
YA'dan YU'ya ilk iki yazacı aynı olan FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 2.868 başlık/FaRk ile birlikte,
2.868 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(2/13)
- ...YA ERİŞMEK ile ...YA VÂKIF OLMAK
- ...YA YOL AÇTI ile ...YA NEDEN OLDU
- [hem] BİLMEK ile/ve/||/<>/>/</=/hem de YAPABİLMEK
( Bilmek, yapabilmektir! )
( Bildiklerimiz, yapabildiklerimizdir. )
( TO KNOW vs./and/||/<>/>/=/also ABLE TO DO )
- [hem] BİLMEK ile/ve/hem de/||/<>/> YAPMAK
( Yapmak, onu bildiğini göstermektir. )
( Bilmek, yapabilmektir. )
( Kişi, bildiklerini, yönetir/yönetmelidir: bilmedikleri tarafından yönetilir. )
( [ne yazık ki]
- Yapabilen istemiyor,
- İsteyen yapamıyor,
- Bilen yapmıyor,
- Yapan bilmiyor ve
Dünya böyle kötüye gidiyor...
Ascoli Piceno, İtalya [1529] )
( TO KNOW vs./and/also/||/<>/> TO DO )
- [KAMUSAL MAL'DA] KÖY ORTA MALLARI:
OTLAK ile/ve/||/<> YAYLAK ile/ve/||/<> KIŞLAK ile/ve/||/<> BALTALIK
- [ne yazık ki]:
"GENELLEME" ile/ve/||/<>/> "YARGILAMA"
- [ne yazık ki]
!KÖTÜLEME ile/ve/değil/||/<> !"YAKIŞTIRMA"
- [ne yazık ki]
"AŞIRI YORUM" ile/ve/||/<> "YAMUK DURUŞ"
- [ne yazık ki]
"KİŞİSELLEŞTİRME" "YANSITARAK KİŞİSELLEŞTİRME"
- [ne yazık ki]
"TEPKİ" ile/değil/></< YANIT VEREMEMEK
( Yanıt veremeyen, tepki verir. )
- [ne yazık ki]
"YARIM AKILLI/LIK" ile/ve/değil/||/<>/>/< YARDIM "AKILLI/LIK"
- [ne yazık ki]
(")UYARI("):
(")AŞIRI(") ile/ve/||/<> (")YETERSİZ(") ile/ve/||/<> (")YERSİZ(") ile/ve/||/<> (")YANLIŞ(")
- [ne yazık ki]
AYRIŞ(TIR)MAK ile/ve/<> YABANCILAŞ(TIR)MAK
- [ne yazık ki]
BAĞIMLILIKTAKİ EN YAYGIN SAVUNMA MEKANİZMALARI:
İNKÂR ETME ile BAHANE BULMA ile YANSITMA
- [ne yazık ki]
BELLEK KAYBININ NEDENLERİ:
KAN ŞEKERİNİN OYNAMASI ve/||/<> VİTAMİNLERİN EKSİLMESİ ve/||/<> MİNERAL YOKSUNLUĞU ve/||/<> YAĞLARIN DENGESİZLİĞİ ve/||/<> HORMONLARIN AZLIĞI
- [ne yazık ki]
BOŞ SÖZ ile/ve/||/<>/> YANLIŞ DAVRANIŞ-TUTUM
- [ne yazık ki]
DIŞLAMA ile/ve/||/<>/> YADSIMA
- [ne yazık ki]
DOĞRU OLDUĞUNU BİLDİĞİN HALDE, YAPMAMAK ile/ve/<> YANLIŞ/HATALI/EKSİK OLANI, BİLMENE KARŞIN, YAPMAK
- [ne yazık ki]
KALİFORNİYA SENDROMU:
HAZCILIK ile/ve/+/||/<>/> BEN MERKEZCİLİK ile/ve/+/||/<>/> YALNIZLIK ile/ve/+/||/<>/> MUTSUZLUK
- [ne yazık ki]
KARALAMA/İFTİRA ile/ve/değil/||/<>/< YANSITMA
- [ne yazık ki]
KAYPAK/LIK ile/ve/||/<> YAVŞAK/LIK
- [ne yazık ki]
REDDETMEK ile/ve/||/<>/> YASAKLAMAK
- [ne yazık ki]
SAHTE[Fars.] değil/yerine/= YAPAY/YAPMA, DÜZMECE
( Sahte olan, zaman ve uzay ile sınırlıdır ve koşulların ürettiğidir. )
( Bir an gerçek gibi görünmek, sahte olanın doğasıdır. )
( Sahte olanı yıkamazsınız, çünkü onu durmadan yaratıyorsunuz. )
( Sahtenin sahteliği anlaşıldığında, o, kendi kendine erir gider. )
( Sahte olanı sahte olarak görmek ve sahte olanı terk etmek, gerçeği getirecektir. )
( Sahte olduğunu gördüğünüz her ne ise o eriyip kaybolur. )
( Sahte olandan vazgeçin, doğru olan kendi yerini bulacaktır. )
( Sahte olanın zamana gereksinimi olduğunu ve zamana gereksinimi olanın sahte olduğunu bir kez anlarsanız, zaman ötesi ve hep şimdi'de olan Gerçek'e yakınlaşmış olursunuz. )
( Gerçeğin görülmesini o kadar zorlaştıran, sahte olana tutunup ondan kopamamaktır. )
( Gerçek, sahtenin reddi ve inkârı ile ifade edilebilir -eylemle. )
( Gerçek, herkes için birdir, ancak sahte olan kişiseldir. )
( Sahte olanı fark edip onu reddetmek, gerçeğe giden yolu açar. )
( Sahte olanlar gittiğinde, geride kalan, gerçek olandır. )
( Doğru kendini öne sürmez, o sahtenin sahte olarak görülmesi ve reddedilmesinde yatar. Zihin, sahte olan tarafından kör edilmişken, doğruyu aramak yararsızdır. Doğru olanın sezilebilmesi için önce sahtenin tamamen temizlenip yok edilmesi gerekir. )
( Sahte olanın keşfedilip terk edilmesi, gerçek olanın zihne girişini sağlar. )
( Sahte olanın yıkımı, şiddet değildir. )
( Sahte olanın reddi, özgürleştirici ve enerji vericidir. )
( Sahte olan "Ben-im" duygusu değil, fakat kendinizi ne sandığınızdır. )
( The false is limited in time and space and is produced by circumstances.
It is the nature of the false that it appears real for a moment.
You cannot destroy the false, for you are creating it all the time.
To see the false as false and abandon the false brings reality into being.
It is the discarding the false that opens the way to the true.
What you see as false, dissolves.
Once you understand that the false needs time and what needs time is false, you are nearer the Reality, which is timeless, ever in the now.
It is the clinging to the false that makes the true so difficult to see.
Reality is common to all. Only the false is personal.
The false dissolves when it is discovered.
The discovery and abandonment of the false remove what prevents the real entering the mind.
The destruction of the false is not violence.
Renunciation of the false is liberating and energizing.
It is not the "I am" that is false, but what you take yourself to be. )
( KALP )
( ARTIFICIAL vs. FAKE )
- [ne yazık ki]
ŞAKŞAKÇI/LIK ile YALAKA/LIK
- [ne yazık ki]
SAVAŞTAN GERİYE KALANLAR:
ÖLÜLER "ORDUSU" ile/ve/||/<>/> YAS TUTANLAR "ORDUSU" ile/ve/||/<>/> HIRSIZLAR "ORDUSU"
- [ne yazık ki]
YALAKA/LIK/DALKAVUK/LUK ile/ve/<> YARDAKÇI/LIK
( ... İLE/VE/<> Özellikle kötü işlerde birine yardım eden kişi. )
( TEKÂPÛ ile/ve/<> ... )
- [ne yazık ki]
YALAP-ŞAP / YALAP ŞALAP YARIM-YAMALAK (İŞ YAPMAK)
( Baştan savma, üstünkörü, yarım yamalak. )
- [ne yazık ki]
YAPAYALNIZ KALMAK ile/değil YAPAYALNIZ HİSSETMEYE NEDEN OLANLARLA YAŞAMAK
- [ne yazık ki]
YARIM DOKTOR ve/||/<> YARIM HOCA
( Candan eder. VE/||/<> Maldan eder. )
- [ne] YAP! "EMRİ" ile/ve/||/<>/ne de YAPMA! "ENGELİ"
- [SEVİŞİRKEN/DÜZÜŞÜRKEN] YATAĞI:
DİKİNE KULLANMAK ile/ve/yerine YATAY KULLANMAK
( Yatak gıcırtısından kurtulmak için. )
- [ya] "BİR YOL BULMAK/AÇMAK" ve/ya da/||/<>/>/< [ya] YOL AÇMAK ve/ya da/||/<>/>/< YOLDAN ÇEKİLMEK
- | DÜZ/"DONUK" BAKIŞ ile/ve DİK BAKIŞ | ile/değil/yerine/>< YANSIZ/NÖTR BAKIŞ
- 1670 km/s ve/||/<> 108.000 km/s ile/ve/||/<> (yaklaşık) 70.000 km.
