Bugün[19 Ekim 2025]
itibarı ile 557 başlık/FaRk ile birlikte,
557 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.


Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...

(3/4)


- GÜVEN ile ÇOKLUĞA GÜVEN

( TRUST vs. TRUST TO THE ABUNDANCE )


- HAFİF UNLU ile/ve ORTA DERECE UNLU ile/ve ÇOK UNLU

( HAFİF UNLULAR
* Kuşkonmaz - Alkali
* Patlıcan - Alkali
* Mantar - Alkali
* Lahana - Alkali
* Karnabahar - Alkali
* Balkabağı - Alkali
* Salatalık - Alkali
* Kabak - Alkali
* Tere - Alkali
* Ispanak - Alkali
* Hindiba - Alkali
* Yeşil Fasulye - Alkali
* Marul - Alkali
* Mısır/Frenk Salatası - Alkali
* Pırasa - Alkali
* Tatlı Biber - Alkali
* Turp - Alkali
* Semizotu - Alkali
* Kuzukulağı - Asit
İLE/VE
ORTA DERECE UNLULAR
* Enginar - Alkali
* Pancar - Alkali
* Havuç - Alkali
* Kereviz - Alkali
* Brüksel Lahanası - Alkali
* Şalgam - Alkali
* Maydanoz - Alkali
* Radika - "Alkali
* Taze Bezelye - Alkali
* Roka - Alkali
* Bamya - Alkali
* Soğan - Asit
* Sarımsak - Asit
İLE/VE
- ÇOK UNLULAR
* Kestane - Alkali
* Patates - Alkali
* Yer elması - Alkali )

- KURU SEBZELER
* Bakla - Asit
* Kuru fasulye - Asit
* Kuru bezelye - Asit
* Mercimek - Asit
* Soya - Asit

YAĞLI MADDELER
* Avokado - Alkali
* Zeytin - Alkali

YAĞLI KURUYEMİŞLER
* Ceviz - Asit
* Fındık - Asit
* Şamfıstığı - Asit
* Amerikan fıstığı - Asit
* Badem - Alkali

TAHIL VE MAMULLERİ
* Yulaf - Asit
* Buğday - Asit
* Beyaz un - Asit
* Mısır - Asit
* Arpa - Asit
* Kepekli ve beyaz pirinç - Asit
* Çavdar - Asit
* Kepekli ekmek - Asit
* Hamur işleri - Asit
* İrmik - Asit
* Mısır unu - Asit
* Yulaf unu - Asit
* Patates nişastası - Asit

ZARARLI OLANLAR
* Kakao - Asit
* Çay ve kahve - Asit
* Baharat - Asit
* Konserveler - Asit
* Şeker ve şekerli maddeler - Asit
* Her tür pasta ve benzerleri - Asit
* Alkol - Asit

)


- HAİKU -ile

( 5-7-5 toplam 17 heceden ve üç dizeden oluşan, geleneksel Japon şiir türü. )


- HALK MÜZİĞİ'NDE:
YAYLI SAZLAR ile/ve NEFESLİ SAZLAR ile/ve VURMALI SAZLAR

( Kabak kemane, Karadeniz kemençesi, Tırnak kemençe, Iklığ/Iklık. İLE/VE Kaval, Zurna, Mey, Tulum, Sipsi, Çifte, Argun, Zimbon[Buğday sapından çocuk çalgısı]. İLE/VE Davul, Tef, Darbuka, Kaşık, Çalpara, Zil, Çifte nara, Balaban, Tepsi, Dümbelek. )


- HARFLER

( Rüyada görülenin Arapça'daki kelime karşılığının ilk harfine göre )
( Elif: Mertebesi yüce olan kişiye delâlet eder.
Be: Rahat ve mutlu olan kişiye delâlet eder.
Te: İstediğini elde etmeye delâlet eder.
Se: Yardım göreceğine delâlet eder.
Cim: Düşmana galip gelmeye delâlet eder.
Ha: Ululuğa yetişmeye delâlet eder.
Hı: Murâdına erişmeye delâlet eder.
Dâl: İsteklerine kolayca erişmeye delâlet eder.
Zel: Çok mal kazanmaya delâlet eder.
Rı: Mal ve ünvan kazanmaya delâlet eder.
Ze: Dininin ve inancının kuvvetli olduğuna delâlet eder.
Sin: Korkudan emin olmaya delâlet eder.
Şın: Yaptığına pişmân olmaya delâlet eder.
Sad: İlminin çoğalmasına delâlet eder.
Dâd: Çok mal elde etmeye delâlet eder.
Tı: Düşmanlarına galip olmaya delâlet eder.
Zı: Gariplere acımaya delâlet eder.
Ayn: Gönlün karışık bir halde olmasına delâlet eder.
Gayn: Kendine zulmettiğine delâlet eder.
Fe: Düşmana karşı yardımcı bulmaya delâlet eder.
Kaf: Ünvan sahibi ve zengin olmaya, isteklerine kavuşmaya delâlet eder.
Kef: Bir haber almaya delâlet eder.
Lâm: Korktuğundan emin olmaya delâlet eder.
Mim: Muradına erişmeye delâlet eder.
Nûn: Üzülmeye delâlet eder.
Vâv: Gereksinimini elde etmeye delâlet eder.
He: Her yerde üzüntü içinde olmaya delâlet eder.
Lâmelif Ye: Namazı ve itâatı çok olmaya delâlet eder. )


- HARFLERİN BİT DEĞERİ:
8 ile/ve/||/<>/> 16

( A/a, B/b, C/c, D/d, E/e, F/f, G/g, H/h, I/i, J/j, K/k, L/l, M/m, N/n, O/o, P/p, R/r, S/s, T/t, U/u, V/v, Y/y, Z/z

İLE/VE/||/<>/>

Ç/ç, Ğ/ğ, İ/ı, Ö/ö, Ş/ş, Ü/ü )


- [ne yazık ki]
HASAN FEHMİ ile/ve/||/<> ABDİ İPEKÇİ ile/ve/||/<> ÇETİN EMEÇ ile/ve/||/<> UĞUR MUMCU ile/ve/||/<> ÖTEKİLER

( 06 Nisan 1909 tarihinde, Serbesti gazetesinin yazarı Hasan Fehmi, Galata Köprüsü'nde öldürülür... Hasan Fehmi, düşüncelerinden dolayı katledilen ilk gazetecidir. Bu nedenle, 06 Nisan, "Öldürülen Gazeteciler Günü" olarak anılır... )

( Öldürülen Gazeteciler... )


- HASTAHANE ve OKUL

( BÎMÂR-HÂNE, MÂR-İSTÂN[BÎMÂR-İSTÂN'dan bozmadır] ve ... )

( XENODOCHIUM )


- HAVA (DURUMU) ile/ve/<>/değil İKLİM

( 21 - 22 derecenin altında ve üstünde olan ortamlarda, kişilerin, konu ne kadar önemli olursa olsun toplantılarda konuşmacıya beş dakikadan fazla odaklanamadıkları araştırmalar sonucu tespit edilmiştir. )

( Günümüz belediye yönetmeliklerinde, apartmanlardaki kalorifer kazanları ve ısılar için şu yönerge vardır: "Dışarıda havanın ısısı 17 derecenin altına düştüğünde kalorifer yakılmak zorundadır. Oda sıcaklıkları ortalama 21 - 22 derece dolayında olmalıdır." )

( Hayvanların iklimin genel gidişine göre doğurdukları ve doğacak yavru sayısını ayarladıkları tespit edilmiştir. )

( Bitki tohumlarının belirli bir ısı ve nem olmadıkça filizlenmediği bilinmektedir. )

( Ağustos böcekleri, 17 yıl toprak altında yetişir. Havanın 17 C olduğu günün gecesi dışarı/yüzeye çıkar. İki günde ağaçların tepesine ulaşmaya çalışırlar. )

( ERZE[Fars.]: Eski yönteme göre yeryüzünün bölündüğü yedi iklim.[yedi parçadan birinci iklim, ekvatora yakın olan bölge. )

( ... ile/ve/<>/değil MERZÜBÛM )

( [not] WEATHER vs./and/<>/but CLIMATE )

( VAYU ile/ve/<>/değil ... )


- HEMODİYALİZ ile HEMOGRAM ile HEMOLİTİK ile HEMOLİTİK ANEMİ ile HEMOLİZ ile HEMOPTİZİ ile HEMORAJİ ile HEMORAJİK ile HEMOSİTOMETRE ile HEMOSTATİK ile HEMOSTAZ

( Kan süzüm. İLE Tam kan sayımı. İLE Kan yıkımlı, kan yıkıcı. İLE Yıkımlı kansızlık. İLE Kan yıkımı. İLE Kan tükürme. İLE Kanama. İLE Kanamalı, kanama[yla ilgili]. İLE Kan sayar. İLE Kanama durdurucu. İLE Kanama durması, kanın durması. )


- HEREKE ile/ve KAYSERİ ile/ve BÜNYAN ile/ve YAHYALI ile/ve TAŞPINAR ile/ve SİVAS ile/ve KARS ile/ve BERGAMA ile/ve LADİK ile/ve MİLAS ile/ve ISPARTA


- HERKES ile BİRÇOK

( EVERYBODY vs. MANY )


- HERŞEY ile/ve/değil/yerine ÇOK ŞEY


- HESAPLANABİLİRLİK ile/ve/>< HESAPLANAMAZ SAYILAR


- HİNT OKYANUSUNDA:
ANDAMAN DENİZİ ile/ve/||/<> MALAKKA BOĞAZI ile/ve/||/<> MARTABAN KÖRFEZİ ile/ve/||/<> BENGAL KÖRFEZİ ile/ve/||/<> KANBAY KÖRFEZİ ile/ve/||/<> KUÇ KÖRFEZİ ile/ve/||/<> UMMAN DENİZİ ile/ve/||/<> UMMAN KÖRFEZİ ile/ve/||/<> BASRA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> YEMEN DENİZİ ile/ve/||/<> ADEN KÖRFEZİ ile/ve/||/<> KIZILDENİZ ile/ve/||/<> MOZAMBİK KANALI ile/ve/||/<> SOFALA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> DELAGOA KÖRFEZİ


- HİPOFİZ BEZİ ile KALKANBEZİ/TİROİD BEZİ ile PARATİROİD BEZİ ile LENF BEZİ ile BÖBREK ÜSTÜ BEZİ ile PANKREAS BEZİ ile EŞEYSEL BEZ ile İÇ SALGI BEZLERİ ile GASTRİT SUYU BEZİ ile GÖĞÜS KEMİĞİ ARKASINDA BULUNAN İÇSALGI BEZİ/TİMUS

( PITUITARY GLAND vs. THYROID GLAND vs. PARATHYROID GLAND vs. ADENOID (GLAND) vs. ADRENAL (GLAND) vs. PANCREATIC GLAND vs. GONADIAL GLAND vs. ENDOCRINE GLANDS vs. PEPTIC GLAND vs. THYMUS )


- HUDUS ile/ve/||/<> ZAMAN ile/ve/||/<> NİSAP ile/ve/||/<> GÜN ile/ve/||/<> RES ile/ve/||/<> KÂBE ile/ve/||/<> NEŞV-Ü-NEMÂ ile/ve/||/<> KAST VE NİYET ile/ve/||/<> HÜKÜMLER ile/ve/||/<> BEKÂ ile/ve/||/<> MEŞRÛ TASARRUF


- HYGİ- ile/||/<> -İA ile/||/<> -İASİS/-ASİS/SİS- ile/||/<> -İATRİCS/-İATR/-İATRY ile/||/<> -İTİS ile/||/<> NOS-/NOSO-/NOSUS- ile/||/<> PATH-/-PATH/-PATHİA/-PATHİC/PATHO-/-PATHY ile/||/<> THERAP- ile/||/<> PHLOGO- ile/||/<> CAUST-

( Bir durumu, patolojik durumu anlatan son ek. İLE/||/<> Etki ve gelişim süreci, hastalık, patolojik durum. İLE/||/<> Sayrılığın sağaltımıyla ilgili, iyileşme. İLE/||/<> Sayrılık, özel bir bölümün yangısal durumu. İLE/||/<> Sayrılık, özel bir bölümün sayrılık durumu. İLE/||/<> Sağlık. İLE/||/<> Bir sayrılık ilgili, sayrılığa ait, sayrı. İLE/||/<> Sağaltım ile ilgili. İLE/||/<> Yangı ile ilgili. İLE/||/<> Yanma. )


- I CHING[Çince] -ile

( * Değişimlerin Kitabı, tarih boyunca yazılan ilk bilgelik ve felsefe kitabı. Tarih boyunca birçok önderin ve araştırmacının her zaman başvurduğu bir kılavuz.
* Tüm yaşamı yöneten değişim sürecini anlamak için kullanılacak bir araç.
* Aşk yaşamınızdan iş ilişkilerinize kadar her konuda ne yapacağınızı söyleyen bir kılavuz.
* Günlük yaşamınızda, hem geleceğinizi öğrenmekte, hem kendinizi keşfetmekte, hem de atacağınız en iyi adımı anlamakta kullanabileceğiniz harikulâde bir kılavuz.
* Tao'yu anlatan ilk kitaptır. )

Tarihçesi: Ünlü bilge Fu Hsi'nin ana 8 trigramı (adları büyük olasılıkla Çince bile değildi) keşfettiği bilindiğine göre, orijinlerin 25.000 ile 5.000 yıl öncesine dayandığı söylenebilir.
Kral Wen kendini kıskanan bir imparator tarafından onbir yıl boyunca hapsolana kadar, yani İ.Ö. 1150'lerde, trigramların iki ayrı düzenlenmesi kullanılmaktaydı. Kral, uzun hapis yıllarını, I Ching'in felsefi yönden geliştirmekle geçirdi. Bunu da 8 trigram, 64 altı çizgi hexagramına eklemekle ve her birine yorumlar katmakla başardı. Hexagramların ardındaki mantık ve mistik felsefeyi de etraflıca yorumladı. Onun çalışmaları I Ching hakkında en öğretici kaynaklardan biri olarak kaldı ve yıllar içinde geliştirildi. Wen'in oğlu Tan, hexagram yorumlarına yenilerini eklediyse de, bu yazarların çalışmalarını okullarda işlenir hale sokan Konfiçyüs'tür. I Ching'i ilk kez "Değişim" olarak adlandıran ve bundan pek çok çalışma üreten de yine Konfiçyüs'ten başkası değildir.

Yorumlama: Bir yanıtı yargılamada üç ana faktör vardır.
1. Her hexagram, binlerce armoniden oluşan notalar gibi, karmaşık ve benzersiz bir enerji türünü temsil eder. Şekillenenin, çoğu zaman durumu tam olarak resmetmese de, onun altını çizen faktörleri yansıttığı unutulmamalıdır.
2. Her hexagram ve her çizgi üç öğeyi yansıtır:
a) Yan koşullar grubu
b) Kişinin özel durumu
c) Kişinin kendiyle ve başkalarıyla olan ilişkileri
3. İnsan ilişkilerinin altında karmaşık faktörler yatabilir. Yanıtı anlayışınız, konuyla olan ilişkinizin derecesine bağlı olacaktır. Bu yüzden bu durumun ve kılavuz karşısında bulunduğunuz pozisyonun bilincinde olmalısınız. Bu, yanıtı yorumlarken ne düzeyde olduğunuzu anlamınızı sağlar.

 

* HEXAGRAM TANITIM KARTI

Trigramlar
Üst --->

Alt
CH'IEN
___
___
___
CHEN
_ _
_ _
___
K'AN
_ _
___
_ _
KEN
___
_ _
_ _
K'UN
_ _
_ _
_ _
SUN
___
___
_ _
LI
___
_ _
___
TUI
_ _
___
___
CH'IEN
___
___
___
1
34
5
26
11
9
14
43
CHEN
_ _
_ _
___
25
51
3
27
24
42
21
17
K'AN
_ _
___
_ _
6
40
29
4
7
59
64
47
KEN
___
_ _
_ _
33
62
39
52
15
53
56
31
K'UN
_ _
_ _
_ _
12
16
8
23
2
20
35
45
SUN
___
___
_ _
44
32
48
18
46
57
50
28
LI
___
_ _
___
13
55
63
22
36
37
30
49
TUI
_ _
___
___
10
54
60
41
19
61
38
58
 

* TRİGRAMLAR VE ÖZELLİKLERİ

SİMGE
ÖZELLİKLERİ
MEVSİM
CH'IEN
(Gök)
Yang, güçlü, yaratıcı, baba Sonbahar sonu, kış başı
K'UN
(Toprak, Yeryüzü)
Yin, bağlı, kabul edici, karanlık, kabullenici anne Yaz sonu, sonbahar başı
CHEN
(Gök gürültüsü)
Canlanma, güçlü, heyecanlı, hareketli büyük oğul İlkbahar
K'AN
(Su)
Derin, tehlikeli, uçurum gibi, kurnaz ortanca oğul Kış
KEN
(Dağ)
Sessiz, inatçı, durağan, en küçük oğul Kış sonu, ilkbahar başı
SUN
(Rüzgâr, tahta)
İçe işleyici, kabullenici, iyi huylu, en büyük kız evlat İlkbahar sonu, yaz başı
LI
(Ateş, şimşek, güneş)
Sıkıca yapışan, sıcak, heyecanlı, güzel ortanca kız evlat Yaz
TUI
(Göl)
Neşeli, yumuşak, gülen, en küçük kız evlat Sonbahar
 

* HEXAGRAMLAR
( Parantez içindeki sözlere, açıklayıcı amaçlı değil, hexagramlar üzerine bir açıdan daha düşünülebilir bir bilgi olarak yer verilmiştir. Her bir parantez ayrı ayrı değerlendirilmelidir. Altı çizili sözcükler "ilgili olabilecek" sayfalara bağlantı olduğunu işaret etmektedir. )

1. CH'IEN(Yaratıcı)

2. K'UN(Alıcı, Kabul Edici)
( Güney ve batı, çaba ve çalışmayı sembolize eder. Kuzey ve doğuysa, başkalarıyla ortak plânlar oluşturmayı. )
( Toprak herşeyi, hem iyiyi hem de kötüyü içinde barındırır. )

3. CHUN(Başlangıçta Çekilen Zorluk)
( Fazla ağırdan almayın ama gereksiz yere acele de etmeyin; yolunuzda ilerleyin yeter. Özellikle size yardımcı kişiler söz konusuysa, alçakgönüllülüğü elden bırakmayın. )

4. MENG(Gençlik)
( Enerjisini doğru yönde kullanan ulu kişi kendini geliştirmeyi bilir. )
( Kişiler iyi öğrenciler gibi karakterlerini açıklıkla ve devamlılıkla geliştirmelidir. )
( Ceza aynı hatayı yinelemeyi önlemelidir sadece. )
( Dikkatli olun. Cezalandıran ya da cezalandırılan siz olabilirsiniz ama, cezanın suça uygun olmasına özen gösterin. )
( Eğer gerçekleri göremeyen biriyle birlikteyseniz, ondan uzak durun. Yoksa gurur kırıcı olaylar oluşabileceği gibi kişiler, hakkınızda olumsuz düşünmeye başlayacaktır. )

5. HSU(Değerlendirme)

6. SUNG(Çatışma)
( Enerjinizi pekçok yere kullanıyorsanız, üstünüze fazla sorumluluk almayın. )
( Hiçbir şeyi zorlamayın ve kimseye ters gitmeyin. )
( Eğer kralın hizmetindeyseniz şan peşinde koşmayın. )
( Yalnızca kendi keşfettiğiniz ya da kazandıklarınıza güvenin. )

7. SHIH(Ordu)
( Ordu, görünen bir amaç için plânlı güçler birliği anlamına gelir. )
( İyi plânlanmış bir çekilmeyle problemden kaçının. Bu asla bir yenilgi sayılmaz. )
( Azla tatmin olmamaya ve taraflı davranmamaya dikkat edin. )
( Kimseyi geçmiş zamanlar uğruna ödüllendirmeyin. )

8. PI(Birlik)
( Toprağın üstündeki su, birliği simgeler. )
( Toprak, içine çektiği suyla doğal bir birleşim oluşturur. )
( Krallar da birlik olgusunun herkesçe kavranması amacıyla soylularına toprak armağan ederler. )
( Devam etmek şans getirir. )
( Sürdürmek şans getirir. )

9. HASIAO CH'U(Kontrol Altında Tutmak)
( Kişi kendine, ruhunu ve becerilerini geliştirecek zamanı ayırmalıdır. )

10. LU(Adım Atmak, Ayak Basmak)
( Kibar, asil ve hassas bir tavır içinde olun. )
( Kişinin kendi için doğru olanı ayırd etmesi ve sıkı çalışması er ya da geç ödüllendirilecektir. )
( Yaptığı işi iyi yapan kimse ilerleyecektir. )

11. T'AI(Barış)
( Birlik, barış ve varlık üretir. )
( İnsan, iç gerçeklerini gözardı eder etmez bencilliğe sürüklenebilir. )
( Gelişmemişe katlanmak, ırmağın kıyısından yürümek, ne yakın dostları, ne de uzaktakileri ihmal etmek. Yani sürekli orta yolu seçmek. )
( Herşey yolunda gittiğinde şımarmamak ve öteki Kişileriı küçük görmemek son derece önemlidir. )
( Kişi davranışları ve kişiliğinin doğru kalması için zor ya da keyifsiz görevlerden kaçmamalıdır. Ayrıca elde ettiklerinin, hırsını öldürmemesine de özen göstermelidir. )
( Hiç tepesiz düzlük, hiç gidişi olmayan geliş yoktur. )
( Zor durumlarda yılmamalı. )
( Ümitsizliğe kapılmadan gerçeklerle yüzleşmek ve sahip olduklarımızda mutlu olmak gereklidir. )

12. P'I(Uyumsuzluk)
( İşlerinizde sessiz ve alçakgönüllü bir tavır edinin. )

13. T'UNG JEN(Sosyal Yakınlık, Dostluk)
( Olgun kişi toplulukları düzenleyerek neyi birbirinden ayırması gerektiğini bilir. )
( Başkalarına açık davranırsanız kaybetmezsiniz. )

14. TA YU(Fazla Miktarda Varlık)
( Dar görüşlü, çiğ kişiler, varlığı bencilce kullanırken, büyük kişiler sahip olduklarını başkalarının yararına değerlendirirler. )

15. CH'IEN(Alçakgönüllülük)
( Alçakgönüllülükten başarı doğar, üstün kişi sonuna dek yılmadan devam eder. )
( Yeryüzündeki dağ alçakgönüllülüğü simgeler. Olgun kişi aşırıya kaçanı dizginler, eksikliklerine eğilir, böylece ağırlığını dengeler. )

16. YU(Heves)
( İşlerini düzene koyarak ve gücünü harekete geçirerek ilerleyen kişi. )

17. SUI(Devam Eden)
( İyiye güven duymak olumludur. )

18. KU(Bozulanın Onarımı)

19. LIN(Yönetim)
( Açıkça yönetmede bir zarar yoktur. )

20. KUAN(Görüş Açısı)
( Toprağın üzerindeki yel, manzarayı simgeler. Olgun kişi, dünyada durmaksızın gezerek kişiler üzerinde düşünür ve onları eğitir. )
( Hayatını gözden geçiren kişi ilerleme ya da gerileme arasında bir karara varır. )

21. SHIH HO(Isırmak, Diş Geçirmek)
( Alışkanlık haline gelmiş olan yumuşak tavır, problemler karşısında etkisiz kalmaya neden olur. )

22. PI(Zarâfet)

23. PO(Çözülme)
( Olgun kişiler, ancak altındakilere yaptığı iyiliklerle kendini sürdürür. )

24. FU(Geri Dönüş)
( Kişinin görev üstlenmesinde kazanç vardır. )

25. WU WANG(Sadelik)
( Doğal olmayan yollarla sorun çözmek yerine onlara ayak uydurmak daha doğrudur. )
( Kişi güvenle içinden gelen sese kulak vermelidir. )
( Sadelikten şaşmamak doğrudur. )

26. TA CH'U(Düzenlenen Güç)
( Olgun kişi atalarının bilgelik ve deyişlerini inceleyerek kişiliğini geliştirir. )
( Körü körüne zorlukların üstüne gitmek şanssızlığa yol açar. Uyumlu zaman koşullarını beklerken gelişmelerle mutlu olun. )
( Çabalamanın yararı olmadığında, enerjinizi harcamamaya bakın. )

27. I(Beslemek)
( Kendini ya da başkalarını beslerken kişiler, saf ve anlamlıyla, değersizi birbirinden ayırd etmeyi bilmelidir. )
( Olgun kişi sözlerinde dikkatli, yiyip içtiklerindeyse ölçülüdür. )
( Ağız değişken bir organdır; yiyecekleri çiğner, harfleri biçimlendirir ve sürekli hareket halindedir. )
( Yiyeceğe gereksinim duymadan sonsuza dek yaşayan kılavuz kaplumbağa örneğini bilmezden gelenler, özgüven ve özgürlüklerini yitirmek üzeredirler. )
( Kişi başkalarını kıskanarak pekçok şanssızlığı üstüne çeker. )
( Davranışlarına gelen eleştiriler kişiyi çatışmaya sürükler. Kendini işe vermiş kişilerse bu durumdan büyük ölçüde etkilenmezler. )
( Şanssızlık ve düşüş, kişinin kendini yönetme biçimine bağlıdır. )

28. TA KUO(Aşırı Büyüklük)
( Bilge kişinin tavrı önemlidir. )
( Tek başına olsa da bir ağaç kadar sağlam durabilmeli ve hayatı neşeyle algılamalıdır. )
( Ne denli güzel ve kârlı olsa da hiçbir şey sonsuza dek sürmez. )
( İş ve özel ilişkilerde adil ve dengeli kalmak için çaba gösterilmelidir. )
( Durumun doğasını değerlendirmeden zorla sürdürmeye çalışmak sorunlara yol açmıştır. )

29. K'AN(Derinlik)
( Tehlike, insana zarar verebilecek bir olgu gibi yorumlansa da, doğru davranış biçimleriyle aynı tehlike, ilerleme ve iç gelişme de sağlayabilir. )
( Akışı üzerindeki her yola ulaşan su gibi, içtenlik de her durumun derinine inmemizi ve ona göre, harekete geçmemizi sağlar. )
( Tehlike, ruhu güçlendiririr ve içsel barışın, başarının en önemli kuralı olduğunu kavramamızı sağlar. )
( İçindeki huzur kişinin felâketlere daha çabuk karşı gelmesini sağlar. )
( Su, derinlerden durmaksızın fışkırarak yinelenen derini simgeler. )
( Sonsuz oluştaki su, meziyete karşı olgun yaklaşımı simgeler. )
( Kişi, yaşamını meziyetlerinin yönettiğinden ve bu meziyetlerin en beklenmedik ve en sıkıcı koşullara bile direneceğinden emin olmalıdır. )
( Kişi, kendini sürekli yenilemeli ve başkalarını da meziyetiyle etkileyerek bencillikten uzaklaşmalıdır. )
( Durumu iyice tartın ve düşünmekten sakın kaçmayın. )
( Sakin bir yaşama biçimine sahip kişiler, sıkı ve mütevazı çalışmalarını sürdürmeli. )

30. LI(Ateş)
( Enerji tıpkı ateş gibi yıkıcı değil yapıcı olması amacıyla kontrol edilmelidir. )

31. HSIEN(Teşvik)
( Samimi ya da mesafeli olmak, ideal ilişki türüdür. )

32. HENG(Devamlılık)
( Derin anlamda devamlılığa tutarlılık sonucu ulaşılır. )
( Gökgürültüsü ve rüzgâr, devamlılığı simgeler. )
( Olgun kişi yolunu bir an olsun terk etmeden sabit ve sağlam kalmayı başarır. )
( İki göksel güç hep hareket halinde olsalar ve değişimlerini az gözlenebilir bir devamlılıkla farklılaştırsalar da, herşey gibi yaşamın kurallarına uyum gösterirler. Kişi, bunu özümsemeli ve farklılaşan koşullara ayak uydurmak için kimi zaman taktik ve tavırlarını değiştirse de çizdiği yola sadık kalmalıdır. )
( Genellikle, gerçek devamlılık görünüşten anlaşılır. )
( Yalnızca dikkatli, hassas ve becerikli çabalar devamlılık gösterecek sonuçlara ulaşır. )
( Kişi durumun doğasını sezmeli ve kendini ona göre ayarlamalıdır. )
( İnsanın kendini yeterince tanımaması çevresindekilerle çatışmasına neden olur. )
( Tutarlı olun, yapaylık ve kurnazlıktan uzak durun. )
( Fazla acele eden kişi kendini her zaman ya birkaç adım önde ya da birkaç dakika geride bulur. )
( Hızlı hareket edin ama önce kendi kendinizle barışmanın ve çevreye uyum sağlamanın bir yolunu bulun. )

33. TUN(Geri Çekilme)
( Olgun kişiler, başkalarıyla aralarına mesafe koyarken, bunu hiddetle değil asaletle yapar. )
( Sarı, öğle güneşinin rengi yani orta noktanın ve dengenin simgesidir. )
( Sükûnet ve durağanlık yarar sağlar. )
( Zarif bir gerileme, kişinin gururunu hiç zedelemezken, pişmanlığın yol açtığı gerileme hem çevresinde hem de ruhunda derin zararlarla sonuçlanır. )

