V ile başlayan FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 2.100 başlık/FaRk ile birlikte,
2.100 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(7/10)
- VARYANT/VARIANT[İng.] değil/yerine/= DEĞİŞKE/N
- VARYANT[Fr.] ile VARYASYON[Fr.]
( Bir yol şebekesi üzerinde, belirli bir noktadan ayrılarak başka bir noktadan aynı yolla birleşen ikinci derecedeki yol. | Bir metnin, bir yapıtın, aslından az çok ayrılan değişik biçimlisi. İLE [müzik] Çeşitleme. | [dirimbilim] Değişim. )
- VARYASYON//VARIATION[İng.] yerine ÇEŞİTLE(N)ME, DEĞİŞİK
- VARYETE[Fr.] değil/yerine/= GÖSTERİ
( Şarkı, dans, hokkabazlık, temsil gibi, aralarında ilişki bulunmayan farklı oyunlardan oluşan gösteri. )
- VARYETE ile VARYETECİ/LİK
- VARYOLASYON (ÇİN) ile/||/<> AŞILAMA (JENNER)
( Çinliler 10. yüzyılda varyolasyon yaptı İLE Jenner 1796da modern aşıyı geliştirdi. )
( Song Hanedanlığı Hekimleri tarafından 1000 yılında keşfedildi/formüle edildi. )
- VAŞAK ile AVRASYA VAŞAĞI
- VAŞAK ile/ve GAPAR
- VAŞAK ile İBER VAŞAĞI
(
)
- VAŞAK ile KANADA VAŞAĞI
( )
(
)
( LYNX cum LYNX CANADENSIS )
- VAŞAK ile KARAKAL VAŞAK
- VAŞAK ve KURT
( Ehlileştirilmişleri: KEDİ ve KÖPEK )
( Doğadaki en vahşi hayvanlardandır. )
- VAŞAK ile LYNEX
( ... İLE Amerika'da yaşarlar. )
- VAŞAK ile/ve UŞEK/ÜŞEK
( ... İLE/VE Küçük vaşak. )
- VASAT[Ar.]/MEDIA[İng.] değil/yerine/= BESİYERİ, ORTAM, ORTA
- VASAT/LIK ile VASATİ
- VASAT ile/ve/değil/<> İTİDAL
- VASATÎ HATÂ[Ar.] ile VASATÎ MÜRABBAÎ HATÂ[Ar.]
( [matematikte] Herhangi bir şeyin müteaddit ölçülerinin vasatîsi olan rakamı beher ölçü miktarını temsil eden rakamdan çıkarmak sûretiyle elde edilen farklar toplamının ölçü adedine bölümünden elde edilen ± hatâ miktarı. [Fr. ERROR MEDIUS] İLE Herhangi bir şeyin müteaddit ölçülerinin vasatîsi olan rakamı beher ölçü miktarını temsil eden rakamdan çıkarmak suretiyle elde edilen farkların kareleri toplamının kökünün ölçü adedine bölünmesinden elde edilen ± hatâ miktarı. [Fr. ERROR MEDIUS METUENDUS] )
- VASATÎ[Ar.] değil/yerine/= ORTALAMA
- VASÎ[< VESÂYET | çoğ. EVSIYÂ'] ile VÂRİS[< VERÂSET | çoğ. VERESE]
( Bir yetimin/öksüzün ya da akılca zayıf, hasta birinin malını yöneten kişi. | Vefât etmiş birinin vasiyetini yerine getirmekle yükümlü olan kişi. İLE Kendine kalıt/miras kalan kişi/ler. )
- VASÎ[Ar. < VESÂYET | çoğ. EVSIYÂ'] ile VÂSİ/VÂSİA[Ar. < VÜS'AT]
( Bir yetimin/öksüzün ya da akılca zayıf, hasta birinin malını yöneten kişi. | Vefât etmiş birinin vasiyetini yerine getirmekle yükümlü olan kişi. İLE Geniş, engin, açık, enli, bol. )
- VASİ değil/yerine/= GÖZETİCİ
- VASİ ile VÂSİ
( Mirası yöneten. İLE Geniş, engin. )
- VÂSİ'[Ar. < VÜS'AT] ile VASÎ[Ar. < VESÂYET | çoğ. EVSIYÂ']
( Geniş, açık, enli, bol. | Allah'ın adlarından biri. İLE Bir ölünün vasiyetini yerine getirmeye memur edilen kişi. | Bir yetimin ya da akılca zayıf ve hasta olan bir kişinin malını idare eden kişi. | Hz. Ali. [İmamiye mezhebine göre] )
- VASÎ ile VELÎ
( Zorunlu. İLE Gönüllü. )
- VÂSIB[Ar.] ile VASIB[Ar.]
