
Kişisel Gelişim'deki FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibariyle 9167 başlık/FaRk ile birlikte,
9155 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(22/38)
- [ne yazık ki]
"KEYFÎLİK" ile/değil/yerine GÖRELİLİK
- KEYFÎ/LİK ile/değil/yerine KENDİLİĞİNDEN/LİK
- KEYFÎ/LİK ile OLASILIK
( ARBITRARY/-I-NESS vs. PROBABILITY )
- KEYFİNDE/LİK ile/değil/yerine KENDİNDE/LİK
- KEYFİNE/ÇIKARINA GÖRE DAVRANMAK ile/değil/yerine/>< KENDİN/KİŞİ/ADAM/İNSAN OLMAK
( Kendin olmak, "keyfine/çıkarına göre davranmak/davranabilmek" değildir. )
- KEYİF/RAHATLIK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ÇALIŞMA/HİZMET
( % 3[daha çok] -31[en fazla, azınlıkla/bazen] İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< % 96[daha çok] - 69[en az, çoğunlukla] )
- KEYİF ve/<> GÜVENLİK
- KEYİF ile/değil RIZÂ
- KEYİF ile/değil/< YAŞAM
( Keyifler değildir yaşamı değerli yapan. Yaşamdır, keyif almayı değerli kılan. )
- KEYİF ile/ve/değil/yerine/||/<>/></>/< ZEVK
( Gövdesel/bedensel. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>>/< Zihinsel. )
( Maddi. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>>/< Manevi. )
( Üç duyudan biriyle [ya da ikisi/üçüyle] ten, organ, kas ve sinirlerin "az ya da çok" uyarımıyla "deneyimlenen".[Dokunma, tatma, koklama][yeme, içme, oturma/uzanma vb.] İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>>/< İki duyudan biriyle deneyimlenen.[Görme ve duyma][Felsefe, bilim, sanat, kitap okuma, düşünme, dinleme, söyleşi/sohbet] )
( Yatarak/yatmaktan, tembelikten, miskinlikten. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>>/< Hareketle/hareketten. )
( Bir şey yapmadan "yaşadığı"[nı zannettiği/n, "iddia ettiği/n"]. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>>/< Bazı şeyler yaparak, özen ve çaba göstererek, emek ya da ödün vererek elde ettiğimiz. )
( Yaşandığı oranda pişmanlığa götürür. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>>/< Yaşandığı oranda sevinç/neşe verir. )
( Canlılığa[hayvana/hayvansallığa] özgü.
[Hayvanlarda ve gövdemiz itibarı ile de canlılıkta ortaktır.] [Keyfin simgesi ve doruğu olan eşekte de vardır.]
İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>>/<
İnsana özgü. [Sadece insandadır, zihindedir.] )
( Geçici. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>>/< Kalıcı. )
( Araçlı "duyum"/haz. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>>/< Aracısız algılayış/idrak. )
( Istırap akışı içinde yalnızca bir kesintidir. )
( Utanç verici bir keyfin, keyfi geçer, utancı kalır. )
( Keyifteki ölçü/oran/sayı/mikdar arttıkça eleme/işkenceye dönüşür. )
( Ancak çalıştıktan ya da bir şeyler yaptıktan sonra, kısa süreli ve hak edilen keyfin tadı ve değeri olur. )
( Zevk, susabilmeyi[sükût etmeyi] öğrendikten sonra başlar. )
( Kişi, kendini ya da başkalarını utandırabilecek ucuz keyiflere, ne şimdi, ne de sonra kapılmalıdır. )
( İki ıstırap verici durum arasındaki aralıklardır. )
( Keyifler değildir yaşamı değerli yapan. Yaşamdır, keyif ve zevk almayı değerli kılan. )
( İkisi de ıstırabın eseridir. )
( Dayatarak/dayatmacı. Sorumsuzca, kendi kendine, başı başında[Farsça "ser-ser-î"]. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>>/< Özgürce. Sorumluluğunu alarak/üstlenerek. Başı bağlı[Farsça "ser-best"] )
( [not] PLEASURE vs./and/but/||/<>/>>/< ENJOYMENT
ENJOYMENT instead of PLEASURE )
- KİBARLIK ile/değil/yerine NEZÂKET
( Nasıl "görünmek" "istediğmizle". İLE/DEĞİL/YERİNE Kim olduğumuzla ilgili. )
( Krala gösterilen kibarlık, "zorunluluktandır". İLE/DEĞİL/YERİNE Dilenciye gösterileni nezâket, gerçektir. )
- KİBİR:
HALKTAN "UZAK DURMAK" değil HAK VE HAKİKATTEN UZAK DURMAK
- KİBİR değil/yerine/>< ALÇAKGÖNÜLLÜLÜK
( Büyük görünme. / Küçüklüğün ölçüsü. DEĞİL/YERİNE/>< Küçük görünme. / Büyüklüğün ölçüsü. )
- KİBİR ile/değil/yerine ÖZDEĞER
- KİBİR ile/değil/yerine/>< ÖZGÜVEN
( Çoğu kişiden üstün olduğumuzu zannediyorsak. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Kimseden bir eksiğimizin olmadığını düşünüyorsak. )
( Kendinden emin olmaya alışık olmayana, özgüven, "kibir" gibi gelebilir. )
( [not] ARROGANCE vs./but/>< SELF CONFIDENCE
SELF CONFIDENCE instead of ARROGANCE )
- KİBİR ile/değil/yerine ÖZSAYGI
( [not] ARROGANCE vs./but SELF-ESTEEM
SELF-ESTEEM instead of ARROGANCE )
- KİFAFLANMAK[Ar.] değil/yerine/= AZLA YETİNMEK
( Elde ne varsa onunla, çok az yiyecekle karın doyurmak, çok az şeyle yetinmek. )
- KİLİTLENMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ODAKLANMAK
- KİLO VERMEK/ALMAK değil/yerine KİLOYU AŞAĞIYA/YUKARIYA KONTROL ETMEK
( [not] TO GIVE/TAKE WEIGHT but TO CONTROL THE WEIGHT UP/DOWN
TO CONTROL THE WEIGHT UP/DOWN instead of TO GIVE/TAKE WEIGHT )
- KİM?:
DEĞİŞİM İSTER? ile DEĞİŞMEK İSTER?
( Herkes. İLE Pek az (aklını kullanma cesâretini gösteren) kişi. )
- KİM OLDUĞUMUZ ile/ve/değil/yerine/< ADAM OLUP OLMADIĞIMIZ
- KİM OLDUĞUNU BELİRTMEMEK ile/ve/||/<>/> KİM OLDUĞUNU ANLATMA GEREKLİLİĞİ/ZORUNLULUĞU
( Bazen ve bazı durumlarda/koşullarda/ortamlarda, gereklilik ya da yeğleme/olumsallık[keyfiyet]. İLE/VE/||/<>/> Zorunluluk. )
- KİMİ:
GİTTİKÇE ile KALDIKÇA
( Kalır. İLE Gider. )
- KİMİN, "HAKLI/HAKSIZ" OLDUĞU değil/yerine NEYİN, DOĞRU OLDUĞU
( Bir şeyin, haklı olduğunu bildiğin halde, o şeyden yana çıkmazsan, korkaksın demektir. )
- KİMİN:
"NE OLDUĞU" ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< NE OLACAĞI
( "Belirli" olabilir. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/< Belirsizdir. )
- KİMİNİN PARASI ile/ve/<>/değil/yerine KİMİNİN GÖNLÜ/DUASI
- KİMLİĞİN ALGILANIŞ BİÇİMİ ve/<> DİL
- KİMLİĞİN:
TARİHSELLİĞİ ile/değil/yerine EVRENSELLİĞİ
- KİMLİK ile/ve/<> AİDİYET
- KİMLİK ile/ve/değil/yerine/||/<> KENDİLİK
- KİMSE DİKKAT ETMİYOR yerine/değil BEN NE YAPMAMALIYIM/YAPABİLİRİM?
- KİMSE, KİMSEYE MUHTAÇ DEĞİLDİR ve/||/<>/> HERKES, HERKESE MUHTAÇ OLABİLİR
- KİMSESİZ/LİK (KALMAK) ile/değil/yerine YALNIZ/LIK (OLMAK)
- KİMSEYE GÜVENME! değil KİMSEYE (TAMAMEN) BIRAKMA!
- KİMSEYE İNANMAMAK" ile/değil/yerine/||/>< ONA/ONLARA(BAZI KİŞİLERE) İNANABİLECEĞİNİ ANLAMAK/KABUL ETMEK
- KİMSEYİ:
(ÇOK/FAZLA) ÖVMEMELİ ve/||/<> KÜSMEMELİ ve/||/<> YAKINMAMALI ve/||/<> SUÇLAMAMALI
- KİMYÂ' ile ...
