Bugün[20 Ekim 2025]
itibarı ile 32.850 başlık/FaRk ile birlikte,
32.850 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.


Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...

(89/133)


- NİCELİK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< NİTELİK

( Bölünebilir olan. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Bölünemez olan. )

( Altın, altınlık niceliğinde, altınlık niteliklerini barındırır. )

( ARITHMOS ile/ve/değil/yerine/||/<>/< EIDOS )

( [not] QUANTITY vs./and QUALITY
QUALITY instead of QUANTITY )


- NİCELİKLER ile YER/MEKÂN

( [zıtlık/zıddı] Yoktur. İLE Vardır. )


- NİCELİKSEL MATEMATİK ile KAVRAM MATEMATİĞİ


- NİCELİKSEL VAROLAN ile/ve/değil/||/<> NİTELİKSEL VAROLAN

( Cansızlar, bitkiler ve hayvanlar. İLE/VE/DEĞİL/||/<> İnsan. )


- NİÇİN? ile/ve/değil/yerine/önce/||/<>/>/< NASIL?

( Ne için? İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/ÖNCE/||/<>/>/< Ne asıl? )

( Niçin'i olan, nasıl'a [biraz/bazen] "katlanabilir". )

( Sokrates öncesi > Sokrates > Platon > Aristoteles. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/ÖNCE/||/<>/>/< Aristoteles > Descartes > Newton > Kant > Hegel ve sonrası. )


- NİE değil NİYE?


- NIELS BOHR ve/||/<> ALBERT EINSTEIN

( image )


- NİFAK değil/yerine/= GEÇİMSİZLİK/ANLAŞMAZLIK/ARABOZU


- NİFÂK ile/değil/yerine/>< İNFÂK

( (")Saklıyorsak("). İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Veriyorsak. )

( İnfâk, nifâğın panzehiridir. )


- NİFÂK ve/>< TEDBİRÂT


- NİGÂH[Fars.] ile BAKIŞ

( BAKIŞ, BAKMA )


- NİGÂL[Fars.] ile NİGÂR[Fars.] ile Nigâr[Fars.]

( Yeni. | Yeni, son zamanlarda çıkmış. | Taze, körpe. İLE Resim. | Resim gibi güzel sevgili. | Resmedilmiş, resmi yapılmış. | Put. | Türk müziğinin en az altı yüzyıllık bir mürekkep makam. İLE Ünlü hanım şairlerimizdendir. Aks-i sadâ, Efsûs, Nîran adlı kitapları vardır.[1856 - 1918] )


- NİHAÎ ile/ve/değil/yerine CÂMİ


- NİHÂVEND[Fars.] ile NİHÂVEND[Fars.]

( İran'ın batısında bulunan ünlü bir şehir. İLE Türk müziğinde bir makam. )


- NİHÂYET/ÂKIBET değil/yerine/= SONUNDA/ÖNÜNDE SONUNDA


- NİKAB["ka" uzun okunur] ile NİKÂB[Ar.]

( Peçe, yüz örtüsü. | Perde, örtü. İLE Kuşçu eldiveni. )


- NİKABET[Ar. < NAKABET | çoğ. NUKABÂ] ile NİKÂBET[Ar.]

( Bir kavim ya da kabilenin reisi ya da vekili. | Bir tekkede, şeyhin, yardımcısı olan en eski dervişi ya da dedesi. İLE Rüzgârın, ters yönlerden esmesi. )


- NİKÂH ile/ve DÜĞÜN


- NİKAHTA:
TANIKLIK/ŞEHÂDET ve/||/<>/> İHİTİYÂR/RIZÂ ve/||/<>/> SÜRESİZLİK


- NİKAT[Ar. < NOKTA]["ka" uzun okunur] ile NİKÂT[Ar. < NÜKTE]

( Noktalar. İLE Herkesin anlayamadığı ince anlamlar. | İnce anlamlı, zarif ve şakalı sözler. )


- NİKRİS/NİKRÎS[Ar. < NEKARÎS] ile NÎKRÎZ/NÎRÎZ[Fars.]

( Ayak parmaklarında, topuklarda ve eklemlerde meydana gelen ağrılı hastalık. [Fr. GOUTTE] İLE Türk müziğinin en eski bileşik makamlarından. )


- Nîl ile NÎL[Ar.]

( Mısır'da geçen, Akdeniz'e dökülen ünlü ırmak. İLE Çivit otu. )


- NİL ve/<> VICTORIA

( Dünyanın en uzun ırmağı.[6400 km.] VE/<> Dünyanın en büyük ikinci gölüdür.[Marmara Denizi'nden 5 kat daha büyüktür.] )


- NİMÂL[Ar. < NEML] ile NİMÂR[Ar. < NİMR]

( Karıncalar. İLE Kaplanlar. )


- NİMBUS[Lat.] değil/yerine/= KARA BULUT


- NİMET ile NİKMET

( ... İLE Şiddetli cezâ. )


- ...'NIN(BEKLEMENİN/DÜŞÜNMENİN VB.):
"ÂLEMİ" YOK! değil GEREĞİ YOK!


