İlk ve Son Yazaç/Sözcük Değişken'leri olan FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 23.065 başlık/FaRk ile birlikte,
23.065 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(77/94)
- SINAAT/ZANAAT ile/ve/değil/yerine/||/<>/> SANAT
( Tasarım. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Yaratıcı imgelem. )
( İşlevi/nde olan. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> İşlevinden/görünüşünden arındırılmış olan. )
( Aktarılabilir, tekrarlanabilir, devredilebilir. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Aktarılamaz, tekrarlanamaz, devredilemez. )
( [not] CRAFT vs./and/||/<>/>/but ART
ART instead of CRAFT )
- SINAÎ EMEK ile/ve/||/<> TİCARÎ EMEK
- SINAMA ile/ve/||/<>/> SAĞLAMA
- SINAMA ile SINAYIŞ
( Değerini anlama, gerekli niteliği taşıyıp taşımadığını bulmak için birini, bir nesneyi ya da bir düşünceyi yoklamak, denemek. | Bilgisini, yeteneğini, yeterliliğini ya da niteliğini yoklamak. İLE Sınama eylemi ya da biçimi. )
- SİNAN PAŞA CAMİSİ ile SİNAN PAŞA MESCİDİ
( Beşiktaş'ta, Barbaros Anıtı karşısındadır. İLE Haliç'te, Aya Kapı (Sur kapısı)'dadır. )
( 1555'te, Kaptan-ı Derya Yusuf Sinan Paşa tarafından Mimar Sinan'a yaptırılmıştır. İLE ... )
- SİNCAP[< Fars. SİNCÂB] ile KANGURU
( ... İLE Gebelik süreleri 22 - 24 gündür. [Yavruları 1 aylıkken annesinin kesesine geçer.] )
( ... İLE Doğumun kuraklık zamanına gelmesini engelleyebilirler. [Embriyolarını yumurtalıklarından birinde aylarca saklayabilirler.] )
( ... İLE Dişillerin 3 vajinası vardır. [Biri doğurmak, ikisi çiftleşmek üzere] )
( ... İLE Meme bezleri, tam yağlı ve yağsız sütü aynı anda üretebilir. )
( ... İLE Saatte 32 km. hıza ulaşabilirler. [Hızlandıkça daha az enerji harcarlar.][Kullandıkları enerjinin %70'ini geri dönüştürebilirler. (İnsanda ise ancak %20)] )
( ÇEKELEZ/ÇÖKELEZ, DEĞİN, GALLİ, TEYİN ile ... )
( SİNCÂBİYYE[Ar.]: Sincapgiller. )
( ... ile
)
( ... İLE Büyümeleri, hiç durmaz. )
( ... İLE Yavruları, 6.5 aylık olduklarında annelerinin keselerinden çıkarlar. )
( ... İLE Kangurugillerden, Avustralya'da yaşayan, iri, otçul, memeli, ön ayakları kısa, arka ayakları ile kuyruğu uzun ve güçlü, başı küçük, dişisinin karnında yavrularını taşıyacak bir kesesi bulunan keseli hayvan. )
( SİNCÂB ile KENGAR )
( SQUIRREL vs. KANGAROO )
( SCIURUS VULGARIS/ANOMALIS cum MACROPUS GIGANTEUS [FAMILY OF MACROPODIDAE] )
( ... con EL CANGURO )
- SİNCAP ile ANADOLU YER SİNCABI
- SİNCAP ile HİNT SİNCABI
- SİNCAP ile İSOTRİKS SİNCABI
- SİNCAP ile KIRMIZI SİNCAP
- SİNCAP ile ŞEKER PLANÖRÜ
- SİNCAP ile UÇAN SİNCAP
- SİNCAP ile YER SİNCABI
- ŞİNDİ" değil ŞİMDİ
- SİNDİRİM DÜZENİNİN YAPISI ile SİNDİRİM DÜZENİNİN İŞLEVLERİ
( Ağız, yemek borusu, mide, ince bağırsak, kalın bağırsak ve rektum gibi çeşitli organlardan oluşur. İLE Besinlerin sindirilmesi, besin nesnelerinin emilmesi ve atık nesnelerin gövdeden atılması. )
- SİNDİRİM'DE:
TÜKÜRÜK BEZİ ile/ve/<> İNCEBAĞIRSAK BEZİ ile/ve/<> PANKREAS ile/ve/<> KARACİĞER
- SİNE[Fars.] = SADIR/SADR[Ar.]
- SİNE[Ar.] ile SÎNE[Ar.]
( Uyuklama, uyku bastırma, ımızganma. İLE Göğüs, yürek/kalp. )
- SİNEK ile BEYAZSİNEK
( ... İLE Özellikle pamukların üzerinde üreyerek bitkinin özsuyunu emen ve kurumasına neden olan bir sinek türü. )
- SİNEK ile BÜĞE(LEK)/BÜVE(LEK)
( ... İLE Daha çok, sığırlara saldıran, onların kanını emen, vızıltılarıyla tedirginlik yaratan, sokucu sinek. )
( ... cum HYPODERMA BOVIS )
- SİNEK ile EŞEK SİNEĞİ
( ZEBÂB ile NUARA )
( FLY/HOUSEFLY vs. GADFLY/HORSEFLY )
( MUSCA DOMESTICA cum TABANUS )
- SİNEK ile EVSİNEĞİ
( ... İLE Böcekler sınıfının, çiftkanatlılar takımından, külrenkli, dizanteri ve tifo mikropları taşıyan bir eklembacaklı türü. )
( .. cum MUSCA DOMESTICA )
- SİNEK ile/ve İVEZ/ÜVEZ
- SİNEK ile MAVİ SİNEK/ET SİNEĞİ
( ZEBÂB ile ZEBÂB-I LÂHMÎ )
( FLY/HOUSEFLY vs. GADFLY/HORSEFLY )
- SİNEK ile/ve SAPSİNEĞİ/EKİNSİNEĞİ
- SİNEK/CİBİN ile/ve SİVRİSİNEK
( ... İLE/VE Bilinen 2500 sivrisinek türü vardır. [400'ü Anopheles ailesin aittir ve bunlardan 40'ı sıtma bulaştırabilir.] )
( İspanyolca ve Portekizce'de "küçük sinek" anlamına gelir. )
( Divân şiirinde sevgilinin beni, bir kara sinek olarak ele alınır. )
( 
Sivrisineğin elektronik mikroskop ve öteki modern araçlar altında incelenmesi sonucu keşfedilenler...
O ufacık kafasında tam 100 adet göz var. Mikroskopla bile zor görülebilen ağzında 48 adet diş bulunuyor.
Göğsünde biri merkezî, ikisi de kanatlar için olmak üzere 3 adet kâlp bulunmakta ve her bir kalpte 2 adet kulakçık, 2 adet de karıncık yer alıyor. Bu ufacık sivrisinek, son teknoloji uçaklar olmak üzere en gelişmiş cihazlarda bile bulunmayan bir termâl alıcıya sahip. Ve canlıları ısı ile buluyor. Bu aracın ısı duyarlılığı, santigrat derecenin binde biri.
