İngilizce karşılıkları olan FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 10.540 başlık/FaRk ile birlikte,
10.540 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(8/44)
- BURUN ile/ve/değil GAGA
- BUSTROFEDON[İng. BOUSTROPHEDON < Yun. βουστροφηδόν]:
GERÇEK ile/ve/||/<> SÖZDE ile/ve/||/<> YİNELEYEN
(
Antik Yunanca kökenli bu terim, yazının öküzün tarlayı sürerken izlediği yol gibi her satırda yön değiştirmesi anlamına gelir. Tıpkı bir öküzün saban ile tarlayı sürerken her sıranın sonunda dönüp ters yönde devam etmesi gibi, metin de satır sonlarında yön değiştirir. Bustrofedon, antik dönemde yaygın olarak kullanılan çift yönlü bir yazı düzenidir. Özellikle MÖ VIII. - VI. yüzyıllar arasında Yunan, Etrüsk, Sabaean ve Safaitic gibi çeşitli dillerde kullanılmıştır. Modern yazı sistemlerinden farklı olarak, okuyucunun gözünün satır sonundan başa dönmesi gerekmez; bu da okuma sürecini daha akıcı duruma getirir. Klasik ve en yaygın bustrofedon türü. Satır yönü her satırda değişir ve yazaçlar, yatay olarak aynalı (mirrored) yazılır. Girit adasındaki en önemli Yunan hukuk yazıtı İtalya'daki antik Etrüsk mezar taşları Almanca "Schlangenschrift" (Yılan Yazısı) olarak da bilinir. Yazaçlar, aynalı değil 180° döndürülerek (baş aşağı) yazılır. Etrüsk serpantin bustrofedon örneği Adriyatik kıyısı yazıtları Metin aşağıdan yukarıya doğru ilerler ve her satır 180° döndürülür. Tableti fiziksel olarak çevirmek gerekebilir. Paskalya Adası'nın gizemli yazı düzeni Eski Macar çomak yazıtları
Ders: Elde edemediğimiz şeyleri küçümsemek, kendimizi kandırmaktan başka bir şey değildir.
Sözde bustrofedonda yazaçlar aynalı değil 180° döndürülmüş olarak yazılır (baş aşağı).
Okumaya sol alt köşeden başlanır. Her satırdan sonra tablet 180° çevrilir.
Antik Yunan'ın en kapsamlı hukuk metni. 12 sütundan oluşan bu yazıt, aile hukuku, mülkiyet ve kölelik konularını düzenler. Bustrofedon yazımın en iyi korunmuş örneğidir.
Hitit İmparatorluğu'nun yazı düzeni. Hayvan ve insan figürleri içeren hiyerogliflerde, figürlerin baktığı yön okuma yönünü belirler. Kesintisiz yineleyen bustrofedon kullanılır.
Hâlâ çözülememiş gizemli bir yazı düzeni. Okuyucu tableti her satırdan sonra 180° çevirir. Dünyada bilinen tek ters bustrofedon örneğidir.
Etrüsk dilinin en uzun yazıtlarından biri. Serpantin bustrofedon (Schlangenschrift) kullanır - yazaçlar, aynalı değil baş aşağı döndürülmüştür.
Saba Krallığı'nın yazı düzeni. Güney Arap abecesi kullanılır. Anıtsal yazıtlarda bustrofedon yeğlenmiştir.
Göçebe Arap kabilelerinin bıraktığı binlerce kaya yazıtı. Yazı yönü tutarsız olabilir - bazen bustrofedon, bazen tek yönlü.
Latince "sinister" (sol) sözcüğünden. İbranice, Arapça, Farsça gibi dillerde kullanılır. Tek yönlü, tutarlı sağdan sola yazım. Latince "dexter" (sağ) sözcüğünden. Latince, Türkçe, İngilizce gibi dillerde kullanılır. Modern Batı dillerinin standardı. Yazaçların hem yatay, hem de dikey olarak hizalandığı yazı stili. Her yazaç, bir ızgara gözesine yerleştirilir. Antik Yunan anıtlarında yaygındır. Metnin tamamının aynalı yazıldığı sistem. Leonardo da Vinci'nin defterlerinde görülür. Bustrofedondan farklı olarak yön değiştirmez. Metnin merkezden dışa ya da dıştan merkeze doğru spiral biçiminde ilerlediği yazım. Bazı antik diskler ve mühürlerde görülür. Çince, Japonca ve Korece'nin geleneksel yazım yönü. Sütunlar sağdan sola sıralanır. Modern kullanımda yatay da yaygın. ( ( Bir kavramın, bireylerinin toplamı, bütünü vermez. ) ( Bütün, parçaların toplamından daha fazla birşeydir. ) ( ZIRNIK[Fars. < ZIRNÎH]: Sıçanotu, arsenik madeni ile kükürt karışığı bir madde. | Herhangi bir şeyin en küçük, önemsiz ve işe yaramaz parçası. ) ( Türk adının tarih sahnesine çıkışı VI. yüzyılda Gök-Türk Devleti'nin kuruluşuna bağlıdır. ) ( VİSKONSÜL: Konsolos yardımcısı. ) ( Ülkesinin, öteki ülkelerin başkentinde sadece bir tane olan, temsil etmekte olduğu ülkenin en büyük yetkisine sahip diplomatik kurumudur.[Çoğunlukla ve olağan koşullarda vize ve pasaport işlemleri yapılmaz.] İLE/VE/||/<> Ülkesinin, öteki ülkelerdeki ticari çıkarlarını korumakla sorumlu, diplomatik olmayan resmi kurumlardır.[Diplomatik özelliği bulunmayan resmi görevlerin yapıldığı, resmi kurumdur. Genellikle, pasaport, evlilik, doğum ve ölüm gibi işlemler yapılmaktadır.][Konsolosluk arşivleri ile binalarının dokunulmaz hakları vardır.] ) ( Kendi ülkesini başka ülkede temsil eden en üst düzeydeki devlet görevlisidir, diplomattır.[Görevli oldukları ülkelerde, vatandaşı oldukları ülkenin devlet başkanının temsilcisidir. Ülkesiyle görevli oldukları ülkeler arasındaki siyasi, ekonomik, kültürel ve askeri ilişkileri geliştirmeyi hedefler.] İLE/VE/||/<> Konsolosluk yöneticisinin unvanı, ülkelere göre farklılık gösterir.[Bulundukları kentin yetkili yöneticisiyle ilişki durumundadır. Konsolosluktaki görevlilerin diplomatik temsil hakkı yoktur.] ) ( Üzerine damga yapılmaz! İLE/VE Üzerine yazı yazılmaz! ) ( Yeni doğmuş, ana sütüyle beslenen sığır yavrusu. İLE/<>/> İneğin, sütten kesildikten sonra 15 aylığa kadar olan yavrusu. İLE/<>/> Doğum yapmamış dişi inek yavrusu. İLE/<>/> 2 yaş ve üzeri dişi sığır. İLE/<>/> Danalıktan yeni çıkmış 15 - 24 ay arasındaki genç boğa. | [mecaz] Sağlıklı, tıknaz delikanlı. İLE/<>/> 2 yaş ve üzeri erkek boğa/sığır. İLE/<>/> Kısırlaştırılmış/burulmuş boğa. İLE/<>/> Geviş getirenlerden, boynuzlu büyükbaş evcil hayvanların genel adı. ) ( Gördüğümüz, olan değildir. ) ( Görünüşler, aldatıcıdır. ) ( Adı değiştirebiliriz fakat gerçek yine kalır. ) ( Appearances are deceptive. ) ( What you see is not what is. ( Genellikle meteoroloji radarlarında kullanılan 3,75 ila 7,5 GHz dalga boyu arasındaki elektromanyetik tayftaki frekans aralığı. İLE Kromozomların genellikle sentromerik bölgeler ile heterokromatin yapı içeren öteki bölgelerin boyanmasında görevli, türlerin kromozomal olarak tanılanmasında, türler arasındaki genomik yakınlık derecelerinin belirlenmesinde, polimorfizm ve çeşitli kromozom mutasyonları çalışmaları ile karyotip çözümlemesinde en çok kullanılan boyama tekniği. ) ( Özellikle motor gürültüsü, makine gürültüsü, patlama sesi gibi gürültülerin ölçümünde kullanılan, 30-10.000 Hz arasını tekdüze ağırlıklandırmanın yapıldığı, desibel ölçeğinde ifade edildiğinde dBC etiketinin kullanıldığı gürültü düzeyi. İLE Deneğin maruz kaldığı gürültünün nicel ölçümlerinde C-ağırlıklandırma eğrisinin kullanılması. ) ( Abecenin üçüncü harfi.[Sesbilim bakımından, dişeti damak ünsüzlerinin, ötümlüsüdür.] | Sınıflama ve sıralamalarda, maddelerin sırası, harfle gösterildiğinde, üçüncü maddenin başına getirilir. | Nota imlerini, harflerle gösterme yönteminde, "do" sesini gösterir. | Karbon öğesinin simgesi. | Celsius sıcaklık derecesinin simgesi [°C]. | Isınma ısısının simgesi. | Kapasitör ve kapasitesi simgesi. | Elektrik sığasının simgesi. | Elektrik yükü birimi, Kulomb'un simgesi. | Isıl sığanın simgesi. | %1 anlamındaki santi[10¯²] simgesi. | Kritik durum ve kristal duruma işaret etmek için alt indis olarak kullanılan simge. | Işık hızını belirtmek için kullanılan simge. | Romen rakamlarında, 100 sayısını gösterir. İLE Kalsiyum'un simgesi. İLE Santimetre, gram, saniye sözcüklerinin baş harfleri ile gösterilen birim düzeni. ) ( Elif'i, mertek zannetmek. [Bir şey bilmediği halde konuşanlar için kullanılan deyim. (Elif harfini ve bu kadar basit bir şeyi bile bilmeyecek kadar bilgisiz olma durumu.)][MERTEK: Eskiden evleri yaparken kullanılan dört köşe ya da yuvarlak kalınca ağaç gövdesi.] ) ( CAHİLLER... ( Kişiyi/cahili, bilgili ya da bilgisizliğinden değil yaklaşımından tanırsınız/anlarsınız! ) ( Erkeğin okumuşu Kâdı, kadının okumuşu cadı olurmuş. ) ( Çalışkan ve alçakgönüllü kişiler, şansı yakalayacaktır. ) ( Çalışan kişi, sürekli saf; tembel ise hilekârdır. ) ( Çalışma, bütün tarafından bütün içindir. İLE
