
Z ile başlayan FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 32.850 başlık/FaRk ile birlikte,
32.850 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(29/133)
- DEHÛN[Fars.] ile DEH-ÜM[Fars.]
( Ezber okuma, anımsama. İLE Onuncu. )
- DEJENERASYON ile DEJENERATİF ile DEJENERE
( Yozlaşma, bozulma. İLE Yozlaştırıcı, bozucu. İLE Yoz, yozlaşmış. )
- DEK ile DEK[Fars.] ile DEK/TEK
( "...ya kadar" gibi, bir eylemin sona erdiği noktayı ya da zamanı anlatır. Bir işin, bir durumun sona erdiği zamanı ya da yeri gösteren bir söz; kadar, değin. | Belirtilen zamanı, yeri vb.ni içine almayacak bir biçimde; kadar, değin. İLE Düzen, hile, desise, entrika. | Dilenci. | Tokuşma, çatışma. | Sağlam. İLE Tek. )
- DEKADANS[Fr., İng. < DECADENCE] değil/yerine/= ÇÖKÜŞ, GERİLEME
- DEKAN değil/yerine/= YETİLBEY
( Mâlî Papaz. DEĞİL/YERİNE ... )
- DEKLARASYON değil/yerine/= BİLDİRİM
- DEKLARE (ETMEK) değil/yerine/= BİLDİRMEK
- DEKOHERANS ile/||/<> ÖLÇÜM
( Dekoherans çevreyle etkileşim, ölçüm aktif müdahale. )
( Formül: Gradual İLE instant )
- DEKOMPANSASYON ile DEKOMPANSE
( Dengelenememe, telâfi edilememe, yetmezlik. İLE Dengelenememiş, telâfi edilememiş, yetmez. )
- DEKSTER/DEXTER[İng.] değil/yerine/= SAĞ
- DELÂLÂT[Ar.] ile DELÂLET[Ar.]
( Yol göstermeler, kılavuzluklar. İLE Gösterme, yol gösterme, kılavuzluk. | İz, işâret. )
- DELÂLET ile DALÂLET
( Delil. İLE Yanılgı/sapınç. )
( Delâleti(rehberi) olmayan, dalâlete düşer. )
( Ben istiyorum delâlet
"Gönül" istiyor dalâlet )
- DELÂLET ile DALÂLET
- DELÂLET ve HİDÂYET
- DELAY vs. LATE
- [DELETE] TUŞUYLA SİLMEK ile/+ [SHIFT + DELETE] TUŞUYLA SİLMEK
( Çöp kutusuna atar. Geri alma şansı vardır. İLE Bilgisayara bir kayıt bırakmaksızın siler. Geri alma şansı yoktur. Çok dikkatli olunması gerekir. )
- DELGEÇ/ZIMBA[Ar.] ile DELGİ/MATKAP
( Mukavva, kâğıt, kayış, maden gibi şeylerde delik açmaya yarayan araç. İLE Maden, tahta, taş vb. üzerinde delik açmaya yarayan araç. )
- DELHİZ değil DEHLİZ[Fars.]
( ... DEĞİL Üstü kapalı, dar ve uzun geçit, koridor. )
- DELİ OLMAK ile/ve/değil/||/<>/< ZIRVA BULABİLMEK
( "Deliyim" demek bir şey değil. Önemli olan, zırva bulabilmek. )
- DELİ ile AKILSIZ
- DELİ ile/değil DENÎ
- DELİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DOLU
- DELİ ile GÖZÜKARA
- DELİ[< TELÜ < TİLVE] ile/değil MECZUB
( "Deliyim!" demek, bir şey değil. Önemli olan, zırva bulabilmekte! )
( Delileri, zihinlerini yorarak sınarlardı. Zihin yorulunca kendini bırakır, delilik hali varsa böylece meydana çıkardı. )
( Delilerin sınavı, posteki saymaktı. )
( Akl-ı maaş'tan kayan. İLE Akl-ı maad'dan kayan. )
( Maddî ve siyasi iradedeki boşluk artırır. İLE Manevî alandaki boşluk artırır. )
- DELİ ile/ve/||/<>/>/< SUÇLU
( Gördün deli, dön geri. )
- DELİ ile VELÎ ile ÖLÜ
( Kendini kurtarmış. İLE Kendini kurtarmışlıkla birlikte bir başkasını daha kurtarabilme olanağı/kudreti bulunan. İLE ... )
( [Sürekli] Anlaşılmaya çalışan. İLE/VE Anlamaya çalışan. İLE Anlayabileceği bir şeyi kalmayan. )
( ... İLE Ermiş, seven, dost, sahip. | Tüm işlerini, Allah'a sunan kişi. İLE ... )
( Akıl, baştan çıkarsa. İLE Dünya, senden çıkarsa. İLE Sen, dünyadan çıkarsan. )
- DELİCE ile/ve/değil/||/<>/< ÇOCUKÇA
- DELİCİ/LİK ile/ve/değil/yerine/||/<>/</>< VERİCİ/LİK
- DELİK DEŞİK (ETMEK)
- DELİK ile AYRIK
- DELİK[Tr.] ile DELÎK[Ar.]
( Dar/küçük açıklık. İLE Gül tohumu. )
- DELİK ile GÖZENEK
( HOLE vs. PORE )
- DELİK ile KESİK
- DELİK ile LOMBAR[İt.]
( ... İLE Gemi bordalarına, küpeştelerine açılan, dörtgen biçiminde delik. )
- DELİK ile OYUK
- DELİK ile YARIK
- DELİL/REHBER değil/yerine/= KILAVUZ
- DELİL ile/ve DAYANAK
- DELİL ile/ve/||/<>/> DEVİR
- DELİL ile/ve GEREKÇE
( PROOF vs./and JUSTIFICATION )
- DELİL ile/ve İSPAT/İSBAT
( Önermeleri, kıyası sağlayacak biçimde düzenlemek. İLE/VE ... )
( PROOF vs./and TO PROVE )
- DELİL ile/ve/||/<> MÜLHAK DELİL
( … İLE/VE/||/<> 16 delil çeşidi bulunmaktadır. bkz. İslâm Hukuku Nazariyatı - Sava Paşa] )
- DELİL ile/ve SONUÇ
( Her delilden, her sonuç çıkarılamaz! )
- DELİL değil/yerine/= TUTAMAK
- DELİ/LER ile/değil/yerine/>< DELİL/LER
- DELİ/LİK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BİLGİLİ/LİK
( Bilgisizler/cahiller ve düşün[e]meyenler için anlayamadıkları her şey [ve herkes] "deli/lik"tir. )
- DELİ/LİK ile/ve/değil/||/></ne yazık ki BİLGİSİZ/LİK / CAHİL/LİK
( Akıl, kişiyi terk etmişse. İLE/VE/DEĞİL/||/>
- DELİ/LİK ile ÇILGIN/LIK
( MAD/NESS vs. CRAZY/NESS )
- DELİLİK ile/değil/yerine GÜVENİLİR "DELİLİK"
- DELİ/LİK ile VELİ/LİK
( Deli, kendi deli olduğu gibi başkasını da delirten. İLE Veli, başkasını ihyâ eden. )
( İnsan aklı bırakırsa Deli, akıl insanı bırakırsa Veli. )
( "Deliyim!" demek, bir şey değil. Maharet, zırva bulabilmekte! )
( Velîlik, altın; nebîlik, gümüş kerpiçtir. İlâhî zevk ve saltanat makamına "Altın kerpiç", Peygamber'in, kişileri davet etmek için indiği tenezzül makamına da "Gümüş kerpiç" denilmiştir. )
- DELİLLER [HEM PAYLAŞILABİLİR, HEM DE PAYLAŞILMAZ; NE PAYLAŞILIR, NE DE PAYLAŞILMAZ]
- DELİLLER [PAYLAŞILIR/PAYLAŞILABİLİR]
- DELÎLU'L-HİTÂB[Ar.] ile FEHVA'L-HİTÂB[Ar.]