- ...'NIN ...:
"BİTECEĞİ" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SÜRMEYEBİLECEĞİ


- ...NIN "DOKUNMA/SI" ile/ve/yerine ...NIN ETKİ ETME/Sİ


- [...'NIN ...]
... DUYUMSANDIĞI/HİSSEDİLDİĞİ ile/ve/değil/||/<>/< ... YANSIDIĞI


- ..., ...'NIN:
"GÖSTERİSİ" değil GÖSTERGESİ


- ...'NIN "İSTEDİĞİ" / "BEKLEDİĞİ" ile/değil/yerine/>< DAVET ETTİĞİ


- ...'NIN:
KANITI ile/değil GÖSTERGESİ


- ...'NIN:
"KARŞITI" ile/değil DIŞINDA KALAN/BIRAKILAN


- ...NIN KARŞITI ile/değil ...NIN KARŞILIĞI


- ...'NIN KENDİ ile ...'NIN NEDENİ

( Nedenler sayısızdır, tek neden fikri bir yanılsamadır. )

( Her bir şeyin sayısız nedeni vardır. )

( Sizi güldüren ya da ağlatan bir mektup alırsınız, bunun nedeni olan postacı değildir. )

( For everything there are innumerable causes. )

( Causes are numberless; the idea of a sole cause is an illusion.
You get a letter that makes you laugh or cry. It is not the postman who does it. )

( THE SELF OF ... vs. THE REASON OF ... )


- ...'NIN:
"MUTFAĞI" ile/ve/||/<> "ARKA SOKAKLAR"


- ...NIN:
NE ANLAMA GELDİĞİ ile/ve/||/<> TANIMI/BELİRTİLİŞİ/İFADESİ


- ...'NIN:
"ONURU" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< OLURU


- ...'NIN:
TANIMI ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BAĞLI OLDUĞU/OLABİLECEĞİ YER


- ...NIN:
"ÜRÜNÜLER" değil ÜRÜNLERİ


- ...'NIN ...:
YALANCI/SI ile/değil AKTARICI/SI


- NÎRÂN ile/ve/<> ZÎFÂN ile/ve/<> KURBÂN

( Canını, ateşe. İLE/VE/<> Malını, misafire. İLE/VE/<> Yakınını, Allah'a. )


- NİRENGİ[Fars.] değil/yerine/= TEPE NOKTA

( Belirli sayıda noktanın konumunu, kesinlik içinde saptayabilmek için, bu noktaları, tepe olarak kabul ederek, bir alanı üçgenlere bölme. )


- NİRVANA = NIBBANA[Palice]


- NİŞ ile/||/<> HABİTAT

( Niş ekolojik rol İLE habitat yaşam yeridir )

( Formül: İşlev İLE yer )


- NÎŞ[Fars.] ile NİŞ[Fr./İng. < NICHE]

( İğne[arı, akrep gibi böceklerde]. | Zehir, ağı. | Diken. İLE Duvar içinde bırakılan oyuk. )

( Niş pazarlama, pazardaki hizmetlerdeki boşlukların doldurulması amacı ile yapılmaktadır. Bu pazarlama çeşidinde herkese hizmet verilmemektedir. Daha küçük bir grup niş pazarlamadan yararlanabilmektedir. Niş pazarlama, hedefindeki kişilerin isteği doğrultusunda sürekli bir biçimde yenilikler yapmak zorundadır.

Niş Pazarlama, İngilizce'de Niche marketing adı ile anılmaktadır. Bu pazarın belirli başlı özellikleri bulunur.

- Niş pazarlama, küçük kitleleri hedef almış olan bir pazarlama yöntemi olarak karşımıza çıkar.
- Niş pazarlama, yönteminde maliyetin üzerine ciddi bir kâr konulmaktadır. Bu nedenle de önemli oranlarda kâr elde etmek olanaklıdır.
- Niş pazarlamada, üretim ve pazarlama oldukça düşüktür. Ancak kazanılan paralar oldukça tatmin edicidir.
- Niş pazarlamada, müşteri gereksinimine göre ürün üretilmektedir.
- Niş pazarlama, kitlesi küçük olması nedeni ile pazarlama iletişimine ayrılan para oldukça azdır.
- Niş pazarlama yapılırken, üretimin özgün olması ve üretimi yapan şirketin alanında uzman olması oldukça önemlidir.
- Tüketici güvenini kazanmak ve tüketiciyi memnun etmek, niş pazarlamada çok daha kolay bir biçimde yapılabilmektedir.

Niş Ürün, Niş Parfüm, Niş Pazar ve Niş Boyut Ne Anlama Gelir?

Niş pazarlamada üretilen niş ürünlerin herhangi bir alternatifinin bulunmaması oldukça önemli bir konudur. Niş pazarlama stratejilerinde hedef kitle oldukça küçük olmaktadır. Bazı kişiler tarafından bu pazar türünde rekabet olmadığı düşünülebilir. Ancak niş pazarlamadaki rekabet oldukça fazladır.

Niş pazarlama, yapmak oldukça dar bir bölgede pazarlama yapmak demektir. Bunun yanında bu dar bölgede pek çok rekabet eden şirket olması da olanaklıdır. )


- NİSÂL[Ar. < NASL] ile NİSÂR[Ar.] ile -NİSÂR[Ar.]

( Temrenler, ok, kargı gibi şeylerin uclarındaki sivri demirler. İLE Saçma, serpme. | Saçı, düğünde saçılan para. İLE "Saçan/saçıcı" anlamlarına sözcükleri sıfatlandırır.[PERTEV-NİSÂR: Işık saçan.] )


- NİSAN YAĞMURU:
SEDEFİN AĞZINDA ile YILANIN AĞZINDA

( İnci. İLE Zehir. )


- NİSAN YAĞMURU ile/ve MAYIS YAĞMURU

( Nisan yağar sap olur, Mayıs yağar çeç olur. [çeç: Tahıl yığını] )

( Nisan yağmuru, sadef'in karnına düşünce inci, yılanın ağzına düşünce zehir olur. )

( Nisan yağmuru ekinlerin sapını geliştirir. Mayıs yağmuru başakların dolgunlaşmasına yarar. )


- NİŞÂN[Fars.] ile -NİŞÂN[Fars.]