34. TA CHUANG(Büyük Güç)
( Olgun kişi kurulu düzene karşı çıkmaz. )
( Olgun kişi gücünü kullanmazken onun altındaki kişi gücünü sonuna dek tüketir. )
( Kişi kaba kuvvet kullanırken, ötekiler beceriye başvurur. )

35. CHIN(İlerleme)
( Toprağın üstünde yükselen güneş, ilerlemeyi simgeler. )
( Olgun kişi, meziyetlerini parıldar hale getirir. )
( Olgun kişiler, ilkesiz davranmaktan vazgeçerek kendine olan güveni ve meziyetlerini sağlamlaştırır. )
( İlerlemenin yolu sakin bir ısrarlılıkta yatar. )
( Yumuşaklık ve iyilik kişiye anneannesinden mirastır. )
( Statünüzün, gücünüzün ya da güvendiklerinizin kaynağı yine kendinizsiniz. )
( Kazanç ve kayba fazla önem vermeyin. )
( Etkili ve yaratıcı bir konumdaysa, kişi ketum olmalıdır. )
( Kişi durumunun mükemmel olduğunun ve hatta daha da ilerleyeceğinin ayrımına varmalıdır. )
( Zor koşulları fark etmek iyiye işarettir, zarar getirmez. )

36. MING I(Işığın Kararması)
( Kişinin ışığı yararlı bir parlaklık sağlıyorsa, onu tartının altına gizlemelidir. Eğer sağlamıyorsa, meziyetleri geliştirmek amacıyla durmadan çalışılmalıdır. )
( Olgun kişi, meziyetleri parıldarken ışıltıyı gizleyerek çevresiyle uyum içinde kalmayı başarır. )
( Bilge kişi tedbirli, içine kapanık ve ölçülüdür. )

37. CHIA JEN(Aile)
( Ateşten esen rüzgâr aileyi simgeler. )
( Olgun kişinin nutuğu içerikli, yaşama biçimiyse kalıcı olmalıdır. )

38. K'UEI(Çekimserlik ve Kopukluk)
( Bilge bir kişi, günün havasına göre değil, kendi standartlarına göre davranmalıdır. )
( Yapayalnızken ya da birşeylerle, birileriyle çatışırken başkalarına karşı daha cömert olmalı ama birey olarak da kendine saygı duymalıdır. )
( Doğru olana tutunun; şans yakında şanssızlığı alt edecektir. )

39. CHIEN(Engelleme)
( Büyük adamı ziyaret etmek yararlı. )
( Yılmamak iyiyi işaret eder. )
( Uyumlu tavrınızdan vazgeçmeyin ve güncel, yararsız çözümlere kapılmayın. )
( Olgun kişi dikkatini içine yönelterek meziyetlerini geliştirir. )
( İlerleme engellemeleri, gerilemeyse övgüleri beraberinde getirir. )
( Tedbirli ve mütevazı olun, şansı yakalayacaksınız. )

40. HSIEH(Özgürlük)
( Yağmurun izlediği gökgürültüsü, özgürlüğe kavuşmayı simgeler. )

41. SUN(Düşüş, Eksilme)
( Nasıl ilerlemeli? İki kâse pirinç feda edilerek. )
( Olgun kişi hiddetini dizginler ve isteklerini kontrol eder. )
( Üç kişi birlikte yürürken birini yitirirler. )
( Tek başına yürüyen kişi bir dostluk kurar. )
( Üç kişi olanaksız bir üçgen oluşturduğundan, biri grubu terk etmelidir. )

42. I(Artış)
( Yel ve gökgürültüsünün birbirini tamamlaması, artışı simgeler. )
( Olgun kişi, iyiyi gözlemleyerek onun peşinden gider, kötüyü gözlemleyerek düzeltmeye çalışır. )
( En yüksek katta şereflendirilmenin anlamı, kişinin iyiliğe olan içten aşkının doğurduğu başarıdır. )
( Kişi eğer içtense orta yolu seçer ve sonunda tıpkı resmi mührü taşıyan biri gibi olur. )

43. KUAI(Kararlılık)
( Kararlılık için hassaslık ve tedbirlilik gerekir. )
( Olgun kişi, kararlı adımlarla bir başına yağmur altında yürür. )

44. KOU(Karşılaşma)
( Olgun kişi, zayıf ve kendinden aşağı unsurlara karşı sabır gösterir ve onlara önem verir. )
( Bütünleşme gereksinimini anlayın. )

45. TS'UI(Antlaşma)
( İçten ve hassas kişilerce değeri bilinen alçakgönüllü armağanlar gibi kişinin seçimleri de içinden gelen sesin çizdiği yol doğrultusunda olacaktır. )

46. SHENG(Yukarı İtme)
( Olgun kişi, kendini, küçük başlangıçları adım adım büyük başarılara dönüştürmeye adamıştır. )
( Başarı, ancak yorulmaksızın doğru çabaları göstererek kazanılır. )

47. K'UN(Baskı, Eziyet)
( Olgun kişi, yaşamının, kendi yolunda yılmamasına bağlı olduğunu bilir. )
( İnsanın hayatını belirleyen şey, tavır ve hareketleridir. )
( Durumunun doğasını ve ruhunun derinliklerini araştırmaktan daha yaşamsal bir şey yoktur. )

48. CHING(Kuyu)
( Ching, toplumun en önemli öğeleri olan derinlik ve tutarlılığı belirtir. )
( Derinlik, insanın en kapsamlı gereksinimlerine olan hassaslığında yaratılan dengeden söz eder. Tutarlılıksa güvenilirliğe değinir. )
( Yararlı bir kuyu, adalet ve fırsatlar için güvenilen toplumsal bir yapı gibi devamlı ve inanılabilir bir su kaynağıdır. )
( Kentin yeri değişirse de kuyunun yeri değişmez. )
( Kişinin gereksinimleri, dış koşullara karşın aynı kalmalıdır. )
( İnsan doğası azalıp çoğalmaz. )
( Kuyu görüntüsü, bir kaynağı ya da bir kazanç kapısını simgeleyebilir. )
( Yetersiz derinlik yani yüzeysel anlayış ya da plânlama, dikkatsizlik, aşırılık ve ihmal konularında tedbirli olunuz. )
( Olgun kişi, bireyleri topluma yararlılık konusunda heveslendirerek, iyi çalışmalarını sağlar. )
( Olgun kişi, herşeyin daha iyisi için çabalar. )
( Başkalarına yararlı olabilmek için esneklik, bencillikten kurtulmak ve insan doğasını anlamak gerekir. )
( Yeteneklerinin fark edilmemesi, kişide üzüntü, çevresindekilerdeyse kayba yol açar. )
( Kişi, başarı için gerekli olan özelliklere yeterli mikdarda sahiptir. )
( Açıklığı ve iyilikseverliği sayesinde hem çevresine, hem de sonuç olarak kendine yararlı olan biri simgelenir. )

49. K0(Devrim)
( Olgun kişi, mevsimleri sıralayarak bir takvim hazırlar. )
( Değişimi kavrayan kişi, işaretleri fark eder ve bu belirtilerin ardındaki zamansal beklentileri karşılar. )
( Sarı[Altın Anlam] orta ve doğru yolu, inekse uysallığı simgeler. )
( Şans, cesaretlinin yanındadır. )
( Olgun kişi, bir panter gibi fark ettirmeden değişir. )

50. TING(Kazan)
( Toplumda, ateş, ahlâkî ve kültürel yapılanmayı, bireyde ise ruhsal bilinci simgeler. )

51. CHEN(Uyanma)
( Kişi, olaylara, iç gerçeğinin ve mantığının belirlediği biçimde tepki vermelidir. )
( Açık zihinle, işleri derin ve kapsamlı bir önseziyle organize etmelidir. )

52. KEN(Hareketsiz Durmak)
( Dik arka, derin iç sükûnetin simgesidir. )
( Omurgayı hiçbir eylem rahatsız etmediğinde, huzursuz zihin yavaş yavaş rahatlar. )
( Konfiçyüs: "Eğer konuşulan dil doğru değilse o zaman söylenilen söz, söylenilmek istenilen şey olmaz. O zaman, yapılması gereken yapılmaz ve eğer işler yapılmadan kalırsa, maneviyat ve sanat bozulur. O zaman, adâlet, sahtekârlıkla yürür. Eğer bu olursa kişiler kendini umutsuz bir karmaşanın içinde bulur. Bu nedenle, söylenilen şey herşeyden önemlidir ve bu konuda dikkatsizlik yapılmamalıdır." )

53. CHIEN(Gelişme)

54. KUEI MEI(Evlenen Taze Genç Kız)
( Kişi, beklenti ve davranışlarında sade olmalıdır. )
( Yalnızların yılmaması kendilerine yararlı olur. )

55. FENG(Büyüklük, Ululuk)
( Olgun kişi, kendini beğenmiş değildir ve işlerinde âdil ve tutarlıdır. )

56. LU(Yabancı)
( Kişi, yolunda devam ederse iyiye belirtiler oluşur. )
( Kişi, esnek, içten ve beklentisiz olmalıdır ki verdiğinden çok almayı ummasın. )
( Yolcunun zenginliği, kişinin iç varoluşuyla barışık olma yeteneğinin simgesidir ve bu durum uyumlu ve çekici bir tavrı yaratır. )

57. SUN(İçe İşleyen Rüzgâr)
( Olgun kişi, özellikle hareket içeren sorumluluklara olumlu bakar. )
( İyi huyluluğun etkisi, alçakgönüllü ve sıralı çabalarla elde edilen kalıcı durumlarda görünür. )
( Olgun kişi, etkisini önerileri ve önderliğiyle yayarak izlenecek yolu hazırlar. )

58. TUI(Neşe)
( Paylaşmak, zevki bir kat artırır. )
( İçten neşe, şans getirir. )
( Kişi, kendini ya da başkalarını utandırabilecek ucuz keyiflere ne şimdi, ne de sonra kapılmalıdır. )
( İçinde manevi bir boşluk bulunan ve dışa sürekli neşe vuran kişi, değersiz ve boş keyiflere kanacaktır. Mutlaka, giderek kendiyle olan bağı koparacaktır. )
( Hesaplanmış neşe, barış getirmez. )

59. HUAN(Dağılma)

60. CHIEH(Kısıtlama, Sınır Koyma)
( Memnuniyet verici sınırlama. Başarı. )
( Sınırlama, doğal olmalıdır. Durumun ve kişinin kendi koyduğu kısıtlamalar fazla sıkı ya da fazla gevşek olduğu takdirde söz edilen doğallık durumu yaşanamaz. )
( Kişi, özellikle başkalarını yönettiği koşullarda, amacına ulaşmak için kendinin kabullenemeyeceği kısıtlamaları başkalarına koymamalıdır. Eğer duruma uyan ama özgürlüğü de sınırlamayan sınırlar konabilirse büyük başarılar elde etmek olanaklıdır. )

61. CHUNG FU(Anlamak)(Gerçek)
( Alçakgönüllü yaşama biçimleri olanlar, başarıya ulaşır. )

62. HSIAO KUA(Küçüğün Aşırılığı)
( Kişinin sınırlarını bilmesinden doğan alçakgönüllülük, bir meziyettir ama vicdanla birleşmediği sürece bir zayıflık olarak görülebilir. )
( Durumun özel koşulları kavranıp büyük başarı beklenmemeli. )
( Ancak üstün kişinin alçakgönüllülüğü alçakgönüllülüktür[tevâzudur]. )
( Çalışkan ve mütevâzı kişiler, şansı yakalayacaktır. )

63. CHI CHI(Tamamlama)
( Bitmeyen oluş, I Ching'in ardındaki ana anlamdır. )
( Olgun kişi, şanssızlığın doğasını izleyerek kendini hazırlar. )
( Fazla gevşek, fazla özgüvenli olunmamalı. )
( Romantizme kapılma ya da saçma amaçları kendininkilerle özdeşleştirme tehlikesi vardır. )
( Kaynak ve meziyetlerin açığa vurulması yerine sadelikle alçakgönüllülük salık verilir. )

64. WEI CHI(Tamamlama Öncesi)
( Konumunuzu ancak bilinçli tavırlar sağlama alabilir. )
( Durumda eksik olan, birleştirici bir güçtür. )
( Üstün kişinin parlak zekâsı, değişmez bir özelliğidir. )
( Başkalarıyla iyi ilişkileri koruyup düzensizliğin içinde düzen arayın. ) )


- İBÂDET/BULUŞMA/TOPLANMA YERLERİ'NDE:
CAMİ/MESCİD ile/ve CEMEVİ ile/ve KİLİSE(< EKLESIA | BÎA[Ar. çoğ. BİYÂ'], DEYR[Fars.] ) ile/ve HAVRA[İbr.]/SİNAGOG[Yun.]/TABERNACLE ile/ve BURKAN EVİ/PAGODA[< OHATAGORBA/DATUGARBA (< GORBA/GARBA[< RAHİM/UTERUS])], VİHARA ile/ve ŞRAYN/SHRINE ile/ve PRASADA ile/ve ZİGURAT ile/ve (DOĞA) ile/ve FU YUN-SE ile/ve GÜNEŞ MÂBEDİ

( İslâm'da. İLE/VE Alevilik'te. İLE/VE Hristiyanlık'ta. İLE/VE Yahudilik'te/Kabala'da. İLE/VE Burkancılık'ta/Budizm'de. İLE/VE Şintoculuk'ta. [Buda heykeli bulunmaz] Mezopotamya'da, Sümerler'de ilk tapınaklardır. İLE/VE Hind mâbedi. İLE/VE Şamanlık'ta. İLE/VE Şamanlık'ta.[Çinlilerin verdiği addır.] İLE/VE Dünyadaki 7 güneş mâbedinden 4'ü Türkiye'de, Fırat'tadır. )

( HOCA/DRUİT/MAKA[Tatarca] ile/ve DEDE/DEDE-BABA ile/ve PAPAZ ile/ve HAHAM ile/ve GURU, LAMA ile/ve ... ile/ve ... ile/ve "BÜYÜCÜ/ARRÂFE" ile/ve ... ile/ve KAM ile/ve ... )

( SANAL CAMİLER )

( GELENEKTEN GELECEĞE CAMİLER - SÜLEYMAN FARUK GÖNCÜOĞLU, ZELİHA KUMBASAR )

( Hünkâr[Sultan] Mahvil'lerinin girişi Kıble'dedir. )

( Yüreğinde bir tapınağı olmayan, hiçbir tapınakta bulamaz yüreğini! )

( CAMİLERİN İLGİNÇ ÖYKÜLERİ... )


- İBLAĞ ile İBLAĞ

( Ulaştırma, eriştirme. İLE Bir şeyin miktarını artırma. )


- İÇ SALGI ile DIŞ SALGI

( ENDOCRINE vs. EXOCRINE )


- 2 KİŞİ OLARAK KONUŞMAK/KONUŞULAN ile 3 VE ÜZERİ KİŞİNİN BULUNDUĞU ORTAMDA KONUŞMAK/KONUŞULAN


- İKİ TARAFLILIK ile/ve ÇOK TARAFLILIK


- İKİDEN FAZLA DEMET DURUMUNDA BİRLEŞİK, ÇOK DEMETLİ = KESÎRÜ'L-IHVE = POLYADELPHE


- İKİLİ ile ÇOKLU


- İKİLİK(/DUALİTE) ile EYTİŞİM(DİYALEKTİK/CEDEL/ZÜLFİKÂR)

( Descartes. İLE Hegel. )

( ... İLE Gerçekliği ve onun çelişmelerini incelemeye yarayan ve bu çelişmeleri aşmayı sağlayan yolları aramayı öngören us yürütme yöntemi. )

( SENEVİYE ile ÂDAB'UL-BAHS VE'L-MÜNÂZARA )

( DUALLY vs. DIALECTIC )


- İLK DÖNEM MAKAM SINIFLANDIRMALARI (*)

( * İSTİCÂBET(Allah'ın çağrısını kabul etme)
* İNÂBET(Allah'a yönelme)
* TÖVBE ve İSTİĞFAR
* HALVET
* SIDK
* TEFEKKÜR
* MARİFET
* HİTAP
* ISTIFA(Seçilme)
* HİLLET(Dostluk) )


- INFANTUS ile PUER

( Konuşamayan çocuk, bebek, bala. İLE Konuşan çocuk. )

( İki yaşındaki çocuk, ortalama 50 kadar sözcük bilir. Üç yaşındayken çocuğun bildiği sözcük sayısı 1.000 civarındadır. Beş yaşındaki bir çocuk 2.000 kadar sözcük bilir. 19 aylık çocuğun 5-10 civarındaki iki sözcüklük tümce kullanımının, 20 aylıkken 25, 21 aylıkken 50, 22 aylıkken 75, 23 aylıkken 150, 24 aylıkken 1425, 25 aylıkken 2425 olduğu ortaya çıkmıştır. [Braine - 1963] )


- İNİŞ >< ÇIKIŞ ile AZLIK >< ÇOKLUK


- İNSAN KULAĞININ DUYABİLME EŞİKLERİ VE ARALIĞI:
16 - 20 Hz ile 16.000 - 20.000 Hz arasındaki sesleri duyabilir.


- [ne yazık ki]
İNSANLIK SUÇLARI:
SOYKIRIM ile/ve/||/<> İŞKENCE/ŞİDDET ile/ve/||/<> TERÖR ile/ve/||/<> NEFRET/DÜŞMANLIK ile/ve/||/<> IRKÇILIK ile/ve/||/<> KÖLELEŞTİRME ile/ve/||/<> İNSAN KAÇAKÇILIĞI ile/ve/||/<> ORGAN TİCARETİ ile/ve/||/<> BAĞIMLILAŞTIRMA

( Bağımlılaştırma - İnsanlık Suçu İlişkisi - Muharrem Balcı )

( * Kasten öldürme
* Kasten yaralama
* İşkence, eziyet ya da köleleştirme
* Kişiyi, özgürlüğünden yoksun kılma
* Bilimsel deneylere tâbi kılma
* Eşeysel saldırıda bulunma, çocukların eşeysel istismarı
* Zorla gebe bırakma
* Zorla fuhşa sevketme )

( [unfortunately] HUMAN CRIMES: GENOCIDE and/||/<> TORTURE and/||/<> DISCRIMINATION and/||/<> HATRED and/||/<> TO PUSH ADDICTION (and/||/<> TO DISSAPOINT) )


- IŞIK YILI ile/ve GAUSS YILI

( Işığın bir yılda boşlukta aldığı mesafe. [Zaman birimi değildir!] İLE/VE 1 Astronomik Birimi[AU], kütlesi sıfır kabul edilen bir taneciğin 1 Gauss yılı[365,256.898.300 gün] sürede çizdiği düzgün dairesel yörüngenin yarıçapı olarak kabul edilmiştir. )

( 1 ışık yılı = 63.241 AU [ 1 AU = 149.597.870.691 ± 30 m. ] | [9.5 Trilyon km. / 9.460.718.940.369.531 m. ± 1.897.230 m.] )

( Astronomik Birim [AU], Dünya'nın Güneş çevresinde çizdiği eliptik yörüngenin büyük ekseninin yarısı kabul edilir. )

( Dünya ile Ay arasındaki en fazla mesafe 1.3 ışık saniyesidir. )

( Dünya ile Güneş arasındaki en fazla mesafe 499 ışık saniyesidir [8.3 ışık dakikası]. )

( Güneş Sistemi'nin çapı yaklaşık 150 ışık saatidir. )

( Oort Bulutu[güneşin etrafında dönen kuyrukluyıldızlar kümesi] yaklaşık 2 ışık yılı çapındadır. )

( Güneş'e en yakın yıldız sistemi olan Alfa Centauri yıldız sistemi, Güneş Sistemi'nden yaklaşık 25 astronomik birim, yani 3,75 milyar km. uzaklıktadır. )

( Samanyolu Galaksisi'nin çapı 100.000 ışık yılı kadardır. )

( Samanyolu'nun komşu galaksilerinden Andromeda, bize 2.4 - 2.7 milyon ışık yılı uzaklıktadır. )

( Güneş'ten sonra dünyaya en yakın yıldız olan Proxima Centauri, 4.2 ışık yılı uzaklıktadır. )

( LIGHT YEAR vs./and GAUSS YEAR )


- IŞILKÜFLER ile IŞILKÜFLÜCE

( Çeşitli türleri, insan ve hayvanlarda, asalak yaşayan tatlıbitkiler takımı. İLE Evcil hayvanlarda, özellikle sığırlarda, ışılküflerden ileri gelen ve insana da bulaşabilen ilkel mantar sayrılığı. )


- İstanbul'da, 200'ün üzeri çeşitte mimari yapı ve 3500'ün üzerinde cami bulunmaktadır. -ve


- İSTATİSTİKSEL HATA SAÇMA(LIK)LARI/SAFSATALARI:
YETERSİZ ÖRNEK ile/ve/||/<> TEMSİL ETMEYEN ÖRNEK ile/ve/||/<> YANLIŞ BENZETME ile/ve/||/<> YOK SAYMA ile/ve/||/<> SÜMEN ALTI ile/ve/||/<> KUMARBAZ

( FALLACY OF INSUFFICIENT SAMPLE vs./and/||/<> UNREPRESENTATIVE SAMPLE vs./and/||/<> FALSE ANALOGY vs./and/||/<> SLOTHFUL INDUCTION vs./and/||/<> FALLACY OF SLANTING vs./and/||/<> GAMBLER'S FALLACY )


- JAPON EVLERİ ile/ve/||/<> SÜRECİ

(

Comon Dönemi (M.Ö. 10.000 – M.Ö. 300)

Neolitik Dönem

Japonya'da yerleşik yaşama geçişin ilk örneklerini barındırır. Yer altına kısmen gömülü, konik çatılı, saz kaplı basit kulübeler yaygındır. Taştan ocaklar, toprak kaplar ve basit mimari örnekleri görülür.

Yayoi Dönemi (M.Ö. 300 – M.S. 300)

Tarım Toplumu Başlangıcı

Pirinç tarımı ve toplumsal yapıdaki gelişmelerle birlikte yükseltilmiş platform evler ortaya çıkar. Ahşap direkler üzerine kurulu yapılar, daha planlı ve savunmaya uygun köy düzenlemeleriyle dikkat çeker.

Kofun Dönemi (300 – 710)

İlk Merkezi Krallıklar

Yamato devletinin etkisiyle daha bakışımlı ve merkezi planlı duruma gelir. Saray benzeri yapılar ve zengin mezar mimarisi öne çıkar. Çatılar, daha eğimli ve giriş alanları daha simgesel olarak vurgulanmıştır.

Nara Dönemi (710 – 794)

İlk Planlı Kent: Naniwa

Çin etkisinde gelişmiş merkezi başkent modeli uygulanmıştır. Tapınak mimarisi, konutlara da yansır. Ahşap yapı iskeleti ve modüler oda düzeni gelişir. Kayar kapılar ve veranda kültürü bu dönemde ortaya çıkar.

Heian Dönemi (794 – 1185)

Kyoto Başkentliği

"Shinden-zukuri" tarzı saray mimarisi gelişir. Geniş salonlar, bağlantılı koridorlar, bahçeye açılan teraslar kullanılır. Asillerin yaşadığı geniş yapılarda doğal çevreyle bütünlük önemli duruma gelir.

Feodal Dönem (1185 – 1602)

Şoin ve Sukiya Üslûbu

Samuray sınıfı ile birlikte savunmaya uygun mimari yapılar (kaleler, surlu evler) ortaya çıkar. "Shoin-zukuri" tarzında bakışımlı odalar, yer masaları, tokonoma [niş], kayar kapılar gelişir. "Sukiya-zukuri" daha zarif, çay seremonisi odaklıdır.

Edo Dönemi (1600 – 1868)

Tokyo Merkezli Feodal Dönem

Kent planlaması ve konutlarda standartlaşma olur. Maçiya [kent evleri] ve minka [kırsal evler] yaygındır. Ahşap karkas sistem, tatami döşemeler, iç mekân bölücüler gelişir. Zanaatkâr ve tüccar sınıfının yaşam biçimi, mimariye yansır.

Meiji Dönemi (1868 – 1912)

Modernleşme ve Batılılaşma

Batı mimarisinin etkisiyle tuğla, taş ve cam gibi yeni malzemeler kullanılmaya başlanır. Japon evi, Batı tarzı odalarla [masa, sandalye] melez duruma gelir. Modern altyapı unsurları [gaz, kanalizasyon] görülür.

Modern Dönem (1912 – günümüz)

Minimalist ve Betonarme Yapılar

Modern Japon konutları, hem geleneksel unsurlar [tatami, shoji] hem de çağdaş malzeme [beton, cam, çelik] ile inşâ edilir. Depreme dayanıklı sistemler, küçük metrekarelerde işlevsellik ön plandadır.

)

( )


- JÜPİTER'DE:
1 GÜN ve/||/<> 1 YIL

( 9 saat 50 dakika. VE/||/<> 4332 dünya günü. )


- KABARCIK ile İSİLİK/ISIRGIN

( PUSTULE vs. PRICKLY HEAT )


- KABUKLULAR:
İSTİRİDYE(SELCE[Ar.], SADEF[Fars.], OYSTER[İng.], OSTREA EDULIS[Lat.]) ile MİDYE/BELEHU'L-BAHR[Ar.]/MUSSEL[İng.] ile SHELL ile KTENIA ile LANGUST(İN)[Lat. PALINURUS VULGARIS] ile KARAVİDES(/KEREVİT) ile KRILL ile PAVURYA ile KARİDES[Yun.](SHRIMP) ile KREOPEK

( MISRÂ': İstiridye gibi deniz kabuklularından kabuklarının her biri. )

( İstiridyeler, doğal ortamlarında 80 yıla kadar yaşayabilirler. )

( İstiridyelerin bir inciyi tamamlamaları 15 - 20 yıllarını alır. [1 ton istiridyeden ancak 3 inci çıkar. Mükemmel küre biçiminde olma olasılıkları ise milyonda birdir.] )

( İstiridye )


- KABURGALAR ile/ve UCLARI SERBEST OLAN 11. 12. KABURGALAR

( ADLÂ'[< DIL]: Kaburgalar. | Geometrik şekillerin kenarları. İLE/VE ... )

( RIBS/BREAST BONES vs./and FLOATIN RIBS )


- KAFKASLAR'DA YAŞLAR:
0-40 ile/ve 40-70 ile/ve 70-110 ile/ve 110 - >

( Çocuk. İLE/VE Delikanlı. İLE/VE Olgun. İLE/VE Yaşlı/ihtiyar. )

( Özellikle cirit oyunlarında uygulanır. )


- KAN ÖBEKLERİ(GRUPLARI): İNSANDA ile HAYVANDA

( Başlıca, 4 kan öbeği vardır. Bunlar (A), (B), (AB) ve (0)'dır. Bunlara ek olarak, bazı alt öbekler de vardır. Ayrıca, kanda, Rh etmenleri de bulunmaktadır.

Bunlar (Rh pozitif) ve (Rh negatif) olarak adlandırılırlar. Kan naklinde, verilecek kanın ve alacak kişinin kan öbeğinin bilinmesi çok önemlidir. Yanlış kan verilmesi, ölüme dahi yol açabilir.

Bazı durumlarda (0) öbeği kan, (A), (B) ve (AB) öbeklerine verebilir. Bu bakımdan (0) öbeğine, "genel kan verici" denilir. (AB) öbeği ise her öbekten kan alabileceğinden dolayı "genel kan alıcı" olarak adlandırılır. İLE
Domuzlarda 16, ineklerde 12, köpeklerde 7, kedilerde ise 2 kan öbeği vardır. )

( KAN VERMENİN YARARLARI

Kan vermenin hiçbir zararı ya da tehlikesi olmadığı gibi, tam aksine insan sağlığına yararı vardır.

18-65 yaş arası sağlıklı her kişi, 3 ayda bir kan verebilir. Gövdede, 300-400 ml. kan eksikliğinde, bünye bunu kapatmak için derhal çalışmaya başlar. Kemik iliği, kana döktüğü hücrelerin sayısını artırır. Bir yandan, taze kan, organlara oksijen taşınmasını kolaylaştırır. Kişi, canlılık kazanır. KAN VEREN, kendi sağlığına hizmet ederken, çok daha önemlisi YAŞAM KURTARIR. )

( SIKÇA SORULAN SORULAR

* Kimler kan bağışlayabilir?
18 - 65 yaş arası önemli bir sağlık sorunu olmayan, gövde ağırlığı 50 kg.'ın üzerinde olan kişiler.

* Ne sıklıkla kan verilebiilir?
Bağışlar arasında üç ay ara olacak biçimde yılda dört kez kan bağışlanabilir.

* Kan bağışlamaya gelirken yanımda neler getirmeliyim?
Resmi kimlik belgesi yeterlidir. (Yasal zorunluluk)

* Kan bağışı ne kadar zaman alır?
Kayıt, muayene, kan verme ve ikram işlemlerinin tamamı 30 - 35 dakika sürer.

* Acı hisseder miyim?
Evet çok az ama büyük acılar yaşamaktansa küçük acılara katlanmak gerekir.

