V ile başlayan FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 2.100 başlık/FaRk ile birlikte,
2.100 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(5/10)
- UMUTSUZLUK = ÜMİTSİZLİK[Fars.] = DEPAIR[İng.] = DÉSESPOIR[Fr.] = VERZWEIFLUNG[Alm.] = DESPERATIO[Lat.]
- 'UMMÂLET[Ar.] ile VELÂYET[Ar.]
- ÜREME ile/ve/değil/||/<>/>/< VAR OLUŞ/OLMA (DÜZENEĞİ)
- US = AKIL = REASON[İng.] = RAISON[Fr.] = VERNUNFT[Alm.] = RATIO[Lat.] = RAZON[İsp.]
- UYARI ile/ve/<> VURGU
- UZAM/DÜZLEM/HAYYİZ/VÜSAT[Ar.] ile VÜS'AT[Ar. < VÂSİ/VÂSİA]
( Belirli noktalar toplamı. İLE Geniş, engin, açık, enli, bol. )
- V ve/||/<> P ve/||/<> T ve/||/<> E
( Hız. VE/||/<> Basınç. VE/||/<> Zaman. VE/||/<> Enerji. )
- VA ile O
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Birinin başka birine verdiği buyruğun yadsınmasına ilişkin ikinci kişinin kullandığı bir reddetme ilgeci. İLE Bir buyruğun yerine getirilmesinin reddedildiğini belirten ilgeç. )
- VAAD/VÂDE ile/ve BORÇ
( Vâde, söz demektir. )
( Sakın para için evlenmeyin! Çok daha uygun koşullarda borç bulabilirsiniz. )
- VAAD ile TAAHHÜT/D
- VAAZ KÜRSÜSÜ ile/||/<> SON CEMAAT YERİ ile/||/<> SAKIF ile/||/<> HÜNKÂR MAHFİLİ
( Belirli gün ve saatlerde, imamın vaaz vermek için çıktığı, koltuk ya da küçük balkon biçimindeki bölüm. İLE/||/<> XIV. yüzyıldan itibaren cami ve mescitlerde yaygın olarak kullanılan, ana mekânın dışında yarı açık hazırlık bölümü. İLE/||/<> Camilerde son cemaat yerinin dışında ek bir bölüm. Özellikle iç avlusu olan yapılarda, cemaatin hava şartlarından korunması amacına yöneliktir. İLE/||/<> Camilerde hükümdara ayrılan bölüm.[Bazen galerinin bir bölümü, bazen ayrı bir daire biçimindedir.] )
- VAAZ/MEVİZE ile/ve/||/<>/> HUTBE
( Cami, mescit vb. yerlerde vaizlerin yaptığı, genellikle öğüt niteliği taşıyan dinî konuşma. İLE/VE/||/<>/> Cuma ve bayram namazlarında okunan dua ve verilen öğüt. )
- VABESTE[Fars.] değil/yerine/= BAĞLI
- VAC/VAK/VACUUM ASSISTED CLOSURE[İng.] değil/yerine/= VAKUM YARDIMLI YARA KAPATMA, NEGATİF BASINÇLI YARA KAPATMA
- VACATION :/yerine TATİL
- VACİB ile MUHTAR
- VÂCİBU'L-VUCÛD yerine KÂDİRU'L-MUHTÂR
- VÂCİB-ÜL VUCUD ve/||/<>/> VAHDET-İ VÜCUD
( Var oluşu gerekli olan. | Allah. VE/||/<>/> Varlığın tek oluşu. | Tasavvuf. )
- VÂCİD[Ar.] ile VÂCİZ[Ar.]
( Vücûda getirici/getiren. | Zengin. [Allah'ın sıfatıdır.] İLE Kısa. )
- VÂCİB ile KADÎM
- VACİB ile MÜMKÜN
( Varlığını kendinden alan. İLE Varlığını dışarıdan alan. )
- VAD/VENTRİKÜLER DESTEK CİHAZI VENTRICULAR ASSIST DEVICE[İng.] değil/yerine/= KARINCIK DESTEK AYGITI
- VA'D[Ar.] ile 'AHD[Ar.]
- VA'D[Ar.] ile VÂD[Ar.]
( Söz verme, üstüne alma. | Yapılmasına söz verilen şey. İLE Oğul. )
- VA'D[Ar.] ile VE'Y[Ar.]
