Y ile başlayan FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 6.603 başlık/FaRk ile birlikte,
6.603 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(23/28)
- YERGİ, SUÇLAMA = BLAME[İng.] = BLÂME[Fr.] = TADEL[Alm.] = VITUPERIUS[Lat.]
- YERGİ ile YERGİCİ/LİK
- YERİ GELDİĞİNDE) KAÇMALI!
- YERİ GELDİĞİNDE) KORKMALI!
- YERİ GELDİĞİNDE VE DOZUNDA) TERSLEYEBİLMELİ!
- ... YERİDİR ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ...YERİ OLABİLİR
- YERİN İÇ YAPISINDA:
ÇEKİRDEK ile/ve/||/<> MANTO ile/ve/||/<> KABUK
( 1.9 x 1027 g İLE/VE/||/<> 4.1 x 1027 g İLE/VE/||/<> 2.3 x 1025 g )
( [ortalama yarıçap] 0 İLE/VE/||/<> 3480 km. İLE/VE/||/<> 6350-6370 km. )
- YERİNDE KALMAK/SAYMAK ile/değil EVDE KALMAK
- YERİNDE/LİK ile YERİNDEN YÖNETİM ile YERİNDEN YÖNETİMCİ/LİK
- YERİNDE/LİK ile/ve GEÇERLİ/LİK
( CONGRUOUS vs./and VALID )
- YERİNDEN ÇIKMAK ile YERİNDEN ÇIKMIŞ ile ÇIKIK
( DISLOCATE vs. DISLOCATED vs. DISLOCATION )
( جابجا شدن ile در رفتن ile جابجا کردن ile دررفته ile جابجا شدگي ile دررفتگي ile جابجائي )
( JABEJA SHODAN ile DAR RAFTAN ile JABEJA KARDAN ile DARRAFTEH ile JABEJA SHODEGY ile DARRAFTAGY ile جابجائي )
- YERİNDEN ETMEK ile/ve/<> RAYINDAN ÇIKARMAK
- YERİNDEN ETMEK" ile/değil/yerine/||/<>/< YANLIŞLANANA KADAR GEÇERLİLİK
- YERİNDEN ETMEK ile YER DEĞİŞTİRME ile GÖRÜNTÜLEMEK ile EKRAN ÇEKİCİLİK ile EKRAN TERMİNALİ ile EKRAN ÜNİTESİ ile GÖRÜNTÜLENİYOR
( DISPLACE vs. DISPLACEMENT vs. DISPLAY vs. DISPLAY CHARM vs. DISPLAY TERMINAL vs. DISPLAY UNIT vs. DISPLAYING )
( جابجا کردن ile جا بجا کردن ile جابجا شدگي ile جانشين سازي ile نمايش دادن ile بخرج دادن ile جلوه دادن ile نمود کردن ile به نمايش گذاشتن ile جلوه داشتن ile ملاحت بخرج دادن ile ملاحت نشان دادن ile پايانه نمايشگر ile واحد نمايش ile معرظ )
( JABEJA KARDAN ile JA BEJA KARDAN ile JABEJA SHODEGY ile JANESHYNE SAZY ile NAMAYSH DADAN ile BAKHARJ DADAN ile JALVEH DADAN ile NEMUD KARDAN ile BAH NAMAYSH GOZASHTAN ile JALVEH DASHTAN ile MOLAHAT BAKHARJ DADAN ile MOLAHAT NESHAN DADAN ile PAYANEH NAMAYSHGAR ile VAHAD NAMAYSH ile معرظ )
- ... ile ... ile ... ile/yerine ...
- YERİNE GETİRMEK ile YERİNE GETİRMEK ile YERİNE GETİRİLMESİ ile YERİNE GETİRİLMESİ
( FULFIL vs. FULFILL vs. FULFILLMENT vs. FULFILMENT )
( تحقق بخشيدن ile واقعيت دادن ile وفا کردن ile ايفاء کردن ile تکميل کردن ile رفع نياز کردن ile انجام ile ايفاء ile تحقق )
( TAHGH BAKHSHYDAN ile VAGHEYT DADAN ile VAFA KARDAN ile AYFA KARDAN ile TAKAMYLE KARDAN ile RAF NEYAZ KARDAN ile ENJAM ile AYFA ile TAHGH )
- YERİNE KOYMA ile ...
( SUBSTITUTION )
- YERİNE KOYMA ile/ve/değil/yerine/<>/> DÖNÜŞTÜRME
( [not] SUBSTITUTION vs./and/but/||/<>/> TRANSFORMATION
TRANSFORMATION instead of SUBSTITUTION )
- YERİNE KOYMA ile/değil DÖNÜŞÜM
( [not] TO REPLACE vs./but TRANSFORMATION )
- YERİNE KOYMA ile YER DEĞİŞTİRME
- YERİNE ile DEĞİL
( INSTEAD OF vs. NOT )
- ... yerine ... ile ... değil ...
- ... ile/yerine ... ile ... ile ...
