İngilizce karşılıkları olan FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 10.540 başlık/FaRk ile birlikte,
10.540 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(25/44)
- KÜR/CURE[İng.] değil/yerine/= TAM SAĞALTIM
- KÜR ile/ve REJİM
- KURAL KOYMAK ile/ve/değil/yerine KURAL/LARI BELİRLEMEK
( Bilenler kurallar koyar, bilmeyenler kurallara uyar. )
( Kuraldan çok kuralcı, kraldan çok kralcı olmamak gerek! )
- KURAL ile AMAÇ
- KURAL = KAİDE = RULE[İng.] = RÈGLE[Fr.] = REGEL[Alm.] = REGULA < REGERE[Lat.] = MANDO, REGLA[İsp.]
- KURAL ile KAPRİS
( Kuraldan çok kuralcılığın, kraldan çok kralcılığın anlamı yoktur. )
- KURAL ile/ve/değil KARAR
- KURAL ile/ve/değil KURAM
- KURAL ile/ve OLURLUK
- KURAL ile/ve/> YASA
( İnsanda/yaşamda. İLE/VE/> Doğada. )
( Tüzel/hukukî kabullere/kararlara her ne kadar "yasa" denilmişse de "kural"lardır. )
( SOLON [M.Ö. 640 - 559/8] )
( [Uyulmadığında ...] Cezası yoktur. İLE/VE/> Cezası vardır. )
- KURAM/GÖRÜNCE/TEORİ ile "SENARYO"
- KURAM/TEORİ[İng. THEORY] ile ...
( Hareket halinde olan şeyin dışına çıkıp, dışarıdan incelemek. )
- KURAM/TEORİ ile/ve ÜTOPYA
( ... İLE/VE Hayalini biçimlendirmek/eğitmek. )
- KURAM ile/ve/||/<> AMAÇ
- KURAM ile/ve/< GÖZLEM
- KURAM = NAZARİYE = FUAD = THEORY[İng.] = THEÉORIE[Fr.] = THEORIE[Alm.] = THEORIA, THEOREIN[Yun.] = TEORIA[İsp.]
- KURAM ile/ve/değil/yerine YARAR
- KURAM ile/ve/||/<> YÖNTEM
- KURAMSAL BİLGİ ile/ve ESTETİK BİLGİ ile/ve DEĞER/AKSİYOLOJİK[Fr.] BİLGİ
- KURAMSAL/TEORİK AHLÂK(MORAL) ile/ve UYGULAYIMSAL/KILGISAL/PRATİK AHLÂK
- KURAMSAL = NAZARÎ = THEORETIC[İng.] = THÉORIQUE, THÉORETIQUE[Fr.] = THEORETISCH[Alm.] = THEORIKOS, THEORETIKOS[Yun.]
- KÜRATİF/CURATIVE[İng.] değil/yerine/= SAĞALTICI | İYİLEŞTİRICİ
- KURBAĞA ile (KIÇI) KILLI KURBAĞA
- KURBAĞA ile KARA KURBAĞA/OTLUBAĞA
( 5000'in üzerinde kurbağa türü vardır. [Sri Lanka'da, 2002 yılında, 100 yeni tür daha bulunmuştur] )
( 2.600 değişik cins kurbağa vardır. Türkiye'de ise 29 kurbağa türü bulunmaktadır. )
( Ne yazık ki, kurbağaların nesli, hızla tükenmektedir. :( [Kurbağalar, derileri aracılığıyla soluk alan canlılar olduklarından, tüm türlerin üçte biri tehlike altındadır.][Zehirleri, bizim için tehlikeli olabilir fakat kişilerin etrafa saçtığı zehirler, onlar için çok daha öldürücüdür.] )
(
ile
)
( MUKNİA: Kurbağa yavrusunun, yumurtadan çıktığı ilk durumu.
VAKVAKA: Kurbağa sesi. )
- KURBAĞA ile KURBAĞA BALIĞI
( )
- KURBAĞA ile MAYMUN KURBAĞASI
- KÜRE ile/ve/<> DAİRE
( Daire, bir küre kesitidir. )
- KÜRE ile/değil ELİPS
- KÜRE ile/ve KARE
( Tanrıyı simgeler. İLE/VE Halkı ve doğayı simgeler. )
( Zorunluluk aranır/aranabilir. İLE/VE Zorunluluk aranamaz. )
( Bir düzlemin içinde, aynı anda iki noktaya birden temas edemez. İLE/VE ... )
( Hacim. İLE/VE Alan. )
( 2³ İLE/VE 2² )
- KÜRE ile/ve KÜME
- KÜRE ile SAHTE KÜRE
- KÜRE ile/ve ZORUNLULUK
- KURGU ile/ve HAYAL GÜCÜ
( Olduğu haliyle görün, olduğunu hayal ettiğiniz gibi değil. )
( Şeyleri hayal ettiğiniz gibi görmek yerine, onları oldukları gibi görmeyi öğrenin. )
( See your world as it is, not as you imagine it to be. Instead of seeing things as imagined, learn to see them as they are. )
- KURGU ile/ve/değil/yerine/></< OLGU
- KURMAK ile/ve/değil DİZGELEŞTİRMEK/SİSTEMLEŞTİRMEK
- KURMAK ile ÖNCÜLÜK ETMEK
- KURMAK ile/ve YAPILANDIRMAK
- KURT ile AMERİKA BOZKURDU
( ... İLE ABD ve Kanada ormanlarında yaşar. )
- KURT ile KURT ile KURT
( Köpekgillerden, Avrupa, Asya ve Kuzey Amerika'da yaşayan, postu gri sarı renkli, yırtıcı, etçil memeli hayvan. | Bir yeri, bir şeyi iyi bilen. | İşini iyi bilen, aldanmaz, kurnaz. İLE Yumuşak ve uzun gövdeli, omurgasız, bacaksız, ayaksız ya da çok ilkel ayaklı küçük hayvan. | Bazı böceklere ya da bazı böcek kurtçuklarına verilen ad. İLE Güney gök küresinde, Akrep ile Boğa arasında bulunan takımyıldız. )
(
)
- KURT ile YELELİ KURT
- KURTULMAK ile ÖZGÜRLEŞMEK
( Özgürleşme, kişinin kendi kendine empoze etmiş olduğu yanlış fikirlerden kurtulmasıdır. )
( Bir canlı varolan, kurtuluşun onun ulaşabileceği bir yerde olduğunu bir kez işitir ve anlarsa, asla unutmayacaktır. )
( Liberation is of the self from its false and self-imposed ideas.
