Y ile başlayan FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 33.765 başlık/FaRk ile birlikte,
33.765 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(25/136)
- CEFÂKÂR ile CEFÂKEŞ
( [eziyet] Çeken. İLE Eden. )
- CEFR[Ar.] ile CEFR/CİFR[Ar.]
( Geniş kuyu. İLE Güyâ bilinmezden/gaipten haber veren bir ilim. )
- ÇEGO VERA değil CHE GUEVARA
- CEHÂLET KİBARLIĞI ile/değil/yerine KİBARLIK
( "Kibarlığını" yüzüne-gözüne bulaştırır. İLE/DEĞİL/YERİNE Zamanını, zeminini, gerektiği kadar ve ölçüsünü bilerek/tutturarak, bilinçle. )
- CEHÂLET ve/<> BAĞNAZLIK ve/<> ÖFKE ve/<> YEGİNLİK/ŞİDDET
- CEHÂLET ile/ve CESÂRET
( Cesaret, akıldan gelirse cesârettir. Bilgisizlikten gelirse cehalettir. )
( IGNORANCE vs./and COURAGE )
- CEHÂLET["CAHÂLET" değil!] ile/ve/yerine/değil İLİM
( Dönüp dolaşmak. İLE Bilinenden bilinmeyene gitmek. )
( Dünyaya sizin cahilliğe son vermenizden daha çok yardımı olabilecek bir başka şey yoktur. )
( İLMİ: - Ya Öğreten, - Ya öğrenen, - Ya seven olmak gerek. )
( İlmin saati, feyzi belirli olmaz. )
( İlim öğrendikçe, ilim onun niyetini tashih eder. )
( There is nothing that can help the world more than your putting an end to ignorance. )
( [not] IGNORANCE vs./and/but KNOWLEDGE
KNOWLEDGE instead of IGNORANCE )
- CEHÂLET ve/>/ve/< KABA GÜÇ ve/>/ve/< BAĞNAZLIK
- CEHÂLET ile/ve/< KİN
( IGNORANCE vs./and/< HATRED/SPITE/GRUDGE )
- CEHÂLET/CAHİL ile/ve LAUBALİ/LİK
- CEHÂLET ve/> RED
( Cahilin reddi/inkârı, ne kadar hızlı ve uzunsa o kadar cahildir. )
- CEHÂLET ve/> SABIRSIZLIK
( IGNORANCE and/> IMPATIENCE )
- CEHÂLET ile SIDKİYET(SÂDIK OLMA)
- CEHÂLET/BİLGİSİZLİK ve/<> ÇOK VE BOŞ (GEREKSİZ) KONUŞMAK
( IGNORANCE and/<> TO TALK TOO MUCH AND WASTE )
- CEHÂLET/CÂHİL ile/ve ZULÜM/ZÂLİM
( Cahil kişi, kendinin bile düşmanı iken, başkasına dost olması nasıl beklenir? )
( Zulümle âbâd olanın, sonu, berbâd olur. )
( IGNORANCE vs./and OPPRESSION/CRUELTY )
( ... ile/ve ADHARMA )
- CEHÂM[Ar.] ile CEHÂN[Ar.]
( Yağmur vermeyen bulut. İLE Dünya. | Sıçrayan, fırlayan, çabuk hareket eden. )
- CEHD değil/yerine/= ÇALIŞMA, ÇABALAMA
- CEHD ile/ve/||/<> GAYRET
- CEHENNEM:
"ACI ÇEKTİĞİMİZ YER" değil ACI ÇEKTİĞİMİZİ KİMSENİN DUYMADIĞI YER
- CEHENNEM" ve/||/<> İYİ NİYET TAŞLARI
- CEHL ile/||/<>/< CEHL-İ BASİT ile/||/<>/< CEHL-İ MÜREKKEB ile/||/<>/< CEHL-İ MİK'AB[KÜP] ile/||/<>/< CEHL-İ MURABBÂ, TAKLİT
( Bir şeyi mutlak olarak bilmemek.
İLE/||/<>/<
Bilmemek. Bilmediğini bilmek.
İLE/||/<>/<
Bilmemek. Bilmediğini bilmemek. [Olgu ve olaya uygun olmayan kesin inanç.]
İLE/||/<>/<
Bilmemek. Bilmediğini bilmemek fakat bildiğini iddia etmek. ["Bildiğinin" ya da bildiğini varsaydığının, yanlışının, en doğru/kesin olduğunu iddia etmek.]
İLE/||/<>/<
Ötekinin iddiasını/sözünü delilsiz/kanıtsız kabul etmek. )
( ... İLE/VE Tek boyutlu. İLE/VE İki boyutlu. İLE/VE Üç boyutlu. İLE/VE Dört boyutlu. )
( [Felsefe'de] BEBGAİYYE[Ar.]/PSITTACISME[Fr.]: Papağanlık. )
( Sadece bir iyi vardır, bilgi; sadece bir kötü vardır, cehalet. )
( TÂC MÂRİFET TÂCIDIR, SANMA GAYRI TÂC OLA
TAKLİT İLE TOK OLAN, HAKİKATTE AC OLA )
(
)
( Anlayanlar(those who get it) <> Anlayıp da anlamamış gibi yapanlar(those who get it do not get it) <> Anlamayanlar(those who do not get it)
-----------------------------------------------------
Anlayanlar(those who get it) <> Anlayıp, anlaşılacak hiçbir şey olmadığı gerçeğini görenler(those who get it but realise there is nothing to get) <> Anlaşılacak bir şey olmadığı gerçeğini görenler(those who realise there is nothing to get)
----------------------------------------------------
Anlamayanlar(those who get it) <> Anlamayıp, anlaşılacak hiçbir şey olmadığı gerçeğini görenler(those who do not get it and realise there is nothing to get) <> Anlaşılacak bir şey olmadığı gerçeğini görenler(those who realise there is nothing to get)
-----------------------------------------------------
Karmakarışık durumda olanlar/hiçbir nasibi ol(a)mayanlar(those who are very confused) )
( O ki, bilmiyor ama biliyor bilmediğini;
çocuktur, onu eğitin/yetiştirin.
O ki, bilmiyor ama bilmiyor bilmediğini;
cahildir, ondan uzakça durun.
O ki, biliyor ama bilmiyor bildiğini;
(belki) uykudadır, onu uyandırın.
O ki, biliyor ama biliyor bildiğini;
bilge kişidir, onu izleyin. )
- CEHL[Ar.] ile CEHR[Ar.]
( Bilmezlik, cehâlet. İLE Yüksek sesle söyleme. )
( CEHL: Köyde/çölde kaybolmuş deve yavrusu. )
- CEHL-İ BASİT ile CEHL-İ MÜREKKEB
( Bilmediğini bilen. İLE Bilmediğini bilmeyen. )
( Şekk. İLE Eş-şekk. )
( O ki, bilmiyor ama biliyor bilmediğini; çocuktur, onu eğitin/yetiştirin. O ki, bilmiyor ama bilmiyor bilmediğini; cahildir, ondan uzakça durun. O ki, biliyor ama bilmiyor bildiğini; (belki) uykudadır, onu uyandırın. O ki, biliyor ama biliyor bildiğini; bilge kişidir, onu izleyin. )
- CEHL-İ MÜREKKEB ile/ve ECHEL-Ü CÜHELÂ
( Bilmediğini bilmemek. İLE/VE Bilmediği halde bildiğini doğru kabul etmek ve iddia etmek. )
( TECHÎL (ETMEK): Cahile cahilliğini söylemek. )
- ÇEHOV değil ÇEHOF
- CEHRE[< Fars.] ile ÇEHRE[< Fars.]
( Pamuk, yün gibi şeyleri eğirip iplik durumuna getirmeye yarayan araç, iğ. İLE Yüz. | Görünüş. | Somurtkanlık. )
- ÇEHRE[Fars. ÇİHRE] ile/ve/||/<> ÇEVRE
- ÇEK AUT[İng. < CHECK-OUT] değil/yerine/= ÇIKIŞ İŞLEMİ
- ÇEK CUMHURİYETİ değil/yerine/> ÇEKYA[CZECHIA]
- ÇEKİ-DÜZEN (VERMEK)
- ÇEKİ ile ÇEKER
( Tartı. | 250 kg.'a eşit olan, odun, kireç gibi ağır ve kaba şeyleri tartmakta kullanılan bir ağırlık ölçüsü. | Üzüntü, sıkıntı. İLE Bir tartma aygıtının kaldırabildiği ağırlık miktarı. )
- ÇEKİÇ (KEMİĞİ) ile/ve ÖRS (KEMİĞİ) ile/ve ÜZENGİ (KEMİĞİ) ile/ve ORTA KULAK KEMİKLERİ
( AZM-İ MITRAKA ile/ve AZM-İ SENEDÂNÎ ile/ve AZM-İ RİKÂBÎ ile/ve ... )
( 
)
(
)
( MALLEUS vs./and ANVIL/INCUS vs./and STIRRUP/STIR BONE/STAPES vs./and OSSICLE )
- ÇEKİÇ ile BARDA
( ... İLE Dam ustalarının kullandığı, başının bir ucu çember parçası biçiminde eğri, öbür ucu keskin çekiç. | Fıçıcı keseri. )
- ÇEKİÇ ile DİŞEĞİ
( ... İLE Taşları yontmak için kullanılan, dişli bir çekiç. )
- ÇEKİÇ ile ŞAHMERDÂN[Fars.]