Etkin-lik, ego tarafından ego içindir. ) ( Uğraşmak gerçek doğanızdır. ) ( Sonuç beklemeden uğraşın, hırstan yoksun bir çaba gösterin. ) ( Siz çalışmayı sürdürün, tüm evren sizinle birlikte çalışacaktır. ) ( İyi olanı isteyin, o zaman tüm evren sizinle birlikte çalışacaktır. ) ( Çalışma ve bilgi elele yürümelidir. ) ( Kişinin tek kazancı, çalıştığıdır. ) ( Çalışan kişinin kimseye zararı dokunmadığı gibi, ondan hem milleti, hem de insanlık yararlanır. ) ( Ya dünyayı bir oyun gibi görün ya da onun üzerinde var gücünüzle çalışın. Ya da ikisini de yapın. ) ( Çalışmak zordur, gereksiz çalışmalardan kaçınmak ise daha da zordur. ) ( Neye gereksiniminiz olduğunu en iyi siz bilirsiniz. ) ( LABORARE ESTORARE: ÇALIŞMAK İBADETTİR! ) ( ONGUN: Çok verimli olan. | Yarar duruma gelmiş. | Mutlu. | Kutlu. | Totem. | Arma. ) ( Sağlığı simgeler. İLE/VE ... İLE/VE ... ) ( Üzeri helezonî bir karbon direnç elemanıyla kaplanmış bir cam tüp. İLE Ses, ısı ve elektrik yalıtımında kullanılan 25nm'den daha ince seyrek yapıdaki bir cam lif. ) ( Yüzünü görmek isteyenin baktığı. İLE/DEĞİL Özünü görmek isteyenin baktığı. ) ( ... İLE Sıcaklığa ve kimyasal etkilere dayanıklı bir tür cam. ) ( CÂMİ: CEBRAİL + AZRÂİL + MİKÂİL + İSRÂFİL ( Yüklenmiş bir iletim hattının iletme sabitini, yüklenmemiş bir hattın iletme sabiti ve karakteristik empedansıyla her bir yükleyici bobinin empe-dansına bağlayan formül. İLE Karşılıklı indüktansı mukayese ve onun ayarlanmasıyla frekansların ölçülmesi için tasarımlanmış, L; bobinin iki nokta arasındaki öz indüktansı, M; bobin çiftinin karşılıklı (ortak) indüktansı, C; seri bağlı bir sığanın değeri ve R, Rı, R2 de seri bağlı dirençlerin değerleri olmak üzere, denge durumuna gelinceye kadar dirençlerin değiştiği ve denge durumunda L/M = 1 + R1/R ve M/C = R.R2 olduğu bir köprü devresi. ) ( Görünmez. İLE/VE/<> Görünür. ) ( CAN: Yaşam kudreti. ) ( Ben/beden(gövde). İLE/VE/<> Hizmet. ) ( Görünür. İLE/VE/<> Görünmez. ) ( Sadece kendi. İLE/VE/<> [Üreyerek] Kendini taklit ve tekrar eden/edebilen. ) ( Genellikle cisimlerin genişliği. | Büyüklük, ölçü. | Değer. | Yapının ya da arsanın boyutlarını ve sınırlarını gösteren harita. | Uc noktaları, dairenin çevresi üzerinde bulunan çemberin merkezinden geçen doğru parçası. İLE/VE/<> Çemberin/kürenin herhangi bir noktasıyla merkezini birleştiren doğru parçası, çapın yarısı. ) ( İnsan sesi. İLE Bir yapının/evin tepesini kuran parçaların tümü. ) ( Doku ya da örgen yüzeyinde çatlak ya da yırtık oluşması. İLE/VE/||/<> İki örgen ya da doku/yüzey arasında anormal bir bağlantı oluşması. ) ( PALPEBRAL FISSURE: Göz kapakları arasındaki açıklık. ) ( GASTROCOLICA FISTULA: Mide ile kolon arasında bağlantı oluşması. ( Cebrail'in görevi, haber vermektir, yani ağız. İLE/VE/<>
Mikail'in görevi, Doğu'dan Batı'ya, tüm sesleri işitmekmiş, Kulak. İLE/VE/<>
İsrafil'in öttürdüğü surlardan biri, kişileri öldürecek, öbürüyse diriltecekmiş, değil mi? Burnumuzdan aldığımız solukla biz de diriliyoruz, kanımızdaki canlılar da. Kapa bakalım birisinin burnunu, ölüyor mu, ölmüyor mu? Burun da, her soluk alış-verişte iki sur öttürüyor. İLE/VE/<>
Azrail gözdür. İnsan ölürken, önce gözleri solar. ) ( ... İLE/VE/<> Sevgi. | Cazibe. | Vahdetin gölgesi. İLE/VE/<> ... İLE/VE/<> Amellerin toplamı. ) ( TÂVUS-İ SİDRE: Cebrail aleyhisselâm. ) ( KERRÛBİYYÛN: Dört büyük melek. ) ( GREŞTA GABET: Dört büyük melek. ) ( BÂNG-İ REVÂREV[Fars.]: İsrafil'in üfleyeceği sûrun ikinci derecesi. ) ( ... İLE/VE/<> ... İLE/VE/<> ... İLE/VE/<> Alıp, saklayan. ) ( Epistemelojik. İLE/VE/<> Ontolojik. İLE/VE/<> ... İLE/VE/<> ... ) ( Ağız/a. İLE/VE/<> Kulak/a. İLE/VE/<> Dil/e. İLE/VE/<> Göz/e. ) ( ... İLE/VE/<> Allah'ın adını taşıyan melek. İLE/VE/<> ... İLE/VE/<> ... ) ( Azrail'e can vermeyen, ( Dönüp dolaşmak. İLE Bilinenden bilinmeyene gitmek. ) ( Dünyaya sizin cahilliğe son vermenizden daha çok yardımı olabilecek bir başka şey yoktur. ) ( İLMİ: - Ya Öğreten, - Ya öğrenen, - Ya seven olmak gerek. ) ( İlmin saati, feyzi belirli olmaz. ) ( İlim öğrendikçe, ilim onun niyetini tashih eder. ) ( There is nothing that can help the world more than your putting an end to ignorance. ) ( Cahil kişi, kendinin bile düşmanı iken, başkasına dost olması nasıl beklenir? ) ( Zulümle âbâd olanın, sonu, berbâd olur. ) ( Cesaret, akıldan gelirse cesârettir. Bilgisizlikten gelirse cehalettir. ) ( AZM-İ MITRAKA ile/ve AZM-İ SENEDÂNÎ ile/ve AZM-İ RİKÂBÎ ile/ve ... ) ( ( ( Nesnelerin çekim(gravitasyon), elektrik, manyetik ve nükleer nitelikli güçlerle birbirini çekmesi. ) ( Hafif atom çekirdeklerinin birleşerek daha ağır bir çekirdek oluşturması. İLE/>< Ağır bir atom çekirdeğinin bölünerek daha hafif çekirdekler oluşturması. ) ( Füzyon tepkimeleri, büyük miktarda enerji açığa çıkarır ve güneşte gerçekleşen tepkimelerdir. [iki hidrojen atomunun birleşerek bir helyum atomu oluşturması.] İLE/>< Fisyon tepkimeleri de büyük miktarda enerji açığa çıkarır ve nükleer reaktörlerde kullanılır. [uranyum-235 çekirdeğinin nötronlarla bombardıman edilerek iki daha hafif çekirdeğe ve nötronlara bölünmesi] ) ( Temel olarak proton ve nötronlardan oluşan, yükü +Ze olan, etrafında elektronların döndüğü ve atomun hemen hemen tüm kütlesini oluşturan çok yoğun merkezî kısmı. | Bir düzenek sargısının ortasında bulunan, manyetik çekirdek ya da kor olarak da bilinen manyetik nesne. ) ( Bir gözenin merkezini oluşturan nesnecik. | Atom çekirdeği. İLE/VE/||/<> Çekirdek dışta kalmak üzere, protoplazma yığını. İLE/VE/||/<> Yapı bakımından, çekirdek ve sitoplazmadan oluşan, yarı sıvı, saydam ve canlı gözenin metabolizma olaylarının oluştuğu yer. ) ( ... İLE Düzkanatlılar (Orthoptera) takımının karaçekirgeler (Gryllidae) ailesinde yer alan, erginleri 12-20 mm boyunda, siyah renkli, ergin ve nimfleri sebzeler, mısır, şekerpancarı gibi bitkilerle beslenerek zarara yol açan böcek türü. ) ( Çekirgenin kulakları, dizlerinde bulunmaktadır. ) ( Bir elektronik sinyal üreteci, bağımsız sinyal üreten başka bir devreyle çiftlenim yaptığında ilk üreteç frekansının bağımsız üreteç frekansına doğru değişme eğilimi göstermesi. İki frekans arasındaki fark küçükse bu eğilim çok güçlüdür. İLE/||/<> Yük empedansı yansıma kat sayısının fazı 360 derece değişliğinde bir sinyal üretecinin frekansının uc değerleri arasında ısıl etkiler dışında oluşan fark. [Bu yansıma kat sayısının mutlak değeri 0.20'dir.] İLE/||/<> Bir nesnenin kopuncaya kadar dayanabildiği, birim kesiti başına düşen çekme gücüyle ölçülen zorlanma. ) ( Düşündürür. İLE/VE Güldürür ya da ağlatır.