Once a living being has heard and understood that deliverance is within his reach, he will never forget, for it is the first message from within. )
- KURUÇEŞME ile KURUÇEŞME ile KURUÇEŞME
( Ortaköy - Arnavutköy arasında. İLE Üsküdar, Fıstıkağacı - Bağlarbaşı arasında. İLE Acıbadem'de, Küftüncü Sokağı başında. )
- KURUCU KLÂSİK ile BÜYÜK SENTEZ KLÂSİĞİ ile MEDENİYETLERİ YATAY/DİKEY(/HEM YATAY, HEM DİKEY) KESEN KLÂSİKLER
- KURUL ile/ve/yerine/değil KOORDİNASYON
- KURUNTU/YANILSAMA = VEHİM = ILLUSION[İng., Fr.] = ILLUSION, TÄUSCHUNG[Alm.] = ILLUSIO[Lat.] = DOXA[Yun.] = ILUSIÓN[İsp.] = MAYA[Sansk.]
- KUŞ TÜYÜNÜN BİR KILI ile TÜY
- KUŞ ile İSPİNOZ
( Hawaii Adaları'nda, 60 tür ispinoz bulunmaktaydı. )
- KUŞ ile KİVİ/APTERİKS
( ... İLE Yeni Zelanda'da yaşar. )
( 

)
- KUŞAK = NESİL[Ar.] = GENERATION[İng., Alm.] = GÉNÉRATION[Fr.] = GENERATIO < GENERARE:DOĞURMAK[Lat.] = GENERACIÓN[İsp.]
- KUŞKU SORUSU ile/yerine ANLAMA SORUSU
( Yanıtlarını bildiğiniz, boş sorular sormamalısınız. )
( [Felsefede] BED-GÜMÂN[Fars.]/SEPTİK[İng.]: Şüpheci, her şeyden şüphe eden. )
- KUŞKU ile ÇELİŞKİ
- KUŞKU ile/değil/yerine ÇÖZÜMLEME
- KUŞKU = DOUBT[İng.] = DOUTE[Fr.] = ZWEIFEL[Alm.] = DUBITATIO[Yun.]
- KUŞKU ile/ve/<> İNKÂR
- KUŞKU ile/ve/||/<> KAYGI
- KUŞKU ile/ve KORKU
( Eğer kuşku varsa korku da var olacaktır. )
- KUŞKU ile SANI
- KUŞKU ile/yerine SORGULAMA
( Sorgulamak ve reddetmek gereklidir. )
( Gerçek soruşturma bir şeyin içine doğru yapılır, dışa doğru değil. )
( Sorgulanmamış bir yaşam, yaşamaya değmez. )
( Bilinecek/bilinebilecek şeye yaklaşmanın biricik yolu soru sormaktır. )
( Kuşkuculuğumuz hakkında bile kuşkucu olmalıyız. )
( Temel sorun, aptalların kendilerinden son derece emin, akıllıların ise sürekli kuşku içinde olmalarıdır. )
- KUŞKUCULUK = HİSBANİYE, REYBİYE = SCEPTICISM[İng.] = SCEPTICISME[Fr.] = SKEPTIZISMUS[Alm.] = SKEPTESTHAI[Yun.]
- KUŞKULANMAK ile/değil/yerine/>< YAPMAK
(
)
- KUŞKULU SEVGİ yerine KOŞULSUZ SEVGİ
- KUŞKULU SEVGİ yerine KOŞULSUZ SEVGİ
- KUŞKUSUZ SEVGİ ile/ve/||/<>/>/< KOŞULSUZ SEVGİ
- KUSMAK ile/ve SIÇMAK/YESTEHLEMEK
( Fiziksel ve psikolojik hastalıklarda/uyumsuzluklarda. İLE/VE Doğal ve zorunlu. )
- KUSURSUZ ile DÜZGÜN
- KÜTLE/YER ÇEKİMİ ile/ve/<> AŞK
( Doğa'da. İLE/VE/<> İnsan'da. )
( Yerçekiminin tutumu, en yüksek bağlantıda olmaktır. )
( The attitude of the gratitude is the highest yoga. )
( In nature. VS./AND On Human. )
- KÜTLE ile/ve/||/<> AĞIRLIK
( Bir nesnenin miktarı.[Kavram] İLE/VE/||/<> Bir nesnenin yerçekimi gücü ile çekilmesi. )
(
)
( 1 gram [g] = 0.001 kilogram [kg]
1 milligram [mg] = 1.0E-6 kilogram [kg]
1 ton (metric) [t] = 1000 kilogram [kg]
1 pound [lbs] = 0.45359237 kilogram [kg]
1 ounce [oz] = 0.0283495231 kilogram [kg]
1 carat [car, ct] = 0.0002 kilogram [kg]
1 ton (short) [ton (US)] = 907.18474 kilogram [kg]
1 ton (long) [ton (UK)] = 1016.0469088 kilogram [kg]
1 Atomic mass unit [u] = 1.6605402E-27 kilogram [kg]
1 exagram [Eg] = 1.0E+15 kilogram [kg]
1 petagram [Pg] = 1000000000000 kilogram [kg]
1 teragram [Tg] = 1000000000 kilogram [kg]
1 gigagram [Gg] = 1000000 kilogram [kg]
1 megagram [Mg] = 1000 kilogram [kg]
1 hectogram [hg] = 0.1 kilogram [kg]
1 dekagram [dag] = 0.01 kilogram [kg]
1 decigram [dg] = 0.0001 kilogram [kg]
1 centigram [cg] = 1.0E-5 kilogram [kg]
1 microgram [µg] = 1.0E-9 kilogram [kg]
1 nanogram [ng] = 1.0E-12 kilogram [kg]
1 picogram [pg] = 1.0E-15 kilogram [kg]
1 femtogram [fg] = 1.0E-18 kilogram [kg]
1 attogram [ag] = 1.0E-21 kilogram [kg]
1 dalton = 1.6605300000013E-27 kilogram [kg]
1 kilogram-force square second/meter = 9.80665 kilogram [kg]
1 kilopound [kip] = 453.59237 kilogram [kg]
1 kip = 453.59237 kilogram [kg]
1 slug = 14.5939029372 kilogram [kg]