( ... İLE Vurucu ağırlığın, mekanik olarak yükselmesi ve düşmesi sonucu dövme işlemi yapan makine. | Bir yapının, temel kazıklarını çakmakta kullanılan bir çeşit araç. | Çok ağır bir çeşit tokmak ya da çekiç. )
- ÇEKİÇ ile/ve/değil/||/<> TOKMAK
- ÇEKİG ile ÇEKİK/ÇÜPEK ile ÇEKİK
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Bir yazıdaki yardımcı imler. İLE Küçük erkek çocuğunun eşeysel örgeni, pipi. İLE Serçeye benzer benekli bir kuş.[Kayalık yerlerde yaşar.] )
- ÇEKİLGİ/İNZİVA ile/ve/değil/yerine/||/<> OYALANMA
- ÇEKİLİŞ ile/değil ÇEKİM
- ÇEKİM GÜCÜ ve/||/<>/>< MERKEZKAÇ GÜCÜ
( Güneşle aralarındaki eşik ve denge, gezegenler ve gezegenlerin hızıdır. )
- ÇEKİM (MURAD)
- ÇEKİM ile/ve/<> GEREKSİNİM
- ÇEKİM ile/ve/||/<> İTİM
( Göksel/semâvî. İLE/VE/||/<> Yersel/arzî. )
- ÇEKİM ile/ve YANILSAMA
- ÇEKİMİN/KAMERANIN:
ÖNÜNDEN GEÇMEK değil/yerine/>< ARKASINDAN GEÇMEK
- ÇEKİMSEL BİÇİMBİLİM ile ÇEKİMSEL BİÇİMBİRİM
( INFLECTIONAL MORPHOLOGY vs. INFLECTIONAL MORPHEME )
- ÇEKİMSER/LİK ile/ve/||/<> KAÇINGAN/LIK
- ÇEKİMSER/LİK ile/ve/değil/||/<>/< UYUMLU/LUK
- ÇEKİNCE ile/değil/yerine SAYGI
( [not] AVOID vs./but RESPECT
RESPECT instead of AVOID )
- ÇEKİNGEN/LİK ile/ve/<> DAYANÇLI/LIK/SABIRLI/LIK
- ÇEKİNGEN/LİK ile İÇE KAPANIK/LIK
- ÇEKİNGEN/LİK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> MESAFELİ/LİK
- ÇEKİNİLMESİ GEREKEN:
SALDIRGAN/LIK ile/ve/||/<>/> ŞIMARIK/LIK
( [Çekinilmesi gereken ...]
İyi birinin aç kaldığındaki saldırganlığı. İLE/VE/||/<>/>Kötü birinin doyduğundaki şımarıklığından. )
- ÇEKİNME ile/ve/değil/||/<> NEZÂKET
- ÇEKİNMEK ile ÇEKİLMEK
( TO AVOID vs. TO RETREAT )
- ÇEKİP ÇEVİRMEK
- ÇEKİP GİTMEK ile/ve/||/<> ÇIKIP GİTMEK
- ÇEKİRDEK ile/ve/<> ÇEKİRDECİK
( Evli meyvelerin içinde, bir ya da birden çok bulunan, çoğu sert bir kabukla kaplı tohum. | Yenmek için satılan kabak çekirdği. | Bir gözenin merkezini oluşturan nesnecik. | Atom çekirdeği. | 5 santigrama eşit olan, kuyumculukta kullanılan ağırlık ölçüsü. | Bir şeyin temelini oluşturan öz, nüve. İLE Göze çekirdeğinin içinde, tek ya da birden çok bulunan, yuvarlak nesne. )
- ÇEKİRDEK ile/||/<> ÇEKİRDEKÇİK
( Çekirdek DNA içerir, çekirdekçik rRNA üretir )
( Formül: Nükleus İLE nükleolus )
- ÇEKİRDEK ile/||/<> DEFORMASYON
( Deforme çekirdek modeli ve dönen çekirdekler )
( Aage Bohr tarafından 1952 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1922-2009) (Ülke: Danimarka) (Alan: fizik) (Önemli katkıları: Atom çekirdeğinin kollektif ve parçacık hareketleri modeli) (Nobel: 1975) )
- ÇEKİRDEK ile/ve/||/<> GÖZE SIVISI/SİTOPLAZMA[Fr. < CYTOPLASME]/CYTOPLASM[İng.] ile/ve/||/<> PROTOPLAZMA[Fr. < PROTOPLAZMA < Yun.]
( Bir gözenin merkezini oluşturan nesnecik. | Atom çekirdeği. İLE/VE/||/<> Çekirdek dışta kalmak üzere, protoplazma yığını. İLE/VE/||/<> Yapı bakımından, çekirdek ve sitoplazmadan oluşan, yarı sıvı, saydam ve canlı gözenin metabolizma olaylarının oluştuğu yer. )
- ÇEKİRDEK ile/||/<> MODEL
( Atomik çekirdeğin kollektif modeli )
( Aage Bohr tarafından 1952 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1922-2009) (Ülke: Danimarka) (Alan: fizik) (Önemli katkıları: Atom çekirdeğinin kollektif ve parçacık hareketleri modeli) (Nobel: 1975) )
- ÇEKİRDEK ile/||/<> SİTOPLAZMA
( Çekirdek DNA içerir İLE sitoplazma göze sıvısı )
( Formül: Kromatin İLE Organeller + sıvı )
- ÇEKİRGE/ÇEKÜRGE[Oğuz] ile BÜRKAN/BİRKAN[Ar.]
( ... İLE Alaca çekirge. )
- ÇEKİŞME ile ÇELİŞME
- [ne yazık ki]
ÇEKİŞME ile/ve/<>/< İNATLAŞMA
- ÇEKİŞME değil/yerine/>< UYUM
- ÇEKİŞMEK" ile "SİDİK YARIŞTIRMAK"
( Akıllı kişi, kimseyle yarışmaz. Böylece, kimse, onunla yarışamaz. )
- BOŞANMA:
ÇEKİŞMELİ ile/değil/yerine/>< ANTLAŞMALI
- ÇEKMECE KÖPRÜSÜ ve BOSTANCI KÖPRÜSÜ ve ÇOBANÇEŞME KÖPRÜSÜ
- ÇEKMECE ile PEŞTAHTA[Fars.]
( ... İLE İş masası gibi kullanılan çekmece. | Sarrafların, üzerinde para saydıkları tahta. )
- ÇEKTİRİ ile/= ÇEKTİRME
( Yelkenleri olmakla birlikte, kürekle de yol alan, eskiden kullanılmış olan gemi. İLE/= Çekme eylemini yaptırmak. | Büyük, yelken kayığı. )
- CELÂL ile/ve/<> CEMÂL
( Kişinin yüzünde hem Celâl, hem Cemâl gizli. Suratı astın mı Celâl, güldün mü Cemâl... )
( İçte[bâtın]. İLE/VE/<> Dışta/n[zâhir]. )
( ... İLE/VE/<> İkram edilen. )
( Batırır. İLE/VE/< Çıkarır. )
- CELB (ETMEK) ile/ve/||/<> CEZB (ETMEK)
( Kendi üzerine çekmek. | Getirtmek, davet etmek, çağırtmak. İLE/VE/||/<> Kendine çekmek. | Etkileyerek kendine bağlamak. )
- CELP/CELB[Ar.] ile ÇAĞRI
( MESSAGE vs. SUMMON )
- CELB-İ MENÂFİ değil/yerine/>< DEF-İ MEFÂSID
( Yanlışları önlemek ve işlememek; çıkarları, iyilikleri getirmek ve işlemekten öncelik kazanır. )
( Def-i mefâsıd, celb-i menâfiden evlâdır. )
- CELCIUS ile/=/||/<> FAHRENHEIT ile/=/||/<> KELVIN
( °C = 1 ile/=/||/<> °C x 1.8 + 32 ile/=/||/<> °C + 273.15 )
( 100 °C ile/=/||/<> 212 °F ile/=/||/<> 373 K [Suyun kaynama noktası]
0 °C ile/=/||/<> 32 °F ile/=/||/<> 273 K [Suyun donma noktası]
-78 °C ile/=/||/<> -109 °F ile/=/||/<> 195 K [Karbondioksitin donma noktası]
-183 °C ile/=/||/<> -298 °F ile/=/||/<> 90 K [Oksijenin donma noktası]
-196 °C ile/=/||/<> -321 °F ile/=/||/<> 77 K [Azotun donma noktası]
-273 °C ile/=/||/<> -460 °F ile/=/||/<> 0 K [Mutlak sıfır noktası] )
(
)
( 1 Celsius [°C] = 274.15 kelvin [K]
1 Fahrenheit [°F] = 255.9277777778 kelvin [K]
1 Rankine [°R] = 0.5555555556 kelvin [K]
1 Reaumur [°r] = 274.4 kelvin [K] )
- CELEB[Ar.]/İÇOĞLANI/İZLATKO ile CELEB[Ar.]
