Bugün[15 Ekim 2025]
itibarı ile 18.378 başlık/FaRk ile birlikte,
18.378 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.


Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...

(43/75)


- KOHERENT İLE İNKOHERENT İLE KISMEN KOHERENT ile/||/<> IŞIK KOHERENSI

( Işık dalgalarının faz ilişkileri. )

( Formül: γ = |⟨E₁E₂*⟩|/√(I₁I₂) )


- KÖHNE[Fars. < KOHNE] ile/ve/||/<> METRUK[Ar.]

( Eskiyip yıpranmış, bakımsız kalmış. | İçinde yaşanılan zamana göre geride kalmış, eskimiş, çağ dışı. İLE/VE/||/<> Bırakılmış, terk edilmiş. | Kullanılmayan. )


- KOJENERASYON ile/||/<> SADECE ELEKTRİK

( Kojenerasyon elektrik+ısı %85 İLE sadece elektrik %40 atık. )

( Formül: CHP İLE power only )


- KOJİKİ ile/ve/||/<>/> NİNŞOKİ

( Japon temel kaynakları. İLE/VE/||/<>/> Bu kaynakların açıklamaları/tefsirleri. )


- KÖK GÖZE İLE GÖVDE GÖZE İLE EPİTEL GÖZE ile/||/<> GÖZE FARKLILAŞMASI

( Farklılaşmış göze tiplerinin özellikleri ve işlevleri. )

( Formül: Potency: Totipotent > Pluripotent > Multipotent )


- KÖK HÜCRE:
FARKLILAŞMA ÖZELLİKLERİNE GÖRE ile/ve/||/<> ELDE EDİLDİKLERİ YERE GÖRE

( )


- KÖK HÜCRE KAYNAKLARINDA:
EMBRİYONİK ile/ve/||/<> FETAL ile/ve/||/<> ERİŞKİN


- KÖK HÜCRE ile/||/<> DİFERANSİYASYON

( Kök totipotent/pluripotent, diferansiyasyon özelleşme. )

( Formül: Potansiyel İLE terminal )


- KÖK ve/<> AÇILIM


- KÖK ile/ve/<>/> ÇİÇEK

( Güçlüdür. İLE/VE/<>/> Güçsüzdür. )

( Çiçeğin gücü ve güzelliği, o kadar "güçlü" olmamasındandır. )


- KÖK ve/<> GÖK


- KÖK ile/ve/||/<> KÖKSÜ ile/ve/||/<> KÖKSÜZ

( ... İLE/VE/||/<> Ciğer otlarında ve yosunlarda kökü andıran, bitkinin tutunmasına yarayan bölüm. İLE/VE/||/<> Kökü olmayan. | Temeli, dayanağı ya da aslı olmayan. )


- KOKARCA <> OSURGAN BÖCEĞİ

( ... İLE Kendini, çıkardığı pis bir koku ile savunan bir böcek. )

( ... cum BRACHYNUS CREPITANS )


- KÖKEN DİLLER ile/ve/<> UZLAŞIMSAL DİLLER ile/ve/<> DAVRANIŞSAL DİLLER ile/ve/<> İMGESEL DİLLER ile/ve/<> KURMACA DİLLER ile/ve/<> BİÇİMSEL DİLLER


- KÖKEN ve/||/<> DOĞUŞ


- KÖKEN ile/ve/değil/||/<>/< KAYNAK


- KÖKEN ile/ve/değil/yerine/||/<>/> OLUŞUM


- KÖKSÜZ/LÜK ile/ve/||/<>/> BÖLÜNMÜŞ/LÜK


- KÖKTEN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KALICI


- KÖKTENCİLİK ile/ve/||/<> REÇETECİLİK


- KOKU ile/ve/||/<> DOKU


- KOKU ve/<> KAŞINTI


- KOKU ile/ve/||/<>/> KORKU

( SMELL/ODOR vs./and/||/<>/> FEAR )


- KOKU ile/ve/||/<> TAD/AROMA

( Burundan gelen. İLE/VE/||/<> Damaktan gelen. )

( Ortonazal. İLE/VE/||/<> Retronazal. )


- KÖKYUK/KÖKYUQ ile/ve/||/<> ÖNDER
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Köy önderlerine ve Türkmen büyüklerine verilen, saygı belirten bir unvan. İLE/VE/||/<> ... )


- KOL ile/ve/değil/||/<>/< BACAK

( Denge. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Güç. )


- KOL ile/ve/<> ÖNKOL

( ... İLE/VE/<> Kolun, dirsekle bilek arasındaki bölümü. )


- KOLAY OLDUĞUNDAN YAPMAMAK
ile/ve/değil/yerine/||/<>/<
(YETERİNCE)
(B)İLGİLENMEDİĞİNDEN/ANLAMADIĞINDAN YAPMAMAK/ERTELEMEK


- KOLAY ile/ve/||/<> KOLAYCA ile/ve/||/<> KOLAYCACIK ile/ve/||/<> KOLAYLAMAK

( Sıkıntı çekmeden, yorulmadan yapılabilen, emeksiz, zahmetsiz, güç(II) ve zor karşıtı. | Kolaylık. | Kolayca, sıkıntısız bir biçimde, basitçe. İLE Oldukça kolay. | Kolaylıkla, sıkıntı çekmeden. İLE Çok kolay. | Çok kolay bir biçimde: İLE Bir işi bitirmek üzere olmak, bir işin sonuna yaklaşmak. )


- KOLAYCILIK ile/ve/||/<> KAÇIŞ


- KOLAYCILIK ile/ve/değil/<> TESLİMİYET


- KOLAYLAŞTIRICI ARABULUCU ile/ve/<> DEĞERLENDİRİCİ ARABULUCU


- KOLAYLAŞTIRICI/LIK ile/ve/||/<>/> VARSILLAŞTIRICI/LIK


- KOLAYLAŞTIRMAK ile/ve/<> ZORLAŞTIRMAMAK


- KOLAY/LIK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DOĞRUDAN/LIK


- KOLAY/LIK ile/ve/<> YAKIN/LIK


- KOLAY(LIKLA) SÖYLEMEK ile/ve/değil/<> İNAN(M)IYOR OLMAK


- GÜÇ/DAYANIKLILIK/DENGE:
KOL/DA ile/ve/değil/||/<>/< BACAK/TA

( Yüzmede[özellikle suyun üstünde durmada], tutunma ve tırmanmada kolun gücüne değil bacakların gücüne ve olanaklarına yönelmek/odaklanmanın önceliği ve farkındalığı... )


- KÖLE ile/değil/<>/< İŞÇİ

( [not] SLAVE vs./but/<>/< WORKER )


- KÖLELEŞTİRENLER:
"SEVİLME İSTEĞİ/BEKLENTİSİ" ve/||/<>/> "BEĞENİLME İSTEĞİ/BEKLENTİSİ" ve/||/<>/> "TAKDİR EDİLME İSTEĞİ/BEKLENTİSİ"


- [ne yazık ki]
KÖLELİK ile/ve/||/<>/> BORÇ KÖLELİĞİ


- KOLESİSTEKTOMİ ile/||/<> KOLELİTİAZİS

( Safra kesesinin cerrahi olarak çıkarılması işlemi. İLE/||/<> Safra kesesinde taş oluşumu. )


- KOLESİSTİT ile/||/<> PANKREATİT

( Safra kesesinin yangılanması. İLE/||/<> Pankreasın yangılanması. )