( ARZUYU TERK, MEVCÛDA KANÂAT )
- KİN ile/değil/yerine/>< SADÂKAT
- KİNÂYE[Ar.] ile TARİZ[Ar.]
( Düşünüleni dolaylı olarak anlatan söz. | Üstü kapalı, sitemli, dokunaklı söz. | Bir sözü, gerçek anlamının dışında kullanma sanatı. İLE Kapalı bir biçimde, dolaylı olarak söz söyleme, taşlama. )
- KİNÂYE-İ BAÎDE ile KİNÂYE-İ HAFÎFE ile KİNÂYE-İ KARÎBE ile KİNÂYE-İ VÂZIHA
( Uzak bir ipucuna dayanan dokundurma/kinâye. İLE Dokundurmalı söz, şiir. İLE Yakın bir ipucuna dayanan dokundurma/kinâye. İLE Başka bir anlama gelme olasılığı bulunmayan apaçık dokundurma/kinâye. )
- KIPI = AN = DEM = MOMENT[İng., Fr., Alm.] = ATTIMO/MOMENTO[İt.] = MOMENTO/RATO[İsp.]
- KİPLİK:
SORUN BELİRTEN ÖNERME ve/||/<> İDDİA EDİLEN ve/||/<> İTİRAZ GÖTÜRMEZ OLAN/APAÇIK
- KIRAAT ile/ve/||/<> TEFEKKÜR ile/ve/||/<> HAYAT
( Dilin okuması. İLE/VE/||/<> Aklın okuması. İLE/VE/||/<> Kalbin okuması. )
- KİRAZ ile DEFNE ile MEŞE ile AKÇAAĞACI ile KAYISI
( )
( Kendinizi tanımlamak isteseydiniz ne olmak isterdiniz?
Kiraz kadar lezzetli, defne gibi yeşil, meşe gibi toprağın sigortası, akçaağaç kadar estetik ve kayısı kadar yararlı olmak isterdim. )
- KIRGIN/LIK ile/ve/||/<>/> KIZGIN/LIK ile/ve/||/<>/> KİN
( Sessizdir. İLE/VE/||/<>/> Gürültülüdür. İLE/VE/||/<>/> Gereksizdir ve yanlıştır. )
- KIRILMA ve/> DEĞİŞİM ve/> GÜÇLENME ve/> UMURSAMAMA
- KIRILMAMA NOKTASINDAKİ KİŞİ İÇİN SÖYLENİLECEK OLAN:
[ya] KALPSİZ ile/ya da GÜÇLÜ
- KIRILMAMALI:
DAL ile/ve/||/<> SEVGİ
( Ağaçtan, meyve bekliyorsak. VE Kişilerden, sevgi bekliyorsak. )
- 40'LI YAŞLAR ile/ve/||/<>/> 50'Lİ YAŞLAR
( Gençliğin yaşlılığı. İLE/VE/||/<>/> Yaşlılığın gençliği. )
- KİRLENMEKTEN KORUNMA ve/<> ERDEM
- KİRLENMEMEK ile/değil/yerine/||/<>/< ARINMAK
- KIRMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> GÖNÜL ALMAYI (DA) BİLMEK
( Herkesin yapabildiği/yapabileceği. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Bazılarının yapabildiği/yapabileceği. )
- KIRMAMAK" ve/||/<> "KIRILMAMAK"
( "Dil ile". VE/||/<> (B)ilim/bilgi ile. )
( İlk ders. VE/||/<> Son ders. )
- KIRMIZI IŞIK:
HERKESE YANMALI ve/fakat/ne yazık ki/>/< BANA YANMASIN
- KIRMIZI ÖLÜM ile/ve BEYAZ ÖLÜM ile/ve YEŞİL ÖLÜM ile/ve SİYAH ÖLÜM
( Hırs ve ihtirasların, şehvetin ölümü. Alışkanlıkların[murâdât'ın], alışkanlıklardan dolayı oluşmuş yakınlıkların [menusât'ın] ölümü. İLE/VE İştahın ölümü.[Tokluğun, tıkınmanın] İLE/VE Kıyafetin ölümü. Giyim-kuşamdan uzaklaşma, libası terk etme. İLE/VE Halkın arasına girmek, halkın içinde yaşamak, halkın ıstırabını yüklenmek. )
( MEVT-İ AHMER ile/ve MEVT-İ EBYEZ ile/ve MEVT-İ AHDER ile/ve MEVT-İ ESVED )
( Ölümün Dört Rengi - Dücâne Cündioğlu )
- KİRPİ ile ARMADİLLO
( ... İLE 20 türü vardır. [30-40 milyon civarındalardır] [hepsi de Amerika'da yaşarlar] )
( ... İLE 60 milyon yıldır yeryüzündelerdir. )
( ... İLE Soluklarını 6 dakikaya kadar tutabilirler. [Uzun bir mesafe almaları gerektiğinde ciğerlerini havayla doldurup, midelerini can yeleği gibi şişirirler] )
( ... İLE Ürkütüldüklerinde ve bir savunma mekanizması olarak metrelerce havaya sıçrarlar. )
( ... İLE Teksas eyaletindeki her iki memeliden biri armadillodur. [Öteki ise, Teksas Uzunboynuz sığırıdır.("Teksas hız kesicisi" takma adıyla da anılırlar)] )
( Armadillo'lar, en büyük penise sahip memelidir. )
( [Azteklerde] ... ile AZOTOCHTLI[: Kaplumbağamsı tavşan.] )
( ... ile |
)
( ... İLE Fareler [ve insanlar] dışında, cüzzamdan ciddi biçimde etkilenen tek hayvan türüdür. [Amerika'nın Louisiana eyaletindeki armadillolarının çoğu cüzzamlıdır] )
( Çözümler/Çareler...
Kendimizi, ayakta, dikey | durumda görerek değil
O küre/yuvarlak biçimdeki bir bütün ve
tüm bütünlüklerin önemli bir parçası olarak görüp
birbirimizle, yaşamda, doğada ve
doğayla uyumlu bir akış/yuvarlanış içinde olmamızda!... )
( HEDGEHOG/CENTIPEDE vs. ARMADILLO )
( ERINACEUS EUROPAEUS cum [İsp.]ARMADO< [Lat.]ARMARE )
- KISA İ ile UZUN İ
( İzci, işaret, iletişim, isim, ikiz, iplik.
İLE
İcat, bitap, bitaraf, veli.
)
- KISA KES, AYDIN HAVASI OLSUN değil KISA KES, AYDIN ABASI OLSUN
( ABA: Kumaştan yapılma giysi.[Aydın efesinin abası, kısa ve dizleri açıktır.] )
- KISA SÜRELİ BELLEK ile/ve/değil YANKISAL DEPO
( 10 - 30 saniye. İLE/VE/DEĞİL 250 milisaniye - 4 saniye. )
- KISA VADELİ YARAR-UZUN VADELİ ZARAR ile/değil/yerine ÂN'I YAŞAMAK
- KİŞİ:
AYNI ACIYA ile AYNI GÜLÜNÇ OLANA
( [nedense ...] Defalarca ağlar. İLE Defalarca gülmez. )
- KİŞİ/BİREY ile/ve/değil/yerine KAVRAM/DURUM/OLAY
( Bazı durumları yaşayan/deneyimleyen değil o durumu kim yaşarsa yaşasın aynı süreç ve sonuç deneyimlenebilecek olan. )
( Kişinin özgünlüğünün, özerkliğinin üst seviyede olması, sınırlanamaz, kısıtlanamazlığı, kapsayıcılığının derinliği ve genişliği, insanla bağlantılandırılan ve bağdaştırılanların yetersizliği/düşüklüğünden dolayı apayrı olarak ve hiçbir şeyle karıştırılmaması gerekliliği. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Kavramın/olayın kendi içinde ve kendine özgülüğünün gözönünde bulundurularak/dikkate alınarak değerlendirilmesi ve arı biçimde bırakılma gerekliliğinin ister kişi, isterse diğer tüm kavram ve olaylarla bağlantılandırılmasındaki/bağdaştırılmasındaki duyarlılık ve titizlik gerekliliği. )
( Kişiyi, kavramsallaştırma! Kavramı, kişiselleştirme!