( ... | İstanbul sarayında ilk işe başlamış acemi. İLE Orospu, fahişe. | Çan. )
- ÇELEBİ ALİ PAŞA CAMİİ :
( Sultan II. Osman döneminde (1618 - 1622) Kaptan - ı Derya ve Sadrazam Güzelce Ali Paşa tarafından yaptırılan bu camiye Çelebi Ali Paşa Camii de deniliyordu. Bu cami 1958'de yol yapım çalışmaları sırasında yıkıldı. )
- ÇELEBİ, ERDOĞAN (İST. 1940) :
( İ.Ü. Edebiyat Fakültesinden mezun oldu. Galatasaray, Yeşildirek ve Kasımpaşa kulüplerinde futbol oynadı. 5 defa genç milli takım formasını giydi. Sarıyer Spor Kulübü'nde 1 dönem yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptı. )
- ÇELEBİ ile/> ŞEHZÂDE[Fars.] ile/> VELİAHD
( Görgülü, terbiyeli ve olgun. | Bay. | Bektâşî ve Mevlevî Pîr'lerinin, en büyüklerine verilen san. İLE/||/<> Sultanların ve oğullarının erkek çocuklarına verilen san. İLE/||/<> Bir hükümdarın ölümünden ya da tahttan çekilmesinden sonra tahta geçmeye aday olan kişi. | Herhangi bir göreve ya da makama geleceği beklenilen kişi. )
- ÇELEBİÇ, SEAD (VİSEGRAD, YUGOSLAVYA, 1956) :
( Yugoslavya'nın Banya Lca Baroc kulübünden transfer edildi (1982). Beş sezon (1982 - 1987) tescilli kaldı. 134 Lig, 12 Kupa, 2 turnuva olmak üzere 148 resmi ve 28 özel maçla birlikte toplam olarak 176 kez Sarıyer forması giydi. Lig maçlarında 49, Kupa maçlarında 5 ve özel maçlarında 11 olmak üzere toplam olarak takımına 65 gol kazandırdı. Futbolu Sarıyer'de bıraktı. )
- CELEP/CELEB[Ar.] değil/yerine/= İÇOĞLANI
( Saraylarda, çeşitli devlet hizmeti için aday olarak yetiştirilen gençlere verilen ad. )
- CELESTIAL değil/yerine/= GÖK,GÖKÇE, GÖK İLE İLGİLİ
- CELÎD[Ar.] ile CELÎD[Ar.]
( Fazla celâdetli[yiğit/kahraman] olan. İLE Kırağı, çiy, şebnem. )
- ÇELİK GÜLESOY PARKI :
( Büyükdere Mahallesindedir. 1.867,15 m²lik bir alan üzerindedir. 470,84 m²lik yeşil alanı ve 152,51 m²lik değişik amaçla kullanılan tesis bulunmaktadır. )
- ÇELİK TRANS TERSANESİ :
( Büyükdere, Çayırbaşı arasında bulunan iki tersaneden biridir. Uzun yıllar taka, çektirme, gulet, balıkçı tekneleri ve küçük boyutlu saç teknelerin çekilip bakımının yapıldığı bir tersane idi. 1980'li yıllarda kıyı düzenlemeleri nedeniyle kaldırıldı. Bu tersanenin bir ismi de "Hami Bey Tersanesi" idi. Yerlerine Belediye binası ve park yapıldı. )
- ÇELİK ÜRETİMİ (WOOTZ) ile/||/<> AVRUPA ÇELİK ÜRETİMİ
( Hint Wootz çeliği yüksek karbonlu çelik İLE Avrupa çeliği sonradan geliştirildi. )
( Hint Demirciler tarafından -300 yılında keşfedildi/formüle edildi. )
- ÇELİK, A. İLKER (İST. 1954) :
( Boluspor'dan kaleci olarak transfer edildi (1984). Dört sezon (1984 - 1988) tescilli kaldığı Sarıyer'de 74 Lig 7 Kupa ve 3 Turnuva maçı olmak üzere 84 resmi ve 21 özel maçla birlikte toplam 105 maçta forma giydi. Lig maçlarında 83, Kupa maçlarında 8, Turnuva maçlarında 2 ve özel maçlarda 12 olmak üzere 105 gol yedi. )
- ÇELİK, AV. NURETTİN (SİVAS, 1956) :
( İlkokul ve Ortaokuldan sonra Sivas İmam Hatip Lisesine devam etti ve bu okuldan 1977 yılında mezun oldu. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitirdikten sonra bir süre serbest avukatlık yaptı. 1994 yerel seçiminde Fazilet partisinden Sarıyer Belediye Meclis Üyeliğine seçildi ve 5 yıl Başkan Yardımcısı olarak görev yaptı. Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP)'nin Sarıyer'de kuruluş çalışmalarına katıldı ve İlçe Başkanı olarak 2009 yılı başlarına kadar görev yaptı. 2014 yerel seçimlerinde Belediye Başkanlığı içini aday adayı oldu. Aday yapılmayınca Belediye Meclisine seçildi. Serbest avukatlık yapmaktadır. )
- ÇELİK, GÜLDEREN () :
( Sarıyer Belediyesi Karate takımı sporcusu olup; 2004'te İtalya'da Uluslararası Karate Şampiyonasında; 2004 Almanya'da Uluslar arası Karate Şampiyonasında, 2004'te Moskova'da Avrupa Şampiyonasında; 2004'te Belgrad'da Üniversiteler Arası Şampiyonada; 2004'te Meksika'da yapılan Dünya Şampiyonasında; 2005'te İtalya'da Uluslararası Karate Şampiyonasında birincilik;. 2005 Amerika'da da Milletlerarası Karate Şampiyonasında ikincilik, İspanya'da üçüncülük ve 2009'da Tokyo/Japonya'da yapılan Dünya Tekvando Şampiyonası'nda üçüncülük gibi başarılı dereceler yaptı. Ayrıca 16. Akdeniz Oyunlarında Karate dalında 50 kiloda Altın birinci olarak altın madalya kazandı. Ayrıca Takım birinciliklerinde takım kadrosunda yer aldı. )
- ÇELİK, ÖZGÜR (BULANIK, 1986) :
( Defans adamı olarak transfer edildi ve iki sezon (2018/2019 ve 2019/2020) Sarıyer'de tescilli kaldı. Lacivert beyazlı forma altında 45 lig ve 1 kupa olmak üzere 45 kez remzi maçta oynadı ve takımına 8 gol kazandırdı. 2019/20209 sezonu bitmeden serbest bırakılan bu futbolcu İnegöl, Turanspor, Küçükköy, Selçuklu, Kocaeli Birlik, Hatay ve Bandırmaspor'da oynadı. )
- ÇELİK, TEKİN (KARS, 1962) :
( Zeytinburnuspor'dan transfer edildi (1987). Dört Sezon (1987 - 19919 tescilli kaldı. Bu süre içinde 58 Lig ve 7 Kupa maçı olmak üzere 65 resmi ve ayrıca 46 özel maçla birlikte 111 maçta forma giydi. Takımına lig maçlarında 1 gol kazandırdı. )
- ÇELİK ile/ve/||/<> ÇELİK YÜNÜ
- ÇELİK ile GRAFEN
( )
- ÇELİK ile PASLANMAZ ÇELİK
( ... İLE Çeliğe %10-30 krom katılarak. )
- ÇELİKKOL, NECDET (ANK. 1927 - 1983) :
( Memuriyet hayatına İstanbul Belediyesinde Zabıta memuru olarak başladı ve Zabıta Müdürlüğünden emekli oldu. Sarıyer Spor Kulübü'nde 1 dönem yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptı. )