- KOLESTAZ ile/||/<> HEPATOMEGALİ

( Kolestaz, safra akışının durması ya da azalması. İLE/||/<> Hepatomegali, karaciğerin normalden büyük olması. )


- KOLESTAZ ile/||/<> KOLESTROL

( Safra akışının durması ya da azalması. İLE/||/<> Kanda yüksek seviyede kolesterol bulunması. )


- KOLİGATİF ile/||/<> KONSTİTÜTİF

( Koligatif sayıya bağlı ΔTf İLE konstitütif yapıya bağlı. )

( Formül: Van"t Hoff faktörü )


- KOLİN ile/ve/||/<> KARNİTİN

( Yumurta tüketimi ile alınır. İLE/VE/||/<> Et, süt ve süt ürünleri, enerji içecekleri ile alınır. )

(



)


- KOLİT[Fr. < COLITE] ile/ve/||/<> ANTERİT[Fr. < ANTERITE]

( Kalın bağırsak yangısı/iltihabı. İLE/VE/||/<> İnce bağırsak yangısı/iltihabı. )


- KOLLİGATİF ÖZELLİK ile/||/<> KİMYASAL ÖZELLİK

( Kolligatif sayıya, kimyasal yapıya bağlıdır )

( Formül: Kaynama noktası yükselmesi )


- KOLLİGATİF ÖZELLİK ile/||/<> YOĞUN ÖZELLİK

( Kolligatif parçacık sayısına, yoğun madde miktarından bağımsız. )

( Formül: ΔTf İLE yoğunluk )


- KOLLOİD KİMYA ile/||/<> ÇÖZELTİ KİMYASI

( Kolloid sistemlerin kimyasını inceleyen bilim dalı. İLE/||/<> Çözeltilerin kimyasını inceleyen bilim dalı. )


- KOLLOİD KİMYA ile/||/<> EMÜLSİYON KİMYASI

( Kolloid sistemlerin kimyasını inceleyen bilim dalı. İLE/||/<> Emülsiyonların kimyasını inceleyen bilim dalı. )


- KOLLOİD KİMYA ile/||/<> SÜSPANSİYON KİMYASI

( Kolloid sistemlerin kimyasını inceleyen bilim dalı. İLE/||/<> Süspansiyonların kimyasını inceleyen bilim dalı. )


- KOLLOİD KİMYA ile/||/<> YÜZEY KİMYASI

( Kolloid sistemlerin kimyasını inceleyen bilim dalı. İLE/||/<> Yüzeylerdeki kimyasal süreçleri inceleyen bilim dalı. )


- KOLMOGOROV İLE COX İLE DE FİNETTİ ile/||/<> OLASILIK AKSİYOMLARI

( Olasılık kuramınin farklı temelleri. )

( Formül: P(Ω) = 1 İLE P(A∪B) = P(A) + P(B) if A∩B = ∅ )


- KOLOİDAL ile/||/<> GERÇEK ÇÖZELTİ

( Koloidal çözeltilerde parçacıklar 1-1000 nm arası, gerçek çözeltilerde moleküler boyutta )

( Graham tarafından 1861 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1805-1869) (Ülke: İskoçya) (Alan: Kimya) (Önemli katkıları: Graham yasası, kolloid kimyası) )


- KOLOİT[Fr. < COLLOIDE] ile/ve/||/<> KOLOİDAL[Fr. < COLLOIDAL]

( Jelatin niteliğinde olan ve suda dağılmışı zarlardan geçmemekle billursulardan ayırt edilen nesnelerin genel adı, billursu karşıtı. İLE/VE/||/<> Zamk, jelatin yapısında olan, koloit nitelikleri taşıyan. )


- KOLON KANSERİ ile/||/<> REKTUM KANSERİ

( Kalın bağırsağın kolon bölümünde olağandışı göze büyümesi ile ilişkili bir kanser türü. İLE/||/<> Kalın bağırsağın rektum bölümünde olağandışı göze büyümesi ile ilişkili bir kanser türü. )


- DİKME/KOLON ile/ve/<> KİRİŞ

( Dikey. İLE/VE/<> Yatay. )


- KOLONİ[Fr. < COLONIE] ile/ve/||/<> KOLONYAL[Fr. < COLONIAL]

( Sömürge. | Göçmen topluluğu ya DA bu topluluğun yerleştiği yer. | Bir ülkede bulunan küçük yabancı topluluğu. | Birlik durumda yaşayan aynı türden organizmaların oluşturduğu topluluk. İLE/VE/||/<> Sömürgeyle ilgili. | Sömürgede yaşayan. )


- KOLONİZASYON ile/||/<> MANDA

( Bir ülkenin başka bir ülke üzerinde egemenlik kurarak o ülkenin maddi ve manevi kaynaklarını kendi yararına kullanacak biçime getirmesi. İLE Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra bazı az gelişmiş ülkeleri, kendini yönetecek bir düzeye eriştirip bağımsızlığa kavuşturuncaya dek Milletler Cemiyet adına yönetmek için bazı büyük devletlere verilen vekillik. )


- KOLŞİSİN TEDAVİSİ (BEHÇET) ile/||/<> KORTİKOSTEROİD TEDAVİSİ (BEHÇET)

( Kolşisin hafif-orta Behçet için İLE kortikosteroid şiddetli tutulum için kullanılır. Kolşisin nötrofil aktivitesini azaltır İLE kortikosteroid genel inflamasyonu baskılar. Kolşisin yan etkileri az İLE kortikosteroid uzun dönem komplikasyonlar yapar. )

( Hulusi Behçet tarafından 1937 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1889-1948) (Ülke: Türkiye) (Alan: Dermatoloji, İmmünoloji) (Önemli katkıları: Behçet hastalığını 1937 yılında tanımladı. Üçlü semptom kompleksini (ağız yaraları, genital yaralar, göz iltihabı) bir hastalık olarak ortaya koydu. İsmini taşıyan ilk Türk doktor.) )


- KOMA ile/<>/> "BİTKİSEL" "YAŞAM"/DURUM ile/<>/> KİLİT DURUM

( COMA vs./||/<>/> VEGETATIVE STATE )


- KOMBİNE ile/ve/||/<> ENTEGRE


- KOMENSALİZM ile/||/<> MUTUALİZM

( Komensalizm tek yarar İLE mutualizm karşılıklı yarardır )

( Formül: +/0 İLE +/+ )


- KOMENSALİZM ile/||/<> PARAZİTİZM

( Komensalizmde bir tür yarar diğeri etkilenmezken İLE parazitizmde bir tür yarar diğeri zarar görür )

( Formül: Simbiyotik ilişki )


- KOMİ[Fr. < COMMIS] ile/ve/||/<>/> GARSON[Fr. < GARÇON]

( Otel, pansiyon vb. yerlerde çalışan hizmetli. | Lokantalarda garson yardımcısı. İLE/VE/||/<>/> Lokanta, pastane vb. yerlerde müşterilere hizmet eden çalışan. )


- KOMİK ile/ve/değil/||/<>/> SAÇMA


- KOMİK ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<> VAHİM


- KOMİK ile/ve/değil/||/<>/> YAZIK


- KOMİK ile/ve/değil/<> ZAVALLI


- KOMMENSALİZM ile/||/<> AMENSALİZM

( Kommensalizm +/0 tek fayda zarar yok İLE amensalizm 0/- tek zarar. )

( Formül: Neutral benefit İLE neutral harm )


- KOMPAKT UZAY ile/||/<> HAUSDORFF UZAYI

( Kompakt her açık örtüden sonlu alt örtü, Hausdorff farklı noktalar ayrılabilir )