- VÂDE FARKI değil/yerine/= SÜREV ARTISI
- VÂDE FARKSIZ değil/yerine/= SÜREV ARTISIZ
- VÂDE[Ar.] değil/yerine/= ERİM
- VÂDELİ HESAP değil/yerine/= SÜREVLİ SAYANAK
- VADESİ DOLMUŞ ile BİTİŞ TARİHİ ile SON TARİHLER ile DOLAYI ile GERÇEĞİNDEN DOLAYI
( DUE vs. DUE DATE vs. DUE DATES vs. DUE TO vs. DUE TO THE FACT THAT )
( قابل پرداخت ile پرداختني ile موعد مقرر ile مواعد ile براثر ile بمناسبت ile بر اثر ile به دليل ile به سبب ile به مناسبت ile بهدليلاينکه )
( GHABEL PARDAKHT ile PARDAKHTANY ile MOED MOGHARAR ile MOVAED ile BARASAR ile BAMNASBAT ile BAR ASAR ile BAH DELYLE ile BAH SABEB ile BAH MENASBAT ile BACPEHDELYLAYNAKEH )
- VÂDESİZ HESAP değil/yerine/= SÜREVSİZ SAYANAK
- VADETMEK ile VADE ile VADELİ ile VADESİZ ile VADE SONU ile VADE BİTİMİ ile VADELİ HESAP ile VADELİ SATIŞ ile VADESİZ HESAP ile VADELİ MEVDUAT ile VADESİZ MEVDUAT
- VÂDİ[Ar.]/KANYON[Fr. < CANYON]/KLÜZ[Fr. < CLUSE] değil/yerine/= KOYAK/KAPUZ/DAR BOĞAZ
( Bir akarsuyun kalkerli bir alanda oyarak oluşturduğu, bir kıvrımı keserek iki yandaki çukurlukları birleştiren, dar ve boğaz biçimindeki geniş aralık. )
- VAFTİZ ile HAÇ VAFTİZİ ile VAFTİZ ile VAFTİZCİ ile VAFTİZHANE
( BAPTISM vs. BAPTISM OF THE CROSS vs. BAPTISMAL vs. BAPTIST vs. BAPTISTRY )
( تعميد ile غسل ile غسل تعميد ile خاج شويان ile تعميدي ile معمد ile تعميد دهنده ile تعميدگاه ile جاي تعميد )
( TAMYD ile GHASL ile غسل تعميد ile KHAJ SHOYAN ile تعميدي ile MAMAD ile TAMYD DAHANDEH ile تعميدگاه ile JAY TAMYD )
- VAGON[Fr./İng. < WAGON] ile/ve/||/<> FURGON[Fr. < FOURGON]
( ... İLE/VE/||/<> Nesne vagonu. )
- VAGON değil/yerine/= TAŞIR
- VAGON[Fr./İng. < WAGON] ile/ve/||/<> TENDER[Fr.]
( Yük ve yolcu taşımakta kullanılan, lokomotifin çektiği demir yolu aracı. İLE/VE/||/<> Lokomotifin arkasına bağlanan, gerekli yakıtı, suyu taşıyan vagon. )
- VAGON ile/ve/<> VAGONET
( Yük ve yolcu taşımakta kullanılan, lokomotifin çektiği, demiryolu aracı. İLE Yana ya da arkaya doğru devrilebilen ve kimi toprak düzleme işlerinde kullanılan küçük vagon. )
- VAGONET değil/yerine/= TAŞIRCIK
- VAGZAL ile ...
( İstasyon. )
- VÂH[Ar.] ile VÂH/VÂHA[Ar. çoğ. VÂHÂT]
( Vâh, yazık, ay. İLE Çöl ortasında suyu ve yeşilliği olan yer. )
- VAH ile VAHA ile VAHİ/LİK ile VAH VAH
- VAHÂ[Ar.] ile ILGIM/SERAP/YALGIN/PUSARIK
( Çöl ortasında suyu ve yeşilliği olan yer. İLE ... )
( OASIS vs. MIRAGE )
- VAHA değil/yerine/= SUVLA/YEŞERGE
- VAHÂMET ile/ve/<> HEZİMET
- VAHAMET ile VAHAMETLİ
- VAHDET ile/ve/<> TEVHÎD
( Olgu/durum. İLE/VE/<> İlke/kavram. )
( Durum. İLE/VE/<> Eylem. )
( ... İLE/VE/<> Kendinden memnun olmak. )
( TEVHÎD'E GEL, TEVHÎD'E
ZİKR ET! HAKK'I, HER YERDE )
( İnsan - İnsan ilişkisi. İLE/VE/<> İnsan - Tanrı ilişkisi. )
- VAHDET ile VAHDÂNİYYET
( Allah'a yakınlık, Allah'a ulaşma. | Yalnızlık, teklik, birlik. | Özgür bireylerin birliği. İLE Birlik, Allah'ın bir oluşu. )
- VAHDET ile VUSLAT
- VAHDET-EL VÜCÛD ile/ve/||/>/< VAHDET-EL MEVCÛD
( Çeşitlilik. İLE/VE/||/>/< Aynılaşma. )
- VAHDET-İ ŞUHÛD ile/ve/||/<>/hem de VAHDET-İ KUSÛD ile/ve/||/<>/hem de VAHDET-İ MEVCÛD ile/ve/||/<>/hem de VAHDET-İ VUCÛD
( UNITY OF WITNESSING vs./and/||/<>/also UNITY OF INTENTION vs./and/||/<>/also UNITY OF EXISTENCE vs./and/||/<>/also UNITY OF BEING )
- VAHDET-İ VUCUD ve/||/<> HALK-I CEDÎD
- VAHDET-İ VUCUD ile HEPTANRICILIK/TÜMTANRICILIK/PANTEİZM
( HAKK <> DOĞA ile HAKK > DOĞA )
- VAHDET-İ VÜCÛD ile/ve VAHDET el-VÜCÛD
- VAHDET-İ VUCUD ile VAHDET-İ ŞÜHÛD
- VAHDET-İ VÜCÛD ile VAHDET-İ VÜCÛD
- VAHİ[Ar.] ile/değil/>< VAHİY[Ar.]
( Boş, saçma. İLE/DEĞİL/>< Tanrı tarafından, bir buyruk ya da düşüncenin, peygambere bildirilmesi. )
- VÂHİD ile/ve ÂHİD/AHÂD
( Bir, ikincisi düşünülemeyen. Sıfat. İLE/VE Tek. Zât. )
- VÂHİD[Ar.] ile EHAD[Ar.]
- VÂHİD[Ar.] ile FERD[Ar.]
- VÂHİD[Ar.] ile MÜNFERİD[Ar.]
- VÂHİD[Ar.] ile VAHÎD[Ar.] ile FERÎD[Ar.]
- VÂHİDE ile/ve MEAL GAYR
( Ben. İLE/VE Biz. )
- VAHİDİYETTE KESRET ile KESRETTE VAHİDİYET ile KESRETTE VAHİD
( Kesreti saklayamazsın fakat birliği/tevhidi istediğin kadar saklayabilirsin. )
( Asıl tevhid, kesretten sonraki tevhiddir. )
( İş, bu kesreti tevhid etmektedir. )
( Kesreti saklayamazsın fakat birliği, tevhidi istediğin kadar saklayabilirsin. )
- VAHİD-ÜR-RAHÎM[Ar.] ile ...