( Sürekli, yerinde duran. İLE Hasta. )
- VASIF[Ar. çoğ. EVSAF] değil/yerine/= NİTELİK
- VAS(I)F değil/yerine/= ÖZELLİK, NİTELİK | ÖVME
- VASIFLANDIRMA/TAVSÎF[Ar. < VASF] değil/yerine/= NİTELENDİRME, NİTELİKLERİNİ SÖYLEME | İLİM, BİLGİ
- VASIFLANMAK ile VASIFLANDIRMAK ile VASIF ile VASIFLI/LIK ile VASIFSIZ/LIK ile VASIFLI İŞÇİ ile VASIFSIZ İŞÇİ
- VÂS(I)L -ile
( [Bir şeyi başka bir şeye] ulaştırma, birleştirme. | Ulaşma, birleşme. | Kavuşma, vuslat. | Hakk'a erme. | Hakk'a eren kişi. )
- VASITA/LIK ile VASITALI ile VASITASIZ/LIK ile VASITA HALİ ile VASITALI VERGİ ile VASITASIZ VERGİ
- VÂSITA[Ar.] değil/yerine/= ARAÇ/TAŞIT
- VASITA değil/yerine/= TAŞIT
- VASITA ile TAŞIT ile ARAÇ
- VASİYET ile/ve/<> NASİHAT
- VASİYET değil/yerine/= TUTSUĞ
- VASİYETSİZ ile BAĞIRSAK ile BAĞIRSAK KESİMİ ile BAĞIRSAK
( INTESTATE vs. INTESTINAL vs. INTESTINAL CUT vs. INTESTINE )
( بي وصيت ile رودهاي ile روده بر ile معاء ile روده )
( BEY VASYT ile RUDEHYAY ile RUDEH BAR ile معاء ile RUDEH )
- VASKÜLARİZASYON/VASCULARIZATION[İng.] değil/yerine/= DAMARLANMA
- VASKÜLER/VASCULAR[İng.] değil/yerine/= DAMARLI OLUŞUM | DAMARSAL
- VASSALE ile ...
( Eski kitapların onarılması. )
- VAST :/yerine ENGİN, ÇOK BÜYÜK
- VAST[Ar.] ile VASAT[Ar.]
- VASUBANDHU ile ...
( Yogachara doktrininin kurucusu olan Hintli Budist filozof (280-360). )
- VATAN [HEM PAYLAŞILABİLİR, HEM DE PAYLAŞILMAZ; NE PAYLAŞILIR, NE DE PAYLAŞILMAZ]
- VATAN:
MEZAR ve/||/<> İNSAN ve/||/<> DİL ve/||/<> DÜZEN/NİZAM ve/||/<> TARİH ve/||/<> DESTAN/LAR ve/||/<> GAZÂVATNÂME ve/||/<> TÜRKÜ VE AĞIT ve/||/<> NİNE VE NİNNİ ve/||/<> ROMAN ve/||/<> HATIRAT
- VATAN-MİLLET (ELELE/SAKARYA)
- VATAN [PAYLAŞILAMIYOR/PAYLAŞILMIYOR]
- VATAN =/ya da SİLİSTRE
( Namık Kemal'in, 1872'de kaleme aldığı dört perdelik ilk tiyatro yapıtıdır. "Silistre" adlı oyununun, "Vatan" olarak da kullanılmasıyla "Vatan yahut Silistre" adıyla yaygınlaşmıştır. )
- VATAN ve/=/||/<> YÂR
- VATAN ile YURT
( Vatan sevgisini içten duyanlar
Sıdk ile çalışır benimseyerek
Milletine, ulusuna uyanlar
Demez, "neme lâzım, neyime gerek"
Her ferdin hakkı var, bizimdir vatan
Babamız, dedemiz, döktüler al kan
Hudut boylarında can verip yatan
Saygıyla anarız, şehid diyerek
Vatan hakkıyla çalışan kafa
Muhakkak erişir öndeki saffa
Teshîr, nüfûz olur her bir tarafa
Herkes onu büyük tanır, severek
Olmak istiyorsan dünyada mesûd
Hakk'a, halk'a yarayacak bir iş tut!
Çalıştır oğlunu, kızını okut!
İnsan olmak için okumak gerek!
Vatan bizim, ülke bizim, el bizim
Emin ol ki, her çalışan kol bizim
Ay yıldızlı bayrak bizim, mal bizim
Söyle Veysel, övünerek, överek...
[ Veysel (Âşık) 'ın yazdığı ilk şiirlerindendir ]
[ Sürekli erişim adresi...
www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/11307 ]
)
( VATAN: Rüyayı, doğru ve birlikte görmek. )
- VATAN değil/yerine/= YURT
- VATANDAŞ ile/ve/<> BİREY
- VATANDAŞ ile/ve HALK
( CITIZEN vs./and PUBLIC )
( GUOMIN )
- VATANDAŞ ile SEÇMEN
- VATANDAŞ ile VATANDAŞLAR ile VATANDAŞLIK
( CITIZEN vs. CITIZENS vs. CITIZENSHIP )
( شهروند ile تبعه ile تابع ile اهل ile اتباع ile تابعيت ile تبعيت )
( SHEHARVAND ile TABE ile TABE ile HAL ile OTBAE ile TABEYT ile TABYT )
- VATANDAŞ değil/ile/ve/yerine/<>/= YURTTAŞ
- [ne yazık ki]
VATANDAŞIN "ÇIKARLARI/(HAKLARI)" ile/değil/yerine/>< KİŞİ(İNSAN) HAKLARI
- VATANDAŞ/LIK değil/yerine/= YURTTAŞ/LIK
- VATANINI SEVMEK ve/||/<> ALLAH'I SEVMEK
- VATANLAŞTIRMAK ile VATAN ile VATANİ ile VATANSIZ/LIK ile VATAN BORCU ile VATAN HAİNİ ile VATANİ GÖREV ile VATANİ VAZİFE ile VATAN HAİNLİĞİ
- VATANSEVER(/PERVER) değil/yerine/= YURTSEVER
- VATANSIZ/LAR ile/ve/||/<> KÂĞITSIZ/LAR
- VATİKAN ile ...