( İz, belirti. | İşaret, fabrika işareti. | Yara izi. | Amaç, hedef, vurulması istenilen nokta. | Vurulacak noktaya silahı çevirme. | Sevgililik işareti. | Bu işareti takmak üzere yapılan tören. | Hatıra için dikilen taş. | Tuğra. | Taltif için verilen madalya. | Ferman. İLE "duran, dikilen, kalan" gibi anlamları gelerek bileşik sıfatlar yapar.[HATIR-NİŞAN: Unutulmayan, akılda kalan.] )


- NİŞÂN ile NÎSÂN[Süryanice]

( İz, belirti. | İşaret. İLE Nisan ayı. )


- NİSANTAŞI ile NİŞANTAŞI


- NİSAP değil/yerine/= YETER SAYI


- NİŞASTA ile TAPYOKA[Fr. < TAPIOCA]

( ... İLE Manyok kökünden çıkarılan nişasta. )


- NİSBÎ ile KISMÎ


- NISF[Ar.]/NİM[Fars.] ile/ve/||/<>/> ADL/ADÂLET

( Bir şeyin yarısı. İLE/VE/||/<>/> Hakkın/payın doğru dağıtılması, ait olduğu yere/kişiye teslim edilmesi. )


- NISF ile/ve/||/<> CERH

( Yarım. İLE/VE/||/<> Yarmak. )


- NİSPET ile GÖRELİLİK/İZÂFET

( Bir değişkenin bir sabite oranı. İLE İki değişkenin birbirine bağlı oranı. )

( Birinin değişkenliğinde. İLE İkisinin de değişkenliğinde. )

( RATIO vs. RELATIVITY )


- NISQ İLE FAULT-TOLERANT İLE ANALOG İLE DİGİTAL ile/||/<> KUANTUM BİLGİSAYAR ÇAĞLARI

( Kuantum hesaplama evreleri. )

( Formül: ~1000 logical qubits )


- NISQ ile/||/<> HATA TOLERANSLI

( NISQ gürültülü yakın dönem, toleranslı tam düzeltmeli gelecek. )

( Formül: ~100 qubit İLE 10⁶ qubit )


- NİSYAN ile GAFLET

( Kendi muhtaç himmete, bir dede
Nerede kaldı, gayrıya himmet ede )


- [NİTELİĞİN GÖSTERGESİNDE]
DOST ile ÂŞIK

( Kavgada belirli olur. İLE Vedâda belirli olur. )


- NİTELİK:
OLUMLU ve/||/<> OLUMSUZ ve/||/<> SONSUZ


- NİTELİK ile/ve ANLAM

( vs./and/||/<> MEANING )


- NİTELİK ile AYIRT EDİCİ NİTELİK

( QUALITY vs. TRAIT )


- NİTELİK ile/ve DENGE

( QUALITY vs./and BALANCE )


- NİTELİK ile/ve DERİNLİK

( QUALITY vs./and DEPTH )


- NİTELİK ile/ve DOZ

( QUALITY vs./ve DOSE )


- NİTELİK ve/<>/> FELSEFE

( QUALITY/ATTRIBUTE and/<>/> PHILOSOPHY )


- NİTELİK ile/ve GEÇERLİLİK

( QUALITY vs./and VALIDITY )


- NİTELİK ile/ve İKİLİ NİTELİK

( QUALITY vs. COUPLE/DOUBLE QUALITY )


- NİTELİK ile KAPASİTE

( QUALITY vs. CAPACITY )


- NİTELİK ile/ve/değil/||/<>/< KAPSAM


- NİTELİK ile/ve/değil KENDİLİK

( Sıfat. İLE/VE/DEĞİL Ad. )

( Siz, sadece kendinizsinizdir. )

( Adjective. VS./AND Name. )

( [not] QUALITY vs./and/but SELF )


- NİTELİK = KEYFİYET = QUALITY[İng.] = QUALITÉ[Fr.] = QUALITÄT, BESCHAFFENHEIT[Alm.] = QUALITAS[Lat.] = POIOTES[Yun.] = CALIDAD[İsp.]


- NİTELİK ile/ve KUDRET

( QUALITY vs./and CAPABLE )


- NİTELİK NİCELİK

( QUALITY
QUANTITY )


- NİCELİK ile/ve/||/<>/> NİTELİK ile/ve/||/<>/> ÖLÇÜ

( Bölünebilir olan. İLE/VE/||/<>/> Bölünemez olan. İLE/VE/||/<>/> ... )

( "Kaç?" sorusunun yanıtıdır. İLE/VE/||/<>/> "Nasıl?"[Ne asıl? < KEYFE] sorusunun yanıtıdır. İLE/VE/||/<>/> ... )

( Nicelik olmadan, nitelik olmaz! Nitelik olmadan da nicelik! )

( Altın, altınlık niceliğinde, altınlık niteliklerini barındırır. )

( QUANTITY vs./and/||/<>/> QUALITY vs./and/||/<>/> MODERATION )

( ... ile/ve/||/<>/> GUNA ile/ve/||/<>/> ... )

( KEMMİYET ile/ve/||/<>/> KEYFİYET ile/ve/||/<>/> MİYAR )


- NİTELİK ile ÖZELLİK

( QUALITY vs. FEATURE )


- NİTELİK ile SINIR

( QUALITY vs. BOUNDARY )

( ... ile JIANGJIE )


- NİTELİK ile SIRADÜZEN

( QUALITY vs. HIERARCHY )


- NİTELİK/LER ile/ve BOYUT

( QUALITY vs./and DIMENSION )


- Nitelikli soru sorabilmek için DİNLE!!!


- Nitelikli soru sorabilmek için SUS!!!


- Nitelikli soru sorarak KONUŞ!!!