Son derece gelişmiş bir kan tahlil aracı, bir anestezi aracı ve kanı kolayca emebilmek için bir kan sulandırıcı araca sahip. Hortumunda altı adet bıçak bulunuyor. Bunlardan dördü ile kare biçimli bir kesi oluşturuyor, öteki ikisiyle de kanı emmek için bir tüp biçimini oluşturuyor. Ayaklarında da pençeler ve kancalar bulunmakta. )
( İlgili başka bir yazıyı daha okumak için burayı tıklayınız... )
( ZEBÂB/ZÜBÂB[çoğ. ZİBBÂN] ile/ve BAÛZA/BAUZ, BİÛZA, BAKKA )
( MEGES/MEKES ile/ve PEŞŞE/PEŞE )
( FLY/HOUSEFLY vs./and MOSQUITO )
( MUSCA DOMESTICA cum CULEX OR ANOPHELES )
- SİNEK ile SU SİNEĞİ
( ... İLE Kınkanatlılardan, durgun sular üzerinde yaşayan, parlak yeşilimsi siyah renkli bir böcek. )
( ... cum HYDROPHILUS )
- SİNEK ile TABUT SİNEĞİ
( ... İLE İnsan cesedinde yumurtlayarak/çoğalarak cesedi ayrıştıran sinek. [Yerin bir metre derinliğine kadar girerler.] )
( ... İLE Hantal uçuşu nedeniyle "Seğirten Sinek" olarak da bilinir. )
( ... ile [KAMBUR] PHORID [APOCEPHALUS adlı bir cinsi daha vardır] )
- SİNEK ile UYUZSİNEĞİ
( ... İLE Kınkanatlılardan, tarıma zararı dokunan böceklerle beslenen bir sinek. )
( ... cum CICINDELA )
- SİNEKÇİL ile/<> SİNEKKAPAN ile/<> SİNEKKUŞU
( Serçegillerden, sinekle beslenen, Amerika'nın sıcak bölgelerinde yaşayan bir kuş. İLE Droseragillerden, Kuzey Karolina bataklıklarında yetişen, yapraklarına konan sinekleri, böcekleri sıkıp emen bir bitki. | Böcekleri, özellikle sinekleri yakalayarak beslenen, küçük, ötücü kuşlara verilen ad. İLE Serçegillerden, küçük, güzel bir kuş türü. )
( ... İLE/<> ... İLE/<> 50 türü bulunmaktadır. )
( ... İLE/<> ... İLE/<> Kalpleri, dakikada 1000 kez atar. | Dakikada, 70 kez kanat çırparlar. )
( ... İLE/<> ... İLE/<> Dünyada geri geri uçabilen tek kuş türüdür. )
( MUSCICAPA cum DIONAEA MUSCICAPA cum TROCHILUS )
- SİNEKLİ MESCİD -ile
( Vefa'dadır. )
- SİNEMA:
SANAT ile/ve/değil/||/<>/> SANAYİ/ENDÜSTRİ
- SİNEMA TARİHÇİSİ ile/ve/değil/||/<> SİNEMA ELEŞTİRMENİ
- SİNEMA TARİHİ ile/ve/||/<> FİLM TARİHİ
( Bağlam içinde kalarak. İLE/VE/||/<> Tekil ve/ya da birbiriyle ilişkilendirilerek. )
- SİNERJİ ENERJİ
- ŞINGIR ŞINGIR = ŞINGIRDAYARAK
- SİNGULUM/CINGULUM[İng.] değil/yerine/= KUŞAK, HALKA
- Sînî[Ar.] ile SÎNÎ/SİNÎ[Ar.]
( Çin'li. | Çin'de yapılmış, Çin işi porselen. İLE Büyük tepsi. )
- SINIF/LAMA ile/ve/||/=/<> SINIR/LAMA
( CLASSIFICATION vs./and/||/=/<> LIMITING )
- SINIFLAMA ile/yerine/değil SONSAL/BÜTÜNCÜL SINIFLAMA(KATEGORİ)
( [not] CLASSIFICATION vs./but CATEGORY
CATEGORY instead of CLASSIFICATION )
- SINIFLAMA ile/yerine/değil SONSAL/BÜTÜNCÜL SINIFLAMA(KATEGORİ)
( ... ile/yerine/değil DEME KALIPLARI )
( [not] CLASSIFICATION vs. CATEGORY
CATEGORY instead of CLASSIFICATION )
- SINIFLANDIRMA ile/ve/> SIRALAMA
( vs./and/||/<> RANKING )
- SİNİK ile SİNİK/KİNİK[Fr. < Yun.]
( Sinmiş, yılmış, pusmuş. İLE Kinizm yanlısı.[KİNİZM: Kişinin, erdem ve mutluluğa, hiçbir değere bağlı olmadan, tüm gereksinimlerinden sıyrılarak, bağımsız olarak erişebileceğini savunan, Antisthenes'in öğretisi.] )
- SİNÎN[Ar. < SENE] ile Sînîn[Fars.]
( Yıllar. İLE Sînâ Dağı, Tûr-i Sînâ. )
- SİNİR DÜZENİNİN YAPISI ile SİNİR DÜZENİNİN İŞLEVLERİ
( Sinir gözeleri (nöronlar), sinir lifleri ve sinapslar gibi çeşitli bileşenlerden oluşur. İLE Bir organizmanın yaşamda kalması ve gelişmesi için gerekli olan çok çeşitli bilişsel, davranışsal ve fizyolojik süreçleri içerir. )
- SİNİR GÖZESİ(NÖRON) ile/ve GLİA GÖZESİ
( Sinir uyaranlarını ileten gözeler. İLE/VE Sinir gözelerini destekleyen ve koruyan gözeler.[İşlevleri tam anlamıyla açıklığa kavuşmamıştır.][Sinir gözelerinin çalışmasını destekleyici ve onları besleyici işlevleri vardır.][Bellekte önemli rol oynar.] )
( ... İLE/VE Nöronların 50 katı kadardır. )
( ... İLE/VE Beynin yapısal çerçevesini oluşturur, nöronları idare ederek temizlik işlevi görür ve nöronlar öldükten sonra kalıntıları temizler. )
( ASAB ile/ve ... )
- SINIR KAVRAMLAR ile/ve İLİŞKİSEL KAVRAMLAR
- SİNİR KILIFI/MİYELİN/MYELIN[İng.] ile/ve/||/<> SİNİR GÖZESİ/NÖRON
( Sinir gözelerinin aksonlarını saran yalıtıcı tabaka. İLE/VE/||/<> Sinir gözesi. )
- SİNİR SİSTEMİ ile/ve/||/<> ENTERİK SİNİR SİSTEMİ
( Gövdenin her yerine yayılmış olan ve her birimi birbiriyle ilişki halinde bulunan bir elektriksel ve kimyasal iletişim ağı. İLE/VE/||/<> Bağırsakların, merkezî sinir sistemiyle bağlantısını sağlayan sinir sistemi. [Yaklaşık, 500 milyon sinir gözesi bulunmaktadır.] Aynı beyin gibi, davranışlarımız ve zihinsel dengemiz üzerinde etkisi bulunan, ikinci beyin olarak kabul edilen bir sistemdir. Enterik sinir sistemi ve beyin, işbirliği içinde çalışır. )
(
ile/ve/||/<> ... )
- SINIR ve/||/<>/> HAYIR
- SINIR ile/ve/||/<> KIYI ile/ve/||/<> UFUK ile/ve/||/<> YERYÜZÜ ile/ve/||/<> GÖKYÜZÜ ile/ve/||/<> KÜRE ile/ve/||/<> ARAF ile/ve/||/<> EŞİK ile/ve/||/<> BAĞLAÇ ile/ve/||/<> KURGU
( Önemli eşikler ve sınırlar. )
- SİNİR ile/ve/||/<>/> KRANİYAL SİNİRLER
( ... İLE/VE/||/<>/>
0 - Terminal
I – Olfaktör
II – Optik
III – Okülomotor
IV – Troklear
V – Trigeminal
VI – Abdusens
VII – Fasiyal
VIII – Vestibülokoklear
IX – Glossofaringeal
X – Vagus
XI – Aksesuar
XII – Hipoglossal )
(
)
( NERVE vs. CRANIAL NERVES )
- SINIR ile/ve/||/<> NESNENİN SINIRLILIĞI
- SINIR ile/ve/<> SINAMA
- SİNİR ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SINIR
- İSTENÇ/İRÂDE VE SİNİRBİLİM DENEYLERİNDE:
LIBET ile/ve/||/<> HAGGARD VE EIMER ile/ve/||/<> HAYNES ile/ve/||/<> FRIED
- SİNİRKANATLILAR ile SİNİROTU
( Saydam olan kanatları, ağ biçiminde damarlarla örtülü, dört kanatlı böcekler takımı. İLE Sinirotugillerden, çiçekleri tek bir sapın ucunda, başak durumunda, yabanıl türleri bulunan ve tıpta kullanılan bir bitki. )
( ... cum PLANTAGO )
- SINIRLAMA/KISITLAMA ile/<> GİZLİLİK
- SINIRLANDIRMA ile/ve/||/<>/> SİNİRLEN(DİR)MEME
- SINIRLARI BİLMEK ile/ve/değil/yerine EŞİKLERİ BİLMEK
- SINIRLARI BİLMEK ile/ve/değil/yerine öncelikle EŞİKLERİ BİLMEK
- SINIRLI EVREN TASAVVURU ile/değil/yerine SINIRSIZ EVREN TASAVVURU
- SINIRLI YORUM ile/ve/||/<> DAR YORUM
- SİNİRLİ ile DELİ
( Varsılsa. İLE Yoksulsa. )
- SINIRLI ile/ve/||/<> SINIRLAYICI
- [ne yazık ki]
SINIRSIZ "KONUŞMA" ile/ve/||/<>/> "SINIRSIZ SAHİP OLMA"
- SİNNEN[Ar. < SENE] ile SİNNÎ[Fars.]