- ÇELİKKOL, ŞEVKET (ERZURUM, 1933 - 2002) :
( Sarıyer'in hem amatörlük hem de profesyonellik döneminde takımda yer aldı. 14 Lig ve 1 Özel maçta yer aldı. Lig maçlarında takımı hesabına 5 gol kaydetti. )
- ÇELİŞİK OLAN ile/ve/değil/||/<>/< ÇELİŞİK GÖRÜNEN
- ÇELİŞİK ile/ve/değil BARIŞMAMIŞ
- ÇELİŞKİ ile/ve ÇATIŞKI
( Düşündürür. İLE/VE Güldürür ya da ağlatır.[öfkeden] )
( Goes to think. WITH/AND Goes to laugh or cry.[by the anger] )
( CONTRADICTION vs./and CONFLICT )
- ÇELİŞKİ ile/değil/< DAYANÇ/SABIR
- ÇELİŞKİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< İLİŞKİ
( [not] CONTRADICTION vs./and/but/||/<>/< RELATION
RELATION instead of CONTRADICTION )
- ÇELİŞKİ ile/değil/yerine/>< İLİŞKİ
- [ne yazık ki]
ÇELİŞKİ ile/ve/||/<> KISIR DÖNGÜ
- ÇELİŞKİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< UYUMSUZLUK
- ÇELİŞKİ ile/ve YANILSAMA
( CONTRADICTION vs./and ILLUSION )
- ÇELİŞKİLİ ile/ve/<> ÇEKİCİ/CÂZİBELİ
- ÇELİŞKİLİ ile/ve/değil/<> ÖZENSİZ
- ÇELİŞKİYE/ÇATIŞKIYA İŞARET (ETMEK) ile/ve/değil/<> SERZENİŞ
- CELLAT[Ar. < CELLAD] değil/yerine/= ÖLDÜRMEN
- CELLULAR İLE MOLECULAR İLE SYSTEMİC İLE EVOLUTİONARY ile/||/<> YAŞLANMA KURAMLERİ
( Yaşlanmanın farklı seviyeleri. )
( Formül: Hayflick limit ~50 )
- ÇELME ile ÇELGİ
( Yolundan çevirmek, engel olmak, engellemek. | Düşürme. | Birini yere düşürmek için ayağının önüne ayak uzatma. | Örtünüp iki ucunu bağlamak. Arkadan, hafifçe bağlanan başörtüsü. | Bir şeyin kenarını, verev ya da çapraz kesmek, çalmak. | Düşüncenin/sözün, birbirini tutmaması, birbirine ters düşmesi. İLE Çene altından bağlanan başörtüsü. )
- DİKKATİNİ:
"ÇELMEK" değil ÇEKMEK
- CELSE[Ar.] değil/yerine/= DURUŞMA/OTURUM
- CELSIUS DERECESİ ile/ve/<> CELSIUS SICAKLIK ÖLÇEĞİ
( Sıcaklık aralığı ya da farkının, 1 kelvin'e ve Celsius ölçeğindeki sıcaklık aralığının 1/100'üne eşit sıcaklık birimi. [simgesi: °C] İLE/VE/<> Normal koşullarda, suyun donma sıcaklığını 0 derece ve kaynama sıcaklığını da 100 derece kabul eden ve kelvin olarak mutlak sıcaklığa, °C = °T-273.15 ile bağlı olan ölçek. )
- CELSİUS ile/||/<> FAHRENHEİT
( Celsius suyun donma-kaynama 0-100 İLE Fahrenheit 32-212 )
( Formül: °C = (°F - 32) × 5/9 )
( Anders Celsius tarafından 1742 yılında keşfedildi/formüle edildi. )
- CEM[Ar.] ile CEM'[Ar. çoğ. CUMÛ] ile CEMM[Ar.]
( Hükümdar, şah. | Şark söylencesinde/mitolojisinde şarap ve içkinin mucidi. | Süleyman Peygbamber'in takma adı. İLE Toplanma, yığma. | Birden fazla kişi, hayvan ve eşyayı gösteren ad. | Çoğul. [Ar. dilb.] İLE Büyük sayı, çokluk, kalabalık. )
- CEM ile/||/<> TEFRÎK ile/||/<> DARB ile/||/<> TANSÎF
( Toplama işlemi. İLE/||/<> Çıkarma işlemi. İLE/||/<> Çarpma işlemi. İLE/||/<> Yarıya bölme işlemi. )
- CEM ile/ve/değil TEVHİD
- CEMÂAT[Ar. < CEM] ile CEMÂÂT[Ar. çoğ. CEMÂAT] ile CEMÂD[Ar.]
( İnsan topluluğu. | İmamın arkasında namaz kılanlar. İLE İnsan toplulukları. | İmamın arkasında namaz kılanlar. | Bir mezhepten olan topluca halk. | Yeniçeri teşkilâtında birkaç odadan oluşan bölüm. İLE Taş gibi cansız olan şey. )
- CEMÂDAT(CANSIZLAR) ve/</>/ve NEBÂDAT(BİTKİLER) ve/</>/ve HAYVANAT(CANLILAR)HAYVAN-I NÂTIK(BEŞER/İNSAN)
- CEMÂDÂT ile/ve/||/<>/> NEBÂTÂT ile/ve/||/<>/> HAYVANÂT ile/ve/||/<>/> BEŞERİYET > İNSAN
( Donmuş akıl[/logos]. İLE/VE/||/<>/> Yukarı doğru yönelebilen. İLE/VE/||/<>/> Hareket eden. ["canlı" anlamına ge(tiri)l(e)mez!] İLE/VE/||/<>/> Düşündüğünü, düşünebilen. > Düşünerek hareket edebilen. )
- CEMÂH[Ar.] ile CENÂH[Ar.]
( Atın baş sertliği, harınlık. İLE Kanat, kuş kanadı. | Kol, pazı. | Yan, kol. | Âhiret. )
- CEMÂL GÖRMEK ve/||/<> KEMÂL BULMAK ve/||/<> RIZÂ DEVŞİRMEK
- CEMAL:
GÜZELLİK ile/ve YÜZ
- CEMAL PAŞA (MİDİLLİ/YUNANİSTAN, 1872 - 1922) :
( Boyacıköylü'dür/Sarıyer). Osmanlı Devleti'nin asker ve siyaset adamlarındandır. İttihat Terakki Fırkası'nın önemli üç paşasından biridir (Enver Paşa, Talat Paşa ve Cemal Paşa). İttihat Terakki İkinci Meşutiyet'i olayını takiben iktidara gelince kurulan kabineye "Üç Paşalar" iktidarı denildi. Balkan Savaşlarına, Sarıkamış Harekâtına, Birinci İkinci Kanal harekâtına katıldı. Kanal Harekâtı sırasında sert tutumu, aydın Araplara karşı sert davranması ile dikkat çekti. Her iki Kanal harekâtı da üst üste yenilgiler alınması üzerine önve Birinci Ferikliğe yükseltildi (Org.) sonra da yeni kurulan Suriye, Filistin, Hicaz ve Yemen Asir Bölgesi Komutanlığına getirildi. Aslına bu geri hizmetti. Yerine ise Alman Von Falkenhein getirildi yeni kurulan Yıldırım Orduları Grubunun komutanı oldu. İttihat Terakki Fırkası Hükümetlerinde Nafia (Bayındırlık) ve Bahriye (Donanma) Bakanlığı gibi siyasi görevlerde bulundu. 1917'de İttihat terakki Fırkası'nın Merkezi Umumi azalığına seçildi. Birinci Dünya Savaşı yenilgisi üzerine Talat Paşa Hükümeti istifa ettikten sonra 1 - 2 Kasım 1918'de İttihat terakki yedi önemli ismi ile birlikte bir Alman denizaltısı ile Odessa'ya kaçtılar. Buradan Almanya'ya giderek çalışmalarını devam ettirdiler. Bilahare değişik yerlere gittiler. İstanbul'daki Sıkıyönetim tarafından Osmanlıda yaşayan Arap unsurlarının isyanına neden olduğu için gıyabında idama mahkûm edildi (05.07.1919). Tiflis'e geçen ve burada çalışmalarına devam eden Cemal paşa 21.0.1922'de Tiflis'de arabasının içinde Ermeni bir komitacı tarafından öldürüldü. )
- CEMÂL ve/||/<> KEMÂL
( Seyr eylenir. VE/||/<> Tahsil edilir. )
- ÇEMÂN[Ar.] ile ÇEMEN[Erm.]
