U ve Ü ile başlayan FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 28.406 başlık/FaRk ile birlikte,
28.406 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(19/115)
- ÇABA ile/ve/||/<>/> GİRİŞİM
- ÇABA ile/ve İYİ NİYET
- ÇABA/GAYRET[Ar.] ile/ve/||/<> ÖZEN
- ÇABALAMAK ile/ve/<> DEBELENMEK
- ÇABUK ile/değil/yerine BİLENMİŞ
- -CAD ile/||/<> -PTOSİS
( Düşme, azalma. İLE/||/<> Düşme, prolapsus ile ilgili. )
- CÂDÎ[Ar. çoğ. CÜDÂT] ile CÂDÎ[Ar.]
( İLE )
- CAFCAF/LI[Fars.] değil/yerine/= GÖSTERİŞ
( Ağız kalabalığı ile bir şeyi elde eden. | Karışık, gürültülü patırtılı, tehlikeli olan. )
-  ÇAG ÇOG = GÜRÜLTÜ PATIRTI
 [< Divân-ü Lugât-it-Türk]
- ÇAĞ ile/ve DÖNEM
( AGE vs./and PERIOD )
- ÇAĞ ile EKSEN ÇAĞI
( AGE vs. AXIAL AGE )
- ÇAĞ ile/ve KOŞULLAR
( AGE vs./and CONDITIONS )
- ÇAĞ ile/ve/değil/yerine SÜREÇ
( [not] AGE vs./and/but PROCESS
PROCESS instead of AGE )
- ÇAĞANOZ ile ÇALPARA
( ... İLE Parmaklara takılıp çalınan zil ya da buna benzer ses çıkarıcı araç. | Bir çeşit çağanoz balığı. )
( ... cum PORTUNUS PUBER )
- ÇAĞDAŞ ve/||/<>/< AĞDAŞ
- ÇAĞDAŞ = CONTEMPORARY[İng.] = CONTEMPORAIN[Fr.] = ZEITGENÖSSISCH[Alm.] = CONTEMPORANEO[İt.] = CONTEMPORÁNEO[İsp.]
-  ÇAĞDAŞLIK:
 TARİHSEL ile/değil DÜŞÜNSEL
- CÂGER[Fars.]/HAVSALA[Ar.] -ile
( Kuş kursağı/midesi. )
-  ÇAĞIN:
 KUŞATMASI ile/ve/||/<> KUCAKLAMASI
- ÇAĞIRMAK ile/ve/değil/||/<>/< ÇAĞRIŞTIRMAK
- ÇAĞIRMAK ile/ve/<>/değil/yerine DAVET ETMEK
( [not] MESSAGE vs./and/<>/but TO INVITE
TO INVITE instead of MESSAGE )
- ÇAĞIRMAK ile/ve/değil/||/<>/< GELEBİLECEĞİ BİLGİSİNİ/HABERİNİ VERMEK
- ASSELİYEN ÇAĞ ile/ve/||/<>/> ARTİNSKİYEN ÇAĞ ile/ve/||/<>/> ANİZİYEN ÇAĞ ile/ve/||/<>/> AALENİYEN ÇAĞ ile/ve/||/<>/> APSİYEN ÇAĞ ile/ve/||/<>/> ALBİYEN ÇAĞ ile/ve/||/<>/> AKİTANİYEN ÇAĞ ile/ve/||/<>/> TORTONİYAN ÇAĞ ile/ve/||/<>/> MESSİNİYAN ÇAĞ ile/ve/||/<>/> ZANKLEYAN ÇAĞ ile/ve/||/<>/> BOREYAL ÇAĞ ile/ve/||/<>/> ATLANTİK ÇAĞ ile/ve/||/<>/> SUBBOREYAL ÇAĞ ile/ve/||/<>/> SUBATLANTİK ÇAĞ
( [yaklaşık...]
 298.9 - 295.5 milyon yıl öncesi arasını kapsayan jeolojik zaman dilimi. [Sisuraliyen Dönemi'nin dört evresinden ilki.] İLE/VE/||/<>/> 290.1 - 279.3 milyon yıl öncesi arasını kapsayan jeolojik zaman dilimi. İLE/VE/||/<>/> 247.2 - 242 milyon yıl öncesi arasını kapsayan jeolojik zaman dilimi. [Orta Triyas Dönemi'nde bulunan iki çağın altta olanı.] İLE/VE/||/<>/> 174 - 170.3 milyon yıl öncesi arasını kapsayan jeolojik zaman dilimi.[Orta Jura Dönemi'nin dört bölümünden en küçüğüdür. Bajosiyen Çağı'nın altında, Alt Jura Devresi'ndeki Toarsiyen Çağı'nın üzerinde yer alır.] İLE/VE/||/<>/> 125 - 113 milyon yıl öncesi arasını kapsayan jeolojik zaman dilimi. [Dünya çapında biriken kayaları simgeleyen Alt Kretase Dönemi'ndeki altı ana bölümden beşincisi.][Bu çağın kayaları, Barremiyen Çağı'na ait kayaların üzerinde, Albiyen Çağı'na ait kayaların altında bulunur.] İLE/VE/||/<>/> 113 - 100.5 milyon yıl öncesi arasını kapsayan jeolojik zaman dilimi. [Alt Kretase Dönemi'nin altı ana bölümünden en üstte olanı.][Apsiyen Çağı kayaçlarının üzerinde, Senomaniyen Çağı kayaçlarının altında] İLE/VE/||/<>/> 23.03 - 20.4 milyon yıl öncesi arasını kapsayan jeolojik zaman dilimi. [Miyosen Devri kayaçlarının en erken ve en alt bölümü.][Aquitaine bölgesinde (Güneybatı Fransa) bulunan kayaçlardan] İLE/VE/||/<>/> 11.608.000 - 7.246.000 yıl öncesi arasını kapsayan jeolojik zaman dilimi. İLE/VE/||/<>/> 7.246.000 - 5.332.000 yıl öncesi arasını kapsayan jeolojik zaman dilimi. İLE/VE/||/<>/> 5.332.000 - 3.600.000 yılları arasındaki zaman dilimini kapsayan jeolojik zaman dilimi.9.000 - 7.500 yıl öncesi arasını kapsayan jeolojik zaman dilimi. İLE/VE/||/<>/> 7500 - 5000 yıl öncesine ait ıslak okyanus iklimi dönemi.[Kuzeybatı Avrupa'da, sıcaklıkların şimdikinden daha sıcak olduğu dönem.] İLE/VE/||/<>/> 5.000 - 2.500 yıl öncesi arasını kapsayan jeolojik zaman dilimi. İLE/VE/||/<>/> 2.500 yıl öncesinden başlar.[Holosen epoku içindeki son dönemdir.] )
- ÇAĞLARI ve YÜZYILLARI ve DÖNEMLERİ
( EPOCHES/AGES/ERA vs. CENTURIES vs. PERIODS )
- ÇAĞLAYAN ile/değil/yerine/= ÇAVLAN
( ... İLE/DEĞİL/YERİNE/= Çağlayanın/şelâlenin büyüğü. )
- ÇAĞLAYAN ile SIZAK
( ... İLE Dağ sırtlarından, kayalardan sızan su. )
- ÇAĞLAYAN/ÇAĞLAR ile ÇAĞLAYIK
( Küçük bir akarsuyun, çok yüksek olmayan bir yerden dökülüp aktığı yer. İLE Yerden, sesle kaynayarak çıkan su, kaynak. )
- ÇAĞMAK ile ÇAĞNAK
( Güneş ışığının vurması. İLE Döl kesesini dolduran ve dölütü içinde bulunduran sıvı, amnios suyu. )
- ÇAĞRIŞIM ile/ve/<> BAĞLAM
- ÇAĞRIŞIM ile/ve/değil/yerine/>/</||/>< KAVRAM
- ÇAĞRIŞIM ile/ve/değil/||/<>/< UYARAN
- ÇAĞRIŞIM ile/ve/değil/||/<>/< UYDURMA
- ÇAĞRIŞIM ile/ve/||/<> YAKIŞTIRMA
- CAHD[Ar.] ile KEZİB[Ar.]