[ GENEL ile ÖZEL'i karıştırma! ] )
( Düşüncenin üstesinden gelemeyen, düşünenin üstesinden gelmeye çalışır. )
( PERSON vs./and CONCEPT/EVENT )
- KİŞİ:
"BÜYÜK" ile/ve/||/<> AKILLI ile/ve/||/<> GÜÇLÜ
( Hatalarını kabul edebildiği ölçüde. İLE/VE/||/<> Hatalarından ders çıkarabildiği ölçüde. İLE/VE/||/<> Hatalarını düzeltebildiği ölçüde. )
- KİŞİ:
FARKLI ile/ve/değil/||/<>/>/< (TOPLAMININ) FAZLASI
- KIŞI GEÇİRMEK ile/ve/fakat/||/<>/> AYAZI UNUTMAMAK
- KİŞİ(İNSAN) HAKLARINDA:
BAŞKALARININ HAKKI ve/||/<>/> TOPLUMUN DÜZENİ
- KİŞİ:
"HINZIR'IN ÜSTÜNDE HINZIR'LAŞMIŞ" ile/değil/yerine/>< HIZIR'IN ÜSTÜNDE HIZIR'LAŞMIŞ
- KİŞİ İÇİN (OLAN) ile/ve TOPLUM İÇİN (OLAN)
( Giyinmek, öncelikle toplum (ve düzeni/sağlığı) için daha sonra kişi içindir. )
- KİŞİ/İNSAN:
FITRAT ve/||/<> FÜTÛHÂT
( Kişi, fıtrat ve fütühatın birliği[tevhidi] olarak kişidir/insandır. )
- KİŞİ/İNSAN:
UYKU ve/||/<> UYANIKLIK ve/||/<> BEN'İN DENEYİMİ/FARKINDALIĞI
- KİŞİ/İNSAN ile/ve/||/<> AĞAÇ
( Bireyler, ağaçlardan ders almalıdır. Ağaçlar, ne üzerinde barınan kuşların, ne gölgelerinde yatan kişilerin, ne de verdikleri meyvelerin hesabını tutar. )
( )
( )
( )
( )
( HUMAN vs./and/||/<> TREE )
- KİŞİ/İNSAN ve/= AKIL
( Akılla her şey bilinir de insan bilinmez. )
- KİŞİ/İNSAN ve/||/=/<>/< DİL
( Kişi, dilinin ardında gizlidir. )
( TALÂKAT: Dil açıklığı, düzgün sözlülük. | Güleryüzlülük. )
( Kişinin içi neyse, dili de odur. )
( Kişinin, dile; dilin, yola; yolun, ereğe gereksinimi vardır. )
( İnsan/kişi, dil varolanıdır; kelâmla terbiye olunur/edilir. )
( Hakikatin üzerindeki perdelerden biri dildir. )
( SELÂSET: Sözün akıcı olma, kolay anlaşılma hali. )
( AĞZI TATLI: Hoş konuşan. )
( Üslûb-u lîsân, aynıyla insan. )
( Kişi, kendini, yazı aynasında görür/gösterir ve gerçekleştirir. )
( HUMAN(/SOCIETY) and/||/=/<>/< LANGUAGE )
( ... ve/||/=/<>/< LİSÂN )
( ... ve/||/=/<>/< ZEBÂN )
- KİŞİ/İNSAN ve/<> İNSAF
- KİŞİ/İNSAN ve/||/<> KİTAP
( Kişiler, kitap gibidir. Gerçek yüzleri, kapağına bakınca değil zamanla, sayfaları okundukça anlaşılır. )
( )
- KİŞİ/İNSAN ve/||/<> KÜLTÜR ve/||/<> TOPLUM ve/||/<> DİL
- KİŞİ/İNSAN ile/ve/<> SAYGI
( HUMAN vs./and RESPECT )
- KİŞİ/İNSAN ve/||/<>/< ZAAF
( Kişi, "zaafları"nın toplamı kadardır. )
- KİŞİ/İNSANLIK İÇİN ile/ve/değil KİŞİ'DEN
- KİŞİ:
İYİLİK ile/ve/||/<> MERHAMET ile/ve/||/<> KİŞİLİK
( [kadar ...] "Taşlanır." İLE/VE/||/<> "Dışlanır." İLE/VE/||/<> Sınanır. )
- KİŞİ KAYBETMEK ile/değil/yerine/<> PARA KAYBETMEK
- KİŞİ/KENDİ ile/ve İNSANLIK
( İnsanlık, bizden, çoluğumuzun çocuğumuzun, konu konşumuzun, milletimizin ve insanlığın yararlanmasıdır. )
- KİŞİ, KİŞİNİN:
"KURDU" değil YURDU/AYNASI
- KİŞİ, KİŞİNİN KURDUDUR[HOMO HOMINUS LUPUS]:
"THOMAS HOBBES'UN SÖZÜ" değil PLAUTUS'UN SÖZÜ[ASINARIA'da]
- KİŞİ:
MEKÂN değil MAHAL
- KİŞİ:
MUTLU ve/||/<>/> KARARLI ve/||/<>/> ONURLU ve/||/<>/> "BÜYÜK" ve/||/<>/> SAYGIN ve/||/<>/> İNSAN
( Sevgimiz kadar. VE/||/<>/> Bilgimiz kadar. VE/||/<>/> Ürettiğimiz kadar. VE/||/<>/> Paylaştığımız kadar. VE/||/<>/> Merhametimiz kadar. VE/||/<>/> Dürüstlüğümüz kadar. )
- KİŞİ, NE YAPARSA:
KENDİ YAPAR ve/+/<> KENDİNE YAPAR
- KİŞİ ODAKLILIK ile/değil/yerine/>< OLGU(/DURUM/KAVRAM/BAĞLAM) ODAKLILIK
( [GELECEK:] "Kim gelecek? O gelecek." şeklinde algılar/yorumlar. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Geçmiş ya da şimdi değil Şimdi'den sonrası olan zamansal durumu/kavramı düşünmek olarak algılar/yorumlar. )
- KİŞİ/ADAM/İNSAN OLMAK ve/||/<>/=/: 72 MİLLETİ, BİR BİLMEK
- KİŞİ OLMAK ile/ve/değil KENDİ OLMAK
- KİŞİ:
ŞER ile/değil/yerine/>< ER
- KİŞİ:
"SERT" ile/ve/||/<>/> SICAKKANLI ile/ve/||/<>/> KARARLI
( Uzaktan bakıldığında. İLE/VE/||/<>/> Yaklaşıldığında. İLE/VE/||/<>/> Konuşmaya başladığında. )
- KİŞİ:
"TAŞLANIR" ve/||/<> "DIŞLANIR" ve/||/<> "SINANIR"
( İyiliği kadar. VE/||/<> Merhameti kadar. VE/||/<> Teslimiyeti kadar. )
- KİŞİ:
ÜMİT ve/<> BATKI/HÜSRÂN['ın biraradalığı]
( Kişilerin ümitleriyle oynama! Belki ve bazen/çoğunlukla, tek sahip oldukları şey odur. )
( "Ümit Yitimi" değil/yerine Ümit... yazısını okumak için burayı tıklayınız... )
- KİŞİ ve/||/<>/> GÖZGÜ/AYNA ve/||/<>/> YAZI
( Üçü de herşeyi yansıtır. )
( Ancak, üçüne baktığında, kendini görebilirsin. )
( Kişi, kendini, en iyi, yazı aynasında tanır ve gerçekleştirir. [ Öncelikli olarak, iki ayrı sayfada, şu iki dizini oluşturmakla başlamak gerek. 1- HAYIR! | 2- YAPMAYABİLECEKLERİM(İZ) ] )
( Kişi, kendini, üç ayna karşısında tanıyabilir ve gerçekleştirebilir.
İlk aynamız, öteki aynasında yani anne ve başka kişilerle olan ilişkilerinde, paylaşım ve iletişimlerimizdedir.
İkincisi, doğada ya da cam/ayna, metal, kamera gibi nesnelerdeki yansımalarındadır.
Üçüncüsü ise yazı aynasındadır, yazdıklarımızın ve yazabileceklerimizin yansımasındadır.
Yazma eylemi, ilk ikisi gibi dolaylı olmayıp doğrudan, kişinin kendini, zihnini ve yaşamını karşısına koyup gözlemlemesini ve düzenlemesini sağlayan, yaşamın gelişine ya da kendi "haz ve keyfî kararlarına" düş(ür)meyebileceği eylem ve tutumdur.
Yaparak, eyleyerek ve "Yaptığını yaz, yazdığını yap!" ilkesiyle ancak yazarak, kendine hizmet etmekle herkese, insanlığa hizmet etmiş ve yaşama katılmış olur.
Bir'e hizmet, bin'e hizmet;
bin'e hizmet, bir'e hizmettir.
