Bugün[16 Kasım 2025]
itibarı ile 42.805 başlık/FaRk ile birlikte,
42.805 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.


Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...

(66/173)


- HAVA ile/ve SOLUK/NEFES


- HAVA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ZİHNİN

( Hava, nasıl olursa olsun. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Düşünce/zihin/hâl havan iyi olsun. )


- HAVAİ değil/yerine/= YELEME

( Ciddi olmayan, ciddi işlerle uğraşmayan, ciddi işler yapmayan. )


- HAVALE ile/<> EFT ile/<> SWIFT ile/<> FAST

( Hesaplararası para/fon aktarımı. İLE/<> Bankalararası, elektronik para/fon aktarımı[Electronic Funds Transfer]. İLE/<> Uluslararası Bankaların Finansal Haberleşme Kurumu[İng. Society for Worldwide Interbank Financial Telecommunication] )

( Banka içinde. İLE/<> Bankalar arasında. İLE/<> Uluslararası bankalar arasında. )

( [ne yazık ki] Pahalı. İLE/<> Daha pahalı. İLE/<> Çok (daha) pahalı. )

( Hiçbirindeki ücretlendirme, uygun oranda ve âdil değil! Devletler, vatandaşlarının hakkına sahip çıkmadığı ve bireyler, sustuğu, bilinçlenip ortak tepki göstermediği sürece de bu fırsatçılar, sömürülerine ve gasplarına devam edeceklerdir ne yazık ki. Bu konuda, en sesi çıkmayıp rahatı, kârı/primleri ve çıkarları yerinde olanlar ise bilinçli ya da bilinçsiz, bankaların yönetici ve çalışanlarıdır. Bu tıkanık ve yanlış düzenin, elbet ve umarız yakın bir gelecekte düzeleceğini ümit ediyoruz ve ilgilileri, "yetkilileri" uyarıyoruz. Her birimizin tepkisiyle, katılımı ve desteğiyle tabii! )

( [onaylanma süresi] Çok kısa sürededir. İLE/<> Daha uzun sürer. İLE/<> Daha uzun sürer. )

( [kişisel bilgi] Daha çok. İLE/<> Daha az. İLE/<> ... )

( 7/24 gerçekleştirilebilir. İLE/<> Sadece hata içi ve mesai saatleri içinde yapılabilir. İLE/<> ... )


- HAVALE ile İHÂLE


- HAVALI ile ALIMLI


- HAVANDA SU DÖVMEK ve/||/<> PATİNAJ ile/ve/değil/||/<> TOP ÇEVİRMEK


- HAVARİ ile/||/<> PATRİK ile/||/<> PİSKOPOS ile/||/<> VOYVODA ile/||/<> MİSYONER

( Bir öndere bağlı, onun düşünce ya da inançlarını yayan kişi. İLE/||/<> Ortodoks ve Doğu kiliselerinin başkanlarına verilen ad. İLE/||/<> Katoliklerde bir bölgenin din işlerine başkanlık eden, papalığın en yüksek aşamasında olan din görevlisi. İLE/||/<> Anadolu ve Rumeli'deki resmî Hıristiyan yöneticiler. [Slav dillerinde kumandan ya da prens anlamına gelir. Osmanlı'da, Eflak ve Boğdan'ı topraklarına katmadan önce bu ülkelerin kralları voyvoda adıyla anılmaktaydı. Osmanlı zamanında aynı terim, Eflak ve Boğdan vilayetlerine Sultan tarafından tayin edilen valiler için kullanılmaya devam etti. Voyvodalar Osmanlı'nın kadrolarında sancak beylerine eşit konumdaydı.] İLE/||/<> Bir dini, özellik Hıristiyanlığı yaymakla görevli kişi. )


- HAVAS ile/ve/||/<> LEVÂZIM


- HAVE :/yerine SAHİP OLMAK


- HAVF[Ar.]/FOBİ[İng.] değil/yerine/= YILGI, KORKU, KORKMA

( Belirli nesneler ya da durumlar karşısında duyulan, olağandışı güçlü korku, dehşet. )


- HAVF[Ar.] ile/ve/||/<> HAŞYET[Ar.]

( Bilmediğinden korkmak. İLE/VE/||/<> Bildiğinden korkmak. )

( Gayb olan Allah'tan "korkmak". İLE/VE/||/<> Hâzır olan Allah'tan "korkmak". )


- HAVF >< RECÂ


- HÂVÎ[Ar.] değil/yerine/= İÇİNE ALAN, İÇERME, KAPSAYAN


- HAVL = TÂKAT


- HAVLU [HEM PAYLAŞILABİLİR, HEM DE PAYLAŞILMAZ; NE PAYLAŞILIR, NE DE PAYLAŞILMAZ]


- HAVLU [PAYLAŞILAMIYOR/PAYLAŞILMIYOR]


- HAVUÇ/PÜRÇÜKLÜ ile YABANHAVUCU/KARAKAVZA

( Maydanozgillerden, koni biçimindeki etli kökü için sebze olarak yetiştirilen bitki. İLE Maydanozgillerden, kökleri yenilebilen, yıllık ya da çok yıllık otsu bitki. )

( CEZER ile CEZER-üt-TÜRÂB )

( SARI OT ile ... )

( DAUCUS CAROTA cum PASTINACA SATIVA )


- HAVUÇ/PÜRÇÜKLÜ ve/<>/|| ŞALGAM

( ... VE/<>/|| Kırmızı havuç. )


- HAWAII ADALARI'NIN OLUŞUMU:
5 MİLYON YIL ÖNCE ile/ve/<>/> 60.000 YIL ÖNCE

( İlk oluşan ada. İLE/VE/||/<>/> Son oluşan ada. )


- HAWKİNG IŞIMASI ile/||/<> KLASİK KARA DELİK

( Hawking ışıması kuantum etki ile buharlaşma İLE klasik kara delik hiçbir şey yaymaz.