- DELİRMEK ile/ve/||/<> BELİRMEK
- DELİRTME değil/yerine/>< BELİRTME
( Zihnin başedemediği tek şey belirsizliktir. Eğer yakınlarımızı "delirtmek" istemiyorsak, ancak zihnimizden/düşünce(ler)mizden/niyetimizden/yaklaşımımızdan ve/ya da durumumuzdan çevremizi haberdar ederek buna engel olabiliriz. Konuşmayarak, "susmayı"/"az konuşmayı" bir "beceri/fark" görerek iletişim ve paylaşım içinde olamaz, ortak alanda, birlikte hareket edemeyiz. )
- DELİSİ OLMAK ile/ve/ne yazık ki/||/<>/> NANKÖRÜ OLMAK
( Ulaşamadıklarının. İLE/VE/NE YAZIK Kİ/||/<>/> Ulaştıklarının. )
- DELİSİ OLMAK/OLAN ile/değil/yerine DÜŞKÜN
- DELTA İŞLEVİ ile/||/<> HEAVİSİDE İŞLEVİ
( Delta anlık darbe, Heaviside basamak işlevi )
( Formül: δ(x) İLE H(x) = {0 if x<0 İLE 1 if x≥0} )
- DEM[Ar. çoğ. DİMÂ'] ile DEM'[Ar.] ile DEM[Ar.]
( Kan. İLE Gözyaşı. Gözyaşı dökme. İLE Soluk/nefes. | İçki. | An, vakit, saat, zaman. )
- DEM ile DEHR
- DEMAGOJİ[Fr. DÉMAGOGIE]["DEMOGOJİ" değil!] ile POLEMİK
( ... İLE Yazarak/yazılı tartışma.[söz dalaşı vs. değildir!] [İSTİŞ'ÂR: Yazı ile bildirilmesini isteme.] )
- DEM'ÂN[Ar.] ile DEMÂN[Ar.]
( İçi pek dolu, ağzına kadar dolu kap. İLE Heyecanlı, hiddetli. | Kükremiş. | Bağırıp çığırma. | Heybetli, zorlu. | Vakit, zaman. )
- DEMANS ile/||/<> DELİRYUM
( Bellek ve bilişsel işlevlerde kalıcı bozulma. İLE/||/<> Ani başlayan bilinç bulanıklığı ve dikkat bozukluğu. )
- DEMARKASYON ile DEMARKE
( Sınır. İLE Sınırlı, ayrık. )
- DEME!
"TARLADA HASADIM VAR" ve/||/<> "EVLÂDIM VAR"
( Eline geçmedikçe. VE/||/<> El koynuna girmedikçe. )
- DEMEDİKLERİMİZİ DEMESİNLER ile/değil/yerine/||/<>/< "İSTEDİKLERİNİ DESİNLER"
- DEMEK İSTİYOR/UM Kİ, ... ile/değil/yerine DİYOR/UM Kİ, ...
- DEMİ- ile/||/<> HEMİ- ile/||/<> SEMİ- ile/||/<> FİSS- ile/||/<> SCHİZ-/SCHİZO-
( Yarım, yarı. İLE/||/<> Yarı. İLE/||/<> Yarı, yarım, yarısı. İLE/||/<> Yarılma, ayrılma, ikiye ayrılma, çatlama, bölünme. İLE/||/<> Yarı, kısmî. )
- DEMİR ile BAKIR/TUNÇ[< TUÇ]/NUHAS[Ar.]
( ... İLE Atom numarası: 29 | Atom ağırlığı: Cu = 63,54 )
( Bakır/Bronz/Demir üretimin tarihsel gelişimi: M.Ö. 20.000: Cilâlı Taş Devri M.Ö. 10.000: Buzul çağının sona ermesi. M.Ö. 6.000: TÜRKİSTAN/ANO'da bakır devri. M.Ö. 5.500: ELAM'da bakır devri. M.Ö. 5.000: MISIR'da bakır devri. M.Ö. 4.500: TÜRKİSTAN/ULU-KEM'de bronz devri. M.Ö. 2.000: MISIR'da bronz devri. M.Ö. 1.200: MISIR'da demir devri. M.Ö. 1.200: TRUVA'da demir devri. )
( IRON vs. COPPER )
- DEMİR ile ÇELİK
( ... İLE Demire, %2 karbon katılarak. / Karbon oranının azaltılmasıyla. )
( HESPAIDOS: Demir tanrısı. )
( LAHOR ÇELİĞİ )
( IRON vs. STEEL )
( ... ile PULAT )
- DEMİR(Fe) DEMİR
( Ferrum )
- DEMİR ile/ve/değil/||/<>/< EMİR
( "Emir, demiri keser." )
- DEMİR ile ŞERİTLİ DEMİR KAYALARI
- DEMİR ve/||/<> TÂV[Fars.]
( ... VE/||/<> İşlenecek bir nesnede bulunması gereken ısının, nemin yeterli olması durumu. | Semizlik. | En uygun durum ve zaman. | Hazır olma. )
( Demir, tavında dövülür. )
- DEMİRKAPI ile DEMİRKAPI ile DEMİRKAPI
( Sarayburnu'nda bulunan deniz surları kapılarından biriydi. [Demiryolu yapımı sırasında yıkılmıştır.] İLE Eyüp'te bir semt. İLE Hoca Paşa mahallesi. )
( Haçlılar ile Osmanlılar'ın İstanbul'u alırken kente girdikleri kapılardan biri. İLE ... İLE ... )
- DEMOGRAFİ/K / DEMOGRAPHY/DEMOGRAPHIC[İng.] değil/yerine/= ÇOĞA BİLİMİ
- DEMOKRASİ:
DİSİPLİN REJİMİ ile/değil DİSİPLİNLİ REJİM
- DEMOKRASİ değil/yerine/= ELERKİ
- DEMOKRASİ ve/||/<> GÜVENLİK ve/||/<> EKONOMİ ve/||/<> İKLİM
- DEMOKRASİ ile SANDIK
( Her demokrasi olan yerde/ülkede sandık vardır fakat her sandık olan yerde/ülkede "demokrasi vardır" diyemeyiz. )
- DEMOKRATİK MEŞRÛİYET / KARİZMATİK MEŞRÛİYET
( Kedigillerden, enine siyah çizgili, koyu sarı postu olan, Asya'da yaşayan çevik ve yırtıcı hayvan (Felis tigris). )
- DEMOKRATİK TOPLUMUN GEREĞİNDE:
ÖLÇÜLÜLÜK ve/||/<> ZORLAYICI TOPLUMSAL GEREKSİNİM ve/||/<> SON ÇÖZÜM İLKESİ
- ÖZGÜRLEŞMEK:
...DAN ile/ve/||/<>/> ... İÇİN ile/ve/||/<>/> KENDİNDEN
- DEN- ile/||/<> DENT-/DENTA-/DENTİ-/DENTİA-/DENTO-
( Diş. İLE/||/<> Diş, dişlerle ilgili. )
- DENATÜRASYON ile DENATÜRE
( Bozunma, bozulma. İLE Bozunmuş, bozulmuş. )
- DENDRİMER İLE KALİXAREN İLE SİKLODEKSTRİN ile/||/<> SUPRAMOLEKÜLER YAPI TAŞLARI
( Host molekül platformları. )
( Formül: α-CD (6) İLE β-CD (7) İLE γ-CD (8) )
- DENDRİMER İLE STAR İLE BRUSH ile/||/<> CLİCK POLİMERLER
( Click ile polimer mimarileri. )
( Formül: G4-dendrimer )
- DENDRİMER ile/||/<> HİPERDALLANMIŞ
( Dendrimer mükemmel dallanma, hiper rastgele. )
( Formül: Monodispers İLE polidispers )
- DENDRİTİK POLİMER ile/||/<> LİNEER POLİMER
( Dendritik polimer ağaç benzeri dallanma gösterirken İLE lineer polimer düz zincir yapısındadır )
( Formül: Dallanma derecesi )
- DENEME SÜRESİ ile/ve/değil DENEME SÜRECİ
- DENEME-YANILMA ile/ve/bazen/ne yazık ki DENEME-"YAMULMA"
- DENEME-YANILMA değil/yerine YAŞANMIŞLIKLARDAN DERS ALMAK
- DENEME ile DENETLEME
- DENEME ile/ve/||/<> YANILMA
- DENEMEK > TAKLİT ETMEK değil/yerine/></> DÜŞÜNMEK
( En acı olan. > En kolay olan. DEĞİL/YERİNE/<>/> En akıllıca olan. )
- DENEMEK ile/ve SINAMAK
( TO TEST vs./and TO EXAMINE )
- DENENEBİLİR/LİK ile/ve/||/<>/> DENETLENEBİLİR/LİK
- DENETİMCİ/LİK ile/ve/<> KATILIMCI/LIK
- DENETİM/KONTROL ile/ve/<> HAKİMİYET
( CONTROL vs./and/<> SOVEREIGNTY/DOMINATION )