( 1929 yılında Papa ve Mussolini arasında imzalanan Latran Antlaşması ile egemenliği resmileşmiş din devleti. [Katolikliğin merkezidir.] [Burada yasa Papa'nın iradesidir.] [44 hektarlık bir alandır]. )
- VATİKAN ile/||/<> MANASTIR
( Katolik Hıristiyan mezhebinin Roma'da bulunan merkezi. Papalık. İLE/||/<> Bazı keşiş ve rahiplerin dünya ile ilgilerini keserek yaşadığı yer. )
- VATKA[İt.]
( Giysilerde, omuzların dik durmasını sağlamak amacıyla içine pamuk vb. konulan parça. )
- VATM[Ar.] ile VATY[Ar.]
( Ayakla çiğneme. | Perdeyi salıverme. İLE Ayakla çiğneme. | Birleşme, birlikte olma, eşeysel ilişkiye girme. )
- VATMAN[İng.] ile KONDÜKTÖR[Fr.]
( Tramvay sürücüsü. İLE Yolcu trenlerinde, biletleri denetleyen ve vagon işlerine bakan görevli. )
- VATNAJÖKULL ile/ve/<> LANGJÖKULL ile/ve/<> HOFSJÖKULL
( Kuzey Kutbu'nda ve İzlanda yakınlarındaki üç büyük buzul. )
- VATOZ ile DİKENLİ/İĞNELİ VATOZ
( ... İLE Karayipler'de yaşarlar. )
( Köpekbalıklarından, sırtında büyük dikenleri olan, kuma gömülü olarak yaşayan bir balık. İLE ... )
( RAJA CLAVATA cum ... )
- VATOZ ile ELMAS VATOZU
- VATOZ ile HAYALET VATOZ
- VATOZ ile KIRKAMBARBALIĞI
( ... İLE Büyük bir tür vatoz. )
- VATS/VIDEO ASSISTED THORACOSCOPIC SURGERY[İng.] değil/yerine/= VİDEO YARDIMLI GÖĞÜS BOŞLUĞU GÖREÇLEME CERRAHİSİ
- VAV için DİNLE!!!
- VAV için SUS!!!
- VAV ile ...
( Herşeyle her şey olan yön. | Kasem. | Mutlak kaynak/dayanak. )
- VAV[Ar.] ile VÂ[Ar.] ile VA'[Ar.] ile VÂ[Ar.]
( V harfinin adı. Osmanlı abecesinin yirmidokuzuncu harfidir.[Ebced hesabında 6 sayısının karşılığıdır.] İLE "Vah, yazık!" anlamına gelerek esef, hayıf, hasret gibi sözcüklerle kullanılır.[VÂ-HAYFÂ: Eyvah! Yazık!] İLE Çakal. İLE "Geri, arkada" anlamına gelerek birleşik sözcükler yapar.[VÂ-MÂNDE: Geride kalmış, geride.] )
- VAYB"[İNG. < VIBE] değil/yerine/= TİTREŞİM
- VAYU ile ...
( Hava. )
- VAZ CAYDIM değil VAZGEÇTİM
- Vâz et ve KONUŞ!!! -ve
- VA'Z/VAAZ/VAAD[Ar.] ile VAZ'[Ar. çoğ. EVZÂ'] ile VÂZ[Ar.]
( Bir kişiye, kalbini yumuşatacak, kendini iyiliğe sevk edecek biçimde söz söyleme. | Dini öğüt. İLE Koyma, konulma. | Belirleme, tayin etme. | Kurma, icad etme. | Bir şeye ad koyma. | Meydana getirme. | Duruş, tavır, hareket. İLE Bırakma, terk. )
- VAZ ile VAZO/LUK
- VAZCAYMAK" değil VAZGEÇMEK ya da CAYMAK
- VAZDA, NERMİN (VİSEGRAD, YUGOSLAVYA, 1967) :
( Sarajevo (Yugoslavya) kulübünden transfer edildi ve iki sezon (1993 - 1995) Sarıyer'de tescilli kaldı.. Bu süre içinde 35 lig ve 5 kupa olmak üzere 40 resmi ve ayrıca 25 özel maçla birlikte toplam olarak 65 maçta Sarıyer forması giydi. Lig maçlarında 6, kupa maçlarında 1 ve özel maçlarda 13 olmak üzere takımına 20 gol kazandırdı. )
- VAZELİNLEMEK ile VAZELİN ile VAZELİNLİ ile VAZELİNSİZ
- VAZETMEK ile VAZEDİLMEK
- VAZGEÇ! ile/ve/||/<> VAZGEÇME!