- ... YERİNE ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KARŞILIĞINDA
- YERİNE ile YERİNE
( INSTEAD vs. INSTEAD OF )
( بجاي ile به جاي اينکه ile به جاي ile بعوض ile ازاء ile در ازاء )
( BEJAY ile BAH JAY AYNAKEH ile BAH JAY ile بعوض ile AZA ile DAR AZA )
- YERİNMEK ile YERİNDİRMEK ile YERİNE
- YERİTZ MANGANTS (SURP) ERMENİ KİLİSESİ :
( Reşitpaşa Aktar Apti sokaktaki kilise 1840'da Misak Amira tarafından ahşap olarak yaptırıldı. 1884'te kâgir olarak yeniden inşâ edildi, 1984'te ise onarım gördü. )
- YERKABUĞU ile/ve/<> YERKÜRE
( Yeryuvarlağının dışını çepeçevre kaplayan, üzerinde karalar ve denizlerin bulunduğu bölüm, yeryüzü. İLE/VE/<> Yeryuvarlağı. )
- YERLERDE SÜRÜNME ile/ve/||/<> AYAKLAR ALTINA AL(IN)MA
- YERLERDEYİZ ile/değil/yerine/>< AYAKTAYIZ
( Ayrıysak/ayrıyken. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Birlikteysek/birlikteyken. )
( )
- YERLERİN:
ESKİ ADI ile/ve/> YENİ ADI
( * ABYDOS - ASOS
* ADRIAKE - KALE-DEMRE
* AINOS - ENEZ
* AIZANOI/AEZANI - ÇAVDARHİSAR
* AKALISSOS - ASARÖNÜ, GAVÜRİSTANLIK
* ALABANDA - ARAPHİSAR
* ALÂİYE - ALANYA
* ALİNDA - KARPUZLU
* AMU - CEYHUN
* ANDRİACE - ÇAYAĞZI
* ANTİGONEİA - İZNİK
* ANTIOCHEIA - YALVAÇ
* ANTIPHELLOS - KAŞ
* APERLAI - SIÇAK İSKELESİ
* APOLLONIA - KILINÇLI
* ARAXA - ÖREN
* ARMENO KASTRON - PAZARCIK/PAZARYERİ[resmî](BİLECİK)
* ARNEAI - ERNEZ
* ARSADA - ARSA, ARSAKÖY, KAYADİBİ
* ARYKANDA - ARİF
* ARNEAI - ERNEZ
* ARYCANDA - AKİF, AYKIRÇAY
* ÂSGÛN[Fars.] - HAZAR DENİZİ
* ATTALEİA - ANTALYA
* AXOIS - VARDAR
* BÂBÂ-Yİ ATÎK - BABAESKİ
* BAHR-İ AHDAR - HİNT OKYANUSU
* BAHR-İ HAZER - HAZER DENİZİ
* BAHR-İ KULZUM/AHMER - KIZILDENİZ, ŞAP DENİZİ
* BAHR-İ LÛT - LÛT TUZ GÖLÜ (FİLİSTİN/İSRAİL)
* BAHR-İ SEFİD - AKDENİZ
* BAHR-İ SİYAH - KARADENİZ
* BAKTRIA - BELH
* BALBURA - ÇÖLKAYIĞI-DİRMİL, KATARA-SEYİTLER
* BEKKE - MEKKE
* BELEKOMA - BİLECİK
* BUBON - İBECİK/EBECİK
* CADYANDA/KADYANDA - ÜZÜMLÜ
* CAESAREA - KAYSERİ
* CHIMAERA - YANARTAŞ
* CİHANNÜMA - BEŞİKTAŞ
* CORACESIUM - ALANYA
* CYANEAE/KYANEAE - YAVİ, YUVA KÖYÜ
* DAIDALA - GÖCEK- İNLİCE ASARI
* DEFTER-İ HAKÂNÎ - TAPU KADASTRO
* DIDYMA - DİDİM
* DİYARBEKİR/ÂMİD - DİYARBAKIR
* DOLICHISTE - KEKOVA ADASI
* EDESSA - URFA
* EPHESOS - EFES, SELÇUK
* GAGAI - AKTAŞ
* GLAVANİ - KALLÂVİ (SOKAK)
* HATTUSAŞ - BOĞAZKALE, BOĞAZKÖY
* HEBROS - MERİÇ
* HERAION TEICHOS - KARAEVLİALTI
* IDEBESSOS - KOZAĞACI-KARACAÖREN, YENİKIŞLA KARAAĞAÇ MAH.
* IDYROS - KEMER
* ISINDA - BELENLİ KÖYÜ
* ISTLADA - KAPAKLI, HAYITLI (ESKİ HOYRAN)
* İMROZ - GÖKÇEADA
* İRVA - RİVA
* İSHAKLI - SULTANDAĞI
* ISTROS - TUNA
* KADYANDA - ÜZÜMLÜ
* KALAMAKİ - KALKAN
* KANDYBA - GENDEVE, GENDİYE, KENDİBA
* KANESH - KÜLTEPE
* KEŞİŞ DAĞI - ULUDAĞ
* KHALKİTİS - HEYBELİADA
* KHOMA - ESKİHİSAR (HACIMUSALAR)
* KIBYRA - HORZUM, GÖLHİSAR
* KIRKKİLİSE - KIRKLARELİ
* KLAZOMENAİ - URLA
* KOLOPHON ve NOTION - DEĞİRMENDERE ve AHMETBEYLİ
* KORMOS, KORMİ - KARABÜK
* KORYDALLA - KUMLUCA
* KYAENAI - YAVU
* KYLLANDOS - ELMALI
* KYPSALA - İPSALA
* LABRANDA - LABRAUNDA
* LAODIKEA (LAODICEIA AD LYCUM) - GONCALI
* LEFKE - OSMANELİ(BİLECİK)
* LETOON/LETOUM - BOHSULLU, BOZOLUK
* LIMYRA - ZENZERLER, TURUNÇOVA
* LYKOS - BAYRAMPAŞA DERESİ
* MAGNESIA AD MEANDRUM - MENDERES MAGNESİA'SI, ORTAKLAR, TEKKEKÖY
* MAKRIKÖY - BAKIRKÖY
* MA'MÛRET-ÜL-AZÎZ - ELAZIĞ
* MEĞRİ - FETHİYE
* MELİD - MALATYA
* MILETUS - BALAT, AKKÖY
* MYRA - NOEL BABA KİLİSESİ
* MYRA - DEMRE, KALE
* MYUS - AVŞAR KALESİ
* NESTOS - MESTA
* NİCAEA - İZNİK
* NISA - MERYEMLİK, SÜTLEĞEN
* NYSA - SULTANHİSAR
* ODYRSIA - EDİRNE
* OENOANDA - İNCEALİLER
* OKSİYA - SİVRİADA
* OLYMPOS - ÇIRALI
* PANARMOS - BURGAZADA
* PANTOKRATOR KİLİSESİ - ZEYREK CAMİİ
* PATARA - GELEMİŞ, OVAGELEMİŞ, KELEMİŞ
* PERGE - AKSU
* PERINTHOS - MARMARA EREĞLİSİ
* PHASELIS - TEKİROVA
* PHELLOS - PINARBAŞI, FELEN YAYLA
* PINARA - MİNAREKÖY
* PİTA - KAŞIKADASI (Burgazada'nın karşısında)
* PİTYOUSSA - BÜYÜKADA
* PODALIA - SÖĞLE, AVLAN
* PRAKONNESOS - PAŞALİMANI ADASI
* PRIENE - GÜLLÜBAHÇE, SÖKE
* PYDNAI - ÖZLEN, GAVUR AĞILI
* PYTHIA - YALOVA
* RAIDESTOS/RODOSTO - TEKİRDAĞ
* RHODIAPOLIS - HACIVELİLER, ŞEYHKÖY
* RİVA - ÇAYAĞZI
* SALYMDESSES - MİDYE
* SARDİS - SART
* SEBASTE - SİVAS
* SEBASİYON - SÖĞÜT(BİLECİK)
* SELVMBRIA - SİLİVRİ
* SESTOS - YALOVA
* SEYLAN - SRI LANKA
* SIDYMA - DODURGA ASARI
* SIMENA - KALE
* STRYMON - STRUMA
* SURA - SURA
* TAMTA - TUZGÖLÜ
* TANTALİS - İZMİR
* TEKE - ANTALYA
* TELMESSOS - FETHİYE
* THEIMISSA - KALE İSKELESİ, ÜÇAĞIZ
* TLOS - KALESAR, DÜVER
* TONDOS - TUNCA
* TRALLEIS - AYDIN
* TRYSA - GÖLBAŞI
* TYSSA - TÜSE
* XANTHOS - KINIK
* ZÜLLİYE - YENİ CAMİİ )
( TOPONMIE )
- YERLEŞİK ile/ve/<> GEZGİN
( İnsanlığın gelişimi ve dünya tarihi, bulunduğu olanakları[yer/bölge/koşulları], yeterli gören kişi/ler ile daha da ileriyi[öteyi/yukarıyı] düşünen, merak eden, isteyen/ler arasındaki ilişki[birlik/telik ya da çatışma] ile süregelmiştir.