( Dünyanın kendi ekseni etrafındaki dönüş hızı. VE/||/<> Dünyanın güneş çevresindeki dönüş hızı. VE/||/<> Güneş düzeni de hızla uzay boşluğunda yol almaktadır. )
- 180 DERECE:
ÜÇGENİN ile/ve/değil/||/<>/< YARIM DAİRENİN
- AB INİTİO ile/||/<> YARI-AMPİRİK
( Ab initio tam kuantum HF İLE yarı-ampirik parametrize AM1. )
( Formül: İlk ilkeler İLE fit )
- ABİL[İt.] değil/yerine/= YATAY SERENLERİ SAĞA/SOLA ÇEVİRMEDE KULLANILAN YELKENLİ DONANIMI
- ABLE :/yerine YAPABİLEN
- ACEMİ/LİK/TEN ile/ve/değil/||/<>/< YAŞLI/LIK/TAN
- AÇI ile/ve/değil YAKLAŞIM
- AÇIK SÖYLEMEK ile YALAN SÖYLEMEMEK
- AÇIK ile/ve/değil YARIK
( ... ile/ve/değil ŞAKK )
( [not] OPEN vs./and/but SPLIT )
- ACÛZE ile/değil/yerine YAŞLI
( Huysuz, yaşlı kadın. İLE/DEĞİL/YERİNE ...[Yaşının/bıkkınlığının getirdiği olumsuzlukları görmemezlikten gelerek!] )
- ADA TAVŞANI ile AMERİKA TAVŞANI ile ARAP TAVŞANI ile DAĞ TAVŞANI ile YABAN TAVŞANI
- ADÂLET ve/||/<> YAŞAM
- ADAPTASYON ile YAPAY SEÇİLİM
( Bir türün çevresine uyum sağlama yeteneği. İLE İnsan tarafından belirli özelliklere sahip canlıların seçilerek üretilmesi ve bu özelliklerin gelecek kuşaklara aktarılması işlemi. )
- ADAPTASYON ile YAPIŞMAK
- ADEM
|------VEHM------|ŞEKK|------ZANN/ŞÜPHE------|
ile/ve/değil/yerine/=/||/<>/></>/<
YAKÎN
( 0
|------%50 altı.[1-49]------|%50-50|------%50 üzeri.[51-99]------|
ile/ve/değil/yerine/=/||/<>/>>/<
%100 )
( YOK(LUK)
|------ KURUNTU------|BELKİ|------KUŞKU------|
ile/ve/değil/yerine/=/||/<>/>>/<
KESİN(LİK) )
( )
( )
( )
( Anımsadığımız şeylerle, onlar gerçekmişlercesine meşgul oluyoruz ne yazık ki. )
( RECM[Ar. çoğ. RÜCÛM]: Taşa tutma, taşlama. | Birine atılan taş. | Suçluyu beline kadar gömüp taşlayarak idâm etme. | Sövme, lânetleme. | Zan üzerine konuşma. )
( DEFINETLY NOT[%0]
ALMOST NEVER[%10]~DOUBTFULLY[%20]~IMPROBABLY[%30]~UNLIKELY[%40]~
MAYBE[%50]~
PERHAPS[%60]~PROBABLY[%70]~LIKELY[%80]~ALMOST CERTAINLY[%90]~
DEFINITELY[%100] )
- ÂDET/AYBAŞI/REGL ile YAŞDÖNÜMÜ/MENAPOZ
( 28 günde bir, 3 ilâ 7 gün arasındadır. Normal koşullarda bir çay bardağının 2/3'ü kadar kan kaybı oluşur. İLE ... )
( TUHR: İki âdet arasında geçen zaman. [En az 15 gündür] )
( SİNN-İ BUHRÂN/YE'S: Adetten kesilme yaşları. )
( )
( "kanıyorum" sözcüğü, kişi üzerinden düşünmeye neden olduğundan, bu kullanım tamamen yanlıştır!
Bu, bir durum ve kavram olduğundan ve de dirimsellikle(biyoloji) ile ilgili olduğundan, "kanıyor" ya da "kanama var" olarak tanımlamak, kullanmak gerekir. "Ter kokuyor/sun" demek yerine "ter kokusu var" demek gerektiği gibi. Yani bu genel geçer bir "özellik/sıfat", "kimlik" ve "o kişiye özgü" olmaktan çıkarılmalıdır. Bu tür düşük kişi temelli/odaklı düşünce ve tanımlardan tamamen uzak durulmalı/tutulmalıdır.
"Ben/sen" ve "benim/senin" sözcüklerinin kullanımında başkalarının da bulunması söz konusudur. Yani ancak başkalarının da bulunduğu yerde, "ben"/"benim" sözcükleri kullanılabilir. Tek başınayken ya da banyoda/tuvalette, "örtülü/giyinik olma ya da çıplaklık" diye bir düşünce/durum olmadığından, hiçbir organın tanımı olmadığı gibi her bir acıyan ya da kaşınan noktamızla, bir bütün olarak kendimizizdir. Hiçbir tanım ya da ayrımımız olmaksızın, gövdemizle/aracımızla, kendimizi algılayan ve deneyimleyenizdir sadece.
"Kanım/ağrım" ya da "başım/bacağım/kolum/dişim" desek de bunlar, işimizi gören, bulunması zorunlu ya da gerekli parçalarımızdır. "Terim/idrarım/dışkım/bokum" sözcüklerini duymaz ya da söylemeyiz. Çünkü onlar, "işi bitmiş, tüketilmiş, çıkan, atılması gerekenler" olarak bilinenler ve sabit olmayanlar olduğundan, her ne kadar bizden çıkmış olsalar da kendimizden ayrı görür ve ayrıymış gibi dillendiririz. Aradaki kopukluğu, karşıtlığı ve tutarsızlığı, bisiklete binmeyi tüm yaşamımız boyunca ancak bir kere öğrenebilmek gibi bu tür ayrıntıları da bir kere düşünerek ve anlayarak, dilimizi/sözcüklerimizi doğru, yerinde kullanarak çözmek ve aşmak durumundayız.
Bunlar gibi günlük dilde "ben/sen" sözcüklerini ya da sözcüklerdeki "m/n" harfinin kullanımında da bilinçli ve doğru kullanım ve doğru tutumda olmak durumundayız. Kendimizi, gövdemiz/in olsa da organlarımız ya da etkileşimde olduğumuz, kullandığımız nesnelerle özdeşleş(tir)memek, kişileri, parçalara indirgememeyi önemseyerek bu ayrımlara olabildiğince özen göstermeyi yeğlemeliyiz.
Ayrıntılar ve daha fazlası için...