( Dünyadan. İLE/VE/||/<> Kendinden! )
- VAZGEÇİLEBİLİR ile DİSPANSER ile MUAFİYET ile DAĞITICI
( DISPENSABLE vs. DISPENSARY vs. DISPENSATION vs. DISPENSER )
( معاف کردني ile غيرواجب ile چشم پوشيدني ile چاره پذير ile پزشک سخانه ile عدمشمول ile ناظرهزينه ile کمک داروساز ile نسخهپيچ ile دوافروش )
( MOAF KARDANY ile غيرواجب ile CHESHAM PUSHYDANY ile CHAREH PAZYR ile PEZESHK SOKHANEH ile عدمشمول ile ناظرهزينه ile KAMAK DAROSAZ ile نسخهپيچ ile دوافروش )
- KİŞİ(İNSAN) HAKLARI:
VAZGEÇİLEMEZ ve/||/<> DEVREDİLEMEZ
- VAZGEÇİL(E)MEZLİK ile/ve/değil/yerine/||/<> TARAFTARLIK
- VAZGEÇİLİR/LİK ile/ve/||/<> SAMİMİYET/AÇIKLIK
- VAZGEÇİLMEZ ile İSTEKSİZLİK ile TARTIŞILMAZLIK ile TARTIŞILMAZ
( INDISPENSABLE vs. INDISPOSITION vs. INDISPUTABILITY vs. INDISPUTABLE )
( صرفنظر نکردني ile حتمي ile لازم الجرا ile لازم الاجرا ile نقاهت ile بي چون و چرايي ile اکلام ile بدونمناقشه ile بطور مسلم ile بي چون و چرا ile بدونمباحثه ile بي گفتگو )
( SARFANZAR NAKARDANY ile حتمي ile LAZM ELAJRA ile LAZM OLEJRA ile NAGHANPAT ile BEY CHON VE CHARAYY ile EKLAM ile بدونمناقشه ile BETOR MOSLAM ile BEY CHON VE CHARA ile BEDONEMBAHESEH ile BEY GOFTEGO )
- VAZGEÇİRMEDE/CAYDIRICILIKTA:
GENEL ÖNLEM ile/ve/||/<> ÖZEL ÖNLEM
- VAZGEÇİRMEK ile VAZGEÇİREBİLMEK
- Vazgeçme! DİNLE!!!
- VAZGEÇMEK:
"ZAYIFLIK" değil/yerine/>< BIRAKABİLECEK KADAR GÜÇLÜ OLMAK
- VAZGEÇMEK ile/ve ALÇAKGÖNÜLLÜLÜK
( TO GIVE UP vs./and MODESTY )
- VAZGEÇMEK ile BIRAKMAK
( Hiçbir kişi vazgeçilir değildir. Hiçbir kişi vazgeçilmez değildir. )
- VAZGEÇMEK ile/ve/değil/yerine/||/<> DEĞİŞMEK
- VAZGEÇMEK ile/değil/yerine DİNLENMEK/ARA VERMEK
- VAZGEÇMEK ile FERÂGAT ETMEK
( TO GIVE UP vs. TO ABNEGATE )
- VAZGEÇMEK ile/ve/||/<> GAMBİT[İt. < GAMBETTO: Çelme takma, ayağa takma. < GAMBA: Bacak.]
( ... İLE/VE/||/<> Satrançta, oyuncunun, açılışta ya da süreçte, amaçlı olarak piyon ya da bir ya da birkaç taşından vazgeçmesi. )
(
Satrançtaki Gambit Açılışları
"Gambit" sözcüğü Türkçe'de çoğunlukla gambit olarak bırakılır; teknik bağlamda Açılış fedâsı da kullanılabilir.
| İngilizce | Türkçe | Açıklama |
|---|---|---|
| Queen's Gambit | Vezir Gambiti (Vezir Açılış Fedâsı) | Beyaz, d4 ardından c4 sürerek c piyonunu fedâ edip merkezde üstünlük kurmayı hedefler. |
| King's Gambit | Şah Gambiti (Şah Açılış Fedâsı) | Beyaz, e4'ten sonra f4 oynayıp f piyonunu fedâ ederek hızlı gelişim ve saldırı arar. |
| Evans Gambit | Evans Gambiti | İtalyan Açılışı içinde b4 piyon fedâsıyla hızlı taş gelişimi amaçlanır. |
| Danish Gambit | Danimarka Gambiti | Beyaz, birkaç piyonu fedâ ederek çok hızlı gelişim ve açık hatlar elde etmeye çalışır. |
| Benko Gambit (Volga Gambit) | Benko Gambiti (Volga Gambiti) | Siyah, vezir kanadında piyon fedâ eder; uzun vadede açık hatlar ve kaleler için baskı fırsatları doğar. |
| Smith-Morra Gambit | Smith-Morra Gambiti | Sicilya Savunması’na karşı beyaz c3 piyonunu fedâ eder; gelişim temposu kazanmak ister. |
| Scotch Gambit | İskoç Gambiti | İskoç Açılışı içinde piyon fedâsına dayalı keskin bir varyanttır. |