Bu durum ve süreç, dünya ne kadar daha devam edecekse, en başta, felsefede, bilimde ve sanatta olmak üzere, o kadar daha aynen devam edecektir. Herhangi iki kişi arasında, erkek-kadın, ebeveyn-çocuk, yaşlı-genç, bilen-bilmeyen, zengin-fakir gibi, "doğu"-"batı" gibi her türlü ayrışma ve çatışma ile hem birbirini geliştirecek, hem de engel olacaklardır.
Aslolan ve anlaşılması gereken de şu ki, bu devinim/döngü, hiçbir zaman ve koşulda sonlan(a)mayacağından dolayı, bu süreçteki "zorlukların"/uğraşıların, yaşamın [ve anlamının], bireyler arasında değil doğayla/fizikle olduğunu anımsayarak, paylaşım ve dayanışma içinde, bilgilerimizi, farkındalıklarımızı paylaşarak ve ümit aşılayarak sürmesi gerektiğidir.
[ Başkalarından/dışarıdan, hazır gelmesini değil kendim(iz)den başlay(/t)arak! Şimdi, burada ve içinde bulunulan, yeterli/yetersiz, "olumlu/olumsuz", tüm koşullarda! Vazgeçmeden, ertelemeden, üşenmeden!] )
- YERLEŞİM ile/ve ÜRETİM
( TO LOCATE vs./and TO PRODUCE )
- YERLEŞİM ile YERLEŞİM ALANI ile YERLEŞİM BELGESİ ile YERLEŞİM MERKEZİ
- YERLEŞME ve/<>/> KAPLAMA
- YERLEŞME ile/ve/> YAYGINLAŞMA
- YERLEŞME/İMPLANTASYON AĞRISI ile ÂDET/REGL AĞRISI
( [kanama] Pembeye yakın bir renktedir.[koyu kıvamlı akıntı durumunda] İLE Daha canlı kırmızı renktedir.[her ay düzenli ve akışkan] )
( [süre] En az 3 saat, en fazla 3 gün. İLE 5 - 10 gün. )
- YERLEŞMEK ve/||/<>/> KÖK SALMA
- YERLEŞMEK ile/ve/<> KONUŞLANMAK
- YERLEŞMEK ile "KURULMAK"
- YERLEŞMEK ile/ve SAKİNLEŞMEK
- YERLEŞMEK ile YERLEŞİLMEK ile YERLEŞTİRMEK ile YERLEŞEBİLMEK ile YERLEŞTİRİLMEK
- YERLEŞTİRMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< GİYDİRMEK
- YERLEŞTİRMEK ile OTURTMAK
( TO LOCATE vs. TO FIT WELL )
- YERLEŞTİRMEK ile SEYAHAT İÇİN UYGUN ile UYDURMA ile MONTAJ DÜKKANI
( FIT vs. FIT FOR TRAVELLING vs. FITTING vs. FITTING SHOP )
( تناسب داشتن ile مناسب کردن ile زيبنده ile خورند ile مقتضي ile غش ile مسافري ile سوار کني ile پرو ile کارگاه مونتاژ )
( TANASB DASHTAN ile MENASB KARDAN ile ZYBANDEH ile KHORAND ile MOGHTEZY ile GHESH ile MOSAFERY ile SAVAR KONY ile PRO ile KARGAH MONTAZH )
- YERLİ YERİNCE ile/ve/||/<> YETERİNCE
- Yerli yersiz SUS!!!
- YERLİ ile/değil ONO(PATAGONYA) YERLİSİ
( ... İLE/DEĞİL Patagonya'da, Darwin ve ekibi gibi yerlilere sahip çıkmaya çalışanlar, onlara acıyıp gemilerden, eski palto ve giysiler verdiler. Böylece çıplak gövdeleriyle yaşamaya alışkın yerliler, üstlerindeki ıslak giysilerle zatürre olup hastalandılar. Ayrıca, giysilerden, kızamık, kızıl gibi hiç karşılaşmadıkları hastalıklar kaptılar. Bazıları Paskalya ve Galapagos Adaları'na kaçtı. Onları uygar ve çağdaş Avrupa'lı yapma çabası iflas etti. Son yaşayan Ono yerlisi de, -belki de kahrından- 2012'de öldü. )
- YERLİ ile/ve YEREL
- YERLİ ile YERLİ
( ABORIGINAL vs. ABORIGINE )
( سکنه اوليه ile گياه بومي )
( SEKNEH OLYYEH ile GYAH BOMY )
- YERLİ ile YERSİZ
- YERLİKÖY ÇİFTLİĞİ :
( Zekeriyaköy'ün doğu tarafında bulunan çok eski bir yerleşim bölgesi iken sonraları terk edildi. Bu büyük alan zamanla çiftliğe dönüştürüldü ve Yerliköy adını aldı. Çiftliğin büyük bir kısmı imara açıldı. )
- YERLİLEŞMEK ile YERLİLEŞTİRMEK ile YERLİ/LİK ile YERLİ MALI ile YERLİ DOLAP ile YERLİ YERİNE ile YERLİ YERSİZ ile YERLİ YERİNDE
- YERLİ-YERİNDE (DAVRANMAK, KONUŞMAK)
- YERLİ-YERSİZ
- YERMEK ile YERMELİ
- YERÖTE/EVÇ ile EVİÇ
( En yüce yer. | [yeryuvarına göre] Yeröte. [güneşe göre] Günöte. İLE Musikîde, bileşik bir makam. )
- YERPIRASASI = ASLANKUYRUĞU
( Ballıbabagillerden, eskiden hekimlikte, terletici olarak kullanılan bir bitki. )
( ... cum LEONURUS )
- YERSİZ/LİK ile YERSİZ YURTSUZ
- YERSİZ ile DEĞERSİZ
( UNFOUNDED vs. WORTHLESS )
- YERSU, CEVAT :
( Bir dönem Yenimahalle muhtarı olarak görev yaptı. )
- YERYAĞI/PETROL[Fr. < Lat.]:
HAM ile/ve/||/<> BRENT
( Kuzey Amerika ve Güney Amerika'da üretilir. İLE/VE/||/<> Kuzey Denizi'nde üretilir. )
( Düşük nitelikli bir petrol olarak kabul edilir ve içeriğinde yüksek miktarda kükürt ve öteki kirleticiler bulunur. İLE/VE/||/<> Daha nitelikli bir petrol olarak kabul edilir ve içeriğinde kükürt miktarı düşüktür. )
( Brent petrol'e göre daha ucuzdur.[Nedeni, düşük niteliği ve işlenmesinin daha zor olmasıdır.] İLE/VE/||/<> ... )
- YERYUVARLAĞI/YERYUVARI ile/ve/<> YERYÜZÜ
( Üstünde yaşadığımız gökcismi, Yerküre. İLE/VE/<> Üzerinde yaşadığımız toprak ve denizler, yerkabuğu. | Dünya, yaşam. )
- YERYÜZÜ YAŞAMI ile ...