* Her bağışımda formu doldurmam gerekli mi?
Evet. Formdaki sorulara vereceğiniz samimi ve doğru yanıtlar yapılacak tüm tarama testlerinden daha değerlidir.

* Gövdemizde ne kadar kan vardır?
Erişkin bir insanda, uygun kilonun %8'i kadar kan vardır. Yaklaşık olarak, 5.000 - 6.000 ml. olarak hesaplanmaktadır.

* Ne kadar kan alınıyor?
1 ünite. (450 ml. +/- 10 ml.)

* Sarılık geçirdim, kan bağışlayabilir miyim?
B ve C tipi geçirenler hiçbir zaman kan bağışı yapamazlar.

* Kan bağışlandıktan sonra herhangi bir değişiklik hisseder miyim?
Tavsiyelere uymuş iseniz yarım saat içinde günlük etkinliklerinize dönebilirsiniz. Ancak, aşırı dikkat gerektiren; uçak pilotu, iş makinesi operatörü, sürücülük gibi mesleklerde çalışanlar ve sporcuların kan bağışladıkları gün dinlenmeleri önerilir.

* Kanım kullanılmadan önce test ediliyor mu?
Mutlaka!
HIV[AIDS], HCV[C tipi sarılık], HBV[B tipi sarılık], Frengi[Sfilis] ve kan öbeği testi her bağışta yapılır. Lütfen (herhangi bir kuşkunuz nedeniyle) test sonucunuzu öğrenmek için kan bağışlıyorsanız, bunu yapmaktan vazgeçiniz.

* Test sonuçları pozitif (+) bulunmuşsa?
Paniğe kapılmayın, bu durumda doğrulama testleriniz yapılarak kan merkezi doktoru tarafından size bilgi verilecektir.

* Kansız kalır mıyım?
Hayır, bağış öncesi yapılan test sonucu kan düzeyi düşük [anemik] kişilerden kan alınamaz.

* Kilo alır mıyım / verir miyim?
Hayır. Kan bağışının bilimsel olarak kanıtlanmış bu tür yan etkileri yoktur.

* İlâç kullanıyorum, kan bağışlayabilir miyim?
Bazı ilâçlar kan bağışı için engel oluşturabilirler, bu durum tüm ilâçlar için geçerli değildir. Lütfen kullandığınız tüm ilâçları kan merkezi doktoruna bildiriniz.

* Kan bağışlamak alışkanlık ya da bağımlılık yapar mı?
Bilimsel olarak kan bağışının bağımlılık yaptığını gösteren bir çalışma yoktur.

* Kan bağışladığım zaman, AIDS ya da herhangi bir hastalık bulaşır mı?
Kan alım işlemlerinde kullanılan iğneler tek kullanımlık ve sterildir. Bu nedenle, AIDS gibi herhangi bir hastalığın bulaşma olasılığı yoktur. )

( )


- KAN ÖBEKLERİNDE:
0- ile AB+

( Herkese[tüm kan öbeklerine] verebilir ve sadece kendi kan öbeğinden alabilir. İLE Herkesten[tüm kan öbeklerinden] alabilir ve sadece kendi kan öbeğine verebilir. )

( )


- KANT ile/ve/||/<>/> SCHILLER ile/ve/||/<>/> FICHTE ile/ve/||/<>/> SCHLEIERMACHER ile/ve/||/<>/> SCHLEGEL ile/ve/||/<>/> HEGEL ile/ve/||/<>/> SCHELLING ile/ve/||/<>/> SCHOPENHAUER ile/ve/||/<>/> FUERBACH ile/ve/||/<>/> DARWIN ile/ve/||/<>/> SPENCER

( [Doğum Tarihi] 1724 ile/ve/||/<>/> 1759 ile/ve/||/<>/> 1762 ile/ve/||/<>/> 1768 ile/ve/||/<>/> 1770 ile/ve/||/<>/> 1772 ile/ve/||/<>/> 1772 ile/ve/||/<>/> 1775 ile/ve/||/<>/> 1788 ile/ve/||/<>/> 1804 ile/ve/||/<>/> 1809 ile/ve/||/<>/> 1820 )

( Wilhelm Schlegel, 22 Ocak 1798'de Jena'dan, Berlin'de kardeşi Friedrich Schlegel ile küçük bir evi paylaşan Schleiermacher'a, kardeşinin yarattığı skandallardan dolayı sitem dolu bir mektup yazar ve yakın zamanda taşınmış olduğu Berlin'den Jena'ya, kendinin yanına dönmesi için Friedrich'i ikna etmesini ister; zira kardeşi, Schiller ile girdiği tartışma sonrasında yayımladığı son metniyle tümden tozu dumana katmıştır. Öyle ki, aynı soyadını taşımasıyla Wilhelm dahi gözden çıkarılmanın eşiğine gelmiştir. Sonunda, Goethe, tartışmaya dahil olur ve Friedrich ile babacan bir konuşma yaparak, ondan kibarca, bundan sonra başka bir alan üzerine, başka bir yerde çalışmasını ister. Oysa Friedrich, bu tavsiye üzerine gittiği Berlin’de, çoktan kendi çevresini kurarak yeni bir edebi akımın öncülüğü görevini üstlenmiştir. Henüz 25 yaşındaki bir genç tarafından yazılıp böylesi büyük bir etki yaratan, yepyeni ve tümüyle özgün bir düşünsel hareketin öncüsü olan bu metin, Eleştirel Fragmanlar'dı ve yalnızca 37 sayfalık 127 aforizmadan oluşuyordu. Aradan geçen neredeyse iki yüz yıl boyunca Eleştirel Fragmanlar üzerine yüzlerce kitap yazılacaktı. Schlegel kimilerine göre yaygaracı, kimilerine göre dâhi olarak adlandırılacak ama her halükârda Romantik hareketin düşünsel temellendiricisi olarak tarih sahnesindeki yerini alacaktı... )


- KARA MEMELİLERİ ile/ve DENİZ MEMELİLERİ

( Doğumda, önce başları çıkar. İLE/VE Doğumda, önce kuyrukları çıkar. )

( ... İLE/VE Dünyada 85 tür deniz memelisi bulunmaktadır. )

( ... İLE/VE Deniz memelilerinin 10 türü, toplu olarak intihar etmektedir. )


- KARBON ATOMU ETKİLEŞİM DERECELERİ:
+120 ºC ile -20 ºC arasındadır. -ile


- KAS ile/ve/değil GRUP KAS

( ... İLE/VE/DEĞİL Tek bir kas gibi görünen fakat birkaç kastan meydana gelen kas. )


- KAŞ ile/ve KİRPİK

( Alın ile göz çukurunun arasında bulunan yoğun kıllar. İLE Göz kapaklarının ucunda bulunan seyrek kıllar. )

( Kaş ile göz, gerisi (kalanı, artanı, dahası) söz. )

( TAKATTUB[Ar.]: Buruşma. | Kaşların çatılması. )

( TAKTÎB[Ar.]: Kaş çatıp yüz ekşitme. )

( NEVK[Fars.]: Sivri uc. | Kuş gagası. | Kirpiğin ucu. )

( [Divân edebiyatında] Yay. İLE/VE Ok. )

( REVÂK-ÜL-AYN ile/ve HÜDB )

( EBRÛ ile/ve MÜJGÂN, MÜJE )

( EYE BROW vs./and EYE LASH/EYE WINKER )


- KAS ile/ve TENDON

( Hangi hareketle, hangisi? )

( MUSCLE vs./and TENDON )


- KASÎDE[çoğ. KASÂİD] -ile

( ONBEŞ BEYİTTEN AŞAĞI OLMAMAK ÜZERE ÖVGÜ [EN ÇOK DOKSANDOKUZ BEYİT OLUR] )


- KATEGORİLER:
ARİSTOTELES'TE ile/ve/||/<>/> KANT'TA ile/ve/||/<>/> HEGEL'DE

( [ 2/3/4. dersler...] )


- KATEGORİLER ile/ve/+/||/<> YARGILAR

( KATEGORİLER'DE:
NİCELİK
[Birlik | Çokluk | Bütünlük/Tümlük ]
NİTELİK[Olgusallık/Gerçeklik | Olumsuzlama | Sınırlama]
İLİŞKİLİLİK/BAĞINTI[İlintililik ve Töz/Kalıcılık | Nedensellik ve Etki/Bağımlılık | Ortaklık]
KİPLİK[Olanak/Olanaksızlık | Varlık-Yokluk | Zorunluluk/Olumsallık]

ile/ve/+/||/<>

YARGILAR'DA:
NİCELİK
[Tümel | Tikel | Tekil]
NİTELİK[Olumlu | Olumsuz/Değilleyici | Belirsiz/Sonsuz]
İLİŞKİLİLİK/BAĞINTI[Yüklemli/Kategorik | Koşullu/Hipotetik | Ayrık/Ayırıcı]
KİPLİK[Sorunsal/Olasılıklı | Onaylayıcı/Tahkîkî | Zorunlu] )

( bkz. IMMANUEL KANT )

( Şemaların birliği. İLE/VE/+/||/<> ... )


- Kazan'ın 20 km. kadar dışında bulunan bir tapınak, her bir kubbesinde bir tanesi yer alan ay, haç, yıldız ve öteki birçok dinin simgeleri ile tüm dinleri biraraya toplamak iddiasındadır. -ile/ve


- KELEBEK/KEPELİ[dvnlgttrk] ile KRAL KELEBEĞİ

( İspanya'dan Rusya'ya kadarlık coğrafyada 500 tür varken sadece Türkiye'de 400 tür kelebek bulunmaktadır. )

( TENÂSÜH: Bazı hayvanların kurttan kelebek haline dönüşmesi durumu. )

( "Türkiye'nin Kelebekleri" (Ahmet BAYTAŞ) kitabını incelemenizi salık veririz. )

( Kelebek ile ... )

( Kelebekler, arka ayakları ile koku alır ve duyargaları, dokunma ile etkinleşir. )

( BUTTERFLY vs. ... )

( EL MARIPOSA con ... )


- KEMİK ile KABURGA/GÖĞÜS KEMİĞİ

( EĞE KEMİĞİ(AZM-İ DIL'Î): (HZ. ADEM'İN) SOL KABURGA(SI) )

( ... ile BEVÂNÎ )

( BONE vs. RIB/STERNUM/BREAST BONE )


- KENDİLİĞİN BÖLÜNMESİ(ŞİZOFRENİ) ile ÇOKLU KİŞİLİK BOZUKLUĞU

( Gerçeklerle olan ilişkilerin büyük ölçüde azalması, düşünce, duygu ve davranış alanlarında önemli bozulmaların ortaya çıkması vb. belirtiler gösteren bir akıl hastalığı. İLE ... )

( el-İNKİSÂM el-NEFSÎ ile ... )

( SCHIZOPHRENIE avec ... )


- KEPEK/DONRA ile KEPEK

( Saçlı derideki pulcuklar. İLE Elenen undan sonra kalan kabuk kırıntıları. )

( DANDRUFF/FURFUR vs. BRAN )


- KESÂFET ile/ve KESÂFET


- KETEBE ile/ve SEVVEDE ile/ve NESEHA ile/ve HARRERE ile/ve NEMEKA ile/ve RAKAME ile/ve NAKALE ile/ve ZEBERE ile/ve SATARE ile/ve İSTİRAHE


- KEYFÎ ile/değil ÇOKLU


- KEYİF/RAHATLIK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ÇALIŞMA/HİZMET

( % 3[daha çok] -31[en fazla, azınlıkla/bazen] İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< % 96[daha çok] - 69[en az, çoğunlukla] )


- KIKIRDAK/KAKIRDAK ile/ve KEMİK

( EŞVÂK[Ar. < ŞEVK]: Kemiklerin uzaması. )

( Kemik kadar sert olmayan, dayanıklı, esnek, bükülgen, damarsız bağ dokusu. | Sığır ve danada, hayvanın göğüs boşluğunun arka tarafının alt bölümünde bulunan parça. İLE/VE İnsanın ve omurgalı hayvanların çatısını oluşturan türlü biçimdeki sert örgenlerin genel adı. | Kemikten yapılmış olan. )

( )

( GUDRÛF ile/ve AZM[çoğ. İZÂM] )

( KÖZ ile/ve ESTEH, ÜSTÜHÂN/İSTİHÂN )

( GRISTLE/RING CARTILAGE vs./and BONE )


- KIRK BUDAK ile ...

( BEKTÂŞİYE'DE MEYDAN ŞAMDANI )


- KIRK (LOKMA/TABAK) ile/ve/<>/ya da KIRIK (LOKMA/TABAK)

( FORTY (BITE/PLATE) vs./and/<>/or BROKEN (BITE/PLATE) )


- KIRK MİLYAR IŞIK YILI ile/ve/<> ONBEŞ MİLYAR IŞIK YILI

( Bilemediğimiz. İLE/VE/<> Bilebildiğimiz. )

( Işığın bir yılda boşlukta aldığı mesafe. [Zaman birimi değildir!]
1 ışık yılı = 63.241 AU [ 1 AU = 149.597.870.691 ± 30 m. ] | [9.5 Trilyon km. / 9.460.718.940.369.531 m. ± 1.897.230 m.] )


- 45'LİK ile/ve 33'LÜK ile/ve 78

( Küçük plak. İLE/VE Büyük plak. İLE/VE Taş plak. )


- KISA SÜRELİ BELLEK ile/ve/<> UZUN SÜRELİ BELLEK

( Biyofizik bir süreçtir. İLE/VE/||/<> Biyokimyasal bir süreçtir. )

( Sessel kod önemlidir. İLE/VE/||/<> Anlamsal kod önemlidir. )

( 7 +/- 2 kapasitesi vardır. İLE/VE/||/<> Kapasitesi sınırsızdır. )

( Ara-bul-geriye getir hemen hemen hatasızdır. İLE/VE/||/<> Hata yapmaya son derece eğilimlidir. )

( Yeni öğrenilen davranış ya da bilgi, kısa süreli bellekte 30 saniye kadar kalır ve sonra uzun süreli belleğe aktarılır. )

( Hipokampüs, kısa süreli bellekle ilgili bir beyin bölgesidir. )

( Bir bilginin uzun süreli belleğe girmesi protein sentezi ile gerçekleşir. )

( Otuz saniye geçtikten sonra anımsanan her bilgi ya da olay uzun süreli bellekten çağrılır. )

( KÜMELEME: Uzun süreli bellekteki bilgileriniz aracılığıyla size verilen yeni birimleri anlamlı bir biçimde gruplama sürecine kümeleme[clustering] adı verilir. )


- KISA SÜRELİ BELLEK ile/ve/değil YANKISAL DEPO

( 10 - 30 saniye. İLE/VE/DEĞİL 250 milisaniye - 4 saniye. )


- KİŞİLERİN/İNSANIN GÜCÜ ile/ve/||/<>/< SÖZCÜKLERİN GÜCÜ

( Sözcüklerin gücü anlaşılmadan, kişinin gücü anlaşılmaz. )

( Kişi, dilinin ardında gizlidir. )

( Söz(cük)leri/ni ve tutumunu değiştir... Dünya/n değişsin! )


- KİŞİLİK ÖRGÜTLENMELERİ/BOZUKLUKLARI:
[PARANOİD ile ŞİZOİD ile ŞİZOTİPAL] ile [ANTİSOSYAL ile NARSİSİSTİK ile BORDERLINE ile HİSTRİONİK] ile [BAĞIMLI KİŞİLİK ile ÇEKİNGEN ile OBSESİF-KOMPULSİF] ile [PASİF AGRESİF ile KENDİNİ TEKRARLAYAN(SELF REPEATING)]


- KİST/UR:
SIVI ile/ya da KATI


- KITA ile/ve ÜLKE

( CONTINENT vs./and COUNTRY )


- KOCAKARI SOĞUKLARI
(EYYÂM-I HUSUM, BERD-İ ACÛZ):
SIN[Ar.] ile/ve/||/<>/> SİNNABER[Ar.] ile/ve/||/<>/> VABIR[Ar.] ile/ve/||/<>/> AMİR[Ar.] ile/ve/||/<>/> MUTEMİR[Ar.] ile/ve/||/<>/> MUALLEL[Ar.] ile/ve/||/<>/> MATFİYÜLCEMER[Ar.]

( "Acüz", omurgamızdaki "kuyruk sokumu" dediğimiz son kemiğin adıdır. Yani soğuğun kuyruk sokumuna kadar duyumsanmasından dolayı böyle bir benzetme olmuş. Bu sözcük, Arapça'da kocakarı anlamına gelen "acüze" sözcüğü ile karıştırılınca, bir de üstüne bu soğuklarda çok fazla yaşlı kadının yaşamını yitirmesi söz konusu olunca, deyim, halkın ağzında "kocakarı soğukları" olarak kalmış. )

( Mart ayının ortalarında[11-17 Mart arasında] buz gibi bir soğuk getiren hava durumu. )


- KOKU ALMA GÖZELERİ ile KOKU SİNİRİ

( OLFACTORY CELLS vs. OLFACTORY NERVE )


- KOLTUKALTI BEZLERİ ve KULAK ARKASI BEZLERİ ve KASIKTAKİ BEZLER

( Kalpteki fazlalıklar depolanır. VE Beyindeki fazlalıklar depolanır. VE Karaciğerdeki fazlalıklar depolanır. )

( Kanın gereksinim duyulduğunda ve besin sağlayabilmek için özel değişikliğe tâbi tutabilmek üzere çukurlarda ve boşluklarda depo edilmesi zorunluluğu vardır. Nispeten daha güçlü örgenlerdeki fazlalıklar, genellikle daha zayıf örgenlere geçer. )


- KONUNUN ÖZÜNÜ KAÇIRMA SAÇMA(LIK)LARI/SAFSATALARI:
KISIR DÖNGÜ ile/ve/||/<> İLGİSİZ AMAÇ ile/ve/||/<> İLGİSİZ SONUÇ ile/ve/||/<> İDDİAYI ZAYIFLATMA ile/ve/||/<> KONUYU SAPTIRMA

( BEGGING THE QUESTION vs./and/||/<> FALLACY OF IRRELEVANT PURPOSE vs./and/||/<> IRRELEVANT CONCLUSION vs./and/||/<> FALLACY OF STRAW-MAN vs./and/||/<> FALLACY OF RED HERRING )


- KONUŞMAK ile/ve/değil/yerine/<> SUSMAK

( Sessizlikle Bilgelik, Davranışlarla Krallık. )

( Konuşmak gereksinim olabilir fakat susmak sanattır. )

( Kişiye/insana, konuşmayı öğrenebilmesi için iki yıl, dilini tutmasını öğrenebilmesi için altmış yıl gereklidir. )

( Yarışılamaz. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<> Yarışılabilir. )

( Yaşam, konuşanların birbiriyle dalaşı, susanların ise barışıyladır. )

( Dışarıdakileri(nesneleri/kişileri/olayları/olguları/durumları) değiştirmek/geliştirmek istiyorsan... İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<> İçeriyi/içerdekileri/yaşamını(zihnindekileri) yani kendini değiştirmek/geliştirmek istiyorsan... )

( Konuşan, susabilenin hizmetkârıdır. )

( Wisdom by silence, royalty by behaviours. )

( [not] TO TALK vs./and/but/<> TO BE SILENT
TO BE SILENT instead of TO TALK )

( ... ile/ve/değil/yerine/<> HÖSMEK )


- KRAL / KRALİÇE ile/ve/||/<>/> PRENS / PRENSES ile/ve/||/<>/> ARŞİDÜK/ARŞİDÜKA / ARŞİDÜŞES ile/ve/||/<>/> DÜK / DÜŞES ile/ve/||/<>/> KONT[Fr. < COMTE] ile/ve/||/<>/> VOYVODA ile/ve/||/<>/> VİKONT[Fr. < VICOMTE] ile/ve/||/<>/> BARON[Fr.] / BARONES ile/ve/||/<>/> ŞÖVALYE[Fr. < CHEVALIER] ile/ve/||/<>/> SÖR/SIR / DAME

( [Batı ülkelerinde]
En yüksek devlet otoritesini, kalıtım ya da soylularca seçilme yoluyla elinde bulunduran hükümdar. İLE/VE/||/<>/> Hükümdar ailesinden olan erkeklere verilen san. İLE/VE/||/<>/> Özellikle Habsburg hanedanının (Avusturya - Macaristan) erkek üyeleri için kullanılan bir san. İLE/VE/||/<>/> Büyük ve önemli bir toprak parçasını yöneten yüksek rütbeli soylu. | Bazı devletlerde prensten sonra gelen en yüksek soyluluk gösteren san. İLE/VE/||/<>/> Roma imparatorunun danışman olarak seçtiği kişi. | Derebeyi. | Erkekler için kullanılan bir "soyluluk" sanı. İLE/VE/||/<> Orta ve Doğu Avrupa'da, özellikle Balkanlar'da ve Polonya-Litvanya'da kullanılan bir askeri önder ya da yönetici sanı. İLE/VE/||/<>/> Belirli bölgeleri yöneten soyluluk sanı. İLE/VE/||/<>/> Küçük toprak sahibi ve yerel bir yönetici olabilir.[En düşük soyluluk sanlarından biri] İLE/VE/||/<>/> Eski Roma'da üç sınıftan ikincisinin üyesi olan yurttaş. | Orta Çağ Avrupası'nda özel eğitimle yetişmiş, belirli ülküler taşıyan, soylu, atlı savaşçı ve genellikle askeri hizmetler için kullanılan san.[Soylulukta en alt seviyededir.] | Derebeylik düzeninde soyluluk sanlarının en alt basamağı. | Günümüzde Fransız hükûmetinin verdiği şeref belgesi ve nişanı. İLE/VE/||/<>/> Bir kişiye şövalyelik sanı verildiğinde kullanılır. [Genellikle önemli hizmetleri ya da başarıları olan kişilere verilir.] )


- KÜBA ARALI:
GENÇLİK ADASI ile/ve/<> 1600 ADA

( Küba adası, 110.000 km²'lik bir alanla, Büyük Antiller'in en büyük adasıdır. )

( 5500 km. sahil şeridine sahiptir. Ünlü bir kumsal olan Varadero, Havana'ya 140 km. uzaklıkta bulunan, 11.5 km. uzunluğunda, ince bir yarımadadır. )


- KÜÇÜK ATARDAMAR ile ATARDAMAR

( ARTERIOLE vs. ARTERY )


- KULAKTA/İŞİTMEDE (OKTAV):
9 ve/||/<> 11


- KUTUPLAŞMA ile/ve/||/<>/> ÇOKLU BÖLÜNME


- KUZEY DENİZİNDE:
KOTZEBUE KOYU ile/ve/||/<> ÇUKÇİ DENİZİ ile/ve/||/<> DE LONG BOĞAZI ile/ve/||/<> DOĞU SİBİRYA DENİZİ ile/ve/||/<> LAPTEV BOĞAZI ile/ve/||/<> BOURHAYA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> LAPTEV DENİZİ ile/ve/||/<> OLENEKSKİY KÖFREZİ ile/ve/||/<> KATANSKİY KÖRFEZİ ile/ve/||/<> VİLKİTSİ BOĞAZI ile/ve/||/<> YENİSEY KÖRFEZİ ile/ve/||/<> KARA DENİZİ ile/ve/||/<> BAYDARATSKAYA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> KARA BOĞAZI ile/ve/||/<> ÇEYŞSKAYA KOYU ile/ve/||/<> BEYAZ DENİZİ ile/ve/||/<> ONEGA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> KANDELAŞKA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> DİVİNA KOYU ile/ve/||/<> BARENTS DENİZİ ile/ve/||/<> GRÖNLAND DENİZİ ile/ve/||/<> NORVEÇ DENİZİ ile/ve/||/<> KUZEY DENİZİ ile/ve/||/<> DANZİNG KÖRFEZİ ile/ve/||/<> RİGA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> FİNLANDİYA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> BOTNİ KÖRFEZİ ile/ve/||/<> DANİMARKA BOĞAZI ile/ve/||/<> DAVIS BOĞAZI ile/ve/||/<> BALTIK DENİZİ ile/ve/||/<> LABRADOR DENİZİ ile/ve/||/<> BAFFIN DENİZİ ile/ve/||/<> BAFFIN KÖRFEZİ ile/ve/||/<> SMITH KÖRFEZİ ile/ve/||/<> NARES BOĞAZI ile/ve/||/<> LANCASTER BOĞAZI ile/ve/||/<> ARKTİK KOYU ile/ve/||/<> PR. REGENT BOĞAZI ile/ve/||/<> BOOTHIA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> FOXE ÇANAĞI ile/ve/||/<> FOXE KANALI ile/ve/||/<> REPULSE KOYU ile/ve/||/<> CORAL LİMANI ile/ve/||/<> JAMES KOYU ile/ve/||/<> HUDSON BOĞAZI ile/ve/||/<> UNGAVA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> FROBISHER KOYU ile/ve/||/<> CUMBERLAND KÖRFEZİ ile/ve/||/<> HOME KÖRFEZİ ile/ve/||/<> JONES BOĞAZI ile/ve/||/<> PEARY KANALI ile/ve/||/<> BARROW BOĞAZI ile/ve/||/<> FRANKLIN BOĞAZI ile/ve/||/<> VISCOUT MELVILLE BOĞAZI ile/ve/||/<> Mc CLURE BOĞAZI ile/ve/||/<> McCLINTOK KANALI ile/ve/||/<> KRALİÇE MAUD KÖRFEZİ ile/ve/||/<> CORONATION KÖRFEZİ ile/ve/||/<> PR. ALBERT KOYU ile/ve/||/<> AMUNDSEN BOĞAZI ile/ve/||/<> GALLER PRENSİ BOĞAZI ile/ve/||/<> BEAUFORT DENİZİ ile/ve/||/<> PRODHOE KOYU ile/ve/||/<> KOTZEBUE KOYU ile/ve/||/<> NORTON KOYU


- LAGRANGE NOKTALARI ve/<>/> FOURIER DİZİLERİ

( 1784 ve/<>/> 1807 )

( JOSEPH FOURIER [1768 - 1830] )

( OPTICS )


- NESNENİN:
ÜÇ DURUMU ile/ve/değil ONBEŞ DURUMU


- MALDİV ve/<> ADALARI

( 1196 adadan oluşur ve toplam yüzölçümü 298 km²'dir. Başkenti Male'dir. )

( Delikanlı, hırsızlık olayının çok nadir olduğu Maldiv'in ünlü bir plajına vardığında, yine de giysilerinin çalınmasını nasıl engelleyebileceğini düşündü. Denize girmeden önce giysilerinin üzerine, "Bu giysiler, dünya ağır sıklet şampiyonunundur!" diye bir bilgi bıraktı.

Bir süre sonra denizden çıkan delikanlı, giysilerinin çalınmış olduğunu gördü. Yerine ise şöyle bir bilgi bırakılmıştı.