( Yaşça, yaş bakımından. İLE Dişe ait, dişle ilgili. )
- SİNOD ile SENSİNOD
( Diyakosluk'ta din işlerini konuşmak üzere toplanan kilise meclisi. İLE Eski Rus kilisesi büyük meclisi. )
- SİNSİ/LİK ile/ve/||/<>/> SİNİRLİ/LİK
- SİNÜS[İng. < Lat.] ile SİNÜS[Lat.] ile SİNÜZOİT/SINUSOID[İng.]
( Kovuk, kanal, boşluk. Örgenlerin ya da dokuların arasında bulunan boşluklar. | Dibi ağzından geniş oyuk/yara. İLE Trigonometrik bir çember üzerine taşınmış bir yayın ucunun ve bu yaya karşılık olan merkez açısının ordinatı. Simgesi: sin İLE Boşlukçuk, toplardamar boşluğu. )
- SIP ile/||/<> SIPA
( Tay[iki yaşına girmiş]. İLE/||/<> Eşek yavrusu[bir yaşında]. )
- SIPA[Abazaca < SPAU: Çocuk.]/KODOK ile/ve KULUN/KOLON
( Eşek yavrusu. İLE/VE Altı aylığa kadar olan at ve eşek yavrusu. )
( HAR-KÜRRE ile/ve ... )
- SİPÂHÎ[Fars.] ile SÜVÂRİ[Fars.]
( Osmanlı'da tımar sahibi atlı öbek. İLE "Sü Eri", atlı asker. [Geçmişte daha çok ani baskınlarda ve vurucu saldırılarda kullanılırdı. Ateşli silahların gelişmesinden önce hedefe büyük bir hızla ulaşan süvari birliklerinin savaşa katılması çoğu kez savaşın akışını değiştirirdi.][Bugün süvarilerin yerini tankların kullanıldığı zırhlı birlikler almıştır.] )
- SİPER-İ SAİKA[Ar.]/PARATONER[Fr. < PARATONNERRE]["PARATONEL" değil!] değil/yerine/= YILDIRIMSAVAR/YILDIRIMKIRAN/YILDIRIMLIK
- Şİ'R[Ar. çoğ. EŞ'ÂR] ile ŞÎR[Ar.]
( Anlama. | Şiir, edebî değeri olan nazımlı ve uyaklı söz. İLE Arslan. | Süt. | Yiğit, yürekli. )
- SIR:
GİZLİ ile/değil DİLE GEL(E)MEYEN
- SIR ile/ve KISIR
- SIR ile/ve SINIR
- SIR ile/ve/değil SINIR
- Sİ'R[Ar. çoğ. ES'ÂR] ile SÎR[Ar.]
( Tüketiciyi korumak amacıyla, özellikle zorunlu gereksinim maddeleri için devletçe saptanan fiyat. [Fars. NARH] İLE Tok, doymuş. | Sarmısak. )
- SIR ile/||/<> SIRALTI TEKNİĞİ ile/||/<> SLİP TEKNİĞİ ile/||/<> PERDAH TEKNİĞİ/LÜSTER ile/||/<> RENKLİ SIR TEKNİĞİ ile/||/<> KARBOTİ
( Keramikler üzerinde koruyucu, cam benzeri tabaka. İLE/||/<> Keramik boyalarının bisküvi halindeki keramikler üzerine boyanarak üstlerine sır çekilmesi, boyaların sır altında kalması ile oluşan teknik. İLE/||/<> İlk dönem Osmanlı keramiklerinde hamur kırmızıdır. İşte bu kırmızı rengi kapanak, beyaz ve düzgün bir yüzey elde etmek için keramikler astarlanır. Slip tekniğinde de esas olan bu astardır. Bu teknikte süsleme astarla yapılır. Burada astar, normaldeki halinden daha koyudur. Kırmızı hamurlu kap üzerine, istenen motiflere göre fırça ile astarla süsleme yapılır ve istenen renk, saydam sırlanır. İLE/||/<> Perdah tekniği çini ve keramik alanında bir sır üstü çalışmasıdır. Kap istenen renkte sırla sırlanıp fırınlandıktan sonra perdah adı verilen madde ile istenen örnekler yapılır ve az hararetli, dumanlı bir fırında tekrar fırınlanır. Bu fırınlamadan sonra, kap madeni bir parlaklık kazanır. İLE/||/<> Osmanlılar tarafından uygulanan bir çini tekniği. Bu teknikte boya sır altındadır. Sırın kendisi renklidir. İlk olarak, levha üzerine sınır birbirine karışmasını önleyen, kontur oluşturan bir madde ile sınırlar belirlenir. Daha sonra, istenen renkler sırasıyla boya gibi kullanılarak levha renklendirilir. En son fırın işlemiyle renkler ve yüzey tarafında içinden kaynaklanan bir mermerleşme karışması sağlanır. İLE/||/<> Keramiklerin süslenmesinde kullanılan bir teknik. Doğrudan kabın üzerine yapılan ya da ikinci hamuru yapıştırmak yoluyla bir takım kabartma figürlerin işlenmesi. )
- ŞİRÂ'[Ar.] ile ŞİRÂ'/Şİ'RÂ'[Ar.] ile Şİ'RÂ'[Ar.]
( Satın alma/alınma. İLE Yelken, gemi yelkeni. İLE İki yıldızın adı. )
- SIRADAN BİRİ ile/yerine/değil HERHANGİ BİRİ
- SIRADAN KİŞİ ile/değil AYDINLANAN KİŞİ
( Aydınlandığını sanır. İLE/DEĞİL Sıradan olduğunu anlar. )
- ÖLÜM:
"SIRALI" ile/ve/değil/||/<>/< SIRASIZ
- SIRÇA[Tr. < SIRIÇGA]/CAM[Fars. < KUPA] ile/ve/||/<>/> AYNA[Ar.]
( Cam, camdan yapılmış. İLE/VE/||/<>/> Camın sırlanmışı. )
- SIRÇALI KÖŞK değil SIRÇA KÖŞK
- SIRF VARLIK(ENE) ile/ve MUTLAK VARLIK ile/ve MUKAYYET VARLIK
( Deneyimi olanaklı kılan Mutlak'tır. Onu gerçektleştiren ise Öz Varlık'tır. )
- SIRIK DOMATES ile YER DOMATESİ ile YEŞİL DOMATES ile KAVATA ile OVAL ile ELİKA ile SALKİTO
( Salatalık. İLE Yemeklik. İLE Turşuluk. İLE Dolmalık. [Kızarmayan domates] )
( LYCOPERSICON ESCULENTUM )
- ŞÎRÎN[Fars.] ile Şîrîn[Fars.]
