
İlişkili FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 18.378 başlık/FaRk ile birlikte,
18.378 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(25/75)
- KARIN/EŞEYSEL ÖRGEN/LER:
ARKA/DA ile/ve/değil/||/<> ÖN/DE
( Dört ayak üstündeyken/üstündeyse. İLE/VE/DEĞİL/||/<> İki ayak üstündeyken/üstündeyse. )
( Hayvanda ve insan gövdesinde. İLE/VE/DEĞİL/||/<> İnsan gövdesinde. )
- EŞEYSELLİK/SEKS ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SARILMAK
( ... ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KOÇA )
- EŞEYSELLİK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ARKADAŞLIK/DOSTLUK
( BAHNÂME: Eşeysellik ilminden bahseden kitaplardır. [Daha önceleri tıp kitabı olarak çalışılmıştır.] )
(
ARKADAŞ-SEVGİLİ OLABİLMEK
Kişi, bazen arkadaşlarına sevgili gibi davranıyor. Sahipleniyor, kıskanıyor ama gırtlağına çökmeden. Tatlı tatlı flört ediyor ama sınırları aşmadan. Birlikte gülmekten ölüyor, çok ama çok eğleniyor, dağıtıyor, yerlere düşüyor, gecenin cılkını çıkarıyor ama o arkadaş ya, sevgili değil ya, hiç sorun olmuyor. Her şeyi konuşuyorlar, pek fazla sansür uygulamıyor, sürekli anlatıyorlar, fazlasıyla ilgili oluyor; kulaklarını kocaman kocaman açıp, dinliyor. En önemlisi de büyük bir coşkuyla sonsuza kadar yapılan işler üzerine konuşabiliyorlar, çünkü iş paylaşılabiliyor, birlikte benzer işler üretiliyor. Müthiş bir "zevkle" dedikodu yapabiliyor, hatta kendi karısını, kocasını, sevgilisini bile çekiştirebiliyor. Arkadaşlık, bu açıdan kişinin yaşamını sürdürebilmesi için büyük bir avantaj oluyor.Ama kişiler, sevgilisine her zaman arkadaş gibi davranamıyor. Bir kere, eleştiriler, haliyle bu kadar net dile getirilemiyor. Sevgiliyle bir arkadaşla konuşulduğu gibi her zaman rahat da konuşulamıyor. Tehlikeli sularda dolaşmaktan kaçınmak gerekiyor. Çünkü sonuçları var bunun, bedelleri var bunun, ödemek gerekiyor, burnundan fitil fitil getirebilir, dikkatli olmak gerekir, çünkü sevgililik onuru yaralanıyor. Kişiler, sevgiliyken, evliyken çok daha duyarlılaşıyor. En küçük davranışa bile "Bana bunu nasıl yapar?" oluyor. Oysa arkadaşının kaldırabileceği sınırlar çok daha geniş. Kişi, her zaman sevgiliyi dinlemek de istemiyor. Tüm gün başkalarını dinlemiş olduğundan sıkılmış oluyor, gına gelmiş oluyor. Ya da öteki, seni dinlemek istemiyor. Eve bir sessizlik çöküyor, "Tetiği ilk kim çekecek?" diye gergin bir bekleyişe giriliyor. Bir de tabii sevgiliyle ya da kocayla sabahlara kadar zıplanıp eğlenilemiyor. Kalabalık içinde işin içine baskalarının ne düşüneceği girdiğinden gerilim artıyor, "biz"i düşünmekten "ben" karambole gidiyor.
Sevgiliyle başka bir koza yaratılıyor, o koza içine giriliyor. Hiç itirazım yok, o da güzel ama ayrı kategorilerdeki ilişkiler gibi sanki: Arkadaş olunca başka şeyler paylaşılıyor, sevgili ya da evli olunca başka şeyler paylaşılıyor. Bana daha iyisi, bu iki kategoriyi birleştirebilmek gibi geliyor. Bunun ideal bir şey olduğunu düşünüyorum: Arkadaş-sevgili olabilmek. Hem arkadaşın, hem de sevgilin gibi olabileceğin biri, hem arkadaşlığı, hem de sevgililiği paylaşabileceğin biriyle üretmek, gülmek, ağlamak, konuşmak, çekiştirmek çok daha heyecan verici geliyor. Kolay bir şeyden söz etmiyorum tabii. Arkadaş gibi zamanı geldiğinde geri çekilebilmek, uygun düştüğünde de sevgili gibi saldırabilmek, bu iki rolü birbirine karıştırmadan oynayabilmek her baba yiğidin harcı değil. Ama yapabilenler de yok değil. Yapabilenler mutluluğu ve güzellikleri yakalayabiliyor.
DEĞERİNİ/Zİ BİLİN!
Kırlangıç, birine âşık olmuş.Penceresinin önüne konmuş, tüm cesaretini toplamış, tüylerini kabartmış, güzel durduğuna ikna olduktan sonra....
Küçük sevimli gagasıyla cama vurmuş.
Tık...tık...tık...
Adam, cama bakmış. Ama içeride kendi işleriyle ugraşıyormuş. Bir meşgulmüş, bir meşgulmüş! Kimmiş onu işinden alıkoyan?
Minik bir kırlangıç!
Heyecanlı kırlangıç, telâşını bastırmaya çalışarak, deriiin bir nefes almış, şirin gagasını açmış, sözcükler dökülmeye başlamış:
- Hey adam! Ben seni seviyorum. Nedenini, niçinini sorma! Uzun zamandır seni izliyorum. Bugün cesaret buldum konuşmaya. Lütfen pencereyi aç ve beni içeri al. Birlikte yaşayalım.
Adam, birden parlamış.
- Yok daha neler?
- Durduk yerde sen de nereden çıktın şimdi? Olmaz alamam! demiş.
Gerekçesi de sersemceymiş:
- Sen kuşsun! Hiç kuş, insana âşık olur mu?
Kırlangıç, mahçup olmuş. Başını önüne eğmiş. Ama pes etmemiş, bir süre sonra tekrar pencereye gelmiş, gülümseyerek bir kez daha denemiş:
- Adam, adam! Haydi aç artık şu pencereni. Al beni içeri! Ben sana dost olurum. Hiç canını sıkmam.
Adam kararlı ve ısrarlı:
- "Yok, yok! Seni içeri alamam" demiş. Biraz da kabaymış, sözü kısa kesmiş:
- İşim gücüm var, git başımdan!
Aradan bir zaman geçmiş, kırlangıç, son kez adamın penceresine gelmiş:
- "Bak soğuklar da başladı, üşüyorum dışarıda. Aç şu pencereyi al beni içeri. Yoksa, sıcak yerlere göç etmek zorunda kalırım. Çünkü, ben ancak sıcakta yaşarım. Pişman olmazsın, seni eğlendiririm. Birlikte yemek yeriz, bak hem sen de yalnızsın! Yalnızlığını paylaşırım..." demiş.
Bazıları, gerçekleri duymayı sevmezmiş. Adam bu yalnızlık sorununa içerlemiş. Pek sinirlenmış.
- Ben yalnızlığımdan memnunum demiş. Kuştan onu rahat bırakmasını istemiş. Düpedüz kovmuş. Kırlangıç, son denemesinden de başarısızlıkla çıkınca, başını önüne eğmiş, çekip gitmiş.
Yine aradan zaman geçmiş. Adam, önce düşünmüş, sonra kendine itiraf etmiş:
- "Hay benim akılsız başım!" demiş.
- Ne kadar aptallık ettim! Beklenmedik bir anda karşıma çıkan bir dostluk fırsatını teptim. Niye onun teklifini kabul etmedim? Şimdi böyle kös kös oturacağıma, zevkli vakit geçirirdik birlikte.
Pişman olmuş olmasına ama iş işten geçmiş. Yine de kendi kendini rahatlatmayı ihmal etmemiş:
- Sıcaklar başlayınca, kırlangıcım nasıl olsa yine gelir. Ben de onu içeri alır, mutlu bir yaşam sürerim.