"Bu giysileri çalan, dünya maraton şampiyonudur!" )

( MALODIIP[: Çiçek hevengi.]
[HEVENK[< Fars.]: Bir ipe geçirilmiş ya da birbirine bağlanmış, yaş yemiş ya da sebze bağı.] )

( DİVEHİ: Maldiv dili. )


- MANDALİNADA:
SATSUMA ile AKDENİZ ile KRAL ile NORMAL

( 10 ay boyunca bakım gerektirir. İnce kabuklu, sulu ve çekirdeksizdir. Kuytu bölgelerde yetişir. Edremit'te 240.000 ağacı bulunur. Ülkemizde Satsuma mandalina, adıyla bilinen Owari çeşidi ilk kezJaponya'dan, Batum yolu ile Doğu Karadeniz bölgesine gelmiş ve buradan Ege Bölgesi ve öteki bölgere yayılmıştır. Meyve kabuğu, hasat döneminde açık sarı portakal renginde ve hafif pürüzlüdür. Kabuğun meyve etine bağlılığı gevşektir. Depolamaya, taşımaya elverişli bir çeşittir. Olgunlaştıktan sonra kabuğun meyve etinden ayrılması yani putlaşmaya eğilimi oldukça fazladır. Orta büyüklükte, basık biçimlidir. Meyve eti, koyu portakal rengindedir. Meyveler, aromalı, yüksek nitelikli ve çekirdeksizdir. Bu gibi özelliklerinden dolayı mandalina çeşitleri arasında en çok yeğlenendir. İLE ... İLE ... İLE ... )

( Mandalina[mandarin], Rutaceae ailesinin, Aurantioideae alt ailesinde, Citrus cinsi içinde yer alan bir türdür. )

( CITRUS UNSHIU, MARC vs. CITRUS DELICIOSA vs. CITRUS NOBILIS vs. CITRUS RETICULATA BLANCO )


- MANGA ile/ve/||/<>/> TAKIM ile/ve/||/<>/> BÖLÜK ile/ve/||/<>/> TABUR ile/ve/||/<>/> ALAY ile/ve/||/<>/> TUGAY/LİVA ile/ve/||/<>/> TÜMEN/FIRKA ile/ve/||/<>/> KOLORDU ile/ve/||/<>/> ORDU ile/ve/||/<>/> KUVVETLER ile/ve/||/<>/> GENEL KURMAY

( Onbaşı/çavuş/asteğmen/teğmen yönetiminde. İLE/VE/||/<>/> Üstteğmen yönetiminde. İLE/VE/||/<>/> Yüzbaşı yönetiminde. İLE/VE/||/<>/> Binbaşı/yarbay yönetiminde. İLE/VE/||/<>/> Albay yönetiminde. İLE/VE/||/<>/> Tuğgeneral yönetiminde. İLE/VE/||/<>/> Tümgeneral yönetiminde. İLE/VE/||/<>/> Korgeneral yönetiminde. İLE/VE/||/<>/> Orgeneral yönetiminde. İLE/VE/||/<>/> Orgeneraller yönetiminde. İLE/VE/||/<>/> Genel Kurmay Başkanı yönetiminde. )

( 10 er. İLE/VE/||/<>/> Birkaç[4/5] manga. İLE/VE/||/<>/> Birkaç takım. İLE/VE/||/<>/> Birkaç[dört] bölük. | Küme, yığın, grup. İLE/VE/||/<>/> Birkaç tabur. İLE/VE/||/<>/> Birkaç alay. İLE/VE/||/<>/> Birkaç tugay. İLE/VE/||/<>/> Birkaç tümen. İLE/VE/||/<>/> Birkaç kolordu. İLE/VE/||/<>/> Birkaç ordu. İLE/VE/||/<>/> Birkaç kuvvet. )

( [OSMANLI'da] Mülâzım-ı Sânî yönetiminde. İLE/VE/||/<>/> Mülâzım-ı Evvel yönetiminde. İLE/VE/||/<>/> Yüzbaşı yönetiminde. İLE/VE/||/<>/> Kolağası yönetiminde. İLE/VE/||/<>/> Binbaşı yönetiminde. İLE/VE/||/<>/> Kaymakam yönetiminde. İLE/VE/||/<>/> Miralay yönetiminde. İLE/VE/||/<>/> Mirliva yönetiminde. İLE/VE/||/<>/> Mirliva/Ferik yönetiminde. İLE/VE/||/<>/> Ferik yönetiminde. İLE/VE/||/<>/> yönetiminde. İLE/VE/||/<>/> Birinci Ferik yönetiminde. İLE/VE/||/<>/> Birinci Ferikler yönetiminde. İLE/VE/||/<>/> Genel Kurmay Başkanı yönetiminde. )

( SECOND LIEUTENANT vs./and/||/<>/> (FIRST) LIEUTENANT vs./and/||/<>/> CAPTAIN vs./and/||/<>/> MAJOR/COMMANDANT vs./and/||/<>/> LIEUTENANT COLONEL vs./and/||/<>/> COLONEL vs./and/||/<>/> BRIGADIER GENERAL vs./and/||/<>/> MAJOR GENERAL vs./and/||/<>/> LIEUTENANT GENERAL vs./and/||/<>/> GENERAL vs./an/||/<>/> GENERALS vs./and/||/<>/> HEAD OFFICER )

( II. Dünya Savaşı "WEHRMACHT", Kara Kuvvetleri (HEER), Deniz Kuvvetleri (KRIEGSMARINE), Hava Kuvvetleri (LUFTWAFFE) ve Özel "SS" Birlikler'inden oluşuyordu. )

( RİYALA[İt.]: Osmanlı donanmasında, Tümgeneral'e eş bir rütbe. )


- MANTAR ile MANTAR ile MANTAR ile MANTAR ile MANTAR

( Bitkilerde koruyucu doku olarak görev yapan ve ana maddesi süberin olan ölü hücrelerden oluşan tabaka. İLE Mikroskobik ya da makroskobik olan parazit, saprofit ya da simbiyoz olarak yaşayan, klorofilsiz, öteki canlılar için zehirli ya da zehirsiz olan canlı yapı. İLE Esnek ve hafif olduğundan, şişe tıpası, cankurtaran simidi/yeleği, ayakkabı tabanı ve daha birçok şeyin yapımında kullanılan, geçirimsiz, meşe ağacı tabakası. | Bu tabakadan yapılan şişe tıpası. İLE [hayvanlar] Burun ucu. İLE Çoğunlukla yüzde, deri üzerinde, koyu kızıl ya da mor renkte oluşan bir deri sayrılığı. | Bazı mantarların yol açtığı bitki ya da hayvan hastalığı. )

( LİKEN: Mantar ve alglerin morfolojik ve fizyolojik bir bütün halinde meydana getirdikleri simbiyotik organizmalar. )

( [argo] MANTARLAMAK: Aldatmak, yalan söylemek. )

( MUSHROOM vs. PILEUS )

( FUNGİ cum ... )


- MANTAR ile/ve/değil PİŞİK

( ... İLE/VE/DEĞİL Apış yeri, koltukaltı gibi tenin birbirine sürtünen yerlerinde, terin yakmasıyla oluşan kızartı. )


- MANTAR ile/değil PİYAN

( ... İLE/DEĞİL Mantara benzeyen kabarcıklarla ortaya çıkan, ciltte yaralar yapan, bulaşıcı sıcak bölge sayrılığı. )


- MATEMATİK SAATLERİ:
1-9 ile/ve/||/<> İKİ TABANLI ile/ve/||/<> Pİ ile/ve/||/<> EULER ile/ve/||/<> ÇİN ile/ve/||/<> MAYA

( İlgili yazıyı okumak ve görseller için burayı tıklayınız... )


- MATEMATİK/BİLİM EŞİKLERİ

( )

( "Dünyayı Değiştiren Kadın Matematikçiler"i görmek ve okumak için burayı tıklayınız... )


- MAYMUN İŞTAHLI/LIK ile/değil/yerine ÇOK YÖNLÜ/LÜK


- [Fr. < Yun.] MAYOZ (BÖLÜNME) ile MİTOZ/KARYOKİNEZ (BÖLÜNME)

( ... İLE Çokgözeli canlılarda, gözenin, belirli evrelerden geçerek çoğalması. )

(
ile
)

( image )

( image )


- MECAZ ile ÇOK ANLAMLILIK

( Mecaz, hakikatin üstünü güzelleştirir. )


- MEDRESELERDE:
27 İLİM DALI ve (OKUTULAN KİTAPLAR)

( * İLM-İ 'AKÂ'İD ('TAHKÎK-İ 'ÎMÂN' ile 'TA'LÎM-İ KUR'AN)
* 'İLM-İ TECVÎD ( 1. DÜRR-İ YETÎM, 2. CİZRELİ )
* 'İLM-İ KIRA'AT ( 1. ŞÂTIBÎ, 2. İBN KÂSİH )
* 'İLM-İ ŞARF ( 1. MAKSÛD, 2. 'İZZÎ, 3. MERÂH, 4. ŞÂFİYE, 5. SEYYİD, 6. ABDULLAH-I ÇÂRPERD, 7. ŞÂFİYE )
* 'İLM-İ NAHV ( 1. KÂFİYE, 2. MOLLA CÂMÎ, 3. 'İŞÂM, 4. İMTİHÂN [İMTİHÂN el-EZKİYÂ] )
* 'İLM-İ ME'ÂNÎ ( 1. HEVÂDÎ, 2. el-MUHTASAR ve el-MUTAVVEL )
* 'İLM-İ MANTIK ( 1. ÎSÂGÛCÎ, 2. FENÂRÎ, 3. KUL AHMED, 4. TEHLÎB-İ MÎR, 5. SEYYİD, 6. KARA DÂVUD, 7. 'İMÂD, 8. MÎRZA-CÂN, 9. MÎR )
* 'İLM-İ 'ÂDÂB ( 1. HUSEYNİYE, 2. MES'ÛD, 3. KARA HÂŞİYE, 4. 'ÂDÂB-I MÎR, ŞÂH HUSEYN )
* 'İLM-İ HİKMET ( 1. KÂZÎ-MÎR [ŞERH HİDÂYET el-HİKME], 2. LÂRÎ, 3. HİKMET el-'AYN, 4. KUTB, 5. SEYYİD, 6. MÎRZA-CÂN )
* 'İLM-İ HEY'ET ( 1. ŞERH-İ ÇAGMÛNÎ, 2. BİRCENDÎ [HÂŞİYE 'ALÂ ŞERH el-MULAHHAS fî el-HYE'E el-BASÎTE] )
* 'İLM-İ HENDESE ( 1. EŞKÂL-İ TE'SÎS, 2. KÂZÎ-ZÂDE ŞERHİ )
* 'İLM-İ ZÎC ( 1. ULUĞ BEY, 2. MÎRİM ÇELEBÎ )
* 'İLM-İ MÎKÂT
* 'İLM-İ HİSÂB ( 1. LUM'A, 2. BAHÂUDDÎN [RİSÂLE-İ BAHÂİYYE], 3. RAMAZÂN, 4. İBNÜ'L-ÇULLÎ, 5. 'ABDURRAHÎM, 6. METÂLİB )
* 'İLM-İ FERÂ'İZ ( 1. SECÂVENDÎ, 2. SEYYİD, 3. 'ACEMUDDÎN )
* 'İLM-İ VEFK ( 1. MAVSİLÎ )
* 'İLM-İ MU'AMMÂ ( 1. MÎR HUSEYN )
* 'İLM-İ 'ARÛZ ( 1. KÂFÎ, 2. HAZRECÎ, 3. ENDELUSÎ )
* 'İLM-İ 'USÛL-İ FIKH ( 1. MENÂR, 2. İBN MELEK, 3. RUHÂVÎ, 4. TAVZÎH, 5. TELVÎH, 6. HASAN ÇELEBÎ, 7. İBN KEMÂL, 8. ŞERH-İ MUHTASAR, 9. SEYYİD )
* 'İLM-İ 'USÛL-İ HADÎS ( 1. NUHBE ŞERHİ, 2. ELFİYYE-İ İBNÜ'S-SALÂH )
* 'İLM-İ 'USÛL-İ TEFSÎR ( 1. BURHÂN, 2. İTKÂN )
* 'İLM-İ FIKH ( 1. MÜLTEKÂ, 2. DÜRER )
* 'İLM-İ HADÎS ( 1. BUHÂRÎ, 2. İBN MELEK, 3. MESÂBİH )
* 'İLM-İ TEFSÎR ( 1. KÂZÎ, 2. KEŞŞÂF )
* 'İLM-İ KELÂM ( 1. MONLÂ CELÂL, 2. HALHÂLÎ, 3. HAYÂLÎ, 4. BAHR-I EFKÂR, 5. SELKÛTÎ [SİYÂLKÛTÎ], 6. İSBÂT-I VÂCİB ŞERHİ )
* 'İLM-İ FURS ( 1. ŞÂHİDÎ, 2. HÂFIZ, 3. PEND, 4. MANTIK el-TAYR )
* 'İLM-İ TASAVVUF, 'İLM-İ KEŞF, 'İLM-İ LEDÜN )


- MEMELİ TAKIMLARI:
MONOTREMATA ve/||/<> MARSUPIALIA ve/||/<> PROBOSCIDAE ve/||/<> SIRENIA ve/||/<> EDENTATA ve/||/<> RODENTIA ve/||/<> LAGOMORPHA ve/||/<> PRIMATA ve/||/<> CARNIVORA ve/||/<> CETARTIODACTYLA [ARTIODACTYLA | CETACEA] ve/||/<> PERISSODACYLA ve/||/<> CHIROPTERA ve/||/<> INSECTIVORA

( Platypus, ekidna. VE/||/<> Kangurular, opossumlar, kolalar. VE/||/<> Filler. VE/||/<> Deniz inekleri[manatlar]. VE/||/<> Tembel hayvanlar, karıncayiyenler, armadilolar. VE/||/<> Sincaplar, kunduzlar, oklu kirpiler, fareler. VE/||/<> Tavşanlar, Amerikan tavşanları, pikalar. VE/||/<> Lemurlar, maymunlar, insan benzeri maymunlar, kişiler. VE/||/<> Köpekler, kurtlar, ayılar, kediler, sansarlar, susamurları, ayıbalıkları, morslar. VE/||/<>
[ARTIODACTYLA]
* Koyunlar, domuzlar.
* Sığırlar, geyikler.
* Zürafalar.
||
[CETACEA]
Balinalar, yunuslar, domuz balinaları. VE/||/<> Atlar, zebralar, tapirler, gergedanlar. VE/||/<> Yarasalar. VE/||/<> "Gerçek böcekçiller", bazı köstebekler, bazı cüce fareler. )

( Yumurta bırakırlar. Meme ucları yoktur.[Sütü annenin kürkündenn emerler.] VE/||/<> Embriyonik gelişimlerini marsupial kese içinde tamamlarlar. VE/||/<> Uzun kaslı bir hortuma, kalın gevşek deriye, üst azı dişlerinin uzamasıyla oluşmuş iki uzun fildişine sahiplerdir. VE/||/<> Sucul otoburlardır. Yüzme özelliğine sahip yüzgeç benzeri ön üyeleri vardır fakat arka üyeleri yoktur. VE/||/<> Dişilleri yok ya da indirgenmiştir. VE/||/<> Törpüleme özelliğine sahip törpü biçiminde sürekli büyüyen kesici dişlere sahiptirler. VE/||/<> Törpü benzeri kesici dişleri vardır. Ön üyelerinden daha uzun olan arka üyeleri zıplamak ve koşmak üzere uyum sağlamıştır. VE/||/<> Hepçillerdir[Omnivor]. Başparmaklarını öteki parmaklarının karşısına getirebilirler. Yüzün önüne yönelmiş gözler, çok iyi gelişmiş beyin kabukları vardır. VE/||/<> Etçillerdir. Kesici özellikte, kesip koparmak üzere sivri uclu kesici dişlere sahiplerdir. VE/||/<> Her bir ayakta çift tırnaklı toynağa sahiplerdir. Otoburlardır. || Balık benzeri gövdeye sahip deniz hayvanlarıdır. Ön üyeleri kürek biçiminde ve arka üyeleri yoktur. Yalıtım için kalın bir yağ tabakaları vardır. VE/||/<> Otoburlardır. Her bir ayakta tek tırnaklı bir toynağa sahiplerdir. VE/||/<> Uçmaya uyum sağlamışlardır. Uzun olan parmaklarında gövde ve bacaklara kadar uzanan, geniş, katlanabilen deriye sahiplerdir. Böcek yiyen memelilerdir. )


- MERIT PTAH ve/||/<> ENHEDUANNA ve/||/<> AGANICE ve/||/<> TAPPUTI-BELATIKALLIM ve/||/<> SONDUK ve/||/<> THEANO ve/||/<> AGLAONIKE ve/||/<> ASPASIA ve/||/<> HIPPARCHIA ve/||/<> PAN CHAO ve/||/<> HYPATIA

( Merit Ptah bilindiği kadarıyla, tarihte kayıtlı en eski kadın hekim ve bilim tarihinde adı geçen ilk kadındır. Krallar Vadisi'ndeki bir Mısır mezarına resmi çizilidir. Burada Merit Ptah, oğlu olan yüksek bir rahip tarafından "başhekim" olarak tasvir edilmiştir.

VE/||/<>

Astronom, matematikçi ve şair. Ay Tanrısı Nanna'nın Ur Kenti'ndeki ana tapınağının başrahibesi Enheduanna, yıldızlar ve ayın döngülerini kaydetmek için gözlemciler görevlendiren ilk rahibedir. Döneminde, gökcisimlerinin hareketlerini gösteren haritalar yapılmıştır. Enheduanna,ilk dinsel takvimlerden biri olan ay takviminin oluşturulmasına katkıda bulunur. Bu takvim, günümüzde hâlâ Paskalya Yortusu, Hamursuz Bayramı gibi dinsel uygulamaları tarihlendirmek için kullanılır. Çalışmalarının ve ilahilerinin yanında, Enheduenna'nın 42 epik şiiri de tabletler üzerinde günümüze ulaşmıştır. Kayıtlı edebiyat tarihinde birinci tekil şahıs kullanarak yazan ilk kişidir. Enheduanna'ya ait taştan bir disk ve iki mühür günümüze kadar ulaşmıştır. Disk üzerinde üç yardımcısıyla birlikte görülen Enheduenna'nın kabartması profildendir. Bu kabartmanın arkasında, Enheduanna, "Nanna'nın (Ay Tanrısı) karısı ve Sargon'un kızı" olarak tanımlanır.

VE/||/<>

Doğa filozofu. Aganice, gezegenlerin hareketlerini tahmin edebilmek için bir sistem geliştirmiştir.

VE/||/<>

Mezopotamyalı kimyager. Tapputi-Belatikallim, çeşitli kimyasallarla çalışmalar yaparak parfüm ve kozmetik malzemeler elde etmiştir. Tapputi Belatikallim'in adı, günümüze bir tablet üzerinde gelmiştir. Parfüm üretimi Mezopotamya'da çok önemliydi. Çünkü aromatik maddeler, kozmetik dışında ilaç ve dinsel amaçlarla da kullanılırdı. Parfümcülük araçları ve tarifleri, aşçılıkta kullanılanlara benzerdi. Parfüm üretiminde kullanabilmek için, bitkilerin özütlerini çıkaracak farklı kimyasal teknikler geliştirilmişti.

VE/||/<>

Silla Krallığı'nın kraliçesi ve astronom. Sonduk, Uzakdoğu'da bilinen ilk gözlemevini inşa ettirmiştir. Hanedanındaki tüm erkeklerin ölmüş olması nedeniyle MÖ 634'de tahta oturan Kraliçe Sonduk, MÖ 647'ye kadar Silla Krallığı'nı (bugünkü Kore) yönetir. Bu krallığa yöneticilik yapacak üç kadından ilkidir. Savaşlarla geçen hükümranlığı sırasında, krallığını bir arada tutabilmeyi başarır ve Çin'le ilişkilerini geliştirir. Sonduk'un yaptırdığı, ay ve yıldızların kulesi (Ch'omsong-dae) adıyla anılan gözlemevi, eski Silla Başşehri Kyongju'da, günümüze kadar ulaşmıştır.

VE/||/<>

Pisagorcu, Antik Ege'li filozof. Pisagor'un yandaşı ve karısı olan Theano, Pisagor'dan sonra Pisagorcu topluluğu yönetmiştir. Onun döneminde Pisagor öğretisi, Antik Ege'nin tümüne ve Mısır'a dek yayılır. Theano, yaşadığı zamanda hastalık sağaltıcı özelliğiyle de tanınmaktadır. Theano başlangıçta, Pisagor'un dinleyicisidir. Ciddi ve sert ahlaklı filozofu, erdemleri ve bilgiye susamışlığıyla etkiler, böylece evlenirler. Yerel yönetim üzerindeki etkileriyle tepki çeken Pisagor'cu topluluk, en sonunda düşmanlarının saldırısına uğrar. Pisagor'un bu saldırıdan sağ çıkıp çıkmadığı bilinmemektedir. Ama bu olaylardan sonra dağılan Pisagor'cu topluluğu tekrar toparlayan Theano olmuştur. Kızları Damo, Mya, Arignote birlikte topluluğu manevi olarak bir arada tutmaya çalışmıştır. Theano'dan bize anlamlı, kısa sözler ve ahlak öğütlerinden oluşan toplu anlatılar kalmıştır. Bir yandan kendi düşüncelerini, ama öbür yandan Pisagor'un düşüncelerini yazmıştır.

VE/||/<>

Antik Egeli, astronom. Aglaonike, ay tutulmalarının zaman ve konumunu tahmin etme konusunda uzmanlaşmıştır. Teselya'da yaşadı. Zamanın yaşayan kişileri, Aglaonike'nin istediğinde ayı kaybedebildiğini sanmış; bu niteliğini cinsiyetinden ötürü, bilimsel birikiminden çok güçlü bir büyücü olmasına bağlamışlardır. Tarihin ilk kadın astronomlarından olan Aglaonike'nin adını Venüs gezegeninde bir krater yaşatıyor.

VE/||/<>

Antik Ege'de yaşamış, Milet'li filozof. Aspasia Antik Ege düşüncesinde, özellikle Sokrates üzerinde etkili olmuştur. Sokrates'in Aspasia ile felsefi konuşmalar yaptığı ve bu düşünce alışverişinden çok şeyler öğrendiği bilinir. Hatta Sokratik yöntem olarak bilinen yöntemin, gerçekte Aspasia'nın yöntemi olduğunu ve öğrencisi Sokrates'in bunu gençlik yıllarında ondan öğrendiği tahmin edilmektedir. Aspasia, 20'li yaşlarında Atina'ya gider ve kendinden 30 yaş büyük devlet adamı Perikles'le evlenir. Aspaisa'nın Perikles'in politikaları üzerinde çok etkili olduğu bilinir. Hatta, Perikles'in bazı konuşmalarını Aspasia'nın yazdığına ilişkin kanıtlar vardır. Aspasia Atina'da Anaxagoras, Archimedes, Sophokles ve Sokrates gibi birçok filozofun müdavimleri arasında olduğu, devlet adamları, sanatçılar ve iyi eğitim almış kadınların geldiği, tartışmaların yapıldığı bir salon açar. Böylelikle bir kadın, Atina düşünce yaşamını derinden etkileyen bir oluşumu gerçekleştirmiş olur. Aspasia'nın salonu uzun yıllar açık kalır ve Aspasia "üst düzeyde diyalektik ve retorik hocası" olarak aranan bir kişi olmayı sürdürür. Bugün Aspasia'nın bir büstü, İzmir Arkeoloji Müzesi'nde de yer almaktadır.

VE/||/<>

Kinik okulundan, Antik Ege'li filozof. Hipparchia felsefesiyle, Sokrates'in öğrencisi Antisthenes'in kurduğu Kinik okulundan sayılır. Kadınların geleneksel rollerinden kurtulmaları için de mücadele etmiştir. Ailesi, soylu ve zengindir. Hipparchia erkek kardeşi aracılığıyla, Kinik filozoflardan Krates ile tanışır. Kinizm, gereksinimsizlik öğretisini temsil etmektedir. Bu öğreti, gereksinimlerin insanı toplumun kurallarına ve zorlamalarına bağladığını söylerdi. Hipparchia, Krates'in öğretisinden o kadar etkilenir ki ailesinin karşı çıkmasına rağmen onunla evlenir ve devamında onun yoksul, göçebe hayatına katılır.

VE/||/<>

Çin'li tarihçi ve yazar. Pan Chao, Çin İmparatorluğu'nun tarihini anlatan ve birkaç kuşak tarihçinin üzerinde çalıştığı Han'ın Kitabı'nı tamamlamıştır. Ayrıca 8 adet kronolojik tablo hazırlamış ve astronomi üzerine bir de tez yazmıştır. En ünlü yapıtı ise, Kadınlar İçin Dersler'dir (Nu Jie). Ahlaki öğütler içeren bu kitapta Chao, kadınların erkeklere "mutlak itaatini" önerir. Pan Chao, edebiyatçıların ürünleri üzerine yorumlar ve şiirler de yazmıştır.

VE/||/<>

İskenderiye'li filozof ve matematikçi. Hypatia, Antikçağ'ın son dönemlerinin en etkili ve önemli bilgini, Yeni Platoncu felsefenin temsilcisidir. Üniversitede felsefe, matematik ve astronomi dersleri vermiştir. Hypatia, İskenderiye Üniversitesi'nde matematik dersleri veren ve bu okulun yöneticiliğini de yapan babası Theon tarafından, "yetkin bir insan olması" amacıyla yetiştirilir. Hypatia daha genç yaşlarda, soru sormayı, araştırmayı ve kuşku duymayı öğrenir. Babası onun, el sanatları, şiir, felsefe, din, astronomi, astroloji ve matematik konularında eksiksiz bilgilenmesi için elinden geleni yapar. Hypatia hitabet sanatında da gelişir; güzel ve etkili konuşmasını öğrenir. Hypatia biraz büyüdüğünde, dünyayı dolaşmaya çıkar. Roma'ya ve Atina'ya gider. Yeni Platoncu düşünür Plutarkhos'dan dersler alır. Kimi kaynağa göre 1 yıl, kimine göre 10 yıl sonra İskenderiye'ye döner. Aranan ve sevilen bir öğretmen olur. Avrupa, Asya ve Afrika'nın çeşitli bölgelerinden gelen öğrenciler, sınıfını ve evini doldurur. Hypatia, güzelliği, bilgisi ve zekâsıyla, saygı ve hayran lık uyandırmaktadır. Hypatia matematik üzerine birçok yapıt yazmıştır. Ne yazık ki, çoğu ünlü İskenderiye yangınında zarar gören bu yapıtlardan günümüze parçalar ulaşmıştır. En önemli yapıtı, cebirin babası sayılan Diophantos'un Aritmetica'sına yaptığı 13 ciltlik yorumdur. Hypatia, Diophantos'un eşitliklerine alternatif çözümler üzerinde çalışmıştır. Bunlar sonradan, Diophantos'un yapıtları içine alınmıştır. Hypatia'nın Diophantos'un astronomi üzerine çalışmalarına katkıda bulunan bir yapıtı daha vardır. Yine, Pergeli Apollonius'un konikleri hakkında 8 ciltlik bir çalışma kaleme aldığı bilinmektedir. Bu yapıtında, Apollonius'un teorisini anlaşılır bir biçimde açıklamaya çalışmıştır. Bundan başka babasıyla birlikte, Öklit üzerine en az bir kitap yazdığı sanılmaktadır. MS 4. yüzyılda İskenderiye yeni yeni gelişen Hıristiyanlık ve pagan dinlerin çatışmasına sahne olmaya başlamıştır. İskenderiye Patrikhanesi'nin başına, Kiril adında sofu bir Hıristiyan atanır. Hypatia da pagan olduğu için, Kiril tarafından kışkırtılmış kişilerin saldırısına uğrar. Saldırganlar üniversitenin önünde, arabasında yakaladıkları Hypatia'yı, önce soyar; sonra bedenini parçalara ayırıp, yakarlar. Hypatia'nın ölümü, Roma'nın Hıristiyanlaştığını ve aynı zamanda antik bilimlerin gerilediğini de gösterir. Hypatia, bugün Antikçağ'ın en çok tanınan bilim kadınlarındandır. )

( M.Ö. 2700

VE/||/<>

M.Ö. 22354

VE/||/<>

M.Ö. 1878

VE/||/<>

M.Ö. 1200

VE/||/<>

M.Ö. 600'ler

VE/||/<>

M.Ö. 500'ler

VE/||/<>

M.Ö. 500'ler

VE/||/<>

M.Ö. 460-401

VE/||/<>

M.Ö. 360-280

VE/||/<>

M.Ö. 50-112

VE/||/<>

M.Ö. 370-415 )


- MİDE ve/<> TÜM ÖRGENLER


- MİKROP ile ATEŞ YAPAN MİKROP

( MICROBE/GERM vs. PYROTOXIN )


- MİMARLIK ÜZERİNE ON KİTAP:
M.Ö. 90 - 20 ile/ve/||/<>/> 1460 ile/ve/||/<>/> 1521

( İlk yazım. İLE/VE/||/<>/> Yeniden keşfi. İLE/VE/||/<>/> İtalyanca'ya çevirisi. )


- MİNAREDE ile ...

( 99 BASAMAK (ESMA'ÜL HÜSNÂ) )


- MISIR'DA:
42 EYALET ile/ve/<> 42 TANRI


- MİT/MİTOS[Fr. < Yun.] ile/ve/||/<>/> MİTOLOJİ[Fr. < Yun.]/ESÂTÎR[Ar.]

