U ve Ü ile başlayan FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 28.406 başlık/FaRk ile birlikte,
28.406 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(83/115)
- PROBLEM/Lİ yerine SORUN/LU
- PROBLEM/ISSUE vs. DISTRESS
- PROCEDURAL PROVISION and/||/> SUBSTANTIAL PROVISION
( Yönteme/usûle ilişkin kararlar/hükümler. VE/||/> Esasa ilişkin kararlar/hükümler. )
- PROCESS vs. CONTENT
- PROCESS vs. DURABLE
- PROCESS vs. PHASE
- PROCESS vs. TRACK
- PROCESS vs./and STRUCTURE
- PROCESS vs./ <> OUTCOME
( proses vit autkam )
( SÜREÇ ile SONUÇ )
- PRODUCER İLE CONSUMER İLE DECOMPOSER ile/||/<> TROFİK SEVİYELER
( Ekosistem enerji akışı. )
( Formül: Enerji piramidi )
- PROFAN ile ...
( Kutsal olmayan. )
- PROFAZ İLE METAFAZ İLE ANAFAZ İLE TELOFAZ İLE SİTOKİNEZ ile/||/<> MİTOZ EVRELERİ
( Gözede çekirdek bölünmesinin ardışık evreleri ve sitoplazma bölünmesidir. )
( Formül: 2n → 2 × 2n )
- PROFESYONEL değil/yerine/= UZMAN/CA
- PROFİLAKSİ/PROPHYLAXIS[İng.] değil/yerine/= ÖNLEME
- PROFIT vs. BENEFIT/ADVANTAGE
- PROGNOZ/PROGNOSIS[İng.]/AKIBET[Ar.] değil/yerine/= SONLANIM
- PROGRESS vs. TRANSFORMATION
- PROJE[İng. PROJECT] değil/yerine/= TASARI/İŞ
- PROMISSORY NOTE and BILL OF EXCHANGE
( Bono. VE Poliçe. )
- PRÖMİYE(PREMIER) ile GALA
- PROMOTÖR İLE ENHANCER İLE SİLENCER ile/||/<> GEN DÜZENLEYİCİ ELEMENTLER
( Gen ifadesini kontrol eden DNA dizileri. )
( Formül: TATA box: -25 pozisyon )
- PROPORTION vs. BALANCE/PROPORTION
- PROPOSAL vs. INVITATION
- PROPOSAL vs. SUGGESTION
- PROPOSİTİONAL İLE PREDİCATE İLE MODAL İLE FUZZY ile/||/<> MANTIK SİSTEMLERİ
( Farklı mantık türleri. )
( Formül: P ∧ Q → R )
- PROSES/PROCESS[İng.] değil/yerine/= SÜREÇ
- PROTEİN ile ALBÜMİN[Fr. < ALBUMINE]
( Canlı gözelerin ana nesnesini oluşturan, genellikle sülfür, oksijen ve karbon öğeleri bulunan amino asit birleşiminden oluşmuş, karmaşık yapılı doğal nesne. İLE Bitkilerin, hayvanların doku ve sıvılarında bulunan, birleşimi karbon, oksijen, azot, hidrojen ve kükürt olan, suda eriyen, beyaza yakın renkte, yapışkan özellikte bir protein. )
( ALBÜMİNİMETRİ: Fizyolojik bir sıvıdaki albümin oranını ölçme.
ALBÜMİNİMETRE: Fizyolojik bir sıvıdaki albümin oranını bulmaya yarayan araç. )
- PROTEST (TUTUM/TAVIR) değil/yerine TEPKİCİ/TEPKİSEL (TUTUM/TAVIR)
- PROTESTO[İt.] ile MANİFESTO[İt. < Lat.]
( Bir davranışı, bir düşünceyi, bir uygulamayı, haksız, yersiz, gereksiz bularak karşı çıkma, kabul etmeme. | Herhangi bir davranışın, haksız, yersiz, gereksiz görülerek onanmadığını bildiren resmi açıklama. | Değerli evrak niteliğindeki borç senedinin ödenmemesi durumunda, özel bir biçime bağlı ve belirli hukuksal sonuçlar doğuran bildirim. İLE Bir gemideki malları göstermek için kaptan tarafından boşaltma işlemlerinin yapılacağı gümrük idaresine verilen dizin. | Bildiri. )
- PROTİ = KINALI ADA
( "İlk olan" anlamına gelmektedir.
[ Kınalı Ada'nın eski (adsız) adıdır. ] )
- PROTOKOL ile FORMALİTE
( PROTOCOL vs. FORMALITY )
- PROTOKOL değil/yerine/= SÖZLEŞME/ANTLAŞMA, SÖZ BELGE/TUTANAK | SEÇKİN, SEÇKİNLER
( Bir toplantı sonunda imzalanan belge. | Diplomaside uyulması gereken kurallar. )
- PROTON İLE NÖTRON İLE ELEKTRON ile/||/<> ATOM BİLEŞENLERİ
( Proton çekirdekte pozitif, elektron yörüngede negatif yüklüdür )
( Formül: mp=1836me )
- PROTON SAYISI ile/||/<> KÜTLE NUMARASI
( Proton sayısı atom numarası İLE kütle numarası proton+nötron toplamıdır )
( Formül: Z İLE A=Z+N )
- PROVA[İt.] ile PRUVA[İt.]