( Naz ile salınarak yürüyen. | Şarap kadeni. | Çemen. İLE Yeşil ve kısa otlarla örtülü yer, çimen. | Ağaç ve çiçeği olan çayır, yeşillik. )
( ... cum CUMINUM CYMINUM )
- ÇEMBER ile/değil ÇEPER
- ÇEMBERCİ, ÇİĞDEM (İST. 1973) :
( Edirne Tıp Fakültesinden doktor olarak mezun oldu. SSK Göztepe hastanesinde doktor olarak meslek hayatına devam etmektedir. Antrenör Dursun Tepeyurt tarafından yetiştirildi. Sarıyer Spor Kulübü atletizm takımında yarışırken kendisini kabul ettirdi. Bilahare Enka Spor Kulübüne geçti ve başarılı spor hayatını burada devam ettirdi. 100 m. engelli yarışmalarında pek çok birincilikleri vardır. Defalarca Milli formayı giymek başarısını gösteren Sarıyer'den yetişmiş sporculardan biridir. )
- ÇEMBERİN:
ÇEVRESİ ile/ve/<> ALANI
( )
- CEMİL EFENDİ :
( Büyük Sarıyer Selini bildiren heyette muhtarı - sani olarak ismi geçiyor. )
- CEMİL TOPUZLU ve/||/<> CEMALETTİN EFENDİ
( )
- CEMİYETÇİ BAKIŞ/ANLAYIŞ ile/ve/<> STRATEJİK BAKIŞ/ANLAYIŞ ile/ve/<> FARKLI BAKIŞ/ANLAYIŞ
- ÇEMKİRMEK ile ÇEMKİRMEK
( Birine karşı gelmek, sert yanıt vermek.İLE Köpeğin kesik kesik havlaması. )
- ÇEMREMEK ile/ve/||/<> ÇEMRENMEK
( Kol, paça, etek gibi şeyleri sıvamak. İLE/VE/||/<> Kendi kol, etek ya da paçalarını çemremek. | Bir işe girişmek için hazırlanmak, paçaları sıvamak. )
- CENÂB-I[: Taraf, yön. < Hazret. ] HAKK ile ALLÂH-Ü TEÂLÂ (olarak tanımlamak)
- CENÂH ile/||/<> CENÂB ile/||/<> ZIMN
( Yan taraf. İLE/||/<> Evin yan tarafı, avlu (hürmet bildirilen sıfat olarak da kullanılır). İLE/||/<> İç taraf. )
- CENÂH ile VECHE[aslı VİCHE]
( Kanat, kuş kanadı. | Kol, pazı. | Yan, kol. | Âhiret. İLE Yüz. | Yan, taraf, semt. )
- CENÂH-I ZÜBÂB[Ar.] -ile
( Sinek kanadı. )
- ÇEMBER/ÇENBER[Fars.] değil/yerine/= DÖNGE
- [ne yazık ki]
CENDEREYE ALMAK SOKMAK ile/ve/<> KISKACINA ALMAK
- ÇENE:
ALTI ile/ve/<> ÜSTÜ
( Ya dişil, ya eril. İLE/VE/<> Hem dişil, hem eril; ne dişil, ne eril. )
( Gövde[beden/vücut]. İLE/VE/<> Baş. )
- ÇENEK ile ÇENET
( Tohumda, embriyonu kaplayan etli bölüm. | Kuşların gagasını oluşturan alt ve üst bölümlerden her biri. | Böceklerde, ağzın iki yanında bulunan, parçalayıcı, sert örgen. İLE Açıldığında tohumların ortaya çıktığı kabuk. | İstiridye gibi ikiçenetli yumuşakçalarda, kolsuayaklılarda, kavkının iki parçasından her biri. )
- ÇENESİ DÜŞÜK/LÜK ile ZEVZEK/LİK
- ÇENEYİ "ÇALIŞTIRMAK" değil/yerine ELİNİ "ÇALIŞTIRMAK"
- ÇENEYİ KULLANMADA:
(FAZLA) KONUŞMAK İÇİN ile/ve/değil/yerine ÇİĞNEMEK İÇİN
- CENGİZ. KÜBRA (İST. 1991) :
( Sporcu. Marmara Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Yöneticiliği Bölümünden mezun oldu. Sarıyer Belediye Spor Kulübünde Judo sporu yapmaktadır. 16 - 17.12.2010 tarihleri arasında Yeni Delhi (Hindistan) yapılan Judo Turnuvasında Judo Kurash dalında 52 kiloda şampiyon oldu. Milli takıma seçildi ve gerek yurtiçinde gerekse yurtdışında dereceler yaptı (2011 itibariyle 52 madalya kazandı). 1 Dünya, 3 Avrupa şampiyonluğunu ve bir de Dünya üçüncülüğü vardır. )
- ÇENİLEMEK ile ÇENTMEK
( Canı yanan köpeğin, ağlama gibi ses çıkarması. İLE Bir şeyin kenarında kertik açmak. | Soğan, salatalık, kabak gibi sebzeleri ya da nesneleri, küçük ve ince parçalar biçiminde doğramak. )
- CENİN[Ar.] değil/yerine/= DÖLÜT/DÖL
- CENK/NÂME ile/değil ÇENG/NÂME
- CENNET SİNEMASI :
( Rumelihisar'da kaleye giderken set üzerindeydi. Açık sineme olarak 1950'de açıldı 1975'te faaliyetini sonlandırdı. İşletmecisi Halil Bey'di. )
- CENNET ile/ve CEHENNEM/TAMU[< Soğdca]
( İyilerin, iyiliklerin, hayrın tekâbül ettiği yer. İLE/VE/>< Şerlerin, şerlilerin tekabül ettiği yer. )
( CENNET: Kuyu. )
( CENNET: Uçmak[Eski Türkçe]. )
( Cennet, kişinin kendini bu âlemde, herkesten, herşeyden küçük görmesidir. )
( Nefis ölmeden, benlik ve gurur gitmeden, gönül cennet olamaz. )
( Cennet'le Cehennem'in kapıları birdir, aynıdır. Kalbimizi temizlersek o kalp cennet olur, temizlemezsek cehennem kapısı. )
( Cennet kapıcısının adı Rıdvan, yani Allah'ın her yaptığına râzı olmaktır. )
( Cehennem kapıcısının adı ise Malim'dir. Yani herhangi bir şeye sahip çıkmak, "Bu benimdir!" demek. )
( Cennetin ebedî zevk olduğu anlaşılınca o da kalmaz. )
( Cehennemin, cehil olduğunu bilip hazmettikten sonra, cehennem kalmaz. )
( Yusuf makamı, kuyudan, Cehennem'den kurtulma makamıdır. )
( En büyük cehennem cehalet, en büyük cennet de İlâhî zevktir. )
( Bu âlemde kimi haksız görüyorsak, başladı içimizde cehennem. )
( [İbr.] GEHENNA: Çöp yakılan yer. )
( Sevdiklerinin biraradalığı. İLE/VE/>< Vicdan azâbı. )
( ... İLE/VE/>< En "lezzetli." )
( ... İLE/VE/>< Dumansız ateş. )
( ... İLE/VE/>< Saygı ve sevginin bittiği yer. )
( CENNET: Bugünkü "hırslarının", geleceğe yansıtılması. )
( Dünyayı cehenneme çeviren, birilerinin, dünyayı cennete çevirmeye çalışmasıdır. )
( ... ile/ve NÎRÂN, DÂR-ÜS-SAÎR | SİCN/SİCCÎN, SAÎR, SAKAR )
( ... ile/ve DÛZAH )
( HEAVEN vs./and HELL )
( TIAN ile/ve ... )
- CENNET ve/<>/= HİZMET
- -CENOSİS ile/||/<> -RHEA/-RRHEA/-RRHOEA/-RRHOEA ile/||/<> -RHAGE/-RRHAGE/-RRHAGİA/-RRHAGY ile/||/<> LOCHİO-
( Akıntı, cerrahi olarak çıkarma. İLE/||/<> Akıntı, sızıntı. İLE/||/<> İleri derecede, aşırı akıntı. İLE/||/<> Çocuk doğumundan sonraki akıntı ile ilgili, puerperal. )
- CENT OKULU :