- DENETİMLİ SİNİRCE/NEVROZ ile DENETİMSİZ SİNİRCE/NEVROZ ile ÇILDIRI/PSİKOZ
( İdeoloji. İLE Psikiyatrik. İLE Kendi sınırlarını da aşarsa. )
- DENETLEME:
ÜRETİM ÜZERİNDEN ile/ve/değil/||/<>/< TÜKETİM ÜZERİNDEN
- DENETLEYEBİLMEK ile/ve/= BİLMEK
( ABLE TO INSPECT vs./and/= TO KNOW )
- DENEY [PAYLAŞILIR/PAYLAŞILABİLİR]
- DENEY VE GÖZLEM ve/||/<> ÖLÇÜ VE YÖNTEM
- DENEY ile/ve/değil DENEME
( [not] EXPERIMENT vs./and/||/<>/but/< TRIAL
TRIAL instead of EXPERIMENT )
- DENEY ile/ve/||/<>/> DENETIMLİ DENEY
- DENEY ile/ve DENEYİM
( Dışta. İLE/VE İçte. )
( En önemli sözcüklerden biri, "Denemek"tir. )
( Yoğun bir deneyim yaşayan kişi, güven ve cesâret yayar. )
( Geçmiş deneyimlere göre davranmayalım, yeniden ve tekrar tekrar deneyelim. )
( Doğrudan deneyim, en son kanıttır. )
( Deneyim eşsizdir/benzersizdir, kuşku götürmez ve yanlış anlaşılmaz. )
( Sürekli olan deneyimlenemez, çünkü onun sınırları yoktur. )
( Tüm deneyim, zihindedir. )
( Denemezsek, saplanıp kalırız. )
( Deneyelim! Her seferinde, bir adım daha kolaydır. )
( Deneyin ve yine deneyin! )
( Tekrar deneyin! Denemeye devam edersek, bir şey olabilir. )
( Başarıncaya kadar, denemeye devam edelim! )
( Laboratuvarda. İLE/VE Kişi(ler)de/ki. )
( Outside. VS./AND Inside.
Experiment anew, don't go by past experience.
Direct experience is the final proof.
The experience is unique and unmistakable.
The continuous cannot be experienced, for it has no borders.
All experience is in the mind.
If you don't try, you are stuck.
Try. One step at a time is easy.
Try and try again.
Try again. If you keep on trying, something may happen.
You just keep on trying until you succeed. )
( Nesnel. İLE/VE Öznel. )
( EXPERIMENT vs./and EXPERIENCE )
- DENEY ile/ve DÜZENEK
( vs./and/||/<> APPARATUS )
- DENEY ile/ve GÖZLEM
( EXPERIMENT vs. OBSERVATION )
- DENEY ile TEST
( Bilimsel bir gerçeği göstermek, bir yasayı doğrulamak, bir varsayımı kanıtlamak amacıyla yapılan işlem. İLE Birinin, bir topluluğun doğal ya da sonradan kazanılmış yeteneklerini, bilgi ve becerilerini ölçmeye ve anlamaya yarayan sınama. | Doğru yanıtın, seçenekler arasından bulunmasına dayanan bir sınav türü. | Biyolojik bir işlevi ya da değişmez bir niteliği incelenen bireyin tepkisini, örnek olarak alınan normal bireyinkiyle karşılaştırarak ölçmeye ve değerlendirmeye yarayan yoklama. | Bir hastalığın varoluşunu ve niteliğini anlamak için yapılan laboratuvar araştırması. )
( EXPERIMENT vs. TEST )
- DENEYCİLİK ile/||/<> AKILCILIK
( Bilginin kaynağı tartışması )
( John Locke tarafından 1689 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1632-1704) (Ülke: İngiltere) (Alan: Felsefe) (Önemli katkıları: Ampirizm, tabula rasa) )
- DENEYCİLİK ile/||/<> DOGMATİZM
( Bilginin kaynağı deneydir )
( Francis Bacon tarafından 1620 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1561-1626) (Ülke: İngiltere) (Alan: Felsefe, Bilim Metodolojisi) (Önemli katkıları: Deneysel yöntem, tümevarım) )
- DENEYEREK DENEYİMLEDİKLERİMİZ ile/ve/||/<> DENEYİMLEYEREK DENEDİKLERİMİZ
- DENEYİM [HEM PAYLAŞILABİLİR, HEM DE PAYLAŞILMAZ; NE PAYLAŞILIR, NE DE PAYLAŞILMAZ]
- DENEYİM [PAYLAŞILIR/PAYLAŞILABİLİR]
- DENEYİM YAŞAYAN BENLİK ile/ve/<> GÖZLEMLEYEN BENLİK
( Gerçek benliğin bulunabilmesi için sahte olanın terk edilmesi zorunludur. )
( Düşüncelerinizi, duygularınızı, sözlerinizi ve eylemlerinizi gözleyin. )
( A man who is intense in his experience will radiate confidence and courage.
The false self must be abandoned before the real self can be found.
Watch over your thoughts, feelings, words and actions. )
( Yoğun bir deneyim yaşayan kişi, güven ve cesâret yayar. )
( SELF IN EXPERIENCE vs./and/<> SELF IN OBSERVATION )
- DENEYİM:
YAŞLANARAK değil YAŞAYARAK
- DENEYİM ile/ve/||/<>/> DÜZENLEYİCİ DENEYİM
- DENEYİM ile KULLANIM
( Deneyim, kişinin başına gelen değil, başına gelenle ne yaptığıdır. )
- DENEYİM ile/değil KUŞKUCULUK
( Bazı kisiler, yavaş yavaş, inanmamayı, güvenmemeyi, sevmemeyi ve tamamen kuşkucu olmayı öğrenir. Bu süreç gerçekleştiğinde de artık çok geçtir. Ne yazık ki, (bazı) "zihinlerin", "deneyim" dediği şey budur. Aklıyla bağlantısını kaybetmiş bir kişi, "deneyimli" olarak tanımlar kendini. )
- DENEYİM ile/ve PAYLAŞIM
( EXPERIENCE vs./and SHARING )
- DENEYİM = TECRİP = EXPERIMENT, EXPERIENCE[İng.] = ERFAHRUNG, EXPERIMENT[Alm.] = EXPÉRIMENTATION, EXPÉRIENCE[Fr.] = EXPERIENTIA
- DENEYİM ile/değil/yerine/> ÜMİT
( Ümit, her zaman, deneyimi yener. )
- DENEYİM ile/ve/değil/||/<>/< YÖNTEM
( Bireysel. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Bilimsel. )
- DENEYİMCİ MATEMATİK ile/ve METAFİZİK MATEMATİK
( Newton. İLE/VE Leibniz. )
- DENEYİME AÇIK/LIK ile/ve/<> DIŞADÖNÜK/LÜK
- DENEYİMLEMEK ile/ve/<> GÖZLEMLEMEK
- DENEYİMLENİLEBİLECEK OLANIN "İSTENİLMESİ/BEKLENİLMESİ" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DENEYİMLEMEKTE OLUNAN
- DENEYSEL ile/ve/değil DENEYİMSEL
- DENEYSEL ile MEKANİK ile MATEMATİK
( EXPERIMENTAL MECHANICAL MATHEMATICS )
- DENEYSEL ile/ve/<>/değil/yerine RASTLANTISAL
- DENGE ile/ve/||/<> DENETİM
- DENGE ile DENKLEM
( BALANCE/EQUILIBRIUM vs. EQUATION )
- DENGE ile/ve/<> DİNGİNLİK
- DENGE ve/=/< DÖNGÜ
( BALANCE and/=/< TRANSFORMATION )
- DENGE ile EŞİTLİK
- DENGE ve/<> HUZUR
- DENGE ile/ve/||/<> JİROSKOP/GYROSCOPE[İng.]
