Bugün[16 Kasım 2025]
itibarı ile 42.805 başlık/FaRk ile birlikte,
42.805 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.


Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...

(45/173)


- DÜŞÜNMELİ!


- DÜŞÜNMEMEK ile DÜŞÜNMEMİŞ OLMAK

( TO NOT THINK vs. HAVEN'T THOUGHT ABOUT )


- DÜŞÜNMEMENİN BEDELİ(/YÜKÜ/AĞIRLIĞI) ile/değil/yerine DÜŞÜNMENİN "BEDELİ"

( Çoktur! İLE/DEĞİL/YERİNE Yoktur! )


- DÜŞÜNMEMİŞ OLMAK ile/değil YETERSİZLİK/ZAYIFLIK/GERİLİK

( ... ile/değil REKÂKET )

( [not] HAVEN'T THOUGHT ABOUT vs./but INSUFFICIENCY/WEAKNESS/BACKWARD )


- DÜŞÜNMENİN/SORGULAMANIN:
İLK VE EN ÖNEMLİ SAĞLADIĞI/SUNDUĞU:
KENDİNİ VE DÜNYAYI...
KENDİNDEN KURTARMAK/KORUMAK ile/ve/||/<>/< DÜNYADAN KURTARMAK/KORUMAK ile/ve/||/<>/< YANILSAMALARDAN KURTARMAK/KORUMAK


- DÜŞÜNMENİN/KONUŞMANIN (OLASI) SONUÇLARINI:
"ÖNGÖRMEK" ile/ve/değil/yerine/<> "GÖZE ALMAK"


- DÜŞÜNMEYE/ANLATMAYA BAŞLAMA:
KÖTÜLERDEN ile/değil/yerine İYİLERDEN


- [ne yazık ki]
DÜŞÜNMEYEN ile DÜŞÜNEMEYEN ile DÜŞÜNEMİYOR OLMASINA ALDIRMAYAN

( Tutucu. İLE Aptal. İLE Köle. )


- DÜŞÜNMEYİ BECEREMEMEK ve/||/<>/>/< DÜŞÜNMEYİ SEV(E)MEMEK


- DÜŞÜNMEYİ BİLMEMEK ile/ve/<>/= KONUŞMAYI BİLMEMEK

( Düşünmeyi bilmeyen, [sürdürmeyen ve geliştirmeyen] konuşmayı da bilemez! )


- DÜŞÜNSEL ile/ve/<> MANTIKSAL

( INTELLECTUAL vs./and/<> LOGICAL )


- DÜŞÜNSEL ile/ve/||/<> UZAMSAL


- DÜŞÜNÜLEBİLEN ile/ve/||/<>/>/< YAŞANILABİLEN


- DÜŞÜNÜLEBİLİR/DÜŞÜNÜLÜR (OLAN) ile/ve/||/<>/> KABUL EDİLEBİLİR/EDİLİR (OLAN)


- DÜŞÜNÜLEBİLİR ile/ve/||/<> BİLGİNİN KONUSU OL(A)MAMA ile/ve/||/<> DİLE GETİRİLEMEME


- DÜŞÜNÜLEBİLİR/LİK ile/ve/||/<> BİLİNEBİLİR/LİK


- DÜŞÜNÜLEN/DÜŞÜNÜLEBİLİR ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< DÜŞÜNÜLENE/DÜŞÜNÜLEBİLİRE YAKLAŞMAK


- DÜŞÜNÜLMEMİŞ BİLİNEN ile/ve/değil/yerine/||/<>/> BİLİNEN


- DÜŞÜNÜLÜR ile/ve/değil/||/<>/< KABUL EDİLİR


- DÜŞÜNÜP DURMAK" ile/değil/yerine/>< DURUP DÜŞÜNMEK


- DÜŞÜNÜR ile/ve/ne yazık ki/> DÜŞÜNÜLENLERİ "DÜŞÜNÜR"

( Her uzun dönemde, ancak birkaç kişi. İLE/VE/NE YAZIK Kİ/> Geri kalanlar. )


- DÜŞÜNÜŞ" ile/ve/||/<> "ELE/DİLE ALIŞ" ile/ve/||/<> "YAKLAŞIM" ile/ve/||/<> "ANLAYIŞ" ile/ve/||/<> "YÖNTEM"


- DÜŞÜNÜŞ ile SORGULAMA

( ... İLE Sonuç ya da kararda tutarlılık/bütünlük elde etmek üzere ayrıntılı/derinlemesine düşünme. )


- DÜŞÜNÜYORUM ile/||/<> VARIM

( Cogito ergo sum )

( René Descartes tarafından 1637 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1596-1650) (Ülke: Fransa) (Alan: Felsefe, Matematik) (Önemli katkıları: Kartezyen koordinat sistemi, cogito ergo sum) )


- DÜŞÜRMEK değil/yerine DÜŞÜNMEK


- DUT ile/||/<> YER

( Dutu yemezsen/silkelemezsen yer, yer! )


- DUTY vs. MISSION vs. TASK


- DUTY :/yerine GÖREV


- DUVAR ile ATİKA[Al. ATTİKA < Yun. ATTİKOS] DUVARI

( ... İLE Bir çatının önündeki alçak duvar. )


- DUVAR ile/ve/değil/yerine/||/<>/> KAPI


- DUVARI-DİREĞİ (OLMAK)