-  CAHİL:
 BİLMEYEN değil/ne yazık ki BİLMEK İSTEMEYEN, BİLMEMEKTEN "MUTLU OLAN"
- CÂHİL ile/değil/yerine/||/>/>< ÂLİM ve ÂRİF
( "Keser atar." İLE/DEĞİL/YERİNE/>/>< Temkinli/ihtiyatlı konuşur. )
( [Her sözünde] Kendini aklar. İLE/DEĞİL/YERİNE/>/>< Kendini yoklar. )
( Kişiyi, hedef yapar. İLE/DEĞİL/YERİNE/>/>< Kişiye hitap eder. )
( "Cahil" dediğimizde, mektepte okumamış olanları kastetmiyoruz. Kastettiğimiz ilim, hakikati bilmektir.
Yoksa, okumuş olanlardan, en büyük cahiller çıktığı gibi, hiç okuma bilmeyenlerden de hakikati gören, gerçek âlimler çıkabilir. )
( [Hatasını gösterdiğinde ...] Küfür ve hakaret eder. İLE/DEĞİL/YERİNE/>/>< Teşekkür eder. )
( (Kendi) "Sonuçlar"/ı ile hareket eder. İLE/DEĞİL/YERİNE/>/>< Süreçleri bilir ve takip eder. VE Hem süreç, hem sonuç birliği ve bütünlüğüyle hareket eder. )
( Bilmeyenle/câhille oturup pekmez yiyeceğine, bilenle oturup kuru ekmek ye. )
- CÂHİL ile CESUR
( Davranışlarını kontrol edemeyen. İLE Davranışın/ın sonunu hesap edememe. )
- CÂHİL ile/ve/değil/||/<> GENÇ
( ... İLE/VE/DEĞİL/||/<> Cahil, [daha çok] bilmeyen değil, davranış ve tutumuna sahip olamayan demektir. Gençlerin/gençliğin de sorunu, bilgili ya da bilgisizlikleri değil davranışlarında aşırıya kaçabilmeleridir. )
- CAHİL ile/ve KABA
( Kişiyi/cahili, bilgili ya da bilgisizliğinden değil yaklaşımından tanırsınız/anlarsınız! )
( Erkeğin okumuşu Kâdı, kadının okumuşu cadı olurmuş. )
( IGNORANT vs./and RUDE
You recognize the person/ignorant by his/her approach but also not by knowledge, nor ignorance. )
- CÂHİL ile KÂMİL
( Uzak ol/dur! İLE Yakın ol/dur! )
- CAHİL ile/ve/||/<> "PİSLİK"
- CÂHİL ile/ve/<> ZÂLİM
( Sorgulamayan. İLE/VE/<> Sorgulatmayan. )
( Hiçbir şey, eyleme geçen cahillik kadar korkunç olamaz. )
- CAHİLİN AĞLAYIŞI ile/değil/yerine ÂLİMİN AĞLAYIŞI
- CAHİLİN, CEHALETİNE SUSMASI ile/= ÂLİMİN, İLMİNİ SAKLAMASI
( İkisi de kabul edilebilir ve doğru değildir! )
- CAHİLİN YAŞADIĞI/"DÜŞÜNDÜĞÜ" CEHALET ile BİLENİN YAŞADIĞI/"DÜŞÜNDÜĞÜ", ZANNETTİĞİ CEHÂLET
( Bilgisiz kişiye, hikmet dolu sözlerin yararı nedir? Kör bir kişiye, bir lambanın yararı nedir? )
- CAHİLLER ile ZEKİLER
( Kendilerini, mükemmel görmeye eğilimlilerdir. İLE Yeteneklerini, hafife almaya eğilimlilerdir. )
- CAHİL/LİK ile/ve/<> APTAL/LIK
( Elif'i, mertek zannetmek. [Bir şey bilmediği halde konuşanlar için kullanılan deyim. (Elif harfini ve bu kadar basit bir şeyi bile bilmeyecek kadar bilgisiz olma durumu.)][MERTEK: Eskiden evleri yaparken kullanılan dört köşe ya da yuvarlak kalınca ağaç gövdesi.] )
( CAHİLLER...
* Her şeyde, hemen öfkelenir.
* Yararı olmayan şeylerden konuşur.
* Yersiz [yanlış yerlere] sadaka verir.
* Sırrı korumayıp açık ederler ve yayar.
* Dostunu ve düşmanını birbirinden ayıramazlar.
* Merhametsiz ve vicdansızlardır. Hoşgörü, onları bırakmıştır.
* Kindar olup, fitne ve fücûr çıkarmayı sever.
* İftira atmaktan, başkasının âhını almaktan kaçınmaz.
* Dedikodu ve yalanları çoktur.
* Güvenilmezdir, emanete ihanet eder.
* Dünya nimetleri için el-etek öpmeyi çok sever, utanmaz.
* Yoldaşını yarı yolda bırakır, yedikleri kaba etmekten çekinmez.
* Kalplerinde vefâ, diğergamlık, kadirşinaslık olmaz.
* Nezâket ve letâfet onlara hiç değmemiş, olmamış meyve misali hamdır!