Hawking ışıması kara delik kütlesini azaltır İLE klasik kara delik ebedidir. Hawking kuantum mekaniği ve genel görelilik birleştirdi. )

( Stephen Hawking tarafından 1974 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1942-2018) (Ülke: İngiltere) (Alan: Fizik, Kozmoloji) (Önemli katkıları: Hawking ışıması, kara delik termodinamiği, tekillik teoremleri, kuantum kozmoloji) )


- HAWKİNG RADYASYONU ile/||/<> STEFAN-BOLTZMANN KANUNU

( Hawking radyasyonu kara deliklerin kuantum etkilerle enerji yaymasıyken, Stefan-Boltzmann klasik cadlerden termal radyasyondur )

( Formül: T_H = ħc³/8πGMk_B )

( Stephen Hawking tarafından 1974 yılında keşfedildi/formüle edildi. )


- HAYA/HUSYE/BEYZE/BİLLUR/MEBİZ[Ar.]/TESTİS[Lat.] değil/yerine/= ERBEZİ/TAŞAK

( TESTICLE vs. SCROTUM )


- HAYA[Fars.] ile HAYÂ'[Ar.] ile AYA

( Erbezi, husye/husâ, testis. İLE Utanma, utanç. | Namus, edep. | Günahtan kaçınma. İLE Avuç içi. )


- HAYAL GÜCÜ:
TEKRARLAYICI ile/ve/değil/yerine/||/<>/< YARATICI

( IMAGINATION: PRODUCTIVE instead of/vs./||/<>/> REPRODUCTIVE )


- HAYAL KIRIKLIĞI ile/ve/||/<> MUTSUZLUK


- HAYAL KIRIKLIĞI(NA UĞRAMAK) ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ÜZÜLMEK


- HAYAL [PAYLAŞILIR/PAYLAŞILABİLİR]


- HAYAL ile/ve/değil/||/<>/< ARAYIŞ


- HAYÂL değil/yerine/= DÜŞ(LEM)/SAYIK


- HAYAL ile/ve/||/<>/> OLANAKLI ile/ve/||/<>/> GERÇEK

( Konuşuyorsak. İLE/VE/||/<>/> Öngörüyorsak. İLE/VE/||/<>/> Planlıyorsak. )


- HAYAL ile/ve/değil TAHMİN

( [not] TO IMAGINE vs./and/but ESTIMATE/CONJECTURE )


- HAYAL ile VEHİM


- HAYAL ile VEHİM/FACULTE ESTIMATIVE[Fr.]


- HAYAL/FANTEZİ [HEM PAYLAŞILABİLİR, HEM DE PAYLAŞILMAZ; NE PAYLAŞILIR, NE DE PAYLAŞILMAZ]


- HAYALÎ[Ar.]/FANTASTİK[Fr. FANTASTIQUE/İng. FANTASTIC] değil/yerine/= DÜŞLEMSEL


- HAYALÎ ile/değil/yerine/>< HAKİKÎ


- HAYAL(İN)DEN "YOLA ÇIKMAK" ile/değil/yerine HAYALLER(İN)DEN YARARLANMAK


- HAYALÎYÛN ile/ve/||/<>/>< HAKİKİYÛN


- HAYALLER ile/ve/değil/yerine/||/<>/< YAŞAM/HAYAT


- HAYALPEREST değil/yerine/= DÜŞLEMCİ


- HAYALPERESTLİK ile ABARTMA

( FANCIFULNESS vs. TO EXAGGERATE )


- HAYAT AĞACI ile BİLGELİK AĞACI

( ... İLE Meyvesi yenilmemesi gereken. )


- HAYAT AĞACI ile/ve/değil/yerine/<> BİLGELİK AĞACI

( Sempatik sinir düzeni/sistemi. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<> Parasempatik sinir düzeni/sistemi. )

( Gövde. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<> Sinir düzeni/sistemi. )


- HAYAT GÜZEL YAŞAMAYA DEĞER"
değil
HAYAT, GÜZEL! YAŞAMAYA DEĞER!
ile/ve/ya da/||/<>
HAYAT, GÜZEL YAŞAMAYA DEĞER

( Yazıda noktalamanın/virgülün ve konuşmada vurgunun/duraklamanın/yuvarlamamanın önemi. )


- HAYAT[Ar.] ile HAYAT

( Yaşam, dirim. | Doğumdan, ölüme kadar geçen süre, ömür. | Yaşam biçimi, içinde yaşanılan koşulların tümü, yaşantı. | Meslek ve durum. | Geçim koşullarının tümü. | Canlılığı gösteren hareket, kaynaşma. | Canlı varoluşu, yaşamayı sağlayan koşulların tümü. | Bir kişinin yaşamöyküsü. İLE Genellikle köy ve kasaba evlerinde, üstü kapalı, bir ya da birkaç yanı açık sofa. | Avlu. | Balkon. )


- HAYAT ile/ve/||/<> HÜRRİYET ile/ve/||/<> MÜLKİYET


- HAYAT ve/||/<>/> İLİM ve/||/<>/> SEMİ ve/||/<>/> BASAR ve/||/<>/>
KUDRET ve/||/<>/> İRÂDE ve/||/<>/> KELÂM ve/||/<>/> TEKVÎN


- HAYÂT[Ar.] değil/yerine/= YAŞAM


- HAYATÎ GÖREV = Fİ'L-İ HAYÂTÎ = FONCTION VITALE


- HAYATİ ile/ve/değil/||/<> MERKEZİ


- HAYATÎ[Ar.]/SURVIVAL[İng.]/VITAL[İng.] değil/yerine YAŞAMSAL


- HAYATI/NI YAŞAMAK ile/değil/yerine ADAM OLMAK


- HAYATINI YAŞAMAK ile/ve/<>/değil/yerine HAYATI YAŞAMAK


- HAYBE/T[Ar.] ile HEYBET[Ar.]

