Bugün[22 Aralık 2025]
itibarı ile 10.541 başlık/FaRk ile birlikte,
10.541 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.


Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...

(32/44)


- PROSPEKTİF EVALÜASYON/RETROSPECTIVE EVALUATION[İng.] değil/yerine/= İLERLEYİK DEĞERLEME


- PROSPEKTİF/PROSPECTIVE[İng.] değil/yerine/= İLERLEYİK


- PROSPEKTÜS[Fr./İng. < PROSPECTUS] değil/yerine/= TANITMALIK


- PROSPEKTÜS/PACKAGE INSERT[İng.] değil/yerine/= TANITMALIK


- PROTEİN(LER) ile YAĞ(LAR) ile KARBONHİDRAT(LAR) ile MİNERAL(LER) ile VİTAMİN(LER)

( Canlı gözelerin ana nesnesini oluşturan, genellikle sülfür, oksijen ve karbon öğeleri bulunan amino asit birleşiminden oluşmuş karmaşık yapılı doğal nesne. İLE Birleşiminde stearik, oleik, palmitik asitlerle gliserin bulunan ve bunların oranlarına göre kıvamları değişen bitkisel ya da hayvansal nesne. İLE Karbon, hidrojen ve oksijen atomlarından oluşan organik bileşiklerin genel adı. İLE Normal sıcaklıkta doğada katı durumda birtakım nesnelerle karışık ya da birleşik olarak bulunan ya da kimyasal yollarla elde edilen inorganik nesne. İLE Besinlerde bulunan, gövdede genellikle yapılmayan, yağda ya da suda çözünebilme özelliği olan, eksikliği ya da fazlalığı çeşitli hastalıklara yol açan nesnelere verilen genel ad. )


- PROTEİN[Fr. < Yun.] ile PEPTİD

( Canlı gözelerin ana maddesini oluşturan, genellikle sülfür, oksijen ve karbon öğeleri bulunan amino asit bileşiminden oluşmuş, karmaşık yapılı doğal madde. İLE ... )


- PROTEKTİF/PROTECTIVE[İng.] değil/yerine/= KORUYUCU


- PROTEZ /PROSTHESIS[İng.] değil/yerine/= TAKMA


- PROTOKOL ile FORMALİTE


- PROTON ile/ve/||/<>/>< ELEKTRON

( Pozitif yüklü parçacık. İLE/VE/||/>< Negatif yüklü parçacık. )


- PROTOTİP/PROTOTYPE[İng.] değil/yerine/= ÖN MODEL | İLK ÖRNEK


- PROVİDANSİYALİZM[Fr./İng. PROVIDANTIALISM/E] değil/yerine/= KAYRACILIK

( Evrendeki tüm olayları tanrısal nedene dayandıran, insanın ancak Tanrı kayrasıyla, bağışıyla kurtulabileceğini ileri süren öğreti. )


- PROVOKASYON/PROVOCATION[İng.] değil/yerine/= KIŞKIRTMA


- PROVOKATİF/PROVOCATIVE[İng.] değil/yerine/= KIŞKIRTICI


- PROZODİ ANALİZ/PROSODY ANALYSIS[İng.] değil/yerine/= VEZİN ÇÖZÜMLEMESİ


- PROZOPAGNOZİ/PROSOPAGNOSIA[İng.] değil/yerine/= YÜZ TANIMAZLIĞI


- PRP/PLATELET RICH PLASMA TROMBOSITTEN[İng.] değil/yerine/= ZENGIN PLAZMA


- PSG/POLİSOMNOGRAFİ POLYSOMNOGRAPHY[İng.] değil/yerine/= UYKU ÇİZGESİ


- PSİKANALİZ/PSYCHOANALYSIS[İng.] değil/yerine/= DÜŞÜNCE, DUYGU, DAVRANIŞ, DEĞER, DENEYİM VE DİL ÇÖZÜMLEMESİ


- PSİKOLEPTİK/PSYCHOLEPTIC[İng.] değil/yerine/= RUHSAL YATIŞTIRICI


- PSİKOLOG ile PSİKİYATRİST


- PSİKOLOJİ/PSYCHOLOGY[İng.] değil/yerine/= ANLIK/ZİHİN BİLİMİ


- PSİKOLOJİ ve ELEKTROMANYETİK


- PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK(PDR) ile PSİKOLOJİ ile PSİKİYATRİ

( 1898 - Türkiye'de, Psikiyatri eğitiminin başlangıcı. )