( En çok bir yavru yapan hayvanlar. )
- VAHİH değil VAHİY
- VAHİM/ÜZÜCÜ OLAN:
YALAN SÖYLEMİŞ OLMASI ile/ve/değil/||/<>/> ONA BİR DAHA GÜVENEMEYECEK OLMAK
- VÂHİM[Ar. < VEHM] ile VAHÎM[Ar. çoğ. VİHÂM, VAHÂMÂ]
( Kuran, kuruntulu. İLE Ağır, sonu tehlikeli, çok korkulu. )
- VAHİM ile/ve HAZİN
- VAHİM ile/ve/değil/> VAHŞET
- VÂHİME ile ...
( Gerçekliği olmayan değerler üretmek. )
- VAHİMLEŞMEK ile VAHİM/LİK
- VAHİY DİNLERİ ile/ve EVRENSEL DİNLER
- VAHİY ile HADİS(-İ KUTSÎ)
- VAHİY ile İLHÂMÂT ile RÜYÂ ile FERÂSET
( Cebrail ile gelen. İLE Cebrail'siz gelen. İLE Cebrail'siz gelen. İLE Kendi öngördüğün. )
- VAHİY ile/ve "KUTSAL" METİN
- VAHİY ile/ve/||/<>/> TEBLİĞ
- VAHS/VEHS[Ar.] ile VAHZ[Ar.]
( Ayak altında çiğneme. | Kırma. İLE Çimdikleme. | Sivri bir şey batırarak acıtma. | Isırma, sokma. )
- VAHŞET ile/ve VAHÂMET["VEHÂMET" değil!]
- VAHŞET[Ar.] değil/yerine/= YIRTINÇ/ACIMASIZLIK
- VAHŞÎ ile/<>/> BARBAR ile/<>/> UYGAR
( [İnsan/lık tarihinin] %66'sı. İLE/<>/> %33'ü. İLE/<>/> %1'i. )
- VAHŞİ ile GADDARLIK
( FEROCIOUS vs. FEROCITY )
( سبع ile سبعيت ile وحشي گري )
( سبع ile سبعيت ile VAHSHY GARY )
- VAHŞİ ile/değil GÖÇER
- VAHŞİ ile/ve HIRÇIN
- VAHŞİ ile/ve/değil/||/<> İLKEL
- VAHŞİ ile/ve/değil SALDIRGAN
- VAHŞİ ile VAHŞET ile GADDARCA DAVRANMAK ile VAHŞİCE ile KABA
( BRUTAL vs. BRUTALITY vs. BRUTALIZE vs. BRUTALLY vs. BRUTE )
( بي رحم ile حيواني ile حيوانيت ile بي رحمي ile حيوان صفت نمودن ile بي رحمانه ile جانور خوي ile کودن ياشهواني )
( BEY RAHAM ile HEYVANY ile حيوانيت ile BEY RAHAMY ile HEYVAN SAFT NEMUDAN ile BEY RAHMANEH ile JANOR KHOY ile KOODAN YESHEHAVANY )
- VAHŞÎ[Ar.] ile Vahşî[Ar.]
( Yabanî, insandan kaçan. | Ürkek, korkak. | Merhametsiz, duygusuz. İLE Uhud Gazâsı'nda, Hz. Hamza'yı öldüren köle. )
- VAHŞİ[Ar.] değil/yerine/= YABANIL
- VAHŞİ değil/yerine/= YIRTICI
- VAHŞİLEŞMEK ile VAHŞİLEŞTİRMEK ile VAHŞİ/LİK ile VAHŞİCE ile VAHŞİ ORMAN ile VAHŞİ HAYVAN
- VAHŞ/VAHÎŞ[Ar.] ile VAHŞ[Ar. çoğ. VAHŞÂN, VUHÛŞ]
( Dört ayaklı hayvanlarda görülen bir hastalık. İLE Yabani, ürkek, insandan kaçan hayvan. | Issız, tenha yer. )
- [Ar.] VAHŞ[çoğ. VUHÛŞ] ile VUHÛŞ-İ BERRİ
( Yabani hayvanlar. İLE Karada yaşayan yabani hayvanlar. )
- VAHY ile ...
( BİR FİKRİN YA DA BİR EMRİN ALLAH TARAFINDAN BİR PEYGAMBERE BİLDİRİLMESİ )
- VAÎD[Ar.] ile VÂİZ[Ar. < VA'Z | çoğ. VÂİZÂN, VU'ÂZ]
( Birini iyiliğe sevk ve kötülükten uzaklaştırmak için korkutma, yıldırma. İLE Dini öğütlerde bulunan.[ibâdet yerlerinde] )
- VAİRAGYA ile ...
( Dünyevi arzuların yokluğu. Gerçek olmayana, geçici olana karşı kayıtsızlık. Zevk~haz verici olan nesnelere yönelik hiçbir çekimin duyulmaması. Bağımlılıklardan kurtuluş. )
- VAİŞYALAR ile ...
( Ticaret ve zanaat ile uğraşanlar. [Tenleri sarımsıdır.] )
- VÂİZ[< VA'Z] ile ...
( DÎNÎ ÖĞÜTLERDE BULUNAN (İBADET YERLERİNDE) )
- VAJİNA ile/ve DÖLYATAĞI
( MEHBİL: Dölyolu. )
( VAGINA vs./and WOMB )
- VAJİNA ile/ve/değil EŞİK
- VAJRA ile ...
( Elmas ya da adamantin. Nihai yok edilemez ve gerçek anlamlarında kullanılır. )
- VAJRAYANA ile ...