( Boş, işe yaramaz, anlamsız iş. İLE Korku ve saygı uyandıran görünüş. )


- HAYDAN GELEN HUYA GİDER ile HAY'DAN GELEN HU'YA GİDER


- HAYDAR ile ESAD

( Arslan | Cesur, yiğit. | HZ. Ali. | ÖLÜMSÜZ DİRİ[HAYY] )


- HAYIR:
"BİR" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< (")BİN(")

( [(")İstediğimiz(") ...] Oluyorsa. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Olmuyorsa. )


- HAYIR! DİYEBİLMEK ve/||/<>/> ÖNCELİKLİLERİN BELİRLENMESİ ve/||/<>/> YAKINMAMAK


- HAYIR İŞ(LER)İ ile/ve/değil/||/<> ADÂLET


- HAYIR ile/ve DEĞİL ile/ve YOK ile/ve HİÇ

( Hiç, yoktan iyidir. )

( NO vs./and NOT vs./and NON-EXISTENT/ABSENT/THER IS/ARE NOT vs./and NOTHING )


- HAYIR ile HAYIR!

( "Yarar", iyilik, doğruluk, hoşluk. İLE Yanıt niteliği. | Öteki dillerdeki dilsel ve kavramsal karşılığı/kullanımı, Türkçe'de aynı biçimde değildir.
Anadolu kültürü ve geleneğindeki olumlama yaklaşımıyla olumsuz olana yapıcı bir ad verme ya da sözcük kullanma eğilimi/yeğlenmesi, bu sözcükte de yansımasını bulmuştur.
"Hayır!" sözcüğünün ve kullanımının sonundaki ünlem işareti ve vurgusu kalktığında, olumsuz olana olumsuzluğunu yansıtacak bir tanım/ifade yerine o olumsuzluktan sonraki olası olumluya zihni/dikkati yöneltmek üzere kullanılmıştır.
( HAYIR!'DA HAYIR VARDIR! )
[ Siz de hemen şimdi (ya da en kısa sürede) kendi HAYIR!'larınızı belirleyiniz! ]

& )


- HAYIR ile/ve/||/<> HIZIR ile/ve/||/<> KADİR

( [Bil!] Her olayı. İLE/VE/||/<> Her geleni. İLE/VE/||/<> Her geceyi. )


- HAYIR ve/||/<>/> İMÂRET

( ... VE/||/<>/> Yoksullara ve öğrencilere yemek dağıtmak üzere kurulmuş hayır kurumları. )


- HAYIR >< İSRAF

( Hayırlıda israf, israfta hayır olmaz. )


- HAYIR = NO[İng., İt., İsp.] = NON[Fr.] = NEIN[Alm.]


- HAYIR! ve/||/<> YAPMAYABİLECEKLERİM/İZ

( Kişi, kendini, en iyi, en kolay ve en hızlı olarak yazı aynasında tanır ve gerçekleştirir. Öncelikli olarak, iki ayrı sayfada, "HAYIR!" ve "YAPMAYABİLECEKLERİM" dizinlerini oluşturmakla başlamak gerekmektedir.[Üşenmeden, ertelemeden, vazgeçmeden, en kısa sürede başlamanızı salık veririz...] )


- HAYIRHAH değil/yerine/= İYİLİKSEVER


- HAYIRLI İŞLER! ile KOLAY GELSİN


- HAYIRLI OLMAK değil/yerine/= İYİLİK GETİRMEK


- - "..., HAYIRLI OLSUN" ile/ve/değil/||/<>/>/< "..., (... İÇİN) (DE) HAYIRLI OLSUN, HAYIRLARA VESİLE OLSUN"

( Kutlama. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/>/< Tesellî. )


- HAYIRLI ÖMÜR ile/ve/||/<>/> HAYIRLI ÖLÜM


- HAYIRSEVER/HAYIRPERVER = HAYIRHAH[Ar., Fars.]

( Yoksullara, düşkünlere, yardıma gereksinimi olanlara, iyilik ve yardım etmeyi seven, iyiliksever, yardımsever. | İyilik dileyen/isteyen, iyicil. )


- HAYIRSEVERLİK ile/ve/değil/||/<>/< SUÇLULUK (DENEYİMLERİ/BELLEK KAYITLARI/DÜŞÜNCESİ/KABULÜ)

( "Üstten bakan hayırseverlik" yerine yan yana yürüyebileceğimiz dayanışma daha değerli olan. )


- HAYR:
SÖZ (İLE) ile/ve/||/<> SÜKÛT (İLE) ile/ve/||/<> NAZAR (İLE) ile/ve/||/<> AMEL (İLE)


- HAYR ile/ve/||/<> TEVHÎD


- HAYRÂN ile/ve/> DEVRÂN ile/ve/> SEYRÂN


- HAYRAN ile/ve/> HAYRAT

( Hayran olduğuna, hayrat ol! )


- HAYRANLIK ile/ve/||/<>/> İÇSELLEŞTİRME


- HAYRANLIK ile/ve/değil/||/<>/< MAĞLUP OLMUŞ KISKANÇLIK


- HAYRANLIK ile/ve/<> ÖYKÜNME


- HAYRANLIK ile/ve/değil/yerine/||/<> TESLİMİYET


- [ne yazık ki]
HAYRANLIK DUYANI ve/||/<> GÖRMEMEZLİKTEN GELENE

( Görmemezlikten geliyoruz. VE/||/<> Hayranlık duyuyoruz. )


- HAYRÂT[< HAYR]: HAYIRLI İŞLER | HAYIR İÇİN KURULAN MÜESSESELER [ÇEŞME, HASTAHANE, AŞHÂNE] -<


- HAYRET ile/ve/||/<>/> DİKKAT ile/ve/||/<>/> MERAK ile/ve/||/<>/> BİLME


- HAYRET ile/> HAŞYET

( ... İLE/> Hayretin dehşeti, ürperme. )


- HAYRET değil/yerine/= ŞAŞMA, ŞAŞIRMA, ŞAŞA KALMA


- HAYRET ile/ve UYANIŞ

( Hayret ve merak, bilgeliğin şafağıdır. )

( Ancak, hayrette olduğunuz zaman, gerçeği bilebilirsiniz. )

( Wonder is the dawn of wisdom.
You can know reality only when you are astonished. )

( ASTONISHMENT/AMAZEMENT vs./and AWAKENING )


- HAYRET = WONDER, ASTONISHMENT[İng.] = ÉTONNEMENT[Fr.] = BEWUNDERUNG[Alm.] = ADMIRATIO[Lat.]