( Tarabya'da Dost Okulları adı ile eğitim veren okul, bilahare el değiştirerek Cent Okulları adını aldı. Ana Okul, İlköğretim Okulu ve Lise olarak 1991/1992 öğretim ve eğitim döneminde hizmete başladı. İlkokul 1997/1998 döneminde İlköğretime dönüştürüldü. )
- CENTRAL ANGLE ile/||/<> INSCRİBED ANGLE
( Central merkez köşeli, inscribed çember üzeri köşeli. )
( Formül: Center vertex İLE circle vertex )
- CENTRAL İLE PERİPHERAL İLE IMMUNE PRİVİLEGE ile/||/<> İMMÜN TOLERANS
( Oto-reaktivite kontrol mekanizmaları. )
( Formül: Negatif seleksiyon )
- CENÛB ile/||/<> ŞİMÂL
( Güney. İLE/||/<> Kuzey. )
- CEP TEL'DA:
KULAKLIKSIZ KULLANMAK değil/yerine KULAKLIĞIYLA KULLANMAK
( [not] TO USE EARPHONELESS - TO USE WITH EARPHONE/WIRELESS :ON MOBILE PHONES) ( TO USE WITH EARPHONE/WIRELESS instead of TO USE EARPHONELESS :ON MOBILE PHONES )
- CEP TELEFONU:
"YAKINLAŞTIRICI" ile/ve/||/<>/>< UZAKLAŞTIRICI
( Uzaktakileri, size. İLE/VE/||/<>/>< Sizi, yanınızdakilerden. )
- CEP TELEFONU'NDA:
SELÂMLAŞMA/HATIR yerine DOĞRUDAN KONUYU KONUŞMAK
( TO TALK DIRECTLY THE SUBJECT instead of TO GREET :ON MOBILE PHONES )
- CEP, AYCAN (RİZE, 1936 - 2012) :
( Denizci olarak bir süre çalıştıktan sonra, Minibüs İşletmeciliği yaptı. Sarıyer Spor Kulübü'nde 2 dönem yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptı. Kulübün Divan Kurulu üyesidir. )
- CEP ve/||/<>/> ÇÖP
( Çöpleri, dışarıya/yola/sokağa atmak yerine cebimizde tutma olanağımız varken, cebimiz, bir süreliğine çöp de olabilir. )
- ÇEPEL, PROF. DR. NECMETTİN (BURSA, 1928) :
( Üniversite Öğretim Üyesi. İ.Ü. Orman Fakültesinden 1950'de mezun oldu. Bir süre orman teşkilatında çalıştıktan sonra açılan sınavını kazanarak 1953'te Orman Fakültesi Toprak İlmi ve Ekoloji Kürsüsünde asistan oldu. 1958'de "Kayın, Meşe, Karaçam ve Göknar Ağaçlarının Asimilasyon Organlarında Bazı Önemli Bitki Besin Maddelerinin Mevsimlik Değişim Üzerine Araştırmalar" korulu tezi ile "Üniversite Bilimleri Doktoru" unvanını aldı. 1963'te ""Orman Topraklarının Rutubet Ekonomisi Üzerine Araştırmalar ve Belgrad Ormanı'nın Bazı Karaçam. Kayın. Meşe, Meşçerelerinde İntersepsiyon, Gövdeden Akış ve Toprak Rutubet Miktarlarının Sistematik Ölçmelerle Tespiti" tezi ile "Üniversite Doçenti" unvanını kazandı. 1971'de ""Antalya Orman Başmüdürlüğü Bölgesinde Yapılan Ağaçlandırmalarda Karşılaşılan Bazı Ekolojik Problemler Üzerine Araştırmalar" adlı çalışması ile Profesörlüğe yükseltildi. 1978'de Toprak İlmi ve Ekoloji Kürsüsü Başkanlığı görevini üstlendi. Bu görevini emekli olduğu 1995 yılına kadar devam ed tercüme makale, 25 adedi bilimsel bildiridir. Kitaplarından 10'u ders kitabı, 3 ‘ü yardımcı ders kitabı, 6 adedi araştırma, 8 adedi çeşitli konularda yazılmış kitaplar, 4 adedi de yabancı dilden tercüme edilmiş kitaptır. )
- CEPHALALJİA ile/||/<> CEPHALOMETRİKS
( Baş ağrısı. İLE/||/<> Baş ölçümleriyle ilgili. )
- CEPKİN, HAYKO (İST. 1978) :
( Ermeni asıllı olup Yenimahalle'de (Sarıyer) doğan ve çocukluğu burada geçen bir sanat adamıdır. Lise eğitimini Özel Getronagan Lisesinde yaptıktan sonra Mimar Sinan Güzel Sanatlar Akademisinde iki yıl süre ile şan ve solfej dersleri aldı. Bilahare Akademi İstanbul'a devam ederek piyano eğitimi aldı ve 1997 yılında profesyonel sanat hayatına başladı. Kısa sürede şöhreti yakaladı, festivallerin ve organizasyonların aranılan adamlarından biri olmayı başardı. Pek çok beste yaptı, Şarkı sözü yazdı ve şarkılarıyla ünlendi. 2006 yılında Kral Müzik Ödüllerinde Yılın En İyi "Rock Erkek Sanatçı"sı ödülünü aldı. Tv de şhow programlarına çıktı, film çevirdi... "Sakin Olman Lazım" (2005); "Tanışma Bitti" (2007); "Sandık" (2010); Aşkın Izdırabını... " (2012) albümlerinden bir kaçıdır. Ayrıca "Acayip Hikâyeler" (2012), "Çocuk" (2008) ve "Arkadaşım hoş geldin" (2014) rol aldığı filmlerden bazılarıdır. )
- ÇER ile ÇER[Oğuz] ile ÇER[Oğuz]
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Gövdenin [hastalık derecesinde] ağırlaşmasını anlatan sözcük. İLE Zaman. İLE Bir şeyin karşı tarafı. )
- CER'[Ar.] ile CER/R[Ar.] ile CER[Ar.]
( Suyu, yudum yudum içme. İLE Çekme, sürükleme.| Arapça'da, ait olduğu ismi, meksûr[kesreli=esreli] okutan harf ya da edat.[harf-i cerr] | Para, eşyâ vb. çekme. İLE Yarık, çatlak, özellikle yarılmış yer. )
- ÇER değil/yerine/= SATRANÇ
- ÇERAG/Ğ[Fars.]/ÇIRA değil/yerine/= KANDİL, MUM, IŞIK | OTLAMA, OTLAK
- CERÂHAT/CİRÂHAT[Ar.] ile CERÂHÂT[Ar. çoğ. CERÂHAT/CİRÂHAT]
( İrin, yara. | Cerrahlık. İLE Yaralar, irinler. )
- CERBEZE ile/ve/||/<>/> CEZBE
( Güzel konuşma. | Beceriklilik, girginlik. | Kurnazlık, hilekârlık. İLE Bir duygu ya da bir inanışın etkisiyle ölçüsüzce coşup kendinden geçme. | Çekilme, çekim. )
- CER-/CERO- ile/||/<> TYR-/TYRO-
( Mumsu yapıda. İLE/||/<> Peynir ya da peynirimsi. )
- ÇERÇEVE ile/ve/<> YÖRÜNGE
- ÇERÇEVE ile/ve/||/<> ZARF
- CERED[Ar.] ile CERED[Ar.]
( Çıplak bir duruma getirme. İLE Yaralı. )
- CERES ile/ve/||/<> BAKHÜS
- ÇERGE = ÇADIR HAMAM
- ÇERH[Fars. < ÇARH/ÇERYH]/FELEK[Ar.] değil/yerine/= ÇARK
- CERH[Ar.] ile KESB[Ar.]
- CERÎ/CERY[Ar.] ile CERÎ'[Ar. < CÜR'ET]
( Cereyan. İLE Yiğit, cesur, gözü pek, yürekli. )
- CERİB[Ar.] ile CERÎB[Ar.]
( Uyuz hastalığına tutulan, uyuz. İLE Eskiden Arap ülkelerinde kullanılan [aşağı-yukarı] 216 litrelik bir hacim ölçüsü. | Tarla ve arazi ölçüsü. | Dönüm. )
- CERİD/E, CERDÂ[Ar.] ile CERÎDE[Ar.] ile CERÎDE[Ar.]