- DUVARI SIRTINA YASLAMAK ile/değil/>< DUVARA SIRTINI YASLAMAK


- DUYARGA ile KÜÇÜK DUYARGA/ANTEN[Fr. < ANTENNE]

( ANTENNA vs. ANTENNULE )


- DUYARLIK ile/değil DUYARLILIK

( Duyma/işitme aracının/durumunun/sürecinin ve olanağının var olması ya da sürmesi. İLE/DEĞİL Çevresinde ve odağında olanı saygı, ölçü ve özenle anlamaya[düşünmeye ve sorgulamaya] öncelik verme çabası. )


- DUYARLILIK = HASSASİYET = SENSIBILITY[İng.] = SENSIBILITÉ[Fr.] = SENSIBILITÄT, SINNLICHKEIT[Alm.] = SENSIBILIDAD[İsp.]


- DUYARLILIK ile/ve/<> İÇSELLEŞTİRME


- DUYARLILIK ile/ve İMGELEM

( DUYUSALLIK + DUYGUSALLIK = DUYARLILIK )

( SENSITIVITY vs./and IMAGINATION )


- DUYARLILIK/HASSASİYET ile/ve/değil/yerine KAYGI/ENDİŞE [>< BİLGİ/BİLİNÇ]


- DUYARLILIK ve/> ÖZ | OLUŞ

( Duyarlılık, özünüze yeni bir başlangıcın açılımıdır. )

( SENSITIVITY and/> ESSENCE | BEING
Sensitivity is the beginning of the new openning in your being. )


- DUYARLI/LIK ve/||/<> ÖZEN / TİTİZ/LİK


- DUYARLILIK ile/ve "TOPLUMSAL ROL"

( SENSITIVITY vs./and "SOCIAL ROLE" )


- DUYARLI/LIK/HASSASİYET ile TİTİZ/LİK

( Durumunuzun ne denli nazik olduğunu fark ettiğiniz anda uyanık ve tetiksizsinizdir. )

( SENSITIVENESS vs. FASTIDIOUSNESS/FUSSINESS
The moment you have seen how fragile is your condition, you are already alert. )


- DUYARSIZ/LIK ile/ve/değil/yerine/||/<> KAYITSIZ/LIK


- DUYGU:
İÇSEL ile/ve/||/<>/> YOL GÖSTERİCİ


- DUYGU [PAYLAŞILIR/PAYLAŞILABİLİR]


- DUYGU:
SEMPATİK DÜZENEK ve/||/<> PARASEMPATİK DÜZENEK

( DUYGU: Düşüncenin, gövde üzerinde/eşliğinde, sempatik ve parasempatik düzenekle açığa çıkan fizyolojik etkileşimleri/yansımaları. )


- DUYGU ile/ve/||/<> "BİR DUYGUNUN, BAŞKA BİR DUYGUYLA KARŞILANMASI/KAPATILMAYA ÇALIŞILMASI"

( Ancak, bilgi ve bilinç ile doğal işleyişin dışına çıkılabilir. )


- DUYGU ile/ve/=/||/<> BULANIK DÜŞÜNCE


- DUYGU ile/ve/değil/||/<> DENEYİM


- DUYGU ile/ve DUYU/HİS

( EMOTION vs./and FEEL )

( MANAS ile/ve ... )


- DUYGU = HİS = FEELING, SENTIMENT, (EMOTION)[İng.] = SENTIMENT[Fr.] = GEFÜHL[Alm.] = SENTIMIENTO[İsp.]


- DUYGU ile/ve/değil/yerine/||/<>/< NİYET


- DUYGUDAŞLIK = TECAZÜP = SYMPATHY[İng.] = SYMPATHIE[Fr., Alm.] = SYMPATHEIA[Yun.] = SIMPETIA[İsp.]


- DUYGULANIM = TEESSÜR = AFFECTION[İng., Fr.] = AFFEKT, AFFEKTION[Alm.] = CARIÑO[İsp.]


- DUYGULARA BAŞVURMA SAÇMA(LIK)LARI/SAFSATALARI:
TEHDİT ile/ve/||/<> DUYGU ile/ve/||/<> ÖNYARGILI DİL ile/ve/||/<> MAZERET

( ARGUMENT FROM FORCE vs./and/||/<> ARGUMENT TO PITY vs./and/||/<> PREJUDICIAL LANGUAGE vs./and/||/<> FALLACY OF SPECIAL PLEADING )


- DUYGULARI:
ANLAMA BÜRÜME ile/ve/||/<>/> ANLAMLANDIRMA ile/ve/||/<>/> HUZUR


- DUYGULARIN KONUŞULMASI ile/ve/||/<> GEREKSİNİMLERİN GİDERİLMESİ


- Duygulu KONUŞ!!!


- DUYGUSAL BİRLİK ve/< İLKESEL BİRLİK


- DUYGUSAL DÜŞÜNMEK değil DÜŞÜNMEK


- İÇGÖRÜ:
"DUYGUSAL" ile/ve/değil/yerine/||/<> DÜŞÜNSEL/ZİHİNSEL


- DUYGUSAL = HİSSÎ = SENTIMENTAL[İng., Fr.] = SENTIMENTAL, EMPFINDSAM[Alm.]