- NİTELİKLİ/KAPSAMLI YANIT ve/||/<>/>/< NİTELİKLİ SORU


- NİTELİKLİ YAŞAM İÇİN ...:
YARISI ile/ve/||/<> 2 KATI ile/ve/||/<> 3 KATI :) :) :) ile/ve/||/<> SINIRSIZ ve KOŞULSUZ

( Yemeğin. İLE/VE/||/<> Yürüyüş. İLE/VE/||/<> Gülüş. :) İLE/VE/||/<> Saygı ve Sevgi. )


- NİTELİKLİ ile NİTELİKSEL


- NİTELİKLİ ile/ve/<>/değil SEÇKİN

( [not] QUALIFIED vs./and/<>/but DISTINGUISHED )


- NİTROJEN FİKSASYONU ile/||/<> NİTRİFİKASYON

( Nitrojen fiksasyonu atmosferik azotu amonyağa dönüştürür İLE nitrifikasyon amonyağı nitrata dönüştürür. Nitrojen fiksasyonu Rhizobium gibi bakteriler yapar İLE nitrifikasyon Nitrosomonas ve Nitrobacter gerçekleştirir. Beijerinck ve Winogradsky bu süreçleri keşfetti. )

( Martinus Beijerinck tarafından 1901 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1851-1931) (Ülke: Hollanda) (Alan: Mikrobiyoloji) (Önemli katkıları: Virüsleri keşfetti, zenginleştirme kültürü tekniği, azot fiksasyonu bakterileri) )


- NİTROJEN[Fr.] değil/yerine/= AZOT(Az)


- NİTROZAMİT ile/ve/||/<> NİTROZAMİN


- NİYÂBE[Ar.] ile NİYÂBET[Ar.]

( Nöbet. İLE Vekillik, vekâlet, nâiblik. | Kadı vekilliği, kadılık. )


- NİYE KONUŞUYORUZ? değil NEYİ KONUŞUYORUZ?

( Konuşmak/konuşabilmek esas ve önceliklidir. Bazı şeyler gerçekleşmeden, olumsuzlukları ve yetersizliklerin yaşanmasına fırsat vermemek üzere, konuşabilmek, doğadaki en güçlü ve olanaklı yetimizdir. Konuşmanın, "niye"si, "gereksizliği" vs. olmaz! )


- NİYE? ile/ve/||/<>/> ... DİYE


- NİYEMİŞ değil NİYEYMİŞ?/NİYE İMİŞ?


- NİYET BOZUKLUĞU ile/değil NİYET EKSİKLİĞİ

( [not] HAVE AN EVIL INTENTION vs./but LACK OF INTENTION )


- NİYET DİLLERİ ile/ve/<> GERÇEK DİLLER

( Amaca bağlandıkları zaman anlam oluşur. İLE/VE/<> Anlam, doğrudan üzerinde/içinde aranır/bulunur. )

( Arâmî, Âsır, Keldânî, Süryânî, İbrânî ve giderek Arâbî dillerin yapısı "niyet dili"dir. Bu kavram "niyete bağlı", "anlam/mânâ dili" niteliğini taşımaktadır. Niyet dillerinde yazı dili yalnızca ünsüzlerle kurulur ve okunurken ünlendirilir. Yunanca Hermes olarak kodlandırılmış olan sözcük aslen "HRM" olarak kodlanmakta ve "Hiram" diye ünlendirildiğinde "Nurlanmış" anlamına gelmektedir. )

( INTENTIONAL LANGUAGES vs./and/<> CORRECT LANGUAGES )


- [ne yazık ki]
"NİYET OKUMA" ile/ve/||/<> "AKIL OKUMA"

( İkisi de yanlıştır ve olanaksızdır. Hiçbir zaman, zemin ve koşulda yapılmamalıdır! )


- NİYET OKUMAK" ile/değil/yerine/>< ANLAMAYA ÇABALAMAK/ÇALIŞMAK


- NİYET "OKUMAK" ile/ve/||/<> "KİŞİLİK ÇÖZÜMLEMESİ"


- NİYET:
YOKSA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< VARSA

( "Bahane/mazeret", çoktur. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Hiçbir bahane/mazeret, yoktur. )


- NİYET ile ...

( NİYET, MERAM | FİİL VE HAREKET | DÜNYA LEZZETLERİNİ TERK EDEREK İBADETLE ALLAH'A YÖNELMEK )


- NİYET ve/<>/= ABDEST


- NİYET ve/> ÂKIBET


- NİYET ile/ve AKLINDA TUTMAK

( INTENTION vs./and TO KEEP IN MIND )


- NİYET ile/ve AMEL

( Niyet, kalbin ubudiyeti. İLE Amel, azaların/uzuvların ubudiyeti. )

( Önce Niyet, sonra Amel. )

( Niyet hayır, akıbet hayır. )

( Niyet bâtın, amel zâhirdir. )

( Müminin niyeti amelinden üstündür. )

( NİYET: Âdet ile ibâdeti ayıran şey. )


- NİYET ile/ve/<> BAŞARI/MUVAFFAKİYET

( Kendinden/senden. İLE/VE/<> Oradan. )

( INTENTION vs./and/<> SUCCESS )


- NİYET ile/ve CİDDİYET

( INTENTION vs./and SERIOUSNESS )


- NİYET ile/ve/||/<>/> DİYET


- NİYET ile/ve EĞİLİM

( INTENTION vs./and TENDENCY )


- NİYET ile/ve/<>/>/< EYLEM

( Niyet, eylemden önceliklidir. )

( Eylem, içtenliğin kanıtıdır. )

( Eylem, gerçeğin mihenk taşıdır. )

( Berraklık ve sevecenlik eylemdir. )

( Eylem konusunda tasa çekmeyin, aklınıza ve gönlünüze özen gösterin. )

( Gerçeği bulmak için günlük hayatınızın en küçük eylemlerinde gerçek olmalısınız. )

( Gerçek, samimi eylemin meyvesidir. )

( Kalbi değiştiren eylemdir. )

( Sağlam bir anlayışa sahip bir kişi, eylemden sakınmaz. )