( TERRESTIAL LIFE )
- YERYÜZÜ ile/ve/||/<>/> (")ACUN/DÜNYA(")
( Doğa. İLE/VE/||/<>/> İnsan ve anlam ile. )
- YERYÜZÜ = ARZ = EARTH[İng.] = TERRE[Fr.] = ERDE[Alm.] = TERRA[İt.] = TIERRA[İsp.]
- YERYÜZÜ ve/||/<> HİPSOMETRİK EĞRİ
( )
- YERYÜZÜ/ARZ[Ar.] ile/ve YERKÜRE
(
)
- YERYÜZÜNÜ SÜSLEYEN ile/ve/değil GÖKYÜZÜNÜ SÜSLEYEN
- YES vs. NO
- YES :/yerine EVET
- YE'S[Ar.] ile KUNÛT[Ar.] ile HAYBET[Ar.]
- YESEN ile YE SEN
( Yemeyi düşünmesen/istemesen/sevmesen bile yemen daha iyi olur. İLE Başkaları yemese de ve/ya da başka durum ve uğraşları olsa da ilgin yemek üzerine olsun. )
- YEŞERMEK ile YEŞERTMEK ile YEŞEREBİLMEK ile YEŞERTEBİLMEK
- YEŞİL ALAN ile/ve/||/<>/> BAHÇE
- YEŞİL KARTAL ile YILAN KARTALI
( İkisi de yılanları avlar. )
( Pencelerinde sallanan yılanla havalanırlar. İLE Yılanı kafalarından başlamak üzere yemeye başlarlar. )
(
)
( ... vs. SHORT-TOED EAGLE )
( ... cum CIRCAETUS GALLICUS )
- YEŞİL KİMYA ile/||/<> GELENEKSEL KİMYA
( Çevre dostu ve sürdürülebilir kimyasal süreçleri inceleyen bilim dalı. İLE/||/<> Geleneksel kimyasal süreçleri inceleyen bilim dalı. )
- YEŞİL KURBAĞA ve BÜYÜK KURBAĞA
( Koltuk altlarında bir zehir vardır. VE 125 yıl yaşayan büyük kurbağaların da koltuk altlarında bir zehir vardır. )
- YEŞİL/MAVİ ile/<> TİRŞE
( ... İLE/<> Yeşil ile mavi arası bir renk. )
- ÖLÜBAŞ GÜVESİ:
YEŞİL ile/||/<> SARI ile/||/<> KAHVERENGİ
- YEŞİL YOL(THE GREEN MILE) ile/ve/||/<> HÜCRE NO: 7 MUCİZESİ(MIRACLE IN CELL NO: 7)
( Filmlerini izlemenizi salık veririz... )
- YEŞİL YUVA GAZİNOSU :
( Sarıyer vapur iskelesi karşısında ve Soyuer Yalısının bitişiğinde idi. Çok uzun yıllar gazino, restaurant ve çay bahçesi olarak kullanıldı. 1970'li yıllarda kapatıldı. )
- YEŞİL ZEYTİN ile ÇEKİŞTE
( ... İLE Tuzla terbiye edilmiş yeşil zeytin. )
- YEŞİL ZEYTİN'DE:
KIRMA ile/değil/<>/> KALAMATA
- YEŞİL ile HAKİ[Fars.]
( ... İLE Yeşile çalar toprak rengi. | Bu renkte olan. )
- YEŞİLBAŞ ile/ve/||/<> GRİ BALIKÇIL ile/ve/||/<> UZUNBACAK
( Büyüklükleri, 50-65 cm. civarında, kanat açıklıkları 81-98 cm. genişliğindedir. Bitki ağırlıklı diyetinden ötürü yaklaşık 5 cm. civarında geniş gagaları bulunur. Ağırlığı 1 kg. civarında olduğundan, öteki birçok yaygın ördek türünden ağırlardır. İki cinsiyette de kanatlarının spekulum adı verilen bölgesinde, beyaz köşeli mavi renkte tüylere sahiplerdir. İLE/VE/||/<> ... İLE/VE/||/<> ... )
( ANAS PLATYRHYNCHOS cum ARDEA CINEREA cum HIMANTOPUS HIMANTOPUS )
- PAPAĞAN ile YEŞİL PAPAĞAN
- YEŞİLBİBER değil YEŞİL BİBER
- YEŞİLLENME ile YEŞERME
- YEŞİLLENMEK ile YEŞİLLENDİRMEK ile YEŞİL/LİK ile YEŞİLLİ ile YEŞİL OY ile YEŞİL ALAN ile YEŞİL KART ile YEŞİL SAAT ile YEŞİL SAHA ile YEŞİL IŞIK ile YEŞİL DALGA ile YEŞİL KUŞAK ile YEŞİL SALATA ile YEŞİL PASAPORT
- YEŞİLSOĞAN değil YEŞİL SOĞAN
- YEŞİLTEPE PARKI (192. SOKAK PARKI) :
( Ayazağa Mahallesindedir. 1.180,00 m²'lik bir alanı kapsar, 800,00 m² yeşil alanı bulunmaktadır. )
- YESÎR[Ar.] ile KALÎL[Ar.]
- YESRİB ile/ve/<>/değil/yerine MEDİNE-İ MÜNEVVERE
- YESTERDAY :/yerine DÜN
- YESÛÎ[Ar.] ile YESÛR[Ar.]
( Hz. İsa'ya ait, onunla ilgili. İLE Kumarbaz. )
- YESÛSUHUM[Ar.] ile YESÛDUHUM[Ar.]