( Üniversitelerin Eğitim fakültelerine bağlı olan Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik bölümünden mezun olurlar. İLE Üniversitelerin Fen-Edebiyat fakültelerine bağlı olan Psikoloji bölümünden mezun olurlar. İLE Tıp fakültesinden mezun olurlar ve Psikiyatri alanında uzmanlık yapmışlardır. )

( Okullarda ve eğitimle ilgili öteki alanlarda hizmet verirler. Eğitimini alırlarsa bazı testler uygulayabilirler fakat terapi yapamazlar. İLE Terapist olmak isterlerse yüksek öğrenim görüp gerekli eğitimleri tamamlar ve terapi yapabilirler. İLE İlâç yazma yetkisine sahiplerdir. Terapi eğitimlerini alırlarsa terapi de uygulayabilirler. )


- PSİKOSOMATİK/PSYCHOSOMATIC[İng.] değil/yerine/= ZİHİNE DAYALI GÖVDE


- PSİKOTROP/PSYCHOTROPIC[İng.] değil/yerine/= ZİHİNETKİLER


- PSİKOZ/PSYCHOSIS[İng.] ile/||/<> DEREALİZASYON ile/||/<> DEDİFERANSİYASYON

( Gerçeklik yitimi. İLE/||/<> Gerçeklik yitimi. İLE/||/<> Ayrıştırma/ayrımlaşma yitimi. )


- PSİŞE/PSYCHE[İng.] değil/yerine/= DÜŞÜNCE, DUYGU, DAVRANIŞ, DEĞER, DENEYİM VE DİL


- PUKÖ/PICA/PLAN, İMPLEMENT, CONTROL, ACTION[İng.] değil/yerine/= PLAN, UYGULAMA, KONTROL, ÖNLEM


- PULMONER/PULMONARY[İng.] değil/yerine/= AKCİĞER


- PULS/OKSİMETRİ / PULSE OXIMETRY[İng.] değil/yerine/= VURU-OKSİJEN ÖLÇÜMÜ


- PULSASYON/PULSATION[İng.] değil/yerine/= VURUM


- PULSATIL/PULSATILE[İng.] değil/yerine/= VURUMLU


- PULSE/PULSUS[İng.] değil/yerine/= NABIZ


- PULUÇ/INNÎN, ANÂNET[Ar.]/IMPOTENCE[İng.]/IMPUISSANCE[Fr.]/EMPTOTANS[Fr. IMPUISSANT] ile/>< PRİAPİZM

( Eşeysel güçsüzlük, iktidarsızlık. Ereksiyon olamama. (Kalkmaması) | Kısır, güçsüz. İLE/>< Sürekli erekte durumunda olma. [Tarihte ilk olarak M.Ö. 1550'lerde Antik Mısır'da yazılmış olan Ebers tıp papirüsünde "Priapizm" hastalığından söz edilmiştir. Bu hastalığın tarihteki ilk tarifi ise M.Ö. 300'lü yıllarda Apamealı Demetrius tarafından yapılmıştır.] [Çok tanrılı Yunan mitolojisinde, Bereket Tanrısı dışında, Dionysus, Pan ve Hermes gibi tanrılar da büyük üreme örgenleri ile bilinir.] )


- PUPILLA[İng.] değil/yerine/= GÖZBEBEĞİ


- PURGING[İng.] değil/yerine/= AYIKLAMA | ARINDIRMA


- PURSANTAJ[İng. < PERCENTAGE]["PURSUNTAJ" değil!] değil/yerine/= YÜZDE

( Filmlerin sinema salonlarında gösterildiği süre boyunca elde edilen bilet gelirlerinin dağıtım oranı. [Bu oran, yapımcılar, dağıtımcılar ve sinema salonları arasında bilet satışlarından elde edilen kazancın nasıl paylaştırılacağını belirler.] [Pursantaj oranı, genellikle film gösteriminin ilk haftalarında yüksek olur, ardından zamanla düşebilir.] )