( İmgenin ardında ve ötesinde olan idrak ve eylem gücüsünüz. )

( Eylem, gizli, bilinmeyen, bilinemez olandır. Sadece onun meyvesini bilebilirsiniz. )

( Hiç kimse, bir başkası adına eylemde bulunamaz. )

( Vazgeçme! Üşenme! Erteleme! )

( Nobody can act for another. )

( Do not give up! Do not dilatory! Do not delay! )

( Action is a proof of earnestness.
Action is the touchstone of reality.
Clarity and charity is action.
You need not worry about action, look after your mind and heart.
Action is hidden, unknown, unknowable. You can only know the fruit.
A man of steady understanding will not refrain from action. )

( INTENTION vs./and/<>/>/< ACTION )


- NİYET ile/ve EYLEM

( Eylem, içtenliğin kanıtıdır. )

( INTENTION vs./and ACTION )


- NİYET EYLEM


- NİYET ve/||/<> GAYRET ve/||/<> DİRÂYET[YETENEK]


- NİYET ile GELİŞİGÜZEL/LİK, GÖRELİ/LİK


- NİYET ile/ve/<> GEREKSİNİM

( INTENTION vs./and/<> NEED )


- NİYET ve/> GİRİŞİM


- NİYET ile/ve/||/<> GİZEM


- NİYET ile/ve/değil/yerine/||/<>/< HEDEF


- NİYET +/=/> İDRAK +/=/> İLİM


- NİYET ve/>/< İDRAK ve/>/< İMAN


- NİYET ve/< İDRAK ve/< İMAN


- NİYET ile/ve İRÂDE

( INTENTION vs./and WILLPOWER )


- NİYET ile/ve İRÂDE

( Kişi, Ahsen-i Takvim'dir, iradesi elindedir. İsterse yakasını bu âlemden kurtarır, isterse içine düşer. )


- NİYET ve İSTEK/TALEP


- NİYET ile/ve/||/<> İZLENİM


- NİYET ve/||/<>/> KARAR ve/||/<>/> UYGULAMA

( INTENTION and/||/<>/> DECISION and/||/<>/> APPLICATION )


- NİYET ile KASIT/AMD

( INTENTION vs. PURPOSE )


- NİYET ile KASTETMEK


- NİYET ile/ve KIBLE


- NİYET ile/ve KIBLE


- NİYET ve/||/<>/< MECÂL


- NİYET ve/||/<> NAZAR ve/||/<> MÂNÂ-İ HARF ve/||/<> MÂNÂ-İ İSİM


- NİYET ve/<> NAZAR(BAKIŞ AÇISI)

( INTENTION and/<> PARADIGM )


- NİYET ve/<> TERCİH


- NİYET ile/ve ÜSLÛB


- NİYET ile/ve/değil YAKLAŞIM

( [not] INTENTION vs./and/but APPROACH )


- NİYET ile/ve YÖN

( INTENTION vs./and DIRECTION )


- NİYET ile/ve YÖNELİM

( INTENTION vs./and TO TEND )


- NİYET YÖNELİM


- NİYET ile/ve/<> YÖNELİM/EĞİLİM/MEYL


- NİYET ve/||/<> YÖNELİM ve/||/<> BAĞLILIKLAR ve/||/<> YATKINLIKLAR


- NİYET ile/ve YÖNELİŞ


- NİYET ile/ve/<> YÖNTEM


- NİYETİN BEDELİ ile BİLGİSİZLİĞİN BEDELİ

( EQUIVALENT OF INTENTION vs. EQUIVALENT OF IGNORANCE )


- NİYET/Lİ/LİK ile/ve EREK/Lİ/LİK / AMAÇ/LI/LIK

( Akıllı kişi, amacı niyette görür. )

( Niyet, amacı gösterir. )

( Niyet hayır, âkıbet hayır. )

( INTENTION vs./and AIM/PURPOSE/GOAL )

( MEYELÂN ile/ve GÂYE )


- NİYETSİZLİK ile/değil/yerine AKSAKLIK


- NİYETSİZ/LİK ile/ve TERBİYESİZ/LİK


- KUŞKU:
NİYETTE ile/ve/||/<> AMAÇTA

( Yola çıkarmaz. İLE/VE/||/<> Yol aldırtmaz. )


- NİYET'TE:
SAMİMİYET, İÇTENLİK, YAKINLIK
ve
TUTUM'DA:
RESMİYET, MESAFE, CİDDİYET

( SINCERELY, SINCERITY, NEARNESS :ON INTENTION and SOLEMNITY, DISTANCE, SERIOUSNESS :ON ATTITUDE )


- NİZÂ'[< NEZ] ile/değil/yerine/>< NİZÂM[NAZAME]

( Bilgi, güce tâbi olursa/tutulursa. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Güç, bilgiye tâbi olursa/tutulursa. )

( Çekişme, kavga. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< İncileri, ipe dizmek. )


- NİZAM[Ar.] değil/yerine/= DÜZEN


- NİZAM-I ÂLEM ile ...