( Elmas Araç/Yol. Tibet ve Moğolistan'da yaygın olan bir Mahayana Budizmi okulu. Batıda Lamaizm olarak geçer. Öğretileri ve uygulamaları genelde yanlış anlaşılır. )
- VAKA RAPORU/CASE REPORT[İng.] değil/yerine/= OLAY YAZANAĞI
- VAK'A ile/ve/<> KAZÂ
- VAKA ile VAKİ ile VAKS ile VAK VAK
- VAK'A ile/ve VAKIA
( Olay, olgu. İLE/VE Gerçeklik. [Düştüğü gibi.] )
( Tekrarlanmayan. İLE/VE Tekrarlanabilir olan. )
- VAK'A ile/ve VAKIA
( Tekrarlanmayan. İLE/VE Tekrarlanabilir olan. )
- VAK'A-NÜVİS[Ar., Fars.]/KRONOGRAF[Fr. < choronographe] değil/yerine/= SÜREYAZAR
( Zamanın/dönemin olaylarını saptamakla görevli kişi. | Osmanlı Devleti'nde zamanın olaylarını tespit etmek ve yazmakla görevli devlet tarihçisi. )
- VAKÂR[Ar.] değil/yerine/= AĞIRBAŞLILIK, TEMKİNLİLİK
- VAKÂR[Ar.] ile REZÂNE[Ar.]
- VAKÂR[Ar.] ile SEMT[Ar.]
- VAKÂR[Ar.] ile TEVKÎR[Ar.]
- VAKAR ile VAKARLI/LIK ile VAKARSIZ/LIK
- VAKD[Ar.] ile VAKT/VAKİT[Ar. çoğ. EVKAT]
( Ateşin yanması, tutuşması. İLE Vakit, zaman. | Saat, günün çeşitli saatleri. | Mevsim. | Uygun zaman. | Boş zaman. | Geçim. | Çağ, zaman. | Fırsat. | Belirli/belirtilen zaman. )
- VAKFE ile ...
( DURAK, DURULACAK YER | HACILARIN ARAFAT'TA DURMALARI (ÖĞLEDEN ERTESİ GÜN ŞAFAK SÖKENE KADAR) | DURAKLAMA ÂNI )
- VAKFETMEK ile VAKFEDİLMEK ile VAKFE
- VAKF-I AKAR/ASL-I VAKF değil/yerine/= GELİR KAYNAĞI
- VAKF-I MÜŞTEREK ile VAKF-I MEVKUF
- VAKFİYE DİLİ:
XIII. yy.'a KADAR ile/ve/||/<>/> XIII. yy.dan SONRA ile/ve/||/<>/> XVI. yy.dan SONRA
( Arapça. İLE/VE/||/<>/> Moğolca, Arapça, Farsça, Osmanlı Türkçe'si. İLE/VE/||/<>/> Osmanlı Türkçe'si ve İran'da, Farsça] )
- VAKFİYE/VAKIFNÂME ile/ve/||/<> VELÂYET/TEVLİYET ile/ve/||/<> MÜTEVELLİ/NÂZIR
- VAKFİYE değil/yerine/= TURGULUK
- VÂKİ değil/yerine/= OLMUŞ
- VÂKÎ[Ar.] ile VÂKİ'[Ar. < VUKU'] ile VAKİH[Ar.]
( Koruyan, saklayan. | Önleyici tedbir, ilâç. İLE Olan, düşen, olagelen, rastlayan, vuku' bulan. | Geçen, geçmiş olan. İLE Edepsiz, utanmaz, hayâsız. )
- VÂKİ ile/ve ZÂHİR
- VÂKIA değil/yerine/= OLGU
- VÂKIÂ[Ar.] ile VÂKIA[Ar. çoğ. VÂKIÂT] ile VAKİA[Ar. çoğ. VAKAYİ']
( Gerçek, gerçi, her ne kadar. İLE Olmuş bir iş, vuku' bulmuş, gerçek. | Düş, rüya. | Cenk, savaş. İLE Olay, vak'a, hadise. )
- VAKIF MEMBA SUYU (YERLİ SU) :
( Sarıyer'in çok kullanılan memba sularındandır. Kocataş dağ silsilesinin altından çıkar. Suyu galeride toplanır ve Ortaçeşmeden Sarıyer'deki 7 çeşme ve hamama tevzi edilir. Suyun sertlik derecesi 8'dir. )
- VAKIF TEMELLERİ/AMAÇLARI:
HAYRAT ile/ve/||/<> AKARAT ile/ve/||/<> VAKIF
( Düşünsel/fikrî temel. İLE/VE/||/<> Amaç/gaye aracı/vasıtası. İLE/VE/||/<> Yaşamsallık/hayatiyet ve hukuksallık. )
- VAKIF[Ar. < VAKF: Duruş, durma.]/TESİS ile DERNEK/CEMİYET
( Bir mülkü kamu yararına -satılmamak kaydıyla- sonsuz olarak tahsis etmek. İLE Çıkarlarını savunmak, belirli ve ortak bir amacı gerçekleştirmek üzere kurulan yasal topluluk. )
( FOUNDATION vs./and ASSOCIATION )
- VAKIF/LIK ile VAKIF MALI ile VAKIF SENEDİ ile VAKIF ARAZİSİ ile VAKIF TOPRAĞI
- VÂKIF ile/ve ÂGÂH
( Sahip olan. İLE/VE Farkında/uyanık olan. )
- VÂKIF ile/ve ÂGÂH
( Sahip olan. İLE/VE Farkında/uyanık olan. )
( Bilen bilir bizi, bilmeyen ne bilir bizi. )
- VAKIF ile/ve CEMAAT
- VAKIF ile/ve/||/<> İNFAK
- VAKIF ile/ve/||/<> İRSÂDÎ VAKIF
- VAKIF ile/ve/<> TESİS
- VAKIF değil/yerine/= TURGU
- VAKIF ile/||/<> VAKFİYE
( Kişiler ya da kurumlarca kurulmuş, yasayla görev ve yetkileri belirlenen tüzel kişilik. İLE/||/<> Herhangi bir malı vakfeden (vâkıf) tarafından, vakfın yönetimi ile ilgili hazırlanmış. Nizamnâme. Vakıf senedi de denilen vakfiyeler, kadılık siciline işlendikten sonra kesinleşirdi. )
- VAKIF ile VÂKIF (/OLMAK)
( Para, mülk. İLE Bilmek. | Vakfeden. Bir şeyi, vakıf haline getiren. )
- VAKIFLAR [HEM PAYLAŞILABİLİR, HEM DE PAYLAŞILMAZ; NE PAYLAŞILIR, NE DE PAYLAŞILMAZ]
- VAKIFLAR [PAYLAŞILIR/PAYLAŞILABİLİR]
- VÂKIF/VUKÛFİYET ile/ve/||/<> FARKINDA/LIK
- VAKİT NAMAZI ile TATAVVÛ
( Farz. İLE Sünnet ve teravih namazları. )
- VAKİT TAMAM OLDU, DAVET HENÜZ TAMAM OLMADI
- VAK(İ)T ile ...