Ve çok uzunca bir süre, sıcakların gelmesini beklemiş. Gözü yollardaymış. Yaz gelmiş, başka kırlangıçlar gelmiş. Ama... Onunki hiç görünmemış!
Yazın sonuna kadar penceresi açık beklemiş ama boşuna. Kırlangıç yokmuş!
Gelen başka kırlangıçlara sormuş ama gören olmamış. Sonunda danışmak ve bilgi almak için bir bilge kişiye gitmiş.
Olanları anlatmış. Bilge kışi, gözlerini adama dikmiş ve demiş ki:
- Kırlangıçların ömrü altı aydır...
* * * * *
Yaşamda bazı fırsatlar vardır, sadece bir kez elimize geçer ve değerlendiremezsek uçup gider.
Yaşamda bazı kişiler vardır, sadece bir kez karşımıza çıkar, değerini bilemezsek kaçıp gider. Ve asla geri gelmez. )
( [not] SEXUALITY vs./and/but/||/<>/< FRIENDSHIP
FRIENDSHIP instead of SEXUALITY )
- EŞGÜDÜM ile/ve/||/<> İŞBİRLİĞİ
- EŞİĞE YATMAK ve/||/<>/>/< YOKLUĞA TALİP OLMAK
- EŞİK ile/ve/||/<> ARALIK
- EŞİK ile/ve/||/<> AYRIT
( ... İLE/VE/||/<> İki düzlemin arakesiti. )
- EŞİK ile/ve/||/<> BEŞİK
- EŞİK ile/ve/||/<> BEŞİK
- EŞİK ile/ve/||/<> KIRILMA NOKTASI
- EŞİK ile/ve/||/<> KURUCU UNSUR
- ESİN ve/||/<>/> BESİN
- ESİNLENME ile/ve/değil/||/<>/< ÇAĞRIŞIM
- ESİNLENME ile/ve/||/<> ÖYKÜNME
- EŞİT HAK ile/ve/||/<>/>/< EŞİT PAYLAŞIM
- EŞİT OLAMAMA ile/ve/||/<> TAYİN EDİLEMEME
- EŞİT OLMA ile/ve/||/<> EŞİT OLMAMA
( Yaşamda. İLE/VE/||/<> Doğa(l)da. )
- EŞİT OLMASINA YAKIN TUTMAYA ...:
ÇALIŞMAK ve/||/<> ÇABALAMAK
- EŞİT ile/ve/||/<>/> REŞİT
- EŞİT/DENK ile/ve/değil/||/<>/> AKRAN
- EŞİT/LEME ile/değil/||/<>/> EŞ/LEME
- EŞİTLİK ADÂLETİ ve/||/<> ONUR ADÂLETİ
- EŞİTLİK ADÂLETİ ile/ve/<> ORAN ADÂLETİ
- EŞİT/LİK ile/ve/değil/<>/< EŞDEĞERLİ/LİK
- EŞİTLİK ile/ve/değil/||/<>/< EŞİTLEYEN
- EŞİTLİK ile/ve/||/<>/> FIRSAT EŞİTLİĞİ
- EŞİTLİK ile/ve/değil/||/<> FIRSAT/OLANAK/KOŞULLAR EŞİTLİĞİ
- EŞİT/LİK ile/ve/değil/||/<>/< ORTAK/LIK
- EŞİTLİK ve/=/||/<>/>/< SAVAŞÇILARI
( Özellikle hukuk mantığı ve tarihi açısından, "Eşitlik Savaşçısı[On The Basis of Sex]"'nı izlemenizi öneririz... )
( )
- EŞİT/LİK ile/ve/<> UYUMLU/LUK
- EŞİTSİZLİK ile/ve/||/<>/> BAŞKALDIRI
- EŞİTSİZLİK ile/||/<> EŞİTLİK
( Eşitsizlik <,>, eşitlik = ilişkisidir )
( Formül: x>3 İLE x=3 )
- ESKATOLOJİK ile/ve/||/<>/> ONTOLOJİK
- EŞKENAR ile/||/<> İKİZKENAR
( Eşkenar tüm kenarlar, ikizkenar iki kenar eşittir )
( Formül: 3 eşit İLE 2 eşit )
- ESKİ ÇAĞ ile/ve/||/<>/> ANTİK ÇAĞ ile/ve/||/<>/> ORTA ÇAĞ ile/ve/||/<>/> YENİ ÇAĞ
( Eski zamanlarda başlayıp yazının bulunuşuna kadar geçen süre. İLE/VE/||/<>/> Eski Yunan ve Roma uygarlıklarının gelişip yayıldığı çağ. İLE/VE/||/<>/> Batı Roma İmparatorluğu'nun çöküşünden [476] 1453'e ya da 1492'ye kadar süren çağ. İLE/VE/||/<>/> Orta Çağın bitiminden [1453 ya da 1492'den] Fransız İhtilali'ne [1789] kadar süren çağ. )
- ESKİ KÖYE, YENİ ÂDET GETİRMEK ve/değil/yerine/||/<> EZBER BOZMAK
- ESKİ QUITO ile/ve/<> YENİ QUITO
( Yaşayan hazine olarak tanımlanan eski Quito, 1978 yılında, Dünya Miras Dizini'ne giren, dünyadaki ilk kenttir.[İkinci sırada giren ise Polonya'nın Krakov kentidir.] İLE/VE/<> Ekvador'un başkenti. )
- [ne yazık ki]
!SAVAŞLAR:
ESKİ ile/ve/<>/> YENİ
( XVII. yy. İLE/VE/<>/> XX. yy. ve sonrası. )
- ESKİ ile/ve/||/<>/< ESKİMEYEN ESKİ
- ESKİ ile/ve/||/<> YAŞLI
- EŞKİNCİ ile/||/<> EŞKİNCİ BİRLİKLERİ
( Osmanlı sultanı ya da serdar ile savaşa giden ve ordunun vurucu gücünü oluşturan yeniçeri askerleri. İLE/||/<> II. Mahmut'un gönüllü yeniçerilerden kurduğu, yeni ordu. )
- EŞLEME ile/ve/||/<> EŞLEŞTİRME ile/ve/||/<> EŞİTLEME
- EŞLEME ile/ve/||/<>/> ROL DEĞİŞTİRME ile/ve/||/<>/> AYNA ile/ve/||/<>/> YARDIMCI TEKNİKLER
- EŞLERİN ÖRTÜŞMEZLİĞİ AÇMAZI(PARADOKSU)'NDA:
LEIBNIZ ve GEOMETRİ ile/ve/||/<> EŞLER ve ÖRTÜŞMEZLİK ile/ve/||/<> YERLERİN, UZAYDA FARKLILAŞMASI(1768)
( IMMANUEL KANT )
- ESMÂ ile/ve/||/<> EŞRÂ/T
- ESMÂ ve/<> SIFAT
- ESNAF[Ar.]/ARTİZAN[Fr. < ARTISAN] ile/ve/||/<> EŞRAF
( Küçük sermaye ve zanaat sahibi. | Başlıca düşüncesi, mesleğinin tüm inceliklerinden yararlanıp bunları karşısındakinin zararına kullanarak ve meslekte kötü örnek oluşturarak çok para kazanmak olan kişi. İLE/VE/||/<> Bir yerin zenginleri, ileri gelenleri, sözü geçenleri. )
- ESNEK/LİK ile/ve/<> GENİŞ/LİK
- ESNEKLİK ve/||/<>/> SAĞLAMLIK/GÜÇ ve/||/<>/> BİLGELİK/İRFAN/HİKMET
( Çocuk gibi. VE/||/<>/> Demir gibi. VE/||/<>/> Bilge gibi. )
- ESNEME ile/ve/||/<> ESNEME
( Ağızla olan. İLE/VE/||/<> Gövdemizle olan. )
- ESSENTİAL SİNGULARİTY ile/||/<> REMOVABLE SİNGULARİTY
( Essential Laurent sonsuz terim, removable tanımlanabilir. )
( Formül: Infinite Laurent İLE definable )
- ESTER ile/||/<> ETER
( Ester RCOOR' İLE eter ROR' yapısındadır )
( Formül: C=O var İLE C=O yok )
- ESTETİK CERRAHİ ile/ve/<>/< PLASTİK CERRAHİ
- ESTETİK ile/ve/||/<> BAKIŞIM(SİMETRİ)
- ESTETİK ve/||/<>/> ESNEKLİK
- ESTETİK ile/ve/<> METAFİZİK
( Kişinin, kendinde duyduğu eksikliğe arayış. İLE/VE/<> Kişinin, varlıkta, evrende ve kendinde aradığı ilkesellik ve anlamlılık. )
- ESTETİK ile/ve/<> SANAT
( Estetik, sanatın ahlâkıdır. )
( Estetik, duyarlılıkta oluşan tikel anlamın şeyleşmesini/nesneleşmesini hem duyarlılık, hem de nesneleşme yönünden inceleyen bilimdir. )
( Sanatın nesneleri, estetiktir fakat estetiğin nesneleri, sorun yaratır. )
( Estetik duygulanım, estetik değildir. )
( Estetik için süreklilik gerekir. )
( Estetik duyuş, kavrama dayanmaz. )
( Estetiği kuran, şiirdir. )
( İLM-İ MAHÂSİN ile/ve/<> FENN )
- ESTETİK ile/ve/||/<> TARİH
- EŞYA[çoğ. < ŞEY] ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< KİŞİLER
( Kullanılması için. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/< Sevilmesi için.
