U ve Ü ile başlayan FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 28.406 başlık/FaRk ile birlikte,
28.406 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(14/115)
- BEN-İM ile BENİM
( "Benim" bir kişiye özgü, ötekileri hesaba katmayan ayrımcılık demektir. )
(  BENİM!
Uzun boylu, ay yüzlü bir kız vardı kasabanın birinde. Onun sevgisiyle herkes yolunu yitirmişti. İşi gücü dilberlikti, bez yıkarken saçlarını çözer, eteğini beline toplar, âşıklarının gönüllerine ateş çalardı.
Kemâle ermiş, yaşını başını almış bir adam da âşık oldu ona ve tez vakitte kemâlini yitirdi, tecrübeli aklı deliliğe yaklaştı, yüzünün aşkıyla beli iki kat olup gönlü belâ zinciriyle bir girdapta kaldı. Sonunda dayanamadı, kendini ona vakfetti, her işi onun için, herşeyi onun adına yapmaya başladı. Ücretle iş yapsa kazancını ona sunar, eline altın geçse gider o gümüş gövdeliye verirdi. Bir gün genç kız kendine dedi ki:
- Yanışın her an biraz daha artmada ama aşkta masraf ziyâde gerek, sendeki sermaye yalnızca âşk olursa mutfak boş kalır, daha fazlaya gücün yetmezse geç bu sevdadan, davul dengi dengine demişler...
- Sevgili, dedi âşık, gövdemde bir avuç ilikten, bir parça deriden başka bir şey kalmadı yolunda harcayacak. Bari beni sat da elde ettiğinle bir müddet daha hoş ol.
- Genç kız âşığını derhal Mısır'a götürdü, orada bir kürsü kurmuşlar, âdet etmişler, satıcı kürsüye oturur, kölesi ayakta durup müşteri beklerdi. Bir müddet beklediler. Adam hiç üzüntü göstermiyor, hiç boynunu bükmüyor, hatta müşteri çıktığı vakit baş gösterecek ayrılığı da aklına getirmiyordu. Bir adam gelip genç kıza sordu:
- Şu ayakta bekleyen yaşlı adam senin kulun mu?
- Evet, benim kulumdur!...
O sırada, yaşlı adam, bayılıp düştü. Adam pazarlık ile onu satın aldı ve kendine geldiğinde şehrin dışında bir mezarlığa götürdü. Meğer o adamın babası ölmüş, o da babasının ruhu için bir köle azâd etmeyi ahdetmiş, yaşlı adamı satın alması bundanmış. Mezarın başında zavallı yaşlı adamı azâd edip cebini de altınla doldurduktan sonra gönlünü şâd etmek için dedi ki:
- Diliyorsan ey yaşlı adam. Mısır'da kal! Malın eksilmez, seni gözetirim. Dilersen de var git, çünkü artık özgürsün, kendinin sultanısın.
Yaşlı adam, teşekkür ederek genç kızın ardınca koşup yetişti ve altınları avucuna sayıp gönlünü alana yine gönlünü teslim etti. Dünyayı onun yüzünde apaydın görüyordu ve dedi ki:
- A sevgili! Şu gönül, senin için satılmaktan aldığı lezzeti bugüne dek hiçbir şeyden almadı. Hele "benim kulumdur" dediğin andaki saadetim, sanmam ki başka bir kimsede olsun!
Haydi yine beni pazara götürüp sat ki,
tekrar "Benim!" dediğini duyayım! )
( "Mine" implies exclusivity. )
( "Ben-im" bilinci bile, yararlı bir yön gösterici de olsa sürekli değildir.[Nerede aranması gerektiğini gösterir. Neyin aranması gerektiğini değil.] )
( Even the consiousness "I am" is not continuous, though it is a useful pointer.[It shows where to seek, but not what to seek.] )
( I AM vs. MINE/MY )
- ..., BENİM (EN) DEMOKRATİK HAKKIM(DIR)! değil HAKKIM(DIR)!
- BENİMSEME ile/ve/değil/yerine/<> İÇSELLEŞTİRME
- BENİMSEME ile KİŞİSELLEŞTİRME
- BENİMSEMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KABUL ETMEK
- BENİMSEMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> KARŞI ÇIKABİLMEK
- BENİMSEMEK ile/ve/değil/yerine/<> ÖZÜMSEMEK
- BENİMSEMEK ile "SAHİP ÇIKMAK"
- BENİMSEMEK ile/ve/<> SAVUNMAK
- BENİMSEMEK ile "TUTMAK"
( TO ADOPT vs. "TO SUPPORT/LIKE" )
-  BENLİK TUTUMUNDA:
 KİM OLMADIĞIMIZ ile/ve KARŞIT OLDUKLARIMIZ
- BEN/LİK >< ALÇAKGÖNÜLLÜ/LÜK
( NEFS >< TEVÂZÛ )
- BENLİK/EGO ile/ve/||/<> KENDİLİK(BENLİK KİMLİĞİ)
- BENLİK ile/ve/||/<>/> ÖYKÜSEL BENLİK
- BENLİKTE ÖLMEK ve/||/<>/> HAKİKATTE DİRİLMEK
- BENMERKEZCİ/LİK ile/ve/değil/||/<> BENMERKEZLİ/LİK
- BENMERKEZCİ/LİK ile/değil/yerine/>< EVRENSELLİK
- BENNE[Ar. çoğ. BİNÂN] -ile
( Güzel koku. )
- BEN/SEN ile/ve/<>/değil/yerine O/BİZ
( Kıyameti koparttıracak olan. İLE/VE/<>/DEĞİL/YERİNE Birliğe getirecek/götürecek olan. )
- BEN-SEN-O ile/ve/||/<>/> BİZ-SİZ-ONLAR
( Tekil. İLE/VE/||/<>/> Çoğul. )
- BENZEMEZLİK ile/ve/||/<>/< BİRİCİKLİK
- BENZER ile BENZEŞEN ile BENZEŞİM ile BENZEŞLİK ile BENZEŞME ile BENZETİ ile BENZETME ile BENZEYİŞ
- BENZERLİK ile/ve/değil/||/<>/< DOLAYLILIK
- BENZER/LİK ile/ve/değil/||/<> PARALEL/LİK
- BENZERLİKLERİN BİRARAYA GETİRİLMESİ ile/ve/<> FARKLARIN/AYRIMLARIN ÖNE ÇIKARILMASI
-  BENZERLİKTE:
 AYNILIK ile/ve/||/<> FARKLILIK
- BENZERSİZLEŞTİRME ile/ve/değil/yerine "FARKLILIK"/"ÖZGÜNLÜK" ATFETMEK
- BENZEŞ/LİK ile EŞİT/LİK
( ASSIMILATION vs. EQUALITY )
-  BENZETME: 
AYRINTILI ile KISALTILMIŞ ile PEKİŞTİRİLMİŞ ile GÜZEL(BELİĞ)
( )
- BENZETME" ile/ve/değil/||/<>/< İLİŞKİ
- BENZETME ile/ve/değil/yerine/||/<>/< TANIM
( "Ağyârını câmî, efrâdını mânî." İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Ağyârını mânî, efrâdını câmî. )
- BENZETME ile/ve/değil/||/<>/< ZORLAMA
-  BENZETMELERDE: 
AT ile/ne yazık ki MAYMUN
( Duygu olarak. İLE/NE YAZIK Kİ Biçim olarak. )
-  ÖZELLİKLERDE:
 BENZEYEN ile/ve/<> BENZEMEYEN
- BER[Ar.] ile -BER[Ar.] ile BER[Ar.] ile BER'/BÜR/BÜRÛ'[Ar.]