- YESYENİ değil YEPYENİ
- YET :/yerine HENÜZ, HALA, YİNE DE
- YETENEĞİNİN ...:
"SAHİBİ OLMAK" ile/ve/değil/||/<>/> KÖLESİ OLMAK
- YETENEK [PAYLAŞILIR/PAYLAŞILABİLİR]
- YETENEK ve/<> AYRICALIK
- YETENEK ve/||/<>/> ÇALIŞMA
( Ortalamanın üzerine çıkarır. VE/||/<>/> Yeteneklilerin üzerine çıkarır. )
- YETENEK ile/ve/değil ÇARESİZLİK
( [not] TALENT vs./and/but DESPERATION )
- YETENEK/Lİ ile/ve/||/<>/> DEHÂ/DÂHİ
( "Başkalarının güç bulduğunu yapmak". İLE/VE/||/<>/> Yeteneklilerin "olanaksız gördüğü"nü yapmak. )
( Kimsenin vuramadığı hedefi vurur. İLE/VE/||/<>/> Kimsenin göremediği hedefi vurur. )
( Yitirilebilir. İLE/VE/||/<>/> Yitiril(e)mez. )
- YETENEK ile DURUM/HAL
( TALENT/CAPACITY vs. STATE )
- YETENEK(YETEN EK) ile/ve/değil/yerine/||/<>/< EMEK
- YETENEK ile/ve ETKİLİLİK
( TALENT vs./and EFFECTIVENESS )
- YETENEK ile/ve ETKİNLİK/FAALİYET
( TALENT vs./and ACTIVITY )
- YETENEK ile/ve/> MİRAC
( Yetenek varolabilir fakat mirac da etmelidir. )
- YETENEK ile/ve/değil/||/<>/< ÖNCELİK
- YETENEK ve/<> ÖZGÜRLEŞTİRİCİ İLİŞKİ
- YETENEK ile/ve/||/<>/> TAKIM OYUNU
( Maçı kazandırır. İLE/VE/||/<>/> Şampiyonluğu getirir. )
- YETENEK ile/ve/||/<>/< YATKINLIK
- YETENEK ile YETENEKLİ/LİK ile YETENEKSİZ/LİK ile YETENEKLİCE ile YETENEKSİZCE
- YETENEK ile/ve/değil/||/<> YÜREK
- Yeter ki, DİNLE!!!
- YETER/LİK ile YETERLİ/LİK ile YETERSİZ/LİK ile YETER SAYI ile YETERLİK FİİLİ ile YETERLİK SINAVI ile YETERLİ BESLENME ile YETERLİK BELGESİ ile YETERLİK EĞİTİMİ ile YETERLİK ÖNERGESİ
- YETER! ile/ve/||/<> HAYIR!
- Yeteri kadar KONUŞ!!!
- YETERİNCE SU: İÇMEMEK ile/değil/yerine/>< İÇMEK
( Gövdede, çok fazla, bilinmedik ve beklenmedik hastalık/sorun oluşur. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Sağlık durumu pek bozulmaz. )
- (YETERİNCE) SU İÇMEYİ:
UNUTMAMAK ve/||/<> ATLAMAMAK ve/||/<> ERTELEMEMEK
- YETERİNCE ile/değil/yerine BELİRLİ BİR ÖLÇÜ/MİKTAR
( [not] ENOUGH vs./but CERTAIN DOSE
CERTAIN DOSE instead of ENOUGH )
- YETERİNCE/LİK ve/||/<>/> DOĞRU/LUK
- YETERLİ NEDEN ile/ve YETERSİZ/BÖLÜMSEL NEDEN
( Etkin/lik doğar. İLE/VE Edilgin/lik doğar. )
( Etkisi, kendi yoluyla açık ve seçik olarak anlaşılabilen. İLE/VE Etkisi, kendi yoluyla/aracılığıyla, dışarıdan ve net olarak anlaşılamayan. )
( ADEQUATE CAUSE vs. INSUFFICIENT/PARTIAL CAUSE )
( ADAEQUATA CAUSA cum/et INADAEQUATA SEU PARTIALIS )
- YETERLİ = ADEQUATE[İng.] = ADÉQUATE[Fr.] = ADEQUATUS[Lat.]
- YETERLİ ile/ve/değil/yerine/<>/< TATMİN EDİCİ
- YETERLİ ile YETERLİLİK
( ADEQUATE vs. ADEQUATENESS )
( وافي ile مکفي ile وفادار ماندن ile هواخواه بودن ile متفق بودن ile جور بودن )
( وافي ile MAKFY ile VAFADAR MANDAN ile NPAVAKHAH BODAN ile MOTAFGH BODAN ile JOR BODAN )
- YETERLİK ile VERİMLİ
( EFFICIENCY vs. EFFICIENT )
( کارآيي ile راندمان ile بهره وري ile بازده ile جربزه ile کارايي ile کارآنه ile پرکار ile کارا )
( KARAYY ile RANDEMAN ile BACPAREH VARY ile BAZDEH ile JARBOZEH ile KARAYY ile KARANEH ile PORKAR ile KARA )
- YETERLİ/LİK ile/ve/değil/yerine/||/<> KABUL EDİLEBİLİR/LİK
- YETERLİ/LİK ile/ve/> RAHAT/LIK
- YETERLİLİK ile/ve/> YETENEK
- YETERSİZ BAKİYE değil/yerine/= YETERSİZ TUTAR
- YETERSİZ BESLENME ile BESLEYİCİ OLMAYAN
( INNUTRITION vs. INNUTRITIOUS )
( عدم تغذيه ile غير مغذي )
( عدم تغذيه ile غير مغذي )
- YETERSİZ ÇÖMEZ ile/ve ORTA NİTELİKLİ ÇÖMEZ ile/ve İYİ ÇÖMEZ
( Yetersiz bir çömez, öğretmenin ününden yararlanır. İLE/VE Orta nitelikli bir çömez, öğretmenin sevecenliğine hayrandır. İLE/VE İyi bir çömez ise öğretmenin düzencesiyle(disipliniyle) güçlenir, gelişir. )
- YETERSİZ OLMAK ile/ve/> YETERSİZ KALMAK
( TO BE INSUFFICIENT vs./and/> INCAPACITY )
- YETERSİZ" ile/değil/yerine/>< AKILLI
( Daha fazla bilinmek için "uğraşırlar". İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Daha fazla bilmek için çalışırlar. )
- YETERSİZ(LİĞ)İ "BAHÂNE ETMEK" ile/değil/yerine/>< İSABETLİ GEREKÇE/DAYANAKÇA GÖSTERMEK/ARAMAK
- YETERSİZLİK ile BECERİKSİZ ile BECERİKSİZ ile ACİZ BIRAKMAK ile İŞ GÖREMEZLİK ile İŞ GÖREMEZLİK
( INCAPABILITY vs. INCAPABLE vs. INCAPACIOUS vs. INCAPACITATE vs. INCAPACITATION vs. INCAPACITY )
( بي لياقتي ile بي کفايتي ile ناقابلي ile بي کفايت ile ناتوان ile عاجز ile محجور ile نالايق ile کم ظرف ile نا قابل ile ناقابل ile بي لياقت ile کم ظرفيت ile ناتوان ساختن ile ناقابل ساختن ile محجوري ile عدم صلاحيت )
( BEY LEYEGTY ile BEY KAFAYTY ile NAGHABELY ile BEY KAFAYT ile NATAVAN ile AJZ ile MAHJUR ile نالايق ile KAM ZARF ile NA GHABEL ile ناقابل ile BEY LEYEGT ile KAM ZARFYT ile NATAVAN SAKHTAN ile NAGHABEL SAKHTAN ile محجوري ile ADAM SALAHYT )