-------------------------------------------
Kişi, ne yaparsa
kendi yapar, kendine yapar. )
- KİŞİ ve/||/<>/>/< BELLEK
( ... VE/||/<>/>/< Güncellenen geçmiş. )
- KİŞİ ile/ve/<> DÜZEN
( HUMAN vs./and/<> SYSTEM )
- KİŞİ ve/= GÖNÜL
( GÖNÜL BİRDİR!
["Benim gönlüm"/"Senin gönlün"ü olmaz!] )
( HUMAN and/= HEART )
- KİŞİ ile/ve/<> İNSANLIK
( Kişileri, ayrı ayrı sevemeyenler, -çarpıtarak- "insanlık" kavramına "sığınırlar". )
( Seni sana emanet edemiyorsak, insanlığı nasıl emanet edelim?! )
- KİŞİ/İNSAN ile/ve/> İNSAN/LIKTA OLAN KİŞİ
( KİŞİ/İNSAN: Yolu, özgürlük; yönü, özgünlük... )
( HUMAN vs./ve/> HUMAN IN HUMANITY )
- KİŞİ ve/<> KİŞİ
( Kişi, başka bir kişiyle ile insan olur. )
( Bir kişiyi sevmekle başlayacak herşey! )
( Kişi, kaya gibi olmalı, hareket ettiren olursa kımıldamalı! )
( KİŞİ: Benden konuşan ve senden dinleyen. )
( KİŞİ: Altı yönden[ön-arka, sağ-sol, alt-üst] bakabilen. )
- KİŞİ ile/ve/değil/yerine OLGUN/KÂMİL KİŞİ(/İNSAN-I KÂMİL)
( Başkasının sözünü taşıyan. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Kendi sözünü söyleyebilen/söyleyen. )
( Anadan doğma insan yoktur. )
( ... İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Kendini aşma iradesini gösteren. )
( ... ile İSKENDERİYE FENERİ/MİSFALA )
- KİŞİ ve/= ÖYKÜ
( Kişi, mekândan, zamana geçendir. )
( HUMAN and/= STORY )
- KİŞİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SÖZLÜK
- KİŞİ ile/ve/||/<> TOPLUM
( [Kendini/zihnini/davranışını/adâletini] Kızdığında gösterir. İLE/VE/||/<> Savaşta gösterir. )
- KİŞİ:
CAN ve/||/<>/> GÜÇ ve/||/<>/> /< İKRAR ve/||/<>/> /< ADÂLET ve/||/<>/> KEMÂL
( Kişi, doğar ve can kazanır. VE/||/<> />/< Canında güç kazanır/bulur. VE/||/<> />/< Gücünü, kararlarında/ikrarında bulur. VE/||/<> /< Kararında adâletli ise, erdemli olur. VE/||/<> />Adâletinde olgunluğu/kemâli bulursa, olgun/kâmil olur. )
- KİŞİDE:
EBEVEYN BULAŞMASI ile/ve/||/<> ÇOCUK BULAŞMASI
( Düşüncelerde. İLE/VE/||/<> Duygularda. )
- KİŞİDE/İNSAN'DA:
OLUŞMAK ve OLUŞTURMAK
- KİŞİDE/İNSANDA ve/||/<>/>/< TOPLUM('DA)
( Akıl. VE/||/<>/>/< Üniversite. )
( Direnç[ihtiyâr] ve istenç[irâde]. VE/||/<>/>/< Siyâset. )
( Bulunç/vicdan. VE/||/<>/>/< Türe/adâlet. )
( Değişen. VE/||/<>/>/< Dönüşen. )
( Direnç[ihtiyâr: yapmama bilgisi/isteği] ve istenç[irâde: yapma "gücü/bilgisi/isteği"]. VE/||/<>/>/< Direnç[İhtiyâr]. )
( (Koşulsuz) Saygı ve sevgi. VE/||/<>/>/< Türe/adâlet. )
- KİŞİDEN/BİRİNDEN KORKMAK ile/değil/yerine KENDİNDEN KORKMAK
( ... İLE/DEĞİL/YERİNE Kendi yapabileceklerinden, deliliğinden, gözü karalığından. )
- KİŞİDEN KORKMAK ile/değil/yerine KİŞİNİN CEHALETİNDEN KORKMAK
- KİŞİ/İNSAN:
BİLGİSİZLİĞİNİN ESİRİ
ile/ve/değil/yerine/||/<>/></>
BİLGELİĞİNİN ESERİ
- KİŞİ/İNSAN:
DÜŞKÜN ile/değil/yerine/>< İÇKİN
( Gövde/haz odaklı/lık. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Akıl öncelikll/lik. )
- KİŞİ/İNSAN, GÖVDENİN İÇİNDE ile/ve/değil/yerine/||/<>/< GÖVDE, KİŞİNİN DIŞINDA
- KİŞİ/İNSAN ile/ve ÂLEM
( İNSAN: İki âlemin kavuştuğu fakat karışmadığı. )
( Sendedir mahzen-i esrâr-ı muhabbet sende
Sendedir ma'den-i envâr-ı fütuvvet sende
Gizli gizli dahi vardır nice hâlet sende
Marifet sende, hüner sende, hakikat sende
Nazar etsen yer ü gök düzah u cennet sende
Arş u kürsi ü melek sendedir elbet sende
Hoşça bak zâtına kim zübde-i âlemsin sen
Merdüm-i dîde-i ekvân olan âdemsin sen! )
( Kendine, bir hoşça bak; sen, âlemin özüsün
Varolanların gözbebeği olan insansın! )
- KİŞİ/İNSAN ve/<> BİRLİK
( Benden konuşan ile senden dinleyenin birliği. )
( HUMAN and UNITY )
- KİŞİ/İNSAN ve/<> EYLEM
( Ayinesi iştir kişinin, lâfına bakılmaz! )
( Kişinin "büyüklüğü", başkası/başkaları için de yapabildikleriyle orantılıdır. )
( İnsana özgü/dair hiçbir şey bana/sana yabancı değildir. )
- KİŞİ/İNSAN ve/<> İHSAN
- KİŞİLER:
(")AKILLI(") ile/ve/||/<> (")DUYARLI(") ile/ve/||/<> (")ETKİLİ(")
( Duygusuz. İLE/VE/||/<> Etkisiz. İLE/VE/||/<> Akılsız. )
- KİŞİLER ARASINDA:
"DUVAR ÖRMEK" değil/yerine/>< "KÖPRÜ KURMAK"
- KİŞİLER ÜZERİNDE değil/yerine/< KİŞİLER ÜZERİNDEN
- MERAK":
KİŞİLER ÜZERİNE/ÜZERİNDEN ile/değil/yerine/< DÜŞÜNCELER/ZİHİNLER ÜZERİNE/ÜZERİNDEN
- KİŞİLER:
YANLIŞ <> KÖTÜ ile/değil/yerine/||/>< İYİ<> DOĞRU
( Ders bırakır. <> Deneyim bırakır. İLE/DEĞİL/YERİNE/||/>< Mutluluk bırakır. <> İz bırakır. )
- KİŞİLER ile İNSANLIK
- KİŞİLER ile/ve/||/<>/> MEZAR TAŞLARI
( )
( )
( )
( )
( )
- KİŞİ/LER değil/yerine/||/=/<>/< ZİHİN/LER
- KİŞİLERDE BAKILMASI GEREKEN/ÖNCELİKLİ OLAN:
"VAAD/LER" değil SAMİMİYET
- KİŞİLERDE:
(")KÖTÜ(") ile/değil/yerine/>< (")İYİ(")
( [İlkesi]
Sahip olmak. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Olmak.
[Simgesi]
Yılan. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Elif. [ | ]
[Sıfatı]
Yalancı. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Dürüst.
[Hak(k)'a karşı]
Başkaldırır. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Boyun eğer.
[Haksızlığa karşı]
Boyun eğer. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Başkaldırır.
[Öteki ile ilişkisi]
Sömürür. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< "Öteki" diye biri yoktur.
[Etkisi]
Korku salar. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Ümidi yayar.
[Duygusal durumu]
Korkak. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Sevecen.
[Görünüşü]
Her kılıfa girebilir. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Gülümser. :)
[İletişimde]
Yargılar ve suçlar. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Anlar ve eğitir.
[Toplumsal etkisi]
Köleleştirir. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Özgürleştirir.
[İş/hizmet karşısında]
Sorumluluk almaz. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Sorumluluk alır.
[Başarı yolunda]
Sonuç odaklıdır. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Süreç odaklıdır.