[fakat ne yazık ki...] "Dünyadaki kargaşanın nedeni, eşyaların sevilmesi, insanın kullanılmasıdır." )
- EŞZAMANLILIK ile/||/<> MUTLAK ZAMAN
( Eşzamanlılık görelidir, farklı gözlemciler farklı sıralama görebilir. )
( Formül: Göreliliğin göreliliği )
- ET-TIRNAK ile/ve/||/<> "ET-KEMİK"
- ET ve/<> KEMİK
( FLESH and/<> BONE )
- ÉTALE ile/||/<> FİNİTE
( Étale yerel izomorfizm İLE finite sonlu derece. )
( Formül: Local isomorphism İLE finite degree )
- ETEK ile/||/<> ANVELOP[Fr.]
( ... İLE/||/<> Üst üste katlanmış parçalardan oluşan bir etek biçimi. )
- ETEK ile/ve/<> JÜPON[Fr.]
( ... İLE/VE/<> Giysi altına giyilen etek. )
- ETİK ile/ve/||/<> ETİĞİN ETİĞİ
- ETİM (NE?) ile/ve/||/<>/> BUDUM (NE?)
- ETİO- ile/||/<> RHİZ-/-RHİZA/RHİZO- ile/||/<> CARY-/CARYO-/KARY-/KARYO-
( Neden. İLE/||/<> Kök. İLE/||/<> Tane çekirdek. )
- ETİYOLOJİ ile/||/<> PATOJEN/PATOGENEZ
( Sayrılığın nedenlerini inceleyen bilim dalı. İLE/||/<> Sayrılığın gelişim sürecini inceleyen bilim dalı. )
- ETİYOPYA ile/ve/<> AMAHARİ
( ... İLE/VE/<> 83 farklı dilin konuşulduğu Etiyopya'da, resmî abece olarak kullanılmaktadır. )
- ETKEN ile/ve/değil/yerine/||/<> BİLEŞEN
- ETKEN ile/ve/değil/||/<> DEĞİŞKEN
( [not] FACTOR vs./and/||/<>/but/< VARIABLE
VARIABLE instead of FACTOR )
- ETKİ ALANI ile/ve/<> DENETİM/KONTROL ALANI
( EFFECT FIELD vs./and/<> CONTROL FIELD )
- ETKİ ile/ve/<> BASINÇ
( EFFECT/IMPACT vs./and/<> PRESSURE )
- ETKİ ile/ve/<> DENETİM
( EFFECT vs./and/<> CONTROL )
- ETKİ ile/ve/||/<> GEÇİŞ
- ETKİ ile/ve/||/<> GERÇEKLİK
- ETKİ ile/ve/||/<> İTKİ
( Dışarıda/n. İLE/VE/||/<> Dışarıda/n ve/ya da içeride/n. )
( Nesnelerde/n. İLE/VE/||/<> Hayvan ve insanda/n. )
- ETKİ ile/ve/||/<>/> İZ
- ETKİ ile/ve/<> ÖZELLİK
- ETKİ ile/ve/<> PAY
( EFFECT vs./and/<> PORTION, EQUAL PART )
- ETKİ ile/ve/||/<> REHBİNDER ETKİSİ
- ETKİ ile/ve/<> TEPKİ
( EFFECT vs./and/<> REACTION )
- ETKİ ile/ve/<>/> YANSIMA
- ETKİ ile/ve/||/<> YAPI
- ETKİ/DÖNGÜ:
KUZEY KUTBUNDA ile/ve/||/<>/>< GÜNEY KUTBUNDA
( www.facebook.com/video.php?v=592603574202831 )
- ETKİLEMEK ile/ve/<> "TAMAMLAMAK
- ALE ETKİSİ ile/||/<> ALLEE ETKİSİ ile/||/<> BULMER ETKİ ile/||/<> POZİSYON ETKİSİ ile/||/<> TETRİS ETKİSİ ile/||/<> WAHLUND ETKİSİ ile/||/<> YANLIŞ ORTAKLIK ETKİSİ
( Bireylerin kendi türünden bireylerin varoluşundan sağladığı kazancı. İLE/||/<> Tür içindeki bireylerin, aynı türde olanların çevresinde olmasından dolayı kazandığı avantaj.[İlk olarak, 1930 yılında, Warder Clyde Allee tarafından ileri sürülmüştür.] İLE/||/<> Seçilim sürdükçe genetik çeşitlilik azalır, çünkü çeşitlilik doğa tarafından seçilip azaltılır. Bu azalma, ebeveynlerin populasyona göre fenotip çeşitlilik miktarı ile doğru orantılıdır. Çeşitliliğin artışı ise genetik mekanizmalar aracılığıyla sağlanır. İLE/||/<> Genin dışavurumuna [ve fenotipe olan etkisinin] genellikle komşu genlerle olan etkileşiminden etkilendiği ve genlerin mekansal yerleri değiştiğinde (translokasyonda olduğu gibi) ekpresyonunun da değiştiği genetik etki. İLE/||/<> Bireylerin bir etkinliğe çok fazla zaman harcaması sonucu bu etkinliğin düşüncelerini, zihinsel imajını ve düşlerini etkilemesi. İLE/||/<> Bir popülasyon içinde bulunan alt popülasyonlardaki alel frekansının dağılımından ötürü, popülasyon genelinde heterozigotluğun kuşaklar içinde azalması.[1928 - Sten Wahlund] İLE/||/<> Başka kişilerle davranış, tutum, inanç bakımından benzerliklerinin abartılması. )
- ETKİLEŞİM ile/ve/||/<>/> EYTİŞİM
- ETKİLEŞİMLİ ve/||/<> DEVİNGEN
- ETKİLEŞME ENERJİSİ ile/ve/||/<> TEPKİME HIZI
( Kimyasal etkileşimin başlaması için gerekli olan enerji miktarı. İLE/VE/||/<> Birim zamanda gerçekleşen kimyasal değişim hızını tanımlar. )
- ETKİLEYİCİ ile/ve/||/<> "ÇARPICI"
- ETKİLİLİK ile/ve/<> YERELLİK
- ETKİN/AKTİF İMMÜNİTE ile/||/<> ETKİN/AKTİF İMMÜNİZASYON ile/||/<> ETKİN/AKTİF TRANSPORT ile/||/<> AKTİVASYON ile/||/<> AKTİVATÖR ile/||/<> AKTİVE ETMEK ile/||/<> AKTİVE OLMAK ile/||/<> AKTİVİTE
( Uyarılmış bağışıklık, etkin bağışıklık. İLE/||/<> Uyarılmış bağışıklama, etkin bağışıklama. İLE/||/<> Etkin taşınım. İLE/||/<> Etkinleşme, etkinleştirme, alevlenme. İLE/||/<> Etkinleştirici, tetikleyici. İLE/||/<> Etkinleştirmek. İLE/||/<> Etkinleşmek. İLE/||/<> Etkinlik. )
- ETKİN TAŞIMA ile/ve/||/<>/>< EDİLGEN TAŞIMA
( Enerji tüketerek nesne geçişi. İLE/VE/||/<>/>< Enerji tüketmeden nesne geçişi. )
- ETKİN ile/ve/<> ETKİLİ
- ETKİ/N ile/ve/<> YETKİ/N
- ETKİN/AKTİF METAL ile/||/<>/>< SOY METAL
( Kolay tepkimeye girer. İLE/VE/||/>< Zor tepkimeye girer. )
- ETKİNİN:
BULAŞMAMASI ile/ve/||/<> BOZULMAMASI
- ETKİNLİK ile/ve/||/<> NESNELERİN BÜTÜNLÜĞÜ
- ETKİSİ ALTINA ALMAK ile/ve/||/<> YÖNLENDİRMEK
- ETKİSİNDE KALMAK ile/ve/||/<>/> YÜCELTMEK
- RUH:
ETKİSİYLE/SONUÇLARIYLA BİLİNEN ile/ve/<> İÇERİĞİYLE/KAPSAMIYLA BİLİN(E)MEYEN
- ETNİK ile/||/<> ETNOGRAFYA
( Kavimle, ulusla ilgili. İLE/||/<> Kavimleri karşılaştırarak inceleyen, kültür oluşumlarını araştıran bilim, kavmiyat. )
- ETNOARKEOLOJİ ile/||/<> DENEYSEL ARKEOLOJİ
( Etnoarkeoloji güncel toplumlardan analoji İLE deneysel arkeoloji yeniden yapılandırma deneyleridir. Etnoarkeoloji Binford'un orta menzil kuramı İLE arkeolojik kayıt yorumlanır. İki yöntem geçmiş davranış İLE farklı kanıt yolları kullanır. )
( Lewis Binford tarafından 1967 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1931-2011) (Ülke: ABD) (Alan: Arkeoloji) (Önemli katkıları: İşlemeci (prosesüel) arkeoloji, orta menzil kuram, etnoarkeoloji, bilimsel yöntem uygulaması) )
- ETNOGRAFYA MÜZESİ <>/< ANKARA HALK EVİ
- ETRAF ile/ve/||/<> EŞRAF
- EU- ile/||/<> COSM-
( İyi, güzel. İLE/||/<> Kozmetik, güzellik, düzenli. )
- EUCLİDEAN GEOMETRY ile/||/<> NON-EUCLİDEAN
( Euclidean düz uzay, non-Euclidean eğri uzay. )
( Formül: Flat İLE curved space )
- EUCLİDEAN İLE HYPERBOLİC İLE ELLİPTİC İLE PROJECTİVE ile/||/<> GEOMETRİ TÜRLERİ
( Farklı aksiyom sistemleri. )
( Formül: K = -1 İLE 0 İLE +1 )
- EUDOS ile/ve/||/<>/> SCHEMA/FORM ile/ve/||/<>/> MORPHE[/FİGÜR/ŞEKİL/BİÇİM]
- EUKROMATİN ile/||/<> HETEROKROMATİN
( Eukromatin açık aktif İLE heterokromatin kapalı sessiz. )
( Formül: Open active İLE closed silent )
- EULER CHARACTERİSTİC ile/||/<> GENUS
( Euler χ(X) homotopy invariant, genus orient 2-manifold. )
( Formül: General invariant İLE surface classification )
( Leonhard Euler tarafından 1750 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1707-1783) (Ülke: İsviçre) (Alan: Matematik) (Önemli katkıları: Analiz, sayılar teorisi, graf teorisi) )
- EULER DENKLEMİ ile/||/<> BERNOULLİ DENKLEMİ
( Euler genel hareket denklemi, Bernoulli akım çizgisi boyunca integral. )
( Formül: ρDv/Dt = -∇p + F )
( Leonhard Euler tarafından 1750 yılında keşfedildi/formüle edildi. )
- EULER İLE HAMİLTON İLE ÇİN POSTACI ile/||/<> GRAF PROBLEMLERİ
( Klasik graf kuramı problemleri. )
( Formül: Derece toplamı = 2E )
( Leonhard Euler tarafından 1750 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1707-1783) (Ülke: İsviçre) (Alan: Matematik) (Önemli katkıları: Analiz, sayılar teorisi, graf teorisi) )
- EULER İLE RUNGE-KUTTA İLE ADAMS ile/||/<> ODE ÇÖZÜCÜLER
( Adi diferansiyel denklem sayısal çözümleri. )
( Formül: y_{n+1} = y_n + hf(x_n İLE y_n) )
( Leonhard Euler tarafından 1750 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1707-1783) (Ülke: İsviçre) (Alan: Matematik) (Önemli katkıları: Analiz, sayılar teorisi, graf teorisi) )
- EULER İLE RUNGE-KUTTA İLE ADAMS ile/||/<> ODE ÇÖZÜM YÖNTEMLERİ
( Diferansiyel denklem sayısal çözümleri. )
( Formül: yₙ₊₁ = yₙ + hf(tₙ ileyₙ) )
( Leonhard Euler tarafından 1750 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1707-1783) (Ülke: İsviçre) (Alan: Matematik) (Önemli katkıları: Analiz, sayılar teorisi, graf teorisi) )
- EULER METODU ile/||/<> RUNGE-KUTTA
( Euler 1. derece O(h), RK4 4. derece O(h⁴) hassas. )
( Formül: y_{n+1} = y_n + hf )
( Leonhard Euler tarafından 1750 yılında keşfedildi/formüle edildi. )
- EULER PHİ FONKSİYONU ile/||/<> MÖBİUS FONKSİYONU
( Phi aralarında asal sayısı, Möbius çarpanlar paritelisi. )
( Formül: φ(n) İLE μ(n) )
( Leonhard Euler tarafından 1750 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1707-1783) (Ülke: İsviçre) (Alan: Matematik) (Önemli katkıları: Analiz, sayılar teorisi, graf teorisi) )
- EURY- ile/||/<> PLAT-/PLATY-
( Geniş, enli. İLE/||/<> Geniş, enli, yaygın. )
- -EURYSİS ile/||/<> TENS- ile/||/<> TRACT-
( Gerilme, genişletici ameliyat. İLE/||/<> Gerilme. İLE/||/<> Çekme, germe. )
- EV İŞİ GEN ile/||/<> DOKU ÖZEL GEN
( Ev işi her hücre, doku özel doku özel. )
( Formül: Universal İLE specialized expression )
- EV ile/||/<> AİLE
- EV ve/||/<>/> EVRE
( HOME/HOUSE and/||/<>/> PHASE/STAGE )
- EV ile/ve/<> HANAY
( ... İLE/VE/<> İki ve daha çok katlı ev. | Sofa, hol. | Avlu. )
- EV ile/ve/değil/||/<>/< HÜCERÂT
- EV ile/ve/değil/||/<>/< KOMŞU
( Alma. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Al. )
- EV ile/ve/||/<> KONUT
( Öncelikle "ev" ve "konut" sözcükleri ele alınmalı... Türkçe'de konut sözcüğünün kökeni olan "kon", geçici olarak bir yerde bulunmayı tanımlamaktadır. Edim olarak kon-mak biçiminde kullanılır. Eskiden atlarla bir günde alınan yola de "konak" denilirmiş. Örneğin, "buradan orası 10 konak" denildiğinde arası on gün demekmiş. "Gündüzün şer'i, gecenin hayr'ından evlâdır" denilir. Gece yolculuğu yeğlenmez ve bir yerlerde konaklamak gerekirmiş. O yüzden, geceyi geçirmek için inilen, konaklanılan yerlere de konak denilmiş. Zarif, estetik konaklar, kervansaraylar yapmış eskiler...