( Nazm sözlükte, incileri bir ipe dizmek anlamına gelir. Terim olarak ise, bir şeyi/şeyleri aklın gerektirdiği, zorunlu kıldığı başka bir şeye delalet edecek biçimde tertip etmek demektir. )


- NİZÂSIZ VE FÂSILASIZ değil/yerine/= ÇEKİŞMESİZ VE ARASIZ


- NMR İLE IR İLE UV-VİS İLE MS ile/||/<> ANALİTİK SPEKTROSKOPİ

( Molekül karakterizasyon teknikleri. )

( Formül: ΔE = hν )


- NMR SPEKTROSKOPİ ile/||/<> MASS SPEKTROSKOPİ

( NMR manyetik çekirdek rezonansı, MS kütle/yük oranı )

( Formül: δ (ppm) kimyasal kayma İLE m/z oranı )


- NMR ile/||/<> EPR

( NMR çekirdek spin ¹H ¹³C İLE EPR elektron spin radikaller. )

( Formül: MHz İLE GHz )


- NMR ile/||/<> ESR

( NMR çekirdek spin İLE ESR elektron spin rezonansıdır )

( Formül: Çekirdek İLE elektron )


- [not] NO TALKING vs. TO TALK IN RIGHT PLACE/APPROPRIATE/REASONABLE


- NOESIS ile FRONESIS ile POESIS

( Dışarıda. İLE İçte. İLE ... )

( Akılda. İLE Özde. İLE ... )

( Aristoteles. İLE Platon. İLE ... )


- NOETHER ile/||/<> TEOREMİ

( Simetri ve korunum yasaları ilişkisi )

( Emmy Noether tarafından 1915 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1882-1935) (Ülke: Almanya) (Alan: Matematik, Fizik) (Önemli katkıları: Soyut cebir, Noether teoremi) )


- NOEZİS/NOESIS[İng.] değil/yerine/= DÜŞÜNME


- NOKTA İLE DOĞRU İLE DÜZLEM İLE UZAY İLE HİPERUZAY ile/||/<> BOYUT HİYERARŞİSİ

( 0-boyuttan n-boyuta geometrik nesnelerin boyut sıralamasıdır. )

( Formül: ℝ⁰ ⊂ ℝ¹ ⊂ ℝ² ⊂ ℝ³ ⊂ ℝⁿ )


- NOKTA İLE DOĞRU İLE DÜZLEM İLE UZAY ile/||/<> GEOMETRİK BOYUTLAR

( Temel geometrik nesneler. )

( Formül: dim = 0 İLE 1 İLE 2 İLE 3 )


- NOKTA MUTASYON ile/||/<> FRAMESHİFT MUTASYON

( Nokta tek baz, frameshift çerçeve kaymasıdır )

( Formül: Substitüsyon İLE insersiyon/delesyon )


- NOKTA MUTASYON ile/||/<> INDEL

( Nokta tek baz değişim, indel ekleme/silme. )

( Formül: Substitution İLE insertion/deletion )


- NOKTA ve/||/<>/>/< BİR(LİK)


- NOKTA ile/||/<> DOĞRU

( Nokta boyutsuz İLE doğru tek boyutludur )

( Formül: 0D İLE 1D )


- NOKTA[Ar. < NUKTA] değil/yerine/= DURA, İMYER


- NOKTA ve/||/<>/> DÜZLEM ve/||/<>/> ALAN ve/||/<>/> BİÇİM/ŞEKİL


- NOKTA ve/||/<> DÜZLEM ve/||/<> NESNE/ŞEY

( Biraradalığı vermezler. )


- NOKTA ile/ve/||/<> KÜRE

( Uzaktan bakarsak. İLE/VE/||/<> Yakından bakarsak. )

( POINT vs./and/||/<> SPHERE )


- NOKTA ile/ve SONSUZ/LUK

( NOKTANIN SONSUZLUĞU )

( POINT vs./and ETERNITY )


- NOKTA ile/ve/<> SONSUZ/LUK

( NOKTANIN SONSUZLUĞU )

( POINT vs./and ETERNITY )


- NOKTA ile/ve SÖZ


- NOKTA ile/ve SÜREKLİ NOKTA

( COMMON FIELD vs./and CONTINUAL POINT )


- NOKTA ile UC

( POINT vs. TIP/END )


- NOKTA-İ NAZAR değil/yerine/= GÖRÜŞ/BAKIŞ AÇISI


- NOKTALAMA ile/ve/||/<> HAREKE

( Latin abecesinde. İLE/VE/||/<> Arap abecesinde. )

( İnsanlık, bir gün...

(,) Virgülü kaybetti:
Söyledikleri, birbirine karıştı.

(.) Noktayı kaybetti:
Düşünceleri, uzayıp gitti. Ayıramadı onları.

(!) Ünlem işaretini kaybetti bir gün de:
Sevincini, öfkesini, tüm duygularını kaybetti.

(?) Soru işaretini kaybetti bir başka gün:
Soru sormayı unuttu.
Her şeyi olduğu gibi kabul eder oldu.

(:) İki noktayı kaybetti başka bir gün:
Hiçbir açıklama yapamadı.

Yaşamının sonuna geldiğinde...
Elinde sadece (") tırnak işareti kalmıştı...

“İçinde de başkalarının düşünceleri vardı yalnızca."

Alex Kanevsky )


- NOKTALI DENGE ile/||/<> GRADUALİZM

( Noktalı sıçramalı denge, gradualizm kademeli. )

( Formül: Gould İLE Darwin )


- NOKTASAL İLE DÜZGÜN İLE L² ile/||/<> YAKINSAKLIK TÜRLERİ

( İşlev dizilerinin farklı yakınsaklık modları. )

( Formül: ||fₙ - f||∞ → 0 )


- NOKTASIZ ile/ve/<> NOKSANSIZ


- NOLDU?" değil NE OLDU?