- PUT ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KUT


- Q.D./QUAQUE DIE, EVERY DAY[İng.] değil/yerine/= HER GÜN


- Q.H./QUAQUE HORA, EVERY HOUR[İng.] değil/yerine/= HER SAAT BAŞI


- Q.İ.D./QUATER İN DİE, FOUR TIMES A DAY[İng.] değil/yerine/= GÜNDE DÖRT KEZ


- Q.M./QUAQUE MANE, EVERY MORNING[İng.] değil/yerine/= HER SABAH


- Q.N.S./QUANTUM NON SATIS, QUANTITY NOT SUFFICIENT[İng.] değil/yerine/= YETERLİ MİKTARDA DEĞİL


- Q.N/QUAQUE NOCTE, EVERY NİGHT[İng.] değil/yerine/= HER GECE


- Q.P./AD.LIB, QUANTUM PLACEAT[İng.] değil/yerine/= ISTENİLDİĞİ KADAR


- Q.Q./QUE QUE, FROM EACH[İng.] değil/yerine/= HER BİRİNDEN


- Q.Q.H/QUAQUE QUATTUOR HORA, Q.T.H/QUAQUE TRIBUS HORA, EVERY FOUR HOURS[İng.] değil/yerine/= DÖRT SAATTE BİR


- Q.R./QUANTUM RECTUM, QUANTITY RIGHT PER[İng.] değil/yerine/= DOĞRU MİKTARDA


- Q.S./SUFFICIENT QUANTITY[İng.] değil/yerine/= YETERLİ MİKTARDA


- QALY/QUALITY ADJUSTED LIFE YEARS[İng.] değil/yerine/= NİTELİĞE AYARLANMIŞ YAŞAM YILLARI


- QUESTION IN DOUBT vs. COMPREHENSION QUESTION


- RAD/RADIATION ABSORBED DOSE[İng.] değil/yerine/= RADYASYON EMILIM DOZU


- RADAR ile ...


- RADİKAL/RADICAL[İng.] değil/yerine/= KÖKTEN


- RADİKS/RADIX[İng.] değil/yerine/= SİNİR KÖKÜ


- RADYASYON/RADIATION[İng.] değil/yerine/= IŞINIM


- RADYOAKTİF/RADIOACTIVE[İng.] değil/yerine/= IŞIN ETKIN


- RADYOAKTİVİTE/RADIOACTIVITY[İng.] değil/yerine/= IŞIN ETKINLİK


- RADYOGRAFİ/RADIOGRAPHY[İng.] değil/yerine/= X-IŞINLI GÖRÜNTÜLEME


- RADYOLOJİ/RADIOLOGY[İng.] değil/yerine/= IŞIN BİLİMİ


- RADYOLÜSENT/RADIOLUCENT[İng.] değil/yerine/= IŞIN GEÇİRİR


- RADYONÜKLIT/RADIONUCLİDE[İng.] değil/yerine/= IŞINLI ÇEKİRDEK


- RADYOOPAK/RADIOPAQUE[İng.] değil/yerine/= IŞIN GEÇİRMEZ


- RADYOOPASITE/RADIOPACITY[İng.] değil/yerine/= IŞIN GEÇİRMEZLİK


- RADYOPROTEKSİYON/RADIOPROTECTION[İng.] değil/yerine/= IŞINDAN KORUNUM


- RADYOTERAPİ/RADIOTHERAPY[İng.] değil/yerine/= IŞIN SAĞALTIMI


- RAF BULUT ile/ve/||/<> YUVARLANAN (TÜP/YAY) BULUT

( ... İLE/VE/||/<> Nadir görülen bu uzun bulutlar, ilerleyen soğuk hava cephelerine yakın konumlarda oluşur. Özellikle de ilerleyen bir fırtına cephesinden gelen aşağı yönlü bir hava akımı, nemli ılık havanın yükselmesine, çiy sıcaklığının altına düşmesine ve böylece bir bulut oluşmasına neden olabilmektedir. Böyle bir olay, geniş bir cephe boyunca düzgün biçimde oluştuğundaysa bir yuvarlanan bulut oluşur. Yuvarlanan bulutlar, uzun yatay eksenleri boyunca dönüp dolaşan bir hava akımına sahip olabilmekte, yani yuvarlanabilmektelerdir. Bir tür yay bulutu olan yuvarlanan bulutlar, kendilerine benzeyen raf bulutlarının tersine kaynakları olan "kümülonimbus[cumulonimbus]" bulutlarından tamamen ayrılmış durumdalardır.

[Daha çok, Amerika'daki Michigan gölü üzerinde görülmektedir.] )

( ... VS./AND/||/<> A Roll cloud is a relatively rare, low-level horizontal, tube-shaped accessory cloud completely detached from the cumulonimbus base, unlike the more common shelf cloud. When present, it is located along the gust front and most frequently observed on the leading edge of a line of thunderstorms, a cold front or line squalls. The roll cloud will appear to be slowly "rolling" about its horizontal axis. Roll clouds are not and do not produce tornadoes. They are caused by a downdraft from an advancing storm causing moist warm air to rise, cool below its dew point and form a cloud.