| Latvian Gambit | Letonya Gambiti | Siyah, e5 sonrası f5 sürerek agresif ama riskli bir fedâ yapar. |
- VAZGEÇMEK ile ÖDÜN VERMEK
( TO GIVE UP vs. TO MAKE CONCESSIONS )
- VAZGEÇMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< PEŞİNDE KOŞMAMAK
- VAZGEÇMEK değil/yerine SIĞDIRMAK
( Âlimin tutumu. DEĞİL/YERİNE Ârifin tutumu. )
- VAZGEÇMEK ile/ve TESLİMİYET
( TO GIVE UP vs./and SUBMISSION )
- VAZGEÇMEK ile VAZGEÇİLMEK ile VAZGEÇEBİLMEK
- VAZGEÇMEK ile YEĞLEME/TERCİH
( TO GIVE UP vs. TO PREFER )
- VAZGEÇMEK ile YERİNE KOYMAK
- VAZGEÇMEK/NÜKUL ETMEK değil/yerine/= ERTİNMEK
- VAZGEÇMEMEK ile/ve/||/<> KARARLILIK
- VAZGEÇMEYELİM!:
GÜLÜMSEMEKTEN ile/ve/||/<> SEVMEKTEN ile/ve/||/<>
ÖĞRENMEKTEN ile/ve/||/<> HAYALLERİMİZDEN
- VAZGEÇMEYELİM ve ERTELEMEYELİM ve
ÜŞENMEYELİM
( TO GIVE UP vs. TO POSTPONE/DELAY )
- VAZÎ'[Ar. < VAZ] ile VAZ'Î/VAZ'İYYE[Ar.] ile VAZÎH[Ar. < VUZÛH]
( Alçak, bayağı, âdî, aşağı. İLE Onunla ilgili, vaz'a mensup. İLE Apaçık, besbelirli, meydanda. )
- VÂZI'[Ar. < VAZ] ile VÂZIH[Ar.]
( Koyan. | Temelini koyan, kuran, yapan, hazırlayan. İLE Açık, meydanda, belirli, kapalı olmayan söz/tümce. )
- VAZÎ'A[Ar.] ile HUSRÂN[Ar.]
- VAZİFE değil/yerine/= GÖREV
- VAZÎFE[Ar.] değil/yerine/= ÖDEV/GÖREV; İŞ
- VAZİFELENDİRMEK ile VAZİFE ile VAZİFELİ/LİK ile VAZİFESİZ/LİK ile VAZİFE ŞEHİDİ ile VAZİFE KURBANI
- VÂZIH[Ar.] ile ...
( Açık, meydanda, belirli, kapalı olmayan söz/tümce. )
- VAZİYET ETMEK değil/yerine/= EL KOYMAK
- VAZİYET ETMEK değil VÂZ-I YED ETMEK
( ... DEĞİL Duruma el koymak. )
- Vaziyet neyi gerektiriyorsa onu KONUŞ!!!
- VAZİYET değil/yerine/= DURUM
- ... VAZİYETTE[Ar.] yerine ... DURUMDA
- Vâz-ı yed et sonra KONUŞ!!!
- VAZO[İt. < VASO]/SÜRÂHÎ[Ar.] değil/yerine/= SULUK/DOLÇA
( ... İLE/DEĞİL İçecek koymaya yarar, cam, plastik vb.den yapılan kap. )
- VAZOAKTİF/VASOACTIVE[İng.] değil/yerine/= DAMAR ETKINLEŞTİRICİ
- VAZODEPRESÖR/VASODEPRESSOR[İng.] değil/yerine/= DAMAR BASKILAYICI
- VAZODİLATASYON/VASODILATATION[İng.] değil/yerine/= DAMAR GENİŞLEMESİ
- VAZODİLATÖR/VASODILATOR[İng.] değil/yerine/= DAMAR GENİŞLETICİ
- VAZOKONSTRİKSİYON/VASOCONSTRICTION[İng.] değil/yerine/= DAMAR BÜZÜLMESİ
- VAZOKONSTRİKTÖR/VASOCONSTRICTOR[İng.] değil/yerine/= DAMAR BÜZÜCÜ
- VAZOMOTOR/VASOMOTOR[İng.] değil/yerine/= DAMAR DEVİNIMSEL
- VAZORÖLAKSAN/VASORELAXANT[İng.] değil/yerine/= DAMAR GEVŞETICİ
- VAZORÖLAKSASYON/VASORELAXATION[İng.] değil/yerine/= DAMAR GEVŞEMESİ
- VAZOSPAZM/VASOSPASM[İng.] değil/yerine/= ANİ DAMAR KASILMASI
- VB İLE MO İLE DFT İLE QMC ile/||/<> KUANTUM KİMYA METODLARI
( Moleküler elektronik yapı kuramları. )
( Formül: E = ∫ψ*Hψ dτ )
- VBP/DATA SCIENCE PYRAMID[İng.] değil/yerine/= VERİ BİLİMİ PIRAMİDİ
- VCG İLE AUCTİON İLE MATCHİNG ile/||/<> MEKANİZMA TASARIMI
( Teşvik uyumlu sistemler. )
( Formül: pᵢ = bᵢ₊₁ (2nd price) )
-
değil/yerine/><
, ve/||/<> . ve/||/<> ! ve/||/<> ? ve/||/<> :
( İnsanlık, bir gün...
(,) Virgülü kaybetti:
Söyledikleri, birbirine karıştı.