FaRkLaR.net/sozluk/fark/53117 | FaRkLaR.net/sozluk/fark/44494
FaRkLaR.net/dirimbilim | FaRkLaR.net/TIP | FaRkLaR.net/Doga | FaRkLaR.net/Dil )
( )
( HAYZ, TAMS ile SİNN-İ YE'S [45-55 yaş arasıdır] )
( MENSTRUATION/PERIOD vs. MENOPAUSE )
- AFİYET OLSUN değil/yerine/= YARASIN
- AĞAÇ ile YAPRAĞINI DÖKMEYEN AĞAÇ VE BİTKİ
( Çok ağaç olan yerde serinlik çoktur. )
( TREE vs. EVERGREEN TREE )
- AGALYA[Yun.] değil/yerine/= YAVAŞ, GÜRÜLTÜSÜZ, SESSİZ
- AGE :/yerine YAŞ
- AGI/ARTIFICIAL GENERAL INTELLIGENCE[İng.] değil/yerine/= YAPAY GENEL ZEKÂ
- AĞIR YUVAR ile DÜZLEM YUVAR ile HAVA YUVARI ile IŞIK YUVARI ile RENK YUVARI ile SU YUVARI ile TAŞ YUVARI ile YARI YUVAR ile YARIM YUVAR
- AĞIŞ >< YAĞIŞ
( Ağma işi. | Su buharının ve başka gazların yerden havaya doğru çıkışı, yağış karşıtı. >< Yağma işi. | Havadaki su buharının yoğunlaşma sonunda sıvı ya da katı durumda yere düşmesi, ağış karşıtı. | Yağan yağmur ya da kar miktarı. | Yağmur. )
- AGRAFİ/AGRAPHIA[İng.]/AGRAPHIE[Fr.] değil/yerine/= YAZAMAMAZLIK, YAZMA YİTİMİ
- AGYÂR[Ar. < GAYR] değil/yerine/= YABANCILAR, BAŞKALAR
- AĞYÂR ile/ve/değil/yerine/>< YÂR
( Ne bilir? İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/>< Bilir. )
- AHLÂK ve/<> YAŞATMAK
( MORALS and/<> TO GET LIVE )
- AI/ARTIFICIAL INTELLIGENCE[İng.] değil/yerine/= YAPAY ZEKÂ/YZ
- AID :/yerine YARDIM
- AIDE :/yerine YARDIMCI
- AKDİKEN ile YABANİ AKDİKEN
( ... İLE Hünnapgillerden, yaprakları almaşık, kırmızı renkli yemişi olan bir bitki. )
( ... cum RHAMUNUS FRENGULA )
- AKIL ile/ve YANSIZLAŞTIRMA
( REASON vs./and NEUTRALIZING )
- AKLI BAŞINDALIK ile/ve/<> YALNIZLIK
- AKLIN ile/ve/||/<>/> AKIL VE AHLÂKIN ile/ve/||/<>/> YARGICIN ile/ve/||/<>/> ADÂLETİN ...:
BULUNMAMASI
( Ahlâkı ortadan kaldırır. İLE/VE/||/<>/> Toplum bölünür. İLE/VE/||/<>/> Adâleti ortadan kaldırır. İLE/VE/||/<>/> Devleti ortadan kaldırır. )
- AKRAN[Ar.] değil/yerine/= YAŞIT/ÖĞÜR/BÖĞÜR/BOYDAŞ/TAYDAŞ[halkta]
( Yaşça yakın, yaşıt, boydaş, taydaş. | Öğrenmiş, alışmış. | Alışılmış, yadırganmaz olmuş, menus. | Takım, fırka, zümre. )
- AKSİYEL/DÜZLEM/AXIAL PLANE[İng.] değil/yerine/= YATAY DÜZLEM
- AKTARIM ile/ve/||/<> YANSITMA
- AKTARIM ile/ve YATIRIM
( TRANSFER/TRANSMIT vs./and INVESTMENT )
- AKTARMAK ile/ve/değil/<> YANSITMAK
- AKUSTİK[Fr./İng. < ACOUSTIC] değil/yerine/= YANKILANIM | YANKIBİLİM | İŞİTSEL, İŞİTME (YLE İLGİLİ) | SESBİLİM | SESSEL
( Sesin üretimini, denetimini, aktarımını ve etkilerini konu alan fizik kolu. | Kapalı bir yerde seslerin dağılımı. )
- ALAN TALAN ile YALAN TALAN
( Karmakarışık, allak bullak, darmadağınık. )
- ALDAT(IL)MAK ile/ve/değil/||/<>/< YANIL(T/IL)MAK
- ALDI BENİ ile/ve/||/<>/> YAKTI BENİ
( İki kaşın arası. İLE/VE/||/<>/> Gözlerinin karası. )
- ALE ETKİSİ ile/||/<> ALLEE ETKİSİ ile/||/<> BULMER ETKİ ile/||/<> POZİSYON ETKİSİ ile/||/<> TETRİS ETKİSİ ile/||/<> WAHLUND ETKİSİ ile/||/<> YANLIŞ ORTAKLIK ETKİSİ
( Bireylerin kendi türünden bireylerin varoluşundan sağladığı kazancı. İLE/||/<> Tür içindeki bireylerin, aynı türde olanların çevresinde olmasından dolayı kazandığı avantaj.[İlk olarak, 1930 yılında, Warder Clyde Allee tarafından ileri sürülmüştür.] İLE/||/<> Seçilim sürdükçe genetik çeşitlilik azalır, çünkü çeşitlilik doğa tarafından seçilip azaltılır. Bu azalma, ebeveynlerin populasyona göre fenotip çeşitlilik miktarı ile doğru orantılıdır. Çeşitliliğin artışı ise genetik mekanizmalar aracılığıyla sağlanır. İLE/||/<> Genin dışavurumuna [ve fenotipe olan etkisinin] genellikle komşu genlerle olan etkileşiminden etkilendiği ve genlerin mekansal yerleri değiştiğinde (translokasyonda olduğu gibi) ekpresyonunun da değiştiği genetik etki. İLE/||/<> Bireylerin bir etkinliğe çok fazla zaman harcaması sonucu bu etkinliğin düşüncelerini, zihinsel imajını ve düşlerini etkilemesi. İLE/||/<> Bir popülasyon içinde bulunan alt popülasyonlardaki alel frekansının dağılımından ötürü, popülasyon genelinde heterozigotluğun kuşaklar içinde azalması.[1928 - Sten Wahlund] İLE/||/<> Başka kişilerle davranış, tutum, inanç bakımından benzerliklerinin abartılması. )
- ALEV ALMAMAK ile/ve YANMAMAK
- ALGI DÜZENEĞİ ile YAPI
( PARADIGM vs. STRUCTURE )
- ALGI ile/ve/> DEĞER ile/ve/> YARGI
- ALGILAMA ile YARGILAMA
( Kültüre dayanır. İLE Uygarlığa dayanır. )
- ALİNEASYON/ALINEATION[İng.] değil/yerine/= YABANCILAŞMA
- ALLAH ALLAH ile ALLAH ALLAH ALLAH ile YA ALLAH ile ALİMALLAH ile İNŞAALLAH ile BİSMİLLAH ile EVVELALLAH ile MAAŞALLAH ile EYVALLAH ile FESUBHANALLAH ile HAY ALLAH
( Şaşırırsak. İLE İşe coşku ve heyecanla sarılınca. İLE İşin sonuna kadar gitmek istersek. İLE Azmedersek. İLE İşe başlamadan önce. İLE İşe başlarken. İLE Kendimize güvenirsek. İLE İşi başarıyla bitirince. İLE İşten vazgeçersek. İLE Canımızı sıkarlarsa. İLE Eğer işi başaramazsak. )
- ALLAH ZİKRİ ile/ve YA ALLAH ZİKRİ
( Belirli bir noktadan sonra Allah'a "O" bile demek caiz değildir. )
- ALONE :/yerine YALNIZ
- ALTIN ORAN ve YAŞAMSALLIK
( GOLDEN PROPORTION/RATIO/MEAN/SECTION and VITALITY )
- ALTIN ile YALDIZ
( ... İLE Eşyaya, altın ya da gümüş görünüşü vermek için kullanılan, sıvı ya da yaprak durumundaki altın, gümüş ve bunların taklidi olan madde. | Bu madde ile eşyalara yapılan süs. | Aldatıcı dış görünüş, göz boyama. )
- AMBAR ile YARIM AMBAR
( Yapı yerinde kum, çakıl gibi maddeleri ölçmekte kullanılan, kenarları 75 cm. olan küp biçiminde ölçek. Eni, boyu, 1'er m., yüksekliği 42 cm. olan ambarlar da kullanılmaktadır. | Bu ölçeğin hacmi, 0,422 m³, 2,5 ambar yaklaşık 1 m³'tür. | Depo. İLE Kenarları 60 cm. olan küp biçiminde ambar. )
- AMEZİT[Yun.] değil/yerine/= YAPRAKLI BİR MİNERAL
- AMFİARTROZ[Fr.] değil/yerine/= YARI OYNAR EKLEM
