEMİNİNE İNANMAK
- YENİLEN/DEN ile/ve YENİLMEYEN/DEN
( Kâr. İLE/VE Yarar. )
- YENİLGİ:
KAYBETTİĞİNDE değil VAZGEÇTİĞİNDE
- YENİLGİ/HEZÎMET[Ar.] ile/değil/yerine/>< HİZMET
( Hezîmete uğramamak için sürekli ve her türlü hizmet etmek gerekir. )
- YENİLİK ARAYIŞI ile/ve/||/<>/> ZARARDAN KAÇINMA ile/ve/||/<>/> SEBAT
- YENİLİKLERDE:
BEĞENİLİR ile KABUL GÖREN ile BEĞENİLMEYEN ile KÖTÜ
( BİD'AT-İ HASENE ile BİD'AT-İ MAKBÛLE ile BİD'AT-İ MERDÛDE ile BİD'AT-İ SEYYİE )
- YENMEK/İNTİKAM":
RAKİBİNİ/DÜŞMANINI (")ÖLDÜRMEK(") ile/değil/yerine BAŞKALARINI/TOPLUMU KURTARMAK
- YENMEK ile/ve/||/<> ALT ETMEK
- YENMEK ile/ve ÜSTESİNDEN GELMEK
- KÜTLE/YER ÇEKİMİ OLGUSU ile/ve/||/<> KÜTLE/YER ÇEKİMİ KAVRAMI
( Herkes için. İLE/VE/||/<> Bilgin//aydın/âlim/filozof için. )
- KÜTLE/YER ÇEKİMİ ile/ve/<> AŞK
( Doğa'da. İLE/VE/<> İnsan'da. )
( Yerçekiminin tutumu, en yüksek bağlantıda olmaktır. )
( The attitude of the gratitude is the highest yoga. )
( In nature. VS./AND On Human. )
( GRAVITATION vs./and LOVE )
- YERE/SOKAĞA/DIŞARI ...:
ÇÖP ATMAK yerine/değil CEPTE/ÇANTADA TUTMAK
( Yanlışı. >< Doğrusu. )
- YERLERDEYİZ ile/değil/yerine/>< AYAKTAYIZ
( Ayrıysak/ayrıyken. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Birlikteysek/birlikteyken. )
( )
- YERLEŞİK ile/ve/<> GEZGİN
( İnsanlığın gelişimi ve dünya tarihi, bulunduğu olanakları[yer/bölge/koşulları], yeterli gören kişi/ler ile daha da ileriyi[öteyi/yukarıyı] düşünen, merak eden, isteyen/ler arasındaki ilişki[birlik/telik ya da çatışma] ile süregelmiştir.
Bu durum ve süreç, dünya ne kadar daha devam edecekse, en başta, felsefede, bilimde ve sanatta olmak üzere, o kadar daha aynen devam edecektir. Herhangi iki kişi arasında, erkek-kadın, ebeveyn-çocuk, yaşlı-genç, bilen-bilmeyen, zengin-fakir gibi, "doğu"-"batı" gibi her türlü ayrışma ve çatışma ile hem birbirini geliştirecek, hem de engel olacaklardır.
Aslolan ve anlaşılması gereken de şu ki, bu devinim/döngü, hiçbir zaman ve koşulda sonlan(a)mayacağından dolayı, bu süreçteki "zorlukların"/uğraşıların, yaşamın [ve anlamının], bireyler arasında değil doğayla/fizikle olduğunu anımsayarak, paylaşım ve dayanışma içinde, bilgilerimizi, farkındalıklarımızı paylaşarak ve ümit aşılayarak sürmesi gerektiğidir.
[ Başkalarından/dışarıdan, hazır gelmesini değil kendim(iz)den başlay(/t)arak! Şimdi, burada ve içinde bulunulan, yeterli/yetersiz, "olumlu/olumsuz", tüm koşullarda! Vazgeçmeden, ertelemeden, üşenmeden!] )
- YERLİ YERİNCE ile/ve/||/<> YETERİNCE
- YERYÜZÜ ile/ve/||/<>/> (")ACUN/DÜNYA(")
( Doğa. İLE/VE/||/<>/> İnsan ve anlam ile. )
- YERYÜZÜNÜ SÜSLEYEN ile/ve/değil GÖKYÜZÜNÜ SÜSLEYEN
- YEŞİL ALAN ile/ve/||/<>/> BAHÇE
- YEŞİL YOL(THE GREEN MILE) ile/ve/||/<> HÜCRE NO: 7 MUCİZESİ(MIRACLE IN CELL NO: 7)
( Filmlerini izlemenizi salık veririz... )
- YETENEĞİNİN ...:
"SAHİBİ OLMAK" ile/ve/değil/||/<>/> KÖLESİ OLMAK
- YETENEK ve/||/<>/> ÇALIŞMA
( Ortalamanın üzerine çıkarır. VE/||/<>/> Yeteneklilerin üzerine çıkarır. )
- YETENEK/Lİ ile/ve/||/<>/> DEHÂ/DÂHİ
( "Başkalarının güç bulduğunu yapmak". İLE/VE/||/<>/> Yeteneklilerin "olanaksız gördüğü"nü yapmak. )
( Kimsenin vuramadığı hedefi vurur. İLE/VE/||/<>/> Kimsenin göremediği hedefi vurur. )
( Yitirilebilir. İLE/VE/||/<>/> Yitiril(e)mez. )
- YETENEK(YETEN EK) ile/ve/değil/yerine/||/<>/< EMEK
- YETENEK ile/ve/değil/||/<>/< ÖNCELİK
- YETENEK ve/<> ÖZGÜRLEŞTİRİCİ İLİŞKİ
- YETENEK ile/ve/||/<>/> TAKIM OYUNU
( Maçı kazandırır. İLE/VE/||/<>/> Şampiyonluğu getirir. )
- YETENEK ile/ve/||/<>/< YATKINLIK
- YETER! ile/ve/||/<> HAYIR!