(.) Noktayı kaybetti:
Düşünceleri, uzayıp gitti. Ayıramadı onları.
(!) Ünlem işaretini kaybetti bir gün de:
Sevincini, öfkesini, tüm duygularını kaybetti.
(?) Soru işaretini kaybetti bir başka gün:
Soru sormayı unuttu.
Her şeyi olduğu gibi kabul eder oldu.
(:) İki noktayı kaybetti başka bir gün:
Hiçbir açıklama yapamadı.
Yaşamının sonuna geldiğinde...
Elinde sadece (") tırnak işareti kalmıştı...
“İçinde de başkalarının düşünceleri vardı yalnızca."
Alex Kanevsky )
- VE DE ... ile Kİ ...
- VE":
ZORUNLULUK ile/ve/||/<> EK
- VE ile/ve +(ARTI)
- VE ile HEM DE
( AND vs. ALSO )
- VE ile/ve/||/<> İLE
(
)
- VE[Ar.] ile VE[Ar.]
( Dahî, de, hem, ile. İLE Çok kez "ü" gibi ve sesli biten sözcükten sonra "vü" olarak okunur. )
- VE ile VE BENZERİ ile VE DİĞERLERİ
- VE[v] ile VE/VEYA[^/v]
- VEBÂ/COCOLIZTLI[Aztek dili]:
HIYARCIKLI/BUBONİK ile/ve/||/<> AKCİĞER/PNÖMONİK ile/ve/||/<> PULMONER/SEPTİSEMİK
( )
- VEBA ile ÇOR
( Hasta sıçanlardan, insana geçen bir mikrobun oluşturduğu, bulaşıcı ve öldürücü bir sayrılık. | Bazı hayvan hastalıklarına da veba denir. İLE Hastalık, dert. | Sığır vebası. )
- VEBÂ ile MALKIRAN
( ... İLE Hayvan vebâsı. )
- VEBA ile VEBAL ile VEBALI
- VEBÂL ile ...
( ŞİDDET, AĞIRLIK, AZAP | GÜNAH )
- VEBER[Ar.] ile ...
( Deve ya da tavşan tüyü. )
- VECÂ-İ BATN ile VECÂ-İ CENB ile VECÂ-İ MEFÂSIL
( Karın ağrısı, kuru buruntu. İLE Göğsün yan tarafındaki ağrı. İLE Eklem ağrıları. )
- VECÂR/VİCÂR[Ar. çoğ. EVCİRE, VÜCÜR] ile ...
( Kurt, aslan gibi yırtıcı hayvan yatağı, in. )
- VECD ile ...
( KENDİNDEN GEÇEREK İLÂHİ AŞKA DALMA | AŞIRI HEYECAN | KEDERLENME )
- VECD ile/ve CEZBE ile/ve İSTİĞRAK
- VECD ile ŞEHVET
- VECD ve/> VİCDAN ve/> ZEVK
( LAF-Ü-GÜZAF, KIL-Ü-KÂL KALKTIĞINDA GERİYE ZEVK VE VİCDAN KALIR )
- VECD ile/ve VÜCÛD
( 12. İLE/ve Sevilenin sevene ikramı. / Bulmak. Zatın kendini kendinde bulması. )
( Zatın sıfatları açısından kendini kendinde bulması. )
- VECD ile/ve ZANN
( Allah, icat etti.[buldu değildir!] İLE/VE Peygamber, ilm-el yakîn bilir.["zann" tanımı kullanılmış olsa bile] )
- VECEL[Ar.] ile EMEL[Ar.]
- VECHE[aslı VİCHE] değil/yerine/= YAN, TARAF, SEMT | YÜZ
- VECHE yerine AÇI
- VECHE ile CEPHE/CEBHE
( ... İLE Alın (yüz). | Savaş bölgesi. | Taraf, yön. )
- VECHE ile CİHET
- VECHE ile/ve/değil İTİBAR
- VECÎ[Ar. < VECÂ] ile VECÎH[Ar. çoğ. VÜCEHÂ]
( Ağrıtıcı, sızlatıcı. İLE Bir kavmin ulu'su, büyüğü, başkanı. | Güzel, hoş, lâtif. | Uygun/münasip. )
- VECİBE[Ar.] değil/yerine/= ÖDEV
- VECİZ/LİK ile VECİZE
- VECİZE/KELÂM-I KİBAR/AFORİZMA değil/yerine/= ÖZDEYİŞ
- VECÎZ/VECÎZE[Ar. < VECÂZET] ile VECÎZE[Ar.]
( Kısa, derli-toplu. İLE Özdeyiş, îcazlı söz, lâfzı az mânâsı çok ifade. )
- VECT ile VECTLİ
- VECTOR FİELD ile/||/<> SCALAR FİELD
( Vector field vektör her nokta İLE scalar field sayı her nokta. )
( Formül: Vector İLE scalar assignment )
- VED ile GÜL | DOSTLUK
- VEDA'[Ar.] ile VEDÂ[Ar.] ile VEDA[Sans.]