- DUYGUSAL ile/ve/||/<>/> SEZGİSEL


- DUYGUSALLIK ve/> DENETİMSİZLİK/KONTROLSÜZLÜK


- DUYGUSAL/LIK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DUYARLI/LIK


- DUYGUSALLIK ve/> MUTSUZLUK


- DUYGUSAL/LIK ile/ve/||/<> TEPKİSEL/LİK

( Bilgisizlikle. İLE/VE/||/<> Bilinçsizlikle. )


- ... DUYGUSU ile/değil/yerine/>< ... DÜŞÜNCESİ VE DUYGUSU


- DUYMA(MA)K ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/> DİNLEME(ME)K

( Her dinlemiyor gibi görünen, dinlemiyor değildir! )

( Beyin ve kulak ile. İLE/VE/DEĞİL/NE YAZIK Kİ/||/<>/> Zihin, veri/bilgi, düşünce ve tutum ile. )


- DUYMAK/DUYUMSAMAK ile/ve/||/<>/< ÖNEMSEMEK


- DUYMUŞ ile/ve/||/<>/> DOYMUŞ


- DUYU ve/+ AKIL ve/+ HADS ve/+ MATEMATİK


- DUYU ile/ve/<>/değil/yerine AKLIN DOĞASI


- DUYU ve/||/<>/> ALGI ve/||/<>/> BETİMLEME/TASVİR ve/||/<>/> TASARIM ve/||/<>/> TANIM ve/||/<>/> AD/SÖZCÜK ve/||/<>/> KAVRAM/SOYUTLAMA


- DUYU/HİS ile/ve/<> DEĞER


- DUYU ve/||/<> DUYGU ve/||/<> AKIL

( Akıl eleştiri kaldırır, duygu/vicdan kaldırmaz. )

( Duygular bilgilerle ters orantılıdır. Ne kadar az biliş varsa o kadar savunuş vardır. )

( ZİHİN: İç duyuların toplam adı. )

( DUYU: (DIŞ DUYULAR) İNTİBÂ/İZLENİM/MÜŞAHEDÂT ve DUYGU: (İÇ DUYULAR) ANLAM-DEĞER, MANEVİYAT/VİCDÂNİYAT, (AHLÂK, DİN, ESTETİK) [ ZİHİN/İHSAS/MAHSUSAT ] ve AKIL: AKLİYÂT/MÜDRİKÂT, TÜMELLER-FORMLAR, BİLGİ(TANIM + YARGI + TASAVVUR + TASDİK) [ İDRAK ] )

( Sadece duyulara verilen yanıtlar/karşılıklar, kişiyi sakatlar. VE/||/<> Sadece duygulara verilen yanıtlar/karşılıklar, kişiyi köreltir. VE/||/<> Sadece akla verilen yanıtlar/karşılıklar, kişiyi ketler. )

( Sadece duyulara verilen yanıtlar/karşılıklar, kişiyi hayvanileştirir. VE/||/<> Sadece duygulara verilen yanıtlar/karşılıklar, kişiyi mistikleştirir. VE/||/<> Sadece akla verilen yanıtlar/karşılıklar, kişiyi vahşileştirir. )

( ... VE/||/<> Karanlık. VE/||/<> Aydınlık. )

( SENSE and/||/<> EMOTION and/||/<> REASON )


- DUYU ile/ve/||/<>/> GEREKSİNİM


- DUYU = HASSE = SENSE[İng.] = SENS[Fr.] = SINN/E[Alm.] = SENSUS[Lat.] = SENTIDO[İsp.]


- DUYU ile HAYAL ile AKIL

( Biriyle uğraşan zihin/kişi, öteki ikisiyle uğraşamaz. [Çivi çakmak. İLE Sevgiliyi düşünmek. İLE Matematik yapmak.] )

( Kişileri birleştiren, [ortak] hayalleridir. [aklın olabildiğince devrede olanları/tutulanları ile tabii!] )


- DUYU/HİS ile/ve/değil/||/<>/< DENEYİM


- DUYULAR/DA:
SINIRLI/LIK ile/ve/||/<> ÇARPITICI/LIK


- DUYULAR:
DİRENÇSİZ/DİRENÇDIŞI/"İSTEMEDEN"(GAYR-I İHTİYÂRÎ) ile/ve/||/<>/> HEM DİRENÇLİ(İHTİYÂRÎ), HEM DE DİRENÇSİZ; NE DİRENÇLİ, NE DE DİRENÇSİZ ile/ve/||/<>/> DİRENÇLİ(İHTİYÂRÎ)

( Duyma(kulak) ve koklama(burun). İLE/VE/||/<>/> Dokunma/fiziksel duyumsama(deri). İLE/VE/||/<>/> Bakma(göz) ve tad(ağız/dil). )


- DUYULAR ile/ve/<>/değil FARKINDALIK

( [not] SENSES vs./and/<>/but AWARENESS )


- DUYULARDA:
GÖRME VE DUYMA ile TATMA VE KOKLAMA VE DOKUNMA/LÂMİSE[Ar.]

( Temsil edilebilirlik sağlayan. İLE Temsil edilebilirlik sağlayamayan. )

( "Süreklilik" sağlar. İLE "Geçici"dir. )

( Duyulara açık olan, en örtük olandır! )


- DUYULARDA KESİNLİK ile DUYULARIN KESİNLİĞİ


- HAKİKAT:
"DUYULUR OLAN" değil DÜŞÜNÜLÜR OLAN


- DUYUM ile TAHMİN


- DUYUMSAMA ile/ve/||/<> DUYARLILIK

( Dışarıdakilerde/n. İLE/VE//||/<> İçte/n. )


- DUYUM/SAMA = İHSAS = SENSATION[İng., Fr.] = EMPFINDUNG[Alm.] = SENSACION[İsp.] = SENTIO[Lat.]