- DENGE ve/||/<>/> KONFOR[=> ÇÜRÜME] ve/||/<>/> SORUN ve/||/<>/> KARMAŞA ve/||/<>/> ÇÖZÜMLER/ÇARELER
( En "dengeli" ya da eşit durum, ölümdür. VE/||/<>/> En konforlu durum, çürümedir ve mezarlıktadır. VE/||/<>/> En büyük/ciddi "sorunlar" ile harekete geçilir. VE/||/<>/> En hareketli ortamlarda karmaşa ve kargaşa oluşur. VE/||/<>/> Daha iyi/nitelikli/isabetli çözümler oluş(tur)maya başlarız. )
- DENGE ve/||/<> SÜKÛNET
- ADYABATİK DENGE ile/||/<> DEVİNGEN/DİNAMİK DENGE ile/||/<> GENETİK DENGE ile/||/<> KESİNTİLİ DENGE
( Termodinamikte, bir düzenin sınırlarından ısı akışının gerçekleşmediği ya da giren ısının çıkan ısıya eşit olduğu denge durumu. İLE/||/<> Kısa dönemde çok fazla değişiklik olmasına karşın, uzun dönemde pek fazla morfolojik değişimin gözlenmediği durumlar.[Net evrimsel değişimin az olduğu durumlar için kullanılır.] İLE/||/<> Popülasyonun jenerasyondan jenerasyona evrim geçirmediği; genetik havuzdaki frekansların sabit kaldığı durum. İLE/||/<> Türlerin uzun süre değişmediğini, çevresinde oluşan büyük değişiklikler sonucu bir anda değiştiğini belirten evrimsel modelleme. )
- DENGELEYİCİLİK ile/ve BÜTÜNLÜK
- DENGELİ POLİMORFİZM ile/||/<> GEÇİCİ POLİMORFİZM
( Dengeli kalıcı çeşitlilik, geçici geçici. )
( Formül: Maintained İLE temporary )
- DENGELİ ile/ve/||/<> BÜTÜNLÜKLÜ
- DENGELİ ile/ve/||/<> İYİLEŞTİRİCİ
- DENGESİZ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DALGALI
- MİZAÇ:
DENGESİZ ile/ve DENGELİ
( 8 ile/ve 1 )
- DENGESİZ ile/değil DENGİ(/N/M) DEĞİL
- DENGİNİ ARAMAK/ARAYAN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KENDİNİ ARAMAK/ARAYAN
( "Küçük zihinliler". DEĞİL/YERİNE İleri zihinliler. )
- DENGİN(İ BULMAK) ile/ve/||/<>/> DENGEN(İ BULMAK)
- DENİZ ASLANI/FOK ile DENİZ AYISI/İNEĞİ (MANAT)
( Gebelik süreleri 11 aydır. Her seferinde tek bir yavru doğurur. Doğurunca hemen bir yenisine gebe kalır. İLE 1.5 - 2 m. boyunda, bitkiyle beslenen bir deniz memelisi. )
( SEA LION/SEAL vs. SEA COW )
( PHOCA cum TRICHECHUS MANATUS / ARCTOCEPHALUS URSINUS )
- DENİZ ASLANI ile AVUSTRALYA DENİZ ASLANI
( )
- DENİZ ASLANI ile/değil TAKLİTÇİ AHTAPOT
- DENİZ ASLANI ile YELELİ DENİZ ASLANI
( ... İLE Güney kutbunda yaşarlar. )
- DENİZ BÖRÜLCESİ PİŞİRMEK/KAYNATMAK:
SOĞUK SUDA değil KAYNAR SUDA
( Fokurdayan kaynar suda, ateşi ve haşlama süresini iyi ayarlamak, yumuşamasını sürekli takip etmek gerekir. Saplarından da titizlikle sıyırmayı gerektirir. Üzerine de (sızma) zeytinyağı ve limon sıkarak yemeye hazırdır. [Bitkinin kendi tuzlu olduğundan dolayı da, tuz atmamak gerekir.] )
- DENİZ FOKU ile/ve GÖL FOKU
( ... İLE/VE Sadece Baykal Gölü'nde yaşar. )
- DENİZ/GÖL/IRMAK ile/ve/||/<> BALIKLAVA
( ... İLE/VE/||/<> Deniz, göl ve ırmaklarda balık yatağı olan yer. )
- DENİZ KAPLUMBAĞALARI ALT SINIFLARINDA:
SİNİ ile D.KAPLUMBAĞASIGİLLER ile ZEYTİN RENKLİ ile ARCHELON ile PROTOSTEGA ile TOXOCHELYIDAE ile THALASSEMYDIDAE ile PROTOSTEGIDAE
( İki yılda bir çiftleşirler.[Altı yuvaya kadar, her yuvaya yüzden fazla yumurta bırakabilir.][Yavrular, yaklaşık altmış günde yumurtalarından çıkar.] İLE ... İLE ... İLE ... İLE ... İLE ... İLE ... )
- DENİZ KAPLUMBAĞALARINDA:
CARETTA CARETTA/KUTU KAPLUMBAĞASI ile YEŞİL KAPLUMBAĞA/CHELONIA MYDAS
( Caretta Caretta Kaplumbağa'larının yumurtlama dönemi: 25 Mayıs - 30 Temmuz arasında yumurtlama, 01 - 30 Ağustos arasında yumurtadan çıkışlar!!! )
( Özellikle Çıralı - Antalya sahilinde onları izleyerek ve bu ilgi sayesinde sahilin talan edilme girişimlerini engellemeye destek olmanızı rica ederiz!!! )
( Ayakların dış tarafında, iki tırnak bulunur.[Ön ayakları, palet biçimini almıştır. Ön ayaklar, arka ayaklardan daha büyüktür.] İLE Ön ayaklarında, bir tırnak bulunur. )
( Kabukların arkası, kalp biçimindedir. Kabuk, açık renkli; sırt, kırmızı ve kahverengidir. İLE Kabukları daha koyu kahverengidir. )
( Büyüklükleri, 1 m.'dir. 40-150 kg. ağırlığında olabilirler. İLE Büyüklükleri, 1.40 cm. olabilir. 30-100 kg. olanlarına rastlanılabilmektedir. )
- DENİZ KAPLUMBAĞASI ile DERİ SIRTLI DENİZ KAPLUMBAĞASI
- DENİZ KAPLUMBAĞASI ile ŞAHİN GAGALI/GÖKKUŞAĞI PARLAYAN DENİZ KAPLUMBAĞASI
( ... ile )
( ... cum ERETMOCHELYS IMBRICATA )
- DENİZ KIZI ile/değil MANATİ
( ... İLE/DEĞİL Deniz kızı söylencesine ilham veren balık. [Surinam'da görülebilir.] )
- DENİZ KULAĞI ile/<> DENİZ KESTANESİ
( Deniz kulağı yavruları, deniz kestanesinin koruması altında olabilir. )
- DENİZ ÖRDEĞİ ile YABAN ÖRDEĞİ/ANGUT ile PEKİN ÖRDEĞİ
- DENİZ OTOBÜSLERİNDE:
AUTHORISED PERSONNEL ONLY yerine ANCAK YETKİLİ KİŞİ GİREBİLİR
- DENİZ SALYANGOZU ile/ve KÖPEK DENİZ SALYANGOZU
- DENİZ SEVİYESİ ile/ve/değil EŞİK
- DENİZ TAŞITLARINDA:
SANCAK ile/ve/||/<>/>< İSKELE
( Sağ yanı. İLE/VE/||/<>/>< Sol yanı. )
- DENİZ ÜSTÜ ile/ve DENİZ ALTI
- DENİZ YENGECİ ile TATLI SU YENGECİ
( SERETÂN-I BAHRÎ ile ... )
- DENİZ YILANI ile ÇİZGİLİ DENİZ YILANI ile MERCAN YILANI ile OK YILANI ile MIZRAK YILANI ile SU YILANI