- YETERİNCE SU: İÇMEMEK ile/değil/yerine/>< İÇMEK
( Gövdede, çok fazla, bilinmedik ve beklenmedik hastalık/sorun oluşur. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Sağlık durumu pek bozulmaz. )
- (YETERİNCE) SU İÇMEYİ:
UNUTMAMAK ve/||/<> ATLAMAMAK ve/||/<> ERTELEMEMEK
- YETERİNCE/LİK ve/||/<>/> DOĞRU/LUK
- YETERLİ NEDEN ile/ve YETERSİZ/BÖLÜMSEL NEDEN
( Etkin/lik doğar. İLE/VE Edilgin/lik doğar. )
( Etkisi, kendi yoluyla açık ve seçik olarak anlaşılabilen. İLE/VE Etkisi, kendi yoluyla/aracılığıyla, dışarıdan ve net olarak anlaşılamayan. )
( ADEQUATE CAUSE vs. INSUFFICIENT/PARTIAL CAUSE )
( ADAEQUATA CAUSA cum/et INADAEQUATA SEU PARTIALIS )
- YETERLİ = ADEQUATE[İng.] = ADÉQUATE[Fr.] = ADEQUATUS[Lat.]
- YETERLİ ile/ve/değil/yerine/<>/< TATMİN EDİCİ
- YETERSİZ ÇÖMEZ ile/ve ORTA NİTELİKLİ ÇÖMEZ ile/ve İYİ ÇÖMEZ
( Yetersiz bir çömez, öğretmenin ününden yararlanır. İLE/VE Orta nitelikli bir çömez, öğretmenin sevecenliğine hayrandır. İLE/VE İyi bir çömez ise öğretmenin düzencesiyle(disipliniyle) güçlenir, gelişir. )
- YETERSİZ" ile/değil/yerine/>< AKILLI
( Daha fazla bilinmek için "uğraşırlar". İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Daha fazla bilmek için çalışırlar. )
- YETERSİZLİKLERİ/Nİ İNKÂR ETMEK ile/ve/||/<> KUSURLARI/NI İHMAL ETMEK
- YETİ ile/ve/<> NİTELİK
- YETİ ve/||/<>/> YETENEK
( Melek. VE/||/<>/> Meleke. )
- YETİŞKİN ile/ve OLGUN
( Yaşlı olanlara rahatlık sağlamak, arkadaşlara içtenlikle, gençlere de incelikle davranmak isterim. )
( ADULTHOOD ile MATURE )
- YETİŞKİN ile/ve/<>/değil YENİYETME
- YETKE ile/değil/yerine/>/>< ÖZERKLİK
( )
( [not] AUTHORITY vs./but/>/>< AUTONOMY
AUTONOMY instead of AUTHORITY )
- YETKEYE BAŞVURMA SAÇMA(LIK)LARI/SAFSATALARI:
BİR BİLENE SORMA ile/ve/||/<> YETERSİZ KAYNAK ile/ve/||/<> İNANCA BAŞVURMA ile/ve/||/<> ORTAK TUTUMA BAŞVURMA ile/ve/||/<> ÖBEK BASKISI ile/ve/||/<> YARARCI ile/ve/||/<> BEĞENDİRME ile/ve/||/<> DAYATMA ile/ve/||/<> İÇİNDEKİ DEĞİL DIŞINDAKİ(ZARF-MAZRUF) ile/ve/||/<> "GENETİK"
( ARGUMENT TO AUTHORITY vs./and/||/<> FALLACY OF UNQUALIFIED SOURCE vs./and/||/<> APPEAL TO BELIEF vs./and/||/<> APPEAL TO COMMON PRACTICE vs./and/||/<> BANDWAGON, PEER PRESSURE vs./and/||/<> PRAGMATIC FALLACY vs./and/||/<> APPEAL TO PERSONAL INTERESTS vs./and/||/<> FALLACY OF "IS" TO "OUGHT" vs./and/||/<> STYLE OVER SUBSTANCE vs./and/||/<> "GENETIC" FALLACY )