( Tarih öncesine dayanan efsane. Dirimli öykü. Şiirsel felsefe. | Geleneksel olarak yayılan ya da toplumun hayal gücü etkisiyle biçim değiştiren, tanrı, tanrıça, evrenin doğuşu ile ilgili imgesel, alegorik bir anlatımı olan halk öyküsü. İLE/VE/<>/> Mitleri, doğuşlarını, anlamlarını yorumlayan, inceleyen bilim. | Bir ulusa, bir dine, özellikle Yunan, Latin uygarlığına ilişkin mitlerin, efsanelerin tümü. )

( Antik Yunan'da Ksenophanes (M.Ö. 565-470), Homeros ve Hesiodos'un tanrısal mitos anlatımlarını eleştirmiş ve yadsımıştır. Bu eleştiri sonucunda mitler, din ve metafizikten arındırılmış ve bağımsız bir mitos öğretisi ortaya çıkmıştır. Ancak yaşamdan yansıtılarak oluşturulmuş mitoslar, bu kez, yaşamdan kopuk ansal kurgular biçimini almıştır. )

( Toplumların yaratıp yaşattığı mitler, geleneği yaşatmakla birlikte, özlem, umut ve beklentilerin yansıtıldığı bir geleceğin dünyası niteliğine de bürünmektedir. Bu tür mitler, gerçek yaşamın zorlukları karşısında bunalan bireylerin, özledikleri yaşamı kurmayı gelecek kuşaklara bıraktığı birtakım tasarımlar niteliğindedir. Bireysel olarak ele alındığında mitos dönemi, ana rahminden konuşmanın başlamasına kadar geçen ve bebeklik süreci olarak adlandırılan döneme karşılık gelmektedir. )

( Bir mit duygusal bağlılık yönünden içi boşaldığında masala dönüşür. Duyguları etkileme gücünü yitirir. Ansal yorumlama ile de kurgu biçimini alır. )

( Mit ilk önce metafiziksel kozmogoni ile aşılmıştır. Artık mitsel simgeler arasındaki anlamlı bağ (ritus) yerini düşünceler arasındaki anlam bağına, mantık'a(düşünbiçim) bırakmıştır. Metafiziksel kozmogoni bir yandan felsefi spekülasyon biçimini alırken öte yandan miti dine dönüştürmüştür. Dinsel mit ise "tarih bilinci" ile aşılmıştır. Kişinin varoluşu, tarihsel bilinç yoluyla, gerçek ve olgusal kavranışına yükselmiştir. )

( Paganist (putperest) mitler, kişinin karşısında eşyayı, doğa parçalarını ve hayvanları yüceltmiş ve kutsallaştırmıştır. Buna karşın imgesel (imgetapar, hayalperest) mitler, doğaüstü imgeleri kişinin karşısında yüceltmiş ve kutsallaştırmıştır. Aydınlanmaya temel oluşturan mitler ise, insan yaşamını ve özellikle insan aklının tutsaklıktan ve yanılsamadan kurtuluşunu simgelemiş olanlardır. Ezoterik okullar bu tür mitlerden yararlanmışlardır. )

( Yaşamdan yansıtılarak oluşturulmalarına karşın mitler tarihsel değildir. Bir başka deyişle, tarihsel bir zaman ve mekân göstermezler. Mitlerin zamanı ve mekânı aşkındır. Mitler okunduğunda ya da ritüel eşliğinde canlandırıldığında, kişi mitsel zaman ve mekâna geçer. Mite katılır ve onu coşkuyla yaşar. Tarihsel olaylar bir kere olur ve geri dönüşsüzdür. Oysa mitler, canlandırılıp yaşanabilir. )

( Günümüzde, psikolojide ortaya çıkan gelişmeler, insan davranışlarının arkasında simgesel (arketipal) bir altyapının etkin olduğunu ortaya çıkarttığı için, mitos yeniden önem kazanmıştır. Artık mitosa, bir zamanlar olmuş bitmiş fantastik masallar gözüyle bakılmamakta, aksine, yaşayıp gelen ve halen yaşamakta olan, insan davranışlarını etkileyen ve yaşamın anlamlandırılmasında etkinliği olan bir öğe gözüyle bakılmaktadır. )

( Mitosu, bireyin duygu ve hayal dünyasında oluşan, gelişen bir psişik gereksinim olarak ele aldığımızda, modern toplumların modern mitlerin halen önemini koruduğu anlaşılmaktadır. )

( Mitoloji, evrendeki(insandaki/doğadaki) kaderi araştırma işidir. )

( Mitoloji, kişinin bulunduğu yeri anlamlandırma işidir. )

( Mitler yazıldıklarından itibaren mit olmaktan çıkmaya başlamıştır. )

( Mitte tipoloji yoktur, arkeler vardır. )

( Mitler, düzyazıya döküldüğü anda doktrindir. )

( Sanatçıların hazinesi. İLE/VE/||/<>/> Filozofların hazinesi. )


- MİTOKONDRİYAL DNA ile/ve/||/<> NÜKLEER DNA

( Anneden. İLE/VE/||/<> Babadan. | Göze çekirdeğinde bulunan ve iki ebeveynden de alınan genetik kalıtım. )

( Hem kız, hem erkek çocuğa X kromozomunu taşır. İLE/VE/||/<> Sadece erkek çocuğa Y kromozomunu taşır. )


- MİZANA[İt.] değil/yerine/= ARKA DİREK

( Üç ya da daha çok direği bulunan yelkenli gemilerde, arka direk. )


- M.Ö. 3500 ile M.S. 1550...1750


- MONAD[1] ile/ve/||/<> DIAD[2] ile/ve/||/<> TRIAD[3] ile/ve/||/<> TETRAD[4] ile/ve/||/<> PENTAD[5] ile/ve/||/<> HEKSAD[6] ile/ve/||/<> HEPTAD[7] ile/ve/||/<> OGDOAD[8] ile/ve/||/<> ENNEAD[9] ile/ve/||/<> DECAD[10]


- MORS ABECESİ ile/ve/||/<> BREYL(BRAILLE) ABECESİ

( Işık ya da seslerin kullanılarak bilgi aktarılmasını sağlayan yöntem/abece. İLE/VE/||/<> Görme engelliler abecesi. )

( Hem görmeyen, hem de duymayan bir çocuğun, nasıl eğitilip yaşama katılabileceğini ve tek başına ayakta kalabileceğini, böyle bir durumun tüm zorlukları ve buna karşın olan çaba ve çözümlerini de ayrıntılarıyla gösteren, çok etkileyici ve çok başarılı bir film olan "Benim Dünyam" adlı filmi [Uğur Yücel - Beren Saat] izlemenizi salık veririz. )

( Mors Abecesi ve Metin - Mors Çeviricisi için burayı tıklayınız... )

( )

( Yıldızlararası(Interstellar) filmini de izlemenizi salık veririz... )

(

"Braille Abecesi ve Louis Braille'nin Öyküsü" yazısı için burayı tıklayınız... )

( DUMLUPINAR

"Delikanlı, Askeri Deniz Lisesi'ni kazanır ve Heybeliada'da okula başlar...

Bu arada, tanıştığı o Çanakkale'li kıza âşık olmuştur. Okulla beraber, aşkını büyüterek geliştirir. Arada mektuplaşmalar yazışmalar ve gün gelir, okul biter. Deniz Harp Okulu'nu da bitiren delikanlı, artık, Teğmen olmuştur.

Yine her zaman buluştukları kır kahvesinde buluşmak için randevulaşırlar. Önce delikanlı gelir, sonra da genç kız. Genç kız geldiğinde delikanlının yüzü düşmüş, yüzü asık onu beklemektedir. Genç kız, bu yüzü hiç beğenmemiştir. "Ayrılık zamanı geldi" diye düşünerek hazırlamıştır kendini. Önceki buluşmalardaki o heyecan, o sevinç, artık yoktur delikanlıda...

Usulca yanına yaklaşır ve "Hoş geldin" der. Kuru bir "sen de hoş geldin" diye aldığı yanıt, iyice hüzne boğmuştur genç kızı.

Artık bu aşkın sonuna geldiğini düşünerek sorar;

- "Senin bir sıkıntın mı var?"
- "Evet!"
- "Haydi söyle o zaman, her şeye hazırlıklıyım."v - "Yaa... Beni bir denizaltıya verdiler", der genç... Kızgınca...

Genç kız, artık rahatlamıştır. Sorunun kendi değil denizaltı olduğunu duyunca içinden bir ohh çeker.

- "Ne var bunda?" diye sorar genç kız.
- "Yaa öyle deme! Biz denizciler, gemideyken sevdiklerimizle haberleşemiyoruz. Denizaltıdan nasıl haberleşeceğiz?"

Ve delikanlı, üzgün bir sesle sorar genç kıza...

- "İstersen ayrılalım!"
- "Hayır! Asla! Ben, seni bırakmam!" diye yanıtlar genç kız.

Delikanlı, beklediği bu yanıtı alır almaz heyecanlanır ve elinde tuttuğu paketi kıza uzatır.

- "Sana armağan getirdim. Al!"
Kızın kalbi hızla atmaya başlar. Neredeyse duracak gibi olur ve içinde yüzük olduğunu tahmin ettiği paketi heyecanla açar ama şaşkınlıktan duraklar. Paketin içinde bir fener ve mors abecesini gösteren kitap bulunmaktadır. Kız, şaşkınlıkla yine sorar...

- "Bunlar da ne?"
- "Yaa biz Çanakkale boğazından denizaltı ile çok geçeceğiz ve geçişlerimiz hep yüzeyden olur. Sen de fenerle mors abecesini kullanarak sana haber verdiğim zamanlarda yazışırız. Olmaz mı?"
- "Bunlarla mı yazışacağız?" diye sorar genç kız, yeniden.
- "İstemiyorsan ayrılalım!" der delikanlı.
- "Yok! Hayır!" der genç kız... "Ayrılık yok! Yaşasın mors!" diye yineler delikanlıya.

Genç kız, mors abecesi üzerinde çalışmaya başlar. Tüm ayrıntılarıyla öğrenir ve kullanabilir seviyeye gelir artık. Birkaç gün sonra haber gelir delikanlıdan. Gelen iletiye göre beş gün sonra gece saat 01:00'de geçeceğini ve kendine ileti yazmasını, kendinin de ona ileti göndereceğini iletir. Genç kız, belirtilen zaman ve saatte pencerede hazır bekler. Gelibolu'da denizaltı denizden süzülerek geçerken, çevrenin zifiri karanlığında, uzaklardan bir yerden yanan ışık pırıltılarını fark eder güvertedeki komutan ve öteki subaylar... İçlerinden biri...

- "Bakın bakın! İleriden bir yerden ışık yanıp sönüyor" diye dikkat çeker.
- "Çabuk okuyun! Bakalım ne diyorlarmış?" diye emir verir komutan. Subaylardan biri heceleyerek okur...

- "S-e-n-i-s-e-v-i-y-o-r-u-m..."

- "Bu ne lan?"" diye sorar komutan.

Hemen yanında duran delikanlı Teğmen...

- "Komutanım. "O, benim sevgilim!" der en şirin haliyle...
- "Nedir oğlum bu?"
- "Komutanım. Mors abecesi kitabı armağan etmiştim ve ben geçince bana yazarsın demiştim. İşte o!" diye yanıtlar delikanlı Teğmen.
- "Vayy be aferin lan! Desene biz bunca zaman boğazları hep boş geçmişiz."
- "İzin verir misiniz komutanım. Ben de bir ileti göndereyim."
- "Neyle?"
- "Cep fenerim var komutanım." der delikanlı Teğmen.
- "Ne feneri? Aç yansıtıcıyı! Geç başına! Gönder iletini!" der komutanı Teğmen'e...

Yansıtıcıyı açan Teğmen, yanıp söndürürken, sanki Gelibolu'yu yakıp tutuşturuyordu aşkından... İlk kez böyle bir şeyle karşılaşan Gelibolu halkı ise sanki uzaylılar istila etmiş gibi heyecanlanmıştı Teğmen ile genç kızın aşkından.

Gelen iletileri heceleyerek kâğıda dökmeye çalışan genç kız, denizaltı geçtikten sonra elindeki kâğıdı okur.

"S-O-N-S-U-Z-A-K-A-D-A-R!" yazılıydı delikanlıdan gelen iletide.

Bu olay, tüm denizaltıcılar arasında duyulmuştu. Artık herkes delikanlı Teğmen ile genç kızın aşkını anlatıyordu...
Birkaç gün sonra bir haber daha gelir. "Bir hafta sonra gece saat 02:45'te pencerede ol! Ben geçiyorum. Bana ileti gönder. Ama dikkat et! Konvoy durumunda geliyoruz ve ilk denizaltıda ben varım. Sakın sırayı şaşırma!"

Genç kız yine belirtilen saatte pencerede bekler...

Gecenin karanlığında Ege Denizi'nden, Çanakkale Boğazı'na giren denizaltılar süzülerek ilerliyordu. Genç kız, fenerini yakıp söndürerek iletisini göndermeye başladı. Işıkları gören denizaltındaki denizciler...

- "Bakın bakın! Işık, yanıp sönüyor okuyun!"

"S-e-n-i-s-e-v-i-y-o-r-u-m"

- "Vay be! Duyduğumuz doğruymuş. Gerçekten böyle bir aşk varmış!" der denizaltının kaptanı Bahri Kunt.
- "İyi de bu kızın sevgilisinin denizaltısı öndeydi. İlk denizaltıydı. Niye bize ileti gönderdi ki?" diye kendi kendine seslice sormadan edemez kaptan.
- "Komutanım. Herhalde uyuyakaldı ya da sırayı şaşırmıştır." diye yanıtlar subaylardan biri.
- "Yahu geçip gideceğiz. Şimdi kız haber almazsa yanlış anlayacak. Rahat uyuyamaz... Nasılsa gecenin karanlığı. Kimse anlamaz. Açın şu yansıtıcıyı!" emrini verir kaptan Bahri Kunt.

Ve iletiyi gönderir...

"S-O-N-S-U-Z-A-K-A-D-A-R!"

Tarih, 04 Nisan 1953'tü...

O konvoyun 1. denizaltısının adı ise "Dumlupınar"dı...

Çanakkale'nin Nara burnu açıklarında, İsveç bandıralı ve buzkıran donanımlı Naboland gemisinin çarpması sonucu Çanakkale Boğazı'nın derin sularına az önce gömülmüştü...

Konvoydaki 2. denizaltı ise bunu hiç fark etmeden devam etmişti ve boğazdan ilk geçen denizaltı olmuştu... 81 denizcimiz ile beraber o genç delikanlı Teğmen...

"S-O-N-S-U-Z-A-K-A-D-A-R..." sürecek olan son uykularına dalıyordu...

Anılarına saygıyla... Mekânları cennet olsun... )

( MORSE CODE vs./and/||/<> BRAILLE )


- MÜEBBET ile AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET

( Hükümlünün yaşamı boyunca sürer, yasa ve Cumhurbaşkanı'nca çıkarılan yönetmelikte belirtilen sıkı güvenlik önlemlerine göre çektirilir. İLE Suçu işleyen yararına, cezayı hafifletecek takdirî nedenlerin var olması durumunda, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine, müebbet hapis; müebbet hapis cezası yerine de yirmibeş yıl hapis cezası verilir. Öteki cezaların, altıda birine kadarı indirilir.[Takdirî indirim nedeni olarak, failin geçmişi, toplumsal ilişkileri, eylemden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları, cezanın, suç işleyenin geleceği üzerindeki olası etkileri gibi konular göz önünde bulundurulabilir. Takdirî indirim nedenleri kararda gösterilir.] )


- MÜSEDDES[< SÜDS] ile TESDÎS[< SÜDS] ile MÜSEMMEN[< SEMN] ile MUAŞŞER[< UŞR] ile TERKİB-İ BEND VE TERCİ-İ BEND

( Aynı vezinde altışar mısralık bendlerden oluşan nazım biçimi. | Altıgen. İLE Bir gazelin her beyitine dört mısra daha ekleyerek gazeli altılı bendler haline getirme. [tahmis türünde olduğu gibi genellikle eksik gazellere uygulanır] İLE Bendlerin mısra sayısı sekiz olan nazım biçimi. İLE Aynı ölçüde onar mısralık bendlerden oluşan nazım biçimi. İLE Uyakları nazım biçiminde düzenlenmiş "hane" adı verilen 5-10 beyitlik şiir parçalarının [genellikle 5-12 hane] "vasıta" denilen bir beyitle birbirine bağlanmasından oluşan nazım biçimi. )


- MÜSVEDDE ile/ve SEVAD ile/ve RİSÂLE ile/ve FEVAİD ile/ve ŞUKKA ile/ve TAİRE ile/ve KÜLLİYET ile/ve MECMUA ile/ve SEFİNE ile/ve KEŞKÜL ile/ve CÖNK ile/ve DİVÂN ile/ve MURAKKA


- MÜTEADDİT[Ar.] değil/yerine/= ÇOK, BİRÇOK


- MUTLAK EŞİK DEĞERLERİNDE:
GÖRME ile/ve İŞİTME ile/ve TAT ALMA ile/ve KOKU ALMA(ŞAMME[Ar.], ODORAT[Fr.], SMELL[İng.]) ile/ve DOKUNMA

( Karanlık bir gecede 50 km.'den bir mum ışığı. İLE/VE Sessiz bir ortamda 5 metreden bir kol saatinin işleyişi. İLE/VE Sekiz litrelik bir suda bir çay kaşığı şeker. İLE/VE Altı odalı büyük bir evde bir damla esans. İLE/VE Bir santimetre yükseklikten yüzüne düşen bir sineğin kanadı. )


- MUTLULUK İÇİN ...:
DAHA AZ ... ve/>< DAHA ÇOK ...

( ... nefret edelim. VE/>< ... sevelim.
... kaygılanalım. VE/>< ... dans edelim.
... alalım. VE/YERİNE/>< ... verelim.
... tüketelim. VE/YERİNE/>< ... üretelim/türetelim.
... somurtalım. VE/YERİNE/>< ... gülelim.
... konuşalım. VE/YERİNE/>< ... dinleyelim.
... korkalım. VE/YERİNE/>< ... deneyelim.
... yargılayalım. VE/YERİNE/>< ... kabul edelim.
... izleyelim. VE/YERİNE/>< ... yapalım.
... şikâyet edelim. VE/YERİNE/>< ... takdir/tebrik edelim. )


- NARBÜLBÜLÜ/ARDIÇKUŞU(TURDUS PILARIS[Lat.], ROBIN[İng.], Avrupa ve Asya ormanlarında yaşar.) ile/ve BAYIR KUŞU ile/ve ÇALI KUŞU ile/ve ÇAMURCUN ile/ve DALGIÇ KUŞU ile/ve DEVEKUŞU ile/ve FIRTINA KUŞU ile/ve GELİNKUŞU[Lat. OTOCORIS PENCILLATUS] ile/ve İNCİRKUŞU[Lat. ANTHUS TRIVIALIS] ile/ve İSHAK KUŞU/BATAKLIKBAYKUŞU[Fars. ŞEB-ÂVÎZ][ayağından asılarak başaşağı sarkar ve öter] ile/ve KARDİNALKUŞU ile/ve KARİYAMA(Güney Amerika'da) ile/ve KAŞIK GAGA ile/ve KAŞIKCI KUŞU ile/ve KEDİKUŞU ile/ve KELAYNAK[Sadece bu üç yerde: BİRECİK-URFA, FAS, PALMİRA ÇÖLLERİ-SURİYE][Lat. GERONTICUS EREMITA]17 Şubat, Birecik'te, Kelaynak Günü'dür! ile/ve KUYRUKKAKAN[Afrika ile/ve Asya'da][Lat. SAXICOLA] ile/ve MALURUS[Avustralya'da] ile/ve MAMO[Hawaii'de] ile/ve MANAKİN[Amerika'da] ile/ve MİNO[Asya'da] ile/ve MOA ile/ve MOHO ile/ve MUHABBET KUŞU ile/ve ÖRÜMCEK KUŞU[Lat. LANIUS] ile/ve TARLA KUŞU ile/ve YAĞMUR KUŞU ile/ve ALICI KUŞ ile/ve BOĞMAKLI KUŞ ile/ve MAKARALI KUŞ ile/ve SAKSAĞAN(AK'AK[Ar.], PÎSE[Fars.], PICA PICA[Lat.]) ile/ve SAKARMEKE ile/ve SIĞIRCIK(MÜRG-İ ZÎREK/ZÎREK-SÂR, LÂLESAR[Fars.], STURNUS VULGARIS[Lat.]) ile/ve İBİBİK, ÇAVUŞ KUŞU, HÜDHÜD[çoğ. HEDÂHİD][HÛC-I HÜDHÜD:
İbibik ibiği.](EBÜRREBÎ', UPUPA EPOPS[Lat.]) ile/ve ÖZKUŞU ile/ve PAPUÇGAGA[Afrika'da] ile/ve POTU(Güney Amerika'da) ile/ve POYRAZKUŞU ile/ve SUBAKALI ile/ve TORGU ile/ve TURAKO/MUZCUL(Afrika'da yaşar.) ile/ve UZUNBACAK ile/ve ÜVEYİK(TURTLE DOVE[İng.], STREPTOPELIA TURTUR[Lat.]) ile/ve YEŞİLBAŞ

( Kolombiya'da, dünyadaki tüm ülkelerdeki kuş türlerinden daha fazla kuş türü bulunur. )


- NAZIM BİÇİMLERİNDE:
TERKİB-İ BENT ile/<> TERCİ-İ BENT ile/<> TERBİ ile/<> TAHMİS ile/<> TAŞTIR ile/<> TESDİS ile/<> MUHAMMES ile/<> TARDİYE ile/<> MÜSEDDES ile/<> NAZİRE ile/<> TEHZİL

( 7-10 beyit. İLE 7-10 beyit. İLE Gazel + 2 beyit. | Dördün. | Dörtleme. İLE Gazel + 3 beyit. İLE Gazel + 3 beyit. İLE Gazel + 4 beyit. İLE 5 dizelik. İLE 5 dizelik.[Muhammes'in, özel bir biçimi.] İLE 6 dizelik.İLE Beğendiğine benzer. İLE Alay etmek üzere yazılan nazire. )

( )


- NE KADAR:
("ÇOK"/"AZ") YEDİĞİN ile/değil/yerine/||/<>/< ÇOK ÇİĞNEDİĞİN

( Yediğini, iç; içtiğini, ye!
[ O kadar çok ve uzun süre çiğne ki, lokmanı, katı değil sıvı duruma gelene gelsin ve yediğin şeyi yutma ve ancak içmiş ol! İçtiklerini de, yavaş yavaş, çiğniyormuş gibi yut! ] )


- NESNE İLİŞKİLERİNDE:
ANNA FREUD ile/ve/||/<> MELANIE KLEIN ile/ve/||/<> ROLAND FAIRBAIRN ile/ve/||/<> OTTO F. KERNBERG ile/ve/||/<> HEINZ KOHUT ile/ve/||/<> JOHN BOWLBY ile/ve/||/<> MARGARET MAHLER ile/ve/||/<> DANIEL N. STERN ile/ve/||/<> JAMES F. MASTERSON ile/ve/||/<> VAMIK VOLKAN


- NESNENİN DURUMLARINDA:
KATI ile/ve AMORF KATI ile/ve SIVI ile/ve GAZ ile/ve PLAZMA ile/ve SÜPER AKIŞKAN ile/ve SÜPER KATI ile/ve DEJENERE KATI ile/ve NÖTRONYUM ile/ve GÜÇLÜ SİMETRİK NESNE ile/ve ZAYIF SİMETRİK NESNE ile/ve KUARK-GLUON PLAZMA ile/ve FERMİYONİK YOĞUNLAŞTIRMA ile/ve BOSE-EINSTEIN YOĞUNLAŞTIRMASI ile/ve ACAYİP NESNE

( ... İLE/VE ... İLE/VE ... İLE/VE ... İLE/VE Bir gaz boşalma tüpünde, elektron ve artı iyonları, yaklaşık olarak eşit sayıda içeren, iyonlaşmış gaz ortamı. | Güneşteki ısıl nükleer tepkimelerin oluştuğu, çok yüksek sıcaklıkta oldukça yüksek derecede iyonlanmış, maddenin dördüncü durumu olarak da tanımlanan akışkan ortam. İLE/VE ... İLE/VE ... İLE/VE ... İLE/VE ... İLE/VE ... İLE/VE ... İLE/VE ... İLE/VE ... İLE/VE ... İLE/VE ... İLE/VE ... )

( )


- NİCEL ÇOKLUK ile/ve GENEL KABUL/LER

( QUANTITATIVE MAJORITY vs./and GENERAL ACCEPTANCE/S )


- NOKTA ile/ve/||/<>/> ÇİZGİ ile/ve/||/<>/> ÜÇGEN ile/ve/||/<>/> PİRAMİT

( Tek nokta. İLE/VE/||/<>/> İki nokta. İLE/VE/||/<>/> Üç nokta. İLE/VE/||/<>/> Dört nokta. )


- NÖRON/LAR ile/ve AYNA NÖRON/LAR

( GIACOMO RIZZOLATTI )

( )


- NÖRON/LAR ile/ve/<> GÖKADA/LAR


- NÖRONLARDA:
DOĞUMDA ile İKİ AYLIKKEN ile ALTI YAŞINDA ile 14 - 60 YAŞ ARASINDA


- ÖBÜR/ÖTEKİ DİLLER ile/ve/<>/değil/yerine TÜRKÇE

( )

( [not] OTHER LANGUAGES vs./and/<>/but TURKISH )


- ÖGE/ÖĞE ile/ve/||/<>/> BİLEŞİK ile/ve/||/<>/> TEK GÖZELİ/HÜCRELİ ile/ve/||/<>/> CANLI ile/ve/||/<>/> ÇOK GÖZELİ/HÜCRELİ ile/ve/||/<>/> İNSAN

( Kimyasal olarak ayrıştırılamayan saf nesneler. İLE/VE/||/<>/> Bir ya da daha fazla ögenin kimyasal olarak birleşmesiyle oluşur. İLE/VE/||/<>/> Bir gözeden oluşan organizmalar. İLE/VE/||/<>/> ... İLE/VE/||/<>/> Birden fazla gözeden oluşan organizmalar. İLE/VE/||/<>/> ... )


- OK/OQ ile OK/OQ / EV OKI/EW OQI ile OK/OQ ile OK/OQ ile OK/OQ ile OK/OQ ile OK/OQ ile OKÇI/OQÇI ile OQLUQ
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Ok. İLE Evin kirişi. İLE Mirasta düşen pay. İLE Bir malı bölüşürken ya da toprakları paylaşırken çekilen kuradaki pay. İLE [OK YILAN/OQ YILAN: Kendini hedefinin üzerine savuran yılan.] İLE Eylemlerin ardından gelen bir pekiştirme ilgeci. İLE Durum anlatan ifadelere eşlik eden bir ilgeç. İLE Okçu. İLE Sadak.[Okların içine konduğu kılıf.] )


- OLASILIK'IN:
ÇOKLUĞU ile/değil ÇEŞİTLİLİĞİ


- ÖLÇÜDE:
7'Lİ ile/ve/<> 8'Lİ ile/ve/<> 11'Lİ ile/ve/<> 14'LÜ

( Mâni. İLE/VE/<> Semai, destan, türkü. İLE/VE/<> Koşma, destan. İLE/VE/<> Çağdaş Türk ve Tekke Yazını. )

( )


- ÖLÇÜLER('İ)

( EVZÂN[< VEZN]: Tartılar, ağırlıklar, ölçüler.
MESÂHA/MİSÂHA/MİSÂHAT: Ölçme.[yer] )


- OLUK/OLUQ ile OLUK/OLUQ / OLAK/OLAQ ile OLUK/OLUQ ile OLUK/OLUQ ile OLUT ile OPRI ile OYTURMAK/OYTURMAQ ile OYUŞMAK/OYUŞMAQ ile OYULMAK/OYULMAQ ile OYUQ[Oğuz]
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Dayanıklı, azimli kişi. İLE Ağaç kütüğünün içi oyularak yapılmış herhangi bir şey. | Yalak. İLE Küçük kayık.[Ağaç kütüğünün içi oyularak yapılmış olan.] İLE Eskimiş ve yıpranmış [giyecek]. İLE Yetişkin. | Olgunluk evresini yaşayan kişi. İLE Çukur ya da oyuk. İLE İçini boşaltmak. İLE İçini boşaltmada karşılıklılık, yardımlaşma. İLE Zeminin/toprağın çökmesi. İLE Korkuluk. | Yolu işaret eden taş. )


- OLUMSALLIK = MÜMKÜNÂT = CONTINGENCY(ing.,) = CONTINGENCE[Fr.] = ZUFÄLLIGKEIT[Alm.] = CONTINGENTIA[Lat.]


- OLUŞ = SAYRURET, TEKEVVÜN = BECOMING, GENESIS[İng.] = DEVENIR, GENÉSE[Fr.] = WERDEN, GENESIS[Alm.] = FIERI < IN FIERE: OLUŞ HALİNDE[Lat.] = GENESIS[Yun.]