[öfkeden] ) ( Goes to think. WITH/AND Goes to laugh or cry.[by the anger] ) ( ... İLE Bir noktaya eşit uzaklıktaki noktaların toplamı. ) ( İyilerin, iyiliklerin, hayrın tekâbül ettiği yer. İLE/VE/>< Şerlerin, şerlilerin tekabül ettiği yer. ) ( CENNET: Kuyu. ) ( CENNET: Uçmak[Eski Türkçe]. ) ( Cennet, kişinin kendini bu âlemde, herkesten, herşeyden küçük görmesidir. ) ( Nefis ölmeden, benlik ve gurur gitmeden, gönül cennet olamaz. ) ( Cennet'le Cehennem'in kapıları birdir, aynıdır. Kalbimizi temizlersek o kalp cennet olur, temizlemezsek cehennem kapısı. ) ( Cennet kapıcısının adı Rıdvan, yani Allah'ın her yaptığına râzı olmaktır. ) ( Cehennem kapıcısının adı ise Malim'dir. Yani herhangi bir şeye sahip çıkmak, "Bu benimdir!" demek. ) ( Cennetin ebedî zevk olduğu anlaşılınca o da kalmaz. ) ( Cehennemin, cehil olduğunu bilip hazmettikten sonra, cehennem kalmaz. ) ( Yusuf makamı, kuyudan, Cehennem'den kurtulma makamıdır. ) ( En büyük cehennem cehalet, en büyük cennet de İlâhî zevktir. ) ( Bu âlemde kimi haksız görüyorsak, başladı içimizde cehennem. ) ( [İbr.] GEHENNA: Çöp yakılan yer. ) ( Sevdiklerinin biraradalığı. İLE/VE/>< Vicdan azâbı. ) ( ... İLE/VE/>< En "lezzetli." ) ( ... İLE/VE/>< Dumansız ateş. ) ( ... İLE/VE/>< Saygı ve sevginin bittiği yer. ) ( CENNET: Bugünkü "hırslarının", geleceğe yansıtılması. ) ( Dünyayı cehenneme çeviren, birilerinin, dünyayı cennete çevirmeye çalışmasıdır. ) ( Saydam bir ortamı ışığın ortamdaki hızından daha büyük bir hızla geçen yüksek enerjili yüklü tanecikler demetinin oluşturduğu mavimsi ışık. İLE Cerenkov ışınınun gözlenmesiyle yüksek enerjili yüklü tanecikleri ölçmek için kullanılan dedektör. ) ( Birini çok sevmek ile. İLE/VE/<> Biri tarafından çok seviliyor olmak ile. ) ( Almaya cesâret edemediğimiz riskleri alanlar, yaşamak istediğimiz yaşamı yaşar. ) ( ... İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Akıllıca olan cesâret. ) ( Çeşitlilik içinde birlik doğaldır ve iyidir. ) ( ) ( Çizilerek ya da oyularak açılan kertik. | Esnafın, uzunlamasına ikiye bölüp üzerine kertikler çenterek hesap tuttuğu ağaç dalı. İLE Bir betiğin ya da derginin, kişi, konu, yer adı vb. bakımından içindekileri yer numarasıyla belirten ve yapıtın arkasında yer alan abecesel sıralama. | Belirli bir konuda çıkan betik ve dergideki yazılarla ilişkiyi sağlayan ve ayrı bir betik ya da süreli yayın biçiminde çıkan yapıt. | Kütüphane, belge vb. için düzenlenen belirli bir bilginin ya da belgenin bulunduğu yeri gösteren düzenli sıralama. ) ( ... İLE ... İLE Gebelik süreleri, 160-200 gündür. ) ( MARAL: Dişil geyik. ) ( ( ... İLE/<> Dünyada, sayıları 1500'ü geçmeyen Gazella Gazella türü dağ ceylanlarından 231'i Hatay'da, geri kalanı ise İsrail'de bulunmaktadır. ) ( ( Karşılık. İLE/VE Öğrenme. ) ( Ceza aynı hatayı yinelemeyi önlemelidir sadece. ) ( Cezalandıran ya da cezalandırılan siz olabilirsiniz ama, cezanın suça uygun olmasına özen gösterin. ) ( ... İLE Gözkapağının kenarında çıkan küçük çıban. ) ( ( ... İLE Hem eril, hem dişil gametleri bulunan çiçek. [Hünsa] ) ( ÇİÇEKLİ BİTKİLER'DE: ( Tekrar edilmedikçe, hiçbir şey hata değildir. ) ( Hatanızı keşfedin ve korkudan kurtulun. ) ( Zarif bir gerileme, kişinin gururunu hiç zedelemezken, pişmanlığın yol açtığı gerileme hem çevresinde hem de ruhunda derin zararlarla sonuçlanır. ) ( BATÂNET[Ar.]: Büyük karınlılık. | Çok yiyicilik, oburluk. ) ( BEL'AM[Ar.]: Terbiyesiz, açgözlü, pisboğaz, obur. ) ( 7 büyük hata/günah: Açgözlülük | Kıskançlık | Oburluk | Şehvet | Gurur | Tembellik | Öfke ) ( İlkesiz Siyaset | Emeksiz Zenginlik | Vicdansız Haz | Niteliksiz Bilgi | Ahlâksız Ticaret | İnsaniyetsiz Bilim | Özverisiz İbâdet ) ( 7 deadly sins: Covetousness | Envy | Gluttony | Lechery, Lust | Pride | Sloth | Wrath ( Kişinin ciddiyeti, disiplinidir. ) ( Atomlar arasında iki elektronun ortaklaşa kullanıldığı bir bağlanma türü. İLE/||/<> İki ya da daha fazla nesnenin aynı temel bileşime fakat farklı çift bağlara sahip olması. ) ( Güçlü bir elektrik alanda hızlandırılan elektron ya da öteki yüklü taneciklerin gaz molekülleriyle çarpışarak onları iyonlaştırması sonucunda çıkan elektronlann yaptığı yeni çarpışmalarla sürecin artarak kendini sürdürmesi. | Bir yan iletkende yük taşıyıcıların çığ kesilmesinin bir sonucu olarak, çığ etkisi de denilen toplam çoğalması. İLE/||/<> Genellikle silikondan yapılmış, tüm p-n eklemi boyunca çığ kesilmesinin ve ondan sonra gerilim düşmesinin sabit ve akımdan bağımsız olduğu bir yan iletken kesilme diyodu. İLE/||/<> İç foto akım çoğaltması elde etmek için ışık kontrollü (hızlı) anahtarlama sağlayan, çığ kesilmesi bölgesinde çalışan bir fotodiyot. İLE/||/<> Bir eklem diyot çığ kesilmesinde çalıştırıldığında ortaya çıkan gürültü. | Şiddetli bir elektrik alanda yük taşıyıcıların çarpışmayla ek taşıyıcılar sökecek kadar yeterli eneıjiye sahip olduğu yan iletken eklemlerde görünen olay. İLE/||/<> Bir yan iletken diyotta iyonlaşma ve yük taşıyıcıların toplam çoğalmalarını sağlamak için akım taşıyıcıların değerlik elektronlarıyla çarpışmalarına yetecek şiddette, engelin potansiyel farkından büyük bir potansiyel farkı altında ortaya çıkan tahribatsız kesilme. İLE/||/<> Bir adım dönüşümüyle doğru akımdan GHz seviyesinde mikrodalga çıkışı elde etmek için çığ diyodunun bir eksi direnç olarak kullanıldığı osilatör. İLE/||/<> Akım taşıyıcı deşik-elektron zinciri oluşturmak için çığ kesilmesinin kullanıldığı transistör. ) ( İkili bir gaz karışımının faz diyagramında belirli bir basınç altında iki sıvı damlasının oluştuğu sıcaklığı karışımın bileşimine bağlı olarak veren eğri. İLE/||/<> Nemli havada herhangi bir yüzeyde çiğin yoğunlaşabileceği en yüksek sıcaklık derecesi. | Herhangi bir gazla su buharı karışımının oluşması için uygun sıcaklık derecesi. ) ( İnsanda. İLE Hayvanda ve beşerde. ) ( Lokmalarını sıralamayıp gerektiği kadar [20-40 kez] çiğneyerek yutan. İLE Lokmalarını çiğnemeden yutanların yaşadığı. ) ( Ancak ayrılıkçılık ve çıkarcılık, dünyada gerçek ıstırabın ortaya çıkmasına neden olur. ) ( Bir beze sarılarak düğünmlenmiş, küçük bohça. İLE/VE/<> İçine, çamaşır, elbise gibi şeyler koyup sarmaya yarayan, dört köşe kumaş. | İplik ya da kumaşın ticari birimine verilen ad. ) ( Bir devre, aygıt ya da terminalin verdiği sinyal, akım, gerilim, güç, sürücü güç vb. nicelikler. İLE/||/<> Bir mikrodalaga tüpünde elektron akışından yararlı gücün çıkarıldığı boşluk. İLE/||/<> Yük empedansını oluşturmak üzere çıkış elektroduna bağlanan bir dış devre. İLE/||/<> Bir devre ya da cihazın çıkış terminallerine gösterdiği direnç. İLE/||/<> Bir elektrik, elektronik devre ya da aygıt tarafından yük ya da güce gösterilen empedans. İLE/||/<> Bir