- YETERSİZ/LİK ile/ve/<>/> GEÇERSİZ/LİK
- YETERSİZ/LİK ile SEVİYESİZ/LİK
- YETERSİZ/LİK ile/ve "SIĞ/LIK"
- YETERSİZLİK ile/ve/<> YADSIMA
- YETERSİZ/LİK ile YANILTICI/LIK
- YETERSİZ/LİK ile/ve/değil/yerine YETENEKSİZ/LİK
- YETERSİZLİK ile YETERSİZ
( INADEQUACY vs. INADEQUATE )
( عدمتکافو ile نامناسبي ile بي برکت ile نابسنده ile نامناسب ile نارسا ile ناکافي ile غير کافي )
( عدمتکافو ile NAMENASBY ile BEY BARKAT ile NABSANDEH ile NAMENASB ile NARSA ile ناکافي ile GHYR KAFY )
- YETERSİZLİK ile YETERSİZLİK ile YETERSİZ ile ŞİŞİRMEK
( INSUFFICIENCE vs. INSUFFICIENCY vs. INSUFFICIENT vs. INSUFFLATE )
( عدم کفايت ile عدم تکافو ile نارسائي ile بي کفايتي ile نابسندگي ile ناکافي ile نارسا ile غير کافي ile نابسنده ile بي کفايت ile سوفله کردن )
( ADAM KAFAYT ile ADAM TAKAFO ile NARSAYEY ile BEY KAFAYTY ile NABSANDEGY ile ناکافي ile NARSA ile GHYR KAFY ile NABSANDEH ile BEY KAFAYT ile SOFELEH KARDAN )
- YETERSİZLİK ile/ve/=/||/<> YETMEZLİK
- YETERSİZ/LİK ile/ve/||/<> YETMEZ/LİK
- YETERSİZ/LİK ile/ve/||/<> YÜZEYSEL/LİK
- YETERSİZLİKLERİ/Nİ İNKÂR ETMEK ile/ve/||/<> KUSURLARI/NI İHMAL ETMEK
- YETİ ile/ve GÜÇ
( Güç ve hayırlar herkes içindir ve isteyen herkese hazırdır. )
( Olgun kişi gücünü kullanmazken onun altındaki kişi gücünü sonuna dek tüketir. )
( Power and grace are for all and for the asking. )
( FACULTY vs./and POWER )
- YETİ ile KAZANIM
( FACULTY vs. TO ACQUIRE )
- YETİ = MELEKE = FACULTY[İng.] = FACULTÉ[Fr.] = VERMÖGEN, FÄHIGKEIT[Alm.] = FACULTAS[Lat.] = FACULTAD[İsp.]
- YETİ ile/ve/<> NİTELİK
- YETİ ile/ve YETENEK
- YETİ ve/||/<>/> YETENEK
( Melek. VE/||/<>/> Meleke. )
- YETİ ile/ve YETENEK/KAPASİTE
( KUVVE ile/ve İSTÎDAD )
( ... ile/ve PUISSANCE )
( FACULTY vs./and CAPACITY )
- YETİ ile/ve YETERSİZLİK
( FACULTY vs./and INSUFFICIENCY )
- YETİ ile/ve/<> YETKİ
- YETİM ile/ve/||/<> ÖKSÜZ
( [Ergenlikten önce]
Babası ölmüş/olmayan çocuk. [Babası belirli fakat ölmüş olan.] İLE/VE/||/<> Annesi ölmüş/olmayan. | Annesi ya da hem annesi, hem de babası ölmüş olan çocuk.
["annesiz" diye bilinir ve "anneden öksüz, babadan yetim kalmak" sözü kullanılır. Oysa ki, "öksüz/ögsüz" sözcüğü, "bilge-âlim" ikilemesi gibi "ögsüz-yatim"dir.(ögsüz al-yâtîmu wa ʾl-ḥayrânu. wa-aṣluhu: ögsüz maʾḥûḏun min ōg wa-hwa ʾl-ʿaqlu wa ʾl-fiṭnatu).][İlk zamanlarda, anne ile ilgisi yoktu. Yâtîm, "Tek kalmış, ergen olmadan önce babası ölen çocuk" demektir.]
[Yetimlik, maddî manevi desteği olmamaktır. Sonraları, sözlüklerdeki "ög/öğ"(anne)nin etkisiyle yanlış ayrıştırmaya gidilmiştir. ("Atası ölen, öksüz galmaz; anası ölen, öksüz galur.")] )
( Saçı/başı, arkadan öne doğru okşanır. İLE/VE/||/<> Saçı/başı, önden arkaya doğru okşanır. )
( EYTÂM[Ar. < YETÎM/YÂTÎM] ile/ve/||/<> O/Og/Ög[: Ana.] )
( İnsan, babanın [temel] desteğiyle; hayvan, annenin [temel] desteğiyle yaşar. )
( ORPHAN vs./and MOTHERLESS )
- YETİM ve SAGİR/SAGİRE
- YETİMLERİ/ÖKSÜZLERİ KOLLAMALI!
- YETİNMEK ile YETİRMEK ile YETİŞMEK ile YETİŞİLMEK ile YETİŞTİRMEK ile YETİNEBİLMEK ile YETİREBİLMEK ile YETİŞEBİLMEK ile YETİŞTİRİLMEK ile YETİ ile YETİK ile YETİM/LİK
- YETİŞKİN/LİK ile YETİŞKİN EĞİTİMİ
- YETİŞKİN ve/<> BİSİKLET
- YETİŞKİN ile/ve OLGUN
( Yaşlı olanlara rahatlık sağlamak, arkadaşlara içtenlikle, gençlere de incelikle davranmak isterim. )
( ADULTHOOD ile MATURE )
- YETİŞKİN ile/ve/||/<>/< YATIŞKIN
- YETİŞKİN ile/ve/<>/değil YENİYETME
- YETİŞKİN ile YETİŞKİN EĞİTİMİ ile YETİŞKİN OKULU ile ZİNA YAPAN ile SAFLIĞINI BOZMAK ile TAĞŞİŞ ile ZİNA YAPAN KİMSE ile ZİNA YAPAN KADIN ile ZİNA YAPAN ile ZİNA ile YETİŞKİNLER
( ADULT vs. ADULT EDUCATION vs. ADULT SCHOOL vs. ADULTERANT vs. ADULTERATE vs. ADULTERATION vs. ADULTERER vs. ADULTERESS vs. ADULTEROUS vs. ADULTERY vs. ADULTS )
( بالغ ile بزرگ سال ile بزرگ ile بزرگسال ile آموزش بزرگسالان ile مدرسه بزرگسالان ile مدرسه اکابر ile استحاله دهنده ile جازن ile استحاله ile فاجر ile مرد زناکار ile زاني ile زناکار ile فاجره ile زن زناکار ile زانيه ile زناکارانه ile زني محصنه ile ازدواج غيرشرعي ile زنا ile اکابر )
( BALEGH ile BOZORG SAL ile BOZORG ile BOZORGSAL ile AMUZESH BOZORGSALAN ile MADRESEH BOZORGSALAN ile MADRESEH AKABAR ile ESTEHALEH DAHANDEH ile JAZAN ile ESTEHALEH ile FAJER ile MARD ZANAKAR ile زاني ile ZANAKAR ile FAJEREH ile ZAN ZANAKAR ile زانيه ile ZANAKARANEH ile ZANY MAHSANEH ile EZDAVAJ GHYRASHAREY ile ZANA ile AKABAR )
- YETİŞTİREBİLMEK ile YETİŞTİRİCİ/LİK
- YETİŞTİRME ile YETİŞTİRME YURDU
- Yetiştirmek üzere KONUŞ!!!