( Tatlı. | Sevimli, cana yakın. | Türk müziğinde büyük bir usul. İLE Ferhâd[Husrev] ile Şîrîn öyküsünün kahramanı. )
- GÖKBÖRİ/KÖPEKYILDIZI/SİRİUS[Fr., Alm., Rusça]/SOTHIS[Mısır]/SEIRIOS[Yun.]/İŞVARA[Hintçe]/ŞİRA[Ar.]:
A ile/ve/||/<> B
- SİRİYOLOJİK HİYEROGLİF ile/ve TROPOLOJİK HİYEROGLİF
( Bütünü göstermek üzere parça yazılır. İLE/VE Benzerlik ölçütlerine göre bir şey bir başkasının yerine konur. )
- ŞİRK/ZINDIKLIK ile/ve/değil/yerine TEVHİD
( Herşeyi hem birbirinden ayrı, hem de birbirinin aynısı görmek. )
( O'nu bilen, başka ne bilir ki, şirk'e düşe? )
- ŞİRK ile ÖRTÜLÜ/GİZLİ ŞİRK
- ŞİRK ile ŞİRKTEN SONRAKİ GÜNAHLAR
- SİRKADİYEN ile SİRKALUNAR ile SİRKASEPTAN ile SİRKANUAL
( )
- SİRKECİ ile/ve/||/<>/< SİRKE-Cİ
- ŞİRKETLER, HİZMETLERİNDE:
UCUZ İSE ile/ya da/<> HIZLI İSE ile/ya da/<> NİTELİKLİ İSE
( Niteliksiz ve hızlıdır. İLE/YA DA/<> Ucuz ve niteliksizdir. İLE/YA DA/<> Pahalı ve yavaştır. )
( Dünyada, hiçbir şirket, bir işi, hem ucuz, hem hızlı, hem de nitelikli yapamaz. )
- SİRKÜLASYON ile SİKLON/SİKLUS/KİKLON[Alm. < KYKLON]
( CIRCULATION vs. CYCLONE )
- ŞIRLAĞAN/ŞIRLANYAĞI = SUSAM YAĞI
- SIRLAR'DA:
KİŞİYE VERİLEN SIR ile/ve AÇILDIKÇA ÇOĞALAN SIR ile/ve SAKLANDIKÇA ÇOĞALAN SIR
- SİRMO ile İNCALİZ/INCALIZ
( Yabani soğan. İLE Turşusu yapılan yabani soğan. )
- ŞİRRET değil/yerine/= KAVGACI/KAPIŞKAN
- SIRT ÇEVİRMEK değil YÜZ ÇEVİRMEK ya da SIRTINI DÖNMEK
- SIRT SIRTA
- SIRT ile BALIKSIRTI
( Omurgalı ya da omurgasız hayvanlarda boyundan kuyruk sokumuna kadar uzanan üst bölüm. | İnsanda boyundan bele kadar uzanan üst bölüm. | Kesici araçların kesmeyen kenarı. | Dağların ya da tepelerin üst bölümü. | İnsanın üstü. | Bir şeyin üstü, üst bölümü. | Dikilmiş ya da ciltlenmiş kitaplarda dikişin bulunduğu bölüm. İLE Balık iskeleti biçiminde birbirine paralel ve çapraz çizgili kumaş deseni. | Suların toplanmaması için ortası şişkin bir biçimde yapılan yol. | Orta bölümü yüksek olup yanlara doğru alçalan bir biçimde. )
- SIRTINI DÖNMEK değil/yerine SIRTINI YASLAMAK
- SIRTLAN/YELELİKURT/ANDIK/ANDUK ile YABAN KÖPEĞİ
( 4 modern türleri bulunmaktadır. İLE ... )
( Sırtlanların, köpeklerle bir akrabalığı yoktur. [En yakın akrabaları misk kedileridir.] )
( Aslanlarınkinden iki kat büyüklükte kalpleri vardır. İLE ... )
( 5 kilometre boyunca saatte 55 kilometre hızla koşabilirler. İLE ... )
( Sırtlanlar çok miktarda ve çok hızlı yerler. [Gövde ağırlıklarının 3 katı kadar] İLE ... )
( Hedefteki avı kaçmaktan vazgeçene kadar kilometrelerce takip ederler. Kurban pes ettiği anda, karnına ve bacaklarına saldırırlar. İLE ... )
( Av hayvanı ölümlerinin 1/4'ünden sorumlulardır. [Çok sayıdaki bölgede, avladıkları hayvanlar, aslanların en büyük besin kaynağıdır.] İLE ... )
( Tek rakipleri aslanlardır. [Aralarında sürekli bir savaş hali bulunur.][İkisi de birbirinden yemek çalarlar fakat yaygın inancın aksine, daha çok aslanlar sırtlanların leşlerinden aşırırlar.]Bir ısırıştaki uyguladığı çene gücü, aslanınkinden daha fazladır. İLE ... )
( Midelerindeki konsantre hidroklorik asit sayesinde deri ve kemikleri de sindirebilirler. [Kalsiyumun etkisiyle dışkıları beyaz renktedir.] İLE ... )
( Yavruları çiftler halinde doğar. [Yavrulardan birinin egemenlik kurmak için ikizini öldürdüğü sıkça görülmektedir.] İLE ... )
( Dişillerin önderlik ettiği topluluklar halinde yaşarlar. İLE ... )
( Bir ailedeki sırtlan sayısı 80'e kadar çıkabilir.[Fakat avlanmak için küçük gruplara bölünürler.] İLE ... )
( Yaşlanmış aslanlar sürünün dışında kaldıklarından dolayı sırtlanlar tarafından parçalanırlar.] )
( BEHDEL[Ar.]: Sırtlan yavrusu. )
( Etiyopya'nın Harar bölgesinde yaşayan bir hayvansever, her akşam, yüzlerce sırtlanı, tek tek adıyla çağırarak kendi eliyle beslemektedir.[Tebrik ve teşekkür ediyoruz!] )
( ZAB', ZABU'/DABU'[çoğ. ZIBÂ/DİBÂ'], ARCÂ/ARFÂ ile ... )
( KEFTAR ile ... )
( HYENA vs. WILD DOG )
( HYANENA cum CANIS AUREUS )
- SIRTLAN ile BENEKLİ DİŞİ SIRTLAN
( ... İLE Erilin penisine denk gelecek büyüklükte klitorisleri bulunur. )
( ... cum CROCUTA CROCUTA )
- SIRTLAN ile KARINCAYİYEN SIRTLAN
- SIRTLAN ile MAĞARA SIRTLANI
( Size: Roughly 1 meter high at the shoulder, 1.5 meters long, 70-120 kilograms in weight.
Locations: Across Eurasia.
Time period: Pleistocene.
The cave hyena (Crocuta crocuta spelaea) is an extinct subspecies of spotted hyena (Crocuta crocuta) native to Eurasia, ranging from northern China to Spain and into the British Isles. Though originally described as a separate species from the spotted hyena due to large differences in fore and hind extremities, genetic analysis indicates no sizeable differences in DNA between Pleistocene cave hyena and modern day spotted hyena populations. It is known from a range of fossils and prehistoric cave art. With the decline of grasslands 12,500 years ago, Europe experienced a massive loss of lowland habitats favoured by cave hyenas, and a corresponding increase in mixed woodlands.The main distinction between the spotted hyena and the cave hyena is grounded on different lengths of the hind and fore limb bones. They have been estimated to have weighed 102 kg. Little is known of their social habits. Their use of caves as dens is widely accepted, although sites in the open-air are also known. Indications of whether cave hyenas lived in large clans or on a more solitary basis is lacking, though large clans are not considered likely in their Pleistocene habitat. )
( ... cum CROCUTA CROCUTA SPELAEA )
- SİS ile İS
( Atmosferin alt tabakalarındaki küçük su ya da buhar tanelerinden oluşan bulutların, çok alçalarak yeryüzüne kadar inmesiyle oluşan duman. İLE Dumanın, değdiği yerde bıraktığı, kara leke. | Sürme. )
( FOG vs. SOOT )
- SİS ile/değil ÖLÜMCÜL "SİS"
( ... İLE/DEĞİL 1952 yılında Londra’'da oturanlar ısınmak için her zamankinden daha fazla ölçüde kömür yakmıştı. Yine aynı dönemde elektrikli tramvaylar kaldırılmış, yerine benzin ve mazotla çalışan binlerce otobüs alınmıştı.
Tüm bunlara yel akışının azlığı da eklenince ciddi bir hava kirliliği oluştu.
Kentin üstünü dumanlı sis bulutu kapladı ve bir haftadan fazla sürdü. Yüksek ozon seviyesi, kalp atışlarında düzensizliklere neden oldu; soluk alma güçlüğü yüzünden pek çok kişi hastahanelere başvurdu.
Günde 135 olan ölü sayısı, ikinci gün 500'e çıktı ve üç hafta boyunca günlük ölü sayısı 200 kişinin altına düşmedi.
İngiliz hükümeti, başlangıçta ölümlerin kirlilik yüzünden oluştuğunu kabul etmek istemedi. Ancak halkın baskısı ve bilimsel kanıtların ortaya çıkması sonucunda, hava kirliliği konusunda ciddi önlemler almak zorunda kaldı.