- NOMİNALİZM ile/||/<> REALİZM

( Tümeller tartışması )

( William Ockham tarafından 1320 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1287-1347) (Ülke: İngiltere) (Alan: Felsefe, Mantık) (Önemli katkıları: Occam'ın usturası) )


- NON-ABELİAN GEOMETRİ ile/||/<> ABELİAN GEOMETRİ

( Non-Abelian geometride gauge alanlar komüte etmezken İLE Abelian geometride komüte ederler )

( Formül: [D_μ İLE D_ν] ≠ 0 )


- NON-LİNEAR OPTİCS ile/||/<> LİNEAR OPTİCS

( Non-linear optics yoğun ışıkta malzeme yanıtının lineer olmadığı durumken İLE linear optics ışık-madde etkileşiminin lineer olduğu durumudur )

( Formül: Kerr effect )


- NON-PARAMETRİC STATİSTİCS ile/||/<> PARAMETRİC STATİSTİCS

( Non-parametric statistics dağılım varsayımı olmadan analiz yaparken İLE parametric statistics belirli dağılım varsayımları kullanır )

( Formül: Rank-based tests )


- NON-PARAMETRİC ile/||/<> PARAMETRİC

( Non-parametric dağılım varsaymaz İLE parametric varsayar. )

( Formül: Distribution-free İLE assumes distribution )


- NONCOMMUTATİVE GEOMETRY ile/||/<> SPECTRAL GEOMETRY

( Noncommutative geometry cebirsel yaklaşımla geometri yaparken İLE spectral geometry operatör spektrumu ile geometri yapar )

( Formül: Gelfand-Naimark duality )


- NON-PAROUS vs. NON-POROUS


- NONSENSE ile/||/<> FRAMESHİFT

( Nonsense erken stop İLE frameshift çerçeve kayması. )

( Formül: Stop kodon İLE okuma çerçevesi )


- NONSENSE/FOOLISH vs. STUPIDITY


- NORM TOPOLOJİ ile/||/<> WEAK TOPOLOJİ

( Norm ||x-y|| mesafe, weak linear functional süreklilik. )

( Formül: Strong İLE weak convergence )


- NORM[İng.]/NORME[Fr.] değil/yerine/= DÜZE/DÜZGÜ


- NORM/E[İng./Fr. < Lat.] değil/yerine/= DÜZE/DÜZGÜ

( Kural olarak benimsenmiş, yerleşmiş ilke ya da yasaya uygun durum. )


- NORMAL vs. COMMON


- NORMAL DAĞILIM ile/||/<> UNİFORM DAĞILIM

( Normal çan eğrisi, uniform düz dağılımdır )

( Formül: Gauss İLE eşit olasılık )

( Carl Friedrich Gauss tarafından 1809 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1777-1855) (Ülke: Almanya) (Alan: Matematik) (Önemli katkıları: Sayılar teorisi, istatistik, manyetizma) )


- NORMAL DAĞILIM ile/||/<> ÜSTEL DAĞILIM

( Normal çan eğrisi simetrik, üstel bekleme süresi asimetrik )

( Formül: N(μ ileσ²) İLE λe^(-λx) )

( Carl Friedrich Gauss tarafından 1809 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1777-1855) (Ülke: Almanya) (Alan: Matematik) (Önemli katkıları: Sayılar teorisi, istatistik, manyetizma) )


- NORMAL İLE BİNOM İLE POİSSON İLE ÜSTEL İLE GAMMA İLE BETA ile/||/<> OLASILIK DAĞILIMLARI

( İstatistikte sıkça kullanılan altı temel olasılık dağılımı. )

( Formül: f(x) = (1/σ√2π)e^(-(x-μ)²/2σ²) )


- NORMAL KİŞİ :/= ANORMAL KİŞİ


- NORMAL vs. USUAL/ORDINARY


- NORMAL ile/||/<> COMPLETELY REGULAR

( Normal kapalı küme ayrık İLE completely regular Urysohn lemma. )

( Formül: Closed separation İLE function separation )


- NORMAL ile DOĞAL

( NORMAL vs. NATURAL )


- NÖRO-BEHÇET ile/||/<> MULTİPL SKLEROZ

( Nöro-Behçet beyin sapı tutulumu İLE multipl skleroz beyaz cevher lezyonlarıdır. Nöro-Behçet vaskülit tabanlı İLE MS demiyelinizasyondur. İkisi de nörolojik semptomlar İLE farklı patolojik mekanizmalar gösterir. )

( Hulusi Behçet tarafından 1937 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1889-1948) (Ülke: Türkiye) (Alan: Dermatoloji, İmmünoloji) (Önemli katkıları: Behçet hastalığını 1937 yılında tanımladı. Üçlü semptom kompleksini (ağız yaraları, genital yaralar, göz iltihabı) bir hastalık olarak ortaya koydu. İsmini taşıyan ilk Türk doktor.) )


- NÖRO-BULANIK ile/||/<> GENETİK-BULANIK

( Nöro-bulanık sinir ağları ile İLE genetik-bulanık genetik algoritmalar ile birleştirilmiş sistemler )

( Jang tarafından 1993 yılında keşfedildi/formüle edildi. (Ülke: Bilinmiyor) (Alan: matematik) )


- NÖRON/LAR ile/ve AYNA NÖRON/LAR

( GIACOMO RIZZOLATTI )

( )


- NÖRON/LAR ile/ve/<> GÖKADA/LAR


- NÖROPRAKSİ/NEUROPRAXIA[İng.] değil/yerine/= GEÇİCİ SİNİR İLETİ KESİNTISİ


- NOSİSEPTÖR/NOCICEPTOR[İng.] değil/yerine/= AĞRI ALMACI


- NOSYON[Fr./İng. < NOTION] değil/yerine/= KAVRAM

( Bir şey üzerindeki gerekli bilgi, kavram. )


- NOT (ABLE TO) DETERMINE FROM OUT vs./and NOT (ABLE TO) DETERMINE BY ITSELF


- NOT ABLE TO TEACH vs./and NOT ABLE TO ADVICE vs./and NOT ABLE TO ADVISE


- NOT DEFINITION vs. NO DEFINITION


- NOT TO BE IN APPROPRIATE vs. NOT ENOUGH AS MUCH AS TO BE IN APPROPRIATE


- (NOT) TO INTEREST vs. NEARNESS/STRANGENESS


- NOT TO USE vs. TO DENY


- NOT TRUE vs. LIE


- NOT = NOTE[İng.] = SCOLIE[Fr.] = ANMERKUNG[Alm.] = SCHOLIUM[Lat.]