( SAAT, GÜNÜN ÇEŞİTLİ SAATLERİ | MEVSİM | BELİRTİLEN ZAMAN | VAK(İ)T ile ABCDEF ( FIRSAT | ZAMAN )
- VAKİT ile/ve AKİT
- VAKİT ile/ve/<> DEM
( Belirli bir zaman dilimine anlam/değer verilmiş/yüklenmiş süre. İLE/VE/<> Kişinin, bu belirli zaman diliminde yaşadığı hal. )
( Zamanın tayinine vakit, vaktin içindeki hazza dem denilir. )
- VAKİT ile/ve/<> NAKİT
( TIME vs./and/<> CASH MONEY )
- VAKİT ile VAKİTLİ ile VAKİTÇE ile VAKİTSİZ/LİK ile VAKİT VAKİT ile VAKİTLİ VAKİTSİZ ile VAKİT KAYBETMEDEN
- VAKİT ile ZAMAN
- VAKİTLİCE ile ZAMANINDA
- VAKSİN/VACCINE[İng.] değil/yerine/= AŞI
- VAKSİNASYON/VACCINATION[İng.] değil/yerine/= AŞILAMA
- VAKT[Ar.] ile İZ[Ar.]
- VAKT[Ar.] ile MÎKÂT[Ar.]
- VAKT[Ar.] ile SÂ'AT[Ar.]
- VAKTAKİ ...[Ar., Fars.] değil/yerine/= NE ZAMAN Kİ ...
- VAKT-İ MERHÛN değil/yerine/= BEKLENİLEN ÇAĞ VE ZAMAN
- VAKT-İ MERHÛN ve/> MAYALANMA
( Doğum. VE/> ... )
- VAKUM ENERJİSİ ile/||/<> SIFIR NOKTA ENERJİSİ
( Vakum enerjisi boş uzayın kuantum dalgalanmalarıyken İLE sıfır nokta enerjisi harmonik osilatörün minimum enerjisidir )
( Formül: E_0 = ½ħω )
- VAKUM/VACUUM[İng.] değil/yerine/= HAVASIZ BOŞLUK
- VAKUM[Lat.] değil/yerine/= BOŞLUK
- VAKUMLAMAK ile VAKUMLANMAK ile VAKUM ile VAKUMLU
- VAKÜOL/VACUOLE[İng.] değil/yerine/= KOFUL
- VAKUOL ile/||/<> VEZİKÜL
( Vakuol büyük depo İLE vezikül küçük taşıyıcıdır )
( Formül: Depolama İLE transport )
- VAKVAKLAMAK ile VAKVAK
- VALABİ ile KAYA VALABİSİ
- VALANS BANDI ile/||/<> İLETKENLİK BANDI
( Valans dolu elektronlar, iletkenlik boş ya da kısmen doludur. )
( Formül: HOMO İLE LUMO )
- VALANS ELEKTRON ile/||/<> İÇ ELEKTRON
( Valans dış kabuk, iç elektronlar içeridedir )
( Formül: Kimyasal bağ yapan İLE korumalı )
- VALANS İLE İLETİM İLE YASAK BANT ile/||/<> ENERJİ BANTLARI
( Katılarda elektron enerji seviyeleri. )
( Formül: Metal: E_g = 0 İLE Yalıtkan: E_g > 3 eV )
- VALANS/VALENCE[İng.] değil/yerine/= DEĞER, DEĞERLİK
- VALDE SULTAN BENDİ :
( Belgrad ormanı içindedir. Acı Elma Deresinin bir kolu üzerindedir. Bend, Sultan III. Selim'in (1761 - 1808) annesi Mihrişah Sultan (ö. 1805) tarafından Mimar Kirkor Amira Balyan'a (1764 - 1831) yaptırılmıştır. 70,30 m uzunluğunda, 11,50 m yüksekliğinde olup 255.000 m³ su kapasitelidir. Bu bende Mihrişah Sultan Bendi de denilmektedir. )
- VALENCE TAUTOMERİSM ile/||/<> REDOKS İZOMERİ
( Valence e⁻ metal-ligand kayması, redoks farklı oksidasyon. )
( Formül: Dinamik İLE statik )
- VALEYBOL değil VOLEYBOL
- VALF/VALVE[İng.] değil/yerine/= KAPAK
- VALF[İng.] değil/yerine/= VANA
- VALİ[EPARHOS]:
< LONCA ÖRGÜTÜ ile/ve/||/<> LAGATARIOS ile/ve/||/<> SIMPANOS
( Genel denetimi sağlayanlar. İLE/VE/||/<> Yabancı tüccarların denetimini sağlayanlar. İLE/VE/||/<> Esnaf localarını denetleyenler.[2 kişi] )
- VALİ/LİK ile VALİZ
- VALİ ile TEKFUR[Erm. < TAKAVOR: Taç taşıyan.]