( Hint Okyanusu'ndan Büyük Okyanus'a kadar ılık sahil sularında bulunurlar. Tamamının yüzgeç benzeri bir kuyruğu bulunur ve çoğu onlara yılan balığı benzeri bir görüntü kazandıran yandan basık bir gövdeye sahiptir. Solungaçları bulunmaz ve soluk alabilmek için düzenli olarak yüzeye çıkmak zorunda kalırlar. Bazıları tüm yılanlar arasındaki en güçlü zehire sahiptir. Bazıları uysal yaradılışlı ve sadece uğraşıldıklarında ısırırlarken iken bazıları da daha fazla saldırgandır. 62 türü kapsayan 17 cins bulunmaktadır. İLE Kırmızı olan gövdesinde, halka biçiminde siyah lekeler bulunan bir Amerikan yılanı. İLE Başı pullu, boyu iki metre kadar olan, zehirli ve tehlikeli bir yılan. İLE Andlar'ın doğusunda, Güney Amerika'nın kuzey kesimlerindeki tropik alçak bölgelerinde bulunan bir çukur engerek türüdür. Tanımlanmış herhangi bir alt türü bulunmamaktadır. İLE Suyılanıgillerden, uzunluğu 50 cm. olan, su kenarlarında ve bağlarda yaşayan bir yılan. )
( 50'den fazla deniz yılanı türü bulunmaktadır. )
( Deniz yılanlarının bazıları, en zehirli kara yılanı olan kara mambalar kadar zehirli olabilir. )
( PELAMIS PLATURUS cum ELAPS CORALLINUS cum ZAMENIS GAMONENSIS cum BOTHROPS ATROX cum CERASTES HASSELQUISTII, NATRIX NATRIX )
- DENİZ YILANI ile/değil TAKLİTÇİ AHTAPOT
- DENİZ ile ARA DENİZ
( ... İLE Okyanuslardan dar ve az derin boğazlarla ayrılan, karaların arasına sokulmuş deniz. )
- DENİZ/OKYANUS ile/değil BATYAL[< Fr. < Yun.]
( ... İLE/DEĞİL 200 ilâ 1.000 m. arasında derinliği olan deniz. )
- DENİZ ve/||/<> DALGA
( Enerji. VE Etki eden enerji. )
( SEA and/||/<> WAVE )
- DENİZ ile/||/<> NAVİGASYON
( Kitab-ı Bahriye İLE Akdeniz navigasyon rehberi )
( Piri Reis tarafından 1521 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1465-1553) (Ülke: Osmanlı) (Önemli katkıları: Dünya haritası, Kitab-ı Bahriye denizcilik ansiklopedisi) )
- DENİZ ile/ve/||/<> TER ile/ve/||/<> GÖZYAŞI
( Bu üç tuzlu su, çoğu durumu değiştiren, çoğu sorunu "çöze(bile)n" durum ve nesnedir. )
- DENİZAĞZI/AHMEZ -ile
( Suyun içinde sürekli açılıp kapanan bir deniz canlısı. )
- DENİZALTI ile BATİSKAF[Fr. < BATHYSCAPHE]
( Deniz yüzeyinin altında ve üstünde yol alabilen savaş ya da araştırma gemisi. İLE Deniz diplerinde inceleme yapmak için kullanılan araç. )
- DENİZALTININ:
SOL KANADI ile/ve/||/<> SAĞ KANADI
( Dışbükey. İLE/VE/||/<> İçbükey. )
( Ön tarafta bulunan sol kanat açılarak, basıncın, alttan itmesi ve motor/pervâne desteğiyle yüzeye çıkılır. İLE/VE/||/<> Ön tarafta bulunan sağ kanat açılarak, basıncın, üstten bastırması ve motor/pervâne desteğiyle dalış yapılır. )
- DENİZANASI ile/ve KUTU DENİZANASI
( ... İLE/VE En zehirlisidir. [Tek bir kerede çıkan zehir, aynı anda 60 yetişkini öldürebilir.] )
( ... İLE/VE Pasifik sularında yaşarlar. )
( ... ile )
( FERC-ÜL-BAHR ile/ve ... )
( JELLYFISH vs./and ... )
( COTYLORHIZA TUBERCULATA cum/et JELLY-FISHUS STIGALOTUS )
( MEDÜZ ile/ve ... )
- DENİZANASI ile PUSULA DENİZANASI
- DENİZASLANI ile AVUSTRALYA DENİZASLANI
( SEA LION vs. AUSTRALIAN SEA LION )
- DENİZASLANI ile FOK
( Daha kalın kürkü vardır. İLE Daha yağlıdır. )
( Kulakları gözle görülür. İLE Arka kanatları arkaya doğru bakar. )
( Fokların gözleri deniz altında bulanık görmez. )
( )
( Alttaki. İLE Üstteki. )
( SEA LION vs. SEAL ile
)
( ZALOPHUS CALIFORNIANUS cum PHOCA )
- DENİZASLANI ile GÜNEY DENİZASLANI
- DENİZATI ile KÜÇÜK/CÜCE DENİZATI
( Denizatlarının dişileri, sırtlarındaki şeritlerden anlaşılmaktadır. )
( ... İLE Endonezya resiflerinde yaşarlar. )
- DENİZATI ile YAPRAKSI DENİZ EJDERİ
- DENİZATI ile YOSUN BİÇİMİNDE DENİZATI
( SEA HORSE vs. SEA HORSE IN THE SHAPE OF MOSS )
( HIPPOCAMPUS HIPPOCAMPUS cum ... )
- DENİZAYGIRI/MORS ile PASİFİK DENİZAYGIRI
( ... İLE Alaska'da ve Kuzey Kutbu'nda yaşarlar. )
- DENİZAYGIRI/MORS[Laponca] ile FOK
( ... İLE Tüm memeliler arasında, sütü, en yağlı olandır. [Yavrusunun hızlı büyümesinin zorunluluğundan dolayı][Birkaç hafta içinde sütten kesilirler] )
( ile
)
( ... ile FUKME )
( WALRUS vs. SEAL[< Sami dilinden] )
( ODOBENUS ROSMARUS cum PHOCA )
( LA MORSA con ... )
- DENİZÇAKISI -ile
( Kuma, dikine gömülerek yaşayan, çakı diye de adlandırılan, 20 cm. boyunda, ikiçenetli yumuşakça. [Lat. SOLEN] )
- DENİZÇAKISI ile DENİZDANTELİ ile DENİZGERGEDANI ile DENİZHIYARI[HOLOTÜRİT (Yun.)] ile DENİZISIRGANLARI ile DENİZİĞNESİ ile DENİZİNEĞİ/MANATİ[MANATEE] ile DENİZKADAYIFI ile DENİZKAZI ile DENİZKEDİSİ/DENİZMAYMUNU ile DENİZKESTANESİ ile DENİZKIRLANGICI ile DENİZKOZALAĞI ile DENİZKÖPÜĞÜ ile DENİZKULAĞI ile DENİZMARULU ile DENİZMENEKŞESİ ile DENİZÖRDEĞİ ile DENİZÖRÜMCEĞİ ile DENİZPALAMUDU ile DENİZREZENESİ ile DENİZŞAKAYIĞI ile DENİZTARAĞI ile DENİZTAVŞANCILI/BALIKKARTALI ile DENİZTAVŞANI ile DENİZYILANI ile DENİZYILDIZI