- NOTA değil/yerine/= KÜYGE, KÜĞGE, YÜĞGE


- NOTA[İt.] ile NOTA[İt.]

( Bir müzik sesini belirtmeye yarayan im. İLE Bir ülkenin, başka bir ülkeye ya da elçisine yaptığı bildiri. )


- NOTA'DAN, SENFONİ'YE ile/ve/||/<> ZERRE'DEN, OKYANUS'A


- KÂTİB-İ ÂDİL/NOTER[Fr. < NOTAIRE] ile/ve/||/<> HAKEM


- NOTER/LİK değil/yerine/= ONAYCI/ONAYMAN/ONAYTAY


- [not] NOTHINGNESS vs./and/ = maybe/also/or INTEGRITY

( HİÇLİK ile/ve/=/değil/yerine/belki/hem de/ya da BÜTÜNLÜK )


- NÖTR ile SAYDAM


- NÖTRAL KURAM ile/||/<> SEÇİLİM KURAMSİ

( Nötral çoğu mutasyon etkisiz, seçilim adaptif. )

( Formül: Kimura İLE Darwin )


- NÖTRAL[Fr./İng.] ile YANSIZ

( NEUTRAL )


- NÖTRALİZASYON (ETKİLEŞİMİ) ile/||/<> OKSİDASYON (ETKİLEŞİMİ)

( Asit ve bazın etkileşimi/tepkimesi. İLE/||/<> Bir nesnenin elektron kaybetmesi ya da oksijenle etkileşime/tepkimeye girme süreci. )


- NÖTRALİZASYON[İng. < NEUTRALIZATION] değil/yerine/= ETKİSİZLEŞTİRME/YANSIZLAŞTIRMA


- NÖTRİNO SALINIMI ile/||/<> KARIŞIM AÇISI

( Nötrino çeşit değiştirme, karışım PMNS matrisi. )

( Formül: ν_e ↔ ν_μ ↔ ν_τ )


- NÖTRON YILDIZI İLE KARA DELİK İLE KUARK YILDIZI ile/||/<> EGZOTİK GÖK CADLERİ

( Aşırı yoğun astrofizik nesneler. )

( Formül: Rs = 2GM/c² (Schwarzschild) )


- NÖTRON[Fr.] ile/ve PROTON[Yun.]

( Yaklaşık olarak proton ağırlığında ve elektrik yüklü olmayan bir atom parçacığı[yüksüz parçacık]. İLE Atom çekirdeğinde, her biri +1 pozitif elektrik yükü taşıyan atom parçacığı. | Hidrojen atomunun çekirdeği. )

( Kütleleri hemen hemen aynı olup, her biri yaklaşık 1.7 x 10¯²4 gramdır. )


- NÖTRON ile/||/<> PROTON

( Nötron yüksüz, proton pozitif yüklüdür, ikisi de çekirdektedir )

( Formül: n⁰ İLE p⁺ )


- NOUVELLE ile/ve NOVELETTE ile/ve NOVELLA


- NOVA[Lat.] ile ...

( Parlaklığı birdenbire artan, değişen yıldız. )


- NSH değil/yerine PSH


- NÜANS ile ...

( Resim sanatındaki renk derecesi. )


- NÜANS ile FARK


- NÜCEBÂ[< NECÎB] ile ...

( RİCAULLAH(TANRI ERENLERİ) YA DA RİCÂL-ÜL-GAYB(GAYB ERENLERİ) DENİLEN 40 KİŞİYE VERİLEN AD, KIRKLAR )


- NÜFUS ARTIŞI ile/||/<>/>< KİŞİ SAYISININ AZALMASI

( )

( Haritayı görmek için burayı tıklayınız... )


- NÜFUS CÜZDANI değil NÜFUS KÂĞIDI/ÇOĞA/YURTTAŞ/VATANDAŞ KİMLİĞİ


- NÜFÛS[Ar. < NEFS] ile NÜFÛZ/İÇEGEÇİ[Ar.]

( Canlar. | Kişiler. İLE İçe geçme/işleme. | Sözü geçme/dinlenme. )


- NÜFÛZ EDİLEBİLİRLİK ile/ve/||/<> NÜFÛZ EDİLEMEZLİK


- NÜFÛZ ETMEK değil/yerine/= İÇEGEÇMEK/İÇİNE İŞLEMEK


- NÜFÛZ ile/ve/||/<> DUHUL


- NUH'UN ÇOCUKLARI:
SÂM/SHEM[İng./İbr. ŞEM] ile/ve/||/<>/> HÂM ile/ve/||/<>/> YÂFES / JAPHETH[İng.] / YEFET/YAFET[İbr.]

( Ad/isim, ün/şöhret. [Semitik < Shem] İLE/VE/||/<>/> Sıcak/karanlık/yanık tenli.[Ham'ın "soyunun", "siyah ırk"ı temsil ettiği "iddiası", bazı Batı'lı sömürgeci yaklaşımlarda çarpıtılarak kullanılmıştır.] İLE/VE/||/<>/> Genişlemek/yayılmak. )


- NUHLE[Ar.] ile NUHRE[Ar.]

( Din şubesi, mezhep. | Çeyiz, düğün hediyesi. İLE Kemik dokusunun çürümesi. )


- NÜHÛL[Ar. < NAHL] ile NÜHÛR[Ar. < NAHR] ile NÜHÛR[Ar. < NAHR] ile NÜHÛR[Fars.]

( Arılar, bal arıları. | Çok zayıflı, arıklık, lâgarlık. İLE Kurbanlar. İLE Akarsular, çaylar, ırmaklar. İLE Göz. )

Bugün[20 Ekim 2025]
itibarı ile 32.850 başlık/FaRk ile birlikte,
32.850 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(89/133)