* Edep, onları terk etmiştir! )
( IGNORANCE vs. STUPID/NESS )
- CÂHİZ[Ar.] ile CAHİZ/CAFİZ[Ar.]
( Cesaretli, gözüpek. İLE Katılar için kullanılan hacim ölçüsü. )
- CAJOLE vs. CANVASS vs. COAX vs. CONVINCE vs. PERSUADE vs. WHEEDLE
- ÇAKAL ÇUKAL -ile
- ÇAKIL ile KAYDIRAK
( Çakıl taşı. İLE Yassı, kaygan çakıl taş. | Çocukların, kaydırılan bir taşı ayakla kaydırarak oynadıkları oyun. | Çocuk bahçelerinde, çocukların oturup kayarak eğlendikleri oyun aracı. | Tomrukların kolay taşınması için dağdan kaydırıldığı yer. )
- ÇAKILIŞ ile/değil/yerine/>< ÇIKIŞ
- ÇAKMAK TAŞI ile/ve/||/<> DÜVEN
( Demir ya da çeliğe sürtüldüğünde kıvılcım çıkartan bir kuvars türü. | Düvenlerin altına çakılan küçük ve kesici taş. İLE/VE/||/<> Harmanda ekinlerin sapı ve tanelerini ayırmak için kullanılan, önüne koşulan hayvanlarla çekilen, alt yüzünde keskin çakmak taşları dikine çakılı bulunan, kızak biçiminde araç: )
- ÇAKMAK ile ÇAKMAK ile ÇAKMAK
( Taşa vurulup kıvılcım çıkarılan çelik parçası. | Çelik, taş ve tutuşacak maddeden yapılmış tutuşturma aygıtı. İLE Kuruyunca, kalın kabuk bağlayan, kabarcıklarla beliren ve genellikle yüzde çıkan bir deri hastalığı. İLE Vurarak sokup yerleştirmek. | Çivi ile tutturmak. | [argo] Kabul edilmeyecek bir şeyi, kurnazlıkla kabul ettirmek. | Vurmak. | Bir şeyi, başka bir şeye sürtmek, vurmak ya da çarpmak. | Sezinlemek. | İçki içmek. | Parıldamak, ışık vermek. )
- CALC- ile/||/<> CALCİ- ile/||/<> CALCANO- ile/||/<> -LİTH-/LİTHO-
( Kalsiyum, taş, topuk. İLE/||/<> Kalsiyum, kireç. İLE/||/<> Topuk. İLE/||/<> Taş, sertleşmiş birikinti. )
-  ÇALGAY ile KANAT
 [< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Kuş kanadının ucları. )
- ÇALIKUŞU -ile
( WREN )
- ... değil ÇALIKUŞU
( ... cum TROGIODYTES )
- ÇAL(IN)MA ile/değil KAÇIR(IL)MA
( Nesneler için geçerlidir. İLE/DEĞİL Canlılar[insan ve/ya da hayvan] için geçerlidir. )
- ÇALINMASIN DİYE değil/yerine SAHİP ÇIKMAK ÜZERE
- ÇALIP-ÇIRPMAK
- CÂLİS[Ar. < CÜLÛS] ile CÂLİŞ[Fars.]
( Oturan, oturucu, tahta çıkan, cülûs eden. İLE Çiftleşme. | Naz ve gamze ile salınan. )
- ÇALIŞARAK ÇALIŞMAMAK ile/ve/||/<> ÇALIŞMAYARAK ÇALIŞMAK
- ÇALIŞKANLIK/SANAT ÜRETİMİ ile/ve/değil/||/<>/< İÇİNDEKİ "CANAVARI" GİZLEYEN UYGARLIK MASKESİ
- ÇALIŞKAN/LIK ile/ve/> ZEKİ/LİK
( Çalışkan ve alçakgönüllü kişiler, şansı yakalayacaktır. )
( Çalışan kişi, sürekli saf; tembel ise hilekârdır. )
( ... ile/ve/> BÂZIK )
( DILIGENCE vs./and/> TO BE INTELLIGENT )
- ÇALIŞMA SÜRESİ/SAATİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< EMEK YOĞUNLUĞU/NİTELİĞİ
- ÇALIŞMA ile/ve/değil ARINMA
- ÇALIŞMADA (KENDİNDEN/İŞLERİNDEN) ÖDÜN VERMEK ile/ve/<>/değil/yerine ÖZVERİLİ ÇALIŞMAK
-  ÇALIŞMAK: 
HİÇ ERİŞEMEYECEKMİŞİZ GİBİ ile/ve/ya da/||/<> HERŞEYİ YİTİRECEKMİŞİZ GİBİ
- ÇALIŞMAK ile/ve/değil/||/<>/< AKILLICA ÇALIŞMAK
( 
 )
- ÇALIŞMAK ve/=/||/<> DUA/İBÂDET
( LABORARE EST ORARE: Çalışmak, duadır/ibâdettir. )
- ÇALIŞMAK ile/ve/||/<>/< KAPILANMAK
( ... İLE/VE/||/<>/< Bir işe girmek ve o işte devam etmek. | Bir işe girmek. )
-  ÇALIŞMALARI:
 YOĞUNLAŞTIRMA ile/ve DERİNLEŞTİRME
-  ÇALIŞMALARI:
 YÜRÜTMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> SÜRDÜRMEK
- ÇALIŞMAMAK değil/yerine/>< (B)AĞ KURMAK
( [not] NOT WORKING but NETWORKING
NETWORKING instead of NOT WORKING )
-  ÇALIŞMA/MESAİ SAATLERİ:
 20 ile 30 YAŞ ARASI ile/ve/||/<>/> 30 ile 40 YAŞ ARASI ile/ve/||/<>/> 40 ile 50 YAŞ ARASI ile/ve/||/<>/> 50 ile 60 YAŞ ARASI ile/ve/||/<>/> 60 ile 70 YAŞ ARASI
( 8 saat. İLE/VE
7 saat. + 1 saat. İLE/VE
6 saat. + 2 saat. İLE/VE
5 saat. + 3 saat. İLE/VE
4 saat. + 4 saat. İLE/VE
2 saat. + 4 saat.  )
( Zorunlu ve fiziksel. İLE/VE
Zorunlu ve fiziksel. + Gönüllü ve zihinsel/toplumsal.
 İLE/VE
Zorunlu ve yönetimsel. + Gönüllü ve toplumsal/eğitsel.
 İLE/VE
Zorunlu ve yönetimsel. + Gönüllü ve toplumsal/eğitsel.