- DUYUMSAMAK ile/ve/<> KABUL ETMEK


- DUYUMSATABİLMEK/DUYUMSAYABİLEN ile/ve/||/<>/> DUYUMSAYABİLDİĞİNİ, DUYUMSATABİLMEK/DUYUMSATABİLEN


- Duyumsayarak KONUŞ!!!


- DUYUSAL DENEYİM ile BİREYSEL BİLİNÇLİLİK ile TOPLUMSAL İLİŞKİLER


- DUYUSAL İLE MOTOR İLE İNTERNÖRON ile/||/<> NÖRON TÜRLERİ

( Üç temel nöron sınıfı. )

( Formül: Refleks: 2-3 sinaps )


- DUYUSAL KANIT ile/ve/||/<> TÜMEL KANIT

( Anlık/zihin. İLE/VE/||/<> Us/akıl. )


- DUYUSAL-NESNE DÜRTÜSÜ ve BİÇİM DÜRTÜSÜ | ile/ve/||/<>/> OYUN DÜRTÜSÜ

( Doğal yanımız/yaşamımız. VE Akıl yanımız. İLE/VE/||/<>/> Canlı biçim.[Güzellik ve özgürlük.][İkisi arasında kurulmak istenilen uyumdur. Sanatta ortaya çıkar.][Kişi, oynayabildiği yerde tamlık kazanır.] )


- DUYUSAL SOYUT ile/ve/değil/||/<>/>/< SOYUT

( Doğa. İLE/VE/||/<>/>/< Akıl. )


- DUYUSAL["SENSÜEL" değil!] = HİSSÎ = SENSITIVE[İng.] = SENSITIF[Fr.] = SENSITIV, EMPFINDLICH[Alm.] = SENSITIVO[İsp.]


- DUYUSAL ile/ve/<> USSAL

( Geçici. İLE/VE/<> Kalıcı. )


- DÜZ ANLAM ile TERS ANLAMLANDIRMA


- DÜZ AYNA ile/||/<> KÜRESEL AYNA (İKİLİ KARŞILAŞTIRMA)

( Düz ayna düzlem, küresel ayna eğri yüzeydir )

( Formül: Düz İLE çukur/tümsek )


- | DÜZ/"DONUK" BAKIŞ ile/ve DİK BAKIŞ | ile/değil/yerine/>< YANSIZ/NÖTR BAKIŞ


- DÜZ BASKI/OFSET[İng.] ile/ve/değil/yerine/||/<>/> DİJİTAL BASKI

( Kalıp izlerini, önce kauçuğa, kauçuktan da kâğıda geçirmeye dayanan, çift kopyalı baskı yöntemi. )


- DÜZ ER ile/||/<> GRANÜLLÜ ER

( Düz ER lipit sentezi İLE granüllü ER protein sentezidir )

( Formül: Lipit İLE protein )


- DÜZ EVREN ile/||/<> KAPALI EVREN

( Düz evren Öklid geometrisi İLE kapalı evren pozitif eğrilik gösterir. Düz evren sonsuz genişleme İLE kapalı evren büzülmeye döner. Gözlemler evren düz İLE kritik yoğunluktadır. )


- DÜZ KAS ile/||/<> ÇİZGİLİ KAS

( Düz istemsiz tek çekirdek, çizgili çok çekirdek sarkomere. )

( Formül: Smooth İLE striated )


- SÖZ:
DÜZ ile/ve/||/<> ETKİ ile/ve/||/<> EDİM


- DÜZ < = > TERS
ÇEŞİTLİ ÖRNEKLER...

( 246642 | 623326 | 7895987 | 42699624 )


- DÜZ YAZI ile DANS

( Yürümeye benzetilebilir.[Kendi dışında bir amacı vardır.] İLE Şiire benzetilebilir.[Amacı, kendidir.] )


- DÜZ YÖNELTEÇ/GİDON ile/ve/>< TERS YÖNELTEÇ/GİDON

( )


- DÜZELTME ile/ve/değil BİLGİLENDİRME

( [not] CORRECTION vs./and/but TO INFORM )


- DÜZELTME ile/ve/değil/yerine/||/<>/< CESÂRET VERME


- DÜZELTME ile/ve/değil/<>/> GELİŞTİRME


- DÜZELTME ile (")ÜTÜLEME(")


- DÜZELTME ile (YENİDEN) DÜZENLEME

( TO MAKE BETTER vs. (RE) ARRANGEMENT )


- DÜZELTME ile/değil/yerine ZENGİNLEŞTİRME


- DÜZELTMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< AYARLAMAK


- DÜZEN "BU/(B)ÖYLE" ile/ve/değil/yerine/<> ÇOĞUNLUK "(B)ÖYLE" OLDUĞUNDAN DOLAYI

( Çoğunluğun sürdürdüğü/uyduğu olgu/durum/tutum, düzenin öyle olduğu ya da olması gerektiği anlamına gelmez/getirilmemelidir! )


- DÜZEN KURMAK ile STANDARTLARI OTURTMAK


- DÜZEN KURUCU ile "DÜZEN KORUYUCU" ile "DÜZENİN PARÇASI"