( Formül: Heine-Borel teoremi İLE T₂ ayırma aksiyomu )


- KOMPAKT ile/||/<> BAĞLI

( Kompakt her açık örtüden sonlu alt örtü İLE bağlı iki açık ayrık yok. )

( Formül: Cover İLE separation )


- KOMPAKT ile/||/<> NON-KOMPAKT

( Kompakt kümeler kapalı ve sınırlı İLE non-kompakt kümeler bu özelliklerden birini taşımaz )

( Heine tarafından 1872 yılında keşfedildi/formüle edildi. (Ülke: Bilinmiyor) (Alan: matematik) )


- KOMPETİTİF İNHİBİSYON ile/||/<> NON-KOMPETİTİF

( Kompetitif aktif bölge yarışma, non-kompetitif başka bölge. )

( Formül: Km artar İLE Vmax azalır )


- KOMPLEKS ile/||/<> SAYI

( Kompleks sayıların sistematik kullanımı )

( Rafael Bombelli tarafından 1572 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1526-1572) (Ülke: İtalya) (Alan: Matematik) (Önemli katkıları: Karmaşık sayılar) )


- KOMŞUDA PİŞER ve/||/<>/> BİZE DE DÜŞER


- KÖMÜR ile/ve/||/<>/> ELMAS

( FaRkLaR'ı, bulundukları derinlikleri itibariyle maruz kaldıkları basınçtadır. )


- KÖMÜR ile/ve/<> ŞİSTLEŞMEK

( ... İLE/VE/<> Kömüre karışmış moloz oranının çok olması yüzünden bir tabaka tümüyle işletilemez olmak )


- KONAKLAMA YAPILARI ile/ve/||/<> SAVUNMA YAPILARI ile/ve/||/<> KONAKLAMA VE SAVUNMA YAPILARI


- KONAKLAMA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BARINMA


- KONALGA[Moğolca] ile/||/<> KONAK

( Göçebe ve yolcuların yolculuk ya da göç sırasında konakladıkları sulu ve otlu yer, konak yeri. İLE/||/<> Yolculukta geceyi geçirmek için inilen, konaklanılan yer. )


- KONAR GÖÇER/LİK ile/ve/||/<> YÜZER GEZER/LİK


- KONDO İLE RKKY İLE DOUBLE EXCHANGE ile/||/<> MANYETİK ETKİLEŞİMLER

( Malzemelerdeki manyetik mekanizmalar. )

( Formül: TK ~ exp(-1/Jρ) )


- KONDRİKTHYES ile/||/<> OSTEİKTHYES

( Kondrikthyes kıkırdak balık İLE osteikthyes kemik balık. )

( Formül: Cartilage İLE bone fish )


- KONDUKTOMETRİK SENSÖR ile/||/<> POTANSİOMETRİK SENSÖR

( Konduktometrik sensör elektrik iletkenlik değişimini ölçerken İLE potansiometrik sensör potansiyel farkı ölçer )

( Formül: σ = 1/R )


- KONDÜKTÖR ile/||/<> İZOLATÖR

( Kondüktörler elektriği iletirken, izolatörler elektriği iletmez )

( Faraday tarafından 1833 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1791-1867) (Ülke: İngiltere) (Alan: Fizik, Kimya) (Önemli katkıları: Elektromanyetik indüksiyon, elektroliz) )


- KONDURAMAMAK ile/ve/||/<> YAKIŞTIRAMAMAK


- KONFOR ile/ve/değil/||/<>/< ASGARİ ARAÇ


- KONFORMER İLE KONFİGÜRASYON İLE KONSTİTÜSYON ile/||/<> İZOMERİ TÜRLERİ

( Moleküllerin farklı düzenleme biçimleri. )

( Formül: ΔE = RT ln K )


- KÖNGÜZ ile/||/<>/< GÜBRE
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Gübre yığını.[Dışkının ve sidiğin karışıp kaynaştığı bir öbek.] İLE/||/<>/< ... )


- KONJUGASYON ile/||/<> TRANSFORMASYON

( Konjugasyon göze teması İLE transformasyon serbest DNA alımıdır )

( Formül: Pilus İLE serbest )


- KONKASÖR[Fr. < CONCASSEUR] ile/ve/||/<> ÇEKİÇ KIRICI ile/ve/||/<> BİLYALI DEĞİRMEN

( Çimento yapımında kullanılan kırıcılar. )


- KONSANTRASYON İLE MOLARİTE İLE MOLALİTE İLE NORMALİTE İLE MOL KESRİ ile/||/<> DERİŞİM BİRİMLERİ

( Çözeltilerde çözünen madde miktarını ifade eden farklı birimlerdir. )

( Formül: M = n/V İLE m = n/mçözücü İLE χᵢ = nᵢ/Σn )


- DERİŞİM/KONSANTRASYON ile/||/<> MOLALİTE

( Bir çözeltide çözünen nesne oranı. İLE/||/<> Bir kilogram çözücüde çözünen mol sayısı. )


- KONSTİTÜTİF ile/||/<> İNDÜKLENEBİLİR

( Konstitütif sürekli açık, indüklenebilir uyarıyla açık. )

( Formül: Always on İLE stimulus-dependent )


- KONT[Fr.] ile/ve/<> MARKİ[Fr. < Cerm.] ile/ve/<> DÜK[Fr.]

( Roma İmparatoru'nun, danışman olarak seçtiği kişi. | Derebeylik düzeninde, derebeyi. | Batı toplumlarında, dördüncü derecede bir san. İLE/VE/<> Bazı Batı devletlerinde, kont ile dük arasındaki unvan. İLE/VE/<> Prensten sonra gelen en büyük san. )


- KONTAK AÇISI ile/||/<> YÜZEY ENERJİSİ

( Kontak açı ıslanma <90° hidrofilik, yüzey enerji kohezyon. )

( Formül: θ İLE γ )


- KONU BİRLİĞİ ve/||/<>/> KAVRAMSAL TUTARLILIK ve/||/<>/> KURUMSAL OLUŞUM


- KONU/DURUM/BAŞLIK DEĞERLENDİRMEDE:
KOŞULLAR ve/||/<>/> OLANAKLAR ve OLANAKSIZLIKLAR ve/||/<>/> OLASILIKLAR ve/||/<>/> (ARA) ÇÖZÜMLER


- KONU OLMAKTAN:
ÇIKARMAK ile/ve/||/<>/> DÜŞÜRMEK


- KONU ile/ve/||/<> ANLATIM

( MEVZÛ ile/ve/||/<> İFÂDE )


- KONUK ile/değil/||/<> KONAK/ÇI

( Bir yere ya da birinin evine kısa bir süre kalmak için gelen kişi. | Konakçının üzerindeki asalak. İLE/||/<> Asalağın erginini ya da gelişim evrelerinden herhangi birini taşıyan canlı. | Sefere çıkan askerlerin önünden gidip konak yeri sağlamakla görevli subay. | Toplu olarak yapılan yolculukta konak yeri sağlamakla görevli kişi. )


- KONUKLUKTA ve/||/<> YEMEKTE ve/||/<> TOPLUMDA

( Gözümüze sahip çıkalım. VE/||/<> Elimize sahip çıkalım. VE/||/<> Dilimize sahip çıkalım. )


- KONULARI/SORUNLARI/DURUMLARI:
UZATMAYALIM! ile/ve/||/<> UZLAŞALIM! ile/ve/||/<> UNUTALIM!