- AMPER ile/||/<> YASASI
( Ampere yasası İLE elektrik akım birimi )
( André-Marie Ampère tarafından 1827 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1775-1836) (Ülke: Fransa) (Alan: Fizik, Matematik) (Önemli katkıları: Elektrodinamik, amper birimi) )
- ANAZARKA değil/yerine/= YAYGIN ÖDEM
- ANİLİN[Fr.] değil/yerine/= YAPAY BOYA YAPIMINDA KULLANILAN ÇİVİT BİTKİSİNDEN YA DA TAŞKÖMÜRÜNDEN ELDE EDİLEN SIVI
- ANKARA KEÇİSİ ile/ve YABAN KEÇİSİ(NÄFE[Fars.]) ile/ve AKDAĞ KEÇİSİ ile/ve MARKOR ile/ve ŞAMİ ile/ve ŞAMUA ile/ve TAR ile/ve TİFTİK
- ANLAM'DA:
DÜŞÜNMÜŞLÜK ile/ve/değil YAŞANMIŞLIK
( IN THE MEANING: [not] TO THINK vs./and/but EXPERIENCE )
- ANLAMAK ile/ve/||/<> "YAKALAMAK"
- ANLAMAK ile "YARGI/LAMAK"
( Nezâketle dinlemek, akıllıca yanıt vermek, dengeli inceleme ve tarafsız karar vermek yargıcın özelliklerindendir. )
( TO UNDERSTAND vs. TO JUDGE/MENT )
- ANLAMAK ile/ve YANLIŞ ANLAMA(MA)K
( "MEANING" vs./and (NOT TO) WRONG MEANING )
- ANLAMAK ve/||/<>/>/< YAŞAMAK
- ANLAMAK ile/ve/<> YAVAŞLAMAK/DURULMAK
( Hareketimizin hızı arttıkça, kavram hızımız da azalıyor. Anlamak/kavramak için hızımızı biraz azaltıp yavaşlamadıkça, durmadıkça ve durulmadıkça anlayamayacağımızı zihnimizden çıkarmayalım! )
- ANLAŞILABİLİR/LİK ile/ve/||/<>/< YALIN/LIK
- ANLAŞILMAMAK/ANLAŞILAMAMAK ile/ve/> YANLIŞ ANLAŞILMAK
( Kişiyi, en çok zorlayan, en ağrına giden şey anlaşıl(a)mamaktır. İLE/VE/> Anlaşılamamaktan daha zoru da vardır, o da yanlış anlaşılmış olmaktır. )
( Bir bitki için, güneşe yönelememek ve bir üst hareket eden canlı zincirine katılamamak, onlara "hizmet edememek"; bir aslana kediymişcesine yaklaşmak, pireyi yürütmek ne kadar ağır bir durumsa!... )
- ANLAŞILMAMAK ile/ve/<>/değil/yerine/en azından YANLIŞ ANLAŞILMAMAK
- ANLATABİLMEK ile/ve/değil/||/<>/< YALIN ANLATABİLMEK
- ANLAYIŞ ile/ve/değil/yerine YAKINLIK
( Herkese ve her şeye gösterme! İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Her zaman, herkese ve her şeye göster! )
- ANLAYIŞ ile/ve/||/<> YAKLAŞIM
- ANN/ARTIFICIAL NEURAL NETWORK[İng.] değil/yerine/= YAPAY SİNİR AĞI
- ANNE ve/||/<> YAVRUSU
( Ayrı kaldıkları takdirde, hangisi tamdır? Yan yana geldiklerinde hangisi fazladır? )
- ANOSOGNOZİ ile/ve/<> YARISAL BOŞLAMA(İHMAL)
( Anosognozi, daha çok felçli bireylerde görülen, gövdesinin kötürüm bölümünün, kötürüm olduğunun farkında olmamaya ya da buna inanmamaya neden olan bir sinir sayrılığıdır(hastalığıdır). [Anosognozik bir kötürüm sayrının(hastanın), elinin önüne bir kalem koyup bunu kaldırmasını isterseniz, "yorgunum" ya da "kalem gereksinimim yok" gibi yanıtlar alırsınız. Eli felçli olduğundan dolayı, alamayacağının farkında bile değildir. Bazı ileri örnekler de, körken, hâlâ görebildiğini sanabilir. Beynin sağ tarafındaki bir bozulma, bu sayrılığa yol açıyor.] İLE/VE/<> Bu beyin bozulumu sayrılığını yaşayanlar, kendilerinin ve çevrelerinin sadece yarısını algılayabiliyor. [ Sayrı, erkekse, yüzünün sadece bir yarısını traş eder. Öteki yarısının farkında bile değildir. Bir tabak yemek verseniz, sadece yarısını yiyip, yemeğin çok az olduğundan yakınırlar. Çevrelerinin ve gövdelerinin sadece yüzde ellisini algılarlar. ] )
( ANOSOGNOZIA vs./and/<> HEMISPATIAL NEGLECT )
- ANTİENŞAMATUVAR değil/yerine/= YANGI GİDERİR
- ANTROPOFAJİ ile YAMYAMLIK
( Yamyamlık. )
- APARATVA ile YAKINLIK
( Yakınlık. )
- APIŞIP KALMAK ile/ve/||/<> YAPIŞIP KALMAK
- APOTEM[Yun.] değil/yerine/= YARI ÇAP
- APPROACH :/yerine YAKLAŞMAK
- APPROXIMATELY :/yerine YAKLAŞIK
- APSE[Fr. < ABCES] ile YARA, ÇIBAN
( ABSCESS vs. WOUND )
- APU/AUXILIARY POWER UNIT[İng.] değil/yerine/= YARDIMCI GÜÇ ÜNİTESİ
- ARAMA EMRİ ile/ve/değil/<> YAKALAMA EMRİ
- ARAMAK ile/ve/||/<> DENK GELMEK/DENK GETİRMEK ile/ve/||/<> YAKALAMAK
- ARAŞTIRMA/ÇALIŞMA DÖNEMLERİNDE:
KULUÇKA ile/ve/||/<>/> BELGE TOPLAMA ile/ve/||/<>/> OLGUNLAŞTIRMA(OKUMA) ile/ve/||/<>/> YAZMA
- ARI ile YAĞMUR ORMANI ARISI
- ARINMA/ARINDIRMA ile/ve/=/<> AYDINLANMA ile/ve/=/<> YAPILANDIRMA
( Arınma, duyguların eğitilmesi ve duyarlılık-yetisinin geliştirilmesi için yöntem olarak kullanılmaktaydı. Sanat bu arınmanın yöntemi olarak benimsenmişti. )
( Büyüklüğü tanıyabilmek için olgunlaşmanız, kutsallık için gönlünüzü arındırmanız gerekir. )
( Zaferin sırrı, Arınma ve Bilgi'ye ulaştıktan sonra çalışmaktır. )
( Aydınlanma, kültürden uygarlığa geçiştir. )
( "Bir"deki "Birlik"i ya da "Birlik"in "Bir", "Tek" ve "Bütünsel" oluşunun farkındalığına ulaşmak "Aydınlanma"dır. )
( Aydınlanma, insan aklına güvenmek; onu tanımak ve akla dayalı bir yaşamı gerçekleştirmeyi amaçlar. )
( Aydınlanma, Varlığın Armonik Birliği'nin kavranmasını temel almış; buna bağlı olarak Toplum'un armonik birliğe ulaştırılması ve toplum içndeki kişilerin 'Tekil-Bütünlük'e gelerek 'Bireyleşmesi'ni amaç edinmiştir. )
( İngilizce'de "Enlightenment", Fransızca'da "Enlaitement", Almanca'da "Aufklærung", İtalyanca'da "Essere Illuminato", Osmanlıca'da "Tenevvür", Tasavvuf'ta "İşrak". )
( Tüm ezoterik okullarda Arınma, Aydınlanma ve Sevgi, Bilgeliğin Yöntemi, ortak bir tutum olarak benimsenmiştir. )
( Kavramlar dünyasına giren her insan evrensellikle bağ kurmuştur. Bunun ayırdında olmak, aydınlanmaya başlamak demektir. )
( Ancak anlayış aydınlatır. )
( Aydınlanmış kişi erdemli olmalıdır. )
( Ermişliğin özü, içinde bulunulan AN'ı(şimdiyi) tümüyle kabul etmek ve olmakta olanlarla uyumlanmaktır. )
( Only understanding enlighten. )
( Aydınlanma, felsefi bir kavram olarak XVIII. yy. Avrupa'sında "Akla dönüş akımı" olarak kullanılmaya başlanmış ve döneme adını vermiştir. )
( You must mature to recognise greatness and purify your heart for holiness.