1 pound-force square second/foot = 14.5939029372 kilogram [kg]
1 pound (troy or apothecary) = 0.3732417216 kilogram [kg]
1 poundal [pdl] = 0.0140867196 kilogram [kg]
1 ton (assay) (US) [AT (US)] = 0.02916667 kilogram [kg]
1 ton (assay) (UK) [AT (UK)] = 0.0326666667 kilogram [kg]
1 kiloton (metric) [kt] = 1000000 kilogram [kg]
1 quintal (metric) [cwt] = 100 kilogram [kg]
1 hundredweight (US) = 45.359237 kilogram [kg]
1 hundredweight (UK) = 50.80234544 kilogram [kg]
1 quarter (US) [qr (US)] = 11.33980925 kilogram [kg]
1 quarter (UK) [qr (UK)] = 12.70058636 kilogram [kg]
1 stone (US) = 5.669904625 kilogram [kg]
1 stone (UK) = 6.35029318 kilogram [kg]
1 tonne [t] = 1000 kilogram [kg]
1 pennyweight [pwt] = 0.0015551738 kilogram [kg]
1 scruple (apothecary) [s.ap] = 0.0012959782 kilogram [kg]
1 grain [gr] = 6.47989E-5 kilogram [kg]
1 gamma = 1.0E-9 kilogram [kg]
1 talent (Biblical Hebrew) = 34.2 kilogram [kg]
1 mina (Biblical Hebrew) = 0.57 kilogram [kg]
1 shekel (Biblical Hebrew) = 0.0114 kilogram [kg]
1 bekan (Biblical Hebrew) = 0.0057 kilogram [kg]
1 gerah (Biblical Hebrew) = 0.00057 kilogram [kg]
1 talent (Biblical Greek) = 20.4 kilogram [kg]
1 mina (Biblical Greek) = 0.34 kilogram [kg]
1 tetradrachma (Biblical Greek) = 0.0136 kilogram [kg]
1 didrachma (Biblical Greek) = 0.0068 kilogram [kg]
1 drachma (Biblical Greek) = 0.0034 kilogram [kg]
1 denarius (Biblical Roman) = 0.00385 kilogram [kg]
1 assarion (Biblical Roman) = 0.000240625 kilogram [kg]
1 quadrans (Biblical Roman) = 6.01563E-5 kilogram [kg]
1 lepton (Biblical Roman) = 3.00781E-5 kilogram [kg]
1 Planck mass = 2.17671E-8 kilogram [kg]
1 Electron mass (rest) = 9.1093897E-31 kilogram [kg]
1 Muon mass = 1.8835327E-28 kilogram [kg]
1 Proton mass = 1.6726231E-27 kilogram [kg]
1 Neutron mass = 1.6749286E-27 kilogram [kg]
1 Deuteron mass = 3.343586E-27 kilogram [kg]
1 Earth's mass = 5.9760000000002E+24 kilogram [kg]
1 Sun's mass = 2.0E+30 kilogram [kg] )
- KUTSAL = KUTSİ, MUKADDES = SAINT, HOLY[İng.] = SAINT[Fr.] = HEILIG[Alm.] = SANCTUS[Lat.] = SANTO/TA[İsp.]
- KUTSALLAŞTIRMA ile KUTSAMA
- KUTSALLIĞIN AŞKINLIĞI ile/ve KUTSALLIĞIN İÇKİNLİĞİ
( KUTSALLIK: İnsan emeğinin katıldığı (her) şey. )
- KUTUP YILDIZI ile/ve "KUYRUKLU YILDIZ"
( DEMİRKAZIK ile/ve KOMET )
- KUTUR[Ar.]/DİYAGONAL[Fr./İng. < DIAGONAL/E] değil/yerine/= KÖŞEGEN
( Bir çokgende ardışık olmayan ya da çok yüzlüde aynı düzlem üzerinde bulunmayan iki köşe arasına çekilen çizgi. )
- KUVÖZ/INCUBATOR[İng.] değil/yerine/= YAŞANAK
- KUYRUK ile/yerine SIRA
- KUYUMCU ile SARRÂF
( ... İLE Mesleği, kâğıt ve metal paraları birbiriyle değiştirmek, tahvil alışverişi yapmak olan kişi. )
- KUZEY KUTUP IŞIKLARI ile/ve/<> GÜNEY KUTUP IŞIKLARI
- KUZEY YARIMKÜREDE GECELERİ GÖKYÜZÜNDE GÖRÜLEN RENKLİ IŞIKLAR GÜNEY YARIMKÜREDE GECELERİ GÖKYÜZÜNDE GÖRÜLEN RENKLİ IŞIKLAR
- KUZEY YERUCU/ARKTİK[Yun./İng.] ile GÜNEY YERUCU/ANTARTİKA
( Kuzey. İLE Güney. )
( ... İLE Hava, -93 °C'ye kadar düşebilir. )
- KUZEY ile/ve GÜNEY/KÜNEY
( Ekvatorun üstü. İLE/VE Ekvatorun altı. )
- KVAA/WIRELESS BODY AREA NETWORK[İng.] değil/yerine/= KABLOSUZ GÖVDE ALAN AĞLARI
- KVKK/PERSONAL DATA PROTECTION LAW[İng.] değil/yerine/= KİŞİSEL VERİLERİN KORUNMASI KANUNU
- LABİL/LABILE[İng.] değil/yerine/= OYNAK | DEĞİŞKEN
- LABİRENT[Fr. < Yun.]/YILANKAVİ ile DOLAMBAÇLI YOL
( Çıkış yeri, kolaylıkla bulunamayacak kadar karışık koridorları olan yapı. | [mecaz] İçinden çıkılması güç ya da olanaksız durum, sorun. İLE ... )
- LABORATUVAR/LABORATORY[İng.] değil/yerine/= DENEYLİK
- LAGRANGE NOKTALARI ve/<>/> FOURIER DİZİLERİ
( 1784 ve/<>/> 1807 )
( JOSEPH FOURIER [1768 - 1830] )
- LAICISM vs. SECULARISM
- LAİKLİK ile SEKÜLERLİK
( Yönetim biçimi. İLE Dindışılık. )
- LAMBA[Yun.] ile FENER[Yun.]