 İLE/VE
Zorunlu ve yönetimsel. + Gönüllü ve eğitsel. )
-  ÇALIŞMANIN SAĞLADIKLARI/KORUDUKLARI:
 CAN SIKINTISINDAN ve/||/<> KÖTÜ ALIŞKANLIKLARDAN ve/||/<> YOKSULLUKTAN
- ÇALIŞMAYA ALIŞMAK ile/ve/||/<>/> ALIŞMAYA ÇALIŞMAK
( Okulda. İLE/VE/||/<> Yaşamda. )
- ÇALIŞTIĞIN YERİ/İŞİ SEVMEK ile/ve/ya da/||/<> SEVDİĞİN YERDE/İŞTE ÇALIŞMAK
( Sevdiğin işi yaparsan, çalışmış sayılmazsın. )
- ÇALKANTI ile GULGULE
( Deniz ve gölde dalgalanma. | Çalkalanmış nesne. | Kalbur yardımıyla ayrılan çer çöp. | Coşku. | Kargaşa ve bunalımın yol açtığı düzensiz, karışık, sıkıntılı durum. İLE Her ağızdan bir ses çıkmasından meydana gelen, dalga dalga ortalığa yayılan karışık gürültü. )
- ÇALMAK ile/değil/yerine/>< ÇALIŞMAK
( 
 )
- ÇALMAK ile/ve/||/<>/> ÇAR ÇUR ETMEK
- CALMNESS vs. QUIETNESS
- CALYC-/-CALYX ile/||/<> -CELE/-COELE ile/||/<> -RRHEXİS ile/||/<> -COELEİ ile/||/<> CAV- ile/||/<> STEN-/STENO-/-STENOSİS ile/||/<> DOLİCH-/DOLİCHO-
( Kaliks, fincan biçiminde oluşum ya da yapı. İLE/||/<> Tümör, herni. bkz. fıtık. İLE/||/<> Fıtık, rüptür. İLE/||/<> Kavite, ventrikül, bölme, oyuk, gövde bölmesi. İLE/||/<> Kavite, oyuk, lezyon. İLE/||/<> Dar, daralma, bir açıklık ya da kavitenin daralması, sıkışma. İLE/||/<> Uzun, dar. )
- ÇAM "DEVİRMEK" ile/ve/<> "CEVİZ KIRMAK"
- CAM ile/değil CAN
( Yüzünü görmek isteyenin baktığı. İLE/DEĞİL Özünü görmek isteyenin baktığı. )
( [not] GLASS vs./but LIFE/SOUL )
- CAMAAT[Azr.] = AHÂLİ/TOPLULUK[Tr.]
- ÇAMAŞIR SUYU ile KEZZAP[< Fars. TÎZ-ÂB(TÎZ: Tez, çabuk. | Keskin. | Sık.)]
( Sodyum hipoklorit. [NaClO] İLE Nitrik asit. [HNO3] )
- CAMBUL/CUMBUL CUMBUL ile (")CIVIK(")
( Çok sulu yemek için kullanılan söz. İLE Fazla suyla karıştığından dolayı, biçimini korumayacak kadar sulanmış olan. | Soğuk ve can sıkıcı şakalar yapan. )
- CAMGÖZ ile "CAM GÖZ"
( Balık. İLE Takma gözlü. )
( Deniz kıyısına yakın yaşayan, boyu 1.5 m. kadar olan, bir tür köpekbalığı. İLE Gözü, takma olan. | Açgözlü. )
- CAMGÜZELİ -ile
( Evlerde süs olarak yetiştirilen, kırmızı çiçekler açan, bir tür kınaçiçeği. [Lat. IMPATIENS SULTANİ] )
- CÂMİ'[Ar. < CEM çoğ. CEVÂMİ'] ile CÂMİ'[Ar. < CEM çoğ. CEVÂMİ'] ile Câmî[Fars.]
( CÂMİ: CEBRAİL + AZRÂİL + MİKÂİL + İSRÂFİL
( Beyin. + Göz. + Kulak. + Ağız. )
( Derleyen, toplayan, cem eden. | İçine alan, içinde bulunduran. İLE İçinde namaz kılınan ibâadet yeri. İçinde Cuma namazı kılınan mescit. İLE İran'ın XV. yy.da yetişmiş büyük mutasavvıf, mütefekkir ve âlim şâiri. )
- CÂMİ ile CUMA CÂMİSİ
-  CAMİ ile DEFTERDAR CAMİİ[1541]
(NAZLI MAHMUT EFENDİ)
( )
- CAMİ ile/ve/değil/||/<>/= KÜLLİYE
- CAMİ ile/ve/<> MÂBED
( Müminleri toplar, biraraya getirir. İLE/VE/<> Şehri toplar, biraraya getirir. )
- CAMİA/ZÜMRE[Ar.] değil/yerine/= KESİM/TOPLULUK
( Belirli ortak amaçlara sahip kişilerden oluşan öbek/küme. )
- CAMİA[Ar., Fars.] = COMMUNITY[İng.] = COMMUNAUTÉ[Fr.] = COMMUNITAS[Lat.] = GEMEINSCHAFT[Alm.] = HË METUZIA[Yun.] = COMUNITA[İt.] = COMUNIDAD[İsp.] = GEMEENSCHAP[Fel.] = FÆLLESSKAB[Dan.] = OBŞÇESTVO[Rus.]
-  CAMİDE: 
HARİM/MUHAVVATA değil/yerine/= DIŞ AVLU
- CAMPTO- ile/||/<> FLEX- ile/||/<> -FLECT
( Eğilme, bükülme. İLE/||/<> Eğilme. İLE/||/<> Yay, eğilme. )
- ÇAMUR ile SALSÂL[Ar.]
( ... İLE Kumla karışık, ince çamur. | Lüleci çamuru. )
- ÇAMUR ile SERT ÇAMUR/KURUTKA
- ÇAMUR ile SULU ÇAMUR
( MUD/MIRE vs. OOZE )
- CAN ve/<> HAKK
( CANDIR, HAKK'IN BEDELİ )
- CAN ve/||/<>/>/< KAN
- ÇAN ile/değil TİBET ÇANI
( ... İLE/DEĞİL 52 öğenin biraradalığı ile oluşturulmuş en iyi/özel çan. )
- CAN ve/=/||/<>/>/< VAR OLUŞUN SÜREKLİLİĞİ
- CAN/ÂN" ile/değil/yerine CAN ve CANAN
- CANCEL/DELAY vs. POSTPONE
- ÇANGIL ÇUNGUL ile ÇANGIR ÇUNGUR
( Kaba ve zevksiz ses çıkaran. İLE Kaba ve zevksiz ses çıkararak. )
- CANHIRAŞ[< Fars.] ile CANSİPERÂNE[< Fars.]