( Kesintisiz/sürekli doğuş. )


- OMUR ile/ve/<> OMURİLİK/MURDARİLİK

( Omurgayı oluşturan kemiklerden her biri. İçinden omurilik geçebilsin diye ortasında delik olan bir kemik parçası. İLE/VE/<> Omurga içinde bulunan boşluk boyunca uzanan, bozmadde ve akmaddeden oluşan, sinirsel doku. )

( ... ile/ve/<> MAĞZ-I PÜŞT )

( FIKRA ile/ve/<> MURDARİLİK )


- OMURGA ile HAYVAN OMURGASI

( Omurgayı hiçbir eylem rahatsız etmediğinde, huzursuz zihin yavaş yavaş rahatlar. )

( MEFKUR[çoğ. MEFÂKÎR]["ku" uzun okunur]: Omurga kemikleri kırılmış olan insan ya da hayvan. )

( BACKBONE vs. CARINA )


- ÖN KAPI ile ORTA KAPI(LAR) ile ARKA KAPI

( Otobüslerde ön kapı binmek içindir! Orta kapı(lar) ve arka kapı ise inmek içindir! Dikkat ediniz! )


- ONBİR BOYUT ile/ve/||/<> "PARALEL EVRENLER"


- (ÖNCELİKLİ/ÖNEMLİ/[ÖNCEKİ] OLMAZSA OLMAZ)
KAVRAM ÇİFTLERİ:

ÖNCELİK ve/||/<>/> SONRALIK
ve/||/<>
VAR OLAN ve/||/<>/> BİLGİ
ve/||/<>
NESNE/TEK ve/||/<>/> ÖTEKİ/LER
ve/||/<>
SÜREÇ ve/||/<>/> SONUÇ
ve/||/<>
YÖNTEM/USÛL ve/||/<>/> İÇERİK/ESAS
ve/||/<>
BAĞLAM ve/||/<>/> ANLAM
ve/||/<>
ÇÖZÜMLEME ve/||/<>/> ÇÖZÜM
ve/||/<>
ÖNCÜL ve/||/<>/> ÖNERME
ve/||/<>
SAYGI ve/||/<>/> SEVGİ
[en az %99 ve/||/<>/> en az %1]
ve/||/<>
US/AKIL ve/||/<>/> ANLIK/ZEKÂ
ve/||/<>
EMİK/BEYİN ve/||/<>/> ANLIK/ZİHİN
ve/||/<>
DİRENÇ/İHTİYÂR ve/||/<>/> İSTENÇ/İRÂDE
ve/||/<>
DEVİM/HAREKET ve/||/<>/> ZAMAN
ve/||/<>
AN ve/||/<>/> ZAMAN

( Düşünme, konuşmak ve yaşamak üzere bilinmesi ve uygulanması gereken öncelikli ve olmazsa olmaz kavram çiftleri... [önceki olmadan sonraki olmaz!] )


- ÖNGÖRÜMÜZ ...:
BİR YILLIK İSE ile/ve/değil/||/<>/>/<
ON YILLIK İSE ile/ve/değil/||/<>/>/<
YÜZ YILLIK İSE

( Tohum ekelim. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/>/< Fidan dikelim. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/>/< Çocuk eğitelim. )


- 12 İMAM ve/<> 14 MÂSÛM-U PÂK ve/<> 17 KEMERBEST


- 17 KAVİM -ile

( M.Ö. 300'E KADAR )


- OP-/OPTO- ile/||/<> -OPSİS/OPHTHALM-/OPHTHALMO- ile/||/<> -OPİA ile/||/<> -OPSİA/-OPSİS/-OPSY ile/||/<> -OPY ile/||/<> CERAT-/CERATO-/KERA-/KERAT-/KERATO- ile/||/<> OCUL-/OCULİ-/OCULO- ile/||/<> CORE-/CORO-/-CORİA ile/||/<> PHAC-/PHACO- ile/||/<> ANİSOKORİ ile/||/<> DACRY-/DACRYO- ile/||/<> LACRİMO-/LACHRYMO- ile/||/<> CYCL-/CYCLO- ile/||/<> TARS-/TARSO- ile/||/<> İRİD-/İRİDO- ile/||/<> CANTH-/CANTHO- ile/||/<> BLEPHAR-/BLEPHARO-/-BLEPHARON ile/||/<> -SCOPE/-SCOPİC/-SCOPY ile/||/<> PHOR-/-PHORE/-PHORİA/PHORO-/-PHOROUS ile/||/<> ASTHENO-

( Görme, optik. İLE/||/<> Göz. İLE/||/<> Göz, göz kusuru ile ilgili. İLE/||/<> Özel görme ya da görünüm tipi ile ilgili. İLE/||/<> Boynuzsu doku | Kornea. İLE/||/<> Göz, gözle ilgili, göze ait. İLE/||/<> Lens ya da göz merceği ile ilgili. İLE/||/<> Göz bebekleri/Pupiller ile ilgili. İLE/||/<> Göz bebeklerinin farklı büyüklükte olması. İLE/||/<> Göz yaşları ile ilgili. İLE/||/<> Gözyaşı ve ilgili yapılarla ilgili. İLE/||/<> Devir, halka, daire, dairesel, gözün silier nesnesi ile ilgili. İLE/||/<> Göz kapaklarının kenarları ile ilgili, ayağın tarsal bölümü ile ilgili. İLE/||/<> İris. İLE/||/<> Gözün köşeleri ile ilgili, kontusla ilgili. İLE/||/<> Göz kapakları, kirpiklerle ilgili. | Göz kapağı hastalıkları ile ilgili. İLE/||/<> İnceleme için kullanılan araç, görmeyi sağlayan araç, görme, inceleme. İLE/||/<> Taşıyan, yüklenen, görme ekseninin dönmesi. İLE/||/<> Güçsüzlük, zayıflık [astenopi: Göz yorgunluğu]. )


- ÖRF-Ü ÂAM ile ÖRF-Ü HÂSS

( Sözlük anlamıyla. İLE Terim anlamıyla. )


- ÖRGENLER ile/ve İÇ ÖRGENLER

( ORGANS vs./and INTERNAL ORGANS, VISCERA )


- ORHUN HARFLERİ ile/ve/||/<> OSK HARFLERİ ile/ve/||/<> ETRÜSK HARFLERİ


- ORMAN ile/ve IGAPO

( ... İLE/VE Amazon'un sık ormanları. )


- ORMAN ile/ve/değil MİLLİ PARK


- OSMANLI ile AVRUPA

( "Toplumsal ve siyasal açıdan, Osmanlı ile Avrupa arasındaki FaRkLaR" yazısını okumak için burayı tıklayınız... )


- OT YİYEN MEMELİLER ile ET YİYEN MEMELİLER ile ÇOKLU (HEM OT, HEM ET İLE) BESLENENLER (HEPÇİL)

( )

( HERBIVOROUS MAMMALS vs. CARNIVOROUS MAMMALS vs. OMNIVOROUS )


- OTOBÜS DURAKLARINI OTOBÜS NUMARALARINI/HATLARINI


- 8 FIRKA ile 32 FIRKA


- OY ÇOKLUĞU ile/ve/değil/yerine OY BİRLİĞİ

( Aptal, bir oylamanın, sonucunun, "Oy çokluğu" ile alınmasına sevinir. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Abdal, "Oy birliği" ile alınmasını bekler/ister. )

( [not] BY A LARGE MAJORITY vs./and/but UNANIMITY
UNANIMITY instead of BY A LARGE MAJORITY )


- PİRAMİTLER:
[BOSNA ile GİZA ile TİKAL ile MAURITIUS ile KOHKER ile GUIMAK ile ENDONEZYA ile JİLİN ile BEYAZ ile KUKULKAN ile SUDAN ile SUALTI ile KÜBA ile YONAGUNİ ile BALİ ile MAYA ile JAVA ile KAMBOÇYA ile AVUSTRALYA ile GUATEMALA] ile
MODERN PİRAMİTLER
[MOSKOVA ile KANADA ile CEITUS ile MEMPHIS ile LAS VEGAS]

( [Bosna'da. İLE Mısır'da. İLE Guatemala'da. İLE Mauritius'ta. İLE Kamboçya'da. İLE Kanarya Adaları'nda. İLE Endonezya'da. İLE Kuzeydoğu Çin'de. İLE Çin'de. İLE Meksika'da. İLE Sudan'da. İLE Portekiz açıklarında. İLE Küba açıklarında. İLE Japonya'da. İLE Bali adalarında. İLE Güney Amerika'da. İLE Java adalarında. İLE Kamboçya'da. İLE Avustralya'da. İLE Guatemala'da.]
İLE
Modern:
[Rusya'da. İLE Kanada'da. İLE Roma(İtalya)'da. İLE Amerika'da. İLE Amerika'da.] )

( En çok piramitin bulunduğu ülke, Mısır değil Sudan'dır[220 piramit bulunmaktadır.] )


- PİYANODA:
TAM SESLER ile/ve YARIM SESLER

( Beyaz tuşlar. İLE/VE Siyah tuşlar. [Solunda ise yarım ses inceltir. Sağında ise kalınlaştırır.] )


- POLİTEİZM ile HENOTEİZM ile DÜEİZM ile MONOTEİZM

( Çok tanrılılık. İLE Üç tanrılılık. İLE Çift tanrılılık. [Zerdüştlük.] İLE Tek tanrılılık. [Yahudilik. Hristiyanlık. İslâm.] )


- POSTNİŞİN ile/ve SERTARÎK ile/ve SERTABBÂH ile/ve SERZÂKİR ile/ve İMÂM ile/ve MEYDANCI ile/ve TÜRBEDÂR ile/ve ÂSÂDÂR ile/ve NAKÎB ile/ve PAZARCI ile/ve ÇERÂĞÎ ile/ve SÂKÎ ile/ve FERRÂŞ ile/ve KAPUCU


- PROSES/PROCESS[İng.] değil/yerine/= SÜREÇ


- PSİKOLOJİ'DE

( * YAKLAŞIM TÜRLERİ'NDE:
NÖROBİYOLOJİK ile/ve DAVRANIŞSAL ile/ve BİLİŞSEL ile/ve PSİKOANALİTİK ile/ve FENOMENOLOJİK
* PSİKOLOJİ ALANLARI'NDA:
DENEYSEL ile/ve FİZYOLOJİK ile/ve GELİŞİMSEL ile/ve KİŞİLİK ile/ve SOSYAL ile/ve BİLİŞSEL ile/ve KLİNİK VE DANIŞMANLIK ile/ve OKUL VE EĞİTİM ile/ve ENDÜSTRİ
* ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ'NDE:
DENEYSEL ile/ve GÖZLEM ile/ve TARAMA ile/ve TEST ile/ve VAK'A TARİHÇESİ )


- PUSAN ve/<> SUVAN ve/<> ECO

( Kore Savaşı'nda, askerlerimizin gönderildiği, sıcak savaşın gerçekleştiği cepheler.
[27 Temmuz 1953'te, 2 yıl, 9 ay, 10 gün süren sıcak savaş bittiğinde, 6360 şehit, 229 tutsak, 5247 de gazimiz olmuştu.] )


- PUŞKİN ve/||/<> GOGOL ve/||/<> GONÇAROV ve/||/<> DOSTOYEVSKİ ve/||/<> TURGENYEV ve/||/<> TOLSTOY ve/||/<> ÇEHOV ve/||/<> GORKİ ve/||/<> ZAMYATİN ve/||/<> BULGAKOV ve/||/<> PASTERNAK

( 1799 - 1837 ve/||/<> 1809 - 1852 ve/||/<> 1812 - 1891 ve/||/<> 1821 - 1881 ve/||/<> 1818 - 1883 ve/||/<> 1828 - 1910 ve/||/<> 1860 - 1904 ve/||/<> 1868 - 1936 ve/||/<> 1884 - 1937 ve/||/<> 1891 - 1940 ve/||/<> 1890 - 1960 )

( )


- RİCÂL-ÜL-GAYB ile ...

( "NÜKEBÂ ÜÇYÜZ KİŞİ, NÜCEBÂ YETMİŞ KİŞİ, ABDAL KIRK KİŞİ, AHYAR YEDİ KİŞİ, AMED DÖRT KİŞİ, GAVS BİR KİŞİDİR" | CENÂB-I HAKK'IN MA'NEN VAZİFELİ KILDIĞI VELÎ KULLARI )


- RNA ile/ve/||/<>/< DNA ile/ve/||/<>/< aDNA[antikDNA] ile/ve/||/<>/< sDNA[sedaDNA/sedimenterDNA]

( Ribonükleik Asit İLE/VE/||/<>/< Deoksiribonükleik Asit İLE/VE/||/<>/< Antik Deoksiribonükleik Asit )

( )

( )

( DNA üretemez. İLE/VE/||/<>/< RNA üretebilir. )

( )

( Protein sentezinde görev alan molekül. İLE/VE/||/<>/< Genetik veriyi taşıyan molekül. )

(

)


- RUBAİ MÜCERRED ile/ve RUBAİ MEZİD

( 1 BAB ile/ve 1 BAB [2, 15, 50, 70] )

( FETHÜ ZAMMİN, FETHİ KESRİN, FETHÂTEN, KESRU FETHİN, ZAMMU ZAMMİN, KESRATEN )

( EZBERLEYİNİZ!!! )


- SAÇ BOYAMADA:
9 ve/> ÜSTÜ

( Saç boyama sayısı, 1 yılda, 9 ve üzeri sayıda ise kanser riski büyük oranda artmaktadır. )


- SAÇ ile BİR TUTAM SAÇ

( HAIR vs. STRAND )


- SAÇ ile/ve KIL

( Kafa derisinde bulunan deri uzantısı/artığı. İLE/VE Gövdede bulunan deri uzantısı/artığı. )

( MÜCA'AD[< CA'D]: Kıvırcık, kıvrılmış, lülelenmiş saç. )

( GİSÛY-İ MÜFETTEL: Örülmüş saç. )

( ÇEVGÂN-I SÜNBÜL: Sevgilinin saçı. )

( HAIR/TRICHO vs./and A HAIR OF HAIR )


- SAÇ ile/ve/<> TIRNAK

( Saç ve tırnaklar ölümden sonra uzamazlar! [Ölümde gövde su kaybettiğinden dolayı deri sıkılaşır, bu da saç ve tırnağın uzadığı yanılgısına neden olur.] )

( "Saç, sefadan; tırnak, cefadan uzar." )

( Baş derisini kaplayan kıllar. İLE İnsanda ve çoğu omurgalı hayvanda parmak uclarının dış bölümünü örten boynuzsu tabaka. | Kanca gibi araçların kıvrık yeri. | Gemi demirinin ucundaki yassı parça. | Ciltçilikte tek yaprakları büküp cildi birleştirebilmek için bir yanında bırakılan şerit durumundaki kenar. | Heykel dökümünde, kalıp parçalarının birleştirilmesinde kolaylık sağlamak amacı ile yapılan dişlerin her biri. | Kanun çalmakta kullanılan mızrap. | Tenekecilerin delik açmak için kullandığı alet, keski. | Tırnak işareti. )

( ŞA'R ile/ve/<> ZIFR )


- SAÇILMA ile/||/<> ÇOKLU SAÇILMA

( Elektromanyetik ışınlar ya da yüklü tanecik demetlerinin katı, sıvı ve gaz atom ya da molekülleriyle etkileşerek geliş doğrultusundan sapması. | Bir taneciğin bir başka tanecik ya da tanecik düzeniyle çarpışması sonucu yön ve enerjisinin değiştiği süreç. İLE/||/<> Çok sayıda çarpışmaya uğrayan bir taneciğin toplam momentumunun, tek tek çarpışmalar sırasında kazandığı momentumlann toplamına eşit olduğu saçılma. )

( SCATTERiNG VS. MULTiSCATTERiNG )

( LA DiFFUSiON, LA DiSPERSON AVEC MULTiDiFFUSiON )

( STREUUNG MiT MEHRiGE STREUUNG )

( TENâSüR iLE ... )


- SAÇLARDA:
GÜR ile YOĞUN


- SAÇMA(LIK)LAR/SAFSATALAR:
BİÇİMSİZ ile/ve/||/<> BELİRSİZLİK ile/ve/||/<> SALDIRI ile/ve/||/<> KONUNUN ÖZÜNÜ KAÇIRMA ile/ve/||/<> TARTIŞMALI NEDEN ile/ve/||/<> İSTATİSTİKSEL HATA ile/ve/||/<> ŞAŞIRTMA ile/ve/||/<> YETKEYE BAŞVURMA ile/ve/||/<> DUYGULARA BAŞVURMA ile/ve/||/<> KIYASLAMA HATALARI ile/ve/||/<> SINIFLANDIRMA HATALARI

( BİÇİMSİZ SAÇMA(LIK)LAR/SAFSATALAR ile/ve/||/<> SAÇMA(LIK)LAR/SAFSATALAR
( INFORMAL FALLACIES vs./and/||/<> FALLACIES )

BELİRSİZLİK SAÇMA(LIK)LARI/SAFSATALARI: GÖNDERMELİ ile/ve/||/<> VURGULAMA ile/ve/||/<> ÇOK ANLAMLILIK
( FALLACY OF: EQUIVOCATION vs./and/||/<> ACCENT vs./and/||/<> AMPHIBOLY )

SALDIRI SAÇMA(LIK)LARI/SAFSATALARI: KARALAMA ile/ve/||/<> NİTELİKSEL ile/ve/||/<> "SEN / SEN DE ..." ile/ve/||/<> DOLDURUŞA GETİRME
( ARGUMENT AGAINST THE MAN vs./and/||/<> CIRCUMSTANTIAL AD HOMINEM vs./and/||/<> FALLACY OF "YOU / YOU ALSO" vs./and/||/<> POISONING THE WELL )

KONUNUN ÖZÜNÜ KAÇIRMA SAÇMA(LIK)LARI/SAFSATALARI: KISIR DÖNGÜ ile/ve/||/<> İLGİSİZ AMAÇ ile/ve/||/<> İLGİSİZ SONUÇ ile/ve/||/<> İDDİAYI ZAYIFLATMA ile/ve/||/<> KONUYU SAPTIRMA
( BEGGING THE QUESTION vs./and/||/<> FALLACY OF IRRELEVANT PURPOSE vs./and/||/<> IRRELEVANT CONCLUSION vs./and/||/<> FALLACY OF STRAW-MAN vs./and/||/<> FALLACY OF RED HERRING )

TARTIŞMALI NEDEN SAÇMA(LIK)LARI/SAFSATALARI: YANLIŞ NEDEN ile/ve/||/<> ÖNCESİNDE ile/ve/||/<> ORTAK ETKİ ile/ve/||/<> GÖZDEN KAÇIRILABİLİR NEDEN ile/ve/||/<> YANLIŞ YÖN ile/ve/||/<> KARMAŞIK NEDENLER
( FALLACY OF FALSE CAUSE vs./and/||/<> FALLACY OF "PREVIOUS THIS" vs./and/||/<> JOINT EFFECT vs./and/||/<> GENUINE BUT INSIGNIFICANT CAUSE vs./and/||/<> WRONG DIRECTION vs./and/||/<> COMPLEX CAUSE )

İSTATİSTİKSEL HATA SAÇMA(LIK)LARI/SAFSATALARI: YETERSİZ ÖRNEK ile/ve/||/<> TEMSİL ETMEYEN ÖRNEK ile/ve/||/<> YANLIŞ BENZETME ile/ve/||/<> YOK SAYMA ile/ve/||/<> SÜMEN ALTI ile/ve/||/<> KUMARBAZ
( FALLACY OF INSUFFICIENT SAMPLE vs./and/||/<> UNREPRESENTATIVE SAMPLE vs./and/||/<> FALSE ANALOGY vs./and/||/<> SLOTHFUL INDUCTION vs./and/||/<> FALLACY OF SLANTING vs./and/||/<> GAMBLER'S FALLACY )

ŞAŞIRTMA SAÇMA(LIK)LARI/SAFSATALARI: DEVEDE KULAK ile/ve/||/<> YA SİYAH, YA BEYAZ ile/ve/||/<> KANITLAMA ZORUNLULUĞU ile/ve/||/<> FELÂKET ÇIĞIRTKANLIĞI ile/ve/||/<> İMÂLI SORU ile/ve/||/<> ÇOK SORULU ile/ve/||/<> SINIRLI SEÇENEK
( FALLACY OF THE BEARD vs./and/||/<> BLACK OR WHITE FALLACY vs./and/||/<> ARGUMENT FROM IGNORANCE vs./and/||/<> FALLACY OF SLIPPERY SLOPE vs./and/||/<> COMPLEX QUESTION vs./and/||/<> FALLACY OF MANY QUESTIONS vs./and/||/<> FALLACY OF LIMITED CHOICES )

YETKEYE BAŞVURMA SAÇMA(LIK)LARI/SAFSATALARI: BİR BİLENE SORMA ile/ve/||/<> YETERSİZ KAYNAK ile/ve/||/<> İNANCA BAŞVURMA ile/ve/||/<> ORTAK TUTUMA BAŞVURMA ile/ve/||/<> ÖBEK BASKISI ile/ve/||/<> YARARCI ile/ve/||/<> BEĞENDİRME ile/ve/||/<> DAYATMA ile/ve/||/<> İÇİNDEKİ DEĞİL DIŞINDAKİ(ZARF-MAZRUF) ile/ve/||/<> GENETİK
( ARGUMENT TO AUTHORITY vs./and/||/<> FALLACY OF UNQUALIFIED SOURCE vs./and/||/<> APPEAL TO BELIEF vs./and/||/<> APPEAL TO COMMON PRACTICE vs./and/||/<> BANDWAGON, PEER PRESSURE vs./and/||/<> PRAGMATIC FALLACY vs./and/||/<> APPEAL TO PERSONAL INTERESTS vs./and/||/<> FALLACY OF "IS" TO "OUGHT" vs./and/||/<> STYLE OVER SUBSTANCE vs./and/||/<> GENETIC FALLACY )

DUYGULARA BAŞVURMA SAÇMA(LIK)LARI/SAFSATALARI: TEHDİT ile/ve/||/<> DUYGU ile/ve/||/<> ÖNYARGILI DİL ile/ve/||/<> MAZERET
( ARGUMENT FROM FORCE vs./and/||/<> ARGUMENT TO PITY vs./and/||/<> PREJUDICIAL LANGUAGE vs./and/||/<> FALLACY OF SPECIAL PLEADING )

SAÇMA(LIK)LAR/SAFSATALAR ile/ve/||/<> HATALAR
( FALLACIES vs./and/||/<> MISTAKES/WRONGS )

KIYASLAMA HATALARI: GENELLEŞTİRME ile/ve/||/<> ÖZELLEŞTİRME
( FALLACY OF CONVERSE ACCIDENT vs./and/||/<> FALLACY OF ACCIDENT )

SINIFLANDIRMA HATALARI: BÜTÜNLEME ile/ve/||/<> İNDİRGEME
( FALLACY OF COMPOSITION vs./and/||/<> FALLACY OF DIVISION ) )


- SADECE/SIRF ile "DAHA ÇOK"

( ONLY/MERE/SHEER vs. "MOSTLY" )


- SALSA ile BACHATA ile MAMBO ile MERENGUE ile SAMBA ile RUMBA ile CHA CHA CHA ile PASO DOBLE ile JIVE

( Dünyanın her yerinde bilinen Salsa, Avrupa'da, Karayipler'de, özellikle Küba ve Porto Riko'da, Orta Amerika'da, Panama, Guatemala ve New York'un Latin kolonilerinde çok gelişir. Elektrikli çalgıların da kullanıldığı Salsa danslarında, Afrika kökenli vurmalı çalgılar ve bakır üflemeli sazlar büyük rol oynar. Salsa'da, şarkılar her zaman İspanyolca olup şarkıların başlıca işlevi, dans figürlerine eşlik etmektir. Dünyanın belirli bölgelerinde, belirgin olarak ötekilerden ayrılan Salsa stilleri vardır. Birbirinden farklı figürlere sahip olan Salsa'nın tarzları, aynı dansın farklı yaklaşımları ve felsefeleri olarak kabul edilebilir.

İLE

1980'lerde, Dominik Cumhuriyeti'nde, turizmin gelişmesi ve ülkenin dünyaya açılması sonucu popülerliği artan Bachata, içinde aşk, tutku gibi duyguları yansıtan romantik şarkılarla yapılan bir dans türüdür. Bachata, ayrıca, ülkemizde Salsa'dan sonra en çok yeğlenen, yakın eşli bir danstır.

İLE

Küba'da ortaya çıkan Mambo, Kuzey Amerika'daki, Swing ve Rock gibi türlerden etkilenerek günümüzde yapılan biçimini alır. Erkek dansçının sol ayakla başladığı ve ağırlık merkezini ise kalça olarak belirlediği bu dans türü, en yaygın biçimde Küba'da karşımıza çıkar. 1950'li yıllarda, Avrupa tarafından da tanınan Mambo, kıtaları aşan bir dans olarak tüm dünyaya yayılır.

İLE

Dominik Cumhuriyeti'nin yerel dansı olan Merengue, özellikle küçük ve kalabalık dans salonlarına karşı oynanan bir dans türüdür. Oldukça hareketli figürler içeren Merengue, öğrenilmesi kolay, doğaçlamaya açık bir "eğlence" dansı olarak da bilinir. Çiftlerle değil, bir çember biçiminde uygulanan Merengue, hızlı ayak hareketleri, omuzların silkilmesi ve kıvrak kalça hareketleri, bu dansın ana yapısını oluşturur.

İLE

Samba, Brezilya'nın Rio kentinde düzenlenen karnavallarda, kutlama ve eğlenceyi temsil eden dans olarak bilinir. Brezilya müziğine ait kuvvetli bir davulun da yer aldığı, özgün bir müziğe sahip olan Samba, Rio Karnavalı'ndaki dansçıların, gösterişli giysileriyle gösteriye dönüşür. Karnavallarda yapılan bu tip Samba, daha gelişmiş bir biçim olan Uluslararası Samba'dan farklıdır. Samba, Rio Karnavalı'nda, kişisel olarak uygulansa da uluslararası gösterilerde eşli olarak uygulanır.

İLE

Yavaş tempolu, zor bir Latin Amerikan dansı olan Rumba, dans eden çiftler arasındaki tutkuyu hareketlere yansıtır. Aşkın dansı olarak da nitelendirilen rumbada, dansın tutkusunun ve etkisinin büyük bölümü, müzikteki ezgilerde yaşam bulur. Rumba'yı, kusursuz olarak uygulamak için müziğe ve teknik ayrıntılara bağlılık gerekir. Bu ayrıntılar da dansçılardaki güçlü bir denge ve bilek, diz ve kalça koordinasyonu sonucunda ortaya çıkar.

İLE

Amerika'da, 1950'li yıllarda, Mambo ve Rumba'nın birleşiminden doğarak ortaya çıkan Cha Cha Cha, neşeli ritmleri ve müzikleriyle zamanla tüm dünyaya yayılan bir dans türü olur ve Uluslararası Latin Amerikan Dansları'nın vazgeçilmezlerinden sayılır. Canlı, dinamik, hızlı hareketler içeren Cha Cha Cha; neşeli, sevinçli, yerinde duramayanların dansı olarak adlandırılır.

İLE

Kökleri İspanya'ya uzanan "Paso Doble", "iki adım" anlamına gelir. Temiz ve canlı hareketler gerektiren Paso Doble'nin ruhunu seyirciye aktarabilmek için yavaş ve sakin hareketlerden kaçınmak gerekir. Latin dansları arasında en son öğrenilen Paso Doble'de, doğaçlama figürler yoktur, önceden belirlenmiş bir koreografiyi gerektirir.

İLE

Temelinde akrobatik hareketler barındıran bu dans türü, İkinci Dünya Savaşı süresince, Amerika'dan İngiltere'ye yayılır ve ilk olarak 1944 yılında, Londra'lı bir dans öğretmeni olan Victor Silvester tarafından "Jive" olarak adlandırılır. Canlı ve enerjik olmanın yanısıra, zarif bir görünüm de gerektiren bir Latin Amerikan dansı olan Jive, oldukça hareketli figürler içerir. )


- SALSA ile/ve RUEDA


- SANATIN OLUŞMASINDA:
ÇOK KİŞİ ile/ve/değil TEK KİŞİ


- ŞART-I A'ZAM ile/ve ŞART-I BÂTIL ile/ve ŞART-I CÂİZ ile/ve ŞART-I LAĞV ile/ve ŞART-I MÜFSİD ile/ve ŞART-I MÜTEAHHİR ile/ve ŞART-I MÜTEÂRIZ ile/ve ŞART-I MÜTEKADDİM/EVVEL ile/ve ŞART-I NÂSİH ile/ve ŞART-I SÂNİ ile/ve ŞART-I SARÎH ile/ve ŞART-I TAKYÎDÎ ile/ve ŞART-I VÂKIF


- ŞAŞIRTMA SAÇMA(LIK)LARI/SAFSATALARI:
DEVEDE KULAK ile/ve/||/<> YA SİYAH, YA BEYAZ ile/ve/||/<> KANITLAMA ZORUNLULUĞU ile/ve/||/<> FELÂKET ÇIĞIRTKANLIĞI ile/ve/||/<> İMÂLI SORU ile/ve/||/<> ÇOK SORULU ile/ve/||/<> SINIRLI SEÇENEK

( FALLACY OF THE BEARD vs./and/||/<> BLACK OR WHITE FALLACY vs./and/||/<> ARGUMENT FROM IGNORANCE vs./and/||/<> FALLACY OF SLIPPERY SLOPE vs./and/||/<> COMPLEX QUESTION vs./and/||/<> FALLACY OF MANY QUESTIONS vs./and/||/<> FALLACY OF LIMITED CHOICES )


- SATRANÇ TAŞLARININ DEĞERLERİNDE:
1 ile/ve/||/<>/< 3 ile/ve/||/<>/< 5 ile/ve/||/<>/< 9 ile/ve/||/<>/< SONSUZ

( Piyon. İLE/VE/||/<>/< Filler. İLE/VE/||/<>/< Atlar ve kaleler. İLE/VE/||/<>/< Vezir. İLE/VE/||/<>/< Şah. )


- SAYI DÜZENLERİNDE:
10 TABANLI ile/ve 12 TABANLI ile/ve 60 TABANLI ile/ve 150 TABANLI


- SE[Ar.] ile SE[Ar.]

( Osmanlı abecesinin beşinci harfi. | Ebced hesabında 500 sayısının karşılığıdır. İLE Üç. | Tavla zarının üzerindeki üç nokta [PENC Ü SE: Beş ve üç.]. )


- SEÇEMEDİKLERİMİZ ile/ve/||/<>/> YEĞLEYEBİLECEKLERİMİZ

( Doğum yerimiz. | Ten rengimiz. | Anne ve babamız. | Cinsiyetimiz. | "Adımız." | "Kökenimiz."