( Kuma, dikine gömülerek yaşayan, çakı diye de adlandırılan, 20 cm. boyunda, ikiçenetli yumuşakça. İLE Sıcak denizlere özgü, taşımsı bir tür polip birikintisi oluşturan deniz hayvanı. İLE Balinagillerden, 8-10 m. uzunluğunda, erilinin üst çenesinde iki uzun diş bulunan bir deniz memelisi. İLE Denizhıyarlarından, boyu 25 cm. kadar olabilen, yuvarlak ve yumuşak gövdeli derisidikenli. İLE Salgıladıkları sıvılarla insan derisinde, ısırgan etkisi uyandıran, iri medüzleri içine alan selentereler sınıfı. İLE Yuvarlak somaklı, gövdesi ince ve uzun bir deniz balığı. İLE Amerika ve Afrika'nın tropikal kıyı sularında yaşayan, 2-3 m. uzunluğunda deniz memelisi. İLE Esmer suyosunlarından bir deniz bitkisi. İLE Denizde yaşayan, ayakları yüzgeç biçimindeki tüm kaplumbağalara verilen genel ad. İLE Yazın, kutup bölgelerinde yaşayan, kışın, ılık kıyılara göçen, kısa ve ince gagalı, siyah bacaklı, yabani bir tür kuş, akbaş. İLE Tümbaşlılar takımından, gövdesi ince uzun, büyük başlı, derin ve büyük denizlerde yaşayan bir balık. İLE Hareket edebilen dikenlerle örtülü, yuvarlak kalker kabuklu, derisidikenlilerden bir yumuşakça. İLE Balıkçın. İLE Konik biçimli, kavkısında bir yarık bulunan karındanbacaklı yumuşakça. İLE Lületaşı. İLE Yassı kavkılı, içi sedefli, 10 cm. uzunluğunda bir deniz yumuşakçası. | Açık denizden bir kum setiyle ayrılmış ya da kıyı dilinin gelişmesiyle göl biçimini almış, sığ koy ya da körfez, lagün. İLE Sığ sularda bulunan, ince, levhaya benzeyen yaprakları olan yeşil suyosunu. İLE Çançiçeğinin bir türü. İLE Perdeayaklılardan, kıvrık gagalı, açık denizlerde yaşayan bir kuş, denizördeği, fırtınakuşu. İLE Kabuklu bir böcek türü. İLE Kıyı kayalarının üzerinde, yapışık olarak yaşayan, beyaz kalkerli plakalarla çevrili, koni biçiminde, küçük, kabuklu bir böcek. İLE Maydanozgillerden, deniz kumsallarında bol olarak yetişen, ıtırlı bir bitki. İLE Kayalıklara yapışık olarak yaşayan, dokunaçları çok ve uzun, güzel renkli bir polip türü. İLE İkiçenetli kabuklu bir yumuşakça türü. İLE Ağız dokunaçları geniş ve etli, uzun, çıplak gövdeli deniz yumuşakçası. İLE Yılanlar takımından, çok zehirli, kürek biçiminde, yassı kuyruklu, Hint ve Pasifik Okyanuslarında yaşayan bir hayvan. İLE Denizyıldızlarından, yıldız biçiminde, beş kolu olan, kayalıklar üzerinde yaşayan derisidikenli. )
( SOLEN cum MİLLE POROS cum MONODON MONOCEROS cum HOLOTHURION cum ... cum SYNGNATHUS ACUS cum HYDRODAMALIS GIGAS cum ALARIA ESCULENTA cum BERNICLA cum CHIMAERA MONSTROSA cum ECHINUS ESCULENTUS cum STERNA HIRUNDO cum CONUS cum ... cum HALLOTIS cum ULVA LACTUCA cum ... cum THALASSSIDROMA PELAGICA cum MAJA SQUINADO cum BALANUS cum CRITHMUM MARITIMUM cum ANEMONIA ACTINIA cum PECTEN cum PANDION HALIATAETUS cum CYCLOPTERUS LUMPUS cum HYDROPH'S cum ASTER )
- DENİZCİLİK ile/ve ASTRONOMİ
- DENİZCİLİK ile GEMİCİLİK
- DENİZCİLİK ile ÜSKÜDAR VAPURU FACİASI
( )
- DENİZDE YÜZÜP DEREDE BOĞULMAK ile/<> DİMYAT'A, PİRİNCE GİDERKEN, EVİNDEKİ BULGURDAN OLMAK
- DENİZE EN UZAK BAŞKENT:
ULAN BATUR
( Dünyanın en soğuk başkenti olarak görenler de vardır. )
( 1778 yılında kurulmuştur. Halha dilinde, "Kızıl Kahraman" anlamına geliyor. Deniz seviyesinden yüksekliği 1350 m. Dört dağın çevrelediği kentte, yazın sıcaklık 30 dereceye yükselirken, kışın -30 dereceye kadar düşebiliyor. Pekin ile St. Petersburg arasındaki "Çay yolu" üzerinde yer almaktadır. )
- DENİZFİLİ ile GÜNEY DENİZFİLİ
( ... İLE Erilleri, dişillerinden 6 kat daha büyüktür.[4 ton ağırlığındalardır.] )
( Suyun altında, 2 saat kalabilirler. [1.5 km. derine inebilirler.][Vurgundan kaçınabilmek için ciğerlerindeki tüm havayı boşaltırlar ve damarlarındaki emilmiş olan oksijeni kullanırlar.][Daldıklarında, kalp atışları dakikada 94'e kadar düşer.] )
( Gövdelerinde, çoğu memelinin 2 katı kadar kan vardır. )
( ELEPHANT SEAL vs. SOUTH ELEPHANT SEAL ile
)
( ... cum MIROUNGA LEONINA )
- [ne yazık ki] :( ((((((
DENİZ GEZMİŞ ve/||/<> YUSUF ASLAN ve/||/<> HÜSEYİN İNAN
( )
- DENİZİN:
"KABARMASI" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DALGALANMASI
- DENİZİNEĞİ ile DUGONG
- DENİZİNEĞİ ile STELLER DENİZİNEĞİ
( ... İLE Ne yazık ki, soyu tükenmiştir. :( )
- DENİZKIZI ile DENİZ KIZI
( Balık. İLE Mitoloji. )
- DENİZLİ[< DONGUZLU] ile/ve VAN ile/ve MALATYA ile/ve NİĞDE ile/ve UŞAK ile/ve ISPARTA
- DENİZYILDIZI ile GÜNEBAKAN DENİZYILDIZI
( Kevgire benzeyen ve Madreporite adı verilen açıklıklarından içeri deniz suyunu alır ve içerideki mekanizmayla ayak tüplerine dağıtır. [Suyu sürekli alıp vererek şaşırtıcı biçimde hızlı hareket eder. (Bazı türleri dakikada 1 metre gidebilmektedir.)] )
( Alt kısımlarını kaplayan çok görevli yüzlerce tüp bacak bulunur. [Soluk almak, hareket etmek ve kendini avına yapıştırmak üzere] )
( Bacaklarının ucunda ışık algılayıcısı görevi gören "göz noktaları" bulunur. )
( Her bir bacak üstünde büyük eşeysel örgenler bulunur fakat bu örgenlerini açamadıkları için erili dişilden ayırmak olanaksızdır. )
( Yumurtlarken öbekler oluştururlar. [Eril olanlar yumurta görürse spermlerini suya bırakır. Dişiller etrafta sperm görürse bir seferde 2.5 milyon kadar yumurta salabilir. ] ( Derilerindeki duyu hücreleri sayesinde avlarının etrafa saldığı kokular, koku tüyleri aracılığıyla algılanır ve kimyasal değişime tepki verilir. )
( "Ön"leri ya da "arka"ları yoktur. [Yıldız biçiminde olmalarından dolayı] )
( Bir ağzı ve bir kloak'ı bulunur. [Ağız altta, kloak üstte!] )