( Petrol gibi yanıcı bir nesne yakarak ya da elektrik akımıyla içindeki teller akkor durumuna geçerek ışık veren araç. | Radyo ve televizyonlarda kullanılan, havası boşaltılmış ya da içine düşük basınçlı bir gaz doldurulmuş cam, seramik ya da çelikten ampul. | Kapı, pencere kenarlarına açılan, genellikle dik açılı girinti. İLE Saydam bir nesneden yapılmış ya da böyle bir nesne ile donatılmış, içinde ışık kaynağı bulunan aydınlatma aracı. | Gemilere yol gösteren ışık kulesi. | Askı. )
- LAMINA[İng.] değil/yerine/= KATMAN
- LAMINER KABİN/LAMINAR FLOW CABINET[İng.] değil/yerine/= ÇEKER OCAK
- LAMINER/LAMINARY[İng.] değil/yerine/= KATMANLI | TEK YÖNLÜ (AKIM)
- LAN/LOCAL AREA NETWORK[İng.] değil/yerine/= YEREL ALAN AĞI
- LANGUISHING[İng.] değil/yerine/= YAŞAMA KARŞI "İSTEKSİZLİK"
- LANSET/LANCET[İng.] değil/yerine/= DERİ DELICİ İĞNE
- LAP/LYMPHADENOPATHY LENFADENOPATİ[İng.] değil/yerine/= AKKAN BEZİ BÜYÜMESİ
- LARVA["LAVRA" değil!] ile/ve/||/<>/> PUPA ile/ve/||/<>/> IMAGO
( [İnsanda] EMBRİYON ile/ve/||/<>/> FETÜS ile/ve/||/<>/> HOMO SAPIENS SAPIENS )
(
)
- LASERASYON/LACERATION[İng.] değil/yerine/= PARÇALI YARALANMA/YIRTILMA
- LASIK/LASER ASSISTED İN SITU KERATOMILEUSIS[İng.] değil/yerine/= LAZER YARDIMLI YERİNDE KORNEA BİÇİMLENDİRME
- LATEKS[Lat.] ile/değil LASTEKS[İng.]
( Bazı bitkilerin, genellikle süt görünüşünde olan özsuyu. İLE/DEĞİL Kauçuk ve pamuk karışımı bir tür kumaş. | Bu kumaştan yapılmış olan. )
- LATENT PERİYOT/LATENCY PERIOD[İng.] değil/yerine/= YANITSIZLIK DÖNEMI | GİZİLLİK DÖNEMI
- LATENT[İng.] değil/yerine/= GİZLİ | SESSİZ
- LATERAL[İng.] değil/yerine/= DIŞ YAN
- LATERALİZASYON/LATERALIZATION[İng.] değil/yerine/= YANLAŞMA
- LATERODORSAL[İng.] değil/yerine/= SIRT-YAN
- LATEROLATERAL[İng.] değil/yerine/= DIŞ-YAN
- LATEROMEDİYAL/LATEROMEDIAL[İng.] değil/yerine/= DIŞ-İÇYAN
- LATEROVENTRAL[İng.] değil/yerine/= ÖN-YAN
- LAVAJ/LAVAGE[İng.] değil/yerine/= YIKAMA
- LAZER ANJİYOPLASTİ/LASER ANGIOPLASTY[İng.] değil/yerine/= LAZERLE DAMAR AÇIMI
- LAZER/LIGHT AMPLIFICATION BY STIMULATED EMISSION OF RADIATION[İng.] değil/yerine/= UYARILMIŞ RADYASYON EMISYONLA IŞIK AMPLIFİKASYONU
- LBS/LABORATORY INFORMATION SYSTEM[İng.] değil/yerine/= LABORATUVAR BİLGİ DÜZENİ
- LDA/LATENT DIRICHLET ALLOCATION[İng.] değil/yerine/= OLASILIK DAĞILIMLARI TEMELLİ KÜMELEME
- LDL ile/ve HDL ile/ve VLDL
( Kötü kolestrol. İLE/VE İyi kolestrol. İLE/VE ... )
- LED/LIGHT EMITTING DIODE[İng.] değil/yerine/= IŞIK YAYAN YARI İLETKEN KAYNAK, IŞIK YAYAN DİYOT
- LED ile OLED ile QLED ile QD-OLED ile MİNİ-LED
- LEGAL[İng.] değil/yerine/= YASAL
- LEKSİKOLOJİ[Fr., İng.] değil/yerine/= SÖZCÜKBİLİM/SÖZLÜKBİLİM
- LENF DOKUSU ile/ve YAĞ DOKUSU ile/ve KEMİK DOKUSU ile/ve KIKIRDAK DOKUSU ile/ve GÖZENEKLİ DOKU ile/ve DESTEK, BAĞ DOKUSU ile/ve EPİTEL DOKU ile/ve KAS DOKUSU ile/ve SİNİR DOKUSU
( ... İLE/VE/||/<> ... İLE/VE/||/<> ... İLE/VE/||/<> ... İLE/VE/||/<> ... İLE/VE/||/<> Göze sayısı az, göze arası nesnesi çok ve genellikle öteki dokuları birbirine bağlayarak destek görevi yapan doku. İLE/VE/||/<> ... İLE/VE/||/<> ... )
- LEOPAR ile ANADOLU LEOPARI
- LEOPAR ile TEKİR
- LEOPAR ile ZANZİBAR LEOPARI
- LETAL/LETHAL[İng.] değil/yerine/= ÖLDÜRÜCÜ
- LEVEL[İng.]/SEVİYE[Ar.] değil/yerine DÜZEY
- LEVNÎ[Ar.] ile Levnî[Ar.]