( Verimsiz, çorak yer. İLE Gazete, tutanak, zabıtnâme. İLE Yalnız, tenha. )
- CERÎM[Ar.] ile CERÎN[Ar. çoğ. ECRÂN, ECRİNE, CÜRÜN]
( Kabahatli, suçlu. İLE Hurma kurutma yeri. )
- CERRAH MAHMUT EFENDİ CAMİİ :
( Çayırbaşı'nda çarşı içinde ve ana cadde Üzerinde olan cami Kaptan - ı Derya Kılıç Ali Paşa'nın doktoru Cerrah Mahmut Efendi tarafından 16. yy'da yaptırılmıştır. Camiye Cezayirli Gazi Hasan Paşa Camii de denilmektedir. Bunun nedeni Cezayirli Gazi Hasan Paşa'nın cami bahçesine bitişik bir çeşme yaptırmış olmasıdır. )
- CERRAH ile/ve CERRAH/Î
- CERRAHOĞLU, M. EŞREF (K. EREĞLİ, 1948) :
( Öğrenimini tamamladıktan sonra armatör olarak iş hayatına atıldı. Meslek kuruluşlarında çeşitli görevler aldı. Sarıyer Spor Kulübü'nde 1 dönem yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptı. )
- ÇERT ile ÇERT ÇÜRT
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Parça. İLE Herhangi bir şeyin parçaları ya da kırıntıları. )
- CESÂRET/CESUR ve/<> AZİM/Lİ
- CESÂRET:
DEVAM EDEBİLME GÜCÜ ile/ve/değil/||/<>/< HİÇ GÜCÜMÜZ KALMADIĞINDA, DEVAM EDEBİLMEK
- CESARET ETMEK değil/yerine/= GÖZE ALMAK
- CESÂRET:
KORKUNUN YOKLUĞU ile/ve/değil/+/||/<>/< BENCİLLİĞİN BULUNMAMASI
- CESÂRET:
"SEÇTİKLERİMİZ" değil VAZGEÇTİKLERİMİZ
- CESÂRET ile/ve ATILGANLIK
( BAHÂDIR: Yiğit, cesur. )
( COURAGE/BRAVERY vs./and DASH/AUDACITY )
( COURAGE avec/et ... )
( MUT mit/und ... )
( COR/CUER[: Yürek/kalp.] ile/ve ... )
( DENUEDO/VALOR con/y ... )
( CORAGGIO con/e ... )
( ... ile/ve THRASYTES )
- CESÂRET ile/ve/<> AYKIRILIK
- CESÂRET ve/||/<>/> BASİRET ve/||/<>/> FERÂSET ve/||/<>/> HAYRET ve/||/<>/> HİKMET ve/||/<>/> MERHAMET
- CESÂRET değil BUNALIM
- CESÂRET ile/ve/değil/||/<> GÖZDEN ÇIKARMAK
- CESÂRET ile/ve/<> GÜÇ
( Birini çok sevmek ile. İLE/VE/<> Biri tarafından çok seviliyor olmak ile. )
( COURAGE vs./and/<> POWER )
- CESÂRET ile/ve/||/<>/> GÜÇ ile/ve/||/<>/> MUTLULUK
( En kısa sürede özür dileyerek. İLE/VE/||/<>/> En kısa sürede affederek. İLE/VE/||/<>/> En kısa zamanda unutarak. )
- CESÂRET ve/<> GÜVEN
( COURAGE and/<> CONFIDENCE )
- CESÂRET ile İNTİKAM
( İntikama yönelik çaba, cesâretten değil acziyettendir. )
- CESÂRET ile/ve/<>/değil İSTEKLİLİK
( [not] COURAGE vs./and/<>/but WILLINGNESS )
- CESÂRET ile/değil KABA/LIK
- CESARET ile/ve/||/<> KALB(İN ATMASI)
( Var mı aşka? İLE/VE/||/<> Çarpıyor bir başka. )
( Var mı aşka? İLE/VE/||/<> Çarpıyor bir başka. )
- CESÂRET ile/ve KARARLILIK
( COURAGE vs./and DECISIVENESS/STABILITY )
- CESARET ile/ve/||/<>/< KAYGI
- CESÂRET ve/<> MAHÂRET/BECERİ
- CESÂRET ile/ve/||/<>/> OLASILIK/RİSK/MUHÂTARA[Ar. < HATAR]
( Almaya cesâret edemediğimiz riskleri alanlar, yaşamak istediğimiz yaşamı yaşar. )
( COURAGE vs./and/||/<>/> RISK )
- CESÂRET ile/değil/ne yazık ki SAYGISIZLIK
- CESÂRET = ŞECÂ'AT, CESÂRET[Fars., Ar.] = COURAGE[İng., Fr.] = FORTITUDO[Lat.] = MUT[Alm.] = HË ANDREIA[Yun.] = CORRAGIO[İt.] = VALOR[İsp.] = MOED[Fel.] = MOD[Dan.] = MUJYESTVO[Rus.]
- CESÂRET ile/ve/değil/yerine ŞEHÂMET
( ... İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Akıllıca olan cesâret. )
( [not] COURAGE vs./and/but REASONAL COURAGE
REASONAL COURAGE instead of COURAGE )
- CESÂRET ile/ve/||/<>/>/< TESLİMİYET
- CESÂRET ve/||/<>/>/< YARATICILIK
( Önderden gelir. VE/||/<>/>/< Takımdan gelir. )
- CESÂRET ile/ve YÜREKLİLİK
( COURAGE vs./and BRAVENESS )
( ... cum/et ANIMOSITAS )
- CESÂRET ile/değil YÜZSÜZ/LÜK
- CESEDİ:
SIRIKLAR ÜSTÜNE BIRAKMAK ile YAKMAK ile TOPRAĞA GÖMMEK
( Yakutistan'lılar, cenazelerini bu 3 biçimde kaldırırlar. [Ölüleri için yas tutmazlar.] )
- CESET/NAAŞ[Ar. < NA'Ş] değil/yerine/= ÖLÜYİN/GÖVRE
- CESET/CESED ile/ve/değil/||/<>/> CENÂZE
( Hayvanlarda ve insanda. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> İnsan için. )
- CESET = CESED[Ar., Fars.] = CETHE/T, NAŞ/NAAŞ[Ar.] = CORPSE[İng., Fr.] = CADAVRE[Fr.] = CADAVER[Lat., İsp.] = LEICHE[Alm.] = HO NEKROS[Yun.] = CADAVERE[İt.] = LIJK[Fel.] = LIGET[Dan.] = TRUP[Rus.]
- CESET[Ar.] ile MUMYA[Fars.]
( ... İLE Bazı özel ilaçlar kullanılarak bozulmayacak duruma gelmiş olan ve bugün kazılarla ortaya çıkarılan ceset. | [mecaz] Çok zayıf kişi. )
- ÇEŞİT ile TÜR
( KIND vs. TYPE )
- ÇEŞİT/LEME / ÇEŞİT/Lİ/LİK ve/<> EŞİT/LEME / EŞİT/LİK
- ÇEŞİTLENME/DEĞİŞKE ile/ve/||/<> ÇEVİRİ
( VARIANTE avec/et/||/<> COMENTAIRE )
- ÇEŞİTLERİ BAKIMINDAN ve DELÂLET BAKIMINDAN
- (ÇEŞİTLİ) BİTKİSEL/HAYVANSAL YAĞLAR yerine ZEYTİNYAĞI!
( )
- ÇEŞİTLİ KOKULAR('I)[Anlayana!]
( OS[İsveççe] )
- ÇEŞİTLİLİK ile/ve/<> UYUMLULUK ile/ve/<>
EVRİM ile/ve/<> BİYOÇEŞİTLİLİK
( Açıklamalar için burayı tıklayınız... )
(
)
(
)
( )
- ÇEŞME SOKAK :
( Çayırbaşı mahallesi sokaklarından biridir. Bu mahalledeki en önemli eser Cerrah Mahmut Efendi Camiidir. Cami çevresinde dört adet tarihi çeşme vardı. Yol yapım çalışmaları sırasında üçü yıkılıp gitti. Cami avlu duvarına bitişik olan ve Kaptan - ı Derya Cezayirli Gazi Hasan Paşa tarafından yaptırılan Çeşme varlığını korumaktadır. Bu alandaki bir sokağa da "Çeşme Sokak" ismi verildi. )
- ÇEŞME ile MUSLUK/BURMA
( )
( FOUNTAIN vs. TAP )
- ÇEŞME ile/değil/< ŞADIRVAN/ŞÂDURVÂN[< Fars. ŞÂDÂB-I REVÂN: Akıcı, çok su. (REVÂN: Akıcı.)]
( ... İLE/DEĞİL Daha çok cami avlularında bulunan, etrafı çok musluklu duvarla çevrili su haznesi. )
- ÇEŞME ile/ve SEBİL
- ÇEŞME ile/<> YALAK
( ... İLE/<> Hayvanların su içtikleri, taş ya da ağaçtan oyma kap. | Çeşme, musluk vb.'nin altına akan suyun çevreye sıçramasını ya da akıp gitmesini önlemek için konulan delikli taş tekne. | [coğ.] Buzyalağı. | Boşboğaz, söz taşıyan. )
- CESUR/CESURCA değil/yerine/= YÜREKLİ/KORKUSUZ/GÖZÜPEK
- CESUR ÖNDERİN ANLATACAĞI:
"BAŞARI/SIZLIK" değil/yerine/< GELİŞİM
- ÇETE[Bulg.] ile/değil/yerine/||/<>/< ÖRGÜT
( Yasa dışı işler yapmak ya da etrafındakileri korkutmak amacıyla bir araya gelmiş topluluk. | Ordu birliklerinden olmayan silahlı küçük birlik. İLE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Ortak bir amacı ya da işi gerçekleştirmek için bir araya gelmiş kurumların ya da kişilerin oluşturduğu birlik. | Bir kuruluşa bağlı alt bölümlerin bütünü. )
- ÇETELE ile/||/<>/> DİZİN/FİHRİST[Fars.] / LİSTE/İNDEKS/ENDEKS[İng.]