- HAYSİYET ile/ve/||/<> HÜRRİYET


- HAYSİYET değil/yerine/= ONUR


- HAYSİY(Y)ET değil/yerine/= ONUR


- HAYSİYET ile/ve/||/<>/>/< ŞAHSİYET


- HAYSÜ:
TALİL ile TAKYİD ile ITLAK


- BEHAİM(HAYVAN) ile BEŞER ile İNSAN(>/< KİŞİ)

( İçgüdü varolanı. İLE Güdü varolanı. İLE Cezbe varolanı. )


- HAYVAN/BİTKİ ile/değil ANTOZA

( ... İLE/DEĞİL Çiçek hayvan. )


- HAYVAN GİBİ YAŞAYAN "KİŞİ/İNSAN" ile/değil/>< İNSAN GİBİ HAREKET EDEN "HAYVAN"


- HAYVAN SÜRÜSÜ ile/ve/||/>< İNSAN TOPLULUKLARI

( Kalabalıklaştıkça akıllanır. İLE/VE/||/>< Kalabalıklaştıkça aklını kaybeder. )


- HAYVAN YILI TAKVİMİ:
ÇİN ve/değil/< ÖZBEKİSTAN

( Hayvan yılı takvimini, Çin'liler, Özbekler'den almıştır. )


- HAYVAN ile HAYVAN-I NÂTIK(İNSAN)

( Tekilleri görebilir. İLE Tikelleri anlar. )


- HAYVAN ile/ve/değil/yerine/||/<>/> İNSAN

( Âlet kullanan. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Âlet yapan. )

( [doğduklarında] Özgürlükleri yoktur fakat (belirli bir oranda ve kısa sürede) yaşamda/ayakta kalma "yetkinlikleri" vardır. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Özgürlükleri vardır fakat yaşamda/ayakta kalma "yetkinlikleri" yoktur. )

( [Kalabalıklaştıkça ...] "Akıllanır". İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> "Aptallaşır". )

( Kısmen/neredeyse "düşünebilen". İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Düşündüğünü düşünen.[Sapiens sapiens] )

( "İnsan"ın Taksonomik Sınıflandırılması

Tip: Canlılık (Biota)

Süper Alan (Superdomain): Arkeler ve Ökaryotlar (Neomura)

Alan: Ökarya (Eukarya)

Klad: Amipler, Hayvanlar, Mantarlar (Unikonta)

Klad: Arkadan Kamçılılar, Hayvanlar ve Mantarlar (Opisthokonta)

Klad: Hayvanlar ve Tek Hücreli Yakın Akrabaları (Holozoa)

Âlem: Hayvanlar (Animalia)

Alt Âlem: Gerçek Dokulular (Eumetazoa)

Klad: Çift Yanlı Simetrikler (Bilateria)

Üst Şube: İkincil Ağızlılar (Deuterostomia)

Şube/Filum: Kordalılar (Chordata)

Alt Şube: Omurgalılar (Vertebrata)

İnfra Şube (Infraphylum): Gerçekçeneliler (Gnathostomata)

Üst Sınıf: Dört Üyeliler (Tetrapoda)

Sınıf: Memeliler (Mammalia)

Alt Sınıf: Doğuran Memeliler (Theriiformes)

İnfra Sınıf (Infraclass): Plasentalı Memeliler / Eteneliler (Eutheria / Placentalia)

Üst Takım (Superorder): Kemiriciler, Tavşanımsılar, Sivri Sincapçıkgiller, Primatlar, Abalı Memeliler (Euarchontoglires)

Takım: Primatlar / İri Beyinli Yüksek Memeliler (Primata)

Alt Takım: Kuru Burunlu Primatlar (Haplorrhini)

İnfra Takım (Infraorder): Maymunlar (Simiiformes / Simians)

Geçiş Takımı (Parvorder): Eski Dünya Maymunları ve Kuyruksuz Maymunlar (Catarrhini)

Üst Aile/Familya: Kuyruksuz Maymunlar / İnsansılar (Hominoidea / Apes)

Aile/Familya: Büyük Kuyruksuz Maymunlar (Hominidae / Great Apes)

Alt Aile/Familya: İnsan, Şempanzeler, Goriller ve Ataları (Homininae)

Oymak/Tribü: İnsan, Şempanzeler ve Ataları (Hominini)

Alt Oymak: İnsan ve Ataları (Hominina)

Cins: İnsan (Homo)

Tür: Anatomik Olarak Modern İnsan/Kişiler / Bilge İnsan/Kişiler (Homo sapiens)

Alt Tür: Modern Bilge İnsan (Homo sapiens sapiens) )

( Kişi, hayvanlardan uzaklaştıkça hayvanlaşır. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Kişi, hayvanlara yakınlaştıkça insanlaşır. )

( [not] ANIMAL vs./and/but/||/<>/> HUMAN
HUMAN instead of ANIMAL )


- HAYVAN ile/ve İNSAN

( Canlı. İLE/VE Konuşabilen canlı. [HAYVAN-I NÂTIK] )

( Hayvanlarda huyların ancak biri vardır. İLE/VE İnsanda hayvanlardaki huyların hepsi bulunur. )


- HAYVAN(CANLI) = BEHAİM = ANIMAL[İng., Fr., İsp.] = TIER[Alm.] = ANIMALE[İt.]