- LEVREK[Yun.] ile MİNAKOP
( ... İLE Taş levreği. )
- LEYBIL[İng. < LABEL] değil/yerine/= ETİKET
- LEYLEK ile TURNA
( ... İLE Japon kültüründe, 1000 yıllık uzun bir yaşamı simgeler. )
- LEZZET[Ar.]/TAT ile TATMAK
( Lezzet yeterli miktarda kalarak oluşur. )
( Ağız yoluyla alınan tat. | Herhangi bir şey karşısında duyulan zevk, haz.[mecâz] İLE Canlıların besinlerdeki uçucu olmayan bileşikleri damak, boğaz ve dil yüzeyindeki mukoza noktaları aracılığıyla algıladığı duyum. )
- LİBERAL[İng.] değil/yerine/= ERKİNSEL
- LİDER[İng.] ile/değil/yerine ÖNDER
( Bulunulan durumu, var olanı yönlendirir. İLE/DEĞİL/YERİNE Ufuk açar. )
- LIFO/LAST IN FIRST OUT[İng.] değil/yerine/= SON GİREN, İLK ÇIKAR
- LİGAMAN/LIGAMENT[İng.] değil/yerine/= BAĞ
- LİGANT/LIGAND[İng.] değil/yerine/= BAĞLANAN (MOLEKÜL, ATOM VB.)
- LİGASYON/LIGATION[İng.] değil/yerine/= BAĞLAMA
- LİKEFAKSİYON/LIQUEFACTION[İng.] değil/yerine/= SIVILAŞIM
- LİKİDİTE/LIQUIDITY[İng.] değil/yerine/= AKIŞKANLIK
- LİKİT/LIQUİD[İng.] değil/yerine/= SIVI
- LİMİT[İng.] değil/yerine/= SINIR
- LIMITASYON/LIMITATION[İng.] değil/yerine/= SINIRLAMA | KISITLAMA
- LINAC/LINEAR ACCELERATOR[İng.] değil/yerine/= DOĞRUSAL HIZLANDIRICI
- LİNEER/LINEAR[İng.] değil/yerine/= DOĞRUSAL
- LİNK[İng.] değil/yerine/= BAĞLANTI
- LİNK ile LİNK[İng.]
( Atın, eşkin yürüyüşü. İLE İletişim dizgesi birliği. )
- LİNK ile LINK[İng.]/URL
( Atın eşkin yürüyüşü. İLE İlişim, ilişik, bağlantı.[site bağlantısı, url] )
- LİNOTİP[İng.] değil/yerine/= DİZGİ MAKİNESİ
( Basımevinde, harfleri dizen ve satırları, blok durumunda döken makine. )
- LIS/LABORATORY INFORMATION SYSTEM[İng.] değil/yerine/= LABORATUVAR BİLGİ DÜZENİ
- LİSANS[İng. < LICENCE] değil/yerine/= YETKİ BELGESİ / YETKİNLİK
- LİSTE[İng. < LIST] yerine DİZİN/DİZELGE/DÖKÜM
- LİTERATÜR[Fr./İng. < ] değil/yerine/= YAZINCA
- LİTOLOJİ[Fr., İng.] değil/yerine/= TAŞBİLİM
- LİYOFİLİZASYON/LYOPHILIZATION[İng.] değil/yerine/= DONDURARAK KURUTMA
- LOINC/LOGICAL OBSERVATION IDENTIFIERS NAMES AND CODES[İng.] değil/yerine/= MANTIKSAL GÖZLEM TANIMLAYICILARI ADLAR VE KODLAR
- LOJİSTİK = HESAP = LOGISTIC[İng.] = LOGISTIQUE[Fr.] = LOGISTIK[Alm.] = LOGISTIKE[Yun.]
- LOKAL POTANSİYEL/LOCAL POTENTIAL[İng.] değil/yerine/= YEREL GİZİL GÜÇ
- LOKALİZASYON/LOCALIZATION[İng.] değil/yerine/= YERLEŞİM
- LOKALİZE/LOCALIZED[İng.] değil/yerine/= YERLEŞİMLİ
- LOKMA ile/ve/> KİMÜS
( ... İLE/VE/> Yemeklerin mide özsuyuyla karıştıktan sonra aldığı durum. )
( İSTİHLÂB[Ar.]: Yemeğin, bağırsaklarda sindirilmek üzere yoğun sıvı kıvamına geçmesi. )
( PEPSIN: Mide özsuyunun hazmı kolaylaştıran bir maddesi. )
( TEKEYLÜS: Yiyeceklerin midede ve bağırsaklarda ezilerek lenf damarları tarafından emilmeye elverişli duruma gelmesi. )
- LOKOMOTİF[Fr./İng. < LOCOMOTIVE] ile/ve/||/<> AMİGO[İsp.]