( Çizilerek ya da oyularak açılan kertik. | Esnafın, uzunlamasına ikiye bölüp üzerine kertikler çenterek hesap tuttuğu ağaç dalı. İLE Bir betiğin ya da derginin, kişi, konu, yer adı vb. bakımından içindekileri yer numarasıyla belirten ve yapıtın arkasında yer alan abecesel sıralama. | Belirli bir konuda çıkan betik ve dergideki yazılarla ilişkiyi sağlayan ve ayrı bir betik ya da süreli yayın biçiminde çıkan yapıt. | Kütüphane, belge vb. için düzenlenen belirli bir bilginin ya da belgenin bulunduğu yeri gösteren düzenli sıralama. )
- ÇETE/ÇETERE" değil ÇETELE
( Çizilerek ya da oyularak açılan kertik. | Esnafın, uzunlamasına ikiye bölüp üzerine kertikler çenterek hesap tuttuğu ağaç dalı. )
- ÇETİN, AHMET D. (BURSA, 1940) :
( Sarıyer alt yapısında futbola başladı futbolu Sarıyer'de bıraktı. 5 Lig ve 13 özel maç olmak üzere 18 maçta oynadı. Sanayici olup, 3 dönem Sarıyer Spor Kulübü yönetim kurulunda görev aldı. Divan Kuruyu Üyesidir. 1940 Sarıyerli Sporcular Derneği Kurucusu üyesidir. Bu derneğin yönetim kurulunda bulunmuş ve 2 dönem başkanlığını yapmıştır. Ayrıca, Sarıyerliler Derneği ve Yenimahalle Spor Kulübü üyesi olup Sarıyerliler Derneğinde yönetim kurulu üyesi, Yenimahalle Spor Kulübünde Başkanı olarak görev yaptı. )
- ÇETİNKAYA, NURETTİN (İST. 1950) :
( İşadamı, yönetici. Şişli Ondokuz Mayıs İlkokulu, Sultanahmet Sanat Enstitüsü ortaokulu ve Mecidiyeköy Lisesinden mezun oldu. Bir süre değişik ticari şirketlerde çalıştıktan sonra genç yaşta kendi işini kurdu. Nakış, kurdele, triko ve overlok işlerini yapan Çetinkaya Şirketini kurdu. Bilahare ilaç işine girdi ve Bolu'da Çetinkaya Serum fabrikasını kurdu. Bu Şirketlerin Yönetim Kurulu Başkanı olarak meslek kuruluşlarında görev aldı. İSO, TO ve TOBB üyesi olup bu kuruluşlarda meclis üyesi ve delege olarak görev aldı. İş hayatına atılmadan futbol oynadı. Kuştepe ve Fenerbahçe'de forma giydi. Sonraları Kuştepe Kulübünde yönetici ve kulüp başkanı olarak görev aldı. Nakışçılar Derneğinin kuruluşunu yaptı ve Kurucu Başkanlığını üstlendi. Sanayiciler Derneği, Kuştepe Spor Kulübü ve Sarıyer Spor Kulübü üyesidir. Sarıyer Spor kulübünde 7 dönem (1994/19995; 1995/1996; 1996/1997; 1997/1998; 2007/2008; 2009/2010; 2012/2013) Yönetim Kurulu üyesi ve Profesyonel Şube Sorumlusu Asbaşkan olarak görev yaptı. Sarıyer'in 1995/96 sezonu şampiyonluğu kazanan yönetim kurulunda sorumlu yönetici olarak bulundu. Sarıyer Spor Kulübünde Divan Kurulu üyesidir. Üyesi olduğu Boluspor Kulübünde iki dönem yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptı. Ayrıca Türkiye Güreş Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi ve Asbaşkanı, Türkiye Amatör Spor Kulüpleri Federasyonu (İASKF) Yönetim Kurulu Üyesi, Gençlik ve Spor İstanbul İl Müdürlüğü saha komiserliği görevlerinde bulundu )
- ÇETİNOĞLU, A. BÜLENT (İST. 1937) :
( İ.Ü. İktisat Fakültesinden mezun oldu. İş hayatına bankacı olarak başladı. Değişik görevler üstlendi. İmar Bankasında Genel Müdür Yardımcısı, Doğuş Holding'de Mali İşler Koordinatör Yardımcısı, Net Turizmde Genel Müdür Yardımcısı olarak görev yaptı. Spor Yaşamına Galatasaray'da başladı ve atletizm yaptı. Sarıyer Spor Kulübü'nde 1 dönem yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptı. )
- ÇETİNTAŞ, ZAFER MURAT (ORTAKÖY, İST. 1957) :
( Araştırmacı - yazar. Uzun yıllardan beri Türk Balıkçılığının ve çevreci örgütlerin gelişmesi için mücadele vermektedir. Çevre ile ilgili her türlü eylemin içinde bulunmaktadır. Türkiye'de ilk Su Ürünleri Müzesini kurdu. Konusu denizcilik olan Heyamola dergisinin imtiyaz sahipliğini üstlendi. Konusu deniz ve balıkçılı olan dört şiir kitabından başka, Çevreci Sivil Toplum Örgütlerinin Yakın Tarihi I ve Köpekler İmparatorluğu isimlerini taşıyan iki kitabı yayımlandı. Ayrıca 30 ayrı dergi ve çeşitli gazetelerde makaleleri yayınlandı. TRT ve diğer özel TV'lerde programlar yaptı, belgesel danışmanlıklarında bulundu. 23 yıldan beri Doğa Savaşçıları Derneği Çevre Örgütü Başkanlığını sürdürmektedir. )
- CETVEL değil/yerine/= ÇİZELGE
- CETVEL değil/yerine/= ÇİZGİLİK/ÇİZGEÇ
- CEVÂBÎ[Ar.] ile CEVÂBÎ[Ar. < CÂBÎ]
( Yanıt/cevap, karşılık. İLE Tahsildarlar, câbîler. )
- CEVÂD[Ar. < CÛD] ile CEVÂDD[Ar. < CADDE]
( Cömert, eli açık. İLE Büyük, işlek yollar, caddeler. )
- CEVAHİR, AYDOĞAN (TRABZON, 1961) :
( İngiltere'de Ekonomi İşletme Yüksek Okulundan mezun oldu. Müteahhit olarak iş hayatına atıldı. Cevahirler Şirketler Grubunda iş hayatına devam etmektedir. İkinci Kuşak Karadenizli İşadamları Derneği Kurucu üyesidir. Yeniköy Spor Kulübü'nde iki dönem (1989 - 1991), Tarabya Spor Kulübü'nde ve Kireçburnu Spor Kulübü'nde başkan olarak görev yaptı. Sarıyer Spor Kulübü'nde 1 dönem yönetici olarak görev yaptı. 29 Mart 2009 Yerel Seçimlerinde Sarıyer'de AKP' den İl Genel Meclisi Üyesi seçildi. )
- CEVAHİR, İBRAHİM (ÇAYKARA, 1938) :
( Yeniköylüdür. Cevahir Holding Yönetim Kurulu Başkanı ve Karadeniz Vakfı Başkanıdır. Çocukluğundan beri iş hayatının içindedir. İşe bakırcı ve kalaycı çıraklığı ile başladı. İlk işyerini Karaköy'de lokanta olarak açtı. Ankara'da inşaat taşeronluğu yaptı. İnşaatçılıkta işlerini büyüttü ve müteahhitlik firması ile Libya ile iş yapan ve işi bitiren ilk Türk Müteahhiti oldu. İstanbul'da kardeşleri Mehmet Cevahir ve Reşat Cevahir ile birlikte Cevahir Şirketler Grubunu kurdu. Libya'da çalışırken 3.500 kişiye iş verirken, 1978'de Suudi Arabistan'da işlerinden sonra 8 bin kişiye iş verecek kadar işlerini büyüttü. Turizme yöneldi ve İstanbul'da yaptırdığı birçok otelden sonra 2002'de 323 yataklı, biri 5, diğeri 3 bin kapasiteli 21 kongre salonu ile 4000 kişilik balo salonu bulunan Avrupa'nın ikinci büyük kongre merkezi olan İstanbul Grand Cevahir Oteli açtı. 2005'te Şişli'deki Cevahir İş Merkezini tamamladı. Siyasete 17 yaşında CHP de başladı, Gençlik Kolu Başkanlığı yaptı. SODEP'in kurucuları arasında yer aldı. Bilahare tekrar CHP'sine geçti. Bir süre sonra ANAP'a geçti. 1995 ve 1999'de iki kez milletvekili aday adayı oldu, fakat seçilemedi. 2002'de Adalet Kalkınma Partisine (AKP) katıldı. Trabzonspor Kulübünde Yönetim Kurulu üyesi olarak görev yaptı. )
itibarı ile 33.765 başlık/FaRk ile birlikte,
33.765 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(25/136)
(1996'dan beri)