- HAYVAN-I NÂTIK ile HAYVAN-I DÂHIK ile CİSM-İ DÂHIK


- HAYVANINISEVER ile/değil/yerine/>< HAYVANSEVER


- HAYVANLAR (ÂLEMİ) ve/<> NE OLMADIĞININ/OLMAYACAĞININ GÖSTERGELERİ


- HAYVANLAR:
"BİZİM İÇİN" değil BİZİMLE BİRLİKTE


- HAYVANLAR:
YEMEK ve/||/<> BİNEK ve/||/<> DENEK
DEĞİLDİR!


- ALT ÇENE:
HAYVANDA ile/+/> İNSANDA

( İki yönde hareket eder. [Aşağı/yukarı./Açma-kapama. VE Sağa-sola.] İLE/+/> Üç yönde hareket edebilir.[Aşağı/yukarı./Açma-kapama. VE Sağa-sola. VE İleri-geri.] )

( Yakalama, ısırma. VE Çiğnemeyi sağla(tı)r. İLE/+/> Konuşmayı sağla(tı)r. )


- HAYVAN/LIK ile/değil/yerine/>< HAYRAN/LIK


- HAYVANSAL "PROTEİN" ile/değil/yerine/||/<>/< BİTKİSEL PROTEİN


- HAYVANSEÇER değil/yerine/>< HAYVANSEVER

( Kedi, köpek sevip inek, koyun, balık yediğinizde, hayvansever değil, hayvan seçer oluyorsunuz. Ne zaman bir köpeğe duyduğunuz sevgiyi ve dostâne yakınlaşmayı bir ineğe de duyarsınız; işte o zaman kendinizle çelişmemiş olacaksınız. )

( Kendime, evrene, çevrem(iz)e, hayvanlara, tüm canlıların yaşam hakkına saygı göstermek üzere ve sağlığım/ız için de et ve hayvansal ürünleri yememeyi yeğliyorum/z...

Bu duyarlılığı gösteren ve gösterecek herkese teşekkür ediyorum/z... )

( )


- HAYY b. YAKZAN(AYIK) = İNSAN - İBN TUFEYL


- HAYYİZ[Ar.] ile/ve/||/<>/> TAHAYYÜZ[Ar.]

( Mekân, mevki, sâha. İLE/VE/||/<>/> Yer tutma, önemli bir yeri olma, saygıya/hürmete, îtibâra nâil olma. | [nesneler için] Boşlukta bir yer tutma, yer işgal etme. )


- HAZ" ve "GÜÇ" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ANLAM ve DEĞER


- | "HAZ YAŞAMI" ile/ve/||/<> "POLİTİK YAŞAM" |
ile/ve/değil/yerine/||/<>/>
KURAMSAL YAŞAM


- HAZ ve/||/<>/< AZ


- HAZ ile/ve/<>/< HAD


- HAZ" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< HAK/K('A NİYAZ)


- HAZ ile/ve/değil/yerine/<>/> İHTİZAZ

( Gövdesel. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<>/> Zihinsel. )


- HAZ ile/değil/yerine OLGUNLUK

( Olgunluk, hazzı erteleyebilme becerisidir. )


- HAZ = PLEASURE, JOY[İng.] = PLAISIR, JOIE[Fr.] = LUST[Alm.] = LAETITIA[Lat.] = HEDONE[Yun.] = GUSTO, PLACER[İsp.]


- HAZ ile/ve YARGI

( PLEASURE vs./and JUDGEMENT )

( LAETIA cum/et ... )


- HAZÂKAT ve/< EMÂNET ve/< SADÂKAT[< SIDK] ve/< ŞEFKÂT


- HAZAR[Ar.] ETMEK ile ÇEKİNMEK


- HAZAR[Ar.] ile Hazar[Ar.]

( Sabit meskeni olanların oturdukları memleket. | Barış ve güven. İLE Deniz. | Hazar Denizi çevresinde yaşamış eski bir Türk boyu ya da bu boydan olan kişi. )


- HAZAR(GÜVENLİK) ile HAZER(SAKINMA)


- [ne yazık ki]
"HAZCILIK" ile/ve/||/<> "BAŞINA BUYRUKLUK"

( "Hazcı'yım!(Hedonist'im!)" demek, kendini merkeze koyarak ve herkesten ve herşeyden, tüm sorumluluklarından soyutlandığını zannetmek, "Ateist'im!" demek kadar komik ve zavallıcadır. )


- HAZCI/LIK ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/< BİLGİSİZ/LİK VE BİLİNÇSİZ/LİK


- HAZCILIK/HEDONİZM ile ÇİLECİLİK/ASCETİZM

( Hazza ulaşmayı yaşamın temel amacı olarak gören felsefi görüş. İLE Keyiflerden ve maddi hazlardan uzak durmayı savunan felsefi görüş. )


- HAZF/MÜHMEL/BÎ-NOKAT ile/ve/<> HAZF

( Eski yazıda, noktasız yazılan şiir ya da düzyazılar. Dîvân şiirinin, sanatsal biçimlerindendir. İLE Söylenilmesi gereksiz olan sözün, ibareden çıkarılması ve söylenilmemesi. [Aruz'da, "failâtün" cüzünün son hecesi olan "tün" hecesinin kaldırılıp "fâila" yerine "fâilün" cüzünün getirilmesidir.] )


- HAZFETMEK[Ar.] değil/yerine GİDERMEK/KALDIRMAK


- HAZIM değil/yerine/= SİNDİRİM/SİNDİRME


- HAZIMSIZLIK(DYSPEPSIA)


- HÂZİN ile ABDURRAHMAN el-HÂZİNÎ

( İlk dönem matematikçi, cebirci, denklemlerde rasyonel ve irrasyonel çözüm arasında ayrım yapan. Öklit ile Diophantes'i karşılıklı okuyan. Hendesî dil ile adedî dili birbirine çeviren matematikçi. İLE Fizikçi. Mîzânü'l Hikme adlı kitabın yazarı. Bu kitapta, cisimlerin özgül ağırlığını tespit için icat edilen ve icat ettiği âletlerden söz eder ve ayrıca pek çok nesnenin özgül ağırlığını verir. )