( Tren vagonlarını çeken makina. | Öncü. İLE/VE/||/<> Arkadaş. | Spor yarışmalarında taraftarları coşturan kişi. )
- LÖKOSIT FORMÜLÜ/DİFFERENTIAL BLOOD COUNT[İng.] değil/yerine/= AKYUVAR DAĞILIMI
- LÖKOSİT/LEUKOCYTE[İng.] değil/yerine/= AKYUVAR
- LOKÜLE/LOCULATED[İng.] değil/yerine/= YUVALI
- LOKÜS/LOCUS[İng.] değil/yerine/= KONUM, YER
- LONGITÜDİNAL ÇALIŞMA/LONGITUDİNAL STUDY[İng.] değil/yerine/= ZAMANA YAYILI ÇALIŞMA
- LONGITÜDİNAL/LONGITUDİNAL[İng.] değil/yerine/= UZUN EKSENDE, UZUNLAMASINA
- LP/LUMBAR PUNCTION[İng.] değil/yerine/= LOMBER PONKSİYON
- LSTM/LONG-SHORT TERM MEMEORY[İng.] değil/yerine/= UZUN-KISA SÜRELİ BELLEK
- LÜKS ile ŞANS
- LÜKSASYON/LUXATION[İng.] değil/yerine/= ÇIKIK
- LÜMEN/LUMEN[İng.] değil/yerine/= BORUMSU BOŞLUK
- LUP[İng. < LOOP] değil/yerine/= DÖNGÜ
- LURIANİK KABALA ile/ve GELENEKSEL KABALA
- LUSITROPİ/LUSITROPY[İng.] değil/yerine/= GEVŞEME GÜCÜ
- LÜTÛF ile/ve İMTİYAZ
- LVAD/LEFT VENTRICULAR ASSIST DEVICE SOL VENTRİKÜL[İng.] değil/yerine/= SOL KARINCIK DESTEK AYGITI
- M-HEALTH/MOBILE HEALTH[İng.] değil/yerine/= SAĞLIK, M-SAĞLIK
- M-RNA MESSENGER RİBONUCLEİC ACİD[İng.] değil/yerine/= HABERCİ RİBONÜKLEİK ASIT
- M.S. 1215
- M.S. 1453
- M.S. 1482
- M.S. 1635
- M.S. 1650
- M.S. 1660
- M.S. 1670
- M.S. 1687
- M.S. 1726
- M.S. 1744
- M.S. 1789
- M.S. 1830
- M.S. 1872
- M.S. 1882
- M.S. 1900
- M.S. 1923
- M.S. 960
- M/MOLAR[İng.] değil/yerine/= MOL
- MA'SÛM[Ar. < İSMET] ile MASÛN[Ar. < SAVN]
( Suçsuz, kabahatsiz. | Küçük çocuk. İLE Saklanmış. | Korunmuş, korunan, sıyânet olunmuş. | Sâlim, sağlam. )
- MAÇ[İng. MATCH] değil/yerine/= KARŞILAŞMA/EŞLEŞME
- MACERA[Ar.]/SERÜVEN[Fars. SERVAN]/SERGÜZEŞT[Fars.]/AVANTÜR[Fr. AVENTURE | İng. ADVENTURE] değil/yerine/= OLAYCA
- MADDE ve/<> BİLİNÇ
( Yayılan/a. VE/<> Kavranılan/a. )
- MADDE ile EVRENSEL ZİHİN
( "İdrak edilenlerin bütünlüğü/toplamı" denilen. İLE "İdrak edenlerin bütünlüğü" denilen. )
( MADDE: KÜTLE ve HACİM ve EYLEMSİZLİK )
( Her düzeyde berrak bir zihne gereksinim vardır. )
( Zihin ve dünya ayrı değildir! )
( Dünyanın ne olduğunu düşünüyorsanız, o, sizin kendi zihninizdir. )
( Tüm uzay ve zaman, zihindedir. )
( Gerçeğin zihinde yansıması için zihnin berraklığı ve sessizliği gereklidir. )
( Ortak etmeni bulmak için tüm ayrımları terk etmek zorundasınız. Ancak evrensel olan ortaktır. )
- MADDE ve/> FİKİR ve/> DEĞER
- MADDE ile/ve/<> ZİHİN
( Madde, biçimdir; zihin, isimdir. )
- MADDÎ ile/ve MEKANİK
- MAGNİFİKASYON/MAGNİFICATION[İng.] değil/yerine/= BÜYÜLTME
- MAGNİTÜT/MAGNİTUDE[İng.] değil/yerine/= BÜYÜKLÜK | ÖNEM
- MAHADAKASH ile CHIDAKASH ile PARAMAKASH
( Mahadakash doğadır, var olanlar, okyanusudur, duyular aracılığıyla temas kurulabilen her şeyi ile fiziksel uzaydır. İLE Brahman'ın sınırsız bilgi yönü, farkındalık alanı. Hem bireysel, hem evrensel bilinç anlamında da kullanılır. Zamanın zihinsel uzayıdır, algılama ve idraktir. İLE Paramakash zamansız ve uzaysız (mekânsız) gerçektir, zihinsiz, ayırt edilemez, sonsuz potansiyel güçtür. )
- MAHARET/BECERİ ile/ve MEZİYET
- MAHİYET ile CEVHER
( Mâhiyet + Suret + Ârazlar. İLE/VE Öz. )
( Mâhiyet, taksim edilmez. )
( Mâhiyetten istisna yapılmaz. )
- MÂHİYET ile/ve/değil/= VARLIK
( Hiçbir nitelik ve nicelik, mahiyete yüklen(e)mez. )
- MAHMUD BEY TÜRBESİ ile MAHMUD PAŞA TÜRBESİ
( Üsküdar'da, Aziz Mahmud Hüdai Sokağı başındadır. İLE Bayezıd'ta, Mahmud Paşa Camisi arkasındadır. )
- MAHMUD II ÇEŞMESİ ile MAHMUD II ÇEŞMESİ ile MAHMUD II ÇEŞMESİ ile MAHMUD II ÇEŞMESİ ile MAHMUD II ÇEŞMESİ
( Emirgan'ın güneyinde, Boyacıköy'de, Fıstıklı Yokuşu'nun başındadır. İLE Emirgan'ın güneyinde, Boyacıköy Polis Merkezi ilerisindeki meydandadır. İLE Çemberlitaş'ta, Emin Sinan Camisi önündedir. İLE Bostancı'da, Bostancıbaşı Köprüsü yakınındadır. İLE İstinye'dedir. )
- MAHRÛMİYET ile/ve ÖLÇÜ
- MAJOR CROSS MATCH[İng.] değil/yerine/= MAJOR ÇAPRAZ KARŞILAŞTIRMA
- MAJÖR/MAJOR[İng./Fr.] değil/yerine/= BÜYÜK/ÖNEMLİ
( Büyük, önemli. | Bir makam, bir akort ya da bir aralığın oluşma biçimi. | Büyük önerme. )