The essence of saintliness is total acceptance of the present moment, harmony vs. things as they happen. )
( PURIFICATION vs./and/=/<> ENLIGHTENMENT )
- ARINMA ve/<> YAPILAN(DIR)MA
( PURIFICATION and/<> CONSTRUCTION )
- ARIYORSAN:
ELİNİ ÖPECEK ve YAKASINA YAPIŞILACAK
( Kendi elini öp! VE Kendi yakana yapış! )
( ELİNİ ÖPECEK BİRİNİ ARIYORSAN, KENDİ ELİNİ ÖP!
YAKASINA YAPIŞILACAK BİRİNİ ARIYORSAN, KENDİ YAKANA YAPIŞ! )
- ARK[İng. < ARCH]/ARKUS[< ARCUS] değil/yerine/= YAY
- ARŞE[Fr. < ARCHET] değil/yerine/= YAY
( Tren, troleybüs, tramvay vb. elektrikle işleyen taşıtlarda telden elektrik akımı almaya yarayan, yukarıya doğru uzanmış demir yay. | Keman yayı. )
- ARTI DEĞER ile/ve/||/<> YAN ÜRÜN
- ARTİFİSİYEL/ARTIFICIAL[İng.] değil/yerine/= YAPAY
- ARTIRMAK ile/ve/<> YAYGINLAŞTIRMAK
- ASALAK ile YARIMASALAK
( ... İLE Üzerinde yaşadığı konakçı bitkiden, bazen hazır besin maddesi alan, gerektiğinde, kendibeslek yaşayabilen, klorofili bitkilerde görülen, tam olmayan asalaklık durumu. )
- ASALAK ile/değil YATALAK
( )
- AŞILARDA:
KARMA ile/ve/||/<> KAKMA(GÖZ/T) ile/ve/||/<> YARMA ile/ve/||/<> KALEM ile/ve/||/<> KABUK/KABUK ALTI ile/ve/||/<> YAN ile/ve/||/<> KÖPRÜ ile/ve/||/<> DİLCİKLİ (İNGİLİZ)
(
Bitki/Ağaç Aşılama Yöntemleri ve Kullanım Koşulları
1. Karma Aşı
Tanım: Farklı aşı tekniklerinin bir araya getirilerek uygulandığı sistemdir.
- Ne zaman? Türlere göre değişken
- Ne için? Dayanıklılık + verim kombinasyonu gerektiğinde
- Uygun bitkiler: Turunçgiller, bağ bitkileri, nar
2. Kakma Aşı (Göz Aşısı / T-Aşısı)
Tanım: Kabuk altına göz yerleştirilerek yapılır.
- Ne zaman? İlkbahar ortası veya yaz sonu
- Ne için? Genç, ince gövdelilerde hızlı çoğaltma
- Uygun bitkiler: Elma, armut, kayısı, narenciye
3. Yarma Aşı
Tanım: Kalın anaç yarılarak içine kalem yerleştirilir.
- Ne zaman? İlkbahar başında (özsu öncesi)
- Ne için? Kalın gövde, çeşit değiştirme
- Uygun bitkiler: Ceviz, kestane, kiraz
4. Diğer Aşılama Yöntemleri
a) Kalem Aşı
- İlkbaharda, dinlenme döneminde
- Genç fidanlarda elma, armut, şeftali
b) Göz Aşıları
- T-Göz: Kabuk kolay ayrıldığında yazın yapılır
- Yonga Göz: İlkbahar veya yaz sonu
c) Kabuk Altı Aşı
- Kalın anaç – ince kalem durumunda
- Kabuk kolay ayrılıyorsa (özellikle ilkbaharda)
d) Yan Aşı
- Anaç kenarına yapılan eğik kesiye kalem yerleştirilir
e) Köprü Aşı
- Fare, don veya mekanik zarar gören gövdeleri kurtarmak için
f) Dilcikli İngiliz Aşısı
- Kalem ve anaç aynı kalınlıkta olduğunda güçlü tutunma sağlar
Karşılaştırma Tablosu
Aşı Türü | Uygulama Zamanı | Anaç Kalınlığı | Uygun Türler | Avantajı |
---|---|---|---|---|
Karma Aşı | Değişken | Karışık | Turunçgil, süs bitkileri | Uyum artırımı, kombinasyon sağlama |
Kakma Aşı | Yaz / İlkbahar | İnce gövde | Elma, armut, şeftali | Hızlı ve verimli üretim |
Yarma Aşı | İlkbahar başı | Kalın gövde | Ceviz, kiraz, elma | Çeşit değişimi için ideal |
Kalem Aşı | İlkbahar | İnce – Orta | Şeftali, elma | Genç fidanlarda etkili |
Kabuk Aşısı | İlkbahar | Kalın gövde | Elma, armut | Kabuk kolay ayrıldığında çok etkili |
Göz Aşısı | Yaz / Sonbahar | İnce gövde | Narenciye, üzüm | Yüksek tutma oranı |
Hangi Durumda Hangisi Tercih Edilmeli?
Durum | Uygun Aşı Türü |
---|---|
Kalın gövdeli yaşlı ağaç | Yarma Aşı, Kabuk Aşısı |
Genç fidanlarda çoğaltma | Göz Aşısı, Kalem Aşı |
Kabuğun kolay ayrıldığı dönem | Kakma Aşı, Kabuk Aşısı |
Çeşit değişimi ya da gövde onarımı | Yarma Aşı, Köprü Aşı |
Çok yönlü genetik özellik istenirse | Karma Aşı |
Sonuç İtibarı ile
- Bitki türü ve çeşidi
- Anaç ve kalem yaş/kalınlık oranı
- İklim ve mevsim koşulları
- Kabuğun ayrılma durumu
- Aşının amacı: Verim artırımı, çeşit değiştirme, zarar onarımı
- ASILMAK ile/ve/||/<>/> YAZILMAK ile/ve/||/<>/> YÜRÜMEK
- ASILSIZ İHBAR değil/yerine/= YALAN BİLDİRİM
- ASİMETRİ ile/değil YAMUKLUK
- AŞIRI "AKILCILIK" >< YARATICILIK
- AŞIRI ALÇAKGÖNÜLLÜ/LÜK ile/ve/<>/>/< YAĞCI/LIK
- ASİSTAN değil/yerine/= YARDIMCI
- AŞK:
"SANDIĞIMIZ KADAR" ile/değil YANDIĞIMIZ KADAR
- ÂŞK/ÂŞIK ile/ve/<> YANAK
( Âşıkların alınyazısı, sevgililerinin yanaklarında yazmaktadır. )
- AŞKI/MI / BENİ SORAN ...:
YARIM BULUR ve/||/<>/> YARIN BULUR ve/||/<>/> TAMAM OLUR
( Sen, bir tek gülerse/n tamam olur/um. )
- AŞKIN TANRI/LAR ile YARI TANRI/LAR
- AŞKINLIK:
DİKEY ile/ve/değil/yerine/||/<>/< YATAY
- AŞKTA:
"SÖNMEK" ile/değil/yerine/>< "YANMAK"
( Yok. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Var. )
- ASLINDA" ile/değil YAPILABİLİYOR/OLABİLİYOR
( Hayır! ["aslı"nın ne olduğunu (bu kadar çok ve boş) "bilme/iddia" etme!] İLE/DEĞİL Evet. )
- ASLINDA ile/<> YANİ
- ASMA ile YABAN ASMASI/AKASMA/MERYEM ANA ASMASI
( ... İLE Düğünçiçeğigillerden, beyaz çiçek veren, bahçelerde süs çiçeği olarak yetiştirilen, sarılıcı bir bitki. )
- ASSI değil/yerine/= YARARLI
- ASSIST :/yerine YARDIM ETMEK
- ASSISTANCE :/yerine YARDIM
- AT ile YABANİ AT/KULAN
( ... vs. WILD BRUMBIES )
- AT ile YAKUT ATI
( ... İLE Kısa bacaklılardır.[Yakutistan'da] )
( ... İLE/VE/<> At yetiştirmede usta olan boyların atları, -60 °C'de bile dışarıda kalabiliyormuş. )