[Uygarlığa katkısı]
Aydınlığı karartır. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Karanlığı aydınlatır. )
- KİŞİLERE:
"ACIMAM!" değil/yerine KENDİMİ, ACIMAMAM GEREKTİĞİNE İKNÂ EDERSEM, ACIMAM/ACIMAYABİLİRİM
- KİŞİLERE/İ:
[ne] DARILACAK KADAR GÜVENMEK ile/ve/ne de/||/<> GÖNÜL KOYACAK KADAR SEVMEK
- KİŞİLERİ, AYAKTA TUTAN:
İSKELET[Fr. < SQUELETTE] VE KASLARI ve/değil/||/<>/< İLKE VE İNANÇLARI
- KİŞİLERİ:
[ne yazık ki]
!"DENEMEK/SINAMAK" değil/yerine/>< KONUŞMAK
( "Denenilen" şeyin sonucunu "elde ettirir" belki fakat o kişiyi mutlaka ve sonsuza kadar kaybettirir. DEĞİL/YERİNE/>< Kişiyi kaybetmemek/kazanmak için özellikle de yakın olduğumuz kişileri denememek/sınamamak gerekir. Çeşitli oyunlar yaparak, tuzaklar kurarak elde edilen "bilgi/sonuç" geçersizdir. Aslolan ise her koşulda, en olumsuzu söylemek bile olsa konuşmayı yeğlemektir. )
- KİŞİLERİ:
"DENEMEK" değil/yerine "TARTMAK"
- KİŞİLERİ KONUŞMAK ile/değil/yerine KİŞİLERLE KONUŞMAK
- KİŞİLERİ KULLANARAK/SÖMÜREREK ile/değil/yerine/>< KİŞİLER ARACILIĞIYLA
- KİŞİLERİ:
"OLANAK/FIRSAT OLARAK GÖRMEK" ile/değil/yerine/>< İNSAN/KENDİ OLARAK GÖRMEK
- KİŞİLERİ TANIMA:
YOLCULUKTA ve/||/<> ZORLUKTA ve/||/<>
YOKLUKTA ve/||/<> (AYNI) MASADA
- KİŞİLERİ TANIMAK:
TANIŞIRKEN ile/ve/değil/yerine/>< TARTIŞIRKEN
- KİŞİLERİ TANIMAK:
TANIŞIRKEN ile/ve/değil/||/<>/>/< TARTIŞIRKEN
- KİŞİLERİ, ZİHNİMİZDEN/YAŞAMIMIZDAN ÇIKARMA:
HATA YAPTIKLARINDAN DOLAYI değil ÜMİDİMİZ KESİLİRSE
- KİŞİLERİ:
"YENMEK" ile/değil/yerine/>< KAZANMAK
- KİŞİLERİN ANIMSANMASI:
"ZAYIFLIKLARI" ile/değil/yerine/>< ÇABALARI
- KİŞİLERİN, BİRBİRİNİ:
SEÇMESİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BELİRLEMESİ
- KİŞİLERİN, BİZİ HAYAL KIRIKLIĞINA UĞRATMASI ile/ve/değil/<>/< YANLIŞ KİŞİLERE YATIRIM YAPMAMIZ ve/ya da KİŞİLERDEN, FAZLA BEKLENTİDE OLMAK
- KİŞİLERİN/İNSANIN GÜCÜ ile/ve/||/<>/< SÖZCÜKLERİN GÜCÜ
( Sözcüklerin gücü anlaşılmadan, kişinin gücü anlaşılmaz. )
( Kişi, dilinin ardında gizlidir. )
( Söz(cük)leri/ni ve tutumunu değiştir... Dünya/n değişsin! )
- KİŞİLERİN:
HATASINDAN/YANLIŞINDAN/SUÇUNDAN/GÜNAHINDAN ve/fakat TÖVBESİNDEN
( Haberimiz olabilir. VE/FAKAT Haberimiz olmayabilir. [Dolayısıyla, kimseyi kınamamak gerek!] )
- KİŞİLERİN:
İLK SÖYLEDİKLERİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SON YAPTIKLARI
- KİŞİLERİN/İKİ KİŞİNİN:
ÖNÜNDEN/ARASINDAN GEÇMEK değil/yerine/>< ARKASINDAN GEÇMEK
- KİŞİLERİN, "ROBOTLAŞMASI" değil/yerine/>< ROBOTLARIN, KİŞİLERİ TAKLİT ETMESİ
- KİŞİLERİN/ÜNLÜLERİN:
DOĞUM TARİHİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ÖLÜM TARİHİ
( Kişilerin doğum tarihini değil ölüm tarihini ölçüt almak gerekir. Nedenlerini yeterince düşünürüz umarız...
Onlarca nedenin özeti olarak;
doğduğumuzda, kendimiz olamamışızdır henüz.
Ölene kadar da her düşüncemizi,
tutum, karar ve adımızı bile değiştirebiliriz. )
- KİŞİLERLE "AYNI OLMAK" ile/değil/yerine/>< KİŞİLERE AYNA OLMAK
- KİŞİLERLE İLİŞKİDE:
ÇOK UZAKLAŞMAMAK ve/||/<> ÇOK YAKLAŞMAMAK
( Donmamak için. VE/||/<> Yanmamak için. )
- KİŞİLERLE MÜCADELE ile/değil/yerine/< KEYFİYETLE MÜCADELE
- KİŞİLEŞME ile/ve/> TOPLUMSALLAŞMA
- KİŞİLİK ÖRGÜTLENMELERİ/BOZUKLUKLARI:
[PARANOİD ile ŞİZOİD ile ŞİZOTİPAL] ile [ANTİSOSYAL ile NARSİSİSTİK ile BORDERLINE ile HİSTRİONİK] ile [BAĞIMLI KİŞİLİK ile ÇEKİNGEN ile OBSESİF-KOMPULSİF] ile [PASİF AGRESİF ile KENDİNİ TEKRARLAYAN(SELF REPEATING)]
- KİŞİLİK ile/ve/değil/> AD
( Bir gazeteci, Borges'in yanına yaklaşır ve ...
- "Afedersiniz! Siz Borges misiniz?"
- Borges: "Bazen..." )
( ... İLE/VE/DEĞİL/> AD/IM/IZ üzerine... )
( PERSONALITY vs./and/> THE NAME )
- KİŞİLİK ile/ve IRA/ÖZYAPI
( PERSONALITY vs./and CHARACTER )
( ŞAHSİYET ile SECİYE )
- KİŞİLİK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> KENDİLİK
( Masterson'ın, Kendilik kuramı ve çalışmalarını okumanızı/incelemenizi salık veririz... )
- KİŞİLİK ve/||/<>/>/< ONUR
( ŞAHSİYET ve/||/<>/>/< HAYSİYET )
- KİŞİLİK = ŞAHSİYET = PERSONALITY[İng.] = PERSONALITÉ[Fr.] = PERSÖNLICHKEIT, PERSONALITÄT[Alm.] = PERSONALIDAD[İsp.]
- KİŞİLİK ile SÜPER KİŞİLİK ile KİŞİLİK ÖTESİ
( VYAKTI: Tüm fiziksel ve yaşamsal süreçlerin toplamıdır. İLE VYAKTA: Ben'in bilince "Ben-im" olarak yansımasıdır. İLE AVYAKTA: Evrensel ve gerçek saf "Ben"dir. )
( VYAKTI ile VYAKTA ile AVYAKTA )
( PERSONALITY vs. SUPER PERSONALITY vs. BEYOND OF PERSONALITY
The Avyakta is the universal and real pure 'I'. WITH
The Vyakta is its reflection in consciousness as "I am'. WITH
The Vyakti is the totality of physical and vital processes. )
- KİŞİLİK ile/değil TUTUM
( Kim olduğunla ilgili. İLE/DEĞİL Onun, "kim olduğu" ile ilgili. )
( [not] Who I am. VS./BUT Who you are. )
( [not] PERSONALITY vs./but ATTITUDE )
- KİŞİNİN:
"AĞZIYLA KUŞ TUTMASI" değil "AĞZINI (KAPALI) TUTMASI"
- KİŞİNİN:
ANLAYACAĞI DİL ile/ve/değil/yerine/||/<>/> "KENDİ DİLİ"
( Aklına ulaşı(lı)r. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> "Kalbine" ulaşı(lı)r. )
- KİŞİNİN BAKIŞINDA:
GÖRÜNEN ile/ve/||/<> KENDİ ile/ve/||/<> GÖRÜNMEYEN
- KİŞİNİN BİLGİSİ ile/ve/<> DIŞ DÜNYANIN BİLGİSİ
( Rüya, rüya görendir; bilgi, bilendir. )
( Dünyanın bir kusuru yok. Düzensizliği oluşturan, kendimizi ondan ayrı olarak düşünmemizdir. )
( Dünyanın üzerimizdeki gücü, ancak kendimizin ona verdiği güç/anlam kadardır. )
( There is nothing wrong vs. world. It is your thinking yourself to be separate from it that creates disorder.