Bu olay tüm dünyanın hava kirliliğine bakış açısını değiştirdi. O güne kadar bireyler, hava kirliliği ile öyle ya da böyle yaşamaya alışmış ve kabullenmisti fakat bu olay ile birlikte havayı kirleten endüstriyel kuruluşlara birçok sınırlama getirildi. )
- ŞİŞE değil/yerine/= KÜÇÜK ŞİŞE/FLAKON
- ŞİŞELERİN AĞZININ TAMAMINI DUDAKLARIN ARASINA ALARAK/SOKARAK değil ŞİŞENİN KENARINI ALT DUDAĞA DAYAYARAK
- ŞİŞMAN OLAN BEYNİMİZ ile/değil ŞİŞMAN OLAN, BEYNİMİZ/ZİHNİMİZ
( Beynin, temelde ve her koşulda şişman olduğunu "düşünmek/iddia etmek". İLE/DEĞİL Şişmanlığın, gövdede değil beyinde/zihinde olması/olmayabilmesi [uyarısı]. )
- ŞİŞMAN OLAN BEYNİNİZ ile/değil ŞİŞMAN OLAN, BEYNİNİZ
- [ne yazık ki]
ŞİŞMAN/LIK ve/||/<>/> PİŞMAN/LIK
( Ağzımızı tutmazsak. VE/||/<>/> Dilimizi tutmazsak. )
- SİSTEM FELSEFESİ/FİLOZOFU ile PROBLEM(/SORUN) FELSEFESİ/FİLOZOFU
- SİSTEM KODU "0" ile KOD
( Tüm dünyada ve Türkiye'de belirlenmiş olan "0" bir kod olarak belirtilmez/yazılmaz! Şehirlerarası "0" ve/ya da uluslararası "00" aramalarda tuşlanma gerekliliği bilinen/bilinmesi gereken bir sistem kodudur. Şehirin ve ülkenin kodu ise belirtilebilir olan/belirtilmesi gerekendir. 0212, 0216, 0312, 0535 denmez! Sadece kod söylenir! 212. 212 22 22 gibi. )
- YAZILIM:
SİSTEM ile/ve/||/<>/> UYGULAMA
- SİSTEMATİK ile TARİHSEL (AÇI/YÖN/DOĞRULTU/BOYUT/AÇILIM)
- | SİSTEME AİDİYET ile SİSTEMSİZLİK | ile/yerine/değil SİSTEMLİ ÖZGÜRLÜK
- SİSTOL/İK ile/ve DİASTOL
( Yürek kasılım/sal. İLE/VE ... )
- SİT[Ar.] ile SÎT[Ar.]
( Hanım. | Altı. İLE Ün, iyi şöhret. | Çatırdı, patırtı. )
- ŞİTÂÎ[Ar.] ile ŞİTEVÎ[Ar.]
( Kışa ait, kışla ilgili. İLE Kışa ait, kışla ilgili. | Kış sebzesi. )
- SİTÂRE[Ar. < SETR | çoğ. SETÂİR] ile SİTÂRE[Fars. çoğ. SİTÂREGÂN]
( Örtünülecek, perdelenecek şey. İLE Yıldız. | Taih, kader, baht. )
- SİTOKİNEZ ile KARYOKİNEZ
( Göze bölünmesi sırasında sitoplazmanın bölünmesi. İLE Göze bölünmesi sırasında çekirdeğin bölünmesi. )
- SİTOLOJİ ile HİSTOLOJİ
( Gözelerin yapısını ve işlevlerini inceleyen bilim dalı. İLE Dokuların yapısını ve işlevlerini inceleyen bilim dalı. )
- SİTOPLAZM/CYTOPLASM ile/||/<> SİTOİSKELET/CYTOSKELETON
( Göze içi sıvı. İLE/||/<> Göze iskeleti. )
- SİTTİN SENE ile Fİ TARİHİNDE
( 60 yıl. | Sonu gelmeyecek kadar uzun zaman. )
- SIVI SABUN ile/ve/değil/yerine/||/<>/> KATI SABUN
( pH dengesi daha değişkendir.[Yapımında, potasyum hidroksit kullanıldığından.][Yapısını bozmadan içine çok daha fazla ek madde konulabildiğinden, katı sabuna oranla içindeki bazı nesnelerden dolayı elleri daha çok yıpratabilir.] İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Raf süresi daha uzundur.[Eriyebilmesinden dolayı.] )
( Çevreye duyarlılık için katı sabun yeğlenmelidir.[Sıvı sabunlar, katı sabunlara oranla %25 oranında daha fazla karbon ayak izi bırakır. )
( Ev ortamında katı sabun kullanılabilir fakat hastahane, okul, alışveriş merkezleri gibi ortak ve kalabalık ortamlarda katı sabun kullanılmamalıdır. )
- SIVI YAĞ ile/ve/yerine ZEYTİNYAĞI/SELÎT[Ar.]
- SİVİL TOPLUM < SİVİL İTAATSİZLİK
( Sivil itaatsizlik olmadan, sivil toplum ol(uş)maz. )
- SİVİL YARDIM KURULUŞU ile/ve/değil/||/<>/> SİVİL TOPLUM KURULUŞU
- SİVİLCE ile ERGENLİK SİVİLCESİ/ERGENCE/AKNE[Yun.] ile SİVİLCEMSİ/AKNEİFORM
( SİVİLCE TERİMLERİ
ANDROJEN
Temel erkeklik hormonu; ancak daha düşük düzeyde bayanlarda da bulunur.
BEYAZ NOKTA
Cilt yüzeyinde görülen bazen beyazımsı, bazen de ciltle aynı renkte küçük pütürler, kapalı komedon olarak geçer.
FOLİKÜL
Ciltte bulunan, kıl kökünü barındıran, yağ bezinin bir kanal aracılığı ile içine açıldığı ve kendisi de bir gözenekle cilt yüzeyine açılan anatomik yapı. Bu gözenekler cildin hemen hemen tamamında bulunur. Salgılanan yağlı sebum gözenekler aracılığıyla cildin yüzeyine atılır.
HORMON
Gövdede değişik salgı bezlerinden salgılanan ve tüm gövde işlevlerini düzenleyen kimyasal nesneler.
KOMEDON
Siyah nokta ve pütürlerin genel adı.
LEZYON
Hekimler tarafından çeşitli oluşumları anlatmak için kullanılan bir terim.
MİKROKOMEDON
Gözle görülemeyen sadece büyüteç yardımıyla görülebilen, gözenekleri tıkamış tıkaçlar. Bunlar genelde, zaman içinde siyah ve/veya beyaz noktalara ve daha sonra da sivilcelere yol açarlar.
NODÜLER AKNE
Genellikle dışarı açılıp akmayan ama ele gelen bir sertlik biçiminde olan, iri, bir kısmı, üzerine basıldığıda ağrı veren büyük lezyonlar. Kist, nodüle benzer özellikleri de olan ama sonuçta farklı bir lezyondur. Bu durumdaki akneler düzelince genellikle iz ya da leke bırakır.
Bu terim genellikle, akne yapma riski olan kozmetik ürünlerin, akneye yol açmadıklarını anlatmak amacıyla kullanılır. P. ACNES
Bir bakteri adı. Bu bakteri normalde de cildimizde bulunur. Ancak, gözenekler tıkandığıda dışarı atılamayan yağlı sebum maddesi içinde aşırı miktarlarda çoğalarak akneye yol açabilir.
PAPÜL
Küçük, çevresine göre kabarık, ancak iltihaplı beyaz "baş"ı olmayan kırmızı sivilceler.
PÜSTÜL
Çevresi kırmızı, çok büyük olmayan ama ortasında beyaz uç olan, irinli sivilceler.
SEBASE BEZ
Deriye yağını veren nesneyi salgılayan küçük bezler, yağ bezleri.
SEBUM
Yağ bezleri(sebase bezler) tarafından salgılanan yağdan zengin bir madde. Özellikle gençlik yıllarının başlarında çok fazla salgılandığı bilinmektedir. SİYAH NOKTA
Cilt yüzeyinde görülen siyah küçük noktacıklar. Bulunduğu yerdeki gözeneklerin tıkanmış olduğu anlaşılır. Açık komedon olarak bilinir.
)
( BECE, BİSRE [BİSR: Gövdesi sivilceli kişi.], BESR/BESERE[çoğ. BESÛR] ile ...
TEBESSÜR: Sivilce çıkması. )
( PERÛŞ ile ... )
( PIMPLE vs. ACNE )
- SİVİLCE ile ŞÎR-PENÇE[Fars. < ARSLAN-ELİ]
( İçinde irin bulunan, küçük, deri kabarcığı, en küçük çıban. İLE En çok ensede ve sırtta çıkan, çabuk genişleyen ve tehlikeli bir durumda olabilen, çoğu istafilokok mikrobundan ileri gelen bir kan çıbanı. )
- SIVIŞ ile/||/<> SİVİŞ
( Kaçmak. İLE/||/<> Gizlice kaçmak, kimseye görünmemeye çalışarak kaçmak, çekilip gitmek. )
- SIVIŞMAK ile/değil/yerine/>< SAVAŞMAK
- SİVRİSİNEK ISIRIĞI ile/değil ÖRÜMCEK ISIRIĞI
- SİVRİSİNEK ile ASYA KAPLAN SİVRİSİNEĞİ
( ... İLE Zika virüsünü taşıyan sivrisinek. )
- SİVRİSİNEK ile/ve GÖLE/K
- SİVRİSİNEK ile HELİKOPTER SİNEĞİ
- SİVRİSİNEK ile KULEKS/CULEX
- SİVRİSİNEK ile SARI HUMMA SİVRİSİNEĞİ
( ... İLE Aedes aegypti, sarı humma sivrisineği, dang humması, chikungunya, Zika humması, Mayaro ve sarı humma virüsleri ve öteki sayrılıkları yayan bir sivrisinektir. )
( ... cum AEDES AEGYPTI )
- SİVRİSİNEK ile/ve TATARCIK/ANOFEL[Yun.]["ANAFEL" değil!]