İLE/VE/||/<>

Adâletli olmak. | Ahlâklı olmak. | İyi kalpli olmak. | Dürüst olmak. | Saygılı olmak. | Öğrenmeye açık olmak. | Kendini geliştiren olmak. | Önyargısız olmak. )


- YAPITLAR/KÜLLİYELER:
SELÂTİN[< SULTAN] ile/ve/||/<>/> SADRAZAM ile/ve/||/<>/> TEKKE

( Sultanların adına yaptırılan ve birden çok minaresi bulunan büyük camilere ve yapıtlara verilen ad. İLE/VE/||/<>/> ... İLE/VE/||/<>/> ... )


- SEMÂN[Ar.] ile SEM'AN[Ar.] ile SEMÂN[Ar.]

( Sekiz. İLE İşiterek. | Dinleyerek. İLE Gök, semâ. | Güneş ayının yirmiyedinci günü. | Bıldırcın. )


- SİCİM KURAMI ile/ve/||/<> TÜM FİZİK KURAMLARI


- [ne yazık ki]
ŞİKÂYET ile İSRAF ile SIRADÜZENSİZLİK[ANARŞİ] ile BASKI/İSTİBDÂD ile İFRÂD-TEFRÎT
değil/yerine/><
KANAAT ile İNFAK ile HUZUR/SELÂMET ile ADÂLET ile İSTİKÂMET

( [ne yazık ki]
Bilgisizlik + Yoksulluk >= Şikâyet İLE
Bilgisizlik + Varsıllık >= İsraf İLE
Bilgisizlik + Özgürlük >= Anarşi İLE
Bilgisizlik + Güç >= Baskı/İstibdâd İLE
Bilgisizlik + Din >= İfrâd - Tefrit İLE

DEĞİL/YERİNE/><

Bilgi/(b)ilim + Yoksulluk >= Kanaat İLE
Bilgi/(b)ilim + Varsıllık >= İnfâk İLE
Bilgi/(b)ilim + Özgürlük >= Huzur, Barış/Selâmet İLE
Bilgi/(b)ilim + Güç >= Adâlet İLE
Bilgi/(b)ilim + Din >= Yön/İstikâmet )


- SİMETRİK MEDRESE/LER ile ASİMETRİK MEDRESE/LER


- SİMGESEL (ANLATIM) ile/ve/<> ÇOKLU (ANLATIM)

( Akıllı kişiler, canlı bir varolanın, dil ve sözle çizilerek anlatılmasını, boya ya da herhangi bir sanat yapıtıyla gösterilmesine yeğ tutar; akılla izleyemeyen kişilere ise sanat yapıtı daha uygun gelir. )

( SYMBOLIC (EXPOSITION) vs./and MULTIPLE (EXPOSITION) )


- SİMGESEL (ANLATIM) ile/ve ÇOKLU (ANLATIM)


- SINIFLAR ile/ve [ŞUBELER('İ)] ve (ÖZELLİKLERİ)

( * KINGDOM ANIMALIA
Parazoa
[Porifera (Süngerler)] - ( Koanositler [yakalı hücreler-özgün kamçılı hücreler, bakterileri ve küçük besin parçacıklarını sindirir]; hücreler çok olanaklı[totipotent] olma eğilimindedir[zigotta görülen tüm hayvanı meydana getirebilme olanağına sahiplerdir] )
* EUMETAZOA
Radiata
- [Cnidaria (Hidralar, denizanaları, deniz şakayıkları, mercanlar)] - ( Özgün iğneleyici yapıların [Cnidae] her biri özelleşmiş bir hücre [knidosit] içinde yer alır. Tek[gastrovasküler] açıklık vardır [sindirim kanalı tam olmayıp ağız var fakat anüs yoktur] )
- [Ctenophora (Taraklı hayvanlar)] - ( Avı yakalamada kullanılan yapışıcı yapılar [kolloblastlar] vardır. Sekiz sıra halinde dizilmiş, silli plakaların oluşturduğu taraklar mevcuttur. Tek[gastrovasküler] açıklık vardır. )
* BILATERIA
Protostomia:
Lophotrochozoa

- [Platyhelminthes (Yassı solucanlar)] - ( Gövdeleri dorsoventral olarak yassılmış, segmentsiz ve asölomatlardır. Tek[gastrovasküler] açıklık vardır ya da sindirim kanalı yoktur. )
- [Rotifera (Rotiferler)] - ( Sindirim kanalı tam olan pseudosölomat hayvanlardır. Yutakta trofi denilen çeneler vardır. Baş, silli taç [corona] taşır. Dolaşım sistemi yoktur. [İlk, tam sindirim kanalı görülen!] )
- [Lotoforlu Şubeler (Bryozoa, Brachiopoda, Phoronida)] - ( Lotofor [silli tentaküller taşıyan beslenme ile ilgili yapı] taşıyan sölomat hayvanlardır. )
- [Nemertea (Hortumlu solucanlar)] - ( Önde yer alan özgün hortum, içi sıvı dolu bir boşluk [rhynchocoel] ile çevrilidir. Sindirim sistemi tamdır [ağız ve anüs vardır]. Kapalı dolaşım sistemi vardır. [İlk kapalı dolaşım!] )
- [Mollusca (Midye, salyangoz, mürekkepbalığı)] - ( Üç gövde bölgesi [kaslı ayak, iç kitle, manto] içeren sölomlu hayvanlardır. Sölom indirgenmiştir. Temel gövde boşluğu hemosöldür. )
- [Annelida (Halkalı solucanlar)] - ( Gövde duvarı ve iç organları [sindirim kanalı dışında] segmentli, sölomat hayvanlardır. )
Protostomia:
Ecdysozoa

- [Nematoda (Yuvarlak solucanlar)] - ( Silindirik gövdeleri ilk uçta incelmiş, segmentsiz, pseudosölomat hayvanlardır. Dolaşım sistemi yoktur. )
- [Arthropoda (kabuklular, böcekler, örümcekler)] - ( Gövdeleri segmentli, üyeleri eklemli olan, dış iskeletleri ektodermden gelişen sölomat hayvanlardır. )
Deuterostomia
- [Echinodermata (Deniz yıldızları, deniz kestaneleri)] - ( İkincil olarak radiyal anatomi [larvalar bilateral; erginler radiyal] gösteren, özgün su-damar sistemine sahip, iç iskeleti olan sölomat hayvanlardır. )
- [Chordata (amfiöksüsler, tunikatlar, omurgalılar)] - ( Notokordu olan, dorsalde içi boş sinir şeridi bulunan, farenjiyal yarıkları ve kaslı postanal kuyruğu olan sölomat hayvanlardır. ) )


- SİNİR GÖZESİ(NÖRON) ile/ve GLİA GÖZESİ

( Sinir uyaranlarını ileten gözeler. İLE/VE Sinir gözelerini destekleyen ve koruyan gözeler.[İşlevleri tam anlamıyla açıklığa kavuşmamıştır.][Sinir gözelerinin çalışmasını destekleyici ve onları besleyici işlevleri vardır.][Bellekte önemli rol oynar.] )

( ... İLE/VE Nöronların 50 katı kadardır. )

( ... İLE/VE Beynin yapısal çerçevesini oluşturur, nöronları idare ederek temizlik işlevi görür ve nöronlar öldükten sonra kalıntıları temizler. )

( ASAB ile/ve ... )


- SİNİR ile/ve/||/<>/> KRANİYAL SİNİRLER

( ... İLE/VE/||/<>/>

0 - Terminal
I – Olfaktör
II – Optik
III – Okülomotor
IV – Troklear
V – Trigeminal
VI – Abdusens
VII – Fasiyal
VIII – Vestibülokoklear
IX – Glossofaringeal
X – Vagus
XI – Aksesuar
XII – Hipoglossal )

( )

( NERVE vs. CRANIAL NERVES )


- SİOSEPOL KÖPRÜSÜ -ile

( 33 kemerli köprü. )


- SİTTİN SENE ile Fİ TARİHİNDE

( 60 yıl. | Sonu gelmeyecek kadar uzun zaman. )


- SİVİLCE ile ERGENLİK SİVİLCESİ/ERGENCE/AKNE[Yun.] ile SİVİLCEMSİ/AKNEİFORM

( SİVİLCE TERİMLERİ
ANDROJEN
Temel erkeklik hormonu; ancak daha düşük düzeyde bayanlarda da bulunur.

BEYAZ NOKTA
Cilt yüzeyinde görülen bazen beyazımsı, bazen de ciltle aynı renkte küçük pütürler, kapalı komedon olarak geçer.

FOLİKÜL
Ciltte bulunan, kıl kökünü barındıran, yağ bezinin bir kanal aracılığı ile içine açıldığı ve kendisi de bir gözenekle cilt yüzeyine açılan anatomik yapı. Bu gözenekler cildin hemen hemen tamamında bulunur. Salgılanan yağlı sebum gözenekler aracılığıyla cildin yüzeyine atılır.

HORMON
Gövdede değişik salgı bezlerinden salgılanan ve tüm gövde işlevlerini düzenleyen kimyasal nesneler.

KOMEDON
Siyah nokta ve pütürlerin genel adı.

LEZYON
Hekimler tarafından çeşitli oluşumları anlatmak için kullanılan bir terim.

MİKROKOMEDON
Gözle görülemeyen sadece büyüteç yardımıyla görülebilen, gözenekleri tıkamış tıkaçlar. Bunlar genelde, zaman içinde siyah ve/veya beyaz noktalara ve daha sonra da sivilcelere yol açarlar.

NODÜLER AKNE
Genellikle dışarı açılıp akmayan ama ele gelen bir sertlik biçiminde olan, iri, bir kısmı, üzerine basıldığıda ağrı veren büyük lezyonlar. Kist, nodüle benzer özellikleri de olan ama sonuçta farklı bir lezyondur. Bu durumdaki akneler düzelince genellikle iz ya da leke bırakır.

NON-KOMEDOJENİK
Bu terim genellikle, akne yapma riski olan kozmetik ürünlerin, akneye yol açmadıklarını anlatmak amacıyla kullanılır.

P. ACNES
Bir bakteri adı. Bu bakteri normalde de cildimizde bulunur. Ancak, gözenekler tıkandığıda dışarı atılamayan yağlı sebum maddesi içinde aşırı miktarlarda çoğalarak akneye yol açabilir.

PAPÜL
Küçük, çevresine göre kabarık, ancak iltihaplı beyaz "baş"ı olmayan kırmızı sivilceler.

PÜSTÜL
Çevresi kırmızı, çok büyük olmayan ama ortasında beyaz uç olan, irinli sivilceler.

SEBASE BEZ
Deriye yağını veren nesneyi salgılayan küçük bezler, yağ bezleri.

SEBUM
Yağ bezleri(sebase bezler) tarafından salgılanan yağdan zengin bir madde. Özellikle gençlik yıllarının başlarında çok fazla salgılandığı bilinmektedir.

SİYAH NOKTA
Cilt yüzeyinde görülen siyah küçük noktacıklar. Bulunduğu yerdeki gözeneklerin tıkanmış olduğu anlaşılır. Açık komedon olarak bilinir.

)

( BECE, BİSRE [BİSR: Gövdesi sivilceli kişi.], BESR/BESERE[çoğ. BESÛR] ile ...
TEBESSÜR: Sivilce çıkması. )

( PERÛŞ ile ... )

( PIMPLE vs. ACNE )


- SİVİLCE ile/değil İSİLİK/ISIRGIN

( [not] PIMPLE vs./but PRICKLY HEAT )


- SİVİLCE ile ŞÎR-PENÇE[Fars. < ARSLAN-ELİ]

( İçinde irin bulunan, küçük, deri kabarcığı, en küçük çıban. İLE En çok ensede ve sırtta çıkan, çabuk genişleyen ve tehlikeli bir durumda olabilen, çoğu istafilokok mikrobundan ileri gelen bir kan çıbanı. )


- SİYAH ÇAY ile/değil/yerine YEŞİL ÇAY ile/değil/yerine BEYAZ ÇAY VE BİTKİ ÇAYLARI

( Çay kadehte dide efruz olmalı
Leb-rîz-i leb-reng-i leb-sûz olmalı
[Çay, bardakta berraklığı ile göz alıcı, dikkat çekici
Leb-renk: Demi dudak renginde olmalı
Leb-rîz: Sıcaklığı dudak yakıcılığında
Leb-sûz: Bardağa doldurulduğunda mutlaka dudak payı bırakılmalı] )

( Üretiminde soldurma, kıvırma, oksidasyon ve kurutma yöntemleri uygulanmaktadır. İLE/DEĞİL/YERİNE/< Taze çay yapraklarının ısıl işlem, kıvırma ve kurutulmasıyla üretilmektedir. İLE/DEĞİL/YERİNE/< Çay bitkisinin sadece tomurcuklarının ve genç yaprakları kullanılmaktadır. VE Bitkilerin toplanıp kuru(tul)masıyladır. )


- SİYASET YAPITI/ESERİ
[1300 - 1800 arası]:
250 ile/ve/||/<>/> 180

( Telif. İLE/VE/||/<>/> Çeviri/tercüme. )


- SKALA/SCALE[İng.] ile SPEKTRUM/SPECTRUM[İng.]

( Genellikle ölçü aletlerinde gösterge çizelgesi. | Bir rengin belirli bir tonunun sağa doğru giderek artan oranda beyaz, sola doğru giderek artan oranda siyah katılarak elde edilebilen türevlerini gösteren cetvel. | Bir bestede kullanılabilecek aynı türden sesler kümesi. | Gam. İLE Çeşitlilik. )


- SKLEROZ[Fr. < Yun.] ile MULTIPLE SKLEROZ(MS)/ÇOKLU SERTLEŞİM

( İçindeki katılgan dokunun artmasından dolayı, bir örgen ya da dokunun, patolojik sertleşmesi. İLE Beyni ve omuriliği tutan, özbağışıklık hastalığı. )


- SOLOMON ADALARI'NDA:
ORKİDE ve/<> ÇOK ÇEŞİTLİ BİTKİLER

( 230 çeşit. VE/<> 4500 çeşit. )


- SOLOMON ADALARI'NDA:
YEREL DİLLER ile/ve/<> AĞIZ/ŞİVE

( 63 yerel dilde. İLE/VE/<> Çok çeşitli ağızlarda konuşuluyor. )


- SOLUNUM/KALP DURMASINDA:
0 - 1 dk. ile/ve/||/<>/> 0 - 4 dk. ile/ve/||/<>/> 4 - 6 dk. ile/ve/||/<>/> 6 - 10 dk. ile/ve/||/<>/> 10 dk. ve üzerinde

( [Solunum ve/ya da kan dolaşımı durduğunda]
Kalp duyarlılığı. İLE/VE/||/<>/> Beyinde hasar olasılığı azdır. İLE/VE/||/<>/> 4 ilâ 6 dakikada hücreler ölmeye başlar. Beyinde hasar olasılığı artar. İLE/VE/||/<>/> Beyinde hasar olasılığı yüksektir. İLE/VE/||/<>/> 10 dakika ve üzerinde (beyin) ölümü gerçekleşir.[Soğuk ortamda bu süre uzar.] )

( )

( Solunum durması: Solunum hareketinin durması nedeniyle gövdenin yaşamak için gereksinimi olan oksijenden yoksun kalmasıdır.
[Hemen yapay solunuma başlanmaz ise bir süre sonra kalp durması oluşur.] İLE/VE/||/<>/> Kalp Durması: Bilinci kapalı kişide, büyük arterlerden nabız alınamaması durumudur. Kalp durmasına en kısa sürede müdahale edilmezse dokuların oksijenlenmesi bozulacağından dolayı beyin hasarı oluşur. Kişide solunum olmaması, bilincin kapalı olması, hiç hareket etmemesi ve uyaranlara yanıt vermemesi, kalp durmasının belirtisidir. )


- SON SÖZCÜKLERDEKİ SON HARF!: Z (Türkçe, İngilizce ve birçok dilin abecesinde) | OMEGA (Yunanca abecesinde) -ve


- SONSUZLUK:
NİCELİKTE ile/değil NİTELİKTE

( Yoktur. İLE/DEĞİL Vardır. )


- SORGULAMA ile/ve YORUM ÇOKLUĞU(NA ULAŞMAK)


- SORUNDA:
ÇOKLUĞU ile/değil/yerine HİKMETİ


- SÖZCÜKLER/ADLAR ile/ve/||/<>/< KENT KÖKENLERİ

( ÂLÂ/DANİSKA ile/ve/||/<>/< DANZIG/GDANSK(POLONYA)

BORDO[: Mora çalan kırmızı renk.] ile/ve/||/<>/< BORDEAUX(FRANSA)

ÇARLİSTON[biber / dans] ile/ve/||/<>/< CHARLESTON(AMERİKA)

DENIM[İng. : Kot vb. yapımında kullanılan bir tür pamuklu kumaş.] ile/ve/||/<>/< NIMES(FRANSA)

FAYANS[Fr. : Duvarları kaplayıp süslemek için kullanılan, bir yüzü sırlı ve türlü desenlerle bezenmiş, pişmiş balçıktan levha.] ile/ve/||/<>/< FAENZA(İTALYA)

FES ile/ve/||/<>/< FES(FAS) JEAN ile/ve/||/<>/< GENES/CENOVA(İTALYA)

KALAS[Rom.]: Kalın biçilmiş uzun tahta. ile/ve/||/<>/< GALATİ(ROMANYA)

KALAMATA[Yun. :Bir tür etli ve büyük zeytin.] ile/ve/||/<>/< KALAMATA(YUNANİSTAN)

KOLONYA[İt. < COLONIA: İçinde limon, lavanta vb. bitkilerin yağı bulunan, hafif kokulu alkollü bir nesne.] ile/ve/||/<>/< COLOGNE/KÖLN(ALMANYA)

KÛFİ[Ar. : Arap yazısının, düz ve köşeli çizgilerle yazılan eski bir biçimi.] ile/ve/||/<>/< KÛFE(IRAK)

MIKNATIS ile/ve/||/<>/< MAGNESIA(YUNANİSTAN)

MİSİNA[İt. < MESSINA : Yapay ve sentetik ham maddeden tek kat çekilmiş, değişik kalınlıkta iplik. ile/ve/||/<>/< MESSINA(İTALYA)

MUSLİN[Fr. MOUSSELINE : Sık dokunmuş, parlak, ince, yumuşak bir kumaş türü.] ile/ve/||/<>/< MUSUL(IRAK)

NİHAVENT[: Klasik Türk müziğinde bir makam.] ile/ve/||/<>/< NİHÂVEND(İRAN)

NİŞABUREK[Fars. : Klasik Türk müziğinde rast makamı ve uşşak makamının buselik "si" perdesiyle oluşmuş bir makam.] ile/ve/||/<>/< NİŞABUR(İRAN)

PARŞÖMEN[Fr. < PARCEMIN]/TİRŞE[Fars. : Yeşil ile mavi arası bir renk/ton.] ile/ve/||/<>/< PERGAMON/BERGAMA(TÜRKİYE)

SPA ile/ve/||/<>/< SPA(BELÇİKA)

TARANTULA[: Sekiz bacaklı, iki kollu bir tür örümcek.] ile/ve/||/<>/< TARANTO(İTALYA) )


- STANDART MODEL ve/||/<> ATOM ALTI PARÇACIKLAR

( image )

( İlgili yazı ve ayrıntıları için burayı tıklayınız... )


- STANDART MODEL ile/ve/||/<>/> OPAK EVREN

( 10[üzeri]-2'ye kadar. İLE/VE/||/<>/> 10[üzeri]-2'nin altı. )


- SÜLÜK ile SÜLÜK

( Sülüklerden, tatlı sularda yaşayan, gövdesinde yirmi iki sindirim kesesi olduğundan, bir kerede, ağırlığının sekiz katı kan emebilen, halk arasında bazı kan hastalıklarının tedavisinde yararlanılan hayvan. İLE Asma bıyığı.[Asma dallarının çevresine tutunmasına yarayan yeşil uzantılar.] )

( SÜLÜKLER: Halkalılar takımından, tatlı ve tuzlu sularda yaşayan, uzun ve yassı gövdeleri, otuz dört parçadan oluşmuş, gözleri gelişmemiş, iki çekmenli; kan emen türlerinde, tükürük bezlerinin bir salgısı, kanın pıhtılaşmasını önleyen bir enzim yapan asalaklar sınıfı. )

( HIRUDO MEDICINALIS cum ... )


- SÜREKLİ ile/ve ÇOK

( Daha yukarıda olan daha aşağıda olana sürekli bir gibi görünür; daha aşağıdaki de daha yukarıdakine birçok gibi görünür. )

( CONTINUAL vs./and MUCH
The higher always appears as one to the lower and the lower as many to the higher. )


- SÜT DİŞLERİ ile/ve/> SÜREKLİ DİŞLER

( İS'ÂR/İSGAR[Ar.]["ga" uzun okunur]: Çocuğun diş çıkarması. )


- SÜZEREN ile/ve/||/<> VASSAL ile/ve/||/<> UC BEYLERİ ile/ve/||/<> ULEMÂ AİLELERİ


- TALENT[Yun. TALANTON] ile/ve/> STATER

( 26 kg. İLE/VE/> Para birimi Talent'ten üç mina daha ağır yapılarak, aradaki fark ağırlık talenti'nin birimlerine paylaştırılmıştır. Bu birim stater'dir. [873,2 gram] ve eski sikkeye yani 'Didrahmi'ye denk sayılacak bir ağırlık birimidir, ayrıca askatları vardır. )

( Atina'da alışverişte kullanılan Talent 36,39 kilogramdı. Para birimi olarak ağırlığı ise 25,92 kilogramdı. Talanton'un altmışta biri de mİna'ydı.[436,60 gram]. )


- TANIM ÇEŞİTLERİ'Nİ

( VARIATIONS OF DEFINITION )


- TANI/MA:
"HASTALIK" değil BELİRTİLERİ


- TAPINAKLARDA:
GÖBEKLİTEPE ve/||/<> NEVALİ-ÇORİ ve/||/<> JERF EL AHMAR ve/||/<> ARKAİM ve/||/<> GİLGAL ve/||/<> MALTA ADASI ve/||/<> CUICUILCO ve/||/<> KURGANLAR ve/||/<> SOLOVETSY ADALARI ve/||/<> STONEHENGE ve/||/<> AVEBURRY ve/||/<> CASTLERIGG ve/||/<> NEWGRANGE

( Urfa'da. VE/||/<> Urfa'da. VE/||/<> Suriye'de. VE/||/<> Rusya'da[Kazakistan'ın kuzeyinde]. VE/||/<> Golan tepelerinde.[İsrail'in doğusu] VE/||/<> Malta'da. VE/||/<> Meksika'da. VE/||/<> Altay Dağları'nda. VE/||/<> Rusya'da. VE/||/<> İngiltere'de VE/||/<> İngiltere'de VE/||/<> İngiltere'de VE/||/<> İrlanda'da. )


- TARTIŞMALI NEDEN SAÇMA(LIK)LARI/SAFSATALARI:
YANLIŞ NEDEN ile/ve/||/<> ÖNCESİNDE ile/ve/||/<> ORTAK ETKİ ile/ve/||/<> GÖZDEN KAÇIRILABİLİR NEDEN ile/ve/||/<> YANLIŞ YÖN ile/ve/||/<> KARMAŞIK NEDENLER

( FALLACY OF FALSE CAUSE vs./and/||/<> FALLACY OF "PREVIOUS THIS" vs./and/||/<> JOINT EFFECT vs./and/||/<> GENUINE BUT INSIGNIFICANT CAUSE vs./and/||/<> WRONG DIRECTION vs./and/||/<> COMPLEX CAUSE )


- TEK TEK ŞEY ile HER ŞEY


- TEK ile/ve/<>/>< ÇOK

( Aşkın. İLE/VE/<>/>< [Doğaya] İçkin. )

( SINGLE/ODD vs./and/<>/>< MANY/MUCH )


- TEK-ÇOK PARADOKSU ile/ve SONLU-SONSUZ PARADOKSU


- TEK(İL) ÇOK(ÇOĞUL)


- TEKLİ KONUŞMA / SALT DİYALOG ile/değil/yerine ÇOKLU KONUŞMA/DİYALOG

( İdeolojiye gider. İLE/DEĞİL/YERİNE Felsefeye gider. )


- TEK/LİK ile/ve/<> ÇOK/LUK

( İçte. İLE/VE/<> Dışta. )


- TEKLİK ile/ve/değil/yerine ÇOKLUKTAKİ BİRLİK


- TEKNOLOJİ FAKÜLTESİ ile MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ

( Ülkemizde, mühendisler, Mühendislik-Mimarlık Fakültesi, Mühendislik Fakültesi ve Teknoloji Fakültesi'nden çıkmaktadır. Mühendislik Fakültesi ve Mühendislik Mimarlık Fakültesi, eşdeğer olduğundan dolayı, sadece Mühendislik Fakültesi demek yanlış olmayacaktır.

Mühendislik ve Teknoloji Fakülteleri, teknik eğitim veren birer fakültelerdir.

2009 yılına kadar, Teknoloji Fakülteleri yerine Teknik Eğitim Fakülteleri vardı. Bu fakülteler teknik eleman yetiştirmekle beraber “Öğretmen” unvanında teknik elemanlar yetiştiriyorlardı. Daha sonra YÖK tarafından alınan kararla bu fakülteler Teknoloji Fakültesine dönüştürüldü.

Teknoloji Fakültelerine dönüş yapılmasının temel nedeni, ülkemizin gelişimini hızlandırmaktır. Bunu yaparken, Avrupa ülkelerinde uygulanan Politeknik (polytechnic) fakülteleri rol model alınmaya çalışılmıştır. Alınmaya çalışılmıştır diyorum çünkü Avrupa ülkelerindeki politekniklerin sayısı ülke başına bir iki taneyi geçmez. Ülkemizde ise açılmasının hemen ardından sayıları hızla artmıştır ve şu an 21 tane Teknoloji Fakültesi bulunmaktadır.

Teknoloji Fakültesi mezunları, mühendislik unvanı alabiliyor mu?

Teknoloji Fakültesi mezunları, mühendislik fakültesi mezunları ile eşdeğer diploma almaktalardır. Mühendislik fakültesinden mezun mühendislerin yetkileri, hakları, hukukları ne ise Teknoloji Fakültesi mezunu mühendislerin de tamamen aynıdır. Bu karar, Yükseköğretim Yürütme Kurulu'nun 09.07.2014 tarih ve 4407 sayı ile aldığı karardır.

Yükseköğretim Yürütme Kurulu kararına göre, Teknoloji Fakültesi (TF) de artık bir mühendislik fakültesidir. Amacı, sektöre, gereksinimi olan nitelikli mühendisler yetiştirmek olarak ifade edilmektedir.

2009 yılından, 2014 yılına kadar, çoğu kez, Teknoloji Fakültesi mezunlarına, mühendislik yetkisi verilmek istenilmiş fakat açılan davalar, yapılan itirazlar sonucunda, bu istek geri çevrilmiştir. Açılan davaların gerekçesi, Teknoloji Fakültesi eğitiminde, mühendislik temel derslerinin kredisinin az olması olarak gösterilmiştir. Bunun üzerine, Teknoloji fakültelerinde verilen teorik mühendislik derslerinin sayısı artırılmış, daha sonra mühendislik unvanı verilmiştir.

Teknoloji fakültesinde, uygulama (pratik yapma) olanağı, Mühendislik fakültesinden fazla mıdır?

Teknoloji Fakültesi ve Mühendislik Fakültesi arasındaki farkı anlatan her yazıda, Teknoloji fakültelerindeki uygulama olanaklarının, Mühendislik Fakültesinden fazla olduğu anlatılmakta, hatta tamamen buna vurgu yapılmaktadır.

Teknoloji Fakültesindeki öğrenciler, 8 dönemlik (dönem=yarıyıl) eğitimlerinin son dönemlerini yani 8. dönemlerini tamamen staj yaparak geçirmektelerdir (bazı üniversitelerde, dönemiçi staj, 7. dönemde yapılmaktadır ve işyeri eğitimi olarak adlandırılmaktadır). Bu, Teknoloji Fakülteleri için bir zorunluluktur. Teknoloji ve Mühendislik Fakültesini ayıran temel fark da budur. Ancak bu, Mühendislik Fakültesinde uygulama olmadığı anlamına gelmemelidir. Zira, benzer uygulama (hatta daha iyisi) bazı üniversitelerin Mühendislik Fakültelerinde uygulanmaktadır. Bu uygulama şöyledir: Mühendislik Fakültesinde okuyan öğrenciler, son sınıfa geldiklerinde, haftanın 3 günü teorik dersleri almakta, haftanın iki günü ise antlaşmalı şirketlerde stajyer (dönemiçi stajyer) olarak staj yapmaktadır. Haftanın iki günü, genellikle de Perşembe ve Cuma günleri olarak tercih edilmektedir. Bunun nedeni, isteyen öğrencilerin (şirketin de kabul etmesi durumunda) haftasonlarında da stajına devam edebilmesine olanak tanımaktır. Hatta, Mühendislik Fakültesindeki bu uygulama, bir adım daha ileri götürülmüştür. Şöyle ki: Öğrenciler, mezun olabilmek için bitirme tezleri yazmak zorundadır. Normal şartlar altında bu tezler genellikle kendi seçtikleri konularda ya da hocalarının verdikleri konularda olmaktadır. Ancak Mühendislik Fakültesindeki dönemiçi staj yapan öğrenciler, bitirme tezlerini sanayiden gelen problemler üzerine yapmakta, böylece gerçek bir probleme çözüm getirmektelerdir. Örneğin; A, B ve C adlı firmalar, üniversitenin ilgili bölümüne problemlerini sunmakta ve bunların çözülmesini istemektedir. Dönemiçi staj yapan öğrenciler de bitirme tezlerini bu problemlerin çözümü üzerine yapmaktadır. Burada dikkat edilmesi gereken nokta, tezin yapım aşamasında, şirket olanaklarının kullanılıyor olmasıdır. Eğer A firmasında, dönemiçi staj yapıyorsan ve o şirketin problemini çözmek üzere bitirme tezini hazırlıyorsan, tez çalışman boyunca şirket olanaklarını (şirket laboratuvarlarını, şirketteki deneyimli mühendislerin bilgilerini/deneyimlerini vb.) kullanma olanağı doğmaktadır. Bu sayede, öğrenci, hem sanayideki gerçek problemleri görme, hem bunları çözme deneyimi kazanma, hem de şirkete kendini gösterme olanağına sahip olmaktadır. Sonuç itibariyle, bahsedildiği gibi, sadece Teknoloji Fakültelerinde dönemiçi staj uygulaması olmamakta, aynı uygulamanın geliştirilmiş hali, muhtelif Mühendislik Fakültelerinde de uygulanmaktadır.