- ATAR ile YATAR
- ATEŞ ÇİÇEĞİ[Lat. SALVIA SPLENDENS] ile ATLAS ÇİÇEĞİ ile ÇADIR ÇİÇEĞİ ile ÇUHA ÇİÇEĞİ ile GÜZELHATUN ÇİÇEĞİ HANIMELİ(HONEYSUCKLE) ile ITIR ÇİÇEĞİ ile İPEK ÇİÇEĞİ ile KAHKAHA ÇİÇEĞİ/GÜNDÜZ SEFASI ile KOHLERIA ÇİÇEĞİ ile KÜPE ÇİÇEĞİ ile LÂVANTA ÇİÇEĞİ ile MAHMUR ÇİÇEĞİ ile MUM ÇİÇEĞİ ile PEYGAMBER ÇİÇEĞİ ile SALON ÇİÇEĞİ ile SARAY ÇİÇEĞİ ile TELGRAF ÇİÇEĞİ ile YAYLA ÇİÇEĞİ ile YILAN ÇİÇEĞİ ile YILDIZ ÇİÇEĞİ ile ÖLMEZ ÇİÇEK ile GELİNCİK ÇİÇEĞİ(POPPY)[Lat. FRITILLARIA IMPERIALIS]
- ATEŞ ile YANGIN
( FLAME vs. FIRE )
- ATEŞ ile/ve/||/<> YAZI ile/ve/||/<> FELSEFE-BİLİM ile/ve/||/<> SANAYİ
( İnsanlığın gelişimindeki/tarihindeki dört önemli eşik. )
( 70.000'lerde. İLE/VE/||/<> 3500'lerde. İLE/VE/||/<> [M.Ö. ve M.S.] 1000'lerde. İLE/VE/||/<> 1800'lerde. )
- ATEŞBALIĞI/SARDALYA/SARDALYE[İt.][Lat. CLUPEA PILCHARDUS] ile VONOZ[Yun.] ile SARDUNYA(SARDINE) ile SAZAN(CARP)[Lat. CYPRINUS CARPIO] ile KOLYOS ile HAMSİ(ANCHOVY) ile BAKALYARO[Lat. MERLANGUIS MERLANGUS] ile ÇİNGENE PALAMUDU ile MALTAPALAMUDU[Lat. NAUCRATES DUCTOR] ile TORİK(BONITO) ile ALTIPARMAK ile LÜFER/KUNBER[Ar.] ile ÇİNAKOP/TEMNODON SALTATOR[Lat.] ile ÇİPURA/AURATA AURATA[Lat.] ile HANİ/SERRANUS CARILLA[Lat.] ile HARHARYAS/CARCHARHINUSLAMIA[Lat.] ile İSTRONGİLOS[Lat. SMARIS VULGARIS] ile İŞKİNE[Lat. SCIAENA UMBRA ] ile İZMARİT[Lat. MAENA VULGARIS] ile KOFANA[Yun.] ile TEKİR[MUGIL SURMULLETUS] ile BARBUNYA/BERBUNİ[Ar.]/MULLUS BARBATUS[Lat.] ile KÂĞITBALIĞI ile KALKAN ile KILIÇ ile LAHOS/LAGOS/KAYAHANİSİ[Yun.] ile LİPSOS[Yun.][Lat. SCORPAENA PORCUS] ile MAZAK[Lat. TRIGIA LINEATA] ile MELANURYA[Lat. SPARUS MELANURYA] ile MORİNA[Lat. GADUS MORRHUA] ile MERLİN BALIĞI ile PİSİ ile PLATİKA[Lat. ACERINA CERNUA] ile RİNA/TIRPANA[Lat. RAJA BATIS] ile SARIAĞIZ[Lat. SCIAENA AQUILLA] ile SARIBALIK[Lat. IDUS JESSES] ile SARIGÖZ[Lat. SARGUS SALVIERI] ile SARIHANİ[Lat. EPINEPHELES GIGAS] ile SARPA[Yun.][Lat. BOOPS SALPA] ile SİNAGUD ile SİVRİ ile KARAGÖZ ile MARANGOZBALIĞI/TESTEREBALIĞI[Lat. PRISTIS PRISTIS] ile MERCAN ile USKUMRU(MACKEREL)[Lat. SCOMBER SCOMBRUS] ile ÇİTARİ/BOX SALPA[Lat.] ile ÇOPRABALIĞI/COBITIS[Lat.] ile ÇOPURİNA ile ÇOTİRA/BALISTES CAPRISCUS[Lat.] ile ÇURÇUR/CRENILABRUS[Lat.] ile DAĞALASI/SALMA ALPINUS[Lat.] ile YAYINBALIĞI[Lat. SILURUS GLANIS] ile YAZILIHANİ[Lat. SERRANUS SCRIBA]
- ATMACA ile YAZ ATMACASI (YOZ ATMACA)
( ... İLE Kanatları, atmacadan daha uzun ve sivridir. )
( ... İLE Yaprak döken ormanlarda ürerler. )
( ... İLE Sürüler halinde göç ederler. [Eylül ortasında, İstanbul Boğazı'ndan geçerler.] )
( ... vs. LEVANT SPARROWHAWK )
( ... cum ACCIPITER BREVIPES )
- AUTHOR/OTÖR :/yerine YAZAR
- AVANE/AVENE[Ar.] değil/yerine/= YARDAKÇI/LAR
( Kötü işlerde birine yardım eden "kişi/ler". )
- AYAKTA DURACAK DURUMUNUN OLMAMASI ile/ve/||/<>/< YAŞAMDA DURACAK NEDENLERİNİN OLMASI
- AYIRMA ile/ve/||/<> YALINLAŞTIRMA ile/ve/||/<> ARA ÇÖZÜM/LER ARAMA/BULMA
( Düşüncenin, bilgilerin, nesnelerin, kavram, olay ve olgular üzerinde en temel uygulanması gerekenlerin başında, onları bütün olarak görebilmenin yanı sıra ve ötesinde, ayırma bilgisi, becerisi ve oranı bulunmaktadır.
Bilmek ya da bilinebilenler, ancak küçültme ya da ayırma bilgi ve becerisiyle elde edilebilirler. Bu işin ustalığı da, her ustalığın temelinde bulunan çıraklık sürecinde gerçekleşir ve kaynağını, gücünü çıraklık döneminden alır. Bu bilgi, deneyim ve dönem, kalfalıkta ve ustalıkta bile olunsa, tüm sürecin neredeyse tamamıdır.
Birleştirme bilgi ve becerisi olarak tanımlanan ustalık, yetkin çıraklıktır. Hatta ustalık diye bir şeyden bile söz edilemeyecek kadar tek bir bilinç ve beceridir. Kişinin, bisiklet kullanmayı bir kere öğrenmesinden sonra, yaşam boyunca bir daha bisiklet kullanmayı öğrenmeye gerek kalmaması, kendinin değil, suyun kaldırma gücündeki gibi, kendiliğindenliğiyle, doğasıyla sağlanır. Zihnin ya da bilincin devrede olması ile değil, beynin ya da öte bir bilincin devrede olmasıyla, bilinç merdiveninde görülen, bilinçsiz bilinçlilik ya da yeterlilik ile sağlanır.
Karmaşık olan ya da öyle "algılanan" süreçlerin çözümü de, onları, oldukları yapıda değil, küçülterek ya da çok haneli sayıdan oluşan bir bölmenin, tek haneli bir sayıya doğru yalınlaştırılması ile gerçekleşir.
Çözümsüz "görünen" durumların da çözümü, köklü/kökten çözüm arayışı değil ara çözüm üretebilmektir. Yaşamımızda, karşılaşılabilecek sonsuz olumlu ya da olumsuz olasılıktaki durum ve süreçler için bazen ya da çoğunlukla, bir düşünce ya da nesneden, ödün vermeden ya da bir parçasından vazgeçmeden, bir şey elde etmek ya da yetersiz/olumsuz sürecin devam etmesine göz yumarak, bir sonuç ya da çözüm oluşturmak olanaklı değildir.
Ne herhangi bir düşünce ya da bir durum için, ne de kaygının sona erdirilmesi, olumsuz ya da yetersiz koşulların tamamen ortadan kalkma "beklentisi" ya da "dileği" ile sağlanamayacağından dolayı, ayırmayı, yalınlaştırmayı ve ara çözümler üretmeyi bilmek, becermek gerekmektedir.