- YETİŞTİRMEK ile/değil MEKTEBE KOYMAK
- YETİŞTİRMEK ile YETİŞTİRME ile KÜLTİVATÖR
( CULTIVATE vs. CULTIVATION vs. CULTIVATOR )
( زراعت کردن ile تخمکاري ile زرع ile تهذيب ile تخم کار )
( ZARAAT KARDAN ile TAKHAMKARY ile ZARE ile TAHAZYBE ile TAKHAM KAR )
- YETKE(OTORİTE):
GELENEKSEL ile/ve/||/<> ETKİLEYİCİ(KARİZMATİK[Fr.]) ile/ve/||/<> YASAL
- YETKE ile/değil/yerine/>/>< ÖZERKLİK
(
)
( [not] AUTHORITY vs./but/>/>< AUTONOMY
AUTONOMY instead of AUTHORITY )
- YETKE ile YETKELİ
- YETKE ile YETKİ
( Yaptırma ya da yasak etme hakkı ya da gücü, sulta, otorite. | Yeterliğine herkesi inandırarak, bir kişinin kendine sağladığı itaat ve güven. İLE Bir görevi/işi, yasaların verdiği olanaklara göre, belirli koşullarla yürütmeyi sağlayan hak, salahiyet, mezuniyet. )
( SULTA ile SALAHİYET )
- YETKECİ/OTORİTER[İng.] ile/değil/yerine/>< ÖNDER/LİDER[İng.]
( Bencil. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Alçakgönüllü. )
- YETKEYE BAŞVURMA SAÇMA(LIK)LARI/SAFSATALARI:
BİR BİLENE SORMA ile/ve/||/<> YETERSİZ KAYNAK ile/ve/||/<> İNANCA BAŞVURMA ile/ve/||/<> ORTAK TUTUMA BAŞVURMA ile/ve/||/<> ÖBEK BASKISI ile/ve/||/<> YARARCI ile/ve/||/<> BEĞENDİRME ile/ve/||/<> DAYATMA ile/ve/||/<> İÇİNDEKİ DEĞİL DIŞINDAKİ(ZARF-MAZRUF) ile/ve/||/<> "GENETİK"
( ARGUMENT TO AUTHORITY vs./and/||/<> FALLACY OF UNQUALIFIED SOURCE vs./and/||/<> APPEAL TO BELIEF vs./and/||/<> APPEAL TO COMMON PRACTICE vs./and/||/<> BANDWAGON, PEER PRESSURE vs./and/||/<> PRAGMATIC FALLACY vs./and/||/<> APPEAL TO PERSONAL INTERESTS vs./and/||/<> FALLACY OF "IS" TO "OUGHT" vs./and/||/<> STYLE OVER SUBSTANCE vs./and/||/<> "GENETIC" FALLACY )
- YETKİ ile/ve OLANAK
( AUTHORITY vs./and POSSIBILITY )
- YETKİ ve/||/<> ÖZGÜRLÜK ve/||/<> SORUMLULUK
- YETKİ ile/ve SORUMLULUK
( YVHS: YETKİ VER, HESAP SOR! )
( YETKİ VER, HESAP SORMA! değil/yerine YETKİ VER, HESAP SOR! )
( AUTHORITY vs./and RESPONSIBILITY )
- YETKİ ile/ve/değil/yerine/<> YETKİNLİK
- Yetkili KONUŞ!!!
- YETKİLİ OLMAK ile/değil/yerine/||/<>/< ETKİLİ OLMAK/OLABİLMEK
- YETKİLİ ile/değil/< YETKİN
- YETKİ(Lİ)NİN KAYNAĞI ile YETKİ(Lİ)NİN EYLEMİ
- YETKİ(Lİ)NİN KAYNAĞI ile YETKİ(Lİ)NİN EYLEMİ
( THE SOURCE OF AUTHORITY vs. THE ACTION OF AUTHORITY )
- YETKİN BİLGİ ile/değil/yerine KESİN(YAKÎN) BİLGİ
( [not] PERFECT KNOWLEDGE vs./but DEFINITE/CERTAIN/EXACT KNOWLEDGE
DEFINITE/CERTAIN/EXACT KNOWLEDGE instead of PERFECT KNOWLEDGE )
- Yetkin KONUŞ!!!
- YETKİN ile DONANIMLI
( PERFECT vs. "RIGGY" )
- YETKİN ile KESİN
( PERFECT vs. DEFINITE )
- YETKİN ile SAĞLAM
( PERFECT vs. STRONG )
- YETKİN/LİK ile YETİŞKİN/LİK
- YETKİNLEŞMEK ile YETKİLENDİRMEK ile YETKİNLEŞTİRMEK ile YETKİ ile YETKİN/LİK ile YETKİLİ/LİK ile YETKİSİZ/LİK ile YETKİ DEVRİ ile YETKİ GASBI ile YETKİ BELGESİ ile YETKİLİ MERCİ ile YETKİLİ SERVİS ile YETKİLİ YARGIÇ/LIK
- YETKİNLEŞ(TİR)MEK ile/ve/<> TAMAMLA(N)MAK
( KEMÂL/TEKÂMÜL )
- YETKİNLİK ile/ve ERDEM
( ARETA )
- YETKİN/LİK ve/<> GÜÇLÜ/LÜK ve/<> YETERLİ/LİK ve/<> YETENEKLİ/LİK
( Ne zaman ki güçlülük, tek çözüm olarak kalır; o zaman anlarsın, ne kadar güçlü olduğunu. )
( PERFECT/ION and/<> POWERFUL/NESS and/<> ENOUGH/SUFFICIENCY and/<> ABILITY/CAPACITY/SKILL )
- YETKİN/LİK ve/<>/= ÖZGÜR/LÜK
( PERFECTION and/<>/= FREEDOM )
- YETKİNLİK ile/ve/<> TAMAMLANMA
- YETKİSİZLİK ile/ve/<> KABUL EDİLEMEZLİK
- YETMEK ile YETİŞMEK
- YETMEK ile YETMEZLENMEK ile YETMEZLİK
- YETMİŞ/LİK ile YETMİŞ İKİ MİLLET
- YETMİŞBİR, MUSTAFA (İST. 1943 - 2000) :
( Futbola Vefa'da başladı. Taçspor'dan transfer edildi ve yedi sezon (1966 - 1973) Sarıyer'de tescilli kaldı. Bu süre içinde takım kaptanlığını yaptığı kulübünde 160 lig, 8 kupa ve 4 turnuva maçı olmak üzere 172 resmi ve ayrıca 34 özel maçla birlikte toplam olarak 206 maçta oynadı. Sarıyer'de futbolu bıraktı ve kulübe üye oldu. Sarıyer spor kulübünde bir dönem başkanlık (1997/1998) ve beş dönem de (1992 - 1997) yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptı. Karadeniz Çevre Koruma Vakfı Kurucu Üyesidir. )
- YETMİŞER ile YETMİŞERLİ
- 70'LERDE
- YETTİ-BİTTİ
- YEVM[Ar. çoğ. EYYÂM]/RÛZ[Fars.] değil/yerine/= GÜN
- YEVM-İ MEAD ile ...