( Bir şeyin amacına uygun, istenilen düzeyde olup olmadığını anlamak için yapılan deneme. | Bir giysiye son biçimini vermeden önce giysiyi giyecek kişinin üzerinde yapılan düzeltme. | Yazar ya da düzeltmen tarafından üstünde düzeltmeler yapılan basılı metin. İLE Geminin önü. )
- PROVIDE vs. SUPPLY
- PROVING vs./and PLAUSIBILITY/PERSUASIVENESS
- PROVOKASYON/PROVOCATION[İng.] değil/yerine/= KIŞKIRTMA
- PROVOKATÖR değil/yerine/= KIŞKIRTMACI
- PROX- ile/||/<> PROXİMO- ile/||/<> JUXTA-
( Yakınında, bitişikte. İLE/||/<> Proksimal, en yakın. İLE/||/<> Yakın. )
-  PSİKANALİZİN BÜYÜK ADLARI:
 GÖZLEMCİ ile/ve/değil/<>/< KURGUCU
-  PSİKODRAMADA:
 ISINMA ve/||/<>/> OYUN ve/||/<>/> PAYLAŞIM
- PSİKOLOG ile PSİKİYATRİST
( PSYCHOLOGIST vs. PSYCHIATRIST )
-  PSİKOLOJİ:
 3D ile/ve/değil/||/<>/> 6D
( Düşünce, Duygu ve Davranış. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> Değer, Deneyim ve Dil. )
- PSİKOLOJİ ile/ve/<> PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK(PDR)
- PSİKOLOJİ'DE
( * YAKLAŞIM TÜRLERİ'NDE:
NÖROBİYOLOJİK ile/ve DAVRANIŞSAL ile/ve BİLİŞSEL ile/ve PSİKOANALİTİK ile/ve FENOMENOLOJİK
* PSİKOLOJİ ALANLARI'NDA:
DENEYSEL ile/ve FİZYOLOJİK ile/ve GELİŞİMSEL ile/ve KİŞİLİK ile/ve SOSYAL ile/ve BİLİŞSEL ile/ve KLİNİK VE DANIŞMANLIK ile/ve OKUL VE EĞİTİM ile/ve ENDÜSTRİ
* ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ'NDE:
DENEYSEL ile/ve GÖZLEM ile/ve TARAMA ile/ve TEST ile/ve VAK'A TARİHÇESİ )
-  [ne yazık ki]
 PSİKOLOJİDE/PSİKİYATRİDE: 
GERÇEK "HASTA/LAR" ile/ve/değil/<>/> GERÇEK HASTANIN, "HASTA ETTİKLERİ"
-  PSİKOLOJİDE/TÜZEDE KORUMA: 
KENDİ İÇİN ve/||/<>/> YAKIN ÇEVRE İÇİN ve/||/<>/> TOPLUM İÇİN
-  PSİKOLOJİK VE TOPLUMSAL SORUNLARIN KÖKENİNDE:
 [ya] COŞKUNUN ile/ve/ya da/||/<> ÖFKENİN ile/ve/ya da/||/<> KORKUNUN DÜZENLENEMEMESİ
- PSİKOLOJİK ile/değil/yerine PSİKOJENİK
- PSİKOLOJİK ile/değil PSİŞİK
- PSİKOLOJİSİ BOZUK OLAN ile KARAKTERİ BOZUK OLAN
( Düzelir. İLE Düzelmez. )
- PSİKOPAT ile/ve/değil/< CAHİL
- PSİKOPAT ile/değil/yerine SOSYOPAT
-  [ne yazık ki]
 PSİKOPAT/LIK ile/ve/||/<> İNSAFSIZ/LIK
- PSİKOZ/PSYCHOSIS[İng.] ile/||/<> DEREALİZASYON ile/||/<> DEDİFERANSİYASYON
( Gerçeklik yitimi. İLE/||/<> Gerçeklik yitimi. İLE/||/<> Ayrıştırma/ayrımlaşma yitimi. )
- PSİŞE[Yun.]/ANIMA[Lat.] ile/ve/||/<> SOMA[Yun.]/CORPUS[Lat.] ile/ve/||/<> PNEUMA[Yun.]/SPIRIT[Lat.]
- PSİŞİK "DERT" ile/ve FELSEFİ "DERT"
( Sorun. İLE/VE Sorunsal. )
- PSYCH-/PSYCHO- ile/||/<> PSYCHRO- ile/||/<> CRY-/CRY-MO-/CRYO- ile/||/<> -THYMİA/THYMO- ile/||/<> -MANİA ile/||/<> PHREN-/-PHRENİA/PHRENO- ile/||/<> EROT-
( Zihin, zekâ ile ilgili, zihinsel olaylarla ilgili, psikolojik yöntemlerle ilgili, psikolojik. İLE/||/<> Soğuk. İLE/||/<> Soğuk, donma. İLE/||/<> Psişe, psişik durumla ilgili, timusla ilgili. İLE/||/<> Delilik, manik durum. İLE/||/<> Mental bozuklukla ilgili, diyaframla ilgili. İLE/||/<> Aşk. )
- PSYCHOLOGY vs. PSYCHIATRY
- PTEROZOR ile/ve/||/<> ARCHAEOPTERYX ile/ve/||/<> COMPSOGNATHUS
( İlgili konuşmayı izlemek için burayı tıklayınız... )
- PTEROZOR ile NE KUŞ, NE DİNOZOR
- PUFLA ile PUFLA/TOZAK
( Bir tür ördek. İskandinavya kıyılarında yaşar. İLE İnce kuş tüyü. )
( SOMATERIA cum ... )
- PÛJÎNE[Fars.] ile ...