( Yürek paralayan, kulak tırmalayan, acı, tüyler ürpertici (durum/ses). İLE Canını verircesine, özveriyle. )
- CAN-I GÖNÜL (-DEN SEVMEK/YAPMAK) -ile/ve/||/<>
-  CANI:
 "SIKIK" değil SIKKIN
-  [ne yazık ki]
 !"CAN/I ACITMAK" ile/ve/||/<> !"CAN YAKMAK" ile/ve/||/<> !"CANINA OKUMAK"
- CÂNİB ile/||/<> CÂNİB-İ YEMÎN ile/||/<> CÂNİB-İ YESÂR
( Yön, taraf, cihet. İLE/||/<> Sağ taraf. İLE/||/<> Sol taraf. )
- CÂNİB[Ar.] ile KENEF[Ar.]
- CÂNİB[Ar.] ile NÂHİYE[Ar.] ile CİHET[Ar.]
- | CÂNİ ve BUDALA | ile/değil/>< OYUNCU
( Sürekli akıl var ve hiç duygu yoksa. VE Sürekli duygu var ve hiç akıl yoksa. İLE/DEĞİL/>< Akıl ve duygunun dengelenmesiyle. )
- CANİ/LİK ile/değil/||/<> VAHŞİ/LİK
- CANIMIZI, TEN EYLEMEK/SANMAK/VARSAYMAK ile/değil/yerine/>< TENİMİZİ, CAN EYLEMEK
-  CAN'IN:
 "AZI" ile/ve/||/<> "ÇOĞU"
( Can'ın, "azı", "çoğu" olmaz! )
- CANINI ÇIKARMAK ile/değil/yerine/>< TADINI ÇIKARMAK
- CANINI YAKMA! ve/||/<>/>/< 'AH'INI ALMA!
( Zayıf olanın! VE/||/<>/>/< Hiçkimsenin! )
- CANLANDIRMA ile/ve/||/<> ZENGİNLEŞTİRME ile/ve/||/<> DERİNLEŞTİRME
( Özellikle de görselde... )
- CANLI (OLMAK/KALMAK) ile/ve/değil/||/<>/> YAŞAMAK
( Doğada, dirimbilimde, gövdede, hayvanda, bitkide. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> İnsanda, anlıkta, düşüncede, anlamda, değerde. )
- CANLI ORMAN ÖRTÜSÜ ile/ve CANSIZ ORMAN ÖRTÜSÜ
( Orman toprağı üzerinde bulunan yosun, ot gibi canlı bitkiler. İLE/VE Ağaçlardan dökülmüş yapraklarla küçük dallardan oluşan örtü. )
- CANLI ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< BİLİNÇLİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< BİLİNCİNİN BİLİNCİNDE OLAN/OLABİLEN
( Uyurken. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/< "Uyurgezer". İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/< Uyanıkken. )
( Bitki. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/< Hayvan. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/< İnsan. )
- CANLI ile/ve/<> CAN
( Görünür. İLE/VE/<> Görünmez. )
( LIVING/ORGANISM vs./and/<> LIFE/SOUL )
- CANLI ile/ve HAREKETLİ/HAREKET EDEBİLEN
( ALIVE vs./and ACTIVE )
- CANLI ile/ve YOĞUN
( ALIVE vs./and DENSE )
- CAN-TEN (DAYANDIRAMAMAK)
- ÇAP ile/ve HAD
( DIAMETER vs./and LIMIT/BOUNDARY )
- ÇAP ile/ve/<> YARIÇAP
( Genellikle cisimlerin genişliği. | Büyüklük, ölçü. | Değer. | Yapının ya da arsanın boyutlarını ve sınırlarını gösteren harita. | Uc noktaları, dairenin çevresi üzerinde bulunan çemberin merkezinden geçen doğru parçası. İLE/VE/<> Çemberin/kürenin herhangi bir noktasıyla merkezini birleştiren doğru parçası, çapın yarısı. )
( DIAMETER vs./and/<> RADIUS )
- (not CAPABLE TO) CAPABLE OF
- CAPABLE vs. WILL[POWER]
- CAPACITY vs. QUALITY
- ÇAPA/LAMAK ile ÇABA/LAMAK
- ÇAPARIZ -ile
( İçinden çıkılamayacak denli güç olan, karışık iş. )
- CAPİT- ile/||/<> CEPHAL-/-CEPHALİSİA/-CEPHALOUS/-CEPHALİSM/-CEPHALUS/-CEPHALY ile/||/<> ENCEPHAL-/ENCEPHALO- ile/||/<> CRAN- ile/||/<> CEREBR-/CEREBRİ-/CEREBRO- ile/||/<> CORTİCO-/CORTİC- ile/||/<> ARACHNO- ile/||/<> AMYGDAL-/AMYGDALO- ile/||/<> FRONT-
( Baş. İLE/||/<> Başla ilgili, başın biçimi, baştaki anormallik. İLE/||/<> Kafatası. İLE/||/<> Beyin. İLE/||/<> Beyinle ilgili. İLE/||/<> Korteksle ilgili, bir örgenin yüzeyel tabakası. İLE/||/<> Örümcek, ince ağ benzeri yapı [araknoid: Beyin zarlarından biri]. İLE/||/<> Badem biçiminde, tonsille ilgili. İLE/||/<> Alın, ön. )
- CAPS- ile/||/<> CAPSUL-/CAPSULO-
( Kapsül. İLE/||/<> Küçük kutu, kapsüle ait. )
- ÇAPSIZ/LIK ile/ve/||/<> (")KİFÂYETSİZ MUHTERİS(") (OLMA)
- ÇAPUT BAĞLAMA ile/ve/<> SALAMA
( ... İLE/VE/<> Sahalar'ın, çaput bağlamaya verdikleri ad. )
- CAR CAR ile CARCAR
( Çok ve yüksek selenle, gürültülü bir biçimde konuşma. İLE Geveze, yaygaracı. )
-  ÇAR ÇARMAK/ÇAR ÇARMAQ / ÇAR ÇAMRAK/ÇAR ÇAMRAQ = ÇOLUK ÇOCUK
 [< Divân-ü Lugât-it-Türk]
- ÇAR ÇUR (ETMEK)[İSRAF ETMEK]
- CAR-T İLE TCR-T İLE NK-CAR ile/||/<> MÜHENDİSLİK İMMÜNOTERAPİ
( Tasarlanmış immün hücreler. )
( Formül: scFv-CD3ζ-CD28 )
- CÂR ile/||/<> CÂRİ ile/||/<> MERİYET/MERİYYET
( Komşu. İLE/||/<> Uygulanan. İLE/||/<> Yürürlük. )
- CARCİN- ile/||/<> SCİRRH-/SCİRRHO-/-SCİRRHUS ile/||/<> SCLER-/SCLERO-
( Kanser. İLE/||/<> Sert, sert kanserle ilgili. İLE/||/<> Sert, sklera ile ilgili, sklera ile bağlantılı. )
- CARCUR ile CARCUR ile ÇAR ÇUR
( Gelişigüzel konuşmak. İLE Fermuar. İLE Savurganca tüketmek. )
- CARDİO-/CARDİA-/-CARDİA/-CARDİO ile/||/<> -CARDİUM
( Kalp ya da kalbe ait yapılarla ilgili. İLE/||/<> Kalple ilgili membran, kalple bağlantılı örtücü yapılar. )
- CARE ABOUT vs. CARE FOR
- ÇÂRE[Fars.] ile/ve/||/<> DEVÂ[Ar.]