( KIYAMET GÜNÜ (YEVM-EL-FETH, YEVM-ÜD-DÎN, YEVM-ÜL-CEM, -AHD, -FASL, -HAŞR, -KARÂR, -KIYÂM, -MÎÂD, -MİSÂK, -MÎZÂN) )
- YEVM-İ / YEVM-ÜT TERVİYE ile ...
( Zilhicce'nin 8. günü, arefeden önceki gün.[Hacıların, o gün, suyu olmayan Minâ'ya gittikleri gün olup, gitmeden önce nefisleriyle binek hayvanlarını suya kandırdıkları ya da Hz. İbrahim'in kesilme rüyasını o gece görüp, gündüz gereği gibi derin derin düşündükleri için bu ad verilmiştir.] )
- YEVMİYE değil/yerine/= GÜNDE/LİK
- YEVMİYE ile KIST el-YEVM
( Günlük yapılan iş ödenen ücret. İLE Görev başına gelinmediği günlerde kesilen ücret. )
- YEVMİYE ile YEVMİYECİ/LİK ile YEVMİYELİ ile YEVMİYE DEFTERİ
- YGZ/ARTIFICIAL GENERAL İNTELLİGENCE[İng.] değil/yerine/= YAPAY GENEL ZEKÂ
- ...'YI ANIMSAYACAKSINIZ ... ile/değil ...'YI ANIMSAYACAKSANIZ ...
- ...'YI:
BAŞLATAN ile/ve/değil/||/<>/> BAŞLATICILARDAN BİRİ
- ...YI BOŞVER! ... değil/yerine ...YI BİR KENAR(D)A KOYALIM/TUTALIM, ...
- ...'YI:
"BOŞVERELİM" ile/değil/yerine GEÇELİM
- YI ...:
"KONUŞACAĞIM/KONUŞMAYA ÇALIŞACAĞIM" değil .ANLATACAĞIM
- ...'YI DUYMUŞ OLMAK ile ...'YI DUYMAMIŞ OLMAK
- ...'YI GEREKTİRİR ile/ve/değil/||/<> GETİRİR
- ...'YI GÖRMÜŞ OLMAK ile ...'YI GÖRMEMİŞ OLMAK
- ...YI:
"HİSSEDİYORUM" ile/ve/değil/||/<>/>/< VARSAYIYORUM
- ...'YI OKUMUŞ OLMAK ile ...'YI OKUMAMIŞ OLMAK
- ...YI ORTAYA KOR değil ...YI ORTAYA KOYAR
- ...'YI SORMAMAK ile/ve/||/<>/> ...'YA BAKMAMAK
- ...YI/UYUMU:
GÖSTERMEK ile/ve/||/<>/> GÖRMEYİ ÖĞRETMEK
- ...'YI:
"UZATMAK" ile/değil/yerine SÜRDÜRMEK
- Yİ ve/||/<> ÇENG
- YIELD vs. ABUNDANCE
- YIELD :/yerine VERİM, ÜRÜN VERMEK
- YİĞEN" değil YEĞEN
- YIĞILIŞMAK ile YIĞILIŞ
- YIĞILMA ile SIKIŞMA
- YIĞILMAK ile YIĞIŞMAK ile YIĞILIVERMEK ile YIĞIN ile YIĞIŞ ile YIĞILI ile YIĞILCA ile YIĞIMLIK ile YIĞIN BULUT ile YIĞIN KÜLTÜRÜ
- YIĞIN ile İSTİF[İt.]
( Bir şeyin yığılmasıyla oluşturulan küme, tepe. | Birçok kişinin biraraya gelmesiyle oluşan kalabalık, küme, kitle. İLE Üst üste eşya konularak yapılan düzgün yığın. | Kereste, tahta gibi ağaç ürünlerini kurutmak ya da bekletmek amacı ile belirli düzenlerde üst üste dizerek yapılan yığın. | Stok. )
- YIĞIN = KÜTLE = MASS[İng.] = MASSE[Fr., Alm.] = MASSA[Lat.] = MASA[İsp.]
- YIĞIN ile LODA/NODA
( ... İLE Küme, yığın. | Demet. | Taneli ya da tanesiz saman yığını. | Üzeri toprak ya da otla örtülmüş saman yığını. )
- YIĞIN ile MİLLET
( 72 milleti, bir(lik) bilmeyen, İNSAN değil! )
- YIĞIN ile SERVET BİRİKTİRMEK ile YIĞIN
( AMASS vs. AMASS WEALTH vs. AMASSMENT )
( توده کردن ile ثروت اندوختن ile گردآوري )
( TOUDEH KARDAN ile SEROT ANDOKHTAN ile GARDAVARY )
- YIĞIN ile/ve/||/<>/> TINAZ
( ... İLE/VE/||/<>/> Dövülerek savrulmaya hazırlanan ekin yığını. )
- YİĞİT, YAŞAR (YİĞİTLER, 1956) :
( Samsunspor'dan transfer edildi ve altı sezon (1987 - 1993) Sarıyer'de tescilli kaldı. Bu süre içinde 152 lig, 21 kupa, 4 turnuva maçı olmak üzere 177 resmi ve ayrıca 63 özel maçla birlikte toplam olarak 240 maçta Sarıyer forması giydi. Ayrıca 5 kez de Olimpik milli oldu. Kaptanlık yaptığı kulübünde futbolu bıraktıktan sonra kurslarını tamamlayarak antrenörlük diploması olarak öğretici olarak hayatına atıldı. )
- YİĞİTLENMEK ile YİĞİTLEŞMEK ile YİĞİTLENDİRMEK ile YİĞİT/LİK ile YİĞİTÇE ile YİĞİTLEME
- YIKAMA ile YIKAMAÇ ile YIKAMA YAĞLAMA
- YIKAMAK ile YIKANMAK ile YIKATMAK ile YIKABİLMEK ile YIKATTIRMAK ile YIKANABİLMEK ile YIKANIVERMEK ile YIKAYABİLMEK ile YIKAYIVERMEK
- YIKANMAK ile/ve/||/<> ÇİMMEK
- YIKAR:
ASIK SURAT ve AŞIRI SÜRAT ve ARSIZ AVRAT ve HAYIRSIZ EVLAT
( Esnafı. VE Sürücüyü. VE Zengini. VE Aileyi. )
(1996'dan beri)