- DÜZEN ve SIRADÜZEN/HİYERARŞİ ile/ve/||/<>/> DEĞİŞİM ve EŞİTLİK

( Modern öncesindeki öncelikler. İLE/VE/||/<>/> Modern dönemdeki öncelikler. )


- DÜZEN ile/ve/||/<> BAĞLAM


- DÜZEN ile/ve/||/<>/> BUNALIM ile/ve/||/<>/> DÜZELTME

( NİZAM ile/ve/||/<>/> BUHRAN ile/ve/||/<>/> ISLAHAT )

( SYSTEM vs./and/||/<>/> CRISIS vs./and/||/<>/> REFORM )


- DÜZEN ile/ve DENGE ile/ve UYUM

( Düzenli bir hayat yaşayın ama onu kendi içinde bir amaç haline getirmeyin. )

( SETTING/ORDER/REGULARITY vs. BALANCE
Live an orderly life, but don't make it a goal by itself. )


- DÜZEN ile/ve DİSİPLİN

( Disiplin için "Sevgiyle Disiplin-Fitzhugh Dodson-Kuraldışı Yay." kitabından yararlanmanızı salık veririz. )

( REGULARITY vs./and DISCIPLINE )


- DÜZEN ile DİZGE


- DÜZEN ile/ve DİZGE/SİSTEM

( Kurulabilir en geniş düşünce kalıpları. )

( SETTING/ORDER/REGULARITY vs./and SYSTEM )


- DÜZEN ile DÜZEN DEVİMLERİ/DİNAMİKLERİ

( SYSTEM vs. SYSTEM DYNAMICS )


- DÜZEN ile/ve/değil DÜZENEK

( [not] SYSTEM vs./and/but MECHANISM )


- DÜZEN ile/ve "DÜZENSİZ" DÜZEN


- DÜZEN ile/>< DÜZENSİZLİK

( KOZMOS ile/>< KAOS )

( Düzen, düzensizliğin anlaşılması ile oluş(turul)ur. )


- DÜZEN ile/ve/||/<>/> DÜZEY


- DÜZEN ile/ve GEREKLİLİK

( REGULARITY vs./and NECESSITY )


- DÜZEN ile/ve GİZLİ DÜZEN

( DAVID BOHM )

( ORDER vs./and IPLICATE ORDER )


- DÜZEN ve/<> GÜZELLİK ve/<> UYUM

( ORDER and/<> BEAUTY and/<> HARMONY )


- DÜZEN ve/<> HIZ ve/<> YALINLIK


- DÜZEN ile/ve/<> İLERLEME

( BREZİLYA ve TÜRKİYE )

( REGULARITY vs./and/<> PROGRESS )

( İTTİHAT ile/ve/<> TERAKKİ )


- DÜZEN ile İRÂDE

( REGULARITY vs. WILL )


- DÜZEN ile/ve/değil/yerine İSTENİLEN/İSTENİLEBİLEN DÜZEN

( [not] REGULARITY vs./and/but REQUESTED/REQUESTABLE REGULARITY
REQUESTED/REQUESTABLE REGULARITY instead of REGULARITY )


- DÜZEN ile İSTİKRAR

( REGULARITY vs. STABILITY )


- DÜZEN ile/ve/değil KALIP


- DÜZEN ile KAOS

( ORDER vs. CHAOS )


- DÜZEN ile/ve KAVRAM

( Örgütlenmiş bir bütünlüğü oluşturacak biçimde karşılıklı olarak birbirine bağlı maddî ya da maddî olmayan unsurların tamamı. İLE/VE ... )

( SYSTEM vs./and CONCEPT )


- DÜZEN ile/ve/<> KURALLILIK

( REGULARITY vs./and/<> REGULARNESS )


- DÜZEN ile/ve/değil MAKİNA

( [not] SYSTEM vs./and/but MACHINE )


- DÜZEN ile MEKANİZMA

( REGULARITY vs. MECHANISM )


- DÜZEN = NİZAM = ORDER[İng.] = ORDRE[Fr.] = ORDNUNG[Alm.] = ORDEN[İsp.] = ORDO[Lat.]


- DÜZEN ile/ve/||/<>/< ÖLÇÜ


- DÜZEN ile/ve/değil/||/<>/< ÖRÜNTÜ


- DÜZEN ile OTOMATİĞE BAĞLAMAK

( REGULARITY vs. TO AUTOMATIZE )


- DÜZEN ile SİMETRİ


- DÜZEN ile SİSTEM


- DÜZEN ve/||/<>/>/< SÜKÛNET


- DÜZEN ile/ve/<>/= SÜREKLİLİK

( REGULARITY vs./and/<>/= CONTINUITY )


- DÜZEN ile SÜREKLİLİK

( ORDER vs. CONTINUITY )


- DÜZEN ile/ve TEKRAR

( ORDER vs./and REPETITION )


- DÜZEN ile/ve UYGUNLUK

( ORDER vs./and APPROPRIATENESS )


- DÜZEN ile/ve UYUM

( Düzen ve uyumu içinizde aramalısınız. )

( ORDER vs./and HARMONY
To find order you must search within. )


- DÜZEN ile UYUMSAL ORAN

( REGULARITY vs. HARMONIOUS PROPORTION )