( Beyaz boncuk. İLE Ayrılma, ayrılış. İLE Kutsal Hint metini. )
- VEDÂ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< VEFÂ
- VEDALAŞMAK ile/ve HELÂLLEŞMEK
- VEDALAŞMAK ile VEDALAŞABİLMEK ile VEDA
- VEDÎ[Ar.] ile VEDÎ'[Ar. < VEDA]
( İşeme bittikten sonra çıkan su. | Arabistan'ın bazı yerlerinde alınan vergi. İLE Başkasının malını saklamakla görevli kişi. )
- VEDÛD ile ...
( Çok şefkatli, kendine çok sevgi beslenilen. | Tanrı'nın bir isim-sıfatı; seven, sevginin kaynağı. )
- VEDÛK[Ar.] ile ...
( Kösnük, kösnümüş, çiftleşme zamanı gelmiş hayvan. )
- VEFÂ HAKKI değil/yerine/= GERİ ALIM ÜLEVİ
- VEFÂ ile ...
( SÖZÜNDE DURMA, SÖZÜNÜ YERİNE GETİRME )
( DOSTLUĞU DEVAM ETTİRME )
( ONUN YANINDAYKEN NASILSAN, UZAKTAYKEN DE AYNI OLMAK )
- VEFÂ ile/ve/<> HİLM
( Sözünde durma, sözünü yerine getirme. | Dostluğu devam ettirme. | Onun yanındayken nasılsan, uzaktayken de aynı olmak. İLE/VE/<> Kişinin doğasında olan yumuşaklık. )
( Doğanızdaki yumuşaklığı anımsayarak kimseye hesap/borç takmayın! )
- VEFÂ ile/ve/değil/<> SAYGI GÖSTERMEK
- VEFA ile VEFAT ile VEFALI/LIK ile VEFASIZ/LIK ile VEFASIZCA ile VEFAT İLMÜHABERİ
- VEFÂKÂR/LIK değil/yerine/= SEVİBAĞ/LI/K
- VEFASIZ ile SADAKATSİZLİK
( DISLOYAL vs. DISLOYALTY )
( نمک بحرام ile بي وفا ile خيانتکار ile بيوفا ile نمک ناشناس ile سست پيمان ile سست پيماني ile نمک بحرامي ile بي وفائي ile بيوفايي ile نمک نشناسي )
( NAMAK BAHRAM ile BEY VAFA ile KHYENTEKAR ile بيوفا ile NAMAK NASHENAS ile SOST PEYMAN ile سست پيماني ile NAMAK BAHRAMY ile بي وفائي ile بيوفايي ile NAMAK NESHENASY )
- VEFD[Ar.] ile VEFD[Ar.]
( Elçiler, temsilciler. İLE Gelme, varma, ulaşma, erişme. | Özel bir iş ile birinin yanına gitme, elçi gibi gönderilen insan topluluğu. )
- VEGAN BESLEN("ME")MEK/OL("MA")MAK:
HAYVANLARA ve/değil/yerine/||/<>/> BİZE
( Pahalıya mal olur. VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Ucuza mal olur. )
( APUKURYA[Yun.]: Et yenilmeyen dönem. )
- VEGAN YAŞAMDA/BİLİNÇTE:
| "AZALTMACILIK" ya da "AŞAMACILIK" | değil/yerine/>< 6 İLKE
( )
- VEGAN/LIK ve/||/<> CAYNACI/LIK(JAİNİZM)
( Hiçbir hayvanın etini ve/ya da ürünlerini yememenin yanısıra, hayvanları, mal/kaynak ya da köle olarak kullanmamayı esas alarak yaşam sürdürme tutumu. VE/||/<> Doğaya, düzene(sisteme) yük ya da olumsuz etki yaratmayacak biçimde, temel gereksinim/zorunlulukların ötesine geçmeyecek biçimde, doğayla uyumlu ve bütünlüklü bir yaşam sürdürme tutumu. )
- VEGETABLE vs. FRUIT
- VEGETABLE vs. PLANT
- VEGETABLE :/yerine SEBZE
- VEHÂMET[Ar.] ile/ve/||/<> GARÂBET[Ar.]
- VEHBÎ İLİM ile KİSBÎ İLİM
- VEHÇE değil VECHE
- VEHHÂB[< VEHB] değil/yerine/= ÇOK HÎBE EDEN, FAZLA BAĞIŞLAYAN, KARŞILIKSIZ VEREN
- VEHICLE :/yerine ARAÇ
- VEHİM ile AKIL
( Vehmin "işlevi", kişiyi kaygılandırmak, aklın görevi ise uyarmaktır. )
( Akıldan istedim delâlet, akıl verdi dalâlet. )
- VEHİM/VEHM ile/değil/yerine/>< FEHİM/FEHM
( Kuruntu. İLE Anlama, düşünme. )
- VEHİM ile KARMAŞA
- VEHİM[çoğ. EVHÂM] ile MİSAFİR-İ GAYBİ
( Kuruntu, yersiz korku. Şüphe, tereddüt. İLE Zaman zaman kişinin aklına gelen kötü düşünceler.[Gelip geçicidir!] )
- VEHİM ile/ve/||/<> SAFSATA
- VEHİM ve ŞEKK
- VEHİM ve ŞEKK
- VEHİM ile/ve/||/<> TELÂŞ
- VEHİM ile VEHİMLİ
- VEHİM ile ZAN
- VEHLETEN[Ar.] değil/yerine/= ANSIZIN
- VEHM ile/> ŞÜPHE/ZANN
( Zanaay. İLE/> Sanat. )
( 1-49 İLE/> 51-99 )
- VEHM ile/ve VEHİM/VÂHİME
( Kuruntu. İLE/VE Tekil/tikel anlamları tespit eden güç. )
( ... avec/et FACULTE ESTIMATIVE )
- VEHMETMEK ile VEHMETTİRMEK
- VEHN[Ar.] ile ZA'F[Ar.]