( 1240 gr. ağırlığında bir ölçü. | Kantar. )
- PULSAR İLE MAGNETAR İLE QUASAR İLE BLAZAR ile/||/<> EKSTREM GÖK CADLERİ
( Evrendeki en enerjik objeler. )
( Formül: P = 33 ms (PSR J1748-2446) )
- PULSAR değil/yerine/= ATARCA
( Uzayda kısa aralıklarla ve hızla dönen [0.033 - 3.5 saniye] düzgün radyo dalgaları yayan nötron yıldızları. )
- PULSATIL/PULSATILE[İng.] değil/yerine/= VURUMLU
- PUNCTUATIONS
- PUNISHMENT vs. SANCTION
- PUNT[İt. < PUNTO] ile/ve/||/<>/> PUNDUNA GETİRMEK
( Bir işi yapmak için fırsat gözetleyip en uygun zamânı bulmak.
PUNTO: Yazaçların/harflerin boyunu gösteren ölçü birimi. | Ayakkabıda topuk yükseklik ölçüsü. )
- PÜR TEMKÎN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< EHL-İ TEMKÎN
( Çok ağırbaşlı. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Ağırbaşlı. | Televvünden kurtulup huzur ve sükûna mazhar olmuş kişi. | Kendini sadece Tanrı yoluna adamış kişi. )
- PÜR/PUR[Fars.] ile PİR[Fars.]
( Dolu, dolmak. | Çok fazla. | Sahip, mâlik. )
- PURE vs. SIMPLE
- PURE vs. UNADULTERATED
- PURIFICATION vs./and ENLIGHTENMENT
- PURIFIED REASON vs./and INTENTION = HEART
( SAF(LAŞTIRILMIŞ) AKIL ile/ve NİYET = KALP )
- PURIFY vs. TO BE REFINED
- PURSANTAJ[İng. < PERCENTAGE]["PURSUNTAJ" değil!] değil/yerine/= YÜZDE
( Filmlerin sinema salonlarında gösterildiği süre boyunca elde edilen bilet gelirlerinin dağıtım oranı. [Bu oran, yapımcılar, dağıtımcılar ve sinema salonları arasında bilet satışlarından elde edilen kazancın nasıl paylaştırılacağını belirler.] [Pursantaj oranı, genellikle film gösteriminin ilk haftalarında yüksek olur, ardından zamanla düşebilir.] )
- PÜRÜZ/LÜ ile TIRTIK/LI
- PUS ile PUS[Fr.]
( Görüş uzaklığını çok azaltmayan bir tür hafif sis. | Bazı meyvelerin üzerinde oluşan, zamk ya da sakıza benzeyen madde. | Yaprakların üzerinde görülen, örümcek ağını andıran böcek ya da kurt yuvası. | Ağaçların kütük ve dallarındaki yosun. | Bazen, meme başında oluşan kabuk. İLE Parmak ölçüsü, İngiliz uzunluk ölçüsü olan ayak'ın 1/12'si, inç.[25,4 milimetre] )
- PUSAN ve/<> SUVAN ve/<> ECO
( Kore Savaşı'nda, askerlerimizin gönderildiği, sıcak savaşın gerçekleştiği cepheler.
[27 Temmuz 1953'te, 2 yıl, 9 ay, 10 gün süren sıcak savaş bittiğinde, 6360 şehit, 229 tutsak, 5247 de gazimiz olmuştu.] )
- PUSET[Fr. < POUSSETTE] değil/yerine/= (KÜÇÜK) ÇOCUK ARABASI
- PUŞKİN ve/||/<> GOGOL ve/||/<> GONÇAROV ve/||/<> DOSTOYEVSKİ ve/||/<> TURGENYEV ve/||/<> TOLSTOY ve/||/<> ÇEHOV ve/||/<> GORKİ ve/||/<> ZAMYATİN ve/||/<> BULGAKOV ve/||/<> PASTERNAK
( 1799 - 1837 ve/||/<> 1809 - 1852 ve/||/<> 1812 - 1891 ve/||/<> 1821 - 1881 ve/||/<> 1818 - 1883 ve/||/<> 1828 - 1910 ve/||/<> 1860 - 1904 ve/||/<> 1868 - 1936 ve/||/<> 1884 - 1937 ve/||/<> 1891 - 1940 ve/||/<> 1890 - 1960 )
( 
 )
- PUŞT[Fars.] ile PÜŞT/ER[Ar.]
( Eşeşeysel erkeklerin eşeysel "keyiflerine" "hizmet eden" erkek. | Ağır ve kaba sövgü sözü. | Güvenilmez, kalleş. İLE Arka, sırt. )
-  YILANLARDA:
 PUSUDA BEKLEYENLER ile/ve/değil/yerine/||/<> AV PEŞİNDE HAREKET EDENLER
- PUSULA[İt. < BUSSALO] değil/yerine/= YÖNDEÇ/YÖNEÇ/İLETECİK
- PUSVAL ile ...