( ... İLE Bizans döneminde vali düzeyinde olan yöneticilerle Anadolu ve Rumeli'deki Hıristiyan beylerine verilen ad.
Osmanlı Türkçesi'nde, Hıristiyan hükümdarlara verilen bir sandır.]
[Bizans'ta merkez dışındaki kentlerin müstakil valilerine Tekfur denirdi. Bunların idari ve askeri görevleri vardı. Türkiye Selçukluları ve Osmanlı'nın ilk dönemlerinde Tekfurlarla çok sıkı ilişki kuruldu. Tekfurlar Türk akınlarından korunup bağımsızlıklarını korumak için Türklere çok miktarda vergi verirdi. Tekfurların bazıları, durumlarını koruyabilmek için Türk kumandan ve beyleriyle akraba olma yollarına başvururdu. Bu nedenle, çoğu Tekfur, kızını Türk kumandan ya da oğluna gelin verirdi. Bu Tekfur'ların içinden, Müslüman olanlar da oldu. Bunlardan Harman kaya Tekfuru Köse Mihal, en ünlüsüdür. Osmanlı'ya ve İslâmiyet'e hizmetlerde bulunmuştur. Bizans yıkılınca, tekfurluk da tamamen tarihe karışmıştır.] )
- VÂLİ ve/||/<> VELÎ ve/||/<> HÂMİ ve/||/<> RÂB
( [Koruyucu] Dışta. VE/||/<> İçte. )
( Maddî koruyucu. VE/||/<> Manevî koruyucu. )
- VALID KNOWLEDGE/INFORMATION/DATA vs. INVALID KNOWLEDGE/INFORMATION/DATA
- VÂLİD ile/ve/<> VÂLİDE
- VÂLİD[Ar. < VİLÂDET] ile VÂLİDE[Ar.]
( Baba. İLE Ana, doğuran. )
- VALIDASYON/VALIDATION[İng.] değil/yerine/= GEÇERLEME
- VALİDASYON değil/yerine/= GEÇERLEME
- VALİDE ADLE KURAN KURSU :
( Maden Mahallesinde Kilyos Caddesi üzerinde olup 2005'te öğretime açıldı. )
- VALİDE BENDİ YANINDAKİ ÇEŞME :
( Valide Bendin yanında olup küçük meydan çeşmesi hüviyetindedir. Kim tarafından ve hangi tarihte yapıldığı bilinmiyor. )
- VALİDE ÇEŞMESİ / BEZMİÂLEM SULTAN ÇEŞMESİ ile VALİDE ÇEŞMESİ / GÖKSU ÇEŞMESİ ile VALİDE ÇEŞMESİ
( Maçka'da, Spor Caddesi'ndedir. İLE Küçüksu iskelesinde, Küçüksu Kasrı karşısındadır. İLE Aksaray meydanında, Valide Sultan Camisi yanındadır. )
( Sultan Abdülmecid, annesi Bezmiâlem Sultan'ın anısı için yaptırtmıştır. [1839] İLE Sultan III. Selim, annesi Mihrişah Sultan anısı için yaptırtmıştır. [1806] İLE 1871'de, Sultan II. Mahmud'un eşi Pertevniyal Sultan tarafından. [Pertevniyal Sultan Çeşmesi adıyla da bilinir.] )
- VALİDE ETMEK değil/yerine/= GEÇERLEMEK
- VALİDE KÖŞKÜ ile VALİDE KÖŞKÜ
( Yıldız Sarayı bahçesindedir. İLE Koşuyolu'ndadır. )
- VALİDE/PERTEVNİYAL SULTAN CAMİSİ ile VALİDE SULTAN CAMİSİ / YENİ CAMİ
( Aksaray meydanının köşesindedir. İLE Eminönü'ndedir. )
( Sultan Abdülaziz, annesi Pertevniyal Sultan anısı için yaptırmıştır. [1871] İLE 1590'da, Sultan III. Murad'ın eşi Safiye Sultan tarafından başlatılmıştır. Sultan IV. Mehmed'in annesi Turhan Hatice Sultan tarafından tamamlanmıştır. [Plânları Mimar Davud Ağa tarafından, tamamlanması Mimar Mustafa Ağa tarafından.] )
- VALİDE SEBİLİ ile VALİDE ÇİNİ SEBİLİ ile VALİDE-İ CEDİT SEBİLİ / YENİ VALİDE SEBİLİ
( Eminönü'nde, Bahçekapı'da, İş Bankası yanındadır. İLE Üsküdar'da, Toptaşı'nda, Çinili Cami yanındadır. İLE Üsküdar'da, Yeni Valide Camisi köşesindedir. )
( 1663'te, Sultan IV. Mehmet'in annesi Turhan Sultan tarafından. İLE 1640'ta, Sultan I. Ahmed'in eşi Kösem Sultan tarafından. İLE 1709'da, Sultan IV. Mehmed'in eşi Gülnûş Sultan tarafından. )
- VÂLİDE SULTAN ile ...