The world has only as much power over you as you give it. )
( KNOWLEDGE OF PERSON vs./and/<> KNOWLEDGE OF OUT WORLD )
- KİŞİNİN/İNSANIN:
BİREYSELLİĞİ ile/ve/<> TOPLUMSALLIĞI
( INDIVIDUALISM OF HUMAN vs./and/<< SOCIALISM OF HUMAN )
- KİŞİNİN, ...:
"DELİSİ" ile/ve/||/<> "NANKÖRÜ"
( Ulaşamadığı her şeyin. İLE/VE/||/<> Ulaştığı her şeyin. )
- KİŞİNİN:
İÇİNİN(ZİHNİNİN) "BOŞLUĞU" ve/||/<>/>/< DIŞIN/DIŞARIDAKİLERİN "ÖNEMİ"
- KİŞİNİN YÖNETİMİ ile/ve/<> TOPLUMUN YÖNETİMİ ile/ve/<> DEVLETİN YÖNETİMİ
( TO MANAGE THE SELF vs./and/<> TO MANAGE THE SOCIETY vs./and/<> TO MANAGE THE STATE )
- KİŞİNİN:
"KENDİ KENDİNE İTİRAF" değil İTİRAF (ETMESİ) (GEREKEN)
- KİŞİNİN, ...:
KENDİNİ GERÇEKLEŞTİRMESİ ile/ve/değil/yerine KENDİNDEKİLERİ AÇIĞA ÇIKARMASI
- KİŞİNİN KİM'LİĞİ ile/ve NESNENİN NE'LİĞİ
- [ne yazık ki]
KİŞİNİN, ...:
KİŞİLERLE DİDİŞMESİ
ile/değil/yerine/><
DOĞAYLA UĞRAŞMASI
- KİŞİ:
KONUŞTUĞU ile/ve/değil/fakat/||/<>/< SUSTUĞU
- KİŞİNİN, ...:
"MİZAH GÜCÜ" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< "AKIL GÜCÜ"
- KİŞİNİN:
ÖZELİ ile/ve/||/<>/> ÖZELİ OLARAK KALMASI GEREKENLER
- KİŞİNİN(KENDİ) RİTMİ(N) ile/ve/||/<> YAŞAMIN RİTMİ
- KİŞİNİN:
SESSİZLİĞİ ile SUSKUNLUĞU
( Ağzın, kapalı tutulması. İLE Ağzın, kilitli tutulması. )
( Katlanılabilir. İLE Katlanılamaz. )
- KİŞİNİN YAŞAMI:
VİTRİNLİK ile/ve/değil/||/<>/< DERİNLİK
( Bildiğimiz. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Bilmediğimiz. )
- KİŞİNİN YETİŞMESİ ve/<> YETİŞMİŞ KİŞİ
- KİŞİNİN:
ZARAR GÖRMESİNİ ENGELLEMEK ile/ve/||/<>/>/< VERMESİNİ ENGELLEMEK
- KISIR DÖNGÜYE NEDEN OLAN ile/yerine ARTIRMAYI SAĞLAYAN
( WHICH THE REASON TO VICIOUS CIRCLE vs./and WHICH TO GET TO SAVING )
- KİŞİSEL DÜŞÜNCEM ile/ve/değil/yerine OLMASI/OLMAMASI GEREKEN
( [not] MY PERSONAL IDEA vs./and/but THAT IS THE WAY SHOULD/SHOULDN'T BE
THAT IS THE WAY SHOULD/SHOULDN'T BE instead of MY PERSONAL IDEA )
- KİŞİSEL GELİŞİM ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< KİŞİSEL YÖNETİM
( Kişi, ne yaparsa kendi yapar, kendine yapar. )
( [not] SELF DEVELOPMENT vs./and/but/||/<>/>/< SELF MANAGEMENT
SELF MANAGEMENT instead of SELF DEVELOPMENT )
- Kişisel Gelişim'in için DİNLE!!!
- Kişisel Gelişim'in için KONUŞ!!!
- Kişisel Gelişim'in için SUS!!!
- KİŞİSEL İSTEK ile/ve/değil/yerine İYİ İSTEK
( [not] PERSONAL REQUEST vs./and/but GOOD REQUEST
GOOD REQUEST instead of PERSONAL REQUEST )
- KİŞİSEL MÜLK ile/ve/değil/yerine VAKIF MÜLKÜ
- KİŞİSEL YÖNELİM ve KİŞİSEL YÖNETİM
( PERSONAL INTENTION and PERSONAL MANAGEMENT )
- KİŞİSEL YÖNETİM ile/ve/<> İÇSEL YÖNETİM
( PERSONAL DEVELOPMENT vs./and/<> INNER MANAGEMENT )
- Kişisel Yönetim'in için DİNLE!!!
- Kişisel Yönetim'in için KONUŞ!!!
- Kişisel Yönetim'in için SUS!!!
- KİŞİSEL) YORUM ile/ve/değil/yerine/<> NESNELLİK
( Yorum niteliğindeki hiçbir yaklaşım/açıklama, nesnellik iddiasında bulunamaz. )
- KİŞİSEL ile/ve/||/<> KİTLESEL
- KİŞİSEL = ŞAHSİ = PERSONAL[İng.] = PERSONNEL[Fr.] = PERSÖNLICH, PERSONAL[Alm.]
- KİŞİYE BIRAKMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/>< KİŞİYE GÜVENMEK
- KİŞİYE GÖRE RENK DEĞİŞTİRMEK ile/değil/>< KİŞİLİĞİNİN, RENKLİ OLMASI
- KİŞİYE ÖZGÜ ile/ve/değil/||/<>/< KİŞİYE ÖZEL
- TESLİMİYET:
"KİŞİ"YE ile/ve/değil/||/<>/< YOL'A
- KİŞİYE/KİŞİNİN:
SIĞINMA ile/ve/değil/||/<>/>/< GÜCÜNDEN YARARLANMA
- KİŞİYİ/ÇOCUĞU ELEŞTİRMEK ile/değil/yerine/></< DAVRANIŞI ELEŞTİRMEK
( Utancı artırır. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Ahlâkı artırır. )
- KİŞİYİ:
FARKLI KILAN ve/||/<> GÜÇLÜ KILAN ve/||/<> KENDİ KILAN
( Affettiklerimiz. VE/||/<> Sabrettiklerimiz. VE/||/<> Vazgeçtiklerimiz. )
- KORUMAK/KORUYAN:
[hem] KİŞİYİ, KENDİNDEN hem de DOĞAYI, İNSANDAN
- KİŞİYİ YIKAN:
DÜŞMAN(LAR)IN SÖZLERİ ile/değil/||/<>/< DOSTLARIN SESSİZLİĞİ
- KİŞİYİ/ÇOCUĞU ÖVMEK ile/değil/yerine/||/></< DAVRANIŞI ÖVMEK
( Kibri geliştirir. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Kişiyi/çocuğu geliştirir. )
- KİŞİYİ/İNSANI:
DOĞRUDAN ANLAMAK ile/ve/değil/yerine DOLAYLI OLARAK ANLAMAK
( Kişi/ler, dolaylı olarak, ancak, bir şeyler üzerinden anlaşılabilir. Doğrudan anlamak olanaklı değildir. Ve de kişi, ancak, kendinden bahsettiği oranda anlaşılabilir, bilinebilir/tanınabilir. )
- KIŞKIRTMA ile/ve/</değil/yerine TETİKLEME
- KISSA ile/ve/||/<>/> HİSSE
( Fıkra, öykü/hikâye, rivâyet. | Vak'a. İLE/VE/||/<>/> ... )
- KISTÂS[Ar.] ile/ve/||/<> KISAS[Ar.]