- DÜZENİ:
KURMAK ile/ve/||/<>/> KORUMAK


- DÜZEN'İN:
İÇTE ARANMASI ile DIŞTA ARANMASI

( İçinize yönelin ve ne olmadığınızı keşfedin. )

( TO FIND ORDERLINESS: INSIDE/INSELF vs. OUTSIDE/OUTSELF
Go within and discover what you are not. )


- DÜZENLEME ve/+/||/<>/> ANLAMA ve/+/||/<>/> DÖNÜŞTÜRME


- DÜZENLEME ile/ve/||/<>/< BİR ARAYA GETİRMEK


- DÜZENLEME ile TOPARLAMA

( TO ORGANIZE vs. SUMMARIZE )


- DÜZENLEMEK ile/ve/||/<> AYARLAMAK


- DÜZENLEYİCİ KAVRAMLAR ile/ve/<> VAROLUŞSAL KAVRAMLAR

( ORGANIZER/REGULATOR CONCEPTS vs./and/<> ONTOLOGICAL CONCEPTS )


- DÜZENLİ GÖÇ ile/ve/||/<> DÜZENSİZ GÖÇ


- DÜZENLİ/LİK ile/ve/<> BÜTÜNLÜK/LÜ/LÜK


- DÜZENLİLİK ile/ve/<> BÜTÜNLÜLÜK


- DÜZEN/Lİ/LİK ile/ve/değil DÖNGÜ/SEL/LİK


- DÜZEN/Lİ/LİK ile/ve/||/<>/> KURUM/SAL/LIK


- DÜZENSİZLİK İÇİNDE/Kİ DÜZEN ile/ve DÜZEN İÇİNDE/Kİ DÜZENSİZLİK

( REGULARITY IN DISORDER vs./and DISORDER IN REGULARITY )


- DÜZENSİZ/LİK ile/ve/||/<>/>/< BELİRSİZ/LİK


- DÜZENSİZLİK ile/ve/değil/||/<>/< ÖLÇÜLEMEZLİK/HESAPLANAMAZLIK


- DÜZEY ile DERECE


- DÜZGÜ = KAİDE, NUMUNE = NORME[İng., Fr.] = NORM[Alm.] = NORMA[Lat.]


- DÜZGÜN ÇOKGEN ile/||/<> YILDIZ ÇOKGEN

( Düzgün çokgen dışbükey tüm kenarlar eşit, yıldız çokgen içbükey yıldız şeklinde )

( Formül: İç açı = (n-2)180°/n (düzgün) İLE {n/k} notasyonu (yıldız) )


- DÜZGÜN DAİRESEL HAREKET ile DÜZGÜN DOĞRUSAL HAREKET

( Açısal hızın sabit kaldığı hareket. İLE Hız vektörünün yön ve büyüklüğünün doğru boyunca değişmediği [sabit kaldığı] hareket. )

( UNIFORM CIRCULAR MOTION vs. UNIFORM LINEAR MOTION )

( LE MOUVEMENT CIRCULAIRE UNIFORME avec LE MOUVEMENT lINÉAIRE UNIFORME )

( GLEICHFÖRMIGE KREISBEWEGUNG mit GLEICHFÖRMIGE LINEARBEWEGUNG )


- DÜZGÜN SÜREKLİLİK ile/||/<> NOKTASAL SÜREKLİLİK

( Düzgün süreklilik global İLE noktasal süreklilik yerel özellik )

( Formül: ∀ε>0 ∃δ>0 ∀x iley: |x-y|<δ ⇒ |f(x)-f(y)|<ε )


- DÜZGÜN ile/ve/değil/||/<>/< DÜZ

( Bilgiye uzanan yol, hiçbir zaman, düz ve düzgün olmamıştır. )


- DÜZGÜN ile/ve/||/<> DÜZENLİ


- DÜZLEME/TESVİYE[Ar.]/AJÜSTAJ[Fr.] ile AJÜSTE[Fr.]

( Düzleme. İLE Pens ve büzgülerle gövdeye oturtulmuş giysi. )


- DALGALAR:
DÜZLEMSEL ile/ve/||/<> AKIŞKAN ile/ve/||/<> RAYLEIGH YÜZEY ile/ve/||/<> ENİNE

( )


- DÜZÜŞME ile/ve/=/<> (ENERJETİK) SPOR


- DÜZYAZI ile/ve ŞİİR/Şİ'R[Ar.]

( Anlatım. İLE/VE Yaratım. )

( Başka dile çevrilebilir. İLE Çevrilemezler ve/fakat yeniden/tekrar kurulabilir. )

( NESİR/MENSÛR ile/ve NAZIM/MANZUM )

( ... İLE/VE Zengin simgelerle, ritmli sözlerle, seslerin uyumlu kullanımıyla ortaya çıkan, hece ve durak bakımından denk ve kendi başına bir bütün olan edebî anlatım biçimi, manzume, nazım, koşuk. | Düş gücüne, hayale, imgeye, gönle seslenen, anı, duygu, coşku uyandıran, etkileyen şey. )


- DVM/SUPPORT VECTOR MACHINES[İng.] değil/yerine/= DESTEK VEKTÖR MAKİNELERİ


- DWARF ile DWARFİSM / KRETEN/İZM

( Cüce. İLE Cücelik. )


- DYOGEN ile/ve KIBRIS'LI DYOGEN ile/ve ROMEN DYOGEN

( )