( Osmanlı'larda Sultan'ın annesi. [Protokolda Sultan'dan sonra gelir.] )
- VALİDE/LİK ile VALİDE SULTAN
- VÂLİDE[Ar.] değil/yerine/= ANNE/ANA
- VALİDİTE/VALIDITY[İng.] değil/yerine/= GEÇERLİLİK
- VALİZ[Fr. < İt.]/BAVUL[İt. < BAULE] değil/yerine/= ÇANTA
(
)
- VALLÂHİ ile/ve BİLLÂHİ ile/ve TALLÂHİ
( Üçüncü derece yemin/kasem. İLE/VE İkinci derece yemin/kasem. İLE/VE Birinci derece yemin/kasem. )
- VALLAHİ ile VALLAHİ BİLLAHİ ile VALLAHİ TALLAHİ
- VALLEY :/yerine VADİ
- VALS ile/değil/< SEMÂ
( [not] WALTZ vs./but/< WHIRLING )
- VALS ile YAVAŞ(SLOW) VALS/İNGİLİZ VALSİ
( XVIII. yüzyılda, Bavyera(Almanya) ve Avusturya Alpleri yöresine özgü, geleneksel halk dansı olan Landler'den doğup gelişen ve Habsburg Sarayı'nda oynanmasından sonra popüler olan Vals, Fransa'ya özgü bir danstır ve çeşitli türleri arasında en ünlüsü, hızlı dönüşlerle yapılan Viyana Valsi'dir. Önceleri, çeşitli dönüş ile tepinmeden sonra düşey sıçramalarla gerçekleştirilen ve bir köylü dansı olarak kabul edilen Vals, yıllar geçtikçe eklenen, yerde kayma ve dönme adımları ile bir burjuva ve yüksek sosyete dansına dönüşür. Çiftlerin birbirine sarılarak kendi etraflarında çember çizip dönmelerinden oluşan Vals, ülkemizde, Tanzimat Dönemi'nde başlar. Cumhuriyet Dönemi'nde de Cumhurbaşkanlığı Filarmoni ve Senfoni orkestralarının konserleri aracılığıyla icra edilir.
İLE
"İngiliz Valsi" olarak da bilinen Slow Vals, ¾'lük ölçüyle yavaş ve romantik bir yapıyla uygulanır. Adından da anlaşılacağı üzere, yavaş tempoda yapılan Slow Vals, Viyana Valsi'nin klasik yapısına karşın çok daha gelişmiş ve değişik figürler içeren Slow Vals, standart salon danslarının en bilinenidir. )
- VALUABLE :/yerine DEĞERLİ
- VALUE vs. EQUIVALENT
- VALUE :/yerine DEĞER
- VÂMIK[Ar.] değil/yerine/= SEVEN, ÂŞIK, SEVDÂLI
- VAMP ile NEMFOMANYAK
( Filmlerde uğursuz kadın rolü yapan sanatçı. | Maceraperest kadın, eril peşinde koşan dişil kişi. İLE Eşeysel güdüsü aşırı olan dişil kişi. )
- VAMPİR ile/değil YARASA/AYA YERSGÜ[Çigil][< divanlugatturk]
( ... İLE/DEĞİL Ön ayakları perdeli kanat biçiminde gelişmiş, gövdesi yumuşak sık kıllarla kaplı, iskeletleri hafif yapılı, uçabilen, memeli hayvan. )
( ... ile/değil
)
( ... İLE/DEĞİL "Güzelliğim" "fazla görülmesin" diye gece uçar. )
( Dünyada 1300 civarında yarasa çeşidi bulunmaktadır. Sadece Küba'da, 27 farklı çeşit yarasa bulunmaktadır. )
( ... ile/ve HUFFÂŞ/E[çoğ. HAFÂFÎŞ], VATVÂT[çoğ. VATÂVÎT] )
( ... ile/ve MÜRG-İ BÂG/BÂM/ÇEMEN/HOŞ-HÂN, ŞEB-ENGÎZ, ŞEB-PER/ŞEB-PERE )
( ... cum VESPERTILIO )
- VAN DER WAALS GÜÇLERİ ile HİDROJEN BAĞI
( Zayıf, geçici dipol-dipol etkileşimler. İLE Hidrojenin, F, O ya da N ile yaptığı güçlü dipol-dipol etkileşimler. )
- VAN DER WAALS KUVVETİ ile/||/<> HİDROJEN BAĞI
( vdW zayıf dipol ~meV, H-bağı güçlü yönelimli ~100meV. )
( Formül: Evrensel İLE spesifik )
- VAN KEDİSİ ile KHAO MANEE
- VAN"T HOFF DENKLEMİ ile/||/<> LE CHATELİER İLKESİ
( Van"t Hoff K(T) nicel, Le Chatelier nitel tahmin. )
( Formül: dlnK/dT = ΔH°/RT² )
( Jacobus Henricus van 't Hoff tarafından 1884 yılında keşfedildi/formüle edildi. )
- VAN ile VANA ile VAN KEDİSİ
- VANA'DA:
8 ile/<> 16
( Ayrıntıları için burayı tıklayınız... )
- VANADYUM[Fr.]
( Atom numarası 23, atom ağırlığı 51, yoğunluğu 5.7 olan ve 1710 °C'de ergiyen, beyaz bir öğe. Simgesi: V )
- VANDAL/LIK ile VANDALİZM
- VANDAL/LIK ile !BARATARYA
( Miladın, başlangıç yıllarında yaşayan ve Roma İmparatorluğu ile yaptığı savaşlarda, acımasızlığı ile ün salan bir Doğu Germen halkı. | Eski kültür ve sanat anıtlarını yakıp yıkan; bunların değerini bilmeyen kişi ya da halk. İLE Kaptanın, tayfaların, gemi sahibine, armatöre ya da sigorta ortaklığına, bilerek verdiği zarar. )
- VANİLYA[İsp.] ile/< VANİLİN
( Salepgillerden, çiçekleri beyaz, kokulu, tırmanıcı küçük bir bitki. | Bu bitkinin, tatlılara hoş koku vermesi için kullanılan meyvesi. İLE/< ... )
- VANLI, MUSTAFA (RİZE, 1934) :
( Petrol işletmeciliği yaptı. Sarıyer Spor Kulübü'nde 1 dönem yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptı. )
- VANTİLATÖR değil/yerine/= ESTİREÇ/YELVEREN
- VANTİLATÖR ile VANTİLATÖR KAYIŞI
- VANTOK KÜLTÜRÜ ile ...