( Üzere. İLE Alan, getiren, götüren. [DİL-BER: Gönül alan. | PEYÂM-BER: Haber getiren.] İLE Göğüs, sîne. | Meyva, yemiş. | Meme. | Kucak. | Yaprak. | Genç hanım. | Evin kapısı. | En, genişlik. İLE Hastanın iyileşmeye başlaması. )
- BERÂET ile/ve/<> BERÂET-İ ZİMMET
( Bir dâvâ sonucunda, temiz ve ilişkisiz çıkma, aklık, arılık, aklanma. İLE/VE/<> Zimmetinde bir şey olmayış, aklık. )
-  BERÂH[Ar.]:
 Açık, işlenmemiş ve ağaçsız bölge. -ve
- BERÂHÎN[< BÜRHÂN] -ile
( DELİLLER, TANIKLAR )
- BERÂRÎ[< Ar. BERRİYYE] ile ÇÖLLER, SAHRALAR
( Çöller, sahralar. )
- BERAT ile/||/<> BERAYA
( Rütbe, görev, nişan ya da imtiyaz verildiğini bildiren ferman. İLE/||/<> Vergi ve haraç vermeyen müslüman ahaliye verilen ad. )
- BERÂT-I CİBÂYET ile BERÂT GECESİ ile BERÂT-I HÜMÂYÛN ile BERÂT-I TERHÂNÎ
( Vergi, resim ve icâre gibi, hazineye ya da vakfa ait paraları toplama yetkisini veren belge/vesîka. İLE Hz. Muhammed'e, peygamberliğinin bildirildiği, Şaban ayının beşinci gecesi. İLE Sultanlara özel ferman. İLE Gördüğü büyük bir hizmet karşılğı olarak vergiden muaf tutulması hakkında sultan tarafından verilen ferman. )
- BER-BÂD[Ar.] ile BER-BATT[Ar., Fars. YELDE]
( Perîşan, harap, viran. | Pis, fenâ, kirli. İLE Kaz göğüslü. | Lavuta/lavta adlı bir çalgı.[LYRE(Fr.)] )
- BERBER[Fars.]/BARBER[İng.] ile BERBER[Fars.]
( Saç/sakal kesen usta/esnaf. İLE Afrika'nın kuzeyinde bulunan bir budun/kavim[Ar.]. )
- BERDEL ile BERDEL
( Değişik. İLE Ailenin kız ve erkek çocuğunun, öteki ailenin kız ve erkek çocuğuyla karşılıklı olarak aynı zamanda evlendirilmesi. )
- BEREKET ile/ve/||/<> BOLLUK
- BEREKET ile/ve OLANAK
- BEREKET ve/<>/< PAYLAŞIM
- BEREKETLİ[Ar.] değil/yerine/= ARTAĞAN
( Mutluluk, meymenet, saadet. | Nimette bolluk ve iyilik. )
- BERG[Fars.] ile BERK[Ar.]
( Yaprak. İLE Şimşek. )
-  BERGE ile BERGÜ/BERİM
 [< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Değnek. İLE Borç. )
- BERGMAN ile/ve/||/<> BORGMAN
( Einstein'in, Amerika'ya giderken yanında olmasını istediği iki matematikçi. )
- BERHAVA[Fars. + Ar.] değil/yerine/= YARARSIZ, BOŞ
( Havaya atılmış, uçurulmuş. | Yararsız, boş. )
- BERHÛD[Fars.] ile/değil/yerine/>< BERFEND[Fars.]
( Saçmasapan söz. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Güzel söz. | Derin yer. )
- BER-HURDÂR[Fars. < BERHÛR] ile MUTLU
( Hisse, nasip, pay.)] )
- BERÎK[Ar.] ile BERÎK/E, BÜRÛK[Ar.]
( Işık, parıltı. İLE Un helvası. )
- BER-MÛCEB-İ ÂTÎ ile/||/<> BER-MUTÂD ile/||/<> BU DAHİ ile/||/<> BEYNİNDE ile/||/<> MÜTESÂVİYEN
( Aşağıda geleceği gibi, aşağıda ifade olunacağı üzere. İLE/||/<> Alışılageldiği üzere, devamlı yapılagelen yönteme göre. İLE/||/<> Bu da bir öncesi gibi, yukarıda geçenin aynısı. İLE/||/<> Arasında, aralarında. İLE/||/<> Eşit olarak. )
- BERMUTAT[Fars. BER + Ar. MUTÂD] değil/yerine/= ALIŞILAGELEN BİÇİMDE, HER ZAMAN OLDUĞU GİBİ
- BERNOULLİ İLE PASCAL İLE ARŞİMET ile/||/<> AKIŞKAN STATİĞİ PRENSİPLERİ
( Sıvıların temel davranış ilkeleri. )
( Formül: P + ½ρv² + ρgh = sabit )
( Daniel Bernoulli tarafından 1738 yılında keşfedildi/formüle edildi. )
- BERNOULLİ İLE VENTURİ İLE PİTOT ile/||/<> AKIŞ DİNAMİĞİ
( Akışkan hareket yasaları. )
( Formül: P + ½ρv² + ρgh = sabit )
( Daniel Bernoulli tarafından 1738 yılında keşfedildi/formüle edildi. )
- BERRAK[Ar.] ile/ve NET[Fr.]
( Berraklık ve yardımseverlik elele gider - her biri hem öbürüne muhtaçtır, hem de öbürünü güçlendirir. )
( Ayna, güneşi çekmek için hiçbir şey yapamaz. O sadece parlaklığını koruyabilir. )
( Durumunuzu berrak bir biçimde görelim, bu berraklık, bizi serbest[sorumlu özgür] duruma getirecektir. )
( Bizi, insan yapacak olan, berraklık ve yardımseverliktir. )
( Clarity and charity go together - each needs and strengthens the other.
The mirror can do nothing to attract the sun. It can only keep bright.
See clearly your condition, your very clarity will release you.
It is 'clarity and charity' that make us human. )
( Aydınlık, açık. | Duru, temiz. İLE Tüm çizgileri belirgin olan, gözün tüm ayrıntılarıyla algılanan, iyi görünen. | İyi duyulan ses. | Kesintilerden sonra geri kalan miktarda olan, safi. | Açık seçik olan, anlaşılmaz yanı bulunmayan. | Tenis, masa tenisi gibi oyunlarda servis atışlarında topun karşı sahaya geçerken fileye değdiğini belirtmek için kullanılan bir söz. )
( LIMPID vs./and CLEAR )
- BERVECH-İ ÂDE ile/ve/||/<> BERVECH-İ ÂTÎ/ZÎR ile/ve/||/<> BERVECH-İ BÂLÂ ile/ve/||/<> BERVECH-İ MÂRUZ ile/ve/||/<> BERVECH-İ PEŞİN
( Âdet olduğu üzere. İLE/VE/||/<> Aşağıda olduğu gibi, aşağıda görüleceği üzere. İLE/VE/||/<> Yukarıda olduğu gibi, yukarıda görüldüğü üzere. İLE/VE/||/<> Bildirildiği gibi, arz olunduğu üzere. İLE/VE/||/<> Peşin olarak. )
-  BEŞ İNCELİK/LETÂİF-İ HAMSE[Ar.]: 
KALB ile/ve/||/<>/> RUH ile/ve/||/<>/> SIR ile/ve/||/<>/> HAFÎ ile/ve/||/<>/> AHFÂ
- BEŞ TÜMEL/KÜLLÎ/SES/LÂFIZ/YANIT(KÜLLÎYAT-I HAMS)
( * CİNS
* NEVİ'(TÜR)
* FASIL(AYRIM)
* HASSA(ÖZELLİK)
* ARAZ(İLİNEK) )
( "O nedir?" sorusuna keyfiyet cihetinden(açısından) yanıt verirsek CİNS; kevmiyet cihetinden(açısından) yanıt verirsek NEV'dir. )
( İki farklı NEV'i keyfiyet cihetinden(açısından) ayıran şey FASIL'dır. )
( Bir hakikate taalluk ediyorsa HASSA; birden çok hakikate taalluk ediyorsa ARAZ'dır. )
( ARAZ: İNFİKAK ile HAKİKAT açısından. )
- BE'S/BEİS[Ar.] ile BES[Ar.]
( Zarar, ziyan. | Zahmet, zorluk. | Azap, şiddet, korku. | Fenâlık. İLE Yeter, yetişir, tamam, kâfi. | Çok. )
- BE'S/BÜ'S[Ar.] ile HAVF[Ar.]
- BEŞER DOĞMAK ile/ve/> KİŞİ/İNSAN OLMAK
( BEŞER İKEN BÎ-ŞER OLMAKTIR İNSAN OLMAK )
( BIRTH AS HUMAN vs./and/> BEING HUMAN )
- BEŞER ile/değil/yerine/||/<>/> İNSAN (OLABİLMEK)
( Kendini tanımayan, görünüş bazında, "insan" etiketine sahip olan, sınırlı ve âtıl durumda yaşayan.