Ev sözcüğü, konut sözcüğünün tam tersine, kalıcılığı yani yerleşmeyi simgelemektedir. Örnek olarak, Dîvân-ı Lugâti't-Türk'te, "evlenmek" sözcüğünün karşılığı olarak "ev edinmek, yerleşmek" tanımı kullanılır. "Konut ve ev" sözcüğünün kökenlerine baktığımızda ikisinin arasında anlam bakımından çok önemli bir uçurum olduğu rahatlıkla görülebilir. İlk dikkatimizi çekmesi gereken konu şudur. Konut, bir yer üzerinde geçiciliği tanımlar, ev ise yerleşikliği tanımlamaktadır. Konut üzerinde gerçekleşen konmak eylemi herhangi bir yer üzerinde olanaklıyken, evin toprağa oturduğunu (yerleştiğini) fark etmişizdir. Yani "ev" demek, toprakla bağ demektir.
Geçiciliğin simgesi olan konutlarda anılar yoktur, konutlarda anı bulamayız. Anı yoktur, çünkü 40 - 50 yıl içinde yıkılarak yerine yenisi yapılacak beton yapılarca işgal edilmiş topraklardır. Bahçeleri de yoktur... Bağ bahçe olmadığından da çocukluk anılarımız ol(a)maz. Evde ise anılar vardır. Birliktelik vardır, komşuluk vardır, aidiyet vardır. Evde, dedeimiz ninemiz, anne ve babamızla anılarımız yaşar. Üç kuşak bir arada bulunabilir. Huzur ve heyecanımız olur...
Evde, dallarında salıncak yaptığımız ve mevsimi geldiğine meyvelerini yediğimiz doğal ağaçlar vardır. Konutlarda ise GDO'lu ürünler... Uzun bir süre raflarda bozulmadan dursun diye yapay, GDO'lu, hormonlu ve kimyasal katkılı gıdalar ancak konutlarda bulunmaktadır. Evlerin sokakları araba katliamına da uğramaz; çünkü, daracık alanda yirmi ailenin arabası park etmek zorunda değildir. Dolayısıyla evlerin sokakları/mahalleleri çocuklara aittir. Konutların mahallelerinde sokaklar arabalarca işgal edilir, egzoz dumanı da armağanı. Evlerde sadece anne baba ve çocuklar değil dede ve nineler de kendine yer bulabilir. Konutlar ise yaşlıları, dedeleri ve nineleri birlikte barındırmaya yetmez. Onlar, artık "huzur evine gönderilmek zorundadır"...
Evler, nasıl konut oldu?
Diyelim ki, on katlı bir binada 150 m² konut edindik... Bu bina da 500 m² üzerine oturtulan bir alana sahiptir. Binadaki daire sayısı ise yaklaşık yirmi dolayında. Daire başına düşen toprak miktarı en fazla 25 m² gibi görünse de gerçekte toprakla artık bağınız kalmamıştır. Hayali bir topraktır o... Zira hiçbir dairenin topraktan ve onun üzerindeki üretim gücünden, verimliliğinden ve huzurundan yararlanılması olanaklı değildir. Ailelerin toprakla bağı kesilince onları rahatlıkla her şeyi satın alan/almakta zorunda olan tüketim toplulukları durumuna getirilir. Ev üzerinde yerleştiği toprakla bütünleşir ve üretim aracı olur. Konutlar ise birer borç üretimi, yani borçlanma merkezidir. Konutları hem satın alırken, hem de üzerinde yaşamımızı sürdürmeye çalışırken bağımlı, tüketici ve hasta bireyler durumuna düşeriz. Konutlarda doğanın sunduklarından yararlanamayız. Üstelik bu konutların planlı eskitme nedeniyle "bilimsel" süresi 60 - 70 yıl. Kullanım süreleri de 40 - 50 yıldır. 40 - 50 yaş aralığında sahip olduğunuz konutlarda ortalama yirmi yıl yaşamıyoruz bile... Bize üzerinde geçici olarak konulacak kapitalist düzenin dayattığı borç üreten merkezler değil toprak ile bütünleşik gerçek evler gerek. )
- EVCİL ile/ve/değil/<> İNSANCIL
- EVCİLLEŞME ile/ve/||/<>/>< YABANİLİK
- EVCİLLEŞTİRME (BİTKİ) ile/||/<> EVCİLLEŞTİRME (HAYVAN)
( Bitki evcilleştirmesi tahıl seçimi İLE hayvan evcilleştirmesi davranış kontrolüdür. Bitki evcilleştirmesi MÖ 10000 İLE hayvan evcilleştirmesi MÖ 9000 başladı. İki süreç Neolitik Devrimi İLE tarımsal toplum temelini attı. )
- EVDE BAKIM ile/ve/||/<> HASTAHANEDE BAKIM
- EVET DERİM/DEMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< HAYIR DİYEMEM(EK)
( Özellikle de sevdiğin birinden alabileceğin "evlilik teklifi"ne... )
- EVET EKLEMİ ile/ve/||/<> HAYIR EKLEMİ
- EVET ile/ve/||/<>/> DEVAM ET
- EVİNİ ve/||/<>/< ZİHNİNİ/KALBİNİ
( Konuk gelecekmiş gibi temiz tut! VE/||/<>/< Ölüm gelecekmiş gibi temiz tut! )
- EVKÂF ile/||/<> EVKÂF-I HÜMÂYÛN
( Vakıflar. İLE/||/<> Padişahların ve padişahlara mensup olanların vakıfları. )
- EVLÂD-I İNÂS ile/||/<> EVLÂD-I YOL
( Kız çocukları.[vakfiyelerde geçer] İLE/||/<> Çoluk çocuk.[vakfiyelerde geçer] )
- EVLÂD-I SULBİYE/SULBİYYE ile/||/<> EVLÂD-I ÜMM
( Vakıfta birinin çocuklarını anlatan terim.[Birin torunları, onun evlâd-ı sulbiyyesidir.]. İLE/||/<> Ölenin, ana bir oğlan ve kız kardeşleri. )
- EVLENMEK ile/ve/||/<>/< EĞLENMEK
- EVLENMEK ile/ve/değil/||/<>/< KATLANMAK
(
)
- EVLİLİK:
AİLE KARARI(GÖRÜCÜ) ile/ve/<> BEŞİK KERTMESİ ile/ve/<> DEĞİŞ-TOKUŞ