( ... İLE/VE Sayrılık, sıtma mikrobu bulaştıran sivrisinek. )
( CULEX PIPIENS cum/et ANOPHELES MACULIPENNIS )
- SİVRİSİNEK ile İVEZ/ÜVEZ
( BAÛZA/BAUZ ile GUBEYRÂ )
( CULEX OR ANOPHELES cum SORBUS )
- SİYABEND[Fars.] değil/yerine/= GÖLGE
- SİYAH AFRİKA GERGEDANI ile AKGERGEDAN
( Gebelik süreleri 540 gündür. )
( Yaşayan, ancak beş gergedan türü vardı.[22 Mart 2018 itibariyle, dörde düştü. Son akgergedanın da ölmesiyle bir tür daha, rezil avcı bozuntuları eliyle yok edilmiş oldu ne yazık ki. :( (((((( ] )
( Yaşayan Endonezya gergedanı sayısı sadece 60'tır. En çok tehlike altında olan dördüncü türdür. )
( Tümüyle keratinden oluşan bir boynuza sahip tek hayvandır. )
( Sığır, koyun, ceylan ve zürafanın boynuzlarından farklı olarak kemik özü bulunmaz. )
( Boynuzları hasar gördüyse bazen düşerler. Gençlerinin boynuzları tamamen yeniden çıkabilir. )
( Boynuzları olmayan dişil gergedanlar yavrularına düzgün bir biçimde bakamazlar. )
( Gergedanların, çok gelişmiş koku ve işitme duyuları vardır fakat görme duyuları kötüdür. )
( Genellikle yalnız yaşarlar ve sadece çiftleşmek için biraraya gelirler. )
( Beklenmedik bir durumla karşılaştıklarında işerler ya da dışkılarlar. )
( Saldıracaklarında, Asya'dakiler ısırır, Afrika'dakiler karşı tarafa doğru büyük bir hızla saldırırlar. )
( Siyah Afrika Gergedanı, kısa bacaklarına karşın, saatte 55 km. hıza ulaşabilir. )
( Türk mitolojisinde hayvanların kralı olarak kabul edilir. )
( ... İLE Akgergedanlar, Siyah Afrika Gergedan'larının ağaç dallarını yemekte kullandığı kıvrak dudaklardan yoksundur. )
( ... ile
)
( ... İLE Akgergedanlar, beyaz değildir. Afrikanca'da WEIT[Geniş] sözcüğünden İngilizce'ye WHITE[Beyaz] olarak geçmesindendir. Gövdesinden çok, ağzıyla ilgilidir. )
- SİYAH AKREP ile SARI AKREP
( ... İLE Siyah akreplerden çok daha zehirlilerdir. [Dişilleri, erillerden daha zehirlidir.] )
( ... İLE Tek bir iğne darbesinde daha az zehir salgılar fakat Sarı Kobra yılanının zehrinden 3 kat daha güçlüdür. )
( ... İLE Sahra Çölü'nde yaşamaktalardır. )
( Dünyada 1200'den fazla akrep türü vardır. )
( 400 milyon yıldır varolmaktalardır. [100'den fazlası sadece Afrika'da yaşar.] )
( İnsanda, geliştirilen tedaviler ile akrep sokmalarının sadece %3'ü ölümle sonuçlanmaktadır. [Çoğunlukla çocuklarda görülmektedir. Gövde küçüldükçe zehrin etkisi artar.] )
( [Ege bölgesinde] KUYRUKLU: Akrep. )
( SCORPION[İng.]/SCORPIO[Lat.] )
- SİYAH ÇAY ile/değil/yerine YEŞİL ÇAY ile/değil/yerine BEYAZ ÇAY VE BİTKİ ÇAYLARI
( Çay kadehte dide efruz olmalı
Leb-rîz-i leb-reng-i leb-sûz olmalı
[Çay, bardakta berraklığı ile göz alıcı, dikkat çekici
Leb-renk: Demi dudak renginde olmalı
Leb-rîz: Sıcaklığı dudak yakıcılığında
Leb-sûz: Bardağa doldurulduğunda mutlaka dudak payı bırakılmalı] )
( Üretiminde soldurma, kıvırma, oksidasyon ve kurutma yöntemleri uygulanmaktadır. İLE/DEĞİL/YERİNE/< Taze çay yapraklarının ısıl işlem, kıvırma ve kurutulmasıyla üretilmektedir. İLE/DEĞİL/YERİNE/< Çay bitkisinin sadece tomurcuklarının ve genç yaprakları kullanılmaktadır. VE Bitkilerin toplanıp kuru(tul)masıyladır. )
- SİYAH NUR ile/ve/<> BEYAZ NUR
- SİYÂK ve SİBÂK
( Sonrası. VE Öncesi. )
- SIYÂNET[Ar.] değil/yerine/= KORU(N)MA
- SİYANOJEN[Fr. < Yun. KYANOS: Mavi. | GENOS: Doğuş.] ile SİYANÜR[Fr. < Yun.]
( Oksalik asidin, azot ve karbon bileşimi. İLE Hidrosiyanik asidin tuzu ya da esteri olan, çok güçlü bir zehir. )
- SİYASAL FELSEFE ile/ve/||/<> SİYASET BİLİMİ
- [ne yazık ki]
SİYASAL KAYIRMACILIKTA:
PATRONAJ(BOSISM) ile/ve/||/<> KLIENTALIZM ile/ve/||/<> HİZMET KAYIRMACILIĞI
- SİYASAL LİBERALİZM ve/||/<> EKONOMİK LİBERALİZM ve/||/<> KAPİTALİZM
- [ne yazık ki]
SİYASET İLE ve/||/<> DİN İLE ve/||/<> FUTBOL İLE ve/||/<> SAVAŞ İLE
( Yanıltılırız. VE/||/<> Avutuluruz. VE/||/<> Uyutuluruz. VE/||/<> Korkutuluruz. )
- SİYASET YAPITI/ESERİ
[1300 - 1800 arası]:
250 ile/ve/||/<>/> 180
( Telif. İLE/VE/||/<>/> Çeviri/tercüme. )
- SİYASET ve/||/<> DİYANET ve/||/<> TABÂBET
( [ne yazık ki]
Bilgisizlerin en iyi ya da en çok "bildiği" ve [bol bol, boş boş ve ağırlıklı/öncelikli olarak] konuştuğu[nu varsaydığı] konular. )
- SİYÂSET[Ar. < SEYİS] ile/ve/||/<>/> FERÂSET[Ar. < FERES]
( Seyis. At bakıcılığı/bakıcısı. İLE/VE/||/<>/> Süvari. At biniciliği. )
( Aracına[< atına] yeterince[en az seviyede ve gerektiği kadar/biçimde] bakabilmek. İLE/VE/||/<>/> Aracının[< atının] yol alabileceği kadar yol almak, ilerlemek. Uzağı, olanakları ve olasılıkları görebilmek/değerlendirebilmek. )
- SİYÂSET[Ar.] ile/değil HAMÂSET[Ar.]
- SİYASET ve İLM-İ SİYASE/T
- SİYASET ile SİYASA
- SİYASET ile SİYASAL
( Politika gerçekleri yadsıyıp, yalan söylemek değil, gerçeklerin istediğiniz yanını göstermesidir. )
- SİYÂSET ile/ve/||/<> SİYÂSET(İN) YORUMU
- SİYÂSET ile TİCÂRET ile İBÂDET
( "Üsttekiler"in "yaptığı". İLE Ortadakilerin yaptığı. İLE Alttakilerin yaptığı. )
- SİYÂSETEN[Ar.] ile SİYÂSÎ[Ar.]
( Siyaset bakımından, diplomatlıkça. İLE Siyaset gereği/icabı olan. | Diplomatça olan, politik. | Siyaset adamı. )
- SİYÂSETNAME ile/ve/değil/||/<>/< NASİHATNAME
- KÜFÜR:
[ne yazık ki]
SİYASETTE değil/yerine/>< GECE ve TOPRAK ve DENİZ ve DOST
( Hakikati örter. DEĞİL/YERİNE/>< Dünyayı örter. VE Tohumu örter. VE Dibini örter. VE Dostun, ayıbını örter. )
( KÜFR: Bir şeyin üzerini örtmek. )
- SİYASETTE:
YOLDAŞ ile/değil YOL
( [siyasette] "Yoldaş, yolu belirler." DEĞİL Yol, yoldaşı belirler. [Yol değiştikçe, yoldaşlar da değişir.] )
- ÇİZİNÇLERDE/HARİTALARDA:
SİYASİ ile/ve FİZİKİ
- SİYASİ KRİZ ile/ve EKONOMİK(İKTİSADİ) KRİZ ile/ve KÜLTÜREL KRİZ
- SİYASİ/SİYASAL/POLİTİK değil/yerine/= YÖNETKİL
- SIYÂS/Î[Ar. < SIYSA] ile SİYÂSÎ[Ar.]