elektronik tüp, algılayıcı vb. sistemlerden çıkış devresine ya da çıkış direnci üzerinden taşınan toplam güç. İLE/||/<> Bir radyo alıcısı ya da yükseltecin çıkış katını, hoparlörü ya da öteki devreleriyle eşlemek için kullanılan demir nüveli bir ses frekansı trafosu. ) ( BÜK, DİKENDUTU: Böğürtlen. ) ( AGREGAT MEYVELER: Birkaç karpeli olan, tek bir çiçekten gelişen meyve. ) ( Gülgillerden, sapları sürüngen, çiçekleri beyaz bir bitki. | Bu bitkinin güzel kokulu, pembe, kırmızı renkli meyvesi. İLE Gülgillerden, bahçe çitlerinde, yol kenarlarında kendiliğinden yetişen dikenli ve çok yıllık bir çalı, diken dutu. | Bu bitkinin önce kırmızı, olgunlaştığında kararan mayhoş yemişi. İLE Gülgillerden, böğürtleni andıran, çalı görünümünde, dikenli bir bitki. | Bu bitkinin duta benzeyen, kırmızı renkli, sulu ve kokulu yemişi. ) ( ... İLE Çimento yapımında fırından ezilmeden çıkan pişirme ürünü. ) ( Din kültürünün bittiği yerde/zaman cin kültürü başlar. ) ( Atom numarası 30, atom ağırlığı 65.37, özgül ağırlığı 7.33g/cm3 , ergime sıcaklığı 419°C, kaynama sıcaklığı 907°C olan, toz durumunda patlayıcı, suda çözülmez ancak asit ve alkaliler içinde çözülebilir, kuvvetli elektroartı, safken haddeden çekilebilir, kuru pillerin katodu olarak alaşımlarda, metal kaplamalarda ve elektrik sigortalarında kullanılan, gövdede kırmızı kan hücreleri ve insülin yapısında bulunan, 250 gün yanlanma süreli beta aktif olan 65 kütle numaralı izotopu [Zn65], sanayide alaşım kaplama izleme çalışmalannda ve tıpta metabolizma incelemelerinde kullanılan, parlak mavimsi-beyaz renkte bir metal. [Simgesi: Zn] ) ( Kesilen, yontulan ya da rendelenen bir şeyden çıkan parça. | Milimetrik yüzeyler üzerinde onbinlerce devre öğesinden oluşan ve son derece karmaşık elektronik devrelerin yerleştirildiği, genellikle silikon benzeri yarı iletken ürün. ) ( Plastik top. İLE/VE/||/<> Plastik top. İLE/VE/||/<> Demir top. ) ( Yeryüzünde. İLE/VE/||/<>/> Gökte/uzayda. İLE/VE/||/<>/> Ölmüş olan. ) ( Öncelikle, yüzlerinden anlaşılır. Her yerinde benekleri bulunan fakat sadece burnunun iki yanında siyah çizgi olan ÇİTA. İLE
Benekleri burnunun yanında da olmak üzere her yerinde bulunan LEOPAR'dır. ) ( Daha zayıf ve narin görünüşlüdür. İLE Daha kaba ve sert görünüşlüdür. ) ( ... İLE Gebelik süreleri, 3 aydır. ) ( Dünyanın, en hızlı hayvanı.[Saatte, 100 km. hızla koşabilirler. Fakat kısa sürelidir. Çok çabuk yorulurlar.] İLE ... ) ( Avlarını çok kısa mesafede yakalamaları gerekir. Çok uzun süre koşamazlar. İLE ... ) ( Zaman zaman, leoparlar, çitaları avlar. ) ( ( ( 3 km. öteyi görebilirler.[Isı dalgaları nedeniyle net bir görüş elde edemeyebilirler.] İLE ... ) ( Atom numarası 80, atom ağırlığı 200.6, donma noktası -38.9 °C olduğundan, oda sıcaklığında, sıvı olarak bulunan, kaynama sıcaklığı 356.6 °C, yoğunluğu 13.59 g/cm³ olan, kütle numarası 196-205 arasında izotopları bulunan, sıcaklıkölçer, basınçölçer, emme pompaları, cıva buharlı lambaların yapımında, aynaların sırlanmasında, altın ve gümüşün özümlenmesinde kullanılan, gümüş renginde bir öğe. ) ( ( ... İLE İç içe geçen ya da birbiri üzerine gelen parçaları tutturmaya yarayan bir tür tahta ya da metal çivi. ) ( ... İLE/||/<> Atom ya da molekülleri düzenli olarak sıralanmış tüm katılarda basınç, sıcaklık, ışın vb. fiziksel etkilerle düzenli yapının bir hattında ortaya çıkan kusur. İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> Bir iletken üzerinde birim uzunluk başına düşen yük miktarı. [Simgesi: X. Birimi: C/m (MKS), eyb/cm (CGS)] İLE/||/<> Enerji ya da frekans niceliklerinin kesikli değerler aldığı elektromanyetik spektrum. | Birbirine çok yakın spektral çizgi desenlerinin oluşturduğu band spektrumundan ayrılabilen, düşük basınçta gaz fazındaki atom, iyon ve moleküllerin spektrumu. ) ( U biçimli boyuna sahip damıtma için kullanılan bir balon. İLE Sodyum hidroksitli ortamda, alifatik ve aromatik aldehitlerden su uzaklaştırıldığında, doymamış aldehitlerin meydana geldiği bir tepkime. ) ( Santimetre. İLE Küryum. ) ( Bir yan iletkende yük taşıyıcıların artmasıyla akımdaki artış. | Bir kritik altı reaktördeki nötron akışının, nötron kaynağının akışına oranı. İLE/||/<> Bir reaktörde art arda gelen iki Nm ve Nm+1 nötron kuşağının k = Nm+1 / Nm ile verilen, kritiklik etmeni ya da kritiklik kat sayısı da denilen oranı. | Bir defada doğan etkin bölünme nötronlarının net sayısı. Reaktör ortamı için [sonlu ortam olduğundan] etkin çoğalma etmeni olarak da adlandırılır. [Simgesi: k, ket] ) ( Gerilim aralığını artırmak için bir gerilimölçerle seri bağlı olarak kullanılan direnç. İLE/||/<> Fotokatodu ve çıkış elektrodu arasında giderek artan potansiyel farkları altında bir ya da daha fazla kademeli dinotları olan, fotokatottan gelen elektronların her dinotta yansıyarak ve her yansımada yayılan ikincil elektronların eklenmesiyle çoğalarak yükselmiş çıkış alınan bir fototüp. ) ( Bir yan iletkende taşıyıcıların toplam sayısının yansından çoğunu oluşturan elektron ya da deşikler. İLE/||/<> Bir transistörde çoğunluk taşıyıcıları akımını elektrotlararası bölgeye gönderen kaynak elektrot. ) ( Okyanusun yüzeyini görüp de alttaki derinliği ve ucsuz bucaksızlığı tümüyle unutma! ) ( Çok düşün(ül)memeli, iyi/doğru/yeterli/nitelikli düşün(ül)meli! ) ( Sözü çoğaltan, perdeyi kalınlaştırır. ) ( ... ile VÜS'AT[: Genişlik, bolluk. | Para durumu. | Boş meydan, fırsat. | Genlik.] )BUSTROFEDON
Köken ve Tanım
βουστροφηδόν (boustrophēdón)
Bustrofedon Türleri
Gerçek Bustrofedon
TRUE
Gortyn Yasaları
Etrüsk Yazıtları
Sözde Bustrofedon
FALSE / SCHLANGENSCHRIFT
Capua Steli
Sabellik Yazıtları
Ters Bustrofedon
REVERSE
Rongorongo
Macar Rovás
Karşılaştırma
Özellik
Gerçek (True)
Sözde (False)
Ters (Reverse)
Yineleyen (Recursive/Iterating)
Satır Yönü Değişimi
* Her satırda
* Her satırda
* Her satırda
* Kesintisiz
Yazaç/Harf Dönüşümü
Yatay aynalama (mirror)
180° rotasyon (invert)
180° rotasyon
Türe göre değişir
Okuma Ekseni
Yatay zigzag
Yatay zigzag
Dikey zigzag (↑)
Yatay sürekli
Tablet Çevirme
X Gerekmez
X Gerekmez
* Gerekli (180°)
X Gerekmez
Paragraf Kesintisi
Olabilir (yön sıfırlanır)
Olabilir
Nadir
X Yok (sürekli)
Başlangıç Noktası
Sol üst köşe
Sol üst köşe
Sol alt köşe
Sol üst köşe
Yerine Ad
-
Schlangenschrift, Serpentine
-
Continuous Boustrophedon
Yaygınlık
En yaygın
Nadir
Çok nadir
Uzun metinlerde
Önemli Örnek
Gortyn Yasaları
Capua Steli
Rongorongo
Luwi Hiyeroglifleri
Bustrofedon Örnekleri
Tilki ve Üzüm - Ezop Masalı
GERÇEK BUSTROFEDON
Kaplumbağa ve Tavşan
SÖZDE BUSTROFEDON (Schlangenschrift)
Rongorongo Stili — Ters Bustrofedon
TERS BUSTROFEDON
Tarihsel Metin Örnekleri
Gortyn Yasaları
Luwi Hiyeroglifleri
Rongorongo Tabletleri
Capua Etrüsk Steli
Sabaean Yazıtları
Safaitic Yazıtları
İlişkili Yazı Yönü Kavramları
Sinistrograd
Dekstrograd
Stoichedon
Ayna Yazısı
Spiral Yazı
Dikey Yazı
Dijital Araçlar ve Kaynaklar
Araç / Kaynak
Tür
Açıklama
Bağlantı
dCode Boustrophedon
Çevrimiçi Dönüştürücü
Metni bustrofedon formatına dönüştürür. Hem aynalama hem de ters çevirme seçenekleri sunar.