( Yemenicilerin kullandığı ölçü. )
- PUT IN SIDE BY SIDE vs. TO BRING TOGETHER
- PUT KIRMAK ile/değil YORGAN SİLKMEK
- PUT ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KUT
( [not] IDOL vs./and/but/||/<>/< BLESSING/FORTUNE
BLESSING/FORTUNE instead of IDOL )
- PUT / ŞEYTAN ile TÂGUT["gu" uzun okunur][çoğ. TAVÂGÎ/T]
( ... İLE Kayıptan haber veren, büyücü. | Şeytan. | İslâm'dan önce, Mekke'deki Lât ve Uzzâ putları. )
- PUT/LARI/NI KIRMAMAK ve/||/<>/> KENDİNİ, PUT KILMAK
- PUT/LAŞTIRMA ile/ve/değil/||/<> İLÂH/LAŞTIRMA
- PUTLAŞTIRMA ile/değil/yerine VEFÂ
- PUTLAŞTIRMAMAK ve/||/<> DONDURMAMAK
- PUTREL/POTREL[Fr.] ile/değil/yerine/= DEMİR KİRİŞ
( Yapılarda, demiryollarında kullanılan demir kiriş. )
-  [ne yazık ki]
 PUTUNU, KENDİ YAPAR, KENDİ TAPAR" ve/||/<> KÖLELEŞTİRİRSİN ALDIRMAZ; "KÖLE" DERSİN, KALDIRMAZ
- PY- ile/||/<> PYEL-/PYELO- ile/||/<> PYL-/PYLE-/PYO-
( Cerahatle ilgili, cerahat olması. İLE/||/<> Böbrek pelvisi ile ilgili. İLE/||/<> Portal venle ilgili. )
- QCD İLE QED İLE EW ile/||/<> AYAR KURAMLERİ
( Temel kuvvetlerin kuantum kuramları. )
( Formül: αs(MZ) ≈ 0.118 )
- QUADRATİC İLE NUMBER FİELD İLE CLASS FİELD ile/||/<> CEBİRSEL SAYI KURAMSİ
( Sayı cadleri ve genişlemeleri. )
( Formül: Q(√-1) = Gauss integers )
- QUADRATİK İLE KÜBİK İLE KUARTİK ile/||/<> DİOPHANTİNE DENKLEMLER
( Tam sayı çözümlü polinom denklemler. )
( Formül: x² + y² = z² (Pisagor) )
( Omar Khayyam tarafından 1070 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1048-1131) (Ülke: İslam Dünyası) (Alan: Matematik, Astronomi, Şairlik) (Önemli katkıları: Cebir, takvim reformu) )
- QUADR-/QUADRİ- ile/||/<> TETR-/TETRA-
( Dört, dört kez, dört kat. İLE/||/<> Dört. )
- QUALITY vs. BOUNDARY
- QUALITY vs. DOSE
- QUANTUM DOT İLE WİRE İLE WELL ile/||/<> DÜŞÜK BOYUTLU SİSTEMLER
( Kuantum hapsetme yapıları. )
( Formül: En = n²h²/8mL² )
- QUANTUM HALL İLE TOPOLOGİCAL İLE WEYL ile/||/<> TOPOLOJİK FAZLAR
( Topolojik korumalı kuantum durumları. )
( Formül: σxy = ne²/h (QHE) )
- QUANTUM SUPREMACY İLE QUANTUM ADVANTAGE İLE QUANTUM UTİLİTY ile/||/<> KUANTUM ÜSTÜNLÜĞÜ
( Klasik bilgisayarları geçme aşamaları. )
( Formül: 53 qubit Sycamore )
- QUESTION-COMMENT vs. COMMENT-QUESTION
- QUESTION vs. DOUBT
- QUESTION IN DOUBT vs. COMPREHENSION QUESTION
( COMPREHENSION QUESTION instead of QUESTION IN DOUBT )
- [not] QUESTION vs. INSULT
- QUESTION vs. INTERPRETATION/COMMENT
- QUESTION vs. PERSON
- QUİCKSORT İLE MERGESORT İLE HEAPSORT ile/||/<> SIRALAMA ALGORİTMALARI
( Temel sıralama yöntemleri. )
( Formül: T(n) = O(nlogn) )
- R. "AND" değil R. ANH
- R-STRATEJİST İLE K-STRATEJİST ile/||/<> YAŞAM STRATEJİLERİ
( Organizmaların üreme ve hayatta kalma stratejileri. )
( Formül: dN/dt = rN(K-N)/K )
- RÂ[Ar.] ile RÂ'[Ar.]
( R sesini verir. | Rebîülevvel ayına işarettir. İLE "rı" harfinin bir adı. )
- RAB'[Ar.] ile RABB[Ar.] ile Rabb[Ar.] ile RÂBB[Ar.]
( Avlulu ev. İLE Efendi, sahip. İLE Allah. İLE Sütbaba, üveybaba. )
- RAB ile/ve/<>/< RÂBITA
- RAB ile/ve/<> TURAB
- RÂCİ'/RÂCİA[Ar. < RÜCÛ] ile RÂCÎ[Ar. < RECÂ]
( Geri dönen. | İlgisi/münâsebeti olan. | [dilb.] Bir kişiden kinâye olan zamir. İLE Ricâ eden, yalvaran. | Ümitli. )
- RAD ile ...
( Işınım dozu birimi. )
- RA'D[Ar.] ile RÂD[Ar.] ile RÂDD[Ar.] ile RADH[Ar.]
( Gök gürlemesi. İLE Cömert ve eliaçık. | Erdemli/faziletli, üstün, değerli. İLE Reddeden, geri döndüren/çeviren/bırakan. İLE Az bir şey verme, az verilen şey. | [eskiden] Savaşa katılan kadınlara, çocuklara, kölelere, zimmîlere, ganîmetten verilen bir orandaki mal. )
- RÂDÎ'[Ar. < REDÂ | çoğ. RUZAA'] ile RÂDÎ[Ar.]