İLE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>
Kendini gerçekleştirmiş, Bilim, Sanat, Felsefe, Zam/an, Doğa, Ayırdındalık/Farkındalık, Yeğleme/Tercih kavramlarının bağlantılarını oluşturabilmiş, oturtabilmiş ve uygulama durumunda olan bir var olan. )
( Hayvanlıktan ayağa kalkmış olan. İLE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Bilinçte ayağa kalkmış olan. )
( Dayanmayan/dayanamayan, sabretmeyen/sabredemeyen. Sabra dayanamayan. İLE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Dayana(bile)n, sabrede(bile)n. )
( Konuşabilen. İLE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Konuşmayabilen, konuşabildiği gibi konuşmamayı ve/ya da [gereğince] susabilmeyi de becerebilen. )
( Başkasının sözünü bile aktaramayan. İLE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Kendi sözünü söyleyebilen/söyleyen. )
( Kişi, kişinin kurdu ise. İLE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Kişi, kişinin dostu ise. )
( [birbirimize] Yaklaşmak/yaklaşan. İLE/ÖNCELİKLE/||/<>/>< Yaklaşmamak/yaklaşmayan. )
( Görünür. İLE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Görünmez. )
( Görünürlük. İLE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Görebilirlik. )
( Herhangi/belirli biri. İLE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Sanatsal biri. )
( ... İLE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Doya doya, insanlığını yaşayan. )
( Gaflet uykusundan uyanan kişi, beşerdir. Beşer, nefsine mahkûm olan kişidir. Beşer, Allah'ı anlamadan, insan olamaz. İnsan/kişi de bu konuyu hallederse Âdem olur. )
( Dostu bul, ona kavuş. Fakat bunu sindiremeyecek olanlara gösterme! )
( Yapmamız gereken, farkında olmanın farkında olmaktır. )
( Anadan doğma insan yoktur. )
( Beşer iken bî-şer olmaktır, insan olmak. )
( Melekler, insan olamadığından dolayı üzgün; şeytan ise insan olmadığından dolayı memnunmuş. )
( What we need is to be aware of being aware. )
( Kendini kabul etmeyen, itirazı çok ve çeşitli olan. İLE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Kendini kabul eden, kendiyle barışan, itirazları olmayan ya da azalmış olan. )
(
İnsanın Evrimsel Süreci
| Dönem | Tür | Özellikler | Zaman | 
|---|---|---|---|
| İlk İnsan Benzeri Atalar | Sahelanthropus tchadensis | İnsan ve şempanze ayrımı; çift ayaklılık belirtileri | 7 - 6 milyon yıl önce | 
| Erken Homininler | Orrorin tugenensis | Çift ayaklılık adaptasyonu | 6 - 4 milyon yıl önce | 
| Erken Homininler | Ardipithecus ramidus | Ağaçta yaşama ve yerde hareket etme yeteneği | 4,4 milyon yıl önce | 
| Australopithecus Dönemi | Australopithecus afarensis | Çift ayaklı yürüyüş, küçük beyin; "Lucy" fosili | 4 - 3 milyon yıl önce | 
| Australopithecus Dönemi | Australopithecus africanus | Daha gelişmiş çene yapısı | 3 - 2 milyon yıl önce | 
| Erken Homo Türleri | Homo habilis | İlk taş araç kullanımı | 2,5 - 1,8 milyon yıl önce | 
| Erken Homo Türleri | Homo rudolfensis | Daha büyük beyin oylumu | 2 - 1,8 milyon yıl önce | 
| Orta Homo Türleri | Homo erectus | Afrika'dan göç, ateşin denetimi | 1,8 milyon - 500.000 yıl önce | 
| Neandertaller | Homo neanderthalensis | Avrupa ve Asya'da yaşamış, modern insanlarla genetik aktarım | 400.000 - 30.000 yıl önce | 
| Modern İnsan | Homo sapiens | Anatomik modern insan, Afrika kökenli | 300.000 yıl önce | 
| Modern İnsan | Homo sapiens sapiens | Davranışsal modern insan, ekinsel devrim | 40.000 yıl önce - günümüz | 
(
İnsan(Homo) Türlerinin Evrimi
| Dönem | Tür | Özellikler | Zaman | 
|---|---|---|---|
| Erken Homo | Homo habilis | İlk taş araç kullanımı, çift ayaklılık | 2,5 - 1,8 milyon yıl önce | 
| Erken Homo | Homo rudolfensis | Daha büyük beyin oylumu, uzun yüz yapısı | 2 - 1,8 milyon yıl önce | 
| Orta Homo | Homo erectus | Ateşin denetimi, karmaşık araç yapımı | 1,8 milyon - 110.000 yıl önce | 
| Orta Homo | Homo heidelbergensis | Barınak yapımı, avlanma stratejileri | 700.000 - 200.000 yıl önce | 
| Geç Homo | Homo naledi | Bilinçli gömme davranışı | 335.000 - 236.000 yıl önce | 
| Geç Homo | Homo neanderthalensis | Avrupa'da yaşamış, modern insanlarla genetik aktarım | 400.000 - 30.000 yıl önce | 
| Geç Homo | Denisova İnsanları | Genetik çözümlemeyle tanımlandı, sınırlı fosil bulguları | 200.000 - 30.000 yıl önce | 
| Modern İnsan | Homo sapiens | Anatomik modern insan, Afrika kökenli | 300.000 yıl önce | 
| Modern İnsan | Homo sapiens sapiens | Davranışsal modern insan, ekinsel devrim | 40.000 yıl önce - günümüz | 
( HUMANUS cum/||/<>/> HOMO )
- BEŞER ile/değil/yerine/>< ÂDEM
( [Kendi sorumluluğunu] Al(a)mayan/alamamış. İLE Alan/almış. )
- BEŞER ile/ve/>/değil/yerine KİŞİ
( Herhangi/belirli biri. İLE/VE/>/DEĞİL/YERİNE Sanatsal biri. )
( Başkasının sözünü bile aktaramayan. İLE/VE/>/DEĞİL/YERİNE Kendi sözünü söyleyebilen/söyleyen. )
( Hayvanlıktan ayağa kalkmış olan. İLE/VE/>/DEĞİL/YERİNE Bilinçte ayağa kalkmış olan. )
- BEŞERE[Ar.] -ile
( İnsan derisinin dış tabakası. )
- BESIDE vs. BESIDES
- BESLEMEK ile/ve/<> BESTELEMEK
- BESLEMEK ile/ve/<> DESTEKLEMEK
- BESLEMEK ve/||/<> DESTEKLEMEK
- BESLENEN = SÖNÜMSÜZ
( Genliği hiçbir zaman sıfıra yaklaşmayan, her devirde beslenen salınım hareketi. )
-  BESLENME:
 BÜTÜNSEL ve/||/<> BİLİNÇLİ ve/||/<> BİTKİSEL
-  BESLENME:
 "CANIN SIKILDIKÇA" değil/yerine/>< ACIKTIKÇA
-  BESLENME VE ÇİĞNEME SÜRESİ/SAYISI: 
YANLIŞSA/EKSİKSE değil/yerine/>< DOĞRUYSA/YERİNDEYSE/YETERİNCEYSE
( [İlâcın] Yararı yok. DEĞİL/YERİNE/>< Gerek yok. )
- BESLE(N)ME ve/> SESLE(N)ME
( Ancak, hem zihinsel, hem fiziksel olanakları karşılanan kişi bir şey söylemeye, seslenmeye, hakkını aramaya olanak(güç/fırsat) bulur. )
- BESTE[Fars.] değil/yerine/= KÜĞ
( Farsça'da, "kapalı" ve "paket" demektir. )
- BESTECİ/BESTEKÂR değil/yerine/= KÜĞCÜ/KÜĞYAPAR
- BESTELEYEN ile/ve/<>/değil/yerine DÜZENLEYEN/TERTİPLEYEN
- [Ar.] BEŞÛŞ/BEŞÎR ile/ve/< BÂSİM/BESÎM[< BESM]
( Güleryüzlü, şen. )
( BESÂMET/BEŞÂŞET: Güleryüzlülük. )
- BET (BENİZ) ile BET (BEREKET)
( Beniz sözcüğü ile birlikte, "yüz rengi" anlamında ikileme oluşturan bir söz. İLE Bereket sözcüğü ile birlikte "bolluk" anlamında ikileme oluşturan bir söz. )
- BETELENMEK = KARŞI GELMEK, DİKLEŞMEK, KAFA TUTMAK
- BETİK = KİTAP = BOOK[İng.] = LIVRE[Fr.] = BUCH[Alm.] = LIBRO[İt., İsp.]
- BETÎL/BETÛL -ile
( HZ. MERYEM'İN VE FÂTIMAT-ÜZ-ZEHRÂ'NIN TAKMA ADI )
- BETİMLEME ile/ve/||/<> DEĞER VERME/YÜKLEME
- BETİMLEME ile/ve/değil/yerine/||/<>/< TANIMLAMA
- BETİMLEMELİ/TASAVVURLU DÜŞÜNME ile BETİMLEMESİZ/TASAVVURSUZ DÜŞÜNME
- BETİMLEYİCİ ETİK ile/ve/||/<> NORMATİF ETİK ile/ve/||/<> ÇÖZÜMLEYİCİ ETİK
- BETÜL ile/değil BETÛL
( ... İLE/DEĞİL Erkeklerden çekinen, nâmuslu kadın. | Ayrı kök salan fidan. )
- BEVS[Ar.] ile BEVŞ[Ar.]