dcode.fr
TextFixer Reverse Text
Metin Ters Çevirici
Metni ters çevirir ve aynalar. Bustrofedon oluşturmak için kullanılabilir.
textfixer.com
Unicode Bidirectional Algorithm
Teknik Standart
Unicode'un çift yönlü metin işleme standardı. RTL ve LTR karışık metinler için.
unicode.org
Wikipedia - Boustrophedon
Ansiklopedi
Kapsamlı tarihsel bilgi, örnekler ve referanslar.
wikipedia.org
Omniglot Writing Systems
Referans Sitesi
Dünya yazı düzenleri ansiklopedisi. Bustrofedon kullanan diller hakkında bilgi.
omniglot.com
Unicode Denetim Karakterleri
Karakter
Unicode
İsim
Kullanım
U+200F
Right-to-Left Mark (RLM)
Metnin sağdan sola yönünü zorlar
U+200E
Left-to-Right Mark (LRM)
Metnin soldan sağa yönünü zorlar
U+202E
Right-to-Left Override (RLO)
Tüm sonraki karakterleri RTL yapar
U+202D
Left-to-Right Override (LRO)
Tüm sonraki karakterleri LTR yapar
U+202C
Pop Directional Formatting (PDF)
Yön geçersiz kılmasını sonlandırır
Aynalı Yazaç
)
Bölüm
Açıklama
Tanım
Satırların bir sağa bir sola; yani öküzün tarlayı sürerken izlediği yol gibi gidiş-geliş yönünde düzenlendiği eski yazı biçimi.
Köken
Yunanca boustrophēdón (βουστροφηδόν) → bous (öküz) + strophē (dönüş) + -dón (zarf eki).
Anlamı: “Öküz gibi dönerek (yazarak)”.
Yazım Yönü
Bir satır sağdan sola, sonraki satır soldan sağa ilerler.
Sağdan sola giden satırlarda çoğunlukla harfler de ayna yönünde yazılır.
Görsel Mantık
Yazı bir yılan gibi kıvrılarak ilerler. Satır sonuna gelindiğinde yeni satır ters yönden devam eder.
Kullanıldığı Dönemler
MÖ 7–5. yüzyıllar arasında Arkaik Yunan yazıtları.
Ayrıca bazı Ege ve Anadolu yazılarında: Luwi, Likya, Karya.
Etrüsk yazıtlarında sınırlı örnekler.
Runik yazmalarda ender örnekler.
Bustrofedon Türleri
1. Gerçek bustrofedon: Satır yönü değişir, yazaçlar da aynalanır.
2. Sözde/rotasyonlu bustrofedon: Satır yönü değişir fakat yazaçlar, aynalanmaz.
3. Yineleyen/rekursif bustrofedon: Satır içi yön okları ya da simgeler kullanılır.
Teknik İşlevler
Satır başına dönme gereksinimini azaltır; yazıcı için hız ve ergonomi sağlar.
Taş yazıtlar ve blok yazım için özellikle uygulanabilirdi.
Modern Kullanım
Kodlama ve matematikte zigzag tarama algoritmaları.
QR ve optik dizilerde bustrofedon tarama mantığı.
Steganografi ve veri dizilimlerinde “bustrofedon pattern” olarak geçer.
Somut Eski Örnekler
Gortyn Yasası (Girit, MÖ V. yy) - en ünlü bustrofedon metinlerden biri.
Eski Yunan stel ve taş yazıtlarının büyük bölümü (özellikle Arkaik dönem).
Etrüsk ayna yazımlı mezar yazıtları.
...
Günümüzde doğal dillerde kullanılmaz; tarihsel ve teknik bir yazım düzeni olarak incelenir.
- BÜTÇE ile/ve BÜTÇELENDİRME
- BÜTÜN/LÜK ile/ve KENDİ/LİK
- BÜTÜN ile/ve BAĞLANTILI
- BÜTÜN ile/ve/değil/<> PARÇA
- BÜTÜNCÜL ile TÜMEL
- BÜTÜNLE(N)MEK ile/ve TAMAMLA(N)MAK
- BÜTÜNLEŞME ile BÜTÜNLENME
- BÜTÜNLEŞME ile/ve FARKLILAŞMA
- BÜTÜNLEYİCİ ile TAMAMLAYICI
- BÜTÜNLÜK
- BÜTÜNLÜK ile/ve DOKUNULMAZLIK
- BÜTÜNLÜK ile YOĞUNLAŞMA/KONSANTRASYON
- BÜTÜNSELLEŞTİRME ile İNDİRGEME
- BÜTÜNSELLİK ile KUŞATICILIK
- BÜTÜNSELLİK ile/ve/<> SEVGİ
- BÜYÜK TURKİA ile/ve TURKİA
- BÜYÜKAYI ile KÜÇÜKAYI
- BÜYÜKELÇİ(SEFİR[Ar.]/SEFÂRET)/LİK ile/ve/||/<> KONSOLOS[Yun.]/LUK / ŞEHBENDER[Fars.]
- BÜYÜLTMEK ile/ve/=/> KÜÇÜLTMEK
- BÜYÜME ile/ve/değil ÇOĞALMA
- BÜYÜME ile/ve/<> GELİŞME
- BÜYÜMEK ile SEMİRMEK (MEYVE VERMEK)
- BUZ ile/ve SU
- BUZAĞI["BUZA" değil!] ile/<>/> DANA ile/<>/> DÜVE ile/<>/> İNEK ile/<>/> TOSUN ile/<>/> BOĞA/KELE ile/<>/> ÖKÜZ ile/<>/> SIĞIR
- BUZDAĞININ:
GÖRÜNEN BÖLÜMÜ ile/ve GÖRÜNMEYEN BÖLÜMÜ
You may change the name, but the fact remains. )- C BANDI ile C BANTLAMA/KONSTİTUTİF HETEROKROMATİN
- C-AĞIRLIKLI ...:
SES/GÜRÜLTÜ DÜZEYİ ile SES MARUZİYET DÜZEYİ- C ile Ca ile C.G.S.[İng.][cm. | Gram | Second]
- ÇABA = EDEAVOUR[İng.] = EFFORT[Fr.] = BESTREBEN[Alm.] = CONATUS[Lat.]
- ÇAĞ ile/ve DÖNEM
- ÇAĞ = EPOCH/AGE[İng.] = ÉPOQUE[Fr.] = EPOCHE[Alm.] = ERA[İt.] = ÉPOCA[İsp.]
- ÇAĞ ile/ve KOŞULLAR
- ÇAĞ ile/ve/değil/yerine SÜREÇ
- ÇAĞDAŞ = CONTEMPORARY[İng.] = CONTEMPORAIN[Fr.] = ZEITGENÖSSISCH[Alm.] = CONTEMPORANEO[İt.] = CONTEMPORÁNEO[İsp.]
- ÇAĞIRMAK ile/ve/<>/değil/yerine DAVET ETMEK
- ÇAĞLARI ve YÜZYILLARI ve DÖNEMLERİ
- ÇAĞRIŞIM/LI ile/değil/yerine/></< ANLAMAK | ANLAM/LI
- ÇAĞRIŞIM = TEDAî = ASSOCIATION)[İng., Fr.] = ASSOZIATION[Alm.] = ASOCIACIÓN[İsp.]
- CAHİL/LİK ile/ve/<> APTAL/LIK
* Her şeyde, hemen öfkelenir.