[We see mostly at Lake Michigan in USA.9 )


- RAHAT/KOLAY ile KENDİLİĞİNDEN


- RAHAT/LIK ile/ve ÖZGÜR/LÜK

( ÖZGÜR: Varoluş ve etkinliği öz belirlenimli. )


- RAHATLIK ile/ve CESÂRET

( Gereksiniminiz, içimizde bulacağımız cesârettir. )


- RAHATLIK ile/ve YAKINLIK


- RAHATSIZ EDİCİ ile İTİCİ


- RAHATSIZ OLMAK ile GOCUNMAK


- RAHMET ve/||/<>/>/: BİR AMACA, DESTEK


- RAKIM[Ar.] ile YÜKSEKLİK


- RÂKİP(/B) ile RAKÎP(/B)

( Binici. İLE Karşı(sında) olan. )


- RAKUN ile NASUA

( Kuzey Amerika'da yaşar. İLE ... )

( Rakun ile ... )

( image ile

image )


- RALLİ[İng.] değil/yerine/= ARABA YARIŞI


- RAM/RANDOM ACCESS MEMORY[İng.] değil/yerine/= RASTGELE ERİŞİMLİ BELLEK


- RAMAZAN ve/>/ya da FITR BAYRAMI[RAMAZAN ve/>/ya da ŞEKER BAYRAMI değil!]

( ... ve ÎD el-FITR[Ar.]: KAHVALTI | HARİ RAYA AİDİL FİTRİ[Malezya ve Singapur'da] | IDUL FİTRİ ya da LEBARAN[Endonezya'da] | SHEMAI EID[Bangladeş'te] )


- RANDOM[İng.] değil/yerine/= RASTGELE


- RANDOMİZASYON/RANDOMIZATION[İng.] değil/yerine/= RASTGELELEŞTİRME


- RANDOMİZE/RANDOMIZED[İng.] değil/yerine/= RASTLANTISAL


- RAPEL/DOZ BOOSTER DOSE[İng.] değil/yerine/= PEKİŞTİRME DOZU


- RAPOR[İng.] değil/yerine/= YAZANAK

( Herhangi bir işte, bir konuda yapılan inceleme, araştırma sonucunu, düşünceleri ya da saptamaları bildiren yazı. )


- RASTLANTI["RASLANTI" değil!] = TESADÜF = CHANCE, HAZARD[İng.] = HASARD[Fr.] = ZUFALL[Alm.]


- RASTLANTI ile/ve ZORUNLULUK


- RASYO/RATIO[İng.] değil/yerine/= ORAN


- RASYON/RATION[İng.] değil/yerine/= GÜNLÜK BESİN


- RASYONALİZASYON/RATIONALIZATION[İng.] değil/yerine/= USSALLAŞTIRMA


- RASYONALİZM/RATIONALISM[İng.] değil/yerine/= USÇULUK


- RASYONEL[İng. < RATIONAL] değil/yerine/= AKILCI, USSAL


- RAUNT/RAVNT[İng.] değil/yerine/= DÖNEM


- RÂY[Ar.] ile RA'Y[Ar.] ile RAY[Fr./İng. RAIL]

( Oy, rey, fikir. | Raca, Hint hükümdarı. | Sancak, bayrak.[< RÂYET] İLE Otlama. | Otlatma, gütme. | Teslim olma. )


- RBS/RADIOLOGY INFORMATION SYSTEM[İng.] değil/yerine/= RADYOLOJİ BİLGİ DÜZENİ


- RDS/RELATIONAL DATABASE SYSTEM[İng.] değil/yerine/= İLİŞKİSEL VERİTABANI YÖNETİM DÜZENİ


- RE-ENKARNASYON ile NEW-ENKARNASYON

( TSONGKABA: Reenkarnasyonu ilk ortaya atan. )


- RE-INCARNATION vs. NEW-INCARNATION


- REABSORPSİYON/REABSORPTION[İng.] değil/yerine/= GERİ EMILIM


- REAGEN/REAGENT[İng.] değil/yerine/= ÖLÇÜ/MİYAR


- REAKSİYON FORMASYON/REACTION FORMATION[İng.] değil/yerine/= KARS¸IT TEPKİ OLUŞTURMA


- REAKSİYON ZAMANI/REACTION TIME[İng.] değil/yerine/= TEPKİ ZAMANI


- REAKSİYON/REACTION[İng.] değil/yerine/= TEPKİ | TEPKİME


- REAKSİYONER/REACTIONARY[İng.] değil/yerine/= TEPKİSEL


- REAKTAN/REACTANT[İng.] değil/yerine/= TEPKİMEYE KATILAN


- REAKTİF/REACTIVE[İng.] değil/yerine/= TEPKİLİ | AYIRAÇ


- REAKTIVASYON/REACTIVATION[İng.] değil/yerine/= YENIDEN ETKINLEŞTİRME


- REAKTİVİTE/REACTIVITY[İng.] değil/yerine/= TEPKİLİLİK


- REAL-TIME[İng.] değil/yerine/= GERÇEK ZAMANLI


- REAL[İng.]/REEL[Fr.] değil/yerine/= GERÇEK


- REALITE/REALITY[İng.] değil/yerine/= GERÇEKLİK


- REALİZM ile İDEALİZM

( Modernitedeki çelişkilerin billurlaştırılması. İLE/VE/DEĞİL Modernizmi forma sokmak. )