( Acele, ileri geçme/gitme. | Bıktırıncaya kadar ısrar etme. | Bir kimseden kaçıp gizlenme. | Bir şeyin rengi. İLE Çalım, gösteriş, debdebe. )
( )
- BEVZ[Ar.] ile BEVZ / BEVZEK[Ar.]
( Sürekli oturuş. | Kaybolan çillerden sonra yüzün güzelleşmesi. İLE Nem dolayısıyla yiyeyecek ve giyeceklerde oluşan yeşil küf. | Eşek arısı. | Ağacın köküne yakın olan yerleri. )
- BEWILDERMENT vs. FEAR
- BEY BİLVEFÂ değil/yerine/= GERİ ALIMLI SATIŞ
- BEY ile/ve/||/<>/> BOY
( Bey'in kararı/tutumu/dini vb. İLE/VE/||/<>/> Boy'un kararı/tutumu/dini. )
- BEYÂN ETMEK ile/ve/değil AKTARMAK/NAKLETMEK
-  BEYÂN:
 TAKRİR ve/||/<> TEFSİR ve/||/<> TAĞYİR ve/||/<> ZARURET ve/||/<> TEBDİL
( Doğrudan doğruya beyân. VE/||/<> Tefsir yoluyla beyân. VE/||/<> Tağyir yoluyla beyân. VE/||/<> Mantık sonucu beyân. VE/||/<> Başka bir sözü yerine koyarak beyân. )
- BEYAN ile/ve/<> İYAN
- BEYAN ile SAVUNMA
- BEYÂN ile/ve/<> ŞEHÂDET
- BEYÂNİ AKIL ile/ve BURHANİ AKIL ile/ve İRFÂNİ AKIL
- BEYÂN(/Î) ile/ve/değil/||/<> Â'YÂN/İYÂN/IYÂN(/Î)
- BE-YANI değil/< BEYÂN'I
- BEYÂNNÂME değil/yerine/= BİLDİRİ/BİLDİRGE
- BEYAZ BASTON/LU ile/ve/||/<> KIRMIZI - BEYAZ BASTON/LU
( ... İLE Görme engelli bir kişi, kırmızı - beyaz renkli baston kullanıyorsa bu, aynı zamanda kişinin işitme sorunu olduğu anlamına gelmektedir. )
( 
 )
- BEYAZ BOYUNLU YALIÇAPKINI ile/ve BEYAZ GÖĞÜSLÜ YALIÇAPKINI
( Hindistan'da yaşarlar. )
- BEYAZ BURUNLU KOATİ ile HALKA KUYRUKLU KOATİ ile GÜNEY AMERİKA/BATI DAĞ/CÜCE KOATİ
( 
 ile
 
 ile 
 
 )
-  GEZEGENLER:
 BEYAZ CÜCE ile KARA CÜCE
( ... İLE Henüz görülememiştir. [Sönebilmesi için yeterli sürenin geçmemiş olduğundan görülememektedir.] )
- BEYAZ YÜZLÜ/KAFALI KAPUÇİN ile KAHVERENGİ KAPUÇİN
- BEYAZ KARE FİLİ ile SİYAH KARE FİLİ
- BEYAZ KARE ile SİYAH KARE
- BEYAZ NİL ile/ve/<> MAVİ NİL
( Uganda'da bulunan, bölgesindeki ırmaklar, yeraltı suları, kaynaklar ve yağmurlarından beslenen Victoria Gölü, Beyaz Nil adını alan bölümün başlangıcıdır. İLE/VE/<> Etiyopya'nın Tana Gölü'nden doğan Mavi Nil[Abey], Sudan'ın başkenti Hartum'da Beyaz Nil ile buluşup, Mısır'a hayat verdikten sonra Akdeniz'e dökülmektedir.[Dünyada, güneyden, kuzeye doğru akan tek ırmaktır.] )
- BEYAZ OY ile YEŞİL OY ile KIRMIZI OY
( Kabul demektir. İLE Çekimser kalındığını gösterir. İLE Red demektir. )
- BEYAZ PİRİNÇ yerine/değil KABUKLU/KEPEKLİ PİRİNÇ, ÇELMİK
- BEYAZ (TÜYLÜ) KUĞU ile/ve SİYAH (TÜYLÜ) KUĞU
( ... İLE Bilim Tarihi'ni altüst eden ve Karl Raimund Popper'ın tespitiyle, bilimselliğin "Doğrulanabilirlik İlkesi" ile değil "Yanlışlanabilirlik İlkesi" ile sağlam zemine oturmasına vesile olan ve örnek olarak kullanılan siyah kuğu. )
( 
 | 
 )
- BEYAZ TÜYLÜ LEMUR ile/ve KOYU/SİYAH TÜYLÜ LEMUR
( Madagaskar'da yaşarlar. )
( Gebelik süresi: 140 gün. İLE/VE 130 gün. )
( Yılda bir doğum yaparlar. )
( Beyaz tüylü lemurlar su içmez. )
( 
 ile ... )
( MAKİ )
( Otuzdan fazla lemur türü bulunmaktadır. )
- BEYAZ YAKALI ile/ve/||/<> MAVİ YAKALI
- BEYAZ YALAN ile KUYRUKLU YALAN
-  [ne yazık ki]
 BEYAZ DONLA YÜZMEK ile/değil/yerine/>< MAYO/ŞORT İLE YÜZMEK
( Ayrık ve bitişik 'de/da'ları, "ki'leri, "mi'leri, gerektiği gibi yaz(a)mayan/yayınlamayanların, görüntü kirliliği yaratanların "tutumu". İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Yazım kurallarına uyarak ve noktalamalara özen göstererek, okuyuculara ve dilimize saygı gösterenlerin, görüntü kirliliği yaratmayanların tutumu. )
( 
 )
( 
 )
( 
 )
( 
 )
( 
 )
( 
 )
( 
 )
( 
 )
( 
 )
( 
 )
- BEYDAK[Ar. çoğ. -ile
( BEYÂDIKA] )
- BEYHÛDE[Fars. < BİHÛDE] ile/ve/||/<> NÂFİLE ile/ve/||/<> FUZÛLÎ
( Yararsız. | Boşuna. İLE/VE/||/<> Gerekli değilken yapılan iş. | Farzların dışında kılınan namaz. | Boşuna, gereksiz. İLE/VE/||/<> Erdemli/faziletli. | Gerekli, yersiz, boşuna. )
- BEY-İ BİL-İSTİGLÂL ile/||/<> BEY-İ BİL-VEFÂ ile/||/<> BEY-İ BİŞ-ŞART ile/||/<> BEYU ŞİRÂ
( Satış ve kiralamanın aynı anda yapıldığı satış, malı satıp aynı anda gelir ve menfaatını elinde tutma. İLE/||/<> Medeni Kanun'un yürürlüğe girmesinden önce yapılmış gayri menkul rehni, vefaen satış, satılanın ileride satan tarafından geri satın alınması koşuluyla yapılan satış. İLE/||/<> Koşullu/koşulla satım. İLE/||/<> Alış-veriş, alım-satım. )
- BEYİN BÖLÜMLERİ/LOBLARI('NI)
- BEYİN ve/<> DİL ile/ve/||/<>/< FOXP2
(
FOXP2: Beyin-Dil İlişkisinin Moleküler Anahtarı
Konuşma ve Dil Yeteneğinin Genetik Temelleri
FOXP2 (Forkhead Box P2)
Yeri: Kromozom 7q31
Tanım: Konuşma ve dil yeteneğinin gelişiminde kritik rol oynayan transkripsiyon etmen geni
Protein: 715 amino asit, Forkhead DNA bağlama domaini
Keşif: 2001 yılında KE ailesinde tanımlandı
| Beyin Bölgesi | Ekspresyon Düzeyi | Dil İşlevi | Klinik Önemi | 
|---|---|---|---|
| Broca Alanı | Yüksek | Konuşma üretimi | Verbal apraksi riski | 
| Wernicke Alanı | Orta | Dil anlama | Anlama bozuklukları | 
| Bazal Ganglionlar | Çok Yüksek | Motor denetim, prosedürel öğrenme | Devim bozuklukları | 
| Serebellum | Yüksek | Motor koordinasyon | Ataksi, dizartri | 
| Striatum | Çok Yüksek | Prosedürel öğrenme | Otomatikleşme sorunları | 
| Korteks (Layer 6) | Yüksek | Kortikokortikal bağlantılar | İletişim bozuklukları | 
| Talamus | Orta | Sensorimotor entegrasyon | Koordinasyon sorunları | 
| Hipokampus | Düşük | Bellek formasyonu | Öğrenme güçlükleri | 
| İşlev Kategorisi | Spesifik Roller | Moleküler Mekanizmalar | 
|---|---|---|
| TRANSKRİPSİYON DÜZENLEMESİ | ||
| Hedef Gen Sayısı | 300+ gen düzenlemesi | DNA bağlanma, kromatin değişkesi(modifikasyonu) | 
| Gen Kategorileri | Nöral gelişim, sinaptik plastisite | Promotor bağlanma, enhancer etkileşim | 
| NÖRAL GELİŞİM | ||
| Nörogenez | Nöron farklılaşması denetimi | Progenitor göze kader tayini | 
| Migrasyon | Nöron göçü yönlendirme | Adezyon molekül ekspresyonu | 
| Akson Büyümesi | Yönlendirme ve dallanma | Growth cone devinimleri | 
| Sinaptogenez | Sinaps oluşumu ve olgunlaşması | Sinaptik protein ekspresyonu | 
| SİNAPTİK PLASTİSİTE | ||
| LTP/LTD | Uzun dönemli plastisite | NMDA algılayıcı modülasyonu | 