* Yararı olmayan şeylerden konuşur.
* Yersiz [yanlış yerlere] sadaka verir.
* Sırrı korumayıp açık ederler ve yayar.
* Dostunu ve düşmanını birbirinden ayıramazlar.
* Merhametsiz ve vicdansızlardır. Hoşgörü, onları bırakmıştır.
* Kindar olup, fitne ve fücûr çıkarmayı sever.
* İftira atmaktan, başkasının âhını almaktan kaçınmaz.
* Dedikodu ve yalanları çoktur.
* Güvenilmezdir, emanete ihanet eder.
* Dünya nimetleri için el-etek öpmeyi çok sever, utanmaz.
* Yoldaşını yarı yolda bırakır, yedikleri kaba etmekten çekinmez.
* Kalplerinde vefâ, diğergamlık, kadirşinaslık olmaz.
* Nezâket ve letâfet onlara hiç değmemiş, olmamış meyve misali hamdır!
* Edep, onları terk etmiştir! )- CAHİL ile/ve KABA
- ÇALIKUŞU -ile
- ÇALIŞKAN/LIK ile/ve/> ZEKİ/LİK
- ÇALIŞKAN ile/ve/değil (İYİ) ÇALIŞAN
- ÇALIŞMA ile ETKİN-LİK/FAALİYET
- ÇALIŞMA ile SALT ETKİN-LİK
- ÇALIŞMA ile/ve UĞRAŞMA
- ÇALIŞMA ile/ve ÜRETİM
- ÇALIŞMA ile/ve/<> VERİMLİLİK
- ÇALIŞMAMAK değil/yerine/>< (B)AĞ KURMAK
- CALL CENTER[İng.] değil ÇAĞRI MERKEZİ
- ÇAM AĞACI/KÖKNAR ile/ve SÖĞÜT AĞACI ile/ve KAVAK AĞACI
- CAM DİRENÇ ile/||/<> CAM FİBER
- CAM ile/değil CAN
- CAM ile PAYREKS[İng.]
- CÂMİ'[Ar. < CEM çoğ. CEVÂMİ'] ile CÂMİ'[Ar. < CEM çoğ. CEVÂMİ'] ile Câmî[Fars.]
( Beyin. + Göz. + Kulak. + Ağız. )- CAMİA[Ar., Fars.] = COMMUNITY[İng.] = COMMUNAUTÉ[Fr.] = COMMUNITAS[Lat.] = GEMEINSCHAFT[Alm.] = HË METUZIA[Yun.] = COMUNITA[İt.] = COMUNIDAD[İsp.] = GEMEENSCHAP[Fel.] = FÆLLESSKAB[Dan.] = OBŞÇESTVO[Rus.]
- CAMPBELL FORMÜLÜ ile/||/<> CAMPBELL KÖPRÜSÜ
- ÇAMUR ile SULU ÇAMUR
- CAN ERİK ile PAPAZ ERİK
- CAN ile/ve/<> CANLI
- CAN ve/<> COŞKU
- CAN ile/ve/<> TEN
- CAN = TİRİM = PSYCHY[İng.] = ÂME[Fr.] = ANIMA, VITA[Lat., İt.] = LEBENSHAUCH, DAS BELEBENDE[Alm.] = TO PNEUMA, HO ZÕN[Yun.] = ALMA[İsp.] = ZIEL[Fel.] = SJÆL, İLDSJÆL[Dan.] = DUH[Rus.]
- CANCILIK = CÂNEGERÂYÎ[Fars.] = ERVÂHİYYE/T[Ar.] = ANIMISM[İng.] = ANIMISME[Fr.] = ANIMISMUS[Alm.] = ANIMISMO[İt., İsp.]
- CANLI OLAN = ÂLÎ[Fars.] = 'UZVİYYE[Ar.] = ORGANIC[İng.] = ORGANIQUE[Fr.] = ANIMALIS[Lat.] = BELEBT, ORGANISCH[Alm.] = ORGANA EKHÕN, EMPSÜKHOS[Yun.] = ORGANICO[İt., İsp.] = ORGANISCH[Fel.] = ORGANISK[Dan.]
- CANLI/LIK ile/ve DERİN/LİK
- CANLI/LIK ile/ve/değil DİRİ/LİK
- CANLI ile/ve/<> CAN
- CANLI ile/ve/<> GERÇEK
- CANLI ile/ve HAREKETLİ/HAREKET EDEBİLEN
- CANLI ile/ve ORGANİK
- CANLI = TİRİG = ZENDE, CÂNAVAR(CÂNOMANDÂN: CANLILAR)[Fars.] = HAYY[Ar.] = LIVING THING[İng.] = ÊTRE VIVANT[Fr.] = VIVO, ANIMAL[Lat.] = DAS BESEELTE, DAS LEBEWSESEN, DAS LEBENDIGE, DAS BELEBTE[Alm.] = TO ZÕN[Yun.] = VIVENTE[İt.] = LO VIVO[İsp.] = LEVEND WEZEN[Fel.] = LEVENDE VÆSEN[Dan.] = JIVAYO SUŞŞESTVO[Rus.]
- CANLI ile/ve/yerine VAROLAN
- CANLI ile/ve YOĞUN
- CANLILIK = TİRİGLİG = SERZENDEGÎ[Fars.] = el-HAYAVİYE/T[Ar.] = LIVELINESS[İng.] = VITALITÉ[Fr.] = VITALITAS[Lat.] = DIE BELEBUNG, DIE BELEBHEIT, DIE LEBENDIGKEIT, DAS LEBENDIGSEIN[Alm.] = HË EMPSÜKHË[Yun.] = VITALITA[İt.] = VIDALIDAD[İsp.] = LEVENDIGHEID[Fel.] = LIVLIGHED[Dan.] = JIVAYO SUŞŞESTVO[Rus.]
- CANSIZ ile/ve/<> CANLI
- ÇAP ile/ve ÇEVRE
- ÇAP = DIAMETER[İng.] = DIAMÈTRE[Fr.] = DURCHMESSER[Alm.] = CALIBRO[İt.] = DIÁMETRO[İsp.]
- ÇAP ile/ve HAD
- ÇAP ile/ve/<> YARIÇAP
- CAPABLE OF DISCRİMINATING[İng.] değil/yerine/= ERGINLİK VE SEZGINLİK
- ÇARENİN BULUNMASI/BULUN(A)MAMASI ile BAŞARI/BAŞARISIZLIK
- ÇARESİZLİK ile/yerine KOŞULSUZLUK
- ÇARPAN ile/değil/yerine/||/<>/< DEĞİŞKEN
- ÇARPIŞMA ile/||/<> ÇARPIŞMA FREKANSI ile/||/<> ÇARPIŞMA KURAMI ile/||/<> ÇARPIŞMA MATRİSİ / SAÇILMA MATRİSİ ile/||/<> ÇARPIŞMASIZ BOLTZMANN DENKLEMİ / VLASOV DENKLEMİ ile/||/<> ÇARPIŞMA ETKİ KESİTİ / ÇARPIŞMA TESİR KESİTİ / ETKİ KESİTİ / TESİR KESİTİ ile/||/<> ÇARPIŞMAYLA İYONLAŞMA ile/||/<> ÇARPIŞMAYLA UYARMA ile/||/<> ÇARPIŞMA YOĞUNLUĞU
- ÇARPITMAK ile GERİYE YANSITMA
- ÇARPMALARDA... -<
- CASTING[İng.] değil/yerine/= DENEME ÇEKİMİ/OYUNCU SEÇİMİ
- CASUS[Ar.]/AJAN[Fr./İng. < AGENT] değil/yerine/= ÇAŞIT
- CATERING[İng.] değil/yerine/= TOPLU YEMEK SUNUMU
- ÇATI ile ÇATI
- ÇATLAK | AYRIK/FİSSÜR[İng. < FISSURE < Lat. FISSURA: Yarık/çatlak.] ile/ve/||/<> AKARCA/FİSTÜL[İng./Lat. < FISTULA: Tüp.] | OLAĞAN DIŞI KANAL/SAPAK BAĞLANTI
COLOSTOMY: Kalın bağırsak ile karın yüzeyi arasında bağlantı oluşması. )- CEBİR = CEBR[Fars., Ar.] = ALGEBRA[İng., İt., İsp., Dan., Rus.] = ALGÈBRE[Fr.] = ARS RATIOCINANDI PER LITTERAS, ARS PER LITTERAS[Orta Lat.] = ALGEBRA, BUCHSTABENRECHNUNG[Alm.] = ALGEBRA, STELKUNDE[Fel.]
- CEBRÂİL/GABRIEL[İng.] ile/ve/<> MİKÂİL/MICHAEL[İng.] ile/ve/<> İSRÂFİL/RAPHAEL[İng.] ile/ve/<> AZRÂİL/AZRAEL[İng.]