( Kayıp. İLE/VE/DEĞİL Kazanç/kazanım. )

( Fransız protestanlığını anlamadan Modernizm'i anlamak olanaksızdır. )

( Değerli maden stoklarının artırılmasını öngören ekonomik düzen. | Avrupa pazarında doğulu tüccar. [Merkantilistlere göre, devlet ancak altın stoğunun artırılmasıyla zengin olabilir] [1500-1600 yılları arasında geçerlilik/değer bulmuştur] İLE Fransız merkantilizmi. )

( Altın ve gümüş madenlerinin ülkeden çıkmasının önlenmesini ister. İLE Sanayi sayesinde altın ve gümüş stoğunun artırılmasını ister. İLE Ticaret sayesinde altın ve gümüş stoğunun artırılmasını ister ve ihracatın ithalattan çok olmasıyla artacağını iddia eder. )

( AGNOSTİK: Bilinemez; Sınırlarını çizmek. )

( FARÂBÎ )

( Bkz. İSLÂM DÜŞÜNCESİ - H. ZİYA ÜLKEN )

( BİLİNEMEZCİLİK ile/ve/değil/yerine BİLGELİKLE BİLİNEMEZCİLİK )

( IGNORAMUS ET IGNORABIMUS: Bilmiyoruz ve bilemeyeceğiz. )


- REANIMASYON/REANIMATION[İng.] değil/yerine/= YENIDEN CANLANDIRMA


- REBOUND[İng.] değil/yerine/= GERİ TEPİM


- RECIPIENT[İng.] değil/yerine/= ALICI


- RECOVERY ROOM[İng.] değil/yerine/= UYANMA ODASI (ANESTEZIDEN)


- RED (ETMEK) ile/ve DİKKAT


- REDDEDİLDİ ile/ve/||/<> KABUL EDİLMEDİ


- REDDETME ile/değil/yerine ERTELEME


- REDDETMEK ile/değil/yerine "AŞMAK"


- REDDETMEK ile AŞAĞILAMAK


- REDDETMEK ile/ve/değil/yerine AYIRD ETMEK


- REDDETMEK ile/ve BEĞENMEMEK/İRDEMEK


- REDDETMEK ile/değil BOYUN EĞMEMEK


- REDDETMEK ile/değil/yerine DEĞİLLEME


- REDDETMEK ile/ve/değil/yerine GÖZ ARDI ETMEK


- REDDETMEK ile/değil KALDIRMAK


- REDDETMEK ile/ve/değil/yerine YÜZ ÇEVİRMEK


- REDİNGOT[İng.] ile İSTANBULİN

( Arkası yırtmaçlı, etekleri uzun, çift sıra düğmeli, resmi erkek ceketi. İLE Tanzimat'tan Meşrutiyet'e kadar Türkiye'de kullanılan, yakası kapalı bir tür redingot. )


- REDISTRİBÜSYON/REDISTRIBUTION[İng.] değil/yerine/= YENIDEN DAĞILIM


- REDOKS[İng.]

( Bir atom ya da molekülden ötekine, bir ya da daha çok elektronların geçişi. )


- REDÜKTAN/REDUCTANT[İng.] değil/yerine/= INDIRGEYEN


- REDÜKTE/REDUCED[İng.] değil/yerine/= INDIRGENMİŞ | YERINE YERLEŞTİRİLMİŞ


- REDÜKTÖR/REDUCER[İng.] değil/yerine/= INDIRGEYİCİ


- REENTRAN/REENTRANT[İng.] değil/yerine/= YENIDEN GİREN


- REENTRİ/REENTRY[İng.] değil/yerine/= YENIDEN GİRİŞ


- REFERANS DEĞER/REFERENCE VALUE[İng.] değil/yerine/= DAYANAK DEĞER


- REFERANS[[İng. < REFERENCE]] değil/yerine/= REVERANS[Fr.]