| Sinaptik Pruning | Gereksiz sinaps elenmesi | Mikroglial etkileşim | 
| Değişinim(Mutasyon) | Fenotipik Etkiler | Nöral Değişiklikler | Şiddet | 
|---|---|---|---|
| R553H | Verbal dispraxia, dil bozukluğu | Bazal ganglion atrofisi | Şiddetli | 
| R328X | Ciddi konuşma apraksisi | Serebellum anomalileri | Şiddetli | 
| Delesyon | Global dil gecikmesi | Korteks incelmesi | Şiddetli | 
| Duplikasyon | Hafif dil sorunları | Bağlantı değişiklikleri | Hafif | 
| Q17L | Artikülasyon zorluğu | Motor korteks etkilenmesi | Orta | 
| Tür | FOXP2 Varyantı | İletişim Yeteneği | Evrimsel Zaman | 
|---|---|---|---|
| İnsan | Modern FOXP2 | Kompleks dil, dil bilgisi, sözdizimi | 200.000 yıl önce sabitlendi | 
| Neandertal | İnsan benzeri | Belirsiz dil yeteneği | 300.000 - 40.000 yıl önce | 
| Şempanze | 2 amino asit farkı | Sınırlı vokal öğrenme | 6 - 7 milyon yıl ayrım | 
| Fare | Homolog gen | Ultrasonik vokalizasyon | 75 milyon yıl ayrım | 
| Zebra İspinozu | FoxP2 | Şarkı öğrenme | 300 milyon yıl ayrım | 
| Yarasa | Özel varyant | Ekolokasyon | 50 milyon yıl ayrım | 
| Hedef Gen | İşlev | İlişkili Bozukluk | Etkileşim Tipi | 
|---|---|---|---|
| CNTNAP2 | Nöral bağlantı | Otizm spektrum | Doğrudan aktivasyon | 
| SRPX2 | Sinaps formasyonu | Dil gecikmesi | Doğrudan etkileşim | 
| MET | Nöron göçü | Otizm riski | İndirekt modülasyon | 
| DISC1 | Nöral gelişim | Şizofreni | Ko-regülasyon | 
| ROBO1 | Akson yönlendirme | Disleksi | Doğrudan baskılama | 
| DLX5/6 | GABAerjik gelişim | Epilepsi riski | Doğrudan etkileşim | 
    FOXP2 ──┬──→ CNTNAP2 → Nöral Bağlantılar
            │
            ├──→ SRPX2 → Sinaptik Organizasyon
            │
            ├──→ DLX5/6 → GABAerjik Nöron Gelişimi
            │
            └──→ CACNA1C → Kalsiyum Sinyalizasyonu
            
        | Bozukluk | Semptomlar | FOXP2 İlişkisi | Prevalans | 
|---|---|---|---|
| Gelişimsel Sözel Dispraksi | Konuşma ses üretim zorluğu, tutarsız hatalar | Doğrudan değişinim | 1-2/1000 | 
| Özel Dil Bozukluğu | Dil bilgisi edinimi zorluğu, sözcük öğrenme güçlüğü | Risk faktörü | 7/100 | 
| Otizm Spektrum | Sosyal iletişim bozukluğu, tekrarlayıcı davranışlar | Hedef gen etkilenmesi | 1/100 | 
| Disleksi | Okuma güçlüğü, fonolojik işleme sorunu | İndirekt ilişki | 5-10/100 | 
| ADHD | Dikkat eksikliği, hiperaktivite | Olası ilişki | 5/100 | 
| Teknik | Normal FOXP2 | FOXP2 Değişinimi | 
|---|---|---|
| Yapısal MRI | Normal bazal ganglion oylumu | Bazal ganglion oylum azalması, korteks incelmesi | 
| fMRI | Normal Broca aktivasyonu | Broca hipoaktivitesi, kompansatuar etkileşim | 
| DTI | Normal white matter bütünlüğü | Arcuate fasciculus anomalileri, azalmış FA | 
| PET | Normal dopamin reseptör dağılımı | Striatal dopamin algılayıcı değişiklikleri | 
| MEG | Normal temporal devingenler | Bozulmuş temporal eşzamanlılık | 
| Model Tipi | Özellikler | Bulgular | 
|---|---|---|
| KE Ailesi | 15 etkilenen birey, R553H değişinimi | Verbal dispraksi, gramer bozukluğu tanımlandı | 
| Knockout Fare | FOXP2 gen silinmesi | Vokalizasyon kaybı, motor bozukluk | 
| Humanized Fare | İnsan FOXP2 knock-in | Gelişmiş öğrenme, değişmiş vokalizasyon | 
| iPSC Modeli | Sayrı kaynaklı kök gözeler | Nöron farklılaşma defektleri | 
| Zebra İspinozu | FoxP2 knockdown | Şarkı öğrenme bozukluğu | 
Dil İşleme Rolleri
- Motor denetimi ve söyleyiş
 - Fonolojik işleme
 - Dil bilgisi ve sözdizimi
 - Anlamsal işleme
 - Prosodi ve ritim
 - Toplumsal dil kullanımı
 
Gelecek Araştırma Alanları
- Gen terapisi yaklaşımları
 - Epigenetik modifikasyonlar
 - Tek göze genomiks
 - Organoid modeller
 - Optogenetik devre çözümlemesi
 - Terapötik hedef geliştirme
 
-  BEYİN:
 YANSITICI değil/yerine YARATICI
( [not] MONITOR but CREATOR
CREATOR instead of MONITOR )
-  BEYİN/ZİHİN:
 ÜRETİCİ/ÜRETEÇ ile/ve/||/<> YANSITICI
- BEYİN ile/ve/||/<> AKIL
( Donanım/ekran. İLE/VE/||/<> Yazılım[işletim sistemi, program]. )
- BEYİN ile/ve/<> GÖZ ile/ve/<> GÖĞÜS ile/ve/<> KALP
( En iyi/güzel kıvam. [AHSEN-İ TAKVİM] )
- BEYİN ile/ve/||/<> KALP
( Kan dolaşımını sağlayan örgen. İLE/VE/||/<> Merkezi sinir düzeninin denetleme merkezi. )
( BRAIN vs./and/||/<> HEART )
-  BEYİNDE/ZİHİNDE: 
BİLİŞSEL ve/||/<>/< DUYGUSAL ve/||/<>/< DUYUSAL ve/||/<>/< MOTOR
- BEYİN ORAĞI ve BEYİN ÜÇGENİ
( Beynin iki yarımküresi arasındaki zar. VE Beynin alt tarafındaki üç kıvrımlı yuvarlak çıkıntı. )
- BEYLİK SÖZLER ve/||/<>/< EZBER SÖZLER
- BEYLİK ile/||/<> BEYLERBEYİ ile/||/<> DAYI
( Bir beyin yönetimi altındaki ülke, küçük devlet.[Anadolu beylikleri, Eretna Beyliği, Erdel Beyliği] İLE/||/<> Sancak beylerine verilen ad ya da san. İLE/||/<> Tunus ve Cezayir Bey'lerine verilen ad.[1711 - 1730] )
- BEYLİK ile BEYLİK
( Bey olma durumu. | Herkesin kullandığı, herkesin bildiği. | Basmakalıp. | Devletle ilgili, devlete özgü olan, devlet malı olan, mirî. | Bir tür küçük ve ince asker battaniyesi. | Rahat yaşama. | Merkeze tam bağlı olmayarak bir beyin yönetimi altındaki ülke, emîrlik, emaret, mirlik. | Hükûmet. )
- BEYT ile BEYT-İ MUKADDES ile BEYT-İ ŞERİF/BEYT-ULLAH
( MESKEN, HANE, EV, ODA, OBA ile KUDÜS, MESCİD-İ AKSÂ, ALLAH SEVGİSİNDEN BAŞKA BİR ŞEYE BAĞLI OLMAYAN BİR GÖNÜL ile KÂBE, "ALLAH'IN EVİ", MÜ'MİN KÂMİLİN KALBİ )
- BEYTÜLMAL[Ar.] değil/yerine/= DEVLET HAZİNESİ
-  BEY-UL ...:
 MUDAREBE (AKDİ) ile MUAMELE (AKDİ) ile MURABAHA
- BEYYİNE KÜLFETİ değil/yerine/= KANITLAMA YÜKÜ
- BEZ ile BEZE
- BEZ ile PAÇAVRA/ÇAPUT/ÇAPIT
( ... İLE Eskimiş bez ya da kumaş parçası. | [mecaz] Değersiz ve iğrenç şey ya da kişi. )
-  [ne yazık ki]
 BEZDİRİDE/YILDIRMADA/MOBBING'DE:
 AMAÇLILILIK ile/ve/||/<> SÜREKLİLİK ile/ve/||/<> DÜZENLİLİK
- BEZE ile BEZECİK
( Kolda bir çıban çıksa, koltuğumuzun altında bir beze meydana gelir. Bu beze, gövdenin kendini korumak için oluşturduğu kaledir. Beze ya da bezeler mikropları tutup onların kana karışmasını ve tüm gövdeyi işgal etmesini engellemeye çalışır. )
( NODE vs. NODULE )
- BEZEME ile/||/<> ARABESK[Fr.]