( Bir suçlunun, başkasına yaptığı kötülüğü, aynı biçimde uygulayarak cezalandırılması. İLE/VE/||/<> Ölçü. | Büyük terazi. )
- KİTAP:
BELLEK ve/||/<> İDDİA
( Korutur. VE/||/<> Sağlatır. )
- KİTAP BİLGİSİNİN EKSİKLİĞİ (VE BU DURUMUN GETİRDİĞİ BİLGİSİZLİK) ile KENDİ HAKKINDAKİ BİLGİSİZLİĞİ
( LACK OF KNOWLEDGE BY BOOK (AND THE IGNORANCE WHICH THIS SITUATION BRINGS) vs./and LACK OF KNOWLEDGE THE SELF (AND THE IGNORANCE OF IT) )
- KİTAP HEDİYE ETMEK:
EHLİNE ve İSTEKLİSİNE
- KİTAP OKUMAK:
"UYUMAK İÇİN" değil UYANIK KALMAK/OLMAK ÜZERE
- KİTAP OKUMAK ile/||/<> "DENİZ SUYU İÇMEK"
( Okumak, deniz suyu içmek gibidir. İçtikçe susanır, susadıkça içilir. )
- KİTAP OKUMAYI SEVMEYEN ile/değil/yerine/<> ARADIĞI KİTABI HENÜZ BULAMAMIŞ OLAN
- KİTAP OKUYANLAR ile/>< HIRSIZLAR
( Kitap çalmaz. İLE/>< Kitap okumaz. )
- KİTAP ve/||/<> HİTAP
- KİTAP ile/ve/||/<>/> KİTAP SEVDÂSI VE AŞAMALARI
( )
( KİTAP SEVDÂSI AŞAMALARI...
9- Kitapları/nı, sonraki kuşağa bırakma...
8- Kitap biriktirme...
7- Yeniden keşfetme...
6- Kitaba yer/gereksinim yok...
5- Kitaplardan beklenilenin dayanılmaz hayal kırıklığı... ["Ben bir kitap yazayım da görsünler!"]
4- Kitapları, kişilerle etkileşimde olmanın yerine koyma...
3- Kimlik olarak kitaplar...
2- Kitap aşkı...
1- Kitapların keşfi... )
- KITLIKTA:
AÇLIK değil TOKLUK
( Kıtlık zamanlarında, kişileri, açlık değil alışmış oldukları tokluk öldürür. )
- KIVAM ile/ve/||/<>/> KIYAM
( Ölçü/kıvam oluşturmadan, kalkış/kıyam, ilerleme, gelişim olmaz. )
- KIVILCIM ve/||/<> SİVİLCE
( [fazla] Güvenme servetine! Bir kıvılcım yeter. VE/||/<> [fazla] Güvenme güzelliğine! Bir sivilce yeter. )
- KIYÂM ve/||/<> SÜKÛNET ve/||/<> KAVL ve/||/<> HAYAT
( Hizmet ile olsun! VE/||/<> Hürmet ile olsun! VE/||/<> Hikmet ile olsun! VE/||/<> Edep ile olsun! )
- KIYAM ve/||/<> SÜKÛNET ve/||/<> KAVL(SÖZ) ve/||/<> HAYAT
( Hizmet ile. VE/||/<> Saygı ile. VE/||/<> Hikmet ile. VE/||/<> Edeb ile. )
- KIYAS ile/yerine KARŞILAŞTIRMA
( Tanım/Örnek: Bir sayfanın ikiye bölünerek, iki ayrı olgunun/kavramın kendi özlerinin iki ayrı sütunda sadece veri olarak dizilişi ve öylece yorum eklemeden bırakılması. İLE Yapılan tablonun/karşılaştırmanın altına ekleme/yorum şeklinde göreceliliği, sınırlılığı ve kısıtlılığı potansiyelinin gözardı edilerek bir değerlendirme yapılması.(sınırı aşmak/bilmemek). Sonuç: Kıyasın değil, karşılaştırmanın daha yerinde, arı, saf, doğru olacağı ve kıyas yapmama gerekliliği. )
( Nispet. İLE/YERİNE Oran. )
( TO COMPARE vs. COMPARISON
COMPARISON instead of TO COMPARE )
- KIYASLAMA HATALARI:
GENELLEŞTİRME ile/ve/||/<> ÖZELLEŞTİRME
( FALLACY OF CONVERSE ACCIDENT vs./and/||/<> FALLACY OF ACCIDENT )
- KIYMATARYEN değil/yerine KIYMETARYEN
( Hayvanlara/canlılara kıyan ya da "kıyma" denilen şeyden yapılan "şeyler" yiyen. DEĞİL/YERİNE Hayvanların değerini bilip tüm canlılara saygı göstererek yaşama olanağı sunmayı yeğleme zihninde/bilincinde, tutum ve davranışında olanlar. )
- KIZMAK ile/ve KINAMAK
- KIZMAK ve ÖNEMSEMEK
- KLASİK KOŞULLANMA ile/ve BİLİŞSEL KOŞULLANMA
- KLASİK MEKANİK/"FİZİK" ile/ve/||/<>/> KUVANTUM MEKANİĞİ/"FİZİĞİ"
( Bağımsız nesne. İLE/VE/||/<>/> Bağımlı enerji. )
( Sürekli zaman. İLE/VE/||/<>/> Süreksiz an. )
( Sürekli mekân. İLE/VE/||/<>/> Süreksiz olasılık. )
( Belirlilik. İLE/VE/||/<>/> Belirsizlik. )
( Yerellik. İLE/VE/||/<>/> Tümellik. )
( Nedensellik. İLE/VE/||/<>/> Bütünsellik. )
( Bağımsız ölçüm. İLE/VE/||/<>/> Bağımlı ölçüm. )
( Mantık.[0 | 1 (ya / ya da)] İLE/VE/||/<>/> Eytişimsel mantık. [hem, hem de | ne, ne de] )
( 1900 - MAX PLANCK
["Kuvantum Kuramı"nı geliştirdi ve Termodinamik yasaları üzerine çalıştı. Kendi adıyla bilinen "Planck sabiti"ni ve "Planck ışınım yasası"nı buldu.] )
(
Max Planck, Albert Einstein,
Niels Bohr, Louis de Broglie,
Max Born, Paul Dirac,
Werner Heisenberg, Wolfgang Pauli,
Erwin Schrödinger, Richard Feynman )
( Makroskopik nesnelerin devimini inceleyen fizik dalı. İLE/VE/||/<>/> Mikroskopik parçacıkların davranışını inceleyen fizik dalı. )
- KLÂSİK NEDENSELLİK (ELEŞTİRİSİ) ile/ve MODERN NEDENSELLİK (ELEŞTİRİSİ)
- KLİNİK BİBLİYOTERAPİ ile/ve/||/<> GELİŞİMSEL BİBLİYOTERAPİ
- KOBALT ile/> NİKEL ile/> KADMİYUM ile/> KURŞUN
( Atom numarası 27, atomik kütlesi 58.933, yoğunluğu 8.9 g/cm³, ergime sıcaklığı 1495 ºC, kaynama sıcaklığı 2870 ºC, kütle numaraları 54-62 arasında izotopları bulunan, ancak sadece 59 kütle numaralı izotopu [27Co59, %100] kararlı olan, 60 kütle numaralı radyoizotopu [Co60], 5.3 yıl yarılanma süresi ve 1.17 MeV ve 1.33 MeV enerjili iki gama fotonuyla tıpta ışın tedavisinde ve endüstride kullanılan, demir ve nikele benzeyen beyaz metal. Simgesi: Co
İLE/>
Atom numarası 28, atomik kütlesi 58.71, ergime sıcaklığı 1453 ºC, kaynama sıcaklığı 2732 ºC ve yoğunluğu 8.9 g/cm³ olan, 360 ºC'den sonra ferromanyetik özelliğini kaybeden, kütle numaraları 57-66 arasında izotopları bulunan, nikel pillerin ışına maruz kalmasıyla oluşan 63 kütle numaralı radyoizotopu [Ni63] radyoaktif izleyici olarak kullanılan, geçiş metalleri öbeğinden, manyetik özellikli alaşımlarda, trafolarda, elektrik iletkenliği düşük olduğundan, direnç malzemelerinde, elektrik ve elektronik devrelerde, seramik kaplama sanayiinde kullanılan, parlak beyaz metal öğe. Simgesi: Ni
İLE/>
Atom numarası 48, atomik ağırlığı 112.40, ergime sıcaklığı 320.9 ºC, kaynama sıcaklığı 765 ºC ve yoğunluğu 8.6 g/cm³ olan, 0.6 eV'un üstündeki nötronlar için saçılma etki kesitleri yüksek fakat soğurma etki kesitleri küçük, ısıl [0.0253 eV enerjili ya da 2200 m/s hızlı] nötronlar için soğurma etki kesiti çok yüksek [2450 b], saçılma etki kesiti çok düşük [5.6 b] olduğundan, reaktörlerin denetim çubuklarında ve ayrıca ölçüm aygıtlarında nötronlara karşı ekranlama işlevi için kullanılan, çinkoya benzeyen, genellikle çinko yataklarında, onunla birlikte bulunan beyaz metal öğe. Simgesi: Cd
İLE/>
Atom numarası 82, atomik kütlesi 207.2, ergime sıcaklığı 327.5 ºC, kaynama derecesi 1740 ºC ve yoğunluğu 11.35 g/cm³ olan, kütle numarası 190-218 arasında izotopları olan, maliyet/yoğunluk oranı düşük olmasından dolayı ve fiziksel ve mekanik özellikleri, ışından dolayı önemli bir değişikliğe uğramadığından dolayı, gama ışınlarına karşı etkin zırh malzemesi olarak ve özellikle nükleer reaktörlerde nötron+gamalara karşı zırhlamada, sanayide akü yapımında, elektrik iletiminde kullanılan kabloların kaplanmasında, silah sanayiinde mermi yapımında, inşaat sanayiinde bina çatılarının kaplanması ve ses yalıtımında, otomotiv ve gemi endüstirilerinde dengeleme ağırlığı, petrol sanayiinde oktan artırıcı olarak yakıt maddelerinde ve matbaacılıkta harflerin dökümünde kullanılan, kararlı izotopları Pb206[%25.1], Pb207[%21.7] ve Pb208[%52.3]'un sırasıyla uranyum[92U238], aktinyum[92U235, AcU] ve toryum[90Th232] radyoaktif serilerinin son halkalarını oluşturduğu mavimsi gri renkte çok ağır metal. Simgesi: Pb )
( Co İLE/> Ni İLE/> Cd İLE/> Pb )
( COBALT vs./> NICKEL vs./> CADMIUM vs./> LEAD )
( COBALT avec/> NICKEL avec/> CADMIUM avec/> LE PLOMB )
( KOBALT mit/> NICKEL mit/> KADMIUM mit/> BLEI )
- KOÇ/LUK[İng. < COACH] ile YÖNDER/LİK / MENTOR/LUK[Fr./İng.]