( Sibirya'nın kuzeyinde uygulanan üç çeşit evlilik. Eskiden ve kısmen hâlâ, gençler, 12 - 16 yaş arasında evlendirilirlermiş. İLE/VE/<> ... İLE/VE/<> Bir kızın, bir aileye gelin ve oğlunun da damat olarak gitmesi. )
(
Öteki Evlilik Türleri
Evlilik Türü | Tanım | Amacı | Yaygın Olduğu Bölgeler |
---|---|---|---|
Levirat Evlilik | Dul kalan kadının, ölen kocasının erkek kardeşiyle evlendirilmesi. | Dul kadının korunması, çocukların aile içinde kalması, miras bütünlüğü. | Türkler, Yahudiler, bazı Afrika kabileleri, Orta Asya, Güney Asya. |
Sororat Evlilik | Bir erkeğin, eşi öldüğünde ya da doğurgan olmadığında eşinin kız kardeşiyle evlenmesi. | Aile bağlarını koruma, çocukların aynı aile içinde büyümesini sağlama. | Kızılderili kabileleri, Afrika kabileleri, Tibet, Nepal. |
Zorla Evlilik | Bireyin isteği dışında, ailesi ya da toplumu tarafından evlendirilmesi. | Aile çıkarlarını koruma, sosyal ya da ekonomik kazanç sağlama. | Dünya genelinde bazı geleneksel topluluklar. |
Görücü Usulü Evlilik | Ailelerin uygun gördüğü kişilerin evlendirilmesi ancak tarafların onayı alınır. | Ailelerin söz sahibi olması, uyumlu evliliklerin sağlanması. | Türkiye, Hindistan, Orta Doğu, Asya. |
Çok Eşli Evlilik (Poligami) | Bir bireyin aynı anda birden fazla eşe sahip olması. | Soyun devamlılığı, sosyal veya ekonomik avantajlar. | Orta Doğu, Afrika, bazı Asya ülkeleri. |
Tek Eşlilik (Monogami) | Bir bireyin yaşamı boyunca ya da evlilik süresince tek bir eşe sahip olması. | Aile yapısının istikrarlı olması, duygusal bağlılık. | Batı dünyası, Türkiye, modern hukuk düzenine sahip ülkeler. |
- EVLİLİK ile/ve/değil/<>/< AŞK
( Akit ile. İLE/VE/DEĞİL/<>/< Ahit ile. )
( Tanık, rızâ, onay ister. İLE/VE/<>/< Ahde vefâ edecek bir kalp yeterlidir. )
- EVLİLİKTE/İLİŞKİDE:
(")KÜSME(") ve/<>/>/< (")BAĞIRMA(")
- EVO-DEVO ile/||/<> KLASİK EVRİM
( Evo-devo gelişim genetik, klasik populasyon. )
( Formül: Development İLE population )
- EVOLUTİONARY DEVELOPMENTAL BİOLOGY ile/||/<> CLASSİCAL DEVELOPMENT
( Evolutionary developmental biology gelişimin evrimsel kökenlerini incelerken İLE classical development sadece bireysel gelişim süreçlerini inceler )
( Formül: Evo-devo )
- EVRÂD[Ar. < VİRD] ile/ve/||/<> EZKÂR[Ar. < ZİKR]
( Okunması âdet olunan dini dualar. | Her zaman, dilde ve ağızda dolaşan sözler. İLE/VE/||/<> Anmalar, anımsamalar/hatırlamalar, bildirmeler, söylemeler. | Zikirler. )
- EVRAK ile/||/<> VESİKA
- EVRÂK-I MÜSBİTE ile/||/<> ZABIT KAYITLARI ile/||/<> DÂİMİ KAYITLAR ile/||/<> YOKLAMA KAYITLARI ile/||/<> MAZBATA
( Tapu sicilini tamamlayan belgeler. İLE/||/<> Tapulama(kadastro) görmeden önce taşınmazlarla ilgili tutulan tapu kayıtları. İLE/||/<> Tapu Yönetimlerinde iş sahiplerinin başvurusu üzerine tutulan kayıtlar. İLE/||/<> Rumi 1288 - 1325 tarihleri arasında miri arazinin, yetkili memurlar tarafından mahalline gidilerek, yerinde görülüp incelenerek tutulan kayıtlar. İLE/||/<> Tutanak. )
- EVRE ile/ve/||/<> DEVRE/DÖNEM
- EVREN:
DÜNYA ile/ve/<>/> MUHÎD(OKYANUS/OCEAN)/ATLAS
( Hareket ve ağırlık merkezi. İLE/VE/<>/> En son felek. )
- EVREN/KAİNAT:
OLUŞ/KEVN ve/||/<> BOZULUŞ/FESAD
- EVREN:
YAYILIM ve/||/<>/> BÖLÜNEBİLİRLİK
- EVREN ve/<> BEYİN
( Makro beyin. VE/<> Mikro evren. )
( UNIVERSE and/<> BRAIN )
- ... "EVRENİ" ile/ve/<> ... EVRİMİ
- EVRENİN:GENİŞLEMESİ ile/ve/||/<>/> KARANLIK ENERJİ
( 1965 ile/ve/||/<>/> 1967 )
- EVREN'İN İÇ YAPISI ve/<> EVREN'DE, İNSAN'IN YERİ
- EVRENİN:
KÖKENİ ile/ve/||/<>/> OLUŞU ile/ve/||/<>/> İŞLEYİŞİ
- EVRENSEL AKIL ile/ve/<> BİREYSEL AKIL
- EVRENSEL BİLİM ile/ve/||/<> DÜNYA GÖRÜŞÜNÜN BİLİMİ
- EVRENSEL DİL ARAYIŞI ile/ve/||/<>/> YETER NEDEN İLKESİ
( LEIBNIZ )
- ... GERÇEKLİK:
EVRENSEL/BÜTÜNCÜL ... ile/ve/||/<> FİZİKSEL ... ile/ve/||/<> ZİHİNSEL ... ile/ve/||/<> ÖZNEL ... ile/ve/||/<> İLİŞKİSEL ...
- EVRENSELLER ile/ve/<> KENDİN
( Filozoflar. İLE/VE/<> Peygamberler. )
( Genel/e. İLE/VE/<> Özel/e. )
( Evrensellere katılmayanlar, özelin sofrasına da oturamaz. )
- EVRENSEL/LİK ile/ve/değil/yerine/||/<> KALICI/LIK
- EVRENSELLİK ile/ve/<>/< ZORUNLULUK
- EVRİK ile/ve/<> EVRİŞİK
( [başka bir önermeye, kurama göre] Terimleri ters durumda olan. [önerme, kuram]
"Üçün altıya oranı, altının onikiye oranı gibidir" ve "onikinin altıya oranı, altının üçe oranı gibidir" önermeleri, birbirinin evriğidir.
"Aydınlığın yeğinlği, ışıklı cismin uzaklığıyla evrik olarak orantılıdır. Uzaklık çok olunca aydınlık azalır, az olunca aydınlık çoğalır."
İLE/VE/<>
Evirme yoluyla elde edilen önerme.