( ... İLE/||/<> Plastik sanatlarda geometrik görünüşte biçimlerden oluşan bezeme çizgileri, girişik bezeme. | Bir müzik türü. )
- BEZGİN ile/değil/yerine/>< GEZGİN
- BEZGİN/LİK ile/ve/||/<>/>/< ÜMİTSİZ/LİK
( MEFTÛR[< FÜTÛR] ile/ve/||/<>/>/< ME'YÛS[< YE'S] )
- BHUTATHATA -ile
( Evrensel rahim olarak görülen Mutlak. )
- BİAT ile/ve/değil/yerine/||/<>/< İTİMAT
-  BİBERDE:
 ÇARLİSTON ile ACI ÇARLİSTON ile İNCE SİVRİ ile KALIN SİVRİ ile KIL SİVRİ ile KILÇIK SİVRİ ile DOLMA ile KAPYA ile ÜÇBURUN ile KIRMIZI ŞİLİ ile YEŞİL ŞİLİ ile MACAR ÇARLİ ile MACAR DOLMA ile JELAPENO ile KAMPARİ ile SARI KALİFORNİYA ile KIRMIZI KALİFORNİYA ile CİN
- Bİ-/BİN- ile/||/<> BİO-/BİS-/-BİOSİS/-BİOTİC ile/||/<> Dİ- ile/||/<> Dİ- ile/||/<> DİA- ile/||/<> DUO- ile/||/<> DEUT-/DEUTER-/DEUTERO-/DEUTO- ile/||/<> DİPLİ-/DİPLO-
( İki, çift, iki kez, yaşamla ilgili, özel yaşam nitelikleri ile ilgili, iki taraflı. İLE/||/<> Yaşamla ilgili, canlılıkla ilgili, özel yaşam nitelikleri ile ilgili. İLE/||/<> Karşıdan karşıya, bir yanda, arasında, -den doğru, birbirinden ayrılmış olarak. İLE/||/<> Çift, iki kat, ikili, ikiz. İLE/||/<> Karşıdan karşıya, -den geçerek, -den doğru, bir yanda, arasında. İLE/||/<> İki, ikili. İLE/||/<> İkinci, ikincil. İLE/||/<> Çift, iki, iki kat, ikiz, iki kez. )
- BIÇAK ile/ve/||/<> BİTKİ ile/ve/||/<> SÖZ
( Hem olumlu, hem de olumsuz yönde kullanılabilir. )
- BIÇAK ile KAMA
( ... İLE Silah olarak kullanılan, ucu sivri, iki ağzı da keskin uzun bıçak. | Açılmış olan boşluklarda tavan ve yanlardan taş ya da cevher parçalarının düşmesini önlemek amacıyla tahkimat öğeleri üstüne ya da arkasına yerleştirilen bir tahkimat parçası. | Kütüğü yarmak için kullanılan ucu sivri, yassı, enli çivi, takoz, kıskı. | Topun gerisini kapayan kapak. | Oyunda kazanılan her parti. | Oyunda sayı. )
-  BIÇIM =/> DİLİM
 [< Divân-ü Lugât-it-Türk]
- BİÇİM ile/ve DÜZEN
( Çoklukta, birlik olan/olduran. )
( SHAPE/MORPH vs./and ORDER/REGULARITY )
- BİÇİMBİLİMSEL ÖLÇÜT -ile
- ... BİÇİMİNDE DÜŞÜNMEK ile ... BİÇİMİNDE BAKMAK
-  [... BİÇİMİNDE ...]
 ... DÜŞÜNMEK/DÜŞÜNÜYORUM" ile/ve/değil/||/<>/< ... VARSAYMAK/VARSAYIYORUM
- BİÇİMİNİ KORUMAK ve ÜREMEK
( HIFZ-I TERKİB )
- BİÇİMLENDİRME (GİRİŞİMİ/ÇABASI) ile/ve/<>/değil/yerine YÖNLENDİRME (GİRİŞİMİ/ÇABASI)
- BİÇİMSİZ SAÇMA(LIK)LAR/SAFSATALAR ile/ve/||/<> SAÇMA(LIK)LAR/SAFSATALAR
( INFORMAL FALLACIES vs./and/||/<> FALLACIES )
- BICIR BICIR (KONUŞMAK, HAREKET ETMEK)
( Küçük, şirin çocuklar için söylenilen. )
-  BIÇMA ile BIÇUK/BIÇUQ
 [< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Biçilmiş. İLE Herhangi bir şeyden kesilen bir parça. | Bir şeyin yarısı. )
( BIÇUK YARMK/BIÇUQ YARMAAQ: Yarım para. )
- BİD'AT ile KÜFÜR
- BİDÂYET ile/||/<> MEBDE
( Başlangıç. İLE/||/<> Başlangıç. )
- BİDÂYET ile/ve/||/<>/> NİHÂYET
- BİDİSTİLE ile BİFAZİK ile BİFİD ile BİFOKAL ile BİFÜRKASYO/N ile BİGEMİNE ile BİKÜSPİT ile BİLATERAL ile BİMANUEL ile BİMODAL ile BİNOKÜLER ile BİPARTİT/E ile BİPEDAL ile BİPOLAR ile BİVALAN
( İkil damıtık. İLE İki evreli. İLE Ayrık, çatallı, yarık. İLE İki odaklı. İLE Çatallanım, çatallanma. İLE Eş, çift, ikiz. İLE İkili kapakçık. İLE İki yanlı/taraflı. İLE İki/çift elle. İLE İki tepeli. İLE İki bakarlı. İLE İki parçalı. İLE İki ayaklı. İLE İki kutuplu. İLE İki değerli. )
- BİFİT ile/||/<> BİFOKAL ile/||/<> BİFÜRKASYON ile/||/<> BİGEMİNE ile/||/<> BİKÜSPİDASYON ile/||/<> BİKÜSPİT ile/||/<> BİLATERAL ile/||/<> BİPLAN ile/||/<> BİPOLAR ile/||/<> BİVALAN
( Ayrık. İLE/VE/|| İki odaklı. İLE/VE/|| Çatal. | Çatallanma. İLE/VE/|| İkiye bir. | İkiz. İLE/VE/|| İkili yapraklanma. İLE/VE/|| İki yapraklı. İLE/VE/|| İki yanlı. İLE/VE/|| İki kutuplu. İLE/VE/|| İki düzlemli. İLE/VE/|| İki değerlikli. )
- BÎ-GÂNE değil/yerine/= KAYITSIZ, İLGİSİZ
- BÎ[Fars.]-HABER[Ar.] değil/yerine/= ÇAVSIZ
- BİHTER/EK[Fars.] ile/değil BİHTEREK[Fars.]