- [ne yazık ki]
KONU(ŞULAN)LARI:
"SULANDIRMA" ile/ve/||/<>/< "ÇOK BİLMİŞLİK"


- KONUM:
MATEMATİK(SALTIK/MUTLAK)
ile/ve/||/<>
ÖZEL(GÖRELİ)


- KONUM ve/||/<>/> KARŞI KONUM ve/||/<>/> BİLEŞTİRME

( POSITION and/||/<>/> OPPOSITION and/||/<>/> COMPOSITION )


- KONUM ile/ve/||/<> SURET/FORM ile/ve/||/<> ŞEKİL/MORF


- KONUM ile/||/<> YER DEĞİŞTİRME (İKİLİ KARŞILAŞTIRMA)

( Konum anlık yer, yer değiştirme konum farkıdır )

( Formül: x İLE Δx=xson-xilk )


- KONUMUZ ile/ve/||/<> KONUMUMUZ


- KONUNUN ÖZÜNÜ KAÇIRMA SAÇMA(LIK)LARI/SAFSATALARI:
KISIR DÖNGÜ ile/ve/||/<> İLGİSİZ AMAÇ ile/ve/||/<> İLGİSİZ SONUÇ ile/ve/||/<> İDDİAYI ZAYIFLATMA ile/ve/||/<> KONUYU SAPTIRMA

( BEGGING THE QUESTION vs./and/||/<> FALLACY OF IRRELEVANT PURPOSE vs./and/||/<> IRRELEVANT CONCLUSION vs./and/||/<> FALLACY OF STRAW-MAN vs./and/||/<> FALLACY OF RED HERRING )


- KONUŞ ve/||/<>/> EĞLEN ve/||/<>/> TARTIŞ ve/||/<>/> KORU

( Arkadaş gibi. VE/||/<>/> Çocuk gibi. VE/||/<>/> Eş gibi. VE/||/<>/> Kardeş gibi. )


- KONUŞKAN/LIK ile/ve/<> CANDAN/LIK


- KONUŞMA SIRASINDA:
KAYITLI BAŞLIKLARA UYABİLMEK ile/ve/||/<> SÖZLERİN/BAŞLIKLARIN, DİNLEYİCİYE NE KADAR UYUP UYMAYACAĞI


- KONUŞMA ile/||/<> APAR[Fr.]

( ... İLE/||/<> Bir tiyatro oyuncusunun, izleyicilerin duyacağı biçimde sanki öteki oyuncular duymuyormuş gibi konuşması ya da düşüncesini/davranışını izleyiciye açıklaması. )


- KONUŞMAK:
"AĞIZLA" ve/değil/||/<>/< AKILLA


- KONUŞMAK:
DİK ile/ve/||/<> TERS


- KONUŞMAK/KONUŞ(A)MAMAK ile/ve/||/<>/> KAVUŞMAK/KAVUŞ(A)MAMAK


- KONUŞMAK ile/ve/<>/değil/yerine BİR ŞEYİ KONUŞMAK


- KONUŞMAK ve/||/<> ÇALIŞMAK


- KONUŞMAK ile/ve/değil/||/<> DEĞİNMEK


- KONUŞMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/&gt;&lt;/< DİNLEMEK

( Konuşmak iki kişi/yi gerektirir.
1. Doğru/yu konuşan.
2. Doğru/yu dinleyen. )

( Konuşanı konuşturan, dinleyenin ihlâsıdır. )

( "Vermek". İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>

( "Almak". İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>


- KONUŞMAK ve/<>/|| PAYLAŞMAYA DEĞECEK BİR ŞEY

( Paylaşmaya değecek bir şey buluncaya kadar konuşma! )


- KONUŞMAK ile/ve/değil/yerine/<> SUSMAK

( Sessizlikle Bilgelik, Davranışlarla Krallık. )

( Konuşmak gereksinim olabilir fakat susmak sanattır. )

( Kişiye/insana, konuşmayı öğrenebilmesi için iki yıl, dilini tutmasını öğrenebilmesi için altmış yıl gereklidir. )

( Yarışılamaz. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<> Yarışılabilir. )

( Yaşam, konuşanların birbiriyle dalaşı, susanların ise barışıyladır. )

( Dışarıdakileri(nesneleri/kişileri/olayları/olguları/durumları) değiştirmek/geliştirmek istiyorsan... İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<> İçeriyi/içerdekileri/yaşamını(zihnindekileri) yani kendini değiştirmek/geliştirmek istiyorsan... )

( Konuşan, susabilenin hizmetkârıdır. )

( Wisdom by silence, royalty by behaviours. )

( [not] TO TALK vs./and/but/<> TO BE SILENT
TO BE SILENT instead of TO TALK )

( ... ile/ve/değil/yerine/<> HÖSMEK )


- KONUŞMALARDA/OTURUMLARDA:
GİRİZGÂH (YAPMAK) ile/değil/yerine/||/<> GİRİŞ (YAPMAK)


- KONUŞMA(MA)NIN:
"ANLAMSIZLIĞI" ile/ve/değil/yerine/<> "GEREKSİZLİĞİ"

( Konuşmak, kişinin, her koşul ve zamanda, en öncelikli yeti ve eylememidir. Dolayısıyla, kendi isteksiz ya da kopuk olduğumuz durumlar için "konuşmanın gereği yok" biçiminde düşünülmemeli ve konuşulmamalıdır. Anlamsızlığı, isabetsizliği, yersizliği/zamansızlığı olabilir fakat "gereksizliği" diye bir durum söz konusu olmadığı gibi bu ["niyetteki/kasıttaki"] söz de söylenemez/söylenmemelidir. )


- KONUŞMAYA DEĞER KİŞİLERLE KONUŞMAMAK ile/ve/<> KONUŞMAYA DEĞMEZ KİŞİLERLE KONUŞMAK

( Kişileri kaybettirir. İLE/VE/<> Söz(cük)leri kaybettirir. )


- KONUŞ(MAY)ABİLECEKLERİMİZ ile/ve/||/<> KONUŞ(MAY)ABİLECEĞİMİZ KADARIYLA KONUŞ(MAY)ABİLECEKLERİMİZ


- KONUŞMAYI ÖĞRENMEK ile/ve/||/<>/> SUSABİLMEYİ ÖĞRENMEK

( İki yılda. İLE/VE/||/<>/> Kırk ile altmış yıl arasında. )


- KONUŞTUĞUMUZ GİBİ YAZMIYORUZ! ve/||/<> YAZDIĞIMIZ GİBİ KONUŞMUYORUZ!