( Kaleler. | Köşkler. | Sığınılacak yerler. İLE Siyâset gereği olan. | Diplomatça olan, politik. | Siyâsetle uğraşan. )
- SİYASİ/DİPLOMATİK/ASKERİ TARİH ile/> TARİH
( POLITICAL/DIPLOMATIC/MILITARY HISTORY vs./<> HISTORY )
- SİYASİ TARİH ile/ve/<> KÜLTÜR TARİHİ
( POLITICAL HISTORY vs./and/<> CULTURAL HISTORY )
- SİYER/SİRE[< SÎRET] ile TERCEME (NEFSEHU/Lİ-NEFSEHİ)
( AHLÂK VE YÜKSEK VASIFLAR | HZ. MUHAMMED'İN YAŞAMINDAN BAHSEDEN KİTAP )
- SİZ (DE) HÂLÂ ÇOK GÜZELSİNİZ değil SİZ (DE) HER ZAMAN ÇOK GÜZELSİNİZ
- SİZ ile -SİZ
- SİZDEN OLMAYAN ile/ve/<>/= SİZDEN OLAN
- SİZE" (PAYLAŞACAĞIM) değil SİZİNLE (PAYLAŞACAĞIM)
- SİZİ KESEYİM/KESİYORUM değil SÖZÜNÜZÜ KESEYİM/KESİYORUM
- SİZİ SEVEN BİRİNİN UYARISI/İKAZI ile/>< SİZİ SEVMEYEN BİRİNİN İLTİFATI
- (SİZİN/ONUN) İÇİN ... ile/değil (SİZİN/ONUN) AÇINIZDAN/AÇISINDAN ...
- SIZINTI ile/değil SIZLAMA
- ŞİZOFREN/İ ile MÜNÂFIK/LIK[< NİFÂK]
( Beynin kimyasının bozukluğu. İLE Kalbin kimyasının bozukluğu. )
- ŞİZOFRENİ ile ŞİZOİD/ŞİZOFRENİK
( Doğuştan. İLE Sonradan. )
( 1911 - Şizofreni'nin tanımlanması. )
- ŞİZOİD ile/değil DUYUSAL
- SKALA/SCALE[İng.] ile SPEKTRUM/SPECTRUM[İng.]
( Genellikle ölçü aletlerinde gösterge çizelgesi. | Bir rengin belirli bir tonunun sağa doğru giderek artan oranda beyaz, sola doğru giderek artan oranda siyah katılarak elde edilebilen türevlerini gösteren cetvel. | Bir bestede kullanılabilecek aynı türden sesler kümesi. | Gam. İLE Çeşitlilik. )
- SKALER ÇARPMA ile/ve/||/<> SKALERLE ÇARPMA
- SKANDAL[FR. < SCANDALE] ile/||/<> KRİZ
- SKLEROZ/SCLEROSIS[İng.] değil/yerine/= SERTLEŞME | SERTLİK
- SKOLASTİK ile SKOLASTİK FELSEEFE
( Devrini tamamlamış düşünce düzeni. İLE İnanç ve bilgiyi kiliseyle, özellikle Aristoteles'in bilimsel sistemini uyumlu bir biçimde birleştirmeye çalışan, ortaçağ felsefesi. | Bu felsefeyle ilgili olan. | [mecaz] Ortaçağ yöntemlerine uygun, eski. )
- SKOR ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SPOR
- SKORLAMA/SCORING[İng.] değil/yerine/= SAYILAMA | PUANLAMA | DEĞERLENDİRME
- SLOGAN[Fr./İng.]/KLİŞE[Fr. < CLICHÉ]/MOTTO[İt.] ile/değil/yerine/>< DÜŞÜNME/DÜŞÜNCE
( Kısa ve çarpıcı, propaganda sözü. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Düşünülmüş söz. )
- Sm ile Sn
( Samaryum'un simgesi. İLE Kalay'ın simgesi. )
- SİMİTSONİT/E ile/||/<> HEMİMORFİT/HEMİMORPHİTE
( Çinko karbonat mineralidir ve genellikle mavi-yeşil renkte olur. İLE/||/<> Çinko silikat mineralidir ve beyaz, mavi ve kahverengi renklerde bulunabilir. )
- SNAPDRAGON 855 ile SNAPDRAGON 865
- SNOB/İZM değil/yerine/= ZÜPPE/LİK
- SNOP[İng.]/KÜSTAH[Fars. < GUSTÂH] değil/yerine/= ZÜPPE/DANDİ[Fr. DANDY]/DIDON[Fr. < DIS DONC]
( Seçkin görünmek için bazı çevrelerdeki düşünceleri benimseyen, hayranlık duyan ve onlar gibi davranmaya özenen kişi. )
- SOBA[Macarca SZOBA] ile ŞÖMİNE[Fr. CHEMINEE]
( İçinde, kömür, odun ya da gaz yakılan, elektrikle de çalıştırılabilen ısınma aracı. İLE Odalarda, genellikle duvar kenarlarında tuğla ya da taştan yapılmış, bacası olan yer, ocak. )
- SOBA[Macarca < SZOBA] ile SOPA
( İçinde kömür, odun, gaz yakılan ya da elektrikle de çalıştırılabilen ısınma aracı. İLE Kalın değnek. | Dayak. )
- SODYUM[Fr., İng.] değil/yerine/>< POTASYUM[Fr., İng.]
( Sodyumu düşük olan gıdalar tüketilmelidir. DEĞİL/YERİNE/>< Potasyumu yüksek olan gıdalar tüketilmelidir. )
( Atom numarası 11, atom ağırlığı 22,990, yoğunluğu 0,971 olan, 97,5 °C'de eriyen, deniz ve kaya tuzlarında, doğada birleşik olarak çok yaygın bulunan, beyaz, parlak, mum gibi yumuşak bir öğe. Simgesi: Na DEĞİL/YERİNE Atom numarası 19, atom ağırlığı 39,10, yoğunluğu 0,87 olan, 62,5 °C'de eriyen, 15 °C'de mum gibi yumuşak, soğukta sert ve kırılgan, potasyum hidroksit içinde bulunan bir öğe. Simgesi: K )
- SOFİST ile/değil/yerine/>< SOFOS/SOPHOS
( Kuşkuya sokar. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Kuşkudan çıkarır. )
( Utanmayan. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Utanan. )
( Kurt.[vahşi] İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Köpek.[evcilleşmiş] )
( Taklitçiler oluşturur. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Kendini buldurur. )
- ŞOFÖR[Fr.]["ŞÖFÖR" değil!] değil/yerine/= SÜRÜCÜ
- SOFRA ile/ve/<> İRFAN SOFRA/LARI
- SOFRA[Ar. < SUFRE] ile/ve MÂİDE[Ar.]