- DYSBİOSİS İLE EUBİOSİS İLE RESİLİENCE ile/||/<> MİKROBİYOM DENGESİ

( Mikrobiyal topluluk sağlığı. )

( Formül: Shannon çeşitlilik )


- E-HEALTH ELECTRONIC HEALTH[İng.] değil/yerine/= E-SAĞLIK, ELEKTRONİK SAĞLIK


- E-REÇETE/E-PRESCRIBING[İng.] değil/yerine/= ELEKTRONİK REÇETELEME


- E-SAĞLIK/E-HEALTH[İng.] değil/yerine/= ELEKTRONİK SAĞLIK


- E-SAYRI/E-PATIENT ELECTRONIC PATIENT[İng.] değil/yerine/= ELEKTRONİK BİLGİLENMİŞ SAYRI


- E-MAIL :/yerine E-POSTA


- E. COLİ NİSSLE 1917 ile/||/<> PATOJENİK E. COLİ

( E. coli Nissle 1917 probiyotik bir suş İLE patojenik E. coli hastalık yapıcıdır. Nissle 1917 bağırsak sağlığını korur İLE patojenik suşlar enfeksiyona neden olur. )

( Alfred Nissle tarafından 1917 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1874-1965) (Ülke: Almanya) (Alan: Mikrobiyoloji) (Önemli katkıları: Escherichia coli Nissle 1917 suşunu keşfetti, probiyotik tedavi) )


- E ile KUMAŞ
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Turuncu renkte, süslü bir kumaş. İLE ... )


- E = mc²

( Enerji = Kütle[m] - Işık hızı[c]'nın karesi [3 x 1010 cm s-1] )


- E1 ELİMİNASYON ile/||/<> E2 ELİMİNASYON

( E1 karbokasyon ara ürünlü, E2 eşzamanlı anti-periplanar )

( Formül: E1: v = k[RX] İLE E2: v = k[RX][B⁻] )


- E1 ile/||/<> E2

( E1 iki basamaklı İLE E2 tek basamaklı eliminasyondur )

( Formül: Karbkatyon İLE uyumlu )


- EACH vs. EVERY


- EACH :/yerine HER BİRİ


- ead.[Lat. < EADEM] değil/yerine/= AYNI


- EAGER :/yerine İSTEKLİ


- EAR :/yerine KULAK


- EARLY :/yerine ERKEN


- EARN vs. WIN


- EARN :/yerine KAZANMAK


- EARNINGS :/yerine KAZANÇ


- EARTH :/yerine DÜNYA


- EARTH değil/yerine/= YERYUVARI


- EASE :/yerine KOLAYLIK


- EASILY :/yerine KOLAYCA


- EAST :/yerine DOĞU


- EASTERN :/yerine DOĞULU, DOĞU


- EASY vs. PRACTICAL


- EASY :/yerine KOLAY


- EASY(NESS) vs. SIMPLE(NESS)


- EAT :/yerine YEMEK


- EB ile/||/<> EBEVEYN ile/||/<> EBEN AN CEDD ile/||/<> RABBE ile/||/<> ASABE-İ NESEBİYE/NESEBİYYE ile/||/<> MÜLTEKÂ-YI NESÂB ile/||/<> NESLEN BADE NESLİN ile/||/<> İRS

( Baba, ata. İLE/||/<> Ana, baba. İLE/||/<> Babadan oğula.[ebâ an cedd] İLE/||/<> Üvey ana. İLE/||/<> Kan ve soy yoluyla yakın/akraba. İLE/||/<> İki ya da daha çok kişinin kuşaklarının birleştiği kişi. İLE/||/<> Kuşaktan kuşağa. İLE/||/<> Soya çekim, verâset. )


- EBAD-I SELÂSE değil/yerine/= ÜÇ BOYUT


- EBÂET[Ar. çoğ. ÂBÂ] ile EBÂİD[Ar. < EB'AD]

( Kamışlık.[yer] | Kamış. İLE En uzak.[yerler] | Yakın olmayan.[akraba] )


- EBCED -ile

( ESKİ SÂMİ ABECE SIRASINA GÖRE DÜZENLENMİŞ, ARAPÇA'YA AİT SESLERİ GÖSTEREN İMLEÇ(HARF)LER EKLENMİŞ VE BU SIRAYA GÖRE İMLEÇLERE, BİRDEN ONA SIRA İLE, ONDAN YÜZE ONAR ONAR, YÜZDEN BİNE YÜZER YÜZER OLMAK ÜZERE BİRER SAYI DEĞERİ VERİLMİŞ OLAN ARAP İMLEÇLERİNİN DİZİLİŞ SIRASI VE BÜTÜNÜ. BU HARFLER SEKİZ GRUBA AYRILDIKTAN SONRA, ARALARINA SESLER KONULARAK ANLAMI OLMAYAN, FAKAT ARAP İMLEÇLERİNE KONU OLAN ŞU SEKİZ SÖZCÜK MEYDANA GETİRİLMİŞTİR. EBCED, HEVVEZ, HUTTÎ, KELEMEN, SA'FES, KARAŞET, SEHHAZ, DAZIG+LEN. )


- EBE ile/ve/||/<> DOULA


- EBE[Oğuz] ile/= EPE[QARLUK]
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Ana. )


- EBED ile/değil SONRA


- [Ar.] EBED/Î, BENGİ ile/ve EZEL/Î[çoğ. AZAL]