- KONUŞTURAN/KONUŞULAN REKLÂM ile/ve/<>/değil/yerine SATTIRAN REKLÂM


- KONUŞUNCA/KONUŞTUKÇA ile/ve/değil/yerine/||/<>/</>< SUSUNCA/SUSTUKÇA/SUSABİLDİKÇE

( Köle/yiz. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/


- KONUYU:
DAĞITMAK/"DAĞITTIM" ile/ve/değil/||/<>/< DALLANDIRMAK/DALLANDIRDIM


- KONUYU:
"SULANDIRMAK" ile/ve/||/<> "BASİTLEŞTİRMEK"


- KONUYU:
YÜKSELTME ile/ve/||/<> DERİNLEŞTİRME


- KONVEKS İLE KONKAV İLE STAR-SHAPED ile/||/<> ŞEKİL ÖZELLİKLERİ

( Geometrik cadlerin dışbükeylik özellikleri. )

( Formül: f(λx + (1-λ)y) ≤ λf(x) + (1-λ)f(y) )


- KONVEKS KÜME ile/||/<> KONKAV KÜME

( Konveks içindeki iki nokta arası doğru içerde, konkav dışarı çıkabilir )

( Formül: λx + (1-λ)y ∈ S İLE ∀λ∈[0 ile1] (konveks) )


- KONVEKS ile/||/<> KONKAV

( Konveks fonksiyonlar aşağı bükey İLE konkav fonksiyonlar yukarı bükey )

( Jensen tarafından 1906 yılında keşfedildi/formüle edildi. (Ülke: Bilinmiyor) (Alan: matematik) )


- KONVEKSİYON ile/||/<> KONDÜKSİYON

( İki farklı ısı transfer yöntemi: konveksiyon akışkanlarla İLE kondüksiyon doğrudan temasta )

( Fourier tarafından 1822 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1768-1830) (Ülke: Fransa) (Alan: Matematik, Fizik) (Önemli katkıları: Fourier serileri, ısı transferi) )


- KONVERJANS ile/||/<> DİVERJANS

( Konverjan seriler bir değere yaklaşır, divergan seriler yaklaşmaz )

( Cauchy tarafından 1821 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1789-1857) (Ülke: Fransa) (Alan: Matematik) (Önemli katkıları: Limit teorisi, analiz) )


- KONVERJANT EVRİM ile/||/<> DİVERJANT EVRİM

( Konverjant benzer çevre benzer yapı, diverjant farklılaşmadır )

( Formül: Benzeşme İLE ayrışma )


- KOOPERATİFÇİLİK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SOSYAL KOOPERATİFÇİLİK

( )


- KOORDİNASYON AKSİYOMU ile/ve/||/<> BAĞLANTI BELİTİ


- KOORDİNASYON BİLEŞİĞİ ile/||/<> İYONİK BİLEŞİK

( Koordinasyon merkez-ligand, iyonik katyon-anyon bağıdır )

( Formül: [Fe(CN)₆]⁴⁻ İLE NaCl )


- KÖPEK ile/ve/<> AYI

( ... İLE/VE/<> Avrupa dillerinde AYI...

)

( DOG vs./and BEAR )

( CANIS FAMILIARIS cum/et URSUS ARCTOS )


- KÖPEK ile/ve/<> GÖBELEZ

( .... İLE/VE/<> Köpek yavrusu. )


- KÖPEK ile/ve/||/<>/< KÖPÜK

(

)


- KÖPEK ile/ve/değil/||/<>/< KURT

( [oyun/culuk] Hem yavru dönemi, hem de yetişkinlikte. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Sadece yavru döneminde. )

( Sofos. İLE Sofist. )

( Köpek, "havladı" diye kurt, avlanmayacak mı? )


- KÖPEKBALIĞININ:
ÖRGENLERİ ve/||/<> LORENZİNO AMPÜLLERİ


- KOPMA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KIRILMA


- KOPMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< UZAKLAŞMAK


- KÖPRÜ ile/ve/<> AŞIT

( ... İLE/VE/<> Bir suyu ya da hendeği aşmak için kurulan küçük köprü. | Siper, kuytu yer. | Aşılacak yer. | Dağ geçidi. )


- KÖPRÜLÜ MEHMET PAŞA ile/ve/||/<>/> FAZIL AHMET PAŞA ve MUSTAFA PAŞA

( Baba. İLE/VE/||/<>/> Oğulları. )


- KOPUK ile/ve/değil/<> BAĞLANTISIZ


- KOPUK ile/ve/değil/yerine/||/<> İLGİSİZ


- KÖPÜRME ile/ve/||/<> YÜKSELME


- KÖPÜRTME" ile/<> "KÖRÜKLEME"


- KOPUŞ ile/ve/||/<> SÜREKLİLİK


- KOPUZ ile/||/<> MORİNKHUUR


- KOPUZ ile/<> TEL BURGULARI

( Kopuzun, tel burguları biçimi açısından iki farklı türü bulunmaktadır. )


- KÖR GÖZE PARMAK ile/ve/||/<> AVA GİDERKEN AVLANMAK ile/ve/||/<> CİN OLMADAN, ADAM ÇARPMAK ile/ve/||/<> DİMYAT'A, PİRİNCE GİDERKEN, ELDEKİ BULGURDAN OLMAK


- KALMA!:
KÖR ve/||/<> SAĞIR ve/||/<> DİLSİZ

( Geçmiş(in)e. VE/||/<> Şimdi'(n/y)e. VE/||/<> Geleceğ(in)e. )


- KORDİYERİT ile/||/<> IOLİT

( Genellikle koyu mavi renkte olan bir mineral. İLE/||/<> Mavi-mor renklerde bir kordiyerit türü. )


- KORDON[Fr. < CORDON] ile/ve/||/<> KABLO[Fr. < CABLEAU]

( Genellikle ipekten yapılmış kalın ip. | Saat, madalyon vb.ni asmaya yarayan ince zincir. | İnce tellerden örülen ve özellikle ütü, ızgara vb. ev araçlarında kullanılan elektrik kablosu. | İnce uzun sıralar durumunda yapılmış oymalı duvar ya da mobilya süsü. | Teneke ve çinko nesnelerin üstüne süs yapmak için kullanılan araç. İLE/VE/||/<> Elektrik akımı iletiminde kullanılan ve yalıtkan bir nesne ile sarılı bulunan metal tel. )


- KORELASYON ile/||/<> NEDENSELLİK

( Korelasyon ilişki İLE nedensellik sebep-sonuçtur )

( Formül: İlişki İLE sebep )


- KÖRGE ile/||/<> TABAK
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Tahtadan yapılmış tabak. İLE/||/<> ... )


- KORKAK ile/ve/<> KAYPAK


- KORKAK/LIK ile/ve/||/<>/> NUMARACI/LIK


- KORKMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< ÇEKİNMEK

( [not] FEAR vs./and/but/||/<>/>/< AVOID
AVOID instead of FEAR )


- [ne yazık ki]
KORKMAZ ile/ve/||/<> UTANMAZ

( Allah'tan. İLE/VE/||/<> Kuldan. )


- KORKU/KORKMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SAYGI/SAYMAK

( Korkuyu yenmek, bilgeliğin başlangıcıdır. )

( Tanrı'yı düşünmeden önce, kendinizi kabul etmek zorundasınız. )

( Before you think God, you must accept yourself. )

( FEAR vs./and RESPECT
RESPECT instead of FEAR )


- KORKU ile/ve/||/<>/> AĞRI ile/ve/||/<>/> GERGİNLİK


- KORKU ile/ve/||/<> AKIL

( İşin içine korku girdiği oranda, "akıl" da etkinleşir. Bir kişi, ne kadar korkusuz ise "aklını" o kadar az kullanır. )

( FEAR vs./and/||/<> REASON )


- KORKU ile/ve/<> BÂTIL İNANÇ

( Korku, bâtıl inançların temel kaynağıdır. )


- KORKU ile/ve/<>/değil ÇARESİZLİK


- KORKU[PHOBOS] ile/ve/<> DEHŞET[DEIMOS]

( Mars'ın uydularının ve ["savaş tanrısı"] Ares'in aracını çeken atların adı. )

( 1877 - ASAPH HALL )


- KORKU ile/ve/||/<> DENETİM ODAKLI KORKU


- KORKU ve/||/<> HAZ

( Bireylerin, suç işleme nedenleri. )