"Her kişi, gülendir." önermesinin evrişiği,
"Her gülen, insandır." biçiminde olur. )
- EVRİM:
DOĞAL SEÇİLİM KURAMI/ÖRNEĞİ ile/ve/değil/yerin/<>/>< DAYANIŞMA(SYMBIOSIS) KURAMI/ÖRNEĞİ
( Ekvator bölgesinde. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<>/>< Sibirya'da. )
( CHARLES DARWIN ile/ve/değil/yerine/<>/>< PYOTR KROPOTKIN[09 Aralık 1842 - 08 Şubat 1921] )
- EVRİM YASASI ile/ve/||/<> EVRİM KURAMI ile/ve/||/<> EVRİMSEL BİYOLOJİ
( )
( )
- EVRİM ile/ve/değil/||/<>/> ÇEŞİTLENDİRICİ/LIK
- EVRİM ile/ve/değil/<> DOĞAL SEÇİLİM
( Canlı türlerinin zamanla değişimi. İLE/VE/DEĞİL/<> Evrimin itici gücüdür ve yaşamda kalma ve üreme olasılığı en yüksek olan canlıların genlerini gelecek kuşaklara aktarmasını sağlar. )
- EVRİM ile/ve/<> ESKİME
- EVRİM/SEL ile/ve/değil/yerine/||/<>/< GELİŞİM/SEL
( )
( [not] EVOLUTION vs./and/but/||/<> PROGRESS/DEVELOPMENT
PROGRESS/DEVELOPMENT instead of EVOLUTION )
- EVRİM ile/ve/değil/yerine/||/<>/< İLERLEME
( [not] EVOLUTION vs./and/but/||/<>/< PROGRESS
PROGRESS instead of EVOLUTION )
- EVRİM ile/||/<> KURAM
( İlk evrim kuramı İLE kazanılmış özellikler )
( Jean-Baptiste Lamarck tarafından 1809 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1744-1829) (Ülke: Fransa) (Alan: Biyoloji) (Önemli katkıları: Evrim teorisi, Lamarckizm) )
- EVRİM ile/ve/||/<> MOZAİK EVRİM
- EVRİM/LEŞME ile/ve/değil/||/<>/< OLGUNLAŞMA
- EVRİM/SEL/LİK ve/<> EVREN/SEL/LİK
- EWALD von KLEIST ve/||/<> PIETER VAN
( LEIDEN ŞİŞESİ - 1745 )
- EX SİTU İLE IN SİTU İLE IUCN RED LİST ile/||/<> KORUMA STRATEJİLERİ
( Biyoçeşitlilik koruma yöntemleri. )
( Formül: CR İLE EN İLE VU kategorileri )
- EXPERİMENTAL DESİGN ile/||/<> OBSERVATİONAL STUDY
( Experimental design kontrollü deney planlaması yaparken İLE observational study mevcut verilerin analizi yapar )
( Formül: Randomization )
- EXPERİMENTAL EVOLUTİON ile/||/<> NATURAL EVOLUTİON
( Experimental evolution kontrollü laboratuvar koşullarında evrim deneyi yaparken İLE natural evolution doğal çevre koşullarında gerçekleşen evrimdir )
( Formül: Controlled selection )
- EXTREME VALUE THEOREM ile/||/<> INTERMEDİATE VALUE
( EVT kapalı aralık max/min, IVT sürekli ara değer. )
( Formül: Max/min existence İLE intermediate )
- EXTREMOPHİLE BİOLOGY ile/||/<> MESOPHİLE BİOLOGY
( Extremophile biology aşırı çevre koşullarına uyum sağlamış organizmalar incelerken İLE mesophile biology ılıman koşullardaki organizmları inceler )
( Formül: Extreme environment adaptation )
- EYLE! ve/||/<> GÖSTER! ve/||/<> KANITLA!
( Konuşmak yerine. VE/||/<> Söylemek yerine. VE/||/<> Söz vermek yerine. )
( Instead of talk! AND/||/<> Instead of say! AND/||/<> Instead of promise! )
( ACT! and/||/<> SHOW! and/||/<> PROVE! )
- EYLEM/HAREKET ve/||/<>/>/< SAĞALTIM/TEDAVİ/ŞİFÂ
- EYLEM:
[hem/ne] SONLULUK ile/ve/||/<>/hem de/ne de SONSUZLUK
- EYLEM:
KARINCA[< KARIŞTIRARAK] ve/||/<> KARARINCA/KARARINDA
- EYLEM:
ÖZEN ve/||/<> DİSİPLİN
- EYLEM:
US/AKIL ve/+/||/<> İSTENÇ/İRÂDE
- EYLEM ve/||/<>/> ANDA OLMAK ve/||/<>/> KENDİLİĞİNDENLİK ve/||/<>/> YARATICILIK
- EYLEM ile/ve/değil/||/=/<>/< DİRENME
- EYLEM ve/<>/>< DÜŞÜNME
- EYLEM ile/||/<> EK EYLEM/MECHÛL ile/||/<> EYLEMLİK ile/||/<> ETKEN/EDEN ile/||/<> EDİLGEN EYLEM ile/||/<> BUYRUM ile/||/<> ORTAÇ/FERÎ FİL ile/||/<> GEÇİŞLİ/MÜTEADDÎ ile/||/<> GEÇİŞSİZ/LÂZIM ile/||/<> KİŞİSİZ/MEÇHUL
( ... İLE/||/<> Ad soylu dil birimlerinin yüklem işlevi üstlenmesini sağlayan eylem. İLE/||/<> Başlıca işlevi, eylemin belirttiği oluşu göstermek olan ad özellikli eylemsi. İLE/||/<> Etken biçimde oluşa katılan öğe. İLE/||/<> Öznenin, yapılan işin etkisi altında kaldığını belirten çatıyla kurulan eylem. İLE/||/<> Eylemin yapılması gerektiğini buyurarak anlatan isteme kipi. İLE/||/<> Eylemden türemiş, çoğunlukla ön ad/sıfat, bazen de ad olarak kullanılan eylemsi. İLE/||/<> Nesneyle kullanılan eylem. İLE/||/<> Nesnesiz kullanılan eylem. İLE/||/<> Kişi belirtisi olmayan eylem kipleri ile üçüncü tekil kişi çekimlerinde öznesi belirli olmayan eylem biçimleri için kullanılan bir tanım.+ Diller/Arapca )
- EYLEM ile/ve/||/<>/> ETKİ
( ACT vs./and/||/<> EFFECT )
- EYLEM ile/ve/değil/||/<>/< EYLEMİN DEĞERİ
( Bilim. | Sanat. | Fizik/doğa. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Felsefe. )
- EYLEM ile/ve/değil/||/<> İŞLEM
- EYLEM ile/ve/||/<> İŞLEMİ TAMAMLAMAK
- EYLEM ve/||/<>/> YOL GÖSTERİCİ/LİK
- EYLEMSİZ HAREKET ile/ve/||/<> KÜTLE ÇEKİMİ ALTINDAKİ NESNENİN HAREKETİ
- EYLEMSİZ "ÖNGÖRÜ" ile/ve/<> ÖNGÖRÜSÜZ "EYLEM"
( Hayal görmek. İLE/VE/<> Karabasan görmek. )
- EYTİŞİM(DİYALEKTİK) ile/ve/||/<> ÇEKİŞENLERİN EYTİŞİMİ(AMPHETESIS[Yun.])
- EYTİŞİM/DİYALEKTİK ile/ve/||/<>/> ÇOKLU EYTİŞİM
- EYTİŞİM(DİYALEKTİK) ve/||/<> GÖRELİLİK ve/||/<> HOLOGRAFİK EVREN ve/||/<> SİBERNETİK ve/||/<> KUVANTUM
- EYTİŞİM ve/||/<> YÖNTEMSEL KUŞKU
- EYTİŞİM/DİYALEKTİK:
DOĞAL ile/ve/||/<> TARİHSEL
- EYTİŞİM/DİYALEKTİK ile/ve/||/<>/> ÇATIŞKI[ANTİNOMİ] (VE GELİŞTİRİLMESİ)
- EYTİŞİM/DİYALEKTİK ile/ve/||/<> TARİH
- EY-V-ALLAH ile/ve/||/<> EY-V-ALLAH
( HAKK'A TESLİMİYET ile PEKÎ, ÖYLE OLSUN | ALLAH'A ISMARLADIK | HİÇ İTİRAZ ETMEMEK )
- EYVAN ile/||/<> EYVAN BİÇİMİ TÜRBE
( Üç tarafı ve üstü kapalı, bir tarafı tüm genişliği ile bir avluya ya da başka bir mekâna açılan yapı birimi. İLE/||/<> Gövde bölümü eyvan biçiminde olan bir bölüm Anadolu mezar anıtı. )
- [ne yazık ki]
EZÂ[Ar.] ve/||/<> CEFÂ (ÇEK(TİR)MEK)[Ar.]