- HAZIN[Ar.] değil/yerine/= KIŞLIK YİYECEK


- HAZİNE ile/ve/||/<> GİZLİ HAZİNE/KENZ-İ MAHFÎ/KENZ-İ HAFÎ


- HAZİNE ile/ve/<> SUAL

( Sandık. İLE/VE/<> Anahtar. )

( Dışarıda. İLE/VE/<> Sende. )


- HAZIR ALMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ÜRETMEK/YAPMAK

( [not] TO BUY A READY PRODUCT vs./and/but/||/<>/< TO PRODUCE/MAKE
TO PRODUCE/MAKE instead of TO BUY A READY PRODUCT )


- HAZIR BİLGİ ile/ve/değil/yerine YÖNLENDİRİCİ BİLGİ


- HAZIR OLMAK/OLAN ile/ve/<> İSTEKLİ OLMAK/OLAN


- HAZIR OLMAK/OLAN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< TÂLİP OLMAK/OLAN


- HAZIR OLMAK ile/yerine AKŞAMDAN(/ÖNCEDEN) HAZIRLANMAK


- HAZIR OLMAK ile/ve/<>/değil/yerine HAZIRLIKLI OLMAK


- HAZIR (OLMAK) ile/ve/> RAHAT (OLMAK)


- HAZIR:
YERİ ve/||/<> YOLU

( Gelenin. VE/||/<> Gidenin. )


- HAZIR değil/yerine EMEK

( [not] READY but/instead of LABOUR )


- HAZIR ile HÂZIR

( ZÂHİRDE GÖRÜNEN VE BİLİNEN, İLİMLE BİLİNEN )


- HÂZIR ve NÂZIR


- HAZIRLAMA ile/ve/||/<>/> SUNMA


- HAZIRLANMA (İ'TİDÂD)


- HAZIRLIKSIZ ... ile/değil/yerine/>< HAZIRLIKLI ...


- HAZİRUN değil HAZIRUN


- HAZM[Ar.] ile HAZM[Ar.]

( Kesin karar, sebat, direnme. | Doğru ve sağlam oy ve karar. İLE Midedeki yiyecekleri eritme, sindirme. )


- HBOT/HYPERBARIC OXYGEN THERAPY[İng.] değil/yerine/= YÜKSEK BASINÇ OKSİJEN SAĞALTIMI, HİPERBARİK OKSİJEN TEDAVİSİ


- HBS/HOSPITAL INFORMATION SYSTEM[İng.] değil/yerine/= HASTANE BİLGİ DÜZENİ


- HBYS/HOSPITAL INFORMATION MANAGEMENT SYSTEM[İng.] değil/yerine/= HASTANE BİLGİ YÖNETİM DÜZENİ


- HCI/HUMAN COMPUTER INTERACTION[İng.] değil/yerine/= INSAN BİLGİSAYAR ETKİLEŞİMİ


- HTK/HCT/HEMATOKRIT HEMATOCRIT[İng.] değil/yerine/= ALYUVAR YÜZDESİ


- HE :/yerine O (ERKEK)


- HEAD :/yerine BAŞ


- HEADLINE :/yerine MANŞET


- HEADQUARTERS :/yerine GENEL MERKEZ


- HEADSPACE ile/||/<> SPME

( Headspace buhar fazı İLE SPME katı faz mikroekstraksiyon. )

( Formül: Gaz İLE fiber )


- HEALTH :/yerine SAĞLIK


- HEALTHY :/yerine SAĞLIKLI


- HEAR vs. LISTEN


- HEAR :/yerine DUYMAK


- HEARING :/yerine DURUŞMA, İŞİTME


- HEART ile/ve/||/<> EARTH


- HEART :/yerine KALP


- HEAT :/yerine ISI


- HEAVEN :/yerine CENNET


- HEAVILY :/yerine YOĞUN ŞEKİLDE


- HEAVINESS vs. PRIORITY


- HEAVY :/yerine AĞIR


- HEBÂ değil/yerine/>< ÇABA


- HEBÂ ile/değil/yerine FEDÂ


- HECCAV[Ar.] değil/yerine YERGİCİ


- HECE ile/ve/değil/yerine/=/||/<> OCAK


- HECE[Ar.] yerine SESLEM


- HECTO- ile/||/<> CENTİ-

( Yüz, yüz kat. İLE/||/<> Yüzde bir, yüz. )


- HEDEF ile/değil HİTAP

( "Ben" ve "Sen" sözcükleri ve kullanımı, bir hedef değil hitap aracıdır!
Yaşamımızdaki bazı/birçok şey (bu/şu/o),
"benim/senin/onun için böyle/şöyle/öyle!"
"bana/sana/ona göre böyle/şöyle/öyle!"
ya da
ben/sen/o,
"öyle istiyorsa öyledir"
"öyle düşünmüyorsa öyle değildir"
gibi ne yazık ki çokça kullanılan zırva ifadelerle hareket noktası oluşturulamaz! Yani kişi(kendi ya da başkaları), kendinden ve/ya da başkalarından hareket ederek bir sonuç alamaz, yargıda bulunamaz/bulunmamalıdır.

Bu tür, "ben/sen/o" ifadeleri, hitap için kullanılmak yerine bir hedef olarak hiçbir biçimde kullanılamaz. Bu "yaklaşım" ya da "ifade tarzı", öznellikle, demokratlıkla ya da "faşizmle" hiçbir biçim ve koşulda bağlantılandırılamaz/bağdaştırılamaz ya da indirgenemez de!