"Hiçbir sorun, onu yaratan 'bilinç seviyesi'yle çözülemez." )
- AYKIRI değil/yerine/= YADIRGI DÜŞMEK
- AYNA:
| DOĞA NESNELERİ ve/||/<> NESNELER | ve/||/<> KİŞİ/İNSAN ve/||/<> YAZI
- AYNA ile/ve YANSIMA
( )
( MIRROR vs./and REFLECTION )
( ... ile İNİKÂS )
- BAĞLAM ve/||/<> YAŞAMSAL KOŞULLAR
- BAĞLANTI ile/ve/değil/||/<> YANKI
- BAKIN! BEN NE YAPTIM/YAPMIŞIM değil/yerine YAPILANIN BİLGİSİ
- BAKMAK:
KAÇIRDIKLARINA değil/yerine YAKALAYABİLECEKLERİNE
- BAL ARISI ile/ve EŞEK ARISI/ZENBUR ile/ve YABAN ARISI/SARICA ile/ve ERİL ARI
( Bal yapan arı. İLE/VE Et yiyen arı. | Sarı eşek arısı, vesveseyi simgeler. İLE/VE ... İLE/VE Bal yapmayan iğnesiz arı. )
( Bal arıları, en uzun süre yaşayan böceklerdir. )
( Bal arısının iğnesinin ucu kıvrıktır, sokunca çıkaramaz. Yavaş çekse çıkarır ama öfkeli ve sinirli olduğu için, yavaş çekmek elinden gelmez. Birdenbire çekince de, iğnesi kopar ve soktuğu yerde kalır. )
( Arı, karnındaki boğum köklerden soluk alır. [Boğumlu, halkalı hayvanlar ciğersizdir.] )
( Arı kovanının ısısı insan gövdesiyle aynıdır. )
( Antenleriyle koku alırlar. )
( Balarıları, karmaşık bir dizi hareket ve sallanmadan oluşan "salınma danslarıyla" birbirine yiyeceğin niteliğini, uzaklığını ve tam konumunu anlatabilirler. [Bu iletişimlerini bizler de anlayabiliyoruz. Her salınım, kovandan 45 metre uzakta anlamına gelir. (Karl von Frisch 1945 [Bu keşfiyle, hayvan davranışları çalışmalarında verilen tek Nobel ödülünü kazanmıştır.]) ] )
( Bir turları yaklaşık 12 km.dir. )
( Saatte 30 km. hızla uçabilmektelerdir. )
( Dümdüz hatlar üzerinde gidip gelmektelerdir. )
( Tek kalan bir arı, ne kadar zeki olursa olsun, kovandan ayrı kaldığında tamamen savunmasızdır. )
( Beyinlerinde 950.000 sinir hücresi vardır. )
( Morötesi aralıkta görebilmektelerdir. [İnsan yüzlerini dahi tanırlar] )
( Arı kafalarının fotoğrafları... )
( NAHL[çoğ. NÜHÛL], ASSÂLE, RÂHİYE[çoğ. REVÂHÎ] ile/ve ZÜNBÛR[çoğ. ZENÂBÎR] ile/ve ... ile/ve ... )
( MEGES-İ ENGÜBÎN, KİBT ile/ve TÜNTE, BEVZ ile/ve ... ile/ve ... )
( BEE/WASP vs./and WASP/HORNET, VESPIT WASP vs./and COMMON WASP vs./and DRONE )
( APIS MELLIFERA/MELLIFICA cum/et VESPA CRABRO cum/et VESPA VULGARIS cum/et ... )
- BAN :/yerine YASAKLAMAK
- BÂR ile/değil/yerine YÂR
- BARIŞMAK ile/ve/||/<>/> YAKINLAŞMAK
- BAŞARI İÇİN YAŞAMAK ile/değil/yerine YAŞAMI/NI SÜRDÜRMEK
- BAŞARISIZLIK:
"DÖVME" değil "YARA"
- BAŞIN/IZ SAĞOLSUN/KAYBINIZ İÇİN ÜZGÜNÜM[İng. < SORRY FOR YOUR LOSS] değil YARANIZ SAĞALSIN/İYİLEŞSİN
- BAŞKA BİR ...:
"DÜNYA" değil YAŞAM (BİÇİMİ)
( Yoktur. DEĞİL Vardır, olanaklıdır. )
- BAŞKALAŞIM ile YARIBAŞKALAŞIM ile TÜMBAŞKALAŞIM
( ... İLE Böceklerde, kurtçuk evresi görülmeyen başkalaşma türü. İLE Böceklerde, kurtçuk ve koza evresi geçiren başkalaşma türü. )
- BASKIN ile/ve YAYGIN
- BAŞLU değil/yerine/= YARALI
- BATİ[Ar.] değil/yerine/= YAVAŞ, AĞIR
- BÂTIL ile/ve YANLIŞ
- BATKI/SİTEM[Fars.] ile YAKINMA/SERZENİŞ[Fars.]
- BAYKUŞ ile YAPALAK
- BAZI BEYİN/PSİKOJENİK HASTALIKLAR ile/ve/||/<>/> YARATICILIK
- BEBEK ile/ve/<>/> ÇOCUK ile/ve/<>/> ERGEN ile/ve/<>/> GENÇ ile/ve/<>/> ORTA YAŞ ile/ve/<>/> YAŞLI
( [yaş arası] 0-1 İLE/VE/<>/> 1-12. İLE/VE/<>/> 12-18. İLE/VE/<>/> 18-65. İLE/VE/<>/> 66-79. İLE/VE/<>/> 79-99.[Dünya Sağlık Örgütü'nün kabulü olarak] )
- BED :/yerine YATAK
- BEDROOM :/yerine YATAK ODASI
- BEKLETME ile YADSIMA
- BELİRGİN ile/ve YAYGIN
( CLEAR vs./and COMMON )
- BELİRLEME ile YADSIMA
( TO DETERMINE vs. TO DENY )
- BELİRTİ ile/ve/<> YANSIMA
- BEND değil/yerine/= YASA ALT MADDESİ
- BENİMDİR yerine YANIMDADIR
- BENZER/LİK ile "YAKIN/LIK"
- BENZER/LİK ile/ve YAKLAŞIK/LIK
( SIMILAR/NESS vs./and APPROXIMATE/NESS )
- BENZETME değil YAKIŞTIRMA/N
- BERHAVA[Fars. + Ar.] değil/yerine/= YARARSIZ, BOŞ
( Havaya atılmış, uçurulmuş. | Yararsız, boş. )
- BEŞ VAKİT:
SABAH ve/ ÖĞLE ve/ İKİNDİ ve/ AKŞAM ve/ YATSI
- BESIDE :/yerine YANINDA
- BEYİN:
YANSITICI değil/yerine YARATICI
( [not] MONITOR but CREATOR
CREATOR instead of MONITOR )
- BEYİN/ZİHİN:
ÜRETİCİ/ÜRETEÇ ile/ve/||/<> YANSITICI
- BIÇAK ile YATAĞAN
( ... İLE Namlusu eğimli, iki yanı da kesici, bir tür uzun savaş bıçağı. )
- BİÇİMDE/YAMUKTA:
ALT ALAN ile/ve/<> ÜST ALAN
- BİÇİMLENDİRİLMİŞ ile/ve/değil YARATILMIŞ
( Doğa. İLE/VE/DEĞİL İnsan. )
- BİLEN AÇMAZI ile/ve/||/<> HERŞEYİ BİLME AÇMAZI ile/ve/||/<> YALANCI AÇMAZI ile/ve/||/<> ÖNCEDEN BİLME AÇMAZI
- BİLGE/LİK ile/ve/||/<>/>/< YALIN/LIK
- BİLGELİK:
(DERİNLİKLİ/KAPSAMLI) KONUŞMAK ile/ve/<>/değil YAPMAK
( (Derinlikli/kapsamlı) Konuşmak, bilgelik değildir. Bilgelik, yapmaktır! )
- BİLGİ/VERİ ile/ve/değil/yerine YAKLAŞIK BİLGİ
( Ulaştıklarımız, bilgi değil ancak yaklaşık bilgidir. )
- BİLGİ ile/ve/||/<>/> DENEYİM ile/ve/||/<>/> YARATICILIK
( )
( KNOWLEDGE vs./and/||/<>/> EXPERIENCE vs./and/||/<>/> CREATIVITY )
- BİLİM DEĞERLERİNDE:
GÖZLEM/VERİ/OLGU ÖBEĞİNDE DESTEKLENME ve/||/<>/> DENEYE DUYARLILIK ve/||/<>/> KURAMA DUYARLILIK ve/||/<>/> MATEMATİKSELLİK ve/||/<>/> YARARLILIK-İŞLEVSELLİK ve/||/<>/> GERÇEKLİĞİ BETİMLEYEBİLME
- BİLİM ve YAŞAM
( Cinslerle. VE Bireylerle. )