- ÇARESİZ/LİK ile/ve/||/<> ÂCİZ/LİK
- ÇARESİZLİK ile ACZİYET
- ÇARESİZLİK ile/ve/||/<>/>/< HİÇBİR ŞEY YAPAMAMA
- ÇARESİZLİK ile/yerine KOŞULSUZLUK
( HELPLESS vs. UNCONDITIONALNESS
UNCONDITIONALNESS instead of HELPLESS )
- ÇARESİZLİK ile/ve/değil/yerine/<> SABIR
- ÇARHACI/MANGLAY/HİREVÜL = ÖNCÜ GÜCÜ
( Savaş başlarken düşmanla ilk karşılaşan askerler/birlik/güç. )
- CARİ HESAP değil/yerine/= SÜREN SAYIŞ
- CARİ[Ar.] değil/yerine/= GEÇERLİ/YÜRÜRLÜKTE
- CÂRÎ[AR.] ile/ve/||/<>/> SÂRÎ[AR.]
- CARITAS[Lat.] ve/||/<>/>/< CUPIDITAS[Lat.]
( Tanrı[uhrevî] sevgisi. VE/||/<>/>/< Kişi/nesne/dünya sevgisi. )
- ÇARK ETMEK ile/değil/yerine/>< FARK ETMEK
- ÇARPAN ile/değil/yerine/||/<>/< DEĞİŞKEN
( vs./and/||/<>/but/< VARIABLE
VARIABLE instead of MULTIPLIER )
- ÇARPICI ile ÇARPITICI
- ÇARPIKLIK ile SAPTIRMA
- ÇARPIŞAN ile/değil ÇAKIŞAN
- ÇARPIŞMA ile/ve/||/<>/> ŞINGIRDAMA
( ... İLE/VE/||/<>/> Küçük şeylerin, bir yere çarpıp düşerken ya da birbirine değerken çınlama sesi çıkarması. )
- ÇARPIŞMAK ile/ve/değil/yerine/>< TARTIŞMAK
- ÇARPITMAK ile GERİYE YANSITMA
( TO DISTORT/PERVERT vs. TO REFLECT BACK | WHIGGISM )
- ÇARPITMAK ile SAPTIRMAK
-  ÇARPMADA:
 1. ÖBEK(GRUP) ile/ve/||/<>/> 2. ÖBEK(GRUP) ile/ve/||/<>/> 3. ÖBEK(GRUP) ile/ve/||/<>/> ...
( 2-9 arasındakiler. İLE/VE/||/<>/> 11-99 arasındakiler. İLE/VE/||/<>/> 101 ile 999 arasındakiler. İLE/VE/||/<>/> ... )
-  ÇARPMADA/BÖLMEDE:
 2, 3, 4, 6, 7, 8 ile/ve/||/<> 5, 9, 11
- ÇARPTIRILMIŞ ile/değil ÇARPITILMIŞ
- ÇARPTIRMAK ile/değil ÇARPITMAK
- ÇARŞI[Fars. < ÇÂR/ÇEHÂR:Dört. + SU: Yol. ]/SUK[Arapça] ile PAZAR[Fars. < BAZAR]
( Dükkânların bulunduğu alışveriş yeri. İLE Satıcıların belirli günlerde mallarını sattığı geçici yer. | Belirli bir şeyin satıldığı yer, piyasa. | Alışveriş. | Cumartesi ile pazartesi arasındaki gün. )
-  ÇARŞILAR:
 ÜSTÜ AÇIK ile/ve/||/<> KAPALI ile/ve/||/<> BEDESTEN
- CART CURT (YAPMAK)
- CART-CURT ile/<> ZART-ZURT
( Göz korkutmak ya da övünmek amacıyla abartılı konuşma. İLE/<> Kendini önemli kişi olarak göstermek için yüksekten atıp tutarak çıkışma, kaba kuvvet gösterisi. )
- CÂRÛ/CÂRUB[Fars.] değil/yerine/= SÜPÜRGE
- CASİMİR İLE LAMB İLE AHARONOV-BOHM ile/||/<> KUANTUM VAKUM ETKİLERİ
( Boş uzayın kuantum etkileri. )
( Formül: F_Casimir = -ℏcπ²/240d⁴ )
( Georg Ohm tarafından 1827 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1789-1854) (Ülke: Almanya) (Alan: Fizik) (Önemli katkıları: Ohm yasası, elektrik direnci) )
- CASUSLUK YAPMAK değil/yerine/= ÇAŞITLAMAK
- CAT- ile/||/<> EN- ile/||/<> END-/ENDO-/ENTO-/ESO- ile/||/<> EP-/EPİ- ile/||/<> DEXTR-/DEXTRO- ile/||/<> DİST-/DİSTO- ile/||/<> DORS-/DORSİ-/DORSO- ile/||/<> HYP-/HYPO- ile/||/<> HYPER- ile/||/<> HYPS-/HYPSİ-/HYPSO- ile/||/<> E-/EC-/EX-/EXO-/OE- ile/||/<> EXTRA-/EXTRO- ile/||/<> MES-/MESO- ile/||/<> MET-/META- ile/||/<> İM- ile/||/<> İN- ile/||/<> İNTER- ile/||/<> İNTRA-/İNTRO- ile/||/<> LATER-/LATERİ-/LATERO- ile/||/<> ULTRA- ile/||/<> UN- ile/||/<> SUB- ile/||/<> SUPER- ile/||/<> SUPRA- ile/||/<> SYN- ile/||/<> TRANS- ile/||/<> PERİ- ile/||/<> PRE-/PRAE-/PRO- ile/||/<> PROT-/PROTO- ile/||/<> RETRO- ile/||/<> PAN-/PANT-/PANTO- ile/||/<> CO-/COM-/CON- ile/||/<> POST- ile/||/<> PLEİO-/PLEO- ile/||/<> MEDİ-/MED- ile/||/<> MULT-/MULTİ-