( Kaynak. | Öneri. | Öneri mektubu. İLE Selâm ya da teşekkür için eğilerek ya da dizleri kırarak yapılan hareket. )


- REFERANS[İng./Fr. < REFERENCE] ile/ve/||/<> BONSERVİS[Fr. < BON SERVICE]

( Öneri belgesi. | Kaynak. | Öneri. İLE/VE/||/<> Çalıştığı yerden ayrılırken görevini iyi yaptığını belirtmek amacıyla birine verilen belge. )


- REFLEKS/REFLEX[İng.] değil/yerine/= TEPKE

( Dıştan gelen bir uyarım sonucu doğan hareket, salgı gibi iç tepkilere yol açan irade dışı sinir etkinliği, yansı. | Dıştan ya da içten gelen bir uyarım sonucunda organizmada tepkilere yol açan istemsiz sinir etkinliği. )


- REFLEKSİYON/REFLECTION[İng.] değil/yerine/= YANSIMA | DERİN DÜŞÜNME


- REFLEKTÖR[Fr.]/REFLECTOR[İng.]/KATAFOT[Fr. < CATAPHOTE] değil/yerine/= YANSITAÇ/YANSITICI

( Yansımadan yararlanarak bir ışık aksının uzaydaki dağılışını değiştirmeye yarayan nesne. | Işığı yansıtmakta kullanılan, çeşitli boy ve biçimdeki yüzeyler. )

( KATAFOT[Fr. < CATAPHOTE]: Dışarıdan gelen bir ışığın etkisiyle geceleyin ışıklı görünen reflektör. )


- REFLÜ/REFLUX[İng.] değil/yerine/= GERİ KAÇIŞ


- REFRAKSİYON/REFRACTION[İng.] değil/yerine/= KIRILMA


- REFRAKTER PERİYOT/REFRACTORY PERIOD[İng.] değil/yerine/= DUYARSIZ DÖNEM


- REFRAKTER/REFRACTORY[İng.] değil/yerine/= YANITSIZ | TEPKİSİZ | DUYARSIZ


- REGRESİF/REGRESSIVE[İng.] değil/yerine/= GERİLEYİCİ


- REGRESYON/REGRESSION[İng.] değil/yerine/= GERİLEME


- REGÜLASYON[Fr./İng. < REGULATION]/REGÜLE ETMEK değil/yerine/= DÜZENLEMEK, AYARLAMAK


- REGÜLATÖR[Fr./İng.] değil/yerine/= DÜZENLEYİCİ, AYARLAYICI


- REGÜLATÖR/REGULATORY[İng.] değil/yerine/= DÜZENLEYİCİ | AYARLAYICI


- REGÜLE/REGULATED[İng.] değil/yerine/= AYARLI, DÜZENLİ


- REGÜLER/REGULAR[İng.] değil/yerine/= DÜZENLİ


- REGÜRJITAN/REGURGITANT[İng.] değil/yerine/= GERİ AKAN


- REGÜRJITASYON/REGURGITATION[İng.] değil/yerine/= GERİ AKIŞ


- REHBER[Ar.]/GUIDE[İng.] değil/yerine/= KILAVUZ


- REINFORCEMENT[İng.] değil/yerine/= PEKİS¸TİRME


- REJEKSİYON/REJECTION[İng.] değil/yerine/= DOKU REDDİ, ÖRGEN REDDİ


- REJENERASYON/REGENERATION[İng.] değil/yerine/= YENİLENİM


- REJENERATİF/REGENERATIVE[İng.] değil/yerine/= YENİLEYEN


- REJİM/REGIMEN[İng.]/REGIME[Fr.] değil/yerine/= DİYET | UYGULAMA BİÇİMİ, YÖNETME, YÖNETİDÜZEN

( Yönetme, düzenleme biçimi. | Düzen. | Bir devletin yönetim biçimi. )


- REJYONAL/REGIONAL[İng.] değil/yerine/= BÖLGESEL


- REKABET ile/ve/yerine İŞBİRLİĞİ


- REKLÂM = ADVERTISEMENT[İng.] = RÉCLAME[Fr.] = ANZEIGE/REKLAME[Alm.] = PUBBLICITÀ[İt.] = ANUNCIO[İsp.]