( Süt emen çocuk. | Sütkardeş. İLE Rıza gösteren, kabul eden, boyun eğen. )
- RADİKAL/CEZRİ değil/yerine/= KÖKTEN/KÖKLÜ
- RADİKAL değil/yerine/= KÖKTENCİ
- RÂDÎ/RÂDÎYYE[Ar.] ile RÂDİYE[Ar. < RIZÂ] ile RA'DİYYE[Ar.]
( Rıza gösteren, kabul eden, boyun eğen. İLE Râzı olsun! İLE Torpil. )
- RADYAN[Fr.] ile ...
( Bir dairedeki yarıçap uzunluğundaki yay parçasını gören merkez açıya eşit açı ölçme birimi. )
- RADYASYON ile/ve/||/<> HAWKING RADYASYONU
- RAF BULUT ile/ve/||/<> YUVARLANAN (TÜP/YAY) BULUT
( ... İLE/VE/||/<> Nadir görülen bu uzun bulutlar, ilerleyen soğuk hava cephelerine yakın konumlarda oluşur. Özellikle de ilerleyen bir fırtına cephesinden gelen aşağı yönlü bir hava akımı, nemli ılık havanın yükselmesine, çiy sıcaklığının altına düşmesine ve böylece bir bulut oluşmasına neden olabilmektedir. Böyle bir olay, geniş bir cephe boyunca düzgün biçimde oluştuğundaysa bir yuvarlanan bulut oluşur. Yuvarlanan bulutlar, uzun yatay eksenleri boyunca dönüp dolaşan bir hava akımına sahip olabilmekte, yani yuvarlanabilmektelerdir. Bir tür yay bulutu olan yuvarlanan bulutlar, kendilerine benzeyen raf bulutlarının tersine kaynakları olan "kümülonimbus[cumulonimbus]" bulutlarından tamamen ayrılmış durumdalardır.
[Daha çok, Amerika'daki Michigan gölü üzerinde görülmektedir.] )
( ... VS./AND/||/<> A Roll cloud is a relatively rare, low-level horizontal, tube-shaped accessory cloud completely detached from the cumulonimbus base, unlike the more common shelf cloud. When present, it is located along the gust front and most frequently observed on the leading edge of a line of thunderstorms, a cold front or line squalls. The roll cloud will appear to be slowly "rolling" about its horizontal axis. Roll clouds are not and do not produce tornadoes.
They are caused by a downdraft from an advancing storm causing moist warm air to rise, cool below its dew point and form a cloud.
[We see mostly at Lake Michigan in USA.9 )
( CLOUD vs./and/||/<> ROLL CLOUD )
- RAF[Ar. < REFF] ile/ve/||/<>/> REYON[Fr. < RAYON]
- RAĞBET GÖSTERMEK/İLTİFAT ETMEK değil/yerine/= İLGÍSTEK GÖSTERMEK
- RAĞBET KAZANMAK değil/yerine/= İLGÍSTEK GÖRMEK
- RAĞBET değil/yerine/= İSTEK, ARZU, İYİ KABUL EDİLME | İSTEKLE KARŞILAMA
- RAHAL[Ar.] ile RAHAL[Ar. çoğ. RİHÂL]
( Menzil, konak. İLE Semer, palan. )
- RAHAT-HUZUR (VERMEMEK)
- RAHAT OLDUĞUMUZDA ile/ve/||/<>/> SIKILDIĞIMIZDA
( Sıkılabilelim ki. İLE/VE/||/<>/> Rahat olabilelim. )
- RÂHAT ile ...
( LİSÂNI MUHAFAZA ETMEK | ÜZÜNTÜSÜZ, TASASIZ, KEDERSİZ BİR HALDE BULUNMA | GÖNLÜ RAHAT(MÜSTERÎH) )
- RAHAT ile ÇOLPA/MELEME
( Rahatına düşkün. )
- RAHATINA GELME(ME)K ile/ve/değil İŞİNE GELME(ME)K
- RAHATLAMA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ARINMA
- RAHATLAMA ile/ve/değil/yerine/||/<> DENGELE(N)ME
- RAHATLIK" ile/ve/değil/yerine/||/<>/></< BİLEN KİŞİNİN RAHATLIĞI
- RAHATLIK ile/ve CESÂRET
( Gereksiniminiz, içimizde bulacağımız cesârettir. )
( COMFORT vs./and COURAGE
Your need is the courage you're going to find inside yourself. )
-  [ne yazık ki]
 !"RAHAT"/LIK ve/||/<>/>/< !KAYITSIZ/LIK
- RAHAT/LIK ile/ve ÖZGÜR/LÜK
( ÖZGÜR: Varoluş ve etkinliği öz belirlenimli. )
( COMFORT vs./and FREEDOM )
- RAHAT/LIK ile YAVŞAK/LIK
- RAHATSIZ ETMEK ile/ve RENCİDE[Fars.] ETMEK
( ... İLE/VE Kalbi kırılma, incinme. )
- RAHATSIZLIK ile ŞİKÂYET
- RÂH-BER[çoğ. PÎŞE-GÂN][Fars.] ile RÂH-DÂN[Fars.]
( Rehber. İLE Yol bilen. )
- RÂHİB ve/<> KÂTİB ve/<> HÂSİB
- RAHÎB[Ar. < RAHB] ile RÂHİB[Ar. çoğ. RÂHİBÂN, REHEBÂN, RUHBÂN]
( Geniş, bol. İLE Hıristiyanlarda, genellikle manastırda yaşayan (evlenmeyen) din adamı, karabaş, keşiş. )
- RÂHİL[Ar. < RİHLET] ile RAHÎL[Ar.]