- VEJETALİN[Fr.] değil/yerine/= KATI YAĞ
( Bazı bitkilerden çıkarılan ve sade yağ yerine kullanılan katı yağ. )
- VEJETARYEN ile VEGAN
( [hiçbir hayvanın canına kıymamak üzere]
Etini yememeyi yeğleyen. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<>/> Etini ve tüm hayvansal ürünleri tüketmemeyi ve kullanmamayı yeğleyen. Hayvanları, mal, kaynak ve köle olarak görmemek ve kullanmayan. )
( Bitkisel beslenme bilgisi ve bilincinde olmak. )
- VEJETATİF HAYAT/VEGETATIVE STATE[İng.] değil/yerine/= BİTKİSEL YAŞAM
- VEJETATİF/VEGETATIVE[İng.] değil/yerine/= BİTKİSEL
- VEKÂLET:
MÜŞTEKÎ ile/ve/değil/||/<> MÜDÂFİ
( [Vekâletnâme] Gerekir. İLE/VE/DEĞİL/||/<> Gerekmez. )
( Müştekinin vekili olur. İLE/VE/DEĞİL/||/<> Sanığın/şüphelinin müdâfisi olur. )
- VEKÂLET SÖZLEŞMESİ değil/yerine/= YETKİDEŞLİK BAĞITI
- VEKÂLET ÜCRETİ değil/yerine/= YETKİDEŞLİK ÖDENCİ
- VEKÂLET ile/değil İCÂZET
- VEKALET ile VEKALET ÜCRETİ
- VEKÂLET değil/yerine/= YETKİDEŞLİK
- VEKALETEN ATAMAK ile VEKALETEN ATANMAK ile VEKALETEN
- VEKÂLETEN değil/yerine/= YETKİDEŞÇE
- VEKÂLETNÂME değil/yerine/= YETKİDEŞLİK BELGESİ
- SAVAŞ:
VEKİL ile/ve/||/<>/> MELEZ
- VEKİL/LİK ile VEKİL VÜKELA
- VEKÎL[Ar.] ile Vekîl[Ar.]
( Kulların sıfatı olarak. İLE Allah'ın sıfatı olarak. )
- VEKİL değil/yerine/= YETKİDEŞ
- VEKTÖR UZAYI ile/||/<> AFİN UZAY
( Vektör orijin var toplama, afin nokta farkı vektör. )
( Formül: Origin İLE point differences )
- VEKTÖR:
YEĞİNLİK/ŞİDDET ve/||/<>/> YÖN
- VEKTÖR YEĞİNLİK ŞİDDET ile/||/<> YÖN
( )
( William Rowan Hamilton tarafından 1843 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1805-1865) (Ülke: İrlanda) (Alan: matematik) )
- VEKTÖR[İng. < VECTOR ][Fr. < VECTEUR] değil/yerine/= BİLEŞKE | YÖNEY | TAŞIYICI
( Doğrultusu, yönü, uzunluğu belirli olan ve bir ok imiyle gösterilen doğru çizgi. | Büyüklüğü ile yönü olan nicelik. | Enfeksiyon etkenini bir konaktan diğerine aktaran genellikle eklem bacaklı, omurgalı ya da omurgasız taşıyıcı dirimli. )
- VEKTOR ile/||/<> SKALER
( Vektörün yönü var, skalerin sadece büyüklüğü var )
( Formül: F⃗ İLE m )
- VEKTÖR ile/ve/değil/||/<>/< VEKTÖR UZAYI
( )
( Bir vektör, vektör uzayının öğesidir. )
- VEL-HÂSIL/VEL-HÂSIL-I KELÂM değil/yerine/= KISACASI/SÖZÜN KISASI
- VELÂYET:
ÖZGÜRLÜK ve/<> ÖZGÜNLÜK
- VELÂYET değil/yerine/= EGELİK
- VELÂYET ile/ve/||/<> HIDÂNE HAKKI
- VELÂYET ile NUSRET[< NASR]
( Ermişlik, velîlik. | Allah dostluğu. | Velî ve ermiş olan kişinin hâli ve sıfatı. | Başkasına sözünü geçirme. | Dostluk, sadâket ile. İLE Yardım. | Allah'ın yardımı. | Başarı, üstünlük. )
- VELÂYET ile/ve RİSÂLET
( Kişinin, kendine. İLE/VE Herkese/Topluma. )
( Gidip alınıp gelinen. İLE Verilen. )
( Çağrılmaz. İLE Çağrılarak. )
( Özel/e. İLE Genel/e. )
- VELÂYET ile/ve VESÂYET
( Korunma. İLE/VE Sakınma. )
( GUARDIONSHIP vs./and TUTORSHIP/TUTELAGE/CUSTODY )
(1996'dan beri)