- REKLÂM ile/değil HABER


- REKOMBİNAN/RECOMBINANT[İng.] değil/yerine/= YENIDEN BİRLEŞTİRİLMİŞ | GENETİK ÇEŞİTLENDİRİLMİŞ


- REKOMBİNASYON/RECOMBINATION[İng.] değil/yerine/= YENIDEN BİRLEŞTİRME | GENETİK ÇEŞİTLENDİRME


- REKOMPRESYON/RECOMPRESSION[İng.] değil/yerine/= BASI YINELEME


- REKONSTRÜKSİYON/RECONSTRUCTION[İng.] değil/yerine/= YENIDEN YAPILANDIRMA


- REKONSTRÜKTİF/RECONSTRUCTIVE[İng.] değil/yerine/= YENIDEN YAPILANDIRICI


- REKTUM ile/ve/> ANÜS[Lat.]/MAKAT[Ar. MAK'AD]/DÜBR[Ar./ŞERÇ/ŞERC

( Kalın bağırsak. İLE/VE/> Bağırsak sonu. Dışkı boşaltım yeri/deliği. )


- REKÜREN/RECURRENT[İng.] değil/yerine/= YINELEYEN


- REKÜRENS/RECURRENCE[İng.] değil/yerine/= YINELENME


- RELAKS[İng. < RELAX] değil/yerine SAKİN/LİK, RAHAT/LAMA, GEVŞE/ME


- RELIABILITY COEFFICIENT[İng.] değil/yerine/= GÜVENİLİRLİK KATSAYISI


- RELIABILITY[İng.] değil/yerine/= GÜVENİLİRLİK


- REM/RAPID EYE MOVEMENT[İng.] değil/yerine/= HIZLI GÖZ DEVİNIMİ


- REMISYON/REMISSION[İng.] değil/yerine/= YATIŞMA


- REMITAN/REMITTENT[İng.] değil/yerine/= ARALIKLI | ALEVLENME-SAKINLEŞME


- REMODELING[İng.] değil/yerine/= YENIDEN BİÇİMLENDİRME


- RENK KATMAK ile/ve TAMAMLAMAK


- RENK KÖRLÜĞÜ ile/ve/değil BASİT RENK KÖRLÜĞÜ

( AKROMATOPSİ[Yun. A: yokluk anlatan ön ek. | KHROMA: Renk. | OPSIS: Görme.] )


- RENK/LER ile/ve/değil/< RENK/LER ile/ve/değil/< TON/LARI

( MAVİ: İffeti ve ilmi simgeler. )


- RENK/LER ve ZEVK/LER

( [sansk.] RUPA ve ... )


- REORGANİZASYON/REORGANIZATION[İng.] değil/yerine/= YENIDEN DÜZENLEME


- REPARASYON/REPARATION[İng.] değil/yerine/= ONARIM


- REPERFÜZYON/REPERFUSION[İng.] değil/yerine/= YENIDEN KANLANMA


- REPETİTİF/REPETITIVE[İng.] değil/yerine/= YINELEYEN


- REPLANTASYO/N REPLANTATION[İng.] değil/yerine/= YERİNE TAKMA | YENİDEN EKİM


- REPLASMAN/REPLACEMENT[İng.] değil/yerine/= YERINE KOYMA


- REPLİKASYON/REPLICATION[İng.] değil/yerine/= EŞLENME


- REPOLARİZASYON/REPOLARIZATION[İng.] değil/yerine/= YENIDEN KUTUPLANMA


- REPRESÖR/REPRESSOR[İng.] değil/yerine/= BASTIRICI


- REPRESYON/REPRESSION[İng.] değil/yerine/= BASTIRMA


- REPREZANTER/REPRESENTER[İng.] değil/yerine/= İLAÇ TANITICI


- REPRINT[İng.] değil/yerine/= TIPKI BASIM


- REPRODÜKSİYON/REPRODUCTION[İng.] değil/yerine/= ÇOĞALMA, ÇOĞALTIM, ÜREME


- REPÜLSİYON/REPULSION[İng.] değil/yerine/= İTME, | GERİ TEPME, | UZAKLAŞTIRMA


- REQUEST SO MUCH vs. REALLY REQUEST/WANT


- RES/RETICULOENDOTHELIAL SYSTEM[İng.] değil/yerine/= RETİKÜLOENDOTELİYAL DÜZEN


- RESENKRONİZASYON/RESYNCHRONIZATION[İng.] değil/yerine/= YENIDEN EŞ ZAMANLAMA


- RESEPTİVİTE/RECEPTIVITY[İng.] değil/yerine/= ALABİLİRLİK


- RESEPTÖR/RECEPTOR[İng.] değil/yerine/= ALMAÇ


- RESESİF[Fr. < RÉCESSIF]/RECESSIVE[İng.] değil/yerine/= ÇEKİNİK


- RESET[İng.] değil/yerine/= YENIDEN KURMA


- RESİM ile/ve EKİZ/FOTOĞRAF

( Resim, ressamın zihninde ve resmin içinde; resim, ressamın zihnindeki resmin içindeki ressamın zihninde! )

( Ekleyerek. İLE/VE/<> Ayıklayarak. )