- MAKAMLAR('I)/DARB
- MAKARA ile ÇARK
- MAKSİMAL[/MAXIMAL[[İng.] değil/yerine/= EN ÇOK | EN YÜKSEK
- MAKSİMİZASYON/MAXIMIZATION[İng.] değil/yerine/= EN ÇOKLAMA, EN ÇOKLAYIM, EN ÇOKLATIM
- MAKSİMUM/MAXIMUM[İng.] değil/yerine/= EN ÇOK | EN YÜKSEK
- MAKYAJ ile/ve/değil BOYA
- MALABSORPSİYON/MALABSORPTION[İng.] değil/yerine/= EMİLİM BOZUKLUĞU
- MALADJUSTMENT[İng.] değil/yerine/= UYUM BOZUKLUĞU
- MALFORMASYON/MALFORMATION[İng.] değil/yerine/= OLUŞUM BOZUKLUĞU | BİÇİM KUSURU
- MALİGNANSİ/MALİGNANCY[İng.] değil/yerine/= KÖTÜCÜLLÜK
- MALİGNİTE/MALIGNITY[İng.] değil/yerine/= KÖTÜCÜLLÜK
- MALNÜTRİSYON/MALNUTRITION[İng.] değil/yerine/= KÖTÜ BESLENME
- MALPOZİSYON/MALPOSITION[İng.] değil/yerine/= KÖTÜ KONUM
- MALPRAKTİS/MALPRACTICE[İng.] değil/yerine/= HATALI TIBBİ UYGULAMA
- MALROTASYON/MALROTATION[İng.] değil/yerine/= KUSURLU DÖNÜŞ
- MALZEME[Ar.]/MATERYAL[İng. < MATERIAL / Fr. < MATERIEL] değil/yerine/= GEREÇ
- MALZEME ile/ve POTANSİYEL
- MAMUT ile ASYA FİLİ/ELEPHAS
(
)
(
)
- MAMUT ile MASTADON
( ... İLE Sadece fosili bulunan Mamut'a benzer bir fil. )
- MANDA ile MANDA[Fr. < MANDATAIRE | İng. MANDATE/R]
( Susığırı. İLE Birinci Dünya SAvaşı'ndan sonra, bazı azgelişmiş ülkeleri, kendilerini yönetebilecek bir düzeye eriştirip, bağımsızlığa kavuşturuncaya kadar Uluslar Birliği adına yönetmek için bazı büyük devletlere verilen vekillik. )
- MANDALİNA ile PORTAKAL
( Kabuğu soyulduktan sonra meyvenin etrafındaki/üstündeki ince kabuk "kalıntılarını"(/beyaz lifleri) soymadan, birlikte yemekte yarar vardır! )
( [kökeni/etimolojisi] MANDARİN PORTAKALI: Mandarin denen ülkede yetişen yemişli ağaç. İLE ... )
- MANDREN/MANDRİN[İng.] değil/yerine/= DALGI KILAVUZU
- MANDRIL/KÖPEKBAŞLI ile KAPUŞİN
( Eski dünya maymunu. İLE Yeni dünya maymunu. )
( Tehlikeli bir maymun. İLE Orta ve Güney Amerika'da yaşarlar. )
( Kuyrukları yoktur. İLE Saran/uzun kuyruğu vardır. )
( Burun kılları birbirine yakın ve biraradadır. İLE Burun kılları taşar ve yayılır. )
( ... İLE Parmak uclarıyla tutunabilirler. )
- MANEVÎ[< MÂNÂVÎ] ile METAFİZİK
- MANİFESTASYON/MANIFESTATION[İng.] değil/yerine/= GÖRÜNÜR BELİRTİ-BULGU
- MANİK ATAK/MANIC EPISODE[İng.] değil/yerine/= TAŞKINLIK DÖNEMİ
- MANİPÜLASYON/MANİPULATION[İng.] değil/yerine/= YÖNLENDİRME | GÜDÜMLEME | HİLEYLE YÖNLENDİRME | KARŞIDAKİYLE OYNAMA, KARŞIDAKINİ ÇIKARI İÇİN KULLANMA. | ELLE KULLANMA
- MANŞON/CUFF[İng.] değil/yerine/= SARGAN
- MANTAR ile MANTAR BAŞI
( LİKEN: Mantar ve alglerin morfolojik ve fizyolojik bir bütün halinde meydana getirdikleri simbiyotik organizmalar. )
- MANTAR ile MANTAR ile MANTAR ile MANTAR ile MANTAR
( Bitkilerde koruyucu doku olarak görev yapan ve ana maddesi süberin olan ölü hücrelerden oluşan tabaka. İLE Mikroskobik ya da makroskobik olan parazit, saprofit ya da simbiyoz olarak yaşayan, klorofilsiz, öteki canlılar için zehirli ya da zehirsiz olan canlı yapı. İLE Esnek ve hafif olduğundan, şişe tıpası, cankurtaran simidi/yeleği, ayakkabı tabanı ve daha birçok şeyin yapımında kullanılan, geçirimsiz, meşe ağacı tabakası. | Bu tabakadan yapılan şişe tıpası. İLE [hayvanlar] Burun ucu. İLE Çoğunlukla yüzde, deri üzerinde, koyu kızıl ya da mor renkte oluşan bir deri sayrılığı. | Bazı mantarların yol açtığı bitki ya da hayvan hastalığı. )
( LİKEN: Mantar ve alglerin morfolojik ve fizyolojik bir bütün halinde meydana getirdikleri simbiyotik organizmalar. )
( [argo] MANTARLAMAK: Aldatmak, yalan söylemek. )
- MANTAR ile ŞİŞE MANTARI
- MANTIK, MANTIKLI/LIK ile/ve/<>/değil/yerine TUTARLI/LIK
- MANTIK/SAL ile/ve/<> KAVRAM/SAL
- MANTIK ile/ve/<> BİÇİMSELLEŞTİRİLMİŞ MANTIK
- MANTIK ile/ve BULANIK MANTIK
(
🧠 Bulanık Mantık Nedir?
Gerçek yaşamın belirsizliklerini anlayan mantık düzeni
Klasik Mantık vs Bulanık Mantık
Temel farkları anlayalım
🔲 Klasik (Boolean) Mantık
Temel İlke:
Her önerme ya TAM DOĞRU (1) ya da TAM YANLIŞ (0)
Örnek: "Ali uzun"
⚠️ Sorun:
1 cm fark tüm sonucu değiştiriyor! Gerçek yaşam, böyle keskin değil.