( Göçen, göç eden. | Ölen. İLE Göçme, göç. )
- RAHİM[Ar. < ERHÂM] ile RAHÎM[Ar. < RAHMET | çoğ. RUHAMÂ] ile RAHÎM[Ar.] ile RÂHİM[Ar. < RAHM | çoğ. RÂHİMÎN, RÂHİMÛN]
( Dölyatağı. | Akrabalık/hısımlık.[anne tarafından] İLE Esirgeyen, koruyan, acıyan, merhametli Cenâb-ı Hakk. [Allah'ın adlarından] İLE Hafif/lâtif sözlü hanım. İLE Acıyan, acıyıp esirgeyen, merhametli. )
- RAHİM ile/ve VİCDAN
( Kişinin/insanlığın oluştuğu yerler. )
- RAHMAN ve/<> RAHÎM ve/<> ALLAH
( İsm-i Kemâl. VE/<> İsm-i Cemâl. VE/<> İsm-i Celâl. )
( Kalıbımız. VE/<> Fiilimiz. VE/<> Ruhumuz. )
- RAHMAN ve/<> RAHMET ve/<> RAHÎM
( Doğa. VE Bilgi. VE Kılavuz. )
( ... VE/<> Bir varolanın, öteki tüm varolanlarca desteklenmesi. VE/<> ... )
- RAHMET ile/ve/<> ELİ AÇIKLIK, CÖMERTLİK
( Allah'ın vermesi. İLE/VE/<> Kişinin yeterince, zamanında, zemininde ve/ya da bol bol vermesi/paylaşması. )
- RÂHT/REHT[Ar. çoğ. ERHÂT] ile RAHT[Ar.]
( Kalabalık, cemaat. | Boy, kabile. İLE At takımı. | Yol levâzımı. | Döşeme ve ev takımı. | Kapı ve pencere kanatlarının menteşe takımı. )
- RAHVÂN[Fars.] ile/=/< REHVÂR[Fars.]
- RÂİB[Ar. < RU'B] ile RAÎB[Ar.]
( Büyücü, göz bağlayıcı. İLE Korkmuş. )
- RAISE vs. RISE
- RAKABE ile/||/<> RAKABE ETMEK ile/||/<> MÜLK ARÂZİ
( Kuru mülkiyet, çıplak mülkiyet. | Bir arazinin asıl mülkiyeti. İLE/||/<> Vakfın gelirini aslına eklemek. İLE/||/<> Hem tasarruf hakkı, hem de geliri[rakabesi] kişilere ait olan her tür emlak. )
- RAKAMSAL ile/yerine İSTATİSTİKSEL
- RÂKİP(/B) ile RAKÎP(/B)
( Binici. İLE Karşı(sında) olan. )
( RIDER vs. RIVAL )
- RAKÎB[Ar.] ile RÂKİB[Ar. < RÜKÛB | çoğ. RÜKBÂN] ile RAKÎB[Ar. < REKÂBET | çoğ. RAKÎBÂN, RUKABÂ]
( PÂYENDE[Fars. çoğ. PÂYENDEGÂN]: Duran, sürekli. | Payanda, destek, dayanak. || RABÎTA: Eski yazma kitaplarda sayfa numarası yerine gelmek üzere soldaki sayfanın, sağdaki sayfanın altına yazılan ilk sözcüğü. İLE Binici/binen, binmiş. | Bir ulaşım/nakil aracına binmiş olan. İLE Herhangi bir işte birbirinden üstün olmaya çalışanlardan her biri. | Bekçi. | Görüp, gözeten.[Allah'ın adlarındandır.] )
- RAKIM ile YÜKSEKLİK
( TEFÂZUL-İ İRTİFÂ': İki noktanın deniz yüzeyinden yükseklikleri arasındaki fark. )
( ELEVATION/ALTITUDE vs. HEIGHT )
- RÂKIM-I HURÛF/RÂKIM-ÜL-HURÛF(MUHARRİR) değil/yerine/= YAZARI
- RAKİP/HASIM[Ar.] değil/yerine/= ÇEKİŞTEŞ/KARŞIDAŞ/YARIŞTAŞ
- RAKİP ile/ve/< KURBAN
( (gerektiğinde) Rakip olabilmek/olmak için kurban da olabilmelisindir. )
- RAKİT[Ar.] değil/yerine/= GÖL
( Durgun su. )
- RAKKAM değil RAKAM
- RÂM (OLMAK/ETMEK) ile ...
( İNSANIN TÜM VARLIĞIYLA ALLAH'A BAĞLANMASI | TESLİMİYET )
- RAMAK[Ar.] ile/ve/||/<>/> SEDD-İ RAMAK[Ar.]
( Yaşam kalıntısı. [Ancak, soluk alabilecek kadar gövdede kalan yaşam.] | Pek az şey. | [Ramak kala!] İLE/VE/||/<>/> Ölmeyecek kadar ile geçinme/yaşama. )
-  RAMAZAN AYININ:
 İLK 10 GÜNÜ ile/ve/<> İKİNCİ 10 GÜNÜ ile/ve/<> ÜÇÜNCÜ 10 GÜNÜ
( Rahmet günleri. İLE/VE/<> Mağfiret günleri. İLE/VE/<> Cehennem'den azad günleri. )
- RAMAZÂN ile ...
( KAMER TAKVİMİNİN DOKUZUNCUSU, ÜÇ AYLARIN SONUNCUSU, ORUÇ AYI )
- RAMAZAN ve/||/<>/> TOPLUMSALLAŞMA
- RAMEL ile ...