- RESİPIAN/RECIPIENT[İng.] değil/yerine/= ALICI


- RESİPROKAL/RECIPROCAL[İng.] değil/yerine/= KARŞILIKLI


- RESİPROKASYON/RECIPROCATION[İng.] değil/yerine/= KARŞILIKLI OLUŞMA


- RESMİYET ile CİDDİYET ile KİBARLIK ile MESAFE/Lİ/LİK

( Olgun kişiler, başkalarıyla aralarına mesafe koyarken, bunu hiddetle değil asâletle yapar. )


- RESPIRASYON/RESPIRATION[İng.] değil/yerine/= SOLUNUM


- RESPIRATÖR[İng.] değil/yerine/= SOLUTUCU


- RESPIRATUVAR/RESPIRATORY[İng.] değil/yerine/= SOLUNUMSAL


- REST/REPRESENTATIONAL STATE TRANSFER[İng.] değil/yerine/= TEMSİLİ DURUM AKTARIMI


- RESTENOZ/RESTENOSIS[İng.] değil/yerine/= YENIDEN DARALMA


- RESTORASYON/RESTORATION[İng.] değil/yerine/= ONARIM


- RESTORATİF/RESTORATIVE[İng.] değil/yerine/= ONARICI


- RESTRİKSİYON/RESTRICTION[İng.] değil/yerine/= KISITLAMA


- RESTRİKTİF/RESTRICTIVE[İng.] değil/yerine/= KISITLAYICI


- RESÜSİTASYON/RESUSCITATION[İng.] değil/yerine/= YENİDEN CANLANDIRMA


- RETANSİYON/RETENTION[İng.] değil/yerine/= BİRİKİM | ALIKONULMA


- RETARDASYON/RETARDATION[İng.] değil/yerine/= GERİLİK, | GECİKME


- RETARDE/RETARDED[İng.] değil/yerine/= GERİ KALMIŞ


- RETART/RETARD[İng.] değil/yerine/= UZUN ETKİLİ


- RETİKÜLER/RETICULAR[İng.] değil/yerine/= AĞSI


- RETRAKSİYON/RETRACTION[İng.] değil/yerine/= ÇEKİLME


- RETRANSPLANTASYON/RETRANSPLANTATION[İng.] değil/yerine/= YENIDEN NAKİL


- RETROGRAT AMNEZİ/RETROGRADE[İng.] değil/yerine/= GERİYE DOĞRU BELLEK YİTIMİ


- RETROGRAT/RETROGRADE[İng.] değil/yerine/= GERİYE DOĞRU


- RETROSPEKTİF ÇALIŞMA/RETROSPECTIVE STUDY[İng.] değil/yerine/= GERİLEYİK ÇALIŞMA


- RETROSPEKTİF/RETROSPECTIVE[İng.] değil/yerine/= GERİLEYİK


- RETROVERSİYON/RETROVERSION[İng.] değil/yerine/= GERİYE DÖNÜKLÜK


- REUPTAKE[İng.] değil/yerine/= GERİ ALIM


- REUSABLE[İng.] değil/yerine/= TEKRAR KULLANILABİLİR


- REVASKÜLARİZASYON/REVASCULARIZATION[İng.] değil/yerine/= YENIDEN DAMARLANMA


- REVERBERASYON/REVERBERATION[İng.] değil/yerine/= YANKILANMA


- REVERS GRUPLAMA/REVERSE TYPING[İng.] değil/yerine/= TERS ÖBEKLEME


- REVERS/REVERSE[İng.] değil/yerine/= TERS


- REVERSİBIL/REVERSIBLE[İng.] değil/yerine/= GERİ DÖNEBİLİR


- REVİR[ALM. < REVIER]/INFİRMARY[İng.] değil/yerine/= SAYRI BAKIM BİRİMİ


- REVİZYON/REVISION[İng.] değil/yerine/= GÖZDEN GEÇİRME


- REZEKSİYON/RESECTION[İng.] değil/yerine/= KESİP ÇIKARMA


- REZERV/RESERVE[İng.] değil/yerine/= YEDEK


- REZERVUAR/RESERVOİR[İng.] değil/yerine/= DEPO | MİKROP TAŞIYICI


- REZİDÜ/RESIDUE[İng.] değil/yerine/= KALINTI, ARTIK


- REZİDÜEL/RESIDUAL[İng.] değil/yerine/= ARTA KALAN


- REZİL/LİK(/REZÂLET) ile SEFİL/LİK(/SEFÂLET)


- REZISTAN/RESISTANT[İng.] değil/yerine/= DİRENÇLİ


- REZISTANS/RESISTANCE[İng.] değil/yerine/= DİRENÇ