( İncinme, incitme, can yakma. İLE/VE/||/<> Büyük sıkıntı, eziyet. )
- EZÂ ile/ve/||/<> CEZÂ
- EZBER BOZMAK ile/ve/||/<>/>/< FARKLI/YENİ BİR BAKIŞ AÇISI
- EZBER ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< BİLGİ
- EZBER ve/||/<> İTİRAZ
- EZBER ile/ve/||/<> TAKLİT
- [ne yazık ki]
EZBERE YAŞAMAK ve/||/<>/> KÖTÜLÜK
- EZELDE ve/||/<>/> GÜZELDE
( Nokta. VE/||/<>/> Saklı. )
- EZİCİ "GÖRÜŞ/KANAAT" ile/ve/değil/yerine/||/<>/> ORANTILI/ORANTISIZ "GÜÇ"
- [ne yazık ki]
EZİLENLER ile/ve/||/<> BASKILANANLAR
- [ne yazık ki]
!EZİYET ile/<> !İŞKENCE[Fars. < ŞİKENCE]
- EZİYET(CEVR) ile/ve/değil/||/<>/>/< ISTIRAP
( Fiziksel. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/>/< Zihinsel/düşünsel. )
- EZMEK ile/ve/<> KÜÇÜK DÜŞÜRMEK
- EZOTERİK RİTÜEL ile/ve/<> DİNSEL RİTÜEL
( İçselliği geliştirici. İLE/VE/<> Dışsallaştırıcı. )
- F = ve/||/<> E =
( F = G M1 / r2
ile/ve/||/<>
E = E0 q1 q2 / r2 )
- F. NIETZSCHE ve/||/<> S. FREUD ve/||/<> K. MARX
- F ve/||/<> S ve/||/<> T ve/||/<> K ve/||/<> Ç ve/||/<> Ş ve/||/<> H ve/||/<> P
[FISTIKÇI ŞAHAP]
( Bu harfler, ayrık de'lerin kullanımı dışında, ancak, buradaki öteki harflerle kullanılır.
Levent'te | Erdinç'te | Sınıfta | Geçitte, Geçişte | Sancak'ta | Sehpada | Edip'te | Sevinçte, Sevinç'te | Elektrikçi )
- FAC-/FACİ- ile/||/<> FASCİ- ile/||/<> PROSOP-/PROSOPO-
( Yüz. İLE/||/<> Bant. İLE/||/<> Yüz. )
- FAC İZOMER ile/||/<> MER İZOMER
( Fac yüzey üçgen, mer meridyen çizgi oktahedral. )
( Formül: MA₃B₃ düzenlenmesi )
- -FACIENT ile/||/<> -FICATION ile/||/<> -FEROUS ile/||/<> FUNCT- ile/||/<> -GEN/-GENE ile/||/<> -GENESIS ile/||/<> HEREDO- ile/||/<> -PRAXIA/-PRAXIS ile/||/<> -PLASIA/-PLASIS/-PLASY ile/||/<> -PLAST/-PLASTIC/-PLASTY/-PLASY ile/||/<> -PARA/-PAROUS ile/||/<> -POIESIS/-POIETIC ile/||/<> NE-/NEO- ile/||/<> -OSIS/SIS- ile/||/<> SEPT-/SEPTI-/SEPTO- ile/||/<> ECH-
( Yapmak, oluşturmak. İLE/||/<> Yapmak, neden olmak. İLE/||/<> Oluşturmak, sağlamak, yapmak. İLE/||/<> Yapma, hizmet, işlev. İLE/||/<> Oluşturulan, yayılan, yönlendirilen, oluşturan, yönlendiren, meydana getiren, babası olmak. İLE/||/<> Herhangi bir şeyin oluşumu, kaynağı. İLE/||/<> Genetiksel. İLE/||/<> Etki, yapma, tedavi uygulamaları. İLE/||/<> Gelişme ile ilgili, oluşum. İLE/||/<> Oluşturan, oluşma, oluşturma olayı, meydana getirme, gelişme, büyüme, canlı ilkel göze. İLE/||/<> Yapma, oluşturma, ortaya çıkarma, doğurma. İLE/||/<> Oluşum ya da yapımla ilgili. İLE/||/<> Yeni, son, yeni gelişen bölüm, anormal yeni oluşum. İLE/||/<> Bir durum, olay, koşul, fizyolojik artım, oluşum. İLE/||/<> Bölme, bölüm/septum ile ilgili, yedi. İLE/||/<> Sahip olmak, birleşmek. )
- [ne yazık ki]
!FAHİŞ/FUHUŞ ile/ve/||/<> !MURABAHA/TEFECİLİK
( Ölçüyü aşan, aşırı, çok fazla. | Ahlâka ve törelere uygun olmayan. İLE/VE/||/<> Bir malı, çok fazla kârla satma. | Yasanın izin verdiği sınırdan aşkın faiz alma. )
- FAHRENHEIT ile/ve/<> CELSIUS
( 1708 ile 1742 )
- [ne yazık ki]:
FAİZ ve/||/<>/>/< BİLGİSİZLİK
- FÂİZ ve/||/<>/> FÂHİŞ[çoğ. FUHUŞ]
- FAKİR OLUP DA SABRETMEK ile/ve/<> ZENGİN OLUP DA ŞÜKRETMEK
( İkisi de "pek kolay değil" diye "görülse/zannedilse" de asıl olan, her koşulda ve özellikle de uclarda ve uçurumlarda, yani maddî fakirlik ve zenginlikte, sabır göstermek ve şükrü edâ etmektir. )
- FAKİR ile/ve/||/<> BÂKİR
- FAKÜLTE ile/ve/||/<>/> ÜNİVERSİTE
( Bilim dalları. ile/ve/||/<>/> Felsefe. )
- FANATİKLEŞ(TİR)ME ile/ve/||/<> TARAFTARLAŞ(TIR)MA
- FANEROZOİK ZAMANDA:
PALEOZOİK ile/ve/||/<>/> MEZOZOİK ile/ve/||/<>/> SENOZOİK
( [dönemler][milyon yıl önce] Kambriyen[570 - 505] | Ordovisiyen[505 - 438] | Siluryen[438 - 408] | Devonyen[408 - 360] | Karbonifer[360 - 286] | Permiyen[286 - 245] İLE/VE/||/<>/> Trias[245 - 208] | Jura[208 - 144] | Kretase[144 - 66] İLE/VE/||/<>/> Üçüncü Zaman[66 - 2] | Dördüncü Zaman[2 - ...] )
- FÂNÎ ile/ve/<> BÂKÎ
( İlâhî değilse. İLE/VE/<> İlâhî ise. )
( [Esmâ'da] Yoksa. İLE/VE/<> Varsa. )
- FAR ile/ve/||/<>/> FARK
( HEADLIGHT/DIFFERENCE vs./and/||/<>/> DIFFERENCE )
- FARADAY İLE COULOMB İLE AMPERE ile/||/<> ELEKTROKİMYA YASALARI
( Elektrik ve kimyasal değişim ilişkileri. )
( Formül: Q = nF )
( Michael Faraday tarafından 1831 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1791-1867) (Ülke: İngiltere) (Alan: Fizik, Kimya) (Önemli katkıları: Elektromanyetik indüksiyon, elektroliz) )
- FARADAY KAFESİ ile/||/<> MANYETİK KALKAN (İKİLİ KARŞILAŞTIRMA)
( Faraday elektrik, manyetik kalkan manyetik alan engeller )
( Formül: E=0 içerde İLE B yönlendirilir )
( Michael Faraday tarafından 1831 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1791-1867) (Ülke: İngiltere) (Alan: Fizik, Kimya) (Önemli katkıları: Elektromanyetik indüksiyon, elektroliz) )
- FARAZÎ ile/ve/değil/||/<>/< NAZARÎ
- FARE ile/ve/||/<> TAVŞAN
- FARENJİT/ANJİN[Fr.] ile/ve/<> LARENJİT[Fr.]
( Yutak yangısı. Boğaz mukozasının şişmesi, boğak. İLE/VE/<> Gırtlaktaki aşırı ve süreğen yangı. )
( HUNNAK ile/ve/<> ... )
- FAREY DİZİSİ ile/||/<> STERN-BROCOT AĞACI
( Farey 1/n ye kadar kesirler, S-B tüm kesirler ağaç. )
( Formül: Sınırlı İLE tam ağaç )
- FARK ET! ve/||/<> HAK ET!
- FARK ETMEK ile/ve/<> DOĞRULAMAK
- FARK ETMEK ile/ve/||/<>/> FARK GETİRMEK
- FARK ile/ve/||/<> AYRIM
itibarı ile 18.378 başlık/FaRk ile birlikte,
18.378 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(25/75)