( SCIENCE and LIFE )
- BİLİMDEN/İLİMDEN YARARLANANLAR:
SORAN ile/ve/||/<> YANITLAYAN ile/ve/||/<> DİNLEYEN ile/ve/||/<> SEVGİSİ/İLGİSİ OLAN
- BİLİME BAŞLANGIÇTA:
KONU ve YARAR
- BİLİMSELLİKTE:
"YANLIŞLANAMAZLIK" ile/değil YANLIŞLANABİLİRLİK
- BİLİMSELLİKTE:
DOĞRULANABİLİRLİK ile/ve/değil/<> YANLIŞLANABİLİRLİK
- BİLİNÇ ve/||/<> KİŞİ ve/||/<> YAŞAM
( Gövde. VE/||/<> Kişi. VE/||/<> Yaşam. )
( Tohum. VE/||/<> Ağaç. VE/||/<> Meyve. )
- BİLİNÇ ile/ve/değil YAKLAŞIM
- BİLİNMESİ GEREKENLER ile/ve/> YAPILMASI GEREKENLER
- BİLMEDİKLERİMİZ ile/ve YANLIŞ BİLDİKLERİMİZ
( UNKNOWNS vs./and MISKNOWNS )
- BİR İŞİ:
BİLEN ile AZ BİLEN ile BİLMEYEN ile YAPAMAYAN
( Yapar. İLE Akıl verir. İLE Eleştirir. İLE Çamur atar. )
- BİR YERLİ OLMAK ile/ve/değil/yerine YAŞADIĞI/YAŞAMAK İSTEDİĞİ YERLİ OLMAK(YERE AİT OLMAK)
( Tanışmalarda da ikincil/üçüncül[/ya da yeri kaçıncı sıradaysa] konulardandır. Kişinin zihnindeki, coğrafî ve kültürel arkatasarla/geçmişle ve kabulle ilgili bir durumdur. Kişiler, sorulduğu için yanıtlamak zorunluluğunda bırakılmamalıdır. Nerelisin sorusu da sorulmaması gereken sorulardandır. "Nerelisin?" yerine "Nerede yaşıyorsun?" sorusu daha anlamlıdır. İletişim ve paylaşımlarda kişinin yaşadığı ya da yaşamak istediği yeri düşünmesi ve o düşündüğü yerle özdeşleşmesi ve buna göre beyanda bulunma olanağı/fırsatı verilmelidir. )
- BİREYSEL/LİK ile/ve/<>/> YALNIZ/LIK
- BİSİKLET:
UZAK YERLER İÇİN ile/ve/değil/yerine/||/<> YAKIN YERLER İÇİN
( 5-6 km. çapındaki tüm çevrenize, hiçbir zorlanma ve sıkıntı çekmeden, çevreyi de gereksiz yere kirletmeden bisikletle ulaşmak olanaklıdır. )
- BİSİKLET ve/<> YARARLARI...
- BİSİKLET ve/<> YAŞAM...
- BİSİKLETTE:
KASK ve YARIŞÇI/SPORCU/HIZ KASKI
- BİT ile YAPRAK BİTİ
- BİT ile/ve/<>/< YAVŞAK
( ... İLE/VE/<>/< Bit yavrusu. )
- BİT ile/ve/değil YAVŞAK/SİRKE
( ... İLE/VE/DEĞİL Bit yumurtası. )
- BİTKİ SAPI, SAK ile YAPRAK SAPI
( STALK ile PETIOL )
( SESİL: Sapsız. )
- BİTKİLER ile YABANİ OT
( PLANTS vs. WEED )
- BIYIKLARDA:
BURMA ile NEVHAT ile GAYTAN ile YOLUK ile KIRPIK ile PIRASA ile YASTIKLI
( ÇÂR-DARB[Fars.]: Dört darp. Kalenderîlerin arasında sakal, bıyık, kirpik ve kaş yerine kullanılan bir deyimdir. )
( BURÛT: Bıyık. )
- BLUTUT/BLUETOOTH BLUETOOTH değil/yerine/= YAKIN ALAN RADYO FREKANSI
- BOĞULMA:
YAKIN ile/ve/||/<> YAŞ/KURU ile/ve/||/<> ETKİN/EDİLGEN
( )
- BOŞ ile/ve/||/<> YANLIŞ
- BRAGG (KLEEMAN):
KURALI ile/ve/||/<> YASASI/DENKLEMİ ile/ve/||/<> KIRINIMI/YANSIMASI
( Bir öğenin alfa tanecikleri için durdurma gücünün atom ağırlığının kareköküyle ters orantılı olduğunu ifade eden deneysel kural. İLE/VE/||/<> Bir kristal düzlemine çarptığında, farklı düzlemlerden yansıyan, yüksek şiddetli paralel X ışınları demetleri arasındaki yapısal girişim, yol uzunluğundaki fark dalga boyunun tam katlarına eşit olduğu zaman 2d.sin0 = n.λ [Bragg denklemi] ile oluşur. Burada, d; kristal düzlemleri arasındaki mesafe, 0, ışın demetinin gelme ve yansıma açısı [Bragg açısı], λ, X ışınlarının dalga boyu ve n; bir tam sayıdır. Bu, Bravais Yasası olarak da bilir.
[Ek: Bragg, ilk çalışmayı X ışınlarıyla yaptığından dolayı, tanımda sadece X ışınlarından bahsedilmesine karşın, tüm elektromanyetik ışın, yüklü tanecikler ve nötronlarla da aynı desenler oluşmaktadır.] İLE/VE/||/<> Bir kristal atomlarından tüm elektromanyetik ışınlar, yüklü tanecikler ve nötronların sadece Bragg açısında yapısal girişim oluşturduğu saçılma ya da kırınım. )
- BRAGG ile/||/<> YASASI
( nλ = 2d sinθ formülü, X-ışını kırınımı için temel yasa )
( William Lawrence Bragg tarafından 1912 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1890-1971) (Ülke: Avustralya/İngiltere) (Alan: fizik) (Önemli katkıları: Bragg yasası, X-ışını kırınımı ile kristal yapı belirleme. En genç Nobel Fizik ödülü sahibi (25 yaş)) (Nobel: 1915) )
- BRİT değil/yerine/= YAPIŞIKLIK
- BRÜLÖR[Fr. < BRÛLEUR] değil/yerine/= YAKMAÇ
( Sıvı yakıtı kolayca yanabilecek taneciklere ayırarak püskürten aygıt. )
- BUKKAL değil/yerine/= YANAK İÇİ
- BULAŞMA ile/ve/değil/yerine/||/<> YANKILA(N)MA
- BULAŞTIRMAK ile YAYMAK
( TO SMUDGE vs. TO EXTEND )
- BULMAK ile YAKALAMAK
- BULUŞ ile YAKALAMA
( Ondokuzuncu yüzyılın en büyük buluşu, buluşun yöntemlerinin bulunmasıydı. )
( INVENTION vs. CATCH )
- BULUT ile YAĞMUR/KAR GETİREN BULUT
( Bulutlar, atmosferde asılı kalan minik su damlacıkları ya da buz kristalleri yığınlarıdır. Bu damlacık ya da kristaller su buharının duman ya da tuz gibi daha da küçük parçacıklar etrafında yoğunlaşmasıyla oluşur.[Yoğunlaşma çekirdekleri olarak adlandırılırlar.] )
( CEHÂM: Yağmur vermeyen bulut. )
( SEHÂB, GAMÂM/E ile ... )
( EBR/EBİR/EBRÛ[< EBRÎ: Bulutumsu. | ÂB-RÛ: Su yüzü. | Kaş.] ile ... )
( CLOUD vs. NIMBUS )
- BUNALIM/KRİZ ile/ve/||/<> YARALANMA/VURUK/TRAVMA
- BUNU ALDIM <>/||/>/< BUNALDIM değil/yerine
YANLIŞIMIN/YANILSAMAMIN/OYUNUN FARKINDAYIM
- BURKA/BÜRKA'[Ar.]/PÜRGÜ değil/yerine/= YAŞMAK
( Peçe, tül, yaşmak, yüzörtüsü. )
itibarı ile 2.868 başlık/FaRk ile birlikte,
2.868 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(2/13)