Bunun yanısıra, hem Teknoloji Fakültesinde, hem de Mühendislik Fakültesinde, yaz stajı uygulaması vardır. Üniversiteye bağlı olarak, her mühendislik öğrencisinin mezun olması için yapması gereken belirli bir staj süresi (günü) vardır. Bu, iki fakültede de bir zorunluluktur.

Dönemiçi staj konusunda, şu noktaya da vurgu yapmak gerekir. Teknoloji Fakültesinde okuyan her öğrenci için 8 yarıyıllık eğitiminin 1 yarıyılı boyunca, dönemiçi staj yapmak bir zorunluluktur. Fakat Mühendislik Fakültesinde okuyan her öğrencinin dönemiçi yapma zorunluluğu yoktur. Bu yüzden, Mühendislik Fakültesi seçilirken, dönemiçi staja önem verilmek isteniyorsa hangi üniversitenin bu olanağı verdiğine dikkat etmek gerekir. Ayrıca, dönemiçi staj olanağı veren her Mühendislik Fakültesi, duruma göre her öğrenciye dönemiçi staj olanağı verememekte, ancak belirli bir başarıya sahip olanlara, dönemiçi staj olanağı sunmaktadır. Üniversite seçiminde bu etmenin gözönünde bulundurulması gerekir.

Mühendislik Fakültesindeki dönemiçi staj uygulamasına, kendi üniversitem olan Uludağ Üniversitesi'nden örnek verebilirim. Üniversitemizde, Mühendislik Fakültesi adı altında, toplamda 7 tane mühendislik bölümü vardır: Otomotiv Mühendisliği, Makine Mühendisliği, Elektrik-Elektronik Mühendisliği, Tekstil Mühendisliği, İnşaat Mühendisliği, Endüstri Mühendisliği, Çevre Mühendisliği. Bursa, sanayi kenti olduğundan, Üniversite-Sanayi İşbirliği adı altında, sanayi ile iç içe çalışmalar yapılmaktadır. Bunun tipik örneği de öğrencilere yönelik olan dönemiçi stajdır. Dönemiçi stajda, bazı mühendislik bölümleri için belirli bir kontenjan vardır (örneğin, Makine Mühendisliği için 20 kişilik kontenjan). 4. sınıfa gelmiş Makine Mühendisliği öğrencilerinden gerekli başarıyı göstermiş en iyi 20 öğrenci dönemiçi staj yapabilmekte, ötekilerine ise üniversite tarafından dönemiçi staj olanağı sunulmamaktadır. Ancak, öğrencilerin kendileri dönemiçi staj ayarlarsa buna izin verilmekte, başarı kriteri aranmamaktadır. Fakat bazı bölümlerde (örneğin, kendi bölümüm olan, Otomotiv Mühendisliği'nde) kontenjan sınırlaması yoktur. 4. sınıfa gelmiş ve alttan dersi bulunmayan her öğrenciye, üniversitemizin antlaşma yaptığı şirketlerden birinde staj yapma olanağı sunulmaktadır. Hatta başarı sıralamasına göre (başarı kriteri genellikle akademik not ortalaması olmaktadır) sıralanmakta ve her öğrenciye staj yapabileceği şirketlerin listesi verilmektedir. Öğrenci, staj yapmak istediği şirketi buradan seçebilmektedir. Üniversitemizde, her mühendislik öğrencisinin 50 iş günü staj yapması gerekmektedir. 2 dönem boyunca (4. sınıf boyunca), haftanın iki günü staj yapan öğrenciler, bu zorunlu olan 50 iş gününü doldurmuş olmaktalardır (yani mezun olması için gerekli staj gününü sağlamış olmaktalardır). Ancak, isteyen öğrenciler, dönemiçi staj yapmanın yanısıra, yaz stajı da yapabilmektedir. Zira, üniversitemiz, 50 iş günü zorunlu stajına karşılık, toplamda 80 günlük stajyer sigortasını karşılamaktadır. Bu da dönemiçi staj yapılsa bile yaz stajı için 20-30 gün arasında, yaz stajı yapma olanağına sahip olunması anlamına gelmektedir. İsteyen öğrenciler, yaz stajı yapmakta, istemeyenler ise sadece dönemiçi staj yapmaktadır. Hatta, bazı öğrenciler, dönemiçi staj yapmak yerine zorunlu staj süresini yaz stajlarıyla doldurmak istemektelerdir ki bunda da bir sakınca yoktur.

Teknoloji Fakültesine kimler gidebilir?

Teknoloji Fakültesi, meslek lisesi mezunu öğrencilerin mühendis olabilmesi için kurulmuş bir fakültedir. Bu nedenle, asıl hitap edilmek istenilen kitle, meslek lisesi mezunu öğrencileridir. Yine bu nedenle, meslek lisesi mezunlarının Teknoloji Fakültesini seçmeleri durumunda, ek puan uygulamasına tâbi olmaktalardır. Bunun yanısıra, meslek lisesinden mezun öğrencilerin, matematik altyapıları, mühendislik için yetersiz olduğundan, Teknoloji Fakültelerini kazanmaları durumunda 1 yıl (2 dönem=2 yarıyıl) boyunca Matematik-Fizik-Kimya derslerinin alındığı, hazırlık sınıfını okumak zorundalardır.

Teknoloji Fakültelerinde, düz lise, Anadolu Lisesi gibi genel lise mezunları da öğrenim görebilmektedir. Bu öğrencilerin, Teknoloji Fakültesini kazanmasında baz alınan puan türü, MF-4 puan türüdür. MF-4 puanıyla öğrenim hakkı kazanan öğrenciler, 1 yıllık hazırlık eğitimi almamakta, doğrudan 1. sınıftan eğitimlerine başlamaktalardır.

Teknoloji Fakültesine iki tip öğrencinin (genel lise mezunları ve meslek lisesi mezunları) girebilmesi de üniversite kontenjanlarıyla sınırlandırılmıştır. Çoğu üniversite, hangi puan türünde ne kadar öğrenci alacağını önceden bildirmektedir. Örneğin; "Teknoloji Fakültesi, Otomotiv Mühendisliği'ne alımın %40'ı, MF-4 puan türüyle tercih yapacak öğrencilere; %60’ı, MTOK öğrencilerine ayrılmıştır" biçiminde bildirilmektedir.

Teknoloji Fakültelerinde uygulanan 1 yıllık matematik hazırlık eğitimi, yine 1 yıl süren İngilizce hazırlık ile karıştırılmamalıdır. 1 yıllık İngilizce eğitim, matematik hazırlıktan tamamen farklıdır. İngilizce hazırlık eğitiminde, öğrencilere sadece İngilizce öğretilmektedir. İngilizce hazırlık, MF-4’le ya da MTOK’la gelinmiş olmasına bakılmadan, üniversiteye bağlı olarak, öğrencilere zorunlu olarak verilebilmektedir. Bazı üniversitelerde, İngilizce öğretimi ile matematik öğretimi birleştirilip 1 yıl içinde verilebilmektedir. Bu uygulamanın, üniversitede olup olmadığına, üniversite tercihinde dikkat edilmesi gerekir.

Teknoloji Fakültesi ve Mühendislik Fakültesi öğrencilerinin aldığı teorik eğitimde farklar var mıdır?

Ders içeriklerine bakıldığında, yaklaşık olarak aynı dersleri almaktalardır. Bu nedenle, dersi veren hoca ile dersi alan öğrenciler, farklılığın temel nedenini oluşturmaktalardır. Şimdi bu iki etmeni inceleyelim.

Teknoloji Fakültelerinin büyük çoğunluğu, daha önce Teknik Eğitim Fakültesinde okumuş yani Teknik Öğretmen olarak eğitim almış akademisyenlerden oluşmaktadır. Takdir edersiniz ki, öğretmenlik mesleği ile mühendislik mesleği birbirinden oldukça farklıdır. Bir kişinin öğretmen olabilmesi için bazı bilgileri belirli bir seviyede bilmesi ve bunu ötekilere aktarması yeterlidir. Buradaki temel iki nokta; bilmek ve aktarmaktır. Mühendislik mesleğinde ise bazı bilgilerin belirli seviyede bilinmesi ve bunların uygulanması, mühendisliğin gereğidir. Zira, mühendislik, bilimin temel ilkelerini, mühendislik problemlerini çözmek üzere kullanmaktır (mühendisliğin ve mühendisin ne olduğunu öğrenmek için şu yazıma bakabilirsiniz: Mühendislik Nedir, Mühendis Kimdir?). Buradaki temel noktalar, bilmek ve uygulamaktır. Görüldüğü gibi, mühendislikle öğretmenlik farklıdır. Mühendislik Fakültelerine baktığımızda ise büyük çoğunluğu (neredeyse tamamı), mühendislik eğitimi almış ve mühendislik üzerinde çalışmalarını yürüten akademisyenler dersleri vermektedir. Ancak, bu söylediklerimden, Teknoloji Fakültesindeki akademisyenlerin Mühendislik Fakültesindekilerden daha kötü olduğu anlamı çıkmamalıdır (ve ben de bunu söyleyebilecek konumda değilim). Anlattıklarımdan çıkarılması gereken sonucun ne olduğunu sorarsanız, yanıtım şu olur: Seçecek olduğunuz üniversitenin, fakültelerin akademisyenlerini ayrıntılı biçimde araştırın. Yanıtını aradığınız soru şu olsun: "Ben, nasıl en iyi biçimde mühendis olurum?" Teknik Eğitimden ya da Mühendislik Fakültesinden mezun olup olmadıklarına değil öğrencileri nasıl yetiştirdiğine bakın. Bir kişi, alanının en iyisi olabilir fakat bildiklerini öğrencilere aktarmakta sıkıntılar yaşayabilir, öğrencilerin seviyesine inemeyebilir, öğrenciler anlamayabilir. Bu nedenle, ilgili bölümde okuyan öğrencilere, hocaların tarzlarını, öğrencileri yetiştirme biçimlerini sorun, ona göre kararınızı verin. Bunu yaparken de bir öğrenciyi dikkate alıp karar vermeyin; en tembelinden, en çalışkanına kadar her öğrenciden bilgi almaya çalışın. Böylece daha isabetli kararlar verebilirsiniz.

Üniversite, fakülte seçiminde, akademisyenleri incelerken (tabiî ki de öğrenci açısından) bakmanız gereken bir konu da uzmanlık alanıdır. Dersi veren hocanın, dersin içeriği konusunda yetkin olup olmadığına bakın. Bunu, her ders için yapın. Çünkü mühendislikte her ders, her konu önemlidir ve alınan tüm dersler sonucunda, mühendislik yaklaşımı kazanılmaktadır. Mesela ilgili üniversitede Motorlar dersi veriliyor olsun. Motorlar dersinin içeriğinde de İçten Yanmalı Motorlar anlatılıyor olsun. Dersi veren hocanın, özgeçmişine bakın ve içten yanmalı motorlar konusunda yapmış olduğu çalışmalara, yönettiği projelere vs. bakın. Bu, o ilgili kişinin uzmanlığını öğrenmenin bir yoludur. Bunu, her ders için yapın; her dersin uzmanı tarafından veriliyor olması, bulmak istediğimiz sonuçtur. Bu konu, (bence) oldukça önemlidir. Özellikle yeni açılan üniversitelerde, akademisyen sayısının yetersiz olması, yeni açılan bölümlerin çok fazla uzmanlık gerektirmesi, bazı derslerin uzmanları tarafından verilmesini önlemektedir.

İkinci etmen ise öğrencidir ki, bu, üniversiteden, bölümden ve akademisyenden çok daha önemli bir etmendir. Okuduğunuz üniversite, bölüm, ders veren hocalar ne kadar iyi olursa olsun, iş yine öğrenciye yani kendinize kalmaktadır. Tabiri caizse, hoca tahtada atomu parçalasa bile sen onu anlamadıktan/anlamak istemedikten sonra bunun hiçbir anlamı olmayacaktır. Öğrencilerin istekli olması, öğrenmeye, araştırmaya hevesli olması gerekir. Mühendislikte proje yapmak önemlidir; öğrenciler, proje yapmak istemeli ve bunun için de hocalarından destek almalıdır. Proje konusunda üniversitenin etkisi, olanaklar açısından avantajlı olabilir. Bazı üniversiteler, projelere destek vermekte, sanayi ile işbirliği yapılmasına önayak olmakta ya da laboratuvar olanağı sunmaktadır. Üniversite açısından farklılık, bu biçimde olmaktadır.

Mühendislik eğitiminde, öğrenci kitlesi de önemlidir. Dersi veren akademisyenler, en aşağı, doktora yapmış olduklarından, lisans düzeyindeki konuları çok rahat biçimde anlatabilecek seviyede olmaktalardır ve lisans seviyesinden çok daha fazlasını bilmektelerdir. Ders verilirken, öğrenciler, kitlesel bazda (yani sınıf olarak) ne kadar öğrenebilirse akademisyenler o seviyede eğitim vermektedir. Eğer, öğrenciler, verilenleri almıyorsa ve hocalar hâlâ belirli konuların öğrenilmesinde ısrar ediyorsa, o derste yığılmalar olmakta, sınava giren öğrenci sayısı artmakta, sonuç itibariyle de göz yumulmak zorunda kalınmaktadır. Göz yummadan kasıt, akademisyenin istediği bilgi seviyesinden aşağı durumda olan öğrencilerin, dersten başarılı sayılıyor olmasıdır. Bu da dersin içeriğini hafifletmek, sınavlarda kolay sormak vs. biçiminde olmaktadır. İşte üniversite ve fakülte seçiminde dikkat edilmesi gereken en temel noktalardan biri de budur. Birlikte eğitim alacak olduğun öğrenci kitlesinin seviyesi. Ne yazık ki ki, çoğu mühendislik bölümü, barajın hemen üstündedir. Bundan ötürü, ilgili bölümü kazanan öğrenciler çok temelsiz olmakta, mühendisliğin gereği olan matematikten ve fizikten habersiz olarak eğitimlerine başlamaktalardır. Bu biçimde gelen öğrenciler, eğitim seviyesinin düşmesine neden olmakta, mühendisliğin gerektirdiği donanıma sahip olmadan mezun olmaktalardır. Öğrenci, bireysel olarak ne kadar istekli olursa olsun bulunduğu ortam, isteğini, hevesini kırmakta, bir süre sonra da olayı seyrine bırakmasına yol açmaktadır. Eğitim seviyesinin çok düşük olduğu durumlarda (yani derslerin yüzeysel olarak verildiği, derinlere inil(e)mediği), bir öğrencinin sınıftan farklı olarak her dersi derinlemesine öğrenmek istemesi, çok büyük zahmet olmaktadır ki genelde bu olanaklı değildir.

Mühendislik ve Teknoloji Fakültesi açısından baktığımızda, Teknoloji Fakültelerindeki öğrencilerin, temellerinin zayıf olduğu su götürmez bir gerçektir. Teknoloji Fakülteleri, meslek lisesi mezunları için oluşturulduğundan ve burayı seçen meslek lisesi mezunlarına ek puan verildiğinden, Teknoloji Fakültesini kazanan bir meslek lisesi öğrencisi, genel lise mezunu öğrenciden çok daha az matematik, fizik vb. yaparak bölümü kazanmaktadır. Okunulacak olan bölüm, mühendisliktir, mühendisliğin gereği, matematik bilmektir. Her ne kadar, 1 yıl matematik eğitimi veriliyor olsa da istenilen temelin sağlanıp sağlanamadığı, tartışmalı bir konudur. Bunların yanısıra, Mühendislik Fakültesini kazanan her öğrenci kitlesinin iyi olduğu söylenemez. Ülkemizde çok fazla mühendislik bölümü açılmış olmasından dolayı Mühendislik-Teknoloji Fakültesi ayırt etmeksizin, çoğu mühendislik bölümünü kazanmak için barajı geçmek ya da çok az matematik, fizik bilmek yeterli olmaktadır. Sonuç itibariyle, istenilen donanımda mühendis yetişmemekte, mezun sayısının fazla olmasından dolayı da iş bulmakta sıkıntılar yaşanmaktadır.

Benim naçizane tavsiyem, seçtiğiniz bölümün puanlarına, akademisyenlerine, akademisyenlerin uzmanlık alanlarına göre verdikleri derslere, üniversitenin laboratuvar olanaklarına, şehir sanayi durumuna, üniversiteyle işbirliği içinde olup olmamasına dikkat edilmesi gerektiği yönündedir.

Adem ORUZ
04 Haziran 2015 )


- TEKRAR ile/ve ÇOKLUK

( REPETITION vs./and ABUNDANCE )


- TELLİ SAZLAR ile/ve NEFESLİ SAZLAR ile/ve VURMALI SAZLAR

( Ud-i Kadîm, Tanbur-i Servinân, Kopuz-u Rûmî, Rebab, Şeştar, Mugni, Ceng, Kânun. İLE Zurna, Nefir, Ney, Irak Nâyı, Erganun, Mûsikar, Burgu. İLE Kâse, Bardak, Davul, Def, Darbuka, Kös, Nakkare, Zil. )

( Sultanların Rebab çaldırma isteği, Hitab-ı İlâhi'ye ulaşabilmek üzeredir. )


- TESPİH:
"DİZMEK" değil BİR'LEMEK


- TESTERE ile KATRAK

( ... İLE Marangozlukta tomrukları biçmeye yarayan ve birden çok testeresi olan biçme makinesi. )


- TESVİYE[< SEVÎ]:
TEK ŞEY ÜZERİNDE ile İKİ ŞEY ARASINDA ile ÇOK ŞEY ÜZERİNDE

( Doğrultma, kusursuz yapma, düzleme. İLE Hilâfa çözüm, iki ortağın rızâlaşması, dengeleme. İLE Düzenleme, dengeleme. )


- TOPLARDAMAR ile ATARDAMAR

( Kirli kanın, gövdenin her yanından kalbe gitmesini sağlayan damar. İLE Kalbin sağ karıncığından akciğerlere, sol karıncığından gövdenin öteki bölümlerine kan taşıyan damar. )

( VÜRÛD[< VERÎD] ile ŞİRYAN )

( VEIN vs. ARTERY )

( VENA cum ARTERI/A )


- TOPRAKTA:
KÜÇÜK MEMELİ ve/||/<> TEK HÜCRELİ CANLILAR(PROTOZOA) ve/||/<> SOLUCAN ve/||/<> EKLEM BACAKLI ve/||/<> YOSUN ve/||/<> BOZGAN/BAKTERİ ve/||/<> MANTAR

( [Bir dönümde] 1 kg. VE/||/<> 15 kg. VE/||/<> 100 kg. VE/||/<> 100 kg. VE/||/<> 100 kg. VE/||/<> 250 kg. VE/||/<> 300 kg. )

( Bir cm. toprak tabakasının oluşabilmesi için en az 300-1000 yıl geçmesi gerekir. )

( )


- TRAFİKTE ÖNCELİKLİLER[sırasıyla]:
ENGELLİ/LER ile/ve/< HASTA/LAR ile/ve/< YAŞLI/LAR ile/ve/<
ÇOCUK/LAR, ÖĞRENCİ/LER ile/ve/< HANIM/LAR ile/ve/<
YAYA/LAR ile/ve/<
BİSİKLETLİ/LER ile/ve/< MOTOSİKLETLİ/LER ile/ve/< ACİL DURUM ARAÇLARI[hasta taşıma, itfaiye, polis] ile/ve/<
TOPLU TAŞIMA ARAÇLARI[raylı düzenler öncelikli olmak üzere!] ile/ve/<
ARABA/LAR ile/ve/< AYRICALIKLI/LAR
[her seviyedeki/konumdaki resmî makam araçları (her ne kadar güvenlikleri "önemli/öncelikli" sayılsa da!)]

( Kişiye ait arabaların sayılarının ülkemizde çok olması [ya da artmasının teşvik ediliyor olması], yolların eski olanaksızlıklara göre düzenlenmiş olması, önceliği arabalara vermek için geçerli bir neden değildir/olamaz! Tam tersine, konumları/sıraları en sondadır! [Bu zihniyeti geliştirmeyi ve yaygınlaştırmayı, her birimiz haklarımıza sahip çıkarak daha da hızlandıracağız! Lütfen!!! Sizin de farkındalığınız, desteğiniz ve katılımınızla!...] )


- TÜKETMEK ile KULLANMAK


- TÜRKÜLERDE:
OYUN HAVALARI ile/ve LİRİK ile/ve DOĞA(PASTORAL) ile/ve YERGİ(SATİRİK) KONULU ile/ve SİMGELİ/TEMSİLÎ ile/ve KAHRAMANLIK VE SERHAT HAVALARI ile/ve TÖRENSEL VE GİZEM İÇERİKLİ ile/ve SOSYAL İÇERİKLİ ile/ve GURBET VE HASRET ile/ve MİZAHÎ VE ALAN OYUN ile/ve ÂŞIKLAMALAR ile/ve AĞIT VE KIRAN DESTANLARI ile/ve KARŞILIKLI DEYİŞLEME VE ATIŞMALAR


- TÜY/TÜS ile/ve AYVA TÜYÜ

( ... İLE/VE İlk çıkan tüyler. )

( [Divan edebiyatında] AYVA TÜYLERİ: Harf, yazı. )

( Âşıkların alınyazısı, sevgililerinin yanaklarında yazılıdır. )


- TÜY ile/ve/değil/||/<> KIL

( Kuşlardaki "kalın/ince" ve/ya da "sert/yumuşak" olan deri uzantısı. İLE/VE/DEĞİL/||/<> Tüm kara ve deniz canlılarındaki "kalın/ince" ve/ya da "sert/yumuşak" olan deri uzantısı. )

( )

( MÛY, MÛ )

( FEATHER vs. BRISTLE )


- TÜZE(HUKUK) ile/ve/||/<> ÇOKLU TÜZE


- ÜÇ/DÖRT BOYUT ile/ve/değil/||/<>/< 11 BOYUT


- 3 KİŞİ/ARKADAŞ ile/yerine/ve 2, 4, 5, 6 [< üzeri] KİŞİ/ARKADAŞ

( Üç kişi, olanaksız bir üçgen oluşturduğundan, biri, öbeği[grubu] terk etmelidir. )

( Üç kişi, birlikte yürürken, birini yitirir. )


- ÜÇ KÜRE ve/||/<>/> YEDİ KÜRE ve/||/<>/> ONBİR KÜRE


- ÜCRETLİ İZİNDE:
1-5 YIL ARASI ile/ve/||/<>/> 5 - 15 YIL ARASI ile/ve/||/<>/> 15 YIL ÜSTÜ

( [en az] 14 gün. İLE/VE/||/<>/> 20 gün. İLE/VE/||/<>/> 26 gün. )


- UNLARDA:
BUĞDAY ile/||/<> TAM BUĞDAY ile/||/<> KARABUĞDAY/GREÇKA ile/||/<> KIRMIZI BUĞDAY ile/||/<> KEPEKLİ ile/||/<> SİYEZ ile/||/<> KAVILCA ile/||/<> KUNDUR ile/||/<> YULAF ile/||/<> ÇAVDAR ile/||/<> ARPA ile/||/<> MISIR ile/||/<> KİNOA ile/||/<> TEFF ile/||/<> AMARANT ile/||/<> NOHUT ile/||/<> KESTANE ile/||/<> KEÇİBOYNUZU ile/||/<> BADEM ile/||/<> CEVİZ ile/||/<> FINDIK ile/||/<> ANTEPFISTIĞI ile/||/<> ARAROT ile/||/<> DİNKEL[Alm.]/FARRO[İt.]

( Kabuğundan ve kepeğinden ayrılarak kullanılan, işlenmiş buğday unundan [beyaz ekmek] yapılır. İLE/||/<> Buğday tanesinin kabuğuyla birlikte öğütülerek elde edilir. Besin değerleri, öteki rafine unlara göre daha yüksektir.[Glüten içerir.] İLE/||/<> ... İLE/||/<> Anadolu'nun, en eski çeşitlerindendir.[Genetiği bozulmamış, nitelikli bir undur.] Ekmek yapımına çok uygundur.[Kepeği ile öğütülmüş olanını yeğlenmelidir.][Glüteni düşüktür.] İLE/||/<> Kepeğinden ayrılmamış undur. İLE/||/<> Kastamonu bölgesinin unudur. Tüm unlarla karıştırılabilir. Aroması "keskin" gelebilir.[Genetiği bozulmamış, nitelikli bir undur.][Glüteni çok düşüktür. Çok sağlıklıdır.] İLE/||/<> Kars'ta yetişen bir buğdaydır. Kökeni, Kastamonu'dur. [Genetiği bozulmamış, nitelikli bir undur.][Her türlü iklime dayanıklı, güçlü bir yapısı olduğundan, kabuk bölümü kalındır. Kabuk bölümünün kalınlığı, tanelerinin ufak kalmasına ve glüten içeriğinin, öteki buğday türlerine göre daha olmasını sağlamıştır ve bu nedenle de glisemik indeksi düşüktür.] İLE/||/<> Güneydoğu Anadolu bölgesi buğdayıdır. İLE/||/<> Glüten alerjisi olanlar için iyi bir seçenektir. [Deri ve bağırsak sorunu olanların, yulaf ununu yeğleyebilir.][Yüksek besin değerine sahip ve glisemik indeksi düşüktür.] İLE/||/<> Bol proteinlidir.[Yüksek glüten içerir.][Soğuk iklime dayanıklıdır.] İLE/||/<> Çok eski bir buğday türüdür. İLE/||/<> ... İLE/||/<> Güney Amerika'da, And Dağları'nda, doğal olarak yetişen, otumsu bir bitkinin, kurutulmuş tohumudur.[Unu da, tohumları gibi yüksek demir ve besin değerlerine sahiptir ve çok lezzetlidir.][Tek başına ya da tüm unlarla karıştırılabilir.] İLE/||/<> ... İLE/||/<> Amarant[horozibiği] bitkisinin tohumlarından elde edilir.[Tüm unlar içinde, en yüksek proteine sahiptir.][Glüten içermez ve glisemik indeksi düşüktür.][Tadı, ekşi ve keskin olduğundan, lezzeti görecelidir.] İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> Sıcak iklimlerde yetişen maranta adlı kamıştan ve başka bitkilerin kökünden çıkarılan un. [Çocuk maması yapılan un.] İLE/||/<> Siyez ile benzerlik taşır.[İçeriğindeki protein yapısı daha kırılgan ve çözünebilir olduğundan, tüm tahıl unları içinde, siyez kadar düşük glütene sahiptir.][Genetiği değişmemiş bir çeşittir.][Her türlü hamur işinde kullanılabilir.] )

( ... İLE/||/<> Glüten içerir. İLE/||/<> ... İLE/||/<> Glüteni düşüktür. İLE/||/<> ... İLE/||/<> Glüteni çok düşüktür. İLE/||/<> Glüteni düşüktür. İLE/||/<> ... İLE/||/<> Glüten alerjisi olanlar için iyi bir seçenektir. İLE/||/<> Yüksek glüten içerir. İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> Glüten içermez. İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> Düşük glütene sahiptir. )


- VANA'DA:
8 ile/<> 16

( Ayrıntıları için burayı tıklayınız... )


- VAROLAN/VAROLUŞ GÜDÜSÜ:
AZ ENERJİ HARCAMA ile/ve ÇOK ENERJİ DEPOLAMA

( Kişi, ikisinin de dengesini kuran/sağlayandır. )


- VATAN:
MEZAR ve/||/<> İNSAN ve/||/<> DİL ve/||/<> DÜZEN/NİZAM ve/||/<> TARİH ve/||/<> DESTAN/LAR ve/||/<> GAZÂVATNÂME ve/||/<> TÜRKÜ VE AĞIT ve/||/<> NİNE VE NİNNİ ve/||/<> ROMAN ve/||/<> HATIRAT

Bugün[19 Ekim 2025]
itibarı ile 557 başlık/FaRk ile birlikte,
557 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(3/4)