- KORKU ile/ve/değil/||/<>/> KAYGI

( KAYNAK: Korkunun kaynağını biliriz, ancak kaygının kaynağı belirsizdir.
SÜRE: Korku, daha kısa sürelidir, kaygı ise uzun süre devam eder.
ŞİDDET: Korku, kaygıdan daha şiddetlidir. )

( Beyinde. [amigdala'da]. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> Zihinde.["bağlarda"] )

( [kaynağı] Dışarıda. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> İçeride. )

( Dışarıdan içeriye. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> İçeriden dışarıya. )

( Varoluşsal, zorunlu, geçerli, gerekli, etkili ve yetkin. İLE Anlamsız, değersiz, geçersiz, gereksiz, etkisiz ve yetkisiz. )

( Köpek/arı korkusu (yakındaysa/yakınlaşıyorsa)
"Köpek/arı kaygısı" (uzaktaysa/yakınlaşmasa da)

Uçak korkusu (binmeye yaklaştıkça)
"Uçak kaygısı" (binmeden ve düşmesi "düşüncesiyle")

Terk edilme korkusu (ondan daha önce terk edememe düşüncesiyle)
"Terk edilme kaygısı" (bitmeye yaklaştıkça)

[Deneyimleneceklerde, elde etmede, sınırlarda ve sınavlarda...]
Başaramama korkusu (zihnindeki ve "kendince" sınırsız "çözümleriyle")
"Başaramama kaygısı" (çıkarlarının kaybedilecek olması ya da çatışmasıyla)

[Varoluş sürecinde ve gereksiniminde...]
"Ben olamama" korkusu (ötekilerin "gücü" ya da "üstünlüğüyle")
"Ben olamama" kaygısı (aidiyet sağlayamamayla) )

( "KAYGI değil/yerine SAYGI" yazısı için burayı tıklayınız... )

( Korkunun bir bölümü, varolanlara bir zarar düşünmediğimiz zaman gider. )

( İhanetten uzak kaldığın kadar korkmazsın. )

( Zan gitmedikçe, korkudan ve kaygıdan kurtulamayız. )

( Gövde ve zihin sınırlılardır, onun için de incinmeye açıklardır, onların, korunmaya gereksinimleri vardır ve bu da korkuya yol açar. )

( Gelecek için antrenman, tutumlar geliştirme; bunlar korku işaretidir. )

( Acı çekmemiş olan, korkmaz. )

( İç ve dış arasındaki ayrımın yalnızca zihinde olduğunu idrak ettiğiniz zaman, artık korkunuz kalmaz. )

( Arzulardan ve korkulardan kurtulun, görüşünüz birdenbire berraklaşacak ve herşeyi olduğu gibi göreceksiniz. )

( İç değerinizi bilmelisiniz, ona güvenmelisiniz ve günlük yaşantınızda arzu ve korkularınızı feda ederek bunu belirgin kılmalısınız. )

( Arzudan ve korkudan kurtulmak bizi öyle korkutmasın. Bu hepimizin bildiğinden öyle farklı, çok daha yoğun ve ilginç bir yaşam sürdürebilmemizi sağlayacaktır. Öyle ki biz her şeyi kaybetmekle gerçekten her şeyi kazanmış oluruz. )

( Once you realise that all comes from within, that the world in which you live has not been projected onto you but by you, your fear comes to an end.
You are love itself - when you are not afraid.
An understanding mind is free of desires and fears.
The more you know yourself the less you are afraid.
Discover your mistake and be free of fear.
The body and the mind are limited and therefore vulnerable; they need protection which gives rise to fear.
Training for the future, developing attitudes is a sign of fear.
Who has not suffered is not afraid.
When you realise that the distinction between inner and outer is in the mind only, you are no longer afraid.
Be free of desires and fears and at once your vision will clear and you shall see all things as they are.
You must know your inner worth and trust it and express it in the daily sacrifice of desire and fear.
Do not be afraid of freedom from desire and fear. It enables you to live a life so different from all you know, so much more intense and interesting, that, truly, by losing all you gain all. )

( FEAR: [not] Forget Everything And Run VS./AND/||/<>/>/BUT Face Everything And Rise
Face Everything And Rise INSTEAD OF Forget Everything And Run )

( Bir kez, her şeyin içten geldiğini, içinde yaşadığınız dünyanın size değil, sizin tarafınızdan yansıtıldığını idrak ettiğinizde, korkularınız sona erer. )

( Biz, sevgiyiz.[korkmadığımızda] )

( Anlayan bir zihin, arzulardan ve korkulardan azâdedir. )

( Korku, bilmemekten ileri gelir. )

( Kendimizi ne kadar daha çok bilirsek, o kadar daha az kaygılanırız. )

( Hatanızı keşfedin ve korkudan kurtulun. )

( Gövdemizin sahibi olursak, korkuyu atarız. )

( Varolan bir şeyden çekinme. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> Henüz gerçekleşmemiş bir şeyden çekinme. )

( )

( [CHAT GPT >]

Korku ve kaygı, genellikle birbiriyle karıştırılan, yakından ilişkili duygulardır ancak bunlar farklı deneyimlerdir.

Korku, algılanan bir tehdide tepki olarak yaşanan doğal, sağlıklı bir duygudur. Bizi zarardan korumaya yardımcı olan tehlikeye karşı doğal bir tepkidir. Korku, genellikle kısa ömürlüdür ve bulunduğunuz koşullarda belirli bir uyarana tepki olarak ortaya çıkar.

Kaygı ise sinirlilik ve huzursuzluk ile tanımlanan daha uzun süreli bir düşünce zinciridir. Kaygı, genellikle şu andaki belirli bir uyaran yerine gelecekteki olayların ya da kaygıların beklentisiyle tetiklenir. Acil bir tehlike olmadığında bile zamanla devam eden kronik bir durum olabilir.

Genel olarak korku, belirli bir tehdide ya da tehlikeye verilen bir yanıtken; kaygı, gelecekteki tehdit ya da tehlike olasılığına bir yanıttır. İki duygu da bizi harekete geçmeye ve kendimizi korumaya güdüleyebildiğinden ancak belirli durumlarda yardımcı olabilir. Ancak korku ya da kaygı kronikleştiğinde ya da aşırı duruma geldiğinde, zihinsel ve fiziksel sağlığımız üzerinde olumsuz etkileri olabilir.



[English]

Fear and anxiety are closely related emotions that are often confused with one another, but they are distinct experiences.

Fear is a natural, healthy emotion that is experienced in response to a perceived threat. It is a natural response to danger that helps to protect us from harm. Fear is generally short-lived and occurs in the present moment, in response to a specific stimulus.

Anxiety, on the other hand, is a more prolonged emotion that is characterized by feelings of worry, nervousness, and unease. Anxiety is often triggered by anticipation of future events or concerns, rather than by a specific stimulus in the present moment. It can be a chronic condition that persists over time, even when there is no immediate danger present.