( Daha, en, pek iyi. İLE/DEĞİL Farslılarca 120 yılda bir kere onüç ay olarak sayılan yılın adı. [sonraları, dört yılda bir gün fazlası olan SENE-İ KEBÎSE biçimine konulmuştur.] )
- BİHTER/EK ile/değil BİHTEREK
( Daha, en, pek iyi. İLE/DEĞİL Fars'lılarca 120 yılda bir kere onüç ay olarak sayılan yılın adı. [sonraları, dört yılda bir gün fazlası olan SENE-İ KEBÎSE biçimine konulmuştur.] )
- BÎKA[Ar.] ile BİKA'[Ar. < BUK'A]
( Mercimek. İLE Yerler, topraklar, ülkeler. )
- BIKMAK ile KANIKSAMAK
-  BİL BAKALIM ...:
 BEN KİMİM? ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SEN KİMSİN?
- BİL ile/ve/değil/||/<>/> BEN/O OL DA BİL
- BİLÂ KAYDÜ ŞART/KAYITSIZ ŞARTSIZ değil/yerine/= KOŞULSUZCA/YAZGASIZ KOŞULSUZ
- BİLÂ ile/||/<> BİLÂ-ZEVC ile/||/<> BİLÂ-ZEVCE ile/||/<> BİLÂ-VELED ile/||/<> BİLÂ-EBEVEYN
( -sız ekinin görevinde olmak üzere Arapça sözcüklerin başına getirilerek sıfat yapar ve bitişik yazılır. İLE/||/<> Kocasız, kocası sağ olmadığı halde. İLE/||/<> Karısız, karısı sağ olmadığı halde. İLE/||/<> Çocuksuz, çocuğu olmayan. İLE/||/<> Anası ve babası olmayan. )
- BİLÂDER değil BİRÂDER[Fars.]
- BİLÂD-I AŞERE ile BİLÂD-I ERBAA ile BİLÂDI-I İSNÂ AŞER
( 10 şehir. [İzmir, Eyüp, Kandiye, Halep, Selânik, Sofya, Trabzon, Galata, Kudüs, Lârisa] İLE 4 şehir. [Edirne, Bursa, Şam, Kahire] İLE 12 şehir. [Adana, Erzurum, Bağdat, Beyrut, Diyarbakır, Rusçuk, Bosnasaray, Sivas, Maraş, Trablusgarp, Antep, Çankırı] )
- BİLÂHARE[Ar.]["BİLÂHERE" değil!] değil/yerine/= SONRADAN/DAHA SONRA/SONRALARI
- BİLANÇO[İt. < BILANCIO] değil/yerine/= DENGELEM
-  BİLARDO MASASININ:
 BOYU ile/ve/<> ENİ
( 284 cm. İLE/VE/<> 142 cm. )
- BİLÂSEBEP değil/yerine/= NEDENSİZCE
- BILATERAL AGREEMENT and MULTILATERAL AGREEMENT
( İki taraflı antlaşmalar. VE Çok taraflı antlaşmalar. )
- BİLÂVÂSITA ile BİLVÂSITA
( Vasıtasız. İLE Vasıtalı. )
- Bildiğin anlaşılacak şekilde SUS!!!
- Bildiğin anlaşılmasın diye SUS!!!
- BİLDİĞİN GİBİ ile/ve BİLDİĞİN KADAR
( Hiçbir şey bildiğin/gördüğün gibi/kadar değildir/olmayabilir. )
-  BİLDİĞİN GİBİ ve/||/<> SEVDİĞİN GİBİ ve/||/<> 
DİLEDİĞİN GİBİ
 ... OLSUN!:
( AS ...: 
YOU WISH and/||/<> YOU LIKE and/||/<> YOU WISH )
- BİLDİĞİNE GİDEN ile/ve/değil/yerine/<> BİLMEDİĞİNE GİDEN
-  [ne yazık ki]
 "BİLDİĞİNİ OKUMAK" ile/değil/yerine/>< GÖRDÜĞÜNÜ OKUMAK
( Gördüğünü okumaya çalışmamak/çalışmayan, bildiğini okumaya neden olur/devam eder. )
-  BİLDİĞİNİ:
 YAPMAZSAN ile/değil/yerine YAPARSAN
( Sadece zihnin, bir miktar/bölüm bilir. İLE/DEĞİL/YERİNE Her/bir yerin (tam) bilir/yetkindir. )
( Yetersizdir. İLE/DEĞİL/YERİNE Yeterlidir. )
- BİLDİKLERİMİZ ve/||/<>/> BİLMEDİKLERİMİZ
( Bildiğinizle amel/hizmet edin; bilmedikleriniz, size sunulacaktır. )
( Damla. VE/||/<>/> Okyanus. )
- BILDIRCIN ile BILDIRCIN KILAVUZU
( ... İLE Afrika'dan, İskoçya'ya göçerler. )
- BILDIRCININ "BEYLİĞİ" ile/ve/||/<>/> ARPA BİÇİMİ
( Bıldırcının beyliği, arpa biçimine kadardır. )
- BİLDİREN ile/ve/değil/yerine BULDURAN
- BİLDİRGE ile/ve/değil PAYLAŞIM
( [not] DECLARATION vs./and/but TO SHARE )
- BİLDİRİLENİ BİLMEK ile/ve/değil/||/<>/< BİLMEK
- BİLDİRME ile/değil/yerine ÇEKME/ÇEKİM(CÂZİBE)
- BİLDİRME ile/ve/değil/yerine/<> ÖNERME
- BİLDİRMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< PAYLAŞMAK
- BİLDİRMEK ile/ve/değil/yerine/<> UYANDIRMAK
- BİLE BİLİRİZ ile/ve/değil/||/<> BİLEBİLİRİZ
- BİLE değil/yerine/= İLE
- BİLECEN/UKALÂ ile "ÇOK BİLMİŞ"
- BİLECİK ile BİRECİK
( İl. İLE İlçe.[Urfa] )
( ... İLE Kelaynak kuşlarının koruma altına alındığı bölge. )
- BİLEMEK ile "KESKİNLEŞTİRMEK"
( KILAĞI/ZAĞ: Taş üzerinde bilenen bir kesici aracın, keskin yüzüne yapışan ve aracın iyi kesebilmesi için yağlanmış yumuşak taşla kaldırılması gereken çok ince çelik parçaları. )
- BİLEN/DÜŞÜNEN İNSAN[Lat. HOMO SAPİENS] ile/ve/değil/||/<>/> AKILLI/BİLGE İNSAN[Lat. HOMO SAPİENS SAPİENS]
( "Homo sapiens sapiens" terimi, modern insan türünü belirtmek için kullanılan bir alt tür adıdır. "Homo sapiens", insanın tür adıdır ancak bilim dünyası tarafından modern insan alt türü olarak "Homo sapiens sapiens" olarak sınıflandırılmıştır.