( ... İLE/VE Üzerinde yemek bulunan, kurulmuş sofra. | Yemek, ziyafet. )
- SOFRA ile/ve SIMAT/SİMÂT/SOMAT
( ... İLE/VE Sofra, yemek masası. | Sofraya gelmiş yemekler. | Ziyafet. )
( ... İLE/VE Mevlevî sofrası. )
- SOFRANIN BEREKETİ :/=/||/<>/< KALABALIĞI
- SOFULAR MESCİDİ ile SOFULAR TEKKESİ
( bkz. MOLLA HÜSREV MESCİDİ İLE Aksaray, Sofular Caddesi'ndedir. [Halveti Tekkesi'dir] )
- SOĞAN ile ARPACIK SOĞANI/KISKA
( ... İLE Tohumdan yetiştirilen ve tohumluk olarak kullanılan küçük soğan. )
- SOĞAN ile ÇÖL SOĞANI
( ... İLE İki yaprağı vardır ve yaprakların 2 m. boyları vardır. )
- SOĞAN ile DAĞ SOĞANI/KÖVÜRGEN/KÖMÜRGEN[Oğuz]
- SOĞUK KUYU MESCİDİ ile SOĞUK KUYU MEDRESESİ
( KANLI MEDRESE MESCİDİ / PİRÎ PAŞA MEDRESESİ MESCİDİ ile CAFER AĞA MEDRESESİ )
( Zeyrek'te, Pirî Paşa Sokağı'ndadır. İLE Sultanahmet'te, Ayasofya Camisi - Alemdar Caddesi arasındadır. )
( 1543'te, Pirî Paşa tarafından. İLE 1560'da, Kapı Ağası Cafer Ağa tarafından Mimar Sinan'a yaptırılmıştır. )
- SU:
SOĞUK ile/ve/değil/yerine/||/<> SICAK
( ... İLE/VE/DEEĞİL/YERİNE/||/<> Sıcak su, soğuk sudan daha ağırdır. )
- SOĞUK SU ile/ve/<> SICAK SU
(
)
- SOĞUK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SOLUK
- SOĞULMA ile/<> SOĞURMA
( Suyu ya da sütü çekilerek pörsüme. | Irmak, kuyu, pınar gibi yerlerde, suyun çekilip yok olması. İLE Bir madde, bir sıvıyı içine çekmek. | Katı ya da sıvı bir maddeyi, soğurma yoluyla bir gazı içine almak, emmek, massetmek, absorbe etmek. | Bir ortamın, ışık enerjisini belirli nicelikte emmesi. )
- SÖĞÜT ile AKSÖĞÜT
( Söğütgillerden, sulak yerlerde yetişen, yaprakları almaşık ve alt yüzleri havla örtülü büyük bir ağaç. İLE Söğütgillerden, kabukları eczacılıkta kullanılan bir tür söğüt. )
( SALIX cum SALIX ALBA )
- SÖĞÜT ile SORGUN/SORKUN
( ... İLE Sepetçi söğüdü. )
( SALIX cum ... )
- SOĞUT(UL)MA ile/ve/<> SOYUTLANDIR(IL)MA
- SOHBET:
KENDİNİ UNUTMAK ile/ve/<> KATMAMAK
( Sohbette, sipariş olmaz. )
( SOHBET: Soruları[sualleri/istekleri] unutturan. )
( SOHBET: Uzaduyumla[telepati] etkileşim. )
- SOHBET["SOHPET" değil!] ile/ve/<> MUHABBET
( Aklın dili/aracı sözcükler ve sohbet, gönlün dili muhabbettir. )
( Kişiyi, tümel/küllî akıla götürecek tek şey, muhabbettir. )
( Ehl-i derdin sohbetine mahrem et! )
( ... İLE/VE/<> İçinde sen/ben['den] olmayan. )
( Dil ile. İLE/VE/<> Göz ile. )
- SOHBET["SOHPET" değil!] ile SÖYLEŞİ
- SOHBET ile/ve/değil/yerine TENHA SOHBETİ
- SOHBET'İN:
KÂL'İ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< HÂL'İ
- ŞOK OLMAK değil ŞOKE OLMAK
- SOKAK/HABER FOTOĞRAFI ile/ve/değil/||/<>/< BELGESEL FOTOĞRAF
( )
- ŞOKE OLMAK ile BLOKE OLMAK
- SOKRATES:
ÖNCESİ ile/ve/<>/> SONRASI
( THALES: [yaklaşık][M.Ö.] 625 - 546
ANAKSİMANDROS: [yaklaşık][M.Ö.] 610 - 546
ANAKSİMENES: [yaklaşık][M.Ö.] 585 - 525
PYTHAGORAS: [yaklaşık][M.Ö.] 570 - 496
HERAKLEITOS: [yaklaşık][M.Ö.] 540 - 480
PARMENİDES: [yaklaşık][M.Ö.] 515 - 450
EMPEDOKLES: [yaklaşık][M.Ö.] 494 - 434
ANAXAGORAS: [yaklaşık][M.Ö.] 500 - 428
PROTOGORAS: [yaklaşık][M.Ö.] 481 - 420
DEMOKRİTOS: [yaklaşık][M.Ö.] 460 - 360
ile/ve/<>/>
SOKRATES: [yaklaşık][M.Ö.] 470 - 399
PLATON: [yaklaşık][M.Ö.] 427 - 347
ARİSTOTELES: [yaklaşık][M.Ö.] 384 - 322 )
( Sokrates öncesi düşünce, Thales ile başlıyor.
Anaksimandros, Anaksimenes tarafından devam ettiriliyor.
Pythagoras, mistik ve matematiksel yaklaşımı geliştiriyor.
Herakleitos, değişim ve oluşa işaret ediyor.
Parmenides, değişim ve varlık'a işaret ediyor.
Empedokles, dört unsur, iki karşıt kuvvet[sevgi ve nefret]'e işaret ediyor.
Anaxagoras, "şey" sayısı kadar unsur, akıl[nous] olduğuna işaret ediyor.
Protogoras, kişinin, herşeyin ölçüsü olduğuna işaret ediyor.
Atomcular, Leucippus ve Demokritos, niteliğin nicelik ile yer değiştirmesi.
İLE/VE/<>/>
Sokrates ile antik yunan doğa anlayışı, doğadan, insana yöneliyor.
Plato ve Aristotles, bu iki anlayışı, evreni anlamak için genişletiyor ve derinleştiriyorlar. )
( SOKRATES: Sağlam güç sahibi. )
(
)
- SOKRATES ile/değil PLATON'UN "SOKRATES"İ
- SOKRATES'İN DEDİKLERİ ile/ve/ya da SOKRATES ÜZERİNDEN SÖYLENİLENLER/"SOKRATES'E SÖYLETTİRİLENLER"
- SOKUŞ ile/||/<> SÖGÜŞ/SÖVÜŞ
( Lâf sokmak, birbirini suçlamak. İLE/||/<> Sövmek, küfür etmek. )
- ANAHTARLAR:
SOL ile/ve/<> DO ile/ve/<> FA
( Dizenin ikinci çizgisi üzerine konulan ve çizgiye adını veren ve ince sesleri göstermeye yarayan bir anahtardır. İLE/VE/<> Portenin üzerine çizilen ve o çizgideki notaya adını veren anahtar. İLE/VE/<> Portedeki notaların, "Fa" yüksekliğinde olacağını gösteren im. )
(
)
- SOLA SCRIPTURA ile/ve/||/<> SOLO SCRIPTURA
- SÖLEDİMİ" ile/değil SÖYLEDİĞİMİ
- SOLGUN değil/yerine/</>< OLGUN
- SOLIT/SOLİD[İng.] değil/yerine/= KATI, KATILIK
- SOLMAK ile/değil/yerine/||/>< OLMAK
- SOLUCAN ile DENİZ SOLUCANI
( ... İLE Deniz solucanı. )
( ... ile ZÜ-S-SUKBE )
( ... avec HOLOTHURIDE )
- SOLUCAN ile KURD
( EARTWORM vs. WORM )
- SOLUCAN/SOĞULCAN ile SÜLÜK
( Solucan, Şubat ayında sırf fosfordur, tavuklar yiyecek olursa ölürler. )
( DÛD, HARÂTÎN, HURTUUN ile ALAK, SİL'A
HARÂTÎNİYYE: Halkalılar.
ZÂT-ÜR-RE'S-İ ŞA'RÎ: Baş tarafı kıl gibi ince bir tür solucan.[kara hümmâdan ölenlerde çok bulunur]
HAREKET-İ DÛDİYYE/DİDÂNÎ: Solucan gibi hayvanların büzülmesi durumu. )
( ... ile DÎV-ÇE/DÎVEK[: Ağaç kurdu, güve. | Sülük. | Kadın tuzluğu denilen bitki. | Arka kaşağısı.] )
( EARTWORM vs. LEECH )
( ... cum HIRUDO (MEDICINALIS) )
- SOLUCAN ile TÜP SOLUCANI
- SOLUCAN ile YASSISOLUCANLAR
( ... İLE Tenya ve kelebek asalağı gibi, gövdeleri yassı ve uzun olan solucanlar takımı. )
- SOLUCAN ile YILBAŞI AĞACI SOLUCANI
(
)
- SOLUCAN ile YUVARLAKSOLUCANLAR
( ... İLE Sert bir kitinle örtülü gövdeleri, halkasız, uzunlamasına, yuvarlık ve genellikle ince solucanlar topluluğu. )
- SOLUK "ALAMAMAK" ile/ve/değil/||/<>/< ORTAMDAKİ (BELİRLİ/BELİRSİZ) KOKUDAN RAHATSIZ OLMAK
itibarı ile 23.065 başlık/FaRk ile birlikte,
23.065 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(77/94)
(1996'dan beri)