In general, fear is a response to a specific threat or danger, while anxiety is a response to the possibility of future threats or dangers. Both emotions can be helpful in certain situations, as they can motivate us to take action and protect ourselves. However, when fear or anxiety becomes chronic or excessive, it can have negative effects on our mental and physical health. )

( REV', REV'A, HAVF ile/ve/değil/||/<>/> GAMM )

( BÂK, PERVÂ ile/ve/değil/||/<>/> ENDİŞE[< Pehlevice/Farsça]: Düşünüyorum] )

( [not] FEAR vs./and/||/<>/>/but ANXIETY/CONCERN )

( METUS cum//et/./||/<>/> ... )


- KORKU ile/ve/||/<> KIZMA/ÖFKE ile/ve/||/<> ÜZÜNTÜ/ÜZÜLME ile/ve/||/<> UTANMA/UTANÇ[>< AÇGÖZLÜLÜK] ile/ve/||/<> İĞRENME/TİKSİNTİ | ile/ve/||/<> SEVİNÇ(NEŞE)/COŞKU ile/ve/||/<> ŞAŞIRMA/ŞAŞKINLIK/HAYRET

( Farklı coğrafyalarda yaşayıp farklı dilleri konuşsa da yeryüzünde yaşayan tüm bireyler, şu 6 ya da 7 duygu-durum için aynı yüz ifadesi ve mimikleri kullanıyor. )

( )

( )


- KORKU ile/ve/||/<>/> ÖFKE

( FEAR vs./and/||/<>/> ANGER )


- KORKU ve/||/<>/> TEMBELLİK


- KORKU ile/ve/ya da/<> UKALALIK


- KORKU ile/ve/değil/yerine/||/<>/>< ÜMİT

( Mahkum eder. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>< Özgür bırakır. )


- KORKU ve/||/<>/< ZARAR GÖRMEK


- KORKUNÇ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< İLGİNÇ


- ... KORKUSU ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ... COŞKUSU


- KORKUTAN ile/ve/||/<> KORKAN

( Korkutanlarla ile korkanlar arasında sessiz bir suç ortaklığı vardır. )


- [ne yazık ki]
"KORKUYU, ÖFKE İLE YATIŞTIRMAK" ile/ve/||/<> "ÖFKEYİ, KORKU İLE YATIŞTIRMAK"


- KÖRLER ÇARŞISINDA ve/||/<> SAĞIRLAR ÇARŞISINDA

( Ayna satma! VE/||/<> Gazel atma! )


- KÖRLÜK/SAĞIRLIK(IN NEDENİ) ile/ve/||/<> TIKANIKLIK('IN NEDENİ)

( Olanaklar/olanaklılık, rahatlık. İLE/VE/||/<> Yeti/yetenek, becerme, başarı. )


- KÖRLÜK:
ZİHİNSEL ile/ve/||/<> İŞLETME ile/ve/||/<> BENCİL

( Kendi eksiklerini "görememe". İLE/VE/||/<> Şirketinde tekrarlayan yanlışlara karşı oluşan "görememe". İLE/VE/||/<> Dost eleştirisine, "niyet okuyarak", inanmamak. )


- KÖRLÜK ile/||/<> AMAROZİS

( ... İLE/||/<> Sinirsel körlük. | Fugaks geçici körlük. )


- KÖR/LÜK ile/ve/değil/||/<>/< DİKKATSİZ/LİK / ÖZENSİZ/LİK


- KÖRLÜK ile/<> YOKLUK


- [ne yazık ki]
KORNA:
"SELÂMLAMA/VEDÂLAŞMA" ile/ve/||/<> "TEPKİ GÖSTERME" ile/ve/||/<> "ADÂLET ARAMA/SAĞLAMA"


- KORO ile/ve/<> ORATORYO[İt.]

( ... İLE/VE/<> Solo sesler, koro ve orkestra için yazılmış, oyun öğesi bulunmayan, kutsal nitelikte müzik yapıtı. )


- [ne yazık ki]
"KORONA SALAK(KORONASALAK)/COVIDIOT" ile/ve/||/<> "KORONA NARSİST(KORONARSİST)"

( "Bana/bize bir şey olmaz" diyerek çoğu kişiye virüs bulaştıranlar. İLE/VE/||/<> "Kendileri dışında kimseye bulaşıp bulaşmadığını önemsemeyenler." )


- KORTEKS İLE LİMBİK İLE BEYİN SAPI ile/||/<> BEYİN BÖLGELERİ

( Üç temel beyin organizasyon seviyesi. )

( Formül: Neokorteks: 6 katman )


- KORTİZOL ile/||/<> ADRENALİN

( Kortizol uzun stres kortikosteroid İLE adrenalin kısa katekolamin. )

( Formül: Long-term İLE short-term stress )


- KORU ile/ve/||/<> AĞAÇLIK

( Bakımlı küçük orman. İLE/VE/||/<> Ağacı bol olan yer. )


- KÖRÜK ile/||/<> KÖRÜKLEMEK
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Körük. İLE/||/<> ... )


- KORUMA BİYOLOJİSİ ile/||/<> RESTORASYON EKOLOJİSİ

( Koruma mevcut koruma, restorasyon hasarı onar. )

( Formül: Preserve İLE restore )


- KORUMA ile/ve/||/<> SAVUNMA


- KORUMAK ile/ve/<> BÂKÎ KILMAK


- KORUMAK ile/ve/<> DEVAM ETTİRMEK


- KORUMAK ile/ve/||/<> KOLLAMAK

( TO PROTECT/SAVE vs. TO WATCH FOR/TO PROTECT )


- KORUMAK ile/ve/<> KULLANMAK

( Dengede olmalılardır! )


- KORUND ile/||/<> SPİNEL

( Safir ve yakut olarak bilinir. İLE/||/<> Çeşitli renklerde bulunan bir mineral. )


- KORUNMA ile/ve/<> DEĞİM/LİYÂKAT


- KÖRÜŞ ile/||/<>/> KÖRÜNÇ
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Görüş, bakış. İLE/||/<>/> İzleyiciler. )


- KORUYUCU ile/ve/değil/||/<> KALKAN


- KOŞ ve/||/<> COŞ


- KÖŞE ile/ve/||/<> SEKİ/KÜRSÜ

( Gazetede. İLE/VE/||/<> Üniversitede/fakültede. )


- KÖSGÜK ile/||/<> KORKULUK
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( "Kötü gözler"den sakınmak için küçük bahçelere ve üzüm bağlarına dikilen korkuluk. İLE/||/<> ... )


- KOŞMACA ile/ve/||/<>/> KOVALAMACA

( Birbirini kovalayarak oynanan bir çocuk oyunu. İLE/VE/||/<>/> Ebenin, yanına gizlice sokulup koluna vuranı kovalayıp yakalamaya çalışması biçiminde oynanan bir çocuk oyunu. | Arkasından koşma, peşinden gitme. )


- KOŞMAK ile/ve/<>/değil/yerine SEĞİRTMEK

( ... İLE/VE/<>/DEĞİL/YERİNE Hızlı adımlarla ya da sıçrayarak yakın bir yere doğru yürümek. )


- KOŞUL ile/ve/<>/||/> KOŞULLU ile/ve/<>/||/> KAVRAM -ile/ve/||/<>/>

( ZAMAN/UZAM(MEKÂN) ile/ve/||/<>/> NESNE ile/ve/||/<>/> KAVRAM )


- KOŞUL ile/ve/değil/||/<> ETMEN


- KOŞUL ile/ve/||/<> NEDENSELLİK


- KOŞUL ile/ve/||/<> OLANAK


- KOŞUL ile/ve/değil/yerine/||/<>/> ÖNCELİK


- KOŞUL/LAR ile/ve/||/<>/< NEDEN/LER

( Fizikte. İLE/VE/||/<>/< Zihinde. )

( CONDITION/S vs./and/||/<>/< CAUSE/S )


- KOŞULLAR ile/ve/<> ZORUNLULUKLAR/DURUMLAR

( ŞERAİT ile/ve/<> ŞERİAT )


- KOŞULSUZ/LUK ile/ve/<> İLİŞKİSİZ/LİK


- KOTA KİNABALU ile/ve/<> KİNABALU MİLLİ PARKI

( Borneo'nun Sabah Eyaleti'nin başkenti. İLE/VE/<> 754 km² yüzölçümü bulunan park, flora ve fauna açısından bir hazine olarak kabul ediliyor. Parkın içinde, 1500 çeşit orkide, sürüngenler ve 518 çeşit kuş bulunuyor.
[Dünyanın en büyük çiçeği olarak kabul edilen, "Rafflesia Arnoldii"nin çapı 91 cm., kalınlığı 1.9 cm., ağırlığı ise 7 kg.] )

( (Kota) Kinabalu (Dağı) Efsanesi:

Kinabalu Dağı'nın zirvesinde çok iri bir inci ve onu sahiplenen bir ejderha varmış. Bu incinin ünü, sınırları aşıp Çin İmparatoru'nun kulağına kadar ulaşmış. İnciye sahip olma hırsıyla yanıp tutuşan imparator, inciyi kendine getirmesi için bir prensini bu dağa göndermiş.