( Aruz ölçüsü. )
- RAMİ[Malezya dilinden] ile RAMİ
( Isırgangillerden, Çin, Vietnam ve Malezya'da yetişen, değerli bir bitki. | Bu bitkinin dokumacılıkta kullanılan lifi. İLE İstanbul'da bir semt. )
- RAMSEY İLE TURÁN İLE ERDŐS-KO-RADO ile/||/<> EKSTREM KOMBİNATORİK
( Maksimal/minimal yapı problemleri. )
( Formül: ex(n ileKr) ~ (1-1/(r-1))n²/2 )
- RANDEVU ile/ve/değil/||/<>/< REZERVASYON
- RANDOM vs. COINCIDENCE
- RANT ve/ne yazık ki/> "RAHAT"/LIK
- RAOULT İLE HENRY İLE DALTON ile/||/<> ÇÖZELTİ YASALARI
( Çözelti buhar basıncı kanunları. )
( Formül: P = x₁P₁° + x₂P₂° )
- RAOULT İLE HENRY İLE NERNST ile/||/<> ÇÖZELTİ YASALARI
( Çözeltilerin davranışını tanımlayan yasalar. )
( Formül: P = x₁P₁° + x₂P₂° )
- RAPOR[İng.] değil/yerine/= YAZANAK
( Herhangi bir işte, bir konuda yapılan inceleme, araştırma sonucunu, düşünceleri ya da saptamaları bildiren yazı. )
-  RAPOR/DA:
 BAĞLAYICI/LIK ile/değil/yerine YOL GÖSTERİCİ/LİK
- RAPORTÖR değil/yerine/= DEĞERLENDİRME YAZAN/YAZICI
- RAPTETMEK[Ar. < RABT] değil/yerine/= İLİŞTİRMEK/TUTTURMAK
- RARELY vs. SCARCELY
- RASAT[Ar.] değil/yerine/= GÖZLEM
- RASATHANE ile/ve MUVAKKITHANE
( Gökyüzünün/uzayın izlendiği gözlem evi. İLE/VE Takvim hazırlamak ve vakit tayin etmek için kullanılan küçük rasathane. )
- RÂST[Fars.] ile RÂST[Fars.]
( Doğru. | Tesadüf. | Hedefi vurma. İLE Türk müziğinde bir makam adı. )
-  YÜRÜMEK:
 RASTGELE ile/ve/değil/yerine/||/<>/> DENGİMİZLE
( Yaşam olur. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Şiir olur. )
- RASTGELE/LALETTAYİN değil/yerine/= GELİŞİGÜZEL
- RASTGELELİK ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< OLASILIKLILIK
- RASTLANTI["RASLANTI" değil!] = TESADÜF = CHANCE, HAZARD[İng.] = HASARD[Fr.] = ZUFALL[Alm.]
- RASTLANTI değil/yerine TÜZE
- RASTLANTI ile/ve ZORUNLULUK
( COINCIDENCE vs./and OBLIGATION )
- RASTLANTI/SALLIK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BAĞLANTI/SALLIK
- RASYONEL[İng. < RATIONAL] değil/yerine/= AKILCI, USSAL
- RATIO vs. ACCORDING TO
- RATIO vs. CONSIDERATION
- RATIO vs. TO COMPARE
- RATIO ile REASON ile INTELLECT
( Oran, karşılaştırma. Mevcut olanların karşılaştırma bilgisi. İLE/VE Nedenleri el/dikkate almak. İlliyet. İLE/VE Erekbilimsel akıl tipi. Olmayanın/Olmamış olanın aklı/bilgisi. )
( ... ile ... ile LIZHI )
- RAUNT/RAVNT[İng.] değil/yerine/= DÖNEM
- RAVZA[Ar. çoğ. RAVZÂT, RİYÂZ] ile ...
( Ağacı, çayırı, çimeni bol olan yer, bahçe. Bahçe-i Cennet. )
- RÂY[Ar.] ile RA'Y[Ar.] ile RAY[Fr./İng. RAIL]
( Oy, rey, fikir. | Raca, Hint hükümdarı. | Sancak, bayrak.[< RÂYET] İLE Otlama. | Otlatma, gütme. | Teslim olma. )
- RAYİÇ[Ar.] değil/yerine/= DEĞER
( Bir malın, satış ve sürüm değeri. )
- RÂYİHA[Ar.]/BÛY[Fars.] değil/yerine/= KOKU
- RÂZ-BÂN[Fars.] ile RÂZ-DÂN[Fars.] ile RÂZ-DÂR[Fars.] ile RÂZ-PÛŞ[Fars.]
( Sır saklayan. İLE Sırrı bilen. İLE Sır tutan. İLE Sır gizleyen. )
- RÂZI OLUNAN ÖFKE ile RÂZI OLUNMAYAN ÖFKE
( Bizi mahkum eden şey, huylarımız, ahlâkımızdır. )
- RÂZÎ ile FAHREDDİN RÂZÎ
( Hekim, filozof, simyacı. İLE Âlim, fizikçi ve müfessir. )
( Ebû Bekr Muhammed bin Zekeriyyâ er-Râzî [865 - 925, Rey - İran]. İLE Fahreddin er-Râzî [1150 - 05 Nisan 1210, Rey - İran] )
- RÂZÎ/RAZİYYE[Ar. < RIZÂ] ile RAZÎ/RADÎ[Ar. çoğ. RUZAÂ] ile Râzî[Ar.]