🌈 Bulanık (Fuzzy) Mantık
Temel İlke:
Her önerme 0 ile 1 arasında herhangi bir değer alabilir
Örnek: "Ali uzun"
✅ Avantaj:
Doğal, insan düşüncesine yakın! Aşamalı geçişler var.
📋 Günlük Yaşamdan Örnekler
👶 Yaş
"Genç" demek: 25 yaş = 0.9, 35 yaş = 0.6, 45 yaş = 0.2
🚗 Hız
"Hızlı" demek: 100 km/h = 0.7, 120 km/h = 0.9, 80 km/h = 0.4
💖 Güzellik
"Güzel" demek: Subjektif ama ölçülebilir (0.0-1.0 arası)
| Mantık Türü | Değer Aralığı | Örnek | Kullanım |
|---|---|---|---|
| Klasik | {0, 1} | Doğru/Yanlış | Matematik, programlama |
| Bulanık | [0, 1] | 0.7 (oldukça doğru) | AI, denetim düzenekleri |
| Çok Değerli | {0, 0.5, 1} | Bilinmiyor de var | Veritabanları |
| Olasılıksal | [0, 1] | %70 şansla doğru | İstatistik, tahmin |
🎯 Ana Mesaj
Klasik mantık: "Bu doğru MU?" sorusunu sorar → Evet/Hayır
Bulanık mantık: "Bu ne kadar doğru?" sorusunu sorar → 0-1 arası değer
🌡️ Sıcaklık Örneği
Hava sıcaklığını bulanık kümelerle değerlendirelim
Sıcaklık: 25°C
Soğuk
Üyelik: 0.00
Serin
Üyelik: 0.00
Ilık
Üyelik: 0.50
Sıcak
Üyelik: 0.00
🤔 Sonuç Yorumu
25°C sıcaklık, aynı anda birden fazla kategoriye ait olabilir! Bu da bulanık mantığın güzelliği - gerçek yaşamdaki belirsizlikleri modelleyebiliyor.
🔲 Klasik Mantık Yaklaşımı:
20°C = "Serin" (1) diğerleri (0)
21°C = "Ilık" (1) diğerleri (0)
Problem: Ani geçiş, doğal değil!
🌈 Bulanık Mantık Yaklaşımı:
20°C = Serin(0.5) + Ilık(0.5)
Aşamalı geçiş var!
Avantaj: İnsan algısına yakın!
📏 Boy Örneği
Kişi boylarını bulanık kümelerle sınıflandıralım
Boy: 170 cm
💡 Pratik Faydası
Bir kişi aynı anda hem "orta boylu" hem de "uzun" olabilir. Bu, insan algısına daha yakın bir yaklaşım!
🎯 Üyelik Fonksiyonları
Kısa Boy
150 cm ve altı: %100 kısa
150-170 cm: Azalarak kısa
170 cm üstü: %0 kısa
Orta Boy
165 cm civarı: En yüksek
150-185 cm arası: Değişken
Dışında: Düşük üyelik
Uzun Boy
170 cm altı: %0 uzun
170-190 cm: Artarak uzun
190 cm üstü: %100 uzun
🚀 Gerçek Yaşam Uygulamaları
Bulanık mantığın kullanıldığı alanlar
- ABS Fren: "Çok kaygan" + "Hızlı gidiyor" → "Fren gücünü azalt"
- Park Sensörü: "Yakın" mesafe → "Uyarı seviyesini arttır"
- Klima: "Sıcak" + "Nemli" → "Soğutmayı arttır"
- Vites Değişimi: "Yüksek devir" → "Vites arttır"
- Çamaşır Makinesi: "Çok kirli" → "Uzun yıkama"
- Buzdolabı: "Sıcak" ortam → "Kompresörü çalıştır"
- Robot Süpürge: "Çok tozlu" → "Emiş gücünü arttır"
- Fırın: "Büyük yemek" → "Uzun pişirme"
- Kredi Değerlendirme: "Orta risk" müşteri
- Pazarlama: "İlgili olabilir" müşteri grubu
- Kalite Kontrol: "Kabul edilebilir" ürün kalitesi
- Performans: "İyi" çalışan değerlendirmesi
- Oyun AI: "Agresif" + "Savunmacı" karakter
- Karar Verme: "Belirsiz" durumlarda seçim
- Yol Bulma: "Tercih edilen" rota seçimi
- NPC Davranışı: "Şüpheli" oyuncu tepkisi
- Teşhis: "Olası" hastalık belirtileri
- İlaç Dozajı: "Orta şiddetli" ağrı
- Risk Analizi: "Yüksek riskli" hasta grubu
- Görüntü Analizi: "Şüpheli" leke tespiti
- Müşteri Segmentasyonu: "Sadık" müşteri
- Performans: "İyi" çalışan değerlendirmesi
- Tahminleme: "Muhtemel" gelecek trendler
- Anomali Tespiti: "Şüpheli" veri noktası
🔍 Neden Bu Kadar Popüler?
✅ Avantajlar
- 🧠 İnsan düşüncesine yakın
- 🌊 Belirsizlikle başa çıkabilir
- 📈 Aşamalı geçişler
- 🎯 Esnek karar verme
- 🌍 Gerçek dünya problemlerine uygun
- 💡 Sezgisel yaklaşım
- 🔄 Uyumlandırıcı düzenekler
⚠️ Dikkat Edilecekler
- 📊 Üyelik fonksiyonları önemli
- 💻 Hesaplama daha karmaşık
- ❓ Sonuçlar her zaman kesin değil
- 👨🎓 Uzman bilgisi gerekebilir
- 🧪 Test etmek zor olabilir
- ⚖️ Parametrelerin ayarlanması
- 📚 Öğrenme süreci
🎯 Özetle
Bulanık mantık, "evet/hayır" yerine "ne kadar" sorusunu sorar.
Bu da onu gerçek yaşamın karmaşıklığıyla başa çıkmada çok etkili yapar! 🧠✨
Yaşam, siyah-beyaz değil, renkli! 🌈
(1996'dan beri)