( "Tek ağız" anlamına gelen, Papua Yeni Gine'de bulunan bir kabilenin, üyelerinin aynı dili kullanmalarıyla birbirini her yönden korudukları bir kültür. )
- VANTRİLOK[Fr. VENTRE ile ...
- VANTUZ[Fr. < VENTOUSE] değil/yerine/= ÇEKMEN
( Türlü hayvanlarda, asalaklarda, yer değiştirmeye, kendini bir yere bağlamaya ya da yutmaya yarayan örgen. | Şişe çekmekte kullanılan araç. )
- VANTUZ ile VAKUM
( Çekip emmeye yarayan şişe vb. alet; çekmen. | Çeşitli hayvanlarda yer değiştirmeye, kendini bir yere bağlamaya ya da yutmaya yarayan örgen. İLE Havası alınmış. | Basıncı düşürülmüş. )
- VAPORİZASYON/VAPORIZATION[İng.] değil/yerine/= BUHARLAŞ(TIR)MA
- VAPORİZATÖR/VAPORİZER[İng.] değil/yerine/= BUHARLAŞTIRICI
- VAPUR ile/ve/||/<> BANDIRMA VAPURU
( )
- VAPUR ile ÇATANA/İSTİMBOT
( ... İLE Küçük vapur. )
- VAPUR ile GEMİ/KEMİ[dvnlgttrk]
( MELLÂH: Denizci, gemici, kaptan. )
( [Kofti] ... ile KAY )
( SÂBÎHA[< SİBÂHAT], SEFÎNE[çoğ. SEFÂİN, SÜFÜN] )
( STEAMER vs. SHIP )
( ... ile SEFİNE )
- VAPUR ile VAPURCU/LUK
- VAR DA MI ile YOK DA MI
YOK?
- VAR DEĞİL/OLMAYAN ile/ve KULLANIMDA VAR (OLAN)
( NOT EXIST/NONEXISTENCE vs./and EXIST ON USE )
- VAR ETMEK ile/değil İDRAK ETMEK
- VAR ETMEK ile/ve/<> SAHİP ÇIKMAK
- VAR ETMEK ile/ve VAR KABUL ETMEK
( TO CREATE vs./and TO ACCEPT AS PRESENT/EXIST )
- VAR İKEN) "YOK" ile (YOK İKEN) "VAR"
( Dememeli[/sin/yiz]! [ya da çok dikkatli olmak gerekir] İLE Diyemezsin! [dersen de sonraki bedeli çok ağır olur!] )
- VAR İLE CVAR İLE STRES TEST ile/||/<> RİSK ÖLÇÜMLERİ
( Finansal risk değerlendirme yöntemleri. )
( Formül: VaR_α = F^(-1)(α) )
- VAR KILMAK ile/ve/değil BİÇİMLENDİRMEK
- VAR KOŞULLARINDA
ile/ve/değil/||/<>/<
DAR KOŞULLARINDA
- VAR OLAN ve/<> GÖLGE
- VAR OLAN ve/<> GÖRÜNMEYEN VAR OLAN
( Evrendeki her şey. VE/<> İnsan. )
- VAR OLAN ile/ve/||/<> İŞARET EDİLEBİLİR OLAN
- VAR OLAN ile/ve/değil/<> SÖZ KONUSU OLAN
( Bulunuş. İLE/VE Buluş. )
( ... İLE Fiziğin konusu olanları/olabilecekleri konu kılmaz. )
( Varlık, metafiziğin söz konusudur. )
( EXISTENCE vs./> CONTINUITY )
- VAR/OLANI:
TÜKETMEK ile/ve/değil/yerine/<>/< YÖNETMEK
- VAR OLMAK =< ALGILANMIŞ OLMAK
ile/ve/||/<>/>
ALGILAMAK ya da ALGILAYAN OLMAK
( Nesne. VE/||/<>/> Tin. )
( George Berkeley )
( ESSE EST PERCIPI and/||/<>/> ESSE EST PERCIPERE )
- VAR OLMAK ile/ve/||/<>/> KİŞİ/İNSAN OLMAK
( Doğada. İLE/VE/||/<>/> Ancak, başka bir insan ile. )
- VAR OLMAK ile VAROLUŞ ile VAROLUŞSAL ile MEVCUT
( EXIST vs. EXISTENCE vs. EXISTENTIAL vs. EXISTING )
( وجود داشتن ile موجود بودن ile بودن ile زندگي ile موجوديت ile داراي هستي ile بايش ile هستي ile وجود ile حيات ile زيست ile وجودي ile کائن ile متکون )
( VOJUD DASHTAN ile MOJOD BODAN ile BODAN ile ZANDEGY ile MOJODYT ile DARAY NPASTY ile BAYSH ile NPASTY ile VOJUD ile HEYAT ile ZYSET ile VOJUDY ile کائن ile MOTEKON )
- VAR OLUŞUMUZ:
"DÂVÂ" İÇİN ile/değil/yerine/>< SEVGİ/SEVİ İÇİN
- VAR ile/ve GÜÇLÜ/ETKİLİ
( Birşeyin varolması için güçlü/etkili olması gerekmez. [ayrıca, varoluşu da gücünün göstergesidir] )
( EXIST vs./and POWERFUL/EFFECTIVE )
(1996'dan beri)