( Bir parçaları kopsa bile yeniden oluşturabilmektelerdir. [Linckia türü, büyük bir bölümünü bile tekrar oluşturabilir. (Büyük bir kol, küçük bir gövde ve dört küçük kol olarak başlar.)] )
( Olgunlaşmış olanlarının dikenli derileri kendilerini kızdıracak herşeyi sokabilecek küçük kıymıklarla kaplıdır. )
( Asalaklardan korunmak için kendi derilerini tımar edebilirler. [Luidia adlı türü, yakalandığı zaman bir anda kendini parçalara ayırabilir.] )
( İstiridyelere yaklaşık 30 dk. boyunca uyguladığı düşük basınçla kabuklarını açtırırlar. )
( 1600 kadar türü bilinir. )
( ASTER )
( NECM-ÜL-BAHR ile ... )
( STARFISH vs. ... )
- DENİZYILDIZI ile GÜNEŞ DENİZYILDIZI
- DENİZYILDIZI ile TRİTON DENİZYILDIZI
- DENJOY CONJECTURE ile/||/<> BİEBERBACH CONJECTURE
( Denjoy univalent fonksiyon, Bieberbach katsayı tahmini. )
( Formül: Univalent functions İLE coefficient bounds )
- DENK ile KÜFÜV
( ... İLE Birbirine benzeyen ya da yakışan. )
- DENKLEM DERECELERİ/TİPLERİ
- DENKLEM ile/||/<> EŞİTSİZLİK
( Denklem eşitlik İLE eşitsizlik büyük/küçük ilişkisi )
( Formül: ax+b=0 İLE ax+b>0 )
- DENKLEMLERDE EŞİKLER:
PİSAGOR ile/ve/||/<>/> LOGARİTMA ile/ve/||/<>/> TÜREV ile/ve/||/<>/> KARMAŞIK SAYI
( )
( )
- DENKLİK ile/ve/<> BÜTÜNLÜK
- DENOUNCE/DISSOLUTION >< RATIFICATION
( Fesih. >< Onay. )
- DENSE vs. "HEAVY"
- DENSİZ/LİK ile/ve/<> DALLAMA/LIK ile/ve/<> DANGALAK/LIK ile/ve/<> DALYARAK/LIK
- DENSİZ/LİK ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< HEVESLİ/LİK
- DENSİZ/LİK ile/ve/<> PATAVATSIZ/LIK
- DENY vs. REJECTION vs. OBJECTION
- DEONTOLOJİ/DEONTOLOGY[İng.] değil/yerine/= DAVRANIŞ KURALLARI BİLİMİ MESLEK AHLÂKI BİLİMİ, DAVRANIŞ KURALLARI BİLİMİ
- DEPENDENCE vs. ATTACHMENT
- DEPENDENT vs. DEPENDANT
- DEPİLASYON ile DEPİLATÖR
( Kılsızlaştırma. İLE Kıl dökücü/sökücü. )
- DEPO ile DEPOLAMA ile DEPOZİT
( Uzun salımlı [ilaç], ambar, yığım. İLE Yığma. İLE Birikinti, çökelti, kalıntı. )
- DEPOLARİZASYON ile/||/<> HİPERPOLARİZASYON
( Depolarizasyon pozitife İLE hiperpolarizasyon negatife kaymadır )
( Formül: Uyarılma İLE baskılanma )
- DEPREM, ÖLDÜRMEZ ve/||/<> KUSURSUZ CİNAYET YOKTUR
( [ne yazık ki]/[fakat] Kötü yapı öldürür. VE/||/<> Kusurlu soruşturmalar vardır. )
- DEPREM ve/||/<> YANGIN
( )
- DEPREMDE:
ÇÖKMEK ile/ve/||/<> KAPANMAK ile/ve/||/<> TUTUNMAK
(
)
- DEPREMDE:
P DALGASI ile/ve/> S DALGASI
- DEPREMDE:
RICHTER ÖLÇÜMÜ ile/ve/yerine MMS[Moment Magnitude Scale-Moment Büyüklüğü Ölçeği]
( 600 km.lik mesafede meydana gelen sismik dalgaları ya da titreşimi ölçer. İLE/VE/YERİNE Depremin açığa çıkardığı enerjinin ifade edilmesidir. Fayın iki parçası arasındaki kayma mesafesini etkilenen toplam alanla çarpar. )
( Deprem nedir?
Yer kabuğu içindeki kırılmalar nedeniyle ani olarak ortaya çıkan titreşimlerin dalgalar halinde yayılarak geçtikleri ortamları ve yer yüzeyini sarsma olayına denir.
Deprem, insanın hareketsiz kabul ettiği ve güvenle ayağını bastığı toprağın da oynayacağını ve üzerinde bulunan tüm yapılarında hasar görüp, can kaybına uğrayacak biçimde yıkılabileceklerini gösteren bir doğa olayıdır.
Depremin nasıl oluştuğunu, deprem dalgalarının yer yuvarı içinde ne biçimde yayıldıklarını, ölçü aletleri ve yöntemlerini, kayıtların değerlendirilmesini ve deprem ile ilgili öteki konuları inceleyen bilim dalına "sismoloji" denir.
Magnitüd(büyüklük) ve şiddet arasındaki fark nedir?
Magnitüd(büyüklük), depremin kaynağında açığa çıkan enerjinin bir ölçüsü; şiddet ise depremin yapılar ve insan üzerindeki etkilerinin bir ölçüsüdür. Depremlerin ardından açıklanan 4.1, 5.6, 3.2 gibi sayılar, depremin büyüklüğüdür.
Depremin magnitüdü (büyüklüğü) nasıl ölçülür?
Depremin magnitüdü, belirli bir zaman diliminde kaydedilen sismogram üzerindeki deprem dalgalarının genliğinin logaritması olarak tanımlanır.
ML (Richter Ölçeği): 1930 yılında Charles Richter tarafından geliştirilmiştir ve dalga genliğinin logaritması olarak tanımlanır. Açıklanan ölçümlerde depremin farklı dalgalarına göre MB, MS, MW ve MD olarak verilen büyüklükler Richter ölçeğine göre hesaplanan diğer büyüklük birimleridir.
Depremin şiddeti nedir?
Depremin yer yüzeyindeki etkileri depremin şiddeti olarak tanımlanır. Şiddetin ölçüsü, kişilerin deprem sırasında uykudan uyanmaları, mobilyaların hareket etmesi, bacaların yıkılması ve toplam hasar gibi çeşitli kıstaslar göz önüne alınarak yapılır. Şiddeti tanımlamak için birçok ölçek geliştirilmiştir. Bunlardan en yaygın olarak kullanılanı Değiştirilmiş Mercalli Şiddet Ölçeğidir (Modified Mercalli (MM) Intensity Scale). Bu ölçek, Romen rakamları ile belirlenen 12 düzeyden oluşur. Hiçbir matematiksel temeli olmayıp tamamen gözlemsel bilgilere dayanır.
P ve S dalgası nedir?
P dalgası: Kayıtçılara ilk ulaşan deprem dalgasıdır. Hızı kabuğun yapısına göre 1.5 ile 8 km/sn arasında değişir. Tanecik hareketleri yayılma doğrultusundadır (boyuna dalga). Yıkım etkisi düşüktür.
S dalgası: Kayıtçılara ikincil olarak ulaşan deprem dalgasıdır. Hızı P dalgası hızının yüzde 60'ı ile yüzde 70'i arasında değişir. Tanecik hareketleri yayılma doğrultusuna dik ya da çaprazdır (enine dalga). Yıkım etkisi yüksektir.