Son yıllarda, özellikle de sinema/dizi, kitap ve internetin, bilimsel ve/ya da kişisel araştırma ve yayınların, ülkemizde ve dünyada hızla yaygınlaşmasıyla, Amerika/Avrupa zihni ve diliyle yazılmış kitaplarda/filmlerde çokça kullanılan "Ben/Sen" sözcüklerinin etkisiyle de, ülkemizde, bazı/çoğu kişi tarafından yanlış/yamuk bir biçimde düşünsel çabası/becerisi yetersiz ya da benmerkezci kişilerin zihnine ve diline yerleşmiştir ne yazık ki. Toplum olarak bir anda düzeltilemeyecek olsa da, bireysel olarak yeterli bilgi ve bilinçle çok şey değişebilir/değiştirebiliriz. )

( Düşüncenin üstesinden gelemeyen, düşünenin üstesinden gelmeye çalışır. )

( [not] TARGET vs./but ADDRESSING )


- HEDEF ile/ve İDDİA

( TARGET vs./and ASSERTION )


- HEDEFİ BELİRLEMEK ile/ve/||/<>/> ÇITAYI YÜKSELTMEK


- HEDİYE[Ar.]/PEŞKEŞ[Fars.] değil/yerine/= ARMAĞAN

( MUNUS[Lat.]: Armağanlaşmak. )


- HEDİYE ile RÜŞVET

( PRESENT vs. BRIBE )


- HEDİYELEŞMEK ve/||/<>/> NİTELİKLİ BERABERLİK


- HEDONİ/HEDONIA[İng.] değil/yerine/= HAZ


- HEEL :/yerine TOPUK


- HEGEL ile/ve/||/<> FEUERBACH ile/ve/||/<> MARX

( Kant'ın takipçisi ve geliştiricisi. İLE/VE/||/<>/> Hegel'in öğrencisi ve Marx'ın öncüsü/hocası. İLE/VE/||/<>/> Hegel'in takipçi ve geliştiricisi. Feuerbach'ın öğrencisi. )


- HEGEL ve HZ. MUHMAMMED

( Bireşimi(tevhidi), felsefede bulan, en yetkin filozof. VE Tevhidi bilen ve sunan peygamber. )


- HEGEL ile KEGEL


- HEGEL'DE:
MANTIK BİLİMİ = METAFİZİK


- HEGEL'İN:
"DİYALEKTİK FELSEFESİ" değil
KURGUL FELSEFESİ


- HEGEMON ile/değil/yerine/>< EGEMEN


- HEGEMONYA[Yun. < HEGEMONIA]["HEGAMONYA" değil!] ile BASKI

( ... İLE Bir devletin, başka bir devlet üzerindeki siyasi üstünlüğü ve baskısı. )


- HEIGHT :/yerine YÜKSEKLİK


- HEINZ KOHUT ile/ve/||/<> CHARLES STROZIER

( Strozier, Kohut'un yaşam öyküsünü yazmıştır. )


- HEINZ KOHUT ve/||/<> EMPATİ

( "Empati" makalesiyle çığır açmıştır.[1959] )


- HEINZ KOHUT ile/ve/||/<> JAMES F. MASTERSON


- HEİSENBERG BELİRSİZLİĞİ ile/||/<> PAULİ DIŞLAMA İLKESİ

( Heisenberg konum-momentum belirsizliği, Pauli aynı kuantum durumunda iki fermiyon olamaz. )

( Formül: ΔxΔp ≥ ħ/2 )

( Werner Heisenberg tarafından 1927 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1901-1976) (Ülke: Almanya) (Alan: Fizik) (Önemli katkıları: Belirsizlik ilkesi, kuantum mekaniği) (Nobel: 1932) )


- HEKİM/HEKİMLİK değil/yerine/= OTACI/OTACILIK

( OTACI: Saray hekimi. )


- HEKİM ile NİTÂSÎ[Ar.]

( ... İLE Anlayışlı hekim. )


- Hekim'e KONUŞ!!!


- HEKİMLER ile/ve/<> PİLOTLAR


- HEKLEMEK"[İng. < HACKING] ile/değil/yerine/>< EKLEMEK


- HEKSOZ ile PENTOZ

( Altı karbonlu monosakkaritler. İLE Beş karbonlu monosakkaritler. )


- HELÂ/HALÂ[Ar.]/KENEF[Ar. < KENİF]/KERİZ[Fars. < KARIZ]/AYAKYOLU/WC/TOILET[İng.]/00[Fr.]/TUVALET[Fr.] ile MEMİŞHANE ile TUVALET

( Ayakyolu. İLE Gece giysisi. )


- HELÂK OLMAK değil/yerine/= ÖLÜP BİTMEK


- HELÂL >< HARAM ile MÂRUF >< MÜNKER

( Pek kabul edilmemek ve onaylanmamakla birlikte, farzları yerine getirmemenin, eksikliklerin, yanlışların, en son noktada cezâsı yoktur/olmaz. İLE İnsanlığı ve geneli kapsayan yanlışların cezâsı da vardır. )

( MÂRUF: Herkesçe bilinen, tanınan, belirli, sanlı. | Şeriatın uygun gördüğü, beğendiği ve buyurduğu. )


- HELÂL ile/ve/||/<> HİLÂL ile/ve/||/<> LÂLEH


- HELÂL ve/= RIZÂ


- HELICOPTER :/yerine HELİKOPTER


- HELİKAZ ile/||/<> LİGAZ

( Helikaz açar İLE ligaz bağlar. )

( Formül: Unwind İLE join )


- HELİKS/HELIX[İng.] değil/yerine/= SARMAL


- HELİKS ile BETAYAPRAK

( Proteinlerin ikincil yapısındaki spiral biçimi. İLE Proteinlerin ikincil yapısındaki yassı yapı. )


- HELKE ile/değil/yerine BAKRAÇ

( Bakraç, kova. İLE/DEĞİL/YERİNE Çoğunlukla bakırdan yapılan küçük kova. | Bir bakracın alabildiği miktar. )


- HELL :/yerine CEHENNEM


- HELLO :/yerine MERHABA


- HELP :/yerine YARDIM ETMEK


- HELPFUL :/yerine FAYDALI


- HELYOTERAPİ/HELIOTHERAPY[İng.] değil/yerine/= GÜNEŞLE SAĞALTIM


- [hem] ÇOK OKUYAN ile/ve/||/<>/hem de ÇOK GEZEN

( Hangisi daha çok bilir?" sorusuna, birinden yana, iki yaklaşımda bulunuluyor. Doğru yanıt diye bir şey yok! İkisi de doğru ya/ya da yanlış olabilir. Fakat bilinebilecek bir şey varsa, o da ikisini de yapanın hiçbir şey bilmediğidir. Yani ne kadar bilmediğini anlayarak ve ne kadar daha anlaması gerektiğini anlar. "ŞİO ME NİHİL ŞİRE"[En iyi bildiğim şey, hiçbir şey bilmediğim!"] )


- HEM ..., HEM DE ... ile DURUMA GÖRE ...