( Kabul eden, boyun eğen, rıza gösteren. İLE Süt kardeş. | Süt emen çocuk. İLE Rey şehrine bağlı/mensup, bu şehirle ilgili olan. | İran'ın "Rey" şehrinden olan. | Sırra/râza bağlı/mensup. )
- re ile Re
( Gam dizisinde, do ile mi arasındaki ses. | Bu sesi gösteren nota simgesi. İLE Renyum'un simgesi. )
- [not] REACH/CLAIM TO THE FREEDOM - OBLIGATORY OF THE FREEDOM (AND CONSEQUENTLY TO GET RESPONSIBILITY OF THE FREEDOM
- REACTION vs. FEEDBACK
- REACTION vs./and RESPONSE
- REAL vs. LIKE
- REAL vs. RESULT BY APPROACH
- REALITY vs. MEASUREMENT
- REALITY vs. TRUTH
- REALIZATION vs./and PRINCIPLE
- REALİZM ile İDEALİZM
( Modernitedeki çelişkilerin billurlaştırılması. İLE/VE/DEĞİL Modernizmi forma sokmak. )
( Kayıp. İLE/VE/DEĞİL Kazanç/kazanım. )
( Fransız protestanlığını anlamadan Modernizm'i anlamak olanaksızdır. )
( Değerli maden stoklarının artırılmasını öngören ekonomik düzen. | Avrupa pazarında doğulu tüccar. [Merkantilistlere göre, devlet ancak altın stoğunun artırılmasıyla zengin olabilir] [1500-1600 yılları arasında geçerlilik/değer bulmuştur] İLE Fransız merkantilizmi. )
( Altın ve gümüş madenlerinin ülkeden çıkmasının önlenmesini ister. İLE Sanayi sayesinde altın ve gümüş stoğunun artırılmasını ister. İLE Ticaret sayesinde altın ve gümüş stoğunun artırılmasını ister ve ihracatın ithalattan çok olmasıyla artacağını iddia eder. )
( AGNOSTİK: Bilinemez; Sınırlarını çizmek. )
( FARÂBÎ )
( Bkz. İSLÂM DÜŞÜNCESİ - H. ZİYA ÜLKEN )
( BİLİNEMEZCİLİK ile/ve/değil/yerine BİLGELİKLE BİLİNEMEZCİLİK )
( IGNORAMUS ET IGNORABIMUS: Bilmiyoruz ve bilemeyeceğiz. )
( QUIETISM vs./and AGNOSTICISM
QUIETISM vs./and EXISTENTIALISM )
- REALİZM ile İDEALİZM/LİBERALİZM ile MARKSİZM
- REASON vs. CONNECTION
- REASON vs. INTELLIGENCE
- REASON vs. MIND
- REASON vs. PROOF
- REASON vs. REASON IN FORCE
- REASON vs. STRATEGY
- REASON vs. TRIGGER
- REASON vs./and NATURE
- REBAB[Fars.]/RÜBAP/REBAP
( Gövdesi hindistancevizi kabuğundan yapılmış, uzun saplı saz. )
- REC'A[Ar. çoğ. RECEÂT] ile RECÂ'[Ar.]
( "Öldükten sonra dünyaya geliş."[TENÂSÜH, RE-ENKARNASYON] İLE Ümit, umma. | Yalvarma. | İstek, dilek. )
- RECEIPT vs. INVOICE
- RECOGNIZE THE SELF vs. SELF REALIZATION
- RECONNECTİON İLE DİSRUPTİON İLE ELM ile/||/<> PLAZMA KARARSIZLIKLARI
( Plazma dengesini bozan olaylar. )
( Formül: Sweet-Parker: vR ~ √(ηvA/L) )
- REDÂ'[Ar. < RED] ile REDÂ'[Ar.]
( Önleme, yasak etme. İLE Süt emme. )
- REDÂAT[Ar.] ile REDÂET[Ar.]
( Süt emme. İLE Kötülük, fenalık, bayağılık. [REZÂLET: Niceliksel. | REDÂET: Niteliksel.] | Hastalık ve yara azgınlığı. )
- REDDEDİLDİ ile/ve/||/<> KABUL EDİLMEDİ
( DENIED vs/and/||/<> OVERRULED )
- REDDEDİLME ile/ve/||/<> ISTIRAB/ACI
( Reddedilmek, beyin tarafından, fiziksel bir acı olarak algılanıyor. )
- REDDETME ile/ve/değil/yerine/<>/> YADSIMA
- REDDETMEK ile AŞAĞILAMAK
( REJECT vs. TO DESPISE )
- REDDETMEK ile/değil BOYUN EĞMEMEK
( [not] TO DENY vs./but NOT TO SUBMIT )
- REDDETMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DIŞARIDA BIRAKMAK
- REDDETMEK ile/ve/||/<> "GERİ ÇEVİRMEK"
( Aslımıza geri dönüş yolu, reddetme ve geri çevirmeden geçer. )
( The way back to ourselves is through refusal and rejection. )
-  [ne yazık ki]
 REDDETMEK ile/ve/||/<>/> YASAKLAMAK
- REDDETMEK ile/ve/değil/yerine YÜZ ÇEVİRMEK
( [not] TO DENY vs./and/but TO TURN AWAY FROM
TO TURN AWAY FROM instead of TO DENY )
- REDDİYE ile/ve/değil/||/<>/< GÖNDERME
itibarı ile 28.406 başlık/FaRk ile birlikte,
28.406 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(83/115)
(1996'dan beri)