Artçı Deprem(Aftershock) nedir?
Ana depremi izleyen daha küçük sarsıntılar dizisidir.
Artçı Depremler(Aftershocklar) ne kadar süre ile devam eder?
Belirli bir süresi yoktur, 1 ay da olabilir 2 yıl da...
Depremin süresi ne kadardır?
Bir ile doksan saniye arasında değişir.
Depremler önceden belirlenebilir mi?
Var olan koşullarda depremin önceden belirlenmesi olanaksızdır.
Fay nedir?
Yer kabuğunu oluşturan kayaçların bir yüzey boyunca kırılması ve oluşan iki parçanın birbirine göre göreceli olarak yer değiştirmesidir.
Kuzey Anadolu Fay Hattı nedir?
Doğu'da Karlıova ile Batı'da Mudurnu vadisi arasında Doğu-Batı doğrultusunda bir yay gibi uzanır. Dünyanın en etkin ve en önemli kırık hatları arasında yer alan Kuzey Anadolu fay hattının uzunluğu yaklaşık 1200 km.'dir; genişliği ise 100 m ile 10 km arasında değişir.
Deprem olan her yerde fay var mıdır?
Eğer yoksa bile yeni bir tane oluşmuştur.
Deprem nerelerde oluşur?
Deprem herhangi bir yerde ve herhangi bir zamanda oluşabilir. Genel olarak depremlerin kabuğu oluşturan levhaların sınırlarında oluştuğu söylenilebilir. Dünyanın çeşitli yerlerinde benzer nitelikte depremlerin tekrarlandığı gözlemlenmiştir ve bu kesiler hep levha sınırlarıdır. Depremlerin yoğun olarak gözlendiği bölgeler yeryüzünde üç ana kuşak oluşturur.
Kuşak (Pasifik Deprem Kuşağı): Şili’den kuzeye doğru Güney Amerika kıyıları, Orta Amerika, Meksika, ABD’nin batı kıyıları ve Alaska’nın güneyinden Aleutian Adaları, Japonya, Filipinler, Yeni Gine, Güney Pasifik Adaları ve Yeni Zelanda’yı içine alan en büyük deprem kuşağıdır. Yeryüzündeki büyük depremleri %81'i bu kuşak üzerinde gerçekleşir.
Kuşak (Alpine): Endonezya'dan (Java-Sumatra) başlayıp Himalayalar ve Akdeniz üzerinden Atlantik Okyanusu’na ulaşan kuşaktır. Yeryüzündeki büyük depremlerin %17'si bu kuşakta oluşur.
Kuşak (Atlantik): Bu kuşak, Atlantik Okyanusu ortasında yer alan levha sınırı (Atlantik Okyanus Sırtı) boyunca uzanır.
Türkiye’de kaydedilen en büyük deprem hangisidir?
Aletsel dönemde ülkemizde kaydedilen en büyük deprem 26 Aralık 1939 Erzincan'da olmuştur. Gece yarısı olan depremde yaklaşık 33 bin kişi yaşamını kaybetmiştir.
Dünyada kaydedilen en büyük deprem hangisidir?
1900'den bu yana kaydedilen en büyük deprem, 22 Mayıs 1960'ta, Şili'de olmuştur (Magnitud= 9.5 Mw).
Yeryüzünde en az sallanan kıta hangisidir?
Depremi en az olan kıta, Antarktika'dır. )
(
)
- DEPREM/ZELZELE ile/||/<> ÜGRÜMEK
( Alttan, yukarı doğru vuran. İLE/||/<> Yerin ileri geri gitmesi ya da geminin sağa sola sallanması/sendelemesi. )
- DEPRESYON ile MELANKOLİ ile HİSTERİ/K["İSTERİK" değil!]
( Modern çağda. İLE Ortaçağda. İLE Antik çağda. )
( Daha çok kadınlarda görülen ortak hastalıklardan. )
( Dünyada her yıl, kadınların %10'u, beylerin %3-4'ü ciddi boyutta depresyona girmektedir. )
- DEPRESYON ile MUTSUZ OLMA
( )
- DERDEST[Fars.] (ETMEK) ile BERTARAF[Fars. BER + Ar. TARAF] (ETMEK)
( Tutma, elde etme. | Elde olan, yapılmakta olan. İLE Kaldırılmış, giderilmiş. )
- DER[Fars.] ile -DER[Fars.] ile DERR[Ar.]
( -de, içinde.[DER-ANBAR: Anbarda. | DER-HÂTIR: Hatırda.] | Kapı.[DER-SAADET: İstanbul.] | Mağara. | Kere, defâ. | Cins, çeşit, kısım, nevi. İLE "Yırtan, yırtıcı, yaran, delen" anlamlarına sözcükleri sıfatlaştırır.[PERDE-DER: Perde yırtıcı, edepsiz.] İLE Kimse, kişi. | Güzel iş/eser. )
- DERÂ[Fars.] ile -DERÂ/DERÂY[Fars.]
( Çan, çıngırak. İLE "Durmadan söylenen" anlamına sıfat yapar.[HERZE-DERÂY/YÂVE-DERÂY: Saçma sapan şeyler söyleyen.] )
- DERBENT[Fars. < DERBEND] ile DERBENT
( Geçit. | Dağ üzerindeki geçit boğazda bulunan karakol ve sınır üzerinde bulunan küçük kale. İLE Konya iline bağlı ilçelerden biri. )
- DERC[Ar.] (ETMEK) ile/ve/||/<> CEM[Ar.] ETMEK
( Hattatların yazdığı meşk tomarı. )
( Nakışlı kâğıda yazılmış yazı. )
( Sokma, arasına sıkıştırma. | Gazeteye yazma. | Toplama, biriktirme. İLE/VE/||/<> Toplamak. | Bir araya getirmek. )
- DERDE:
DERMAN ile/ve/değil/yerine/||/<> TESELLİ
- DERDE DEVÂ ile/ve/değil DERDE TESELLİ
- DERDE:
DEVÂ ile/ve/değil/yerine/<> TESELLİ
( Gövdede. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<> Zihinde. )
- DER-/DERO- ile/||/<> CERVİC-/CERVİCO- ile/||/<> TRACHEL-/TRACHELO- ile/||/<> OM-/OMO- ile/||/<> PHARYNG- ile/||/<> CLEİD-/CLEİDO-
( Boyun. İLE/||/<> Boyun, boyunla ilgili, bir organın serviksi ile ilgili. İLE/||/<> Boyun ya da boyuna benzer yapı ile ilgili. İLE/||/<> Omuz. İLE/||/<> Boğaz. İLE/||/<> Köprücük kemiği, Klaviküla ile ilgili. )
- DERDİN DERMANI(NA) ile KALBİN FERMANI(NIN YETME[ME]Sİ)
- DERDİNE:
TÂLİP ile/ve/||/<>/> TÂLİM
- DERDİNİ SÖYLEMEYENE, DERMAN BULUNMAZ ile/ve/||/<> AĞLAMAYAN ÇOCUĞA MAMA VERİLMEZ
- DERE KENARI ile DERE YATAĞI
- DERE ile/ve/<> ÇATAK
( Genellikle, yazın kuruyan küçük akarsu ve bunların yatağı. | İki dağ arasındaki uzun çukur. | Damlarda, yağmur sularını toplayarak oluğa veren çinko ya da kiremit yol. İLE/VE/<> İki dağ yamacının kesişmesi ile oluşmuş dere yatağı. | Yapışık, ikiz meyve. | Kavgacı. )
- DERE ile ÇAY ile IRMAK
( BROOK vs ... vs. RIVER )
- DERE ile/ve/<> IĞIL
( ... İLE/VE/<> Belirli olmayacak kadar yavaş akan su. )
- DERE ile KÜÇÜK DERE
( BROOK vs. RILL )
itibarı ile 32.850 başlık/FaRk ile birlikte,
32.850 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(29/133)