- [ne yazık ki]:
[hem] SUÇLU ile/ve/hem de/||/<>/> "GÜÇLÜ"


- HEMAFEREZ/HEMAPHERESIS[İng.] değil/yerine/= KAN AYIR-SEÇ (İŞLEMI)


- HEMAGLÜTİNASYON/HEMAGGLUTINATION[İng.] değil/yerine/= KAN KÜMELEŞMESİ


- HEMATİ[Fr. < Yun.] ile HEMATİT[Fr. < Yun.]

( Kanın, hemoglobinle renklenmiş kırmızı yuvarı. [Bir milimetreküp insan kanında, 5 milyon hemati vardır.] İLE Kırmızı ya da esmer renkte olan doğal demir oksidinden oluşan bir mineral [Fe2O3], kantaşı. )


- HEMATİT[Fr. < HÉMATITE] değil/yerine/= KAN TAŞI

( Kırmızı ya da esmer renkte olan doğal demir oksidinden oluşan, yaralardan akan kanı durdurmak için kullanılan bir mineral, hematit. )


- HEMATİT ile/||/<> MANYETİT/MAGNETİT

( Metalik gri ya da siyah renkte olan bir taş. İLE/||/<> Siyah manyetik bir mineral. )


- HEMATOLOJİ değil/yerine/= KAN BİLİMİ

( Kan üzerinde incelemeler yapan bilim. )


- HEM(AT)OPO(İ)ETİK ile HEM(AT)OPO(İ)EZ ile HEMAGLÜTİNASYON ile HEMATEMEZ ile HEMATOJEN ile HEMATOLOG ile HEMATOLOJİ ile HEMATOM ile HEMATÜRİ

( Kan yapıcı, kan oluşumu [ile ilgili]. İLE Kan yapımı, kan oluşumu. İLE Kan kümeleşimi. İLE Kan kusma. İLE Kan yapıcı, kan yoluyla. İLE Kanbilim uzmanı. İLE Kanbilim. İLE Kan toplağı. İLE Kan işeme. )


- HEM-DEM[Fars.] ile HEM-DEST[Fars.]

( Sıkı fıkı, canciğer arkadaş. İLE Kuvvet kudrette beraber olan, el ele veren. | Ortak. | Kumaş dokuyuculukta bir çırağa, artık tek başına çalışabilecek seviyeye geldiğini bildiren beratı veren kişi. )


- HEME İLE CHLOROPHYLL İLE COBALAMİN İLE IRON-SULFUR ile/||/<> METALLOPROTEİNLER

( Metal içeren biyomoleküller. )

( Formül: Fe²⁺ ⇌ Fe³⁺ )


- HEMEN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SICAĞI SICAĞINA


- HEMFİKİR değil/yerine/= OYDAŞ


- HEMİANOPSİ ile HEMİPLEJİ ile HEMİSFER

( Yarım görmezlik. İLE Yarı inme. İLE Yarı küre. )


- HEMİNTH-/HEMİNTHO- ile/||/<> VERMİ-

( Kurt, solucan. İLE/||/<> Solucan. )


- HEMISFER/HEMISPHERE[İng.] değil/yerine/= YARI KÜRE


- HEM/NE PAYLAŞILANLAR/PAYLAŞILABİLENLER, HEM/NE PAYLAŞIL(A)MAYANLAR


- HEMODİLÜSYON/HEMODILUTION[İng.] değil/yerine/= KAN SEYRELIM


- HEMODİNAMİ/HEMODYNAMICS[İng.] değil/yerine/= KAN DOLAŞIM DEVİNIMLİĞİ


- HEMODİYALİZ/HEMODIALYSIS[İng.] değil/yerine/= KAN ARITIM/SÜZDÜRÜM


- HEMODİYALİZ ile HEMOGRAM ile HEMOLİTİK ile HEMOLİTİK ANEMİ ile HEMOLİZ ile HEMOPTİZİ ile HEMORAJİ ile HEMORAJİK ile HEMOSİTOMETRE ile HEMOSTATİK ile HEMOSTAZ

( Kan süzüm. İLE Tam kan sayımı. İLE Kan yıkımlı, kan yıkıcı. İLE Yıkımlı kansızlık. İLE Kan yıkımı. İLE Kan tükürme. İLE Kanama. İLE Kanamalı, kanama[yla ilgili]. İLE Kan sayar. İLE Kanama durdurucu. İLE Kanama durması, kanın durması. )


- HEMOFİLTRASYON/HEMOFILTRATION[İng.] değil/yerine/= KAN SÜZDÜRÜM


- HEMOGLOBİN ile/||/<> MİYOGLOBİN

( Hemoglobin kanda O₂ taşır İLE miyoglobin kasta O₂ depolar )

( Formül: Hb 4 hem grubu İLE Mb 1 hem grubu )


- HEMOGRAM/HEMOGRAM[İng.] değil/yerine/= KAN GÖZE ÇİZGESİ


- HEMOLİZ/HEMOLYSIS[İng.] değil/yerine/= ALYUVAR YIKIMI


- HEMORAJİ/HEMORRHAGE, BLEEDING[İng.] değil/yerine/= KANAMA

Bugün[16 Kasım 2025]
itibarı ile 42.805 başlık/FaRk ile birlikte,
42.805 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(66/173)