( Aşağı, alt, uzak, karşıt, cot, ile. İLE/||/<> İçine, içine koymak, içte kapatmak, çevrelemek. İLE/||/<> İçinde, iç tarafta. İLE/||/<> Yukarıda, üstte, arasında, önde, yanda, tarafında, dışta, üstte, üzerinde, ek olarak. İLE/||/<> Sağda, sağa doğru, sağ tarafta. İLE/||/<> Distal, merkezden uzakta, ayrı, arkada. İLE/||/<> Sırt, sırtla ilgili, dorsal geri, arka. İLE/||/<> Altında, aşağıda, normalden az. İLE/||/<> Üzerinde, üstünde, yukarısında, ötesinde, normalden fazla, aşırı. İLE/||/<> Yüksek, yükseklik, yukarıda, yukarı, yukarıya. İLE/||/<> Ötesinde, dış, kapalı, -den, bütünüyle, olmaksızın, dışında, dış tarafta, bütünüyle. İLE/||/<> Dışında, fazladan, ötesinde, üstüne, ek olarak. İLE/||/<> Orta, arada, birleştirici bölüm, kısmı, ikincil. İLE/||/<> Sonra, ötesinde, arasında, değişim, dönüşüm, başkalaşım. İLE/||/<> Değil, olmayan, olumsuz anlam veren ön ek. Yokluk, eksik, olmaksızın. İLE/||/<> İçine, içte, içinde, e doğru, üzerinden. İLE/||/<> Arasında, içlerinde, çevrelenmiş, sarılmış. İLE/||/<> İçinde, içine, içe doğru. İLE/||/<> Yan, yanda, yan tarafta. İLE/||/<> Ötesinde, aşırı, fazla. İLE/||/<> Değil, eksik, yoksun. İLE/||/<> Boyunca, ötesinde, bütünü ile. İLE/||/<> Altında, yakınında, hemen hemen, yakın, eksik, az çok. İLE/||/<> Yukarıda, aşırı, üzerinde. İLE/||/<> Yukarıda, üzerinde, üstünde. İLE/||/<> İle, birlikte, yapışık, kaynaşmış, bağlantı [b, m, p öncesi sym, l öncesi syl olur]. İLE/||/<> Önce, önünde. İLE/||/<> Çevresinde, yakınında, ötesinde, dolaylarında. İLE/||/<> İlk kez, ilk durum. İLE/||/<> Geri, sırt, arka, arkada. İLE/||/<> Bütün, genel, hepsi. İLE/||/<> İle, birlikte. İLE/||/<> Sonra, arkasında, daha sonra. İLE/||/<> Daha fazla. İLE/||/<> Orta, orta çizgi ve düzlemle ilgili, mediyal, ara, arada. İLE/||/<> Çok, fazla, aşırı, çok sayıda bölüm tutan. )
- CAT5 ile/||/<> CAT6
( ... İLE/||/<> Uzun mesafe kablo çekimlerinde[10 m. üzerinde] kullanılması özellikle önerilir. )
( ... İLE/||/<> Kablo içinde ayırıcı[seperatör] bulunmaktadır. )
( ... İLE/||/<> Daha yüksek veri geçiş olanağı sağlar/sunar. )
( [Yabancı sinyallerden ...] Daha çok etkilenir.[veri akışını olumsuz etkiler] İLE/||/<> Daha az etkilenir.[veri akışını olumlu etkiler] )
( [Veri aktarımında ...] Megabit seviyesindedir. İLE/||/<> Gigabit seviyesindedir. )
( [veri bandında] 100 mhz İLE/||/<> 250 mhz )
- ÇATAL-BIÇAK KULLANIMINI BİLMELİ/ÖĞRENMELİ/ÖĞRETMELİ! (ERKEN YAŞTA)
- ÇATALHÖYÜK ile/ve/||/<>/> HACILARHÖYÜK
- CATEGORIZATION vs. CLASSIFICATION
- ÇATIŞAN(I) ile/değil/yerine BÜTÜNLEYEN(İ)
- ÇATIŞKI ile/ve/<> ÇALKANTI
- ÇATIŞKI ile/ve/||/<> UYUŞMAZLIK
- ÇATIŞMA değil/yerine/>< ÇALIŞMA
- ÇATIŞMA ile/değil ÇEKİŞTİRME
- ÇATIŞMA ile/ve/<> DİDİŞME
- ÇATIŞMA ile/değil/yerine FARK
- ÇATIŞMA ile İNDİRGENEMEZ ÇATIŞMA
- ÇATIŞMA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KESİŞME
- ÇATIŞMA ile "TAKIŞMA"
- ÇATIŞMA değil/yerine/>< UZLAŞMA
- ÇATIŞMA ile/ve/değil/yerine/||/<>/> UZLAŞMA BECERİSİ
- ÇATIŞMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/>< ÇALIŞMAK
-  ÇATLAMIŞ OLAN, ...:
 AORT DAMARI ile/değil/ne yazık ki/>< AR DAMARI
- ÇATMAK ile SATAŞMAK
- CAUCHY İLE D'ALEMBERT İLE RAABE ile/||/<> YAKINSAKLIK TESTLERİ
( Serilerin yakınsaklığını belirleyen testler. )
( Formül: lim |aₙ₊₁/aₙ| < 1 )
- CAUSE vs. MEANS
- [not] CAUSE OF vs. CAUSES OF ONE
- CAUSE vs. REASON
-  ÇAVAR/ÇUVAR ile ÇAVARLIG
 [< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Ateş yakmak için kullanılan çalı çırpı. İLE/VE/||/<>/> Çalı çırpısı bol yer. )
( ÇUVAR ÇUVAR: Biçiminde ikileme olarak da kullanılır. )
-  ÇAVLI/ÇAWLI ile ÇAVLI/ÇAWLI[Kençek]
 [< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Şahin. İLE Ateş yakmakta kullanılan şeftali çekirdekleri ve ceviz kabukları. )
- CAYDIRI ile/ve/||/<> CEZA
- CAYDIRICILIK ile/ve/||/<> ISLÂH EDİCİLİK
- CAYDIRICI/LIK ile/ve YILDIRICI/LIK
- CAYDIRMA ile/ve/||/<>/> ZORLAŞTIRMA ile/ve/||/<>/> YASAKLAMA
- CÂYİ'[Ar. çoğ. CİYÂ'] ile CÂYİR[Ar.]