Prens, henüz dağa çıkmadan, dağın eteğindeki bir köyde, güzel bir yerli kıza âşık olmuş ve onunla evlenmiş. Bir çocukları da olmuş.

Daha sonra görevini anımsayıp dağa çıkan ve ejderhaya görünmeden inciyi almayı başaran prens, Çin'e dönmek üzere bir gemiyle yola çıkmış. Ancak, yolda korsanlara yakalanan prens, hem canını kaybetmiş, hem de inciyi.

Bu olay, eşinin köyünde de duyulunca, yabancıları sevmeyen köy halkı, prensin dul eşiyle alay etmeye, aşağılamaya başlamış. Prensin güzel eşi, bu aşağılamalara daha fazla dayanamayarak, çocuğuyla birlikte kutsal dağın tepesinden aşağı atlamış.

Bu olaydan sonra da, bu kutsal dağa, "Kota Kinabalu" yani "Çinli'nin dul eşi" denilmiş. )


- KÖTÜ HABER ile/ve/değil/yerine/||/<>/> İYİ HABER

( Hiçbir şey, sonsuza kadar sürmez. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Hiçbir şey, sonsuza kadar sürmez. )


- KÖTÜ "HABER" ile/ve/değil/yerine/||/<> "İYİ HABER"

( (")Hâlâ yaşıyoruz("). İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<> Henüz ölmedik. )


- KÖTÜ NİYETLİ/LİK ile/ve/değil/||/<>/< APTAL/LIK


- KÖTÜ (OLMAK) ile/ve/değil/||/<>/< YAŞAMDA KALACAK KADAR KÖTÜ OLABİLMEK


- KÖTÜ ile/ve/||/<> DANDİK["DANDİKTEN" DEĞİL!)

( ... İLE/VE/||/<> Düşük nitelikli [uyuşturucu vb.] | Düzmece, kötü nitelikli olan. )


- KÖTÜ ile/ve/değil/yerine/||/<> FARKLI

( [not] "BAD" but DIFFERENT )


- KÖTÜ ile/ve/||/<> İYİ ile/ve/||/<> BENLİK

( İd. İLE/VE/||/<> Süper ego. İLE/VE/||/<> Ego. )

( Düşman/rakip. İLE/VE/||/<> Yardımcı. İLE/VE/||/<> Kahraman. )


- KÖTÜ[< KÖTİ] ile/ve/||/<> KETÜ[Kıpçak][dvnlgttrk]

( Zorunlu/luk. İLE/VE/||/<> Eksik/lik. | Çolak. )

( KÖTÜLÜK: Kemâl'i engelleyen. )


- KÖTÜ ile/ve/değil/<> ÜSTÜNKÖRÜ


- KÖTÜ ile/ve/değil/yerine/||/<> ZOR


- [ne yazık ki]
KÖTÜ KULLANIM ile/ve/||/<>/> KÖTÜYE KULLANIM

( "Bir alışveriş, bir fiş." biçiminde, fazladan/gereksiz açıklama yapmak, uyarıda bulunmak. İLE/VE/||/<>/> "Ama bunu söylemenize gerek yok ki! Ben yapınca alışverişi, ZÂTEN/SONUÇTA alıyorum satış fişi." biçiminde [soluksuz/beklemeksizin/düşünmeksizin] "yanıt vermek." )

( Bir kişinin, neyi bilip bilmediğini ve/ya da o an/dönem için anımsayıp anımsamadığını "belirlemek", beklentisi içinde olmak, dilin/ifadenin kötü kullanılmasıdır. [Hiçkimsenin, neyi bilip bilmediği, isteyip istemediği ya da yapıp yapamayacağı, hiçbir zaman, zemin ve koşulda bilinemez!] İLE/VE/||/<>/> Sözcüklerin yetersiz ve kötü kullanımıyla birlikte "niyet okumak" ya da genelleyici/indirgeyici/özdeştleştirici/köktenci/toptancı/sonuç odaklı bir yargı ifadesi ise sürecin ve ilişkinin tükenmesine neden olacak/olmuş bir kötüye kullanımdır. [Güç ve baskı uygulama isteği ve/ya da nedeniyle olduğu/olabileceği gibi sorumluluktan kaçmak gibi çok çeşitli anlamsız/gereksiz nedenlerden de kaynaklanmaktadır.] )

( [... olduğunu/olacağını] "biliyorsun/biliyordun." İLE/VE/||/<>/> "ZÂTEN"/"SONUÇTA"/"ASLINDA" biliyorsun/biliyordun." )

( Dünyadaki Yaşamın Tehlikede Olduğunun 21 Kareyle Kanıtı )


- [ne yazık ki]
!KÖTÜLEME ile/ve/değil/||/<> !"YAKIŞTIRMA"


- [ne yazık ki]
KÖTÜLERİN, "BASKISI" ile/değil/||/<> İYİLERİN, KAYITSIZLIĞI


- KAYGILAN/MAK / KORK/MAK:
KÖTÜLÜK EDENDEN VE ETTİĞİNDEN
ile/ve/değil/yerine/daha çok/||/<>/<
İYİLİK EDENDEN VE ETTİĞİNDEN


- KÖTÜLÜK ETME! ve/<> KUYU KAZMA!

( Kötü düşersin. VE/<> Kendin düşersin. )


- KÖTÜLÜK ETMEK ile/ve/||/<>/< ZARAR VERMEK

( İnsanda. İLE/VE/||/<>/< Kişilerde ve hayvanlarda. )

( ÖNCE, ZARAR VERME!

DO NOT HARM!

PRIMUM NON NOCERE PRIMA NON NOCERE )


- KÖTÜ/LÜK ile/ve/<> GEREKSİZ YERE/LİK


- KÖTÜLÜK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< İYİ OLANIN YOKLUĞU


- KÖTÜ/LÜK ile/ve/değil/||/<> KABA/LIK


- KÖTÜ/LÜK ile/ve/değil/<> KÖTÜLÜKLERE NEDEN/VESİLE OLAN

( Kendinden çok, başkalarından az isteyen bir kişi, kendini, kötülüklerden uzak tutar. )

( HABÂSET ile HASED )


- KÖTÜMSER/LİK ile/ve/değil/||/<>/< DUYGUSAL/LIK


- [ne yazık ki]
KÖTÜMSERLİK:
ÇÖZÜM ARAMAMAK ve/||/<>/< ÇÖZÜMÜN BİR PARÇASI OLMAMAK

Bugün[15 Ekim 2025]
itibarı ile 18.378 başlık/FaRk ile birlikte,
18.378 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(43/75)