( Sonu olmayan gelecek zaman. İLE/VE Öncesi olmayan geçmiş zaman. )

( Ezel ve ebed nedir? ŞİMDİ'dir! )

( Varlık'ın gelecekte takdir edilen zaman içerisindeki sınırsızca sürekliliği. İLE/VE Varlık'ın geçmişte takdir edilen zaman içerisindeki sınırsızca sürekliliği. )

( Ezel ve ebed, ikisi birden önsüzlüğü ve sonsuzluğu bildirir. )

( CÂVİDÂN ile/ve ... )


- EBEDÎ/İLÂ NİHÂYE[Ar.] değil/yerine/= SONSUZ/UÇSUZ


- EBEDİYET[Ar.] değil/yerine/= SONSUZLUK


- EBEDİYETE İNTİKAL[Ar.] ETMEK değil/yerine/= SONSUZLUĞA GÖÇ ETMEK


- ... değil EBEGÜMECİ


- EBEGÜMECİ/PİNPİRİK ile AĞAÇ EBEGÜMECİ

( Çiçekleri ilâç, yaprakları sebze olarak kullanılan, kendiliğinden yetişen bir ot. İLE Ebegümecigillerden, boyu yüksek bir ot. )

( MALVA SILVESTRIS cum LAVATERE )


- EBEGÜMECİ ile MÜLÛHYÂ

( Çiçekleri ilâç, yaprakları, sebze olarak kullanılan, kendiliğinden yetişen bir ot. İLE Mülhiye, ebegümecine benzeyen bir sebze. )

( MALVA SILVESTRIS cum ... )


- EBEKİ ile/ve/||/<> EBEKİ
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Küçümsemek. İLE/VE/||/<> Azımsamak. )


- EBEVEYN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BAKIM VEREN


- EBEVEYN["EBEBEYN/EVEBEYN" değil!] ile VELİ


- EBHAL[Ar. < BUHL] ile EBHÂR[Ar. < BAHR] ile EBHAR[Ar.]

( Daha/en/pek cimri/pinti/hasîs. İLE Denizler. İLE Ağzı/soluğu kötü kokan. )


- EBNÂ ile/||/<> EBNÂ-YI EBNÂ ile/||/<> HAFÎD ile/||/<> MAHDÛM ile/||/<> ZÂDE ile/||/<> BENÛN ile/||/<> BİN ile/||/<> BİNT ile/||/<> ASLAH/ESLAH ile/||/<> EKBER ile/||/<> KEBÎR ile/||/<> KEBÎRE

( Oğullar. İLE/||/<> Kız ve erkek çocukları/torunları tanımlar. İLE/||/<> Torun. İLE/||/<> Oğul, çocuk. İLE/||/<> Oğul, çocuk. İLE/||/<> Üç ya da daha çok çocuk. İLE/||/<> Oğul. İLE/||/<> Kız. İLE/||/<> En uygun [vakfiyelerde en uygun oğul]. İLE/||/<> Daha/en/pek büyük. [vakfiyelerde geçer]. İLE/||/<> Yaşça büyük. İLE/||/<> Büyük kız çocuk [vakfiyelerde geçer]. )


- EBOB İLE EKOK ile/||/<> ORTAK BÖLEN VE KAT

( En büyük ortak bölen ve en küçük ortak kat. )

( Formül: gcd(a ileb) × lcm(a ileb) = ab )


- EBOB ile/||/<> EKOK

( EBOB en büyük ortak bölen İLE EKOK en küçük ortak kattır )

( Formül: GCD İLE LCM )


- EB-ÜL-BEŞER -ile

( HZ. ÂDEM )


- EBYS/ELECTRONIC DOCUMENT MANAGEMENT SYSTEM[İng.] değil/yerine/= ELEKTRONİK BELGE YÖNETİM DÜZENİ


- EC50/EFFECTIVE CONCENTRATION OF %50[İng.] değil/yerine/= ETKİLİ YOĞUNLUĞUN %50'Sİ


- ECC/EXTRACORPOREAL CIRCULATION[İng.] değil/yerine/= GÖVDE DIŞI DOLAŞIM


- ECDYSOZOA ile/||/<> LOPHOTROCHOZOA

( Ecdysozoa kabuk değiştirme İLE lophotrochozoa trokofon larva. )

( Formül: Molting İLE trochophore )


- ECE -ile

( Kraliçe, melike. | Güzel kadın. )


- EÇE/EKE/EZE ile EÇİ ile EKEÇ
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Yaşça büyük kız kardeş. İLE Yaşça büyük olan erkek kardeş. İLE Halkın kız kardeşi(uht-ul-kavm).[Bilgece davranan küçük kız çocuğu.] )


- ECEL ile/ve/||/<>/> AMEL ile/ve/||/<>/> EMEL


- ECEL[Ar.] değil/yerine/= ÖLÜNÇ


- ECEL ve RIZK

( Ecel, iki türlüdür:
* Ecel-i Kazâ
* Ecel-i Müsemmâ (Zamanı belirlenmiş ölüm) )

( Kişiler, ana rahmine, çoğunlukla gece düşerler. Düştükleri saatte doğar, o saatte de ölürler. Bu, Ecel-i müsemmâ'dır. )


- ECHO vs. REFLECTION

Bugün[16 Kasım 2025]
itibarı ile 42.805 başlık/FaRk ile birlikte,
42.805 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(45/173)