( Ac, ac olan, acıkmış. İLE Cevir ve cefâ eden/edici. )
- ÇAYIR-ÇİMEN
- ÇAYIRGÜZELİ -ile
( Buğdaygillerden bir bitki türü. [Lat. EROGROSTIS MAJOR] )
- ÇAYIRGÜZELİ ile ÇAYIROTU
( Buğdaygillerden bir bitki türü. İLE Buğdaygillerden küçük bir çayır otu. )
( EROGROSTIS MAJOR cum PHLEUM PRATENSE )
( ... avec FLEOL )
- ÇAYIRGÜZELİ ile ÇAYIRSEDEFİ ile ÇAYIRTİRFİLİ
( Buğdaygillerden bir bitki türü. İLE Düğünçiçeğigillerden, sulak yerlerde yetişen, kökü iç sürdürücü olarak kullanılan bir bitki. İLE Baklagillerden, hayvan yemi olarak yetiştirilen bir bitki. )
( EROGROSTIS MAJOR cum THALICTRUM cum TRIFOLIUM PRATENSE )
- ÇAYIROTU/FLEOL ile KOKULU ÇAYIROTU
( Çayır oluşturan çeşitli bitkilerin genel adı. | Buğdaygillerden, kuru ve kireçli yerlerde yetişen küçük bir ot. İLE Buğdaygillerden, çayırlarda yetişen, hayvanlar için iyi bir yem olan güzel kokulu bitki. )
( PHLEUM PRATENSE cum ANTHOXANTHUM ODORATUM )
- CAZİB ile/ve/<> MUZİB
- CEZBE/CAZİBE ile/ve TAHRİK
- CAZİP[Ar.] değil/yerine/= ÇEKİM
- CD (SÜRÜCÜ) ile/||/<>/> DVD (SÜRÜCÜ) ile/||/<>/> BLUE-RAY (SÜRÜCÜ)
( ... İLE/||/<>/> kırmızı lazere maruz kalmaktadır. İLE/||/<>/> Mavi ve mor lazerler kullanılmaktadır. )
( 650 MB ile sınırlıdır. İLE/||/<>/> 4.7 GB ile sınırlıdır. İLE/||/<>/> 5 GB ile 100 GB arasında veri kaydedilebilir. )
- CEASE vs. PAUSE vs. STOP
- CEBÂN[Ar.] ile CEBBÂN[Ar.]
( Korkak. İLE Peynirci. )
- CEBEL ile/||/<> MAÂDÎN
( Dağ. İLE/||/<> Madenler. )
- CEBEL(LEŞME) değil CEDEL(LEŞME)
( TARTIŞMA, SERT MÜNÂKAŞA | KAVGA )
- CEBERÛT/LUK / ZORBALIK değil/yerine/= GÜCEGEN/LİK
- CEBÎN[Ar.] değil/yerine/= KORKAK, YÜREKSİZ | ALÇAK | ALIN
- CEBİR = CEBR[Fars., Ar.] = ALGEBRA[İng., İt., İsp., Dan., Rus.] = ALGÈBRE[Fr.] = ARS RATIOCINANDI PER LITTERAS, ARS PER LITTERAS[Orta Lat.] = ALGEBRA, BUCHSTABENRECHNUNG[Alm.] = ALGEBRA, STELKUNDE[Fel.]
- CEBİR değil/yerine/= GÜCER
- CEB(İ)R[Ar.] değil/yerine/= ZOR, ZORLAMA | DÜZELTME, TAMİR ETME
- CEBR ile/ve/değil/yerine/<>/< CEZB
( Dışsal. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< İçsel. )
-  [ne yazık ki]
 CEBR ve/||/<> HİLE
- CEBR ile/ve/<> RAHMET
- CEBR/İCBAR/MECBUR ile HÜKÜM[/HÜKM]/MAHKUM
-  CEBR-ÜL es-SÂM:
 MATEMATİKTE ile/ve/<> MANTIKTA ile/ve/<> ŞİİRDE
( İrrasyonel [sonu olmayan, aşkın] sayı. İLE/VE/<> Açmaz/çıkmaz[paradoks]. İLE/VE/<> Aşk. )
( CEBR: Kök/köken. | SÂM: Duymak/işitmek. )
- CEC-/CECİ-/CECO-/CAEC-/CAECİ-/CAECO- ile/||/<> TYPHL-/TYPHLO-
( Kör, çekumla ilgili. İLE/||/<> Çekumla ilgili, körlükle ilgili. )
- CED ile/||/<> ECDÂD ile/||/<> CEDİD
( Dede, ata. İLE/||/<> Büyük babadan başlayarak geriye doğru atalardan her biri. İLE/||/<> Yeni. )
- CEDEL ile/değil/yerine/<> BURHAN
( Bir bilginin, yanlışları göstermesi. İLE/DEĞİL/YERİNE/<> Savını temellendirmek. )
- CEDVEL/HARK[Ar.] ile CETVEL
( Su yolu, su akacak yarık. İLE Ölçüm aracı/tablosu. )
- CEFÂKÂR ile CEFÂKEŞ
( [eziyet] Çeken. İLE Eden. )
- CEHÂLET KİBARLIĞI ile/değil/yerine KİBARLIK
( "Kibarlığını" yüzüne-gözüne bulaştırır. İLE/DEĞİL/YERİNE Zamanını, zeminini, gerektiği kadar ve ölçüsünü bilerek/tutturarak, bilinçle. )
- CEHÂLET ve/<> BAĞNAZLIK ve/<> ÖFKE ve/<> YEGİNLİK/ŞİDDET
- CEHÂLET ile/ve CESÂRET
( Cesaret, akıldan gelirse cesârettir. Bilgisizlikten gelirse cehalettir. )
( IGNORANCE vs./and COURAGE )
- CEHÂLET >< İMAN
( İkisi birarada olmaz. )
- CEHÂLET ve/>/ve/< KABA GÜÇ ve/>/ve/< BAĞNAZLIK
- CEHÂLET ve/> RED
( Cahilin reddi/inkârı, ne kadar hızlı ve uzunsa o kadar cahildir. )
- CEHÂLET/BİLGİSİZLİK ve/<> ÇOK VE BOŞ (GEREKSİZ) KONUŞMAK
( IGNORANCE and/<> TO TALK TOO MUCH AND WASTE )
- CEHÂLET/CÂHİL ile/ve ZULÜM/ZÂLİM
( Cahil kişi, kendinin bile düşmanı iken, başkasına dost olması nasıl beklenir? )
( Zulümle âbâd olanın, sonu, berbâd olur. )
( IGNORANCE vs./and OPPRESSION/CRUELTY )
( ... ile/ve ADHARMA )
- CEHD değil/yerine/= ÇALIŞMA, ÇABALAMA
itibarı ile 28.406 başlık/FaRk ile birlikte,
28.406 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(19/115)
(1996'dan beri)