Hakk'a, Hakikat'e varamaz. )- CEHÂLET["CAHÂLET" değil!] ile/ve/yerine/değil İLİM
- CEHÂLET/BİLGİSİZLİK ve/<> ÇOK VE BOŞ (GEREKSİZ) KONUŞMAK
- CEHÂLET/CÂHİL ile/ve ZULÜM/ZÂLİM
- CEHÂLET ile/ve CESÂRET
- CEHÂLET ile/ve/< KİN
- CEHÂLET ve/> SABIRSIZLIK
- CEHÂLET ile/ve TİCARET
- CEHÂLET ile UZAK OLMAK
- ÇEK AUT[İng. < CHECK-OUT] değil/yerine/= ÇIKIŞ İŞLEMİ
- ÇEKAP/CHECK-UP[İng.] değil/yerine/= SAĞLIK TARAMASI/YOKLAMASI, TÜM/TAM BAKIM
- ÇEKİÇ (KEMİĞİ) ile/ve ÖRS (KEMİĞİ) ile/ve ÜZENGİ (KEMİĞİ) ile/ve ORTA KULAK KEMİKLERİ

)
)
- ÇEKİM / ÇEKİM KUVVETİ ile/||/<> ÇEKİM KÜTLESİ / KÜTLE
- ÇEKİM ile ÇEKİM EKİ
- ÇEKİMSEL BİÇİMBİLİM ile ÇEKİMSEL BİÇİMBİRİM
- ÇEKİMSER ile ÇEKİNGEN/SINGIN
- ÇEKİNCE ile SAKINCA
- ÇEKİNCE ile/değil/yerine SAYGI
- ÇEKİNME ile EMPATİ
- ÇEKİNMEK ile ÇEKİLMEK
- ÇEKİNMEK ile SAKINMAK
- ÇEKİRDEK FÜZYONU ile/>< ÇEKİRDEK FİSYONU
- ÇEKİRDEK ile/||/<> ÇEKİRDEK BAĞLANMA ENERJİSİ / BAĞLANMA ENERJİSİ ile/||/<> ÇEKİRDEK BOZULMA MODU / BOZULMA ile/||/<> ÇEKİRDEK BÖLÜNMESİ
- ÇEKİRDEK ile/ve/||/<> GÖZE SIVISI/SİTOPLAZMA[Fr. < CYTOPLASME]/CYTOPLASM[İng.] ile/ve/||/<> PROTOPLAZMA[Fr. < PROTOPLAZMA < Yun.]
- ÇEKİRGE ile BOZKIR KARAÇEKİRGESİ
- ÇEKİRGE ile CIRCIR BÖCEĞİ / CIRLAK
- ÇEKME ile/||/<> ÇEKME DEĞERİ ile/||/<> ÇEKME DİRENCİ / ÇEKME SINIRI
- ÇEKMEK ile ALIKOYMAK
- ÇELİŞİK = MÜTENAKIZ = CONTRADICTORY[İng.] = CONTRADICTOIRE[Fr.] = KONTRADIKTORISCH, WIDERSPRECHEND[Alm.] = CONTRADICTORIUS[Lat.] = CONTRADECIR[İsp.]
- ÇELİŞKİ ile/ve ÇATIŞKI
- ÇELİŞKİ ile/ve/değil/yerine EYTİŞİM
- ÇELİŞKİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< İLİŞKİ
- ÇELİŞKİ ile/ve YANILSAMA
- ÇELİŞKİLİ ile/ve/değil FARKLI
- ÇELİŞME/ÇELİŞKİ = TENAKUZ = CONTRADICTION[İng., Fr.] = WIDERSPRUCH[Alm.] = CONTRADICTIO[Lat.] = CONTRADECIR[İsp.]
- CELP/CELB[Ar.] ile ÇAĞRI
- CEMAAT ile/ve CEMİYET
- ÇEMBER ile DAİRE
- CENNET ile/ve CEHENNEM/TAMU[< Soğdca]
- CEP TEL'DA:
KULAKLIKSIZ KULLANMAK değil/yerine KULAKLIĞIYLA KULLANMAK- CEP TELEFONU'NDA:
SELÂMLAŞMA/HATIR yerine DOĞRUDAN KONUYU KONUŞMAK- CEPTEKİ PARA ile/ve ALACAK
- ÇEPTIR/CHAPTER[İng.] değil/yerine/= BÖLÜM
- ÇERÇEVE ile DÖNGÜ
- CERENKOV IŞINI ile/||/<> CERENKOV DEDEKTÖRÜ
- CESÂRET ile/ve/değil/||/<>/< AŞK
- CESÂRET ile/ve ATILGANLIK
- CESÂRET ile/ve/değil CAHİL CESÂRETİ
- CESÂRET ile/ve/<> GÜÇ
- CESÂRET ve/<> GÜVEN
- CESÂRET ile/ve/<>/değil İSTEKLİLİK
- CESÂRET ile/ve KARARLILIK
- CESÂRET ile/ve/||/<>/> OLASILIK/RİSK/MUHÂTARA[Ar. < HATAR]
- CESÂRET = ŞECÂ'AT, CESÂRET[Fars., Ar.] = COURAGE[İng., Fr.] = FORTITUDO[Lat.] = MUT[Alm.] = HË ANDREIA[Yun.] = CORRAGIO[İt.] = VALOR[İsp.] = MOED[Fel.] = MOD[Dan.] = MUJYESTVO[Rus.]
- CESÂRET ile/ve/değil/yerine ŞEHÂMET
- CESÂRET ile/ve YÜREKLİLİK
- CESET = CESED[Ar., Fars.] = CETHE/T, NAŞ/NAAŞ[Ar.] = CORPSE[İng., Fr.] = CADAVRE[Fr.] = CADAVER[Lat., İsp.] = LEICHE[Alm.] = HO NEKROS[Yun.] = CADAVERE[İt.] = LIJK[Fel.] = LIGET[Dan.] = TRUP[Rus.]
- ÇEŞİT ile/ve DİSİPLİN
- ÇEŞİT ile TÜR
- ÇEŞİT ile/ve YÖN
- ÇEŞİTLİ/LİK ile ÇOK/LUK
- ÇEŞME ile MUSLUK/BURMA
- ÇETELE ile/||/<>/> DİZİN/FİHRİST[Fars.] / LİSTE/İNDEKS/ENDEKS[İng.]
- ÇEVİRİ:
ÖRTÜK ile/ve/||/<> AÇIK- ÇEVİRİ ile/ve YALINLAŞTIRMA
- ÇEVRE ile/ve ÇERÇEVE
- ÇEVRE = MUHİT[Ar. < HAVT] = ENVIRONMENT[İng.] = MILIEU[Fr.] = MITTEL, MILIEU[Alm.] = MEDIO AMBIENTE[İsp.]
- CEYLAN/ÂHÛ ile DİBAGAT/ANTİLOP[Fr.] ile GEYİK
ile
ile
)- CEYLAN ile/<> DAĞ CEYLANI
İLE/<>
)- CEZA ile BEDEL
- CEZÂ ile/ve DİSİPLİN
- CEZA ile/ve YAPTIRIM
- CHECK POİNT[İng.] değil/yerine/= DENETİM NOKTASI
- ÇIBAN ile ARPACIK/İTDİRSEĞİ/HORDEOLUM[İng.]
- ÇİÇEK ile ÇİÇEK SAPI
)- ÇİÇEK ile ERSELİK ÇİÇEK
- ÇİÇEKLİ BİTKİLER ile ÇİÇEKSİZ BİTKİLER
[ A.T.: SEDİR AĞACI(CEDAR TREE)(ELMALI-ANTALYA) ile SERVİ AĞACI(CYPREES TREE) ile MEŞE AĞACI(OAK TREE) ile ÇAM AĞACI(PINE TREE]
[ K.T.: HURMA(DATE TREE) ile KARAAĞAÇ(ELM TREE) ile İNCİR(BER-ÂVER[Fars.], FIG TREE) ile FINDIK(HAZELNUT TREE) ile ŞEFTALİ(PEACH TREE) ile AYVA(QUINCE)
İLE
ÇİÇEKSİZ BİTKİLER'DE:
[ EĞRELTİOTLARI(FERNS) ile YOSUNLAR(MOSSES[İng.], ÜŞNE[Ar.]) ile SUYOSUNLARI/ALG(ALGAE)/SEA MOSS ile MANTARLAR(FUNGI) ile LİKENLER(LICHENS) ile BAKTERİLER(FACTERIA[BASİLLER(BACILLI), KAKTÜSLER(CORCI) SPİRALLER(SPIRILLA)]) ] )- CİDDİ/BÜYÜK HATA ile PİŞMANLIK DUYULACAK EYLEM/HATA/OLGU
Politics without Principal | Wealth without Work | Pleasure without Conscience | Knowledge without Character | Science without Humanity | Worship without Sacrifice
Nothing is a mistake unless repeated.