Bu terim, insan türünün daha özel bir alt öbeğini vurgulamak için kullanılır. İlk "Homo sapiens" türü, yaklaşık 200.000 yıl önce ortaya çıktı. Ancak "Homo sapiens sapiens", yaklaşık 50.000 ila 70.000 yıl önce ortaya çıkan ve günümüzdeki insan türünü tanımlayan daha özel bir alt türdür. Bu terim, Homo sapiens'in en yaygın ve günümüzde yaşayan alt türünü belirtmek için kullanılır. )
- BİLEN ile/ve/||/<> ÖĞRENEN ile/ve/||/<> DİNLEYEN
( ÂLİM ile/ve/||/<> MÜTEALLİM ile/ve/||/<> MÜSTEMİ' )
-  BİLENİN/BİLGENİN/USTANIN/HOCANIN, HER:
 [hem] YAPTIĞI/NI ile/ve/<>/||/değil/yerine/hem de DEDİĞİ/Nİ
( Yapma. İLE/VE/<>/||/DEĞİL/YERİNE Yap. )
- BİLEREK/BİLE BİLE ile İNADINA
- BİLEREK / BİLMEYEREK ile/ve/||/<> İSTEYEREK / İSTEMEYEREK ile/ve/||/<> DOĞRUDAN / DOLAYLI
- BİLEREK DENEYİMLEDİKLERİMİZ ile/ve/||/<> DENEYİMLEYEREK BİLDİKLERİNMİZ
- BİLEŞİK ÇİÇEK DURUMU, KAPİTULUM = EZHÂR-I MÜREKKEBE = CALATHIDE, CAPITULE
- BİLEŞİM ile BİREŞİM(/KURGUL)/TEVHİD
( Kimyasal. İLE Kavramsal. )
- BİLEŞİM ile BİRLEŞİM
( Bileşme durumu. | İki ya da daha çok ögenin bir araya gelerek yeni bir öge oluşturması, terkip. | Bir nesnenin hangi kimyasal türlerden oluştuğunu belirleyen verilerin tamamı. | Bileşme sonucu oluşan nesne. İLE Birleşme durumu. | Bir topluluğun, bir gün içindeki toplanmaları, inikat. | Döllenmek için erille dişil hayvanın bir araya gelmesi. )
- BİLEŞKE ile/ve/||/<> TOPLAM
- BİLET[FR. < BILLET] ile/||/<> APEKS[LAT. < APEX]
( Para ile alınan ve konser, sinema, tiyatro vb. eğlence yerlerine girme, ulaşım araçlarına binme ya da bir şans oyununa katılma olanağını veren belge. İLE/||/<> Tarihi değiştirilemez özel bir gidiş-geliş bilet türü. )
- BİLGE KRAL ile/ve/||/<>/> TİMOKRASİ ile/ve/||/<>/> OLİGARŞİ ile/ve/||/<>/> DEMOKRASİ ile/ve/||/<>/> TİRAN
- BİLGE ve/||/<> ALÇAKGÖNÜLLÜ
( Herkesten farklı olduğumuzu kavrayabilecek kadar. VE/||/<> Kimseden daha iyi olmadığımızı sürekli anımsayabilecek kadar. )
( ÂRİF ve/||/<> MÜTEVÂZI )
( WISE and/||/<> MODESTY )
- BİLGE/ÂRİF ile BİLİM İNSANI/ÂLİM ile AYDINLANMIŞ ile CAHİL ile AHMAK
( İzler/seyreder. İLE Söz söyler, konuşur. İLE Susar. İLE İnat eder. İLE Laklak eder. )
( Âlimler, mesafe/menzil alır; cahiller, yolun başında birinin gelip kendini götürmesini bekler. )
( Cahilin kalbi, dudağında; âlimin/ârifin ağzı/dili, kalbindedir. )
( Âlimin sözü incidir; cahilin sözü, günde, bin can incitir. )
( Asıl güneş, âşıkların, âriflerin kalplerinden, gözlerinden doğan güneştir. )
( Bilen/bilge kişi konuşur, çünkü söyleyebileceği bir şeyleri vardır. Cahil kişi konuşur, çünkü "bir şeyler söylemek zorundadır". )
( Wise people talk, because they have something to say; fools talks, because they "have to say something". )
( [hatasını gösterdiğimizde] Teşekkür eder. İLE Anlayışla kabul eder ve gülümser. İLE Yararlanır. İLE Küfür/hakaret eder. İLE ... bile görmez. )
( Akıllı, şakadan bile öğüt alır; ahmak, her öğüdü, şaka sanar. )
( Ancak yaşadıklarına/deneyimleyebildiklerine hükm eder. İLE Yaşamadıklarına da hükm eder ya da etmeye çabalar. İLE ... İLE ... İLE ... )
( Bilenle ya da bilmeyenle tartışılabilir. Fakat bildiğini sananla tartışmak, ahmaklıktır. )
- BİLGE/LER ile/ve/<> PEYGAMBER/LER ile/ve/<> FİLOZOF/LAR
( Uzakdoğu(da). İLE/VE/<> Doğu(da). İLE/VE/<> Batı(da). )
( MAGİ: Bilge/bilgin.[Peri] )
-  BİLGE/LİK:
 NE İSTEDİĞİNİ  BİLEN/BİLMEK ile/ve/değil/||/<>/< NE İSTEMEDİĞİNİ BİLEN/BİLMEK
- BİLGELİK/HİKMET TAŞIMAYAN SÖZ ile/ve/||/<> DÜŞÜNME BARINDIRMAYAN SESSİZLİK/SÜKÛT
( Gevezeliktir. VE/||/<> Dalgıdır/gaflettir. )
- BİLGELİK ve ANLAMA, ANLAMLANDIRMA
( Bilgeliğin dudakları, anlamayanların kulaklarına kapalıdır. )
- BİLGELİK ile/ve/||/<> AYDINLANMA
( Başkalarının bilgisi. İLE/VE/||/<> Kendini tanıma. )
- BİLGELİK ve BAŞKALARINI KARALAMAMAK
- BİLGELİK ve/||/<> CESÂRET ve/||/<> ÖLÇÜLÜLÜK
( Bilgelik, aklın; Cesaret, kalbin; Ölçülülük, duyguların kontrolüdür. )
- BİLGE/LİK ve/||/<> GÖNÜLLÜ/LÜK
- BİLGELİK = HİKMET = WISDOM[İng.] = PRAJNA/MOKSHA[Sansk.]
- BİLGELİK ile/ve/||/<>/>/< KALITIMSAL BİLGELİK
( WISDOM vs./and/||/<>/>/< ANCESTRAL WISDOM )
- BİLGELİK ve/=/||/<> KARŞILIKSIZ HİZMET
- BİLGELİK ve/=/||/<> KENDİNİ TANIMAK
- BİLGELİK ve/<> SANAT
( Sıradan insanı, "etik insan"a dönüştürür. VE/<> Sıradan insanı, "estetik insan"a dönüştürür. )
- BİLGELİK ve/||/<> SEVGİ
( Hiçbir şey(liğ)i gördüğümüzde deneyimlenilen. VE/||/<> Herşey olduğumuzu gördüğümüzde deneyimlenilen. )
( Yaşam(ımımız), bu ikisi arasında akar/akmalı! )
- BİLGELİK ve/||/<>/< UTANABILMEK
- BİLGE/LİK ile/ve/||/<>/>/< YALIN/LIK
- BİLGİ AHLÂKI ile/ve/<> TEFEKKÜR AHLÂKI
( MORALS OF KNOWLEDGE vs./and/<> MORALS OF THINKING )
-  BİLGİ/(B)İLİM/GÖRGÜ:
 NAKLETMEK İÇİN ile/ve/değil/||/<>/< NAKŞETMEK İÇİN
- BİLGİ ÇOKLUĞU ile/ve/değil/yerine ANLAYIŞI GELİŞTİR(EBİL)MEK
- BİLGİ = (")DÜŞÜNCEDİR(") ile/ve/||/<> (")ERDEMDİR(") ile/ve/||/<> (")DÜZENDİR(") ile/ve/||/<> (")BAĞLAMDIR(")
( [ise | durumu/düşüncesi] Felsefeyi verir. İLE/VE/||/<> Ahlâk'ı verir. İLE/VE/||/<> Toplumu verir. İLE/VE/||/<> Bilgeliği verir. )
- BİLGİ DÜZENEĞİ ile/ve/||/<> DUYGU DÜZENEĞİ
- BİLGİ [HEM PAYLAŞILABİLİR, HEM DE PAYLAŞILMAZ; NE PAYLAŞILIR, NE DE PAYLAŞILMAZ]
-  OLGUN/LUK:
 BİLGİ İTİBARİYLE
 ve/||/<> 
BİLGELİK İTİBARİYLE
 ve/||/<> 
DURUM/KOŞULLAR İTİBARİYLE
 ve/||/<> 
AYDINLATMA İTİBARİYLE
( KEMÂL-İ İLİM ve/||/<> KEMÂL-İ İRFÂN ve/||/<> KEMÂL-İ HÂL ve/||/<> KEMÂL-İ İRŞÂD )
-  [BİLGİ/SÖZ]
 "KULAĞINDAN":
 GİRMEYEN ile GİRİP-ÇIKAN ile ZİHNİNE[/"KALBİNE"] ULAŞAN
( Hiçbir biçimde dinlemeyen/anla(ya)mayan. İLE Anlasa/Dinlese de unutan, kayıtsız kalan. İLE Tutan/kaydeden, dönüştüren, işleyen, uygulayan. )
- BİLGİ KURAMI(TEORİSİ) ile BİLİM FELSEFESİ
- BİLGİ [PAYLAŞILIR/PAYLAŞILABİLİR]
- BİLGİ SAHİBİ OLMA ile/ve/||/<>/> GEÇERLİ YARGILAMA/YORUMLAMA(MEŞRÛ MUHAKEME)
- BİLGİ SORUNU ile/ve/<>/değil/yerine AYDINLANMA SORUNU
itibarı ile 28.406 başlık/FaRk ile birlikte,
28.406 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(14/115)
(1996'dan beri)