( COACH(ING) vs. MENTOR(ING) )
- KÖKEN ile/ve/değil/||/<>/< KAYNAK
- KOKU KULLANMAK ile/değil/yerine ÖNCE TEMİZ OLMAK/TUTMAK
- KOL ile/ve/değil/||/<>/< BACAK
( Denge. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Güç. )
- KOLAY DEĞİL fakat (DAHA FAZLA) ZORLAŞTIRMA(YABİLİRİZ)!
- KOLAY DEĞİL fakat (DAHA FAZLA) ZORLAŞTIRMA(YABİLİRSİN)!
- KOLAY OLDUĞUNDAN YAPMAMAK
ile/ve/değil/yerine/||/<>/<
(YETERİNCE)
(B)İLGİLENMEDİĞİNDEN/ANLAMADIĞINDAN YAPMAMAK/ERTELEMEK
- KOLAY OLMAYAN/ZOR "YAŞAM" İÇİN ile/değil/yerine/>< KOLAY YAŞAM İÇİN
( "Kolay/kısa seçimler/sonuçlar". İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Kolay/kısa olmayan seçimler/süreçler. )
- KOLAY "YOL/YÖNTEM" ile/ve/değil/yerine/||/></< KOLAY OLMAYAN YOL/YÖNTEM
( [Yaşamı ...]
Zorlaş[tır]ır. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/>< Kolaylaş[tır]ır. )
- KOLAY ile/>< DEĞER
( Kolay, değerin düşmanıdır. )
- KOLAY ile/ve UYGULAMA/PRATİK
( ÂSÂN ile/ve ... )
( EASY vs./and PRACTICAL )
- KOLAY ile/>< ZOR
( [hiçbir şey ...] Göründüğü kadar kolay değildir. İLE/VE/>< Zannedildiği kadar zor değildir. )
- ANNE/LİK/TE:
KOLAYLAŞTIRICI/LIK ile/değil/yerine/>< DÜZENLEYİCİ/LİK
( [Yaklaşım] Esnek ve destekleyici. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Katı ve kurallara dayalı.
[Amaç] Çocuğun özgüvenini ve bağımsızlığını artırmak. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Çocuğun disiplinli ve sorumlu bir birey olmasını sağlamak.
[Destekleyici Rol] Çocuğun ilgi ve yeteneklerini keşfetmesine yardımcı olmak. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Çocuğa net sınırlar ve beklentiler koymak.
[Özgüven] Çocuğun kendine güvenini artırmak. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Çocuğa sorumluluklar vererek güvenli bir çerçeve sağlamak.
[Bağımsızlık] Çocuğun kendi kararlarını almasına olanak tanımak. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Çocuğun belirli kurallara ve sorumluluklara uymasını sağlamak.
[Disiplin ve Kurallar] Daha az vurgu. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Belirli bir düzen ve disiplin içinde yetiştirme.
[Net Beklentiler] Esneklik gösterme. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Çocuklardan ne beklendiğini açıkça belirtme.
[Sorumluluk] Çocuğun sorun çözme becerilerini geliştirmek. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Çocuğa belirli görevler ve sorumluluklar verme. )
( [Annelik] Bir gelişim aşaması. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Bir rol.
[Annelik] Kendini gerçekleştirme. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Yaşama geçici bir ara vermek.
[Annelik] İdealize edilmiş. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Küçük görülen.
[Öznel deneyim] Uyarıcı. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Tüketici.
[Rol dağılımı] Anneliğin sıradüzeni. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Eş ile eşitlik.
[Kimlik] Anne. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Birey.
[Anne bakımı] İçgüdüsel. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Edinilen.[Doğru yöntemleri uygulamak]
[Yönetim] Sezgisel doğaçlama. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Alışılagelmişleri önemsemek.
[Hedef] Kendiliğindenlik. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Öngörülebilirlik.
[Bebeğin imgesi] Savunmasız, iyi huylu. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Güçlü, doyumsuz.
[Oryantasyon] En iyisini bebek bilir. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< En iyisini yetişkin bilir.
[Anne-bebek] Karşılıklı memnuniyet. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Gereksinim bakışımsızlığı.
[Annenin işlevi] Vezgeçilmez. Tam zamanlı. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Başka biri tarafından da gerçekleştirilebilir. )
( Çocuğun bireysel gelişimini desteklemeyi, bağımsızlık kazanmasını desteklemeyi ve onların özgüvenini artırmayı amaçlar.
[Bu yaklaşımda anneler, çocuklarının kendi kararlarını almalasına, sorun çözme becerilerini geliştirmesine ve kendi yeteneklerini keşfetmesine yardımcı olur.]
[Destekleyici Rol] Anneler, çocuklarının ilgisini ve yeteneklerini keşfetmesi için onları destekler.
[Özgüven] Çocukların kendine güvenini artırmak için teşvik edici bir ortam sağlar.
[Bağımsızlık] Çocukların kendi kararlarını almasına ve sorunları çözmesine olanak tanır.
İLE/DEĞİL/YERİNE/><
Çocukların belirli kurallara ve disiplin çerçevesine uygun biçimde yetiştirilmesini hedefler. Bu yaklaşımda anneler, çocuklarına net sınırlar ve beklentiler koyar ve bu kurallara uyulmasını sağlar.
[Disiplin ve Kurallar] Çocukların belirli bir düzen ve disiplin içinde yetişmesini sağlar.
[Net Beklentiler] Anneler, çocuklardan ne beklendiğini açıkça belirtir ve bu beklentilere uyulmasını denetler.
[Sorumluluk] Çocukların sorumluluk sahibi bireyler olarak yetişmesi için belirli görevler ve sorumluluklar verir. )
( [Yaklaşımlar] Daha esnek ve destekleyici bir yaklaşımla çocuğun bireysel gelişimini ön planda tutar. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Daha katı ve kurallara dayalı bir yaklaşımla çocuğun toplumsal düzene ve disipline uygun biçimde yetişmesini hedefler.
[Amaçlar] Çocuğun özgüvenini ve bağımsızlığını artırmayı amaçlar. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Çocuğun disiplinli ve sorumlu bir birey olmasını sağlamayı hedefler.
[Yöntemler] Çocukların kendi kararlarını alması teşvik edilir. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Çocukların belirli kurallara ve sorumluluklara uymaları sağlanır.
[Çocuk Üzerindeki Etki] Çocukların yaratıcılıklarını ve sorun çözme becerilerini geliştirmelerine yardımcı olabilir. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Çocukların daha disiplinli ve düzenli bireyler olarak yetişmesini sağlar. )
( MOTHER:
[not] FACILITATOR vs./but/>< REGULATOR
REGULATOR instead of FACILITATOR )