Discover your mistake and be free of fear. )- CİDDİYET ile/ve DİSİPLİN
- CİDDİYET ve SÜREKLİLİK
- ÇİFT BAĞ ile/||/<> ÇİFT BAĞ İZOMERLİĞİ
- ÇİFT KIRILMA / ÇİFT KIRICILIK / ÇİFT KIRICI KRİSTAL ile/||/<> ÇİFT KIRICI LEVHA ile/||/<> ÇİFT KIRILMA SÜZGECİ
- ÇİFT TARAFLI İÇBÜKEY ile BİR TARAFI İÇBÜKEY, ÖBÜR TARAFI DIŞBÜKEY
- ÇİFT ile PARALEL
- ÇİFTLEŞMEK ile EŞLEŞMEK
- ÇIĞ / ÇIĞ ETKİSİ / ÇAĞLAYAN/ŞELÂLE / YIĞILMIŞ İYONLAŞMA / TOWSEND ÇIĞI / TOWSEND İYONLAŞMASI ile/||/<> ÇIĞ DİYODU ile/||/<> ÇIĞ FOTODİYODU ile/||/<> ÇIĞ GÜRÜLTÜSÜ ile/||/<> ÇIĞ KESİLMESİ ile/||/<> ÇIĞ OSİLATÖRÜ ile/||/<> ÇIĞ TRANSİSTÖRÜ
- ÇİĞ EĞRİSİ ile/||/<> ÇİĞ NOKTASI / ÇİĞ NOKTASI SICAKLIĞI
- ÇİĞNEMEK ile (")GEVİŞ GETİRMEK(")
- ÇIKAR "AHLÂKI" ile/değil/yerine FERÂGAT AHLÂKI
- ÇIKAR/NEF'[Ar.] ile/yerine YARAR ile/yerine KÂR
- ÇIKAR ile/ve/değil/yerine ALIŞVERİŞ
- ÇIKAR ile/değil/yerine İLKE
- ÇIKARIM ile/değil/yerine (SADECE) DÜŞÜNME
- ÇIKARIM = İSTİDLÅL = INFERENCE, ILLATION[İng.] = INFÉRENCE[Fr.] = SCHLUSS[Alm.] = ILLATION, CONCLUSIO[Lat.]
- ÇIKARIM ile/ve/||/<> ÖNGÖRÜ
- ÇIKIK ile KIRIK
- ÇIKIN ile/ve/<> BOHÇA
- ÇIKIŞ ile/||/<> ÇIKIŞ BOŞLUĞU ile/||/<> ÇIKIŞ DEVRESİ ile/||/<> ÇIKIŞ DİRENCİ ile/||/<> ÇIKIŞ EMPEDANSI ile/||/<> ÇIKIŞ GÜCÜ ile/||/<> ÇIKIŞ TRAFOSU
- CİKLET[İng.] değil/yerine/= SAKIZ
- ÇIKMAZ/AÇMAZ = GAYR-İ KABİL-İ HAL MESELE = APORIA[İng.] = APORIE[Fr.] = APORIE[Alm.] = APOROS[Yun.]
- ÇİLECİLİK = ZÜHDİYE = ASCETISM[İng.] = ASCÉTISME[Fr.] = ASKESE, ASKETIK[Alm.] = ASKEIN[Yun.]
- ÇİLEK ile BÖĞÜRTLEN/DİKENDUTU/İT ÜZÜMÜ ile DUT ile AHUDUDU(AĞAÇÇİLEĞİ)/FRAMBUAZ[Fr. < FRAMBOISE]
- ÇİM(EN) ile/ve AYRIKOTU
- CIMBIZ ile/değil/yerine BÜYÜTEÇ
- ÇİMEN ile ÇİMENLİK
- ÇİMENTO ile KLİNKER[İng. < CLINKER]
- CİMRİ/LİK, HASİS/LİK, PİNTİ/LİK ile/değil/yerine TUTUMLU/LUK
- CİN KÜLTÜRÜ ile/değil/yerine/||/>< DİN KÜLTÜRÜ
- ÇİNKO ile ...
- CİNS = CİNS[Fars., Ar.] = GENUS[İng., Lat.] = GENRE[Fr.] = GATTUNG[Alm.] = T0 GENOS[Yun.] = GENERE[İt.] = GENERO[İsp.] = SOORT[Fel.] = SLAGS[Dan.] = ROD[Rus.]
- CİNS değil FARKLI
- CİNSİ/CİNSEL[Ar.]/SEKSÜEL[İng. < SEXUAL] değil/yerine/= EŞEYSEL
- ÇİP[İng. < CHIP] değil/yerine/= KAMGA/YONGA
- ÇİP[İng. CHIP] değil/yerine/= YONGA
- ÇIPLAK ile KEL
- CİRO ile/değil BİLÂNÇO
- CİRO ile/ve/||/<> KÂR ile/ve/||/<> NAKİT
- CİSİM ile/ve/||/<>/> CİRİM ile/ve/||/<>/> CESED
- ÇİTA ile LEOPAR
ile
)
)- CIVA(Hg)["CİVA" değil!] ve/||/<> ANLAK/ZEKÂ
- CİVCİV/CÜLLE ile PİLİÇ/BULADA
- CİVCİV ile KAZ/ÖRDEK YAVRUSU
ile
)- ÇİVİ ile PİM[İng. < Lat.]
- ÇİZGİ GENİŞLEMESİ / DOPPLER GENİŞLEMESİ ile/||/<> ÇİZGİSEL KUSUR ile/||/<> ÇİZGİSEL KUTUPLANMA / DOĞRUSAL KUTUPLANMA ile/||/<> ÇİZGİSEL MOMENTUM / MOMENTUM ile/||/<> ÇİZGİSEL SOĞURMA KAT SAYISI / DOĞRUSAL SOĞURMA KAT SAYISI ile/||/<> ÇİZGİSEL YÜK YOĞUNLUĞU ile/||/<> ÇİZGİ SPEKTRUMU
- ÇİZİM
- ÇİZİNÇ = HARİTA[Ar.] = MAP[İng.] = PLAN[Fr.] = LANDKARTE[Alm.] = MAPPA[İt.] = MAPA[İsp.]
- CLAISEN BALONU ile CLAISEN TEPKİMESİ
- CLAUSİUS CLAPEYRON DENKLEMİ ile/||/<> CLAUSİUS DENKLEMLERİ ile/||/<> CLAUSİUS ERİMİ ile/||/<> CLAUSİUS EŞİTSİZLİĞİ / CLAUSİUS KURAMI ile/||/<> CLAUSİUS HÂL DENKLEMİ ile/||/<> CLAUSİUS MOSSOTTİ DENKLEMİ ile/||/<> CLAUSİUS MOSSOTTİ LORENTZ LORENZ DENKLEMİ ile/||/<> CLAUSİUS RANKİNE ÇEVRİMİ ile/||/<> RANKİNE ÇEVRİMİ ile/||/<> CLAUSİUS RANKİNE SICAKLIK ÖLÇEĞİ / RANKİNE SICAKLIK ÖLÇEĞİ ile/||/<> CLAUSİUS SAYISI ile/||/<> CLAUSİUS VİRİAL KURAMI ile/||/<> CLAUSİUS YASASI
- cm ile Cm
- ÇOCUK/LUK ile GENÇ/LİK
- ÇOCUK = CHILD/KID[İng.] = ENFANT/GOSSE[Fr.] = KIND[Alm.] = BAMBINO[İt.] = NIÑO[İsp.]
- ÇOĞALMA ile/||/<> ÇOĞALMA ETMENİ / ÇOĞALMA FAKTÖRÜ / ÇOĞALMA SABİTİ
- ÇOĞALTICI ile/||/<> ÇOĞALTICI TÜP / ELEKTRON ÇOĞALTICI TÜP / ÇOĞALTICI FOTOTÜP / ELEKTRON ÇOĞALTICI FOTOTÜP ile/||/<> ÇOĞALTKAN OLMAYAN ORTAM / ÇOĞALTKAN OLMAYAN REAKTÖR / REAKTİFLİK
- ÇOĞALTMAK ile/ve ARTIRMAK
- COĞRAFYA = GEOGRAPHY[İng.] = GÉOGRAPHIE[Fr.] = ERDKUNDE[Alm.] = GEOGRAFIA[İt.] = GEOGRAFÍA[İsp.]
- ÇOĞUL = CEMİ = PLURAL[İng., Fr., Alm., İsp.] = PLURALIS[Lat.]
- ÇOĞUL ile TEKİL
- ÇOĞUNLUK TAŞIYICILARI ile/||/<> ÇOĞUNLUK YAYICISI
- ÇOĞUNLUK ile BÜYÜK/GENİŞ ÇOĞUNLUK
- ÇOĞUNLUK ile ÇOĞUL
- ÇOĞUNLUK ile ÇOĞULLUK
- ÇOĞUNLUKLA ile HER ZAMAN
- ÇOK ÇEŞİTLİ/FARKLI ŞEYLERİ BİLMEK ile/ve/<> BİLDİĞİ(N) KONUDA ÇOK ÇEŞİTLİ/DERİN ŞEYLERİ BİLMEK
- ÇOK DÜŞÜNME" ile/ve/değil/yerine İYİ/DOĞRU/YETERLİ/NİTELİKLİ DÜŞÜNME
- ÇOK İSTEMEK ile/yerine GERÇEKTEN İSTEMEK
- ÇOK ŞEY BİLMEK ile/ve/değil/yerine ÇOK ÖNEMLİ(ÖNCELİKLİ) ŞEYLERİ BİLMEK
- ÇOK SÖZ ile/yerine TOK SÖZ
- ÇOK YEMEK ile/değil/yerine YEMEYİ SEVMEK
- ÇOK/GERÇEKTEN İSTEMEK ile/ve/<> TAM/DOĞRU İSTEMEK
- ÇOK ile BOL
- ÇOK ile BOL BOL
- ÇOK ile HIZLI
- ÇOK ile SIK SIK
- ÇOK ile SÜREKLİ
- ÇOK ile/>< YOK
(1996'dan beri)